Suriye İç Savaşında Yabancı Savaşçılar (Rapor-013)
Transkript
Suriye İç Savaşında Yabancı Savaşçılar (Rapor-013)
Rapor–013 23.03.2016 Suriye İç Savaşında Yabancı Savaşçılar Hazırlayan: (E)Tuğg.Dr. Oktay BİNGÖL Merkez Strateji Enstitüsü Rapor-013 | Yabancı Savaşçılar| 23.03.2016 Amaç: Bu rapor, Suriye iç savaşında yer alan yabancı savaşçıların; sayıları, geçiş yolları, bağlı oldukları örgütler, profilleri, motivasyonları, radikalleşme süreçleri ve yarattıkları sorunlar ile yabancı savaşçılarla mücadele hakkında bilgi sunmak maksadıyla hazırlanmıştır. Merkez Strateji Enstitüsü (MSE): MSE, ulusal, bölgesel, küresel barış ve güvenlik ile kurumsal yapılanma, risk analizi ve strateji geliştirme konularında eğitim ve danışmanlık hizmeti veren akademik bir danışmanlık ve düşünce kuruluşudur. MSE benimsediği ilkeler çerçevesinde kapsadığı konularda özgün ve nitelikli bilgiyi üretmeyi ve bunu geniş kitlelerle paylaşmayı temel amaç edinmiştir. Bu maksatla, ilgi alanındaki konular hakkında analizler yapar, stratejiler geliştirir ve akademik eğitim faaliyetlerinde bulunur. MSE’nin ilkelerini, insanlığın barış ve güvenliğini esas alan temel amacı belirler. Bilimsel etik ve tarafsızlık kuruluşumuzun temel ilkesidir. Ne kadar saygın olursa olsun MSE, hiçbir politik gücü veya inancı desteklemez. S Danışma Kurulu M E Doç.Dr. Sinem Akgül AÇIKMEŞE, (E)Tuğg. Dr. Oktay BİNGÖL, Prof.Dr. Mitat ÇELİKPALA, Prof.Dr. Çağrı ERHAN, (E) Büyükelçi Dr. Ercan ÖZER, Prof. Dr. Abdülkadir VAROĞLU, Dr. Ali Bilgin VARLIK Bu belgede yer alan hususların tüm sorumluluğu yazara ait olup MSE’ve üyelerini bağlamaz. Bu belgenin her hakkı , 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu esasları çerçevesinde MSE’ye aittir. Merkez Strateji Enstitüsü Rapor-013 | Yabancı Savaşçılar| 23.03.2016 İÇİNDEKİLER 1. Giriş |1 2. Tanım ve Kavram Sorunu |2 3. Yabancı Savaşçılar: Miktarlar, Geçiş Rotaları, Örgütler 4. Yabancı Savaşçıların Profilleri, Motivasyonları ve Radikalleşme Süreçleri 5. |4 |10 Yabancı Savaşçıların Yarattığı Sorunlar, Uluslararası ve Ulusal Mücadele |13 6. Türkiye ve Yabancı Savaşçılar |18 7. Sonuç |21 i Merkez Strateji Enstitüsü Rapor-013 | Yabancı Savaşçılar| 23.03.2016 Bu Sayfa Boş Bırakılmıştır ii Merkez Strateji Enstitüsü Rapor-013 | Yabancı Savaşçılar| 23.03.2016 Suriye İç Savaşında Yabancı Savaşçılar 1. Giriş Silahlı çatışmaların yaşandığı ülkelere, diğer ülke vatandaşlarının giderek çatışan taraflara gönüllü, savaşçı ve terörist olarak dâhil olması iç çatışmaların ve terörizmin tarihi kadar eskidir. Özellikle ulusal, etnik, dinsel ve mezhepsel toplulukların iç içe girdiği bölgelerde yaşanan iç savaşların hemen hepsine, çatışma içindeki devletin uyruğuna tabii olmayanların katılımı söz konusudur. Asırlar boyunca uluslararası siyaset ve güvenlik alanında yer bulmayan bu olgu Batı ülkelerine tehdit oluşturmaya başladığında güvenlikleştirilmiş ve ön sıralara taşınmıştır. Soğuk Savaş boyunca dünyanın hemen her bölgesinde yaşanan vekâlet savaşlarının tamamına yakınında yabancı savaşçılar söz konudur. Ancak o dönemde yabancı savaşçılar devletlerin kontrolünde ve yönlendirmesinde olduğundan günümüzdeki bağlamında tartışılmamıştır. Soğuk Savaş’ın sonlarına doğru SSCB’nin Afganistan’ı işgali ile başlayan çatışmalar ile devlet kontrolü dışında da olgular görülmeye başlanmış; Bosna, Çeçenistan, Taliban sonrası Afganistan ve Irak’ın işgali ile devlet kontrolü dışındaki boyut ivme kazanmıştır. Suriye iç savaşı ve IŞİD’in Orta Doğu’da güç kazanması ise günümüzdeki tartışmayı başlatmıştır. Yabancı savaşçıların yoğun olarak incelendiği Batı ülkelerinin konuya bakış açıları ise temel olarak, bugün yabancı savaşçı olanların bir aşamada ülkelerine geri döndüklerinde yaratacakları tehditten kaynaklanmaktadır. Bu nedenle Batı’ya tehdit olan cihadist yapılara katılımlara odaklanılmakta, PYD/YPG veya Hıristiyan milislere katılımlara sınırlı ilgi gösterilmektedir. Bu yaklaşım BM’nin 2170 ve 2178 sayılı kararlarına da yansımış, yabancı savaşçılar/teröristler IŞİD ve El kaide bağlantılı örgütler kapsamında tanımlanmıştır. Türkiye’nin durumu ise farklıdır. Türkiye dışarı yabancı savaşçı gönderen bir ülke olmanın ötesinde, Suriye ve Irak’a komşu olarak geçiş bölgesindedir, çatışan tarafların dolayısıyla kendi yabancı savaşçılarının ülke dışındayken de tehditlerine maruzdur. Nitekim 2015 yılında ve 2016 başlarında Güney Doğu’nun kentsel alanlarında ve büyük şehirlerde artan terör olayları ve katliamların faillerinin yabancı savaşçılık olgusuyla bağlantıları görülmektedir. Ayrıca Türkiye’nin ülkelerine geri dönüş yapacak savaşçı/teröristler tarafından dönüş bölgesi olarak kullanılırken maruz kalacağı tehditler söz konudur. Daha önemlisi, Türkiye’nin kendi yabancı savaşçılarının dönüşü sonrasında karşılaşabileceği güvenlik sorunlarıdır. Türkiye’nin maruz kaldığı/kalacağı tehdidin çok boyutlu özelliği Batı’dan çok daha fazla konu üzerinde inceleme yapmasını gerektirmektedir. Ancak, yapılan çalışmalar yetersizdir. Bu çalışmanın kaynakçasından görüleceği üzere, konu Türkiye’de akademik anlamda çok az ilgi görmektedir. Bunda konunun gizli bir güvenlik alanı olarak görülmesinin, bilgiye erişme zorluğu ile devlet desteğinin olmamasının etkileri belirgindir. Bu çalışmanın tamamı açık kaynaklardan temin edilen bilgilerle hazırlanmıştır. Konuyla ilgili Batı’da yapılan kapsamlı çalışmalar ile sınırlı sayıda ve dar içerikte yerli çalışmaya ulaşılmış, yazılı, görsel ve soysal medya araçlarındaki bilgiler analiz edilmiştir. 1 Merkez Strateji Enstitüsü Rapor-013 | Yabancı Savaşçılar| 23.03.2016 Çalışmanın ilk üç bölümünde tanım ve kavram sorunu; yabancı savaşçıların geldikleri ülkeler, miktarlar, geçiş rotaları ve katıldıkları örgütler; profilleri, motivasyonları ve radikalleşme süreçleri incelenmektedir. Dördüncü bölümde yabancı savaşçılarla mücadele kapsamında uluslararası tedbirler ile Avrupa ülkelerinin yaklaşımları tartışılmaktadır. Son bölümde, sorunun Türkiye açısından kapsamlı bir analizi yapılırken alınması gerekli çok boyutlu tedbirler önerilmektedir. 2. Tanım ve Kavram Sorunu Türkiye’de, silahlı çatışmalarda yer alan bireyleri tanımlarken kabul gören terim teröristtir. Son yıllarda Türkiye dışında yaşanan silahlı çatışmalar bu anlayışı değiştirmeye başlamıştır. Suriye’ye dışarıdan gelerek terörist örgütlerde faaliyet gösterenleri tanımlamak için resmi, akademik ve gündelik kullanımda yabancı savaşçı kullanımı yaygınlaşmıştır. TC İçişleri Bakanlığı internet sitesinde “yabancı savaşçılar” başlığı altında istatistikî bilgiler verilmesi1 devletin de böyle bir dili benimsediğini gösteriyor. Ancak aynı kaynakta yabancı terörist savaşçıların kısaltması olarak YTS kullanılması, olgunun terim ve tanım sorununa işaret etmektedir. Bir çatışmaya dış ülkelerden gelenleri tanımlamak için “yabancı savaşçılar” ve/veya “yabancı terörist savaşçılar” terimleri kullanılmaktadır. BMGK’nin 2178 sayılı kararında yabancı terörist savaşçılar (foreign terrorist fighters) terimi kullanırken2 akademik ve diğer kuruşlar tarafından “yabancı savaşçılar” (foreign fighters) terimi tercih edilmektedir. BMGK 2178 kararı El- Kaide ve bağlantılı örgütlerle ilgili önceki kararlar üzerine inşa edildiğinden dar kapsamlıdır. PKK ve bağlantılısı YPG’ye veya diğer örgütlere katılımı kapsamamaktadır. Bu nedenle yabancı savaşçı terimi daha kapsayıcıdır ve bu çalışmanın başlığını teşkil etmektedir. Yabancı savaşçıların tanımı üzerinde uzlaşılabilmiş değildir. BMGK’nin 2178 sayılı kararında yabancı terörist savaşçılar; “uyruklarının bağlı olduğu veya ikamet ettikleri devletten başka bir devletteki silahlı çatışmalarla bağlantılı olarak terör eylemleri gerçekleştirmek, planlamak veya hazırlığı içinde bulunmak/katılmak, terör eğitimi vermek veya almak amacıyla giden kişiler”3 şeklinde tanımlanmaktadır. David Malet yabancı savaşçıları, bir iç savaşta isyancılara katılan ancak çatışan tarafların vatandaşı olmayanlar şeklinde tanımlamaktadır.4 Malet’e göre yabancı savaşçılar, paralı askerlerden ve özel askeri ve güvenlik şirketlerinin personelinden ayrılmaktadır. Öncelikle paralı ve özel askerler isyancılar/terör örgütleri tarafından değil, devletler tarafından kiralanır. Özel firmalar tarafından kiraladıklarında hükümetlerin izni gerekir. Yabancı savaşçılar normal olarak maddi kazanç ile motive edilmezler.5 Thomas Hegghammer da benzer bir tanım kullanır ve dört kriter sıralar; bir isyancı gruba katılma ve bu grubun alanı ile sınırlı olarak faaliyet gösterme; çatışan devletin vatandaşı olmama veya çatışan gruplarla akrabalık bağı olmaması; herhangi düzenli-resmi askeri birliğe ait olmama ve ücret almama.6 Birinci kriter yabancı savaşçıları sınırlara bağlı kalmaksızın eylem yapan ulus ötesi teröristlerden (transnational terrorist) ve küresel cihadistlerden (global cihadist) ayırır. İkincisi diasporadan veya sürgünden gelerek çatışmaya katılanları dışarıda bırakır, üçüncüsü resmi askerleri kapsam dışında tutar. Dördüncüsü ise paralı askerlerden farkı belirtir.7 2 Merkez Strateji Enstitüsü Rapor-013 | Yabancı Savaşçılar| 23.03.2016 Jeff Colgan ve Hegghammer, yabancı savaşçıların para karşılığı savaşabileceğini ancak bunun temel dürtü olmadığını belirterek önceki tanımlardan kısmen farklılaşırlar. Onlara göre yabancı savaşçılar açık olarak devletler tarafından desteklenmezler, kendi ülkesi dışındaki ülkelerde savaşırlar, amaçlarını gerçekleştirmek için isyan taktikleri kullanırlar, temel amaç bir ülkede hükümeti yıkmak veya işgali sonlandırmaktır. Temel motivasyon maddi çıkardan ziyade ideolojiktir.8 AB Polisinin tanınma göre, yabancı savaşçılar dinsel motivasyonla hareket ederek çatışma bölgelerinde eğitim almak, savaşmak ve aşırıcı faaliyetlerde bulunmak için vatandaşı olduğu ülkeyi terk eden şahıslardır.9 Uluslararası Terörizmle Mücadele Merkezi (The International Centre for Counter- Terrorism), yabancı savaşçıların vatandaşlığının çok önemli bir ölçüt olmadığını, bir kısmının Avrupa ülkeleri vatandaşları olmasına karşın, diasporanın parçası veya göçmenlerin sonraki kuşakları olabileceğini dile getirmektedir.10 Hegghammer sonraki çalışmalarında etnik savaşlar için etnik grubun gönüllülerini de yabancı savaşçılar içine dâhil etmektedir.11 Diğer taraftan, bir ülkedeki çatışmada kendi hükümetinin yanında savaşan gönüllüler ise yabancı savaşçılar olarak adlandırılmamaktadır.12 Yabancı bir ülkede hükümet kuvvetleri için savaşan yabancı ülke vatandaşları da yabancı savaşçı tanımına dâhil edilmemiştir. Türkiye’de konuyla ilgili çalışma son derece sınırlıdır. Birkaç çalışmada ise genellikle Batı’da yapılan tanımlamalar kabul görmektedir. Örneğin Tuncay Kardaş’a göre yabancı savaşçılar; maddi çıkar, örgütsel veya sivil bağlantılara dayanan eğilimlere sahip değilken savaş veya iç ayaklanmalara katılan şiddet dolu bireysel gönüllülerdir.13 Yukarıdaki tanımlarda yabancı savaşçıların maddi çıkar karşılığı davranışları genellikle ihmal edilmiştir. ABD’den veya Avustralya’dan kalkıp Suriye ve Irak’a gitmenin sadece ulaşım maliyeti 3-5,000 Dolardan az değildir. Diğer harcamalar da dâhil edildiğinde altı aylık bir yabancı savaşçılık için asgari 5-7,000 Dolarlık bir maliyet çıkar. Böyle bir maliyete katlanarak sonu büyük olasılıkla ölüm olan bir macera yeterince pahalıdır. Gerçekte Taliban ve IŞİD dâhil çoğu terörist ve isyancı örgüt elemanlarına maaş ödemektedir.14 Nitekim IŞİD, Suriye ve Irak’ta gelir kaynaklarına yönelik koalisyon ve Rus hava harekâtından önce yabancı savaşçılara aylık 800 Dolar (yerliler 400 Dolar) öderken son dönemlerde 400 Dolar ödeyebilmektedir.15 Yabancı savaşçılara örgütler tarafından sağlanan maddi desteğe ilaveten, içinde bulundukları çatışma ortamının sunduğu getirileri dikkate almak gerekir. Her çatışma ortamı, işleyen bir çatışma ekonomisi ile bir arada vardır. Gasp, soygun, yağma, kaçakçılık (başta silah, uyuşturucu, değerli madenler, antikalar) ve her tür yolsuzluk gelir getirici faaliyetler olarak öne çıkar. Böylesi bir ortam yabancı savaşçılar için yeterince çekicidir. Suriye’deki yabancı savaşçılarla yapılan röportajlar ve geri dönenlerin soruşturma ifadeleri de bu yöndedir. Bosnalı yabancı savaşçılar, çatışma bölgelerinde gasp, hırsızlık ve kaçakçılığın yaygın olduğunu, tarafların militanlarının para karşılığı taraf değiştirdiklerini göstermektedir.16 3 Merkez Strateji Enstitüsü Rapor-013 | Yabancı Savaşçılar| 23.03.2016 Çatışma ekonomisi düzenli resmi askerlerin bir kısmı için de cazip fırsatlar olarak görülmüştür. Nitekim yakın örnekler olarak, Afganistan’da ISAF askerlerinin ve Irak’ta ABD askerlerinin değerli maden kaçakçılığına ve uyuşturucu ticaretine bulaşmaları, yardımları istismar etmeleri istisna değildir.17 Bu nedenle yabancı savaşçıların maddi çıkar beklemediğini bir ön koşul olarak görmek en basit haliyle ihmaldir. Ancak Batı’da yapılan kavramsallaştırmalarda maddi çıkarın ihmal edilmesinin asıl nedeninin, bu ülkelerde özellikle Müslüman nüfusa yönelik gelir adaletsizliğini tartışmamak, kapitalist sistemin şiddet yaratan yapısal boyutunu gizlemek ve konuyu bireysel nedenlere dayandırarak sistemi korumak olduğu düşünülmektedir. Çoğu araştırmacılar da nadiren bu genel yaklaşımın dışına çıkabilmektedir. Paralı askerler ile yabancı savaşçılar arasındaki çizginin ne kadar belirgin olduğu da tartışmalıdır. Batı ülkelerinden yabancı savaşçıların önemli bir kısmı daha önce ordularda para karşılığı görev yapmış kişilerdir. Bu kişiler genellikle işsizdir, maddi kazanç bu anlamda önemlidir. Yabancı savaşçıları sadece BM’nin tanımladığı IŞİD, El-Nusra ve El-Kaide ile bağlantılı örgütlere katılanlarla sınırlamak Batı ülkelerinin güvenliği açısından anlamlı olabilir, ancak başta Türkiye olmak üzere bölge ülkeleri açısından YPG ve diğer örgütlerin de yarattığı güvenlik sorunları ciddidir. Bu nedenle tanımın örgütler açısından ayrım yapmaması gerekmektedir. Yabancı savaşçıların devletler tarafından açık olarak desteklenmediği kabul edilebilir. Ancak devletlerin farklı amaçlarla yabancı savaşçıları çatışma bölgelerine yönlendirmeleri, elaman temin süreçlerine göz yummaları ve geçiş kolaylıkları sağlamaları çoğu durumda örtülü desteğin ötesinde görülmelidir. Bazı durumlarda bu destek açık şekilde de yapılmaktadır. Bu çalışmada aşağıdaki tanım kabul edilmektedir. Yabancı savaşçılar; çatışan taraflardan birinin vatandaşı olmayan, taraflardan birine savaşmak, şiddet eylemlerine başvurmak, bu amaçla eğitim vermek ve almak, diğer usullerle destek sağlamak için katılan; bireysel, etnik, dinsel ve ideolojik amaçlar ile maddi ve örgütsel çıkarların değişken etkileşimleri ile hareket eden; çoğu durumlarda devletlerin örtülü istisnai durumlarda açık kontrolünde ve yönlendirmesinde faaliyet gösteren kişilerdir. 3. Yabancı Savaşçılar: Miktarlar, Geçiş Rotaları, Örgütler 3.1. Miktarlar Yabancı savaşçıların bilinen tarihi 1820’lerde yaşanan Yunan isyanına kadar geriye götürülmekle beraber, yoğunluk olarak en önemlisi olay hiç şüphesiz ki İspanya iç savaşıdır. İspanya iç savaşında çatışan taraflar olan cumhuriyetçilerin ve milliyetçilerin yanında 50 ülkeden 100,000’e yakın yabancı savaşmıştır. Günümüzdeki bağlamında yabancı savaşçı olgusu, Afganistan’ın 1979’da SSCB tarafından işgaliyle beraber küresel görünürlük kazanmış ve 2011’de Suriye iç savaşı ile zirve yapmıştır. Afganistan’da 1979-1992’da 5.000-10.000; Bosna’da 1992-1995’de 1.000-3.000; Somali’de 1993-1994’de 240450; Çeçenistan’da 200-700; Taliban sonrası Afganistan’da 2001-2014 yılları arasında NATO ve ABD harekâtı döneminde 1.000-1.500; Irak’ta 2003-2014 yılları arasındaki dönemde 4.000-6.000 yabancı savaşçı faaliyet göstermiştir. Gerçekte 2011’de Suriye iç savaşı başlamadan önce, 30.000 civarında yabancı savaşçı Bosna ve Keşmir’den Filipinlere kadar 18 çatışmaya iştirak etmekteydi. 4 Merkez Strateji Enstitüsü Rapor-013 | Yabancı Savaşçılar| 23.03.2016 2011’den itibaren günümüze kadar Suriye ve Irak’taki iç savaşlara 104 ülkeden yabancı savaşçı akmaktadır. 2011’de 1.000 olan rakam, 2012’de 3.500’e, 2013’de 8.500’e, 2014’de 18.000’e, 2015’de 25.000’e, 2016 başlarında ise 30.000’e ulaşmıştır. Bu rakamlar BM ve Batı ülkeleri kaynaklarındaki bilgilerden alınmaktadır. Suriye kaynaklarına göre, sadece Suriye’de 2013’de 87 ülkeden 54.000 yabancı savaşçı bulunmaktadır. Bunların 12.000’i Suudi, 14.000’i Çeçen, 9.000’i Lübnanlı, geri kalan 19.000’i diğer 84 ülkedendir. Cihadist yabancı savaşçıların yüzde 80’nin IŞİD’e katılmıştır. Bunlar IŞİD’in militan sayısının yüzde 40’nı oluşturmaktadır. BMGK’nin 2178 sayılı kararı devletlerin düzenli olarak yabancı savaşçı miktarlarını rapor etmesini gerektirmektedir. Ancak buna uyulduğunu söylemek zordur. Bazıları yabancı savaşçı olmadığını rapor ederken bazıları eksik ve yanlış bilgi vermektedir. Örneğin Mısır, Ürdün, Libya, Afganistan, Lübnan ve Suudi Arabistan’ın BM’ye bildirdikleri miktarlar birkaç yüz ile sınırlıyken, üçüncü taraf değerlendirmelerine göre bu ülkelerin toplamı 10.000 civarındadır. Bu durum bir kısım ülkelerin konuyla resmi olarak ilgilenmediğini, bir kısmının tespit kapasitesinden yoksun olduğunu, bir kısmının ise yabancı savaşçıları bizzat yönlendirdiği ve örtülü destek verdiği için rakam vermekten kaçındığı şeklinde değerlendirilebilir. Gerçekte miktarların tam olarak bulunabilmesi neredeyse olanaksız olmasına karşın Batı kaynaklarına göre hazırlanan Tablo-1’de ülkelere göre dağılım genel bir fikir vermek açısından kullanılabilir. Burada ülkelere göre dağılım yapıldığından AB toplamı görülmemektedir. Avrupa Polisi (EUROPOL) tahminlerine göre Ocak 2016 itibariyle 5.000 civarında yabancı savaşçı Suriye ve Irak’ta cihad için savaşmaktadır. Tablo-1: Suriye ve Irak’ta Cihadist Örgütlerde Savaşan Yabancı Savaşçılar Ülke Miktar Ülke Miktar Ülke Miktar ABD 250 Filipinler 100 Moldova 1-3 Afganistan 50 Gürcistan 50 Makedonya 146 Arnavutluk 100-200 Güney Afrika 1-3 Moritanya ? Almanya 760 Hollanda 220 Macaristan ? Arjantin 23 Hindistan 50 Norveç 81 Avustralya 255 İngiltere 760 Özbekistan 500 Avusturya 300 İrlanda 30 Pakistan 330 Azerbaycan 216 Portekiz 12 Bahreyn ? İsviçre 57 Polonya ? Bangladeş ? İtalya 87 Romanya 1 Belçika 470 İsveç 300 Rusya 2400 Bosna-Hersek 330 İsrail 50 Senegal ? Birleşik Arap Emirlikleri 15 İspanya 250 Sudan 100 Brezilya 3 İran Rejim yanı Şili ? 5 Merkez Strateji Enstitüsü Rapor-013 | Yabancı Savaşçılar| 23.03.2016 Tablo-1: Suriye ve Irak’ta Cihadist Örgütlerde Savaşan Yabancı Savaşçılar (Devamı) Ülke Miktar Ülke Miktar Ülke Miktar Bulgaristan ? Japonya 9 Suudi Arabistan 2500 Çek Cumhuriyeti ? Katar 15 Sırbistan 50-70 Çad ? Kazakistan 300 Singapur 2 Cezayir 200-250 Kosova 300 Somali 70 Çin 300 Kuveyt 70 Türkmenistan 360 Danimarka 150 Kırgızistan 500 Tacikistan 386 Eritre ? Kamboçya 1 Trinidad 50 Estonya ? Karadağ 30 Tunus 7.000 Endonezya 700 Lübnan 900 Türkiye 2.200 Ermenistan ? Libya 600 Ürdün 2.500 Fas 3.000 Lüksemburg ? Umman ? Filistin ? Mısır 1.000 Ukrayna ? Finlandiya 100 Madagaskar 3 Yeni Zelanda 5-10 Fransa 1.700 Malezya 100 Yemen ? Fildişi Sahilleri ? Maldivler 200 Önceki çatışma bölgelerine göre Suriye’de yabancı savaşçıların artmasında birçok faktörün etkisi söz konudur. Yabancı savaşçıların miktarlarının çatışma bölgelerine göre farklılaşmasını etkileyen faktörler beş grupta toplanabilir. Bu kapsamda, iştirak edilen grubun yabancı savaşçı çekmekteki başarısı, çatışmanın yeri ve geçiş kolaylıkları, katılma nedenleri ve başarı şansına 18 ilaveten çatışma ortamının sunduğu fırsatların vurgulanması gerekmektedir. Terörist gruplar çatışma kapsamını genişleterek bölgesel ve küresel hedefler koydukça daha fazla yabancı savaşçı çekmektedirler. Suriye’de başlangıçta El-Nusra fazla yabancı savaşçı alırken; IŞİD, Irak ve Suriye’de hilafet ilanıyla El-Nusra’nın yabancı savaşçılarını bünyesine katarak büyük miktarlara ulaşmıştır. PKK sadece Türkiye’de terörizm eylemleri yaparken sınırlı sayıda yabancı savaşçı almış, YPG ile Suriye’de terörizm bölgeselleştiğinde ve IŞİD ile savaş kapsama girdikçe yabancı savaşçı sayısı artmıştır. Grupların bölgesel ve küresel ilişkileri, diaspora bağlantıları, etkileyici elaman temin edicilere sahip olup olmamaları da önemli faktörlerdir. Yabancı savaşçı mobilizasyonu yerel yapılardan ziyade dış bağlantılar tarafından yapıldığında başarı oranı artmaktadır. PKK/YPG, hem Türkiye’nin batısındaki hem de Avrupa’daki destekçileri vasıtasıyla bunu başarmaktadır. Grupların yabancı savaşçılara açıklığı da önemli bir faktördür. Etnik temelli gruplar yabancılara mesafeli davranırken radikal İslamcı gruplar aynı mezhepten geniş bir yelpazeyi kapsayabilmektedir. Bu da IŞİD’in YPG’ye göre daha fazla yabancı savaşçıya sahip olmasını açıklayan faktörlerden biridir. Gruplar tarafından kullanılan mesajlar kadar elaman temin kanalları da önemlidir. Soysal medya ve dijital iletişim etkili olmakla beraber kişisel temasla gönüllülere dokunabilenlerin başarı şansı artmaktadır. Çatışma bölgesine ulaşılabilirlik önemli bir faktördür. Afganistan’a ulaşmak çok zor olduğu için miktarlar sınırlı kalmıştır. Suriye’nin Batı’ya yakınlığı deniz, hava ve kara yolu seçeneklerini mümkün 6 Merkez Strateji Enstitüsü Rapor-013 | Yabancı Savaşçılar| 23.03.2016 kılmış ve katılımı artırmıştır. Ayrıca çatışmaya komşu ülkelerin sağladığı geçiş kolaylıkları, katılım miktarını artırmaktadır. Suriye özelinde Türkiye, Ürdün, Lübnan ve Irak sınırlarının çatışma, mülteci ve kültürel fay hatlarının sınır aşan özellikleri nedeniyle elverişli koşullar sağlamaktadır. Diğer bir faktör çatışan örgütlerin başarı şansıdır. Yabancılar başarı şansı yüksek olan çatışmalara daha fazla katılım sağlamaktadır. Suriye’de Esad rejiminin ülkenin doğusundan çekilmesi, Irak’ta merkezi yönetim ile Kürt bölgesel yönetimi arasındaki anlaşmazlıklar ile bölgesel ve küresel aktörlerin farklı kamplarda konuşlanmaları IŞİD’in başarı şansını ve yabancı savaşçı akışını artırmıştır. Çatışma bölgesinde işleyen çatışma ekonomisine dâhil olmak ve bundan faydalanmak, sınırsız şiddet uygulamak, gasp, hırsızlık ve kaçakçılığı kullanmak yabancı savaşçılar için çekici olmaktadır. Suriye ve Irak’taki çatışma ortamı bunu fazlasıyla sağlamış ve yabancı savaşçı akınını artırmıştır. Son olarak, devletlerin radikal İslamcı teröristlerin ülke dışına çıkışlarına göz yummaları ve hatta teşvik etmelerinin miktarı artıran bir faktör olduğunu belirtmek gerekir. 3.2. Geçiş Rotaları Avrupa ve Kuzey Amerika’dan gelenler için Türkiye’nin en basit varış noktası olduğu iddiaları yaygındır. Güvenlik kontrolleri ve takip arttıkça, Batı’dan gelen yabancı savaşçılar doğrudan uçuş yerine çok sayıda aktarma içeren uçuşlara başvurmaktadır. Örneğin Fransa’da Paris’te dört kişiyi öldüren Amedy Coulibaly’nin karısı Hayat Boumeddiene, kocası tarafından saldırıdan birkaç saat önce Madrid’e karayolundan götürülmüş, Madrit’ten uçağa binerek Türkiye’ye ulaşmış ve Suriye’ye geçmiştir. Eğer Boumeddiene Paris’ten doğrudan Türkiye’ye uçsa yakalanma ihtimali olacaktı. Yabancı savaşçılar takipten kurtulmak için aldatma amaçlı olarak gidiş dönüş biletleri alma yolunu da seçmişlerdir.19 AB pasaportunu sahip olmayanlar ise karadan uzun yolculuğa katlanmaktadır. Bu amaçla en yaygın yolun Balkanlar üzerinden Bulgaristan sınırına oradan Türkiye’ye giriş yapmak olduğu, Balkanları kullanmayanların ise Yunanistan’a kara veya hava yoluyla ulaşıp, Türkiye’ye kara sınırlarından girdikleri iddialar arasındadır. Karayolundan Kuzey Afrika rotası da vardır. Kuzey Afrika’da Libya’nın Derna limanına ulaşan yabancı savaşçılar burada IŞİD’e biat ettikten sonra küçük botlarla Türkiye’ye hareket etmektedir.20 Hava ve karayolunu kullanmayacaklar için deniz yolu seçenek olarak ortaya çıkmaktadır. Doğu Akdeniz’i botlarla geçmek, Tunus, Libya, İtalya, Yunanistan, Kıbrıs ve Lübnan’dan Türkiye limanlarına feribotla geçmek deniz rotaları arasında görülmektedir. Yabancı savaşçılar gemilerin kargosu arasında saklanarak ulaşım güvenliği sağlamaktadırlar.21 Avrupalı savaşçıların Suriye’ye gidişleri için belli bir seyahat programı şablonu oluşturmuştur. Standart seyahat planı ana vatanlarından Türkiye’ye ulaşıp kaçakçıların yardımıyla Suriye sınırından geçip daha çok Suriye’nin kuzeyindeki isyancı gruplara katılmak oluyor.22 ABD Dışişleri Bakanlığının hazırladığı “2013 Terörizm Ülke Raporları”na göre Türkiye, özellikle IŞİD ve El-Nusra Cephesine bağlı radikal yabancı savaşçılar için bir transit ülkesi olmuştur.23 Türkiye’nin güneyinde bulunan ve “güvenli ev” ismi verilen mekânlar yabancı savaşçılar 7 Merkez Strateji Enstitüsü Rapor-013 | Yabancı Savaşçılar| 23.03.2016 tarafından Suriye’ye geçmeden önce toplanmak için kullanılırken, Suriye’ye kaçakçı kimliğiyle geçişi de kolaylaştırmıştır. 24 Bosna Hersek’te yapılan çalışmalarda Bosnalı yabancı savaşçıların genellikle Saraybosna’dan İstanbul’a uçakla geldikleri, buradan Hatay veya Gazi Antep’e hava yolu ile geçtikleri, Reyhanlı-Bab Al Hava ve Kilis-Azez üzerinden Suriye’ye geçtikleri tespit edilmiştir. Karayolu ile Bulgaristan’dan Türkiye’ye giren Bosnalı yabancı savaşçılar Türkiye-Suriye sınırındaki temas noktalarının yardımıyla Suriye’ye geçmiştir.25 ABD’nin Suriye’deki ilk intihar bombacısı Moner Mohammed Abusalha, FBI tarafından takipte olan bir sabıkalıdır. İstanbul’a hava yoluyla gelmiş ve buradan güney illerine geçerek, Türkiye içindeki El Kaide militanları ile buluşmuştur.26 Türkiye’nin coğrafi olarak yabancı savaşçı geçişlerini bu derece kolaylaştırmasında uzun bir sınırın kontrol zorluğunun etkisi fazladır. Diğer taraftan ÖSO başta olmak üzere muhalifler ve mülteciler nedeniyle sınırın geçirgenliği artmıştır. 2014-2015 arası Kobani’ye binlerce gönüllü kontrolsüz olarak geçmiştir. Yıllardır önlenemeyen kaçakçılık halen uygun koşullar sağlamaktadır. Suriye ve Irak’taki çatışmanın önemli dinamiklerinden birisi bölgeye akın etmiş yüzlerce yardım kuruluşudur. Bunların bir kısmının ideolojik bir kısmının ise maddi çıkar nedenleriyle geçişlere yardım etmesi olanaklıdır. Ayrıca bölgesel çatışma ekonomisinin kaçakçılık içeren dinamikleri yabancı savaşçıların geçişini mümkün kılmaktadır. Yukarıdaki ortamın iç ve dış basında yer bulması, Batı’da yapılan akademik çalışmalara yansıması, özellikle geri dönen veya çıkış yapmadan yakalanan yabancı savaşçıların ifadeleri Türkiye’nin geçişlere göz yumduğu, hatta kolaylaştırdığı algısının doğmasına neden olmuştur. Bu algının kısa sürede değiştirilmesi zordur. 3.3. Yabancı Savaşçıların Katıldığı Örgütler Yabancı savaşçılar hakkındaki çalışmalar, IŞİD başta olmak üzere cihadist örgütler kapsamında ele alınmaktadır. Ancak, Suriye ve Irak çatışma alanlarında IŞİD’e ilaveten El Nusra, diğer cihadist ve selefi örgütler, Özgür Suriye Ordusu, PYD/YPG, Peşmerge ve Hıristiyan milislere katılanlar ile Esad rejimine destek sağlayan yabancı savaşçılar mevcuttur. Esad rejimine destek için İran devrim muhafızlarından 1-2.000, Hizbullah’tan 5-8.000, Iraklı Şii ve Afgan Hazara Şii milislerden 2-3.000, Filistinlilerden birkaç yüz, Rus Slav gönüllülerden 270 yabancı savaşmaktadır.27 Sayılar az olmakla birlikte bir kısım Türk vatandaşının rejim yanlısı milislerin desteğinde savaştıkları iddia edilmektedir.28 Özgür Suriye Ordusu ile bağlantılı gruplara önemli oranda katılım olmasına rağmen, Batı’nın gayreti IŞİD ve El Kaide bağlantılı gruplara yöneldiğinden fazla çalışma yapılmamıştır. İspanya’da yapılan bir çalışmada 2013 Kasım ayına kadar IŞİD ve El Nusra’ya 20, ÖSO’ya 25 katılım olduğunu ortaya koymaktadır. 29 Çatışma bölgesinde ve çatışan gruplara tamamen yabancı olan yabancı savaşçıların katılacakları grupları seçmelerinde bazı faktörler etkili olmaktadır. Gönüllülerin radikalleşme sürecinde içinde bulundukları soysal ortam, arkadaşları ve geri dönenlerin verdiği bilgiler ilk etkiyi yaratmaktadır. 8 Merkez Strateji Enstitüsü Rapor-013 | Yabancı Savaşçılar| 23.03.2016 Soysal medyadan yapılan araştırmalar bazı gruplar hakkında daha olumlu imajlar yaratabilmektedir. Grupların elaman kazanma stratejileri de seçimde etkili olmaktadır. Ancak en önemli faktör, geçiş bölgesinde, Suriye’ye geçişi organize edenlerin eğilimleridir. Bazıları şans ve rastlantı ile bir gruba giderken, bir kısmı bilinçli olarak organizatörler tarafından yönlendirilmektedir. Burada örtülü olarak geçişi kolaylaştıran/teşvik eden devletlerin ve devlet dışı aktörleri katkısını dikkate almak gerekmektedir. Suriye’de IŞİD’den sonra en fazla yabancı savaşçı alan örgüt YPG’dir. YPG’ye yabancı savaşçı akını 2013-2015 yılları arasında PKK teröristlerinden olmuştur. PKK Türkiye’de o dönemde yürütülen çözüm sürecinden istifadeyle kuvvet tasarrufu yapmış, Suriye’ye 3.000-4.000 arasında militan kaydırmıştır.30 IŞİD’in Kürt bölgelerine saldırmasıyla birlikte çok sayıda gönüllü Türk vatandaşı Avrupa’dan gelenler de dâhil Kuzey Suriye’ye geçerek YPG’ye katılmıştır.31 Bunların bir kısmı sol örgütlerdendir.32 Türkiye’den YPG’ye katılanların sayısının 8.000 civarında olabileceği değerlendirilmektedir. 33 YPG’ye katılan yabancı savaşçılar sadece Türk vatandaşları ve PKK militanları ile sınırlı olmayıp, toplam 17 ülkeden katılım vardır. Iraklı Kürtlerden sonra ABD ve Avrupa ülkelerinden katılımlar ön sıralardadır. 2015’de yapılan bir çalışmada 52 ABD vatandaşının YPG’ye katıldığı ifade edilmektedir.34 ABD’li yabancı savaşçıların yüzde 59’u emekli ABD askerleridir, bir kısmı YPG’nin poster erkekleri olarak poz vermişlerdir. Emekli ABD askeri Jordan Matson YPG’ye katılan ilk gönüllüydü. IŞİD ile çatışmada yaralandıktan sonra daha fazla yabancı savaşçı kazanmak için Ekim 2014’de Facebook’ta “Rojova’nın Aslanları” (Lions of Rojava) isimli bir kampanya başlattı.35 Kampanyanın da etkisiyle Haziran 2015’e kadar Kuzey ve Güney Amerika, Avrupa ve Avustralya’dan 400’e yakın yabancı savaşçı YPG’ye katılmıştır.36 Çin37 ve Kanada’dan da katılım olmuştur.38 YPG’nin internete koyduğu videolarda Cezire bölgesinde İspanyolca ve Almanca konuşan çok sayıda gönüllünün olduğu da anlaşılmaktadır. YPG’deki yabancı savaşçılar Temmuz 2015’de Uluslararası Özgürlük Taburu olarak yeniden teşkilatlanmıştır.39 Diğer taraftan 40 ABD vatandaşı peşmergeye, 15 kişi ise Avrupalı gönüllülerle birlikte Irak’taki Dwekh Nawsha ve Nineveh Plains Protection Units isimli Hıristiyan milis gruplarına katılmıştır.40 4. Yabancı Savaşçıların Profilleri, Motivasyonları ve Radikalleşme Süreçleri 4.1. Profilleri Cihadist örgütlere katılan yabancı savaşçıların dünya bölgelerine göre dağılımında; Orta Doğu 8.240; Kuzey Afrika 8.000; Batı Avrupa 5.000; Rusya ve eski Sovyet ülkeler 4.700, Güney Doğu Asya 900, Balkanlar 875 ve Kuzey Amerika 280 olarak fazladan aza sırlanmaktadır.41 Bölgelerin sıralamada yer bulmasında Müslüman nüfus, coğrafi yakınlık ve ulaşım kolaylığı etkili olmaktadır. En çok yabancı savaşçı gelen beş ülke sırasıyla; Tunus, Suudi Arabistan, Rusya, Türkiye ve Ürdün’dür.42 Burada da coğrafi yakınlık ve Müslüman nüfusun etkili olduğu görülmektedir. 9 Merkez Strateji Enstitüsü Rapor-013 | Yabancı Savaşçılar| 23.03.2016 Ülkelerin içinde belli bölgelere yoğunlaşma yaygın olmamakla birlikte geleneksel olarak otorite boşluğu olan ve suç oranlarının yüksek olduğu noktalar dikkat çekmektedir. Örneğin cihadist örgütlere en fazla yabancı savaşçı gönderen Tunus’un kuzeyinde Bizerte ve güneyde Ben Gardane, tarihsel olarak suç oranları yüksek bölgelerdir. Tunuslu yabancı savaşçıların yüzde 30’u bu iki yerleşim birimindendir. Benzer durum Libya’da Derna bölgesidir. Dernalı yabancı savaşçılar, SSCB’nin Afganistan’ı işgaline karşı savaşmışlar, Kaddafi rejimine karşı da isyan yürütmüşlerdir.43 Diğer taraftan yabancı savaşçıların genellikle selefi topluluklardan çıktığı yönünde araştırma bulguları vardır. Örneğin Bosnalı yabancı savaşçıların yüzde 60’ı selefi öğretinin ve yaşam biçiminin hâkim olduğu bölgelerdendir.44 Ancak bu tür bulgular sınırlı olup genelleme yapılmasına olanak vermemektedir. Yabancı savaşçıları tipik yaş aralığı 18-29’dur, 15-17 yaşlarında veya 30’un üstü yaşlarda katılanlar da mevcuttur. Afganistan’daki cihada katılanların yaş aralığı 25-35 arasında olduğu dikkate alındığında Suriye cihadına kadar geçen çeyrek asırda asgari beş yaş gençleşme görülmektedir.45 IŞİD ve El Nusra gibi örgütlere katılan yabancı savaşçıların tamamına yakını erkektir. Özellikle batı Avrupa’dan kocasıyla veya arkadaşıyla cihada katılan az sayıda kadın vardır. YPG’ye özellikle Türkiye’den ve Avrupa’daki Türklerden kadın katılım fazladır. Yabancı savaşçıların bir kısmı askerlik görevinden dolayı, bir kısmı önceki çatışmalarda yer almalarının sonucu olarak savaş-çatışma deneyimine sahiptir. Özellikle Çeçen savaşçılar, Rusya’ya karşı mücadeleden dolayı eğitimlidirler. IŞİD ve El Nusra içindeki 500 kadar Suudi savaşçı daha önce Irak’ta El Kaide içinde deneyim kazanmıştır.46 YPG’ye Türkiye’den çekilerek katılan PKK unsurlarının tamamı eğitimlidir. Bir kısım yabancı savaşçılar çatışma alanına gelmeden önce kendi ülkelerinde radikal İslamcı kamplarda temel eğitim almaktadır. Libya, Tunus ve Lübnan’dan gelen savaşçılar genellikle bu durumdadır. Türkiye’den YPG’ye katılanların bir bölümünün de çözüm süreci döneminde Türkiye içindeki PKK kontrolündeki kamplarda eğitim almış olabilecekleri değerlendirilmektedir. Avrupa ülkelerinden gelenler ise çatışma eğitiminden yoksundur. Yabancı savaşçılar arasında Müslümanlığa geçmiş Hıristiyanlar da bulunmaktadır. Bir araştırma Avrupalı savaşçıların yüzde 6’sının din değiştirenler olduğunu göstermektedir.47 Fransa’da yapılan araştırmada yabancı savaşçıların çoğunluğunun Suriye ile kültürel ve etnik bağlarının olmadığı, yüzde 25’nin sonradan Müslümanlığı kabul ettiği tespit edilmiştir. Avrupalı yabancı savaşçıların önemli bir bölümü, Müslüman göçmenlerin ikinci ve üçüncü kuşak çocuklarıdır. Bu Avrupa ülkelerindeki aidiyet ve toplumla bütünleşme sorunlarına işaret etmektedir. Avrupalı yabancı savaşçıların yüzde 52’sinin sabıkası mevcuttur.48 Suriye’de ABD’li ilk intihar bombacı Moner Mohammed Abusalha, 22 yaşında ve FBI tarafından takipte olan bir sabıkalıdır.49Ancak ülkelerin tamamında aynı eğilim söz konusu değildir. Bir kısım devletin ülkelerindeki teröristleri ve kriminal geçmişe sahip ve rehabilite edilemez gördükleri kronik sabıkalıları ülke dışındaki terör örgütlerine katılmaya teşvik ettikleri bu şekilde kendi ülkelerinde sorundan kurtuldukları yaygın bir iddiadır. Örneğin Rusya’nın Çeçenistan ve Dağıstan’daki radikal İslamcı gruplardan kurtulmak için gizli servisleri kanalıyla Suriye’de IŞİD ve ElNusra’ya katılmaları için örgütlenmelerine, seyahatlerine engel olmadığı, hatta teşvik edip 10 Merkez Strateji Enstitüsü Rapor-013 | Yabancı Savaşçılar| 23.03.2016 organizasyonun merkezinde olduğu dile getirilmektedir.50 Rusya bu şekilde hem Kuzey Kafkasya’daki terörist sayısını azaltırken, Orta Doğu’da istikrarsızlığın petrol fiyatlarını artırması ve Rusya’ya alternatif enerji hatlarının ortaya çıkmasını da geciktirmektedir. Aynı zamanda ilişkilerin bozuk olduğu komşular istikrarsızlaştırılmaktadır. 4.2. Motivasyonları Kişilerin yabancı savaşçı olma motivasyonları ülke, topluluk ve birey bazında değişiklikler göstermektedir. Aşağıda çeşitli kaynaklardan tespit edilebilen uzun bir liste sıralanmaktadır.51 Karşılanmamış bir kendisini tanımlama ihtiyacının şiddete yönlendirici etkisi, Hayattan sıkılmışlık, statü arayışı, adam yerine konulma, kendini kanıtlama, Kuşaklar arası çatışmayla aileye ve yerel sosyal çevre başkaldırı, Arkadaşa uyma, Hayatın anlamı için kişisel arayış, Arkadaşları ve yakın çevreyi etkileme arzusu, Macera arayışı, Öldürme arzusu, İntikam arayışı, Din, mezhep ve etnisite temelinde kimlik arayışı, Yaşadığı ülkede ve küresel düzeyde tanık olduğu/gördüğü sosyo-ekonomik adaletsizler, Maddi çıkar sağlama, çatışma ekonomisinden faydalanma, yapacak bir iş bulma, Çevre baskısı, Sosyal medyadan, geleneksel medyadan ve yakın çevreden etkilenerek kâfirlere karşı mazlum Müslümanlara yardım etmek arzusu, Cihad çağrısına ve fetvalara uyma, Hilafeti yeniden tesis etme isteği, Şeriat kurallarına uygun yaşama arzusu, Güç kullanımı yoluyla alternatif bir yönetim şekli kurarak adaletsizlere karşı “mazlumlara” yardım etmek, Bölgenin despotik Müslüman liderlerine güçlü bir alternatif sunma, Batıya ve değerlerine isyan, Tehdit ve baskıyla yabancı savaşçı olmaya zorlanma, Devletin yönlendirmesi ile yabancı savaşçı olma. 4.3. Radikalleşme Süreçleri Yabancı savaşı olmanın başlangıcı yaşanan radikalleşme sürecidir. Radikalleşme, bir kişinin belirli hedeflere ulaşmak için terörizmin uygun ve gerekli bir vasıta olduğunu kabul eden bir inanç ve düşünce sistemini benimsemesidir. Kısaca, kişinin amaca ulaşmak için insanların öldürülmesini ve sınırsız şiddet kullanılmasını mubah görmeye başlamasıdır. Cihadist bağlamda radikalleşme, hilafetin kurulması ve şeriatın hâkim kılınması için ılımlı Sünnilerin, laik insanların, Şii ve Alevilerin, Hıristiyanların ve Yahudilerin kısaca kâfirlerin yok edilmesini haklı ve kutsal bir görev olarak 11 Merkez Strateji Enstitüsü Rapor-013 | Yabancı Savaşçılar| 23.03.2016 görmektir. PKK/YPG bağlamında PKK amaçlarının kabulü ve Suriye’de Kürt devleti kurulmasına engel olanlara, terör eylemleri yapılmasını haklı görmek ve bunu bir görev kabul etmektir. Radikalleşmede intikam gütmek önemli bir motivasyondur. Bir aile üyesi, arkadaşı, yakını ve aidiyet duyduğu gruba katliam yapıldığına inanarak sorumlu gördüklerine bedel ödetme arzusu intikam arayışını tetikler. Bu tür kişiler radikalleşme sürecini hızla geçerek şiddete/teröre bulaşırlar. Radikalleşmenin üç boyutundan bahsedilebilir. Kişisel durum, kişiler arası dinamikler ve ortamın etkisi.52 Avrupa’da yapılan çalışmalarda radikalleşme olgusunda bireysel psikolojik durum, toplumsal faktörler, siyasi faktörler, ideolojik ve dini özellikler, kültürel kimlik, yaşanan travmalar ve diğer tetikleyici nedenler ile grup dinamiklerinin etkileşimi tespit edilmiştir. Özellikle grup dinamikleri radikalleşmenin motoru olarak görülmektedir.53 Avrupalı yabancı savaşçıların profilleri genel olarak kültürel kimlik karışıklığı ve çatışmasının, yüzeysel ve yanlış dini bilgiler, siyasi bilgiden yoksunluk ve diğer bireysel faktörlerle etkileşimde olduğunu göstermektedir. Komplo teorilerine inanma, mağduriyet üzerine bina edilmiş söylemlerden sorgulama yapmaksızın etkilenme, cihad kültüründen etkilenme öne çıkan özelliklerdir. Kişilerin ve toplulukların bireysel psikolojik travmaları, bireysel ve grupsal dışlanmışlıklar, baskılar, yoksunluklar ve aşağılanmalar radikalleşme süreçlerine uygun ortamlar sağlamaktadır. Radikalleşme, yabancı savaşçı olmak için temel bir aşama olmasına karşın, radikalleşmiş bireylerin tamamının yabancı savaşçı olduğunu iddia etmek mümkün değildir. İkinci adım şiddete/teröre bulaşmadır. Bir kişinin çatışma/terör bölgesine yolculuğu başlı başına radikalleşme sürecinin en önemli kısmı olduğu gibi, şiddete/terörizme bulaşma aşamasına işaret eder. Cihadist popüler kültürüne dâhil olmak, İslam için “gazi” ve “mücahit” olmak, şehit ailesine sahip olmak bazı topluluklarda yaşamın üstünde görülebilmektedir. Bu ruh hali Avrupa’da içe kapalı yaşayan toplumlarda çok daha belirgindir. Cihad bölgesine yolculuk yapan cihadist popüler kültürüne ve ağlarına dâhil olur, prestiji artar, kabul görür, el üstünde tutulur. Aynı ruh hali “rojovanın aslanları” olmak isteyenler için de geçerlidir. Facebook, Twitter, YouTube, bloglar, ses ve video kayıtları, web siteleri radikalleşme süreçlerinden şiddete bulaşmaya uzanan önemli vasıtalardır. Batıda İslam’a karşı saldırılar, Peygamberin karikatürleri, yabancı ve İslam korkusu/düşmanlığı, mültecileri aşağılamak ve ölümlerine göz yummak abartılarak sosyal medya kanalıyla kitlelere ulaşır ve radikalleşme sürecini kolaylaştırır, terörizme dâhil olmayı hızlandırır. Cihadist olamayan terör örgütlerine katılan yabancı savaşçılar için de benzer süreçler söz konusudur. Kobani’de ya da Şengal’de yaşananlar, Kürt ve Yezidi kadınlara IŞİD’in tecavüzleri ile bunların sosyal medyada abartılarak tahrik edici bir şekilde yayımlanması yabancı gönüllüleri harekete geçiren önemli faktörlerdir. Radikalleşmede dijital ortam ve sosyal medya önemli olmakla birlikte asıl rol kişisel temaslar tarafından oynanır. İçe kapanık, resmi otoritenin gözünden uzak ve kısmen yalıtılmış şekilde yaşayan topluluklarda prestijli ve güçlü şahısların teşvik, ikna ve zorlama yetenekleri fazladır. Özellikle eski 12 Merkez Strateji Enstitüsü Rapor-013 | Yabancı Savaşçılar| 23.03.2016 teröristler, cihad bölgesinden dönmüş “gazi” ve “mücahitlerin” kişisel temasları etkili olur. Bunlar, terör örgütlerinin halka ilişkiler uzmanları ve personel müdürleri gibi çalışırlar. Kişisel temaslar kadar önemli olan diğer bir faktör toplulukların iç dinamikleri ve grup içi etkileşimlerdir. Şeriat için gazi ve mücahit olmayanın, Kürt davası için tek kurşun atmamışın adam yerine konulmadığı topluluklarda yaşayanlar için radikalleşme ve şiddete bulaşma olasılığı yüksektir. Radikalleşmenin bireysel, bireyler arası ve topluluk içi dinamikleri, ülkeden ülkeye, topluluktan topluluğa hata bireylere kadar değişik paternler taşır. Cihadistler ve PKK/YPG sempatizanları için farklı şekilde işler, genelleştirme yapmak zordur. 5. Yabancı Savaşçıların Yarattığı Sorunlar, Uluslararası ve Ulusal Mücadele 5.1. Yabancı Savaşçıların Yarattığı Sorunlar Yabancı savaşçılar çatışma bölgelerinde, geçiş ülkelerinde ve kendi ülkelerine döndüklerinde ciddi sorunlara neden olmaktadırlar. Yabancı savaşçılar çatışmalarda yerellerden daha fazla şiddet uygulamakta ve katliamlara katılmaktadırlar. Aidiyet duygusu taşımayan ve gelecek hesabı bulunmayan, bir kısmı sadece öldürme, tecavüz ve gasp amacıyla bölgeye gelmiş kişilerin sınırsız şiddete başvurmaları şaşırtıcı değildir. İnternette IŞİD’in videolarında kafa kesme pozlarıyla görülenlerin bir bölümünün yabancı savaşçılar olması da bunu kanıtlamaktadır. Aslında bu yeni olgu değildir. Afganistan’da 1980’lerde faaliyet gösteren Vahabi yabancı savaşçılar Şii Hazara gruplara karşı palalı katliam görüntüleriyle anımsanmaktadır. Yabancı savaşçılar ateşkes kararlarının bozulmasında ve siyasi çözüm çabalarının sekteye uğratılmasında bozucular olarak rol oynarlar. Diğer taraftan yabancı savaşçıların fazla olduğu örgütler daha fazla şiddet uygulamakla birlikte uzun dönemde siyasi amaçlarına ulaşmakta başarısız olmaktadırlar.54 Suriye iç savaşının yarattığı yeni nesil yabancı savaşçılar; paralı askerlerle farkları kaybolmuş, daha eğitimli, terör taktikleri hakkında deneyimli, şiddeti sonuna kadar uygulayan, küresel çatışma bölgeleri hakkında bilgiye sahip, geniş bir çevreye ve küresel bağlantılara ulaşabilen, öldürmeyi hayatın anlamı olarak gören özellikler taşımaktadır. Suriye’de en fazla terörist çeken üç cihadist örgüt IŞİD, El-Nusra ve Ahrar-ı Şam’ın geçmişleri El-Kaide’dir. Bu örgütlerde savaşanların bir bölümünün El-Kaide saflarında dünyanın herhangi bir bölümünde İslam’ın düşmanı olarak gördüğü hedeflere yönelik eylemlere başvuracağını varsaymak yanlış olmayacaktır. Suriye’de iç savaş ve Irak başta olmak üzere Orta Doğu’daki istikrarsızlıklar devam ettikçe, IŞİD başta olmak üzere terörist örgütler varlıklarını sürdürdükçe yabancı savaşçı olgusunun artarak devam edeceği görülmektedir. Suriye’de terörist örgütlerin tam otorite tesis ettikleri bölgelerde yabancı savaşçılar için daimi güvenlik sığınakları işlevi gören kara deliklerin şekillenmekte olduğu aşikârdır. Bu olgunun, gittikçe deneyim kazanan yabancı savaşçıların etkisizleştirilmesini zorlaştıracağı gibi çatışma ülkesinde ve Avrupa’da daha ağır güvenlik sorunları yaratması beklenmelidir. Suriye’ye komşu ülkeleri ise çok daha ciddi sorunlar beklemektedir. Mülteciler içindeki 13 Merkez Strateji Enstitüsü Rapor-013 | Yabancı Savaşçılar| 23.03.2016 gençlerin bir kısmının zamanla radikalleşmesi ve bir çeşit yabancı savaşçıya dönüşmesi düşünülmek durumundadır. Yabancı savaşçıların ülkelerine döndüklerine nasıl bir muameleyle karşılaşacakları, gelecekteki davranışları üzerinde etkili olacaktır. Suriye’ye insani amaçla gitmiş ve şiddet olaylarına katılmamış olanlar, ülkelerine döndüklerinde şiddet olaylarına karışmış hatta katliamlara iştirak etmiş olanlarla aynı muameleye tabi tutulduğunda, yeni radikalleşmelerin önü açılacağı gibi adalet yerine gelmemiş olacaktır. Bu ayrımın yapılması kolay değildir. Öncelikle yabancı savaşçı olanların, çatışma bölgesinden geçerken yakalanmadılar ise tespit edilmesi zordur. Şüphelilerin kendi yerel çevrelerinden ve soysal medyadan takibi olası olmakla birlikte, kapsamlı bir strateji ve uyumlu kurumsal kapasite gerektirmektedir. Hükümetler her tür iddia, şikâyet ve kanıtı dikkate alarak dönen yabancı savaşçıları tespit etse bile kapasite yetersizliği sonuç almayı uzatmakta ve engellemektedir. Fransa ve Belçika’da şüphelilerin sorgulanması aylar almıştır. 5.2. Yabancı Savaşçılarla Uluslararası ve Ulusal Mücadele Yabancı savaşçı olgusuyla mücadele BM’nin konuyla ilgili kararlar alması ve takip sistemi kurmasıyla artmaya başlamıştır. Uluslararası toplumun çabalarını yönlendiren BM kararları ile AB’nin yaklaşımıdır. BM’nin 2170 ve 2178 kararlarında devletlerin uyması gereken önemli hususlar bulunmaktadır. 2170 sayılı karar devletleri; Sınırlarını etkili bir şekilde kontrol etmek, Yabancı savaşçıların geçişlerini engellemek, yakalamak ve yargılamak, Diğer devletlerle ve yetkili uluslararası kuruluşlarla işbirliği yapmak ve bilgi paylaşmak, IŞİD, El Nusra ve El Kaide bağlantılı örgütlere silah, mühimmat ve diğer lojistik akışını engellemek, Mali desteğe engel olmak ve Vatandaşlarının ülke dışındaki örgütlere katılmasını önlemek için radikalleşmeye süreçlerine engel olmakla yükümlü tutmaktadır.55 2178 sayılı BMGK kararı ise 2170 sayılı kararda belirtilen tedbirlere ilaveten, devletlerin yabancı savaşçıların ülke dışına çıkışları ve örgütlere katılımını suç olarak tanımlayarak ulusal yasalarına dâhil etmesini, radikalleşmeyle mücadele ve geri dönen yabancı savaşçıların topluma kazandırılması için etkin mekanizmalar kurmasını talep etmektedir.56 BM’nin kararları 2170 ve 2178 ile sınırlı değildir. Sorun kapsamında çıkarılan kararlara BM sayfasından ulaşılması mümkündür.57 BMKG kararlarının tüm devletler tarafından aynı ciddiyetle ele alındığını söyleyebilmek zordur. Yabancı savaşçılarla mücadele konusunda devletler arasında üç grup yaklaşımdan bahsedilebilir. Birinci grupta, Kuzey Amerika ve AB ülkeleri, olgu ile mücadeleyi BM kararlarında da öngörüldüğü şekilde kapsamlı ulusal ve uluslararası mücadele olarak değerlendirmektedir. İkinci grup, yabancı savaşçı olgusunun kapsamlı sonuçlarından habersiz veya ilgisizdir: Bu ülkelerin ulusal kurumsal kapasitesi sorunu tanımlama, kapsamlı bir strateji geliştirmeden yoksundur. Orta Doğu ülkelerinin çoğu bu kategoriye girmektedir. Üçüncü grup ülkeler, yabancı savaşçıları dış politika enstrümanı olarak gören, 14 Merkez Strateji Enstitüsü Rapor-013 | Yabancı Savaşçılar| 23.03.2016 teşvik eden, göz yuman, kolaylık sağlayan ülkelerdir. Bu ülkelerin yönetimleri küresel ve bölgesel sistemin yeni haydut devletleri olma yönündedir. Son iki kategorinin içi içe girdiği dördüncü bir kategoriden de bahsedilebilir. Devletleri bu kategorilere göre sınıflandırmak oldukça zordur ve ayrı bir çalışmanın konusudur. Birinci kategoride yer alan Batı ülkelerinin asıl kaygısı yabancı savaşçıların dönüşlerinde neden olacakları şiddet eylemleridir. Ayrıca Suriye’de terörist faaliyetlerde bulunanların ülkelerindeki sosyal çevrelerinde radikalleşemeye ve bu sonucunda şiddete bulaşmaya neden oldukları da düşünülmektedir. IŞİD ve El-Kaide ile bağlantılı örgütler tarafından, yabancı savaşçıların istikrarsızlık yaratıp Batı medeniyetini çökertmek amaçlı bilinçli bir strateji olarak kullanıldığı, bu kapsamda topyekûn savaşın parçası olarak düşünülmesi gerektiği yaklaşımı hâkim olmaktadır.58 Daha ötesinde, gerçekte yabancı savaşçı olgusunun İslam-diğerleri ve İslam içinde Sünni- diğerleri çatışması olduğu, 1618-1648 arasındaki Katolik-Protestan çatışmalarına ve 1095-1291 arasındaki haçlı seferlerinin intikamına benzediği tartışılmaktadır. Bu bakış açıları Batı’da medeniyetler çatışması tezinin canlandığına işaret etmektedir. Avrupa Birliği, yabancı savaşçılarla mücadele için BM kararlarına uygun stratejiler geliştirmekte, mekanizmalar kurmakta ve üyelerin yaklaşımlarını koordine etmeye çalışmaktadır.59 Avrupa ülkeleri yabancı savaşçıların yaratacağı sorunlarla mücadele edebilmek için yabancı savaşçıların muhtemel hareket tarzlarını öngörerek tedbirler alamaya çalışmaktadırlar. Bu kapsamda Afganistan, Somali ve Bosna çatışmalarındaki yabancı savaşçıların hareket tarzlarını inceleyerek patenlerini tespit etmişlerdir.60 Önceki bulgulardan hareketle Suriye ve Irak’taki yabancı savaşçıların muhtemel hareket tarzlarıyla ilgili senaryolar belirlenmiştir (Şekil–1). Şekil-1’de “P1”, “Pn” olarak yabancı savaşçıların muhtemel hareket tarzları (nerede, ne yapacakları) şematize edilmektedir. Üç ana senaryo; ölme, çatışma bölgesinde kalma ve çatışma bölgesinden ayrılma olarak sıralanmaktadır. Ana senaryolar mekân ve yabancı savaşçıların faaliyetleri bakımından farklılaştırıldığında 18 alt senaryo ya da yabancı savaşçının muhtemel hareket tarzı tespit edilmiştir. Batı devletlerini asıl ilgilendiren çatışma bölgesinden ayrılma ve kendi ülkesine veya başka bir batı ülkesine dönmedir. Bu kapsamda P8-P12 alt senaryoları çabalarının merkezini oluşturmaktadır. Ölüm (P1), Avrupa ülkelerinin bir bölümü tarafından tercih edilen bir seçenek olarak düşünülmektedir.61 Örneğin Hollanda Başbakanı Mark Rutte bir açıklamasında Hollandalı yabancı savaşçıların ülkeye geri dönmelerinden ziyade çatışma bölgesinde ölmelerinin tercih edilir olduğunu ifade etmiştir.62 IŞİD’e karşı hava harekâtına katılan ABD, Avustralya, Belçika, Kanada, Danimarka, Fransa, Hollanda ve İngiltere’nin amaçlarından birinin de P1’i gerçekleştirmek olduğu düşünülmektedir. Rusya’nın P1 yönünde hareket ettiğine önceki paragraflarda değinilmiştir. Ülkelerin kendi yabancı savaşçılarını tespit zor olduğundan ortak bir gayretle sonuç almaya çalıştıkları görülmektedir. IŞİD’in elaman sayısının yüzde 40’ını yabancı savaşçıların oluşturduğu dikkate alınırsa, vurulacak her hedefte amacın bir ölçüde gerçekleştirilmesi söz konusudur. Yabancı savaşçıların genel olarak üçte birinin öldüğü kabul edilmektedir. Avrupa’ya geri dönüşlerle ilgili çalışmalarda 2012-2014 15 Merkez Strateji Enstitüsü Rapor-013 | Yabancı Savaşçılar| 23.03.2016 yıllarında Suriye ve Irak’a giden 1,500-2,000 yabancı savaşçının 300-400’ünün geri dönüşü tespit edilmiştir.63 Sadece 2014 başlarına kadar önemli miktarda yabancı savaşçı Suriye’de ölmüştür. Bu kapsamda 50-60 Cezayirli, 13 Hollandalı, 15 İspanyol ve 100 Türk yabancı savaşçıdan bahsedilmektedir.64 Çatışma bölgesinde kalma Çatışma bölgesinden ayrılma Ölme (P1) Kendi ülkesine/batı ülkesine dönme Çatışmaya devam (P2) Terörizme destek •Suriye ve Irak'ta (P3) •Başka bir ülkede (P4) •Toplumla kaynaşma •Cihadism karşıtı aktivist (P8) •Pasif (P9) •Aktivist (P10) •Terörizme bulaşma •Kendi ülkesi/batı ülkesinde (P11) •Başka bir ülkede (P12) Başka bir ülkeye gitme Cihadist grubu terk •Başka Cihadist Gruba Katılma (P5) •Çatışmada şiddet dışı bir rol alma (P6) •Topluma kaynaşma (P7) •Başka çatışmalarda yabancı savaşçılık (P13) • Çatışma dışında terörizme bulaşma • Diğer ülkelerde (P14) •Diğer ülkeyi de değişterek (P15) •Toplumla kaynaşma • Cihadizm karşıtı aktivist (P16) •Pasif (P17) •Aktivist (P18) Şekil-1: Yabancı Savaşçıların İzleyebilecekleri Seçenekler65 Batı’da temel olarak iki yaklaşım söz konusudur: Birincisi katılımı tamamen yasadışı olarak tanımlayıp, yasal ve idari yaptırımlar koymak, tespit edilenlerin pasaportlarını almak hatta bu tür kişiler vatandaşlıktan çıkarmak, dönenleri yargılamaktır. İkincisi ise geri dönenleri rehabilite etmek ve topluma kazandırmaktır. Bazı devletlerde ikisi bir arada yürütülmektedir. Devletler arasında farklı eğilimler olmasına karşın, topluma kazandırma üzerinde öncelikli olarak durulmaktadır. Yabancı savaşçıların bir bölümü dönüşlerinde önceki cihadist bakış açılarını terk ettiklerinden, çatışma bölgesinde katıldıkları örgütlerde hayal kırıklığına uğradıklarından ya da önceki travmalarını atlattıklarından, radikalleşmeden kurtulup normal yaşama dönmeye hazırdırlar. Bunların sayıları azdır, ancak güvenlik birimlerine yardım etmeye yeterlidir. Ülkede radikalleşme süreçleri, seyahat rotaları, giriş ve çıkış yerleri ve çatışmaların gerçek dinamikleri hakkında bilgi alınabilir, toplumda radikalleşmenin önüne geçmek için faydalanabilirler. Bu tür kapsamlı amaçlı çalışmaları yapabilmek için kurumlar arası ve çok boyutlu bir yaklaşım, planlama ve uygulamaya ihtiyaç vardır, uzmanlık gerektirir. Batı’da yapılan kapsamlı çalışmalar bu yönde bir hazırlığı göstermektedir. 16 Merkez Strateji Enstitüsü Rapor-013 | Yabancı Savaşçılar| 23.03.2016 Birçok AB ülkesinde yabancı savaşçı olarak ülke dışına gitme, BM kararlarına uygun olarak suç kapsamına alınmıştır. Örneğin Sırbistan, Karadağ, Bosna, Makedonya ve Kosova ceza kanunları 20142015 yıllarında değiştirilmiştir.66 Bazılarında IŞİD, El Nusra vb örgüte üye olmak suçtur. Fakat örgüt üyeliğini kanıtlamak ve mahkeme kararı alabilmek zordur. Hatta çoğu ülkede söz konusu örgütlerin o ülkelerin ulusal çıkarlarına zarar verdiğini kanıtlamak bile güçtür. Yurt dışındaki terörist örgütlere katılım suç sayıldığında, gidenlerin arasından pişman olarak ülkesine dönmek isteyecekleri engelleyeceği de düşünmek gerekmektedir. Avrupa ülkelerinin bir kısmı yabancı savaşçıların içinden çıktığı topluluklara ağırlık vererek, dönenleri tespit ve izleme, rehabilite etme ve topluma entegrasyonunu hedeflemektedir. Bunun resmi kurumlarla yapılamayacağının farkında olarak yerel etkili liderlerden yardım alınmaktadır. Belçika, Danimarka, Hollanda ve İngiltere’de ailelere radikalleşeme ve yabancı savaşçı olgusuyla ilgili yardım etmek için çağrı merkezleri kurulmuştur. AB Komisyonu tarafından Ekim 2011’de kurulan Radikalleşme Farkındalığı Ağı (The Radicalization Awareness Network); araştırmacılar, uzmanlar ve sivil toplum kuruluşlarından oluşmakta ve radikalleşmeyi önleyici çalışmalar yapmaktadır.67 Avrupa, rehabilitasyon ve topluma kazandırmanın yargı süreçleri ile uyumlaştırılması üzerinde çalışmalar yürütmektedir. Bu kapsamda, yabancı savaşçı olarak tespit edilenlerin yargılama öncesi, yargılama ve hükümlülük dönemi, cezaevinden çıkış sonrası rehabilitasyon programlarında yer alma koşulları ile bunun hukuksal çerçevesi çizilmeye çalışılmaktadır.68 Avrupa ülkeleri cihadist örgütlerin sosyal medyayı kullanmasına engel olmak için siber tedbirler almaktadır. Kurumlar arasında ve devletler arasında bilgi paylaşımı artırılmaya çalışılmaktadır. 6. Türkiye ve Yabancı Savaşçılar Yabancı savaşçılar Türkiye için çok boyutlu nedenleri olan, gittikçe ağır sonuçlar üreten, uzun süreli ve karmaşık bir olgudur. Burada beş boyut incelenmektedir; Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı yabancı savaşçılar, geçiş bölgesi olarak Türkiye, dönüş bölgesi olarak Türkiye, Türk yabancı savaşçıların Türkiye’ye dönüşü ve yaratacağı sorunlar ile Türkiye’de alınması gereken tedbirler. Önceki paragraflarda Türk vatandaşı yabancı miktarları ile ilgili kısmi bilgiler verilmiştir. Bu rakamların kesinliğini iddia edebilmek zordur. Nitekim incelenen dört ayrı kaynakta, 1.300, 1.400, 1.800 ve 2.200 rakamları verilmektedir.69 Bu rakamlar dikkate alınarak Türkiye’den IŞİD ve El-Nusra gibi cihadist örgütlere 2.000-2.500, PKK/YPG’ye 8.000 katıldığı düşünülmektedir. ÖSO’ya katılımla ilgili bilgi yoktur. Toplam 10.000 civarında yabancı terörist savaşçıyla Türkiye dünyada ön sırada yer almaktadır. Bu olgu komşu bir ülkede savaşılmasının uzun dönemli kin ve intikam yaratan etkisine ilaveten Türkiye’de toplumsal kutuplaşmayı artırmakta, devlete olan güveni eritmekte, radikalleşmeye katkı yaparak insani güvenlik ve ulusal güvenliğe ciddi tehdit oluşturmaktadır. Farklı iki gruba katılımlar birbirlerini motive ederek, haklılık sağlayarak yabancı savaşçılığı olağanlaştırmaktadır. Her bir grup, diğerini örnek göstererek kutsal bir davaya hizmet ettiğini inanmakta ve eylemine meşruiyet yüklemektedir. Türkiye’den farklı gruplara çok sayıda katılım olmasında çatışma bölgesine bitişik 17 Merkez Strateji Enstitüsü Rapor-013 | Yabancı Savaşçılar| 23.03.2016 olması, devam eden iç çatışma ortamı, sınır güvenliğinin zorlukları etkili olmakla birlikte önleyici tedbirlerin yetersizliği/geç kalınmışlığının vurgulanması gerekmektedir. Türkiye’nin bölge dışından gelen yabancı savaşçılara geçiş bölgesi olduğu, hemen tüm rotaların Türkiye’de kesiştiği, yüzlerce akademik çalışmada, sorgulanan yabancı savaşçıların ifadelerinde, videolarla desteklenen beyanlarda, gazete haberlerinde, hatta ülkelerin ve uluslararası kuruluşların resmi raporlarında iddia edilmektedir. Gelinen aşamada Türkiye’nin geçiş bölgesi olup olmadığından ziyade resmen göz yumulması, örtülü ve açık destek sağlanması dillendirilmektedir. Batı kaynaklarında artan iddialara, Ekim 2015’den itibaren Rusya’nın çabaları da dâhil olmuş, Rusya’nın bilgi harekâtı ile Türkiye’nin cihadistlerin ana destekçisi olduğu algısı kuvvetlendirilmeye çalışılmaktadır. Bu algı uluslararası toplumda Türkiye’yi zor durumda bıraktığı gibi içeride toplumsal kutuplaşmayı geri dönülmez noktalara taşımaktadır. Türkiye’nin 2015 ve 2016 yılı başlarında yabancı savaşçı bağlantılı katliam türü terörist saldırılara maruz kaldığında bile ortak toplumsal tutum göstermemesi, bu algının yıkıcı etkisine işaret etmektedir. Geçiş bölgesi olma, yabancı savaşçı ekonomisini de beraberinde getirmekte ve bir sarmal ortaya çıkarmaktadır. Geçişe para karşılığı yardım eden çok sayıda şebekenin türemiş olmasını, bir kısım selefi yapıların, insani yardım kuruluşu görünümdeki çıkar yapılarının ve mülteci olgusunun içi içe girmiş dinamiğini dikkate almak gerekmektedir. Bu durum önceki çatışmalarda yaşanmış, kanıtlanmış olgulardır, istisna ve şaşırtıcı değildir. Geçiş-dönüş ve çatışma ekonomisi sarmalındaki bölgeler zamanla otoriteden uzak kara deliklere dönüşerek devletin başarısızlığına katkı yapan dinamiklerdir. Bu etkileşim çatışma uzadıkça daha maliyetli olmaktadır. Türkiye, coğrafi konumuyla aynı zamanda yabancı savaşçıların dönüş bölgesi üzerindedir. Suriye’de çatışma sonlandığında, yabancı savaşçılar kendi görev sürelerini tamamlandığında veya örgütlerden ve çatışmalardan ayrıldıklarında büyük oranda Türkiye üzerinden ülkelerine veya diğer çatışma bölgelerine döneceklerdir. Türkiye dönüşlerde uluslararası toplumda yeterince işbirliği yapmadığında geçiş bölgesi olarak maruz kaldığı suçlamaların aynısına dönüş bölgesi olarak maruz kalacaktır. Yabancı savaşçıların sınırdan geçişlerinde çatışma dâhil ciddi sorunlar yaratmaları söz konusudur. Dönüş bölgesi ve geçiş bölgesi mevcut durumda iç içe girmiş olgulardır. Sınır güvenliği tam olarak sağlanmadıkça, mülteci sorununa kalıcı bir çözüm bulunmadıkça dönüş bölgesi olarak sorunlarla karşılaşması kaçınılmazdır. Yabancı savaşçıların bir kısmının Türkiye’de barınabileceğini de dikkate almak gerekmektedir. Türkiye’nin kendi yabancı savaşçılarının ülkeye dönüşü ise başlı başına ciddi bir sorundur. Öncelikle PKK binlerce deneyimli teröriste kavuşacaktır. Bunların tamamı radikalleşmiş, şehir çatışmalarında, EYP yapımda ve intihar saldırılarında uzmanlaşmış şahıslar olacaktır. Cihadist örgütlere ve ılımlı muhaliflere katılanlar da benzer şekilde radikalleşmiş, intikam duygularıyla ve çatışma teknikleriyle donatılmış olacaklardır. Bu şahıslar Türkiye’de yeni radikalleşme süreçlerinin tetikleyicisi olarak şiddete ve teröre hazır kuvvet yaratacaklardır. Geri dönenlerin takibi, yakalanması, soruşturulması, cezalandırılması, rehabilitasyonu ve topluma kazandırılması için kapsamlı stratejiler geliştirilmesi; Türkiye’nin mevcut kutuplaşmış ve güvenlik sektörünün kapasitesinin zorlandığı içyapısında çözümü zor ciddi bir sorundur. 18 Merkez Strateji Enstitüsü Rapor-013 | Yabancı Savaşçılar| 23.03.2016 Türkiye, yabancı savaşçıların uluslararası çevrelerde gündeme gelmesi ile birlikte mücadele için işbirliğinden kaçınmamıştır. Sınır güvenlik tedbirlerini artırmakta, diğer ülkelerden gelen talepler çerçevesinde giriş yasağı koyarak, yakalananları ülkelerine iade etmektedir. İçişleri bakanlığı rakamlarına göre, yabancı ülke taleplerine bağlı olarak 01 Şubat 2016 itibariyle 37.053 kişiye giriş yasağı konmuştur. Bunların 3.124’ü yakalanarak iade edilmiştir.70 Yakalama ve iade yüzde 9’luk bir orana tekabül etmektedir. Giriş yasağı konulanların tamamının ülkelerinden ayrıldığını söylemek ve ayrılanların tamamının Türkiye üzerinden giriş yapacağını iddia etmek mümkün olmamakla birlikte, ana geçiş bölgesi olarak yakalanma oranının düşük olduğu görülmektedir. Türkiye, sınır güveliği sağlamaya yönelik olarak; karakolların güçlendirilmesi, yeni birlikler konuşlandırılması, sınır boyunca hendek kazılması, duvar örülmesi gibi fiziksel tedbirler almıştır. Bu kapsamda sınıra, 365 kilometre hendek kazılmış, 70 kilometre toprak set, 7 kilometre beton duvar ve 22 kilometre akordeon engel inşa edilmiş, 145 kilometrelik tel engel yenilenirken, 90 kilometre yeni tel engel konulmuştur. Devriye faaliyetlerine yönelik sınırın 270 kilometrelik bölümü aydınlatılırken, devriye yolları da ıslah edilmiştir. Sınıra takviye birlikler konuşlandırılarak fiziki tedbirler artırılmıştır.71 Türkiye ayrıca 2014 yılından itibaren yabancı savaşçıları ve kaçakçıları tespite yönelik Risk Analiz Merkezleri kurmuş, hava alanları, otogar ve araç kiralama şirketlerini de incelemeye alarak giriş yasağı koyulanları tespite çalışmaktadır. Türkiye kaçak sınırlarına yönelik olarak özellikle 2014’de IŞİD ve YPG tehdidinin artmasıyla operasyonlarını da artırmıştır. Sayıları binlerle ifade edilen Çin, İsviçre, Hollanda, İngiltere vb ülke vatandaşları dâhil kaçak geçiş yapan yakalanmıştır.72 Yukarıda yapılanların önemi yadsınmamakla birlikte, Türkiye’nin yabancı savaşçı konusuyla Avrupa ülkelerine benzer şekilde kapsamlı bir stratejiyle mücadele ettiğini söyleyebilmek zordur. Öncelikle konuyla ilgili akademik içerikli, bilimsel çalışmaların yetersiz olduğunu belirtmek gerekir.73 AB 2014 ilerleme raporunda Türkiye’nin yabancı savaşçılarla mücadele için yeterli tedbirleri geliştirmek dâhil olmak üzere, radikalleşmeyi önleme kapasitesini artırması gerektiği belirtilmektedir.74 2015 yılı ilerleme raporunda da; yabancı terörist savaşçılar olgusunun, istihbarat birimleri ve kolluk güçleri tarafından özel bir yaklaşımı ve tutarlı bir yargı stratejisini gerektirdiği; radikalleşmeyi önlemek ve etkili biçimde mücadele etmek için kapsamlı bir stratejiye ihtiyaç olduğu vurgulanmaktadır.75 Bu çalışmada Türkiye’nin mücadele stratejisine katkıda bulunabilmek için Avrupa’da yapılan çalışmalardan faydalanılarak yabancı savaşçıların Türkiye’yi ilgilendiren gelecek senaryoları aşağıda sıralanmaktadır. Senaryolar tespit edilirken Türkiye’yi geçiş-dönüş bölgesi olarak kullanan diğer ülke yabancı savaşçılarının ülkeye etkileri de dikkate alınmaktadır. Çatışma bölgesinde ölme, Avrupa’nın senaryosundan coğrafi yakınlık nedeniyle farklıdır. Çatışmalarda ölenlerin bir kısmının Türkiye’ye getirilmesi ve defin süreçleri kamuoyunun dikkatini çekmesi, gösteri vb eylemlere yol açması, kutuplaşmaya ve radikalleşmeye katkı yapması dikkate alınmalıdır. Çatışma bölgesinde kalan Türk vatandaşlarının devlet ile bağları iç ve dış kamuoyunda sorgulanmaya, istismar edilmeye devam edecektir. Türk yabancı savaşçılar Suriye ve Irak’ta kaldıkça 19 Merkez Strateji Enstitüsü Rapor-013 | Yabancı Savaşçılar| 23.03.2016 yeni katılımlara neden olabilecek, birbiriyle çatışan gruplara katılım Türkiye’de ciddi gerginliklere yol açabilecek, yabancı savaşçılar Suriye ve Irak’tan Türkiye’ye gelerek terörist saldırılar yapıp, geri dönebileceklerdir. Avrupa için böyle bir olasılık zor iken Türkiye için coğrafyadan dolayı kolaydır. Türk yabancı savaşçıların Suriye, Irak ve Türkiye’de aynı yelpazede yer alan gruplar arasında yer değiştirmesi olasılık dışı değildir. Çatışma ortamında gruplar arasında başta güç dengelerindeki değişim olmak üzere çeşitli faktörlerin etkisiyle örgüt değiştirmeler yaygındır. Türk uyruklu yabancı savaşçıların bir taraftan ÖSO, Ahrar-ı Şam, El Nusra, IŞİD, Türkiye’deki Hizbullah, IBDA-C vb örgütler arasında, diğer taraftan PKK, YPG ve bağlantılara arasında taraf değiştirmelerini dikkate almak gerekir. Bu tür taraf değiştirmelere diğer ülke yabancı savaşçılarının da katılabileceği vurgulanmalıdır. Türk uyruklu yabancı savaşçıların Türkiye’ye geri dönüş yapmalarının çok sayıda tehdit yarattığı açıktır. Diğer ülke yabancı savaşçılarının da bir kısmının Türkiye’de daimi ve geçici ikamet araması bir alt senaryo olarak ortaya çıkmaktadır. Dönüş bölgesi olma bu senaryonun dikkatle incelenmesini gerekmektedir. Türkiye bu genel senaryolar çerçevesinde daha ayrıntılı analizler yapmak durumundadır. Bunu yapabilmek için özel olarak bu soruna odaklanmış resmi kurumlar arası teşkilatlanma ve çok sayıda bağımsız disiplinler arası akademik ve sivil toplum yapılanması gereklidir. Yapılacak çalışmalarda BM kararlarına paralel olarak yabancı savaşçılığın her aşamasının suç olarak tespit edilip iç hukuka dâhil edilmesi; izleme, önleme, yakalama, yargılamanın etkinleştirilmesi; radikalleşmenin engellenmesi ve topluma kazandırma için kapsamlı yaklaşımlar geliştirilmesi gerekmektedir. Aksi durum, yabancı savaşçı olgusunun güvenlik tehditlerine ilaveten, uluslararası yaptırımlara maruz kalınmasını da gündeme taşıyabilecektir. 7. Sonuç Yabancı savaşçı olgusu günümüzde Türkiye’nin bulunduğu coğrafyada önemli bir olgudur. Küresel etkileri olmakla birlikte en fazla etkilenen ülkelerin başında Türkiye gelmektedir. Türkiye, farklı gruplara yabancı savaşçı gönderen bir ülke olduğu gibi diğer ülkelerin yabancı savaşçıları için geçiş ve dönüş bölgesidir. Türkiye halen yabancı savaşçı sorunun ağır sonuçlarını ülkesinde yaşamakla birlikte, gelecekte daha ağır bir tabloyla yüz yüze kalması olasıdır. Yapılması gereken, sorununun çok boyutlu dinamiklerini tespit ederek kapsamlı bir strateji geliştirmek, uygulama planı yapmak ve icra etmektir. Böyle bir stratejinin, resmi, akademik ve sivil toplum boyutlu, gündelik siyaset üstü, partiler arası, disiplinler ve kurumlar arası olması gerekmektedir. Strateji radikalleşmenin ve yabancı savaşçılığın önlenmesini, yargısal boyutunu, rehabilitasyon ve topluma kazandırmayı, sınır güvenliğini, uluslararası işbirliğini kapsamalıdır. Bu raporda yapılan inceleme, aşağıdaki araştırma sorularının yanıtlarının bulunması ile bütünsellik ve kapsayıcılık kazanacağı düşünülmektedir. a. Kutuplaşma, Marjinalleşme ve Radikalleşmenin Dinamikleri; Yabancı Savaşçı Olgusuyla Etkileşimi, 20 Merkez Strateji Enstitüsü Rapor-013 | Yabancı Savaşçılar| 23.03.2016 b. Yabancı Savaşçı Olgusunda Sosyal Medyanın Rolü, c. Yabancı Savaşçıların Profil Analizi, d. Çatışma Ekonomisi, Maddi Çıkar ve Yabancı Savaşçılık, e. Yabancı Savaşçıların Sosyal Çevre Analizi, f. Yabancı Savaşçılık Psikolojisi, g. Uluslararası Hukuk, BM Kararları, T.C. İç Hukuku ve Yabancı Savaşçılar, h. Yabancı Savaşçılar Sorununda Uluslararası İşbirliği, i. Radikalleşme, Şiddet/Teröre Bulaşmanın Önlenmesi İçin Tedbirler. 21 Merkez Strateji Enstitüsü Rapor-013 | Yabancı Savaşçılar| 23.03.2016 NOTLAR “Yabancı Savaşçılar”, İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi, http://www.goc.gov.tr/icerik3/yabanci-savascilar_363_378_4742 1 2 “Resolution 2178 (2014)”, http://www.un.org/en/sc/ctc/docs/2015/SCR%202178_2014_EN.pdf 3 Resolution 2178 (2014). 4 David Malet, Foreign Fighters: Transnational Identity in Civil Conflicts, Oxford University Press, 2013. s.9. 5 A.g.e. s.38-40. Tomas Hegghammer, “The Rise of Muslim Foreign Fighters. Islam and the Globalization of Jihad”, International Security, Vol. 35, No. 3 (Winter 2010/11), 53–91. 6 7 Sandra Kraehenmann, “Foreign Fighters under International Law”, Geneva Academy Academy Briefing No.7, October 2014. s.8. Jeff Colgan, Thomas Hegghammer, “Islamic Foreign Fighters: Concept and Data”, Paper presented at the International Studies Association Annual Convention, Montreal, 2011, s. 6. 8 Vlado Azinovic, Mumammed Jusic, The Lure of the Syrian War: The Foreign Fighters’ Bosnian Contingent, Sarajevo: The Atlantic Initiative, 2015. s.13. http://atlanticinitiative.org/images/THE_LURE_OF_THE_SYRIAN_WAR_THE_FOREIGN_FIGHTERS_BOSNIAN_CONTINGE NT/The_Lure_of_the_Syrian_War_-_The_Foreign_Fighters_Bosnian_Contingent.pdf 9 Frank. J. Cilluffo, Jeffrey. B. Cozzens, Magnus. Ranstorp, Foreign Fighters: Trends, Trajectories & Conflict Zones, Homeland Security Policy Institute, George Washington University, 2010, s. 3. 10 Tomas Hegghammer, ‘Should I stay or Should I Go? Explaining Variation in Western Jihadists’ Choice between Domestic and Foreign Fighting’, American Political Science Review, Vol. 107, No. 1 (February 2013), s. 1. 11 12 Malet, Foreign Fighters, s. 34–8. Tuncay Kardaş, Ömer Behram Özdemir, “Avrupalı Yabancı Savaşçılar, Kimlik, Sosyal Medya ve Radikalleşme”, SETA Analiz, Şubat 2015-Sayı 115, s.11. 13 “Afghanistan’s Army”, New York Times, 4 December 2009. www.nytimes.com/2009/12/05/opinion/05sat1.html.; “Sunni Fighters Gain as They Battle Governments, and Other Rebels”, New York Times, 14 June 2014. www.nytimes.com/2014/06/12/world/middleeast/the-militants-moving-in-on-syria-and-iraq.html?hp&_r=0. 14 Robert Hackwill, “ISIL faces cash crunch as fighters’ pay is halved and revenues dry up”, Euronews, 21 January 2016, http://www.euronews.com/2016/01/20/isil-faces-cash-crunch-as-fighters-pay-is-halved-and-revenues-dry-up/ 15 16 Azinovic, Jusic, a.g.e. s.38. Alex Roslin, Shaun McCanna, “Afghanistan's Kandahar Airfield an alleged heroin hotbed”, The Georgia Straight, 28 December 2011, http://www.straight.com/news/afghanistans-kandahar-airfield-alleged-heroin-hotbed; Bilal Sarwary, “Arms smugglers' seized in Kabul”, BBC News, 15 October 2005, http://news.bbc.co.uk/2/hi/south_asia/4345220.stm; “U.S. Army major charged with smuggling cash from Iraq”, the US Department of Justice, 11 January 2010, https://www.justice.gov/opa/pr/us-army-majorcharged-smuggling-cash-iraq-and-making-false-statementsaking false statements 17 Isabelle Duyvesteyn, Bram Peeters, “Fickle Foreign Fighters? A Cross-Case Analysis of Seven Muslim Foreign Fighter Mobilisations (1980-2015)”, ICCT Research Paper, October 2015, s.2. http://icct.nl/wp-content/uploads/2015/10/ICCT-DuyvesteynPeeters-Fickle-Foreign-Fighters-October2015.pdf 18 Alessandria Masi, Hanna Sender, “How Foreign Fighters Joining ISIS Travel To The Islamic State Group’s ‘Caliphate”, IBT, 3 March 2015, http://www.ibtimes.com/how-foreign-fighters-joining-isis-travel-islamic-state-groups-caliphate-1833812 19 20 Alessandria Masi, Hanna Sender, a.g.m. 21 Alessandria Masi, Hanna Sender, a.g.m. Tuncay Kardaş, Ömer Behram Özdemir, “Avrupalı Yabancı Savaşçılar, Kimlik, Sosyal Medya ve Radikalleşme”, SETA Analiz, Şubat 2015-Sayı 115, s.12-13. 22 23 “Country Reports on Terrorism 2013”, US State Department of State Publication, Nisan 2014, s. 119. 24 Tuncay Kardaş, Ömer Behram Özdemir, a.g.m. s.12-13. 25 Vlado Azinovic, Mumammed Jusic, a.g.m. s.36. Evan Kohlmann, Laith Alkhouri, “ Profiles of Foreign Fighters in Syria and Iraq”, CTC Sentinel, Cilt 7, sayı. 9, September 2014. s.9. 26 22 Merkez Strateji Enstitüsü Rapor-013 | Yabancı Savaşçılar| 23.03.2016 27 Alex P. Schmid, “a.g.m. s.7. 28 Akif Beki, “Esad için savaşan Türkler”, Hürriyet, 8 Ekim 2013, http://www.hurriyet.com.tr/esad-icin-savasan-turkler-24881892 Fernando Reinares, Carola García-Calvo, “The Spanish Foreign Fighter Contingent in Syria”, CTC Sentinel, January 2014, Vol 7, Issue 1, s.12. 29 “Times: Türkiye'den ayrılan 1500 PKK'lı Suriye'de savaşıyor” Milliyet, 29 April 2013, http://www.milliyet.com.tr/timesturkiye-den-ayrilan-1500-pkk-li-suriye-de-savasiyor/dunya/dunyadetay/29.04.2013/1700378/default.htm); “Türkiye‘den çekilen PKK’lılar PYD’ye desteğe gönderiliyor,” Akşam, 25 March 2014, http://www.aksam.com.tr/guncel/turkiyeden-cekilen-pkklilarpydye-destege-gonderiliyor/haber-294716 .; “ YPG'ye Türkiye'den 8 bin 500 kişi katılmış”, Dünya Bülteni, 25 Haziran 2015, http://www.dunyabulteni.net/haber/333531/ypgye-turkiyeden-8-bin-500-kisi-katilmis. 30 “PKK talimat verdi 800 kişi Suriye'ye geçti”, İnternet Haber, 16 Temmuz 2014, http://www.internethaber.com/pkk-talimatverdi-800-kisi-suriyeye-gecti-698430h.htm; 31 "Western "comrades" join Kurds, Arabs, secularists, Yezidis, and Syriac Christians against Islamic State". Your Middle East. 29 October 2014. http://www.yourmiddleeast.com/culture/western-comrades-join-kurds-arabs-secularists-yezidis-and-syriacchristians-against-islamic-state_27563 32 “ YPG'ye Türkiye'den 8 bin 500 kişi katılmış”, Dünya Bülteni, 25 Haziran 2015, http://www.dunyabulteni.net/haber/333531/ypgye-turkiyeden-8-bin-500-kisi-katilmis 33 “The Other Foreign Fighters An Open-Source Investigation into American Volunteers Fighting the Islamic State in Iraq and Syria”, A Bellingcat Investigation, 13 Ağustos 2015, s.14. https://www.bellingcat.com/wp-content/uploads/2015/08/The-OtherForeign-Fighters1.pdf 34 35 "The Lions of Rojava", Facebook. (kapatıldı) “Kobani Kurds Use Facebook To Recruit Foreign Fighters In Struggle Against IS”, Radio Free Europe, 13 November 2014, http://www.rferl.org/content/islamic-state-ypg-foreign-fighters/26690432.html; "Exclusive: American explains why he's fighting ISIL", USA Today, 7 October 2014. http://www.usatoday.com/story/news/world/2014/10/06/jordan-matson-joins-kurds-againstislamic-state/16796487/; "The US volunteers who fight with Syria's Kurds". BBC. 23 October 2014 http://www.bbc.com/news/world-middle-east-29705167; "A Divorced Father-of-Two from Ohio Is Fighting the Islamic State in Syria". Vice News. 23 October 2014, https://news.vice.com/article/a-divorced-father-of-two-from-ohio-is-fighting-the-islamic-state-in-syria 36 37 "The Chinese man fighting Islamic State with the YPG". BBC News. http://www.bbc.com/news/world-asia-china-35036879 Stewart Bell "Second Canadian vet battling ISIS: Brandon Glossop felt need to go after Ottawa, Quebec attacks". National Post, 23 February 2015. http://news.nationalpost.com/news/second-canadian-vet-battling-isis-brandon-glossop-felt-need-to-go-after-ottawaquebec-attacks 38 "Enternasyonal devrimciler: Her dilden devrimi savunuyoruz" , Etkin Haber Ajansı, 28 January 2015. http://www.etha.com.tr/Haber/2015/01/28/guncel/enternasyonal-devrimciler-her-dilden-devrimi-savun/ 39 “The Other Foreign Fighters An Open-Source Investigation into American Volunteers Fighting the Islamic State in Iraq and Syria”, A Bellingcat Investigation, 13 Ağustos 2015, s.14-15. https://www.bellingcat.com/wp-content/uploads/2015/08/TheOther-Foreign-Fighters1.pdf 40 41 “Foreign Fighters: An Updated Assessment of the Flow of Foreign Fighters into Syria and Iraq”, The Soufan Group, December 2015. s.5. http://soufangroup.com/wpcontent/uploads/2015/12/TSG_ForeignFightersUpdate3.pdf N 1 42 “Foreign Fighters: An Updated Assessment of the Flow …” 43 “Foreign Fighters: An Updated Assessment of the Flow…”, s.11-12. 44 Vlado Azinovic, Mumammed Jusic, a.g.m. s.40. Richard Barrett, “Foreign Fighters in Syria”, The Soufan Group, June 2014, s. 16. http://soufangroup.com/foreign-fighters-insyria/?catid=13 45 46 Richard Barrett, a.g.m. s. 16-17. 47 Aynı yer 48 Vlado Azinovic, Mumammed Jusic, a.g.m. s.39. Evan Kohlmann, Laith Alkhouri, “ Profiles of Foreign Fighters in Syria and Iraq”, CTC Sentinel, Cilt 7, sayı. 9, September 2014, s.9. 49 23 Merkez Strateji Enstitüsü Rapor-013 | Yabancı Savaşçılar| 23.03.2016 Valeri Dzutsev, “Investigative Report Suggests Russian Security Services Pushing North Caucasus Militants to Flee to Middle East”, Eurasia Daily Monitor, Volume: 12 Issue: 145, 3 August 2015, http://www.jamestown.org/single/?tx_ttnews%5Btt_news%5D=44245&no_cache=1#.Vuj6189-NMs; Michael Weiss, “Russia Is Sending Jihadis to Join ISIS”, The Daily Best, 23 Ağustos 2015, http://www.thedailybeast.com/articles/2015/08/23/russia-splaying-a-double-game-with-islamic-terror0.html 50 Tuncay Kardaş, Ömer Behram Özdemir, a.g.m. s.12-13.; Vlado Azinovic, Mumammed Jusic, a.g.m. s.40-41.; Frank J. Cilluffo, Jeffrey B. Cozzens, Magnus Ranstorp, “Foreign Fighters: Trends, Trajectories & Conflict Zones”, The George Washington University, Homeland Security Policy Institute, 1 October 2010, s.29. https://cchs.gwu.edu/.../HSPI_Report_16.pdf.: Richard Barrett, a.g.m. s.16. 51 Yousiff Meah, Colin Mellis, “Recognising Radicalisation: EU Project Final Report”, European Forum for Urban Safety, Paris, 2008. 52 53 Magnus Ranstorp, Understanding Violent Radicalisation, London: Routledge, 2010. 54 Vlado Azinovic, Mumammed Jusic, a.g.m. s.7. 55 “UN Resolution 2170 (2014)”, md. 8-10. 56 “ UN Resolution 2170 (2014)”, md. 6, 16. Implementation of Security Council resolution 2178 (2014) by States affected by foreign terrorist fighters (S/2015/683 of 2 September 2015); Seventeenth report of the Analytical Support and Sanctions Monitoring Team submitted pursuant to resolution 2161 (2014) concerning Al-Qaida and associated individuals and entities (Report prepared by the 1267 Committee: S/2015/441 of 16 June 2015); Statement by the President of the Security Council of 29 May 2015 (S/PRST/2015/11); Gaps in the use of advance passenger information and recommendations for expanding its use to stem the flow of foreign terrorist fighters (S/2015/377 of 26 May 2015); Analysis and recommendations with regard to the global threat from foreign terrorist fighters (Report prepared by the 1267 Committee: S/2015/358 of 19 May 2015); Implementation of Security Council resolution 2178 (2014) by States affected by foreign terrorist fighters (S/2015/338 of 14 May 2015); Challenges in prosecutions related to foreign terrorist fighters (S/2015/123 of 23 February 2015); Security Council resolution 2199 (2015) of 12 February 2015;Security Council resolution 2195 (2014) of 19 December 2014; Statement by the President of the Security Council of 19 November 2014 (S/PRST/2014/23); Preliminary analysis of the principal gaps in Member States' capacities to implement Security Council resolutions 1373 (2001) and 1624 (2005) that may hinder their abilities to stem the flow of foreign terrorist fighters pursuant to Security Council resolution 2178 (2014) (S/2014/807 of 12 November 2014). Kararlar için bakınız. http://www.un.org/en/sc/ctc/news/2015-03-11_UN_documents_FTF.html 57 Lorenzo Vidino, “European foreign fighters in Syria: dynamics and responses”, European View, Vol. 13, p. 217-224 (2014); Jessica Stern, “The Continuing Cost of the Iraq War: The Spread of Jihadi Groups throughout the Region”, The Watson Institute for International Studies at Brown University, Working Paper No. 19, 2014. 58 “The Challange of Foreign Fighters and the EU2s Response”, Council of EU Fact Sheet, 9 October 2014, http://www.consilium.europa.eu/en/policies/fight-against-terrorism/foreign-fighters/ 59 Jeanine de Roy van Zuijdewijn and Edwin Bakker, “Returning Western foreign fighters: The case of Afghanistan, Bosnia and Somalia”, ICCT Background Note, June 2014. s.10. 60 61 Alastair Reed, Jeanine de Roy van Zuijdewijn, Edwin Bakker, “Pathways of Foreign Fighters: Policy Options and Their (Un)Intended Consequences”, ICCT Policy Brief, April 2015, s.3. “Dutch PM says jihadis should die in Syria rather than come home”, Dutch News Nl, 6 March 2015, http://www.dutchnews.nl/news/archives/2015/03/dutch-pm-says-jihadis-should-die-in-syria-rather-than-come-home/ 62 Seth G. Jones, “Jihadist Sanctuaries in Syria and Iraq: Implications for the United States”, Rand Testimony, 24 July 2014, p.2, http://www.rand.org/content/dam/rand/pubs/testimonies/CT400/CT414/RAND_CT414.pdf. 63 64 65 66 Richard Barrett, a.g.m. s.16. Alastair Reed, Jeanine de Roy van Zuijdewijn, Edwin Bakker, a.g.m. s.2. Vlado Azinovic, Mumammed Jusic, a.g.m. Ek-3, s.72. “Radicalisation Awareness Network (RAN)”, http://ec.europa.eu/dgs/home-affairs/what-wedo/networks/radicalisation_awareness_network/index_en.htm 67 Eva Entenmannn , Liesbeth van der Heide, Daan Weggemans, Jessica Dorsey, “Rehabilitation for Foreign Fighters: Relevance, Challenges and Opportunities for the Criminal Justice Sector”, ICCT Policy Briefing, December 2015. 68 24 Merkez Strateji Enstitüsü Rapor-013 | Yabancı Savaşçılar| 23.03.2016 US Congress Homeland Security Committee”, September 2015; BM’ne Türkiye tarafından rapor edilenler; M. Tuthven, “Inside the Islamic State”, The New York Review, 9 July 2015; Alex P. Schmid, “Foreign (Terrorist) Fighter Estimates: Conceptual and Data Issues”, ICCT Policy Brief, October 2015, s.10. http://icct.nl/wp-content/uploads/2015/10/ICCT-Schmid-ForeignTerrorist-Fighter-Estimates-Conceptual-and-Data-Issues-October20152.pdf 69 70 “Yabancı Savaşçılar”, İçişleri Bakanlığı, http://www.goc.gov.tr/icerik3/yabanci-savascilar_363_378_4742 Sarp Özer, Hüseyin Gazi Karkı, “Türkiye'den 'yabancı savaşçı'larla yoğun mücadele”, AA Haber, 25 Temmuz 2015, http://aa.com.tr/tr/turkiye/turkiyeden-yabanci-savascilarla-yogun-mucadele/22968; Murat Yeşiltaş, “İç Savaşa Komşu Olmak: Türkiye’nin Sınır Güvenliği Siyaseti”, SETA Analiz, Ağustoz 2015, sayı 136. S. 27-30. 71 David Rising, “Turkey Arrests Extremist Wanted by Germany”, Breitbart, 22 Mart 2013, http://www.breitbart.com/news/da567m382/.; “5 Hollandalı, Suriye’ye Geçmeye Çalışırken Yakalandı”, NTV, 29 Mart 2015, http://www.ntv.com.tr/dunya/5-hollandali-suriyeye-gecmeye-calisirken-yakalandi,pMoO04JgOkGh3NlrYt4jmQ.; Salim Taş, “Sınırda Yakalanan 9 İngiliz Ülkelerine Gönderildi”, Anadolu Ajansı, 14 Nisan 2015, http://www.aa.com.tr/tr/haberler/493200-sinirda-yakalanan-9-ingiliz-vatandasi-ulkelerine-gonderildi.; “Suriye Sınırında, IŞİD’e Katılmaya Giden 20 Kişi Yakalandı”, NTV, 5 Nisan 2015, http://www.ntv.com.tr/turkiye/suriye-sinirinda-iside-katilmaya-giden-20-kisiyakalandi%2cEcOR-EtmvEyRBnvXLwWI9Q., “İnterpol’ün Aradığı Kadın Antalya’da Yakalandı”, NTV, 6 Nisan 2015, http://www.ntv.com.tr/turkiye/interpolun-aradigi-kadin-antalyada-yakalandi,zUbpiC-ZRkuGBb0-0e5seQ.; “Suriye Sınırından 17 Kişi Yakalandı”, NTV, 7 Nisan 2015, http://www.ntv.com.tr/turkiye/suriye-sinirinda-17-kisiyakalandi, m2cfs5_8wk-Snw-4yfp2Jw.; “Turkey Arrests Dozens Trying to Cross its ‘International’ Border with Syria, Join ISIS”, Daily Sabah, 7 Nisan 2015, http://www.dailysabah.com/nation/2015/04/07/turkey-arrests-dozens-tryingto-cross-its-internationalborder-with-syria-join-isis.; “Türkiye’ye Girmeye Çalışan Çinli IŞİD Üyeleri Yakalandı”, NTV, 9 Nisan 2015, http://www.ntv.com.tr/turkiye/turkiyeye-girmeye-calisan-cinli-isid-uyeleriyakalandiEPmSuQGQP02nJvnYlyMKhw.; “Turkish Security Forces Detain 134 People for Illegal Entry”, Daily Sabah, 11 Nisan 2015, http://www.dailysabah.com/nation/2015/04/11/turkish-security-forces-detain-134-people-for-illegal-entry.; “Turkey Detains Spanish Couple Suspected of Joining ISISin Syria”, 18 Nisan 2015, http://www.dailysabah.com/nation/2015/04/18/turkeydetains-spanish-couple-suspected-of-joining-isis-in-syria.; “Turkey Arrests Syria-Bound British Family”, The Daily Star, 21 Mayıs 2015, http://www.dailystar.com.lb/News/World/2015/Apr-21/295191-turkey-arrests-syria-bound-british-family.ashx#. 72 VTYQ7zdghsg.twitter. Konuyla ilgili olarak gazete haberleri dışında sınırlı sayıda kaynağa ulaşılabilmiştir. Tuncay Kardaş, Ömer Behram Özdemir, “Avrupalı Yabancı Savaşçılar, Kimlik, Sosyal Medya ve Radikalleşme”, SETA Analiz, Şubat 2015-Sayı 115; Haldun Yalçınkaya, “Yabancı Savaşçılar ve Türkiye: Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 2178 Sayılı Kararı Almasının İlk Yılına Dair Değerlendirme”, ORSAM Rapor. 31, Ekim 2015.; “Yabancı Terörist Savaşçılara Karşı Uluslararası İşbirliği: Türkiye’nin Tecrübesi”, ORSAM Rapor No.22, Şubat 2015.; Hilmi Demir, “Yabancı Savaçılar ve Homegron Teröristler”, TEPAV Değerlendirme Notu, Mart 2015. 73 74 “Türkiye-AB İlerleme Raporu 2014”, s.66. http://www.ab.gov.tr/files/ilerlemeRaporlariTR/2014_ilerleme_raporu_tr.pdf 75 Türkiye-AB İlerleme Raporu 2015”, s.21. http://www.ab.gov.tr/index.php?p=46224 25 Bu Sayfa Boş Bırakılmıştır
Benzer belgeler
YAbANcI TerörisT sAvAşÇILArA KArşI ULUsLArArAsI
çıkabilmektedir. Paralı askerler ile yabancı savaşçılar arasındaki çizginin ne kadar belirgin olduğu da
tartışmalıdır. Batı ülkelerinden yabancı savaşçıların önemli bir kısmı daha önce ordularda pa...