Haskovo

Haskovo
Meryem
Ana’nın
şehri
www.virginmary.bg
Hz. Meryem ana anıtı, Haskovo
Dünyadaki en yüksek “Hz.Meryem ana ve oğlu” heykeli,
Tanrının annesi şerefine, sevgi ve saygıyla dikilmiştir.
Anıtın açılışı 2003 yılında, Metropolit Arseniy tarafından ayinle
yapılmıştır. 2005 yılında Gines rekorlar kitabına giren anıt, 2009
yılında da Bulgaristan’ın Yüz milli turistik yerler listesinde yerini
almıştır.
Heykelin ustaları Petyo Aleksandrov, Nikola Stoyanov ve ekiptir. Polimer
betondan yapılmıştır ve ağırlığı 120 tondur. Anıtın toplam yüksekliği
32,8 metredir, çekiciliği ise zemininde bulunan “Rojdesto Bogorodiçno
- Hz.Meryem’in kutsal doğumu” kilisesi ile tamamlanmaktadır. Anıtın
bulunduğu “Yamaça” tepesinden, şehrin tamamını kapsayan, etkileyici bir
panorama izlenmektedir.
Hz.Meryem ana anıtını inşa etme fikri Haskovo belediye başkanı Georgi
İvanov’a aittir ve Haskovo halkının bağışlarıyla gerçekleştirilmiştir. Sembolün
seçimi tesadüf değildir. Tanrının anası her zaman şehrin himayecisi olarak
bilinmiştir. Asırlık tarihinde Hz.Meryem’in kutsal doğum günü her zaman
en büyük bayramlardan biri olarak kutlanmıştır, belediye meclisinin
kararıyla da 8 eylül Haskovo’nun bayramı ilan edilmiştir.
www.aleksandrovo.com
Haskovo çan kulesi
2010 yılında Hz.Meryem Ana Anıtı yanına Çan Kulesi
yapıldı. Kötü ruhların ve şüpheciliğin olduğu yıllarda,
Haskovo’nun yine de kendine özgü bir iradesi vardı diyebiliriz.
Rönesans Dönemi’ndeki yaratıcı dürtü! Bu parlak kuleyi inşa
etmek için gerekli olan yaklaşık yarım milyon levanın tamamı bir
yıldan az bir sürede bağışlarla toplandı.
Yaklaşık 30 m yüksekliği olan Çan Kulesi, Balkan Yarımadası’nın en yüksek
Çan Kulesi durumundadır. Her biri 1 ton ağırlında olan farklı büyüklüklerde
toplan 8 çan yerleştirilmiştir.
Çan Kulesi, her gün ziyaretçilere açık olmasıyla ve tepesinde nefes kesen
bir manzaraya sahip olmasıyla, Haskovo misafirleri için en favori yerlerden
biri haline gelmiştir.
...
Hristiyanlığın Avrupa’ya açılan bir kapısı olarak sembolize edilen Çan
Kulesi, her gün öğle saatlerinde Haskovo’da yankılanıyor.
Aleksandrovo tümülüsü,
Haskovo belediyesi
Aleksandrovo tümülüsü MÖ IV yüzyılda inşa edilmiştir ve
Trak kültürünün en belirgin anıtlarından biridir. 2000 yılında
ünlü arkeolog Georgi Kitov tarafından keşfedilmiştir. Etkileyici
boyutlarıyla topraklarımızdaki en büyük Trak tümülüsleri arasında
yer almaktadır. Çok iyi korunmuş olan duvar resimleri, Trak dini ayinleri,
ibadetleri, savaş donanımları, yaşam tarzları ve giyimleri hakkında yeni
bilgiler sunmaktadır.
2009 yılında tümülüsün yanında Doğu Rodoplar’daki Trak Sanatı müzesi
ziyaretçilere kapılarını açmıştır. Müzenin kurulması için Japon halkı
yaklaşık 3 milyon dolar bağışlamıştır. Bu görkemli yapıtın açılışı Japon
prensi Akişino ve Bulgaristan Cumhurbaşkanı Georgi Pırvanov tarafından
yapılmıştır.
Sakar dağının kuzey bölgesinde keşfedilen 98 altın aplikasyon (M.Ö. 45004000 y.) şüphesiz müzenin en gözde eserleri arasındadır. Onlar, Varna
nekropolü altın takıları ve Hotnitsa köyü gerdanlığıyla beraber, Avrupa’da
işlenen en eski altın eserlerdir.
Haskovo belediyesinin
„Doğu Rodoplar’da Trak Sanatı”
Müze Merkezi
2009 yılında Aleksandrovo anıtkabirinin hemen yanında bulunan
“Doğu Rodoplar’da Trak Sanatı” Müze Merkezi kapılarını açtı.
Japonya halkı bu müzenin inşaatına yaklaşık 3 milyon dolar’lık bağışlarda
bulunmuştur. Büyük müze kompleksinin açılışı Japonya prensi Akishino ve
Bulgaristan Cumhurbaşkanı Georgi Parvanov tarafından şahsen yapılmıştır.
Aleksandrovo köyü anıtkabirinin tam örneği müzenin sergi salonunun odak
noktasında yerleştirilmiştir. Böylece müze ziyaretçilerine Trakların antik sanat
eserlerinden eşsiz bir örneği ile tanışmak için imkân sağlanmıştır. Trak ressamın
eliyle yapılan savaş manzaraları ve Trak asillerin meşhur şölenleri betimlenen
resimlerin en küçük detayları bile gösterilmiştir.
Zengin müze sergilerinde yer alan Haskovo bölgesinde Trak döneminden kalma
çok sayıdaki öğelerin silahlar, süsler, kaplar içeren büyük bir kısmı Aleksandrovo
köyü anıtkabirindeki duvar resimlerinde de görülebilir. Sakar Dağının Kuzey
kısmında keşfedilen (4500 - 4000 yılı M.Ö kalma) 98 altın aplikasyon, “Doğu
Rodoplar’da Trak Sanatı” Müze Merkezinin en ilgi çekici sergi öğeleri arasında yer
almaktadır. Bunlar, Varna kabrinde keşfedilen altın süsler ve Hotnitsa köyünde
bulunan gerdanlık ile birlikte dünyanın en eski işlenmiş altın eşyalarıdır.
Ülkemizin en modern, görkemli ve mükemmel donanıma sahip
müzelerinden biri olan “Doğu Rodoplar’da Trak Sanatı” Müze
Merkezi 2011 yılından beri Bulgaristan’ın 100 ulusal turistik sitesi
listesine eklenmiştir.
Mesai günler: Pazartesi günü hariç her gün.
Perperikon
Perperikon kaya kenti son zamanlarda Bulgaristan’daki
en ünlü arkeolojik mekandır. Arkeolojik araştırmalara göre,
Perperikon’ daki ilk yaşam izleri 6 000 yıl önceden, Bakır –
Taş Çağındandır. Daha sonra Geç Tunç Çağında ve Erken Demir
Çağında şehir görkemli ibadet merkezine dönüşmüştür. Daha eski
Yunan tarihçisi Herodot, Rodoplar’da bulunan Eski Trak tanrısı Dionysos
– Zagrey’in görkemli tapınağı ve içerisinde bulunan kehanet yerini
anlatmaktadır – üzerine şarap dökülen ve ateşler yakılan taştan altarlı,
kayalarda yontulmuş şehri. Onun kahini Apollon’un tapınağındaki Delphi
kahini Pythia kadar ünlüymüş. Roma tarihçisi Suetonius, Büyük İskender’in
Perperikon’ da dünyaya hükmedeceğini öğrendiğini eklemektedir.
Doğu Rodoplar’da ve Perperikon’ da bir çok din ve kültür izini bırakmıştır.
Farklılıklarına rağmen onların hepsi yılın bir gününü – Yaz gündönümünü
- kutlamaktadırlar. Asırlık geleneğin günümüzdeki devamını, her yıl 22
Haziran arifesinde düzenlenen “Perperikon” festivali getirmektedir, sırlarla
bürülü geçmişimizden gizemli geleceğimize doğru yolumuzu devam
ettirmektedir.
Tatul köyü yanındaki
Orfe tapınağı
Şüphesiz, Tatul köyü yakınlarında, Trakya’daki en eski
Heroon, kutsallaştırılmış önder tapınağı, keşfedilmiştir. Son
arkeolojik araştırmalar, tapınağın Rodop’ların efsanevi himayecisi,
ünlü Trak şarkıcısı ve kahramanı Orfe’ye ait olduğunu gösteriyor.
Kompleks, Bulgar topraklarındaki en görkemli ve megalit anıtlardan
biridir. Eskiçağ putperest tapınağından ve Ortaçağ kalesinden ibarettir.
Kayanın zirvesi ve merkez olan yerde, kayanın içende oyulmuş mezar
bulunmaktadır, mezara doğru kayalarda yontularak yapılmış merdivenden
çıkılmaktadır - bu kabir yer ve gök, tanrılar ve insanlar arasında aracı
olması için Orfe’nin sembolik mezarıdır.
Tatul’da 2004-2007 yılları arasında yapılan kazılarda daire biçiminde
yerleştirilmiş ocaklar bulunmuştur – bunlar tanrılara ibadet etmek ve
kurbanlar sunmak için ayinlerde kullanılan sunaklardır. Küllerin içinde
arkeologlar eski inançlarla ilgili yüzlerce eşya bulmuşlardır, onların
arasında Mikena’daki hükümdar tümülüslerinde bulunana benzer altın
maske parçası, kilden yapılmış insan şekilli idoller, kutsal şarap
içme kapları, kahinlerin kullandığı asa ucu ve kurban sunma
ayinlerinden bir çok kemik vardır.
Haskovo ili, Sağır taşlar Trak
tapınağı
Bir kaya tapınağı olan Sağır taşlar, en büyük Trak ibadet
yerleri arasındadır. Derin defilelerle bölünmüş, birkaç devasa
kaya kitlesini kapsamaktadır. Kayalardan birinin eteklerinde bir
kaya mezarı oyulmuştur. Mezarın doğu kısmında yatak ve küçük niş
oluşturulmuştur. Yan tarafta bitirilmemiş olan, ikinci bir mezardan kalıntılar
bulunmaktadır. Doğudaki kaya kitlesinde, tepeye kadar varan merdiven
oyulmuştur, tepede ise havuz oluşturulmuştur. Diğer üç kayada ise 200’ü
aşan tapınak nişi bulunmaktadır.
Tapınağın yeri özenle seçilmiştir – mükemmel ve büyüleyici doğa, artı
her yönü rahatlıkla görebilme imkanı vardır. Etraftaki manzarada devasa
yapılarıyla baş gösteren kaya kitleleri, Rodoplar’ın eski çağlardaki sakinleri
tarafından kutsal olarak kabul edilirmiş. Traklar için kayanın yüksekliği,
sıradanlıktan kutsallığa doğru yücelme törenini simgelermiş. Tapınağın
göğe doğru giden merdivenlerinden çıkan kişi insan olmaktan çıkarmış –
güneşin ilk ışıklarının değindiği zirveye ulaşarak kahin, başka, temiz ve
yeni bir aleme uzanmaktaymış...
Uzuncovo köyündeki
“Uspenie Bogorodiçno” kilisesi,
Haskovo belediyesi
Uzuncovo köyündeki “Uspenie Bogorodiçno” kilisesi
Bulgaristan’daki en büyük köy kilisesidir. Kilise çok ilginç biçimde
İslam ve Hıristiyanlık unsurlarını birleştirmektedir. İlk önce Ortodoks
ibadet yeri olarak kurulan kilise, 1593 yılında, Osmanlı imparatorluğu
zamanında yıkılmıştır. Onun yerine çok büyük ve zamanının yazarlarına
göre kaleye benzeyen, büyük bir Kervan Saray kurulmuş ve sarayın bir
bölümü olarak cami inşa edilmiştir, kervan sarayın ana girişi günümüze
kadar korunmuştur. 20 yüzyılın başlarında Türkiye mülkü Bulgar devletine
iade eder ve Ortodoks kilisesi olarak yeniden düzenlenmesine başlanır.
2007 yılında Haskovo Belediyesi “Uspenie Bogorodiçno” kilisesini
tamamen yenilemiştir. Restorasyon esnasında din ve felsefe konulu, iki çok
eski Arapça yazı bulunmuştur, yazıların tam tarihi daha belirlenememiştir.
Tüm duvar resimleri ve ikonalar yenilenmiştir. Boyutlarıyla ülkemizdeki en
görkemli üç ikonostaz arasında yer alın ikonostazın ağaç işlemeleri,
Tryavnalı usta Darin Bojkov tarafından yapılmıştır. Camlara,
Hz. Meryem ananın hayatından değişik bölümleri yansıtan,
muhteşem vitraylar konulmuştur.
Haskovo’nun eski saat kulesi
Haskovo saat kulesi 19. Asrın başlarında şehrin
ekonomik kalkınmasının simgesi olarak inşa edilmiştir.
Ancak 1913 yılında şehrin belediye meclisi bilinmeyen sebepten
dolayı kulenin yıkılmasına karar vermiştir…
8 Eylül 2012 günü Haskovo belediye başkanı Georgi İvanov eski saat
kulesinin yeniden yapılandırılması için ilk kazmayı vurmuştur. Bundan bir
yıl sonra şehrin bayramı sayılan Meryem Ana’nın doğu günü bayramında
Haskovo simgelerinden biri yenilenmiştir.
23 metre yüksekliğinde boy atan yenilenmiş saat kulesi Uzundzhovo
köyünden kare taştan yapılmıştır. Kulenin ucunda üç saat kadranı be
GPS’li ayar mekanizması var, geçmiş saatler ise çan sesi ile ölçülüyor.
İlginç olan şu ki, Haskovo saat kulesinin çanı, Londa’daki Big Ben
çanı, ABD’deki Filadelfiya Özgürlük Çanı, Londra olimpiyat çanı ve II.
Kraliçe Elizabeth’in yıldönümü kutlamasındaki çanları üretmiş bulunan
“Whitechapel” dökümhanesi tarafından yapılmıştır. 1570 yılında kurulmuş
“Whitechapel” dökümhanesi Guinness Rekorlar Kitabında Büyük
Britanya’nın en eski dökümhanesi olarak kaydedilmiştir.
Haskovo’nun eski saat kulesi bağışlar sayesinden tamamen
yenilenmiştir.
Kıskançlık Heykeli Bulgar İkarus
Dünyada ilk ve tek Kıskançlık Heykeli- Bulgar İkarus Haskovo
şehrinde 8 Eylül 2014 tarihinde resmî tören ile açılmıştır. Heykel,
kanatları açan, uçmak üzere olan bir adam göstermektedir. Ama iki
el kanatlarını sıkışıp kırmak istiyor, uçmamasına neden oluyor.
Kıskançlık Heykeli fikri ünlü Gospodin Tenev-Guspata tarafından
gerçekleştirildi. Aynı zamanda Haskovo’da bulunan Baba Yaga heykeli,
Haskovo Belediyesi binasında bulunan Baykuşu heykeli, Turuncu
Köprü’nün heykeleri, Ressam Litso’nun anıtı gibi bazı heykeller onun
tarafından yapılmıştır.
Benzersiz ustalık eseri, yüksekliği 3 metre olup 1 ton ağırlığıyla bronzdan
yapılmıştır. Heykel Haskovo şehrinin çarşısında bulunuyor ve sağlam bir
granit temelinin üstüne koyulmuştur.
Heykel tamamen bağışlar ile yapılmıştır.
Haskovo Kaplıcaları
Bulgaristan güçlü bir şifa etkisi olan maden suyu açısından
en zengin ülkelerden birisidir. Banyo terapilerinin ilaç
tedavilerine nazaran bir çok avantajı vardır. Kaplıcalar yada diğer
bir adıyla kaynak suyunun insan vücudu için alerjik, toksik etkileri
bulunmamakla birlikte herhangi bir organa da zararı veya yan etkisi
yoktur. Maden suyunun içerdiği mikro ve makro elementler ve bileşenler
nedeniyle insan vücudu üzerinde tedavi edici bir etkisi bulunur.
Haskovo’daki spa merkezi içerisinde bulunan kaplıcalar oldukça ünlüdür. 57 °С
Sıcaklığındaki su mineral bileşimler açısından zengindir.
Haskovo’da kaplıca ile tedavi edilen hastalıklar:
Kas-iskelet sistemi rahatsızlıkları, kemik kırıkları, yumuşak doku
zedelenmeleri sonrası acılar, periotri, bursit, tendovajinit, miyaliji, miyazit,
lumbogo ve kontraktürler;
Kronik nevralji, nevrit, pleksitis, radikülit, disk hermisi ve sinir sistemi
rahatsızlıkları;
Jinekolojik rahatsızlıklar: Kronik andexitis, periodneksiti, kronik metrisis,
kısırlık
Ek olarak: Hafif hipertansiyon ve arteriyapati, obezite
Vücudun güçlendirilmesine yönelik yardımlar
2013 yılında kaplıcalar yenilenerek tekrardan hizmete
açılmıştır.
Trak şarabı
Antik çağlarda Trakya’nın Biblin tatlı şarabı çok ünlüymüş.
Daha sonra bu şarabın yapıldığı üzüm asması İtalya’ya ve
Siraküza’ya götürülmüş. “Ve böylece Sicilyalıların Polis dedikleri
tatlı şarap, aslında Biblin şarabı olabilir” – yazıyor Ateneus. Homeros,
Trakyalı kahin Maron’un Odisseas’a hediyesini şöyle anlatıyor: “ ... on iki
amfora tatlı, su katılmamış şarap, enfes bir içki... bu bal gibi tatlı kırmızı
şaraptan içmek istediklerinde, o, şaraptan bir bardak doldurup, yirmi misli su
katardı ve kaptan nefis ve güzel bir koku yayılırdı. O zaman insanın içmemek
için kendini tutabilmesi mümkün olmazdı...”. Şarabı bu şekilde sulandırma
tarzı belki biraz abartılmıştır. Antik Yunan’da ve Roma’da genellikle üç misli
su katarlarmış. Trakların şarabı sulandırmadan ve tek nefeste içme geleneği
“barbarca” sayılırmış. Burada bir parantez açıp, antik çağlarda şarapların çok
koyu kıvamlı ve keskin olduklarını açıklamalıyız.
Trak şarabıyla sarhoş olmanın etkisi, günümüz şaraplarının etkisine
benzermiş. Genç Plinius’a göre “onlar, sonraki günün altıncı saatine kadar
(öğlene kadar) baş ağrısı yaparmış”.
Evet... Sonuç olarak, eski geleneklerin bugüne bugün de canlı
olduğunu söyleyebiliriz. Haskovo bölgesinde hayran bırakıcı şarap
öneren onlarca meyhane vardır.
Bucuresti
R o m a n i a
Русе
Варна
Б
ъ
л
г
а
р
и
я
София
Бургас
Стара Загора
Пловдив
Хасково
Haskovo
2011
yılında
„Bulgaristan’ın
en yeşil şehri”
Edirne
Gr e e c e
Kavala
T u r k e y
Alexandroupolis
www.haskovo-bulgaria.com
Български
Türkçe
Руский
English
Deutsch
Portuguese
Italiano
Français
Română
Español
Eλληνικά
Polski
日本語
漢語
Turizm
Bilgi
Merkezi
Boulevard Rakovski 1A
Haskovo 6300
Bulgaria
Tel./Fax: +359 38 666444
Skype/ICQ: tourism.haskovo
mail: tourism.haskovo@gmail.
comwww.haskovo-bulgaria.com