Ben HABER
Transkript
Ben HABER
SAYFA 1 Doğru parça doğru kombin DOĞRU parçalar seçerek kombinlediğimiz kıyafetler içerisinde her zaman kendimizi daha iyi hissederiz. Nerede, nasıl giyinmeyi bilmek gündelik hayatımızı kolaylaştırır. Peki kombin yaparken nelere dikkat etmemiz gerektiğini biliyor musunuz? Cevabı 2’DE Mutfağın en yeni gözdeleri BU ay itibariyle ilk değişimleri mutfağınızda başlatın. Çok rahat ve kolayca bulabileceğiniz, mutfağın en yeni ve en iyileriyle sizleri tanıştıralım: Kinoa ve Karabuğday. SIYAH MAVI KIRMIZI SARI Özel sayı 27 MART 2014 / SAYI: 18 30 Mart sonuçları, Cumhurbaşkanı ve 2015’in bir göstergesi olarak değerlendirilecek Genel seçim gibi Projeler ve kent hizmetlerinden çok, internet yasaklarının, ses kayıtlarının, yolsuzluk iddialarının, paralel yapının konuşulduğu, çok karmaşık bir seçim maratonu yaşadık. Yerel seçimlere, adaylardan çok siyasi liderler damgasını vurdu. KİMSE ADAYLARA BAKMIYOR REFERANDUM GİBİ SEÇİM TÜRKİYE belki ilk kez böyle bir yerel seçim yaşıyor. Seçmen 3 gün sonra; 30 Mart Pazar günü, alınan ve alınacak olan hizmetlere bakarak, adaya göre değil, ülkenin içinde bulunduğu konjonktüre göre oyunu kullanacak. Bunun nedeni de, AK Parti ile Gülen Cemaati arasında patlak veren kavga ve sonrasındaki gelişmeler… İKTİDAR DA, muhalefet de yerel seçimleri adeta bir “Referandum” havasına soktu. Başbakan, 30 Mart’ı “Yeni Türkiye’nin istiklal mücadelesi” olarak değerlendirirken, CHP ve MHP liderleri, 17 Aralık üzerinden yaptıkları suçlamalarla, seçmeni hükümeti çekilmeye zorlayacak bir oy tercihine ikna etmeye çalışıyor. 6’DA SEÇİME 3 Baro’ya bayrağı yeniden asacağım SAYFA 2’DE İzmir İzmir Baro Baro Başkanlığı Başkanlığı için için aday aday olacağını olacağını söyleyen söyleyen Özdemir Özdemir Sökmen, Sökmen, ilk ilk işinin Baro Dergisi’ne tekrar Türk Bayrağı resmini koymak olacağını söyledi. Alis’in Nisan kehanetleri Özdemir Sökmen SAYFA 11’DE BARO eski başkanı CHP Konak Belediye Başkan Adayı Sema Pekdaş’a ağır eleştiri yapan Av. Özdemir Sökmen, “Kendisinin bayrak ve Türklük ile ilgili düşüncelerini en iyi bilenlerden biriyim. Bunları seçimlerden sonra açıklayacağım.” dedi. 8’DE GÜN KALDI Necip Kalkan İzmir’in kaderi değişecek “VATANDAŞ değişimi özlüyor” diyen AK Parti Karabağlar Belediye Başkan Adayı Necip Kalkan, “30 Mart’ta İzmir ve Karabağlar kendi kaderini belirleyecek. Kimse kusura bakmasın artık belediyecilikte moda AK Parti” diye konuştu. 8’DE Sanayicinin tek isteği 30 Mart’ta Alsancak “huzur ve güven” yolcusu kalmasın Siyaset baronları süreci geriyor İZMİR’DEKİ siyaset baronlarını zamanı geldiğinde açıklayacağını ifade eden DSP Konak adayı Hakan Tartan, “Ne yazık ki İzmir’de birkaç siyaset baronu var ve bunlar süreci geriyor” dedi. 10’DA Hararetli atışmalara sahne olan yerel seçimlere birkaç gün kala gündemde 2. plana atılan ekonomi, ülkenin adeta öteki gündemi halini aldı. Karabağ dur durak bilmiyor CHP Karşıyaka’da hedef rekor oy 10 EGE Bölgesi Sanayi Odası Başkanı Ender Yorgancılar, 2014’e problemlerle başlayıp yer yer sendeleyen Türk ekonomisinde, sanayicinin beklentilerini ve İzmir’deki son durumu sanayici gözüyle Ben HABER’e anlattı. 4’TE Ender Yorgancılar Cemil Şeboy AK AK Parti Parti Buca Buca adayı adayı Cemil Cemil Şeboy: Şeboy: “30 “30 Mart’ta Mart’ta sandıklar sandıklar açılmaya başlayınca, Alsancak’tan Alsancak’tan gelip gelip Buca’ya Buca’ya Başkan Başkan olmaya olmaya çalışanlar çalışanlar geldikleri geldikleri gibi gibi gidecek.” gidecek.” 9’DA 9’DA Hakan Tartan Sandığa bir kala 2. adam kim olacak? Genç kalmayı kim istemez? SANDIĞA 3 gün kaldı. En kırıcı, en yıkıcı seçim çalışmalarına şahit olduk. EROL YARAŞ 3’TE EKİP, başkanın rahat çalışması için gerekli. Tek başına yönetmek doğaya aykırı. ERDAL İZGİ 6’DA EŞİME ve bana bir mesaj geldi. “10 yaş daha genç kalmak ister misiniz?” Kim istemez? AHMET YAZICIOĞLU 4’TE SAYFA 02 2 HABER DOĞRU PARÇA DOĞRU KOMBİN K ıyafetlerimizi seçmek gündelik yaşamımızda hep problem haline gelmiştir. O günkü modumuza göre dolabımızdan bir kıyafet tercihi yaparız ama kararsız kaldığımız zamanlar olur. Aslında problem o günkü ruh halimizle ilişkili olduğu gibi kendimize doğru kombini yapıp yapmadığımızla da ilgilidir. Doğru parçalar seçerek kombinlediğimiz kıyafetler içerisinde her zaman SIYAH MAVI KIRMIZI SARI moda-beslenme 2014 trendlerine bakacak olursak dolabımızda mutlaka olması gerekenler arasında ispanyol paça pantolonlar, deri parçalar, boyfriend jeanler, kısa üstler, asimetrik kesim etekler, midi boy kloş etekler, jean ceketler ve kısa topuk ayakkabılar bu sezonun hit parçalarından. Doğru kombini oluşturabilmek için sezonun trend parçalarından seçtiğimiz, sizin de stiliniz için ipuçları bulabileceğiniz kombinleri sizlerle paylaştık. İSPANYOL PAÇA İspanyol paça pantolonlar bir kaç sezondur trendler arasında. Bu retro pantolonları kullanırken paça boyunun asla kısa olmamasına dikkat edin. İspanyol paça pantolonlar bol kesimli olduğundan üstümüze daha oturan parçalar giymek daha orantılı bir görünüm sağlar. Örneğin üzerinize oturan kısa blazer ceketler, kısa kazaklar, gömlekler harika görünür. Mevsimlerin geçiş döneminin vazgeçilmez parçası jean ceketler dolabımızda mutlaka olması gerekenler arasında. Jean ceketinizi midi boy kloş eteklerle, desenli kalem eteklerle, militer pantolonlarla ya da maxi elbiselerle kombinleyerek hoş bir görünüm sağlayabilirsiniz. Ayrıca beyaz gömlek yada t-shirt ile kot mavisinin uyumunu kullanarak bu şıklığınızın garanti olduğu bir kombinasyon yapabilirsiniz. kendimizi daha iyi hissederiz. Nerede, nasıl giyinmeyi bilmek gündelik hayatımızı kolaylaştırırken, ‘kombin yaparken nelere dikkat edilmeli?’ dediğimizde kendimizde bulduğumuz doğru yanıtlar bizi daha şık ve gösterişli yapacaktır. İyi bir kombin yapabilmek için üzerimizdeki her parçanın, ayakkabının ve aksesuarın birbiriyle ahenk içinde güzel görünmesi gerekir. www.wellnessclubizmir.com BURÇİN ÇELİKEZER erhaba değerli okurlarım. İşte bahar ayları kendini göstermeye başladı. Havalar yavaş yavaş ısınıyor. Bizim de değişme kabuğumuzdan çıkma vaktimiz geldi çattı. Ben bu ay itibariyle ilk değişimleri mutfağınızda başlatın istiyorum. Artık süper- M marketlerde çok rahat ve kolayca bulabileceğiniz, mutfağın en yeni en iyileriyle sizleri tanıştırayım. Kinoa ve Karabuğday. Lütfen bu yılki ilk değişim, bu iki besini mutfağınıza katmakla olsun. Şimdi gelelim bu iki güzel besini niye tavsiye ettiğime… kullanışlı hale getirebiliriz. SKINNY JEAN Zamansız bir klasik skinny jean bütün kadınların dolabında mutlaka olması gereken parçalardan. Skinny jean kombinleriyle ister şık ister spor görünümler sağlamak mümkün. Örneğin skinny jean over-sized kazakla kombinleyerek vücudun alt kısmındaki darlık üst kısmındaki bollukla doğru orantıyı yakalayarak çok tarz bir görünüm sağlanabilir. Skinny jean ile şık bir kombin oluşturmanın olmazsa olmazı zarif stilettolar. Bu şıklığı şifon gömlekler, transparan ya da taş detaylı bluzlarla bir adım daha ileriye taşıyabilirsiniz. BOYFRIEND TARZ Bu sezon öne çıkan trendlerden bir diğeri ise kadınların gömlekleri pantolonları ve ceketleri boyfriend tarzı. Üzerimize iki beden büyük kıyafetler giymek bu sezonun yükselen hit parçaları arasında. Boyfriend jean pantolonunuzun altına topuklu ayakkabı giyerek daha feminen bir görünüm sağlayabilirsiniz. Bu kombini basic tshirt, blazer ve clutch çanta ile birleştirerek eforsuz şıklık yaratacağınız kesin. CROP-TOP KISA TOPUK Crop-top yarım ya da göbeği açıkta bırakan t-shirtler, gömlekler, büstiyerler trend parçalar arasında. Crop-tops'ın en güzel yanı ise size pek çok seçenek sunması. Yüksek bel bir pantolonla tercih edebileceğiniz gibi maxi etekle, kısa şortla, kloş eteklerle de pek çok kombin yapabilirsiniz. Bu modelleri günlük hayatımızda ceket ve gömleklerin içinde biraz daha 2014 ilkbahar/yaz sezonunun en trend ayakkabılarından biri kısa topuklular. Tasarımcılar tarafından yeniden yorumlanan kısa topuklu ayakkabılar son derece şık ve kullanışlı. Düz kesim kısa paçalı ya da paçaları kıvrılmış pantolonlarla, feminen dizin üzerindeki kısa elbiselerle kombin yapabilirsiniz. Eğer uzun boylu değilseniz kitten heels ayakkabınızı mini etekle kombinleyerek bacaklarınızın daha çok görünmesini sağlar; kombinde doğru orantıyı yakalayabilirsiniz. A e KAB Merv Mutfağın en yeni gözdeleri Kinoa ve Karabuğday 27.03.2014 Neden Kinoa? Kinoa dediğimiz, çiçekleri tohuma dönüşmüş ve buz şekliyle kurtulmuş bu tahıl, bütün temel aminoasitleri içeriyor. 100 gramında 13 gram protein bulunmaktadır. Sütün aksine benzeyen şekilde protein içermektedir. Değerli ölçüde kalsiyum içerir. B vitamininden zengindir ve gluten içermez. Lif bakımından zengindir ve bu yönüyle hem tok tutar, hem şekerin dengelemesine destek sağlar, hem de kolesterolün düşürülmesinde çok değerlidir. Kabızlığı giderici ve önleyicidir. Hiç kolesterol içermez. A, C, D, K, E vitaminlerinden de zengindir. Kansızlığa iyi gelir, kemik iliğinin kan yapımını destekler. Bayanlarda meme kanserine karşı koruyucudur. Çocuk ve anne karnında bebek gelişiminde sinir sistemi beyin hücrelerin gelişimine destekleri biliniyor. Neden Karabuğday? Hiç gluten içermez. Yağ çok az içeren bir bitkisel protein deposudur. Tüm tahıllar içinde en çok Lizin aminoasidi içerendir. Lif bakımından zengindir ve bu yönüyle hem tok tutar, hem şekerin dengelenmesine destek sağlar, hem de kolesterolün düşürülmesinde çok değerlidir. Karaciğerin tüm faaliyetlerini destekleyen maddeler içerir. Magnezyum ve potasyumdan ayrıca B6 vitamininden zengindir. Kan basıncını dengeler. Kan damarlarının içinin hasarını engeller. Kolon kanserine karşı koruyucudur. Hormona bağlı kanserlere karşı koruyucudur. Radyasyon gibi x ray gibi ışınların etkilerini vücutta birikim ve hasarını azaltır. İşte size özel lezzetli, besleyici, sağlığınızı pek çok açıdan olumlu destekleyecek iki tarif: KİNOA SALATASI 2 taze soğan 5 çorba kaşığı haşlanmış kinoa 1 kaşık zeytinyağı 1 kaşık balsamik sirke 2 yuvarlak halka dilimlenmiş ananas 2 çorba kaşığı iri kıyımı ceviz içi Hepsini karıştırın çocuklarınızla birlikte tüm aile tüketin. KARABUĞDAY ÇORBASI 100 g karabuğday (önceden haşlayın) 200 g mantar 1 boy soğan 1 diş sarımsak 1/2 demet maydanoz Hepsini minik minik doğrayın 2 kaşık sirke 3 kaşık limon suyu 1 kaşık zeytinyağı 1 çay kaşığı tuz 1 çay kaşığı karabiber 4 bardak su ile kaynayın çorbanız hazır dilerseniz tamamını blenderden geçirebilirsiniz. Afiyet olsun... SAYFA 03 27.03.2014 Bengü, Kansersiz Yaşam Derneği yararına düzenlenen YAŞA-TIR projesi için düzenlenen şenlikte sahne kostümlerini satışa sunacak. Projeye, kliplerinde ve sahnede giydiği kıyafetleri bağışlayan Bengü, satış için de tüm gün standın başında durarak destek verecek. Şarkılarıyla olduğu kadar sosyal sorumluluk projelerine verdiği destekle de alkış toplayan Bengü, iki yıl üst üste “En iyi Kalpli” ödülüne layık görülmüştü. Bengü bu kez de, Kansersiz Yaşam Derneği’nin organize ettiği ‘Alışveriş Yaşa-TIR Şenliği’nin ilkinde gönüllü olarak yer alıyor. Kanser hastalarına verdiği desteğin yanında kanserin erken teşhisi ve tedavisi konusunda topluma yardımcı olmayı amaçlayan derneğin düzenlediği “Yaşa-TIR Şenliği”; Türkiye’nin dört bir yanındaki hastalara umut ışığı olacak. 1 Nisan Salı günü Shangri La Bosphorus Oteli’nin Balo Salonu’nda düzenlenecek şenlikte Bengü; sahnede ve kliplerinde giydiği kıyafetler arasından seçtiği en özel parçalarını standında tüm gün bizzat kendisi durarak satacak. İDÇ'den yeni logo Üretime ve yatırıma ara vermeden devam eden demir çelik sektörünün 39 yıllık birikime sahip firması İzmir Demir Çelik Sanayi A.Ş, değişim ve atılım sürecini logo değişimiyle taçlandırdı. İDÇ’nin yeni logosu ilk kez, geçtiğimiz yılın Ekim ayında düzenlenen ve “Birlikte Güçlüyüz” sloganıyla İDÇ’nin devralınışının 8. yılının kutlandığı toplantıda iştirakler ve çalışanlarla paylaşıldı. Mevcut yatırımları yansıtan ve yeni projeleri müjdeleyen İDÇ’nin yeni logosu; istikrar ve devamlılığı temsil eden beyaz renk ile sonsuzluğu ve verimliliği temsil eden laci- vert rengin bileşiminden oluşarak, sürdürülebilir uluslararası rekabetçi yapısı, şirket kültürü, çağdaş yönetim prensipleri, nitelikli personeli, güçlü finans yapısı ve ulaştığı yıllık cirosuyla Ege’nin ve Türkiye’nin devleri arasında yer alan firmanın yüzünü yansıtıyor. 39 yıllık geçmişinden aldığı gücü ve markasının değerini, "Modern" ve "Dinamik" bir çizgiye taşımayı amaçlayan İDÇ, geleceğin inşasında kullanılacak orta profil yatırımı ile kendini çağın gereklerine hazırlarken güçlü yatırımlara devam edileceğini yenilenen çizgisiyle bir kez daha vurgulamış oldu. Türk mermerinde geçmiş, bugün ve gelecek Türk mermeri “geçmiş, bugün ve gelecek” tasarımları ile zamanda yolculuğunu sürdürüyor. İstanbul Maden İhracatçıları Birliği de bu yolculuğu “Zaman Boyunca Mermer” konsepti ile tasarım dünyasının kalbinin attığı Milano Tasarım Haftası’na taşıyor. Sergide “geçmiş” Aziz Sarıyer, “bugün” İtalyan mimar ve tasarımcı Fabio Novembre, “gelecek” ise Japon tasarımcı Yoshioka Tokujin tarafından hayata geçirilecek. Dünyanın dört bir yanından tasarım meraklılarını ve sanatçıları buluşturacak olan bu önemli etkinlik, 8-13 Nisan 2014 tarihleri arasında Milano’da gerçekleştirilecek. Anadolu’nun bereketi ve zenginliğini yansıtan Türk mermer ve doğal taşını dünya ile buluşturmayı misyon edinen İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB), Milano Tasarım Haftası’nda bu yıl da çok özel bir sergiye imza atacak. Avrupa’nın gerisindeyiz Ekolojik Tarım Organizasyonu Derneği (ETO) ile Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD) İzmir Şubesi işbirliğinde düzenlenen sohbet toplantısında organik tarım masaya yatırıldı. Toplantıda konuşan ETO Yönetim Kurulu Başkanı Atila Ertem organik tarımın dünyada yükselen bir değer olduğunu, sağlıklı ve sivil düşünen toplumların organik ürünlere yöneldiğini söyledi. Yıllık kişi başına düşen organik harcamanın Almanya ve İsviçre’de 150, İtalya’da 120 Euro olmasına 3 gündem Bengü’den anlamlı destek rağmen Türkiye’de bu rakamın 1 Euro’nun altında kaldığını ifade eden Başkan Ertem, “Türkiye organik tarımda dünya sıralamasında geriye doğru gidiyor. 1990’ların başında dünyada ilk beşte yer alan Türkiye bugün 400 milyon dolarlık yıllık ihracatıyla 42.sıraya düştü. Tarım politikalarında bütünlük sağlayarak organik tarımda potansiyeli ve tüketimi artırmalıyız. Organik ürünlerde KDV’nin düşürülmesiyle üreticiye katkı sağlanarak, tüketimin artması yolunda önemli bir adım atılabilir” diye konuştu. SIYAH MAVI KIRMIZI SARI SANDIĞA BİR KALA ltı üstü sandığa 3 gün kaldı. Yaklaşık 50 gündür ortalık toz duman. Eteklerdeki tüm taşlar döküldü. Hatırlayabildiğim en kırıcı, yıkıcı seçim çalışmalarına şahit olduk. Başkan seçilenler ile seçilmeyenler 1 Nisan’dan sonra nasıl birbirlerinin yüzüne bakacak merak ediyorum. Yerel seçim diye yola çıktık, genel seçim gibi oy kullanacağız. Küçük ilçelerde değil ama büyük metropollerde tercihler tamamen siyasi olacak. Proje, ekip, vizyon, bunların hiçbiri gözde değil. AK Parti değil, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan oylanacak. 31 Mart sabahından sonra Türkiye, partilerin aldığı oy yüzdelerini konuşa- A cak. Tüm yorumlar yüzdeler üzerinden yapılarak, yeni Türkiye nasıl şekillenecek onlar tartışılacak. Propaganda döneminde meydanlarda söylenen cümleler ve oy oranları hatırlatılacak. Çıta AK Parti açısından yüzde 38 kondu. 38 altı farklı, üstü farklı tartışma yaratacak. Anketçiler ortaya çıkıp ‘’ben doğruyu bildim’’ diye hava atacak. Şöyle bir geriye bakıyorum. İzmir’de proje, kentin geleceği, 2050’de nasıl bir İzmir hayal ediliyor hiç bunları tartıştık mı? Kesinlikle hayır. Bütünşehir ve ilçe belediye başkanlarının vizyonuna, belediyecilik anlayışına göre mi oy vereceğiz? Buna da hayır. Yukarıda da söyledim Başbakan’ı [email protected] EROL YARAŞ oylayacağız. Kutuların, kasaların, şekerliklerin ve saatlerin gölgesinde oy vereceğiz. İzmirliler, anketlerde de çıktı, CHP ile buluşacak. Ama dayatmalara karşı eli rahat mı, hiç değil. Zaten esas kızgınlık da burada. Ölüm gösteriliyor, sıtmaya razı olmamız isteniyor. Bazı ilçelerde vatandaşın iradesi çok farklı olursa bu da birilerine en güzel mesaj olacak. En çok merak ettiğim ilçe de Konak. İşi odun seviyesine taşıyanlar, zorla dayatılan adayla burada nasıl bir sonuç alacaklar en çok merak edilen konu bu. “Ben yaptım oldu” mantığı tüm İzmir ve ilçelerinde acaba ne kadar tutacak, bunu da hep birlikte göreceğiz. SAYFA 04 4 HABER [email protected] AHMET YAZICIOĞLU GENÇ KALMAYI KİM İSTEMEZ Kİ? "Acil Tıp" denince akla Uzman Dr. Ülkümen Rodoplu gelir. Türkiye Acil Tıp Derneği'nin kurucu üyesi, Avrupa Acil Tıp Birliği'nin ise 2004'ten beri başkan vekilidir. Acil tıbba gönül vermiş, örnek bir hekimdir. Son derece güvenilir, zarif bir dosttur. Pozitif enerjisiyle etrafındakilere ve hastalarına huzur veren bir şifa kaynağıdır. Gönderdiği bir mesajında eşime ve bana "10 yaş daha genç kalmak ister misiniz?" diye soruyor. Gençlik bir yana, sağlıklı kalmak herkesin arzusudur. Hastalanarak şifa aramak ve başkalarının eline bakmak ise en büyük korkumuz... İşte sevgili Dr. Ülkümen Rodoplu'nun, herkesin genç ve dinamik kalmasını sağlayacak sağlıklı yaşam sırları: Güleryüz, su, ÇIK limon, uyku, KIL ak, çalışmak, doğal am ş a y gıdalarla İyi ayatın acak h ıkar sağlıklı beslenn ı ç yar at ı mek, hareket, d a r t a anl aktır. ceviz, elma, m zeytinyağı, koyu yeşil sebzeler, dostluk ve sosyal ilişkiler, pozitif ve iyimser bakış açısı ve her yıl check up... Bu maddeleri titizlikle yerine getirmeniz sizi 10 yaş daha genç yapar mı bilemem ama zinde ve sağlıklı yapacağı kesindir. Sevgili Dr. Ülkümen Rodoplu, hiç üşenmeden zaman zaman böyle yararlı mesajlar atarak dostlarını uyarır. Sözlerini yerine getirmemizde yararlar vardır. TÜRK,KAHVESİNİN, 40,YILLIK,HATIRI Artık "Kahvemizin ömürlük hatırı vardır" diye rahatça övünebiliriz. Çünkü "Türk Kahvesi", Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Teşkilatı'nın (UNESCO), "İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesi"ne kabul edildi. Bakü'de gerçekleştirilen 103 ülkeden 800 delegenin katıldığı toplantıda, "Türk kahvesi ve geleneği" başlığını taşıyan dosya, oy birliğiyle listeye alındı. Böylece "Türk Kahvesi'nin 40 yıllık hatırı vardır" sözü, "Ömürlük hatırı vardır"a dönüştü. Yunanlılar, "Türk Kahvesi" sözcüğünü kabul etmiyor ve "Greek Coffee"de ısrar ediyorlardı. Bu sayede Greek Coffee'nin sahteliği de tescil edilmiş oldu. Önümüzdeki UNESCO toplantısında "Bahar kutlaması/Hıdırellez" ile "Ebru Sanatı"nın da listeye alınmasını resmen isteyeceğiz. Daha önce de "Meddahlık, Mevlevi Sema Törenleri, Aşıklık Geleneği, Karagöz, Kırkpınar Yağlı Güreşleri, Keşkek ve Mesir Macunu" da UNESCO Listesi'ne dahil edilmişlerdi. HAZIMLI,DAMAT ARANIYOR! Almanya'da porno filmlerinde oynarken sinemaya geçiş yapan Sibel Kekilli "Kendimi Türk'ten ziyade Alman olarak görüyor ve yüzde 10 Türk hissediyorum" dediğinde, Türklerden fena halde tepki görmüştü. Duvara Karşı filmiyle adından söz ettiren Türk asıllı Kekilli'nin (33), ya şu sözlerine ne buyrulur? - Ailemin memleketi Kayseri'ye 15 yıl önce gittiğimde, köyde elektrik yoktu ve alaturka tuvalet kullanılıyordu. Kayseri ile ailemin memleketi olması dışında hiç bir bağım kalmadı. Benim memleketim, Hamburg-Ottensen'dir! Garip ama gerçek, pek çok ülkede izlenen "Game of Thrones"(Taht Oyunları) adlı dizide de "Fahişe Shae" rolündeki Sibel Kekilli'nin, ikisi Altın Ayı olmak üzere 14 ödülü bulunuyor. Dahası, porno filmlerinin ardından, dizideki fahişe rolüyle gündemde kalan Sibel, bir Türk'le evlenmek istiyor. SIYAH MAVI KIRMIZI SARI ekonomi Sanayicinin tek beklentisi ‘Huzur’ ve ‘Güven’ 27.03.2014 HABER MERKEZİ EBSO Başkanı Ender Yorgancılar yerel seçim öncesi siyasi tablonun, ekonomiye olan yansımalarını yorumladı. Yorgancılar ülkenin gelişimi adına birçok alanda reformların hayata geçmesi gerektiğine dikkat çekti. Y erel seçimlerin gerkarşılık yine de Türk sanaçekleşmesine yalnızca yicisi üretimi arttırmak için birkaç gün kala meyadeta savaşıyor. danların tansiyonunun yükBöyle bir atmosferde sek oluşu, hem içeride hem Ben HABER’in yerel seçim de dışarıda yaşanan gelişöncesi ekonomik beklentilemelerin gündemin bir adım re ilişkin sorularını Ege gerisinde kalmasıyla sonuçBölgesi Sanayi Odası landı. Sokağın nabzının Başkanı Ender Yorgancılar genel anlamda liderlerin yanıtladı. konuşmalarına “Üretiyoruz ama kilitlendiği şu günlerde endişeliyiz” sanayici ■ Ülkenin!ciddi!bir!seçim ise istihhavasına!girdiği!şu!günlerde damın sanayicinin!son!durumu gelenedir?! ceğini Seçim öncesinde başlatartışımış olan siyasi ve toplumsal yor. kaygıların tetiklemesi ile 30 ortaya çıkan riskler, sanayiMart’ın cilerimizi geleceğe dair yanı sıra bir endişelendirmiştir. Ne buçuk yıllık mutlu ki sanayi üretimindesüreçte genel ki gelişmeler, üreten sanayiseçimlerin ve cinin haklı gururu olmuştur. cumhurbaşkanSanayi üretimi, Ocak ayında lığı seçimlerigeçen yılın aynı ayına göre, Ender nin de yapılaAvrupa Birliği'nde (AB) Yorgancılar cak olması ve yüzde 2,4, Avro Bölgesi'nde olası iktidar yüzde 2,1 artarken, Türkiye değişimlerinin yüzde 7,3'lük artışla, verileri ekonomiye nasıl yansıyacağı açıklanan AB üyesi 21 ülketam anlamıyla bir muamma. den 19'unu geride bırakmışAncak bir gerçek var ki tır. Türkiye dünya çapındaki Ancak genel itibariyle ekonomik dalgalanmadan ekonomik veriler, enflas2014 yılının başlamasından yonda yükselişi; kapasite itibaren önceki yıllara naza- kullanımı ve güven endeksran daha sert bir şekilde lerinde düşüş genel çerçevepayını alıyor. Döviz kuru ve yi ortaya koymaktadır. faiz değişimleriyle birlikte Global pazarlarda yaşanan özellikle otomotiv sektörün- hadiseler, Rusya-Ukrayna Yerel seçimlerin doğrudan İzmir’e de de gözle görülür bir arasında yaşanan gerilim ve etkilerini de değerlendiren düşüşün yaşanıyor olması bunun global yansımaları Yorgancılar, adayların projelerinin sanayiciyi düşündürüyor. ticari ve ekonomik kaygıları İzmir’e fayda sağlayacak nitelik taşıAmerikan Merkez elbette ki arttırmıştır. dığını belirtti. Bankası FED’in ülke eko“Kırılganlığı ■ İzmir yerelinde sanayici-siyaset nomisini kurtarmak adına ilişkisi için neler söyleyebilirsiniz? gelişmekte olan ülke ekono- aşabilmenin Herhangi bir aday belirtmeksizin milerini sarsacak adımları, sunulan projelere bakış açınız nedir? Ukrayna ile Rusya merkezli yolu…” İzmir için ne derece tatmin edici? krizin küresel boyuta taşın■ Sanayicinin!beklentileİzmir’in sorunları ve ihtiyaçları ma ihtimalinin endişeleri, ri!neler?! aslında ortadadır. İzmir sanayisi, ticaOrtadoğu’nun her an ciddi Sanayicinin en temel reti, turizmi ve tarihi ile güçlü bir bir krize gebe oluşu Türk beklentisi öncelikle ülkede miras ve potansiyele sahiptir. Ancak sanayicisini endişelendiren huzur ve güven ortamının yatırım ve destekler konusunda sıkınfaktörler olarak öne çıkıyor. tekrar tesis edilmesi, belirtılarımız mevcuttur. Ekonomistlerin Türkiye için sizliğin ortadan kalkarak Kentleşme konusundaki sıkıntılaönceleri kırılgan beşli, şimekonominin birinci gündem rın aşılmasında, özellikle son dönemdilerde ise kırılgan sekizli maddesi haline gelmesidir. de hız kazanan kentsel dönüşüm proolarak tabir edilen ülkelerin Son dönemde içeride ve jelerini takdirle takip ediyoruz. arasında en kırılgan olduğu- dışarıda yaşanan gelişmeler, Altyapı yatırımları çerçevesinde ulana yönelik ifadeleri, özellik- ulusal ve global piyasaları şım, teknoloji, konut, lojistik ve kent le yabancı yatırımcının ekonomik hedeflerden yaşamının rahatlatılmasına yönelik Türkiye’den uzaklaşması uzaklaştırmış, siyasi ve topyatırımları, İzmirliler hali hazırda kaygısı doğuruyor. Buna lumsal kaygılar önceliklerde beklemektedir. Vaat edilen projeler, İzmir’e arzu ettiği ivmeyi kazandıracak niteliktedir. İzmirli sanayici, yerelde ve merkez siyasetle, her dönemde uzlaşma Sanayicinin tek tek bekbekSanayicinin içerisinde, çözüm odaklı bir anlayış lentisi öncelikle geliştirdiği için oldukça başarılı bir ülkede huzur huzur ve ve ülkede iletişim içerisindedir. Bu noktadan hareketle, demokrasilerin vazgeçilgüven ortamının ortamının güven mez aktörlerinden yerel yönetimletekrar tesis edilmesi, tekrar tesis edilmesi, rin, İzmir’e hizmet noktasında birbirbelirsizliğin ortadan ortadan belirsizliğin leri ile yarışacakları 30 Mart seçimlerinin, İzmir’e ve tüm İzmirlilere şimkalkarak ekonominin ekonominin kalkarak diden hayırlı olmasını diliyorum. birinci gündem gündem madmadbirinci Bizim için önemli olan kazananın desi haline gelmesi. İzmir olmasıdır. “Önemli olan İzmir’in kazanması” ilk sıralara yerleşmiştir. Global gelişmelere karşı ekonomik ve siyasi kırılganlıklarımızı aşabilmenin yolu, içeride toplumsal mutabakatı sağlayarak huzur ve güven ortamını geri kazanmaktan geçmektedir. Bunun yanı sıra sanayicilerimiz, yerel seçimler ve cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrasında, Türkiye ekonomisinin eski gücü ve istikrarını geri kazanarak; ihracata dönük büyüme stratejisi çerçevesinde cari açığını azaltma yönündeki ekonomi politikalarının hayata geçirilmesini beklemekte, siyasetin hukukun üstünlüğü ilkesini temel almasını, Türkiye’yi geleceğe taşıyacak eğitim, yargı ve ekonomi alanında yapısal reformların hayata geçirilmesini arzu etmekteyiz. “Sermaye,bekle-gör sürecine,girdi” ■ Cumhurbaşkanlığı!için yapılacak!seçimlerin!de!yaklaştığı!bir!süreçte!dış!ticaret konusunda!sıkıntı!yaşanıyor mu?!Yabancı!iş!ortakları Türkiye’ye!yatırım!konusunda nasıl!tavırlar!sergiliyorlar?! Dünya genelinde sermaye hareketlerinde alışılagelmişin dışında bir seyir hakimken, global ve ulusal hadiseler neticesinde uluslararası sermayenin yatırım kararları ve tercihleri henüz dengeli hale gelmiş değildir. Türkiye yatırım çekme konusunda gelişen kapasitesi ile dikkat çeken bir ekonomi. Ancak komşu coğrafyalardaki toplumsal ve ekonomik çalkantılar ile birlikte, özellikle, hukuk alanında yaşadığımız sıkıntılar uluslararası sermayeyi bekle-gör sürecine sokmuştur. Bu sürecin ülkemiz ve global ekonomiler açısından geçici bir dönem olduğu kanaatindeyim. Daha uzun vadeli ve geniş perspektifte bir değerlendirme yapacak olursak, TPP ve TTIP çerçevesinde yeniden organize edilen global ticaret ve STA’lar perspektifinde, ekonomi karar mekanizmalarının, Türkiye’nin doğru işbirliklerinin içerisinde yer alması yönünde politika üretmeleri gerekliliği ön plana çıkmaktadır. Globalleşme sonrası dünya ekonomilerinin yeniden evrildiği bir dönemden geçiyoruz. Türkiye’nin doğru işbirlikleri içerisinde yer alması, bölgesel ve global bir ekonomik güç olması yönünde göz ardı edilemez bir gerekliliktir. Bu şekilde yabancı yatırımcı çekme potansiyelimiz, yeni pazarlara açılma stratejilerimiz ve dünya pazarlarında hak ettiğimiz noktaya gelmemiz mümkün olacaktır. ■ Siyasi!partilerin!yaptığı harcamaların!ekonomiye olan!etkisini!nasıl!görüyorsunuz?!Bu!harcamalarda!arztalep!dengesi!ve!ortaya!çıkan ekonomik!veriler!iş!dünyasını ne!derece!tatmin!etti?! Seçim dönemleri ticaretin ve dolayısıyla üretimin arttığı dönemlerdir. Tanıtım, pazarlama ve nihai tüketime yönelik dayanıklı ve dayanıksız tüketim mallarının siyasi propagandalarda hizmet ve ürün alımlarının hızlandığı seçim dönemlerinde yapılacak harcamalar için siyasi partilerimizin bütçelerinde önemli yer tutmaktadır. Özellikle tanıtım ve propaganda faaliyetlerine hizmet sağlayan sektörlerin fazla mesailer ile çalıştığını, zaman zaman görsel basında da haber bültenlerinden takip etmekteyiz. Ülke ekonomisi için mali yükler getiren seçim dönemleri, sanayi ve ticaret faaliyetlerindeki artışı da beraberinde getirmektedir. Ülkemizde siyasi partilerin ve adayların yaptıkları seçim harcamaları denetime tabii olmadığı için bu ivmenin ekonomiye olan katkısını tam olarak bilemiyoruz. Ancak, özellikle ticari alanda belli bir hareketlilik söz konusudur. SAYFA 05 27.03.2014 2 siyaset a r u t a f z Ö m i ç e s ile i s e ö nc A R B O D A R DOB dönem İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevini üstlenen Burhan Özfatura, yerel seçimler öncesinde İzmir’deki seçim atmosferini değerlendirdi. Ofisinde hat sanatıyla “İzmir Şehremini Burhan Özfatura” yazılı tablonun altında yaptığımız röportajda geçmiş dönemde siyasetçilerin daha kibar olduklarını dile getiren Özfatura, adaylara tavsiyelerde bulunmayı da ihmal etmedi. ● Genel anlamda atmosferi nasıl buluyorsunuz? İzmir’de rüzgar son 4-5 günde belli eder kendini. Ondan önce tahmin yapmak çok zor. Bu seçimler AKP tarafından kasıtlı olarak genel seçim havasına sokuldu. Yolsuzluk iddiaları had safhada. Ben yıllarca Kamu Etik Kurumu’nda da görev yaptım ve 8 yıl öncesinden itibaren kamu ihalelerinin şaibeli olduğunu dile getirmiştim. Bu seçimlerde bence alternatif MHP olacaktır. Bakın Murat Taşer benim yanımda yetişti. Çok dürüst, çok çalışkan, ekip çalışmasını bilen, proje üretimini bilen bir insandır. 5 sene boyunca nerede zor iş varsa hep ona verdik ve fevkalade bir şekilde yaptı. Bayraklı’da da Hüseyin Aslan, 1984’ten beri tanıdığım birlikte mücadele verdiğimiz bir kardeşimizdir. İzmir halkının partilerin Özfatura arkadaşımız arasında sıkışmaması Burak gerekiyor. Cilasun ile. ● İzmir’de CHP’li belediyelerin performansını nasıl buldunuz? Başarısız buldum. Sayın Kocaoğlu ile hiçbir problemimiz yok. Zaman zaman gariban vatandaşlarımızla ilgili ricalarımızı hiç kırmadı. Şu var ki; İzmir’i seven ve daha önce aynı makamda bulunmuş biri olarak ekip çalışması olmazsa hiçbir şeyin olmayacağını kendisine defalarca anlattım. Ekip çalışmasını yapamadığını dile getiriyorum. Biz, Allah nasip etti 10 yıllık süremizde birtakım işleri başardık. Kim başardı? Ekibim başardı. Belediye başkanı bir şey bilmez ve bilmesi de gerekmez ancak bileni bilmesi gerekir. Akıllı adam kendinden daha akıllı adamların aklını kullanabilen kişidir. Allah nasip etti 32 bin toplu konut yaptık. İki şeye baktım. Biri hırsız olmayacak, diğeri konusunda ehil olacak. Babanın oğlu olsa oraya layık olmayan adamı kayırmayacaksın. ● CHP’nin aday tercihlerini nasıl buldunuz? Hayatımda hiçbir zaman CHP’ye oy vermedim. Hiçbir zaman CHP’li olmadım. Politik görüşlerim hep farklı oldu ki Sayın Kılıçdaroğlu da benim hesap uzmanlığından arkadaşım. Kendisiyle görüştüğümüzde Hüseyin Aslan görev için tercih edilirse hayatımda ilk kez CHP için çalışacağımı söyledim. Elbette tercih kendisinin. ● Açıklanan projeleri nasıl buluyorsunuz? Yarışın projelere dayanmasını takdir ediyorum. Tabii olarak içlerinde iyi olanları vardır. Burada esas mesele uygulayabilmek… Örneğin metro, Kocaoğlu için çok büyük prestij kaybı oldu. Bu iş ekip işidir. İzmir halkı bugüne kadar neyin yapıldığına bakacak. Aynı şey Binali Bey için de geçerlidir. İzmir için sonuç odaklı düşünmek lazım. Bir de Binali Bey kazanırsa Tayyip Bey inisiyatifi ona bırakmaz. İstanbul’da olduğu gibi olur. ● Sizce sokağın nabzı nasıl? Vatandaşların aklı karıştırılıyor. Ben Sayın Başbakan ve ekibinden ekonomiyi daha iyi bildiğimi söyleyebilirim. Parlak sözlerle ekonomi düzelmiyor. Vatandaş korkutuluyor ve böylece susturuluyor. 2 İzmir’de dönem ANAP ve rakDYP bay gal larını da an landır Burhan , Özfatura rdemitingle tarki sayı ı tışmalar için “Sen rayı bana pa en verdikt mil sonra 1 lik yon kişi g mitin im” düzenler or. diy SIYAH MAVI KIRMIZI SARI 5 HABER ● Peki kendi döneminizle karşılaştırırsak nasıl bir seçim dönemindeyiz? Biz daha kibardık. Hiçbir zaman kişisel kavgalar olmadı. Menemen testisi gibi bütün televizyonlarda yan yana fikirlerimizi belirtiyorduk. Birbirimizi kötülemedik, hırsız, uğursuz, ajan vs. demedik. 1984’te Özal’ın yükselen bir grafiği vardı ve kazandık. 1989’da ise AKP’nin şimdiki hali gibi bazı yanlışlar yaptık, burnumuz büyüdü ve kibir oluştu ve üstümüzden tank geçti. ANAP olarak hezimete uğradık. Akabinde Tansu Çiller’in yükselişiyle yeniden kazandık. Öcalan’ın paketlenmesiyle de 99’da Piriştina kazandı. “Bayraklar prestij olarak görülüyor” ● Sizce afişler şehri kirletmiyor mu? Ben 4 seçimde de bunu başaramadım. Afişlerin ve bayrakların bana göre hiçbir yararı yok. Oyları arttırmaz, eksiltmez. Şimdi bu bir prestij oldu. Kimin bayrağı fazlaysa daha güçlüymüş algısı yaratılıyor. Ben son 2 seçimimde konvoy vs yaptırmadım. Bütün İzmir trafiği seçimden 1 gün önce tıkanıyor, görüntü kirliliği doğuyor. 1-2 tane üstü açık arabayla çıksanız yeter. Ben 1984 seçimlerinden sonra ANAP ya da DYP’ye İzmir’de miting yaptırmadım. Çünkü sen bana parayı verdikten sonra ben sana 1 milyon kişi de toplarım. Oradaki kalabalık palavradır, oy demek değildir. Ben genel başkanları şehrin içinde kalabalık olmayan bir konvoyla gezdiriyordum. Daha çok insanla görüşüyorsun. Hem zaman hem de maddi anlamda kazançlı çıkıyorduk. ● Kazanacak adaylar nasıl dav● Konak için neler düşünüyorsunuz? ranmalı? Orada Sema Pekdaş sonradan çıktı. Belediye başKendisi 94-99 döneminde benim meclis kanının seçildiküyemdi. Çok aktif bir çalışmasını da görten sonra partisi memiştik o dönem ama şimdi birden aday olmaz. Oy verse oldu. Aziz Bey şehrin çıkarlarından ziyade de vermese de kendine göre bir ekip kurdu. Bu bir hastaherkese hizmet lık nedense… Herkes kafasını öne sallaetmek duruyan insan arıyor. Çok güzel bir hadis-i mundasınız. şerif var, “Allah sevdiği yöneticilere Hizmette geri açık sözlü danışmanlar lütfeder, sevkalmış bölgelerin mediklerine dalkavukları musallat elbette önceliği eder.” Allah bana o imkânı verdi. olacaktır. Kazanacak Başkalarının yanında fevkalade arkadaşlar siyasi görüsaygılı olup yalnız kalınca şü ne olursa olsun her şeyi söyleyen insandürüst ve ehil kişilerden lar yanımda oldu. bir danışman ekibi kurmalı. İzmir’in düşünen beyinleriyle tarama konferansları gerçekleşmeli. Böyle bir etkinlikle uzun yılların planları gerçekleştirilebilir. Oy versin ya da vermesin işini bilen kişilerden yararlanılmalı. Ben 650 milyon dolar harcadım Büyük Kanal Projesi için. Devlet 1 kuruş para vermedi. O yüzden yerel yönetimler edebiyat yapmamalı. Başkan koordinatör olmalı kardeşim! Politika falan yapmayacak. Hele bir de partili bir danışman alırsa yandı. İş yapmaz, çalışmaz, tembel olur. İzmir’de yapılacak ilk iş işgücü planlaması olmalıdır. Bakın İzmir’e 2002 ile 2012 arasında İzmir’e Ankara’dan gelen para 12 kat arttı. Bu para şirketlerin şişirilen kadroları ve astronomik zararları nedeniyle yatırıma dönmedi. İsraf edildi. Şirketlerin hepsi zararda. Bu nedenle kazanan arkadaşımızın mutlaka işgücü planlaması yapması gerekiyor. “Kafasını öne sallayan insan arıyor” SAYFA 06 6 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI HABER siyaset ikinci adamı kim olacaktır? Erkek denemez. Kadın da olabilir. nemlidir. Ekip oluşması, kadronun kurulması, ilçeler arası siyasi dengenin kurulması ve Büyükşehir Belediye Başkanı’nın daha rahat çalışması için gereklidir. Artık sınırlar genişledi. 30 Mart’tan sonra Bütünşehir devreye girecek. İzmir, 30 ilçesiyle adeta küçük bir ülke gibi olacak. Ö ★★★ [email protected] ERDAL İZGİ BÜYÜKŞEHİR’DE İKİNCİ ADAM KİM OLACAK? Diyelim ki… Seçim yapıldı, sandıklar açıldı. Aziz Kocaoğlu kazandı. İkinci adamı kimdir? Onunla birlikte dolaşacak, güvenerek koltuğunu, mührünü bırakacak, vekili olacak. Bundan önce Sırrı Aydoğan’dı. Ahmet Piriştina’nın ölümünden sonra Aziz Kocaoğlu, Meclis kararıyla Büyükşehir’e ★★★ Tek başına yönetmek… Doğa kurallarına aykırıdır. Daha işin başında tıkanmaktır. ★★★ Büyükşehir Belediyesi’nin Projelerden ziyade internet yasaklarının, ses kayıtlarının, yolsuzluk iddialarının, paralel yapının konuşulduğu bir süreçte 30 Mart tarihi, Türkiye’yi bekleyen üçlü seçim maratonunda da ilk gösterge olacak. geçti. Yerine Aydoğan’ı işaret etti, Aydoğan yerine geldi. Meclis’in seçimiyle, beş yıl atamayla başkanlığını sürdürdü. ★★★ Aydoğan, ikinci dönemde meclis üyesi oldu. Başkanvekilliğini üstlendi. Doktor olmasına rağmen İmar Komisyonu başkanı yapıldı, beş yıl aynı görevde kaldı. İmar kararlarında koku çıkmasını önledi. ★★★ Bu seçimde yok. Aday gösterilmedi. Yerini kim dolduracak? Kulislere göre, Konak Belediye Başkanlığına Sema Pekdaş seçilirse, devreye girecek. İdari yapıda, genel sekreterliği kim sürdürecek? Halen kâğıt üzerinde biri var ama işlevsiz. ★★★ AK Parti adayı Binali Yıldırım kazanırsa, ikinci adam kim olabilir? Seçimi kazanan ilçe belediye başkanı olursa, kimi ikinci adam seçebilir? Genel sekreterliğe İzmir’den mi isim belirler, yoksa Ankara’dan mı getirir? ★★★ Ne gariptir ki… Yerel seçimlerde, biz seç- YEREL SEÇİM DEĞİL GENEL SEÇİM 3 0 Mart 2014’teki yerel seçim, AK Parti ile Gülen Cemaati arasındaki kavgayla, ‘genel seçim' havasına büründü. Tapelerin, şantajların, montajların, kutuların, yasakların gölgesinde alışılmışın dışında bir yerel seçim atmosferi yaşıyoruz. Projelerden ziyade internet yasaklarının, ses kayıtlarının, yolsuzluk iddialarının, paralel yapının konuşulduğu bir süreçte 30 Mart tarihi, Türkiye’yi bekleyen üçlü seçim maratonunda da ilk gösterge olacak. Aslında birçok araştırmacı yerel seçimlerin, alınan hizmetten doğan memnuniyetin öne çıktığı, adaya göre tercihlerin değişebileceği, partiden çok kişiye oy verilerek parti faktörünün ikinci plana koyulabildiği bir yarış olarak görülmesi gerektiğini belirtmişti. Ancak içinde bulunduğumuz konjonktürde yerel seçimlerin bu şekilde algılanması pek de mümkün görünmüyor. Bu kez yerel seçimler tam anlamıyla genel seçim havasında geçiyor. Bunun en önemli nedeni de 17 Aralık’taki operasyonlar, gözaltılarla gündeme yerleşen yolsuzluk ve rüşvet iddiaları ile akabinde ortaya çıkan tapeler. Başlatılan soruşturmaya bakan, bürokrat ve kamuoyunun yakından tanıdığı kişilerin adları karıştığı için, özel- Danıştay kararıyla görevi iade edilen Ersu Hızır, zoraki oturtuluyor. 27.03.2014 menler önce partiye sonra adaya bakarız. Adayın meclis üyeleri kimlerdir, sormayız. Şehirle ilgili kararı kim alacak, ilgilenmeyiz. Komisyonlarda çalışacak üyeler işin uzmanı mıdır, değil midir araştırmayız. Sonunda hep şikâyet ederiz. ★★★ “Başkanın ekibi yok. Yönetim yetersiz, beceriksiz. İşler yürümüyor, aksıyor” diye dedikodusunu yaparız. Bakmayız, ikinci adamlara. Var mıdır, yok mudur? İyi midir, kötü müdür? Bu kez sandıktan Türkiye genelini ilgilendiren bir sonuç çıkacak. Sonuç, 2014 Ağustos’unda planlanan Cumhurbaşkanlığı seçimi ve 2015 Haziran’ındaki genel seçimler için de bir gösterge niteliği taşıyacak. İZMİR’DE EN ÇOK KATILIM HANGİ MİTİNGE OLDU? likle ilk günlerde kamuoyunda ve Türk ekonomisinde deprem etkisi izlendi. Borsada sert düşüşler yaşanırken dolar ve avro yükseldi. Soruşturmanın bir siyasi operasyon olduğunu iddia eden ve kendi oy tabanında bulunan Gülen Hareketi'ni hedef gösteren hükümet yetkilileri, hareketin yürütme ve yargı içine sızdığını ve bir "paralel devlet" hüviyetini aldığını iddia etti. Gülen Hareketi adına yapılan açıklamalardaysa hükümetin kendilerini hedef göstermesi eleştirildi. Hükümetin, soruşturma sebebiyle bozulan siyasi gücünü korumaya yönelik bir komplo teorisi çabasında olduğu ifade edildi. Recep Tayyip Erdoğan KARDEŞLİK YERİNE FİTNE Ama çekişmenin kavgaya dönüştüğü yer, Hükümet’in, Gülen Cemaati için büyük önemdeki dershaneleri kapatma planı oldu. Bu kavgada Başbakan açıkça Cemaat'i hedef alan açıklamalar yaptı. Kardeşlik hukuku yerini fitne ve nifak tartışmalarına bıraktı. 17 Aralık’taki yolsuzluk ve rüşvet operasyonu ise, kavgayı savaşa çevirdi, hükümet “paralel devlet” olarak nitelediği oluşumu devletten temizlemek için karşı operasyona girişti. İSTİKLAL MÜCADELESİ Bugüne kadar girdiği tüm seçimlerden oyunu yükselterek çıkan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 30 Mart 2014’teki seçimi de, kavganın dönüm noktasına oturttu. 17 Aralık operasyonunu değerlendirirken söylediği “Bu süreç, yeni Türkiye’nin istiklâl mücadelesi sürecidir" cümlesi de, seçim yarışının çok sert geçeceğinin göstergesi olarak yorumlandı. Erdoğan partisinin Manisa mitinginde yaptığı konuşmada da “Bu seçim alışılmış bir yerel seçim değil, adeta bir genel seçim yaşıyoruz. Bu seçimde, Türkiye üzerinde, demokrasi üzerinde, milli irade üzerinde bir oyun oynanıyor. 81 vilayet, 77 milyon bu oyuna itiraz ediyor. Yeniden bir İstiklal mücadelesi verdiğimizin herkes farkında” şeklinde bir yorumda bulun- muştu. Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz ise "Bu seçim, son dönemde yaşadığımız olaylarla yerel seçimin ötesine geçti. Bu seçim artık aynı zamanda bir genel seçim aynı zamanda bir referandumdur. Bu seçimde sadece belediye başkanlarına karar vermeyeceğiz. Bu seçimde Başbakan’dan mı yanayız, Başbakan’a saldıranlardan mı yanayız, bunun kararını vereceğiz. Seçimde Türkiye'nin istikrarının devamından mı yanayız yoksa bu istikrarı bozmaya çalışanlara mı güç vereceğiz, bunun kararını vereceğiz" diye konuşmuştu. GENEL SEÇİM HAVASINA SOKULDU Başkan adayı Binali Yıldırım ise, "Yukarıdaki hesaplaşma, liderlerin söylemleri nedeniyle bir türlü istediğimiz yerel seçim atmosferini yakalayamıyoruz. Bu bir genel seçim mi? Referandum mu? Yoksa yerel seçim mi? Hala anlayabilmiş değiliz. Bizler projeleri anlattıkça İzmir'deki rakiplerimiz de meseleyi genel seçim havasına sokmaya çalışıyor. Biz hizmetlerimizi, yapacaklarımızı anlatıyoruz" diye konuşmuştu. Şimdi Türkiye, böyle bir ortamda, ‘yolsuzlukla ve rüşvet iddiaları, paralel devlet, devlet içinde devlet olma gayretindeki çeteler’ tartışmalarının eşliğinde, yerel yöneticilerini seçecek. Ama bu kez sandık, Türkiye genelini ilgilendiren bir sonuç çıkaracak. Sonuç, 2014 Ağustos’unda planlanan Cumhurbaşkanlığı seçimi ve 2015 Haziran’ındaki genel seçimler için de bir gösterge niteliği taşıyacak. Tüm bunların aksine yerel seçimin bir genel seçim hatta referandum atmosferine bürünmesinden yakınan AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Kemal Kılıçdaroğlu İki liderin İzmir’de gerçekleştirdiği mitingler de adeta bir gövde gösterisine dönüştü. Öyle ki iki parti arasındaki kıyasıya yarış adayların da diline dolandı. AK Parti'nin mitingi mi CHP'nin mitingi mi daha fazla kalabalıktı? CHP'li Aziz Kocaoğlu'na göre CHP'nin mitingine katılım AK Parti mitinginden en az 22.5 misli fazlaydı. Kocaoğlu, “Mitinglerde rakamlar çok konuşulur ve abartılır; artı eksi taraf tutulur. Ama bunu herkes biliyor ki CHP'nin mitingi AKP'nin mitingine göre çok daha üstündü. Zaten İzmir'de de daha farklı bir şey düşünülemezdi" ifadesini kullandı. SAYFA 07 27.03.2014 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI 7 gündem HABER Siyasi partilerin birleşik oy pusulasındaki yerleri OY VERECEKLER DİKKAT 30 Mart 2014 Pazar günü gerçekleşecek olan yerel seçimlerde nasıl oy kullanılır? Oy verme işlemleri sırasında nelere dikkat etmek gerekir? Oy işlemleri sırasında kaç adet zarf kullanılacak? Yerel seçimlerde oy verme saatleri illere göre nasıl olacak? Tüm bu sorularınızın cevabı haberimizde... Y Yerel seçimde nasıl oy kullanılır? Seçimde oy kullanma hakkına sahip olmak için kimlik (nüfus cüzdanı, evlilik cüzdanı, kamu çalışanlarına verilen kurum kartı, sürücü belgesi) pasaport, askeri kimlik kartı, üzerinde TC kimlik numarasının bulunması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca Yüksek Seçim Kurulu (YSK), nasıl oy kullanılması gerektiğine dair TRT ve diğer ulusal kanallarda gösterilecek 5-10 dakika süren bir tanıtıcı seçim filmi yayınlar. YSK’nın, gerek yerel gerek ise genel seçimlerin hukuki kurallara uygun yapılması, seçmenlerin oylarının geçersiz sayılmaması ve oyların demokratik bir ortamda kullanılması için “seçmenlerin oylarını nasıl kullanılması gerektiğine dair” ilgi çekici filmler hazırlamaktadır. Bu filmlerde genellikle, belediye başkanlığı, il genel meclisi ve muhtarlık seçimlerinde nasıl oylarını kullanacağı, her seçmenin sadece bir oy hakkına sahip olduğu, oy kullandıktan sonra mürekkebin başka yerlere dağılmaması için neler yapılması gerektiği belirtilerek, oy kullanma zamanında, eğer yaşlı, engelli ve hamileler var ise onlara öncelik tanınması gerektiği gibi ikazlara da yer verilmektedir. Bu açıdan YSK halkı bilinçlendirmek için birçok yöntem uygulamaktadır. Böylece maksimum oranda halkın temsil edilmesi sağlanacaktır. BÜYÜKŞEHİRLERDE YAŞAYANLARIN İŞİ ZOR Büyükşehirlerin sınırları içerisinde ikamet edenler, büyükşehir belediye başkanlığı, bağlı oldukları ilçe belediye başkanlığı ve yine bağlı oldukları ilçenin ilçe belediye meclisi, il genel meclisi üyeliği ve mahalle muhtarlığı olmak üzere toplam 5 oy kullanmak durumundalar. İlçeye bağlı köy sınırları içerisinde ikamet edenler, il genel meclisi üyeliği ile köy muhtarlığı olmak üzere toplam iki oy hakkına sahiptirler. Bütün vatandaşların kullandığı oy, il genel meclisi üyelikleri olduğu için ülke geneli hakkında sağlıklı ve doğru bir yorum yapabilmek için il genel meclisi oyları, istatistiki açıdan önem taşımaktadır. Oy kullanma hakkına sahip her vatandaş oyunu, önceden belirlenen sandıklarda belediye, il genel meclisi, köy ve mahalle seçimleri için ayrı ayrı kullanacak. Her seçmen, belirlenen sandığın seçmen listesine yazılmış ise ancak o sandıkta oyunu kullanabilecek. Oy verme günü ve saati, YSK’ca belirlenen oy vermenin bitiş saati dolduğu halde, sandık başında oylarını vermek üzere sırada bekleyen seçmenler var ise sandık kurulu başkanı ve üyeleri bunları saydıktan ve kimliklerini tespit ettikten sonra sırasıyla oylarını kullanmalarını sağlayacaktır. Eğer seçim bitiş saatinden sonra gelen seçmen var ise kesinlikle oy kullandırılmayacaktır. YSK, 30 Mart 2014 yılında yapılacak olan yerel seçimlerde ‘nerede oy kullanacağım?’ diye merak edenler için ayrıntılı bilgiyi internet sitesinden açıkladı. YSK OY KULLANMA YERİ SORGULAMA Nerede oy kullanacağım karmaşasına artık son! Seçim yapılacak çevreleri de yayımlayan YSK, il, ilçe seçmen ve sandık sayıları, muhtarlık, belde, köy seçmen ve sandık sayıları ve siyasi partilerin oy pusulasındaki sıralarını da açıkladı. Yüksek Seçim Kurulu Sandık Öğrenme-YSK Seçmen Sorgulama 30 Mart www.ysk.gov.tr İzmir’de kimler, hangi seçim türleri için oy kullanacak? ● Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi ● İlçe belediye başkanlığı ve belediye meclis üyeliği seçimi ● Mahalle muhtarlığı ve mahalle ihtiyar heyeti üyeliği seçimi Seçmenler oylarını hangi sırada kullanacak? TURUNCU ZARF: İl genel meclisi üyeliklerine ilişkin TURUNCU renkli birleşik oy pusulası TURUNCU renkli zarfa… MAVİ ZARF: Belediye başkanlığına ilişkin MAVİ renkli birleşik oy pusulası ile belediye meclis üyeliğine ilişkin SARI renkli birleşik oy pusulası ile Büyükşehir Belediye Başkanlığına ilişkin BEYAZ renkli birleşik oy pusulası MAVİ renkli zarfa… MOR ZARF: Köy seçimlerinde köy muhtarı ile köy ihtiyar meclisi üyelerinin birlikte yazılı olduğu oy pusulası, mahalle seçimlerinde mahalle muhtarı ile mahalle ihtiyar heyeti üyelerinin birlikte yazılı olduğu oy pusulası MOR renkli zarfa Seçmenin kimlik tespiti nasıl yapılıyor? ● Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarasını taşıyan; ● Nüfus cüzdanı, ● Resmî daireler veya iktisadi devlet teşekküllerince verilen soğuk damgalı kimlik kartı, ● Pasaport, ● Evlilik cüzdanı, ● Askerlik belgesi, ● Sürücü belgesi, ● Avukatlık kimlik belgesi gibi kimliğini tereddütsüz ortaya koyan resimli, resmî nitelikteki belgelerden birinin ibrazı gerekmektedir. ● Üzerinde Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası olmayan resimli ve resmî bir kimlik belgesi ibraz eden seçmenin oy kullanabilmesi için bu belgelerin yanında ayrıca seçmen bilgi kağıdını veya nüfus müdürlüklerince verilmiş nüfus kayıt örneğini ibraz etmesi şarttır. ● Ceza infaz kurumları ve tutukevlerinde tutuklu ya da taksirli suçlardan hükümlü bulunan seçmenlerden yukarıda sayılan kimlik belgeleri bulunmayanlar için cezaevi idaresince verilmiş belge kimlik belgesi yerine geçer (298/87). ● Belediyeler ile köy veya mahalle muhtarlarınca düzenlenip onaylanan kimlik belgeleri seçmenin kimliğinin tespitinde geçerli değildir (298/87, 91). erel seçimlere sayılı günler kaldı. Peki seçmen nasıl, nerede ve hangi saatler arasında oy kullanabilecek? Yüksek Seçim Kurulu (YSK) bu soruların yanıtlarını ortaya koyan bir bilgilendirme yaptı. YSK, Doğu Karadeniz ve Doğu Anadolu bölgelerindeki 32 ilde oy kullanma işleminin 07.00 ile 16.00 saatleri arasında yapılacağını bildirdi. Geri kalan 49 ilde ise oy verme saatleri, 08.00 ile 17.00 arası olarak belirlendi. Yüksek Seçim Kurulu, seçmenin kimlik tespiti için kabul edilecek belgeleri de açıkladı. Buna göre 30 Mart günü oy kullanabilmek için, Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarasını taşıyan; nüfus cüzdanı, soğuk damgalı kimlik kartı, pasaport, evlenme cüzdanı, askerlik belgesi, sürücü belgesi, avukatlık kimlik belgesi gibi kimliğini tereddütsüz ortaya koyan resimli, resmi nitelikteki belgelerden birinin ibrazı gerekiyor. 27 Ocak 2014 Pazartesi günü siyasi partilerin birleşik oy pusulasındaki yerlerinin belirlenmesi ile ilgili olarak siyasi parti temsilcileri huzurunda ad çekme (kura) işlemi gerçekleştirildi. Kura sonucu, birleşik oy pusulasının solundan sağına doğru siyasi partilerin sıralaması aşağıdaki gibi belirlendi: 1.2Hür2Dava2Partisi 2. Demokratik Sol Parti 3.2Alternatif2Parti 4. Doğru Yol Partisi 5.2Toplumsal2Uzlaşma2Reform2ve2 Kalkınma2Partisi 6. Halkın Kurtuluş Partisi 7.2Türkiye2Komünist2Partisi 8. Genç Parti 9.2Büyük2Birlik2Partisi 10. Adalet ve Kalkınma Partisi 11.2Muhafazakar2Yükseliş2Partisi 12. Yurt Partisi 13.2Demokrat2Parti 14. Emek Partisi 15.2Özgürlük2ve2Dayanışma2Partisi 16. Millet Partisi 17.2Saadet2Partisi 18. Hak ve Özgürlükler Partisi 19.2Liberal2Demokrat2Parti 20. Barış ve Demokrasi Partisi 21.2Bağımsız2Türkiye2Partisi 22. İşçi Partisi 23.2Halkların2Demokratik2Partisi 24. Cumhuriyet Halk Partisi 25.2Hak2ve2Eşitlik2Partisi 26. Milliyetçi Hareket Partisi Basın görüntü alabilecek Basın mensupları sandık çevresinde, sandık başı işlemlerine engel olmamak şartıyla, haber amacıyla görüntü ve bilgi elde edebilecek. Siyasi partilerle, bağımsız adayların sandık başlarında görevlendirecekleri müşahitlerin ise kamu hizmetlerinden yasaklı olmayan ergin kimselerden olması şart olacak. Sandık çevresinde düzenin sağlanması sandık kurulu başkanına ait olacak. Sandık çevresinde cebir, şiddet veya tehdit kullanarak sandık başı düzenini bozmaya kalkışanlar, sandık kurulu başkanı veya üyeleri tarafından, derhal kolluk güçleri çağrılarak sandık çevresinden uzaklaştırılacak. Sandık çevresinde bir suç işlenmesi halinde, sandık kurulu, durumu tutanağa geçirecek ve ilgili hakkında işlem yapılmak üzere kolluk güçlerini çağıracak. SAYFA 08 8 HABER SIYAH MAVI KIRMIZI SARI siyaset 27.03.2014 30 Mart’ta İzmir’in kaderi değişecek A K Parti Karabağlar Belediye Başkan Adayı Necip Kalkan seçim çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Karış karış ilçeyi gezerek Karabağlar'da yaşayanlara AK Parti belediyecilik anlayışını anlatan Kalkan ile seçimlere sayılı günler kala bir araya geldik ve keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik. ■ Seçim çalışmalarına son sürat devam ediyorsunuz. Sürekli sokaktasınız, sürekli vatandaşlara dokunuyorsunuz onlarla temas halindesiniz. Peki onlardan nasıl bir tepki alıyorsunuz? Vatandaştan aldığımız tepkiden bu çalışma ortamını, temposunu ortaya koyduk. Çünkü vatandaş belediye başkanını bir kere seçim zamanından görmüş bir daha yüzünü görmemiş. Evdeki kadınlardan özürlüye, özürlüden emekliye, dükkan sahiplerine, sivil toplum örgütlerinin yöneticilerine kadar herkesin şikayeti aynı. “Bir daha sizin yüzünüzü görebilecek miyiz? Seçimden seçime geliyorsunuz bir daha bizi aramıyorsunuz, telefona çıkmıyorsunuz, numaranızı değiştiriyorsunuz, geliyoruz kapıda ulaşmak mümkün değil. Bekçiyi, önünüzdeki insanları geçemiyoruz” gibi şikayetleri var. Biz halkın adayıyız, halkın içinden çıkmış, halka mal olmuş bir belediye başkanı adayı profili ortaya koymak için çalışıyoruz. ■ Peki size vatandaşlar Karabağlar ile ilgili en çok hangi sorunla geliyor karşınıza? ‘Başkanım Karabağlar'ı köylülükten kurtar. Karabağlar koca bir köy. İzmir mega bir köy’ diyorlar. Yani o kadar büyük nüfusuna, yüzölçümüne rağmen gelişen diğer ilçelerin arasında hiç gelişmemiş bir ilçe. İnsanlar 3540 yıldır Karabağlar'da yaşıyor. Karabağlar'da kentsel bir bakış açısıyla, şehircilik açısıyla hiçbir şey yaşamamışlar. Hep çarpık yerleşim, görüntü kirliliği, imar durumu bozuk, imarla sorunu olan bir yapıyla yaşamışlar. Onun için bir kere bu şehrin değişmesini istiyorlar. Bu ilçede şehirsel başkalaşım isteği, kentsel başkalaşım isteği oluşmuş. İnsanlar medeniyetin nimetlerinden, modern belediyecilerin o bölgenin insanlarına kazandıracağı nimetlerden yararlanmak istiyorlar. En fazla karşılaştığım belediyecilik yapısının yeniliğe dönük uygulaması. ■ Siz göreve gelirseniz ilk olarak hangi soruna el atacaksınız? Karabağlar sorun dediğiniz zaman alt alta yazmak mümkün. 99 tane proje var. Eskiizmir Caddesi'ndeki trafiği rahatlatmak için her şeyi yapacağız. Kaymakkuyu Kavşağı'ndaki Eskiizmir Caddesi'ne girişi yerin altına alacağız. Esendere'ye giden iki kavşakta trafiğin bir noktada rahatlaması için hemen çalışmaya başlayacağız ve insanlara 'vay be helal olsun' dedirtecek çarpıcı örneklere başlayacağız. Bir de otopark sözü vermiştim, 1300 araçlık bir otopark yapacağız. Tabi bunları büyükşehir belediye başkanının projelerine koydurduk. Bunları, Büyükşehir Belediye Başkanı ile beraber olursak çok daha süratli, çok daha halka ulaşan hizmetler olacak. ■ Eğer Binali Yıldırım Büyükşehir Belediye Başkanı olamazsa, Aziz Kocaoğlu ile bu süreçte nasıl bir çalışma izleyebilirsiniz sizce? Böyle bir alternatifi düşünmüyoruz. Tabi [email protected] insan kendi takımıyla bu işleri yapmak istiyor. GAMZE KURT Zaten bu işleri beraber planladık kitapçıkta bütün bunlar var. Taahhüt olarak koymuştuk ikimizin de resmi üstünde. “KarabağAma tabi iş başa düşerse o günün şartlarına göre mücadele ederim. Başka çare lar’daki vatandaşyok. larımız artık değişimi ■ Kentsel dönüşüm ile ilgili ne özlüyor. 30 Mart seçimlegibi çalışmalar düşünüyorsunuz? Kentsel dönüşüm inanılmaz rinde İzmir ve Karabağlar ölçüde Karabağlar'da 21-22 tane kendi kaderini belirleyecek. Ya mahalleyi kökünden ilgilendiren bugüne kadar yaşadığı bir sorun. Bu mahalleleri gidip Karabağlar’ın aynı şekilde görün biliyorsunuz bizim projelerimizde eski hali ve yeni halini devam etmesi için oy kullanaanlatıyoruz. Yerinde kentsel cak ya da yeniliği isteyecek. dönüşüm yapacağız. Kimse kusura bakmasın ■ 2009 yerel seçimlerinde AK Parti’nin Karabağlar’da 89 bin oyu artık belediyecilikte vardı ve yüzde 34.6 ile ikinci parti konumoda AK Parti.” mundaydı. Sizin bu seçimlerdeki iddianız nedir? 89 binin üzerine artı 30 bin… değiMinimum… şimi özlüyor. 30 Mart seçimle■ Büyükşehir’de sizce durum ne olacak? rinde İzmir ve Karabağlar Görünen köy kılavuz istemez. kendi kaderini belirleyecek. Ya Büyükşehir’de artık Binali Bey göründü, bugüne kadar yaşadığı artık insanlar görmemezlikten gelmeyecek. Karabağlar’ın aynı şekilde Binali Bey’in Türkiye çapında yaptığı işler devam etmesi için oy kullanacak ortada. 1414 projeyle biz İzmir’in gelecek 50 ya da yeniliği isteyecek. Kimse yılını planlıyoruz. Bunun içinde Karabağlar kusura bakmasın artık belediyecida var. Bize de 99 tane proje düştü. likte moda AK Parti. Belediyecilik ■ Son olarak Karabağlılara ne söylemek 30 Mart’ta Binali Yıldırım ve istersiniz? Necip Kalkan ile İzmir’e gelecek. Karabağlar’daki vatandaşlarımız artık İzmir halkı bunu takdir edecektir. Necip Kalkan Karabağlar'ın Başkanı neden Necip Kalkan olmalı? Necip Kalkan Gamze Kurt Ben yıllarca halkın içinden yetişmişim. Halkla çok iç içe bir adamım. Ben de halkın içinden çıkıp devlet bursuyla okumuş bir insanım. Yaptığım görevler sırasında temsil ettiğim makamın hakkını verdiğimi herkes söylüyor. Vatandaşıma hep kapım açık bir insanım. Vatandaşla iç içe bir yaşamım var. Bir de buradaki vatandaş böyle bir tipleme arıyor. Halka yakın, kapısı açık, söz verip ortadan kaybolan, yarın gelirim deyip gelmeyen, insanların yüzünü görmediği bir belediye başkanı yerine ben halk tipli bir insanım. Yüzüm hep halka dönük yolda dahi yalnız yürümem. Hep yürürken yanımda bir insan vardır. Karabağlar da böyle bir insan arıyor. Zaten bu teklif ondan bana geldi. Bu nedenle Karabağlar Necip Kalkan ikisi birbirine uydu. Baro’ya bayrağı yeniden asacağım Baro Başkanlığı için yeniden aday olacağını söyleyen Özdemir Sökmen, “Yeniden seçilmem durumunda Baro Bülteni’ne tekrar bayrak resmini koyacağım” dedi. Dönek söylemini tasvip etmiyorum! İzmir’de DSP’yi de CHP’yi de yakından tanıyan Özdemir Sökmen, özellikle CHP’den aday gösterilmeyen isimlere karşı geliştirilen söylemlereyse işte böyle karşı çıktı; DSP’yi AK Parti finanse ediyor görüşüne kesinlikle katılmıyorum. DSP, Ecevit’ten aldığı terbiyeyle ayakta kalmaya çalışan düzgün bir partidir. Bu tarz söylemleri tasvip etmiyorum. Partiler var olmak için çalışırlar. Hakan Tartan, Ertan Avkıran, Hakkı Ülkü, Hüseyin Aslan gibi CHP’nin yollarını kestiği insanlar, kentte söz sahibi ve kaliteli insanlardı. Kendilerine yapılanlara içerlemiş olacaklar ki böyle bir geçiş oldu. Yanlış yaptıkları söylenemez. Dönek ifadesi de çok yanlıştır. Ancak bu durum DSP ya da CHP’ye yaramaz da AKP’ye yararsa ben bundan büyük üzüntü duyarım ve endişe de ediyorum. Ülke çapında AKP’nin alternatifi kimse halkın onu doğru gözlemleyip ona göre oyunu kullanmalıdır. Kabak onların başına patlayacak ■ Kale parçalı hale gelirse sorumluluk kimin olacak? Seçimlerde aday belirleme sürecinde Alaattin Yüksel, Mustafa Moroğlu, Aziz Kocaoğlu ve Ali Engin etkin oldu. Diğer milletvekillerinin ismini dahi duymadık desem yeridir. Bu büyük bir kumar aslında. CHP kazanırsa bu arkadaşlarımızın değeri artacak. Ancak bazı yerlerde işler istendiği gibi gitmezse kabak bu isimlerin başına patlayacaktır. Siyaset risk gerektirir. Kimi zaman kazanır, kimi zaman kaybedersiniz. Kaybedilmesi durumunda müsebbipleri kimlerse onlar aranır ve bulunur. 2 008-2010 yılları arasında İzmir Barosu Başkanlığı yapan Özdemir Sökmen, seçim öncesi genel durumu Ben HABER’e değerlendirdi. Demokratik Sol Parti’nin uzun bir dönem il başkanlığını yapıp siyasette de aktif rol alan ve sonrasında ise CHP’ye geçen Sökmen, İzmir’de yaşanan gelişmelerden rahatsızlık duyduğunu ancak buna karşın sandıkta AK Parti’ye karşı birleşmenin önemli olduğunu söyledi. Sözlerine genel seçim atmosferiyle başlayan Sökmen, 30 Mart öncesi yaşanan mevcut durumu şu sözlerle dile getirdi; “İzmir CHP’nin kalesi olarak görülüyor. Bu uzun yıllardır böyle lanse ediliyor ve vatandaş da böyle görüyor ama buna pek fazla güvenmemek gerekiyor. Eskiden İzmir’de tam tersi bir anlayış vardı ve şehir Adalet Partisi’nin kalesiydi. İzmir gerektiğinde sağ oylara da itibar edebiliyor. O Av. Özdemir Sökmen [email protected] BURAK CİLASUN bakımdan CHP’liler “Nasıl olsa çantada keklik” diyerek hareket etmemeli. Çalışmamazlık yapılırsa, kırgınlıklar olursa istenmeyen sonuçlar doğurabilir. Aziz Kocaoğlu’na karşı büyük bir kırgınlık ve kızgınlık olduğunu internetteki paylaşımlarda görüyoruz.” “Milletin önünde bir sandık var” AK Parti’nin iktidarda oluşunu Erdoğan’a bağlayan Sökmen, “3 dönemdir mevcut iktidar seçimi farklı bir şekilde kazanıyor. Kendisini iyi anlatma kabiliyetine sahip bir lideri var. O nedenle kitleleri arkasından sürükleyebiliyor. Buna rağmen 11-12 yıllık dönem içinde ülkeye ne katıldığı sorusuna gelirsek, bana göre gelişen düzgün karayolları ve hava taşımacılığı hizmetleri dışında memlekette ne bir fabrika açıldı, ne bir iş imkânı geliştirildi” dedi. Av. Özdemir Sökmen, CHP içinde yaşanan ve kamuoyuna da yansıyan çekişmelere yönelik ise, “Bu eleştiriler elbette çok fazla yapıldı. Özellikle 5-6 tane belediye başkanının görevlerini layıkıyla yerine getirirken birden bire görevden alınıyor olması ve bunun şeklinin yanlış olması gerçek CHP’lileri çok üzdü ve derinden yaraladı. Eğer bir demokrasi varsa, bunun CHP’nin içinde çok daha fazla olması lazım. CHP Atatürk’ün kurduğu partidir. Bu şekilde başkan seçimleri yapılması, aylardır çalışan böylesi adaylar varken, tepeden inme adayların göreve getiriliyor olması gerek tabanda, gerekse de CHP’ye oy vermeyi düşünen vatandaşlarda soru işaretleri yarattı İzmir’de. Bu tarz hadiseler geçmişten beri gerçekleşen şeylerdir. Hep böyle gerçekten hak edenler kenarda kalır ve hak etmeyenler göreve gelir. Türkiye bu makûs talihini bir türlü yenemez. Herkes çalışıp didinirken seçim zamanı 5-6 kişinin iki dudağının arasındadır tercih hakları. Aynı İzmir’de olduğu gibi Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu’nun olduğu gibi… Tavanla taban arasında çatışmalar olabilir ama nihai hedef kazanmak olmalıdır. Bu problem sırf CHP’de olan bir problem değil. Tüm partilerde yaşanıyor . Tepeden inme yön- temlerle çalışmayan insanlar aday gösterildi ama bu durum sandığa ne kadar tesir eder bilmiyorum” dedi. “Elimdeki doneleri paylaşacağım” Sökmen, CHP’nin Konak’tan aday gösterdiği Sema Pekdaş içinse sert ifadeler kullandı. Elindeki belgeleri seçim sonrası göstereceğini dile getiren Sökmen, şunları söyledi; “1,5 yıl boyunca İzmir Barosu Başkanlığı yaptıktan sonra Cumhuriyetçi Grup olarak kendi içimizde bölünmemizden dolayı Çağdaş Grup adına Sema Pekdaş bu göreve getirildi. Kendisini o dönem de eleştirdik, şimdi de eleştiriyoruz. Şu anda kendisinin CHP Genel Merkezi tarafından aday gösterilmesinden dolayı bu konuyu çok deşmek istemiyorum. Biliyorsunuz kendisi hakkında Atatürk rozeti, Türklük kavramı, dergiden bayrağın çıkarılması, KCK Davası gibi birtakım spekülasyonlar var. Bunların doğru olduğunu herkes de biliyor. Bunlar soyut sebeplerle ortaya çıkmış değil. Bunların bazılarını kendisiyle bire bir yaşadım. Ben CHP’liyim ve bu nedenle konuyu açmayı düşünmüyorum. Ancak Sema Pekdaş, Konak’ta belediye başkanlığına yakışacak bir hanımefendi midir? Bu konudaki son sözü sandığa gidecek vatandaşlarımız söyleyecektir. Kendisinin bayrak ve Türklük ile ilgili neler yaptığını bu şehirde en iyi bilenlerdenim. Çünkü bunu karşı karşıya gelerek yaşadık. Asli görevimiz olan seçim başarısını yakalayana dek bunlar benimle kalacak. Seçimler geçtiğinde ise kim kazaSema nırsa kazansın elimdeki Pekdaş doneleri paylaşacağım.” SAYFA 09 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI SAYFA 10 10 Hakan Tartan HABER yerel Siyaset baronları süreci geriyor İzmir’deki siyaset baronlarını zamanı geldiğinde açıklayacağını ifade eden Tartan, “Yerel seçimlerde siyaseti ön plana çıkarmak doğru değil. Ama birkaç siyaset baronu süreci geriyor” dedi. D emokratik Sol Parti (DSP) Konak Adayı ve Konak Belediye Başkanı Dr. Hakan Tartan, Ege Karadeniz Dernekleri Federasyonu’nu (EKAF) ziyaret ederek EKAF Başkanı Aydın Özyar ve federasyon yöneticileriyle buluştu. Dr. Hakan Tartan’ın beş yıldır yanlarında olduğunu belirten EKAF Başkanı Aydın Özyar, “Başkanımız hep yanımızda oldu. Biz de başkanımızın adaylığını başından beri destekledik. Kendisini oybirliği ile fahri hemşehri ilan ettik. Her zaman birlikte olduk ve bu birliktelik hep sürecek” diyerek desteğini dile getirdi. DSP Konak Adayı ve Konak Belediye Başkanı Dr. Hakan Tartan ise Karadenizlilerle buluştuğunda kendisini ailesinin içinde, evinde hissettiğini söyledi. Tartan, “Karadeniz insanı bayrağa, vatana ve ezana bağlıdır, bu terbiye ile yetişmiştir. Aynı zamanda Karadeniz insanı merttir. O yüzden beni en iyi sizler anlarsınız diye düşünüyorum. Ben beş yıldır doğulu batılı, o partili bu partili ayrımı yapmadan, sadece hizmeti ön plana alarak çalıştım. Şimdi ise posterlerimi yırtıyorlar, pankartlarımı kurşunluyorlar, tabelalarımı indiriyorlar” dedi. İzmir’deki siyaset baronlarını zamanı geldiğinde açıklayacağını ifade eden Tartan, “Bu bir yerel seçim. Şehreminini, yani şehrin emanet edileceği kişiyi seçeceğiz. Burada siyaseti ön plana çıkarmak doğru değil. Ama ne yazık ki İzmir’de birkaç siyaset baronu var ve bunlar süreci geriyorlar. Bunların kim olduklarını ve neler yaptıklarını da ikinci beş yıl için seçildikten sonra açıklayacağım” diye konuştu. CHP Karşıyaka'da tek yürek Partisi tarafından düzenlenen Dayanışma Gecesi'nde konuşan CHP Karşıyaka Belediye Başkan adayı Hüseyin Mutlu Akpınar "30 Mart gecesi, 300 bin Karşıyakalı ile sokakta olacağız ve ülke rekorunu kıracağız. Tarihi oyla yeniden yerelde iktidar olacağız" dedi. Kültür ve Turizm eski Bakanı Ertuğrul Günay da Akpınar'a taziye ziyaretinde bulundu. CHP Karşıyaka ilçe örgütü, yerel seçimlere 8 gün kala Dayanışma Gecesi düzenledi. Hep bir ağızdan 10. Yıl Marşı'nın söylendiği gecede "CHP, Karşıyaka'da tek yürek" mesajı verildi. Seçimler öncesi tempoyu artıran Akpınar, 30 Mart'ta tarih yazacaklarını söyledi. Hayata geçirecekleri projelerle Karşıyaka'ya çağ atlatacaklarını belirten Hüseyin Akpınar "Atılan her Mutlu bir oyun sorumluluğuAkpınar nu taşıyacağım ve güveninize layık olacağım" dedi. Olgun Atila’dan dev miting Yerel seçim çalışmaları kapsamında mahalle ziyaretlerini sürdüren ve geniş katılımlı toplantılar düzenleyen CHP Bornova Belediyesi Başkan Adayı Yüksek Mimar Olgun Atila’nın, Gaziosmanpaşa Mahallesi’nde katıldığı kıraathane toplantısı, dev bir mitinge dönüştü. Çok sayıda yurttaşın bayrak ve pankartlarla meydanı doldurduğu gecede kürsüden bir konuşma yapan Atila, halkın özgürlüğünü engelleme yolunda örülecek her duvarı yıkacaklarını söyledi. Yurttaşların 30 Mart 2014 Pazar Günü gerçekleştirilecek olan seçimlerde gerekli cevabı sandıkta vereceğini vurgulayan Atila, “Türkiye, çok zor ve sıkıntılı günlerden geçiyor. Mevcut iktidarın, yurttaşları baskı altına alma çabası, ülkemizi barıştan uzak huzursuz bir ortama itiyor. Biz, Olgun uzun zamandır bu Atila zihniyetle mücadele ediyoruz” diye konuştu. Karaosmanoğlu’ndan ilk akşam mitingi Urla Belediye Başkanı ve DSP Urla Belediye Başkan Adayı M. Selçuk Karaosmanoğlu ilk akşam mitingini Urla Mermerli Çeşme önünde yüzlerce Urlalı’nın katılımıyla gerçekleştirdi. İlk mitingde rakiplerine fark atan Karaosmanoğlu, “Urlalıların desteği ve güveniyle çalışmalarımızı sürdüreceğimize inanıyorum” dedi. Urla Seçim Bürosu önünde toplanan yüzlerce Urlalı ellerinde bayraklar ve pankartlarla miting alanına Karaosmanoğlu ile birlikte yürüdüler. Coşkulu tezahüratlar eşliğinde miting alanına gelen Karaosmanoğlu ve meclis üyesi adayları burada sevgi seliyle karşılandı. Toplanan kalabalık karşısında duygulanan Karaosmanoğlu, “Her zaman yanımda oldunuz. Sizlerin desteğiyle bir dönem daha birlikte çalışacağımıza inanıyorum. İyi ki varsınız. Sizleri çok seviyorum” dedi. Bugüne kadar yaptığı projeleri tek tek anlatarak gerçekleştireceği projeler hakkında bilgiler veren Karaosmanoğlu, özellikle geçtiğimiz gün restorasyonu başlatılan Hersekzade Ahmet Paşa Hamamı’nın kendileri için önemli olduğunu ifade ederek “Bu proje benim CHP’den aday olmamama neden olan bir projedir. Çünkü bu proje için CHP’den birileri bize bu projeyi yapmak isteyen kişileri gönderdiler. Ancak biz bu kişilerin bu işi yapamayacağını, işin içinde başka şeyler olduğunu görünce bu işten vazgeçtik. Meğer biz o gün CHP’den çiziği yemişiz. Ancak ne olursa olsun biz Urla’yı rantçılara kaptırmayacağız” dedi. Gezi Parkı olaylarına da değinerek gezi parkı olayının bir özgürlük patlaması, halkın özgürlüğüne sahip çıkması olduğunu ifade eden Karaosmanoğlu, “Gezi parkı olayı herkesin ders alması gereken bir olaydır. Herkesin bu olaydan ders çıkarması gerekiyor” diye konuştu. Gezi parkı olaylarında hayatlarını kaybedenleri Urla’da yapacakları Gezi Parkı’nda yaşatacaklarını dile getiren Karaosmanoğlu, Gezi’yi ve bu olaylarda hayatlarını kaybedenleri unutturmayacaklarını söyledi. Başkan Karabağ dur durak bilmiyor Cumhuriyet Halk Partisi Bayraklı Belediye Başkan adayı, Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ yoğun programına devam ediyor. SIYAH MAVI KIRMIZI SARI Bayraklı’yı karış karış gezmeye devam eden Karabağ’ın bu kez durağı Çiçek ve Merkez Mahalleleri oldu. Karabağ programına Çiçek Mahallesi 1639 sokak üzerinde bulunan seçim ofisinin açılışını gerçekleştirerek başladı. Başkan daha sonra kalabalık partili grubuyla birlikte Çiçek Mahalle esnafını selamladı. Sevgi Yolu’na inen Başkan Karabağ’a burada halk tarafından yoğun ilgi gösterildi. Sevgi yolu üzerinde bulunan tüm esnafla tek tek tokalaşan Karabağ vatandaşlarla birlikte fotoğraf çektirme yarışına girdi. Başkan evlerinin balkonlarından kendisine seslenenlere el sallayarak karşılık verdi. Sevgi Yolu gezisinin sonunda Fuat Edip Baksı Perşembe pazarını ziyaret eden Karabağ balıkçılarla sohbet etti. Akşam saatlerinde Alparslan Mahallesi'nden ziyaretlerine başlayan başkan Karabağ daha sonra Cengizhan Mahallesi, Postacılar ve Adalet mahallelerinde vatandaşlarla buluştu. Giresunlulardan sonra Kars, Ardahan, Iğdırlılara seslenen başkan Hasan Karabağ, Postacılar ve Adalet mahallelerinde de iki ev ziyaretinde bulundu. Kentsel dönüşüm ağırlıklı konuşmasında Karabağ, "Sizlerin yüzde 80-90 çoğunluğunuzun "Evet" demediği, rızası olmadığı hiçbir kentsel dönüşüm çözümünden yana değilim. Öncelikle sizlerin onayı olacak. Eğer sizler onay vermezseniz kalsın bu kentsel dönüşüm, olmasın daha iyi. Buradan bir kazanç sağlanılacaksa vatandaşlar sağlayacak, ya da bu proje olmayacak. Size gelip 4 evine karşılık 4 ev vereceğim diyenlere sorun bakalım; nereden verecekler o evleri? Harmandalı'dan mı? Ayrancılar’dan mı? Buradan ev vermeyecekler orası kesin. Seçimden sonra hak sahiplerine biraz daha hak ve olanak tanıyarak, kentsel dönüşümü hızlandırmak ve dönüşüme başlamak istiyoruz. Sizin karşı olduğunuz her projede ben de sizin yanınızdayım. Kimse evlerinizi zorla elinizden alamaz. Uzun lafın kısası ben halktan yanayım. Halkçı değil, halkın kendisiyim" dedi. 27.03.2014 ‘’Onların kampanya için dolaştığı yerde yaşıyorum’’ AK Parti Konak Belediye Başkan Adayı İlknur Denizli, Gültepe, Gürçeşme, Halkapınar ve Eşrefpaşa’da girmedik mahalle bırakmadı. Girdiği her sokakta her evi ziyaret eden, herkesin derdini dinleyen Denizli rakiplerine sokaktan seslendi: “Onların misafir gibi dolaştıkları sokaklarda ben yaşadım, halen yaşıyorum.” AK Parti Konak Belediye Başkan Adayı İlknur Denizli, İzmir Oto Tamircileri Odası ve İzmir Demir İşleri Esnaf ve Sanatkarlar Odası’nı ziyaret etti. Denizli daha sonra 1. Sanayi’deki esnafla sohbet etti. CHP’li Konak Belediye Başkan Adayı’nın kendisine yönelttiği ‘Sokakta dolaşamıyor’ eleştirilerine Denizli, “Ben Konak’ta yaşıyorum. Tilkilik’te doğdum. Agora’daki Mustafa Kemal Atatürk İlkokulu’nda okudum, Hatay’da 9 Eylül Ortaokulu’nu, Eşrefpaşa Lisesi’ni bitirdim. Konak’tan başka hiçbir yerde oturmadım. Hâla Havra Sokağı’ndan alışveriş yapıyorum. Dolaştığım yerlerde komşularımla, öğretmenlerimle, çocukluk arkadaşlarımla karşılaşıyorum. Ben ikâmet ettiğim, oy kullanacağım ilçeden belediye başkan aday oldum. Onların kampanya gereği dolaştıkları yerlerde ben yaşıyorum. Sizin derdinizi sıkıntınızı en iyi ben hissederim” diye cevap verdi. Hüseyin Aslan “Bayraklı’yı gençlerle birlikte inşa edeceğiz” Ege-Koop Genel Başkanı ve DSP Bayraklı Belediye Başkan Adayı Hüseyin Aslan, “Tarihiyle, kültürüyle, yeşil çevre dokusuyla-sosyal donatılarıyla, altyapısıyla, planlı kentleşmesiyle yaşanabilir, modern Bayraklı’yı birlikte kurup, markalaştırmak için gençlerin oylarına talibim. Onların dinamizmini, değişim özlemini, iyiyi ve güzeli arama heyecanını ‘oy sandığında’ birlikte inşa edeceğiz” dedi. Aslan, İzmir’de bir ilke imza atan isim oldu. Aslan, bizzat kendisinin kaleme aldığı bir mektubu yaklaşık 10 bin Bayraklılı gence yollayarak, “Geleceğin Bayraklısını birlikte inşa edelim” dedi. Aslan, mektubunda gençlere ‘yurttaşlık hakkı’nın en önemli ayağı olan ‘seçme hakkı’nı hatırlatarak, “Hepimizin yaşamında kullandığımız ilk ‘oy’ değerlidir ve unutamayacağınız anılarınız arasında yer alacak özelliktedir. Seçme hakkımızı ne kadar doğru ve isabetli kullanırsak, demokrasinin sağlıklı işleyişine de o ölçüde katkı sağlamış oluruz. Politikayı ‘amaç’ olarak değil halka hizmet ‘aracı’ olarak görüp ‘seçme hakkımızı’ bu değerlendirmeye göre kullanırsak; demokrasiye kalite kazandırmış oluruz” ifadelerini kullandı. İMTİYAZ SAHİBİ GENEL YAYIN YÖNETMENİ EROL YARAŞ SORUMLU MÜDÜR VE YAZI İŞLERİ KOORDİNATÖRÜ GAMZE KURT İLETİŞİM KOORDİNATÖRÜ LEZİZE MANİSALI REKLAM: AYLİN AKDOĞAN GÖRSEL YÖNETMEN: MUKADDES İBRİM MALİ VE İDARİ İŞLER KOORDİNATÖRÜ TÜRKAN ÖZTÜRK BİLGİ İŞLEM SORUMLUSU: ALPER GÜNDOĞDU YAYIN KURULU ERDAL İZGİ - BURAK CİLASUN ÇİĞDEM ALPASLAN - AYSEL KAYARDI GÖKDENİZ ENGİN - DENİZ ÖLGÜN - SELCAN BİLEN YÖNETİM YERİ: BEN TANITIM HİZMETLERİ ORG.INTERNET YAY. PRODÜKSİYON İTH.İHR.LTD.ŞTİ. AKDENİZ CADDESİ NO: 5 AKDENİZ İŞ HANI NO: 306 PASAPORT /İZMİR TEL: 0 232 464 63 15 FİYATI: 2 TL (+KDV) BASIMCI: STAR MEDYA YAYINCILIK A.Ş. BASKI YERİ: GAZİEMİR TREN İSTASYONU KARŞISI ESKİ BETONTAŞ TESİLERİ İÇİ NO: 29 GAZİEMİR /İZMİR TEL: 0 232 251 76 32 BASKI TARİHİ: 26.03.2014 SAYI: 18 TÜRÜ: YAYGIN AYLIK BEN HABER’DE YAYINLANAN HABER, YAZI, RESİM VE FOTOĞRAFLARIN FİKİR VE SANAT ESERLERİ KANUNU İLE BASIN KANUNU’NDAN KAYNAKLANAN HER TÜRLÜ HAKLARI BEN TANITIM HİZMETLERİ ORG.INTERNET YAY. PRODÜKSİYON İTH.İHR.LTD.ŞTİ.NE AİTTİR. İZİN ALINMAKSIZIN KAYNAK GÖSTERİLEREK DAHİ İKTİBAS EDİLEMEZ. SAYFA 11 27.03.2014 tarih-astroloji [email protected] BURAK CİLASUN SIYAH MAVI KIRMIZI SARI 11 HABER Kırım tarihi acılar ve savaşlarla dolu Dünya kamuoyunun gözü kulağı bugün Kırım üstünde. Kırım’ı böylesine değerli ve bir o kadar da sorunlu kılan olaylar silsilesinde Osmanlı, Tatar ve Rus ilişkileri tarihin seyrini değiştirmiştir. B 60 yıllık sürgün acısı! Kırım Tatarları, devletlerinin yıkılması ve bölgeye Slav göçünden sonra adeta anayurtlarında azınlık, istenmeyen ulus konumuna düşerler. Rusya’nın bölgedeki baskılarının çok yoğun olması büyük sıkıntılara yol açar. “Dilde, işte, fikirde birlik!” sloganıyla tanınan İsmail Gaspıralı’nın 33 yıl boyunca çıkardığı Tercüman gazetesi dahi baskılar nedeniyle siyasi konulardan ziyade dil ve kültür üzerine yayın yapar bir görünüm çizer. Nihayetinde bölgede kısa süreli 1941-1944 yılları arasında Alman egemenliği yaşanır. 1944 yılında yarımadayı tekrar kazanan Rusya, bölgede etnik azınlıkların kendisine zarar verebileceğini düşünür ve sürgün kararı alır. 18 Mayıs 1944’te Stalin’in emri sonrası insanlık dışı bir muameleyle 200 bin Tatar, anayurdundan sürgün edilir. Durum o kadar vahimdir ki, nüfusun yarısı yolda can verir, kalanlarsa perişan olur. Bugün dahi Kırım Tatarları sürgün acısını yaşamayı sürdürüyorlar. ugün Ukrayna’nın kendi içindeki sorunlarıyla gündeme gelip daha sonra bir anda oldubittiyle Rusya Federasyonu’na bağlanan Kırım’ın Türk tarihi açısından önemi büyüktür. Hunlar döneminden itibaren Karadeniz’de Türk egemenliğinin simgesi konumunda olmasının yanı sıra aynı zamanda hem Osmanlı Devleti’nin çöküşünde hem de günümüz dünya siyasetinin kilit taşı noktasındadır. Peki, geçtiğimiz günlerde Tatarlar neden Rusya’ya bağlanma referandumunu boykot etti? Osmanlı’yı çöküşe götüren süreçte Kırım’ın rolü ne? İşte bu soruların yanıtı da yazımızda… Kırım 1944 yılında Stalin’in Kırım Tatarlarını ya da başka bir deyişle Kırım Türklerini sürgüne göndermesine kadar bölgenin kaderini belirleyen bir toprak parçası ve yönetim merkezi oldu. Stratejik konumu oldukça güçlü olan bu topraklar ilk olarak Hunlar tarafından Türk yurdu haline getirilmesinin ardından, Tatar, Nogay, Karay gibi çeşitli Türk boylarına ve topluluklarına uzun yıllar boyunca ev sahipliği yaptı. Bölgenin en hareketli dönemlerini yaşamasıysa Giray Hanedanı tarafından Kırım Hanlığı’nın kurulmasıyla gerçekleşti. Birkaç han dışında genellikle kısa iktidarların olduğu ve iç çekişmelerin neredeyse hiç bitmediği Kırım’ın Osmanlı Devleti’ne bağlanması da bu sebepten meydana geldi. Kırım Hanı olan Mengli Giray’ın taht mücadelesinde kardeşlerine yenilmesi ve akabinde Cenevizliler tarafından hapse atılmasıyla birlikte Osman Devleti’nden yardım istenir. Gedik Ahmet Paşa’nın bir filoyla buraya gitmesi ve Mengli Giray’ın kurtarılmasıyla birlikte Kırım artık Osmanlı’nın bir parçası haline gelir. Kendi içinde ve hatta Rusya’ya saldırma anlamında serbest hareket eden hanların tahta çıkışı ise padişahın iznine bağlı hale gelir ve savaşlarda Kırım’dan askeri destekler alınır. Öyle ki iki devlet arasındaki birlik bu süreçte Mengli Giray’ın kızının, Yavuz Sultan Selim ile evlenmesiyle sonuçlanır. Bu evlilik, sonraki Osmanlı padişahlarının şecerelerine Cengiz soyunu da eklemeleriyle sonuçlanır. Tatarlar Moskova’yı yakar! Osmanlı Devleti’nin parlak dönemlerini yaşadığı 1500’lü yıllar Kırım için de yine aynı şekilde geçer. Ruslara karşı savaşan Tatarlar büyük başarılar elde ederler. I.Devlet Giray Han ile tarihimizde Korkunç İvan olarak tanıdığımız ve kendi oğlunu bile bizzat öldürmekten çekinmeyen Rus Çarı İvan Vasiliyevic arasında yoğun bir çatışma dönemi yaşanır. Her iki lider de ülkesini büyütme adına elinden geleni yaparken İvan büyük bir hata yapar ve Livonya Savaşı nedeniyle Moskova’yı savunma anlamında zayıf bırakır. Bu fırsatı değerlendiren Devlet Giray, şehre saldırır. Moskova yağmalanır ve şehrin dışında kalan alanlar ateşe verildiğinde rüzgarın da etkisiyle alevler şehri esir alır. Yangında şehirde bulunan Opriçnina Sarayı tamamen yanarken, Kremlin ise cephaneliğinin patlamasına karşın ayakta kalır. Bu olay Tatar-Rus ilişkilerinin gergin oluşunun bilinçaltı nedenlerinden biri olarak kabul edilir. Kırım’da çöküş başlar Elbette işlerin iyi gitmesi bir kırılma noktasıyla sona erecektir. Bu kırılma nokta- sı ise IV. Mehmet döneminde gerçekleşir. Merzifonlu Kara Mustafa Paşa’nın 2. Viyana Seferi’ne çıkması hem Osmanlı’nın hem de Kırım’ın kaderini değiştirir. Zira savaş sürerken Osmanlı tarafında bulunan Kırım Hanı Murat Giray, Tuna’da kendisine verilen görev olan Leh ordusunu durdurma işini yapmaz. Murat Giray’ın bu işi yapmaması hakkında iki farklı rivayet vardır. Rivayetlerden bir tanesi ava merakıyla bilinen IV. Mehmet’e dayandırılır. Padişah ile birlikte bir av partisine katılan Murat Giray, padişahın nişan aldığı hayvanı vurur. Padişah sinirlenir ve herkesin içinde onu azarlar. Bir diğer rivayete göre ise Viyana Seferi sürerken Merzifonlu Kara Mustafa Paşa ile Murat Giray savaş planlarında anlaşamaz. Paşa bunun üzerine Murat Giray’ı küçümser. Her iki hadiseden hangisi gerçek olursa olsun Leh ordusunu durdurmayan Han, hem kendi ülkesinin hem de Osmanlı Devleti’nin sonunu hazırlar. 1683 yılında başlayan savaşlar zinciri 19 yıl sonra Küçük Kaynarca Antlaşması ile sona erer ve bu antlaşma sonun başlangıcı olur. Kırım için yapılan savaşlar, antlaşmalar hatta Avrupalı kuvvetlerin dahi yarımadaya asker çıkarması bölgenin kaderini değiştirmez. 1774 yılında Osmanlı tam olarak Kırım’ı kaybeder, Kırım Hanlığı da hemen 9 yıl sonrasında Rus orduları tarafından işgal edilir ve bölgeye çok sayıda Slav yerleştirilir. O tarihten sonra Rus egemenliği altında kalan Kırım, zaman içinde tarih çizelgesi için kısa süreli olarak el değiştirir. Hatta 2. Dünya Savaşı döneminde kısa süreli olarak buna Almanya bile eklenir. Kırım bugün yeniden Tatarlara rağmen Rusya’ya bağlandı.. Kim bilir, belki bu durum da tarih için çok uzun sürmez… [email protected] SEVGİ ALİS YILDIRIM Koç: Evlilik, flört, ilişki geliştirme konularında ne kadar stres olsa da her şey yoluna giriyor. Yeni başlangıçlar geçmiş stresleri alıp götürüyor. Para harcarken birikimlerinizi harcamayın. Boğa: Boşanma kararı alan boğalar bir uzmandan destek alırsanız daha sağlıklı bir süreç yaşarsınız. Barışma olasılığınız yüksek. Yalnız boğalar sizler için kariyer ön planda. Aşkı iş getirecek. İkizler: Aksayan işlerin sebebi olan kişilere karşı tolere olursanız krizi kolay yönetirsiniz. İnsanların unutkanlıklarından şikâyetçi iseniz lütfen onları sürekli uyarın. Aşkı size kariyeriniz getirecek. Yengeç: Maddi kazancınızın artması için bir takım girişimlerinizden olumlu sonuçlar alıyorsunuz. Aslında ihtiyacınız olan aşk enerjisi. Düzenli bir aşk ilişkisi size kariyerde yükselme şansı getirir. Aslan: Sevdikleriniz için yaptığınız özverili davranışların ödülünü alıyorsunuz. Anaç yanınız çok ön planda, ciddi bir karma temizliği içerisindesiniz. Bu ay sevdiklerinizle çok vakit geçirin. Başak: İş başvurusunda sonuç alabilirsiniz. Mayıs bu anlamda şanslı olduğunuz aydır. Aşk var gibi ve nedense aramıyor değil mi? Çünkü aşk sizin için Mayıs’ta netleşecek. Duygularınızı fazla abartmayın. Terazi: Aile bağlarını geliştirmek gündeminizde. Kayıtsız şartsız yaptıklarınızın ödülünü alacaksınız. Sadece yedek cüzdanınıza artan paraları biriktirin. Aşk size göz kırpıyor. Duygularınızı gizlemeyin. Akrep: Aşk sizin için coşarak geliyor. Sadece sakin olun ve birini seçin. Seçim yapamazsanız uzun bir süre yalnızlık olabilir. İşyerinizde insanları değiştirme çabanızdan vazgeçin. Sağlığa dikkat. Yay: Annenizle konuşmak isteyip de konuşamadığınız ne varsa söyleyin. Bu sizi ileri götürecek. Yeni iş kurma çabalarınız Mayıs’la beraber kesin sonuç verecek. Evlilik teklifi için Mayıs’ı bekleyin. Oğlak: Bu ay ilişkiler için riskli gibi. Empati yeteneğinizi kullanırsanız yanlış anlaşılmalardan kurtulursunuz. Savunmak ile hırsı birbirine karıştırmayın. İş bulma çabası olanlar Mayıs’ı bekleyin. Kova: İş değişikliği gündemde. Kafa karışıklığınız gideriliyor. Gündeminize seyahatler ve sağlığınız giriyor. Kendinizi daha özgür hissediyorsunuz. Aşkta yeni başlangıçlar için daha erken. Balık: Mide ağrılarınızı gidermek için kullandığınız ürünlere dikkat edin, bağırsak tembelliği yapabilir. Gizli aşka başlamak için riskli bir ay. Kredi ödemekte zorlananlar aileden ödünç para alsın. İsim analizi Alis’in Kehanetleri Timsah: Bu ay sinirlerinize hâkim olun. Büyük paralar harcamak için doğru ay değil. Evi yenileme ihtiyaçlarını bir ay erteleyin. Aşk için şaşkınlık duygusu yerinde bir kelime bu ay sizin için. Rüzgar: Bu ay evlenme teklif etmek için sabır göstermeniz gereken bir ay. Ailelerin anlaşmazlığa düşmesi sizin kriz yönetiminizle aşılacak. Bu ay kimseye borç para vermemeye gayret edin. Gece: Uzun zamandır beklediğiniz haberler geliyor. Yaşamınızda yüzleşmeler yaşayacağınız bir kişi oluyor. O kişi ile en az stresle yüzleşin. Hayatınızda bir çok şeyin değişimi buna bağlı. Tohum: Yanlış anlamaya ve anlaşılmaya müsait bir aydasınız. Yeme içmenize dikkat edin. Mide, bağırsak problemlerine karşı dikkatli olun. Dert dinlemeyin. Bağımlılık yapan maddelerden uzak durun. Yılan: Kendinizle barışmak için harika bir zaman. Kendinize merhamet etmeyi öğreniyorsunuz. Şifacı yetenekleriniz sizi ve çevrenizi şaşırtıyor. Aşkta belirsizlik varsa yazılı olarak düşüncelerinizi kişiye iletin. Maya Burcunuzun aylık yorumu: Ölüm: İnsanlara yeterince güvenmelisiniz. Partnerinizle kavgalarınızı çözemiyorsunuz. Bir uzmandan destek alın. Buna rağmen insanlara güvenin. Boşanma kararı almak için erken. Kilo almayın. Geyik: Nasıl alışırım dediğiniz o özel duruma çoktan alışmış görünüyorsunuz. İşleriniz yolunda. Ne istediğinizi biliyorsunuz. Sadece empati bir çok şeyi çözer. Para erkek ve kadının barışından doğar. Tavşan: Aşk enerjiniz oldukça yükseldi. Talipleriniz artıyor. Ve ilginçtir reddediyorsunuz. Gördüğünüz gibi aşk isteğiniz sadece bir önceki ilişkinizi unutmak içinmiş. Kariyerinize odaklanın. Aşk kariyerden gelecek. Su: Aşk enerjisine karşı direnç kendini gösteriyor. Kendinize dürüst olun. Bir ilişkiye ihtiyacınız var. Para biriktirme konusunda harekete geçerseniz 5 yıldan önce hayalinizdeki mülkü alırsınız. Ne duruyorsunuz? Köpek: Seyahatlerde veya sokakta yürürken gözlerinizin aradığı kişi size odaklanmış durumda. Sadece bir ilişki için Mayıs en rahat tarih. Yeme içmeye dikkat edin. Rüyalarınızı Baki: Hem kendine hem karşıdakine güvenmeyi arzular. Güven duyduğu an yüksek enerji ile işlerini yapar. Bu kaçınılmaz olarak onda kariyer yükselişine yol açar. Çalışma ortamında, okul hayatında, ailede çok çalıştığı süreçte onun motivasyonunu alınganlığı kırabilir. Kırılgandır. Sır saklar, para kazanması ve kazandırması için size güvenmesi önemlidir. Ezgi: Sakinleştiren bir enerji ile başlar tüm iş ve ilişkilerine. Akademik kariyeri için daima yatırım yapabilir. Okula, kursa gitmeyen, gidemeyen bir Ezgi manevi tatmini yaşamaz. Bunu fark etmelidir. Bilmeyi çok sever. Yönetmek ve organize etmekte oldukça başarılıdır. Duygu ve düşüncelerini muhatabına direkt ifade edemediği sürece yazın. Sorularınızın yanıtı onlar. Maymun: Bencil olduğunuzu düşünenler yanıldı. Sonuçları ailenize ve iş çevrenize olumlu yansıyan tutumunuz ödüllendirilecek. Aşkı arayanlar doğa yürüyüşleri gruplarına katılabilirler. Para geliyor. Yol: Yeni insanlarla tanışıyor ve liderliğe soyunuyorsunuz. Müziğe olan ilginizi artık daha aktifleştirin. Kilo almak konusunda endişelenmeyin. Aşkı erteleyen yol insanı bu konu ilerlemeni yavaşlatır. Kamış: Yenilenme sürecinde o kadar iniş çıkış oldu ki geçen ay şimdi derlenme toparlanma zamanı. Sanat kursuna giderseniz fazla kilolar kendiliğinden gider. Aşk için bir şöyle bir böyle demeyin. Her şey daha iyisi için. Jaguar: İş değişiklikleri için kurduğunuz hayallerin yanına şimdi ek gelir getirecek işleri ekleyin. Çevrenizi kullanın. Hafta sonları ek gelir için uygun. Aşkta ilerlemenin maddi konulardaki ilerlemenize bağlı olduğunu hissediyorsunuz. Kartal: Aksayan işleri sakin karşılayın. Kariyer yükselişinizde önemli işler yapan kişilerle iletişiminiz artıyor. Yeni iş teklifleri alıngan ve kırılganlığı had safhadadır. Fahrettin: Çözümcü, üretmek için çabalayan biridir. Kendini sakin ve huzurlu bulduğu her mekanda üst düzeyde konsantre olur. Ürettiği her ne ise kendini katarak yapar. Yönlendirme konusunda başarılıdır. İletişimde anaç ve yapıcıdır. Çevresindeki sinirli, stresli insanların topraklanmasına yardımcı olur. Para kazanması için disiplinli ve yöneticilik yaptığı alanlara ihtiyacı vardır. Fatma: Sakinleştiren, topraklayan, düzenleyen bir enerjidir. Sakin kalamadığı sürece yüksek düzeyde çalışamaz. Üretemez. Bolluğu sembolize eder. Bulunduğu grupta tüm derleme toplama, ilişkileri süreklileştirme yeteneği çok yük- veya ek gelir yolda. Aşk konusunda sakin ve alttan alan bir ruh hali işinize yarar. Aşk kapıda. Baykuş: Kredi ödemeleriniz için ailenizden para alın. Evlilik fikri yakında karşınıza çıkacak. Cesaretinizi toplamanız lazım. Size geçmişte ilgi duyan birine karşı ilginiz artabilir. O sizi olumlu karşılayacak. Bir aşk için bir adım atmanız şart. Toprak: Sahip olduklarınızın kıymetini biliyorsunuz. Bu sizin harcamalarınızda kontrollü olmanızı sağlıyor. Sizi arabulucu olmaya teşvik edecekler. Uzak durun. Koku hassasiyetiniz ve mide bulantıları olabilir. Yenileniyorsunuz. Fırtına: Kafa karışıklığınız giderildi. Artık netsiniz. Yeni bir hayat sizin için çoktan başladı. Yeni bir bakış açısı. Şimdi asıl olan bol seyahat, uyku, okumak ve inziva. İnzivaya çekilin. Aşkı erteleyin. Kimsenin kafanızı karıştırmasına izin vermeyin. Işık: İnsanlar değerinizi daha iyi anlıyor. Kendini aşmaya çalışan tavrınız yenilenmenizi sağlıyor. Şu anda yaşadığınız her şeyi evlilikte tercih edeceğiniz eş için yaşıyorsunuz. Bu ayı iyi değerlendirin. Yeni bir ruh hali yapılanıyor. Geleceğinizi inşa ediyorsunuz. Mutluluk artık sizinle olacak. sektir. Akıllı ve evcimendir. Sahip olduklarına sahip çıkma, koruma, organize etme görevi ondan öğrenilir. Para kazanması ve kazandırması için kendini ifade edebildiği alanlar şarttır. Battal: Hem kendine hem karşıdakine güvenmeyi arzular. Güven duyduğu an yüksek enerji ile işlerini yapar. Bu kaçınılmaz olarak onda kariyer yükselişine yol açar. İnsanları rahatlatan enerjisi sayesinde kendini bulunduğu her alanda vazgeçilmez kişi olarak kabul ettirir. Stresli olduğu zamanlarda kendini ifade etmek için sanat harika bir yoldur. Ruhsal sağlığının daha da iyi olması için resim, müzik vb hangi sanat alanına ilgi duyuyorsa o alanda aktif olarak icra etmelidir. SAYFA 12 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
Benzer belgeler
Olağanüstü - Erik Meyersson
Projeler ve kent hizmetlerinden çok, internet yasaklarının, ses kayıtlarının, yolsuzluk iddialarının, paralel yapının konuşulduğu, çok karmaşık bir seçim maratonu yaşadık. Yerel seçimlere, adaylard...
Tam Metin - Msy Dergi
Başkan seçilenler ile seçilmeyenler
1 Nisan’dan sonra nasıl birbirlerinin
yüzüne bakacak merak ediyorum.
Yerel seçim diye yola çıktık, genel
seçim gibi oy kullanacağız. Küçük ilçelerde değil ama bü...