Untitled - 1. Bölge Müdürlüğü
Transkript
Untitled - 1. Bölge Müdürlüğü
1 PROJE YÖNETĠCĠSĠ Haluk ÖZDER Bölge Müdürü PROJE KOORDĠNATÖRÜ Dr. Merih USLU Ġstanbul ġube Müdürü PROJE EKĠBĠ AyĢe KUZLU Biyolog Özge USAL DÖNMEZ Uzm. Biyolog ġükriye GÜN Orman Mühendisi Kapak Tasarımı: Uğur GÜNAYDIN Ġmtiyaz Sahibi: T.C. Orman ve Su ĠĢleri Bakanlığı, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, I. Bölge Müdürlüğü, Ġstanbul ġube Müdürlüğü Adres: Büyükdere Cad. Fatih Orman Kampüsü Maslak/ĠSTANBUL Tel: 0212- 262 57 56 Faks: 0212- 262 51 79 Web: www.bölge1.ormansu.gov.tr E-posta: İ[email protected] Yıl: 2013 ------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------Bu Master Plan T.C. Orman ve Su ĠĢleri Bakanlığı, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, 1.Bölge Müdürlüğü, Ġstanbul ġube Müdürlüğü tarafından hazırlanmıĢtır. 2 ĠSTANBUL ĠLĠNDE DOĞA TURĠZMĠ MASTER PLANI 2013 – 2023 TABLOLAR Tablo 1. Ġstanbul Ġli Ormanlık Alanının Dağılımı Tablo 2. Ġstanbul Ġli Ormanlarının ĠĢletim ġekli Tablo 3. Ġstanbul Ġli Özel Ağaçlandırma Ġzni Verilen Alanlar Tablo 4 Ġstanbul Ġli Doğa Turizmi Ġle Ġlgili Faaliyet Gösteren STK‟lar Tablo 5. Mesire Yerleri Tablo 6. Ġstanbul Tabiat Parkları ve benzeri sahalarına ait SWOT Analizi Tablo 7. Ġstanbul Sulak Alanları ve benzeri sahalarına ait SWOT Analizi Tablo 8.YHGS ve benzeri sahalar Tablo 9. Ġstanbul YHGS ve benzeri sahalarına ait SWOT Analizi 3 ÖNSÖZ Son yıllarda çok hızlı büyüyen bir turizm çeĢidi olarak dikkat çeken ekolojik turizm çevreyi koruyan ve yerel halkın refahını gözeten, doğal alanlara karĢı duyarlı bir seyahattir. Bu çok kısa tanımın altında aslında çok büyük değerler yatar. Bu değerler çevre ve doğal yaĢam, insan, yerel kültür, sürdürülebilirlik ilkeleridir. Kısacası doğa turizmi ; doğal ve kültürel değerlerin korunarak turizme açılmasıdır. Ġstanbul‟daki doğal güzelliklerin korunması ve korunarak yaĢatılmasını sağlamak, gelecek için en önemli hedeflerdendir. 15 milyon nüfuslu bir metropolün yoğun ve yorucu temposundan uzaklaĢmak isteyenlerin rekreasyonel ihtiyaçlarını ve çeĢitli doğa sporlarını yapabilecekleri sahaların planlarının yapılması gerekmektedir. Ġstanbul sahip olduğu doğal güzelliklerle, baĢta kültür olmak üzere diğer amaçlarla gelen ziyaretçiler için çeĢitli alternatifler sunmaktadır. Ekolojik ve biyolojik önem taĢıyan doğal yaĢam alanları açısından; Anadolu Yakası‟nda, Beykoz, ġile, Avrupa Yakası‟nda Silivri, Çatalca, Büyükçekmece Küçükçekmece, Kilyos ve Sarıyer yer almaktadır. Terkos- Kasatura Kıyıları, Ağaçlı Kumulları, Kilyos Kumulları Batı Ġstanbul Meraları, Kuzey Boğaziçi, Sahilköy-ġile Kıyıları, Ömerli Havzası Ġstanbul‟da yer alan önemli bitki alanlarıdır. Ayrıca farklı alanlardaki çeĢitli Kent Ormanları, Tabiat Parkları ve Atatürk Arbretumu ile fauna incelemeleri açısından çeĢitli türde ağaç ve bitki türü sunmaktadır. Fauna açısından da Ġstanbul oldukça zengin alt bölgelere sahiptir. Boğaziçi, göçmen kuĢlar için Avrupa‟daki en önemli göç yollarından biri üzerinde yer almaktadır. Terkos Gölü ve çevresi, Büyükçekmece Gölü, Küçükçekmece Gölü, Bogaziçi, ġile kıyıları ve ġile Adaları ülke düzeyinde önemli kuĢ alanlarıdır. Ayrıca, farklı alanlarda yaban hayatı koruma sahaları ile üretim istasyonları mevcuttur. Bu planla; doğal güzellikleri, tarihi ve turistik yapısı ile zengin bir doğa turizmi potansiyeline sahip olan Ġstanbul‟da doğal kaynak değerlerin koruma, kullanma dengesi çerçevesinde doğa turizminin geliĢtirilmesi amaçlanmıĢtır. 4 ÇALIġMANIN MAKSADI Bu çalıĢmanın amacı; doğal güzellikleri, tarihi ve turistik yapısı ile zengin bir doğa turizmi potansiyeline sahip olan Ġstanbulun, bugünün ve geleceğin ihtiyaçlarını göz önüne alarak doğal kaynak değerlerin, sürdürülebilirlik, katılımcılık ve çevreye duyarlılık temel ilkeleriyle planlanarak doğa turizminin geliĢtirilmesini sağlamaktır. Bu plan ile Ġstanbul Ġlinde doğa turizminin geliĢtirilmesi için amaç, hedef ve stratejiler saptanarak yapılması gereken projeler belirlenmiĢtir. Planda 2013-2023 yıllarını kapsayan 10 yıllık dönem için toplu bir değerlendirme yapılmaktadır. Bu kapsamda, master plan çerçevesinde daha alt düzeyde detaylı eylem, taktik ve stratejik planları hazırlanabilir. 5 1. GĠRĠġ 1.1. Doğal Alanlar, Yöre Ġnsanının Geleneksel Hayatı, Kırsal Kalkınma, Sürdürülebilir Turizm Alternatifi ve Ġstanbul Vilayetinde Sürdürülebilir DoğaTurizmi………………………………………………………………………………………. 1.2.Doğal Alanlar Ve Sürdürülebilir Kalkınma……………………………………………… 1.3.Sürdürülebilir Doğa Turizmi ……………………………………………………………… 1.4.Sürdürülebilir Doğa Turizmi GeliĢme Stratejisi................................................................... 2. SÜRDÜRÜLEBĠLĠR DOĞA TURĠZMĠ GELĠġĠMĠNE ĠLĠġKĠN ÇALIġMALAR 2.1 KaynakAnalizi……………………………………………………………………………. 2.1.1.Kaynak Analizinde Ele Alınacak Unsurlar…………………………………………. 2.2 TurizmPotansiyeli…………………………………………………………………………. 2.3 TaĢıma Kapasitesi…………………………………………………………………………. 2.3.1. TaĢıma Kapasitesinin Elemanlar……………………………………………………. 3 ĠLGĠ GRUBU ANALĠZĠ VE YEREL ORGANĠZASYONUN OLUġTURULMASI 3.1 Ġlgi Grupları/PaydaĢlar ……………………………………………………………............. 3.2 Ġlgi Grubu Kategorileri ……………………………………………………………............. 3.3 Ġlgi Grubu Analizi …………………………………………………………………............ 3.4 Toplum Temelli YaklaĢım……………………….…………………………………........... 3.5 Yerel Organizasyonun OluĢturulması………………………….………………………….. 3.6 Tarihçe………………………………………………………….………………………… 3.7 Ġstanbul Ġlinin Genel Özellikleri……………………………….……………………….... . 3.7.1. Ġlin Jeomorfolojik Özellikleri………………………………………………................ 3.7.2. Ġklim Özellikleri……………………………………………………………................ 3.7.3. Toprak Özellikleri…………………………………………………………………….. 3.7.4. Orman Varlığı……………………………………………………………................... 3.7.5. Flora-Fauna ve Hassas Yöreler…………………………............................................. 3.7.6. YerleĢim Alanları ve Nüfus……………………………………………….................. 3.7.8. UlaĢım………………………………………………………………………………... 3.8. Ġlgi Grubu Ve PaydaĢ Analizi 4. ĠSTANBUL DOĞA TURĠZMĠ ARZI 4.1 Ġstanbul‟un Doğa Turizmi Değerleri (Doğa Turizmi Arzı)………………………………. 4.2. Ġstanbul ilinin Doğa Turizmi (Arzı) Değerleri ve Bilinirlik Değerlendirmesi…………… 4.3. Ġstanbul Ġlinde Doğa Turizmi Amaçlı Kullanılan ve Koruma Statülü Alanlar…………… 4.4 Seçkin Özellikli Diğer Sahalar……………………………………………………………. 4.4.1.Vadi Tabanları, Kıyı Ovaları ve Deltalar………………………………...................... 4.4.2.Yamaçlar………………………………………………………………………............ 4.4.3.Platolar…………………………………………………………………....................... 4.4.4.Yükseltiler (Tepeler)…………………………………………………………………... 4.4.5. Mağaralar……………………………………………………………………………... 6 9 9 10 12 14 14 17 22 22 24 24 26 26 26 26 27 27 30 31 32 41 49 59 60 62 62 106 106 106 107 108 109 4.4.6.Kemerler………………………………………………………………………………… 4.4.7.Korular, Parklar ve Ormanlar…………………………………………………….......... 4.4.8 Falezler………………………………………………………………………………… 4.4.9.Akarsular………………………………………………………………………………. 4.4.10. Göller, Göletler, Rezervuarlar………………………………………………………. 4.5. Ġstanbul Ġlinde Doğa Turizm ÇeĢitleri………………………………………………… 4.6. Ġnceğiz Mağaraları Turizm Talebi Değerleri Tablosu…………………………………... 4.7 Belgrad Ormanı Turizm Talebi Değerleri Tablosu……………………………………. 4.8. Ġstanbul Ġlinde Sürdürülebilir Doğa Turizmi Stratejileri………………………………… 5. KAYNAKLAR 7 112 115 116 116 126 131 139 146 1. GĠRĠġ 1.1. DOĞAL ALANLAR, YÖRE ĠNSANININ GELENEKSEL HAYATI, KIRSAL KALKINMA, SÜRDÜRÜLEBĠLĠR TURĠZM ALTERNATĠFĠ ve ĠSTANBUL VĠLAYETĠNDE SÜRDÜRÜLEBĠLĠR DOĞA TURĠZMĠ Tabiatı korumanın geleceği kırsal alanların geleceğine, kırsal hayatın korunmasına ve sağlıklı yürüyen bir kırsal ekonomiye bağlıdır. Kırsal alanlardaki düĢük ve dağınık nüfus ile beraber yetersiz gelir söz konusu olduğunda bu alanların turizm köyleri vb. faaliyetler için kullanılması söz konusu olacaktır. Bu tür giriĢimlerin önemli bir kısmı korunan alanlarda veya dıĢında yapılmaktadır. Bazı etkinliklerin koruna alanlara ve tabiata çok zarar verdiği de görülmektedir. Bu sebeple tabiatı korumakla görevli olan bizlerin çevremiz ile iyi bir proaktif iliĢkiler içinde olmamız lüzumludur. Proaktif kiĢi; iliĢkilerde ve faaliyetlerde inisiyatifi eline alan kiĢi demek olup tabiattaki faaliyetlerin kontrolü için Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü taĢra kuruluĢlarının kırsal sahalarda doğa turizminin geliĢtirilmesinde öncü olması doğru bir harekettir. Son yıllarda sivil toplum kuruluĢları ve diğer kuruluĢlar korunan alanlar, doğal alanlar, kırsal kalkınma, kalkınma için iĢbirliği gibi konuları tamamıyla farklı bir bakıĢ açısı ile algılamaya baĢlamıĢlardır. Tabiat ve geleneksel kültürler üzerinde turizmin yarattığı olumsuz tesirler ve bunların neticesinde duyulan korkular kitle turizmine karĢı alternatif çevre duyarlı turizmi ve tabiatı korumayı öne çıkarmıĢtır. Sürdürülebilir doğa turizmi ve ekoturizm tabiatın korunması için bir umut olarak ortaya çıkmıĢtır. Algılamadaki bu değiĢiklik, doğal alanlar, korunan alanlar ve çevresinin bölgesel planlamasında turizme iliĢkin proje ve çalıĢmaların giderek artmasına yol açmıĢtır. Bu sayede turizm, zaman içinde kırsal alanların kalkınmasında, yoksulluğun azaltılması ve yöresel kültürel zenginliğinin korunmasında anahtar bir kelime haline gelmiĢtir. Sürdürülebilir doğa turizmi, kırsal ekonominin çeĢitlendirilmesi, kırsal nüfus için yeni bir bakıĢ açısı yaratılması, yoksulluğun ve kırsal göçün azaltılmasında en önemli seçeneklerden biri olarak görülmektedir. Ancak, turizmin yalnızca yerel ekonomi ile doğru Ģekilde bütünleĢtirildiği takdirde beklentileri karĢılayabileceği ve yöre halkı ile diğer ilgi gruplarına fayda sağlayacağı unutulmamalıdır. 8 1.2. DOĞAL ALANLAR VE SÜRDÜRÜLEBĠLĠR KALKINMA 1980‟li yıllardan itibaren BirleĢmiĢ Milletler Çevre Programının (UNEP) çevre konularına iliĢkin çalıĢmaları giderek artan bir etki yaratmıĢtır. Dünya Çevre Kalkınma Komisyonu‟nun 1987 yılında tamamladığı çalıĢmalar sonunda “ortak geleceğimiz” adlı bir rapor hazırlanmıĢtır. GeliĢmiĢ ve geliĢmekte olan ülkelerde, çevre ve kalkınma konularına çok farklı yaklaĢılması gerektiği bu raporda vurgulanmıĢ olup, kalkınmanın ve insanlığın sahip olduğu kaynakların sürdürülebilir olduğuna değinilmiĢtir. Raporda ortaya konan “sürdürülebilir kalkınma” kavramı, insanların elinde bulundurduğu ve onlara muhtaç olduğu ekolojik, kültürel ve sosyo-ekonomik kaynakların nadir ve eĢsiz olduğu görüĢüne dayanmaktadır. Bir sahanın sahip olduğu kaynaklar, çok farklı maksatlar için kullanılabilmektedir. Örneğin, bir orman kereste imalatı için kullanılabilir, üzerindeki ağaçlar kesilerek tarım toprağı olarak kullanılabilir, korunan alan olarak kullanılabilir. Alanın ve alanda yaĢayan yöre halkının özelliklerine bağlı olarak bu seçeneklerden bazıları uygulanabilirken, bazıları ise kesinlikle uygulanamaz. Yalnızca korumacı bir yaklaĢım içine girildiğinde doğru görülen seçenek ormanın el değmemiĢ eski haline bırakılması olsa da yöre halkı ve diğer iĢ gruplarının bu kaynakların sürdürülebilir kullanımı yaĢam kalitelerini yükseltmek için ormandan hak iddia etmeleri mevzubahistir. Bu sebeple yüzde yüz sürdürülebilir kalkınmaya her zaman ulaĢılamasa da bu hedef üzerine yoğunlaĢılmalıdır. Doğal ve korunan kırsal alanlarda, geçmiĢten günümüze yerel topluluklar ile arazinin beraberliği çok önemli olmaktadır. Korunan alan ağı büyüdükçe korunan alan kavramının anlamı da değiĢmeye ve geliĢme göstermeye baĢlamıĢtır. Bu geliĢme içinde yöre insanlarının varlığı ve faydalanmalarının sürdürülebilirliği de öne çıkmaktadır. Bir doğal alan ve korunan alanın ve içinde yer aldığı bölgenin sürdürülebilir kullanımı, turizm, ekolojik tarım, hayvancılık, yeni bölgesel ürünler, sürdürülebilir ormancılık, hatta enerji üretimindeki yatırımlarla birlikte düĢünüldüğünde daha baĢarılı olacaktır. Doğal alanlarda faaliyetlerin açıklanmasında Kırsal alan, Kırsal kalkınma ve Sürdürülebilir Kalkınma gibi kavramlar değerlendirilmelidir, bu kavramlar Ģu Ģekilde açıklanabilir; Kırsal alan; ġehir diye tabir edilen yerleĢme sahalarının dıĢında kalan tarımla ilgili etkinliklerin yapıldığı alanları da içeren köy, mezra, kom vb. adlarla anılan insan yerleĢimlerinin var olduğu alanları “kırsal alan” olarak tanımlayabiliriz. 9 Kırsal kalkınma kavramı: Kırsal kalkınma, küçük toplulukların içinde bulundukları ekonomik, toplumsal ve kültürel koĢulları iyileĢtirmek amacıyla giriĢtikleri çabaların devletin bu konudaki çabalarıyla birleĢtirilmesi, bu toplulukların tüm ülke insanlarının tümüyle kaynaĢtırılması ve ulusal kalkınma çabalarına tam biçimde katkıda bulunmalarının sağlanma süreci Ģeklinde tanımlanmıĢtır. Kırsal alan kalkınması; Hem bir eğitim hem de örgütlenme iĢi olup kırsal alan, toplumun gereksinimlerinin göz önünde tutulması, kırsal alan kalkınma politikası ile ilgili planların alınması sırasında topluma zorla kabul ettirilmemesi gereken bir konudur. Toplum istediklerini elde etmedikçe kırsal alan çalıĢmalarına katılmayacaktır. Tarımsal çalıĢmalar, beslenme, eğitim, mesleki önderlik ve öğretim, kooperatifler, el sanatları, küçük sanayiler, sosyal güvenlik çalıĢmaları, planlama ve sağlık politikaları nitelikleri kırsal alan ve ülke planları ile bir bütünlük sağlamalıdır. Sürdürülebilir kalkınma: ekolojik, ekonomik ve sosyo-kültürel kaynakların sürdürülebilir kullanımına dayanmaktadır. Burada ekolojik, ekonomik ve sosyo kültürel sürdürülebilirlik Ģartlarının tamamının sağlanması önemli olmaktadır. Kırsal alanlar turizm ve boĢ zamanların değerlendirilmesinde önemli bir yer tutmaktadır. Kırsal alan, turistlere sakin ve huzurlu bir seçenek sunmaktadır. 2005 yılında Fransız vatandaĢları tatillerinin %52‟sini ya bir ailenin yanında ya da bir arkadaĢının evinde, %26‟sı evlerinde geçirdiklerini ve %9‟luk bir kısmı ise kırsal alanda ikinci bir eve sahip olduklarını ifade etmiĢlerdir. Kırsal alanlar ayrıca doğa için önemli role sahiptirler. Tabii kaynakların korunması, biyolojik çeĢitliliğin sürdürülmesi, doğal felaketlere karĢı koruma, iyi hayat Ģartlarının korunması ve doğal manzaranın korunması doğal çevre ile ilgili hususlardır. 1.3.SÜRDÜRÜLEBĠLĠR DOĞA TURĠZMĠ Sürdürülebilir kalkınma, ekolojik, ekonomik ve sosyo-kültürel kaynakların sürdürülebilir kullanımına dayanmaktadır. Sürdürülebilir turizmin geliĢimi de sürdürülebilir kalkınma ile bağlantılı bir yaklaĢımdır. Sürdürülebilir turizmin geliĢiminde turistlerin ve ziyaret edilen yerlerin bugünkü ihtiyaçlarının, gelecekteki fırsatları koruyup geniĢleterek karĢılanması amaçlanmaktadır. Bu yaklaĢım, ekonomik, sosyal ve estetik ihtiyaçların, kültürel bütünlüğün, gerekli ekolojik süreçlerin, sosyal ve estetik ihtiyaçların, kültürel bütünlüğün, gerekli ekolojik süreçlerin, biyolojik çeĢitliliğin ve kırsal hayatı destekleyen süreçlerin devamını içermektedir. 10 BirleĢmiĢ Milletler Dünya Turizm Örgütü‟nün tanımına göre sürdürülebilir bir turizm geliĢimi; Çevresel kaynakların en iyi Ģekilde kullanılmasını sağlamalı, Ziyaret edilen toplulukların sosyo-kültürel yapısına, gelenekselliğine saygı göstermeli, Bütün ilgi gruplarına adil bir Ģekilde dağıtılan sosyo-ekonomik faydalar ile tutarlı ve uzun vadeli ekonomik faaliyetler ortaya koymalıdır. Buna göre sürdürülebilir kırsal/doğa turizminin geliĢme ölçütleri; a. Biyolojik çeĢitliliğin korunması, b. Ekonomik tutarlılık, c. Kültürel zenginlik, d. Yöre halkının refahı, e. Ġstihdam kalitesi, f. Sosyal eĢitlik, g. Ziyaretçi memnuniyeti, h. Yetkinin yerele doğru dağıtılması, i. Toplumun genelinin refah ve mutluluğu, j. Fiziki bütünlük, k. Kaynakların etkin kullanımı, l. Çevre temizliğidir. Korunan alanlar açısından; tabiatın seçkin parçaları olan korunan alanlar ile turizm arasındaki bağ, korunan alanların tarihçesi kadar eskidir. Korunan alanlar turizme, turizm korunan alanlara ihtiyaç duymaktadır. Turizm korunan alanların kurulması ve yönetiminde göz önüne alınması gereken önemli bir bileĢendir. Aynı Ģekilde koruma altında olmayan flora ve faunanın tutunduğu tabiat alanlarına ve insanın yaĢadığı sahalardaki yöresel kültüre de turizm bağımlıdır. Bu bağımlılık doğa ve kültürün bozulmaması için tedbirler gerektirir. Bu tedbirlerin neler olacağının “sürdürülebilir kırsal kalkınma” ilkeleri çerçevesinde tespiti de lüzumludur. Turizmin önemli bir ekonomik faaliyet olması ve tüm göstergelerin bu faaliyetin büyüme eğiliminde olacağı yönünde olması önemli bir husustur. Turizmdeki büyümeyle beraber sürdürülebilir turizm, ekoturizm gibi doğayla ilgili turizme olan talep artmıĢ ve turizm ürünleri ile destinasyonlar çeĢitlenmiĢtir. Turistlerin talepleri de değiĢmiĢ ve çeĢitlenmiĢtir. Turistlerin talepleri konaklamada konforun sağlanması yanında, yöreye özgü kültürel değerler hakkında bilgi edinme, yöre halkıyla iletiĢim, bölgenin flora ve faunası, özel ekosistemler, 11 doğal hayat ve bunların korunması da dahil olmak üzere daha sorumlu bir seyahat deneyimi kazanmak da söz konusudur. Beklenen büyüme ve yeni eğilimler turizmi o kadar stratejik bir konuma taĢımıĢtır ki, turizm eĢiz özellikli doğal veya korunan alanların sürdürülebilirliğinin yanı sıra bu alanların çevresinde yaĢayan yöre halkının kalkınma potansiyeline de müspet etki sağlayabilmektedir. Bu durumda turizm, doğal alanların korunması ve yöre halkı ile ziyaretçilerin çevre bilincinin arttırılmasında kullanılabilecek çok önemli bir araç olabilmektedir. Dolayısıyla turizm sayesinde koruma çalıĢmaları için gerekli mali kaynakların kazanılmasının yanı sıra ziyaretçiler ile yöre halkına yönelik bilinçlendirme ve eğitim programlarının oluĢturulması ve uygulanması gibi hedeflere de ulaĢılabilmektedir. En önemli husus; turizm faaliyetlerinin uzun dönemde sürdürülebilir olması için geniĢ kapsamlı, dikkatli, katılımcı ve paylaĢımcı olarak planlaması, sürecin etkin yönetimi ve izlenmesi de gereklidir. Aksi takdirde, bu faaliyetlerin geri dönüĢü mümkün olmayan olumsuz etkileri ortaya çıkacak ve turizm bu alanları tahrip eden bir faktör haline gelecektir. ĠĢte bu nedenle bu çalıĢmaya “SÜRDÜRÜLEBĠLĠR DOĞA TURĠZMĠ GELĠġME (MASTER) PLANI” çalıĢmasına lüzum duyulmuĢtur. 1.4.SÜRDÜRÜLEBĠLĠR DOĞA TURĠZMĠ GELĠġME STRATEJĠSĠ, Yukarıda da bahsedildiği üzere, insan kullanımı bakımından hassas olan sahalarda turizm söz konusu olduğunda turizmin iyi planlanması ve yönetilmesi önemli olmaktadır. AlıĢılmıĢ turizm stratejileri ile Sürdürülebilir Doğa Turizmi GeliĢme Stratejisi arasındaki fark Ģudur; alıĢılmıĢ yöntemler yukarıdan aĢağıya bakıĢ açısı ile uygulanmaktadır. Yani kararlar merkezden alınmakta ve uygulanması için yerele taĢınmaktadır. Yöre halkı katılımcı olamamaktadır. Sürdürülebilir turizm ise aĢağıdan yukarıya bir yaklaĢım için gayret göstermektedir. Bu yaklaĢımda yöre halkının beklentileri ele alınır, yönetime katılmasını sağlayıcı yapı kurulur, yörenin kalkınma potansiyelini bünyesinde barındıran tabii değerlerin korunması için kararlar ortak alınır ve karar almanın yanında uygulama ve izleme aĢamalarında da yöre halkının becerilerini, bilgisini, en uygun Ģekilde kullanmak esastır. Bu yaklaĢım yöre halkının, yerel otorite ve organizasyonların yetkilendirilmesine dayanır. -Sürdürülebilir turizm geliĢim aĢamasında doğa ve çevresinin ortak çıkarları söz konusudur. Konaklama ve diğer turizm altyapıları mümkün olduğunca doğal alan dıĢında olmalıdır. Bu durum doğaya ve kültüre zararı en aza indirdiği gibi ev pansiyonculuğu gibi faaliyetlerin yapılabileceği gibi yöreye faydayı arttırabilir. -Yöre halkı ve diğer bölgesel ilgi grupları turizm geliĢiminde önemli ortaklardır, söz konusu gruplar turiste konaklama imkanı sunacaklar, sunacakları ürünün kalitesinin korunmasında da sorumluluk alacaklardır. 12 -Günübirlik ziyaretçiler yerine uzun süreli konaklamaya lüzum duyan turistle hedefleniyorsa, doğal ve kültürel mirasa dayalı çekim noktaları, el sanatları gibi faaliyetler ortaya konmalıdır. -Doğal alanlar genellikle çok hassastır, bu sebeple ekolojik değerler, belirli bir saha ile sınırlı olmayacaktır. Geleneksel hayat, yerel kültür, kırsal sosyal ekonomik yapılar da aynı zamanda turizmin temel kaynağı olmaktadır. - Sürdürülebilir Doğa Turizmi GeliĢme (Master) Planı‟nın ilimizde/bölgemizde ve ülkemizde doğa turizmine konu olacak sahaların tüm ilgi grupları için anlamlı ve cazip bir bakıĢ açısına dayandırılmasına esas olmalıdır. - Sürdürülebilir Doğa Turizmi GeliĢme (Master) Planı‟nda turizm doğayı koruma, kırsal kalkınma için bir araç olarak ele alındığından, doğa turizmi yönetim planı olarak ele alınmalıdır. Halihazırda olan turizm etkinlikleri de tartıĢılmalı, değerlendirilmelidir. Ġlde sürdürülemez olan turizm veya gelir getirici faaliyetler de tanımlanmalıdır. Ayrıca iyi bir yönetim için tehditler ve fırsatlar da ele alınarak bunlardan hareketle ortaya çıkacak fikirler ortaya konmalıdır. -Doğaya dayalı turizm yönetiminin entegre bir anlayıĢla (alan ve çevresinin sahip olduğu doğal, tarihi ve sosyo-ekonomik kaynakların bütüncül ele alınması) değerlendirilmesi de önemlidir. -Turizm geliĢimi genel olarak piyasa talebine göre yönlendirilir. Bir alanın turizm potansiyelinin değerlendirilmesi, rekabetçi ve özgün bir destinasyon oluĢturması için gerçekçi beklentiler ortaya konulmalıdır. Yüksek ekolojik değerlere sahip olan sahalar yüksek turizm değeri içermeyebilir. Turizm, ancak doğru pazar ürünlerini hedeflediği zaman baĢarılı olabilir. Özellikle hassas tabiat alanlarında taĢıma kapasitesi düĢük iken, bu alanlardan beklenen faydalar yüksek olmaktadır. TaĢıma kapasitesinin düĢüklüğü sınırlı sayıda turist demektir. Bu sebeple taĢıma kapasitesinin değerlendirilmesi de önemli olmaktadır. -Entegre doğal alan yönetimi, Sürdürülebilir Doğa Turizmi GeliĢme (Master) Planı ile doğa ve turizm yönetimi için tüm ilgi gruplarının desteğini almayı hedefler. Tüm ilgi gruplarının etkin desteği önem taĢır. Turizm geliĢiminin karmaĢık yapısı göz önüne alınırsa, ilgi gruplarının etkin iĢbirliği oldukça önemlidir, planın herkes tarafından sahiplenilmesi ayrıcalık olacaktır. -Sürdürülebilir kırsal kalkınma için kapsamlı bir vizyon belirlenmesine de ihtiyaç vardır. -Pazarlama stratejisi de Sürdürülebilir Doğa Turizmi GeliĢme (Master) Planı‟nın bir parçası olup, kalkınma ve rekabete açık ürün-Pazar kombinasyonu için yaratıcı yaklaĢımlar içermelidir. Pazarlar, hedef gruplar, turist sayısı, ürünler, hizmetler, yaratıcı yaklaĢımlar bu stratejide yer almalıdır. 13 -Turizm destinasyonu yönetimi; yaygın bir stratejik yaklaĢım olup, destinasyonu rekabete açık hale getirir, bir turizm pazarını iyi bir Ģekilde yönetmek, pazarlamak, bir destinasyonu rekabetçi yapabilmek için gereken tüm unsurları içeren bir rekabetçi yaklaĢımdır. -Ġyi tanımlanmıĢ amaçlarla ve göstergelerle mantıksal bir çerçeve kurmak, ayrıntılı bütçe, mali portre ve ilgi gruplarının tümüne açık görev ve sorumluluklar veren bir iĢ planı hazırlamak gereklidir. -Ziyaretçinin izlenmesi ve ziyaretçi yönetim planı: Madem ki doğa gibi hassas bir sistemde çalıĢılıyor bu durumda turist ziyaretinin ilkelerini belirleyen bir ziyaretçi yönetim planı lüzumludur. Aynı zamanda da hem geri bildirim temin etme, hem de taĢıma kapasitesinin kontrolü için izleme programı da olmalıdır. Geribildirimler kalitenin arttırılması, sunumların taleplere uygun hale getirilmesi (iyileĢtirilmesi) ve hizmetteki aksamaların doğadaki değiĢimlerin takibi için çok gereklidir. ġu unutulmamalıdır ki; turizm, doğanın korunması için ortaya konan ana hedeflere ulaĢmak garanti edildiği takdirde teĢvik edilmelidir. 2. SÜRDÜRÜLEBĠLĠR DOĞA TURĠZMĠ GELĠġĠMĠNE ĠLĠġKĠN ÇALIġMALAR 2.1 KAYNAK ANALĠZĠ GeliĢme planı ve stratejisi için öncelikle kaynak analizi yapılması zorunludur. Bir alanın sahip olduğu kaynaklar, o alanın kalkınması için bir sermaye veya potansiyel oluĢturmaktadır. Bu kaynakların analizi de önemli veri ve bilgi oluĢturulmasını temin etmektedir. Ekolojik ve kültürel kaynakların yanında sosyo-ekonomik özellikler de turizm geliĢimi için önemli bir temel oluĢturmaktadır. Örneğin kırsal turizmin tarımsal faaliyetleri desteklemediği durumlarda kırsal turizmin gerçekleĢtirildiği bölge hem kendi sermayesini hem de kırsal olma özelliğini kaybedecektir. Gerek turizm potansiyeli gerekse taĢıma kapasitesi turizm kaynaklarının mevcut durumuna bağlı olduğundan kaynak envanterinin mutlaka yapılması gerekir. 2.1.1 Kaynak Analizinde Ele Alınacak Unsurlar a. Doğal Kaynaklar: turizmin geliĢimi için önemli olan yöreye özgü doğal kaynaklardır. Bu kaynakların halihazırdaki ekonomik kullanımları, korunma durumları, statüleri, iklim gibi turizm geliĢimi için potansiyel kaynakların envanterini içermektedir. 14 Seçkin Doğal Kaynaklar: Turizm yalnızca korunan doğa parçaları ile ilgili değildir. EĢsiz manzaralar, dağlar ve nehirler gibi ve korunmayan türler de turizm için ilgi çekici olmaktadırlar. Örneğin; ormandaki ağaçların üzerinde gezinen sincapları konakladığımız evin penceresinden gözlemlemek son derece çekicidir. Bir orman öncelikli olarak odunculuk amacıyla kullanılsa da dağ bisikleti gibi bir aktivite için ortamı çekici hale getirebilmektedir. Seçkin Doğal Kaynakların Halihazırdaki Ekonomik Kullanımlarının Tanımlanması Doğal kaynakların çok çeĢitli kullanımları söz konusudur, ormanların odunculuk amaçlı kullanımı, nehirler ve göllerin sportif balıkçılık, su sporları ve enerji üretmek için kullanımları gibi. Bu kullanımlardan bazıları gelenekseldir ve düĢük etkilere sahiptir. Bazıları ise sürdürülebilir değildir. Bu sebeple bunlar turizm geliĢimi için de uygun değildir. Kaynağın Korunma Durumu ve Statüsü: Bazı doğal kaynaklar mevcut kanunlarla korunur. Bunların turizmde kullanımı da bu kanunlara uygun olmalıdır. Ġklim; mevsimlerin dağılımı, ortalama sıcaklık, nem ve günlük ortalama optimal güneĢ ıĢığı saatlerine bağlı olarak iklim analizi yapılmaktadır. Burada önemli olan iklimin farklı mevsimlerde turizm için elveriĢli olup olmadığıdır. Turizm GeliĢimi Ġçin Potansiyel Doğal Kaynaklar: Potansiyel kaynakların tespiti turizm planlaması için önemli ve özellikle yönlendirici olmaktadır. Tüm bu kaynakların envanter çalıĢmalarının haritaya aktarılması, turizm ürünleri ve hizmetlerinin geliĢmesi ve altyapı ile tesislerin fiziksel planlaması için önemli olmaktadır. b. Kültürel Kaynaklar: Kültürel kaynakların envanteri doğal kaynaklara iliĢkin çalıĢmalara benzerlik göstermektedir. Özellikle doğal ve kültürel kaynaklardan oluĢan kombinasyonlar, turistler tarafından yüksek ilgi ile karĢılanmaktadır. Kültürel mirasın korunmasının önemi konusunda farkındalık meydana getirilebilirse, sürdürülebilir turizm geliĢimine ve doğa korumaya verilen destek artacaktır. c. Sosyo-Ekonomik Kaynaklar: Altyapı, insan kaynakları ve farklı ekonomik sektörlerin bileĢimini içermektedir. Bu konuda yapılacak envanter çalıĢması, birbiri ile bağlantılı birçok farklı unsurlar içermesi ve bu unsurların turizm geliĢimi için ilk bakıĢta kavranamaması mümkündür. Bölgenin kalkınma potansiyelinde, sosyal ve ekonomik rekabet edebilirlik unsurları büyük öneme sahiptir. Yerel nüfusun turizme yaklaĢımı, turizm sektöründe çalıĢma isteği gibi bazı unsurların turizm ile doğrudan iliĢkisi bulunmaktadır. Altyapı: Bir bölgenin turizmde rekabet edebilirliği ve kalkınma seviyesinin tespiti için altyapı kalitesi önemli bir göstergedir. Altyapının kalitesi, yerel nüfusun hayat kalitesini ortaya koymanın yanı sıra turizmi geliĢimi için de zorunlu bir Ģarttır. Alan, güvenli içme suyu, 15 donanımlı sağlık tesisleri gibi temel unsurları içermiyorsa turizm geliĢimi asla baĢarılı olamayacaktır. Altyapının farklı unsurları için Ģartlar, kalite ve gelecekteki durum değerlendirilmelidir. Kaynak halihazırda turizm için mi kullanılmaktadır? Sorusu hem kaynağın turizm geliĢimi için önemi konusunda hem de kaynak kalitesi hakkında göstergeleri ortaya koyabilmektedir. - Su kaynaklarına yönelik etütler; kaliteli su kaynağının sağlanması, su kaynağının sürdürülebilir kullanımı ve su çıkarmanın çevresel etkisini de içerir. - ĠletiĢim ağına yönelik etütler; turistlerin refahı ve turizm geliĢimi için önemli olan cep telefonlarının da olmak üzere telefon ve internet ağlarının kalitesine yönelik etütleri içermektedir. - Sağlık hizmetlerinin; kalite, miktar ve coğrafi dağılımı son derece önemlidir. - Güç kaynaklarına yönelik etütler; elektrik Ģebekesi, ısınma ve yemek piĢirme için enerji kaynaklarının varlığı önemlidir. Her ne kadar resmi standartlara göre planlansa ve tehlike içermese de turistler nükleer santrallerin yakınında konaklamamaktadır. - Su ve toprak kirliliği etkisi olan atık su sistemleri önemli olup, bölgeye gelen turistlerin sayısı ile meydana gelecek atık su miktarı da dikkate alınmalıdır. - Katı atıkların düzenli depolaması toplum için olduğu kadar çevre için de önemlidir. Katı atıkların görüntü kirliliğine de yol açması ayrı bir menfi etkisidir. - Yol ağlarının durumu; çoğu turistin tercihlerini yaparken en önemli etkendir. - Güvenlik; kamu güvenliğini ve asayiĢi sağlamak turist güvenliği gibi unsurlar önemli olmaktadır. AĢırı kar yağıĢı, kanyon veya dağ kurtarma timlerinin olup olmaması da çok önemlidir. - Politik istikrarsızlık ve suçlar; turist için caydırıcı etki yapmaktadır. Ġnsan Kaynakları; Bir bölgenin insan sermayesini ifade eden bu unsur, turizm geliĢiminde anahtar etmenlerden biridir. Ġnsan kaynakları hem hizmeti hem de manevi nitelikteki kültür ve kimliği oluĢturmaktadır. Ġnsan kaynaklarına iliĢkin etütler aĢağıdaki unsurları içermelidir; - Yöre halkının nüfusu, - Göç vb. eğilimler, - Demografik yapı, - Aktif nüfus ve yapısı, eğitim seviyesi, potansiyel bilgi ve beceriler, açık fikirlilik, geleceğe odaklanma, çalıĢma ahlakı, - Yöreye özgü geleneksel ekonomik faaliyetleri ve yöresel sanatları yapabilme, - Turizm geliĢimine iliĢkin tutum, misafir severlik duygusu, hizmete yönelim, 16 - Sosyal tutarlılık, esneklik, mevcut sosyal iliĢkilerin kalitesi ve aralarındaki iĢbirliğini içeren sosyal yapı, - Yerel kurumlar, idareler, yönetiĢim, bürokrasiden kaçınma vb. hususlarla finansal kaynaklar ve yönetimleri, - Alanın kültürü ve kimliği, alanda etkin görev alacak kiĢilerin ortak değerleri, ilgileri, yaklaĢımları, algılama Ģekilleri, özel ilgi ve becerileri, özgün gelenekler, o topluma ait olma ve o toplumda yaĢamaktan onur duyma gibi durumları içerir, - Farklı ekonomik sektörler; söz konusu coğrafi bölgeye ve ile yoğunlaĢma durumları, firma sayısı, ölçeği, ortalama karlılık, geleceğe yönelik bakıĢ açısı, pazarları ve dıĢ iliĢkileri, sektörler arası iĢbirliği son derece önemlidir, tüm sektörler turizm sektörü ile iliĢkili olabilmektedir. Kaynak analizinin sonuçları; sürdürülebilir turizm yönetimi ve kalkınmada sermayeyi oluĢturan kullanılabilir kaynaklara genel bir bakıĢı sağlamakla beraber, bölgenin mevcut kalkınma durumunu ve sürdürülebilirliğini değerlendiremeye yönelik bir resim sunmaktadır. Analiz aynı zamanda; bölgenin sürdürülebilir kalkınmasına yönelik bir vizyon oluĢturulmasını ve turizm geliĢiminin diğer sektörlerle bütünleĢtirilmesini sağlayacaktır. 2.2 TURĠZM POTANSĠYELĠ Yüksek değerlere sahip doğal ekolojik sahalar her zaman yüksek turizm potansiyeli içermezler; - Bazı doğa parçaları araĢtırma yapan uzmanlara, iyi eğitimli ekoturistlere hitap etmektedir. Bu alanlar sayıca az olduğu için de sınırlı bir turizm potansiyeli içerirler, - Bazı doğal sahalar, eriĢim, güvenlik gibi nedenlerle turistler için elveriĢli olmayan yerlerde bulunurlar, - Ekolojik kaynakların kullanımlar karĢısındaki duyarlılığı (taĢıma kapasitesi), ziyaretçi giriĢinde kısıtlamalara sebep olmaktadır, Bir sahanın daha fazla turist çekebilmesi için ihtimalleri ortaya koyan turizm potansiyeli önemli bir konudur. Turizm potansiyelinin tespiti için arz ve talebin ortaya konması gerekir. Bu potansiyel sınırlıysa baĢarılı bir turizm giriĢimini baĢlatmak imkanı olmayacaktır. Turizm ekonomik bir faaliyet olduğundan ancak turizm pazarında sürdürülebilirliği için bir talebi karĢılaması lüzumludur. 17 Turizme iliĢkin motivasyon ve istekler değiĢkendir, kaynakların değeri aynı kalırken değiĢen tüketici davranıĢları turizm potansiyelini etkilemektedir. Dolayısıyla turizm potansiyeli tüketicinin bakıĢ açısı (talebi) ile değerlendirilmelidir. Turizm potansiyeline iliĢkin veri toplarken, istatistiki veriler, anketler gibi yöntemlerle veri elde edilebilir, ayrıca derinlemesine görüĢmeler, katılımcı gözlemleme, olaylar üzerinde çalıĢmalar ile veri elde etmek için kullanılan niteliksel araĢtırma metotları kullanılmaktadır. Turizm potansiyeli için “turizm talebi” incelemesi aĢağıdaki hususların tespiti ile yapılabilir; - Halen yapılan turizm, - Halihazırdaki turist miktarı, - Her bir ziyaretçinin günde harcadığı miktar, - Ortalama kalma zamanları, - Turist profili, - Dürtü analizi; hangi temel etmenlerin turistler için rol oynadığı,(doğa, kültür, sağlık, güneĢ, vb.) - Benzer bir il veya saha ile kıyaslama yapılması, milli veya milletlerarası bir il ile kıyaslama yapılması ve neden o ilin tercih edildiği, - Gelecekte rakip olacak iller hangileridir, nedeni, “Turizm arzı” incelemesinde ise aĢağıdaki hususlar öne çıkmaktadır; - Ġlimizde bir uluslar arası havaalanı var mıdır veya yakın bir ilden yararlanma imkanı makul müdür? - Alan ulaĢım hangi araçlarla olur?(demiryolu, özel taĢıt, genel taĢımacılık, vd.), bunlara yaklaĢım nasıl olmaktadır (kötü, yeterli, iyi gibi), - Alana ulaĢma durumu (kolay-rahat, çaba ile, zor ve tehlikeli) - Ġle gelmek için yabancı turistler ülkemizden vize alıyor mu? - Sahamızın istikrarlı bir yönetimi var mı?, - Güvenlik ve ulaĢım açısından ne gibi problemler yaĢanabilir? - Alt yapı incelemesi; taĢımacılık ağı, yerel yolun durumu (toprak, asfalt), anayolla bağlantısı, demiryolu ağı, yerel genel taĢımacılığın yaygınlığı, program, ücretler, hat/duraklar, döngü patikaları, patikalar, yollar, iĢaret levhaları, genel enformasyon levhaları, araç-otobüs park kapasitesi, bilgi alma, tercüme kolaylıkları, 18 - Yiyecek içecek ve barınma; restoran sayısı, restoranların sınıflandırılması (iyi-sayısı, orta iyi-sayısı vb.) - Hangi standartta yiyecek sunuluyor? (yüksek, yeterli, kötü) - Ġl ve çevresinde ne tür barınma alanları var? (otel, hotel, yatak kapasitesi, rota üstü barınma kulübeleri, bungalov, parkları, kamp alanı, diğerleri), - Hangi standartlarda barınma sunuluyor? (yüksek, yeterli, kötü), - Ġlinizin seçkin özellikteki doğal alanlarının özellikleri (sundukları ile tek mi?, biraz farklı mı?, diğer seçkin özellikli yerlere benziyor mu?), - Alan turist gezi rotasına girecek Ģekilde turistlerin ilgisini çekebilecek diğer sahalara yakın mı? (diğer çekici sahalara yakın, orta derecede potansiyel, düĢük veya yakında böyle bir potansiyel bulunmamakta), - Ġlin alanlarında yaban hayatı; (bayrak tür, ilginç diğer türler, temsil edici yaban hayatı, farklı yaban hayatı izleme aktiviteleri, yürüyerek, botla, gözlem noktası ile vb.), - Yaban hayatı izleme de tatmin edicilik durumu (garanti etme, genellikle, Ģans veya mevsime bağlı), - Bölgedeki önemli yaban hayatının tanımı, - Yardımcı tesislerin durumu (rekreasyonel, spor, diğer; durumu:kötü-yeterli-iyi), Kaynakların turizm potansiyelinin değerlendirilmesi; - doğal değerler: (sahiller, sahil kayalıkları, kumullar, dağlar, ormanlar, korunmuĢ izole olmuĢ alanlar, Ģelaleler, göller, nehirler, mağaralar, yaban hayatı, hayvan-kuĢ, deniz canlıları, iklim, diğerleri), - kültürel değerler; (tarihi binalar, tarihi yerler, anıtlar, arkeolojik yerler ve koleksiyonlar, folklor ve gelenekler, el iĢleri, müzeler, sahne sanatları, sanayi mirası vb.) - Toplumun turizm potansiyeli; (insan kaynakları; aktif nüfusun büyüklüğü ve yapısı, eğitim düzeyi ve profesyonel bilgi, beceriler, eğitimler, orijinal-karakteristik ve geleneksel özellikleri, ekonomik faaliyetler-sanatlar profesyonel olmayanlar dahil, resmi olmayan bilgi ve beceriler, turizm geliĢimine yaklaĢımlar, misafir severlik anlayıĢı, hizmet eğilimleri, yerel kuruluĢ ve idareler ile yönetiĢim, alanın kültürü ve kimliği, - Ekonomik kaynakların turizm potansiyeli; (tarım, ormancılık, balıkçılık, sanayi ve diğer), - Altyapı; (su sistemleri, ulaĢım ağları, sağlık imkanları, ulaĢım terminalleri, enerji kaynakları, kanalizasyon sistemleri, katı atık ve yok etme sistemi, caddeler/yollar, güvenlik sistemleri vd.) 19 - İş ve hizmet altyapısı; (fırınlar, kasaplar, bakkallar, süpermarketler, doğrudan satıĢ yapan çiftlikler, kiralık araç, servis istasyonları, taksiler, otobüsler, kiralık bisiklet, kiralık spor malzemeleri ve bakımı, postaneler, bankacılık hizmetleri, doktorlar, diĢçiler, eczaneler, kafe ve restoranlar, atm‟ ler, bankalar, diğer iĢ ve hizmetler.) Turizm Talebi; turizmin mevcut durumunun incelenmesi; Ziyaretçi; boĢ zamanlarını geçirmek için bir yere gelen kiĢi olarak tanımlanabilir, turist ise alanda bir veya daha fazla gece konaklamaktadır. Her turist bir ziyaretçidir, ancak her ziyaretçi turist değildir. Dolayısı ile turist ve ziyaretçi sayılarının ayrılması gerekmektedir. Ziyaretçi ve turist ayrımı farklı talepleri sebebi ile yapılmak durumunadır, ayrıca her ikisinin de farklı etkileri bulunmaktadır. Bir turistin ortalama harcaması alanda daha fazla zaman geçirdiğinden, konaklamaya, ilave yiyecek ve içeceğe ödeme yaptığından genellikle daha yüksek olmaktadır. Turizme iliĢkin mevcut durumun ortaya konabilmesi için; - Turist ve ziyaretçileri ayrı ayrı sayısı (yıllık, mevsimlik, aylık, haftalık, günlük), - Son on yılda turistlerin/ziyaretçilerin değiĢimi, - Ortalama kalıĢ süreleri, konaklama ve ulaĢım Ģekilleri önemlidir. (Sürdürülebilir doğa turizm gelişme planımızda ana unsur turizm olduğundan;turizme iliĢkin veri kullanılamaz olduğu hallerde ikinci en iyi seçenek olarak ziyaretçilere ait verielr üzerinden değerlendirme yapılması mecburiyeti doğmaktadır). - Turist baĢına ortalama harcama, - Grup hacmi ve düzeni, - Turistlerin ağırlıklı yaĢ grubu, - Yaptıkları faaliyetler, - Ziyaret edecekleri-ettikleri yere iliĢkin seçimleri, - Memnuniyeti, deneyimleri ve para harcama Ģekilleri, - Ġkinci ziyaretlerin yüzdesi ve sayısı, - Kullanılabilir ilave veriler. Talep incelemesinde ilimizi rakip olarak gördüğümüz veya bizimle rekabet eden benzer il veya illerle karĢılaĢtırmak faydalı ve yerinde olacaktır. 20 Turizm Arzı: Konum Faktörü; Bir ilin baĢka turizm pazarları ile iliĢkili olarak nasıl konumlandığını, bir turistin alana ulaĢmak için harcadığı zamanı, parayı/enerjiyi belirtir. Bir saha ne kadar güzel olursa olsun, hedef grup tarafından kolayca ulaĢılabilir değilse asla baĢarılı bir turizm geliĢimi sağlanamayacaktır. Yerel nüfusun değil turistin algılama durumu dikkate alınmalıdır. Örneğin bakir alanları ziyaret etmekten zevk alan ve ilkel patika yollarla ulaĢılan yerleri ziyaret etmek isteyen turistler için düĢünülen uzak mesafeler için alanın sınırlı sayıda turist potansiyeli olacaktır. - Uzun mesafeden gelen turistler için hava alanına uzaklık çok önemlidir, - Tur operatörlerinin çoğu havayolu ulaĢımını zorunlu görmektedirler, bu sebeple bağımsız turistler veya tur operatörleri hedeflenebilir, - Tren, otobüs veya özel araçlarla eriĢim de konum faktörleri içinde önemlidir, - Alana ziyaret iklim Ģartları açısından da kısıtlı imkanlara neden olabilir, - Ġle özgü yapılan bürokratik iĢlemlerin bıktırıcılığı da önemlidir, sık sık güvenlik birimleri tarafından kimlik sorulmak, aranmak gibi, - Turizm arzında; iĢaretlemeler, doğru yönlendirmeler, bilgiye ulaĢma kolaylığı da önem arz etmektedir. Haritalar, broĢürler, internet imkanı, kılavuz ve rehberler önemli bir arz faktörüdür. - Yiyecek içecek sunumu ve konaklama arzı; Sunumun ürün ve hizmet kalitesi, hijyenik standartlar, özgünlük/otantik, yöresel olması, yer ve ürünlerin çeĢitliliği, ortam ve konukseverlik önemlidir. - Restoranların sınıflaması önceden yapılırsa turist için kolaylık olacaktır. - Konaklama tüm türleri içerebilmelidir, ürün ve hizmetlerin kaliteli olması, özellikle hijyeniklik konaklamada çok önemlidir. Doğal Alanın Kendine Has Özellikleri; Doğal alanların değer yaratması, kırsal kalkınmada rol oynaması beklentisi de son yıllarda öne çıkan bir görüĢtür. Doğal alanların alternatif kaynak kullanımına dönüĢtürülmesi için yapılan baskılar sonucu tehdit altında olduğu yerlerde devamlılığını sürdürebilmeleri, diğer alternatif kaynak kullanımları karĢısında koruma ve kullanma dengesinin uzun dönemli ekonomik değerinin gösterilebilmesine bağlıdır. Tabiat ve kültürel miras, yaban hayatının gözlemlenmesi, yöreye özgü özellikler ve korunması gereken öncelikli türler, doğa ile ilgili çalıĢan ve doğanın kıymetini bilen ekoturistler için son derece önemlidir. 21 2.3.TAġIMA KAPASĠTESĠ - Belirli bir sürede ( yıl, ay, hafta, gün, saat ) bir bölgenin alabileceği ziyaretçi sayısı veya bölgenin kaynakları üzerinde istenmeyen veya planlanmamıĢ etkilere sahip olmayan ve sürdürülebilir kalkınmayı tehdit etmeyecek düzeyde bir alanda aynı anda bulunabilecek ziyaretçi sayısı, - Bir bölgenin, hayati önemde olduğu düĢünülen değerleri, ekolojik süreç ve koĢulları tehlikeye atmadan ve sürdürülebilir kalkınma imkanlarını azaltmadan belirli bir süre boyunca destekleyebileceği insan faaliyetlerinin (ağaç kesimi, avlanma, tarım) ve diğer etmenlerin (örn: iklim değiĢikliği, kirlenme vb.) baskısı, - Ziyaret edilen bir alan veya tesisin sahip olduğu kaynaklar üzerinde koruma amaçlarını tehlikeye atmadan, istenmeyen ve planlanmayan etkilere neden olmadan belirli bir süre (yıl, ay, gün, an) boyunca alabileceği ziyaretçi sayısı Ģeklinde tanımlanmaktadır. TaĢıma kapasitesi, Sürdürülebilir Doğa Turizmi Gelişme (Master) Planında önemli bir planlama aracıdır. Turizmin geliĢimi ve korunmasında önemli bir kavramdır. TaĢıma kapasitesinin analizi ve izlenmesi, yönetim kararları yönünden girdi sağlayacaktır. TaĢıma kapasitesi sayesinde kullanımı sınırlamak, en elveriĢli ziyaretçi sayısını tamamlayarak müspet etkileri azamiye çıkartmak, olumsuz etkileri en aza indirmek mümkün olabilecektir. Kısaca Doğa Turizmi Gelişme (Master) Planındaki “sürdürülebilirlik” taĢıma kapasitesinin aĢılmaması ile temin edilir. Ziyaretçi sayısı ve etkinin büyüklüğü arasında doğrudan iliĢki vardır. Ancak alan içinde tek tehdit unsuru ziyaretçiler değildir. Doğa için önemli olan tehditlerin tümünün birleĢik etkisidir. 2.3.1. TaĢıma Kapasitesinin Elemanları; Sosyal TaĢıma Kapasitesi, Turizm için yerel tolerans limitleri olarak tanımlanmakta olup yöre halkı üzerindeki olumsuz etkilerinden ve ziyaretçiler ile yöre halkı arasındaki çatıĢmalardan kaçınılmasını içerir.Bu unsurun turizm geliĢimi içerisinde anahtar rolü vardır. Yöre halkı turizmi desteklemezse kalkınma asla olmaz. Yerel kabulü belirleyen temel etmenler, sosyal yapı ve kültürün hassaslığı, toplumun değiĢimin üstesinden gelebilme yeteneği, turizmin algılanıĢı, yöre halkı ile ziyaretçilerin 22 iliĢkileri, kullanıcı grupların davranıĢları, birbiri ile uyumu ve paydaĢ olmanın ekonomik ve toplumsal faydalarıdır. Ekonomik TaĢıma Kapasitesi; Sürdürülebilir bir turizm geliĢiminde turizm, ekonomik yapı ile bütünleĢmiĢtir ve diğer sektörleri de desteklemektedir. Ekonomik taĢıma kapasitesi; turizm geliĢimini sağlayan bir yerel ekonomi ve yerel ekonominin sürdürülebilirliğini sağlayan bir turizm geliĢimi anlamına gelmektedir. Yani temel kıstas; turizm geliĢimi ile yerel ekonomi arasındaki sinerjidir. Ekonomik taĢıma önemli olan iki unsur; Beklenen faydaları temin etmek için asgari turist sayısı ve ekonominin üstesinden gelebileceği azami turist sayısıdır. Ekolojik TaĢıma Kapasitesi; Ekolojik taĢıma kapasitesi, ziyaretçilerin/turistlerin ziyaret edilen alandaki ekosistemler, ikamet yerleri ve canlı türleri üzerinde ortaya koyduğu ekolojik zararlardır. Burada, ekolojik değerlerin, ziyaretçi akıĢlarının ve davranıĢlarının uzun süreli ve sistematik olarak izlenmesi ve veri toplanması önemli olmaktadır. Ġdari/fiziki TaĢıma Kapasitesi; Fiziki taĢıma kapasitesi aynı anda ve belirli bir zamanda müĢteri olarak alınabilecek ziyaretçi sayısıdır. Bu kapasite, alana uygun insan sayısına, yani alanın büyüklüğü ve diğer fiziki Ģartlar (doğal, coğrafi koĢullar ve hava Ģartları) ile turizm altyapısının kapasitesine dayanmaktadır. Burada temel göstergeler; kalabalık, kuyruklar ve trafik sıkıĢıklığıdır. Fiziksel kapasite yönetiminin verimliliği ve etkinliği Ģu unsurlara bağlıdır; - Organizasyon kaynaklarının kapasitesi (insan ve ekonomik kaynaklar vb. gibi), - Ziyaretçi yönetiminin kapasitesi, Bir sahanın ziyaretçi kullanımına/ turizm gelişimine karşı hassas olan kaynakları: Kırmızı liste ve endemik türlerin habitatları, alanın savunmasız olan diğer kaynakları, göçe hassas türler, Ziyaretçi yönetimi de dahil olmak üzere yönetim amaçları ve hedefleri: Genel bir doğa koruma planı, amaçlar, hedefler ve doğa koruma politikası, tür koruma politikaları, bölgeleme sistemi, izleme sistemi, 23 Ziyaretçiler/turistler, turizm gelişimi ve etkileri üzerine veriler; tüm güzergahlar, tesisler, konaklama ve ziyaretçi/turist için olan etkinlikler ve detaylı haritalar, ziyaretçi sayısı, özellikleri, akımları, ziyaretçi modelleri, etkinlikler ve mevsime bağlı özelliklere iliĢkin bilgiler vb., ziyaretçiler tarafından özel olarak gerçekleĢtirilen faaliyetler, ziyaretçi etkilerine iliĢkin veriler, etkilerin izlenmesi ve değerlendirilmesine iliĢkin yöntemler, ölçütler ve göstergeler. Coğrafi bilgi sistemleri (CBS) teknikleri ile bilgilerin gösterilmesi mümkündür. Psikolojik TaĢıma Kapasitesi; Psikolojik taĢıma kapasitesi bir alanın belirli bir zaman diliminde ziyaretçi deneyimleri üzerinde olumsuz etkilenmeye sebep olmaksızın kaldırabileceği maksimum ziyaretçi sayısıdır. 3. ĠLGĠ GRUBU ANALĠZĠ VE YEREL ORGANĠZASYONUN OLUġTURULMASI 3.1 ĠLGĠ GRUPLARI/PAYDAġLAR Ġlgi grupları, “belirli bir koruma ve sürdürülebilir kalkınma projesi ile ilgili olarak fayda sağlayan, projenin içinde yer alan veya söz konusu projeden olumlu ya da olumsuz etkilenen bireyler, gruplar veya organizasyonlar” olarak tanımlanabilirler. PaydaĢlar, bir problemi çözmek için sürdürülebilir doğa turizmi geliĢimine ve amaçlarımıza ulaĢmak için güvenebileceğimiz kiĢilerdir. Ġlgi gruplarının hepsi sürdürülebilir doğa turizmi geliĢimine ortak değildir veya olmaları gerekmez. Çünkü bir ortağın projeye olumlu bir bakıĢı, tutumu olmalıdır ve amaçlara ulaĢmak için iĢbirliği yapmalıdır. Bazen bir ilgi grubu projeye olumsuz bakabilir ve hatta aktif bir tehdit bile olabilir, ilgi gruplarını iĢbirliği yapılanlar haline getirmek onlara paydaĢ değeri verilmesi ile mümkün olur 3.2 ĠLGĠ GRUBU KATEGORĠLERĠ Turizmde ilgi grupları; - Yöre halkı, kiĢiler ve kurumlar, - Alana dayalı ilin sorumlu yöneticileri, - Bölgesel yetkililer, 24 - Ulusal yetkililer, - Turizm ofisleri, yerel turizm organizasyonları, konaklama ve hizmet sunanlar, taĢımacılar, - Turizmle ilgili sektörler, - Tarım, ormancılık ve balıkçılık gibi farklı ekonomik sektörlerin temsil edildiği ticaret ve sanayi odaları ve el sanatları ile ilgili birimler, - ĠĢçi sendikaları, dernekler, STK‟ lar, - Eğitim ile ilgili birimler, 3.3 ĠLGĠ GRUBU ANALĠZĠ Ġlgi grubu analizi sürdürülebilir doğa turizmi gelişme planının ortaya konması ve uygulamasında yer alan farklı taraflara iliĢkin genel bir izlenim sahibi olabilmek, niyet okumak için kullanılan bir araçtır. Yalnızca bir envanter olarak ele alınmamalıdır, sürdürülebilir doğa turizmi gelişme planının planlanmasında potansiyel ortaklarımızın kimler olduğunu ve hangi tarafla çeliĢkiler yaĢayacağımızı bize bildirmektedir. Ayrıca projenin farklı seviyelerinde destek temini için de son derece elveriĢli bir analizdir. Ġlgi grupları analizine dayalı olarak sürdürülebilir doğa turizmi gelişme planının yönetiminden sorumlu bir organizasyon oluĢturulmalıdır. Sürdürülebilir doğa turizmi geliĢimi için, detaylı bir ilgi grubu analizi ilgi gruplarının; - Genel hedeflerini, - Turizmden beklediği faydaları - Turizmdeki rollerini tanımlamalıdır. Bu süreç; Ģu adımlardan oluĢur; 1. Ġlgi gruplarının tanımlanması, 2. Her ilgi grubunun çıkarlarının, önceliklerinin ve değerlerinin belirlenmesi, 3. Her ilgi grubunun davranıĢlarının belirlenmesi, 4. Ġlgi grubunun gücünün ve ilgi grupları arasındaki muhtemel koalisyonlarının gücünün tahmin edilmesi, 5. Ġlgi gruplarının mevcut ihtiyaçlarının ne düzeyde karĢılandığının değerlendirilmesi, 6. Ġlgi grupları ile birebir iletiĢimlerin baĢlatılması ve ilgi gruplarının güveninin kazanılması, 7. Ortak menfaatler, sinerji ve baĢarı unsurlarının tanımlanması, 8. PaydaĢların bir araya getirilmesi, 25 9. Ortak hedef ve amaçların ve onlara ulaĢmak için gerekli olan stratejinin ortaya konması, 10. Organizasyon çerçevesinin oluĢturulması, 11. Uygulama (zaman çizelgesinin ve hedeflerin ortaya konması, iletiĢim organizasyonunun oluĢturulması, ilgi gruplarına somut sorumlulukların verilmesi.) 12. Ġzleme ve geri bildirimin yapılması 3.4 TOPLUM TEMELLĠ YAKLAġIM Sürdürülebilir Doğa Turizmi GeliĢme Planı‟nın hazırlanmasında toplum temelli yaklaĢım uygulanması neticesinde; - Yöre halkı için sürdürülebilir geçim kaynakları ortaya koymak, - Toplulukların kendi yapılarını korumalarını teĢvik etmek ve - Doğal alanların koruma hedeflerinde yerel faydayı oluĢturmak mümkündür, Toplum temelli turizmin en önemli özelliği, doğal kaynakların kalitesi ile alanın kültürel mirasının bozulmamıĢ ve turizmle güçlendirilmiĢ olmasıdır. Doğal çevre üzerindeki olumsuz etkiler en aza indirilmeli ve yerel kültür korunmalıdır. Turizm, insanların kendi yerel kültürlerini yaĢatma ve değerlendirmeye teĢvik etmelidir. 3.5 YEREL ORGANĠZASYONUN OLUġTURULMASI Ġlgi grubu analizine dayalı olarak, korunan alan ve çevresi için, Sürdürülebilir Doğa Turizmi GeliĢme Planını izlemek veya biçimlendirmek amacıyla, korunan alan yönetimi ve tüm ilgi gruplarının resmi iĢbirliğine dayalı bir organizasyon oluĢturulmalıdır. Sürdürülebilir Doğa Turizmi GeliĢme Planını uygulamak, desteklemek ve sorumluluklarını, karar verme gibi hususları düzenler. 3.6 TARĠHÇE Ġstanbul Boğazının iki tarafından, hem Avrupa hem de Asya toprakları üzerinde yayılan, Marmara Denizi ve Karadeniz'e kıyısı bulunan Ġstanbul; Türkiye'de nüfusu en fazla olan ve en hızlı artan bir megapol olup, turizm, kültür ve sanayi Ģehri olarak önemli bir yere sahiptir. ġehrin adını aldığı ve Haliç ile Marmara arasında kalan yarımada üzerinde bulunan asıl 26 Ġstanbul 253 km², bütünü ise 5712 km²'dir. Ġlin nüfusu TUIK Adrese dayalı Nüfus Kayıt Sistemi verilerine göre, 13.255.685"tir. Ġstanbul ve yakın çevresinde yerleĢmiĢ ilk insan topluluklarına ait izler M.Ö. 6000'liyıllara uzanır. Yapılan araĢtırmalarda hem Anadolu, hem de Avrupa yakasında bu topluluklara ait yerleĢim alanlarına rastlanmıĢtır. Yarımburgaz Mağaraları, Büyükçekmece, Çatalca, Dudullu, Ümraniye, Pendik, DavutpaĢa, Kilyos, Fikirtepe ve Ambarlı bu yerleĢim alanlarından bazılarıdır. Bu ilk topluluklar, göçebelik ve yarı göçebelik aĢamalarından sonra balıkçılık, tarım ve hayvancılığa bağlı yaĢam biçimleri geliĢtirmiĢlerdir. Mesela Fikirtepe araĢtırmalarında M.Ö. 6000 yılından itibaren köpek, koyun, keçi, sığır ve domuz gibi hayvanların evcilleĢtirildiği ve balık avcılığı yapıldığı ortaya çıkmıĢtır. Bu araĢtırmalarda bazı mezarlara ve yontma taĢtan aletlere de rastlanmıĢtır. M.Ö. 3000'li yıllarda Ġstanbul ve çevresinde yoğun bir iskân olmuĢ ve küçük kent beylikleri kurulmuĢtur. AraĢtırmalar bugünkü Sultanahmet Meydanı ve çevresinin bu yıllarda önemli bir yerleĢim merkezi olduğunu göstermektedir. M.S. 4. yüzyılda Ġmparator Constantin tarafından yeniden inĢa edilip, baĢkent yapılmıĢ; o günden sonra da yaklaĢık 16 asır boyunca Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerinde baĢkentlik sıfatını sürdürmüĢtür. 3.7 ĠSTANBUL ĠLĠNĠN GENEL ÖZELLĠKLERĠ 3.7.1. Ġlin Jeomorfolojik Özellikleri Ġstanbul Ġli genelinin jeolojisi, Paleozoyik, Mesozoyik, Senozoyik, Kuvatenıer ve güncel tortul kaya ve zemin birimlerden oluĢmuĢtur. Bu kaya birimlerinin sınır iliĢkileri jeolojik zaman bazında, uyumsuz çoğunlukla tektoniktir. Ġstanbul'un Çatalca yarımadasında Boğaz kıyılarında ve Anadolu yakasında Paleozoyik, batı bölgelerde ise Senozoyik, Kuvatenıer yaĢlı çökeller, kıyı kesimlerde ve vadi tabanlarında alüvyonlar, özellikle Marmara Denizi kıyılarında ise güncel ve antik dolgular bulunmaktadır. Çatalca Yarımadası'nın kuzey kesiminde özellikle Tekirdağ-Edirne arasında geniĢ alanlar kaplayan Ģist, kuvarsit ve mağmatitleri içeren Istranca Birliği olarak anılan metamorfitlerin küçük bir bölümü, Çatalca Ġlçesi'nin batı ve kuzey kesimlerinde Ġstanbul Ġl sınırları içine girer. Çatalca yöresinde, söz konusu metamorfik istifin 'Kızılağaç Metagraniti', " ġennat Kuvarsiti" ve 'Malıya ġisti" adlarıyla bilinen birimleri yüzeylenir. Ġstanbul Boğa/f ııııı her iki yakasında ve Kocaeli yarım adasında geniĢ alanlar kaplayan Paleozoyik ve Mezozoyik yaĢlı metamorfizma göstermeyen kaya birimleri Ġstanbul Birliği adı ile anılmaktadır. Metropolitan alanı ve yakın 27 dolayında yüzeye çıkan Alt Ordovisiyen yaĢta karasal çökeller, Ġstanbul Birliği'nin en yaĢlı kaya birimini oluĢturmaktadır. "Kocatöngel Formasyonu" ve "Kurtköy Formasyonu" adlarıyla bilinen Alt Ordovisiyen yaĢlı istifin tabanı Ġstanbul ve çevresinde görülmez. Bu birimler, Armutlu Yarımadası ve Bolu yöresinde Ģist, gnays ve meta-mağmatitleri kapsayan Ġnfrakambriyen yaĢta metamorfik bir temeli açısal uyumsuzlukla üstler. Erken-Orta Ordovisiyen ile birlikte bölge, plaj ortam koĢullarında çökelmiĢ Aydos Formasyonu'nun kuvarsitleriyle temsil edilen genel bir transgresyona (deniz ilerlemesi) uğramıĢtır. Bölge, Silüriyen ve Dcvoniycn'dc giderek derinleĢen, tektonik bakımdan duraylı bir denizle kaplanır. Bu süreçte bölgede yaĢlıdan gence doğru miltaĢı-kumtaĢı ile temsil edilen 'Yayalar Formasyonu" (Alt Ordovisiyen), Ģelf tipi resifal ve sığ deniz karbonat çökelimini yansıtan 'Pelitli Formasyonu" (Alt Ordovisiyen-Silürüyen), düĢük enerjili açık Ģelf ortamını temsil eden, bol makrofosilli, seyrek kireçtaĢı arakatkılı mikalı Ģeyilleri kapsayan 'Kartal Formasyonu" (AltOrta Devoniyen) ve açık Ģelf-yamaç ortamını temsil eden yumrulu kireçtaĢlarının yoğun olduğu 'Denizli Köyü Formasyonu" (Üst Devoniyen+Alt Karbonifer) çökelmiĢtir. Denizli Köyü Formasyonu içersinde ara düzeyler halinde yer alan ve en üst kesiminde; 'Baltalimanı Üyesi" adı altında incelenmiĢ olan, Alt Karbonifer yaĢlı silisli (lidit) çökeller, söz konusu denizel havzanın yakınlarında, yoğun silis getirimine neden olan bir volkanik etkinliğin bulunduğunu düĢündürmektedir. Ordovisiyen "den Karbonifer baĢlangıcına değin tektonik duraylık gösteren havza, Erken Karbonifer'le birlikte, türbiditik yoğunluk akıntılarının etkin olduğu duraysız ortam karakterine bürünmektedir ve buna bağlı olarak 1000 metreyi aĢan kalınlıkta 'Trakya Formasyonu'nun filiĢ türü türbiditik kumtaĢı- Ģeyil ardıĢık istifi çökelmektedir. Karbonifer-Penniyen aralığında etkin olan tektonik hareketlere bağlı olarak, bölgede günümüzdeki yönlere göre kabaca K-G eksen gidiĢli kıvrım ve D-B yönlü düĢük açılı ters ayrılımlı faylar geliĢmiĢtir. Örneğin; Çamlıca tepelerini oluĢturan Aydos Kuvarsiti'nin daha genç yaĢtaki birimler üzerinde ilerlemesine neden olan Çamlıca Siirüklcnimi'nin bu süreçte geliĢtiği düĢünülmektedir. Gebze'nin batısında yüzeylenen 'Sancaktepe Graniti" (Penniyen) ile temsil edilen mağmatik sokulumların da bu dönemde geliĢtiği ve bölgenin su dıĢına çıkarak yeniden kara halini aldığı anlaĢılmaktadır. Penniyen- Erken Triyas aralığına karĢılık gelen bu karalaĢma sürecinde bölge, 'Kapaklı Formasyonu' olarak isimlendirilen kızıl renkli kumtaĢı ve çakıltaĢından oluĢan akarsu birikintileriyle kaplanmıĢtır. Kapaklı Formasyonu içinde arakatkılar halinde yer alan bazalt bileĢimli splitik volkanitler bölgede bir riftleĢme sürecinin baĢlangıcı olarak yorumlanabilir. Orta-Geç Triyas aralığında bölge, sırasıyla gel-git arası çökelleri (Demirciler Formasyonu), Ģelf karbonatları (Ballıkaya Formasyonu) ve yamaç 28 çökelleri (Tepeköy Formasyonu ve Bakırlıkıran Formasyonu) ile temsil edilen ve giderek derinleĢen transgresif bir denizle ikinci kez kaplanmıĢtır. Jurasik-Erken Kretase aralığını temsil eden kaya istiflerinin Ġstanbul Ġl sınırları içinde saptanamamıĢ olması, bu dönemde bölgenin bir aĢınma sürecine girdiğine iĢaret etmektedir. Geç Kretase'de bölgenin tümünde etkili olan yeni bir transgresyon baĢlamıĢ ve Üst Kretase yaĢlı Sarıyer Fonnasyonu'nun volkano-tortullarının ve Üst Kretase-Paleosen yaĢlı Akveren Formasyonu'nun kırıntılı ve sığ fasiyesli karbonat istifilerinin çökeldiği bir denizle kaplanmıĢtır. Bu süreçte, Tetis Okyanusu'nun kapanma sürecinde geliĢmiĢ adayayı volkanizmasını temsil ettiği düĢünülen Sarıyer Fonnasyonu'nun andezitik volkanitleri bölgenin kuzey kesimini kaplamıĢtır. Üst Kretase yaĢlı 'ÇavuĢbaĢı Granodiyoriti' ile Paleozoyik istifi içinde yoğun olarak görülen andezitik volkanik dayklar bu dönemde geliĢmiĢtir. Eosen'de Anadolu'nun büyük bölümünü etkisi altına alan kompresif hareketler, Lütesiyen öncesinde Ġstanbul yöresini de kapsayan Mannara Havzası'nda yoğun kıvrımlanma ve faylanmalara neden olmuĢtur. Paleozoyik ve Mezozoyik yaĢlı kaya birimlerinin Erken Eosen çökelimi sırasında, Üst Kretase-Erken Eosen yaĢlı istifler üzerine bindinniĢ, kuzeyde KKBGGD doğrultulu Sanyer-ġile Fayı'nın bu hareketler sonucu geliĢtiği anlaĢılmaktadır. Orta Eosen (Lütesiyen)'de bölge yeni bir transgresyona uğramıĢ ve Orta Eosen-Erken Oligosen aralığında Çatalca ve ġile bölgeleri, kıyılannda kumsal ve resiflerin (Koyunbaba Fonnasyonu, Yunuslubayır Fonnasyonu, Soğucak KireçtaĢı), iç kısımlarına killi çamurların (Ceylan Fonnasyonu) çökeldiği bir denizle kaplanmıĢtır. Orta-Geç Oligosen'de bütün Trakya Havzası'nı etkileyen tektonik hareketler sonucu, bölge yeniden yükselerek, günümüzde de devam eden bir karalaĢma sürecine ginniĢtir. Geç OligosenGeç Miyosen aralığını temsil eden akarsu birikintileri (Kıraç Fonnasyonu) ile lagün ve göl çökelleri (DaniĢmen Fonnasyonu ve Çekmece Fonnasyonu) geliĢmiĢtir. Kabaca K-G doğrultulu sıkıĢmaya neden olan bu hareketlere bağlı olarak geliĢen, özellikle KB-GD ve KD-GB doğrultulu makaslama fay ve eklem sistemleri yoğun olarak geliĢmiĢtir. Bu makaslama kınklan boyunca geliĢen zayıflık zonlan, Ġstanbul ve Çanakkale boğazlan ile bölgenin büyük akarsu vadilerinin ve Haliç'in gidiĢlerini denetlemiĢ ve çok belirgin olan zikzaklı geometri kazanmalarına neden olmuĢtur. 29 3.7.3. Ġklim Özellikleri Ġstanbul ilinin iklimi Akdeniz Bölgesi iklimi ile Karadeniz Bölgesi iklimi arasında bir geçiĢ oluĢturur. Ġlin kuzey kesimleri Karadeniz, güney kesimleri Akdeniz ikliminin etkisi altındadır. Orman alanları için meteoroloji verilerine bakıldığında; Belgrad Ormanında yıllık ortalama sıcaklık 12,80 C°‟dir. Bu değer, Ocak ayında 18,5°C ile Ocak ayında en düĢük değerini görür. YağıĢ açısından bakıldığında Belgrad Ormanı 30 yıllık yağıĢ ortalaması verilerine göre 1093,4 mm yıllık yağıĢ almaktadır. Yine Belgrad Ormanı‟nda hâkim rüzgâr yönü kuzey doğudur. Bölgenin coğrafi konumu ve dolayısıyla hâkim olan makro iklim özellikleri, doğal bitki örtüsünün oluĢumunda ve çevreyle ilgili yapının Ģekillenmesinde büyük önem taĢır. Hâkim olan iklim özellikleri göz önünde bulundurulduğunda Ġstanbul ve yakın çevresinin doğal vejetasyonu yazın yeĢil, kıĢın yaprağını döken ağaç ve çalıların hâkim olduğu bir vejetasyon tipidir. Ġstanbul gözlem ve meteoroloji istasyonu verileri doğrultusunda ilin hava özellikleri izah edilmiĢtir. Rüzgâr Ġlimizde hâkim rüzgar yönü kuzey olmakla birlikte bu durum yıl içinde hava ve mevsimlere göre değiĢiklik gösterrnektedir. Genel olarak, Ġstanbul için hâkim rüzgar Kuzeydoğudan esen rüzgar Poyraz rüzgarıdır. ġile, Kumköy, Kireçbumu, Göztepe ve Florya istasyonlarında rüzgar en fazla Kuzey-Kuzeydoğudan (NNE), Balıçcıköy'de Kuzeydoğumdan (NE), Kartal, Ömerli ve Tckc'de Batıdan (W), Karacaköy'de Kuzeybatımdan (NW) ve Çatalca'da Ku/cy'den (N) esmektedir. Yıllık ortalama rüzgar hızında en yüksek değerler (>5m/sn) Kum köy'de KuzeyKuzeybatı ve Güney-Güneybatı yönlerinden kaydedilmiĢtir. Rüzgâr yönleri, esme hızı ve sayılarını gösterir tablolar, aĢağıda yer almaktadır. Rüzgâr yatay hava hareketi olup, kirleticilerin taĢınması, dağılımı ve seyrelmesinde önemli rol oynar. Rüzgâr hızı arttıkça kirlilik konsantrasyonu azalır. Kirleticiler rüzgârın estiği yönde hareket edip yayıldığı için rüzgâr yönü de önemlidir. 30 Nem Ġstanbul içinde bulunduğu coğrafi konum nedeniyle gerek sıcak ve gerekse soğuk dönemde Türkiye'yi etkileyen hava kütlelerinin tamamının etkisi altındadır. Ġstanbul'da yıllık ortalama nem oranı %68'dir. Bu oran yaz aylarında düĢme göstermektedir. Sıcaklık Kireçbunıu Ġstasyonundan alman verilere göre ilimizde en yüksek sıcaklık 16 Ağustos'ta 28,4 °C, en düĢük sıcaklık 23 Ocak'ta -0,8 °C"dir. Ġlimizin genelinde en sıcak aylar Haziran, Temmuz ve Ağustos, en soğuk aylar ise Aralık, Ocak ve ġubat aylarıdır Buharlaşma Ġstanbul ili Marmara Denizi, Boğazlar, Ege ve Karadeniz arasında geçit teĢkil eden coğrafi konumda olmasından ayrıca sınırlar içindeki göller ve su kanallarından dolayı buharlaĢmaya maruz kalmaktadır. BuharlaĢmaya neden olan, sıcaklık ve güneĢlenme değerleridir. Yağmur Ġstanbul'da 2008 yılında en fazla yağıĢ Ekim ayında görülmüĢtür. Cevizli-Kartal'da ölçülmüĢ ortalama yıllık yağıĢ miktarı 521,28 kg/ırr "dir. (mm=kg/m²). Kar Dolu, Sis ve Kırağı Ġstanbul'da genellikle, Ocak ve ġubat aylarında kar yağıĢı ve kar kalınlığı yoğunluk kazanmaktadır. Ortalama kar yağıĢlı günlerin sayısı 2010 yılı itibariyle 5 gündür. En yüksek kar örtüsü kalınlığı Kireçburnun‟da 20 cm olarak ölçülmüĢtür. Ġstanbul'da sisli günler yaz aylarında az olmakla birlikte özellikle tropikal hava kütlesinin görüldüğü dönemlerde ısı terlemesi sonucu artmaktadır. Ortalama sisli günler sayısı 3,4'dür. Ortalama kırağılı gün sayısı l'dir. Toplam dolu gün sayısı 3 olmuĢtur. Mikroklima Ġstanbul Ġl sınırları içinde boğazın ayrıldığı Anadolu ve Trakya topraklarında kalan ilçelerde denize yakınlık ve yükseklik nedeniyle sıcaklık ve nem farkı hissedilmektedir. 3.7.4. Toprak Özellikleri Bölgesel bazdaki özellikleri, barındırdığı uygarlıklar ve iklimsel özellikleri nedeni ile Ġstanbul ve çevresindeki tarımsal faaliyetler geçmiĢte çeĢitlilik göstermiĢtir. YağıĢ rejimi açısından Karadeniz kıyıları ve Boğaz Ģeridi, orta ve iç kesimler ve Marmara kıyı kesimi olmak üzere 31 kabaca üç bölgeye ayırabildiğimiz Ġl bütününde geçmiĢte meyve ve sebze yetiĢtiriciliği yoğun olarak görülürken, günümüzde daha çok tarla tarımı ağırlık kazanmıĢtır. Ġstanbul Ġl bütünündeki araziler dalgalı bir topoğrafik yapıya sahiptir. Bu nedenle arazi kullanım yeteneklerini sınırlandıran eğim, erozyon ve toprak sığlığı etmenleri yaygın olarak görülmektedir. Ġstanbul Ġlinin toplam arazi varlığının yaklaĢık % 50‟si arazi kullanım kabiliyet sınıfı VI, VII ve VIII olan arazilerden oluĢmuĢtur. Buna karĢılık, Ġstanbul Ġli toplam arazi varlığının sadece % 1,3‟lük bir bölümünde I. Sınıf araziler mevcuttur. Diğer taraftan, tarım arazileri bazında ise kabaca % 3‟e karĢılık gelen I. Sınıf arazilerin, yeterince verimli kullanılmadığı görülmektedir. Bu arazilerin % 54‟ü kuru tarım amaçlı, % 8,8‟isulu tarım amaçlı, %12‟si ise dikili tarım (fındık) amaçlı kullanılmaktadır. Örneğin Ağva yöresinde eğimli arazilerde de yetiĢebilen fındık bitkisi daha çok düz ve düze yakın eğimli I. Sınıf arazilerde de yetiĢtirilmektedir Ġl bütünündeki arazilerin dalgalı ve kısmen engebeli oluĢu ve eğim yüksek yerlerde tarla tarımına bağlı arazi iĢleme biçimi erozyonu hızlandırmıĢtır. Kuru tarım arazilerinin ise % 30‟u orta ve yüksek eğimli IV. ve VI. sınıf arazilerdir. Bu nedenle toprak özellikleri, iklim ve sulama Ģartlarına bağlı olarak arazi kullanım planlaması yapılmakta ve bu planlama alanlarında dikili tarım uygulamalarına öncelik verilmektedir. Potansiyeller dikkate alındığında ġile ve Çatalca‟nın köyleri öne çıkmaktadır. Özellikle ġile‟de oluĢturulacak üç baraj gölü mevcutta zaten az olan tarım arazilerini sınırlayacağından yöre insanının geliri daha yüksek olan organik tarıma ve bağıntılı olarak ekolojik turizme yönlendirilmektedir. 3.7.5. Orman Varlığı Ġstanbul ili ormanlık alanı 238.710 Ha olup, il genelinin % 44,4‟lık bir alanına karĢılık gelmektedir. Geriye kalan %55,6„lük kısım, Açık Alan‟dır. Ġl Sınırları Ġçerisindeki Ormanların Hâkim Ağaç Türleri Ġstanbul Ġlinde Akdeniz tipi bitkiler önemli bir yayılım göstermektedir. DıĢ görünümleri ve toprak üstü kısımları su kaybını azaltacak tarzdadır ve toprağa sağlam bir Ģekilde oturmuĢlardır. Boyları kısa, gövdeleri kalın, yaprakları sert ve koyu yeĢil, toprak yüzeyleri az ve kökleri derindir. Bu tip bitkiler Marmara Denizi kıyılarına, boğazların her iki yakasını ve adaları kaplamakta ve Ġlin Karadeniz kıyısı boyunca da yayılmaktadır. Bu yatay dağılıĢ etkisinin nereye kadar ulaĢtığını göstermektedir. 32 Trakya kesiminin kıyı bölgesinde yapraklarını döken çalılar ile bir arada maki elemanları bulunur. Maki elemanları Karadeniz kıyıları boyunca daha dar bir Ģeride yayılım gösterir ve güney kıyısından farklı olarak iç kısımlara fazla sokulmazlar. Ġstanbul civarında Quvecus cossifeera (kermes meĢesi), Suniperus oxycedrus (Katranardıcı), Sorbus tormunalis (üvez), Mespilus gemanica (muĢmula), Crataegus Prumus, Spinosa monogyna, Ligustrum vulgara, Arbatus unedo (KocayemiĢ), (sandal), Arbatus Phillyera andruhne lotifolia (akçeĢme), Erica arborca (funda), Erica ferticillata, Calluna vulgaris, Cistus salviifolius (ladin) ve Spartiun junceum yer alır. Ġstanbul‟dan kuzeybatıya gidildikçe maki elemanları azalmaya baĢlar. Yalıköyü güneydoğusundan itibaren Arbustus andrahne ve Spartaum junceum ortadan kalkar. Terkos Gölü güneyinde Phyllyersı latifolia, Voniperus oxycedrus, Sportium junceum (katırtırnağı), Asparagus offisinalis, Cistus salviifolius, Smilax eveclsa, Fraxinus ornus, Arbutus andrahne, Cornus mas, Corylus avellena, Qubus fruticosus, Ruscus, Dculeatus pistacia, Tterebinthus ve Quercus coccifera yer alır. Maki örtüsünün dıĢında kalan ormanla kaplı alanlarda meşe Quercus türleri hâkimdir ve bunlar geniĢ bir yayılım göstermektedir. Ġstanbul‟un kuzeyinde münferit kayın (Fagus) ormanlarına rastlanmaktadır. Bunların yanı sıra kestane (Castanca) ormanları görülmektedir. Maki örtüsü Ġstanbul‟un doğusunda da yine deniz kıyılarına paralel bir yayılım göstermektedir. Buradaki maki elemanları kocayemiĢ, akçakesme, funda türleri ve kermes meĢesidir. Daha içerilerde görülen ormanlarda ise Trakya‟da olduğu gibi meĢedir. Ġstanbul‟da Ġbreli-Yapraklı orman oranlarına bakıldığında büyük bir oranla yapraklının daha yoğun olduğu görülmektedir. 33 1.Ekonomik Fonksiyonları 1.1.Orman Ürünleri Üretimi Fonksiyonu 2.1.Doğayı Koruma Fonksiyonu 2.Ekolojik Fonksiyonları 3. Sosyal Fonksiyonları Kaliteli ve yüksek özellikli odun üretrimi, Yakacak odun üretimi, Odun dıĢı orman ürünleri üretimi, Basralı alanlar (Bal üretim alanları), Bitkisel ürünler, Hayvansal ürünler, Su ve mineral ürünleri, Tohum bahçeleri Gen Koruma Alanları, Milli Parklar, Muhafaza Ormanları Tabiat Parkları, Tabiatı Koruma Alanları Yaban Hayatı Koruma ve GeliĢtirme Sahaları, Alpin Zonu, Doğal yaĢlı Ormanlar, Ekolojik Etkilenme (GeçiĢ)Bölgesi, Hassas Ekosistemler, Kıyı ormanı, Orman Ekosistemi ĠyileĢtirme (rehabilitasyon), Yüksek Koruma Değeri TaĢıyan alan, Yüksek Dağ Ormanı Ekosistemi 2.2.Erozyonu Önleme fonksiyonu Çığ Önleme, Heyelan Önleme, TaĢ Kaya Yuvarlanmalarını Önleme, Toprak Koruma, Sel TaĢkın Önleme 2.3. Ġklim Koruma Fonksiyonu Ġklim Koruma Amaçlı Tahsis Ormanı 2.4. Hidrolojik fonksiyonu Ġçme Suyu Koruma, Kullanma Suyu Koruma, Su Kaynakları Koruma 3.1 Toplum Sağlığı Fonksiyonu Hava Kirliliğini Önleme, Su kaynaklarını Koruma, Kent Ormanları 3.2. Estetik Fonksiyonları Estetik Amaçlı Yol koruma, Estetik Görünüm 3.3 Eko turizm ve Rekreasyon Fonksiyonu Doğa YürüyüĢ Alanı, Kaya TırmanıĢ Alanları, Rekreasyon (piknik, mesire, festival vb.) Spor Alanları 3.4. Ulusal Savunma Fonksiyonu Askeri Tesis ve Tatbikat Alanları, Ulusal Sınır ve Stratejik Alanlar 3.5. Bilimsel Fonksiyonu AraĢtırma amaçlı, Arboretum AraĢtırma ormanı, Eğitim amaçlı, Fakülte AraĢtırma Ormancılık AraĢtırma Ormanı Tablo 1. Orman Fonksiyonları 34 1. Mutlak Korunması Gerekli Alanlar • Orman Alanları • Özel Ormanlar Orman kadastral sınırı (orman alanları) hiçbir değerlendirme ve analiz süzgecinden geçmeden kullanılan bir veridir. 6831 Sayılı Orman Kanununa istinaden kesinlikle imara kapalı alanlar olarak değerlendirilmiĢtir ve “Mutlak Korunacak Alanlar” kapsamındadır. Özel Orman alanları, orman kadastral sınırları içinde bulunduğundan orman kanununa tabidir. Dolayısıyla da “Mutlak Korunacak Alanlar Kapsamındadır” 2. Öncelikli Korunması Gerekli Alanlar Orman Kadastrosu Onaylandıktan Sonra Orman Sınırları Kesinlik Kazanacak Alanlar: Orman kadastrosunun geçmesiyle orman alanı vasfı kazanacak olan söz konusu alanlar “Öncelikli Korunması Gerekli Alanlar” kapsamında değerlendirilmiĢtir. 3. Doğal Kaynakları Sınırlı Alanlar Orman Vasfını YitirmiĢ 2/B Parselleri: Bilim ve fen bakımından orman vasfını yitiren 2/B parselleri, bir bölümü yapılaĢmamıĢ tarla veya hala orman varlığı kısmen devam eden alanlardır. 1/25.000 ölçekli Çevre Düzeni Planının, eĢik değerleri doğrultusunda imar uygulaması yapılamayacak 2/B parsellerinde, orman dokusuyla bütünlük sağlayacak Ģekilde ormana geri dönüĢümü sağlanması hedeflenmiĢtir. Ormanlık Alan (ha) Açık Alan (ha) Genel Alan (ha) 238.710,4 299.207,3 537.917,7 Tablo 2. Ġstanbul Ġli Ormanlık Alanının Dağılımı 35 Harita A –1: 1/25.000 ölçekli orman alanları haritası Ġstanbul Ġli orman alanları, 238.710,4 ha‟ lık bir alan üzerine kurulmuĢtur. Ġstanbul Ġli‟nin % 44.38‟ini oluĢturan orman alanları Ġstanbul ilindeki en büyük ekosistem alanıdır. Ġstanbul Ġli orman alanlarının % 58,4‟ü Avrupa yakasında, % 41,6‟sı Anadolu yakasında bulunmaktadır. Ġstanbul ili sınırları içindeki Orman Alanları, 6831 sayılı Orman Kanununa tabi alanlardır ve 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planında “Mutlak Korunacak Alanlar” kapsamındadır. Ġstanbul ilinde, deniz sevisinden 100-300 m arasında değiĢen irtifadaki Çatalca ve Kocaeli platoları bulunmaktadır. Platolar, paralel vadilerle ayrılmıĢtır. Çatalca-Kocaeli Platosu, paleozoik, mezozoik ve tersiyer formasyonlar aynı seviyede kaldığı peneplendir. Çamlıca, Alemdağ, Elmadağ ve Aydos gibi Devon dönemine ait kuvarsitlerden oluĢan tepecikler oluĢan bir peneplenin üzerinde yükselmektedir. Jeomorfolojik özelliklerinden dolayı, Ġstanbul Ġli iki ayrı doğal ekosistem olarak düĢünülebilir. Ġklimsel özellikler açısından metropoliten alanın kuzey bölümünde kuzey rüzgârlarının hâkim olduğu ıslak ve nemli iklim özellikleri hâkimken, güney bölgelerde sıcak ve kuru iklim özellikleri gözlenmektedir. Ġstanbul ilindeki orman alanları, meĢe, gürgen, kestane, ıhlamur, kayın, diĢbudak vb. kıĢın yaprak döken ağaçlar ve karaçam, sahil çamı, fıstık çamı, kızılçam gibi her dem yeĢil ağaçlardan oluĢmaktadır. Ġstanbul ili orman alanlarının %86‟ı geniĢ yapraklı ağaç türlerinden ve %14‟ü iğne yapraklı ağaç türlerinden oluĢmaktadır. 36 MeĢe, Kayın ve Gürgen, geniĢ yapraklı bitki örtüsü içinde baskın olan türlerdir. Kayın türleri genelde kuzey bakılı yamaçlar üzerinde iyi geliĢme göstermektedir. Bölgenin kuzey bölümünde alçak yükseltilerde ılıman, geniĢ nemli yapraklı ormanlar, meĢe ve kayın türleri mevcuttur. Yüksek kesimlerde ve kuzey bakılarda kayın ormanları bulunmakla beraber, genelde daha az nemli, güney bakılı ve düz yerlerde meĢe türleri sahaya hâkimdir. Çam plantasyonu Ġstanbul ili ormanlık alanın %13‟ ünü kapsamaktadır. Karaçam ve Sahil çamı bu bölgedeki belirgin türlerdir, ancak bu alanların yangına hassas bölgeler olduğu unutulmamalıdır. Orman varlığının yönetimi koru ve baltalık iĢletmesi olarak iki grupta toplanmıĢtır. Koru ormanlarında MeĢe, Kayın, Gürgen ve Çam baskın türler olarak dikkat çekmektedir. Bunların dıĢında DiĢbudak, Ihlamur, Kestane türleri ise nadiren rastlanılmaktadır Normal ĠĢletim ġekli Bozuk Toplam ha % ha % ha % Koru 224959.5 94 13399.4 6 238358.9 100 Baltalık 0 0 351.5 100 351.5 0 Tablo 3. Ġstanbul ili ormanlarının iĢletim Ģekli Ġstanbul Ġli Ormanlık Alanının Dağılımı Baltalık iĢletmeciliği orman alanlarının sıradan tıraĢlanarak kesilmesi olarak tanımlanmaktadır. Türk ormancılık tarihinde bir milat kabul edilen “baltalık ormanların koru ormanına dönüĢtürülmesi” projesiyle, 01.01.2006 tarihi itibariyle, tüm baltalık ormanları koru alanı olarak değiĢtirilmiĢtir. 2006 ve 2010 yılları arasında koruluk orman alanının 9442 ha. 37 Azaldığı görülmektedir. Ġstanbul Ġli genelinde orman alanlarının,% 6‟sı bozuk orman niteliği taĢırken, % 6‟sı orman statüsünde olan ancak üzerinde ağaç olmayan orman toprağı (potansiyel orman alanı), % 94‟ü normal orman alanlarından oluĢmaktadır. Ġstanbul ilindeki orman alanlarının 3 ana fonksiyonu bulunmaktadır; ekonomik, ekolojik ve sosyal fonksiyonlardır. Ekonomik fonksiyon, metropoliten alan içindeki en önemli orman fonksiyondur ve en önemli öğesi odun üretimidir. Ayrıca, ekonomik fonksiyon; bitki, hayvan, mineral ve su kaynaklarından elde edilen tüm ürünlerin bütünü Ģeklinde de ifade edilebilir. Orman alanlarının ekolojik fonksiyonu ise; doğayı koruma, erozyonu önleme, hidrolojik kaynakların korunması Ģeklinde özetlenebilir. Doğayı korumaya bağlı olarak Milli Parklar ve hassas ekosistemler en önemli kategorilerdir. Sosyal Fonksiyon baĢlığı altında orman alanlarının estetik ve rekreasyon fonksiyonu da bulunmaktadır. Orman alanlarının toplum sağlığı ve bilimsel fonksiyonu da diğer önemli özelliklerindendir. Kent içi korular ve orman içi dinlenme alanları bu konuyla ilgili en önemli örneklerdir. Özel Orman Alanları Özel ormanlar 6831 Sayılı orman kanununa tabi olup, bu ormanlarda yapılacak iĢ ve iĢlemler 6831 Sayılı Orman Kanunu‟nun, 50–56. maddeleriyle göre düzenlenmektedir. Adı geçen kanunun 52. maddesine göre izin almak suretiyle yatay alanın % 6‟sını geçmemek üzere imar uygulaması yapılabilmektedir. Ġstanbul‟ da 2005 yılında 230,2 ha sahaya (15 saha), 2006 yılında 177,8 ha sahaya (10 saha), 2007 yılında 62,0 ha sahaya (2 saha) ve 2008 yılında 44,13 ha sahaya (2 saha) olmak üzere toplam 514,13 ha özel ağaçlandırma izni verilmiĢtir. 2/B Alanları Ġstanbul Ġli sınırları içinde muhtelif nedenlerle orman vasfını kaybetmiĢ olduğu tespit edilen alanlar, gerekli yasal süreç ve prosedür sonucu, orman sınırları dıĢına çıkartılmıĢtır. 2/B uygulamaları ile Ġstanbul ormanlarının % 7‟si orman sınırları dıĢına çıkartılmıĢtır. Ağaçlandırma Ülkemizin orman sahasını ve ağaç servetini çoğaltmak toprak su ve bitki arasındaki bozulan dengeyi kurmak geliĢtirmekve çevre değerlerini korumak amacıyla gerçek ve tüzel kiĢilerin asli veya tali orman ürünü veren bitki türleriyle yaptıkları ağaçlandırmalara denir. Verimli orman alanlarının artırılması, çevre kirliliğinin önlenmesi, erozyonun önlenmesi, turizm potansiyelinin artırılması, rekreasyon alanlarının yaratılması, Ģehirlerin düzensiz geliĢmesinin önlenmesi amaçlarıyla kamu ve özel ağaçlandırma olmak üzere iki Ģekilde yapılır. 38 Ağaçlandırma, devlet ormanlarında, hazine arazilerinde ve tapulu arazilerde olmak üzere üç tür arazide yapılmaktadır. Ġlimizde özel ağaçlandırma çalıĢmalarının baĢladığı 1986 yılından 2008 yılı sonuna kadar: 91 adet Özel Ağaçlandırma projesiyle toplam 2.594 Ha alan ağaçlandırılmıĢtır. Bu 91 adet Özel Ağaçlandırma projesinin 67 adeti Orman alanı, 24 adeti ise Hazine arazisidir. Tablo 3. Ġstanbul Ġli Özel Ağaçlandırma Ġzni Verilen Alanlar Orman Bölge Müdürlüğünce en geniĢ alanda yapılan ağaçlandırma çalıĢması 21.296 ha ile 1981-85 yılları arasında gerçekleĢtirilmiĢtir. 2010 yılı sonuna kadar Ġstanbul ili sınırları içinde toplam 65 adet Özel Ağaçlandırma projesi yapılmıĢtır. Ġstanbul Ġlinde toplam yapılan Özel Ağaçlandırma 1681 ha alanı kapsamaktadır. Bu ağaçlandırma alanı toplam ormanlık alanın % 0.7 sini oluĢturmaktadır. Orman Bölge Müdürlüğü‟nce eski maden ve taĢ ocaklarının çorak ve verimsiz hale getirdiği, kullanılmayan ve üzerinde ağaç bulunmayan 100 milyon metre karelik (10.000 ha) sahada 5.000.000 fidan dikimi 4 yılda yapılmak üzere planlanmıĢ ve bunun yüzde 25‟lik kısmı olan 25.000.000 metre karelik (2500 ha) alana 2006 yılında 1.104.460 adet fidan dikimi gerçekleĢtirilmiĢtir. Ayrıca, 2010 yılı içerisinde 368,5 ha alanda tabi gençleĢtirme, 1201,5 ha alanda suni gençleĢtirme faaliyetleri gerçekleĢtirilmiĢtir Çayır ve Mera 4342 Sayılı Mera Kanunu kapsamında Tarım Ġl Müdürlüğü (ĠTM) tarafından kadastral çalıĢmaları tamamlanan alanlar üzerinde yapılan hesaplamalara göre; çayır-mera alanları Ġl bütününde 10.575,67 ha‟dır. Tespit çalıĢmaları tamamlanan Silivri, Çatalca, ġile, Kartal, 39 Maltepe, Pendik, Tuzla, Ümraniye, Küçükçekmece, Büyükçekmece, Kağıthane, ġiĢli ve Sarıyer ilçelerinde toplam 8.504,07 ha alanın tahdidi özel sektöre ihale edilmiĢ olup, ġile, Silivri, Büyükçekmece, Küçükçekmece ve Sarıyer ilçelerinde toplam 2.073 ha mera ve çayır alanının tahsisleri yapılmıĢtır. Çatalca, G.O. PaĢa ve Eyüp ilçeleri dahilinde yer alan 2.750 ha mera alanının harita yapım ve aplikasyon ihaleleri yapılmıĢ olup ölçüm iĢlemleri tamamlanmıĢtır. Tespit, tahdit ve tahsisleri yapılacaktır. Ġldeki çayır ve mera alanları incelendiğinde, bu alanların %81,35‟inin Avrupa Yakasında, % 18,65‟inin Anadolu Yakasında olduğu görülmektedir. Ġlçelere göre dağılımı incelendiğinde ise, il genelinde mera ve çayır mera alanlarının en yoğun olarak %33,26 oranıyla Çatalca‟da ve %24,33 oranıyla Silivri‟de bulunduğu görülmektedir Harita A –2: Çayır ve Mera Alanları, (BİMTAŞ 2008) Ġstanbul Ġlinde Bulunan Korunan Alanlar Doğa turizmi faaliyetlerinin yapıldığı alanları korunan alanlar (yönetime tabi) ve henüz doğa turizmi faaliyetlerinin kontrol edilmediği kontrolsuz alanlar olarak iki baĢlık altında incelemek mümkündür. Korunan alanlar, milli parklar, tabiat parkları, tabiat anıtları, tabiatı koruma alanları, doğal sit alanları, sulak alanlar, yaban hayatı koruma ve geliĢtirme sahaları, özel çevre koruma bölgeleri ve benzeri koruma statüsü bulunan, biyolojik çeĢitliliğin, doğal ve bununla iliĢkili kültürel kaynakların korunması ve devamlılığının sağlanması amacıyla ilgili mevzuata göre tespit edilen ve yönetilen kara ya da deniz alanlarıdır. 40 Ġstanbul genelinde Orman ve Su ĠĢleri Bakanlığı‟nın kontrolünde olan 24 tabiat parkı, üç yaban hayvanı üretim sahası, iki yaban hayatı geliĢtirme sahası, beĢ sulak alan, bir özel avlağı, bir örnek avlak, 143 adet ( A-B-C-D ) tipi mesire yeri bulunmaktadır. Bu alanlardan doğa turizmi bakımından önemli olanlar olup özellikleri detaylı olarak alt bölümlerde verilmiĢtir. Ulusal mevzuat ve uluslar arası anlaĢmalarla koruma altına alınan alanların bulunduğu bölgeler ile planlanan bir faaliyetin gerçekleĢtirilmesi sırasında fiziksel, biyolojik, sosyal ve ekonomik çevre unsurlarının daha duyarlı olduğu bilim ve eğitim eğitim bakımından önemli seçkin örnekleri içeren mutlak korunması gerekli alanların bulunduğu bölgelere “hassas bölgeler” denir. 3.7.6. Flora-Fauna ve Hassas Yöreler Ġstanbul Ġli Sınırları Ġçinde Bulunan Endemik Bitkiler Ġstanbul il sınırı içinde doğal olarak yetiĢen 270 bitki türü "Türkiye'nin Tehlike Altındaki Nadir ve Endemik Bitkiler Listesi"nde yer alır. Bunlar arasında 40 türün dünya üzerindeki en zengin popülâsyonlarının Ġstanbul'da bulunduğu belirlenmiĢtir. Ġstanbul ilinde büyük ölçüde ya da tamamen yok olmak üzere olan bu 40 tür ise; KayıĢdağı soğanı Doğu razyası Ġstanbul yılanyastığı Sahil asperulası Ġstanbul unlucası Kum incisi Pendik sarıotu Aydos peygamber çiçeği Çatalca peygamber çiçeği Dikensiz peygamber çiçeği Kilyos peygamber çiçeği ÇokbaĢlı köygöçüren Kadıköy acı çiğdemi Narin acı çiğdem Sahil sarmaĢığı Ġstanbul çiğdemi Ümraniye çiğdemi Yarımburgaz hardalı BahçeĢehir küresi Ġstanbul binbirdelikotu Kumul çivitotu Kilyos moru Ġstanbul ballıbası Ġstanbul nazendesi Ġstanbul keteni Boğaziçi keteni Halkalı emzikotu Kıyı kerevizi Trakya düğün çiçeği Karadeniz salkımı 41 Kıyı rokası Boğaziçi kafesotu Ġstanbul karahindibası Trakya karahindibası Ġstanbul kekiği Kilyos yoncası Yonca Riva sığırkuyruğu Sahil sığırkuyruğu YaklaĢık 2.500 civarında doğal bitki türüne sahip Ġstanbul bu özelliği ile Hollanda, Ġngiltere ve Polonya gibi Avrupa ülkelerini geride bırakmaktadır. Bu aynı zamanda ülkemizde doğal olarak yetiĢen on binden fazla bitkinin, yaklaĢık 1/4‟ünü Ġstanbul‟da görebileceğimiz manasına gelir ki daha önemlisi; bu bitkilerden bazıları endemiktir, yani tüm dünya üzerinde sadece Ġstanbul‟da yaĢamaktadır. Küresel ölçekte nesli tehlike altında olan endemik bitkilerden bazılarıdır Bazılarının yaĢam alanları son derece daralmıĢ ve hatta nesli tehlike altındadır. 1-Ġstanbul çiğdemi (Crocus olivieri subsp. istanbulensis), 2-Narin acı çiğdem (Colchicum micranthum), 3-Kardelen (Galanthus plicatus subsp. byzantinus), 4- Ġstanbul ballıbabası (Lamium purpureum subsp. aznavourii), 5-Ġstanbul Karahindibası (Taraxacum aznavourii), 6-Kumul çivitotu (Isatis arenaria), 7-Pendik sarıotu (Buplerum pendikum), 8- Çatalca peygamber çiçeği (Centaurea hermannii), 9- Kilyos peygamber çiçeği (Centaurea kilaea), 10-Boğaziçi Keteni (Li num tauricum subsp.bosphori), 11-Ġstanbul kekiği (Thymus aznavourii), 12-Sahil sığırkuyruğu (Verbascum degenii), 13-Boğaziçi kafesotu (Symphytum pseudobulbosum), 14-Karadeniz salkımı (Silene sangaria), 15-Sahil asperulası (Asperula littoralis) 42 16-ÇokbaĢlı köygöçüren (Cirsium polycephalum). Avrupa ölçeğinde nesli tehlike altında olan Ġstanbul’un endemik bitkileridir. 1-KayıĢdağı soğanı (Allium peroninianum), 2-Ümraniye çiğdemi (Crocus pestalozzae), 3-Crocus flavus subsp. dissectus, 4-Yarımburgaz hardalı (Erysimum degenianum), 5-Erysimum aznavourii, E. sorgerae, 6- Ġstanbul binbirdelikotu (Hypericum avicularifolium subsp. byzantinum) 7-Ġstanbul nazendesi (Lathyrus undulatus), 8-Trakya karahindibası (Taraxacum pseudobrachyglossum) Doğal Hayatı Koruma Derneği ve Ġstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik Botanik Anabilim Dalın da yapılan floristik çalıĢmalara dayanarak Ġstanbul il sınırları içinde 7 önemli bitki alanı belirlenmiĢtir. Önemli Bitki Alanları Tehlikede Kabul Edilen Terkos Kasatura Kıyıları 73 ( 13 endemik ) Ağaçlı Kumulları 14 ( 7 endemik ) Kilyos Kumulları 15 ( 6 endemik ) Batı Ġstanbul Meraları 19 ( 7 endemik ) Kuzey Boğaziçi 36 ( 15 endemik ) Sahilköy-ġile 13 ( 6 endemik ) Ömerli Havzası 37 ( 10 endemik ) Terkos-Kasatura Kıyıları Önemli Bitki Alanı (ÖBA), Ġstanbul‟un en büyük içme su kaynaklarından biri olan Terkos Gölü ve civarındaki zengin sucul, bataklık, kumul, fundalık ve baltalık orman habitatlarını içerir. ÖBA baltalık ormanlarında 43 muhtemelen Türkiye‟nin en büyük baltalık orman iĢletmeciliğinden biri ve aynı zamanda Avrupa‟nın en büyük geleneksel odun kömürü imalatı gerçekleĢtirilmektedir. Özellikle tatlı su ve kumul ekosistemleriyle Türkiye‟deki en zengin fl oraya sahip alanlardan biri olan ÖBA‟da yaklaĢık 575 takson kayıtlıdır. Florasında 10 Bern SözleĢmesi Ek Liste I türü ve 8 Küresel Ölçekte Tehlike Altında türde dahil, 73‟ten fazla ülke çapında nadir bitki taksonu yer alır. ÖBA‟daki en önemli sulak alan bitkileri arasında Stratiotes aloides, Vallisneria spiralis ve Trapa natans ve en önemli kumul bitkileri arasında da Aurinia uechtritziana, Festuca beckeri, Isatis arenaria, Linum tauricum ssp. bosphori, Silene sangaria ve Verbascum degenii sayılabilir. Avrupa‟ya özgü kumul, mera, orman ve sulakalan bitki topluluklarına ait örneklerin sergilendiği ÖBA, Trakya‟daki en önemli doğal habitatların bir karıĢımını içeren benzersiz bir alan olması nedeniyle de önemlidir. Terkos Gölü 1995 yılından beri, Istranca Dağları‟ndaki yedi ayrı su toplama havzasından getirilen suyla takviye edilmektedir. Bunun sonucu olarak, göldeki su rejimi oldukça değiĢmiĢtir. Ġstanbul ilinin Ġçme Suyu Koruma Havzası olarak koruma altında olmasına karĢın ÖBA, su rejimini değiĢtiren çalıĢmalar, meralar ve kumul alanların ağaçlandırılması ve konut yapımı gibi ciddi tehditlerle karĢı karĢıyadır. Ağaçlı Kumulları Önemli Bitki Alanı (ÖBA), Ġstanbul‟un Karadeniz kıyılarında TerkosKilyos arasında yer alır ve günümüze kadar bozulmadan yalnızca üç küçük parça halinde kalmıĢ bir kumul sistemini içerir. Küçük parçalar halinde olmasına karĢın Ağaçlı Kumulları, sahip olduğu nadir kumul bitki örtüsü tipleri ve bitki türlerinin çeĢitliliği açısından önemlidir. Türkiye‟nin kuzeybatısında sınırlı olarak bulunan zengin Karadeniz kumul bitki örtüsünün bir parçasını barındıran ÖBA‟da Bern SözleĢmesi Ek Liste I‟de yer alan üç türün (Aurinia uechtritziana, Silene sangaria ve Verbascum degenii) ve Küresel Ölçekte Tehlike Altında bulunan 6 taksonun (baĢta Isatis arenaria ve Linum tauricum ssp. Bosphori olmak üzere) zengin popülâsyonları bulunur. Florasında yer alan ülke çapında nadir ve oldukça lokal 14 kumul bitki türüyle Ağaçlı Kumulları, Türkiye‟nin Karadeniz sahillerindeki en zengin üçüncü kumul alandır. ÖBA resmi olarak koruma altında değildir. Uzun yıllar boyunca iĢletilen geniĢ çaplı açık linyit maden ocakları nedeniyle yaklaĢık % 70 oranında kayba uğrayan Ağaçlı Kumulları günümüze kadar üç parça halinde, toplam 484 ha kalmıĢtır. Linyit madenciliğinin sona ermesinden sonra ÖBA, eski maden sahalarının Türkiye‟ye yabancı ağaç türleriyle ağaçlandırılması ve kum çıkarımı gibi tehditlerle karĢı karĢıya kalmıĢtır. 44 Kilyos Kumulları Önemli Bitki Alanı (ÖBA), Ġstanbul‟un Karadeniz kıyılarında yer alan, kısmen fundalık, mera ve asit karakterli baltalık ormanlarla sınırlanmıĢ geniĢ kumullardan oluĢur. ÖBA, içerdiği nadir kumul bitki örtüsündeki çeĢitlilik ve ülke çapında nadir en az 15 kumul bitki taksonuyla (örneğin Alyssum stribrnyi, Convolvulus persicus, Festuca beckeri, Isatis arenaria, Linaria odora ve Matthiola fruticulosa) oldukça önemlidir. ÖBA‟da Bern SözleĢmesi Ek Liste I ‟de yer alan iki bitki türünün (Silene sangaria ve Verbascum degenii) zengin popülasyonları yer alır. Alanda sürdürülen botanik araĢtırmalarının tarihi yüzyıldan daha eskiye dayanır. En az dört bitkinin tip örneği buradan toplanmıĢtır. ÖBA Türkiye‟nin Karadeniz kıyılarında bozulmadan kalabilmiĢ kumul alanları arasında, en zengin bitki çeĢitliliğine sahip ikinci kumul sistemi olması nedeniyle oldukça önemlidir. Resmi olarak koruma altında bulunmayan ÖBA kumul sistemi 1990‟lı yıllarda yazlık ev, üniversite ve polis koleji tesisleri, linyit çıkarımı, ağaçlandırma ve tarım alanlarına dönüĢtürme gibi pek çok nedenle büyük ölçüde zarar görmüĢtür. Tüm bu olumsuz geliĢmelere karĢın, halen koruduğu çok önemli doğal özellikleri nedeniyle ÖBA acilen koruma altına alınmalıdır. Batı Ġstanbul Meraları Önemli Bitki Alanı (ÖBA), Ġstanbul Ģehrinin hemen batısındaki tepeler üzerinde bozulmadan kalmıĢ kalkerli mera, yüzeye çıkmıĢ kayalar ve asit karakterli kuru fundalık mera parçalarını içerir. Küçükçekmece Gölü‟nün açık su ve bataklık bitki toplulukları da ÖBA sınırları içine alınmıĢtır. ÖBA, 1880‟li yıllardan bu yana baĢta Georges Aznavour olmak üzere birçok botanikçinin ilgisini çekmiĢ, çok zengin bir bitki örtüsüne ve kireç üzerinde yetiĢen ülke çapında nadir pek çok bitkiye ev sahipliği yapar. Alanda bulunan beĢ bitki türü (Amsonia orientalis, Cyclamen coum, Onosma proponticum, Thymus aznavourii ve Veronica turrilliana) Bern SözleĢmesi Ek Liste I‟de yer alır. Buna ek olarak, ÖBA‟da Bupleurum pendikum, Cirsium polycephalum,Gypsophila glomerata, Heptaptera triquetra ve Linum tauricum ssp. bosphori gibi Küresel Ölçekte Tehlike Altında bulunan ve/veya Türkiye‟de üç ya da daha az yerde kayıtlı nadir bitkiler de bulunur. Büyük bir bölümü resmi olarak koruma altında olmayan ÖBA, hemen bitiĢiğinde hızla geniĢleyen Ġstanbul Ģehri nedeniyle büyük bir baskı altındadır. Yakın geçmiĢe kadar ÖBA‟nın karĢı karĢıya bulunduğu en büyük tehlike verimli ve derin balçık meralarının tarım alanlarına dönüĢtürülmesiydi. Günümüzdeyse alanı tamamen yok edebilecek en önemli tehdit 45 ĢehirleĢmedir. Bu açıdan ÖBA, Türkiye genelinde en çok tehlike altında bulunan alanlardan birisi olarak kabul edilebilir. Kuzey Boğaziçi Önemli Bitki Alanı (ÖBA), Ġstanbul Boğazı‟nda ve Ģehrin kuzey kesimlerinde yer alan henüz yapılaĢmamıĢ kıyılardaki sarp volkanik kayalar, kumullar ve sazlı bataklık habitatları içerir. Belgrad Ormanını da içine alan ÖBA deniz kıyısına özgü bitki örtüsü tiplerinin zengin bir mozaiğine sahiptir. ÖBA fl orasında Bern SözleĢmesi Ek Liste I‟de yer alan 5 tür (Aurinia Crocus olivier i subsp. istanbulensis "Istanbul Çiğdemi" uechtritziana, Centaurea hermannii, Cyclamen coum, Trifolium pachycalyx ve Verbascum degeni) bulunur. Buna ek olarak ÖBA Küresel Ölçekte Tehlike Altında ve/veya Türkiye‟de yalnız birkaç yerde sınırlı 6 taksona (Asperula littoralis, Centaurea kilaea, Heptaptera triquetra, Isatis arenaria, Jasione montana ve Linum tauricum ssp. bosphori) ev sahipliği yapar. Ağaçlandırma nedeniyle ciddi bir Ģekilde zarar görmüĢ olmasına karĢın, ÖBA içindeki açık sarp volkanik kayalar üzerinde geliĢmiĢ kayalık bitki toplulukları Türkiye‟de kendi çapındaki en iyi örneklerdendir. Bu açıdan alan, Sinop Yarımadası (ÖBA No. 27) ile benzerlikler gösterir. Büyük bir bölümü Boğaziçi Doğal Sit Alanı içinde yer alan ÖBA, aynı zamanda Boğaziçi Kanunu ile de korunmaktadır. Buna karĢın, Boğaziçi‟nde yerleĢime yüksek talep nedeniyle alan sürekli yapılaĢma tehditi altındadır. ÖBA, Riva civarında küçük ancak zengin bitki örtüsü içeren kumullardan kum çıkarımı ve resmi spor tesislerinin yapımı vb. tehditlerle de karĢı karĢıyadır. Sahilköy-ġile Kıyıları Önemli Bitki Alanı (ÖBA), Ġstanbul Ģehir merkezinin kuzeydoğusunda, Karadeniz sahillerinde yer alır. ÖBA, arkası geniĢ baltalık ormanlarla çevrelenmiĢ deniz kıyısına özgü fundalık, çalı ve kumul bitki topluluklarının bir karıĢımını içerir. Ġstanbul Boğazı‟nın batı yakasındaki sahiller kadar olmasa da ÖBA, zengin bir kumul bitki örtüsüne sahiptir. Bitki örtüsünde Küresel Ölçekte Tehlike Altında bulunan türlerin (Asperula littoralis, Centaurea kilaea, Silene sangaria ve Verbascum degenii vb) zengin popülasyonları yer alır. ÖBA içinde iki Doğal Sit Alanı bulunmasına karĢın, Sahilköy ve ġile arasındaki tüm kıyı Ģeridi büyük bir baskı altındadır. ÖBA, kumullar ve hemen bitiĢiğindeki mera-çalılık habitatlarında devam eden yazlık ev yapımı ve hızla büyüyen Ġstanbul nüfusunun denize girebileceği nadir sahillerden biri olması 46 nedeniyle, özellikle yazları artan ziyaretçi baskısı gibi tehditlerle karĢı karĢıyadır. Yoğun yapılaĢma ve arazi kullanım baskısının yanı sıra alanda yer yer aĢırı otlatma da görülür. Ömerli Havzası Önemli Bitki Alanı (ÖBA), Kocaeli Yarımadası‟nın orta ve güney bölümlerinde yer alan tepeler üzerindeki habitatları içerir. ÖBA fundalık, frigana ve asit karakterli baltalık ormanların bir karıĢımı ve bunlarla bağlantılı çok çeĢitli mera, turbalık ve mevsimlik su dolan çukur ve gölcük habitatlarından oluĢur. Ömerli Havzası ülke çapında nadir 37‟den fazla takson (örneğin Allium peroninianum, Centaurea amplifolia, Colchicum micranthum, Crocus olivieri ssp. istanbulensis, C. pestalozzae, Eleocharis carniolica, Rhynchospora brownii ssp. brownii ve Trifolium pachycalyx) barındırır. Bunların çoğunun Türkiye‟deki en zengin ve bazen de tek popülasyonları ÖBA‟dadır. Alan aynı zamanda, Doğu Avrupa ve Doğu Akdeniz‟deki en geniĢ fundalık alanları içermesi nedeniyle de çok önemlidir. Fundalık toplulukları yalnız Ġstanbul‟a özgü bitki türlerini değil, aynı zamanda bazı bitki türlerinin doğal yayılıĢ alanlarının çok uzağındaki kopuk popülasyonlarını içermesi nedeniyle de önem taĢır. Fundalık alanlar ayrıca, barındırdığı alçak arazi karaçam (Pinus nigra ssp. pallasiana) topluluklarıyla da önemlidir. ÖBA‟nın kuzey kesimlerini büyük ölçüde kaplayan geniĢ baltalık ormanlar geleneksel olarak devam eden odun kömürü iĢletmeciliği açısından da değer taĢır. ÖBA‟da hakim olan iklim, topografya ve jeolojideki çeĢitlilik kısa bir mesafede frigana, fundalık ve oradan da orman topluluklarına geçiĢ yapan olağanüstü bir bitki örtüsüne yansımıĢtır. ÖBA Polonezköy Tabiat Parkı ve Ömerli Barajı su toplama havzası nedeniyle kısmen koruma altındadır. Ancak, Ġstanbul‟un yerleĢim alanlarının hızla geniĢlemesi nedeniyle, güney kesimleri baĢta olmak üzere alan büyük bir tehdit altındadır. Özellikle fundalık ve mera habitatları yapılaĢma ve ağaçlandırma çalıĢmaları nedeniyle büyük bir baskı altındadır. Acilen gerekli önlemler alınmazsa ÖBA‟nın geniĢ fundalıkları önümüzdeki on yıl içinde büyük ölçüde tahrip edilecektir EK 2: Ġstanbul Ġlindeki KuĢ Türleri Ġstanbul’da YaĢayan KuĢ Türleri Önemli KuĢ Alanları: (ÖKA) doğadaki kuĢ türlerinin nesillerini sürdürebilmeleri için özel önem taĢıyan coğrafik alanlardır. 47 Ġstanbul’un Önemli KuĢ Alanları Maksimum KuĢ sayıları Büyükçekmece Gölü ( Baraj Gölü) 22.681 KıĢlayan Su KuĢu Küçükçekmece Gölü (Kıyı Lagünü) 21.273 KıĢlayan Su KuĢu ġile Adaları ( Kayalık Kıyı Adaları) 525 Çift Üreme-Konaklama Boğaziçi ( Göç Geçidi-Orman) Göç dönemlerinde sayıları değiĢmektedir Ġstanbul, ılıman sayılabilecek iklimi ve göçmen kuĢların göç yolları üzerinde bulunması nedeniyle farklı türdeki hayvanlara ev sahipliği yapmaktadır. Bu türler aĢağıdaki tablolarda belirtilmiĢtir. 3.7.7. YerleĢim Alanları ve Nüfus Türkiye Ġstatistik Kurumu'nun (TÜĠK) hazırlamıĢ olduğu 2010 yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) Nüfus Sayımı Sonuçlarına göre Ġstanbul'un Toplam Nüfusu 13.255.685 kiĢidir. Toplam nüfus içerisinde 13.120.596 (% 98,98) kent nüfusu, 135.089 da (% 1,02) kırsal nüfusudur. Ġstanbul ili içinde ilçelere göre nüfus dağılımına bakıldığında, nüfusu en fazla olan ilçeler sırasıyla, Bağcılar, Küçükçekmece, Bahçelievler ve Ümraniye; nüfusu en az olan ilçeler ise sırasıyla Adalar, ġile ve Çatalca‟dır Ġstanbul ilinde 1927 yılından günümüze dek erkek nüfusun büyüklüğü kadın nüfusundan daha fazla olmuĢtur. Cinsiyet oranı 1955 yılına kadar sürekli artıĢ, bu yıldan sonra da sürekli bir azalma göstermiĢtir. Cinsiyet oranı en yüksek değerini 127 ile 1955 yılında almıĢtır. Ġstanbul ilinde 2010 yılı verilerine göre erkek nüfusu 6.655.094 kiĢi, kadın nüfusu ise 6.600.591 kiĢidir. Ġlimizde yaĢanan sıkıntıların baĢında kent nüfusunun çok hızlı büyümesine rağmen kent geliĢiminin bu hıza ulaĢamaması gelmektedir. Ġlçeler Arnavutköy, Adalar, AtaĢehir, Avcılar, Bağcılar, Bahçelievler, Bakırköy, BaĢakĢehir, BayrampaĢa, BeĢiktaĢ, Beykoz, Beylikdüzü, Beyoğlu, Büyükçekmece, Çatalca, Çekmeköy, Esenler, Esenyurt, Eyüp, Fatih, GaziosmanpaĢa, Güngören, Kadıköy, Kâğıthane, Kartal, Küçükçekmece, Maltepe, Pendik, Sancaktepe, Sarıyer, Silivri, Sultangazi, Sultanbeyli, ġile, ġiĢli, Ümraniye, Üsküdar, Tuzla, Zeytinburnu. 48 Toplam Ġlçe Sayısı: 39 Toplam Mahalle Sayısı: 782 Toplam Köy Sayısı: 152 3.7.8. UlaĢım Günümüzde Ġstanbul ile ilgili olarak akla gelen ilk sorun ulaĢımdır. Coğrafik konumu, nüfusu, yerleĢme alanının büyüklüğü, sosyal, kültürel ve ticari faaliyetlerin çeĢitliliği gibi çok sayıdaki özelliği ile bir Dünya metropolü olan Ġstanbul‟da, 1970‟li yıllarda önemini arttırmaya baĢlayan ulaĢım sorunu, özellikle son yirmi yılda gerçekleĢtirilmiĢ olan projelere ve uygulamalara rağmen henüz istenilen çözüme kavuĢturulamamıĢtır. Uzun yıllar ihmal edilen yatırımlar, yanlıĢ uygulamalar ve plansız çalıĢmalar sonucunda Ġstanbul ulaĢımı, kentin ihtiyaçlarına cevap veremez hale gelmiĢtir. ġehirde gerçekleĢtirilen tüm faaliyetlerin ulaĢımla doğrudan veya dolaylı olarak bir bağlantısı olduğundan, ulaĢım sistemleriyle ilgili bu durum kentin bütününe yansımıĢtır. Dünyanın değiĢik kentlerindeki deneyimler göstermektedir ki, kentsel ulaĢım sorunlarının sadece yeni karayolu Ģebeke yatırımları ve kapasite artırımlarıyla çözümü mümkün değildir. Yeterli karayolu altyapısı sağlandıktan sonra, mevcut trafik sisteminin idaresi, ulaĢım talebinin yönetimi ve güvenilir bir toplu taĢıma sisteminin kurulması gerekmektedir. Ġstanbul, Türkiye‟nin nüfus, ticaret, spor, motorlu araç vb. pek çok konuda en büyük ve en hızlı büyüyen Ģehridir. Ancak bu büyümesini dengeli arazi kullanımı ve planlı bir altyapı ile birlikte gerçekleĢtirememiĢtir. Yetersiz altyapı koĢulları ve hızlı nüfus artıĢı göz önüne alınırsa, Ġstanbul metropolü için üretilecek çözümler, karayolu altyapısını geliĢtirmekten çok, deniz taĢımacılığının ve raylı sistemlerin etkin kullanımına yönelik, özel araç kullanımını caydırıcı ve toplu taĢımacılığı özendirici yönde politikalar geliĢtirmeye yönelik olmalıdır. Toplu TaĢım Sistemleri Ġstanbul Ġlindeki toplu taĢım sistemlerini karayolu, raylı sistem ve denizyolu taĢımacılığı olmak üzere üç baĢlık altında incelemek mümkündür. 49 Karayolu TaĢımacılığı Ġstanbul, 5315 km²‟lik alanıyla Türkiye‟nin yüzölçümünün sadece % 0.67‟sine sahip olmasına rağmen, ülke nüfusu ile tüm motorlu taĢıtların beĢte birine ev sahipliği yapmaktadır. Türkiye‟nin en büyük kenti olan Ġstanbul‟un belki de en önemli sorunu trafiktir. Resmi olmayan rakamlara göre yaklaĢık 15 milyon kiĢinin yaĢadığı Ġstanbul‟da trafik sıkıĢıklığı özellikle son birkaç yıldır içinden çıkılmaz bir hal almıĢ, trafikte geçirilen saatler Ġstanbul‟daki yaĢamı daha da zorlaĢtırmıĢtır. ĠETT Otobüsleri: 1871 yılından itibaren çalıĢan Tramvay ĠĢletmesine destek olmak amacı ile Dersaadet Tramvay ġirketi ‟ne 4 adet otobüs çalıĢtırma izni verilmiĢ, ilk otobüs 1926 yılında çalıĢmaya baĢlamıĢ ve her geçen yıl sayısı artırılan otobüslere 1999 yılında çevre ve insan dostu yeĢil otobüsler eklenmiĢtir. 2006 yılında 350‟si solo, 100‟ü körüklü olmak üzere toplam 450 Euro III çevreci motora sahip, Avrupa standartlı, klimalı ve yüzde yüz alçak tabanlı otobüsler hizmete girmiĢtir. Ortalama 13,5 olan filo yaĢının 10 yaĢ altına çekilmesi hedeflenmektedir. Yeni alınan otobüslere ilave olarak, 20 m. uzunlukta, yüksek yolcu kapasiteli otobüsler dahil olmak üzere 2007 yılında 500 adet daha yüksek çevre standartlarında otobüs alımı planlanmaktadır. 2010 yılında 2.515 otobüs ile günde 1.800.000 kiĢi taĢınmıĢ olup, sistemdeki payı ancak %14,81‟te kalmıĢtır. Özel Halk Otobüsleri: BüyükĢehir Belediye BaĢkanlığına bağlı Trafik Müdürlüğü denetiminde çalıĢan Özel Halk Otobüsleri 1985 yılında ĠETT ĠĢletmeleri Genel Müdürlüğünün yönetim, yürütüm ve denetimine verilmiĢtir. TaĢıtlarDaire BaĢkanlığı‟na bağlı Özel UlaĢım ġube Müdürlüğü kurulmuĢ ve halen devam etmektedir. 2006 yılı itibariyle; 1279 adet normal, 676 adet bölgesel taĢımacılık yapan ve 2 adet turistik (çift katlı) olmak üzere toplam 2059 adet özel halk otobüsü ile günde 1.200.000 kiĢi taĢınmıĢtır ve sistemdeki payı % 9,87‟dir. Otomobiller: Ġstanbul‟da her gün trafiğe çıkan taĢıtların 1.636.501 otomobiller oluĢturmaktadır. Ülke genelindeki otomobillerin ise %28,5‟i Ġstanbul‟da bulunmaktadır. Ġstanbul kent içi ulaĢımında %21,80 ile en yüksek paya sahip olan otomobiller, özellikle merkez bölgelerdeki yollarda yaĢanan trafik sıkıĢıklığının baĢlıca nedeni olarak gösterilmektedir. Otomobillerin doluluk oranı 1,5 – 2,0 arasında değiĢmekte olup, 2010 yılı verilerine göre 1.636.501 adet otomobil ile günde 2.650.000 kiĢi taĢınmaktadır. Ġstanbul‟daki otomobil sahipliği geliĢmiĢ ülke Ģehirlerine göre oldukça düĢük kalmakla birlikte, ekonomik ve sosyal 50 geliĢmeye paralel olarak artan otomobil sahipliğinin Ġstanbul‟da önümüzdeki yıllarda da hızlanarak artacağını söylemek yanlıĢ olmayacaktır. Minibüsler: Ġstanbul Toplu taĢıma sisteminde her biri 14 kiĢilik 5860 araçla çalıĢan minibüslerle 1.800.000 kiĢi taĢınmakta olup, sistemdeki payı % 14.81‟dir. Minibüsler ile 123 hat üzerinde taĢıma yapılmakta olup, bu hatların büyük kısmı ĠETT ve ÖHO ile örtüĢmektedir. Bireysel taĢımanın hâkim olduğu minibüslerin kentin merkez bölgesi dıĢına alınarak büyük kapasiteli türleri besleyici bir tür olarak çalıĢtırılmaları yönünde BüyükĢehir Belediyesi‟nce bir kısmı hayata geçirilmiĢ çalıĢmalar yapılmaktadır. BütünleĢik ücret sistemine dâhil edilmeleri ile minibüslerin raylı sistemleri, deniz taĢımasını ve ana hatlarda taĢıma yapan otobüsleri besleyici sistem haline dönüĢtürülmesi Ģeklindeki uygulamaların devam edilmesi bu tür için en uygun çalıĢma Ģekli olarak görülmektedir. Bu arada minibüs sahipleri arasında ĢirketleĢmenin sağlanması, yani kurumsallaĢmaları, belirlenmiĢ duraklarda yolcu indirme ve bindirme yapmalarının sağlanması, sürücülerin yolu kullanmada, trafik kurallarına uymada ve yolcu ile iliĢkilerinde olumlu yönde yönlendirilmeleri, sistemin güvenirliği, trafiğe etkisi ve trafik güvenliği yönlerinden önemli hususlar olarak görülmektedir. DolmuĢlar - Taksiler: Yollarda dolaĢarak yolcu aldıkları için uzun yıllar Ġstanbul‟daki trafik sıkıĢıklığının baĢta gelen nedenlerinden biri olarak gösterilen dolmuĢların son yıllarda sayıları azalmıĢ, taĢımadaki payları küçülmüĢtür. Ayrıca, çalıĢma Ģekilleri değiĢmiĢ, dolaĢarak dolmuĢ yapan kalmamıĢtır. Belirli noktalar arasında çalıĢtırılan dolmuĢların araç tipleri de değiĢmiĢ, daha büyük kapasiteli araçlar devreye sokulmuĢtur. Ġstanbul‟da taksi sayısının serbest bırakılması konusu sık sık gündeme getirilen bir konudur. Sabah ve akĢam zirve saatler ile yağıĢlı havalarda taksi bulmada zorluklar yaĢanmakla birlikte, zirve dıĢı saatlerde özellikle merkez bölgelerde boĢ dolaĢan taksi sayısı oranı yüksektir. Telsiz sisteminin geliĢtirilmesi, ayrıca durak sorunlarının çözülmesi ile mevcut kapasiteden daha verimli ve trafiği olumsuz yönde etkilemeyecek Ģekilde yararlanılması mümkün görülmektedir. DolmuĢ ve taksilerle günde 17.967 araçla ortalama 1.400.000 dolayında yolcu taĢınmakta olup, sistem içerisindeki payı % 11,52‟tür. Servis Araçları: Ġstanbul kent içi taĢımacılığında özellikle son yıllarda konut-okul ve konutiĢ seyahatlerinde tercih edilen toplu taĢıma araçları servisler olmaktadır. 2010 yılında toplamda 33.241 araçla yaklaĢık olarak günde 2.000.000 kiĢi taĢınmakta olup, sistemdeki payı %16,46‟dır. Sağlıklı bir kayıt düzeni bulunmayan ve çalıĢma statüsü oluĢturulamayan servis 51 araçlarının diğer toplu taĢıma araçlarına tercih edilmelerinin sebepleri, çoğunun kapıdan kapıya hizmet sunmaları, zaman tarifelerine uymaları ve oturarak gitme olanağı verdikleri için daha konforlu olmalarıdır. Bununla birlikte, zirve saatleri dıĢında atıl olarak bekletilmeleri, bu beklemeleri çok yerde genel trafiği aksatacak Ģekilde akan trafiğe ait yol üzerinde yapmaları, bir kısmının yaĢlı ve standart dıĢı olmaları önemli sorunlar olarak görülmektedir. Okul servis araçlarının taĢıma ücreti ve taĢıma güvenliği bakımından sıkça gündeme geldiği de bilinen bir durumdur. Bu taĢıma türüne ait kapasiteden gün boyu yararlanabilme olanakları aranmalı, bekleme yerleri için düzenlemeler getirilmelidir. Metrobüs: Ġstanbul‟un trafik sorununu çözmek amacıyla Eylül 2006‟da KüçükçekmeceTopkapı hattında deneme seferlerine baĢlanmıĢtır. Akıllı teknoloji desteği ile çalıĢan ve uçaklarda yön bulmayı sağlayan „flight directory‟ benzeri bir bilgisayarla önceden belirlenmiĢ sanal yörüngede hareket eden metrobüs, güzergah üzerine çakılan mıknatıslı çubuklar ile kendini sürekli denetlemektedir..Ancak Ġstanbul‟da henüz bu teknik çalıĢmalar tamamlanmadığı için araçlar Ģoförler tarafından kullanılacak, 6 ay sonra bu sistemin tamamlanmasıyla metrobüsler Ģoförsüz hizmet vermeye baĢlayacaktır. Saatte 60 kilometre hız yapabilen ve tek yönde 15 bin yolcu taĢıma kapasitesi bulunan metrobüs, 230 yolcu kapasitesine sahip olup, 3 otobüse eĢdeğer, personel, iĢletme ve yakıtta ayda 20 milyar TL tasarruf sağlayacak özelliğine sahiptir. Metrobüsler pahalı altyapı yatırımına gerek duyulmadığı için raylı sistemler ve metroya karĢı ciddi bir alternatif oluĢturmaktadır. Metrobüs hattının ikinci aĢamasını Topkapı-Mecidiyeköy, üçüncü aĢamasını ise Mecidiyeköy- Kadıköy Fenerbahçe Stadı oluĢturmaktadır. Raylı Toplu TaĢıma Sistemleri 1960‟lı yılların baĢından itibaren hızla göç alan ve büyüyen Ġstanbul‟da toplu taĢımacılık akaryakıtlı ve lastikli araçlara bırakılmıĢtır. Ancak, karayolu taĢımacılığının büyüyen ve kalabalıklaĢan Ģehre yetmemeye baĢlaması ile birlikte en iĢlevsel çözüm olarak yeniden raylı sistemlere dönüĢ programları yapılmaya baĢlamıĢtır. Ġstanbul BüyükĢehir Belediyesi raylı sistemlerin yapımına 1985 yılında tekrar baĢlamıĢ, yapımı tamamlanan raylı sistem hatlarının iĢletmeciliğini ve bakım onarımını üstlenmek üzere 1988 yılında Ġstanbul UlaĢım A.ġ. kurulmuĢtur. Ġstanbul BüyükĢehir Belediyesine bağlı bir Ģirket olarak kurulan UlaĢım Aġ, Ġstanbul‟daki metro, hafif metro, cadde tramvayı, finüküler sistem ve teleferiklerin iĢletmecisi durumundadır. Ġstanbul‟da giderek ivme kazanan raylı sistem yatırımlarının tamamlanmasıyla birlikte kısa zamanda çok daha fazla sayıda yolcuya hizmet verecek olan UlaĢım A.ġ. 2005 52 yılında imzaladığı „Uluslararası Toplu TaĢımacılar Birliği (UITP) Sürdürülebilir GeliĢme Beyannamesi‟ ile sürdürülebilir geliĢme alanındaki taahhüdünü de ortaya koymuĢtur. Raylı taĢımacılık Ġstanbul gibi büyük bir metropolde çok daha yaygın olması gerekirken, tüm taĢımacılık sistemleri içinde sadece %7,27‟lik bir paya sahip olup, sistemler yolcu kapasitelerinin altında hizmet vermektedir. Ġstanbul UlaĢım Planlaması kapsamında raylı taĢımacılığın arttırılması ve yaygınlaĢtırılması amacıyla pek çok proje baĢlatılmıĢtır. Devam eden projelerin toplam uzunluğu 293,40 km olup, bu projeler tamamlandığında toplam raylı sistemlerin uzunluğu 418,96 km‟ye ulaĢacaktır. Ġstanbul genelinde 2005 yılında 7 olan raylı taĢıma sistemi sayısı, 2006 yılından itibaren 12‟ye çıkarılmıĢtır. Kent Ġçi Raylı TaĢımacılık Aksaray - Havalimanı Metrosu: 1989 yılından bu güne yolcu taĢımaya devam eden Aksaray - Havalimanı Hafif Metro hattı, hizmet verdiği bölge ve güzergah üzerinde günlük 220.000 yolcu ile taĢıyıcı aks konumuna gelmiĢtir. 1. Etabında Aksaray - Kartaltepe arasında hizmet veren Metro, 18 Aralık 1989 tarihinde Esenler, 31 Ocak 1994 tarihinde Otogar ve daha sonrasında 2nci etabı oluĢturan Terazidere, DavutpaĢa, Merter, Zeytinburnu ve Bakırköy istasyonlarınında açılması ile potansiyelini arttırmıĢtır. Zaman içinde yapılan yatırımlarla yeni istasyonlar sisteme dahil edilmiĢ, son olarak ta 13 Aralık 2002 tarihinde Dünya Ticaret Merkezi ve Havalimanı istasyonları da açılmıĢtır. ġiĢhane - Atatürk Oto Sanayi Sitesi: Yapımına 1992 yılında baĢlanan ve Taksim - 4.Levent arasında hizmet veren metro, 16 Eylül 2000 tarihinde hizmete girmiĢtir. . 31 Ocak 2009 da hattın kuzeyinde Atatürk Oto Sanayi ve güneyinde ġiĢhane uzantıları hizmet vermeye baĢladı. Tramvay (Zeytinburnu - KabataĢ Hattı): Zeytinburnu-KabataĢ arasında hizmet veren tramvay hattının Sirkeci-Aksaray-Topkapı bölümü 1992 tarihinde, Topkapı - Zeytinburnu bölümü Mart 1994 ve Sirkeci-Eminönü bölümü ise Nisan 1996 tarihinde hizmete açılmıĢtır. 30 Ocak 2005 tarihinde yapılan törenle hat KabataĢ‟a uzatılmıĢ ve aynı gün hizmete alınan Taksim-KabataĢ Funiküler hattı ile bütünleĢmiĢ peron yapısı sayesinde Tramvay-Metro ve deniz ulaĢımı KabataĢ bölgesinde birbirine bağlanmıĢtır. Bu bağlantı 53 sayesinde Taksim metro yolcuları Funiküler hattı ile ulaĢtıkları Zeytinburnu-KabataĢ tramvay hattı aracılığı ile Aksaray-Havalimanı metrosuna dolayısı ile Otogar ve Havalimanı istasyonlarına sadece raylı sistemleri kullanarak eriĢebilmektedirler. Tramvay (Güngören - Bağcılar) : Ġstanbul‟ un ikinci modern tramvay hattı olarak hizmete alınan Zeytinburnu-Güngören-Bağcılar güzergâhı 14 Eylül 2006 tarihinde düzenlenen tören ile hizmete alındı. Ġstanbul BüyükĢehir Belediyesi tarafından 27 Ocak 2004 tarihinde inĢaasına baĢlanan tramvay hattı 5.2 kilometre uzunluğunda olup üzerinde 587 metre viyadük, 4 bin 35 metre hemzemin bulunmaktadır. Zeytinburnu bölgesinde T1 Zeytinburnu-KabataĢ tramvayı ve M1 Aksaray-Havalimanı Metro hattı ile bütünleĢmiĢ olacak Ģekilde tasarlanan sistemi kullanan yolcular Bağcılar – Güngören bölgesinden sadece raylı sistem aktarmalarını kullanılarak Havalimanı, Otogar ve M² Taksim-4.Levent Metrosuna kesintisiz yolculuk yapabilmektedirler.T2 Güngören-Bağcılar tramvayı, inĢaası devam eden Otogar-Bağcılar metrosu ile de aktarma imkânı verecek konumdadır. Güzergâh 5 dakika sefer aralığı ile hizmet vermekte olup tek yönde sefer süresi 20 dakika olarak belirlenmiĢtir. ġiĢhane - Hacı Osman (Sarıyer) Metrosu Nostaljik Tramvay (Kadıköy - Moda): 01 Kasım 2003 tarihinde hizmete giren KadıköyModa Tramvayı, Kadıköy meydanından hareket edip, otobüs özel yolu ve Bahariye Caddesini takip ederek Moda caddesi üzerinden tekrar Kadıköy meydanına gelmektedir. 10 istasyona sahip olan tramvayın hat uzunluğu 2,6 km.dir. 4 adet aracın çalıĢtığı bu hatta, sefer süresi 205 dakika olup, günde 81 sefer yapılmaktadır. Günde ortalama 1.800 adet yolcu taĢınmaktadır. Nostaljik Tramvay (Tünel - Taksim): 1990 yılının sonlarında Taksim-Tünel arasında tekrar iĢletmeye alınan nostaljik tramvay, sadece Ġstiklal Caddesi ve Beyoğlu‟nun değil Ġstanbul‟un, hatta Türkiye‟nin simgesi haline gelmiĢtir. Nostaljik tramvay halen Taksim-Tünel arasında 1.640 metrelik hat üzerinde günde 1.550 yolcu taĢıyarak yılda ortalama 14 bin sefer yapmakta ve Karaköy‟den füniküler ile gelen yolcuların Taksim‟e ulaĢmasını sağlamaktadır. Füniküler (Tünel - Karaköy): Dünyanın en eski 3. yeraltı metrosu olan ve Galata-Beyoğlu arasında halen hizmet veren TÜNEL 5 Aralık 1874 tarihinde hizmete girmiĢtir. Önceleri sadece eĢya ve hayvanlar taĢınmıĢ, 17 Ocak 1875 tarihinden itibaren yolcu taĢınmasına 54 baĢlamıĢtır. Karaköy‟ü Ġstiklal Caddesi‟ne bağlayan Tünel ile günde yaklaĢık 10.800 yolcu taĢınmaktadır. 0.6 km. uzunluğunda olan hat özellikle Anadolu Yakası‟ndan Karaköy‟e ulaĢan yolcuları Ġstiklal Caddesi‟ne oradan Nostaljik Tramvay ile Taksim‟e ulaĢtırmaktadır. Füniküler (Taksim - KabataĢ): 29 Haziran 2006‟da hizmete giren sistem taksim ile KabataĢ arasını 110 saniyeye indirmiĢtir. Taksim ve KabataĢ olmak üzere iki istasyondan oluĢan sistemin hat uzunluğu 0,6 km olup üç dakikalık sefer aralığı ile hizmet verilmektedir. Bu sistem ile, Ģu an hizmet vermekte olan Taksim–4.Levent (Ayazağa-Yenikapı) Metrosu, Taksim-Tünel Nostaljik Tramvayı, Taksim Otobüs ve DolmuĢ Durakları ile Zeytinburnu Fındıklı (KabataĢ-Bağcılar) Tramvayı, KabataĢ ĠDO vapur, feribot ve deniz otobüsü iskeleleri bütünleĢmiĢ edilmiĢ ve Ġstanbulluların Havalimanından sadece raylı sistem ile Taksim Metrosuna ve KabataĢ/BeĢiktaĢ gibi deniz ulaĢımı araçlarının yoğun kullanıldığı bölgelere eriĢimi sağlanmıĢtır. Taksim-KabataĢ Füniküler Sistemi, Taksim‟den 4. Levent‟e uzanan metroyu KabataĢ – Zeytinburnu Cadde Tramvayı ve Aksaray-Havalimanı hafif metro hatlarıyla birleĢtirmiĢtir. Bu sayede, 4.Levent‟ten baĢlayıp, Atatürk Havalimanı‟na ve Otogar‟a kesintisiz raylı sistem ağının kurulması sağlanmıĢtır. Yeni sistem, GümüĢsuyu ‟nun trafik yükünü azaltırken, vapur ve deniz otobüsü iskelesi, otobüs hattı ve tramvay hattının kesiĢtiği KabataĢ‟ı önemli bir aktarma merkezi haline getirmektedir. Teleferik (Taksim - Maçka): Maçka – TaĢkıĢla arasında Demokrasi Parkı üzerinde 0,3 km uzunluğunda bir yönde 12 kiĢilik taĢıma kapasitesi olan, 6‟Ģar kiĢilik 2 kabini bulunan havai hat taĢıma sistemidir. Hafta içi günde 700-1000 kiĢinin taĢındığı hattın maksimum yolcu kapasitesi 210 kiĢi/saat olup, sefer süresi 3 dakikadır. Teleferik (Eyüp - Piyer Loti): 2005 yılı sonunda Eyüp-Pierre Loti arasında hizmete açılan teleferik, birisi 625, diğeri 250 m² olmak üzere, iki istasyondan oluĢmaktadır. Ġstasyonlar arasındaki uzaklık 0,42 km, kot farkı ise 53 m.dir. UlaĢım, 8‟er kiĢilik kapasiteye sahip olup, iki gidiĢ iki dönüĢ dört adet panoramik kabinle yapılmakta olup, saatte 18 sefer yaparak karĢılıklı olarak 350 kiĢi taĢıma kapasitesine sahiptir. Teleferik bir seferini 200 saniyede tamamlamaktadır. Banliyö Hattı (TCDD): Kentin her iki yakasında denize paralel demiryolu Ģebekesi üzerinde birer banliyö hattı bulunmaktadır. Anadolu yakasında, 45 km. uzunluğunda HaydarpaĢa – Gebze Banliyö Hattı ve Avrupa yakasında, 27 km. uzunluğunda Sirkeci – Halkalı Banliyö Hattı çalıĢmaktadır. HaydarpaĢa – Gebze Banliyö Hattında 112 adet, Sirkeci – Halkalı 55 Banliyö Hattında ise 150 adet trenle, her iki hatta toplam 164.000 kapasite ile, 141.000 kiĢiye toplu taĢımacılık hizmeti verilebilmektedir. Banliyö hattının, raylı taĢıma sistemleri içerisindeki payı %16.00, toplu taĢımdaki payı ise %1,16‟dır. .Denizyolu ile Toplu TaĢımacılık Ġstanbul‟da kent içi ulaĢımda bir diğer sistem deniz yolu taĢımacılığıdır. 98 gemi ve 86 iskele ile dünyanın en büyük araç ve yolcu deniz taĢımacılık Ģirketi olan ĠDO filosu toplam 33 hatta; 25 deniz otobüsü, 10 hızlı feribot, 18 araba vapuru, 35 Ģehir hatları yolcu vapuru ve Mavi Marmara yolcu gemisi ile 86 noktaya hizmet götürmektedir. Yolcu Vapurları: ĠDO filosunda, 4 ayrı tipte 35 adet yolcu vapuru hizmet etmektedir. Bunlardan 6 tanesi 2100 yolcu, 2 tanesi 1500-1700 yolcu, 18 tanesi 1500 yolcu ve 6 tanesi 750 yolcu kapasitelidir. Ġstanbulluların seçtiği model 4 vapurlarından Fatih vapuru 2008‟de Kadıköy ve Beyoğlu Vapurları 2009 yılında ĠDO filosuna katılmıĢtır. Deniz Otobüsleri: Filoya katılan Mehmet Reis-11 ve Murat Reis-7 ile birlikte; ĠDO filosunda 4 farklı tipte 25 adet deniz otobüsü bulunmaktadır. Bunlardan 15 tanesi 449 yolcu, 10 tanesi ise 350-400 yolcu taĢıma kapasitesindedirler. Hızlı Feribotlar: Filoda, 4 ayrı tipte toplam 10 adet hızlı feribot bulunmaktadır. Kapasitelerine bakıldığında; 2 tanesi 1200 yolcu ve 225 araç, 2 tanesi 800 yolcu ve 200 araç, 2 tanesi 490 yolcu ve 94 araç, 2 tanesi ise 588 yolcu 112 araç taĢıyabilmektedir. Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman hızlı feribotları Kasım 2008‟de ĠDO filosuna katılmıĢtır. Araba Vapurları: Filoda, 8 tanesi 112, 7 tanesi ise 66 araç kapasiteli 18 adet araba vapuru bulunmaktadır. Mart 2008‟de Suhulet, Haziran 2008‟de Sultanahmet, 4 Eylül 2008‟de Sadabat araba vapuru ĠDO filosuna katılmıĢtır. Mavi Marmara Yolcu Gemisi: Yaz aylarında, deniz otobüsü seferlerine ek olarak, Mavi Marmara yolcu gemisi ile Sarayburnu - Marmara - AvĢa seferleri yapılmakta olup, 1.080 yolcu kapasitelidir. Deniz DolmuĢ Tekneleri: Ġstanbul kent içi toplu taĢıma sistemi kapsamında iĢletilen dolmuĢ motorları Üsküdar-BeĢiktaĢ, Üsküdar–KabataĢ, Kadıköy-Eminönü-Karaköy, Yeniköy-Beykoz hatlarında çalıĢmaktadır. DolmuĢ tekneler, 150 tekne ile 60.000 kiĢi kapasiteye sahiptir. Deniz Otobüsleri ve Hızlı Feribot Terminalleri: Avrupa yakasında 8, Anadolu Yakasında ise 11 adet olmak üzere 17 adet terminal bulunmaktadır. Ġsimleri aĢağıdadır. 56 Avrupa Yakası Anadolu Yakası Yenikapı Kadıköy Bakırköy Bostancı Avcılar Pendik Büyükçekmece Kartal KabataĢ Beykoz BeĢiktaĢ Burgazada Ġstinye Kınalıada Sarıyer Heybeliada Büyükada Harem Maltepe Limanlar Ġlimizde biri Karadeniz‟de olmak üzere Marmara Denizi sahil Ģeridi ve boğaz boyunca toplam 23 adet liman tesisi bulunmaktadır. Söz konusu tesisler içerisinde 2009 yılında en fazla yük elleçlemesi Marport Limanı, Kumport Ambarlı Limanı, TCDD HaydarpaĢa Limanı ve Akçansa Limanında yapılmıĢtır. Bununla birlikte, Marport, MardaĢ (AltaĢ) ve Kumport Ambarlı Limanı ile TCDD HaydarpaĢa Limanı en 57 fazla konteyner elleçlemesinin yapıldığı limanlardır. 2.1.7.4. Havayolları Ġstanbul ilinde Atatürk Havaalanı ve Sabiha Gökçen Havaalanı olmak üzere iki havaalanı bulunmaktadır. Atatürk Havaalanı: Devlet Hava Meydanları ĠĢletmesi tarafından iĢletilen Atatürk Havaalanı, Ģehir merkezine 24 km uzaklıkta ve batı yönündedir. Ġç ve DıĢ Hat tarifeli-tarifesiz seferleri ile uluslararası charter seferlerine açık, 24 saat hizmet veren, sivil amaçlı bir limandır. ġehir merkezinin batısında ve merkeze 24 km. mesafededir. Toplam 9.470.554 m²‟lik arazi üzerinde kurulu bulunan Atatürk Hava Limanı Devlet Hava Meydanları ĠĢletmesi Genel Müdürlüğü tarafından iĢletilmektedir. Atatürk Havaalanı DıĢ Hatlar Terminali, kapasitesini % 30 arttıran ek tesislerin de iĢletmeye alınması ile, yıllık 38.300.000 yolcu kapasitesi, 85 yataklı otel, 23 yolcu köprüsü, 256 bin metrekare kapalı alan, 42 pasaport bankası, iki bin 60 metre yürüyen bantlar, en son teknolojinin kullanıldığı check-in ve bagaj kontuarları, güvenlik sistemleri ile hizmet vermektedir. 2010 yılında iç hatlarda 34.287 ton ve dıĢ hatlarda 417.859 ton olmak üzere toplam 452.146 ton yük taĢımacılığı yapılmıĢtır. Sabiha Gökçen Havaalanı: 2001 yılında iĢletmeye açılmıĢ olan Sabiha Gökçen Uluslararası Havaalanı, stratejik konumu, fonksiyonel mimarisi, ulaĢım olanakları ve kullanım alanlarıyla, ulaĢım, dıĢ ticaret, havacılık ve teknoloji gibi birçok alanda hizmet vermektedir. 655 hektarlık açık alan üzerine kurulu Havaalanında havacılık anlamında bütün hizmetler kısa adı HEAġ olan Havaalanı ĠĢletme ve Havacılık Endüstrileri Anonim ġirketi tarafından tek elden yürütülmektedir. Yer hizmetleri, hava trafik, operasyon, kargo, itfaiye, sağlık ve güvenlik gibi bir havaalanında bulunması gereken bütün birimlerin tek bir çatı altında toplanmıĢ olması hizmet kalitesi bakımından Sabiha Gökçen ‟e büyük avantaj sağlamaktadır. Havaalanındaki diğer hizmetler ise yine HEAġ gözetiminde iĢletici firmalar tarafından sağlanmaktadır. Yıllık 3,5 milyon yolcu kapasitesinin yanı sıra, 90.000 ton kargo kapasitesi ile dıĢ ticaretin yeni merkezi olacak Sabiha Gökçen, gıda ihracatı için bugüne kadar kısıtlı olarak kullanılan havayolu seçeneğini olanaklı kılmaktadır. Her biri 20 m² olan 18 soğuk hava 58 deposuna ve 7.000 m² kapalı depolama alanına sahip kargo bölümü hareketli x-ray cihazlarıyla taranabilmektedir. Burada yüklenen kargo tamamıyla elektronik olarak tanımlanarak barkod sistemiyle kayıtlara geçirilmektedir. 3 km uzunluğunda 2 piste sahip bulunan havaalanının 55 uçak kapasiteli park alanında aynı anda 22 uçağa 5.000 m3‟lük akaryakıt deposundan borular yardımıyla yakıt verilebilmektedir. Havaalanı, Pendik‟e 12 km, Kadıköy‟e 40 km, Taksime ‟e ise 50 km mesafededir. 2010 yılında iç hatlarda 1.851 ton ve dıĢ hatlarda 27.180 ton olmak üzere 29.031 ton yük taĢımacılığı yapılmıĢtır. 3.8. ĠLGĠ GRUBU ve PAYDAġ ANALĠZĠ Ġstanbul‟da 2012 yılı itibariyle doğa turizmi ile iliĢkili 344 dernek bulunmaktadır. Türü Turizm Dernekleri Dağcılık Dernekleri Doğa Derneği Bisiklet Dernekleri Avcılık ve Atıcılık Dernekleri Sualtı Sporları Dernekleri Sayısı Genel Amaçları ve Faaliyet Alanları 157 Doğa ve doğal kaynaklarını korumak, turizm ve turizm kaynaklarını geliĢtirmek, yöre insanının yaĢam seviyesini yükseltmek ve kaynakların gelecek nesillere kalmasını sağlamak. Doğa turizmine yönelik faaliyetler yapmak. 6 42 5 26 9 Dağcılık sporunu geliĢtirmek, doğa severleri bir araya toplayarak dağcılık ve doğa yürüyüĢü aktiviteleri düzenlemek. Doğa bilincini geliĢtirmek doğa yürüyüĢleriyle bilinçli ve sorumlu doğa gezileri düzenlemek. Bisiklet sevenleri bir araya getirerek bisiklet sporunun geliĢmesi için çalıĢmalar ve aktiviteler yapmak. Doğada bisikletle bilinçli ve sorumlu doğa gezileri düzenlemek. Ekolojik dengeyi korumak, sağlıklı çevre ve doğal yaĢam bilincini pekiĢtirmek üyelerin fizik ve moral eğitimini sağlamak, sosyal ve kültürel gereksinimlerini karĢılamak. Avcılık ve atıcılık sporunu bilinçli faaliyetlerle geliĢtirmek. Sualtı dalıĢ sporlarını geliĢtirmek, sevdirmek ve bilinçli faaliyetler düzenlemek. 59 Ġzcilik Dernekleri Çevre Koruma Dernekleri Mağara AraĢtırma ve Koruma Dernekleri TOPLAM 49 49 1 Ġzcilik ruhunun çocuklar ve gençler arasında benimsenmesini sağlamak. Ġzcilik çalıĢmalarını ulusal ve uluslararası çerçeve de ve izcilik prensipleri doğrultusunda geliĢtirmek, yaymak bu çalıĢmaların izcilik ve yurt sevgisi içinde gerçekleĢtirilmesini sağlamak. Ülkemizin doğal ve kültürel mirasını korumak, bitki ve hayvan türleri ile bunların doğal yaĢam alanlarının değerinin farkına varılmasını sağlamak. Doğanın korunması konusunda toplumun bilinçlendirilmesi için faaliyetlerde bulunmak. Doğa bilincini geliĢtirmek. Mağaraların bilinmeyen yönlerini keĢfedip güzelliklerini ortaya çıkarmak. 344 Tablo 4 Ġstanbul’da Doğa Turizmi Ġle Ġlgili Faaliyet Gösteren STK’lar Kaynak: Ġstanbul Valiliği, Ġl Dernekler Müdürlüğü, 2012. 4. ĠSTANBUL DOĞA TURĠZMĠ ARZI 4.1 ĠSTANBUL’UN DOĞA TURĠZMĠ DEĞERLERĠ (DOĞA TURĠZMĠ ARZI) Doğa turizmi, dünyada turizmin en hızla büyüyen alt sektörüdür Doğa turizmi doğanın bozulmadan korunmasını amaçladığından, normal turizmde sıkça görülen doğal alanların oteller altında yok olmasına doğa turizminde rastlanmaz. Türkiye bu konuda en ileri ve en çok gelir kazanan ülkelerden biri olabilir. Türkiye‟nin doğasını incelemek için her sene binlerce turist yurtdıĢı kaynaklı turlarla Türkiye‟ye gelmekte, yurdun dört bir yanında kuĢları, bitkileri, böcekleri ve diğer canlıları gözlemlemektedir Doğa turizm en önemli amacı, yurtta ve dünyada doğa sporları imkânlarını tanıtıp doğa sporcularını buraya çekmektir. 15 milyon nüfuslu bir metropolün yoğun ve yorucu temposundan uzaklaĢmak isteyenlerin rekreasyonel ihtiyaçlarını ve çeĢitli doğa sporlarını yapabilecekleri sahaların planlarının yapılması gerekmektedir. Ġstanbul Ġlinde Ġstanbul ġube Müdürlüğü faaliyet alanında bulunan 24 tane tabiat parkımız ve yaban hayati geliĢtirme sahalarımız mevcuttur. Bu tür doğa turizminin yapılabileceği, baĢka 60 alanlar da varsa buralarda statü değiĢikliği ile diğer kamu kuruluĢları ve üniversitelerle iĢbirliği yaparak projeler üretmek ve bu projeleri hayata geçirmektir. Ġstanbul‟da diğer turizm dallarıyla birlikte doğa turizmini iyi bir planlamayla iĢlevsel hale getirilerek yerli ve yabancı turistlerin ilgisini bu yönlere çevrilmesi sektörün geliĢmesi bakımından önemlidir. Ekoturistler aktiviteleri sırasında yöredeki insanlarla iletiĢim kurarak halkın kültürel özelliklerini de tanımaya çalıĢmaktadırlar. Yapılan faaliyetlerde ihtiyaçlarının bir kısmını yöredeki alıĢveriĢ yerlerinden temin etmektedirler. Ġstanbul sahip olduğu doğal ve kültürel güzellikleri ile kamp ve karavan turizmine de imkan sağlamaktadır. Özellikle Silivri, Büyükçekmece, Küçükçekmece, Florya, Ataköy, Bakırköy, Kilyos, ġile de kamping yerleri bulunmaktadır. Çatalca, Karaburun, Çiftalan ve Silivri ve Aydos yamaç paraĢütü için uygun alanlardır. Hâlihazır da yamaç paraĢütü bu alanlarda yapılmaktadır. 61 4.2. Ġstanbul ilinin Doğa Turizmi (Arzı) Değerleri ve Bilinirlik Değerlendirmesi Ġstanbul ilindeki doğa turizmi faaliyetleri yapan Sivil Toplum KuruluĢlarının faaliyetleri incelendiğinde öne çıkan faaliyetlerin Doğa YürüyüĢü, Dağcılık, Bisiklet Turizmi, Mağara Turizmi, Doğa Fotoğrafçılığı, Kamp Karavan Turizmi, Oryantiring, olduğu gözlenmektedir. Halkın büyük bir kesiminde doğa ile buluĢmak Ģu an için sadece piknik alanlarıyla sınırlıdır. Oysa doğa turizmi faaliyetleri ve doğa turizmi yapılacak alanların tanıtılması sonucunda bu alanlara olan talebin artacağı görülmektedir. Yapılan araĢtırmalarda doğa yürüyüĢçülerinin yapay koĢulların oluĢmasına karĢı olduğu görülmektedir. Ekoturistler için konaklama, hizmet yetersizliği (seyir terası, gözlem kulesi vs.) gibi problemler daha geri plandadır. Sadece su kaynaklarının bakımlı olması ve acil durumlar için gerekli ulaĢımı sağlayabilecek bazı yolların yapılmasına sıcak bakmaktadırlar. 4.3. Ġstanbul Ġlinde Doğa Turizmi Amaçlı Kullanılan ve Koruma Statülü Alanlar Milli Parklar Bilimsel ve estetik bakımdan milli ve milletler arası ender bulunan tabii ve kültürel kaynak değerleri ile koruma, dinlenme ve turizm alanlarına sahip tabiat parklarıdır. Ġstanbul ili sınırlarında “Milli Park” bulunmamaktadır. Tabiat Parkları 1-Polonezköy Tabiat Parkı Tabiat Parkının Adı Polonezköy Bölge Müdürlüğü I.Bölge Müdürlüğü Ġl Ġstanbul Ġlçe/Köy Beykoz Kapladığı Alan 3004 Ġlan Tarihi 1994 Ġstanbul'dan 25 km. uzaklıktaki Polonezköy, 19'uncu yüzyılda Polonyalı göçmenler tarafından Asya kıyısında kurulmuĢtur. Köy atmosferi içinde yürüyüĢler, atlı gezintiler yapmak, buraya ilk gelenlerin yakınlarınca sunulan geleneksel Polonya yemeklerinden tatmak için 62 Polonezköy, Ġstanbulluların uğrak yeridir. Üsküdar'a 70 km. uzaklıkta Karadeniz kıyısındaki ġile'nin kumsalları, restoranları ve otelleri burayı Ġstanbul'un en hoĢ tatil mekanlarından biri haline getirmektedir. Turistik açıdan popüler olan yöre, tanınmıĢ ġile bezinin üretildiği yerdir. Kaynak Değerleri Polonezköy tabiat Parkı; Ġstanbul‟un doğal bitki türlerinin tamamını bünyesinde bulundurmaktadır. Örneğin çam türleri, kestane, gürken, meĢe, kayın, ıhlamur alt tabakada ise defne, kocayemiĢ, karayemiĢ, dağ muĢmulası, geyikdikeni, ateĢ dikeni, bulunmaktadır. Tabiat Parkı içersinde 1 adet Sülün- Keklik Üretme Ġstasyonu ve 1 adet Geyik- Karaca Üretme Ġstasyonu bulunmaktadır. Tabiat parkı içerisinde kızıl geyik, karaca, yaban domuzu, çakal, tilki, sincap, sansar, gelincik, sülün, keklik, atmaca, Ģahin, doğan, karatavuk, saka, üveyik, baykuĢ gibi hayvanlar bulunmaktadır. GerçekleĢtirilebilecek Faaliyetler Piknik, kamping, trekking, oryantring, yürüyüĢ-koĢu ve bisiklet yolu bulunmakla beraber köy yerleĢik alanında birçok turizm tesisi bulunmaktadır. Türkiye'de Polonyalıların yaĢadığı bu köy, sosyolojik ve coğrafi açıdan, ilk duyuĢta insana biraz çarpıcı geliyor. Polonezköy 'de hafta sonu tatili, günübirlik gezi, piknik, mangal keyfi, kaliteli ve lüks restoranlarda akĢam yemeği, düğün ve muhtelif partiler gibi pek çok imkanı değerlendirebilirsiniz. Nasıl UlaĢılabilir? Fatih Sultan Mehmet Köprüsü Kavacık çıkıĢı ve yeni Riva yolu üzerinden ilerledikten sonra Polonezköy tabelalarını takip ederek ulaĢabilirsiniz. Polonezköy Tabiat Parkı Beykoz/Ġstanbul Neler Görülebilir? Köy tarihçesi ve eski fotoğrafların sergilendiği Zofia Teyze'nin Hatıra Evi, ağaç oyma heykel ve resim sergileri, resitaller, kültürel aktiviteler. Tarihi Köy Kilisesi, Kültür Evi görülmeye değer yerleridir. 63 Harita A - 3: Türkmenbaşı ve Polonezköy Tabiat Parkları 2-TürkmenbaĢı Tabiat Parkı 1. Alanın resmi adı: TürkmenbaĢı Tabiat Parkı 2. Coğrafi konumu: Maslak-Sarıyer yolu ve Kilyos sapağı kavĢağında bulunmaktadır. 3. Alanı: 5,6 Ha 4.Alanın açıklamalı tanımı: YerleĢim yerlerine yakın, boylu fıstık çamları karakteristik özellikleridir. 5.Yasal konumu: 1998 yılında Bakanlar kurulu kararı ile Tabiat parkı ilan edilmiĢtir. 6.Toprak envanteri, Toprak tasarruf biçimine iliĢkin bilgileri ve Mülkiyeti: Orman mülkiyetinde, her türlü toprak tasarrufu D.K.M. Parklar ġube Müdürlüğü‟ne aittir. 7. Ġnsan nüfusu: En yakın yerleĢim Sarıyer ve ġiĢli‟dir. 8.UlaĢım ve Altyapı: Maslak-Sarıyer yolu ve Bahçeköy Kilyos sapağı kavĢağında bulunan tabiat parkının ulaĢım, kanalizasyon ve su Ģebeke gibi sorunları bulunmamaktadır. 9. Fiziksel Özellikleri: Arazi yapısı düz ve düze yakındır. 10.Flora ve Fauna: Flora olarak üst yapıda fıstık çamı, alt yapıda da çalı formasyonu bulunmakla birlikte; Fauna olarak etkin bir yaban hayvanı bulunmamaktadır. 64 11.Koruma alanında, varsa Tarihsel / Kültürel özellikleri: Türkmenistan ve Türkiye arasındaki ortak dayanıĢma, protokol ile imzalanarak tescillenen saha, kültürlerin ifade edilmesi için kullanılacaktır. 12.Alanın kullanım amaçları: Rekreasyonel kullanımın yanı sıra, ortak kültürlerin sergileneceği bir alan olması hedeflenmiĢtir. 13.Mevcut sorunlar: Rekreasyonel kullanımlara kısıtlı imkânlar vermesi, iki yola cepheli ve çok küçük olması en önemli sorunlarıdır. 3 Fatih Ormanı (Park Orman) Tabiat Parkı Tabiat Parkının Adı Fatih Ormanı (Parkorman) Bölge Müdürlüğü I.Bölge Müdürlüğü Ġl Ġstanbul Ġlçe/Köy ġiĢli Kapladığı Alan (ha) 152,4 Ġlan Tarihi 2011 Kaynak değerleri Alan iğne yapraklı-yapraklı karıĢık meĢçerelerden oluĢmuĢ ormanlarla kaplıdır. Saplı MeĢe, Sapsız MeĢe, Macar MeĢesi, Çoruh MeĢesi ve çeĢitli meĢe türleri, Gürgen, Kayın, Kestane, Akçaağaç, DiĢbudak, Karaçam, Fıstık Çamı, Sarı Çam, Sahil Çamı, Sedir gibi türler yanında Servi, Kokar Ağaç, Fındık, Akasya, Çınar ve Ladin gibi türlerde mevcuttur. Yaban Domuzu, Kurt, Sincap, Çakal, Tilki ve Köstebek gibi türler bulunmaktadır. GerçekleĢtirilebilecek faaliyetler Manzara seyir imkânları, kampçılık, Oryantiring (yönbulma) gibi faaliyetleri karşılayabilecek potansiyele sahip bir alandır. Ayrıca konser ve festival gibi birçok etkinlinde yapıldığı ve İstanbulluların rağbet ettikleri bir sahalarıdır. 65 Nasıl ulaĢılabilir? Büyükdere Cad. No: 34398 Acıbadem Hastanesi KarĢısı Maslak Mah. ġiĢli Neler görülebilir? Sahanın üstün estetik değerlere sahip florası, doğal yaya yolları, spor ve doğa etkinliklerinin yapılabileceği bir arazi yapısına sahiptir. 4- Mehmet Akif Ersoy Tabiat Parkı Tabiat Parkının Adı Mehmet Akif Ersoy Bölge Müdürlüğü 1.Bölge Müdürlüğü (Ġstanbul) Ġl Ġstanbul Ġlçe/Köy Sarıyer/Bahçeköy Kapladığı Alan 23,14 Ha Ġlan Tarihi 2012 Kaynak değerleri Ġstiklal ġairimiz Mehmet Akif Ersoy adına kurulan bu Tabiat Parkı Sarıyer ve Levent gibi yerleĢim yerlerine yakınlığıyla önemli avantajlara sahiptir. Sahanın tamamı yapraklı, orta yaĢlı ve yer yer de yaĢlı ormandır. Ġçinde MeĢe, Gürgen, Kayın, Kızılağaç, DiĢbudak, Ihlamur gibi boylu ağaçlar, Kızılcık, MuĢmula Alıç gibi ağaççıklar bulunmaktadır. Ġçme suyu mevcuttur. Mehmet Akif Ersoy Tabiat Parkı içerisinde Topluca ormana gelen kalabalık grupları ağırlayacak geniĢ alanlar ve spor, yürüyüĢ yapılabilecek toprak yollar mevcuttur. Restoranı ve kır kahvesi yaz kıĢ halka açıktır. GerçekleĢtirilebilecek faaliyetler Günübirlik geziler, toplu piknik ve diğer organizasyonlar yapılabilir. Nasıl ulaĢılabilir? 66 Toplu taĢıma araçlarıyla Taksim, BeĢiktaĢ, Sarıyer Ve Hacı Osman Metro Durağından tek vasıta ile ulaĢılabilir. Özel vasıtalarla Sahil yolundan ÇayırbaĢı Sapağından dönülerek, Levent-Maslak yönünden Bahçeköy Tabelalarını takip ederek sahaya gelinebilir.Ana giriĢ kapısı Bahçeköy-ÇayırbaĢı yolu üzerindedir. Neler görülebilir? Mehmet Akif Ersoy Tabiat Parkında birbirinden ayrı 3-4 toplu gruba aynı anda hizmet edebilecek ayrı ayrı mesire yerleri mevcuttur. Diğer Ġstiklal ġairimiz Mehmet Akif Ersoy adına kurulan bu Tabiat Parkımız Belgrad Ormanının yükünü biraz da olsa azaltmaktadır. Kömürcübent Tabiat Parkı Tabiat Parkının Adı Kömürcü Bent Tabiat Parkı Bölge Müdürlüğü 1.Bölge Müdürlüğü (Ġstanbul) Ġl Ġstanbul Ġlçe/Köy Sarıyer/ Bahçeköy Kapladığı Alan 2,90 Ha Ġlan Tarihi - Kaynak değerleri Belgrad Ormanındaki en eski bent olan Kömürcü Bendi‟nin üst kısmında bulunmaktadır. Kömürcü Bendi Karanlık Bent olarak da bilinir ve 2.Osman tarafından 1620 de Kağıthane deresiyle buluĢan Topuz dereciği üzerine inĢa edilmiĢtir. Geyik Üretme Sahası Kömürcü Bendin bitiĢiğine tesis edilmiĢtir. Tabiat Parkı Ġçerisinde eskiden Alabalık Üretme Ġstasyonu ve Pekin Ördeği Üretme Tesisleri bulunmaktaydı. Ancak suyun kalitesinin alabalık için yazın uygun olmaması nedeniyle bu uygulamalardan vazgeçilmiĢtir. Balık üretme istasyonundan vazgeçilmesinin bir nedeni de geyiklerin içtikleri suyun kirlenmesine sebep olmalarıdır. Küçük gruplar için uygun bir tabiat parkıdır. Saha sık ağaçlarla kaplıdır. 67 GerçekleĢtirilebilecek faaliyetler Toplantı ve Organizasyonlar için uygundur. Nasıl ulaĢılabilir? Tabiat Parkına Bahçeköy „den ulaĢılabilir. Falih Rıfkı Atay Tabiat Parkına yaklaĢık 1 km, Bahçeköy‟e 6 km mesafede bulunmaktadır. Neler görülebilir? Kömürcü Bent etrafı sık ağaçlarla çevrili yapraklı ormanların en güzeli Kayın Ormanları ile iç içe vaziyettedir ve Tabiat Parkının civarında yürüme mesafesinde halkın rağbet ettiği sakin dinlenme alanları mevcuttur. Diğer Kömürcü Bendinde koruma kullanma dengeleri dikkatlice sağlanmalı kapasiteyi arttırıcı davranıĢlardan kaçınılmalıdır. Marmaracık Tabiat Parkı Tabiat Parkının Adı Marmaracık Bölge Müdürlüğü I.Bölge Müdürlüğü Ġl Ġstanbul Ġlçe/Köy Sarıyer Kapladığı Alan (ha) 337,05 Ġlan Tarihi 2011 Kaynak değerleri Mavromoloz orman alanındaki mevcut ağaç türlerinin baĢında ormanın %75 ini kaplayan çeĢitli meĢe türleri gelmektedir. Bunlardan baĢlıcaları Sapsız MeĢe, Saçlı meĢe, Macar meĢesi, Saplı meĢe, Mazı meĢesidir. Aynı zamanda mevcut doğal bitki örtüsü dıĢında, ağaçlandırmalar yoluyla sahilçamı baĢta olmak üzere, Karaçam, Kızılçam, Fıstıkçamı ve Sedir gibi iğne yapraklı türler de bulunmaktadır. Fauna olarak sahada Yaban Domuzu, Kurt, Sincap, Çakal, Tilki ve Köstebek gibi türler bulunmaktadır. Saha ve çevresinin doğal ve bitki örtüsü 68 kaynak değerlerinden dolayı saha bütünüyle korunması gereken varlık olarak değerlendirilebilir. GerçekleĢtirilebilecek faaliyetler Zengin doğal bitki örtüsü ile Karadeniz kıyısında günübirlik piknik, konaklama, spor, gezinti yolları ve yüzme imkânı bulunmaktadır. Ayrıca kuĢ göçleri bu alandan izlenebilmektedir. Nasıl ulaĢılabilir? Rumeli Feneri Marmaracık Koyu Neler görülebilir? Zengin doğal bitki örtüsü ile Karadeniz kıyısında bulunması en önemli görülebilecek değerleridir. Kirazlıbent Tabiat Parkı Tabiat Parkının Adı Kirazlıbent Tabiat Parkı Bölge Müdürlüğü 1.Bölge Müdürlüğü (Ġstanbul) Ġl Ġstanbul Ġlçe/Köy Eyüp / Kemerburgaz Kapladığı Alan 19,14 Ha Ġlan Tarihi - Kaynak değerleri Yüksek ağaçları, ince patika yolları ve tarihi Kirazlıbendiyle en güzel tabiat parklarından biridir. Tabiat Parkının üst kısmında bulunan Kirazlı Bent 2.Mahmut tarafından 1818 yılında Kirazlı Deresi üzerinde inĢa edilmiĢtir.Ağaçlarla örtülü geniĢ düzlükleriyle özellikle köy derneklerinin tercih ettikleri Tabiat Parkları arasında yer almaktadır. GerçekleĢtirilebilecek faaliyetler Toplantı ve Organizasyonlar için uygundur. 69 Nasıl ulaĢılabilir? Kirazlıbent Tabiat Parkına Bahçeköy ve Kemerburgaz‟dan ulaĢılabilir. Ġkisine de yaklaĢık aynı mesafede bulunmaktadır.(YaklaĢık 6 km) Neler görülebilir? Bahçeköy-Kemerburgaz yolu Belgrad Ormanının ortasından geçmektedir ve bu yol eĢsiz doğal güzelliklere sahiptir. Kirazlıbent Tabiat Parkına gelenler her mevsim değiĢen bu ormanın en güzel manzaralarını görme Ģansına ulaĢacaklardır. Diğer Kirazlı Bent Tabiat Parkı, Kemerburgaz-Bahçeköy yolu kenarında bulunan bir Tabiat Parkıdır. Irmak Ve Fatih ÇeĢmesi Tabiat Parklarına çok yakın olmakla beraber onlar kadar kalabalık değildir. Sakin bir ortam arayanlar için uygundur. Falih Rıfkı Atay Tabiat Parkı Tabiat Parkının Adı Falih Rıfkı Atay Tabiat Parkı Bölge Müdürlüğü 1. Bölge Müdürlüğü (Ġstanbul) Ġl Ġstanbul Ġlçe/Köy Sarıyer / Bahçeköy Kapladığı Alan 20 Ha Ġlan Tarihi 1958 Kaynak değerleri Ünlü edebiyatçımız Falih Rıfkı Atay‟ın adını taĢıyan Tabiat Parkının içinde ormana adını veren eski Belgrad Köyü kalıntılarına rastlanmaktadır. Bu kalıntılar Kanuni‟nin Belgrad seferinden getirdiği Sırp esirlerin yerleĢtirildiği köye aittir.Daha sonra içme sularının kirlenmemesi için köy Bugünkü Bahçeköy‟e taĢınmıĢtır.NeĢetsuyu Tabiat Parkının hemen bitiĢiğinde yer alan bu tabiat parkından da Büyük Bendi dolaĢan KoĢu Parkuruna girilebilmektedir.NeĢetsuyu Tabiat parkına göre biraz daha sakindir.Kömürcü Bend – Kurtkemeri kavĢağında yer 70 almaktadır.Geyik Üretme Sahası da gene Falih Rıfkı Atay Tabiat Parkının karĢısında bulunmaktadır. GerçekleĢtirilebilecek faaliyetler Sporcular koĢu parkuruna buradan girebilir. Piknik Yapmak isteyenler müsait yerler bulunmaktadır. Geyikleri görmek isteyenler yol kenarından seyredebilirler. Ziyaretçiler Restoran ve Kır kahvesinden de yaz kıĢ yararlanabilirler. Nasıl ulaĢılabilir? Falih Rıfkı Atay Tabiat Parkına Bahçeköy-NeĢetsuyu yolunu takiben veya Göktürk – Kemerburgaz güzergâhından gelenler Göktürk –Kurtkemeri- Bahçeköy yolunu takip ederek ulaĢabilirler. Bahçeköy‟e mesafesi yaklaĢık 4 km, Göktürk‟e yaklaĢık 10 km‟dir. Diğer Falih Rıfkı Atay Tabiat Parkında ormana Belgrad adını veren tarihi köy kalıntıları ön plana çıkarılabillir. Neler görülebilir? NeĢet Suyu KoĢu Parkuru, Geyik Üretme Sahası ve yaklaĢık 1 km uzaklıktaki Kömürcü Bendi görülebilir. Bentler Tabiat Parkı Tabiat Parkının Adı Bentler Bölge Müdürlüğü 1.Bölge Müdürlüğü (Ġstanbul) Ġl Ġstanbul Ġlçe/Köy Sarıyer / Bahçeköy Kapladığı Alan 20 Ha Kaynak değerleri Belgrad Ormanındaki en güzel Tabiat Parklarından biridir. Osmanlı Ġmparatorluğu döneminde Ģehrin su ihtiyacını karĢılamak amacıyla birbiri ardına inĢa edilen Topuzlu Bendi(1750), Valide Bendi (1796) ile Sultan Mahmut (II) Bendi (1839) burada bulunmaktadır.Ormanın derinliklerine kadar uzanan yürüyüĢ parkurları ve bisiklet yolu her mevsim ayrı güzellikler sunar.Zengin bir bitki örtüsüne sahiptir. 71 GerçekleĢtirilebilecek faaliyetler Günübirlik Piknik üniteleri mevcuttur. Dağ Bisikleti ile gezinti yapılabilecek patika yollar mevcuttur. Topuzlu Bendin etrafında yürüyüĢ yapılabilir. Nasıl ulaĢılabilir? Bahçeköy‟e 1 km mesafede bulunmaktadır. Toplu ulaĢım araçlarıyla Bahçeköy‟e gelince ana cadde boyunca yaklaĢık 500 m yürüyerek Bentler Tabiat Parkına ulaĢılmaktadır. LeventMaslak yönünden gelenler ve Eyüp tarafından gelenler Sarıyer-Bahçeköy tabelalarını takip etmelidir. Neler görülebilir? En baĢta Tarihi Su Bentleri (Valide Sultan Bendi, Sultan Mahmut Bendi ve Topuzlu Bent) ve yürüyüĢ parkurları görülmeye değer yerlerdir. NeĢetsuyu Tabiat Parkı Tabiat Parkının Adı NeĢetsuyu Tabiat Parkı Bölge Müdürlüğü 1.Bölge Müdürlüğü(Ġstanbul) Ġl Ġstanbul Ġlçe/Köy Sarıyer/Bahçeköy Kapladığı Alan 67,47 Ha Ġlan Tarihi - Kaynak değerleri 72 Adını Belgrad Ormanı‟nın ıslahı için çok gayret gösteren Müderris NeĢet Bey‟den (18811929) alan serin suyun etrafında kurulan önemli bir Tabiat Parkıdır. UlaĢım kolaylığı ve konumu itibarıyla yılın dört mevsimi, haftanın yedi günü tabiat severlerin akınına uğrar. Güzel suyunun yanısıra, Büyükbendin etrafını dolaĢan 6,5 km uzunluğundaki koĢu parkuru, uygun piknik alanları, kafeteryası ve otoparkları ile Ġstanbullular için ideal ortam sunar. NeĢetsuyu Tabiat Parkı zengin flora ve faunası ile doğa bilimcilere hizmet vermektedir. GerçekleĢtirilebilecek faaliyetler NeĢetsuyu özellikle sporcuların ve yürüyüĢ yapmak isteyenlerin tercih ettiği bir tabiat parkıdır. Günübirlik Piknik için elveriĢli alanlar da mevcuttur. Nasıl ulaĢılabilir? NeĢetsuyu Tabiat Parkına Levent, Maslak, Sarıyer yönünden gelenler Bahçeköy tabelalarını takip ederek gelebilirler. Bahçeköy‟e mesafesi 2,5 km „dir. Eyüp –Kemerburgaz yönünden gelenler Bahçeköy-Kemerburgaz yolundan da NeĢetsuyu‟na gelebilirler. Kemerburgaz‟a mesafesi 12 km ‟dir. Neler görülebilir? NeĢetsuyu zengin bir bitki örtüsüne sahiptir. BaĢlıca ağaç türleri MeĢe, Kayın, Gürgen, Kestane, Kızılağaç, Ihlamur, Akçaağaçdır. Aynı zamanda dereleri ve 1724 yılında III. Ahmet tarafından yaptırılan Büyükbent görülmesi gereken yerlerdir. Diğer NeĢetsuyu Tabiat Parkı Belgrad Ormanı içerisinde Ġstanbul halkı tarafından en çok tercih edilen Parkların baĢında gelmektedir. 73 Irmak Tabiat Parkı Tabiat Parkının Adı Irmak Tabiat Parkı Bölge Müdürlüğü 1.Bölge Müdürlüğü (Ġstanbul) Ġl Ġstanbul Ġlçe/Köy Eyüp / Kemerburgaz Kapladığı Alan 10 Ha Ġlan Tarihi 2000 Kaynak değerleri Belgrad Ormanındaki en eski hizmete açılan Tabiat Parklarından biridir.KemerburgazBahçeköy yolu üzerinde bulunmaktadır. Irmak Tabiat Parkı MeĢe-Gürgen karıĢımı ağaçlarla kaplı yeĢil dokusu, saha genelinde pikniğe uygun eğimlere sahip arazi yapısı, ortasından geçen devamlı akan deresi ile piknik kullanımının yoğun olarak yapıldığı bir Tabiat Parkıdır. Büyükbendin çıkıĢında yer almaktadır. Dolayısı ile KoĢu parkuruna Irmak Tabiat Parkından da girmek mümkündür. Bu nedenle yaz kıĢ faaldir. Büyükbende doğru giden yol üzerinde çok güzel orman ve göl manzaraları bulunmaktadır. GerçekleĢtirilebilecek faaliyetler KoĢu Parkurunda Spor yapılabilir. Büyükbende hakim tepe üzerinde OTAĞ TEPE‟de manzara seyredilebilir. Nasıl ulaĢılabilir? Irmak Tabiat Parkına Bahçeköy ve Kemerburgaz‟dan ulaĢılabilir. Bahçeköy‟e 5 km, Kemerburgaz‟a 7 km mesafede bulunmaktadır. Neler görülebilir? Bahçeköy-Kemerburgaz yolu Belgrad Ormanının ortasından geçmektedir ve bu yol eĢsiz doğal güzelliklere sahiptir. Irmak Tabiat Parkına gelenler her mevsim değiĢen bu ormanın en güzel manzaralarını görme Ģansına ulaĢacaklardır. 74 Diğer Irmak Tabiat Parkı Ġstanbul‟un karmaĢasından kaçan ve sıcağından bunalan insanların sığındıkları, Kemerburgaz-Bahçeköy yolu kenarında bulunan bir Tabiat Parkıdır. Burada bulunan Otağ Tepe Mevkii Osmanlı PadiĢahlarının çadır kurarak savaĢ yönettikleri yer olarak bilinmektedir. Fatih ÇeĢmesi Tabiat Parkı Tabiat Parkının Adı Fatih ÇeĢmesi Tabiat Parkı Bölge Müdürlüğü 1.Bölge Müdürlüğü (Ġstanbul) Ġl Ġstanbul Ġlçe/Köy Eyüp / Kemerburgaz Kapladığı Alan 29,50 Ha Ġlan Tarihi 2000 Kaynak değerleri Belgrad Ormanındaki en son hizmete açılan Tabiat Parklarından biridir. KemerburgazBahçeköy yolu üzerinde bulunmaktadır. Adını uzun yıllardan beri yoldan geçen insanların su aldığı Fatih ÇeĢmesi‟nden almıĢtır. Saha içerisinde Büyük Bir Kafeterya ve Kır Kahvesi mevcuttur. Yaz kıĢ hizmete açıktır. Toprak yürüyüĢ yolu güzel piknik alanları mevcuttur. GerçekleĢtirilebilecek faaliyetler Toplantı ve Organizasyonlar için uygundur. Nasıl ulaĢılabilir? Fatih ÇeĢmesi Tabiat Parkına Bahçeköy ve Kemerburgaz‟dan ulaĢılabilir. Ġkisine de yaklaĢık aynı mesafede bulunmaktadır.(YaklaĢık 6 km). Neler görülebilir? 75 Bahçeköy-Kemerburgaz yolu Belgrad Ormanının ortasından geçmektedir ve bu yol eĢsiz doğal güzelliklere sahiptir. Fatih ÇeĢmesi Tabiat Parkına gelenler her mevsim değiĢen bu ormanın en güzel manzaralarını görme Ģansına ulaĢacaklardır. Diğer Fatih ÇeĢmesi Tabiat Parkı Ġstanbul‟un karmaĢasından kaçan ve sıcağından bunalan insanların sığındıkları, Kemerburgaz- Bahçeköy yolu kenarında bulunan bir Tabiat Parkıdır. Irmak Ve Kirazlıbent Tabiat Parklarına çok yakın olmakla beraber özellikle yaz mevsiminde Pazar günleri dolup taĢmaktadır Ayvat Bendi Tabiat Parkı Tabiat Parkının Adı Ayvat Bendi Tabiat Parkı Bölge Müdürlüğü 1.Bölge Müdürlüğü (Ġstanbul) Ġl Ġstanbul Ġlçe/Köy Eyüp / Kemerburgaz Kapladığı Alan 50 Ha Kaynak değerleri Belgrad Ormanındaki en son hizmete açılan Tabiat Parklarından biridir. GöktürkKemerburgaz -Bahçeköy yolu üzerinde bulunmaktadır. Adını Ayvat Deresi üzerinde 1765 tarihinde 3.Mustafa zamanında inĢa edilen Ayvat Bendinden almıĢtır. Belgrad Ormanı içerisinde en fazla geliĢmeye müsait Tabiat Parkıdır. Küçük yükseltilerin arasındaki su toplama havzası çok güzel manzaralara sahiptir. Tarihi Kurtkemeri de sahanın hemen giriĢinde yer almaktadır. Sahada Büyük bir Kafeterya ve Kır Kahvesi mevcuttur. Yaz kıĢ hizmete açıktır. Toprak yürüyüĢ yolu güzel piknik alanları mevcuttur. Aynı zamanda 8,5 km uzunluğundaki Bisiklet Parkurunda Orman içerisinde tamamen Ģehir stresinden uzak gezi yapma imkânı vardır. GerçekleĢtirilebilecek faaliyetler 76 Bisiklet Binme, ATM‟lerle gezme imkânı vardır. Toplantı ve Organizasyonlar için uygundur. Nasıl ulaĢılabilir? Ayvat Bendi Tabiat Parkına Bahçeköy ve Kemerburgaz‟dan ulaĢılabilir. KemerburgazKurtkemeri yolunun devamında Kemerburgaz‟a yaklaĢık 7 km mesafede, BahçeköyNeĢetsuyu yolundan devam edecekler için Bahçeköy‟e 10 km mesafededir. Yolu iyi asfalt niteliğindedir. Neler görülebilir? Tarihi Ayvat Bendi görülebilir, Bisiklet Parkuru gezilebilir, Kurtkemeri mevkiinde piknik yapılabilir. Göktürk Göleti Tabiat Parkının Adı Göktürk Göleti Bölge Müdürlüğü I.Bölge Müdürlüğü Ġl Ġstanbul Ġlçe/Köy Eyüp Kapladığı Alan (ha) 111,85 Ġlan Tarihi 2011 Kaynak değerleri 77 Üst tabakada Pinus nigra ( Karaçam ) , Pinus maritima ( Sahil Çamı ), Quercus robur ( Saplı meĢe), Fagus orientalis ( Doğu Kayını ), Fraxinus ornus ( DiĢbudak ) bulunmaktadır. Alt tabakada ise; Phyllirea media ( Akçakesme ), Arbutus unedo (KocayemiĢ) , Erica mediteranis ( Funda ), Laurus nobilis ( Defne ), Rubus tracticasus ( Böğürtlen ), Hedera helix ( Orman SarmaĢığı ) gibi türler bulunmaktadır. Yaban Domuzu, Kurt, Sincap, Çakal, Tilki ve Köstebek gibi türler bulunmaktadır. GerçekleĢtirilebilecek faaliyetler Sahanın üstün estetik değerlere sahip florası, doğal yaya yolları, spor ve doğa etkinliklerinin yapılabileceği bir arazi yapısına sahip olması nedeniyle Ġstanbul halkının rekreasyonel açıdan tercih ettiği bir yerdir. Nasıl ulaĢılabilir? Göktürk Merkez Mah. Ġstanbul Caddesi - Eyüp Neler görülebilir? Dinlenme, gezi ve Ġstanbul'u çevreleyen geniĢ ormanlardan gelen suyu tutmak için 166,480 metrekareden oluĢturulan Göktürk Göleti çevrenin önemli cazibe merkezlerinden biridir. Göktürk bölgesinde yerleĢimin artması bu tür yerlerin varlığını daha önemli kılmaktadır. Baraj gölü, görsel zenginliğinin yanı sıra dinlenme ve yürüyüĢ aktiviteleri için çok uygundur. Büyükada Tabiat Parkı Tabiatı Parkının Adı: Büyükada Bölge Müdürlüğü: Ġstanbul 1.Bölge Müdürlüğü Ġl Ġstanbul Ġlçe/Köy Adalar/Büyükada Kapladığı Alan 4.45 Ha Ġlan Tarihi 11.07.2012 78 Kaynak değerleri Büyükada 9 adadan oluĢan Ġstanbul adalarının ilçe merkezidir. Tabiat Parkı çevresinde tarihi manastırlar, kiliseler, rum yetimhanesi ve Ġstanbul‟un eĢsiz manzarasını gören tepeleri bulunmaktadır. Saha 1. Derece Doğal Sit Alanıdır. Tarihi ve kültürel yapısı, manastır kalıntıları, eski rum evleri, bisiklet ve fayton güzergahları, doğal ibreli ağaç yapısı, Ġstanbul‟un anadolu yakasındaki ilçelerinin manzarası ve yüzme sporunun yapılabileceği kıyılar bulunmaktadır. Sahanın doğusunda Marmara denizi Sedef adası, batısında Nizam Mahallesi, güneyinde Büyükada merkezi ve kuzeyinde Marmara denizi bulunmaktadır. Tabiat parkı Marmara bölgesinde bulunmakla beraber Akdeniz iklimi etkisi de görülmektedir. Yazlar sıcak ve kurak, kıĢlar ılıman ve yağıĢlıdır. Gece ile gündüz arasındaki ısı farkı azdır. Hâkim rüzgâr yönü kuzeybatıdır. Rüzgârlar yılın tüm aylarında etkili olup en hızlı rüzgâr kuzeybatı yönünden ġubat ve Haziran aylarında eser. Mevsimler itibarıyla tespit edilen en düĢük sıcaklık 4,3 0C ile ġubat ayında, en yüksek sıcaklık ise 31,28 0C ile Temmuz ayında görülür. Bağıl nem en düĢük olduğu Haziran Temmuz aylarında bile %70‟in altına düĢmez. Klasik doğa yürüyüĢleri, manzara izleme etkinlikleri ve denize girme olanağı da bulunan alanda, bahar ve yaz aylarında az yağıĢ görülmesi, alanın cazibesini arttırmaktadır. KıĢ aylarında, yılda toplam 15 günü geçmeyen kar yağıĢı kıĢların ılımanlığıyla birleĢince piknik faaliyetlerini olumsuz etkilememektedir. Kızılçam (Pinus Prutia) ve makilik, meĢe (Quercus petrea ssp. Quercus cerris), kocayemiĢ(Arbutus unedo), defne(Laurus nobilis) türleri doğal vejetasyonun görülen ağaç ve ağaççık türleridir. Bunun dıĢında, alan uzun yıllardan bu yana rekreatif amaçlı kullanıldığı için, münferit olarak Türkiye‟de yetiĢen birçok türün yanında egzotik türler de bulunmaktadır. Alt örtüde ise, laden(Cistus), böğürtlen ve kuĢburnu gibi Rosacae türleri ile çayır otları fauna olarakta; Yaban domuzu (pekari), sincap (siciuridae), tilki (canidae), kirpi (erinaceus), tavĢan (leporidae) ve köstebek (talpidae) 79 Nasıl ulaĢılabilir: Maltepe sahiline uzaklığı 2.300 metredir. Motorlu taĢıtların yasak olduğu (resmi araçlar hariç) adada ulaĢım bisiklet ve faytonlarla sağlanır. Büyükada‟nın KabataĢ‟a uzaklığı 21 km, Bostancıya 9 km. ve Kartal‟a uzaklığı ise 5,5 kilometredir. UlaĢım, Ġstanbul Deniz Otobüsleri ĠĢletmesi‟nin (ĠDO) vapur ve motor seferleriyle, katamaran tipi hızlı gemileriyle ve tarifeli çalıĢan özel yolcu motorlarıyla sağlanmaktadır. Ayrıca ĠDO‟nun „Deniz Taksi‟ hizmeti de vardır. Neler görülebilir; Yüzölçümü 5,4 km²'dir. KıĢ nüfusu 2000 yılı verilerine göre 7.320 kiĢidir. Evlerin çoğunun yazlık mahiyetinde olması sebebiyle yaz nüfusu kıĢ nüfusundan çok daha fazladır. Maltepe sahiline uzaklığı 2.300 metredir. Büyükada'da biri güney, diğeri kuzeyde olmak üzere iki tepe bulunur. Güneydeki tepe, 203 metre yükseklikteki Yücetepe'dir. Kuzeydeki tepe ise 164 metre yükseklikteki Manastır Tepesi'dir. Tarihi ve doğal güzellikleriyle yerli ve yabancı turistlerin uğrak noktalarından biridir. Adanın en yüksek tepesinde Aya Yorgi Kilisesi ve Aya Yorgi Manastırı bulunmaktadır. Buradaki ilk yapı, M.S. 6. yüzyıl'da inĢa edilmiĢtir. Bu mevkide, bir çok kilise ve manastırın kalıntıları da vardır. Bunlardan bazıları günümüze kadar ulaĢmıĢ, bazıları yıkıntı olarak kalmıĢtır. Ġsa Tepesi'nde ise Hristos kilise ve manastırı ile Rum Yetimhanesi bulunmaktadır. Rum Yetimhanesi'nin binası harabe olmasına rağmen halen dünyanın en büyük ahĢap monoblok yapılarındandır. Kumsal semtindeki Ayios Dimitrios kilisesi de Büyükada'nın önemli dini yapılarındandır. Adadaki çok küçük Ortodoks cemaat, büyük ayinlerini burada yapar. Değirmenburnu Tabiat Parkı Tabiatı Parkının Adı: Değirmenburnu Bölge Müdürlüğü: Ġstanbul 1.Bölge Müdürlüğü Ġl Ġstanbul Ġlçe/Köy Adalar/Heybeliada Kapladığı Alan 12.28 Ha Ġlan Tarihi 11.07.2012 80 Kaynak değerleri Heybeliada 9 adadan oluĢan Ġstanbul adalarından ikinci büyük adasıdır.. Saha 1. Derece Doğal Sit Alanıdır. Tarihi ve kültürel yapısı, ruhban okulu, manastır kalıntıları, eski rum evleri, bisiklet ve fayton güzergahları, doğal ibreli ağaç yapısı, Ġstanbul‟un Anadolu yakasındaki ilçelerinin manzarası ve yüzme sporunun yapılabileceği kıyılar bulunmaktadır. Sahanın doğusunda Heybeliada merkezi, batısında Marmara denizi ve Burgazada, güneyinde Heybeliada mahallesi ve kuzeyinde Marmara denizi bulunmaktadır Teklif saha Marmara bölgesinde bulunmakla beraber Akdeniz iklimi etkisi de görülmektedir. Yazlar sıcak ve kurak, kıĢlar ılıman ve yağıĢlıdır. Gece ile gündüz arasındaki ısı farkı azdır. Hâkim rüzgâr yönü kuzeybatıdır. Rüzgârlar yılın tüm aylarında etkili olup en hızlı rüzgâr kuzeybatı yönünden ġubat ve Haziran aylarında eser. Mevsimler itibarıyla tespit edilen en düĢük sıcaklık 4,3 0C ile ġubat ayında, en yüksek sıcaklık ise 31,28 0 C ile Temmuz ayında görülür. Bağıl nem en düĢük olduğu Haziran Temmuz aylarında bile %70‟in altına düĢmez. Klasik doğa yürüyüĢleri, manzara izleme etkinlikleri ve denize girme olanağı da bulunan alanda, bahar ve yaz aylarında az yağıĢ görülmesi, alanın cazibesini arttırmaktadır. Sahanın genelinde üst tabakada boylu kızılçam ağaçları bulunmakta, kısmen erguvan, çitlembik türleri bulunmaktadır. Alt tabakada ise laden, katırtırnağı vardır. Nasıl ulaĢılabilir; Tabiat Parkının bulunduğu Heybeliada‟nın KabataĢ‟a uzaklığı 20 km, Bostancıya 10 km. ve Kartal‟a uzaklığı ise 6,5 kilometredir. UlaĢım, Ġstanbul Deniz Otobüsleri ĠĢletmesi‟nin (ĠDO) vapur ve motor seferleriyle, katamaran tipi hızlı gemileriyle ve tarifeli çalıĢan özel yolcu motorlarıyla sağlanmaktadır. Ayrıca ĠDO‟nun „Deniz Taksi‟ hizmeti de vardır. 81 Neler görülebilir; Tabiat Parkı çevresinde ruhban okulu, manastır ve Ġstanbul‟un eĢsiz manzarasını gören tepeleri bulunmaktadır. Ġstanbul'un en çok rağbet gören sayfiye yerlerindendir. Sadece tarihi dokusuyla değil doğasıyla, temiz havası, denizi ve doğal güzellikleriyle de sık ziyaret edilen bir alandır. Tabiat parkından güneĢin batıĢı muhteĢem izlenmektedir. Sanatoryum, tabiat parkı içinde kalan ve sınır teĢkil Ruhban (papaz) okulu ve tarihi değirmen görülmeye değer tarihi özelliklerindendir. Saha içinde fayton ve bisiklet tur alanı bulunmakta, piknik ve manzara seyir imkânları da vardır. Dilburnu Tabiat Parkı Tabiatı Parkının Adı: Dilburnu Bölge Müdürlüğü: Ġstanbul 1.Bölge Müdürlüğü Ġl Ġstanbul Ġlçe/Köy Adalar/Büyükada Kapladığı Alan 6.88 Ha Ha Ġlan Tarihi 11.07.2012 Kaynak değerleri Dilburnu Tabiat Parkı Marmara bölgesinde bulunmakla beraber Akdeniz iklimi etkisi de görülmektedir. Yazlar sıcak ve kurak, kıĢlar ılıman ve yağıĢlıdır. Gece ile gündüz arasındaki ısı farkı azdır. Hâkim rüzgâr yönü kuzeybatıdır. Rüzgârlar yılın tüm aylarında etkili olup en hızlı rüzgâr kuzeybatı yönünden ġubat ve Haziran aylarında eser. Mevsimler itibarıyla tespit edilen en düĢük sıcaklık 4,3 0C ile ġubat ayında, en yüksek sıcaklık ise 31,28 0C ile Temmuz ayında görülür. Klasik doğa yürüyüĢleri, manzara izleme etkinlikleri ve denize girme olanağı da bulunan alanda, bahar ve yaz aylarında az 82 yağıĢ görülmesi, alanın cazibesini arttırmaktadır. KıĢ aylarında, yılda toplam 15 günü geçmeyen kar yağıĢı kıĢların ılımanlığıyla birleĢince piknik faaliyetlerini olumsuz etkilememektedir. Sahanın doğusunda Marmara denizi Sedef adası, batı karĢısında Heybeliada, güneyinde Büyükada merkezi ve kuzeyinde Marmara denizi bulunmaktadır. Dilburnu Adalar ilçe merkezindedir. Adanın Yüzölçümü 5,4 km²'dir. KıĢ nüfusu 2000 yılı verilerine göre 7.320 kiĢidir. Evlerin çoğunun yazlık mahiyetinde olması sebebiyle yaz nüfusu kıĢ nüfusundan çok daha fazladır. Maltepe sahiline uzaklığı 2.300 metredir. Büyükada'da biri güney, diğeri kuzeyde olmak üzere iki tepe bulunur. Güneydeki tepe, 203 metre yükseklikteki Yücetepe'dir. Kuzeydeki tepe ise 164 metre yükseklikteki Manastır Tepesi'dir. Tarihi ve doğal güzellikleriyle yerli ve yabancı turistlerin uğrak noktalarından biridir. Motorlu taĢıtların yasak olduğu (resmi araçlar hariç) adada ulaĢım bisiklet ve faytonlarla sağlanır. Büyükada‟nın KabataĢ‟a uzaklığı 21 km, Bostancıya 9 km. ve Kartal‟a uzaklığı ise 5,5 kilometredir. UlaĢım, Ġstanbul Deniz Otobüsleri ĠĢletmesi‟nin (ĠDO) vapur ve motor seferleriyle, katamaran tipi hızlı gemileriyle ve tarifeli çalıĢan özel yolcu motorlarıyla sağlanmaktadır. Ayrıca ĠDO‟nun „Deniz Taksi‟ hizmeti de vardır. Dilburnu kuĢ geçiĢ yolları üzerindedir. Her yıl gerçekleĢen leylek göçleri teklif tabiat parkından rahatlıkla gözlenebilmektedir. Ada'da orman kuran tek ağaç türü kızılçam‟dır Pinus Prutia).Ada'da Kızılçam'ın Türkiye'deki doğal yayılıĢ sahası içerisinde kuzey sınırında yer alması, oldukça sığ topraklar üzerinde yetiĢmiĢ olması ve yüzyıllar boyu insan tesirinde kalması, eğri, büğrü, fazla boylanmayan gövdeli ferdlerin oluĢmasına sebep olmuĢtur. Dilburnu mevkiinde kısmen erguvan ve çitlenbik, alt tabakada ise laden, kadın tırnağı bulunmaktadır. Sincap (siciuridae), kirpi (erinaceus), tavĢan (leporidae) ve köstebek (talpidae). Nasıl ulaĢılabilir? Maltepe sahiline uzaklığı 2.300 metredir. Motorlu taĢıtların yasak olduğu (resmi araçlar hariç) adada ulaĢım bisiklet ve faytonlarla sağlanır. Büyükada‟nın KabataĢ‟a uzaklığı 21 km, Bostancıya 9 km. ve Kartal‟a uzaklığı ise 5,5 kilometredir. UlaĢım, Ġstanbul Deniz Otobüsleri ĠĢletmesi‟nin (ĠDO) vapur ve 83 motor seferleriyle, katamaran tipi hızlı gemileriyle ve tarifeli çalıĢan özel yolcu motorlarıyla sağlanmaktadır. Ayrıca ĠDO‟nun „Deniz Taksi‟ hizmeti de vardır. Neler görülebilir? Dilburnu Tabiat Parkının yer aldığı Büyükada‟da tarihi ve doğal güzellikleriyle yerli ve yabancı turistlerin uğrak noktalarından biridir. Adanın en yüksek tepesinde Aya Yorgi Kilisesi ve Aya Yorgi Manastırı bulunmaktadır. Buradaki ilk yapı, M.S. 6. yüzyıl'da inĢa edilmiĢtir. Bu mevkide, bir çok kilise ve manastırın kalıntıları da vardır. Bunlardan bazıları günümüze kadar ulaĢmıĢ, bazıları yıkıntı olarak kalmıĢtır. Ġsa Tepesi'nde ise Hristos kilise ve manastırı ile Rum Yetimhanesi bulunmaktadır. Rum Yetimhanesi'nin binası harabe olmasına rağmen halen dünyanın en büyük ahĢap monoblok yapılarındandır. Kumsal semtindeki Ayios Dimitrios kilisesi de Büyükada'nın önemli dini yapılarındandır. Adadaki çok küçük Ortodoks cemaat, büyük ayinlerini burada yapar. Mihrabat Tabiat Parkı Tabiatı Parkının Adı: Mihrabat Bölge Müdürlüğü: Ġstanbul 1.Bölge Müdürlüğü Ġl Ġstanbul Ġlçe/Köy Beykoz Kapladığı Alan 20.08 Ha Ġlan Tarihi 11.07.2012 Kaynak değerleri Ġstanbul Ġli‟nin Anadolu Yakası‟ndaki Beykoz Ġlçesi sınırları içerisinde, Kanlıca-Tekke Mevkii‟nde yer alan Mihrabat Tabiat Parkı Ġstanbul boğazının doğu kıyısında yer almaktadır. BeykozÜsküdar sahil yolunun Kanlıca Koyu (Körfezi) Körfezi‟nin kesiminde Kanlıca hemen üstünde konumlanmaktadır. Diğer bir tabirle; Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ile 84 Avrupa‟dan Asya yakasına geçildiğinde solda görülen ilk ormanlık alandır. Tabiat parkının bulunduğu Beykoz; Ġstanbul‟un Anadolu yakasında, doğusunda ġile, batısında Ġstanbul Boğazı, kuzeyinde Karadeniz, güneyinde Üsküdar ve Kartal ilçeleri bulunan bir ilçemizdir. Beykoz Boğaziçi‟nin bir zamanlar uzak sayılan, zamanımızda ise diğer boğaz semtlerine oranla daha kırsal bir görünümü olan; merkeziyle olduğu kadar çevre köyleri, koruları, ormanları ve tarihi yalılarıyla ünlü bir yerleĢmedir. Beykoz ve yakın çevresinde Akdeniz iklimi ile Karadeniz ikliminin karıĢımı olan “GeçiĢ Tipi Ġklim” etkilidir. Yazlar Akdeniz kadar sıcak olmamakla birlikte Karadeniz kadar yağıĢlı değildir. Kıyı kesimi (boğaz içi alanı) denizlerle çevrili olduğu için deniz iklimi özelliklerini gösterir. Yazları sıcak ve kurak, kıĢları ılık, sisli ve karla karıĢık yağmur ve kar yağıĢlıdır. Ancak kar yağıĢı etkili ve sürekli olmaz. En sıcak aylar Temmuz-Ağustos, en soğuk aylar ise Ocak-ġubat aylarıdır. Yapılan gözlem ve araĢtırmalara göre; genel vejetasyon örtüsü yaĢlı yapraklı orman niteliğindedir, alandaki ağaç, ağaççık ve çalı formasyonundaki bitkiler Ģunlardır: Ihlamur (Tilia argentea), Doğu çınarı (Platanus orientalis), Gürgen (Carpinus betulus), Kestane (Castanea sativa), Katalpa (Catalpa), Erguvan (Cercis siliquastrum), Çitlembik (Celtis australis), Kermes meĢesi ve diğer bazı meĢe türleri (Quercus coccifera, Quercus spp.), Çınar yapraklı Akçaağaç (Acer platonodies), Fıstık Çamı (Pinus pinea), Sedir (Cedrus libani), Doğu servisi (Cupressus sempervirens), Andız Ağacı (Juniperus drupacea), Akçakesme (Phlyra latifolia), Oya ağacı (Lagerstroemia indica), KocayemiĢ (Arbutus unedo), Defne (Daphne spp.), Ilgın (Tamarix spp.), Katırtırnağı (Spartium junceun), Süpürge çalısı (Erica arborea), Böğürtlen (Rubus spp). Neler görülebilir; Mihrabat Tabiat Parkının Osmanlı Ġmparatorluğu döneminde de önemli bir piknik alanı olduğuna dair bilgiler bulunmaktadır. Osmanlı Ġmparatorluğu‟nun son padiĢahlarından 1.Mahmut tarafından kurulan ve dönem padiĢahlarının da sıklıkla gittiği yerlerden olan, o zaman ki adıyla Mihrabat Korusu, günümüzde de Ġstanbul‟un en gözde mesire yerlerinden biridir. 85 Kanlıca Körfezi‟nde sahil yolunun hemen yanından baĢlayıp sırtlara kadar uzanan ve Ġstanbul Boğazı'na hâkim bir tepe üzerinde bulunan Mihrabat Tabiat Parkı ihtiĢamlı Fıstık Çam‟ları, Erguvan‟ları, Çınar‟ları ve Servi‟leriyle, iki yakayı kucaklayan boğaz manzarası ve kentin olumsuz etkilerinden izole mekanlarıyla kendine özgü bir güzelliğe sahiptir. Tüm dünyanın ilgisini çeken Boğaziçi‟nin tamamlayıcı parçalarından biri olup hızlı kentleĢme sürecinde doğal yapısı en az tahrip olmuĢ alanlar arasındadır. Günümüzde mevcut tesislerle iĢletmeye açık olan tabiat parkı çeĢitli organizasyonlara, hususi konserlere, dernek vakıf ve diğer sivil toplum örgütlerinin toplantılarına, ayrıca Ġstanbul‟a gelen seçkin yabancı konuklara ev sahipliği yapmaktadır. Kaynak değerleri açısından Ġstanbul‟daki diğer mesire yerlerinden belirgin bir Ģekilde ayrılan Mihrabat Tabiat Parkı, özellikle toplu organizasyonlara yönelik yoğun ilgi ve talep görmektedir. Nasıl ulaĢılabilir; Tabiat Parkı Ġstanbul merkeze (Topkapı) yaklaĢık 25,0 km uzaklıktadır. Avrupa yakasından gelindiğinde, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü‟nü geçtikten sonra O2 (E80) karayolu üzerindeki ilk ayrım olan Kavacık sapağından Kanlıca-Tekke mevkiine doğru yönlendirme tabelalarıyla, Mihrabat caddesi üzerinden 2.4 km sonra ulaĢım mümkündür. Mihrabat caddesi üzerinde sahaya 3 giriĢ bulunmakta olup, bu cadde üstündeki en yakın ĠETT durağı ilk giriĢten 200 m sonra Tekke Cami Durağı‟dır. Anadolu yakasından gelenler için, O2 (E80) karayolu üzerindeki, köprüden önceki son ayrımdan Kavacık yoluna girildiğinde her kavşakta mevcut tabelalar takip edilerek ulaşım sağlanabilmektedir. Ayrıca Beykoz-Üsküdar sahil yolu üzerindeki Kanlıca Körfez caddesinden de sahaya bir giriĢ bulunmaktadır. Bu cadde üzerinde bulunan ĠETT Körfez Durağı, giriĢ kapısına 150 m mesafededir Elmasburnu Tabiat Parkı Tabiat Parkının Adı Elmasburnu Bölge Müdürlüğü I.Bölge Müdürlüğü Ġl Ġstanbul Ġlçe/Köy Riva Kapladığı Alan (ha) 13,34 Ġlan Tarihi 2011 86 Kaynak değerleri Elmasburnu Tabiat Parkı‟nın bitki örtüsünü genel olarak maki vejetasyonuna ait türler oluĢturmaktadır. Bu türler arasında; Arbutus unedo (KocayemiĢ), Quercus türleri, Paliurus spina (Karaçalı), Phillyrea latifolia (Akçakesme), Spartium junceum (Katırtırnağı), Cistus creticus (Laden otu), Laurus nobilis (Defne) sayılabilir. Tabiat Parkı içerisinde yer alan belli baĢlı diğer ağaç-ağaççık, çalı ve otsu türler; Quercus frainetto (Macar MeĢesi), Quercus petraea (Sapsız MeĢe), Quercus cerris (Saçlı MeĢe), Quecus robur (Saplı MeĢe) v.b. Elmasburnu ve yakın çevresinin faunası incelendiğinde varlığı saptanan ve bunların yaĢam ortamları ait oldukları gruplara göre ele alındığında memelilerden geyik, karaca, çakal, tilki, kaya sansarı sincap, kirpi, yaban domuzu, fare ve yarasa türleri mevcuttur. Ayrıca Riva Köyü ve yakın çevresi kuĢları Boğaziçi göç yoludur. GerçekleĢtirilebilecek faaliyetler Tabiat parkının bulunduğu Riva, gün geçtikçe yoğunlaĢan Ġstanbul hayatında, Anadolu yakasında yeni bir yerleĢim merkezi olarak oldukça revaçtadır. Doğal güzellikleri ile Ģehir yoğunluğunun hem çok dıĢında, hem de yakınlığı ile Ģehir içinde olma özelliklerini bir arada toplamaktadır. Riva‟da toplam 3 plaj bulunmakta ve hepsi de ayrı ayrı ilgi çekmektedir. Bunlar en çok bilinen Merkez Riva plajı dıĢında, Riva su ürünleri plajı ve Tabiat parkının da içinde yer alan Riva Elmasburnu plajıdır. Elmasburnu Tabiat Parkı yaz aylarında tatil imkânı bulamayan birçok Ġstanbul sakininin deniz ve dinlenme ihtiyacını karĢılayan plajı ile günü birlik deniz, kum ve plaj ihtiyacını karĢılayan alana ziyaretçilerin su sporları da yapabildiği ayrıca mesire ve kamp alanlarıyla yazlıkçıların uğrak mekanıdır. Yaz aylarında köy ekonomisine can veren yüksek ticari boyutları ile gelir kaynaklarını oluĢturan güzellikleriyle ilgi çekmektedir. Son yıllarda yeniden düzenlenen imar planı ile, 2 katlı villaların dıĢında bir yapılaĢmaya müsaade edilmeyen alanın bulunduğu Riva köyü, orman ve denizin buluĢtuğu bu konumu ile Ġstanbulluların özlemini çektiği bir noktaya gelmektedir ve bu durum alanın rekreasyon durumunu arttıracaktır. 87 Ayrıca tabiat parkının batısında kalan Riva Kalesi ile Tahlisiye Binası alana gelenler tarafından ilgi çekmektedir. Nasıl ulaĢılabilir? Riva Çayağzı Mevkii Riva/Beykoz Neler görülebilir? Tabiat parkının bulunduğu Riva, gün geçtikçe yoğunlaĢan Ġstanbul hayatında, Anadolu yakasında yeni bir yerleĢim merkezi olarak oldukça revaçtadır. Doğal güzellikleri ile Ģehir yoğunluğunun hem çok dıĢında, hem de yakınlığı ile Ģehir içinde olma özelliklerini bir arada toplamaktadır. Riva‟da toplam 3 plaj bulunmakta ve hepsi de ayrı ayrı ilgi çekmektedir. Bunlar en çok bilinen Merkez Riva plajı dıĢında, Riva su ürünleri plajı ve Tabiat parkının da içinde yer alan Riva Elmasburnu plajıdır. Elmasburnu Tabiat Parkı yaz aylarında tatil imkânı bulamayan birçok Ġstanbul sakininin deniz ve dinlenme ihtiyacını karĢılayan plajı ile günübirlik deniz, kum ve plaj ihtiyacını karĢılayan alana ziyaretçilerin su sporları da yapabildiği ayrıca mesire yazlıkçıların ve uğrak kamp alanlarıyla mekânıdır. Yaz aylarında köy ekonomisine can veren yüksek ticari boyutları ile gelir kaynaklarını oluĢturan güzellikleriyle ilgi çekmektedir. Son yıllarda yeniden düzenlenen imar planı ile, 2 katlı villaların dıĢında bir yapılaĢmaya müsaade edilmeyen alanın bulunduğu Riva köyü, orman ve denizin buluĢtuğu bu konumu ile Ġstanbulluların özlemini çektiği bir noktaya gelmektedir ve bu durum alanın rekreasyon durumunu arttıracaktır. Ayrıca tabiat parkının batısında kalan Riva Kalesi ile Tahlisiye Binası alana gelenler tarafından ilgi çekmektedir. 88 Diğer Elmasburnu Tabiat Parkının bulunduğu Riva köyü isminin ise 2 ayrı kökeni vardır. Kelime anlamıyla Rumcada "su kenarındaki yerleĢme" olan bu kelime, Osmanlılara da aynen geçerek Karadeniz kıyısındaki bir köyün adı olmuĢtur (Rumca karĢılığı; "Rhebas"tır). Ġkinci olarak Rumcada "bataklık ve sulu yer" demek olup, buranın arazisi de ilk zamanlar bu Ģekildeydi. Sonradan arazinin kenarına kurulan yerleĢme, aynı adla anılır oldu. Riva köyünün kuruluĢunun Cenovalılara kadar gittiği söylenmektedir. Hatta tabiat parkının batı sınırında Karadeniz‟in Anadolu sahilinde, Riva Deresi‟nin Karadeniz‟e döküldüğü noktada yer alan Riva Kalesinin Cenevizlilerden kaldığı rivayet edilmektedir. Riva Deresinin geçmiĢte Karadeniz‟den gelen gemilerin girmesine olanak sağlayan derinlikte olduğu ve günümüzde getirdiği alüvyonlarla Karadeniz‟e kavuĢtuğu noktayı doldurduğu söylenmektedir. Bu nedenle deniz yoluyla baĢlayabilecek saldırıların karadan ilerlemesini önlemek için bu kritik noktada inĢa edilmiĢ olmalıdır. Ayrıca Riva Kalesi, Yoros Kalesi‟ni Karadeniz‟in doğusundan ve karadan gelecek akınlara karĢı koruyan bir ön karakol iĢlevini görmektedir. Tabiat parkının batısındaki Riva Kalesinin Yunan mitolojisinde altın postu arayan Argo gemicilerinin lideri Ġason‟un burada demir çapayı aldığı ve bu nedenle Bizans Ġmparatorluğu Dönemi‟nde bölgeye Ancyranum denildiği ve burada bir kilise kurulduğu bilinmektedir. Riva birinci koyu sahilinin arka yamacında kurulmuĢ, yaklaĢık 500 yıllık geçmiĢe sahip olan Tahlisiye Binası (Gemi onarım ve bakım yeri) eski zamanlarda Riva Kalesi'ni elinde bulunduran Cenevizlilerin donanmasına ait gemilerini onardıkları ve konakladıkları ender tarihi binalardan biridir. YaklaĢık bir dönümlük arazi üzerine kurulmuĢ olan konaklama binası ile 3 adet tamirhane ve bir adet gözetleme kulesi bulunur. Riva deresinin, Ġstanbul‟a ulaĢım tarihi açısından özel bir yeri vardır. 19.yy ve 20.yy baĢlarına kadar karayollarının yetersizliği nedeniyle Riva deresinden takalarla Karadeniz‟e çıkılmakta ve Ġstanbul‟a odun, kömür, sebze ve meyve götürülmekteydi. ġamlar Tabiat Parkı Tabiat Parkının Adı ġamlar Bölge Müdürlüğü I.Bölge Müdürlüğü Ġl Ġstanbul 89 Ġlçe/Köy G.O. PAġA Kapladığı Alan (ha) 337,05 Ġlan Tarihi 2011 Kaynak değerleri GeniĢ alanı nedeniyle Ġstanbul‟ un Avrupa yakasındaki en büyük rekreasyon etkinliklerinin yapıldığı bir tabiat parkıdır. Orta yaĢlı yer yerde yaĢlı orman durumundadır. Sahanın tamamı iğne yapraklı, orta yaĢlı ve yer yer de yaĢlı ormandır. Bu iğne yapraklı türler Karaçam, Fıstık Çamı, Kızılçamdır. Yapraklı olarak MeĢe türleri, Kestane, Akçaağaç, DiĢbudak türleri bulunmaktadır. Ağaçcık türlerinden ise Akçakesme, KocayemiĢ, Funda, Laden, Defne, Katır Tırnağı, Defne ve bunların dıĢında Similax, Böğürtleğen, Ayı Üzümü ve Orman SarmaĢığı gibi diğer florayı sayabiliriz. Fauna olarak yaban domuzu, tilki, tavĢan, sincap baĢlıca türlerdir. GerçekleĢtirilebilecek faaliyetler Fıstık çamları altındaki geniĢ düzlükler, günübirlik piknik alanları, yürüyüĢ yolları, tilki, Ģahin ve diğer yabani hayvanlarıyla Ġstanbullular için ideal bir tabiat köĢesidir. Özellikle hafta sonları kalabalık gruplara ev sahipliği yapmaktadır. Nasıl ulaĢılabilir? Ġstiklal Cad. HacımaĢlı Köyü - ġamlar Neler görülebilir? Saha ve çevresinin doğal bitki örtüsü ve ĢehirleĢmenin henüz el atamadığı ormanlar olarak büyük önem taĢımaktadır. 90 Avcıkoru Tabiat Parkı Tabiat Parkının Adı Avcıkoru Bölge Müdürlüğü I.Bölge Müdürlüğü Ġl Ġstanbul Ġlçe/Köy ġile Kapladığı Alan (ha) 648,72 Ġlan Tarihi 2011 Kaynak değerleri Sahanın tamamına yakın geniĢ yapraklı, orta yaĢlı ormandır. Qurcus Robur türünün hakim olduğu tam kapalı sınıfına giren ormanda, Kestane, Kayın, Gürgen ve fıstık Çamı türleri de yer almakta olup karıĢım oluĢturmaz. Çalı türlerinden ise Defne, Böğütleğen, Dağ MuĢmulası, Kızılcık, Alıç, Funda görülmektedir. Otsu türler bakımından ısırgan otu ve eğreltiler çoğunluktadır. Saha yaban hayatı ile ilgili koruma geliĢtirme ve avlak sahalarına girmemektedir. Karaca, Yaban Domuzu, Sincap, Çakal, Tilki, Sansar, Gelincik gibi memeli türlerin yanında Saka, Ġskete, Florya, Karatavuk, Balıkçıl, Doğan, ġahin gibi kanatlı türler bulunmaktadır. GerçekleĢtirilebilecek faaliyetler Piknik, yürüyüĢ, kamping, trekking, oryantring Nasıl ulaĢılabilir? ġile Otobanı kenarı Madenler Mevkii Avcıkoru/ġile 91 Neler görülebilir? Sahanın üstün estetik değerlere sahip florası, doğal yaya yolları, spor ve doğa etkinliklerinin yapılabileceği bir arazi yapısına sahip olması nedeniyle Ġstanbul halkının rekreasyonel açıdan tercih ettiği bir yerdir. Avcıkoru özellikle ilkbahar ve yaz aylarında yüksek potansiyelde ziyaretçi akınına uğramakta ve genellikle piknik amaçlı tercih edilmektedir. Fatih Ormanı Tabiat Parkı Tabiat Parkının Adı Fatih Ormanı Bölge Müdürlüğü I.Bölge Müdürlüğü Ġl Ġstanbul Ġlçe/Köy ġiĢli Kapladığı Alan (ha) 145,09 Ġlan Tarihi 2011 Kaynak değerleri Sahanın tamamına yakın geniĢ yapraklı, orta yaĢlı ve yer yer de yaĢlı ormandır. Ġğne yapraklı ve yapraklı karıĢık meĢçerelerden oluĢan ormanlarla kaplıdır. Boylu ağaç olarak Saplı MeĢe, Gürgen, Kayın, Kızılağaç, DiĢbudak, Kestane, Karaçam, Fıstık Çamı, Sahil Çamı gibi boylu ağaçlar, Kızılcık, Alıç, Fındık gibi ağaççıklar bulunmaktadır. Otsu türler bakımından zengindir. SarmıĢık, Funda ve eğreltiler mevcuttur. Yaban Domuzu, Kurt, Sincap, Çakal, Tilki ve Köstebek gibi türler bulunmaktadır. GerçekleĢtirilebilecek faaliyetler Manzara seyir imkânları, piknik, kampçılık, Oryantiring (yönbulma) gibi faaliyetleri karşılayabilecek potansiyele sahip bir alandır. 92 Nasıl ulaĢılabilir? Hacıosmandan Büyüdere Bahçeköy yoluna girdikten sonra 3 km sonra sol taraftadır. Neler görülebilir? Sahanın üstün estetik değerlere sahip florası, doğal yaya yolları, spor ve doğa etkinliklerinin yapılabileceği bir arazi yapısına sahiptir. ġehir merkezine yakınlığı nedeniyle Ġstanbul halkının rekreasyonel açıdan tercih ettiği bir yerdir. Çilingoz Tabiat Parkı Tabiat Parkının Adı Çilingoz Bölge Müdürlüğü I.Bölge Müdürlüğü Ġl Ġstanbul Ġlçe/Köy Çatalca Kapladığı Alan (ha) 17,15 Ġlan Tarihi 2011 Kaynak değerleri Çilingoz Tabiat Parkı hareketli morfolojik yapısı, uygun iklim koĢulları, ulaĢımın kolaylığı ve yoğun yapılaĢmanın olmadığı deniz kirliliğinin bulunmadığı bir alandır. Çilingoz Tabiat Parkı içinde alanın büyük bir kısmı, baskın olarak Fagus orientalis (kayın), Carpinus betulus (gürgen)‟dan oluĢan geniĢ yapraklı ormanlarla ve meĢe türleriyle kaplıdır. Çalı katında Rhododendron ponticum (ormangülü), Ruscus aculeatus (tavĢanmemesi), eğreltiler ve birçok Rubus türleri göze çarpar. Kıyı kumul vejetasyonunda ise Eryngium türleri, Alkanna tinctoria, Onosma tauricum, Lychnis coronaria gibi bitkiler görülür. Ayrıca, alanında aslında Akdeniz elementi olan Myrtus communis (mersin), Laurus nobilis (defne), Erica arborea (funda), Arbutus unedo (koca yemiĢ), gibi türler kıyıya yakın yerlerde görülerek yalancı makiyi oluĢtururlar. 93 “Türkiye‟nin Önemli Bitki Alanları” [31] isimli kaynaktaki verilere göre Marmara Bölgesi‟nde bulunan 19 önemli bitki alanından (ÖBA) 6 numaralı olan Terkos-Kasatura Kıyıları ÖBA‟sı incelendiğinde, Çilingoz Tabiat Parkı sahası‟nın da bu ÖBA içinde yer aldığı görülmektedir. Alanda görülen memeli türler; geyik, karaca, tilki, gelincik, ağaç sansarı, kurt, çakal, sincap, kirpi, tavĢan ve köstebek gibi türler bulunmaktadır. KuĢ türleri; yeĢilbaĢ, bıldrıcın, çulluk, üveyik, karabatak, leylek, atmaca, puhu, ağaçkakan, karatavuk, ispinoz, saka, çilkeklik ve saksağandır. Balık türleri ise; barbunya, istavrit, kalkan, kefal, kırlangıç, palamut, vatoz, g,b, denizde yaĢayan balıklarla; dereler de ise alabalık, sazan tatlısu kefali, yılan balığı gibi türlere rastlanmaktadır. GerçekleĢtirilebilecek faaliyetler Zengin doğal bitki örtüsü ile Karadeniz kıyısında hem günübirlik piknik hemde konaklama imkânları bulunmaktadır. Tabiat Parkında yüzme sporu ve piknik yapılmaktadır. Nasıl ulaĢılabilir? Çilingoz/Çatalca Neler görülebilir? Çilingoz Tabiat Parkı bulundurduğu farklı ekosistemler ile ulusal ölçekte olduğu kadar uluslararası ölçekte ender ve çeĢitlilik gösteren bir alandır. Çilingoz Koyu‟nun iki yanında yer alan yar kısımları, mağaralar, dere kenarları ve kumul üstündeki zengin bitki örtüsü görülmeye değer alanlardır. Tabiatı Koruma Alanı Bilim ve eğitim bakımından önem taĢıyan nadir, tehlikeye maruz veya kaybolmaya yüz tutmuĢ ekosistemler, türler ve tabii olayların meydana getirdiği seçkin örnekleri ihtiva eden ve 94 mutlaka korunması gerekli olup, sadece bilim ve eğitim amaçlarıyla kullanılmak üzere ayrılmıĢ tabiat parçalarıdır. Ġstanbul il sınırlarında Beykoz Ġlçesinde 1 adet tescilli tabiatı koruma alanı bulunmaktadır (Harita A-4). Beykoz Göknarlık Tabiatı Koruma Alanı Tabiatı Koruma Alanının Adı Beykoz Göknarlık Bölge Müdürlüğü I.Bölge Müdürlüğü Ġl Ġstanbul Ġlçe/Köy Beykoz Kapladığı Alan 46 Ġlan Tarihi 1987 Harita A –4: Ġstanbul’da Beykoz Göknarlık Tabiatı Koruma Alanı Kaynak değerleri Saha Tabiatı Koruma Alanı olup, Ġstanbul Ġlinde Göknarın doğal olarak bulunduğu tek sahadır. 95 Alt tabakada yabani fındık, ateĢ dikeni, süpürge çalısı, karayemiĢ bulunmaktadır. Fauna olarak kanatlılardan Florya, iskete, kanarya, karatavuk, arıkuĢu, ibibik bulunmaktadır. Tırnaklılardan ise kirpi, yaban domuzu, çakal, sincap gibi türler bulunmaktadır. GerçekleĢtirilebilecek faaliyetler Talep halinde bilim ve eğitim amaçlı çalıĢmalar yapılmaktadır. Nasıl ulaĢılabilir? Beykoz Orta çeĢmeden Tokat Köyüne giden yol üzerindedir. Neler görülebilir? Saha Tabiatı Koruma Alanı olup, Ġstanbul Ġlinde Göknarın doğal olarak bulunduğu tek sahadır. Ġstanbul Ġlindeki Yaban Hayatı Üretim Sahaları 1. Polonezköy Sülün-Keklik Üretim Ġstasyonu 2012 yılında keklik üretimine baĢlanacaktır. Üretim faaliyetleri canlı olarak web ortamında seyredebilir hale getirilecektir. 2.Polonezköy Geyik-Karaca Üretim Ġstasyonu 3.Bahçeköy Geyik Üretme Sahası 2012 yılında saha rotasyona tabi tutulacak, Geyik popülâsyonu azaltılacak, Yaban Hayvanlarını gözetleme kulesi yapılacak, Yaban Hayatı eğitim ve tanıtım merkezi kurulacak, Üretme istasyonu kuzeye doğru büyültülecek. Sıra no Adı Alanı ( ha.) Ġl /Ġlçesi 1 Polonezköy 5 Ġst./Polonezköy 2 Polonezköy 300 Ġst./Polonezköy 3 Belgrad Ormanı 100 Ġst./ Sarıyer Tablo 37. Yaban Hayatı Üretme Sahaları 96 Ġstanbul Ġlindeki Yaban Hayatı GeliĢtirme Sahaları Sıra No Adı Alanı KuruluĢ (Ha.) Tarihi Ġl/Ġlçesi 1 Feneryolu 1.440 1978 Ġstanbul/Sarıyer 2 Çilingoz 36.193 1985 Ġstanbul/Çatalca Harita A – 5: İstanbul’da Yaban Hayatı Geliştirme Sahaları Ve Av Hayvanları Üretme Sahaları Kaynak: Ayaydın Y., 2005 1. Ġstanbul – Sarıyer, Feneryolu Yaban Hayatı GeliĢtirme Sahası YHGS’nin Adı Feneryolu Bölge Müdürlüğü I.Bölge Müdürlüğü Ġl Ġstanbul Ġlçe/Köy Sarıyer Kapladığı Alan (ha) 1.445 Ġlan Tarihi 2009 97 Kaynak değerleri Habitatlar: ÖDA son derece zengin ve çeĢitli habitatlara ev sahipliği yapar. Alan; açık deniz alanı, deniz kıyısı maki toplulukları, meralar, kayalıklar, kumul ve sazlıklar, kayın-meĢe-gürgen ormanı ve asit karakterli gölleri içerir. ÖDA ‟nın kuzeydeki önemli kısmı yaprak döken ormanlarla kaplıdır. Ġstanbul Boğazı, yeryüzündeki nadir coğrafi oluĢumlardan biridir ve bu nedenle kendine özgü bir yaĢam alanıdır. Türler: Alanda yaĢayan 24 bitki taksonu ÖDA kriterlerini sağlamaktadır. Bunlar arasında Cirsium polycephalum, Symphytum pseudobulbosum ve Verbascum degenii en nadir ve hassas türlere örnektir. GerçekleĢtirilebilecek faaliyetler Yaban hayatı önceliksiz ormancılık faaliyetleri Nasıl ulaĢılabilir? Sarıyer-Rumeli Feneri Yolu - Rumelifeneri Köyü 34450 Ġstanbul, Türkiye Neler görülebilir? ÖDA son derece zengin ve çeĢitli habitatlara ev sahipliği yapar. Alan; açık denizalanı, deniz kıyısı maki toplulukları, meralar, kayalıklar, kumul ve sazlıklar, kayın-meĢe-gürgen ormanı ve asit karakterli gölleri içerir. ÖDA ‟nın kuzeydeki önemli kısmı yaprak döken ormanlarla kaplıdır. Ġstanbul Boğazı, yeryüzündeki nadir coğrafi oluĢumlardan biridir ve bu nedenle kendine özgü bir yaĢam alanıdır. 2. Ġstanbul – Çatalca, Yalıköy (Çilingoz) Yaban Hayatı GeliĢtirme Sahası YHGS ’nin Adı Çilingoz Bölge Müdürlüğü I.Bölge Müdürlüğü Ġl Ġstanbul Ġlçe/Köy Çatalca 98 Kapladığı Alan (ha) 35.445 Ġlan Tarihi 2009 Kaynak değerleri Çilingoz YHGS‟da Orman ekosistemi, sucul ekosistemler ve Sahil kesiminde uzanan kum bandı ile kumul ekosistemleri bulunmaktadır. “Türkiye‟nin Önemli Bitki Alanları” [31] isimli kaynaktaki verilere göre Marmara Bölgesi‟nde bulunan 19 önemli bitki alanından (ÖBA) 6 numaralı olan Terkos-Kasatura Kıyıları ÖBA‟sı incelendiğinde hızlı alan değerlendirmesi yapılan Çilingoz YHGS‟nın da bu ÖBA içinde yer aldığı görülmektedir. Alan için yapılan analizler sonucunda memelilerden Cervidae familyasına ait Kızıl geyik (Cervus elaphus) ve Karaca (Capreolus capreolus) türleri hedef tür olarak belirlenmiĢtir. GerçekleĢtirilebilecek faaliyetler Yaban hayatı önceliksiz ormancılık faaliyetleri Nasıl ulaĢılabilir? Sarıyer-Rumeli Feneri Yolu - Rumelifeneri Köyü 34450 Ġstanbul, Türkiye Neler görülebilir? Sahadaki koruma ve izleme çalıĢmalarının önemi bir kat daha aciliyet ve önem kazanmaktadır. Çilingoz YHGS yaban hayatı bakımından zengin bir potansiyele sahiptir. Alanda birçok memeli, kuĢ ve sürüngen türü mevcuttur. Saha Türkiye‟den geçen önemli kuĢ göç yolu üzerinde yer alır. Ġstanbul Ġlindeki Sulak Alanlar Sulak alanlar, doğal veya yapay, devamlı veya geçici, suları durgun veya akıntılı, acı, tatlı veya tuzlu, denizlerin gel-git hareketlerinin çekilme devresinde altı metreyi geçmeyen derinlikleri kapsayan bütün, bataklık, sazlık ve turbiye sulardır. Sulak alanlar doğadaki iĢlev ve fonksiyonları ile • Bulundukları bölgenin su rejimini ve bulundukları yörenin iklimini dengelerler, 99 • Tortu ve zehirli maddeleri alıkoyar, artık besin maddelerini kullanarak suyun temizlenmesinde rol oynarlar, • Zengin biyolojik çeĢitlilikleriyle yeryüzünün en fazla biyolojik üretim yapan ekosistemleridirler ve dolayısıyla yeryüzünün en önemli genetik rezervuarlarını oluĢturarak eğitim ve bilimsel çalıĢmalar için açık hava laboratuarı özelliği taĢırlar, • Balıkçılık, tarım, hayvancılık, saz üretimi ve rekreasyonel kullanımlar açısından yüksek bir ekonomik değere sahip olup, bölge ve ülke ekonomisine katkı sağlarlar . Büyüklülerine göre göl ve nehirlerde suyolu taĢımacılığına imkân sağlarlar. Ramsar Sözleşmesi, sulak alanların korunmasını öngören, aynı zamanda doğayı korumayı hedefleyen imzaya açılmıĢ ilk sözleĢmedir. 1971 yılında Ġran‟da imzaya açıldığı kentin adıyla anılan Ramsar SözleĢmesi, su kuĢları yaĢama ortamı olarak uluslararası öneme sahip sulak alanların korunmasını hedeflemektedir. Türkiye‟de ilk olarak 1991 yılında, Çevre Bakanlığı‟nın kurulmasıyla birlikte, bakanlık bünyesinde bir sulak alanlar birimi oluĢturulmuĢtur. 1993 yılında BaĢbakanlık tarafından Sulak Alanların Korunması Genelgesi yayımlanmıĢ ve ilk kez sulak alanların korunması hükümet politikası olarak kayda geçmiĢtir. Takip eden 1994 yılında, Türkiye Ramsar SözleĢmesi‟ne taraf olmuĢ, Manyas Gölü, Burdur Gölü, Sultan Sazlığı, Seyfe Gölü ve Göksu Deltası‟nı sulak alanlar kapsamına almıĢtır. 1998 yılında, Kızılırmak ve Gediz Deltası, Ulubat Gölü ve Akyatan Lagünü‟nü de uluslararası öneme sahip sulak alanlar kategorisinde Ramsar SözleĢmesi‟ne dahil ettirmiĢtir. Sulak alanları ve oluĢturdukları ekolojik ortamı tehdit eden belli baĢlı problemler: • Tarım ve yerleĢim amaçlı kurutmalar, • Sanayi, tarım ve yerleĢim alanlarından kaynaklanan kirlenmeler, • Ġçme, kullanma ve sulama suyu temini amacıyla aĢırı miktarda su alınması, sulak alanı besleyen suların barajlarda tutulması veya yönlerinin değiĢtirilmesi, • Turizm ve ikincil konut amaçlı yapılaĢmalar, • Yabancı balık türlerinin göllere aĢılanması, • Sazlıkların yakılması, tahribi, kontrolsüz saz kesimi ve • Su kuĢlarını tehdit eden aĢırı ve yanlıĢ avlanmalardır. Ġstanbul Ġli‟nin Çatalca Yarımadası‟nda Büyükçekmece, Küçükçekmece, Terkos gölleri ve Çatalca‟da bulunan BüyükkokmuĢgöl ve KüçükkokmuĢgöl, Kocaeli Yarımadası‟nda Riva, 100 Ağva ve Tuzla‟da yer alan Kamil AbduĢ Gölü Ġstanbul‟un en önemli sulak alanlarını barındırmaktadır. Bu alanlar sucul bitki örtüsü bakımından çok zengindirler. Örneğin, Terkos Gölü, Türkiye‟deki en zengin su florası ile oldukça çeĢitli kuĢ popülâsyonlarının yaĢam alanını oluĢturur. Ayrıca, Büyükçekmece ve Küçükçekmece gölleri de uluslararası düzeyde adı geçen en önemli sulak alanlardandır. Ġstanbul ilindeki Tabiat Anıtları: Bilim ve eğitim bakımından önem taĢıyan nadir, tehlikeye maruz veya kaybolmaya yüz tutmuĢ ekosistemler, türler ve tabii olayların meydana getirdiği seçkin örnekleri ihtiva eden ve mutlaka korunması gerekli olup, sadece bilim ve eğitim amaçlarıyla kullanılmak üzere ayrılmıĢ tabiat parçalarıdır. Ġstanbul il sınırlarında Beykoz Ġlçesinde 1 adet tescilli tabiatı koruma alanı bulunmaktadır (Harita A-4). Beykoz Göknarlık Tabiatı Koruma Alanı Tabiatı Koruma Alanının Adı Beykoz Göknarlık Bölge Müdürlüğü I.Bölge Müdürlüğü Ġl Ġstanbul Ġlçe/Köy Beykoz Kapladığı Alan 46 Ġlan Tarihi 1987 101 Harita A –4: Ġstanbul’da Beykoz Göknarlık Tabiatı Koruma Alanı Kaynak değerleri Saha Tabiatı Koruma Alanı olup, Ġstanbul Ġlinde Göknarın doğal olarak bulunduğu tek sahadır. Alt tabakada yabani fındık, ateĢ dikeni, süpürge çalısı, karayemiĢ bulunmaktadır. Fauna olarak kanatlılardan Florya, iskete, kanarya, karatavuk, arıkuĢu, ibibik bulunmaktadır. Tırnaklılardan ise kirpi, yaban domuzu, çakal, sincap gibi türler bulunmaktadır. GerçekleĢtirilebilecek faaliyetler Talep halinde bilim ve eğitim amaçlı çalıĢmalar yapılmaktadır. Nasıl ulaĢılabilir? Beykoz Orta çeĢmeden Tokat Köyüne giden yol üzerindedir. Neler görülebilir? Saha Tabiatı Koruma Alanı olup, Ġstanbul Ġlinde Göknarın doğal olarak bulunduğu tek sahadır. 102 Ġstanbul Ġlindeki Avlaklar 4915 Sayılı Kara Avcılığı Kanunu‟nda avlaklar devlet, genel, özel ve örnek avlak olarak dört tipe ayrılmıĢtır. Avlak: Av ve yaban hayvanlarının doğal olarak yaĢadıkları veya sonradan salındıkları sahaları, Özel avlak: Bir bütün teĢkil eden özel mülkiyetteki tapulu arazilerden, Bakanlığın avlaklar için tespit ettiği ve tanımladığı Ģartlara uygun olan avlakları Devlet avlağı: Devlet ormanları, toprak muhafaza ve ağaçlandırma sahaları ve benzeri yerlerle devlet tarım iĢletmeleri, baraj gölleri ve emniyet sahalarında, ilgili kuruluĢun muvafakati alınarak Bakanlıkça avlak olarak ayrılan yerleri, Genel avlak: Özel ve devlet avlakları dıĢında kalan bütün av sahaları ile göl, lagün, bataklık ve sazlık gibi sahaları, Örnek avlak: Devlet avlakları ve genel avlaklar içinde Bakanlıkça belirlenecek esaslara göre ayrılan ve iĢletilen veya iĢlettirilen avlakları, 1. Darlık Kanatlı Örnek Avlağı Türkiyede açılan ilk kanatlı örnek avlağımız 1551,5 hektarlık Darlık Devlet Ormanı Kanatlı Örnek Avlağı, Erdem Golf ĠĢi. Tur. Ve Tic. A.ġ. tarafından iĢletilmektedir. 2. Turkuaz Özel Avlağı Turkuaz Özel Avlağı Ġstanbul ili Pendik ilçesi, l.Bölge, KurtdoğmuĢ Köyü, Seferusta Mevkii 5.517.931 m2'lik özel orman niteliğindeki arazinin 3.341.790 m2'lik kısmı özel avlak sahası olarak Bakanlığımız 16.02.2010 tarih ve 54 sayılı olur ile onaylamıĢtır. Kültür ve Tabiat Varlıklarının Bulunduğu Koruma Alanları Yasalarda sayılan TaĢınmaz Kültür Varlıkları genel olarak; Kaya Mezarlıkları, Yazılı-ResmiKabartmalı Kayalar, Resimli Mağaralar, Höyükler, Tümülüsler, Ören Yerleri, Akropol ve Nekropoller, Kaleler, Hisar-Burç ve Surlar, Tarihi KıĢla-Tabya ve Ġstihkamlar ile buralarda bulunan sabit silahlar, Harabeler ve Kalıntılar, Kervansaraylar, Han-Hamam ve Medreseler, Kümbet-Türbe ve Kitabeler, Köprüler, Su Kemerleri, Su Yolları, Sarnıç ve Kuyular, Tarihi Yolların Kalıntıları Mesafe TaĢları, Eski Sınırları Belirtilen Dikili TaĢlar, Sunaklar, Tersaneler, Rıhtımlar, Tarihi Saraylar, KöĢkler, Evler, Yalılar ve Konaklardır. 103 Sit Alanları Harita A-6: İstanbul’daki Sit Alanları Koruma Altındaki Korular Kuzguncuk Korusu Yıldız Korusu Kandilli ve Vaniköy Koruları Bebek Korusu Emirgan Korusu Çubuklu Korusu Abraham Korusu Beykoz korusu Tarabya Korusu Büyükdere Korusu Belgrat Korusu Fethi PaĢa Korusu Florya Atatürk Ormanı Büyük Çamlıca Korusu Harem Atatürk Korusu 104 Mesire Yerleri Mesire Yerleri Tipi Sayısı Alanı (Ha) A 2 169,25 B 12 2661,96 C 121 1255,64 D 8 1749,93 TOPLAM 143 5836,78 Tablo 5. Mesire Yeri Sayıları Mesire Yerleri ve Mesire Yerleri Teknik Ġzahnamesi‟ne göre; Mesire Yeri: Rekreasyonel ve estetik kaynak değerlerine sahip alanlarda halkın günübirlik ve/veya geceleme ihtiyaçlarını karĢılayan ve arazi kullanma özelliklerine göre gerekli yapı, tesis ve donatılarla kullanıma açılan veya açılmak üzere Orman Genel Müdürlüğünce ayrılan orman ve orman rejimine tabi sahalar ile Orman Genel Müdürlüğü‟nün özel mülkiyetinde olup, iĢletilmesi Genel Müdürlüğe verilmiĢ sahaları, a. A Tipi Mesire Yeri: Yüksek ziyaretçi potansiyeline sahip, çadır, karavan, motor-karavan ve bungalov tipi tesislerle sadece geceleme ve/veya gecelemenin yanında günübirlik kullanım imkanı da sağlayan sahaları, b. B Tipi Mesire Yeri: YerleĢim merkezlerinin yakın çevresinde veya rekreasyonel kaynak değerlerine ve ziyaretçi potansiyeline sahip, sadece günübirlik kullanım imkanı sağlayan sahaları, c. C Tipi Mesire Yeri (Orman içi dinlenme yeri): Halkın günübirlik dinlenme ve piknik ihtiyacını karĢılamak amacıyla düzenlenen alanları, ç. Kent ormanı (D Tipi): Geleneksel piknik anlayıĢının dıĢında, daha çok ormanların sağlık, spor, estetik, kültürel ve benzeri gibi sosyal fonksiyonlarını halkın hizmetine sunmak, aynı zamanda teknik ormancılık faaliyetleri ile yöredeki flora ve faunanın da tanıtılması amacıyla 105 metropoller, iller ve büyük ilçeler gibi yerleĢim yerleri bitiĢiğinde veya civarında düzenlenen alanları tarif eder. Ġstanbul il sınırlarında tescilli 143 adet mesire yeri bulunmaktadır. Orman Bölge Müdürlüğü‟nün verilerine göre, Ġstanbul ili içerisindeki Mesire Yerleri toplam alanı (A, B, C ve D tipi) 5836,78 Ha dır. Yüksek ziyaretçi potansiyeline sahip, çadır, karavan, motor-karavan ve bungalov tipi tesislerle sadece geceleme ve/veya gecelemenin yanında günübirlik kullanım imkanı da sağlayan A tipi mesire yerlerinin toplam alanı 169,25‟ Ha ve yerleĢim merkezlerinin yakın çevresinde veya rekreasyonel kaynak değerlerine ve ziyaretçi potansiyeline sahip, sadece günübirlik kullanım imkanı sağlayan B tipi mesire yerlerinin toplam alanı 2661,96 Ha‟dır. Ġstanbul Orman Bölge Müdürlüğü, devlet ormancılığından millet ormancılığına geçiĢ projesi kapsamında, Türkiye de ilk olarak kent ormanlarını planlayarak hayata geçirmiĢtir. Bu kent ormanları 8 adet olup, toplam alanı 1749,93 hektardır. Mesire yerlerinin detaylı bilgisi Ek 6‟da verilmiĢtir. 4.4. Seçkin Özellikli Diğer Sahalar 4.4.1. Vadi Tabanları, Kıyı Ovaları ve Deltalar Ġstanbul Ġli arazisinin % 9'unu taban düzlükleri ve ovalar oluĢturur. Talveg ile topografya yüzeyi arasındaki yükselti farkının çok az olduğu birikim sahalarına denk gelen ovalara ise, ancak ġile suyu ve Ağva Deresi ağzında görülen sahalarda kıyı ovaları Ģeklinde rastlanır. Bunların dıĢında coğrafi terminolojide belirlenmiĢ iç kesimlerde rastlanan tipik ovalara ve bunların jeomorfolojik Ģekillerine Ġstanbul ilinde pek rastlanmaz. Bunun yerine ova kapsamına alman alan ve Ģekiller; aslında Istranca Çanta, Fener, Karasu, Sazlıdere, Alibey, Kağıthane, Riva, Darlık, Göksu, Ağva dereleri gibi ilin baĢlıca akarsularının dar vadi tabanlarında izlenen alüvyal dolgulardan oluĢan "Taban düzlüklerinden meydana gelen sahalara karĢılık gelirler. Ġlde, batıdan itibaren doğuya doğru Istranca Deresi, Karasu Deresi, Çakıl Deresi, Sazlıdere, Nazlıdere, NakkaĢ Deresi, Alibey Deresi, Kağıthane Deresi, Göksu, Küçüksu, Riva Deresi, Türknil Deresi, Kabakoz Deresi, Göksu Çayı ve YeĢilçay (Ağva Deresi) vadilerinde alüvyal dolguya sahip taban düzlükleri bulunur. Ancak bunların çoğunluğu dar akarsu vadilerini iĢgal etmelerinden dolayı geniĢ düzlükler Ģeklinde olmayıp, ova karakteri göstermezler. 4.4.2. Yamaçlar Ġstanbul Ġli arazisinin % 69' unu platolar ile bunların yamaçları oluĢturur. 150-200 m Tik ortalama yükseltisi ile peneplen haline gelmiĢ olan Ġstanbul Ġl genelindeki fiüvyal Ģekillenme, 106 bu süreç boyunca eski derin vadilerin kaybolduğu, su bölümlerinin gittikçe geniĢlediği, akarsu vadilerini birbirinden ayıran tali su bölümlerinin geniĢ alanlara yayıldığı bir morfolojik görünüm sunar. Bu kadar az yarılmıĢ, dalgalı aĢınım yüzeylerinin uzandığı bir sahada akarsu ağının eski durumunu ortaya koyabilmek için akarsuların Ģimdiki topografyada oluĢturdukları gömük mendereslerin, erimeli kireçtaĢlı arazilerde karstlaĢma sonucu fiüvyo-karstik vadi ve depresyonlara dönüĢmüĢ vadilerin içiçe vadi manzarası sunan akarsu vadilerinin ve örtüden temele gömülen akarsuların epijenik vadi ve boğazlarının, gömük mendereslerinin, ayrıca akarsu kapma ve kuru yataklarının ve dolayısıyla bunların oluĢturmuĢ oldukları yamaçların varlığı sahadaki hâkim morfodinamik sürecin özellikle akarsuların ve yüzeysel sellenmelerin olduğuna iĢaret etmektedir. Ġstanbul Ġl genelindeki mevcut drenaj ağı, östatik deniz seviyesi değiĢimlerine bağlı olarak, bölgedeki aĢındırma faaliyetlerini devresel olarak hızlandırıp yavaĢlatmıĢtır. Hızlanma devreleri, akarsu yatağının derine kazılmasına neden olmuĢtur. ġebekenin bazı akarsuları, Dördüncü Zaman baĢlarındaki dikey hareketlerle gençleĢmiĢ ve sonradan östatik gençleĢmeye uğramıĢtır. Günümüzde, özellikle akarsu yataklarının yukarı çığırma doğru meydana gelmiĢ geriye aĢındırma ürünün eğim kırıkları ve gençleĢme baĢları ile yamaçlar üzerinde çeĢitli seviyelerdeki eski taban parçalarının yani akarsu taraçalarının varlığı bunu doğrulamaktadır. Bugün, taban seviyesine yakın olan sahalarda, son transgresyona uygun olarak biriktirme faaliyetleri görülmekte, yukarı çığırlarda ise aĢındırma faaliyeti ve yatağın kazılması devam etmektedir. 4.4.3. Platolar Ġstanbul, dünyada ender rastlanan topografyalardan birisi olan ortasından bir suyolu geçen ve neredeyse deniz seviyesine kadar kazılmıĢ peneplen arazilere tipik bir örnek plato alanıdır. Ġstanbul Ġli alanının % 15 "ini platolar oluĢturur. Ġl geneli, akarsular tarafından derince yarılmıĢ olan ve vadilerin en alçak noktalarını birleĢtirmek suretiyle oluĢturulan hayali çizgi (talveg) ile topografya yüzeyi arasındaki yükselti farkının fazla olduğu genel adı ile 150-200 m yüksekliğindeki oluĢur. Bu platoya "Çatalca-Kocaeli Platosu" ismi verilir. Ortasından Ġstanbul Boğazı gibi bir suyolu tarafından kesilmiĢ olan bu platolar, genelde aĢınım sahalarına ve özellikle de aĢınım yüzeylerine karĢılık gelen plato yüzeylerinden ve bunların yamaçlarından meydana gelir. Bu platonun temel kaya birimlerini Birinci, Ġkinci zaman ile Üçüncü zamanın baĢlarından bugüne gelmiĢ olan kayaçlar meydana getirir. Bu temelin üzeri ise, Ncojcn'dc çökelmiĢ kırıntılı kayaçlardan oluĢan örtü ile kaplıdır. Plato, bu genç örtünün de aĢınması sonucunda oluĢan ve daha sonra vadilerle yarılmıĢ bir peneplen düzlüğüdür. Platonun 107 yaklaĢık 15-20 km doğu-batı yönünde güneyinden geçen ve aktif Kuzey Anadolu Fayı (KAF) 'nın etkinliği ile bu platoluk saha kuzeybatı-güneydoğu doğrultusunda kuzeyden hafifçe yükselmiĢ, plato üzerindeki akarsular tekrar enerji kazanarak yataklarını derinleĢtirmiĢlerdir. Böylece akarsu yataklarının özellikle derine ve kısmen de yana kazılması neticesinde, vadilerin yukarı kesimlerinde aĢınma, orta-ağız kesimlerinde ise alüvyonların birikimi sonucu dar alanlı ovalar ve taban düzlükleri geliĢmiĢtir. Plato üzerinde, yer yer sert ve dirençli Paleozoik yaĢlı kuvarsitlerden oluĢmuĢ, aĢımından geriye kalan sertgen tepeler (monadnok) yükselir. Bu plato içinde Büyükdere-KayıĢ Dağı boyunca uzanan su bölüm çizgisi, Ġstanbul Boğazının kuzeye ve güneye yönelimli iki farklı yönde kurulmuĢ birer akarsu vadisi olduğunu göstermektedir. Karadeniz ve Marmara Denizi havzalarını birbirinden ayıran bir su bölümü hattı, günümüzden 7000 yıl önce östatik hareketlerle deniz basmasına uğramıĢtır. Boğaza yönelen dereler hariç tutulursa; Kocaeli ve Çatalca platolarındaki dereler, kuzeybatı-güneydoğu yönlü vadilere yerleĢmiĢlerdir. Ancak bu vadilerin dolayısıyla plato yüzeyi yönelimleri, Boğazın doğusu ve batısında farklıdır. Kocaeli Yarımadasında topografya yüzeyi eğimi ve dolayısıyla plato üzerinde açılmıĢ olan ana vadi yönelimleri Riva, Darlık, Göksu, Ağva dereleri vadilerinde olduğu gibi güneydoğudan- kuzeybatıya Karadeniz'e yönelimli iken; Çatalca Yarımadasında ana vadi yönelimleri Çanta, Fener, Karasu, Sazlıdere, Nazlıdere, Alibey, Kağıthane dereleri vadilerinde olduğu gibi kuzeybatıdan-güneydoğuya Marmara Denizine doğrudur. 4.4.4. Yükseltiler (Tepeler) Ġstanbul Ġli arazisinin % 4,5 "ini dağlar oluĢturur. Ana jeomorfolojik Ģekillerden biri olan dağlar, Ġstanbul'da tepelik alanlar Ģeklindedir. Ġl genelindeki en büyük yükselti, ilin güneydoğusundaki Aydos Dağı zirvesi olup 537 m ye kadar çıkar. Ġstanbul Ġl genelinde, yamaç eğimleri 45° den fazla olan ve plato yüzeyinde aniden yükselen genelde aĢımından artakalmıĢ sert ve rijit kütleler (monadnoklar) dağ olarak tanımlanmıĢtır. Bunlar, özellikle Kocaeli yarımadasında ortaya çıkarlar. Bunların baĢlıcaları Ģunlardır: 537 m Tik Aydos Dağı, 438 m 'lik KayıĢ Dağı, 442 m Tik Alemdağ, 285 m 'lik Göz Tepe, 262 m Tik Büyük Çamlıca Tepesi, 226 ın'lik Küçük Çamlıca Tepesi, 261 m 'lik YuĢa Tepesi; Avrupa yakasında ise 233 m 'lik KocataĢ Tepesi'dir. Hatta bunlara ilave olarak, ilin güneydoğusunda yer alan Prens Adaları (Ġstanbul Adaları) da birer aĢınım artığı tepe (monadnok) olup, sonradan buralar deniz basmasına uğramıĢ alanlardır. Bunların yanı sıra, ülkemizde görülen ve oluĢumlarına göre dağ tiplerinden olan kıvrımlı dağlara ve volkan konilerine Ġstanbul'da rastlanmaz. Ancak faylanmalar sonucu oluĢan kırıklı dağ tanımlamasına kısmen uyan ilin batı kesimde (Çatalca Masifi ya da Çatalca dağlık kütlesi gibi) birkaç alan yer alır. Tipik dağ tanımlamasına uyan alan ise ilin 108 kuzeybatısındaki Terkos Gölü batısından itibaren kuzeybatıya doğru uzanan ve il sınırlarını aĢarak Kırklareli topraklarında uzanan Istranca (Yıldız) Dağlarının baĢlangıcını oluĢturan Paleozoik kuvarsitlerden ve kristalize kireçtaĢlarından oluĢan dağlık kesimdir 4.4.5. Ġstanbul Ġlinde Bulunan Mağaralar Ġnceğiz Mağaraları Çatalca ilçesi, inceğiz köyünde bulunan, çok eski dönemlere, ilk uygarlıklardan kalan mağaralardır. Ġnceğiz mesire alanında üç ayrı yerde 3-4 katlı olarak günümüze kadar gelmiĢlerdir. Ġlk kattaki galerilerden ikinci kata çıkmak için dıĢtan oyma bir merdiven olsa da, giriĢteki ve en sondaki mağaralarda bu dıĢ merdiven yıkılmıĢtır. Ġlk bölümde yan taraftan dolaĢarak ikinci kata ulaĢmak mümkündür. Bu ikinci katta korodirlar ve oda Ģeklinde galeriler vardır. Bu galeriler arasında üç nefli, bizans dönemi özellikleri gösteren Ģapel de göze çarpar. Kayalar özellikle kemer Ģekline sokulmuĢtur, hatta tavanda haçta mevcuttur. Kilise kısmından sonra içten bir merdivenle üçüncü kata, oradan dördüncü kattaki iki bölmeye de ulaĢılabilir. Kiler- depo gibi bölümler de vardır. Yakın zamanlarda da ziyaretçisi çok olmuĢtur ve bu, yazılan bir sürü duvar yazısından anlaĢılabilir. Diğer iki yerdeki mağaralar da aĢağı yukarı bu özellikleri gösterir, birinin altında mezarlık ta olduğu söyleniyor. Üçüncü bölümdeki mağaralarda üst katlara ulaĢılamıyor. Çatalca yöresindeki Inceğiz Mağaraları‟na Çatalca üzerinden çeĢitli araçlarla ulaĢılabilmektedir. GeniĢ bir çayırlığın arkasındaki sırtlara oyulmuĢ olan mağaralar Ürgüp ve Göreme‟ deki Kapadokya kaya kolonilerini hatırlatmaktadır. Bu benzerlik yörenin Hıristiyan münzevileri tarafından barınak olarak kullanıldığını düĢündürmektedir. Ancak bu yerleĢim, Kapadokya‟dan hem daha küçük hem de daha az süslemelidir. Mağaralarda odalar, merdivenler, geçitler, çok katlı yapılanmalar görülebilmektedir. Mağaralar içlerinde yaĢayanlarca günlük gereksinimlerine ya da dinsel törenlerine uygun olarak düzenlenmiĢtir. Bugün yıkılmaya yüz tutan duvarların dökülmüĢ yerlerinden aĢağıya bakıldığında çok güze! bir vadi gözükmektedir. Bu vadinin öte yanında iki kaya kolonisi daha bulunmaktadır. 109 Yarımburgaz - AltınĢehir Mağarası Yıllardan beri halk arasında AltınĢehir Mağarası olarak da tanımlanan Yarımburgaz Mağarası‟nın alt ve üst giriĢleri çok değil, Ġstanbul‟dan 22 km. kadar uzaklıkta, Halkalı yakınlarındaki AltınĢehir mevkiinde, kayalık bir tepenin bayırında yer alan Yarımburgaz ya da halk arasındaki popüler adıyla bilinen AltınĢehir Mağarası‟nın önündeyiz. Üst üste iki giriĢi olan iki büyük kovuklu bir mağara burası.. Bir buçuk kilometre kadar uzaklıktaki önünden Çekmece Sazlıdere Gölü‟ne ‟nin akıp nazır, gittiği Yarımburgaz Mağarası milyonlarca yıldan bu yana, Ġstanbul‟un en eski tarihi mekânı olarak duruyor burada. Yine, binlerce yüzyıldır, geçirmiĢ olduğu oluĢum ve değiĢimlerle, kovuklarında yaĢamıĢ mağara adamlarının izleriyle, içini mesken tutmuĢ yarasa kolonileriyle günümüze dek gelmiĢ. 110 Aslında, adı sanı pek bilinmeyen Yarımburgaz Mağaraları, Balkanlardan Ortadoğu‟ya uzanan coğrafyada, en eski insan izlerinin bulunduğu iki yerden biri olarak gösteriliyor. Bunlardan biri Antalya‟nın kuzeyindeki Toroslar ‟ın eteğinde yer alan Karain Mağarası; ikincisi de burası. Yarımburgaz ‟daki en eski insan izlerinin tarihi M.Ö. 400.000 „lere kadar uzanıyor. Biraz ĢaĢırtıcı ve inandırıcı olmasa da bu bir gerçek. Yıllardan beri burada, Ġstanbul Üniversitesi tarafından gerçekleĢtirilmiĢ kazılarda, atalarımız mağara adamlarına ait çoğu fosilleĢmiĢ ilginç buluntular ortaya çıkartılmıĢ. Ayrıca, mağaranın derinliklerine doğru giden galerinin ortalarında bir yerde, duvar üzerine kırmızı toprak boya ile yapılmıĢ, ancak günümüzde artık bozulmaya yüz tutmuĢ Ġ.Ö. 5. yüzyıla tarihlenen iki gemi tasviri yer alıyor ki, bunlar da Yarımburgaz Mağarası‟nı oldukça önemli ve gizemli kılıyor. Mağaranın altlı üstlü iki büyük giriĢi de, bir zamanlar Ġstanbul Üniversitesi‟nin özel olarak yaptırmıĢ olduğu demir parmaklıklarla kapatılmıĢ. Tabii ki, tarihi eser soyguncularına karĢı. Yarımburgaz‟ın üst mağarası, Bizans döneminde keĢiĢler tarafından kilise-manastır olarak kullanılmıĢ bir yer. Milyonlarca yıl önce oluĢan bir sarkıt ve dikitin birleĢmesinden ortaya çıkmıĢ doğal bir sütun Yarımburgaz; milyonlarca yıl önce, yer altı sularının Ģekillendirmesiyle oluĢmuĢ bir mağara Ġkigöz Mağarası Ġstanbul‟un Çatalca ilçesinin kuzeybatı kesiminde ve Çatalca‟ya 55 km uzaklıkta bulunan Ġkigöz mağarası Pınarca mevkiinin hemen kuzeyinde yer almaktadır. Söz konusu mağaraya söz konusu bölgedeki yaygın ulaĢım ağı sayesinde kolay bir Ģekilde ulaĢılabilmektedir. Suvatkapı Düdeni-Dokuzağaç Tepe- Saklısu ve Mekanlarüstü Tepe arasında kalan karstik bölgenin yüzey sularını toplayan Ġkigöz Mağarası hidrolik olarak yarı aktif bir mağaradır. Genel olarak kuzey yönünde geliĢen mağaranın doğu ve batı yönlerinde uzanan yan kolları vardır. Özellikle çakıl ve kum depoları ile zilalanmıĢ kayaları çoğu yerde görmek mümkündür. Toplam uzunluğu 4816 metre olan mağaranın son noktası giriĢe göre 45 m 111 yukarıdadır. boyunca Doğu çöküntü kenarı dolinleri bulunmaktadır. Bu da bölgeden gelen yeraltı sularının Pınarca Deresi‟nin kaynaklarını oluĢturduğunu göstermektedir. 1.1 Kızılcaköy Mağaraları Ġlin Asya yakasında, Karadeniz kıyısında, ġile‟nin batısında yer alan Kızılcaköy Mağaraları‟na, ġile‟den kıyı takip edilerek 2 saatlik bir yürüyüĢle gidilebilmektedir. Sofular üzerinden ise yürüyüĢ yarım saate inmektedir. Mağaralarda, küçük bir mağara giriĢinden sonra sağa doğru olan bir geçitle daire biçiminde bir odaya geçilmektedir. Buradan sonra alçalıp yükselen bir baĢka geçitte 40 m kadar ilerlenebilir. Bu noktadan sonra, ancak sürünerek gidilebilecek 20-30 m‟lik bir dehliz bulunmaktadır. Bütün bu yol boyunca sarkıt ve dikitlere rastlanmaktadır. 1.2 ġile Deniz Mağaraları ġile Adalarından Ocaklı Adanın Batısında Ocaklı ada Mağarası, ġile Limanının Doğusunda Tersane (Yalı) Mağarası, ġile Burnunun Güneyinde Feneraltı (Fusa) Mağarası, ġile Harman Kaya Burnu, Batısında AkĢam GüneĢi Mağarası, ġile Doğusunda Yay Burnu, Güneyinde Tavanlı 1 Mağarası, Tavanlı Mağarası, Ayrıca Kabakoz Deniz Ġnleri, Kilimli Ġnleri, Malkaya Deliği gibi bir çok Mağara vardır. 4.4.6. Ġlimizde Bulunan Kemerler Uzun Kemer Mimar Sinan tarafından Kemerburgaz‟ın 1500 m. kadar kuzeybatısında yapılan kemerin uzunluğu 716 m, yüksekliği 26 m.dir. Kanuni Sultan Süleyman zamanında yapılmıĢtır. 1564‟de tamamlanmıĢtır. 112 Bahçeköy Kemeri Bahçeköy‟ün Büyükdere ‟ye doğru 1 km kadar ilerisindedir. I. Mahmut zamanında 1731‟de tamamlanmıĢtır. Sultan Mahmut Kemeri diye de bilinen kemerin uzunluğu 409 m, yüksekliği 27 m.dir. Bozdoğan Kemeri Bizans Ġmparatoru tarafından yaptırılmıĢtır. 364-378 yılları arasında yapılan bu kemerler Fatih‟le Beyazıt arasındaki çukurluğu ortadan kaldırmak ve Ģimdiki Üniversite bahçesinde bulunan büyük havuza su sağlamak için yapılmıĢtır. Günümüzde iki uç noktası yerinde değildir. En yüksek yeri deniz seviyesinden 63,5 metre yüksektedir. Orijinal uzunluğu 1 km.ye yakındır (971 m.). Bugünkü uzunluğu ise Fatih‟le ġehzade camii arası 592,40 m. Beyazıt arasındaki parçası 199,28 m. `dir. Eğri Kemer Kemerburgaz‟ın 1500 m. güneyindedir. 35 m. yüksekliğindeki kemer biri 126 m. diğeri 216 m. olmak üzere iki kısımdan meydana gelmiĢtir. Kemerburgaz Kemeri olarak da bilinen kemer 4.4.7. Ġstanbul’da Bulunan Korular, Parklar ve Ormanlar Emirgan Korusu ve Parkı Sarıyer ilçesindedir. Halka açık bir mesire alanıdır. Koruda 3 adet KöĢk (Pempe KöĢk, Sarı KöĢk, Beyaz KöĢk) mevcuttur. Bu köĢkler restoran ve kafeterya olarak hizmet vermektedir. Koru içerisinde çocuk oyun alanı, gezi alanları ve koĢu yolları bulunmaktadır. Korunun alanı 452.000 m² dir. Gülhane Parkı Eminönü ilçesindedir. Topkapı Sarayı‟nın 4. bahçesidir. Alanı 162.000 m²‟dir. Parkın yeniden düzenlenmesi için hazırlanan proje Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından onaylanmıĢ ve 2001 yılında çalıĢmalar baĢlamıĢtır. Yeni projeyle, parkta sonradan yapılan tarihi niteliği olmayan yapılar kaldırılması, araç giriĢinin yasaklanması, parkın güller, çim alanlar ve süs bitkileriyle takviye edilmesi, otomatik sulama sistemlerinin yapılması ile tarihi kimliğine kavuĢturulması planlanmaktadır. Parkta mevcut tarihi binalar ise restore edilerek çay bahçesi, kafeterya ve restoran gibi sosyal ihtiyaçların karĢılanacağı mekanlar haline getirilmesi düĢünülmektedir. 113 Florya Atatürk Ormanı Bakırköy ilçesindedir. 630 Dönüm‟lük bir arazi üzerine kurulmuĢtur.150 Dönümü yoğun orman alanıdır. Ġçerisinde piknik alanları, yürüyüĢ ve koĢu yolları mevcuttur. FethipaĢa Korusu Üsküdar ilçesindedir. Ağaçlar içinde Üsküdar‟a deniz manzaralı bir mesire alanı olup, toplam alanı 160.000 m²‟dir. “Kuzguncuk Belediye Korusu” veya “PaĢalimanı Korusu” da denilir. Kuzguncuk‟un eski ismi Justinyanus ‟un yaptırdığı, üzeri yaldızlı kiremit ile kaplı bir Kilise‟den almıĢtır. Evliya Çelebi‟ye göre Fatih Sultan Mehmet zamanında burada oturan Kuzgun Baba adındaki bir zat semte ismini vermiĢtir. Beykoz Korusu (AbrahampaĢa Korusu) Beykoz ilçesindedir. Alanı 270.000 m² ‟dir. Eski adı AbrahampaĢa Korusudur. Ġçerisinde çok çeĢitli ağaç ve bitkiler mevcuttur. ġelaleler, süs havuzları, gezi ve koĢu yolları, çay bahçeleri, restoran ve seyir alanları mevcuttur. Beykoz Çayırı Beykoz ilçesindedir. Alanı 170.000 m² ‟dir. Ġçerisinde yürüme yolları, koĢu yolu, çocuk oyun alanları ve spor alanları mevcuttur. Tarihi bir çayır olan parkta her yıl çeĢitli kültürel ve sportif etkinlikler düzenlenmektedir. Küçük Çamlıca Korusu Üsküdar ilçesindedir. 245.000 m² olan parkın içerisinde Osmanlı mimari tarzıyla yapılmıĢ çok güzel tesisi ve kafeteryalar mevcuttur. Bir mesire alanı olup, Ģelaleleri, havuzları ve Su KöĢkü denilen bir Kır Kahvesi vardır. Ağırlıklı olarak çam ağaçlarının bulunduğu koruda pek çok ağaç ve bitki türleri mevcuttur. Büyük Çamlıca Korusu Üsküdar ilçesindedir. Ġçerisinde çay bahçesi ve restorandan oluĢan Sosyal tesisler mevcuttur. Çamlıca Tepesi Türk tarihi ve edebiyatında yer etmiĢ bir parktır. Pek çok bitki ve ağaç çeĢidinin yanı sıra seyir terasları gibi gezi alanları ve koĢu alanı mevcuttur. Otoparkı ücretsizdir. 114 Hidiv Kasrı Üsküdar ilçesindedir. Alanı 184.000 m² olan tarihi korunun içerisinde kafeterya ve restoran olarak iĢletilen Tarihi Hidiv KöĢkü bulunmaktadır. KöĢkün önünde bir gül bahçesi, mevcuttur. Koru Boğaz‟a hakim bir tepede olup, seyir terasları mevcuttur. Koruda anıt niteliğinde ağaçların yanı sıra pek çok bitki türü mevcuttur. Gezi yolları ve çocuk oyun alanları mevcuttur. Yıldız Korusu BeĢiktaĢ ilçesindedir. Korunun alanı 398.000 m² ‟dir. Osmanlı padiĢahlarından Sultan II. Abdülhamit tarafından yaptırılan korunun içerisinde Malta KöĢkü, Camlı KöĢk, Çadır KöĢkleri bulunmaktadır. Bu tarihi köĢkler kafeterya ve restoran olarak iĢletilmektedir. Göztepe Gül Bahçesi Kadıköy ilçesindedir. 2001 yılında yapımı tamamlanan Gül Bahçesi‟nde 117 çeĢit 17.000 adet gül bulunmaktadır. Kullanılan tüm yapı malzemeleri doğal malzemelerdir. Modern anlamda Türkiye‟nin ilk gül bahçesi olan Göztepe Gül Bahçesi‟ndeki güllerden elde edilen çeliklerle üretim yapılmaktadır. 183-1185 yıllarında yapılmıĢtır. etmelerinden dolayı geniĢ düzlükler Ģeklinde olmayıp, ova karakteri göstermezler. 4.4.8.Falezler Marmara Denizi'nin Kocaeli Yarımadası kıyılarında eski temelin üzerinde az yüksek aĢınım yüzeyinin sular altında kalması ile adalar, adacıklar, yarımadalar ve geniĢ kavisli koylar ile tipik bir ingresyon kıyısı meydana gelmiĢtir. Bu kesim kuytu koyları ve sonradan tombololarla karaya bağlanan ada ve adacıkları ile iyi korunan birçok girintilere sahiptir ve bu durum özellikle Tuzla çevresinde çok belirgindir. Dolayısıyla litolojik anlamda uygunluğu nedeniyle gerek GümüĢyaka- Eminönü arası ve gerekse Kadıköy-Tuzla arasında uzanan Ġstanbul'un Marmara kıyıları alçak kıyılar grubuna girer. Boğazın kuzey ağzının her iki yanında volkanik kayalardan oluĢan platoların, yüksek falezleri ile çentikli ve genç bir kıyı tipi görülür. Buna karĢılık, Yalıköy ile Karaburun arasında, genellikle Pliosen arazisinde hemen hemen düz denebilecek kadar hafif girintiler çizen falezli bir kıyı tipi uzanır. GeniĢ ve uzun kumlu plajlar, ancak yer yer dirençli kayalardan oluĢan pitoresk çıkıntılarla kesintiye uğrar. ġiddetli dalga 115 aĢındırmasının dirençsiz Pliosen formasyonundan oluĢmuĢ bu sahada asıl kıyı çizgisi kısa zamanda düzenlenmiĢtir. Aynı yüksek ve falezli kıyı özellikleri Ġstanbul Boğazı ağzından - ġile ve hatta Ağva doğusuna kadar uzanan kıyılarda da gözlenir. Ġstanbul Boğazı ve bunun kıyılarına gelince; genel olarak Boğaz, sular altında kalmıĢ eski bir vadidir ve Paleozoik temel üzerindeki bir plato yüzeyine gömüldüğü için de "rialı kıyı" olarak nitelendirilir. Ġstanbul Boğazı kıyıları dik ve derindir. Esas kanalda deniz ulaĢımını tehlikeye düĢürecek sığ topuklar veya kayalıklar yoktur. Kıyı boyunca ancak bazı vadilerin ağızlarında, kuvvetli akıntıdan dolayı geliĢememiĢ küçük ve güdük deltalara veya birikinti konilerine rastlanır. YerleĢmelerin büyük bir kısmı bunların üzerinde kurulmuĢtur. Boğazın girintileri olan Haliç, Ġstinye ve Tarabya kıyıları da tipik birer riadır. 4.4.9. Akarsular Ġstanbul Ġl sınırları dahilinde büyük kapasiteli akarsular bulunmamakla birlikte içme ve kullanma suyu temin edilen göl ve göletleri besleyen dereler mevcuttur Çatalca Platosunda baĢlıca akarsular; Istranca, Karasu, Çakıl, Sazlıdere, Nazlıdere, NakkaĢ, Alibey, Kağıthane dereleri ve kollarıdır. Kocaeli Yarımadası‟nda ise Riva, Türknil, Kabakoz, Göksu ve YeĢilçay (Ağva Deresi) önemli akarsulardır. Ġstanbul Boğazı gibi meydana gelmiĢ olan bu akarsu vadileri genelde V Ģekilli, genç çentik vadilerdir. Bu genç vadilerin bir kısmının önü setlenerek baraj göllerine ve göletlere dönüĢtürülmüĢtür. Ġstanbul Ġl sınırları içinde bulunan çok sayıdaki akarsu ve dere, içme suyu amaçlı olarak yararlanılan belli baĢlı 7 adet su toplama havzasını beslemektedir. Bu havzalar Anadolu Yakası‟nda Ömerli, Elmalı ve Darlık Barajları; Avrupa Yakası‟nda ise Alibey, Terkos, Sazlıdere ve Büyükçekmece Barajları‟dır. Ġstanbul‟da göl, gölet ve barajları besleyen derelerin debilerinin düĢük ve düzensiz olması ulaĢım, taĢımacılık, su sporları gibi faaliyetleri engellemektedir. Derelerin bir kısmı yaz aylarında bütünü ile kurumakta, bir kısmı ise baharda Ģiddetli yağıĢlardan sonra taĢkınlara yol açmaktadır. 4.4.10. Göller, Göletler, Rezervuarlar Terkos Gölü (41.7 km²), Küçükçekmece Gölü (16,6 km²) ve Büyükçekmece Gölü (27.5 km²) Çatalca Yarımadası üzerinde yer alan doğal göllerdir. Eski birer koya karĢılık gelen bu göller, rüzgar ve dalga-akıntı iĢlemesi neticesinde oluĢmuĢ kıyı kordonları ile denizle iliĢkileri 116 kesilerek birer kıyı setti gölüne dönüĢmüĢtür. Terkos gölü Ġstanbul‟un yaklaĢık 40 km kuzeybatısında en derin noktası -5.00 m olan bir göldür. 1883 yılında Istranca Deresinin Terkos Gölü kenarından Karadenize açılan ağzı bir regülatörle kapatılarak göl kotu +3,25 m.ye yükseltilerek Ġstanbul‟un içme ve kullanma suyu için bir kaynak olarak kullanılmaya baĢlanmıĢtır. 1972 yılında kapaklı bir regülatör yapılarak en yüksek kotu +4.50 m.ye çıkarılmıĢtır. Aynı zamanda Terkos barajı Istranca derelerinden gelen sular için depo vazifesi görmektedir. Büyükçekmece Gölü, 1987‟den itibaren settin yükseltilmesi ile bir baraj gölüne dönüĢtürülmüĢtür. Küçükçekmece Gölü‟nün Sazlıdere Baraj kretine kadar olan bölümü sulak ve bataklık alanları oluĢturmaktadır. Gölün gelgitleri ile oluĢan bataklık alan kuĢların göç yolu üzerinde dinlenme ve üreme bölgesi durumundadır. Çatalca‟nın Danamandıra Köyü‟nün Silivri-Karacaköy yolu üzerindeki bataklık alanlar içinde bulundurduğu 50 ha ‟lık BüyükkokmuĢgöl ve KüçükkokmuĢgöl nadir bitki türleriyle önemlidir. GeniĢ ve sığ olan göller, asidik olma özelliğiyle fundalık ve baltalık orman içinde yer almaktadır. Bu göller ve çevresi, kıĢın konaklayan turna, ördek, kuğu, kaz gibi kuĢlar için önemli bir yaĢam alanıdır. Terkos Gölü ‟nü besleyen Ormanlı, Sivas ve Çiftlik derelerinde göl su seviyesinin yükselmesi ve çekilmesi sonucu oluĢan bataklık alanlar daimi sulak alanlardır. OluĢturduğu ekolojik ortam, muhtelif bitkiler için özel yaĢam alanı niteliğindedir. Aynı zamanda çeĢitli dere balıklarının yaĢadığı ve göçmen kuĢların konakladığı doğal ortamdır. Tuzla ilçesinde bulunan Tuzla Balık Gölü, diğer bir ismiyle Kamil AbduĢ Gölü, Tuzla yarımadasının kuzey kesiminde eski Aydınlar Limanının iç kesiminde doğal ve kısmen yapay kıyı kordonları ile denizden ayrılarak oluĢmuĢ, önceki yıllarda, derinliği ortalama 40-50 cm olan ve yıllar itibariyle suyu seviyesinin düĢmesi ve çeĢitli eko-biyolojik etkenler sonucu suyunu kaybetmiĢ bir lagün gölüdür. Ġstanbul II Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu Kararı 1. Derece Doğal Sit Alanı olarak tescil edilmiĢtir. Çevre ve Orman Bakanlığı, Terkos, Büyükçekmece ve Küçükçekmece göllerini geniĢ sulak alanlar olarak tanımlamaktadır. Çatalca Yarımadası üzerinde Sazlıdere, Alibey Barajları ve Belgrad Ormanı‟ndaki bentler yer alırken; doğudaki Kocaeli Yarımadası üzerinde Elmalı, Ömerli ve Darlık Barajları bulunur. Ġstanbul‟un su ihtiyacının hemen hemen tamamına yakını yüzeysel su kaynaklarından, az bir kısmı ise yeraltı kuyuları ve tarihi bendlerden karĢılanmaktadır. 117 Ġstanbul il sınırları içerisinde bulunan Büyükçekmece, Terkos, Sazlıdere, Alibeyköy, Elmalı, Ömerli havzalarının ve içerisinde Darlık yer su toplama alan dereler aĢağıda verilmiĢtir. Sazlıdere Havzası: Kanlıgöl Deresi, Türkköse Deresi ve Derbent Deresi Kolu, Dursun Köy Deresi, Kaldırım Çoban Deresi, Boyalık Deresi, Mandıra Deresi, Baklalı Deresi, Büyükçekmece Havzası: Beylikçayı Deresi, Çekmece Deresi, Hamza Deresi, Eskidere ve Orcunlu Dere, Kızıldere kolu, Karasu Deresi ve Akalan Deresi, ġeytan Deresi, Ayus Deresi, Ġnter Deresi, TavĢan Deresi, Delice Deresi Kolları, Tahtaköprü Deresi, Koy Deresi, Damlıdere ve Kesliçiftliği Deresi, Kiladine Deresi Kolu, Alibey Havzası: Cebeci Deresi, Boğazköy Deresi, Bolluca Deresi, Kocaman Dere, Çıplak Dere ve Ayvalı Deresi, Ayvalık Deresi, Sidan Deresi, Elmalı Kalan Dere, Gülgen Dere, Malkoç Dere, Çiftepınar Dere Kolları, Terkos Havzası: Kanlıayazma Deresi ve Yeniköy Deresi, Ustuluk Deresi, Çeko Deresi Kolları, Tayakadın Deresi, Sinanköprü TaĢlıbayır Deresi, Malakçı Deresi, Kaptan Çayırı Deresi, Ana Dere, Derin Dere, Fitirgan Dere, Koca Dere, Sivas Köy Deresi, Eğrek Dere, Suluklu Dere ve Keçikerme Deresi Yolu, Kurt Deresi, Ayazma Dere, Karaca Köy Deresi, Istranca Deresi, Pınar Dere ve Belgrat Dere, Ceviz Dere, Sinir Dere, Karasu Deresi (ve 3 kolu), Balçık Dere, Çatalcakaya Dere, ġeytan Dere, Kaci Dere, Binkılıç Dere, Büyükdere, Molla Hüseyin Deresi, Karatina Deresi, Arı Dere, Tumba Dere, Mekan Dere, Kısa Dere, ÇeĢme Deresi, Kürk Dere, Ceviz Dere, Karamandıra Dere, SukarıĢığı Dere, Mandıra Dere, ġeytan Dere, Istranca Dere, DıĢbudaklık Deresi ve Dingil Dere, Kürek Dere, GümüĢparası Dere, TaĢlıgeçit Deresi, Kuru Dere, Kütüklü Dere, MürverçeĢme Dere, ġiĢkafa Dere Kolları 118 Ömerli Havzası: Kömürlük Dere, Bıçkı Dere, Muslu Yatak Deresi, Sarıkız Deresi, Ozan Dere, Büyük Dere, Sögütgeçidi Dere ve Kara Dere Kolları, Sazak Dere, Zubcan Dere ve Kahvecioğlu Deresi Kolu, Göçbeyli Dere, Kadıçayır Dere, Eski Değirmen Dere, Balçık Dere, Kocagöl Dere ve Doğan Dere, Değirmen Dere, Kuzguncuk Dere, Yayla Dere, Cankoca Dere, Canbazalacağı Dere, Horoz Dere, Suçıkan Dere, Yongalıdere Kolları, Koy Dere, Değirmen Dere, Patlıcan Gölü Dere, Topçayırlar Deresi, Uzun Dere, Maldöken Dere, PaĢaköy Deresi, Ayazma Dere, PaĢaçayırı Deresi, Değirmen Dere ve Bakkalköy Deresi, Palamut Dere, Elmalı Havzası: Sakıran Deresi, Arnavut Deresi, Çiftlik Dere, Armutyatağı Deresi, Çekmeköy Deresi, Değirmen Dere, Karaağaç Deresi, Köprü Dere (Kemer Dere) Darlık Havzası: Elmalı Dere, Kapaklı Dere, Düzler Dere, Haymana Dere, Çörtlen Dere, Eğri Dere (2 adet), Çanak Dere, Mısırlı Dere, Teke Dere, Arpacı Dere, ÇamaĢır Dere, Sarpeğrek Dere, Sığırlık Dere, KocataĢ Dere, Karaçayır Dere, Çakıltarla Dere, ġeftali Dere, Alçak Dere, Örümcek Dere, Dümen Dere, Soğuksu Dere, Yumurcak Dere, Maden Dere, Musaköy Dere, Dikili Dere, Yusuf Dere, Eroğlu Dere, Cevahir Dere, Darlık Deresi Kolları, Soğuksu Dere, Karanlık Dere, Kayalı Dere, Kokar Dere, Pınar Dere, Sığırlık Dere, Kaynarca Dere, MeĢeli Dere (Büyük Dere), Murlak Dere, Kızılcıklı Dere, Ağıl Dere, Ayvalı Dere, Göller Dere, Fındıkpınar Dere, Köprücük Dere, Kiremitçi Dere, Öven Dere, Dombay Dere, Ballık Dere, Değirmen Dere, Çamyatay Dere, DanıĢman Dere, Aydere, Dumbay Dere, BaĢlar Dere, ġahin Dere, Demir Dere, Gökoluk Dere, Göller 1. Büyükçekmece Gölü Büyükçekmece Gölü, Ġstanbul‟un batısında, kuzey ve batı kesimleri sazlık olan ve Marmara Denizi‟ne bağlanan hafi tuzlu bir lagündür. 1989 yılında inĢa edilen barajla birlikte bir içme suyu rezervuarı haline dönüĢtürülen ve su seviyesi yapay olarak yüksek tutulan, dolayısıyla alanı da geniĢletilen bu tatlı su gölü, önemli bir kuĢ alanıdır. Büyükçekmece Gölü 631,6 km²‟lik su toplama havzasıyla ve yaklaĢık 27,5 km²‟lik göl alanıyla Ġstanbul‟a su sağlarken aynı zamanda yerel ve göçmen kuĢlara yaĢam ortamı sunmaktadır. Büyükçekmece Gölü, içme ve 119 kullanma suyu koruma sahası statüsünde olup, havzanın tümü kirliliğe karĢı koruma altına alınmıĢtır. Ancak göl ekolojisini olumsuz yönde etkileyebilecek demografik ve ekonomik faaliyetler kapsamında çeĢitli tehlikeli geliĢmelerin önüne geçilememiĢtir. Ramsar SözleĢmesi kriterlerine göre kuĢ türleri bakımından Büyükçekmece Gölü ve çevresi uluslararası öneme sahip bir sulak alan olarak belirlenmiĢtir. KıĢı bu gölde geçiren çok sayıda kuĢ bulunmaktadır. ElmabaĢ patka su kuĢu sözü edilen kuĢlardan biridir. Ayrıca bu alanda özellikle kıĢın önemli sayılarda gümüĢi martı, baharda ise küçük martı ve Akdeniz martısı görülür. Nesli tüm dünyada tehlike altında olan Sibirya kazı da burada kıĢı geçiren kuĢ türlerinden biridir. Arz analizi tabloları; Değerin bilinirliği; Bölgesel seviyede B, Ülke seviyesinde T, Milletlerarası seviyede: M Milli Park ve benzeri sahalar 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 Adı Ġlçesi TürkmenbaĢı Polonezköy Fatih Ormanı (Parkorman) Mehmet Akif Ersoy (Belgrad) Kömürcübent (Belgrad) Marmaracık Kirazlıbent (Belgrad) F.Rıfkı Atay (Belgrad) Bentler (Belgrad) NeĢetsuyu (Belgrad) Irmak (Belgrad) Fatih ÇeĢmesi (Belgrad) Ayvatbendi (Belgrad) Göktürk Göleti Büyükada Değirmenburnu Dilburnu Mihrabat Elmasburnu Sarıyer Beykoz ġiĢli Sarıyer Sarıyer Sarıyer Sarıyer Sarıyer Sarıyer Sarıyer Sarıyer Eyüp Eyüp Eyüp Adalar Adalar Adalar Beykoz Beykoz ġamlar Avcıkoru Fatih Ormanı Çilingoz Hacetderesi G.O.PaĢa ġile ġiĢli Çatalca Tuzla 120 Bilinirlik B M T T T B T T T T T B B B M M M T B B B B B B Ġstanbul Tabiat Parkları ve benzeri sahalarına ait SWOT Analizi Güçlü Yönler Zayıf Yönler -Diğer turizm alanlarının geliĢmiĢ olması -Ġstanbul „un iki kıtanın birleĢme noktasında bulunması nedeni ile biyoçeĢitlilik zenginliği nedeniyle doğa turizminin geri planda kalması açısından 7 önemli bitki alanı ve 4 önemli ile tabiat parklarına olan ilginin azlığı, kuĢ alanına ev sahipliği yapması ve dünya literatüründe ki 9 sıcak noktadan birini -Bazı tabiat parklarımızda bilinirliğin az oluĢturması, olması, -Ġstanbul‟da bulunan tabiat parklarının ülke - Tabiat parklarının piknik alanı olarak genelinde bilinirliğinin olması, görülmesi, yürüyüĢ, bisiklet vb aktivitelerin - Ġstanbul Tabiat Parklarında dört mevsim arka planda kalması, ayrı güzellikde yaĢandığından dolayı yıl boyu turizm potonsiyelini barındırması, -Tanıtım azlığı, -Ġldeki Kentsel yaĢamın verdiği doğaya özlem isteği tabiat parklarına olan ihtiyacı -GeliĢme planlarının tamamlanamaması, bu planlara dayalı imar planlarının arttırmaktadır, hazırlanamaması, -Ġlin gelir düzeyinin turizme elveriĢliliği, -Tabiat Parklarında koruma, kontrol ve hizmet - Ġstanbul „un Tabiat Parklarının bir kısmının faaliyetlerinde personel eksikliği, Ġstanbul Boğazı öngörünümlü olması, -Tabiat parklarına ulaĢım kolaylığı,(yol, taĢıt imkanları) -Nüfus yoğunluğu açısından en kalabalık Ģehir olması turizme ihtiyacı arttırmaktadır, - Özellikle Sarıyer Ġlçesinde bulunan tabiat parklarımızın tarihi değerlere sahip olması, - Belgrad Ormanının tarihi, kültürel ve doğal güzellikleri içinde barındırması ayrıca içerisinde Bahçeköy Geyik Üretme Ġstasyonun bulunması, - Belgrad Ormanında birçok doğal, endemik ve egzotik bitki türlerini barındıran, içerisinde birçok çalıĢmanın yapıldığı Atatürk Arboretumunun bulunması -ġehrin konumu ve iklim özellikleri nedeniyle tabiat parklarındaki fauna ve flora 121 zenginliği, - Adalar, Marmaracık, Çilingoz ve Elmasburnu Tabiat Parklarının Karadeniz ve Marmara sahil Ģeridinde bulunması ve plaj aktivitelerine imkan sunması, - Göktürk Göleti tabiat parkında bulunan göletin peyzaj değeri, -Polonezköy tabiat Parkı; Ġstanbul‟un doğal bitki ve hayvan türlerinin tamamını bünyesinde bulundurması, -Polenezköyde iki farklı kültürün (PolonyaTürk) uyum içinde yaĢamaları, -Polonezköy Tabiat Parkı içersinde 1 adet Sülün- Keklik Üretme Ġstasyonu ve 1 adet GeyikKaraca Üretme Ġstasyonu bulundurması, - Polonezköy Tabiat Parkı içersinde piknik, kamping, trekking, oryantring, yürüyüĢ-koĢu ve bisiklet yolu bulunmakla - Polenezköy Tabiat Parkı köy yerleĢik alanında birçok turizm tesisinin bulunması, - Fatih Ormanı(Park Orman) konser ve festival gibi birçok etkinliğin de yapıldığı ve Ġstanbulluların rağbet ettikleri bir sahalarıdır. Fırsatlar Tehditler - Ġstanbul „un geçmiĢten günümüze farklı birçok medeniyete ev sahipliği yapması nedeni ile tarihi ve kültürel zenginliğe sahip olması, -VatandaĢların beklentilerinin bazı bölgelerde yükseltilmiĢ olması, - Türkiye nüfusunun ¼ „ünün Ġstanbul „da olması, yazılı ve görsel basın merkezlerinin çoğunun Ġstanbul „da bulunması sebebi ile tanıtım kolaylığı, -Ġstanbul gibi bir metropolde özellikle haftasonları halkın nefes almak için tabiat parklarına akın etmesi sonucu, sahalarımızda taĢıma kapasitesinin üzerinde ziyaretçi yoğunluğunun oluĢması, -Nüfus yoğunluğu sebebi ile ulaĢımda aksamalar yaĢanması, 122 - Ülke genelinde Tabiat Parklarından elde edilen gelirlerin büyük kısmının Ġstanbul „dan sağlanması (24 adet Tabiat Parkı), - Havayolu, karayolu, deniz ulaĢımı ve raylı sistem ağının geliĢmiĢ olması sebebi ile ulaĢım kolaylığının bulunması; -Doğa turizmine olan ilginin artması -Saha iĢletmecilerinin mevzuata uygun olmayan talepleri, -Metropol bir kent olması, sanayinin geliĢmiĢ olması ve nüfus yoğunluğu sebebi ile oluĢan hava, toprak ve su kirliliği, - Korunan sahalara yerel yöneticilerin korunan alan değil de gelir getiren turizm alanı olarak bakmaları -Ücretli-ücretsiz tanıtım fırsatlarının olması, - STK destekleri, - Bakanlığımızca sağlanan ödenek imkanları -Coğrafi bilgi sistemlerinin geliĢmesi, - Kamuoyunun ve yöneticilerin etkin katılımcılığı -Fatih Ormanı(Park Orman), TürkmenbaĢı ve Polonezköy Tabiat Parkları Uzun Devreli GeliĢme Planlarının olması, Milli Park ve benzeri sahalara dayalı doğa turizmi uygulamalarında güçlü yönlerin daha geliĢtirilmesi, güçlü yönler ve fırsatlardan yararlanarak zayıflık ve tehditlerin önlenmesine ve doğa turizminin geliĢtirilmesine yönelik stratejik kararlar; - -GeliĢme Planları ve Nazım Ġmar Planlarının ivedilikle yapılarak/yaptırılarak iĢletmecilerin plan ilke ve kararlarına göre hareket etmeleri sağlanması, -Korunan alanların kullanımları ve fonksiyonları konularında halkın bilinçlendirilmesine yönelik eğitim çalıĢmalarının arttırılması, -STK ve medyanın desteği alınarak korunan alanların amacına uygun kullanımı için tanıtım yapılması, Tablo 6. Ġstanbul Tabiat Parkları ve benzeri sahalarına ait SWOT Analizi Ġstanbul Sulak Alanları ve benzeri sahalarına ait SWOT Analizi Güçlü Yönler - Danamandıra Gölü Sulak Alan Alt Havzası Biyolojik ÇeĢitlilik AraĢtırma Alt Zayıf Yönler -Küçükçekmece Gölü, Büyükçekmece Gölü, 123 Projesinin hazırlanma aĢamasında olması, Terkos ve Kulakçayırı Sulak Alanlarının Alt Havzası Biyolojik ÇeĢitlilik AraĢtırma Alt -Ramsar SözleĢmesi kriterlerine göre kuĢ türleri bakımından Büyükçekmece Gölü Projesinin hazırlıklarına baĢlanamaması, ve çevresi uluslararası öneme sahip bir sulak alan olarak belirlenmiĢtir. - Büyükçekmece Gölü nesli tüm dünyada tehlike altında olan Sibirya kazı da burada kıĢı geçiren kuĢ türlerinden biridir. - Büyükçekmece Gölü nesli küresel ölçekte tehlike altında çokbaĢlı köygöçüren (Cirsium polycephalum) adlı bitki türü ÖDA kriterlerini sağlamaktadır. - Büyükçekmece Gölü Alan nesli küresel ölçekte tehlike altında olan adi tosbağa (Tesludo graeca) için önemlidir . Küçükçeknmece alanda, dünyada dar bir dağılıma sahip olan Veronica turrilliana adlı bitki türü ÖDA kriterlerini sağlamaktadır. -Büyük tehlike altında olan doğu razyasının (Amsonia orientalis) yeryüzünde yetiĢtiği bilinen 6 alandan biridir. Fırsatlar -Ülke düzeyinde sulak alanlara verilen önemin artması, Tehditler Ġklim değiĢiklikleri, küresel ısınma Tablo 7. Ġstanbul Sulak Alanları ve benzeri sahalarına ait SWOT Analizi 124 YHGS ve benzeri sahalar Adı Ġlçesi Bilinirlik 1 Çilingoz YHGS Çatalca B 2 Feneryolu YHGS Sarıyer B Avlaklar 1 Darlık Kanatlı Örnek Avlağı 2 Turkuaz Özel Avlağı Tablo 8.YHGS ve benzeri sahalar Ġstanbul YHGS ve benzeri sahalarına ait SWOT Analizi Güçlü Yönler Zayıf Yönler - Feneryolu YHGS yaĢayan 24 bitki taksonu ÖDA kriterlerini sağlamaktadır. onaylanmamıĢ olması, - - Çilingoz YHGS Türkiye‟den geçen önemli kuĢ göç yolu üzerinde yer alır. Çilingoz YHGS Yönetim Planının henüz Etkin koruma ve kontrol yapabilecek personel eksikliği, - Ġlimizde Genel Avlak ve Devlet Avlağı tescilinde Ġstanbul „a özgü birçok sorunla - Bölgedeki yaban hayvanı tür çeĢitliliği, (içmesuyu havzaları, SĠT alanları, diğer - Zorlu kıĢ aylarında yaban hayatına yem desteği yapılabilmesi imkanlarının olması, Kamu KuruluĢlarının faaliyetleri) karĢılaĢılmıĢ olması, - Avlak sayısının arttırılması imkanı, - Ġlimizde yaban hayatını destekleyici yaban hayvanı üretim istasyonlarımızın mevcut olması, - Av turizmine yönelik tesislerin bulunmaması, Fırsatlar - Tehditler Ġlimizde yaban hayvanı üretim istasyonlarının varlığı, 125 - Belgeli avcı sayısındaki artıĢ, - Kamuoyunda yaban hayatına olan ilgi ve desteğin giderek artması, - YerleĢim alanlarına yakın olmaları, - Kaçak avcılığın fazla olması, - Çilingoz YHGS „de 82 adet maden, kum ocakları, su dolum tesislerinin bulunması, - Feneryolu YHGS içinde yer alan Koç Üniversitesi kampüsü, - Feneryolu YHGS içinden geçecek olan Kuzey Marmara Otoyolu Projesi (3. Köprü), Sincan – Çayırhan – Ġstanbul Demiryolu Hattı Projesi, - Feneryolu YHGS „de sahipsiz sokak hayvanlarının fazla olması, 4.5 ĠSTANBUL ĠLĠNDE DOĞA TURĠZĠM ÇEġĠTLERĠ KuĢ Gözlemciliği: Büyükçekmece Çamlıca, Beykoz, Marmaracık, Belgrad Ormanı, ġile, Doğa YürüyüĢü (Trekking): Sarıyer, Ağva bölgesi, Göksu deresi, Çatalca, Silivri, Aydos, ġile, Polonezköy, Mağara Turizmi: Çatalca ( Ġnceğiz, Ġkigöz), ġile, Küçükçekmece (AltınĢehir,Yarımburgaz), Halkalı Oryantiring: Ormanları Fatih Ormanı, Avcıkoru, Polonezköy, ġamlar, Belgrad Atlı Doğa YürüyüĢü: Kilyos GümüĢdere- Ömerli ve Kilyos Bisiklet Turizmi: Polonezköy Aziz PaĢa-Fatih Ormanı, Bentler, Ayvantbendi, Adalar, Botanik Turizmi: Sarıyer Ġlçesi ( Atatürk arboretum) Kampçılık: Elmasburnu, Avcıkoru, Fatih Ormanı, Çilingoz, Marmaracık, Silivri, Büyükçekmece, Küçükçekmece, Kilyos, ġile Yamaç ParaĢütü: Olta Balıkçılığı : Kulakçayırı Gölü Ormanlı, Çatalca, Karaburun, Çiftalan, Silivri, Aydos Anadolu Kavağı Yoroz Mevki, Danamandıra Gölü, 126 Adalar lçesi Beyoğlu Ġlçesi Güngören Ġlçesi Silivri Ġlçesi Avcılar Ġlçesi Beykoz lçesi Kâğıthane Ġlçesi Sultanbeyli Ġlçesi Esenyurt Ġlçesi Sultangazi Ġlçesi Arnavutköy Ġlçesi Bağcılar Ġlçesi Çatalca Ġlçesi Kartal.Ġlçesi lçesi ġile Ġlçesi Bahçelievler Ġlçesi Esenler Ġlçesi Küçükçekmece lçesi ġiĢli Ġlçesi Sarıyer Ġlçesi ĠSTANBUL ĠLĠ ve ĠLÇELERĠNĠN ÖNE ÇIKAN DOĞA TURĠZMĠ DEĞERLERĠ MATRĠSĠ 7 0 1 6 1 8 0 1 1 1 6 0 13 2 15 0 0 7 1 12 Rafting (R) - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Canyoning/kanyon yürüyüĢü (C) - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Mağaracılık (M) - - - - - - - - - - - - * - * - - * - - Dağ (DB) bisikletçiliği * - - * * * - * - * * - * * * - - * * * değerler * - - * - * - - * - * - * - * - - * - * Dağ-yayla gezisi imkanı ( DG) * - - * - - - - * * * - - * - * Peyzaj güzelliği (PF) * - - * - * - - - - * - * - * - - * - * Yaylada konaklama/kamping - - - - - - - - - - - - * - * - - - - - KuĢ gözlemciliği imkanı(KuG) - - - * - - - -- - - * - * - * - - * - * Tabiat sahalar vb * - - - - * - - - - - - * - * - - - - * Tabiat parkı vb. nde kona25klama(TPK) * - - - - - - - - - - - - - - - - - - * Estetik göl/baraj olan yerler(EGB) - - - - - * - - - - * - * - * - - * - - Botanik gezilerine uygun saha(BOG) - - - - - - - - - - - - - - - - - - - * Tescilli avlak sahası (AvS) - - - - - - - - - - - - - - * - - - - - Yabana geliĢtirme - - - - - - - - - - - - * - - - - - - - Aktivite/değer Değerler toplamı Denizel (DS) * (YK) parkı hayatı 127 sahası(YHGS) Bakir Küçük Koylar (BKK) - - - - - * - - - - -- - - - * - - - - - Ormanaltı florası tanıma gezi imkanı(Mantar ve benzeri dahil) (FGĠ) - - - - - - - - - - -- - * - * - - - - * Endemik Bitkilerin Gözlemi (EBG) - - - - - * - - - - - - * - * - - - - * Köy Pazarları(Orman meyvelerinden reçel marmelat,kurutulmuĢ meyve satılması kaydıyla) (KP) - - - * - * - - - - - - * - * - - - - - Kanyon imkanı (Cn) görme - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Botanik imkanı (Bt) gezisi - - - - - - - - - - - - - - - - - - - * Faytonla uygun (At) geziye * - - - - - - - - - - - - - * - - - - * 128 AtaĢehir lçesi BayrampaĢa Ġlçesi Kadıköy Ġlçesi Tuzla Ġlçesi Bakırköy Ġlçesi Eyüp Ġlçesi Maltepe i Ġlçesi Ümraniye Ġlçesi Üsküdar Ġlçesi BaĢakĢehir Ġlçesi Beylikdüzü Ġlçesi Çekmeköy lçesi BeĢiktaĢ Ġlçesi Fatih Ġlçesi Pendik Ġlçesi Sancaktepe GaziosmanpaĢa Ġlçesi Zeytinburnu Ġlçesi Büyükçekmece ilçesi Tuzla ilçesi 0 0 0 1 0 2 0 1 0 1 0 1 0 0 1 0 2 0 11 1 Rafting (R) - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Canyoning/kanyon yürüyüĢü (C) - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Mağaracılık (M) - - - - - - - - - - - - - - - - - - Dağ bisikletçiliği (DB) - - - * - * - * - * - * - - - * * - * - Denizel değerler (DS) - - - - - - - - - - - - - - - - - - * - Dağ-yayla gezisi imkanı - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Peyzaj güzelliği/fotosafari (PF) - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Yaylada konaklama/kamping - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - * - Aktivite/değer Değerler toplamı - ( DG) (YK) KuĢ gözlemciliği imkanı(KuG) Sportif olta balıkçılığı imkanı(SOB) Tabiat parkı sahalar(TP) * vb - - - - - * - - - - - - - - - - * - - - Tabiat parkı vb. nde kona25klama(MPK) - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Estetik göl/baraj yerler(EGB) olan - - - - - - - - - - - - - - - - - - * * Botanik gezilerine uygun saha(BOG) - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Tescilli (AvS) sahası - - - - - - - - - - - - - - * - - - - - Yabana hayatı geliĢtirme sahası(YHGS) - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Bakir Küçük (BKK) Koylar - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Ormanaltı florası tanıma gezi imkanı(Mantar ve - - - - - - - - - - - - - - - - - - * - avlak 129 benzeri dahil) (FGĠ) Endemik Bitkilerin Gözlemi (EBG) - - - - - - - - - - - - - - - - - - * - Köy Pazarları(Orman meyvelerinden reçel marmelat, kurutulmuĢ meyve satılması kaydıyla) (KP) - - - - - - - - - - - - - - - - - - * - Doğal taĢlardan tabiat tarihi gezisi(Gezi sırasında en az 10-15 değiĢik taĢ türü ve jeomorfolojik yapılar tanıtılmalıdır) (DTTTG) - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Bakir doğa parçaları keĢif gezisi(Bakir vadi ve bakir orman gibi gizli kalan değerleri keĢfetme gezileri) (BDPKG) - - - - - - - - - - - - - - - - - - * - Dokusu bozulmamıĢ kırsal miras gezisi (köyler) (KMG) - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Yaya gezi imkanı (Y) - - - - - - - - - - - - - - - - - - * - Tarihi eserler, sit alanı (Ts) - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Peyzaj değeri yüksek yerler,fotoğrafik yerler (P) - - - - - - - - - - - - - - - - - - * - Mağara gezisi (Mğ) - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Jeolojik ve jeomorfolojik değerler (Jm) - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Kanyon görme imkanı (Cn) - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Botanik (Bt) imkanı - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Faytonla geziye uygun (At) - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - gezisi 130 4.6. ĠNCEĞĠZ MAĞARALARI TURĠZM TALEBĠ DEĞERLERĠ Alanla Ġlgili Genel Bilgiler : Ġnceğiz 1-ALANIN ADI 2-ALANIN YER ALDIĞI a)Coğrafi bölge : Marmara b)Ġl : Ġstanbul c)Ġlçe : Çatalca e)Bölme No :482, 496, 497, 498 d)Mevki : Ġnceğiz Köyü 3-ALANIN KOORDĠNAT DEĞERLERĠ; 365843-4562107. 4-ALANIN YER ALDIĞI PAFTA NO: ĠSTANBUL –F20-c3 5-ALANIN GENĠġLĠĞĠ(Ha) : 14,91 6-MÜLKĠYETĠ : Devlet Ormanı Ġnceğiz Köyü ve Ġnceğiz Deresi‟nin hemen yanında, 7 kilometre boyunca uzanıyor. Tarihi: Ġnceğiz Mağaraları 2500 yıl öncesine tarihlenmektedir. Barınma amaçlı yapılmıĢ bu mağaralar daha sonra kilise olarak kullanılmıĢtır. Mağara odalarında bulunan haç iĢaretleri de bunun bir göstergesidir. Topoğrafik Özellikler ve Yükseltiler: Çatalca, Boğaziçi‟nden Büyükçekmece - Karacaköy hattına yer yer 200 m.yi bulan ve aĢan birkaç tepelik dıĢında yine geniĢ tabanlı akarsu vadilerinin yer aldığı bir peneplen söz konusudur. Ancak bu yarımadada “su bölümü hattı” bu kez Karadeniz‟e daha yakındır. Akarsular daha çok Haliç‟e, Büyük ve Küçükçekmece göllerine ve Marmara Denizi‟ne su verirler. Terkos gölü ise esas suyunu kuzey batıda yer alan Istranca Dağları‟ndan alır. Yer yer 350 m.‟nin üzerinde yüksekliklere sahip olan Istrancalar dıĢında, Çatalca‟nın batısında, ayrıca Kestanelik - Belgrad Köyleri hattının batısında, yükseklikleri 200-350 m. arasında değiĢen tepeler ve sırtlar göze çarpmaktadır. Seçkin Doğa Turizmi Değerlerine Ait Bilgiler - Yüksek değerlere sahip doğal ekolojik sahalar yüksek turizm potansiyeli içermektedir. - Bazı doğa parçaları araĢtırma yapan uzmanlara, iyi eğitimli ekoturistlere hitap etmektedir. Bu alanlar sayıca az olduğu için de turizm potansiyeli içerirler, 131 - Saha, eriĢim, güvenlik gibi nedenlerle turistler için elveriĢli yerde bulunuyor. Sahanın Doğa Turizmi Potansiyelinin Öne Çıktığı ve Sunduğu Aktiviteler Atatürk Havalimanı‟na yaklaĢık 10, Ģehir merkezine ise 22 kilometre uzaklıkta bulunan Çatalca‟nın Ġnceğiz Köyü ile aynı ismi taĢıyan Ġnceğiz Mağaraları. Prehistorik dönemden yaĢam izleri taĢıyan mağaralar, Ġnceğiz Köyü ve Ġnceğiz Deresi‟nin hemen yanında, 7 kilometre boyunca uzanıyor. Kapadokya tarzında oyulmuĢ apartman biçimli mağaralar, dik merdiven sistemleriyle de Frig Vadisi‟ndeki anıtsal kaya yapılarını andırıyor. Mağara rotasının son durağı ise Silivri‟nin Danamandıra Köyü‟ndeki Aylapınarı Mağarası. Mağaranın giriĢinde, Trakya coğrafyasında pek alıĢık olunmayan türde kaya kazımalarından oluĢan primitif resimler yer alıyor. Mağaranın içindeki dolgu topraklarda ise Kalkolitik ve Demir Çağı‟na ait kap parçaları bulunmuĢ. Mağara rotasını tamamladıktan sonra, köy giriĢinde, nilüfer çiçekleriyle kaplanmıĢ iki küçük gölün kenarında çadır kurmak mümkündür. Sahanın Doğa Turizmi Yönetimi Amaçları Sürdürülebilir turizm yönetimi ve kalkınmada sermayeyi oluĢturan kullanılabilir kaynaklara genel bir bakıĢı sağlamakla beraber, bölgenin mevcut kalkınma durumunu ve sürdürülebilirliğini değerlendiremeye yönelik bir resim sunmaktadır. Aynı zamanda; bölgenin sürdürülebilir kalkınmasına yönelik bir vizyon oluĢturulmasını ve turizm geliĢiminin diğer sektörlerle bütünleĢtirilmesini sağlayacaktır. Sahaya genellikle yerli ziyaretçiler gelmektedir. Sahanın Turizm Talebi Değerleri tablosu GeliĢlerinin Sebebi Ġlk 5 12345- Doğa Gezileri, Fotosafariler, Kırsal Miras Gezileri, Mağaracılık, Adrenalin gezileri (kaya tırmanıcılığı vb.) UlaĢılabilirlik Analizi Sahanın Uluslararası Orta derecede yakın; 1 saat havaalanına yakınlığı Alana UlaĢım Özel taĢıt (x ) Ziyaretçinin Genel ulaşım Toplu taĢıma (x) kanaati: iyi Diğerleri (x) (Bisiklet, motosiklet, yürüyüĢ, atlı vb.) 132 Altyapı Analizi Yetersiz Yeterli TaĢımacılık ağı X Yerel asfalt) X ağ(toprak, Anayollara bağlantı X Yerel taĢımacılık X genel Programlar X Ring patikaları X ĠĢaret levhaları X iĢaret X Bilgi panoları Araçlar için kapasitesi Açıklama X Ücretler Genel yer levhaları Ġyi X park X Bilgi alma ve tercüme X kolaylıkları Restoran sayısı 1 Yeme içme konaklama analizi Restoranların durumu Yemek Standartları Kategori Sayısı Turistik - Yerel 1 Açıklama Yüksek standartlı yemek sunanlar : Yeterli ve yöresel standartta yemek sunanlar: x Kötü standartta yemek sunanlar : 133 Barınma imkanları Kategori KuruluĢ Sayısı Yatak Sayısı (iyi-kötü-orta) Oteller - Hosteller - (Misafirhaneler) Yatak&kahvaltı oteli - Rota üstü kulübeler Bungalov tarzı yok Kamp alanı orta Diğerleri: Pansiyon yok Sahanın Kendine Has Seçkin ve Diğer Önemli Özellikleri; Var-Yok Sunduğu değerlerden Tek-eĢsiz olanlar Var var mı? Biraz farklı ama Yok değerli olanlar Diğer ilgi çeken yerlere benzer olanlar Alan turist ziyaret Evet Hangi Sahalar döngüsüne girecek Danamandıra Sulak Ģekilde turistlerin Alan. ilgisini çekecek diğer Çilingoz Tabiat alanlara yakın mı? Parkı Alandaki yabanıl Bayrak türler 1. varlıklar Neler? Mağara Sunduğu özellikleri Doğal göl ve EĢsiz manzara 2. Diğer ilginç 1. yaban hayatı (fauna) Kelebekler Apollo kelebeği 2. Endemik bitkiler, ……. tür 134 ….. tür TaĢıma Kapasitesi Analizi Sosyal ve ekonomik taĢıma kapasitesi Değerlendirme ġekli: 1- Tamamen Sağlanabiliyor, 2- Genel Olarak Sağlanıyor, 3- Veri Yok, 4- Çoğunlukla Sağlanamıyor 5- Hiç Sağlanamıyor Göstergeler 1 2 Tüm ilgi grupları turizmden elde edilen gelirden eĢit pay alırlar 3 5 x Tüm ilgi grupları turizm geliĢimine oranlı bir miktar para yatırımı yapabilir x Yerel ekonomi için turizm faydaları açıktır x Turizm geliĢimiyle ilgili paydaĢların ihtiyaç,istek ve önerileri ele alınıyor x Tüm ilgi gruplarına önem veriliyor x Ġlgi gruplarının birbiriyle olan iliĢkileri iyi x Beraber çalıĢmanın önemi biliniyor x Ġyi bir iĢbirliği içindeler x Belirli kararların alınma amacı saklanmıyor x Yerel ilgi grupları karar almada söz sahibi x Bölgesel ilgi grupları karar almada söz sahibi x Diğer sektörler de turizm geliĢimine fayda sağlıyor x Turizm kırsal ekonomiye destek veriyor Geleneksel faaliyetler ve üretim geliĢiminden sonra geliĢme gösterdi 4 x türleri turizm x Turizm geliĢimi istihdamı artırma beklentilerini karĢılıyor x Yerel halk, özellikle gençler için yeni iĢ imkanı ortaya çıktı x Kendi turizm iĢini kurmak isteyenlere yeterli destek veriliyor x Turizm iĢi kurmak için eğitim ve öğretim veriliyor x 135 Planlı turizm uygulaması yapılıyor x Yerel köyler ve kamusal alanın özelliği turizmden sonra zarar görmemiĢtir. x Turizm temel olarak yerel mal ve hizmetlerden faydalanır x Bölgemizi ziyaret eden turist sayısı yeterlidir x Turizm kültürel mirasın devamına yardımcı oluyor x Turizm endüstriyel mirasın sürdürülmesi için yardımcı oluyor x Turizm geliĢimi peyzaj dokusuna zarar vermiyor x Turizm doğanın korunmasına yardımcı oluyor x Turizm kültürel manzaranın korunmasına yardımcı oluyor x Turizm hayat kalitesini artırıyor x Sosyal ve Ekonomik TaĢıma Kapasitesi Verilerini Değerlendirme Sonuçları; Ekolojik taĢıma kapasitesi analizi Etki Faaliyet Genel etkiler Müspet Korunan alan Kabul Kabul Kabul üzerindeki edilebilir edilemez ancak; etki edilebilir /menfi Kamping&piknik Müspet x Zarar verilmeyerek x Zarar verilmeyerek AhĢap Hediyelik Menfi eĢyaların satılması, Dağcılık,trekking Müspet Su sporları Menfi Rafting Menfi Olta balıkçılığı Menfi 136 Normal spor Müspet etkinlikleri x Zarar verilmeyerek Yeme içme Müspet x Daha iyi gerekir. Doğa yürüyüĢü Müspet Zarar verilmeyerek Mağaracılık Müspet Zarar verilmeyerek Kanyoning Menfi Yaban gözlemi olması hayatı Menfi Bilimsel geziler Müspet Zarar verilmeyerek 1- Tamamen doğru, 2- Genel olarak doğru, 3- Veri yok, 4- Çoğunlukla yanlıĢ, 5- Hiç yok, Ekolojik taĢıma kapasitesinin etkileri; Ekolojik göstergeler 1 Bitkiler turizm artıĢından etkilenmemektedir x 2 YürüyüĢ yolarından yürümeyen turistler bitkilere çok zarar veriyor 3 4 x Turizmden dolayı daha fazla toprak erozyonu meydana x gelmektedir Korunan alanın suları gözle görünür Ģekilde kirlenmektedir x Turizm geliĢimi sebebi ile balık miktarı azalmıĢtır Korunan alanın yer altı suları içme suyu olarak x kullanılabilir Turistler yaban hayatı için rahatsız edici bir faktördür x Turizmden dolayı flora ve faunada ölümler artmıĢtır x Fiziki/idari TaĢıma Kapasitesi Ġncelemesi ve Değerlendirmesi; (1-Akıcı, yeterli 2- Ġyi, 3- Fena değil, 4- Kötü, 5- Çok Kötü) 137 5 Fiziki/idari taĢıma kapasitesi Yer Altyapı Park giriĢi Park yeri imkanları Bilgi imkanları Kapasite 1 2 3 4 5 Korunan alana giriĢ yolları x Korunan alandaki yol ağı x Korunan alan içindeki toplu taĢıma araçları x Park etme x akıĢ x Yer sayısı x Biletleme x yönlendirme x ĠĢaret levhaları x Yetkililer x Ziyaretçi merkezi x Ofisler x Basılı ve görsel materyal x Yiyecek içecek temini Tedarik Ticaret Seçenekler Kolaylık tesisleri Tuvaletler x Atıkların toplanması x Yeterlilik durumu x Patika ağı Yaban hayatı noktaları Aktiviteler x x izleme Sayısı ve uygunluğu seçenekler Paket doğa turları Bisiklet kiralama 138 x x Araç kiralama x At-katır kiralama ÇalıĢanlar x Yeterli sayıda x Donanımlı x Fiziki/idari taĢıma kapasitesi yönünden yapılan değerlendirme; Fiziki taĢıma kapasitesi çok iyi olup, tam kapasiteye katılımıyla zaman zaman ulaĢılmaktadır. yerli turistlerin ve yerel halkın Psikolojik TaĢıma Kapasitesi: Turistlerle kavga olayları yok. Turistler hakkında genel kanı olumludur. 4 .7. BELGRAD ORMANI TURĠZM TALEBĠ DEĞERLERĠ Tarihi Belgrad Ormanı, geçmiĢte Ġstanbul için en önemli içmesuyu kaynaklarından biridir. Bizans döneminde de Osmanlı döneminde de kente su bu ormandan sağlanmaktaydı. Belgrat Ormanı'nın Ġstanbullular için önem kazanması 16. yüzyılın baĢlarına rastlamaktadır. 10. Osmanlı padiĢahı Kanuni Sultan Süleyman, Belgrad Seferi'nden (1521) dönerken Ġstanbul'a beraberinde çok sayıda Sırp savaĢ tutsağı getirmiĢ; Bizans döneminden kalma metruk köyleri yeniden Ģeneltme politikası uyarınca da bu tutsaklar orman içindeki eski Ayvat Köyü'ne yerleĢtirilmiĢtir. Köye Belgrad kökenli tutsaklar yerleĢtirilince, köy Belgrad adıyla anılmaya baĢlanmıĢ; zamanla köyü çevreleyen geniĢ yeĢil alan da Belgrad Ormanı olarak tanınmıĢtır. Belgrad Çevresinde Bulunan Bentler; Belgrad ormanlarının içinde 7 adet bent bulunmaktadır. Bu bentler yapım yıllarına göre aĢağıdadır: 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. Kömürcü Bent (1620) Büyük Bent (1724) Topuzlu Bendi(1750) Ayvat Bendi (1765) Valide Bendi (1796) Kirazlı Bent (1818) Sultan Mahmut Bendi (1839) burada bulunmaktadır. 139 Belgrad Çevresinde Bulunan Dereler; 1. Ayvat deresi 2. Topuz deresi 3. NeĢet suyu Belgrad Ormanı zengin bir bitki örtüsüne sahiptir. BaĢlıca ağaç türleri MeĢe, Kayın, Gürgen, Kestane, Kızılağaç, Ihlamur, Akçaağaçdır. UlaĢım kolaylığı ve konumu itibarıyla yılın dört mevsimi, haftanın yedi günü tabiat severlerin akınına uğrar. KoĢu parkuru, uygun piknik alanları, kafeteryası ve otoparkları ile Ġstanbullular için ideal ortam sunmaktadır. Zengin flora ve faunası ile doğa bilimcilere hizmet vermektedir. Bahçeköyde bulunan Geyik Üretme Sahasında 46 birey yaĢamaktadır. Bahçeköy çevresinde, tabiat parkları kısmında geniĢ olarak bahsedilen 9 adet tabiat parkı mevcuttur. Belgrad Ormanı Turizm Talebi Değerleri Tablosu Halihazırda ki ziyaretçi Ziyaretçi (konaklamayanlar) : 1000.000 kiĢi sayısı Ziyaretçi Profili GeliĢlerinin Ġlk 5 Sebebi Bireysel gezginler : % 10 EĢler: % 20 Aileler : % 50 Tur grupları (tanıdık ve benzer talepteki kiĢilerin bir araya gelmesi Ģeklinde) : %10 Diğerleri : %10 1-Doğa Gezileri, 2-Fotosafariler, 3-Kırsal Miras Gezileri, 4-Doğa Eğitimi Programları 5-Adrenalin gezileri 140 UlaĢılabilirlik Analizi Sahanın Uluslararası havaalanına yakınlığı Alana UlaĢım Orta derecede yakın; 1 saat Özel taĢıt (X) Ziyaretçinin Genel ulaşım Toplu taĢıma ( ) kanaati: Ġyi Diğerleri (X ) (Bisiklet, motosiklet, yürüyüĢ, atlı vb.) UlaĢım için problemler: Yaz mevsiminde Pazar günleri yaĢanan trafik tıkanması. Altyapı Analizi Yetersiz TaĢımacılık ağı X Yerel ağ(toprak, asfalt) X Anayollara bağlantı X Yerel genel taĢımacılık X Programlar X Ücretler X Ring patikaları X ĠĢaret levhaları X Genel yer iĢaret levhaları X Bilgi panoları X Araçlar için park kapasitesi X Bilgi alma ve tercüme kolaylıkları X Restoran sayısı Ġyi Yeterli X 141 Açıklama Yeme Ġçme Konaklama Analizi Restoranların durumu Sayısı Kategori Açıklama Turistik Yerel Yemek Standartları 4 Yüksek standartlı yemek sunanlar : Yeterli ve yöresel standartta yemek sunanlar: 4 Kötü standartta yemek sunanlar : Barınma imkanları KuruluĢ Sayısı Kategori Yatak Sayısı (iyi-kötü-orta) Oteller - - - Hosteller (Misafirhaneler) - - - Yatak&kahvaltı oteli - - - Rota üstü kulübeler - - - Bungalov tarzı - - - Kamp alanı - - - Diğerleri: Pansiyon - - - Sahanın kendine has seçkin ve diğer önemli özellikleri; Var-Yok Sunduğu değerlerden Alan turist ziyaret döngüsüne girecek Ģekilde turistlerin Tek-eĢsiz olanlar var mı? Biraz farklı ama değerli olanlar Diğer ilgi çeken yerlere benzer olanlar Evet 142 Neler? Var Tarihi Su Bendleri Hangi Sahalar Kilyos Plajı Kısırkaya Plajı Sunduğu özellikleri ilgisini çekecek diğer alanlara yakın mı? Alandaki yabanıl varlıklar Bayrak türler 1.Kızıl Geyik 2. Diğer ilginç yaban hayatı (fauna) 1.Karaca 2. Kelebekler ….. tür Endemik bitkiler, ……. Tür Tatmin Edici Yaban Hayatı Ġzleme Ġmkanı Tatmin edici yaban hayatı izleme imkanı Garanti edilen türler var mı? Genellikle rastlanma ihtimali ġans veya mevsime bağlı olanlar Alanda bulunan tesisler KuĢlar Memeliler Açıklama Yaban Domuzu, Tilki, Sincap Geyik, Karaca Sahadaki tesisler Kır Lokantası Yetersiz Rekreasyonel tesisler Spor tesisleri Diğerleri Ġyi Yeterli Durum Açıklaması X X Tesisler yeterli ancak büyük onarınlarının yapılması gerekiyor. TaĢıma Kapasitesi Analizi Sosyal ve ekonomik taĢıma kapasitesi Değerlendirme ġekli: 1- Tamamen Sağlanabiliyor, 2- Genel Olarak Sağlanıyor, 3- Veri Yok, 4- Çoğunlukla Sağlanamıyor 5- Hiç Sağlanamıyor Göstergeler 1 2 3 Tüm ilgi grupları turizmden elde edilen gelirden eĢit pay alırlar X Tüm ilgi grupları turizm geliĢimine oranlı bir miktar para yatırımı yapabilir X Yerel ekonomi için turizm faydaları açıktır X Turizm geliĢimiyle ilgili paydaĢların ihtiyaç,istek ve önerileri ele alınıyor X 143 4 5 Tüm ilgi gruplarına önem veriliyor X Ġlgi gruplarının birbiriyle olan iliĢkileri iyi X Beraber çalıĢmanın önemi biliniyor X Ġyi bir iĢbirliği içindeler X Belirli kararların alınma amacı saklanmıyor X Yerel ilgi grupları karar almada söz sahibi X Bölgesel ilgi grupları karar almada söz sahibi X Diğer sektörler de turizm geliĢimine fayda sağlıyor X Turizm kırsal ekonomiye destek veriyor X Geleneksel faaliyetler ve üretim türleri turizm geliĢiminden sonra geliĢme gösterdi X Turizm geliĢimi istihdamı artırma beklentilerini karĢılıyor X Yerel halk, özellikle gençler için yeni iĢ imkanı ortaya çıktı X Kendi turizm iĢini kurmak isteyenlere yeterli destek veriliyor X Turizm iĢi kurmak için eğitim ve öğretim veriliyor X Planlı turizm uygulaması yapılıyor X Yerel köyler ve kamusal alanın özelliği turizmden sonra zarar görmemiĢtir. X Turizm temel olarak yerel mal ve hizmetlerden faydalanır X Bölgemizi ziyaret eden turist sayısı yeterlidir X Turizm kültürel mirasın devamına yardımcı oluyor X Turizm endüstriyel mirasın sürdürülmesi için yardımcı oluyor X Turizm geliĢimi peyzaj dokusuna zarar vermiyor X Turizm doğanın korunmasına yardımcı oluyor X Turizm kültürel manzaranın korunmasına yardımcı X oluyor Turizm hayat kalitesini artırıyor X 144 Sosyal ve Ekonomik TaĢıma Kapasitesi Verilerini Değerlendirme Sonuçları; Ekolojik taĢıma kapasitesi analizi Etki Faaliyet Genel etkiler Korunan alan üzerindeki etki Kabul edilebilir Kabul edilemez Kabul edilebilir ancak; Müspet /menfi Kamping&piknik Menfi AhĢap Hediyelik eĢyaların satılması, Müsbet Dağcılık,trekking Müsbet Olta balıkçılığı Müsbet Normal spor etkinlikleri Müsbet Yeme içme Menfi Doğa yürüyüĢü Müsbet Yaban hayatı gözlemi Müsbet Bilimsel geziler Müsbet Kabul edilebilir ancak araçların ormana girmelerine engel olunmalı 1- Tamamen doğru, 2- Genel olarak doğru, 3- Veri yok, 4- Çoğunlukla yanlıĢ, 5- Hiç yok, Ekolojik taĢıma kapasitesinin etkileri; Ekolojik göstergeler 1 Bitkiler turizm artıĢından etkilenmemektedir 2 3 4 X YürüyüĢ yolarından yürümeyen turistler bitkilere çok zarar 145 X 5 veriyor Turizmden dolayı daha fazla toprak erozyonu meydana gelmektedir X Korunan alanın suları gözle görünür Ģekilde kirlenmektedir X Turizm geliĢimi sebebi ile balık miktarı azalmıĢtır Korunan alanın yer altı suları içme suyu olarak kullanılabilir Turistler yaban hayatı için rahatsız edici bir faktördür X Turizmden dolayı flora ve faunada ölümler artmıĢtır X Fiziki/idari TaĢıma Kapasitesi Ġncelemesi ve Değerlendirmesi; (1-Akıcı, yeterli 2- Ġyi, 3- Fena değil, 4- Kötü, 5- Çok Kötü) Fiziki/idari taĢıma kapasitesi Yer Altyapı Kapasite 1 2 Korunan alana giriĢ yolları X Korunan alandaki yol ağı X 3 Korunan alan içindeki toplu taĢıma araçları Park giriĢi Park yeri imkanları Bilgi imkanları X akıĢ X Yer sayısı X Biletleme X yönlendirme X X Yetkililer Yiyecek içecek temini 5 X Park etme ĠĢaret levhaları 4 X Ziyaretçi merkezi X Ofisler X Basılı ve görsel materyal X Tedarik X 146 Ticaret Seçenekler Kolaylık tesisleri Tuvaletler X Atıkların toplanması X X Patika ağı Yeterlilik durumu Yaban hayatı izleme noktaları Sayısı ve uygunluğu Aktiviteler seçenekler X X Paket doğa turları Bisiklet kiralama X Araç kiralama At-katır kiralama ÇalıĢanlar X Yeterli sayıda Donanımlı X 4.8. ĠSTANBUL ĠLĠ SÜRDÜRÜLEBĠLĠR DOĞA TURĠZMĠ STRATEJĠLERĠ GeliĢme Stratejileri Strateji 1. “Doğa turizmi yatırım projelerine uygulanmak için teĢviklerin sağlanması ile Ġstanbul Ġlinin turizm sektöründe yatırımlarının arttırılması” Strateji 2. “Sürdürülebilir doğa turizmi ürünlerinin, turistik kalkınma sürecinde zarar görmek yerine, faydalı olan yerel çevre, toplum ve yöre kültürüyle uyum içinde iĢlenmesi” Strateji 3. Doğa turizmi potansiyel alanları olarak iĢaret edilen bölgelerde detaylı çalıĢma yapılarak doğa turizmi konulu tematik Tabiat Parklarının, Milli Parkların ilan edilmesi çalıĢmalarını yapmak, Strateji 4. Av turizmini geliĢtirmek amacıyla devlet avlaklarının sayısını arttırmak ve avcı derneklerinin doğa turizmi konusunda bilinç düzeyinin arttırılması, Strateji 5. Korunan alanlarda doğa turizmini içine alan model planlar geliĢtirmek, 147 Strateji 6. Kurumda doğa turizmi konusunda bir birim oluĢturularak gerekli eğitim ve bilgi desteğini sağlamak, Pazarlama Stratejisi Strateji 1. Milletler arası, ülke geneli, bölgesel ve yerel ölçekte markalaĢmanın hedeflenmesi, ülke çapında tanıtım ve pazarlamaya ek olarak varıĢ noktaları bazında tanıtım ve pazarlama faaliyetlerine baĢlanması” Strateji 2. “Doğa turizmi ürünlerinin her bileĢeninde toplam kalite yönetiminin, sertifikasyonun etkin kılınması” Strateji 3.Toplumun farklı kesimlerine uygun fiyatta, kaliteli turistik ürün alternatiflerinin sunulması, faydalandırmada yüksek ekonomik güç sahibi olmanın gerekmemesi ” Ziyaretçi Yönetimi Stratejisi Strateji 1. Koruma ilkeleri ve ziyaretçi yönetim kriterlerin yaygınlaĢtırılması, bunun yanında, müĢteri beklentilerine de dayalı sürdürülebilir ziyaretçi yönetiminin sağlanması” Ġzleme ve Değerlendirme sürdürülebilirliğin izlenmesi) Stratejisi (Turizmin etkilerinin ve Strateji 1. Turizmin etkilerinin izlenmesi için, izleme birimlerince göstergelerden yararlanılması” 148 6.1 .KAPASİTE GELİŞTİRME Amaç: ilgili paydaşların turizm(ekoturizm) açısından kapasitelerini geliştirmek Eylem Açıklama Yapacak kişi ve kuruluşlar İşbirliği ortakları Süresi Eylem no Öncelik Başlangıç tarihi 1 3 Ekoturizm eğitimi Yerel halkının eko-turizm hakkında eğitimi, Ekoturizme sunulabilecek ürünlerin geliştirlmesi ürünleri geliştirilmesi konusunda eğitilmesi. İTM, OSİ, Belediyeler, muhtarlıklar Ekoturizm Dernekleri 2 1 Ekoturizm Konseyi ve Ekoturizm Dernekleri Kurulması Eko-turizmde sağlanması, İTM, Kişiler, Özel girişim Muhtarlıklar, belediyeler, KY 2014 3 1 Doğa koruma eğiticileri yetiştirmek Doğa eğitimi için görev eğitimcilerin eğitilmesi, alacak OSİ, ÜNİVERSİTELER 2014 4 2 Haritaların oluşturulması Ekoturistler için rotaların yer aldığı haritaların oluşturulması ve basımı, İTM, OSİ, KY, İÖİ TUBİTAK, WWFTürkiye, TEMA Vakfı, WWF 5 2 İlgi gruplarının eğitimi Hedef birlikteliği için ilgi gruplarının toplantılarla hedeflere yönlendirilmesi, hedef birliğinin sağlanmas, İTM; OSİ; VALİLİK, KY B belediyeler 2014 6 2 Üniversitelerle ibirliği Her türlü faaliyetin planlanma, geliştirme ve uygulama safhalarında İstanbul içinde ve yakınındaki üniversitelerden bilimsel destek alınması için işbirliği yapılacaktır. OSİ, İTM, Dernekler 2014 7 3 Yabancı dil eğitimi Yabancı ziyaretçilerle sağlanacaktır. OSİ, HEM, ÜN. Dernekler 2014 8 1 Kurtarma Timlerinin kurulması Dağ ve mağara kurtarma Timlerinin kurulması sonucunda ziyaretçilerin güvenliği sağlanacaktır. OSİ,AFAD, Kaymakamlıklar Dernekler 2014 hedef birliğinin iletişim 149 2014 2014 2 0 1 3 2 0 1 4 2 0 1 5 2 0 1 7 2 0 1 9 Bütçesi ve Finans kaynağı 2 0 2 1 2 0 2 3 Göstergeler 6.2. FİZİKSEL ALTYAPININ OLUŞTURULMASI Amaç; altyapıyı güçlendirmek veya geliştirmek, Açıklama Yapacak kişi ve kuruluşlar İşbirliği ortakları 1 Süresi Başlangıç tarihi Öncelik Eylem no Eylem Atık yönetimi Katı atıkların yönetimi konusunda, vahşi depolama yapılması engellenecektir. Muhtarlıklar(M) belediyeler,(B) İl özel idaresi (İÖİ) Dernekler( D) Çevre ve Şehircilik md (ÇŞM) 2014 İl Turizm Md.(İTM) Kaynakamlıklar, KY, İÖİ , orman ve su işler md OSİ Özel girişim ÖG İTM, OSİ, Ky, B, İÖİ, D, ÇŞM 2014 D; 2014 Dernekler 2014 Favori alanlarda Doğa Müzesi ve Ekolojik Yorum Merkezleri kurulması için çalışmalar yapılacaktır. OSİ, İTMKy B İÖİ Dernekler, Üniversiteler 2014 Bilgileri verilen mağaraların ekoturistlerin ziyaretine açılması için gerekli düzenlemeler yapılması İTM, PSİ Ky İÖİ Dernekler, Üniversiteler 2014 İTM OSİ Ky B İÖİ OSİ; İTM, Ky, İÖİ; B Dernekler, 2014 Dernekler 2014 2 1 Alan düzenleme Kamping alanlarının ve günübirlik alanların düzenlenmesi, 3 1 Hizmet üniteleri geliştirme Favori seçilen ilçelerde alan içinde kalan, atıl binaların onarımı ve turizmde kullanımı sağlanacaktır. 4 1 5 2 Patika düzenlemeleri (trekking yol ağı oluşturma ve düzenleme) Doğa Müzesi kurulması 6 3 Mağaraların Ziyarete Açılması 7 2 Ziyaretçi merkezleri 8 2 Dağ bisikleti parkurları Favori alanlarda Dağ bisikleti patikası ağı için altyapı, araştırma ve organizasyonun tamamlanması, 150 2 0 1 3 2 0 1 4 2 0 1 5 2 0 1 7 Bütçesi ve Finans kaynağı 2 0 1 9 2 0 2 1 2 0 2 3 Göstergeler 9 1 Kuş gözlem kulelerinin yapılması Uygun sulak alanlara kuş gözlem kuleleri yapılarak kuş gözlemciliği ve kuş gözlemciliğine dayalı turizm altyapısı oluşturulmuş olacaktır. OSİ Dernekler 2014 10 1 Turizm alanlarına manzara seyir noktası ve seyir terasları yapılması Turizm alanlarında seyir noktası ve seyir terasları yapılarak cazibe arttırılacaktır. Dernekler 2014 11 2 Turizm alanlarına kuru tuvalet yapılması Yaya, atlı ve bisikletli doğa gezi güzergahları üzerinde uygun yerlere kuru tuvaletler yapılarak gezi parkurlarında atık yönetimi sorununa çözüm getirilmiş olacaktır. Özel İdareler, Belediyeler, Kaymakamlıklar ,Muhtarlıklar, OSİ OSİ, İl Özel İdaresi, kaymakamlıklar Dernekler 2014 6.4 . iZLEME VE DEĞERLENDİRMEYE YÖNELİK EYLEMLER Amaç: ekoturizm faaliyetlerinin izlenmesine ilişkin kriterlerin belirlenmesi, izlemenin yapılması, raporlama, değerlendirme ve geri bildirimlerin yapılması. 1 Açıklama Yapacak kişi ve kuruluşlar İşbirliği ortakları Süresi Başlangıç tarihi Öncelik Eylem no Eylem Değişimin sınırlarının belirlenmesi Doğal ve kültürel değerleri etkileyen tüm turizm faaliyetlerinin kabul edilebilir değişimin sınırlarının belirlenmesi, bu çalışmanın hedefi yöresel düzeyde kabul edilebilir sınırların tespitidir. OSİ, İTM, Üniversiteler 151 WWF, Dernekler 2014 2 0 1 3 2 0 1 4 2 0 1 5 2 0 1 7 Bütçesi ve Finans kaynağı 2 0 1 9 2 0 2 1 2 0 2 3 Göstergeler 2 1 Çevresel etkilerin izlenmesi indikatörlere göre izlenecektir. ÇŞM ,OSİ ,B Dernekler, KTM 2014 3 1 Ekonomik etkilerin izlenmesi indikatörlere göre izlenecektir İTM, Tarım Md Ky B Tic San Od. Dernekler, Üniv. 2014 4 1 Sosyal ve kültürel etkilerin izlenmesi indikatörlere göre izlenecektir OSİ, İTM Üniv Dernekler, 2014 5 1 Sürdürülebilirliğin izlenmesi indikatörlere göre izlenecektir OSİ; ÇŞM Dernekler, 2014 6 1 İzlemenin raporlama, dedğerlendirme ve geri bildirimlere dönüştürülmesi Doğal ve kültürel değerlere etki yapan Faaliyetlerin sınırlara göre durumunun izlenmesi ve raporlama, değerleme ve geri bildirimlerinin yapılması, OSİ; İTM ÜNİV Dernekler 2014 152 KAYNAKLAR -Ġ.B.B. 2007, Ġstanbul BüyükĢehir Alanı ve Çevresinde; Tarım Sektörünün GeliĢim Sürecinin Mekansal Boyutu ile Birlikte Ġncelenmesi ve AraĢtırılması, Bu Sektörün Geleceğe Dönük GeliĢme Eğilim ve Potansiyellerinin Belirlenmesi, Planlamaya Dönük GeliĢme Stratejileri ve Modellerinin Tanımlanması Konularına Yönelik Analitik Etüd ĠĢi, 6.5.1.2 Jeolojik Yapı Raporu -BimtaĢ 2006, Ġstanbul Ġl Bütünü Çevre Düzeni Planı Raporu -Orman Genel Müdürlüğü, 2008 ve 2010 Yılı Verileri --Ġl Çevre ve ġehircilik Müdürlüğü Çevre Durum Raporu, 2011-2012 -ĠSKĠ Faaliyet Raporu, 2006 -Devlet Meteoroloji ĠĢleri Genel Müdürlüğü, Ġstanbul Bölge Müdürlüğü Verileri, -DSĠ 14. Bölge Müdürlüğü Verileri -Gıda Tarım ve Hayvancılık Ġl Müdürlüğü -Kültür ve Turizm Ġl Müdürlüğü Web Sayfası --Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları -Çatalca Kaymakamlığı Web Sayfası -Orman ve Su ĠĢleri Bakanlığı Web Sayfası -Ġstanbul Valiliği Dernekler Müdürlüğü Verileri -Çatalca Kültür ve Turizm Derneği Verileri -Sinop Doğa Turizmi Master Planı 153 -Ġzmir Doğa Turizmi Master Planı 2012-2022 -Yıldız Teknik Üniversitesi Turizm Master Planı ÇalıĢma Raporu -Türkiye Bitkileri Kırmızı Kitabı -ġilenin Doğal Bitkileri Kitabı Neriman ÖZHATAY-Engin ÖZHATAY-Ali Önder ERDEM -Orman Bölge Müdürlüğü 2012 Yılı Verileri -Türkiye Sulak Alanlar Kongresi Bildiriler Kitabı -Ġstanbul Kültür Mirası ve Kültür Ekonomisi Envanteri 2010 Bilgi Üniversitesi Yayınları 154 155