3. Non-EU countries
Transkript
3. Non-EU countries
3. Non-EU countries What's new in the EU: European declaration warns against national protectionism By ARI SYRQUIN Luc Van den Brande, the president of the Committee of the Regions, last Thursday articulated a clear position against the return of economic protectionism in the European Union. He called for an integrated and coordinated approach between member states in light of the current economic situation, with an official declaration during the plenary session of the Committee of the Regions (CoR). The committee's approach is also important for Israeli businesses and ventures, as more and more Israeli enterprises are looking to penetrate into the European market at large, especially for public procurement bids and tenders. Established in 1994, the CoR was set up to address regional issues. The European Treaties oblige the Commission and Council to consult the CoR whenever new proposals are made in areas that have repercussions at regional or local level. The Maastricht Treaty set out five such areas: economic and social cohesion, trans-European infrastructure networks, health, education and culture. The Amsterdam Treaty added another five areas to the list: employment policy, social policy, the environment, vocational training and transport, which now covers much of the scope of the EU's activity. Over recent months, the financial crisis and the subsequent economic crisis have worsened and spread throughout the global economy. The declaration, if it will be backed by substantial measures, is the way Europe could show it is coming up with a coordinated response against protectionism. The consequences of the financial crisis on the economy should not change the EU's established and agreed long-term policy priorities regarding free trade, the promotion of research and innovation, the improvement of competitiveness, the reinforcement of territorial cohesion, the fight against global warming and the creation of a reformed energy economy. In the past few weeks, various opinions, proposals and projects have demonstrated either direct or indirect support for the idea that protectionism could be a solution to the current crisis or limit its consequences on national economies. The Declaration of the CoR made it clear that it firmly believes the measures taken by the EU and the member states for the recovery of the economy and the financial system can be successful if they are better coordinated at the European level, with open and constructive communication between all the stakeholders concerned. As the financial crisis spills over into the real economy, the efforts of the member states, regional and local authorities and EU institutions must focus on efficient support for demand and on protecting citizens, particularly the most vulnerable, against the negative consequences of slowdown and job cuts, while coping with the rules of competition and the stability pact within the existing legal framework. In a global world with complex supply chains, national protectionism might not only damage the structure of commercial interconnections, but also, and above all, hurt consumption (price, quality, choice) and - since imports are also part of the supply chains - production capacities, thereby damaging the economy as a whole. Protectionism and shortterm policies could produce a structurally weaker EU business and financial sector, with negative implications for productive potential in the wider economy, risking the need for repeated government intervention and leading to a heavier burden on public finances and the risk of default on state debts. National "go-it-alone" measures encourage others to follow and, if member states were to pursue uncoordinated rescue plans, the European single currency would suffer and the single market could eventually disintegrate. Therefore, the European governments should promote competitiveness rather than consider protectionist measures. Ari Syrquin is the head of the international department at GSCB Law Firm. Klaer: "Türkiye’nin AB’ye girmesini temenni ediyoruz" 14 Nisan 2009 Avrupa Birliği (AB) Bölgeler Komitesi Türkiye ile Đlişkiler Çalışma Grubu Başkanı Dr. Karl Heinz Klaer Đzmit Belediye Başkanı Nevzat Doğan’ı makamında ziyaret etti. Klaer, ziyarette yaptığı açıklamada, AB kurumsal yapısı içinde "yerel ve bölgesel yönetimlerin sesi" olan Bölgeler Komitesi’nin, 1994 yılında kurulduğunu söyledi. Klaer, komitenin 344 üyesinin AB ülkelerinin teklifi üzerine AB Konseyi tarafından tayin edildiğini, Bölgeler Komitesi sayesinde yerel ve bölgesel yönetimlerin birliğin karar alma sürecine aktif şekilde katıldığını, komitenin AB’nin ekonomik, siyasal ve sosyal bütünleşmesinde önemli rol aldığını belirtti. Klaer, şöyle konuştu: "Türkiye Çalışma Grubunun amaçları, Avrupa Topluluk Programları, fonlar ve bölgesel politikaların şekillendirilmesinde rol oynamak ve genişleme sürecini yerel düzeyde takip etmek, Türkiye ve Avrupa’daki yerel yönetimleri sürekli olarak bir araya getirmek ve üyelik sürecinde istişare yapmalarına zemin hazırlamaktır. Türkiye’nin AB’ye girmesini temenni ediyoruz. AB’ye üye olunduktan sonra yerel yönetimler de bundan etkilenecektir. Şu an AB süreci merkezi hükümet tarafından yürütülüyor ama AB’ye girildikten sonra merkezi hükümetin işi sona erecek, yerel yönetimler ön plana çıkacak." Đzmit Belediye Başkanı Nevzat Doğan da ziyaretten memnunluk duyduğunu ifade ederek, Türkiye’nin hızla AB’ye dâhil olmasını istediklerini söyledi. Yerel yönetimler olarak bu süreçte gerekenleri hızlı bir şekilde yapmak istediklerini bildiren Doğan, sadece AB’nin bir parçası olmak değil, halkın daha iyi yaşam şartlarına ulaşması ve yaşam açısından daha kaliteli kentlerin oluşturulmasını istediklerini kaydetti. http://kobi.milliyet.com.tr/haber/kobi-klaer-turkiye-nin-ab-ye-girmesini-temenniediyoruz,3934 Đzmit Belediyesi 14.04.2009 16:36:43 - Dr.Doğan´a AB´den Önemli Konuk Đzmit Belediyesi´nde bir önceki dönemde başlatılan AB düzeyindeki girişimlerin yeni dönemde de artarak devam edeceği görülüyor. Đzmit Belediyesi´nin yeni başkanı Dr. Nevzat Nevzat Doğan, AB Bölgeler Komitesi Türkiye Çalışma Grubu Başkanı Dr. Karl Heinz Klaer´i ağırlayarak, diyalog ve işbirliğini önemsediğini çok açık bir biçimde ortaya koydu. AB´nin önemli ismi olan Dr. Klaer´le makamında görüşen Doğan, "Sizi kentimizde ağırlamaktan büyük mutluluk duyuyorum. Umarım Đzmit´ten güzel anılarla ayrılırsınız"dedi. Đzmit´in Roma dönemine kadar uzanan tarihi geçmişi ile ilgili bilgi veren Doğan, Đzmit´i Avrupa standartlarına taşıma konusunda kararlı olduklarını belirterek " Ama biz bunu halkımızın daha iyi yaşamsal koşullara ulaşması için istiyoruz. Sadece AB´nin bir parçası olma özelliği ile değil. Çağdaş kentleri oluşturma adına karşılıklı birbirimize katacağımız çok şeyler var. Sizlerin yer alacağı bu çalışmalar içerisinde memnuniyetle görev alırım. Milletvekilliği döneminde de benzer çalışmaların içerisinde bulundum ve faydalı bir süreç olduğundan da kuşkum yok."şeklinde konuştu. BAŞKAN DOĞAN´A BRÜKSEL DAVETĐ Dr. Klaer´de başında bulunduğu kurumla ilgili bilgi verdi. Bölgeler komitesinin 352 kişiden oluştuğunu ve Avrupa Parlamentosu kadar güçlü bir temsil gücüne sahip olduğunu vurguladı. Türkiye´nin AB´ye girmek için temasların devam ettiğini belirten Klaer şöyle konuştu: " AB´nin kendisi doğrudan yerel yönetimlere etkileyecek bir uluslararası teşebbüstür. Türkiye´de merkezi hükümet kadar, yerel yönetimlerde bu süreci yakından takip etmeli, çünkü en fazla fayda görecek kuruluşlar yerel yöneticilerdir. Halk bazında da bu sürecin sahiplenmesi gerekir. AB platformu olarak yerel yöneticilerle diyalogu daha fazla geliştirmek istiyoruz. Bizleri Đzmit´e davet ettiğiniz için teşekkür ediyoruz. Bizlerde sizi Brüksel´e davet ediyor, çalışma grubunda yer almanızı istiyoruz." Klaer´den gelen bu teklife Doğan olumlu yanıt verdi. Başkan Dr. Doğan konuklarına pişmaniye ikram etti. AB´li konuk Kent Müzesi, Arkeoloji Müzesi gibi Đzmit´in tarihi mekânlarını da gezerek Đzmit´i daha yakından tanıma imkanı buldu. AB Bölgeler Komitesi Türkiye Çalışma Grubu Başkanı Dr. Karl Heinz Klaer ve beraberindekiler öğlen yemeğini SEKA Park´taki Yağmur Et Lokantası´nda yedi ve bu yemeğe Đzmit Belediyesi Başkan Yardımcısı Hüseyin Üzülmez´de katıldı. AB Bölgeler Komitesi Türkiye Çalışma Grubu Başkanı Dr. Karl Heinz Klaer ve Marmara ve Boğazları Belediyeler Birliği AB ve Uluslar arası Đlişkiler Merkezi Direktörü Murat Daoudov,Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Đbrahim Karaosmanoğlu´nu da ziyaret etti. Kaynak : http://www.saraybahce.bel.tr/tr/yazdir.asp?tur=hb&id=4414&t=1 Dr. Karl-Heinz Klaer Aydın'ı ziyaret etti 15 Nisan 2009 12:03 Marmara ve Boğazları Belediyeler Birliği’nin (MBB) davetlisi olarak Türkiye’ye gelen AB Bölgeler Komitesi Türkiye Çalışma Grubu Başkanı Dr. Karl-Heinz Klaer, MBB Başkan Vekili ve Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın’ı makamında ziyaret etti. AB Bölgeler Komitesi Türkiye Çalışma Grubu Başkanı Dr. Karl-Heinz Klaer, Türkiye’nin AB süreci için büyük bir önem taşıyan, Türkiye ve Aday Ülkeler Raporu’nun bu yılın Haziran ayında gerçekleştirilecek Genel Kurul’da ele alınacağını söyledi. AB Bölgeler Komitesi Türkiye Çalışma Grubu Başkanı Dr. Karl-Heinz Klaer, Marmara ve Boğazları Belediyeler Birliği’nin (MBB) davetlisi olarak Türkiye’ye geldi. Klaer, 4 gün sürecek çalışma programının ilk ayağında önce MBB Başkan Vekili ve Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın’ı makamında ziyaret etti. Samimi bir ortamda gerçekleşen ziyaret sırasında Klaer, Başkan Aydın’ı üçüncü kez Zeytinburnu Belediye Başkanlığı’na seçilmesi dolayısıyla kutladı. Türkiye’de gerçekleştirilen seçimlerin demokratik bir ortamda cereyan etmesinden son derece memnun kaldığını ifade eden Klaer, “Türkiye bu sınavı da başarılı bir şekilde vererek AB’ye önemli bir mesaj göndermiştir” dedi. Türkiye’nin AB üyelik sürecini değerlendiren Dr. Klaer, AB Bölgeler Komitesi Türkiye Çalışma Grubu olarak yoğun bir çaba harcadıklarını söyledi. Türkiye ve Aday Ülkeler Raporu’nun bu yılın Haziran ayında gerçekleştirilecek olan genel kurul toplantısında ele alınacağını ifade eden Klaer, AB konusunda Türkiye’de çok ciddi çalışmalar yürütüldüğünü kaydetti. Bu konuda özellikle MBB’nin Çalışma Grubu’na büyük bir destek verdiğini belirten Klaer “MBB yürüttüğü son derece önemli projelerle AB Bölgeler Komitesi Çalışma Grubu’nun partner kuruluşu haline geldi. Türkiye’deki birçok kurum MBB’yi örnek almalı ve birikimlerinden faydalanmalıdır” diye konuştu. MBB Başkanvekili ve Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın ise ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirdi ve Avrupa Birliği projesinin bir barış projesi olduğunu ifade ederek Türkiye’nin bu projenin içinde mutlaka yer almak istediğini söyledi. Aydın, “Türkiyesiz bir Avrupa Birliği düşünülemez. Yerel yönetimler de bu projenin gelişmesine her türlü desteği vermeye hazırdır. Đşte bunun en güzel örneği Đstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve MBB Başkanı Kadir Topbaş’tır. Zeytinburnu Yerel Kalkınma ve AB Đlişkiler Koordinasyon Merkezi’nde yürütülen proje ve çalışmalar bu süreç için çok büyük önem taşımaktadır” dedi. Ziyaret sırasında Başkan Aydın, Zeytinburnu’nda bulunan Türkiye’nin ilk ve tek tıbbi bitkiler bahçesinden toplanan bitkilerle hazırlanan özel çayı Dr. Klaer’e kendisi servis etti. KARL-HEINZ KLAER: Türkiye ile ilgili rapor haziranda görüşülecek 15 Nisan 2009 Çarşamba Đstihbarat Servisi ĐSTANBUL AB Bölgeler Komitesi Türkiye Çalışma Grubu Başkanı Dr. Karl-Heinz Klaer, Türkiye’nin AB süreci için büyük bir önem taşıyan, Türkiye ve Aday Ülkeler Raporu’nun bu yılın Haziran ayında gerçekleştirilecek genel kurulda ele alınacağını söyledi. Marmara ve Boğazları Belediyeler Birliği’nin (MBB) davetlisi olarak Türkiye’ye gelen Dr. Karl-Heinz Klaer, MBB Başkan Vekili ve Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın’ı makamında ziyaret etti. Türkiye’nin AB üyelik sürecini değerlendiren Dr. Klaer, AB Bölgeler Komitesi Türkiye Çalışma Grubu olarak yoğun bir çaba harcadıklarını söyledi. Klaer “MBB yürüttüğü son derece önemli projelerle AB Bölgeler Komitesi Çalışma Grubu’nun partner kuruluşu haline geldi” dedi. http://www.turkiyegazetesi.com/HaberDetay.aspx?haberid=405868 Şehrinizin Geleceği Çok Daha Güzel Marmara ve Boğazları Belediyeler Birliği’nin davetlisi olarak Türkiye’ye gelen AB Bölgeler Komitesi Türkiye Çalışma Grubu Başkanı Karl Heınz Klaer, Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu’nu makamında ziyaret etti. AB ve Uluslararası Đlişkiler Merkezi Direktörü Murat Daoudov ile birlikte ziyareti gerçekleştiren Klaer, Sakarya’yı gezdiklerini ve çok beğendiklerini belirtti. Poyrazlar, Yenikent, Sapanca, Kent Park başta olmaz üzere farklı noktaları ziyaret eden Klaer, Sakarya’nın gelecekte çok daha büyük gelişme kat edecek bir potansiyele sahip olduğunu ifade etti. Özellikle Sakarya’da yeşilin büyük bir farklılık yarattığını belirten Klaer, “Sakaryalılar, şehirlerinin potansiyelinin farkına varmalıdırlar. Gezip gördüğümüz kadarıyla Sakarya oldukça güzel bir şehir. Mevcut potansiyel doğru kullanılabilir ve iyi yönlendirilebilirse Sakarya gelecekte adından sıkça söz ettirecek bir şehir olacaktır” dedi. Sakarya Türkiye’nin gözdesi olacak Klaer’in ziyaretinden duyduğu memnuniyeti anlatan Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu, “Sayın Klaer’in şehrimiz hakkında yapmış olduğu gözlemler bizi mutlu etmiştir. Bizlerde şehrimize ve milletimize güveniyoruz. Đnşallah beş yıllık görev süremizin ardından Sakarya herkesin bahsettiği, inandığı bir şehir haline gelecektir. Şehrimiz ülkemizin gözde şehirlerinden biri olacaktır” dedi. Bu haber 202 defa incelenmiştir. Eklenme: 15-04-2009 Çarşamba 16:37 http://www.sakarya.bel.tr/haber.php?id=1557&uk=16&ak=44 Yerel Yönetim ve Seçimler | 16.04.2009 Klaer: “AB Bölgeler Komitesi toplantılarını Türkiye’ye taşımak istiyoruz” Avrupa Birliği Bölgeler Komitesi Türkiye ile Đlişkiler Çalışma Grubu Başkanı Dr. Karl Heinz Klaer, diyaloğun gelişmesi bakımından Bölgeler Komitesi toplantılarını Türkiye'ye taşımak istediklerini söyledi. Kısa Haber Klaer, haziran ayında yapılacak Bölgeler Komitesi Genel Kurulu öncesi Türkiye'yi yakından tanımak, yerel yöneticilerle sıcak diyalog kurmak amacıyla ziyaretlerde bulunduğunu bildirdi. Genel kurulda AB genişleme raporunun da tartışılacağını ifade eden Klaer, Türkiye'nin AB üyesi olmasını arzuladığını belirtti. Klaer, AB mevzuatlarının pek çoğunun yerel yönetimleri ilgilendirdiğini dile getirerek, Türkiye'de de çeşitli diyalog arayışında olduklarını, en önemli desteği Marmara ve Boğazları Belediyeler Birliğinden gördüklerini söyledi. Türkiye'nin diğer bölgeleriyle de diyalog geliştirmek istediklerine değinen Klaer, şöyle konuştu: ''Diyaloğun gelişmesi bakımından Bölgeler Komitesi toplantılarını Türkiye'ye taşımak istiyoruz. Toplantı geçen yıl Đstanbul'da yapıldı, bu yıl Đzmir'de yapılacak, önümüzdeki dönemde de Kayseri ve Gaziantep'te toplantı yapmayı planlıyoruz.'' © EurActiv 2003-2009. www.euractiv.com.tr/yerel-yonetimler-ve-secimler/article/klaer-ab-bolgeler-komitesitoplantilarini-turkiyeye-tasimak-istiyoruz-005438 AB Bölgeler Komitesi'nden Dr. Klaer: Türkiye, Henüz Avrupa'nın Tümünde Demokratik Ülke Olarak Tanınmıyor Avrupa Birliği Bölgeler Komitesi Türkiye Çalışma Grubu Başkanı Dr. Karl Heinz Klaer, Türkiye'nin Avrupa'da Fransa ve Almanya'da Tanındığı Gibi Demokratik Olarak Bilinmediğini Söyledi. Tlaer, Türkiye'nin Bu Noktada Biraz Sabra ve Đyi Niyete Đhtiyacı Olduğunu, AB'ye Tam Üye Olduğunda Her Şey Değişeceğini Đfade Etti. Haber Yayın Tarihi: 16.04.2009 14:02 Resmi büyütmek için tıklayın Avrupa Birliği Bölgeler Komitesi Türkiye Çalışma Grubu Başkanı Dr. Karl Heinz Klaer, Türkiye'nin Avrupa'da Fransa ve Almanya'da tanındığı gibi demokratik olarak bilinmediğini söyledi. Tlaer, Türkiye'nin bu noktada biraz sabra ve iyi niyete ihtiyacı olduğunu, AB'ye tam üye olduğunda her şey değişeceğini ifade etti. Marmara ve Boğazları Belediyeler Birliği'nin programına katılmak üzere Türkiye'de bulunan Avrupa Birliği Bölgeler Komitesi Türkiye Çalışma Grubu Başkanı Dr. Karl Heinz Klaer, Bursa'yı çok beğendiğini söyledi. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe'yi tarihi belediye binasında ziyaret eden Dr. Klaer, Bursa'ya ilk kez geldiğini belirterek, "Daha önce Đstanbul'a gelmiştim ve Türkiye'nin Đstanbul'dan ibaret olmadığını biliyorum. Bursa'ya ilk gelişim ve burada kendimi Avrupa dışındaymışım gibi hissetmedim. Bu kenti çok beğendim. Başkan Recep Altepe'yi tebrik ediyorum" diye konuştu. Avrupa Birliği'nin temsilcisi olarak geldiği Bursa'da çalışmaları hakkında bilgiler veren Klaer, Avrupa Birliği'nde yerel ve bölgesel otoriteleri temsil ettiklerini ve ortak bir anlayış ve ortak projeler oluşturmak amacıyla faaliyet gösterdiklerini bildirdi. Türkiye'nin başkanlık yapacağı yeni bir denetim kurulu oluşturmayı hedeflediklerini de kaydeden Klaer, "Marmara ve Boğazları Belediyeler Birliği'nin desteğiyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Sizlerin de bu birliğe üye olduğunuzu biliyor ve desteklerinizi bekliyoruz" dedi. Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne girmesinin çok önemli olduğunu da sözlerine ekleyen Klaer, "Türkiye, Avrupa'da özellikle Fransa'da Almanya'da tanındığı gibi demokratik olarak bilinmiyor. Fransa'nın hala bu ülke ile ilgili Sarkozy kadar olmasa da endişeleri var. Tanıma süreci biraz zaman alan bir olay. Türkiye'nin bu noktada biraz sabra ve iyi niyete ihtiyacı var. Türkiye, AB'ye tam üye olduğunda her şey değişecek. Türkiye'nin AB'ye girmesi bizim için de avantaj. Çünkü her alanda karşılıklı ilişkilerin yaşanması önemli" şeklinde konuştu. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe ise konuşmasında, Türkiye'nin Avrupa'da gerçek anlamda tanınmadığını vurguladı. Başkan Altepe, şöyle konuştu: "Yerel yönetimlerde sivil hayat önemli. Bizim sorunumuz ülkemizin tanınmaması. Genelde Avrupa'da Türkiye denince bir Arap ülkesi olarak algılanıyoruz. Türk milleti, çok karakterli bir millet. Türkiye, çok özellikli bir ülke. Türkiye'nin genç nüfusu da önemli bir avantajımız. Bu genç nüfus Avrupa Birliği'ne üye olduğumuz takdirde size de katkı sağlayacaktır" dedi. Geçmiş yıllarda yapılan çalışmalardan örnekler de veren Başkan Altepe, şunları söyledi: "Biz Balkanlar'da yaptığımız çalışmalarda ilişkilerimizi geliştirdik. Sizlerin deneyimlerinizden faydalanmak bizim için de çok önemli. Burada yapacağımız her şeyin en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Restorasyon çalışmalarımızdan sosyal yaşama kadar her alanda faaliyette bulunduk. Bu tarz konularda işbirliği halinde bulunmamız önemli." AK Parti Bursa Milletvekili Ali Kul ile Yıldırım Belediye Başkanı Özgen Keskin'in de hazır bulunduğu ziyaretin ardından Başkan Recep Altepe, Dr. Karl Heinz Klaer'e çini tablo armağan etti. (CĐHAN) http://sondakika.com/haber-ab-bolgeler-komitesi-nden-dr-klaer-turkiye-henuz/ Yurt Haberler 17.04.2009 Avrupa Birliği'nden Yıldırım'a ziyaret Avrupa Birliği Bölgeler Komitesi Türkiye Çalışma Gurubu Başkanı Dr. Karl-Heinz Klaer, Marmara ve Boğazları Belediyeleri Birliği'nin davetlisi olarak Türkiye'ye geldi. YENĐ ŞAFAK / BURSA Türkiye ziyaretinin 2. gününde Yıldırım Belediyesi'nin ev sahipliğinde Bursa'ya gelen Bay Klaer, önce Yıldırım Belediye Başkanı Özgen Keskin'i makamında ziyeret ederek, görevinde başarı diledi. Dr. Karl-Heinz Klaer, Yıldırım Belediyesi'nin AB fonlarından en iyi yararlanan belediyelerden biri olduğunu söyleyerek, yaptığı projelerin önemine dikkat çekti. Yıldırım Belediye Başkanı Özgen Keskin, Bay Klaer'e ziyaretinden ötürü teşekkür ederek, kendisine Bursa'nın simgesi olan hediyeler takdim etti. Yıldırım Belediye Başkanı Özgen Keskin, Bay Klaer ve beraberindeki heyete; meclis salonu ve Ak Hizmet Masalarını gezdirerek, yönetişim şeklini anlattı. Özgen Keskin Yıldırım Belediyesi'ndeki kısa turun ardından, Ab Bölgeler Komitesi Türkiye Çalışma Gurubu Başkanı Dr. Karl-Heinz Klaer ve heyetini, Bursa'nın önemli lezzetlerinden olan Đskender Kebabı tattırmak üzere Đskender Kebaba götürdü.Bursa'yı çok beğendiğini ifade eden Bay Klaer, Özgen Keskin ve ekibine misafirperver ağırlamalarından ötürü teşekkür etti. Klaer, AB fonları hakkında bilgi verdi Avrupa Birliği Bölgeler Komitesi Türkiye Çalışma Grubu Başkanı Dr. Karl Heinz Klaer, Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’i ziyaret ederek, AB fonlarından belediyelerin nasıl yararlanacağı konusunda bilgiler verdi. Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’e nezaket ziyaretinde bulunan AB Bölgeler Komitesi Türkiye Çalışma Grubu Başkanı Dr. Karl Heinz Klaer, AB fonlarının herkese açık olduğunu belirterek, “Bu fonlar sizler için, bizler için yani herkes için açık. Yeter ki bilimsel ve çok ortaklı projeler yaratın. Zaten birlikte daha güzel ve yaşanabilir bir dünya için çalışıyoruz. Geleceğe ve çocuklarımıza doğal güzelliklerini yitirmemiş bir dünya bırakmalıyız” diye konuştu. AB fonlarının özellikle de eğitim ve çevre konusunda daha toleranslı olduğuna değinen Dr. Karl Heinz Klaer, “AB fonlarından yararlanmak istiyorsanız mutlaka kardeş şehirlerinizle birlikte projeler üretmeli ve bunlara üniversiteleri de dahil etmelisiniz. Ne kadar çok ortak olursa projenin o kadar çok kazanımı olur. AB son zamanlarda dört ve daha fazla ortaklı projelere daha çok önem veriyor. Nilüfer Belediyesi olarak projelerinizde sivil toplum kuruluşları, akademik odalar ve üniversiteleri de projeye ortak ettiğiniz taktirde AB fonlarında vize almayacak hiçbir projeniz olmaz” diye konuştu. Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ise bünyesinde AB Ofisi oluşturan ilk belediyenin Nilüfer Belediyesi olduğunu belirterek, “Bizler AB Ofisi, Yerel Gündem 21 ve ayrıca dışarıdan aldığımız hizmet desteğiyle genç, aktif ve dinamik bir çalışma ekibi oluşturduk. 2008 yılında EFQM Kalite Hizmet Ödülü’nde finale kaldık. Şimdiki hedefimiz ise 2010 yılında büyük ödül Nilüfer’e getirmek” dedi. Nilüfer Belediyesi’nin kardeş şehri olan Đsveç’in Umea, Romanya’nın Braila, Bulgaristan’ın Ardino şehirleriyle birlikte ortak projeler içerisinde olduklarına değinen Başkan Mustafa Bozbey, Nilüfer’e yeni bağlanan Gölyazı için AB fonlarından yararlanmak istediklerini belirtti. Dr. Karl Heinz Klaer’e Gölyazı hakkında bilgiler veren Başkan Mustafa Bozbey, “Dünyada halen yaşayan 9 gölden biri olan Uluabat Gölü’nün kıyısındaki tarihi Gölyazı’yı ulusal ve uluslararası turizme kazandırmak için önemli bir projemiz var. Buradaki tarihi dokuyu koruyarak başta kilise olmak üzere pek çok tarihi binayı ve antik tiyatroyu restorasyon çalışmalarıyla gün yüzüne çıkaracağız” diye konuştu. Başkan Mustafa Bozbey, Avrupa Birliği Bölgeler Komitesi Türkiye Çalışma Grubu Başkanı Dr. Karl Heinz Klaer ve beraberindeki heyete Nilüfer’i ve Bursa’yı tanıtan birer kitap hediye etti. 18 Nisan 2009, Cumartesi http://www.nilufer-bld.gov.tr/?i=haber&id=202 AB Bölgeler Komitesi'nden Marmara Bölgesi'ne Önemli Ziyaret Avrupa Birliği Bölgeler Komitesi Türkiye Çalışma Grubu Başkanı Dr. Karl-Heinz Klaer (Klär), Marmara ve Boğazları Belediyeler Birliği’nin davetlisi olarak 13-17 Nisan 2009 tarihleri arasında Marmara Bölgesi’ne bir çalışma ziyaretini gerçekleştirdi. Ziyaret programının, 29 Mart 2009 tarihinde yapılan mahalli seçimlerden sonra ve 2009 yılı Haziran ayında yapılacak Bölgeler Komitesi Genel Kurulu toplantısında ele alınacak olan Türkiye ve Aday Ülkeler Raporu’nun görüşülmesinden önce yapılmış olması, ziyaretin önemini artırdı. Bay Klaer, Đstanbul, Kocaeli, Sakarya ve Bursa illerinde birçok belediye başkanı ile bir araya geldi. Klaer ilk önce, Đstanbul’da Zeytinburnu Belediye Başkanı ve MBB Başkan Vekili Murat Aydın’ı makamında ziyaret etti. Samimi bir ortamda gerçekleşen ziyaret sırasında Klaer, Başkan Aydın’ı üçüncü kez Zeytinburnu Belediye Başkanlığı’na seçilmesi dolayısıyla kutladı. Türkiye’de gerçekleştirilen seçimlerin demokratik bir ortamda cereyan etmesinden son derece memnun kaldığını ifade eden Klaer, “Türkiye bu sınavı da başarılı bir şekilde vererek AB’ye önemli bir mesaj göndermiştir” dedi. Marmara Belediyeler Birliği, Bölgeler Komitesi’nin En Önemli Partneri Türkiye’nin AB üyelik sürecini değerlendiren Dr. Klaer, AB Bölgeler Komitesi Türkiye Çalışma Grubu olarak yoğun bir çaba harcadıklarını söyledi. Bu konuda özellikle MBB’nin Çalışma Grubu’na büyük bir destek verdiğini belirten Klaer “MBB yürüttüğü son derece önemli projelerle AB Bölgeler Komitesi Çalışma Grubu’nun ana partner kuruluşu haline geldi. MBB olmasaydı bu başarıyı elde edemezdik. Türkiye’deki birçok kurum MBB’yi örnek almalı ve birikimlerinden faydalanmalıdır” diye konuştu. Ancak bu çalışmanın daha ileri düzeye taşınması gerektiğini ifade eden Klaer, yerel düzeyde AB-Türkiye Ortak Đstişare Komitesi’nin kurulmasının önemine değindi ve bu konuda Türk yerel yöneticilerin desteğini istedi. Türkiye’nin merkezi yönetiminin resmi talebi ile kurulacak olan bu platform için AB Bölgeler Komitesi olarak hazır olduklarını söyledi. Đstanbul’da Murat Aydın ile birlikte Eyüp Belediye Başkanı Đsmail Kavuncu’yu ziyaret Klaer, burada yeni seçilen Başkan Kavuncu ile sohbet etti ve Türkiye Çalışma Grubu’nun çalışmalarına aktif bir şekilde katılmasını istedi. Đzmit’te Diyalog ve Đşbirliği Vurgulandı 14 Nisan günü Đstanbul’dan Đzmit’e geçen Bay Klaer’e asistanı Benedicte Charbonnier ve MBB AB ve Uluslararası Đlişkiler Merkezi Direktörü Murat Daoudov eşlik etti. Đzmit Belediye Başkanı Dr. Nevzat Doğan’ı makamında ziyaret eden Klaer, göreve yeni seçilen Başkan Doğan’ı tebrik etti ve Bölgeler Komitesi’nin çalışmaları hakkında bilgi verdi. Heyeti kabul eden Başkan Doğan, 22. dönemde yaptığı milletvekili görevinde “parlamenter diplomasisine” önem verdiğini anlatarak, artık yeni görevinde “şehirler diplomasisine” de aktif katkı sağlayacağını ifade etti. Đzmit programında ayrıca, Dr. Nevzat Doğan ile Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Đbrahim Karaosmanoğlu’yu makamında ziyaret eden Dr. Karl-Heinz Klaer, burada da Ortak Đstişare Komitesi için destek istedi. Başkan Karaosmanoğlu da, Türkiye’deki yerel yönetimlerin AB üyeliğine hazır olduklarını ifade ederek, Komite için Ankara nezdinde gerekli girişimlerde bulunmaya hazır oldukları, bu konuda MBB’nin inisiyatif alacağını söyledi. Đzmit Belediyesi’nin ev sahipliğinde devam eden program çerçevesinde Bay Klaer’e, Đzmit Belediye Başkanı Dr. Nevzat Doğan ve Yardımcısı Hüseyin Üzülmez tarafından Đzmit’te kurulması düşünülen “kültür koridoru” tanıtıldı ve bazı tarihi mekanlar gösterildi. Akşam yemeğine ise, Đzmit-Saraybahçe eski Başkanı ve MBB eski Encümen üyesi Halil Vehbi Yenice de katıldı ve Bay Klaer ile sıcak ortamda sohbet etti. Depremden Sonra Yenilenen Sakarya 15 Nisan günü Sakarya programına devam eden Klaer, burada Sakarya Büyükşehir Belediyesi Başkanı Zeki Toçoğlu’nun misafiri oldu. Başkan Toçoğlu’nu makamında ziyaret eden Klaer, seçim sonuçları ile ilgili olarak Başkanı tebrik etti ve yeni görevde başarılar diledi. Türkiye Çalışma Grubu’nun çalışmaları ve Ortak Đstişare Komitesi projesi hakkında Başkanı bilgilendiren Klaer, burada da sıcak bir ilgi ile karşılandı ve destek sözünü aldı. Sakarya ziyaretinde Sedirvan Belediye Başkanı Yusuf Alemdar’ı da ziyaret eden Klaer, kendisi ile AB uyum süreci ve yerel yönetimlerin katkıları konusunda bir süre sohbet etti. Ziyaretin bir diğer durağı ise Adapazarı Merkez Belediyesi oldu. Başkan Süleyman Dişli’nin il dışında olması sebebiyle Başkan Vekili tarafından kabul edilen Klaer, daha sonra Sakarya’nın deprem sonrası yenilenen alanları ziyaret etti. Büyükşehir Belediyesi’nde Sakarya’yı anlatan sunumu ilgi ile izleyen Klaer, Başkan Zeki Toçoğlu’nun projeleri hakkında bilgi aldı. Sapanca ve Poyraz göllerini de içine alan il ziyaret programında heyete Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Doç.Dr. Atilla Arkan eşlik etti. Bursa’da Sıcak Karşılama Sakarya’dan sonra Bursa’ya geçen heyete MBB Dış Đlişkiler Görevlisi Đskender Güneş refakat etti. Bursa Yıldırım Belediyesi Başkanı ve MBB Encümen üyesi Özgen Keskin’in makamında kabul edilen Dr. Karl-Heinz Klaer, Başkan Keskin'e görevinde başarı diledi. Klaer, Yıldırım Belediyesi'nin AB fonlarından en iyi yararlanan belediyelerden biri olduğunu söyleyerek, yaptığı projelerin önemine dikkat çekti. Yıldırım Belediye Başkanı Özgen Keskin, Bay Klaer'e ziyaretinden ötürü teşekkür ederek, kendisine Bursa'nın simgesi olan hediyeler takdim etti. Başkan Keskin, Bay Klaer ve beraberindeki heyete; meclis salonu ve Ak Hizmet Masalarını gezdirerek, yönetişim şeklini anlattı. Yıldırım Belediyesi'ndeki kısa turun ardından, Bursa'yı çok beğendiğini ifade eden Bay Klaer, Özgen Keskin ve ekibine misafirperver ağırlamalarından ötürü teşekkür etti. Bursa programında ayrıca Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkanı Recep Altepe’yi makamında ziyaret eden Bay Klaer, çok samimi ve sıcak ortamda sohbet etme ve çalışmalarından bahsetme fırsatını buldu. Marmara ve Boğazları Belediyeler Birliği’nin düzenlediği programdan ve temaslardan çok memnun olduğunu ifade eden Klaer, belediyelerin AB ile ilgili faaliyetlere ve AB süresinde daha fazla dahil olmalarını temenni ettiğini söyledi. Başkan Recep Altepe ise konuşmasında, Türkiye'nin Avrupa'da gerçek anlamda tanınmadığını vurguladı. Başkan Altepe, şöyle konuştu: "Bizim sorunumuz ülkemizin yeterince tanınmaması. Türkiye, çok özellikli bir ülke. Türkiye'nin genç nüfusu da önemli bir avantajımız. Bu genç nüfus Avrupa Birliği'ne üye olduğumuz takdirde size de katkı sağlayacaktır" dedi. Ziyarete, AK Parti Bursa Milletvekili Ali Kul ve Yıldırım Belediye Başkanı Özgen Keskin de katıldı. Öğleden sonra Bursa’da Nilüfer Belediyesi’ni ziyaret eden Bay Klaer, Başkan Mustafa Bozbey ile görüştü. Aynı zamanda MBB Encümen üyesi olan Başkan Bozbey, Bölgeler Komitesi’ne verdiklerini önemine değinerek, Nilüfer Belediyesi olarak Avrupa Birliği ile daha fazla işbirliği yapmak istediklerini, bu amaçla AB Ofisi, Yerel Gündem 21 ve diğer ekipler kurduklarını anlattı. Đstanbul’da MBB Kütüphanesine Ziyaret Son olarak, 17 Nisan günü Đstanbul’da MBB hizmet binasında Genel Sekreter Doç.Dr. Recep Bozlağan ile bir ayara gelen Bay Klaer, yakında açılacak olan Mimar Turgut Cansever Şehir ve Yerel Yönetimler Đhtisas Kütüphanesi’ni ziyaret etti. Kütüphane çalışmasını çok önemsediklerini ifade eden Klaer, MBB’ye Alman yerel yönetim sistemi hakkında kitap sağlayacaklarını söyledi. 17 Nisan günü ayrıca Almanya Federal Cumhuriyeti Başkonsolos Vekili Peter Von Wesendonk’u ziyaret eden Bay Klaer, burada Marmara Bölgesi’nde gerçekleştirdiği ziyaret programını ve görüşmelerden dolayı memnuniyetini anlattı. Bay Klaer aynı gün uçakla Almanya’ya döndü. Bölgeler Komitesi Türkiye Çalışma Grubu Đki Yıldır Faaliyette Avrupa Birliği kurumsal yapısı içerisinde yerel ve bölgesel yönetimlerin sesi olan AB Bölgeler Komitesi 1994 yılında kuruldu. Halen 344 üyesi olan Komitede, AB üye ülkelerinin bölge ve şehirlerini temsilcileri dört yıl süreyle görev yaparlar. Bölgeler Komitesi sayesinde, yerel ve bölgesel yönetimler Birliğin karar alma sürecine aktif şekilde katılır ve Komite’nin AB’nin ekonomik, siyasal ve sosyal bütünleşmesinde önemli rol oynamasını sağlar. AB Bölgeler Komitesi, 5 Aralık 2006 tarihli kararı ile Türkiye Çalışma Grubu’nun kurulmasını kararlaştırdı. Bu organın amaçları, Avrupa Topluluk Programları, fonlar ve bölgesel politikaların şekillendirilmesinde rol oynamak ve genişleme sürecini yerel düzeyde takip etmektir. Ayrıca Türkiye ve Avrupa’daki yerel yönetimleri sürekli olarak bir araya getirmek ve üyelik sürecinde istişare yapmalarına zemin hazırlamaktır. Marmara ve Boğazları Belediyeler Birliği, Türkiye Çalışma Grubu ile aktif işbirliğini geliştirmekte ve toplantılarına düzenli olarak katılıyor. Klaer Almanya ve Avrupa’da Tanınmış Siyasetçi AB Bölgeler Komitesi Türkiye Çalışma Grubu Başkanı Dr. Karl-Heinz Klaer (Klär), Bölgeler Komitesi’nde Sosyalist Grubu 1. Başkan Yardımcısı, aynı zamanda Almanya Rhineland-Palatinate Eyaleti Devlet Sekreteri’dir. 18 yıldır seçimleri kazanan Klaer, Almanya’nın tüm eyaletlerinde en uzun süre ile Devlet Sekreteri görevinde bulunan kişidir. Klaer ayrıca, Almanya Federal Konseyi (Senatosu) Bundesrat üyesidir. Bay Klaer, 1983-1987 yılları arasında ünlü Alman devlet adamı, Alman Sosyal Demokrat Partisi Başkanı ve eski Başbakan Willy Brandt’ın özel kalem müdürlüğünü yaptı. Tarihçi ve ekonomi uzmanı olan Klaer, 16 Ocak 1947 tarihinde Almanya’da doğdu ve iki çocuk babasıdır. Tamer Nakışçı: Avrupa’nın Yaratıcı Geleceğini Belirleyecek 100 Genç Yetenekten Biri Haber: yapi.com.tr 17.04.2009 2009 Avrupa Yenilikçilik ve Yaratıcılık Yılı programı kapsamında Bölgeler Komitesi ve Avrupa Komisyonu ortaklığı ile 20-21 Nisan 2009 tarihlerinde Brüksel’de bir Yaratıcılık Forumu düzenleniyor. 'Avrupa’nın Yaratıcı Bölgeleri ve Şehirleri' konulu bu foruma, Komite üyesi 344 bölge ve şehirden yaratıcı uygulamalar davet edildi. Bu bölge ve şehirler aynı zamanda programın ‘100 Genç Yetenek’ başlıklı bölümünde bilim, sanat, şehircilik, medya ve sosyal sorumluluk alanlarında istisnai bir başarı gösteren 1830 yaş arasındaki adaylarını gönderdiler. 27 ülkeden 267 aday arasında yapılan değerlendirme sonrasında Đstanbul, Komite üyesi olmamasına rağmen GAIA34 tarafından Đstanbul’u temsil etmek üzere önerilen Tamer Nakışçı Avrupa’nın ‘100 Yaratıcı Genç Yeteneği’nden biri olarak seçildi. Nakışçı ‘bilim, araştırma ve inovasyon’ alanında Avrupa’nın yaratıcı geleceğini belirleyecek 22 gençten biri olarak gösterildi. Aralarında televizyon programcıları, biyoteknolojistler, besteciler, mimarlar, pedagoglar, mutfak şefleri, şehir planlamacıları gibi farklı alanlardan temsilciler bulunan ‘100 Yaratıcı Genç Yetenek’, Forum süresince Avrupa Komisyonu tarafından hazırlanan programda kendilerini Avrupa kamuoyuna tanıtma fırsatı bulacak. Mimar Sinan Üniversitesi Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü’nden 2006 yılında mezun olan Tamer Nakışçı, uluslararası tasarım kariyerine FIAT’ın Milano’daki tasarım laboratuarında adım attı. 2005 yılında Nokia için tasarladığı 888 ‘şekil değiştirebilen’ telefon ile ilk uluslararası ödülünü kazandı. Nakışçı, 2006 yılında kurduğu kendi stüdyosunda aralarında Çanakkale Seramik, Kalebodur ve Koleksiyon Mobilya’nın da bulunduğu kuruluşlar için tasarımlar yapıyor. GAIA34 GAIA34 yaratıcı alanlarda, özellikle de bilim, kültür, sanat alanlarında küçük ölçekli kuruluşlara ya da şahıslara proje geliştirme ve fon kaynaklarına ulaşma konusunda hizmet veriyor. 20-21 Nisan 2009 tarihlerinde Brüksel’de yapılacak Forum’da GAIA34, Đstanbul’un da içinde yer aldığı Avrupa’nın 100 şehrinin ‘Yaratıcılık’ ölçeğinde karşılaştırılacağı Yaratıcı Şehir Endeksi Projesi’nin tanıtımını gerçekleştirirken Tamer Nakışçı çocukların olumsuz yönde değişen oyun pratiklerine modern çözümler getiren “Smartground” adlı projesini sergileyecek. Tamer Nakışçı Avrupa'nın Yaratıcı Geleceğini Belirleyecek 100 Genç Arasında Tarih: 17 Nisan 2009 26 yaşındaki Nakışçı, 20-21 Nisan tarihlerinde Brüksel'de yapılacak ve Avrupa'nın 344 kentinden delegelerin katılacağı "Yaratıcılık Forumu"nda Đstanbul'u temsil edecek. Tamer Nakışçı'ya bu yolculuğunda Kale Tasarım Merkezi destek veriyor. 2009 Avrupa Yenilikçilik ve Yaratıcılık Yılı programı kapsamında, Bölgeler Komitesi ve Avrupa Komisyonu ortaklığı ile 20-21 Nisan 2009 tarihlerinde Brüksel'de bir Yaratıcılık Forumu düzenleniyor. "Avrupa'nın Yaratıcı Bölgeleri ve Şehirleri" konulu bu Forum'a Komite üyesi 344 bölge ve şehirden yaratıcı uygulamalar davet edildi. Bu bölge ve şehirler, aynı zamanda programın "100 Genç Yetenek" başlıklı bölümünde bilim, sanat, şehircilik, medya ve sosyal sorumluluk alanlarında istisnai bir başarı gösteren 18-30 yaş arasındaki adaylarını gönderdiler. 27 ülkeden 267 aday arasında yapılan değerlendirme sonrasında Đstanbul Komite üyesi olmamasına rağmen GAIA34 tarafından Đstanbul'u temsil etmek üzere önerilen Tamer Nakışçı, Avrupa'nın "100 Yaratıcı Genç Yeteneği"nden biri olarak seçildi. Ayrıca Nakışçı "Bilim, Araştırma ve Đnovasyon" alanında Avrupa'nın yaratıcı geleceğini belirleyecek 22 gençten biri olarak gösterildi. Aralarında televizyon programcıları, biyoteknolojistler, besteciler, mimarlar, pedagoglar, mutfak şefleri, şehir planlamacıları gibi farklı alanlardan temsilciler bulunan "100 Yaratıcı Genç Yetenek", Forum süresince Avrupa Komisyonu tarafından hazırlanan programda kendilerini Avrupa kamuoyuna tanıtma fırsatı bulacak. 20-21 Nisan 2009 tarihlerinde Brüksel'de yapılacak Forum'da GAIA34, Đstanbul'un da içinde yer aldığı Avrupa'nın 100 şehrinin "Yaratıcılık" ölçeğinde karşılaştırılacağı Yaratıcı Şehir Endeksi Projesi'nin tanıtımını gerçekleştirirken, Tamer Nakışçı çocukların olumsuz yönde değişen oyun pratiklerine modern çözümler getiren "Smartground" adlı projesini sergileyecek. Tamer Nakışçı “Avrupa’nın 100 Genç Yeteneği” arasına seçildi… .. 2009 Avrupa Yaratıcılık ve Yenilikçilik Yılı etkinlikleri çerçevesinde Bölgeler Komitesi ve Avrupa Komisyonu ortaklığı ile 20-21 Nisan 2009 tarihlerinde Brüksel’de Yaratıcılık Forumu düzenlendi. Đstanbul’u temsil eden genç Endüstriyel Tasarımcı Tamer Nakışçı’nın bilgisayar oyunlarını sokaklara ve parklara taşıdığı ‘Smartground’ projesi Forum’da geniş yankı buldu. Avrupa’nın çeşitli şehirlerinden seçilen 100 Yaratıcı Genç Yetenek Avrupa’nın yaratıcılık ve yenilikçilik alanındaki geleceğini şekillendirmek için hazırladıkları projelerini paylaştılar. Đstanbul’u temsil eden genç Endüstriyel Tasarımcı Tamer Nakışçı’nın bilgisayar oyunlarını sokaklara ve parklara taşıdığı ‘Smartground’ projesi Forum’da geniş yankı buldu. Forum’da Đstanbul’u temsil eden 26 yaşındaki Endüstriyel Tasarımcı Tamer Nakışçı, geçen Şubat ayında GAIA34 tarafından aday gösterildi. 27 ülkeden gelen 267 aday arasında yapılan değerlendirme sonrasında belirlenen Avrupa’nın 100 Yaratıcı Genç Yeteneği içinde, “Bilim, Araştırma ve Đnovasyon” alanında Avrupa’nın yaratıcı geleceğini belirleyecek 22 gençten biri olarak seçildi. Tamer Nakışçı Forum ile ilgili yaptığı değerlendirmede şunları söyledi: Đstanbul’u böylesine kapsamlı bir organizasyonda temsil etmek benim için büyük bir gururdu. Böylece Đstanbul’un yaratıcılık ve yenilikçilik anlamında taşıdığı değeri ve barındırdığı potansiyeli Avrupa’ya bir kez daha gösterme fırsatı bulmuş olduk. Projelerimizle, fikirlerimizle bu organizasyonda önemli bir iz bıraktığımıza ve güçlü bir etki yarattığımıza inanıyorum. Umarım bu yaratıcı potansiyel, doğru stratejik adımlarla desteklenir ve daha iyi değerlendirilir. Bu noktada artık biz yaratıcı beyinlerden çok yönetimlere görev düşüyor. Genç nesil olarak, yeniçağın en önemli rekabet unsurlarından birine dönüşen yaratıcı ve yenilikçi girişimlere ülkemizde de gereken önemin gösterilmesini istiyoruz. Mimar Sinan Üniversitesi Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü’nden 2006 yılında mezun olan Tamer Nakışçı, uluslararası tasarım kariyerine FIAT’ın Milano’daki tasarım laboratuarında adım attı. 2005 yılında Nokia için tasarladığı 888 ‘şekil değiştirebilen’ telefon ile ilk uluslar arası ödülünü kazandı. Nakışçı, 2006 yılında kurduğu kendi stüdyosunda aralarında Çanakkale Seramik, Kalebodur ve Koleksiyon Mobilya’nın da bulunduğu kuruluşlar için tasarımlar yapmaya devam ediyor. Forum’un ardından Tamer Nakışçı TUSIAD Brüksel Temsilciliği tarafından onuruna düzenlenen resepsiyona katıldı. Avrupa Komisyonu yetkilileri, Brüksel’deki çeşitli ülke delegasyonları, basın, sanayi ve iş çevrelerinden geniş bir katılımla gerçekleşen resepsiyonda Tamer Nakışçı’nın tasarımları ilgi ile izlendi. Katılımcılar Tamer Nakışçı’nın Avrupa’nın 100 Yaratıcı Genç Yeteneği arasında gösterilmesinin Türkiye’nin Avrupa’daki imajı ve tanıtımı açısından önemini vurguladılar. Brüksel- Bu yıl Avrupa’da Yaratıcılık ve Yenilikçilik Yılı Avrupa Komisyonu’nun çeşitli birimleri bu konuda toplantılar ve aktiviteler düzenleyerek yaratıcılık ve yenilikçiliğin Avrupa açısından önemini gündeme getiriyorlar. Son yıllarda Avrupa şehirleri ve bölgeleri için yaratıcılık ve yenilikçilik ekonomik ve sosyal gelişmenin en önemli araçlarından biri olarak öne çıkmakta. Avrupa Komisyonu’nun yerel yönetimlerle ilgili organı olan Bölgeler Komitesi tarafından 20-21 Nisan tarihlerinde Brüksel’de düzenlenen ‘Yaratıcılık Forumu’nda bir araya gelen şehir ve bölge planlamacıları, yaratıcı sektörlerin temsilcileri ve yenilikçilik uzmanları bu konuyu çeşitli yönleri ile tartıştılar. Đki gün boyunca şehir ve bölgeler iyi uygulama örneklerini sergilerken; yürütülen tartışmaların eksenindeki sorular ise “Yaratıcılık ve Đnovasyon Nedir? Nerde ve Nasıl Ortaya Çıkar? Nasıl Beslenir ve Gelişir?” oldu. Forum’da 344 bölgeden yaklaşık 300 delege yer aldı. Forum’da Avrupa Birliği Eğitim ve Kültür Komiseri Ján Fígel', Avrupa Komisyonu Bölgeler Komitesi Başkanı Luc Van den Brande; Avrupa Komisyonu Eğitim ve Kültür Genel Direktörü Odile Quintin yaratıcılık ve yenilikçiliğin desteklenmesi için Komisyon’un politikalarını aktardılar. Panel oturumlarında ise ağırlık iyi uygulamaları ile öne çıkan akademisyen ve yerel yöneticilerde idi. 2009 Yaratıcılık ve Đnovasyon Yılı’nın resmi elçilerinden Hint kökenli Đrlandalı tasarımcı Damini Kumar ilgi ile izlenen konuşmasında herkesin yaratıcı olabileceğini ama bunun için risk alması gerektiğini vurguladı. Birmingham Üniversitesi’nden Prof. Lisa de Propris yaratıcı sektörlerin ekonomiyi canlandırma ve yeni işler yaratma açısından bilinenin ötesinde önemli bir yeri olduğunu ve yaratıcı sektörlerdeki istihdamın Avrupa çapında 6 milyonu bulduğunu belirtti. Bölgeler Komitesi Başkanı Luc Van den Brande ise yaratıcılığın verimli topraklarda geliştiğini, bunun için de meraklı olmak kadar özeleştiri yapabilmenin de önemli olduğundan bahsetti. Politikacıların görevini de yaratıcılık ve yenilikçilik için gereken verimli ortamı yerel düzeyde sağlamak olarak tanımladı. Toplantıya katılan 100 Avrupalı Yaratıcı Genç Yetenek’in bazıları ise yaşadıkları yerlerde bu ortamı bulmanın zorluklarına dikkat çekti. Fikirleri finanse edip pazara ulaştırmanın zorluklarını aşmak için gençlerin ihtiyaç duydukları şey bazen birkaç yüz metrekarelik boş bir alan bile olabiliyor. Avrupa Birliği Eğitim ve Kültür Komiseri Ján Fígel ise yerel yönetimlerin yaratıcı işgücünü kaybetmemek için özel çaba sarf etmesi gerektiğini, Komisyon’un bu alanda geliştirdiği politika ve programlarla yerel yönetimlere destek verdiğini vurguladı. Özellikle eğitim sisteminin ve yaşam boyu öğrenme süreçlerinin yaratıcılığı teşvik etmesi için bu yıl pek çok adım atılması da planlanmış durumda. Uzmanlara göre ise yaratıcılık politika ve programlardan daha çok risk alabilme ve kontrolü elden bırakabilmeyi gerektiriyor. Yaratıcı sektörlerle ve kişilerle çalışmak isteyen politikacıları ve şehir yönetimlerini bekleyen zorluklardan en önemlisi işte bu. Forum sonunda katılımcıların hemfikir olduğu konuların başında yaratıcılığın gelişebilmesi için öncelikle buna uygun bir ortam sağlanması gerekliliği. Geleceğin işlerinin bilgi ekonomisi ve yaratıcı sektörler de bulunacağının bilincine varmak bunun ilk adımı. Kuralların gevşetilmesi, düşünce yapısının ve çalışma biçimlerinin değiştirilmesi ise diğer yapılması gerekenler. Yerel yönetimlerin şehir ve bölgelerinde yaratıcılığın ve yenilikçiliğin gelişmesi için yapması gerekenler arasında önerilenler ise girişimciliği desteklemek, iyi uygulamaları paylaşmak, yerel iletişim ağlarını güçlendirmek ve insanların bir araya gelebilecekleri mekânlar oluşturmak. Bunları yaparken de mutlaka yöre halkının katılım ve desteğini sağlamak. Les villes et les régions européennes fêtent l'Europe le 9 mai 2009-05-09 08:25:53 BRUXELLES, 8 mai (Xinhua) -- A l'occasion de la Fête de l'Europe le samedi 9 mai, le Comité des régions (CdR) et une cinquantaine des régions et villes européennes accueilliront samedi le public. Ils feront découvrir la richesse des territoires européens avec des animations pour petits et grands et des dégustations de spécialités culinaires régionales. "Visiter les institutions européennes est utile et intéressant, mais il faut en même temps rappeler que l'Europe ne s'arrête pas aux 2 km2 de Bruxelles, L'Europe, c'est avant tout l'énergie et l'enthousiasme de ses citoyens, et celle de toutes les régions, villes et communes européennes. C'est en les écoutant que l'Europe trouve sa force, nourrit sa créativité et construit son avenir", a dit Luc Van den Brande, le président du CdR. Selon lui, la Fête de l'Europe, c'est avant tout l'occasion de réunir autour d'un même événement les 450 millions de citoyens européens. The Cross-Border Co-operation/Soderkoping Process Secretariat website http://soderkoping.org.ua/page24518.html Regional and local dimension of the "Eastern Partnership" 4 June 2009 The Committee of the Regions of the European Union will held Forum on Eastern Partnership in Brussels on 16-17 June 2009. Partnerships at regional and local level are crucial for Europe's relationship with its Eastern neighbours. The European Commission's recent proposal and the Decision of the Council from March 2009 for an "Eastern Partnership" envisages a strengthened co-operation with the neighbouring countries to the East, based on the principles of market economy, sustainable development and good governance. Moreover, the Eastern Partnership aims at promoting mobility through visa facilitation and readmission agreements. The Committee of the Regions believes that the Eastern Partnership should become a project for dialogue between citizens and a platform for co-operation between the EU and its neighbours, bringing together local and regional authorities in a form of practical approach based on solidarity and on the citizens' needs. The Committee of the Region's Eastern Partnership forum will provide an opportunity to share experiences and encourage local projects among members of the Eastern Partnership countries, businesses and non governmental organisations, associations and EU institutions as well as national, regional and local authorities. The event will focus on two central themes: • • Territorial cohesion and economic development Capacity building and good governance. For this event, we would like to invite different actors, approaching the institutional and political level, but also representatives of the civil society, practitioners involved in projects and researchers. The forum on Eastern Partnership will be structured as follows: • • A political approach in the morning with the participation of the CoR president, Mr Luc Van den Brande, a representative of the European Commission – DG RELEX, Mr Istvan Sertö-Radics, Chairman of the CoR RELEX Commission Two workshops in the afternoon – one of them focused on territorial cohesion and economic development and a second one on capacity building and good governance. ARMENIE Partenariat oriental : le Comité des régions organise un forum à Bruxelles vendredi5 juin 2009, par Stéphane/armenews Le Comité des régions (CdR) de l’Union européenne organise les 16 et 17 juin prochains à Bruxelles un forum dans le cadre de son programme Partenariat oriental, a annoncé lundi à RIA Novosti un porte-parole de cette institution de l’UE. "Nous espérons que ce forum sera l’occasion de procéder à un échange d’expérience et de soutenir des projets entre pays participant au Partenariat oriental au niveau des cercles d’affaires, des ONG, des associations et des institutions de l’UE, ainsi que des autorités locales, régionales et nationales", a indiqué l’interlocuteur de l’agence. Le programme Partenariat oriental, élaboré par l’UE à l’initiative de la Pologne et de la Suède, a été officiellement lancé le 7 mai dernier à Prague. Il regroupe six Etats d’Europe orientale et du Caucase du Sud : l’Arménie, l’Azerbaïdjan, la Biélorussie, la Géorgie, la Moldavie et l’Ukraine. Sans prévoir de perspectives d’adhésion, ce projet s’assigne pour objectif de faire adopter par les pays évoqués les normes de l’UE. Le Partenariat oriental entend en outre une coopération plus étroite avec l’Union européenne dans les domaines politique et économique. Bruxelles affirme que ledit programme n’est aucunement dirigé contre la Russie. Pour sa part, Moscou met en garde contre toute tentative de forcer les participants à faire un choix entre l’UE et la Russie. AB'deki yerel yönetimleri küresel sorunlar ile mücadele ediyor Đsveç'in yerel yönetimler ve finansal piyasalardan sorumlu bakan Mats Odell ve AB Bölgeler Komitesi Başkanı Luc van der Brande’nin Avrupa Parlamentosu’nda yapmış oldukları basın toplantısında başlıca üç önemli konu üzerinde duruldu: Bu konulardan ilki, iklim değişikliği ve beraberinde sürdürülebilir kalkınmanın önündeki engeller iken; değinilen ikinci konu, otomotiv sektörünün dünya genelinde yaşadığı krizdi. Son olarak da, çok düzlemli yönetişim (multilevel governance) konusundan bahsedildi. Odell konuşmasında, Đsveç’in iklim değişikliği konusunda önceliklerinin olduğunu, diğer taraftan ise otomotiv sektörünün yaşadığı çıkmazın ancak yeni bir girişimle ve bölgesel çözümlerle bir noktada düzeltilebileceğini bildirdi. Çokdüzlemli yönetişim konusunda da sembolik ve kavramsal bir yaklaşım olduğunu dile getirdi. Odell’in ardından söz alan Van der Brande ise daha ziyade yerel hükümetlerin öneminden bahsederek, yeni parlamento seçimlerinden sonra bunların daha yapısal, şeffaf ve organize olmuş halde çalışması gerektiğini söyledi. Yaşanılan finansal krizle başa çıkabilmek için yerel hükümetlerin ciddi sorumluluklarının olduğuna dikkat çekti. ABHaber, 17-06-2009 18.00 (TSĐ) Politika - Petak, 19. jun 2009. godine KOMITET REGIONA EVROPSKE UNIJE (CoR) PREPORUČIO CRNOJ GORI Vlada da se pozabavi administrativnim kapacitetima Brisel, Podgorica, 18. juna (MINA) - Vlada Crne Gore mora se hitno pozabaviti ograničenim administrativnim kapacitetom lokalnih vlasti i njihovim udruživanjem, navodi se u posljednjem izvještaju Komiteta regiona Evropske unije (CoR). Iz CoR-a je preporučeno zemljama Zapadnog Balkana da „prigrle“ evropske vrijednosti, navodi se u saopštenju. CoR je nadležan da nadgleda napredovanje zemalja koje su kandidati za proširenje EU i pomaže lokalnim i regionalnim vlastima u procesu pridruživanja. Komitet je na plenarnoj sjednici usvojio i komplementarno mišljenje o strategiji proširenja za potencijalne zemlje kandidate, koje je pripremio Gordon Kimer. On je uočio kontradiktornost izmeñu promovisanja kontakta meñu ljudima i primjene strogog EU viznog režima i "pozvao Evropsku komisiju da brže radi na ukidanju viznog režima za zemlje koje su nedavno napredovale u ispunjavanju traženih kriterijuma definisanih u njihovim smjernicama". On je preporučio da "sve zemlje o kojima je ovdje riječ ulože dodatne napore ka prihvatanju evropskih vrednosti, sprovoñenju reformi i pristupanju dijalogu kao načinu pomirenja". Kimer je zatražio od zemalja potencijalnih kandidata da riješe preostale bilateralne probleme uključujući sporove oko granica i da obezbijede povratak izbeglica i lokalno raseljenih lica. Македонија Во Брисел деновиве заседаваше комитетот на региони Комитетот на региони на Европската Унија побара земјите кандидати да ја зајакнат улогата на локалната самоуправа. Децентрализацијата е многу важна во процесот на приближување затоа што најголемиот дел од европската легислатива се спроведува од локални или регионални власти. Комитетот составен од избрани претставници од европските региони бара општините и регионите таму каде што ги има да ги зајакнат своите капацитети и да имаат главана улога во процесот на подготовка на земјите за членство во ЕУ. Во делот од усвоениот документ посветен на Македонија се потенцираат главните проблеми на земјата онака како што ги гледаат членовите на комитетот на регионите на ЕУ. Од политичарите и локалните власти во Хрватска и од Македонија се бара да ги надминат билатералните спорови со Словенија и Грција Во мислењето посебно се нагласува недостаток на напредок во врска со правата на Ромите и нивна дискриминација. Во врска со еднаквоста на половите комитетот ги поздравува правилниците на оваа тема усвоени од дел од општините. Покрај веќе вообичаеното барање да се надмине корупцијата на национално и локално ниво од Македонија се бараат резултати и во превенцијата од сексуално насилство, намалување на дискриминацијата и гаранции за рамноправно учество на избори на различни општествени групи. Мислењата на комитетот на региони кој од европската комисија да не се запира процесот на прием на нови членки ќе бидат инкорпорирани во годишниот извештај на комисијата за напредокт на Македонија од кој ќе зависи дали по 5 години кандидатски статус Македонија ќе добие датум за преговори за членство во Унијата. 19-06-09 (19.06.2009) Macedonian Information Agency NEWSLETTER Number: 2529 Skopje, Ju ne 19/06/ 2009 Cluster alliance allows bigger competitiveness, more foreign investments Lower production costs, more efficient workforce, better market access, bigger competitiveness and more investments are only some of the benefits of cluster alliance, Minister of Economy Fatmir Besimi said Thursday opening the second international conference on clusters. - There are 10 clusters in Macedonia in various areas, information technology, food, footwear and automobile industry, textile... This kind of organisation contributes not only to the development of branches, but also to regional growth, said Besimi. According to him, cooperation is crucial in a time when businesses are being development, but it is even more crucial amid crisis. Foreign experts pointed out that clusters are almost impossible to exist without state assistance, while well-thought and bold decisions by companies is the recipe for success. - Firms, their initiative to form clusters play a key role, but there also must be a business climate created and supported by the Government and public sector, stated Andrea Forti of the EU Committee of the Regions. The global financial crisis has also hit the clusters; orders have been cancelled and many workers have been laid off. However, clusters launch initiatives to alleviate the consequences. Participants at the conference stressed that the concept of cluster policy should focus on strengthening the public and private partnership through development of technological sectors and traditional industries. KOMITET REGIONA EU UPOZORIO CRNU GORU DA PROBLEMI U RADU LOKALNIH UPRAVA MOGU ZATVORITI VRATA ČLANSTVA Ili reforme ili rampa K omitet regiona Evropske Unije zatražio je juče od crnogorske vlade da hitno riješi problem ograničenih administrativnih kapaciteta lokalnih vlasti i decentralizacije. U saopštenju nakon sjednice članova ovog strateškog konsultativnog tijela EU, održane tokom prethodna dva dana, navodi se da su na plenarnoj sjednici zaključili da se može desiti da se nekim zemljama koje žele u EU zatvore vrata ako ne bude reformi na terenu. - Poslata je veoma snažna poruka za decentralizaciju i ohrabrenje u smislu da su lokalne i regionalne vlasti te koje primjenjuju većinu zakona EU i one su od presudnog značaja da zemlju "učine spremnom" za članstvo u EU - kaže se u saopštenju Komiteta regiona Unije. Ocijenjeno je da se mora hitno prepoznati subnacionalna uloga u procesu pridruživanja zemalja kandidata ka članstvu u EU i zato je potrebno jačati njihove administrativne kapacitete. - Komitet regiona zahtijeva da zemlje kandidati za pridruživanje EU ubrzano rade na prenosu zakona Unije u njihove pravne sisteme. Komitet naročito insistira na što je moguće bržem preuzimanju evropskog propisa o grupisanju za teritorijalnu saradnju od strane svih zemalja koje su kandidati za članstvo - piše u saopštenju. Za zemlje regiona, ocijenjeno je da Hrvatska mora da ojača napore u borbi protiv organizovanog kriminala i korupcije. Za Makedoniju piše da se ta zemlja mora fokusirati na dalje jačanje napora da se ispoštuju politički kriterijumi za članstvo u EU. Istaknuto je da je najveći dio članova Komyteta pozdravio proces vizne liberalizacije za zapadni Balkan i da sve zemlje treba da prihvate evropske vrijednosti i principe. Upozoreno je da zemlje koje teže pristupu EU jačaju finansijske konstrukcije opštinskih budžeta, i rade na decentralizaciji upravljanja dobijenim sredstvima iz EU. Reforma lokalne samouprave je važan segment evropskih integracija, i zato je bitno da se potpuno ispoštuju evropski standardi. Komitet regiona ima posebnu grupu za zapadni Balkan na čijem čelu je Džoš Čabert. M.V. Obesmišljena decentralizacija Narodna stranka ocijenila je juče da su rezultati u reformama lokalne samouprave u Crnoj Gori poražavajući. Član Predsjedništva te partije Emil Kriještorac ukazuje na odsustvo želje da se realizuje program za bolju lokalnu samoupravu kojeg je Vlada usvojila još u februaru 2005. godine. - Vlada je „zaboravila" i na realizaciju sporazuma koji je potpisala sa Zajednicom opština, gdje je prihvatila niz obaveza u dijelu razvoja lokalne demokratije i decentralizacije vlasti - kaže Kriještorac. Prema njegovoj ocjeni, ne želeći da Crnu Goru dovede do istinske decentralizacije i demonopolizacije, Vlada i skupštinska većina su usvajajući set zakona iz oblasti lokalne samouprave koji su neusklañeni sa ostalim zakonskim aktima, stvorili pravni haos u ovoj oblasti M.V. Utorak, 23 Juni 2009 CoR urges Western Balkans to embrace European values 23. June 2009. | 08:11 Source: EMportal By adopting two opinions on the bloc's enlargement strategy, the members of the EU Committee of the Regions (CoR), meeting in their bimonthly plenary session on 17-18 June, also sent a strong decentralisation message to EU candidate countries and hopefuls: as the bulk of EU legislation is implemented by local and regional authorities, they are of crucial importance for making a country "EU-ready". Europe's elected regional and local representatives warned against closing the EU's doors to aspiring countries, while firmly requesting further reforms on the ground. By adopting two opinions on the bloc's enlargement strategy, the members of the EU Committee of the Regions (CoR), meeting in their bimonthly plenary session on 17-18 June, also sent a strong decentralisation message to EU candidate countries and hopefuls: as the bulk of EU legislation is implemented by local and regional authorities, they are of crucial importance for making a country "EU-ready". The essential role of sub-national actors in the accession process has to be recognised, and their capacities strengthened accordingly. The CoR's opinion on the enlargement strategy for the candidate countries was drafted by Jasmina Vidmar (SI/ALDE), Member of Maribor City Council and Secretary-General of the Association of Municipalities and Towns of Slovenia. Five years after her home country's accession to the EU, Vidmar highlights "the importance of the enlargement process for the stable and democratic development of candidate countries". While fully supporting the measures and reforms introduced by the candidate countries in order to meet the membership criteria, Vidmar's opinion outlines the need for further reforms on the road to Union membership. Regional and local authorities have a crucial role to play in this process: "We need to involve local and regional authorities and their associations in the accession process at an early stage. With their knowledge and experience they can contribute new and added value to the accession process." The process of devolution needs to be speeded up and be bolstered by financial and administrative means. CoR requests to the candidate countries The CoR requests that the EU candidate countries move on swiftly with the transposition of EU laws in their own legal systems. The Committee insists in particular that EU Regulation 1082/2006 on the "European Grouping for Territorial Cooperation (EGTC)" is taken over as soon as possible by all candidate countries. This would allow to reinforce cross-border cooperation between regions and local authorities in the EU and the candidate countries. The CoR underlines that this cooperation would directly have a positive impact on the different accession processes. Croatia The CoR welcomes the general progress made by Croatia in adopting and implementing reforms, but also highlights the candidate country's need to step up its efforts to reform the judiciary, fight corruption and organised crime, safeguard minority rights by increasing financial resources and administrative support for integration measures at local and regional level, support the return of refugees and continue to cooperate with the International Criminal Tribunal for the Former Yugoslavia. Former Yugoslav Republic of Macedonia The Committee also points out the shortcomings in the Former Yugoslav Republic of Macedonia's endeavours to meet the political EU membership criteria. The CoR specifically underlines the lack of further progress on the rights of the Roma community and highlights the repeated cases of discrimination of Roma. As regards gender equality the CoR welcomes the setting up of equal opportunities commissions in numerous local authorities. It, however, also calls for further efforts to fight corruption, prevent family and sexual violence, reduce discrimination and guarantee more equal participation at elections. Turkey Regarding Turkey, the CoR expects effective political and constitutional reforms that will draw the country closer to international and European standards, and notes that progress in the fight against corruption and organised crime has been rather limited. Most importantly the CoR deplores that EU standards on cultural and religious diversity, respect and protection of minorities as well as the equality of women in the practical reality of political life have not been met entirely and that appropriate legal and practical steps have still to be taken. As regards the role of local and regional authorities the CoR welcomes that the financial capacities of the municipalities have been enhanced recently but believes also that towns and cities must be empowered to operate more effectively as platforms for public involvement in local government decision taking. Finally the Committee insists that the comprehensive settlement of the Cyprus question based on UN Security Council resolutions and on the principles on which the European Union is founded is a condition for Turkey's EU accession. CoR urges Western Balkans to embrace European values The CoR plenary session also adopted its complementary opinion on the enlargement strategy for the potential candidate countries, prepared by Gordon Keymer, Member of Tandridge District Council (UK/EPP – video message). Keymer notes a contradiction between the promotion of people-to-people contacts and the application of strict EU visa regimes, and "calls on the European Commission to work faster towards lifting the visa regime for the countries that recently made progress in fulfilling required criteria defined in their roadmaps". He urges "all countries concerned to make additional efforts towards embracing European values, reforms and accepting dialogue as a means of reconciliation". Asking the potential candidate countries to resolve remaining bilateral issues including border disputes and providing for the return of refugees and internally displaced persons, he stresses the role of sub-national actors: "Local and regional authorities are the best placed spheres of government to implement such changes." CoR requests to the potential candidate countries Albania, Bosnia-Herzegovina, Montenegro, Serbia and Kosovo In its opinion, the CoR considers that there is an urgent need for further capacity building of local authorities, local government associations and the national Department of Public Administration in Albania. More particularly, the report underlines that the functioning of municipal financial services has to be looked into carefully during the forthcoming fiscal decentralisation as local tax and revenue collection is very limited. According to the CoR report the limited administrative capacity of local authorities and its association has also to be addressed urgently by the government of Montenegro. As regards Bosnia and Herzegovina the report regrets the lack of communication between the constituent entities' governments of the federation on aspects of EU accession, which has had a negative impact on the speed of reforms and prevents a proper information flow to local governments. The CoR urges Serbia to continue working on devolution. Most importantly the EU Assembly of regions and local authorities demands that the issue of municipal property rights must be resolved. At present local authorities in Serbia do not own their properties. For Kosovo under UN Security Council Resolution 1244, the CoR report suggests to reinforce confidence-building activities between different ethnic groups and encouragement to participate in local decision-taking processes. The Committee of the Regions Around two-thirds of EU legislation is implemented by local and regional authorities in the Member States. The Committee of the Regions was created in 1994 to give representatives of local government a say over the content of these laws. The CoR organises five plenary sessions a year, where its 344 members vote on opinions issued in response to proposed legislation. The European Commission, which initiates EU laws, and the Council of Ministers, which determines the final content of the legislation (usually in tandem with the European Parliament), are obliged to consult the CoR on a wide range of policy areas including the environment, employment and transport. The Lisbon Treaty will strengthen the position of the Committee of the Regions further. In future, the Committee must be consulted by the European Parliament on all issues that are important for regions and municipalities. The Committee can also appeal to the EU Court of Justice if its rights are infringed or it believes that an EU law violates the subsidiarity principle or fails to respect regional or local powers. evropski odbor regiona: nedostatak komunikacije izmeñu entiteta i države negativno utjecao na reforme u BiH 23.6.2009. 12:45 FSA5900 EI: EU integracije EVROPSKI ODBOR REGIONA: NEDOSTATAK KOMUNIKACIJE IZMEðU ENTITETA I DRŽAVE NEGATIVNO UTJECAO NA REFORME U BiH Sarajevo, 23. juna (LIVE.BA/Fena) - Evropski izabrani regionalni i lokalni predstavnici su protiv zatvaranja vrata EU za zemlje koje se teže priključiti dok, istovremeno, čvrsto zahtijevaju reforme na terenu, saopćeno je iz Evropske unije. Prihvatanjem dvaju mišljenja o blokovskoj strategiji proširenja, članice Odbora regiona EU, na dvomjesečnoj plenarnoj sjednici 17. i 18. juna, takoñer su poslale snažnu poruku o decentralizaciji zemljama kandidatima za EU s nadom da su lokalne i regionalne vlasti implementirale ogroman broj propisa, one su od ključne važnosti za stvaranje zemlje spremne za EU. Osnovna uloga podnacionalnih aktera u procesu pristupanja mora biti prepoznata, a shodno tome ojačane i njihove mogućnosti. Mišljenje Odbora regiona o strategiji proširenja za zemlje kandidate je koncipirala Jasmina Vidmar iz Slovenije, članica Gradskog Vijeća Maribora i generalni sekretar Udruženja općina i gradova Slovenije. Pet godina nakon pristupa njene matične zemlje EU, Vidmar ističe važnost procesa proširenja za stabilan i demokratski razvoj zemalja kandidata. Dok u potpunosti podržava mjere reforme koje su uvele zemlje kandidati kako bi ispunile kriterije za članstvo, mišljenje Vidmar ocrtava potrebu za budućim reformama na putu za članstvo u EU. Odbor regiona pozvao je zemlje zapadnog Balkana da prihvate evropske vrijednosti. U tom kontekstu, u vezi s Bosnom i Hercegovinom, u izvještaju se izražava žaljenje zbog pomanjkanja komunikacije izmeñu entitetskih vlada ove države o aspektima pristupanja EU, što je imalo negativan utjecaj na brzinu reformi, a i sprječava pravilan tok informacija do lokalnih vlasti. (LIVE.BA/Fena) gk/fk 24/06/2009 Türkiye ile Kıbrıs sorunu nedeniyle 8 müzakere başlığını açmayan Avrupa Birliği Hırvatistan'ı şoke etti. Avrupa Birliği Hırvatistan ile müzakereleri şimdilik durdurduğunu açıkladı. AB, Hırvatistan ile 26 Haziranda planlanan yeni fasıl açılışlarını, bu ülkenin komşusu Slovenya ile yaşadığı sınır anlaşmazlığının aşılamaması üzerine erteledi. AB'nin Çek dönem başkanlığı sözcüleri, Türkiye ile vergilendirme faslının ise 30 Haziranda düzenlenecek Hükümetler Arası Konferansla müzakerelere açılacağını bildirdi. Hırvatistan, Türkiye ile eş zamanlı başladığı AB üyelik sürecinde bugüne dek müzakerelere konu 33 fasıldan 22'sini açarak 7'sini kapattı. Slovenya, sınır sürdürüyor. anlaşmazlığını ilgilendirdiği gerekçesiyle kalan fasıllarda engelleyici tutumunu Hırvatistan ve Slovenya, 1990'ların başlarında eski Yugoslavya'dan bağımsızlıklarını ilan etmelerinden bu yana, Slovenya'nın Adriyatik'te uluslararası sulara çıkışını güvence altına alması açısından önem taşıyan Piran Koyu başta olmak üzere bir dizi toprak sorunu üzerinde yıllardır anlaşma sağlayamıyor. TÜRKĐYE'YE 'KIBRIS' ŞARTI Son olarak Avrupa Birliği Bölgeler Komitesi, Kıbrıs sorununun BM Güvenlik Konseyi kararları ve AB prensipleri zemininde kapsamlı olarak çözümlenmesinin Türkiye’nin AB üyeliği süreci için şart olduğunu açıklamıştı. AB Bölgeler Komitesi’nin 17 -18 Haziran'da yaptığı genel kurul toplantısında Slovenya Belediyeler Birliği Genel Sekreteri Jasmina Vidmar’ın konuyla ilgili kaleme aldığı rapor kabul edildi. Raporda Kıbrıs sorununun çözümlenmesinin Türkiye’nin AB’ne katılması için şart olduğu belirtildi. РЕГИОНАЛЬНЫЙ ФАКТОР И ПОЛИТИЧЕСКИЕ ДИЛЕММЫ «ВОСТОЧНОГО ПАРТНЕРСТВА» "Товарищ", № 690 за 25 июня 2009 г. Программа Европейского союза «Восточное партнерство», приглашение к участию в которой приняли Беларусь, Молдова, Украина, Азербайджан, Армения и Грузия, вступила в фазу практической реализации. Пражский саммит ЕС, состоявшийся 7 мая 2009 года, дал проекту формальный старт. Теперь пришло время конкретных инициатив и мероприятий. Одно из них прошло 16 июня в Брюсселе. Комитет регионов ЕС организовал проведение политической дискуссии о роли регионального фактора в реализации программы «Восточное партнерство». В дискуссии приняли участие члены Комитета регионов, политики, дипломаты, ученые, представители муниципальных органов власти, журналисты из стран — членов Евросоюза. Было приглашено и несколько участников из партнерских государств, включая автора этих строк. Справка «Товарища». Комитет регионов — самый молодой из органов Европейского союза, учрежденный лишь в 1994 году. Однако в последнее время процессы европейской политики определяются не только Европарламентом, Еврокомиссией и Советом Министров ЕС. Все более значимую роль играет и Комитет регионов. Он состоит из 344 членов, представляющих все 27 стран ЕС. Пять раз в год Комитет проводит свои заседания, в ходе которых представители региональных органов власти имеют возможность высказаться по поводу тех или иных общеевропейских законопроектов. В настоящий момент Еврокомиссия пригласила Комитет регионов подключиться к реализации программы «Восточное партнерство». Открывая дискуссию, председатель Комитета регионов Люк Ван дер Бранде напомнил о цели «Восточного партнерства»: политическое сближение Европейского союза и шести партнерских государств на основе европейских ценностей, а также их экономическое сближение. За месяц, прошедший после Пражского саммита, Евросоюз уже определил четыре тематические платформы, на которых будет базироваться реализация новой программы: демократия и стабильность; прямые контакты между людьми; энергетическая безопасность; экономическая конвергенция. Участники дискуссии высказали по адресу программы немало дифирамбов. Советник министра иностранных дел Швеции Андерс Хенрикссон напомнил, что 1 июля начинается полугодовое председательствование его страны в Европейском союзе, и «Восточное партнерство» будет одним из приоритетов политики шведского правительства. Его дополнил постоянный представитель Польши в Евросоюзе посол Ян Томбински: «Программу необходимо продвигать интенсивно. Однако скорость процесса не должна вредить качеству. Главное — концентрироваться на конкретных региональных проектах, вовлекать в реализацию программы простых граждан стран ЕС и шести стран-партнеров». Своими соображениями о политике партнерства ЕС поделились мэр венгерского города Ушка Иштван Серчо-Радич, председатель Ассамблеи европейских регионов Мишель Саббан, маршал сейма Великопольского воеводства Марек Возняк, член исполкома шведского региона Скёне Уно Алдергрен, депутат Ужгородского городского Совета Олег Лукша, проректор Свободного университета Кишинева Анна Гуту, член Совета Кавказского института мира, демократии и развития, бывший министр образования Грузии Гия Нодия, руководитель департамента Азербайджанского института мира и демократии Ариф Юнусов, другие участники форума. Все они правы — «Восточное партнерство» имеет огромный созидательный потенциал. Эта программа действительно может способствовать как демократизации Беларуси, Молдовы, Украины, Азербайджана, Армении и Грузии, так и модернизации их экономических систем. Автор данного материала тоже сказал об этом в своем выступлении на пленарном заседании форума. Однако, «Восточное партнерство» имеет и опасный конфронтационный потенциал, способный начертить на политической карте Европы новые разделительные линии. И об этом пришлось говорить не менее прямо. Хотя бы для того, чтобы дискуссия не зациклилась на восторгах по поводу новой инициативы ЕС, а обозначила бы и политические опасности, ей сопутствующие. Инициаторами «Восточного партнерства», как известно, выступили Швеция и Польша. Широко распространено мнение, что программа — своего рода реакция стран ЕС, граничащих с восточноевропейским регионом, на «Средиземноморское партнерство», реализации которого в свое время настойчиво добивались (и добились-таки), прежде всего, Франция, Италия и Испания, испытывающие большие проблемы в связи с массовой нелегальной миграцией из Северной Африки и Ближнего Востока. Со временем они поняли, что дешевле инвестировать стабильность где-нибудь в Алжире или Ливии, чем отлавливать «нелегалов» по всей акватории Средиземного моря. Но со временем о своих интересах на границах ЕС задумались и восточные страны Евросоюза. Они солидарно выступили за то, чтобы ЕС инвестировал стабильность, предсказуемость и евроинтеграцию и на постсоветском пространстве. Так политика европейского добрососедства и партнерства приобрела два основных вектора — средиземноморский, а сейчас еще и восточный. Есть, очевидно, еще один мотив, ставший катализатором программы. О нем не принято публично говорить в высоких кабинетах Европейского союза. Однако от глаз внимательного наблюдателя не может ускользнуть тот факт, что идея «Восточного партнерства» возникла сразу вслед за прошлогодним августовским военным конфликтом между Россией и Грузией. Россия тогда продемонстрировала весьма решительное стремление отстаивать свои «привилегированные интересы» (выражение президента Д.Медведева) на постсоветском пространстве. Евросоюз ответил инициативой вовлечения шести постсоветских государств в процесс политического и экономического сближения с Европой. Так что «Восточное партнерство» — это еще и серьезный геополитический «расклад». Следует отметить, что автор данного материала был не первым участником дискуссии, кто заговорил об опасностях, порождаемых новой программой. Модератор первого пленарного заседания Ева Гросс из Свободного университета Брюсселя признала факт обострения проблем между Европейским союзом и Россией, спровоцированный «Восточным партнерством», и призвала эту тему детально обсудить. Ее призыв был сразу как-то не услышан, однако ближе к концу заседания председатель венгерского Совета регионального развития Ласло Газда и, особенно, представитель Университета бельгийского города Лёвен Катлин Малфлит конкретно обозначили свой скептицизм. Суть их высказываний: страны, вовлекаемые в «Восточное партнерство», — ближние соседи и для Евросоюза, и для России. И оба геополитических центра видят их в сфере своего влияния. Возникает геополитическая дилемма, разрешение которой не представляется беспроблемным. Я поддержал этот тезис, однако отметил еще один конфронтационный аспект, потенциально заложенный в программе «Восточное партнерство». Очевидно, что ее реализация может привести к осложнению отношений не только между ЕС и РФ, о чем на форуме уже говорилось, но и между РФ и шестью постсоветскими странами, приглашенными для участия в программе. Понятно, что в каждой из стран-партнеров имеются чудаки, готовые заплатить за евроинтеграцию разрывом отношений с Россией. Однако, это неприемлемая цена. В национальных интересах и Беларуси, и других постсоветских участников «Восточного партнерства» — добрые, добрососедские и взаимовыгодные отношения и с Западом, и с Востоком. Но, как мне кажется, даже сами инициаторы программы ЕС сегодня не знают ответа на вопрос, как сближать восточноевропейские государства с Евросоюзом, не нанося ущерба их стратегическим интересам в России. Пришлось говорить и еще об одной сложности «Восточного партнерства», касающейся уже непосредственно Беларуси. Помнится, полгода назад, на начальной стадии евросоюзовской инициативы, брюссельские чиновники называли Беларусь «страной в скобках», имея в виду условный характер ее приглашения в программу. В конце концов, все разрешилось замечательно. Наша страна была приглашена на Пражский саммит и стала полноправным участником программы. Но когда мы говорим о четырех тематических платформах «Восточного партнерства», то надо понимать, что белорусское руководство заинтересовано сотрудничать только по двум из них, сулящим конкретные экономические дивиденды. Что касается демократизации страны и расширения прямых контактов между людьми по линии Беларусь — ЕС, включая региональное сотрудничество, то это никак не вписывается в политическую логику официального Минска. Я сообщил участникам форума, что уже после Пражского саммита президент А.Лукашенко публично заявил: будем сотрудничать с ЕС в рамках программы по экономическим вопросам, проблемам энергетики, борьбе с незаконной миграцией и т.д., но не позволим учить нас демократии — мы здесь сами можем Европу поучить. Такие вот дилеммы. Впрочем, их невозможно разрешить, если ничего не делать. И, может быть, практические проекты «Восточного партнерства» сполна реализуют его созидательный потенциал, находя одновременно механизмы снятия конфронтационных нюансов. Это было бы в интересах и Евросоюза, и России, и шести государств-партнеров программы. Сергей ВОЗНЯК. Минск – Брюссель – Минск http://www.marmara.gov.tr/eng_bulten/001/h15.html "EU without Turkey Would Be Weak and Incomplete" EU Committee of the Regions' reporter on candidate countries and the Secretary General of Association of Municipalities and Towns of Slovenia Jasmina Vidmar visited on 29 May 2009 the Union of Municipalities of the Marmara (Turkey). In Istanbul, where the UMM is based, Mrs Vidmar met with the Acting President of UMM and Mayor of Zeytinburnu Municipality Murat Aydın. The UMM is an active partner of the Committee of the Regions in Turkey and participates in the work of the Working Group on Turkey of the CoR. The visit preceded the CoR's Plenary Session, held on 16-18 June 2009, at which the report prepared by Mrs Vidmar was finally discussed and adopted. The UMM had contributed in the phase of its preparation, providing an overview of the ongoing local government reforms in Turkey. Visiting the Union's newly opened International City and Local Government Library, she praised it as a very important contribution to the development of urban management studies and additional tool for the dissemination of local government knowledge in the region. During the meeting with Mayor Aydın, Mrs Vidmar noted that South-East Europe, where both Slovenia and Turkey are located, is an important region with ongoing decentralizations processes. According to Mrs Vidmar, Turkey has an important role to play in the region and the European Union without her would be weak and incomplete. Mayor Aydın and Mrs Vidmar had the opportunity to discuss various subjects, including further cooperation with the Committee of the Regions and between the associations of local authorities. The Slovenian Association of Municipalities and Towns and Union of Municipalities of Marmara are both active members of the Network of Associations of Local Authorities in South East Europe/NALAS. Source: http://www.marmara.gov.tr/newsdetail.aspx?newsId=352 PROJE KAVGASI 23 Temmuz 2009 ĐSTOP, Avrupa Birliği Bölgeler Komitesi toplantısının Đzmir’de yapılması ile ilgili projenin kendilerine ait olduğunu ileri sürdü ĐSTOP Başkanı Mehmet Aydoğan, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’na gönderdikleri projenin ĐZKA’ya yönlendirildiğini iddia etti Avrupa Birliği’ndeki politik grupların, yerel ve bölgesel yönetimlerin sesi durumunda olan Bölgeler Komitesi’nin Türkiye ile ilişkiler Çalışma Grubu’nun, yıllık olağan toplantısını Ekim ayı içinde 2 günlük toplantının Đzmir’de gerçekleştirmesi bekleniyor. Ancak bu proje ile ilgili olarak ĐSTOP ile Büyükşehir karşı karşıya geldi. Bu haber 23/07/2009 tarihinde eklenmiştir. "ĐZMĐR BÜYÜKŞEHĐR BELEDĐYE BAŞKANI AZĐZ KOCAOĞLU FĐKĐR HIRSIZI ÇIKTI" Yenigün Gazetesi'nin haberine göre Đzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Đzmir Sivil Toplum Örgütleri Platformu'na ait projeyi - ĐSTOP ĐZKA'ya yönlendirmiş. Konuyla ilgili görüştüğümüz Mehmet Aydoğan bu olayın "Fikir Hırsızlığı" olduğunu belirtti. Đzmir de demokrasiden bahseden ĐBB Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun TUSKON, MÜSĐAD gibi Đzmir ticari hayatının % 60'ına hakim "Sivil Toplum Örgütleri'" ni dışladığını, ayrımcılık yaptığını da belirtti. AK Parti Kurucularından olan Mehmet Aydoğan Đzmir'i bu zihniyetin köy haline getirdiğini belirtti. Đzmir'de iş dünyası ve Đzmir Halkı arasında ayrımcılık yapıldığını, fakir semtlere gönderilen belediye otobüslerinin bile kırık dökük klimasız araçlar olduğunu belirtti. ĐSTOP, Avrupa Birliği Bölgeler Komitesi toplantısının Đzmir’de yapılması ile ilgili projenin kendilerine ait olduğunu ileri sürdü ĐSTOP Başkanı Mehmet Aydoğan, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’na gönderdikleri projenin ĐZKA’ya yönlendirildiğini iddia etti Avrupa Birliği’ndeki politik grupların, yerel ve bölgesel yönetimlerin sesi durumunda olan Bölgeler Komitesi’nin Türkiye ile ilişkiler Çalışma Grubu’nun, yıllık olağan toplantısını Ekim ayı içinde 2 günlük toplantının Đzmir’de gerçekleştirmesi bekleniyor. Ancak bu proje ile ilgili olarak ĐSTOP ile Büyükşehir karşı karşıya geldi. Tüm detay belge ve bilgiler birazdan........ YENĐGÜN ĐSTÖP'ün yaptığı yazışmanın çevirisi... Đzmir Büyükşehir Belediyesi'nin ĐSTÖP'e ait projeyi ĐZKA'ya yönlendirmesi üzerine Đzmir Sivil Toplum Örgütleri Genel Başkanı Mehmet Aydoğan ĐBB'nin fikir hırsızlığı yaptığını iddia etmişti. Kagider (Women´s Entrepreneurs Association of Turkey) Brussels Summer 2009 Newsletter http://www.gundem.be/go.php?go=30d16be&do=details&return=last_news&pg=1 CoR scrutinises progress of EU enlargement countries, stresses role of local and regional authorities in accession process By adopting two opinions on the bloc´s enlargement strategy, the members of the EU Committee of the Regions (CoR), meeting in their bimonthly plenary session on 17-18 June, also sent a strong decentralisation message to EU candidate countries and hopefuls: as the bulk of EU legislation is implemented by local and regional authorities, they are of crucial importance for making a country "EU-ready". http://europa.eu/rapid/pressReleasesAction.do?reference=COR/09/69&format=HTML&aged =0&language=EN&guiLanguage=en http://www.takeitbackconference.com/Bulletin/Bulletinseptember1109.html Issue: 11 September 2009 A quick scan of some recent developments from around the globe... EU Committee Of The Regions Supports Separate Biowaste Collections The EU Committee Of The Regions (CoR), an assembly representing regional and local authorities across the EU, published an "opinion" in the Official Journal of the European Union that endorses separate biowaste collections. (An opinion is similar to a resolution in that it establishes a position on an issue but carries no legal weight.) Specifically, the CoR opinion called for "separate collection of bio-waste, partly as a means of quality assurance, with methods of bio-waste collection to be determined by local circumstances and be introduced in the Member States as one of several means of developing bio-waste management." The opinion supports the EU establishing "a form and framework for selective collection and recycling targets," and applauds any efforts at the national level that exceed EU-wide targets in diverting biowaste from landfills. For more information visit http://eurlex.europa.eu/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=OJ:C:2009:211:0054:0058:EN:PDF.
Benzer belgeler
Stked kitap
in close relationship with Anna Lindh Foundation since its establishment
phase, then, by being a member, we have been started to participate in the
projects and activities of the foundation.
The As...
(U\310ENICI KOJI SU OSTVARILI PRAVO NA STIPENDIJU.xls)
Bajramović(Velid)Berina
Bajrić(Alija)Alma
Bajrić(Bajro)Adnan
Bajrić(Ramiz)Selma
Bajrić(Rašid)Amina
Bakija(Zijo)Šejla
Balićevac(Muhamed)Amina
Balta(Džemil)Džana
Baltić(Nusret)Edina
Bandić(Dervo)Ajla...
Iveigh Ivelan Iveland Ivelane Ivelant Ivelen Ivelend Ivelent Ivelind
Izon
Izood
Izoode
Izoold
Izoomb
Izoombe
Izord
Izould
Izoyd
Izrael
Izraeler
Izraely
Izreeli
Izsard
Izsarde
Izsardt
Izsart
Izsarte
Izseard
Izsearde
Izseart
Izserd
Izsert
Izsord
Izude
Izyck
Izyke
Izza...