mehmet emin ertekin
Transkript
mehmet emin ertekin
Bakırköy Belediye Başkanlığı’na dışarıdan bir adayın getirileceği söylemlerinin artması üzerine Bakırköylüler isyan ediyor DIŞARDAN BİR ADAYI ASLA KABUL ETMEYİZ Yerel seçime 2 ay kala CHP, Bakırköy Belediye Başkan Adayı’nı hala açıklamadı. Her geçen gün başkan adaylığı için yeni söylentiler ortalarda dolaşıyor. Şu anda aday adaylıkları açıklanan 15 Belediye Başkan Adayı 6 aya yakın bir süredir çalışmalarını sürdürürken dışarıdan bir adayın getirileceği söylentileri karşısında Bakırköylüler; “Yıllardır parti sorumlularını uyarıyoruz. Bakırköy gibi bir ilçede bu kadar nitelikli kişiler varken partiler neden dışarıdan bir aday getirmeye çalışıyorlar. Bizleri aptal ve ahmak yerine mi koyuyorlar? Sizleri uyarıyoruz. Böyle bir uygulama yaparsanız cevabımız çok sert olacak. Biz içimizden bir kişinin başkanımız olmasını istiyoruz.” diyorlar. Sürekli, Etkili, Ýlkeli. 22 Y aþýnda SAYI: 234 Bakýrköy’de 1 Numara ATAKÖY ŞUBAT 2014 FİYAT: 2 http://www.atakoygazete.com.tr AK Parti ilk kez doğru bir tercih yaptı AK PARTİ ADAYI İÇİMİZDEN BİRİ Mimar Ali Hacıalioğlu “TURİZM ALANINDA REZİDANS YAPILMASI DA BİR İMAR HİLESİDİR” (Yazısı 16. sayfada) ATAKÖY SAHİLİ’NDE 70 METRELİK BETON DUVARIN SON HALKASI(!) Ataköy Sahili’nde Ataköy Konakları’nın tam karşısında kalan Ayamama Deresi’nin denize döküldüğü yere kadar olan arazide Kuzu Toplu Konut İnşaat A.Ş. adlı firma inşaata 30 Mart’ta yapılacak yerel seçimlerde başlıyor. Otel ve Rezidansların yüksekliği 70 metre olacak. AK Parti Belediye Başkan Adayı’nı Böylece Ataköy Sahili’ndeki beton yapılaşmanın son halkası açıklayan ilk parti oldu. da tamamlanmış olacak. Mehmet Emin ERTEKİN. Ertekin, Gazetemizin 22. Kuruluş Yılı kutlamasına eşi Oya Ertekin ile birlikte katılmıştı. Ertekin adaylığının açıklanmasından sonra projelerini anlattı. Ertekin; “35 yıldır Bakırköy’de ticaretle uğraşıyorum. 10 yıldır Büyükşehir ve Bakırköy Belediye Meclis Üyeliği görevindeyim. Bakırköy’ün tüm sorunlarını biliyorum. Yapamayacağım hiçbir şey için söz vermem.” dedi. (Yazısı 17. sayfada) (Yazısı 13. sayfada) HANİ KORUMA ALTINDAKİ AĞAÇLAR KESİLMEMİŞTİ AĞAÇ KATLİAMINI YAPANLAR VE GÖZ YUMANLAR HAK ETTİKLERİ CEZAYA ÇARPTIRILMALIDIR (Yazısı 17. sayfada) Bakırköy Belediyesi TOKİ’den, Ataköy Sahili’ndeki fiziki ve inşai faaliyetlerin, kurul yeni bir karar alıncaya kadar, derhal durdurulmasını istedi. 3 Yarıyıl tatilinde, Carousel Alışveriş Merkezi yine çok eğlenceli… YARATICI ETKİNLİKLER VE SÜRPRİZ KARNE HEDİYELERİ CAROUSEL’DE! Carousel Alışveriş ve Yaşam Merkezi, yarıyıl tatilinde çocukları eğitici, eğlendirici, beceri kazandıran keyif dolu aktivitelerle buluşturuyor. Kişisel ve sanatsal gelişimi hedefleyen etkinlikler 09 Şubat’a kadar devam edecek. 6-12 yaş çocuklara yönelik uygulanacak atölye çalışmaları çocukların hayal dünyalarını geliştirerek, yeni beceriler kazandıracak. Sevimli Karakter Bando ekibi birbirinden özel müzikleri çocuklar için çalıp, onlarla fotoğraf çektiren çocuklar güzel bir hatıraya sahip olacak. Karnesini hafta içi günlerde, Carousel AVM Danışma Bankosu’na getiren her çocuk, sürpriz sömestr hediyesini alabilecek. AYIN YAZISI YANLIŞ YOLDASINIZ BEYLER... Gazetemiz elinize geçtiği andan itibaren yerel seçimlere 44 gün kalmış olacak. CHP seçimi kazandığı ilçelerde hala belediye başkan adayını açıklamadı. Genel Merkez’de bu ilçe adayları ile ilgili kıran kırana bir mücadele sürdüğü biliniyor. Her gün yeni bir iddia, söylenti ortaya atılıyor. Genel Merkez yöneticilerinin bu durumun CHP’ye güç kaybettirdiğinin farkında olmaması üzüntü verici. Özcan Atamer Bakırköy içinde son günlerde dışarıdan bir belediye başkan adayı atanacağı söylentileri ayyuka çıkmış durumda. Gazetemizin manşetinde de okudunuz Bakırköy Belediye Başkanlığı için dışarıdan atanacak bir adayı Bakırköylüler asla kabul etmeyeceklerini ısrarla belirtiyorlar. Yıllardır savunuyoruz, yalnız biz değil Bakırköylüler’in çok büyük bir bölümü savunuyor. Kültür düzeyi çok yüksek olan ve çok nitelelikli insanların bulunduğu ilçemizde neden içimizden birisi değil de dışarıdan bir aday getirme arayışları var? Bu arada 15 CHP Belediye Başkan Aday Adayı yaklaşık 5.5 aydır kendilerini tanıtmaya çalışıyorlar. Bu adayların bir bölümünün belediye başkanlığını yapıp yapamayacak nitelikte olması tartışılabilir ama belediye başkanlığını başarılı bir şekilde yapabilecek nitelikte aday adaylarının olduğu da bir gerçek. CHP Genel Merkez yöneticileri tüm bu gerçekleri bir kenara bırakıp emrivaki yaparak, “Nasılsa Bakırköy’de seçimi kazanacağız” düşüncesiyle hareket ederek dışardan bir adayı açıklarlarsa, bizim yaptığımız kamuoyu araştırmalarına göre oylarında %20’lere varan düşüş yaşarlarsa şaşırmasınlar. Ayrıca aday adaylıklarını kabul edip kamuoyu önüne sürdükleri 15 kişiye ne derler onu bilemeyiz. Bu 15 aday adayı yola çıktıklarında içlerinden birisinin ipi göğüsleyeceklerini biliyorlardı. İçlerinden birisi başkan adayı gösterilirse diğerleri hiçbir kırgınlık hissetmeden partileri için ellerinden geleni yapacaklarını zaten her fırsatta belirtiyorlar. Ama bu kadar emeğe karşı dışarıdan birisi aday gösterilirse herhalde onların da söyleyecekleri bir şeyler olacaktır. Bizden söylemesi... Bu arada bilinen 190 civarında meclis üyesi aday adayı var. Genel Merkez’den gösterilecekler hariç. Genel Merkez meclis üyelikleri için eğilim yoklamasını 2 Şubat günü yapmış olacak. 14 Meclis Üyesi’ni belirleyecek. CHP’nin %58 oy aldığı Bakırköy’de üye sayısı kendi ifadelerine göre 4 bin civarında. Bunların yarıya yakınının da üyelik sıfatını kaybettiğine inanıyoruz. Kalan 2 bin civarında üye, oy kullanmaya gelirlerse, bu eğilim yoklamasında meclis üyelerini seçecek. Şimdiden 3 ayrı grubun liste hazırladığı biliniyor. Aralarında son dakikada anlaşırlarsa ki imkansız görünüyor; 3 liste 4 hatta 5’e çıkar. O gün oraya 500 veya 600 kişiyi getiren grup meclis üyelerini belirlemiş olacak. Böylece yıllardır Bakırköy’ün adeta kanını emen bazı kişiler yeniden meclis üyesi olacak. Pekçok nitelikli aday adayı ise açıkta kalacak. Bu düşüncemizin aksini iddia eden varsa gelsinler onların görüşlerini de yayınlayalım... 2009 yılı yerel seçimlerinde oyların dağılımı ile ilgili bir hatırlatma yapmak istiyorum Harika Animasyonlar ve Ülkü Abla Show Olivium Outlet sahnesinde sömestr boyunca sizlerle SÖMESTR BOYUNCA, ÇOCUKLARA OLİVİUM’DA SADECE EĞLENCE VAR SÖMESTR PROGRAMI BAKIRKÖY BELEDİYE BAŞKANLIĞI CHP % 58.93 78.744 Oy DSP % 11.48 15.339 Oy AKP % 22.80 30.467 Oy MHP % 3.33 4.445 Oy SP % 1.16 1.354 Oy DİĞER % 2.29 3.064 Oy BAKIRKÖY BELEDİYE MECLİSİ CHP % 59 78.353 Oy DSP % 9.46 12.804 Oy AKP % 21.94 29.135 Oy MHP % 4.94 6.554 Oy SP % 1.43 1.902 Oy DİĞER % 3.05 4.049 Oy BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI CHP % 66.40 89.117 Oy DSP % 2.51 3.374 Oy AKP % 24.56 32.956 Oy MHP % 2.64 3.544 Oy SP % 1.66 1.428 Oy DİĞER % 2.82 3785 Oy İL GENEL MECLİSİ CHP %59.94 80.812 Oy DSP % 7.76 10.464 Oy AKP %22.14 29.851 Oy MHP % 4.87 6.563 Oy SP % 1.33 1.787 Oy DİĞER % 3.96 5340 Oy Yukarıdaki 2009 yerel seçim tablolarını incelediğinizde Bakırköylüler’in 553 sandıkta oylarını ne kadar bilinçli bir şekilde kullandıklarını görmek mümkün. Bunu biz görüyoruz ama Partilerin Genel Başkan ve yardımcıları ne kadar görüyor. Şu ana kadar göremedik ama bundan sonra hep birlikte göreceğiz... Bakırköy’de AKP ilk kez doğru yaparak içimizden birisini Bakırköy Belediye Başkan Adayı olarak belirledi. Mehmet Emin Ertekin, uzun yıllar Bakırköy’de ticaretle uğraşan bir kişidir. Bakırköy’ün sorunlarını çok iyi bilmektedir, çünkü Bakırköy’de yaşamaktadır. Son iki dönem İstanbul Büyükşehir ve Bakırköy Belediye Meclis Üyesi’dir. Kendisini her iki mecliste de takip eden birisiyim. Meclis toplantılarında yaptığı konuşmalarda, Bakırköy ve Bakırköylüler’in lehine olan her icraatı desteklemiştir. Bu söylemleri zaten meclis kayıtlarında vardır. Kendisine çıktığı bu yolda başarılar diliyorum. CHP yöneticileri, AKP’den kurtuluşun özellikle İstanbul’da seçimi kazanmaktan geçtiğini söylüyorlar. Ancak kendi koydukları kuralları kendileri yıkarak partiye ciddi zarar verdiklerinin farkında bile değiller. Dileğimiz Bakırköy’de Bahçelievler, Eyüp ve diğer bazı ilçelerde yaptıkları hatayı yapmazlar. Yaparlarsa inanın bedelini çok ağır öderler ve CHP’ye oy verenlere de ödetmiş olurlar... e-mail: [email protected] Yeni Lezzet Durağınız www.westmix.com.tr www.facebook.com/westmix (0212) 699 99 31 E-5 Üzeri AYF×ODU ‘da 5 Hayırsever İşadamı Selim Pars’ın eğitime desteği sürüyor SELİM PARS, ENGELLİ ÖĞRENCİLERLE BİR ARAYA GELDİ Eğitime ve engellilerin eğitimine yaptığı katkılarla birçok öğrencinin eğitim almasını sağlayan İşadamı Selim Pars, Silivri’de bulunan Lions Leo Dernekleri Esen İbak Eğitim Uygulama Okulu ve İş Merkezi’ni ziyaret ederek, engelli öğrencilerle bir araya geldi. Lions Kulübü ve Geçmiş Dönem Başkanı Hamza Kurtay’ın aracılığıyla Lions Leo Dernekleri İbak Eğitim Uygulama Okulu ve İş Merkezi’ni ziyaret eden Pars Kolejleri sahibi Selim Pars, Okul Müdürü Mesut Özdoğan ile birlikte okulu gezdi. Okul Müdürü Özdoğan’dan okulda verilen eğitimler hakkında bilgi alan Pars, ayrıca öğretmen ve öğrencilerle de tanışarak bol bol sohbet etti. Pars, getirdiği hediyeleri de öğrencilere takdim ederek eğitimlerinde başarılar, öğretmenlerine de kolaylıklar diledi. Selim Pars’a öğrenciler tarafından çeşitli hediyeler sunulurken, Okul Müdürü Mesut Özdoğan da ziyaretleri dolayısıyla Selim Pars’a teşekkür etti. Türk Müziği Severlere Muhteşem Konser “ELDEN ELE, GÖNÜLDEN GÖNÜLE” Türkiye Yardımseverler Derneği Bakırköy Şubesi ve Bakırköy Musiki Konservatuarı’nın düzenlediği Türk Müziği Konseri, müzikseverlere unutulmaz bir gece yaşattı. Ataköy Yunus Emre Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen ve büyük ilgi gören konsere Türkiye Yardımseverler Derneği Bakırköy Şubesi Başkanı Türkan Alper, Bakırköy Musiki Konservatuarı Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Hikmet Özkahraman, Vakıf Başkan Yardımcıları Selçuk Kurt, Burhan Ateş ve yönetim kurulu üyeleri ile birlikte yüzlerce dinleyici katıldı. Bu arada konserde Bakırköy eski Kaymakamı ve Giresun eski Valisi Dursun Ali Şahin de dinleyiciler arasındaydı. Yaklaşık 2 saat süren konseri şef Faruk Salgar yönetirken, konserin ilk bölümünde koro tarafından Mahur Faslı ve Yusuf Nalkesen şarkıları, ikinci bölümde ise Hicaz, Kürdilihicazkar ve Hüzzam şarkılar seslendirildi. Konserde solo performanslar da yer alırken, Ayşe Aksoy, Binnur Özbilen, Birgül Özdil, Birsen Kalender, Ceren Sarıkamış, Gözde Gök, Kadriye Şahin, Leman Arat, Mine Bilgi, Mualla Sipahi, Neslihan Tanaydın, Neşe Tokuşoğlu, Abbas Eyel, Aydın Kurtar, Aykut Erfa, Bülent Köseahmetoğlu, Halil Doğru, Kadir Uğur, Sadi Mehmet Yak’tan oluşan koro seslendirdiği eserler sonrası salonda bulunan dinleyiciler tarafından büyük alkış aldı. Bakırköy İşadamları Derneği, Türk Sanat Müziği Ko r o s u ’ n d an “KIŞA MERHABA KONSERİ” Bakırköy İşadamları Derneği (BİAD) Türk Sanat Müziği Korosu “Kışa Merhaba” konseri ile Türk Müziği severlere güzel bir gece yaşattı. Ataköy Yunus Emre Kültür Merkezi’nde düzenlenen ve 2 bölümden oluşan konserde Şef Erhan Bahçı yönetimindeki BİAD Türk Sanat Müziği Korosu hicaz eserler seslendirirken, ses sanatçıları Ayla Aydınoğlu, Bircan Türker Ünlü, Biriçim Çakmak, Cahit Özgün, Ersin Üçışıklar, Evren Ölmez, Faika Ersin, Göral Kuru, Gülay Tamer, Gülin Demir, Haluk Barlas, Hami Yücelsin, Hatice Şahin, İlhami Sezer, Nadide Batırel, Nüket Sezer, Semiha Teker, Şahin Ercan, Vildan Şen, Zeynep Gülnar Koç, saz sanatçıları ile uyum içinde eserleri icra ettiler. Konser sırasında ayrıca dinleyicilerin zaman zaman koroya katılımları, salonda neşe ve coşku dolu anlar yaşattı. Konser sonunda sanatçıları ve sazları kutlayan Bakırköy İşadamları Derneği Başkanı Salim Yılmaz, Şef Erhan Bahçı’ya BİAD Yönetim Kurulu adına teşekkür ve kutlama dilekleriyle çiçek takdim etti. BİAD Türk Sanat Müziği Korosu adına ses sanatçısı Biriçim Çakmak, gösterdikleri ilgi ve yardımlardan dolayı BİAD Yönetim Kurulu Başkanı Salim Yılmaz ve Onursal Başkan Selçuk Kurt’a birer plaket vererek teşekkür etti. 7 Ermeni Cemaati Noel’i Kutladı BAKIRKÖY’DE KÜLTÜR MOZAİĞİ Hz. İsa’nın doğuşu ve vaftiz edilişi Ermeni Cemaati tarafından Bakırköy Surp Asdvadzadzni Ermeni Kilisesi ve Yeşilköy Surp Stepanos Ermeni Kilisesi’nde düzenlenen ayinlerle kutlandı. Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen ile CHP Bakırköy İlçe Başkanı M. Sait Yücel de kutlama törenlerine katılarak Ermeni Cemaati’nin bayramını kutladı. Kiliselerde düzenlenen ayinlere ve törenlere çok sayıda Ermeni vatandaş katılırken, Bakırköy Belediyesi CHP’li Meclis Üyesi Ohannes Karabetyan ve bazı meclis üyeleri de törenlerde yer aldı. Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen kiliseleri ziyaretleri sırasında Yeşilköy Surp Stepanos Ermeni Kilisesi Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Habib Özfuruncu ve Bakırköy Surp Asdvadzadzin Kilisesi Vakfı Başkanı Mesut Özdemir ile sohbet etti. Sanat Dünyası’nın Duayenlerinden Ediz Hun BAKIRKÖY’DE ÖĞRENCİLERLE BİR ARAYA GELDİ İstanbul Aydın Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Peyzaj Mimarlığı ve Kentsel Dönüşüm Bölümü tarafından “Ediz Hun ile Sosyo Ekonomik Kalkınmada Doğa İnsan İlişkileri” semineri düzenlendi. İstanbul Aydın Üniversitesi’nin Zeytinlik Mahallesi’nde bulunan Bakırköy Yerleşkesi Sürekli Eğitim Merkezi’nde düzenlenen seminere yüzlerce öğrenci katılırken, öğrenciler sanat dünyasının duayenlerinden olan Ediz Hun’a büyük ilgi gösterdi. Avusturya Lisesi'ni bitirdikten sonra Norveç'e giderek Oslo ve Trondheim Üniversitesi’nde Biyoloji ve Çevre Bilimleri Fakültesi’nden mezun olan Ediz Hun seminerde, çevre kirliliği, çevre teknolojisi, çevre felaketi ve çevre sağlığı konularında katılımcılara sunum yaptı. Hun, ayrıca oyunculuğa başladığı yıllardan bugünlere gelişinden de bahsederek, gençlere nasihat ve tavsiyelerde de bulundu. Seminer’in sonunda İstanbul Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Yıldız Aksoy ile uzun yıllara dayanan dostluğunun da bulunduğunu belirten Ediz Hun, her zaman bilgi ve birikimlerini genç nesillere, öğrencilere aktarmaya hazır olduğunu söyledi. Bu arada “Ediz Hun İle Sosyo Ekonomik Kalkınmada Doğa İnsan İlişkileri” seminerine katılanlara katılım belgesi de verildi. TDH BAKIRKÖY YENİ YERİNDE Bir halk hareketi olarak Mustafa Sarıgül’ün önderliğinde kurulup, birçok siyasi görüş ve düşünceden insanı çatısı altında toplayan TDH’nin (Türkiye Değişim Hareketi) Bakırköy’de yeni ilçe binasının açılışı, TDH İstanbul İl Başkanı Mehmet Ali Oğuş, Bakırköy TDH Başkanı Turan Tuncel ve üyelerin katılımı ile gerçekleştirildi. Bakırköy Cumhuriyet Meydanı’nın alt kısmındaki İETT Otobüs Durakları’nın yanında bulunan Belediye Hekimi Sokak No: D: 4 adresine taşınan TDH Bakırköy İlçe Binası’nın açılışı kurdelesini İl Başkanı Oğuş ve Bakırköy İlçe Başkanı Turan Tuncel birlikte kestiler. İlçe binasının açılışında konuşan TDH İstanbul İl Başkanı Mehmet Ali Oğuş, Mustafa Sarıgül’ün CHP’den İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olmasının kendileri için hem onur hem de mutluluk verici bir olay olduğunu söyleyerek, “Ancak TDH’nın, Mustafa Sarıgül CHP’ye gittiği için CHP’li olmak gibi bir görevi ve misyonu söz konusu değildir. TDH düşüncelerini iktidara getirene kadar bu yolda mücadelesine devam edecektir. Ama bu seçimde herkesten çok Sarıgül’le çalışarak, herkesten çok Sarıgül’ü destekleyerek, herkesten çok gece gündüz lideriyle birlikte olarak çalışacaktır. Ama simgesi sarı’yı da elinden bırakmadan. TDH birilerinden koltuk beklemek için kurulmuş bir hareket değildir. TDH halk iradesiyle yönetilen bir harekettir. Halk dur deyince durduk, koş deyince koştuk, coş deyince coşuyoruz. Şimdi bize ‘İstanbul’u alın’ dediler, İstanbul’u alacağız. Ama hedef finaldir ve başbakanlıktır, başbakanlığa erişinceye kadar TDH görevine halk hareketi olarak devam edecektir.” dedi. Açılışta kısa bir konuşma yapan Bakırköy İlçe Başkanı Turan Tuncel de Bakırköy’de çalışmalarına hız kesmeden devam edeceklerini ve Bakırköy’de de hareketlerini daha da güçlendireceklerini ifade etti. YILBAŞI TALİHLİLERİ ÖDÜLLERİNE KAVUŞTU Türkiye genelinde 36 şubesi bulunan Bursa Kebap Evi’nin yılbaşı çekilişinde ödül kazanan talihliler, ödüllerini aldılar. Markanın ilk şubesi olan Galleria’da keyifli bir öğlen yemeği organizasyonuyla başlayan etkinlik ödül töreniyle son buldu. Ödül töreninde Bursa Kebap Evi’nin yılbaşı çekilişine katılan ve ödül almaya hak kazanan talihliler, Ünsal Özkan (İphone 5), Sercan Gürbüz (İpad 2) ve Elif Becerikli (Fotoğraf Makinesi) ödüllerini firma yetkililerinden aldılar. Ödül töreninde teknolojik hediyelerin yanı sıra 7 talihliye, 10’lu efsane lezzet kuponları da hediye edildi. 9 Bahçeşehir Koleji Florya Ana Okulu öğrencilerinin KARNE 2013-2014 Eğitim-Öğretim Yılı’nın ilk yarısını bitiren Bahçeşehir Koleji Florya Ana Okulu öğrencileri karne almanın sevincini yaşadı. Ana okulu öğrencileri için okulda düzenlenen karne törenine öğretmenler, öğrenciler ve velileri katılırken, yarı yıl karnelerini öğretmenlerinin elinden alan çocuklar, ilk kez karne almanın heyacanını velileri ile paylaştı. Öğretmenlerinin özenle hazırladığı karnelerini alan küçük öğrenciler, büyük SEVİNCİ mutluluk yaşadılar. Minik öğrenciler okulun son günü bir yandan karne sevinci yaşarken bir yandan da arkadaşlarından ve öğretmenlerinden ayrılmanın hüznünü yaşadılar. Engelliler Yararına Düzenlenen Kermes’e Büyük İlgi CHP Bakırköy İlçe Başkanlığı tarafından Carousel AVM’de engelliler yararına bir kesmes yapıldı. Carousel Sahne’de gerçekleştirilen kermeste otizmli çocuklar perküsyon müzik showuyla büyük beğeni toplarken AVM ziyaretçileri de kermesi gezerek engelliler için yardımlarda bulundu. Engelliler yararına düzenlenen kermese CHP Bakırköy İlçe Başkanı M. Sait Yücel, CHP PM Üyesi ve Bakırköy Belediye Başkan Aday Adayı İbrahim Yener, Carousel AVM Yöneticileri ve çok sayıda AVM ziyaretçisi katıldı. HAYVAN HAKLARI FEDERASYONU HAYTAP uyarıyor; “Bu beslemeleri yaparken çevreye, çevre temizliğine özen göstermemiz de gerekmektedir” Geçtiğimiz günlerde insan trafiğinin çok yoğun olduğu bir saatte bir kadın hayvanları besliyor. Elindeki torbadan koca koca et ve kemik parcalarını çıkarıyor ve yolun ortasına atıyor. Çevredeki köpekler de yine yolun ortasında atılan et ve kemik parçalarını yemeğe çalışıyor. Aramızda dolaşan bu hayvanları beslememiz gerekiyor. Hayvan sevgisi olmayanın insan sevgisi olmaz sözünü bir kez daha hatırlatalım. Ancak bunu yaparken de bazı kuralları koymamız gerekiyor. Yer İncirli Caddesi ile Tayyareci Hayrettin Sokağı’nın kesiştiği nokta. Hayvanları besleyen bu kadın et ve kemik parçalarını yolun ortasına atacağına, örneğin fotoğrafta görülen ağaç dikili saksının yanına koysa hem doğrusunu yapacak ve hem de tepki almayacak. Fotoğrafı HAYTAP yetkilileri ile paylaştık ve yorum istedik. HAYTAP’ın cevabını aynen yayınlıyoruz. 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu gereğince belediyelerin asli görevlerinden biri BESLEME ODAKLARI - SU ODAKLARI kurmaktır. İlçe sınırları içerisinde belirlenen noktalara konulacak bu besleme odakları sayesinde hayvanların karnı doyacaktır. Ama belediyelerin besleme odağı kurmadığı yerlerde, gönüllülerimiz yani hayvanseverler bu beslemeleri kendi vicdan dürdüleri ile birlikte yapmaya çalışmaktadırlar. Tabiki de bu beslemeleri yaparken çevreye, çevre temizliğine özen göstermemiz de gerekmektedir. Ama sahipsiz sokak hayvanlarının Örneğin Şişli Belediyesi’nin hemen hemen her sokağında mama kumbaraları var. Hayvanlar mamaları yedikçe üst nüfusunun fazla olduğu bölgelerde hayvanseverlerin yanında kap kaçak vb. şeyleri devamlı taşımaları çok da mümkün olmamaktadır. Ama belediyeler besleme ve su odaklarını kurabilseler bu görüntüler de kesinlikle ortadan kalkacaktır. kısımdan yeni mamalar dökülmekte. Yine aynı bölgede hayvanlara su ve mama koymak için plastik kap veren donanımlar var. Bakırköy sınırları içerisinde 30’a yakın noktada su odağı var ama henüz besleme odağı yok. 11 BAKIRKÖY’ÜN B AKIRKÖY’ÜN SİMGESİ RUH VE SİNİR HASTALIKLARI HASTANESİ TARİHE KARIŞIYOR Bakırköy’ün simgesi olan, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi; Akıl Hastanesi'ne dönüştürülmesinden çok daha önce Sultan Reşad tarafından Reşadiye Süvari Kışlası olarak yaptırılmış olan karargah binaları, o dönemde dikilmiş çam ağaçlarıyla, yine o dönemde askerlerin ibadet gereksinimi için inşa edilmiş cami günümüze kadar gelebildi. Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nin bugün Ataköy'de bulunan kompleksi, savaş yıllarında kışla olarak kullanılıyordu. İstanbul'un işgali sırasında (1919) Fransızlar'ın "Jiffar" ordusu tarafından kullanılıp, Cumhuriyet'ten sonraki yıllarda kullanılmadığından dolayı yıprandı ve daha sonra onarımı yapıldı. Özel Ortaklığı Modeli ile İstanbul Bakırköy Entegre Sağlık Kampüsü Yapım işi ile Ürün ve Hizmetlerin Temin edilmesi işi “Sağlık Bakanlığınca Kamu Özel İşbirliği Modeli ile Tesis Yaptırılması, yenilenmesi ve hizmet alınmasi ile bazı Kanun ve Kanun hükmündeki kararnamelerde değişiklik yapılması hakkında Kanun hükümleri çerçevesinde belli istekliler arasında ihale usulüyle yeterlilik başvurularının 16.7.2013 tarihinde yapıldığı, Kalyon, Taş Yapı, Gama Güriş, Polat Yol Yapı firmalarının da yer aldığı 17 firmanın bulunduğu biliniyor. Yapılması düşünülen İstanbul Bakırköy Entegre Sağlık Kampüsünde 538 yataklı Kadın Doğum ve çocuk hastanesi, 278 yapılacağı dilden dile dolaşıyordu. Torunlar Holding’in hastane bahçesinde bazı projeleri olduğu söylentilerinin dolaştığı günlerde; hastane bahçesinde bazı kişilerin ölçüm ve zemin etüdü yaptıklarını, kendilerine bu çalışmaları yapmanız ile ilgili izin belgesi olup olmadığı sorulduğunda devlet görevlisi olduklarını söyledikleri, duyumlar üzerine hastane yetkilileri ile yaptığımız görüşmelerde bu gelişmelerden haberleri olmadıklarını söylemişlerdi. Hastanenin bahçesinde çok sayıda tarihi eser olduğu biliniyor. Görünür yüzeyde bile pek çok tarihi eser var. Geçen yıl yeşillendirme çalışmaları sırasında tarihi değeri olan küvet ve Mevcuttaki pavyon döşemeleri, tavanlar, bölmeler, banyolar, salonlar birer hastane servisi haline getirildi. O zamanki Toptaşı Bimarhanesi'nden seroloji, anatomi laboratuarları taşındı. Genel cerrahi, asabiye pavyonları ve röntgen dairesi kuruldu. Hastane arazisinin çok sayıda inşaat şirketlerinin iştahını her dönemde kabarttığı biliniyor. Geçtiğimiz yıllarda bazı kuruluşların Ataköy ve O-2 ( E-5) yoluna bakan bölümlerinde zemin etüdü çalışmaları yaptığı, Ataköy 4. Kısım tarafındaki hastane bahçesine bitişik binaların yanından yol geçirme çalışmaları yapıldığı hafızalardan silinmeden şimdi de T.C Sağlık Bakanlığı Sağlık Yatırımları Genel Müdürlüğü Kamu Özel Ortaklığı Daire Başkanlığı tarafından Kamu yataklı Kalp Damar Hastalıkları Hastanesi ve 227 yataklı Onkoloji Hastanesi olmak üzere 1.043 yataklı Entegre Sağlık Tesisi’ni kapsayacak. Bu arada Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi ise mevcut hastanelerde Psikiyatri klinikleri kurularak tamamen ortadan kaldırılacak. Mevcut Lepra Hastanesi ile cezaevi başka yerlere nakledilecek. sütunlar bulunmuştu. Bunlar hala hastane bahçesinde duruyor. Hastanenin Zuhuratbaba girişinde 2 tarihi köprü var birisinin üstü asfaltla kaplanmış. Diğerinin ise üstü asfalt ama sütunlar görülebiliyor. Birkaç sarnıç da görünür durumda. Hastane binası tarihi eser olduğu için yıkılamayacak ama birilerine işletmeye verilecek söylentileri dolaşıyor. Gelişmeler Bakırköy’ün simgesi Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nin ortadan kaldırılacağını, yapılacağı söylenen hastane dışında kalan arazinin de birilerine verileceği iddialar arasında. Tüm bu söylemler gerçekleşirse binlerce ağaç kesilecek yerlerini beton binalar alacak. BU KADARLA MI KALACAK ? Geçtiğimiz yıllarda hastane bahçesinde, otel, blok apartmanlar, bir bölümüne villalar, hatta O-2 (E-5) yolu kenarına AVM Özel Eğitim Kurumları Kanunu var ama uygulayan yok! HER ŞEY ANKARA’DA BİTİYOR Hükümet - Cemaat kavgası sonunda dershanelerin kapatılması gündeme gelince özel okula dönüşüm hız kazandı. Bununla birlikte yeni açılan özel okulların yürürlükte olan 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu’nun olmazsa olmaz maddelerini uygulayıp uygulamadığı tartışılıyor. Örneğin bu kanuna göre; “Meyhane, kahvehane, kıraathane, bar, elektronik oyun merkezleri gibi umuma açık yerler ile açık alkollü içki satılan yerlerin, okul binalarından kapıdan kapıya en az yüz metre uzaklıkta bulunması zorunludur.” Yine özel okullarda her öğrenciye 1.25 metrekare bahçe alanı bulunması gerekiyor. Ancak İncirli Caddesi’nde açılan okulun bu kriterlere uymadığı açıkça görülüyor. Yaptığımız araştırmada bu okulun açılabilmesi için yapılan müracaat Bakırköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından eksik bilgi ve belge olduğu için iade edildiği biliniyor. Okul yetkilileri daha sonra İlçe Müdürlüğü’nü devre dışı bırakarak Ankara MEB ve İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü’nden açılış iznini alıyor. Bu arada okulun açılabilmesi için İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü’nden en az 2 müfettişin raporu olması gerekiyor. Bu müfettişler eksikliklere rağmen olumlu raporu nasıl verdiler? 12 Sevgili okurlarım, değerli dostlar; Yerel seçimlerin adının “Yerinde Seçim” olmasının anlamı; bölgede yaşayan insanlar için hizmetin en kısa, kestirme yoldan alınabilmesi anlamındadır. Yani insan yaşamındaki güncel sorun ve ihtiyaçların giderilebilmesi, ona yakın yerel yönetimlerin, belediyelerin görevi olmalıdır. O zaman yaşamdaki her türlü sosyal, ulaşım, iletişim, gıda, temizlik, sağlık ve çevrenin düzeni ve yürütülmesi, organizesi, mahallindeki yöneticilerin, oradaki insanların seçmesi, her hususta mantıklı olanıdır. Uzaktan kumanda yönetimlerde her zaman sorunlar çıkacaktır, dolayısı ile önemli olan “İnsana Hizmet” ise, o insan da kendisine hizmet verecekleri en yakınlarından, tanıdıklarından, güven duyduklarından seçmelidir, değil mi dostlarım? İşte tam bu noktada önümüzdeki yerel seçimlerin, yani tabandaki hizmetlerde, insanın yaşadığı mahalleden başlayan, oradan zirveye yükselen bir sistem içinde olmalıdır. Kısacası kişisel ve özgür bir görüş olarak şunu sizlerle paylaşmak istiyorum: bana mahallemdeki sorunlarım için, mahallemden bir isimin daha yararlı olacağını, siyaseti, partilerin zirvesindeki kişilerin veya kurulların, tabandaki öne çıkmış insanları tanımak fırsatları olmadığından oradaki hizmet erbabını, ben yerimden seçmeliyim. O zaman kargaşa, karmaşa, gecikme, uzatma kalmaz, koyarsın mahalleye sandıkları, davet edersin o bölgedeki partilileri, “buyurun seçin size hizmet verecekleri” der, işi bitirirsin. En basit tabandan olacak bir temel, her zaman sağlamdır. Temeli, tabanı sağlıklı olmayan binalar gibi, siyasi kuruluşlar da tabandan zirveye yapılaşmalı, çatıdan temele inilmemelidir. Bilmem meseleyi anlatabildik mi? Bu bağlamda bizlerin görevi objektif olarak temennilerde bulunmaktır. İktidarın çıkmaza girdiği, çok çeşitli sorunlarla boğuştuğu, anayasal bazında önemli kurumların darmadağın olduğu şu dönemi, diğer partiler, muhalefet kesimi, özellikle tek umut gibi görülen 90 yıllık CHP’nin çok özenle, dikkatle değerlendirmesi gerekmektedir. Onun için yerel yönetimlerden başlayarak, son derece demokratik, şeffaf, doğru ve yansız davranmak, partiyi iki cm. daha büyütebilecek kişileri, değerleri, adayları, cımbız ile seçerek göreve çağırmalıdır. Her şeye rağmen ülkemiz için, yemeyen, içmeyen, adam kayırmayan, hemşehrilik, akrabalık gözetmeden, bölgeye ve ülkeye kendisini adayacak, ilke, bilgi, birikim ve temiz mazileri olanların öne çıkmasını, içinde bulunduğumuz çok önemli yönetim krizinden kurtulmak isteği ile herkese YA Ş A M I N İÇİNDEN Fikret TORAMAN katlı sahillere yakışır boyutta olsalar insan kabul edebilir. Sizlerin de gördüğü ve bir tanesi bitmiş olan binaların sayısı 20 blok ve ortalama 20-30 katlı yükseklikte inşa edilmektedir. Arkadaki Ataköy Konakları rezaletinden sonra bu sahilin de bittiğini ve Bakırköylüler’in, Ataköylüler’in nasıl ümüğünün sıkıldığını göreceğiz. Ayrıca yeterli olmayan sahil yolu trafik kaosunu da seyredeceğiz. Bu alanda yapılanlar yetmiyormuş gibi, oradaki birkaç dönümlük alanda bulunan tarihi eser “Baruthane binaları” da şimdi imara alınmıştır. Geç olmadan Ataköylüler’in ve de Bakırköy Belediyemiz’in harekete geçmesi, itiraz haklarını kullanmaları mutlak gerekmektedir. Biz, Yeşilköylü çevre derneği olarak Belediyeye başvurduk… Florya sahilleri de imara açıldığından, denizden fırlayıp tamamlanan, AVM ve yanında devam eden otel inşaatı ayrı bir yüz karasıdır. O bölge de “Atamızın Bir Emanetidir”, bitirilmiştir. Ayrıca Atatürk Ormanı içinde yapılaşmalar, E5 karayoluna bağlantı yolları yapılmıştır, yani orada da bir iç acıtıcı manzara vardır. İstanbul genelindeki fotoğrafa baktığımızda, sahillerden farklı bulunmayan acayip yağmalama, çarpık yapılaşma, yolu, kanalı, ulaşımı ve diğer altyapıları tamamlanmayan, E5 altında üstündeki Basın Ekspres yolu denen Bahçelievler bölgesi de ayrı bir felaket halindedir. Değerli okurlarım, anlamadığım bir konu da şudur: bir yandan “Kentsel Dönüşüm” yasası ile tarihi İstanbul’da yağma, yıkım başlamış, diğer yanda yine eskisinden beter çarpık yapılaşma furyası vardır. Siz bundan bir şey anladınız mı? Bu konuda yeni havaalanı, 3. Köprü ve Kanal İstanbul katliamlarına da göz atalım birlikte; Devlet köylünün, vatandaşımızın ellerindeki tarlaları, çiftlikleri, üretim alanlarını ucuza kapatmak için acil “kamulaştırma” ya geçmiştir. Havaalanı bölgesinde milyonlarca ağaç, yeşil alan katliamı görülmektedir. Terkoz Gölü civarında, piyasa alım – satım değeri 300-400 TL/m2 olan tarım alanları, hayvancılık alanları bulunan Yeniköy – Akpınar köylülerinden gayrimenkulleri 22TL/m2 üzerinden alınmaktadır. O üretken, İstanbul’a süt, et, yoğurt, yumurta yetiştiren bölge insanlarının malları gasp edilmekte, mağdur olmaktadırlar. Sonra bunun adına da “demokrat yönetim, demokrat ülke” demektedirler. Sevsinler sizin demokrasinizi ve de vatandaşa olan aşkınızı!.. Bu görüş ve dileklerle, herkese sağlık, mutluluk dilerken; adaylarımızın hepsine başarılar, sevgiler, saygılar. YEREL SEÇİMLERİN MERKEZDEN YÖNETİLMESİ ÇEVRE YAĞMALAMALARI; MAĞDUR OLANLAR - başarılar diliyorum. Tek umudumuz ve güvencemiz olan CHP’ye bu alanda parlak sonuçlar temenni ediyorum. Bu konuda sonuç ve öz olarak şunu anlatmak istiyorum. Hangi parti olursa olsun, yerel seçimler için aday olan ve özgeçmiş dosyası bulunanların içinden, bir komisyon kurularak; ilgili adayların öncelikle temiz, şeffaf mazisini, Atatürk ilkelerine ve Cumhuriyete bağlı, temsil ettiği parti içindeki hizmetlerine, iş, meslek, sosyal konumuna göre, bir de belediye kadrosunda çok gereklileri seçebilmeli, fazla fantezi ve bilmeceye dönen sistemlerden kaçmalıdır. Yerel başarı bu şekilde sağlanır ve bu doğru sistem kademeli olarak siyasi partilerin en ucuna kadar sağlam, güçlü olarak ulaşır. ÇEVRE TALANI, YAĞMASI ve MAĞDURLAR Sevgili okurlarım; her yazımızda değindiğim çevreci bir kişi ve dernek yöneticisi olarak içime sindiremediğim doğa katliamına değinmek isterim. Yaşadığımız bölgeden başlayalım; bendenizin içini acıtanların en önemlileri, Ataköy sahillerinin yok edilmesidir. Devam eden ve boylarını göstermeye başlayan 20 bloklu otel, motel, konut ve diğer tesisler, öyle 2-3 13 AK Parti Bakırköy’de ilk kez doğru bir tercih yaptı AK PARTİ ADAYI İÇİMİZDEN BİRİ MEHMET EMİN ERTEKİN AK Parti Bakırköy Belediye Başkan Adayı Mehmet Emin Ertekin, adaylığının açıklanmasının ardından ilk röportajını gazetemize verdi. 1979’dan beri Bakırköy’de esnaflık yaptığını ve Bakırköy’e yabancı olmadığını, Bakırköy’ün de kendisine yabancı olmadığını ifade eden Ertekin, trafik, kentsel dönüşüm, sosyal yaşam ve daha bir çok konuda çok ciddi projelerinin olduğunu ve göreve gelmesi halinde bu projeleri gerçekleştireceğini söyledi. “BEN BAKIRKÖY’E, BAKIRKÖY DE BANA YABANCI DEĞİL” Bakırköy’de seçime katılacak partiler içinde Bakırköy Belediye Başkanı adayı olarak açıklanan ilk isimsiniz. Ve AK Parti’den seçime katılacaksınız. Neler düşünüyorsunuz ve kazanırsanız neler yapacaksınız? İlk röportajımı size veriyorum. Ben Bakırköy’e yabancı değilim, Bakırköy de bana yabancı değil. Ben Bakırköy’ün çocuğuyum. Bakırköy’de esnaflık yapıyorum. 1979 yılından beri Bakırköy’de ticaretle uğraşıyorum. Evim de Bakırköy’de. Bir çok zaman evimden işime arabasız gidiyorum. Park sorunundan dolayı arabasız gidiyorum, geliyorum bunu da söyleyeyim. Bakırköy’ün 15 mahallesini de ben avucumun içi gibi biliyorum. Bakırköy’deki bir çok sivil toplum kuruluşunda da varım. 10 senedir de Bakırköy Belediyesi Meclis Üyesi’yim. Aynı zamanda İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi Üyesi’yim. Ben bundan önce de başka bir siyasi parti de siyaset yaptım. Doğru Yol Partisi’nde siyaset yaptım. Yine o zaman Bakırköy’ün içindeydim. Bu anlamda Bakırköy beni çok iyi tanır, ben Bakırköy’ü çok iyi tanırım. Bakırköy’ün nelere ihtiyacı olduğunu da bilirim. Evet adaylığımız açıklandı. Hayırlı olsun. Şimdi işimiz biraz daha zorlaştı. Çünkü gerçekten Bakırköy’e uzun yıllardan beri el değmedi. Bakırköy’de yapılan çok fazla bir şey yok. Bakırköy’ün artık yenilenmesi ve dönüştürülmesi gerek. Bakırköy’e hizmet gelmesi lazım. Bakırköy’e hizmet edecek bir belediye başkanı lazım. Bakırköy’e hizmet edecek belediye başkanının da vatandaşla birlikte olması, vatandaşla birlikte ilçeyi yönetmesi lazım. Şunu çok açık ve rahatlıkla söyleyebilirim. Bizim kapılarımızda kapı kolları olacak ve isteyen istediği gibi kapıları açıp girecek. Gelecek bize derdini anlatacak. Biz zaten her Perşembe günü vatandaşların dertlerini dinlemek adına, vatandaşlarla birlikte olmak adına halk günü yapacağız. Biz bu günlerde başkan yardımcılarımızla, birim müdürlerimizle birlikte vatandaşlardan gelen tepkileri, dertleri dinleyeceğiz. Ve onlara çözüm arayacağız. Bunun yanı sıra biz tüm mahallelerimizde kadınlarımızla kadınlar meclisi, erkeklerimizle mahalle meclisi, gençlerimizle gençlik meclisi ve engellilerimizle engelliler meclisi oluşturacağız. Her mahallede yapacağımız bütün projeleri yapmadan önce mutlaka ve mutlaka bu meclislerle konuşacağız, hangisi rantabl ise, vatandaşlar için hangisi uygunsa, yaşam kalitesini hangisi yükseltecekse biz onu yapacağız. O projeyi uygulayacağız. Tabi bizim projelerimiz var ve açıklayacağız. Dediğim gibi ben 10 yıldır Bakırköy Belediye Meclis Üyesi’yim. 35-40 senedir de Bakırköy’de ticaretle uğraşıyorum. Bakırköy’de vatandaşların talepleri, istekleri ile ilgili her şey hakkında bilgim var. Bu anlamda Bakırköy’ün hangi semtinde neyi uygulayacağımızı, hangi projeyi uygulayacağımızı yakında çıkacak olan projelerimizle ilgili kitapçığımızı da, CD’lerimizde, tanıtımlarımızda göreceksiniz. Bakırköylüler de görecek. Bizim her mahalleye özgü, o mahallenin yapısına, o mahallenin ihtiyacına yönelik çalışmalarımız var. Yani bir mahallede bir şey yaparken, öbür mahallenin de olmazsa olmazı o olmayacak. O mahallenin de gerçek anlamda ihtiyacı neyse biz de o mahalleye onu uygulayacağız. Bakırköy’ün geneli ile ilgili de başta şunu söyleyebilirim. Bakırköy’ün olmazsa olmazlarından birisi kentsel dönüşümün yapılmasıdır. Ada bazında çalışma yapılması lazım. 6603 sayılı Kentsel Dönüşüm Yasası’nın emrettiği şekilde yapılması lazım. Ve Bakırköy’deki bu derdi bitirmemiz lazım. Bizim Bakırköy’de sosyal donatı alanlarımızı, parklarımızı, yeşilimizi, binalarımızı yenilememiz lazım. İnsalarımızın deprem korkusunu bitirmemiz lazım. “BAKIRKÖYLÜLERİN HAK ETTİĞİ YAŞAM KALİTESİNİ GETİRECEĞİZ” Bakırköy’ün, Bakırköylüler’in hak ettiği yaşam kalitesini Bakırköy’e getirmemiz lazım. Biz bunu inşallah başaracağız. Büyükşehirle birlikte yapacağız, hükümetimizle birlikte yapacağız. Hangi partiden olursa olsun tüm partilerimizle birlikte yapacağız biz bunu. Biz şu partiliydi, bu partiliydi diyerek ayrım yapmaksızın herkesle birlikte olacağız. Onlar gelmese bile biz onlara gidip anlatacağız. “BAKIRKÖY’DEKİ TRAFİK SORUNUNU BİTİRECEĞİZ” Bakırköy’de bir trafik sorunumuz var. Biz Bakırköy’deki bu trafik sorununu ortadan kaldıracağız. Minübüsleri Bakırköy’ün içine sokmayacağız. Minibüsler İncirli’ye gelecek. Bizim raylı sistem projemiz var. Zaten İstanbul Büyükşehir Belediyemizin açıklamış olduğu 2020’ye kadarki vizyonunda, Bakırköy’den geçecek, Bakırköy’de istasyonu olan 3 tane raylı sistemimiz var. Bu raylı sistemlerle entegreli. Bakırköy’ün içinde ring yapabilecek raylı sistem projemiz var. Tüm mahalleler arasında ring seferlerimiz olacak. Şu an mesela Yeşilyurt, Yeşilköy’ün ihtiyacı olan 3Y projesini sisteme geçirdik. Bakırköy’deki Yeşilyurt, Yeşilköy ve Yenibosna. Yeşilyurt ve Yeşilköy’deki insanlarımızı metro ve tramvaya, metrobüse taşıyabilmek için, onları buralara taşımak adına vatandaşlarımızdan bir talep geldi. Biz de İETT’ye rica ettik. İETT de bunu uygulamaya koydu. Bu anlamda biz bunu belediye bünyesinde, kendi ölçeğimizde ve kendi araçlarımızla Bakırköy’ün en ücra köşesindeki, en uzaktaki insanlarımızı Bakırköy’e ulaştırmak için ring seferlerimiz olacak. “YAPAMAYACAĞIM HİÇBİR ŞEYİ SÖYLEMEM” Çok ciddi projelerimiz var. Hepsi de hazır. Biz olmayacak afaki projeleri söylemeyiz. Kesinlikle söylemem. Ben yapamayacağım hiçbir şeyi söylemem. Vatandaşlardan gelen bazı teklifler var, bu teklifleri biz değerlendiriyoruz. Yapamayacaklarımızı biz kesinlikle söylemiyoruz. Yapamayacağız diyoruz. Ama yapabileceklerimizi de vaad ediyoruz. Bizim hazırladığımız projelerin de bir çoğunun yapılacak yerleri de belli. Örneğin bizim spor alanlarımızda çok ciddi anlamda eksiklerimiz var. İnsanlarımızın, vatandaşlarımızın yürüyüş yolları eksik. Çok ciddi yürüyüş yolları yapacağız. Bu yürüyüş yollarının, parkurlarının üzerine de bir tane mobo koyacağız. Burada diyetisyenimiz, spor uzmanımız ve bir tane de sağlık personelimiz bulunacak. Spor eğitmenimiz burada 06:00-12:00 saatleri arasında duracak, sabahları yürüyüşe çıkan vatandaşımız, hemşerimiz gelecek o sağlık kabininde spor eğitmeninde ne şekilde yürüyüş yaptığıyla ilgili bir program hazırlatacak. O program dahilinde çalışacak. Sağlık ekibi de tansiyonunu, şekerini ölçecek. Diyetisyenimiz de tansiyon ve şeker ölçümlerine göre o vatandaşa kaç saat spor yapması gerektiğini, nasıl spor yapması gerektiğini ve neleri yemesi gerektiğini anlatacak ve o şekilde spor yapacak. Bütün yürüyüş yollarımızda olmazsa olmazımız bu. Bunları yapacağız. Ataköy’de sizin de bildiğiniz üzere çok ciddi yürüyüş yollarımız var. Ben bunları söylemiyorum, size de süpriz olsun bu. İnşallah projelerle birlikte, çalışmalarla birlikte bir daha davet edersiniz, bir daha gelirim gazetenizde de bunları yayınlarız. Vatandaşlarımız da bu şekilde duymuş olur. Beni buraya davet ettiğiniz için teşekkür ediyorum. Ben Bakırköy'e yabancı değilim, Bakırköy de bana yabancı değil. İnşallah hizmet imkanı bulursak bu vaad ettiklerimizi yapacağız. Biz 10 yıldır Bakırköy’e vaad edilip de yapılamayanları bildiğimiz için eğer göreve gelirsek, mahallelimiz, vatandaşımız Kentsel Dönüşüm uygulamamızı isterse, biz 2. senenin sonunda projelerimizi bitirip, 3 senenin başında ilk temelimizi birlikte atarız. Biz de size çıktığınız bu yolda başarılar diliyoruz. Teşekkür ederim. 14 İstanbul’daki Taksi Durakları Yenileniyor. BATILI GÖZÜYLE TÜRKİYE VE İRAN... Geçenlerde bir arkadaşımla telefonda konuşuyordum. İş için İran'a gideceğini söyleyince, muhabbet İran'dan açılır gibi oldu ama fazla uzatmadan kapattık. Kapattık ama, beynimde gidip gelen İran muhabbetini ben kapatamadığım için oturup bu yazıyı yazdım. Gündeme bomba gibi düşen yoluzluk ve rüşvet operasyonu, Türkiye ile İran'ın geçmişten günümüze ticari ve siyasi ilişkilerini bir kez daha irdeleme gereğini doğurdu bende. İran'la geliştirmiş olduğumuz sadece ticari değil, siyasi ilişkilerden dolayı İsrail ve ABD'nin neocon lobisinden kaynaklı bir rahatsızlık olarak adlandırılsa da; İran'dan duyulan asıl rahatsızlık, Türkiye'nin İran ile olan yakınlaşmasının tehlikeli boyutlara ulaşabileceği sinyalini verdi belki de bazılarına. Cemaatin de birçok sebepten dolayı İran'dan rahatsız olduğu yazılıp çizildi köşelerde. Nedir değildir bilinmese de, bilinen gerçekleri taramak istiyorum kısaca: Ülkemizin içinde yer aldığı kuşakta son dönemde istikbal vaadeden iki devlet var. Türkiye ve İran. Bunu çok iyi bilen bir kısım Batılılar, bu iki devleti mümkün olduğunca elinde tutmak ve kendi hesabına dengeleri korumak için ciddi bir gayret içindeler. Zira bu iki devletten birinin bu bölgedeki hakimiyeti Batılıların aleyhine dengelerin bozulması anlamına gelir. Bu ise adı geçen dünyanın, başta ekonomi olmak üzere birçok alanda hem maddi çıkar, hem de itibar ve prestij kaybı demektir. İran'ın Şii bir devlet olmasının da bunda payı çok büyük. 1935'e kadar Dünya'da Persiya olarak bilinen İran, 1979 İran İslam Devrimi’nden itibaren adını İran İslam Cumhuriyeti olarak değiştirmiş. İran'ın Şii olması, tüm Şii nüfusa sözünü geçirebileceği durumuna gelmesini sağlayabilir; hatta Şii sempatizanı Türkmenler, Türkler, Araplar ve Azerbeycan için de Şiiliğe inanan Azeri Türkleri’ne veya Kuzey Irak'da Kazımiye ve Kerbela bölgelerinde yaşayan Şiilere kadar uzanan geniş bir yelpazeye yayılabilir. Bu korkuyla Batılılar, İran'a her zaman tavırlı yaklaşmışlardır. Ayrıca İran'ın başta Emirlikler olmak üzere, Yemen'e kadar nüfusunu genişletmesi de olasıdır. Batılılar gerek İran ve Türkiye içinde, gerekse onların nüfuz edebilecekleri ülkeler içinde, ticari ve sınai alanda yapılabilecek gelişmeleri engelleyerek, mevcut düzenin devamını sağlamaya çalışıyorlar. Türkiye'nin yardımıyla İran'ın üzerinde bulunan ambargonun kısmen de olsa kalkmasından, İran'daki sıcak doların piyasalara akmasından İsrail'in duyduğu rahatsızlık, belki de operasyonun temel sebeplerinden biri olabilir. İran ve Türkiye'nin ticari ve siyasi münasebetleri ve çözüm sürecinde uyguladıkları, devlet içinde devlet olmaya kalkışmak da sonun başlangıcı oldu sanırım... Bakalım ilerleyen günlerde nasıl bir tabloyla karşılaşacağız. Ferhan KILIÇ Sevgi ve saygılarımla... HİÇBİR BAŞARI TESADÜF DEĞİLDİR BAKIRKÖY BELEDİYESİ YILLAR ÖNCE YENİLEMİŞTİ Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın İstanbul'daki taksicileri ziyareti sırasında, "Durakların tuvaleti, mutfağı ve oturma alanı olmalı. Ben durağa gittiğim zaman, rahatlıkla çay içebilmeliyim. Gelip geçici değil, taş yapıdan duraklar olmalı." sözleri üzerine taksi duraklarının yenilenmesi daha modern hale getirilmesi konusunda Büyükşehir Belediyesi yeni çalışma başlatırken, Bakırköy Belediyesi yıllar öncesinden ilçedeki bir çok taksi durağını yenileyerek, modern hale getirmişti. Bakırköy’deki geçmiş yıllarda yenilenen taksi duraklarında oturma alanı, mutfak, tuvalet, telsiz odası, şoför istirahat odası ve mescit bölümü de bulunuyor. Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen, Bakırköy Belediyesi’nin taksi duraklarının yenilendiği yıllarda çalışmalarla ilgili olarak yaptığı açıklamada, “Taksici esnafı arkadaşlarımız gerçekten çok zor koşullar altında çalışıyorlar. Bir taraftan İstanbul’un trafik çilesi bir taraftan 50-100 TL için canlarından olmaları. Kendilerini en azından duraklarındayken rahatlatabilmeleri için Bakırköy’deki tüm taksi duraklarını yenilemeye başladık.Şu ana kadar 5-6 taksi durağını yeniledik diğerlerini de yenilemeye devam ediyoruz. Ayrıca Bakırköy’deki tüm taksi duraklarında çalışan arkadaşlarımıza BAKKART da veriyoruz. BAKKART sahibi taksici arkadaşlarımız Bakırköy Belediyesi’nin tüm birimlerinden ücretsiz yararlanıyorlar. Bir de İstanbul’un hatta Türkiye’nin neresinde olurlarsa olsunlar haftanın 7 günü 24 saat acil sağlık hizmetinden de yararlanıyorlar.” demişti. Bakırköy’de yıllar öncesinden yenilenen ve modern hale getirilen bazı taksi duraklarını UZMAN KADRO TARAFINDAN 5. Sınıftan İtibaren Her Seviyede Tüm Branşlarda BİREBİR ya da GRUP DERSLERİ VERİLİR SBS puanı 450 ve üzeri olan öğrenciler için özel gruplar bulunmaktadır. Tel : 0533 769 22 04 - 0554 337 54 32 ARPACIK MOBİLYA Mutfak Dolabı, TV Ünitesi, Vestiyer, Ofis Mobilyaları ve Her Türlü Özel Sipariş Mobilyalar Yapılır. Gününde Teslim Edilir. Adres: Veliefendi Mah. 26/4 Sok. No: 34 Zeytinburnu / İstanbul Tel : 0532 612 94 34 gezerek, duraklar hakkında bilgi aldık. 2009 yılında yenilenen Atrium Taksi Durağı Yöneticisi Saadettin Tunca, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin başlattığı yenileme çalışmasının güzel fakat geç kalınmış bir uygulama olduğunu ifade ederek, Bakırköy Belediyesi bizim durağımızı 2009 yılında yeniledi. Durağımızda, oturma alanı, mutfak, çift tuvalet, telsiz odası, şoför dinlenme odası ve yönetim odası bulunuyor. Şoför arkadaşlarımız durağımızda rahatça istirahat edebiliyor. Çaylarını, kahvelerini içebiliyor. Misafirlerimizi durağımızda en iyi şekilde ağırlayabiliyoruz. Bu konuda Bakırköy Belediyesi’ne teşekkür ediyoruz. Ayrıca durağımız yenilendiği yıl buraya gelen Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, durağımızı çok beğendiğini ve kendi ilçesinde de taksi durakları için örnek göstereceğini söylemişti.” dedi. Tunca ayrıca, İstanbul’da başlatılan taksi duraklarının yenilenmesi projesinin de tamamlandığında İstanbul’daki trafik soru- nunun da bir nebze olsa azalabileceğini belirtti. Ataköy Atamerkez Taksi Durağı’nda çalışan taksici Cüneyt Eker de, yıllar öncesinde Bakırköy Belediyesi tarafından yenilenen Atamerkez Taksi Durağı’nın şu anda İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan duraklardan çok daha kapsamlı ve modern bir durak olduğunu belirterek, “Durağımız Bakırköy’de ilk yenilenen duraklardan bir tanesi. Durağımızda oturma alanlarımız, yönetim odamız, mutfağımız, tuvaletimiz, telsiz odamız, hatta mescidimiz bile var. Ayrıca bahçemiz var. Bahçemizde değişik türde çiçekler ekiyoruz. Çok güzel, modern bir durağa sahibiz.” diye konuştu. “BİZİM DURAKLARIMIZ DAHA KULLANIŞLI VE MODERN” Eker, Büyükşehir Belediyesi’nin yenilediği Karaköy İskele Taksi Durağı’nı da gezdiğini ve kendi duraklarının yanında kıyaslanmayacak küçüklükte ve dağınık olduğunu da ifade etti. Eker, taksi duraklarının yenilenmesi ile birlikte taksicilerin boşu boşuna caddelerde, sokaklarda gezmeyeceğini ve duraklarında bekleyip, istirahat edebileceklerini ve bu sayede trafikte belli bir rahatlamanın da olabileceğini söyledi. Bu arada, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile İstanbul Taksiciler Esnaf Odası’nın (İTEO) başlattığı proje kapsamında tasarlanan birbirinden ilginç görünümlü modern taş duraklar kentin belirli noktalarına yerleştirilmeye başlandı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve İTEO tarafından başlatılan çalışmayla, taksicilerin ihtiyaçlarına ve şehrin dokusuna uygun tasarlanan durakların ilki, Etiler Ulus Mahallesi'nde kuruldu. Taksicilerin tüm ihtiyaçlarını karşılayabilecek konforda olan durakların, "taksi dolmuş", "tarihi köşk", "vapur iskelesi" tarzındaki tasarımlarıyla ilgi odağı olması bekleniyor. Her ay üretilecek 30 durak, modeline göre İstanbul'daki ilçelerin dokusuna uygun olarak farklı bölgelere yerleştirilecek. Durakların üretimi, şehirdeki tüm durakların dönüşümü gerçekleşene kadar devam edecek. (Yavuz ARPACIK) 15 Bilişim Suçlarına Karşı Dikkatli Olun “ORTAM SANAL OLSA DA SUÇ GERÇEKTİR” Uyuşturucu bağımlılığı alanındaki çok yönlü çalışmalarıyla tanınan Polis Memuru İsa Altun’un üçüncü kitabı olan “Ortam Sanal Olsa da Suç Gerçektir” isimli kitabı Çatı yayınları tarafından piyasaya çıktı. 1997 yılından bu yana madde bağımlılığı önleme çalışmalarıyla gençleri ve aileleri uyarıcı yönde karikatür sergileri açan Altun, okullarda seminerler düzenliyor, kişisel web sitesinde bu alandaki deneyimlerini ve tecrübelerini ailelerle paylaşıyor. Daha önce kendi imkânları ile çıkardığı “Bir Kereden Çok şey olur” isimli kitabıyla 1999 yılında 160 ülkede temsilciliği bulunan Uluslararası Genç Girişimciler Organizasyonu (JCI TOYP) tarafından “İnsan Haklarına, Çocuklara ve Dünya Barışına Katkı” ödülü alan Altun, 2000 yılında Dönemin Emniyet Genel Müdürü Necati Bilican tarafından ‘Yılın Polisi’ seçilmişti. Halen Bakırköy İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Bakırköy Adliyesi’nde görev yapan Altun, ’Kod Adı Beyaz Ölüm’ isimli kitabında ailelere ve ergenlere bağımlılık illeti ile ilgili yol haritası içeren bilgilerini paylaşıyor. Kitap için önsöz yazanlar arasında Rahmetli Gazeteci Mehmet Ali Birand ile Vatan Gazetesi Yazarı Mustafa Mutlu, Habertürk Gazetesi yazarı Ali Tezel, Türkiye Gazetesi Hasan Sarıçiçek, Sunucu Yazar Metin Uca, TRT İstanbul Haber Müdürü Selver Gözüaçık bulunuyor. “BİLMEDİĞİNİZ BİRİLERİNDEN GELEN BİR MAİL ÇOĞU ZAMAN TUZAK AMAÇLI OLABİLİR.” Ortam Sanal Olsa da Suç Gerçektir” kitabınız hakkında bilgi verebilir misiniz? “Ortam Sanal Olsa da Suç Gerçektir” isimli eser uzun bir araştırmadan sonra İstanbul Barosu’na kayıtlı Avukat Abdülkadir Güneş ile ortak eserimiz. “Ortam Sanal Olsa da Suç Gerçektir” aslında bir zorunluluktan dolayı ortaya çıktı. Mesleğim gereği birçok mağdur insana denk geliyorum. Kimisi sosyal medyadan, kimisi internet üzerinden bankaya girerken uğradığı zarardan dolayı mağdur. Her iki evden birisinde internet bağlantısı var. İnsanımız internetin tüm nimetlerinden yararlanmak istiyor. Lakin kendisini bekleyen tehlikelerden bihaber. Günümüzde suç örgütleri veri hırsızlığından tutun da, ticari amaçlı işletmelerin web sistemlerine kadar tüm sanal ortamı ele geçirmiş durumda. Bilmediğiniz birilerinden gelen bir mail çoğu zaman tuzak amaçlı olabilir. Ödül ya da ürün reklamları içeren mailler de bu kategoriye dahildir. Çünkü içeriklerindeki bağlantı linkleri tamamen bilgilerinizi çalmaya endekslidir. İnternetten bir film ya da müzik indirmek hayatın olağan akışına normal hatta çok masum gelebilir. Ama indirilen dosyalardan kapılacak bir virüs sizin kişisel bilgilerinizin sonsuza dek başkalarının himayesine geçeceğini asla ve asla aklınızdan çıkarmamalısınız. Bilgisayar kullanan 5 yaşındaki çocuklar bile bilir ki, virüsler çeşitli kılık ve şekillere bürünebilir. Virüslerin amacı bellidir. Zaman zaman şahsi bilgileri çalmak için kullanıldığı gibi, bazen bir mesaj, kimi zaman reklam geliri elde etmek için de kullanılabilir. Virüslerinin birer yazılım olduğunu hatırımızdan asla ve asla çıkarmamalıyız. Canımızın yanmaması için, kullanmakta olduğumuz bilgisayarlarda lisanslı işletim sistemi ve güncel virüs programı kullanmayı ilke haline getirmek şart. İnternete erişim o kadar kolay hale geldi ki, bir cep telefonu bile bu işi rahatlıkla başarıyor artık. Ülkenin her yanından erişim sağlandığı için, işlenen suçlarda da artış görülüyor. Hızla büyüyen ve gelişen bilişim dünyası, uçsuz bucaksız bir okyanus gibi. Bu umman-ı deryada pusuya yatmış bir şekilde çocuklarımıza, gençlerimize, kızlarımıza ve toplumun tüm kesimlerine zarar vermeye çalışan köpek balıklarının zararlarına karşı tedbirli olmakta fayda var. Korsanlar sadece açık denizlerde yer almıyorlar. Evlerimizin içine kadar giren bu yaratıklar kimi zaman gönderdikleri zararlı yazılımlar ile bazen de çeşitli şekillerde Pc’lerimize girerek hayatımızı allak bullak edebiliyorlar. Aslında herkesin bu konuda bir şeyler yapabileceğini hatırdan çıkarmayalım. Yani bilen bilgisini bilmeyene aktaracak. Bilin istedim. Vatandaş eğer bilgisayardan internete girip haber okuyorsa. Hele de bir de ‘şu haberin altına okkalı bir hakaret içeren bir yorum yazayım’ diyorsa. Ya da sahte bir hesap açıp falan filanı rahatsız edeyim diye iç geçiriyorsa. Dur diyeceğim. Bu kitap senin içindir. Kuşkusuz bilişim çağındayız. İstisna kaideyi bozmaz ama sanal alemin tüm imkânlarından faydalanmakla kalmayıp, internette haber sitelerine, forum sayfalarına sahte isimle yorum yazıp, insanları aşağılayan, rencide eden, sonra çıkıp sanal ortam diyerek ‘Nasıl olsa biz bırakmam’ gibi abukça bir düşünceyle insanların onuruna, kişiliğine hakaret eden güruha tek lafım olacak. Yok öyle!! İnsan bizzat gözüyle görüp, yaşananlara tanık olunca daha bir ikna oluyor. Son dönemde internet üzerinden racon kesenler, işkembe-i kübradan atıp tutan delikanlılar akıllarınca meydanı boş sanırken bir bakıyorsunuz ki, yakayı şaşmaz adaletin şefkatli kollarına kaptırıvermiş. Yedikleri cezayı görünce sevinmiyor değilim. Günlük hayatta pısırık mı pısırık insanlar, klavye karşısına geçince adeta canavarlaşıyorlar. Bu tür yaratıklara gülüp geçmekle kalmıyor adeta üzülüyorum ama bu kaleme aldığımız eser ile internete girmeden önce başucu niteliğini taşıyor. “Ortam Sanal Olsa da Suç Gerçektir” isimli eser internet olan her yerde bir başucu niteliği taşıyor. “Ortam Sanal Olsa da Suç Gerçektir” isimli kitapta örnek hikâyeler var mıdır? Bilişim suçları ve toplumu bekleyen sanal tehlikelerle ilgili kitap hazırlığı yaptığımı bilen bir meslekdaşım kitapta yazılmasını istediği iki olayı nakletti. Toplumda infial yaratacak bu iki olay dehşet içeriyor. Belki bu satırları okuyan aileler çocuklarına bu ibretli öyküyü anlatırlar. Gözlerini açarlar. Çünkü çocuklarımız masum ve temiz. Dışarıda yaşanan iğrençliklerden habersizler. Geçtiğimiz günlerde sosyal paylaşım sitelerinden birinde bir kızın fotoğraflarını kullanarak Esra adında sahte hesap açan 40 yaşlarında bir erkek şahıs, lise öğrencisi bir kızla arkadaş oluyor. Arkadaşlığını her şeyden habersiz masum öğrenci kızla ilerleten bu sahtekâr bir süre sonra kızla buluşmak istiyor. Bir parkta buluşan şahıs kızı görür görmez; “Sen filan kız mısın“? dedikten sonra lafa giriyor. Kız çocuğu da "Evet benim” deyince, "Sen kızım Esra'yı satıyor muşsun." diyerek suçlamaya başlıyor. Bir anda neye uğradığını şaşıran öğrenci, "Hayır. Asla böyle bir şey olamaz. Siz bana iftira atıyorsunuz." deyince; bu namus düşmanı adam "Peki, O halde seni kızım Esra ile yüzleştireceğim" diyerek evine götürüyor ve kapıyı kilitleyip kızın yalvarmalarına, çığlıklarına aldırmadan masum tertemiz kız çocuğuna tecavüz ediyor. Size yine başka bir alçağın akıllara ziyan hikâyesini anlatmak ve ipliğini pazara çıkartmak istiyorum. Öğretmenlerin bilgileriyle Facebook'ta hesap açan bu erkek müsvettesi, kız öğrencilerin 'müsamere için kıyafet seçme' bahanesiyle soyunmalarını sağlayan zanlı gerçi bir süre sonra kıskıvrak ele geçiriliyor ama, internette çocuk istismarı hız kesmiyor. Küçük yaştaki kız öğrencileri tuzağına düşüren Ö. Ö. (35) bir velinin şikâyetçi olmasıyla yakayı ele veriyor. Korkunç skandal şöyle gelişiyor: Okulların internet sitelerine giren Ö. Ö. gözüne kestirdiği kadın öğretmenlerin isim ve fotoğraflarını kullanarak Facebook profili oluşturuyor. Zanlı oluşturduğu sahte öğretmen hesabından o öğretmenin kız öğrencilerini de hesabına ekliyor. Öğretmeniyle Facebook arkadaşı olduğunu sanan ilköğretim öğrencileri, öğretmenleri ile sohbet etmeye başlıyor. 'Okuldaki etkinlikler için kıyafet seçmeliyiz' yalanını söyleyen Ö.Ö. kızların soyunmalarını isteyerek webcam'den görüntülerini izliyor. Olay bir öğrencinin ailesine 'Öğretmenim soyunmamı istedi' demesi üzerine ortaya çıkıyor. Ailenin okulla irtibata geçmesi üzerine talihsiz öğretmen de haberdar oluyor. Öğretmen, yazışmaların kendisine ait olmadığını fotoğraf ve bilgilerinin kullanıldığını söyleyerek polise şikâyette bulunuyor. Asayiş Şube Bilişim Polisi hemen soruşturma başlatıyor. IP adresi araştırmasında zanlının Tokat'tan internete girdiği ortaya çıkıyor. Tokat Emniyeti zanlının bir internet kafeden hesabına giriş yaptığını belirliyor. Müşteri kılığında kafeye gelip pusu kuran polis, hırsızlık, gasp ve yağma suçlarından kaydı bulunan Ö. Ö.'yü takibe alıyor. Zanlı yine küçük yaştaki bir kız öğrenciyi soymak isterken suçüstü yakalanıyor. Ö. Ö.'nün Türkiye'nin çeşitli illerindeki 6 okulda görev yapan öğretmenlerin fotoğrafını kullandığı belirleniyor. Zanlı, 13 ayrı suçlamadan tutuklanarak cezaevine gönderiliyor. Bu iki acı ve iğrenç olay içimizdeki insan kılığında gezen alçakların varlığını sergiliyor. Ailelerden isteğim, bilgisayarı çocukların odasından çıkartsınlar. Hangi sitelere girildiğini ve arama motorlarında hangi sözcüklerin arandığını izlesinler. Bu tür takip programları bütün yazılımcılarda mevcut. Hatta internetten bile ücretsiz indirilmekte. Çocuklarımızı bekleyen tehlikeler çok. Her zaman şu gerçeği akıldan çıkartmayalım; “Ortam Sanal Olsa da Suç Gerçektir” (Yavuz ARPACIK) 16 Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Trakya Bölge Temsilciliği’nden Mimar Ali Hacıalioğlu, “TURİZM ALANINDA REZİDANS YAPILMASI DA BİR İMAR HİLESİDİR” Hacıalioğlu; “Ataköy Sahilleri’ndeki yapılaşmalarla ilgili İstanbul 1 No’lu Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu’ndan izin alınmadıysa, Bakırköy Belediyesi’nin inşaatları durdurması, Ataköy Sahilleri’nin devlet denetçileri tarafından denetlenmesi gerekir. Medyada çıkan tüm haberlerin savcılar açısından bir suç duyurusu olduğunu ve savcıların bunları değerlendirmesi gerekir.” diyor. Ataköy Sahilleri’ndeki yapılaşmalar son günlerde tekrar gündeme geldi. Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu’nun korunması gereken tarihi varlık olarak tescillediği Baruthane binalarının bölgedeki emlak projesine eklendiği kamuoyunda tartışılmaya başlandı. Tarihi Baruthane binalarının bulunduğu parsel ve komşu parsellerindeki inşaat için İstanbul 1 Nolu Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu’ndan izin alınmadığı ve Ataköy Sahili’nde yapılan inşaatların Bakırköy Belediyesi tarafından durdurulması gerektiği belirtiliyor. Konu ile ilgili gazetemize açıklamalarda bulunan Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Trakya Bölge Temsilciliği’nden Mimar Ali Hacıalioğlu, Ataköy Sahilleri’nde çok sayıda imar hilesi yapıldığını ifade ederek, Ataköy Sahilleri’ndeki yapılaşmalarla ilgili İstanbul 1 Nolu Kültür Varlıkları’nı Koruma Kurulu’ndan izin alınmadıysa, Bakırköy Belediyesi’nin inşaatları durdurması gerektiğini söyledi. Hacıalioğlu, Ataköy Sahilleri’nin devlet denetçileri tarafından denetlenmesi gerektiğini ve medyada çıkan tüm haberlerin savcılar açısında bir suç duyurusu olduğunu ve savcıların bunları değerlendirmesi gerektiğini de söyledi. Sayın Ali HAcıalioğlu, Ataköy Sahilleri’ndeki yapılaşmalar son günlerde tekrar gündeme geldi. Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu’nun korunması gereken tarihi varlık olarak tescillediği Baruthane binalarının bölgedeki emlak projesine eklendiği söyleniyor. Ataköy Sahilleri’ndeki devam eden süreç hakkında neler söylersiniz? Ataköy Sahilleri’nin yapılaşma sürecini geçmişten alarak baktığımızda ne yapılmak istendiğini daha iyi kavrarız. Bilindiği gibi Ataköy Sahili, 1950’li yıllarda yapılan Çağdaş Konut Yerleşim Planları’nın sahildeki parçasıydı. Ve ağırlıklı fonksiyonu. Rekreasyon alanıydı, plajdı, kısmen çok düşük yoğunluklu turizm tesisleri de vardı. Bu fonksiyonuyla bu planın bir parçası olan Ataköy Sahilleri 1970’li yıllara kadar bu fonksiyonunu korudu. Burada esas olan 1980 - 24 Ocak Kararları’dır. 24 Ocak Kararları ile küreselleşmeye entegrasyon anlamında neoliberal politikalar dönemin hükümetleri ile belirlendikten sonra İstanbul’a kentleşme sürecine ilişkin ayrı bir misyon çiziliyor. Uluslararası sermaye ile bütünleşen adeta Orta Doğu’nun finans merkezi olacak bir İstanbul kurgusu yapılmaya başlanıyor. Hemen arkasından 12 Eylül ve onun arkasından 1982 Turizm Yasası yayınlanıyor. Turizm yasası yayınlandıktan sonra Yedikule Surları’ndan başlayarak Yeşilköy’e kadar Ataköy Sahilleri de dahil belli aralıklarla Turizm Alanları ilan edilmeye başlanıyor. Burada Turizm Alanları ilan edilmesi farklı ve ayrıcalıklı daha yüksek yoğunluklu yapıların yapılmasına olanak tanıyan planlar olarak karşımıza çıkıyor bu kararlar. Tabi burada ilk önce şunu sorgulamak lazım. Bir bölgeyi turizm alanı ilan edebilirsiniz. Kültür Bakanlığı’na zaten o tarihte bu yetki verilmiş. Şehircilik ilkeleri açısından, İmar Hukuku açısından sakıncalı bir konudur. O zaman hangi raporlara dayanarak, hangi gerekçelere dayanarak, hangi arz-talep dengesine dayanılarak buraların turizm alanlarına çevrilmesinin bir kere sorgulanması gerekiyor. Örneğin bu çerçevede şu an Acıbadem Hastanesi olarak yapılan Carousel’de o planlara dayanılarak yapılan inşaatlardır. Otel olarak önceden tasarlanmıştır, yapılmıştır. Yeterli düzeyde girişimcisi bulunamayınca hastaneye çevrilmiştir. Dolayısıyla o planın imkanıyla yüksek yoğunluklu bir yapı elde edildi. Yani yeterli derecede talep yokken bu planların gerçekleştirildiğini görüyoruz. Uzun yıllarca bu böyle kaldı. Bakırköy ölçeğinde sahillere baktığımızda bu kararların yerel yönetimlerle, yerel insiyatiflerle, uzmanlarla, akademisyenlerle, meslek odalarınca değerlendirilip verilmesi gerekir. İşin doğrusu da bu. Eğer böyle olsaydı bugün bu olumsuzlukları yaşamazdık. 2000’li yıllarda Emlak Bankası’nın tasfiyesi ve buraların TOKİ’ye devri ile birlikte ayrı bir sürecin başladığını, adeta dünya sahillerin dünya pazarına pazarlanma sürecinin başladığını görüyoruz. Aslında 1982’den sonra buraların metalaştığını görmek mümkün. Daha büyük ölçüde, halkın kullanımını kısıtlayacak şekilde kiralanmalar yaşandı o dönemde. Uzunca yıl bu kiralama yöntemiyle aslında ticarileşmeye başlatılmıştı. Nihayet TOKİ’ye devriyle birlikte o eski kiracıların da tahliyesi hukuki yollardan sağlandı. Ve buraları yine TOKİ’nin bakışıyla dönemin hükümetinin bakış açısıyla “kıymetli arsa” sıfatına dönüştürülerek pazarlanmaya başlandı. Önce tamamı pazarlanmak istendi, başarılamadı. Daha sonra buraların ifrazları yapıldı. Yani parsellere ayrıldı. Parsel olarak pazarlanmaya başlandı. Şimdi bu parselasyon çok dikkat çekici bir parselasyondur. “ATAKÖY SAHİLLERİ DEVLET DENETÇİLERİ TARAFINDAN DENETLENMELİDİR” Bugünkü konumuzla ilgili bölümünü hemen söyleyeyim. Bu parsel 450 metre dönümlük tek parsel iken Baruthane binalarının da tescilli olması sebebiyle parselde yapılacak tüm inşaatların kurul kararı ile, kurul görüşü alınarak yapılması yasal olarak zorunludur. Kurulun kararı esastır. Bu parselasyonu yaparken Baruthane binalarının bulunduğu 60 dönümlük şu an 160 parsel dediğimiz parselin hemen iki yanında bir yanındaki, tamamen derenin üstüdür, 159 parsel olarak parsel tanımı yapılmıştır. Galleria tarafındaki duvarın hemen yanında da 12 metrelik bir ayrıca yol fonksiyonlu olacağı iddiasıyla yandaki parselin mülkiyetinde ama bu parselin kullanımında olacağı şekilde tarif getiren bir kurum kararı var. Bu kararlar aslında şu demek. Burası parsellendikten sonra 6-7 parsele ayrıldı. Baruthane binalarının dışındakileri birinci derecede eski eser etkileşim alanından çıkarmak için yaptılar. Yani yandaki şu an tamamlanmak üzere olan otel inşaatının olduğu 14 dönümlük parsel ile hemen Galleria tarafında iki parseli birleştirip şu an kar paylaşımı usulü ile ihaleye çıkardıkları parsellerdeki inşaatların baruthane binalarından etkileşiminden çıkarmak için bu parselasyonu yaptılar. Bu da aslında bir tür imar hilesidir. Ancak Baruthane binalarının olduğu parsele de 217 bin metrekare inşaat yapılması olanaklı Bakırköy Belediyesi’nden ruhsat verildi. Yaklaşık 1 yıl oluyor. Şimdi bu ruhsat verilirken kuruldan karar alınıp, alınmadığını en iyi belediye biliyor. Belediyeye sormak lazım. Biz de belediyeden bu talepte bulunduk. Öğrenmeye çalışıyoruz. Eğer kurul görüşü alınmadıysa bu ruhsatlar kusurlu ruhsatlardır. Maddi hata vardır, derhal inşaatların durdurulması gerekir. Bunu ilk önce ifade edelim. Şimdi burada başka bir önemli konu daha var. Hemen hemen kamuoyunda hiç tartışılmayan bir konu daha var. İhale yöntemi açısından şimdi düşünün aynı sahil şeridinde, aynı imar koşullarına tabi, bir büyük parseli, küçük parsellere ayırarak pazarlıyorsunuz. Bir an için buradaki tüm yapılaşmaların meşru olduğunu kabul edelim. Bir an için. Bir tanesini satıyorsunuz. Yani alıcı oraya bir bedel ödüyor. Ondan sonra aynı imar koşullarında inşaat yapıyor. Bir diğer parseli Baruthane binalarının olduğu parseli söylüyorum. 49 yıllığına kiralıyorsunuz. Yıllık kiralar ödüyor, aynı imar koşullarında inşaat yapıyor. Hemen onun yanında iki parseli birleştirip kar paylaşım usulü ile veriyorsunuz. Kar paylaşım usulü aslında kar ortaklığı demektir. Alıcı hiçbir şekilde arsaya bedel ödemiyor. Sadece inşaatı yaparak kar paylaşıyorlar. Kamu kurumunun yararı açısından bakıldığında aynı imar koşullarına sahip, aynı bütün parseli parçalayıp, bu şekilde farklı girişimcilere sunmak bir kere kamuyu zarara uğratmaktır. Bu açıdan da meselenin devlet denetçileri tarafından denetlenmesi lazım. Yani alıcılar tarafından bakıldığında bir haksızlık söz konusu değil mi? Birisi toprağa para ödüyor, inşaat yapıyor, diğeri yıllık kira ödüyor, onun yanındaki kar paylaşımı usulü ile inşaat yapıyor, arsaya hiç bedel ödemeden inşaatın karını TOKİ ile anlaşarak yapıyor. Bu bakımdan bakıldığında da ihale yöntemi açısından da bakıldığında da denetlenmeye esas bir önemi vardır diye düşünüyorum. KURUL KARARI ALINMADIYSA BAKIRKÖY BELEDİYESİ İNŞAATLARI DURDURMALIDIR Kurul kararı alınmadıysa nasıl bir süreç işlenmeli? Baruthane binalarının bulunduğu parsel ve komşu parsellerde başlayan inşai faaliyetler için İstanbul 1 Nolu Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu’ndan izin alınmadığı için suç işlendiği ve Bakırköy Belediyesi’nin inşaat çalışmalarını durdurması gerektiği söyleniyor. Bu konuda ne söylersiniz? Bakırköy Belediyesi’nin böyle bir yetkisi var mıdır? Şimdi planları yapan kurumlar mevcut yasalara göre belediyenin dışında farklı kurumlarda olabilir. Turizm Bakanlığı’nın, Şehircilik Bakanlığı’nın, TOKİ’nin böyle bir yetkisi var. Zaten bu kadar çok kurumun aynı bölgede planlama yetkisi olması başlı başına bir tartışma konusudur. İmar Hukuku açısından çok büyük sakıncaları var. Bunlardan bir tanesi de zaten bu plan yapma yetkisinin çok fazla kuruma verilmiş olmasıdır. Asıl sıkıntı da buradan kaynaklanıyor zaten. Dolayısıyla plan yapma yani orada ne tür inşaatın yapılacağı konusu plan yapan kurum ayrıdır, ama inşaatı yapma ruhsatı artı yapım aşamasındaki denetleme süreci ve inşaat bittikten sonra iskan dediğimiz, kullanma iznini yerel belediye verir. Dolayısıyla buradaki inşaat ruhsatını veren Bakırköy Belediyesi’dir. Binayı denetlemek ve gerekli gördüğü zaman durdurma yetkisi Bakırköy Belediyesi’ndedir. Bina bittikten sonra da iskan dediğimiz kullanma yetkisini verecek de Bakırköy Belediyesi’dir. Dolayısıyla ruhsat sürecinde bir kusur, bir usulsüzlük varsa belediyenin burayı durdurma yetkisi vardır. Ve durdurmalıdır. Peki kurul kararı alındıysa? Prosedüre uygun ruhsat süreci vermiş anlamına gelir. Kurumlardan görüş alınması gereken prosedürü tamamlamış olur. Yalnız burada ayrı bir şey daha var. Bu kadar büyük projelerin inşaat alanı ruhsatlandırılırken bu bölgelerde kamuya terk alanlar vardır. Örneğin yollara ayrılan alanlar vardır, kıyı vardır, kısmen de olsa ortalarında kamuya ayrılacak planda yerler vardır. Bunların bila bedel belediyeye terki yapılmadan ruhsat verildiyse suçtur. Belediye suç işlemiş olur. “TURİZM ALANINDA REZİDANS YAPILMASI DA BİR İMAR HİLESİDİR” Burası Turizm alanı. Turizm alanında turizm fonksiyonunun dışında yapı yapamazsınız. Konut alanında konut yaparsınız. Sanayi bölgesinde sanayi yaparsınız. Planlama böyle bir şeydir. Şimdi burası turizm alanıdır. Ama ortaya çıkan yapıların, yapılan projelerin ve ruhsat alan projelerin rezidans olduğunu görüyoruz. Rezidans; bağımsız bölüm numaralarına göre tapu tescilleri çıkarılarak satışı yapılan “lüks” konutlardır. Dolayısıyla turizm alanında rezidans yapılması da bir imar hilesidir. Burada Turizm Bakanlığı bir bölgeyi turizm alanına samimi olarak ayırmış olabilir. Haklı gerekçeleri, haklı raporları, bilimsel raporları da olabilir. Siz onu daha sonra imar hileleri ile fonksiyonunun dışında yapılar yapıp, ayrıcalıklı, çok daha büyük ölçekli, yoğunluklu yapılar yapıp, bunu farklı bir şekilde farklı fonksiyonlu bir kentleşmenin bir parçası yaparsanız da imar hukuku açısından suç işlemiş olursunuz. Doğru değildir. “ATAKÖY SAHİLLERİ’NDE GERİYE DÖNÜLEBİLİR, SAHİLLER KAMUYA AÇILABİLİR. HENÜZ KAYBEDİLMİŞ BİR ŞEY YOKTUR” Sayın Hacıalioğulları Ataköy Sahilleri’nde bundan sonraki süreçte neler yapılmalıdır? İmar Kanunları, Anayasa’daki Çevre Kanunları bakımından kamu yöneticilerinin sorumlulukları vardır. Bu sorumluluk çerçevesinde yargının, savcıların bunları değerlendirmesi gerekir. Bizim aslında bu söylediklerimizin hepsi savcılar açısından birer suç duyurusudur. Ayrıca buraları geriye dönülmez, kamuya açılmaz diye bir şey de yoktur. Fevkalade buraları geriye dönülebilir. Şu an kaybedilmiş bir şey yoktur. 17 ATAKÖY SAHİLİ’NDE İZİN YOK YOLA DEVAM(!) Ataköy’de TOKİ’ye ait arazide tüm itirazlara rağmen devam eden yapılaşmada skandal üstüne skandal yaşanıyor. Denetimden tamamen uzak yapılaşmanın devam ettiği bu arazide inşaat için 1 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu’ndan izin alınmadığı ortaya çıktı. Bakırköy Belediyesi TOKİ’den, 1 Numaralı Kurur Kararı’nın uygulanarak Ataköy Sahili’ndeki tüm çalışmaların durdurulmasını istedi. Bu durumda suç duyurusunda bulunularak; sorumlular, koruma altındaki ağaçları kesenler, denetlemeyenler, izin verenler ve tüm suçluların ortaya çıkarılması gerekiyor. Ataköy Sahili’nde bulunan 412bin metrekarelik arazi 14 Aralık 2001 tarihinde Emlak Bankası ile TOKİ arasında yapılan protokolle TOKİ’ye devredilmişti. Sonra bu arazi Turizm Alanı olarak ilan edildi. 6 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu, arsanın 4 ayrı parsele bölünmesine karşı çıkınca, hükümet 7 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu’nu kurdu. Bakırköy ve çevresindeki sorumluluk 6 Numaralı Kuruldan alınarak 7 numaralı kurula verildi. Bu Kurul da kuruluşunun ertesi gününde Ataköy Sahili’ndeki araziyi ifraz ederek 4 parçaya ayırdı. Parsellerden Ataköy 2. Kısım karşısında olanı Özyazıcı İnşaat aldı ve çalışmalara başladı. Ataköylüler’in yoğun tepki ve protestoları devam ederken arazi üzerinde bulunan ve koruma altında olan ağaçların hemen hemen tamamı kesildi. Tepkiler üzerine Özyazıcı İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Özyazıcı yazılı bir açıklama yaparak projenin tüm izinlerinin alındığını ve çalışmaların kanuna uygun bir şekilde devam ettiğini kamuoyuna duyurdu. Hatta medyada yer alan açıklamalarda Özyazıcı; “İmzalanan sözleşmeye uygun inşaatların yapımı için hazırlanan projelerde Kültür ve Turizm Bakanlığı İstanbul 1 No’lu Tabiat ve Kültür Varlıklarını Koruma ve Bölge Kurulu tarafından tescil edilmiş ağaçları koruyacak şekilde konumlandırma yapılmıştır. Tescilli ağaçların kesilmesi asla söz konusu değildir.” dedi. Ancak geçtiğimiz günlerde Ataköy Sahilleri ile ilgili Radikal Gazetesi’nde yayınlanan bir haber kamuoyuna yansıdı. Tarihi Baruthane binalarının bulunduğu parsel ve komşu parsellerde inşaat için 1 No’lu Kültür Varlıkları Koruma Kurulu’ndan izin alınmadığı belirlendi. Yine Radikal Gazetesi’nin haberine göre “Söz konusu yere ilişkin olarak medya organlarında yer alan arsaya “Blumar Ataköy” isimli rezidans, otel, ofis alanları ve alışveriş merkezlerinden oluşan bir proje yapılması hususuna ilişkin olarak ne bahse konu yerin önceden bağlı bulunduğu Mülga İstanbul 7 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu ne de halen bağlı bulunduğu İstanbul 1 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından verilmiş bir yeni yapı projesi bulunmamaktadır.” Sözcü Gazetesi’nde yayınlanan konu ile ilgili haberde de İstanbul Şehir Planlamacıları Odası Başkanı Tayfun Kahraman süreç için; “Koruma Kurulu’na proje gönderilmeden bir projelendirme yapılmış. Usule aykırı bir işlem söz konusu. Burada parseller tescilli olmasına rağmen yapılaşmaya gidilmiş. Konu ile ilgili suç duyurusu bulunulması gerekir.” dedi. Bu gelişmelerin kamuya yansıması ve 1 Numaralı Tabiat ve Kültür Varlıkları Koruma Kurulu’nun “Tüm yapılaşmayı bana danışın.” kararı ortada iken izin alınmadan devam eden inşaat ve uygulamaların Bakırköy Belediyesi tarafından derhal durdurulması gerekiyor. Öte yandan Ataköy Konakları’nın tam karşısına düşen 4. Parsel’de de Kuzu Toplu İnşaat Anonim Şirketi de arsanın etrafını çevirerek inşaat ile ilgili hazırlık çalışmalarına başladı. Bu arazide de 70 metre yüksekliğinde binalar yükselecek. Dolayısıyla tüm Ataköy’ün önü beton binalarla kaplanmış olacak ve Ataköylüler sahile inmeyi bırakın denizi dahi göremeyecek. İGDAŞ‘IN SORUMSUZLUĞU Ataköy 9-10 Kısım otobüs plantonluğunun yanından Yenibosna Metro istasyonuna giden yolda İGDAŞ’ın yaptığı doğal gaz ile ilgili çalışma onlarca aracın kaza geçirmesine ön lastiklerinin parçalanmasına ve jantlarının eğilmesine neden oldu. Aşağıdaki fotoğraflara iyice bakın. İGDAŞ rogar çalışması yapmış. Rogar kapağının bir kısmı yol kotundan 20 santim yüksekte. Araçlar yola giriyor bu yüksekliği görmeleri mümkün değil hızla rogar tümseğine çarpıyor, lastik patlıyor. Jant yamuluyor. Rot hasar görüyor. İGDAŞ yetkilileri ise uyuyor. İşi yapanlar tam bir sorumsuzluk içinde. Haberi yaptığımızda bu rezilliğin ikinci günüydü, çevredekilerin ifadesine göre lastiği patlayan onlarca araç var, en az 10’un üzerinde araç da biz gördük. Hiçbir yetkili gelip ne önlem aldı, ne de düzeltme yaptı. 18 İSPARK SOKAK HAYVANLARININ SUYUNU KESTİ ZÜLKANÝ SÝRMEN TAKKE DÜŞTÜ… Türkiye’nin dört bir yanı yapılan yolsuzluklarla yatıp kalkıyor. Ve ne bitmez tükenmez parası varmış Türkiye’nin diye düşünüyorlar. Bazı arkadaşlar da takılmadan edemiyor her taraftan kötü kokular geliyor diye. Gerçekten de öyle. Bunun sonu nereye kadar gidecek bekleyip göreceğiz. Takke düşdü, kel göründü. Yaklaşan yerel seçimlerle bazıları, bunlar Türkiye düşmanı, ülkelerine zarar veriyor diye atıp tutuyor. Hiç bir insan bulunduğu yere zarar vermez. Son çırpınışlar bunlar. Türkiye’nin kaderi 30 Mart’ta belli olacak ve bu böyle gitmeyecek herkes görecek. Zaten korkuları da bu. İstanbul, Ankara, İzmir gittiği an Türkiye’de çok şeyler değişecek. Muhalefete yapılan saldırılarda ve Mustafa Sarıgül’e de haciz durumunun altındaki gerçek yıpratma çamur at izi kalsın. Fakat Sayın Sarıgül de bunlara anında ve gerekli yanıtları verip lafı ağızlarına tıkıyor. Çünkü korkunun ecele faydası yok. Görüyoruz ki yargı da artık taraflı olacak. Büyükler ne derse o olacak. Hangi çağda yaşıyorsunuz diye sormazlar mı insanlara? Türkiye’de dönen dolapları okuyoruz ve görsel basından takip ediyoruz. Tüy bitmemiş yetim hakkı yeniyor ve ekranlara çıkılıp hiçbir şey olmamış gibi davranılıyor. Gözlerimizin içine baka baka yalan konuşuyorlar ve gerçeklerin üzerini örtmeye çalışıyorlar. Bunu ne kadar başarabilirler bilemiyorum ama kokusu etrafı rahatsız etmesini bırak tiksindiriyor. İstanbul’da ve Ankara’da CHP İKTİDARA GELECEK hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Avrupa bize gülüyor siz böyle mi Avrupa ülkesi olacaksınız diye. Görüşmeleri askıya alırız dendiğinde yok öyle bir şey diyorlar fakat Avrupa günlük takiplerinde olup biteni görüyor ve ona göre kararını veriyor. Komşularımızla zaten barışık değiliz hergün bir sorun çıkıyor. GÜN GELECEK DEVRAN BİTECEK diye daha önce yazmıştık. Saldırsınlar, öfke kussunlar gerçeği değiştiremezler. İnsanı yıpratan yaşadığı yıllar değil erişemediği arzulardır. Yerel seçimlerle ilgili Bakırköy’e yıllarca hizmet etmiş eski bir Bakırköylü olarak Sayın Özcan Atamer’i Belediye bünyesinde görmek istediğimi belirtmek isterim. İlgililere duyurulur. Her şey gönlünüzce olsun… Bakırköy Belediyesi, Bakırköy’de bazı noktalara sokak hayvanlarının su ihtiyacını giderebilmeleri için su kapları koydu. Bu su kaplarından birisi de Kartaltepe Muhtarlığı ile muhtarlığın hemen bitişiğindeki İspark Otopark’ının arasındaki duvarın dibinde. Su kabına su da İspark Otopark’ından bağlandı. Fakat bir kaç ay sonra İspark yetkilileri, sokak hayvanlarının suyunu kesti. Konu ile ilgili görüştüğümüz Kartaltepe Muhtarı Yılmaz Ufuk, “Muhtarlığımızın hemen yanında bulunan İSPARK’tan muhtarlık olarak bende su alıyordum. Fakat bu suyu bazı zamanlar çok az miktarda kullanıyordum. Daha sonra Bakırköy Belediyesi muhtarlığımızın önüne sokak hayvanlarının su ihtiyaçlarını giderebilmeleri için su kabı koydu. Bu su kabına suyu da İSPARK Otoparkı’ndan bağladık. Otopark yetkilileri de bu konuya gayet olumlu yaklaşmışlardı. Fakat geçen gün buraya gelip, bana 300 TL civarında bir su borcum olduğunu söylediler. Bende bunu kabul etmedim. Çünkü ben o suyu sadece elimi yıkamak için kullanıyordum. Hatta otoparkta çalışan personelde beni doğruladı. Fakat İSPARK yetkilileri bunun üzerine hem muhtarlığımızın hem de duvarın dibine koyduğumuz sokak hayvanlarının su kabının suyunu kesti. Bir kaç gündür su kabını vatandaşlar ve bazen biz dolduruyoruz.” dedi. İSPARK yetkilileri tarafından yapılan bu davranışın yakışıksız olduğunu ifade eden Ufuk, “Sokak hayvanlarının suyunu bile kestiler. İnanın bunları anlamak mümkün değil. O hayvanların suyunu kesen insanlar acaba rahat uyuyabiliyorlar mı? Çok yazık. Masum, zavallı hayvanların suyunu kesen bu insanları anlamak mümkün değil.” diye konuştu. Ülkücü İşçiler Derneği Bakırköy Şubesi’nin düzenlediği toplantıda; BAKIRKÖY’ÜN SORUNLARI TARTIŞILDI Ülkücü İşçiler Derneği Bakırköy Şubesi, düzenlediği toplantı ile Bakırköy’ün sorunları ve çözüm önerilerini tartıştı. Yenimahalle’de bulunan Binnur Düğün Salonu’nda gerçekleştirilen toplantıya yüzlerce Bakırköylü katılırken, toplantının açılış konuşmasını yapan Ülkücü İşçiler Derneği Bakırköy Şube Başkanı Mehmet Toprak, Bakırköy’de vatandaşların yaşadığı sorunların belirlenmesi ve bu sorunlara çözüm yollarının bulunması amacıyla çok geniş kapsamlı bir toplantı düzenlediklerini belirtti. Toprak, hiçbir siyasi parti gözetmeksizin tüm siyasi partileri toplantıya davet ettiklerini, tüm belediye başkan aday adaylarını sivil toplum örgütlerini, muhtarları, vatandaşları Bakırköy’ün sorunlarının tartışıldığı bu toplantıya davet ettiklerini söyledi. Amaçlarının daha güzel bir Bakırköy için el ele vermek olduğunu kaydeden Toprak, toplantıya katılan tüm katılımcılara duyarlılıklarından ötürü teşekkür etti. Toplantıya çeşitli sivil toplum örgütlerinin yöneticileri ve vatandaşlar da katılırken, toplantının konuşmacıları ise CHP Bakırköy Belediye Başkan Aday Adayları Selahhattin Görkey, Nurdan Mehri Erdiş, Demokrat Parti Bakırköy İlçe Başkanı Necmettin Dönmez ve Yenimahalle Muhtarı Nihat Şahin idi. Konuşmacılar Bakırköy’de gördükleri ve vatandaşlardan kendilerine yansıyan sorunları salonda bulunanlarla paylaşırken, aynı zamanda katılımcılar da Bakırköy’ü yakından ilgilendiren deprem, trafik ve sahiller konusunda fikir alışverişinde bulundu. (Yavuz ARPACIK) 19 Bakırköy İlçe Milli Eğitim Müdürü HASAN YILDIZ’A SÜRGÜN GİBİ ATAMA PIN AR KUMSAL AYRILIK VE ANILAR…. Ayrılık kelime anlamı olarak kötü olduğu kadar yaşandığında acı verir. Ama bize dairdir ayrılıklar. Bir şekilde başımıza geldiğinde, duruma ve şartlara göre hareket ederiz. Aslında ayrılıkla baş etmenin hükmü, nedenlerine sonuçlarına bağlıdır. Nedenleri ne olursa olsun, sonuçlar değişkenlik gösterebilir. Şöyle ki; bazı ayrılık özgürlüktür, bazısı esaret, bazısı sevinç, bazısı hüzün, bazen ayrılık zorunluluk, bazense karşılıklı anlaşma, kısaca ayrılıkların çeşitleri kişilerin yaşadıklarına göre zıtlıkların bütünüdür. Ayrılık bir anlamda dibe çöküş, içe kapanıştır. Çoğu zaman kişilerin kendileriyle hesaplaşmasıdır. Her hesaplaşmanın sonunda, kâr zarar hesabının yapıldığı bir dönüm noktasıdır. Ayrılıklar vazgeçiş olarak gözükse de, bazen saplantı halini alabilir. Katilin kan kokusunu aldığı yere sürekli gitmesi gibi, ayrılık yaşayanlar da anılarının geçtiği noktalara uzun süre gitmek isterler. Ayrılıkların birde anı köşeleri vardır. O köşeler epeyce sivridir. O sivri köşelere çarptıkça, bir yerlerimiz acır hem de epeyce acır. O anılar, aslında zarar vermek istemezler, ayrılığa dair ne varsa özlem duydukça bizim gizli şifrelerimizdir. Şifreler kişiye özel olduğu için, kişiler dışında hiç kimse anıların bulunduğu kasayı açamazlar. Öyle büyük konuşmalara gelmez ayrılıklar. Yok ben yaşamam, benim başıma asla gelmezleri kaldıramaz ayrılıklar. Ayrılıklar ağır başlıdır. Ağırlığından pelte oluruz. Pelte olmanın sonunda kin, öfke besleriz ve uzun süre besledikten sonra an gelir yeni başlangıçlar ayrılığı unutturur. Bende tam tamına on bir ay zorunlu ayrılık yaşadım. Sebebim çok güzeldi, güzel olduğu kadar özeldi. Yalnız benim gibi uzun süre tek başına hayatını programlayan biri için, özel ve güzel olan ayrılık asır gibi geldiği sırada yeni bir başlangıç yaptım. İşime bıraktığım yerden devam dedim. Devam dedim de demesine anılarımın çöpe gittiğini gördüm. İş yerim Harbiye’de ve Taksim dolmuşundan indiğim gibi kocaman bir boşluk içimde cızzzz etkisi. Eskiden arkadaşlara randevu verdiğim merkez yerlerin yerinde yeller esiyordu. Dahası insanları mukaddes yuvaya kavuşturan nikah dairesi de yerinde yoktu. Halbuki biz orada kimleri evlendirmiştik. Ağaçlar cılız, dökük ve sönük. Kocaman İstanbul yazılmış çimlerin üstüne, sanki İstanbul’un göbeğinde nerde olduğumuzu bilmiyormuşuz gibi. Hımmm!!! pardon Suriyeli vatandaşlara bilgi olsun diye olabilir. Ve ben sabah akşam hiçbir suçu olmayan Suriyeli çocukların gözlerinde kendi kızımı görüyorum. SON SÖZ: Siz siz olun bir şekilde anı biriktirin. Fotoğrafla anı biriktirin, anı defteri tutarak anı biriktirin ya da her nasıl biliyorsanız öyle biriktirin. Her an anılara ihtiyaç duyabiliyor insan... Bakırköy İlçe Milli Eğitim Müdürü Hasan Yıldız Edirne’nin Süloğlu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne atandı. Hasan Yıldız Bakırköy İlçe Milli Eğitim Müdürü iken Kars’ın Digor İlçesi’ne tayin edilmişti. Daha sonra mahkeme kararı ile 4. kez Bakırköy’e geri gelmiş, kadrosu Bakırköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nde kalmak kaydıyla bir süre İstanbul İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı olarak görev yapmış daha sonra 5 Ocak 2012 tarihinde Bakırköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne tekrar gelmişti. Hasan Yıldız’ın yasal olmayan tayinlerden ötürü 15 Mahkeme Kararı, 1 de Yargıtay Kararı bulunuyor. Hasan Yıldız’ın bu kararlara göre tayin edilmemesi gerektiği söyleniyor. Ancak Hasan Yıldız bu kez de bir süre Bakırköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nde Müdür Vekilliği yapan daha sonra Edirne Milli Eğitim Müdürlüğü’ne atanan Hüseyin Özcan’ın emrindeki bir ilçeye İlçe Müdürü olarak atandı. Bu atamanın etik açıdan uygun tayin olmadığı ve Mahkeme Kararlarının yok sayılarak yapılan bir tayin olduğu eğitim camiasında konuşuluyor. Milli Eğitime Devir İşlemleri Tamamlanan MUSTAFA PARS ANAOKULU 2. DÖNEME HAZIR Hayırsever İşadamı Selim Pars’ın Kartaltepe’de bulunan Sabri Çalışkan Kız Teknik Lisesi’nin bahçesinde yaptırdığı ve Milli Eğitim Bakanlığı’na bağışladığı Mustafa Pars Anaokulu 2. dönem itibariyle eğitim-öğretime başlıyor. Yetkililer, Milli Eğitim Bakanlığı’na devir işlemleri tamamlanan Mustafa Pars Ana Okulu’nun 2. dönem itibariyle eğitime başlayacağını belirterek, bu yılın bir geçiş dönemi olacağını belirtirken ana okulunun Milli Eğitim Bakanlığı Okul Öncesi Eğitim Şartları’na göre kayıt alacağını belirtti. TAŞ MEKTEP NE OLACAK? 1999 depreminde hasar görünce kapatılan ve 2009 yılında da geçirdiği yangınla kullanılamaz hale gelen Bakırköy Taş Mektep’teki İstanbul İl Özel İdaresi tarafından yürütülen restore çalışmaları bitmek üzere. Taş Mektep’teki çalışmaların bitmek üzere olduğunu fakat Taş Mektep ile ilgili ise şu an için kesinleşen bir şeyin olmadığını ifade eden yetkililer, Vezneciler Görme Engelliler Okulu Binası’nın tadilat işlemlerinden dolayı Vezneciler Görme Engelliler Okulu’nun bu yıl için geçici olarak Taş Mektep’in giriş katında eğitime devam etme olasılığının olduğunu söylediler. Gazeteci-Yazar Uğur Mumcu ölümünün 21. Yılında Bakırköy’de düzenlenen törenle anıldı. CHP BAKIRKÖY İLÇE TEŞKİLATI UĞUR MUMCU’YU ANDI 21 yıl önce aracına yapılan bombalı saldırı sonucu hayatını kaybeden Gazeteci-Yazar Uğur Mumcu, Bakırköy Cumhuriyet (Özgürlük) Meydanı’nda düzenlenen törenle anıldı. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bakırköy İlçe Teşkilatı’nın düzenlediği tören saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Törende konuşan CHP Bakırköy İlçe Başkanı Sait Yücel, Uğur Mumcu’yu unutmayacaklarını belirterek, “Uğur Mumcu'yu unutmayacağız, unutturmayacağız, yaşatacağız ve onun ışığıyla aydınlanmaya devam edeceğiz.” dedi. İlçe Başkanı Yücel’in konuşmasının ardından törene katılanlar Uğur Mumcu anısına mum yakarak karanfiller bıraktılar. Anma törenine Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen, CHP Bakırköy İlçe Başkanı M. Sait Yücel, CHP Bakırköy Belediye Başkan Aday Adaylarından; Cavit Ganiç, Ceyhun Yağlıcıoğlu, Selahattin Görkey, Ali Fatinoğlu, Oğul Aktuna ve çok sayıda partili katıldı. (Arzu BERATOĞLU) 20 06 OCAK 2014 PAZARTESİ 10 OCAK 2014 CUMA Ekseriyetin bulunduğu tespit edilerek birleşim, Meclis 2. Başkan Vekili Ali Kenan Kır tarafından açıldı. Selim Malgaz, Ramazan Baş ve gelmeyen üyelerin izinli sayılmasına oybirliğiyle karar verildi. Gündem okundu, oybirliğiyle kabul edildi. Aysel Aktan’ın Mali Hizmetler Müdürü olarak görevlendirildiğine dair bilgilendirme yazısı okundu. Gündem maddelerinin görüşülmesi neticesinde 1Denetim Komisyonu üye seçimi için adaylar belirlendi. 27 meclis üyesi gizli oy kullandı. Yapılan gizli oylamada Kenan Kır 27, Bahar Sunman 23, Adnan Türkoğlu 26, Uğur Beceren 26, Ali Erten 26, Yalçın Kayalı’nın 3 oy alarak Denetim Komisyonu’na Kenan Kır, Bahar Sunman, Adnan Türkoğlu, Uğur Beceren ve Ali Erten’in oyçokluğuyla seçilmelerine karar verildi. 2- Mali Hizmetler Müdürlüğü başlıklı ilan ve reklam yönetmeliğine dair evrakın Hukuk Komisyonu’na havalesinin oybirliğiyle kabulüne, 3İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’nün kentsel hizmet alanları hakkındaki dosyanın İmar ve Şehircilik Komisyonu’na havalesinin oybirliğiyle kabulüne karar verilerek birleşim, Meclis 2. Başkan Vekili Ali Kenan Kır tarafından 08 Ocak 2013 Çarşamba günü saat 16:00’da toplanmak üzere kapatıldı. Ekseriyetin bulunduğu tespit edilerek birleşim, Meclis 2. Başkan Vekili Ali Kenan Kır tarafından açıldı. Bahar Sunman ve gelmeyen üyelerin izinli sayılmalarına oybirliğiyle karar verildi. Geçen birleşime ait zabıt özeti okundu, oybirliğiyle kabul edildi. Gündem maddelerinin görüşülmesi neticesinde; 1- İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürlüğü başlıklı sözleşmeli personel ücretlerine dair başkanlık teklifinin oybirliğiyle kabulüne, 2- İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürlüğü başlıklı 5 adet memur dolu derece kadro değişikliğine dair başkanlık teklifinin oybirliğiyle kabulüne, 3- Zabıt Müdürlüğü başlıklı 2014 mali yılı aylık maktu fazla çalışma ücretlerine dair başkanlık teklifinin oybirliğiyle kabulüne, 4İmar ve Şehircilik Müdürlüğü başlıklı ilçemizdeki asansörlerin muayenesine dair dosyanın İmar ve Şehircilik Komisyonu ile Hukuk Komisyonu’na havalesinin oybirliğiyle kabulüne, 5- İmar ve Şehircilik Müdürlüğü başlıklı Cevizlik Mahallesi 12/1 pafta 794 ada 66 parsele ait 1/1000 ölçekli plan tadilatı teklifine dair dosyanın İmar ve Şehircilik Komisyonu’na havalesinin oybirliğiyle kabulüne, 6- İmar ve Şehircilik Müdürlüğü başlıklı Yeşilköy Mahallesi 45 pafta 616 ada 14 ve 15 parsellere ilişkin 1/1000 ölçekli plan tadilatı teklifine dair dosyanın İmar ve Şehircilik Komisyonu’na havalesinin oybirliğiyle kabulüne karar verilerek birleşim, Meclis 2. Başkan Vekili Ali Kenan Kır tarafından 03 Şubat 2014 Pazartesi günü saat 16:00’da toplanmak üzere kapatıldı. 08 OCAK 2014 ÇARŞAMBA Ekseriyetin bulunduğu tespit edilerek birleşim, Meclis 2. Başkan Vekili Ali Kenan Kır tarafından açıldı. Pınar Ünsal, Bahar Sunman, İlknur Meral ve gelmeyen üyelerin izinli OCAK 2014 BELEDÝYE MECLÝSÝ’NDE NELER GÖRÜÞÜLDÜ? sayılmasına oybirliğiyle karar verildi. Geçen birleşime ait zabıt özeti okundu, oybirliğiyle kabul edildi. Gündem maddelerinin görüşülmesi neticesinde 1- Fen İşleri Müdürlüğü başlıklı Leyla Gencer Sanat ve Kültür Merkezi adı verilen opera konseptli kültür merkezi binasının adının Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezi olarak değiştirilmesine dair başkanlık teklifi 2 çekimser oya karşın oyçokluğuyla kabul edildi. 2- Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü başlıklı Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezi’nde açılacak kreşin Adile Naşit Kreşi olarak adlandırılmasına dair başkanlık teklifinin 2 çekimser oya karşın oyçokluğuyla kabulüne, 3- Yazı İşleri Müdürlüğü başlıklı yurt içi yurt dışı görevlendirilmelerinde başkanlık makamına yetki verilmesine dair başkanlık teklifinin oybirliğiyle kabulüne, 4- Fen İşleri Müdürlüğü başlıklı Osmaniye Kültür Merkezi Tamamlama İnşaatı yapımı için İller Bankası’ndan kredi kullanımına dair başkanlık teklifinin 2 ret oya karşın oyçokluğuyla kabulüne karar verilerek birleşim, Meclis 2. Başkan Vekili Ali Kenan Kır tarafından 10.01.2014 Cuma günü saat 16:00’da toplanmak üzere kapatıldı. Meclis oturumlarýnýn tamamýný gazetemizin www.atakoygazete.com.tr sitesini ziyaret ederek okuyabilir ve sesli olarak dinleyebilirsiniz. CHP İBB Meclis Üyesi Hakkı Sağlam: “MAHKEMENİN İPTAL KARARI UYGULANMIYOR! ÇÜNKÜ BURASI TÜRKİYE...” İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) CHP’li Meclis Üyesi Dr. Hakkı Sağlam, İstanbul Sancaktepe Paşaköy’de orman içinde 160 bin metrekarelik alanda hukuka aykırı ve çevreye zarar verecek bir şekilde ve ÇED raporu olmadan maden arama faaliyetinde bulunan 360 Madencilik Limited Şirketi’nin maden arama faaliyetinin mahkemece iptal edildiğini fakat kararın İBB ve şirket tarafından uygulanmadığını belirtti. Konuyu birçok kez İBB Meclis gündemine yazılı soru önergeleri sunarak ve meclis kürsüsünde konuşarak gündeme getiren CHP İBB Meclis Üyesi Hakkı Sağlam; İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nin 2014 yılı ocak ayı meclis toplantılarında İBB Başkanı Kadir Topbaş tarafından cevaplandırılması isteği ile yeni bir yazılı soru önergesi verdi. Sağlam’ın verdiği soru önergesi şöyle: “Bilindiği gibi 17 Aralık 2013 tarihinde İstanbul merkezli ile 7 Ocak 2014 tarihinde İzmir merkezli yapılan rüşvet, ihaleye fesat karıştırma ve yolsuzluk operasyonu yapılmış; birçok kişi tutuklanmıştır. Bu olay dahilinde kamuoyuna yansıyan kişilerden 360 Madencilik Limited Şirketi ortağı tarafından Paşaköy’de orman içinde (29 ve 30 nolu bölmede) 160 bin metrekarelik alanda hukuka aykırı ve çevreye zarar verecek bir şekilde ÇED raporu olmadan maden arama faaliyetinde bulunulduğu, birkaç ay evvel de aynı yerin hemen üstündeki ormanda yangın çıktığı ve ormanda büyük tahribatın olduğu bilinmektedir. Anılan maden arama faaliyeti izni İstanbul 4. İdare Mahkemesi tarafından 12.04.2013 tarih ve E: 2012/1426, K: 2013/849 sayılı kararı ile iptal edildiği malumdur. Bu kapsamda; Yargı kararı üzerine yapılan işlemler nelerdir? Yangın çıkış sebebi nedir? Bu konuda yapılan soruşturma var mıdır, varsa kim tarafından yapılmaktadır, sonuçları nedir? Yangın çıkış sebebi hakkında açılan dava var mıdır, varsa kim hakkında ve hangi mercide açılmıştır? Dosya esas numarası nedir? Varsa sonuçları nedir? Savcılık operasyonu, mahkeme kararı ve yangın sonucu anılan bölgenin daha fazla zarar görmemesi için ne yapmayı düşünüyorsunuz? (Hıdır ULAĞ) Adli Sicil Belgeniz e - Devlet ’le Parmağınızın Ucunda Adli Sicil Belgenizi artık adliyeye gitmeden internetten kendiniz alabilir, ilgili kişi ve kurumlarla kolayca paylaşabilirsiniz. 21 Narkotik Şube ve Toplum Destekli Polislik Bürosu’ndan örnek çalışma KONUK YAZAR İSTANBULDAKİ 9. SINIF ÖĞRENCİLERİ NARKOTİK KONUSUNDA BİLİNÇLENDİRİLDİ İstanbul Narkotik Şube Müdürlüğü Madde Kullanımı ile Mücadele Bürosu ve Bakırköy İlçe Emniyet Müdürlüğü Toplum Destekli Polislik Bürosu lise öğrencilerini madde bağımlılığı konusunda bilinçlendirdi. YILMAZ BACACI Mustafa Sarıgül’den Bakırköylüler’e Trafik İşkencesi CHP Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Sarıgül, Ocak ayı içinde Bakırköy Cumhuriyet (Özgürlük) Meydanı’nda bir miting düzenledi. Meydana bakıldığında oldukça kalabalık bir katılım olduğu gözlerden kaçmadı. Kalabalık gözlerden kaçmasına kaçmadı da gözlerden kaçan ancak benim gözlemlerime takılan bazı olaylar vardı. Bunları da sizlerle paylaşmak istedim. Öncelikle şunu belirtmekte yarar var. Meydanda bulunan topluluğun büyük bir bölümünü Bakırköy dışından gelen Sarıgül taraftarları oluşturuyordu. Azınlıkta da olsa orada bulunan Bakırköylü CHP’liler’in de gözlemlerinden kaçmamış olmalı ki bayrak ve afişler daha çok sarı renk ağırlıktaydı. Bu da meydanda CHP taraftarlarından çok TDH taraftarlarının olduğunun bir göstergesiydi. Bakırköy Belediye Başkan ve Meclis Üyesi Aday Adaylarından bazılarının miting alanında olması gözlerden kaçmadı. Hatta bazı aday adaylarının Sarıgül’e yakın görünmek için seçim otobüsüne çıkmak istedikleri de benim gördüklerimden biriydi. Otobüsler Meydana Giremedi Belediye Başkanı seçilmesi halinde İstanbul trafiğine çözüm getireceğini söyleyen Mustafa Sarıgül’ün konuşmaya başlamadan önce ve sonrası arasında geçen yaklaşık dört saatlik bir zaman diliminde Bakırköy’e belediye otobüslerinin giremediğini, İncirli Caddesi’nde insanları indirip merkeze kadar yürümek zorunda bırakıldıklarını, hafta sonu tatillerini Bakırköy’ü gezmek için kullanmak isteyen insanların sahile direkt inen tek yol olan Cumhuriyet Meydanı’ndan geçmekte zorlandıklarını, CHP’liler ile TDH’liler arasında bayrak yüzünden tartışmalar yaşandığından haberi var mı? Ünal Erzen’e Gönderme Seçim sürecinde ve belediye başkanlığını kazanması sonrasında birlikte çalışacak olduğu belediye başkan adaylarının profilini çizen Sarıgül’ün isimlerden çok soy isimler üzerinden konuşması kafalarda soru işaretleri bıraktı. İsim vermeden Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen’e göndermede bulunan Sarıgül, benim başkanım sabah 06’dan gece 23.00’e kadar sokaklarda halkla iç içe olmalı, sabahtan akşama kadar makamında oturup vakit geçirmemeli, sosyal medyada yazdıklarına dikkat etmeli. Birileri hakkında Twitter’dan mesaj yazarken yarın neler olur diye iyi düşünmeli. (Keser döner sap döner. Gün gelir hesap döner) benzetmesi yaptı. Temmuz 2013’den bu yana belli olmayan Bakırköy Belediye Başkan Adayı kim olacak sorusu hala kafaları karıştırıyor. Ya mevcut başkanla devam edilecek ya da yeni biri atanacak. Bakırköylüler’in istediği nasıl olacaksa olsun ancak Bakırköy’ü bir Bakırköylü yönetsin şeklinde. Ak Parti geç de olsa bu gerçeği görmüş ve Bakırköy’e Bakırköylü bir aday atamış. oluşmasına neden olan etmenleri ortadan kaldırmak esastır. Gelişen teknolojiler ile birlikte çeşitlenen ve artan suç türleriyle mücadelede başka kurumların ve bizzat vatandaşların da sorumlulukları bulunmaktadır. İşte TDP bunun için ortaya çıkmıştır. Genel amacı güvenlik hizmetlerinin verimlilik ve etkinliğinin arttırılması, toplumun tüm kesimlerinin katılımının sağlanması, halkın güvenlik hizmeti memnuniyetinin yükseltilmesi ve güvenli yaşamın sağlanmasına yönelik; toplumun güvenlik beklenti ve taleplerinin ön planda tutma anlayışı içinde Türk Polis Teşkilatı’nca yürütülen güvenlik hizmetlerinde, çağın gereklerine uygun gelişim ve değişimin sağlanmasıdır. Toplum Destekli Polislik; toplumun katılım ve desteği ile daha etkin ve hızlı bir şekilde Kalkınma Ajansı’nın desteği ile gerçekleştirilen proje kapsamında, madde kullanımı konusunda bilinçlenmesi çerçevesinde madde kullanımına başlama sebepleri, madde kullanımının sonuçları ve kurtulma yollarının anlatıldığı “Cam Kırıkları” adlı oyun ile öğrenciler bilinçlendirildi. Ataköy Yunus Emre Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen ve İstanbul genelindeki 39 ilçenin okullarındaki 9. sınıf öğrencilerine yönelik yapılan bilinçlendirme çalışmasında tiyatro oyunu öncesi ve sonrasında da Toplum Destekli Polisler de öğrencilerle yakından ilgilenerek, madde kullanımından sosyal konulara kadar bir çok konuda öğrencilerle sohbet ettiler. Ak Parti Adayı M. Emin Ertekin Adalet ve Kalkınma Partisi geç de olsa Bakırköy Belediye Başkanlığı’nı ancak bir Bakırköylü adayla kazanabileceğinin farkına varmış olmalı ki Bakırköylü bir adayla seçimlere giriyor. Bakırköy dışından gelen 2004 yılında Taner Mustafaoğlu 2009 yılında da Oğuz Satıcı ile seçimlerde istediği başarıyı yakalayamayan Ak Parti 2014 yılında Mehmet Emin Ertekin ile seçimlere girme kararı aldı. 2004 seçimlerinden bu yana Bakırköy Belediyesi’nde Ak Parti Meclis Üyesi ve Grup Sözcüsü olarak görev yapan Ertekin, aynı zamanda İBB Meclis Üyesi olarak görev yapmakta. Sempatik tavırları ve sevecen davranışlarıyla diğer partililer tarafından da sevilen Ertekin, belediye başkanı seçilmesi halinde ilk yapacağı icraatın Bakırköy Belediye Başkanı’nın kapısının ardına kadar tüm Bakırköylüler’e açık olacağı ve randevu alamamak gibi bir sorun yaşanmayacağı şeklinde. Toplum Destekli Polislik (TDP) Nedir? “TOPLUM İÇİN TOPLUMLA BİRLİKTE” Toplum Destekli Polislik (TDP); hakla ilişkiler anlayışını, halkla işbirliğine dönüştüren, halkın sorun ve problemlerini birebir dinleyen ve önceliklerine göre hareket eden bir hizmet felsefesidir. TDP aynı zamanda güvenlik konusunda sorumluluğun, kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum örgütleri ve vatandaşlara paylaştırılmasını da içerir. Son yıllarda iletişim ve bilişim alanında yaşanan gelişmeler, geleneksel kavramların yerine yeni bir güvenlik anlayışının ortaya çıkmasına neden olmuştur. Suçlar gerçekleştikten sonra değil henüz gerçekleşmeden müdahale etmek ve suçların güvenlik hizmetlerinin yürütülmesi, toplum polis iletişiminin geliştirilerek suçla mücadelenin güçlendirilmesinin esas alır. Genel Güvelik Hizmetlerinin ve suçla mücadelenin sadece polis eksenli değil suç mağduru olan veya olabilecek vatandaşların da kendi güvenlikleri ile ilgili önlemler alarak güvenlik mekanizmasında rol almasının sağlanmasıdır. Toplum Destekli Polislik; vatandaşların suçlardan ve suçlulardan korunabilmeleri için almaları gereken güvenlik önlemleri konusunda bilinçlendirilmesidir. TDP yaşanmış olayların analizini yapan, suç oluşmadan suçu oluşturan nedenleri araştıran, yaşanması muhtemel olaylara karşı toplumu bilgilendiren ve suçu önlemeye yönelik çalışmalar yürüten proaktif bir emniyet birimidir. Bu doğrultuda uygun projeler geliştirmekte ve yürütmektedir. TEKNOLOJÝ DÜNYA SI radyoya Southcast dahilindeki 50 bin radyoyu katarak ciddi anlamda ilerleme elde edecek. Şu aşamada Radionomy’nin Winamp ile ilgili güncellemelere devam edip etmeyeceği bilinmiyor. Güncelleme olmasa bile Winamp’ın Radionomy aracılığıyla dağıtımının süreceği düşünülüyor. Ne AOL, ne de Radionomy’den Winamp’ın geleceğiyle ilgili bir açıklama gelmedi. Winamp ve ona ait teknolojilerin ticari dünyaya yönelik olarak değerlendirileceği iddia ediliyor çünkü Radionomy’nin yatırımcılarından biri olan MusicMatic firması ses ve video deneyimini iyileştirme alanında işletmelere destek veriyor. GÖKHAN ATAMER DROPBOX’IN DEĞERİ ARTIK 10 MİLYAR DOLAR [email protected] GOOGLE YAPAY ZEKA ŞİRKETİNİ SATIN ALDI Google, geleceğin ‘Skynet’i olma yolunda hızla ilerliyor. Birkaç ay içinde sekiz robot firması birden satın alan teknoloji devi, şimdi de makine öğrenimi alanında adım atarak, Londra merkezli DeepMind firması için 400 milyon dolar ödedi. CNET’in haberine göre, DeepMind, ‘genel amaçlı öğrenme algoritmaları geliştirmek için makine öğreniminden sistem sinirbilimine kadar birçok tekniği’ kullanıyor. Şirketin ilgilendiği alanlar arasında ticari uygulamalar, simülasyonlar, eticaret ve oyunlar yer alıyor. İlk olarak Recode sitesi tarafından duyurulan anlaşmaya göre, Google CEO’su Larry Page satın alımda doğrudan rol aldı. ABD’li elektronik devi, anlaşmanın detayları hakkında bilgi vermedi. Google, robot teknolojisine adım atmasının yanı sıra makine öğrenimi alanında ilerlemek için geçtiğimiz yıl kuantum bilgisayarlara odaklanan bir laboratuar da açmıştı. GÜNEY KORE SÜPER HIZLI 5G GELİŞTİRİYOR Güney Kore Eğitim, Bilim ve Teknoloji Bakanlığı (MEST) Çarşamba günü yaptığı açıklama ile kendi 5G teknolojisi geliştirmek için 1.5 milyar dolarlık yatırım yaptığını duyurdu. Üzerinde çalışılan teknolojinin mevcut 4G LTE şebekesinden 1000 kat daha yüksek bağlantı hızı sunduğu belirtiliyor. 2020 yılında ticari kullanıma açılması beklenen 5G teknolojisi, bugünlere ait birçok zorluğun tarih olmasını da sağlayacak gibi görünüyor. Günümüzde bağlantı hızlarının sınırlılığı yavaş veri aktarımına neden oluyor. Video izlerken uzun süren "ara belleğe alma" (buffering) işlemi birçok mobil kullanıcının canını sıkıyor. Güney Kore'nin süper hızlı 5G bağlantısı ise 800 MB büyüklüğünde bir filmi 1 saniyede indirebiliyor. MEST'in planlarına göre 5G şebekesi 2017 yılına kadar deneme amaçlı kullanıma sokulacak. 5G projesinde Ultra-HD video akışı, hologram iletimi ve güncellenmiş sosyal ağlar gibi farklı özelliklere de yer verilecek. Güney Kore hükümeti 2020 ile 2026 yılları arasında, 5G projesinin altyapısını kullanmak isteyen ilgili endüstrilere satıştan gelecek gelirin 310 milyar dolara ulaşacağını tahmin ediyor. Projeyi yürüten bakanlık, SK Telekom, Samsung ve LG gibi teknoloji devleriyle işbirliği planı uygulamak istiyor. WINAMP‘IN YENİ SAHİBİ RADIONOMY OLDU Online radyo alanında çalışmaları olan Radionomy firması Winamp ve Southcast için miktarı açıklanmayan bir ödeme gerçekleştirdi. Belçika Brüksel merkezli firma, portfolyosundaki 6 bin ATAKÖY AYLIK BÖLGE GAZETESÝ Aylýk Süreli Yayýn YIL: 22 Sayý: 234 ŞUBAT 2014 [email protected] Köþe yazýlarýndaki sorumluluk, yazarlarýna aittir. Gazetemizde yayınlanan ilanların sorumluluğu ilan sahibine aittir. Wall Street Journal, BlackRock yatırım firmasının başını çektiği 250 milyon dolarlık yatırım fonuyla, online depolama devi Dropbox'ın değerini 10 milyar dolara çıkardığını duyurdu. Dropbox, aldığı en son yatırımla 2011'de 4 milyar dolar olan değerini 2 katından fazla arttırmayı başardı. Şirket, aynı yıl Goldman Sachs'ın başını çektiği yatırımcılardan önemli bir fon desteği daha almıştı. WSJ, aldığı güçle Dropbox CEO'su Drew Houston'nın yazılım alanındaki planlarına odaklanacağı öne sürdü. 2007 yılında Houston ile Arash Ferdowsi tarafından kurulan Dropbox, 4 milyonu şirket olmak üzere 200 milyondan fazla kullanıcıya sahip. Venture Beat sitesinin verdiği bilgiye göre, Dropbox üzrerinden her gün 1 milyar veri paylaşılıyor. Bu sayı, Twitter'da bir günde atılan tweet miktarından fazla. EN HIZLI BÜYÜYEN SOSYAL AĞ INSTAGRAM Küresel alanda aktif kullanıcı sayısı 200 milyona yaklaşan Instagram, rakiplerine parmak ısırtacak bir hızda büyümeye devam ediyor. Uluslararası araştırma şirketi GlobalWebIndex'in yaptığı araştırmaya göre, Instagram'ın büyüme hızı kontrolden çıkmış durumda. Öyle ki,uygulamanın en büyük rakipleri Facebook ve Twitter'ın büyüme hızına Pinterest eklendiğinde bile Instagram'a yetişemiyorlar. 2013 yılına ait raporda, Facebook yıllık yüzde -3 büyüme gösterirken, 2012'de 1 milyar dolara satın aldığı Instagram yüzde 23 büyüdü. Listede Reddit yüzde 13, LinkedIn ise yüzde 9 ile Instagram'ı takip etti. TechCrunch'ın haberine göre, araştırmada 23 ülkeden 170 bin kullanıcının verileri değerlendirildi. Veri alınan ülkeler arasında Çin bulunmamasına rağmen, ülkenin iki büyük mikrobloğu Sina Weibo ve Tencent Weibo'nun kullanıcı oranları sırasıyla yüzde 6 ve yüzde 9 arttı. GlobalWebIndex, 170 bin kullanıcı arasında Facebook'un kullanıcı hesap oranı (yüzde 83), aktif kullanıcı oranı (yüzde 49) ve ziyaret sıklığında (yüzde 56) birinci sırada geldiğini belirtti. çapında 100 milyon akıllı telefon satmayı planlıyor. Google CEO'su Larry Page ise 'Lenovo'nun Android ekosisteminde Motorola'yı yönlendirmek için yeterli tecrübeye sahip olduğunu, bu sayede Android'i daha da güçlendirebileceklerini' ifade etti. Google, 2012'de Motorola'yı patentlerini elde etme amacıyla 12.5 milyar dolara satın almış, daha sonra çeşitli birimlerini elden çıkarmaya başlamıştı. Lenovo, 2013'ün sonunda BlackBerry'i satın alma girişiminde bulunmuştu. Şirket, geçtiğimiz hafta IBM'in x86 sunucu hizmetini satın alacağını açıklamıştı. GOOGLE HACKER’LARA 2.7 MİLYON DOLAR DAĞITACAK Google, Mart ayında düzenleyeceğini açıkladığı Pwnium 4 yarışmasında güvenlik açıklarını bulan hacker'lara toplam 2.71828 milyon dolar para ödülü verecek. Google, Chrome OS'in güvenlik duvarının ne kadar dayanıklı olduğunu görmek istediği yarışmada, verilecek en büyük ödül miktarlarının geçtiğimiz yılla aynı olduğunu açıkladı. Ziyaretçi modu veya giriş yapan kullanıcı olarak tarayıcı veya sistem seviyesinde güvenliği kırmak 110 bin; kullanıcı verilerine ve sistem fonksiyonlarına sızmak, devre dışı bırakmak 150 bin dolarla ödüllendirilecek. Chrome OS'in güvenliğini kıran hacker'ların altı haneli miktarlar kazanacağı yarışmada, Google güvenlik açıklarının bulunması halinde bonus ödemeler yapacağını belirterek yarışmacıları teşvik etti. Güvenlik araştırmacıları, yarışmada ARM tabanlı HP Chromebook 11 veya Acer C720 Chromebook (sadece Wi-Fi, 2GB modeli) dizüstülerini seçebilecek. Bir önceki yıl sadece Intel tabanlı Chrome OS cihazlara izin veren Google, Pwnium 4'te de Intel Haswell işlemcili dizüstüler verecek. Yazılımcılar, saldırılarını sahip oldukları donanım ve yüklü olan yazılımlarla gerçekleştirebilecek. Google, belirlediği kurallar içinde yarışmacıların ortaya çıkaracağı tüm açıkları bildirmesi gerektiğini şart koştu. NINTENDO KRİZDE LENOVO’DAN SÜRPRİZ MOTOROLA HAMLESİ Dünyanın en önemli oyun yapımcısı ve konsol üreticilerinden biri olan Nintendo'da işler pek iyi gitmiyor gibi görünüyor. Geçtiğimiz sene piyasaya sürdüğü Wii U ile tam bir hayal kırıklığı yaşayan firma, çok büyük zararlar etmişti. Wii U yüzünden ettiği zararı finansal raporlarında da açıkça belirten Nintendo'da kemer sıkma günleri yaşanıyor. Nintendo Başkanı Satoru Iwata, aldığı kararla firmanın üst düzey personellerinin maaşlarında %20 ila %30 kesinti yapılacağını belirtti. Iwata bununla da kalmayıp kendi maaşını da %50 oranında aşağı çekti. Nintendo'nun köklü bir geçmişinin olduğunu düşündüğümüzde, Wii U ile yaşanan hezimetin firmayı iflasa sürükleyeceğini söylemek pek doğru olmaz. Fakat firmanın bu sıkıntıdan kurtulmak için ne gibi bir hamle yapacağı merak konusu… Çinli PC üreticisi Lenovo, sürpriz bir anlaşma kapsamında Google'ın akıllı telefon üretim hattını temsil eden Motorola Mobility'i satın aldı. Anlaşma kapsamında Lenovo'nun 660 milyon dolar nakit, 750 milyon dolar hisse ile ön ödeme yapacağı, geride kalan 1.5 milyar doların ise üç yıl içinde ödeneceği belirtildi. Google, Motorola'nın çok sayıda patentinin sahipliğini sürdürecek olmasına rağmen, 2000 patent ile yeni patentlerin lisansı Lenovo'nun olacak. Lenovo CEO'su Yang Yuanqing, Motorola'yı kar yapan bir şirket haline getirmek için henüz etkin bir planları olmadığını açıkladı. The Verge sitesinin verdiği bilgiye göre, Lenovo, Motorola ile dünya Android işletim sisteminden tutun da her gün defalarca kullandığımız arama motoru ve eposta gibi sayısız ürünü ile günlük hayatımızın bir parçası olan Google, geride bıraktığımız yılın son çeyreğine ait finansal verileri açıkladı. Şirketin geliri 16,86 milyar dolar olurken, hisse başına 12,01 dolar kazanç sağladı. Google'ın bu döneme ait net karı 3,38 milyar dolar. Gelirin 10,5 milyar dolarlık bölümü Google.com üzerinden elde edilirken, 3,5 milyar dolar diğer sitelerden, 1,2 milyar dolar Motorola’nın mobil bölümünün Lenovo’ya satışından elde edildi. GOOGLE PARA BASIYOR Yurtgün İç ve Dış Ticaret A.Ş. Adına İmtiyaz Sahibi Hukuk Danýþmaný: Av. Öner AYBEK Göksenin ATAMER İLERİ Ofset Baský : ÜNÝFORM GENEL YÖNETMEN VE SORUMLU YAZI ÝÞLERÝ MÜDÜRÜ Renk Ayýrým : FÝLMEVÝ Özcan ATAMER Haber Koordinatörü Ýdare Yeri: Ýncirli Caddesi Yeþilada Sokak No:2/1 Ferhat Apt. Kat:1 D:4 Bakýrköy / Ýstanbul Gökhan ATAMER Tel: (0212) 543 86 64-543 86 65-543 86 47 Fax: 543 86 16 Haber Merkezi Ataköy Gazetesi, Yurtgün Ýç ve Dýþ Ticaret A.Þ. tarafýndan yayýnlanmaktadýr. Gazetemizde yayýnlanan yazý ve fotoðraflar kaynak gösterilmeden kullanýlamaz. Yavuz ARPACIK Arzu BERATOĞLU 23 Bir Engelli Hikayesi “RÜYA VE MASKELER” Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği (TOFD), 1998 yılında kurmuş olduğu sanat atölyesi çalışmalarına “Rüya ve Maskeler” isimli dans gösterisiyle devam ediyor, “Rüya ve Maskeler” isimli dans gösterisinin ilk gösterimi Yunus Emre Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Tan Sağtürk’ün sanat danışmanlığını yaptığı, Bakırköy Belediyesi Dramaturg Ekibi’nden Irmak Bahçeci’nin kurguladığı ve Hakan Ceyhan’ın koreografisini üstlendiği “Rüya ve Maskeler” dans gösterisini 5 ortopedik engelli, 1işitme ve konuşma engelli, 7 engelsiz toplam 13 dansçı sergilerken, engelli dansçıların performansları salonda bulunanlar tarafından ayakta alkışlandı. Canlı müzik performansı eşliğinde sergilenen gösterinin 2 görme engelli 1 engelsiz sanatçıdan oluşan orkestrası da seyircilerden tam not aldı. “Rüya ve Maskeler”, engellenerek yaşamaya zorunlu bırakılmış amatör bir dansçının, toplum baskısı olmaksızın, özgürce ve dışlanmadan dans edebilmek için verdiği mücadelede karşılaştığı güçlükleri anlatıyor. Gerçek yaşamdan esinlenerek oluşturulan “Rüya ve Maskeler”in hikayesi, abartılmış gibi dursa da, çağımız insanının, insan sorununa, engelliye olan ilgisizliği, ötekileştirmedeki başarısı ve yabancılaşmasını ele alıyor. Hikayenin özü, bize, mücadele edildiğinde, toplum üzerinde nasıl da etkileyici rolde olunabildiğini, empati yapıldığında birlikte aşılamayacak hiçbir engelin bulunmadığını anlatmayı amaçlıyor. Engelsiz dansçıların empati yaparak, engelli dansçıların sorunlarını aşmada oynadıkları rol de anlatılıyor. Prof. Dr. Mehmet Salih Çelikkale’den Örnek Davranış KİTAP GELİRİNİ TOFD’YE BIRAKIYOR Prof. Dr. Mehmet Salih Çelikkale, “Bir Fıkra Bir Kahkaha isimli yazmış olduğu kitabın yazar hakkı olarak belirlenen kısmını 5 yıl boyunca Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği’ne (TOFD) bağışladı. TOFD’ye yaptığı bu destek üzerine Ataköy’de bulunan TOFD Genel Merkezi’ni ziyaret eden Çelikkale, TOFD Başkanı Ramazan Baş ve dernek üyeleri ile bir araya gelerek kitabı hakkında bilgiler verdi. Tüm engelli gruplarının yanında olduğunu ve olmaya da devam edeceğini söyleyen Çelikkale, ileriki dönemlerde de sık sık TOFD’yi ziyaret etmek istediğini belirtti. TOFD Başkanı Ramazan Baş ise, derneğe maddi ve manevi katkılarından dolayı Çelikkale’ye teşekkür etti. Baş, Çelikkale’ye bundan sonraki eserlerinde de başarılar dilerken, Prof. Dr. Mehmet Salih Çelikkale’nin “Bir Fıkra Bir Kahkaha” isimli kitabının tüm yayın evlerinden temin edilebileceğini ve vatandaşların alacağı her kitabın bir engellinin yaşamına katkı sunacağını söyledi. Prof. Dr. Mehmet Salih Çelikkale Kimdir? 1941 yılında Akçaabat’ta doğdu. İlk ve orta öğrenimini burada lise öğrenimini Trabzon lisesinde, yüksek öğrenimini Ankara Üniversite Ziraat Fakültesi’nde tamamladı. 1982 yılında Profesör olan Çelikkale, 1984 yılında Karadeniz Teknik Üniversitesi “Sürmene Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Yüksek Okulu Kurucu Müdürlüğü”ne atandı. 2000 yılında İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekanlığı’na atandı. 2007’de İstanbul Aydın Üniversitesi Rektörlüğü’ne atandı. Bu görevi 4,5 yıl süreyle Kasım 2011’e kadar sürdürdü. Üniversitelerdeki 47 yıllık akademik hayatında uzun yıllar yaptığı bölüm başkanlığı, anabilim dalı başkanlığı gibi akademik görevler dışında 27 yıl süreyle üniversitelerde mevcut olan bütün kademelerdeki idarecilik görevlerini yürütmüştür. Türkiye Paletli Yüzme Federasyon Kupası’nda 25 5 BAKIRKÖY ATASPOR’DAN 11 MADALYA Yüzme branşında elde ettiği başarılar ile Bakırköy’ün göğsünü kabartan Bakırköy Ataspor Kulübü, Türkiye Paletli Yüzme Federasyon Kupası’nda elde ettiği 11 madalya ile başarılarına bir yenisini daha ekledi. İstanbul Tozkoparan Yüzme Kompleksi’nde gerçekleştirilen yarışlarda, Bakırköy Ataspor Kulübü, 4x100m Bayanlar bayrak yarışında Türkiye birinciliği, 4x100m Erkekler bayrak yarışında Türkiye üçüncülüğü, 100m Çift Palet yüzme yarışında Türkiye ikinciliği, 50m Çift palet yarışında Türkiye üçüncülüğü, 400m tek palet yüzme yarışında Türkiye üçüncülüğünü kazandı. Bakırköy Ataspor Kulübü Başkanı Sait Babaoğlu, Türkiye Paletli Yüzme Federasyon Kupası’nda toplamda 11 madalya alarak güzel bir derece elde ettiklerini ifade ederek, su sporlarında iyi bir marka olan kulübün paletli yüzme yarışlarında da ne kadar iddialı olduğunu gösterdiğini söyledi. Babaoğlu ayrıca, yüzme branşında yeniden yapılanmaya gittiklerini ve “Altyapılardan Milli Takımlara” isimli proje başlattıklarını belirtti. Sporculara ödülleri verildi Bakırköy Ataspor, Türkiye Paletli Yüzme Federasyon Kupası’nda gösterdiği başarılarından dolayı sporcularına ve ailelerine bir de kahvaltı verdi. Bakırköy Belediyesi Botanik Parkı’nda bulunan restoranda gerçekleştirilen kahvaltıya Bakırköy Kaymakamı Adem Öztürk, Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen, Edirne İl Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Özcan, CHP Bakırköy İlçe Başkanı M. Sait Yücel, Ataspor Kulübü Başkanı Sait Babaoğlu, federasyon başkanları ve kulüp sporcuları ile aileleri katıldı. Kahvaltıdan sonra ise Sait Babaoğlu kulübün gösterdiği başarılar ve kulüp hakkında katılımcılara bilgi verirken, Babaoğlu’nun konuşmasının ardından Türkiye Paletli Yüzme Federasyon Kupası’nda mücadele eden ve derece elde eden sporculara madalyaları ve çeşitli ödüller verildi. Sporculara ödülleri, Bakırköy Kaymakamı Adem Öztürk, Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen, Edirne İl Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Özcan, Ataspor Kulübü Başkanı Sait Babaoğlu ve diğer protokol üyeleri tarafından verildi. Madalya töreninin ardından ise kahvaltıya katılan tüm davetliler hep birlikte hatıra fotoğrafı çektirdi. (Yavuz ARPACIK) Şehit Pilot Muzaffer Erdönmez İlköğretim Okulu öğrencilerinden büyük ustaya vefa MİNİK ÖĞRENCİLERDEN DOĞANÇAY ANISINA SERGİ Türkiye’nin gelmiş geçmiş en büyük ressamlarından biri olan ve geçtiğimiz yıl kaybettiğimiz Burhan Doğançay, çocukların yaptığı resimlerden oluşan sergiyle bir kez daha anıldı. Yeşilköy’de bulunan Şehit Muzaffer Erdönmez İlköğretim Okulu Resim Öğretmeni Arzu Yıldan’ın hazırladığı ve öğrencilerin karma çalışmalarından oluşan resim sergisi Bakırköy Belediyesi Sanat Evi ve Kent Müzesi’nde sergilendi. Öğrencilerin eserlerinden oluşan serginin açılışına Bakırköy Belediyesi Kültür Müdürü Özcan Bilir, Şehit Pilot Muzaffer Erdönmez İlköğretim Okulu Müdürü Yunus Çepni ile sergide eserleri bulunan öğrenciler ve aileleri katıldı. Sergiyi gezen Kültür Müdürü Özcan Bilir, öğrencilerle tek tek ilgilenirken, tüm öğrencileri yaptıkları güzel resimlerden dolayı kutladı. Sergiyi hazırlayan resim öğretmeni Arzu Yıldan ise, Yeşilköy Şehit Pilot Muzaffer Erdönmez Okulu öğrencilerinin, Burhan Doğançay’ın “Kent Duvarlarının Yarım Yüzyılı” sergisini kendi hayal güçleriyle bir kez daha yorumladıklarını belirtti. Yıldan, “Burhan Doğançay gibi Türk resminde iz bırakmış bir ustaya saygımızı sunabildiğimiz için çok heyecanlıyız. Burhan Doğançay’la öğrencilerimiz Mayıs 2012’de “İstanbul’da Kış” temalı Doğançay Müzesi resim yarışması nedeni ile tanışma fırsatı bulmuşlardı. Burhan Doğançay çocuklarımızla tek tek ilgilendi; onlara destek oldu ve resim yolculuklarında inanılmaz anılara imza attı. Şimdi biz de atölyemizin minik ressamlarıyla büyük ustamızı bu sergimizle anıyoruz. Çocuklarımız Burhan Doğançay’ın “Kent Duvarlarının Yarım Yüzyılı” sergisini bir kez de kendileri yorumladılar. Büyük ustamız, çocukluk yıllarının yaratıcılığın, hayal gücünün en verimli yaşlar olduğunu sürekli vurgulayan ve başarılı kişilerin gelecek nesillere bir iz ve anı bırakmasının çok önemli olduğunu savunan bir ressamdı.” dedi. Konuşmaların ardından sergiye katılan öğrencilere Okul Müdürü Yunus Çepni tarafından katılım belgeleri verildi. Sergiye Katılan Öğrenciler: Aysu Gege, Aslı Altuntaş, Aslı Eren, Azra Ergün, Arda Irmak, Belis Güncüoğlu, Beril Elmas, Beste Girgin, Beyza Şahin, Beyza Temiz, Bilge Küçük, Bilal Yunus Karahan, Cem Şahgiller, Ceren Balta, Cemre Aktı, Ceren Zeynep Arıcı, Dila Kaya, Dilanaz Taş, Duru Divrikoğlu, Duygu Yılmaz, Deniz Özden, Duygu Salman, Ece İlbak, Ece Gündoğan, Ege Taşkınvardar, Egenaz Beşer, Elif Başbuğ, Efe Baran Dilaver, Ezgi Ege, Elif Bostan, Elif Paksu, Gaye Çelik, İrem Kayık, İzem Sözen, Hazal Sezgin, İkra Güneş, İsmail Eren, İlayda Adalı, Kutay Yörür, Lara Aslaner, Melike Akalın, Nil Cansu, Onur Albenli, Pınar Gültekin, Pelin Konak, Perimnaz Alpdoğan, Serra Yıldız, Sıla Kale, Sinem Konuk, Sudegül Şahin, Sude Akar, Sude Kurum, Sıla Ekici, Serra Bayer, Serra Cantimur, Sude Göksel, Şevval Bayram, Şevval Şentürk, Timur Şahbaz, Tuğçe Sazak, Vail Şen, Yasemin İvgin, Yaren Samancı, Yiğit Yılmaz, Zeynep Alemdar, Zeynep Zaim, Zeynep Taşçı, Zeynep Masraf, Zeynep Güreli. (Arzu BERATOĞLU) 27 Ele ele vererek ileriye doğru hızlı ve güvenilir adımlarla yürümek için ATAKÖY EĞİTİM VE DANIŞMANLIK MERKEZİ Ataköy Eğitim ve Danışmanlık Merkezi, öğrencilerin ödev ve derslerine destek olmanın yanı sıra danışmanlık hizmeti ile de öğrencilerin geleceklerine dair mesleki yönlendirmeler, 25 yaş üstü kişilere de mesleklerinde daha başarılı olmaları için kişisel gelişim alanlarını saptayıp, eksiklerini tamamlamakta yardımcı oluyor. Konularında uzman ve deneyimli iki yakın arkadaş olan Gamze İncealtın ve Görkem Tamçelik; öğrencilerin ödev ve derslerine destek vermek amacı ile çıktıkları yolda, bugüne kadar sahip oldukları bilgi ve birikimlerle, Atatürk İlke ve İnkılapları doğrultusunda eğitime katkı sağlıyor. Ataköy Eğitim ve Danışmanlık Merkezi hakkında gazetemize bilgi veren İncealtın ve Tamçelik, “Hedeflerimiz doğrultusunda ‘Öğrenmeyi Öğretmenin‘ öğrencilerimiz ve bizim için geleceği aydınlatan bir ışık olduğunu fark ettik. Öğrencilerimiz bizden bir şeyler öğrenirken biz de onlardan çok şey öğrendik. Bir çatı altında kalemlerimiz, defterlerimiz ve tertemiz sayfalarımızla el ele vererek ileriye doğru hızlı ve güvenilir adımlarla yürümek için Ataköy Eğitim ve Danışmanlık olarak hizmete başladık.” dediler. Ataköy Eğitim ve Danışmanlık Merkezi hakkında bilgi verir misiniz? Ataköy Eğitim ve Danışmanlık ağırlıklı olarak ilkokul, ortaokul ve lise öğrencilerinin derslerine destek veren ve sınavlara hazırlayan bir kurumdur. İsteğe bağlı olarak bireysel ya da grup olarak hizmet alabilirler. Ayrıca satış, pazarlama gibi çeşitli konularda da bireysel ya da grup olarak danışmanlık hizmeti de sunulmaktadır. Merkezinizde hangi yaş gruplarına hangi branşlarda eğitim veriyorsunuz? Merkezimizde ilköğretim ve lise öğrencilerinin tümüne, desteğe ihtiyaç duydukları tüm branşlarda destek vermekteyiz. Ayrıca profesyonel iş hayatındaki çalışanlar için satış ve pazarlama eğitimlerimiz bulunmaktadır. Eğitimleri ne zamanlarda veriyorsunuz, haftada kaç saat eğitim veriyorsunuz? Hafta içi ve hafta sonu sabah saat 09:00 başlayan eğitimlerimiz akşam 19:30’a kadar devam etmektedir. Öğrencilerimizin sınıf ve programlarına göre aylık ya da isteğe bağlı dönemlik ders programlarını planlıyoruz. Sosyal aktiviteleriniz oluyor mu? Branş eğitimlerimizin dışında mesleğinde uzman kişiler ile söyleşiler, kitap okuma günleri ve film günleri düzenlemekteyiz. Grup olarak mı yoksa birebir mi eğitim veriyorsunuz? Merkezimizde birebir ve grup eğitimleri veriyoruz. Eğitim verdiğiniz öğrenciler genel olarak Bakırköy’deki öğrenciler mi? Öğrencilerimiz genelde Bakırköy çevresinden merkezimize gelmektedir. Ancak ulaşımını sağlayabilen farklı bölgelerden öğrencilerimiz de merkezimizde eğitim almaktadır. Eğitim desteği verdiğiniz öğrencinin, okul öğretmenleri ile iletişim kuruyor musunuz. Yani eğitim desteği verdiğiniz bir öğrencinin, takibini nasıl yapıyorsunuz? Her öğrenci için birebir okul ile iletişime geçmiyoruz. Ancak ihtiyaç duyulan durumlarda öğretmenleri ile fikir alışverişinde bulunuyoruz. Haftalık ve aylık seviye değerlendirme sınavları , öğrencinin okulda aldığı notlar ve bizlerin gözlem notları ile gelişimlerini takip ediyoruz. Aynı zamanda danışmanlık hizmeti veriyorsunuz, bunun hakkında da bilgi verir misiniz? Danışmanlık hizmetimiz her yaş grubunu kapsamaktadır. Öğrencilerin geleceklerine dair mesleki yönlendirmeler, 25 yaş üstü kişilere de mesleklerinde daha başarılı olmaları için kişisel gelişim alanlarını saptayıp, eksiklerini tamamlamakta yardımcı oluyoruz. Ataköy Eğitim ve Danışmanlık’ı, diğer özel ders veren kişi ve kurumlardan ayıran özelliği nedir? Ataköy Eğitim ve Danışmanlık olarak bizim farkımız enerjimiz, işimize olan sevgi ve saygımız. Ayrıca her öğrencinin anlama kapasitesine göre bir planlama çiziyoruz. Bir öğrenci örneğin tek bir dersten ya da bir hafta bir ay gibi kısa sürelerde eğitim alabiliyor mu? Özel derslerde bir kısıtlamamız olmaması ile birlikte grup derslerinde uyumun bozulmaması ve öğrencinin gelişim sürecinin tamamlanabilmesi için dönemsel kayıt alıyoruz. Kayıt dönemleriniz hakkında bilgi verir misiniz? Belli bir kayıt dönemimiz yok. Her dönem kayıt alıyoruz. Ama erken kayıt dönemlerimiz var. Erken kayıt dönemlerinde kayıt olanlara çok ciddi ölçüde indirimler yapıyoruz. Erken kayıt dönemlerimizi öğrencilerimiz ve aileleri www.atakoyegitim.com adresinden öğrenebilirler. Bakırköylü öğrencilere ve ailelerine neler söylemek istersiniz? Yeni açılan merkezimizde eğitim ve danışmanlık hizmetlerimizi en kaliteli seviyede ve çok çok uygun fiyatlarda Bakırköylüler’e sunuyoruz. Ayrıca bizimle tanışmak için gelen öğrencilerimize 40 dakikalık bir eğitimimizi de bedava veriyoruz. Hem öğrenci ve aileler bizi tanımış oluyor hem de biz onları. Ben tüm Ataköylüler’i ve Bakırköylüler’i merkezimize bizimle tanışmaya davet ediyorum. Ataköy Eğitim ve Danışmanlık Merkezi Ataköy 9. Kısım Olimpiyat Sitesi D-11 Blok C Girişi D:23 adresinde hizmet veriyor. Ataköy Eğitim ve Danışmanlık Merkezi’nin sunduğu eğitim ve danışmanlık hizmetinden faydalanmak isteyenler merkezin (0212) 924 20 05 nolu telefonunu arayarak gerekli bilgileri alabilir veya www.atakoyegitim.com adresini ziyaret edebilir. Arzu BERATOĞLU ÇANAKKALE 1915 GEZİCİ MÜZE TIRI, BAKIRKÖYLÜLER’LE BULUŞTU Çanakkale ruhunu vatandaşlara anlatmak ve o ruhu yaşamak için il il gezen Çanakkale 1915 Gezici Müze Tır'ı Bakırköy’e geldi. Bakırköy Cumhuriyet (Özgürlük) Meydanı’nda vatandaşların sergisine açılan gezici müzede, Çanakkale Savaşı'nda Türk, İngiliz, Fransız, Avustralya ve Yeni Zelanda askerlerinin kullandığı tüfek, tabanca, mermi, teçhizat ve kişisel giysi başta olmak üzere savaşı anlatan malzeme ve fotoğraf sergilendi. Müze sorumlusu Selim Kaya, gazetemize yaptığı açıklamada, 18 Mart 2010'da yola çıktıklarını ve tüm Türkiye'yi dolaştıklarını söyledi. Halkın ilgisinin kendilerini mutlu ettiğini vurgulayan Kaya, "Müzemizde savaşta kullanılmış 4 bin parça obje bulunmakta. Çanakkale Savaşı'nda yaşananları vatandaşlara göstermek amacıyla yola çıktık. Herkes Çanakkale'ye gitme fırsatı bulamıyor. Biz de illeri gezip Çanakkale'yi anlatmaya çalışıyoruz. İlgi çok büyük, herkes Çanakkale'ye hasret" dedi. Müzeyi gezen bazı vatandaşlar ise Çanakkale destanını duyduklarını ancak kenti ziyaret edemediklerini ifade ederek, "Atalarımızın ne zorluklar çektiğini burada gördük. Çok mutluyuz" diye konuştu. 29 M U T L U G Ü N L E R İlknur Tuba KIZILIRMAK & Volkan ÇAKIR EVLENDİLER Yeşilyurt Spor Kulübü Genel Sekreteri Halim Kızılırmak’ın kızı İlknur Tuba Kızılırmak, Volkan Çakır ile hayatını birleştirdi. Genç çiftin nikah töreni Ataköy Yunus Emre Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Nikah törenine Kızılırmak ve Çakır ailelerinin akraba ve dostları ile İlknur Tuba ve Volkan’ın yakın arkadaşları katıldı. Fotoğraftakiler (Soldan sağa): İlhami Çakır, Halim Kızılırmak, İlknur Tuba Kızılırmak, Volkan Çakır, Asuman Çakır, Serpil Alayalı Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım ölümünün 91. yılında Bakırköy’de yapılan törenle anıldı. Bakırköy Belediyesi ve Türk Anneler Derneği Bakırköy Şubesi tarafından Bakırköy Belediyesi Atilla İlhan Parkı’nda bulunan Zübeyde Anne Büstü’ne çelenklerin konulmasıyla başlayan anma töreni saygı duruşu, İstiklal Marşı ve konuşmalarla devam etti. 14 Ocak 1923’de İzmir’de vefat eden Zübeyde Hanım’ın anma törenine Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen, Türk Anneler Derneği Başkanı Çiğdem Göymen, sivil toplum örgütleri üyeleri, Bakırköy Belediyesi Zübeyde Anne Çocuk Evi’nde eğitim gören 3-6 yaş arası çocuklar ve vatandaşlar katıldı. Anma Töreni’nde konuşan Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen, Zübeyde Anne’nin ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün annesi olduğu için hepimizin annesi olduğunu belirterek, “Mustafa Kemal Atatürk sadece Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu değil aynı zamanda yaşadığı çağın en önemli lideridir. Zübeyde Anne hepimizin annesi, anneannesi, babaannesi, ninesidir. İyi ki Zübeyde Anne’miz doğmuş da Mustafa Kemal Atatürk de doğmuş oldu. Barışı seven, hoşgörü sahibi, çağdaşlaşma konusunda sürekli adım atan, Türk kadınına büyük değer veren Mustafa Kemal Atatürk’ü yetiştirdiği için kendisine şükran borçluyuz. Bir Fransız Atasözünde söylediği gibi: İnsanlar fiziksel olarak öldüğü zaman hemen ölmezler, o insan ancak kendisi hatırlanmadığı zaman ölür der. Türkiye Cumhuriyeti var olduğu müddetçe ne Mustafa Kemal Atatürk ölecek ne de Zübeyde Anne ölecek. Biz ve bizlerden sonra gelenler hep onları kalbimizde yaşatacağız. Ve Onlar bize ışık tutmaya devam edecek. Zübeyde Annemizin ve ulu önderimiz Atamızın toprakları bol olsun, huzur içinde yatsınlar.” dedi. Başkan Erzen’in konuşmasının ardından Zübeyde Anne Büstü’ne Bakırköy Belediyesi, Türk Anneler Derneği Bakırköy Şubesi, CHP Bakırköy İlçe Başkanlığı ve Bakırköy Kent Konseyi Kadın Meclisi’nin çelenkleri konuldu. Çelenk sunma töreninin ardından ise törene katılanlar Zübeyde Anne Büstü’nün önünde fotoğraf çektirdiler. Bir Anne Dünyayı Değiştirebilir! ZÜBEYDE ANNE BAKIRKÖY’DE ANILDI 31 Bakırköy Kartaltepe İlkokulu’ndan A n a d o l u ’ d a k i Ö ğ r e n c i l e r e BÜYÜK DESTEK Kartaltepe İlkokulu, kendisine kardeş okul olarak belirlediği Erzurum Tortum İncedere Köyü İlkokulu, Muş Malazgirt Beşdam İlkokulu, Tokat Erbaa Aydın Sofu İlkokulu ve Şanlıurfa Siverek Karacadağ İlkokulu’ndaki öğrencilere giyim eşyasından, kırtasiye malzemesine, ders kitaplarından oyuncaklara kadar bir çok malzeme ve eşya yardımında bulunuyor. Proje kapsamında Erzurum Tortum İncedere Köyü İlkokulu, Muş Malazgirt Beşdam Köyü İlkokulu ve Tokat Erbaa Aydın Sofu İlkokulu’na binlerce malzeme ve eşya gönderildi. Şanlıurfa Siverek Karacadağ İlkokulu’na ise yardımlar mart ayında gönderilecek. Anadolu’daki öğrencilere destek projesinin çok önemli bir proje olduğunu ifade eden ve okul öğrencileri ile velilerine bu projeye sağladıkları katkılardan dolayı teşekkür eden Kartaltepe İlkokulu Müdürü Tuncer Avcı, “Okulumuzun yeni projesi kardeş okul projesidir. Bu proje kapsamında Türkiye çapında 4 kardeş okul belirledik. Bunlar, Erzurum Tortum İncedere İlkokulu, Muş Malazgirt Beşdam Köyü İlkokulu, Tokat Erbaa Aydın Sofu İlkokulu ve Şanlıurfa Siverek Karacadağ İlkokulu. Bu okullarla önce telefon görüşmesi yaptık. Öğrenci mevcutlarını, beden numaralarını, ayakkabı numaralarını aldık. Her iki sınıfımıza bir ilkokulu kardeş yaptık. Bu okulların öğrencileri için giyecek, temizlik malzemesi, kırtasiye malzemesi kitap ve oyuncak toplandı. Her bir öğrenci İstek Vakfı Bilge Kağan Koleji Öğrencileri Duke Of Edinburg (Gençlik Ödülü Projesi) kapsamında Ataköy 3-4-11. Kısım Mahalle Muhtarlığı’nda Bahçe ve Bitkilendirme çalışması yaparak sertifika aldılar. Ataköy 3-4-11 Mahalle Muhtarlığı bahçesinde 13 hafta boyunca yapılan Bahçe ve Bitkilendirme çalışma sonunda projeye katılan öğrencilere sertifikaları muhtarlık bahçesinde yapılan törenle verildi. Sertifika törenine CHP İstanbul İl Genel Meclis Üyesi Meryem Karaçay, Bakırköy Halk Eğitim Müdürü Yener Yıldırım, Ataköy 34-11 Kısım Mahalle Muhtarı Fehamet Berk, İstek Vakfı Bilge Kağan Koleji Tarih Öğretmeni ve Proje Danışmanı Neşe Güler ile projeye destek sunan Trakya Üniversitesi Emekli Dç. Dr. Nesime Başak, Zekavet Taş, Yıldız Şimşek ve öğrenciler katıldı. Sertifika töreni öncesinde proje hakkında bilgi veren Proje Danışmanı Neşe Güler; Duke Of Edinburg projesi kapsamında yapılan çalışmayla birlikte lise hazırlık sınıfı öğrencilerinin doğayla iç içe, toprakla barışık, çevreye daha duyarlı bir şekilde bilinçlendiklerini ifade ederek, “Duke Of Edinburg projesi 3 aşamalı bir proje. Öğrencilerimiz proje kapsamında kendi ilgi ve yeteneklerine göre alanlarını belirliyorlar. Biz bu yıl toplum- için adına paketleme yapılarak iç çamaşırından eldivenine kadar tüm giyim ihtiyacı sıfır olmak üzere gönderildi. Kullanılmış hiçbir malzeme ve eşya gönderilmedi.” dedi. “DİĞER OKULLARA ÖRNEK BİR PROJE” Kartaltepe İlkokulu’nun başlattığı kardeş okullara destek projesinin İstanbul başta olmak üzere diğer Büyükşehirlerdeki okullara örnek olması amacıyla projeyi başlattıklarını da ifade eden Avcı, “Anadolu’da binbir zorlukla okula giden öğrencilerimiz, çocuklarımız var. Televizyonlarda, haberlerde karların içinde terlikle okula giden öğrencilerimizi görürüz. Bu çocukların da okumaya, çağdaş birer insan olmaya hakkı var. Ve bu çocuklarımıza bizim gibi Büyükşehirlerde bulunan ve maddi durumu iyi olan okulların da yardımda destekte bulunması gerekir. Bu amaçla bu projeyi başlattık. Okul öğrencilerimiz ve velileri de bu projeye destek verdi, sahip çıktı. Hepsi maddi ve manevi desteğini bize sundu. Tüm öğrencilerime ve ailelerine şükranlarımı sunuyorum, Anadolu’daki öğrencilerimiz adına teşekkür ediyorum.” diye konuştu. “ÖĞRENCİLER ARASINDA SEVGİ, KARDEŞLİK BAĞLARI KURULDU” Kardeş okul projesinin sadece eşya ve malzeme desteği sağlamakla kalmadığını aynı zamanda Kartaltepe İlkokulu öğrencileri ile kardeş okullardaki öğrencilerin birbirlerine mektup yazdıklarını ve bu sayede çocukların aralarında bir de sevgi, dostluk, kardeşlik bağları kurulduğunu da dile getiren Avcı, “Bundan daha güzel bir şey olabilir mi? Eğitim sadece akademik eğitim değildir. Eğitimin asıl amaçlarından birisi de çocuklarımızın sevgi bağlarını, kardeşlik bağlarını geliştirerek sosyal yönlerini güçlü kılmaktır. Bu proje ile bunu da sağlıyoruz.” dedi. Okul Müdürü Tuncer Avcı, kardeş okul projesi kapsamında Tokat Erbaa Aydın Sofu İlkokulu, Erzurum Tortum İncedere Köyü İlkokulu ve Muş Malazgirt Beşdam Köyü İlkokulu’na da geçtiğimiz aylarda eşya ve malzemelerin gönderildiğini, Şanlıurfa Siverek Karacadağ İlkokulu’na da mart ayında eşya ve malzemelerin gönderileceğini de belirtti. “ANADOLUDAKİ ÖĞRENCİLERE DESTEĞİMİZ DEVAM EDECEK” Avcı ayrıca, ileriki bir tarihte Kartaltepe İlkokulu’nda bir kermes yapacaklarını ve bu kermeste belirledikleri 4 kardeş okuldaki öğrencilerin yaptığı malzemelerin satışa sunulacağını ve bu satıştan elde edilen gelirin de bu 4 okula gönderileceğini de söyledi. (Yavuz ARPACIK) değinerek, “Öğrencilerimizin aldığı bu sertifika yurt dışındaki üniversitelere başvuru yapıldığında üniversiteye alınmanın ön şartlarından birini geçmelerinde kolaylık sağlıyor. Çünkü yurt dışındaki üniversiteler öğrenci alımlarında akademik başarının yanı sıra gençlerin sosyal yönlerine de önem veriyorlar.” diye konuştu. Ataköy 3-4-11 Kısım Mahalle Muhtarı Fehamet Berk, proje kapsamında öğrencilerle birlikte muhtarlık bahçesinde yapılan çalışmalar hakkında ise, “Gençlerimiz burada kompos çukuru açmayı öğrendiler ve kompos çukuru açtılar. Bahçeden topladıkları yaprakları ve organik çöpleri çukura koydular ve üzerini kapadılar. Cevat Dursunoğlu Caddesi’nde ağaçlandırma çalışması yaptılar. Zincir ağacı, zakkum diktiler. Çiçek tohumları ektiler. Bahçe temizliği ve bahçe düzenlemesi yaptılar.” diye konuştu. Konuşmaların ardından sertifika törenine geçildi. Öğrencilere sertifikaları Ataköy 3-4-11 Kısım Mahalle Muhtarı Fehamet Berk tarafından verildi. Sertifika töreninin ardından proje ile ilgili görüşlerini aktaran öğrenciler, projenin kendilerine çok şey kattığını belirterek, bilinçlendiklerini ve doğayla iç içe olduklarını söyledi. Duke Of Edinburg Projesi’ne katılan öğrenciler SERTİFİKALARINI ALDILAR sal hizmet bölümü olarak Bahçe ve Bitkilendirme bölümünü seçtik. Bu konuda bilgilenmek isteyen öğrencilerimizle burada 13 hafta süren bir çalışma yaptık. Çalışmalar sonucunda da öğrencilerimize bir sertifika veriyoruz.” dedi. “SERTİFİKA İLE YURT DIŞI EĞİTİMİNDE KOLAYLIK SAĞLANIYOR” Güler, ayrıca Duke Of Edinburg’dan alınan sertifikanın da önemine (Yavuz Arpacık) BAKIRKÖY’ÜN SİMGESİ RUH VE SİNİR HASTALIKLARI HASTANESİ TARİHE KARIŞIYOR (Yazısı 11. sayfada) Bakırköy Kartaltepe İlkokulu’ndan Anadolu’daki Öğrencilere B Ü Y ÜK D E ST E K Devamı 31’de Kartaltepe İlkokulu, kendisine kardeş okul olarak belirlediği Erzurum Tortum İncedere Köyü İlkokulu, Muş Malazgirt Beşdam İlkokulu, Tokat Erbaa Aydın Sofu İlkokulu ve Şanlıurfa Siverek Karacadağ İlkokulu’ndaki öğrencilere giyim eşyasından, kırtasiye malzemesine, ders kitaplarından oyuncaklara kadar bir çok malzeme ve eşya yardımında bulunuyor.
Benzer belgeler
biliyor musunuz? - Ataköy Gazetesi
uyarıyoruz. Böyle bir uygulama yaparsanız cevabımız çok sert olacak. Biz içimizden bir kişinin başkanımız olmasını istiyoruz.” diyorlar.