DE SCRIPT (TURKSE VERSIE)
Transkript
DE SCRIPT (TURKSE VERSIE)
DE SCRIPT (TURKSE VERSIE) Opdrachtgever Onderwerp Geschreven door Datum : GGD : Sikkelcelziekte/thalassemie : Cathelijn Schilder : 20-09-2005 Oyuncular: Anne Kizi Oglu Saray : 44 yasinda, evhanimi (wordt gespeeld door Dilara) : 22 yasinda, ogretmen egitimini okuyor, ev kizi (wordt gespeeld door Elif) : 24 yasinda, ekonomie ogrencisi, yakinda evlenecek (wordt gespeeld door Mustafa) : 15 yasinda, thalassemie hastasi (wordt gespeeld door Sevda) 1. SAHNE Saray podyumda ayakta. Lambalar onun uzerinde. Kizin arkasinda bir kadin masanin yanindaki sandelyede oturuyor. Ama fazla dikkatimizi cekmiyor. Kiz anlatiyor. SARAY Benim adim Saray. Tarkan ve Gulben Ergenin hayranlariyim. Onlarin muziklerini cok dinlerim. Tennis, Pop ve Turk yemegi hakkinda herseyi biliyorum. Turk yemeklerini cok seviyorum. Buyunce Turkiye’nin en iyi ahcisi olmak istiyorum. Ama insanlar beni gorunce bana: Ne yemek yaptin? Veya: Popstari kim kazanacak? Diye sormuyorlar. Tedirgin bir halde bana sorduklari tek sey: Kendini nasil hissediyorsun? Ben onlarin ne demek istediklerini cok iyi anliyorum. Cunku ben kendimde syk syk dusunuyorum. Tuhaf olan sey, kendimi degil, bugun veya yarin yapmam gereken seyi dusunuyorum. Dusunduklerim: Kanim ne durumda. Peki ya, bobreklerim. Veya dalagim. Ne tuhaf…Sizin de boyle dusunceleriniz oldu mi? Sabah kalktiginizda hic kendinize sordugunuz oldu mi: Acaba bugun kanim ne durumda? Veya otobus beklerken kendi kendinize konusup: Ha gayret kanhucrelerim! Arkadasim Emel yogadersine gittigini anlatti. Yogadersinde herkes minderlerin uzerinde uzanarak organlarina Merhaba demisler. Gunaydin idralkesecegim! Gunaydin ciyerlerim! (diep uitademen) Iyiki sende varsin kalbim! Arkadasim bunlari anlatirken icimden gulmek geldi. 1 Insan hasta olunca, saatlerce hastaligin hakkinda konusabilir, mesela bobreklerim hakkinda. Cogumuz bobregimizin ne ise yaradigini ve nerde oldugunu bilmiyoruz. Taki hastalandagimizda gorevinin ne kadar onemli oldugunu anliyoruz. Ne tuhaf. Saray podyumdan cekiliyor. Lambalar masadaki oturan kadina ceviriliyor. 2. SAHNE Kadin elindeki mektubun icinde yazanlari anlamayacalisiyor, ama anlamiyor. Kadin mektubu masaya birakiyor ve ofluyor. Masanin ustunde duran buyuk tenceredeki patatesleri soymaya basliyor. Cok neseli bir sekilde mirildanarak soydu patatesleri tencerenin icine firlatiyor. Aya kalkip muzik aciyor ve mirildanarak dans ediyor. Daha sonar muzigi kapatiyor. ANNE Ben cok mutluyum. Cunku oglum evlenecek. Ona kirk gun, kirk gece dugun yapacagim. Yakisikli ogluma koyun en guzel kizini alacagim. Tombul, tombul, boy boy torunlarim olacak. Iste beni mutlu edecek seyler bunlar. Kiz iceriye giriyor. KIZI Ben sonra siradaki olan bayana, kavunlar icin: Bonuskartinizi alabilirmiyim? Diye sordum. Cunku kavunlar indirimde. Ben kartimi evde unutmusum, dedim. Bayan bana sanki baska bir dil konusuyormusum gibi tuhaf tuhaf bakti. Bayandan tekrar bonuskartini rica ettim. Sanki beni anlamamis gibi, gozumun icine bakti ve bonuskartini sanki elinden alacakmisim gibi syky syky tutmaya basladi. Valla ne yuzume bakti, ne birsey soyledi, ne de karti verdi. Ne tuhaf insanlar var ya. Nerdeyse sinirimden kavunlari kafasina gecirecektim. Kizginca kavunlari masanin uzerine birakiyor. ANNE Bonuskarti mi? O da neymis? KIZI O anahtarligina takdigim kucuk mavi karti var ya, iste o! ANNE Haa…o mavi kart mi? (Kizin elindeki anahtarligi gostererek soruyor) 2 KIZI Evet bu mavikart. Hala anlamadin bu kartin indirim icin oldugunu. ANNE Gercek indirim icin mi? KIZI Offf…Bos ver yaa! (Kadin hala cok neseli ve kizinida neselendirmek istiyor) ANNE Su benim kizim varya, gercek bir Hollandali gibi. Nerde, nezaman indirim var, herseyi bilir! (Kadin kizi kucakliyor) KIZI Ya ben o kadini hala anliyamadim. Hele o suratsiz hali, bana tuhaf tuhaf bakisi. Sanki bir bonuskarti istemekle onun dunyasini karartim. Bence kafasinda vardi birseyler…Amaaan… ANNE Su gunun guzeligine bak. Hava gunesli, ortalik sicak. KIZI Sen ne bosuna sevinip duruyorsun ki. Da oglun evlenmesine yarim sene var. Ohooo, sen yarim sene boyunca ikide bir muzigi acip, zilleri takip dans mi edeceksin?? ANNE He edecegim, ne var bunda? Yarim sene, belki de bir sene… KIZI ofluyor ANNE Kizim su mektuba baksana. Hic birsey anlamadim. (masanin uzerindeki mektubu aliyor) KIZI Bu ne mektubu? ANNE Ev doktorundan geliyor. Hani su Landgraaf varya. Ne iyi doktor be! Valla Turkiye’de bile boyle doktoru bulamazsin. Kizi mektubu okuyor ve suratini eksitoyor. 3 3. SAHNE Saray podyuma cikiyor, isiklar onun uzerinde ve anlatmaya basliyor: SARAY Iki yasinda bu hastaliga yakalanmisim. O zaman Turkiye’nin kucuk bir koyunde oturuyormusuz. Bizim koye en yakin olan hastane 80 kilometreymis. Bana kannakli gerekiyormus, ama hic bir zaman yeterli kan bulunamiyormus. Hasta oldugum icin sehire tasindik ve tabiki hastaneye yakin olmak icin. Kansizliktan dolayi surekli yorgun dusuyordum. Benim hastaligim icin sehire tasinmamiz yetmedi. Daha sonar Hollanda’ya tasindik. Tabi…buda benim icindir. Bana her 4 haftada bir kannakli yapiliyor. Her 3 haftada bir bana serum takiliyor. Yaptiklari igne cok acitiyor. Canimi cook yakiyor. Verdikleri serum yuzunden, karnimin altinda sislikler olusuyor. Bana kannakli yapilirken, surekli Tarkan’i dinliyorum. Ne yakisikli su Tarkan. Muzigiyle kendimi daha iyi hissediyorum. Bende seker hastaligi var ve kalbim icin de ilaclar kulaniyorum. Dalam alindi ve cok cabuk hastalaniyorum. Bir yonden cok sansliyim. Cunku en iyi doktorlar ve hemsireler benimle ilgileniyorlar. Annemle ve babam da benim icin ellerinden geleni yapiyorlar. Hastanede benim hastaligimdan olan kisilerle konusuyorum. Bazen asansorde ve hastanenin koridorunda konustuklarimizi bir duysaniz! Sacma sapan, kanimiz hakkinda konusuyoruz. Baskasinin dalagi hakkinda dedikodu ediyoruz. Birbirimize yapilan testlerin sonuclarini gosteriyoruz. Orta okulundan sonra ozel ahcilik okuluna gitmek istiyorum. Bazen gelecegimden korkuyorum. Aklimdan surekli kotu kotu seyler geciyor. Bir dusunmeye basladim mi, kendimi durduramiyorum. Bu sene surekli hastalandigim icin, okula gidemedim, sonrada sinifta kaldim. Bir dusunsenize, beni kim ister ki?? Hangi erkek ufak tefek ve hasta bir kadin ister? Acaba ilerde cocuklarim olabilir mi ki? Peki ya cocuklarim, onlar benim gibi hasta olamaz mi? Hayir bu riski goze alamam. Cunku bunun ne demek oldugunu cok iyi biliyorum. Dusunceler surekli camasirmakinesi gibi basimin icinde donup duruyor. Dusuncelerden kurtulmak icin muzigin sesini daha fazla aciyorum, kendimde muzikle birlikte soyluyorum. Ruyalarimda surekli kosu yarismalarini kazaniyorum. O kadar cok hizli kosuyorum ki sanki hic yorulmiyorum. Ruyalarimda kendimi superstar olarak goruyorum. Bazen muzikle birlikte o kadar cok bagirarak soylemeye basliyorum ki, ta ki kardeslerim bana komsulardan utandiklarini soylemeye kadar. Kardeslerim sesimi karga gibi oldugunu soyluyorlar. Saray geri cekiliyor. 4 4. SAHNE Anne elisine devam ediyor ve sesisce turku soyluyor. KIZI Bu sikkelcelziekte hakkinda… Bu ne hastaligi yaa? Sende sikkelcel hastaligi mi var? ANNE Ne oldugunu bilmiyorum kizim. KIZI (Mektubu devam okuyor) Bu kotu bir hastalik. ANNE Amaan, benim hic birseyim yok. Ara sira agrim sizim var, o da yasliliktandir. (Muzigi acip, hic bir sey yokmus gibi, az oynamaya basliyor) 1) Oglu iceriye giriyor. 2) Muzigi kapatiyor. OGLU Ne oluyor burda?!! 3) Anne dans etmeyi birakiyor. 4) Oglan annenin elini opuyor. Bundan sonra kiz mektubu oglanin eline tutusturuyor. ANNE Yakysykly oglum benim (anne oglunun cenesini tutuyor) Boynuna posuna kurban oldugum (anne oglunun koluna dokuniyor) Damatligin icinde ortaligi yakacagan. Dugunun dilere destan olacak. Ah rahmetli babanda senin gibi yakysykliydi. OGLU (Asik bir suratla mektubu okumaya basliyor. ) Anacigim, gel hele, bir otur. Bu mektup hic hayirli degil. Mektupta anlatilana gore, sen caresi bulunmayan hastaliga yakalanmissin.. ANNE Aha, dugunde ne giyecegimi buldum! Herkes: bu ne yakisikli damat, bu ne guzel gelin, diyecek. Dilere destan olacak bu dugun. 5 OGLU Bak anacigim, bi dinle. Senin bu hastaligin aslinda ne demek oldugunu biliyorsun. Durumun kotu. ANNE Ah benim akilli ekonomik oglum! Paran var, isin var, evin var. Yakinda mutlulugunda olacak. Bende dunyanin en mutlu baba-annesi olacagim. OGLU Anacigim, kaninda bir hastalik varmis. Sen hastasin. Ve belki bizde hasta olabiliriz. ANNE Oglum, sen herseyi cok ciddiye aliyorsun. Sanki sen sakayi sukayi hic bilmezmisin..? Amaan anlamadim gitti. OGLU Ana, bak, beni iyi dinle. Senin kanda hastalik varmis diyorum sana. Sen hastasin, hasta! Belki bizde de vardir bu hastalik. ANNE Hollanda’da caresiz hastalik diye birsey yok. Burda dunyanin en iyi doktorlari var. Ev doktorum Landgraaf iyi bir insan. O cok iyi bir doktor. Iceriye girdigimde sandelyeye oturtturur, cay, kahve sorar. “Alles goed, mevrouw?” der bana. Eli ayagi duzgun, yakisikli doktor. Her zaman guler yuzlu. KIZI Zaten doktorun seni sandalyeye oturtturup ne icecegini sormasi, asil bu kotu haber. ANNE Koluma bir bant takiyor. Sonrada pys pys pompaliyor. Arada birde “Alles goed, mevoruw?” diye sorar. Hele o gulusu yok mi…? Ama gecenlerde, yuzume tuhaf tuhaf bakti. Sanki anliyormusum gibi uzun uzun bir seyler anlatti. Ondan sonra elime bu mektubu tutusturdu. Bu numaraya “Bellen” yap dedi. OGLU Mektubta sikkelcel hastaligini anlatiyor. Bu kanda bulunan caresiz bir hastalik. 6 ANNE Ne caresiz hastaligi…? Sifa Allah’tandir. Cani verende Allah, alan Allah. OGLU Oyle deme iste. Allah hasta olana, olene kadar bekle mi diyor? Hastaliginin caresine bak diyor. Bizde bakacagiz insa’Allah. KIZI Abim hakli anne. Anne kalkip gidiyor. Kizi takip ediyor. OGLAN Guzel bir miras. Keske bir milyon euro borcum olsaydida, bu derdim olmasaydi. Ama kader iste. Her kurdugum hayaller yikiliyor. Yaptigim hesaplar hic bir birini tutmuyor. Evdeki hesap carsiya uymuyor. Hayatim bir ip gibi. O ipin ucunu bir turlu yakaliyamiyorum. Ne damatligimla, ne diplomamimla, ne de nisanlimla. Ah selvi boylum, guzel nisanlim. Bunu ona anlatmam lazim…. Onunla goz goze geldigimizde, o beni dunyanin en iyi erkegi, bende onu dunyanin en iyi kadini olarak goruyordum. Saatlerce bir birimize bakisip: “Hic birsey olamaz, bizi hic kimse ayiramaz, biz bir birimiz icin yaratilmisiz” diye, soylenip duruyorduk. Iste tam mutlulugum ipini yakaladim derken, o da elimden kacti. Aradaki mesafe artik cok uzun. Yakalamam imkansiz. Bunu ona hemen anlatmam lazim. Anne podyuma tekrar geliyor. ANNE Ozurdilerim, af edin beni. Sen boyle evlenemezsin oglum. Belki yarin cocuklarinda hasta olacak. Once test yaptir. Nisanlinada… 5. SAHNE Oglan podyumdan geri cekiliyor. Anne fotoraflara bakiyor. Huzunlu ve uzgun ve de umitli. Arka tarafta Saray melek gibi gozukuyor. Sarki soyluyor. SON 7
Benzer belgeler
011 HAUSA LAMAHAT MIN HAYATI SAID AL NURSI.indd
kuxubar tana xaya daga cikin waxanda sukayi
cikakken bayani kan siyasa da zamantakewa.
JARUMTARSA A GABAN KOTUN SOJI
Badi’uzzaman sa’id annaursi yana xaya
daga cikin waxanda aka gurfanar a gaban
ko...
Şiirlerden oluşan e-kitap dosyasını indirmek için buraya tıklayın
IK/INCI CELSE- Edebiyatdefteri.com
Bir gunun en mumin dakikasi,
Ikinci celsesinde Gonul’u bir durusmanin,
Gizli tanigiydim ben.
Gogus kafesimdeki et parcasinin,
En mutemmim cuz’u sen.
Yuregime isl...
Bir Aşk Hikayesi - Kayahan
Komsunun çocuklari vardi
Bizim kizla oynardi
Çocuk bahcesine giderdiniz
Ben televizyonda maça bakardim
Arasira arkadaslar gelir
Sohbet ederdik
Surdan burdan konusurduk iste
Benim askerlik hatiralar...