İMPARATOR

İMPARATOR
Yerde kanlar içinde yatmakta olan şeytanın cesedi yavaş yavaş kaybolup, ruhu warpta tekrar
şekil kazanmak üzere geri dönerken ikisi de ağır yaralı olan insan ve eldar komutanları güç
kılıçlarını kınlarına aynı anda koyup ayağa kalktılar.
- Gerçekten çok iyi savaştın mon-keigh*, ama gördüğün gibi evreni kaostan korumak bizim
işimiz. Yine de bizler yok olurken sizler hala evrene hakim olmaya çalışabiliyorsunuz.
- Evet... Gerçekten de doğru. Ben bu duruma tek bir açıklama getirebiliyorum.
- Öyle mi?.. Nedir?
- Size yol gösterebilecek bir imparatorunuz yok!
- İmparator? Şu sevimsiz beton yığınlarınızla kapladığınız dünyanızda bütün imkanlarınızla
hayatta tutmaya çalıştığınız ceset mi? Güldürme beni... Onun yaptığı tek şey warpta psişik
çığılıklar atıp tyranid belasını üzerimize çekmek!!!
- Evet, imparatorumuzun yaptığı tek işin altın tahtında oturup gemilerimize warp üzerinde
yol göstermek olduğunu düşünebilirsin. Hatta İmparator'un aslında hiç olmadığını ve her
şeyin bürokrasinin bir oyunu olduğunu da düşünebilirsin, hatta şeytanların yaydığı başka
safsatalara da inanabilirsin. Hiç farketmez...
Eldar komutanı karşısındaki insanın hitabetindeki etklileyiciliği dikkatle takip ederek dinlemeye
devam eder...
- İmparator hakkında hiç bir zaman anlayamayacağınız bir şey var. İmparator sadece bir beden
veya sadece bir tanrı değildir. İmparator bütün inananların gönlündeki bir histir. İmparator
Agustius'taki titan fabrikasında kaynak yapan işçinin alın terindedir, İmparator Gallian'dan
Terrax'taki stormtrooper okuluna gelen 16 yaşındaki gencin yüreğindeki korku ile karışık
heyecandadır. İmparator tapınaklarda onun için dua edenlerin dudaklarında, savaş alanlarında
onun için mermi sıkanların mermilerinin ucundadır... ve İmparator etrafı binbir türlü düşmanla,
içerisi ise her türlü hainle dolu olan bir imparatorluğun halkının yaşama umudundadır. İşte bu
yüzden gözünüzün önünde olmasına rağmen İmparatoru göremez ve onu anlayamazsınız....
Eldar komutanının diyebileceği bir şey kalmamıştır... Arkasını döner ve gemisinin inmekte
olduğu bölgeye yürümeye devam eder...
- Keşke sizin de bir imparatorunuz olsaydı! O zaman içinizde biraz umut olurdu...
*Mon-Keigh = Eldar olmayan, yabancı. Eldar dilinde aşşağılayıcı bir biçimde kullanılır.
Not: Warhammer 40000 masaüstü savaş oyunu ile ilgilenen arkadaşlar benimle bağlantı
kurabilirler.
MSN: [email protected]
Çağlar "kilerik" Kalaycıoğlu