Soper`s Hole

Kaptanın günlüğü, gün 7, Cumartesi: Norman Island - Road Town – West End
(Soper’s Hole)
Hafif bir kahvaltıdan sonra dönüş yolunu tuttuk. Bu defa Indians kayalarının Batısından
geçip 30 derece rota, sancaktan
yakın orsa - apaz 15-20 knot rüzgar
ve tam yelken ile 8-9 knot tekne
hızı bulduk. Dalga tam yandan
vurunca hissettiriyor yani kendini
katamaranda. Haftanın güzelce
seyirlerinden biri oldu.
Kırmızı yeşil limana dönüş
işaretlerinin birinci setinin hemen
dışında yelkenleri indirip motorla
marina yolunu tuttuk. Bahusus, bu
kırmızı yeşil liman işaretleri Avrupa ile Kuzey Amerikada tam ters: burada
limana dönerken red-right-returning kuralı takibediliyor, yani köyüne dönerken
kırmızı sancakta kalacak. Ulaşması pek de kolay olmayan bir yerdeki yakıt
istasyonuna artık motorla manevraya tamamen alışmış bir şekilde yağdan kıl
çeker gibi yanaştık. Bir haftada sadece 35 litre dizel yaktığımıza adamı
inandırmakta güçlük çektiysek de hesap meydanda olduğundan başını sallamakla
yetindi; herkes daha çok yakıyor zahir.
Tekneden son toparlanma ve teslim faaliyeti en sempatik değil tabii. Onu da tamamlayıp
gine bir minibüs ile geceyi geçireceğimiz Tortola West End’e yollandık yarım
saatlik, gine sağnaklar altında geçen bir yolculuk ile.
West End, (nam-ı diğer Soper’s Hole)
eskiden Sunsail’in merkezi olup 15 sene
önce Zeynep ve Mehmet ile BVI’ye ilk
gelişimizde oradan bir Hunter 295 ile
çıkıp bir haftalık bir flotillaya katılmıştık.
Şimdi Sunsail oralara sığmaz olduğundan
Road Town’a taşımış merkezi, bizim BVI
Yacht Charters’in karşısında kocaman bir
marina ve inşaat halindeki bir otelden
müteşekkil kompleksteler. Soper’s Hole
ise Voyage Charters diye 45-55 ft arası
Güney Afrika yapımı katamaranlardan müteşekkil bir filoya evsahipliği yapıyor
ki biz de onların odalarından birinde kaldık. Al Turak’ın ileriye matuf planlarına
binaen daha Road Town’da iken Lagoon 38 ayarında sayılabilecek bir iki tane
katamarana bakıp Lagoon 38’e kıyasla pek de hayran kalmamıştık ama birinin
içini gezdiğimiz Voyage 500 başka türlü bir şey. Büyüğün de büyüğü, lüksün de
lüksü oluyormus meğer! Yalnız bu işin sonu nereye varacak acep, sen diyorsun
38, o diyor 44, öbürü diyor 55, can mı dayanır buna birader?
Günün geri kalan kısını Soper’s Hole’daki
dükkanlardan üst baş, hatıra vb
alışverişi ile geçirdik.