T. C. ADALET BAKANLIĞI Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü
Transkript
T. C. ADALET BAKANLIĞI Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü
T. C. ADALET BAKANLIĞI Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü Denetimli Serbestlik ve Yardım Hizmetlerinden Sorumlu Daire Başkanlığı SUÇ MAĞDURLARINA YÖNELİK ALMANYA ÇALIŞMA ZİYARETİ 28 Eylül – 2 Ekim 2009 ÇALIŞMA RAPORU Ekim 2009 İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM KUZEY İRLANDA ÇOCUK ADALET SİSTEMİ I- Giriş……………………………………………………………………………………… 1 İÇİNDEKİLER 1. BÖLÜM I. GİRİŞ ....................................................................................................................... 3 a) Çalışma Ziyaretinin Amacı ................................................................................... 3 b) Almanya Çalışma Ziyareti Programı ................................................................... 3 II. Çalışma Ziyaretinin Özeti ..................................................................................... 4 III. Almanya Mağdur Hizmetleri ............................................................................. 6 IV. Almanya Mağdur Hizmetleri Organizasyonu .................................................. 7 V. Hükümete Bağlı Sosyal Hizmetler ........................................................................10 2. BÖLÜM ALMANYA MAĞDUR HİZMETLERİ ...................................................................13 I. Almanya Berlin Eyaleti Gençlik Acil Servisi (Papatya Derneği Çalışmaları) ...13 II. Berlin Suç Mağdurları Danışmanlık Merkezi ....................................................16 III. Potsdam Mağdur Danışmanlık Merkezi ..........................................................19 IV. Adalet Bakanlığı Sosyal Hizmetler Dairesi .......................................................23 a) Mahkeme Yardımı....................................................................................................23 b) Denetimli Serbestlik.................................................................................................23 c) Suçlu-Mğdur Anlaşmaları.......................................................................................23 d) Mahkeme Öncesi ve Mahkeme Anında Mağdur Danışmanlığı...........................26 3. BÖLÜM ALMAN HUKUNDA MAĞDUR HİZMETLERİNE GENEL BAKIŞ..................28 I. Alman Hukukunda Mağdur Hizmetleri ...............................................................28 II. Uzlaşma Programı .................................................................................................29 4. BÖLÜM DEĞERLENDİRME, SONUÇ VE ÖNERİLER ..................................................34 I. Almanya Mağdur Hizmetleri...............................................................................34 II.Türkiye’de Mağdur Hizmetlerinin Durumu......................................................35 III. Sonuç ve Öneriler...............................................................................................38 2 BİRİNCİ BÖLÜM I . Giriş a. Çalışma Ziyaretinin Amacı: Ceza ve Tevkifevleri genel Müdürlüğü ile İngiltere Galler Ulusal Denetimli Serbestlik Hizmetleri arasında “Türk Denetimli Serbestlik Hizmetlerinde Çocuklar ve Mağdurlarla ilgili Çalışmaların Geliştirilmesi Projesi” 16 Ocak 2009 tarihinde başlamıştır. Bu kapsamda projenin önemli bileşenlerinden birtanesi “Mağdur Müdahale Programlarnın Geliştirilmesi”dir. Bu çerçevede ülkemize gelen kısa dönem uzmanlar ve Türk ekibi ortak çalışmalar yürütmektedir. Müdahale programlarını geliştirirken yurt dışı uygulamalarını yerinde görmek ve uygulamalar hakkında bilgi almak amacıyla yurt dışı çalışma ziyaretleri planlanmıştır. Almanya’ya yapılan çalışma ziyareti de bu kapsamda gerçekleştirilmiştir. Almanya Berlin ve Brandenburg Eyaletleri mağdurlara yönelik hizmetleri incelemek amacıyla yapılan çalışma ziyareti ekibinde Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı Cengiz GÜLER, Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezlerinden sorumlu Daire Başkanlığı Tetkik Hâkimi İbrahim USTA, Denetimli Serbestlik ve Yardım Hizmetlerinden Sorumlu Daire Başkanlığı Yetişkin Denetimli Serbestlik Şube Müdürü Hamit KANSIZ, Tunceli Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürü Ali GÜÇTEKİN, Sincan Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şubesinden Öğretmen Erkan ÇELİK ve Kırıkkale Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şubesinden Sosyolog Şule ÇİL yer almıştır. b. Almanya Çalışma Ziyareti Programı: 28 Eylül 2009 - 02 ekim 2009 10.00 – 12.00 Pazartesi 13.30 – 16.30 Salı 13.30 – 16.30 “Papatya”Derneğinin Tanıtılması (Aile içi şiddete maruz kalmış ve zorla evlendirilen genç göçmen kadınlara kriz ve geçiş döneminde yardım etmek çin 1986’de Berlin’de kurulmuş olan ve isimsizlik esasında çalışan bir kuruluş) Adres: Räume des Jugendnotdienstes, Mindenerstr. 14, 10589 Berlin – Charlottenburg Suç Mağdurları Danışmanlık Merkezi Adres:Oldenburgerstr. 38, 10551 Berlin Berlin Eyaleti Adalet Bakanlığının Sosyal Hizmetleri, Adli Yardım ve Denetimli Serbestlik, Suçlu ve Mağdur arasında Arabulucuk Birimlerinin ziyaret edilmesi, „Aile içi şiddet“ ile ilgili görev alanı hakkında genel bildilendirme. Adres: Schönstedtstr. 5, 13357 Berlin - Wedding 3 09.00-11.30 Amtsgericht Neustrelitz (Asliye Mahkemesi) Bay RIAG Farske tarafından karşılama. Mağdur hakları, Mecklenburg Vorpommern’de mağdur yardımı, psiko-sosyal tanık takibi hakkında bilgilendirme Bay RIAG Farske (asliye mahkemesi hakimi) Bayan Müller, Neubrandenburg genel mağdur danışmanlığı Bayan NN., Neubrandenburg Müdahale Birimi Adres: Amtsgericht Neustrelitz, Töpferstr. 13a, 17235 Neustrelitz 11.30-12.00 Neustrelitz Gençlik Cezaevine transfer Çarşamba 12.00-13.30 13.30-16-30 10.00 – 12.00 Perşembe Cuma Her iki grubun Bayan Adalet Bakanı Uta-Maria Kuder tarafından karşılanması ve birlikte öğle yemeği yenilmesi. Kurum gezisi ve tartışma Adres: JA Neustrelitz, Am Kaulksee 3, 17235 Neustrelitz Suçlu-Mağdur Arabuluculuğu Adres: Ministerium der Justiz Land Brandenburg, HeinrichMann-Allee 107, 14473 Potsdam (Adalet Bakanlığı) Potsdam Mağdur Danışmanlık Merkezinin çalışmalarının tanıtılması Adres: 13.30 – 16.30 Ministerium der Justiz Land Brandenburg, Heinrich-MannAllee 107, 14473 Potsdam (Adalet Bakanlığı) Adalet Sisteminin Sosyal Hizmetleri (Adli Yardım, Denetimli Serbestlik) ve Çocuk/Gençlik Cezaevlerinde Sosyal Hizmetler ve HSI (Sosyal Uyum ile Tutuklanmanın 10.00 – 12.00 Önlenmesi) ile Geçiş Dönemi Yönetimi hakkında bilgilendirme. Adres: Ministerium der Justiz Land Brandenburg, Heinrich-MannAllee 107, 14473 Potsdam (Adalet Bakanlığı) Adalet Sisteminin Sosyal Hizmetleri (Adli Yardım, Denetimli Serbestlik) ve Çocuk/Gençlik Cezaevlerinde Sosyal Hizmetler ve HSI (Sosyal Uyum ile Tutuklanmanın 13.30 – 16.30 Önlenmesi) ile Geçiş Dönemi Yönetimi hakkında bilgilendirme. Adres: Ministerium der Justiz Land Brandenburg, HeinrichMann-Allee 107, 14473 Potsdam (Adalet Bakanlığı) II.Çalışma Ziyaretinin Özeti: Çalışma ziyareti programının birinci günü saat 10 : 00’da Berlin Eyaleti içerisinde 1986 yılında kurulmuş, aile içi şiddete maruz kalmış ve zorla evlendirilen genç göçmen kadınlara kriz ve geçiş döneminde yardım etmek için çalışan Papatya derneğine gidilmiştir. Dernek yöneticisi Birim BAYAN tarafından karşılama yapılmış ve toplantı salonuna geçilmiştir. 4 Öncelikle Genel Müdür Yardımcısı Cengiz GÜLER ülkemizde ki uygulamalarla ilgili genel bilgiler vererek hedeflerimizle ilgili bilgilendirme konuşması yapmıştır. Birim BAYAN Gençlik Acil Servisi olarak tanımladığı dernek çalışmaları hakkında bilgilendirme yaparak daha çok göçmen kadınlar, ailesiyle sorun yaşayan 13-21 yaş arası kız çocukları ve genç kızlarla ilgili görev, sorumluluk, işleyiş ve sınırlılıkları hakkında bilgilendirmeler yapmıştır. Aynı gün saat 13:00’de Suç Mağdurları Danışmanlık Merkezine (Opfer Hilfe derneği bu hizmetleri yürütmektedir) geçilerek, dernekte görevli uzmanların hazırladığı genel bilgilendirme slaytı ile sunumlar dinlenmiş, danışmanlık merkezinin çalışma usül, yöntem ve hizmetleri hakkında bilgilendirmeler yapılmıştır. Soru-cevap yöntemiyle de hizmetlerin başka yönleriyle ilgili açıklamaları alınmaya çalışılmıştır. İkinci gün; saat 13:00’de Adalet Bakanlığının Sosyal Hizmetler Dairesi ziyaret edilerek; mahkeme öncesi hazırlık, denetimli serbestlik hizmetleri, suçlu-mağdur anlaşmaları ve aile içi şiddet konu başlıklarıyla ilgili bilgiler alınarak, bu konu başlıkları ve ilgili birimlerin sosyal hizmetler dairesi bünyesinde alt birimler olarak görev yaptığı görülmüştür. Üçüncü gün; mağdur hakları, mağdur danışmanlığı ve Alman hukukunda mağdur süreci çalışmaları konusunda bilgi almak üzere Mecklenburg-Vorpommern eyaleti Neustrelitz Asliye Mahkemesi ziyaret edilmiştir. Mağdur hakları ve mağdur danışmanlığı konusunda Neubrandenburg genel mağdur danışmanlığı ve müdahale biriminden meslek uzmanları (sosyal pedagog) tarafından uygulamaya dönük bilgilendirmeler yapılmıştır. Daha sonra Asliye Mahkemesi hakimi Rıag FARSKE’den; mağdurların ve mağdur hizmetlerinin Alman hukuku içerisinde ki suçla birlikte başlayan süreci, özelikle aile içi şiddet mağdurları, eyalet güvenlik ve düzen kanunu gereği güvenlik güçlerinin (polis) etkinliği ile ilgili bilgiler alınmıştır. Aynı gün saat 12:00’de Neustrelitz Gençlik Cezaevine geçilerek ; Eyalet Adalet Bakanı bayan Uta-Maria KUDER ile öğle yemeği yenilmiştir. Daha sonra cezaevi gezilmiştir. Cezaevinin fiziki şartları ve faaliyetleriyle ilgili bilgiler alınarak gözlemler yapılmıştır. Dördüncü gün; Sabah saat 10:00’da Brandenburg eyaleti Adalet Bakanlığı bünyesinde Suçlu-Mağdur arabuluculuğu ve uzlaşma programı hakkında bilgi alınmıştır. Arabuluculuk sürecinde mağdurla ilk temas, ön görüşmeler ve mağdur-suçlu görüşme süreçleri ile ilgili bilgiler verilmiştir. Aynı gün öğleden sonra saat 13:30’da yine Brandenburg eyaleti Adalet Bakanlığında Potsdam Mağdur Danışmanlık Merkezinin çalışmaları hakkında Mağdur Danışma Bölge Sorumlusu tarafından bilgiler verilmiş ve genel danışmanlık hizmetleri, destek hizmetleri, mağdurların geliş kanalları ve danışmanlık türleri ile ilgili sunumlar yapılmıştır. 5 Beşinci gün ise; Sabah saat 10:00’da Brandenburg eyaleti Adalet Bakanlığında Adalet Sisteminin Sosyal Hizmetleri ( adli yardım,denetimli serbestlik), Çocuk/Gençlik Sosyal Hizmetleri ve HSI (sosyal uyum ile tutuklanmanın önlenmesi) ile Geçiş Dönemi Yönetimi hakkında bilgilendirme konusunda tüm dernekler ağı ile ilgili bilgiler alınmıştır. Aynı gün öğleden sonra saat 13:00’da eyalet adalet Bakanlığına bağlı Sosyal Hizmetlerin geçmişten günümüze gelişme süreci, kurumsal yapılanma ve çalışma şekline dönük bilgiler alınmıştır. Mağdurlarla çalışma ekibinin 5 günlük çalışma ziyareti bu şekilde özetlenebilir. Bu raporda Almanya Berlin Eyaleti ve Brandenburg Eyaleti mağdur hizmetlerine yönelik genel bir bakış açısı oluşturma ve sistemile ilgili geniş bilgiler yer almaktadır. Raporun son kısmında ise çalışmaya yönelik sonuç ve değerlendirmeler yer almaktadır. III.Almanya Mağdur Hizmetleri: Almanya Berlin ve Brandenburg eyaletlerinde ve diğer eyaletlerde mağdurlara yönelik hizmetler Eyalet Adalet Bakanlıkları Sosyal Hizmet Dairelerinin kontrolünde bütçeleri belediyelerce karşılanan dernekler tarafından yürütülmektedir. Dernekler belli bölgeler için görevlendirilerek onların yapmış oldukları çalışmalar denetlenmektedir. Mağdur hizmeti veren dernekler uzman psikolog, sosyal pedagog gibi personel görevlendirmekte olup bunların tam veya yarı zamanlı çalışmalarına izin verilmektedir. Derneklerin yapmış oldukları harcamalar ile vermiş oldukları hizmetler Eyalet Adalet Bakanlığı müfettişlerince her yıl denetlenerek hizmet kalitesinin düşmesi önlendiği gibi mali olarak istismarların önlenmesi hedeflenmektedir. Almanya mağdur hizmetlerine yönelik çalışma yapan dernekleri dört ana kategoriye ayırabiliriz. Bunlar: 1. Mağdurlara Danışmanlık, 2. Şahit Danışmanlığı, 3. Kadınlara Karşı Şiddet ve Aile İçi Şiddet Danışmanlığı, 4. Kız Çocuklarının Cinsel İstismarı Danışmanlığı. Söz konusu danışmanlık hizmetlerini veren yirmiden fazla dernek faaliyet göstermektedir.Bu dernekler bir çatı organizasyonu olan Sosyal Entegrasyon Sayesinde Suçu Önleme (HSI) altında toplanmışlardır.Bu örgüt sayesinde dernekler birbirleri ile iletişim içerisinde olup yapmış oldukları faaliyetleri ve tecrübelerini ulusal konferanslarda paylaşmaktadırlar. 6 IV. Almanya Mağdur Hizmetleri Organizasyonu: Sosyal Entegrasyon Sayesinde Suçu Önleme (HSI) / (Tüm Dernekler Ağı ) Doğu ve Batı Almanya birleşmeden önce hükümlülerin iyileştirme faaliyetleri şimdi olduğu gibi dernekler aracılığı ile yürütülüyordu. Ancak iki Almanya birleştikten sonra ekonomik sıkıntılar devletin bu derneklere ödenek ayırmasını güçleştirmiştir. 2002 yılında derneklerin yapısını güçlendirmek ve onları desteklemek amacıyla HSI (Tüm Dernekler Ağı) organizasyonu kurularak Avrupa Birliğinden fon temin edilmiştir. Böylece mağdur hizmetlerine yönelik hizmet veren dernekler bu çatı altında toplanmıştır. Sosyal Entegrasyon sayesinde suçu ve suçun tekrarını önlemek amaçlamaktadır. Bu ağ hapisten çıkanların sosyal yaşama adaptasyon sorunlarını ele almış ve eski hükümlünün bireysel özelliklerine göre çözümler araştırılarak özellikle mesleki ve işe yerleştirme etkin hale getirilmeye çalışılmıştır. Yıllık 1,4 milyon euro (900 bin Avrupa Sosyal Fonu’ndan, 500 bin Bakanlıktan gelmektedir) bütçeyle, toplamda 60 kişi ayrı ayrı alt birimlerde çalışmalarını yürütmektedir. Tüm Dernekler Ağının (HSI) çeşitli görevleri bulunmakta ve yılda yaklaşık 2500 kişi bu hizmetlerden yararlanmaktadır. Bu hizmetlerden yararlananlar: hastanede olan gençler ve yetişkinler, hapisten çıkan hükümlü ve tutuklular, denetimli serbestlik çalışmalarına destek vermek amacıyla yapılan çalışmalardan kamu yararına çalışma cezası alanların dernekler bazında denetimini yapmak, Gençlere ( 14-22 yaş suçlu olma potansiyeli taşıyan) eğitim ve sosyal çalışmalar yaparak onların suç işlemelerini önlemeye çalışmak gibi toplumun sorunlu olan Ya da potansiyel taşıyan gruplarıdır. 7 HSI’yı ev gibi düşünürsek; Ofislere gitmek (evin sol tarafı) : Sosyal uyum ile tutuklanmanın önlenmesi (HSI) sistemine bağlı olarak, her hapishanede ofisler bulunmaktadır. Şahsa özel görüşmeler, büroda toplu olarak grup çalışmaları ve alıştırmaları yapılmaktadır. Sosyal ortama adaptasyon, iş bulma için CV hazırlama, öfke kontrolü ve sorun çözme, temel iletişim kuralları, vücut dili kullanımı v.b. şekilde çalışmalarla etkili kişiler oluşturulmaya çalışılmaktadır. Cezaevi çalışanları bu durumdan oldukça memnun olmaktadırlar. Cezaevi ile oldukça iyi bir iletişim kurulmaktadır. Cezaevinde görev yapan psikolog ve sosyal hizmet çalışanları aynı işi yapmakta, ancak kişiler onların verdiği hizmetlerde zorunlu olduklarını düşünerek çok istekli ve sağlıklı çalışmalarda bulunmamaktadırlar. Oysa derneklerin yaptığı uygulamalar gönüllülük esasına dayandığı için daha istekli ve olumlu olabilmektedir. Özellikle bireysel güçlendirme amaçlanmakta, ancak kişi cezaevi ortamındayken gerçek hayata yönelik uygulamalarda zorlanmalar görülmektedir. Cezaevinden çıkacak kişiler için 4 aşamalı çalışma modeli uygulanmaktadır. 1-) Tahliye hazırlığı, 2-) Tahliye refakatı, 3-) İş bulma konularında arabuluculuk, 4-) Denetim (tahliye sonrası takip). Gençlerin sicil kaydında, sabıkalı olduğu gösterilmeyerek üniversite ve iş bulmasında problem yaşanmaması amaçlanmıştır. Berlin Eyaletinde iş verene sunulan sicilde sabıka kaydı gözükmemektedir. İş kurma konusunda para desteği yapılmamakta ancak iş kurmaya destek veren aracı firmalara yönlendirilmektedirler. Suç potansiyeli yüksek ve hiçbir kurala uymayanlar şartlı salıvermeden yararlanmamakta veya diğer değerlendirme mekanizmaları ile değerlendirilmekte olumsuz durumu azalana kadar cezaevinde kalımaktadırlar. Kişilerin psiko sosyal durumlarına göre bireysel uygulamalar yapılmaktadır. Örneğin riski yüksek biri için çalışmalarda gönüllülüğün aranmaması yada denetime tabi olmak istemeyen başka biri için de zorunluluğun olmadığı görülebilmektedir. Kişiler suçu nedeniyle cezaevine girmiş ve işinden olmuşsa, tahliye sonrası işyerine aracı olunarak tekrar işe girmeleri sağlanabilmektedir. 8 Ceza yerine iş ( evin ortası) : Ceza yerine iş amaçlanmakta ve bu yönde çalışma yöntemleri uygulanmaktadır. Bu yöntemler: Hükümet iş yeri açmayı teşvik etmekte ve finans desteği verebilmekte, Kişilerin işe yerleştirilebilecek hale getirilmesi gerekmektedir.(eğitim, beceri, ön inceleme, cv hazırlama, iş istek güdülemesi gibi) , Çağrı merkezi kurulmuş ve iş arayan herkes orayı arayabilmekte, Özel iş bulma komisyoncuları ile sosyal çalışmacı ve sosyal pedagoglar görüşerek, iş için aracı olabilmekteler.(örneğin; 2 saat temizlik işi, sonra 3 saat şoförlük şeklinde işler ayarlanabilmekte). Her dernek kendi veri tabanına göre bilgileri kaydetmekte ve tüm bunlara istatistiki olarak ulaşılabilmektedir. Örneğin, 2008 yılında 2527 kişiye hizmet verildiği, 1724 kişinin iş başvurusunda bulunduğu ve 336’sına iş bulunduğu görülmektedir. Gençler için sosyal ve mesleki çalışmalar (evin sağ tarafı) : Gençler için eğitim kursları düzenlenerek ciddi başarılar sağlanmış ve 6 farklı yerde çalışmaların devamına önem verilmiştir. Bu çalışmalar için; belediyelerden 100 bin euro alınmaktadır. Çünkü eyalet içerisinde gençlerden belediyeler sorumludur. Belediyelerle birlikte istişare yapılarak belediyeler kendi görevlerini HSI çatısı altındaki derneklere verip, gerekli mali desteği de sağlamak zorunda kalmıştır. Örneğin, 27 hafta süren bir eğitimle suçlu davranışlara karşı genç ve çocukların farkındalıklarını arttırmak amaçlanmış ve bu grupla ilgili ceza miktarı ve süresinin azaldığı, suçu önleme konusunda umut verici tespitler yapıldığı görülmüştür. Hakimler bu durumdan oldukça memnun olduklarını belirtmişlerdir. HSI toplumun kendilerine ulaşabilmesi için web sitesi oluşturmuştur. Bu sitenin adresi www.hsi-zabih.de olarak topluma ilan edilmiştir. Web sitesinin yanı sıra çağrı merkezleri de bulunmakta, amacı aynı olsa da, yöntem farklılıkları görülmektedir. Berlin duvarının yıkılması ve doğudan gelen göç dalgasından sonra Doğu Avrupa birliği ülkeleriyle işbirliği yapılarak adaptasyon için çeşitli kültürel öğeler değerlendirmeye alınmaktadır. 9 V. Hükümete Bağlı Sosyal Hizmetler : Eyalet Adalet Bakanlığı Suç İnfaz Genel Müdürlüğüne bağlı olan Sosyal Hizmetler Dairesinde daha çok devlet memurları görev yapsa da, yeminli olarak çalışan sözleşmeli personelde mevcuttur. Eyalet bünyesinde faaliyet gösteren sosyal hizmetler dairesinde sosyal pedagog, sosyal hizmet çalışanı, öğretmen ve psikologlar görev yapmaktadır. Ancak daha çok sosyal hizmet çalışanları ve sosyal pedagoglar sosyal hizmet çatısı altında aktif gözükmek zorundadırlar. Sosyal hizmetlere bağlı eyalet genelinde toplam 21 şube bulunmaktadır. Sosyal Hizmet Dairesi çatısı altında verilen hizmetler; • Adli kontrol, • Denetimli serbestlik, • Psiko-sosyal hizmetler olarak sıralanabilir. Sosyal Pedagog ve Sosyal Hizmet Uzmanları bir gün mağdur, bir gün suçluyla çalışarak çeşitli türde çalışma potansiyeline sahip olmaktadırlar. Önceki yıllarda sosyal hizmetlerde görev yapan uzmanlar bu kadar işi biz yapamıyoruz demişler ve hükümette ihaleyle bir Avusturya şirketine (Beyaz Halka) bu hizmetleri yürütmesi için görev vermiş, ancak diğer eyaletlerden bazılarında hala devlet eliyle bu hizmetler yürütülmektedir. Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı; Suç İnfaz Genel Müdürlüğüne bağlı olarak faaliyetlerini yürütmektedir. Toplam 21 şubede ; 27 yazı işleri memuru ve 102 uzman personel bulunuyor.102 personelden 45 tanesi ek eğitim alarak uzlaşma, arabuluculuk görevinde yer almaktadırlar. 2 yıl boyunca iş haricinde uzlaşma eğitimini Köln’de akademi düzeyinde alan uzmanlar ancak uzlaşmacı olmaktadırlar. Cezaevlerinde de personel için farklı fikirler geliştirilmeye çalışılmakta, çünkü dışarı ile içeri arasındaki gerçek bakış ve değerlendirme sistematiğinin geliştirilmesi gerekmektedir. Eyaletlere göre sosyal hizmetlerin bağlı olduğu kurum değişmektedir. Örneğin, Berlin eyaletinde burada olduğu gibi mahkemelere değil de devlete bağlıdır. Adli yardımlarda, geniş bakış açısıyla tüm bilgileri içeren rapor, tüm belgeler ispatlanarak hakime sunuluyor (iş evrakı,s ağlık evrakı gibi). Gençlerden belediyeler sorumlu olduğu için, bu adli yardım belediyeler tarafından veriliyor. Hakimin rapor isteme serbesiyeti bulunmakta normalde 1 yılda bir rapor hazırlanır, 10 ancak ayda bir de isteyebilir ama en küçük sorunda da yine raporla hakimin bilgilendirilmesi gerekmektedir. Denetimli serbestlik danışmanlığını kendi eyaletlerinde hem yetişkinlere, hemde gençlere sosyal hizmetler dairesi sunmaktadır. Ancak başka eyaletlerde bu durum değişebilmektedir. 14-18 yaş grubu ve 18-21 yaş grubu olarak yargılanan çocuk ve gençlerde, hakim isterse 18-21 yaş grubundaki bir kişiyi sosyal araştırma raporu isteyerek 18 yaş altı sayabilmekte ve bu şekilde yargılamaktadır. Bir denetimli serbestlik çalışanının, 1-) Yardımcı, 2-) Yönlendirici, 3-) kontrol edici, sıra ve önceliğine göre çalışma yöntemi bulunmaktadır. Bir danışman (denetimli serbestlik çalışanı), yaklaşımı ve sınırları iyi bilmelidir. “Ben senin dostun değilim” ancak, şunları yapmanda yardımcı olabilirim diyebilmelidir. Danışmanlara yardımcı olmak için süpervizörler çalışmakta ve destek olmaktadırlar. Danışmanlar kendi aralarında toplantı yaparak birbirlerine yardımcı olmaktadırlar. Bir denetimli serbestlik danışmanı aynı anda ortalama 70 kişiyle çalışabilir, bazı yerlerde bu sayı daha da artabiliyor. Ancak bu durumdan oldukça şikayetçiler. Görüşmeler 3-4 haftada bir yapılmaktadır. Denetimli serbestlik yardımı: tüm eyalette 5634 kişiye (tahliye sonrası takipdenetim), adli yardım 3859 kişiye ve suçlu-mağdur arabuluculuğu hizmeti ise 2032 kişiye verilmiştir. Brandenburg Eyaleti Mağdur Hizmetleri Şeması Bakanlık ↓ Suç İnfaz Genel Müdürlüğü ↓ Eyalet Mahkemesi (10 birim bağlı biride Sosyal Hizmetler) 11 ↓ Sosyal Hizmetler ↓ ↓ ↓ (Şehir/Eyalet temsilcilikleri) Cottbus (4 şube) Frankfurt (7 şube) Neureppin (5 şube) Potsdam(5 şube) Brandenburg Eyaleti Adalet bakanlığı Sosyal Hizmetler Dairesinden bir görüntü. 12 İKİNCİ BÖLÜM ALMANYA MAĞDUR HİZMETLERİ I. Almanya Berlin Eyaleti Gençlik Acil Servisi (Papatya Derneği Çalışmaları): Dernek öncelikle Alman vatandaşları için kurulmuş olsa da daha sonra, hizmet alımında göçmen kadınların ihtiyaçlarının ortaya çıkmasıyla bu yönde faaliyetlerini yürütmeye başlamıştır.Papatya derneği gençlik acil servisi şeklinde bir görev üstlenmiş ve gençlik merkezinden ayrı bir birim olarak özel korumaya yönelik mağdurlar için çalışmalarını yürütmektedir. Papatya derneği; genel anlamda 12-18 yaş grubunda ailesiyle sorun yaşayan, yada evden kaçan kız çocuklarına yönelik faaliyetlerini sürdürmektedir. Üst sınırın 21 yaşına kadar çıkarılmasında göçmenlerin gelişim farklılıkları dikkate alınmıştır (Özellikle göçmenler için 21 yaşına çıkarılmıştır). Dolayısıyla 12-21 yaş arası gençlik acil merkezleri olarak görevlerini sürdürmektedirler. Derneğin adresi, iletişim bilgileri açık ve bireyler isterlerse devlet kurumu yada diğer yönlendirmeler dışında kendi başlarına gelebilirler, gelenlerin gönüllü olması gerekmekte, ancak bu gönüllülük derneğin koyduğu kuralları kabul etmeme anlamına gelmemektdir. Çocuklar için (6-12) ayrı yerler mevcut olup, kendilerine gelmeden oralara yönlendirilmektedir. 12-18 yaş grubu arasındaki genç kızların ailelerine haber verme, bilgi verme zorunluluğu bulunmaktadır. Aileye telefon açılarak aile çağırılıyor ve sorun hakkında konuşularak ortak fikir paylaşımları yapılmaktadır. Hizmet anlayışına ilk olarak kilise kaynaklı olarak başlanıyor, sonraki zamanlarda sosyal verilere paralel olarak devletten bu ihtiyaçların giderilmesi istenerek kadın sığınma evleri açılıyor. Diğer taraftan Almanya’ya yerleşen göçmenler zamanla burada tam yerleşik hale geldiler, ancak bir nevi içine kapanık topluluklar şeklinde gruplar oluşturmaya başladılar. Bu durum kültürel farklardan kaynaklı, ev ve sosyal yaşam dengesizliklerini doğurdu. Berlin’de genç kızlar için gizli sığınma evi şeklinde çalışmalarını yürüten dört sığınma evi bulunmakta, bu sığınma evlerinin üçü’ü dernek çatısı, diğeri ise kiliseye bağlı olarak hizmetlerini yürütmektedir. Ayrıca en geniş anlamda; gençlik, mağdur, kadın v.b. hizmetleri yürüten Berlin civarında ne kadar kendileri gibi derneğin hizmet sunduğu sorusuna karşılık sayısını kendilerinin bilmediğini, ancak sayısız şeklinde çok fazla olduğunu ifade eden cevaplar alınmıştır. Dernek acil olarak genç kızlara müdahale ediyor ve göçmen kızlar ile normal ölçütlerin dışında devlette kalamayacak kızlara 2 aya kadar bakabiliyor. Herhangi tehlike yada can güvenliği gibi durumlarda aileme dönmem gerekiyor der ise; kız çocuğunun velayeti 13 mahkeme kararı ile velayet kurumuna veriliyor. Velayet kurumu da yine kendi içinde devlet ve özel kanat olmak üzere ayrışıyor ve bunlardan birine verilerek yurtlarda kalabiliyorlar. Bazen de kişileri yasal olarak kendi sorumluluklarına girmediği için kurumlarına almayabiliyorlar. Berlin eyaletinde gençlere yönelik çalışmaları belediyeler yürütmekte olup, Gençlik İdaresi adı altında örgütlenen kurum gençlere yönelik hizmetler üretmektedir. Papatya derneği kendisine sığınan fakat artık kurumlarında kalması mümkün olmayan ve sorun yada tehdit alan kızların durumunu Gençlik İdaresine bildirerek tedbir alınması yönünde çalışmlar yapmaktadır. Bu durumda ailesi yanına dönen çocuk için aileyi desteklemek ve süpervizyon yapmak amacıyla Gençlik İdaresi mesleki formasyon sahibi olan “Aile Yardımcısı” görevlendirerek uzmanın aileyle zaman geçirip sorunlara çözüm yoları arama çalışmalarını devam ettirmesi sağlanmaktadır. Çalışma kapsamında eğer aile içinde ki sorunları çevre sakinleri veya komşular bildirirse, ilgilenmiyorlar, çünkü ailenin veya hizmetten yararlanmak isteyen bireyin gönüllü ve istekli olma yönü aranıyor. Ancak eğer çocuk yaşta ve kendi başına hizmetlerden yararlanma talebini bildiremeyecek ise; durum devlet kurumu olan gençlik idaresine bildiriliyor ve onlar değerlendirmeye alıyorlar. Dernek, faaliyetlerini Çocuk ve Gençliği Koruma Yasasını gözeterek, Gençlik İdaresi Kurumu ve Sosyal Hizmetler ile birlikte hareket ederek yürütmektedir. Özgürlüğü, hakları, kuralları öğretiyorlar ve dernek kurallarını kabul etmezse verilen hizmet sonlandırarak ilişkileri kesiyorlar. Bu kurallardan bazıları; Cep telefonu kullanmak yasak, 14:00 -19:00 arası dışarı izinli çıkabilirler Dışarı aramak istediklerinde derneğin telefonundan arama yapmak zorundalar Akşam 17:00-22:00 arası TV izlenebiliyor. Akşam 22:30’da sessizlik, Ve her bireyin dernek içinde görevleri bulunmakta, bunlardan bazıları; Sabah kahvaltısı hazırlamak, Aşçıya yardım etmek, Dernek için görevlilerle birlikte alışverişe çıkmak, Kurallarla birlikte, çok yakın ilgi ve insani ilişkiler kuruluyor.Ancak bazen bu sağlıklı ilişkiler daha sonra başka kurum veya yerleşim yerlerine gittiklerinde,aynı standartlarda ilişkiler görülmeyince bireylerin sorun yaşamsına neden olabiliyor.Aile gibi görerek her 14 zaman ziyaretlerine gelenler,hatta akıl hocalığı,sırdaş gibi uğrayanlar da olmaktadır. Dernek, bazen de düşman kesilenler ve kendilerine kin duyanlarında olduğunu aktararak, güvenliklerine önem verdiklerini ve çalışanların hiçbir şekilde fotoğraflarını internet,afiş veya broşürlere koymadıklarını aktarmışlardır. 16 yaşından sonra genç kızlar veya genç göçmen kızların toplumla bütünleşmesi, kendi ayakları üzerinde durması ve birey olma yolunda ilerlemesi için, genellikle 4’er kişilik ev tutuluyor ve pedagog gözetiminde,iş, okul, sosyal yaşam ve ev içi yaşantılara dönük desteklemeler yapılıyor.Bu duruma mali desteği eyalet senatosu vermektedir. Erkeklerle hiçbir şekilde çalışmadıklarını, çünkü aileleri rahatlamanın çok önemli olduğunu belirterek, mevcut bireylerin ilk geldikleri ile sonraki durumu arasında katı disiplinden gevşemeye doğru bir program izlediklerini ifade etmektedirler. Mağdurun durumunu değerlendirerek, ailesi hakkında suç duyurusunda bulunuyorlar. Bunu yaparken çok ayrıntılı araştırma ve çalışma göstererek sonuca gidiyorlar, bireyle ailesini hepten bir birine düşürerek sonuçların daha ağır olma riskini azaltmak ve mağdurun daha fazla mağduriyet yaşamasının önüne geçmek istiyorlar. Ancak cinsel istismarda daha hassaslar, duyarlılar ve suç unsuru oluşturuyorsa bunu yapmak için fazla vakit kaybedilmemesi gerektiğini savunuyorlar. Hangi derneklerin görev almak için yeterli olduğuna eyalet senatosu karar vermektedir. Senato mali desteği de vererek, kurumlarla birlikte paralel çalışılmasını istemektedir. Dernekler sosyal hizmetlerle, kiliselerle (aile yaşam merkezleri gibi) , diğer devlet ve sivil toplum kuruluşlarıyla aynı amaca yönelik çalışmalarını yürütüyor. Dernek bünyesinde hizmet alan her kişinin; tüm masraflar dahil olmak üzere (çalışanların maaşları, yatak,yemek v.b.) her 24 saat için 180 Euro maliyeti olmaktadır. Bunun 1/3’ü bağışlardan, 2/3’ü ise senatodan (devletten) gelmektedir. Dernek bünyesinde mesleki formasyona sahip personel haricinde, yardımcı hizmetlere bakan görevlilere (çaycı, aşcı v.b.) kadar pedagojik eğitim verilmekte ve yılda bir defa mağdurluk çerçevesi ve yaklaşım tarzlarıyla ilgili eğitilmektedirler. Dernek, alkol, fuhuş, uyuşturucu kullanımı ve başka bağımlılıkları olan kişilere hizmet vermemektedir. 15 Dernek, yıllık çok detaylı verilen raporlarla devletin ilgili birimleri (sosyal hizmetler, senato v.b.) tarafından kontrol edilierek denetlenmektedir. II. Berlin Suç Mağdurları Danışmanlık Merkezi: Suç mağdurları danışmanlık merkezi Suç mağdurlarına yönelik olarak 1986 yılında kurulan Opfer Hilfe adında bir dernektir. Bu merkez suç mağdurlarına veya onların ailelerine koruma sağlanması ve danışmanlık hizmetleri vermek için kurulmuştur. Suç Mağdurları Merkezi Eyalet Adalet Bakanlığı Sosyal Hizmetler Dairesi ile yakın ilişkilerde olan bir merkezdir. Gönüllü çalışanlar ve denetimli serbestlik personelinden 2 kişi de bu merkezde görev yapmaktadır. Her yaştaki kişilere hizmet verilmektedir suçun polise intikal edip etmemesi önemli değildir. Hatta suçun zamanı da çok önemli değildir mağduriyetinin üzerinden yıllar geçse de kişi mağduriyetin vermiş olduğu travmadan kurtulamadıysa merkeze baş vurabilmektedir. Denetimli serbestlik personeli ve gönüllü çalışanlara ek olarak 2 tane avukat, ayda bir merkeze gelerek hukuki danışmanlık hizmeti vermektedir. Ayrıca mahkeme yardımı servisinde tanık danışmanlığı adı altında da yardım verilmektedir. 2008 yılı içerisinde tüm alanlarda toplam 650 kişiye danışmanlık hizmeti verilmiştir. Suç Mağdurları Merkezi hafta içi Pazartesi, Çarşamba, Cuma 10:00-13:00 arası, Salı ve Perşembe günleri ise 15:00/16:00’a kadar çalışmaktadır. Ayrıca telefonla randevu alındığında bu saatler dışında da görüşmeler yapılmaktadır. Her yaş grubuna hizmet verilmekte, ücretsiz olarak herkes bu hizmetlerden yararlanabilmektedir. Bisikletten itilmekten, anlık kızgınlıklara yada tazminat istemlerine kadar hizmet almak isteyenler olmaktadır. Görüşmecilerin hukukla ilgili soru yada sorunları olursa, 2 avukat ayda bir defa gelerek bu tür soruları 16 cevaplandırıyorlar. Suç unsuru teşkil eden yada güvenlikle ilgili durumlarda polise haber verebiliyorlar.Derneğe başvuruda bulunan mağdurların; • % 81’i suç mağdurunun kendisi, • % 12’si aile çevresi, • % 6’sı mağdur kişilerin öğretmenleri ( sınıfındaki mağdur öğrencisine ne yapılması gerektiği hakkında bilgi almak için) • % 1’ini tanıklar oluşturmaktadır. Ayrıca,mağdurların % 40’ını erkekler, % 60’ını bayanlar oluşturmaktadır. Ancak bu oran polis kayıtlarında % 60 erkek, % 40 bayan olarak görülmektedir. Bunun nedeni olarak erkeklerin mağduriyet durumu veya mağdurluğu kabullenmeme reaksiyonunun etkili olduğu düşünülmektedir. Derneğe başvuran mağdurların; % 20 ‘si 14-20 yaş, % 22’si 20-30 yaş, % 21’i 30-40 yaş, % 24’ü 40-50 yaş, % 9’u 60 yaş üzeri olarak dağılmıştır.13 yaşına kadar ise mağdur olarak gelmek ve kendilerini tanıtmak istememektedirler. Suç ve mağduriyet ilişkisine baktığımızda ise; Bedensel yaralama,gasp,cinayete teşebbüs....................... % 55,5 Tehdit,hürriyeti kısıtlama.................................................. % 32,2 Hırsızlık............................................................................... % 20,8 Aile içi şiddet...................................................................... .% 20,0 Her türlü cinsel istismar,tecavüz.......................................... % 11,6 Onur kırıcı eylem,hakaret..................................................... % 6,7 Trafik suçu mağduru ve diğerleri........................................ % 3,7 17 Danışmanlık merkezi, Danışmanlık Merkezi Mağdur ∆ Polis mağdur ve polis sözleşme gereği yapmak zorunda; arasında bilgilendirme polis rıza formuyla birlikte (kişinin rızası alınmak suretiyle) yönlendirmeyi yapabilmektedir. Danışmanlık yapılırken; çok vakit ayırmaya ve kişileri hiçbir suçlama altında tutmamaya özen gösterilmektedir. Mağdura genel bilgiler verilerek, ölçülü ve bilişsel yanlarıyla mantıklı düşünme kanalları açılmaya çalışılmaktadır. Mağdura göre değişkenlik gösteren hizmetler verildiği, belirgin şekilde suça göre müdahale programları bulunmadığı gözlenmiştir. Mağdurların mahkeme önünde refakatcı bulundurma hakları vardır ve gerekli desteği almak adına mağdur danışmanlık hizmetlerinde beraber çalıştığı kişinin yanında bulunmasını isteyebilir. Kişinin tazminat hakkı mevcuttur ve gerekli müracaat ve formlarda tazminle ilgili başvuru ve yardım hizmetleri sunulmaktadır. Mahkeme sürecinde, mağdur hizmetleriyle ilgili uzman olan avukatlara yönlendirilen mağdur, mahkeme esnasında müdahil olma düzeyinde (savcı = mağdur gibi) katılım gösterebilmektedir. Mahkeme salonların bulunduğu binalarda, tanık danışmanlık merkezleri bulunmakta ve şuan 3 odada 2 personel danışmanlık hizmetleri çalışmalarını yürütmektedir. Burada, dava sırasındaki durumlar hakkında bilgiler verilerek, suçluyla mağdurun yan yana gelmesini engellemek, mahkeme sonrası duruşmayı değerlendirmek, bazen arka kapıdan gizlice çıkarmak, mahkeme öncesi mahkeme fiziki ortamına alıştırmak şeklinde çok çeşitli yönlerde hizmetler verilmektedir. Özellikle çocuklar için mahkeme salonu maketleriyle ve mahkeme salonu gezdirilerek korku azaltma çalışmaları yapılmaktadır. Mahkemelerde verilen para cezalarının %20’si mağdur danışmanlık hizmeti veren derneklere, %80’i ise senatoya verilmektedir. Mağdur danışmanlık hizmetleri; son zamanlarda Almanya’da “mağdur” kelimesini tartışmakta ve “mağdur” kelimesinin özellikle gençler arasında çok basite, alaya ve belki argo anlamına gelecek yönlerinin rahatsızlığını dile getirmişlerdir. Bunun için çalışmalar yaparak gelecekte mağdur hizmetleri yerine başka kelime veya tanımlar geliştirmek istemektedirler. Şuan özellikle “reset” kelimesi üzerinde durmaktadırlar. 18 bu III. Potsdam Mağdur Danışmanlık Merkezi : Postdam Mağdur Danışma Merkezi 1997 yılında kurulmuştur. Branderburg eyaletinde; önce Potsdam’da daha sonra 5 farklı yerde daha kurularak bugün 6 merkezde hizmet vermektedir. 1997 yılından önce gönüllüğe dayanan Beyaz Halka Derneği bu hizmetleri vermeye çalışıyordu. Bu dernek mağdurların durumunu çalışmaları esnasında gözlemleyen bir grup polisin gönüllü olarak hizmet verme isteğiyle kurulmuştur. Daha sonra bu derneğe çok sayıda polis katılmış ve uzman olmayan bu çalışanlarla hizmetin çapı genişletilmiştir. Mağdur danışmanlık merkezinde Psikolog ve Sosyal Pedagoglar görev yapmaktadır. Mağdur danışmanlık merkezleri nüfus oranı dikkate alınarak kurulmaktadır. Merkezlerde tam zamanlı Psikolog ve yarım zamanlı Sosyal Pedagoglar olmak üzere 2 kişi görev yapmaktadır. Dernek; Adalet Bakanlığı tarafından % 85, bağışlar ve mahkeme cezalarıyla da % 15 oranında finanse edilmektedir. 19 Danışmanlık merkezinde; Mağdurlara, • Aile bireylerine destek hizmeti, (aileler bazen tam • zıt yaklaşımlarla iyice mağdur edilebilmekte) • Tanık grubuna, (mağdur olmayan tanıkların, suçlu arafından korkutabilmesi ihtimaline karşı) hizmetler sunulmaktadır. Derneğe 2008 yılında toplam 539 müracaat yapılmıştır. Bunların; % 4,6’sı cinayete teşebbüs kurbanlarının aileleri % 28’i cinsel taciz ve tecavüz % 33’ü yaralama (ırkçı,aile içi şiddet,gençler arasında) % 4’ü hırsızlık % 17,3’ü tehdit ( sapık rahatsızlığı v.b. suçlar dahil) Not: Sapık rahatsızlığı: takip, kapıda bekleme v.b. kanuna koyularak suç unsuru sayılmaktadır. % 12,9’u diğer (Doğu Almanya eski rejim mağdurları dahi bulunmakta) Mağdur danışma merkezine şuana kadar başvuranların % 71’i kadın, % 29’unu erkekler oluşturmaktadır. a. Mağdurların Geliş Kanalları: İlk zamanlar kendi başlarına gelme neredeyse hiç yokken, sonradan artış göstermiş, ancak mağdur hizmetlerinde kendi kararıyla gelmenin önemi bilindiğinden uzun vade de kişileri bilgilendirme geliş yöntemleriyle ilgili tanıtımlara ağırlık verilmiştir. Polis mağdurun evine gidip, mağdur hizmetleri hakkında bilgi vermekte, önerilerde bulunmaktadır. Özellikle aile içi şiddet mağdurları için rıza formunu zorunlu olarak doldurmak zorundadır. Mağdur danışma merkezi en çok polisle çalışmakta ve en fazla yönlendirme de polis merkezlerinden olmaktadır. Mağdur hizmetlerinde tercüman ihtiyacı olduğunda tarafsızlığın sağlanması için, danışmanlık merkezi tarafından tercüman seçilmektedir. Tercüman giderleri içinde ayrı bir bütçeleri bulunmaktadır. 20 Kendi korkularıyla baş edemeyen travma mağdurları, şok anında dahi çok normal davranışlar ve bilgiler verebilmektedir. Ancak sonradan psikolojik rahatsızlıklar ortaya çıkabilmekte, bunun için mağdurlar için “bekleme” süreci uygulanmakta ve bu süreçte gerekli yönlendirmeler, terapiler yapılabilmektedir. Bu süreçte görüşmeler yapılarak “rahatlama seansları” ‘da uygulanmaktadır. b. Çeşitli Mağduriyetler: • Hastahaneye gidememe , • Polise gidememe , • Suçlu dışarıdayken mağdurun korku ve çekinceleri , • Mağduriyete bağlı iş yerinde problem yaşama ve işe gidememe, • Avukatla kendi istediği iletişimi kuramama, • Adliyede ki acil adli yardımları alamama, • Mahkeme ve duruşma anı sorunlar yaşama, • Tazminat talepleri. c. Danışmanlık Türleri: 1. Güvenin sağlanması: Mağdur hizmetlerinde güvenin sağlanması oldukça önemlidir. Mağdur risk altında ise; Risk analizi yapılarak strateji belirlenmektedir. Örneğin bir sapık tarafından mağdur edilen birine sapığın taleplerine uymayın, hiçbir şekilde görüşmeyin denilmektedir. 2. Psikolojik danışmanlık: Teşhis aşamasında; sıcak, samimi ve güzel bir ortamda sohbet şeklinde tespitler yapılmaya çalışılmaktadır. Bazen davranış değişikliği ve bozukluklarından kaynaklı kendilerini “psikolojik rahatsız” olarak görebilmektedirler. Bu durumlar açıklığa kavuşturularak nedensellikle kişiler normale çekilmeye çalışılmaktadır. 3. Sosyal danışmanlık: Sağlık hizmetleri için talepkar, sigorta ödemeleri, formların doldurulması, resmi kurumlarla aracılık hizmetlerinde destek olunmaktadır. 4. Aile fertleri yardımı : Aileyi korumak, ailenin mağdurlarla olan diyaloğu ile ilgili doğru bilgiler verilmesi çalışmaları yapılmaktadır. 21 5. Tanık danışmanlığı: Tanıklara, polis ve mahkeme süreci hakkında bilgi veriliyor. Davalar genelde 1,5 -2 yıl sürüyor. Suçlunun hakkında hiçbirşey bilmiyorlar ve cezaevinde ise bu bilgiyi alma hakları bulunmaktadır. Dilekçe vererek gerekli bilgileri alabilmektedirler. Tanıklar; Duruşmaya hazırlık ve birlikte gitmek, Katılımsız bir duruşma talep etmek, Suçlunun orada bulunmamasını istemek, Avukat istemek, Duruşmaya danışmanlık merkezi görevlilerince götürülmek, Duruşma esnasında ilgili görevlilerin yanında durmasını,(bazen hakimler bu duruma karşı çıkabiliyor) isteyebilmek, Çocuk ve gençlerin, video ve kamera yöntemi uygulanarak duruşma ve mahkeme sürecinde tanıklıklarını sağlamak, Gibi tanıkların hakları bulunmakta ve mağdur danışmanlık merkezi bu yardımları yapmaktadır. Bu şekilde Brandenburg eyaletinde; çocuk mağdur çatı organizasyonuna bağlı yaklaşık 30’a yakın dernek bulunduğu, yine aile içi şiddet mağdurları içinde yaklaşık benzer sayılarda dernek çalışmaları olduğu belirtilmektedir. 22 IV. Adalet Bakanlığı Sosyal Hizmetler Dairesi : Berlin Eyaleti Sosyal Hizmetler Dairesi Adalet Bakanlığının vermiş olduğu hizmetler kapsamında suçlu ve mağdur hizmetlerinin tamamının devlet eliyle yürütülmesi ve bu alanda faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarının vermiş olduğu hizmet kalitesini arttırmak için denetim mekanizmasını işleten resmi bir kurumdur. Sosyal hizmetler dairesi içerisinde: Suçlu Mağdur Anlaşmaları (Arabuluculuk), Denetimli Serbestlik ve Mahkeme Yardımı şeklinde alt hizmetleri yürüten birimler mevcuttur. Tüm Berlin için, toplam 160 personelle , 3 merkezde hizmet verilmektedir. a. Mahkeme Yardımı: Mahkeme süreci devam ederken, hakim kişi hakkında rapor isteyebilir, Türk Denetimli Serbestlik Hizmetlerinde Sosyal Araştırma Raporu şeklinde ki bu rapor için sanık isterse sosyal hizmetlere gelebilmektedir. Burada suçlu davranışıyla ilgili olarak ayrıca tüm kişisel bilgiler ve psiko-sosyal durumu hakkında bilgiler alınıyor ve rapor mahkemeye sunuluyor. Görüşmeyi yapan uzman mağdura “isterseniz duruşma günü mahkemeye gelebiliriz” diyerek ona süreçle ilgili gerekli her türlü desteklemenin yapılabileceği anlatılmaktadır. b. Denetimli Serbestlik: Suçlu kişinin mahkeme kararından sonra Denetimli Serbestlik süreci başlıyor. Eğer tutukluluk hali olursa, tutukluluk süresinin yarısını yattıktan sonra Denetimli Serbestlik süreci başlatılıyor. Mahkeme yardımı hükümden önce verilmekte ve hükümlü hakkında bir rapor hazırlanmaktadır ve bu yardım duruşma başladığı zaman bitmektedir. Hüküm verildikten sonra ise denetimli serbestlik merkezleri uzmanları devreye girmektedir. Denetimli serbestlik görevlileri mahkeme tarafından verilen yükümlülüklere göre işlem yapmaktadırlar. c. Suçlu –Mağdur Anlaşmaları: Arabuluculuk hizmeti olarak adlandırılabilecek bu uygulama 1988 yılında mağdur odaklı olarak, mahkeme dışında suçlu ve mağdurun bir anlaşmaya varmasını sağlamak amacıyla kuruldu. Komşuluk sorunları, trafik, yaya, araçla köpek ezme, aile içi şiddet v.b. birçok durumda şikayet polis ve mahkeme aşamaları devam ederken mahkeme anlaşmaya varma şeklinde öneride bulunuyor. Mahkeme Sosyal Hizmetler Dairesine süreçi başlatılmaktadır. Süreci yönetme aşamaları: 23 bilgileri göndererek 1. Öncelikle sanığa mektup gönderiliyor. ( Suçlu pişman mı, özür dilemeye hazır mı diye bakılıyor) (Ön Koşul) 2. Sanıktan emin olunca, mağdura mektup yazılıyor. 3. Mağdurla görüşülerek, ne istediği ve talepleri alınıyor. 4. Mağdur veya suçlu yüz yüze görüşmeyi istemek veya istememekte özgürdür. 5. Mağdur yazılı bir özürde isteyebilir.(Yada hem sözlü, hem yazılı, hem de tazminat ta isteyebilir.) 6. Mağdur bağış yapmasını veya kamu hizmeti yapmasını isteyebilir. 7. Tüm bu bilgiler ve gelişmelerle ilgili mahkemeye bilgi sunulur. Eğer kişiler anlaşmaya varırlar ise, dava açılmıyor ve talep edilen konular yerine getirilene kadar süreç devam ediyor. Yükümlülükler yerine getirilince de dava sonlandırılarak dosya kapatılıyor. Mağdurların çoğu tazminat peşinde değiller ve kendilerine yapılanı anlamak istemektedirler. Suçlu tarafa bir ders vermek ve suçun tekrarını önlemeyi amaçlıyorlar. Birçoğu da suçlunun karşısına geçip, yüzüne bakarak özür dilemesini beklememektedir. Anlaşmalarda; örneğin iki komşu arasında ki onur kırıcı durumlar karşılıklı konuşularak hatta duygusal durumların yaşanmasıyla çözülebiliyor. Bazen de birbirlerini tanımaları dezavantaj oluşturuyor ve sorun daha da büyüyebiliyor. Diğer taraftan trafik suçuyla ilgili bir durumda birbirlerini tanımamak çok daha çabuk çözümler oluşturabiliyor. Anlaşma olmaz ise; avukatlar devreye girerek tazminat konusunda anlaşmaya varmaya çalışıyorlar. Tazminat durumunda kişi, gücü varsa hemen ya da belli bir süre içinde ödeme yapıyor. Ancak ödeme gücü yoksa; Sosyal Hizmetler dairesi bünyesinde görev yapan “Mağdur Fonu” devreye giriyor ve suçluya bir öneride bulunuyor. Suçluda kabul ederse; öncelikle tazminatı ödüyor sonrada suçluyu bir işe yerleştirerek orada çalışması, kazandığı parayla da mağdur fonuna olan borcunu ödemesini planlıyor. Ancak bu paranın tamamı mağdur fonuna ödendiğinde dava düşüyor. Suçlu-mağdur anlaşmalarında; kişi ve kişi denk olma yönü aranmakta( Kişi = Kişi ), kişi ve kurum olursa anlaşma yapılmıyor ( Kişi ≠ Kurum). Ancak son zamanlarda birkaç tane istisna durum olduğunu, örneğin belediyenin çöp tenekesine zarar veren bir kişi ile kurum yetkilisinin görüştürüldüğünü ve kişinin yeni çöp tenekesi almak yada diğer çöp tenekelerinden belli bir sayıda boyamak, ayrıca da kurum yetkilisinden özür dilemek gibi 24 çeşitli yükümlülükler alabildiği belirtilmiştir. Verilen cezalar kontrol ediliyor, yada telefonla mağdura sorularak denetimi sosyal hizmet dairasi uzmanları tarafından yapılımaktadır. 21 yaş altı gençler için anlaşmayı dernekler yapıyor ve gençler için para kazanma veya iş hayatında olmama yönünden tazmin istemi uygulanmıyor, yani gençlerden tazminat talebinde bulunulmuyor. Toplu suçlarda kişiler ayrı ayrı çağırılarak değerlendirmeler yapılmakta ve hepsinin anlaşma için ortak yönlerine, isteklerine bakılmaktadır. Suçtan sonra polisin suçlu-mağdur anlaşmaları için öneri yada tavsiyesi olabiliyor. Şikayette bulunmadan önce “böyle bir kurum var, oraya gidebilirsiniz” denilebiliyor. Şikayet Öncesi ↔ Mahkeme süreci ↔ Tutukluluk halinde de anlaşma istenebiliyor (tutukluyken telefon açması yeterli olabiliyor) Suçlu-mağdur anlaşmalarında yasal temsilcileri (avukatları) anlaşmaya yetkili olamıyorlar, kişinin şahsen gelmesi gerekiyor. Yada, örneğin işlerinden dolayı 2 ay gelemeyeceğini bildiriyorlar ve sonra yine geliyorlar. Aile içi şiddet mağdurlarında anlaşma yapılabilmesi için, öncelikle mağdura mektup yazılıyor. İlk şikayette uzlaşma incelemeye alınıyor. Eğer 3.defa 5. defa şikayet var ise artık uzlaşmaya bakılmıyor. Çünkü bu durumu alışkanlık haline getirme ve her sorunda anlaşma birimini arama davranışları gözleniyor. Önceleri kamuoyu ve bazı kurumlarca, suçluyu korumakla suçlanmışlar, ayrıca tazminatlar da aynı aileden çıktığı için mağduru dolaylı olarak cezalandırma gibi eleştiriler gelmiş. Ancak şuan mağdurların suçluya yönelik ; öfke kontrolü, alkol veya uyuşturucu tedavisi, aile terapisi, evlilik danışmanlığı gibi önerileri değerlendirilerek oldukça etkin ve gerçek sorunların üzerine gitme, çözüm yolları arama biçiminde aile içi şiddet anlaşmalarının gerekliliği görülmektedir. Çalışmalar esnasında objektiflik çok önemli, ancak bazen suçla tazmin arasında ki dengenin korunması için mağdurun durumu bilmemesine bağlı olarak minimum seviyede ki talebi karşısında mağdura tüyolar verilmekte ve suça göre değişen özellikte mağdurdan yana öneriler geliştirilebilmektedir. Yada tam aksine aşırı talepler karşısında yine bir öneri şeklinde suçludan yana gibi görüntüler sergileniyor, ancak bu ideal ölçü için yapılmaktadır. Asla zorlayıcı ve tarafları belirgin yönlendirici durumlara girilmiyor. 25 Şuan aile içi şiddetle ilgili anlaşma başvurusunda bulunanların % 95’i bayan, % 5’i erkek’tir. Suçlu-mağdur anlaşma hizmetlerinde görev yapan 2 uzmanın yıllık 500 vakaya baktığı bilgisi de aktarılmıştır. d. Mahkeme Öncesi ve Mahkeme Anında Mağdur Danışmanlığı: Mağdur danışmanlık Merkezlerinin görevlerinden biride mağdura mahkeme öncesi veya mahkeme sırasında danışmanlık hizmeti vermektir. Mağdur Danışmanlık Merkezlerinde görev yapan personelin bazıları tam zamanlı bazıları ise yarı zamanlı olarak mahkemelerde görev yapmaktadırlar. Bu uzmanların görevi, mahkeme öncesinde veya mahkeme anında ücretsiz olarak mağdurun kendisine, ailesine ve arkadaşlarına hizmet verilmektedir. Mağdura özellikle genel durum hakkında bilgiler verilmesi, kısa ve uzun vadede değerlendirilerek kriz dönemlerinde destek hizmetleri, mağdur hakları, maddi destek hakkında bilgi, polise yada mahkemeye giderken yanlarında olma, sağlık sorunlarında hastane seçimi v.b. konularda destek ve yönlendirme çalışmaları yapıldığı anlatılmıştır. Telefonla da (mağdur destek hattı gibi) hizmet verebiliyorlar. Telefonda suça yönelmeden davranış kontrolü sağlamaya dönük, telkin, ikna, öneri yada sakinleştirme hizmetleri sunulabilmektedir. Kendi birimleri ve çalışmaları için tanıtım yapıyorlar. Gazeteye 26 ilandan, otobüslere reklam vermeye, afiş, broşür hazırlamaya kadar bazı çalışmalar yapmaktalar. Polisin bilgi verme zorunluluğu bulunmakta ve ilgili broşürlerle desteklemektedirler. Bazıları hemen yada yakın tarihli suçlarla ilgili başvuruda bulunurken, bazıları 25 yıl önce yaşadığı bir olay için başvuruda bulunabiliyor. Hiçbir evrak yada belge istemeden, sadece kişinin hikayesi yeterli olabiliyor. Suçtan sonra genel bürokratik yazışma v.b. gereksinimler için yol gösterilmektedir. Mağdurlar, benim suçum yoktu ve suçlunun cezalandırılması gerekir şeklinde anlatım ve izah yaparak kendilerini rahatlamak istemektedirler. Şöyle bir gerçeklikte söz konusu; yapılan görüşmelerde mağdurların polisten bilgi almak veya herhangi bir şey sormaktan çekindikleri gerçeğine ulaşılmış ve polisten ziyade direk ulaşma yönlerinin arttırılması hedeflenmektedir. Tüm bu hizmetler için yeterli personel desteğinin önemli olduğunun altı çizilmiş ve bir örnekle somutlaştırılmıştır. Anlatımı yapan Sosyal pedagog “dün, bütün gün tek bir mağdurla akşama kadar dolaştığını, iş kurumu, dişçi, aile desteği v.b.” hizmetler için çalıştığını, ancak bu arada birimi kapatıp gitmek zorunda kaldığını aktarmıştır. 27 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM ALMAN HUKUKUNDA MAĞDUR HİZMETLERİNE GENEL BAKIŞ I. Alman Hukukunda Mağdur Hizmetleri: Alman hukukunda mağdur hizmetleri ve süreci incelediğimizde hukuki süreç şu şekilde devam etmektedir: Mağdur polise gelir Polis Merkezi varsa elindeki Şikayetini ve kanıtları getirir. Polis araştırma yapar, tanıklar dinlenir ve suçlunun ifadesi alınarak tutanak tutulur Dosya savcılığa gönderilir. Savcılık incelemesinde Savcılık yeterli kanıt yoksa dava açılmamakta ancak mağdura şu sebepten dolayı dava açılmamıştır diye haber verilmektedir. Mağdur itiraz ederek yeni bilgiler sunabilir. İtiraz Süreci Yeni bilgiler suçun olduğuna kanaat oluşturursa; Mağdur mahkemeye davet ediliyor. Davet mektubunda Mağdur Danışmanlık Mahkeme Merkezinin bilgisi de yer almaktadır.Mağdur, kendisi mahkemeye gelebileceği gibi avukat tarafından da temsil edilebilimektedir. Mağdur Tazminat Kendi adına tazminat isteyebilir.Yada herhangi bir hayır kurumuna bağıs yapılmasını da isteme hakkı bulunmaktadır. Çok ağır suçlarda mağdur kişisel dava Ceza Davası açmaktadır.Bu durumda mağdur aynı zamanda tanık olduğundan davaya gelmek ve süreci takip etmek zorundadır. Aile içi şiddet mağdurlarında, eyalet hükümeti tüm masrafları karşılamakta ve bu birimde 2 bayan uzman personel çalışmaktadır. İstatistiklere göre Almanya’da ki kadınların 1/3’ü aile içi şiddete maruz kalmıştır. 28 Bu şiddet türleri; - Fiziksel şiddet - Cinsel şiddet - Psikolojik şiddet - Sosyal yada maddi şiddet ‘tir. Daha çok cinsel ve psikolojik şiddet türlerinde sayıların arttığını gözlemlenmektedir. Eyalet içerisinde ki 5 merkezde 1874’ü kadın, 205’i erkek, 1701’i çocuk ve genç (tanık oldukları için bu sayı artıyor) aile içi şiddet mağdurları bulunmaktadır. Eyalet Güvenlik ve Düzen Kanununa göre Polis hem suçlu, hem mağdurla görüşüyor ve kişilerin öngörülerini alıyor. Bu duruma bağlı olarak polis değerlendirme yaparak 14 gün kadar suçluyu evden uzaklaştırabiliyor, mağdura yaklaştırmıyor. Polis mağdur istemese de, mağdur müdahale merkezine bilgi veriyor. Müdahale merkezi telefon açarak; “güvende olup olmadığını, ne yapabileceklerini ve yüz yüze görüşüp görüşmeme isteğini öğreniyor, alternatifleri sunarak mağdurla birlikte istişare yapabiliyor” ve duruma göre çalışma yönelim ve yöntemine başlanabiliyor. Çocuk ve gençlerde gençlik dairesine ve çocuğun ailesine bilgi veriliyor. Çocuklarla çalışırken daha bir özelleşme ve bu işlerle ilgili tek bir kişinin uzmanlaşması gözlenmektedir. Ayrıca, mağdurun sağlıklı bilgi alması ve tekrar mağdur edilmemesi için diğer kurum veya derneklerde mağdur hizmetleriyle ilgili muhatap kişiler bulunmaktadır. II. Uzlaşma Programı : Uzlaşma Programının içinde yer alan ve bu konuyla ilgili eğitimler veren sosyal hizmetler müdürü, geçmişte denetimli serbestlik ve mağdur yardım çalışmalarında bulunduğunu ve şuana kadar 2600 dosya çalışmasının mevcut olduğunu (17,5 yıl) belirtikten sonra; suç olgusu için sosyal pedagoglar ve hukukçuların birlikte çalışmak zorunda olduklarının altını çizmiştir. Uzlaşma programının önemli prensiplerinden biri; suçu ön planda tutmadan mağdursuçlu arasındaki uzlaşmayı gerçekleştirmek ve burada suçun büyüklüğünü yada ölçütünü yok saymaktır. Bu durum uygulamada sorun oluyor, suçun büyüklüğüne göre uzlaşma sağlama zorlaşabiliyor. 29 Dışardan baskılar (aile ve sosyal çevre) ↓ Mağdur Suçlu ↓ ↓ ↓ → Kara Kutu → Suçlu-Mağdur Bileşkesi Suçlu Mağdur Kesişme Bölgesi Uzlaşmaya ilk gelindiğinde çok küçük kesişen yanları oluyor. Her iki tarafa ortak olan hususlar : İki tarafında kabul ettiği ortamlarda çalışılabiliyor. Her iki tarafa da baskı yapılmasına izin verilmiyor. HerGörüşmenin her safhasında, her iki tarafta görüşmeyi sonlandırma ve mahkemeye taşıma hakkına sahipler. Mağdur odaklı çalışılıyor ve mağdurlara soruluyor “Bu sorunun giderilmesi için neye ihtiyacınız var?” diye. Mağdurların %80’i mahkemeye gitmektense mağdur hizmetini kabul ediyor. Sorunların anlaşılır, açık ve belirgin hale getirilmesi gerekiyor. Suçlu çoğunlukla suçunu kabul ediyor. Bazen 3 yumruk attı, 5 yumruk attı tartışmaları oluyor, ancak böyle durumlarda vurduğunu kabul etmek şeklinde özetler veya müdahaleler gerekiyor. Karşı taraf kurum ise ; kurumun yetkilisi olması gerekiyor. 30 Grup mağduriyeti veya grup suçluluğu var ise; kişilerle ayrı ayrı görüşerek talepler ve uzlaşma yönleri ele alınıyor, hepsinin onayı gerekiyor. Psikolojik dengesizlik gözlemlendiğinde görüşme direk kesiliyor. Her türlü kriterin dikkate alınması gerekiyor. Örneğin; alkol bağımlısı kişilerle alkol almak ile suça yönelme arasında ki farkları değerlendirerek uzlaşma çalışmaları planlanıyor. Uzlaşma hizmetlerini savcılık veya mahkemeler önerebilmekte ve yönlendirmektedir. Bu şekliyle yönlendirilenlerin oranı % 91 seviyesindedir. Bu tür yönlendirmede kriminal polisin katkıları oldukça fazladır. Diğer taraftan yönlendirme, avukat veya aracı olmadan bireylerin doğrudan gelerek başvuru da bulunması % 7 oranındadır. Bu durumda diğer kurumlardan gerek görülürse bilgiler istenebiliyor. Ayrıca, bu grup içerisinde ki uzlaşma isteyen suçlu ve mağdur sayısı yaklaşık eşit sayılarda görülmektedir. Polis hizmetlerinden yararlanılmakta, kişilerin form ve diğer yönlendirmelerinde katkıları sağlanmakta, ancak uzlaşma birimi olarak polise kişilerle ilgili hiçbir bilgi verilmemektedir. UZLAŞMA SÜRECİ Savcılıkta inceleme, araştırma yapılımaktadır. (Dava henüz mahkemeye intikal etmemiştir.) ↓ ↓ Uzlaşma sağlanırsa; • savcıya rapor hazırlanır, • dava süreci sonlanır, • uzlaşma gerekleri takip edilir Taraflar “Uzlaşmaya” yanaşmıyorsa dosya mahkemeye iade edilimektedir. Eğer ağır yaralama söz konusuysa uzlaşma mümkün olmuyor, o zamanda savcı sadece cezada indirim önerebiliyor. Uzlaşma hizmetlerinde asıl önemli olanın dosya sayısı değil, çalışma etkinliğinin olmasına özen gösterilmektedir. Dosyanın her zaman gerçeği yansıtmadığı düşüncesinden hareket edilmektedir. Uzlaşma hizmetleriyle ilgili Almanya genelinde ilgili eğitimler, hatta üniversitelerde bazı derslerin dahi bulunduğunu belirtmektedirler. 31 Sürecin İşleyiş Aşamaları: Taraflarla ilk temas: Taraflarla genellikle ilk etapta % 95 oranında mektup (bizde ki tebligat gibi) ile ilişki kuruluyor. Bu durum kişinin kendisine veya yasal temsilcisine yapılabilmektedir. Uzlaşma hizmetlerinde öncelikle suçlunun isteği önemli olduğu için % 90 seviyesinde ilk olarak mektup suçluya gönderilmektedir. Daha sonra mağdura yazılıyor ve mektubun içeriği ve amaca yönelik olmasına dikkat edilmektedir. Ayrıca bu süreçte; avukatların demokratik yardımları oldukça önem arz etmektedir. Çünkü avukatların; suçlu davranış, kişisel haklar ve her iki tarafında daha fazla sorun, kaygı yaşamaması için adil yaklaşımları önemli olmaktadır. Ön görüşmeler : İlk görüşmeler uzlaşma hizmetini yürüten görevli ile suçlu arasında olmaktadır. Mağdurun yaklaşımı da olumlu olursa, görüşmeler tüm olasılıklar değerlendirilerek başlatılıyor. Uzlaşma esnasında, suçlu tekrar mağdura karşı en küçük bir suç veya davranış hatası sergilerse derhal görüşmeler kesiliyor. Bu durum tüm görüşmelerin her anında kollanmaktadır. Görüşmelerin başlatılması için; özellikle suçlunun “ben bir suç işledim pişmanım, bu sorumluluğun farkındayım ve bedelini ödemeliyim” gibi bir cümle kurması bekleniyor. Bu düşüncenin olmaması veya şüpheli görülen kişilerle uzlaşma hizmetlerine girilmiyor, mağdur için risk alınmıyor. Mağdura hassasiyet : Mağdurda en küçük bir psikolojik etkileşim yada duygusal travma hali görüldüğünde görüşmeler sonlandırılmaktadır. Sürecin işleyişi 5 aşama olarak devam etmektedir. 1-) Giriş : Bekleme salonunda bulunma ve beklerken karşılama, Tarafların ilk mekana girişi planlanmalı ,(hangisinin önce girişi v.b.) Sandalye düzeni, oturma biçimi, İçecek, kram yapılması ve fiziki rahatlatmalar, Kişilere göre değişkenlik gösterecek durumların değerlendirilmesi gerekmektedir. 32 2-) Bilgilendirme : Her iki tarafa da dürüst ve açık olarak bilgi vermek, Öncesinde kiminle kaç kere görüşme yapıldığı bilgileri verilmeli, (her iki tarafa objektif olmak adına açıklık sergilenmeli) Her iki tarafa da davranış, ses tonu ve üslup özellikleriyle güven vermek , Her iki tarafta uzlaşmayı istediği an bitirebilme hakkına sahip olduğu bilgisinin verilmesi gerekir. 3-) Olayı yaşama (hazmetme) : Olayı her iki tarafında kendi gözünden bir daha anlatması istenerek,durumun irdelenmesi ve üzerinde olumlu düşünce geliştirilmesine yardımcı olunur. 4-) Talep ve tazminat : Anlaşılmayan noktalar , çelişkiler, talepler, tazminatlar değerlendirilir, Mağdurlar çoğukez tazminat ve miktarını belirleme/isteme konusunda çekiniyorlar, onlara yardımcı olunuyor. 5-) Anlaşma sağlanması : Taraflar anlaşmayı imzalamadan önce avukatlarına danışabiliyorlar, Anlaşma imzalandıktan sonra savcılığa rapor yazılıyor. Mağdur yardım hizmetleri sonlandırılırken anlaşmanın gereğinin yapılıp yapılmadığı konusunda mağdura sorularak sonlandırma yapılmaktadır. 33 DÖRDÜNCÜ BÖLÜM DEĞERLENDİRME SONUÇ VE ÖNERİLER I. Almanya Mağdur Hizmetleri: Almanya eyaletlere ayrılmış federal bir yönetim biçimi ile yönetilmekte olduğundan her eyalette farklı uygulamalar görülebilmektedir. Çalışma Ziyaretinde bulunduğumuz eyalette mağdur hizmetleri Adalet Bakanlığı’ndan bağımsız dernekler tarafından verilmekte; devlet mağdur hizmetlerini yapacak dernekleri ihale yoluyla belirlemekte ve hizmet alımı yapmaktadır. Devletin mağdur hizmetlerinde politika belirleme ve denetimini yapmak gibi bir misyonu vardır. Mağdurla genellikle ilk olarak muhatap olan polis teşkilatı olduğu için, polis memurları eğitilmiş ve bilinçlidir. Polis memurlarıyla mağdurlarla çalışan kurumlar arasında protokoller imzalanmıştır. Böylece mağdura ulaşmak kolaylaştırmıştır. Mağdurlarla çalışan ve devletten bağımsız olarak yapılanan kurumların finansmanının büyük kısmının hükümet tarafından sağlanması ve bu kurumların buna karşılık hükümete sorumlu olması, hizmetlerin kaliteli ve gelişmeye açık bir şekilde yürütülmesini güçlendirmektedir. Mağdurlarla çalışan dernekler bir çatı altında toplanmış olduğundan aralarında güçlü bir işbirliği ve koordinasyon vardır. Bu koordinasyon; kaynakların uygun kişiye, doğru zamanda, profosyonel kişiler tarafından yönlendirilmesinde ve etkin kullanılmasında önemli olmaktadır. Almanya’da parasal kaynak ve insan kaynağının güçlü olduğu görülmüştür. Bu da mağdur hizmetlerinin planlanmasında ve uygulanmasında büyük esneklik sağlamaktadır. Özellikle, gönüllülük anlayışının gelişmiş olması insan kaynağı sorununu ortadan kaldırmaktadır. Böylece, mağdurların tüm ihtiyaçlarının giderilebilmesi için uygun ortam yaratılabilmektedir. Alman mağdur hizmetlerinin ortak yönleri olarak aşağıdaki hususlar sıralanabilir: 1. Genellikle söz konusu derneklerin eyaletin nüfus dağılımı göz önünde bulundurularak eyalete homojen bir şekilde hizmet vermeyi amaçlayıp bu doğrultuda şubelerini açtıkları, 2. Mağdur hizmetlerinin profesyonelce yürütülmesi gereken bir hizmet olduğu düşünce sinden hareketle, bu hizmetin içerisinde gönüllü çalışan personele çok az sayıda yer verdikleri, 3. Mağdurlarla çalışan her derneğin birbirinden haberdar olduğu ve düzenli aralıklarla bir araya gelerek çalışmalarını gözden geçirdikleri ve bu şekilde koordinasyonu sağlayabildikleri, 34 4. Mağdur hizmetlerinde önemli yere sahip olan mahkemelerin, savcılığın ve özellikle polis merkezlerinin bu hizmetlerden haberdar oldukları ve mağdurların bu kanallar vasıtasıyla ilgili derneklere yönlendirilmelerinin sağlanabildiği, sadece derneklerin değil bu kurumların da mağdur hizmetlerinde kendilerini sorumlu hissettikleri gözlemlenmiştir. II.Türkiye’de Mağdur Hizmetlerinin Durumu: a) Mağdurun Tanımı: Çok geniş ve farklı boyutları olan mağdur kavramının literatürde pek çok tanımlaması bulunmaktadır ve bu tanımlamalar mağdur ve mağduriyet konularının farklı özelliklerine dikkat çekmektedir. Literatürdeki mağdur tanımları da göz önüne alınarak denetimli serbestlik hizmetleri için ayrı bir mağdur tanımlaması yapılmıştır. Denetimli serbestlik hizmetlerinin temel aldığı mağdur tanımına göre mağdur; kendisine veya 1. dereceden aile üyelerinden birine karşı işlenen suçun fiziksel, duygusal veya maddi sonuçları sebebiyle desteğe ihtiyaç duyan kişidir. b) Mağdurların Durumu : Ceza adalet sistemimizin mağdur kavramını tam anlamıyla ele alınışı, adaletin gerçek anlamıyla yerine getirilmesi için haklarının korunması, kaybettiklerinin geri kazandırılması için çalışmaların yapılması gerektiği fikrinin hayata geçirilmesi çalışmaları maalesef ki eski değildir. Günümüzde mağdurların sayısı toplumun her kesimi ve özel olarak da suç mağduru olma riskine toplumun diğer üyelerine göre daha fazla sahip olan yaşlılar, çocuklar ve kimsesizlerin potansiyel mağdur gruplarına yönelik mağduriyeti önleme çalışmalarının etkin ve verimli bir şekilde hayata geçirilememesi nedeniyle her geçen gün artmakta ve mağduriyet zincirinin halkaları geniş bir alana yayılmaktadır. Suç mağduru olmuş kişiler, meydana gelen mağduriyetin yanı sıra, mağduriyet sonrası içine düştükleri durum, tabi oldukları işlem ve uygulamalar ile çok daha fazla ve uzun süreli mağdur olabilmektedirler. Bu açıdan, suçun mağdur üzerinde meydana getirmiş olduğu ekonomik, hukuki, sosyal ve psikolojik etkiler nedeniyle mağdura hemen her açıdan gerekli ilginin, yardımın ve desteğin sağlanması büyük önem taşımakta; mağdurun uğradığı zararın giderilebilmesi için onarıcı bir yardım sunmanın gerekli olduğu düşünülmektedir. 35 c) Ülkemizde Mağdurlara Yönelik Çalışmalar: Ülkemizde faklı kamu kurumları, vakıf, sivil toplum kuruluşlarınca mağdurlara yönelik bir çok çalışma yapılmaktadır. Valilik ve belediyelerde suç mağduru tanımı altına girebilecek vatandaşlarımıza çeşitli başlıklar altında yardımlar yapılabilmekte, yine valilik ve belediyelerimiz bünyesinde nüfusu 50 bin’in üzerinde olan il ve ilçelerde kadın sığınma evleri kurulmaktadır. Başbakanlık Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) çalışmaları kapsamında; fiziksel, duygusal, cinsel ve ekonomik istismara uğrayan kadın ve çocuklara yönelik ve suça sürüklenen veya ceza infaz kurumundan salıverilen çocuklar için bir çok alanda bakım, yardım ve destek çalışmaları, Başbakanlık Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü’nün çalışmalar kapsamında ise aile içi şiddet mağduru olan kadınlara yönelik bir çok çalışma ve geniş bir ağa sahip Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları’nca yine suç mağduru tanımı içerisinde yer alabilecek bir çok ihtiyaç sahibi vatandaşımıza yardımlar sağlanabilmektedir. Bir çok dernek ve vakıf da suç mağdurlarına yönelik destek ve yardım çalışmaları yürütmektedirler. Örneğin Kadınlara Hukuki Destek Merkezi Derneği (KAHDEM); kadınlara hukuki destek ve yardımda bulunmak için, Mor Çatı Kadın Sığınma Vakfı; evlilik içerisinde ya da dışında cinsel saldırıya uğrayan kadınlarla ve mağdur çocuklara yönelik, Uçan Süpürge Derneği; cinsel suç mağdurlarına yönelik, Çocuk ve Gençlik Ruh Sağlığı Derneği; korunmaya ihtiyacı olan veya suça sürüklenen çocukların korunmasına yönelik, Çocuk İstismarını ve İhmalini Önleme Derneği; çocuklara yönelik istismar ve ihmaller yönelik, Terör Mağdurları Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği; terör mağdurlarına yönelik, yardım çalışmaları yürütmektedirler. Görüldüğü üzere bir çok alanda bir çok kamu kurum ve sivil toplum kuruluşu mağdurlara yönelik çalışmalar yapmaktadır. Ancak bu kurumların tam anlamıyla tüm suç mağdurlarına mağdur hizmetleri sağlama konusunda bir bütünlük arz etmediği görülmektedir. d) Ulusal mevzuatımızda mağdurlar: Uluslararası mevzuatlara parelel olarak Ülkemizde mağdurlara yönelik yeni yasal düzenlemeler getirilmiş yalnızca suçlu bireylerle değil, mağdurlarla da çalışmalar yürütülebilmesine olanak sağlanmıştır. Suçlu bireyler etkin bir şekilde yargılansalar ve cezalarını infaz etseler bile mağdura yardımda bulunulmaması adalet hizmetlerinde eksik bir nokta olmuştur. Zamanla mağdurun ihmal edilmesinin olumsuz sonuçları ve mağdurun incelenmesinin bireysel ve toplumsal faydası göz önünde bulundurulması düşüncesi gelişerek çağdaş ceza adalet sisteminde yerini almıştır. Suçların ve suçluluğun ürkütücü boyutlara 36 ulaşmış olması tüm ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de de çeşitli tedbirlerin alınmasını zorunlu kılmış, işlenmiş suçların mağdurlarının mağduriyetlerini en aza indirecek önlemlere ihtiyaç duyulmuştur. Bu kapsamda mevzuatımızda, mağdurlar her ne kadar kayıpları ve suç sonrası yaşayacakları ile bir bütün olarak ele alınmasa da yok sayılmamış, mağdurların özellikle kaybettiklerini geri kazandırmaya yönelik düzenlemeler gerçekleştirilmiştir. Örneğin; 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nda mağdurlara yeni düzenlemeler getirilmiş, 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunun 50 nci ve 51inci maddelerinde “Mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle, tamamen giderilmesine” ifadeleri kullanılırken mağdurun uğradığı zararların giderilmesinin gereği düşünülmüştür. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nda ise mağdur hakları ayrı bir başlık; “Suçun Mağduru ile Şikâyetçinin Hakları” başlığı altında düzenlenmiştir. 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanununun 104 üncü maddesinde ise, denetimli serbestlik merkezlerine mağdurun korunmasıyla ilgili hizmetleri sağlama görevi verilmiştir. e) Denetimli Serbestlik Hizmetleri Kapsamında Mağdur Çalışmaları: 402 sayılı Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezleri ile Koruma Kurulları Kanunu çerçevesinde, Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüklerine suçtan zarar görenlere yardım edilmesi görevleri yüklenmiştir. Adı geçen Kanunun 12 (c), 13 (c) maddelerinde kendi istekleriyle şubelere ulaşan suçtan zarar gören kişilerin karşılaştıkları psiko-sosyal ve ekonomik sorunların çözümünde rehberlik ve danışmanlık yapma ve yardımda bulunma, hükümlünün mağdur için oluşturduğu risk değerlendirmesinin sosyal araştırma raporuna dahil edilmesini gerektirmektedir. Yine Kanunun 17 nci maddesinin (a) bendinde koruma kurullarının görevleri kapsamında suçtan zarar görenler için verilecek hizmetler belirtilmiştir. Türkiye’de denetimli serbestlik hizmetlerinin kurulması ile 134 merkezde kamu ve sivil toplum kuruluşlarının katkılarıyla koruma kurulları kurulmuş ve mağdurlara yardım yapılmaya başlanmıştır. İlgili kanunlar çerçevesinde mağdurlar, vekili yoksa baro tarafından kendisine bir avukat görevlendirilmesini isteme, duruşmadan haberdar edilme, kamu davasına katılma, tutanak ve belgelerden vekili aracılığı ile örnek isteme, davaya katılmış olma koşuluyla davayı sonuçlandıran kararlara karşı kanun yollarına başvurma, psiko-sosyal ve ekonomik destek alma gibi çeşitli hakları kazanmışlardır. Denetimli serbestlik hizmetleri içerisinde 134 Ağır Ceza Merkezlerinde faaliyet gösteren koruma kurulları aracılığı ile yürütülen mağdurlarla çalışmada, müracaat sahibi 37 kişilerin suç nedeniyle karşılaştıkları ekonomik ve sosyal sorunlarının çözümüne kaynaklar ölçüsünde yardımcı olunmaktadır. Bu amaçla koruma kurulları aracılığıyla, sağlık, eğitim, kredi, nakdi, ayni, iş ve diğer konularda yardım ve destek çalışmaları yürütülmektedir. III. Sonuç ve Öneriler: Çalışma ziyareti sonucunda, ülkemizdeki denetimli serbestlik ve mağdur hizmetlerinin geliştirilmesi ve güçlendirilmesine yönelik öne çıkan başlıklar aşağıda belirtilmiştir: Mağdurlara ulaşmakta en önemli kurumlar olduğunu düşündüğümüz; polis teşkilatı okullar, sağlık kurumları gibi ilgili kurumlar mağdur hizmetleri konusunda bilgilendi rilmeli ve gerekli yasal düzenlemeler yapılmalı, Mağdurları bilgilendirmek için gerekli teknik alt yapı ( web sitesi. vb.) kurulmalı, Mağdurlarla çalışan resmi kurum ve kuruluşlar maddi ve insan gücü olarak güçlü bir şekilde desteklenmeli, Ülke genelinde çalışan sivil toplum kuruluşları ve yardım kuruluşları belirlenmeli suçlu ve mağdurlarla ilgili çalışma yapmaları konusunda cesaretlendirilmeli ve maddi olarak desteklenmeli, Adliyelerde mağdur ve tanıklar için gerekli düzenlemeler yapılmalı, Mağdurların onlara yardım için çalışan kurumlara kolay ulaşmasını sağlamak için bir çağrı merkezi kurulmalı, Mağdurlar için çalışan kurum kuruluş veya derneklerin tanıtımına önem verilmeli bunun için gerekli bütçe ayrılmalı, Mağdura ödenebilecek tazminatlar için yasal düzenlemeler yapılmalı, Denetimli Serbestlik Şubelerinde mağdurlar için ayrı bir birim kurulup, eğitimli per sonel ve bütçe sağlanmasıyla, mağdurun fiziksel, ruhsal ya da ekonomik sorunlarına yardımcı olunması sağlanmalı, Mağdurlara sunulan hizmetlerin STK’lar tarafından yürütüldüğü, devletin bu kurum lara finansmanlık yaptığı gözlemlenmiştir. Türkiye’de ki mağdur hizmetlerinin or ganizasyonununda da STK ların sürece etkin olarak dahil edilmesinin yararlı olacağı düşünülmektedir. Almanya Mağdur Çalışma Ekibi 38 39
Benzer belgeler
ingiltere ve galler - denetimli serbestlik daire başkanlığı
ALMANYA MAĞDUR HİZMETLERİ ...................................................................13
I. Almanya Berlin Eyaleti Gençlik Acil Servisi (Papatya Derneği Çalışmaları) ...13
II. Berlin Suç Mağ...