Bunu söyler söylemez Dev hemen kendini bir aslana
Transkript
Bunu söyler söylemez Dev hemen kendini bir aslana
Bunu söyler söylemez Dev hemen kendini bir aslana dönüştürüvermiş. Çizmeli Kedi kendini dolabın üzerine zor atmış. Dev tekrar eski haline dönünce dolaptan aşağı inmiş. “Mükemmel!” demiş Çizmeli Kedi. “Ama fare gibi küçük bir şeye dönüşmek senin gibi cüsseli biri ÇİZMELİ KEDİ Bir zamanlar, üç oğlu için imkânsız olmalı!” olan bir değirmenci varmış. “İmkânsız mı?” diye gülmüş Dev. “Benim yapamadığım şey yoktur!” Değirmenci ölünce büyük Dev bir anda fareye dönüşmüş, Çizmeli Kedi de onu hemen yutmuş. oğluna değirmen, ortanca Derken Kral, Dev’in şatosuna varmış. Şatonun artık kime ait olduğunu oğluna eşek, küçük oğluna tahmin etmişsinizdir herhalde! Çizmeli Kedi Kral’ın faytonunu şatonun da kedi miras kalmış. yolunda karşılamış. “Bu taraftan gelin,” demiş. “Sizi bir ziyafet Küçük oğlu bu duruma çok bekliyor.” (Dev o gün birkaç arkadaşına bir ziyafet vermeyi üzülmüş. planladığı için yemeklerle donatılmış büyük bir masa hazır “Kedi ne işine yarar ki bekliyormuş!”) insanın?” diye yakınmış. O gün sonunda Çizmeli Kedi’nin “Pişirip yiyemezsin bile.” sahibi Marki, Prenses’le nişanlanmış. Kedi bunu duymuş ve hemen cevap vermiş. “Kötü bir mirasa sahip Bir hafta sonra da evlenmişler. olmadığınızı göreceksiniz efendim. Bana boş bir çuval ve bir çift de Çizmeli Kedi’ye ne mi olmuş? Dokuz çizme verirseniz, neye yarayacağımı görürsünüz.” canından dokuzunu da sefa içinde Şaşkınlıktan ağzı bir karış açık kalan çocuk, kedinin istediklerini sürmüş ve bir daha da fare yapmış. Kedi çizmeleri giyince ayna karşısına geçmiş ve kendini pek avlamasına gerek kalmamış - ara beğenmiş. Sonra kilerden taze bir marulla güzel bir havuç seçip sıra avlamış, o da kedi olduğunu unutmamak için. ormanın yolunu tutmuş. Ormanda çuvalın ağzını açmış, marulla havucu çuvalın içine yerleştirip bir ağacın arkasına saklanmış. Çok geçmeden taze sebzelerin kokusunu alan küçük bir tavşan çuvalın yanına gelmiş, zıplayıp içine atlamış. Kedi saklandığı yerden çıkıp çuvalın ağzını sıkı sıkı bağlamış. 4 1 Ancak Çizmeli Kedi tavşanı efendisine götürmek yerine doğruca bakışta âşık olmuş. saraya gidip Kral’la görüşmek istediğini söylemiş. Kral’ın huzuruna O sırada Çizmeli Kedi koşa çıktığında yere eğilerek, “Yüce Efendimiz, size Efendim Marki’den bir koşa oradan uzaklaşmış. Çok hediye getirdim,” demiş. Bu hediye Kral’ın çok hoşuna gitmiş. geçmeden büyük bir tarlada Üç ay boyunca Çizmeli Kedi saraya o kadar çok hediye götürmüş ki, ot biçen insanlara rastlamış. Kral artık onun yolunu gözler olmuş. Derken Çizmeli Kedi’nin dört “Beni dinleyin!” diye bağırmış. gözle beklediği gün nihayet gelmiş çatmış. “Bana sakın neden diye “Kral bu yöne doğru geliyor. sormayın ve bu sabah ırmağa gidip yıkanın,” demiş sahibine. Çizmeli Size bu tarlaların kime ait Kedi, o sabah Kral’ın Prenses’le, yani kızıyla birlikte ırmağın olduğunu sorarsa ona efendim kenarından geçeceğini biliyormuş. Marki’ye ait olduğunu O sabah, Kral’ın faytonu ırmağın yakınından geçerken Çizmeli Kedi söyleyeceksiniz. Yoksa sizi dilim telaşla yanlarına yaklaşmış. “Yardım edin! Yardım edin!” diye dilim doğrattırırım!” bağırmış. “Efendim Marki boğuluyor!” Kral hemen bir alay askerini Sonra Çizmeli Kedi bir süre daha koşmuş ve büyük bir tarlada ırmağa yollamış. buğday biçen adamlara rastlamış. Aynı şeyi onlara da söylemiş. Fakat Çizmeli Kedi bununla da kalmamış. Sonra tekrar koşmuş ve her rast geldiği insana aynı şeyleri Kral’a, efendisi ırmakta yüzerken tekrarlamış. Derken Dev’in şatosuna varmış. hırsızların onun elbiselerini çaldıklarını Kral’ın Faytonu Çizmeli Kedi’nin geçtiği yerlerden geçerken Kral her söylemiş. (Oysa Çizmeli Kedi, efendisinin rast geldiği insana, “Bu tarlalar kime ait?” diye soruyormuş. Her elbiselerini çalıların arkasına kendisi defasında da aynı cevabı alıyormuş. Kral, Marki’nin bu kadar çok gizlemiş!) Kral, hiç gecikmeden Marki’ye toprağa sahip olmasına şaşırmış. (Çizmeli Kedi’nin sahibi de öyle!) bir takım elbise yollamış. Tahmin O sırada Çizmeli Kedi Dev’in şatosunda başka bir işler çevirmekle edeceğiniz gibi Çizmeli Kedi’nin sahibi, meşgulmüş. “Dev,” demiş Çizmeli Kedi, Dev’in nefesinin kokusundan kendisine Marki denmesine çok şaşırmış, iğrendiğini gizlemeye çalışarak. “Senin aynı zamanda müthiş bir ama akıllılık edip hiç sesini çıkarmamış. sihirbazlık gücünün olduğunu söylüyorlar, doğru mu?” Marki güzelce giydirildikten sonra Kral “Öyle diyorlarsa, öyledir,” demiş Dev alçakgönüllülükle. onu gideceği yere götürmek için faytonuna davet etmiş ve kızıyla “Örneğin, istersen hemen bir aslana dönüşebildiğini söylüyorlar,” tanıştırmış. Prenses, iki dirhem bir çekirdek giyinmiş olan Marki’ye bir demiş Çizmeli Kedi. 2 3 TÜRKÇE DERSİ DEĞERLENDİRME SINAVI – 1 - (Çizmeli Kedi) Adım Soyadım : ………………………………………………………………………………………… Okul Numaram : ………………………………….. 1. Değirmenci ölünce büyük oğluna miras olarak ne kalmış? A) eşek B) kedi C) değirmen 2. Değirmenci ölünce ortanca oğluna miras olarak ne kalmış? A) eşek B) kedi C) değirmen 3. Değirmenci ölünce küçük oğluna miras olarak ne kalmış? A) eşek B) kedi C) değirmen 5. Çizmeli Kedi’nin kilerden taze bir marulla güzel bir havuç almasının sebebi nedir? A) Kral’a götürmek B) Güzel bir yemek hazırlamak C) Tavşan yakalamak 6. Çizmeli Kedi, Kral’a kaç ay boyunca hediye götürmüş? A) Bir ay B) Üç ay C) Beş ay 7. Çizmeli Kedi’nin sahibi ırmakta yıkanırken elbiselerini kim saklamış? A) Çizmeli Kedi B) Köylüler C) Kral’ın adamları 8. Kral, Çizmeli Kedi’nin sahibini gideceği yere ne ile götürmek istemiş? A) Otomobilliyle B) Faytonuyla C) Kağnı arabasıyla TÜRKÇE DERSİ DEĞERLENDİRME SINAVI – 1 - (Çizmeli Kedi) Adım Soyadım : ………………………………………………………………………………………… Okul Numaram : ………………………………….. 1. Değirmenci ölünce büyük oğluna miras olarak ne kalmış? A) eşek B) kedi C) değirmen 2. Değirmenci ölünce ortanca oğluna miras olarak ne kalmış? A) eşek B) kedi C) değirmen 3. Değirmenci ölünce küçük oğluna miras olarak ne kalmış? A) eşek B) kedi C) değirmen 5. Çizmeli Kedi’nin kilerden taze bir marulla güzel bir havuç almasının sebebi nedir? A) Kral’a götürmek B) Güzel bir yemek hazırlamak C) Tavşan yakalamak 6. Çizmeli Kedi, Kral’a kaç ay boyunca hediye götürmüş? A) Bir ay B) Üç ay C) Beş ay 7. Çizmeli Kedi’nin sahibi ırmakta yıkanırken elbiselerini kim saklamış? A) Çizmeli Kedi B) Köylüler C) Kral’ın adamları 8. Kral, Çizmeli Kedi’nin sahibini gideceği yere ne ile götürmek istemiş? A) Otomobilliyle B) Faytonuyla C) Kağnı arabasıyla 9. Dev, nasıl bir yerde yaşıyormuş? A) Ormanda B) Mağarada C) Şatoda B) Kurbağaya C) Kuşa 10. Dev’in en büyük özelliği neymiş? A) Güzel şarkı söylermiş. B) Çok iyi ok atarmış. C) Sihirbazlık gücü varmış. 11. Dev, ilk önce neye dönüşmüş? A) Aslana 12. Çizmeli Kedi, Dev’i yenmek için O’nun neye dönüşmesini istemiş? A) Balığa B) Fareye C) Böceğe 13. Çizmeli Kedi, sarayda zevk ve sefa içinde yaşıyormuş. Ara sıra fare avlamasının sebebi nedir? A) Çok acıktığı için B) Kedi olduğunu unutmamak için C) Yavrularını doyurmak için 14. Bu masalda hangisinden bahsedilmemiştir? A) Değirmencinin karısından B) Kral’ın kızından 15. Çizmeli Kedi nasıl bir kahramandır? A) Şaşkın, korkak ve sinirli B) Akıllı, kurnaz ve cesur 9. Dev, nasıl bir yerde yaşıyormuş? A) Ormanda C) Köylülerden C) Komik, aptal ve beceriksiz B) Mağarada C) Şatoda B) Kurbağaya C) Kuşa 10. Dev’in en büyük özelliği neymiş? A) Güzel şarkı söylermiş. B) Çok iyi ok atarmış. C) Sihirbazlık gücü varmış. 11. Dev, ilk önce neye dönüşmüş? A) Aslana 12. Çizmeli Kedi, Dev’i yenmek için O’nun neye dönüşmesini istemiş? A) Balığa B) Fareye C) Böceğe 13. Çizmeli Kedi, sarayda zevk ve sefa içinde yaşıyormuş. Ara sıra fare avlamasının sebebi nedir? A) Çok acıktığı için B) Kedi olduğunu unutmamak için C) Yavrularını doyurmak için 14. Bu masalda hangisinden bahsedilmemiştir? A) Değirmencinin karısından B) Kral’ın kızından 15. Çizmeli Kedi nasıl bir kahramandır? A) Şaşkın, korkak ve sinirli B) Akıllı, kurnaz ve cesur C) Köylülerden C) Komik, aptal ve beceriksiz Birden tas elinden kayıp suya düşmüş. Keloğlan onu tutmak için eğilince kendisi de ırmağa yuvarlanmış. Yüzme bilmediği için hızla akan ırmakta nerdeyse boğulacakmış. Binbir güçlükle kenara çıkmış. Kendisi suda çırpınıp dururken, biriktirdiği altınları da KELOĞLAN ve SĠHĠRLĠ TAS Bir varmış, bir yokmuş. Allah'ın kulu çokmuş. Evvel zaman içinde bir Keloğlan varmış. Ġhtiyar ve yoksul annesi, bu biricik oğlunu "Kel oğlum, keleş oğlum" diye severmiş. hırsızlar çalıp götürmüşler. Artık tası bulmanın da imkânı kalmadığından ağlaya ağlaya annesinin yanına Günlerden bir gün Keloğlan annesinden izin alıp balık tutmaya gitmiş. Belki dönmüş. Başına gelenleri - Üzülme yavrum, demiş. balık yakalarım. Anacığımla pişirir, Aç karnımızı doyururuz" diye düşünüyormuş. Hay'dan gelen Hû'ya Irmağın kenarına gelip gider. Zaten, sen o tası oltasını salmış. Öğleye alnının teri, elinin emeği doğru kocaman bir ile kazanmamıştın. iyi oldu. Hiç olmazsa kendini başkalarından üstün kaç yeriz. anlatmış. Yaşlı kadın: Üstelik zenginlik seni iyice şımartmıştı. Böylesi daha bir balık tutmuş. Pulları gümüş gibi parlak, gözleri cam gibi aydınlık, güzel mi güzel bir balıkmış bu... görme hastalığından kurtulursun." Keloğlan bu sözlerle teselli bulmuş. Anasına hak Keloğlan balığın pullarını kazımış, karnını yarıp vermiş. temizlemek istemiş. Bir de ne görsün! Balığın karnı O günden sonra da Sihirli Tası bir daha hiç anmamış. içinde kocaman bir tas durmuyor mu? Keloğlan bir sevinmiş, bir sevinmiş ki sormayın. 4 1 "Hem balığı götürürüm Gereksiz masraflara, anama, hem tası" demiş. lüzumsuz harcamalara girişmiş. "Oğlum bu işin sonu Tası su ile doldurup balığı kötü olabilir" diye öğüt yıkamak istemiş. Birden vermeye çalışan anasını bile inanılmayacak bir şey olmuş. Tastan boşalttığı sular altın olarak akıyormuş yere. Keloğlan çok şaşırmış. Bir kaç kere denemiş, hep altın akıyormuş tastan. "Bu, sihirli bir tas galiba. Hemen anama haber vereyim" demiş. dinlememiş. "Sihirli tas elimde, ne istersem yapabilirim..." diyormuş. Keloğlan'ın böyle kendini Evlerine koşmuş. beğenmesi, şımarması ve hırsa Sihirli tasa küpler dolusu kapılması, insanların ona suyu doldurup doldurup duyduğu sevgiyi azaltmış. boşaltmış. Suyu boşalan Herkes "Eski hali bundan daha iyiydi. Gözünü hırs küplere de altınları bürüdü Keloğlan'ın" demeye başlamış. biriktirmiş. Keloğlan bir gün daha çok altın elde etmek için, sihirli Artık ülke hükümdarı bile tasını eline alıp ırmağın kenarına gelmiş. "Suyu onun yanında fakir sayılırmış... tükenecek değil ya, bir saray da buraya yaptırayım. " Keloğlan günler sonra büyük bir saray yaptırıp oraya demiş. Gurur ve kibirle tasını suya daldırmış. Kıyıda taşınmış. Kendisine hizmetçiler tutmuş. Sevdiği ve biriken altınlar hırsını artırıyormuş. Daha hızlı daha istediği her şeyi alıyor, en güzel yemekleri yiyormuş. hızlı daldırmaya başlamış tası. Artık altınlardan başka Sonunda altınlarının çokluğu onu şımartmaya başlamış. bir şey düşünmüyormuş. 2 3 TÜRKÇE DERSİ OKUDUĞUNU ANLAMA SINAVI – 2 - (Keloğlan ve Sihirli Tas) Adım Soyadım : ………………………………………………………………………………………… Okul Numaram : ………………………………….. 1. Keloğlan’ın annesinin özellikleri hangisidir? A) zengin ve akılsız B) ihtiyar ve yoksul C) genç ve zengin 2. Keloğlan, balık tutmaya niçin gitmiş? A) vakit geçirmek için B) zengin olmak için C) pişirip, aç karınlarını doyurmak için 3. Keloğlan, sihirli tası nerede bulmuş? A) balığın karnında B) ırmağın kenarında C) ağacın altında 4. Sihirli tasın özelliği neymiş? A) içine bineni uçurması C) mücevher kaplıymış B) içindeki suların altın olması 5. Çok zengin olmak, Keloğlan’ı nasıl değiştirmiş? A) Kendini beğenip, şımarmış. B) Herkese yardım etmiş. C) Tüm dünyayı dolaşmış. 6. Çevresindekiler, Keloğlan hakkında neler düşünmeye başlamış? A) Hep onunla gezmek istemişler. B) Eski halini arar olmuşlar. C) O’nu daha çok sevmişler. 7. Keloğlan, neden ırmağın kenarına tekrar gitmiş? A) Tası ırmağa atmak için B) Piknik yapmak için C) Çok altın elde etmek için TÜRKÇE DERSİ OKUDUĞUNU ANLAMA SINAVI – 2 - (Keloğlan ve Sihirli Tas) Adım Soyadım : ………………………………………………………………………………………… Okul Numaram : ………………………………….. 1. Keloğlan’ın annesinin özellikleri hangisidir? A) zengin ve akılsız B) ihtiyar ve yoksul C) genç ve zengin 2. Keloğlan, balık tutmaya niçin gitmiş? A) vakit geçirmek için B) zengin olmak için C) pişirip, aç karınlarını doyurmak için 3. Keloğlan, sihirli tası nerede bulmuş? A) balığın karnında B) ırmağın kenarında C) ağacın altında 4. Sihirli tasın özelliği neymiş? A) içine bineni uçurması C) mücevher kaplıymış B) içindeki suların altın olması 5. Çok zengin olmak, Keloğlan’ı nasıl değiştirmiş? A) Kendini beğenip, şımarmış. B) Herkese yardım etmiş. C) Tüm dünyayı dolaşmış. 6. Çevresindekiler, Keloğlan hakkında neler düşünmeye başlamış? A) Hep onunla gezmek istemişler. B) Eski halini arar olmuşlar. C) O’nu daha çok sevmişler. 7. Keloğlan, neden ırmağın kenarına tekrar gitmiş? A) Tası ırmağa atmak için B) Piknik yapmak için C) Çok altın elde etmek için 8. Keloğlan, neden ırmağa düşmüş? A) Hırsızlardan korktuğu için B) Düşen tası tutmak için C) Balıkları yakalamak için 9. Keloğlan’ın biriktirdiği altınları kim çalmış? A) Hırsızlar B) Kral’ın adamları C) Köylüler 10. Tası ve altınları kaybeden Keloğlan, nereye gitmiş? A) Padişahın yanına B) Karakola C) Annesinin yanına 11. Keloğlan’ın her şeyini kaybettiğini öğrenen annesi ne yapmış? A) Onu evden kovmuş B) Güzelce dövmüş C) Öğüt vererek teselli etmiş 12. Bu masaldan hangi sonucu çıkarabiliriz? A) Çok çalışan, mutlu olur. B) Alın teri ve el emeği ile kazanç sağlamalıyız. C) Yalancıların sonu kötü olur. 13. Bu masalda hangisinden bahsedilmemiştir? A) Altınlardan B) Keloğlan’ın eşeğinden C) Hırsızlardan 14. Bu masalın kahramanları kimlerdir? A) Keloğlan ve annesi B) Keloğlan ve Padişah C) Köylüler ve Keloğlan 8. Keloğlan, neden ırmağa düşmüş? A) Hırsızlardan korktuğu için B) Düşen tası tutmak için C) Balıkları yakalamak için 9. Keloğlan’ın biriktirdiği altınları kim çalmış? A) Hırsızlar B) Kral’ın adamları C) Köylüler 10. Tası ve altınları kaybeden Keloğlan, nereye gitmiş? A) Padişahın yanına B) Karakola C) Annesinin yanına 11. Keloğlan’ın her şeyini kaybettiğini öğrenen annesi ne yapmış? A) Onu evden kovmuş B) Güzelce dövmüş C) Öğüt vererek teselli etmiş 12. Bu masaldan hangi sonucu çıkarabiliriz? A) Çok çalışan, mutlu olur. B) Alın teri ve el emeği ile kazanç sağlamalıyız. C) Yalancıların sonu kötü olur. 13. Bu masalda hangisinden bahsedilmemiştir? A) Altınlardan B) Keloğlan’ın eşeğinden C) Hırsızlardan 14. Bu masalın kahramanları kimlerdir? A) Keloğlan ve annesi B) Keloğlan ve Padişah C) Köylüler ve Keloğlan Keçi anne canavarın karnını yarmıĢ. Daha küçük bir yarık açılır açılmaz oğlaklardan biri kafasını dıĢarı çıkarmıĢ. Bir parça daha yarınca altısı da arka arkaya fırlayıp çıkmıĢlar. Hepsi dipdiri sapsağlammıĢlar. Meğer kurt aç gözlülüğü yüzünden bunları çiğnemeden yutmuĢmuĢ. O andaki sevinci bir düĢünün! Hepsi sevgili annelerinin boynuna sarılmıĢlar. Hoplayıp, sıçramaya baĢlamıĢlar. Keçi anne demiĢ ki: – Haydi bakalım, Ģimdi gidip, taĢ toplayıp getirin… Uyanmadan Ģu dinsiz imansızın karnına dolduralım. Yedi oğlak çabucak taĢları bulup getirmiĢler; kurdun karnını tıklım tıklım doldurmuĢlar. Sonra keçi anne çabucak derisini dikmiĢ. Bu arada kurt bir Ģey sezmemiĢ, yerinden bile kıpırdamamıĢ. Kurt uykusunu alınca ayağa kalkmıĢ. Karnı taĢla dolu olduğu için pek susamıĢmıĢ. Bir pınarın baĢına gidip su içmek istemiĢ. Yürürken oraya buraya kımıldadıkça karnındaki taĢlar çarpıĢmaya, takırdamaya baĢlamıĢ. Bunun üzerine kurt: ġu acayip iĢe bak! Karnım bir Ģeyle dolmuĢ; Yuttuğum altı oğlak Sanki birer taĢ olmuĢ! demiĢ. Pınar . baĢına varınca suya doğru eğilip içmek istemiĢ. Gel gelelim, karnındaki taĢlar yüzünden suya yuvarlanmıĢ. Bağıra bağıra boğulup gitmiĢ. Yedi oğlak bunu görünce koĢa koĢa gelmiĢler: – Kurt öldü! Kurt öldü! diye bağrıĢmıĢlar. Anneleriyle birlikte pınarın çevresinde hoplayıp dönmüĢler. 4 KURT ve YEDĠ KÜÇÜK OĞLAK Bir varmıĢ, Bir yokmuĢ Evvel zaman içinde yaĢlı bir keçinin yedi yavrusu varmıĢ. Bir anne çocuklarını nasıl severse o da yavrularını öyle severmiĢ. Günün birinde keçi, yavrularına yiyecek bulup getirmek için ormana giderken onları çevresinde toplamıĢ: – Sevgili çocuklarım demiĢ; ben ormana gidiyorum. Kendinizi kurttan sakının. Eğer kurt evimize girerse hepinizi kıtır kıtır yer. Bu alçak çok kez türlü kılıklara girer, ama kaba sesinden, kapkara ayaklarından onu hemen tanıyabilirsiniz! Küçük oğlaklar: – Sevgili annemiz, demiĢler, gözün arkada kalmasın… Güle güle git, güle güle gel… Biz kendimizi koruruz. Keçi melemiĢ, iç rahatlığıyla yola çıkmıĢ. Aradan çok zaman geçmemiĢ. Evin kapısını biri çalmıĢ: – Sevgili çocuklar diye seslenmiĢ, kapıyı açın bakayım. Anneniz geldi, hepinize bir Ģeyler getirdi. Fakat oğlaklar kurdun kalın sesini tanımıĢlar; içerden seslenmiĢler: – Sen annemiz değilsin… Onun sesi hem ince, hem de tatlıdır. Senin sesin kalın. Sen kurtsun! Bunun üzerine kurt bir dükkâna gitmiĢ, iri bir tebeĢir parçası satın almıĢ, bunu yemiĢ, sesini inceltmiĢ. Sonra geri dönerek yine kapıyı çalmıĢ: – Sevgili çocuklar, kapıyı açın bakayım, demiĢ; anneniz geldi, hepinize ormandan bir Ģeyler getirdi. 1 Kurt kapkara ayaklarını pencereye dayamıĢmıĢ. Oğlaklar bunu görünce yine bağırmıĢlar: – Sana kapıyı açmayız. Annemizin ayakları seninkiler gibi kara değil. Sen kurtsun! Kurt yine geri dönmüĢ, bir fırıncıya gitmiĢ: – Ayağımı bir taĢa çarptım demiĢ; üzerine biraz hamur sürer misin? Fırıncı kurdun ayaklarına hamuru sürmüĢ. Kurt bu kez değirmenciye koĢmuĢ: – Ayaklarıma bir parça un serp demiĢ. Değirmenci kendi kendine: – Kurt yine birini aldatmak istiyor demiĢ, un vermek istememiĢ. Fakat kurt: – Dediğimi yapmazsan seni yerim! diye bağırınca değirmenci korkmuĢ, hemen bir avuç un alarak kurdun ayaklarına serpmiĢ. Ġnsanlar böyledir zaten! Bunun üzerine alçak hayvan üçüncü kez eve gitmiĢ, kapıyı çalmıĢ: – Sevgili çocuklar, kapıyı açın bakayım demiĢ; anneniz geldi, hepinize ormandan bir Ģeyler getirdi. Oğlaklar bağrıĢmıĢlar: – Önce ayaklarını göster de anneciğimiz olup olmadığını anlayalım! demiĢler. Kurt ayaklarını pencereye dayamıĢ. Oğlaklar bunların beyaz olduğunu görünce kurdun sözlerine inanmıĢlar… Kapıyı açmıĢlar. . Bir de ne görsünler?.. Bu giren kurt değil mi? Oğlaklar ne yapacaklarını ĢaĢırmıĢlar, saklanacak yer aramıĢlar. Biri masanın altına kaçmıĢ. Ġkincisi yatağa sokulmuĢ. Üçüncüsü sobanın içine girmiĢ. Dördüncüsü mutfağa saklanmıĢ. BeĢincisi dolaba girmiĢ. Altıncısı çamaĢır sepetinin altına sokulmuĢ. Yedincisi de duvar saatinin içine girmiĢ. 2 Fakat kurt vakit yitirmeden birer birer hepsini yakalayıp tutmaya baĢlamıĢ. Yalnızca saatin içindeki yedinciyi bulamamıĢ. Karnı da oldukça doyduğu için onu aramaktan vazgeçmiĢ, çıkıp gitmiĢ. Evin önünde geniĢ bir çimenlik varmıĢ. Orada bir ağacın altına sırt üstü yatmıĢ, uyumaya baĢlamıĢ. Aradan çok zaman geçmeden keçi anne eve dönmüĢ. Aman Tanrım! Bir de ne görsün? Evin kapısı ardına kadar açık. Masa, sandalyeler devrilmiĢ. ÇamaĢır sepeti paramparça olmuĢ, yatıyor. Yastıklarla yorganlar yerlere atılmıĢ… Keçi anne yavrularını aramıĢ; hiçbir yerde bulamamıĢ. Birer birer adlarını çağırmaya baĢlamıĢ. Hiçbirinden karĢılık alamamıĢ. Sonunda sıra sonuncunun adına gelmiĢ. O zaman ince bir ses duyulmuĢ: – Duvar saatinin içindeyim, anneciğim! Keçi, yavrusunu oradan çıkarmıĢ. Küçük oğlak kurdun geliĢini, öbür kardeĢlerinin hepsini yediğini anlatmıĢ. Keçi annenin, zavallı yavruları için ne kadar gözyaĢı döktüğünü kestirebilirsiniz. Sonunda bu acıyla dıĢarı çıkmıĢ. Küçücük oğlak da birlikteymiĢ. Çayırlığa vardıkları zaman kurdu bir ağacın altında yatar bulmuĢlar. Öyle horluyormuĢ ki, ağacın dalları titriyormuĢ. Keçi anne kurdu uzun uzun seyretmiĢ. Karnında bir Ģeylerin kıpırdadığını, oradan oraya gidip geldiğini görmüĢ. Ġçinden: – Aman Tanrım, demiĢ, yoksa kurdun akĢam yemeği yaptığı yavrularım hâlâ sağ mı? Bunun üzerine küçük oğlak eve kadar koĢa koĢa giderek makası, iğne-ipliği getirmiĢ. 3 TÜRKÇE DERSİ OKUDUĞUNU ANLAMA SINAVI – 3 (Kurt ile Yedi Keçi Yavrusu) Adım Soyadım : ………………………………………………………………………………………… Okul Numaram : ………………………………….. 1. Anne keçi, neden ormana gitmiş? A) piknik yapmak için B) odun toplamak için C) yiyecek bulmak için 2. Anne keçi yavrularına hangi öğüdü vermiş? A) Kendinizi kurttan sakının. B) Evi fazla dağıtmayın. C) Ödevlerinizi erken bitirin. 3. Kurt, kalın sesini değiştirmek için ne yapmış? A) Bal yemiş. B) Çiğ yumurta içmiş. C) Tebeşir tozu yemiş. 4. Kurt, siyah ayaklarını beyazlatmak için ne yapmış? A) Boya sürmüş. B) Üzerine un serptirmiş. C) Beyaz poşet sarmış. 5. Yedinci oğlak nereye saklanmış? A) mutfağa C) duvar saatinin içine B) masanın altına 6. Kurt, neden yedinci oğlağı aramaktan vazgeçmiş? A) korktuğu için B) doyduğu için C) zaman geçtiği için 7. Kurt, evden çıktıktan sonra nereye gitmiş? A) Bir ağacın altına B) Yuvasına C) Ormanın içine TÜRKÇE DERSİ OKUDUĞUNU ANLAMA SINAVI – 3 (Kurt ile Yedi Keçi Yavrusu) Adım Soyadım : ………………………………………………………………………………………… Okul Numaram : ………………………………….. 1. Anne keçi, neden ormana gitmiş? A) piknik yapmak için B) odun toplamak için C) yiyecek bulmak için 2. Anne keçi yavrularına hangi öğüdü vermiş? A) Kendinizi kurttan sakının. B) Evi fazla dağıtmayın. C) Ödevlerinizi erken bitirin. 3. Kurt, kalın sesini değiştirmek için ne yapmış? A) Bal yemiş. B) Çiğ yumurta içmiş. C) Tebeşir tozu yemiş. 4. Kurt, siyah ayaklarını beyazlatmak için ne yapmış? A) Boya sürmüş. B) Üzerine un serptirmiş. C) Beyaz poşet sarmış. 5. Yedinci oğlak nereye saklanmış? A) mutfağa C) duvar saatinin içine B) masanın altına 6. Kurt, neden yedinci oğlağı aramaktan vazgeçmiş? A) korktuğu için B) doyduğu için C) zaman geçtiği için 7. Kurt, evden çıktıktan sonra nereye gitmiş? A) Bir ağacın altına B) Yuvasına C) Ormanın içine 8. Anne keçi eve gelince neden şaşırmış? A) Sürpriz parti olduğu için B) Ev darmadağınık olduğu için C) Evde çobanı gördüğü için 9. Anne keçi, çayırlıkta ağacın altında uyuyan kurdu seyrederken dikkatini çeken neymiş? A) Kurdun rengi B) Kurdun büyüklüğü C) Karnındaki kıpırdanmalar 10. Küçük oğlak, evden neler almaya gitmiş? A) makas, iğne, iplik B) bıçak, tüfek C) kazma, kürek 11. Kurt nasıl ölmüş? A) Onu çoban vurmuş. C) Suda boğulmuş. B) Uçurumdan düşmüş. 12. Bu masaldan hangi sonucu çıkarabiliriz? A) Tanımadığımız kimselere kapıyı açmamalıyız. B) İyilik eden iyilik bulur. C) Her işi zamanında bitirmeliyiz. 13. Bu masalda hangisinden bahsedilmemiştir? A) Kurttan B) Avcıdan C) Oğlaklardan 14. Bu masalın kahramanları kimlerdir? A) Anne keçi, yavrular ve kurt B) Kurt, anne keçi ve oduncu C) Avcı, kurt ve kuzular 8. Anne keçi eve gelince neden şaşırmış? A) Sürpriz parti olduğu için B) Ev darmadağınık olduğu için C) Evde çobanı gördüğü için 9. Anne keçi, çayırlıkta ağacın altında uyuyan kurdu seyrederken dikkatini çeken neymiş? A) Kurdun rengi B) Kurdun büyüklüğü C) Karnındaki kıpırdanmalar 10. Küçük oğlak, evden neler almaya gitmiş? A) makas, iğne, iplik B) bıçak, tüfek C) kazma, kürek 11. Kurt nasıl ölmüş? A) Onu çoban vurmuş. C) Suda boğulmuş. B) Uçurumdan düşmüş. 12. Bu masaldan hangi sonucu çıkarabiliriz? A) Tanımadığımız kimselere kapıyı açmamalıyız. B) İyilik eden iyilik bulur. C) Her işi zamanında bitirmeliyiz. 13. Bu masalda hangisinden bahsedilmemiştir? A) Kurttan B) Avcıdan C) Oğlaklardan 14. Bu masalın kahramanları kimlerdir? A) Anne keçi, yavrular ve kurt B) Kurt, anne keçi ve oduncu C) Avcı, kurt ve kuzular Bafra Gazi İlköğretim Okulu 3. Sınıflar Okuduğunu Anlama Sınavı … Adı: …………... Soyadı: ……….. Bafra Gazi İlköğretim Okulu 3. Sınıflar Okuduğunu Anlama Sınavı … Adı: …………... Soyadı: ……….. Bafra Gazi İlköğretim Okulu 3. Sınıflar Okuduğunu Anlama Sınavı … Adı: …………... Soyadı: ……….. Bafra Gazi İlköğretim Okulu 3. Sınıflar Okuduğunu Anlama Sınavı … Adı: …………... Soyadı: ……….. Bafra Gazi İlköğretim Okulu 3. Sınıflar Okuduğunu Anlama Sınavı … Adı: …………... Soyadı: ……….. Bafra Gazi İlköğretim Okulu 3. Sınıflar Okuduğunu Anlama Sınavı … Adı: …………... Soyadı: ……….. 1 A B C 1 A B C 1 A B C 1 A B C 1 A B C 1 A B C 2 A B C 2 A B C 2 A B C 2 A B C 2 A B C 2 A B C 3 A B C 3 A B C 3 A B C 3 A B C 3 A B C 3 A B C 4 A B C 4 A B C 4 A B C 4 A B C 4 A B C 4 A B C 5 6 A B C A B C B C B C B C B C B C A B C A B C A B C 5 6 A A 5 6 A C 5 6 A B 5 6 A A 5 6 A B C 7 A B C 7 A B C 7 A B C 7 A B C 7 A B C 7 A B C 8 A B C 8 A B C 8 A B C 8 A B C 8 A B C 8 A B C 9 A B C 9 A B C 9 A B C 9 A B C 9 A B C 9 A B C 10 11 A B C A B C B C B C B C B C B C A B C A B C A B C 10 11 A A 10 11 A C 10 11 A B 10 11 A A 10 11 A B C 12 A B C 12 A B C 12 A B C 12 A B C 12 A B C 12 A B C 13 A B C 13 A B C 13 A B C 13 A B C 13 A B C 13 A B C 14 A B C 14 A B C 14 A B C 14 A B C 14 A B C 14 A B C 15 A B C 15 A B C 15 A B C 15 A B C 15 A B C 15 A B C Doğru: Doğru: Doğru: Doğru: Doğru: Doğru: Yanlış: Yanlış: Yanlış: Yanlış: Yanlış: Yanlış: PUAN: PUAN: PUAN: PUAN: PUAN: PUAN: Aradan yıllar geçmiş. Genç padişah, kendisini bildirmeden, babasına bir mektup göndererek, memleketine dâvet etmiş. Babası, komşu bir memleket padişahından gelen dâveti kabul etmiş. Gezip eğlenmeye bayıldığı için, bir tabur askerle birlikte hemen gelmiş. Genç padişah, çok güzel yemekler hazırlatmış. Fakat hiç birine tuz koydurmamış. Genç padişah bıyık ve sakal bıraktığı için, ilk karşılaştıkları zaman babasının tanımadığını hissedince, pek sevinmiş. Ne ise, akşam yemeğini yemişler. Misafir padişah yemekleri çok beğenmiş ama tuzsuz oluşuna hayret etmiş. İçine baygınlıklar geldiği halde, hiçbir şey söylememiş. Ertesi gün, askerlerini dolaşmış. Hatırlarını sormuş. Onlar da yemeklerin tuzsuz oluşundan şikâyet etmişler. O gün öğle yemeğini yerlerken, misafir padişah: Kuzum, sizin memlekette tuz bulunmaz mı? diye sormuş. Genç padişah, gülerek: Vardır padişahım, diye cevap vermiş. Hem o kadar çoktur ki, bütün dünyaya tuz buradan gider. Bu cevaba büsbütün şaşıran padişah: İyi ama demiş, bütün yemekleriniz tuzsuz. Sebebi nedir? Genç padişah bu sefer: Sizin tuzu hiç sevmediğinizi, yemeklerinize koydurmadığınızı söylediler de, demiş, onun için koydurmadım. Padişah, derhal atılmış: Katiyen efendim, demiş, yanlış söylemişler. Tuzsuz hayat mı olurmuş? Ben tuzu çok severim. O zaman, genç padişah, gülerek: Ama demiş, küçük oğlunuz size: “Ben seni tuz kadar severim” dediği zaman, onu cellâtlara teslim etmiştiniz? Bu söz üzerine, padişah, kendine gelmiş. Karşısındaki genç padişaha dikkatle bakınca, oğlunu tanımış. Arkasından da gözlerinden iki damla yaş yuvarlanmaya başlamış. Baba, oğul hemen kucaklaşmışlar. Sevinçleri görülecek şeymiş. Onlar ermiş muradına… 4 TUZ Bir varmış, bir yokmuş… Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, bir padişahın üç oğlu varmış. Padişah, aklı oldukça kıt bir adammış. Yaşına, padişahlığına yakışmayan hareketler yapar, herkesi kendine güldürürmüş. Devlet işleriyle hiç uğraşmazmış. Vaktini hep ava gitmekle, eğlenceler tertiplemekle geçirirmiş. Günlerden bir gün, üç oğlunu da yanına çağırmış, onlara: Söyleyin bakayım, diye sormuş, beni ne kadar seviyorsunuz? Babalarının böyle tuhaf hallerine alışık olan şehzadeler, onun bu sorusunu hiç yadırgamamışlar. Fakat onun, sorduğu bir şeye karşılık verilmediği zaman da ne kadar kızdığını bilirlermiş. Önce en büyük şehzade cevap vererek: Babacığım, demiş, sizi altın kadar, elmas kadar, pırlanta kadar seviyorum. Büyük oğlunun bu cevabı padişahın pek hoşuna gitmiş. Kahkahalarla güldükten sonra, ortanca oğluna bakmış: Ya sen beni ne kadar seviyorsun bakayım? diye sormuş. O da: Babacığım, demiş, ben sizi bal kadar, börek kadar, kadayıf kadar seviyorum. Ortanca oğlunun cevabı da padişahın hoşuna gitmiş. Gene kahkahalarla gülmüş. Sonra en küçük şehzadeye dönerek: Söyle benim küçük oğlum, demiş, ya sen beni ne kadar seviyorsun bakayım? Küçük oğlan, birdenbire cevap verememiş. Biraz yutkunduktan sonra: Babacığım, demiş, ben sizi tuz kadar seviyorum. Küçük şehzadenin bu beklenmedik cevabı karşısında, ağabeyleri, kendilerini tutamayıp gülmüşler. Padişahın da suratı birden asılmış. Kaşlarını çatarak: Ne dedin, ne dedin? diye bağırmış. Beni tuz kadar seviyorsun ha? Seni utanmaz, hain evlat seni. Dünyada tuzdan daha kıymetli bir şey bulamadın mı? Sonra, hiddetle, yanındaki küçük bir sedef sandıktan iki kese altın çıkarmış. Birini büyük oğluna, ötekini de ortanca oğluna atmış. Onlara, eliyle dışarı çıkmalarını işaret etmiş. Her iki oğlu da âdeta yerleri öpüp geri geri giderlerken, padişah ellerini çırpmış. İçeri bir Arap girince: Çabuk bana cellâtları çağırın! Diye bağırmış. Arap uşak hemen dışarıya çıkmış. Kısa bir zaman sonra, iri boylu, yarı çıplak bir halde, korkunç iki Arap cellâtla içeri girmiş. 1 Padişah, küçük oğlunu göstererek: Çabuk bunu alın! Kafasını uçurun! Diye bağırmış. Eğer emrimi yerine getirmezseniz, ikinizi de parça parça doğratırım… Herkes gibi sarayda küçük şehzadeyi cellâtlar da pek çok severlermiş. Padişahın bu emri üzerine, onu tutup sürükleyerek dışarıya çıkarmışlar. Hemen iki at hazırlatmışlar. Birisi küçük şehzadeyi yanına almış. Atları dağlara doğru sürüp gitmişler. Saraydan oldukça uzak bir yerde, bir dağ başında durmuşlar. Küçük şehzade pek üzüntülü imiş. Dokunsalar nerede ise ağlayacakmış. Cellâtlar onun bu haline acımışlar. Bir tanesi: Şehzadem, demiş, biz sana kıyamayacağız. Ama padişahımızın emrini sen de kulaklarınla duydun. Bari gömleğini çıkarıp bize ver de, bir tavşan yakalayıp onun kanına bulayalım… “İşte şehzadeyi kestik” diye kanlı gömleği götürüp babanıza verelim. Sen de buralardan uzaklaş, bir daha memlekete dönme! Şehzade, cellâtların bu teklifine sevinmiş. Hemen soyunup gömleğini onlara vermiş. Hayatını bağışladıkları için her ikisine de teşekkür etmiş. Atın birini de onlardan alarak uzaklaşmış, gözden kaybolmuş. Az gitmiş, uz gitmiş, dere tepe düz gitmiş, altı ay bir güz gitmiş… Nihayet bir memlekete varmış. O kadar yorgunmuş ki, neredeyse, attan inerek yere uzanıp uyuyacakmış. Şehre girerken, yol kenarındaki ilk evin kapısını çalmış. Kapıyı ihtiyar bir kadın açmış. Ona, şehzade olduğunu bildirmemiş, dünyada kimsesi bulanmadığını, bu memleketin de yabancısı olduğunu söyleyerek kendisini evlatlığa kabul etmesini rica etmiş. Zaten ihtiyar kadının da hiç kimsesi yokmuş. Zahmet çekmeden yetişmiş bir çocuk sahibi oldum diye sevinerek şehzadeyi evlatlığa kabul etmiş. İhtiyar kadın, şehzadenin önüne yiyecek koymuş. Karnını doyuran şehzade, gidip çeşmede elini, yüzünü, ayaklarını güzelce yıkamış. Sonra atının da karnını doyurmuş. Bu işler bitince, kadının yaptığı yatağa kendini atarak derin bir uykuya dalmış. Ertesi sabah uyandığı zaman, şehzade, pencereden halkın akın halinde bir tarafa doğru gittiğini görmüş, ihtiyar kadına: 2 Anacığım demiş, herkes böyle nereye gidiyor? Bayram filan mı var? İhtiyar kadın: Bayram değil ama oğlum, demiş, ondan daha önemli bir şey var. Bugün talih kuşunu uçuracaklar, padişahımızı seçecekler… Bu sefer şehzade: Ne olur anacığım, demiş, beni de götür. Hiç olmazsa seyrederiz. İhtiyar kadın evlatlığını kıramamış. Kalkıp giyinerek sokağa çıkmışlar. Halkla beraber büyük meydana gitmişler. Herkes toplandıktan sonra, talih kuşunu uçurmuşlar. Talih kuşu, kalabalığın üzerinde dolaşmaya başlamış. Kimisi, “acaba bana mı konacak?” diye heyecan geçiriyor, kimisi de, “benim başıma konsun” diye ayaklarının ucuna basarak boyunu yükseltiyormuş. Ne ise, kuş, döne dolaşa gelip bizim küçük şehzadenin başına konmamış mı? Buna hiç kimse razı olmamış. Her kafadan bir laf çıkıyor, kimisi de: O yabancı, padişah olamaz! diye bağırıyormuş. Çaresiz seçimi bozmuşlar. Ertesi sabah tekrar toplanmaya karar vermişler. Ertesi gün herkes gene meydanda toplanmış. Bu sefer de bir yanlışlık olur da, halkı kızdırırım diye, küçük şehzade, gidip yol kenarındaki mezarlıkta, bir taşın yanında oturmuş. Talih kuşunu uçurmuşlar. Halk heyecandan kırılıyormuş. Ama kimsede de ses seda yokmuş. Gözler hep havada kuşun uçuşunu dikkatle takip ediyormuş. Talih kuşu, döne dolaşa gidip bu sefer de mezarlık kenarında oturan şehzadenin başına konmamış mı? Halk gene kıyameti koparmış. Bir taraftan da: Olmadı, olmadı, Türk’ün şartı üçtür; diye bağıranlar olmuş. Çaresiz bu seçimi de bozmuşlar. Yeniden toplanmaya karar vermişler. Ertesi sabah, halk meydanda çok erkenden toplanmış. Şehzade ile ihtiyar kadın evlerinden henüz çıkmış, meydana doğru gelirlerken, talih kuşu uçurulmuş. Kuş gene kalabalığın üzerinde birkaç defa dönmüş. Sonra oradan hızla uzaklaşarak, gidip meydana doğru yeni gelmekte olan şehzadenin başına üçüncü defa konmuş. Bu sefer hiç kimse itiraz edememiş. Bizim küçük şehzade de padişah olarak o memleketin idaresini eline almış. Akıllı çocuk olduğu için, kısa zamanda halka kendini sevdirmiş. Birçok işler yapmış. 3 Memleketi gül gibi idare etmeye başlamış. TÜRKÇE DERSİ OKUDUĞUNU ANLAMA SINAVI – 4 ( TUZ ) Adım Soyadım : ………………………………………………………………………………………… Okul Numaram : ………………………………….. 1. Hangisi padişahın özelliklerinden biri değildir? A) Aklı kıt biriymiş. B) Herkes kendisine gülermiş. C) Devlet işleriyle çok uğraşırmış. 2. Padişahın “Beni ne kadar çok seviyorsunuz?” sorusuna büyük oğlu nasıl cevap vermiş? A) Altın kadar, elmas kadar, pırlanta kadar seviyorum. B) Bal kadar, börek kadar, kadayıf kadar seviyorum. C) Tuz kadar seviyorum. 3. “Baba seni tuz kadar seviyorum.” diyen kimdir? A) Ortanca şehzade B) Küçük şehzade C) Büyük şehzade 4. Cellâtlar, küçük şehzadeyi neden öldürmemişler? A) Para aldıkları için. B) Şehzadeden korktukları için. C) Onu çok sevdikleri için. 5. Küçük şehzade, gömleğini neden cellâtlara vermiş? A) Hediye olsun diye. B) Hatıra olsun diye. C) Padişahı kandırmak için. 6. Yalnız, aç-susuz ve bitkin şehzadeye kim yardım etmiş? A) Avcılar B) İhtiyar bir kadın C) Köy bekçisi 7. Halk neden talih kuşunu uçuruyormuş? A) Gösteri yapmak için. B) Şans getirmesi için. C) Padişahı seçmek için. TÜRKÇE DERSİ OKUDUĞUNU ANLAMA SINAVI – 3 ( TUZ ) Adım Soyadım : ………………………………………………………………………………………… Okul Numaram : ………………………………….. 1. Hangisi padişahın özelliklerinden biri değildir? A) Aklı kıt biriymiş. B) Herkes kendisine gülermiş. C) Devlet işleriyle çok uğraşırmış. 2. Padişahın “Beni ne kadar çok seviyorsunuz?” sorusuna büyük oğlu nasıl cevap vermiş? A) Altın kadar, elmas kadar, pırlanta kadar seviyorum. B) Bal kadar, börek kadar, kadayıf kadar seviyorum. C) Tuz kadar seviyorum. 3. “Baba seni tuz kadar seviyorum.” diyen kimdir? A) Ortanca şehzade B) Küçük şehzade C) Büyük şehzade 4. Cellâtlar, küçük şehzadeyi neden öldürmemişler? A) Para aldıkları için. B) Şehzadeden korktukları için. C) Onu çok sevdikleri için. 5. Küçük şehzade, gömleğini neden cellâtlara vermiş? A) Hediye olsun diye. B) Hatıra olsun diye. C) Padişahı kandırmak için. 6. Yalnız, aç-susuz ve bitkin şehzadeye kim yardım etmiş? A) Avcılar B) İhtiyar bir kadın C) Köy bekçisi 7. Halk neden talih kuşunu uçuruyormuş? A) Gösteri yapmak için. B) Şans getirmesi için. C) Padişahı seçmek için. 8. Talih kuşu, kimin başına konmuş? A) İhtiyar kadına B) Küçük şehzadeye C) Padişahın başına 9. Küçük şehzade, ülkeyi nasıl yönetmiş? A) Gül gibi idare etmiş. B) Başarısız olmuş. C) Hiç kimse onu sevmemiş. 10. Babası, küçük şehzadenin davetini neden kabul etmiş? A) Onu öldürmek için. B) Gezip, eğlenmeyi sevdiği için. C) Savaş yapmak için. 11. Babası, neden küçük oğlunu tanıyamamış? A) Bıyık ve sakal bıraktığı için. B) Estetik ve makyaj yaptığı için. C) Peruk taktığı için. 12. Küçük şehzade, neden yemeklere tuz koydurmamış? A) Babasını çok sevdiği ve tuz babasına dokunduğu için. B) O ülkede hiç tuz olmadığı için. C) Babasına ders vermek ve geçmişi hatırlatmak için. 13. Bu masalda hangilerinden bahsedilmemiştir? A) Avcı, şeker, prenses B) Padişah, cellât, tuz C) Talih kuşu, ihtiyar kadın 14. Bu masalın kahramanları kimlerdir? A) Küçük şehzade, padişah B) Büyük şehzade, ihtiyar kadın C) Talih kuşu, cellât 8. Talih kuşu, kimin başına konmuş? A) İhtiyar kadına B) Küçük şehzadeye C) Padişahın başına 9. Küçük şehzade, ülkeyi nasıl yönetmiş? A) Gül gibi idare etmiş. B) Başarısız olmuş. C) Hiç kimse onu sevmemiş. 10. Babası, küçük şehzadenin davetini neden kabul etmiş? A) Onu öldürmek için. B) Gezip, eğlenmeyi sevdiği için. C) Savaş yapmak için. 11. Babası, neden küçük oğlunu tanıyamamış? A) Bıyık ve sakal bıraktığı için. B) Estetik ve makyaj yaptığı için. C) Peruk taktığı için. 12. Küçük şehzade, neden yemeklere tuz koydurmamış? A) Babasını çok sevdiği ve tuz babasına dokunduğu için. B) O ülkede hiç tuz olmadığı için. C) Babasına ders vermek ve geçmişi hatırlatmak için. 13. Bu masalda hangilerinden bahsedilmemiştir? A) Avcı, şeker, prenses B) Padişah, cellât, tuz C) Talih kuşu, ihtiyar kadın 14. Bu masalın kahramanları kimlerdir? A) Küçük şehzade, padişah B) Büyük şehzade, ihtiyar kadın C) Talih kuşu, cellât 3. Sınıflar Okuduğunu Anlama Sınavı … Adı: …………... Soyadı: ……….. 3. Sınıflar Okuduğunu Anlama Sınavı … Adı: …………... Soyadı: ……….. 3. Sınıflar Okuduğunu Anlama Sınavı … Adı: …………... Soyadı: ……….. 3. Sınıflar Okuduğunu Anlama Sınavı … Adı: …………... Soyadı: ……….. 3. Sınıflar Okuduğunu Anlama Sınavı … Adı: …………... Soyadı: ……….. 3. Sınıflar Okuduğunu Anlama Sınavı … Adı: …………... Soyadı: ……….. 1 A B C 1 A B C 1 A B C 1 A B C 1 A B C 1 A B C 2 A B C 2 A B C 2 A B C 2 A B C 2 A B C 2 A B C 3 A B C 3 A B C 3 A B C 3 A B C 3 A B C 3 A B C 4 A B C 4 A B C 4 A B C 4 A B C 4 A B C 4 A B C 5 6 A B C A B C B C B C B C B C B C A B C A B C A B C 5 6 A A 5 6 A C 5 6 A B 5 6 A A 5 6 A B C 7 A B C 7 A B C 7 A B C 7 A B C 7 A B C 7 A B C 8 A B C 8 A B C 8 A B C 8 A B C 8 A B C 8 A B C 9 A B C 9 A B C 9 A B C 9 A B C 9 A B C 9 A B C 10 11 A B C A B C B C B C B C B C B C A B C A B C A B C 10 11 A A 10 11 A C 10 11 A B 10 11 A A 10 11 A B C 12 A B C 12 A B C 12 A B C 12 A B C 12 A B C 12 A B C 13 A B C 13 A B C 13 A B C 13 A B C 13 A B C 13 A B C 14 A B C 14 A B C 14 A B C 14 A B C 14 A B C 14 A B C 15 A B C 15 A B C 15 A B C 15 A B C 15 A B C 15 A B C Doğru: Doğru: Doğru: Doğru: Doğru: Doğru: Yanlış: Yanlış: Yanlış: Yanlış: Yanlış: Yanlış: PUAN: PUAN: PUAN: PUAN: PUAN: PUAN: bağırıyormuş cadı. Sonra da mutfağa gidip Gretel’e daha fazla yemek yapmasını söylüyormuş. Bu böyle bir ay sürmüş. Bir gün artık cadının sabrı taşmış. “Şişman, zayıf fark etmez. Bugün Hansel böreği yapacağım!” diye haykırmış Gretel’e. “Fırına bak bakalım hamur kıvama gelmiş mi!” Korku içinde yaşamasına rağmen Gretel’in de Hansel gibi hâlâ aklı yerindeymiş. Cadının onu fırına iteceğini anlamış. “Başımı fırına sokamıyorum! Hamuru göremiyorum!” diye sızlanmış. Cadı elinin tersiyle Gretel’i hızla kenara itmiş ve başını fırına sokmuş. Gretel bütün gücünü toplayıp yaşlı cadıyı fırının içine itmiş, sonra da arkasından kapağı kapamış. Hansel böylece kurtulmuş, ama hâlâ eve nasıl gideceklerini bilmiyorlarmış. Tekrar ormana dalmışlar. Bir süre sonra karşılarına bir dere çıkmış. Bir ördek önce Hansel’i sonra da Gretel’i karşı kıyıya geçirmiş. Çocuklar birden bulundukları yeri tanımışlar. Hızla evlerine doğru koşmuşlar. Onları karşısında gören babaları çok mutlu olmuş. Sevinç gözyaşları içinde, onları ormanda bıraktıktan kısa bir süre sonra o acımasız üvey annelerinin ailesinin yanına gittiğini söylemiş. Yaptıkları için üzüntüden nasıl kahrolduğunu anlatmış. Babalarını bir sürpriz daha bekliyormuş. Hansel ceplerinden, Gretel de önlüğünün cebinden cadının evinde buldukları altın ve elmasları çıkartmışlar. Ailenin tüm sıkıntıları sona ermiş böylece. O günden sonra da ömürlerini mutluluk içinde sürdürmüşler. 4 HANSEL ve GRETEL Bir zamanlar anneleri daha bebekken ölen Hansel ve Gretel adında iki kardeş varmış. Oduncu olan babaları, anneleri öldükten birkaç yıl sonra tekrar evlenmiş. Oduncunun yeni karısı hali vakti yerinde bir aileden geliyormuş. Bu kadın ormandaki virane bir kulübede oturmaktan ve kıt kanaat yaşamaktan nefret ediyor ve üvey çocuklarını da hiç sevmiyormuş. Hansel ve Gretel çok soğuk bir kış gecesi, yataklarına yatmış uyumaya hazırlanırken, üvey annelerinin babalarına, “Çok az yiyeceğimiz kaldı. Eğer bu çocuklardan kurtulmazsak, hepimiz açlıktan öleceğiz,” dediğini duymuşlar. Babaları bağırarak karşı çıkmış. “Tartışmaya gerek yok,” demiş karısı. “Ben kararımı verdim. Yarın onları ormana götürüp bırakacağız.” “Endişe etme,” diyerek kardeşini teselli etmiş Hansel. “Evin yolunu buluruz.” O gece Hansel geç saatlerde gizlice dışarı çıkmış ve cebine bir sürü çakıl doldurmuş. Sabah olunca, ailece ormana doğru yürümeye başlamışlar. Yürürlerken Hansel cebindeki çakılları kimseye fark ettirmeden atıp, geçtikleri yolu işaretlemiş. Öğle üzeri babalarıyla üvey anneleri onlar için bir ateş yakmışlar ve hemen geri döneceklerini söyleyip ormanın içinde yok olmuşlar. Tabii geri dönmemişler. 1 Kurtlar etraflarında ulurken tir tir titreyen Hansel ve Gretel ay doğana kadar ateşin yanından ayrılmamış. Sonra ay ışığında parlayan çakılları izleyerek hemen evin yolunu bulmuşlar. Babaları onları görünce sevinçten havalara uçmuş. Üvey anneleri de çok sevinmiş gibi davranmış ama aslında kararını değiştirmemiş. Üç gün sonra onlardan kurtulmayı tekrar denemek istemiş. Gece, çocukların odasının kapısını kilitlemiş. Bu sefer Hansel’in çakıl toplamasına izin vermemiş. Ama Hansel zeki bir çocukmuş. Sabah ormana doğru yürürlerken, akşam yemeğinde cebine sakladığı kuru ekmeğin kırıntılarını yere saçıp arkasında bir iz bırakmış. Öğleye doğru üvey anneleriyle babaları çocukları yine bırakıp gitmişler. Onların geri dönmediklerini görünce, Hansel ve Gretel sabırla ayın doğup yollarını aydınlatmasını beklemişler. Ama bu sefer geride bıraktıkları izi bulamamışlar. Çünkü kuşlar bütün ekmek kırıntılarını yiyip bitirmişler. Bu defa çocuklar gerçekten de kaybolmuşlar. Ormanda, üç gün üç gece, aç açına ve korkudan titreyerek dolanıp durmuşlar. Üçüncü gün, bir ağacın dalında kar beyazı bir kuş görmüşler. Kuş onlara güzel sesiyle şarkılar söylemiş. Onlar da açlıklarını unutup kuşun peşine düşmüşler. Kuş onları tuhaf bir evin önüne getirmiş. Bu evin duvarları ekmekten, çatısı pastadan ve pencereleri şekerdenmiş. Çocuklar tüm sıkıntılarını unutmuşlar ve eve doğru koşmuşlar. Tam Hansel çatıdan, Gretel de pencereden bir parça yiyecekken içeriden bir ses duyulmuş: “Evimi kim kemiriyor bakiim?” Bir bakmışlar kapıda dünya tatlısı yaşlı bir teyze. “Zavallıcıklarım benim,” demiş kadın, “girin içeri.” İçeri girmişler ve hayatlarında hiç yemedikleri yiyecekleri yemişler. O gece kuş tüyü yataklarda yatmışlar. Fakat sabah her şey değişmiş. Yaşlı kadın dikkatsiz çocukları tuzağa düşürmek için evini ekmek ve pastadan yapmış bir cadıymış meğer. Hansel’i saçlarından tuttuğu gibi yataktan kaldırmış ve onu bir ahıra kilitlemiş. Sonra da Gretel’i sürüye sürüye mutfağa götürmüş. “Kardeşin bir deri bir kemik!” demiş cırtlak bir sesle. “Ona yemekler pişir! Onu şişmanlat! Eti budu yerine gelince ağzıma layık bir yemek olacak! Ama sen hiçbir şey yemeyeceksin! Bütün yemekleri o yiyecek.” Gretel ağlamış, ağlamış, ama çaresiz cadının söylediklerini yapmış. Neyse ki Hansel’in aklı hâlâ başındaymış. Gözleri pek iyi görmeyen cadıyı kandırmaya karar vermiş. Cadı şişmanlayıp şişmanlamadığını anlamak için her sabah Hansel’in parmağını yokluyormuş. Hansel de parmağı yerine bir tavuk kemiği uzatıyormuş ona. “Yok, olmaz. Yeterince şişman değil!” diye 2 4 3 4 TÜRKÇE DERSİ OKUDUĞUNU ANLAMA SINAVI – 5 ( HANSEL ve GRETEL ) Adım Soyadım : ………………………………………………………………………………………… Okul Numaram : ………………………………….. 1. Hansel ve Gretel’in babası ne iş yapıyormuş? A) Avcılık B) Bekçilik C) Odunculuk 2. Üvey anne, çocuklara nasıl davranıyormuş? A) Onları kendi çocukları gibi seviyormuş. B) Çocukları hiç sevmiyormuş. C) Bu evde yeni ailesiyle çok mutluymuş. 3. Üvey anne, neden çocuklardan kurtulmak istiyormuş? A) Az yiyecekleri kaldığı için. B) Balayına çıkmak için C) Saraya yerleşmek için 4. Birinci defa ormana bırakılan çocuklar, geri dönüş yolunu nasıl bulmuşlar? A) Pusulaya bakarak. B) Haritaya bakarak. C) Çakıl taşlarını kullanarak. 5. İkinci defa ormana bırakılan çocuklar, yolu neden bulamamışlar? A) Kuşlar ekmek kırıntılarını yemiş. B) Karanlık olduğu için. C) Orman büyük olduğu için. 6. Duvarları ekmek, çatısı pasta ve pencereleri şeker olan evi, neyin sayesinde bulmuşlar? A) Küçük geyiğin B) Beyaz kuşun C) Pamuk tavşanın 7. Evin sahibi yaşlı kadın önce onlara nasıl davranmış? A) Yemek verip, yatırmış. B) Kapıdan kovmuş. C) Onları bekçiye teslim etmiş. TÜRKÇE DERSİ OKUDUĞUNU ANLAMA SINAVI – 5 ( HANSEL ve GRETEL ) Adım Soyadım : ………………………………………………………………………………………… Okul Numaram : ………………………………….. 1. Hansel ve Gretel’in babası ne iş yapıyormuş? A) Avcılık B) Bekçilik C) Odunculuk 2. Üvey anne, çocuklara nasıl davranıyormuş? A) Onları kendi çocukları gibi seviyormuş. B) Çocukları hiç sevmiyormuş. C) Bu evde yeni ailesiyle çok mutluymuş. 3. Üvey anne, neden çocuklardan kurtulmak istiyormuş? A) Az yiyecekleri kaldığı için. B) Balayına çıkmak için C) Saraya yerleşmek için 4. Birinci defa ormana bırakılan çocuklar, geri dönüş yolunu nasıl bulmuşlar? A) Pusulaya bakarak. B) Haritaya bakarak. C) Çakıl taşlarını kullanarak. 5. İkinci defa ormana bırakılan çocuklar, yolu neden bulamamışlar? A) Kuşlar ekmek kırıntılarını yemiş. B) Karanlık olduğu için. C) Orman büyük olduğu için. 6. Duvarları ekmek, çatısı pasta ve pencereleri şeker olan evi, neyin sayesinde bulmuşlar? A) Küçük geyiğin B) Beyaz kuşun C) Pamuk tavşanın 7. Evin sahibi yaşlı kadın, onlara önce nasıl davranmış? A) Yemek verip, yatırmış. B) Kapıdan kovmuş. C) Onları bekçiye teslim etmiş. 8. Cadı kadın, Hansel’i neden şişmanlatmak istiyormuş? A) Çok güçlü olsun diye. B) Ona çok iş yaptırmak için. C) Onu yemek için. 9. Hansel, parmağını göstermek yerine cadıyı nasıl kandırıyormuş? A) Ona tavuk kemiği uzatarak. B) Ona tavşan kemiği uzatarak. C) Ona koyun kemiği uzatarak. 10. Cadının sabrı ne zaman tükenmiş? A) Bir hafta sonra. B) Bir ay sonra. C) Bir yıl sonra. 11. Hansel ve Gretel, yaşlı cadıdan nasıl kurtulmuşlar? A) Cadıyı bodruma kapatmışlar. B) Cadıyı kuyuya atmışlar. C) Cadıyı fırına atmışlar. 12. İki kardeş, babalarına hangi sürprizi yapmışlar? A) Yanlarında getirdikleri şeker ve pastalarla sürpriz yapmışlar. B) Yanlarında getirdikleri altın ve elmaslarla sürpriz yapmışlar. C) Yanlarında getirdikleri altından balta ve kemerle sürpriz yapmışlar. 13. “üvey anne – Hansel – bekçi – Gretel – baba – prens – yaşlı cadı – beyaz kuş – peri kızı – cüce” Bu masalda yukarıdakilerden kaç tanesinden bahsedilmemiştir? A) 3 B) 4 C) 5 14. Bu masalın kahramanları kimlerdir ve olay nerede geçmektedir? A) Üvey anne, cadı – kulübede B) cadı, oduncu – dere kenarında C) İki kardeş – ormanda 8. Cadı kadın, Hansel’i neden şişmanlatmak istiyormuş? A) Çok güçlü olsun diye. B) Ona çok iş yaptırmak için. C) Onu yemek için. 9. Hansel, parmağını göstermek yerine cadıyı nasıl kandırıyormuş? A) Ona tavuk kemiği uzatarak. B) Ona tavşan kemiği uzatarak. C) Ona koyun kemiği uzatarak. 10. Cadının sabrı ne zaman tükenmiş? A) Bir hafta sonra. B) Bir ay sonra. C) Bir yıl sonra. 11. Hansel ve Gretel, yaşlı cadıdan nasıl kurtulmuşlar? A) Cadıyı bodruma kapatmışlar. B) Cadıyı kuyuya atmışlar. C) Cadıyı fırına atmışlar. 12. İki kardeş, babalarına hangi sürprizi yapmışlar? A) Yanlarında getirdikleri şeker ve pastalarla sürpriz yapmışlar. B) Yanlarında getirdikleri altın ve elmaslarla sürpriz yapmışlar. C) Yanlarında getirdikleri altından balta ve kemerle sürpriz yapmışlar. 13. “üvey anne – Hansel – bekçi – Gretel – baba – prens – yaşlı cadı – beyaz kuş – peri kızı – cüce” Bu masalda yukarıdakilerden kaç tanesinden bahsedilmemiştir? A) 3 B) 4 C) 5 14. Bu masalın kahramanları kimlerdir ve olay nerede geçmektedir? A) Üvey anne, cadı – kulübede B) cadı, oduncu – dere kenarında C) İki kardeş – ormanda 3. Sınıflar Okuduğunu Anlama Sınavı … Adı: …………... Soyadı: ……….. 3. Sınıflar Okuduğunu Anlama Sınavı … Adı: …………... Soyadı: ……….. 3. Sınıflar Okuduğunu Anlama Sınavı … Adı: …………... Soyadı: ……….. 3. Sınıflar Okuduğunu Anlama Sınavı … Adı: …………... Soyadı: ……….. 3. Sınıflar Okuduğunu Anlama Sınavı … Adı: …………... Soyadı: ……….. 3. Sınıflar Okuduğunu Anlama Sınavı … Adı: …………... Soyadı: ……….. 1 A B C 1 A B C 1 A B C 1 A B C 1 A B C 1 A B C 2 A B C 2 A B C 2 A B C 2 A B C 2 A B C 2 A B C 3 A B C 3 A B C 3 A B C 3 A B C 3 A B C 3 A B C 4 A B C 4 A B C 4 A B C 4 A B C 4 A B C 4 A B C 5 6 A B C A B C B C B C B C B C B C A B C A B C A B C 5 6 A A 5 6 A C 5 6 A B 5 6 A A 5 6 A B C 7 A B C 7 A B C 7 A B C 7 A B C 7 A B C 7 A B C 8 A B C 8 A B C 8 A B C 8 A B C 8 A B C 8 A B C 9 A B C 9 A B C 9 A B C 9 A B C 9 A B C 9 A B C 10 11 A B C A B C B C B C B C B C B C A B C A B C A B C 10 11 A A 10 11 A C 10 11 A B 10 11 A A 10 11 A B C 12 A B C 12 A B C 12 A B C 12 A B C 12 A B C 12 A B C 13 A B C 13 A B C 13 A B C 13 A B C 13 A B C 13 A B C 14 A B C 14 A B C 14 A B C 14 A B C 14 A B C 14 A B C 15 A B C 15 A B C 15 A B C 15 A B C 15 A B C 15 A B C Doğru: Doğru: Doğru: Doğru: Doğru: Doğru: Yanlış: Yanlış: Yanlış: Yanlış: Yanlış: Yanlış: PUAN: PUAN: PUAN: PUAN: PUAN: PUAN: Üvey kardeşleri ayakkabıyı denemişler. Olmamış. Ayaklarına girmemiş bile. Prens çok üzgünmüş, çünkü uğramadığı sadece birkaç ev kalmış. Tam oradan ayrılacakken evin hizmetçisi dikkatini çekmiş. KÜLKEDİSİ (CİNDERELLA) Bir zamanlar güzeller güzeli bir kız varmış. Annesi ölünce babası yeniden evlenmiş. Üvey annesi de ilk "Hanımefendi," demiş evliliğinden olan iki kızıyla birlikte Prens, Külkedisi’ne, "Bir gelip eve yerleşmiş. Bu iki kız, yeni de siz deneseniz?" kız kardeşlerinden hiç hoşlanmamış. "O mu deneyecek? Ne Odasında ne var ne yoksa tavan münasebet!" diye arasına fırlatıp atmışlar. Ona bir haykırmış üvey kardeşler. kardeş gibi davranmak şöyle dursun, Fakat Prens ısrar etmiş. bütün ev işlerini üzerine yıkmışlar. Ev işleri bittikten sonra bile Külkedisi’nin ne kadar kızın, onlarla oturmasına izin verilmiyormuş. Akşamları, güzel bir kız olduğu mutfakta, sönmekte olan ocağın önünde duruyormuş tek gözünden kaçmamış. başına, ellerini küllere doğru tutup ısınmaya çalışarak. Bu Tabii ayakkabı Külkedisi’nin ayağına kalıp gibi oturmuş. Prens yüzden üvey kız kardeşleri ona "Külkedisi" adını takmışlar. diz çöküp Külkedisi’ne evlenme teklif ederken iki üvey kardeşe Bir gün iki kız kardeşe sarayda verilecek bir balo için davetiye de öfke ve kıskançlıkla olanları seyretmek kalmış. Külkedisi gelmiş. İkisi de heyecandan deliye dönmüşler. Herkes prensin prensin teklifini tabii ki kabul etmiş. Ve harika bir düğünle evlenmek istediğini biliyormuş. ‘Bakarsın ikimizden birini evlenip mutlu mesut yaşamışlar. seçer, belli mi olur?’ diye düşünmüşler. İki kız kardeş de kendilerini mümkün olduğunca güzelleştirmek için hemen kolları sıvamışlar. Fakat maalesef bu biraz zormuş, çünkü Külkedisi’nin aksine bayağı çirkinmiş her ikisi de. Balo akşamı, üvey kardeşleri gittikten sonra külkedisi mutfakta oturmuş ve için için ağlamaya başlamış. "Neyin var, neden ağlıyorsun Külkedisi?" diye sormuş bir kadın sesi. "Ben de baloya gitmek istiyordum," demiş hıçkırarak Külkedisi. "Gideceksin öyleyse," dönüşecek. Prensin bunu görmesini istemezsin herhalde? demiş ses. Külkedisi Şimdi git, dilediğince eğlen." duyduğu sese doğru O gece Külkedisi balonun yıldızı dönüp bakmış, olmuş. Baloya katılan hanımlar - şaşkınlıktan özellikle de iki üvey kız kardeşi- onun donakalmış. Güzel bir elbisesini çok beğenmişler ve terzisinin kadın duruyormuş yanı adını öğrenmek için ona yalvarmışlar. başında. Beyefendilerin hepsi onunla dans "Ben senin peri annenim," demiş kadın. "Şimdi kaybedecek etmek için birbirleriyle yarışmışlar. Prens ise görür görmez ona zamanımız yok! Bana bir balkabağı getir hemen!" âşık olmuş! Ve o andan sonra hiç kimseye bu kızla dans Külkedisi bir balkabağı getirmiş. Peri annesi sihirli değneğiyle etmek için izin verilmemiş. Saatler saatleri, dakikalar dakikaları dokununca, balkabağı birdenbire altından bir fayton oluvermiş. kovalamış ve Külkedisi saat tam on ikiyi vuracağı sırada evde "Şimdi de altı fare..." Külkedisi altı fare bulup getirmiş, peri olması gerektiğini hatırlamış. "Gitme!" diye seslenmiş prens annesi onları hemen ata dönüştürmüş. "Bir sıçan..." Onu da arabacı yapmış. "Ve altı kertenkele..." Onları da faytonun arkasında koşacak altı uşağa çevirivermiş. Nihayet Külkedisi’ne gelmiş sıra. Peri değneğiyle bir dokununca Külkedisi’nin yırtık, pırtık giysileri nefesleri kesecek harika bir elbiseye dönmüşmüş. Ayaklarında bir çift camdan ayakkabı pırıl pırıl parlıyormuş. "Bir şey var yalnız," demiş Peri. "Gece yarısına kadar eve dönmelisin. Saat on ikide elbisen tekrar eski giysilerine, faytonun balkabağına, atların fareye arkasından, ama Külkedisi bir an bile durmadan koşup oradan uzaklaşmış. Sokağa çaktığında elbisesi tekrar eski elbiselerine dönüşmüş. Geriye kala kala camdan ayakkabıların bir teki kalmış. Diğer tekini nerede kaybettiğini bilmiyormuş. O gece Külkedisi uyuyana kadar ağlamış. Hayatının bir daha asla o geceki kadar harika olamayacağını düşünüyormuş. Ama bu doğru değilmiş. Ayakkabının diğer tekini sarayın merdivenlerinde bulmuşlar. Ertesi sabah prens ev ev dolaşıp ayakkabıyı tek tek bütün genç kızlara denetmiş. "Bu ayakkabının dün gece karşılaştığım güzel sahibini bulamazsam yaşayamam," demiş. Derken Külkedisi’nin evine gelmiş. TÜRKÇE DERSİ OKUDUĞUNU ANLAMA SINAVI – 6 ( KÜLKEDİSİ ) Adım Soyadım : ………………………………………………………………………………………… Okul Numaram : ………………………………….. 1. Üvey annenin kaç tane kızı varmış? A) Bir tane B) İki tane C) Üç tane 2. Külkedisi’nin, üvey kardeşleri ile arası nasılmış? A) Birlikte çok mutluymuşlar. B) Her şeyi birlikte yapmaktan zevk alırlarmış. C) Üvey kardeşleri ona çok kötü davranıyorlarmış. 3. Üvey kardeşleri neden ona, “Külkedisi” diyorlarmış? A) Kedilerle külde oynadığı için. B) Ceplerinde kül taşıdığı için. C) Hep ocağın başında durup ısındığı için. 4. Üvey kız kardeşler, neden saraydaki baloya gitmek istemişler? A) Kralı görmek için. B) Prensle evlenmek için. C) Sarayı görmek için. 5. Peri anne, sihir yaparak balkabağını neye dönüştürmüş? A) Altından faytona B) Güzel bir ata C) Yakışıklı arabacıya 6. Peri anne, Külkedisi’ne hangi uyarıyı yapmış? A) Sakın dans etme. B) Saat on ikide eve dön C) Hiç kimseyle konuşma. 7. Saraydaki baloda en göze çarpan kimmiş? A) Külkedisi B) Üvey kız kardeşler C) Kral ve karısı TÜRKÇE DERSİ OKUDUĞUNU ANLAMA SINAVI – 6 ( KÜLKEDİSİ ) Adım Soyadım : ………………………………………………………………………………………… Okul Numaram : ………………………………….. 1. Üvey annenin kaç tane kızı varmış? A) Bir tane B) İki tane C) Üç tane 2. Külkedisi’nin, üvey kardeşleri ile arası nasılmış? A) Birlikte çok mutluymuşlar. B) Her şeyi birlikte yapmaktan zevk alırlarmış. C) Üvey kardeşleri ona çok kötü davranıyorlarmış. 3. Üvey kardeşleri neden ona, “Külkedisi” diyorlarmış? A) Kedilerle külde oynadığı için. B) Yatağında kül biriktirdiği için. C) Hep ocağın başında durup ısındığı için. 4. Üvey kız kardeşler, neden saraydaki baloya gitmek istemişler? A) Kralı görmek için. B) Prensle evlenmek için. C) Sarayı görmek için. 5. Peri anne, sihir yaparak balkabağını neye dönüştürmüş? A) Altından faytona B) Güzel bir ata C) Yakışıklı arabacıya 6. Peri anne, Külkedisi’ne hangi uyarıyı yapmış? A) Sakın dans etme. B) Saat on ikide eve dön C) Hiç kimseyle konuşma. 7. Saraydaki baloda en göze çarpan kimmiş? A) Külkedisi B) Üvey kız kardeşler C) Kral ve karısı 8. Saraydaki baloda hangisi olmamıştır? A) Prens, Külkedisi’ne hayran olmuş. B) Külkedisi çok sıkılmış. 9. Külkedisi, saat on ikide saraydan telaşla çıkarken ne olmuş? A) Elbisesi yırtılmış B) Yüzüğünü düşürmüş C) Beyefendilerin hepsi, Külkedisi ile dans etmek istemişler. C) Ayakkabısının tekini düşürmüş 10. Külkedisi, balodan eve dönünce uyuyana kadar neden ağlamış? A) Bir daha böyle harika bir gece yaşayamayacağını düşündüğü için. B) Üvey annesinden ve kız kardeşlerinden korktuğu için. C) Prensin onu hiç beğenmediğini düşündüğü için. 11. Prens, camdan ayakkabıyı bulunca ne yapmış? A) Hemen alıp müzeye götürmüş. B) Ev ev dolaşıp ayakkabının sahibini aramış. C) Ayakkabıcıya verip kırdırtmış. 12. Üvey kız kardeşler, neden Külkedisi’nin ayakkabıyı denemesini istememişler? A) Külkedisi’nin hizmetçi ve çirkin olduğunu düşündükleri için. B) Külkedisi’nin çok büyük ayakları olduğu için. C) Külkedisi’nin, terbiyesiz ve beceriksiz olduğu için. 13. “peri anne – üvey anne – prens – ayakkabıcı – komutan – üvey kız kardeşler – fare – kertenkele – cam ayakkabı” Bu masalda kaç tanesinden bahsedilmemiştir? A) 2 B) 3 C) 4 14. Bu masalın esas kahramanları kimlerdir ve olay nerede geçmektedir? A) Üvey kız kardeşler, prens – Sarayda B) Peri anne, Külkedisi - Kulübede C) Külkedisi, prens - Sarayda 8. Saraydaki baloda hangisi olmamıştır? A) Prens, Külkedisi’ne hayran olmuş. B) Külkedisi çok sıkılmış. 9. Külkedisi, saat on ikide saraydan telaşla çıkarken ne olmuş? A) Elbisesi yırtılmış B) Yüzüğünü düşürmüş C) Beyefendilerin hepsi, Külkedisi ile dans etmek istemişler. C) Ayakkabısının tekini düşürmüş 10. Külkedisi, balodan eve dönünce uyuyana kadar neden ağlamış? A) Bir daha böyle harika bir gece yaşayamayacağını düşündüğü için. B) Üvey annesinden ve kız kardeşlerinden korktuğu için. C) Prensin onu hiç beğenmediğini düşündüğü için. 11. Prens, camdan ayakkabıyı bulunca ne yapmış? A) Hemen alıp müzeye götürmüş. B) Ev ev dolaşıp ayakkabının sahibini aramış. C) Ayakkabıcıya verip kırdırtmış. 12. Üvey kız kardeşler, neden Külkedisi’nin ayakkabıyı denemesini istememişler? A) Külkedisi’nin hizmetçi ve çirkin olduğunu düşündükleri için. B) Külkedisi’nin çok büyük ayakları olduğu için. C) Külkedisi’nin, terbiyesiz ve beceriksiz olduğu için. 13. “peri anne – üvey anne – prens – ayakkabıcı – komutan – üvey kız kardeşler – fare – kertenkele – cam ayakkabı” Bu masalda kaç tanesinden bahsedilmemiştir? A) 2 B) 3 C) 4 14. Bu masalın esas kahramanları kimlerdir ve olay nerede geçmektedir? A) Üvey kız kardeşler, prens – Sarayda B) Peri anne, Külkedisi - Kulübede C) Külkedisi, prens - Sarayda 3. Sınıflar Okuduğunu Anlama Sınavı … Adı: …………... Soyadı: ……….. 3. Sınıflar Okuduğunu Anlama Sınavı … Adı: …………... Soyadı: ……….. 3. Sınıflar Okuduğunu Anlama Sınavı … Adı: …………... Soyadı: ……….. 3. Sınıflar Okuduğunu Anlama Sınavı … Adı: …………... Soyadı: ……….. 3. Sınıflar Okuduğunu Anlama Sınavı … Adı: …………... Soyadı: ……….. 3. Sınıflar Okuduğunu Anlama Sınavı … Adı: …………... Soyadı: ……….. 1 A B C 1 A B C 1 A B C 1 A B C 1 A B C 1 A B C 2 A B C 2 A B C 2 A B C 2 A B C 2 A B C 2 A B C 3 A B C 3 A B C 3 A B C 3 A B C 3 A B C 3 A B C 4 A B C 4 A B C 4 A B C 4 A B C 4 A B C 4 A B C 5 6 A B C A B C B C B C B C B C B C A B C A B C A B C 5 6 A A 5 6 A C 5 6 A B 5 6 A A 5 6 A B C 7 A B C 7 A B C 7 A B C 7 A B C 7 A B C 7 A B C 8 A B C 8 A B C 8 A B C 8 A B C 8 A B C 8 A B C 9 A B C 9 A B C 9 A B C 9 A B C 9 A B C 9 A B C 10 11 A B C A B C B C B C B C B C B C A B C A B C A B C 10 11 A A 10 11 A C 10 11 A B 10 11 A A 10 11 A B C 12 A B C 12 A B C 12 A B C 12 A B C 12 A B C 12 A B C 13 A B C 13 A B C 13 A B C 13 A B C 13 A B C 13 A B C 14 A B C 14 A B C 14 A B C 14 A B C 14 A B C 14 A B C 15 A B C 15 A B C 15 A B C 15 A B C 15 A B C 15 A B C Doğru: Doğru: Doğru: Doğru: Doğru: Doğru: Yanlış: Yanlış: Yanlış: Yanlış: Yanlış: Yanlış: PUAN: PUAN: PUAN: PUAN: PUAN: PUAN: Gece olduğu halde hava sıcak. Altındaki toprak, gündüz güneşten ısınmış, fırın gibi yanıyor… Küçük kız gözlerini yıldızlardan ayıramıyordu. Uzaktan uzağa gece kuşları ötüyor, kurbağalar bağrışıyordu. Derken bir yıldız kaydı, gökyüzüne geniş bir yay çizerek uzaklaştı, söndü. Kızcağız: “İşte, biri daha öldü.” diye mırıldandı. Bir gün, ninesi söylemişti: “Her yıldız düştükçe yeryüzünden biri ölürmüş…” Ninesini bir daha görebilmek için bir kibrit daha çaktı. Soğuktan kaskatı kesilmiş, beyni durmuştu. O şimdi sokak ortasında olduğunu unutmuş, düşler dünyasına dalmıştı. Kibritin alevinde yine ninesini görüyor, onun sesini işitir gibi oluyordu. İşte ninesi geliyordu. Lapa lapa yağan karların arasından bir melek gibi iniyordu… Geldi, geldi… Kollarını açtı, torununu kucakladı, aldı göklere doğru götürdü… Ertesi sabah, yoldan geçenler, bir evin basamağında donmuş kalmış kızcağızın ölüsünü buldular. Yanı başında bir sürü boş kibrit kutusu vardı. “Zavallı kız ısınmak için bütün kibritlerini yakmış dediler…” Bu kibritlerin alevinde onun ne düşler gördüğünü bilemezlerdi ki. 4 Bir yılbaşı gecesiydi. Dondurucu, kavurucu bir soğuk vardı. Yoldan geçenler paltolarının yakasını kaldırmışlar, atkılarına bürünmüşler, hızlı hızlı yürüyorlardı. Kimi evine geç kalmış, acele ediyor, kimi bir eğlence yerine gidiyordu. Çocuklar koşuyorlar, birbirlerine kartopu atıyorlardı. Gecenin zevkini en çok onlar çıkarıyorlardı. Kahkahalarla gülüyorlar, sevinçle haykırıyorlardı. Yalnız bir çocuk vardı ki gelip geçenler onun farkında değillerdi. Ufak bir kız çocuğu. Başı açık, elbisesi yama içinde, yoksul bir kızcağız. Bir kapının önüne büzülmüş, çıplak ayaklarını altına almıştı. Soğuktan morarmış tir tir titriyordu. Üzerinde oturduğu taş basamakta buz gibiydi. Yavrucağız da sanki donmuş, bir buz parçası kesilmişti. Geniş bir mukavva kutunun içine sıralanmış kibrit kutularına bakarken gözleri yaşarıyordu. Evet, bu bir kibritçi kızdı. O gün bir tek kutu kibrit bile satamamıştı. Satsa, bir kaç kuruş para kazansa, kalkıp evine gider, annesiyle birlikte hiç olmazsa bir kâse sıcak çorba içerdi. Gidemiyordu, çünkü o gün hiç kibrit satamadığını annesine söylemekten çekiniyordu. 1 Soğuktan, üzüntüsünden titreyen kısık, incecik sesiyle “Kibrit var, kibrit” diye bağırıyordu. Sokaktan geçenlerin hiçbiri başını çevirip bakmıyordu… Ah hiç olmazsa ayaklarında terlikleri olsaydı! Biraz önce, sokak sokak dolaşırken, hızla geçen bir arabanın önünden kaçmış, kaçarken terlikleri ayağından fırlamıştı. Karşı kaldırıma geçtikten sonra, dönüp bakmış hınzır bir çocuğun terlikleri kapıp kaçtığını görmüştü. Arkasından seslenmişti ama çocuk alaylı alaylı seslenerek koşa koşa uzaklaşmıştı. Kibritçi kız bunun üzerine bir kapının girintisine sığınmış, oracığa kıvrılıp oturmuştu. Parmakları donmuş, sızlamaya başlamıştı. Kızcağız bu acıya dayanamadı, kutulardan birini açıp bir kibrit çıkardı. Parmakları uyuşmuştu, kibrit çöpünü elinde güçlükle tutuyordu. Eli titreye titreye çöpü duvara sürttü. Kibrit birden alev aldı; tatlı, yumuşacık, turuncu bir alev. Zavallı kız, kibriti bir elinden öbür eline geçirerek, parmaklarını ısıttı. İçi de ısınmıştı. Sanki gürül gürül yanan bir ocağın karşısındaydı. 2 Gözleri aleve dikilmiş, düşlere dalmıştı: Güzel bir odada, büyük bir o cağın karşısında oturuyordu. Arkasında kalın bir yünlü hırka, ayaklarında kürklü terlikler vardı. Isınmış, terlemeye bile başlamıştı… Derken kibrit sönüverdi. Kibritin sönmesiyle, o tatlı düşlerde sona ermişti. Kızcağızın parmakları yeniden donmaya, sızlamaya başlamıştı. Bir kibrit daha yaktı. Bu sırada soğuk bir rüzgâr esti. Kız kibrit sönmesin diye, duvardan yana döndü. Öbür elini aleve siper etti. Aleve bakarken, karşısındaki duvar sanki eridi, birden açıldı, içerisi göründü. İçeride geniş bir oda vardı. Kar gibi bembeyaz örtü yayılmış bir masanın üzerine tabak tabak yiyecekler dizilmişti. Sofrada gümüş şamdanlar yanıyor, odayı gündüz gibi aydınlatıyordu. Kızcağızın gözleri sofranın ortasında, büyük bir tabağa konulmuş, nar gibi kıpkırmızı kaz kızartmasına dikilmişti. Ağzı sulandı. Elini oraya doğru uzattı. Kibrit yana yana sonuna gelmişti, parmağını yakıyordu. Kızcağız çöpü yere atıverdi. Atmasıyla birlikte, yılbaşı sofrası siliniverdi, gözlerinin önüne taş duvar yeniden dikildi. Üçüncü kibrit daha fazla düşler yarattı: Bir yaz gecesi… Kibritçi Kız kırda bir ağacın altına oturmuş, yıldızlara bakıyor. 3 TÜRKÇE DERSİ OKUDUĞUNU ANLAMA SINAVI – 7 ( KİBRİTÇİ KIZ ) Adım Soyadım : ………………………………………………………………………………………… Okul Numaram : ………………………………….. 1. Yılbaşı gecesi hava nasıldı? A) Yağmur yağıyordu. B) Ilık bir hava vardı. C) Dondurucu ve kavurucu bir soğuk vardı. 2. Kibrit satan kız çocuğunun durumu nasıldı? A) Çok mutluydu, gecenin zevkini çıkarıyordu. B) Başı açık, elbisesi yama içinde, yoksul bir kızcağızdı. C) Çok kalın ve sıkı giyinmiş, yeni ayakkabıları vardı. 3. Kibritçi kız, soğuk gecede neden evine gidemiyordu? A) Evin yolunu bulamadığı için. B) Hiç kibrit satamadığını annesine söylemekten çekindiği için. C) Yılbaşı gecesi partiye gitmek ve eğlenmek istediği için. 4. Küçük kızın terliklerine ne olmuştu? A) Hınzır bir çocuk kapıp kaçmış. B) Evde unutmuştu. C) Dereye düşürmüştü. 5. Kibritçi kız çok üşüyünce ne yaptı? A) Komşunun evine gitti. B) Bir kibrit yaktı. C) En yakın fırına girdi. 6. Kibritçi kız, ilk kibriti yakınca hangi hayalleri gördü? A) Güzel bir oda, büyük bir ocak B) Sıcak bir pastanenin içini C) Saraydaki mutfak masasını 7. Kibritçi kız, gökte kayan yıldızı görünce ne mırıldandı? A) Hemen dilek tutmalıyım. B) Ne güzel havai fişek bu! C) İşte biri daha öldü. TÜRKÇE DERSİ OKUDUĞUNU ANLAMA SINAVI – 7 (KİBRİTÇİ KIZ ) Adım Soyadım : ………………………………………………………………………………………… Okul Numaram : ………………………………….. 1. Yılbaşı gecesi hava nasıldı? A) Yağmur yağıyordu. B) Ilık bir hava vardı. C) Dondurucu ve kavurucu bir soğuk vardı. 2. Kibrit satan kız çocuğunun durumu nasıldı? A) Çok mutluydu, gecenin zevkini çıkarıyordu. B) Başı açık, elbisesi yama içinde, yoksul bir kızcağızdı. C) Çok kalın ve sıkı giyinmiş, yeni ayakkabıları vardı. 3. Kibritçi kız, soğuk gecede neden evine gidemiyordu? A) Evin yolunu bulamadığı için. B) Hiç kibrit satamadığını annesine söylemekten çekindiği için. C) Yılbaşı gecesi partiye gitmek ve eğlenmek istediği için. 4. Küçük kızın terliklerine ne olmuştu? A) Hınzır bir çocuk kapıp kaçmış. B) Evde unutmuştu. C) Dereye düşürmüştü. 5. Kibritçi kız çok üşüyünce ne yaptı? A) Komşunun evine gitti. B) Bir kibrit yaktı. C) En yakın fırına girdi. 6. Kibritçi kız, ilk kibriti yakınca hangi hayalleri gördü? A) Güzel bir oda, büyük bir ocak B) Sıcak bir pastanenin içini C) Saraydaki mutfak masasını 7. Kibritçi kız, gökte kayan yıldızı görünce ne mırıldandı? A) Hemen dilek tutmalıyım. B) Ne güzel havai fişek bu! C) İşte biri daha öldü. 8. Hayalinde gördüğü ninesi, onu nereye götürdü? A) Sıcak bir bahçeye götürdü. B) Güzel bir yatak odasına götürdü. C) Göklere doğru götürdü. 9. Ertesi sabah yoldan geçenler neyi buldular? A) Donarak ölen bir kızcağızı B) Küçük kız ile ninesini C) Küçük kızın terliklerini 10. Yazara göre yoldan geçenler neyi bilemezlermiş? A) Kibritçi kızın kaç tane kibrit sattığını B) Kibritlerin alevinde hangi düşleri gördüğünü C) Kibritçi kızın ne kadar para kazandığını 11. Bu masaldan hangi sonucu çıkaramayız? A) Fakir insanlara yardım etmeliyiz. B) Soğuk havalarda hayal kurmalıyız. C) Yoksul kimseleri görmezden gelmeyelim. 12. Bu masalda hayal ürünü olan olay hangisidir? A) Küçük kızın hayal kurması. B) Haylaz çocuğun terlikleri çalması. C) Ninenin, karlar arasından melek gibi inmesi. 13. Masala göre hangisi Kibritçi Kız’ın özelliklerinden değildir? A) Neşeli ve sağlıklıdır. B) Mutsuz ve fakirdir. C) Elbisesi yamalı ve üşümüştür. 14. Bu masalın esas kahraman kimdir ve olay nerede geçmektedir? A) Kibritçi Kız – Sokakta B) Kibritçi Kız – Gökyüzünde C) Nine – Gökyüzünde 8. Hayalinde gördüğü ninesi, onu nereye götürdü? A) Sıcak bir bahçeye götürdü. B) Güzel bir yatak odasına götürdü. C) Göklere doğru götürdü. 9. Ertesi sabah yoldan geçenler neyi buldular? A) Donarak ölen bir kızcağızı B) Küçük kız ile ninesini C) Küçük kızın terliklerini 10. Yazara göre yoldan geçenler neyi bilemezlermiş? A) Kibritçi kızın kaç tane kibrit sattığını B) Kibritlerin alevinde hangi düşleri gördüğünü C) Kibritçi kızın ne kadar para kazandığını 11. Bu masaldan hangi sonucu çıkaramayız? A) Fakir insanlara yardım etmeliyiz. B) Soğuk havalarda hayal kurmalıyız. C) Yoksul kimseleri görmezden gelmeyelim. 12. Bu masalda hayal ürünü olan olay hangisidir? A) Küçük kızın hayal kurması. B) Haylaz çocuğun terlikleri çalması. C) Ninenin, karlar arasından melek gibi inmesi. 13. Masala göre hangisi Kibritçi Kız’ın özelliklerinden değildir? A) Neşeli ve sağlıklıdır. B) Mutsuz ve fakirdir. C) Elbisesi yamalı ve üşümüştür. 14. Bu masalın esas kahraman kimdir ve olay nerede geçmektedir? A) Kibritçi Kız – Sokakta B) Kibritçi Kız – Gökyüzünde C) Nine – Gökyüzünde 3. Sınıflar Okuduğunu Anlama Sınavı … Adı: …………... Soyadı: ……….. 3. Sınıflar Okuduğunu Anlama Sınavı … Adı: …………... Soyadı: ……….. 3. Sınıflar Okuduğunu Anlama Sınavı … Adı: …………... Soyadı: ……….. 3. Sınıflar Okuduğunu Anlama Sınavı … Adı: …………... Soyadı: ……….. 3. Sınıflar Okuduğunu Anlama Sınavı … Adı: …………... Soyadı: ……….. 3. Sınıflar Okuduğunu Anlama Sınavı … Adı: …………... Soyadı: ……….. 1 A B C 1 A B C 1 A B C 1 A B C 1 A B C 1 A B C 2 A B C 2 A B C 2 A B C 2 A B C 2 A B C 2 A B C 3 A B C 3 A B C 3 A B C 3 A B C 3 A B C 3 A B C 4 A B C 4 A B C 4 A B C 4 A B C 4 A B C 4 A B C 5 6 A B C A B C B C B C B C B C B C A B C A B C A B C 5 6 A A 5 6 A C 5 6 A B 5 6 A A 5 6 A B C 7 A B C 7 A B C 7 A B C 7 A B C 7 A B C 7 A B C 8 A B C 8 A B C 8 A B C 8 A B C 8 A B C 8 A B C 9 A B C 9 A B C 9 A B C 9 A B C 9 A B C 9 A B C 10 11 A B C A B C B C B C B C B C B C A B C A B C A B C 10 11 A A 10 11 A C 10 11 A B 10 11 A A 10 11 A B C 12 A B C 12 A B C 12 A B C 12 A B C 12 A B C 12 A B C 13 A B C 13 A B C 13 A B C 13 A B C 13 A B C 13 A B C 14 A B C 14 A B C 14 A B C 14 A B C 14 A B C 14 A B C 15 A B C 15 A B C 15 A B C 15 A B C 15 A B C 15 A B C Doğru: Doğru: Doğru: Doğru: Doğru: Doğru: Yanlış: Yanlış: Yanlış: Yanlış: Yanlış: Yanlış: PUAN: PUAN: PUAN: PUAN: PUAN: PUAN: Bunu duyan prenses çok üzülmüş. Kurbağanın yanına oturmuş. “Ben senin arkadaşın olurum” demiş prenses ve bu defa içtenlikle söylüyormuş. Sonra da kurbağanın küçük yeşil yanağını öperek; “İyi geceler” demiş. O an bir de ne görsün? Tam bu sırada kurbağa yakışıklı genç bir prense dönüşmüş! Prenses çok şaşırmış. Zaman geçmiş ve bir süre sonra prens ve prenses çok iyi arkadaş olmuşlar. Birkaç yıl sonra da evlenip sonsuza kadar mutlu yaşamışlar. 4 Evvel zaman içinde, ülkenin birinde, altından yapılmış oyuncaklarla oynayan bir prenses varmış. En sevdiği oyuncağı da altıntopuymuş. Havanın sıcak olduğu günlerde, ormandaki ırmağın yanında oturarak topuyla oynarmış. Fakat bir gün, çok sevdiği altıntop parmaklarının arasından kaymış ve çok derin olan ırmağın içine düşmüş. - Olamaz! Artık onu asla bulamayacağım, diye ağlamaya başlamış prenses. Aniden, aşağıdan bir ses ona seslenmiş: - Neyin var güzel prenses? Neden ağlıyorsun? Prenses etrafına bakınmış ama kimseyi görememiş. - Aşağıya bak, demiş ses. Prenses aşağı baktığında, kafası sudan çıkan yeşil bir kurbağa görmüş. - Ağlıyorum çünkü altıntopum suya düştü, demiş. - Topunu sana geri getirebilirim ama bunun karşılığında ödülüm ne olacak? Eğer benim en iyi arkadaşım olacağına, senin evinde birlikte yemek yiyeceğimize ve uyuyacağımıza söz verirsen, topunu sana getiririm, demiş kurbağa. “Tamam” diye söz vermiş prenses. Fakat içten içe kurbağanın saçmaladığını düşünüyormuş. Kurbağa ırmağın derin sularına dalmış ve kısa bir süre sonra ağzında altıntopla geri dönmüş. 1 Kurbağa topu prensesin ayaklarının dibine bırakır bırakmaz, prenses topunu aldığı gibi bir teşekkür bile etmeden koşarak oradan uzaklaşmış. - Bekle! Ben o kadar hızlı koşamam! diye bağırmış kurbağa. Fakat prenses kurbağayla hiç ilgilenmemiş bile. Ertesi gün, prenses ailesiyle birlikte akşam yemeği yerken, dışarıdan gelen garip bir ses duymuş. Bir ses; “Prenses, kapıyı açın!” diye bağırmış. Sesin sahibini merak eden prenses, koşarak kapıyı açmış, fakat bir de ne görsün? Karşısında yeşil kurbağa durmuyor mu? Hemen kapıyı kapatmış. Kral, bir terslik olduğunu anlamış. Kızına imin geldiğini sormuş. - Çirkin bir kurbağa, diye cevap vermiş prenses. - Bir kurbağa senden ne isteyebilir ki? diye sormuş kral. Prenses bir gün önce olanları babasına anlatırken, kapı tekrar çalmış. “İzin ver içeri gireyim” demiş kurbağa kapının arkasından. “Dün ırmakta verdiğin sözü unuttun mu yoksa?” “Eğer bir söz verdiysen, onu tutmalısın kızım” demiş kral. “Kurbağayı içeri al.” Prenses suratını asarak gidip kapıyı açmış ve kurbağayı içeri almış. Kurbağa prensesle birlikte yemek masasına kadar gelmiş. - Beni kaldır da yanına oturayım, demiş. - Olmaz! demiş prenses, fakat babasının kendisine bakışını görünce kurbağanın istediğini yapmaya karar vermiş. Sandalyesi yeterince yüksek olmadığı için kendisini masaya koymasını istemiş. Sonra da: - Tabağını bana yaklaştır da ben de yemek yiyebileyim” demiş prensese. Prenses tabağını kurbağaya yaklaştırmış fakat onunla aynı tabakta yemek yemekten hiç hoşlanmamış. Yemekten sonra kurbağa: - Beni odana taşı da uyuyayım, çok yoruldum, demiş. Çirkin bir kurbağayla odasını paylaşacağını düşünmek prensesi o kadar üzmüş ki, tekrar ağlamaya başlamış. Fakat kral: - Sözünü tutmalısın. İhtiyacın varken sana yardım eden birine arkanı dönmek doğru değildir! demiş. Prenses, babasının sözünü dinleyerek kurbağayı dikkatlice kaldırmış ve odasına götürmüş. Odasında, kendi yatağından en uzak köşeye bırakmış kurbağayı. Fakat az sonra hemen yatağının altından kurbağanın sesini duymuş. - Ben de çok yorgunum. Beni yatağına al yoksa babana söylerim! Böylece prenses, onu yatağına yatırmış ve başını da yumuşacık yastığa koymasına yardım etmiş. Tam kendi de yatağa yatmaya hazırlanırken, kurbağanın hıçkırarak ağladığını duymuş. - Sorun nedir küçük kurbağa? diye sormuş prenses. Kurbağa: - Benim tek istediğim bir arkadaştı fakat belli ki sen beni hiç sevmedin. Ben en iyisi ırmağa geri döneyim, demiş. 2 3 TÜRKÇE DERSİ OKUDUĞUNU ANLAMA SINAVI – 8 ( KURBAĞA PRENS ) Adım Soyadım : ………………………………………………………………………………………… Okul Numaram : ………………………………….. 1. Prensesin en sevdiği oyuncağı neymiş? A) Oyuncak kurbağa B) Altından top C) Altından bez bebek 2. Prenses en sevdiği oyuncağıyla nerede oynarmış? A) Ormandaki ırmağın yanında B) Sarayın en geniş odasında C) Sarayın bahçesindeki havuzda 3. Prenses oyuncağıyla oynarken ne olmuş? A) Bir kuş, oyuncağı alıp uzaklara kaçmış. C) Oyuncağı çok derin olan ırmağın içine düşmüş. B) Oyuncağı çok derin olan gölün içine düşmüş. 4. Kurbağa, neyin karşılığında oyuncağı geri getireceğini söylemiş? A) En iyi arkadaşı olmasını ve birlikte uyumalarını istemiş. C) Her gün kendisiyle oynamasını istemiş. B) Bir kese altın ve güzel bir araba istemiş. 5. Kurbağa oyuncağı getirince, prenses ne yapmış? A) Ona çok teşekkür etmiş. B) Koşarak oradan uzaklaşmış. C) Ona sarılıp, öpmüş. 6. Prenses, istemediği halde saray kapısına kadar gelen kurbağayı neden içeri almış? A) Babasının sözleri ve bakışı yüzünden B) Ona acıdığı için C) Kurbağanın elinde daha güzel oyuncak olduğu için 7. Kurbağanın birlikte uyuyalım teklifine prenses karşı çıkınca babası ne yapmış? A) Kurbağayı azarlamış ve saraydan kovmuş. B) Bu işe çok gülmüş C) İhtiyacın varken sana yardım edene arkanı dönmemelisin demiş. TÜRKÇE DERSİ OKUDUĞUNU ANLAMA SINAVI – 8 (KURBAĞA PRENS ) Adım Soyadım : ………………………………………………………………………………………… Okul Numaram : ………………………………….. 1. Prensesin en sevdiği oyuncağı neymiş? A) Oyuncak kurbağa B) Altından top C) Altından bez bebek 2. Prenses en sevdiği oyuncağıyla nerede oynarmış? A) Ormandaki ırmağın yanında B) Sarayın en geniş odasında C) Sarayın bahçesindeki havuzda 3. Prenses oyuncağıyla oynarken ne olmuş? A) Bir kuş, oyuncağı alıp uzaklara kaçmış. C) Oyuncağı çok derin olan ırmağın içine düşmüş. B) Oyuncağı çok derin olan gölün içine düşmüş. 4. Kurbağa, neyin karşılığında oyuncağı geri getireceğini söylemiş? A) En iyi arkadaşı olmasını ve birlikte uyumalarını istemiş. C) Her gün kendisiyle oynamasını istemiş. B) Bir kese altın ve güzel bir araba istemiş. 5. Kurbağa oyuncağı getirince, prenses ne yapmış? A) Ona çok teşekkür etmiş. B) Koşarak oradan uzaklaşmış. C) Ona sarılıp, öpmüş. 6. Prenses, istemediği halde saray kapısına kadar gelen kurbağayı neden içeri almış? A) Babasının sözleri ve bakışı yüzünden B) Ona acıdığı için C) Kurbağanın elinde daha güzel oyuncak olduğu için 7. Kurbağanın birlikte uyuyalım teklifine prenses karşı çıkınca babası ne yapmış? A) Kurbağayı azarlamış ve saraydan kovmuş. B) Bu işe çok gülmüş C) İhtiyacın varken sana yardım edene arkanı dönmemelisin demiş. 8. Kurbağanın birlikte yatma sözüne karşı, prenses ne yapmış? A) Onu pencerenin dışına koymuş. B) Onu yatağından en uzak köşeye bırakmış. C) Onu kapı dışarı etmiş. 9. Prenses, kendi de yatağa yatmak üzereyken, kurbağa ağlayarak ne söylemiş? A) Çok teşekkür ederim, seni unutmayacağım B) Seni çok seviyorum, beni C) Benim istediğim bir arkadaştı ama sen beni hiç sevmedin. bırakma. 10. Kurbağanın bu haline üzülen prenses ne yapmış? A) Kurbağanın küçük yeşil yanağını öpmüş. B) Ona çok para verip göle salmış. C) Onu hizmetçilere vermiş. 11. Bu masaldan hangi sonucu çıkaramayız? A) Söz verdiğimizde onu tutmalıyız. B) Çirkin kimselerle arkadaşlık yapmamalıyız. C) Hiç kimseyi dış görünüşüne göre değerlendirmeyelim. 12. Bu masalda hayal ürünü olan olay hangisidir? A) Kurbağanın konuşması. B) Prensesin altın oyuncakla oynaması. C) Kralın, kızına öğütler vermesi. 13. Masala göre hangisi prensesin özelliklerinden değildir? A) Oyun oynamayı sever. B) Verdiği sözü tutar. C) Babasını sever ve sayar. 14. Bu masalın esas kahramanları kimdir ve olay nerede geçmektedir? A) Kurbağa ve prenses – Derede B) Prenses ve kral – Sarayda C) Kurbağa ve prenses – Sarayda 8. Kurbağanın birlikte yatma sözüne karşı, prenses ne yapmış? A) Onu pencerenin dışına koymuş. B) Onu yatağından en uzak köşeye bırakmış. C) Onu kapı dışarı etmiş. 9. Prenses, kendi de yatağa yatmak üzereyken, kurbağa ağlayarak ne söylemiş? A) Çok teşekkür ederim, seni unutmayacağım B) Seni çok seviyorum, beni C) Benim istediğim bir arkadaştı ama sen beni hiç sevmedin. bırakma. 10. Kurbağanın bu haline üzülen prenses ne yapmış? A) Kurbağanın küçük yeşil yanağını öpmüş. B) Ona çok para verip göle salmış. C) Onu hizmetçilere vermiş. 11. Bu masaldan hangi sonucu çıkaramayız? A) Söz verdiğimizde onu tutmalıyız. B) Çirkin kimselerle arkadaşlık yapmamalıyız. C) Hiç kimseyi dış görünüşüne göre değerlendirmeyelim. 12. Bu masalda hayal ürünü olan olay hangisidir? A) Kurbağanın konuşması. B) Prensesin altın oyuncakla oynaması. C) Kralın, kızına öğütler vermesi. 13. Masala göre hangisi prensesin özelliklerinden değildir? A) Oyun oynamayı sever. B) Verdiği sözü tutar. C) Babasını sever ve sayar. 14. Bu masalın esas kahramanları kimdir ve olay nerede geçmektedir? A) Kurbağa ve prenses – Derede B) Prenses ve kral – Sarayda C) Kurbağa ve prenses – Sarayda 3. Sınıflar Okuduğunu Anlama Sınavı … Adı: …………... Soyadı: ……….. 3. Sınıflar Okuduğunu Anlama Sınavı … Adı: …………... Soyadı: ……….. 3. Sınıflar Okuduğunu Anlama Sınavı … Adı: …………... Soyadı: ……….. 3. Sınıflar Okuduğunu Anlama Sınavı … Adı: …………... Soyadı: ……….. 3. Sınıflar Okuduğunu Anlama Sınavı … Adı: …………... Soyadı: ……….. 3. Sınıflar Okuduğunu Anlama Sınavı … Adı: …………... Soyadı: ……….. 1 A B C 1 A B C 1 A B C 1 A B C 1 A B C 1 A B C 2 A B C 2 A B C 2 A B C 2 A B C 2 A B C 2 A B C 3 A B C 3 A B C 3 A B C 3 A B C 3 A B C 3 A B C 4 A B C 4 A B C 4 A B C 4 A B C 4 A B C 4 A B C 5 6 A B C A B C B C B C B C B C B C A B C A B C A B C 5 6 A A 5 6 A C 5 6 A B 5 6 A A 5 6 A B C 7 A B C 7 A B C 7 A B C 7 A B C 7 A B C 7 A B C 8 A B C 8 A B C 8 A B C 8 A B C 8 A B C 8 A B C 9 A B C 9 A B C 9 A B C 9 A B C 9 A B C 9 A B C 10 11 A B C A B C B C B C B C B C B C A B C A B C A B C 10 11 A A 10 11 A C 10 11 A B 10 11 A A 10 11 A B C 12 A B C 12 A B C 12 A B C 12 A B C 12 A B C 12 A B C 13 A B C 13 A B C 13 A B C 13 A B C 13 A B C 13 A B C 14 A B C 14 A B C 14 A B C 14 A B C 14 A B C 14 A B C 15 A B C 15 A B C 15 A B C 15 A B C 15 A B C 15 A B C Doğru: Doğru: Doğru: Doğru: Doğru: Doğru: Yanlış: Yanlış: Yanlış: Yanlış: Yanlış: Yanlış: PUAN: PUAN: PUAN: PUAN: PUAN: PUAN: “Seni rezil kız! Beni nasıl da aldattın! Ben seni dünyanın kötülüklerinden korumaya çalışıyordum!” diye bağırmaya başlamış cadı öfkeyle. Rapunzel’i tuttuğu gibi saçlarını kesmiş ve sonrada onu çok uzaklara bir çöle göndermiş. O gece cadı kalede kalıp Prensi beklemiş. Prens, “Rapunzel, Rapunzel! Uzat altın sarısı saçlarını !” diye seslenince. Cadı, Rapunzel’den kestiği saç örgüsünü uzatmış aşağıya. Prens başına neler geleceğini bilmeden yukarıya tırmanmış. Prens kederinden kendini pencereden atmış. Fakat yere düşünce ölmemiş, yalnız kulenin dibindeki dikenler gözlerine batmış. Yıllarca gözleri kör bir halde yitirdiği Rapunzel’e gözyaşları dökerek ormanda dolaşıp durmuş ve sadece bitki kökü ve yabani yemiş yiyerek yaşamış. Derken bir gün Rapunzel’in yaşadığı çöle varmış. Uzaklardan şarkı söyleyen tatlı bir ses gelmiş kulaklarına. “Rapunzel! Rapunzel!” diye seslenmiş. Rapunzel, prensini görünce sevinçten bir çığlık atmış ve Rapunzel’in iki damla mutluluk gözyaşı Prensin gözlerine akmış. Birden bir mucize olmuş, Prensin gözleri açılmış ve Prens görmeye başlamış. Birlikte mutlu bir şekilde Prensin ülkesine gitmişler. Orada halk onları sevinçle karşılamış. Mutlulukları ömür boyu hiç bozulmamış. 4 RAPUNZEL Bir zamanlar bir kadınla kocasının çocukları yokmuş ve çocuk sahibi olmayı çok istiyorlarmış. Gel zaman git zaman kadın sonunda bir bebek beklediğini fark etmiş. Bir gün pencereden komşu evin bahçesindeki güzel çiçekleri ve sebzeleri seyrederken, kadının gözleri sıra sıra ekilmiş özel bir tür marula takılmış. O anda sanki büyülenmiş ve o marullardan başka şey düşünemez olmuş. “Ya bu marullardan yerim ya da ölürüm” demiş kendi kendine. Yemeden içmeden kesilmiş, zayıfladıkça zayıflamış. Sonunda kocası kadının bu durumundan öylesine endişelenmiş, öylesine endişelenmiş ki, tüm cesaretini toplayıp yandaki evin bahçe duvarına tırmanmış, bahçeye girmiş ve bir avuç marul yaprağı toplamış. Ancak, o bahçeye girmek büyük cesaret istiyormuş, çünkü orası güçlü bir cadıya aitmiş. Kadın kocasının getirdiği marulları afiyetle yemiş ama bir avuç yaprak ona yetmemiş. Kocası ertesi günün akşamı çaresiz tekrar bahçeye girmiş. Fakat bu sefer cadı pusuya yatmış, onu bekliyormuş. 1 “Bahçeme girip benim marullarımı çalmaya nasıl cesaret edersin sen!” diye ciyaklamış cadı. “Bunun hesabını vereceksin!” Kadının kocası kendisini affetmesi için yalvarmış cadıya. Karısının bahçedeki marulları nasıl canının çektiğini, onlar yüzünden nasıl yemeden içmeden kesildiğini bir bir anlatmış. “O zaman,” demiş cadı sesini biraz daha alçaltarak, “alabilirsin, canı ne kadar çekiyorsa alabilirsin. Ama bir şartım var, bebeğiniz doğar doğmaz onu bana vereceksiniz.” Kadının kocası cadının korkusundan bu şartı hemen kabul etmiş. Birkaç hafta sonra bebek doğmuş. Daha hemen o gün cadı gelip yeni doğan bebeği almış. Bebeğe Rapunzel adını vermiş. Çünkü annesinin ne yapıp edip yemek istediği bahçedeki marul türünün adı da Rapunzel’miş. Cadı, küçük kıza çok iyi bakmış. Rapunzel on iki yaşına gelince, dünyalar güzeli bir çocuk olmuş. Cadı bir ormanın göbeğinde, yüksek bir kuleye yerleştirmiş onu. Bu kulenin hiç merdiveni yokmuş, sadece en tepesinde küçük bir penceresi varmış. Cadı onu ziyarete geldiğinde, aşağıdan “Rapunzel, Rapunzel! Uzat altın sarısı saçlarını !” diye seslenirmiş. Rapunzel uzun örgülü saçlarını pencereden uzatır, cadı da onun saçlarına tutuna tutuna yukarı tırmanırmış. Bu yıllarca böyle sürüp gitmiş. Bir gün bir kralın oğlu avlanmak için ormana girmiş. Daha çok uzaktayken güzel 2 sesli birinin söylediği şarkıyı duymuş. Ormanda atını oradan oraya sürmüş ve kuleye varmış sonunda. Fakat sağa bakmış, sola bakmış, ne merdiven görmüş ne de yukarıya çıkılacak başka bir şey. Bu güzel sesin büyüsüne kapılan Prens, cadının kuleye nasıl çıktığını görüp öğrenene kadar her gün oraya uğrar olmuş. Ertesi gün hava kararırken, alçak bir sesle “Rapunzel, Rapunzel! Uzat altın sarısı saçlarını !” diye seslenirmiş. Sonrada kızın saçlarına tutunup bir çırpıda yukarı tırmanmış. Rapunzel önce biraz korkmuş, çünkü o güne kadar cadıdan başkası gelmemiş ziyaretine. Fakat prens onu şarkı söylerken dinlediğini, sesine âşık olduğunu anlatınca korkusu yatışmış. Prens Rapunzel’e evlenme teklif etmiş, Rapunzel’de kabul etmiş, yüzü hafifçe kızararak. Ama Rapunzel’in bu yüksek kuleden kaçmasına imkân yokmuş. Akıllı kızın parlak bir fikri varmış. Prens her gelişinde yanında bir ipek çilesi getirirse, Rapunzel’de bunları birbirine ekleyerek bir merdiven yapabilirmiş. Her şey yolunda gitmiş ve cadı olanları hiç farketmemiş. Fakat bir gün Rapunzel boş bulunup da. “Anne, Prens neden senden daha hızlı tırmanıyor saçlarıma?” diye sorunca her şey ortaya çıkmış. 3 TÜRKÇE DERSİ OKUDUĞUNU ANLAMA SINAVI – 9 ( RAPUNZEL ) Adım Soyadım : ………………………………………………………………………………………… Okul Numaram : ………………………………….. 1. Hamile kadın, neden zayıflamaya başlamış? ………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………… …………………………………………………………………………………………………………………………………………………………….............................................. 2. Adam, cadının bahçesine neden tekrar gitmiş? ………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………… …………………………………………………………………………………………………………………………………………………………….............................................. 3. Cadı, adamdan marulların karşılığında ne istemiş? ………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………………………………............................................... 4. Cadı, bebeğe neden Rapunzel adını vermiş? ………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………… …………………………………………………………………………………………………………………………………………………………….............................................. 5. Rapunzel, on iki yaşına geldiğinde cadı, onu nereye yerleştirmiş? ………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………… …………………………………………………………………………………………………………………………………………………………….............................................. 6. Rapunzel’in saçlarının özelliği nelerdir? ……………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………… TÜRKÇE DERSİ OKUDUĞUNU ANLAMA SINAVI – 9 ( RAPUNZEL ) Adım Soyadım : ………………………………………………………………………………………… Okul Numaram : ………………………………….. 1. Hamile kadın, neden zayıflamaya başlamış? ………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………… …………………………………………………………………………………………………………………………………………………………….............................................. 2. Adam, cadının bahçesine neden tekrar gitmiş? ………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………… …………………………………………………………………………………………………………………………………………………………….............................................. 3. Cadı, adamdan marulların karşılığında ne istemiş? ………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………………………………............................................... 4. Cadı, bebeğe neden Rapunzel adını vermiş? ………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………… …………………………………………………………………………………………………………………………………………………………….............................................. 5. Rapunzel, on iki yaşına geldiğinde cadı, onu nereye yerleştirmiş? ………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………… …………………………………………………………………………………………………………………………………………………………….............................................. 6. Rapunzel’in saçlarının özelliği nelerdir? ………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………… 7. Prens, kuleye nasıl çıkmış? ………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………… …………………………………………………………………………………………………………………………………………………………….............................................. 8. Prens kuleden kaçması için, Rapunzel’e ne getiriyormuş? ………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………… 9. Rapunzel’in yalanı nasıl ortaya çıkmış? ………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………………………………............................................... 10. Cadı, Rapunzel’in prensle buluşmasına nasıl tepki göstermiş? ………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………… …………………………………………………………………………………………………………………………………………………………….............................................. 11. Gözleri kör olan prens, ormanda neler yiyerek yaşamış? ………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………… 12. Bu masalın kahramanları kimlerdir? ………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………… 13. Bu masalın konusunu yazınız? ………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………… 7. Prens, kuleye nasıl çıkmış? ………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………… …………………………………………………………………………………………………………………………………………………………….............................................. 8. Prens kuleden kaçması için, Rapunzel’e ne getiriyormuş? ………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………… 9. Rapunzel’in yalanı nasıl ortaya çıkmış? ………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………………………………............................................... 10. Cadı, Rapunzel’in prensle buluşmasına nasıl tepki göstermiş? ………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………… …………………………………………………………………………………………………………………………………………………………….............................................. 11. Gözleri kör olan prens, ormanda neler yiyerek yaşamış? ………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………… 12. Bu masalın kahramanları kimlerdir? ………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………… 13. Bu masalın konusunu yazınız? ………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………… İKİ Akkurbağa, arkadaşının bu kadar kolay vazgeçip ölmesine çok üzülmüş, fakat ümidini hiç yitirmemiş. Sürekli şu şekilde yalvarmış Allah‟a: “Darda kalanların sesini ancak Sen duyar, onların imdadına ancak Sen koşarsın! Senin rahmet ve şefkatin süt güğümüne düşmüş zavallı bir kurbağaya da yetişir elbet! Kurtar beni Allah‟ım!” Akkurbağa, bu şekilde yalvarırken, bir taraftan da sebebini bilmeden sütün içinde var gücüyle çırpınmış. Karanlıkta, yapayalnız, çaresiz, ama hiç ümitsizliğe düşmeden… çırpınmış, çırpınmış… Bu hal dakikalarca devam etmiş. Bir ara arka tarafından ayağına bir şey çarpmış. Dönüp baktığında bunun irice bir tereyağı topağı olduğunu görmüş. Oraya nereden geldiğini düşününce, bu tereyağının farkında olmadan kendi çırpınışlarıyla meydana geldiğini anlamış. Gözleri sevinçle parlamış, çünkü bu onun kurtuluş vesilesi olabilirmiş! Azalmaya yüz tutan gücü, ummadığı kadar artmış. Bu defa niçin yaptığını bilerek bacaklarını yine çırpıp durmuş. Bir saat kadar sonra tereyağı topağı o kadar büyümüş ki, onun üstüne basıp zıpladığı gibi güğümün dışına atlamış ve ilk sözü şu olmuş: “Rahmetinden ümidimi kestirmediğin ve imdadıma yetiştiğin için sana şükürler olsun Allah‟ım!” 4 KURBAĞA Biri beyaz, diğeri siyah renkteki kurbağanın huy ve mizacı tıpkı renkleri gibi zıtmış. Akkurbağa ne kadar iyimserse Karakurbağa o kadar kötümsermiş. Akkurbağa bir şeye “ak” mı dedi; o hemen atılıp “kara” dermiş. Her şeyin olumsuz tarafını görmeye o kadar alışmış ki, gördüğü her şeyi eleştirmeyi neredeyse meslek haline getirmiş. Yağmur yağsa, Karakurbağa: “Offff! Olacak şey mi şimdi bu?” diye şikâyete başlarmış. “Yağmurda ne derenin tadı olur, ne de ortalıkta avlayacak sinek bulunur. Nefret ediyorum yağmurdan!” Arkadaşının aksine her şeyin güzel tarafını görmeyi seven Akkurbağa cevap vermeden edemezmiş: “Haksızlık etme lütfen! Sırf senin keyfin bozuldu diye güzelim yağmura niye düşman oluyorsun ki? Hem söylesene, yağmur yağmasa bizim evimizyurdumuz olan dereler, sazlıklar, bataklıklar kalır mı ortada?” Elbette o, bu sözlerini tamamlayamadan Karakurbağa atılırmış: “Tamam, tamam, bay çokbilmiş kurbağa! Biliyor musun, sen tam da insanların sözünü ettiği şu Polyanna‟ya benziyorsun. Mutluluk rolü oynayacağım diye saçma sapan sözler ediyorsun. Hani, uçurumdan aşağı düşsen, „bak ne güzel uçuyorum‟ diyeceksin neredeyse. Azıcık gerçekçi olsana canım!” 1 Akkurbağa, genelde bu tür tartışmaları uzatmak istemez ve şöyle dermiş: “Gerçeği görmek için asıl kendi kötümser bakışını terk etmelisin.” İşte böyle iki zıt kutupmuş bu iki kurbağa… Günlerden bir gün canları sıkılınca derenin yakınındaki köye doğru gitmeye karar vermişler. Akkurbağa: “İstersen fazla yaklaşmayalım, biliyorsun yaramaz çocuklar bizi görürse canımızı acıtabilirler” dediyse de, Karakurbağa ısrar etmiş: “Akşamın bu karanlığında çocuklar bizi nereden görecek Allah aşkına! Şu en yakındaki evin oraya kadar gidelim, sonra geri döneriz. Korkaklığı bırak şimdi.” Akkurbağa, korkaklıkla suçlanmaktan çekindiğinden, çaresiz kabul etmiş. Köye girmişler ve evin yanına gelmişler. Akkurbağa sıkıntılı bir vıraklama ile “Hadi, artık dönelim, içimde kötü duygular var!” demiş demesine, ama Karakurbağa heyecanla atılmış: “Gel bir oyun oynayıp öyle dönelim. Şuradaki yüksek kovayı görüyor musun? İkimiz aynı anda üstünden zıplayacağız. Bakalım yarışmayı kim kazanacak?” “Akşamın bu vaktinde bırak böyle çocuklukları lütfen!” diye itiraz edecek olmuş Akkurbağa, ancak yaramaz arkadaşı bir türlü fikrinden vazgeçmemiş. Hatta “Dediğimi yapmazsan, seninle artık arkadaş olmam!” diye tehdit bile savurmuş. Bunca yıllık arkadaşını kaybetmek istemeyen Akkurbağa bu teklifi de istemeye istemeye kabul etmiş. 2 İki kurbağa hızla koşup zıplamışlar. Ama ne olduysa o zaman olmuş ve tam kova dedikleri şeyin üzerinde çarpışıp içine düşmüşler! Acı gerçeği o zaman anlamışlar: Üzerinden atlamaya çalıştıkları o şey, yarısına kadar dolu kocaman bir süt güğümü değil miymiş meğer! Yorulana kadar giriştikleri denemelerin sonucunda başka bir gerçeği daha anlamışlar: Güğümün kenarları zıplayıp çıkmalarına imkân vermeyecek kadar yüksekmiş. Karakurbağa ümitsizlik içinde haykırmış: “Mahvolduk! Buradan çıkmamız mümkün değil! Bu güğümün içinde ölüp gideceğiz.” “O kadar kolay pes etme bakalım” diye karşılık vermiş Akkurbağa. “Çıkmadık candan ümit kesilmez. Kim bilir, hiç ummadığımız bir anda imdadımıza yardımsever bir el yetişir belki de.” Karakurbağa acı bir kahkaha attıktan sonra şöyle demiş: “Benim kurbağa Polyannam! Neler sayıklıyorsun sen? Bari böylesi bir haldeyken hayal görmekten vazgeç.” “Ben hayal filan görmüyorum. Nasıl bilmiyorum, ama buradan kurtulacakmışız gibi bir his var içimde. Kendini koyuverme sakın!” Ne yazık ki, Karakurbağa‟nın ümitsizliği her geçen dakika bütün kalbini daha çok kaplamış ve ümitsizliği arttıkça bacaklarındaki güç ve kuvvet de azaldıkça azalmış. Ve en sonunda: “Bacaklarımda derman kalmamış. Hakkını helal et kardeşim!” deyip sütte yüzmekten vazgeçmiş. Bir-iki dakika sonra da son nefesini vermiş… 3 TÜRKÇE DERSİ OKUDUĞUNU ANLAMA SINAVI – 10 ( İKİ KURBAĞA ) Adım Soyadım : ………………………………………………………………………………………… Okul Numaram : ………………………………….. 1. İki kurbağanın huy ve mizacı nasılmış? A) İkisinin de aynıymış. B) Birbirine zıtmış. C) Bazı huyları benziyormuş. 2. Karakurbağa’nın en büyük özelliği neymiş? A) Her şeyin olumlu yanını görürmüş. C) Hiçbir şeyi umursamazmış, hiç eleştiri yapmazmış. B) Her şeyin olumsuz tarafını görürmüş. 3. Karakurbağa, Akkurbağa’yı kime benzetiyormuş? A) Kırmızı Başlıklı Kız’a B) Pinokyo’ya C) Polyanna’ya 4. Akkurbağa, tartışmaları uzatmak istemez ve neler söylermiş? A) “Gerçeği görmek için asıl kendi kötümser bakışını terk etmelisin.” B) “Artık seni dinlemek istemiyorum, çok kabasın.” C) “Of, çekil başımdan, canımı sıkıyorsun!” 5. Günlerden bir gün canları sıkılınca nereye gitmeye karar vermişler? A) Irmağın kenarına B) Derenin yakınındaki köye C) Mavi göldeki adaya 6. Karakurbağa, nasıl bir oyun oynamayı teklif etmiş? A) Duvarın üzerinden zıplama yarışı B) Derenin içine atlama yarışı C) Kovanın üstünden atlama yarışı 7. Akkurbağa, bu teklifi neden kabul etmiş? A) Yarışı kazanacağı için. B) Eğlenmek istediği için. C) Bunca yıllık arkadaşını kaybetmemek için. TÜRKÇE DERSİ OKUDUĞUNU ANLAMA SINAVI – 10 (İKİ KURBAĞA ) Adım Soyadım : ………………………………………………………………………………………… Okul Numaram : ………………………………….. 1. İki kurbağanın huy ve mizacı nasılmış? A) İkisinin de aynıymış. B) Birbirine zıtmış. C) Bazı huyları benziyormuş. 2. Karakurbağa’nın en büyük özelliği neymiş? A) Her şeyin olumlu yanını görürmüş. C) Hiçbir şeyi umursamazmış, hiç eleştiri yapmazmış. B) Her şeyin olumsuz tarafını görürmüş. 3. Karakurbağa, Akkurbağa’yı kime benzetiyormuş? A) Kırmızı Başlıklı Kız’a B) Pinokyo’ya C) Polyanna’ya 4. Akkurbağa, tartışmaları uzatmak istemez ve neler söylermiş? A) “Gerçeği görmek için asıl kendi kötümser bakışını terk etmelisin.” B) “Artık seni dinlemek istemiyorum, çok kabasın.” C) “Of, çekil başımdan, canımı sıkıyorsun!” 5. Günlerden bir gün canları sıkılınca nereye gitmeye karar vermişler? A) Irmağın kenarına B) Derenin yakınındaki köye C) Mavi göldeki adaya 6. Karakurbağa, nasıl bir oyun oynamayı teklif etmiş? A) Duvarın üzerinden zıplama yarışı B) Derenin içine atlama yarışı C) Kovanın üstünden atlama yarışı 7. Akkurbağa, bu teklifi neden kabul etmiş? A) Yarışı kazanacağı için. B) Eğlenmek istediği için. C) Bunca yıllık arkadaşını kaybetmemek için. 8. İki kurbağa yorulunca hangi gerçeği anlamışlar? A) Buradan çıkmaları mümkün değilmiş. B) Burası çok rahat bir yermiş. C) Burası çok eğlenceli bir yermiş. 9. Akkurbağa, Karakurbağa’nın kötümser düşüncelerine karşılık ne cevap vermiş? A) “Evet, çok haklısın.” B) “O kadar kolay pes etme bakalım.” C) “Haydi, yardım isteyelim” 10. Karakurbağa, neden yüzmekten vazgeçmiş? A) Canı sıkıldığı için. B) Artık zevk almadığı için. C) Ümitsizliği arttığı için. 11. Bu masaldan hangi sonucu çıkaramayız? A) Her yarışmanın sonunda kötü şeyler olur. B) Hiçbir zaman ümitsizliğe kapılmamalıyız. C) Zorluklar karşısında mücadele etmeye devam etmeliyiz. 12. Bu masalda hayal ürünü olan olay hangisidir? A) Sütten tereyağı olması B) Kurbağaların konuşması C) Kurbağaların dere kenarında gezmesi 13. Masala göre hangisi Karakurbağa’nın özelliklerinden değildir? A) Arkadaşına değer verir. B) Ümidini hiç yitirmez. C) Zorluklar karşısında çabuk yılar. 14. Bu masalın esas kahramanları kimdir ve olay nerede geçmektedir? A) Akkurbağa ve Karakurbağa – Süt güğümünde B) Akkurbağa ve Karakurbağa – Dere kenarında C) Akkurbağa ve Karakurbağa – Gölde 8. İki kurbağa yorulunca hangi gerçeği anlamışlar? A) Buradan çıkmaları mümkün değilmiş. B) Burası çok rahat bir yermiş. C) Burası çok eğlenceli bir yermiş. 9. Akkurbağa, Karakurbağa’nın kötümser düşüncelerine karşılık ne cevap vermiş? A) “Evet, çok haklısın.” B) “O kadar kolay pes etme bakalım.” C) “Haydi, yardım isteyelim” 10. Karakurbağa, neden yüzmekten vazgeçmiş? A) Canı sıkıldığı için. B) Artık zevk almadığı için. C) Ümitsizliği arttığı için. 11. Bu masaldan hangi sonucu çıkaramayız? A) Her yarışmanın sonunda kötü şeyler olur. B) Hiçbir zaman ümitsizliğe kapılmamalıyız. C) Zorluklar karşısında mücadele etmeye devam etmeliyiz. 12. Bu masalda hayal ürünü olan olay hangisidir? A) Sütten tereyağı olması B) Kurbağaların konuşması C) Kurbağaların dere kenarında gezmesi 13. Masala göre hangisi Karakurbağa’nın özelliklerinden değildir? A) Arkadaşına değer verir. B) Ümidini hiç yitirmez. C) Zorluklar karşısında çabuk yılar. 14. Bu masalın esas kahramanları kimdir ve olay nerede geçmektedir? A) Akkurbağa ve Karakurbağa – Süt güğümünde B) Akkurbağa ve Karakurbağa – Dere kenarında C) Akkurbağa ve Karakurbağa – Gölde 3. Sınıflar Okuduğunu Anlama Sınavı … Adı: …………... Soyadı: ……….. 3. Sınıflar Okuduğunu Anlama Sınavı … Adı: …………... Soyadı: ……….. 3. Sınıflar Okuduğunu Anlama Sınavı … Adı: …………... Soyadı: ……….. 3. Sınıflar Okuduğunu Anlama Sınavı … Adı: …………... Soyadı: ……….. 3. Sınıflar Okuduğunu Anlama Sınavı … Adı: …………... Soyadı: ……….. 3. Sınıflar Okuduğunu Anlama Sınavı … Adı: …………... Soyadı: ……….. 1 A B C 1 A B C 1 A B C 1 A B C 1 A B C 1 A B C 2 A B C 2 A B C 2 A B C 2 A B C 2 A B C 2 A B C 3 A B C 3 A B C 3 A B C 3 A B C 3 A B C 3 A B C 4 A B C 4 A B C 4 A B C 4 A B C 4 A B C 4 A B C 5 6 A B C A B C B C B C B C B C B C A B C A B C A B C 5 6 A A 5 6 A C 5 6 A B 5 6 A A 5 6 A B C 7 A B C 7 A B C 7 A B C 7 A B C 7 A B C 7 A B C 8 A B C 8 A B C 8 A B C 8 A B C 8 A B C 8 A B C 9 A B C 9 A B C 9 A B C 9 A B C 9 A B C 9 A B C 10 11 A B C A B C B C B C B C B C B C A B C A B C A B C 10 11 A A 10 11 A C 10 11 A B 10 11 A A 10 11 A B C 12 A B C 12 A B C 12 A B C 12 A B C 12 A B C 12 A B C 13 A B C 13 A B C 13 A B C 13 A B C 13 A B C 13 A B C 14 A B C 14 A B C 14 A B C 14 A B C 14 A B C 14 A B C 15 A B C 15 A B C 15 A B C 15 A B C 15 A B C 15 A B C Doğru: Doğru: Doğru: Doğru: Doğru: Doğru: Yanlış: Yanlış: Yanlış: Yanlış: Yanlış: Yanlış: PUAN: PUAN: PUAN: PUAN: PUAN: PUAN: TÜRKÇE DERSİ OKUDUĞUNU ANLAMA SINAVI – 11 ( KIRMIZI KELEBEK ) Adım Soyadım : ………………………………………………………………………………………… Okul Numaram : ………………………………….. 1. Oya, neden kırlara çıkmıştı? A) Piknik yapmak için. B) Çiçek toplamak için. C) Kelebek yakalamak için. 2. Oya’nın rüyasında gördüğü kelebek neler yapıyordu? A) Üzülmüş, ağlıyordu. B) Masal anlatıyordu. C) Dans edip, şarkı söylüyordu. 3. Sabahleyin Oya, olanları babasına anlatınca babası ne cevap verdi? A) Evet, onu ben de gördüm. B) Bir rüya görmüş olacaksın. C) Haydi onu yakalayalım. 4. Sonunda Oya, kırmızı benekli kelebeği gerçekten nerede gördü? A) Yatak odasına B) Kartalın yuvasında C) Yeşil ördeklerin başında 5. Oya, arkadaşı Afacan’a neden kızdı? A) Afacan, kelebeğe şarkı söyletip, birlikte dans ettikleri için. B) Afacan, kelebeği kovaladığı için. C) Afacan, kelebeği çaldığı için. 6. Oya, dere boyunca yürüyüp yorulunca ne yaptı? A) Oturup, ağladı. B) Derede yüzmeye başladı. C) Kartalın yuvasına oturdu. 7. Oya, olanları annesine anlatınca annesi ne cevap verdi? A) Arkadaşlarınla oynamasına izin vermeliydin. B) Kelebekler çok uzun yaşamaz. C) Başka bir tane bulursun. TÜRKÇE DERSİ OKUDUĞUNU ANLAMA SINAVI – 11 (KIRMIZI KELEBEK ) Adım Soyadım : ………………………………………………………………………………………… Okul Numaram : ………………………………….. 1. Oya, neden kırlara çıkmıştı? A) Piknik yapmak için. B) Çiçek toplamak için. C) Kelebek yakalamak için. 2. Oya’nın rüyasında gördüğü kelebek neler yapıyordu? A) Üzülmüş, ağlıyordu. B) Masal anlatıyordu. C) Dans edip, şarkı söylüyordu. 3. Sabahleyin Oya, olanları babasına anlatınca babası ne cevap verdi? A) Evet, onu ben de gördüm. B) Bir rüya görmüş olacaksın. C) Haydi onu yakalayalım. 4. Sonunda Oya, kırmızı benekli kelebeği gerçekten nerede gördü? A) Yatak odasına B) Kartalın yuvasında C) Yeşil ördeklerin başında 5. Oya, arkadaşı Afacan’a neden kızdı? A) Afacan, kelebeğe şarkı söyletip, birlikte dans ettikleri için. B) Afacan, kelebeği kovaladığı için. C) Afacan, kelebeği çaldığı için. 6. Oya, dere boyunca yürüyüp yorulunca ne yaptı? A) Oturup, ağladı. B) Derede yüzmeye başladı. 7. Oya, olanları annesine anlatınca annesi ne cevap verdi? A) Arkadaşlarınla oynamasına izin vermeliydin. B) Kelebekler çok uzun yaşamaz. C) Başka bir tane bulursun. C) Kartalın yuvasına oturdu. 8. Annesi, Oya’ya hangi öğüdü verdi? A) Kelebeklerden hastalık bulaşabilir. B) Sevdiğin bir şeyi arkadaşlarınla paylaşmalısın. C) Kelebeği kafeste beslemelisin. 9. Oya, kelebeği bulmak için kartalın yuvasına gitti. Kelebeğin orada olmadığını görünce ne düşündü? A) Herhalde ördeklerin yanındadır. B) Belki de yıldızlara uçmuştur. C) Kartal onu yemiş olabilir. 10. En sonunda ağaç altında uyuyan Oya, rüyasında gördüğü kırmızı benekli kelebeğe ne söyledi? A) Bu zamana kadar nerelerdeydin? B) Sana küstüm, artık rüyama girme. C) Git, arkadaşlarımla da oyna. Onlara dans edip, şarkı söyle. 11. Bu masaldan hangi sonucu çıkaramayız? A) Hiçbir zaman bencil olmamalıyız. C) Bize kötülük yapanı hiç affetmeyelim. B) Bazı şeylerimizi başkalarıyla da paylaşmalıyız. 12. Bu masalda hayal ürünü olan olay hangisidir? A) Oya’nın rüyasında kelebek görmesi. B) Oya’nın, arkadaşı Afacan’a küsmesi. C) Kırmızı benekli kelebeğin dans edip, şarkı söylemesi. 13. Masala göre hangisi Oya’nın özelliklerinden değildir? A) Hayvanları sever. B) Annesinin sözünü dinlemez. C) Kırlarda dolaşmayı sever. 14. Bu masalın esas kahramanları kimdir ve olay nerede geçmektedir? A) Oya ve kelebek - BAHÇEDE B) Afacan ve kelebek - DEREDE C) Oya ve kelebek - KIRLARDA 8. Annesi, Oya’ya hangi öğüdü verdi? A) Kelebeklerden hastalık bulaşabilir. B) Sevdiğin bir şeyi arkadaşlarınla paylaşmalısın. C) Kelebeği kafeste beslemelisin. 9. Oya, kelebeği bulmak için kartalın yuvasına gitti. Kelebeğin orada olmadığını görünce ne düşündü? A) Herhalde ördeklerin yanındadır. B) Belki de yıldızlara uçmuştur. C) Kartal onu yemiş olabilir. 10. En sonunda ağaç altında uyuyan Oya, rüyasında gördüğü kırmızı benekli kelebeğe ne söyledi? A) Bu zamana kadar nerelerdeydin? B) Sana küstüm, artık rüyama girme. C) Git, arkadaşlarımla da oyna. Onlara dans edip, şarkı söyle. 11. Bu masaldan hangi sonucu çıkaramayız? A) Hiçbir zaman bencil olmamalıyız. C) Bize kötülük yapanı hiç affetmeyelim. B) Bazı şeylerimizi başkalarıyla da paylaşmalıyız. 12. Bu masalda hayal ürünü olan olay hangisidir? A) Oya’nın rüyasında kelebek görmesi. B) Oya’nın, arkadaşı Afacan’a küsmesi. C) Kırmızı benekli kelebeğin dans edip, şarkı söylemesi. 13. Masala göre hangisi Oya’nın özelliklerinden değildir? A) Hayvanları sever. B) Annesinin sözünü dinlemez. C) Kırlarda dolaşmayı sever. 14. Bu masalın esas kahramanları kimdir ve olay nerede geçmektedir? A) Oya ve kelebek - BAHÇEDE B) Afacan ve kelebek - DEREDE C) Oya ve kelebek - KIRLARDA 3. Sınıflar Okuduğunu Anlama Sınavı … Adı: …………... Soyadı: ……….. 3. Sınıflar Okuduğunu Anlama Sınavı … Adı: …………... Soyadı: ……….. 3. Sınıflar Okuduğunu Anlama Sınavı … Adı: …………... Soyadı: ……….. 3. Sınıflar Okuduğunu Anlama Sınavı … Adı: …………... Soyadı: ……….. 3. Sınıflar Okuduğunu Anlama Sınavı … Adı: …………... Soyadı: ……….. 3. Sınıflar Okuduğunu Anlama Sınavı … Adı: …………... Soyadı: ……….. 1 A B C 1 A B C 1 A B C 1 A B C 1 A B C 1 A B C 2 A B C 2 A B C 2 A B C 2 A B C 2 A B C 2 A B C 3 A B C 3 A B C 3 A B C 3 A B C 3 A B C 3 A B C 4 A B C 4 A B C 4 A B C 4 A B C 4 A B C 4 A B C 5 6 A B C A B C B C B C B C B C B C A B C A B C A B C 5 6 A A 5 6 A C 5 6 A B 5 6 A A 5 6 A B C 7 A B C 7 A B C 7 A B C 7 A B C 7 A B C 7 A B C 8 A B C 8 A B C 8 A B C 8 A B C 8 A B C 8 A B C 9 A B C 9 A B C 9 A B C 9 A B C 9 A B C 9 A B C 10 11 A B C A B C B C B C B C B C B C A B C A B C A B C 10 11 A A 10 11 A C 10 11 A B 10 11 A A 10 11 A B C 12 A B C 12 A B C 12 A B C 12 A B C 12 A B C 12 A B C 13 A B C 13 A B C 13 A B C 13 A B C 13 A B C 13 A B C 14 A B C 14 A B C 14 A B C 14 A B C 14 A B C 14 A B C 15 A B C 15 A B C 15 A B C 15 A B C 15 A B C 15 A B C Doğru: Doğru: Doğru: Doğru: Doğru: Doğru: Yanlış: Yanlış: Yanlış: Yanlış: Yanlış: Yanlış: PUAN: PUAN: PUAN: PUAN: PUAN: PUAN: Dedi ama kelebek yerinden bile kımıldamadı. Bütün gün çalının üstüne kondu durdu. KIRMIZI BENEKLİ KELEBEK Sıcak bir yaz günüydü. Oya kırlara çiçek toplamaya çıkmıştı. Yorulunca bir ağaca yaslandı. Derken uyuyakaldı. Rüya görmeye başladı. Oya, kelebeği orada bırakıp eve koştu. Olanları annesine anlattı. Annesi ona: - Arkadaşlarınla oynamasına izin vermeliydin. Onun için kelebek sana küsmüştür, dedi. Rüyasında çok güzel rengârenk bir kelebek gördü. Kelebeğin kanatlarında yıldızlar parlıyordu. Kırmızı benekleri vardı. Durmadan dans ediyor ve şarkı söylüyordu. Sonra devam etti: Oya, kelebeğin dansını hayranlıkla seyretti ve şarkılarını dinledi. - Sen kötü bir kızsın. Sevdiğin bir şeyi arkadaşlarınla paylaşmalısın. Uyandığında kırmızı benekli kelebek gitmişti. Oya, annesine hak verdi: Oya, doğru eve gitti. - Peki anneciğim. Bundan sonra iyi bir kız olacağım, dedi. - Anne, kırmızı benekli kelebek nerde? diye sordu. Doğru kartalın yuvasına koştu. Ama kelebek orada yoktu. Kartal onu yemiş olmalıydı. Annesi: Oya çok üzüldü. Yaptığı kötülükten de çok utandı. Kendi kendine iyi bir kız olmaya karar verdi. - Ne kelebeği? dedi. Oya : Birkaç gün sonra Oya, kırlara çiçek toplamaya çıktı. Sonra da bir ağacın altında uyuyakaldı. Rüyasında kırmızı benekli kelebeğini gördü. Çok sevindi. - Kırmızı benekli güzel kelebek, dedi. O dans edip bana şarkılar söyledi. - Geldiğin için teşekkür ederim. Git, arkadaşlarımla da oyna. Onlara dans edip şarkı söyle, dedi. - Herhalde sen rüya gördün. Kırmızı benekli kelebek yalnız rüya kelebeğidir. Oya’nın annesi güldü: Oya, onun kanatlarında parlayan yıldızları hatırladı ve: Kırmızı benekli kelebek Oya’nın dediklerini aynen yaptı. - O kelebek gerçek olmalı, dedi. Onu bulmaya gideceğim. 4 1 Oya, güzel kelebeğin kanatlarındaki yıldızları düşündü. Oya, önce arkadaşlarına sordu. - Kırmızı benekli kelebeği gördünüz mü? - Uyursam yine güzel kelebeği görebilirim, dedi. Arkadaşları: Fakat o gece rüyasında güzel kelebeği görmedi. Dere kenarını ve yüzen ördekleri gördü. - Hayır, dediler. Öyle bir kelebek olamaz. Fakat Oya, kırmızı benekli kelebeği aramaya devam etti. Gide gide kartalın yuvasına vardı. Kartal tek başına duruyordu. Oya, bütün gün güzel kelebeği aradı durdu. Fakat ona bir türlü rastlamadı. Sonunda eve döndü. Çok yorulmuştu. Hemen uyudu. Rüyasında kırmızı benekli kelebeği yeniden gördü. Kelebek yine durmadan dans ediyor, şarkı söylüyordu. Ertesi gün Oya, dere kenarına yürüdü. Yüzen yeşil ördeklere baktı. Birden ördeklerin başında dans eden kırmızı benekli kelebeği gördü. Kelebek şarkı söylüyordu. Oya sevinçle bağırdı: - Senin gerçek bir kelebek olduğunu biliyordum! Benimle dost ol; birlikte oynayalım, dedi. Kelebek, Oya’nın avucuna kondu. Oya onu eve götürüp annesine, sonra arkadaşlarına gösterdi. Oya, kelebeğe sordu: - Hep seni aradım. Neredeydin? dedi. Kelebek cevap vermedi. Dans etmeye devam etti. Bir gün arkadaşı Afacan, kelebeği avucuna aldı. Ona şarkı söyletti. Sonra birlikte dans ettiler. Sabahleyin Oya, olanları babasına anlattı: Oya, Afacan’a çok kızdı: - Bu kelebeğin gerçek olduğuna inanıyorum, dedi. - Seninle oynamasına izin veremem. Çünkü o benim kelebeğim, dedi. Babası ona: Afacan: - Bir rüya görmüş olacaksın. Çünkü kırmızı benekli kelebek olmaz, dedi. - Ne olur biraz benimle kalsın! diye rica etti. Oya diretti: Fakat Oya: - Yine de arayıp bulacağım. - Hayır, imkânsız! diyerek kelebeği alıp gitti. Oya bütün gün yine kırmızı benekli kelebeği aradı. Ama bulamadı. Eve döndüğünde gece olmuştu. Gökyüzünde yıldızlar parlıyordu. Oya, dere boyunca yürüdü. Çok yorulunca kartalın yuvasına oturdu. Kartal yoktu. Oya, kelebeğe: 2 - Haydi, güzel kelebeğim. Şimdi benim için dans edip şarkı söyle, dedi. 3 Aşağıdaki görselleri boyayınız. AY ÇEŞMESİ 8 Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde, kalbur saman içinde binbir çeşit canlının ve rengin yaşadığı büyük bir orman varmış. Gel zaman git zaman, bu büyük ormanda kuraklık başgöstermiş. Hayvanlar susuz kalmış, ölümle burun buruna gelmişler. Ormandaki bütün dereler kurumuş. Kuyuların suyu bitmiş. Bitkiler sararıp solmuş. Susuz kalan hayvanlar güçsüz düşmüşler. Hele suda oynamayı çok seven filler hareket edemez hale gelmişler. Hortumları kaskatı olmuş. Yelpaze kulakları büzülmüş. Koskocaman gövdeleri sanki bir anda küçülüvermiş. Hayvanlar arasında sadece tavşanlar eski canlılıklarını kaybetmemişler. Her yere zıp zıp gitmişler. Uzun kulaklarını sallayarak arkadaşlarına selam vermişler. Çünkü tavşanlar evlerinin bahçesinde, su içebilecek çok zengin bir pınar bulmuşlar. Ama bunu ormandaki diğer hayvanlardan gizlemişler. Hele iri gövdeli filler burayı bulacak olursa, evlerinin başına yıkılacağından korkmuşlar. Öte yandan ormanda susuzluktan ölen arkadaşlarını düşünmüşler. Tavşanlardan biri; -Bu sorunu mutlaka halletmeliyiz. Ne biz evsiz kalalım ne de onlar susuz kalsın demiş. 1 Diğer bir tavşan; -O zaman bunu gidip ormanlar kralına anlatalım demiş. Böylece tavşanlar ormanlar kralı ile konuşmaya karar vermişler. Susuzluktan perişan olmuş bir fil, tavşanlardan önce davranarak ormanlar kralına gitmiş. Uzun hortumunu güçlükle bir sağa bir sola sallayarak durumlarını anlatmış. -Günlerdir su içemiyoruz. Su içmediğimiz için de bütün gücümüzü kaybettik. Ne olur derdimize bir çare bulun. Komşu ormandan bize su getirin Ormanlar kralı aslan, üzüntüyle kükremiş. Arkadaşlarından bazılarını yanına çağırmış. -Arkadaşlar! Hemen ormanda araştırma yapalım. Herhangi bir yerde su kaynağı olup olmadığını öğrenelim, diyerek onları göndermiş. Aslanın arkadaşları, ormanı karış karış aramışlar. Tam umudu kesecekleri bir sırada, tavşanların evinin bahçesindeki pınarı bulmuşlar. Bu pınar, tavşanların daha önce keşfettikleri Ay Çeşmesi imiş. Tavşanlar, sadece geceleri bu sudan içtikleri için buraya Ay Çeşmesi adını vermişler. Aslanın arkadaşları buranın suyunu çok lezzetli bulmuşlar. Hemen gidip aslan krala durumu bildirmişler. Aslan arkadaşlarının getirdiği bu habere çok sevinmiş. Hemen fillerin en bilgesine bir haberci göndermiş. Fillerin bilgesi de ormandaki tüm fillere haber göndermiş. Onlara bir su kaynağı bulunduğu müjdesini vermiş. Filler toplanarak Ay Çeşmesi’ne doğru yola çıkmışlar. 2 Sonra da sözlerine şöyle devam etmiş. -Dostum tavşan! İstersen diğer fillere de söyleyelim. Ormanın diğer ucuna hortumlarımızla su taşıyalım. Böylece buraya gelemeyecek diğer hayvanlar da su içmiş olur. Ne dersin? Tavşan filin bu teklifini çok beğenmiş. O gün akşama kadar ormandaki bütün filler su taşımış. Her biri hortumlarında taşıdıkları suları boş kuyulara dökmüşler. Diğer hayvanlar da bu kuyulardan su içmişler. Ormandaki hiçbir canlı susuz kalmamış. Ay Çeşmesi’nin suyu herkese yetmiş. Tavşanların evleri de yıkılmamış. O günden sonra ormandaki bütün hayvanlar iyi anlaşır olmuşlar. Birbirlerine her zaman yardım etmişler. Yedikleri yemeği, içtikleri suyu birbirleri ile paylaştıkları için, çok geçmeden kuraklı sona ermiş. Orman tekrar o yeşil örtüsüne bürünmüş. 7 -Aslan kral, benim bir fikrim var, demiş. Sonra da planını uzun uzun anlatmış. Aslan kral; -Pekâlâ Topkuyruk! Sana güveniyorum. Fillerin de kalbini kırmadan bu işi çözümleyin. Onlar çok iyi arkadaşlar ve hepsinin pamuk gibi yumuşak ve arkadaş canlısı kalpleri vardır, demiş. Tavşanlar aslan kralı selamlayarak oradan ayrılmışlar. Planlarını uygulamak için Ay Çeşmesi’ne doğru gitmişler. O gece Ay, gökyüzünde gümüş bir tepsi gibi yusyuvarlakmış. Gecenin karanlığında sanki bir güneş gibi parlıyormuş. Topkuyruk tavşan, filleri, Ay Çeşmesi’nin etrafında bulmuş. Filler, günlerdir oradalarmış. Yanlarına çok fazla yaklaşmak istememiş. “Filler o koskocaman ayaklarıyla beni ezebilirler” diye düşünmüş. Sonra da önlem olsun diye yüksek bir tepenin üzerine çıkmış. Oradan fillere seslenmiş. -Fillerin bilgesini arıyorum. Verilecek bir haberim var Bilge fil, kafasını yavaşça yukarı kaldırmış. -Bilge fil benim! Ne söyleyeceksen hemen söylemeye başla demiş. Topkuyruk tavşan; -Beni size Ay gönderdi. Size Ay’dan haber getirdim. Bilge fil, büyük bir şaşkınlıkla sormuş. -Ne demek istiyorsun sen? Topkuyruk sesini biraz incelterek büyük bir inandırıcılıkla konuşmasına devam etmiş; -Fil kardeş! Ay, size çok kızgın. Çünkü siz günlerdir Ay Çeşmesi’nin başından ayrılmıyorsunuz. Başka bir hayvanın oradan su içmesine izin vermiyorsunuz. Ay sizi bağışlar mı bilmem? Bilge fil, tavşanın bu sözlerini dinledikten sonra şaşkınlığı bir kez daha artmış. Ay’dan özür dilemeye karar vermiş. Topkuyruk’la beraber Ay Çeşmesi’nin başına gitmiş. Kaynağın başına vardıkları zaman tavşan, fili durdurmuş. Gümüş gibi parlayan Ay’ın sudaki yansımasını ona göstermiş. -Bak görüyorsun değil mi? Ay orada! diyerek sudaki Ay’ı işaret etmiş. Fil, Ay’ın yüzünü durgun suda görünce şaşırmış. Pırıl pırıl parıldayan bu yüzden korkmuş. Kendi kendine, -Demek ki Ay, bu kaynakta yaşıyormuş, diye düşünmüş. Fil çok mahcup bir sesle sudaki aya doğru bakmış. Sonra da tavşana dönüp sormuş. -Ne yapmam gerekiyor? Topkuyruk göğsünü gererek cevap vermiş. -Hortumunu suyla doldur! Fil hortumunu suya daldırarak suyla doldurmuş. Suyun içinde halkalar oluşunca Ay’ın yüzü kırışık görünmüş. 4 5 Fil bunu görünce Ay’ın kendisine kızdığını zannetmiş. -Kaynağından su aldığım için, Ay bana kızdı mı yoksa? diye titrek bir sesle sormuş. Tavşan, filin böyle düşünmesine çok sevinmiş. İçinden “Zekâ, aslında en büyük güç” diye geçirmiş. Sonra da filin sorusunu cevaplandırmış; -Kızmamış ama hoşlanmamıştır da. Bunun üzerine fil, kaynağın başından çekilmiş. Hortumunu bir iki kez salladıktan sonra çok üzgün bir ses tonu ile konuşmuş. -Cahilliğimi bağışlayın lütfen. Sizi biraz üzdük. Ama söz veriyorum bundan sonra suyunuzdan herkes faydalanacak. Fil sözlerini tamamladıktan sonra ayağa kalkmış. Ay’ın sudaki yansımasına bakmış. Sudaki dalgalanmalar bittiği için Ay’ın yüzü eskisi gibiymiş. Fil de Ay’ın kendisini bağışladığını düşünmüş. Gözleri heyecanla parıldayarak tavşana bakmış. -Beni affetti mi ne dersin? Tavşan sesini alçaltarak cevap vermiş; -Şişşşt. Bu kadar yüksek sesle konuşma kızabilir. Ama bana kalırsa seni affetti. Yüzünün ifadesine baksana! Bunu duyan fil çok mutlu olmuş. Son bir kez yere eğilerek Ay’ı selamlamış. Sonra da tavşana dönerek -Tavşan kardeş! Beni uyardığın için sana minnettarım. Şimdi beni iyi dinle. Sana bir teklifim var, demiş. 6 Fillerin Ay Çeşmesi’ne doğru ilerliyor olmaları tavşanları çok korkutmuş. İçlerinden bir tanesi uzun kulaklarını sallayarak; -Günlerdir su içmeyen filler şimdi bizi de ezip geçerler. Hemen buradan çekilelim diyerek arkadaşlarını uyarmış. Çok geçmeden büyük bir sarsıntı olmuş. Tavşanlar, fillerin geldiğini anlamışlar. Hemen yuvalarına çekilmişler. Günlerce su içmeyen filler, Ay Çeşmesi’nden doya doya su içmişler. Hortumlarına aldıkları suyla vücutlarını da ıslatmışlar. Anne filler, yavrularının su içmelerine yardım etmiş. Neşe içinde gülüp oynamışlar. Tavşanlar ise bir kıyıdan onları gizlice izlemişler. İçlerinden biri; -Filler yakında yuvalarımızı başımıza yıkacaklar. Baksana şu hallerine! diyerek üzüntüyle söylenmiş. Tavşanlar durumu, hemen gidip ormanlar kralına bildirmiş. -Aslan kral, arkadaşlarımız evimizin bahçesinde pınar buldu. Onu bir zaten daha önce bulmuştuk. Ama evimizin yıkılmasından korktuğumuz için kimseye söyleyemedik. Tam sizinle konuşmaya geliyorduk ki filler evimizi bastı. Şimdi ne yapacağımızı bilemiyoruz. Aslan kral, tavşanların söylediklerini dikkatle dinlemiş ve sonra da kafasını kaşıyarak konuşmuş. -Durum biraz karışık görünüyor. Filler de burada yaşıyorlar. Bu nedenle o sudan içmelerine hiç kimse engel olmamalıdır. Ama sizin evlerinize de zarar gelmemeli. Ne yapsak acaba? Tavşanların içinden en zeki olan Topkuyruk konuşmaya başlamış. 3 TÜRKÇE DERSİ OKUDUĞUNU ANLAMA SINAVI – 12 ( AY ÇEŞMESİ ) Adım Soyadım : ………………………………………………………………………………………… Okul Numaram : ………………………………….. 1. Ormandaki hayvanlar neden susuz kalmış ve bitkiler kurumuş? A) Baraj yapıldığı için B) Kuraklık olduğu için C) Filler tüm suları içtiği için 2. Susuz kalan fillerde hangi değişiklik olmamıştır? A) Hortumları kaskatı olmuş. B) Yelpaze kulakları küçülmüş. C) Dişleri dökülmüş. 3. Hayvanlar arasında kimler eski canlılıklarını kaybetmemişler? A) Tavşanlar B) Filler C) Aslanlar 4. Tavşanlar neden korkuyorlarmış? A) Bahçedeki suyun biteceğinden B) Fillerin evlerini başlarına yıkacağından C) Aslanın onları yemesinden 5. Bu sorunu halletmek için tavşanlar bunu kime anlatmaya karar vermişler? A) Bilge file B) Aslan krala C) Kurnaz tilkiye 6. Aslanın arkadaşları pınarı nerede bulmuşlar? A) Tavşanların bahçesinde B) Fillerin bahçesinde C) Dağın eteklerinde 7. Tavşanlar neden bu pınara “Ay Çeşmesi” adını vermişler? A) Ay şekline benzediği için. B) Sadece geceleri bu sudan içtikleri için C) Sadece Ay göründüğünde su içebildikleri için. TÜRKÇE DERSİ OKUDUĞUNU ANLAMA SINAVI – 12 (AY ÇEŞMESİ ) Adım Soyadım : ………………………………………………………………………………………… Okul Numaram : ………………………………….. 1. Ormandaki hayvanlar neden susuz kalmış ve bitkiler kurumuş? A) Baraj yapıldığı için B) Kuraklık olduğu için C) Filler tüm suları içtiği için 2. Susuz kalan fillerde hangi değişiklik olmamıştır? A) Hortumları kaskatı olmuş. B) Yelpaze kulakları küçülmüş. C) Dişleri dökülmüş. 3. Hayvanlar arasında kimler eski canlılıklarını kaybetmemişler? A) Tavşanlar B) Filler C) Aslanlar 4. Tavşanlar neden korkuyorlarmış? A) Bahçedeki suyun biteceğinden B) Fillerin evlerini başlarına yıkacağından C) Aslanın onları yemesinden 5. Bu sorunu halletmek için tavşanlar bunu kime anlatmaya karar vermişler? A) Bilge file B) Aslan krala C) Kurnaz tilkiye 6. Aslanın arkadaşları pınarı nerede bulmuşlar? A) Tavşanların bahçesinde B) Fillerin bahçesinde C) Dağın eteklerinde 7. Tavşanlar neden bu pınara “Ay Çeşmesi” adını vermişler? A) Ay şekline benzediği için. B) Sadece geceleri bu sudan içtikleri için C) Sadece Ay göründüğünde su içebildikleri için. 8. Fillerin pınara gelmesinden sonra çok korkan tavşanlar aslan krala şikâyetlerini bildirmişler. Aslan kral bu duruma nasıl cevap vermiş? A) Madem çeşme sizin kimsenin içmesine izin vermeyin. B) Buradaki suyu isterseniz parayla satabilirsiniz. C) Filler de burada yaşıyor, bu nedenle o sudan içmelerine kimse engel olmamalıdır. 9. İşi çözmek isteyen Topkuyruk tavşan, fillerle konuşmak için nereye çıkmış? A) Çeşmenin üzerine B) Yüksek bir tepenin üzerine C) Büyük kütüğün üzerine 10. Topkuyruk ile bilge fil birlikte nereye gitmişler? A) Ay Çeşmesi’nin başına B) Aslan kralın yanına C) Fillerin bahçesine 11. En sonunda bilge fil, tavşana hangi teklifte bulunmuş? A) Artık çeşme bizim oldu, size su vermeyeceğiz. B) Bu suyu biz istediğimize veririz, istemediğimize vermeyiz. C) Bu suyu ormanın diğer ucuna hortumlarımızla taşıyalım, böylece herkes su içebilsin. 12. Bu masalda hangi olay gerçek olabilir? A) Fillerin suyu başka yerlere taşıması C) Tavşanların aslandan yardım istemesi B) Ormanda kuraklığın yaşanması 13. Bilge fil, ne zaman bir tavşan görse kendi kendine güler ve içinden ne dermiş? A) Zavallı tavşan, anlattıklarına gerçekten inandığımı zannetti. B) Bu tavşanlar da çok akıllıymış. C) Aslan kral bu işi çok kolay çözüverdi. 14. Bu masalın esas kahramanları kimdir ve olay nerede geçmektedir? A) Aslan kral ve fil - ORMANDA B) Topkuyruk ve bilge fil - ORMANDA C) Tavşan ve aslan - ORMANDA 8. Fillerin pınara gelmesinden sonra çok korkan tavşanlar aslan krala şikâyetlerini bildirmişler. Aslan kral bu duruma nasıl cevap vermiş? A) Madem çeşme sizin kimsenin içmesine izin vermeyin. B) Buradaki suyu isterseniz parayla satabilirsiniz. C) Filler de burada yaşıyor, bu nedenle o sudan içmelerine kimse engel olmamalıdır. 9. İşi çözmek isteyen Topkuyruk tavşan, fillerle konuşmak için nereye çıkmış? A) Çeşmenin üzerine B) Yüksek bir tepenin üzerine C) Büyük kütüğün üzerine 10. Topkuyruk ile bilge fil birlikte nereye gitmişler? A) Ay Çeşmesi’nin başına B) Aslan kralın yanına C) Fillerin bahçesine 11. En sonunda bilge fil, tavşana hangi teklifte bulunmuş? A) Artık çeşme bizim oldu, size su vermeyeceğiz. B) Bu suyu biz istediğimize veririz, istemediğimize vermeyiz. C) Bu suyu ormanın diğer ucuna hortumlarımızla taşıyalım, böylece herkes su içebilsin. 12. Bu masalda hangi olay gerçek olabilir? A) Fillerin suyu başka yerlere taşıması C) Tavşanların aslandan yardım istemesi B) Ormanda kuraklığın yaşanması 13. Bilge fil, ne zaman bir tavşan görse kendi kendine güler ve içinden ne dermiş? A) Zavallı tavşan, anlattıklarına gerçekten inandığımı zannetti. B) Bu tavşanlar da çok akıllıymış. C) Aslan kral bu işi çok kolay çözüverdi. 14. Bu masalın esas kahramanları kimdir ve olay nerede geçmektedir? A) Aslan kral ve fil - ORMANDA B) Topkuyruk ve bilge fil - ORMANDA C) Tavşan ve aslan - ORMANDA 3. Sınıflar Okuduğunu Anlama Sınavı … Adı: …………... Soyadı: ……….. 3. Sınıflar Okuduğunu Anlama Sınavı … Adı: …………... Soyadı: ……….. 3. Sınıflar Okuduğunu Anlama Sınavı … Adı: …………... Soyadı: ……….. 3. Sınıflar Okuduğunu Anlama Sınavı … Adı: …………... Soyadı: ……….. 3. Sınıflar Okuduğunu Anlama Sınavı … Adı: …………... Soyadı: ……….. 3. Sınıflar Okuduğunu Anlama Sınavı … Adı: …………... Soyadı: ……….. 1 A B C 1 A B C 1 A B C 1 A B C 1 A B C 1 A B C 2 A B C 2 A B C 2 A B C 2 A B C 2 A B C 2 A B C 3 A B C 3 A B C 3 A B C 3 A B C 3 A B C 3 A B C 4 A B C 4 A B C 4 A B C 4 A B C 4 A B C 4 A B C 5 6 A B C A B C B C B C B C B C B C A B C A B C A B C 5 6 A A 5 6 A C 5 6 A B 5 6 A A 5 6 A B C 7 A B C 7 A B C 7 A B C 7 A B C 7 A B C 7 A B C 8 A B C 8 A B C 8 A B C 8 A B C 8 A B C 8 A B C 9 A B C 9 A B C 9 A B C 9 A B C 9 A B C 9 A B C 10 11 A B C A B C B C B C B C B C B C A B C A B C A B C 10 11 A A 10 11 A C 10 11 A B 10 11 A A 10 11 A B C 12 A B C 12 A B C 12 A B C 12 A B C 12 A B C 12 A B C 13 A B C 13 A B C 13 A B C 13 A B C 13 A B C 13 A B C 14 A B C 14 A B C 14 A B C 14 A B C 14 A B C 14 A B C 15 A B C 15 A B C 15 A B C 15 A B C 15 A B C 15 A B C Doğru: Doğru: Doğru: Doğru: Doğru: Doğru: Yanlış: Yanlış: Yanlış: Yanlış: Yanlış: Yanlış: PUAN: PUAN: PUAN: PUAN: PUAN: PUAN:
Benzer belgeler
Story - World Stories
2. Değirmenci ölünce ortanca oğluna miras olarak ne kalmış?
A) eşek
B) kedi