Pişman Çocuk Dergisi
Transkript
Pişman Çocuk Dergisi
Pişman ve Pişmaniye renkli ve sıcacık yeni dergisiyle sizlere merhaba diyor. Pişman Dergisi ile hem boş zamanlarınızı değerlendirecek hem de farklı bilgileri öğreneceksiniz. Pişman ve Pişmaniye’nin sizler için hazırladıkları oyunlar, bulmacalar ve birbirinden farklı uygulamalar sizleri farklı dünyalara sürükleyecek. Her zaman çocuk dostu bir belediye olarak sizin için çok güzel çalışmalar yaptık ve bunlara devam ediyoruz. Mahallelerinize, birbirinden güzel parklar yaparak en güzel ortamlarda eğlenin istedik. Aynı zamanda sizin için kurduğumuz Çocuk Hakları Okulumuzda da sizin için eğitimlerimiz devam ediyor. Tüm bunların yanı sıra sizler için dünya çapında büyük ilgi gören, 3 D Yazıcı ve Tasarım Merkezimizi de hayata geçirdik. Sizlerin 3 boyutlu modelleme becerilerinizin Ka rnım aç. Peki, siz bilgisayar virüsleri neyle beslenirsiniz? a Ba n ’u mu ! ! e s k! u Mo e r ça b u v i ge r © Strip Art Features, 2014, www.safcomics.com geliştirilmesi ve teknik eğitimlerinizin verilmesi amacıyla hayata geçen projemiz Türkiye’de bir ilk. Burada 3 D Yazıcıların tüm fonksiyonları sizlere öğretilecek. Tasarım kabiliyetinizi geliştirecek yazıcılarla, birçok model çıktısını almanız mümkün. 3 boyutlu yazıcılar sayesinde görsel hafıza kabiliyetlerinizi geliştirerek kendi oyuncağınızı kendiniz yapabilirsiniz. Eğitim salonumuzda hem çizim yapacak hem de 3 boyutlu yazıcılardan çizdiğiniz nesnelerin çıktısını alabileceksiniz. Okullarımızda da 3 D Yazıcı ve Tasarım Sistemleri sınıfları da oluşturmak istediğimiz bu projemiz sizin gibi başarılı çocuklarımızın yeteneklerini gün yüzüne çıkaracak. Sizi eğlendirecek ve renkli dünyalara götürecek olan Pişman Dergisini beğeniyle okumanızı temenni ediyor, sizleri sevgiyle kucaklıyorum.. 4 5 10 13 KURBAĞA İLE ÖKÜZ Bir varmış, bir yokmuş… Kendini beğenmiş bir kurbağa varmış... Bu kurbağa, arkadaşlarına sürekli onlardan ne kadar iyi olduğunu göstermeye çalışırmış. Bir gün büyük bir öküz, bataklık kenarına gelmiş. Sakin sakin su içmeye başlamış. Onu gören kurbağalar, büyüklüğüne hayran olmuş. “Vraak, vraak!..” diye vraklamışlar: “Ne kadar büyük bu öküz... Vraak, vraak!.. Tam yüz... Yok yok... Tam bin kurbağa kadar büyük!” O sırada kendini beğenmiş kurbağa zıplayarak yanlarına gelmiş. “Büyük mü? O mu büyük? Hımm, bana pek büyük gibi gelmedi,” diye küçümseyerek mırıldanmış. Bu sözlere, öteki kurbağalar çok gülmüş. Kendini beğenmiş kurbağa çok alınmış: “Size söylüyorum, o kadar da büyük değil! Eğer istersem ben de onun kadar büyük olabilirim,” demiş. Sonra da söylediklerinin gerçek olduğunu kanıtlamak için ağzını havayla doldurarak göğsünü şişirmeye başlamış. “Şimdi nasılım? Ben ondan daha büyük değil miyim?” Kurbağalar gülerek, “Değilsin. Yine küçüksün, sen ondan daha küçüksün!” diye hep bir ağızdan bağırmış. Kurbağa, göğsünü biraz daha şişirmiş: “Peki ya şimdi?” “Hâlâ küçüksün!” Kurbağa kendini şişirmeye devam etmiş. Şişirmiş, şişirmiş ve sonunda... “BOMMMM!” diye tıpkı küçük bir balon gibi patlayıvermiş... Kurbağalar öylece kalakalmış. O ânın şaşkınlığı geçtikten sonra da koro halinde vraklamaya devam etmişler: “Vraak, vraak!.. Kendini beğenmişlerin sonu, işte böyle olacak...” 14 © 2013 Giunti Editore S.p.A., Milano-Firenze DAMI INTERNATIONAL, a brand of Giunti Publishing Group 15 Avustralya Deve Kuşu Baykuş Baykuşların başları büyük ve tüylü olur. Gözleri kocamandır. Gözler hareket etmez; ama boyunlarını 270 derece çevirerek çevreyi rahatlıkla görebilirler. Kıvrık bir gagaları, keskin pençeleri ve kanca gibi tırnakları vardır. Baykuşların kulakları çok hassastır. En küçük bir hışırtıyı bile rahatlıkla duyabilirler. Ayrıca bu hassas kulakların bir başka özelliği de perdeli oluşlarıdır. Bu perdeyi istedikleri zaman açar, istedikleri zaman da kaparlar. Böylece dinlendikleri zaman rahat ederler. Baykuş, avcılık konusunda usta bir hayvandır. Avını yakalar ve onu pençesindeki tırnaklarıyla tutar. Güvercin Ortaçağ’da haber iletmek için kullanılan güvercinlerin yön duygusu çok gelişmiştir. Hiç durmadan 20 saat boyunca uçabilirler. Güvercinleri her yerde görebiliriz: Kentlerde, kırlarda, tarlalarda. Ağaçların dallarına yuva yaparlar. Dişiler genelde bir çift yumurta yumurtlayıp kuluçkaya yatar. Ilk çıkan yumurtaların ağırlığı 15 gramdır. Ama yavrular yumurtadan çıktıktan 14 gün sonra ağırlıkları 170 grama ulaşır. Yavrular 24-25 günlükken tek başlarına yem yemeye başlarlar. Bir güvercinin ömrü 10 yıldır. Avustralya’da yaşayan Emu adlı bir cins deve kuşu vardır. Boyları 2 m’yi bulan bu kuşlar kahverengi ve yumuşak tüylüdür. Emular uçamaz ama bunun aksine saatte 50 km’ye kadar hızla koşabilirler. Onların bu kadar hızlı koşmaları sağlayan uzun bacakları ve üç parmaklı ayaklarıdır. Dişi Emular erkeklerden daha da büyük olurlar. Dişiler yumurtlama sırasında 8 ila 15 arasında büyük koyu yeşil yumurta bırakırlar. Yavrular için en büyük tehlike kartallardır. Avustralya deve kuşları kalabalıktan hoşlanmazlar. Acıktıklarında çim, yaprak ve küçük besinlerle beslenirler. Sesleri bir çığlık gibidir. Kartal Kartal, uçan bir yırtıcıdır. Eğri bir gagası, kaslı bacakları ve güçlü pençeleri vardır. En yüksekte uçan kuş odur. Görme yeteneği çok gelişmiştir. Yükseklerde süzülürken yeri tarayarak avını hissettirmeden tespit edebilir. Gözbebeklerinin kafatasına oranla çok büyük oluşu, gelişmiş görme yeteneğinin anahtarıdır. Kartal, ormanlarda ve dağlarda yaşar. Su yüzeyindeki balıklar başlıca besinidir. Bateri 1885 Elektro gitar 1931 Rickenbacker Bilgisayarda bir oyun değildir SAVAŞ! Yalvaç Ural Bizlerle İki çocuk televizyonda çizgi film izliyor, ben de onları… Nelere gülüp neleri taklit ettiklerine, birbirlerine nasıl ateş edip sürekli tekrarlanan replikleri birbirlerine nasıl ve hangi hareketlerle söylediklerine bakıyorum. Biri bir ara yerinden fırlıyor ve babasının göbeğine ateş ediyor. Sonra yerine oturup arkadaşına, “Beynini nasıl patlattım, değil mi?” diyor. Öteki çocuk, ellerini iki yana açarak, “Booom! Pöööört!” diye bağırıyor. Ağabey arka odada. Konukların yanında oturmaktan hoşlanmıyor. Odasının kapısını kapatmış, her zamanki gibi en kanlı bilgisayar oyunlarından birini oynuyor. Ya “Empire III” oyunuyla Batılıların Dragut dediği, Malta kuşatmasında seksen üç yaşında ölen ünlü denizcimiz Turgut Reis’i öldürüyor ya da “Assassin’s Creed Revelations”da yeniçeri katliamı gerçekleştiriyor. Belki de eski oyunlardan sıkıldı, “Black Flag”de Piri Reis’i öldürmenin yollarını arıyor, dünyadan ve yaşananlardan habersiz. Baba, haberler devam ederken oğlunu zorla salona getiriyor. “Yaşam bilgisayar oyunu değil!” diyor, “Bak, dünyada neler oluyor? Biraz ayakların yere bassın. Kocaman adam oldun!” Çocuk, konukların yanında azarlandığı için öfkeli, somurtkan bir suratla koltuklardan birine oturuyor. Mr. Black Turgut Reis’e karşı Geçtiğimiz yıllarda, bilgisayar oyunlarıyla ilgili olarak “Mr. Black Turgut Reis’e Karşı” başlığıyla bir yazı yayımlamıştım. Cep telefonu versiyonu “Age of Empires III” olan bir bilgisayar oyununa dairdi. Bu oyunda çocuklar St. John şövalyesi oluyorlar. Oyunun gizli sloganı, “Düşmanlarına erken saldır, kendi durumunu sağlamlaştır!” Burada çocukların karşısında bir düşman var. Kısaca, bu düşmanı öldürdüğünüz zaman oyunu kazanmış oluyorsunuz. Düşman da denizcilik tarihimizin anlı, şanlı kahramanı; Batılıların “Dragut” dediği Turgut Reis. Bir okul söyleşisinde çocuklarla bilgisayar oyunları üzerine konuşurken, yararlı ve zararlı bilgisayar oyunlarıyla ilgili herkes kendine göre bir sıralama yaptı. Benim de ilk kez duyduğum bir oyun, son ayların en sevilmeyenleri içinde yerini aldı. Daha sonra bu oyunla ilgili bir araştırma yaptım ve oyunu izledim. Oyunun adı “Assassin’s Creed: Revelations”, Türkçe adıyla “Yeniçeri Katliamı.” Yılların katili ya da suikastçısı Ezio’nun acımasızca öldürdüğü Yeniçerilerle dolu bir katliam oyunu. Kısaca bu da “Çok yeniçeri öldür, oyunu kazan!” sloganı üstüne kurulu bir oyun. Daha sonra “Black Flag” adlı bir oyunla daha karşılaştım. Burada da düşman, çocukların söylediğine göre Piri Reis. Çocuklar gibi ben de Ezio’nun peşine takıldım (Göklere çıkarılan suikastçının arkasına). Bir Assassin’s oyun konsolunda bu kez Ezio’nun Yavuz Sultan Selim’le karşılaştığını gördüm. Oyunun içeriğini bilmediğim için yorum yapamayacağım ama bu oyunlar dizisinin, Osmanlı deniz komutanlarına (kaptan-ı deryalara) karşı akıl almaz bir kin ve düşmanlıkla üretildiğini açıkça gördüm. Üstelik oyunların mekânları da İstanbul ve Roma. Oyun yoluyla kendi çocuklarımıza ünlü kahramanlarımızı katlettiriyorlardı. Hem de her gün, yüzlerce kez... Yıllarca çocuklar için zararlı olan ve çocuklara uygun olan oyunların listelerini hazırlayan kurumun geçmişte hazırladığı listelerin içinde, bugün de aile yapısını tehdit eden şiddet içerikli oyunların başında “Blitz the League II” geliyor. İnternette çocukların oyunlarla ilgili görüş ve yorumları var. İnsan okuyunca inanmak istemiyor. Çoğunluk, bunu bir oyun olarak görüyor ve “Abartmaya gerek yok!” diyor. Bir öğretmen, gençlerin bu gerçeği algılayamayacağını, onların oyunla gerçeği ayıramadıklarını yazıyor. Bir bilgiç, “Biz zaten barbardık” diyor. Bir başkası, “Ezio, yeniçeri öldürdü diyorsunuz, gerçek yaşamda binlerce insan ölüyor, oyun bu!” diye yazıyor. Eğitim içerikli bir internet sitesinin eğitim ve rehberlik bölümünde, NIMF’in çocuk ve ebeveyn için hazırladığı birkaç yıl öncesine ait yararlı ve zararlı oyunlar listesine yer verilmiş. NIMF (The National Institute on Media and the Family), Ulusal Medya ve Aile Enstitüsü’dür. Aslında oyun içeriğini, Amerikan futbolundan alıyormuş. Zararlı listesine girmesinin nedeni de, oyunda verilen mesajlar ve şiddet içerikli taktiklermiş. Yani yukarıda sözünü ettiğim oyunlardaki gibi, ölen ya da öldürülen kimse yok... Bilgisayar oyunları da çocuk kitapları gibi yaş gruplarına göre sıralanmış. Oyun kutularının üzerinde hangi yaş grubuna yönelik olduğu belirtiliyor. Beni asıl şaşırtan şey, bu oyunların 0-3 yaş grubundan başlatılması. Okul öncesi eğitimde pek çok ebeveyn, çocuklarının bilgisayarlarla tanışmasını ya da okulda bu tür çalışmaların içinde olmasını istemiyor. Ama tersini düşünen anne baba da var... İnternette çocuklar için zararlı oyunlarla ilgili kocaman bir liste yer alıyor. İsteyen bakabilir. Bilgisayar oyunu bir bağımlılık. Hatta bazı zaman tedavi edilmesi gereken bir bağımlılık. Bu bağımlılığı kişiye göre belirleyen nedenler var. Hangi durumda birine oyun bağımlısı deniyor? Oyun bağımlılığı daha çok kimlerde görülüyor? Oyun bağımlılığı kişide ne tür sorunlara yol açabiliyor? Oyun bağımlılığıyla başka bağımlılıklar arasında ne gibi benzerlikler var? Bu sorulara uzmanlar internet sayfalarında yanıt veriyor. Yeter ki anne babalar, “Çocuklarım bilgisayarda oyun oynuyor!” diye sevineceklerine, konuya karşı cepheden de bakabilsinler. Bu yazı Yalvaç Ural'ın "Başparmak Çocuklar" adlı kitabından tanıtım amacıyla alınmıştır. 24 Çin’de ilginç bir rastlantı 27-31 Ağustos 2014 tarihleri arasında düzenlenen Çin Kitap Fuarı’nın onur konuğu Türkiye’ydi. Ben de bir grup yazar ve çizer arkadaşımla birlikte fuarın onur konukları arasındaydım. Belirlenen gün ve saatte, bir çevirmenle birlikte, bu kitaba adını veren “Başparmak Çocuklar”la ilgili bir konuşma yaptım. Benden önceki konuşmacı Mehmet Mollaosmanoğlu’ydu. Çinli konuk yazar Jiain Nana, fantastik çocuk kitapları yazan, Çin’e göre az ama bize göre çok satan bir yazardı. Otuz yaşındaki Nana, konuşmasında, Türkleri ilk kez bir bilgisayar oyunuyla tanıdığını söyledi (Anladım ki Uygur Türklerini Türk’ten saymıyordu). Bu çok ilgimi çekti; bir yazar, Türkleri bir bilgisayar oyunuyla tanıdığını söylüyordu. Söyleşi bitip sıra izleyici sorularına gelince dayanamadım ve Nana’ya oynadığı oyunun adını sordum. Yanıtı beni daha da şaşırttı: “Age of Empires III.” Saflığıma mı yansam yoksa algı eşiğimin düşüklüğüne mi, bilemedim. Ben bizim çocuklarımıza kendi kahramanlarımızı öldürtüyorlar, diye üzülürken, okul etkinliklerinde çocuk-lara bu oyunların bize ettiği kötülükleri tek tek sıralayıp anlatırken meğer dünya çocukları her gün, bıkmadan usanmadan bizim kahramanlarımızı öldürüyorlarmış! Elbette uluslararası oyun konsolu üreticilerinin bu oyunları yalnızca bizim ülkemizde pazarladıklarını düşünmek saflık olurdu. Ama Nana gerçeği öylesine çabuk kavramıştı ki, benim ikinci soruyu sormama fırsat vermeden, şu tümceyi üstüne basa basa sözlerine ekledi: “Biliyorsunuz, bu oyunlar Çin’de üretilmiyor.” Söyleşiden sonra Türkolog Bayan Lee’nin yardımıyla Nana ile uzun bir söyleşi gerçekleştirdik. O da oyunlarda bir suikastçının çocuklara bir kahraman gibi sunulmasının akıl almayacak bir yanlışlık olduğunu söyledi ve yeniden özür diledi, vedalaşıp ayrıldık. O giderken ben de, İlber Ortaylı’nın aklımdan hiç çıkmayan şu sözlerini içimden mırıldanıyordum: “Biz çocuklarımıza ve gençlerimize bir şey vermeyen nesilleriz, oysa mazisini bilmeyen bir toplumun geleceğini inşa etmesi düşünülemez.” 25 26 28 30 31 Kaplanlar bazen insanlara saldırır ve tercihen arkadan saldırmayı seçerler. Kaplanları korkutmak için, Hindistan’daki bazı köylerde oturanlar başlarının arka kısmını örten ve kaplanların “arkalarında da gözleri olduğunu” sanmasını sağlayan maskeler takarlar. Böyle bir maske takan Hintlilerden hiçbiri saldırıya uğramamıştır! Her yıl ilkbaharda erkek geyiklerin boynuzları düşer. Boynuzlar her yıl yeniden çıkar ve her defasında bir önceki yıla kıyasla biraz daha büyük olur. Bir hamam böceğini ayağınızla ezerseniz, başka hamam böceklerine dönüşecek olan yumurtalarının içinden çıkıp etrafa yayılmasına neden olabilirsiniz! Ayrıca, ayakkabınızın tabanına yapışan bu yumurtaları gittiğiniz yere yanınızda götürme riskiniz vardır. Tozlaşma amacıyla belirli renklerdeki çiçekleri tercih edip onlara yönelen böcekler vardır. Bal arıları genellikle sarı ve mavi çiçeklere konar. Kırmızı çiçekler daha çok kelebekleri çeker. Sinekler ve yaban arılarıysa kahverengi ve yeşil renkli çiçekleri tercih eder. 32 Uçan balıklar aslında uçamaz. Sahip oldukları büyük karın yüzgeçleri sayesinde suyun dışına sıçrayıp birkaç saniye havada kalabilirler. İnsan tarafından evilleştirilmiş ilk kuş, kazdır. Öte yandan, insanlar yeni bir hayvanı evcilleştirmeyeli 4.000 yıl olmuştur. 1973’e kadar bazı otomobil parçalarını yağlamak için balina yağı kullanılıyordu. Köpek balığı derisiyse uzun süre zımpara kağıdı olarak kullanılmıştı. Belli sayıda kuşun onları diğer kuşlardan ayıran bir özelliği vardır. Baykuş mavi rengi görebilen tek kuştur. Sinek kuşu geri geri uçabilen tek kuş, penguen ise yüzmeyi bilip uçmayı bilmeyen tek kuştur. Somon yavruları bir nehirde yumurtadan çıkar. Yumurtadan çıktıktan sonra, yavrular üç yıl bu nehirde yaşar, daha sonra da denize giderler. Dördüncü yılları süresince, artık yetişkin olan somonlar, bu kez kendileri yumurtalarını bırakmak üzere, doğdukları nehre dönerler. Bilim adamları bir somonun nasıl olup da doğduğu nehre giden yolu bulabildiğini henüz açıklayamamışlardır. 33 BİL . BUL . EĞLEN DİSK ATMA OYUNLAR - BİLMECELER - BULMACALAR - LABİRENTLER - YAPBOZLAR ÇİM HOKEYİ Maç birazdan başlayacak. Ancak bu hokeyci kız hem sopasını hem de topunu kaybetmiş. Onu bulmasına yardım eder misin? 1 2 4 3 5 2 Bu eski atletlere iyi bak ve hangisinin ortadakiyle tıpatıp aynı olduğunu söyle. 6 34 7 35 . BİL BUL . EĞLEN BAŞARILI SPORCU OYUNLAR - BİLMECELER - BULMACALAR - LABİRENTLER - YAPBOZLAR FUTBOL TURNUVASI Bu atlet iki spor dalı ile ilgileniyor. Bunlar hangileri? En çok gol yiyen futbolcu hangisi? Sayıları topla ve bul. 12 3 1 8 11 5 15 9 7 A 5 23 2 2 16 5 14 2 11 8 B 7 19 3 36 3 6 4 37 AFRİKA KÖYÜNDE GİZEMLİ MASKELER Elif ve arkadaşları uzak ülkeleri keşfetmekten ve orada yaşayan yerli halkın göreneklerini öğrenmekten hoşlanıyor. Tamtam ritimlerinin ve maskelerin arasında yürüyüş yap ve onlara katıl. Bu maskeler birbirlerinden çok farklı fakat hepsinde birbirinin aynı olan bir motif yer alıyor. Hangisi? TURİSTLER Bu köye bir arkadaşımızı ziyaret etmeye geldik. Onu görebiliyor musunuz? ÇALIŞAN İKİZLER TAŞLARLA OYUN Bizimle oynamak ister misiniz? Öyle 4 taşı yerinden kaldıracağız ki aynı renkteki taşlar birbirlerine temas etmeyecek. Bu ikizler birbirinin aynı gibi görünüyor. Ancak dikkatlice bakacak olursan aralarında beş fark olduğunu göreceksin. KİLİM YETENEKLİ SANATÇI Bu nesnelerden biri bir Afrika hayvanını betimlemiyor. Acaba hangisi? Bu kadının köyüne gitmesi 95 dakika sürüyor. Kadın 1,5 km’yi 15 dakikada yürüyor, 5 dakika dinleniyor ve daha sonra tekrar yürümeye başlıyor. Kadının kaç km yürüyeceğini hesaplayabilir misiniz? STONEHENGE’NİN GİZEMİ Bu anıt, muhtemelen yıldızları gözlemlemek için birkaç bin yıl önce İngiltere’de inşa edildi. Çoğu ziyaretçi gibi 3 arkadaşımız da bu büyüleyici yeni yeri merak ediyor. Onlarla birlikte bu kalıntılara gitmek ister misin? ASIRLARCA SÜREN ÇALIŞMA Stonehenge MÖ 3000’li yıllar ile MÖ 1600’lü yıllar arasında birkaç aşamada inşa edildi. İnşaatın yapımı toplamda kaç asıra denk gelir? KIRIK VAZO GÜNEŞ NEREDE? Bu vazoyu tamamlayacak parçayı bulmama yardım eder misiniz? A B AYNADAKİ YANSIMASI GİBİ Sağdaki bir taşın aynadaki yansımasının soldaki bir taş ile tamamen aynı şekle sahip olduğunu garanti ederim. Hala bulamadınız mı? Gölgelere bak ve güneşin nerede olması gerektiğini söyle. C D E DALGIN RESSAM Bu ressam Stonehenge’nin 4 görünümünü çizmiş. Ama dikkatlice bakacak olursanız bunlardan birinin bu anıtın tam bir kopyası olmadığını göreceksiniz. 42 43 44 45 AKL l N l ZDA BULUNSUN! Uyuyan yunuslar daire çizerek yüzerler ve çizdikleri dairenin dış tarafında kalan gözlerini olası saldırganları fark edebilmek için açık tutarlar. Belli bir süre sonra, aksi yönde yüzmeye başlar ve bu kez diğer gözü açık tutarlar. Pişman Dergisi 17. sayıdaki ‘Atasözü Bulmaca’nın yanıtı: AÇ KURT ASLANA SALDIRIR. Kazananlar: 1. Tablet : Ömer Cihat Kurtuldu(Fevzi Çakmak İlkokulu 2. Sınıf), 2. Eşofman Takımı: Esma Didar Okur (Özel Kocaeli Gülistan İlk Okulu), 3. Spor Malzemesi: Ömer Faruk Demirel( İbni Sina İmam Hatip Orta Okulu) Kırtasiye Çeki Mansiyon: Ömer Aydın, Muhammet Yahya Merde, Berkay Hiçyılmaz, Mehmet Sinan Dereli, Kayra Erbay, Gökay Hiçyılmaz, Dila Erdal, Semih Esin, Burak Efe Uygur NOT: Bir ay içerisinde müdürlüğümüzden teslim alınmayan hediyelerin hak sahipleri haklarını kaybedecektir. YANlTLAR Sayfa 38-39 AFRİKA KÖYÜNDE GİZEMLİ MASKELER: Sağdaki sayfada kıyafetleri yerlilerinkine benzemeyen çocuk: Çocuk kot pantolon ve spor ayakkabı giymiş. TURİSTLER: Sayfa 34 ÇİM HOKEYİ: TAŞLARLA OYUN: ÇALIŞAN İKİZLER: YETENEKLİ SANATÇI: Kaplan Asya’da yaşamaktadır. KİLİM: 7.5 km. Sayfa 35 DİSK ATMA: 7 Sayfa 36 FUTBOL TURNUVASI: A, 106 GOL Sayfa 37 BAŞARILI SPORCU: FUTBOL, HOKEY Sayfa 40-41 STONEHENGE’NİN GİZEMİ KIRIK VAZO: D GÜNEŞ NEREDE: Sağ üstte. ASIRLARCA SÜREN ÇALIŞMA: 14 asır. AYNADAKİ YANSIMASI GİBİ: Soldan başlayarak 4. taş 9.taşın aynadaki yansımasıdır. DALGIN RESSAM: Sol alttaki görünüm tam bir kopya değildir. 49 Bu fotoğraflar neyin kesitleri? Adlarını sarı kutulara yaz. 51
Benzer belgeler
Oyun Grubu. Dinlence Hakkı
taktiklermiş. Yani yukarıda sözünü ettiğim
oyunlardaki gibi, ölen ya da öldürülen kimse
yok... Bilgisayar oyunları da çocuk kitapları gibi
yaş gruplarına göre sıralanmış. Oyun kutularının
üzerinde ...
Slayt Başlığı Yok
de, oyunda verilen mesajlar ve şiddet içerikli
taktiklermiş. Yani yukarıda sözünü ettiğim
oyunlardaki gibi, ölen ya da öldürülen kimse
yok... Bilgisayar oyunları da çocuk kitapları gibi
yaş gruplar...