Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali`ye Altın Onur Plaketi

ÜNİVERSİTE GAZETESİ
Türkiye İş Bankası Genel
Müdürü Adnan Bali’ye
Altın Onur Plaketi
gazete.neu.edu.tr
25 MART 2016 CUMA
SAYI: 130
Bali, Türkiye Cumhuriyeti’nin
kuruluşundan 1 yıl sonra Türkiye İş
Bankasının kurulduğunu, vizyonu
ve misyonunun Gazi Mustafa
Kemal Atatürk tarafından çizilmiş
olduğunu kaydetti. Ödülünü İş
Bankalılar adına almış olduğunu dile
getiren Bali, bugünkü formasyonun
oluşumunda olağanüstü katkısı olan
bir kurum olduğunu ve bu meşakkatli
çalışmaların taçlandırılması
gerektiğini belirtti.
Yakın Doğu Üniversitesi Kurucu Rektörü Dr. Suat İ. Günsel
tarafından, Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali’ye
Altın Onur Plaketi verildi.
YDÜ Kurucu Rektör Dr. Suat İ.
Günsel’in ev sahipliğinde gerçekleşen
resepsiyona, Türkiye İş Bankası
16.Genel Müdürü Adnan Bali ve eşi
Figen Bali, Girne Üniversitesi Kurucu
Rektörü Cemre Günsel Haskasap,
YDÜ Mütevelli Heyeti Başkanı Doç.
Dr. İrfan S. Günsel, Rektör Prof. Dr.
Ümit Hassan, Girne Üniversitesi
Rektör Vekili Prof. Dr. İlkay Salihoğlu,
Rektör Yardımcıları, Dekanlar, Bölüm
Başkanları ve davetliler katıldı.
Günsel: “Adnan Bali Aklımızdan
Yüreğimize Giden Yolu
Fethetmiştir”
YDÜ Kurucu Rektör Dr. Suat İ.
Günsel takdim öncesi yaptığı
konuşmada, bizleri etkileyen iki
faktör vardır. Kökleşmemiz için bizim
mücadelemize katkı koyan her kim
olursa olsun o bizi birinci derecede
yüreğimizden aklımıza giden yolu
fethetmiş oluyor.
Türkiye İş Bankası 16. Genel Müdürü
Adnan Bali’de aynı Kıbrıs Mücadelesi içinde kurumlarını, faaliyetlerini
birinci öncelikli bizim mücadelemize
vazife biçerek geleneği bozmadı ve bu
milli mücadelemiz ve kökleşmemiz
için kurumlarını seferber etmiştir. İş
Bankası Genel Müdürü Adnan Bali
bunun ötesine giderek Türkiye’de
de pek rastlanmayan, kurumunu,
bilişim sektörlerini çalıştırarak
özellikle sağlık alanında icatların,
mevcutların geliştirilmesinde ve
bunun ürüne dönüşmesinde nasıl
katkı koyabiliri düşünerek üniversiteler ve Türkiye’deki kurumlar ile
birlikte çalıştırmayı başlattı. Bali yeni
bir geleneğin başlamasına öncülük
ediyor. Bize dokunan kısmı ise
Milli mücadelemize katkı koyarken
Türkiye’deki bu üçgen de Kıbrıs
üniversitelerini de dahil etmesiyle bir
bütünlük vazifesine girmiştir ve bu
bizi hayli etkilemiştir.
Günsel, Adnan Bali’nin “ben kendimi
donatmalıyım, sonra ülkeme katkı
koymalıyım” diyerek başarının sırrını
da çözmüştür “Mutluluktur işin sırrı,
okumaktır, çoklu okumaktır” sözleriyle devam etti.
Son olarak Günsel, bizi hem bilimde,
hem milli mücadelemizde aynı
geleneği devam ettirdiklerinden ötürü
bu altın onur ödülünü kabul etmeleri
bizleri de mutlu edecektir diyerek
başarının her zaman taçlandırılması
gerektiğini ve İş Bankası Genel
Müdürü Adnan Bali’yi ağırlamaktan
mutluluk duyduğunu ifade etti.
Bali: “Kendimi Evimde Gibi Hissediyorum”
Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali ise, Yakın Doğu Üniversitesi
ailesi ile bir arada olmaktan duyduğu
mutluluğu ifade ederek kendini
evinde gibi hissettiğini söyledi.
1955 yılından bu yana İş Bankası
olarak KKTC’de olduklarını vurgulayan Bali, bunun 60 yıla aşkın bir
süre olduğunu ve adada var olmaya
devam edeceklerini kaydetti.
Bali, verilen ödülün cesaret
arttıracağını ve daha azimle
çalışılacağının altını çizerek YDÜ
Kurucu Rektörü Dr. Günsel’e
teşekkürlerini sundu. Türkiye İş
Bankası Genel Müdürü Adnan Bali’ye
Altın Onur Ödülü’nün takdim edilmesinin ardından yine onuruna verilen
resepsiyon ile son buldu.
Adnan Bali Kimdir?
1962 yılında İslahiye’de doğan Adnan
Bali, Orta Doğu Teknik Üniversitesi
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi,
İktisat Bölümü mezunudur. 1986
yılında İş Bankası Teftiş Kurulu
Başkanlığı’nda Müfettiş Yardımcısı
olarak göreve başlayan Adnan Bali,
Fon Yönetimi Müdürlüğünde 1994
yılında Müdür Yardımcısı, 1997
yılında Grup Müdürü, 1998 yılında
ise Fon Yönetimi Müdürü olarak
atanmıştır. 2002 yılında Şişli Şubesi,
2004 yılında Galata Şubesi Müdürü
olan Adnan Bali, 30 Mayıs 2006
tarihinde Genel Müdür Yardımcılığına
yükseltilmiştir. 1 Nisan 2011 tarihinde Türkiye İş Bankası A.Ş.’nin 16.
Genel Müdürü olarak atanmıştır.
Adnan Bali: “Başarılı olmak,
mutlu olmayı başarmaktır”
“Milli Tarih Müzesi, Kıbrıs
Türkü’nün müzesi olacak”
Yakın Doğu Üniversitesi ve Girne
Üniversitesi Mütevelli Heyetleri ortak
kararıyla Kıbrıs Türk tarihine
ışık tutacak “Milli Tarih Müzesi” basın
toplantısı gerçekleştirildi.
Milli Tarih Müzesi
oluşturuluyor
5
Girne Üniversitesi ve Yakın Doğu
Üniversitesi mütevelli heyetleri ortak
kararıyla Kıbrıs Türk tarihine ışık tutacak Milli Tarih Müzesi oluşturuluyor
2
Yakın Doğu Üniversitesi
Süper Lig’de
5
Türkiye Üniversitelerarası Tenis 1.
Ligi’nde mücadele eden Yakın Doğu
Üniversitesi Kadın Tenis Takımı, 2017
Sezonu’nda Süper Lig’de mücadele
edecek.
12
2 Aktüel
YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ
25 MART 2016 CUMA
25 MART2016 CUMA
Adnan Bali: “Başarılı
olmak, mutlu olmayı
başarmaktır”
YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ
bunu kastetmiyorum. Size bahşedilen
kapasiteyi kullanmamanızdan
bahsediyorum. İkincisi ise mahcubiyet duygusu; kısıtlı imkanlarla bir yerden bir yere gelmeye
çalıştığımız için mahcup oluruz.
Maddi imkansızlıklardan dolayı
utanıyoruz, utanmayın, sonuç olarak
bu motifler sizi bir yerlere taşıyor.
Varlığı devralanlar o mahcubiyeti
hissetmediğinden başarılı olamayabilirler. Ben üniversitede “Şeref
Listesine girdim; çünkü atılmaktan
korktuğum için çok çalıştım.
Bahsettiğim kaygı, mahcubiyet duygusu budur. Ama kişiliğinizde hırslı
arazlar yaratmayın. Olması gereken
şey önce, kişisel gelişiminizdir.
Başarı ve mutluluk kişisel gelişim ile
oluyor” dedi.
olması müthiş br hizmet. Bu gönüllü
elçilerin yaratacağı “softpower” her
şeyden daha üstündür” dedi.
Türkiye İş Bankası Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Adnan Bali, Yakın Doğu Üniversitesi’nde “Kariyer ve Başarıya Giden
Yoldaki Basamaklar” konulu bir konferans verdi.
Türkiye İş Bankası Yönetim Kurulu
Üyesi ve Genel Müdürü Adnan Bali’yi
Yakın Doğu Üniversitesi’nde, Yakın
Doğu Üniversitesi Kurucu Rektörü Dr.
Suat Günsel, Yakın Doğu Üniversitesi
Mütevelli Heyeti Başkanı Doç. Dr.
İrfan S. Günsel, Yakın Doğu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ümit Hassan,
Rektör Yardımcılar, Yönetim Kurulu
Üyeleri ve Dekanlar karşılarkan;
konferans için öğrenciler ve basın
mensupları da konferans salonunda
hazır bulundular.
Türkiye İş Bankası Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Adnan
Bali’nin “Kariyer ve Başarıya Giden
Yoldaki Basamaklar” konulu bir
konferansında 30 yıllık kariyerinde
edindiği deneyimleri, karşılaştığı
güç durumları nasıl başarı için
kullanabildiğini ve bu süreçlerde
izlediği yolları anlattığı bildirildi. Konferansa Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti halkının, kamu kuruluşlarının,
sivil toplum örgütlerinden temsilcilerin, Yakın Doğu Üniversitesi akademik
personelinin ve öğrencilerinin yoğun
katılımı olduğu kaydedildi.
Bu bakımdan özellikle gençlerimizin
bu istisnai imkandan yararlanmış
olmalarını özel bir memnuniyet
sahası ve vesilesi saymaktayım”
açıklamalarında bulunurken; “Dün
ve bugün burada bulunmamız
hiç şüphesiz Kurucu Rektör Dr.
Suat Günsel’in, gayret ve azmiyle
olmuştur. Türkiye İş Bankası, tarihten
gelen , tarihin içinde meydana gelmiş
Cumhuriyet’in oluşumu ve kuruluşu
bağlamında adeta tarihe tanıklık
etmiş bir kuruluştur. Hatta Türkiye
İş bankası’nın kuruluş kararı 26
Ağustos’tur. Bu tesadüf olamaz”
dedi.
YDÜ Rektörü Prof. Dr. Ümit Hassan;
“Bali’nin Ekonomi Temel Teorik
Bilgisinin Maliyeye, Bankacılığa,
Yeniden Yapılanmaya Yönelen
İcraati Bir Makro Vizyon Yaratıyor;
Bu Da Gençler için Çok Önemli
Olacaktır”
Prof. Dr. Ümit Hassan; “Çok önemli
bir diğer husus da Sayın Adnan
Bali’nin liderliğiyle oluşmuş bir
seviyeden söz ediyoruz. O da şu ki;
tarihten gelen bu özellik ve önemi
en dinamik ve çağdaş boyutlara
Prof. Dr. Ümit Hassan: “Değerli Bir taşıma kendi ifadeleriyle de söylemek
gerekirse de Türkiye İş Bankası’nın
Konuşmaya Ev Sahipliği Yapmaktaraf olmadığı ancak Türkiye tarafının
tan Son Derece Memnunuz”
Açılış konuşmasını yapan Yakın Doğu sözünü vurgulaması adeta bir şiardır.
Bali, temel misyonlarının Türkiye
Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ümit
için değer yaratmak olduğunu bu
Hassan, öncelikle Adnan Bali’ye
teşekkürlerini sunarak; “Salonda dolu bakımdan da tarihten gelen birikimin
dolu bir gençlik var. Hepimiz olmakla en çağdaş ve dinamik perspektifle
birlikte esasen onlara hitap edileceği yürütülmesi ve gündeme getirilmesi bu sentezi oluşturur. Hakikaten
için güzel bir manzara. Sayın
ülkelerimiz için bu çok önemli bir
Bali’nin, kendilerinin biz amatörlhusustur. Sayın Bali’nin ekonomi
erin izleyebildiği kadarıyla ekonomi,
temel teorik bilgisinin maliyeye,
maliye, bankacılık dinamizmini
geliştirme fonksiyonlarıyla hakikaten bankacılığa, yeniden yapılanmaya
yönelen icraati bir makro vizyon
uzun yıllardır bütün sorumluluğuyla
Türkiye İş Bankası’nın dünya çapında yaratıyor. O yüzden gençler için çok
önemli olacaktır” dedi.
merhaleler atlattığı bir gerçeklik.
Adnan Bali: “Üniversite Çatısı Altında
Olmaktan Son Derece Mutluyum”
Orta Doğu Teknik Üniversitesi
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi
İktisat Bölümü mezunu olan Adnan
Bali, 1986 yılında İş Bankası Teftiş
Kurulu Başkanlığı’nda Müfettiş
Yardımcısı olarak başladığı kariyerinde dolu dolu 30 yılı anlatırken,
kendi yaşamından örnekler verdi.
Başarının basamaklarını sıralayan ve
kendi deneyimleriyle örneklendiren
Adnan Bali, sözlerine Yakın Doğu
Üniversitesi’nde olmaktan duyduğu
mutluluğu ifade ederek başladı.
“Yakın Doğu Üniversitesi’nde olmaktan son derece mutluyum. Davetiniz
için çok teşekkür ederim. Dün Girne
Üniversitesi’nde bugün burada,
üniversite çatısındayız. Üniversite,
kutsal bir mekandır; bilimin üretildiği
mekandır. İnsanlığa yatırım yapan
alanlarda hizmet vermek, toplumdan
aldığınızı iade etmek anlamına geliyor; bu da biyolojik hayatın ötesine
geçmektir. Burada farklı ülkelerden
öğrenciler eğitim alıyor; bu öğrenciler
iş hayatında bizim gönüllü elçilerimiz
olacak; bu kurumdan şifa alanların
duaları bu kurumun arkasında
olacak. Bunların hepsinin bir arada
Adnan Bali: “Başarılı Olmak, Mutlu
Olmayı Başarmaktır”
Sözlerine başarı ile ilgili görüşleri
ile devam eden Adnan Bali;
“Mutlu olmak asıl başarıdır. Başarıyı
tanımlamak gerekirse; kariyerde
üst bir yerde olmak, varlık, servet,
şöhret, ün sahibi olmak değildir.
Bunların hepsine ulaşıp facia ile sonlanan hayatlar var. Başarılı olmak,
mutlu olabilmektir. Bunun da maalesef bilinen bir kimyası yok. Keşke
olsaydı; hepimiz uygulardık. Başarı,
bütünüyle sizi oluşturan kimyanın bir
bütünüdür. Bunun için de en önce
mutlu olmayı başarabilmek lazım.
Sonrasında başkaca şeyler hayatınıza
değer katabilir” dedi.
Adnan Bali: “Hayatta İlk Eşikler,
Hep Olduğundan Yüksek Görünür;
Vazgeçmeyin, Üzerine Gidin”
Konuşmasına kendi hayatından
örneklerle devam eden Adnan
Bali, “1963 senesinde Gaziantep Islahiye’de doğdum. Küçük
bir yerleşimdir; herkes birbirini tanır.
Birlikte yaşlanan insanlar vardır;
kentlerde bu kavramları anlamak
mümkün değildir. Ada da, bu yönüyle
doğup büyüdüğüm yere benzerdir.
Bunun bana ciddi avantajlar
sağladığını düşünüyorum. Bütün
okul hayatım orada geldi. İyi eğitim
imkanlarımız vardı diyemem. Lise
okuduğum yıllar Türkiye’nin karışık
bir dönemiydi, koşullar zordu. Ben
İngilizce’yi hiç okumadım; çoğu
dersler de boş geçerdi. Camlar
kırılırdı, cam taktırılamadığında naylonla kapatıyorduk. Rüzgar yüzünden
de çıkan sesi engellemek için naylonu
kalemle küçük küçük delerdik. Bu
imkanlar içinden çıkmak benim için
iyi bir şey oldu. Hayatta ilk eşikler
olduğundan yüksek görünür. Onların
bu yüksekliğine yenilmeyin; üzerine
giderseniz açarsınız. Vazgeçmek yok;
problemin nereden kaynaklandığını
görerek üzerine gidin. Hayatta
kısmetler, denk gelişler var. Her
şeyi kendinize yazamazsınız,
sizin dışınızda da gelişen durumlar
var. Denk gelmemenin kötü bir
şey olduğunu düşünmüyorum,
nasıl değerlendirdiğinize bakar.
Öğrenilecek konunun ne olduğunun
önemi yok; nasıl öğrenebileceğini
keşfettiyseniz önünüzde hiçbir şey
duramaz. Yapamadığımızı sandığımız
şeyler aslında yeteri kadar öncelik
vermediğimiz, tercih etmediğimiz
şeyler” dedi.
Adana Bali: “Sıradanlığa Razı
Gelmeyin ve Mahcubiyetinizi
Koruyun”
Başarı için gerekli motiflerden
bahseden Adnan Bali, “Burada
başarı için efor sarf etmekten bahsedeceksek arkasındaki dinamikler
nedir? Benim iki tanımım var; ilki,
sıradanlığa razı olamam. Ben günlük
hayatı geniş kalabalıklar içerisinde
eşit ilişkiler içinde yaşayabilme
sıradanlığını büyük bir lüks bulurum;
Adnan Bali: “Mazeret Üretmeyin,
Maharetler Konuyu Çözmeye
Çalışın”
Başarı için mazeretler bulmamanın
önemine değinen Adnan Bali;
“Fazla mazeret üretmeyin. Başarıya
ulaşmada mazeretin ortadan
kalkması gerekir. Mazeret yerine maharet kültürünü örnek alın. Mazerete
odaklanmayın, ne yapabilirsiniz
ona odaklanın. Tembelliği kovun.
İnsanoğlu fıtratı itibariyle tembeldir.
Teknolojik icatların tümü tembellikten yapılıyor. Televizyon kumandası
tuşlara kalkıp basmayalım diye
üretildi. Şimdi düşününce olsun istiyoruz. Tabiatın gidişatındaki entropiye
Aktüel 3
direnebilecek yaratık insanoğludur.
Bu yüzden donanımlı olmalıyız ve
mazeret üretmemeliyiz. İyi iş, kötü
iş yok; iyi yapılan ve iş kötü yapılan
iş var. Kötü dediğiniz bir işi iyi bir işe
dönüştürme şansınız var. Kapasiteniz
değil; kapasiteyi kullanma oranınız
önemli. İş hayatı pragmatiktir. Doğru
ya da yanlış bir rasyonel kurup karar
vereceksiniz. Biraz başarı için yeteri
kadar çaba sarf etmeden acele
eden bir jenerasyon var. Heves güzel
ama başarı için çaba da sarf etmek
gerekiyor. Olmayınca da hayal kırıklığı
yaşıyor” dedi.
Adnan Bali: “Başarının Formülü
Niyet, Kararlılık, Çalışkanlık ve
Disiplin; Mutluluğun Formülü İse
Uyum, Sabır, Hoşgörü ve Tevazudur”
Sözlerine gençlere başarı ve mutluluk
ile ilgili düşünceleri ve tavsiyeleri ile
son veren Adnan Bali, “Bana göre
başarının formülü; niyet, kararlılık,
çalışkanlık ve disiplindir. Fakat başarı
sizi her zaman mutlu yapmayabilir.
Mutluluğun formülü ise; uyum, sabır,
hoşgörü ve tevazudur. Dilerim hepiniz
mutlu ve başarılı olursunuz” dedi.
Konferans sonunda Yakın Doğu
Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ümit
Hassan, günün anısına Türkiye İş
Bankası Yönetim Kurulu Üyesi ve
Genel Müdürü Adnan Bali’ye teşekkür
plaketi sundu.
Yakın Doğu Üniversitesi robotları
Dünya Kupası’nda!
olarak çalışıyoruz. Son 10 aydır bu
turnuvaya hazırlanıyoruz. Güzel
sonuçlarla Kıbrıs’a ve üniversitemize dönmek istiyoruz” dedi.
Ersin Aytaç: “İlk 8’de olmayı
hedefliyoruz”
NEUIslanders Robotik Futbol Takımı
kaptanı Ersin Aytaç, bu sene beşinci
kez yer aldıkları turnuvada ilk 8
içinde yer almak istediklerini belirtti.
“İlk kez 2012 yılında Meksika’da
gerçekleşen Robotik Futbol Dünya
Turnuvası’nda yer aldık; sonrasında
2013 yılında Hollanda, 2014 yılında
Brezilya, 2015 yılında da Çin’de
gerçekleşen turnuvalarda yer aldık.
Üst üste beşinci kez ismimizi dünya
kupası listelerinde NEUIslanders
TRNC olarak yazdırmaktan büyük
Yakın Doğu Üniversitesi İnovasyon
arasında Almanya’nın Liepzig
Robocup 2016’da Türk üniversiteleri
mutluluk ve gurur duyuyoruz.
ve Bilişim Merkezi Robotik
şehrinde düzenlenecek.
arasında tek, Avrupa Kıtasını temsil
Turnuva için çok çalıştık ve bu sene
Laboratuvarı’nda geliştirilen NEUeden 4 takımdan birisi oldu.
ilk 8 içinde yer almayı hedefliyoruz”
Islanders Robotik Futbol Takımı,
Yakın Doğu Üniversitesi Robotik
dedi.
beşinci kez üst üste Robotik Futbol
Futbol Takımı Türkiye’den Tek,
Ahmet Çağman: “Beşinci kez
Turnuvası’na katılmaya hak kazandı. Avrupa’yı Temsil Eden 4 Takımdan Robotik Futbol Turnuvası’nda yer
Biri…
almaktan mutluyuz; 10 aydır bu
Konuya ilişkin yapılan açıklamada,
Leipzig şehrinde 30 Haziran – 4
turnuva için hazırlanıyoruz”
Yakın Doğu Üniversitesi İnovasyon
Temmuz 2016 tarihleri arasında
NEUIslanders Robotik Futbol Takımı
ve Bilişm Merkezi Robotik
gerçekleşecek olan Robotik Futbol
proje lideri Ahmet Çağman, beşinci
Laboratuvarı’nda geliştirilen RoboDünya Kupası RoboCup 2016’da 15 kez Dünya Kupası’nda yer almaktan
tik Futbol Takımı NEUIslanders’ın
ülke ve 22 takım yarışacak. 15 ülduydukları mutluluğu ifade etti.
Dünya’nın en büyük robotik
keden 22 takım arasında yarışacak “Üstüste beşinci kez Robotik Futbol
organizasyonu olan RoboCup 2016
olan Yakın Doğu Üniversitesi Robotik Dünya Kupası’nda ülkemizi ve üniTurnuvası’nda bu sene beşinci kez
Futbol Takımı NEUIslanders,dünya
versitemizi temsil edecek olmaktan
yarışmaya hak kazandığı bildirildi.
kupasında KKTC’yi temsil ediyor.
son derece mutlu ve gururluyuz.
RoboCup 2016 Turnuvası, 30 HazNEUIslanders, Robotik Futbol Takımı Güzel sonuçlarla dönebilmek adına
iran – 4 Temmuz 2016 tarihleri
Robotik Futbol Dünya Kupası
takım olarak gerçekten yoğun
4 Aktüel
YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ
25 MART 2016 CUMA
Turistler YDÜ Hastanesi
güvencesine alındı
gibi uluslararası standartta sağlık
hizmeti veren bir üniversitenin
güvencesi altına alınması ülkemizin
üçüncü yaş turistleri tarafından
daha fazla tercih edilmesine ve aynı
zamanda da ülkemize daha fazla
nitelikli turist gelmesine olumlu katkı
yapacaktır” dedi.
Kuzey Kıbrıs’a turist getiren tur
operatörü ile Yakın Doğu Üniversitesi
Hastanesi arasında Dünya’nın en
büyük turizm fuarı olarak kabul edilen
ITB Berlin’de imzalanan protokol
ile Kuzey Kıbrıs’a gelecek bütün turistlerin sağlığı Yakın Doğu Üniversitesi
Hastanesi güvencesine alındı.
Konuya ilişkin yapılan açıklamaya
göre; Kuzey Kıbrıs’a Almanya, Hollanda, Macaristan, İran, Avusturya,
İngiltere, İsveç, Finlandiya’nın
da aralarında bulunduğu kırkdan
fazla ülkeden getirilecek turistlerin
sağlığının, Yakın Doğu Üniversitesi
Hastanesi güvencesine alındığı tarihi
protokolün, 189 ülkeden 10 bin
147 turizm kuruluşu, 113 bin ticari
ziyaretçiyi biraraya getiren ve 6000
gazetecinin takip ettiği ITB Berlin’de
imzalanarak uluslararası kamuoyuna
duyurulduğu bildirildi.
ve Turizm İşletmeleri Genel Müdürü
Ahmet Savaşan ile Northern Travel
Cyprus, DMG Group, Unique Cyprus
Travel, Akmina Travel, Mouflon Travel
ile Puzzle Travel direktörlerinin imza
koyduğu belirtildi.
Amaç “Sağlıkta Güvenli Ülke” Imajı
Yaratmak…
Kuzey Kıbrıs imajının güçlendirilerek,
Kuzey Kıbrıs Turizm Markası’nın
uluslararası platformda “sağlıkta
güvenli ülke” olarak algılanması
ve ülkeye nitelikli turist getirilmesi
amacıyla Berlin’de yapılan protokole,
Turizm Bakanı Dr. Faiz Sucuoğlu, YDÜ
Hastanesi Yönetim Kurulu Üyesi
Sucuoğlu: “Ülkemize Nitelikli
Turist Gelmesine Olumlu Katkı
Yapacaktır”
İmza töreninde konuşan Turizm
Bakanı Dr. Faiz Sucuoğlu, ülke
turizminin gelişmesi için turist
sağlığının son derece önemli
olduğuna dikkat çekerek “ülkemize
gelecek bütün turistlerin sağlığının
Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi
Yale Ünİversİtesİ’yle İşbİrlİğİ
protokolü İmzalandı
Prof. Dr. Nedime Serakıncı: ”Projelerimizin Bir Amacı Da KKTC’de
Tanısı Konmamış Hastalıkların
Tanılarının Konmasıdır”
Yakın Doğu Üniversitesi Centre
of Excellence ve Genetik Kanser
Tanı-Araştırma Merkezi Başkanı
Prof. Dr. Nedime Serakıncı,
yapılacak projeleri anlatırken
”Genetik, kalıtım biliminde cinsiyet
kromozomları dışındaki kromozomlarla (otozom) olan, bağımsız
karakterlerinden sorumlu yani ayrı
Yale Üniversitesi, Yale Genome Cent- Center üyesi Yrd.Doç.Dr. Kaya
otozom çiftlerine oturmuş genlerle
er üyesi Yrd.Doç.Dr. Kaya Bilgüvar,
Bilgüvar, Marmara Üniversitesi
Marmara Üniversitesi Tıbbi Biyoloji Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı üyesi Dr. sağlanan kalıtıma Mendelian Kalıtım
deniyorve Mendelian kalıtım tek
Anabilim Dalı üyesi Dr. Can Erzik
Can Erzik ve Yakın Doğu Üniversigen defektlerinin kalıtım paternini
ve Yakın Doğu Üniversitesi Tıbbi
tesi Tıbbi Genetik Anabilim Dalı ile
tanımlar. 4000’den fazla tek gen
Genetik Anabilim Dalı ile Genetik
Genetik ve Kanser Tanı-Araştırma
“trait’i özelliği belirlenmiştir. Belirli
ve Kanser Tanı-Araştırma Merkezi
Merkezi Başkanı Prof. Dr. Nedime
Başkanı Prof. Dr. Nedime Serakıncı’ Serakıncı arasında işbirliği protokolü bir özelliğinin kalıtılma riski Mendel
kalıtımı şekilleri ve aile soyağacının
yı ziyaret etti. Tüm gün süren seri
imzalandığı bildirildi. Protokol
(pedigree) detayları bilinerek
toplantı ve görüşmelerin ardından
kapsamında ilk etapda iki ana
hesaplanabiliyor. Bu projelerin bir
ortak proje ve akademik yayın ile
proje üzerinde anlaşan tarafların
amacının da KKTC gen havuzunda
karşılıklı bilgi alışverişini kapsayan
”mendeliyan kalıtım gösteren ve
mendeliyan kalıtım gösteren olsası
bir işbirliği protokolü imzalandı.
şimdiye dek aydınlatılmamış yeni
KKTC allelerini tespit ederek şimdiye
gen varyantlarını” tanımlamayı
dek isim bir başka deyişle tanısı
Konuya ilişkin yapılan açıklamada,
hedefledikleri belirtildi.
konmamış bazı genetik sendrom ve
Yale Üniversitesi, Yale Genome
Savaşan: Kuzey Kıbrıs Gereken
Özelliklere Sahip…
Turist sağlığına yönelik olarak
imzalanan protokolün ülke turizmi
açısından önemli bir adım olduğuna
işaret eden Ahmet Savaşan da
konuşmasında “Kuzey Kıbrıs’ın, akıllı
binalardan oluşan yüksek konforlu
hastaneleri, son teknoloji cihazlar ile
güncel bilgi kullanan uzman hekimleri, uluslararası akreditasyonları ile
sunduğu fiyat avantajları sayesinde
sağlık turizminde de tercih edilmek
için gereken bütün özelliklere sahip
olduğunu vurguladı. Savaşan, 4-5
saatlik uçuş mesafesinde yaşayan
1.5 milyar insanın Sağlık Turizmi
açısından büyük bir potansiyele
sahip olduğunu söyleyerek, ITB Berlin
Fuarı’nda Almanya başta olmak
üzere Dünya’nın pek çok ülkesi ile
kanserden kalbe, estetikten diş ve
tüp bebek tedavilerine kadar pek çok
alanda yeni anlaşmalar yaptıklarını
vurguladı.
konmamış bazı genetik sendrom ve
hastalıkların tanılarının konmasını
ve bir sonraki nesil için risk
değerlendirmesinin yapılmasını
sağlamak” dedi.
KKTC’nin İlk ve Tek Veri Tabanı
Yakın Doğu Üniversitesi Genetik
Mutasyon Veritabanı…
Daha önce 2014 yılında KKTC’nin
ilk ve tek genetik veritabanı olan
Yakın Doğu Üniversitesi Genetik
Mutasyon Veritabanı (http://
genetics-db.neu.edu.tr/), fikir
babası ve kurucu lideri olan Prof.
Dr. Serakıncı, bu veri tabanının
Yakın Doğu Üniversitesi bilim
insanları tarafından oluşturulduğunu
hatırlatarak “yeni projeler ile Kıbrıslı
Türklerin sahip olduğu genetik yapı
ve hastalıklarının iyi anlaşılmasına
yönelik bir ışık olacaktır” dedi. Prof.
Dr. Serakıncı sözlerini tamamlarken, “söz konusu iki proje ile ilgili
yaptığımız pilot çalışmalardan elde
ettiğimiz sonuçlar oldukça sevindirici olup önümüzdeki günler daha
güzel haberlere gebe” dedi.
25 MART 2016 CUMA
YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ
Aktüel 5
“Milli Tarih Müzesi,
Kıbrıs Türkü’nün müzesi
olacak”
Yakın Doğu Üniversitesi ve Girne Üniversitesi Mütevelli Heyetleri ortak kararıyla Kıbrıs Türk tarihine
ışık tutacak “Milli Tarih Müzesi” basın toplantısı gerçekleştirildi.
Yakın Doğu Üniversitesi ve Girne
Üniversitesi Mütevelli Heyetlerinin aldığı ortak karar ile Kıbrıs Türk
tarihine ışık tutacak, kapsamlı “Milli
Tarih Müzesi” ile ilgili basın toplantısı
gerçekleştirildi.
Konuya ilişkin yapılan açıklamada,
Yakın Doğun Üniversitesi
Hastanesi’nde gerçekleştirilen basın
toplantısında, Yakın Doğu Üniversitesi
ve Girne Üniversitesi’nden sosyal ve
beşeri bilimler konularında akademik
çalışmalar yapan 35 bilim insanı ve
Türkiye’nin deneyimli devlet adamı
Cemil Çiçek’in katkı ve teşvikleriyle
bir ilk olarak 445 yıllık Kıbrıs Türk
Tarihi konusunda bir ilk olarak kurulacak olan Milli Tarih Müzesi ile ilgili
detaylı bilgiler paylaşıldığı bildirildi.
Toplantıda Yakın Doğu Üniversitesi
Mütevelli Heyeti Başkanı Doç. Dr.
İrfan S. Günsel, Milli Tarih Müzesi
bilim kurulu başkanı Yakın Doğu
Üniversitesi Tarih Bölümü Başkanı
Prof. Dr. Ali Efdal Özkul ve Girne Üniversitesi Denizcilik Tarihi Araştırma
Merkezi Müdürü ve Milli Tarih Müzesi
kurucu küratörlüğünü yürüten Ali
Rıza İşipek konuştu.
Doç. Dr. İrfan S. Günsel: “Bu müze
Kıbrıs Türkü’nün hikayesini,
geçmişini, köklerini geleceğe
aktarmak için kuruluyor.”
Gerçekleştirilen basın toplantısında
ilk konuşmayı yapan Yakın Doğu
Üniversitesi Mütevelli Heyeti
Başkanı Doç. Dr. İrfan S. Günsel,
katılımcılara hoşgeldiniz diyerek
teşekkür ettikten sonra Milli Tarih
Müzesi ile ilgili “Girne Üniversitesi ile
birlikte Milli Tarih Müzesi’ni kurma
kararı aldık. Her halkın, her ulusun
bir tarihi olduğu gerçeğiyle yola
çıktık. Kıbrıs Türkü’nün tarihini hem
gençlere ve çocuklara öğretecek
hem de Ada’mızı ziyarete gelen
Anavatanımız Türkiyemiz’den gelen
ziyaretçilere ve diğer ziyaretçilerimize
varoluş mücadelemizi, köklerimizi
göstereceğimiz; küçükler için eğitsel,
ziyaretçileri bilgilendirecek bir Milli
Tarih Müzesinin kurulması kararını
aldık. Bu müze Kıbrıs Türkü’nün
hikayesini, geçmişini, köklerini
geleceğe aktarmak için kuruluyor.
Müzeyi gezenlerin özellikle de gençlerin atalarının bu adada kökleşmek
için verdiği zorlu mücadeleyi özellikle
yakın geçmişi daha iyi anlamalarını
sağlayacak bir ortamda ilgiyle
gezecekleri bir ortam yaratmayı hedefliyoruz. Görsel bir şölen ile Kıbrıs
Türkü’nün tarihini müzeyi gezenlere
göstereceğiz. 2000 metrekare
alanda kurulacak olan müzede tüm
anlatımlar elektronik olarak hem
Türkçe hem de İngilizce olacak.
Yakın Doğu Üniversitesi Kampüsü’nde
yer alacak Milli Tarih Müzesi’nin
kurulunda Yakın Doğu ve Girne
Üniversiteleri’nde 35 değerli bilim
insanı yer alıyor. Fakat müzemize
katkı koyacak olan sadece bu bilim
insanlarımız olmayacak çünkü
Milli Tarih Müzesi hepimizin müzesi
olacak. Bu nedenle elinde herhangi
bir bilgi, belge, her türlü eski
dönemlere ait malzeme olan kişiler
bu malzemeler ile müzeye katkı
sağlayabilirler; müzenin kuruluşunda
kurucuları arasında yer alabilirler.
Bizim ilk adımını attığımız bu Milli
Tarih Müzesi, Kıbrıs Türkü’nün hep
birlikte kuracağı bir projedir” dedi.
Prof. Dr. Ali Efdal Özkul: “Gençlerimize geçmişi yaşayarak
öğrenme fırsatı sunacağımız bu
müze, Kıbrıs Türk Toplumu’nun
müzesidir”
Doç. Dr. İrfan S. Günsel’in
konuşmasının ardından konuşan Milli
Tarih Müzesi Bilim Kurulu Başkanı
Yakın Doğu Üniversitesi Tarih Bölüm
Başkanı Prof. Dr. Ali Efdal Özkul,
katılımcılara hoş geldiniz diyerek
teşekkür ettikten sonra, heyecanını
ifade etti. “Milli Tarih Müzesi ile ilgili
çok heyecanlıyım. Yakın Doğu Üniversitesi ve Girne Üniversitesi Mütevelli
Heyetleri’nin aldığı karar ile kurulan
Milli Tarih Müzesi son derece anlamlı
bir müze. Amacımız ve hedefimiz
Kıbrıs Türkü’nün varoluş mücadelesini, geçmişini ve köklerini bugüne
taşımak. Yakın Doğu Üniversitesi ve
Girne Üniversitesi işbirliğinde kurulan
bu müze Kıbrıs Türkü’ne dair ilk
müzedir; bu açıdan da çok önemlidir.
Müzeye katkıda bulunacak birbirinden değerli ve alanında uzman 35
bilim insanı belirledik. Herbirinin bu
müzenin dışında çok farklı görevleri
var; fakat bu bir gönül işi. Kıbrıs
Türkü’nün ayakta kalması ve
geleceğe emin adımlarla yürümesi
için geçmişini bilmesi şarttır.
1570’lerden günümüze kadar bir
tarihin yer alacağı müzede konulara göre oda oda, bölüm bölüm
canlandırmaların sergilerin olacağı
bir yapı tasarlıyoruz. Gençlerimiz
o dönemdeymişçesine o dönemi
yaşayacak ve öğrenecekler. Canlı
bir tarih müzesi kurmak istiyoruz
ve Dünyadaki sayılı örneklerden biri
olmak istiyoruz. Hedefimiz gençlerimizin geçmişi bilerek geleceğe
keşfe çıkmasıdır. Geçmişi unutmamak lazım; bu da kökleşmedir. Biz
Ada’mızda kökleşmek istiyoruz; ki
bizi kimse söküp atamasın. Müzenin
ana teması Kıbrıs Türkü’nün verdiği
varoluş mücadelesini günümüzün en
modern görsel ve işitsel olanaklarıyla
anlatmak olacak. Ana temada Milli
Mücadelemiz anlatılırken dönemin
araç, gereç, kıyafet ve sosyal
ortamları da sergilenecek. Arkamızda
Kıbrıs Türk toplumunun gücü oldukça; çok güzel işler çıkaracağımıza
inanıyorum. Bu noktada elinde bilgi,
belge olan halkımızdan bizimle
paylaşmasını rica ediyoruz. Çünkü
bütün bu bilgi ve belgeler Kıbrıs
Türk toplumu ile paylaşılacak. Bu
müze Kıbrıs Türk toplumuna ait bir
müzedir” dedi.
Ali Rıza İşipek: “Hem bir müze
hem de arşiv görevi üstelenecek
olan Milli Tarih Müzesi’nde
Milli Eğitim Bakanlığı işbirliğinde
dersler işlenecek”
Prof. Dr. Ali Efdal Özkul’un
konuşmasının ardından konuşan
Girne Üniversitesi Denizcilik Tarihi
Araştırma Merkezi Müdürü ve Milli
Tarih Müzesi kurucu kuratörlüğünü
yürüten Ali Rıza İşipek, konuşmasına
Girne Üniversitesi adına teşekkür
ederek başladı. “Müze kurmak
oldukça zor bir görev. Büyük bir tarihi
gençlere, insanlara, hiç bilmeyen ziyaretçilere anlatmak büyük bir görev.
Yaklaşık iki yıldan beri çalışmalarımız
devam ediyor. Belirli bir aşamaya
geldik. Çok değişik disiplinlerden
gelen akademisyenlerin görev aldığı
bu çalışmalar, bilgi ve materyallerin
birleştirilmesinden müzede sergilenecek, sunulacak çalışmalara kadar
yoğun bir birikimi içeriyor. İnteraktif
sistemlerden yararlanacağımız bu
canlı tarih müzesi kronolojik olarak
üç bölümden oluşacak. Kıbrıs’ın
Fethiyle başlayacak olan Osmanlı
Dönemi, Milli Mücadele Dönemi
Kıbrıs Barış Harekatı’na kadar ve
son dönemde KKTC’nin kuruluşu
ve günümüze kadar olan süreç
anlatılacak. Yine önem vereceğimiz
bir diğer husus, canlı tarih dediğimiz
Kıbrıs Barış Harekatı’na katılmış
olan mücahitleriimizleröportajlar
gerçekleştirerek bir arşivleme sistemi
kuracağız, bu belgeleri saklayacağız.
Bu müzede toplanan materyaller
arşiv görevi de üstlenecektir.
Müzecilikte, bir çekirdek kolleksiyona sahip olunur. Bu çekirdek
koleksiyon zamanla çoğalacaktır”
derken; “Milli Eğitim Bakanlığı’yla
birlikte çalışmalar yürüterek her gün
ilkokul çağından, üniversite çağına
kadar bir çok çocuğumuzu burada
sınıfça ağırlayacağız. Öğrenciler,
sınıflarda işleyebileceği bir tarih
dersini görerek, duyarak, yaşayarak,
hissederek öğrenecekler. Standart
bir müze olmayacak, üç dört ayda
bir yenilenen eserlerin sergileneceği
bir şekilde yaşayan bir müze olacak”
ifadelerini kullandı.
6 Akademik
YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ
25 MART 2016 CUMA
Tıp fakülteleri arasında
öğrenci değişimi başlıyor
İmzalanan protokol çerçevesinde, bu yıldan itibaren Türkiye’deki
tıp fakülteleriyle Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi arasında
staj değişimi yapılmaya başlanacak.
Fatoş Miralay, sanat
ödülüne layık
görüldü
Yakın Doğu Üniversitesi Atatürk
Eğitim Fakültesi Resim-İş
Öğretmenliği Bölüm Başkanı
ve Ressam Fatoş Miralay,
Güney Kıbrıs’ta bulunan İngiliz
Okulu’nun 16 kadına verdiği
Edebiyat ve Sanat ödülüne layık
bulundu.
Konuya ilişkin yapılan
açıklamada, Güney Kıbrıs’ın
en köklü eğitim kurumlarından
olan İngiliz Okulu’nun ‘Justice
Project’ kapsamında 16 Kıbrıslı
kadına Edebiyat ve Sanat
alanlarında ödüller verildi.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü
dolayısıyla yapılan tören The
English School Headmaster
Residancy de gerçekleşti.
Ayrıca etkinlikte İngiliz Okulu
Yunan Edebiyatı Kulübü’nün
fotoğraf sergisi de açıldı, sergide
‘kadın’, ‘LGBT bireyler’, ‘etnik
azınlıklar’ ve ‘mülteciler’ konulu
fotoğrafları sergilendi.
Miralay, törende yaptığı kısa
konuşmasında, böylesi anlamlı
bir ödüle layık bulunmaktan
büyük onur duyduğunu ve mutlu
olduğunu dile getirerek başta
İngiliz okulu olmak üzere emeği
geçen herkese teşekkür etti.
YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ
25 MART 2016 CUMA
Akademik 7
Girişimcilik ve “İslam Düşüncesinde
Araştırmada
Kader” paneli
Kadının Rolü
gerçekleştirildi
semineri düzenlendi
Üç boyutlu
yazıcıların sağlık
alanında kullanımı
Ersin Aytaç konuşmasında
üç boyutlu yazıcı tarihçesi,
bilgisayar destekli tasarım
programları ile yapılabilecek
testler, üç boyutlu yazıcılar
için yapılan çizimlerin uygun
formata getirilmesi, farklı yazıcı
teknolojilerin günümüz ve
gelecekte yer alabileceği önemli
noktalardan bahsetti. Yrd. Doç.
Dr. Emil Mammadov ise üç boyutlu yazıcıların sağlık alanında;
cerrahi alet üretimi, hastaya
özgü protez ve implant üretimi,
farmakolojik uygulamalar, organ
modelleri ve doku mühendisliği
alanında üç boyutlu yazıcıların
kullanımını anlattı.
Büyük beğeni toplayan konferansta Yakın Doğu Üniversitesi
NEU3D Laboratories bünyesinde
devam etmekte olan projelerden
de bahsedildi.
Yakın Doğu Üniversitesi 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeni ile
Topluma Hizmet Uygulamaları dersi
kapsamında Center of Excellence’e
bağlı Toplumsal Araştırma ve
Geliştirme Merkezi ve Atatürk Eğitim
Fakültesi Okul Öncesi Öğretmenliği
Bölümü tarafından düzenlenen
etkinlikte Yakın Doğu Üniversitesi
Centre of Excellence Başkanı Prof.
Dr. Nedime Serakıncı “Girişimcilik ve
Araştırma da Kadının Rolü” konulu
seminer verdi.
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar
Günü nedeniyle Topluma Hizmet
Uygulamaları dersi kapsamında
Center of Excellence’a bağlı Toplumsal Araştırma ve Geliştirme Merkezi
ve Atatürk Eğitim Fakültesi Okul
Öncesi Öğretmenliği Bölümü sorumlusu Ezgi Gömeç ve ders sorumluları
Dervişe Amca ile Nejla Göktan ve
öğrencilerinin işbirliği ile düzenlediği
etkinlikte, Yakın Doğu Üniversitesi
Centre of Excellence Başkanı Prof.
Dr. Nedime Serakıncı “Girişimcilik ve
Araştırma da Kadının Rolü” konulu
seminer verdi.
Prof. Dr. Nedime Serakıncı: “Kadın,
Modern Toplumlarda Denge Unsurudur ve Üretimde Kilit Bir Yere
Sahiptir”
Center of Excellence Başkanı Prof. Dr.
Nedime Serakıncı konuşmasında bir
toplumu oluşturan temel iki unsurun
kadın ve erkek olduğuna değinerek;
“kadın, bir evi tutan kolonlar gibi
toplumlarda teşvik edici ve taşıyıcı
bir role sahiptir. Modern yaşamda
toplumlardaki demokratik gelişmelere
ve toplumsal sanayileşmeye
bağlı olarak çeşitlenen meslekler
sayesinde kadın, ev hayatından,
yani sadece eş ve anne olmaktan bir
başka deyişle sadece taşıyıcı
kolon olmaktan iş hayatına çekilmiş
ve ekonominin vazgeçilmez bir
parçası konumuna gelmiştir. Kadın,
bugün modern toplumlarda denge
unsurudur ve kadının üretimde kilit
bir yeri vardır” dedi. Konuşmasında
dünyada eserleri ile yer tutan
kadınlardan Zara tekstil markası
sahibi Rosalía Mera ve ünlü heykel
traş Camille Claudel’ın hayatından
örneklere yer veren Prof. Dr. Nedime
Serakıncı, Yakın Doğu Üniversitesi’nin
yeniliğe açık, girişimci faaliyetleri
araştırma ve proje faaliyetleri ile
öncülüklerine değinerek; Yakın Doğu
Üniversitesi’nin bugün Avrupa Birliği
normlarında talep edildiği şekilde
“kadın eşitliğine” değer veren bir üniversite olduğuna vurgu yaptı. “Kadın
eşitliği”nin en büyük göstergelerinden
birinin üst düzey yönetimde kendisi
gibi bilim kadınlarına yer verilmesi
olduğunu ifade etti ve bunun büyük
bir değer olduğuna değindi. “Yakın
Doğu Üniversitesi’nde Avrupa Birliği
normlarında talep edilen “kadın
eşitliği”ne büyük önem verilmektedir.
Yakın Doğu Üniversitesi’ndeki üst
düzey yönetimlerde çokça kadın
yönetici ile karşılaşabilirsiniz” dedi.
YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ
ÜNİVERSİTE GAZETESİ
gazete.neu.edu.tr
[email protected]
Tasarım
F. Boğaç EVREN
Koordinatör
Gökçe KEÇECİ
Katkıda bulunanlar:
NEU WEBTEAM
SAYI 130
Sahibi
Yakın Doğu Üniversitesi
25 MART 2016
Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ: “Staj
Değişim Programı Öğrencilerin
Tıp Bilgilerini Geliştirmelerinin
Yanında Farklı Yerlerin Sağlık
Yapılarını Deneyimlemeleri
Açısından Da Eşsiz Bir Fırsat
Olacaktır”
Konuyla ilgili açıklamada bulundan
Yakın Doğu Üniversitesi Rektör
Yardımcısı Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ,
Konuya ilişkin yapılan açıklamada,
başlatılan staj değişim programının
11-12 Mart’ta İzmir’de 9 Eylül
öğrencilere çok katkı sağlayacağına
Üniversitesi Tıp Öğrencileri Birliği
değinerek; “bu stajlar tıp becerilerini
ev sahipliğinde gerçekleşen T4PE-O
geliştirilmesi, gidecekleri ilin sağlık
ve LORE Eğitimi’nde Yakın Doğu
yapısı hakkında bilgi sahibi olunması
Üniversitesi Tıp Öğrencileri Birliği’ni
ve yaz tatilini değerlendirip eşsiz bir
temsilen katılan Staj Değişimi
deneyim yaşanması açısından genç
Direktörü Gülperi Ateş ile TURKMSIC
doktor adayları için yararlı olacak
Ulusal Değişim Sorumlusu (NEO)
bir fırsat. Aynı şekilde Türkiye’nin
Ömer Yasir Boz ve Yurtiçi Değişim
Koordinatörü Gökçen Gökgöz arasında birçok tıp fakültesinden de genç
doktor adayları Yakın Doğu Üniverstaj ve işbirliği protokolu imzalandı.
sitesi Hastanesi’ne staj yapmak için
İmzalanan protokolle, Temmuz ve
gelecek. Bu değişim programı ile
Ağustos aylarında gerçekleşecek ve
hem üniversitemizin olanaklarından
4 hafta sürecek staj programlarının
detayları ve koşulları karara bağlandı. yararlanabilecekler hem de
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni
öğrenecekler” dedi.
30 Yakın Doğu Üniversitesi Tıp
Fakültesi Öğrencisi, Staj İçin
Türkiye’nin Önde Gelen Üniversitelerine Gidecek…
Yakın Doğu Üniversitesi Tıp
Öğrencileri Birliği ile Türk Tıp
Öğrencileri Birliği arasında imzalanan
staj ve işbirliği protokolü çerçevesinde, Yakın Doğu Üniversitesi’nde
eğitim gören 30 tıp öğrencisi
Türkiye’nin birçok üniversitesinin
çeşitli anabilim dallarında staj
yapabilecekler. Bu üniversiteler
arasında Uludağ Üniversitesi, Akdeniz
Üniversitesi, Başkent Üniversitesi,
Celal Bayar Üniversitesi, Gaziantep
Üniversitesi, Mersin Üniversitesi,
Osmangazi Üniversitesi, Pamukkale
Üniversitesi, Trakya Üniversitesi ve
Yeditepe Üniversitesi yer alıyor.
Yakın Doğu Üniversitesi Tıp
Öğrencileri Birliği (NEUMSA) ve
Türk Tıp Öğrencileri Birliği (TURKMSIC) arasında imzalanan protokol
çerçevesinde, bu yıldan başlayarak
Türkiye’deki tıp fakülteleriyle Yakın
Doğu Üniversitesi arasında staj
değişimi yapılmaya başlanacak.
Yakın Doğu Üniversitesi, Deneysel Sağlık Bilimleri Araştırma
Merkezi (DESAM) etkinlikleri
kapsamında “Üç Boyutlu
Yazıcıların Sağlık Alanında
Kullanımı” isimli konferans
yapıldı. Konferans konuşmacıları
Yrd. Doç. Dr. Emil Mammadov
ve Makine Mühendisi Ersin Aytaç üç boyutlu yazıcılar ile ilgili
bilgi ve gelişmeleri katılımcılarla
paylaştı.
Moderatörlüğünü YDÜ İlahiyat
Fakültesi Dekan yardımcısı Yrd.
Doç.Dr. İhsan Kahveci’nin yaptığı
“İslam Düşüncesinde Kader” başlıklı
panelde, Yrd.Doç.Dr. Mehmet Bulğen
ve Yrd.Doç.Dr. Yusuf Suiçmez birer
konuşma yaptılar.
Yrd.Doç.Dr. Mehmet Bulğen önce
kaderin kavramsal arka planına,
ardından da Maturidilik ve Eş’arilik
başta olmak üzere kelam tarihinde
değişik ekoller tarafından kaderin
nasıl anlaşıldığı ve tanımlandığına
değindi.
Bulğen, kader konusunun
Kelam ilminde ve akıl üzerinden
temellendirildiğine dikkat çekerek, meselenin Allah’ın zatı ve
sıfatlarını, alemi, insanın mahiyeti ve
sorumluluğunu ilgilendiren boyutları
bulunduğunu belirtti.
Bulğen ayrıca şu tespitlere yer verdi:
“Kelam ilminde kaderin doğrudan
ilgili olduğu sıfat Allah’ın ilim sıfatı
değil, irade sıfatıdır. Kelamcılar
Allah’ın irade sahibi olduğunu alemden yola çıkarak temellendirmektedir.
Alem yokken var olmuşsa onun
var olmasını tercih eden bir irade
olmalıdır ki bu da Allah’ın iradesidir.
Allah’ın irade sahibi olması da onun
özgür olması anlamına gelir.
Allah’ın iki tür iradesi var: Tekvîni
irade ki, bu iradeye her varlık
uymak zorundadır. Örneğin insanın
nefes almadan yaşayamaması gibi.
Diğeri ise Teşrîî irade. Allah bu tür
bir irade ile bir şey talep ettiğinde
muhatapları onu yapmak zorunda
bırakmaz. Örneğin Allah, İblis’e secde
etmesi için emir vermiş, ama onu
zorla secde ettirmiş değildir. Kişi
bu iradeye boyun eğmek zorunda
bırakılmamış olmakla birlikte iradeye
boyun eğmemenin sonuçlarına
katlanacaktır. İradeye insan
açısından bakıldığında kelamcılara
göre insanda iki türlü irade vardır.
Biri küllî irade, ikincisi cüzî irade.
İnsandaki küllî iradede Allah
“yaratıcı”, kul “kâsib” konumdadır.
İnsanın iradesini bir fiili işleme/terk
etme yönünde kullanması onun cüzî
iradesini gösterir ki insan bu noktada
hem özgür, hem de sorumlu bir
varlıktır.” dedi.
Yrd.Doç.Dr. Yusuf Suiçmez ise Allah’ın
her şeyi yarattıktan sonra takdir
ettiğini belirten ayet ile başlamış,
önce yaratmak sonra da kader (her
varlığın içinde belli bir ölçünün
bulunması) üzerinde durulmasının
gereğine işaret etti.
Suiçmez: “Yaratılışın bir parçası olan
zaman ve mekan belli bir ölçü içerisinde hareket ediyor ve kader ortaya
çıkıyor. O halde tabiat içindeki her
bir varlığın bir kaderi, bir düzen ve
ölçüsü vardır ve bu kader o varlığın
kimliğini, kişiliğini ve özelliklerini
içermektedir.”
Kader konusunu Sünnetullah, Hududullah, Kaza ve Mizan
kavramları ile irtibatlı olarak ele alan
konuşmacı şu açıklamalara yer verir:
“Kaderin işleyiş düzeni Sünnetullah’ı
oluşturur. Sünnetullah her alemde
o alemin şartlarına uygun çalışır.
Kader genel düzeni, Sünnetullah ise
parça parça her alemdeki sistemin
işleyiş tarzını ifade eder. Hududullaha
gelince, varlıkları yaratan Allah rahman ve rahim sıfatlarının bir gereği
olarak bütün varlığı belli bir koruma
altında tutar. Ancak adaleti gereği
her davranışı evrende Hududullah
ile ilahi denetime tabi tutar. Böylece
varlıkların ilişkisi bozulmadan devam
eder.
Kaza ise rab, rahman ve rahim
olan Allah’ın evrene müdahale edip
varlıkları doğru yöne sevk etmesidir.
Mizan da evrenin fiziki kurallarıdır.
İnsan fiillerinin Allah’a nisbeti,
yaratılış itibariyledir. Ancak bu
yaratılış varlıkların ilmi ilahideki kimlik ve kişilik özelliklerine göre vücut
bulur. Kader insanda psikolojik olarak
bir kabullenme, bir tevekkül yaratır.
Bu kabullenme sebep sonuç ilişkileri
ve onun yüklediği sorumlukları
aşarsa kişiyi kaderi ihmale götürür.
Bu sebeple Allah insanı bundan
sorumlu tutar.”
Geniş bir izleyici kitlesinin takip ettiği
paneldeki sunumların ardından soru
cevap faslına geçildi ve izleyicilerden
gelen sorulara konuşmacıların yaptığı
açıklamalarla panel sona erdi.
8 Akademik
YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ
“Klinik Tanıda
Muayene Rehberi”
ders kitabı olarak
okutulacak
Yakın Doğu Üniversitesi Tıp
Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim
Dalı Başkanı Prof. Dr. F. Tümay
Sözen’in, Tıp Fakültesi öğretim
üyelerinin kendi alanlarında kaleme
aldıkları ders notlarından derlediği
ve Yakın Doğu Üniversitesi Yayınları
tarafından basılan “Klinik Tanıda
Muayene Rehberi” kitabının, klinik
tıp pratiğinde hekimin hastaya
tanı koymasında olmazsa olmaz
sayılan, hikaye alma ve fizik
muayene konuları üzerine, sağlık
insanlarına yol gösterici bir yayın
olduğu bildirildi. Prof. Dr. F. Tümay
Sözen, kitabı Yakın Doğu Üniversitesi Kurucu Rektörü Dr. Suat İ.
Günsel’e makamında takdim etti.
Prof. Dr. F. Tümay Sözen: “Yakın
Doğu Üniversitesi bünyesindeki
bilim insanlarına araştırma ve
bilime katkı sağlama konusunda
her zaman destek olmaktadır”
Takdim sırasında açıklamada
bulunan Yakın Doğu Üniversitesi Tıp
Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim
Dalı Başkanı Prof. Dr. F. Tümay
Sözen, Yakın Doğu Üniversitesi’nin
araştırma ve geliştirme konularında
desteğine vurgu yaparak; “Yakın
Doğu Üniversitesi, araştırma ve bilimin gelişmesine katkı koyacak bir
adım atma konusunda her zaman
bu istekte olan üyelerine destek
olmuştur. Klinik tanıda muayenenin
önemine değindiğimiz bu kitabın
hazırlanmasında ve basımında bu
desteği bir kez daha gördük. Bizlere
sağladıkları bu destek ve teşvik için
kitabı Yakın Doğu Üniversitesi Kurucu Rektörü Sayın Suat İ. Günsel’e
bizzat takdim etmek istedim.
Araştırma ve geliştirme alanlarında
bilim insanlarına destek olmak
bilim yuvası olan üniversitelerin
olmazsa olmazıdır ve Yakın Doğu
Üniversitesi bu konuda gerçekten
çok destekleyicidir. Özellikle tıp öğrencilerine ve sağlık
çalışanlarına bir rehber niteliğinde
olan bu kitabın hazırlanmasında
bize gösterilen destek için de
hem kendi adıma hem de kitapta
katkıda bulunan arkadaşlarım
adına desteklerini esirgemeyen
Sayın Suat Hocamız’a teşekkür
etmek istedim” dedi.
Dr. Suat İ. Günsel: “Yayınlanan
kitap, tıp fakültelerinde ders
kitabı olarak okutulacak; tıp
eğitiminde bir eksiği kapatacak”
Takdim sırasında Dr. Suat İ.
Günsel, Prof. Dr. Tümay Sözen’e
sağlık dünyasına katkı sağlayan
çalışmaları için teşekkür
ederek; başarılarının devamını
diledi. Tıp Fakültelerinde özellikle İç Hastalıkları (Dahiliye)
alanında bir eksikliği gidermiş
olmanın mutluluğunu yaşadıklarını
belirten Dr. Suat İ. Günsel,
“Mevcut tıp fakültelerinin özellikle
iç hastalıkları alanında böyle
rehber niteliğinde olacak bir
kaynak eksikliği vardı. Yakın Doğu
Üniversitesi Tıp Fakültesi olarak;
başta İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
Başkanımız Prof. Dr. Tümay Sözen
ve kitaba katkıda bulunan Yakın
Doğu Üniversitesi sağlık çalışanları
bu eksikliği kapattı. Sağlık alanında
bir rehber niteliğinde olan kitabın
tıp fakültelerinde ders kitabı olarak
okutulacağının bilgisini almış
olmanın memnuniyeti ve gururunu
yaşıyorum. Üniversitemizin tüm
araştırma ve geliştirme konularında
çalışmalar yapan akademisyenlerine desteği devam edecektir. Yakın
Doğu Üniversitesi olarak bilime,
insan sağlığına, dolayısıyla topluma
ve insanlığa değer katmaya devam
edeceğiz” dedi.
25 MART 2016 CUMA
Uluslararası Kar
Çalıştayı
düzenlendi
Yakın Doğu Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Ali Ünal
Şorman’ın 1995 yılından beri uğraş
verdiği, Türkiye deki kar çalışmaları
üzerine tarihsel açıdan yapılan
bilimsel araştırmaları ve bunların
sonuçlarını sundu.
inde var olan barajlara gelebilecek
olan akımları hacimsel ve grafiksel
(hidrograf) olarak önceden tahmin
etmeye ve ölçülen değerler ile
karşılaştırmaya çalışıyoruz.” dedi.
Prof. Dr. Şorman, uluslararası
önemi olan ve Avrupa’daki kar
Prof.Dr. Şorman konferansta yaptığı uzmanlarının katılımı ile düzenkonuşmada:“1995’ten bugüne
lenen bu etkinlikte, Avrupa’nın
kadar öğrencilerimizle birlikte kar
28 farklı yöresinden meteorkonusunda Yukarı Fırat Havzası
oloji teşkilatlarında buna benzer
olan Karasu Nehir Havzası’nda
çalışma yapanları Türkiye’de ilk
ölçümler yapmaya başladık. Hem
defa bir araya getirip toplantı
meteorolojik verileri ölçüyoruz hem gerçekleştirmiş olduk. Bu
de kar rasatlarını uydu ile hem de
toplantıya 28 bilim insanı katıldı.
arazi üzerinde otomatik gözlemler
Bu tür toplantılar 2018’e kadar
yapıyoruz. Bu ölçülen rasat ve
devam edeceğinden ülkemizin de
meteoroloji verilerini gerçek zaAvrupa’da temsili söz konusumanda uydu aracılığıyla kurumlara dur. Bu iletişim sayesinde hem
hem de üniversitelere aktarıyoruz. Türkiye kazanacak hem de diğer
Bundan sonra, bu ölçülen verileri
Avrupa ülkeleri Türkiye’nin nasıl bir
bir matematiksel modele sokarak, araştırma havza potansiyeline saacaba Mart ayından sonra erimeye hip olduğunu görmüş olacaklarının
başlayan kardan Fırat Nehri üzeraltını çizdi.
YDÜ, Güzellik ve
Bakım Fuar’ında!
Yakın Doğu Üniversitesi İletişim
Fakültesi Saç Bakımı ve Güzellik
Hizmetleri Bölümü Öğrencileri, Bölüm
Koordinatörleri Yeşim Üstün Aksoy ile
İstanbul’da düzenlenen Güzellik ve
Bakım fuarına katıldılar.
Düzenlenen fuar gezisi ve seminer ile
ilgili bilgi veren Saç Bakımı ve Güzellik Hizmetleri Bölüm Koordinatörü
Yeşim Üstün Aksoy, İstanbul’da
düzenlenen Güzellik ve Bakım fuarına
katılım amacımız öğrencilerimizin
dünyadaki son trendleri yakından
Yakın Doğu Üniversitesi İletişim
tanıyıp, bu alanla ilgili yenilikleri
Fakültesi Saç Bakımı ve Güzellik
öğrenip, en son ürün ve yöntemlerin
Hizmetleri Bölümü 1. Sınıf öğrencileri neler olduğunu incelemeleri, meslebölüm koordinatörleri Yeşim Üstün
klerini sevmeleri, teknolojik yenilikleri
Aksoy nezaretinde İstanbul’da
yakından takip etmeleri ve teorik ve
düzenlenen Güzellik ve Bakım Fuarına uygulamalı olarak aldıkları meslek
katıldılar. Ayrıca Leyla İnanır Kozmetik derslerini de bu gibi etkinliklere
/ Medikal Eğitim ve Danışmanlık
katılarak geliştirme fırsatı bulduklarını
merkezinde kozmetik ürün eğitimine
ifade etti.
katılarak yeni bilgiler kazandılar.
25 MART 2016 CUMA
YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ
YDÜ, İstanbul Kültür
Üniversitesi’nde temsil
edildi
Tıp Fakültesi Tıbbi Genetik Anabilim
Dalı öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr.
Pınar Tulay’ın, İstanbul Kültür
Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik
Bölüm başkanı Prof. Dr. Narçın
Palavan Ünsal ve Doç. Dr. Damla
Arısan’ın daveti üzerine Kültür
Üniversitesi’nde seminer verdiği
bildirildi. Yrd. Doç. Dr. Pınar Tulay,
Kültür Üniversitesi’nde, ‘İnsan
Oositlerinde ve Embriyolarında DNA
Tamir Genlerinin İfadesi ve Protein
İşlevinin Embriyonik Gelişim ile
İlişkisi’ başlıklı bir seminer verdi.
İstanbul Kültür Üniversitesi Öğretim
Üyeleri, yüksek lisans ve lisans
son sınıf öğrencileri ve Yakın Doğu
Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve
Genetik Bölüm lisans ikinci sınıf
öğrencilerinin katıldığı seminer
büyük beğeni topladı.
DNA tamiri ile ilgili kendi
tanımladığı yeni yaklaşımları
anlattı…
Yrd. Doç. Dr. Pınar Tulay,İstanbul
Kültür Üniversitesi’nde verdiği
seminerinde, uzmanlık alanı olan
preimplantasyon genetik tanı (PGD)
üzerine bilgi verdikten sonra insan
oositlerinde ve embriyolarında DNA
tamir sistemlerinde görev alan gen
ifadeleri ve protein fonksiyonlarının
araştırılmasında kendisinin
tanımladığı yeni yaklaşımları
anlatarak;. yaptığı bu çalışma
ile preimplantasyon genetik
döneminde embriyo gelişiminde
büyük önem arz eden DNA tamir
mekanizmalarının temel yollarının
anlaşılmasında yeni bir boyut
kazandırdıklarını dile getirdi.
Yrd. Doç. Dr. Pınar Tulay: “Kendi
çalışmalarımı paylaştım; bilgi
alışverişi ile bilime yeni katkılar
koyacağımıza inanıyorum”
Konuyla ilgili açıklamada bulunan
YDÜ Tıp Fakültesi Tıbbi Genetik
Anabilim Dalı Öğrt.Üy.Yrd. Doç.
Dr. Pınar Tulay, davetli konuşmacı
olarak Kültür Üniversitesi’nde
bulunmaktan mutlu olduğunu ifade
ederek; “çalışmalarımda kendi
getirdiğim yaklaşımları konuyla
ilgili değerli akademisyenler ve
bu konuda araştırma yapacak
öğrencilerle paylaştığım için çok
mutluyum. Bilgi alışverişinde bulunarak bilime katkı koyacağımıza
inanıyorum” dedi.
Seminer sonrası tartışma sohbeti
düzenlendi…
Seminer sonrası İstanbul Kültür
Üniversitesi öğretim üyeleri ve
doktora öğrencileri ile bir araya
gelen Yrd. Doç. Dr. Tulay preimplantasyon genetik tanı (PGD), DNA
tamir sistemleri ve embriyo gelişimi
konularında tartışma sohbeti
düzenledi.
Akademik 9
YDÜ, Antalya’da
temsil edildi
Yakın Doğu Üniversitesi, 1. Uluslararası
Regulasyon Tıbbı ve Koruyucu Hekimlikte Tanı ve
Tedavi Yöntemleri Kongresi’nde temsil edildi.
Antalya’da gerçekleştirilen
1.Uluslararası Regulasyon Tıbbi ve
Koruyucu Hekimlikte Tanı ve Tedavi
Yöntemleri Kongresi’ne, Yakın Doğu
Üniversitesi Eczacılık Fakültesi
Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Filiz Meriçli
ve Prof. Dr. Ali Hikmet Meriçli davetli
konuşmacı olarak katıldılar.
zararsızdır, kimyasal içermez”
söylemleri çoğu kez istismara yol
açmakta ve halk sağlığını tehlikeye
sokabilmektedir. Bu nedenledir ki
halk sağlığını koruyup geliştirmek
sorumluluğu taşıyan tüm sağlık
meslek gruplarının fitoterapötikler
ile ilgili kullanım bilgilerine sahip
olmaları sağlanmalı ve bilgi kirliliği,
Yakın Doğu Üniversitesi’nden
yanlış kullanımlar, yanlış üretimler ile
yapılan açıklamada, Türkiye ve
insanların zarar görmesi engellenmeAlmanya ortaklığında düzenlenen,
lidir. Sevindiricidir ki bitkisel sağlık
hekim, eczacı ve fizyoterapistlerin
ürünlerinin eczacılık fakültelerinde
yoğun katılımıyla gerçekleştirilen
meslek bilimi olarak geliştirildiğinden
1.Uluslararası Regulasyon Tıbbi
haberdar olan hekimlerin sayısı
ve Koruyucu Hekimlikte Tanı ve
giderek artmaktadır. Bu sayının
Tedavi Yöntemleri Kongresi’nde
artması ve ortak toplantıların, ortak
Yakın Doğu Üniversitesi Eczacılık
klinik araştırma ve uygulamaların
Fakültesi öğretim üyeleri Prof. Dr. Filiz yapılması hem bitkisel ilaçların doğru
Meriçli’nin“Fitoterapi ve Fitoterakullanımı, hem de doğru üretimi
pötiklerin Sağlıktaki Yeri ve Önemi
konusunda çok yararlı ve gereklidir”
“ konulu, Prof. Dr. Ali H. Meriçli’nin
dedi.İyi üretim koşullarında ve
“ Nutrasötiklerin İnsan Sağlığına
eczane kalitesindeki bitkisel ürünlerin
Katkıları ” konulu konuşma yaptıkları hastaların yaşam kalitesini artırdığını
bildirildi. Prof. Dr. Filiz Meriçli ve
vurgulayan Prof. Dr. Filiz Meriçli,
Prof. Dr. Ali Meriçli, kongrede Yakın
“günümüzde artan yaşlı nüfusla
Doğu Üniversitesi Eczacılık Fakültesi birlikte geriatrik sorunlarda menopoz
bünyesindeki Fitofarmasi (Fitoterapi) ve prostat, demans, uykusuzluk ve
Yüksek Lisans ve Doktora programları benzerleri ile kalp ve damar koruyile ilgili bilgiler verdiler.
ucu, hareket güçlüğü yaratan kasiskelet hastalıklarında destekleyici,
Kongrede Çalıştay Düzenlendi…
karaciğer hastalıklarında koruyucu,
Kongrede konuşma yapan Yakın
cilt yaşlanma gibi sorunlar için
Doğu Üniversitesi Eczacılık Fakülbitkisel ürünler geliştirilmektedir. İyi
tesi öğretim üyesi Prof. Dr. Filiz
üretim koşullarında üretilmiş, eczane
Meriçli ve Prof. Dr. Ali Hikmet Meriçli, kalitesinde bitkisel ürünler, koruyucu
konuşmalarının yanı sıra günümüzde ve destekleyici olarak doğru dozda
giderek önem kazan bitkilerle doğru
ve doğru şekilde kullanılması halinde
tedavi uygulamalarına yönelik “Fito- hastaların yaşam kalitesini ve yaşam
terapi” ve “Aromaterapi“ çalıştayları süresini artırmaktadır”dedi.
düzenlediler.
Prof. Dr. Ali Hikmet Meriçli:
Prof. Dr. Filiz Meriçli: “Bitkisel
“Hastanın Yaşam Kalitesini
İlaçların Halk Sağlığına Fayda
Artırmak ve Hastalıklardan KoSağlayacak Şekilde Doğru Üretilm- runmak Için Beslenme Maddeleresi ve Kullanılması Konuşunda
inin Yoğunlaştırılmış Formları,
Hekimlerin ve Eczacıların Ortak
Doğal Sağlık Ürünleri Olarak
Çalışması Gerekmektedir”
Kullanılmaktadır”
Kongredeki konuşmasında bitkisel
Prof. Dr. Ali H. Meriçli konuşmasında,
ilaçlara ve tedavi yöntemlerine olan
nutrasötiklerin gıda madilginin arttığına ve bunun beraberinde desi mi yoksa ilaç mı olduğu ile ilgili
getirdiği sorunlara dikkat çeken Prof. tartışmaların sürdüğünü belirterek;
Dr.Filiz Meriçli;“Tüm dünyada giderek “Nutrasötik tanımı, bilimsel olarak;
yaygınlaşan doğal yaşama, doğal
beslenme(nutrition) maddelerinin
ürünlere yöneliş; yeşil-doğal eczane
yoğunlaştırılmış halde ilaç formunda
eğiliminin artışı, fitoterapötiklerin
(kapsül,tablet ve farmasötik
üretimini ve satışını da çığ gibi büyüt- şekillerde) üretilmiş doğal sağlık
mektedir. Özellikle medyada, yazılı
ürünleri olarak yapılmıştır” dedi.
ve görsel basında yer alan “doğaldır,
10 Akademik
YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ
Diş Hekimliği Fakültesi
öğrencileri uluslararası
platformda
YDÜ Diş Hekimliği Fakültesi öğrencilerinden
oluşan NCADS, Slovakya’da Yakın Doğu
Üniversitesi’ni temsil etti.
Yakın Doğu Üniversitesi Diş
Hekimliği Fakültesi Öğrenci Birliği
‘Northern Cyprus Association
of Dental Students (NCADS)’
Slovakya’nın Bratislava şehrinde
gerçekleşen Uluslararası Diş
Hekimliği Öğrencileri Birliği (IADS)
yarıyıl toplantısında Kuzey Kıbrıs’ı
ve Yakın Doğu Üniversitesi’ni temsil
etti.
temsil ediyoruz. Bu bakımdan 2013
yılında kurulan Yakın Doğu Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Öğrenci
Birliği’nin hem üniversitemizi hem
de ülkemizi Bratislava, Slokavya’da
temsil etmesi son derece gurur
vericidir. Staj ve araştırma değişimi
alanlarında da dünyadaki diş
hekimliği fakülteleri ile anlaşma
sağlamalarını hem alanda
kendilerini geliştirmeleri hem
de üniversitemizin olanaklarının
dünyaya tanıtılması açısından
son derece önemli buluyorum.
Derneğimize, 2017 yılında IADS’ın
Genel Toplantısı ve Kongresi’nin
ülkemizde yapılabilmesi için
girdikleri Polonya’da düzenlenecek
Dünya Diş Hekimliği Kongresi’ndeki
yarışmada da başarılar diliyorum”
dedi.
Konuya ilişkin yapılan açıklamada,
toplantıda Dünya’nın bir çok
ülkesinden diş hekimliği öğrenci
birlikleriyle biraraya gelen NCADS,
staj ve araştırma değişimi konusunda dünyadaki tüm diş hekimliği
fakülteleriyle anlaşmaya vardığı
bildirildi. Anlaşma çerçevesinde
diş hekimliği öğrencileri karşılıklı
olarak yılın belirli zamanlarında
değişim programlarına katılarak
gözlem ve uygulama yapma şansını NCADS Nedir?
elde edecek.
2013 yılında kurulan NCADS,
Kuzey Kıbrıs’taki diş hekimliği
IADS Genel Toplantısı
öğrencilerinin ulusal ve
ve Kongresi’nin KKTC’de
uluslararası koludur. Diş hekimliği
yapılabilmesi için yarışacaklar
öğrencilerinin öğretim seviyelerinin
IADS’ın yarıyıl toplantısında, 2017 yükseltilmesi, uluslararası bilgi
yılında IADS’ın Genel Toplantısı
akışının sağlanması, uluslararası
ve Kongresi’nin Kuzey Kıbrıs’ta
öğrenci değişim programları
yapılabilmesi için sunum yaparak
ile öğrencilerin mesleki bilgi ve
diğer ülkeler arasında ilk 3’e kalan becerilerinin arttırılması, mesleki
NCADS, bu hedefi gerçekleştirmek yeniliklerden en kısa sürede
için 2016 yılında Polonya’da
haberdar olunmasının sağlanması,
düzenlenecek Dünya Diş Hekimliği değişik kültür ve uluslardan diş
Kongresi’nde aday ülkelerle
hekimliği öğrencileri arasında
yarışacak.
iletişim kurulması vb. amaçlarını
gerçekleştirilmesi için kurulmuş
Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ: “NCADS mesleki bir öğrenci organizasyoile gurur duyuyoruz; kendilernudur.
ine bir sonraki kongre yerinin
seçileceği Polonya’da düzenlenecek yarışmada başarılar
diliyorum”
Yakın Doğu Üniversitesi Rektör
Yardımcısı Tamer Şanlıdağ, Yakın
Doğu Üniversitesi Diş Hekimliği
Fakültesi Öğrenci Birliği ile
gurur duyduğunu ifade ederek;
“Yakın Doğu Üniversitesi olarak
bulunduğumuz her platformda sadece üniversitemizi değil ülkemizi de
25 MART 2016 CUMA
14 Mart Dünya Pi
Günü kutlandı
Yakın Doğu Üniversitesi,
İlköğretim- Ortaöğretim Matematik
Öğretmenliği, Matematik Bölümleri
ve Matematik Eğitimi Kulübü’nün
her yıl birlikte düzenlediği Dünya
Matematik ve Pİ günü kutlandı. Pİ
günü etkinliği çerçevesinde Atatürk
Eğitim Fakültesinde seminerler
verildi.
25 MART 2016 CUMA
YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ
Akademik 11
YDÜ, Hakim
Yaşar Gündüz’ü
ağırladı
master programlarının YÖK
tarafından onaylanarak evvelki yıl açıldığını ve her yıl öğrenci
aldıklarını da söyleyen Tezer, daha
sonra “21. Yüzyılda Matematik
Öğretmeni – Matematiği Nasıl
Öğretmeli” seminerini sundu.
Daha sonra, Sınıf Öğretmenliği
Anabilim Dalı Başkanı, Dr.
Tahir Tavukçu “Matematik
Yakın Doğu Üniversitesi Basın ve
Eğitiminde Yeni Öğretim TeknoloHalkla ilişkiler Müdürlüğü’nden
jileri”, Matematik Bölümü
yapılan açıklamaya göre, Atatürk
öğretim elemanları Uz. Hediye
Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr.
Sarıkaya – Uz. Bilgen KayHüseyin Uzunboylu yaptığı açılış
konuşmasında, Yakın Doğu Üniver- makamzade “Fractal Geometri ve
sitesi olarak yapılacak olan etkinlik Uygulamaları”,İlköğretim Matemave seminerlerden oldukça mutluyuz tik Öğretmenliği öğretim elemanı
Uz. Şeyma Bozkurt “Matematik
dedi. Matematiğin her alanda
Öğretim programının Amaçları” ve
kullanılıyor olmasından dolayı
Matematik Eğitimi Kulübü Başkanı
bu alanda her zaman yetişecek
Meltem Görmez“Geçmişten
insan gücüne ihtiyaç olacağını
Günümüze Pİ Sayısı” adlı seminbelirtti. Atatürk Eğitim Fakültesi
erlerini sunarlarken, düzenlenen
Dekan Yrd. Doç.Dr. Murat Tezer
etkinlik için Pİ sayısı şeklinde
ise konuşmasında, hedeflerinin
İlköğretim ve Ortaöğretim’ nitelikli hazırlanan dev pasta büyük ilgi
matematik öğretmenleri yetiştirmek gördü.
olduğunu, “Matematik Eğitimi”
Kindi’nin üzüntüden kurtulma
yolları tartışıldı
Yakın Doğu Üniversitesi, İstanbul
Asliye Ticaret Mahkemesi
Başkanı Hakim Yaşar Gündüz’ü
ağırladı. Gündüz, Adalet Meslek
Yüksek Okullarının hukuk
sistemi için önemine değindi.
Gündüz, konuşmasında ayrıca
gerek Türkiye’de gerekse Kıbrıs’ta
Mahkemelerin AMYO mezunlarına
çok ihtiyacı olduğunu ve bu ihtiyacı
gidermede AMYO’larının önemli bir
vasfı bulunduğuna değindi.
Konferansta Yakın Doğu Üniversitesi AMYO Müdürü Yrd.
Doç. Dr. Yeter Tabur’da, Yakın
Doğu Üniversitesi AMYO olarak,
AMYO mezunlarına olan ihtiyacın
farkında olduklarını ve bu ihtiyacı
giderebilmek adına kaliteli bir
eğitim vererek mezunlarımızı
iş hayatına hazırlamak adına
çalıştıklarını bildirdi. Tabur ayrıca,
konuşmasında şu ifadelere yer
verdi: “Yakın Doğu Üniversitesi
Adalet Meslek Yüksek Okulu, siz
değerli öğrencilerimize geniş
kapsamlı bir eğitim verip, kariyerinizde önemli bir mihenk taşı olacak
köklü bir yüksek okuldur. Hedeflerinize ulaşmanız yolunda sağlam
adımlarla ilerleyebilmeniz için, en
doğru adresin Yakın Doğu Üniversitesi Adalet Meslek Yüksek Okulu
olduğunu vurgulamaktan da gurur
duyuyoruz. Yakın Doğu Üniversitesi
Adalet Meslek Yüksek Okulu, zengin
akademisyen kadrosu, geniş imkân
ve olanakları ile sizlere en iyi eğitim
fırsatını sunmaktadır.”
Konferansın sonunda Yakın Doğu
Üniversitesi AMYO Müdürü Yrd.
Doç. Dr. Yeter Tabur, İstanbul Asliye
Ticaret Mahkemesi Başkanı Yaşar
Gündüz’e Yakın Doğu Üniversitesi
ailesi olarak plaket taktim etti.
Sağlık Bilimleri Fakültesi öğrencileri
büyük başarılara imza atıyor
Ardından Yakın Doğu Üniversitesi
İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr.
İbrahim Çapak ilk Müslüman filozof
olan Kindi’nin kısaca hayatı hakkında
bilgi vererek onun “Üzüntüden
Kurtulma Yolları” hakkındaki
görüşlerini aktardı. Üzüntünün
Konuya ilişkin yapılan açıklamada,
(hüzün), sevilen şeylerin elden
Yunus Emre Enstitüsü ve YDÜ İslam
gitmesinden ya da amaçlanan
Tetkikleri Merkezi’nin ortaklaşa
gerçekleştirdiği programa YDÜ İlahiyat şeylerin gerçekleşmemesinden doğan
nefsânî bir acı olduğunu ifade eden
Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İbrahim
Çapak, üzüntüden kurtulmanın temel
ÇAPAK konuşmacı olarak katıldı.
unsurunun nefsi arındırmak olduğuna
dikkat çekti.
Yunus Emre Enstitüsü Müdürü Hüseyin Şahin tarafından yapılan açılış
Ahlakın oluşmasında alışkanlıkların
konuşmasının ardından Yakın Doğu
Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim da önemli olduğunu söyleyen Çapak,
güzel alışkanlıkların insanı üzüntüden
Üyesi Prof. Dr. M. Mahfuz Söylemez,
uzaklaştıracağını ifade ederek,
Yunus Emre Enstitüsü ile YDÜ İslam
Kindi’nin üzüntüden kurtulma yoları
Tetkikleri Merkezi’nin önümüzde
hakkındaki görüşlerini 10 madde
dönemde gerçekleştireceği ortak
halinde dinleyicilere aktardı. Program
programlar hakkında bilgi verdi.
soru ve cevaplarla son buldu.
bölümlerden Acil Yardım ve
Afet Yönetimi Bölümü’nden 4,
Ebelik Bölümü’nden 2, Ergoterapi Bölümü’nden 2 ve Odyoloji
Bölümü’nden ise 6 öğrencin de şeref
belgesi almaya hak kazandığını
açıkladı.
Yakın Doğu Üniversitesi İlahiyat
Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İbrahim
ÇAPAK Lefkoşa Yunus Emre
Enstitüsü’nde “Üzüntüden Kurtulma
Yolları” başlıklı konferans verdi.
Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık
Bilimleri Fakültesi, 2014-2015
Bahar ve 2015-2016 Güz Dönemi
Akademik yılında Yüksek Şeref ve
Şeref Belgesi almaya hak kazanan
500 öğrencisine başarı belgeleri
YDÜ Atatürk Kültür Merkezi’nde
düzenlenen bir törenle verildi.
Konuya ilişkin yapılan açıklamada,
Sağlık Bilimleri Fakültesi Kurucu
Dekanı Prof. Dr. Sevinç Yücecan
konuşmasında, “Sağlık Bilimleri
Fakültesi’nin Beslenme ve Diyetetik
Bölümü’nden 41 öğrenci yüksek
şeref, 64 öğrenci ise şeref belgesini
almaya hak kazanırken, Fizyoterapi
ve Rehabilitasyon Bölümü’nden
23 öğrenci yüksek şeref, 54
öğrenci şeref, Hemşirelik Türkçe
Bölümü’nden 65 öğrenci yüksek
şeref, 161 öğrenci şeref, Hemşirelik
İngilizce Bölümü’nden 14 öğrenci
yüksek şeref, 26 öğrenci şeref,
Sağlık Yönetimi Bölümü’nden 21
öğrenci yüksek şeref, 17 öğrenci
şeref belgesi almaya hak kazandı”
dedi. Prof. Dr. Yücecan, yeni açılan
Sağlık Bilimleri Fakültesi’nin
%30.4’ü Yüksek Şeref ve Şeref
Belgesi Aldı
164 öğrencinin yüksek şeref,
336 öğrencinin ise şeref belgesi
almaya hak kazandığını belirten
Prof.Yücecan, tam 500 öğrenci. Çok
gururluyuz. Yakın Doğu Üniversitesi
ailesi olarak bu heyecanı birlikte
paylaşıyoruz. Bugün Fakültemizde
eğitim ve öğretim gören öğrenci
sayımız 1645’dir. Tam 500
Öğrenci yüksek şeref ve şeref
belgesi almaya hak kazandığına
göre Fakültemizde eğitim ve öğretim
gören öğrencilerimizin %.30.4 ‘ü bu
belgeleri almaya hak kazanmıştır.
Bu alkışlanacak büyük bir başarıdır”
diye vurguladı.
YDÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi
Dekanı Prof.Dr. Sevinç Yücecan “Biz
eğitim ve öğretim sistemimizde bilgilerimizi yüreklerimizi ve gücümüzü
birleştirdik başaramayacağımız bir
şeyin olmadığı inancıyla hareket
ettik. Yapığımız işe sevgimizi kattık.
Çünkü Temelinde sevgi olmayan
eğitim başarıya ulaşamaz. Hangi
işi yaparsan yap bu böyledir.
Sonuç ortadadır. Öğrencilerimizin
başarıları ile çok gururluyuz. Bu
gururu, mutluluğu bugün birlikte
paylaşıyoruz.”
Prof. Dr. Yücecan son olarak,
“Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık
Bilimleri Fakültesi çatısı altında
sağlığı geliştirmek amacıyla
çalışan birbirinden farklı meslek
elamanlarının eğitimi dünya
standartlarıyla yarışacak düzeylerde verilmektedir ve öğrenciler bu
eğitim düzeyi ile başarıdan başarıya
koşmaktadır” dedi.
12 Spor
YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ
25 MART 2016 CUMA
Edirnespor 79 – 72 YDÜ
Yakın Doğu Üniversitesi Kadın Basketbol Takımı, Bilyoner.com Kadınlar
Basketbol Ligi 23. haftasında Edirne
Belediyesi Edirnespor ile deplasmanda karşılaştı.
Karşılaşmaya 18 Mart Çanakkale
Şehitleri anma ve son dönemlerde
yaşanan terör saldırıları sebebiyle bir dakikalık saygı duruşuyla
başlandı. Yüksek tempoda başlayan
karşılaşmanın ilk periyodunda
yoğun savunma ile karşılaşan Yakın
Doğu Üniversitesi karşısında
Edirnespor’un bulduğu pozisyonları
iyi değerlendirmesi ile birlikte periyod
20-15 Edirnespor üstünlüğü ile
sonlandı.
İkinci periyodda yüksek tempoda
oynayarak aradaki farkı kapatmaya
çalışan Yakın Doğu Üniversitesi Kadın
Basketbol Takımı, Edirnespor’un
özellikle pota altında yoğun savunma
yapması ve bulduğu pozisyonları baskete çevirmesi sonucunda ilk yarıyı
37-25 skorla geride tamamladı.
Üçüncü periyodda, Edirnespor’un
farkı korumak için savunma
yapması ve bulduğu pozisyonları
baskete çevirmesi ile Yakın Doğu
Üniversitesi’nin farkı kapamak için
verdiği mücadele sonucunda üçüncü
periyod 59-46 Edirnespor üstünlüğü
ile sonlandı. Temposu hiç düşmeyen
maçın son periyodunda Yakın Doğu
Üniversitesi’nin savunmalarına ve
ribauntlardan hızlı çıkmasına karşın
Edirnespor’un hücum setlerinde sayı
kaydetmesi sonucu karşılaşmadan
galip ayrılan taraf 79-72 skor ile
Edirnespor oldu.
Maçın en skorer ismi 24 sayı,
3 ribaund ve 7 asist ile Edirne
Belediyesi Edirnespor oyuncusu Ivory
Rochelle Latta olurken; onu 22 sayı,
5 ribaund ve 1 asist ile Edirne Belediyesi Edirnespor oyuncusu Olesia
Malashenko; 19 sayı, 19 ribaund,
1 asist ile Yakın Doğu Üniversitesi
Kadın Basketbol Takımı oyuncusu
Yelena Leuchanka izledi.
YDÜ Kadın Basketbol Takımı’nda
Kelsey Bone 11 sayı, 5 ribaund,
3 asist; Asena Yalçın 15 sayı, 1
ribaund; Tiffany Hayes 10 sayı, 4
ribaund, 3 asist; Yelena Leuchanka
19 sayı, 19 ribaund ve 1 asist; Alyssa
Thomas 11 sayı, 10 ribaund ve 3
asist ve Şebnem Kimyacıoğlu 6 sayı
ve 7 ribaund ile oynadı.
Edirne Belediyesi Edirnespor’da
Saynur Tozlu 4 sayı, 4 ribaund ve 3
asist; Ivory Rochelle Latta 24 sayı, 3
ribaund, 7 asist; Olesia Malashenko
22 sayı;, 5 ribaund, 1 asist; Yasemin
Dalgalar 5 sayı, 2 ribaund, 1 asist;
Stefanie Marie Dolson 17 sayı, 9 ribaund ve 3 asist; Nevena Jovanovic 7
sayı, 6 ribaund ve 4 asist ile oynadı.
Yakın Doğu Üniversitesi
Süper Lig’de!
rakibi Alara Dölgen’i 6-1/6-0’lık
set skorları ile mağlup etti. Çiftler
karşılaşmasında ise takımımızı
Suzan Pakan ve İpek Cengiz ikilisi
temsil etti ve rakipler Burcu Emre
ve Merve Arıkan karşısında 6-2/6-1
mağlup ederek takım skorlarını
3-0’a getirdi.
Türkiye Üniversite Sporları Federasyonu tarafından organize edilen
Türkiye Üniversiteler arası Tenis 1.
Ligi Playoff maçları 20 Mart 2016
Pazar günü oynandı.
D Grubunu namağlup birinci bitiren
Yakın Doğu Üniversitesi süper
lige çıkacak takımın belirleneceği
playoff karşılaşmasını C Grubunu
Yakın Doğu Üniversitesi, Selçuk
Üniversitesi karşısında almış olduğu
3-0’lık galibiyet ile 2017 Sezonunda
Türkiye Üniversiteler arası Tenis
Süper Ligi’nde oynamaya hak
birinci olarak tamamlayan Selçuk
Üniversitesi’ne (Konya) karşı oynadı. kazandı.
Sabah 8.30’da başlayan
karşılaşmalarda ilk tekler
karşılaşmasına çıkan sporcumuz
Tuğce Gemici rakibi Burcu Emre’yi
6-0/6-0’lık set skorları ile mağlup
etti. İkinci tekler karşılaşmasında
sporcumuz Vivien A. Lordache
Süper Lig’e Giden Yol
Türkiye Üniversite Sporları Federasyonu tarafından 17-20 Mart 2016
tarihlerinde organize edilen Türkiye
Üniversitelerarası Tenis 1. Ligi’nde
mücadele eden Yakın Doğu Üniversitesi Kadın Tenis Takımı, 2017
Sezonu’nda Süper Lig’de mücadele
edecek.
Toplam 24 takımın mücadele ettiği
Üniversiteler 1. Ligi’nde Yakın
Doğu Üniversitesi, rakipleri Atatürk
Üniversitesi, Antalya Üniversitesi
ve İstanbul Bilgi Üniversitesi ile D
Grubu’nda mücadele etti. Ligin ilk
3 gününde oynanan grup maçları
sonucunda Yakın Doğu hiç set
vermeden namağlup olarak grup
birincisi oldu ve dördüncü gün
play-off oynamaya hak kazandı.
Play-off maçını C Grubun birincisi
Selçuk Üniversitesi’ne karşı oynayan
takımımız, namağlup ünvanını
korudu ve karşılaşmadan 3-0 galip
ayrılarak adını Süper Lig’e çıkan
takımlar arasına yazdırdı.