döviz kurunun fiyatlara geçiş etkisi
Transkript
döviz kurunun fiyatlara geçiş etkisi
DÖVİZ KURUNUN FİYATLARA GEÇİŞ ETKİSİ: TÜRKİYE ÇALIŞMASI İktisadi Araştırmalar Bölümü Şubat 2013 Mustafa Kemal Gündoğdu Uzman Yardımcısı Bütün yayınlarımıza http://ekonomi.isbank.com.tr adresinden erişebilirsiniz. DÖVİZ KURUNUN FİYATLARA GEÇİŞ ETKİSİ: TÜRKİYE ÇALIŞMASI İktisadi Araştırmalar Bölümü – Şubat 2013 Giriş Global ekonominin halen sağlam bir zemine oturmadığı günümüz koşullarında, gelişmiş ülke ekonomilerinde devam eden sorunların yanı sıra gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasındaki faiz oranı farkı, gelişmekte olan ülkelere yönelik kısa vadeli sermaye akımlarına hız kazandırmaktadır. Gelişmekte olan ülkelerde döviz kurunda oynaklığa yol açan söz konusu sermaye akımları, bu ülkelerde başlıca ekonomik göstergeler ile firma bilançolarını da önemli ölçüde etkilemekte ve bilançoların ekonomik temellerden farklılaşan bir görünüm sergilemelerine neden olmaktadır. Bu süreç, fiyat istikrarının yanı sıra finansal istikrarın da orta vadede bozulması ile sonuçlanmaktadır. Nispeten istikrarlı bir görünüm sergileyen ekonomik ve finansal yapısı ile dünya genelinden pozitif yönde ayrışan Türkiye ekonomisi de Kasım 2012’de kredi notunun yatırım yapılabilir seviyeye yükseltilmesinin de etkisiyle uluslararası sermaye akımları için oldukça cazip bir ülke konumundadır. Ancak, sermaye girişlerinin hız kazanması önümüzdeki dönemde Türk Lirası’nın aşırı değerleneceğine yönelik endişeleri artırmaktadır. Bu çerçevede, Türkiye’nin kredi notunun yatırım yapılabilir seviyeye yükseltilmesinin ardından Türk Lirasındaki değerlenme baskısı karşısında TCMB yetkilileri gerekli aksiyonları alacaklarını açıklamışlardır. TCMB Başkanı bu değerlenmenin düzeyine bağlı olarak gerekli politika tedbirlerini alabileceklerini ifade ederken, öncelikle faiz koridoru ve Rezerv Opsiyon Katsayıları ayarlamaları ile sürecin yönetilmesini, TL’deki değerlenmenin hızlanması halinde ise politika faizi ile de tepki verilmesini hedeflediklerini belirtmiştir. Bu çerçevede, özellikle finansal istikrarın korunması amacıyla Aralık 2012’den itibaren TCMB politika faizinde ölçülü bir indirim de dahil olmak üzere gerekli aksiyonları almaya başlamıştır. Bu durum, TCMB’nin finansal istikrara ilişkin riskleri kontrol edebilmek için geçtiğimiz dönemde olduğu gibi önümüzdeki dönemde de Türk Lirasının aşırı değerlenmesi veya değer kaybetmesi durumunda gerekli müdahalelerde bulunacağını göstermektedir. Ancak, döviz kurunun aşağı veya yukarı yönlü eğilimi fiyat istikrarı ile finansal istikrar arasında bir ikileme yol açabilmektedir. Bu çalışmada, döviz kurunun enflasyon üzerindeki geçiş etkisi analiz edilerek, TCMB’nin enflasyon hedefi çerçevesinde döviz kuru oynaklığına ne ölçüde izin verebileceğinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Döviz Kurunun Fiyatlara Geçiş Etkisi Döviz kurunda meydana gelen dalgalanmalar farklı kanallardan yurt içi fiyat düzeyini etkileyebilmektedir. Söz konusu dalgalanmalar, ithalat kanalıyla yurt içi fiyatları etkilemektedir. Bu etkinin boyutu ülkelerin rekabetçilik düzeyi ve dış ticarete konu olan malların yapısal özellikleri gibi faktörlere bağlıdır. Döviz kuruna gelen şokun büyüklüğü de fiyatlar üzerindeki geçişkenliği etkileyebilmekte kimi zaman döviz kurunda gerçekleşen küçük ölçekli değişimler, dış ticaret firmalarının fiyatlama stratejilerine bağlı olarak çoğunlukla fiyatlara yansıtılmamaktadır. Bu davranış modeli de söz konusu geçiş etkisinin analizinde etkili olmaktadır. Döviz kuru rejimi de döviz kurunun fiyatlara geçiş etkisini belirleyen bir diğer faktör olarak değerlendirilmektedir. Dalgalı kur rejiminde enflasyon hedeflemesi uygulayan bir ekonomide döviz kuru ile fiyatlar arasındaki ilişki zayıflamaktadır. Nitekim, Damar (2010) yaptığı çalışmada Türkiye’de dalgalı kur uygulamasına geçilmeden önce döviz kurundaki hareketlerin enflasyon üzerinde daha etkili olduğunu belirtmiştir. İktisat yazınında döviz kurundan fiyatlara geçiş etkisi (pass through), genel olarak doğrudan ve dolaylı olmak üzere iki kanal üzerinden tanımlanmıştır. Doğrudan kanal “tek fiyat kanunu” ve “satın alma gücü paritesi” kavramları ile ilişkilidir. Buna göre, belirli bir ithalat fiyatı için döviz kurundaki değişiklikler doğrudan yurt içi fiyatlara yansımaktır. Döviz kurundan fiyatlara geçişi sağlayan dolaylı kanal ise toplam talep kanalı olarak 1 DÖVİZ KURUNUN FİYATLARA GEÇİŞ ETKİSİ: TÜRKİYE ÇALIŞMASI İktisadi Araştırmalar Bölümü – Şubat 2013 ifade edilmektedir. Döviz kurunda gözlenen artış, yurt içi malların yabancı tüketiciler için daha ucuz hale gelmesine, buna bağlı olarak da ihracatın ve toplam talebin artmasına ve fiyatların yükselmesine neden olmaktadır (Damar, 2010) (Şekil 1). Şekil 1. Döviz Kurundan Fiyatlara Geçiş Etkisi Ulusal Para Biriminin Değer Kaybetmesi Dolaylı Doğrudan İthal edilen hammadde İthal edilen nihai İkame Mallar İçin Talep ve ara malların maliyeti malların maliyeti artar Artar İhracat Talebi Artar artar İşgücü Talebi Artar Üretim Maliyetleri Artar İkame Mallar ve İhraç Ücretler Artar Mallarının Fiyatı Artar Tüketici Fiyatları Artar Kaynak: Damar, 2010. Türkiye’de döviz kuru geçişkenliğinin büyük ölçüde doğrudan kanal aracılığıyla gerçekleştiği düşünülmektedir. Döviz kuru değişimlerinin ithalat fiyatlarına geçiş etkisi, Türkiye gibi üretim fonksiyonunda ithal girdi kullanımı yüksek ülkelerde üretici fiyatlarının kur değişimlerine gösterdiği duyarlılığı göstermektedir. Üretici fiyatlarındaki dalgalanmaların tüketici fiyatlarına ne ölçüde yansıdığının belirlenmesi ise enflasyonun seyrinin tahmin edilmesi ve enflasyon hedefi doğrultusunda uygulanacak optimal para politikasının belirlenmesi açısından önem taşımaktadır. 1 Ekonominin küresel piyasalara açıklık derecesi de döviz kurunun geçiş etkisini belirleyen bir başka faktör olarak görülebilmektedir. Dışa açıklığı yüksek ekonomilerde döviz kuru şoklarının gerek ara mal gerekse nihai mal fiyatlarında daha büyük dalgalanmaya yol açtığı görülmektedir. Örneğin Çek Cumhuriyeti, Macaristan ve Tayland gibi dışa açıklığın yüksek olduğu (bu ülkelerde dış ticaret hacminin GSYİH’ye oranı %80’in üzerindedir) ülkelerde geçiş etkisinin de yüksek olduğu gözlenmektedir. Türkiye’de döviz kurundaki dalgalanmaların enflasyon üzerindeki etkilerini inceleyen birçok çalışma yapılmıştır. Türkiye için Leigh ve Rossi (2002) döviz kuru hareketlerinin fiyat endeksleri üzerindeki etkilerini VAR analizi ile incelemişlerdir. 1994-2000 dönemini inceledikleri çalışma sonucunda elde edilen bulgular döviz kurunun fiyatlar üzerindeki etkisinin 1 yıl sürdüğünü ancak ilk 4 aylık dönemde toplam etkinin önemli bir bölümünün gerçekleştiğini göstermektedir. Ayrıca çalışma sonuçları, üretici fiyatlarına geçiş etkisinin tüketici fiyatlarına geçiş etkisinden büyük olduğuna işaret etmektedir. Çalışmada, Türkiye’de geçiş etkisinin büyüklüğünün diğer gelişmekte olan ülkelere kıyasla daha fazla olduğu da belirtilmiştir. 1 Bir ekonominin küresel piyasalara açıklık derecesi dış ticaret hacminin GSYH oranı ile ölçülmektedir. 2 DÖVİZ KURUNUN FİYATLARA GEÇİŞ ETKİSİ: TÜRKİYE ÇALIŞMASI İktisadi Araştırmalar Bölümü – Şubat 2013 Kara ve Öğünç (2005) ise yaptıkları çalışmada Türkiye’nin döviz kurundan fiyatlara geçiş etkisini dalgalı ve sabit kur dönemi olmak üzere iki ayrı dönemde incelemişlerdir. Sabit kur dönemi sonuçları Leigh ve Rossi’nin (2002) sonuçları ile uyumlu olmakla beraber, dalgalı kura geçişle birlikte söz konusu geçiş etkisinin hafiflediği gözlenmiştir. Ancak, dalgalı kur döneminde de döviz kuru şoklarının enflasyonun önemli bir belirleyicisi olduğu vurgulanmaktadır. Volkan, Saatçioğlu, Korap (2007) Türkiye’de döviz kurundan fiyatlara geçiş etkisini, 2003 yılı öncesi ve sonrası olmak üzere iki ayrı dönemde büyüklük bakımından incelemişlerdir. Çalışmada döviz kuru şoklarının sanayi sektörü fiyatları üzerinden tüketici fiyatlarına yansıdığına ilişkin bulgular elde edilirken, 2003 yılı sonrasında geçiş etkisinin azaldığı gözlenmiştir. Damar (2010), 1995-2009 dönemini dalgalı ve sabit kur rejimi olmak üzere ikiye ayırarak geçiş etkisini incelemiştir. Söz konusu çalışmada döviz kurundan fiyatlara geçiş etkisi, hem TÜFE enflasyonu hem de çekirdek TÜFE enflasyonu için ayrı ayrı incelenmiştir. Sonuç olarak, döviz kurundan TÜFE’ye geçiş etkisinin çekirdek enflasyona kıyasla daha düşük olduğuna ilişkin bulgular elde edilmiştir. Damar, ilgili dönemde dışsal şokların sürekliliğinin azalmış olması ve enflasyon hedeflemesine geçiş ile birlikte düşük enflasyon sürecine girilmesiyle döviz kurunun geçiş etkisinin yıllar içinde hafiflediğini belirtmiştir. Geçiş Etkisi Analizi Bu çalışmada 2003 Ocak - 2012 Eylül döneminde döviz kuru şoklarının enflasyonu ne şekilde etkilediği belirlenmeye çalışılmıştır. Söz konusu dönemde geçiş etkisi kriz öncesi (Ocak 2009 öncesi) ve kriz sonrası (Ocak 2009 ve sonrası) olmak üzere iki dönem için karşılaştırılmalı olarak da incelenmiştir. Oluşturulan modellerde beş değişkene yer verilmiştir (ÜFE, İmalat Sanayi ÜFE, TÜFE, Çekirdek TÜFE, Döviz Kuru). Söz konusu beş değişken kullanılarak 6 farklı geçiş etkisi incelenmiştir (Tablo 1). Bu çalışmada geçiş etkisinin yönünü ve boyutunu belirleyebilmek için VECM (Vektör Hata Giderme Modeli) analiz yöntemi kullanılmış, söz konusu geçiş etkisinin zaman içindeki dağılımı ise etki-tepki fonksiyonları ile incelenmiştir. Tablo1.Geçiş Etkisi Kanalları Model 1. Döviz Kuru → ÜFE → TÜFE 2. Döviz Kuru → İmalat Sanayi ÜFE → TÜFE 3. Döviz Kuru → ÜFE → Çekirdek TÜFE 4. Döviz Kuru → İmalat Sanayi ÜFE → Çekirdek TÜFE 5. Döviz Kuru → TÜFE 6. Döviz Kuru → ÜFE Veri Seti Veri setinde, döviz kuru olarak döviz sepeti (0,5*EUR+0,5*USD), fiyat endeksleri olarak ise TÜİK tarafından açıklanan 2003=100 bazlı TÜFE, ÜFE, H tanımlı özel kapsamlı çekirdek TÜFE ve sanayi sektörü ÜFE verileri kullanılmıştır. Enerji, alkollü içecekler, tütün ürünleri, işlenmemiş gıda ürünleri ve altın hariç TÜFE’yi gösteren H tanımlı özel kapsamlı TÜFE göstergesinin kullanılmasıyla geçici nitelikteki dışsal unsurlar hariç tutularak geçiş etkisinin hesaplanması öngörülmüştür. Modellere dahil edilen tüm veriler logaritmik dönüşüme tabi tutulmuştur. Tablo2. Değişkenler tufe TÜFE tufe_h Özel Kapsamlı Çekirdek Tüfe Göstergesi, H ufe ÜFE ufe_sin İmalat Sanayi ÜFE sepet Döviz Sepeti (0,5*EUR+0,5*USD) 3 DÖVİZ KURUNUN FİYATLARA GEÇİŞ ETKİSİ: TÜRKİYE ÇALIŞMASI İktisadi Araştırmalar Bölümü – Şubat 2013 Döviz kurundan enflasyona geçişkenliğin incelenmesinde kullanılan verilerin, uygulanacak ekonometrik yöntemlere uygunluğu durağanlık, otokorelasyon ve değişken varyans testleri ile test edilmiştir. Verilerdeki değişken varyans sorunu White değişken varyans tahmini ile çözülmüş, durağanlığın testinde kullanılan ADF (Augmented Dickey Fuller) test sonuçları ise MacKinnon %5 kritik değerlerine göre verilerin düzeylerde durağan olmadığını ancak birinci farkları alındığında durağan olduklarını göstermiştir (İlgili tablolar Ek’te yer almaktadır). Kullanılacak VECM modeline dahil edilecek gecikme dönemi ise Akaike Bilgi Ölçütü (AIC) ve Schwartz Kriteri’nin (SC) öngördüğü şekilde belirlenmiştir. Söz konusu iki kriter, incelenecek döneme ilişkin farklı gecikme uzunlukları öngörmüştür. Önerilen farklı gecikme uzunlukları için her model ayrı ayrı çalıştırılmış, açıklayıcılık derecesi en yüksek olan model sonuçları göz önünde bulundurulmuştur. Kriz sonrası dönem için yapılan analizde ise iki kriter de aynı gecikme uzunluğunu önermiştir. Kullanılan değişkenler model içerisine Tablo 1’de gösterildiği sıralamada dahil edilmiştir. Dolayısıyla, döviz kuru tüm modellerde dışsal değişken olarak belirlenmiş, döviz kuruna gelen şokların etkileri ise ilgili modele dahil edilen değişkenlerin sıralaması doğrultusunda belirlenmiştir. Dolayısıyla, ilk dört modelde döviz kurundan üretici fiyatlarına, üretici fiyatlarından da tüketici fiyatlarına olan etkileşim zinciri esas alınmıştır. Ekonometrik Analiz Sonuçları Geçiş etkisinin farklı kombinasyonlarla analiz edildiği 6 modelden de benzer bulgular elde edilmiştir. Döviz kurundan ÜFE’ye, ÜFE’den ise TÜFE’ye geçişi yansıtan 1. modelin sonuçları 2., 5. ve 6. model sonuçlarıyla örtüşmektedir. Döviz kurundan ÜFE’ye, ÜFE’den ise çekirdek TÜFE’ye geçiş etkisini belirleyen 4. modelin sonuçları da 3. model sonuçlarıyla benzerlik taşımaktadır. Sonuçlara ilişkin söz konusu benzerlikler dikkate alınarak bu çalışmada 1. ve 4. model sonuçlarına ayrıntılı olarak yer verilmesi yeterli görülmüştür. Model 1 : Döviz Kuru → ÜFE → TÜFE 1. modelin analizinden elde edilen bulgular 2003-2012 döneminde döviz kurunun ÜFE’ye geçiş etkisinin TÜFE’ye kıyasla daha hızlı ve daha büyük olduğuna işaret etmektedir. Bu çerçevede 2003-2012 döneminde döviz kuruna gelen %1’lik şokun %16,7’sinin şoku izleyen 24 ay içerisinde ÜFE’ye yansıdığı ve ilk 6 aylık dönemde söz konusu etkinin yaklaşık %14,9 düzeyinde gerçekleştiği görülmüştür. Aynı dönemde, döviz kurundaki %1’lik şokun TÜFE üzerindeki birikimli etkisinin ise şoku izleyen 24 ayda %10,3 düzeyinde kaldığı, ilk 6 aylık dönemde ise bu etkinin yaklaşık %6,7 seviyesinde oluştuğu anlaşılmıştır (Grafik 1). Grafik 1. 1.Model sonuçlarına göre hesaplanan 2003-2012 dönemi geçiş etkisi % 18 16 TÜFE ÜFE 14 12 10 8 6 4 2 0 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 Ay 4 DÖVİZ KURUNUN FİYATLARA GEÇİŞ ETKİSİ: TÜRKİYE ÇALIŞMASI İktisadi Araştırmalar Bölümü – Şubat 2013 Model 4 : Döviz Kuru → İmalata Sanayi ÜFE → Çekirdek TÜFE 4. modelden elde edilen bulgular incelendiğinde 2003-2012 döneminde döviz kurunun sanayi sektörü ÜFE’ye geçiş etkisi ile çekirdek TÜFE’ye etkisinin yakın bir seyir izlediği görülmektedir. Bu çerçevede, 2003-2012 döneminde döviz kuruna gelen %1’lik şokun %22,1’inin şoku izleyen 24 ayda sanayi sektörü ÜFE’ye yansıdığı, ilk 6 aylık dönemde ise şokun etkisinin %7,5 düzeyinde oluştuğu görülmüştür. Aynı dönemde, döviz kurundaki %1’lik şokun çekirdek TÜFE üzerindeki birikimli etkisinin ise şoku izleyen 24 ayda %19,3’e ulaştığı, ilk 6 aylık dönemde ise söz konusu etkinin %6,1 seviyesinde gerçekleştiği anlaşılmıştır. Döviz kurunun ÜFE üzerindeki etkisinin şoku izleyen ilk 6 aylık dönemin ardından ivme kazanarak arttığı görülmüştür (Grafik 2). Grafik 2. 4. Model sonuçlarına göre hesaplanan 2003-2012 dönemi geçiş etkisi % 25 Çekirdek TÜFE 20 Sanayi ÜFE 15 10 5 0 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 Ay Elde edilen bulgular döviz kuruna gelen şokların fiyat endeksleri üzerinde etkili olduğuna işaret etse de 2008 yılı son çeyreğinden itibaren tüm dünyayı etkileyen küresel kriz sonrasında geçiş etkisinin azaldığına yönelik görüşler ağırlık kazanmıştır. Kriz sonrası dönemde döviz kurunda kaydedilen hızlı yükselmeye rağmen Türkiye’de enflasyon ivme kaybeden yurtiçi talebe bağlı olarak gerilemiştir. 2008-2010 yılları arasında döviz kuru-enflasyon dinamiğinde meydana gelen bu değişikliğin söz konusu dönemde geçiş etkisini de azaltmış olduğu düşünülmektedir. Bu hipotezi test etmek için bu çalışmada 2009-2012 yıllarına ait 45 aylık veri kullanılarak geçiş etkisi hesaplanmaya çalışılmıştır. Ancak, söz konusu döneme ilişkin veri sayısının yetersiz olması ve dönem içinde enflasyon ile döviz kuru dinamiklerinin geçiş etkisi teorisinin aksi yönünde hareket etmesi nedeniyle test sonuçları anlamlı çıkmamıştır. Öte yandan, 2003-2012 dönemi ile 2003-2008 döneminde hesaplanan geçiş etkisi katsayıları karşılaştırıldığında, 2003-2008 döneminde geçiş etkisinin daha yüksek olduğu gözlenmektedir (Grafik 3). Böylece doğrudan olmasa da 2009-2012 yılları arasında döviz kuru ile enflasyon arasındaki ilişkinin önceki dönemlere kıyasla daha zayıf olduğu hipotezi kabul edilmiştir. Grafik 3. 2003-2012 ile 2003-2008 dönemi geçiş etkisi karşılaştırması % 30 25 TÜFE 03-12 ÜFE 03-12 TÜFE 03-08 ÜFE 03-08 20 15 10 5 0 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 Ay 5 DÖVİZ KURUNUN FİYATLARA GEÇİŞ ETKİSİ: TÜRKİYE ÇALIŞMASI İktisadi Araştırmalar Bölümü – Şubat 2013 Sonuç Çalışma sonucunda elde edilen bulgular Türkiye için yapılan diğer çalışmalar ile benzerlik göstermektedir. Sonuçlar, döviz kurundaki dalgalanmaların TÜFE ve ÜFE’nin seyrinde etkili olduğuna ancak, söz konusu etkinin incelenen dönem içinde azaldığına işaret etmektedir. 2008 krizi sonrasında küresel talebin daralması ve emtia fiyatlarının dalgalı seyri nedeniyle birçok gelişmiş ve gelişmekte olan ülkede enflasyon, daralan talep nedeniyle genişletici para politikalarına rağmen genel olarak yatay bir seyir izlemiştir. Türkiye’de de enflasyon hedeflemesi doğrultusunda alınan kararlar ile yurt içi talebin seyrine bağlı olarak söz konusu dönemde enflasyon genel olarak tek haneli seviyelerde gerçekleşmiştir. Bu çerçevede döviz kurunun göreli olarak dalgalı bir seyir izlediği 2008 sonrası dönemde incelenen geçiş etkisinin de daha önceki dönemlere kıyasla gerilemesi beklenmektedir. Sonuç olarak çalışma sonucunda elde edilen bulgular geçiş etkisinin kriz sonrası dönemde gerilediğine işaret etmektedir. Analiz sonuçları, çekirdek enflasyonda TÜFE’ye kıyasla daha yüksek bir geçiş etkisinin bulunduğuna da işaret etmektedir. Çekirdek TÜFE’nin kapsam dışında bıraktığı enerji ve altın fiyatlarında geçis etkisinin yüksek, alkollü içecekler, tütün ve islenmemis gıda ürünlerinde geçis etkisinin düsük olduğu görülmektedir. Dolayısıyla, bu kalemlerin geçis etkisine net katkısı oldukça sınırlı bir düzeyde kalmakta ve bu nedenle de döviz kurundan TÜFE’ye geçis etkisinin çekirdek enflasyona kıyasla daha düsük olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca, döviz kuru şoklarının sanayi sektörü üretim maliyetleri üzerindeki etkilerinin, TÜFE’ye etkisine kıyasla daha güçlü ve söz konusu etkinin yayılmasının da daha hızlı olduğu gözlenmektedir. Elde edilen bulgular ışığında her ne kadar geçiş etkisinin yıllar içinde azaldığı belirlense de Türkiye gibi üretim fonksiyonunda ithal girdi yoğunluğu yüksek olan ülkelerde döviz kurundan fiyatlara geçiş etkisi yapısal bir boyutta değerlendirilmelidir. Bu doğrultuda, söz konusu etkinin önümüzdeki dönemlerde azalarak da olsa varlığını sürdüreceği öngörülmektedir. Ayrıca, geçiş etkisinin son yıllarda gösterdiği düşüş eğilimi, TCMB’nin finansal istikrarı gözeterek ekonomiyi destekleyici politikaları uygulamak için daha önce hiç olmadığı kadar geniş bir alana sahip olduğunu da göstermektedir. Bu çerçevede, önümüzdeki dönemde TCMB’nin gerçekleştirebileceği faiz indirimlerinin enflasyon üzerindeki etkilerinin geçmiş dönemlere kıyasla daha sınırlı kalabileceği ve TCMB’nin elindeki diğer politika araçları (ROM ve faiz koridoru) ile hızlı sermaye akımlarının Türk Lirası üzerinde oluşturacağı baskıyı yönetebileceği öngörülmektedir. 6 DÖVİZ KURUNUN FİYATLARA GEÇİŞ ETKİSİ: TÜRKİYE ÇALIŞMASI İktisadi Araştırmalar Bölümü – Şubat 2013 Ek Durağanlık Testi Sonuçları ADF Logaritmik Düzey Testi, Olasılıkları Değişkenler tufe ADF Logaritmik Fark Bütünleşme Testi, Olasılıkları Derecesi 0,8552 0 I(1) tufe_h 0,7171 0,0404 I(1) ufe 0,8172 0 I(1) ufe_sin 0,8542 0 I(1) sepet 0,6978 0 I(1) ith_f 0,5322 0 I(1) Eşbütünleşme Testi Sonuçları Gecikme Terimi Uzunluğu Trend Model 1 5 Yok Yok 2 Model 2 5 Yok Yok 2 Model 3 4 Yok Yok 2 Model 4 4 Yok Var 3 Model 5 5 Yok Yok 1 Model 6 5 Yok Yok 1 Sabit Eşbütünleşme Vektör Sayısı Korelasyon Matrisi Döviz Kuru TÜFE Çekirdek TÜFE Sanayi ÜFE ÜFE Döviz Kuru 1,00 0,21 0,12 0,59 0,47 TUFE 0,21 1,00 0,53 0,21 0,35 Çekirdek TÜFE 0,12 0,53 1,00 0,20 0,25 Sanayi ÜFE 0,59 0,21 0,20 1,00 0,92 ÜFE 0,47 0,35 0,25 0,92 1,00 7 DÖVİZ KURUNUN FİYATLARA GEÇİŞ ETKİSİ: TÜRKİYE ÇALIŞMASI İktisadi Araştırmalar Bölümü – Şubat 2013 Kaynakça Arı, A. (2010) “Dalgalanma Korkusu ve Döviz Kuru Geçiş Etkisi” , Journal of Yasar University 2010 17(5) 2832-2841 Damar, A. O. (2010) “Türkiye’de Döviz Kurundan Fiyatlara Geçiş Etkisinin incelenmesi”, TCMB Uzmanlık Yeterlilik Tezi. Ho, C. ve Robert N. M. (2003)“Living with Flexible Exchange rates:issues and recent experience in inflation targeting emerging market economies”, BIS Working Papers, No: 130. Kara, H., Küçük, H. Özlale Ü., Tuğer B., Yavuz D. ve Yücel E. (2005) “Exchange Rate Pass-Through in Turkey: Has it Changed and to What Extent”. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Arastırma Tebliği, Kara, H. ve Öğünç F. (2005) “Exchange Rate Pass-Through in Turkey: It is Slow, but is it Really Low?”. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Arastırma Tebliği, No:10. Leigh, D. ve Rossi, M. (2002) “Exchange Rate Pass Through in Turkey, IMF Working Paper”. WP/02/204. Erisim:7 Ağustos 2009 http://www.imf.org/external/pubs/ft/wp/2002/wp02204.pdf McCarthy, J (2000) “Pass Through of Exchange Rates and Import Prices to Domestic Inflation in Some Industrialized Economies”. FED NY Staff Report No:111. Erisim: 19 Kasım 2009 http://www.newyorkfed.org/research/staff_reports/sr111.pdf Pesaran, H. ve Shin, Y. (1998) “Generalised Impulse Response Analysis in Linear Multivariate Models”. Cambridge Working Papers inEconomics No:9710 s. 17-29 Yüncüler, Ç. (2009)” Import Price Pass Through Into Inflation Indicators in Turkey”, Yüksek Lisans Tezi. Ankara. ODTÜ İktisat Bölümü. Volkan, A., Saatçioğlu C., Korap L. (2007) “Impact Exchange Rates on Domestic Inflation: The Turkish Experience”. Turkish Economic Association Discussion Paper, 6. Erisim:24 Eylül 2009 http://www.tek.org.tr/dosyalar/VOLKAN-SAATCI-KORAP.pdf 8 YASAL UYARI Bu rapor Bankamız uzmanları tarafından güvenilir olduğuna inanılan kamuya açık kaynaklardan elde edilen bilgiler kullanılmak suretiyle, sadece bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır ve hiçbir şekilde finansal enstrümanların alım veya satımı konusunda tavsiye veya finansal danışmanlık hizmeti sağlanması olarak yorumlanmamalıdır. Bu raporda yer verilen görüş ve değerlendirmeler, hiçbir şekilde Türkiye İş Bankası A.Ş.’nin kurumsal yaklaşımını yansıtmamakta olup, raporu kaleme alan uzmanların kişisel görüş ve değerlendirmeleridir . Türkiye İş Bankası A.Ş. bu raporda yer alan bilgi, görüş ve değerlendirmelerin doğru, değişmez ve eksiksiz olması konusunda herhangi bir şekilde garanti vermemektedir. Türkiye İş Bankası A.Ş. bu raporda yer alan bilgilerde herhangi bir bildirimde bulunmaksızın değişikli k yapma hakkına sahiptir. Bu rapor ve içindeki bilgilerin kullanılması nedeniyle doğrudan veya dolaylı olarak oluşacak zararlardan Tür kiye İş Bankası A.Ş. hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. İşbu rapor üzerinde Bankamızın telif hakkı olup, Bankamızın yazılı izni alınmaksızın herhangi bir kişi tarafından, herhangi bir amaçla, kısmen veya tamamen çoğaltılamaz, dağıtılamaz veya yayımlanamaz. Tüm haklarımız saklıdır.
Benzer belgeler
Türkiye`de Döviz Kuru - Enflasyon Etkileşiminin Para Politikası
edebilmek için geçtiğimiz dönemde olduğu gibi önümüzdeki dönemde de Türk Lirasının aşırı değerlenmesi veya
değer kaybetmesi durumunda gerekli müdahalelerde bulunacağını göstermektedir. Ancak, döviz...