Peçeneklere dair araştırmalar
Transkript
Peçeneklere dair araştırmalar
Peçeneklere dair araştırmalar Dr. AKDES K U R A T I KARADENİZİN ŞİMALİNDEKİ BOZKIRLARDA PEÇENEKLER Cenubî Rusya Bozkırları V]. Her o do t Daı anın Skitlere karşı yaptığı seferi anlatırken, Skit mem leketini şöyle karakterize e d e r : r\ xe yâç yr\ tovaa jteSıaç aüri] JIOLCOST^ re xai Evvbçoç iöTiv, îrorafioi TE 8î caiTÎjç peoı>aıv OIJ JIO/JM T£CO dpı-i)|iöv 6/axaaov£ç TCÜV ev AîyuJtTco bıcoçvym'. Bu arazi bol otlu ve çok sulu düz ovadan ibaret olup, buradan adet itibariule Mısır kanallarından pek de az olmıyan nehirler akmaktadır ( L i b . I V . kap. 47). A y n i eserin müellifi, Lib. I V . kap. 100 ve 101 de, Skit arazisinin büyüklüğünü de tayin ile bunun uzunluğunun 4000 stadion genişliğininde aynı olduğunu söyler. "Tarihçilerin babası,, tarafından b u suretle tasvir olunan, ve H e r o d o t u takiben, ondan sonraki antik ve Bizans yazıcıları tarafından S k y t h i a , ve bazen de S a r m a t h i a , adını taşıyan Karadenizin şimalindeki bozkır ların sonraları D e ş t - i K ı p ç a k (Kıpçak sahraları) adını aldığını biliyo ruz. Buraları dünyanın en zengin kara toprağına, çernozema maliktir. Yer kabuğu teşekkülünün icabı olarak Ural dağlarından Karpatlara kadar bir tepe silsilesi Rusyayı şarktan garbe doğru kateder. Bu silsile, Ural dağlarından başlıyarak, " O b ş ç i j syrt,, adiyle İdile (Volga) doğru gelir; bu büyük nehri geçtikten sonra, D o n ile Medviedica nehirleri arasında oldukça yükselir. D o n ile Donec aralarında da epey büyüdükten sonra, Şamara, K r y n k a ve Mius nehirleri boyunda aynı şekilde devam edip, - Kalmius, Dnepr, İngul, B u g ve Dnestr nehirlerinde küçük şelâleler (porogi) teşkil ederek, Karpatların etekleriyle birleşir. Bu tepe silsilesinin cenub kısmı tam manasiyle bozkırlar sahasıdır. D o n nehrinin şarkı A r a l o - K a s p i k u m sahralarının devamı olup, susuz, otsuz ve ıssız Boz[ ] Cenubî Rusya sahralarına dair: R o s s i j a, polnoe geografiçeskoe opisaaie naşego oteçestva, izd. V . P. Semenov - Tjan - Şanskij. T . X I V . N o v o r o s a i j a , K r y m . Sonra : G o l u b o v s k i j . Peçenegi, Torki i Polovcy. Kiev 1884. l 102 Akdes Kurat kırlardan ibarettir; fakat Dondan Kafkaslara doğru uzanan ve Kuban nehri havzasını teşkil eden yerler çok mümbit bir sahadıra. Don'un garbı ise şarkına nisbeten, büsbütün başka bir manzara gösterir. Bu kısmın bozkır ları birçok büyük ve küçük nehirlerle sulanır; bu hususiyetin Herodotun bile nazarı dikkatini celbettiğini gördük. Bozkırlar, nehir ve ırmaklardan maada, Rusların "balki,, dedikleri, çukurlarla doludur, k i bunlar ilkbahar d a birden eriyen karların, veya kuvvetli yağmurların, selleriyle kazılarak vücude gelmiştir. Denize yaklaştıkça büyüyen bu çukurlar etrafında çalı ve otlar biter. Cenubî Rusya sahraları umumiyetle ağaçtan mahrumdur. A n c a k tepelerde ağaçlara tesadüf edilir. Cenuba gittikçe tam b i r bozkır nebatatı hâkimdir ve denize yaklaştıkça k u r u , dikenli cinsler çoğalır. Bu bozkırlar vaktiyle, ekilmemiş, biçilmemiş iyesiz (sahipsiz) sahalardan ibaret olup göçmenler ve Rus kazakları için çok elverişli bir yerdi. Daha geçen yüz yılın ortalarında bile sapan görmemiş birçok saha vardı. H . S i e n k i e w i e z'in "Ateşle ve kanla,, adlı meşhur romanında olduğu g i b i , bilhassa N . W . G o g o l ' i n " T a r a ş Bul'ba,, sı ile "Ölmüş köylüler,, inde bu steplerin çok güzel tasvirleri vardır. Bozkırlar Karadeniz ve Azak denizi sahillerine yaklaşdıkça çok ıssızdır; geniş sahalar tamamiyle nebat tan mahrum olup denize uzanan burunların sayılmıyacak kadar çok "limanlar,, teşkil ettiği görülür. Fakat nehirlerin denize döküldüğü yerler, yani D o n , Dnepr, Bug, Dnestr ve T u n a - b i r ç o k küçük ırmakları saymaz sak- mansapları bataklık olup burada orman gibi kamışlar biter; g ö ç menlere kışlak vazifesini gören bu yerler hem kar fırtanalarma karşı sığınmak hem de hayvanlar için kuru ot bulmak imkânını veriyorlardı. Uralo - K a r p a t tepeliği Rusya ovasını ikiye ayırır: bunun cenub kıs mı bozkırlar, şimal kısmı da ormanlıktır. Eskiden ormanlık sahanın çok daha cenubta olduğu anlaşılıyor. V a k t i y l e T a m b o v , Rjazan', Gluchov, Sosnicy, Kozelec, Vasil'kov, Berdiçev ve Kamenec şehirlerinin cenubun da da ormanlar vardı. Bunların yokolmasına, orman aralarında yaşıyan ahalinin ekin ekmek İçin ağaçları yakmaları sebeb olmuştur. 14. ve 15 inci asırlarda, Rusyanın bu kısmında, ve daha şimalde, ormanları ya karak tarla yapmak adeti mevcuttu. 9-12 inci asırlarda da bunun başka türlü olmadığı muhakkaktır. Ormanlık saha bilhassa Donec ile İdil (Volga) arasında Don'un ortalarına, ve hatta vaktile aşağılarına kadar, epey ce nuba doğru uzamış olduğu anlaşılmaktadır. A y n i suretle garpte, Karpat eteklerindeki o r m a n l a r d a vaktiyle daha geniş bir saha işgal ediyorlardı. Ormanlık yerler göçmenlik İçin müsait olmadığından göçmenlerle nazarî hayat yaşıyan ahalinin sınırı, ormanın bitip bozkır başlıyan yerlerdi. Cenubî Rusya sahraları, yani Deşt-i Kıpçak, O r t a A s y a bozkırlarının tabiî bir devamıdır. Buraları O r t a Asyadan hicret etmek mecburiyetinde Peçeneklere dair araştırmalar 103 kalan kavimlere, eski vatanlarındaki yaşayış tarzım devam ettirmek i m kânını vermiştir; hatta, bu yerlerin ot ve su itibariyle O r t a Asyadan çok daha zengin olmasını nazarı itibara alırsak - buralara gelen göç menlerin eski vatanlarına nisbeten daha i y i şarayit buldukları muhakkaktır. İlkbahar ve yazbaşlarında Deşt-İ Kıpçağın geniş ovaları koyun, at ve başka hayvan sürülerini beslemek için bol miktarda ot yetiştirir; yaz sıcaklarında tepelik ve orman yanları ile nehir ve çukur boyları yaylak olur; kışın da nehir mansabları çok i y i kışlak vazifesini görür. T a r i h , buraları mütemadiyen O r t a Asyadan gelen kavimlerin bir geçit yeri ola rak kaydetmiştir. Bunların bilhassa Türk ırkına mensup olduklarını bili yoruz. Fakat bu hareketlerin kısmı azamı tarihin kaynaklarına gereği gibi girmediğinden bu cins kavimler hareketini bir kül halinde kaleme almak imkânsızdır. A n c a k 9-uncu asırdan itibaren cereyan eden göçlere dair müsbet kaynaklara malikiz. Bunlar arasında P e ç e n e k ' l e r i n O r t a Asyadan Cenubî Rusyaya geiip yerleşmeleri kaynaklarca oldukça i y i tenvir edilmiş, g ö ç hareketlerinden birini teşkil ediyor. 1 Peçeneklerin Türk ırkına mensub olmaları ve atlan. 9-uncu asrın sonu ve 10-uncu asrın başlarında Şarkî ve O r t a A v r u p a ile Balkan yarımadasında çok ehemmiyetli vakalar cereyan etmişti. Bîr taraftan büyük bir Türk devleti olan Hazar hakanlığı yıkılırken, diğer ta raftan onun tebaaları olan şark Slavları bir Rus devleti kurmakla meşgul oluyorlardı; sonra, bu zamana kadar tarih sahasında isimleri çok az ge çen Macarlar, Panonyaya giderek orada bir devlet vücuda getirmişler ve Garbî Avrupada mühim bir r o l oynamaya başlamışlardı. A y n izamanda Balkan yarımadasında Bulgar Türklerinin tesis ettikleri Bulgar - Slav devleti büyük bir faaliyet göstermiş ve Şarkî Roma tmperatorluğu için mühim bir tehlike teşkil etmişti. Bütün bunlardan maada Karadenizin şimalindeki bozkırlar yeninden Türk zümrelerine y u r d olmuştu; buraları 860 tarihlerinde Peçenek adını taşıyan, bir Türk kavmi tarafından işgal edilmişti. T a m 200 yıl, yeni Kumanların gelmesine kadar, Peçenekler Karadenizin şimalindeki Bozkırların yegâne hâkimi olmuşlardı. Oların b u radaki hayatları, 10. ve 11-inci asır Şarkî A v r u p a tarihine fevkalâde büyük bir tesir yapmış olduğundan, araştırılmağa değer bir mevzu teşkil eder. Peçeneklerin Deşt-i Kıpçakta yaşadıkları devirlerine dair en mühim kaynak Bizans İmperatoru Kostantin V I I . Porphyrogennitos ( 9 1 3 - 9 5 9 ) u n 950 yıllarında yazılan, müdakhiklerce "De administrando imperio,, adı verilen, eseridir, [ i ] [] l Konstantin Porpyhrogeıınİtoşun « D e Administrando Imperio» sine ait ve imperato- run kendi şahsı hakkında birçok tetkik vardır. Bu hususla esas eser A l f r e d R a m b a u d. 104 A k d e s Kurat 10-uncu asırda Bizarısın haricî siyaset e! kitabı mahiyetinde olan " D e Administrando lmperio„yı açar açmaz ilk sekiz babtan başka bir de37-inci babın Peçenekler hakkında olduğunu görürüz. Demekki, Bizans devlet adamları bu kavime fevkalâde ehemmiyet veriyorlardı. Bu kavmin tarihini araştırmadan evvel menşeleri ve adlarına dair birkaç söz söylemek lâzım dır. Peçenekler halis bir Türk kavmidir. Buna birinci delil onların yaşayış tarzları ve şahıs isimlendir. Peçenek başbuğlarının adları arasında : K o r k u t , K a y d u , Karabay, Çoban, Turak [ ' ] g i b i , diğer Türk zömrelerindde de tesadüf ettiğimiz, ismi hasların olduğunu görüyoruz. Sonra, 10-uncu asır A ı a b müelliflerindan İ s t a h r i foiL-i) ¿111.11 diı— t . r adlı eserinde şu sözlerile bunla rın Türk olduklarını sarahaten söyler : j>ı^> ı<J I « U Î ^Mıy A/V^^-*ı •*) v «L'Empire grec au dixème siècle* Constantin Porphyrogènete. Paris 1870. Rambaud bu eserin kıymetini doğru olarak şu cümle ile hulâsa etmiştir : «L'histoire de toutes ces régions du IX,e au X e siècle aurait été presque C ' e s t là que les Hongrois, perdue pour les Yugo - Slaves, nous si ce livre ne nous fût parvenu. les populations de la Russie méridionale retrouvent le berceau de leur nation et l'histoire de ses premiers pas dans le Nord. Il est le poiut de départ des annales de vingt peuples divers.» ( P . 173-174) K . K r u m b a c h e r 'io meşhur eseri olaa : Cesehichte der byzaotinischen Lileratur. 252, 253, 255*56. D e adminis trando Imprio'da muhtelif kavimlere ait verilen malûmat: C . Y . G r o t . tina Porphyroroduogo o Serbach iChorvatach, S . Petersburg Archiv fur Slavische N . P . cilt 214 Mart 1888. Izvestija Konstan¬ Bundan bir iktibas: Philologie 5 (1881) 390-397; sonra - tenkidi ; T . F l o r i D s k i Z . M. S . 139-170. Cilt 215 Haziran S . 200-322. Ayni mevzua ait:. F r . R a c k i , Ağram (Zagreb); bu hususta V . Y a g i c, Archiv fur Slavische Philologie 5 (1881) 178 devamı. Macarlardan P . K u n f a I v y, Macarlara ait kısmı tetkik etmiştir: Magyarorszag Ethnographiaja. D e adm. Imp.; Rusça tercemesi: G. L a s k i n , Ç t e n ï j a v Imp Obşçestve istorii i drevuostei pri Mosköv. Universit, 1899; bunun t e n k i d i : Byz. Z . I I (1900) 515-523 Papadimitrius. D e adm. imp. ait yeni tetkiklerden en mühimi (1906) 511 - 575. T h e treatise G e z a Feher'in. risehe the Ungarns Jahrbiicher ninth B, century ile J . M a r g u a r t • administrando İmperio » dır. J . B u r y nin B . Z . X V Sonra, bu mevzua dair Gebietsgrenzeu iu der Mitte des X . es Jahrhuudertes. I I Het. 1 (April 1922) ve Cambridge (1930) pp. ve Gyula C e b e C . A . M a e a r t n e y, 80-117, Unga- The Magyars in şayanı zikirdir. Prof. J. N e m e t h lerin de A d m . imp. ya dair görüşleri vardır; bunlara ait sırası gelince malûmat verilecektir. Kons. Porp. D e adm. Imp. telif adamlarla toplatmıştır. Z. X V , 511-577. Eser ederken işlenmiş tam bir Macartney, lâzımgelen malûmatı kül teşkil etmez. muhteiif vasıta ve Bu hususta J . B u r y B. T h e Magyars 80 ve sonraları. Malzeme muhtelif şahıslar tarafından toplanılmıştır, ki B u r y n i n : W e have no reason to question his ( KoDst. Porg,) personal responsibility for allı parts of the treatise ( S . 519) demesine iştirak ediyoruz. D e adm. telifi semsi meselesi hayli mûnazaalıdır. J. M a r g u a r t a göre 948 de yazılmıştır. (Über das Volkstum der Komaneu S . 25 n. 3) J . N e m e t h 950 de yazıldığını kabul ediyor. (Die Inschrİften 58.) Halbuki (Constantin iki defa - 9457 - 949 da yazdığını söylüyor. C . A . Macartney Konta, nin muhtelif zamanlarda, fasılalarla yazdığını ve bize bilhassa alâkadar eden klsmln, yeni 37 inci babın, 948-949 da yazıldığını kabul ediyor. The Magyars, S. 80. ['] Kedrenos: Tıiçcıjy Theophanes j l j y . Hazİnei evrak, mühimme defteri ; 1,269 : ST-ÛOCIŞ, Neşri, Osmanlıların şecere kısmı: ÖI^J1-IÎ:U. Peçeueklere dair araştırmalar 105 "/"tseJi pill. y}\) [ ı ] . M a h m u d K â ş g a r î d e şu cümlelerle bunu teyit eder : [ ] *4 -i tf^ [-]*db*< îj~te î—uı ...utı ü)_r**3 iiiı ...jİJU'û- "-1~> i») f 3 : Nihayet Bizans kaynaklarında Peçeneklerin g e ı e k Anadolu Selçukîleri ve gerek Kumanlar ile hemcins olduklarını açıkça yazarlar. Mahmud K â ş g a r î den görüldüğü veçhile Peçenekler Oğuz zümresinin 19 uncu boyunu teşkil etmişlerdir. R e ş i d e d d i n i n Camiüt-tevsrihine göre de, Peçenekler [ C J - J Gök-hanın neslinden geliyorlar. Şimdi isimlerinin izahına geçelim. 892-899 senelerinde Prium manas tırının baş keşişi olup 915 tarihinde Trierde vefat eden R e g i n o nın [*\, İsanın doğuşundan başhyarak 906 senesine kadar cereyan eden vekayü içine alan, ve «Reginonis abbatis Prumiensis Chronicon» namını taşıyan eserin 889 senesi vekayü arasındaki kayıtta şu sözleri buluyoruz: «Anno dominlcae incarnationis D C C C L X X X V U I I gens H u n g a r o r u m . . . A Scythicis regnis et a palludibus quas Tanais... porrigit, egressa est... Ex supradictis igitur locis gens memorata a finitimussibi populis, qui P e c e n a c i (aralık benimdir) vocantur, a propriis sedibus expulssa est... [ ]„. fl Bu suretle Peçenek ismini i l k defa Reginonin eserinde buluyoruz. Sonra, Rus vekayinameleri 915 senesindeki vukuat münasebetile Peçeneklerden bahsile onları P e ç e n e g i (peçenezi) şeklinde yazmışlardır. Rus vekayinamelerinin en eskisi sayılan " L a v r e n f evskaya Letopis'„İnbaş kısmında, yani "Povest vremennych let„ i n 915 senesi altında şu kaydı buluyoruz: "V let (6423—915) priidoşa Peçenezi pervoe na russkuju zemlju i sotvorivşe mir so Igore i priidoşa k Dunaju... [ ]„ (915 yılında Peçenekler ilk defa Rus yurduna geldiler ve Igor ile sulh yaparak Tuna boyuna gittiler.) Y u k a r d a gördüğümüz veçhile, Konstantin Prophyrogennitosun eserinde Peçeneklere naT^ivmaxai denilmiştir [ ' ] . 11-inci asır A l m a n misyonerlerinden B r u n o da P e z e n g i [ ] ; 12- inci asır Bizans müverrihlerinden K i n p a m o s t a 6 8 ['] Bibliotheca geographorum arabİcorum. E d . D e G o e j e . Pars primus (ed. sec.) p. 10. [-] M . ahmud Kâşgarî. Divan-ii Lûgat-it Türk. 1. 56, 57. R e | i d e d d i a İn, Cami-üt-tevari hinde Topkapı sarayı kütüphanesi nüshası. S . 9. ve B e r e s i n neşri S . 35 G o k hanın dört oğlu arasında ikincisi olan şekli olması oğulları muhtemeldir. arasında <jf (Becne), ilerde görüleceği veçhile, Peçenek'iu ilk Ebülgazi Bahadır- handa, adını da Cami-üt-tevarİhe uyarak, Gök-hanın verir. [-] Kezâ 1, 404. [] 4 Buna ait: Geschichte der latenischen Literatur d. Miltelalters, v. Maternus (Hand buch der klassischen Altertumswissenschaften). [ ] Reginonis abbatis prumiensis 5 Germanicorum. Hannover 1890. | ] P.S.R.L. 6 chronİcon. Recogn. Fr. K u r i e 131-132. L Leningrad 1926 S . 42. I L 241; V . 97 v . s . [*] Konst. Porphyrog. De adm. imp. 67 et passim. [-1 Giesebrecht, W . Geschichte d . d . Kaiserzeit, B . II, 702 — 703. Scriptores remm 1Ü6 Akdes Kurat ITetÇtvcbiot, ['] şeklinde yazılmıştır. Macar kaynaklarında Bysseni, B es e n e u P] dir. Sonra, muhtelif garb kaynaklarında bunların isimleri P a c i n a c i , P a c i n a c a e , P a t z i n a c i t a e dir. A r a b kaynakları b u kavmin ismini d U J i . ü ı ^ [ ] şeklinde yazmışlardır. Peçenekierin Orta Asy a y ı terketmelerini müteakıb 200 sene sonra eserini yazan M a h m u d . K â ş g a r î , yukarıda gördüğümüz üzere, bu ismi harekeli olarak ^ şeklinde yazmıştır. Araplarda «p» ile «ç» harfleri olmadığından Ju?, ¿1« sözünün arab harfleriyle yazılı şeklinden aslını çıkarmak imkânsızdır. Bu kelimenin menşei bir k a ç mudakkik tarafından araştırılmış olmasına rağ men müsbet bir neticeye varılamamıştır. Bu hususta bilhassa Macar âlim lerinden Zoltan G o m b o c z un tetkiki g ö s t e r m e ğ e d e ğ e r . O , Peçenek isminin eski şeklinin Beçe den alınarak, gitgide Beçenek olduğunu dil ve tarihten misaller alarak isbata çalışmıştır [*]. 3 ['] J ° h - Kinnamos, E d . Bonn 107. f ] M. J . de Thwrocz, Chronica Hungarorum, passim. 2 [ | M, Kâşgari I , 57. Istahrİ; Bibi. geogr. a-ab. I. 20. 3 ['i G o m l j o c z Zoltan, Ü b e r den Volksnamen besenyo. Turan 4 ( 1 9 1 8 ) , B a n g W . , Über den Volksnamen besenyo, Turan (1918), 436 - 437. S . 209. Gomboczin ileri sürdüğü nazariye şudur: G . Maruf Türk menkabe'eriude (Reşid - eddin de) Gök - hanın İkinci oğlu ve göre Bizans Oğulların 1 4 - ü n c ü G . Bizanslıların *3T» yi « b yor. batnının adı « kaynaklarında Bu suretle Bizans 'O.» türkçedeki » olduğunu «e» soie başlıyor. edilmiştir; ayni G. a zamanda şeklinde telâffuz etliklerini zannediyor ve buna misaller getiri u kaynaklarındaki telâffuz olunmuştur ( S . 210). ïïaiÇivdK Macarcada Peçenek Gombocz>-ya beseneu Macaıcadakî «s" eski bulgarcada «şı> ve umum türkçede türliç. btırçak) bahisle gibi telâffuz O halde macarcadaki b e s e n e u B göre (beşenö) B e c in ek gibi olduğuna göre ç » olup (mac, borso, bulg. btırşa. türkçedeki b e ç e n e k in tam mukabilidir. Gombocza göre, Macarlar Peçenek ismini ilkdefa Bulgarlar vaaıtasile Öğrenmişlerdir(S. 211). Rusçadaki «Peçenegi» nin eden türkçede bu kavmin ismi Beçeneg olduğuna delâlet Peçenegi nin ' k a r a ciğerin» mukabili olan Peçen'le yapılan bir halk etimolojisîdir diyor. G . a göre P e ç e . n e - k isminin türkçede hiçbir manası yoktur; bu kelimenin ancak gramer itibarile tahlili yapılabilir. (Beçenek bedeutet auf tiirkiseh garnichts; wir mussen uns damit begnügen, wenn wir es grammatikalisch analysieren kÖnnen undden Zusammenhang des W o r t e 3 mit anderen Stammnamen oder Personennamen nachzuweisen vermögen S . 212). Gombocza göre B e ç e n ek ismi Diminutif - Suffiks 1er olan «n> ve «ka ların ilâvesİle yapılmıştır; daha doğrusu «nek>> Suffiksli bir sözdür. Gomboczin «k» Suffİksına misal olarak aldığı sözler: başak, bacak ve kırgızca: başa (Unterschenkel, Pfote) ; sonra ( Ş o r ) , toktan (Sag) ; köjönök (tel), tigenek (Dornenstrauch) köjon (tel. alt); « n » Suffiksi tiken; Toktanak için de: kezen (çuv) , kiçin, kİçi, keçe; bögelçen, kügerçen; küzenek (Zelle) , közünük (Fenster) ; kiçinek, küçü- ııek, küigenek B e e e n e k isminin ( K r m ) tiv. Bu suretle bu nèvi bïr Dérivât olduğunu Zannediyor; yani Beçe - ne - k şeklinde ayırması mümkün olduğunu söylüyor. Gombocz arab kaynaklarında Beçe isminin mek i s t i y o r . ( S . 2 1 4 ) . olduğunu Marquartln alarak neşrettiği eski türkçe metinlerdeki olduğunu kabul yoldan yürüdüğüne işaret ederek Kazviniü Abu Masudideki ¿ 0 , ¿.3- ; Reşidettİniıı «•<:£» Dulaftan ismi yazdığı zannediyor ve bunu uzun uzadıya misallerle göster ayni ediyor. G. sini, ve 77ıom3en'İQİn Beçe - Apa - Içreki ismine İşaretle B e ç e nin bir şahıs Macar kaynaklarında da «Beace» ile yapılan şahıs isim lerinin olduğunu misallerle gösteriyor. Peçeneklere dair araştırmalar 107 Peçene/ilerin Emba - Yayık boylarına gelmeden evvelki tarihlerine dair. Peçeneklerin E m b a , Y a y ı k ve İdil boylarına gelmeden evvelki tarihlerinin çok karanlık olduğuna işaret etmiştik. Bu hususta ancak bir faraziye kabilinden şu sözler söylenebilir: Alman müstrşriklerİnden Marquart in fikrine göre Peçenekler (o zaman isimlerinin ne olduğunu Marquart s ö y l e m i y o r ) 8 - i n c i asrın ilk nısfında S i r Daryanın son mec rasında oturuyorlardı [ ' ] . Daha evvel Peçenekler, galiba, 6 - 8 - i n c i asır larda mevcud olan G a r b î Türk devletine dahildiler [-]. O n d a n daha evvelki hayatlarına ait müsbet bilgimiz y o k t u r . . Peçenekleri antik kay naklardaki M a s a a g e t lerden çıkarmak istiyenler de v a r d ı r [ ] . Fakat bunu t e y i t edecek elde mevcut hiçbir esaslı malzemeye malik değiliz. Onun için bu milletin tarihini müsbet bir şekilde ancak 9 - u n c u asrın sonlarında başlıya biliriz. 3 G a r b î Türk devleti yıkıldıktan sonra ( 5 8 4 ) Ç u ve T a l a ş nehirleri boyundaki meralar K a r l u k l a r tarafında n işgal edilmişti. Karlukların tazyiki altında « o n - o k » ismini taşıyan G a r b Türkleri şimali garba doğru yürümüşler ve önlerindeki diğer Türk zümrelerini yerlerinden çıkarmışlardı. Bu zümrelerden birinin de Peçenekler olduğu ihtimali vardır. Marquartîn fikrine gÖı e, Peçenekler bu zamanda - ermeni coğraf yacısı A n a n i a Ş i r a k a c n ı nın kaydettiği - İdil nehrinden S o ğ d i y a n a y a kadar uzanan sahayı işgal eden B u ş c h k , yahut B u k u k ( ? ) l a r l a bir konfederasyon teşkil etmişlerdi; Marquarta g ö r e Peçenekler bu teşkilâtın başında bulunuyorlardı [*]. Maamafih Peçeneklerin Bukuklarla ['] M a r q ıı a r t, Chronologİe, 10; 12-inci asır Arab coğrafyacılarından İdrisi nin, Sicilya kralı Rogen İ l i n emriyle yazmış olduğu neklere ait kısımlar Mehmet Paşa hem Kütüphanesi, Mehmet J1™1' Jljij-I j çok az hem de •jU-f'adlı eserinde Peçe mübhemdir. ( Yazma nüshası İstanbul Köprülü Paşa Kitapları N . 955, S . 564, 565, 569, 605). Marquart, Über das Volkstum der Komaneo, S . 35. | ] Marquart, Ü b . d. Volk. d. Komanen, S. 35. 2 [ ] Orhun mecmuasından 1933 No. 1. Bu nazariyenin A . Z . Validi Beye ait olduğunu 3 gösteriyor. Milâttan 5Q0 yıl evvel Baktrİyanada yaşıyan bir zümrenin milâttan sonra, daha 5 asır kendini Orta Asya, muhafaza ederek, Baktrİyana Peçenek zümresini ve Horasanda cereyan etmiş Massagetlerin de, birçok diğer teşkil edebilmesine imkân yoktur. olan mücadeleler, göçler neticesinde kavimler gibi, şimali şarkîden gelen tazyikle Baktriyananın cenubuna İnmeleri daba çok muhtemeldir. Netekim Sakaların, daha sonraları Eftalitlerin şimalden gelen tazyıkla O r t a Asyanın cenubuna gittiklerini biliyoruz. Massagetlere dair Orta Asyalı ve malûmat, halis nomad sonra, ( L i b . 1. cap. 2 1 5 ) . sub oldukları ileri der klassischen Garb olduğu üzere, Herodot ta mevcuttur. Bunların sarahaten sürülen Sakaların da (Herrmann itibariyle (Lib. 1920) bir 1 cap. 201); İran budağına men- , Pauly - Wıasowras Reih 2. B. 1 . , çıkmıştır (Lîb. V I I . cap 64). . t ] Marquart, Komanen 35. söyleniyor: mudakkiklerinin menşe Altertumsvvİssenchaft. Herodotun sözlerinden 1 malûm oldukları Realenzyklopedİe Skit kavmi olduğu kezâ 108 A k d e s Kurat beraber yaşadıkları zamana ait esaslı bir mehaz yoktur. Bu konfede rasyonun ne kadar sürdüğünü ve kimler tarafından yıkıldığını bilmi yoruz Malûm olan şey şudur k i 8- inci asırda Türkistanda muhtelif Türk zümreleri arasında mücadele devam etmiştir, buna başlıca sebeb te Çu, Talas ve Sır, Darya nehirleri boyundaki mer'aları ve A r a l gölüne yakın kışlakları her zümrenin almak isteyişi olmuştur. Bir taraftan Oğuzlar ve Karluklar [ ' ] . diğer taraftan da Irtiş boylarından Kimakların Peçeneklerin işgal ettikleri sahaya doğru yürüyüşleri başlamıştır. M e s' u d i Peçeneklerin düşmanları, arasında Guz, Karluk ve Kimakları sayıyor, ve bu üç kavimle Peçenekler arasında, A r a l gölü boyunda, birçok harblerin vukubulduğunu ima ediyor [*]. Bu mücadelelerin neticesinde Peçeneklerin oturdukları eski yerler kâmilen Karluklar tarafından işgal edilmiş oldu ğundan Peçenekler de Yayık ve İdil nehirlerine doğru çekilmişlerdi. Bu hareketin tarihini kaynaklar bize bildirmiyorlar. Bunun 8 - i n c i asrın sonu ile 9-uncu asrın başlarında cereyan etmiş olması muhtemeldir. Ondan sonra Peçenek zümresi Emba ile Yayık ve idil nehirleri arasındaki yerleri işgal etmiş ve ancak bu zamandan sonradır k i bunlar hakkında ilk müsbet malûmat verilmektedir, o da «De administrando imperio» daki malûmattır. Peçeneklere dair kayıdlardır. Peçeneklerin Emba ile İdil arasında yaşadıkları devir. İngiliz âlimlerinden byzantinist J. B u r v 1 0 - u n c u asır Şarkî A v r u p a tarihi ve entolojisi için esas eser olan " D e adm. i m p . „ d a k i Peçeneklere dair malumatın Peçenek menbamdan alınmış olduğunu söylüyor ["]. Bu hususta daha mufassal malumat C. A . Macartney tarafından birçok misallerle gösterilmiştir [ ' ] . Peçenekler tarihine müsbet olarak başlarken onların kendilerinden alındığı anlaşılan ilk malûmatı buraya naklediyoruz. Bizi alâkadar eden yer şudur: 37 - inci bab. Peçenek kav m ine dair. Peçeneklerin önce oturdukları yer Idİl ('Azr\k) nehri boyunda idi; ayni zamanda bunlar Yay ık (Tetfo) boyunda da yaşıyorlardı. Komşuları Mazarlar [ ] (MaÇripO'uç) ve Uz (OTJÇ) ismini taşıyan bir (kavimdi). 5 [') Bu göçmenlerin ilerlemelerine ait: Eucyclopedîe de I' islam. K a r i - Lüks (Barthold). [ ] M e s u d i , ed De Goeje, Bib. geogr. arab. Maiquart. Chronologİe 10, 11. [ ] J . B u r y , The treatİse D e administrando imperio. B. Z. X V . 567. [*] C . A. M a c a r t n e y , The Magyars in the ninth century, 81 ve paasim. ['I Bonnus Coıpustaki metinde bu söz izahat kısmında X â ^ a g o u ç olması icab ettiği aöylenilmektedir. 3 3 Müdakkiklerin kısmı azamı. B u r y de dahil olduğu halde, bu tashihe itiraz etmeksizin ğeçlyorlar. 0 zamanlarda Peçeneklerin Macarlarla hemlıudud olmaları hayli şübhelidir; her iki kavım arasında I d İ l ile D o n nehirlerini ayıran tepeler ve ormanlar nazarı itibara Peçeneklere dair araştırmalar 109 Bundan elli sene evvel Uzlar Hazarlarla ittifak aktedereek Peçeneklere karşı harb açmışlar ve (Peçenekleri) azimete uğratarak oturdukları yerlerinden çıkarmışlardı. Peçeneklerin işgal ettikleri yere Uzlar gel mişler ve bugüne kadar orada oturmaktadırlar. Peçenekler kaçmışlar ve yerleşebilecek bir yer aramaya koyulmuşlardı. Onlar, hali hazırda işgal etmekte oldukları yere geldikten sonra, orada Türkleri (oku: Macarları) bularak harbe başlamışlar ve bunlar (Macarları) mağlub etmişler ve yerlerinden çıkarak ileriye doğru sürmüşlerdir, kendileri Türklerin (oku: Macarların) arazisini işgal ile, denildiğine göre bundan elli beş sene evvel, burasını tam bir hâkimiyetleri altına almışlardır. De adm. i m p . yazılmadan 50-55 sene evvel Peçeneklerin İ d i l ile Y a y ı k nehirleri arasında yaşamış oldukları görülmektedir. Konstantin Porphyrogennitosun bu malûmatı A r a b kaynakları tarafından da tasdik ediliyor, fakat şu farkla k i A r a b menbalarındaki -yerler oldukça karışık ve Peçeneklerin ilk oturdukları mevkiler sonrakilerle beraber gösterilmiştir. Maamafi dikkatli tetkik neticesinde bu karışıklıktan bazı müsbet netice de çıkarmak imkânı vardır. Peçeneklerin î d i l nehrinin şarkında yaşadık larına ait ilk malûmat veren İslâm müellifi İ b n H o r d a d b e h d i r [ ' ] . 756/874 (240 - 260) senelerinde eserini yazan İ b n H o r d a d b e h "Hüdud,, boyunda yaşıyan kavimler arasında Dokuz Oğuzlar, Çinliler, Kankiılar, Guzlar, v . s. ile beraber Peçenekleri de sayar. İ b n H o r d a d b e h in bu malûmatı Peçeneklerin daha İ d i l i geçmedikleri bir zamana aittir Sonra, 1050-52 senelerinde kaleme alınan G e r d i z i nin [ ] eserrinde ŞU kaydı buluyoruz: Peçeneklere gelince, onlara giden yol Gurgençten Harezim gölüne trişince onu sağ kolda bırakarak daha Heri gider. Kuraklık bir isiepe gelinir ve buradan dokuz gün gidilir: her gün yahut iki günde bir koyunun bulunduğu vere vasıl olunur, ip atarak atlar için su çıkarırlar. Onuncu gün memba/arın, suyun, ve her nevi yabaninin-, kuş ve gazalin bulunduğu yere gelirntr; (orada) ot çok değildir. Bu saha üzerinde on altı gün gidilir ve onyedinci günü Peçeneklerin çadırlarına vasıl olunur. Peçeneklerin memleketi otuz günlük yol uzunluğundadır. On8 alınmaısa bile, oturduklarını tedir. Macarların hatırlarsak, o sıralarda Donun aşağı kısımlarda ve onlarla Peçenekler arasında komşuluk Kubana yakın yerlerde olmadığı akla gelmek Bu itibarla MaÇdçEruç un XuÇdgouç oluşu pek mümkündür; zira Konstantin Porphy- rogennitos ikinci cümlede Oğuzlardan sonra derhal Hazarlardan bahsediyor ve Peçeneklerin mağlub olduktan sonra yerleşe bilecek bir yer aradıklarından ve nihayet Macarları bulduk larını söylemektedir; bu İtibarla Macartney nin metini olduğu gibi bırakması ve bunu MeyEgi] olarak görmesi, hayli münakaşalıdır. ['] Jaurnal Asiatique Série V I ?. 5. 1865 o. 50 P. 268. De Goeje, Biblioth, geogr. arab. I ] Chwolson, D . Izvestija o Chazarach. ibn Dasta (Rosta), 47 - 48. 2 [ ] Bu müellife ait: Barthold, W . Otçet o poezdke v Srednjuju Aziju (Zap. Imp. A k . a N . C i . h i s t - p h i l . VlIIsérie. T . I X . 4) S . Psbg. 1897. 78-80. Alecto 11Ö Knfat lara her taraftan herhangi bir kavimle hemhuduttur; şarktangarbîcenubtan • Hazarlar; garbten Slavlar; bütün bu kavimler Kıpçaklar, Peçenekler üzerine hücum edip onları esarete götürürler ve (küleliğ) satarlar. Bu Peçeneklerin hayvan sürüleri vardır; onların atları ve koyunları, birçok altın ve gümüş (tabakları), silâhları vardır. Onlar gümüş kemer taşırlar. Onların harb esnasında havaya kaldırdıkları süngü ve bayrakları vardır; harp esnasında çaldıkları trampetleri öküz kafası şeklinde yapılmıştır (Barthold teıcümesi). Peçenek memleketine giden yollar çok güç ve na hoştur; eğer (bir kimse) oradan başka bir memlekete gitmek islerse at tedarik etmek mecburiyetindedir; çünkü onların memleketinden başka bir vasıta ile, yolların fena olmasından dolayı, ata binmeksizin gitmek mümkün değildir, Tüccarlar oraya giderken hiç bir yolu takib etmezler, çünkü bütün yollar ormanlarla kapalıdır; onlar (tacirler) yolları yıldızlara bakarak tayin ederler. Peçeneklerle Hazarların memleketi arasında step ve çam ormanları olup orman arasından on günlük yoldur. A y n i malûmat e 1-B e k r i nin eserindede müvcuttur. Fakat, el-Bekri nin 1094 te yazdığından "Peçeneklerin memleketinde dağların olmadığı ve hep düz saha teşkil ettiği,, kaydı ile Peçeneklerin daha sonraki yerlerini kastettiği anlaşılıyor; el-Bekrinin ver diği malumat zaman itibarile biribirinden çok farklıdır; burada Gerdiziden naklettiğimiz kısım, Peçeneklerin Y a y k - İ d i l havzasındaki hayatlarına aittir. Şayanı dikkat cihet şudur k i , gerek Gerdizi ve gerek El-Bekirde Peçeneklerin garb komşuları olarak Slavlar gösterilmiştir. Bu söz, her halde, daha sonraki ilâve olacaktır, çünkü, Peçeneklerin idil boyunda yaşadıkları zaman, g a r b komşuları Slavlar değil B u r t a s l a r d ı . De Administrando Imperio de Peçeneklerin İdil-Yayık boyunlarında oturdukları zaman şimali-şarkî ve şimal hudutları gösterilmiyor. Halbuki b u ciheti az çok tenvir eden malûmatın Arapça ve F a r s ç a yazılan kay naklarda buluyoruz. Ezcümle 982/3 milâdîde yazılıp Tumanskij elyaz ması altındaki maruf olan A U I Î J J * - "Peçenek,, dağları mevzuu bahistir [ ' ] . Abulfeda coğrafyesinde de ayni sözleri buluyoruz; bu dağla, Ural dağları kasdedilmektedir [*]. Bu suretle Peçeneklerin şimalde ve şarkta Ural dağlarına kadar olan sahayi işgal ettikleri anlaşılıyor. Fakat garbtaki h u d u d l a n vazih değildir, idil nehrini geçmediklerini kabul edebiliriz. Kaynakların verdiği bu malumattan Peçeneklerin o zaman işgal ettikleri sahanın Samara nehiri ile Ik ve A k İdilin başlarına kadar uzadığı anla şılıyor. Peçeneklerin bu sahayı birden işgal etmelerine imkân y o k t u r ; bunlar göçebe hayatı yaşadıklarından ilkbahar, yaz ve sonbaharın başını ['] Tumaoski el yazması. W . BarHıold neşri S . 32. H Abulfeda. 205. Peçeneklere dair araştırmalar İli yukarıda söylediğimiz nehir boylarında otlan mebzul, suları bol nehir ovalarda ve kışı da idilin şarkında, sonraki Altın O r d u n u n paytahtı olan Saraya yakın yerlerde, geçirmiş olsalar gerektir. Bu hususta menbalarda hiç bir kayıt olmamakla beraber, Peçeneklerin bu zamanlar iş gal etmiş oldukları sahanın coğrafî vaziyeti bunu taleb etmiştir. Peçeneklerin en yakın komşularından biri de Hazarlardı [ ' ] . P e ç e nekler İdil boyuna geldikleri sırada artık Hazaıiarın şevketli devirleri geçmiş bulunuyordu. 9 - uncu aşırın ortalarına kadar Hazarlar Şarkî Avrupanın en kuvvetli devleti olup yukarı Dnepr ve O k a membala rından başlıyarak o r t a Dnepr ve Dona kadar uzanan sahadaki Fin ve Slav ahalisi, Kama İdil boylarında yaşıyan muhtelif Fin kavimleridi. Kama Bulgari da Hazarların hâkimiyeti altında bulunuyorlardı; Hazarla rın b u devirde Bizansın haricî seyasetinde büyük bir rol oynadıklarını biliyoruz. Harbçi olmaktan ziyade tüccar olan Hazarların bu kavimler üzerindeki hâkimiyetin çok hafif olduğu anlaşılıyor. Bilhassa Skandinavya yarım adasından gelen Normanlarm (Vareg) tesirile Slav kabileleri bir devlet halinde birleşmelerinin ilerlediği nisbette Şarkî A v r u p a d a Hazar hâkimiyeti zayıflamış ve 10-uncu asırda nihayet bulmuştur. Hazar devletinin inkırazında Peçeneklerin de hisseleri vardır; Peçenekler müte madi hücumlar ve harblerle Hazarları İşgal etmişler ve Hazarları Peçeneklere karşı mücadele için müttefikler aramaya mecbur kılmışlardır; neticede Peçeneklere karşı bir Hazar - Oğuz b l o k u teşekkül etmiş ve vukubulan mücadele Peçeneklerin tam bir mağlûbiyeti ile neticelenmiştir. Bu hususta tafsilât ileride verilecektir. Peçeneklerin şark komşuları da Konstantin Porphyrogennitosun ve Bizans membalarının O d l a r ı ve Rus vekayinamelerini T o r k i leri olan Uzlardır Bunlar Oğuzlardan olup Garbı Türk devletinin yıkılmasını müteakıb diğer Türk zümreleri g i b i kendi başlarına idare edilmiş ve 8 - 9 - u n c u asır Türkistanda cereyan eden mücadelelere karışmış olsalar gerektir. Bir taraftan Karlukların ta Sir Deryanın mansabına kadar uzanan sahaları işgal etmeleri; diğer cihetten Irtış boylarında Kimakların (Kıpçakların) garba doğru ilerlemelerinden dolayı Oğuzların bu kısmı Yayık nehrine yaklaşmış ve Peçeneklerle hemhudud olmuştu. Elde mev cut tarihî kaynaklar Uzları Peçeneklerin en büyük düşmanları arasında gösteriyorlar. Bunlar d a birçok diğer Türk göçebeleri, ve başka kavimler ['] Hazarlara ait kaynaklar ve bibliografya: Encyclopédie de l'Ialam-Khazara (Barthold) maddesinde gösterilmiştir. [ ] Uzlar (Torki) K a r a m z i D. Istor. Gos. Roa. Tom. I. p. 90. F . B r u n , 3 (Zap. Imp. Novor. Univ. 1879. T . 28 a. 97). P. G o l u b o v a k İ j (Kiev) s. 131-154. ayui müellifin: O b Uzah İ Torkach Z. M . N. P. 1884. Peçenegi... a. 3, Çernomorie Peçenegi, T o r k i i Polovcy D , ,R a s a o y ak_y, A k d e s K u r at 112 gibi, yabancı kavimlerin hizmetine girererek hemcinsdaşlarına karşı mü cadele etmişlerdir [']. Ez cümle Uzların Rus knezi Vladimirin ordusunda ücretli asker olarak Kama Bulgarlarına karşı yapılan harbe (895 te) iştirak ettiklerini biliyoruz. Uzlar i l k ö n c e Yayık-ldif arasında, sonra Don-Dnepr ve nihayet Tuna boylarında ve Balkan yarımadasında Peçeneklerle harbetmişler ve Peçeneklerin mütemadiyen garba hareketlerinde en büyük âmil bunlardır. Uzların Peçenekleri İdil boyundan tazyikle D n e p r sahillerine doğru getirmelerinin ne suretle cereyan ettiğini bilmiyoruz. Hatta Uzların İdili ne zaman geçtikleri de belli değildir. Konstantin Porphyrogennitosun zamanında (950) lerde Uzların işgal ettikleri saha bile vazih değildir. De admistrando imprio da bunların Peçeneklerden beş günlük bir mesa fede bulundukları söyleniyor [ ' ] . Marquartin fikrine göre Mesudî zamanında (10- ncu asırda) Uzlar İdilin şarkında yaşıyorlar ve Peçenekler ile harb için bu nehri geçmeleri icab ediyordu [*]. H a l b u k i Westberg bu sıralarda Uzların D o n nehrinin şimalinde bulunduklarını ileri sürmektedir [*]. O sıralarda D o n nehri boyunda ve Kubana doğru uzanan sahralarda Macarlar bulunuyorlardı. Konstantin Porphyrogennitosun sözlerine naza ran bunlar Hazarlara tabi olup, Hazarların seferlerine iştirak ederlerdi[ ]. Bizans imparatoru bu tabiiyetin yalnız üç sene devam ettiğini gösteriyor; Marquarta göre ise bu vaziyet y i r m i yıl sürmüştür [ ] , Ru devirde Kama ile V o l g a n m birleştiği yerde bîr devlet kurarak 921 tarihinden itibaren islâmiyeti kabul ettiklerine kat'î b i r şekilde bildiğimiz ['] Kama Bulgarları ite Peçeneklerin, her halde, temasta bulundukları muhakkaktır. Fakat bu hususta elimizde hiç bir malzeme mevcut değildir. 5 8 D o n nehrinin başlarına doğru olan yerlerde İdile kadar Fin kavim leri bulunuyorlardı; membalar bilhassa B u r t a s ' l a r d a n bahsetmektedirler. Daha garbte, O k a ve Dnepre doğru, muhtelif Slav kavimleri yaşıyor lardı. Bu sonunculara ait tafsilât ilerde verilecektir. Peçeneklerin komşuları hakkında bu kadar malumat verildikten son ra, onların İdil boyundan çıkarılarak Cenubî Rusyaya gelmelerine ait De Adminisrando Imperio da mevcud malumatın tetkikine geçelim. Bizi alâ kadar eden cihet Peçeneklerin buraya nasıl ye ne zaman gelmele r i P. S . R. R 895 yılında I ] D e admiaistrando imperio 1 [3] M a r q u a r t , Streİfzüge, 166. 340. Y\ W e s t b e r g , Z. M. N . P. 1908 No.2, 383-4. [ ] D e adm. i m p . . 5 168. (*] M a r q u a r t , Streifziige 33. ['] Ibni-Fazlanın Bulgarlara «Bulghars» maddesi. seyahati. B a r t h o I d'ıu Encyclopédie de l'Islam de Peçeneklere dair araştırmalar İi3 ridir. Peçeneklerin Hazarlara fazla yakınlıkları Hazar devleti için büyük bir tehlike teşkil ediyordu. Bir taraftan Hazarların Harezİmle yaptıkları kervan, ticaretinin sık sık Peçeııek baskınlarına maruz kalması, diğer taraftan Peçeneklerin Hazar yurduna akınları, Peçenek tehlikesinin ne kiidar büyük olduğunu göstermeğe kâfidir. Bu vaziyet karşısında Hazar lar Uzlarla bir ittifak yaparak müştereken Peçenekler üzerine yürümüş lerdi. İki yandan gelen hücumun neticesinde Peçenekler idili geçerek Dona doğru ilerlemek mecburiyetinde kalmışlardı. Bu mücadele hakkın da malûmatımız çok eksiktir; Konstantin Pıophyrogennitosun b i r k a ç satırı bizim başlıca membaımızdır [ ' ] . O r t a kurunlarda, O r t a A s y a d a n A v r u p a y a gelen Türk zümrelerinin hareket sebeblerinin araştırırsak, en mü him âmillerden birinin siyasî vakalar olduğunu görürüz. Hunlaıın - Çinliler tarafından mağlûbiyetini müteakıb garbe doğru yürüyerek Alanları yer lerinden çıkardıklarını biliyoruz [*]. Daha sonraları Garb Türkleri (Tukyuiar) Avarları garbe, A v r u p a y a , itmişlerdi^]. Buna Türk tarihinden birçok misaller göstermek mümkündür. Zaten, Peçenelderin ta baştan, Talâs boylarından, diğer Türk zümreleri tarafından tazyik edilerek, boyuna garba doğru itildiklerini biliyoruz. Görülüyor, k i Peçenekleri Kara-denizih şimalindeki steplere getiren âmil de diğer bir Türk zümresinin tazyikidir. Peçeneklerin idil'in garbına hareketleri. Peçenekler d i l - Y a y ı k sahasını terk ettikten sonra yaşayışlarına uygun bir yer bulmaları lâzımdı. Göçebelik İçin en müsait saha D o n nehrinin son mecrasından başlıyarak Tunaya doğru uzanan^ sonraları Deşt-i kıpçak namile maruf olan, Karadenizin şimalindeki geniş ve b o l otlu steplerdi. Bu stepler tarihin bildiği zamanlardanberİ müteaddit göçebe kavimler görmüştü; bunların bilhassa Türk unsurundan teşekkül etmiş olduğunu bildiren birçok deliller vardır. Hunlar, Avarlar, Bulgarlar ve başkalar hep bu sahralarda yaşamışlar ve buralardan diğer memle ketlere akınlar yapmışlardı; Şarkî ve orta A v r u p a y a Türklerin devlet ve askerî teşkilâtı hep bu yollardan gitmişti. Peçenekler Dona geldikleri sırada buralarda Macarların yaşadıklarını yukarda söylemiştik. Bu suretle Peçeneklerin yeralmaları (Landnahme) ancak Macarların mağlûbiyeti ne ticesinde olacaktı. Burada bilmünasebe Macarların.. Don boylarından git melerine temas etmek mecburiyetindeyiz. Macarlarla Peçenekler arasında birçok mücadelelerin cereyan ettiği anlaşılıyor. Fakat bu hususta elimiz de malzeme çok değildir. T e k r a r Kosnstantin Porphyrogennitosun eserine [I] De A d m . Imp.164. PJ Buna dair F.' H i r t h i n . Über Wolğa-Huunen und Hİung-nu (1899). [ ] M e n a n d r i Historia (Corpus Bonnus) 3 299. Türkiyat Mecmuası — 8 114 A k d e s Kurat müracaat etmek mecburiyetindeyiz. Bizans imperatoru bu hususta şu malûmatı veriyor: O sırada (tarih gösterilmiyor) Türklerle (Mucurlarla), o zaman Kankar tesmiye edilen Peçenekler arasında bir harb vukua gelmiş ve Türklerin (Macarların) ordusu mağlub olarak ikiye ayrılmıştı. Bun lardan biri şarka, Perslere yakın yerde yaşamaktadır ve Türklerin (Macarların) eski isimleriyle SapaoTOLdocpcdoL tesmiye ediliyorlar. Diğer kısmı da voyevoda (T.(J> fJoEpoSuî) lan olan, Ae|3e5iaç m rehberliği altında 'ATEÎ.KOIJÇOV denilen mahalle gelmişlerdir; o yerde halihazırda Peçenekler yaşamaktadırlar [ ' ] . Sonra 4 0 - m c ı babia da şu satırları buluyoruz: Eskiden Türklerin (Macarların) işgal ettikleri, ve oradan akan 'ETE?! ve Km>t,oü nehrine göre, Atelkuzu tesmiye edilen, yeri şimdi Peçenekler işgal etmektedir [*]. Bu suretle Peçenekler Macarları "Atelkuzu, Etelkuzu,, ismini taşıyan yerden tardederek orasını yurt edinmişlerdi. A t e l k u z u , yahut Etelkuzunun vaziyetini tayin hususunda birçok mütalaa yürütülmüş tür [ ] . Marquart, Konstantin Porphyrogennitosun "vaktile Türklerin (Macarların) oturdukları ve şimdi Peçeneklere ait olan yer, oradaki nehirlere göre tesmiye edilmektedir. Bunların atları Dnepr, Bug, Dnester, (Türkçe Turla), Prut ve Seret,, demesine istinaden «Atelkuzu» nun Mesopotamya, farisi j t i j j ¿1.. yani «nehir arası» demek olduğunu zannediyor [ ] . Fakat Marquartin bu mütalaası doğru değildir. Konstantin Porphyrogennitos iktibas ettiğimiz bu yerde nehir isimlerini sayarken «Atelkuzu» adını anmıyor. a 4 De adm. i m p . S. 168 görüldüğü veçhile Macarların Peçeneklerle i l k çarpıştıkları sırada oturdukları yer L e b e d e i a adını taşıyordu. Lebedeia aynı zamanda başbuğlarının ismi idi. Aynı kaynağın S. 169 d a söylediğine göre Macarların Peçenekler tarafından vukubulan hücumları üzerine yer lerinden çıkarıldıklarını, ve bir kısmının (garbte oturanlarının) Lebedeianın idaresi altında Atelkuzu denilen bir yere geldiklerini görüyoruz. Demek k i burası Don nehrinden batıya doğru y a Dnepr boyunda veya onun |'| D e Administrando İmperio, bab. 38 s. 69. ( ] D . A . I. bab, 49 s. 137 2 t ] Jireçeke g ö r e bu isim altında Türklerin «Bucak» ve Islavların «Ugol» dedikleri Dnestr - Prut ve Seret üzerindeki yer kastedilmektedir, Geschichte der Bulgaren (Rusça tercümesi) s. 201; Zlafarski bunu Dnepr ile aşağı Tuna arasında zannediyor, p. 290 Macartney ise tamamile başka bir fikir ileri sürüyor. M acar t ney't be Magyars s. 96 Macarların eskiden Don nehrine. Etet demelerini ve K o z u n Macarca «ver- denilmesini •azarı itibara alarak Atelkuzu, Etelküzüyü «Donboyu- (Don üzerinde bir yer) gibi tarif ediyor. O n a göre, Bizans imparatorunun Macarların başbuğu olarak gösterdiği Lebedia da Atelkuzuyu ifade eden bir yer ismidir. 3 [] 4 Marquart, a dl ariy 1 e - ga ster i 1 mistir. Streifzüge, 33. De A d m . İmp. da nehir adaları o zamanki Rumca P e ç e n e k l e r e dair araştırmalar garbmdaki bir yerdir. Bu mevkie dair D . A . 1. de verilmemiştir. ll5 kâfi derecede izahat Konstantin Prophyrogennitos bütün bu mücadeleleri çok kısa geçi yor; bundan dolayıdır k i Peçeneklerin D o n boylarını işgal edişlerinin zamanı ve şeraiti bizce kat'î olarak tesbit olunamıyor. Bilinen şey ancak Macarların tamamiyle Kıpçak sahralarından tardedilerek Panonyaya gelmiş bulunmalarıdır. D . A . I . Macarların Peçenekler karşısında daimî bir k o r k u beslediklerini gösteren müteaddit yerlere tesadüf ediyoruz [*]. Bu- cins malûmatın, her halde, bir Peçenek kaynağından gelmiş olduğu anlaşılıyor. Mamafih Macarların birdenbire Peçenek "hücumu karşısında çekilip gitmedikleri muhakkaktır. Peçenekler Donu geçerek Macaılarla temasa geldikleri zaman Hazarlarla Macarların anlaşarak bunlara karşı mücadele ettiklerini görüyoruz. Bir nevi .Hazar hegemonyası altında yaşıyan Macarlar, Hazarların D o n nehri vasıtasiyle yürüttükleri Bizans ve Vareg-Slav ticaretini tehlikeye düşürdüklerine dair her hangi bir sarih malûmat yoktur. Fakat Peçeneklerin bu ticaret yolu üzerinde oturmala rından Hazarlar bittabi mutazarrır olacaklardı. Bundan dolayıdır k i Hazarlar kendileri için en faydalı bir hareket olarak Peçeneklerle Macarları harbe tutuşturmak olduğunu benimsemişler ve Macarları bu mücadeleye teşvik etmişlerdir. Hazarların böyle bir siyaset yürüttüklerini D . A . I . den anlı yoruz. Orada, Hazar hakanının, Macarların Atelkuzuda yerleşmelerinden bir az sonra, bir elçi göndererek, Macar başbuğlarından Lebediyanın mülakat için gemiye (chelandia) çağrıldığı yazılıdır. «Chelandia»nin Kons¬ tantinin eserinden alelûmum "gemi,, manasında olduğunu nazarı itibara alarak [*], muhtelif kimselerin bu sözü muhtelif şekilde izah etmelerine bakmaksızın, [*], Macar başbuğunun mulâkat için deniz sahilindeki her hangi bir yere çağırıldığı anlaşılıyor. Denildiğine göre Hazarlar Lebedi yanın bütün Macar kabileleri reisi olmasını istemişler, fakat o bu teklifi nezaketle redetmiş ve bu mevkie Arpadın daha münasib olduğunu söy lemiştir. Güya, Hazar hakanı da bunu kabul etmiş ve hakan tarafından gönderilen adamlar, Hazar adetine uyarak Arpadı kalkanlar üzerinde kal dırarak ve bütün Macarların reisi ilân etmişlerdi. [*] H e r halde Macar an'anesinden alınan bu parçalar Macarların A r p a d sülâlesinin başlangıcını bu şekilde Macar - Peçenek mücadelesile bağlıyor, ve Arpadın hâkimi yetine bir nevi meşruiyet vermek için de Arpadın eskiden Macarlar [ i ] D e A d . I m p . 70. [ ] Du Canje, a ' Glossarİum ad acrîptores mediae et inflmae Graecitatİs T . I I . 1748. [ ] Marquart, Strelizüg-e 34. Chelandia'nııı 3 olduııııvıı söyliyor, rık-at b i y - e bir şth/ıo o yoktur. . [*] D e A d m . I m p . 170. bugünkü Kalançaya yakın b i r şehrin ismi yerde mevcud olduğuna dx-ı hiç b i r malumat A k d e t Kurat 116 üzerinde hükmü olan Hazar kağanı tarafından reisliğe getirtmiş oldu ğu gösterilyor. Biz bu cins Hazar • Macar münasebetinin ne dere ceye kadar doğru olduğunu kontrol etmek imkânını haiz değiliz; fakat Hazarların Peçenekler üzerine Macarlan ayaklandırmaları Hazar siyaseti noktai nazarından pek tabiî bir hareket oluğunu kabul edebiliriz. Kayna ğımız Hazarların bu teşebbüslerinin akim kalışından ve Macarların yeni reisleri A r p a d l a Peçeneklere mağlub olarak Atelkuzuyu terketmelerinden bahsediyor. Macarlann Peçenekler tarafından koğulmaları yukarda ismi geçen R e g i n o n m kronikinde 889 senesi olrak gösterilmiştir [ ' ] . B u . t a linden itibaren Peçenekler Dnepr nehrini de geçerek Dnestr ve Serete doğru yüıümüşler ve Karadenizin şimalindeki steplerin hâkimi mutlakı olmuşlardır. Bir göçebe millet yerini bırakıp başka bir sahaya gittiği zaman o kavmin bir kısmı eski yerinde kalarak yeni gelen zümre ile birlikte yaşamakta devam ettiğini birçok misallerle biliyoruz [*]. Aynî vaziyet Peçenek tarihinde de görülmekledir. Onların i d i l - Y a y ı k sahasından Hazar ve Uzlar tarafından koğuldukları zaman, Konstanlin Porphyrogennitos Peçeneklerin bir kısmının Uzlar yanında kaldıklarım söyliyor: Peçenekler kendi memleketlerinden tardolundukları zaman, bunların bir kısmı kendi arzuları ile eski yerlerinde kalarak Uzlarla karışmış lar ve bugüne kadar oradadırlar. Bunların Uzlardan ayrı oldukla rını ve nereden ayrıldıklarını gösteren alâmetleri vardır. Ezcümle bun ların elbiseleri kısa olup ancak dizlerine kadar gelir, ve kolları da omuzlarından ayrılmıştır; güya bununla kendilerinin öz uruğdaşlarmdan ayrı düşmüş olduklarını göstermek istiyorlar [ ]. a Bunların Uzlarla olan münasebeti tasrih edilmiyor; Bizans İmparato runa verilen malûmata göre, orada kalan Peçenekleri Uzlardan tefrik etmek pek kolaymış; onlar, güya, vatanlaı ından (yani hemcinslerinden) uzak olduklarını göstermek için k o l l a n omuzlarından ayrılmış ve. ancak dizlerine kadar gelen kısa elbise taşırlarmış. Bizans İmparatorunun. Uz lar yanında kalan Peçeneklere ait notu İbnü Fazlan tarafından tasdik edilmektedir. İbnü Fazlan 922 senesinde Bulgar seyahatından döndüğü zaman Yayık nehrine yakın yerlerde Peçeneklerin bir kısmına tesadüf ettiğini söylüyor [*] Bu i k i kaynakdan maada Peçeneklerin bu kısmı hakkında malûmat verilmiyor; onlar az bir zaman sonra Uzlar arasında erimiş gitmiş olsalar gerektir. [1] Regİno. 13L l ] Meaandrİ Historia {.Corpus Boonus) 299 1 [3] De A d m . Imp. 166. [•*] Ibn Fazlan, Fraehıı neşri. Barthold, Orta Asya Türk tarihi hakkında dersler, 93. Peçeneklere dair araştırmalar 1Ï7 Peçeneklerin İdil boyundan çıkarılmalarına ait kat'î bir tarih yoktur. Konstantin Porphyrogennitos 37- inci babında Peçeneklerden uzun uzadıya bahsederken b i r k a ç satır farkla i k i muhtelif tarih veriyor. Başta bu vak'anın kendisinden 50 sene evvel cereyan ettiğini ve bir kaç satır sonra bu vak'a g-eçeli 55 yıl olduğunu yazmıştır [']. Bu birbirine uymıyan ve ayni sahifede olan İki tarih birçok araştırmalara rağmen halâ halledil memiştir. Bury baştaki 50 yanına bir nevrs koyarak meseleyi halletmek İstiyor[*], Macartney her İki tarihin de doğru, fakat muhtelif vak'alara ait olduğunu ileri sürüyor ve bu münasebetle Konstantin Poıphyrogennitosun verdiği .malûmatı Macar tarihine bağlıyarak, tamamile başka bir şekilde izah ediyor. Macartney, Konstantin Porphyrog-ennitosun verdiği ilk tarihi, yani kendisinden 50 sene evvel, Guzlarla Hazarların birleşerek Peçenekler üzerine hücumları; ve ikinci tarih de, yani 55 yıl önce, Macarların Pe çenekler değil, Çerkeslerin hücumuna maruz kalmalaıı şeklinde izah etmek İstiyor [*]. Lâkin onun bu fikrini takviye edecek esaslı hiç bir mal zeme yoktur; Macarlara hücum eden milletin, sonraları Macarların mem leketlerine hâkim olduklarını metnin teıcümesinde gördük; Macarlaım arazisini ele geçirenlerin de Peçenekler olduğunu biliyoruz. Bizans imparatorunun eserini 948 - 949 larda tertip ettiğini biiiyoruz[ ]; o halde Peçeneklerin İdil boyunu terketmeleri 8 9 3 - 8 9 8 senelerine tesadüf etmesi lâzımgelir. Fakat o harekelin bu tarihlerden daha evvel cereyan elmış olduğunu gösteren deliller vardır. Slavlar arasında htristiyanlığı yaymakla şöhret bulan Selânikli Konstantin 8 6 0 - ı n sonu 861-in başında Bizans imparatoru tarafından hlristlyanlığı müdafaa maksadile Hazar memleketine gönderilmişti [ ] . Konstantin Cherson tariküe gitmiş ve oradan Hazarlara giderken yolda Macarların hücumuna maruz kalmıştı [ ] , 4 & B 860- 861 senelerinde ['] D e A d m . Imp. Macaıların Chersondan Hazar memleketine 164. L ] B u r y . The treatise «De admin. Imps Byz Z . X V , 5 1 1 - 5 1 7 . 2 [j Macartney 3 tenth centuries may they were attacked into two parts; went to the T h e Magyars 108: be summed in the early the one mouth and driven west negs and Magyars, part went to live of the Don, of the ninth About migrated history as follows: İn the to the Dnieper-Danube and The up shortly into the district; in the Don century Caucasus 888-9 af the Magyars Living and by the Circassians, (the latter on the Sevo'dikl; was attacked in 895 again the ninth and and Cuban and divided other by the attaaked moved Petchenegs by Petche- Hungary. [*J De A d m . Imp. 120 ve 137. Bury, the Treatise... 511-517. [] s D v o r n . i k , F . L e s Slaves, Byzance et Rome au I X è m e siècle p. 137. I ] L . K . G o e 11, Geschİchte der Siavenapostel Konstantinus uud Methodius, 126-127, 6 Marquart, Streifziige 33. M a c a r t n e y The Magyars, 71. A k d es K u r a t 118 giden y o l üzerinde bulundukları görülüyor; bu y o l da Kırımdan çıktıktan sonra Dona doğru gider. Bir kaç defa ismini saydığımız, garb vakanüvislerinden Regino açık olarak Macarların Peçenekler tarafından tard edilmelerini 889 tarihinde gösteriyor. Macarların 892 senesinde A l m a n imparatoru A r n u l f tarafından Moravya Slavlarınm Beyi olan S w a t o p l u k ' a karşı mücadeleye davet edildikleri malumdur[']. Nihayet, 893 senesinde, Peçeneklerle Bulgarların birleşerek Macarlar Arnulfa yardı ma gittikleri sırada Dnestıle Tuna arasında kalan Macarlan tardettiklerini biliyoruz p ] . Bu suretle Konstantin Porphyrogennitosun gösterdiği tarih doğru değildir. Fakat Peçeneklerin İdilden hareketlerinin kat'î tarihim bildiren başka bir kaynak olmadığı için biz bunu ancak takriben tahmin edebiliriz; o da 860 ile 889 seneleri arasında olsa gerektir [ ' ] . Peçeneklerin İdili geçmeden evvel sekiz uruğ (kabile) teşkil ettikleri ve bu sekizin ayrıca kırk kısma bölündüğü anlaşılıyor, k i bu taksimat temamiyle Türk kabile teşkilatına uygundur. Sekiz uruğun başbuğlarının adlan da muhafaza edilmiştir. Sözü yine imperator Konstantine bırakalım: Bütün Peçenek memleketi sekiz uruğa ayrılmıştır ve o kadar büyük başbuğları vardır.Bu uruğlar şunlardır: Birinci uruğun ismi Ertim, ikin cisinin Çur, üçüncüsünün Cüla, dördüncüsünün Kulpey, beşincisinin Harobay, altıncısının Talmat, yedincisinin Hopon, sekizincisinin Çopondur. Pezenekler ilk oturdukları yerlerinden atıldıkları zaman Ertim uruğunun başında Mayçan, Cur uruğunun başında Kuel, Güla uruğununKurkutan, Kulpey uruğunun-Ipaon, Haroboy uruğunun-Kaydum, Talmat uruğunun-Kostan, Hopon uruğunun Giadzi ve Çopon uruğunun başında da Batan bulunuyorlardı. Bizans imperatorunun verdiği bu kıymetli malûmata göre sekiz uruğ sıra ile şunlardır: 1 — Ertim, (Erdem?) 2 — Çur ['] A O n. Baioarİes, F u I d: Alamannis, Anno 892: mense tauta multitudine Uugaris Julio Rex (Arnulfııs) Moravam etiamibidem equidem, veuit. ad se cum İbi per assumptİs quatuor secum Francis, ebdomadas cum expeditioue venientibus, omnem illam regionem iucendio devastawdam versabat. L i u d p r a n d u s Antapodosİs, lib. I, P h . 13: Arnulfus... cum centebaldum Moravanorum ducem ... sibi viriliter repugnantem debellare nequiret... Hungariorum gentem ... in auxilium convocat. [*] D e A d m . İmp. 172[] 3 173. Peçeneklerin garbe gidişlerini I s t a h r i de zikrediyor. Bib. geogre. arab. ed. D e Goeje. P. l . , S . 10. W * j j l i t U j i U . 1 Vjjffcfl à ¿ 1 ^ j l * f „ ^ 1 , y i i * J l ^1 J l l ^}\, f jjli%> M a r q u a r t'a g ö r e Uzlarm Peçenekleri maglub etmeleri 860 yıllarında olmuştur. Streifzu ge, 63, not. 3 Akdes Kurat 120 3 4 5 6 1 8 — Güla, (Yula?) — K u l p e y , (Kulbay) — Haroboy, (Karabay) — Talmat, ( T ı l m a ç ? ) —- H o p o n . — Çopon, ( Ç o b a n ? ) Her bir uruğun başında duranlar da 1 — Ertİm uruğunun Mayçan. 2 — Çur » Kuel. 3 — Gülâ ' » . K u r k u t (an). "¬ 4 — Kulbey » Ipaon ? 5 — Karabay » Kaydu(m). 6 — Talmat -» Kostan ? 7 — Hopon * Giadzi, Y a z i ? 8 — Çoban >Batan, (Pata)? Göçebeliğin icabı olarak, göçmen bir zümre işgal ettiği yerde da ğınık bir halde yaşamak mecburiyetindedir. Hayvan sürülerini beşliye bilmeleri için Peçenekler de Deşt-i Kıpçağın muhtelif yerlerine dağılmış lar ve herbir uruğ kendisine düşen mevkii işgal etmiştir. De A d m . Imp. da bu cihet sarahaten gösterilmiştir. Konstantin Porphyrogennitns Peçeneklerin Kıpçak bozkırlarında şu suretle yerleştiklerini yazıyor: Peçenek uruğlarının dördü, ezcümle: Kuarçiçur, Sürokalpey, Borotalmat, Bulaçospon uruğları Dnepr nehrinin öteki tarafında olup şark ve şimal cihetinde, Hazar, Oğuz ve Alan memleket/erine bakar. Diğer dört uruğ ise Dnepr nehrinin bu tarafında, garb ve şimal istikametinde uzanan sahayı işgal ederler. Bunların isimleri: Ciadzihopon uruğu, Bulgaristanla hemhududlur; aşağı Güla uruğu Macaristanla komşudur; Haroboy uruğu Ruslara yakındır, Yabdiertim uruğu da Ruslara vergi veren Ultin (Ugliçj: Derblen (Drevlen),Lendzen (Lutiç) ve başka Slavlarla hemhududtur. Peçenek memleketi Oğuz ve Hazar yurdundan beş günlük yol, Alan lardan altı günlük, Bulgaristandan da yarım günlük bir yol uzaklığındadır. Chersona yakındır, Bosporosa bilhassa yakındır, Burada Peçenek uruğ adları mürekkeb olarak gösterilmiştir. 1 — Yabdiertim. 2 ~ Kuarçiçur. 3 ' — KabuksîngUİa (bu ad sonra zikrolunacaktır.) 4 — Sürukulpey. 5 — Haroboy-Karabay. 6 — Borotalmat. Peçeneklere dair araştırmalar İ2I 7 — Giadzihospon- Yazihopon. 8 — Bulaçospon ['] Bu sekiz uruğun Konstantin Porbhyrogennitosa göre işgal ettikleri sahanın haritası şöyledir: [*] (Sahife 119a bakınız.) Konstantin Porphyrogennitos eserini yazdığı zaman (949lerde), Peçenekleri İdil boyundan Deşt-i Kıpçağa getiren başbuğlar artık Ölmüş bulunuyorlar; onların yerine yeni reisler geçmişlerdi. Bu münasebetle, De A d m . İmp. da Peçeneklerde hâkimiyetin ne suretle devam ettirildiğine dair çok enteresan bir kayda tesadüf ediyoruz. İdili geçerken başbuğ olanların adları sayıldıktan sonra, deniliyor k i : Bunların ölmelerini müteakıb hâkimiyete kardeş çocukları halef olmuşlardır; çünkü bunlarda eskidenberi kanun vardır ve örfü-âdet sağ lamca yerleşmiştir ki, ona göre idareyi elinde bulunduran kimse hâkimi yetini oğullarına terketmek hakkını haiz değildir; reisler ancak hayatla rının sonuna kadar hâkimiyeti ellerinde bulundurmakla iktifa ederler ve öldükleri zaman bunu (hâkimiyeti) ya kardeş çocuklarına veya kardeşle rinin torunlarına bırakırlar, ki bu suretle hâkimiyet uruğun yalnız bir kısmında kalmasın, böyle bir şerefi uruğun başka budakları da tevarüs etsinler ve ellerine alsınlar; o uruğa mensub olmıyan bir kimse idare başına geçemez. Bu sekiz uruğ ayrıca kırk küçük kısma ayrılır ve her kısmın başında kendi (daha küçük) reisleri vardır. Diğer Türk zümreleri arasında başbuğluğun bu şeklinin olup olmadığı bence belli değildir. Her halde Peçenekler arasında mevcud olan bu "âdet,, in diğer Türk göçmenleri arasında da benzeri olması icab eder. Nihayet De A d m . I m p . müellifi Dnepr geçitlerinde Bulgaristana bakan cihette, altı kale harabesi olduğunu da söyliyor: Dnepr nehrinin bu tarafında, yani Bulgaristana doğru kısmında, nehrin geçitlerinde kale harabeleri vardır; birinci kaleyi Peçenekler bem beyaz taşlarından dolayı Aspron tesmiye ediyorlar; ikinci kaleye Tungatay derler. Üçüncü - Kraknakatay: dördüncü - Salmakatay; beşinci Sakakatay ve altıncı kaleyi de Ciainkatay tesmiye ederler. Bu eski kale binaları üzerinde kilise alâmetleri de bulunuyor. Bazı mer mer tuğlalar üzerinde haç hakedilmiştir. Bundan dolayı bazı kim seler tarafından burada eskiden Romalıların oturdukları' rivayet edilmektedir. De A d m . İmp. nun 37 inci babının sonunda şu kaydı görüyoruz: Peçenekler Kankar tesmiye ediliyorlar, fakat hepsi değil, ancak 1'] De A d m . imp. K o p . 37.' [!| C ı e b e , C y . Türco-byzantİnische Miszellen, Kor. Peçenek uruğlarının oturduklar yerleri bir şema İle gösteriyor. C s . A r c h . I (1912) 209-219. 122 A k d es K u r a t başka uruğla'r arasında en cesur ve kibar Kuarçicur ve Habuksingüla kabileleri, ba cesur ve kibarları bu) Kangar kelimesinden olan üç uruğ, Yabdierti (m) , ismi taşıyorlar, ki (onların de açıkça anlaşılmaktadır. Bu kaıyddan görüldüğü üzere kale harabelerinin adları şunlardır: 1 2 3 4 5 6 — — — — — — Aspron. Tüngatay. Kraknakaty. Salmakatay. Sakakatay. Giaukatay, (Yavkatay) [*] Peçenek uruğ ve şahıs adlarının izahı meselesi Konstantin Porphyrogennitosun Peçeneklere dair malûmatından b i r taraftan Peçeneklerin uruğ isimlerini, diğer cihetten şahıs adlarını harabe isimlerini öğrenmiş bulunuyoruz. Bütün bu isimlerin izahı yolunda birçok tetkikler yapılmasına rağmen bunlardan hiçbiri, fikrimize göre, meselenin kat'î bir şekilde halline kâfi değildir. Bu hususta malûmat edinmek istiyenlere bilhassa /. Nemeth [ ] ve 2 [ ı ] De A d m . irap. ['I J. N e m e t h , 164. Zur Kenntnis 219-225. Dİe petchenegischen der Petschenegen, Körösi Csoma Archivum 1 (1922) Stammsnamen, D i e Inschriften des Schatzes von Uııgarische Yahrücher. Peçenek uruğ isimlerinin baş kısmı bir r e n k ve son kısmı da bir Uruğun İsmi irs" bir devlet makamını haiz bir reisin unvaniyle unvanın atlarının (başlıca) başında da sık sık, o B . X. 1930, kabilenin u n v a n dan ibarettir. tesmiye olunuyor, renk! ilâve B o r o t a l m a t ( B o r o - t e l m a ç ) kabilesi ismi boru - boz (grau). taîmat rinden mürekkeb olan 26-34. Nagy-Szcnt-Miklos (1932), 50. Nemethe göre mürekkeb ^atların renki boz - kır olan Felmaç edilir. ve bu Meselâ: - telmaç isimle uruğu? demektir. Nemethe göre Peçeneklerde her hangi bir devlet makamı her zaman için aynı kabile reisi tarafından işgal edilmekte olup irsi bir vazife teşkil etmektedir. şahsî bir isim olmayıp bîr unvandır ve idarî Bu suretle kabile reislerinin İsimleri teşkilâtla bağlıdır. Prof. Nemeth fikrinin doğru olduğunu göstermek için mürekkeb Peçenek kabile isimlerini misal olarak getiriyor: 1 — Yavıdı - çagat. "yagdu,, - parlayan, Ertim - erdim "liyaket, cesaret, yararlık,,. Kabilenin i s m i : atları parlayan Ertİm kabilesi. 2 - - mavi, Çur - bir unvandır: Atlarının rengi mavi (?) olan Çur kabilesi. Kiierçi 3 — Kabaksın - ağaç kabuğu renginde. Gnla - Atlarının rengi ağaç kabuğu renginde olan Güla kabilesi. 4 — Suru - boz, kır, alaca. Atların rengi boz kır olan Külbey kabilesi. 5 — Haro 6— Boro 7 — Yazı 8 — Bula kabilesi. G K a r a . Atlarının rengi kara olan Bay kabilesi. - bir at rengi. Atlarının regi 'boro» olan Felmaç kabilesi. Atlarının rengi Kapan kabilesi. - ala bula, çagat. - alaca - bulaca. Atlarının rengi alaca - buleca olan Çoban Peçeneklere dair araştırmalar 123 J. Marquart[ ] tetkiklerine müracaat etmelerini tavsiye ederiz. Konstan¬ tin Prophyrogennitos zamanındaki sekiz Peçenek uruğ adının asıl şekli başta getirilen, g a y r i mürekkeb şekil olsa gerektir, Sonra sayılan mürekkeb atlar, fikrimize g ö r e , her bir uruğun, mahiyeti şimdilik bizce pek te saı ih olmıyan, bir vasfı olacaktır. Bu uruğ başbuğunun kendi adı olabilir "Yazıçoban,, da sarahaten görüldüğü g i b i . Fakat bütün sekiz uruğun, yani bütün Peçenek zümresinin hep birden, yalnız atlarının rengiyle tesmiye edilmeleri, Nemeth'in dediğinin hilâfına olarak, hayli şübhelidir. Türk zümreleri arasında, Kara - Aygır, A k - K o y u n , Kara - K o y u n , K a r a - K e ç i adlarını taşıyan uruğlar vardı ve halâ vardır; fakat bunlar ancak büyük bir zümrenin yalnız bir kısmını teşkil ediyorlar. Onun için Nemeth'in nazariyesi meseleyi tamamiyle halledemiyor ve Peçenek uruğ atları - ancak eski ve yeni Türk uruğ adlarına dair etraflı, eski ve yeni malzemeye istinaden kanaat, verici bir tarzda halledilebilir. l Peçeneklerin Y a v d i e r t i ( m ) , Kuarçiçur ve Habuksin - gula uruğlarının De A d m . Imp. da K a n k a r tesmiye edildiği söyleniyor [*]; bu adın y u karda getirmiş olduğumuz cümleden maada i k i yerde daha geçer. Bunların birincisinden Peçeneklerin en kibar ve cesur kabilelerinin ismi " K a n g a r » , , olduğu, ve ikincisinden de bu kavmin o zaman "Kangar,, adını taşıdıkları anlaşılmaktadır. K a n k a r , K a h g a r-Konstantinde «kibar ve cesur» diye tasrih edilmiştir. Fakat bildiğimize göre bu manada bu söze benzer hiç bir kelimeye tesadüf edilemiyor; çagataycadaki k i n g i r [ ] İn bununla her hangi bir münasebeti olması hayli şübhelidir. Her halde bu isim de Bolgar, Hazar, Balkar, Kaçar Tatar g i b i izahı çok müşkül olan Türk kavim isimleri sırasına ait olup fikrimize göre, hali hazırda bunu izah için elimizde kâfi deı ecede malzeme y o k t u r . Marquart ın bunu O r h o n abidelerindeki K a n g a r i s le, ve A r a p kaynaklarında Sır-Daryanın Ş a ş şehrinden 3 ['] M a r q u a r t, Ungarische jahrbiiclıer I X . 68-103 . . . , M a r q u a r t neklerdeki Güla ile meşgul oluyor. Onun fikrine göre "güla,, Macarlarda evvelâ P e ç e - halis bir majör- domus olup Hazarlardaki İl - şad in aynidir; ayni g ü l a Poçeueklerde de mevcuttur. « Ç u r» eski TÜrk rütbelidir; yan - yana kullandıkları ve ücretli kıt'a kul pey ücretli manasına Bizanslıların kıtaların gelen Wareglerden ismi olan ve eski türkçedeki aldıkları Ruslardaki "külbag,, tir; ücretli askerler ile "Kolbeg,, in "Harobay,, mukabili eski türkçe - "kara -bay,, dir; "Hopon,, eski türkçe "kap - g - an„ olup "g,, kaybolmuştur; "Çopon,, türkçe "çoban,, dır. Marquart, mürekkeb Peçenek urug isimlerini izah öderken bunların kabile reisinin ölümünü müteakıb, eski reisin isminin önüne yeni reisin adı ilâve edilmesiyle vücuda geldiğini yazıyor. Meselâ kabile isminin evvelki "Hopon,, dan "Glazihopon,, şekline sini, eski reisi ölümünü müteakıb, onun ismi başına yeni reisin adı girme olan " G i a z i , , nin ilâve edilmesi suretiyle izah ediyor. Macaristanla hemhudud olan "Kapıgçı - Yula,, , nın "hududbeyi,, manasında olduğu fikrindedir. p ] De A d m . Imp. 167. * P] A h m e d Vefik Paşa, Lehçei osmanî. A k d a s K u r a t' 124 İtibaren jLs ismini minin, Peçeneklerin dan ileri geldiğini uğraşanlarca kabul ['] taşıması ile izah etmek istemesi, ve Kankar İs Sır-Deryanın K e n g e r denildiği yerde oturmaların k a b u l ' etmesi [ ] malum olduğu veçhile, bu mesele ile edilmemiştir [ ] . 2 a Peçeneklerin Cenubî Rusya sahralarında b u suretle yerleştiklerini, oturdukları yerleri ve komşularını öğrendikten sonra, onların, b u sıralar da henüz teşekkül halinde bulunan şark Slavları, yani Rus devleti ile münasebetleri bahsine geçeceğiz. II PEÇENEK - RUS MÜNASEBETLERİ [*] Slavların üçüncü büyük şubesini teşkil eden Şark zümresi diğer Slav gruplarına nisbeten tarih sahnasına daha g e ç çıkmıştır. Bunlar, galiba, ["] İbn. Hordadbih, E d . de G o e j e , 170. [ ] M a r q u a r t, Die Chronologie der alttürkischen Inschriften, 10. 2 [ ] Peçenekler, G o l u b o v s k i j y e göre, Plano • Karpinidekİ K a n g i t le Kanklı 3 (kanglı) lar ayni ise, Peçeneklerin Kanklı-lardan çıkmaları G r u m. G r z i m a i I o, Zapadııaja Mongolija II (1926) icab eder (Peçenegî, Torki, 55} 314, Peçenek zümresine I a r ı a da girmiş olduğunu kabul ediyor, fakat, ona göre, o halde lesmİye Macartneyin edilmeleri İcab ederdi, ki buna imkân yoktur. Kangarları- Kanglı (Kany eri) şeklinde leadan doğmuştur. etmişti: Marquartın, Z V O ( X I ) 126 s. das Valkslum izah Ayni suretle der Komanen,, etmek bu sözü Kangaras adlı istemesi, eseıini tenkit ederken Kangarej Peçeneklerin burada ileri sürfilen müla- yaklaştırmasına akademik V. Barthold Kanglı- Kanglıların P. MAioranski itiraz Marquartıu, "Ueber de (Rus?kij Istorİçeskİj kniga 7,(1922) Petıograd, S . 142-143) Kangar İle Kerger (Sır-Derya) Jurnal, arasındaki münase bete karşı müsbet bir vaziyet almıyor. l ' J P e ç e n e k - R u s münasebeline dair birinci derecede kaynak olan R u s v e k a y i n amelerinde birçok malûmat vardır. Bu vekayinameler, lelopisi, mağa başlanarak, galiba 11-inci asırda yazıl sonraları muptazam bir şekilde, her bir yılın vekayii gösterilmek suretiyle, ta Büyük Petro zamanına kadar devam ettirilmiştir. E n eski nüshaları 14- üncü asra kadar çıkan Rus vakayinamelerinin, baş kısımları bilhassa, Bizans kroniklerinden Hamartoius kro niği esas ittihaz edilerek, ona Rusyada cereyan etmiş olan vekayi - belki de bazı yazılı par çalar halinde muhafaza olunan, fakat daha ziyade şifahî rivayetler halinde dolaşan malûmateklenmiştir. Türk tarihi için de fevkalâda ehemmiyeti olan '"letopis,, lere dair B e s t u z e v -Rjumin, Nestor a R. Şachmatov ait olduğu Sobranie nin Russh'ch Cenubî meşhur Rus âlimlerininaraştırmaları kısmının, tarafından yapılmıştır. Bakınız Trautmann Ktjuçevskij gibi zannolunan meşhur ezcümle ve kroniğin, almancası S . 59-60. Sonra B u r a d a Rus vakayinameleri Polnoe sözlerinin baş harflerile P . S . R. L . olarak gösterileceklir. Ukrayna Gruşevskİ istifade imkânı bulunamadı. vardır; tercümesi: L. Leger, benim, B i b l i o g r a f y a Rus tarihinin 5 inci dersinde. Letopisej Rusya, Ukraynalı tarihçi fransızca milleti tarihi için çok ehemmiyetli olan, meşhur nin ' U k r a y n a milletinin tarihi» adlı eserinden maatteessüf, Peçeneklere dair araştırmalar 125 7 -inci yüzyıllarda Karpat dağlarının şimali-şarkından kalkarak Dnepr ve Dnestr nehirlerine doğru hareket etmişler, ve az bir zaman sonra yukarı Dvina, İlmen gölü ve O k a nehrinin yukarı kısımlarına kadar ilerlemiş lerdi [ ' ] . Bu sahayı işgal eden Slavlar garbten Litvanyalılar, şimalden ve şimalü şarkıdan muhtelif Fin kavimleri, cenubten ve cenubu şarkî den de muhtelif Türk kavimleriyle temasa gelmişlerdi. Geniş bir sahaya yayılan ve adetçe az olan Finler Slavlara karşı mukavemet göstermek sizin onlatm tabiiyetini kabul ve kısa b i r zaman zarfında slavlaşarak V e l i k o r u s (Büyük Rus) ların vücuda gelmesinde en büyük âmil ol muşlardı; halbuki Tüı kler Slav yayılışı karşısında geri çekilmemişler, bilâ kis birçok yüzyıllar şark Slavlarının ç e n u b t a - Karadeniz sahillerine, Şarkta İdil boyuna gelmelerine mani olan birkuvvet kesilmişlerdir. Şark Slavları birçok uruğlara ayrılıyorlardı. Bunlardan P o l j a n l e r şimdiki Kievin civarında; onların garbında V o l y n j a n l e r ve O k a neh rinin başlarında S e v e r j a h l e r bulunuyorlardı. Kiev'e yakın.oturan P o l j a n l e r i n şimalinde D r e v l j a n l e r ve D r e g o v i ç l e r yaşıyorlardı. D v i nanın yukarı kısmında P o l o ç a n lar; İlmen gölünden bugünkü Smolensk şehrine kadar olan yerlerde K r i v ç l e r ; yukarı Volga ile Onega ve İlmen gölleri arasında da S l o v e n l e r yaşıyorlardı. Bu Slav kabilelerinin 8. ve 9- uncu asırlarda medeniyet itibariyle ayni asırdaki Germanlardan aşağı ve Finlerden yukarı oldukları anlaşılıyor. Bunların bilhassa devlet kurucu bir millet olmadıklarını da biliyoruz. İş gal ettikleri sahanın çok büyüklüğü, ormanlar ve nehirlerle biribirlerinden ayrılmaları- muhtelif Slav kabilelerinin bir tek devlet halinde birleşmele rine engel olmuş olsa gerektir. 8 - i n c i ve 9 - u n c u yüzyılların orta latma kadar şark Slavları - yukarda isimleri geçen uruğiar halinde - patriyarhal bir hayat geçirmekte idiler. O r m a n , mera ve tarlalarının müşterek olması esasına kurulan "köy,, iktisadî bir birlik teşkil ediyordu; bu «köy»lerde ilk önce ayni soya mensub kimseler yaşamış olsalar gerektir. Esas meşgaleleri ziraat ve avcılık olan Slavların kıymetli hayvan derileri, balmumu satmak yahut mübadele etmek suretiyle çok eskiden diğer kavimlerle tüccarı münasebata girişmişlerdi. Şimdi bile Rusyadan getirilen (satın alınan veya hediye edilen) en kıymetli eşya meyanında nadir kürkler bu işin en ehemmiyetlisidir. Şu farkla, k i o zaman hayvanlar orta Diıepr ve O k a boylarındaki ormanlarda avlanırdı; şimdi ise Sibiryadan getirilmektedir. 8- inci asırda Şark Slavları Hazar devletine tabidiler. Rus vekayinamelerinde Slavların Hazarlardan her "ocak,, başından muayyen miktarda [2] N i e d e r le, ; L . Manuel de 1'..anti.qu.ite slave, Paris 1923 . 206 nci sahİfa ve devamı. 126 A k d e s Kurat "kürk,, verdikleri kaydı da Slavların başlıca meşgalelerinin ne olduğuna işaret etmektedir. Şark Slavlarını bir devlet halinde birleştiren ve onlara " R u s „ [ ' ] ismini veren zümre Şarkî Skandinavyadan gelen, Finlerin R u o t s i , B i zanslıların °Pc5ç tesmiye ettikleri Normanlardır, k i Şarkî A v r u p a d a ve Bizansta bunlar daha ziyade V a r e g ismiyle tanınmışlardı. Bunlar Fin körfe zi sahillerinden başlıyarak Bizansa giden ticaret yolu üzerindeki belli başlı mevkileri ellerine geçirmişler, ve neticede şark Slavları ile meskûn bütün yerler bunların eline girmişti. Rus vekayinameleri Slavlar üzerinde hâkini olan ilk Norman beyinin ismini R j u r i k olarak kaydetmişlerdir k i , eski Skandinavyadaki karışıklığı H r o e r e k t i r [-]. Bu başbuğun davet edil mesine ait vekayinamede çok güzel bir efsane mevcuttur. İlmen gölünün şimal sahilinde olan N o v g o r o d d a 862 den 879 kadar hâkimiyet sür düğü rivayet edilen R j u r i k ten soma, onun yakın akrabası O l e g (skandinavyaca H e l g i ) bey olmuştu". Bu knezin (beyin) idaresinde ve hayatına dair Rus vekayinamelerinde birçok şeyler mevcuttur. O r a d a O l e g , Rus tarihinin şafakı belirirken gece karanlığı ile gündüzün aydın lığı arasında duran bir kahraman gibi tasvir olunuyor! o - R u s devletinin hakikî banîsıdır. Devlet merkezinin şimalden cenuba, N o v g o r o d d a n - K i e v e onun zamanında nakledildiği anlaşılıyor. Malumdur, k i ancak Kieve gel dikten sonra Rus devleti geniş bir inkişaf ve terakki gösterebilmişti. Oleg, mevcut siyasî vaziyetten istifade ederek, birçok Slav kabilelerini Hazar tabiiyetinden çıkarmıştı. Onun zamanında Rusların Bizansa karşı da muvaffakiyetli harbler yaptığı anlaşılıyor, mamafih bu hususta Bizans kaynaklarında hiç bir kayit yoktur; Rus vekayinamelerinde Oleg'in 907 tarihinde Bizansla Ruslar için çok müsaid şeraitli bir ticaret muahedesi akdetmiş olduğu yazılıdır. Peçeneklerin 860 Üe 889 yılları arasında İdili geçerek Cenubî Rusya sahralarına gelmiş olduklarını, nazarı itibara alır sak, onların Ruslarla ilk temasları Oleg zamanında olsa gerektir. Bu knezin 912 senesine kadar saltanat sürmesine rağmen, Rus vakayina melerinde Peçeneklere ait ilk kayıd ancak 915 senesinde başlar. Burada "Peçeneklerin 915 yılında ilk defa Rus yurduna gelmiş oldukları,, söy leniyor p j . A y n i senede "onların knez İ g o r (912-946) ile bir sulh ['] Buna ait biblografya benim: O r t a zaman tarihine ait kısa bir biblografya, istanbul (1934)-, a. 62. Rus knezleriuin kronologyası: Rjurik 862 ( ? ) - 879. Ol'ga (oğlu Svjatoslav namına) 946 - 968; O l e g 879 - 912; İgor 912 - 946; Svjatoslav 946 - 972; Vladimir 972 - 1015; Yaros- lav Mudryj 1014-1054. [-] Rus devletinin başlanmasına dair: L a e h r, A . ve Rus tarihine ait eserler: Benim, Biblografya, S . 63 - 64. [ ] P. S . R. L . 1. 18; I I . 241 ve diğer 3 vakayinamelerde bu senedeki kayidler. Peçeneklere dair araştırmalar 127 yaparak Tunaya doğru g-ittikleri,, mukayyedtir. Tabiî, vakayinamenin b u kayidlerini harfiyyen almak doğru değildir; burada, her halde, Peçeneklerin 915 yılında umumiyetle Slavların oturdukları yere değil de, o sıra larda "Rus yurdu,, ismi altında anladığımız K i e v civarı - Poljanlerin bulundukları yeri baskın ettikleri anlaşılmalıdır. İkinci kayda gelince Peçenekler çok evvel Tunaya doğtu gitmiş bulunuyorlardı. Peçenekler 895 tarihinde Bulgar kralı S i m e o n (893-927) tarafından Macarlara karşı harbe çağrılmışlardı. Bu kral tahta geçer geçmez, evvelce yapılan muahedeyi bozarak Bizansla da harbe tutuşmuştu [ ' ] . Bizanslılar o sırada Araplara karşı mücadele etmek mecburiyetinde bulunduklarından, Bul garlara karşı cenketmek için yardıma Macarları çağırmışlardı. Macarla rın hücumlarına karşı güç hal dayanan Bulgarlar b u kerre Bizans imparatoru Leo V I . ile müzakereye başlamak mecburiyetinde idiler; fakat ayni zamanda d a Dnepr ve Dnestr boylarına gelmiş olan Peçeneklerle anlaşarak Macarlardan intikam almağa hazırlanıyorlardı. 892 de İmparator A m u l f u n daveti üzerine Moravyalılara kaışı baskına giden Macarlar, Dnestr boylarına (Atelkuzu) döndükleri zaman orada bıraktıkları kadın, ç o l u k - ç o c u k ve ordugâhlarını tamamlle Peçenekler ve Bulgarlar tarafından imha edilmiş bir halde bulmuşlar, ve bunu müteakıb yeni bir Peçenek tazyiki altında P a n n o n y a y a kadar giderek bu-asını kendilerine yeni bir yurt edinmişlerdi [ * ] . Fakat 895 (?) senesi vücuda gelen Peçenek - Bulgar dostluğu çok sürmemişti; bu vakayİ az bir zaman müteakıb Bizanslılar Peçenekleri Bulgarlara karşı harbe teşvik etmişlerdi ["]. Eski adet üzere B i zans sarayı Balkanlarda baş gösteren tehlikeye karşı Tunanın şimalinde ve şarkında bulunan diğer bir kuvveti karşı koymak siyasetini takib ile, Bulgarlarla harb için Peçenekleri elde etmişlerdi [*]. Peçenek ordusu Tuna sahiline gelip Bizans gemileri ile karşı tarafa çıkmak için bekler lerken, Bizans kumandanları olan Joann ile Baga arasında ihtilâf baş göstermiş ve bu yüzden Peçenekler de geri dönerek kendi yerlerine gitmişlerdi [*]. Bizans ordusunun da Bulgarlar tarafından büyük bir mağ['] Bu harbin tarihi kat'î olduğunu olarak tesbit edilmemiştir, Jireçek buuu 885 ten sonra yazıyor; son tetkikler bunun 895 ten sonra olduğunu gösteriyorlar. ye göre 895 te yaz veyahud son baharda, the Magayars p. 184; Macartney R u n c i m a n ise 894 te, History of the firat Bulgarian empire p. 144, 303, olduğunu söyliyor. p ] D e . A d m . İmp. 1 7 2 - 1 7 3 . P j Leon Diakonos 157; Leon Grammatikos 293; Georgios (sene 9 1 5 ) . Runciman, 159 ff. [*] Leon Grammatikos I. 293. • [5] Leon Grammatikos, 295 - 296. Monachos 872; P . S . R . L . A k d e s Karat 128 lubiyete uğradığını cereyanı 917 de d i r . bize . kaynaklar bildiriyorlar. Bu vak'anın tarihi 915-senesinde Ruslarla Peçenekler arasında vücuda gelen anlaşma çok devam etmemiştir. Vakayinamenin kaydına göre İgor 920 senesinde Peçeneklere karşı harbetmiştir [ ' ] . Bu harbin tafsilâtını bilmiyoruz. Fakat bu vak'adan 24 yıl sonra Peçeneklerin Rus knezinİn ücretli ordusunda Bizanslılara karşı harbe iştirak ettiklerini görüyoruz [•], Vakayinamedeki kayda göre İgor 944 senesinde Bizansa karşı sefer açarken birçok ücretli Peçenek kıt'alarını da yanına almıştı. De A d m . İmp. da deniliyor k i : Bu kavim (Peçenekler) kuvvetli olduklarından, Ruslar bunların zararından kurtulmak ve onlar dan gardım alabilmek için bunları mütttfik edinmeğe çok gayret eder ler, ki bu suretle kem onların şerrinden kurtulsunlar, hem de onlarden yar dım alabilsinler^. Bizans kaynaklarında bu Rus seferi hakkında hiçbir kayit yoktur. Rus kaynağına göre, İgor seferini sulha bağlamış, Bizanslılardan kendileri (Ruslar) ve Peçenekler için biıçok hediye aldıktan maada Ruslara G l e g zamanında Bizanslıların vermiş oldukları "vergi,, yi de alarak memleketine dönmüştür [ * ] . Peçeneklere de, güya, Bulgarlar üzerine yürümeği emretmiştir. Peçeneklerle Ruslar arasındaki mukabil munasebtın 950 senelerindeki vaziyeti De. A d m . Imp. nun şu satırlarında açıkça hulâsa edilmiştir: Peçeneklerle Ruslar komşudurlar; eğer bu iki kavim arasında sulh berdevam değilse Peçenekler Rus yurduna sıksık akın yaparak Ruslara büyük ziyanları dokunur; bundan ötürü Ruslar Peçeneklerle sulhu mu hafaza etmeğe gayret ederler. Ruslar Peçeneklerle sulh yapmadan harbetmek için memleketlerinin haricine çıkamazlar; sulh yapmadan harice gittikleri zaman Peçenekler onların yurduna hücum ile memleketlerini yağma ve tahrib ederler. Pe çenekler tarafından müihiş bir tahribata maruz kalmamak için bunlarla dost geçinmeğe çok gayret ederler. Bu Peçenek kavmi çok kuvvetlidir; Ruslar da bunlarla sulh yaparak hem husumetlerinden kurtulma, hem de onları müttefik edinip yardımlarından istifade etmeği düşünürler. Ruslar, Peçeneklerle sulhu muhafaza edemezlerse, Bizans imparatorunun şehirle rine ne harp ve ne de ticaret maksadile gelebilirler. Ruslar, Deneprin kayalıklardan aktığı yere geldikleri zaman, gemilerini karaya çıkarıp p | P. S . R . L . II. 34. [ j P . S . R L . 1. 72 3 p] De. A d m . İmp. 69. [ \ P. S. R. L . II. 36 / povele l İmp.69. Peçenegom voevait Bplgarska zemlju I I . 36. De. A d m . Peçeneklere dair araştırmalar 129 omuzları üstünde taşıdıkları zaman Peçenekler bunlar üzerine hücum edip kolayca kaçmaya mecbur ederler [ ] , Rus tarihinin steple müca dele devrinin en şiddetli kısımlarından birini teşkil eden Peçenek - Rus mücadelesi Bizans kaynağına b u tarzda girmiştir. J Rusların knezi İgorin 946 senesinde Drevlenler tarafından öldürülme sini müteakıb başbuğluk, ölen knezin oğlu Svjatoslav genç olduğundan, îgorin karısı O l g a ya geçmişti. Olğa oğlu namına idare ediyordu. S v j a t o s l a v büyüdükten sonra da Kievta kalmak istemedi. O başka milletlerle harb etmek suretiyle şan ve nam kazanmak istiyordu. Svjatoslav 965 te Hazarları yenerek S a r k e l ' i ve Î t i l ' i yıkmış ve hatta tamamiyle burada kalmağı düşünmüştü [ ] . Fakat, Bizans imparatoru Nicephor Phokas'in (963-969) daveti üzerine, Bulgarlara karşı harb et mek için Hazar ilini terk ile Balkan yarım adasına giderek 967 de Tuna üzerindeki P e r e y a s l v şehrini zabtetmişti [ ] , 2 3 . Rusların Hıristiyanlığı kabullerinden evvelki devrin en meşhur knezlerinden olup, bilhassa bir g ö ç e b e başbuğu evsafını haiz olan Svjatoslav ile Peçeneklerin münasebatma dair vakayinamelerde malûmat vardır. Bu rada Svjatoslav emsalsiz bir kahraman olarak tasvir edilmiştir. Rus tarihini yazan müverrihler de onu vekayinamedeki g i b i tasvir ediyorlar. Meşhur Rus tarihçisi K a r a m z i n Svjatoslavı «eski Rus tarihinin Büyük Iskenderi» olarak karaklerizee diyor; işle bu knez Peçenekler tarafından öldürülmüş ve kafa tası da Peçenek başbuğlarına ziyafet esnasında kadeh vazifesini görmüştü. De A d m . I m p . dan öğrendiğinize göre Ruslar ancak Peçeneklerle' anlaştıktan sonra Bizans arazisine hücum edebilirlerdi [*]. Bu suretle Svjatoslavm Balkanlara geçmesi - y a doğrudan doğruya veya Bizans va sıtası İle - Peçeneklerle anlaştıktan sonra mümkün olmuştur. Peçenek ler arasında k i m daha çok menfaat temin ederse onun tarafını almağa hazır olan unsurların her zaman bulunduğundan, Svjatoslav Balkandaki seferlerine Peçeneklerden de kıtalar temin edebilmişti [ ] . 6 A y n i zamanda Peçeneklerin diğer bir kısmının (Yavdi-ertim ve Çur uruğlarının) Svjatoslav Balkanlarda meşgulken (967-968) yıllarında Rus y u r d u üzerine yürümekte gecikmemişlerdi. Vakayiname 998 senesi vukuatını kaydederken Peçeneklerin K i e v i muhasara ettiklerini uzun uzadıya anlatıyor. Bu sırada Svjatoslav Tuna üzerindeki Bizans kalesi olan Pereyaslavta bulunuyordu. Vekayinamede şunları o k u y o r u z : [i] De A d m . Imp. i ] P. S . R. L . I . 65; Barthold, O r t a A s y a Türk tarihi 56-57. 2 [ ] Leon. Diakonos; Jireş=k, Geschichte der Bulgaren, K a p . X . Runcimau, 201. a [->] De A d m . Imp. K a p . 2, s. 69. p] P. S . R . L . T . I , 72. V . 109. V I I , 290: a Peçenczi s nami raini. Kedrenos 384 : Zonaraa I I I , 523. Leoo Diakonos 149. Türkiyat Mecmuası — 9 II, 130 Akdes Kurat (968) senesi - Peçenekler Rus yurduna geldiler. Bu zaman Svjatoslav Pereyaslavta bulunuyordu. Knezin annesi Olğa, çocukları Yaropolk, Oleg ve Vladimir Kievte kapanmışlardı. Peçenekler büyük kuvvetlerle şehri mahasara altına almışlar, haddi hesabı olmayan bu kütle Kievin etrafında duruyordu, Kievten ne çıkmak, ne de harice haber göndermek mümkündü. Ahali açlıktan ve susuzluktan bitab düşmüştü. Şehrin kar şısındaki Dnepr sahilinde adamlar toplanmışlar, lâkin ne onlar şehire, ve ne de şehirdekiler oraya gidebiliyorlardı. Şehir ahalisi toplanarak ne yapacaklarını düşünüyorlar, eğer ertesi gün karşıdaki adamlar şehire yaklaşmazlarsa Peçeneklere teslim olacaklarını haber vermek için karşı sahile gidebilecek bir adam arıyorlardı. Bunun üzerine gençlerden biri bu vazifeyi başaracağını söylemiş ve eline bir yular alarak şehirden çıkmıştı. O, Peçenekler arasında dolaşarak atını aradığını söyliyor, Peçeneklere atını görüp görmediklerini soruyorduçünkü Peçenekce ko nuşmayı biliyordu. Onlar bu Rus gencini kendi adamları zannetmişlerdi. O genç Dnepre yaklaştıktan sonra esbabını çıkararak, kendini nehire atmış ve karşı tarafa yüzmeye başlamıştı. Peçenekler bunu görerek sa hile koşmuşlar ve arkasından ok atmaya başlamışlarsa da, isabet ettirememişlerdi; ayni zamanda kaışı sahilde bulunanlar kayığa binerek gel mişler ve genci yanlarına alarak kıt'anın bulunduğu yere dönmüşlerdi. Genç: "eğer ertesi gün kurşı sahildeki kıt'anın şehire yaklaşmazsa Kiev ahalisinin Peçeneklere teslim olmaya karar verdiklerini,, bildirmişti. Bu nun üzerine kıt'a kumandanı Pretiç, şehire yaklaşacaklarını ve knezin annesi ile çocuklarını kurtaracklarını, aksi takdirde Svjatoslavm kendi sini mahvedeceğini söylemişti. Sabah olunca Dneprin öteki tarafındaki askerler kuvvetle trampet çalarak kayıklara binip şehire yaklaşmaya başlamışlar ve şehir ahalisi de bunu görerek yüksek seslerle bağırmaya başlayınca, Peçenekler knez (Svjatoslav) avdet ediyor zanniyle şehirden uzakluşmışlardı.Karşıdaki kıfalar kayı'klariyle Kiev tarafındaki sahile ya naşmışlar ve Olga ile torunlarını şehirden kaçırmışlardı. Peçenek başbuğu bunu görerek tek başına Pretiç yanma gelmiş, ve "Sen knez mi sin?,, diye sormuştu. Öteki de "hayır, onun adamıyım ve ön kıt'asıyım; arkam dan knez haddi-hesabı olmıyan büyük bir ordu ile gelmektedir,, demişti. Bunun üzerine Peçenek başbuğu korkmuş, Pretiçe dostluk teklifinde bulun muştu. Pretiç te bunu kabul edince birbirlerine ellerini uzatmışlardı. Peçe nek başbuğu Pretiçe at, kılıç ve ok hediye etmiş; Rus da zırh, kalkan ve büyük bir kılıçla mukabele etmişti. Peçenekler şehirin yanından çekilmiş ler, amma atlara su vermek kabil değildi: Çünkü Lebedİ (bir ırmak) üze rinde bulunuyorlardı. Bu vaziyet karşısında Kiev ahalisi Svjatoslava adam göndererek: "Knez, sen başkalarının arazisini zabtetmek istiyorsun; Peçeneklere dair araştırmalar 131 fakat kendi devletini müdafaa etmiyorsun; az kaldı şehiri, anneni ve çocuklarını Peçenekler ele geçireceklerdi. Ve iş böyle devam ederse onlar şehri (anneni ve çocuklarını) alacaklardır; onlara hiç acımıyor musun?,, Svjatöslav bu sözler üzerine atma binerek Kieve avdet etmiş, ve Peçenekleri şehrin yanından koğmuş, ve asayişi temin etmişti [']. Galiba burada b i r k a ç vak'a bir araya getirilmiştir. Muhakkak olan şey Peçeneklerin K i e v i muhasara altına almalarıdır. Fakat muhasara âletlerine malik olmadıkları için şehri zabtedemeyüp dönüp gidiyorlar. Biraz sonra Kieve Svjatöslav da dönüyor; ve vak'anüvis te knezin avdeti ile Pe çeneklerin çekilmeleri arasında bir münasebet olduğuna karar vermiş olacak k i , Svjatosİavın Peçenekleri Kievin civarından tardetiğİni yazıyor. Bu malumatın enteresan bir ciheti de, K i e v ahalisi arasında peçenekçe konuşmasını bilenlerin mevcut olduğuna işarettir. Sonra, Peçenek ve Rus başbuğlarının biribirierine verdikleri hediyeler de karakteristiktir. P e ç e nek hücum aleti olan at, ok ve kılıç veriyor; Rus da müdafaa silâhı olan zırh, kalkan ve geniş kılıçla mukabele ediyor. Bu silâhlar her i k i millet i d biribirine karşı olan vaziyetlerini bariz bir şekilde göstermektedir. 968 yılında Peçeneklerin K i e v i muhasaraları üzerine Bulgaristanı terkle Kieve dönmek mecburiyetinde kalan Svjatöslav, Peçenek tehlikesi bertaraf olduktan sonra, 969 senesi yazın, tekrar Tunayı geçerek Bulga¬ ristana girmiş ve az b i r zaman sonra Bulgar kralı B o r i s i Preslavl şehrin d e esir almış, ve 970 de T r a k y a y a kadar gelmişti. Svjatosİavın Tuna üzerindeki Pereyaslavl'da temamile kalmak arzusunu beyan etmesi vaka yinamede mukayyettir. Fakat Svjatosİavın burada kalması Bizans için büyük bir tehlike teşkil ettiğinden, 969 da tahta geçen Joann Tzimisces kuvvetli bir o r d u başında Rus knzine karşı yürüyerek onu mağlub etmişti [ ' ] . Bizans kaynağı bu harbten bahsederken Ruslarla beraber bu harbe Peçeneklerin de iştirak etliklerini yazıyor[ ]. Bu tarihten evvel Peçeneklerin Bizanslılara karşı harbetmek için Balkan yarımadasına geçtiklerini kay naklar göstermiyorlar. Peçeneklerin daha Balkan yarımadasına hücum yaptıkları yoktu; buradaki dağ yollarını, mevkii bilmiyorlardı. Peçeneklerin Ruslardan ayrılmış olan b i r kıt'ası Bizanslılara tesadüf etmiş ve mağlub o l muştu. Bu münasebetle Bizans müellifleri Peçeneklerin mağlûbiyetini süslü b i r tarzda tasvir ediyorlar. Kedrenos ve Zonarasda Bizans başbuğlarından Bardasın, vücutça gayet iriyarı bir Peçenek atlısını kılıciyle ta kafasından 3 [ ' ] P. S . R. L . I , 65-67; V , 106-107; V I I , 287-288. Solov'ev. İstorija Raasİİ I. 142-144 [] 2 A . Auastasijevic, La Chronologie de la guerre russe de Tzimisces (972-073) Byzantion V I (1931) 336-42. [ İ Leon Diakonos, 157. Jıreçek, K . Geschiehte der Bulgaren K . X . S e h l u m b e r g e r, 3 Epopee Bysantin I. C h a p . I-III. Runciman, History of the first Bulgarian Empire, 214. 132 A k d e s Kurat başlıyarak bütün vücudunu ikiye parçaladığı ve binmiş olduğu atını bile yaraladığını yazıyorlar; güya, Peçenekler bunu görünce korkmuşlar ve kaç mışlardı [ ' ] . Birçok Peçenek te Bizanslılar tarafından öldürülmüş veya esir edilmişti. A z b i r zaman sonra Peçeneklerin Ruslardan ayrıldıklarını görüyo ruz. Svjatoslavm bu seferine iştirak edenlerin anlaşılan adedi ç o k değildi ve, galiba, asıl kitle Bizanslılara sadık kalmıştı. 971 senesinde Svjatoslav imperator j o a n n Tzimisces (969-976) tarafından kat'î bir suretle mağlûb edilerek Perejaslavı terk ve Bizanslılardan sulh istemeye icbar edildiği za man, Rus knezi imperatora müracaatla, memleketine dönerken Peçeneklerin hücum etmemeleri hususunda imperatorun tavassutunu rica etmişti.- Tzimis ces b u münasebetle Peçeneklere adam göndererek, onların Tunayı geçir> Bulgaritana hücum yapmamalarını, ve ayni zamanda Svjatoslava memle ketlerinden serbestçe geçmesine müsaade etmeleri ricasında bulunmuştuP]. Peçenekler buna cevaben, imperatorla müttefik olduklarından Tunayı geçmiyeceklerini, fakat Svjatosîavı yurduna dönerken memleketlerinden geçirmiyeceklerini bildirmişlerdi [ ] . Hakikaten Rus knezi Kieve avdet eder ken Dneprin kayalıklarından aktığı yerlerde Peçeneklerin hücumuna maruz kalmıştı (972 senesi ilk b a h a r ) . Yanındaki birçok adamları ve Sljatoslav kendisi öldürülmüş [*] ve Peçenek başbuğu Kure, 251 tarihinde impara t o r Deciusun kafa tasından Gotlarm yaptıkları g i b i , onun kafa tasından İçmek için bir kadeh yaptırmıştı. Rus vekayinamelerine bakılırsa P e ç e neklerin Ruslara hücumları Bizans teşviki ile hazırlanmıştı. Hakikaten Svja toslavm Peçenekler tarafından öldürüldüğü sıralarda, veya ondan biraz evvel, Peçenek başbuğu (Küre?) nun yanında Bizans sefiri Philotheus Eu chaita bulunuyordu. O , Bİzansla Peçenekler arasında bir sulh muahedeisî akdetmeğe muvaffak olmuştu. Güya, Peçenekler hiçbir zaman Tunayı g e ç memeğe söz vermişler, elçi de imperator namına Svjatosiavın Peçenek arazısından geçirilmesini recada bulunmuşsa da ötekiler bunu kabül et memişlerdi [ ] , 3 s Rus vakayinamelerinde bu vak'a şöyle tasvir olunmuştur: Svjatoslav Bizans imparatoru ile sulh aktettikten sonra gemileri ile Dnepr kayalık larına doğru yaklaşmakta idi. Başbuğlarından Svendel ona dedi ki: "~Knez kayalıklar yanından atlarla geçmiyelim, çünkü Peçenekler orada bulunuyor lar.,, Knez onu dinlemedi ve ilerilemekte devam etti; Pereyaslavl' ahalisi Svjatoslavm Bizans seferinden döndüğünü, birçok ganimet ve saire getir r in Kedrenos II, 387. Zonaras I I I , 524 [ ] Leon Diakonos 157. Zonaras III, 535. 2 [ | Leon Diakonos 157. s [*] Leon Diakonos, 157 Zonaras I I I . 536. R u n e i m a n 214 [s] Kedrenos II 412; Runciman, 214 Jireçek, K. X; S o l o v i e v, 1.150. Peçeoe'dere dair araştırmalar 133 diğini ve yanında da pek az askeri olduğunu Peçensklere haber verdiler[']. Peçenekler bunun üzerine Dneprin kayalıklardan akan kısmını işgal ettiler. Bu vaziyet karşısında Svjatoslavm kayalıklardan geçmesine imkân yok tu ve kışı Beloberez'ede geçirmek mecburiyetinde kalmıştı. Ordunun er zakı temamile tükenmiş ve müdhiş bir açlık baş göstermişti; bir tek at kafasının fiatı yarım"grivna„idi. Svjatoslav burada kışı geçirdikten sonra ilk baharda tekrar Dnepr yolu ile hareket etmişti; Peçenek başbuğu Kure Svjatoslava hücum edip öldürmüş ve kafa tasından içki kadahı yapmıştı. Svjatoslavm başbuğlarından Svenald (Svendel) ise Kieve avdet edebilmişti. „ [*] Svjatoslavm ölümünü müteakıb bunun oğulları ( Y a r o p o l k , Oleg", Vladi¬ mir) arasında kanlı mücadelelerin cereyan ettiğini biliyoruz; buna P e ç e nekler de karışmışlardı. Svjatoslavm oğulları arasında cereyan eden harbler zamanında, Jaropolk'un süâh arkadaşları, kardeşi Vladimire karşı P e ç e nekleri müttefik edinmesini teklif etmişlerdi P ] . Fakat j a r o p o l k nedense buna razı olmamıştı. Bu mücadeleden Vladimir g-alib çıkmış ve Kieve gelerek Rusların knezi olmuştu. ['] Burası çok dostaua yaşadıkları Severjanlar, enteresandır. Peçeneklerin Dneprin sol tarafındaki Severjanlarla görülüyor. Perejaslavl ahalîsi - Se-verjan kısmına mensubtur. Kievdeki Anlaşılan Roslar, ve Poljanlarla düşmandılar ve, belki de, onlarla mücadelede Peçeneklere istinad ediyorlardı. [»] P . S . R . L . I, 73-74; I V , 110; V I I , 291. [3] P . S . R . L . l j 78; V . 112; V I I , 2 9 3 . 34 A k d e s Kurat Hiristiyanlığı kabui eden ilk Rus knezi V I a d i m i r in bütün İdaresi müddetince Ruslar Peçeneklerle şiddetli mücadelelerde halinde bulunmuşlardı. 10 - uncu asrın ortalarına doğru K i e v Rusyanın cenub hududu payıtahıttan ancak bir günlük mesafede bulunan Stugna nehri üzerindeki şehirler i d i . Vladimir, Peçeneklere karşı müdafaa tertibatı olarak Kiev devletinin steplere yakın hududuna yeni yeni şehirler ve. kaleler inşa ettirmişti. Bu cins şehirler Desna, Vostra, Tıubez, Stula ve Stugna nehirleri boyunda yapılmış, ve buraya Sloven, Kriviç ve Çud'dan harbe yarar sağlam ahali celbedilmişti [ ' ] . Bu suretle Kiev knezi cenub hudutlarını şimalden gelen unsurla iskân ediyor; galiba, cenub hudutla rına yakın yerli ahaliye, meselâ Poljanlere, itimad etmiyordu. Parchomenko'nm fikrine göre p ] , Peçenekler Kievin etrafındaki Poljanlar tes miye olunan Slav kabilesi ile müttefik idiler, ve bunlar müştereken K i e v tahtını işgal eden V a r j a g knezlerine karşı mücadele ediyorlardı. Bu husus taki malzemenin noksan olması Parchomenkonun fikrinin doğru yahud yanlış olduğunu isbata imkân vermediğinden, bu meselenin halline: girişmeden geçiyoruz. Peçenekler bütün hayatlarını at Üzerinde, elde kılıç ve okla geçir diklerinden, gayet kuvvetli bir askeri teşkilâta malik, her zaman için se fere hazır bir atlı o r d u halinde bulunduklarından, harbçılıkta da Ruslar dan çok üstündüler. Bu vaziyet karşısında Ruslar ancak kaleler yapa rak, yahud orman aralarında Peçenek atlılarının serbestçe hareket edeme dikleri yerlerde, pusular kurmak, istihkâmlar yapmak suretiyle, Peçeneklere karşı müdafaada bulunabilirlerdi. Rus vekayinamelerinde Vladimirin b i r kaç defa Peçenekleri mağlub ettiği P ] , ve kendisinin de onlar tarafından mağlub olduğu kaydı vardır. V l a d i m i r zamanında Peçenekler arasın da hiristiyanlığı dağılmak için giden Alman misyoneri B r u n o (1007) Rusların cenub hudutlarının Kievten i k i günlük mesafede olduğunu söylüyor [*]. Demek k i Ruslar kaleler inşa etmek suretiyle hudutlarını bir günlük y o l mesafesinde genişlete bilmişlerdi. Mamafih Peçeneklerin K i e v civarından çekilerek Tuna boyuna gitmelerini Ruslardan ziyade d i ğer Türk kavimlerinin, ezcümle Oğuz ve Kumanların tazyikına atfetmek icab eder. Vekayinamenin kaydına göre, V l a d i m i r 988 senesinde Peçenekleri mağlub etmişti. 992 senesinde Peçenekler Sula nehri tarafından Trubez ['] P. S . R. L . 1, 121. J] Parchomenko, 3 V I . Rua'i Peçenegİ. Roçuik VIII, Praha. 1929-1930, 1 3 8 P] P. S . L . 1,121. V I I , 313: Slavia - çasopis pro alovanskou filologü. 144. i be vojujasja s nîmi i adoljaja im.' p ] Brunonm imparator Heinrich I I . ye mektubu. G i e s e b r e c h l , Geschiche der deut. Kaİserzeit. B. 2. 703. .' * Peçcneklere dair araştırmalar 135 ırmağı yanına, o zamanda Pereyaslavl' şehrinin bulunduğu yere, gelmiş lerdi. Vladimir bunlara karşı çıkarak, nehrin öteki tarafında mevki almıştı. Ne Peçenekler ve ne de Ruslar hücuma cesaret edememişlerdi. Nihayet Peçenek başbuğu ırmağın sahiline gelerek, Vladimire h i t a b e n : "Sen ken di adamlarından birini seç ve ben de seçeyim: onlar mücadele etsinler. Eğer senin adamın galip gelirse uç sene harb etmiyeceğiz; eğer benim ki yenerse - üç sene savaşacağız,, demişti. Bu münasebetle vekayinamede Vladimirin güç halle bir muhaıib bulduğu, ve onun Peçenek pehli vanını elleri arasında boğarak öldürdüğü hikâyesi anlatılıyor [ ' ] . Bu tasvir Rus vekayinameleri içini t i p i k t i r : sonraki zamanlarda da Rus muharibleri karşı karşıya çarpışmada düşman bahadırla: ını mağlub ediyorlar, ve bunu müteakıb düşman ordusu da kaçıyor. T a b i i bu gibi hikayelerdeki teferruat tarihî olmaktan ziyade e d e b i d i r : Burada getirilen hikâyeden bu sıralarda Vladimir ile Peçenekler arasında bir harb olduğunu ve Rus knezinin galib geldiği anlaşılmaktadır. Dört sene sonra, yani 996 da Peçenekler tekrar Kiev Rusyası üze rine sefer açmışlardı. V l a d i m i r karşı çıkmış; fakat yanındaki kuvvetleri nin azlığından, yenilerek kaçmaya koyulmuş ve ancak bir köprünün altında gizlenerek, güçhal kendini kurtarabilmişti. Bu müsademenin 6 Ağustos 996 da cereyan ettiği de mukayyedtir [*]. Rus vakayinameleri, o devrin diğer milletler kroniklerinde de olduğu g i b i , knezlerinin mağ lubiyetlerini anlatmayı sevmezler. Anlaşılan Rusların hezimeti oldukça büyüktü; çünkü Kievteki kuvvetler Peçeceklerle mucadeye kâfi gelme diğinden, Vladimir yeni bir o r d u toplamak için şimale, N o v g o r o d a , gitmişti. Peçenekler bundan istifade ve Belagorod şehrini muhasara altına almışlardı. V l a d i m i r şehire yardım edebilecek bir vaziyette olma dığından Belagorod kendi haline bırakılmıştı. Şehirde büyük bir açlık başlamış, ve galiba, ancak kış mevsiminin gelmesi ile Peçenekler çekilip gitmişlerdi. Vakayinamede bu vak'a masallarla süslenmiştir, Vladimir idaresinin son senesinde, 1015 de, kendisi rahatsız iken, oğlu B o r i s i (Rus klişesinin i l k azizlerinden olan B o r i s - G l e b biraderler den biri) Peçeneklere karşı mücadele için göndermişti. Borisin bunlara tesadüf edemiyerek geri döndüğü anlaşılıyor. Viadimirin ölümünden sonra Peçeneklerin Rusların iç siyasetlerine de karıştıklarını görüyoruz. Knezin oğullan arasında baş gösteren veraset ve taht kavgaları esnasında Svjatopolk, kardeşleri Boris ile Glebi Öldürterek, K i e v baş knezlik maka mını işgal etmişti. N o v o g o r o d t a k i diğer kardeşi Jaroslav isyan ederek ona akarşı savaş açmıştı. Bu vaziyet karşısında Svjatopolk Peçeneklerden ['] P. S . R. 1,124. [Î] P. S. R. L. 1, 125. A k d e s Kurat 136 yardım istemişti [ ' ] . Mamafih Peçenekler savaş meydanındaki mevkileri biçimsizdi; iâzım gelen yardımı hakkiyle yapamadıklarından Jaroslav galebe çalmıştı [*]. Bunun üzerine Svjatopolk kayinpederi olan Leh kiralı B o l e s l a v a müracaatla onun yardımı sayesinde Jaroslavı Kievten koğmuştu[ ]. Jaroslav tekrar N o v g o r o d a giderek, yeni kuvvetler toplamış ve yeniden Svjatopolka hücum edip onu Kievten çıkarmıştı. Svjatopolkun sonra Peçeneklere kaçmak mecburiyetinde kaldığını görüyoruz (1018) [*]. Svjatopolk 1019 senesinde P e ç e n e k orduları ile Jaroslav üzerine yürümüş ve i k i o r d u A l t a nehri yanında karşılaşarak gayet şiddetli bir çarpışma vukubulmuştu. Rus vekayinamesi "Rus yurdunda böyle bir harb daha cereyan etmemişti,, diyor[ ]. Svjatopolk Peçeneklerle beraber mağlub olarak kaçmıştı. 3 5 Bu vak'adan sonra Rus vekayinameleri tam 17 yıl Peçenekler hak kında hiç bîr şey yazmıyorlar. Onlar b u sırada Rus yurdundan uzakla şarak, gittikçe Tuna boyuna doğru ilerilemekte idiler. Bulgar kralı Joann VJadislav (1015- 1018) Bizans imparatoru Basilius II. iye (976-1025) karşı mücadelesinde Peçenekler! de müttefik edinmek istiyor [ ] , lâkin Peçe nekler bunu kabul etmemişlerdi [ ' ] . Galiba Tuna b o y u Bizans valisi hediyeleriyle Peçeneklere tesir etmesini bilmişti. Basilius I I . 1018-19 sene sinde Bulgarları tamamiyle Bizans hâkimiyeti altına aldıktan sonra P ] , Bizans ile Peçenekler hemhudut oluyorlar. Artık Peçeneklerin akın saha sını doğrudan doğruya Bizans y u r d u teşkiledecekti. Hakikaten böyle bir akının 1026 senesinde olduğu mukayyettir. Peçenekler 1026 de Tunayı geçerek Bulgaristana girmişler, birçok asker ve kumandanları öldürmüş ler, ve bir çoklarını da esir almışlardı. Bizans imparatoru bunlara karşı Sirmius archontu (kumandanı) ve Bulgaristan valisi olan v e defaatla Peçeneklere kaışı harbederek onları geri püskürten, Konstantin D i o g e nisi, göndererek Tunanın öteki tarafında sükûnetin yerine getirilmesini 6 ['] P. S . R, L . 1, 141; I I I , 209; V , 13 1; V I I , 325. P] A y n i yerde: I, 142. P] S o l o v ' e v , 1.200, L e h kralının ordusunda 1000 ücretli Peçenek askeri olduğunu yazıyor. Pl P . S . R . L . I, 144; II, 264; V , 133: Y I I , 232. p ] Kezâ I , 144-145; II, 264. P] Kedrenos II, 465. ('] Ayni yerde, 466. [ ] Birinci Bulgar devletinin Bizans impatoru Basil I I . Bulgar o ktonos tarafından zaba tedilmesine dair başlıca kaynaklar: K e d r e n o s I I . 251 ve aşağısı, P s e 11 o s 1,75 (Chrooo. graphie, E . Renauld tercümesi, Paris 1926) Eserler: J i r e ç e k. K . Gesehichte der Bulgareu Kap. XI. Z l a t a r s k i Istoria na blgarskata drzava prez Hİst. of the firat Bulg. Emp. Kap. III 217 ve müteakıb srednite vekove. sayfalar. R u n e i m a n, Peçeneklere dair araştırmalar 137 emreiyor [ ' ] . Buradan anlaşıldığı veçhile Peçeneklerin Bizans memalikine hücumları 1026 senesinden evvel de defeatla vukubulmuştu. O sıra larda Peçenek yurdunda pek çok Bizans esiri bulunduğu anlaşılıyor. İm parator Roman (1028-1034) bilhassa bu esirleri Peçeneklerden satın alarak ahalinin sevgisini kazanmak istediğini biliyoruz [ ] , Kedrenos, 1032 senesi temmuzun 2 8 - i n c i cuma günü gece saat ikide bir k u y r u k l u yıldızın geçtiğini ve bunun Bizanslılar İçin bir felâket alâmeti olduğunu işaret ettikten sonra, ayni yerde şark tarafından Arabların hücumunu ve garbta da Peçeneklerin Tunayı geçerek Moesiayı yağma ettiklerini yazıyor["]. â 1035 senesinde Peçenekler tekrar Tunayı geçerek Selâniğe kadar bütün Moesiayı yağma ve tahrip ediyorlar [ ] . Peçenekler i l k defa olarak Balkan yarım adasında bu kadar cenuba inmişlerdi. Zonaras, onların sıksık Tunayı geçerek Bizans ülkelerini yağma ettiklerini yazıyor [ ] . Anlaşılan, Peçenekleri bilhassa zengin Bizans vilâyetleri celbedîyordu. Onlar burada diğer ülkelere, meselâ fakir Rus yurduna nisbeten, daha çok ganimet ele geçirebiliyorlardı. Artık Rus hudutlarına yakın yerlerde gayet az Peçenek bulunuyordu; buraları diğer Türk kavimleri tarafından işgal ediliyordu. Bunun içindir k i bu sıralarda Rus vakayinameleri 17 sene müddetle Peçeneklerden hiç bahsetmemişlerdir. 4 s Rus müverrihleri Jaroslavın 1034 yahud 1036 senesinde Peçenekleri müdhiş bir mağlubiyete uğrattığını yazarlar bunun neticesi olarak ta Peçeneklerin Kievin civarını terk ettiklerini ileri sürerler. Fakat, yukarda gördüğümüz veçhile, Peçenekler daha evvelce Tuna boylarında toplan mış bulunuyorlardı. Jaroslavın 1036 senesinde bunları mağlub etmesi ile Peçeneklerin K i e v havalisini bırakmaları arasında fazla bir münasebet yoktur. Maamafih, bu hususta yegâne kaynak Rus vakayinameleridir; onun için orada b u münasebetle verilen malûmatı nazarı itibara almamız zarurîdir. Vakayiname bu vak'ayı şöyle tasvir eder: 1036 (6544) senesinde Ja¬ roslav Novgorodda bulunuyordu; o, Peçeneklerin Kiev civarında toplan mış oldukları haberini aldı. Varjag ve Slovenlerden ibaret büyük bir ordu ile Kieve geldi. Peçeneklerin haddi hesabı yoktu. Jaroslav şehirden ['] Kedrenos II, 485 Zonaras III, 571. G e l l e r , Abriss d. Byzant. Kaisergesch. (Krumbacherin Bizans edebiyatı tarihine zeyil olralt) 9 9 8 - 9 0 bu vak'ayı 1027 de gösteriyor, p ] Kedrenos II, 486. Gelzer, [3] Kedrenos H," 499. . 999. Zonaras, I I I , 589. [*] Kedrenos II, 512. [5] Zonaras I I I , 590. | | K a r a m z i n, İstorja G o s . Rössİysk. T . II, 28. P I a t o n o v, Uçebnik russkoj istorİi !l 1911, 1034 S . 43 (1034 senesinde senesinden gösterilmiştir.) gösterilmiştir. Lavrent, G o I u b o v s k i j, jevfskaja 1034 de gösterilmiştir: Solov'ev, I, 209. not 2. Peçeneği, Letopis 1036 da, Torki... kezâ Ipat, jeviskaja da ise A k d e s Kurat 138 çıkarak Peçeneklerin üzerine yürüdü. Varjaglar merkezde, Kievliler sağ kolda ve Novgorodlalar da sol kolda mevkialmışlardı. Peçenekler, bugün S. Sofya kilisesinin bulunduğu (o zaman oraları şehrin haricinde i d i . ) mevkie gelerek harbe tutuşmuşlardı. Müthiş bir harb olmuş ve güç hal Jaroslav akşama doğru Peçenekleri mağlub etmişti. Peçenekler muhtelif taraflara kaçmışlar, birçokları da Setomli nehrinde ve birçokları da diğer nehirlerde boğulmuşlardı; ve kalanları da bugüne kadar tamamile kay bolmuşlardır [ ' ] . Vakayinamenin sözlerinden Rusların Peçenekleri ancak akşama doğru güçhal yine bildiklerini öğreniyoruz; Rusların bunları takib ettikleri anlatılmıyor; nehirlerde boğulma hikâyesi de umumî ma h i y e t t e d i r : Düşmanın arkasında bir nehir oldumu, kaçarken birçokları o nehirlerde boğulurlar. Bununla beraber vakayiname olmuş b i r v a k ' a y i kaydetmiştir. Peçenekler 1034 veya 1036 da K i e v civarında Knez Jaros lav tarafından mağlub edilmişlerdir. Mamafih Peçeneklerin Ruslara yakın olan yerleri terketmeleri bu vak'a ile fazla alâkası y o k t u r . Rus - Slav kabilelerine yakın oturan Peçenek uruğlarınm Tuna boylarına çekil meleri Dneprin şarkından gelmekte olan U z (OvÇ) ların garba doğ ru ilerlemeleri ile bağlıdır [*]. Uzların K i e v civarına gelmeleri ile Peçeneklerin 1034 (1036) da Rus Knezi tarafından mağlub edilmeleri ayni sıralara tesadüf ettiğinden, vakayinameler bunu 1034 (1036) yıh mağlubiyeti ile bağlı bilmişlerdir. 1036 dan sonra Rus y u r d u üzerine Peçenek tazyiki bitmiştir. Onların yerini diğer Türk zümreleri işgal ediyorlar. Peçeneklerin b i r kısmı, anlaşılan, galib Uzlar yanında kalmışlardı; çünkü 1036 senesinden sonra Rus vakayinameleri Peçenekleri hep Uzlar, vakayinamelerin T o r k i dedikleri kavim ile beraber zikrederler. Uzların" İdili ve D o n nehirlerini geçerek Peçenekleri Cenubî Rusya sahralarından tardetmeleri vak'asıni tenvir eden hiçbir kaynak elimize kadar gelmemiştir. A n c a k 11- inci ası a ait bir Bizans kaynağında Peçeneklerle Uzlar arasında, Dnepr sahillerinde, şiddetli harbler vukubulduğunu istidlâl edebile ceğimiz bazı satırlar vardır. Peçeneklerin diğer bir kısmı da Rus knezleri ile anlaşarak hudud boylarında yerleşmiş olsalar gerektir. Rus 121 yıl vakayinamelerinde Peçeneklerin zarfında, Ruslar p ] P. S. R. L . \. 150; V . 136; [] 2 Bu kavime ait başlıca Kedreoos ZMNP.1905, IV. Rassovskij, Rus vakayinameleri kadar yani ve Bizans kroniklerinden bir kaç cümle buluyoruz. Eserler: maada) L j a s k o r o n s k l.j, V , K . voprosu Vestberg, 1036ya mukayyettir. Tabiî birçok V I I . 330. kaynaklar: tur; D . A . I. da da söylediklerimizden 915ten üzerine 11 seferleri F. K (Yukarda sahifede o Pereiaslavskİeh T o r k a c h , analizu vost. ist. o Vost. E v r . Z M N P 1908 (Mart). D . O r o 1 i Çernych Klobukov v istorii drevnej Rossii (Sem. K o n d . I.) ayni müellifin: Peçenegi, T o r k i . . . Y u k . sah.bakınız.. Peçeneldere dair araştırmalar 139' küçük akınlar buraya girmemiştir. Fakat her i k i millet arasındaki münasebatın yalnız harplerden ibaret olduğunu zannetmek doğru değildir. Biri hazarı, diğeri g ö ç e b e olan i k i kavim arasında iktisadî münasebatın cereyan etmiş olduğu muhakkaktır. Bu hususta Rus vakayinamelerinde hiçbir şey olmamakla beraber Bizans imparatorunun eserinde ç o k ente resan bir kayıt bu ciheti epey tenvir etmektedir. De. A d m . İmp, nur* 2 inci babında şu sözleri okuyoruz [ ' ] ; Ruslar Peçeneklerle iyi geçinmeğe gayret ederler: Onlar Peçeneklerden öküz at ve koyun satın alırlar ve bunlar sayesinde daha rahat bir hayat geçirirler, çünkü bu söylediğimiz hayvanlardan hiçbirisi Rusyada bulunmamaktadır. Bu suretle Peçeneklerin Ruslara öküz, at ve koyun sürüleri sattıkları görülüyor, tıpkı 19-uncu asrın sonlan v e 20 - i n c i asrın başlarında Kazak - Kırgızların Orenburga, Sibir şehirle rine ve Semiye yakın yerlerde Ruslara hayvan sürülerini sattıkları g i b i . Bunun mukabilinde Peçeneklerin ne aldıkları kaydedilmemiştir; fakat Rusların verebilecekleri şey malûmdur: Kıymetli kürkler, bal, balmumu ve ticaret vasıtası ile ellerine geçirdikleri kıymetli madenler, kumaşlar ve belki de kısmen b u b u b a t p ] . R u s - P e ç e n e k münasebetinden bahsederken, knezlerin bunları taht kavgaları münasebetile Rusyanın içişlerine karıştırdıklarını görmüştük. Demek oluyor k i Rusların bir kısmı ile Peçeneklerin bir kısmı arasında vakit vakit uzlaşmalar yapılıyordu. Bunun bilhassa Peçeneklerin kuvveti bittikten sonra geniş bir mikyasta cereyan ettiğini müşahede ediyoruz. Artık bir çok Peçenek kafileleri Rusların cenub hudutları boyunda yer leştirilerek hudud bekçiliği yapıyorlar. Bu gibiler bilâhara ya yerli R u s Slav zümresine karışmışlar, veya 1060 dan sonra Cenubî Rusyayı hâki miyetleri altına alan Kumanlarla birleşmişlerdir. 1060 tarihlerinden sonra Peçeneklerin 150 yıldan fazla Ruslarla yaptıkları mücadeleyi, daha geniş mikyasta ve büyük muvaffakiyetle Kumanlar devam ettirmişlerdir. Bu bahsi bitirirken, Peçeneklerin Rus tarihinde oynamış oldukları rolü bir kaç sözle hulâsa edersek şu neticeye varırız: Peçenekler Cenubî Rusya bozkırlarını istilâlerile merkezi Kiev şehrinde olan Rus devletinin daha cenuba inmelerine mani olmuşlardı; bununla Rus kolonizasyonunun steplere inmesine karşı gelinmişti. Peçenekler buralarda bulundukları 200 yıl zarfında K i e v Rusyasmın cenub hududu ancak 3 0 - 4 0 k i m . kadar ["1 De A d m . İmp. 69, 7-10. [ ] J. M o r a v c s i k in A 2 kaynakları), Budapest 1934, Magyar tortenet bizanci farrâsai (Macar tarihinin Bizans 256 S . adlı eserinde (S. 19, 71, 72, 73, 74 - 9 ) Peçeneklerin ticaret İşlerinde tavassut ettikleri vazılıyormuş-(Byz. Zeitschrift, B . 35 (1935) 400 - 406 D ar ko resenziyonu). E. 140 Altdes K u r a t genişleyebilmişti. Diğer taraftan Rusların Peçeneklere karşı mücadelede bütün kuvvetlerini cenuba, Kieve, sevketmek mecburiyetinde kalmaları, K i e v de kuvvetli bir devlet makinesinin, ve kalabalık b i r kitlenin vücuda gelmesini de mucib olmuştur. Sonra, Peçenelderle sıkı temas, harb ve tica ret yolu ile, muhakkak k i Rus askerî teşkilâtı üzerine de mühim tesirler yapmıştı. Birçok P e ç e n e k kıt'asının Rus knezlerinin ordularında bul maları, b u tesirin Rus yurdunda kuvvetlenmesini temin e d i y o r d u . N i hayet, kalabalık bir Peçenek kitlesinin K i e v civarında yerleşmiş ve Rus knezleri yanında kalmış olması buradaki Slav unsurunun kan itibariyle değişmesinde mühim tesirleri olduğunu kabul edebiliriz.
Benzer belgeler
PEÇENEKLER
barbar kavim vasıtasıyla imha etmektir”. 9. yy. başlarında Bulgarlar’ın başında bulunan
osmanlı öncesi balkanlar`da türk izlerine dair toponimiler
taraftan büyük bir Türk devleti olan Hazar hakanlığı yıkılırken, diğer ta
raftan onun tebaaları olan şark Slavları bir Rus devleti kurmakla meşgul
oluyorlardı; sonra, bu zamana kadar tarih sahasın...
PE ENEKLER N D L VE ERKEN TAR H ZER
"Bu insanların (I-byil-kor kavminden) kuzeybatısında beşbin savaşçı çıkaran Peçenek boyu
yaşar. Bunlar Hor (Uygur) halkıyla savaş halinde idi. Bunların batısında dru-gu (yani Türk)
Ha-la-yun- log b...