Vorwort - Buecher.de

Transkript

Vorwort - Buecher.de
Vorwort
In Deutschland leben heute 2,8 Millionen Menschen mit familiären Wurzeln in der Türkei. Im Krankheitsfall können diese Menschen eine besondere Herausforderung für die Kommunikation zwischen Arzt und Patient
bedeuten. In Deutschland ist es wesentlich verbreiteter, gesundheitliche Beschwerden zu schildern und wahrgenommene körperliche Veränderungen
mitzuteilen als im türkischen Kulturkreis. Hier erwarten Patienten häufig
eine Diagnose ohne Patientenbeteiligung. Das unterschiedliche Verhalten
in der Interaktion verunsichert Arzt und Patienten.
Der Umgang mit Krankheit ist generell kulturabhängig. Dies gilt für
eine ganze Bandbreite relevanter Themen: Prophylaxe, Ernährung, Lebensstil, Krankheitserfahrung, -erklärung und -behandlung. Zugleich sind
Migranten besonderen gesundheitlichen Belastungen und Gefährdungen
ausgesetzt. Die Ursachen sind zu einem nicht unerheblichen Teil im Migrationsverlauf selbst zu suchen. Die sich schnell ändernden Lebensumstände
im Migrationsprozess beinhalten eine Fülle gesundheitlicher Belastungen
und Gefährdungsmomente für Körper und Psyche. Migration birgt in den
verschiedenen Phasen von Entscheidung, Flucht/Reise, Trennung und Einrichten in der neuen Umgebung nicht nur kurzfristig sehr hohe Gesundheitsrisiken, sondern auch eine latente Gefährdung, die sich nicht selten
erst nach Jahren in gesundheitlichen Beeinträchtigungen niederschlägt. Im
Krankheitsfall potenzieren sich die Probleme und Stressoren und ihre Auswirkungen, da die eingeübten Bewältigungsverfahren eingeschränkt sind
und soziale Interaktionsformen nicht greifen können. Die Einschränkung
individueller Bewältigungskompetenzen, wie Sprache und Verhaltensnormen, der wachsende Kontrollverlust über die nähere Umwelt und die
eigene Person wirken destabilisierend.
Ein zentrales Problemfeld in der Arzt-Patienten-Beziehung liegt bei den
Migrantinnen und Migranten aus der Türkei nach wie vor in den sprachlichen Barrieren – bei Zuwanderern der ersten Gastarbeitergeneration in
verschärfter Form. Gerade bei ihnen gehen Sprachprobleme und kulturelle
Fremdheit mit einer erhöhten Krankheitsanfälligkeit einher.
Das vorliegende Werk kann ein Beitrag dazu sein, zumindest einen Teil
dieser Probleme anzugehen, indem zunächst die verbale Kommunikation
mit Patientinnen und Patienten aus der Türkei wesentlich erleichtert und
verbessert wird. Es ist ein wichtiges Hilfsmittel für Ärzte mit Patienten türkischer Herkunft sowie gleichermaßen für die Patienten.
Prof. Dr. Faruk Şen
Önsöz
Almanya’da bugün için ailevi kökeni Türkiye’de olan 2,8 Milyon insan
yaşamaktadır. Hastalık durumunda bu insanlar, doktor ile hasta arasındaki
komünikasyonda önemli bir sorun oluşturabilirler. Almanya’da sağlıkla
ilgili şikayetleri anlatmak ve vücutta farkedilen değişiklikler hakkında
konuşmak, Türk kültür çevrelerinde olduğundan daha çok yaygındır. Türk
hastalar sıkça hallerde hastanın katkısı olmadan bir teşhis beklentisi içindedirler. İşte iki kesim arasındaki ilişkideki bu değişik davranış, doktoru da
hastayı da şüphe içine düşürebilmektedir.
Hastalıkla uğraş ve yaşam, genellikle kültüre bağlıdır. Bu unsur birçok
önemli konular için geçerlidir: Profilaksi, beslenme, yaşam tarzı, hastalık
tecrübesi, izahı ve tedavisi. Öte yandan göçmenler, özel sıhhi problemler
ve tehlikelerle karşı karşıyadırlar. Bunların kaynakları, önemli derecede
göç sürecinin kendinde aranmalıdır. Bu sürece bağlı olarak çabuk değişen
yaşam şartları, vücutsal ve ruhsal açıdan bir dizi sağlık problemi ve tehlike
unsurlarını içermektedir. Karar verme, kaçış/seyahat, ayrılık ve yeni çevreye
yerleşim devrelerinde göç kısa süreli çok önemli sağlık riski getirmekle kalmaz, ayrıca pek ender sayılmayan vakalarda sağlığa etki eden bu unsurların
ilk belirmelerinden ancak uzun yıllar sonra kendini gösteren gizli tehlikeleri de içerir. Herhangi bir hastalık durumunda bu problemler ve stres
faktörleri, etkileri artarak kendini belli ederler, çünkü üstesinden gelebilme
hususunda öğrenilen yöntemler sınırlıdır ve sosyal interaksiyon şekilleri
etkilerini gösteremez. Kişisel olarak sorunların üstesinden gelebilme kabiliyeti, örneğin dil ve davranış normları, yakın çevreyi kontrol kaybı ve
de kişinin kendisini kontrol edebilmedeki kayıplar, insanı destabilize eden
şekilde kendilerini gösterirler.
Türk göçmenlerin doktorla hasta arasındaki ilişkilerin önemli sorun
odaklarından biri, eskiden olduğu gibi bugün de dile bağlı engellerdir.
Bu durum birinci misafir işçi neslinden gelen göçmenlerde daha yoğun
olarak belirmektedir. Özellikle bu insanlarda dil problemleri ve kültürel
yabancılık, daha yüksek derecede hastalığa tutulma eğilimine paralel olarak gözlenmektedir.
Eldeki eser, önce Türk hastalarla dil bakımından anlaşmayı bayağı
hafifletme ve kolaylaştırma yoluyla, yukarıda dokunulan problemlerin en
azından bir kısmını çözmeye katkıda bulunabilir. Bu kitap, Türk kökenli
hastaları bulunan doktorlar için ve aynı derecede hastaların kendileri için
önemli bir yardımcıdır.
Prof. Dr. Faruk Şen
Adduktion
Absage erteilen ret cevabı vermek
A
Abdomen n abdomen [karın bölgesi]
Abend m akşam
Abendessen n akşam yemeği
abends akşam vaktinde
Abführmittel n müshil (diare, ishal)
ilacı [kabızlığa karşı ilaç]
Abgeschlagenheit f halsizlik, yor-
gunluk, bitkinlik
abhängig bağımlı
Abhängigkeit f bağımlılık
Abhilfe f çare [derman]
abhören steteskop (kulaklık)
yardımıyla dinleyerek muayene
etmek
abklingen hafiflemek, azalmak
abkühlen soğutmak [serinlendirmek]
Ablauf m akış, seyelan
ablehnen reddetmek
ableugnen inkar etmek
abmagern zayıflamak [kilo kaybetmek]
Abmagerungskur f zayıflama rejimi,
diyeti
abnabeln ‘bebeğin’ göbeğini kesmek
abnehmen zayıflamak [kilo vermek]
Abneigung f karşıtduygu [tiksinme,
nefret]
Abortus m abortus [çocuk düşürme,
düşük]
Abrasio f abrasio [küretaj]
Abrechnung f hesap [fatura]
Abrechnungsschein m hesap kağıdı
Absage f ret
[reddetmek]
absaugen emmek [hava-sıvı çekmek]
Abschied m veda
abschneiden kesmek
abschnüren sımsıkı bağlamak
abschwellen şişkinliğin inmesi
absehbar sonu görülebilen
Absicht f niyet [maksat, hedef, kasıt]
absorbieren absorbe etmek [emmek]
Absorption f absorbsiyon [emilme,
emilim]
abstillen bebeği memeden kesme
Abstinenz f abstinens [yoksunluk,
uzak durma]
Abszess m abse [doku içinde iltihap
veya cerehat oluşması]
abtasten yoklamak
Abtransport m nakletmek
abtreiben çocuk aldırmak [küretaj
yapmak, olmak]
Abtreibung f çocuk aldırma [küretaj]
Abwehrkräfte pl vücut direnci
Acarbose f acarboz [şeker
hastalığında kullanılan, ağız yolu
ile alınan ve kan şekerini düşüren
bir ilaç türü]
ACE-Hemmer m ACE inhibitörü
[tansiyon düşürücü bir ilaç türü]
Achillessehne f topuk kirişi
Achselhöhle f koltuk altı
Achselschweiß m koltuk teri
acht sekiz
Adamsapfel m ademelması [erkeklerde boynun ön bölümünde görülen
çıkıntı]
Adaptation f adaptasyon [organların
çevreye uyum sağlaması-örneğin
göz]
Adduktion f addüksiyon [kol
3
A
4
A
Adenektomie
ve bacakların mediyan hatta
yaklaşması]
Adenektomie f adenektomi [bir salgı
veya lenf bezinin, cerrahi olarak
çıkarılması]
Adenitis f adenit [lenf bezlerinin akut
veya kronik iltihaplanması]
adenoid adenoid [geniz eti]
Adenokarzinom n adenokarsinom
[bez kanseri]
Adenom n adenom [normal bez
hücresini andırır şekilde bir
salgıbezinde gelişen iyi huylu tumör]
Ader f damar
Adhäsion f adezyon [iki organın
birbirleriyle yapışması]
adipös obez [şişman]
Adipositas f obezite [şişmanlık, fazla
kiloluluk]
Adoleszenz f adolesan [buluğ yada
erginlik çağı]
adoptieren adopte etmek [evlat
edinmek]
Adoption f adopsiyon [evlat edinme]
Adrenalin n adrenalin [böbrek üstü
bezlerinin iç kısımları tarafından
salgılanan bir hormondur]
Adresse f adres
Adsorption f adsorpsyon [serbest ve
çözünmüş bir maddenin zayıf ya da
güçlü bir bağla diğer bir maddenin
yüzeyinde bağlanması]
Adventitia f adventisya [doku
katmanı, damar veya bir organın
en diştaki fibröz tabaka]
Adynamie f adinami [kas zayıflığı]
Aerophagie f aerofaji [yemek borusu ve mideye giren havanın bir
miktarının bilinç dışı yutulması]
Aerophobie f aerofobi [hava
ceryanlarından korkan]
Aerosol n aerosol [hava veya gaz
içinde süspansiyon şeklinde tutulan
katı veya sıvı partiküller içeren
basınçlı sistem]
Aerotherapie f aeroterapi [hava ile
iyileştirme formu]
After m makat [anüs]
Afterjucken n makat kaşıntısı
Agenesie f agenezi [herhangi bir
organın olmayışı, bulunmaması]
Aggression f agresyon [saldırganlık,
öfkeli olmak, sataşan]
aggressiv agresif [saldırgan]
Agnosie f agnozi [sensorial/duyusal yetmezlik sonucu tanıma
yeteneğinin kaybolması]
Agonie f agoni [ölüm mücadelesi]
Agoraphobie f agorafobi [toplum,
alan, meydan korkusu]
Agranulozytose f agranulositoz
[kanda granüloz lökositlerin aşırı
azalması]
AIDS-Infektion f AIDS enfeksiyonu
AIDS-Test m AIDS testi
Akademie f akademi
Akapnie f akapni [kanda karbondioksit azlığı]
Akklimatisation f aklimasyon [uyum,
çevre ve iklim şartlarında fizyolojik
uyum gösterme]
Akkommodation f akomodasyon
[gözlerin değişik uzaklıklara uyum
sağlaması]
Akne f akne [yüz, omuzlar, sırt ve
göğüsteki yağ bezleriyle ilgili kronik
bir deri hastalığıdır]
Akrodermatitis f akrodermatit [El ve
ayak derisinin iltihaplanması]
Akromegalie f akromegali [beyin
Ambulanzpersonal
tabanında bulunan hipofiz bezinin
önbölümünün aşırı çalışmasına
bağlı bir durumdur]
Aktion f aksiyon
Aktivität f aktivite
aktuell aktüel [güncel]
Akupunktur f akupunktur [belirli
noktalara özel iğneler batırılarak
yapılan bir tedavi şekli]
akut akut
Alarm m alarm
Alarmglocken pl tehlike çanları
[tehlike işareti]
Alarmzeichen n alarm göstergesi
Albumin n albümin [suda çözülen
basit protein türü]
Albuminurie f albüminüri [albüminin
idrar yoluyla atılması]
Aldosteron n aldosteron [yan böbrek
hormonu]
Alexie f aleksi [okuma zorluğu, kelimeleri okuyamama]
Algophobie f algofobi [ağrıdan aşırı
derece korkmak]
Alkali n alkali [Ph nın 7 nin üzerinde
olma durumu, baz özellik]
Alkalose f alkaloz [plazmanın asitbaz dengesinin bozulmasıyla pH
nın7,4 üstünde olması]
Alkohol m alkol
alkoholfrei alkolsüz
alkoholfreies Getränk n alkolsüz
içecek
alkoholhaltig alkollü
Alkoholiker m alkolik
alkoholisches Getränk n alkollü
içecek
Alkoholismus m alkol bağımlılığı
Alkoholspiegel m kandaki alkol
miktarı / düzeyi
Alkoholtest m alkol testi
Alkoholumschlag m alkollü sargı
bezi
Alkoholuntersuchung f alkol
muayenesi
Alkoholvergiftung f alkol zehirlen-
mesi
Allergen n alerjen [alerji yapan
madde]
Allergie f alerji
Allergietest m alerji testi
allergisch alerjik
allgemein genel
Allgemeinarzt m pratisyen doktor
Aloe Vera f aloe vera
Alopezie f alopesi [saçların veya
kılların tamamen dökülmesi]
Alptraum m kâbus [korkulu rüya]
alt werden ihtiyarlamak, yaşlanmak
Altentreff m yaşlıların buluşma yeri
Alter n yaş
Alteration f alterasyon [değiştirmek,
değişime uğramak]
Altersdiabetes m yaşlılık ile ortaya
çıkan diyabet hastalığı
Alterserscheinung f yaşlanma be-
lirtisi
Altersheim n huzurevi [yaşlılar evi]
Alterskrankheit f yaşlılık hastalığı
Altersversicherung f yaşlılık sigortası
Alterungsprozess m yaşlanma süreci
Alzheimer-Krankheit f alzheimer
hastalığı
Amalgam n amalgam
Amastie f amasti [memesiz doğma]
ambulante Behandlung f ayakta
tedavi
ambulanter pflegerischer Dienst m
evde hasta bakım servisi
Ambulanz f ambulans
Ambulanzpersonal n ambulans per-
soneli
5
A
6
A
Ambulanzwagen
Ambulanzwagen m ambülans oto-
mobili
Amelie f ameli [doğuştan ekstrimitelerin yokluğu]
Amenorrhoe f amenore [bir kadının,
gebelik dışında aybaşı kanamasının
olmaması]
Ammoniak n amonyak
Amnesie f amnesi [hafızanın kısmen
veya tamamen kaybı]
Amnioskopie f amnioskopi [amnioskop aracılığı ile amniotik sıvının ve
fetüsün incelenmesi]
Amniozentese f amniyosentez
[hamileliğin 16. haftasından itibaren alınabilen amniotik sıvı]
Ampere n amper [elektrik akım gücünü gösteren temel ünitesi]
Ampulle f ampul
Amputation f ampütasyon [vücudun
kol veya bacaklarında gangren olan
bir bölümün kesip çıkartılması]
Amylase f amilaz [barsaklardaki
glikojeni ve nişastayı maltoza ve
dekstrinlere dönüştüren pankreas
sıvısı]
Anabolikum n anabolik
anaerob anaerob [oksijensiz ortam]
anal anal [anüsle ilgili]
Analregion f anal (makat) bölgesi
Analyse f analiz [tahlil]
Anämie f anemi [kansızlık]
anämisch anemik [kan sayımında
eritrosit ve hemoglobin miktarı
düşüklüğü]
Anamnese f anamnez [hasta ile ilgili
bilgiler]
Anamnesebogen m anamnez formu
Anästhesie f anestezi
Anästhesieabteilung f anestesi (narkoz) bölümü
Anästhesiebericht m anestezi raporu
Anästhesist m anestesi (narkoz)
doktoru
Anastomose f anastamoz [özellikle
iki damar veya iki sinir arasında
bağlantı]
Anatomie f anatomi [vücudun sistem
ve organlarını inceleyen bilim dalı]
anatomisch anatomik
anatomische Pinzette f anatomik
cımbız
Androgen n androjen [erkeklik hormonu olan testosteron un tedavi
amaçlı verilmesine denir]
android android [erkeksi karekterleri
veya özellikleri gösteren]
Aneurysma n anevrizma [bir damarda belli bir bölgenin genişlemesiyle
oluşan şişkinlik, tümör çıkıntısı]
Anfall m hastalık nöbeti
Anfangsdosis f başlangıç dozajı
anfassen ellemek
anfeuchten ıslatmak [nemlendirmek]
angeboren doğuştan
Angebot n teklif
Angewohnheit f alışkanlık [adet
edinmek]
Angina f anjina
Angina pectoris f kalp (göğüs) anjini [kalbi besleyen damarların
tıkanmasıyla ortaya çıkan göğüs
ağrısı]
Angiogenese f anjiyojenez [damar
oluşumu, damar gelişmesi]
Angiographie f anjiyografi
[damarların, kontrast yardımıyla
röntgen ile gözlemleme]
Angiokardiographie f anjiyokardiyografi [kalp damarlarının, kontrast
yardımıyla röntgen ile gözlemlemesi]
antiseptisch
Angiom n anjiyom [kan
Antazida pl antasid [mide suyunu/
damarlarında oluşan iyi huylu
şişlik]
Angioplastie f anjiyoplasti [tıkanan
damarları bir balon kateter ile
açmak]
asitini nötralize eden ilaç]
Anthrax n antraks [şarbon]
Antialkoholiker m antialkolik [alkol
düşmanı]
Anti-Baby-Pille f doğum kontrol hapı
Antibiotikum n antibiyotik [bakterileri öldüren veya üremesine engel
olan ilaç]
Antidepressiva pl antidepresan ilaç
[depresyona karşı ilaç]
Antidiabetika pl antidiyabetik ilaç
[diyabet hastalarında kullanılan
kan şekeri düşürücü ilaçlar]
Antidiuretika pl antidiüretik ilaç
[idrar oluşumunu önleyen ilaçlar]
Antidot n antidot [panzehir; zehirli
bir maddenin etkisinin ortadan
kaldıran madde]
Antiemetika pl antiemetik ilaç [kusma önleyici ilaç]
Antiepileptika pl antiepileptik ilaç
[epilepsi önleyici ilaç]
Antigen n antijen [organizmaya
girdiğinde kendisine karşı antikor oluşmasına neden olan ve
onunla birleşerek hipersensibilite
reaksiyonlarıa neden olanbilen
madde]
Antikörper m antikor [antijen adı
verilen serum globulinler]
antineuralgisch antinevraljik [romatizmaya karşı]
Antipathie f antipati [hoşnutsuzluk]
Antirheumatika pl antiromatizmal
ilaç [romatizmaya karşı ilaç]
Antisepsis f antisepsi [mikropları ve
virusları ilaçla yok etme]
antiseptisch antiseptik [canlı yüzeyler üzerinde mikroorganizmaların
üremesini engelleyen maddeler]
Angiotensin-II-Rezeptor-Antagonist
m anjiyotensin-II-reseptör antagonisti
Angst f korku
Angstzustand m korku hali
Anhaltspunkt m ipucu [tutamak
noktası]
anhusten yüzüne öksürmek
ankleiden giyinmek
Ankylose f ankiloz [eklemin hareket yeteneğinin azalması veya
kaybolması]
Anmeldebüro n başvuru [müracaat]
bürosu
Anmeldeformular n başvuru formu
anmelden kaydettirmek, başvurmak,
müracaat etmek
Anmeldung f başvuru [müraacat]
Anomalie f anomali [alışılmazlık,
normalin dışında]
Anorexie f anoreksi [iştahın azalması
veya kaybolması]
Anoxie f anoksi [kanda oksijen azlığı]
Anpassung f uyum sağlama
Anpassungsfähigkeit f uyum
sağlama kabiliyeti
anschwellen şişmek
Ansprechpartner m danışılan
kişi, görüşülmesi gereken kişi,
danışman
Anspruch m hak [talep]
anstecken bulaştırmak
ansteckend bulaşıcı
Antagonist m antagonist [karşı etki]
7
A
8
A
Antispasmodikum
Antispasmodikum n antispazmotik
ilaç [spazm çözücü, daha çok iç organlardaki düzkasların kasılmalarını
çözen ilaç grubuna verilen isim]
Antitoxin n antitoksin [bir toksin‘in
etkilerine karşı koymak için organizma tarafından oluşturulan
madde]
Antwort f cevap [karşılık, yanıt]
Anurie f anüri [idrar tutulması, idrar
çıkaramama]
Anus m anüs [makat, sindirim
kanalının bitiş kısmı]
Anwendung f kullanım
Anwendungsdauer f kullanım süresi
Anwendungsgebiet n kullanım alanı
Anzeichen n belirti [işaret, semptom]
anziehen giyinmek
Aorta f aort [kalpten çıkan vücudun
en büyük atar damarı]
Aortenaneurysma n aortik anevrizma [aort damarının her hangi bir
bölümünde görülen genişleme]
Aortenbogen m aort yayı
Aperitif m aperitif
Aphagie f afaji [yutma güçlüğü]
Aphasie f afazi [konuşma veya
konuşulanı anlama yeteneğinin
kaybı]
Aphonie f afoni [sesini yitiren, kaybeden]
Aphrodisiakum n afrodiziyak [cinsel
istemini arttıran ilaç]
Apnoe f apne [solunumun geçici bir
zaman içinde durması]
Apoplex m apopleksi [felç, inme]
Apotheke f eczane
Apotheker m eczacı
Appendektomie f apendektomi
[apandis-körbarsağın cerrahi yöntemle çıkarılması]
Appendix m apandis [körbarsak]
Appendizitis f apandisit [körbarsak
iltihabı]
Appetit m iştah
Appetit anregen iştah açmak
appetitlos iştahsız
Appetitlosigkeit f iştahsızlık
Appetitstörung f iştah bozukluğu
Appetitzügler m iştah kesici
Applikation f aplikasyon [içirmek,
yutturmak]
Apraxie f apraksi [kasların gücüne,
duyarlınığında ve koordinasyonunda bozukluk olmadığı halde,
belli bir amaca yönelik hareketleri
yapamama]
April m nisan
Arbeit f iş [çalışma]
arbeiten iş yapmak [çalışmak]
arbeitsfähig çalışmaya elverişli
Arbeitshygiene f iş (çalışma) hijyeni
Arbeitsschutz m iş koruması
arbeitsunfähig çalışmaya elverişsiz
Arbeitsunfall m iş kazası
Areal n saha, alan
Arm m kol
Armbruch m kol kırılması
Armprothese f kol protezi
Armtragetuch n kol askısı
Aroma n aroma
Aromatherapie f aromaterapi
Arrhythmie f aritmi [kalp ritim
bozukluğu]
Arsen n arsen [kimyasal element]
Arterie f arter damar [atardamar]
Arterielle Verschlusskrankheit (AVK)
f atardamar tıkanma hastalığı
arterieller Druck m arteryel basınç
Arterienblut n atardamar kanı
Atemlähmung
Arterienverkalkung f atardamar
kireçlenmesi
Arterienverschluss m atardamar
tıkanması
Arteriosklerose f arterioskleroz [da-
mar sertliği]
Arthritis f artrit [mafsal, eklem
iltihabı]
Arthrose f artroz [eklem kireçlenmesi]
Arzneimittel n ilaç
Arzneimittelsucht f ilaç bağımlılığı
Arzt m doktor, hekim
Arztanordnung f doktor talimatı
Arztbericht m doktor raporu
Ärztekammer f tabipler odası
Arztfehler m doktor hatası
Arzthelferin f doktor muayenehanesi
yardımcısı [doktorun yanında
çalışan özel eğitimli kişi]
Ärztin f bayan doktoru
ärztlich hekimsel
ärztliche Überweisung f doktor (hekim) sevki
ärztliche Untersuchung f doktor
muayenesi
ärztliche Verordnung f doktor (hekim) talimatı
ärztlicher Rat m doktor (hekim)
tavsiyesi
Arztpraxis f doktor muayenehanesi
Arztvisite f doktor viziti
Asbest m asbest
Ascorbinsäure f askorbik asit [C
vitamini]
Asepsis f asepsi [septik veya aseptik hastalıkları önlemek için,
uygun yöntemlerle organizmaya
mikropların girişini önleme metodu]
aseptisch aseptik [patojen mikroorganizma içermeyen]
Aspartam n aspartam [enerji içer-
meyen bir tür tatlandırıcı]
Asphyxie f asfiksi [nabız yokluğu,
nefes yokluğu]
Aspiration f aspirasyon [sıvı, gaz veya
yabancı bir maddenin akciğere
teneffüs edilmesi]
Aspirin n Aspirin
Assistenzarzt m asistan hekim
assistieren asiste-asistanlık etmek
ästhetisch estetik
ästhetische Operation f estetik operasyonu
Asthma n astım
Asthma bronchiale n bronşiyal astım
Asthmaanfall m astım krizi; nöbeti
Asthmamittel n astım ilacı
Asthmatiker m astım hastası
Astronautenkost f astronot yiyeceği
[hap veya tüp şeklinde yiyecekler]
Asystolie f asistoli [kalp
kasılmalarının durmasıyla, kalbin
diyastolde hareketsiz kalması]
Aszites m assit [serbest karın bölgesinde toplanan sıvı]
Ataxie f ataksi [kas gücü eksilmeden
hareketlerde düzensizlik görülmesi]
Atelektase f atelektazi [akciğerin
belirli bir bölümün hava ile
dolmaması]
Atem m solunum [nefes]
Atembeschwerden pl solunum
güçlüğü
atemerleichternd solunum
kolaylaştırıcı
Atemgymnastik f solunum jimnastiği
[nefes alma yöntemleri]
Atemhilfsmuskulatur f solunuma
yardımcı kaslar
Atemlähmung f solunum tutukluğu /
felci
9
A
10
A
Atemlosigkeit
Atemlosigkeit f solunum kesikliği
Atemmechanik f solunum
Aufklärung f bilgilendirmek
mekanizması
Atemnot f solunum güçlüğü [nefes
darlığı, -tıkanması]
Atemstillstand m solunumun
durması
Atemtraining n solunum egzersizi
Atemtyp m solunum tipi
Atemübungen pl solunum egzersizleri
Atemwege pl solunum yolları
Atemwegserkrankung f solunum
yolları hastalıkları
Atemzentrum n solunum merkezi
[beyinde bulunan solunum merkezi]
Atemzug m nefes
Ätiologie f etyoloji [hastalık nedenlerinin incelenmesi]
atmen nefes almak
Atmosphäre f atmosfer
Atmung f solunum [nefes, teneffüs]
Atmungsorgan n solunum organı
Atonie f atoni [kasların gevşemesi]
Atopie f atopi [normal kişilerde
alerjen maddelerle temaslarında
çok sayıda klinik belirtilerin ortaya çıkması ve bu maddelere aşırı
duyarlık eğilimi]
Atrophie f atrofi [aşırı organ
zayıflaması]
Atropin n atropin
Attest n doktor (sağlık) raporu
auf dem Rücken liegend sırt üstü
yatarak
auf nüchternen Magen aç karnına
aufatmen geniş nefes almak
aufblasen şişirmek
aufgeregt heyecanlı
Aufklärungsbogen m bilgilendirme
[aydınlatmak]
formu
aufkratzen kaşıyıp yırtmak
[tırmalamak]
aufmerksam machen ikaz etmek,
uyarmak
Aufnahme f kayıt [kabul]
aufschneiden keserek açmak
aufstehen kalkmak
aufstoßen geğirmek
aufwachen uyanmak
aufwärmen ısıtmak
aufwecken uyandırmak
aufweichen yumuşatmak [gevşetmek]
Augapfel m göz çukuru
Auge n göz
Augen aufschlagen gözleri açmak
Augenarzt m göz doktoru [oftalmo-
log]
Augenbad n göz banyosu
Augenbinde f göz sargısı
Augenbraue f kaş
Augendiagnose f göz teşhisi
Augenentzündung f göz iltihabı
Augenerkrankung f göz hastalığı
Augenfarbe f göz rengi
Augenheilkunde f göz hekimliği
Augenhintergrund m göz arkası
bölümü
Augenhöhle f göz yuvası
Augeninnendruck m göz tansiyonu
Augenkrankheit f göz hastalığı
Augenlid n göz kapağı
Augenmuskel m göz kası
Augenmuskellähmung f göz kası
felçi
Augennerv m göz siniri
Augenpflaster n göz flasteri
Augenprothese f göz protezi
Azidose
Augensalbe f göz merhemi
Augenschmerzen pl göz ağrısı
Augenspiegelung f göz endoskopisi
Augentropfen pl göz damlası
Augentumor m göz tümörü
Augenuntersuchung f göz muayenesi
Augenzittern n göz titremesi
August m ağustos
ausatmen nefes vermek
Ausfluss m akıntı [ifraz]
ausfüllen doldurmak
Ausgang m çıkış
Ausgangspunkt m çıkış (başlangıç)
noktası
aushalten dayanmak [tahammül
etmek]
ausheilen iyileşmek
aushusten öksürerek çıkarmak [örn.
balgam]
auskleiden elbiselerini çıkarmak
auskratzen kazıyarak çıkarmak
auskühlen soğutmak
Auskultation f oskültasyon [dinlemek
örneğin bir kulaklık ile kalbi veya
akciğeri dinlemek]
Auskunft f enformasyon [enformasyon bürosu]
Ausnahme f istisna
ausnüchtern ayıltmak
ausrecken germek
ausrenken yerinden oynatmak,
çıkarmak [örneğin kol kemiğinin
yerinden oynatılması]
Ausschabung f kürtaj
Ausscheidung f dışkılama
Außenhaut f dış deri
äußere Sekretion f dış salgı
aussichtslos ümitsiz [mümkün
görünmeyen]
aussichtsreich ümit verici
aussprechen telaffus etmek [söyle-
mek]
ausspucken tükürmek
ausstrahlen ışın salmak, ışınlamak
ausstrecken uzatmak [örneğin el veya
kolları uzatmak]
Austauschtabelle f değişim tabelası
austrinken içmek [içip boşaltmak]
austrocknen kurumak
Ausweg m çare, çıkar yol
Ausweis m kimlik [hüviyet]
Auswurf m balgam
ausziehen soyunmak
Autismus m otizm [içekapanış]
autonom otonom
autonomes Nervensystem n otonom
sinir sistemi
Autopsie f otopsi [bir cesetin tüm
organlarının veya bölümlerinin
incelenmesiyle ölüm nedenini ortaya konulması]
Avitaminose f avitaminoz [vitamin
eksikliği]
Azeton n aseton [meyve kokusunu anımsatan kimyasal bir
madde. Özellikle kan şekeri kötü
ayarlanmış diyabet hastalarının
ağız kokusu ile kendini gösterir]
Azidose f asidoz [plazma asit-baz
dengesinin asit yönüne kayması]
11
A
adsorpsyon
A
abdomen Abdomen n [Bauch, Unter-
leib]
ablepsi Ablepsie f [Blindheit]
abortus Abortus m [Fehlgeburt inner-
halb der ersten 28 Schwangerschaftswochen]
abrasio Abrasio f [Ausschabung der
Gebärmutter, z.B. nach einer Fehlgeburt]
abse Abszess m [Eitersammlung in
einer Höhle des Körpergewebes]
absorbe absorbieren [aufsaugen]
absorpsiyon Absorption f [aufsaugen]
abstinens Abstinenz f [Enthaltsamkeit]
acarboz Acarbose f [Medikament
zur Senkung von erhöhten postprandialen Blutzuckerwerten bei
Diabetikern]
ACE-inhibitörü ACE-Hemmer m
[blutdrucksenkendes Medikament]
acıkmak Hunger haben [bzw. bekommen]
acımak schmerzen [weh tun]
acil cağrı Notruf m
acil durum Notfall m
acil durum ambülans servisi Notfallambulanz f
acil durum çantası Notfallkoffer m
acil durum planı Notfallplan m
acil sargı Notverband m
acil servis Notaufnahme f
acil tedbir Notmaßnahme f
aç hungrig
aç bırakmak hungern lassen
aç karnına auf nüchternen Magen
açgözlü unersättlich
açlık Hunger m
adaçayı Salbeitee m
adaptasyon Adaptation f
adele Muskel m
adele iltihabı Muskelentzündung f
adeleli muskulös
ademelması Adamsapfel m
adenektomi Adenektomie f [Drüsen-
entfernung]
adenit Adenitis f [akute oder chroni-
sche Lymphknotenentzündung]
adenoid adenoid [drüsenähnlich]
adenokarsinom Adenokarzinom n
[Drüsenkarzinom]
adenom Adenom n [gutartiges Ge-
schwulst in den Drüsen]
adet Stück n
âdet Angewohnheit f
adet ağrıları Monatsbeschwerden pl
adet görme Regelblutung f [Menstru-
ation]
adet kanaması Regelblutung f
adezyon Adhäsion f [Verkleben von
zwei Organen]
adı Name m [Vorname]
adinami Adynamie f [Allgemeine
Kraftlosigkeit, Müdigkeit, Muskelschwäche]
adipo Adipo [Wortteil für Fett]
adli tabip Gerichtsarzt m
adli tıp Gerichtsmedizin f
adli tıp raporu gerichtsmedizinischer
Befund m
adolesan Adoleszenz f [Jugendalter,
Pubertät]
adrenalin Adrenalin n
adres Adresse f [Anschrift]
adsorpsyon Adsorption f [Anreiche-
115
A
116
A
addüksiyon
rung von Stoffen auf der Oberfläche
fester Körper]
addüksiyon Adduktion f [Heranziehen eines Körpergliedes zur
Körpermitte]
adventisya Adventitia f [äußere
Bindegewebsschicht von Organen
und Gefäßen]
aerofaji Aerophagie f [Luftschlucken]
aerofobi Aerophobie f [darunter
versteht man die Angst vor dem
Einatmen von Luft, Zugluft oder vor
schädlichen Gasen]
aerosol Aerosol n [in einem Gas
schwebende, fein verteilte feste oder
flüssige Teilchen]
aeroterapi Aerotherapie f [Lufttherapie]
afaji Aphagie f [Schluckstörung]
afazi Aphasie f [Sprachstörung]
afiyet olsun! Guten Appetit!
afoni Aphonie f [Stimmlosigkeit]
afrodiziyak Aphrodisiakum n
[Geschlechtstrieb anregendes Mittel]
afyon Opium n
afyon bağımlılığı Opiumsucht f
afyon ruhu Opiumtinktur f
afyon tiryakisi Opiumraucher m
agastri Agastrie f [Fehlen des
Magens]
agenezi Agenesie f [vollständiges
Fehlen eines Organs]
aglisemi Aglykämie f [absoluter
Zuckermangel im Blut]
agnozi Agnosie f [Störung des Erkennens trotz ungestörter Sinneswahrnehmung]
agoni Agonie f [Todeskampf]
agorafobi Agoraphobie f [Platzangst]
agranulositoz Agranulozytose f
[hochgradige Verminderung der
Granulozyten]
agresif aggressiv
agresyon Aggression f
ağ sargısı Netzverband m
ağarmak ergrauen
ağda Enthaarungsmittel n
ağır schwer
ağır malul schwerbehindert
ağır maluliyet kimlik belgesi
Schwerbehindertenausweis m
ağır özürlü schwerbehindert
ağırlığın artması Gewichtszunahme f
ağırlığın azalması Gewichtsverlust m
ağırlık Gewicht n
ağırlık fazlası Übergewicht n
ağız Mund m
ağız bakımı Mundpflege f
ağız boşluğu Mundhöhle f
ağız içi mukosa hastalığı Mund-
schleimhauterkrankung f
ağız kesesi Backentasche f
ağız kokusu Mundgeruch m
ağız mukozası Mundschleimhaut f
ağızdan ağıza suni teneffüs Mund-
zu-Mund-Beatmung f
ağızdan buruna suni teneffüs Mund-
zu-Nase-Beatmung f
ağlamak weinen [heulen]
ağrı Schmerz m
ağrı hapı Schmerztablette f
ağrı kesici Schmerzmittel n
ağrı merkezi Schmerzzentrum n
ağrı tedavisi Schmerztherapie f
ağrılı schmerzhaft
ağrımak schmerzen
ağrısız schmerzfrei
ağtabaka Netzhaut f [Retina]
ağtabaka çözülmesi Netzhautablö-
sung f
ağtabaka hastalığı Netzhauterkran-
kung f
ağtabaka iltihabı Netzhautentzün-
dung f
albümin
ağustos August m
ahlak Sitte f [Moral, Ethik]
AIDS enfeksiyonu AIDS-Infektion f
AIDS hastalığı AIDS-Krankheit f
AIDS testi AIDS-Test m
aile Familie f
aile doktoru Hausarzt m
aile ecza kutusu Hausapotheke f
aile planlaması Familienplanung f
aile yakınları Familienangehörige pl
akademi Akademie f
akapni Akapnie f [niedriger
Kohlendioxidgehalt im Blut]
akardi Akardie f [angeborenes Fehlen
des Herzens]
akciğer Lunge f
akciğer absesi Lungenabszess m
[Eiteransammlung in der Lunge]
akciğer amfizemi Lungenemphysem
n [Blählunge, die das Ausatmen
erheblich erschwert; oft als Spätfolge
von Asthma]
akciğer aplazisi Lungenaplasie f
akciğer atardamarı Lungenschlagader f
akciğer atelektazisi Lungenatelektase f
akciğer dokuları Lungengewebe n
akciğer dolaşımı Lungenkreislauf m
akciğer embolisi Lungenembolie f
akciğer enfarktüsü Lungeninfarkt m
[Verschluss eines Arterienasts der
Lunge]
akciğer fibrozu Lungenfibrose f
akciğer iltihabı Lungenentzündung f
akciğer kanadı Lungenflügel m
akciğer kanseri Lungenkrebs m
akciğer karsinomu Lungenkarzinom n
akciğer mikozu Lungenmykose f
akciğer ödemi Lungenödem n
[Wasseransammlung in der Lunge]
akciğer petekleri Lungenalveolen pl
akciğer reseksiyonu Lungenresektion
f [chirurgisches Entfernen eines
Lungenflügels]
akciğer tennefüsü Lungenatmung f
akciğer tıkanması Lungenstauung f
akciğer toplardamarı Lungenvene f
akciğer veremi Lungentuberkulose f
akıl Verstand m [Vernunft]
akıl bozukluğu Geistesgestörtheit f
akıllı klug
akılsız dumm [unvernünftig]
akıntı Ausfluss m
aklı bozuk geistesgestört
aklimasyon Akklimatisation f
[Gewöhnung an eine andere
Umgebung]
akne Akne f [Hautausschlag]
akomodasyon Akkommodation f
[Anpassungsvermögen des Auges,
sehr nahe und weit entfernte Dinge
gleich scharf zu sehen]
akrodermatit Akrodermatitis f [entzündliche Hauterkrankung der
Gliedmaßen]
akromegali Akromegalie f [übermäßiges Wachstum]
aksi Gegenteil n
aksiyon Aktion f
akşam Abend m
akşam vaktinde abends
akşam yemeği Abendessen n
aktive Aktivität f
aktüel aktuell
akupunktur Akupunktur f
akut akut
akyuvar weißes Blutkörperchen n
[Leukozyte]
alan Bereich m [Areal]
alan bakımı Bereichspflege f
alarm Alarm m
alarm göstergesi Alarmzeichen n
albümin Albumin n [in der Leber ge-
117
A
118
A
albüminüri
bildetes Eiweiß, das in den meisten
Organen vorkommt]
albüminüri Albuminurie f [Ausscheidung von Albumin mit dem Urin]
alçı Gips m
alçı kalıbı Gipsabdruck m
alçı korsesi Gipskorsett n
alçı sargısı Gipsverband m
alçıya koymak eingipsen
aldosteron Aldosteron n [Hormon
der Nebenniere]
aleksi Alexie f [Leseblindheit, Buchstabenblindheit]
alerjen Allergen n
alerji Allergie f
alerji testi Allergietest m
alerjik allergisch
alet Gerät n
alfa 1 blokajları Alpha-1-Blocker m
[die Alpharezeptoren blockierende
Substanzen]
algılamak wahrnehmen
algofobi Algophobie f [Angst vor
Schmerzen]
alın Stirn f
alın boşluğu Stirnhöhle f
alın boşluğu iltihabı Stirnhöhlenentzündung f
alın çizgisi Stirnfalte f
alın kası Stirnmuskel m
alın kemiği Stirnbein n
alın yarası Stirnwunde f
alışkanlık Gewohnheit f
alışma Gewöhnung f
alıştırma Übung f
alimentasyon Alimentation f [Ernährung]
alkali Alkali n
alkaloz Alkalose f [Anstieg des BlutpH-Wertes auf mehr als 7,44]
alkol Alkohol m
alkol bağımlığı Alkoholabhängigkeit f
alkol muayenehesi Alkoholunter-
suchung f
alkol testi Alkoholtest m
alkol zehirlenmesi Alkoholvergiftung f
alkolik Alkoholiker m
alkollü alkoholhaltig
alkollü içecek alkoholisches Getränk n
alkollü sargı bezi Alkoholumschlag m
alkolsüz alkoholfrei
alkolsüz içecek alkoholfreies Ge-
tränk n
almak einnehmen [Medikament]
aloe vera Aloe Vera f
alopesi Alopezie f [Haarausfall]
alt bacak Unterschenkel m
alt bacak ülseri Unterschenkelge-
schwür n
alt deri Unterhaut f
alt dudak Unterlippe f
alterasyon Alteration f [Veränderung,
Abänderung]
altı sechs
altı ayda bir olan halbjährlich
altlık Unterlage f
alyuvar Erythrozyt m [rotes Blutkör-
perchen]
alzheimer hastalığı Alzheimer m
amalgam Amalgam n
amasti Amastie f [angeborenes Fehlen
der Brustdrüse]
ambülans Ambulanz f
ambulans helikopteri Rettungshub-
schrauber m
ambulans otomobili Rettungswagen m
ambulans personeli Ambulanzper-
sonal n
amel Durchfall m
ameli Amelie f [angeborenes Fehlen
von Gliedmaßen]
ameliyat Operation f
ameliyat etmek operieren
ameliyat gömleği Operationshemd n
anjiyoplasti
ameliyat masası Operationstisch m
ameliyat olmak operiert werden
ameliyat zamanı Operationszeit f
ameliyathane Operationssaal m
amenore Amenorrhoe f [Ausbleiben
der monatlichen Regelblutung]
amfizem Emphysem n [Luft- oder
Gasblähungen im Gewebe, besonders in der Lunge]
amilaz Amylase f [Enzym, das Stärke
und Glykogen im Darm abbaut]
amnesi Amnesie f [zeitlich begrenzte
Gedächtnislücke]
amniyosentez Amniozentese f
[Fruchtwasserentnahme ab der 16.
Schwangerschaftswoche]
amniyoskopi Amnioskopie f [Fruchtwasserspiegelung]
amonyak Ammoniak n
amper Ampere n [Einheit der elektrischen Stromstärke]
ampiyem Empyem n [Eiteransammlung in einer Körperhöhle, z. B. in
der Brusthöhle, Bauchhöhle oder in
den Gelenken]
ampul Ampulle f
ampütasyon Amputation f
ana fikir Grundgedanke m
ana öğün Hauptmahlzeit f
ana toplardamar Hohlvene f
anabolik Anabolikum n [Mittel zur
Förderung des Muskelaufbaus]
anaerob anaerob [ohne Sauerstoff
lebend]
anal anal [den After betreffend]
anal bölgesi Analregion f
analiz Analyse f
anamnez Anamnese f
anamnez formu Anamnesebogen m
anastomoz Anastomose f [operativ
hergestellte Verbindungen zwischen
Hohlorganen]
anatomi Anatomie f
anatomik anatomisch
anatomik cımbız anatomische Pin-
zette f
android android [einem Mann ähn-
lich]
androjen Androgen n
anemi Anämie f [Blutarmut,
Verminderung des Blutfarbstoffes
und der roten Blutkörperchen]
anemik anämisch
anestesi Anästhesie f
anestesi bölümü Anästhesieabteilung f
anestesi doktoru Anästhesiearzt m
[Anästhesist, Narkosearzt]
anevrizma Aneurysma n [Erweiterung einer Schlagader]
ani plötzlich
ani duyma kaybı Hörsturz m
anjina Angina f [1. Entzündung des
Lymphatischen Rachenrings mit
Rötung und Schwellung, besonders
der Gaumenmandeln und ihrer
Umgebung; 2. Enge, Beklemmung]
anjiyografi Angiographie f [röntgenologische Darstellung von Blutgefäßen nach Einspritzung eines
Kontrastmittels]
anjiyojenez Angiogenese f [Blutgefäßbildung]
anjiyokardiyografi Angiokardiographie f [Röntgenkontrastdarstellung
der Herzhöhlen und der großen
Gefäße]
anjiyom Angiom n [Geschwulst des
Gefäßgewebes]
anjiyoplasti Angioplastie f [Aufdehnung verengter Gefäße mit einem
Ballonkatheder]
119
A
120
A
anjiyotensin-II-reseptör antagonisti
anjiyotensin-II-reseptör antagonisti Angiotensin-II-Rezeptor-
Antagonist m
ankiloz Ankylose f [Gelenkverstei-
fung]
anlamsız sinnlos
anne sütü Muttermilch f
anoksemi Anoxie f [mangelnde Versor-
gung des Gewebes mit Sauerstoff]
anomali Anomalie f [vom Durch-
schnitt abweichend, Unregelmäßigkeit]
anoreksi Anorexie f [Eine Essstörung,
die durch Gewichtsverlust oder bei
Kindern durch fehlende Gewichtszunahme gekennzeichnet ist.]
ansefalit Enzephalitis f [Gehirnentzündung]
ansefalopati Enzephalopathie f
[hirnorganische Störung]
antagonist Antagonist m [Gegenwirkung]
antasid Antazida pl [Mittel gegen
vermehrten Säuregehalt im Magen]
antialkolik Antialkoholiker m
antibiyotik Antibiotikum n
antidepresan ilaç Antidepressiva pl
[Mittel gegen Depressionen]
antidiüretik ilaç Antidiuretika pl [die
Harnausscheidung hemmendes
Mittel]
antidiyabetik ilaç Antidiabetika pl
[blutzuckersenkende Medikamente
zur Anwendung beim Diabetiker]
antidot Antidot n [Gegengift]
antiemetik ilaç Antiemetika pl
[Mittel gegen Erbrechen]
antiepileptik ilaç Antiepileptika pl
[Mittel gegen epileptische Krampfanfälle]
antijen Antigene pl [Stoffe, die im Kör-
per zur Bildung von Abwehrstoffen
gegen Krankheitserreger führen]
antikor Antikörper pl
antinevraljik antineuralgisch
antipati Antipathie f [Abneigung]
antiromatizmal ilaç Antirheumatika
pl [Entzündungs- und schmerzstillende Medikamente, die kein
Kortison enthalten]
antisepsi Antisepsis f [Maßnahmen
zur Verhinderung oder Bekämpfung
von Entzündungen]
antiseptik antiseptisch [keimtötend]
antispasmotik ilaç Antispasmodikum
n [krampflösendes Medikament]
antitoksin Antitoxin n [vom Organismus gebildete Gegengifte, die pflanzliche, tierische und bakterielle Gifte
im Körper neutralisieren]
antraks Anthrax m [Milzbrand]
anüri Anurie f [fehlende Harnabsonderung]
anüs Anus m [After]
aort Aorta f [größte Körperschlagader,
sie entspringt in der linken Herzkammer]
aort yayı Aortenbogen m
aortik anevrizma Aortenaneurysma
n [Aussackung der Aorta]
apandis Appendix m [Blinddarm]
apendektomi Appendektomie f [operative Entfernung des Blinddarms]
apendisit Appendizitis f [Blinddarmentzündung]
aperatif Aperitif m
aplikasyon Applikation f
apne Apnoe f [Atemstillstand, Atemlähmung]
apopleksi Apoplex m [Schlaganfall]
apraksi Apraxie f [Unfähigkeit,
bestimmte Bewegungen sinnvoll
atelektazi
auszuführen trotz erhaltener Beweglichkeit]
ara öğün Zwischenmahlzeit f
aralık Dezember m
araştırmak erforschen
arı Biene f
arı sokması Bienenstich m
aritmi Arrhythmie f [unregelmäßige
Herztätigkeit]
aroma Aroma n
aromaterapi Aromatherapie f
arpacık Gerstenkorn n
arsen Arsen n [chemisches Element]
arter damar Arterie f
arter damar kanı Arterienblut n
arterioskleroz Arteriosklerose f
[Arterienverkalkung]
arteryel basinç arterieller Druck m
artrit Arthritis f [Gelenkentzündung]
artroz Arthrose f [chronische Gelenkveränderungen]
arzu Wunsch m
asabi erregbar
asbest Asbest m
asepsi Asepsis f [Keimfreiheit]
aseptik aseptisch [keimfrei]
aseton Azeton n [chemische
Substanz mit obstartigem Geruch.
Azeton im Urin von Diabetikern
ist ein Zeichen für eine schlechte
Stoffwechsellage]
asfiksi Asphyxie f [Pulslosigkeit,
Atemstillstand, meistens durch
Atemlähmung oder Verlegung der
Atemwege]
asıl nokta Kernpunkt m
asıntıda bırakmak hinauszögern
asidoz Azidose f [Anhäufung saurer
Stoffwechselprodukte im Blut bei
Stoffwechselkrankheiten]
asistan hekim Assistenzarzt m
asiste etmek assistieren
asistoli Asystolie f [Herz-Kreislauf-
Stillstand]
asit Säure f
asit derecesi Säuregrad m
asitli säurehaltig
askorbik asit Ascorbinsäure f
aspartam Aspartam n [kalorienfreier
Süßstoff]
aspirasyon Aspiration f [An- oder
Einatmen von Fremdkörpern in die
Atemwege]
Aspirin Aspirin n
assit Aszites m [Wasseransammlung
in der Bauchhöhle]
astım Asthma n
astım hastası Asthmatiker m
astım ilacı Asthmamittel n
astım krizi Asthmaanfall m
astronot yiyeceği Astronautenkost f
aşı Impfung f
aşı hasarı Impfschaden m
aşı karnesi Impfpass m
aşı maddesi Impfstoff m
aşı planı Impfplan m
aşık eklemi Sprunggelenk n
aşılamak impfen
aşılanma mecburiyeti Impfzwang m
ataksi Ataxie f [Störung im
Zusammenwirken einzelner
Muskelgruppen]
atardamar Arterie f [Schlagader]
atardamar kanı Arterienblut n
atardamar kireçlenmesi Arterienverkalkung f
atardamar tıkanma hastalığı Arterielle Verschlusskrankheit f [AVK]
atardamar tıkanması Arterienverschluss m
atelektazi Atelektase f [Chronische
Belüftungsstörung eines oder mehrerer Lungensegmente oder eines
oder mehrerer Lappen]
121
A
122
A
ateş
ateş Fieber n
ateş düşürücü fiebersenkend
ateş düşürücü ilaç fiebersenkendes
Mittel n
ateş nöbeti Fieberanfall m
ateşsiz fieberfrei
atmosfer Atmosphäre f
atoni Atonie f [Erschlaffung, vermin-
derte Arbeit der Muskulatur]
atopi Atopie f [Bereitschaft, gegen
Substanzen aus der natürlichen
Umgebung mit sofortiger Allergie zu
reagieren]
atrofi Atrophie f [Gewebs- oder
Organschwund]
atropin Atropin n
avantaj Vorteil m
avantajlı vorteilhaft
avitaminoz Avitaminose f [durch
Vitaminmangel hervorgerufene
Krankheit]
avuç Handfläche f
avukat Rechtsanwalt m
ay başı/adet görme Periode f [Menstruation]
ayak Fuß m
ayak bakımcısı Fußpfleger m
ayak bakımı Fußpflege f
ayak banyosu Fußbad n
ayak başparmağı Großzehe f
ayak bileği Knöchel m
ayak bileği kemikleri Fußwurzelknochen m
ayak bileği kırığı Knöchelbruch m
ayak burnu Fußspitze f
ayak dispanseri Fußambulanz f
ayak ısısı Fußtemperatur f
ayak jimnastiği Fußgymnastik f
ayak kırılması Beinbruch m
ayak kontrolü Fußkontrolle f
ayak mafsalı Fußgelenk n
ayak mantarı Fußpilz m
ayak masajı Fußmassage f
ayak nabzı Fußpuls m
ayak parmağı Zehe f
ayak parmağı kemikleri Zehenkno-
chen m
ayak problemleri Fußprobleme pl
ayak protesi Beinprothese f
ayak refleks masajı Fußreflexzonen-
massage f
ayak tabanı Fußsohle f
ayak tarağı Mittelfuß m
ayak tarağı kemikleri Mittelfußkno-
chen m
ayak ülseri Fußgeschwür n [Ulcus
cruris]
ayakaltı Fußsohle f
ayakkabı Schuh m
ayakta stehend [im Stehen]
ayakta tedavi ambulante Behandlung f
ayakta-evde hasta bakım servisi am-
bulanter pflegerischer Dienst m
ayakteri Fußschweiß m
aydınlık Helligkeit f
ayılma servisi Wachstation f
ayılmak wieder zu sich kommen
[ernüchtern]
ayıltmak ausnüchtern
ayna Spiegel m
ayyaş Trunkenbold m [Saufbold]
az kalsiyumlu kalziumarm
az mikroplu keimarm
az potasyumlu kaliumarm
az tuzlu salzarm
az tuzlu yemek salzarme Ernährung f
azmak toben
azot Stickstoff m