dto haber - Denizli Ticaret Odası
Transkript
dto haber - Denizli Ticaret Odası
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu: Girişimcilik için özgürlük şart Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, girişimcilik için özgürlüğün şart olduğunu belirtti. TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, TOBB ETÜ’de öğrencilerle buluştu. Gençlere ‘girişimcilik’ konulu bir konferans veren Hisarcıklıoğlu, başarının formülünü; “Önce hayal etmek, sonra hedef koymak ve çok çalışmak” olarak verdi. “Girişimci olmak istiyorsanız mutlaka özgürlükçü olmalısınız.” diyen TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, özgürlüğün olmadığı yerde girişimciliğin olamayacağını ifade etti. Hisarcıklıoğlu, “Sonuna kadar özgürlükçü olmanız lazım. Girişimciliğin önüne set çekerseniz olmaz. Topluma ve insanlara gem vurduğunuzda onlardan üretken olmalarını bekleyemezsiniz. Ekmeksiz hürriyet, hürriyetsiz ekmek düşünülemez. Bu ikisi birbirinin kardeşidir. Bir elmanın yarısıdır. Nasıl hürriyetsiz ekmek olmazsa, hürriyetsiz üniversite de olmaz. Burası ne kadar hür olursa fikirler de o kadar güçlü olur. Bu kürsülerin hürriyeti çok önemlidir. Gerçek sorunlar o zaman konuşulmaya başlar.” şeklinde konuştu. Girişimci olmak için önce hayal etmeye ihtiyaç var Hiçbirşeyin insanın hayal gücü kadar hür olmadığına işaret eden Hisarcıklıoğlu, “Girişimci olmak için önce hayal etmeye ihtiyaç var. Kristof Kolomb hayal kurmasa Amerika’yı keşfedebilir miydi? Macellan dünyanın yuvarlak olduğunu ispat edebilir miydi? Uçma hayali olmasa uçak olur muydu? Elektrik olur muydu? İşin başı özü hayal etmek. İkincisi, muhakkak bir hedefiniz olmalı. Hayali hedefe dönüştürmeniz lazım. Eskiden Türkler için, önce ateş ederler sonra nişan alırlar diyorlardı. Önce nişan alacağız, sonra ateş edeceğiz.” dedi. HABERİ 7’de DEN‹ZL‹T‹CARET ODASI’NDAN ÖNEML‹DUYURU Yayınlarımızınsizesürekliulaşması,hizmetlerimizdenenhızlıveenverimlişekildeyararlanabilmeniz vesizleredahaiyihizmetsunabilmemiziçinlütfeniletişimbilgilerinizigüncelleyiniz. LütfenenkısazamandailetişimbilgileriniziOdaSicilBirimimizinaşağıdakitelefonvee-mailadresine ulaştırınız. İletişim bilgilerinizi Odamız Kayıtlarında güncelleyiniz. 0 258 241 49 63 / [email protected] Dış menşeli iplikçiler Denizli tekstilcisini zora sokuyor Denizli Ticaret Odası Başkanı Necdet Özer, dünya pamuk piyasasındaki artış nedeniyle dış menşeli iplikçilerin ürettikleri ipliğe zam yaparak, Türk ve Denizlili tekstilcilere iplik ve iplik ürünlerini göndermediklerini, bu nedenle de tekstilcilerin hammadde sıkıntısı çektiğini ve büyük sorun yaşadığını söyledi. D DTO’dan KOBİ’lere eğitim desteği Denizli Ticaret Odası’nda (DTO), “KOBİ’ler İçin Kurumsal Yönetim Eğitimi”nin açılış ve bilgilendirme toplantısı yapıldı. Toplantıda, Denizli Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanvekili Hüseyin Memişoğlu, ABank Genel Müdür Yardımcısı Haluk Güven ve çok sayıda katılımcı yer aldı. HABERİ 10’da ış menşeli iplik firmalarının Denizlili tekstilcilerle anlaşma yapmasına rağmen iplikteki artışı öne sürerek tek taraflı anlaşmayı fesih ettiğini veya anlaşmaya rağmen fiyat farkı istediğini belirten DTO Başkanı Özer, “Son zamanlarda dış iplik satıcılarının ticaret ahlakı dışında sergiledikleri bu tutum nedeniyle Denizli’deki tekstil fabrikaları da aldıkları siparişleri yerine getirirken zararına üreterek mağdur olmaktadırlar.” dedi. Son zamanlarda tekstilci üyelerden bu tür şikâyetlerin artarak geldiğini ifade eden Ticaret Odası başkanı Necdet Özer, “Dış ülkelerden Denizli’ye pamuk ipliği ve tekstil ürünleri pazarlanmaktadır. Bu şirketlerle alımsatım akitleri, sözleşme yada akreditiflerle yapılmaktadır. Ancak son günlerde pamuk ipliğindeki anormal fiyat artışlarından dolayı bu şirketler sanayicimiz tarafından satın alınan pamuk ipliklerini bazı tekstil ürünlerini yüklememekte, taahhütlerini yerine getirmemektedirler.” diye konuştu. Taahhütlerini yerine getirmeyen firmalara karşın Denizlili teks- ÜYELERİMİZİN DİKKATİNE!!! 5174 Sayılı Kanun'un 10.maddesi ile Oda Muamelat Yönetmeliği'nin 14. maddesine istinaden her yılın Ocak ayında Odamız üye kayıtları güncellenmektedir. Buna göre, içinde bulunulan yıldan önceki ikinci yılın Ocak ayının ilk gününden, güncelleştirme işleminin yapılacağı ana kadar adres ve durumları tespit edilemeyenler ile bu süre zarfında tahakkuk eden aidat borçlarından en az bir taksitini ödemeyen firmaların üyeliği yönetim kurulu kararıyla askıya alınmaktadır. Bu uygulama çerçevesinde, adres ve durumlarını bildirmedikleri ve son iki yıla ait birikmiş aidat borçlarından en az bir taksitini ödememeleri takdirde firmaların üyelik kaydı Yönetim Kurulu kararıyla askıya alınacaktır. 14 Ocak 2011 tarihine kadar adres ve durumunuzu bildirmeniz ve son iki yıla ait birikmiş aidat borçlarınızdan en az bir taksitini ödemeye davet ediyoruz. Adres ve durumlarını Odamıza bildirmeyen ayrıca tahakkuk eden aidat borçlarını ödemeyen, askıya alınan firmaların Oda kayıtları 2011 yılı Ocak ayında Meclis kararıyla silinecektir. Herhangi bir hak kaybına uğranmaması ve mağdur olunmaması bakımından durumunuzu gözden geçirmeniz, Odamıza başvurmanız gerekmektedir. tilcilerin ihracat taahhütlerini yerine getirmek için pahalı iplik aldıklarını, bu sebeple de büyük zarara uğradıklarını dile getiren Özer, sözlerini şöyle tamamladı: “Söz konusu yabancı şirketlerin Türkiye’de bir adresi ve mal varlığı olmadığından hukuki girişimlerden de sonuç alınamamakta, bu şirketler Denizlili sanayicimize şirket ismi değiştirerek mal satmaya devam etmektedirler. Dış ticaret müsteşarlığı başta olmak üzere ilgili makamlar söz konusu şirketleri tespit ederek bu kişi ve kuruluşların iplik pazarlamasına engel olmalıdırlar. Konsolosluklardan uygunlukları alınan kişi ve şirketlere Türkiye’de ürün satmalarına izin verilmelidir. Bu anlamda ilimiz sanayicisini ve ihracatçısını zarara uğratmaya ve zora sokmaya hiç kimsenin hakkı yoktur. Denizli Ticaret Odası olarak üyelerimizin adına bu konunun Bakanlıklarda, Dış ticaret müsteşarlığında ve TOBB bünyesinde takipçisi olacağım.” dedi. Estonya ve Finlandiya Denizli için yeni pazar olabilir Vali Yavuz Erkmen başkanlığında, Denizli Ticaret Odası, Denizli Sanayi Odası, Denizli Ticaret Borsası ve Denizli İhracatçılar Birliği, Denizli Belediyesi ve Pamukkale Üniversitesi’nin temsilcilerinden oluşan 20 kişilik heyet, Estonya ve Finlandiya’yı ziyaret ederek çeşitli temaslarda bulundu. HABERİ 12’de İhracata devlet desteği arttı K Belgesi sahipleri dikkat! Para - Kredi ve Koordinasyon Kurulu'nun (PKKK), “İhracatta Devlet Yardımları Kapsamında Araştırma- Geliştirme (Ar-Ge) Yardımının Uygulanmasına İlişkin Tebliğ”de yaptığı değişiklik, 23 Eylül 2010 tarih ve 27708 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Karayolu Taşıma Yönetmeliği gereğince K Yetki Belgesi sahiplerinin; Yetki belgesi alındıktan sonra taşıt belgelerinde kayıtlı taşıtlarının kazaya uğraması, yanması, müsadere edilmesi, hurdaya ayrılması veya başka bir mücbir sebepten dolayı iş göremez duruma gelmesi halinde, bu durumu değişikliğin meydana geldiği tarihten itibaren 60 gün içinde bildirmeleri, Karayolu Taşıma Yönetmeliği’deki asgari kapasitenin altına düşülmesi halinde ise; kapasite altına düşüldüğü tarihten itibaren, 90 gün içinde Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nde öngörülen asgari kapasiteyi tamamlayacak şekilde ilgili mevzuatın gerektirdiği iş ve işlemleri sonuçlandırarak yeterli sayıda/kapasitede taşıtı, taşıt belgelerine kayıt ettirmeleri gerekiyor. HABERİ 3’te HABERİ 5’te 22 DTO HABER ● KASIM 2010 DENİZLİ TİCARET ODASI Kosova AB ülkelerine geçişte köprü olabilir Kosova heyeti, Denizli Ticaret Odası’nı (DTO) ziyaret etti. Ziyarette konuşan DTO Yönetim Kurulu Başkanı Necdet Özer, AB’ye girmeye aday olan Kosova’nın Denizlili girişimciler için önemli olduğunu söyleyerek, Kosova’nın AB’ye girmesi halinde Denizli’de üretilen ürünlerin bu ülke üzerinden tüm AB ülkelerine gönderilebileceğini ifade etti. Kosova’nın Gilan Belediye Başkanı Çemal Mustafa ve beraberindeki 15 kişilik işadamı heyeti, Kale, Kızılcabölük ve Yeşilyuva belediyelerinin ortak daveti üzerine Denizli’ye geldi. DTO Başkanı Necdet Özer’i de makamında ziyaret eden heyete, Priştine Üniversitesi öğretim görevlileri de eşlik etti. Denizli Ticaret Odası Meclis Başkanı Mehmet Gökçe’nin de hazır bulunduğu ziyarette Başkan Necdet Özer, “Kosova’yla çok eskilere dayanan tarihi ve kültürel bağlarımız var. Kosova’yı yakından takip ediyoruz. Denizlili firmalarımızın ürettiği ürünlerin tamamı bu ülkeye ihraç edilebilir. Ticaret Odası olarak Kosova’ya iş gezisi düzenlemeyi planlıyoruz. Bu gezimizde Kosova ile ilgili daha net ekonomik bilgilere ve verilere ulaşabiliriz.” dedi. İki ülke arasında var olan dostluk ve kardeşlik köprüsünün yanına ticari bir köprünün daha kurulması gerektiğini belirten Özer, “Kosova heyetini DTO olarak 2. kez ağırlamanın mutluluğunu yaşıyoruz. Oda olarak dışa açılmayı ve diğer ülkelerle irtibat sağlamayı önemsiyoruz. Krizden çıktığımız bugünlerde yatırım arayışları içerisindeyiz. Kosova Avrupa Birliği’ne girme yolunda ilerlediğini biliyoruz. Dolayısıyla Denizli’den bir heyetle Kosova’ya giderek araştırma ve inceleme yapacağız. Daha sonra da Denizli’de üretilen ürünlerimizi, Kosova’da satmanın yollarını arayacağız. Kosova Denizlili girişimcilerimiz için yeni ve büyük bir Pazar olabilir. Karşılıklı ziyaretlerle önümüzdeki dönemlerde ticari bağlarda oluşacaktır. Dünyanın dört bir yanına ihracat yapan girişimcilerimiz Kosova’da da şubeler açabilir.” dedi. Ticaret Odası Meclis Başkanı Mehmet Gökçe de “Kosova heyeti bu topraklarda misafir değil. Burası onların kendi toprakları onları yabancı olarak görmüyoruz. Kültürel birlikteliğimiz yüz yılardır devam ediyor. Şimdi siyasi ve ekonomik birliğimizde kurulacak. Bundan eminiz.” şeklinde konuştu. Kosova’da yatırım yapmak için önemli sebeplerin bulunduğunu, ülkelerinde Türk yatırımcı görmekten de mutluluk duyacaklarını belirten Gilan Belediye Başkanı Çemal Mustafa ise şunları söyledi: “Türkiye ile kültürel ve geleneksel bağlılıklarımız var, bunları artık ekonomik birlikteliğe dönüştürmeliyiz. Kosova’nın sanayiye ihtiyacı vardır. Çünkü işsizlik var. Ülkemizde her gün yabancı yatırımlar gelmesi konuşuluyor. İşgücümüz fazla olmasına karşın ülkemizde vergi oranları çok azdır. Avrupa Birliği’ne en yakın ülkeyiz. Dolayısıyla, Kosova özel bir bölgededir. Birlikte önümüzdeki yıllarda aktif olarak ticari işbirliği sağladığımızda hem Türkiye hem de Kosova için faydalı olacaktır. Bu tür iş gezilerini önemsiyoruz. Türkiye’den Denizli’den kardeş belediyeler olmak istiyoruz. Bizler aynı kültürü aynı örf ve adetleri paylaşan kardeş ülkeleriz. Bu kardeşlik çok önemli. Daha sıkı bağların oluşmasını hedefliyoruz” dedi. Konuşmaların ardından DTO Yönetim Kurulu Başkanı Özer ve Meclis Başkanı Gökçe, Kosova heyetine çeşitli hediyeler verdi. Kosova heyeti de ülkelerine ait hediyeleri, Özer ve Gökçe’ye takdim etti. Denizli Emniyet Müdürü’nden Odamıza Ziyaret Denizli Emniyet Müdürü Atilla Çınar, Denizli Ticaret Odası Başkanı’na ve yönetim kurulu üyelerine ziyarette bulundu. Denizli Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Necdet Özer ve Yönetim Kurulu Üyeleri Mehmet Fatih Koçer, Abdullah Yağcı, Salih Sarıkaya, Habip Yıldız, Ramazan Çelikkol, Murat Çetintaş, Mustafa Kurtulmuş Sarıkaya, Ali Önal ziyarette hazır bulundu. Denizli Ticaret Odası Başkanı Necdet Özer, İl Emniyet Müdürü Çınar’a odanın yapısı ve çalışmaları hakkında bilgiler vererek “Üretim ve ticaret için huzurlu ve güvenilir bir ortam kaçınılmaz bir gerçektir. Faydalı ve yararımıza olan her işte olduğu gibi bu konuda da emniyetle işbirliğimizi sürdüreceğiz. İlimizin ekonomik ve sosyal yapısı gereği bu tür birlikteliklerden Denizli mutlaka bir şeyler kazanacaktır. Kurumlar arasındaki birlikte- liğimizi her zaman devam ettireceğiz. Odamıza yapılan bu ziyaret için ve ilimizde sağlamış olduğunuz huzurlu ve güvenli bir ortam için Emniyet müdürüne ve Emniyet teşkilatına teşekkür ediyorum” diye konuştu. Denizli Ticaret Odasının çalışmalarını yakından takip ettiğini ve başarılı bulduğunu kaydeden Emniyet Müdürü Çınar “Denizli’nin ekonomisini canlı tutabilmek açısından Denizli Ticaret Odasının yaptığı çalışmaları görüyoruz ve sürekliliğinin devam etmesini temenni ediyoruz. Ekonominin canlı kalması sağlanarak insanlara istihdam oluşuyor. Böylelikle de ilimizde işlenen suç unsurları o derecede azalıyor. Huzur ve güven ortamında yatırım yapılır. Bizlerde o ortamı sağlıyoruz. Denizli güvenli bir kenttir. Tabi bunda kurum ve kuruluşlar arasındaki birlikteliğin büyük etkisi vardır” dedi. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Müsteşarı’dan DTO’ya ziyaret Ziraat Bankası Bölge Başkanı’ndan Odamıza iade-i ziyaret Denizli Verimliliği Arttırma Projesi (VAP) kapsamında düzenlenen “Mermer ve Doğaltaş Sektöründe Verimlilik Sorunları, Çözüm Yaklaşımları” konulu panele katılmak üzere Denizli’ye gelen Müsteşar Ali Boğa, Denizli Ticaret Odası Başkanı Necdet Özer’i makamında ziyaret etti. Ziyarette, Denizli Ticaret Odası Başkanı Necdet Özer, şu anda Denizli’de hem kur ve hem de iplikle ilgili sıkıntıların olduğunu ifade ederek, “Döviz kurlarındaki düşüklük nedeniyle ihracatçılarımız çok büyük zorluklarla karşılaşmaktadır. Döviz kurları ve faiz oranları, her ne kadar piyasa şartlarına göre pozisyon alsa da, aslında ekonominin rekabet gücünü destekleyecek gerçekçi düzeyde olmalıdır. Dalgalı kur ile sıkıntıya düşen ihracatçılar için doları, 1.50-1.55 TL seviyelerinde tutmanın yolları aranmalıdır. Ayrıca dış menşeli iplik firmalarının Denizlili tekstilcilerle anlaşma yapmasına rağmen iplikteki artışı öne sürerek tek taraflı anlaşmayı fesih ediyor veya an- Denizli İşitme Engelliler Spor Kulübü'nden DTO’ ya Ziyaret Denizli İşitme Engelliler Spor Kulübü Başkanı ve sporcuları Denizli Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Necdet Özer’i makamında ziyaret etti. Denizli İşitme Engelliler Spor Kulübü yöneticilerinin ve sporcularının katıldığı ziyarette konuşan Kulüp Başkanı Sevil Güngör kulüplerinde birçok ba- Ziraat Bankası Denizli Bölge Başkanı Süleyman Yalçın ve Denizli Şube Müdürü M. Nazmi Özkan, Denizli Ticaret Odası Başkanı Necdet Özer’e iade-i ziyaret yaptı. Başkanlık makamında gerçekleşen ziyarette, Ziraat Bankası ile Denizli Ticaret Odası’nın yaptığı anlaşmalar, önümüzdeki dönemlerde gerçekleştirilecek işbirlikleri üzerinde duruldu. Özellikle kamu bankalarının reel sektöre katkısının çok büyük ol- duğunu ifade eden Başkan Özer, yatırımın ve üretimin desteklenmesinde önemli misyon üstlenen Ziraat Bankası ile çalışmaya devam etmek istediklerini ifade etti. Bankalarının çalışmaları hakkında bilgiler veren Bölge Müdürü Yalçın ise Denizli Ticaret Odası’nın, Denizli ticari hayatına yön veren bir kuruluş olduğunu, Ticaret Odası ile yeni projelere imza atmaktan mutluluk duyacaklarını ifade etti. laşmaya rağmen fiyat farkı istiyor. Son zamanlarda dış iplik satıcılarının ticaret ahlakı dışında sergiledikleri bu tutum nedeniyle Denizli’deki tekstil fabrikaları da aldıkları siparişleri yerine getirirken zararına mal üreterek mağdur olmaktadırlar. Bunların çözüme kavuşturulmasını beklemekteyiz.” dedi. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Müsteşarı Ali Boğa, her iki konuyla ilgili çalışma yürüttüklerini ifade etti. şarılı sporcunun önemli başarılara imza attıklarını söyledi. Engelli sporcuları elde ettikleri başarılar dolayısıyla tebrik eden Başkan Özer, genç sporcuların gelecekleri için ellerinden gelen yardımı yapacaklarını söyledi. DTO HABER DENİZLİ TİCARET ODASI 9 ayda ihracat %37,24 oranında arttı 1 Ocak Ülkeler bazında gerçekleştirilen ihracat rakamlarının Ocak–Eylül döneminde ilk 10 ülkeye göre dağılımı aşağıdaki gibidir: 2010 – 30 Eylül 2010 tarihleri arasında Denizli İhracatçılar Birliği (DENİB) tarafından kayda alınan ihracat rakamı geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 37,24 oranında artarak, 990 milyon 578 bin 821 dolar olarak gerçekleşti. Eylül 2010 içerisinde kayda alınan tekstil ve konfeksiyon ihracat ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4.19 artarak, 112 milyon 208 bin 747 dolar oldu. Ocak–Eylül 2009 / 2010 döneminde tekstil ve konfeksiyon ihracatının üç ana kalemini oluştu- ran mamullerden bornoz-sabahlık ihracatında yüzde 4,1’lik, havlu ihracatında yüzde 17,1’lik, çarşaf-nevresim ihracatında ise yüzde 9,8’lik bir artış meydana geldi. Bu üç kalemin toplam ihracat içindeki payı yüzde 55,24’tür. 2010 yılında 27 Avrupa Birliği ülkesine yapılan ihracat, geçen yılın Ocak-Eylül dönemine göre yaklaşık yüzde 29,31 artarak 736 milyon 794 bin 403 dolar olarak gerçekleşti. Bu rakam toplam ihracatın yaklaşık yüzde 74.38’ini oluşturuyor. Ocak–Eylül 2009/2010 dönemi karşılaştırmasında, toplam 130 ülkeye ait ihracat kayıt rakamları incelendiğinde; ilk üç sırayı alan ülkelerden Almanya’ya yönelik ihracatta yüzde 27,7’lik, İtalya’ya yapılan ihracatta yüzde 52,1’lik, İngiltere’ye yapılan ihracatta da yüzde 20,5’lik bir artış meydana geldiği görülüyor. İhracata devlet desteği arttı Para - Kredi ve Koordinasyon Kurulu'nun (PKKK), “İhracatta Devlet Yardımları Kapsamında Araştırma-Geliştirme (Ar-Ge) Yardımının Uygulanmasına İlişkin Tebliğ”de yaptığı değişiklik, 23 Eylül 2010 tarih ve 27708 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. İhracatta devlet yardımları kapsamında verilen ''eğitim ve danışmanlık yardımı''nın uygulanmasına ilişkin tebliğ yürürlükten kaldırılırken, bu destek, ''uluslararası rekabetçiliğin geliştirilmesinin desteklenmesi'' olarak yeniden düzenlendi. Ar-Ge desteğinde değişiklik yapan tebliğ, sanayi kuruluşlarının Ar-Ge projelerine sermaye desteği sağlanması ile kuruluşlarca yürütülen “Stratejik Odak Konuları Projeleri”ne ilişkin giderlerin hibe olarak Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu'ndan (DFİF) karşılanmasını amaçlıyor. Ar-Ge desteğinin uygulamasında Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) devre dışı bırakılırken, Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı (TTGV), tek uygulamacı kuruluş olarak belirlendi. Tebliğ uyarınca, Türkiye'de sınai ve/veya ticari faaliyette bulunan veya yazılım sektöründe faaliyet gösteren şirketler ile ihracatçı birlikleri, il ticaret ve sanayi/sanayi odaları, organize sanayi bölgeleri (OSB), endüstri bölgeleri, sektörel üretici dernekleri, sektörel dış ticaret şirketleri (SDŞ) veya imalatçıların kurduğu dernek-birlik veya kooperatifler, uluslararası rekabetçiliğin geliştirilmesine ilişkin desteklerden yararlanacak. Eğitimcilerin düzenleyeceği eğitim konuları tebliğde belirtilirken, tebliğde yer almayan ancak DTM'nin uygun göreceği diğer konulardaki eğitim faaliyetleri de desteklenebilecek. Şirketlerin, bu tebliğ kapsamında eğitimcilerden alacağı program bazında belirlenecek süreyi geçmeyen yurtiçi eğitimlere ilişkin giderlerinin, yıllık toplam 20 bin dolarını aşmamak üzere yüzde 70'i desteklenecek. Tebliğ ile eğitim-danışmanlık desteği kapsamında verilecek yıllık desteğin tutarı 25 bin dolardan 20 bin dolara düşürülürken, 6 aylık program süresi konusunda esneklik getirilmiş oldu. İşbirliği Kuruluşlarına Ayrıcalık İşbirliği kuruluşları, tebliğde belirtilen sınırlamalara tabi olmaksızın, İGEME koordinasyonunda proje bazlı eğitim ve/veya danışmanlık programı/programları düzenleyebilecek. Bu kapsamda düzenlenen eğitim ve/veya danışmanlık programları çerçevesinde verilen eğitim, danışmanlık faaliyet giderleri ile program organizasyonuna yönelik faaliyet giderlerinin en fazla yüzde 75'i, proje bazında 400 bin dolara kadar olan bölümü karşılanacak. İşbirliği kuruluşu tarafından verilen eğitim ve/veya danışmanlık programına/programla- rına katılan aynı değer zincirinde yer alan, birbiriyle ticari ilişki ve coğrafi yakınlık içinde olan şirketlerin uluslararası rekabet amacıyla birlikte düzenledikleri faaliyetlerin kümelenme anlayışı temelinde planlanması, organizasyonu ile koordine edilmesine yönelik hazırlanan projelerde görevlendirilen en fazla 2 uzman personelin istihdam giderlerinin en fazla yüzde 75'i desteklenecek. Bu projelerde istihdam edilen uzman personelin her biri için proje süresince ve toplamda 3 yılı aşmamak üzere, ilgili işbirliği kuruluşunun emsal personeli brüt ücreti tutarı kadar destek verilecek. Eğitim ve/veya danışmanlık programına/ programlarına katılan şirketlere yönelik olarak işbirliği kuruluşunca, İGEME koordinasyonunda proje bazlı yurtdışı pazarlama programları (ortak pazar araştırmaları, pazar ziyaretleri, küme tanıtım faaliyetleri, ticaret heyetleri, yurt dışı fuar ziyaretleri, eşleştirme vb organizasyonlar) veya yurtdışındaki alıcı firmaların Türkiye'den alım yapmaları için proje bazlı alım heyeti programları düzenlenebilecek. İşbirliği kuruluşunca bu kapsamda düzenlenen 5 yurtdışı pazarlama programları için, her bir program bazında 150 bin dolara kadar, 10'a kadar yurtdışındaki alıcı firmaların Türkiye'den alım yapmaları amacıyla düzenlenen alım heyeti programları için ise her bir program bazında 100 bin dolara kadar, ulaşım, konaklama, tanıtım gibi belirlenen giderlerin en fazla yüzde 75'i karşılanacak. Düzenlenen proje bazlı eğitim ve/veya danışmanlık, yurt dışı pazarlama veya alım heyeti programları giderleri ile istihdam giderlerine ilişkin proje başvuruları İGEME'ye yapılacak. Bu projelerden, Proje Değerlendirme Komisyonu'nca uygun görülenler İGEME tarafından DTM'nin onayına sunulacak. Tebliğin, Bölge Planlarında belirlenen öncelikler çerçevesinde ve kalkınma ajansları çalışmaları neticesinde tespit edilen kümelere uygulanmasını teminen kalkınma ajansları ile işbirliği yapılacak. Proje Bazlı Bireysel Danışmanlık Hizmeti Alma İmkanı Eğitim ve/veya danışmanlık programına/ programlarına ve yurt dışı pazarlama veya alım heyeti programına/ programlarına katılan şirketler, DTM'ce uygun görülen konularda proje bazlı bireysel danışmanlık hizmeti alabilecek. Bu madde kapsamında, şirketlerin yıllık 50 bin dolara kadar 3 yıl alacakları danışmanlık hizmetlerine ilişkin giderlerin yüzde 70'i karşılanacak. Proje bazlı bireysel danışmanlık programları başvuruları İGEME tarafından sonuçlandırılacak. ''Türk Ürünlerinin Yurt Dışında Markalaşması ve Türk Malı İmajının Yerleştirilmesine Yönelik Faaliyetlerin Desteklenmesi Hakkında Tebliğ'' çerçevesinde destek kapsamına alınmış olan şirketler (harcama yetkisi alanlar dahil) bu tebliğ hükümlerinden yararlanamayacak. Tebliğ kapsamında yer alan desteklerden yararlanan şirketler ve işbirliği kuruluşları, diğer kamu kurum ve kuruluşlarınca verilen aynı mahiyetteki desteklerden yararlanamayacak. Tebliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce yapılan eğitimcilerin yetkilendirilmesi ve destek başvurularının sonuçlandırılmasında lehte olması kaydıyla, bu tebliğ hükümleri uygulanacak. Yürürlükten kaldırılan Eğitim ve Danışmanlık Yardımı Hakkında Tebliğ kapsamında yetkilendirilen eğitimcilerin statüsü, yetkilendirme tarihinden itibaren 2 yıl devam edecek. Kaldırılan tebliğ kapsamında başlatılan ve tamamlanmamış özel eğitim programları konusunda yeni tebliğin lehte olan hükümleri uygulanacak. Tebliğleri DTM yürütecek. KASIM 2010 ● 3 Dış menşeli iplikçiler Denizli tekstilcisini zora sokuyor NecdetÖzer Denizli Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Değerli üyelerimiz, Bu sayımızda dış menşeli iplikçilerin, Denizli'mizi nasıl sıkıntıya soktuğunu ve geçtiğimiz ay Sayın Valimiz Yavuz Erkmen ile birlikte katıldığımız Estonya ve Finlandiya gezilerinden edindiğimiz izlenimleri, sizlere aktarmak istiyorum. Dünya pamuk piyasasındaki artışı fırsat bilen dış menşeli iplikçiler, Denizlili tekstilcilerimizle anlaşma yapmalarına rağmen iplikteki artışı öne sürerek tek taraflı anlaşmayı fesih ediyor veya anlaşmaya rağmen fiyat farkı istiyor. Dış iplik satıcılarının ticaret ahlakı dışında sergiledikleri bu tutum nedeniyle Denizli’deki tekstil fabrikaları da aldıkları siparişleri yerine getirirken zararına üreterek mağdur olmaktadırlar. Dış ülkelerden Denizli’ye pamuk ipliği ve tekstil ürünleri pazarlanmaktadır. Bu şirketlerle alım-satım akitleri, sözleşme yada akreditiflerle yapılmaktadır. Ancak son günlerde pamuk ipliğindeki anormal fiyat artışlarından dolayı bu şirketler sanayicimiz tarafından satın alınan pamuk ipliklerini bazı tekstil ürünlerini yüklememekte, taahhütlerini yerine getirmemektedirler. Taahhütlerini yerine getirmeyen firmalara karşın Denizlili tekstilcilerimiz ihracat taahhütlerini yerine getirmek için pahalı iplik alıp, büyük zarara uğramaktadırlar. Söz konusu yabancı şirketlerin Türkiye’de bir adresi ve mal varlığı olmadığından hukuki girişimlerden de sonuç alınamamakta, bu şirketler Denizlili sanayicimize şirket ismi değiştirerek mal satmaya devam etmektedirler. Dış ticaret müsteşarlığı başta olmak üzere ilgili makamlar söz konusu şirketleri tespit ederek bu kişi ve kuruluşların iplik pazarlamasına engel olmalıdırlar. Konsolosluklardan uygunlukları alınan kişi ve şirketlere Türkiye’de ürün satmalarına izin verilmelidir. Bu anlamda ilimiz sanayicisini ve ihracatçısını zarara uğratmaya ve zora sokmaya hiç kimsenin hakkı yoktur. Denizli Ticaret Odası olarak siz değerli üyelerimiz adına bu konunun Bakanlıklarda, Dış Ticaret Müsteşarlığı’nda ve TOBB bünyesinde takipçisi olacağımızı bilmenizi isterim. Estonya ve Finlandiya yeni pazar olabilir Malum olduğu üzere Denizli, yoğun olarak Avrupa Birliği ülkeleri ve Amerika Birleşik Devletleri’ne ihracat gerçekleştirmektedir. Geçtiğimiz ay Sayın Valimiz Yavuz Erkmen başkanlığında 20 kişilik Denizli heyeti olarak gerçekleştirdiğimiz Estonya ve Finlandiya ülkelerinin ilimiz için yeni pazar olabileceğini gördük. Doğru pazar bulunduğu takdirde, en uzak ülkelere kaliteli ürünler satabilecek konumda olduğumuzu göz önünde bulundurmamız gerekiyor. Finlandiya’nın en ünlü alışveriş merkezlerinde Denizli’de üretilen tekstil ürünleri gördük. Her ne kadar doğrudan Denizli’den satılmış olmasa da, Denizli’de üretilen ev tekstilinin orada olduğunu görmek bizleri hem düşündürmüş, hem de sevindirmiştir. Her iki ülkede de Türk işadamlarına güven duyulduğunu, bizimle alışveriş yapmak istediklerini gördük. Bunları iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Netice olarak gördük ki, hem Estonya ve hem de Finlandiya, Denizli için yeni bir pazardır. Çok faydalı ve verimli geçtiğine inandığımız bu gezimiz sonrasında Denizlili girişimcilerimizin gerçekleştirecekleri ihracatla, bu ülkeler ile ticari işbirliklerinin kurulmasını ve pazar payımızın daha da artması temenni ediyoruz. İplikteki haksız fiyatların bir an önce sona ermesi ve yeni kazanç kapılarının oluşması temennisiyle, hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Avrupa İşletmeler Ağı, KOBİ’ler için Çin ve Güney Kore’de yeni kapılar açıyor A vrupa İşletmeler Ağı; Avrupalı KOBİ’lerin Çin ve Güney Kore gibi ilgi çekici pazarlara kolay ulaşabilmesi için, bu ülkelerde 15 iletişim noktası açıyor. Bu konu Antwerp’te düzenlenen Avrupa İşletmeler Ağı (EEN) 3. yıllık toplantısında duyuruldu. Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Antonio Tajani; Küresel krizin bir sonucu olarak, Avrupa Birliği ülkeleri dışında kalan şirketler arasındaki rekabetin daha ilgi çekici konuma geldiğini belirterek, “Bu sebeple KOBİ’ler daha etkin olabilmek için açık pazar ve fuar organizasyonlarına ihtiyaç duymaktadırlar. KOBİ’leri sınırları dışında ticaret yapmaya hazırlamak amacıyla İşletmeler Ağı, Çin’de ve daha sonra da Japonya’da olmak üzere yeni iletişim noktalarıyla beraber sınırlarını Asya’ya genişletiyor. 27’si AB ülkesi olmak üzere 47 ülkeden 589 partner organizasyonla Avrupa İşletmeler Ağı, KOBİ’leri başarı yolunda desteklemek amacıyla yenilikçi ve tek kanalla hareket eden bir kuruluştur.” dedi. Antonio Tajani, Avrupalı KOBİ’lerin büyüme eğilimi içindeler olduklarını ve iş kolları oluşturduklarını da ifade ederek, “Piyasaların globalleşmesi ile, KOBİ’lerin çoğu fi- kirlerini ve enerjilerini dış piyasalar ve Avrupa Birliği Ülkeleri ile ihracata yönlendirmişlerdir. KOBİ’ler için Çin ve Güney Kore gibi ticaret partnerleriyle büyük işbirliği fırsatları bulunmaktadır ve İşletmeler Ağı bu yolu zahmetsiz hale getirmektedir.” diye konuştu. Şu an Çin’de Guangzhou, Xiamen ve Hangzhou’da olmak üzere 10 partner organizasyonu bulunmakta ve Güney Kore’de de Seul şehrinde araştırma merkezini de içeren 5 kuruluş Avrupa İşletmeler Ağı ile işbirliği içinde hareket etmektedir. 44 DTO HABER ● KASIM 2010 DENİZLİ TİCARET ODASI 3. Meslek Komitesi Toplandı İnşaat yapımı ve diğer taahhüt faaliyetlerini kapsayan Denizli Ticaret Odası’nın 3. Meslek Komitesi üyeleri, yaptıkları inşaat sektörünü 2007 yılından itibaren değerlendirerek, sorunları ve çözüm önerilerini masaya yatırdı. Komite üyelerinin inşaat sektörüyle ile şunları dile getirdi: “Bazı sektörler diğer sektörlerle direkt bağlı değildir. İnşaat sektörü ise ülke ekonomisi ve diğer sektörlerle direkt bağlı olmakla birlikte zaman zaman lokomotif görevi görmektedir. 2007 yılına kadar Denizli’de inşaat müteahhitleri veya bu işle dolaylı ilgili olan seramik, hırdavat, elektrik, tesisat, ağaç işleri gibi sektörler altın çağını yaşamışlardır. Bu dönemlerde gerek kalifiye gerek kalifiye olmayan elemanların hiçbiri Denizli’de işsizlik sorunu yaşamamışladır. Ticaret sektörünün iyi olduğu günlerde başka sektörlerde para kazanan insanlarda inşaata yatırım yaparak iyi para kazanmışlardır. Her üretim dalında olduğu gibi arz-talep dengesi olduğu için Denizli’de inşaat sektörü iyi bir yere gelmiştir. Denizli’de inşaat kalitesi açısından Türkiye ortalamasının üzerinde olup ilk sıralarda yer aldığını söyleyebiliriz. 2008-2009 yıllarında dünyada özellikle Av- rupa ve Amerika’nın krize girmesiyle arka arkaya batan şirketlerin etkisiyle Denizli’nin lokomotif sektörü tekstil de büyük darbe almıştır. Bu durumda inşaat sektörünü destekleyen tekstil ve mermer işletmelerinde çalışan elemanların azalması hatta bir kısmının Denizli’den ayrılması inşaat sektörüne olumsuz etki yapmıştır. Daha önce yapımına başlanan lüks konutların satımının yapılamaması inşaat piyasasını durağan hale getirmiştir. Kira bedellerinin düşmesi konuta ve işyerlerine yatırımın vazgeçilmesine neden olmuştur. 2000’li yıllarda kârlı yatırım aracı olan inşaat yatırımı 2007’li yıllarda zarar eder duruma gelmiştir. Ekonominin gerilemesi ile inşaat sektörü ikinci darbeyi TOKİ’ler sayesinde almıştır. Çünkü TOKİ’ler yerel sektörden hiç hizmet almamış olup beton demir dışında seramik, tesisat, hırdavat gibi malzemelerin tamamını dışarından temin etmiştir. Bunun da Denizli esnafına hiçbir katkısı olmamıştır. TOKİ’lerde tip projelerin uygulanması ile Denizli’de çalışan mimar ve mühendislere Yüksel: Ahilik, standart uygulamalarını ve tüketici haklarını yüzyıllar önce başlatmıştır Denizli Milletvekili Plan ve Bütçe Komisyon Üyesi Mehmet Yüksel, Ahilik ve Kültür Haftası ile Esnaf Bayramı münasebetiyle açıklama yaptı. Kayseri, Kırşehir, Konya, Tokat ve Kütahya gibi Denizli’nin de Ahilik konusunda önemli birikimleri olduğunu, önemli kazanımları olduğunu söyleyen Milletvekili Mehmet Yüksel, “Ahi Evran vefatından önce 1300'lü yıllarda Konya'dan sonra Denizli'ye gelir ve Denizli'de Ahi Sinan debbağ yani dericiyi, Ahi Duman demirci ustasını Ahilik teşkilatı konusunda yetiştirir ve Denizli'den Ahilik teşkilatını kurduktan sonra ayrılır ve Denizli şu anda Ahi Sinan ve Ahi Duman iki hocasıyla Ahilik Haftası'nı bugüne kadar kutlayarak gelmiştir.” dedi. Dokumacılık, demircilik, bakırcılık, keçecilik, nalbantçılık gibi o günden bugüne kadar gelen ürünlerden, mesleklerden birinin debbağlık olduğunu söyleyen Milletvekili Yüksel, “Artık şu anda Denizli'de dericilik yapan, debbağlık yapan 2530 civarında dericimiz kalmıştır. Bunlar da şu anda yine Türkiye'de tektirler, yaptıkları üretim sebebiyle tektirler. Onlar sadece ayakkabı, kösele derisi üretmektedirler ve şu anda, bu anlamda, ayakkabı, kösele, deri üretiminde Türkiye'nin yüzde 70-80 ihtiyacını bu bahsettiğim 25-30 tane esnafımız karşılamaktadır. Dolayısıyla, bu mesleğin devamı bizim için çok önemlidir. Bu anlamda, Denizli'de Deri Organize Sanayi kurulmuştur ve dericilerimiz yıl sonuna kadar bu Deri Organize Sanayisine taşınacaklardır ama onların içinde bulundukları ekonomik şartlar sebebiyle taşınma noktasında da Sanayi ve Ticaret Bakanlığımızdan KOSGEB vasıtasıyla hibe destekler beklenmektedir.” diye konuştu. Biz, Denizli'mizde yine Ahilik konusunda yıllar önce bir caddeye, Ahi Sinan Caddesi ismini verdik. Denizli Ticaret Odası tarafından yaptırılan okula ‘Ahi Sinan İlköğretim Okulu’ adını vererek, ilköğretime giden öğrencilerimizin daha o yaştan itibaren Ahiliğin ne olduğunu bilmeleri amacıyla okulumuza bu ismi verdik. Daha sonra yine iş hanlarımıza ‘Ahi Sinan’ isimleri verildi. Ahiliğin yaşatılması, konusunda halen büyük gayretler sarf edilmektedir.” Aslında hem tüketici haklarının hem de standart uygulamalarını yüzyıllar önce Ahilik teşkilatı ile varolmaya başladığını dile getiren Yüksel, “Bizim değerlerimize sahip çıkıp, elbirliğiyle, iktidarıyla muhalefetiyle, sivil toplum örgütleriyle, bizi biz yapan bu değerlerin ne olduğunu anlayıp mutlaka gelecek nesillerimize aktarılması gerekmektedir. Bu anlamda, Sanayi ve Ticaret Bakanlığımıza, Kültür ve Turizm Bakanlığımıza, illerde yapılan etkinliklerin daha canlı, daha görkemli olması noktasında önemli görevler düşmektedir.” deklinde konuştu. Yüksel, tüketici haklarıyla ve standartlarla ilgili olarak ilk kanunun, 1502 yılında II. Bayezid zamanında çıkan yasada yer aldığını, bu kanunun bazı maddelerinin şunlar olduğunu şöyledi: “Ve mahkeme kararıyla yiyecek ve içecek ve giyecek ve hubûbât ki; çarşıda ve pazarda vardır, gözedilüb her meslek sahibi teftiş oluna. Eğer terazide ve kilede ve arşunda eksük bulunursa, muhtesib (belediye başkanı) haklarından gele. Ekmekçiler, standart olarak alınan ekmeği narh üzerine pâk eyleyeler, eksik ve çiğ olmaya. Ekmek içinde kara bulunursa ve çiğ olursa, tabanına let oluna; eksük olursa tahta külâh uralar veyahud para ile cezalandırıla.” Ayrıca yine, karaborsayı önlemek anlamında o dönemde çıkan yasada şunlar denilmektedir: “Ve her ekmekçinin elinde iki aylık, en az bir aylık un buluna. Tâ ki, aniden bazara un gelmeyüb Müslümanlara darlık göstermeyeler. Eğer muhâlefet edecek olurlarsa, cezalandırıla. Eyle olıcak ekmek gâyet eyü ve arı olmak gerekdir.” de hiçbir iş imkanı sağlamamıştır. Günümüzde şu veya bu şekilde 2008-2009 yıllarına göre nispeten bir hareketlenme gözükse de inşaat sektörü hiçbir zaman eski ivmesini yakalayamamıştır. Son günlerde konut talebi, daha çok şehir merkezinde küçük metrekareli veya daha ucuz konutlara olmaktadır. Tabiî ki inşaat sektörü denildiğinde sadece konut akla gelmemeli, fakat görünen o ki Denizli’de belediye yatırımları dışından farklı yatırım dalları pek yoktur. Eskiden sanayi yatırımı epey hızlı iken bugünlerde onun da konut sektöründen daha iyi olduğunu söyleyemeyiz. Çünkü başta söylediğimiz gibi arz-talep dengesi ne kadar farklı yatırım dalları gelişir, halkın ekonomik seviyesi yükselir, nüfus artarsa o ölçüde inşaat sektörünün canlanmasının lehine olur.” TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ 2010 YILI FUAR TAKVİMİ DTO HABER DENİZLİ TİCARET ODASI KASIM 2010 ● 55 K Belgesi sahipleri dikkat! Karayolu Taşıma Yönetmeliği gereğince K Yetki Belgesi sahiplerinin; Yetki belgesi alındıktan sonra taşıt belgelerinde kayıtlı taşıtlarının kazaya uğraması, yanması, müsadere edilmesi, hurdaya ayrılması veya başka bir mücbir sebepten dolayı iş göremez duruma gelmesi halinde, bu durumu değişikliğin meydana geldiği tarihten itibaren 60 gün içinde bildirmeleri, Karayolu Taşıma Yönetmeliği’deki asgari kapasitenin altına düşülmesi halinde ise; kapasite altına düşüldüğü tarihten itibaren, 90 gün içinde Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nde öngörülen asgari kapasiteyi tamamlayacak şekilde ilgili mevzuatın gerektirdiği iş ve işlemleri sonuçlandırarak yeterli sayıda/kapasitede taşıtı, taşıt belgelerine kayıt ettirmeleri gerekiyor. Ayrıca K Yetki Belgesi sahiplerinin, Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nde öngörülen asgari kapasitenin altına düşecek şekilde taşıt satışı yapmaları halinde bu hususu satış tarihinden itibaren 30 gün içinde bildirmeleri ve 60 gün içinde de Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nde öngörülen asgari kapasiteyi tamamlayacak şekilde ilgili mevzuatın gerektirdiği her türlü iş ve işlemleri sonuçlandırarak yeterli sayıda/kapasitede taşıtı, taşıt belgelerine kayıt ettirmeleri gerekiyor. Süresi içinde bildirimde bulunması gerektiği halde bildirimde bulunmayarak asgari kapasiteyi aynı bentte öngörülen 60 günlük süre içinde sağlamadığı tespit edilen yetki belgesi sahipleri için geçici durdurma işlemi tesis olunmadan yetki belgeleri Ulaştırma Bakanlığı tarafından doğrudan iptal edilecek. Belgesi sahiplerinin mevzuatın gerektirdiği işlemleri bildirim süreleri içinde sonuçlandırması mağdur olmamaları açısından önem arz ediyor. Bilindiği üzere K3 yetki belgesi sahipleri ile tüzel kişiliği haiz K1 yetki belgesi sahiplerinin, en az birer adet orta düzey yönetici türü mesleki yeterlilik belgesine sahip olmaları veya bu nitelikleri haiz kişi veya kişileri istihdam etmeleri şarttır. Yetki belgesi sahipleri ilk yetki belgesi aldıkları tarihten itibaren 6 ay içinde, mesleki yeterlilik ile ilgili yükümlülüklerini yerine getirmek ve faaliyetleri süresince muhafaza etmekle yükümlüdürler. Üst ve orta düzey mesleki yeterlilik belgelerinin düzenlenmesi işlemlerinin sonuçlandırılamaması nedeniyle Ulaştırma Bakanlığı tarafından ilgili yükümlülük 30/06/2010 tarihine kadar uzatılmıştı. Yükümlülüğün yürürlüğe girmesi sebebiyle ilgili belge sahiplerinde mesleki yeterlilik belgesi şartı aranıyor. Yeterlilk belgeleriyle ilgili ayrıntılı bilgi için Gazi Üniversitesi’nin ubgup.gazi.edu.tr adresine başvurulabilir. Diyarbakır’da Orta Doğu’nun kapıları aralanacak KGF, artık DTO binasında Ziraat Bankası Denizli Şubesi’nin zemin katında faaliyet gösteren Kredi Garanti Fonu (KGF) Denizli Şubesi, bundan böyle Denizli Ticaret Odası (DTO) hizmet binasının 4. katında hizmet verecek. Teminatı yetersiz kalan, her türlü ticari faaliyet içerisindeki Küçük ve Orta Boy İşletmelerin (KOBİ), krediye erişiminde teminat sağlayan KGF, hizmet kalitesini arttırmak için DTO’ya taşınıyor. Konuyla ilgili açıklama yapan Denizli Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Necdet Özer, KGF’nin bilinirliğini arttırmak ve KOBİ’lerin işlemlerinin hızlı bir şekilde yapılması amacıyla hizmet binasına KGF’yi dahil ettiklerini belirterek, “KGF, KOBİ’ler için sağladığı ke- faletle işletmelere destek vermekte, yatırımların ve işletmelerin finansmanında banka kredisi kullanmalarını mümkün hale getirmektedir. KGF, KOBİ’lere verdiği kefalet ve üstlendiği risk ile bu işletmelerin daha çok banka kredisi kullanabilmelerini sağlamakta, uzun vadeli ve uygun maliyetli kredilerden küçük işletmelerimizin de yararlanmasını mümkün hale getirmektedir. Bu sayede girişimcilik teşvik edilmekte, KOBİ'ler lehine ek bir kredilendirme oluşturularak ekonomik büyüme ve kalkınmaya katkı sağlanmaktadır. Biz de KGF’nin hizmet kalitesini daha da arttırmak amacıyla KGF Şubesi’ni Odamız hizmet binasına taşıyoruz.” dedi. Denizli Ticaret Odası’nın anlaşma sağladığı Tüm Fuarcılık Yapım A.Ş (TÜYAP) tarafından Diyarbakır’da 2-7 Kasım 2010 tarihlerinde Diyarbakır Ticaret Fuarı 2010 düzenlenecek. TÜYAP Diyarbakır Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilecek fuarda, Denizli Ticaret Odası üyelerine, yüzde 15 stant indirimi uygulanacak. 7- 10 Ekim 2010 tarihleri arasında Belediye 2010 ve İnşaat 2010 fuarlarına ev sahipliği yapan Diyarbakır’da, önemli bir fuar daha düzenlenecek. Diyarbakır Ticaret Fuarı 2010 Fuarı ile ticarete canlılık kazandırma, bölgenin ticari ve sosyo -ekonomik potansiyeline katkıda bulunma, bayilik ve distribütörlük olanaklarına zemin hazırlanması amaçlanıyor. Orta Doğu’nun fuar merkezi olmayı hedefleyen Diyarbakır’da, firmaların, potansiyel müşterilerle bir araya gelerek doğrudan bağlantı kurmaları, yerli-yabancı ortaklarla işbirliği yapılmasına olanak sağlayacak sıcak temaslarda bulunması amaçlanıyor. Kuzey Irak’a da açılacak kapı konumundaki Diyarbakır Ticaret Fuarı, alternatif pazar oluşturmada Denizli için ayrı bir önem taşıyor. 66 DTO HABER ● KASIM 2010 DENİZLİ TİCARET ODASI TEKNOLOJİ VE TİCARİ İŞBİRLİĞİ DUYURULARI TİCARİ İŞBİRLİKLERİ 1. 20101014011 - Masaj Masaları ve Sauna Masaj masaları, saunalar ve SPA ekipmanları tasarlayıp üreten ve aynı zamanda SPA merkezi olarak da çalışan Litvanyalı bir firma yeni patent aldıkları buluşları, üzeri kehribardan, yapısında kızılötesi ışınlar bulunduran masaj masası ve fizik tedavi için tasarlanmış sauna için Türk distribütörler aramaktadır. Firma ayrıca ortaklık kurabileceği partnerler aramaktadır. 2. 20101008030 - İnternet Yardımları ve Bilgi Teknolojileri Araçları Berlin' de bulunan bir Alman firma zor durumdaki gençlere yardımcı olabilecek online bir araç geliştirdiler. Gençlere uzmanlardan ve onlara yardımcı olabilecek diğer derneklerden sağlanacak bilgi desteği ve yardım verebilecek bir mail hizmeti öneriyorlar. Avrupa ve Türkiye'de fikir alışverişi yapabilmek adına (ortaklık) benzer bir proje arıyorlar. Firma ayrıca bu şekilde hizmet verebilecek diğer Bilgi teknolojileri araçları hakkında da bilgi edinmek istiyor. 3. 20101007034 - Bilgi İşlem ve Tüketici Elektroniği Bir İskoç KOBİ tek kaynaktan ürün geliştirme, küresel kaynak ve proje yönetimi konularında firmalara Bilgi İşlem ve tüketici elektroniği sektöründe hizmet vermeyi önermektedir. Tasarım, geliştirme, test etme, kalitelendirme ve pazar bazında yeni ürün geliştirme konularında yardım talep eden profesyonel firmalara taşeronluk hizmeti öneriyorlar. 4. 20101006049 - Şarap ve Meze İthalatçısı Şarap ve meze ( meyve suları, pişirme yağları, kekler, pastalar ve sirke) ithal eden bir İrlandalı firma yeni tedarikçiler aramaktadır. Firma İrlanda ve Kuzey İrlanda'daki (Birleşik Krallık) müşterilerine servis dağıtım hizmeti önermektedir. 5. 20101006034 - Et Üreticisi 1989'da kurulan bir Sırp firması et üretimi ve işlemesi üzerinde çalışmaktadır. Bu firma bazı Avrupa ülkelerinde ürünlerini satabilecek ve ham madde konusunda potansiyel tedarikçileri olabilecek firmalar aramaktadırlar. 6. 20101005006 – Alüminyum ve Zirkonyum Bir Alman firması yüksek kalitede (%99,99) alüminyum (Al2O3) ve zirkonyum (ZrO2) araştırma, geliştirme ve üretiminde uzmanlaşmıştır. Firma Çin'in en büyük alüminyum ve zirkonyum üretici firmasının Avrupa Satış Ofisi'dir. Firma ürünleri için ticari aracılar aramakta ve firmanın bir kısmını / tamamını satmayı ya da ortaklık kurmayı önermektedir. 7. 20101001040 – Yüksek Kalite, EL Yapımı Lüks Perde Aksesuarları Üretimi Sipariş üzerine yüksek kalite, el yapımı lüks perde aksesuarları (korniş vb) üreten bir İngiliz firması Uluslar arası pazarlardaki iç mimarlara ürünleri dağıtacak Türk ticari aracılar aramaktadır. Firma uzun yıllar Uluslar arası otel, kamu binaları, saraylar, köşkler vs yapımlarında iç mimarlara yardımcı olmuştur. 8. 20101005052 – Endüstriyel Metal Sektörü 45 yıldan uzun bir süredir endüstriyel metal sektöründe hizmet veren bir İspanyol firma taşeronluk hizmeti aramaktadır. Havacılık mühendisliği, tarım, tıbbiye, enerji, deniz konularında üretim, kaynak, montaj üzerine uzmanlaşmıştır. Firma ortak girişim/yatırım, birleşme ya da karşılıklı üretim yapabileceği Türk firmalar aramaktadır. 9. 20101005032 – Tahta Pencere Üretimi Slovak bir firma tahta pencereler üretmektedir. Doğrama, marangozluk endüstrisini farklı boyutlarında kullanmak üzere tek parça tahta bloklar üretmektedir. Firma distribütör aramakta, aynı zamanda taşeronluk işi yapacak Türk firmalar aramaktadır. 10. 20101005031- Yüksek Kalitede PVC Duvar Panelleri Üretimi Açık ve kapalı alanlarda kullanılmak üzere yüksek kalitede PVC duvar panelleri üreten bir Rumen firma uzun süre çalışmak üzere Türk ortak ve distribütörler aramaktadır. 11. 20101001028 – ISO Standartlarının Uygulanması ve Yazılım Geliştirme Sırp firması, işletme ve yönetim danışmanlıkları aktiviteleri, yazılım geliştirme ve uygulama alanlarında çalışmaktadır. Firma sektöründe ISO standartlarının uygulanması ve yazılım üretilmesinde yardımcı olabilecek ortaklar, acenteler ve distribütörler aramaktadır. 12. 20101001027 – Hidro Mühendislik ve Tekstil Ürünlerinin Eskitilmesi ve Yıkanması Tekstil kimyasalları ile uğraşan bir Sırp firması franchise vermek üzere ortaklar ve ticari aracılar aramaktadır. Firma hidro mühendislik, tekstil ürünlerinin eskitme ve yıkama evrelerinde faaliyet göstermektedir. Aynı zamanda müşterilerine hidro-sistemlerinin bakımı ve danışmanlık konusunda da hizmet vermektedirler. 13. 20101001025 – Bay ve Bayan Kıyafetlerinin Üretimi Bu Sırp firması bay ve bayan kıyafetleri üretmektedir. Firmanın tamamı ya da bir kısmı ( yapılacak ortaklık anlaşmasına göre şekillenecektir) satılmak istenmektedir. Ayrıca firma yurtdışında bulunan potansiyel ortaklara da dış kaynak kullanımı teklif etmektedirler. 14. 20101001011 – Sigara Üreticisi Askeri Savunma Sistemleri, İnşaat Makineleri ve Standart Otomotiv Endüstrisi. Avantajları: Boş Alandan Kazanç, Görüş Netliği, Pasif Güvenlik ve Yeni İnovasyon Opsiyonu. Lisans anlaşması ya da teknik işbirliği kapsamında anlaşmalar aranmaktadır. 2. Sırt Ağrısını Önleyen Bir Cihaz (Ref: 10 ES 27F3 3IBC ) İspanyol bir firma, sırt ağrısı ve ilgili diğer problemlere sebep olabilecek oturma pozisyonlarını düzeltip engellemek için dizayn edilmiş bir cihaz geliştirmişlerdir. Lisans sözleşmesi ya da teknolojik işbirliği kapsamında, medikal/ sağlık ve fizik tedavi sektörlerinden ortaklar aranmaktadır. Bir İspanyol sigara üreticisi, distribütör ortaklar aramaktadır. Firmanın sigara yapımında kullandıkları garantili doğal ürünleri, üretim sırasındaki tam kontrol, çevreye gösterilen önem firmayı potansiyel bir ortak yapmaktadır. 15. 20100930039 – Köpük Kesme Makinası Üreticisi Sektörde 25 yıldan fazla deneyimi olan bir Fransız köpük kesme makinası (kaplama ve geri dönüşüm makinaları) üretici firması yabancı müşterileri ile iletişim halinde kalabilmek ve satış yapabilmek için Türk ticaret ortakları arıyor. Üretilen makineler pek çok sektör dalında kullanılabilir. 16. 20100930045 – Taze Gıda Dağıtımı Taze gıda dağıtımında uzmanlaşmış bir Fransız firması Avrupa'da satış yapmak isteyen kümes hayvanı üreticileri ve balıkçılık firmaları arıyor. 17. 20100930033 – Konaklama Hizmetleri 2006 yılında kurulmuş bir Sırp firması (Otel) Türkiye'de kendi konaklama hizmetlerini sağlayacak turizm acenteleri veya mümessillikler arıyor. Firma ayrıca ortak yatırım ve birleşme ya da hisse takasını da yapmak istemektedir. 18. 20100930021 – İnovatif Fren Sistemleri Bir İtalyan firması trenler, tramvaylar, metrolar, otobüsler, kamyonlar vb. için inovatif organik fren takozu ve fren balataları üretmekte ve distribütörler aramaktadır. 19. 20100929016 – Kapı ve Pencere Sistemleri Sırbistan'daki bir firma 1992 yılından bu yana marangozluk sektöründe uzmanlaşmıştır. Firma kapı ve pencere çerçeveleri üretmekte ve aynı zamanda projeler geliştirerek müşterilerine proje danışmanlığı da yapmaktadırlar. Firma tamamını Ya da belli oranda hissesini satmak istemektedir.. 20. 20100503039 - Meyve İşlenmesi ve Hazırlanması için Ekipman ve Makine Sırp firması 1991 yılında, Meyve işlenmesi ve hazırlanması için teknolojik ekipman ve makine işleri için kuruldu. Bu firma malzeme yatırımı, üretim prosesi için ihtiyaç duyulan malzemeler için ortak girişim partnerleri, taşeronluk işleri ve ticari aracılar (distribütör) ve yeni pazarlara lojistik desteği aramaktadır. 21. 20100512023 - Elektrik Güç Projelerinin Montajı ve İşletmeye Sunulması Bulgar firması, güç/elektrik mühendisliği, elektrik güç projelerinin montajı ve işletmeye sunulması, ayrıca elektrik ürünlerinin, cihazlarının ve ekipmanlarının ticaretini yapmaktadır. Firma hizmetlerini, ticari aracı ve alt yüklenici olarak önermektedir. 22. 20100825005 – Otomotiv Diyagnostik Ekipmanlarının Üretimi Yunan firması, yüksek özellikli otomotiv diyagnostik ekipmanlarının üretimi ve geliştirilmesine dahil olmuştur. Firma ticari ve teknolojik anlaşmalar yapmak istemektedir. Firma distribütör/ithalatçı aramakta ve know-how, altyüklenici servislerini önermektedir. 23. 20100421019 - Metal ve PVC Profillerinin Üretimi Makedon firması, farklı modellerde panjurlar, lambri ve perde rayları (ayrıca bunların ek parçaları) için her çeşit metal ve PVC profillerin üretimini yapmaktadır. Bu firma ortak girişim için partner aramaktadır. Makedon firması Yunan ortağı ile birlikte bu konuda tecrübelidir. Firma ayrıca, Balkanlar bölgesinden firmalar ile taşeronluk anlaşmaları ile ilgilenmektedir. 24. 20100427031 - Kazan Üretimi ve Patentli Modüler Troley Bina İskelesi Sistemi Fransız firması, kazan imalatı yapmaktadır. Ayrıca çelik ve alüminyumdan yapılmış patentli modüler troley bina iskelesi sistemi geliştirmiştir. Bu ürününün üretimi ve dağıtımı için partnerler aramaktadır. Potansiyel partnerleri ile taşeronluk ve lisans anlaşmaları da yapmak istemektedir. TEKNOLOJİ DUYURULARI 1. Otomotiv Uygulamaları için Elektronik Kontrollü Sürüş Teknolojisi (Ref: 10 CH 84FB 3IMN ) İsveçte bir şirket SIL 3 sertifikalı, direksiyon ve frenleme elektronik kontrollü sürüş sistemi ve ulaşım endüstrisinde güvenlik uygulamaları için uzmanlık sunmaktadır. Uygulama alanları: Belediye Araçları, Tarım Araçları, Konteynır ve 3. Toplu Taşıma Araçları için Akıllı Mobil Dijital Radyo Terminali (Ref: 10 BE 0213 3IU0) Belçikalı bir firma, nakliyat şirketleri için araçlar ve nakliyatlar arası ses ve veri iletişimine olanak sağlayan terminaller geliştirmiştir. Bu haberleşme çözümü, kurulumu kolay olup müşteri ihtiyaçlarına göre özel uygulamalarla tamamlanabilir. Firma, arz edilen bu çözümü uygulamaya istekli ve/veya belirli toplu ulaşım pazarları için yazılım geliştirme ve entegrasyonu yapabilecek ortaklar aramaktadır. 4. Nörolojik Dejeneratif Hastalıklardan, Kanser ve AIDS'den Kaynaklanan Belirti ve Düzensizliklerin Tedavisi İçin Bileşikler (Ref: 10 ES 28G2 3IU9) İspanya'da bir kamu araştırma kurumu ve üniversite, CB1 Kanabinoid reseptörlerine bağlanan, oldukça seçici ve akraba agonistler olarak kromnopirazol türevlerini geliştirmişlerdir. Bu bileşenler; alzheimer, parkinson, çoklu sertleşim, kanser ve AIDS gibi hastalıklardan türeyen ağrı, nörolojik ve iştah bozuklukları üzerinde etkilidir. Patent lisansı altında teknolojinin ticarileşmesi ve geliştirilmesi konusunda ilaç endüstrisinden ortaklar aranmaktadır. 5. Patlamaların Etkisini En Aza İndirgeyen Bina Tasarımı (Ref: 10 IT 56Z4 3IQZ ) İtalya' nın Venice kentinde bir inşaat mühendisliği firması, yanıcı madde ve patlayıcılardan kaynaklanabilecek patlamaların olması durumuna karşı binalar için güvenlik analizi üzerine temel yetkinlikler geliştirmiştir. Bu yetkinlikler; patlama olması durumuna karşı güvenlik, tepkime ve koruma stratejilerinin analizine ihtiyaç duyan hemen hemen her tür binayı – varolan ya da yapım aşamasındakileri – kapsamaktadır. İlan sahibi firma, bu yetkinliklerle ilgilenen kamusal ya da özel firmalarla kurulabilecek ortak girişim veya anlaşmalar aramaktadır. 6. Led Diyot Üretimi Adına Plastik ve Metallerin Termoplastik İşlemesi için Teknoloji (Ref: 10 PL 61AJ 3IU2 ) Polonya'da aydınlatma endüstrisinde faaliyet yürüten bir kobi, plastik ve metallerin termoplastik işlemesi için modern bir otomatik teknoloji aramaktadır. Firma, led diyod aydınlatma armatürleri üretimi için modern bir teknolojik üretim hattını genişletmeyi istemektedir. İlan sahibi firma, üretim anlaşması ya da teknik işbirliği için endüstriyel ya da ar-ge partnerleri aramaktadır. 7. Hassas Öğütme Konusunda Uzman ve Alüminyum Döküm Konusunda Tecrübeli Üretici Ortaklar Aranıyor (Ref: 10 GB 46P4 3ITA ) Büyük global telekom firmalarına çiftleyici ve bağlaştırıcı tedarik eden bir İskoç tasarım ve üretim firması, uygun işi ve teknik ihtiyaçları aşağıda tasvir edildiği gibi karşılayacak üretici ortaklarla, teknik destekle içeren ticari anlaşmalar aramaktadır. Firma, maksimum 5 kg ağırlığa kadar alüminyum dökümlerinin hassas öğütümüyle (dalga kılavuzu ve ilgili diğer bileşenler) iyileştirilmiş verim sağlayan üretici ortaklar aramaktadır. 8. Ortak Arayışı - Çerçeve Programı Faaliyetlerindeki (AirTrans) Kobilerin Katılımını Arttırma, İşbirliği ve Eğitimi için Hava Taşımacılığı Kobi Ağı (Ref: 10 BG 0528 3IVE ) Bulgar bir sivil toplum kuruluşu, 7. Çerçeve Programı proje teklifine katılmaya istekli ortaklar aramaktadır. Amaç; Avrupa Araştırma Alanı, araştırma organizasyonları ve diğer ilgili destek organizasyonları bünyesindeki yeni üye devletlerden ve ortak ülkelerden havacılık tedarik zinciri KOBi lerinin arasında bir ağ kurmaktır. Sivil toplum kuruluşları, kamu yetkili makamları, özel şirketler, üniversiteler, araştırma merkezleri ve havacılık/danışmanlık/eğitim konularında uzmanlaşmış diğer organizasyonlar aranmaktadır. 9. Kobiler için Araştırmalar – Hibrit Işıklandırma (Ref: 10 DK 202G 3IVY ) Danimarka'da ileri derecede ışıklandırma kapsamında bir Kobi, Avrupa binalarına yüksek kalite ve enerji tasarruflu aydınlatma sağlamak amacıyla güneş ışığının aydınlatma armatürlerine yayılmasına olanak sağlayan hibrit bir ışıklandırma sistemi geliştirmek istemektedir. Dolayısıyla, Danimarkalı şirket, teknoloji geliştirme ve adı geçen sistem bileşenlerinin maliyet optimizasyonu adına proje ortakları aramaktadır. Potansiyel ortakların fotonik, fiberoptik, ileri derecede ışıklandırma sistemleri ve ışıklandırma mimarisi gibi alanları yürütmeleri beklenmektedir. 10. Teknik ve Teknik Olmayan Engellere Hitaben Sürdürülebilir Ulaşım Politikası Oluşumunu Arttırma (TRANSCEND) (Ref: 10 BG 0528 3IUW ) Bulgar bir sivil toplum kuruluşu, ulaşımla ilgili 7. Çerçeve Programı proje teklifi için ortaklar aramaktadır. Proje, ulaşım hizmetlerinden faydalananların ihtiyaçlarına hitap eden kısa, orta ve uzun vadeli politikalara müdahalelere üzerine odaklanacaktır. Ulaşımın sürekliliğini iyileştirmek amacıyla politik müdahalelerin gelişimi konusunda bilimsel uzmanlık, orijinal araştırma ve danışmanlık sağlayacak üniversiteler, araştırma merkezleri, kamu yetkili makamları ve ulaşım/çevre politikası konusunda uzmanlaşmış özel şirketler aranmaktadır. 11. Hızlı Kemik Oluşumunu ve Cerrahi İmplant Osseointegrasyonunu Arttıran Eşsiz Titanyum Yüzey Teknolojisi (Ref: 10 GB 42O0 3ISW ) İngiliz bir şirket iyileştirilmiş kemik oluşumu ve osseointegrasyon ürünleri arayan cerrahi implant şirketleri için eşsiz titanyum yüzey teknolojisi sunmaktadır. Şirket, ürünün mevcut olduğu marketteki diş implantlarının çekirdek alanı dışında bu eşsiz teknolojiye lisans izni sunmaktadır. 12. Otomotiv Endüstrisi için Ürünler – Güvenlik, Kimlik Saptama ve İzleme Çözümleri - (Ref: 10 LV 58AD 3IOI ) Litvanya'da bir şirket, gelişmiş kablosuz teknolojiye sahip özgün araç güvenlik ürünleri geliştirmiştir. Sistem bazı kablosuz modüllerden oluşmaktadır: kimlik saptama, güvenlik, GPS, GSM, CAN-BUS, OBD modülü ve diğerleri. Şirket ayrıca müşterilerin talepleri doğrultusunda isteğe uyarlanmış özgün ürünler de geliştirmektedir. Şirket, kendi marka adı altında özgün otomobil ürünleri geliştirmek için distribütörlük ağları olan yeni şirketler aramaktadır. 13. Kontrol Sistemli Yapay Kalp - (Ref: 10 PL 63BB 3IRY ) Batı Polonya'da bir şirket kontrol sistemli yapay kalp konsepti geliştirmiştir. Protez, sürekli ve güvenilir olup (meydana gelen küçük tansiyon/gerilimlere karşı) aynı zamanda minyatürleştirilmiştir ve hafif bir tasarıma sahiptir. Şirket, konsept modelinin geliştirilmesiyle ya da patentinin satın alınımıyla ilgilenen ortaklar aramaktadır. 14. Yeni Bir Elektroliz Yöntemiyle Atıksu Arıtımı - (Ref: 10 LT 57AB 3IGW ) Litvanya' dan bir şirket atıksu arıtımı için, demir içeren hidrosollara dayalı, tüm kirlilik türlerine müdahale edebilen yenilikçi bir teknoloji geliştirmiştir. Şirket, uzun süreli işbirliği ya da teknolojinin lisansıyla ilgilenen ortaklar aramaktadır. 15. Görme Engelliler için Teknoloji Ürünü Eğitim Kitabı - (Ref: 10 PL 64BD 3IRA ) Polonyada bir kobi, yenilikçi bir ürün – görme engelliler için eğitim kitabı – geliştirmiştir. Bu, metinleri, resimleri, grafikleri ve diğer çok yönlü şekilleri okumaya olanak sağlayan yenilikçi bir yayın teknolojisidir. Sayfalar, normal yolla ve dışbükey şekillerin ayırt edici özellikleriyle çizilmiş olup, normal ve kör alfabesi fontlarını, çok yönlü şekilleri ve renkleri içermektedir. Şirket, ticari işbirliği ve kitabın uzun süreli gelişimi için ortaklar aramaktadır. 16. Termo-Elektrikli Çift Taraflı Kollektörlü Solar Enerjinin Gelişmiş Koleksiyonu için Komple Ürün - (Ref: 10 GR 49Q1 3IO2 ) Yunanistan'da yaşayan bir girişimci; yeni, çift taraflı, termo-elektrikli; uzun, alçak, tek borulu, parça değişimi mümkün solar panellerden oluşan, çift fonksiyonel taraflı solar kollektör geliştirmiştir. Bu ürün, kış boyunca sıcak su üretmekle kalmayıp, ayrıca yaz aylarında elektrik de üretebilmektedir. Termodinamik ya da fotovoltaik enerjiye, mevsimine göre, dönüşümlü olarak özel bir yer ayrılabilir. Ürünü bulan kişi, lisans anlaşması ve ortak yatırımlar aramaktadır. 17. LED Teknolojili Solar Sokak Lambaları (Ref: 10 DE 0855 3IP6 ) LED Teknolojili ve Solar Sokak Lambaları üreticisi bir Alman firması; sokak, park, park yeri ve kaldırımların aydınlatılması için dizayn edilmiş aydınlatma ürünleri geliştirmişlerdir. Sistem; güneş pili modülü, lamba başlığı, batarya, kontrol aygıtı ve montaj parçaları gibi bileşenlerin en yenilerinden oluşmakta ve mükemmel aydınlatma, daha az bakım ve uzun kullanım süresini garanti altına almaktadır. Şirket, test ve yükleme ile ilgili teknik destek ve işbirliği dahilinde ticari anlaşmalar aramaktadır. 18. Doğum Yapma Süreci Boyunca İneklere Yardımcı Olan Bir Araç (Ref: 10 GB 41n8 3IPV ) Doğu İngiltereli bir mucit, 50 yılı aşkın çiftlik hayvanı veterinerliği tecrübesiyle, doğum yapma sürecinde ineklere yardımcı olması amacıyla, farmokolojik olmayan ağrıları gideren bir cihaz geliştirmiştir. Bu, ineğin yavrusunu yalnız başına doğurmasına olanak sağlamaktadır. Ürün, veteriner olmayan bir uzman tarafından kullanılabilir. Keşif sahibi, cihazı üretmek ve sonrasında ticarileştirmek adına üreticiler aramaktadır. 19. Su Baskınlarını Tahmin eden, Bir Alandaki Tehlikeyi Haritalayan ve Görüntüleyen Teknoloji (Ref: 10 HU 50S2 3IIQ ) Bir Macar Araştırmacı Grup sunduğu hizmet için ortaklar aramaktadır. Teknoloji, mevcut tehlikeleri ve bir alandaki sel baskınlarını, görüntüsünü ve tahminini saatlerle haritalayabilmektedir. Grup, teknik, üretim, ticari ya da finansal anlaşma şeklinde organizasyonlara doğal felaket önlemleri, meteorolojik tahmin, sigorta ya da kuruluşta uzmanlık sağlamaktadır. 20. UHV Durumlarında Nanoparçacıklarla fonksiyonelize edilmiş AFM Modelleri (Ref: 10 ES 28G2 3IM9 ) İspanyol bir kamusal araştırma organizasyonu, iyon demeti kaynağı ile yüzeye nano parçacıklar ekleyerek çalışan bir atomsal kuvvet mikroskop modeli geliştirmişlerdir. Bu yönçözünürlüğünü tem mikroskobun iyileştirmekte,görünüm oranını iyi bir şekilde arttırmaktadır. Patent lisansıyla ilgilenen ortaklar aranmaktadır. 21. Yüzde Yüz Geri Dönüşümlü Platik Bahçe Izgarası (Ref: 10 IT 55W9 3IFU ) Termal akustik ve su geçirmezlik yalıtımında uzmanlaşmış İtalyan bir kobi, bahçe ızgarası için yenilikçi bir çözüm geliştirmiştir. MODÌ bahçe parmaklık HDPE geridönüşümlü ultraviyole dirençli modüler bir sistemden yapılmıştır. Ürün yeni ve mevcut çimenlik, kumlu alanlarda kullanılabilir ve çakıllı yüzeyler yaratır. Şirket, yeni endüstriyel uygulamalar ve teknik yardım dahilinde ticari anlaşmalar geliştirmek amacıyla ortaklar aramaktadır. 22. Havacılık Endüstrisinde Lazerle Delme Teknoloji Arayışı (Ref: 10 PL 64BK 3IPY ) Polonya'da bir firma lazerle delme teknolojisi arayışındadır. Havacılık ve otomotiv sektöründe yüksek kalite standartlarında üretim yapmaktadır. Aranan teknoloji, motor parçalarındaki küçük deliklerin ve diğer özel tasarın parçalarda bulunan deliklerin delinmesinde kullanılacaktır. Aranılan bu teknolojinin tamamen geliştirilmiş olması ve kullanılıyor olması gerekmektedir. Bu konuda faaliyet göstermek isteyen firmalarla teknoloji transferi konusunda işbirliği yapmak istemektedir. 23. Dişli Grubu, Şanzıman, Aks Grubu Gibi Metal Metal Sürtünmelerinin Olduğu Yerlerde Kullanılacak, Bakım, Koruma ve Yağlama Özelliği Arttıran Yağ Katkı Maddesi (Ref: 10 PL 63AU 3ICU ) Polonya firması, yağlayıcı malzemeler üzerine inovatif ürünlerin geliştirilmesi üzerine faaliyet vermektedir. Bu konuda yaptıkları çalışmalar sonucunda, özellikle metal-metal sürtünmesinin olduğu ekipmanların( Özel dişli grupları, Şanzıman, Aks ve Difransiyel ekipmanları vb.) bakım ve kullanım sürelerinin uzatılması amacıyla koruma ve yağlama özelliği gösteren yeni bir yağlayıcı geliştirmiştir. Bu konuda hizmet vermek isteyen firmalarla teknoloji transferi konusunda işbirliği yapmak istemekte ve yeni oluşturulacak pazarlarda faaliyet göstermek istemtedir. 24. Pet Şişelerin Geri Döşümünde Kullanılacak Depolimerizasyon İşlemi (Ref: 10 CZ 0744 3HJQ) Çek Araştırma ve geliştirme enstitüsü microdalga enerji kullanarak düşük enerji maliyetleriyle pet şişelerin depolimerizasyonunu gerçekleştiren yeni bir teknoloji geliştirmiştir. Gerçekleştirilen bu işlemdeki prosesler şunlardır, - depolimerizasyon, - ayrıştırma, - saflaştırma, - kurutma konularında faaliyet göstermek ve bu teknolojiyi transfer etmek isteyen firmalar aranmaktadır. 25. Soğutma Sistemlerinde Elektromagnetik Alan Soğutma Teknolojisi (Ref: 10 FR 38m7 3GSZ ) Fransız firma, elektromagnetik alan soğutma tekniğini kullanarak inovatif ve portatif soğutma sistemi geliştirmeyi başarmıştır. Sistem içine yerleştirilen dondurulmuş buz kartuşları sayesinde; içecek, aşı tıbbi malzeme vb gibi elemanların belirli sıcaklıklarda saklanmasını sağlamaktadır. Bu teknojiyi transfer etmek isteyen firmalarla lisans anlaşması yapılması söz konusudur. 26. Bina Yalıtımında Nano-Boya Teknolojisi Arayışı (Ref: 10 CZ 0744 3IOB ) Çek firma, bina yalıtım (iç ve dış cephe) sistemlerinde kullanmak üzere nano boya veya nano kaplama teknolojisi arayışındadır. Bu teknoloji yalıtım sistemlerinde halen kullanılmakta olan polisitrine panellerin yerine kullanılması düşünülmektedir. Ticari işbirlikleri, teknik asistanlık, üretim ve tedarik konularında ortaklıkların kurulması ve oluşturulacak pazarlara etkin bir şekilde girilmesi öngörülmektedir. İletişim için 241 17 37 veya [email protected] Not: İletişimde sizlere daha iyi hizmet verebilmesi için lütfen ilgilendiğiniz alanın “REF” numaralarını belirtiniz. DTO HABER DENİZLİTİCARETODASI KASIM2010● Denizli'nin jeotermal potansiyeli 77 DTO'da masaya yatırıldı Denizli Verimliliği Artırma Projesi kapsamında; yenilenebilir, sürdürülebilir ve temiz enerji kaynaklarının önemine dikkat çekmek ve bölgesel potansiyelden daha iyi yararlanabilme olanaklarını konunun yetkilileriyle ve uzmanlarıyla tartışmak amacıyla Denizli Ticaret Odası Toplantı Salonu’nda, “Denizli’de Jeotermal Enerji Potansiyeli ve Verimli Kullanım Olanakları” paneli gerçekleştirildi. Panele Denizli Valisi Yavuz Erkmen, MPM Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Sekreteri Kerim Ünal, Denizli Ticaret Odası Meclis Başkanı Mehmet Gökçe, Denizli Ticaret Odası Başkan Vekili Hüseyin Memişoğlu, Denizli Sanayi Odası Başkanı Müjdat Keçeci ve diğer kamu görevlileri katıldı. Açılışta, ev sahibi Denizli Ticaret Odası Başkan Vekili Hüseyin Memişoğlu söz aldı. Memişoğlu konuşmasında, “Enerjinin sanayi için önemi hepimizce malum. Biliyorsunuz sanayinin gelişebilmesi ve üretebilmemiz için önce enerjiye ihtiyaç var. Ülkemizin hidroelektrik, termik, rüzgar, nükleer gibi birçok alternatif enerji kaynakları var. Bütün bunların yanında jeotermal enerji en temiz, yenilenebilir türden bir enerji kaynağımız. Dünyada yedinci Avrupa’da da birinci sıradayız, bunların biline- DTO’dan Verimlilik Eğitim Seminerleri Denizli Verimliliği Artırma Projesi kapsamında Milli Prodüktivite Merkezi (MPM) uzmanları Denizli Ticaret Odası’nda çeşitli konularda eğitim verdi. Eğitimlerden notlar kısaca şöyle: rek ilimize kazandırılması lazım. Bu doğal kaynaklarınızı sadece enerji üretiminde değerlendirmekle kalmayıp, seracılıkta veya turizmde de değerlendirebiliriz. O nedenle ben bu panelin Denizli için önemli olduğunu yeni olanaklar açabileceğini düşünüyorum.” ifadelerini kullandı. MPM Genel Sekreteri ve Yönetim Kurulu Üyesi Kerim Ünal da, Türkiye’nin enerjide hovardalık yaptığını söyleyerek, “Çocukluğumuzdan beri ‘su akar biz bakardık’. Bu yok bundan böyle su akacak biz yapacağız, başka şansımız yok. Jeotermal boşa akmayacak, rüzgar hiçbir zaman boşa esmeyecek.” şeklinde konuştu. Açılış konuşmalarının ardından panele geçildi. Panelin başkanlığını Denizli Belediye Başkan Vekili Osman Zolan yaptı. Zolan, jeotermalin 30 yıldır bilimsel olmayan yollardan kullanıldığını, enerji için dünyada savaşların bile gerçekleştiğini, kaynaklarımızı verimli kullanarak dışarıdan getirdiğimiz enerjinin maliyetlerini azaltabileceğimizi belirtti. Panelistler, MTA Genel Müdür Yardımcısı Hayrullah Dağıstan, Kırşehir Belediye Başkanı ve Türkiye Jeotermal Kaynaklı Belediyeler Birliği Başkanı Yaşar Bahçeci, Denizli İl Özel İdaresi Genel Sekreter Yardımcısı İsmail Edip Yılmazlı ve Pamukkale Üniversitesi Enerji Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Doç. Dr. Harun Kemal Öztürk, jeotermal enerji hakkında detaylı bilgiler aktardı. Yapılan konuşmalar sonrasında panelistlere, protokol üyeleri tarafından teşekkür belgeleri verildi. Rekabet değişime uğramıştır 21 Eylül 2010 tarihinde MPM Uzmanı Hakan Bal ve Serkan Ulu “Rekabet Stratejileri” konulu MPM eğitim semineri düzenlendi. Kamu ve özel sektör çalışanlarının katıldığı eğitimde ilk olarak, Rekabet Kavramı ve Yaklaşımlarını, Rekabetin tarihsel gelişimi anlatan Uzman Eğitmen Hakan Bal “Rekabet, müşterilerin, işletmenin mal ve hizmetlerini alternatifleri karşısında tercih etmelerini sürdürülebilir biçimde sağlama yeteneğidir. Rekabet 1960’lı yıllarda üretim odaklı, 1970’li yıllarda fiyat odaklı, 1980’li yıllarda kalite odaklı, 1990’lı yıllarda hız ve esnekliğe dayalı, 2000 ve günümüz için ise yenilik ve yaratıcılığa dayalı olarak değişime uğramıştır.” diye konuştu. KOBİ’lere, KOBİ’lerde rekabet gücünü etkileyen unsurlara, KOBİ’lerin küresel rekabet koşullarında izlemesi gereken stratejilere, rekabet gücü ölçümü konularına değinen Bal, KOBİ’lerin istihdama, esnek üretime, büyük sanayiyi tamamlamaya, kalifiye eleman yetiştirmeye, bölgeler arası dengeli gelişmeye, sağlıklı kentleşmeye, tam rekabete ve dengeli gelir dağılımına katkı sağlaması gibi sosyo-ekonomik alanda birçok faydası bulunduğunu söyledi. Uzman eğitmen Serkan Ulu ise yenilik, teknoloji ve Ar-Ge kavramlarına değinerek KOBİ’lerde Ar-Ge yönetimi, Ar-Ge yönetimi ile ilgili uygulanması gereken prensipleri, Ar-Ge performansının ölçülmesi ve izlenmesinde kullanılan yöntemleri ele aldı. Yönetim Sistemlerinin EntegrasyonuOrganizasyonel Kültür İlişkisi anlatıldı TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu: Girişimcilik için özgürlük şart Baştarafı 1. Sayfada Birbirimizi ötekileştirmeyelim 72 milyonunun birbirine sarılması gerektiğine de vurgu yapan TOBB Başkanı, “Birbirimizi tartışmalardan dolayı öteki diye görüyoruz. Öyle gördükçe birbirimizden uzaklaşıyoruz. Uzaklaştıkça da hep beraber kaybediyoruz. Bir araya gelebilirsek rahmet ve bereketi buluruz. Empati yapmayı öğrenmelisiniz. Birbirimizi sağcı- solcu, başı açık-kapalı, Türk-Kürt, alevi-sünni diye dışlama lüksümüz yok. Bu bizim zenginliğimiz. Biz 72 milyon birbirimize sarılmalıyız.” diye konuştu. Üniversitelerdeki kılık kıyafet tartışmaları Üniversitelerdeki kılık kıyafet tartışmalarına da değinen Hisarcıklıoğlu, “Biz halen kılık kıyafet nasıl olacak diye tartışıyoruz. Dünya neyi konuşuyor? Nasıl zengin oluruzu konuşuyor. Önümüzdeki dönem insan nüfusu artıyor, gıda güvenliği, açlık ne olacak diye bunları konuşuyor. Enerji güvenliğini konuşuyor. İnsanlara nasıl iş vereceğini konuşuyor. Döviz kuru savaşlarını konuşuyor. Bizim gündemimizde bunların hiçbiri yok. Biz üniversitelerimizde kılık kıyafet ne olacak bunu konuşuyoruz. Enerjimizi o kadar lüzumsuz işlere veriyoruz ki, bizim doğru şeyleri tartışmamız lazım. Başörtüsü konusuna tıkanıp kalmamamız lazım. Dünyanın en büyük 17. ekonomisiyiz. 2023 için hedef koymuşuz kendimize ilk 10 ekonomi arasına girmek için. Şahsen bu konu benim vicdanımı sızlatmıştır. Aslında bu konu bireysel özgürlük çerçevesinde çözülebilir. Türkiye’deki bütün siyasi partiler, bütün sivil toplum önderleri bir mutabakat oluşturmuş. Diyorlar ki; başörtüsü ile üniversiteye girmek serbest olsun. Üniversite düzeyine gelmiş birisinin başörtüsü diye eğitim hakkının elinden alınmasını kesinlikle kabullenemem.” diye konuştu. “Eğitim sistemimizdeki tüm yasakları kaldırmalıyız” Öğrencilerin başlarını nasıl örttüklerine değil, başlarının içini nasıl doldurduklarına bakmak gerektiğinin altını çizen TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: “Şimdi YÖK de kararını verdi. Bu üniversitede herkes özgürce başı açık, kapalı girebilir. Başını örten de örtmeyende bu sıralarda hakları olan eğitimi alacaktır. Başı kapalı bir arkadaşımızın, başının açılmasına ne kadar karşıysam; başı açık bir kardeşimizin de başının kapatmaya zorlanmasına o kadar karşıyım. İkisine de karşıyım. Herkes özgür olacak.” DTO yönetim kurulu üyeleri, İsviçreli Polis Müdürü ile biraraya geldi İsviçre’nin Zollikon Polis Müdürü Rolf Bucherger ve Zollikon Belediyesi’nde tekniker olarak çalışan Denizlili gurbetçi Ercan Çetintaş, Polisevi’nde düzenlenen yemekte, Denizli Milletvekili Mehmet Yüksel, Denizli Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İmran Eraslan, Denizli Ticaret Odası Yönetim Kurulu üyeleri Murat Çetintaş ile Ramazan Çelikkol ve Genel Sekreter Ali Rıza Tekin ile biraraya geldi. Valilik tarafından Türkçe ve İngilizce olarak hazırlanan “Denizli” dergisinde Denizli’nin fotoğraflarını görerek hayran kalan Zollikon Polis Müdürü Rolf Bucherger, Denizli’ye geldi. Üç gün boyunca Denizli’nin tarihi, turistik ve kültürel yerlerini ziyaret eden Bucherger, meslektaşları ile de bilgi alışverişinde bulundu. Geziler sonrası akşam yemeğinde DTO yönetim kurulu üyeleri ile birlikte Polisevi’nde yemekte buluşan Bucherger, Denizli’nin fotoğraflarda görüldüğünden daha güzel olduğunu, bunu İsviçre’de anlatacağını söyledi. Denizli Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İmran Eraslan, Bucherger ve gurbetçi Ercan Çetintaş’a teşekkür ederek, Denizli’nin simgesi olan horoz hediye etti. Bucherger de Eraslan’a ilini ve ülkesini tanıtan çeşitli hediyeler verdi. 28 Eylül 2010 tarihinde “Yönetim Sistemlerinin Entegrasyonu-Organizasyonel Kültür İlişkisi” eğitimi, MPM Uzmanı Gülcan Bayramlı tarafından verildi. Eğitimin ilk bölümünde Bayramlı, organizasyonların, ürün veya hizmet sunumunda kaliteyi artırmak, çevreyi korumak ve çalışma şartlarını iyileştirmek için uyguladıkları çeşitli yönetim sistem standartları olan ISO 9001, ISO 14001, OHSAS 18001 vb. standartlarla ilgili bilgi verdi. Entegrasyon kavramına da değinen Bayramlı, Entegre yönetim sisteminin amacını, yararlarını, odak noktalarını ve literatürdeki entegrasyon modellerini açıkladı. Eğitimin ikinci bölümünde ise Bayramlı, organizasyonel kültür kavramını, fonksiyonlarını ve bir organizasyonda kültürü belirleyen temel özelliklerinin üzerinde durarak yönetim sistemlerinin entegrasyonu-organizasyonel kültür arasındaki fonksiyonel ilişkileri ortaya koydu. Verimlilik Ölçme ve Değerlendirme Eğitimi 5 Ekim 2010 tarihinde MPM Uzmanı Fatma Güntürkün ve MPM Uzman Yardımcısı Dursun Balkan tarafından “Verimlilik Ölçme Ve Değerlendirme Eğitimi” verildi. Verimliliği “Bir üretim ya da hizmet sisteminin ürettiği çıktı ile bu çıktıyı yaratmak için kullanılan girdi arasındaki ilişkidir.” şeklinde tanımlayan uzmanlar, performansın boyutları, işletmede etkinlik göstergeleri, etkinlik-verimlilik ilişkisi, karlılık-verimlilik ilişkisi, inovasyon ve verimlilik yönetimleri konularında eğitimler verdi. Verimlilik gelişmişlik göstergesidir 12 Ekim 2010 tarihinde MPM Uzmanı Mustafa Kemal Akgül tarafından “Verimli ve Başarılı Olmak İçin Stratejiler” konulu eğitim verildi. Verimliliği gelişmişlik göstergesi olarak yorumlayan Akgül, verimliliği organizasyonlarda arttırmak için analiz etme, ölçme-kıyaslama, yöntem belirleme ve uygulama aşamalarının gerçekleştirilmesi gerektiğini ifade etti. Verimlilik, Başarı ve Strateji kavramlarına değinen Akgül, eğitim sırasında merak edilen sorulara da yanıt verdi. 8 8 DTO HABER ● KASIM2010 DENİZLİTİCARETODASI Sığınak zorunluluğuna sınır getirildi Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, binalarda sığınak mecburiyetine bazı sınırlar getirildiğini bildirdi. Atık yakma tesislerine AB standardı getiriliyor Çevre ve Orman Bakanlığı’nın Atıkların Yakılmasına İlişkin Yönetmeliği, 6 Ekim 2010 tarih ve 27721 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yönetmelik ile atıkların yakılmasının çevre üzerine olabilecek olumsuz etkilerinin, hava, toprak, yüzey suları ve yeraltı sularında emisyonlar sonucu oluşan kirliliğin ve insan sağlığı için ortaya çıkabilecek risklerin önlenmesi ve sınırlandırılması amaçlanıyor. Atıkların yakılarak bertarafı konusunda uyulması gereken standartların belirtildiği yönetmelikte, çevreye salınan emisyonların sınır değerleri bildiriliyor. Atıkların yakılması konusunda ilgili tesislere AB standartları getirilen yönetmelik ile daha önce sa- dece tehlikeli atıklar için belirlenen kurallar diğer atıklar içinde uygulanacak. Yönetmelikle ayrıca yakma ve beraber yakma tesislerinde, lisans verilmeden önce ''deneme yakması'' yapılacak. Yakma tesislerinde 3 ay, beraber yakma tesislerinde ise 10 gün sürecek uygulamada tesislerin emisyonları ölçülecek. Çevre ve Orman Bakanlığı yetkililerinin de bulunacağı ölçümlerin sonunda belirlenen standartları yakalayan tesislere lisans verilecek. Mevcut tesislerin 2012'nin sonuna kadar yönetmelikteki şartları yerine getirmeleri istenirken, yönetmeliğe uymayan işletmelere 2872 Sayılı Çevre Kanunu'na göre idari para cezası uygulanacak. Ağır ve tehlikeli işlerde çalışacaklara 32 saat zorunlu eğitim verilecek Ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılacak işçilerin mesleki eğitimleri için 32 saat eğitim verilecek. Eğitim başvurusu, Denizli Milli Eğitim Müdürlüğü Çıraklık ve Yaygın Eğitim Şubesi’ne yapılacak. 31 Mayıs 2009 tarihinde yürürlüğe giren “Ağır ve Tehlikeli İşlerde Çalıştırılacak İşçilerin Mesleki Eğitimlerine Dair Tebliğ” ile ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılacak işçilerin, işe alınmadan önce, mesleki eğitime tabi tutulmaları zorunlu hale getirilmişti. 09 Mart 2010 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren tebliğ ile ise 1 Ocak 2009 tarihinden önce “Ağır ve Tehlikeli İşler Yönetmeliği” kapsamına giren işlerde çalışmaya başlayan işçilerin, yet- kili kurumlar tarafından verilecek en az 32 saatlik eğitim sonucu mesleki eğitim almaları gerektiği açıklanmıştı. Ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılacak işçilerin zorunlu mesleki eğitim diploma, sertifika veya belgelerinin bulunup bulunmadığı hususunun, 4857 sayılı Kanunu’na göre Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Müfettişleri tarafından denetleneceği, belge olmaması durumunda ağır para cezalarının olduğu bildirildi. Ağır ve tehlikeli işlerde çalışacak işçilerin eğitimleri ile ilgili Denizli’de, İl Milli Eğitim Müdürlüğü Çıraklık ve Yaygın Eğitim Şubesi’ne başvurulması gerektiği ifade edildi. 3194 Sayılı İmar Kanununa göre düzenlenmiş bulunan İmar Yönetmeliklerine Sığınaklarla İlgili Ek Yönetmelikte değişiklik yapıldı. Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nın söz konusu değişiklik içeren yönetmeliği, 29 Eylül 2010 tarih ve 27714 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak, yürürlüğe girdi. Buna göre, 3194 Sayılı İmar Kanununa Göre Düzenlenmiş Bulunan İmar Yönetmeliklerine Sığınaklarla İlgili Ek Yönetmeliğin başlığı, ''Sığınak Yönetmeliği'' olarak değiştirildi. Ayrıca, sığınak zorunluluğu aranmayacak yapılar şu şekilde sıralandı: ■ 12 ve daha az bağımsız bölümü olan sadece konut kullanımlı yapılarda, ■ Emsal hesabına konu alanı 1500 m2’den az konut dışı kullanımlı yapılarda, ■ Konut kullanımlı bağımsız bölüm sayısı 12 ve daha az olup, emsal hesabına konu alanı 1500 m2’den az olan konutla birlikte aynı zamanda konut dışı kullanımlı yapılarda, ■ Toplam yatak sayısı 50 ve daha az olan yurt, koğuş, misafirhane, yatakhane, bakımevi, otel, pansiyon, hastane gibi kalıcı veya geçici konaklama yapılan tesislerde, ■ Toplam yatak sayısı 50 ve daha az olan yurt, koğuş, misafirhane, yatakhane, bakımevi, otel, pansiyon, hastane gibi kalıcı ve geçici konaklama tesislerinden farklı kullanımları da içeren, emsal hesabına konu alanı 1500 m2’den az tesislerde, ■ Emsal hesabına konu alanı 3000 m2’den az olan her türlü sanayi tesisleri, akaryakıt ve LPG istasyonu, depo, antrepo, besihane, tavuk çiftliği, sera ve benzeri olarak belirlenen ve başkaca bir kullanım içermeyen yapılarda, ■ Ceza infaz kurumları, tutukevleri gibi yoğun güvenlik gerektiren ve önlem alınan yapılarda, sığınak yapma zorunluluğu aranmayacak. ■ Bir imar parselinde aynı veya farklı kullanım kararına haiz birden fazla bina bulunması durumunda, sığınak hesabı her bina için ayrı ayrı yapılacak. Bu maddeye göre sığınak gerektirdiği tespit olunan her yapı için ayrı ayrı sığınak yeri ayrılabileceği gibi, bu yapılar ile korunaklı bir bağlantı sağlanmak ve sığınak gerektirdiği tespit olunan yapıların toplam ihtiyacını karşılayacak büyüklükten az olmamak kaydıyla parselde ortak bir veya birden fazla sığınak yapılabilecek. Uygulama imar planı kararı ile toplu yapı kapsamına alınan ve ortak kat mülkiyeti kurulan birbirine bitişik parsellerde, ana yapılar ile korunaklı bağlantı sağlanmak kaydıyla, sığınak gerektiren yapıların toplam ihtiyacını karşılayacak büyüklükte tek bir serpinti sığınağı yapılabilecek. Ancak bu yapılarda, her parselde bu yönetmelik kapsamında sığınak incelemesi yapılıp sığınak yeri tespit ve tahsis olunmadıkça kat mülkiyeti bozulamaz, yeni yapı ruhsatı düzenlenemez. Bu maddedeki ölçü ve miktarların üzerinde olan tarım, hayvancılık ve sanayi tesislerinin doğrudan üretimle ilgili yapılarında sığınak yeri aranıp aranmayacağına, bölgenin özelliği ve tesislerin ülke ve bölge açısından stratejik önemine ilişkin olarak Milli Savunma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının uygun görüşü alınarak il idare kurullarınca karar verecek. EBİC-Ege’den firma ziyaretleri EBIC-Ege’nin uluslararası iş birliklerine yönelik firma ziyaretleri devam ediyor Ege bölgesindeki KOBİ’ler ve iş çevrelerine yönelik Ar-Ge çalışmaları ve ticari işbirliklerini teşvik etmeyi amaçlayan EBIC-EGE proje ekibi, bu amaç doğrultusunda işletmelere ziyaretler gerçekleştiriyor. Avrupa Birliği’nin Rekabet ve Yenilik Programı çerçevesinde, işletmelere danışmanlık, uluslararasılaştırma; yenilik ve teknoloji konularında hizmet sunan EBIC-EGE Denizli ofisi, firma ziyaretleri sırasında proje faaliyetleri hakkında bilgiler verdi. Yapılan görüşmelerde EBIC-EGE uluslar arası işbirliği fırsatları ve Avrupa Birliği (AB) destekleri konularında soruları cevaplarken, firmaların uluslar arası ticarette kalıcı işbirlikleri oluşturabilmesi için fikir alışverişinde bulunuldu. Tekstil, başta olmak üzere çeşitli sektörlerde faaliyet gösteren firmaların yetkilileriyle yapılan görüşmelerde, EBIC-EGE proje uzmanları, inovasyonun ve AR-GE çalışmalarının önemine değindi. Üniversite-sanayi işbirliğindeki gelişmelerin ve sorunların da ele alındığı görüşmelerde, bu ilişkilerin geliştirilmesi hususunda karşılıklı görüş alışverişinde bulunuldu. Olası ticari ve teknolojik işbirlikleri konusunun müzakere edildiği görüşmelerde, EBIC-EGE misyonu ve faaliyetleri hakkında bilgi verildi ve gelecekte oluşacak işbirlikleri açısından zemin hazırlandı. Teknolojik yatırımların yapılabilirliği ve rekabete katkısının konuşulduğu görüşmelerde, EBICEge’nin teknoloji transferi ve teknoloji geliştirme konusunda firmalara sağlayabileceği imkanlar anlatıldı. Görüşmeler sonrasında, Avrupa İşletmeler Ağı’na kaydı olmayan firmaların ağa kayıtları gerçekleştirildi. EBİC-Ege’nin son üç ayda ziyaret gerçekleştirdiği firmalar şu şekildedir: “Küçüker Tekstil, Eke Tekstil, Kocaer Group, Gamateks Tekstil, Akça Şirketler Topluluğu, Atom Kablo, Özçınar Mermer, Özgüven Kablo, Asil Nakış, Hürsan Tekstil, Shamrock Tekstil, Motif Tekstil, Kristal Kimya, Akürün Tekstil, Natur Tekstil, Perçin İplik Tekstil Konfeksiyon ve Ambalaj Malzemeleri, Doğrar Tekstil Sanayi ve Ticaret, Spinteks Tekstil, Yesin Gıda Tarım Hayvancılık, DENKAB Denizli Kablo, Sun Tekstil ve Konfeksiyon, Uğurlu Baskı Boya Dokuma, Kaynak Mermer Madencilik İnşaat, OCZ Tekstil, Filidea Tekstil, Sofıdel Kağıt Sanayi ve Ticaret.” EBIC-Ege’nin, misyonu çerçevesinde firma ziyaretlerine devam edeceği bildirildi. Kamu alacaklarına uygulanan gecikme zammından sonra tecil faizinde de 7 puanlık indirime gidildi 21 Ekim 2010 tarih ve 27736 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Maliye Bakanlığı’nın Tahsilat Genel Tebliğine göre, tecil faizinde yıllık oran yüzde 19'tan yüzde 12'ye düşürüldü. Bu şekilde aylık tecil faizi de, yüzde 1,58 yerine yüzde 1 olarak belirlendi. Tebliğ uyarınca 21 Ekim 2010 tarihinden itibaren yapılacak müracaatlara dayanılarak tecil edilen amme alacaklarına yeni faiz oranı uygulanacak. Daha önceki başvurular çerçevesinde tecil edilecek amme alacaklarına da, müracaat tarihlerinden bugüne kadar geçen süre için eski oran, bugünden itibaren de yüzde 12'lik yeni faiz oranı işletilecek. Aynı şekilde daha önce tecil edilmiş ve tecil şartlarına uygun olarak ödenmekte olan amme alacaklarının, bundan sonra ödenmesi gereken taksit tutarları da yeni tecil faizine tabi olacak. Tebliğ ile Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü, Türkiye Futbol Federasyonu ve özerk spor federasyonlarına tescil edilmiş ve Türkiye'de sportif alanda faaliyet gösteren spor kulüplerinin 5228 sayılı Kanunun geçici 6'ıncı maddesinden yararlanmak üzere yapmış oldukları başvurulara istinaden tecil edilen borçlarına uygulanan tecil faizi de yeniden düzenlendi. Buna göre, söz konusu borçlara bugünden itibaren yıllık tecil faizinin yüzde 1/6'sı olan yüzde 2 oranında yıllık tecil faizi işletilecek. DTO HABER DENİZLİTİCARETODASI ANONİM ŞİRKETLERİN TASFİYESİ GENEL OLARAK Ta s f i y e Türk Ticaret Hazırlayan Kanunu’nun Av. Derya DUMAN ÖZKAN 206. Maddesi ve devamında düzenlenmiş olup, eğer şirket ana sözleşmesinde tasfiye ile ilgili başka bir hüküm yoksa tasfiye için TTK’nın ilgili hükümleri uygulanır. Hukukumuzda sözleşme serbestisi geçerli olduğundan şirketler ana sözleşmelerinde kanunun emredici hükümlerine aykırı olmayacak şekilde her türlü düzenlemeyi yapabilirler. Kanunumuzda tasfiye, şirketlerin fesih ve infisahı üzerine, şirket mevcutlarının, alacaklarının ve borçlarının tayin ve tespiti ile alacaklarının tahsil, mevcutlarının nakde tahvil edilerek kanun ve ana sözleşme hükmüne göre dağıtılmasını temin eden muameleler olarak tanımlanmıştır. Tasfiye sürecinin sonunda eğer şirket mevcudundan kalan bakiye var ise şirket ortaklarına dağıtılır ve şirketin ticaret sicilinden kaydı silinir. ŞİRKETİN SONA ERME HALLERİ Anonim şirketlerin tasfiyesi Türk Ticaret Kanunu’nun 434- 451. Maddeleri arasında hüküm altına alınmıştır. Bir anonim şirket kendi iradesi ve şirket genel kurulunun iradesi ile tasfiye ve fesih sürecine girebileceği gibi, Türk Ticaret kanununda belirtilen özel bir takım nedenlerle de şirket tasfiyeye girebilir. Anonim şirketlerin fesih veya infisah sebepleri kanunda açıkça düzenlenmiştir: *Şirket için belirlenen sürenin son ermesi, *Şirket amacını gerçekleşmesi veya gerçekleşmesinin imkansız hale gelmesi, * Şirket sermayesinin üçte ikisinin kaybedilmesi, * Anonim şirketler en az 5 ortaklı olabileceklerinden, şirket ortaklarının 5’ten aşağıya düşmesi, * Şirket alacaklılarının TTK’nun 436. Maddesine göre talepte bulunmaları (TTK. 436:Şirketin alacaklıları esas sermayenin üçte ikisini kaybeden şirketin feshini dava edebilirler. Ancak, davacının alacağına karşı muteber teminat gösterilmesi halinde fesih kararı verilmez. * Ana sözleşmede bir fesih sebebi belirlenmişse, bunun gerçekleşmesi halinde, * Şirketin başka bir şirketle birleşmesi, * Şirketin iflasına karar verilmiş olması; * Şirketin genel kurulu tarafından feshe karar verilmiş olması. Fesih; kanun veya sözleşmede yer alan sebeplerden birine dayanarak bu yetkiye sahip olanlar tarafından şirketin sona erdirilmesidir. Fesih kararı mahkeme tarafından da verilebilir. İnfisah; kanunda veya sözleşmede öngörülen sebeplerden birinin gerçekleşmesi ile karar alınmasına ya da işlem yapılmasına gerek olmaksızın şirketin kendiliğinden sona ermesidir. Fesh edilme veya infisah hallerinde şirket için tasfiye girmektedirler. Şirketlerin kayıtları ticaret sicilinden silinip tasfiye sonuçlandırılıncaya kadar tüzel kişilikleri devam eder. TASFİYE SÜRECİ Kanunun 439. maddesinde “Şirketin diğer bir şirketle birleşmesi, bir limited şirket şekline çevrilmesi veya bir amme hükmi şahsı tarafından devralınması halleri hariç olmak üzere, infisah eden şirket tasfiye haline girer. Tasfiye haline giren şirket, pay sahipleriyle olan münasebetlerinde dahi, tasfiye sonuna kadar ve ehliyeti, 232 nci madde hükmü mahfuz olmak kaydiyle tasfiye gayesiyle mahdut olarak hükmi şahsiyetini muhafaza ve ticaret ünvanını (tasfiye halinde) ibaresini ilave suretiyle kullanmakta devam eder.” denilmektedir. Şirketler tasfiyeye girdikten sonra amaçlarında bir takım değişiklikler olur. Şirket faaliyetini devam ettirmekle beraber tüzel kişi olarak her türlü işlemi yapamaz ve sadece tasfiye amacı ile ilgili işlemleri yapabilir. Kaldı ki tasfiye süreci başladığı andan itibaren şirket varlığını “TASFİYE HALİNDE” olarak devam ettirir. Şirketin tasfiyeye girdiğini 3. Kişilere duyurmak için şirket unvanının başına mutlaka tasfiye halinde ibaresi eklenir. Şirketin organları varlıklarını devam ettirler; ancak bunların yetki ve görevlerinde sınırlamalar getirilir. Anonim şirketlerin tasfiye haline girmesi ile ana sözleşmesinde gösterilen ekonomik amaç tasfiye amacıyla sınırlı olarak devam eder. Şirket sadece tasfiye gayesi için hukuki varlığını ve tüzel KASIM2010● kişiliğini sürdürmektedir. Şirket tasfiye süresince, tasfiye amacının gerçekleştirilmesi için gerekli işleri yapabilir. Tasfiye amacı ile sınırlı olarak kanunda belirtilenler dışında yapılan işlemlerin anonim şirketi sorumluluk altına sokabilmesi için tasfiye amacı ile yapıldığının ispatı gerekir. Ancak şirket tasfiye halinde iken; hak iktisap edebilir ve borç üstlenebilir, dava ehliyeti devam eder, iflas ettirilebilir, ticaret şirketi ve tacir sıfatını korur, tasfiye halinden önce yaptığı tüm sözleşme ve bunlardan doğan hak ve borçları devam eder. Şirketin sahip olduğu markalar, lisans ve buna benzer hakları devam eder. Tasfiye Memurları Tasfiye memurlarının seçimi ve atanması kanun tarafından düzenlemiş olup, ana sözleşme ile, Genel Kurul kararı ile, Kanun tarafından veya Mahkeme Kararı ile yapılabilir. Türk Ticaret Kanunun 441. Maddesinde tasfiye memurları düzenlemiştir. Şirket ana sözleşmesinde veya genel kurul tarafından tasfiye memuru tayin edilmedikçe tasfiye işleri, yönetim 99 memurlarının tescil ve ilanı yine kendileri tarafından yaptırılır (TTK.442). Tasfiye memurları aksine düzenleme yoksa birlikte hareket etmek durumundadırlar. Türk Ticaret Kanunun 217. Maddesinde ; “Şirket mukavelesi veya sonradan ittihaz olunan kararla tasfiye işlerini yalnız başına idareye mezun kılınmamış olan tasfiye memurları birlikte hareket ederler. Yalnız başına harekete mezun iseler, keyfiyet usulü dairesinde tescil ve ilan olunur.” denilmekle bu husus hükme bağlanmış olup, Türk Ticaret Kanunu’nun 450. Maddesinde bu hükme anonim şirketlerin tasfiye memurları için atıfta bulunulmuştur. Tasfiye memurları tasfiye süreci boyunca bir takım görevleri yerine getirmek durumundadırlar. Tasfiyeye giriş bilançosu hazırlanması, şirket alacaklılarının daveti, şirketin cari muamelelerini tamamlamak, pay bedellerinin henüz ödenmemiş olan kısımlarını icabı halinde tahsil etmek, aktifleri paraya çevirmek ve şirket borçlarının ilk tasfiye bilançosundan ve alacaklıların daveti neticesinde anlaşılan vaziyete göre şirket mevcudundan fazla olmadığı taayyün etmiş ise bu borçları ödemekle mükelleftirler (TTK. 446). Ayrıca tasfiye memurları, ana sözleme veya kararda aksi kararlaştırılmış olmadıkça ücrete hak kazanırlar. Kanunun 447. Maddesine göre; tasfiye halinde bulunan şirketin borçları ödendikten sonra kalan mevcudu, ana sözleşmede aksine bir hüküm olmadıkça, pay sahipleri arasında ödedikleri sermayeler ve paylara bağlı olan imtiyaz hakları nispetinde dağıtılır. TASFİYENİN TESCİL VE İLANI Şirketin tasfiye halinin hüküm ifade edebilmesi ve tasfiye süreci sona erdiğinde kaydının silinebilmesi için ticaret siciline tescil ve ilanının yapılması gerekir. k u r u l u tarafından yapılır. Şirket yönetim kurulu, genel kurul tarafından seçilen veya ana sözleşme ile atanmış olan tasfiye memurlarını ticaret siciline tescil ve ilan ettirir. Kaldı ki, tasfiye kurulu olarak yönetim kurulu atanmış dahi olsa, yine tescil işlemi bu şekilde yapılır. Tasfiye memurları gerek sözleşme ile atanmış olsun, gerekse genel kurul tarafından seçilmiş olsun, şirket ortağı olmayan 3. Kişiler arasından da belirlenebilirler. Şirketin pay sahiplerinden birinin talebiyle mahkeme haklı sebeplerle mevcut tasfiyeye memurlarını azledip, yenilerini tayin edebilir. Mahkeme kararı ile tayin edilen tasfiye Şirket tasfiye girdiğinde, tasfiye evraklarının hazırlanarak ilgili ticaret sicili memurluğuna teslim edilmesi gerekir. Sicil memurluğu tarafından yapılacak inceleme neticesinde, tasfiye kurulu tarafından imzalanmak üzere tasfiye ilanı hazırlanır. Tasfiye ilanı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde 3 kez birer hafta ara ile ilan edilir. 3. İlanın yayınlanmış olduğu Ticaret Sicili Gazetesinin tarihinden başlamak üzere 1 yıl geçtikten sonra tasfiye süreci tamamlanmış olur. Tasfiye süreci tamamlandığında, şirketin kaydının silinebilmesi için gerekli evraklar hazırlanarak tasfiye memurları tarafından ilgili ticaret sicili memurluğuna başvuru yapılması gerekmektedir. Yararlanılan kaynaklar: 1- www.alomaliye.com 2- Türk Hukuk Sitesi Birleşme işlemlerinde değişiklik Rekabet Kurulu’nun izin alınması gereken birleşme ve devralmalarla ilgili tebliği yenilendi. 7 Ekim 2010 tarih ve 27722 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan ''Rekabet Kurulundan İzin Alınması Gereken Birleşme ve Devralmalar Hakkında Tebliğe'' göre, bir birleşme veya devralma işleminde; işlem taraflarının Türkiye ciroları toplamı 100 milyon lirayı ve en az ikisinin Türkiye ciroları ayrı ayrı 30 milyon lirayı veya birinin dünya cirosu 500 milyon lirayı ve diğer işlem taraflarından en az birinin Türkiye cirosunun 5 milyon lirayı aşması halinde söz konusu işlemin hukuki geçerlilik kazanabilmesi için Rekabet Kurulu’ndan izin alınması zorunlu olacak. Ortak girişimler hariç olmak üzere, eşikler aşılsa dahi, herhangi bir etkilenen pazarın bulunmadığı işlemler için Rekabet Kurulu’ndan izin alınması gerekmeyecek. Eşikler, bu tebliğin yürürlüğe girmesinden itibaren iki yılda bir kurul tarafından yeniden belirlenecek. Bildirilmesi zorunlu olan birleşme veya devralma işlemlerinin Rekabet Kurulu’na bildirilmemesi veya işlem bittikten sonra bildirilmesi halinde idari para cezası uygulanacak. İdari para cezası birleşme işlemlerinde tarafların her birine, devralma işlemlerinde ise sadece devralana verilecek. Bildirim, Rekabet Kurulu kayıtlarına intikal ettiği tarihte yapılmış sayılacak. Bildirim Formunda istenen bilgilerin yanlış, yanıltıcı veya eksik olması ya da bu bilgilerde değişiklik yapılması halinde bildirim, bu bilgilerin tamamlandığı veya değiştirildiği tarihte yapılmış sayılacak. Birleşme ve devralmalar değerlendirilirken özellikle; ilgili pazarın yapısı, ülke içinde veya dışında yerleşmiş olan teşebbüslerin fiili ve potansiyel rekabeti, teşebbüslerin pazardaki durumu, ekonomik ve mali güçleri, sağlayıcı ve müşteri bulabilme alternatifleri, arz kaynaklarına ulaşabil- me imkanı, pazarlara giriş engelleri, arz ve talep eğilimleri, tüketicilerin menfaatleri, tüketici yararına olan etkinlikler ve diğer hususlar göz önünde tutulacak. Rekabet Kurumu Başkanlığı’nın yeni tebliği, 1 Ocak 2011 tarihinde yürürlüğe girecek. Enerji ürünleri “CE” işaretli olacak Enerji ile İlgili Ürünlerin Çevreye Duyarlı Tasarımına İlişkin Yönetmelik'in yürürlüğe konulmasıyla ilgili Bakanlar Kurulu Kararı, 7 Ekim 2010 tarih ve 27722 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yönetmelikle, enerji ile ilgili ürünlerin piyasaya arz edilebilmesi veya hizmete sunulabilmesi için, bu ürünlerin tasarımında uyulması zorunlu olan şartların çerçevesini belirlemek suretiyle enerji verimliliğini, çevre koruma düzeyini ve enerji arz güvenliğini arttırarak sürdürülebilir kalkınmaya katkıda bulunmak amaçlanıyor. Yönetmelik kapsamındaki ürünlerin piyasaya arz edilebilmesi veya hizmete sunulabilmesi için, ilgili uygulama tebliğlerinde yer alan şartları karşıladıklarına dair ''CE'' işaretini taşımaları zorunlu olacak. Yönetmelik kapsamındaki ürün piyasaya arz edilmeden veya hizmete sunulmadan önce üzerine, ''CE'' Uygunluk İşaretinin Ürüne İliş- tirilmesine ve Kullanılmasına Dair Yönetmeliğe göre ''CE'' işareti iliştirilecek ve imalatçının ya da yetkili temsilcisinin ürünün ilgili uygulama tebliğlerinin hükümlerine uygun olduğunu temin ve beyan ettiğine dair ''AT'' uygunluk beyanı hazırlanacak. Yönetmeliğin ve uygulama tebliğlerinin hükümlerinin ihlali halinde, 4703 sayılı Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanunun 12. maddesi hükümleri uygulanacak. 10 10 DTO HABER ● KASIM2010 DENİZLİTİCARETODASI DTO’dan KOBİ’lere eğitim desteği Denizli Ticaret Odası’nda (DTO), “KOBİ’ler İçin Kurumsal Yönetim Eğitimi”nin açılış ve bilgilendirme toplantısı yapıldı. Toplantıda, Denizli Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanvekili Hüseyin Memişoğlu, ABank Genel Müdür Yardımcısı Haluk Güven ve çok sayıda katılımcı yer aldı. 3 yıl içerisinde 15 farklı ilde ücretsiz olarak gerçekleştirilmesi planlanan “KOBİ’ler İçin Kurumsal Yönetim Eğitimi”, Eskişehir ve Trabzon’un ardından Denizli’de başladı. Denizli Ticaret Odası, Denizli Ege Bilgi ve Yenilik Merkezi (EBIC-EGE), Babadağlı Sanayici ve İşadamları Derneği (BASİAD), ABank ve Boğaziçi Üniversitesi Yaşamboyu Eğitim Merkezi işbirliği ile ücretiz olarak gerçekleştirilecek eğitimler için Denizli Ticaret Odası konferans salonunda açılış töreni ve bilgilendirme toplantısı yapıldı. Açılış töreninde konuşma yapan DTO Başkanvekili Hüseyin Memişoğlu, şirketlerin nesilden nesile geçerken, eğitim almanın gerekliğine vurgu yaparak, “Eğitimin sürekli yenilenmesi gerekiyor. Denizli’deki birçok kişinin elde ettiği başarının arkasında eğitim olduğu bir gerçektir. 1985 yılında ilimizde sanayi hamlesi başladı. Tabi ikinci nesil artık bu işi devir almaya başladı. Tabi bu işi başarıyla sürdürebilmesi için arkadan gelen neslin kendini yetiştirmesi gerekiyor.” dedi. Eğitimlerin tek başına yeterli olmadığını, bunun gerçek yaşantıya da aktarılması gerektiğini ifade eden Memişoğlu, “Şu anda katılımcı arkadaşlarımızın birçoğu güzel yerlerde farklı eğitimler aldı. Ancak bu eğitimler tek başına yeterli olmuyor. Normal hayatta uygulama, teoriden farklı oluyor. Biz bu eğitim için yola çıktık ve çok büyük bir izdiham oluştu. Katılımcı sayımız fazlasıyla doldu ve 265 kişi oldu. Bu nedenle başvurularda reddetmek zorunda kaldığımız arkadaşlarımız oldu. Talep nedeniyle bu eğitimi biz de ABank ve Boğaziçi Üniversitesi Yaşamboyu Eğitim Merkezi’mizden tekrar istiyoruz. Umarım, ikinci kez bu eğitimleri gerçekleştirebiliriz. Ben burada 80 saatlik eğitimin şehrimize çok katkı sağlayacağını düşünüyorum.” diye konuştu. ABank Genel Müdür Yardımcısı Haluk Güven ise Denizli’de, kalabalık bir grup ve yoğun bir kayıt olmasından çok onur duyduklarını söyledi. Bankalarının Kobi’lere yönelik çalıştığını söyleyen Güven, “Bizler hedef kitleyi sürekli analiz etmeye çalışıyoruz. Bizlerin de müşterilerimizin de eksiklikleri oluyor. Biz de bu amaçla eğitim programıyla karşılıklı eksiklikleri Yaşam Boyu Eğitim Merkezi ile sosyal bir eğitim programı yapmaya karar verdik. Bugüne kadar Eskişehir, Trabzon da yaptık şimdi Denizli. Daha sonrada Samsun ve Kayseri illerinde olacak. Şimdiye kadar 210 katılımcıdan 178’si yeterlilik sertifikası aldı, 3 kişi başarı sertifikası ve katılımcı belgeleri alındı. Denizli’deki bu katılımın, talebin yüksek olması bizi hakikaten sevindiriyor ve bir anlamda da ileriye dönük olarak hırslandırıyor.” şeklinde Memişoğlu, ABank Genel Müdür Yardımcısı Haluk Güven'e Denizli horozu verdi konuştu. Açılış konuşmalarının ardından mikrofona gelen Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Görevlisi ve KOBİ’ler için kurumsal yönetim eğitmeni Işıl Keskin, programın nasıl başladığını ve Denizli’de gerçekleştirilecek eğitimler hakkında genel bilgiler verdi. Keskin, KOBİ’lere yönelik Boğaziçi Üniversitesi’nin yaptığı araştırmaya göre, dünyadaki şirketlerin yüzde 80’inin aile şirketi olduğunu, Türkiye’de ise bu oranın yüzde 97 olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Dünyada aile şirketlerinin ömrü ortalama 24 iken, Türkiye’de 10’dur. Türkiye’deki 100 aile şirketinden 4-5’i üçüncü kuşağa aktarılabiliyor. Yeni ürün ve yeni iş modelleri geliştirmede karşılaşılan güçlükler, sermaye yetersizliği, stratejik düşünememe, kötü yönetim alışkanlıkları, aile içi orunların işe yansıması ve yetenekli aile bireylerinin şirketlere girmemesi gibi nedenler, aile şirketlerinin kapanmasına neden olmaktadır. Verilecek eğitimler, KOBİ’lerin daha iş planlarını daha iyi yapmalarını ve gelecek için yol çizmelerini sağlayacaktır.” Finansal Yönetime Genel Bakış, Pazarlama İletişimi, KOBİ’ lerde İthalat ve İhracat İşlemleri, Çağdaş Yönetim Becerileri gibi konuların yer aldığı, 15 günde 80 saat sürecek eğitimler, KOBİ’lerin geleceklerini alışkanlıklarıyla değil, analizler yaparak ve bu analizler ışığında planlamalarını ve yönetmelerini sağlayacak. Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri tarafından verilecek eğitimler, KOBİ’lerin ihtiyaç duydukları eğitimli ve nitelikli işgücünü kazandırmayı da hedefliyor. 13 Kasım 2010’a kadar devam edecek eğitimler sonunda katılımcılara, "Boğaziçi Üniversitesi Sertifikası" verilecek. Toplantı sonrasında ABank Genel Müdür Yardımcısı Haluk Güven ve Boğaziçi Üniversitesi Yaşamboyu Eğitim Merkezi öğretim görevlileri, Denizli Ticaret Odası Başkanvekili Hüseyin Memişoğlu’nu ziyaret etti. Başkanlık makamında gerçekleşen ziyarette, Memişoğlu, Denizli ekonomisi hakkında bilgiler verdi. Güven, Denizli’yi yakından takip ettiklerini, Denizli’nin, ekonomisini sürekli iyiye götüren bir il olduğunu söyledi. Yapılan konuşmalar sonrasında Başkanvekili, Genel Müdür Yardımcısı Güven ve Yaşamboyu Eğitim Merkezi öğretim görevlilerine Denizli ürünlerinden oluşan çeşitli hediyeler verdi. Denizli Ticaret Odası Başkanı Necdet Özer, işletmelerin sadece ayakta kalmak için değil, piyasada bir adım daha öne geçebilmek için sürekli olarak güncellen- meleri gerektiğini belirterek, “Çünkü ticarette yaşanan yarışı sadece en önde götüren işletmelerin kendilerini yarınlara taşıdığı yine herkes tarafından bilinen bir gerçektir. Artık geleneksel yönetim anlayışı ve alışkanlıkları ile firmalarımızı bir yere taşımak oldukça zorlaşmıştır. Bilimsel yönetim teknikleri iş ortamını anlamaya ve uyum sağlamaya yarayacak muhasebe, hukuk ve finansman bilgilerini belirli ölçüde aşina olmak zorundayız.” diye konuştu. Sanayileşme, refah seviyesinin artması açısından KOBİ’lere çok önem verdiklerini dile getiren Özer, şöyle konuştu: “KOBİ’lerimize, bu eğitim, kurumsallaşma, kurumsal yönetim sorunlarını çözmede gerekli bilgiler sağlayacaktır. Dolayısıyla Denizli için çok önemli bir organizasyon diye düşünüyorum. Denizli, her zaman sanayisiyle, ihracatıyla hareketli bir ilimizdir. Bu açıdan ilimiz için kurumsal yönetim eğitimi oldukça önemli bir eğitim projesidir. Bu kurslar, şirket çalışanlarına, yöneticilere, iş kurmak isteyenlere, iş bulmak isteyenlere toplam 12 konu olmak üzere özellikle ilimizin çalışan kesimi için oldukça önem arz ediyor.” DTO’nun Eylül ayı Ortak Komite Toplantısı yapıldı Denizli Ticaret Odası (DTO) Ortak Komite Toplantısı’nın konuğu Güney Ege Kalkınma Ajansı (GEKA) Genel Sekreteri Mehmet Aydıner oldu. Her yıl mart ve eylül ayları olmak üzere yılda iki kez DTO tarafından düzenlenen Ortak Komite Toplantısı’nın 2010 yılı Eylül ayı toplantısı gerçekleştirildi. DTO Konferans Salonu’nda yapılan toplantıda Meclis Başkanı Mehmet Gökçe, DTO Başkanvekili Hüseyin Memişoğlu da hazır bulundu. Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren Başkanvekili Memişoğlu, ortak komite toplantılarında üyelerin karşılaştığı sorunlara çözüm yolu aradıklarını, çeşitli isteklerin de ilgili kişi ve kurumlara aktarıldığını söyledi. Memişoğlu, konuk olan GEKA Genel Sekreteri Aydıner’in, kalkınma ajansıyla ilgili detaylı bilgiler aktaracağını, komite üyelerinin açıklamalar sonrasında merak ettikleri her konuda soru sorabileceklerini ifade etti. Memişoğlu’nun ardından konuşan GEKA Genel Sekreteri Mehmet Aydıner, ajansın kuruluş amacı, organizasyon şekli, yönetim yapısı, sağladığı destekler, hibe projeler ve şu ana kadar gelinen durumlar hakkında bilgiler verdi. GEKA'nın ülke genelindeki 26 ajanstan birisi olduğunu hatırlatan Aydıner, Kalkınma ajanslarının temel olarak, yerel aktörlerin ekonomiye daha çok katkı sağlamalarını, yerel kaynakları daha akılcı bir şekilde değerlendirmeleri ve bölgesel farklılıkların ortadan kaldırılması için kurulduğunu dile getirdi. Güney Ege Kalkınma Ajansı olarak Ocak ayında göreve başladıklarını belirten Aydıner, “Denizli’de EGS Park Fuar Alanı’nda bir yer edindik. 1 Haziran itibariyle de çalışmalara hızla başladık. İlk olarak bölge planı çalışmamızı başlattık ve şuanda tamamlamak üzereyiz. Önümüzdeki günlerde de Ankara’da devlet planlamayla toplantıya gideceğiz. Projeleri başlatmak için son aşamaları artık tamamlayacağız.” dedi. Üç kentin desteklenmesi gereken ekonomik faaliyetlerinin analizlerinin yapıldığını, hazırlanan bölgesel kalkınma planının Devlet Planlama Teşkilatı (DPT)'ye onay için gönderildiğini anlatan Aydıner, “Umut vaat eden, özgün ve yeni projesi olanları desteklemek istiyoruz. Sadece imalata yönelik özel kesim projeleri değil, kamu kurum ve kuruluşlarının projeleri de de- ğerlendirmeye alınacak. Önemli olan projelerle ekonomik değer ve istihdam yaratarak bölge ekonomisine katkı sağlayabilmektir.” şeklinde konuştu. 2010 yılı için 15 milyon TL kaynaklarının olduğuna işaret eden Aydıner, “Hibe destek programına çağrı için 2010 yılı Ekim ayında çıkmayı planlıyoruz. Sadece imalata yönelik değil diğer kuruluşlarının da eksikliklerini giderecek çalışmalar yapılabileceğiz. Toplu iğneden uydu üretimine kadar olan tüm projelere destek vereceğiz. İlana çıktığımız andan itibaren başvuruların hızlı bir şekilde yapılmasını bekliyoruz.” dedi. Kalkınma ajanslarının proje programlarını duyan simsarların işbaşında olduklarını, bunlara itibar edilmemesi gerektiğini dile getiren Aydıner, şu uyarılarda bulundu: “Garantili kalkınma ajansı projesi yapılır adı altında inter- nette ilanlar verilmeye başlandı. Onlara dikkat etmek gerekiyor. Özellikle Van’da bu olayı vurguna dönüştürdüklerini biliyoruz. Bizim bölgemizde de 'garantili proje yapılır' diye dolaşan uyanıklar türemeye başladı. Hiç kimse bu kişilere itibar etmesin. Kimse proje uyanıklarına gitmesin.” Proje yazımı konusunda destek ve eğitimler vereceklerini de aktaran Aydıner, sözlerini şöyle tamamladı: “Gere- kirse, proje başvurusu yapacak kişilere profesyonel firmalardan getireceğimiz uzman kişiler eğitim desteği verecek. Ajans sadece para verici olmayacaktır. Bölgedeki her türlü Araştırma- Geliştirme, fizibilite raporu hazırlama ve hazırlatmada ajansın hizmetleri kapsamındadır.” Aydıner’in, konuşması sonrasında komite üyeleri, ajans ile ilgili sorular sorarak detaylı bilgiler edindi. DTO HABER DENİZLİTİCARETODASI KASIM2010● 11 11 I C V A n a m s O Bir Portre Bu ayki röportaj konuğumuz, bankacılık sektöründe çalışırken hayalindeki yeminli mali müşavirlik işini yapmak için ayrılan, ancak daha sonra insanlarla birebir diyalog halinde olabileceği ticaret hayatını tercih eden, Denizli Ticaret Odası’ndan meclis üyeliği yapmış Osman Avcı. Bize kendinizi tanıtır mısınız? 1947 Çal doğumluyum. Babamın memur olması dolayısıyla ilkokulu Çal, Baklan’da okudum. Orta ve lise tahsilimi Denizli Lisesi’nde tamamladım. Üniversiteyi, 1969 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesinde tamamladım. Evliyim ve 2 çocuk babasıyım. Eşim ev hanımı çalışmıyor. İş hayatına ne zaman atıldınız? Üniversiteden mezun olduktan sonra iş hayatına ilk olarak 1971 yılında Ziraat Bankası’nda başladım. 1973 yılında ise bankadan ayrıldım. 1974’te şu anki yaptığım işe başladım. Neden Beyaz Eşya ticaretini tercih ettiniz? Dükkânınızın ismi niçin İyihuylu? 1974 yılında, kayınpederimle birlikte bu işe başladık. Kendisinin mesleği peynircilik, yağcılıktı. Onun ticari geçmişi vardı. İlk peynir, yağ yapan kişilerden bir tanesidir. 1979 yılında ise kayınpeder kendi isteğiyle ortaklığı bitirdi, kendi mesleğine devam etti. Biz ise işimizi bugüne dek devam ettirdik. Ticarethanenin ismi ise kayınpederden geliyor. Kayınpederin soyadı İyihuyluydu. Beraber “İyihuylu Ticaret” olarak başladık. İşlerimiz daha sonra ayrılsa da kendisi büyüğümüz olduğu için “İyihuylu Ticaret” olarak devam ettirdik. 1990 senesinde de aile şirketi olduk. Ve şimdi hepimiz bir aradayız. Mesleğinizin avantajları nelerdir? Bu mesleğin avantajı yeni yeni meydana çıkıyor. Türk halkının ihtiyaçları yeni yeni gelişmeye başladı. Sosyal yaşam değişmeye başladı. Türk milletinin hayat standardı yükselmeye başladı. Dolayısıyla ev aletlerine ihtiyaç gün geçtikçe çoğalıyor. Ticarete başlamadan önce hayalinizde yapmak istediğiniz başka bir iş var mıydı? Bu işe başlamadan önce bankadan ayrıldığımda mali danışmanlık işini yapmayı düşünüyordum. Bankadan bu nedenle ayrılmıştım ama onu gerçekleştiremedim. Bu iş daha baskın geldi. İnsanlarla birebir diyalog halinde oluyorsun. Bu işimi de severek yapıyorum. Müşterilerimiz hem para veriyor hem de mutlu oluyor, teşekkür ederek ayrılıyor. Onlara yardımcı olmakta beni mutlu ediyor. İşlerinizde ailenizin size olan desteği nelerdir? Aile arasında birlik beraberlik olmadığı zaman o işin devamı olmaz. Bir adamın ailevi düzeni bozuksa işi de bozuktur, işi bozuksa da genelde ailevi düzeni bozuktur derim. Bu ikisi her zaman paralel olarak gider. Bu benim içinde böyledir. Eğer ben sıkıntımı, sevincimi eşimle paylaşamazsam sinir stresten bu iş yapılamaz. Eşinin veya çocuklarının desteği olmadan tek başına bir iş olmaz. Dolayısıyla eşimin bana işyerinde yardımı dokundu mu diye sorarsanız, bende hayır dokunmadı derim. Fakat evde bana olan manevi desteği inanın ki işimde olmasından daha fazla faydası oldu. Günün yorgunluğunu evde atmak ertesi güne büyük enerji verir. Tabi çocuklarında ayın şekilde desteği önemli. 1976 doğumlu bir oğlum var. Şuanda İstanbul Marmara Üniversitesi İngilizce işletmede öğretim görevlisi ve Muhasebe Finans doktoru olarak görev yapmaktadır. Doçentlik imtihanına hazırlanıyor. Kariyer peşinde. Kızım ise önce bankacılık yaptı asıl mesleği ziraat mühendisi. Kendisi bizim işi pek sevmemişti. Bizde mesai gün doğumundan gün batımına kadardır. Bu iş biraz yorucudur. Ama daha sonra kızımı bankacılıktan bizim işe transfer ettik. 8 senedir onunla beraber çalışıyoruz. Mesleğinizde yaşadığınız zorluklar oluyor mu? Günlük piyasa koşulunda vatandaşın gelirinin aynı gider düzeyinde artmamasından dolayı vadeler uzuyor. Kredi kartları devreye giriyor. Bankalara çalışıyoruz gibi oluyor. Bizim Arçelik olarak güvenilir marka, iyi marka olmamızdan dolayı satış zorluğumuz olmuyor. Arçelik’te diğer markalarda olduğu gibi fiyat hareketliliği de yoktur. Spotu yoktur ve zaten Arçelik’e giremez. Piyasa olarak Arçelik düzenlidir, güvenilirdir. Biz müşterilerimizin aldıkları Arçelik ürünlerinin bizden alsalar da almasalar da her zaman arkasındayız, servis açısından da takipçisiyiz. Bu konuda bugüne kadar bir sıkıntı yaşanmamaktadır. Günümüze baktığımız zaman, beyaz eşyanın lüks olmaktan çıktığını temel ihtiyaç olarak çoğu insanın evinde mevcut olduğunu görüyoruz? Bunu neye bağlıyorsunuz? İnsanların alım gücü mü kolaylaştı? Eskiden Türkiye, toplu iğneyi bile dışarıdan getiriyordu. Ben bu mesleğe başladığımda Arçelik merdaneli makineler vardı. Bankada çalışırken 1275 lira maaş alıyordum. Merdaneli makinenin fiyatı ise 3700 liraydı. Yani 3 maaşımla 1 merdaneli makine alınıyordu. Günümüzde ise otomatik çamaşır makinesini bir aylık asgari ücretle almak mümkündür. Dayanıklı tüketim mallarında geldiğimiz nokta burası. Sanayi malları gittikçe ucuzluyor. Yani halkın yaşam standardı da gittikçe yükseliyor. Tabi bunun yanında yeni çıkan teknik mallar, elektronik mallar, teferruatlı mallar halkın alım gücünün biraz daha dışında. Zaman içerisinde bu tarz ürünlerde model olarak biraz eskidikçe fiyatları düşecektir. Yani her kesime ve her alım gücüne göre malımız var. Eskiden lüks gibi gözüken ürünler günümüzde evimizde olmazsa olmaz ihtiyaçlardan oluyor. Geçmişten bugüne mesleği- nizle ilgili neler söylersiniz? Neler değişti? Hayat zaman içerisinde çok değişikliğe uğradı. Türkiye de hızlı bir gelişim içerisindeydi. Dolayısıyla bizim mesleğimizle de buna ayak uydurdu. Hem teknik açıdan hem de malların kalitesi açısından her yönden bir değişim yaşadık. Halkın tercihleri zaman içerisinde değişti. İnsanlar gün geçtikçe bizden daha fazla bir şeyler beklemeye başladılar. Geçmişte piyasa boş bir piyasaydı. Evler ev aletleri bakımından boştu. İlk zamanlarda ticaret normal değildi. Hem bizim açımızdan hem de tüketici açısından. Herkes bulduğu malı alıyordu. Satıcıda öyleydi, alıcıda öyleydi. Ama bugün şekil de- ğişti. Şimdi mal çeşidi de marka da çok. Bütün dünya markaları aşağı yukarı Türkiye’de var. Dolayısıyla müşterinin seçim şansı daha fazla. Burada önemli olan kaliteyi iyi fiyata uygun fiyata almak. Satıcılar genellikle her türlü ürünü temin ediyorlar ve alıcılara gereken kolaylıkları sağlıyorlar. Birde eskiden 1980 den sonra kampanyalar vardı ön ödeme dediğimiz, ilk Arçelik uyguladı. Ondan sonra diğer markalar bunun zamanla suyunu çıkardı. Kimisi malını teslim etmedi, kimisi malını veremedi. Enflas- yonda olmasına rağmen Arçelik’ te hiçbir zaman malını teslim etmeme gibi bir olay olmadı. Mesela 1994 senesinde gümrük birliği zamanında enflasyon bir anda fırladı. O dönemdeki birkaç firma mallarını teslim etmedi, bayiler çok müşkül durumda kaldılar. Ama bizimkiler hiç ağzını bile açmadan bayilerini mağdur etmediler, mallarını teslim ettiler. Buda markamıza karşı olan güveni iyice benimsetti. Yine ilk mesleğe başladığım senelerde beyaz eşya tamamen itimat üzerine alınır satılırdı. Satıcının tavsiye ettiği mal alınırdı. Müşteri satıcıya çok güvenirdi. Satıcıda üzerine düşen o günkü esnaflık anlayışıyla hareket ederek tüketiciyle esnaf arasında karşılıklı büyük bir bağ oluşurdu. Bizlerin al dediği malı onlar alırdı. Onların ödemelerine de biz güvenirdik. Senet sepet çok az kullanılırdı. Söz önemliydi. 1978-79’da hızlı enflasyon zamanlarından sonra bu durum değişmeye başladı. Bilhassa 1983’ten sonra ticari ahlakları ve kişilerin ödeme ahlakları değişti. Dolayısıyla işi birebir senede döküp güvenden ziyade her şeyi tekniği ile niteliği ile düzgün bir şekilde götürmeye çalıştık. Enflasyonlu dönemlerde mal almakta zor oluyordu. Önceden para yatırmamıza rağmen günlerce, aylarca mal bekliyorduk. Şimdi ki dönem yani enflasyonsuz dönem daha iyi bir dönem. Aldığını biliyorsun sattığını biliyorsun. Geçmişteki yaşanan sıkıntılar günümüzde kayboldu. Özellikle mesleğinizle ilgili unutamadığınız bir anınız var mı? Mesleğim unutamadığım anılarla Oysaki dernek böyle bir liste çıkarmıyor. Vergi borcunu ödemeyenleri bile devlet ilan edemiyor, yayınlayamıyor. Neticede kadın gidip savcılığa şikâyette bulunuyor. Dayanıklı tüketim malları işte şöyle liste yayımlamış, benimde ismim varmış, benim böyle bir şeyim yok diyor. Tabi Savcı bizi dernek başkanı olarak çağırdı. Sonra mahkemeye çıktık ve suçluyuz. Kapıdan girdik ve hakim birden bağırmaya başladı. “Devlet bile vergi borcunu ilan edemezken, sen kim oluyorsun da ilanda bulunuyorsun” diye. Bir laf etsen nerdeyse tutuklayacak. Tabi bizde ilk defa bir hakim karşısına çıktığımız için korktuk. Neyse hakim epeyce bizi bir azarladı, yerden yere vurdu. Hakim bey “bitti mi” dedim “bitti” dedi. “Şimdi ben anlatayım” dedim. “Bizde böle bir liste yok. Hanımın bahsettiği listede eğer benim imzam veya dernek kaşesi varsa ben suçumu kabul ediyorum. Bizim aylık toplantılarımız olur, burada canı yananlar birbirine anlatır. Derneğin menfaati de dayanışmadır. Birbirine faydalı olmadır. Dernek çatısı altında bunlar konuşuluyor. Tabi arkadaşımızda konuşulunca notunu almış”. Sonra bu kadının 3 tane icra dosyası olduğu ortaya çıkıyor ve hakim bey de bizden özür diliyor. Son olarak ise yine bu olay benzeri yaşadığım bir olaydı. Kısaca söz edeyim. Adam borcunu ödememek için gidip polise beni dolandırdılar diye bizi şikâyet ediyor. Oda bir bayandı. Tabi sonradan o komiserde özür dilemişti. Hatta sağ olsun o komiser alacağımızı da o bayandan alıvermişti. 2005-2009 yılları arasında Denizli Ticaret Odasında meclis üyeliği yapmış bir kişi olarak odanın şuan ki faaliyetlerini nasıl değerlendirirsiniz? Ticaret Odasının çalışmaları gördüğüm kadarıyla iyi gidiyor. Çalışmalar genelde üst düzeyde yapılıyor. Üst düzeyde yapılmasının genel ticari manada çok büyük bir faydası olmaktadır. Dolayısıyla bizlere, perakende- cilere daha sonra dönüp dolaşıp faydası geliyor. Odanın iyileştirme hareketleri çok güzel, fuarlar, bankalarla anlaşmalar, eğitimler gibi bir çok etkinliğini duyuyoruz. Ama dediğim gibi bunların direkt olarak perakendecilere faydası olmuyor. Mesela sanayi iyileşirse, ihracatı artarsa orada çalışanlar piyasaya para kazandırıyorlar. Tabi bunlar ekonomik canlanmaya neden oluyor. Ben kendi meclis üyeliği yaptığım dönemde de perakendecilerin sıkıntılarını sık sık dile getirmiştim. Ama değişen bir şey olmamıştı. Netice olarak ticaret odasının faydaları var mı var. Umarım perakendecilerin ilan ve reklam vergisinin ödeme koşulları, elektrik işyerlerinde pahalı olması, bankalarla olan ilişkilerde bir sürü masraf alınması gibi problemleri de çözüme kavuşturulur. dolu desem yalan olmaz, her gün değişik bir mevzu ile karşılaşıyoruz. Tabi aralarında hiç unutamadıklarım var. Bir gün bir beyefendi gelip buzdolabı alacağını söyledi. Baktı beğendi ve evine göndermek istedi. Bizde buzdolabını eşinin de gelip görmesi ve beğenmesi için ısrar ettik. Ataerkil aile sisteminden dolayı, “sen gönder eşimde kabul eder. Benim beğendiğime kimse itiraz edemez” falan dedi. Dolabı aldı ve bizde dolabını evine 7. Kata çıkardık ve 2 gün sonra da dolabı geri indirdik. Eşi buzdolabını kendisi beğenmek iste- mişti. O ataerkil adam bir anda babaerkil olmuştu. İkinci unutamadığım anım ise; dayanıklı tüketim mallarının oda başkanıyken tüm meslektaşlarımızla ayda bir toplanırdık. Esenhal’ DTO ad›na ‹mtiyaz Sahibi ve de güzel bir büromuz Yönetim Kurulu Baflkan› vardı. Büroda, sıkıntısı Necdet ÖZER olanlar, verdiği malı Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Konsept Danışmanı alamayanlar, senet Ali Rıza TEKİN İmran ERASLAN ödemeyenler, borcuna sadık kalmayanlar gibi Editör: Mehmet YATKIN durumlar konuşulurdu, Yay›n Kurulu: Hikmet Alpaslan, Ozan Özkan, Argun isimler not edilirdi. Bir Hadimlioğlu, Mehmet Eyüpoğlu, Fahri Doğramacı, Gökhan gün bir arkadaşımıza Aydın, Mehmet Kalkan 3-4 kişiden alışveriş YEREL SÜRELİ YAYIN yapıp parasını hiç biriHazırlık: Horoz Medya Gazetecilik- Yayıncılık Ltd.Şti. sine ödemeyen bayan Tel: 0 (258) 242 02 90 Faks: 242 07 73 müşteri denk geliyor. Basıldığı Yer: Ciner Matbaası Matbaacının Adı: Haber Türk Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş. Oda ben sana mal veMatbaa: Fatih Mh. 1194 Sk. No:7 Gaziemir / İZMİR remem diyor, senin lisTel: 0 232 411 35 00 Gazetemiz köşe yazarları kendi yazılarından sorumludur. tede adın var diyor. 12 12 DTO HABER ● KASIM2010 DENİZLİTİCARETODASI Estonya ve Finlandiya Denizli için yeni pazar olabilir Bir dizi araştırma ve iş gezisi için Estonya ve Finlandiya ülkelerine giden Denizli heyeti, değerlendirme toplantısı yaptı. V ali Yavuz Erkmen başkanlığında, Denizli Ticaret Odası, Denizli Sanayi Odası, Denizli Ticaret Borsası ve Denizli İhracatçılar Birliği, Denizli Belediyesi ve Pamukkale Üniversitesi’nin temsilcilerinden oluşan 20 kişilik heyet, Estonya ve Finlandiya’yı ziyaret ederek çeşitli temaslarda bulundu. 28 Eylül - 2 Ekim 2010 tarihleri arasında Estonya’nın başkenti Tallinn ve Finlandiya’nın başkenti Helsinki’yi ziyaret eden heyet çeşitli seminer ve toplantılara katılarak Estonyalı ve Finlandiyalı devlet yetkilileri, bürokrat ve işadamları ile bir araya geldi. Büyükelçilikler ve Ticaret Ateşelikleri öncülüğünde yapılan görüşmelerde Denizli ile bu iki ülke arasında hem sosyal, hem kültürel hem de ekonomik işbirliği yapılabilme imkan- ları masaya yatırıldı. Vali Yavuz Erkmen başkanlığında, düzenlenen değerlendirme toplantısına İl Genel Meclisi Başkanı Halil Pekdemir, Denizli Ticaret Odası Başkanı Necdet Özer, DENİB Başkanı Süleyman Kocasert, Denizli Ticaret Borsası Başkanı İbrahim Tefenlili, Denizli İl Genç Girişimciler Kurulu Başkanı Cüneyt Demirkan ile geziye katılan Denizli Belediyesi ve Pamuk- kale Üniversitesi’nin temsilcileri katıldı. Vali Yavuz Erkmen, Estonya ve Finlandiya’nın Denizli için yeni bir pazar olduğunu belirterek, “Yararlı bir gezi olduğunu düşünüyoruz. Bizim daha az iş yaptığımız yerlere gitmenin faydalı olduğunu düşünüyorum. Orada da şunu gördük, özellikle Estonya’da Türkiye’yi sadece turizm yönü ile tanıyorlar. Bu tip temasların sosyal ve kültürel gelişmeleri sağlayacağını, ticari anlamda bir potansiyel yaratıp ihracat anlamında arkadaşlarımızın önünü açacağını düşünüyorum. Olumlu sonuçlarını ilerleyen günlerde görürüz.” dedi. DENİB Süleyman Kocasert, Denizli’yi dünyaya tanıtma çabasında olduklarını belirtirken, İl Genel Meclisi Başkanı Halil Pekdemir, bu tür gezilerin Türkiye ve Denizli adına artı getireceğini belirtti. Denizli Ticaret Odası Başkanı Necdet Özer ise hem Estonya hem de Finlandiya’nın Denizli için uzak ülke olmadığını gördüklerini ifade ederek, “Finlandiya’nın en ünlü alışveriş merkezlerinde Denizli’de üretilen tekstil ürünleri gördük. Her ne kadar doğru- dan Denizli’den satılmış olmasa da, Denizli’de üretilen ev tekstilinin orada olduğunu görmek bizleri hem düşündürmüş, hem de sevindirmiştir. Doğru pazar bulunduğu takdirde, en uzak ülkelere kaliteli ürünler satabilecek konumda olduğumuzu göz önünde bulundurmamız gerekiyor. Her iki ülkede de Türk işadamlarına güven duyulduğunu ve bizimle alışveriş yapmak istediklerini gördük. Bunları iyi değerlendirmemiz gerekiyor.” diye konuştu. DTB Başkanı İbrahim Tefenlili de, gıda üretilirken en iyi şekilde satılması gerektiğini, bu nedenle de bu tür ziyaretleri önemsediklerini söyledi. Geziye katılan diğer katılımcılar da söz alarak gezi ile ilgili düşüncelerini dile getirdi. Bütün katılımcıların dile getirdikleri ortak nokta, gezinin çok faydalı olduğu ve verimli geçtiği, aynı zamanda bu tür gezilerin kısa aralıklarla tekrarlanmasının faydalı olacağı fikriydi. 17. meslek grubu üyeleri CeBİT’teydi DTO’nun yeni hedef pazarları, Gürcistan ve Katar Denizli Ticaret Odası, alternatif pazarlar arasına Gürcistan ve Katar’ı dahil etti. Tüm Fuarcılık Yapım A.Ş. (TÜYAP) Fuarcılık ile yapılan anlaşma gereği yüzde 25 indirim uygulanacak bu fuarlar sayesinde işbirliklerinin sağlanması hedefleniyor. 10-13 Kasım 2010 tarihleri arasında Katar’da gerçekleştirilecek 9. Uluslararası Katar Mobilya, Dekorasyon ve Ev Tekstili Fuarı’nda, Denizli Ticaret Odası, Gökhan Tekstil, Makro Tekstil, Shamrock Tekstil ve Eke Home Tekstil stant açacak. Ortadoğu ve Arap körfezindeki en büyük ve en önemli fuar olarak gösterilen 9. Uluslararası Katar Mobilya, Dekorasyon ve Ev Tekstili Fuarı’na şu sebeplerle katılımın gerekli olduğu belirtiliyor: “Körfez Bölgesi’nin en hızlı gelişme gösteren ülkelerinden birisi olan Katar, dünyanın en zengin 3. ülkesi, Asya kıtasında ise en zengin 1. ülke konumundadır. Türk Malı imajının yüksek olduğu Katar, Türkiye’ye vize uygulamıyor. Katar ile Türkiye arasında serbest ticaret anlaşması (STA) müzakereleri devam etmektedir.” Gürcistan, mobilya ve tekstil sektörünü buluşturacak 8-11 Aralık 2010 tarihleri arasında Gürcistan’ın başkenti Tiflis’te Mobilya, Dekorasyon, Ev Tekstili, Mobilya Yan Sanayi Mobilya Aksesuarları ve Ağaç İşleme Makineleri Fuarı’nın ikincisi gerçekleştirilecek. Ermenistan’a yapılacak ihracat için doğru adres olarak gösterilen Gürcistan’da düzenlenen bu fuar, Kafkasya bölgesinin En büyük Mobilya, Ev Tekstili, Mobilya Yan Sanayi Ağaç İşleme Makineleri İhtisas Fuarı olarak değerlendiriliyor. Şu nedenlerle söz konusu fuarlarda yer alınması gerektiği ifade ediliyor: “Gürcistan da Türk Malı imajı yüksektir. Gürcü halkı özellikle Türk Malı mobilya, ev tekstili, mobilya aksesuarları ve ağaç işleme makinelerine yoğun talep göstermektedir. Türkiye yüzde 48 oranında sektörde pazar payına sahiptir. Türkiye ile Gürcistan arasında 2008 yılında serbest ticaret anlaşması imzalanmıştır. Tiflis, Kutaisi, Batum, Poti, Grozni, Acaristan, Ermenistan’da Hotel, Toplu Konut, Villa yatırımları türk firmaları tarafından üstlenilmiştir. Mobilya, Ev Tekstili, Mobilya Aksesuarları, Ağaç İşleme Makineleri ihtiyaçları Türk Firmaları tarafından karşılanmaktadır.” A vrasya’nın en büyük iş geliştirme ve teknoloji platformu CeBIT Bilişim Eurasia ve ikinci kez aynı anda düzenlenen CeBIT Broadcast, Cable & Satellite Eurasia ile bilişim, yayıncılık ve uydu sektörleri, 06-10 Ekim tarihleri arasında İstanbul’da buluştu. 16 ülkeden bin 66 katılımcı firmanın yer aldığı fuarı, farklı sektörlerden 131 bin 318 ziyaretçi gezdi. Denizli Ticaret Odası’nın 17. meslek grubuna mensup üyeleri de CEBİT Bilişim 2010’da incelemeler yaptı. İnceleme gezisine katılan Denizli Ticaret Odası Meclis Üyesi Mehmet Dayıoğlu, şu değerlendirmeleri yaptı: Denizli Ticaret Odası 17. meslek grubu olarak üyelerimizin yoğun katılımı ve ilgisiyle ilk kez günübirlik bir organizasyonla 7 Ekim tarihinde Tüyap Beylikdüzündeki fuara katılma şansımız oldu. Avrasya'nın en büyük iş geliştirme ve teknoloji platformu, 1 numaralı bilişim fuarı olan CeBIT Bilişim Eurasia fuarıyla sektörün kalbi 6 -10 Ekim tarihleri arasında İstanbul'da attı. Türkiye'nin bilgi ve iletişim teknolojileri konusunda Avrasya'ya açılan ticaret kapısı olan CeBIT fuarı “İş Dünyası" odaklı vizyonu ile hem sponsor hem de katılımcı ve ziyaretçilerin beğenisini kazandı. Fakat dikkatimizi çeken konu ise iletişim ve telekomünikasyon alanında hepimizin bildiği (Türk Telekom, Turkcell, Avea, Vodafone.. vb) sektörün başlıca aktörleri ile bilişim alanındaki bilinen markaların (Casper,Microsoft, Sony, Asus, Hp, Exper,Xerox, Samsung,.. vb) fuarda stand açmaması oldu. Bunun yanında daha önceki yıllarda göremediğimiz başta Tayvan, Çin, Almanya, Fransa, İspanya, İngiltere, Azerbaycan, Belçika ve Güney Kore başta olmak üzere yabancı ülkelerden üretici firmaların irili ufaklı standlarla fuarda yer alması gözlerden kaçmadı. Türksat, Siemens, IBM, Oracle, Motorola, Toshiba gibi markaların fuara katıldığını gözlemledik. Yazılım, donanım, hizmet ve mobil iletişimdeki son teknolojilerin görücüye çıktığı bu fuarda 3D teknolojisine ait en yeni ürünler, akıllı yaşam teknolojileri, kablosuz sistemler ve yeni nesil dokunmatik bilgisayarlar dikkat çekiciydi. Fuarın ana sponsoru olan Türksat'ın 3D yayın yapan TV kanalı ziyaretçilerin ilgi odağı oldu. Kamu kuruluşları ve belediyelerin edevlet teknolojilerini ziyaretçilerle paylaştığı CeBIT Bilişim Eurasia da, oyun dünyasının en yeni konsolları, uydu iletişimi, ses ve görüntü sistemleri de büyük ilgi gördü.
Benzer belgeler
dto haber - Denizli Ticaret Odası
(BUGİAD) Kadın Girişimciler Komisyonu Genel
Koordinatörü Canan Arıkan ve Bursa’nın örnek
kadın girişimcisi Dilek Şeker, Denizli Ticaret
Odası Başkanı Necdet Özer’i makamında ziyarette etti.