ASToR PiAZZoLLA
Transkript
ASToR PiAZZoLLA
DETONE DR. GÜZİDE ELİTEZ [email protected] www.hekimcebakis.org Büyük Tango Devrimcisi Astor Piazzolla Astor Pantaleón Piazzolla veya bizim tanığımız adıyla Astor Piazzolla Atlantik kıyısında, Buenos Aires’e 400 km uzaklıkta bulunan Mar del Plata’da, 11 Mart 1921de, terzi bir anne ile berber babanın çocuğu olarak dünyaya geldi. Piazzolla ailesi, 1925 yılında Arjantin’den Amerika ya, New York’a taşındı, 1937 yılına kadar da, bu ülkede yaşadılar. Geleceğin bu büyük tango müzikleri ustası, 8 yaşında babasının aldığı bandoneon ile müzik ve dolayısıyla tango ile tanıştı. Bandoneon ne diye soranlar için bir açıklama; akordeona benzer ama çalması ondan daha zor olan, tango orkestralarının vazgeçilmezi, alman icadı bir müzik enstrümanı. Piazzolla 10 yaşına geldiğinde usta bir müzisyendi ve artık orkestralarda bandoneon çalıyordu. Piazzolanın müzik eğitimi neredeyse ömür boyu devam etti, her yaşında değişik müzikçilerle çalışmayı ve farklı müzik türlerini öğrenmeyi, denemeyi seçti. Bu uzaktan yalpalanma gibi gözükse bile,özünde kendi sesini, rengini, müziğini bulma çabalarıydı.1933’te Rachmaninov’un öğrencisi Macar piyanist Bela Wilda ile çalışmaya başlaması onu Bach’la tanıştırdı.1934’te tango şarkıcılarının kralı sayılan Carlos Gardel ile çalmaya başladı, hatta tango tarihinde çok önemli bir yeri olan “El Dia Que Me Quieras” filminde oyunculuk yaptı. 98 Aralık 2014 Piazzolla, 1936 yılında tekrar ailesiyle Mar del Plata’ya, Arjantin’e geri döndü. Tango orkestralarında çalışmaya başladı. Elvino Vardaros’u dinlemesiyle onun alternatif tango icrasından çok etkilenir, müzik arayışı için önemli bir kilometre taşı olur bu tanışma. Ama bir ideali vardır Piazzola’nın Anibal Troilo’nun “Arjantin’in en büyük tango orkestrası” orkestrasında çalmak, bunu da gerçekleştirir. Anibal Troilo, bu dönemde aynı zamanda Piazzola’nın müzik eğitmeni olmuştur ama klasik tangonun sınırları onu kısıtlamaktadır. Hatta Triolo bestelerini fazla modern bulup, zamanın müzik anlayışına uyarlamak adına Troilo tarafından yeniden düzenlemekte idi. 1944 yılında tam da ihtiyacı olan kişiyle, şarkıcı Francisco Fiorentino tanışır, onunla 24 olağanüstü güzellikte kayıt yapar. Piazzolla için artık kendi orkestrasını kurma zamanı gelmiştir ve orkestrasıyla 1946/1948 senelerinde 30 kayıt gerçekleştir. O zaman diliminde otantik tangodan uzaklaştığı için büyük tartışmalara neden olan bu kayıtlar, halen tangonun klasikleri arasında yer almaktadır.1946’da kişisel tarihi için ilk resmi tangosu olarak kabul ettiği “El Desbande”yi yazar. 1946 yılına geldiğinde farklı bir müzik arayışı onun için vazgeçilmez hale gelir ve orkestrasını dağıtır. Bandoneonunu ve neredeyse tangoyu tamamen bırakır, klasik müziğe yönelir, piyano çalmaya başlar.Bartok ve Stravinsky ile çalışmalara başlar, Jazz dinler,beste yapmaya hız verir.
Benzer belgeler
Tanju Yıldırım
Konservatuar mezuniyetiyle birlikte Türkiye’de “Arjantin Tangosu”nun temellerini attı.
Dansçı, eğitmen ve koreograf olarak uzun yıllar önemli çalışmalara imza attı. Yurt içinde ve yurt
dışında birç...
Tango, Salsa ve Flamenko
birlikte yaşayan göçmen topluluklarının asimile edilmesidir. Bu, tangonun birçok
kader ortağı milleti bir araya getiren araç olma özelliğini büyük ölçüde yok
etmiştir. 1950 ve 1960’lardaki en öneml...