III. ULUSLARARASI GELENEKSEL TÜRK GÜREġLERĠ
Transkript
III. ULUSLARARASI GELENEKSEL TÜRK GÜREġLERĠ
III. ULUSLARARASI GELENEKSEL TÜRK GÜREġLERĠ SEMPOZYUMU VE OYUNLARI BĠLDĠRĠ KĠTAPÇIĞI marastws2016.omu.edu.tr DAVET Değerli MeslektaĢlarım; 30 Eylül 2011 ve 14-15 Eylül 2012 tarihlerinde KahramanmaraĢ BüyükĢehir Belediyesi sponsorluğunda TUBĠTAK onaylı iki “Uluslararası Geleneksel ve Olimpik GüreĢler Sempozyumu” düzenlemiĢtir. Bununla birlikte “Uluslararası Geleneksel GüreĢler” organize edilmiĢti. Geleneksel güreĢ organizasyonları KahramanmaraĢ GüreĢ Ġhtisas Kulübü (KGĠK) ve Türkiye Geleneksel Spor Dalları Federasyonu (TGSDF) giriĢimleri ile devam ederken; sempozyum son üç yıldır yapılamamaktaydı. Bu yıl yine KGĠK ve TGSDF yönetimi akademik ekibiyle birlikte Kültür ve Turizm Bakanlığı (KTB)’na “III. Uluslararası Geleneksel Türk GüreĢleri Sempozyumu ve Oyunları” projesi sundu. Kültür ve Turizm Bakanlığı “16 ġubat 2016 tarih ve 662 sayılı proje” yi onayladı. KahramanmaraĢ Kültür ve Turizm Ġl Müdürlüğü ile yürütülmesini uygun gördü. T. C. Kültür ve Turizm Bakanlığı sponsorluğunda “III. Uluslararası Geleneksel Türk GüreĢleri Sempozyumu ve Oyunları” 6- 8 Mayıs 2016 tarihlerinde KahramanmaraĢ’ta yapılacaktır. KahramanmaraĢ’ta siz değerli katılımcıları görmekten mutlu olacağız. Sempozyuma bildiri ile katılmanızı bekliyor, saygılar sunuyoruz. Doç. Dr. Mehmet TÜRKMEN Sempozyum BaĢkanı 1 DÜZENLEME KURULU SEMPOZYUM ONUR KURULU Mahir ÜNAL, T. C. Kültür ve Turizm Bakanı Akif Çağatay KILIÇ, T. C. Gençlik ve Spor Bakanı Abdürrahim BOYNUKALIN, Gençlik ve Spor Bakan Yrd. Bilal ERDOĞAN, Dünya Etnospor Konfederasyonu Genel BaĢkanı Mehmet Ġlker ÇĠTĠL, KahramanmaraĢ Milletvekili Mustafa Hakan GÜVENÇER, KahramanmaraĢ Valisi Fatih Mehmet ERKOÇ, KahramanmaraĢ BüyükĢehir Belediye BaĢkanı Nenad LALOVĠÇ, United World Wrestling (UWW) President Rodika Maria YAKġĠ, United World Wrestling (UWW) Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Faruk Öz, Malatya Milletvekili (Eski) & Ata Sporları Vakfı BaĢkanı Erlen OSPANOV, Kazakistan Ulusal Sporlar Birliği AsbaĢkanı Musa AYDIN, Türkiye GüreĢ Federasyonu BaĢkanı Sergei DANILENKO, Dünya Etnospor Konfederasyonu BaĢkan Vekili/ Vice-President 2 SEMPOZYUM DANIġMA KURULU Prof. Dr. Alpaslan CEYLAN, Türkiye Geleneksel Spor Dalları Federasyonu BaĢkanı Prof. Dr. Akai KĠNEYEV – Rusya Federasyonu Gorno – Altaisk Üniversitesi; Prof. Dr. Ali ABĠġEV - Turar Ryskulov Kazakh Economic Üniversity; Prof. Dr. Bayrzhan ZAKĠRYANOV – Kazakistan Alma-atı DFKSA Rektörü; Prof. Dr. Bissenov K. ALDABERGENULĠ - Kazakistan Kızılorda Üniversitesi Rektörü; Prof. Dr. DurmuĢ DEVECĠ - KahramanmaraĢ Sütçü Ġmam Üniversitesi Rektörü; Prof. Dr. Fırat PURTTAġ - TURKSOY Genel Sekreter Yardımcısı; Prof. Dr. Gülçin ANSEROVNA - Kızılorda Korkut Ata Devlet Üniversitesi; Prof. Dr. Hasan KAYA - Mustafa Kemal Üniversitesi Rektörü; Prof. Dr. Hikmet KOCAK - Atatürk Üniversitesi Rektörü; Prof. Dr. Hüseyin AKAN – Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörü; Prof. Dr. Ġbrahim TELLĠOĞLU - Ondokuz Mayıs Üniversitesi Prof. Dr. Kanat U. MEMBETALĠEV - Kırgızistan Devlet Üniversitesi FKSA Dekanı; Prof. Dr. Kaya Tuncer ÇAĞLAYAN - Ondokuz Mayıs Üniversitesi Prof. Dr. Kemal TAMER - Gazi Ünv. Türkiye Üniversite Sporları Federasyonu BaĢkanı; Prof. Dr. Marat K. SARALAEV - Kırgızistan Devlet Üniversitesi FKSA Dekanı; Prof. Dr. M. Akif ZĠYAGĠL – Mersin Üniversitesi BESYO Müdürü; Prof. Dr. Mehmet ÖZKARCI - Sütçü Ġmam Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı; Prof. Dr. Mustafa AYYILDIZ - OMÜ YaĢar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi Dekanı; Prof. Dr. Olga R. KARANASTAS – Moldovya Üniversitesi Tarih Bilimi Enstitüsü; Prof. Dr. Ramazan KORKMAZ - Ardahan Üniversitesi Rektörü; Prof. Dr. Sebahattin BALCI - Manas Üniversitesi Rektörü; Prof. Dr. Toktobek T. ĠMANALĠYEV – Kırgızistan Devlet Üniversitesi FKSA Rektörü; 3 DÜZENLEME KURULU ONURSAL BAġKANI Mahir ÜNAL, T. C. Kültür ve Turizm Bakanı DÜZENLEME KURULU BAġKANI Doç. Dr. Mehmet Türkmen, Ondokuz Mayıs Üniversitesi DÜZENLEME KURULU Dr. Mehmet Ġlker ÇĠTĠL, KahramanmaraĢ Milletvekili YaĢar HOPUR, KahramanmaraĢ GüreĢ Ġhtisas Kulübü BaĢkanı Prof. Dr. Alpaslan CEYLAN, Türkiye Geleneksel Spor Dalları Federasyonu BaĢkanı ġahin HOPUR, Türkiye Geleneksel Spor Dalları Federasyonu As BaĢkanı Prof. Dr. Funda ELMACIOĞLU, Prof. Dr. Mustafa AYYILDIZ, Ondokuz Mayıs Üniversitesi YaĢar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi Dekanı, Sempozyum EĢ BaĢkanı Dr. Murat ELĠÖZ, Ondokuz Mayıs Üniversitesi YaĢar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi Dr. Ünal TÜRKÇAPAR, Sempozyum Genel Koordinatörü Dr. Bilal Demirhan, Sempozyum Genel Sekreteri (YurtdıĢı) Dr. Mehmet GÜL, Sempozyum Genel Sekreteri (Yurtiçi) Seydi KÜÇÜKDAĞLI, KahramanmaraĢ Kültür ve Turizm Ġl Müdürü Cengiz ÇAKIROĞLU, KahramanmaraĢ GüreĢ Ġhtisas Kulübü H. Ġbrahim ÖZDEMĠR, KahramanmaraĢ GüreĢ Ġhtisas Kulübü 4 SEMPOZYUM KOORDĠNATÖRLÜĞÜ Yrd. Doç. Dr. Ünal TÜRKÇAPAR - Sempozyum Genel Koordinatörü Sempozyum Koordinatörleri Drt. (Öğr. Gör.) Hamza KÜÇÜK Drt. (ArĢ. Gör.) Esra EMĠR Drt. (ArĢ. Gör.) Mücahit FĠġNE Drt. (ArĢ. Gör.) Emre DELĠBAġ Öğr. Gör. KürĢat HAZAR Okt. Altan ALICI Okt. Ziya POYRAZ SEMPOZYUM SEKRETERYASI Dr. Mehmet GÜL, Sempozyum Genel Sekreteri (Yurtiçi) Dr. Bilal DEMĠRHAN, Sempozyum Genel Sekreteri (YurtdıĢı) Dr. Bade YAMAK, Sempozyum Genel Sekreteri (Yurtiçi) Öğr. Gör. Hamza KÜÇÜK ArĢ. Gör. Esra EMĠR ArĢ. Gör. ġaban ÜNVER ArĢ. Gör. Onur ÖZTÜRK ArĢ. Gör. Mücahit FĠġNE ArĢ. Gör. Emre DELĠBAġ ArĢ. Gör. Ali Kerim YILMAZ ĠLETĠġĠM Ondokuz Mayıs Üniversitesi YaĢar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi; KahramanmaraĢ Kültür ve Turizm Ġl Müdürlüğü; KahramanmaraĢ GüreĢ Ġhtisas Kulübü; Geleneksel Türk Sporları Federasyonu. Tel: (+90) 362 312 1919 / 5672 Faks: (+90) 362 457 6924 5 BĠLĠMSEL DANIġMA KURULU Dr. Alparslan CEYLAN (TUR) Dr. Atilla PULUR (TUR) Dr. Marat K. SARALAEV (KGZ) Dr. Ġlhan TOKSÖZ (TUR) Nenad LALOVĠÇ (SRB-UWW) Rodika Maria YAKġĠ (TUR-UWW) Musa AYDIN (TUR-TGF) Dr. Mustafa AYYILDIZ (TUR) Dr. Mehmet TÜRKMEN (TUR) Dr. Yalçın KAYA (TUR) 6 BĠLĠM KURULU Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Mehmet TÜRKMEN (BaĢkan) Mustafa AYYILDIZ (EĢ BaĢkan) A. Azmi YETĠM Ahmet ġAHĠN A. Emre EROL A. RaĢid REġAD Ali ABĠġEV Akai KĠNEYEV Akoyly ORAZKLYCHEV Andrey V. ANOHĠN Aydoğan SOYGÜDEN Atilla PULUR Bade YAMAK Barbaros Serdar ERDOĞAN Bilal DEMĠRHAN Bilal ÇOBAN David Curby Egemen ERMĠġ Enver DÖġYILMAZ Erdal ZORBA Erkan DEMĠRKAN Erol DOĞAN Faruk YAMANER Fatih BEKTAġ Fatih ÖZGÜL Fethi ASLAN Funda ELMACIOLU Gülçin ANSEROVNA Haci Murat ġAHĠN Haydar ĠġLER Hüseyin EROĞLU Ġbrahim CĠCĠOĞLU Ġdris YILMAZ Ġlhan TOKSÖZ Ġrina V. OKTYABRSKAYA Kadir GÖKDEMĠR Kanat CANUZAKOV Kanat U. MEMBETALĠEV Kevin JACKSON KürĢat KARACABEY Liliana KANEVA Lyudmila N. MAKAROVA Marat K. SARALAEV Marina A. TOKMAġEVA Maya PAHĠMOVA Mehmet Akif ZĠYAGĠL Mehmet ACET Mehmet BAYANSALDUZ Mehmet ÇEBĠ Mehmet GÜL TUR TUR TUR TUR TUR AFG KAZ RUS/ TKM RUS/ TUR TUR TUR TUR KGZ TUR USA TUR TUR TUR TUR TUR TUR TUR TUR TUR TUR KAZ TUR TUR TUR TUR TUR TUR RUS/ TUR KGZ KGZ USA TUR BUL RUS/ KGZ RUS/ AZE TUR TUR TUR TUR TUR 7 Altay Tuva Hakas Telengit Teleüt Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Mehmet GÜNAY Mehmet KUTLU Menderes KABADAYI Mıhtıbek TAGAEV Mikail TEL Muhsin HAZAR Musa ÇON Murat ELĠÖZ Mustafa AYYILDIZ Mustafa ÖZDAL Nedim ÇETĠN Najat SAYEM Nejla GÜNAY Olga R. KARANASTAS Oljobai KARATAEV Osman ĠMAMOĞLU Özgür BOSTANCI Özge D. Y. KESKĠN Özkan IġIK Peter KIROV Saitdin AZĠZBAEV Sabahattin DEVECĠOĞLU Sebiha GÖLÜNÜK Sedef KURT Sefer AġUROV Selçuk GENCAY Seng-Young KIM Serdar GERĠ Serkan HAZAR Seydi A. AĞAOĞLU Sylvia BAKALOVA Suat KARAKÜÇÜK Tamer KARADEMĠR Ünal TÜRKÇAPAR Tadaaki HATTA Toktobek T. ĠMANALĠYEV Tülin ATAN Valeri P. KRASĠLNĠKOV Vedat ERĠM Vitali VASILIEV Yalçın KARAGÖZ Yalçın KAYA Yalçın TAġMEKTEPLĠGĠL Yeliz ġĠRĠN Yıldırım KAYACAN Yusuf CAN Yücel OCAK TUR TUR TUR KGZ TUR TUR TUR TUR TUR TUR TUR YMN TUR MDL KGZ TUR TUR TUR TUR BUL KGZ TUR TUR TUR AZE TUR KOR KGZ TUR TUR BUL TUR TUR TUR JPN KGZ TUR RUS/ Saka TUR RUS/ ÇuvaĢ TUR TUR TUR TUR TUR TUR TUR 8 GÜREġ OYUNLARI KURULU GELENEKSEL GÜREġ OYUNLARININ ORGANĠZASYON KURULU YaĢar HOPUR- KahramanmaraĢ GüreĢ Ġhtisas Kulübü (Organize Kurulu BaĢkanı) ġahin MEZDEĞĠ - KahramanmaraĢ GüreĢ Ġhtisas Kulübü (DanıĢma Kurulu BaĢkanı) ġahin HOPUR - TGSDF As BaĢkanı (Genel Koordinatör & ĠletiĢim BaĢkanı) H. Ġbrahim ÖZDEMĠR - KMGĠK (Genel Sekreter & ĠletiĢim EĢ BaĢkanı) Cengiz ÇAKIROĞLU - KahramanmaraĢ GüreĢ Ġhtisas Klb. (Organize Kurulu EĢ BaĢkan) ĠletiĢim: ġahin HOPUR Email: [email protected] Tel: +90 533 4028181 Ġbrahim ÖZDEMĠR Email: [email protected] Tel: +90 530 4026444 9 KONGRE PROGRAMI 7 Mayıs 2016 Cumartesi Sabah Oturumu I. SALON – I. OTURUM SAAT TIME 09:00 09:10 09:20 09:30 09:40 09:50 10:00 10:10 May 7, 2016 Saturday Morning Session Ith SALOON – Ith SESSION SÖZEL SUNUMLAR / ORAL PRESENTATION KONULAR / TITLES KONUġMACILAR / SPEAKERS Kırgızistan Geleneksel At Oyunları Hakkında Öğrencilerin Bilgi Düzeylerinin Ġncelenmesi Development of Student‟s Speech Activity Studying Kyrgyz National Games at The English Lesson Nurmira ABDIBEKOVA ABDIBEKOVNA Kırgızların Ünlü Kahramanı Olan Baba Oğlu Kocomkul Hakkında Tarihsel Anılar Д-р. Токтобек ИМАНАЛИЕВ; Ректор Кыргызской государственной академии физической культуры и спорта, Бишкек/Кыргызская Республика Kirgizlar‟in Milli GüreĢi Olan “Leylek GüreĢi” Tarihi, Özelliği Ve Günümüzdeki Durumu ИСТОРИЯ, ОСОБЕННОСТИ И СОВРЕМЕННОЕ СОСТОЯНИЕ НАЦИОНАЛЬНОЙ БОРЬБЫ КЫРГЫЗОВ «ЛЕЙЛЕК КУРЕШ» „Kırgız KüröĢ‟ GüreĢinin Eski Boyutunun Canlandırılması, Kırgızların Unutulan Ve Yasak Edilen Oyunları Hakkında Bilgilerin Bilimsel Dönümüne Dahil Edilmesi Восстановление древнего формата борьбы «куреш», включение в научный оборот сведений о забытых и запрещенных играх кыргызов „KüreĢ‟ Kırgız Milli GüreĢi Hakkında Analitik Аналитический обзор литературы о кыргызской национальной борьбе Etnospor Hareketinin Uluslararası Boyutu: KüreselleĢmenin Evrensel Bir Meydan Okuması МЕЖДУНАРОДНЫЙ ФОРМАТ ЭТНОСПОРТИВНОГО ДВИЖЕНИЯ: ГЛОБАЛЬНЫЙ ВЫЗОВ ГЛОБАЛИЗАЦИИ Etnospor Hareketinin GeliĢme Boyutu Olarak Dünya Göçebe Oyunları‟nın Geleneksel GüreĢ Türleri Festivali Фестиваль традиционных видов борьбы Всемирных игр кочевников, как формат развития этноспортивного движения Türk Milletlerinin En Eski Ve Dialektik Bir Sporu: GüreĢ Ve Onun Geleceği ТҤРК ЭЛДЕРИНИН ЭҢ БАЙЫРКЫ ЖАНА ДИАЛЕКТИКАЛЫК СПОРТУ. КҤРӨШ ЖАНА АНЫН КЕЛЕЧЕГИ 10:20 ÇeĢitli Hazırlık Düzeyinde Olan GüreĢçilerin Müsabakalarda Taktik Yöntemlerini Kullanımları ОСОБЕННОСТИ ТАКТИЧЕСКИХ ПРИЕМОВ ПРИМЕНЯЕМЫХ БОРЦАМИКУРЕШИСТАМИ РАЗЛИЧНОГО УРОВНЯ ПОДГОТОВЛЕННОСТИ 10:30 Development of Student‟s Speech Activity Studying Kyrgyz National Games at The English Lesson GENEL DEĞERLENDĠRME 10:40 GENERAL EVAULATION 10 Toktobek ĠMANALĠEV Saitdin AZĠZBAEV Saitdin AZĠZBAEV Marat SARALAEV Mıktıbek TAGAEV K. U. MAMBETALĠYEV, A. A. AKĠBAYEV A. A. AKĠBAYEV, K. U. MAMBETALĠYEV Kanat CANUZAKOV Bekcan Abdırahmanov, Cıparkul Abdırahmanova, Serdar Geri, Refika Geri Abdybekova Nurmira Abdybekovna K. U. MAMBETALĠYEV Marat SARALAEV (Oturum BaĢkanı) 7 Mayıs 2016 Cumartesi Sabah Oturumu II. SALON – I. OTURUM May 7, 2016 Saturday Morning Session II SALOON – Ind SESSION th SAAT TIME SÖZEL SUNUMLAR / ORAL PRESENTATION KONULAR / TITLES KONUġMACILAR / SPEAKERS 09:00 Prepubertal güreĢçilerin fiziksel özellikleri ve koordinasyon performansına yaĢ değiĢkeninin etkisi The effects of age on physical characteristics and coordination performance in prepubertal wrestlers Mehmet Akif ZĠYAGĠL, Mehmet TÜRKMEN 09:15 Prepubertal erkek çocukların güreĢ sporuna katılım sebepleri Reasons to the participation of wrestling sport for prepubertal boys Mehmet Akif ZĠYAGĠL, Mehmet TÜRKMEN Adölesan güreĢçilerin çeviklik ve izokinetik kuvvetleri arasındaki iliĢki Relations between agility and isokinetic strength in adolescents male wrestlers Mehmet Akif ZĠYAGĠL, Ayhan Taner ERDOĞAN, Fethi ARSLAN, Nevzat DEMĠRCĠ, Gökhan UMUTLU 09:45 Erkek ve kadın genç milli takım güreĢçilerinin vücut kompozisyonu ve el kavrama kuvvetinin karĢılaĢtırılması Comparison of body composition and handgrip strength in junior male and female national wrestlers Mehmet Akif ZĠYAGĠL 10:00 Korumalı futbol ve güreĢçilerin egzersiz öz yeterliliği ile öfke düzeylerinin karĢılaĢtırılması Comparison between American footballers and wrestlers‟ exercise self efficacy and anger control Mehmet Akif ZĠYAGĠL, Nevzat DEMĠRCĠ, Fethi ARSLAN, Erkan GÜLGÖSTEREN 10:15 Dairesel Antrenman Metodunun GüreĢçilerde Bazı Kalp, DolaĢım Ve Solunum Parametrelerine Etkileri Recep KÜRKÇÜ 10:30 Türk GüreĢinde Dönüm Noktası: 1948 Londra Olimpiyatları A Milestone in Turkish Wrestling: 1948 London Olympics Selami ÖZSOY GENEL DEĞERLENDĠRME Mehmet Akif ZĠYAGĠL Tülin ATAN 09:30 10:45 GENERAL EVAULATION 11 (Oturum BaĢkanı) 7 Mayıs 2016 Cumartesi Sabah Oturumu III. SALON – I. OTURUM May 7, 2016 Saturday Morning Session IIIth SALOON – Ind SESSION SAAT TIME SÖZEL SUNUMLAR / ORAL PRESENTATION KONULAR / TITLES KONUġMACILAR / SPEAKERS 09:00 "Kadın güreĢçilerde müsabaka öncesi ağırlık kaybında vücut bileĢenleri ve depresyon Body composition changes and depression before the competitions among the elit female wrestlers Özkan IġIK, Ġlkay DOĞAN 09:15 Farklı ülkelerin uluslararası kadın güreĢçilerinin müsabaka hazırlık dönemlerinin karĢılaĢtırılması Comparison of international female wrestlers' of different countries match preparation periods Sebiha GÖLÜNÜK BAġPINAR, Yücel OCAK, Özkan IġIK, Ġlkay DOĞAN GüreĢçilerde Ruhsal Zeka ve Sladırganlık Arasındaki ĠliĢki (Samsun örneği) 09:30 The Relationship Between Spiritual Intelligence And Aggression Among Young Wrestlers Mehmet TÜRKMEN Saeed SHOKOUFEH Onur ÖZTÜRK 09:45 GüreĢçilerde Deri Mantar Enfeksiyonları Fungal Skin Infections In Wrestlers Osman ĠMAMOĞLU, Mehmet TÜRKMEN, M. Hakan MAYDA 10:00 Osmanli ArĢiv Belgesinde: Xiv. Yüzyil Bursa Ahmed-Ġ Dâ'i Mahallesinde Ġkinci Bir GüreĢ Tekkesi In Ottoman Archıves Document; A Second Wrestlıng Lodge In Bursa Ahmed-Ġ Da'i Dıstrıct In 14TH Century Mehmet Türkmen 10:15 Yıldız GüreĢçilerde YoğunlaĢtırılmıĢ Antrenmanın Bazı Kan Parametreleri Üzerine Etkinin Ġncelenmesi Faruk YAMANER, Osman ĠMAMOĞLU, Emre YAMANER 10:30 GüreĢçilerin Psikolojik Ġhtiyaçlarının Ġncelenmesi Analysis of Psychogical Needs of Wrestlers Tülin ATAN, ġaban ÜNVER 10:45 Gizemli Bir Türk Sporu: GÜREġ Recep Cengiz GENEL DEĞERLENDĠRME Ünal TÜRKÇAPAR Fatih BEKTAġ 11.00 GENERAL EVAULATION 12 (Oturum BaĢkanı) 7 Mayıs 2016 Cumartesi Sabah Oturumu II. SALON – II. OTURUM May 7, 2016 Saturday Morning Session Ith SALOON – IInd SESSION SAAT TIME SÖZEL SUNUMLAR / ORAL PRESENTATION KONULAR / TITLES 11:00 Ata Sporlarını Kategorize Eden Sosyo-Kültürel Faktörlerin Ġncelenmesi Mehmet TÜRKMEN 11:15 Üniversite Sporları Ve GüreĢ Atilla PULUR 11:30 Elit GüreĢçilerin Problem Çözme Becerilerinin Ġncelenmesi Research of The Elite Wrestler's Problem Solving Skills Hamza KÜÇÜK Emin Can KISA, Erol DOĞAN, 11:45 Ġskelet Kasının Kasılma Mekanizması Mustafa AYYILDIZ 12:00 Kadın güreĢçilerin fiziksel, kuvvet ve güç özelliklerinde yaĢ ve sıklet değiĢkenlerine bağlı değiĢim Changes in physical, strength and power characteristics related to age and weight categories in female wrestlers 12:15 Türk Bayrağını Avrupa Dünya ve Olimpiyat Gönderinde Dalgalandıran Geleneksel GüreĢlerden Gelen Pehlivanlarımız Turkish National Wrestlers Who succeeded to raise Turkish Flag up to the flagpole at Europe, World and Olympics Yalçın KAYA, Kadir EKĠN 12:30 Güney-Doğu Avrupa Gagauzların etnık tarihi ve kültürlerinde güreĢ (M.Ö. VII asir - M.S.XXI yüzyıllar) Olga RADOVAKARANASTAS 12:45 Nasıl Bir Kırkpınar Olmalı? How Kırkpınar Should Be ? Ġlhan TOKSÖZ GENEL DEĞERLENDĠRME Kanat CANUZAKOF, Mehmet TÜRKMEN (Oturum BaĢkanı) 13:00 GENERAL EVAULATION 13 KONUġMACILAR / SPEAKERS Mehmet Akif ZĠYAGĠL 7 Mayıs 2016 Cumartesi Öğleden Sonra Oturumu III. SALON – II. OTURUM SAAT TIME May 7, 2016 Saturday Afternoon Session IIIth SALOON – IInd SESSION SÖZEL SUNUMLAR / ORAL PRESENTATION KONULAR / TITLES KONUġMACILAR / SPEAKERS 16:00 “GüreĢin Dansı”: Dans Sanatına Farklı Bir BakıĢ “Dance Of Wrestle” A Dıfferent Perspectıve To Dance Art Özlem DEMĠRTAġ, Osman ĠMAMOĞLU, Faruk YAMANER 16:15 Elit GüreĢçiler ile Takım Sporu Yapan Sporcuların Kendinle KonuĢma Durumlarının Ġncelenmesi An Evaluation of Self Speaking Status of Elite Wrestlers and Sportsmen Doing Team Sports Deniz Özge YÜCELOĞLU KESKĠN, Deniz GÜNAY DEREBAġI, Tülin ATAN 16:30 ĠĢitme Engelli Erkek GüreĢçi ve Judocuların Bazı Fiziksel, Fizyolojik ve Antropometrik Parametrelerinin Ġncelenmesi The Investigation of Some Physical, Physiological and Anthropometric Parameters of Hearing Impairment Wrestlers and Male Judokas Önder KARAKOÇ, Cengiz TAġKIN, Fikret ALINCAK 16:45 Kurash (KuraĢ) ve Judo Sporlarının Benzer ve Farklı Yönlerinin Ġncelenmesi Analysis The Similarities nnd Dıfferences of Kurash and Judo Martial Arts Fikret ALINCAK, Önder KARAKOÇ, Cengiz TAġKIN 17:00 17:15 Sporda Dini Ritüeller ve Değerler Religion Rituels in Sports and Values GüreĢçilerin Baskın Olan ve Olmayan Bacaklarının Denge Açısından KarĢılaĢtırılması The Comparison of the Domınant and Nondomınant Leg's of the Wrestlers in Terms of Balance GENEL DEĞERLENDĠRME 17:30 GENERAL EVAULATION 14 Barbaros Serdar ERDOĞAN, Mehmet HaĢim AKGÜL, Ahmet ġAHĠN, Sezgin KORKMAZ Mutlu CUĞ, Mücahit FĠġNE Mustafa AYYILDIZ Bilal DEMĠRHAN (Oturum BaĢkanı) 7 Mayıs 2016 Cumartesi Öğleden Sonra Oturumu II. SALON – III. OTURUM SAAT TIME 16:00 16:15 16:30 16:45 17:00 17:15 17:30 17:45 May 7, 2016 Saturday Afternoon Session IIth SALOON – IIInd SESSION SÖZEL SUNUMLAR / ORAL PRESENTATION KONULAR / TITLES Ata Sporumuz GüreĢe Yönelik Günümüzdeki Toplumsal BakıĢın Değerlendirilmesi Evaluation of the Current Social Perspective Towards Our Ancestors‟ Sport Wrestling Türk Ulusal ve Uluslar Arası GüreĢ Hakemlerinin ĠĢ Doyumlarının Analizi The Analysis of Work Satisfaction Levels of Turkish National and International Wrestling Referees Iıı. Ahmet Dönemi (1703 - 1730) Huzûr-I Hümâyûnda GüreĢen Pehlivanlara Ve Duacılara Verilen Ġhsan-I ġahâneler Valuable Grants Gıven To Presence Wrestlers And Prayers Inwrestlıng In III. Ahmet Perıod (1703 - 1730) Elit Tekvando Ve GüreĢçilerin Antrenörlerinin Kendilerine KarĢı DavranıĢlarını Algılama Düzeyi Perception Of The Behaviors Of The Coaches Of Elıte Taekwondo And Wreslers Agaınst To Them Erkek GüreĢçi Çocukların SeçilmiĢ Fiziksel ve Fizyolojik Özelliklerinin 3 Yıllık Süreçte Ġncelenmesi 3 Years Period Investigatıon of Selected Physical and Physiologıcal Characteristics of Adolescent Wrestlers GüreĢcilerde Pliometrik, Güç Ve BirleĢik Egzersizlerin Çeviklik Üzerine Etkisi (Tebriz Öğrneği) Genel Perspektiften: Osmanlı Huzur GüreĢlerinde Pehlivanlara Ve Duacılara Verilen Ġhsanlar Grants Gıven To Wrestlers And Beadsmen In Ottoman Presence Wrestlıng: A General Perspectıve GENEL DEĞERLENDĠRME GENERAL EVAULATION 15 KONUġMACILAR / SPEAKERS Mücahit FĠġNE, Sait BARDAKÇI, Yalçın KARAGÖZ, Mehmet GÜL, Rafet ÜNVER, Abdulkadir TEKĠN Mehmet TÜRKMEN, Fatih BEKTAġ, Onur ÖZTÜRK Osman ĠMAMOĞLU, Mehmet TÜRKMEN, Yüksel TERZĠ Cem Sinan ASLAN, Mahmut KARAKOLLUKÇU, Mücahit FĠġNE Salar HARIRI, Elnaz DĠZAjĠ, Vahid AKBARĠ, Saeed SHOUFEH, Babak ELMĠ Esra EMĠR, Onur ÖZTÜRK Osman ĠMAMOĞLU Yalçın KAYA (Oturum BaĢkanı) 7 Mayıs 2016 Cumartesi Öğleden Sonra Oturumu III. SALON – III. OTURUM May 7, 2016 Saturday Afternoon Session IIIth SALOON – IIIth SESSION SÖZEL SUNUMLAR / ORAL PRESENTATION KONULAR / TITLES 16:00 GüreĢçilerin Doping Kullanımı ve Dopinge Yönlendirmeye Sebep Olan Etkenler Konusundaki GörüĢleri 16:10 Osmanlı GüreĢ Tekkeleri ve Grek Gymnasionlarının Ġncelenmesi 16:20 16:30 16:40 16:50 17:00 17:10 17:20 17:30 17:40 17:50 18:00 18:10 18:20 18:30 Kadın GüreĢçilerin GüreĢ Alanındaki Sorunları: Toplumsal Cinsiyet Analizi Adölesan GüreĢçilerin Beslenme AlıĢkanlıkları: Besin Tercihi Ve Tüketim Sıklığı The Nutritional Habits of Adolescent Wrestlers: Nutrient Preferences and Consumption Frequency Elit GüreĢçilerde Beslenme YaklaĢımlarının Belirlenmesi Determınatıon Of Nutrıtıonal Approach Of Elite Wrestlers Elit GüreĢçiler Ġle Takım Sporu Yapan Sporcuların YaĢam Doyumlarının Değerlendirilmesi An Evaluation of Life Satisfaction Levels of Elite Wrestlers and Sportsmen Doing Other Sports 13 YaĢ GüreĢçilerin Bki Ġle Bazı Motorik Özelliklerin ĠliĢkisinin Ġncelenmesi Investıgatıon Of The Relatıonshıp Between Bmı And Some Motorıc Features Of The Wrestlers Who Are 13 Years Old I. Mahmud Dönemi (1730- 1754) Huzûr-I Hümâyûnda GüreĢen Pehlivanlara Ve Duacılara Verilen Ġhsan-I ġahaneler Valuable Grants Gıven To Presence Wrestlers And Prayers Inwrestlıng In Mahmud I. Perıod (1730 - 1754) GüreĢçilerin Empati Düzeylerinin Ġncelenmesi Analysıs Of The Empathy Levels Of Wrestlers GüreĢçilerin Karar Verme Stillerinin Ġncelenmesi Analysis of Wreslers‟ Decision Making Styles Gençliğinde Spor Yapma AlıĢkanlığına Sahip YaĢlıların Stresle BaĢa Çıkma Tarzları Stress Management Styles of Old People Who Had Habits of Doing Sports in Their Youth Milli ve Manevi Değerlerin Korunması ve GeliĢtirilmesinde Ata Sporumuz GüreĢin Önemi The Importance of Our Ancestors Sport Wrestling With the Protection and Development of National and Spiritual Values Malatya‟da Düğün GüreĢleri Ve Ritüelleri Wedding Wrestlings And Related Rituals In Malatya Elit serbest güreĢçilerde denge ölçümlerinin sıkletlere göre karĢılaĢtırılması The comparıson by according to weıght categorıes balance of measurements at elıte freestyle wrestlers Hassa Pehlivanı Olmak Ve Huzûr-I Hümâyûnda GüreĢ Tutmak Being A “Hassa Wrestler” And Wrestling In Sultan‟s Presence Serbest Ve Grekoromen Stil GüreĢçilerin Antropometrik Yapılarına ĠliĢkin Bazı Değerlerin KarĢılaĢtırılması 16 KONUġMACILAR / SPEAKERS Fatih ÖZGÜL, Tülin ATAN, Gürkan DĠKER Ali Kerim YILMAZ, Ceyhun BĠRĠNCĠ, KürĢat ACAR, Fatih KarakaĢ Esra EMĠR, Canan KOCA Yusuf KURT, Metin Can KALAYCI, Hüseyin EROĞLU Mehmet TÜRKMEN, Osman ĠMAMOĞLU, Ceyhun BĠRĠNCĠ Deniz Özge YÜCELOĞLU KESKĠN, Menderes KABADAYI, Özgür BOSTANCI, Levent BAYRAM Gürkan DĠKER, Fatih ÖZGÜL, Raif ZĠLELĠ Mehmet TÜRKMEN, Bilal DEMĠRHAN, Serdar GERĠ, Onur ÖZTÜRK Deniz Günay DEREBAġI, Tülin ATAN, Deniz Özge YÜCELOĞLU KESKĠN Ġzzet ĠSLAMOĞLU, Tülin ATAN, ġaban ÜNVER Deniz Özge YÜCELOĞLU KESKĠN, Murat ELĠÖZ, Tülin ATAN, Yücel MAKARACI Aydoğan SOYGÜDEN,Mehmet GÜL Abdullah DOĞAN, Mehmet Gül, Hulusi BÖKE Yılmaz KURT, C. Berkan ALPAY Mehmet TÜRKMEN, Osman ĠMAMOĞLU, Onur ÖZTÜRK Hakan ORUÇ, Serkan HAZAR I. MAHMUD DÖNEMĠ (1730- 1754) HUZÛR-I HÜMÂYÛNDA GÜREġEN PEHLĠVANLARA VE DUACILARA VERĠLEN ĠHSAN-I ġAHANELER Mehmet TÜRKMEN1 1 Bilal DEMĠRHAN1 Serdar GERĠ2 Ondokuz Mayıs Üniversitesi Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi, Samsun / TÜRKİYE 2 Sakarya Üniversitesi BESYO, Sakarya / TÜRKİYE ÖZET Çalışmada Osmanlı Hakanı I. Mahmut dönemi huzurda güreş yapan pehlivanlara ve duacılara ceyb-i hümâyûndan verilen ihsan-ı şahaneleri araştıracaktır. Türk devlet geleneğinde güreş yapmak, yaptırmak ve alp/pehlivan ruhuyla yapana ihsanlarda bulunmak âdeti kadimdendi. Güreş meydanı; er ve ibadet meydanı, güreş yapmak; ibadet yapma olarak görülmekteydi. Dönemin devlet anlayışı da bu görüşle örtüşmekteydi. Arşivleri inceleyip tahlil etmek, bunların maddi manevi boyutunu ortaya koymak akademik ilgi alanının dışında kalmış olmalı ki, konuyla ilgili monografik çalışmaya henüz rastlanılamamıştır. Bunun için çalışma, söz konusu dönemde Ceyb-i Hümayun ve Harc-ı Hassa defterine kaydedilmiş pehlivanlara ve duacılara verilen nakdi ihsanları ortaya çıkarmayı amaçlamıştır. Tarama yöntemiyle yapılan bu çalışma, başta 1067 ve 4018 nolu olmak üzere Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi Defterleri (TS.MA.d)’nden faydalanılarak yapılmıştır. Bunlar çok yönlü ihsan kayıtları içerdiğinden analizde seçici olmaya dikkat edilmiş, ilgili bölümler tarihleriyle birlikte teşhir edilmiş, fakat döneme ait zarar gören birçok evrakın teşhiri mümkün olamamıştır. Patrona Halil ve İran olayları etkileriyle yedi yıl (1730 – 1736) huzur güreşleri kayıtlarının tutulamadığı, 1737 - 1754 dönemi kayıtlarda ise 276 adet güreşin tertip edilebildiği anlaşılmıştır. Fakat bunlardan sadece 42 adedi teşhir edilebilmiştir. Bir önceki dönemine göre bu dönem güreşlerin yapıldığı mekânlar 10 ile sınırlı kalmış, en çok Yalı Köşkü’nde tertip edilmiştir. Bu dönem (1730- 1754) pehlivanlara verilen zolata, kuruş, para ve akçanın dışında tuğralı altın, çil akçe gibi maddi değeri çok yüksek olan nakitlerin verildiği görülmüştür. Güreşlerin çoğunluğunun 12 yıllık bir sürede gerçekleştiği sonucuna varılmıştır. Anahtar Kelimeler: I. Mahmut, biniş, huzur güreşi, duacı, ihsan. 17 VALUABLE GRANTS GIVEN TO PRESENCE WRESTLERS AND PRAYERS INWRESTLING IN MAHMUD I. PERIOD (1730 - 1754) ABSTRACT This study investigates financial grants that have been given from his personal budget to wrestlers in Presence Wrestling in the Ottoman ruler Mahmut the I. period. In Turkish tradition, giving grants to one who is wrestling, to make wrestle and to who is doing with heroic spirit is considered as ancient tradition. Wrestling square was seen as a place for bold and to worship and wrestling is considered as worshiping. Mentality of the state of the period also coincides with this view. Reviewing and analyzing the archives, revealing those spiritual and material dimension must have been left out of academic interest because a monographic work about study have not seen yet. Therefore, the study aims to reveal grants given to wrestlers and prayers those who registered to Sultan's personal budget and crafsman's currents in the said period. The study that have been done by screening method is made by utilizing the records of Topkapı Palace Museum Archives exclusively 1067 and 4018 numbered documents. Becuase of those contain very versatile grants records, tried to be careful and selective, revelant sections were exhibited together with their dates but exposuring many documents could not been possibble because those were heavily damaged in the era. Because of the influence of Patrona and Iranian events it's understood that the presence wrestling records could not been possible maintained in seven years (1730 - 1736), in 1737 1754 records, 276 wrestle exhibitions were arranged but only 42 of them could be exposed. According to a previous period, this period the places were limited to 10, mostly done in Yali Villa. This period, we've seen apart from zolata (look alike Polish silver coin), penny, money and akça (small silver coin) also like gold with Sultan's signature, chilled coin cash that have high monetary value were given. It was concluded that the majority of wrestling occured over a 12 year period. Keywords: Mahmut the First, riding, presence wrestling, prayer, grants. GĠRĠġ Bu çalıĢmada Sultan I. Mahmut dönemi (1730-1754) huzûr-ı hümâyûnda güreĢen pehlivanlara ve duacılara verilen ihsan-ı Ģahâneler araĢtırılacaktır. Osmanlı Devleti‟nin 24. PadiĢahı olan I. Mahmud selefi III. Ahmed kadar güreĢ tertip edebilme imkânı olamamıĢtır. III. Ahmet döneminde gerçekleĢtirilen huzur güreĢlerinin bu dönemde kesintiye uğraması; huzur güreĢlerinin gerçekleĢtirildiği köĢk ve konakların isyancılar tarafından yakılıp yıkılmasıyla da ilgisi bulunmaktadır. Patrona Halil ve Ġran olayları etkileriyle yedi yıl (1730 – 1736) huzur güreĢleri kayıtlarının tutulamadığı, 1737 - 1754 dönemi kayıtlarda ise 276 adet 18 güreĢin tertip edilebildiği anlaĢılmıĢtır. Fakat bunlardan sadece 42 adedi teĢhir edilebilmiĢtir. AraĢtırma, Osmanlıda güreĢçilere verilen nakdi (zolata, kuruĢ, para, akçe, çil akçe, altın vb.) ödüller ile güreĢin Osmanlı idari yapısındaki yerini görebilmeyi amaçlamıĢtır. ÇalıĢmada birinci el kaynaklardan direk faydalanma yoluna gidilmiĢtir. Bu dönemle sınırlandırılan araĢtırmada, BaĢbakanlık Osmanlı ArĢivleri (BOA), Topkapı Sarayı Müzesi ArĢivi Defterleri (TS.MD.d) taranıp, Harc-ı Hassa (HH) ve özellikle Ceyb-i Hümâyûn (CH) defterlerindeki ilgili varaklar çevrilerek rapor haline getirildi. GüreĢlerin yapıldığı mekânlar da verilmeye çalıĢılmıĢtır. ArĢiv kayıtlarındaki çokluğu nedeniyle konunun daha iyi anlaĢılıp yorumlanması için çoğu belgeler tablolandırılmıĢtır. TS.MA.d: 01067_0001_00_048; Sene 1156 Ceyb-i/bir ġevvâl (18 Kasım1743) Edâ-yı salât-ı îd içün Sultân Ahmed Câmi„ine teĢrîf-i hümâyûn buyurduklarında silahdâr ağa kulları ma„rifetiyle baĢ çukadâr kulları yediyle ihsân-ı mülûkâne buyurulan. Yevm-i mezbûrda YalıköĢkü‟ne biniĢ ile teĢrîf-i hümâyûn buyurduklarında huzûr-ı hümâyûnda güreĢ eden on dört çift pehlivânın gâlibine ikiĢer mağlûbuna birer zolata du„âcı kullarına dört zolatadan mecmû„u silahdar ağa kulları ma„rifetiyle teslîm olundu. 46 Zolata - 34,5 guruĢ (1 ġevval 1156) Gülhâne‟ye biniĢ ile teĢrîf-i hümâyûn buyurduklarında huzûr-ı hümâyûnda güreĢ eden beĢ çift pehlivanın gâlibine ikiĢer mağlûbuna birer berabere kalan iki çift pehlivana ikiĢer zolatadan du„âcı kullarına dört zolatadan mecmû„u silahdâr ağa ma„rifetiyle teslim olundu: 27 zolata - 20 guruĢ - 30 para (2 ġevval 1156) Saray-ı Atîk‟e biniĢ ile teĢrîf-i hümâyûn buyurdukda ihsân-ı mülûkâne buyurulan Sadrazam (…) cirid oynadıkda berây-ı ceyb-i hümâyûn silahdar ağa ma„rifetiyle teslîm olunan Zer-i mahbûb-ı tâm 39 aded, fî 330 akçe 107 guruĢ, 30 para Huzûr-ı hümâyûnda güreĢ eden on iki çift pehlivanın Gelirken karakollukçulara gâlibine ikiĢer mağlûbuna ihsân-ı mülûkâne buyurulan birer berabere kalan iki çift Zer-i mahbûb nısfiyesi pehlivana ikiĢer du„acı 18 aded, fî 165 akçe kullarına dört zolatadan ihsân 24,5 guruĢ, 30 para buyurulan: 48 zolata - 36 grĢ. (3 ġevval 1156) YalıköĢkü‟ne biniĢ ile teĢrîf-i hümâyûn buyuruldukda huzûr-ı hümâyûnda güreĢ eden yedi çift pehlivanın gâlibine ikiĢer, mağlûbuna birer, berabere kalan bir çift pehlivana ikiĢer du„acı kullarına dört zolatadan mecmû„u silahdâr ağa kulları ma„rifetiyle tevzî„ ve teslîm olundu: 29 zolata - 21,5 guruĢ - 30 para (11 Zilhicce 1156) TS.MA.d: 01067_0001_00_050; [Görüntünün Sol Sayfası] 19 Sene 1156 Ģehr-i/on Zi‟l-hicce‟de (25 Ocak1744) vâki„ ceyb-i hümâyûn ve ba„zı kullarına ihsân buyurulan Yevm-i mezbûrda YalıköĢkü‟ne biniĢ ile teĢrîf-i hümâyûn buyuruldukda huzûr-ı hümâyûnda güreĢ eden on çift pehlivanın gâlibine ikiĢer mağlûbuna birer berabere kalan iki çift pehlivana ikiĢer du„âcı kullarına dört zolatadan mecmû„u silahdar ağa kulları ma„rifetiyle tevzî„ ve teslîm olundu. 42 zolata - 31,5 guruĢ (10 Zilhicce 1156) Gülhâne‟ye biniĢ ile teĢrîf-i hümâyûn buyuruldukda huzûr-ı hümâyûnda güreĢ eden altı çift pehlivanın gâlibine ikiĢer mağlûbuna birer berabere kalan iki çift pehlivana ikiĢer du„âcı kullarına dört zolatadan mecmû„u silahdar ağa kulları ma„rifetiyle 30 zolata - 22,5 guruĢ (11 Zilhicce 1156) Gülhâne‟ye biniĢ ile teĢrîf-i hümâyûn buyuruldukda silahdâr kulları ma„rifetiyle ihsân-ı mülûkâne buyurulan Huzûr-ı hümâyûnda sadrazam (…) cirid oynadıkda ceyb-i hümâyûndan ihsân-ı hümâyûn buyurulan altuna zam olunup silahdar ağa kulları ma„rifetiyle teslîm olunan Zer-i mahbûb nısfiyesi: 270 aded, fî 165 akçe 371 guruĢ, 30 para Huzûr-ı hümâyûnda güreĢ eden beĢ çift pehlivânın gâlibine ikiĢer mağlûbuna birer berabere kalan iki çift pehlivana ikiĢer du„acı kullarına dört zolatadan mecmû„u silahdar ağa kulları ma„rifetiyle tevzî„ ve teslîm olundu: 27 zolata, 20 guruĢ, 30 para (2 ġevval 1156) Gülhâne‟ye biniĢ ile teĢrîf-i hümâyûn buyuruldukda huzûr-ı hümâyûnda güreĢ edüp berabere kalan bir çift pehlivana ikiĢer du„âcı kullarına dört zolatadan mecmû„u silahdar kulları ma„rifetiyle tevzî„ olundu: 8 Zolata, 6 guruĢ (13 Zilhicce 1156) Sultan Mahmut döneminde Patrona isyanının etkileri sekiz yıl sürmüĢ ve ilk güreĢ kayıtları 1738 yılında tutulmuĢtur. Bu dönemde Ġran ile olan münasebetler dolayısıyla uzun müddet güreĢ kaydı belgelere yansımamıĢtır. Sultan Mahmut döneminde gerçekleĢen güreĢler için ödenen ceyb-i hümayun kayıtlarından tespit edilenler tablo olarak çıkarılmıĢtır. Tablo I: I. Mahmut döneminde gerçekleĢtirilen güreĢ müsabakaları Yapıla GüreĢçi Galibe Mağluba Duacıya Toplam Ġhsanlar Mekân Sayısı Verilen Verilen Verilen Yalı KöĢkü1 36 2 zolota 1 zolota 4 zolota 66 zolota 49,5 para 2 Yalı KöĢkü 20 2 zolota 1 zolota 4 zolota 34 zolota 25 krĢ Bahariye3 6 2 zolota 1 zolota 4 zolota 13 zolota 9,5 krĢ 30 para 1 2 1 Şevval 1150/22 Ocak 1738 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.4108.1, vr. 13a. 10 Zilhicce 1150/31 Mart 1738 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.4108.1, vr. 16b. 20 Gülhane4 Yalı KöĢkü5 Topkapı6 Yalı KöĢkü7 Huzur-u Hümayun8 CemĢirlik9 Yalı KöĢkü10 Gülhane11 Huzur-u Hümayun12 Yalı KöĢkü13 Gülhane14 Huzur-u Hümayun15 Mahbune16 Yalı KöĢkü17 Gülhane18 Mahcubiye19 Yalı KöĢkü20 Gülhane21 Yalı KöĢkü22 Gülhane23 Mahcubiye24 Ağa Bahçesi25 Sadabat26 14 9 26 46 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 4 zolota 4 zolota 4 zolota 4 zolota 26 zolota 19,5 krĢ 47 zolota 59 krĢ 44,30 para 43 krĢ 32,30 para 69 zolota 51,5 krĢ 30 para 6 2 zolota 1 zolota 4 zolota 14 zolota 10,5 krĢ 16 8 16 2 zolota 2 zolota 2 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 4 zolota 4 zolota 4 zolota 33 zolota 24,5 krĢ 30 para 19 zolota 14 kuruĢ 30 para 31 zolota 23 krĢ 30 para 22 2 zolota 1 zolota 4 zolota 7 zolota 41 krĢ 40 16 2 zolota 2 zolota 1 zolota 1 zolota 4 zolota 4 zolota 64 zolota 48 krĢ 33 zolota 24,5 krĢ 30 para 10 2 zolota 4 zolota 21 zolota 15,5 krĢ 30 para 22 34 6 22 34 10 18 18 18 4 8 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 4 zolota 4 zolota 4 zolota 4 zolota 4 zolota 4 zolota 4 zolota 4 zolota 4 zolota 4 zolota 4 zolota 41 zolota 30,5 krĢ 30 para 55 zolota 41 krĢ 30 para 14 zolota 10,5 kuruĢ 39 zolota 29 krĢ 30 para 59 zolota 44 krĢ 30 para 20 zolota 15 kuruĢ 33 zolota 24,5 krĢ 30 para 38 zolota 28,5 para 31 zolota 23 krĢ 30 para 11 zolota 8 krĢ 30 para 16 zolota 12 kuruĢ 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 3 11 Zilhicce 1150/1 Nisan 1738 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.4108.1, vr. 16b. 12 Zilhicce 1150/2 Nisan 1738 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.4108.1, vr. 16b. 5 10 Zilhicce 1152/9 Mart 1740 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1, vr. 4b. 6 13 Zilhicce 1152/12 Mart 1740 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.4, vr. 4b. 7 1 Şevval 1153/20 Aralık 1740 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1, vr. 41a. 8 3 Şevval 1153/22 Aralık 1740 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1.14, vr. 14a. 9 4 Şevval 1153/23 Aralık 1740 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1.14, vr. 14a. 10 10 Zilhicce 1153/26 Şubat 1741tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1, vr. 16b. 11 11 Zilhicce 1153/27 Şubat 1741 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1.16, vr. 16b. 12 12 Zilhicce 1153/28 Şubat 1741 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1.16, vr. 16b. 13 1 Şevval 1154/10 Aralık 1741 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1, vr. 26a. 14 2 Şevval 1154/11 Aralık 1741 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1.26, vr. 26a. 15 3 Şevval 1154/12 Aralık 1741 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1.26, vr. 26a. 16 4 Şevval 1154/13 Aralık 1741 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1.26, vr. 26a. 17 10 Zilhicce 1154/16 Şubat 1742 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1, vr. 28a. 18 11 Zilhicce 1154/17 Şubat 1742 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1.28, vr. 28a. 19 12 Zilhicce 1154/18 Şubat 1742 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1.28, vr. 28a. 20 1 Şevval 1155/29 Kasım 1742 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1, vr. 38a. 21 2 Şevval 1155/30 Kasım 1742 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1.38, vr. 38a. 22 10 Zilhicce 1155/5 ġubat 1743 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi ArĢivi D.1067.1, vr. 40b. 23 11 Zilhicce 1155/6 ġubat 1743 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi ArĢivi D.1067.1.40, vr. 40b. 24 12 Zilhicce 1155/7 ġubat 1743 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi ArĢivi D.1067.1.40, vr. 40b. 25 14 Zilhicce 1155/9 ġubat 1743 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi ArĢivi D.1067.1.40, vr. 40b. 26 21 Cemaziyelahir 1155/23 Ağustos 1742 tarihli belge için bkz. Tpk. Sarayı Müzesi ArĢivi D.1067.1, vr. 34b. 4 21 Yalı KöĢkü27 Gülhane28 Yalı KöĢkü29 Yalı KöĢkü30 Gülhane31 Gülhane32 Yalı KöĢkü33 Gülhane34 Gülhane35 Saray-ı Atik36 28 14 4 24 16 2 24 18 28 10 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 4 zolota 4 zolota 4 zolota 4 zolota 4 zolota 4 zolota 4 zolota 4 zolota 4 zolota 4 zolota 46 zolota 34,5 kuruĢ 27 zolota 20 krĢ 30 para 29 zolota 21,5 krĢ 30 para 42 zolota 31,5 kuruĢ 30 zolota 22,5 kuruĢ 8 zolota 6 kuruĢ 43 zolota 32 krĢ 30 para 34 zolota 25,5 kuruĢ 49 zolota 36,5 krĢ 30 para 20 zolota 15 kuruĢ Sultan Mahmut döneminde 36 adet güreĢ tertip edildiği ceyb-i hümayun kayıtlarından tespit edilmiĢtir. Bu güreĢlerin gerçekleĢtirildiği mekânların baĢında Yalı KöĢkü ve Gülhane gelmektedir. Sultan Mahmut döneminde gerçekleĢtirilen huzur güreĢlerinin 2/3 bu iki mekânda yapılmıĢtır. Sultan Mahmut‟un saltanatının ilk yıllarında ve son yıllarında güreĢ müsabakaları tertip edilmemiĢtir. GüreĢlerin tamamı yedi yıllık bir sürede gerçekleĢmiĢtir. Yıllara göre gerçekleĢtirilmiĢ olan güreĢlerden ceyb-i hümayunlara yansıyanlar tablo olarak çıkarılmıĢtır. Sultan I. Mahmut döneminde gerçekleĢtirilmiĢ güreĢlerin ġubat, Kasım ve Aralık aylarında yapıldığı ortaya çıkmıĢtır. Yapılan harcamalara bakıldığında güreĢçilerin galiplerine genellikle 2 zolota ödenmektedir. Mağlup olan güreĢçiler 1 zolota alarak galibin yarı ücretine sahip olmaktadırlar. Duacılar güreĢlerde 4 zolota toplamda ise 163 zolota ceyb-i hümayundan ihsan almıĢlardır. GüreĢçiler için yapılan harcamalara bakıldığında ceyb-i hümayundan 3457,5 zolota, 884,5 kuruĢ, 639,5 para harcama yapılmıĢtır. Tablo II: I. Mahmut döneminde güreĢ yapılan mekânlar, yıllara göre güreĢ sayısı ve aylara göre yapılan güreĢler Yapılan Mekânın Adı Yalı KöĢkü Gülhane Huzur-u hümayun Mahcubiye Eski Saray Ağa bahçesi Bahariye Mahbube Sadabat Topkapı Sayısı Yıllar 13 11 4 2 1 1 1 1 1 1 1738 1740 1741 1742 1743 1744 Organizasyon Sayısı 4 5 7 6 7 7 27 Aylar Ocak ġubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık Organizasyon Sayısı 4 10 3 2 0 0 0 2 0 0 9 7 1 ġevval 1156/18 Kasım 1743 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi ArĢivi D.1067.1, vr. 48a. 2 ġevval 1156/19 Kasım 1743 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi ArĢivi D.1067.1.48, vr. 48a. 29 4 ġevval 1156/20 Kasım 1743 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi ArĢivi D.1067.1.48, vr. 48a. 30 10 Zilhicce 1156/25 Ocak 1744 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi ArĢivi D.1067.1, vr. 50b. 31 11 Zilhicce 1156/26 Ocak 1744 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi ArĢivi D.1067.1.50, vr. 50b. 32 13 Zilhicce 1156/28 Ocak 1744 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi ArĢivi D.1067.1.50, vr. 50b. 33 1 ġevval 1157/7 Kasım 1744 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi ArĢivi D.1067.1, vr. 59b. 34 2 ġevval 1157/8 Kasım 1744 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi ArĢivi D.1067.1.59, vr. 59b. 35 3 ġevval 1157/9 Kasım 1744 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi ArĢivi D.1067.1.59, vr. 59b. 36 4 ġevval 1157/10 Kasım 1744 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi ArĢivi D.1067.1.59, vr. 59b. 28 22 TARTIġMA VE SONUÇ I. Mahmud döneminde gerçekleĢtirilen güreĢlerin yıllara göre dağılımı yukarıda tablo olarak verilmiĢtir. Sultan I. Mahmud döneminde gerçekleĢtirilmiĢ huzur güreĢlerinin ġubat, Kasım ve Aralık aylarında yapıldığı tespit edilmiĢtir. PadiĢah I. Mahmud‟un saltanat süresince huzur güreĢlerinin; hükümdarlığının ilk yıllarında ve son yıllarında yapılamadığı anlaĢılmaktadır. Selefi III. Ahmed‟in devrinde yapılan huzur güreĢlerinin sayısı halefi I. Mahmud devrinde yapılan huzur güreĢlerinin sayısından daha fazla olmasına rağmen; I. Mahmud‟un güreĢlere III. Ahmed‟den daha fazla ihsan-ı ikramda bulunduğu anlaĢılmaktadır. I. Mahmud döneminde GüreĢçiler için yapılan harcamalara bakıldığında ceyb-i hümayundan 3457,5 zolota, 884,5 kuruĢ, 639,5 para harcama yapılmıĢtır. Patrona Halil Ġsyanının beraberinde getirdiği kargaĢa sebebiyle Ġmparatorluğun konak, köĢk ve yalılarının yakılması huzur güreĢlerinin hareket alanını daraltmıĢ ve huzur güreĢlerinin III. Ahmed dönemindeki gibi sürekliliğini sekteye uğratmıĢtır. Tüm bu olumsuzluklara rağmen I. Mahmud huzur güreĢlerine olan ilgisini sürdürmüĢ ve az sayıda yapılmıĢ olan huzur güreĢlerinde ikram-i Ģahanelerini fazlasıyla güreĢçiler ve duacılarla paylaĢmıĢtır. Bu mütevazı çalıĢmada Osmanlı Devleti‟nin 24. PadiĢahı I. Mahmud‟un güreĢe verdiği önem belgelerle sunulmaya çalıĢılmıĢtır. Ayrıntılı yapılacak çalıĢmalar ile bu bilgi ve belgelerin değiĢme ve çoğalma ihtimali öngörülmektedir. KAYNAKLAR A. ArĢiv Kaynakları/ BaĢbakanlık Osmanlı ArĢivleri (BOA) 1. Topkapı Sarayı Müzesi ArĢivi Defterleri (TS.MD.d): 1057; 1067; 1090; 4107; 4108; 2. Cevdet Tasnifi (C): Cevdet Askeriye (C. AS.) nr. 782 / 33101; nr. 937 / 40644; nr. 222 / 9433; nr. 38 / 1738. Cevdet Saray (C. SM) nr. 168 / 8426. Cevdet Dâhiliye (C. DH) nr. 117 / 5835; nr. 165 /8239; nr. 165 / 8240; nr. 324 / 16153. Cevdet Maarif (C. MR) nr. 5 / 2482; nr. 155/ 7730; nr. 59 /2937; nr. 108 / 5386. Cevdet Evkaf (C. EV) nr. 213 / 10605. 3. Hatt-ı Hümâyûn Tasnifi (HH) nr. 6 / 184. 4. Mühimme Defterleri (A. DVNS. MHM. d.) nr. 126 B. Nakil Kaynaklar: BĠRĠNCĠ, Ali (2002). “Lâle Devri ve Türk Rönesansı”, Genel Türk Tarihi, V, (Ed. Güler Eren), Ankara, s. 630-82. CEBECĠOĞLU, Ethem (2009). Tasavvuf Terimleri ve Deyimleri Sözcüğü, 5. Baskı, Ġstanbul: Ağaç Kitabevi Yayınları. ÇOLAK Songül (2002). “Patrona Halil Ayaklanması” nı Hazırlayan ġartlar ve Ġsyanın Pây-i Tahttaki Etkileri”, Türkler, XII, (Ed. Güler Eren), Ankara, s. 525-530. 23 DEVELLĠOĞLU, Ferid (1996). Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lügat, 13. Baskı, Yayına Hazırlayan S. Güneyçal, Ankara: Sözlük Dizisi 1, Aydın Kitabevi Yayınları. DWĠGHT, H. G. (1945). Constantinople: Old and New (Classic Reprint), Forgotten Books cazgır manisi BektaĢi tarzı. ERLER, Mehmet Yavuz & ÖZYURT, Selahattin (2012). “Türk Kültüründe Kadimden Günümüze UlaĢan Sosyal Örgütlere Dair Bir Misal: Salâvatçılıktan Cazgırlığa”, Studies of the Ottoman Doman, C. 2, S. 2, pp: 39-55. FĠġEK, Kurthan (1985). 100 Soruda Türkiye Spor Tarihi, Ġstanbul: Gerçek Yayınevi. KADI ÖMER EFENDĠ, “Mahmud I. Hakkında 1157/ 1744-1160/1747 Arası Ruznâme”, (Haz. Özcan Özcan), BasılmamıĢ Yüksek Lisans Tezi, Ġstanbul 1965, s. 42, 85, 93. KURTARAN, Uğur (2012). Sultan Birinci Mahmud ve Dönemi, Konya: Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Basılmamı Doktora Tezi. SAHĠLLĠOĞLU, Halil (1993). “Ceyb-i Hümayun”, Diyanet Ġslam Ansiklopedisi, cilt: 7, sayfa: 465467. YĠĞĠT, Ahmet (2015). “Osmanlı PadiĢahlarının Ġhsanına Mazhar Huzur GüreĢleri”, Türk Halklarının Geleneksel Spor Oyunları - Uluslararası Sempozyum Bildirileri, Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi Yayınları: 189, Kongreler Dizisi: 30, ss: 181-194. VAKANÜVĠS MEHMET SUPHĠ EFENDĠ (2007). Suphî Tarihi, (Haz. Mesut Aydıner), Ġstanbul. 24 „KÜREġ‟ KIRGIZ MĠLLĠ GÜREġĠ HAKKINDA ANALĠTĠK ÖZET Mıktıbek TAGAEV1 Kırgızistan Devlet Spor Akademisi 1 ÖZET Kırgız milli güreĢi olan „KüröĢ‟in‟ yüzlerce yıllık tarihi kazanmıĢtır. „KüröĢ‟ spor çeĢidinin tarihi, kuralları, galipleri hakkında bilgi günümüzde kitap ve yazılı eserlerde ifade adilmeye baĢladığı Kırgız halkının sözlü eserlerinde yansıtılmıĢtır. Abu Ali ibn Sin yazarının „Tedavi Bilimi Kanunu‟ (1012) kitabında Merkezi Asya halklarının bayram, anma töreni ve baĢka faaliyetleri zamanında tecrübe edilen üç spor çeĢidi hakkında bilgiler mevcuttur. Onların iki türü günümüze kadar muhafaza edilmiĢtir. Ünlü Kırgız güreĢçiler arasında KoĢoy, Kocomkul, Böltürük, Ayçeke, Akköz, Karagel, Ġbragim UZAKOV, Abdrahman pehlivan ve edebiyatta adı geçen baĢka güreĢçileri ifade edebiliriz. Sovyet zamanında „KüröĢ‟ spor çeĢidi, onun tarihi, müsabaka kuralları, güreĢ yöntemi ve teknikleri, taktik hileler, çalıĢma yöntemleri, müsabaka organizasyon iĢleri hakkında birçok eserler adanmıĢtır. Onların birisi Akmatbek KELDĠBEKOV‟un „KüröĢ‟ (1962) kitabı, „KüröĢ‟ Kırgız Milli GüreĢi gençlerin beden eğitimi aracıdır‟ konulu Filip Efimoviç BAYAMAN‟ın Doktora Tezi (1972). „KüröĢ‟ güreĢinin özellikleri, iĢlevleri ve anlamları, ünülü güreĢçiler hakkında bilgiler baĢka eserlerde de anlatılmıĢtır. HerĢeyden evvel bu H.F. ANARKULOV‟un ünlü güreĢöilerin biyografik bilgileri içeren „Ala-Tooluk Pehlivanlar‟ konulu kitabı (1986) hakkında söz edebiliriz. Yazarlar grubu tarafından yazılmıĢ olan „KüröĢ‟ hakkında çok bilgi içeren „Kırgız Milli Beden Eğitimi: teorik ve yöntemsel yönler‟ kitabını özel olarak söz edelim (2008). Kitapta „KüröĢ‟ spor çeĢidinin tarihi, müsabaka kuralları, öğretim yöntemleri, müsabaka organizasyonları, güreĢ taktiği, sıkletler, teknik yöntemler, spor klasifikasyonlar v.b. yazılmıĢtır. „KüröĢ‟ güreĢi hakkında edebiyatta zengin bir bilgilerin olmasına rağmen daha çok çözülmesi gerek olan birçok sorun vardır. Bu sorunlar ülkenin uzmanları ve bilim adamları incelemekte olan spor müsabakaları, çalıĢma yöntemleri, spor klasifikasyonu, terminoloji ve baĢka konularına değinilmektedir. 25 Аналитический обзор литературы о кыргызской национальной борьбе «куреш» Тагаев Мыктыбек Бишкек Кыргызская национальная борьба «куреш» имеет многовековую историю. Информация о истории, правилах, победителях по борьбе «куреш» отражается в устном народном творчестве, которое сейчас излагается в книгах, в письменном виде. В книге Абу Али ибн Сина «Канон врачебной науки» (1012) есть информация о трех видах борьбы, которые в те времена практиковались во время праздников и поминок у всех народов Центральной Азии. Два вида борьбы сохранились до наших дней. Среди известных борцов-кыргызов по борьбе «куреш» можно назвать Кошоя, Кожомкула, Б\лт=р=ка, Айчеке, Карагела, Акк\за, Ибрагима Узакова, Абдрахман палвана и других, о которых есть множество информации в литературе. В советское время о борьбе «куреш», еѐ истории, правилах состязаний, технике приемов, тактических уловках, методах тренировки, организации соревнований были написаны ряд трудов. Среди них книга Акматбека Келдибекова «К=р\ш» (1962); кандидатскую диссертацию на тему: «Кыргызская национальная борьба «куреш» как средство физического воспитания молодежи» (1972) защитил Филипп Ефимович Байман. Информация об особенностях, функциях и значении борьбы «куреш», о знаменитых борцах отражается и в ряде других трудов. Прежде всего это книга Анаркулова Х. Ф. «Ала-Тоолук балбандар» (1986), в которой даны биографические данные о знаменитых борцах. 26 Особо следует отметить книгу, написанную коллективом авторов, в которой есть богатая информация о борьбе «куреш» - это учебник «Кыргызская национальная физическая культура: теоретические и методические аспекты» (2008). В нем отражаются: вопросы истории, правила соревнований, методика обучения, тактика ведения борьбы, технические приемы, организация соревнований, весовые категории, спортивная классификация. Несмотря на богатую информацию, которая отражена в литературе о борьбе «куреш» все же еще есть много проблем, которые требуют своего решения. Они касаются правил спортивных соревнований, методики тренировки, спортивной классификации, терминологии и других моментов, над которыми трудятся специалисты и ученые республики. 27 13 YAġ GÜREġÇĠLERĠN BKĠ ĠLE BAZI MOTORĠK ÖZELLĠKLERĠN ĠLĠġKĠSĠNĠN ĠNCELENMESĠ Gürkan DĠKER1 1 2 Fatih ÖZGÜL1 Raif ZĠLELĠ2 Cumhuriyet Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu, Sivas Bilecik ġeyh Edebali Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Bilecik ÖZET Bu çalıĢmanın amacı 13 yaĢ kategorisindeki güreĢçilerin beden kitle indeksi (BKĠ) ile bazı motorik özelliklerin iliĢkisini incelemektir. ÇalıĢmaya Bilecik ilinde faaliyetlerini sürdüren bir güreĢ kulübünün vücut ağırlıkları ve boy uzunlukları ortalamaları sırasıyla 47,9±4,6 kg ve 151,7±5,6 cm olan 16 sporcusu gönüllü olarak katılmıĢtır. AraĢtırmada sporculara 10 m sprint, dikey sıçrama, denge ve esneklik testleri uygulanmıĢtır. AraĢtırmada elde edilen tüm veriler SPSS programında kaydedilmiĢtir. Elde edilen verilerin aritmetik ortalama ve standart sapma değerleri hesaplandıktan sonra, parametreler arasındaki iliĢkileri incelemek için Spearman Korelasyon Testi uygulanmıĢtır. ÇalıĢmamızda BKĠ ile denge performansı arasında orta düzeyde anlamlı pozitif bir iliĢki saptanmıĢtır (r=.45). BKĠ ile diğer performanslar arası zayıf iliĢkilerin olduğu görülmektedir. BKĠ nin performans ile iliĢkisinin daha açık bir Ģekilde ortaya konabilmesi için daha fazla parametrenin incelenmesi gerektiği düĢünülmektedir. Anahtar Kelimeler: BKĠ, GüreĢçiler, Motorik. INVESTIGATION OF THE RELATIONSHIP BETWEEN BMI AND SOME MOTORIC FEATURES OF THE WRESTLERS WHO ARE 13 YEARS OLD ABSTRACT The purpose of this study is to determine the relationship between body mass ındex (BMI) and some motorıc features of the wrestlers who are 13 years old. The study group was composed of 16 sporters of a wrestling club that continued its activities in Bilecik. Their average height was 151,7±5,6 cm and average weight was 47,9±4,6 kg and they were voluntarily participated in this study. In the research to the athletes 10m sprint, vertical jump, balance and flexibility tests were applied. The obtained data in this study was recorded in SPSS program. In order to examine the relationship between parameters, Spearman 28 correlation test was applied. There was a significant positive moderate level correlation between BMI and balance performance (r=.45). The relationship between BMI and the other parameters were found poor relation. In order to clarify the relationship between BMI and performance that demonstarate it must be examined more parameters. Keywords: BMI, Motoric, Wrestlers. 29 ADÖLESAN GÜREġÇĠLERĠN BESLENME ALIġKANLIKLARI: BESĠN TERCĠHĠ VE TÜKETĠM SIKLIĞI Yusuf KURT1 Metin Can KALAYCI1 Hüseyin EROĞLU2 1 KahramanmaraĢ Sütçü Ġmam Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, KAHRAMANMARAġ KahramanmaraĢ Sütçü Ġmam Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu, KAHRAMANMARAġ 2 ÖZET AraĢtırmanın amacı adölesan güreĢçilerin beslenme alıĢkanlıkları ile ilgili olarak besin tercihleri ve tüketim sıklıklarını incelemekti. Bu amaç doğrultusunda çalıĢmanın araĢtırma gurubunu 15.7±1.2 yaĢ, 166.3±11.8 boy uzunluğu, 61.8±16.2 vücut ağırlığı ve 22.0±3.6 vücut kitle indeksi ortalamalarına sahip 110 serbest stilden ve 50 greko-romen stilden olmak üzere toplam 160 adölesan güreĢçi oluĢturdu. AraĢtırmada araĢtırmacıların kendileri tarafından araĢtırmanın amacına yönelik olarak hazırlanan anket formu veri toplama aracı olarak kullanıldı. Elde edilen verilerin çözümlemesi „‟SPSS 15.0 for Windows„‟ „‟ istatistik paket programında ortalama, standart sapma, yüzde, frekans ve ki kare (x2) testi değerleri hesaplanarak yapıldı. AraĢtırmadan elde edilen istatistik analizlerine göre; adölesan güreĢçilerin; %83.8‟inin her öğün ve %16.2‟sinin her gün su, %25.0‟ının her gün süt, %50.0‟ının her gün ve %28.8‟inin her öğün çay, %25.0‟ının haftada bir bitki çayı, %30.0‟ının haftada bir kahve, %25.6‟sının haftada bir kola-gazoz-meĢrubat, %45.0‟ının her gün yoğurt, %65.0‟ının her gün peynir, %46.3‟ünün her gün kırmızı et, %35.0‟ının her gün beyaz et, %45.0‟ının haftada bir balık, %40.6‟sının her gün yumurta, %24.4‟ünün haftada bir kurubaklagil çeĢitlerini, %45.6‟sının her öğün ve %30.0‟ının her gün ekmek, %46.3‟ünün her gün pirinç, %25.0‟ının haftada bir makarna, %26.9‟unun haftada bir tatlı-yaĢ pasta ve türevlerini, %32.5‟inin haftada bir ve %22.5‟inin her gün kek-kurupasta, %33.9‟unun her gün ve %26.9‟unun gün aĢırı çikolata-gofret ve türevlerini, %46.3‟ünün salata ve çeĢitlerini, %50.0‟ının her gün sebze ve sebze yemeklerini, %60.6‟sının her gün meyve, %45.6‟sının her gün reçel, %52.5‟inin her gün bal, %40.6‟sının her gün pekmez, %41.3‟ünün her gün tereyağı, %25.0‟ının her gün salam, %21.3‟ünün her gün sosis, %26.3‟ünün her gün ve %20.6‟sının haftada bir sucuk, %69.4‟ünün her gün zeytin tükettikleri ve ki kare (x 2) testinde besin tercih ve tüketim sıklıklarının serbest stil ve greko-romen stil arasında (p<0.05) anlamlı bir farklılık göstermediği belirlendi. Sonuç olarak; güreĢçilerin yeterli ve dengeli bir biçimde besin tercih ettikleri söylenebilir. Anahtar Kelimeler: Adölesan, Beslenme, GüreĢ. 30 THE NUTRITIONAL HABITS OF ADOLESCENT WRESTLERS: NUTRIENT PREFERENCES AND CONSUMPTION FREQUENCY ABSTRACT The aim of this study is to analyse the nutrient preferences and consumption frequency related to nutritional habits of adolescent wrestlers. Through this aim, the searchgroup of study consists of 110 freestylers and 50 greco-romans who have 15.7±1.2 ages, 166.3±11.8 statures, 61.8±16.2 body weights and 22.0±3.6 body mass index averages, so that it consists of 160 adolescent wrestlers. In this research, a survey form ,which is individually prepared for aim of this study by researchers, is used as a tool to gather information. Found information is analysed thanks to „SPSS 15.0for Windows‟ statistics package programme by calculating standart variation, percent, frequency and chi-square tests (x2). According to gathered statistics analyses, it was determined that stated percent of the adolescent wrestlers consumpted; water everymeal %83.8, water everyday %16.2, milk everyday %25, tea everyday %50, tea every meal %28.8, herbal tea once a week %25, coffee once a week %30, cola-soda water-beverages once a week %25.6, yoghurt everyday %45, cheesee everyday %65, red meat everyday %46.3, white meat everyday %35, fish once a week %45, egg everyday %40.6, leguminosae varieties once a week %24.4, bread every meal %45.6, bread everyday %30, rice everyday %46.3, pasta once a week %25, cake and varieties once a week %26.9, muffin and biscuits once a week %32.5, muffin and biscuits everyday %22.5, chocolate and wafer varieties everyday %33.9 and every other day %26.9, salad and varieties everyday %46.3, vegetable and vegetabledishes everyday %50, fruit everyday %60.6, marmelade everyday %45.6, honey everyday %52.5, grapemolasses everyday %40.6, butter everyday %41.3, salami everyday %25, sausage everyday %21.3, sujuk once a week %20.6 and everyday %26.3, olives everyday %69.4. Also in chi-square test(x2) it was determined that nutrient preferences and consumption frequencies of freestylers and greco-romans haven‟t got a remarkable difference (p<0.05). As a result, it can be said that wrestlers prefer nutrient sufficiently and balancedly. KeyWords: Adolescent, Nutrition, Wrestling. 31 ADÖLESAN GÜREġÇĠLERĠN ÇEVĠKLĠK VE ĠZOKĠNETĠK KUVVETLERĠ ARASINDAKĠ ĠLĠġKĠ Mehmet Akif ZĠYAGĠL1 Ayhan Taner ERDOĞAN2 Nevzat DEMĠRCĠ1 1 Fethi ARSLAN1 Gökhan UMUTLU1 Mersin Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu-MERSĠN 2 Uluslararası Final Üniversitesi-KKTC ÖZET Çabuk ve doğru bir Ģekilde durma ve harekete geçme yön veya pozisyon değiĢtirebilme yeteneği olarak tanımlanan çeviklik, bir hareket serisi boyunca çok hızlı yön değiĢtirmeler sırasında vücudun uzuv ve eklemlerinin uzayda doğru pozisyonda olmasını sağlayan kontrol ve koordinasyon becerisi olarak da tanımlanır. GüreĢçilerin yüksek çaba ile sergiledikleri hareketler, kuvvet ve çeviklik özelliği ile yüksek düzeyde iliĢkilidir. Böylece, bu çalıĢmada, düzenli antrenman yapan erkek adölesan güreĢçilerin diz kuvveti ve çeviklik özellikleri arasındaki iliĢkinin araĢtırılmasıdır. Bu çalıĢmaya 2016 yılında Mersin ili Spor Eğitim Merkezlerinde (SEM) güreĢ antrenmanı yapan 12-18 yaĢları arasında 13.33 ± 2.02 yaĢ ortalamasına sahip toplam 15 erkek adölesan güreĢçinin boy uzunluğu, ayaklar çıplak iken duvara sabitlenen mezura ile vücut ağırlıkları Ģortlu iken elektronik baskül ile ölçülmüĢtür. Beden Kütle Ġndeksi (BKĠ), kilogram cinsinden vücut ağırlığı, metre cinsinden boy uzunluğunun karesine bölünerek hesaplanmıĢtır. Sağ ve sol dizin izokinetik fleksiyon ve ekstansiyon kuvvetleri 600/sn‟de ölçülmüĢtür. Çeviklik özelliğinin belirlenmesi için proagilite testi kullanılmıĢtır. GüreĢçi baĢlangıç çizgisinde yerini almıĢ, hazır olduğunda önce sağdaki iĢaretçiye, sonra da soldaki iĢaretçiye dokunarak, baĢlangıç çizgisinden geçerek testi sonlandırmıĢtır. Çeviklik test alanı, baĢlangıç çizgisinin 4,57 metre soluna ve sağına konilerin yerleĢtirilmesi Ģeklinde belirlenmiĢtir. BaĢlangıç çizgisine fotosel kapısı yerleĢtirililir ve en iyi olan süresi kayıt altına alınır.. Verilerin normal dağılım göstermesi sebebiyle tanımlayıcı istatistiklerden sonra Sperman korelasyon testi kullanılmıĢtır. Bu çalıĢmanın sonuçları sol diz ekstansiyon ve sağ diz fleksiyon izokinetik kuvveti arttıkça pro-agilite testini tamamlama zamanı azalması ile çeviklik performansı arttığını göstermektedir. Yine, vücut ağırlığı ve beden kütle indeksi arttıkça, çeviklik performansı azalmaktadır. Hem sağ hem de sol dizde uyluğun arkasında ve önündeki kasların kuvvet oranı 32 ye 10/6 oranının altında olmaması gerekirken 10/5‟tir ve yaralanma açısından önemli bir risktir. Sağ ve sol dizin fleksiyon ve ekstansiyon kuvvetleri arasında anlamlı farklılık yoktur. Sonuç olarak, müsabakaya hazırlık döneminde çeviklik antrenmanına baĢlamadan önce güreĢçilerin vücutlarının sağ ve sol taraflarının kuvvetinin değerlendirilmesi simetrik vücut kuvveti geliĢimi açısından önemlidir. Anahtar kelimeler: Ġzokinetik kuvvet, çeviklik, simetri. RELATIONS BETWEEN AGILITY AND ISOKINETIC STRENGTH IN ADOLESCENT MALE WRESTLERS ABSTRACT Agility is defined as the ability fast and precise to stop, start and change direction of movement, while right controlling of whole body position with coordination body segments in space. Wrestling movements with maximal effort of wrestlers are highly correlated with the level strength and agility parameters. Thus, the aim of this study is to investigate the relationship between isokinetic knee strength and agility performance in male adolescent wrestlers. The data were collected from 15 adolescent male wrestlers with the mean age 13.33 ± 2.02 and a range of 12-18 years attending wrestling training for Sport Education Centers of Turkey in Mersin in 2016. Body height was measured while participant was standing without shoes. Body weight was measured by digital weight scale. Body Mass Index (BMI) was calculated by dividing the body weight (in kilograms) by the body height (in meters) squared (BMI = weight/height2). The extension and flexion strength were measured at 600/sec by using Cybex isokinetic dynamometer. Agility was also tested through pro-agility test. Due to abnormal distribution of data Spearman correlation analyzes was used to test relation among variables. The results of this study showed that agility performance was enhanced with the increasing the right and left knees‟ flexion and extension strength as a result of decreasing pro-agility test scores. Also agility performance decreased with increasing body weight and BMI values. There was injury risk. Because the strength ratio between quadriceps and hamstrings muscles (10/4.9) was lower than the critical Q/H ratio of 10/6. No significant difference was observed in right and left knee strength. In conclusion, it is important to evaluate the right and left side strength before beginning of agility workouts for competition preparation period in the view of symmetric strength development. Key words: Isokinetic strength, agility, asymmetry. 33 GĠRĠġ Temel motorik özelliklerin geliĢtirilmesinde ve eğitiminde sporun ABC‟ si olarak kavramsallaĢtırılan “A” agilite (çeviklik), “B” balans (denge) ve “C” koordinasyon (coordination) sportif performansın en önemli göstergelerindendir (Balyi ve Stafford, 2005). Hızlı ve doğru bir Ģekilde ani yön veya pozisyon değiĢtirebilme yeteneği olarak tanımlanan “çeviklik” (Chelladurai, 1976), bir hareket dizisi boyunca çok hızlı yön değiĢtirmeler sırasında vücudun ekstremite, kas ve eklemlerinin uzayda doğru açıda olmasını sağlayan motor kontrol ve koordinatif yetiler olarak da tanımlanır (Sheppard ve Young, 2006; Twist ve Benicky, 1995). GüreĢte, sporcuların en yüksek çaba ile sergiledikleri temel sportif hareketler kuvvet, sürat ve çeviklik özelliği ile yüksek seviyede iliĢkilidir. Seri ve açık beceri, yüksek Ģiddetle uygulanan teknik ve taktik bileĢenlerin geliĢimine ihtiyaç duyan güreĢ sporunda (Bloomfield ve ark, 1994; Baic ve ark, 2007) Olimpiyat oyunları ile dünya Ģampiyonalarında baĢarılı olan güreĢçilerin kuvvet ve güç performanslarının en yüksek düzeyde olduğunu ve baĢarının birçok bileĢeni olduğunu bildirmiĢtir (Zi-Hong ve ark, 2013). Adölesan güreĢçilerin geliĢimleri ve sporif eğitimleri süresince özellikle, kontitüsyonel, kondüsyonel, koordinatif yetiler, çeviklik ve izokinetik kuvvet performansının değerlendirilmesi antrenman programlarının etkinliğinin denetlenmesi açısından önemlidir. Böylece bu çalıĢmanın amacı, düzenli antrenman yapan erkek adölesan güreĢçilerin diz kuvveti ve çeviklik özellikleri arasındaki iliĢkinin belirlenmesidir. MATERYAL VE YÖNTEM ÇalıĢmaya gönüllü katılan adölesan güreĢçilerin yaĢ aralığı 12-18 dir. 2016 yılında Mersin ili Spor Eğitim Merkezlerinde (SEM) güreĢ antrenmanı yapan toplam 15 erkek adölesan güreĢçi rastgele yöntemle çalıĢmaya kabul edilmiĢtir. YaĢ ortalaması 13.33 ± 2.02 olan müsabık sporcuların, onam formları, demografik özelliklere ait kiĢisel bilgileri ve test ölçümleri 2016 yılı Mart ayı içerisinde Ġçel ili Mersin Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Performans ölçüm Laboratuvarı ve spor salonunda yapılmıĢtır. Ölçüm araçları Katılımcıların vücut ağırlığı non marka tartı, boy uzunluğu(cm) ve vücut kütlesi (kg) ölçülmüĢtür. Vücut kütlesi (kg) / boy(m)2 formülü ile BKĠ değeri hesaplanmıĢtır. Beden kitle Ġndeksine göre zayıf (<18.5), normal kilolu (18.5-24.9), hafif ĢiĢman (25-29.9) ve ĢiĢman (30.0) olarak kabul edilmiĢtir. 34 Ġzokinetik kuvvet ölçümleri Cybex dinamometre ile ölçülmüĢtür. Sağ ve sol dizin izokinetik fleksiyon ve ekstansiyon kuvvetleri 600/sn‟de ölçüm alınmıĢtır. Çeviklik özelliğinin belirlenmesi için pro-agilite testi kullanılmıĢtır. GüreĢçi baĢlangıç çizgisinde yerini almıĢ, hazır olduğunda önce sağdaki iĢaretçiye, sonra da soldaki iĢaretçiye dokunarak, baĢlangıç çizgisinden geçerek testi sonlandırmıĢtır. Çeviklik test alanı, baĢlangıç çizgisinin 4,57 metre soluna ve sağına konilerin yerleĢtirilmesi Ģeklinde belirlenmiĢtir. BaĢlangıç çizgisine fotosel kapısı yerleĢtirilmiĢtir. Katılımcının en iyi olan süresi kaydedilir. Veri analizi Verilerin değerlendirilmesi SPSS 20.00 programında yapılmıĢtır. Verilerin normal dağılım göstermesi sebebiyle tanımlayıcı istatistiklerden sonra Sperman korelasyon testi kullanılmıĢtır. BULGULAR Erkek adölesan güreĢçilerin fiziksel özellikleri ile kuvvet ve çeviklik özelliklerinin tanımlayıcı istatistikleri Tablo 1‟de, fiziksel özellikleri ile kuvvet ve çeviklik özelliklerinin tanımlayıcı istatistikleri Tablo 2‟de sunulmuĢtur. GüreĢçilerin sağ ve sol dizlerinin ekstansiyon/fleksiyon kuvvet oranları ile güreĢçilerin sağ ve sol diz ekstansiyon ve fleksiyon kuvvetlerinin karĢılaĢtırılması Tablo 3 ve 4‟te sunulmuĢtur. Tablo 1. Erkek adölesan güreĢçilerin fiziksel özellikleri ile kuvvet ve çeviklik özelliklerinin tanımlayıcı istatistikleri. DeğiĢkenler N A.Ort. S.Sapma Minimum Maksimum YaĢ (yıl) 15 13,33 2,02 12,00 18,00 Boy Uzunluğu (cm) 15 151,07 11,23 136,00 176,00 Vücut Ağırlığı (kg) 15 44,86 14,65 29,20 77,20 Beden Kütle Ġndeksi (BMI) 15 14,65 3,78 10,35 24,28 Pro-Agilite test (sn) 15 5,76 0,25 5,39 6,25 Sağ Ekstansiyon Kuvveti (600/sn) 15 147,60 57,59 84,00 317,00 Sol Ekstansiyon Kuvveti (600/sn) 15 137,20 44,72 94,00 281,00 Sağ Fleksiyon Kuvveti (600/sn) 15 73,00 24,18 56,00 146,00 Sol Fleksiyon Kuvveti (600/sn) 15 68,0667 24,79190 41,00 125,00 35 Tablo 2. Erkek adölesan güreĢçilerin fiziksel özellikleri ile kuvvet ve çeviklik özelliklerinin tanımlayıcı istatistikleri. DegiĢkenler Pro-Agilite test Sağ Ekstansiyon Kuvveti Sol ekstansiyon Kuvveti Sağ Fleksiyon Kuvveti 1,000 -,504 -,521* -,700** -,382 ** ,676** ,924** Pro-Agilite test Sol Fleksiyon Kuvveti Sağ Ekstansiyon Kuvveti -,504 1,000 ,939 Sol Ekstansiyon Kuvveti -,521* ,939** 1,000 ,633* ,903** Sağ Fleksiyon Kuvveti -,700** ,676** ,633* 1,000 ,638* ** ** ,638 * 1,000 Sol Fleksiyon Kuvveti -,382 ,924 YaĢ -,347 ,551* ,526* ,370 ,546* Boy Uzunluğu -,431 ,929** ,910** ,671** ,931** Vücut Ağırlığı -,561 * ,982 ** ,946 ** ,662 ** ,887** -,554 * ,986 ** ,943 ** ,651 ** ,901** Beden Kütle Ġndeksi ,903 Tablo 3. Erkek adölesan güreĢçilerin sağ ve sol dizlerinin ekstansiyon/fleksiyon kuvvet oranlarının karĢılaĢtırılması. N Ekstansiyon Fleksiyon fark % fark t-değeri sd Anlamlılık Sağ diz Ekstansiyon/Fleksiyon Oranı 15 147,60±57,59 73.00±24.18 74,60 50,54 7,941 14 ,000** Sol diz Ekstansiyon/Fleksiyon Oranı 15 137,20±44.72 68,07±24,79 69,13 50,39 9,462 14 ,000** **p< 0.01 Ekstansiyon/fleksiyon kuvvet oranında, % 60 farkın altı yaralanma için risk faktördür. Tablo 4. Erkek adölesan güreĢçilerin sağ ve sol dizlerinin ekstansiyon ve fleksiyon kuvvetlerinin karĢılaĢtırılması. Ekstansiyon Kuvveti (600/sn) 0 Fleksiyon Kuvveti (60 /sn) N Sağ Diz Sol Diz Fark % Fark t-değeri sd Anlamlılık 15 147,60±57,5 137,20±44.72 10,4 7,05 2,055 14 ,059 15 73.00±24.18 68,07±24,79 4,93 6,75 1,483 14 ,160 TARTIġMA Bu çalıĢmanın bulguları sol diz ekstansiyon ve sağ diz fleksiyon izokinetik kuvveti arttıkça pro-agilite testini tamamlama zamanı azalması ile çeviklik performansı arttığını göstermektedir. Yine, vücut ağırlığı ve beden kütle indeksi arttıkça, çeviklik performansı azalmaktadır. Hem sağ, hem de sol dizde uyluğun arkasında ve önündeki kasların kuvvet oranı 10/6 oranının altında olmaması gerekirken 10/5‟tir ve yaralanma açısından önemli bir risktir. Sağ ve sol dizin fleksiyon ve ekstansiyon kuvvetleri arasında anlamlı farklılık yoktur. Blooomfield ve ark, (1994) alt ve üst ekstremitenin kuvveti ve çeviklik özelliklerinin esneklik, aerobik ve anaerobik kapasite ile birlikte güreĢte baĢarının önemli ögeleri olduğunu ifade etmiĢtir. Ġranlı baĢarılı güreĢçilerin sürat ve çeviklik testleri sonuçlarının baĢarısız 36 güreĢçilerden daha iyi olduğu ve bu özelliklerin tekniğin daha iyi yapılmasına yol açtığı bildirilmiĢtir (Mirzaei ve ark, 2007; Mirzaei ve ark, 2007; Rahmani-Nia ve ark, 2007), Sonuç olarak, müsabakaya hazırlık döneminde çeviklik antrenmanına baĢlamadan önce güreĢçilerin vücutlarının sağ ve sol taraflarının kuvvetinin değerlendirilmesi simetrik vücut kuvveti geliĢimi açısından önemlidir. Adölesan güreĢçilerin çeviklik özelliklerinin geliĢimi, onların nispi yaĢ etkisi, zirve boy uzama dönemi, büyüme, olgunlaĢma ve geliĢim dönemleri dikkate alınarak uzun vadeli spor geliĢimi çerçevesinde yapılmalıdır. KAYNAKLAR Balyi, I., & Stafford, I. (2005) Coaching for Long-Term Athlete Development. Leeds: Coachwise UK. Bloomfield, J., Ackland, TR., Elliott, B.C., (1994), Applied anatomy and biomechanics in sport. First Edition. Blackwell Scientific Publications, RC1235A66. Baic, M., Sertie, H., Starosta, W., (2007), Differences in physical fitness levels between the classical and the freestyle wrestlers. Ki nesiology, 39(2): 142-149. Chelladurai P. (1976) Manifestations of agility. Journal of the Canadian Association of Health, Physical Education and Recreation, 42 (3): 36-41, Mirzaei, B., Ghafouri,A., (2007), physiological profile of Iranian senior Greco-Roman style wrestlers. Journal of Sports Sciences, 3(5): 8-9. Mirzaei, B., Mansur-Sadeghi, M., (2007), Physical fitness profile of Iranian seniorfreestyle wrestlers participated in national training camp. Olympic, 15(2): 15-16. Rahmani-Nia, F., Mirzaie, B., Nuri, R., (2007), Physiological profile of elite Iranian junior GrecoRoman style wrestlers. I.J. Fitness, 3(2): 49-54. Shepard, J.M., Young, W.B., (2006) Agility literature review: Classifications, training and testing. Journal Of Sport Sciences, 24:0-919-932. Twist PW, Benicky D. (1995) Conditioning lateral movements for multisport athletes. Practical strength and quickness drills. Strength & Conditioning, 17, 43–51. Zi-Hong, H., Lian-Shi, F., Hao-Jie, Z., Kui-Yuan, X., Feng-Tang, C., Da-Lang, T., Ming-Yi, L., Lucia, A.,and Fleck, S.J. (2013) Physiological profile of elite chinese female wrestlers. The journal of strength and conditioning research 27(9)/2374–2395. 37 ATA SPORUMUZ GÜREġE YÖNELĠK GÜNÜMÜZDEKĠ TOPLUMSAL BAKIġIN DEĞERLENDĠRĠLMESĠ Mücahit FĠġNE1 Sait BARDAKÇI2 Yalçın KARAGÖZ2 1 Cumhuriyet Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu 2 Cumhuriyet Üniversitesi, ĠĠBF, ĠĢletme Bölümü ÖZET Amaç: GüreĢ, Türk kültüründe ve Türk spor tarihinde sosyal ve kültürel olarak önemli iĢlevler üstlenmiĢ ve toplumumuzda çok önemli bir yere sahip olmuĢtur. Bu çalıĢmanın amacı ata sporumuz olarak görülen güreĢe yönelik günümüzdeki toplumsal bakıĢın ortaya konulmasıdır. Yöntem: ÇalıĢma grubunu kolayda örnekleme yöntemiyle ulaĢılan 876 kiĢi oluĢturmuĢtur. Veri toplama aracı olarak Güven ve Öncü (2011) tarafından geliĢtirilen “Yağlı GüreĢlere Yönelik Tutum Ölçeği” genel olarak GüreĢ sporuna uyarlanarak kullanılmıĢtır. Söz konusu ölçeği ve demografik bilgi formunu içeren anket araĢtırmaya katılmayı kabul edenlerin bir kısmına yüz yüze bir kısmına ise on-line anket yöntemiyle uygulanmıĢtır. Veri analizinde öncelikle Kolmogorov-Smirnov Normallik Testi ile verilerin normallik sınaması yapılmıĢ, veriler normal dağılım göstermediği için Mann-Whitney U ve Kruskal Wallis nonparametrik testleri kullanılmıĢtır. Bulgular: GüreĢe olan ilginin gençlerde daha düĢük olduğu, eğitim düzeyi yükseldikçe güreĢe olan ilginin azaldığı, katılımcıların yaklaĢık % 32‟sinin bir güreĢçi ismi bile yazamadığı, yarısından fazlasının (%54) hiç güreĢ müsabakası izlemediği ve yaklaĢık yarısının (%45) erkek çocukları varsa veya olursa güreĢ yapmasını istemediği belirlenmiĢtir. Sonuç ve TartıĢma: Elde edilen bulgular ata sporumuz olarak görülmesine rağmen güreĢ sporuna yönelik toplumsal ilginin düĢük olduğunu göstermektedir. Uluslararası literatürdeki benzer çalıĢmalar da baĢka toplumlarda da geleneksel sporlara yönelik ilginin azaldığını göstermektedir. Öneriler: Elde edilen bu bulgular tarih boyunca kültürümüzde çok önemli yeri bulunan güreĢin tekrar yaygınlaĢtırılabilmesi, yeni nesiller için de hak ettiği yerde olması, varlığını ve iĢlevlerini devam ettirebilmesi için gerekli çalıĢmaların yapılmasında temel olarak kullanılabilir. Anahtar Sözcükler: Ata Sporu, GüreĢ, Toplumsal BakıĢ. 38 EVALUATION OF THE CURRENT SOCIAL PERSPECTIVE TOWARDS OUR ANCESTORS‟ SPORT WRESTLING ABSTRACT Aim: Wrestling has served as important social and cultural functions in Turkish culture and in Turkish sports history and it has been in a very important place for our society. Aim of this study was to investigate the current social perspective against wrestling as seen our ancestors‟ sport. Methods: A total of 876 participants who were selected with random sampling method completed this survey. The modified version of “Attitude Scale towards Oil Wrestling” developed by Güven and Öncü (2011) was used as an instrument. The survey form was conducted as face to face and online survey to the sample. As the data has not a normal distribution Mann-Whitney U and Kruskal-Wallis nonparametric tests were used. Findings: The main findings reveal that interest towards wrestling is lower in young people, even %32 of participants doesn‟t know one of the wrestlers, more than half of the participants (%54) has never watched wrestling and approximately half of the participants now or in the future if they have children (%45) doesn‟t want their children not to do wrestling sport. Results and discussion: The findings demonstrate that social interest towards wrestling is low although it is seen as our ancestors‟ sport. In international literature, the similar studies demonstrate that social interest towards traditional sports is decreasing. Suggestions: The results can be used as a base in studies for popularization of wrestling which has an important place in our culture throughout the history again, for its being in its deserved place and for its continuing its existence and functions. Keywords: Ancestors‟ Sport, Wrestling, Social Perspective. 39 ÇEġĠTLĠ HAZIRLIK DÜZEYĠNDE OLAN GÜREġÇĠLERĠN MÜSABAKALARDA TAKTĠK YÖNTEMLERĠNĠ KULLANIMLARI Bekcan ABDIRAHMANOV1 Ciparkul ABDIRAHMANOVA2 Serdar GERĠ2 Refika GERĠ2 Kırgızistan Devlet Beden Eğitimi ve Spor Akademisi 2 Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi, BESYO 1 ÖZET AraĢtırma 18-22 yaĢ aralığındaki hazırlık düzeyleri farklı güreĢçilerin müsabaka içinde taktiksel açıdan hangi teknikleri kullandıklarını tespit etmek amacıyla yapılmıĢtır. AraĢtırmada, 2012 ve 2013 yıllarında üniversiteler arası Kırgızistan güreĢ Ģampiyonasında ilk üç dereceye giren; Kırgız Devlet Beden Eğitimi ve Spor Akademisi (KDBEvSA), Cusup Balasagın Kırgız Milli Üniversitesi (KMÜ), Ġshak Razzakov Kırgız Teknik Üniversitesinde (KGTU) güreĢen 42 sporcu incelenmiĢtir. AraĢtırma verileri müsabaka öncesi sporculara anket uygulanarak ve müsabaka sırasında gözlem metoduyla bir forma iĢlenerek elde edilmiĢtir. Yapılan istatistiksel değerlendirmeler sonucunda, 2012 yılında Ģampiyon olan KMÜ takımın “atak” , “tekrar atak” ve “savunma” tekniklerini, 2013 yılında Ģampiyon olan KDBEvSA takımının “atak” , “tekrar atak” tekniklerini müsabakada taktik olarak kullandıkları görülmüĢtür. Anahtar Kelimeler: GüreĢ, Teknik, Taktik ОСОБЕННОСТИ ТАКТИЧЕСКИХ ПРИЕМОВ ПРИМЕНЯЕМЫХ БОРЦАМИ КУРЕШИСТАМИ РАЗЛИЧНОГО УРОВНЯ ПОДГОТОВЛЕННОСТИ Б.А. Абдырахманов 1, Д.О. Абдырахманова2, Сердар Гери2, Рефика Гери2 1 Кыргызская государственная академия физической культуры и спорта. Кыргызско-Турецкий университет “Манас”, Высшая школа физической культуры и спорта. 2 РЕЗЮМЕ В исследовании участвовали борцы 18-22 лет различного уровня подготовленности, где были определены сравнительные показатели выполнения технических приемов на основе тактических действий. Соревнования проходили в 2012 и 2013 годах. В исследовании принимали участие 42 спортсмена кҥрешиста занявших призовые места в Универсиаде: Кыргызская государственная академия физической культуры и спорта (КГАФКиС), Национальный университет им. Жусупа Баласагына (КНУ), Кыргызский 40 государственный технический университет им. Искака Разакова (КГТУ). В научном исследовании были применены педагогические методы: наблюдение и анкетирование. В результате исследования при использовании математико-статистических методов, было выявлено что, в 2012 году командой победителем КНУ больше всего были применены такие технические приемы, как «атака», «повторная атака», «защита», а в 2013 году командой победителем КГАФКиС «атака», «повторная атака». Ключевые слова: Куреш, Teхника, Taктика. Введение Современное развитие борьбы характеризуется возрастанием конкуренции, повышением требований тактической подготовленности, особенно в связи с изменением условий соревновательной деятельности, обусловленных постоянным совершенствованием правил соревнований. Повсеместное распространение отечественной школы борьбы, а также возросшие возможности науки и техники, позволяющие основным конкурентам детально изучать особенности тактического мастерства ведущих борцов, обусловили необходимость постоянного поиска и тщательного изучения, анализа и обобщения всего того огромного опыта, который накоплен как у нас в стране, так и за рубежом по проблемам разработки и научного обоснования содержания, методики формирования и совершенствования технико-тактического мастерства борцов на различных этапах многолетней тренировки. Основные положения многолетней тренировки борцов, ее этапы и содержание частично отражены в работах Д. Омурзакова (1973), Ф.Е. Баймана, Х.Ф.(1972), С.М. Саипбаева (1976), Анаркулова (1977), М.К. Саралаева (1993), и др. При значительном числе исследований и методических работ по тактике борьбы необходимо отметить, что одной из проблем теории и практики борьбы куреш остается отсутствие разработанной методики обучения тактической подготовке и вопросы совершенствования содержания и последовательности изучения базовой тактики борьбы (А.Н. Ленц, 1983; Ю.А. Шулика , 1990; Кыргызская национальная физическая культура: теоретические и методические аспекты, 2008). Актуальность темы настоящего исследования. Тактика борьбы куреш - это умелое использование технических, физических и волевых возможностей с учетом особенностей противника и конкретно сложившихся ситуаций в схватке и соревновании. Тактика в значительной мере определяется правилами соревнований и индивидуальными особенностями борцов. В борьбе куреш при решении проблемы оптимизации освоения и совершенствования сложных технико-тактических приемов важное 41 значение имеет знание схем построение этих действий и факторы их определяющие. Это происходит в результате постоянного изучения техники борьбы. Исследование основных показателей технико-тактических приемов с учетом уровня физической подготовленности, опыта выступлений на соревнованиях составляет основное содержание исследуемой нами проблемы. Цель исследования: обосновать методику применения комплекса тактических приемов борцов-курешистов различного уровня подготовленности. Задачи исследования: 1. Показать комплекс тактических приемов используемых борцами курешистами различного уровня подготовленности. 2. Сравнительный анализ временных показателей набранных общих баллов во время схватки между тремя командами. Организация и методы исследования. В работе определялось содержание техникотактической подготовленности борцов различной квалификации с применением анализа материалов соревновательной деятельности квалифицированных спортсменов, а также анкетных данных. Для проведения исследования нами была выбрана ежегодно проводимая в Кыргызской Республике Универсиада вузов. Для анализа были взяты наиболее результативные три команды 2012 и 2013гг. занимавшие призовые места, это: Кыргызская государственная академия физической культуры и спорта, Кыргызский национальный университет им Ж. Баласагына и Кыргызский государственный технический университет им И. Разакова. В исследовании принимали участие курешисты из трех команд в 2012 г. 21 спортсмен, в 2013 также 21 спортсмен в соответствии с весовыми категориями (табл.1, 2). Таблица 1 Квалификация борцов 3-х ведущих команд 2012г Название команды Общее количество борцов Спортивные разряды МСМК Вес МС Вес КМС - КГАФКиС 7 - _ 1 97 42 Вес 55 1 3 97 60 66 6 3 60 60 66 66 74 55 74 КУУ 7 КМТУ 7 85 74 _ 3 74 55 4 85 97+ 60 66 97 Таблица 2 Квалификация борцов 3-х ведущих команд 2013г Название команд Общее количество борцов Спортивные разряды МСМК Вес МС Вес КМС -97 КГАФКиС КНУ КГТУ 7 1 7 2 7 _ 6 66 97 4 2 60 66 74 85 85 97+ 3 5 Вес 55 55 60 60 66 74 55 74 74 55 60 60 74 97 На первом этапе исследования было проведено анкетирование спортсменов на предмет наиболее часто используемых тактических приемов. На втором этапе проводилось наблюдение во время соревнований, на основе предварительно построенной таблицы тактических приемов. При наблюдении учитывалось выполнение каждого тактического приема, время и последовательность выполнения приемов. Также были использованы протоколы соревнований заполняемые судьями. На третьем этапе провели сравнительный анализ каждого круга соревнований. А также выявлены наиболее часто применяемые тактические приемы. Методы исследования: Педагогические методы исследования: наблюдение, опрос, анкетирование. Результаты исследования. Наибольший интерес в борьбе куреш вызывают такие вопросы как: каким тактическим приемам защиты и контратакам необходимо обучать в течение года, в какой последовательности, скольким приемам, сколько раз следует повторять изучаемый прием в одном занятии, сколько 43 раз выполнять его до усвоения оптимальной структуры и применения не только в учебно-тренировочных схватках, но и в условиях соревнований. Исследование и выявление базовой тактики как фундамента для целенаправленного формирования у борцов курешистов широкого ареала тактических приемов, необходимо для успешного выступления на соревнованиях. Овладение базовой тактикой позволит эффективно и правильно построить процесс тактической подготовки и сформировать у них индивидуальный комплекс коронных тактических приемов. По результатам нашего исследования мы наблюдаем,что показатели побед 3-х лучших команд во время каждого каждого круга соревнования в сравнительном аспекте (табл. 3). Таблица 3 Показатели победы в каждом круге соревнования (2012 г.) Круг соревнования Название команд I II III IV V VI 85 % 85 % 42 % 57 % 28 % 28 % КНУ 85 % 71 % 57 % 71 % 28 % 14 % КГТУ 85 % 100 % 71 % 71 % 28 % 14 % КГАФКиС % показателя победы Занятое место 46,4 % III 46,5 % I 46,5 % II На основании результатов схваток у всех команд наиболее результативными были первый, второй, четвертый и третий круги соревнования. Вместе с этим в 5-6 кругах результативность составляет 1428% т.е. уменьшается на 19-20 % это говорит о том, что происходит отсев спортсменов на 5-6 кругах схваток. Сравнительный анализ показывает, что у команды КГАФКиС более стабильные результаты, но тем не менее команда заняла третье место у команды занявшей первое и второе места наиболее результативными были первые четыре круга. В итоге % общего показателя победы борцов команд КНУ и КГТУ равны 46,5 %, а показатель победы борцов команды КГАФКиС 46,4 %, с незначительной разницей. Анализ применения разновидности тактических приемов в 2012 г. показывает что в команде КГАФКиС наибольшее количество баллов набрали при выполнении тактического приема “атака”, “комбинация приемов”, “повторная атака” наименее применяемые приемы “ложные действия”, “двойной обман”, “маскировка”, “контратака” и практически не 44 применялись “защита”, “вызов”. В команде КНУ больше всего применялись тактические действия “атака”, “контратака”, “комбинация приемов”, наименее применяемые действия “защита”, “двойной обман”, “маскировка” и практически не применялись “ложные действия”, “вызов”, “открытый вызов”. В команде КГТУ превалируют тактические приемы “Атака”, “Комбинация приемов”, нечасто применялся тактический прием “вызов”, “контратака”, “маскировка”, “ложные действия” не применялись “защита”, “двойной обман”, “открытый вызов” (рис 1). Рисунок 1. Общее количество тактических приемов часто применяемых в борьбе (2012 г.) КГАФКиС КНУ КГТУ Контратака Комбинация приемов Атака Маскировка Защита Ложные действия Двойной обман Вызов Открытый вызов Повторная атака На основании результатов схваток 2013 г. у всех команд наиболее результативными также были первый, второй, четвертый и третий круги соревнования (табл.4). Таблица 4 Показатели победы в каждом круге соревнования (2013г.) Круги соревнования Название команд КГАФКиС КНУ КГТУ I II III IV V VI VII 85 % 71 % 85 % 57 % 85 % 85 % 71% 71 % 57 % 71 % 71 % 71 % 42 % 28 % 57 % 28 % 42% 28 % 14 % 28 % - 45 % Занятое показатель место победы 56,5 % 52,5 % 54,7 % I III II Вместе с этим в 5-6 кругах результативность составляет 28-57% т.е. уменьшается на 14%, что говорит об отсеве спортсменов на 5-6 кругах схваток. Сравнительный анализ показывает, что у команды КНУ до конца седьмого круга более ровные результаты, команда заняла третье место. Вместе с этим результативность команд КГАФКиС, КГТУ в первых четырех кругах имеет высокие показатели, что и сказалось на результатах соревнований. В итоге % общего показателя победы борцов команды КГАФКиС составил 56,5%, КГТУ 54,7 % и КНУ равны 52,5 %. Анализ применения разновидности тактических приемов в 2013 г. показывает что в команде КГАФКиС наибольшее количество баллов набрали при выполнении тактического приема “атака”, “повторная атака”, “комбинация приемов”, “защита”, “ложные действия” наименее применяемые приемы “двойной обман”, “вызов”, “контратака” и практически не применялись “маскировка”, “открытый вызов”. В команде КНУ больше всего применялись тактические приемы “атака”, “повторная атака”, “защита”, наименее применяемые действия “ложные действия”, “двойной обман”, “контратака”, “комбинация приемов”, “маскировка” и практически не применялись “вызов”, “открытый вызов”. В команде КГТУ превалируют также тактические действия “атака”, “повторная атака”, “комбинация приемов”, “контратака”, “защита” нечасто применялись тактические приемы “ложные действия”, “двойной обман”, не применялись “маскировка”, “вызов”, “открытый вызов” (рис. 2). Общее количество тактических приемов применяемых в борьбе КГАФКиС КНУ КГТУ Контратака Комбинация Атака приемов Маскировка Защита Ложные действия Двойной обман Вызов Открытый вызов Обсуждение полученных результатов 46 Повторная атака Независимо от вида спорта достижение высокого результата невозможно без отлично выработанной тактики. Тактика является теоретической наукой, важно применить это знание на практике. Исследования последних лет показывают, что во всех видах спортивной борьбы борцы во время индивидуальных соревнований нацелены в применение на практике различных контратакующих приемов и в ведении хода борьбы могли реализовать запланированные виды приемов. В борьбе тактика состоит из трех частей: тактические приемы, тактические приемы в борьбе, тактические приемы в соревнованиях. Наиболее известной тактикой являются тактические приемы в соревнованиях. На основании результатов исследования определены наиболее часто применяемые тактические приемы в 2012 и 2013 годах к победе привела тактическое приемы «атака». Данный прием был применен в 2012 году 28 борцами, а в 2013 году 26 борцами. Вторым действием является «комбинация приемов», в 2012 году прием был применен 17 борцами, в 2013 году 7, это объясняется тем, что с годами мастерство борцов улучшается и упор делается на результативность приемов. В 2013 году прием «повторная атака» была использована 15 борцами, а в 2012 году 7 борцами. Еще одним наиболее часто используемым приемом борцов является «защита», этот прием в 2013 году был использован 10 борцами, а в 2012 году 3 борцами. Применение тактического приема «защита» немного настораживает т.к. борцы, заработав несколько баллов в начале поединка, стараются удержать свое превосходство, применяя действие защиты, что снижает зрелищность соревнований. С другой стороны причиной такого явления является то, что судьи в соответствии с правилами соревнований во время борьбы не давали предупреждения, что также отрицательно влияет на поведение борцов и на динамику схватки. Не все борцы, принимавшие участие в соревнованиях, являются борцами кыргыз куреша, среди них есть борцы вольной, греко-римской борьбы, самбо, классической и лейлейкской борьбы они по своей специфике могли применять еще большее разнообразие тактических приемов, но они ограничились тактическими приемами «маскировка», «вызов», «открытый вызов», объяснением может быть специфика кыргыз куреша. Борьба кыргыз куреш в отличии от других видов борьбы по правилам соревнований поединок длится 5 минут борьбы без перерыва. Это тоже одна из особенностей использования тактических приемов в борьбе куреш. Как показал опрос спортсменов, многие борцы стремятся одержать чистую победу в первых же минутах. Тем не менее, это удавалось не всем, например 25-кратный чемпион страны Узаков Ибрагим 47 по прозвищу «Тапанча» единственный кто одерживал чистую победу в первых же минутах. Выводы 1. Определен комплекс тактических приемов борцов курешистов различного уровня подготовленности, наиболее часто используемые в соревнованиях это “атака”, “повторная атака”, “защита”, “комбинация приемов”, “обратный вызов”, “контратака”. 2. Сравнительный анализ временных показателей в результате набранных общих баллов во время схватки между тремя командами в 2012 году КГАФКиС 46,4 %, КНУ 46,5 %, КГТУ 46,5 %, показатели соревнований 2013 года составила КГАФКиС 56,5 %, КГТУ 54,7 %, КНУ 52,5 %. СПИСОК ЛИТЕРАТУРЫ 1. Анаркулов Х.Ф. Кыргызские народные подвижные игры, физические упражнения Автореф.дис. канд.пед.наук/Киргизский ГИФК.-Фрунзе,1969. Автореф.дис. д-ра пед.наук/ГЦОЛИФК.-М.,1977.-65с. 2. Кыргызская национальная физическая культура: теоретические и методические аспекты. – Бишкек: КГАФКиС. -2008. -662с. 3. Ленц А.Н. Тактическая подготовка борца. - М.: Физкультура и спорт, 1983. - 200 с. 4. Шулика Ю.А. Многолетняя технико-тактическая подготовка борцов: Автореф. дисс. докт. пед. наук / ГЦОЛИФК. - М., 1990. - 37 с. 48 DEVELOPMENT OF STUDENT‟S SPEECH ACTIVITY STUDYING KYRGYZ NATIONAL GAMES AT THE ENGLISH LESSON Abdybekova Nurmira Abdybekovna Chief specialist of post-graduate, doctorate and magistracy department ÖZET Bu makalede, "Fiziksel kültür" alanında öğrencilerin geliĢen konuĢma faaliyetleri hakkında sorulması üzerine odaklanmaktadır. Modern yüksek öğretimde zorunlu eğitim bileĢeni disiplinler arasında özel bir yeri, lisans ve yargı sistemini profesyonel yabancı dil Ġngilizce dil olduğunu kaydetti. konunun ana görevi onları aktif katılımcılar yapmak için öğrenme sürecinde öğrencilerin meĢgul değil, sadece etkili değil, aynı zamanda eğlenceli öğrenme yapmaktır. egzersizleri verimliliği, motivasyon patlaması öncelikle nedeniyle konuya olan ilgiyi artırır ve öğrenme sürecinin önemli bir parçasıdır. Öğrencilerin-sporcuların konuĢma aktivitesi becerilerinin oluĢumu linguo-didaktik üsleri sorunu bugün, ilgili ve rağbet görüyor. Temmuz 2013, dil politikasının geliĢtirilmesi için №155 belirlenen öncelikler ve önceliklerinden "tedbirler devlet dili geliĢtirmek ve Kırgız Cumhuriyeti'nde dil politikası geliĢtirmek için üzerinde" CumhurbaĢkanlığı Kararnamesi. ġu anda, yabancı dil geliĢtirme disiplini ve aktif talep: «Fiziksel kültür» aktif eğitim uygulanmakta olan öğrenmeye yeni yaklaĢımlar geliĢtirmek, Kırgız milli oyunların çalıĢmasında ilgilenen alanında öğrenci sayısını artırmak süreç. ġu anda, sosyal düzen mezunlarının hazırlık zorunlu asgari düzeyde 'Ġhtiyaç yansıtılır Kırgızistan, genç uzmanlar tarafından yabancı dil derin bir bilgi "ve disiplin eğitim programının içeriği" Yabancı dil "üzerine kuruldu yüksek öğrenim yabancı dil mevcut durumu, eğitim standartlarına göre yüksek mesleki eğitim devlet eğitim standartları "Beden Eğitimi" alanında iki seviye :. temel ve çekirdek ĠyileĢtirme dil eğitimi gelecek uzmanlar da öğretilebilir Ġngilizce'yi araçları yapar. mesleki faaliyetlerini optimize. Bu da, temel özellikleri ve uzmanların gelecek eğitmenlerin konuĢma faaliyetinin içeriğinin belirlenmesini gerektirmektedir, beden eğitimi ve uzmanların ön zorunlu askerlik eğitimi için öğretmenler. Bilimsel ve teknolojik devrim etkisi altında çağdaĢ sosyal kalkınma Dillerarası iletiĢimde sosyal ihtiyaçlarını artırır; iletiĢim aracı olarak yabancı dil [1, s.3] ustalık ihtiyacını uyarır. Anahtar Kelimeler: KonuĢma yetkinlik, yabancı dil, durum, motivasyon, konuĢma aktivitesi, egzersiz sistemi, Kırgız milli oyunları. 49 ABSTRACT This article focuses on question about the developing speech activities of students in the field of “Physical culture”. It is noted that in modern higher education a special place among the disciplines, which is a mandatory educational component, is English language for bachelor and professional foreign language for magistracy. The main task of subject is to make learning not only effective, but also fun, to engage students in the learning process to make them active participants. The efficiency of the exercises is primarily due to the explosion of motivation, increases interest in the subject and it is an important part of the learning process. The problem of linguo-didactic bases of formation of skills of speech activity of students-athletes is relevant and in demand today. Presidential Decree "On measures to develop the state language and to improve language policy in the Kyrgyz Republic" from July 1, 2013, №155 identified priorities and priorities for the development of language policy. At present, foreign language is the discipline of developing and actively demand: increase the numbers of students in the field of «Physical culture» are interested in the study of Kyrgyz national games, developing new approaches to learning that are being actively implemented in the educational process. Currently, the social order was formed on a deep knowledge of foreign languages by young specialists of Kyrgyzstan, which is reflected in the 'Requirements for mandatory minimum level of preparedness of graduates "and the content of the educational program of discipline" Foreign language "of the state educational standards of higher professional education. According to the current state educational standards of higher education foreign language can be taught at two levels: basic and core. Improving language training future experts in the field of "Physical Education" makes English the means to optimize their professional activities. This, in turn, requires determining the essential characteristics and the content of the speech activity of the future trainers of specialists, teachers for physical education and pre-conscription training of specialists. Modern social development under the influence of scientific and technological revolution enhances social needs in interlingual communication; stimulate the need for mastery of foreign languages as a means of communication [1, p.3]. Keywords: speech competence, foreign language, situation, motivation, speech activity, system of exercises, Kyrgyz national games 50 Introduction According to the researchers, while studying in high school students have to process a lot of texts of different styles and genres, an important place in the educational activity takes the production (creation) of texts. Educational speaker (volunteer) should be able to change the role of communication, used in accordance with their varied means of expression [2, p.15]. Learning a foreign language is intended to form a personality, able and willing to participate in cross-cultural communication. Our focus is the means of formation of skills of speech activity at lessons of English. Currently, however, we can say decrease in students' motivation to learn a foreign language. That is why the formation of positive motivation should be considered as a teacher of a special task. As a rule, the reasons are related to cognitive interests of students, the need to master new knowledge, skills, and abilities. But the first need of students in the study of a foreign language - communication. To arrange a favorable climate, orienting students to the communication, it is necessary to choose such forms of activities that will stimulate their activity. In various papers on the theory, methods of training and education methodologists, researchers give different interpretations didactic bases of formation of skills of speech activity in the English language classroom. In this matter, there are many problems and shortcomings. We agree with the opinion of the Russian researcher L.L.Nelyubin that "language is interpreted in a broad sense as a means of communication between people, weapons formation and expression of thoughts and feelings means assimilation and transmission of information. In order to effectively act on the senses and the mind, the carrier of the language must be proficient in them, i.e., has a voice culture. Speech activity is a system of the creative nature of skills geared to the communicative tasks. " "There is a system of speech acts included in any activity - entirely theoretical, intellectual or partly practical." According to this view, speech activity is a process of active, purposeful language learning and determine the situation of communication and interaction between people. Consequently, the training of speech activity in a foreign language should be carried out from a position of self-formation, is determined by the fullness of its characteristics, activities. Speech activity is implemented in such kinds of it, such as: 1. Listening. 2. Letter. 3. Reading. 4. Speaking. These kinds of speech activity are considered as basic forms of human interaction in the process of verbal communication [3, p.40]. 51 Speech activity - it is one of the activities of man, understood Methodists as "active, focused, mediated by the language system and due to the situation of communication the process of transferring and receiving messages" [4, p.17]. So, first try to define the word "speaking". There are many definitions and they are believed to be correct and appropriate. Speaking - is a kind of speech activity, which is realized when in the minds of the speaker there is a need for action on the speech of the interlocutor. In the process of speaking is influenced by various factors, including: the purpose for which is made verbal action; the topic of communication; time and place of communication; the relationship between the interlocutors (neutral, formal, friendly, advice, consent); social and communicative role of partners (student and teacher, boss and subordinate, fellow students) [4, p. 279]. Job training speech is constructed taking into account the fact that the actual communication can take the form of dialogue and monologue. Dialog (from the Greek "a conversation, the conversation of two") - is a chain or series vysskazyvanie when participants communicate alternately act as a speaker and a listener. Monologue (from the Greek for "one word, speech"). According to Russian researchers L.S.Kryuchkov., NV Moshchinskiy, speaking training includes three components: 1) an introduction to the memory of students of linguistic material; 2) development of skills to operate this material; 3) development of skills in the use of speech for real communicative purposes [4, p. 280-282]. By productive kinds of speech activities include speaking and writing, to receptive listening and reading. Speaking and writing play in the process of communicating an active role, they are aimed at the generation of speech, so they are considered to be productive kinds of speech activity. Listening and reading - this kind of speech activity, which is aimed at the perception, reception of information and its subsequent processing, so they are referred to as receptive types of speech activity. Reading - receptive type of speech activity, since it is based on the perception of the graphic language signs. Reading not only perception, but also the process of extracting information. read value of human life is extremely high, it is through the reading we get a large amount of information necessary for us. Recently, for the literate person is considered an important skill to read a foreign language. Reading develops memory, improves it. In addition, students are introduced to reading through the countries of the target language. 52 German Methodist G. Pytho rightly observed that is hardly a person who denies situational great importance to learning foreign speech. The situation - it's an incentive to the speech and a set of events, relations. The most common, the understanding of the situation is to understand it as the totality of the circumstances of reality, of the background on which unfold any event, action, with these circumstances should serve as an incentive to the speech act. On this basis, the Methodists are recommended for the creation of situations commonly used visualization. In addition, as the practice of teaching, as a result of system of exercises, students master the communicative ability to manage dialogic communication that contributes to the development of initiative of students, as well as the development and improvement of skills of oral speech [5, p.126]. According to KS Krichevsky, the inclusion of the target installation training a Foreign Language extension of their general outlook will also lead to increased interest in studying foreign languages and motivation of the bar. In the educational process, students learn a variety of knowledge, skills and abilities. This causes the teacher to use the corresponding variety of methods. To assess the knowledge of the most often used methods of written and oral interviews. Conversations, testing, questioning, interpreting survey organized in such a way as to encourage all those involved in or to the answer - wheel approach, or some of them - an individual approach. Use of modern technologies has stimulated the creation of our "Training Manual in the English language: the development of oral communication skills of students enrolled in the direction" Physical culture ". The manual for the development of English speech focuses on the formation of cultural competence in the classroom for discipline "English". Methods of teaching English language are presented thematic tasks, including texts and pre-text, post-text exercises and activities focused on the study of language and culture. Next, we give an example of practical English language training, which was used with students of the second year of study. As material we have developed a system of exercises. One of the main objectives of foreign language teaching speech - the development of speaking skills. But mastering this kind of speech activity is difficult. To create a motivation to communicate in English, you need to use the situation, i.e., the circumstances in which the speaker is placed that makes him need to talk. Technique of application of this method is as follows: 53 Pre– text exercises 1. 2. 3. 4. 5. Exercise №1. Discuss the following questions. What sports are popular in Kyrgyzstan? Why are these sports popular in Kyrgyzstan? Which Kyrgyz sportsmen take part in the Olympic? Are there many sport fans in Kyrgyzstan? Who are champion sportsmen and women in Kyrgyzstan? Exercise №2. Read the definitions of these words and learn by heart. KOK BORU – Kyrgyz national game. Two teams try to catch carcass of a goat or a calf. RIDERS – kok-boru game‟s players "ER-SАIYSH" - Two riders try to pull each other off the horseback with pikes. 54 “KURESH” – Kyrgyz wrestling “TOGUZ KARGO'OL” - national game played with nine balls. “AT CHABISH” - Popular horse racing. “DJORGO SALYSH” - A competition of special breed of horses known as Djorgo. “KUNAN CHABISH” - Racing foals, two to three years old. 55 "KYZ KUUMAI" - national game when the boy and girl race and catch up. "TYIN ENMEI" - picking up the coins from surface while racing on horseback: Each player is allowed to make three attempts. Exercise №3. Read and translate the text. KOK BORU - NATIONAL GAME OF KYRGYZ PEOPLE As "Aba Kurosh" - a Turkish national wrestling, also "Sumo" - Japan national wrestling, Kok boru is a very widespread game between the Kyrgyz, Kazakh, Tajik, and Uzbek nations. The name "kok-boru" means, "gray wolf”. In fact this original game is very ancient. It is appeared in those remote times when herds of cattle grazed in the steppes and mountains all year round without a shelter or top dressing exposed to the attacks of wolves. Having no firearms the shepherds could not deal with wolves on the spot. Brave djigits (young men) chased after the wolves until the beasts of pray ran off their feet, then began beating them with slicks and lashes, trying to snatch it away from each other. Later "kok-boru" was replaced by "Ulak tartysh''. Composition of the team – 17 people: 1 – supervisor, 1 – coach, 3 - horsemen, 12 – players. The athletes of 18 years and older are allowed taking part in the competitions. 2 points are awarded for the winners, for the draw – 1 point, for the loss – 0 point. The team that throws more goals (goats) into a Tai Kazan of an opponent will be considered as a winner. 56 The game kok boru is held on the field with the following dimensions: length 200 meters, width 70 meters with two Tai Kazans by their sides. The diameter of Tai Kazan is 4.60 sm, height 120 sm; depth 50 sm. Weight of the goat is 30-33kg. The games are held according to the rules of the Federation on Kok Boru in the Kyrgyz Republic. One game lasts 60 minutes. The team places are determined by the amount of points. With equal number of points of the two teams, the advantage is given to the team which successfully won the internal game. With equal points of two or more teams, the advantage is given by the following indicators: for the victory in a personal game; on the best difference of the thrown and conceded goals (goats) into the tai kazan, between the teams; on the best difference of the thrown and conceded goals (goats) into the tai kazan, in all games. It is strictly forbidden to change players and horses during the game. The teams that changed the players or horses will be considered as they lost the game. The horseshoes should be smooth, not sharp. The player who violates the rules of the game is sent off the field for 2 minutes. In case of violation of the rules of the game in which a player is injured, the player who violated the rules is removed for 5 minutes or until the end of the game. Kok boru is played during special holidays and national events such as Independence Day on the 31st of August and Nooruz holiday and Nooruz holiday. However teams are trained throughout the year. Post– text exercises Exercise №4. Answer the following questions. 1. What kinds of Kyrgyz national games do you know? 2. How do you play Ulak tartysh? 3. When do people usually play national games? CRITICAL THINKING Exercise №5. Make cluster with new words. 57 Ulak tartysh Exercise №6. Explain the meanings the following word combinations in written form. Model: Kok boru – Kyrgyz national game. Two teams try to catch carcass of a goat or a calf Kok boru …, carcass of a goat or a calf …, riders …. Exercise №7. Make dialogue, using new words and general questions on theme: The Kyrgyz national games. Consequently, in the range of targeted training activities, developing the skills of speech activity, should include both preparatory and educational exercises. Such exercises require students to certain intellectual efforts to form language skills of the students-athletes. Such situations and exercises confirmed the real possibility of mastering the English language, even for a short period of training. We will do everything possible to students' interest in foreign languages developed. We use this approach as the formation of skills of speech practice student-athletes for their future professional activity will not only increase motivation but also intensifies the process of their preparation and help students feel more confident in their daily lives. Bibliography: 1. LL Nelyubin. Linguistic stylistics of modern English language: A Training Manual - 4th Edition, trans. and ext. - M .: Flint: Science, 2007. -128s. 2. Winter IA Psychological aspects of teaching speaking in a foreign language. M., 1985. 145s. 58 3. LS Kryuchkov, Moshchinskii NV Practical methods of teaching Russian as a foreign language. Russian as a foreign language: Textbook. Benefit / - 3rd ed. - M. Flint: Science, 2012.-480s. 4. The functioning of the Russian language in Kyrgyzstan and issues of bilingualism. Materials Student scientific-practical conference. Bishkek, 28.11.2014.- 126. 59 ELĠT GÜREġÇĠLER ĠLE TAKIM SPORCULARININ YAġAM DOYUMLARININ ĠNCELENMESĠ Deniz Özge YÜCELOĞLU KESKĠN1 1 Menderes KABADAYI1 Levent BAYRAM1 Özgür BOSTANCI1 YaĢar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi, Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği ÖZET Bu araĢtırmanın amacı, güreĢçiler (serbest stil ve grekoromen) ile takım sporu (hentbol, futbol ve voleybol) yapan sporcuların yaĢam doyumunu incelemektir. ÇalıĢma, 2015-2016 yılında, Türkiye Büyük Erkekler (TBE) Greko-Romen Stil GüreĢ Milli Takım Hazırlık Kampına (MTHK) katılan 19 güreĢçi, TBE Serbest Stil GüreĢ MTHK katılan 23 güreĢçi ve takım sporu (futbol, hentbol, voleybol) yapan 49 sporcu olmak üzere toplam 91 kiĢi üzerinde uygulanmıĢtır. Veriler, Sporcu Tanıtıcı Bilgi Formu ve YaĢam Doyumu Ölçeği (YDÖ) ile toplanmıĢtır. AraĢtırmada, yaĢam doyumlarını ölçmek amacıyla, Diener ve arkadaĢları tarafından 1985 yılında geliĢtirilen YDÖ - The Satisfaction with Life Scale (SWLS) kullanılmıĢtır. YaĢam Doyumu Ölçeği, bireylerin yaĢamlarından aldıkları doyumu belirlemek amacıyla geliĢtirilmiĢtir. Bu araĢtırmanın verileri; Verilerin normal dağılım gösterip göstermediği Kolmogorov-Smirnov testi ile incelenmiĢtir. Veriler normal dağılım gösterdiği için t testi ve One Way ANAVO testi kullanılmıĢtır. Analizler SPSS 16.0 for Windows paket programında yapılmıĢ ve araĢtırmada anlamlılık düzeyi p<0.05 olarak alınmıĢtır. GüreĢçi olan ve olmayanların sporcuların yaĢam doyumu düzeyi puan ortalaması incelendiğinde gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark tespit edilmemiĢtir (p>0.05). Grekoromen ve serbest stil güreĢçilerin yaĢam doyumu düzeyi puan ortalaması incelendiğinde gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark tespit edilmiĢtir (p<0.05). Grekoromen stil güreĢçilerin yaĢam doyumu düzeyi serbest stil güreĢçilerden daha düĢük olduğu tespit edilmiĢtir. Ġlgilendiği spordan gelir elde etmenin ve etmemenin yaĢam doyumu düzeyini etkilemediği görülmüĢtür (p>0.05). Tüm sporcuların yaĢam doyumu düzeyleri yüksektir. ÇalıĢmamızda güreĢçiler ile takım sporları yapan sporcular arasında yaĢam doyumu düzeyi bakımından anlamlı bir fark bulunmazken, serbest güreĢ yapan güreĢçilerde grekoromen güreĢçilere göre yaĢam doyumu düzeyinin anlamlı olacak Ģekilde daha yüksek olduğu sonucuna ulaĢılmıĢtır. Ġlgilendiği spor dalından gelir elde etmenin ya da etmemenin yaĢam doyum düzeyi üzerinde bir etkisinin olmadığı görülmüĢtür. Anahtar Kelimeler: GüreĢ, Takım Sporu, YaĢam Doyumu 60 THE COMPARISON OF LIFE SATISFACTION LEVELS OF ELITE WRESTLERS AND TEAM SPORTSMEN IN TERMS OF THEIR INCOME ABSTRACT The aim of this study is to comparison the life satisfaction levels of elite wrestlers (free style and greco-roman) and sportsmen (doing handball, football and volleyball) in terms of their income. This study was conducted on a total of 91 sportsmen from 2015 to 2016 including 19 wrestlers who attended the preliminary camp of Turkish National Greco-Roman Wrestling Team; 23 wrestlers who attended the preliminary camp of Turkish National Free Style Wrestling Team and 49 sportsmen doing team sports (football, handball, volleyball). Data was collected using Sportsmen Introductory Form and Life Satisfaction Scale. The Satisfaction with Life Scale (SWLS) developed by Diener et al. in 1985 was used to evaluate the life satisfaction levels. The Life Satisfaction Scale was developed in order to evaluate the life satisfaction of the individuals. In order to reveal whether the data had a normal distribution or not, Kolmogorov Smirnov test was used. Due to the fact that the data did not have a normal distribution, t test and Oneway ANAVO test were also used. SPSS 16.0 for Windows package program were used to analyse the data. The level of significance was set at p<0.05. There was no statistically significant difference between the life satisfaction levels of the wrestlers and team sportsmen (p>0.05). However, there was a statistically significant difference between greco-roman style wrestlers and free style wrestlers with respect to life satisfaction levels (p<0.05). It was found that greco-roman style wrestlers had lower levels of life satisfaction compared with those of the free style wrestlers. It was observed that income earned from the sports conducted did not have any effect on life satisfaction levels (p>0.05). All sportsmen have high levels of life satisfaction. In our study, it was found that there was not a significant difference between wrestlers and team sportsmen in terms of life satisfaction level while freestyle wrestlers were found to have a significantly higher life satisfaction level compared to greco-roman wrestlers. Receiving income from the sports branch being interested in was found to have no effect on life satisfaction level. Keywords: life satisfaction, free style wrestling, greco-roman wrestling, team sports. 61 GĠRĠġ Ġnsanı en iyi tanımlayan özelliklerin baĢında, onun hareket etme temel güdüsüne sahip bir varlık olması bulunur. Bu özelliği gereği insan durağan kalmaktan hoĢlanmaz. Ġlgisini çeken aktivitelerde bulunmak, kendini hareket yoluyla ifade etmek insan doğasının vazgeçemeyeceği ihtiyaçlarındandır. Hareket, yaĢam süresince gerek zorunlu ihtiyaçların temini, gerekse de oyun, eğlence, gezi, yarıĢma ve spor Ģekillerinde insan hayatındaki yerini ve önemini her zaman korumaya devam etmiĢtir. Hayatın akıĢında hareket yoluyla çevresine uyum sağlayabilen, kendi ihtiyaçlarını karĢılayabilen, rekabet gücünü devam ettirebilen bireyler, bu durumun dönütü olarak iç dünyalarında da kendilerini kiĢisel olarak güçlü ve değerli hissederler. Bu nedenle spor ortamında ortaya çıkan etkileĢim, duyguların boĢalması ve control edilmesi için uygun olanaklar sağlar. Sportif faaliyetlere katılan birey, hareketler yoluyla kendini ifade etme olanağı bulur. Saldırganlık, öfke, utangaçlık, kıskançlık gibi olumsuz olarak nitelendirilen davranıĢlar davranıĢlardan ötegelen duyguların boĢalmasını ve bu duyguları kontrol edebilmeyi öğrenir. Böylece uyum sağlama süreci de olumlu Ģekilde etkilenmiĢ olur. Aynı zamanda spor, nörovegetatif sinir sistemi üzerine olumlu etki yaparak bu sistemin dengeli bir Ģekilde çalıĢmasını sağlar. Bu Ģekilde aĢırı heyecan, saldırganlık gibi duygularının, sinirlilik dudrumlarının yok edilmesine yardımcı olur. Sporda kazanılan baĢarılar, kendine güveni artırır (Akt. Kuru, 2003). Düzenli fiziksel aktiviteye katılımın psikolojik iyilik hali ile ilgili olarak, dikkat çekici faydalar sağladığı gösterilmiĢtir. Anksiyetenin ve depresyonunun azalmasında, stresle baĢa çıkmada egzersizin etkili olduğuna dair kanıtlar bulunmaktadır (Scully ve ark., 1998). Sporun, insanın kendini algılama biçimi üzerindeki tesiriyle olumlu yönde etkilediği bir diğer duygu durumu değiĢkeni de yaĢam doyumudur. YaĢam doyumu, bireylerin sahip olmayı istedikleri hangi önem sırasındaki Ģartlara, ne kadar ulaĢabildiklerini belirledikleri biliĢsel bir sorgulamadır (Akt. Özkara ve ark., 2015). Bir insanın ulaĢmak istedikleri ve hayattan beklediklerine nazaran, elde edebildiklerinin karĢılaĢtırılmasıyla varılan durum ya da sonuçtur (Özer ve Özsoy, 2003). Myers ve Diener (1995) bir kiĢilik özelliği olarak özgüven ve benlik saygısını, yaĢam doyumunda değiĢmeleri ortaya çıkaran önemli değiĢkenler arasında olduğunu, özgüveni yüksek kiĢilerin daha doyumlu ve mutlu kiĢiler olduğunu belirtmektedir. Sporun iyi oluĢ ve yaĢam doyumu üzerindeki etki mekanizmasını daha iyi anlamak, spor yoluyla geliĢim sürecini yönetmede spor eğitimcilerine katkı sağlayacaktır. Bu 62 çalıĢmanın amacı, sporun hangi form (bireysel-takım) ve branĢlarının yaĢam doyumu üzerinde daha belirleyici olduğu ve gelir durumuna bağlı sosyo-ekonomik özelliğin bireyin yaĢam doyumu düzeyine etki edip etmediği ile ilgili bilgi edinebilmektir. MATERYAL METOT ÇalıĢma, 2015-2016 yılında, Türkiye Büyük Erkekler (TBE) Greko-Romen Stil GüreĢ Milli Takım Hazırlık Kampına katılan 19 güreĢçi, TBE Serbest Stil GüreĢ MTHK katılan 23 güreĢçi ve takım sporu (futbol, hentbol, voleybol) yapan 49 sporcu olmak üzere toplam 91 kiĢi üzerinde uygulanmıĢtır. Veriler, Sporcu Tanıtıcı Bilgi Formu ve YaĢam Doyumu Ölçeği ile toplanmıĢtır. AraĢtırmada, yaĢam doyumlarını ölçmek amacıyla, Diener ve arkadaĢları tarafından 1985 yılında geliĢtirilen YDÖ - The Satisfaction with Life Scale (SWLS) kullanılmıĢtır. YaĢam Doyumu Ölçeği, bireylerin yaĢamlarından aldıkları doyumu belirlemek amacıyla geliĢtirilmiĢtir . Ölçek 5 maddeden oluĢan ve bireyin öznel iyilik durumunu ölçen bir ölçme aracıdır. Ölçegin iç tutarlık katsayısı .80 ile .89 arasında değiĢmektedir ölçek Türkçe‟ye Köker (1991) tarafından uyarlanmıstır. YaĢam Doyumu Ölçeğinden alınabilecek en yüksek puan 35, en düĢük puan ise 7‟dir. Verilerin normal dağılım gösterip göstermediği Kolmogorov-Smirnov testi ile incelenmiĢtir. Veriler normal dağılım gösterdiği için t testi ve One Way ANAVO testi kullanılmıĢtır. SPSS 16.0 for Windows ve Excel programları ile analiz edilmiĢtir. Analizler SPSS paket programında yapılmıĢ ve araĢtırmada anlamlılık düzeyi p<0.05 olarak alınmıĢtır. BULGULAR Tablo 1. GüreĢçiler ile Takım Sporcularının YaĢam Doyumu Ölçeği Puan Ortalamalarının KarĢılaĢtırılması GüreĢ Takım Sporları n Ortalama ± SS p 42 49 24,73 ± 6,20 22,67 ± 5,75 0,103 (P<0.05) GüreĢçiler ile takım sporu yapan sporcuların yaĢam doyum düzeyleri karĢılaĢtırıldığında; iki grup arasında istatiksel olarak anlamlı bir farklılık tespit edilmemiĢtir (p>0.05). 63 Tablo 2. Grekoromen Stil ile Serbest Stil GüreĢçilerin YaĢam Doyumu Ölçeği Puan Ortalamalarının KarĢılaĢtırılması Gelir Elde Etme Evet Hayır n Ortalama ± SS p 69 22 24,1 ± 5,98 22,14 ± 6,01 0,157 (P<0.05) Grekoromen stil güreĢçilerin yaĢam doyumu düzeylerinin serbest stil güreĢçilerden daha düĢük olduğu tespit edilmiĢtir (p<0.05). Tablo.3. Ġlgilendiği Spordan Gelir Elde Etme Durumu Bakımından YaĢam Doyumu Ölçeği Puan Ortalamalarının Stil n Ortalama ± SS Grekoromen 19 22,21 ± 5,82 Serbest 23 26,83 ± 5,82 p ,015* (P<0.05) Ġlgilendiği spordan gelir elde etmenin ve etmemenin yaĢam doyumu düzeyini etkilemediği görülmüĢtür (p>0.05). TARTIġMA ÇalıĢmamızda milli düzeyde serbest ve grekoromen stil güreĢçilerin ve güreĢ sporu haricindeki baĢka bir sporla uğraĢan sporcuların yaĢam doyumu düzeyleri incelenmiĢtir. GüreĢçi olan ile takım sporu yapan sporcular arasında yaĢam doyumu düzeyi arasında bir farklılık olmadığı tespit edilmiĢtir. GüreĢçi olan ve takım sporu yapan sporcuların yaĢam doyumu ölçeği puan ortalamaları sırasıyla 24.73 ve 22.67 bulunmuĢtur. YaĢam doyumu ölçeğinden, alınabilecek en yüksek puan 35 olduğuna göre, çalıĢmamızdaki sporcuların yaĢam doyum puanlarının ortalamanın üzerinde olduğunu söyleyebiliriz. ÇalıĢmamızda grekoromen ve serbest stil güreĢ yapan sporcuların yaĢam doyum düzeyleri karĢılaĢtırıldığında, iki farklı stil güreĢçiler arasında da anlamlı farklılık olduğu görülmüĢtür (p<0.05). Serbest stil güreĢçiler ile takım sporu yapan sporcuların yaĢam doyum düzeyleri puanları sırasıyla 26,83 ve 22.21 olarak bulunmuĢtur. Serbest stil güreĢçilerin yaĢam doyumu düzeylerinin grekoromen stil güreĢçilere göre daha yüksek olduğu tespit edilmiĢtir. ÇalıĢmamızda ilgilendiği spordan gelir elde eden ile gelir elde etmeyen sporcuların yaĢam doyumu puanlarının ortalamaları arasında anlamlı bir farklılık olmadığı tespit edilmiĢtir. Ġlgilendiği spor dalından gelir elde etmenin ya da etmemenin yaĢam doyum düzeyi üzerinde etkisinin olmadığı görülmüĢtür. YaĢam doyumu ölçeğinden alınabilecek en yüksek 64 puan 35 olduğuna göre, çalıĢmamızdaki sporcuların yaĢam doyum puanlarının ortalamanın üzerinde olduğunu söyleyebiliriz. YaĢam doyumu ile ilgili yapılan bazı çalıĢmalar cinsiyetin, ırkın ve gelir durumunun yaĢam doyumunu ve mutluluğu yordamada hemen hemen hiç bir etkiye sahip olmadığını, psikolojik değiĢkenlerin örneğin kiĢisel eğilimlerin, yakın iliĢkilerin ve kültürün yaĢam doyumunu açıklamada daha fazla etkiye sahip olduğunu göstermektedir (Myers ve Diener, 1995). Gelir durumunun yaĢam doyumu üzerinde etki göstermediğni belirtmesi bakımından bu çalıĢmayla tutarlıdır. Diğer yönden Dost (2007), üniversite öğrencileri üzerinde yaptığı çalıĢmasında algılanan ekonomik durumun üniversite öğrencilerinin yaĢam doyumu ile iliĢkili bir faktör olduğu sonucuna varmıĢtır (Tuzgöl Dost, 2007). Bu sonuç, Chow (2005), Moller (1996), Paolini, Yanez ve Kelly (2006), Tuzgöl Dost‟un (2006) sonuçlarıyla benzerlik göstermektedir. Sporcularda yaĢam doyumu düzeyiyle ilgili bazı çalıĢmalar bulunmaktadır. Toy (2015) çalıĢmasında serbest güreĢçilerin gelir düzeyleri ile yaĢam doyumları arasında iliĢki olduğunu saptamıĢ ancak hem serbest hem de greko-romen güreĢçilerde maaĢlı sporcu olmayla yaĢam doyumu arasında bir iliĢkiye rastlamamıĢtır. Tabuk da çalıĢmasında elit sporculaın gelir seviyesi ve yaĢam doyumu arasında bir farklılık bulamamıĢtır (Tabuk, 2009). SONUÇ Tüm sporcuların yaĢam doyumu düzeyleri yüksektir. ÇalıĢmamızda güreĢçiler ile takım sporları yapan sporcular arasında yaĢam doyumu düzeyi bakımından anlamlı bir fark bulunmazken, serbest güreĢ yapan güreĢçilerde greko-romen güreĢçilere göre yaĢam doyumu düzeyinin anlamlı olacak Ģekilde daha yüksek olduğu sonucuna ulaĢılmıĢtır. Ġlgilendiği spor dalından gelir elde etmenin ya da etmemenin yaĢam doyum düzeyi üzerinde etkisinin olmadığı görülmüĢtür. KAYNAKLAR Chow HPH. Life satisfaction among university students in a Canadian prairie city: a multivariate analysis. Soc Indic Res, 2005; 70: 139-150. Diener, E, Emmons, R. A., Larsen, R. J. ve Griffin, S. (1985). The satisfaction with Life Scale. Journal of Personality Assessment, 49 (1), 71-75). Kuru E. Farklı statüdeki beden eğitimi bölümü öğrencilerinin kiĢilik özellikleri. G.Ü. Gazi Eğitim Fakültesi Dergisi, 2003; 23(1):175- 191. 65 Moller V. Life satisfaction and expectations for the future in sample of university students: A research note. South African Journal of Sociology, 1996; 27 (1), 109-125. Myers DG ve Diener E. Who is happy? Psychological Science, 1995; 6, 10-19. Özer M, Özsoy Karabulut Ö. YaĢlılarda yaĢam doyumu. Geriatri 2003;6: 72-74. Özkara AB, Kalkavan A, Çavdar S, Spor bilimleri alanında eğitim alan üniversite öğrencilerinin yaĢam doyum düzeylerinin araĢtırılması. International Journal of Science Culture and Sport (IntJSCS), 2015; Special Issue 3:336-346. Paolini L., Yanez AP. ve Kelly WE. An examination of worry and life satisfaction among college students. Individual Differences Research, 2006; 4 (5), 331-339. Scully D, Kremer J, Meade MM, Graham R, Dudgeon K, Physical exercise and psychological well being: A critical review. British Journal of Sports Medicine, 1998; 32; 111–120. Toy AB. Serbest ve grekoromen stil güreĢçilerin hedef yönelimi ve yaĢam doyumu iliĢkisi. Çorum: Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2015. Tabuk EM, Elit Sporcularda ĠĢ-Aile ÇatıĢması Ve YaĢam Tatmini ĠliĢkilerinin Ġncelenmesi, Kayseri: Erciyes Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek LisansTezi, 2009. Tuzgöl Dost M. Subjective well-being among university students. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 2006; 31, 188-197. Tuzgöl Dost M. Üniversite Öğrencilerinin YaĢam Doyumunun Bazı DeğiĢkenlere Göre Ġncelenmesi. P.Ü. Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 2007; (2), 22, 132-143. 66 ELĠT GÜREġÇĠLER ĠLE TAKIM SPORU YAPAN SPORCULARIN KENDĠNLE KONUġMA DURUMLARININ ĠNCELENMESĠ Deniz Özge YÜCELOĞLU KESKĠN1 1 Deniz GÜNAY DEREBAġI1 Tülin ATAN1 YaĢar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi ÖZET ÇalıĢmanın amacı; GüreĢçiler (serbest stil ve grekoromen) ile takım sporu (hentbol, futbol ve voleybol) yapan sporcularda kendinle konuĢma düzeyinin incelenmesidir. AraĢtırmanın örneklemini; 2015-2016 yılında, Türkiye Büyük Erkekler (TBE) Greko-Romen Stil GüreĢ Milli Takım Hazırlık Kampına katılan 19 güreĢçi, TBE Serbest Stil GüreĢ MTHK katılan 23 güreĢçi ve takım sporu (futbol, hentbol, voleybol) yapan 49 sporcu olmak üzere toplam 91 kiĢi üzerinde uygulanmıĢtır. AraĢtırmanın amacına ulaĢmak için; Zervas, Stavrou ve Psychountaki (2007) tarafından kendinle konuĢma da motivasyonel ve biliĢsel süreçlere iliĢkin belirlenen boyutlarda bireysel farklılıkları ortaya çıkarmak amacıyla geliĢtirilmiĢ, Türk kültürüne uyarlaması Engür (2011) tarafından gerçekleĢtirilmiĢ olan Kendinle KonuĢma Anketi-KKA kullanılmıĢtır. AraĢtırmanın verilerinin normal dağılım gösterip göstermediği Kolmogorov Smirnov testi ile incelenmiĢtir. Veriler normal dağılım göstermediğinden Mann Whitney U testi ve Kruskal Wallis testi kullanılmıĢtır. Analizler SPSS paket programında yapılmıĢ ve araĢtırmada anlamlılık düzeyi p<0,05 olarak alınmıĢtır.Yapılan analiz sonucunda güreĢ sporu yapan ve yapmayan sporcuların kendinle konuĢma düzeyleri incelendiğinde biliĢsel ve motivasyonel kendinle konuĢma alt boyutu puan ortalamaları arasında istatiksel olarak anlamlı bir fark tespit edilmemiĢtir (p>0.05). Grekoromen ve serbest stil güreĢçilerin biliĢsel ve motivasyonel kendinle konuĢma düzeyleri arasında istatiksel olarak anlamlılık görülmemiĢtir (p>0.05). Ġlgilendiği spordan gelir elde etmenin ve etmemenin motivasyonel ve biliĢsel kendinle konuĢma alt boyutu değerlerini etkilemediği görülmüĢtür (p>0.05). Gelir düzeylerine göre sporcular incelendiğinde; geliri olmayan, geliri 2000 TL‟nin altında olan ve geliri 2000 TL‟nin üzerinde olanlar arasında motivasyonel ve biliĢsel kendinle konuĢma alt boyutu puan ortalamaları arasında anlamlı bir fark tespit edilmemiĢtir (p>0.05). BiliĢsel alt ölçekte alınabilecek en yüksek puan 20, motivasyonel alt ölçekten alınabilecek en yüksek puan 35‟dir. Tüm sporcuların biliĢsel ve motivasyonel alt boyutlarından aldıkları puan ortalamanın üzerinde bulunmuĢtur. Bu durum sporcuların kendinle konuĢma düzeylerinin yüksek olduğunu göstermektedir. Tüm sporcuların kendinle konuĢma düzeyleri yüksektir. GüreĢ sporu yapan ve yapmayan sporcuların kendinle konuĢma düzeyleri farklılık göstermemektedir. Anahtar Kelimeler: GüreĢ, Kendinle KonuĢma,Takım Sporu 67 AN EVALUATION OF SELF SPEAKING STATUS OF ELITE WRESTLERS AND SPORTSMEN DOING TEAM SPORTS The aim of this study is to evaluate the self-talk levels of wrestlers (free style and grecoroman) and athletes doing team sports (handball, football and volleyball). This study was conducted on a total of 91 sportsmen from 2015 to 2016 including 19 wrestlers who attended the preliminary camp of Turkish National Greco-Roman Wrestling Team; 23 wrestlers who attended the preliminary camp of Turkish National Free Style Wrestling Team and 49 athletes doing team sports (football, handball, volleyball). To achieve the aim of the study, the SelfTalk Survey, which was originally developed by Zervas, Stavrou and Psychountaki (2007) in order to reveal individual differences in motivation and cognitive processes involved in selfspeaking and which was later adapted to Turkish culture by Engür (2011), was used. Kolmogorov Smirnov test was used to examine whether the data had a normal distribution or not. The data did not have a normal distribution, which required Mann Whitney U test and Kruskal Wallis test. The analyses were conducted using SPSS software and the level of significance was set at p<0.05. The analysis conducted on the self-talk levels of the subjects showed that there were no statistically significant differences between the cognitive and motivational mean scores of wrestlers and athletes doing team sports (p>0.05). There was not a statistically significant difference between greco-roman and free style wrestlers in this respect, either. (p>0.05). It was also revealed that income earned from the sports conducted did not have any effect on motivational or cognitive self-talk habits (p>0.05). An evaluation of the incomes of the athletes showed that there were no statistically significant differences among the motivational or cognitive self-talk habits of athletes with no income, athletes with an income below 2000 Turkish Liras and sportsmen with an income above 2000 Turkish Liras (p>0.05).All athletes have high levels of self-talk habits. There are no differences between the self-talk levels of wrestlers and athletes doing other sports. Key Words: Wrestling, Self Talk, Team Sports GĠRĠġ Günümüzde sporda performans, sporcunun aktivite sırasında göstermiĢ olduğu fizyolojik, biyomekanik ve psikolojik verim olarak tanımlanmaktadır. Optimal ve üstün bir performansa ulaĢmak ise sporcunun hem psikolojik hem de fizyolojik yetilerinin geliĢtirilmesine ve amaca uygun bir biçimde belirli düzeye yükseltilmesine bağlı olmaktadır [1].Sporcunun stres ve kaygı ile baĢ edebilme gücü, psikolojik olarak kendini iyi hissetme durumu sporda baĢarıyı getiren önemli faktörlerden biridir. Yapılan araĢtırmalar kendinle konuĢmayı, öğrenmeye ve motivasyonel süreçlerde etki eden biliĢsel bir strateji olarak tanımlanmaktadır [2]. Sporcular kendinle konuĢmayı biliĢsel durumlarını tekrar yapılandırmak ve çevreye uyum sağlayamayan, irrasyonel düĢünceleri baĢkalaĢtırmak için kullanmalıdır. Spor ve 68 egzersizde kendinle konuĢmanın pek çok kullanımı bulunur. Örneğin bireyler kendinle konuĢmayı alıĢkanlıkları düzeltmek, dikkati odaklamak, uyarılmıĢlığı düzenlemek, özgüveni oluĢturmak ve korumak ile egzersiz katılımını cesaretlendirmek ve korumak için kullanabilirler [3]. Kendinle konuĢma ölçeğinin alt boyutlarından, motivasyonel boyut psikolojik olarak hazırlanma, özgüven ve kaygıyı düzenlemek gibi iĢlevleri kapsarken, biliĢsel boyutun ise becerilerin ve geliĢimsel stratejilerin uygulanmasını iĢaret ettiğini ifade etmiĢlerdir [4]. AraĢtırmalar planlı kendinle konuĢmanın beceri edinme ve sporda performans anlamında geliĢim sağladığını göstermektedir [5]. Bu çalıĢma güreĢçi olan ve olmayan sporcuların kendinle konuĢma düzeyini incelemek amacıyla yapılmıĢtır. MATERYAL-METOT ÇalıĢma, 2015-2016 yılında, Türkiye Büyük Erkekler (TBE) Greko-Romen Stil GüreĢ Milli Takım Hazırlık Kampına katılan 19 güreĢçi, TBE Serbest Stil GüreĢ MTHK katılan 23 güreĢçi ve takım sporu (futbol, hentbol, voleybol) yapan 49 sporcu olmak üzere toplam 91 kiĢi üzerinde uygulanmıĢtır. AraĢtırmanın amacına ulaĢmak için; Zervas, Stavrou ve Psychountaki (2007) tarafından kendinle konuĢmada motivasyonel ve biliĢsel süreçlere iliĢkin belirlenen boyutlarda bireysel farklılıkları ortaya çıkarmak amacıyla geliĢtirilmiĢ [4], Türk kültürüne uyarlaması Engür (2011) tarafından gerçekleĢtirilmiĢ olan Kendinle KonuĢma Anketi-KKA kullanılmıĢtır [6]. Ölçek yargıların 5 değerlendirme basamağına göre yapıldığı (1 Hiçbir zaman, 2 Nadiren, 3 Bazen, 4 Çoğunlukla, 5 Her zaman) 11 maddeden oluĢmakta ve 2 alt boyutu içermektedir. Bu alt boyutlar, Motivasyonel iĢlev (Motivational Function) ve BiliĢsel iĢlev (Cognitive Function)‟dir. BiliĢsel alt boyuttan alınabilecek en düĢük puan 4, en yüksek puan 20‟dir. Motivasyonel alt boyuttan alınabilecek en düĢük puan 7, en yüksek puan 35‟dir. Puanların yükselmesi o alandaki iĢlevin arttığı anlamına gelmektedir. Verilerin normal dağılım gösterip göstermediği Kolmogorov Smirnov testi ile incelenmiĢtir. Veriler normal dağılım göstermediğinden Mann Whitney U testi ve Kruskal Wallis testi kullanılmıĢtır. Analizler SPSS paket programında yapılmıĢ ve araĢtırmada anlamlılık düzeyi p<0,05 olarak alınmıĢtır. 69 BULGULAR Tablo.1.GüreĢçi Olan ve Olmayanların Kendinle KonuĢma Alt Boyutlarının Ġncelenmesi BiliĢsel ĠĢlev Motivasyonel ĠĢlev BranĢ n Ort. GüreĢçi 42 14,54 GüreĢçi olmayan 49 GüreĢçi GüreĢçi olmayan S.S. Medyan min max 3,45 15 6 20 4,29 6,59 14 4 20 42 13,85 26,23 28 11 35 49 25,73 7,43 28 7 35 p 0.361 0.924 BiliĢsel iĢlev alt boyutuna iliĢkin maddelerin sonuçları değerlendirildiğinde; güreĢçi olan ve olmayanların puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark tespit edilmemiĢtir (p>0.05). Motivasyonel iĢlev alt boyutuna iliĢkin maddelerin sonuçları incelendiğinde, güreĢçi olan ve olmayanların puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark tespit edilmemiĢtir (p>0.05). Tablo.2.Grekoromen ve Serbest GüreĢçilerin Kendinle KonuĢma Alt Boyutlarının Ġncelenmesi BiliĢsel ĠĢlev Motivasyonel ĠĢlev Stil n Ortalama S.S. Medyan min max Grekoromen Serbest Grekoromen Serbest 19 14,0526 4,04796 23 19 14,9565 25,3158 2,89950 7,52811 23 27,0000 5,77613 15 15 26 28 6 7 11 11 20 20 35 35 p 0.573 0.577 BiliĢsel iĢlev alt boyutuna iliĢkin sonuçlar incelendiğinde; Grekoromen ve Serbest GüreĢçilerin puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark tespit edilmemiĢtir (p>0.05). Motivasyonel iĢlev alt boyutuma iliĢkin maddelerin sonuçları değerlendirildiğinde; Grekoromen ve Serbest GüreĢçilerin puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark tespit edilmemiĢtir (p>0.05) Tablo 3: Ġlgilendiği Spordan Gelir Elde Eden ile Etmeyen Sporcuların Kendinle KonuĢma Alt Boyutlarının Ġncelenmesi BiliĢsel ĠĢlev Motivasyonel ĠĢlev Gelir n evet 69 14,4638 Standart Sapma 3,80626 hayır 22 13,2727 evet hayır 69 22 Ortalama Medyan min max 15 4 20 4,22218 14 4 20 26,3768 6,63569 24,6818 8,17305 28 24.5 7 7 35 35 70 p 0.172 0.402 BiliĢsel iĢlev alt boyutuna iliĢkin test sonuçları incelendiğinde; Ġlgilendiği spordan gelir elde eden ile etmeyen sporcuların puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark tespit edilmemiĢtir (p>0.05). Motivasyonel iĢlev alt boyutuna iliĢkin maddelerin sonuçları değerlendirildiğinde; Ġlgilendiği sporda gelir elde eden ile etmeyen sporcuların puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark tespit edilmemiĢtir (p>0.05). Tablo 4: Kendinle KonuĢma Anketi Alt Boyutlarının Gelir Düzeyine Göre Ġncelenmesi BiliĢsel ĠĢlev Motivasyonel ĠĢlev Gelir Düzeyi Gelir yok 1-1999 TL 2000 ve üzeri Gelir yok 1-1999 TL 2000 ve üzeri n Ortalama 42 24 25 14,1667 15,1250 13,2800 Standart Sapma 3,74763 4,11056 3,96358 42 24 25 25,4048 27,7500 25,2000 7,17740 5,78792 7,79423 Medyan min max 15 16 14 6,00 4,00 4,00 20,00 20,00 20,00 28 28 28 11,00 7,00 7,00 35,00 35,00 35,00 p 0.159 0.452 BiliĢsel iĢlev alt boyutuna iliĢkin test sonuçları değerlendirildiğinde; gelir düzeyi değiĢkenlerinin kendinle konuĢma düzeyini farklılaĢtırmadığı tespit edilmiĢtir (p>0.05). Motivasyonel iĢlev alt boyutuna iliĢkin maddelerin sonuçları değerlendirildiğinde; gelir düzeyi değiĢkenlerinin kendinle konuĢma düzeyini farklılaĢtırmadığı tespit edilmiĢtir (p>0.05). TARTIġMA ÇalıĢmamızda milli düzeyde serbest ve grekoromen güreĢçilerin ve güreĢ sporu haricindeki baĢka bir sporla uğraĢan sporcuların kendinle konuĢma düzeyleri incelenmiĢtir. kendinle konuĢma ölçeğinin biliĢsel iĢlev alt boyutunda güreĢçi olan ile olmayanların farklılaĢmadığı tespit edilmiĢtir. Yine kendinle konuĢma ölçeğinin motivasyonel iĢlev alt boyutuna iliĢkin maddelerin sonuçları incelendiğinde, güreĢçi olan ve olmayanların puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark tespit edilmemiĢtir. GüreĢçi olan ve olmayan sporcuların biliĢsel iĢlev puanları sırasıyla 14,54 ve 13,85 bulunmuĢtur. BiliĢsel alt boyutundan alınabilecek en yüksek puan 20 olduğuna göre çalıĢmamızdaki sporcuların biliĢsel iĢlevlerinin ortalamanın üstünde olduğunu söyleyebiliriz. Motivasyonel iĢlev puanı, güreĢçilerin 26.23, güreĢçi olmayanların ise 25.73 olduğu görülmüĢ ve aralarında farklılık olmadığı tespit edilmiĢtir. Grekoromen ve serbest stil güreĢ yapan sporcuların kendinle konuĢma alt boyutları karĢılaĢtırıldığında, her iki stildeki güreĢçiler arasında da anlamlı 71 farklılık olmadığı görülmüĢtür. Motivasyonel iĢlev alt boyutundan alınabilecek en yüksek puan 35‟dir. Buna göre çalıĢmamızdaki deneklerin motivasyonel iĢlevlerinin yüksek olduğunu söylemek mümkündür. Tüm sporcuların biliĢsel ve motivasyonel alt boyutlarından aldıkları puan ortalamanın üzerinde bulunmuĢtur. Bu durum sporcuların kendinle konuĢma düzeylerinin yüksek olduğunu göstermektedir. Nergiz ve arkadaĢlarının (2015) yaptığı bir çalıĢmada kadın dansçıların motivasyonel kendinle konuĢma düzeylerinin ortalaması 26.405, erkek dansçıların ise 23.869 olduğu saptanmıĢtır[7]. BiliĢsel alt boyutlarının ortalaması incelendiğinde; kadınlarda 15.43, erkeklerde ise 14.198 olarak bulunmuĢtur. ÇalıĢmamızda ilgilendiği spordan gelir elde eden ile gelir elde etmeyen sporcuların biliĢsel iĢlev ve motivasyonel iĢlev ortalamaları arasında anlamlı bir farklılığın olmadığı tespit edilmiĢtir. ÇalıĢmamızda gelir düzeyinin de kendinle konuĢma düzeyi üzerinde bir etkisinin olmadığı görülmüĢtür. Sporcularda kendinle konuĢma düzeyiyle ilgili bazı çalıĢmalara rastlanmıĢtır. Bayköse (2014) sporcularda kendinle konuĢma ve imgeleme düzeyinin optimal performans duygu durumunu belirlemedeki rolünü incelemiĢtir [8]. ÇalıĢmaya farklı branĢlardan (futbol, basketbol, voleybol, tenis, atletizm, bisiklet… vb) 154 kadın 227 erkek toplam 381 sporcu katılmıĢtır. sporcuların kendinle konuĢma ve imgeleme düzeylerinin optimal performans duygu durumunun önemli belirleyicileri olmasının yanı sıra, cinsiyet değiĢkeni açısından sporcuların kendileriyle konuĢma düzeyleri arasında istatistiksel anlamda anlamlı bir farklılık gözlenmiĢtir. BaĢka bir çalıĢmada Peluso, Ross, Gfeller ve Lavoie (2005), sportif beceri performansını arttırıcı zihinsel yöntemler arasında bir karĢılaĢtırma yapmıĢlardır. Toplamda 150 sporcunun katıldığı araĢtırmada imgeleme yöntemi ile kendi kendine konuĢma (self-talk) yöntemleri baz alınmıĢtır [9]. Elde edilen bulgular; haftada 10 saat ve daha az sürede aktiviteye katılan sporcuların daha çok kendi kendine konuĢma yöntemini kullandıklarını ortaya koyarken, haftada 10 saat ve daha fazla aktiviteye katılanların daha çok imgeleme yöntemini tercih ettiklerini göstermiĢtir. Aynı Ģekilde Gammage ve ark. (2001) motor öğrenme araĢtırmalarında ilk olarak sözel-biliĢsel aĢamadan geçildiği bilgisinden yola çıkarak deneyimsiz sporcuların daha çok kendinle konuĢma kullanacaklarını öne sürmüĢ. Deneyimsiz sporcuların biliĢsel kendinle konuĢmayı daha fazla kullanacakları, deneyimli sporcuların ise bu kadar detayı ve yönergeye ihtiyacı olmadığı öngörüsüne bulunmuĢ ancak bunu empirik olarak desteklememiĢlerdir[10]. 72 Landin ve Hebert‟a (1999) göre deneyimsiz sporcuların doğru hareket kalıplarını geliĢtirmek için kendinle konuĢmayı kullandıkları literatür tarafından belirlenmiĢtir. Ancak deneyimli sporcularında aynı Ģekilde kendinle konuĢma kullandıklarını söylemenin çok geniĢ anlamda spekülatif olacağı belirtilmiĢtir[11]. Sonuç olarak, tüm sporcuların kendinle konuĢma düzeyleri yüksektir. GüreĢ sporu yapan ve yapmayan sporcuların kendinle konuĢma düzeyleri farklılık göstermemektedir. GüreĢ yapılan stil, yaptığı spor branĢından gelir elde edip etmeme ve gelir düzeyi değiĢkenlerinin kendinle konuĢma düzeyini farklılaĢtırmadığı sonucuna varılmıĢtır. KAYNAKLAR 1.Konter E. Spor Psikolojisi Uygulamalarında Yanılgılar ve Gerçekler, Dokuz Eylül Yayınları, s. 7, 31, 32, 37, Ankara, 2003. 2.Theodorakis Y, Hatzigeorgiadis A, & Chroni S. Self-talk: It works, but how? Development and preliminary validation of the functions of self-talk questionnaire. Measurement in Physical education and exercise Science,12(1), 2008, 10-30. 3.Williams J M, & Leffingwell T R. Cognitive Strategies in Sport and Exercise Psychology. In J. Van Raalte and B. Brewer (Eds.). Exploring Sport and Exercise Psychology, . APA Press, Washington D.C, 1996, 51-73. 4.Zervas Y, Stavrou N. ve Psychountaki M. Development and Validation of the Self-Talk Questionnaire (S-TQ) for Sports Journal of Applied Sport Psychology, 2007, 19, 142-159. 5.Neck C P, Manz C C. Thought Self-Leadership: The Influence of Self-Talk and Mental Imagery on Performance, Journal of Organizational Behavior, 1992. 13, 7, 681-699. 6.Engür M. Performans BaĢarısızlığı Değerlendirme Envanteri ve Kendinle KonuĢma Anketinin Türk Sporcu Popülasyonu‟na Uyarlanması ve Uygulanması. Ege Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü. Sporda Psikososyal Alanlar Anabilim Dalı. Doktora Tezi, Ġzmir. 2011. 7.Nergiz S, Bayköse N, Yıldız M Kendinle KonuĢma: Modern Ve Halk Dansları Yapan Bireylerin Kendileriyle KonuĢma Durumları. Niğde University Journal of Physical Education And Sport Sciences Vol 9, Special Issue , 2015 8. Bayköse N. Sporcularda Kendinle KonuĢma ve Ġmgeleme Düzeyinin Optimal Performans Duygu Durumunu Belirleyici Rolü. Selçuk Üniversitesi. Sağlık bilimleri Enstitüsü. Beden Eğitimi ve Spor Anabilim Dalı. Yüksek Lisans Tezi. Konya.2014. 9.Peluso EA, Ross MJ, Gfeller, JD, LaVoie DJ. “A comprasion of mental strategies during athletic skills performance”, Journal of Sport Science and Medicine, 4, pp. 543-549, 2005. 10.Gammage KL, Hardy J, & Hall, CR. A Description of Self-Talk in Exercise.2001. 11.Landin D, Hebert EP. The Influence of Self-Talk on the Performance of Skilled Female Tennis Players. Journal o Applied Sport Psychology, 11(2), 263, 282.1999. 73 ELĠT GÜREġÇĠLERDE BESLENME YAKLAġIMLARININ BELĠRLENMESĠ Mehmet TÜRKMEN1 1 Osman ĠMAMOĞLU1 Ondokuz Mayıs Üniversitesi, YaĢar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi ÖZET Bu çalıĢmanın amacı elit güreĢçilerde beslenme yaklaĢımlarının tespit edilmesidir. Bu amaçla 21-33 yaĢ arası toplam 144 Milli ve milli olma seviyesinde elit erkek güreĢçiye beslenme yaklaĢımı test etme anketi uygulanmıĢtır. Ġstatistiksel değerlendirmede student t testi, tek yönlü varyans analizi ve LSD testleri kullanılmıĢtır. YaĢ kategorisine göre 24 yaĢ ve altı olan güreĢçilerin 25 yaĢ ve üstü güreĢçilere göre boy uzunluklarında anlamlı bir fark yok iken Vücut ağırlığı ve Beden Kitle indeksi değerlerinde anlamlı bir farklılık vardır(p<0,05). 1,70 metre ve aĢağısındaki boya sahip olan ve 70 kg ağırlığından daha düĢük ağırlığa sahip olan güreĢçiler beslenme yaklaĢımı anketinden daha düĢük puan almıĢlardır. 24 yaĢ ve altı olan güreĢçilerin 25 yaĢ ve üstü güreĢçilere göre yaĢlarında anlamlı bir fark yok iken boy uzunluğu ve vücut ağırlığına göre beslenme yaklaĢımlarında anlamlı bir fark vardır (p<0,05). Beden Kitle Ġndeksine göre beslenme yaklaĢımı test etme toplam puan dağılımında Beden Kitle indeksi 25-28 arası olan grup diğerlerinden anlamlı Ģekilde düĢük puan almıĢtır(p<0,05). Sonuç olarak elit güreĢçilerin beslenme yaklaĢımları orta üzeri ve iyi değerlendirilebilecek sınırda bulunmuĢtur. Elit güreĢçilerin beslenme bilgi ve davranıĢlarının yeterli olmakla birlikte küçük takviyelerle desteklenmesi önerilir. Anahtar kelimeler: GüreĢçi, beslenme 74 GĠRĠġ VE AMAÇ Beslenme kavramı spor olgusu içerisinde, kimine göre sihirli bir değnek, kimine göre ise zorunlu bir eğitim ve uygulama sürecini ifade eder. Artık her sporcu doğru beslenme konusunda bilgi edinmeye çalıĢmaktadır (15). Sporcuların performansını etkileyen temel faktörlerin baĢında genetik yapı, uygun antrenman ve beslenme gelmektedir (8). Beslenme, sporcunun antrenman, antrenman zamanı toparlanma ve yarıĢ performansını direkt olarak etkilemektedir (3). Sportif baĢarıya ulaĢmak için yeterli ve dengeli beslenme bütün spor dalları için gereklidir(13). Yapılan sporun türü, kullanılan enerji sistemi, egzersizin süresi gibi farklılıklar her branĢın farklı beslenme tutumları göstermesine neden olur (1). Spora olan ilginin artması ile birlikte sporcuların beslenmesi de giderek daha fazla konuĢulan ve araĢtırılan bir konu olarak gündeme gelmektedir. Yapılan birçok çalıĢma, genç öğrencilerin ve özellikle sporcuların yeterli ve dengeli beslenmediklerini, beslenme eğitimlerinin ve beslenme bilgi düzeylerinin yetersiz olduğunu göstermektedir (1,16,17). Sporcuların uygun antrenmanlarla beraber, yaĢ, cinsiyet, yaptıkları spor çeĢidine göre yeterli ve dengeli beslenmeleri sonucunda performanslarını arttırmaları mümkün olmaktadır (12). Düzenli ve dengeli beslenme sporcu için birçok yönden önemlidir. Performansın arttırılması, kilo kaybı ve aĢırı kilo almanın önüne geçilmesi, vücuttaki elektrolit kayıplarının verdiği rahatsızlıkların önlenmesi, sindirim sisteminin düzenli çalıĢması, toparlanma döneminde enerji kaynaklarının yenilenmesi gibi sporcuyu, direkt veya dolaylı yoldan etkileyen birçok durum dengeli beslenme ile sağlanabilmektedir (11). Ġster elit ister rekreasyonel sporcular olsun doğru ve dengeli beslenme hedeflere ulaĢmayı sağlayacaktır (5). Bilindiği gibi sporcu, beslenme iĢini kampların dıĢında tek baĢına yapar. Bu nedenle beslenme konusunda oluĢturacağı alıĢkanlıkların, sağlıklı temellere dayanması gerekir. Genel beslenme alıĢkanlığının dıĢında, yarıĢmada antrenman öncesi yenilen son öğünün içeriği ve de yarıĢma sırasında alınan içecekler de sporcunun performansını etkiler (7). Genetik yapı ve antrenmanların, teknik ve taktiğin yanında güreĢçilerin beslenmesinin de baĢarıda önemli bir faktör olduğu daha fazla konuĢulan ve araĢtırılan bir konu olarak gündeme gelmektedir. Bu çalıĢmada elit güreĢçilerde beslenme yaklaĢımlarının tespit edilmesi ve bir takım önerilerde bulunulması amaçlanmıĢtır. 75 MATERYAL VE METOT 21-33 yaĢ arası toplam 144 milli takım seviyesinde elit erkek güreĢçiye beslenme yaklaĢımı test etme anketi uygulanmıĢtır. Beslenme alıĢkanlıkları anketi toplam 12 sorudan oluĢmaktadır. Anket sorularının hazırlanmasında daha önce konuyla ilgili yapılmıĢ olan araĢtırmaların geçerliliği ispatlanmıĢ sorulardan faydalanılmıĢtır. Beslenme yaklaĢımı test etme anketi puan dağılımı 0-8 puan arasında ise beslenme alıĢkanlığının kesinlikle geliĢtirilmesi gerekir. 8-15 puan arasında ise beslenme alıĢkanlığında ufak tefek değiĢiklikler yapmak gerekliliğini ifade eder.15-25 puan arasında ise beslenme alıĢkanlığı genellikle iyidir. 24 puan ise mükemmel olarak değerlendirilebilir(7). BULGULAR Tablo 1: GüreĢçilerin yaĢ, boy uzunluğu, vücut ağırlığı ve Beden Kitle indeksi ortalama değerleri n Ortalama Minumum Maksimum S.S. YaĢ (yıl) 144 24,36 21,00 33,00 2,60 Boy uzunluğu (cm) 144 174,12 156,00 195,00 7,69 Vücut ağırlığı (kg) 144 80,20 57,00 135,00 17,63 Beden Kitle Ġndeksi (kg) 144 26,22 20,76 44,59 4,15 Tablo 2: YaĢ kategorisine göre boy uzunluğu, vücut ağırlığı ve Beden Kitle indeksi değerleri Boy uzunluğu (cm) Vücut ağırlığı (kg) Beden Kitle Ġndeksi (kg) YaĢ kategorisi n Ort. St sapma 24 yaĢ ve altı 81 173,28 7,56 25 yaĢ ve üstü 63 175,21 7,79 24 yaĢ ve altı 81 77,32 16,53 25 yaĢ ve üstü 63 83,90 18,44 24 yaĢ ve altı 81 25,51 3,42 25 yaĢ ve üstü 63 27,14 4,81 t -1,49 -2,25* -2,38* *p<0.05 Tablo 3: GüreĢçilerin yaĢ, boy uzunluğu ve vücut ağırlığı Beslenme YaklaĢımını Test Etme Anketi toplam puanı dağılımı YaĢ (yıl) Boy uzunluğu (cm) Vücut ağırlığı (kg) Kategori n Ortalama Std. Sap. 24 yaĢ ve altı 81 15,26 2,12 25 yaĢ ve üstü 63 15,29 2,18 1,70 metre ve altı 58 14,75 2,20 1,71 metre ve üstü 86 15,61 2,04 70 kg ve altı 48 14,62 2,31 71 kg ve üstü 62 15,61 1,91 t -,073 -2,39* -2,45* *p<0.05 76 Tablo 4: Beden Kitle Ġndeksine göre Beslenme yaklaĢımı test etme Anket toplam puan dağılımı Maksimu BKĠ n Ortalama St. sapma Minimum 25 altı (1) 67 15,53 2,16 10,00 20,00 25-28 (2) 40 14,52 2,09 10,00 19,00 28 ve üzeri (3) 37 15,59 2,02 12,00 19,00 m F/LSD 3.47* 2<1,3 *p<0.05 Tablo 5: Beslenme YaklaĢımını Test Etme Anketine Verilen Cevapların % Dağılımı n % 1-Kendinizi nasıl tarif edersiniz? ġiĢman 13 9,0 Zayıf 3 2,1 Yaptığı spor için doğru ağırlık da 128 88,9 2-Kendinizi aĢağıdakilerden hangisi olarak tarif edersiniz Neden hoĢlanıyorsa yiyen ve bunun performans ve sağlığa çok az etkisi olduğunu 59 41,0 düĢünen Sağlıklı yiyecek dükkânlarından alınıp yalnız tabii yiyeceklerden yiyen ve bazen çeĢitli 9 6,3 yeme alıĢkanlığına bağlı olan Yediklerinin faydalarını dürüstçe değerlendiren ve ne yediğine dikkat eden 76 52,8 3-Normal diyetinizde ne kadar sıklıkla bir ya da daha fazla aĢağıdaki yiyeceklerden yersiniz? Sığır ve kuzu eti, kaymak, börek ( meyveli-etli), hamur iĢi, süt, peynir, yağ. Çoğu günler 81 56,3 Hiç kullanmam veya az kullanırım 6 4,2 Ara sıra – bazen 57 39,6 4-Yemekte tatlılara düĢkünmüsünüz, Ģeker kullanırmısınız ve bunları yiyeceklerinize katarmısınız Evet- her zaman 24 16,7 Hayır- asla 12 8,3 Evet –fakat ara sıra 108 75,0 5-Diyetle yüksek lifli Ģeyler yediğinizi düĢünüyor musunuz? Hayır- ElenmemiĢ undan ekmek gibi yüksek lifli yiyeceklerden hoĢlanmayız 13 9,0 Evet- Çünkü kahvaltımızda unlu ürünler bulunur. 56 38,9 Evet- Çünkü birçok yüksek lifli yiyecekler yeriz. 75 52,1 6-Fasulye, bakliyat ve bezelye türünden yiyecekleri diyetinizin bir parçası olarak kullanır mısınız? Sahiden ( gerçekten) değil- sadece ve nadiren hafif yiyecekler 13 9,0 Evet temel olarak, ağır yiyecekleri değil hafif yiyecekleri. 92 63,9 Evet- sık sık ana yiyecekleri ve içeceklerin (çayın) her ikisini de. 39 27,1 7-Ġhtiyacınızı karĢılamak için düzenli olarak vitamin, kuvvet hapları ve ilaçları kullanıyormusunuz? Evet- Gerçekten onlara inanıyorsunuz ve farklı birkaç çeĢidini kullanıyorsunuz. 12 8,3 Evet- Sadece kompleks vitamin donanımı kullanıyorsunuz. 50 34,7 Hayır- Bütün beslenmelerinizi normal diyetle almanız gerektiğine inanıyor musunuz? 82 56,9 8-Ne kadar sıklıkla normal diyetinizin parçası olarak uygun yiyecekler kullanıyorsunuz? Çoğu zaman- donmuĢ ve tasnif edilmiĢ ( bir iĢlemden geçmiĢ) yiyecekler kullanmazsınız. 22 15,3 Hiç zerre kadar- Onların zararlı olduğunu düĢünürsünüz. 36 25,0 Bazen- Temel olarak donmuĢ sebze, et balık 86 59,7 9-Günlük aldığınız karbonhidrat miktarının ve çeĢidinin farkında mısınız? Evet- yediğiniz her karbonhidrat yiyeceğinin çeĢidine ve miktarına hassasiyetle dikkat 52 36,1 edersiniz ve gerekli dengenin sağlanmasının bilincindesiniz Daha fazla karbonhidrat kompleksinin olduğu yiyecekler yemeye çalıĢırsınız. 42 29,2 Hayır- Önündeki neyse içeriğine bakmadan yersiniz. 50 34,7 10-DeğiĢik (çeĢitli) ve dengeli diyet yapıyor musunuz.? Evet- Her hafta daima çeĢitli. 55 38,2 Yalnız öğle yemeğinde, kahvaltı ve akĢam yemeği daima aynı. 34 23,6 77 Sadece bazen dolapta ne olduğuna bağlı. 55 38,2 11-Yediğiniz yiyecekler ile ilgili söyleyecekleriniz? Hiç biri- Basitçe önünüze ne konursa yersiniz. 25 17,4 Evet- Sizin ve ailenizin bütçesi içinde yetinirsiniz. 51 35,4 Evet- Yediğiniz yemeğin büyük bir kısmını siz seçersiniz. 68 47,2 12-Ne kadar sıklıkla reçete düzenlersiniz? (yoğurdun kaymağını yememe, yağlı yiyecekler yememek gibi) Asla- Daima içeriğine bakmaksızın onları yerim 21 14,6 Çok az- Yeterli yağ içerikli aĢırı olmayan fakat ĢiĢmanlatmayan. 86 59,7 Daima yağ içerikli yiyecekleri azaltan ve kompleks karbonhidrat içerikleri artıran reçete 37 25,7 düzenleriz. TARTIġMA VE SONUÇ Optimal performansa ulaĢmak için sporcular çocukluktan itibaren ve spor yaĢamlarının her döneminde özellik taĢıyan bir beslenme programı izlemesidir ( 6). Elit güreĢçilerin yaĢ ortalaması 24,36 yıl, boy uzunluğu 174,12 cm, vücut ağırlıkları 80,20 kg ve Beden Kitle indeks değerleri 26,22 kg olarak belirlenmiĢtir (Tablo 1). YaĢ kategorisine göre 24 yaĢ ve altı olan güreĢçilerin 25 yaĢ ve üstü güreĢçilere göre boy uzunluklarında anlamlı bir fark yok iken vücut ağırlığı ve Beden Kitle indeksi değerlerinde p<0,05 seviyesinde anlamlı bir farklılık vardır (Tablo 2). YaĢ arttıkça vücut ağırlığı ve beden kitle indeksinin artması beklenen bir sonuçtur. YaĢ arttıkça muhtemelen güreĢ yapma yılı artacaktır. GüreĢ yapma yılı arttıkça da kas kütlesi artmıĢ olabilir. Antrenman eksikliği ve yağ yüzdesi artmasına bağlı olarak ağırlık artıĢı olabilir. AraĢtırmamızda 1,70 metre ve aĢağısındaki boya ve 70 kg ağırlığından daha düĢük ağırlığa sahip olan güreĢçiler beslenme yaklaĢımı anketinden daha düĢük puan almıĢlardır (Tablo 3). 24 yaĢ ve altı olan güreĢçilerin 25 yaĢ ve üstü güreĢçilere göre yaĢlarında anlamlı bir fark yok iken boy uzunluğu ve vücut ağırlığına göre beslenme yaklaĢımlarında anlamlı bir fark vardır (p<0,05). Vücut ağırlığı düĢük olanların beslenme yaklaĢımının daha düĢük çıkması kilo almak gibi bir korkuları olmamasından kaynaklanabilir. Beslenme yaklaĢımı anketi ortalama puanı 24 yaĢ ve altı güreĢçilerde 15,26 iken 25 yaĢ ve üstü güreĢçilerde 15,29 bulunmuĢtur (Tablo 3). Anket değerlendirme puanına baktığımızda 15-24 puan değeri “beslenme alıĢkanlığı genellikle iyidir, Fakat mükemmel değildir” Ģeklindedir. Egemen ve ark (2015) yapılan bir çalıĢmada sağlık ile ilgili bölümlerde öğrenim gören öğrencilerin sağlık ve beslenme ile ilgili alıĢkanlıklarda diğer bölümlerde öğrenim gören öğrencilere göre daha bilinçli oldukları belirlenmiĢtir (4). Ġmamoğlu ve arkadaĢları(2010) tarafından yapılan bir çalıĢmada beden eğitimi bölümünde okuyan aktif 78 olarak spor yapan değiĢik branĢlardaki öğrencilerden bayan jimnastikçilerin, judocuların, voleybolcuların ve erkek atletlerin beslenme puanları iyi düzeyde bulunurken, bayan basketbolcuların, hentbolcuların, tekvandocuların, okçuların ve erkek basketbolca, jimnastikçi, futbolcu, güreĢçi, hentbolcu, tekvandocu, judocu, voleybolcuların beslenme puanları çok düĢük bulunmuĢtur. Bu durum sporcuların besin tüketim düzeylerinin gereken miktarın altında olduğunu ve hatalı beslenme alıĢkanlıklarına sahip olduklarını göstermektedir (8). Yine Koç ve Türkçapar tarafından yapılan bir çalıĢmada güreĢçilerin beslenmelerine dikkat ettikleri, sporda baĢarılı olmak için beslenmenin önemini bildikleri sonucuna varılmıĢtır (9). Üst düzey güreĢçilerimizin beslenme ilkelerine dikkat etmedikleri ve dolayısı ile yetersiz ve düzensiz beslenmenin baĢarısızlığa neden olan faktörlerden bir tanesi olarak da ifade edilebilir (14). Ġmamoğlu ve ark (2012); yapılan bir çalıĢmada Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu öğrencilerinin beslenme eğitimleri ve beslenme puanlarının kötü değerlendirilebilecek ölçüde olduğu bulunmuĢtur. Bu çalıĢmada çıkan sonuçlar bahsedilen çalıĢmalar ile genelde benzer ama biraz daha iyidir. GüreĢçilerin milli takımlarda ve kulüplerde belirli ölçüde beslenme konusunda bilgi ve donanıma sahip olduklarını düĢünmekteyiz. Yapılan bir araĢtırmada güreĢçilerde Millilik sayısı ve baĢarı arttıkça sporcuların bilinçli beslenme oranları da anlamlı Ģekilde yükselmektedir. Bununla birlikte güreĢçilerin genelinin protein, karbonhidrat, yağ, sıvı tüketimi ve mineral alımları konusunda eksik beslenme diyeti uyguladıkları tespit edildi(15). Beden Kitle indeksi 25-28 arası olan grup diğerlerinden anlamlı Ģekilde düĢük puan almıĢtır (Tablo 4). Beden Kitle Ġndeksine göre beslenme yaklaĢımı test etme toplam puan dağılımında anlamlı bir farklılık bulunmuĢtur(p<0,05). Beden kitle indeksine göre beslenme puanlarında farklılık beslenme yaklaĢımının bazı güreĢçilerde istenilen düzeyde olmadığından da kaynaklanabilir. GüreĢçilerin performanslarını geliĢtirebilmeleri ve baĢarılı sonuç almaları için beslenme konusunda bilinçlendirilmelidirler. BaĢarmayı hedefleyen güreĢçiler ve antrenörler, iyi bir beslenme programı konusunda uzman bir ekip ile iĢbirliği yapmalıdırlar. Sporcuların ve antrenörlerin önceden sahip oldukları ve bu programlarla geliĢtirebilecekleri beslenme bilgilerinin kalıcı olabilmesi açısından bilimsel çalıĢmalarla sürekli desteklenerek pekiĢtirilmesinin fayda sağlayacağı düĢünülmektedir (11). GüreĢçilerin %88,9‟u yaptığı spor için doğru ağırlık da olduğunu, %52,8‟i ne yediğine dikkat eden, %41,0 ise neden hoĢlanıyorsa yiyen ve bunun performans ve sağlığa çok az etkisi olduğunu düĢünen olarak bulunmuĢtur. Yine %56,3‟ü sığır ve kuzu eti, kaymak, börek ( 79 meyveli-etli), hamur iĢi, süt, peynir, yağ yediğini, %75‟i ara sıra tatlı ve Ģeker kullandıklarını belirtmiĢlerdir. GüreĢçilerin %68,9‟u temel olarak, ağır yiyecekleri değil hafif yiyecekleri tercih ettiğini, %56,9‟u vitamin ve mineral alması gerektiğine inanmayıp bütün beslenmelerini normal diyetle almaya inanmaktadır. Beslenme reçetesi düzenlemeyenlerin oranı %14,6‟dır. Yine önüne konan her Ģeyi yiyenlerin %17,4 olduğu belirlenmiĢtir. 34,7 oranında ise karbonhidrat içeriğine bakmadan önündeki neyse onu yemektedir (Tablo 5). Profesyonel güreĢçilerin beslenme bilgi düzeylerini saptamak amacıyla erkek sporcularda bir araĢtırma yapılmıĢtır. Sporcuların yeterli bilgi sahibi olmadıkları temel beslenme ve besin grupları ile ilgili konularda diyetisyenler gibi beslenme konusunda uzman kiĢiler tarafından bilgilendirilerek eğitilmeleri ve bilinçlendirilmeleri gerektiği belirlenmiĢtir(2). GüreĢçilerin hoĢlandığı her Ģeyi yeme, önüne konan her Ģeyi içeriğine bakmadan yeme alıĢkanlığını terk etme, yüksek lifli yiyecekleri artırma, dengeli diyet yapmaya yönlendirme ve beslenme reçetelerine dikkat etmeleri önerilir. Sonuç olarak elit güreĢçilerin beslenme yaklaĢımları orta üzeri ve iyi durumda değerlendirilebilecek sınırda bulunmuĢtur. Elit güreĢçilerin beslenme bilgi ve davranıĢlarının yeterli olmakla birlikte küçük takviyelerle desteklenmesi önerilir. Kaynaklar 1- Acar G. Boksörlerin Beslenme Bilgi ve AlıĢkanlıklarının Belirlenmesi, Yüksek Lisans Tezi, Konya, 2008. 2- Bilgiç P., Hamamcılar O., Bilgiç S. C.; Sporcuların Beslenme Bilgi Ve Uygulamaları, Beslenme Ve Diyet Dergisi / J Nutr and Diet 39(1-2):37-45/2011 3-Birer, S., Ersoy, G., Metropolitan Bir Kentte Spor Yapan Üniversiteli Kız Öğrencilerin Spor ve Beslenme Konusundaki Bilgi Tutum ve DavranıĢları, Spor Hekimliği Dergisi. 1998 23 (2) s. 39-45. 4-ErmiĢ E., Doğan E., Erilli N. A., Satıcı A., Üniversite Öğrencilerinin Beslenme AlıĢkanlıklarının Ġncelenmesi: Ondokuz Mayıs Üniversitesi Örneği, Spor Ve Performans AraĢtırmaları Dergisi Journal Of Sports And Performance Researches 2015;6(1)30-40 5. Ersoy G. (2004) Egzersiz Ve Spor Yapanlar İçin Beslenme, Nobel Yayın Dağıtım.3.Baskı, s.34,Ankara. 6- Ersoy G. (2001) Okul Çağı ve Spor Yapan Çocukların Beslenmesi, Ata Ofset, Ankara. 7- GüneĢ Z. (1998) Spor ve Beslenme Antrenör ve Sporcu El Kitabı, Bağırgan Yayımevi, Ankara. 8- Ġmamoğlu O. Ağaoğlu Y.S., Eker H.; DeğiĢik Ġllerde Beden Eğitimi Ve Spor Bölümünde Okuyan Öğrencilerin Beslenme AlıĢkanlıklarının Ġncelenmesi, Beden Eğitimi Ve Spor Bilimleri Dergisi, Cilt / Volume: 12 Sayı / Number: 4 Yıl / Year:2010, Sh:1-12 9- Koç K., Türkçapar Ü., Elit GüreĢçilerin Beslenme AlıĢkanlıkları Ve Beslenme Destek Ürünü Kullanma Durumlarının Ġncelenmesi, Akademik Sosyal AraĢtırmalar Dergisi, Yıl: 3, Sayı: 21, Aralık 2015, s. 503-514 10-Prentice W. Fitness for College and Life. Third Edition. USA, Mosby Year Book, 1991: 201-205. 80 11- Sarıoğlu O., Ġmamoğlu O., Atan T. Türkmen M., Akyol P.,;Beden Eğitimi Bölümünde Okuyan Farklı BranĢlardaki Öğrencilerin Beslenme AlıĢkanlıklarının Ġncelenmesi, Selçuk University Journal of Physical Education and Sport Science, 2012; 14(1): 88–94 12- Sürücüoğlu MS, Özçelik AÖ, Çakıroğlu P. Yüzücülerin beslenme alıĢkanlıkları ve bilgi düzeyleri. Performans-Ege Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu Dergisi,1996; 2(1): 11-14. 13-Turnagöl, H., Voleybolda Enerji Sistemleri, Voleybol, Bilim ve Teknolojisi Dergisi, 1994, 2, 3437. 14- Ulus A. C. (2008) Yıldız Güreçşilerde Antrenman ve Beslenme Durumunun İrdelenmesi. Ondokuz Mayıs Üni. Sağ. Bil. Ens. Yüksek Lisans Tezi, s. 85, Samsun. 15-Yağmur R., GüreĢ Milli Takım Sporcularında Kan Gruplarının Ve Beslenme AlıĢkanlıklarının BaĢarılarındaki Rolünün AraĢtırılması, Afyon Kocatepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Anatomi Anabilim Dalı Doktora Tezi,2011, Afyonkarahisar. 16-Yıldırım Ġ., Yıldırım Y., Tortop Y., Poyraz A. (2011). Afyon Kocatepe Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu öğrencilerinin beslenme alıĢkanlıkları ve bunları etkileyen faktörler. Uluslararası İnsan Bilimleri Dergisi [Bağlantıda]. 8:1. EriĢim: http://www.InsanBilimleri.com 17- Yurttagül M, Sağlam F. Yüksek Öğrenime Devam Eden Kız Öğrencilerin Fiziksel Aktivitelerinin Beslenme ve Sağlık Durumlarının Saptanması. Diabet Yıllığı, 5, Ġstanbul, 1988. 81 ELĠT GÜREġÇĠLERĠN PROBLEM ÇÖZME BECERĠLERĠNĠN ĠNCELENMESĠ Hamza KÜÇÜK1 1 Emin Can KISA1 Erol DOĞAN1 Ondokuz Mayıs Üniversitesi, YaĢar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi ÖZET Bu araĢtırmanın amacı; Üniversiteler Türkiye GüreĢ ġampiyonası katılan sporcuların problem çözme konusunda tutumlarını ortaya koymaktır. AraĢtırmanın örneklemini 5-10 Nisan 2016 tarihinde Çorum ilinde yapılan Üniversiteler Türkiye GüreĢ ġampiyonasına katılan toplam 46 sporcu oluĢturmaktadır. ÇalıĢmada veri toplama aracı olarak Heppner ve Petersen (1982) tarafından geliĢtirilen ve Türkçeye uyarlamas ġahin ve arkadaĢalrı (1993) tarafından yapılan “Problem Çözme Envanteri – PÇE” (Problem Solving Inventory – PSI) kullanılmıĢtır. Ölçekten elde edilecek puanlar 32 ile 192 arasında olup, ölçekten alınacak düĢük puanlar bireylerin problem çözmeye yönelik yeteneklerinin yüksek olduğunu göstermektedir. AraĢtırmaya katılan güreĢçilerin problem çözme puanları 98,11 olarak tespit edilmiĢtir. Elde edilen bulgulara göre güreĢçilerin problem çözme puanlarının yüksek olduğu söylenebilir. Geleneksel ve ata sporu olan güreĢin eğitim müfredatına eklenmesi ile öğrencilerin problem çözme becerilerinin artacağı düĢünülmektedir. Anahtar Kelimeler: Elit güreĢçiler, problem çözme RESEARCH OF THE ELITE WRESTLER'S PROBLEM SOLVING SKILLS ABSTRACT The aim of this research is to put forward the athlete's attitudes about problem solving process, who participates in universities Turkish wrestling championship. The 46 athletes who participates in the universities turkish wrestling championship that held in corum in 5-10 April 2016 form the sample in this work. PÇE (problem solving inventory-PSĠ) which was developed by heppner and Petersen (1982) and translated by Ģahin and his friends was used as a collecting tool. The points that you can get from this scale is between 32 and 192 and low points that you get from this scale shows that the person has good problem solving skills. It was determined that the wrestlers who participates in this research have 98.11 problem solving point. According to the findings of this research it can be said that wrestlers have high problem solving points. It is thought that if we add our ancestors sport to the national curriculum, our student's problem solving skills will develop. Keywords: Elite wrestlers, problem solving 82 GĠRĠġ Problem, en basit tanımıyla organizmanın hazırdaki tepkilerle çözemediği durumlara denir (Açıkgöz, 1996). Problem organizmanın amaca ulaĢmasını önleyen fizyolojik, sosyolojik, psikolojik, ekonomik, gerçek ya da hayali olabilen amaca ulaĢmayı kısıtlayan, zorlayan, engelleyen güçlüklerdir. Problem insan zihnini karıĢtıran belirsizliğe neden olabilen, çözülmesi gerek ve bireyi rahatsız eden güçlük ve ya zorluktur (Duman, 2009). Sportif etkinliklere katılanların yaptıkları egzersizden nasıl etkilendikleri ve bu duruma nasıl uyum sağladıkları önemlidir. Özellikle de bir spor dalını en üst seviyede yapan sporcuların içinde bulundukları durum bu açıdan önemlidir. Yapılan bu çalıĢma ile elit düzey güreĢçilerin problem çözme becerileri ortaya çıkartılacaktır. MATERYAL VE METOT AraĢtırmanın örneklemini 5-10 Nisan 2016 tarihinde Çorum ilinde yapılan Üniversiteler Türkiye GüreĢ ġampiyonasına katılan toplam 46 sporcu oluĢturmaktadır. ÇalıĢmada veri toplama aracı olarak Heppner ve Petersen (1982) tarafından geliĢtirilen ve Türkçeye uyarlaması ġahin ve arkadaĢları (1993) tarafından yapılan “Problem Çözme Envanteri – PÇE” (Problem Solving Inventory – PSI) kullanılmıĢtır. Ölçekten elde edilecek puanlar 32 ile 192 arasında olup, ölçekten alınacak düĢük puanlar bireylerin problem çözmeye yönelik yeteneklerinin yüksek olduğunu göstermektedir. Envanter 35 maddeden oluĢmakta ve altılı likert tip olma özelliği taĢımaktadır. Katılımcılar kendilerine yöneltilen maddelere „”her zaman böyle davranırım” (1) ile “hiçbir zaman böyle davranmam” (6) aralığında cevap vermektedirler. BULGULAR Tablo 1. GüreĢçilerin problem çözme alt boyut puanları ve toplam puanları n Min. Maks. Ort. S.S. YaĢ 45 18 27 21,37 1,76 Toplam Puan Aceleci YaklaĢım DüĢünen YaklaĢım 45 45 45 74 1,22 2,2 133 4,22 5,5 98,11 2,11 3,57 14,59 0,58 0,59 Kaçıngan YaklaĢım 45 1,25 6 2,75 1,13 Değerlendirici YaklaĢım 45 1,33 6 3,21 1,13 Kendine Güvenli YaklaĢım 45 1,67 5,5 3,12 0,64 Planlı YaklaĢım 45 1 5,75 3,47 0,79 83 TARTIġMA Sporun bireylerde yaratıcılığı ve problem çözme becerilerini olumlu yönde etkilediği bilinmektedir (Adair, 2000). ÇalıĢmada elit güreĢçilerin problem çözme toplam puanları 98,11 olarak tespit edilmiĢtir. Bu sonuç ölçek puanlaması değerlendirildiğinde ortalamadan yüksek bir problem çözme becerisine iĢaret etmektedir. Kuru ve Karabulut (2009) yaptıkları çalıĢmada ritm eğitimi dersi alan öğrencilerin problem çözme becerilerinin daha iyi olduğunu tespit etmiĢlerdir. Bu durumun ortaya çıkmasında, dans gibi spor etkinliklerinin çocuk ve gençlerin zihinsel bedensel ve duygusal yönden geliĢimine katkı sağladıklarını belirtmiĢlerdir. Karabulut ve Ulucan (2011) yaptıkları çalıĢmada yetiĢtirme yurdunda kalan çocukların spor yapma durumlarına bağlı olarak problem çözme becerilerinin geliĢtiğini ifade etmiĢlerdir. ÇalıĢma sonucumuz ile benzerlik gösteren sonuçlara göre spor yapma durumunun porblem çözmeye olumlu etkisi olmaktadır. Spor ve hareket eğitimi bireylere, gruplayabilme, analiz yapabilme, sentezleyebilme, hipotez kurabilme, problem çözme gibi zihinsel becerilerin kazandırılması için son derece uygun bir ortam hazırlamaktadır. Zengin bir kullanım dağarcığı olan hareket eğitiminde bireyin problem çözme yöntemini kullanabilmesi iyi bir yönlendirme ile zevkli bir etkinliğe dönüĢebilmektedir (Pehlivan ve Öksüzoğlu, 2006). Sonuç olarak sportif ekinliklerin her yaĢ grubu için önemli olduğu, okullarda da öğrencilerin yönlendirilmesi önerilmektedir. Ayrıca güreĢ gibi geleneksel olan bir spor branĢı ile de kültürel değerlerimiz değerini koruyacaktır. Kaynaklar Adair J. Karar Verme ve Problem Çözme. (Çev: Dr. Nurdan Kalaycı), Gazi Kitabevi. 2000. Heppner PP, Petersen CH. The Development Andimplications of a Personal Problem Solving Inventory, Journal of Counseling Psychology, 1982;29(1): 66-75. Karabulut EO, Ulucan H. YetiĢtirme Yurdunda Kalan Öğrencilerin Problem Çözme Becerilerinin ÇeĢitli DeğiĢkenler Bakımından Ġncelenmesi. Ahi Evran Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi 12.1 (2011): 227-238. 84 Kuru E, Karabulut EO. "Ritim eğitimi ve dans dersi alan ve almayan beden eğitimi ve spor yüksekokulu öğrencilerinin problem çözme becerilerinin çeĢitli değiĢkenler bakımından incelenmesi." Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Dergisii 2009;29.2. Pehlivan, Z., Öksüzoğlu, P.,(2006, Kasım). Futbol ve Dansla UğraĢan Üniversite Öğrencilerinin Problem Çözme Becerileri. 9. Uluslararası Spor Bilimleri Kongresi. Muğla Üniversitesi. ġahin, N., ġahin, N.H., Heppner, P.P. (1993). Psychometric Properties Of The Problem Solving Inventory in a Group of Turkish University Students, Cognitive Therapy and Research, 17(4): 379396. 85 ELĠT SERBEST GÜREġÇĠLERDE DENGE ÖLÇÜMLERĠNĠN SIKLETLERE GÖRE KARġILAġTIRILMASI Yılmaz KURT1, C. Berkan ALPAY2 1 2 Niğde Gençlik Hizmetleri ve Spor Ġl Müdürlüğü Niğde Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu ÖZET Bu çalıĢmada, serbest güreĢte sıkletler arasında denge ve kuvvetlerde fark olup olmadığının incelenmesi amaçlanmıĢtır. AraĢtırmaya Büyükler Serbest GüreĢ Milli Takımında yer alan 30 erkek güreĢçi katılmıĢtır. GüreĢçilerin denge ve kuvvet parametreleri, aritmetik ortalama, standart sapma, minimum ve maksimun değerleri alınmıĢtır. AraĢtırmanın hipotezlerini test etmek amacıyla, verilerin analizinde t-testi (Mann-Whitney U) ve KruskalWallis Testi yapıldı. Elde edilen veriler SPSS 21,0 paket programı kullanılarak karĢılaĢtırıldı. Sonuç olarak; serbest güreĢte sıkletlerin bacak kuvvetleri arasında istatistiksel anlamlı farklılık tespit edilirken, denge sonuçlarında ise istatistiksel anlamlı farklılık tespit edilmemiĢtir. Anahtar Sözcükler: Denge, güreĢ, kuvvet. THE COMPARISON BY ACCORDING TO WEIGHT CATEGORIES BALANCE OF MEASUREMENTS AT ELITE FREESTYLE WRESTLERS ABSTRACT In this study was aimed to investigate in weight categories in free style wrestlers whether the difference in balance and strengths. The Research participated in Seniors Freestyle Wrestling National Team 30 male wrestlers. Wrestlers is obtained from balance and strength parameters, arithmetic mean, standard deviation, minimum and maximum values. In order to test the hypothesis of the study was performed the data analysist-test (Mann-Whitney U) and Kruskal-Wallis test. The obtained data were compared using SPSS 21.0 soft ware pack age. 86 In conclusion; free style wrestlers were detected statistically significant difference between the weight categories and leg strengths, while there were no statistically significant difference in the balance results. Keywords: Balance, strength, wrestling. 87 ELĠT TEKVANDO VE GÜREġÇĠLERĠN ANTRENÖRLERĠNĠN KENDĠLERĠNE KARġI DAVRANIġLARINI ALGILAMA DÜZEYĠ Osman ĠMAMOĞLU1 1 Mehmet TÜRKMEN1 Yüksel TERZĠ2 OMU YaĢar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi Spor Yöneticiliği Bölümü 2 OMU Fen Edebiyat Fakültesi Ġstatistik Bölümü ÖZET Amaç: Bu çalıĢmanın amacı elit Tekvando ve GüreĢçilerin antrenörlerinin kendilerine karĢı davranıĢlarını algılama düzeyinin araĢtırılmasıdır. Materyal ve metot: ÇalıĢmaya algılama anketini tam dolduran 80 elit tekvandocu ve 80 elit güreĢçi dâhil edilmiĢtir. Antrenör DavranıĢlarını Değerlendirme Ölçeği Türkçe uyarlaması kullanılmıĢtır. Ġstatistiksel iĢlemlerde Independet -Samples T ve Mann Whitney U testleri kullanılmıĢtır. Bulgular ve TartıĢma: Elit tekvandocular 23,28 ve güreĢçiler 23,80 yaĢ ortalamasındadır. Boy uzunluğu Tekvandocuların 177,88 cm ve güreĢçilerin 171,00 cm iken vücut ağırlıkları tekvandocularda 74,82 kg ve güreĢçilerde 80,98 kg bulunmuĢtur. Boy uzunlukları ve vücut ağırlıkları arasında p<0,05 düzeyinde anlamlı fark varken yaĢlar arasında anlamlı bir fark bulunmamıĢtır(p>0,05). Tekvando ve güreĢçilerin antrenör davranıĢlarını değerlendirme ölçeğinin alt boyutlarından zihinsel hazırlık, hedef belirleme, yarıĢma stratejileri ve olumlu antrenör davranıĢları yönünden anlamlı bir fark bulunmamıĢtır(p>0,05). Fiziksel Antrenman ve Planlama, Teknik beceri yönünden ve ölçeğin toplamından p<0,05 ve olumsuz antrenör davranıĢları yönünden p<0,001 düzeyinde anlamlı farklılık bulunmuĢtur. Sonuç: Elit tekvando ve güreĢçilerin antrenörlerinin kendilerine karĢı davranıĢlarını algılama düzeylerinde farklılıklar olduğu bulunmuĢtur. Sporcuların antrenörlerin davranıĢlarını algılama düzeyindeki farklılıkların nedenleri belirlenerek ortadan kaldırılmalıdır. Anahtar Kelimeler: Tekvando, GüreĢ, Algılama ve DavranıĢ 88 PERCEPTION OF THE BEHAVIORS OF THE COACHES OF ELITE TAEKWONDO AND WRESLERS AGAINST TO THEM ABSTRACT Aim: The aim of this study is to investigate the of detection of the elite Taekwondo and Wrestlers and their coaches‟ behavior towards them. Materials and methods: 80 elite taekwondo fighter and 80 elite wrestlers that filled recognition survey fully are included to the study. Turkish version of Coach Behavior Rating Scale is used. Independent T Samples and Mann Whitney U tests were used for statically processing. Results and Discussion: The average age of elite wrestlers is 23, 28 and of Taekwondo fighters is 23, 80. The average height of taekwondo fighters is 177.88cm and of elite wrestlers is 171.00 while the average weight of taekwondo fighters is 74,82kg and wrestlers is 80.98kg. While there is a significant difference in between height and weight at p<0.05 level, there is none in age. There is no significant difference found in evaluation of coach behavior of taekwondo fighters and wrestlers in terms of mental preparation from subscales, goal setting, competition strategies (p>0.05). A significant difference revealed in the sum of scale in Physical Training and Planning in terms of technical skills at p<0.05 level and negative behavior of coach at p<0.001 level. Conclusion: Differences found in detection levels of elite taekwondo fighters and wrestlers coaches‟ behaviors against them. The reasons of differences in detection levels of coaches‟ behaviors should be determined and eliminated. Keywords: Taekwondo, wrestling, detection, behavio 89 GĠRĠġ VE AMAÇ Spor ortamı temel olarak antrenör, sporcu ve antrenman ortamındaki iliĢkiler örüntüsünden meydana gelmiĢtir (7). Antrenörlerin kalitesinin sadece baĢarı veya baĢarısızlık üzerinden belirlenmesinin etkili bir değerlendirme yöntemi olmadığını ve bu anlayıĢının yerini daha bütüncül yaklaĢan bakıĢ açılarına bırakmaya baĢlamıĢtır (6). Antrenörlerin davranıĢları sporcunun baĢarısını etkiler. “Antrenör DavranıĢlarını Değerlendirme Sistemi” gözlem aracı veya bu aracın türevleri ile antrenör davranıĢlarının sporcunun psikolojik geliĢimlerine olan etkisini araĢtıran çalıĢmalar yapılmıĢtır (2). “Antrenör DavranıĢlarını Değerlendirme Sistemi” antrenör davranıĢlarının önemli bir bölümü olan planlama, yardımcı antrenör ile yapılan çalıĢmalar ve fiziksel ve zihinsel beceriler gibi boyutları belirleme konularında yetersiz kaldığı belirtilmektedir( 9). Toros ve Tiryaki (2006) tarafından yapılan “Sporda Liderlik Ölçeği” çok boyutlu liderlik modelini temel alarak, spordaki liderlik etkililiğinin üç bileĢeni arasındaki iliĢkiyi belirleme amaçlanmıĢtır. Bu ölçekte spor ortamı ile tam uyuĢmadığı belirtilmiĢtir(8). Daha sonra antrenörlük modeli geliĢtirilmiĢtir. “Antrenörlük Modeli”, antrenörlerin bütüncül bir yapı içerisinde tanımlanan görevlerini içeren tüm boyutlara cevap verebilecek bir yapı taĢımaktadır. Bu modelden yararlanarak “Sporcular Ġçin Antrenör DavranıĢlarını Değerlendirme Ölçeği” geliĢtirilmiĢtir. Ölçeğin içerisindeki maddeler, bir antrenörün; antrenman, yarıĢma ve organizasyon yapıları içerisinde sergiledikleri davranıĢlardan çıkarımlar yaparak oluĢturulmuĢtur. Ölçek, süreç içerisinde antrenörün sorumlu olduğu; antrenman planlaması ve kondisyon geliĢimi, teknik beceri öğretimi, zihinsel hazırlık, hedef belirleme, yarıĢma stratejisi oluĢturma ve sporcu ile olan olumlu/olumsuz etkileĢimi sırasındaki davranıĢlarının sporcular tarafından nasıl algılandığını belirlemeyi amaçlayan ifadeler içermektedir. Ülkelerdeki sporcuların antrenörlerinin davranıĢlarını nasıl algıladıklarının belirlenmesi, antrenörlere hazırlanan mesleki geliĢim programlarında dikkat edilmesi gereken unsurların tespitine katkıda bulunacaktır (9). Antrenörlerin davranıĢları değerlendirme anketi birinci olarak antrenörlere ferdi ve takım sporlarında kendi uygulamaları hakkında geri bildirim sağlarlar. Ġkinci olaraktan bu anketten elde edilen verilere bakarak antrenör kendi davranıĢlarını düzeltebilir ve geliĢtirebilir. Antrenörler diğer paydaĢları arasında performans ve diğer konularda diyalog sağlarlar. Sporcular ile antrenörler arasındaki diyaloğun ve iletiĢim geliĢmesine katkı sağlar. Sporcuların antrenörleri konusundaki algıları belirlenerek eksiklik varsa nedenleri sporculardan mı veya antrenörlerden mi araĢtırılmalıdır. 90 Bu çalıĢmada Tekvando ve GüreĢçilerin antrenörlerinin davranıĢlarını algılamadaki benzerlik ve farklılıklar araĢtırılacaktır. MATERYAL VE METOT Sporcular için Antrenör DavranıĢlarını Değerlendirme Ölçeği (SADDÖ) Türkçe uyarlaması kullanılmıĢtır. Ölçeğin özgün hali toplamda 47 madde ve 7 alt boyuttan oluĢmaktadır. Ölçeğin altı alt boyutunu olumlu kiĢisel anlayıĢ boyutları oluĢtururken bir alt boyutunu ise olumsuz kiĢisel anlayıĢ boyutu oluĢturmaktadır. Olumlu kiĢisel anlayıĢ 1) antrenman ve kondisyon, 2) teknik beceri öğretimi, 3) zihinsel hazırlık, 4) hedef belirleme, 5) yarıĢma stratejileri ve 6) olumlu antrenör davranıĢları boyutlarını içerirken; 7) olumsuz antrenör davranıĢları boyutu antrenörün sporcular üzerinde yarattığı olumsuz davranıĢları içermektedir. Ölçek, 1 (hiçbir zaman) ile 7 (her zaman) arasında değiĢen 7‟li Likert ölçek üzerinden değerlendirilmektedir (9). Verilerin Toplanması: Ölçeğin uygulanması sürecinde öncelikle kulüp antrenörleri ve yöneticileri ile iletiĢime geçerek uygun gün ve saatleri belirlenmiĢtir. Ölçek sporculara antrenman veya yarıĢma dıĢında serbest bir zamanda uygulanmıĢtır. Gönüllü olan katılımcılara uygulanmıĢtır. Anketlere tam cevap veren 80 elit tekvando ve 80 elit güreĢçiye uygulanmıĢtır. Verilerin Analizi: Ġstatistiksel analizlerde iliĢkilerin araĢtırılmasında SBSS 22 programı kullanıldı. Anketin güvenilirlik analizi yapıldı: Cronbach‟s alpha=0,955 bulundu. Ölçek %95,5 oranında güvenilir bulundu. Geçerlilik analiz için Faktör Analiz yapıldı ve KMO=0,93 , Bartlett testi p=0,00<0,05 elde edildi. Örneklem sayısının yeterli olduğu ve maddeler arasında anlamlı korelasyon bulundu. Ölçek 7 faktörde toplandı ve bu faktörler toplam varyansın %64,7‟sini açıklamıĢtır. Independet -Samples T ve man Whitney U testleri kullanıldı. BULGULAR Tablo 1: Tekvando Ve GüreĢçilerin YaĢ Boy ve Vücut Ağırlıkları Parametreler YaĢ (Yıl) Boy uzunluğu (cm) Vücut ağırlığı (kg) BranĢ n Ortalama St. sapma Tekvando 80 23,28 2,23 GüreĢ 80 23,80 1,87 Tekvando 80 173,88 7,88 GüreĢ 80 171,00 6,41 Tekvando 80 74,82 17,36 GüreĢ 80 80,98 10,40 t 1,26 2,03* 2,15* *p<0.05 91 Tablo 2: Elit Tekvando ve GüreĢçilerde Antrenörlerini Değerlendirme Ölçeği Dağılımı BranĢ Median Min. Mak. Range Tekvando 27,5 7 49 42 GüreĢ 35 7 49 42 Tekvando 36,5 11 56 45 GüreĢ 46 30 56 26 Tekvando 23,5 5 35 30 GüreĢ 27 19 35 16 Tekvando 30 6 42 36 GüreĢ 33 20 42 22 Tekvando 37 7 49 42 GüreĢ 41 27 49 22 Olumlu Antrenör DavranıĢları Tekvando 33 6 42 36 GüreĢ 33 11 42 31 Olumsuz Antrenör DavranıĢları Tekvando 14 8 56 48 GüreĢ 22 8 56 48 Tekvando 205 83 327 244 GüreĢ 233,5 164 329 165 Fiziksel Antrenman ve Planlama Teknik Beceri Zihinsel Hazırlık Hedef Belirleme YarıĢma Stratejisi Ölçek toplamı *p<0,05 p 0,032* 0,025* 0,248 0,317 0,235 0,744 0,000** 0,025* **p<0,01 Tablo 3: Antrenör DavranıĢlarını Değerlendirme Ölçeği ile Pozitif ve Negatif Toplam Puanların KarĢılaĢtırılması Ölçek puan Tekvando puan GüreĢ puan Ölçekten alınacak pozitif toplam puan (6 alt ölçek puanı) 273 203,78 236,5 Ölçekten alınacak negatif en düĢük toplam puan (1 alt ölçek puanı) 7 19,62 24,7 92 Tablo 4: Antrenör DavranıĢlarını Değerlendirme Ölçeği BranĢlara Göre Puan Dağılımı BranĢ Alt Boyut Puan Her Bir Soruya DüĢen Ortalama Tekvando 28,9 4,13 GüreĢ 33,42 4,77 Tekvando 37,34 4,67 GüreĢ 46,04 5,76 Tekvando 23,02 4,60 GüreĢ 26,92 5,38 Tekvando 28,7 4,78 GüreĢ 32,64 5,44 Tekvando 35,42 5,06 GüreĢ 40,52 5,79 Tekvando 30,78 5,13 GüreĢ 32,26 5,38 Tekvando 19,62 2,45 GüreĢ 24,7 3,08 Tekvando 203,78 4,34 GüreĢ 236,5 5,03 Fiziksel Antrenman ve Planlama Teknik Beceri Zihinsel Hazırlık Hedef Belirleme YarıĢma –Müsabaka Stratejisi Olumlu Antrenör DavranıĢları Olumsuz Antrenör DavranıĢları Ölçek toplamı TARTIġMA VE SONUÇ Elit tekvandocular 23,28 ve güreĢçiler 23,80 yaĢ ortalamasındadır. Boy uzunluğu Tekvandocuların 177,88 cm ve güreĢçilerin 171,00 cm iken vücut ağırlıkları tekvandocularda 74,82 kg ve güreĢçilerde 80,98 kg bulunmuĢtur (Tablo 1).Boy uzunlukları ve vücut ağırlıkları arasında p<0,05 düzeyinde anlamlı fark varken yaĢlar arasında anlamlı bir fark bulunmamıĢtır(p>0,05). Fiziksel Antrenman ve Planlama alt ölçeğinde antrenörün güvenilir, fiziksel olarak zorlayıcı, ayrıntılı, fiziksel hazırlık için yeterli içerikli ve yıllık antrenman programları 93 sunması gibi sorularından alınan toplam puan güreĢçilerde tekvandoculara göre daha yüksektir. Teknik Beceri kapsamı içinde çalıĢırken sporcusuna tavsiyede bulunma, teknik hataları düzeltmek için geri bildirimde bulunma, tekniği düzeltme için destek sağlama, tekniği geliĢtirme için ipuçları verme, görsel ve sözel örnekler sunma gibi ifadeler vardır. Bu alt parametrelerde güreĢçilerin toplam puanı Tekvandoculardan yüksek bulunmuĢtur(Tablo 2). Olumsuz antrenör davranıĢları alt ölçeği; kızgın olduğu zaman sporcuya bağırma, sporcunun fikirlerini göz ardı etme, sporcuya karĢı ayrımcılık yapma, korkuta, ayrımcılık ve iltimas etme v.s ifadeleri kapsamaktadır. Bu alt boyutta Tekvandocuların ortalama puanı güreĢçilerden oldukça düĢüktür. Bu durum tekvando antrenörlerinin güreĢ antrenörlerine göre daha olumlu özelliklere sahip olabileceğini düĢündürürse de güreĢte madalya alınanda alınacak ödüllerin antrenörleri norm dıĢı sapmalara itebileceği varsayımını da akla getirmektedir. Bu farklılıklar iki branĢta kulüplerde ve milli takımlarda antrenman süreleri, antrenörlerin dereceleri, tecrübeleri, kiĢilikleri ve kapasitelerinde farklılığa bağlı olabilir. Tekvando ve güreĢçilerin antrenör davranıĢlarını değerlendirme ölçeğinin alt boyutlarından zihinsel hazırlık, hedef belirleme, yarıĢma stratejileri ve olumlu antrenör davranıĢları yönünden anlamlı bir fark bulunmamıĢtır(p>0,05). Fiziksel Antrenman ve Planlama, Teknik beceri yönünden ve ölçeğin toplamından p<0,05 ve olumsuz antrenör davranıĢları yönünden p<0,001 düzeyinde anlamlı farklılık bulunmuĢtur (Tablo 2). Ölçekten alınacak pozitif toplam puan 273 iken tekvandocular 203,78 puan (Ölçek pozitif puanının %73,68‟i) ve güreĢçiler 236,5 puan (Ölçek pozitif puanının % 86,63‟ü) almıĢlardır. Yine ölçeğin bir olumsuz alt boyutundan en az alınacak puan 7 iken tekvandocular 19,62 ve güreĢçiler 24,7 puan almıĢlardır (Tablo 3). Ölçekten alınacak olumsuzluk puanı ne kadar düĢük olursa antrenörler için o kadar iyi kabul edilmelidir. Ayrıca anketin doldurulması ile elde edilen puanların dolduranların durumlarından da etkilenebileceği göz ardı edilmemelidir. Ölçekten alınması gerekli minumum va maksimum puanlar; Fiziksel Antrenman ve Planlama için 7-49, Teknik Beceri için 8-56, zihinsel hazırlık için 5-35, hedef belirleme için 6-42, yarıĢma stratejileri için 7-49, olumlu antrenör davranıĢı 6-42 ve olumsuz antrenör davranıĢı 8-56 puan arasında değiĢmektedir (1). ÇalıĢmamızda Fiziksel Antrenman ve Planlama da hem tekvando hemde güreĢçilerde alt ve üst limit puanı vardır. Teknik beceride her iki branĢta da üst limit puanı varken güreĢçiler alt limit puanından epeyce yüksek puan belirtmiĢlerdir. Zihinsel hazırlık, hedef belirleme ve yarıĢma stratejilerinde tekvandocularda 94 alt limitte puan görülürken güreĢte alt limit yukarı çekilmiĢtir. Üst limit puanı iki branĢtada vardır. Olumlu antrenör davranıĢında her iki branĢtada alt limide yakın puanlar varken üst limitte puan alanlarda mevcuttur. Olumsuz antrenör davranıĢında ise alt ve üst limit puanı alanlar her iki branĢta ta görülmektedir (Tablo 4). Alt boyutlardan pozitif olarak alınan toplam puanların üst limitlere yakın bulunması her iki branĢta da antrenörlerin iyi antrenör olarak kategorisinde oldukları izlenimini doğurmaktadır. Bir çalıĢmada Singapurlu basketbolcularda ölçeğin alt boyutları ortalama puanları 5,53 ile 6,59 arasında bulunmuĢtur (5). Voleybolcular üzerinde yapılan bir çalıĢmada ölçeğin alt boyutları ortalama puanları 3,37 ile 4,14 arasında bulunmuĢtur (4). Diğer bir çalıĢmada ölçeğin alt boyutları ortalama puanları 3,37 ile 6,0 arasında iken toplam ölçek soru baĢına düĢen puan 5,26 bulunmuĢtur (1). Serbest ve grekoromen güreĢçiler üzerinde yapılan bir çalıĢmada antrenman ve müsabakanın pozitif faktörleri olarak yaĢ grubuna göre her soru için 4,95 ile 5,81 ortalama puan düĢmüĢtür. Antrenmanı negatif değerlendirme puanı ise 3,20 ile 3,57 arasında değiĢmektedir. Uluslararası turnuvalarda madalya kazananlarda kazanamayanlardan ortalama puanlar olumluda daha düĢük ve olumsuzda daha yüksek olması anlamlı bulunmuĢtur (3). Bizim çalıĢmamızda ölçek alt boyutlarında olumsuz antrenör davranıĢında en düĢük tekvandocularda 2,45 ve güreĢçilerde 3,08 bulunurken en yüksek ise teknik beceride güreĢçilerde 5,76 ve tekvandocularda olumlu antrenör davranıĢında 5,13 puan olarak bulunmuĢtur (Tablo 4). ÇalıĢma sonuçları diğer çalıĢmalarla benzer bulunmuĢtur. Tekvando ve güreĢçilerde pozitif puanların artırılıp negatif puanların düĢürülmesi olumlu antrenör davranıĢlarını artırıp olumsuz antrenör davranıĢlarını düĢürmeyi ifade edebilir. GüreĢ ve tekvando spor dallarının her ikisinde de Türkiye‟de milli takım kampları çok yapılmaktadır. Aynı zamanda ferdi spor dalı olarak görülürler. Elit seviyedeki sporcuların antrenörlerinin derecesi de yüksektir. Türkiye‟de her iki spor dalında da hem sporcular hemde antrenörler arasında kültürel yakınlık mevcuttur. Bu ve benzeri nedenlerden dolayı ölçeğin alt boyutlarından zihinsel hazırlık, hedef belirleme, yarıĢma veya müsabaka stratejisi ve olumlu antrenör davranıĢlarında benzerlikler görülmesi doğaldır. Sonuç: Elit tekvando ve güreĢçilerin antrenörlerinin kendilerine karĢı davranıĢlarını algılama düzeylerinde farklılıklar olduğu bulunmuĢtur. Sporcuların antrenörlerin davranıĢlarını algılama düzeyindeki farklılıkların nedenleri belirlenerek ortadan kaldırılmalıdır. 95 Kaynaklar: 1- Carlsson, A. , Lundqvist, C., The Coaching Behavior Scale for Sport (CBS-S): A psychometric evaluation of the Swedish version, Scand J Med Sci Sports 2016: 26: 116–123 2- Côté, J., Yardley, J., Hay, J., Sedgwick, W., Baker, J. (1999). An exploratory examination of the Coaching Behaviour Scale for Sport. Avante, 5, 82-92. 3- Gül,M., Türkmen M.,& Ağaoğlu,S.,A,(2016), The Analysis of Wrestling Coaches' Behavior Towards Their Athletes in Turkey, International Journal of Wrestling Science, ISSN: 2161-5667 (Print) 2161-3524 (Online) Journal homepage: http://www.tandfonline.com/loi/uijw20 4- Jurko, D., Tomljanović, M., Čular, D., Initial Validation Of Coaching Behavior Scales in Volleyball, Sport SPA Vol. 10, Issue 1: 47-50,2013 5- Koh, K.T. ,Mallett and C.K. John Wang (2009); Examining the ecological validity of the Coaching Behavior Scale (Sports) for basketball, International Journal of Sports Science & Coaching, 4(2), 261-27227. 6-Mallett,C., Jean Côté, Beyond Winning and Losing (2006): Guidelines for Evaluating High Performance Coaches, The Sport Psychologist, 20, 213-221 7- Mallett CJ. (2007). Modelling the Complexity of the coaching process: A Commentary. International Journal of Sport Science and Coaching. 2 (4): 407–409 8- Toros T, Tiryaki ġ. (2006). Sporda Liderlik Ölçeğinin Futbolcuların Antrenör DavranıĢlarını Algılaması Versiyonunun Geçerlik ve Güvenirlik ÇalıĢması: 9. Uluslararası Spor Bilimleri Kongre Kitabı, Muğla, 1320-1322. 9-Yapar A., Ġnce M.L.(2014); Sporcular için Antrenör DavranıĢlarını Değerlendirme Ölçeğinin Türkçe Uyarlaması (SADDÖ): Geçerlik ve Güvenirlik ÇalıĢması, Spor Bilimleri Dergisi Hacettepe Journal of Sport Sciences, 25 (4), 203–212 96 ERKEK GÜREġÇĠ ÇOCUKLARIN SEÇĠLMĠġ FĠZĠKSEL VE FĠZYOLOJĠK ÖZELLĠKLERĠNĠN 3 YILLIK SÜREÇTE ĠNCELENMESĠ Cem Sinan ASLAN1 Mahmut KARAKOLLUKÇU2 Mücahit FĠġNE2 1 Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu 2 Cumhuriyet Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu ÖZET Bu çalıĢmada amaç; güreĢçi erkek çocukların 3 yıllık bir süreç içinde yaĢadıkları fiziksel ve fizyolojik değiĢimlerin belirlenmesidir. ÇalıĢmaya 13-14 yaĢ aralığında spora yeni baĢlamıĢ 50 erkek çocuk gönüllü olarak katılmıĢtır. Katılımcıların boy, vücut ağırlığı, vücut kitle indeksi, vücut yağ oranı ve kitlesi, yağsız vücut kitlesi, dikey sıçrama, durarak uzun atlama, el pençe kuvveti, 30 sn mekik çekme, 2 kg‟lık sağlık topu fırlatma, 30 m sprint, esneklik ve 20 m mekik koĢu özellikleri ölçülmüĢtür. ÇalıĢma; 3 yıllık süre sonunda, 26 çocuktan elde edilen verilerle bitirilmiĢtir. Elde edilen verilerin istatistiksel değerlendirmesi SPSS (Ver. 13) programı ile ANOVA ve Tukey testi kullanılarak yapılmıĢ, yanılma düzeyi 0,05 olarak kabul edilmiĢtir. Sonuç olarak; 3 yıllık süreç sonunda, katılımcıların boy uzunluğu, vücut ağırlığı, vücut kitle indeksi, vücut yağ oranı ve kitlesi, yağsız vücut kitlesi, durarak uzun atlama, 30 m sprint ve esneklik özelliklerinde istatistiksel olarak anlamlı değiĢimlere rastlanmazken, dikey sıçrama, el pençe kuvveti, mekik çekme, sağlık topu fırlatma ve 20 m mekik koĢusu özelliklerinde anlamlı değiĢimler belirlenmiĢtir. Anahtar Kelimeler: Çocuk, Fiziksel Özellikler, Fizyolojik Özellikler, GüreĢ 97 3 YEARS PERIOD INVESTIGATION OF SELECTED PHYSICAL AND PHYSIOLOGICAL CHARACTERISTICS OF ADOLESCENT WRESTLERS ABSTRACT Purpose of this study was to determine physical and physiological changes of adolescent wrestlers during 3-year period. 50 children, in the sport for beginners, between the ages of 1314 participated voluntarily in this study. Participants' height, body weight, body mass index, body fat mass and ratio, fat free mass, vertical jump, standing long jump, hand grip strength, sit-ups in 30 sec., medicine ball throwing, 30 m sprint, flexibility and 20 m shuttle run properties were measured. This study completed at the end of 3-years period with obtained the data from 26 children. Statistical evaluation of the obtained data carried out using ANOVA and Tukey's test in SPSS (Ver. 13) software program. The alpha was accepted as 0,05. As a result at the end of the 3-years period; when statistically significant changes were determined for participants‟ vertical jump, hand grip strength, sit-ups, medicine ball (2 kg) throwing, and 20 m shuttle run properties, there were no significant differences in height, weight, body mass index, body fat mass and ratio, fat free mass, standing long jump, 30 m sprint and flexibility characteristics. Key Words: Children, Physical Characteristic, Physiological Characteristic, Wrestling 98 ERKEK VE KADIN GENÇ MĠLLĠ TAKIM GÜREġÇĠLERĠNĠN VÜCUT KOMPOZĠSYONU VE EL KAVRAMA KUVVETĠNĠN KARġILAġTIRILMASI Mehmet Akif ZĠYAGĠL1 1 Mersin Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu-MERSĠN ÖZET Hamileliğin ilk üç ayında baĢlayan ve adölesan dönemde ortaya çıkan cinsiyete bağlı fiziksel ve fonksiyonel özelliklerde farklılıklar birçok sporcu ve sedanter grup için bildirilmiĢtir. Erkekler kadınlardan % 7 daha uzun boyludur. GüreĢ sporunda kadın ve erkek güreĢçilerin vücut kompozisyonu ve kuvvet performansını karĢılaĢtıran bir çalıĢma mevcut değildir. Böylece, bu çalıĢmanın amacı erkek ve kadın genç milli takım güreĢçilerinin vücut kompozisyonu ve el kavrama kuvvetinin karĢılaĢtırılması olmuĢtur. Bu çalıĢmaya 2012 yılında Amasya‟da yapılan milli takım kampına katılan 16-18 yaĢları arasında 17.14 ± 0.56 yaĢ ortalamasına sahip 22 kadın ile 16-18 yaĢları arasında 17.23 ± 0.44 yaĢ ortalamasına sahip 13 erkek güreĢçinin boy uzunluğu, ayaklar çıplak iken duvara sabitlenen mezura ile vücut ağırlıkları Ģort ve tiĢortlu iken elektronik baskül ile ölçülmüĢtür. Beden Kütle Ġndeksi (BKĠ), kilogram cinsinden vücut ağırlığı, metre cinsinden boy uzunluğunun karesine bölünerek hesaplanmıĢtır. Biseps, triseps, suprailyak, karın, uyluk ve baldır skinfold ölçümleri alınmıĢ ve altı skinfold toplamı derialtı yağ kalınlığının genel değeri olarak toplanmıĢtır. Dikey sıçrama ölçülerek anaerobik güçleri hesaplanan katılımcıların Takei marka el dinamometresi ile sağ ve sol kavrama kuvvetleri ölçülmüĢtür. Verilerin normal dağılım göstermemesi sebebiyle gruplar arası karĢılaĢtırmalarda Kruskal Wallis, ikili grupların karĢılaĢtırmalarda Mann Whitney U testleri kullanılmıĢtır. ÇalıĢmamızın bulguları, erkek ve kadın genç milli güreĢçiler arasında biseps, karın ve uyluk skinfold ölçümleri bakımından anlamlı farklılık yoktur. Diğer değiĢkenler erkek ve kadın güreĢçiler arasında anlamlı düzeyde farklılaĢmaktadır. Kadınlarda sağ ve sol el kavrama kuvveti bakımından asimetri varken erkek güreĢçiler daha simetriktir. Sonuç olarak, erkek ve kadın güreĢçiler arasında yapısal ve fonksiyonel farklılıklar olsa da, sağ ve sol el kavrama kuvvetleri arasındaki fark antrenman programlarında zayıf olan tarafın çalıĢtırılmasına daha çok önem verme ile çözülebileceği düĢünülmektedir. Anahtar kelimeler: Cinsel dimorfizm, güreĢ, el kavrama kuvveti. 99 COMPARISON OF BODY COMPOSITION AND HAND GRIP STRENGTH BETWEEN MALE AND FEMALE NATIONAL JUNIOR WRESTLERS ABSTRACT Gender related results were reported for many sports and sedentary groups. These variations in body size occur in the first three months of pregnancy and emerge in adolescence between males and females. Gender dimorphism leads male to having 7 % greater body height than female. Thus, the aim of this study is to compare the body composition and hand grip strength between male and female national junior wrestlers. The data were collected from 27 national junior female wrestlers with the mean age 16.89 ± 0.7 and a range of 16-18 years and 13 national junior male wrestlers with the mean age 17,08 ± 0,64 and a range of 16-18 years attending national training camps in Amasya in 2012. Body height was measured while participant was standing without shoes. Body weight was measured by digital weight scale with wearing shirt and t-shirt. Body Mass Index (BMI) was calculated by dividing the body weight (in kilograms) by the body height (in meters) squared (BMI = weight/height2). The skinfold measurements were taken from six sites including biceps, triceps, supra-illiac, abdomen, femur and calf. Grip strength of right and left hands was measured by using a standard adjustable digital hand grip dynamometer (Takei Scientific Instruments Co. Ltd., Japan). Due to normal distribution of data independent t test was used for two groups comparisons. Results of this study showed that no significant difference was observed in the variables of biceps, abdomen and femur between male and female wrestlers. In other variables were significantly differentiated depending genders. Female wrestlers had a asymmetry in handgrip strengths between right and left hand while male wrestlers had symmetrical strength between his hands. In conclusion, although there were significant differences between male and female wrestlers, strength differences can be decreased with efficient training of weak side in wrestlers. Key words: Sexual dimorphism, wrestlers, handgrip strength. 100 GĠRĠġ Uluslararası turnuvalarda ikiĢer dakikalık iki devreli ve 30 saniye dinlenme arası olan bir günde 5-7 arasında maç yapan güreĢçiler önemli derece zorlayıcı efor sergilemekte ve yüksek seviyede fiziksel uygunluğa ihtiyaç duymaktadır (Horswill ve ark, 1989). GüreĢ sporunda baĢarı için yüksek yoğunlukta eforlar ile kompleks becerilere ve mükemmel taktik uygulamalara ihtiyaç vardır GüreĢ sporu, seri ve açık beceri, yüksek Ģiddetle uygulanan teknik ve taktik bileĢenlerin geliĢimine ihtiyaç duymaktadır (Bloomfield ve ark, 1994; Baic ve ark, 2007). Erkek ve kadın güreĢçiler arasında boy uzunluğu ve vücut ağırlığı bakımından bazı sıkletlerdeki benzerliklere rağmen, erkek ve kadın güreĢçiler arasında anlamlı farklılıkların olmasını en iyi seksüel dimorfizmle açıklamak mümkündür. Erkek ve kadın güreĢçiler arasında vücut boyutu ve Ģekli bakımından farklılıklar görülmesini ifade eden seksüel dimorfizm, erkeğin kadından daha büyük vücut yapısına sahip olmasına yol açmaktadır. YetiĢkin erkek kadından % 7 daha uzun boyludur (Kirchengast, 2010). Yapısal farklılıklar temelde adölesan dönemde ortaya çıkmaktadır. Çünkü ergenlik döneminin baĢlangıcına kadar seksüel dimorfizm sebep olduğu farklılıklar düĢük seviyededir (Wells 2007; LoombaAlbrecht and Styne 2009). Kadın güreĢçilerin fiziksel ve fizyolojik özelliklerinin değerlendirilmesinde erkek güreĢçilerin özellikleri dikkate alınarak yapılacak değerlendirmeler, kadın güreĢçilerin seçimi ve geliĢtirilmesinde daha anlamlı olacaktır. Böylece bu çalıĢmanın amacı, kadın ve erkek genç milli güreĢçilerin vücut kompozisyonu ve el kavrama kuvvetinin karĢılaĢtırılması olmuĢtur. MATERYAL VE YÖNTEM Bu çalıĢmaya 2012 yılında Amasya‟da yapılan milli takım kampına katılan 16-18 yaĢları arasında 17.14 ± 0.56 yaĢ ortalamasına sahip 22 kadın ile 16-18 yaĢları arasında 17.23 ± 0.44 yaĢ ortalamasına sahip 13 erkek güreĢçinin boy uzunluğu, ayaklar çıplak iken duvara sabitlenen mezura ile vücut ağırlıkları Ģort ve tiĢortlu iken elektronik baskül ile ölçülmüĢtür. Beden Kütle Ġndeksi (BKĠ), kilogram cinsinden vücut ağırlığı, metre cinsinden boy uzunluğunun karesine bölünerek hesaplanmıĢtır. Biseps, triseps, suprailyak, karın, uyluk ve baldır skinfold ölçümleri alınmıĢ ve altı skinfold toplamı derialtı yağ kalınlığının genel değeri olarak toplanmıĢtır. Dikey sıçrama ölçülerek anaerobik güçleri hesaplanan katılımcıların Takei marka el dinamometresi ile sağ ve sol kavrama kuvvetleri ölçülmüĢtür. Verilerin normal dağılım göstermemesi sebebiyle gruplar arası karĢılaĢtırmalarda Kruskal Wallis, ikili grupların karĢılaĢtırmalarda Mann Whitney U testleri kullanılmıĢtır. 101 BULGULAR Bu çalıĢmada erkek ve kadınların fiziksel özellikleri ile el kavrama kuvvetlerinin karĢılaĢtırılmasının sunulduğu istatistikler Tablo 1‟de sunulmuĢtur. Tablo 1. Erkek ve kadın genç milli güreĢçilerin fiziksel ve el kavrama kuvvetlerinin karĢılaĢtırılması DeğiĢkenler YaĢ (yıl) Boy Uzunluğu (cm) Vücut Ağırlığı (kg) Beden Kütle Ġndeksi (BKĠ) Sağ el Kavrama kuvveti (kg) Sol el Kavrama kuvveti (kg) Toplam el Kavrama kuvveti (kg) Biseps (mm) Triseps (mm) Abdominal (mm) Uyluk (mm) Baldır (mm) Altı Skinfold Toplamı X ± SS Min-Maks. 27 16,89 ± 0,7 16-18 13 17,08 ± 0,64 16-18 Toplam 40 16,95 ± 0,68 16-18 Kadın 27 162,04 ± 6,58 150-172 Erkek 13 173,23 ± 6,61 162-190 Toplam 40 165,68 ± 8,4 150-190 Kadın 27 55,81 ± 8,81 41-73 Grup N Kadın Erkek Erkek 13 79,12 ± 18,85 55-120 Toplam 40 63,39 ± 16,83 41-120 Kadın 27 21,22 ± 2,84 15,24-27,34 Erkek 13 26,1 ± 4,5 19,72-34,54 Toplam 40 22,81 ± 4,12 15,24-34,54 Kadın 27 32,64 ± 5,25 23,6-44,1 Erkek 13 49,07 ± 9,76 38,8-71,1 Toplam 40 37,98 ± 10,41 23,6-71,1 Kadın 27 30,59 ± 4,63 23,2-42,3 Erkek 13 49,09 ± 11,87 34-74,3 Toplam 40 36,6 ± 11,61 23,2-74,3 Kadın 27 63,22 ± 9,44 48,4-86,4 Erkek 13 98,16 ± 21,14 74,2-145,4 Toplam 40 74,58 ± 21,72 48,4-145,4 Kadın 27 4,3 ± 0,98 2,4-7,3 Erkek 13 5,1 ± 2,58 3,3-13,4 Toplam 40 4,56 ± 1,68 2,4-13,4 Kadın 27 4,3 ± 0,98 2,4-7,3 Erkek 13 7,42 ± 2,99 4,3-15,1 Toplam 40 5,32 ± 2,36 2,4-15,1 Kadın 27 13,32 ± 4,75 8-25,2 Erkek 13 12,69 ± 6,75 6-29,4 Toplam 40 13,12 ± 5,4 6-29,4 Kadın 27 14,29 ± 4,02 10-25 Erkek 13 13,79 ± 10,47 6,2-38,5 Toplam 40 14,13 ± 6,67 6,2-38,5 Kadın 27 20,06 ± 6,38 11,1-36,2 Erkek 13 9,35 ± 4,36 4,3-20,2 Toplam 40 16,58 ± 7,67 4,3-36,2 Kadın 27 77,80 ± 19,98 51-128 Erkek 13 56,42 ± 26,92 30,7 -122,9 Toplam 40 70,85 ± 24,32 30,70 -128,8 *p<0.05, **p<0.01 102 X2 Asymp. Sig. -,834 ,404 -4,171 ,000** -3,974 ,000** -3,365 ,001** -4,693 ,000** -4,635 ,000** -4,750 ,000** -1,216 ,224 -4,225 ,000** -,997 ,319 -2,096 ,036* -4,420 ,000** -3,422 ,001** TARTIġMA ÇalıĢmamızın bulguları, erkek ve kadın genç milli güreĢçiler arasında biseps, karın ve uyluk skinfold ölçümleri bakımından anlamlı farklılık yoktur. Diğer değiĢkenler erkek ve kadın güreĢçiler arasında anlamlı düzeyde farklılaĢmaktadır. Kadınlarda sağ ve sol el kavrama kuvveti bakımından asimetri varken erkek güreĢçiler daha simetriktir. Roemmich ve ark. (1993) çalıĢmasında baĢarılı güreĢ performansı ile sağ ve sol el kavrama kuvveti, bel ve arka uyluk kaslarının esnekliği, Ģınav ve mekik sayısı, aerobik ve anaerobik güç arasında anlamlı iliĢki olduğunu bildirmiĢtir. Erkek ve kadın güreĢçiler arasındaki farklılıkların sebebi olarak kısmen cinsel dimorfizm (Kirchengast, 2010; Wells 2007; Loomba-Albrecht and Styne 2009).gösterilse de, sporcuların toplam antrenman saatinin süresi ve kalitesi ile yetenek düzeyleri etkili olabilir Sonuç olarak, erkek ve kadın güreĢçiler arasında yapısal ve fonksiyonel farklılıklar olsa da, sağ ve sol el kavrama kuvvetleri arasındaki fark antrenman programlarında zayıf olan tarafın çalıĢtırılmasına daha çok önem verme ile çözülebileceği düĢünülmektedir. Kadın güreĢçileri çalıĢtıran antrenörler onların fiziksel ve fizyolojik özelliklerini kendi cinsiyeti içerisinde değil aynı vücut ağırlığına sahip erkek güreĢçileri dikkate alarak değerlendirmelidir. Kaynaklar Bloomfield, J., Ackland, TR., Elliott, B.C., (1994), Applied anatomy and biomechanics in sport. First Edition. Blackwell Scientific Publications, RC1235A66. Baic, M., Sertie, H., Starosta, W., (2007) Differences in physical fitness levels between the classical and the freestyle wrestlers. Ki nesiology, 39(2): 142-149. Cisar, C.J., G.O. Johnson, A.C. Fry, T.J. Housh, R.A. Hughes, A.J. Ryan, and W.G. Thorland. (1987) Preseason body composition, build, and strength as predictors of high school wrestling success. J. Appl. Sport Sci. Res. 1:66-70. Horswill, CA, Scott, JR, and Galea, P. (1989).Comparison of maximum aerobic power, maximum anaerobic power, and skinfold thickness of elite and nonelite junior wrestlers. Int J Sports Med 10: 165–168. Kirchengast S (2010) Gender Differences in Body Composition from Childhood to Old Age: An Evolutionary Point of View. J Life Sci, 2(1): 1-10. Loomba-Albrecht L and Styne DM 2009. Effect of puberty on body composition. Curr Opin Endocrinol Diabet Obes, 16: 10-15. Roemmich, J.N.,and Frappier, J.P. (1993) Physiological Determinants of Wrestling Success in High School Athletes. Pediatric Exercise Science, 5, 134-1 44. Wells JCK (2007). Sexual dimorphism in body composition.Best Pract Res Clin Endocrinol Metab, 21: 415430. 103 ETNOSPOR HAREKETĠNĠN GELĠġME BOYUTU OLARAK DÜNYA GÖÇEBE OYUNLARI‟NIN GELENEKSEL GÜREġ TÜRLERĠ FESTĠVALĠ A. A. AKĠBAYEV1 K. U. MAMBETALĠYEV2 1 2 Dünya Etnospor Konfederasyonu baĢkan yardımcısı, BiĢkek / KIRGIZĠSTAN Prof. Dr. Dünya Etnospor Konfederasyonu – Devlet Üniversitesi, BiĢkek / KIRGIZĠSTAN ÖZET Tarihsel ve kültürel mirasın korunması, halklar birliğinin faktörü olarak, sürekli Türk dili konuĢan ülkeler CumhurbaĢkanlarının görüĢ alanındadır. Bunu “Etnik diyalog: mutabakat ve tolerans” konusundaki Isık- Göl konferansının tarihi kararı kanıtlar. Bu, Kırgızistan‟da Uluslararası Türk oyunları- göçebe oyunlarını düzenleme kararı, Türkiye Cumhuriyeti BaĢbakanı Recep Tayyip Erdoğan ve Kırgızistan BaĢbakanı Almazbek Atambaev tarafından alınmıĢtır. 2012‟de bu fikir diğer Türk dili konuĢan ülkelerin CumhurbaĢkanları tarafından desteklenir ve 2014‟te I. Dünya Göçebe Oyunları düzenlenmiĢtir. Bu oyunlar sosyo-kültürel sorunların çözülmesini, etnospor ve geleneksel güreĢ türlerinin korunmasını sağlar. Bu yüzden Kırgızistan II. Dünya Göçebe Oyunları‟nı düzenlemeye hazırlanmakta. Amaç: Türk halklarının ve etnospor hareketinin geleneksel güreĢ türlerinin uluslararası boyutta geliĢmesini ve korunmasını sağlayan bir proje olarak Dünya Göçebe Oyunları‟nın tarihi önemini araĢtırmak. AraĢtırma sonuçları: Oyunların düzenlenmesi için kültürel, tarihsel ve politik önkoĢulların olması, Kendi etno kültürünün özgünlüğünü koruyarak türlü halkların etno kültürleriyle bütünleĢme yeteneğinin olması. Bu, geleneksel güreĢ türleri festivalinde gösterildi. Bu oyunun benzersizliği, etnospor, etnokültür ve bilimsel programın birleĢiminden oluĢmasıdır. Anahtar Kelimeler: Türk halkları, etnospor, göçebe, Issık-köl. 104 Фестиваль традиционных видов борьбы Всемирных игр кочевников, как формат развития этноспортивного движения Акибаев А.А. Мамбеталиев К.У. РЕЗЮМЕ Введение: Сохранение культурно-исторического наследия, как фактора единения народов, постоянно находится в поле зрения глав государств тюркоязычных стран. Об этом свидетельствует историческое решение Иссык-Кульской конференции «Межнациональный диалог: согласие и толерантность» (2 октября 2010 г.), принятое Премьер-министром Турецкой Республики Режеп Эрдоганом и Премьер-министром Кыргызской Республики Алмазбеком Атамбаевым о проведение в Кыргызстане Международных тюркских игр – игр кочевников. В 2012 г. инициатива получила поддержку других глав тюркоязычных государств, и уже в 2014 году проведены I Всемирные игры кочевников. Возможности Игр в решении социокультурных задач, в сохранении видов этноспорта, включая виды борьбы тюркоязычных народов, причина того, что Кыргызстан готовится к проведению II Всемирных игр кочевников. Цель: Исследование исторического значения Всемирных игр кочевников, как проекта обеспечивающего сохранение, и развитие в международном формате традиционных видов борьбы тюркоязычных народов и этноспортивного движения. Исследования, позволяют заключить: наличие системных исторических и политических предпосылок формирования Игр; культурно- интегративные возможности Игр, в единении этнокультуры различных народов, при сохранении ими самобытности этнокультуры. Это ярко продемонстрировано фестивалем традиционных видов борьбы; уникальность Игр, которая состоит в единстве этноспортивной, этнокультурной и научной программ. Ключевые слова: Турецкий народы, этноспорт, кочевники, Иссык-рабы. 105 ETNOSPOR HAREKETĠNĠN ULUSLARARASI BOYUTU: KÜRESELLEġMENĠN EVRENSEL BĠR MEYDAN OKUMASI (TÜRK HALKLARININ GELENEKSEL GÜREġ TÜRLERĠNE ODAKLI) K. U. MAMBETALĠYEV1 1 A. A. AKĠBAYEV2 Prof. Dr. Dünya Etnospor Konfederasyonu BiĢkek/ KIRGIZĠSTAN 2 Dünya Etnospor Konfederasyonu BiĢkek/ KIRGIZĠSTAN ÖZET Paradoksal olmasına rağmen küreselleĢme dönemi insan uygarlığının etnokültür mirasını koruma sorununu güncelleĢtirmekte. KuĢkusuz ki, küreselleĢme çağdaĢ insanlığın tüm faaliyetler alanlarının entegrasyon süreci olarak ilerici bir fenomendir. Ancak, potansiyel olarak insan uygarlığının, halkların özgünlüğünün, hatta halkların kendilerini tanımasının korunmasına iliĢkin riski taĢır. En azından insanlığın sosyo-kültürel ve dünya görüĢünü onun küresel niteliğindeki bir sosyo-kültürel felaketi olarak sayabiliriz. KüreselleĢmenin potansiyel tehditlerine karĢı koyma faktörü olarak uluslararası boyuttaki Etnospor hareketi kurumunun tarihsel amaca uygunluk temeli. Hareket etkinliğinin geleneksel formlarının oluĢmasının kültürel ve tarihsel önkoĢullarını belirlemektir. Etnospor hareketinin oluĢmasının ulusal ve uluslararası düzeydeki önkoĢullarını belirlemek, Etnospor hareketinin uluslararası boyutta iĢleyiĢinin varyantlarını hazırlamaktır. Bu çalıĢmada sistemli, tarihsel ve mantıken bilimsel yaklaĢımlar, teorik ve kuramsal-metodolojik araĢtırma seviyelerinin yöntemleri kullanılmıĢtır. GüreĢ türleri, kültürel ve tarihsel ve etnospor hareketinin oluĢmasının çağdaĢ önkoĢulları dâhil olmak üzere milletin sosyal ve pratik faaliyeti ve geleneksel hareket etkinliği arasında bir iliĢki kuruldu. Dünya etnospor konfederasyonu boyutundaki, tekliği olarak etnospor, etnokültür ve bilimsel programların birliği sayılan, etnospor hareketi küreselleĢmenin maliyetlerine dayanabilen 21. yüzyılın küresel fenomeninde dönüĢüm potansiyeline sahiptir. Anahtar Kelimeler: Etnospor, geleneksel güreĢ, küreselleĢme. 106 МЕЖДУНАРОДНЫЙ ФОРМАТ ЭТНОСПОРТИВНОГО ДВИЖЕНИЯ: ГЛОБАЛЬНЫЙ ВЫЗОВ ГЛОБАЛИЗАЦИИ (фокус традиционные виды борьбы тюркских народов) К.У. МАМБЕТАЛИЕВ А.А. АКИБАЕВ РЕЗЮМЕ Введение: Парадоксально, но эпоха глобализации актуализирует проблемы сохранения этнокультурного наследия человеческой цивилизации. Безусловно, глобализация, как процесс интеграции всех сфер деятельности современного человечества явление прогрессивное. Однако потенциально несет в себе риски относительно сохранения наследия человеческой цивилизации, самобытности народов, и даже самоидентификации народов. По крайней мере, социокультурной и мировоззренческой, что можно считать глобальной социокультурной катастрофой человечества. Цель исследований: Обоснование исторической целесообразности организации этноспортивного движения в международном формате, как фактора противодействия потенциальным угрозам глобализации. Решаемые традиционных международного задачи: форм Определение двигательной уровней культурно-исторических активности. формирования Определение этноспортивного предпосылок предпосылок движения. формирования национального Разработка и вариантов функционирования этноспортивного движения в международном формате. В работе использовались системно-деятельностный и историко-логический научные подходы, методы теоретического и теоретико-методического научных уровней. Результаты исследований: Установлены взаимосвязь между общественно-практической деятельностью этноса и традиционной двигательной активностью, включая виды борьбы, культурноисторические и современные предпосылки формирования этноспортивного движения. Выдвинуто положение о том, что этноспортивное движение в формате Международной конфедерации этноспорта, уникальность которой, заключается в единстве этноспортивной, этнокультурной и научной программ, имеет потенциал трансформации в глобальное явление ХХI в. способное противостоять издержкам глобализации. Ключевые слова: Этноcпорт, традиционная борьба, глобализация. Мамбеталиев К.У. профессор, кандидат педагогических наук, Всемирная конфедерация этноспорта. Акибаев А.А. Вице-президент Всемирной конфедерации этноспорта, г. Бишкек, Кыргызская Республика. 107 АКТУАЛЬНОСТЬ (GĠRĠġ) Парадоксально, но эпоха глобализации актуализирует проблемы сохранения этнокультурного наследия человеческой цивилизации. На наш взгляд актуализация этнокультурного наследия человеческой цивилизации в современных условиях объясняется, главным образом тремя взаимосвязанными обстоятельствами. Во-первых, это определяется процессами глобализации, которые по своей сути, безусловно, прогрессивны, и объективно необходимы. Однако с такой же безусловностью, можно утверждать, что процессы глобализации отрицательно влияют на сохранение этнокультурного наследия человеческой цивилизации, его самоидентификацию. По крайней мере, социокультурной и мировоззренческой, ментальной самоидентификации, и если это произойдет, это можно считать глобальной культурной катастрофой человечества. Во-вторых, современное общество, по крайней мере, еѐ прогрессивная часть, осознает важность сохранения этнокультуры, как наследия человеческой цивилизации, и необходимость поиска форм их активного применения в целях решения культурносоциальных, экономических и в какой-то степени политических задач. В-третьих, историческое наследие традиционных форм двигательной активности народов, развитие различных аспектов традиционной физической культуры (ТрФК) на современном этапе развития человеческого общества, их объективные возможности решать многообразие культурно-социальных задач. При этом традиционные виды борьбы, являются одним из самых действенных элементов ТрФК. О чем свидетельствует их многообразие, например известный исследователь традиционной ФК Turkmen Mehmet [1], выделяет, только у тюркоязычных народов 27 видов борьбы, которые имеют, как схожие черты, так и особенности. Важно и то, что они несут в себе культурные и социальные ценности народов, через многообразие самобытных традиций, обрядов, правил и других элементов борьбы. В целях единообразного понимания предмета исследования, которое составляет формирование и международном функционирование формате, а также традиционной принимая во физической культуры внимание, начальный в этап формирования понятийного аппарата ТрФК, рекомендуется еѐ определение в редакции К. Мамбеталиева. 108 Традиционная физическая культура, это часть физической культуры, средства, методы и другие составляющие, которой, имеют выраженную самобытность, определенную общественно-историческими условиями жизнедеятельности этноса [2]. При этом основным фактором развития ТрФК, представляется этноспортивное движение универсальная деятельность организаций и лиц, направленных на - сохранение, формирование и развитие ценностей этноспорта и традиционной физической культуры. Общекультурное значение этноспортивного движения (ЭД), заключается в еѐ миссии, содействие сохранению этнокультурного наследия человечества. Понимание актуальности и возможностей ТрФК в деле сохранения и развития ценностей двигательной культуры человечества в различных аспектах, и на различных этапах современной истории изучались В. Рождественским, В. Симаков [Росссия, СССР], Takаch F. [Венгрия], А. Орджак [Росссия], Х. Анаркулов (Кыргызстан), М. Таникеев [Казахстан], Turkmen Mehmet [Tурция], P. Платонова [Россия], М. Саралаев [Кыргызстан] и др. Уникальность ситуации определяется тем, что в последние десятилетия интерес к ТрФК, соответствует мировым тенденциям развития культурологии [3]. Тенденция имеет место и в ТрФК, один из аспектов, которого стал цель исследований обоснование исторической целесообразности организации этноспортивного движения в международном формате, как фактора противодействия потенциальным угрозам глобализации. Достижение цели предполагало решение следующих задач: 1. Установить исторические предпосылки формирования традиционных форм двигательной активности. 2. Определить предпосылки национального и международного уровней формирования этноспортивного движения. 3. Определить варианты функционирования этноспортивного движения в международном формате. В исследовании использовались системно-деятельностный и историко- логический научные подходы, и методы теоретического и теоретико-методического научных уровней: анализ литературных источников и документы государственной политики, сравнительный, функционально-структурный 109 анализ, структурно- генетический анализ, историко-логистический анализ, абстрагирование и методы общественной политики. Результаты исследований и их обсуждение. В более ранних работах одним из авторов статьи [4], определена объективная взаимосвязь системы “общественнопрактическая деятельность этноса - самобытность ТрФК”, имеет характер всеобщей закономерности и рассматривается как наднациональный фактор формирования различных национальных систем ФКиС. Суть закономерности созвучна мнению известного венгерского специалиста Тakach F. [5] о том, что двигательная деятельность человека имеет естественные, объективные предпосылки. Данные предпосылки имеет наднациональный характер, использования физических упражнений, как фактора оптимизации физического состояния человека. Принимая во внимание направленность работы, представляется целесообразной тезисная характеристика видов общественно-практической деятельности (ОПД) и их результирующей части (рис. 1). Общественно практическая Формирующиеся черты ТрФК деятельность этносов Трудовая прикладность Трудовая деятельность политическое устройство и военно- Военная прикладность, политическая деятельность регламентирующие основы Бытовая деятельность народность, массовость Межэтнические взаимоотношения интеграция, обогащение культур Рис. 1. Общественно-практическая деятельность как исторический фактор формирования национальной ФК Исследования показали, что исторические предпосылки формирования этноспортивного движения, подкрепляются современными предпосылками странового (национального) и международного уровней. 110 Страновые (национальные) предпосылки этноспортивного движения: 1. Историческое наследие традиционных форм двигательной активности этносов в форме игр, состязаний, единоборств, зрелищ и физических упражнений. 2. Опыт функционирования ТрФК в рамках современных систем физического воспитания. 3. Отражение и перенос достижений теории и практики ФКиС в ТрФКиС. 4. Формирование правовых и нормативных основ ТрФКиС, например законов о Национальных видах спорта (НВС). 5. Формирование организационно-управленческих основ ТрФК. Прежде всего федераций по НВС, государственных и общественных структур управления НВС. 6. Формирование программно-нормативных основ ТрФК. В частности по видам спорта - единая спортивная классификация по видам этноспорта, типовые программы по видам спорта, включение элементов ТрФК в государственные программы физического воспитания школьников и др. 7. Формирование системы подготовки спортсменов и соревнований местного, регионального и национального уровней. Например, Спартакиада по НВС, республиканские соревнования «Игры Манаса». 8. Интеграция ТрФК в современные формы и виды ФКиС. 9. Эффективность ТрФК по сравнению с другими видами этнокультуры в освоение этнокультурных ценностей населением. Международные предпосылки формирования этноспортивного движения, с учетом их непосредственного отношения к физической культуре и спорту, подразделяются на общие и специфические, отраслевые. Общие международные предпосылки формирования этноспортивного движения: 1. Надэтнические (наднациональные) основы двигательной деятельности человека, как всеобщая закономерность формирования ФКиС: 2. Процессы глобализации, которые являясь в целом прогрессивными, могут отрицательно сказываться (сказываются) на этническую самобытность сохранение этнокультурных ценностей человеческой цивилизации. 3. Процессы роста национального самосознания и суверенизации, характерные для мирового сообщества последних двух-трех десятилетий. 111 и 4. Международные интеграционные процессы в сфере культуры, включая физическую культуру. Специфические, отраслевые международные предпосылки формирования этноспортивного движения: 1. Стремление к интеграции отдельных национальных организаций в международные спортивные институты. 2. Политический, культурный и социальный потенциал ТрФК. 3. Ограниченность и отдельные кризисные явления международного олимпийского движения. Основное ядро (обязательные виды спорта), которого составляет 25 видов спорта и 10 дополнительную программу. При этом подавляющее большинство федераций по НВС в качестве стратегической цели, имеют направленность на включение вида спорта в программу Олимпийских игр, что в сложившихся условиях не реально. Свидетельством чего является история борьбы самбо, международной федерацией, выполнены все требования по включению вида спорта в программу ОИ, однако решение вопроса откладывается на перспективу. Необходимо принять во внимание и совокупность проблем современного олимпийского движения, которые противоречат между основными положениями олимпийской Хартии, заложенных более века назад Пьером Кубертеном. К ним относятся: излишняя политизация и идеологизация. Комерциализация, употребление запрещенных средств и допинга. гендерная проблема и др. В системе предпосылок мы склонны выделить ещѐ один фактор, в основе, которого лежит оптимистичный взгляд на данные ограничения в развитии ТрФК. Именно они формирует парадоксальный ход развития современной истории этноспортивного движения. Процессы глобализации, отсутствие полноценной возможности демонстрации спортивных достижений по НВС на международном уровне, а также противоречия и критические явления олимпийского движения, являются потенциальными предпосылками развития этноспортивного движения в рамках международного формата. В совокупности предпосылки, нашли практическое проявление в различных формах международного формата НВС и этноспортивного движения. К этим формам относятся: 112 1. Интеграция национальных федераций в международное физкультурно-спортивное движение: в формате международных федераций по видам спорта; в формате структурных подразделений международных федераций, например, интеграция национальных видов борьбы в международную федерацию спортивной борьбы FILA. В обоих форматах структуры стремятся к интеграции в МОК, проводят континентальные и мировые чемпионаты. 2. Интеграция в формате международных комплексных соревнований - Игр, по этническим видам спорта. Направленность таких игр, сохранение этнокультурного наследия в форме игр и состязаний. Ярким, примером могут служить игры народов южной Америки. 3. Интеграция в международное этноспортивное движение в формате Всемирной конфедерации этноспорта (ВЭК) (образована в сентябре 2015 г. город Чолпон-Ата, Кыргызская Республика). Миссией ВЭК, является, сохранение и развитие в новых формах этноспорта, ТрФКиС, этнокультурного наследия народов мира. Уникальность игр заключается в единстве этноспортивной, этнокультурной и научной программ. Одним из проектов ВЭК, являются Всемирные игры кочевников, которые планируются провести в сентябре 2016 г., в свою очередь первые ВИК (сентябрь 2014), послужили основой формирования ВЭК. Анализ состояния вопроса, позволяет определить из всех форм, функционирование ТрФК ВЭК, как наиболее перспективной в плане развития ЭД и этнокультуры народов мира в целом. Определяется наличием объективных положений: 1. Политически целесообразно, как фактор интеграции народов, сохранения культурного наследия, социализации населения. 2. Реалистично и обеспечено ресурсами: культурными, людскими, материально-техническими, программно-нормативными, научно-методическими и потенциально финансовыми. 3. Соответствует интересам и традициям гражданского сообщества в сфере ФКиС, поскольку этноспортивное движение имеет высокую популярность и востребованность во многих странах мира. 4. Сформированы страновые органы управления структурами по НВС. На основании излож енного авторы выражают уверенность, что ВЭК 113 имеет все объективные шансы для того, что бы трансформироваться в глобальное международное этноспортивное движение, и оказать содействие сохранению этнокультуры и противодействию отрицательному влиянию процессов глобализации на наследие человеческой цивилизации. Таким образом, название статьи, это символичный смысл перспективной миссии нашей организации, который заключается в глобальном вызове Всемирной конфедерации этноспорта всемирному процессу глобализации. Использованная литература: 1. Mehmet Turkmen – Bilal Demirhan – Mehmet Cebi – Leyla Turkmen/ “Göçebe Turk toplumlarinda kultur ve spor”. Ondokuz Mayis Universitetey/ Samsun/Turkey/ Цивилизация кочевников: эпические произведения и национальные виды спорта// Матер. Междун. науч. практической конференции. Булан-Соготу, 6-9 сентября 2014 г. Кыргызская Республика. стр. 40-48. 2. Мамбеталиев К.У. О формировании международного формата функционирования национальных видов спорта/ Вестник Кыргызского государственного университета им. И. Арабаева № 4 2012 стр.54-57. 3. Каган М.С. Философия культуры. – Санкт-Петербург: ТОО ТК «Метрополи-с», 1996, стр. 38-40. 4. Мамбеталиев К.У. Национальная физическая культура: формирование и современное состояние. В кн.: Очерки по теории физической культуры: - Б.: «Бишкектранзит», 2010. стр. 33-48. 5. Такач Ф. Некоторые проблемы развития физической культуры в национальных условиях. В кн. «Очерки по теории физической культуры» Под общей редакцией Матвеева Л.П. – М.: ФиС. – 1994. С. 186-200. 114 FARKLI ÜLKELERĠN ULUSLARARASI KADIN GÜREġÇĠLERĠNĠN MÜSABAKA HAZIRLIK DÖNEMLERĠNĠN KARġILAġTIRILMASI Sebiha GÖLÜNÜK BAġPINAR1 1 2 Yücel OCAK1 Özkan IġIK1 Ġlkay DOĞAN2 Afyon Kocatepe Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Afyon Kocatepe Üniversitesi, Veteriner Fakültesi, Biyoistatistik Anabilimdalı ÖZET Bu çalıĢmanın amacı uluslararası müsabakalara katılan kadın uluslararası güreĢçilerin müsabaka hazırlık sürecinin araĢtırılmasıdır. Bu amaçla çalıĢmada uluslararası güreĢ turnuvaları ve Dünya güreĢ Ģampiyonasına hazırlanma kriterlerini ülkelerarası farklılıklara göre değerlendirmek için alanında uzman kiĢiler tarafından hazırlanan anket uygulanmıĢtır. Anket iki farklı dilde (Rusça, Ġngilizce) her bir dil için alanda uzman iki dil bilimci tarafından çapraz-kör Ģekilde çeviri yapılarak uygulanmıĢtır. ÇalıĢmaya Uluslararası YaĢar Doğu GüreĢ Müsabakalarına katılan 7 Türk kadın Milli güreĢçi, 14 diğer ülke (Azerbaycan, Finlandiya, Tunus, Bulgaristan, Ukrayna v.b) kadın milli güreĢçi olmak üzere toplam 21 kadın güreĢçi dahil edilmiĢtir. Katılımcıların demografik özelliklerine göre karĢılaĢtırılmasında iki grup içeren değiĢkenler için bağımsız örneklemler için t testi ve kikare testi uygulanmıĢtır. AraĢtırmada elde edilen veriler SPSS 18.0 programı ile analiz edilmiĢtir. YarıĢmaya katılan kadın Milli güreĢçilerin yaĢ ortalaması 21,57 ± 3,00 (yıl), spora baĢlama yaĢları, Türk kadın güreĢçiler 11,57± 1,51 (yıl), diğer ülke kadın güreĢçileri 11,14±,5,85 (yıl) olarak belirlendi. GüreĢe baĢlama yaĢları Türk kadın güreĢçilerde 12,14±1,07 diğer ülke güreĢçilerinde 13,92±4,46 (yıl) olarak bulunmuĢtur. Türk kadın güreĢçilerin diğer kadın güreĢçilere göre güreĢ branĢına nasıl baĢladıkları, güreĢe baĢlama nedenleri, ısınma süreleri, sportif oyun oynama sıklıkları, yıl içinde ağırlık antrenman sıklıkları arasında istatistiksel olarak farklılık belirlenmiĢtir (p<0,05). Diğer taraftan; müsabakalara hazırlanma süreleri, yıllık düzenli sağlık kontrolleri, antrenmanda teknik çalıĢma süreleri, yıl içinde uluslararası müsabakaya katılma sayıları, milli takım kampı yapma sıklıkları arasında istatistiksel olarak farklılık belirlenmemiĢtir (p>0,05). Sonuç olarak; Türk kadın milli güreĢçilerle diğer ülkelerin kadın milli güreĢçilerinin hazırlık aĢamalarında farklılar olduğu tespit edilmiĢtir. Anahtar Kelimeler: Kadın GüreĢçiler, Hazırlık Dönemi, Antrenman ġekilleri 115 COMPARISON OF INTERNATIONAL FEMALE WRESTLERS' OF DIFFERENT COUNTRIES MATCH PREPARATION PERIODS ABSTRACT The aim of this study was to investigate the female international wrestling competitions preparation periods who participate in international competitions. For this purpose, the questionnaire prepared by experts in the field was applied to assess the differences between countries preparation criteria of the international wrestling tournament and world wrestling championships. A questionnaire has been given in 2 different languages (Russian, English) with each version cross-blind checked by 2 linguists. The study has been applied on 21 female wrestlers, 7 coming from Turkish national team and 14 from other countries (Azerbaijan, Finland, Tunisia, Bulgaria, Ukraine etc.) who competed at International YaĢar Doğu Wrestling Tournament. Independent samples t test for involving two groups and chi-square test was performed according to the demographic characteristics of participants in comparison. The data obtained in the study were analyzed with SPSS 18.0. Age average of international female wrestlers has been defined as 21,57 ± 3,00 (years) and the age of starting of sport for Turkish female wrestlers as 11,57± 1,51 (years), for other countries' female wrestlers as 11,14±,5,85 (years). The age of starting of Wrestling for Turkish female wrestlers has been found as 12,14±1,07 and for other countries as 13,92±4,46 (years). Statistical differences has been found among the how began wrestling, the reasons for start wrestling, warm-up periods, the frequency of playing different sports, weight-lifting training frequency in year for Turkish female wrestlers' than other countries‟ female wrestlers (p<0,05). On the other hand; statistical differences hasn‟t been found among the preparation periods, yearly health checkups, technical exercise durations during training, yearly international competition attendance numbers and national team camping frequencies (p>0,05). As a result, differences in preparation periods have been observed between Turkish national female wrestlers and other countries‟ national female wrestlers. Key Words: Female Wrestlers, Preparation Period, Design of Training 116 GĠZEMLĠ BĠR TÜRK SPORU: GÜREġ Recep Cengiz Ondokuzmayıs Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü ÖZET Geleneksel bir Türk sporu olan güreĢ, er meydanı denilen alanlarda yağlı, serbest ve Greko-Romen olmak üzere üç türde ifa edilmektedir. Bunlardan Türk millî gelenekleri arasında yer alan yağlı güreĢ, Türklerin Anadolu‟dan Rumeli‟ye geçtikleri tarihten beri bir “seçilmiĢ zafer” tutkusu ile gerçekleĢtirilmektedir. Her yıl, Haziran ayında Edirne‟nin Sarayiçi mevkiinde yapılan tarihî Kırkpınar güreĢleri, Rumeli fetihlerine katılan “seçilmiĢ zafere” katkı sunan kırk Türk yiğidinin hâtırasına yapılmaktadır. Ayrıca Osmanlı Ġmparatorluğu döneminde saray dıĢında yapılan güreĢ müsabakalarının; panayırlarda, düğünlerde, bir hayır kurumu yararına, bu iĢi meslek edinmiĢ kiĢilerin özel alanlarında ve Ramazan aylarında düzenlendikleri bilinmektedir. GüreĢçi veya pehlivan adı verilen kiĢiler Türk kültüründe önemli bir yere sahiptir. Örneğin Manas destanında yer alan KoĢay Han gelmiĢ geçmiĢ pehlivanların en iyisi olarak kabul edilmektedir. Bu çalıĢmada Ondokuzmayıs Üniversitesi öğrencilerinin güreĢ sporuna bakıĢ açısı araĢtırmanın ana temasını oluĢturmaktadır. AraĢtırmada güreĢ sporu sosyolojik olarak gelenekselden modernizme evrilen süreçte hem teorik hem de uygulamalı sosyoloji açısından açıklanmaya çalıĢılmıĢtır. AraĢtırmanın alanı Ondokuzmayıs Üniversitesi örneklemi ise fakültelerin her bir bölümünden seçilen son sınıf öğrencilerinden oluĢmaktadır. Anahtar Kelimeler: geleneksel toplum, modern toplum, spor, güreĢ, er meydanı, AN ENIGMATIC TURKISH SPORT: WRESTLING There are three kinds of wrestling in Turkish tradition as oil wrestling, greco roman and all wrestling in which it is is played an area called as “er meydanı” (valiant place). Oil wrestling belonging to Turkish tradional values has been represented with chosen glory since Turks came across the Rumeli (Europe). This was done for the commemoration for 40 Turkish Valiant Soldiers, participated and contributed to chosen glory in Rumeli conquests in Sarayiçi area in Edirne. Additionally the wrestling competitions done outside of Otoman Palaces were represented in wedding ceromonies, fairs, a private places of individuals 117 specialized in wrestling, for charities and showed especially in Ramadan. Wrestlers in other words named as pehlivan in Turkish have special places in Turkish culture. For example, KoĢay Khan in Manas epic was accepted as the best wrestler ever. The main aim of this study is to investigate the views of students in Ondokuz Mayıs University regarding wrestling. Wrestling is investigated sociologically both theoretical and practical sense in transiton from traditional ones to modern days. The population consists of students from different departments in last grades. Key Words: Traditional Society, Modern Society, Sport, Wrestling, Valiant Place 118 GÜNEY-DOĞU AVRUPA GAGAUZLARIN ETNIK TARĠHĠ VE KÜLTÜRLERĠNDE GÜREġ (M.Ö. VII ASĠR - M.S.XXI YÜZYILLAR) Olga RADOVA-KARANASTAS Moldova Cumhuriyeti N.Milesku Spataru adına Bilim Adamnarı Assotsiatsiyanın bilim sekretari Gagauziya Bilim-araĢtırma merkezin, Tarin ve etnoloji bölümün önderci bilim üzmanı ÖZET Orta asırlarda Gagauzların dedeleri yaĢardılar tarihsel topraklarda - Altay‟da, Orta Asya‟da, Orta Volga‟da, Bucak‟ta, Dobruca‟da, Makedoniya‟da, Trakiya‟da, olabilir Anadolu‟da da olsunlar. Daha evvelki zamanlardan beğeri, 2500-3000 seneler önce, Gagauz Türklerin dedeleri yaĢardılar Güney-Doğu Avrupa‟da, kendi etnik topraklarında, angıları belli bir tarihsel zamanllarda Ġskit, Bizans, Osmanlı Ġmparatorluğu, Rusya Ġmparatorluğu, Sovyetler Birliği ve diyer devletlerin sınırları içerisinde bulundular, ama dayma, dedelerinden kalma, kendi etnik topraklarında yaĢadılar. Gagauzlar bugün da, nasıl da dedeleri, koyun büğüderler, hepsi gagauzlar beyaz (ak) koyun tuterlar, komĢu moldovanlar ise karakoyun büğüderler, bu traditsiyanın da bir tarihsel mağanası var, onu tarihsel olaylar ve gagauzların folklorunda korunulma ementler gösteriyorlar. Gagauz Türklerinin folklorunda iskitler zamanından kalma (korunulma) elementlerini, onların tarihsel olaylarının parallelerini Gerodotun yazılarında da gördüm, hangileri yardımcı oldular dünnyaya yeni bilim açıklamalarını üze çıkarmağa. O yeni bilim açıklamalarını bugünkü akademisiyen, tarih bilgileri doktorun Olga Radova-Karanastas‟ın bilim makalesinde “Элементы культуры эпохи эллинизма и скифского периода в гагаузском фольклоре, их исторические и географические реалии” ilk önce açıklandı, daha sonra diyer bilim makalelerinde dе yazdı. Bu açıklamalar gösteriyorlar ki, Gagauzlar Güney-Doyu Avrupa‟da yerli, avtohton insanlar ve onların evvelki dedeleri M.Ö.VII-VI yüzyıllarda bu bölgedeki topraklarda yaĢarlarmıĢlar, hep bu dönemlerde bir kısmı da olabilir Anadolu‟da yerleĢmiĢ olsunlar. Gagauzlar bir millet gibi Güney-Doğu Avruda‟da oluĢtular ve Gagauzların Türkçesi, onlarla, çok evvelki zamanlardan itibaren çanlı korunuldu. Gagauz Türkçesi - o Balkan Türk Dili – Gagauzların Kültür Mirasları, onu da canlı olarak, devamlı korumalıyız. 119 ġimdi artık XXI yüzyıllarda bulunuyoruz, Gagauzlarda o traditsiyalar, hangileri kalmıĢlar onların dedelerinden, kültürlerinde bügün da hep yaĢıyorlar. Traditsiyalarının da birisi “güreĢ”, çağadaĢ zamanda Gagauzlar ona “serbest güreĢ” (rusça “вольная борьба”) diyorlar. Yortularda, deyceyz nasıl “Hederlez”, “Kasım” yeki da pazar günü panayırda, herkere spor güreĢleri (“güreş”) oluyor(du). Erkekler güreĢerler, bakıyorlar hangi adam hen kağavi. GüreĢte enseyen adama “Pelivan” diyorlar ve mutlaka ona bir köç veriyorlar. Pelivan da o koçu omuzlarına alıp, ayaklarını sıkı tutuyor ve hepsi siğiredicilerin önünde, alayda (“alay” deniler çevreye, hangısını insanlar yapıyorlar güreĢi siğiretmeğe deyni) doz-dolyaya dönüyor. Bu adetler gösteriyorlar, ani Gagauzların dedeleri, yörüyerek, koyunları güderek, M.Ö. VII asırlarda, daha önce da olabilir, Balkanlar‟ra ve bütün Güney-Doğu Avrupaya‟ya etiĢmiĢler ve oralarda yerleĢmiĢler, bir kısmı da Anadolu‟da yerleĢmiĢlerdir. Gagauzların dedeleri Apostol zamanlarından, I-IV asırlardan itibaren, hiristian dinini kabul etmeye baĢlıyorlar, soy köklerinde de %70-80 oğuz boylarıdır. AraĢtırmalar gösteriyorlar ki, oğuzlar ve iskitler ayni millet, onlar M.Ö. VII asırda, daha önce de GüneyDoğu Avrupa‟da yerleĢik yaĢarmıĢlar. XI yüzyılda ise, oğuz boyların ikinci büyük bir grubu hep bu taraflara Orta Asya‟dan geliyorlar ve yerli oğuzların ve diyer etnik grupların içinde oturuĢuyorlar ve zaman geçtikçe hepsi o kaynaĢan insanlardan çağadaĢ zamandaki Gagauzlar bir millet gibi oluĢuyor. ÇağadaĢ zamanda Gagauzların çoğunluğu, bir etnos olarak, bağımsız Moldova ve Ukrayna Cumhuriyetlerin sınırları içerisinde, Besarabya veya Bucak tarihsel topraklarında toplu yaĢıyorlar. 1994-cü yılın dekabri ayında, eni çıkan kanunlar artık dünyaya bildirttilär ki, belli edildi Gagauzların kendi “Gagauz Yeri” Özerk Bölgesi Moldova Cumhuriyetin sınırları içinde. Gagauziya “Gagauz Yeri” Özerk Bölgesi gerçekleĢti, çünkü 1989 yılda Gagauzlar bütün dünyaya bildirttiler, ani onnar Gagauz Respublikasını temellediler ve, de fakto, Gagauz Respublikası beĢ sene çaĢıĢtı, ayakta durdu. 120 Этническая история гагаузов Юго-Восточной Европы и в их культуре «вольная борьба» (VII век до н.э. - XXI вв. нашей эры) ©Ольга Радова-Каранастас В средневековый период предки гагаузов проживали на таких исторических территориях, как: Алтай, Средняя Азия, Средняя Волга, Буджак, Добруджа, Македония, Фракия, возможно и Анатолия. С древних времен, более 2500-3000 лет назад, предки гагаузов проживали на своих этнических территориях в Юго-Восточной Европе, которые в определенный исторический период входили в состав Скифии, Византийской, Османской, Российской империй, Союза ССР и других государств. Гагаузы в современный период, как и их предки, занимаются овцеводством, традиционно все гагаузы разводят белую породу овец, а молдаване - чѐрную породу, причиной этой традиции являются исторические события, элементы которых отражены в гагаузском фольклоре. Гагаузы – это народ тюркского происхождения, в их фольклоре сохранены элементы культуры, параллели которых находим в трудах Геродота, благодаря чему была возможность сделать новые научные открытия. Эти научные открытия впервые были сделаны ныне действительным член-корреспондентом Болгарской Академии наук и искусств, доктором исторических наук Ольгой Радовой-Каранастас, в еѐ научной статье “Элементы культуры эпохи эллинизма и скифского периода в гагаузском фольклоре, их исторические и географические реалии”, более детально эти вопросы раскрывались и в последующих еѐ научных трудах. Эти научные открытия показывают, что гагаузы Юго-Восточной Европы являются местным, автохтонным населением, а их древние предки в VII-VI вв. до нашей эры и ранее уже проживали в этом регионе, в этот же период часть предков гагаузов, возможно, что проживала и в Анатолии. Гагаузы, как этнос, сформировались на территории Юго-Восточной Европы, они свой древне-тюркский – гагаузский язык, с древнейших времѐн сохранили и по сей день общаются на нѐм. Гагаузский язык – это дрене-тюркский язык Балкан, он является культурным наследием гагаузов, который необходимо и далее развивать. В XXI веке у гагаузов сохранились традиции, которые были заложены их предками, одной из этих традиций является «борьба»,«вольная борьба» (гагауз. «güreş», «serbest güreş»). 121 На «Хедерлез» и «Касым» (гагауз. “Hederlez”, “Kasım” – национальные праздники гагаузов), а также в воскресные дни, на ярмарках, гагаузами всегда устраиваются (-вались) спортивные состязания по вольной борьбе (гагауз. “güreş”). Представители сильного пола на состязаниях по вольной борьбе выявляют самого сильного, победителя называют «Пеливан» (гагауз. «Pelivan»), ему обязательно дарят барана. «Пеливан» закидывает его на плечи и крепко держа за копытца, перед всеми зрителями обходит вокруг «алая» (гагауз. «alay») или круга, которую сделали зрители, когда устраивали зрелище. Эти традиции, уже ставшие обычаями, показывают, что предки гагаузов, пасли овец, передвигаясь пешком, в VII веке до нашей эры и в более ранний период они дошли до Балкан и расселились на все территории Юго-Восточной Европы, часть их предков, возможно, что в этот же период расселились и в Анатолии. Предки гагаузов, с апостольских времѐн, начиная с I-IV веков, стали принимать христианство. Основной компонент этногенеза гагаузов составляют огузы (70-80%). Исследования показывают, что огузы и скифы – это один и тот же народ, который в VII веке до н.э. и в более ранние периоды были расселены на территории Юго-Восточной Европы, являлись автохтонным населением. В XI веке вторая, большая волна огузов переселилась из Средней Азии в Юго-Восточную Европу и расселилась среди местных огузов и других этносов, со временем, в процессе смешения различных этнических компонентов образовались современные гагаузы. В современный период абсолютное большинство гагаузского этноса проживает в пределах суверенных государств - Республики Молдова и Украины. В декабре 1994 года, согласно новым Законам, образовалось Автономно-территориальное образование с особым правовым статусом управления Гагаузия (Гагауз Ери) в составе Республики Молдова. Гагаузская автономия - Гагаузия (Гагауз Ери) стало возможным благодаря провозглашению самими гагаузами, в 1989 году, Гагаузской республики, де факто, просуществовавшей в течении пяти лет. 122 GÜREġCĠLERDE PLĠOMETRĠK, GÜÇ VE BĠRLEġĠK EGZERSĠZLERĠN ÇEVĠKLĠK ÜZERĠNE ETKĠSĠ (TEBRĠZ ÖĞRNEĞĠ) Salar HARIRI1 Elnaz DĠZAjĠ1 Vahid AKBARĠ2 Saeed SHOUFEH3 Babak ELMĠ4 1 Karaj Ġslami Azad Üniversitesi - Beden Eğitimi ve Spor Bilimleri Fakültesi., Karaj/ ĠRAN 3 4 Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Beden Eğitimi-Spor ABD., Samsun/ TÜRKĠYE Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Antrenörlük Eğitimi- Spor ABD., Samsun/ TÜRKĠYE ÖZET Bu çalıĢmanın amacı, Sekiz hafta pliometrik, güç ve birleĢik egzersizlerin Tebriz genç sebest güreĢcilerin çeviklik üzerindeki etkisini araĢtırmaktır. Yarı-deneysel olan bu araĢtırmanın evreni 350 serbest güreĢci ve orneklemi ise rastgele yönteniyle 40 sporcudan oluĢmaktadır. Bu sporculara Ön testi (Illinois çeviklik testi) uyguladıktan sonra, rastgele sporcuları 10 kiĢilik dörder gruba ayrılmıĢtır (güc, pliometrik, birleĢik ve control grubu). Sekiz hafta egzersiz protokolleri uyguladıktan sonara tekrar Illinois testi uygulandı. Katılımcılardan elde edilen verilere IBM SPSS Statistics v20.0 programı aracılığıyla, Bağımlı t testi, ANOVA, Post hoc testi, anlamlı düzeyde LSD olmak üzere çeiĢitli testler uygulanmıĢtır. Bu bulgular doğrultusunda sekiz hafta Güc, Pliometrik ve birleĢik egzersizler güreĢçilerin Çeviklik test süresinde önemli ve anlamlı bir etki yarattığı saptanmıĢtır (P<0.05). Ön testin varyans analiz gruplar arasında sonuçlara bakıldığında, Çeviklik farklı gruplar arasında herhangi bir anlam bulunamamıĢtır (p=0/655, F=856). Ama sekiz hafta egzersiz sonrası, anlamlı bir fark gözlenmiĢtir (F=4.56, p=0.03). LSD testi sonuçlarına bakıldığında Çevikliği artırmasında en büyük etki ilk birleĢik, plyometric ve nihayet güc egzersizilerinde olmuĢtur. Ama birleĢik ve plyometrik egzersizler arasında ve güç ile control gruplar arasında anlamlı farklıklar bulunamamıĢtır. Sonuç olarak güreĢçilerin çevikliğini geliĢtirmek için Plyometric egzersizleri, özellikle birleĢik egzersizleri (Plyometric ve güc) kuvvet egzersizlerden daha çok etkili olabileceği düĢünülmektedir. Nitekim örnek özelliklerini dikkate alarak bileĢik egzersizlerın (Plyometric ve güc) yapılması tavsiye edilir. Anahtar Kelimeler: Plyometric egzersizler, vücut geliĢtirme, çeviklik, serbest güreĢ 123 THE EFFECT OF PLYOMETRIC, STRENGTH, COMBINED TO AGILITY WRESTLERS YOUNG FREESTYLE CITY OF TABRIZ ABSTRACT The aim of this study was to investigate the effect of eight weeks of plyometric, strength and combined to agility freestyle wrestler‟s young Tabriz city. This study was a quasi-experimental study population of 350 young wrestlers freestyle city of Tabriz is stylis. For this purpose, 40 of them randomly and after the Illinois agility test in the pre-test, were randomly divided into four groups of 10 hate strength training, plyometrics, composition and control were divided and After an eight-week training protocol was performed again in Illinois after testing for analyze the data, t-test, ANOVA and LSD test in meaningful level (p≤ 0.05) 19 spss were analyzed with the software. The research findings showed that eight weeks of strength training, plyometric and combined the agility test time reduction wrestlers had significant effect (P <0.05). The differences between groups, ANOVA test results showed no significant difference between agility test subjects in each of the research groups there ( F=856, p=0.655). But after eight weeks of training significant difference was observed among (F=4.56, p=0.03). LSD test results showed greater improvement in agility and plyometric exercises first, then finally combined of exercise is strength training. Course between groups and between complex and plyometric exercise power and control groups was not significant. According to this study, it was concluded that to improve the agility of wrestlers, plyometric training, especially training (plyometric-power) is much more useful than only strength training. As a result of training with an emphasis on observing the example features and inclusion and exclusion criteria of the research subjects in this study is recommended. Keywords: Plyometric exercises, strength training, agility, freestyle wrestlers 124 YILDIZ GÜREġÇĠLERDE YOĞUNLAġTIRILMIġ ANTRENMANIN BAZI KAN PARAMETRELERĠ ÜZERĠNE ETKĠNĠN ĠNCELENMESĠ Faruk YAMANER1 Osman ĠMAMOĞLU2 Emre YAMANER1 1 2 Hitit Üniversitesi BESYO/ÇORUM OMU YAġAR DOĞU SBF/ SAMSUN ÖZET Yıldız güreĢçilerde yoğun antrenmanların bazı kan parametreleri üzerine etkilerinin araĢtırılması amaçlanmıĢtır. Haftada 2 gün kendi ağırlıkları ile kuvvet çalıĢması ve haftada 5 gün teknik çalıĢma yapan Amasya, Tokat, Sivas, Çorum ve Samsun güreĢ eğitim merkezlerindeki 65 güreĢçinin bir yıl arayla ön ve son ölçüm kan değerleri alınmıĢtır. Ġstatistiksel olarak Paired sample t-testi kullanılmıĢtır. GüreĢçilerin boy ve ağırlıklarında bir yıl içinde anlamlı Ģekilde artıĢ olmuĢtur (p<.001). Kolesterol ve LDL –K değerlerinde düĢme anlamlı değildir (p>.05). HDL- K değerinde düĢme ve Trigliserit değerinde artma ise anlamlı bulunmuĢtur( p<.05). GüreĢçilerin Kreatinin ve ürik asit değerleri yükselmesi istatistiksel olarak önemli bulunmuĢtur (p<0.001). GüreĢçilerin Hematokrit, glukoz ve Ġnsulin değerlerinin, Kortizol seviyesinin ön ölçüme göre düĢmesi istatistiksel olarak anlamlı bulunmuĢtur (p<0.001,p<0.05). Testesteron, Luteinizan Hormon (LH) ve Folikül Uyarıcı Hormon (FSH) yükselmesi de istatistiksel olarak anlamlı bulunmuĢtur(p<0.001 ve p<0.05). Antrenmanlara bağlı olarak HDL-K değerinde artma ve Trigliserit değerinde düĢme olacağı yönündeki literatür bilgilerinin güreĢçilerde tersi ortaya çıkmıĢtır. Ayrıca hormonal durumlarda da beklenti dıĢı durum görülmüĢtür. Bunun nedenleri arasında beslenme, performans artırma amaçlı ilaç kullanma, kilo düĢme ve güreĢte yapılan yoğun anaerobik kuvvet antrenmanlarının etkisi olduğu düĢünülmektedir. Anahtar Kelimeler: GüreĢ, antrenman, kan parametreleri 125 STUDYING THE EFFECTS OF INTENSIVE TRAINING OF STAR WRESTLERS ON SOME OF THE BLOOD PARAMETERS ABSTRACT The aim of this study is to examine the effects of intensive training of Star Wrestlers on some of the blood parameters. Blood values of a prior measurement and as a final measurement one year later were taken from 65 wrestlers from Amasya, Tokat, Sivas, Çorum and Samsun, who do strength training by their on weight twice a week and do technical training 5 times a week. Paired Sample t-test were used in statistics measurement. There has been a significant increase on the wrestlers heights and weights in a year (p<.001). The decrease of cholesterol and LDL- K values are not significant (p>.05). The decrease of HDL-K values and the increase on Triglyceride values was found to be significant (p<.05). The increase of the wrestler‟s Creatinin and uric acid levels was found statistically essential (p<0.001). The decrease of the wrestler's Hemotocrit, glucose and insulin values , and the cortisol levels compared to the priorly done test, was found statistically significant (p<0.001,p<0.05). The increase of Testosterone, Luteinizing Hormone (LH) and follicle stimulating hormone (FSH) was also found statistically significant (p<0.001 & p<0.05). The generally accepted information of the literature such as the increase of HDL-K values and the decrease of Triglyceride values as a result of a training, were found out to be the exact opposite on wrestlers. Unexpected situations were also seen in hormonal conditions. It is considered that among the reasons behind this case: there are nutrition factors, usage of performance enhancing drugs, losing weight and intensive anaerobic strength trainings in wrestling. Key Words: wrestling, Traning, Blood parameters GĠRĠġ VE AMAÇ Türk güreĢinde güreĢ eğitim merkezleri baĢarıya ulaĢmakta önemli bir yer teĢkil etmektedirler ( 5). GüreĢ büyük oranda toplam vücut kuvvetine bağlı olarak geliĢim gösteren bir spordur. Vücut ağırlığı kriter alınarak yapılan değerlendirmelerde güreĢçiler en kuvvetli sporcular arasında gösterilmektedir. Biyomotor özellik olarak kuvvet hem savunmada hem de hücumda tekniğin yapılmasında ya da yapılan tekniğe karĢı koyabilmede ve kontr-atakta önemlidir ( 4). KarmaĢık becerilerin hakim olduğu güreĢ sporunda esneklik baĢarı için önemli bir faktördür. Esneklik özelliği güreĢçiye geniĢ oranda hareket edebilme yeteneği mümkün kılarak tekniklerin uygulanmasında pozitif etki yaratır ( 9). GüreĢte fiziksel yapı potansiyeli 126 ile yaptığı mekanik iĢ verimliliği ve baĢarı açısından mutlak bir bağıntı vardır(3). Fiziksel yapı, performansı ve baĢarıyı etkileyen faktörlerden sadece bir tanesidir. Fiziksel yapı spor branĢı için gerekli olan motorik özelliklerden kuvvet, güç, esneklik, sürat, dayanıklılık ve çabukluk gibi diğer performans göstergeleriyle birleĢerek sporcunun baĢarısını olumlu yönde etkiler. GüreĢ sporunda uluslar arası rekabetin artması ise, Türk sporcuların dayanıklılık, kuvvet ve kondisyon bakımından hem kendi hem de rakip sporcuların vücut kompozisyonlarını tanımasını baĢarı için zorunluluk haline getirmiĢtir(6). GüreĢ; üst düzey dayanıklılık (aerobik, anaerobik, solunum fonksiyonları), kuvvet, esneklik, sürat, çabukluk, denge, reaksiyon ve strateji gibi sportif performans ve kontrol gerektiren bir spordur. GüreĢçilerin kategorileri ve sikletleri belirlenirken fiziksel görüntüleri de (boy uzunluğu, vücut ağırlığı) göz önünde bulundurulmaktadır (8). ÇağdaĢ güreĢ antrenörü güreĢçileri uygulanan antrenman programının etkinliğini değerlendirmelidir. Önceki veri sonuçlarıyla sonraki veri sonuçlarını kıyaslayarak güreĢçilerin yapısal ve fonksiyonel özelliklerinde meydana gelen olumlu ve olumsuz değiĢiklikleri izleyerek çalıĢma programlarını yeniden düzenleyebilir. Bu çalıĢmada güreĢ eğitim merkezleri güreĢçilerinde egzersizin bazı kan parametreleri üzerine etkilerinin araĢtırılması amaçlanmıĢtır. MATERYAL VE METOT Ön ölçümler güreĢ eğitim merkezine girildiği ilk gün ve son testler bir yıl sonra alınmıĢtır. GüreĢçiler haftada 2 gün kendi ağırlıkları ile kuvvet çalıĢması ve haftada 5 gün teknik çalıĢma yapmıĢlardır. Ölçümler Amasya, Tokat, Sivas, Çorum ve Samsun güreĢ eğitim merkezlerindeki güreĢçilerden alınmıĢtır. GüreĢ eğitim merkezindeki güreĢçilerin antrenman içerikleri: Mayıs-Haziran ayları arasında; GüreĢ branĢına yönelik oyunlar ve temel teknikler yapılmıĢtır. Temmuz-Ağustos ayları arasında; Temel teknik, beceriler ve kondisyon hareketleri vardır. Ekim- Kasım ayları arasında; Temel teknik, taktik, kuvvet, dayanıklık hareketleri yapılmıĢtır. Aralık ve Ocak aylarında; Teknik, taktik, dayanıklık ve kuvvet hareketlerine devam edilmiĢtir. ġubat, Mart ve Nisan aylarında; Teknik, taktik, müsabakaya yönelik maçlar yapılmıĢtır. Haftalık Antrenman Programı: Haftada 4 gün antrenman ( Pazartesi, Salı, PerĢembe, Cuma) yapılmıĢtır (Haftalık 12 saat antrenman). Yüklenme ġiddeti %50-60 arasında tutulmuĢtur. Antrenmanlarda her çalıĢmada 30 dk Jimnastik ağırlıklı Isınma, 40 dk temel 127 teknik çalıĢması ve 15 dakika germe hareketleri yaptırılmıĢtır. Ġstatistiksel olarak Paired sample t-testi kullanılmıĢtır. BULGULAR Tablo 1. GüreĢçilerin Ön ve Son Ölçüm Antropometrik Özellikleri DeğiĢimleri DeğiĢkenler n Ön ölçüm 65 Ortalama 12,40 Son ölçüm 65 13,40 0,70 11,00 14,00 Boy uzunluğu Ön ölçüm 65 1,50 0,01 1,34 1,72 (m) Son ölçüm 65 1,57 0,01 1,37 1,76 Vücut ağırlığı Ön ölçüm 65 44,44 1,48 26,00 66,00 (kg) Son ölçüm 65 50,56 1,57 30,00 75,00 YaĢ (yıl) *p<0,05 St. hata 0,70 Min. 10,00 Maks. 13,00 Paired T test -11,33** -16,02** **p<0,001 Tablo 2. GüreĢçilerin Ön ve Son Ölçüm Kan Lipidleri DeğiĢimlerinin KarĢılaĢtırılması DeğiĢkenler Kolesterol (mg/dl) Trigliserit (mg/dl) HDL –K (mg/dl) LDL –K (mg/dl) Ortalama St. hata Min. Maks. Ön ölçüm 142,92 2,80 109,00 207,00 Son ölçüm 140,28 2,73 99,00 199,00 Ön ölçüm 63,95 2,95 28,00 128,00 Son ölçüm 80,98 6,08 21,00 218,00 Ön ölçüm 53,48 1,16 34,00 71,00 Son ölçüm 51,02 1,15 27,00 69,00 Ön ölçüm 79,11 2,56 44,00 146,00 Son ölçüm 77,94 2,36 32,00 128,00 Paired T test 1,36 -2,65* 2,84* ,67 *p<0,05 Tablo 3. GüreĢçilerin Kreatinin, Ürik Asit, Glukoz Ve Ġnsulin Ön Ve Son Ölçüm Değerlerinin KarĢılaĢtırılması Ort. St.sapma Min Maks Kreatinin Ön Ölçüm 0,53 0,08 ,41 ,81 mg/dl Son Ölçüm 0,60 0,10 ,42 ,84 Ürikasit Ön Ölçüm 4,49 1,20 2,50 7,60 mg/dl Son Ölçüm 5,03 1,19 2,50 7,50 Glukoz Ön Ölçüm 83,50 8,70 55,00 99,00 mg/dl Son Ölçüm 66,35 10,23 49,00 89,00 Ġnsulin Ön Ölçüm 6,26 3,21 1,30 14,90 mg/dl Son Ölçüm 5,07 2,80 ,20 12,60 *p<0,05 **p<0,001 128 Paired T test -5,38** -4,35** 7,26** 2,51* Tablo 4. GüreĢçilerin Bazı Mineral Değerleri Ön Son Ölçüm KarĢılaĢtırılması Alkalan fosfotaz IU/L Kalsiyum mg/dL Fosfor mg/dL *p<0,05 St.sapma 99,10 Min Maks Ön ölçüm Ortalama 296,63 114,00 657,00 Son ölçüm 264,37 93,42 109,00 573,00 Ön ölçüm 9,70 0,27 9,00 10,20 Son ölçüm 9,52 0,34 9,00 10,70 Ön ölçüm 5,09 0,47 4,11 6,25 Son ölçüm 5,05 0,56 3,98 6,30 Paired T test 4,28** 3,52** 0,48 **p<0,001 Tablo 5. GüreĢçilerin Kandaki Bazı Değerlerin Ön Son Ölçüm KarĢılaĢtırılması Hemoglobin g/dL Hematokrit % Eritrosit M/mm3 Lokosit K/mm3 Trombosit K/mm3 *p<0,05 St.sapma 0,94 Min Maks Ön ölçüm Ortalama 14,19 11,80 16,10 Son ölçüm 13,99 1,24 9,70 16,40 Ön ölçüm 43,68 2,55 38,70 48,60 Son ölçüm 41,05 3,13 29,80 46,50 Ön ölçüm 5,10 0,32 4,62 6,16 Son ölçüm 5,08 0,30 4,45 5,73 Ön ölçüm 5,35 1,86 1,97 10,27 Son ölçüm 5,67 1,43 2,83 9,66 Ön ölçüm 269,81 62,07 167,00 436,00 Son ölçüm 242,83 62,61 77,00 451,00 Paired T test 1,97 6,40** 0,50 -1,30 3,20* **p<0,001 Tablo 6. GüreĢçilerin Ön Ve Son Ölçüm Hormon Düzeyleri DeğiĢimlerinin KarĢılaĢtırılması Leptin Ön ölçüm Ort. 0,99 St.hata 0,27 Min. 0,10 Maks. 15,00 ng/mL Son ölçüm 0,83 0,21 0,10 11,30 Prolaktin Ön ölçüm 195,93 13,07 72,05 290,40 uIU/mL Son ölçüm 173,58 8,56 97,52 339,20 Kortizol nmol/L Ön ölçüm 428,64 20,06 71,10 692,41 Son ölçüm 606,98 Ön ölçüm 16,54 0,97 212,44 Testesteron 369,05 7,21 ,10 24,01 nmol/L Son ölçüm 11,36 1,23 Nörepinefrin Ön ölçüm 254,47 19,70 ,10 81,00 31,25 782,00 pg/mL Son ölçüm 324,07 24,30 98,70 827,00 129 Paired T test 1,19 1,45 2,70* -3,54** -2,16* Epinefrin Ön ölçüm 38,97 2,00 5,50 68,40 pg/mL Son ölçüm 38,73 2,00 4,50 84,10 FT pmol/L Ön ölçüm 16,19 2,33 12,40 22,40 Son ölçüm 16,39 2,02 11,78 20,00 Ön ölçüm 2,51 1,24 ,56 6,07 Son ölçüm 2,87 1,70 ,40 7,35 Ön ölçüm 1,45 1,00 ,10 4,00 Son ölçüm 2,32 1,55 ,10 6,20 Ön ölçüm 2,46 1,59 ,20 6,60 Son ölçüm 2,92 2,01 ,20 12,20 Ön ölçüm 329,79 167,28 64,20 737,00 Son ölçüm 357,54 154,85 82,40 690,00 TSH uIU/mL LH mIU/mL FSH mIU/mL IGF ng/mL *p<0,05 ,087 -0,60 -1,81 -4,55** -3,35* -1,47 **p<0,001 TARTIġMA VE SONUÇ Bu araĢtırmada güreĢçilerin yaĢ ortalaması ön ölçümde 12,40 yıl, boy uzunluğu 1,50 m ve vücut ağırlığı 44,44 kg olarak bulunmuĢtur. Bir yıl sonra bay uzunluğu ortalaması 1,57 m ve vücut ağırlığı ortalaması 50,56 kg bulunmuĢtur(Tablo-1). GüreĢçilerin boy ve ağırlıklarında bir yıl içinde anlamlı Ģekilde artıĢ olmuĢtur (p<.001). Çorum ilinde bulunan güreĢ eğitim merkezine yeni katılan 16 çocuk üzerinde yapılan bir çalıĢmada boy ve vücut ağırlığı değiĢkenleri arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık vardır (7). Boy uzaması ve ağırlık artıĢının arada geçen zaman nedeniyle her iki çalıĢmada da arttığı söylenebilir. AraĢtırmada güreĢçilerin kolesterol değerleri 142,92 mg/dl‟ten 140,28 mg/dl‟ye düĢerken ve trigliserit değerleri ise 63,95 mg/dl‟ten 80,98 mg/dl‟ye çıkmıĢtır. GüreĢçilerin HDL-K değerleri 53,48 mg/dl‟ten 51,02 mg/dl‟ye düĢerken ve LDL-K değerleri ise 79,11 mg/dl‟ten 77,84 mg/dl‟ye düĢmüĢtür. Kolesterol ve LDL –K değerlerinde düĢme anlamlı değildir(p>.05). HDL- K değerinde düĢme ve Trigliserit değerinde artma anlamlı bulunmuĢtur( p<.05),(Tablo 2). Çorum ilinde bulunan güreĢ eğitim merkezine yeni katılan 16 çocuk üzerinde yapılan bir çalıĢmada; kolesterol, HDL-K, Trigliserid ve LDL-K değerlerinde ön test ve son test sonrası yapılan ölçümlerde istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulunmamıĢtır (7). ÇalıĢmamızdaki Kolesterol ve LDL-K değerindeki düĢme bu çalıĢma ile benzerdir. Yine HDL- K değerinde düĢme ve Trigliserit değerinde artma bizim çalıĢmamızda bu çalıĢmadan farklı olarak anlamlı olsada iki çalıĢmada da aynı yönde değiĢim vardır. Genel 130 kanı HDL-K değerinde artma ve Trigliserit değerinde düĢme olacağı yönünde iken minik güreĢçilerde ters durum olmuĢtur. Bunun nedenleri arasında beslenme, kilo düĢme ve güreĢte yapılan yoğun anaerobik kuvvet antrenmanlarının etkisi de olabilir. Bu çalıĢmada güreĢçilerin Kreatinin değeri ön ölçümlerde 0,53 mg/dl iken son ölçümde 0,60 mg/dl‟ye çıkarken ürik asit değerleri 4,49 mg/dl‟ten 5,03 mg/dl‟ye çıkması istatistiksel olarak önemli bulunmuĢtur(p<0.001). GüreĢçilerin glukoz değeri ön ölçümlerde 83,50 mg/dl iken son ölçümde 66,35 mg/dl‟ye düĢerken (p<0.001), Ġnsulin değerleri 6,26 mg/dl‟den 5,07 mg/dl‟ye düĢmesi istatistiksel olarak önemli bulunmuĢtur(p<0.05),(Tablo 3). Çocuklara yapılan antrenman sistemi çok ağır olması ve dinlenmeye zamanları olmaması nedeniyle de bazı kan değerlerinin bu olaylardan dolayı da düĢebileceği Ģeklinde yorumlanabilir. Yapılan çalıĢmalar egzersiz sonrası serum da glukoz düzeyinin düĢtüğünü bildirmektedir (2). Glukoz düzeyinin düĢük bulunması antrenmana bağlı olabilir. Bir çalıĢmada minik güreĢçilerin ön test sonuçları ile son test ölçüm sonuçları arasında Glukoz değerinde anlamlı farklılık bulunurken, Kreatinin, Ürik asit, Ġnsülin değerlerinde anlamlı farklılık gözlenmemiĢtir (7). Bizim çalıĢmamızda kreatinin, ürik asit, glukoz ve insülin değerlerinde ise farklılık vardır. Bu farklılık denek sayısından ve çocukların fijyolojik ve antropometrik özellikleri yanında antrenman ve beslenmelerindeki farklılıklardan kaynaklanabilir. Bu araĢtırmada güreĢçilerin alkalen fosfotaz değeri 296,63 IU/L‟den 264,37 IU/L‟ye ve Kalsiyum değeri 9,70 mg/dL‟den 9,52 mg/dL‟ye istatistiksel olarak p<0.001 seviyesinde anlamlı Ģekilde düĢmüĢtür(Tablo 4). Çorum ilinde bulunan güreĢ eğitim merkezine yeni katılan 16 çocuk üzerinde yapılan bir çalıĢmada; Kalsiyum değiĢkeninde ön ve son ölçümler arasında göre anlamlı farklılık varken, Alkalen fosfataz ve Fosfor değiĢkeninde anlamlı farklılık gözlenmemiĢtir (7). Ġki çalıĢma sonuçları benzer bulunmuĢtur. Yapılan egzersizlerin minik güreĢçilerin bazı mineral parametrelerinde değiĢiklik gösterdiği söylenebilir. AraĢtırmamızda güreĢçilerin Hemoglobin değeri 14,19 g/dl‟den 13,99 gr/dl‟ye ve eritrosit 5,10 M/mm3‟ iken 5,08 M/mm3‟ e düĢmüĢtür ve bu düĢmeler önemsiz bulunmuĢtur(p>0.05). Lokosit değerinde artıĢta anlamsız bulunmuĢtur(p>0.05). Trombosit değerinde ise 269,81 K/mm3 „den 242,83 K/mm3‟e düĢme anlamlıdır(p<0.05).GüreĢçilerin Hematokrit değeri 43,68%‟den 41,05%‟e düĢmesi p<0.001 seviyesinde anlamlıdır ( Tablo 5). 131 Yamaner minik güreĢçiler üzerinde yaptığı bir çalıĢmada Trombosit ve Plazma değiĢkeni ön ve son ölçümler arasında anlamlı farklılık bulurken Hemoglobin, Hematokrit, Eritrosit ve Lökosit değerlerinde anlamlı farklılık bulunmamıĢtır (7). Ġki çalıĢma sonuçları genel anlamda benzerdir. Trombosit değerleri arasında anlamlı bir fark bulunması güreĢçilerin yaptıkları antrenman türü, beslenme ve kilo düĢmelerine bağlı olabilir. AraĢtırmamızda güreĢçilerin ön ölçümlerde leptin düzeyi 0,99 ng/ml iken son ölçümlerde 0,83 ng/ml‟ye düĢmüĢtür. Prolaktin hormon seviyesi ise 195,93 uIU/mL‟den 173,58 uIU/mL‟ye düĢmüĢtür. Bu düĢüĢler istatistiksel olarak önemsizdir(p>0.05). Kortizol seviyesinin ise 428,64 nmol/L‟ten 369,05 nmol/L‟ye düĢmesi ise anlamlı bulunmuĢtur(p<0.05). Testesteron seviyesinin ise 7,21 nmol/L‟ten 11,36 nmol/L‟ye artıĢı anlamlı bulunmuĢtur(p<0.001). Epinenefrin seviyesinde pek değiĢim olmazken Nörepinefrin seviyesinde de artıĢ anlamlıdır(p<0.05). Yine LH hormonu 1,45 mIU/mL‟den 2,32 mIU/mL‟ye çıkması ve FSH 2,46 mIU/mL‟den 2,92 mIU/mL‟ye çıkması anlamlı bulunmuĢtur(p<0.001 ve p<0.05), (Tablo 6). Yine Yamaner‟in çalıĢmasında ön test ve son test sonuçlarında Lütein hormonu değiĢkeni arasında anlamlı farklılık bulurken diğer hormonlar arasında anlamlı farklılık gözlenmemiĢtir (7). GüreĢçiler üzerinde yapılan bir çalıĢmada kilo düĢmenin bazı mineral ve hormonlar üzerinde anlamlı bir etkisi olmadığı bulunmuĢtur(1). Bizim çalıĢmamızda da Lütein hormonu yükselmesi anlamlı bulunmuĢtur. YoğunlaĢtırılmıĢ antrenman periyotlarının ve beslenme alıĢkanlığının güreĢçilerin hormon değerleri üzerinde etkisi olduğunu düĢündürmektedir. SONUÇ Antrenmanlara bağlı olarak HDL-K değerinde artma ve Trigliserit değerinde düĢme olacağı yönündeki durumun güreĢçilerde tersi ortaya çıkmıĢtır. Ayrıca hormonal durumlarda da beklenti dıĢı durum görülmüĢtür. Bunun nedenleri arasında beslenme, performans artırma amaçlı ilaç kullanma, kilo düĢme ve güreĢte yapılan yoğun anaerobik kuvvet antrenmanlarının etkisi de olabilir. GüreĢ eğitim merkezleri etkin kontrol altına alınmalı ve bilimsel destekler artırılmalıdır. Kaynaklar 1- Alpay C. B.,, Ersöz Y., Karagöz ġ.,Oskoueı M., M. (2015); Elit GüreĢçilerde Müsabaka Öncesi Ağırlık Kaybı, Vücut Kompozisyonu Ve Bazı Mineral Seviyelerinin KarĢılaĢtırılması, International Journal of Science Culture and Sport (IntJSCS), Special Issue 4, sh.333-348 2-Armstrong, L. E., Costill, D. L., & Fink, W. J. (1987). Changes in body water and electrolytes during heat acclimation: effects of dietary sodium. Aviation, Space, And Environmental Medicine, 58(2), 143-148. 132 3- Aydos L.,TaĢ M.,Akyüz M.,Uzun A., (2009);Genç Elit GüreĢçilerde Kuvvetle Bazı Antropometrik Parametrelerin Ġncelenmesi, Atabesbd; 11 (4) : 1-10 4-BaykuĢ, S., (1989); “The Analysis of Physiological Characteristics of 17-20 years old the Turkish National Free Style and Greco-romen Espoir Teams Wrestlers”, Unpublished Master Thesis, Middle East Technical University, 5-GüreĢ eğitim merkezleri Ġstanbul güreĢ ihtisas kulübü koruma vakfı yayını(1993); ss, 25 Ġstanbul 6-Öcal D.(2007), Elit GüreĢçilerin Somatotip Özellikleri Ġle Antropometrik Oransal ĠliĢkilerinin Stiller ve Sıkletler Arası KarĢılaĢtırılması,Yüksek Lisans Yezi, Gazi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Ankara 7- Yamaner E.(2012), GüreĢ Eğitim Merkezlerindeki Adolesan Sporculara Ait Büyüme-GeliĢme Metabolik Ve Hormonal Parametrelerin DeğiĢikliklerinin AraĢtırılması, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Beden Eğitimi ve Spor Anabilim Dalı Yüksek Lisans Tezi, SAMSUN 8-Yoon, J. (2002), Physiological Profiles of Elite Senior Wrestlers.Sports Medicine. 32(4):225-233 9-Ziyagil, M.A., (1991); “GüreĢçilerin Antropometrik Özellikleri, Biyomotor Yetenekleri ve BaĢarıları Arasındaki ĠliĢkinin AraĢtırılması”, Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Beden Eğitimi ve Spor Anabilim Dalı Doktora Tezi, Ġstanbul. 133 GÜREġÇĠLERDE DERĠ MANTAR ENFEKSĠYONLARI Osman ĠMAMOĞLU1 1 Mehmet TÜRKMEN1 M. Hakan MAYDA1 OMU YaĢar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi/SAMSUN ÖZET Bu çalıĢmanın amacı, güreĢçilerde deri mantar enfeksiyonları ve bazı etkili faktörleri belirlemektir. Mantar deri enfeksiyonları ve ilgili faktörlerin yaygınlığı literatürde araĢtırılmıĢtır. Mantar deri enfeksiyonları güreĢte en sık görülen cilt enfeksiyonlarından biridir. GüreĢçilerde mantar deri enfeksiyonu görülme sıklığı nispeten yüksektir. GüreĢ ve judoda önemli mantar enfeksiyonları Ģunlardır: Trichophyton tonsurans, bulaĢıcı impetigo, herpes simpleks virüsü, molluskum kontagiosum ve folikülit. GüreĢçilerde deri mantar enfeksiyonlarının görülmemesi için spor salonu ve minderlerin hijyeni, vücut hijyeni, giyim ve kullandıkları diğer malzemelerin hijyenik olması önemli görülmüĢtür. GüreĢçilerde mantar enfeksiyonlarının görülme sıklığını azaltmak için gereken uygun koruyucu önlemler hazırlanmalı ve uygulanmalıdır. Anahtar kelimeler: GüreĢçi, deri, mantar, enfeksiyon FUNGAL SKIN INFECTIONS IN WRESTLERS ABSTRACT The aim of this study was to determine prevalence of fungal skin infections and some effective factors in wrestlers. The prevalence of fungal skin infections and its related factors was collected in literature. Fungal skin infections are one of the most common skin infections in wrestling. The prevalence of fungal skin infection in wrestlers is relatively high. Important fungal infections in wrestling and judo are: Trichophyton tonsures,Impetigo contagious, herpes simplex virus, molluscum contagious and folliculitis. To prevent fungal skin infections in wrestlers, it has been suggested that gym, wrestling ring, personal body hygen, the stuff and clothes which used by wrestlers must be hygenic. Appropriate preventive measures need to be prepared and implemented to reduce incidence of fungal infections in wrestlers. Keywords: Wrestler, skin, fungus, infection 134 GĠRĠġ VE AMAÇ Deri enfeksiyonları sporcularda yaygındır. Bunlar viral, bakteriyel ya da mantarlara bağlı olabilirler. Temas sporları bunlar için risk faktörü taĢımaktadır (11). Deri enfeksiyonları güreĢ, futbol, ragbi ve judo branĢlarındaki sporcular arasında yaygındır (4,14). Sporcularda önemli viral enfeksiyonlar; Herpes Simpleks, Molloskum Kontagiozum ve Siğiller sayılır. AĢınma, terleme, hava deliklerini tıkayan giyim bu enfeksiyonlar için risk faktörleridir (15). GüreĢçilerde Herpes Simpleks Virüsü oldukça sık görülmektedir. Bu virüs temas yoluyla bulaĢır. GüreĢ, rugby, basketbol ve futbolda yaygındır (11,17). Mantar deri enfeksiyonları dermatofitozis olarak da adlandırılmaktadırlar. Temas sporlarında en yaygın enfeksiyonlardan biridirler (15). GüreĢçilerde mantar hastalıkları %20-77 arasında rapor edilmiĢtir (1,9). Bir çalıĢmada güreĢçilerde %8,2 oranında deri lezyonlu mantar enfeksiyonu bulundu. Yine bu çalıĢmada araĢtırılan güreĢ minderlerinin % 44‟ünde kirliliğe bağlı mantar organizmaları bulunmuĢtur (16). GüreĢçiler arasında antrenmanlarda ve müsabakalarda mantar enfeksiyonları ciddi bir sağlık sorunu olarak görülür. Herpes Virüsü ve mantarlar güreĢçiler için en yaygın deri enfeksiyonlarıdır (2,16). Yabancı literatürde güreĢçilerde deri ve mantar enfeksiyonlarının sık görüldüğü belirtilmesine rağmen Türkçe literatürde bu konuda yeterli bilgiye ulaĢılamamıĢtır. Bu çalıĢmanın amacı güreĢçilerde görülen bu tür enfeksiyonlar hakkında bilgi vermek ve önlem için neler yapılması gerektiğini açıklamaktır. TARTIġMA VE SONUÇ GüreĢçilerde mantarlar ve diğer enfeksiyon hastalıkları çok görülmektedir. Temas sporlarında deri hastalıklarının (özelliklede mantar) insandan insana geçmesi yüksek bir ihtimaldir. GüreĢ ve judo gibi spor türlerinde insandan insana taĢınanlar: Deri enfeksiyonları, bakteriyel hastalıklar, Herpes virüsleri, virüs hastalıkları ve saç kökü yakınmaları olarak sayılabilir. Mantarlar hayvan ve bitkilerin yanında çok bulunurlar. Tahminen 300.000 türü vardır. Bunlardan 120.000 tanımlanmıĢtır. Bunlardan yaklaĢık 100 tanesi patojen olarak (parazit=asalak) insanlarda vardır. Ölü organik maddeleri ayrıĢtırmada önemli rolleri vardır. Gıda üretiminde (bira, Ģarap ve ekmek vs) ve ilaç üretiminde (pensilin, egotamin) bazı mantar türlerinden faydalanılmaktadır. Fakat zehirli mantarlar, mantar toksinleri, alerjik durumları tetikleyenler ve parazit mantar enfeksiyonları zararlıdır. Ġnsan saçı, tırnaklar ve 135 deride ipliksi mantar olarak bulunurlar. Bazı durumlarda iç organlara bile bulaĢabilirler. Hastalıklara karĢı bağıĢıklık sistemi zayıflar. Mantarın bulaĢabileceği eĢyalar; tarak, giysi, havlu, yatak, saç fırçası veya nevresim olabilir. GüreĢçilerde mantarların neden olduğu deri hastalıkları ortaya çıkmaktadır. Bu durumda en önemli patojenler Trichophyton Mentagrophytes ve Trichophyton Tonsurans‟dır. Bunların özelliği çoğu zaman, oldukça hızlı dairesel küçük kırmızı noktalar Ģeklinde artıĢ göstermeleridir. Bu durumlarda doktor (dermatolog) tarafından zamanında teĢhis çok önemlidir. Çünkü eksik bakımda mantarların çok büyümesi ve etrafa yayılması gerçekleĢebilir, saç köklerine inebilirler. Trikofiti (mantar enfeksiyonu) olarak ortaya çıkabilir. Bu durum çocuklarda ve gençlerde zor tedavi edilebilir. Mantar deri hastalıklarında ayaktaki mantarlar da çok tehlikelidir. Ayak mantarı (Tinea Pedis) atlet ayağı olarak da adlandırılır (Athlete´s Foot). Tinea Pedis en sık görülen dermatofit enfeksiyonudur. Bu daha sonra diğer vücut bölgelerine (bacaklar, kalça ve kasıklar vs) sıçrar. Tırnak batmaları ortaya çıkabilir. Dermatologlar tarafından kontrol edilmesi gerekmektedir (6). Mantarlar sporcularda neden sık görülebilir? Mantarların insan organizmasında geliĢmesi ve yayılması için değiĢik faktörlere ihtiyacı vardır: -GiriĢ noktaları: Sportif yüklenmelerde ortaya çıkan mikro yaralar yoluyla (Sıyrıklar, deri vb çatlaklar), Ayrıca diğer patojenlerin=mantarların) ve bir insanın derisinin diğerine değmesi ile bulaĢabilir. -Burada ayak bakımı çok önemlidir. Çok sayıda sporcuda görülebilir (Atlet ayağı). -Patojenik faktörler: Deride üretilen aktif prolektif enzimler (protein parçalayanlar), deri ya da saçlara etki edebilirler. Minderde mantar hastalıkları için neler rol oynar? Ġran‟da 7 değiĢik kulüpte 9-20 yaĢ arasındaki 324 güreĢçi üzerinde yapılan çalıĢmada 135 güreĢçide deride değiĢimlere rastlanmıĢtır. Bunlardan 65 tanesi (%20,1) T. Tonsurans idi. Bütün araĢtırılan minderlerde bu mantar mevcuttu. GüreĢ minderlerinin paspas ile temizlenmesinden bulaĢtığı düĢünülmektedir (10). BaĢka bir çalıĢmada da 21 numuneden 13‟ünde (%61,9) T. Rubrum ve T. Mentagrophytes bulunmuĢtur (12). Yine bir çalıĢmada mantarların kaynağı olarak güreĢ minderi paspası etken gösterilmiĢtir. Yine Tahranda 612 güreĢçi üzerinde yapılan bir çalıĢmada mantar enfeksiyonları %90 üzerinde T. Tonsurans idi. Ġnsandan insana yani güreĢçiden güreĢçiye bulaĢtığı tespit edildi. Çünkü güreĢte kollar, üst vücut, baĢ, boyun ve burun karĢılıklı temas etmektedir (13). 136 1-Deri Enfeksiyonları (Tinea Gladiatorum): Tinea Gladiatorum terimi bazen sporculardaki ringworm enfeksiyonları tarif etmek için kullanılır. Tinea Gladiatorum sıklıkla yüzücülerde, güreĢçilerde ve diğer temas sporlarını yapan sporcularda görülür. Deri ve tırnaktaki mantar enfeksiyonları çocuklarda çok yaygındır ancak yine de her yaĢtan insanı etkiler. Sistemik fungal enfeksiyonları sporlara temas edildiğinde ya da bunlar solunduğunda veya vücutta bakteriler aĢırı çoğaldığında gerçekleĢir. Böyle enfeksiyonlar bağıĢıklık sistemi baskılanmıĢ kiĢilerde genellikle ciddi bir problemdir (20). Trichophyton Tonsurans: Saç derisinde bölgesel saç dökülmesi görülen bu saç dökülmesi tipinde hastalığa sebep olan mikrobun adı Trichophyton Tonsurans‟dır (24). GüreĢ minderlerindeki ajanlar mantarlara sebep olur. Çoğunlukla Trichophyton Tonsurans (Özellikle saçlı deride enfeksiyona sebep olan bir Trichophyton türü), az olarak da Trichophyton Entagrophytes (Kılsız deri bölgelerinde, özellikle kat yapan deri kısımlarında enfeksiyona sebep olan bir Trichophyton türü ) ve diğerleri (Trichophyton Rubrum ellerde, ayaklarda ve tırnaklarda enfeksiyona sebep olan bir Trichophyton türü). T. Rubrum klasik ayak mantarıdır (6). Trichophyton insan ve hayvanlarda saç, deri ve tırnaklarda hastalığa yol açan mantar türüdür. Mantar insana topraktan, çevreden, hayvanlardan (özellikle sığırlardan, kedi ve köpeklerden) ya da daha önce enfekte olan kiĢilerden bulaĢır. Saçlı derideki enfeksiyon yuvarlak, ufak, çok sayıda, kırmızımsı soyulmalar gösteren lekelerle ortaya çıkar; bu bölgedeki saçlar grimsi, mat bir görünüm kazanır ve en küçük bir darbede kıl kökünün hemen üzerinden kopar. Kimi zaman lezyon irinleĢir ve kıl köküyle deride derin bir iltihaba yol açar. Mantar, sakala yerleĢtiği zaman da irinleĢme görülür. Saçsız deride enfeksiyon kırmızı ve soyulan, kenarları kabarık, merkezi iyileĢme eğiliminde olan ve çevreye doğru yayılan düzensiz lekelerle ortaya çıkar. Hastalık en sık ayak parmaklarının arasını etkiler; deride baĢlangıçta çatlaklar, daha sonra da içi sıvı dolu kesecikler ortaya çıkar. Hastalık el tırnaklarını, ayak tırnaklarından daha sık etkiler. Hasta tırnak grimsi renk alır ve kalınlaĢır. En küçük darbede tırnak kat kat ayrılır (23). Molluscum Trichophyton Tonsurans Impetigo Contagiosa 137 Contagiosum Follikulit 2-Impetigo Contagiosa (Bakteriyel Hastalıklar): Impetigo epidermiste yüzeysel bakteriyel enfeksiyonu ifade eden klinik bir tanıdır. Impetigo Contagiosa 1-2 mm çapında küçük papiller olarak baĢlar ve küçük, ince tavanlı veziküllere dönüĢür. Veziküller patlar ve sarı ya da bal renkli yüzey kuruluğu oluĢur. Dermisteki inflamasyondan kaynaklanan bir eritem vardır. Derinin streptokoklara, stafilokoklara veya her ikisine de bağlı olan bulaĢıcı yüzeysel enfeksiyonudur (6,28). 3-Molluscum Contagiosum (Virus hastalıkları): En sık görülen deri hastalığıdır. Hastalar iyileĢene kadar yüzme havuzu, hamam, sauna gibi ortak kullanım alanlarından uzak durmalıdır. Yine güreĢ gibi sporlar, havlu gibi ortak kullanılan eĢyalar da hastalığın bulaĢmasına neden olabilir (19). Virüsler ile bulaĢan ve insanlarda görülen bir hastalıktır. Molluscumn Contagiosum ciltte veya çok nadiren ağız içi veya vajina gibi mukoz membranlarda görülen, özellikle de cinsel yolla bulaĢan bir hastalıktır. Molluscum Contagiosum en sık olarak ortak kullanılan havlu ve giysilerden geçmektedir. Ayrıca cildin cilde teması ile de Molluscum Contagiosum bulaĢabilmektedir (29). 4-Herpes Simplex (Herpes Virüsler): Herpes Simpleks ya da uçuk hastalığı, Herpes Simpleks denilen virüsün neden olduğu cilt ve mukozalarda gözlenen içi su dolu keselerden ibaret bulaĢıcı bir hastalıktır. Herpes temasla bulaĢır. ÖpüĢme, cinsel iliĢki, aynı havluyu kullanma gibi virüsü taĢıyan birey ile temas doğrultusunda virüsler alınır. Virüsler deri veya mukozalardaki çatlaklardan vücuda girerler. Sinir hücrelerini tutarak bu sinirlerin lifleri boyunca ilerlerler. Liflerin ganglion denilen ana merkezlerine yerleĢirler. Ardından o bölgeye ait cilt ya da mukoza bölgesinde lezyonlarını oluĢturmaya baĢlarlar. Virüsler yerleĢtikleri yerde ölmezler. Yapılan tedaviler ise virüslerin yok edilmesini değil hastalık oluĢturmalarını önlemek ya da en azından azaltmak amacıyla yapılabilmektedir. Herpes Virüsünün tam bir tedavisi mümkün olmamaktadır. Bu nedenle öncelikle virüsü kapmamaya özen göstermek gerekmektedir. Yabancılar ile temastan kaçınmak, cinsel iliĢkide prezervatif kullanmak, ortak havlu vs. kullanımından uzak durmak gerekmektedir. Virüsü aldığımızı düĢündüğümüz bireyi mutlaka bu durum hakkında bilgilendirmeli, kendisinin hastalık ihtimali hakkında dikkatini çekmeliyiz. Hastalığı kapma halinde veya önlem için de bağıĢıklık sistemini güçlendirmeli, aĢırı alkol, aĢırı yorgunluk, beslenme bozukluğu, stres gibi durumlardan uzak durmaya özen göstermeliyiz (21). 5-Follikulitiden (Kıl kökü iltihabı): Kıl köklerinin yüzeysel enfeksiyonudur. Bu enfeksiyonlar çok görülür ve genellikle bunlara stafilokok veya mantar cinsi organizmalar yol 138 açar. Folikülit, kıl folikülünün bakteriyel enfeksiyonudur. Deride bulunan bakteriler değiĢik nedenlerden dolayı kıl kökünü etkiler. Folikülit yaygın olarak staphylococcus aureus tarafından oluĢturulmakla birlikte, gram-negatif basiller, mantarlar ve virüsler de hastalığa neden olabilir (22). Benzer Cilt Hastalıkları: 1-Egzama: Egzama (dermatit) en yaygın cilt hastalıklarından biridir. Pek çok farklı nedenlerle ortaya çıkan ve deride kızarıklık, ĢiĢme, kaĢıntı gibi belirtilerle görülen ve daha çok psikolojik nedenlerden ortaya çıkan önemli bir deri hastalığıdır ( 25). 2-Sedef Hastalığı: Sedef deri hastalıklarının en önemlilerinden olup kronik, tekrarlayıcı ve sık rastlanılan bir rahatsızlıktır. Saçlı deride, tırnakta, elde, ayakta, gövdede, dizde, dirsekte kısaca tepeden tırnağa bütün vücudu etkileyebilir. BulaĢıcı değildir (26). 3-Pityriasis Rosea: Gül hastalığı: yüzde kızarıklık- Pityriasis Rosea veya halk arasında gülleme olarak da bilinen, özellikle orta yaĢ kadınları daha sık etkileyen, yüz bölgesine yerleĢen kronik inflamatuar, bahar aylarında daha çok görülen bir deri hastalığıdır. Gül hastalığı bulaĢıcı değildir (27). Egzama Sedef hastalığı Gül hastalığı Mantar hastalıklarında tedavi: Mantar hastalıklarında tedavide her Ģeyden önce azol grubundan oluĢan kremler (Clotrimazol, Sertaconazol) veya Ciclopirox tutan preperatlar kullanılır. Ciddi durumlarda ise Terbinafin gibi ilaç içeri alınır (6). 1-Yerel tedavi: Örneğin; Klotrimazol, Sertakonazol, Terbinafin ve Cipropir Oxolamin gibi mantar öldürücü ilaçlar. Lezyona ve çevresine günde 1 - 2 defa uygulanırlar. 139 2-Sistemik tedavi: Terbinafin: Her gün 250 mg 4-6 hafta Literatürde çocuklarda kullanımı: 20-40 kg ağırlığında olanlarda 125 mg ve 40 kg üzerinde olanlarda ise 250 mg‟dır. Terbinafin‟in yan etkileri de vardır. Karaciğer fonksiyon bozuklukları, mide yakınmaları, kansızlık, tat almada bozulma, baĢ ve kas ağrıları vs. Itraconazol: 2-6 hafta süreli her gün 200 mg alınır. Çocuk ve gençlerde önerilmez. Yan etkileri karaciğer rahatsızlıklarında artıĢ, ishal, baĢ ağrısı vs. vardır. Bakteriyel hastalıklarda genellikle krem Ģeklinde etkili antibiyotikler alınır (6). GüreĢçilerin tırnakları da kontrol edilir. Vücutlarında bulaĢıcı deri hastalığı, patlamak üzere sivilce veya açık yara olan güreĢçiler müsabakalara alınmazlar. GüreĢçiler ve Hijyen: Hijyenden spora uygun hayat tarzı anlaĢılır. Bu hususta üç nokta önemlidir: Spor yerleri hijyeni, vücut hijyeni ve giyeceklerin hijyeni çok önemlidir. Bunlar için öneriler aĢağıda verilmiĢtir (3). 1- Sportif giyim ve elbiselerin özellikleri için öneriler * Spor elbiseleri daima bilinen Ģekillerde ve izole edici özellikler taĢımalıdır. * Gözenekler çok iri yapılarak hava geçirgenliği taĢımamalıdır. Bu açıdan kalın ve yünlü tekstil ürünleri vücut sıcaklığını düzenleme açısından önemlidirler. * Antrenman elbisesi geniĢ ve gevĢek olmalıdır. Sıcaklığın bir kısmının dıĢarı verilmesi ile vücut sıcaklığını belli bir derecede sabit tutmak mümkün olmaktadır. * Elbiselerin bir diğer özelliği de ter emici oluĢlarıdır. Bundan dolayı sentetik ve naylon kumaĢlardan yapılan spor giysileri kullanmak problem meydana getirmektedir. * Soğuk havalarda yapılan sportif faaliyetler sırasında içe giyilen elbiseler ise ter tutucu olmamalıdır. Çünkü elbisenin soğuk havalardaki ıslaklığı sağlık açısından önemli bir riski de beraberinde taĢır. * Uygun antrenman elbisesi ısınmıĢ kasları soğuktan korur. Sıcaklığın ayarlanmaması durumunda aĢırı sıcak kalp ve damar sistemi üzerinde olumsuz etkide bulunur. * Spor kıyafetlerin en sağlıklısı pamuklu kumaĢtan yapılmıĢ eĢofmanlardır. EĢofman içine, pamuklu Ģort ve fanila giyilmesi de vücudun terini almaya yardımcı olur. 140 * Hafif sentetik katkılı pamuk dokuma kumaĢlardan yapılan eĢofmanlar dayanıklılığı artırdığı gibi, yüksek pamuk yüzdesi nedeniyle vücudun aĢırı havalanmasını da engellemektedir. 2- Ayakkabılar ve ayak bakımı için öneriler: * Ayakkabıları ayak topuğunu iyi kavrayacak Ģekilde kavisli olmalıdır. Ayakkabının içinde, topuk ile ayak tarak kemikleri arasındaki iç kavisi dolduran, yumuĢak, ortopedik bir destek aranmalı ve ayakkabı giyildiği zaman bu destek hissedilmelidir. Ayakkabılar kalın bir pamuklu spor çorabı ile giyildiğinde, ayakları rahatça kavramalı fakat sıkmamalıdır. * Ayaklar sabunlu suyla yıkanarak toz ve terden arındırılmalıdır. * Ayaklar yıkandıktan sonra yağlı kremlerle ovulmalıdır. Özellikle baĢparmakta görülen kalınlaĢmıĢ ve hasta tırnaklar ağrılara sebep olmaktadır. * Tırnak altında kan toplanmasında önü alınamazsa kanın biriktiği yerler alkolle temizlenir ve tırnak pençesiyle delinir. Bu iĢlemden sonra mikrop ve enfeksiyona karĢı ayaklar bantlanır. * Tırnakların kesim Ģekline dikkat edilmeli, özellikle baĢparmak kenarları ete batmadığı sürece kesilmemelidir. * Nasırlardan kurtulmanın en etkili yolu ise hassas olan bölgelerden baskıyı uzak tutmaktır. Ağrıların önlenmesi için nasırlardan nasır ilaçları kullanarak kurtulmak mümkündür. Tekrar nüksetmemesi için nasırlı kısımların sürtünme ve baskılardan uzak tutulması gerekir. * Spor ayakkabıları da nasıra sebep olabilir. Parmaklar arasında oluĢan nasırlara tıbbi müdahale de bulunulmalıdır. * Ayakta su toplanması da önemli bir sıkıntıdır. Yeni alınan ayakkabılar ve iyi giyilmeyen çoraplar ya da sert zeminler üzerindeki koĢular sonucu meydana gelirler. Bunu önlemek için ayakkabının sıkan ve sürten kısımlarına sabun sürmek gerekir. * Su kabarcıkları küçükse patlatılmamalı, kendiliğinden kuruması sağlanmalıdır. Kabarcık büyükse patlatmak, suyunu akıtıp mikroplardan temizlemek yerinde olur. Bu iĢlemler sırasında tıbbi temizleyicilerin kullanılması gerekir. * Ayakların terlemesi de sporcular için önemli bir problemdir. Bu durumda biraz bakımsızlıktan veya yanlıĢ kullanılan çoraplardan kaynaklanmaktadır. Böyle kimseler ayaklarını sürekli soğuk su ve sabunla yıkamalıdırlar. Ayrıca hava geçiren ayakkabılar giymelidir 141 3- Soyunma odaları hijyeni için öneriler: * Çok sıcak suda ve çamaĢır deterjanı ile yıkanmıĢ bir havlu ile duĢtan sonra kurulanınız. BaĢkasının havlusunu paylaĢmayınız. Hijyenik olmayan havlular gözlerin kızarması, deri bozuklukları, virüs enfeksiyonları veya mantar enfeksiyonları gibi hastalıklara neden olabilirler. * Mutlaka oturmanız gerekiyorsa, oturacağınız yeri silin ve kurulayın. * Oturmadan önce giysilerinizi giyiniz. Soyunma odalarında mümkün olduğunca ayakkabı ve terlik giyiniz. DuĢta terlik kullanarak ayak mantarının yayılmasını önleyebiliriz. Terliklerinizi baĢkalarına kullandırmayınız. * DuĢtan sonra ayaklarınızı en son kurulayınız. Parmak aralarını mutlaka kurutunuz ve pudralayarak mantar oluĢmasını engelleyiniz. * Özellikle grip ve soğuk algınlıklarının salgın olduğu dönemlerde takım arkadaĢlarınıza ve diğerlerine dokunmaktan kaçınınız. Dokunmaktan kaçınan zamanlarda, parmaklarınızı ağzınıza dokundurmadan veya parmaklarınızla bir yiyeceği ellemeden önce, ellerinizi sabun ve ılık su ile yıkayınız. * Soğuk algınlığı ve diğer virüsler, hapĢırma veya öksürme ile kirlenmiĢ havalardan daha çok, el-ağız temaslarında bulaĢırlar. * Hafta da en az bir defa soyunma dolabınızı antiseptik bir sprey ile temizleyiniz. *Yönetimden duĢ odalarının ve soyunma odası zemininin periyodik olarak antiseptik bir temizleyici ile korunmasını ısrarla talep etmeniz gerekir. GüreĢ ve judo gibi temas olan spor türlerinde deri enfeksiyonları ve mantarların azaltılması için öneriler (5,7): - Maddelerin doğru kullanımı ile de ilgili olan bir enfeksiyon kontrol planı oluĢturulmalıdır. - Yeni, çabuk ve hızlı deri değiĢiklikleri ortaya çıkanda belli ölçülerde hemen doktor kontrolü yapılmalıdır. - GüreĢ minderinin üst yüzeyi dezenfekte edilmelidir. Hatta tüm güreĢçilerin gezdiği salon içi alanlar dezenfekte edilmelidir. GüreĢçiler, yaralardaki bakterileri sürtünmeler esnasında mindere bulaĢtırabilirler. 142 - DuĢ ve tuvaletlerde yeterli miktarda antibakteriyel temizleyiciler olarak sıvı sabun bulunmalıdır. - Soyunma odalarının, oturma bankları ve minderlerin temizlenmesi ve enfeksiyona karĢı (mantar, bakteri ve virüslere karĢı) ilaçlanması olmalıdır. Özellikle duĢlar ve soyunma odaları buralarda doğan mantar hastalıklarının sıklıkla ortaya çıkmaması için ilaçlanmalıdır. - Önemli: Etki zamanı veya konsantrasyon önerilen miktarda olmalıdır. - El temizliği için 15 saniye sürede üzerinde yeterli miktarda antibakteriyal sabun kullanmak gerekir. Eller havlu ile kurulanır. Sonra alkollü mendil ile dezenfekte edilmeleri önerilir. - Antrenmandan sonra sporcular komple duĢ almalıdır. Bu esnada antibakteriyal sabun kullanılır. Müsabakadan sonra (öncede) antibakteriyal duĢ alınmalı (antibakteriyal sabun ve Ģampuan vs). - Kozmetik vücut bakımı önerilmez. Çok sayıda mikro organizmalar vücuda deliklerden girebilir. - Antrenmanda giyilen elbise günlük yıkanmalıdır. Elbiseler antibakteriyal deterjanlarla yıkanmalıdır. - Dizlik ve kulaklık gibi koruyucular günlük dezenfekte edilmelidirler. GüreĢ minderleri dezenfekte edilmelidir. Mantar öldürücü ilaçlar kullanılmalıdır. arasında -Sporcular gerekli olan saç fırçaları, tırnak makası, jilet gibi Ģeyler ve havlu vb paylaĢılmaz. Tarak ve fırça gibi malzemeler ortak kullanılmamalı. - GüreĢçiler arasında kıyafet değiĢimi (mayo, güreĢ ayakkabısı vs) yapılmamalı. - Sporcuda yara varsa onlar pansuman edilip kapatılmalıdır. Tırnaklar kısa kesilmelidir. - Kortizon kremleri gerekli olduğunda kısıtlı ölçüde kullanılmalıdır (bölgesel savunma sistemini azaltırlar). - GiriĢ yerleri temizlenmelidir. Minderler günde 2 defa (antrenmandan önce ve sonra) enfekte edilmeli. -Tüm güreĢçiler bu hastalıkların oldukça bulaĢıcı doğası hakkında bilgili olmalıdır. Bu tür durumlar ortaya çıkınca onları gizlememelidir. Band ve flasterleri baĢkalarına vermemelidirler. Tedavi yoluna gitmelidirler. - Özellikle göz bölgesinde olan küçük sakatlıklardan da kaçınılması için tırnaklar küçük kesilmelidir. -Uygun bir deri bakımı kremleri kullanılmalıdır. Deri elastikiyetini artıran, mikropları öldüren vs. 143 - Mantar hastalıkları sıklıkla ayakta olduğu için ayaklar duĢtan sonra iyice kurulanmalıdır, parmak araları özellikle. DuĢtan sonra özellikle ayaklar iyi kurulanmalıdır. Fön makinesi kullanılabilir. Yanınızda size ait ve sadece sizin kullanacağınız terlik taĢımak önemlidir. - GüreĢ ayakkabıları temiz olmalıdır. Tuvaletlere gidilen ayakkabılarla mindere basılmamalıdır. Sonuç olarak güreĢçilerde mantar enfeksiyonlarının görülme sıklığını azaltmak için gereken uygun koruyucu önlemler hazırlanmalı ve uygulanmalıdır. KAYNAKLAR: 1-Adams B B. Transmission of cutaneous infections in athletes. Br J Sports Med 2000; 34:413-4. 2-Agel J, Ransone J, Dick R, et al. Descriptive epidemiology of collegiatemen's wrestling injuries: National Collegiate Athletic Association Injury Surveillance System, 1988-1989 through 2003-2004. J Athl Train 2007;42:303-10. 3-Deuser E.,1984),Scnell WiederFit, Bintz Verlag-6050 Offenbach/MAIN 4-Dworkin MS, Shoemaker PC, Spitters C, et al. Endemic spread of herpes simplex virus type 1 among adolescent wrestlers and their coaches. Pediatr InfectDis J 1999;18:1108-9. 5-Eisfelder M.,Ringer pilzundan dere infektiöse Sportlererkrankungen,www.ringen- bezirk1.de/.../e42d1885bf4422a0... 6-Eisfelder M. (2013);Hautarzt – Allergologie – Naturheilverfahren – 78628 Rottweil – Saline 5 7-Eisfelder M. ( 9.2015), Adaptiertnach: NationalAthleticTrainers' AssociationPosition Statement: Skin Diseases, veröffentlicht in J Athl Train. 2010 Jul-Aug; 45(4): 411–428. 8- Kohl TD et al, J Athl Train. 2000,Oct;35(4):427-30.,Kohl TD et al, Sports Med. 2000 Jun;29(6):439-47. 9-Landry GL, Chang CJ. Herpes and tinea in wrestling: managing out breaks, knowing when to disqualify. PhysSportsmed2004;32:34-41. 10- Mohammad T Hedayati et al, Br J Sports Med. 2007 May; 41(5): 332–334. 11-Sakamoto Y, Ueki S, Shimanuki H. et al. Effects of low-intensity physical exercise on acute changes in resting saliva secretory Ig Alevels in the elderly. Geriatr Gerontol Int 2005;5:202-6. 12-Shahla Shadzi et al, AdvBiomedRes. 2014; 3:241. 13-Shahindokht Bassiri-Jahromi and Ali Asghar Khaksar, Indian J Dermatol. 2008; 53(3): 132-136. 144 14-Simmons A. Clinical manifestations and treatment considerations of Herpes Simplex Virus infection. J InfectDis2002;186(Suppl 1):S71-7. 15-Zahra Ahmadinejad, NedaAlijani, Sedigeh Mansori, VahidZiaee.,; Common Sports- Related Infections: A Review on Clinical Pictures, Management and Time to Return to Sports, Asian J Sports Med; Vol 5 (No 1), Mar 2014. 16-Zahra Ahmadinejad, ; AlirezaRazaghi; AdelNoori; Sayed-Jamal Hashemi; Rajab Asghari; Vahid Ziaee.;Prevalence of Fungal Skin Infections in Iranian Wrestlers, Asian Journal of Sports Medicine, Volume 4 (Number 1), March 2013, Pages: 29-33 17- Virginia school health guidelines. Infectious disease control. Available at: http://www.vdh.state.va.us/epi/newhome.htm, Access date: June 25, 2013. Ġnternet kaynaklar: 18- http://www.hakanbuzoglu.com/tinea-pedis-ayak-mantari/ 19-http://www.hthayat.com/saglik/haber/1023357-en-sik-gorulen-deri-hastaligi-molluskumkontagiozum 20-http://www.alternatifterapi.com/icerik/mantar-fungal-enfeksiyonlari-nedir 21-http://www.memorial.com.tr/saglik-rehberleri/ucuk-hastaligi-herpes-simpleks/ 22-http://www.saglikocagim.net/kl-koku-iltihab-folikulit-nedenleri-ve/ 23-http://www.saglikkitabi.org/tag/trichophyton-rubrum 24-http://sacdokulmemesi.com/Sac-Dokulmesi-Nedir 25-https://www.medikalakademi.com.tr/egzama-atopik-dermatit-nedir-nedenleri-belirtileritedavisi/ 26-http://www.sedefhastaligi.com/sedef-hastaligi-bulasicimidir.html 27-http://www.saglikocagim.net/gul-hastalg-nedir-gul-hastalg/ 28-http://www.hastarehberi.com/yedek/cilt/cilt2/impetigo.htm 29-http://www.jinekolognet.com/molluscum-contagiosum.asp 145 GÜREġÇĠLERDE RUHSAL ZEK VE SALDIRGANLIK ARASINDAKĠ ĠLĠġKĠ (Samsun Örneği) Mehmet TÜRKMEN1 Saeed SHOKOUFEH2 Onur ÖZTÜRK1 1 2 Ondokuz Mayıs Üniversitesi YaĢar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi, Samsun/ TÜRKĠYE Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Beden Eğitimi-Spor ABD., Samsun/ TÜRKĠYE ÖZET Türkiyenin en eski sporlarından biri olan güreĢ, dünya tarihinde Türklerin en çok madalya aldığı bir spor dalıdır.Türk güreĢi ülkemize 27 Olimpiyat,37 Dünya ve 50 Avrupa Ģampiyonluğu kazandırmıĢtır. Bu çalıĢmanın amacı genç erkek güreĢçilerde Ruhsal zekâ ve Saldırganlık arasındaki iliĢkinin incelenmesidir. ÇalıĢmanın evrenini; Samsun‟da aktif olarak spor yapan bireylerden oluĢturmaktadır. AraĢtırmanın örneklemi ise 17 ile 20 yaĢ arası genç güreĢciler oluĢturmaktadır. AraĢtırmada veri toplamak için Buss-Perry tarafından gerçekleĢtirilen Saldırganlık Ölçeği (BPAQ 1992) ve King tarafından gerçekleĢtirilen Ruhsal Zekâ (SISRI 2008) ölçeği” kullanılmıĢtır. Veri analizi için, Pearson korelasyon katsayısı ve çoklu regresyon kullanılmıĢtır.Yapılan çalıĢmada Ruhsal zekâ nın alt buyutları ile saldırganlık alt buyutlar arasında negatif ve anlamlı iliĢkiler oldoğu saptanmıĢtır (p>0.05). Bu bulgular doğrultusunda yüksek düzeyde Ruhsal zekâya sahip olan sporcular spor alanlarında daha az saldırgan davranışlar sergileyecekleri düşünülmektedir. Anahtar Kelimeler: GüreĢçi; Saldırganlık; Ruhsal zekâ 146 THE RELATIONSHIP BETWEEN SPIRITUAL INTELLIGENCE AND AGGRESSION AMONG YOUNG WRESTLERS (SAMSUN PROVINCE) ABSTRACT Wrestling in the Turkey world history is one of the most decorated sports. Wrestling has brought to our country 27 Olympic, 37 world and 50 European championship. Wrestling is one of the oldest sports of Turkish people.The aim of this study is to determine the relationship between spiritual intelligence and aggression. The sample of the research were male wrestlers aged 17 to 20 years (mean age= 18.56) selected with convenience sampling among individual who are wrestling in Samsun. Measurement tools used in this study were King Spiritual Intelligence Scale (2008) and Buss and Perry Aggression Questionnaire (1992). For data analysis, Pearson correlation and multiple regression techniques were used. The results showed that Spiritual Intelligence and its subscales had significant relation with Aggression and its subscales. These findings refer this matter that athletes who have a high level of spiritual intelligence, show less aggression in Sports fields. Key Words: Spiritual Intelligence, Aggression, wrestlers GĠRĠġ Saldırganlık, ruhbilim terimleri sözlüğün‟de „bireyin kendi düĢünce ya da davranıĢlarını, dıĢtaki direnmelere karĢın zorla karĢısındakine benimsetme çabası‟ olarak tanımlanmaktadır. BaĢka kaynaklarda ise saldırganlık, „baĢkalarını inciten, psikolojik ve fizyolojik zarar veren her türlü davranıĢ‟, „baĢkalarını incitme niyeti taĢıyan her türlü davranıĢ‟ ya da „öfke içeren davranıĢ‟ gibi farklı Ģekillerde ifade edilmektedir.1 Saldırganlık baĢkalarını incitmeyi amaçlayan her türlü davranıĢ ya da eylemdir Ģeklinde tanımlanabilir. Bazı psikologlara göre belli ölçüler içinde saldırganlık, yaĢamı sürdürmek için gerekli olan davranıĢların kaynağı ve itici gücü olarak değerlendirildiği gibi, bu gün artık saldırganlık, olumsuz manalarıyla değil de, kendini ortaya koymak, kendi haklarını savunmak (atılgan saldırganlık) anlamlarıyla da tanımlanmaktadır.2 MACKAL‟a (1979) göre saldırganlık bir kiĢinin diğerlerine veya kendine, fiziksel veya psikolojik zarar verme, incitme, yaralama amacı güden davranıĢtır.3 147 Ruhsal zekâ, yaĢamın hem fiziksel tarafı ile hem de manevi yönüyle ilgilenen, bilginin eksiksiz ve doğru anlaĢılmasını sağlamayan bir zekâ türüdür.Yüzyılın sonlarına doğru rasyonel zekâ ve duygusal zekâ hakkında yapılan bir çok çalıĢma her iki zekâ türünü kapsayan üst bir zekâ olgusunun varlığını göstermektedir. Anlam ve değerlerle ilgili sorunların çözümlenmesinde iĢimize yarayan, davranıĢlarımıza ve hayatlarımıza daha büyük ve daha zengin anlamlar kazandıran bu zekâ türü ruhsal zekâ (SQ) dır4 Descartes'e göre ruh ve bedenin birleĢtiği nokta salgı bezleridir. Çağımızda beynin iĢlevleri açısından salgı bezlerinin pek mühim bir iĢlevinin olmadığı kanıtlanmıĢ, ruh ve bedenin ayrıĢtırılıp tekrar birleĢtirilmesi de çok anlamlı bulunmamıĢtır5.Gardner'ın çoklu zekâ kuramında yer almayan, kendisinin bahsettiği "Biz kimiz?", "Nereden geliyoruz?", "Amacımız nedir?" türünden en temel konular üzerinde eğilim gösteren varoluĢçu zekâdan söz edilebilir. Gardner bu zekâya ait bilimsel kanıt bulunmadığı ve zekâ ölçütüne uymadığı için varoluĢçu zekâyı yeni bir zekâ türü olarak tanımadığını, hatta yarım bir zekâ türü olduğunu belirtir6. Bozdağ üç temel zekâ türünün farlılıklarını Ģu Ģekilde ifade etmektedir: "Kıyamet kopuyorsa, IQ tepkisiz bırakır; EQ korkutur; SQ elinizdeki fidanı diktirmek için son saniyelerinizi yarıĢtırır"7. Uluslararası arenada gün geçtikçe yaygınlaĢmasıyla göze çarpan ve büyük ilgi gören güreĢ sporu, dünyada milyonlarca izleyicisi bulunan bir spor dalıdır. Birçok ülkede güreĢ, okulların ve kulüplerin vazgeçilmez temel eğitim branĢlarından biri olmuĢtur. GüreĢ, mücadele gerektiren zevkli bir spor dalıdır.Bunun yanında psikolojik, fiziki ve pedagojik değerleriyle gençlerin sevdiği ve ilgi gösterdiği bir branĢtır. GüreĢin temel teknik becerilerinin öğrenilmesi, karmaĢık bir iĢ değildir. Tek kol, tek dalma, künde vs. gibi teknikler, aslında kiĢilerin çocukluk döneminden beri farkında olmadan yapmıĢ olduğu tekniklerdendir8. Literatür taraması yapıldığında; Türkiye‟de Ruhsal zekâ ve Saldırganlık konu alan çalıĢma sayısının az olması bu çalıĢmanın yapılmasındaki en önemli sebeplerin baĢında gelmektedir..Bu çalıĢmada güreĢçilerde ruhsal zekâ ve saldırganlık arasındaki iliĢki karĢılaĢtırmak amacıyla yapılmıĢtır. 148 GEREÇ VE YÖNTEMLER AraĢtırma Grubu ÇalıĢmanın evrenini; Samsun‟da aktif olarak spor yapan bireyler oluĢturmaktadır. AraĢtırma örneklemi rastgele örnekleme yöntemi kullanılarak oluĢturulmuĢtur. AraĢtırmanın örneklemi 118 güreĢci olmak üzere tamamı erkek sporculardan oluĢmaktadır. Veri Toplama Araçları ÇalıĢmada kullanılan veri toplama aracı iki bölümden oluĢan bir anket formudur. AraĢtırmacı, anketlerin uygulanacağı takımların ilgili hocalarıyla görüĢüp gerekli izinleri aldıktan sonra 1-30 Nisan 2016 tarihleri arasında Samsun'da çeĢitli konumlara ve spor salonlarına giderek, bireylere anketin açıklamasını yaptıktan sonra soruları sağlıklı bir Ģekilde cevaplamasına yardımcı olmuĢtur. Birinci bölümde Buss ve Perry tarafından geliĢtirilen “sldırganlık ölçeği” kullanılmıĢtır. Anket 5‟li likert tipi ölçek Ģeklinde uygulanmıĢtır. Fiziksel saldırganlık, sözel saldırganlık, düĢmanlık ve öfke olmak üzere saldırganlığın dört farklı boyutunu ölçmeyi amaçlamaktadır. Fiziksel saldırganlık alt ölçeği, baĢkalarına fiziksel olarak zarar verme ile iliĢkili 9 soru; sözel saldırganlık alt ölçeği, baĢkalarını sözel yolla incitmeyi içeren 5 soru; öfke alt ölçeği, saldırganlığın duygusal boyutunu ölçmeyi hedefleyen 7 soru; düĢmanlık alt ölçeği ise saldırganlığın biliĢsel boyutunu ölçmeyi hedefleyen 8 soru içermektedir. Bu çalıĢmada saldırganlık anketinin iç tutarlığı .90 elde edilmiĢtir.( Cronbach alfa) Ġkinci bölümde ise King tarafından geliĢtirilen “Ruhsal Zekâ ölçeği” kullanılmıĢtır. Ana formu olan anket 72 soru içerir bu çalıĢmada ise 31 maddeden oluĢan kısa Formu kullanılmıĢtır. Anket 5‟li likert tipi ölçek Ģeklinde uygulanmıĢtır. EleĢtirel düĢünme varoluĢu, kiĢisel anlam üretimi, transandantal farkındalık ve bilinçli durum geniĢliği olmak üzere Ruhsal zekânın dört farklı boyutunu ölçmeyi amaçlamaktadır. EleĢtirel düĢünme varoluĢ alt ölçeği, hayat, ölüm, Ölümden sonra yaĢam, gerçeklik , adalet ve varoluĢ 7 soru; kiĢisel anlam üretim alt ölçeği, Zihinsel ve fiziksel deneyimlerin KiĢisel hedefleri içeren 5 soru; transandantal farkındalık alt ölçeği, Kendi ve baĢkalarınada transandantal boyutlarını belirleme yeteneği ölçmeyi hedefleyen 7 soru; bilinçli durum geniĢleme alt ölçeği ise ruhsal durumuna Bilinç ya da ötesi Ģeklinde girmek 5 soru içermektedir. Bu çalıĢmada Ruhsal Zekâ anketinin iç tutarlığı .88 elde edilmiĢtir. ( Cronbach alfa) 149 Verilerin Analizi Katılımcılardan elde edilen verilere IBM SPSS Statistics v20.0 porogramı aracılığıyla çeĢitli istatistiki analizler uygulanmıĢtır. Bulguların açıklaması için Tanımlayıcı istatistikler kullanılmıĢtır (Ortalama, standart sapma ve grafik). Veri analizi için EĢzamanlı çoklu regresyon yöntemi ile saldırganliğın Ruhsal zekâ bileĢenleri üzerinden tahmın etmek için, Saldırganliğın, Regresyon ruhsal zekâ bileĢenleri toplam puan üzerinden tahmin etmek için Linear ve ruhsal zekâ ve saldırganlık arasındaki iliĢkiyi belirlemek için Pearson korelasyon testi kullanılmıĢtır. Analizlerde istatistiki anlamlılık düzeyi (p<0.05) olarak alınmıĢtır. BULGULAR Tablo 1 ve 2'de dağılım endeksleri, ortalama ,Standart sapma ve minimum ve maksimum puanı AraĢtırmanın değiĢkenleri için kullanılmıĢtır. Tablo 1. DeğiĢkenlerin standart sapması ve ortalaması Minimum Maksimum Endeks DeğiĢiklikler Ort. ± S.S. DeğiĢikenler 60 30 14.01 5.4 ± 40.20 Ruhsal zekâ 150 80 8.23 9.49 ± 115.35 Saldırganlık Tablo 1 de Elde edilen sonuçlara göre, Saldırganlık Testine katılanlar En düĢük Varyasyon katsayısı ile en çok yönelmeye sahiptirler. Tablo 2 . Alt buyutlarinin standart sapması ve ortalaması Minimum Maksimum Endeks DeğiĢiklikler Ort. ± S.S. Alt buyutlar 5 19 20.85 12.40 ± 2.50 EleĢtirel düĢünme varoluĢu 3 13 23.50 8.49 ± 2.0 KiĢisel anlam üretimi 2 15 23.45 8.20 ± 2.0 Transandantal farkındalık 3 14 27.82 8.13 ± 2.21 Bilinçli durum geniĢliği 25 45 9.42 33.50 ± 3.32 Fiziksel saldırganlık 13 24 12 19.63 ± 2.50 Sözel saldırganlık 19 36 10.45 28.02 ± 3.0 DüĢmanlık 22 39 10.03 30.85 ± 3.20 Öfke 150 DeğiĢkenler Ruhsal Zekâ Saldırganlık Tablo 2 incelendiğinde, Ruhsal zekâ bileĢenleri arasında EleĢtirel düĢünme varoluĢu en az ve bilinçli durum geniĢliği en çok ve Saldırganlık bileĢenleri arasında Fiziksel saldırganlık en az ve sözel saldırganlık en çok varyasyon katsayısına sahip oldukları saptanmıĢtır. Tablo 3 .DeğiĢkenlerin korelasyon matrisi 10 1 1 DeğiĢkenler 1 RUHSAL ZEK 1 -0.60 Saldırganlık 1 -0.40 0.59 DüĢünmeVaroluĢu 1 0.03 -0.30 0.53 KiĢisel Anlam 1 0.13 0.09 -0.23 0.48 Farkındalık 1 0.13 0.11 0.24 -0.40 0.60 Bilinçli Durum 1 -0.40 -0.19 -0.23 -0.35 -0.85 -0.48 FizikselSaldırganlık 1 0.44 -0.27 -0.23 -0.20 -0.19 0.70 -0.41 Sözel Saldırganlık 1 0.42 0.64 -0.31 -0.25 -0.21 -0.43 0.82 -0.52 DüĢmanlık 0.55 0.48 0.51 -0.35 -0.08 -0.22 -0.30 0.79 -0.42 Öfke 9 8 7 6 5 4 3 2 Tablo 3incelendiğinde, Ruhsal zekâ deiğiĢkenler ile Saldırhanlık alt buyutlar arasında negatif ve anlamlı iliĢkiler olduğu saptanmıĢtır.Fakat farkındalık ve öfke arasında hiç bir anlamlı iliĢki bulunamadı. (a=-0.08 p>0.05) TARTIġMA Bu çalıĢmada, sporun rehsal zekâ ve saldırganlık üzerinde önemli bir yeri olduğu vurgulanmaktadır. Ayrıca yapılan birçok çalıĢmanın sonucunda, sporun sadece kiĢilik geliĢiminde değil, saldırganlık ve onun gibi olumsuz etkenler üzerinde olumlu etkilerinin olduğu belirlenmiĢtir. Spor bireylerin sosyalleĢmesinde bir araç olduğu gibi, içerisinde barındırdığı hareketler ve oyunlar sayesinde, bireye duygularını ifade etme ve kendini gerçekleĢtirebilme imkânı vermektedir. Birey spor sayesin de, baĢta saldırganlık dürtüsü olmak üzere birçok olumsuz güdülerini boĢaltır ve onları kontrol altında tutmasını öğrenir.9 151 Bulgulara dayanarak, Eğer Ġnsanların ahlaki Ģeklinde baĢkaları ile iletiĢime geçerseler ve her koĢulda baĢkalarına yardım ederselr mükemmel bir bireyin oluĢmasını göre biliriz. Bu sebeple ruhsal zekânın güçlendirilmesi ile baĢkalarının haklarına saygı gösterme ve onun ardendan saldırganlığın azalmasınıa yardım ede biliriz. AraĢtırmanin bulgularına göre, manevi zekâ ve saldırganlık arasında ters bir iliĢki oldouğu gözlemlenmiĢtir. King ve ark tarafından yapılan viable model and self-report measure of spiritual isimli çalıĢmada(2009) Bizim çalıĢmamıza paralel olarak anlamlı iliĢki tesbit edilmiĢtir. Az sayıda çalıĢma maneviyat ve saldırganlık arasındaki iliĢkiyi incelemeye almıĢtır. Mevcut literatürler maneviyat ve düĢmanlık arasındaki ters iliĢkiyi göstermektedir. (Koenig 2001 sayfa100,Lonczak, Clifasefi, Marlatt, Blume & Donovan 1994 sayfa 92). Drescher, Post Traumatic Stress Disorder (PTSD) isimli çalıĢmada affetme ile saldırganlık arasında negatif iliĢki göstermiĢtir. Bu iliĢki, yüksek affetme düzeyde olan bireylerin daha az agresif olma ihtimalini göstermektedir (Drescher, Didion, Foy, Mayo & Weber2007 syfa 56). Az sayıda çalıĢma afetmet ve saldırganlık arasındaki iliĢkiyi incelemeye almıĢtır ancak hepsi afetmek duygunun saldırganlığın azaltığı gerçeyi vurgulamaktadırlar. Noormohammadi ve ark10 Ergenlerde ruhsal zekâ ve bağlanma biçimleri ile saldırganlık arasındaki iliĢkisi isimli çalıĢmanın sonucunda; Manevi zekâ ve güvenli bağlanma stili ile saldırganlık arasında negatif bir iliĢki olduğu belirlenmiĢtir. Psikologlar, yüksek manevi zekâ olan insanlaraın en bariz sıfatlarından biri kendini kontrol ede bilme özelliği olduğunu vurgulamaktadırlar.( Emmons 200b,sayfa3). Denson, DeWall & Finkel Kendini kontrol etme ve saldırganlık isimli çalıĢmanın sonucunda; Kendini kontrol etme özelliği saldırganlığın azaltılma üzerinde bir etki oldu bildirilmiĢtir.Anderson,11 tarafından yapılan araĢtırmada, saldırganlık tavır ile sorumluluk ve uyumluluk alt boyut arasında ters orantılı anlamlı iliĢki olduğu ve kiĢilik özellikleri ile agresif davranıĢlar arasında doğrudan ve dolaylı iliĢkililer rastlanmıĢtır. AraĢtırmaya bakılırsa,kendine hakim olan bireyler daha az Ģıdet eğilimi göstermektedirler Castillo, Fallon, Baca, Conforti & Qualls 2002 p119 Orcutt. King L. & King D.2003 p382). Emmonsa göre(2000)12 Ruhsal zekâ manevi amaca ulaĢım bir süreç ve bilgilerin günlük hayatta sorunların çözmesi için adaptif kullanımıdır. Ümit(2010)‟in ergenlerin saldırganlık düzeyleri ve duygusal zekâları arasındaki iliĢkiyi incelediği çalıĢmada, ergenlerin saldırganlık ölçeği puanları ile duygusal zekânın alt boyutlarından aldıkları puanlar arasında, düĢük düzeyde, negatif yönde ve istatistiksel bakımdan anlamlı bir iliĢki olduğu gözlenmektedir13. Duygusal zekânın genel ruh durumu boyutu; insan iliĢkilerinde birleĢtirici bir element olmasının yanı sıra, problem çözümleme ve stres toleransında etkili, motive 152 edicilik özelliğini tanımlar (Acar, 2001) 14. Genel ruh durumunu olumlu yönde geliĢtirebilen insanların saldırganlık eğilimlerini kontrol altına alabileceği düĢünülebilir. Sonuç olarak; Ģiddet ve saldırganlık spor hayatında artan bir ivmeyle,günlük hayatımızda ve sporda sıkça rastlanan bir davranıĢ biçimi olmuĢtur. Duygusal zekânın geliĢtirilebilir olması, spor eğitim sisteminde gerekmektedirtir. Duygusal zekâ, bireyin kendini tanımasına, duygularını kontrol edebilmesine, kendi dıĢındaki insanlarla sağlıklı iliĢkiler yürütmesine,saldırgan tavırlarının azalması ve toplum içinde yararlı eylemler üretmesine yardımcı ola bileceiği düĢünülmektedir. Daha sonraki çalıĢmalar için mevcut literatür ve bu araĢtırma sonuçları incelendiğinde, konuyla ilgili farklı metodoloji ve örneklemlerle yeni araĢtırmaların yapılması önerilebilir.Bu araĢtırmada güreĢcilerin saldırganlık düzeyleri ile duygusal zekâ düzeyleri arasında bir iliĢkinin olup olmadığı incelenmek istenmiĢtir. KAYNAKLAR 1. 2. Enç M. Ruh Bilim Terimleri Sözlüğü.ANKARA. TDK, 1980. Budak, Selçuk, Psikoloji Sözlüğü,ANKARA, Bilim ve Sanat Yayınları, 654 3. MACKAL, P. Karl Psychological Theories of Aggression,Holland Publishing Company, Amsterdam,New York, 1979 4. Danah Zohar Ve Ian Marshall, Ruhsal Zekâmızla Baglantı Kurmak (SQ), Çeviren: Burak Erdemli, Kemal Budak, Ġstanbul: Meta Yayınları, 2004, s. 16. Karl Jaspers, Descartes Ve Felsefe, Çev: Akın Kanat. Ġzmir: Ġlya Yayınevi, 2005, s. 74. Robert Solomon, "A Psychological View Of Spirituality And Leadership: Finding Meaning Through Howard Gardner‟s Notion Of Existential Ġntelligence",School Administrator, 59(8), 2002, s. 38-39. Muhammed Bozdağ, Ruhsal Zekâ (SQ), 215. Baskı, Ġstanbul: Yakamoz Yayınları, 2010, s. 18. Gökdemir K. GüreĢ Antrenmanının Bilimsel Temelleri. Ankara: Poyraz Ofset; 2000. Öztürk Ü, Orta Dereceli Okullarda Beden Eğitimi, 2. Baskı. Ġstanbul, Kayı yayıncılık, 2005: 71-101. Noormohammadi, Maryam. Rahim nahal, Zainab. Byabanyan, Ergenlerde ruhsal zekâ ve bağlanma biçimleri ile saldırganlık arasındaki iliĢkisi. Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Altıncı Uluslararası Konferansı Tutanakları. Çocuk ve Ergen Psikiyatri Birliği Ġran, Tebriz, Eylül 1392 Sağlık Bilimleri Tebriz Üniversitesi. Anderson C, Carnagey NL, Flanagan M, Benjamin, AJ. Violent video games: Specific effects of violent contenton aggressive thoughts and behavior. Advances in experimental social psychology. Journal of Research in Personality, 2004, 36:199–249. Emmons, R. A. (2000b). Is spirituality an intelligence? Motivation, cognition, and the psychology of ultimate concern. The International Journal for the Psychology of Religion, 10(1), 3-26 Ümit, N. (2010). Ergenlerin Duygusal Zekâları ve Saldırganlık Düzeyleri Arasındaki İlişkinin İncelenmesi. Yüksek Lisans Tezi. Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü. Ankara. Acar, F.T.(2001) Duygusal Zekâ Yeteneklerinin Göreve Yönelik ve İnsana Yönelik Liderlik Davranışları İle İlişkisi. Ġstanbul Üniversitesi (YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi). Sosyal Bilimler Enstitüsü. Ġstanbul. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12. 13. 14. 153 GÜREġÇĠLERĠN BASKIN OLAN VE OLMAYAN BACAKLARININ DENGE AÇISINDAN KARġILAġTIRILMASI Mutlu CUĞ1, Mücahit FĠġNE1 1 Cumhuriyet Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu ÖZET Amaç: Bu çalıĢmanın amacı herhangi bir alt ekstremite sakatlığı bulunmayan 18 yaĢ altı güreĢçilerin baskın olan (dominant) ve olmayan (nondominant) bacaklarının denge performanslarının karĢılaĢtırılmasıdır. Metod ve Yöntem: ÇalıĢmaya toplam 21 erkek güreĢçi (yaĢ ortalaması:14.9±1.41 yıl, boy uzunluğu ortalaması:167.5±8.7 cm ve kilosu:65.42±15.02 kg) katılmıĢtır. GüreĢçilerin dominant olan ve olmayan bacaklarının dengelerinin ölçülmesinde yıldız gezinme denge testi (Star Excursion Balance Test) kullanılmıĢtır. Sporcular istedikleri bacakla teste baĢlamıĢlardır. Anterior, Posteromedial ve Posterolateral yönlerde 6 tane deneme testi yapıldıktan sonra sporcular ölçümlere baĢlamıĢ ve her yönde 3 ölçüm yapılarak ortalamaları alınmıĢtır. Bulgular: GüreĢçilerin dominant bacakları ile dominant olmayan bacakları arasında istatistiksel açıdan anlamlı bir fark bulunmuĢtur. GüreĢçilerin dominant olmayan bacakları hem anterior (Dom:69%, NonDom:71%) hem de Posterolateral yönlerde (Dom:94%, NonDom:96%) anlamlı oranda daha dengeli olarak bulunmuĢtur. TartıĢma: En az 2-3 yıl güreĢ eğitimi alan 18 yaĢ altı sporcularda bile bacaklar arasındaki denge farkı gözlemlenmesi bacakların denge açısından simetrik geliĢmediğinin bir göstergesi olabilir. Bu farklılığın elit düzeye doğru giderek artması beklenebilir. Öneriler: Rehabilitasyonun amacı sporcuyu sakatlık öncesi seviyeye ulaĢtırmak olduğundan ve çalıĢmamızdan elde edilen sonuçlara göre bacaklar denge açısından birbirlerini yansıtmadıklarından, yıldız gezinme denge testi gibi detaylı ekipman gerektirmeyen testlerle güreĢçilerin denge parametreleri açısından sezon-öncesi, sezon-içi ve sezon-sonu gibi periyodik ölçümlerinin yapılması önerilebilir. Anahtar Sözcükler: Denge, GüreĢ, Yıldız Gezinme Denge Testi. 154 THE COMPARISON OF THE DOMINANT AND NONDOMINANT LEG'S OF THE WRESTLERS IN TERMS OF BALANCE ABSTRACT Aim: The purpose of this study was to compare the dominant and nondominant leg's of the wrestlers who are under 18 years old, without any lower extremity problems. If postural control performance symmetry exists between the dominant and nondominant legs during dynamic balance tasks, it can be suggested that uninjured limb can be used as a reference to evaluate the recovery process. Methods: Twenty-one male wrestlers (mean age: 14.9±1.41,years, height :167.5±8.7 cm and weight:65.42±15.02 kg) were participated in the study. Star Excursion Balance Test was used to evaluate the wrestler's dominant and non-dominant leg balance performance. Athletes were allowed to begin to study with their preffered leg. After completing 6 familiarization trials in each directions (Anterior, Posteriomedial, Posterolateral), 3 succesful test performances were recorded. Findings: Significant differences were found between dominant and non-dominant leg‟s balance performances. Non-dominant leg‟s anterior (Dom: 69%, NonDom: 71%) and Posteromedial (Dom: 94%, NonDom: 96%) balance performances were found superior than dominant leg‟s balance performance. Differences between dominant and non-dominant leg‟s balance performance of the wrestlers, who are under 18 years old with 2-3 training years, may indicate asymmetrical progression. This differences could be much bigger in the long term performing wrestling training. Suggestions: The main goal of any successful rehabilitation is to reach the preinjury levels. Findings from the present study showed that dominant and nondominant leg‟s balance performance are different and can not be used to determine the preinjury level. SEBT is a test which does not require comprehensive equipment. So, SEBT can be used for monitoring of the wrestler‟s pre-in-and off season balance performances. Keywords: Balance, Wrestling, Star Excursion Balance Test. 155 GÜREġÇĠLERĠN DOPĠNG KULLANIMI VE DOPĠNGE YÖNLENDĠRMEYE SEBEP OLAN ETKENLER KONUSUNDAKĠ GÖRÜġLERĠ Fatih ÖZGÜL1 Tülin ATAN2 Gürkan Diker3 1 2 Cumhuriyet Üniversitesi, Beden Eğitimi Öğretmenliği Bölümü, Sivas Ondokuz Mayıs Üniversitesi, YaĢar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi, Samsun 3 Cumhuriyet Üniversitesi, Beden Eğitimi Öğretmenliği Bölümü, Sivas ÖZET Bu çalıĢmanın amacı, güreĢçilerin sporda doping kullanımı konusundaki görüĢleri ve sporcuyu dopinge yönlendirmeye sebep olan etkenlerin lisanslı olarak güreĢilen yıl sayısı da dikkate alınarak belirlenmesidir. ÇalıĢmaya 15-17 yaĢ arasında 100 güreĢçi katılmıĢtır. Bu güreĢçilerin 30‟u 1-3 yıl arasında, 70‟i 3.1-6 yıl arasında lisanlı olarak güreĢ sporunu yapmıĢlardır. GüreĢçilere, Eröz (2007) tarafından geliĢtirilen ölçeğin doping kullanımı konusundaki görüĢleri ve sporcuyu dopinge yönlendirmeye sebep olan etkenlerin derecesi alt bölümleri uygulanmıĢtır. Elde edilen veriler SPSS ver.22.00 paket programı ile değerlendirilmiĢ, kategorik verilerin istatistiki karĢılaĢtırmalarında Pearson ki-kare testi kullanılmıĢtır. AraĢtırma bulgularına göre; “Sporda baĢarılı olmak için her yolu denerim” sorusuna verilen cevabın lisanslı olarak güreĢilen yıl sayısına göre farklılaĢtığı tespit edilmiĢtir (p<0.05). Lisanslı olarak daha uzun süre güreĢenlerin (3.1-6yıl) yarısından çoğu (%63.3) “kesinlikle katılmıyorum” cevabı verirken, daha kısa süre güreĢenlerin (1-3yıl) yarısından azı (%42.9) kesinlikle katılmadıklarını belirtmiĢlerdir. “Sporcuyu dopinge yöneltmede daha çok yazılı ve görsel basın sebep olmaktadır” ifadesine verilen cevaplar incelendiğinde ise sporcuların % 50‟sinin bu ifadeye katıldıkları görülmüĢtür. Bu durum doping kullanımında basının çok büyük bir etkisinin olduğunu göstermektedir. Sporcuların lisanslı olarak güreĢtiği yıl sayısının bu ifadeye verilen cevabı etkilemediği görülmüĢtür (p>0.05). Sonuç olarak; sporda doping kullanımının önemli bir sorun olduğu tespit edilmiĢ ve güreĢçileri dopinge yöneltmede bazı antrenörlerin, bazı kulüp yöneticilerinin etken olduğu, bazılarının da kesinlikle neden olmadığı görülürken, beden eğitimi öğretmenlerinin etken olmadığı anlaĢılmıĢtır. Anahtar Kelimeler: Doping, Etkenler, GüreĢçiler. 156 USAGE OF DOPING OF THE WRESTLERS AND THE VIEWS OF THE WRESTLERS ABOUT FACTORS CAUSE TO REDIRECTING TO DOPING ABSTRACT The purpose of this study that determined by considering the numbers of the wrestling years with a licence is the views of the wrestlers about the usage of doping in sport and the factors causing the athletes to the doping. A hundred wrestlers were conducted to the study aged between 15-17 years. The 30 wrestlers of these done wrestling with licence between 1-3 year and 70 of them have done the wrestling with license between 3.1-6 years. The subdivisions that “the views of the wrestlers about using of doping” and “factors causing the athletes to the doping” of the scale developed by the Eröz (2007) were performed. The obtained data were analyzed with SPSS software package ver.22.00, Pearson's chi-square test is used for categorical comparison of statistical data. According to research findings; The answer to the question “I try in every way to succeed in sports” has been found to vary according to the number of years licensed wrestling (p<0.05). More than half (63.3%) of the wrestlers who are wrestling for long term with licence (3.1-6 years), "strongly disagree" answered. Less than half (42.9%) of them who are wrestling for short term with licence (1-3 years) stated that they aren‟t definitely involved. When the answer determined to the question “Visual and written media more causes athletes in directing doping” 50 % of the athletes have been shown to participate in this expression. This shows that a very large impact of the media causing to the doping. The number of years licensed wrestling of the athletes has been shown no affect the answers given to this statement (p>0.05). As a result; the usage of the doping in sport is an important problem and it was observed that some coaches, some club managers are directing the wrestlers to the doping and some aren‟t directing the wretlers to the doping and the physical education teachers also aren‟t directing the wrestlers to the doping. Keywords: Doping, Factors, Wrestlers. GĠRĠġ Günümüzde insanların iyi vakit geçirmek ve sağlıklı bir yaĢam sürdürmek amacıyla yaptıkları spor, aynı zamanda bazı insanların tam zamanlarını alarak ve bundan maddi kazanç elde ettikleri bir faaliyet olmuĢtur. Sporun bu kadar geniĢ kitlelere yayılarak maddi kazanç 157 sağlaması baĢarılı olmayı kaçınılmaz hale getirmiĢtir. Bu yüzden, sporcular galip gelmenin büyük bir amaç olduğu sportif yarıĢmalarda, antrenmanla kazandıkları performansın ötesinde yarıĢmanın sonucunu etkileyecek bir takım madde, malzeme ve uygulamaların kullanımına yönelmiĢlerdir [1]. Buna paralel olarak insanlar tarihin çok eski dönemlerinden itibaren fiziksel güç ve performansı arttırdığına inanılan çeĢitli maddeler kullanmıĢlardır. M.Ö. 3.yy.‟da yapılan spor karĢılaĢmalarında, atletlerin daha hızlı koĢabilmek amacıyla mantar yediklerini ve M.Ö. Romalıların savaĢ arabaları yarıĢlarında atlara su ve bal karıĢımı hidromel adı verilen sıvıları içirdiklerini ve gladyatörlerin iyi dövüĢebilmek için uyarıcı maddeler kullandıklarını tarihi kanıtlardan edinebilmekteyiz [2]. Doping sözcüğü “dop” kelimesinden türemiĢ ve 18. yüzyılda Güney Afrika‟da kabilelerin seremonilerde uyarıcı olarak kullandıkları bir içecekten gelmektedir. Doping literatüre ise ilk olarak 1889 yılında, yarıĢ atlarında performans arttırma amaçlı kullanılan narkotik ilaç olarak girmiĢtir [3]. Doping; spor ve fiziksel mücadele kadar eski, spor etiği ve insan sağlığını tehdit eden bir olgudur. Modern sporların amatörlükten profesyonelliğe geçtiği ve sporun çok ciddi maddi kazançları beraberinde getirdiği 20. yüzyılda doping gittikçe büyüyen bir sorun halini almıĢtır. Dopingle mücadele çalıĢmaları, sorunun öneminin kavrandığı 1920'lerden itibaren baĢlamıĢ, ancak somut geliĢmelerin elde edilmesi 80'li yılların sonlarını bulmuĢtur. Dopingle mücadele edenler yıllardır doping yapanların bir adım gerisinde kalmıĢlar, fakat artan bir gayretle sorunun pesini hiç bırakmamıĢlardır. Bugün bazı istisnalar hariç tutulmak üzere, sporu yöneten ulusal ve uluslararası kuruluĢların hemen hemen tümü dopingle mücadelenin önemini kavramıĢ biçimde davranmaktadırlar. Bu kurumlar arasında ilk baslardan beri süregelen çeĢitli uyum sorunları son yıllarda artan bir hızla azaltılmaya çalıĢılmaktadır. BaĢlıca bu uyum sorununu ve diğerlerini çözmek amacıyla 1999 yılında Uluslararası Olimpiyat Komitesi'nin insiyatifi ile kurulan WADA, dopingle mücadeleye yeni bir soluk getirmiĢ, dünyada bu savaĢımın liderlik ve koordinasyonunu üstlenmiĢtir [4]. Türkiye Cumhuriyeti tarafından 16.11.1989 tarihinde imzalanan “Sporda Dopingle Mücadele Avrupa SözleĢmesi“; 11 Mart 1993 tarih ve 3885 Kanunla kabul edilmiĢ, 21 Mart 1993 tarihli ve 21531 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiĢtir [5]. Doping hem haksız rekabete zemin hazırlaması, "Fair play" anlayıĢına uymaması nedeniyle spor etiğine aykırıdır, hem de sporcu sağlığını akut ve kronik olarak bozar ve hatta olası ölüm risklerinin oluĢmasına neden olur. Bu nedenlerle doping Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC), FIFA, UEFA, FIBA gibi uluslararası spor organizasyonları tarafından 158 yasaklanmaktadır. Doping yaptığı saptanan sporcuya, ilgili kiĢi ve kuruluĢlara kullanılan madde ve yöntemin cinsine göre farklı ağırlıkta ceza uygulanır [6]. Sporculardan beklenen yüksek performans, baĢarı ve madalya ile sporcunun maddi kazanç elde etme hırsı gibi sebepler sporcular üzerindeki baskıyı gittikçe artırmaktadır. Bu baskılar sporcuyu olumlu yönde motive edebildiği gibi olumsuz davranıĢlara sokarak doping kullanımına da yöneltmektedir. Bu nedenlerle sporda haksız rekabet ortaya çıkmaktadır. Bu çalıĢmanın amacı; güreĢçilerin sporda doping kullanımı konusundaki görüĢlerinin ve sporcuyu dopinge yönlendirmeye sebep olan etkenlerin derecesinin belirlenmesidir. MATERYAL ve METOT AraĢtırma Grubu AraĢtırmaya takvim ve branĢ yaĢ ortalamaları sırasıyla; 15.47;1-3 yıl ve 15.83;3.1-6 yıl olarak değiĢen 100 erkek güreĢçi katılmıĢtır. Verilerin Toplanması AraĢtırmaya katılan güreĢçilere Eröz (2007) tarafından geliĢtirilen ve 5 bölümden oluĢan ölçeğin “sporcuların sporda doping kullanım konusundaki görüĢleri” ve “sporcuyu dopinge yönlendirmeye sebep olan etkenlerin derecesi” bölümleri yüz yüze görüĢme yoluyla uygulanmıĢtır. Ölçeğin geçerlik ve güvenirlik düzeyi 0.79 olarak bulunmuĢtur. Verilerin Değerlendirilmesi Kategorik verilerin incelenmesinde ve istatistiki karĢılaĢtırmalarında, lisanslı olarak güreĢilen yıl sayısı da dikkate alınarak Pearson ki-kare testi kullanılmıĢtır. BULGULAR AraĢtırmaya katılan güreĢçilerin yaĢlarına ve lisanslı olarak güreĢ sporu yapma sürelerine iliĢkin bulgular Tablo 1‟de verilmiĢtir. Buna göre, yaĢ ortalamaları 15.47±0.60 olan 70 sporcu 1-3 yıl arası güreĢmekte, yaĢ ortalamaları 15.83±0.87 olan 30 sporcu da 3.1-6 yıl arası güreĢmektedir. Tablo 1. Sporcuların yaĢ ve lisanslı güreĢtikleri yıla göre dağılımları YaĢ ve Lisanslı GüreĢilen Yıl n X Std.Sapma 1 – 3 yıl 70 15.47 .60 3.1 – 6 yıl 30 15.83 .87 Toplam 100 15.58 .71 159 GüreĢçilerin sporda doping kullanımı ile ilgili görüĢleri Tablo 2‟de verilmiĢtir. Tablo 2. Sporcuların sporda doping kullanımı konusundaki görüĢleri ĠFADELER Sporda doping kullanımı haksız rekabete yol açmaktadır Sporda baĢarılı olmak için her yolu denerim Sporda doping kullanımı fairplay ruhuna zarar verir Sporda doping kullanımı serbest bırakılmalıdır Yakalanmadığım sürece doping kullanırım Doping sporcular, antrenörler ve idareciler tarafından yeterince iyi biliniyor Devlet sporda dopingi önleme, bilinçlendirme, dopingin zararları, haksız rekabet ve dopingin spor ahlakına ters düĢtüğü hususunda üzerine düĢen görevi yapıyor Uluslararası bir organizasyonda ülkemin baĢarısı için doping yaparım Sporda doping kullanımı önemli bir sorundur Lisansyıl sayısı 1-3 yıl Kesinlikle Katılmıyorum Katılmıyorum Kararsızım Katılıyorum Kesinlikle Katılıyorum Toplam n % n % n % n % n % n 7 10 1 1.4 1 1.4 8 11.4 53 75.7 70 16.7 24 80 30 3,1-6 yıl 1 3.3 0 0 0 0 5 Toplam 8 8 1 1 1 1 13 13 77 77 100 1-3 yıl 30 42.9 5 7.1 9 12.9 17 24.3 9 12.9 70 10 3 10 30 3,1-6 yıl 19 63.3 5 16.7 0 0 3 Toplam 49 49 10 10 9 9 20 20 12 12 100 1-3 yıl 14 20 6 8,6 12 17.1 8 11.4 30 42.9 70 10 21 70 30 3,1-6 yıl 2 6.7 1 3.3 3 10 3 Toplam 16 16 7 7 15 15 11 11 51 51 100 1-3 yıl 42 60 5 7.1 8 11.4 0 0 15 21.4 70 0 1 3.3 30 3,1-6 yıl 24 80 4 13.3 1 3.3 0 Toplam 66 66 9 9 9 9 0 0 16 16 100 1-3 yıl 48 68.6 9 12.9 0 0 8 11.4 5 7.1 70 3.3 9 4 13.3 30 9 9 70 11.4 28 40 70 36.7 30 100 3,1-6 yıl 19 63.3 6 20 0 0 Toplam 67 67 15 15 0 0 1 9 1-3 yıl 13 18.6 10 14.3 11 15.7 8 3,1-6 yıl 4 13.3 5 16.7 8 26.7 2 6.7 11 Toplam 17 17 15 15 19 19 10 10 39 39 1-3 yıl 35 50 15 21.4 9 12.9 5 7.1 6 8.6 3,1-6 yıl 9 30 8 26.7 6 20 3 10 4 13.3 30 Toplam 44 44 23 23 15 15 8 8 10 10 100 1-3 yıl 41 58.6 11 15.7 2 2.9 9 12.9 22 73.3 5 16.7 1 3.3 1 3.3 10 3.3 70 3,1-6 yıl 7 1 Toplam 63 63 16 16 3 3 10 10 8 8 100 1-3 yıl 5 7.1 15 21.4 5 7.1 10 14.3 1 3.3 3 10 2 6.7 Toplam 6 6 18 18 7 7 7 17 23.3 17 50 56.7 70 3,1-6 yıl 35 17 52 52 100 160 70 30 30 p 0.642 0.043* 0.139 0.046* 0.358 0.684 0.468 0.430 0.520 Dünya Ģampiyonu yapacak ciddi bir yan etkisi olan bir ilaca sahip olduğumda tereddüt etmeden kullanırım Dopingle ilgili yayınlar okurum 1-3 yıl 38 54.3 7 10 8 11.4 12 17.1 5 7.1 70 3,1-6 yıl 21 70 4 13.3 0 0 2 6.7 3 10 30 Toplam 59 59 11 11 8 8 14 14 8 8 100 1-3 yıl 27 38.6 11 15.7 9 12.9 11 15.7 12 17.1 70 3,1-6 yıl 9 30 7 23.3 3 10 9 30 2 6.7 30 Toplam 36 36 18 18 12 12 20 20 14 14 100 *p<0.05 Tablo 2 incelendiğinde, “Sporda doping kullanımı haksız rekabete yol açmaktadır” ifadesine verilen cevaplar incelendiğinde sporcuların %77‟sinin bu ifadeye tamamen katıldıkları görülmüĢtür. Sporcuların lisanslı olarak güreĢtiği yıl sayısının bu ifadeye verilen cevabı etkilemediği görülmüĢtür (p>0.05). “Sporda baĢarılı olmak için her yolu denerim” sorusuna verilen cevabın lisanslı olarak güreĢilen yıl sayısına göre farklılaĢtığı tespit edilmiĢtir (p<0.05). Lisanslı olarak daha uzun süre güreĢenlerin (3.1-6yıl) yarısından çoğu (%63.3) “kesinlikle katılmıyorum” cevabı verirken, daha kısa süre güreĢenlerin (1-3yıl) yarısından azı (%42.9) kesinlikle katılmadıklarını belirtmiĢlerdir. “Sporda doping kullanımı fair-play ruhuna zarar verir” ifadesine verilen cevaplar incelendiğinde sporcuların %51‟nin bu ifadeye tamamen katıldıkları görülmüĢtür. Sporcuların lisanslı olarak güreĢtiği yıl sayısının bu ifadeye verilen cevabı etkilemediği görülmüĢtür (p>0.05). “Sporda doping kullanımı serbest bırakılmalıdır” sorusuna verilen cevabın lisanslı olarak güreĢilen yıl sayısına göre farklılaĢtığı tespit edilmiĢtir (p<0.05). Lisanslı olarak 1-3 yıl arasında güreĢ sporunu yapanların %60‟ı tamamen katıldıklarını belirtirken, 3.1-6 yıl arasında güreĢ sporu yapanların daha büyük bir çoğunluğu (%80) tamamen katıldıklarını belirtmiĢlerdir. “Yakalanmadığım sürece doping kullanırım” ifadesine verilen cevaplar incelendiğinde sporcuların %67‟sinin bu ifadeye kesinlikle katılmadıkları görülmüĢtür. Sporcuların lisanslı olarak güreĢtiği yıl sayısının bu ifadeye verilen cevabı etkilemediği görülmüĢtür (p>0.05). “Doping sporcular, antrenörler ve idareciler tarafından yeterince iyi biliniyor” ifadesine verilen cevaplar incelendiğinde sporcuların %39‟nun bu ifadeye kesinlikle katıldıkları görülmüĢtür. Sporcuların lisanslı olarak güreĢtiği yıl sayısının bu ifadeye verilen cevabı etkilemediği görülmüĢtür (p>0.05). 161 0.172 0.283 “Devlet sporda dopingi önleme, bilinçlendirme, dopingin zararları, haksız rekabet ve dopingin spor ahlakına ters düĢtüğü hususunda üzerine düĢen görevi yapıyor” ifadesine verilen cevaplar incelendiğinde sporcuların %44‟nün bu ifadeye kesinlikle katılmadıkları, %23‟ünün katılmadıkları görülmüĢtür. Sporcuların lisanslı olarak güreĢtiği yıl sayısının bu ifadeye verilen cevabı etkilemediği görülmüĢtür (p>0.05). “Dünya Ģampiyonu yapacak ciddi bir yan etkisi olan bir ilaca sahip olduğumda tereddüt etmeden kullanırım” ifadesine verilen cevaplar incelendiğinde sporcuların %59‟unun bu ifadeye kesinlikle katılmadıkları görülmüĢtür. Sporcuların lisanslı olarak güreĢtiği yıl sayısının bu ifadeye verilen cevabı etkilemediği görülmüĢtür (p>0.05). “Dopingle ilgili yayınlar okurum” ifadesine güreĢçilerin %36‟sı kesinlikle katılmıyorum, %18‟i ise katılmıyorum Ģeklinde cevaplarken, %14‟ü kesinlikle katılıyorum ve %20‟si katılıyorum Ģeklinde cevap vermiĢlerdir. Bu yüzdelerden de anlaĢılacağı üzere güreĢçilerin yarısından fazlasının dopingle ilgili yayınlar okumadığı görülmektedir. Sporcuların lisanslı olarak güreĢtiği yıl sayısının bu ifadeye verilen cevabı etkilemediği görülmüĢtür (p>0.05). “Uluslararası bir organizasyonda ülkemin baĢarısı için doping yaparım” ifadesine verilen cevaplar incelendiğinde sporcuların %63‟nün bu ifadeye kesinlikle katılmadıkları görülmüĢtür. Sporcuların lisanslı olarak güreĢtiği yıl sayısının bu ifadeye verilen cevabı etkilemediği görülmüĢtür (p>0.05). “Sporda doping kullanımı önemli bir sorundur” ifadesine verilen cevaplar incelendiğinde sporcuların %52‟sinin bu ifadeye kesinlikle katıldıkları görülmüĢtür. Sporcuların lisanslı olarak güreĢtiği yıl sayısının bu ifadeye verilen cevabı etkilemediği görülmüĢtür (p>0.05). Sporcuları dopinge yönlendirmeye sebep olan etkenlerin derecesi Tablo 3‟de verilmiĢtir. Tablo 3. Sporcuyu dopinge yönlendirmeye sebep olan etkenlerin derecesi ĠFADELER Yazılı ve görsel basın (radyo, tv, dergi, kitap, vb.) sebep olmaktadır Daha çok aile sebep olmaktadır Lisanslı yıl sayısı Kesinlikle Katılmıyorum Katılmıyorum Kararsızım Katılıyorum Kesinlikle Katılıyorum Toplam p n % n % n % n % n % n 1-3 yıl 6 8.6 4 5.7 15 21.4 2 6.7 4 13.3 9 30 55.7 36.7 6 4 8.6 13.3 70 3,1-6 yıl 39 11 Toplam 8 8 8 8 24 24 50 50 10 10 100 1-3 yıl 29 41.4 5 7.1 10 14.3 11 36.7 4 13.3 5 16.7 21.4 26.7 11 2 15.7 6.7 70 3,1-6 yıl 15 8 Toplam 40 40 9 9 15 15 23 23 13 13 100 162 30 30 0.372 0.615 ArkadaĢlar sebep olmaktadır Sosyal çevre sebep olmaktadır Kulüp yöneticileri sebep olmaktadır Antrenörler sebep olmaktadır Beden eğitimi öğretmenleri sebep olmaktadır 32.9 36.7 7 2 10 6.7 70 33.3 23 11 38 38 34 34 9 9 100 15.7 12 17.1 6.7 9 30 27.1 43.3 23 5 32.9 16.7 70 2 19 13 6 13 13 21 21 32 32 28 28 100 21 30 14 20 8 11.4 20 28.6 11 36.7 4 13.3 9 30 Toplam 32 32 18 18 17 17 4 24 13.3 24 10 6.7 70 3,1-6 yıl 7 2 9 9 100 1-3 yıl 26 37.1 8 11.4 11 15.7 13 18.6 11 36.7 3 10 4 13.3 Toplam 37 37 11 11 15 15 7 20 23.3 20 17.1 16.7 70 3,1-6 yıl 12 5 17 17 100 1-3 yıl 27 38.6 8 11.4 22 31.4 6 8.6 3,1-6 yıl 12 40 6 20 8 26.7 39 39 14 14 30 30 10 9 10 3.3 Toplam 3 9 7 1 8 8 1-3 yıl 6 8.6 6 8.6 28 40 3,1-6 yıl 3 10 4 13.3 10 Toplam 9 9 10 10 1-3 yıl 5 7.1 11 3,1-6 yıl 1 3.3 Toplam 6 1-3 yıl 30 30 30 30 70 30 100 Tablo 3 incelendiğinde, “Sporcuyu dopinge yöneltmede daha çok yazılı ve görsel basın (radyo, tv, dergi, kitap, vb.) sebep olmaktadır” ifadesine verilen cevaplar incelendiğinde sporcuların %50‟sinin bu ifadeye katıldıkları görülmüĢtür. Bu durum doping kullanımında basının çok büyük bir etkisinin olduğunu göstermektedir. Sporcuların lisanslı olarak güreĢtiği yıl sayısının bu ifadeye verilen cevabı etkilemediği görülmüĢtür (p>0.05). “Sporcuyu dopinge yöneltmede daha çok aile sebep olmaktadır” ifadesine güreĢçilerin %40‟ı kesinlikle katılmıyorum, Ģeklinde cevap vermiĢlerdir. Sporcuların lisanslı olarak güreĢtiği yıl sayısının bu ifadeye verilen cevabı etkilemediği görülmüĢtür (p>0.05). “Sporcuyu dopinge yöneltmede daha çok arkadaĢlar sebep olmaktadır” ifadesine güreĢçilerin %38‟i kararsızım Ģeklinde cevaplarken, %34‟ü ise katılıyorum Ģeklinde cevap vermiĢlerdir. Sporcuların lisanslı olarak güreĢtiği yıl sayısının bu ifadeye verilen cevabı etkilemediği görülmüĢtür (p>0.05). “Sporcuyu dopinge yöneltmede daha çok sosyal çevre sebep olmaktadır” ifadesine güreĢçilerin %32‟si katılıyorum, %28‟i ise kesinlikle katılıyorum Ģeklinde cevap vermiĢlerdir. Bu yüzdelerden de anlaĢılacağı üzere güreĢçilerin yarısından fazlası, dopinge yönelmede sosyal çevrenin çok etkisi olduğunu düĢünmektedir. Sporcuların lisanslı olarak güreĢtiği yıl sayısının bu ifadeye verilen cevabı etkilemediği görülmüĢtür (p>0.05). “Sporcuyu dopinge yöneltmede daha çok kulüp yöneticileri sebep olmaktadır” ifadesine güreĢçilerin %32‟si kesinlikle katılmıyorum Ģeklinde cevap verirken, %24‟ü ise katılıyorum Ģeklinde cevap vermiĢlerdir. Bu durumun kulüpten kulübe değiĢebileceği 163 0.891 0.127 0.118 0.986 0.647 görülmektedir. Bazı kulüp yöneticilerinin doping kullanımına etken olduğu görülürken, bazılarının da kesinlikle neden olmadığı anlaĢılmaktadır. “Sporcuyu dopinge yöneltmede daha çok antrenörler sebep olmaktadır” ifadesine güreĢçilerin %37‟si kesinlikle katılmıyorum Ģeklinde cevap verirken, %20‟si ise katılıyorum Ģeklinde cevap vermiĢlerdir. Bu durumun antrenörden antrenöre değiĢebileceği görülmektedir. Bazı antrenörlerin doping kullanımına etken olduğu görülürken, bazılarının da kesinlikle neden olmadığı anlaĢılmaktadır. “Sporcuyu dopinge yöneltmede daha çok beden eğitimi öğretmenleri sebep olmaktadır” ifadesine güreĢçilerin %39‟u kesinlikle katılmıyorum, %14‟ü ise katılıyorum Ģeklinde cevap vermiĢlerdir. Bu yüzdelerden de anlaĢılacağı üzere güreĢçilerin yarısından fazlası, dopinge yönelmede beden eğitimi öğretmeninin çok etkisinin olmadığını düĢünmektedir. Sporcuların lisanslı olarak güreĢtiği yıl sayısının bu ifadeye verilen cevabı etkilemediği görülmüĢtür (p>0.05). TARTIġMA Doping her ne kadar yarıĢmalarda performans artırıcı olarak kullanılsa da spor komiteleri uzun yıllar bununla mücadele etmiĢtir. Çünkü doping sporun bütünlüğünü bozan bir unsur olarak görülmektedir [7]. AraĢtırmada yer alan güreĢçilerin sporda doping kullanımının haksız rekabete yol açıp açmadığı sorusuna toplamda % 77 oranında kesinlikle katılıyorum ve % 8 oranında da kesinlikle katılmıyorum cevabını verdiği görülmektedir. Eröz‟ün (2007) milli sporcular üzerine yaptığı çalıĢmada da sporcuların doping kullanımı haksız rekabete yol açmaktadır konusuna katılımcıların 80,8‟inin kesinlikle katılıyorum, % 13,3‟ünün kesinlikle katılmıyorum dediği belirtilmiĢtir [8]. GüreĢçilerin sporda baĢarılı olmak için her yolu denerim ifadesine toplam olarak % 12 oranında kesinlikle katıldığı, % 49‟unun da kesinlikle katılmadığı görülmektedir. Sinan ve ark. (2006) çalıĢmalarında, katılımcıların %11‟inin “sonucunda öleceğinizi bilseniz dahi Ģampiyon olacağınızı garanti eden ilaç kullanır mıydınız?” sorusuna “evet” yanıtını verdiklerini bildirmiĢlerdir [9]. Sporda doping kullanımı fair play ruhuna zarar verir sorusuna güreĢçiler, toplamda % 51 oranında kesinlikle katıldıklarını ve % 16 oranında da kesinlikle katılmadıklarını ifade etmiĢlerdir. Yine Eröz (2007) çalıĢmasında araĢtırmamızı destekler nitelikte, toplamda % 164 81,7‟lik oranın sporda doping kullanımının fair play ruhuna zarar verdiğine kesinlikle katıldığını, % 5,0‟lik oranın ise kesinlikle katılmadığını ortaya koymuĢtur [8]. GüreĢçilerin sporda doping kullanımı serbest bırakılmalıdır ifadesine, toplamda % 16 ile kesinlikle katıldıkları ve % 66 ile kesinlikle katılmadıkları gözlenmiĢtir. Buna paralel olarak Yüce‟nin (1992) çalıĢmasında “sizce doping yasak olmaktan çıkarılmalı mıdır?” sorusuna sporcuların % 86‟sının hayır dedikleri tespit edilmiĢtir [10]. Yakalanmadığım sürece doping kullanırım ifadesine, toplamda % 9 oranında kesinlikle katılan güreĢçiler, % 67 ile kesinlikle katılmamıĢlardır. Bu durum araĢtırmamızda yer alan sporcuların dopinge ne denli karĢı olduklarının göstergesidir. Amerika‟da 563 sporcu üzerinde yapılan bir araĢtırmada, sporcuların niçin doping kullandıkları konusunda ilginç cevaplar alınmıĢtır. Alınan cevaplardan doping kullanan sporcuların % 94‟ü geliĢme, kuvvet ve baĢarıya giden tek yolun bu olduğuna inandıklarını belirtmiĢlerdir [11]. Dopingin sporcular, antrenörler ve idareciler tarafından yeterince iyi bilindiği sorusuna sporcular, toplamda % 39 ile kesinlikle katıldıklarını ve % 17 ile kesinlikle katılmadıklarını bildirmiĢlerdir. Bu sonuç, Eröz (2007) ve Yüce (1992)‟nin çalıĢmalarıyla karĢıtlık göstermektedir. Aynı Ģekilde, Bozkurt ve ark. (2006) çalıĢmalarındaki katılımcıların aynı soruya ait görüĢleri % 56‟lık bir oranla “hayır” Ģeklinde ortaya çıkmıĢtır [12]. Gençtürk ve ark. (2009) elit sporcuların doping bilgi düzeyinin ölçülmesine yönelik olarak yaptıkları çalıĢmalarında, antrenörlerin ve kulüp yöneticilerinin doping konusunda yeterli bilgiye sahip olmadığı ortaya çıkmıĢtır [13]. Devlet, sporda dopingi önleme, bilinçlendirme, dopingin zararları, haksız rekabet ve dopingin spor ahlakına ters düĢtüğü hususunda üzerine düsen görevi yapıyor konusuna güreĢçiler, toplamda % 10 ile kesinlikle katıldıklarını belirtirken, % 44 ile kesinlikle katılmadıklarını belirtmiĢlerdir. Yine Eröz (2007) ve Yüce (1992)‟nin çalıĢmaları benzer sonuçlarla araĢtırmamızı destekler niteliktedir. GüreĢçilerin uluslar arası bir organizasyonda ülkemin baĢarısı için doping yaparım ifadesine, toplamda % 8‟lik bir oranla kesinlikle katıldıkları ve % 63‟lük bir oranla da kesinlikle katılmadıkları gözlenmiĢtir. Bu durum ülke baĢarısı için bile olsa araĢtırmada yer alan güreĢçilerin doping kullanımına karĢı olduklarını göstermektedir. GüreĢçilerin sporda doping kullanımı önemli bir sorundur ifadesine, toplamda % 52 oranında kesinlikle katılıyorum ve % 6 oranında kesinlikle katılmıyorum dedikleri belirlenmiĢtir. Benzer olarak, 18 yaĢın üzerindeki 1001 Amerikalı ile yapılan çalıĢmanın 165 sonucuna göre, katılımcıların % 73‟ü ilaç(doping) kullanımını ABD‟nin gelecekteki en ciddi sorunu olarak tanımlamıĢlardır [14]. ġirin (2001)‟in çalıĢmasında; sporcuların doping kullanımının sporda önemli bir sorun olduğuna verdikleri cevapların % 79,9‟u evet, % 24,1‟ide hayır olarak belirlenmiĢtir [15]. Bu sonuç çalıĢmamız ile paralellik göstermektedir. Sporcuyu dopinge yöneltmede daha çok yazılı ve görsel basının ( radyo, tv. ,dergi, kitap, vb.) sebep olup olmadığı sorusuna güreĢçiler, toplamda % 50 ile katıldıklarını ve % 8 ile kesinlikle katılmadıklarını belirtmiĢlerdir. Bu durum Eröz (2007)‟ün çalıĢması ile karĢıtlık göstermektedir. Sporcuyu dopinge yöneltmede daha çok arkadaĢlar sebep olmaktadır ifadesine güreĢçiler, toplamda % 34 ile katıldıklarını ve % 10 ile katılmadıklarını belirtmiĢlerdir. AraĢtırmamıza paralel olarak, Yaman ve Toy (2002)‟un Fransız antrenörlere uyguladıkları ankette doping maddelerinin en fazla takım arkadaĢlarından elde edilebileceği sonucu ortaya çıkmıĢtır [16]. Sporcuyu dopinge yöneltmede daha çok antrenörler sebep olmaktadır ifadesine güreĢçiler, toplamda % 17 ile kesinlikle katıldıklarını ve % 37 ile kesinlikle katılmadıklarını belirtmiĢlerdir. Bu sonuca karĢıt olarak; Orhan ve ark. (2006) çalıĢmalarında, ilaç kullanan sporcu öğrencilerin, % 56,8‟inin antrenörlerinden etkilendiklerini ifade etmiĢlerdir [17]. Sporcuyu dopinge yöneltmede daha çok beden eğitimi öğretmenleri sebep olmaktadır ifadesine güreĢçiler, toplamda % 8 ile kesinlikle katıldıklarını ve % 39 ile kesinlikle katılmadıklarını belirtmiĢlerdir. Bu sonuç güreĢçilerin dopinge yönelmede beden eğitimi öğretmenlerinden etkilenmediklerini göstermektedir. AraĢtırmamızı destekler nitelikte, Eröz (2007) çalıĢmasında sporcuyu dopinge en fazla yönlendirenlerin arkadaĢları ve antrenörleri olduğunu tespit etmiĢtir. Ülkemizde son yıllarda yaĢanan doping skandallarının artması, sporcularımızın, antrenörlerimizin ve yöneticilerimizin bu konuda yetersiz bilgiye sahip olduklarını göstermektedir. Dünya çapında pek çok sporcunun diyetlerine bakıldığında bol miktarda beslenme desteği aldıkları ve her spora özel beslenme Ģekillerinin mevcut olduğu bilinmektedir. Ancak ülkemizde beslenme destekleri yerine bilinçsiz bir Ģekilde sporcular dopinge yönelmektedir [18]. Çetin ve ark. (2008) çalıĢmalarında katılan öğrencilere “ilaç kullanımı hakkındaki bilgi düzeyiniz” sorusunu yöneltmiĢler ve %95,4‟nün ilaçlar konusunda bilgi sahibi, %4,5‟inin ise bilgi sahibi olmadığı Ģeklinde yanıt almıĢlardır. Kullanılan maddeler konusunda 166 kimden yardım alındığı sorusuna ise öğrencilerin, %56,8‟lik oranla “antrenörler” yanıtı oldukça büyük bir pay oluĢturmaktadır ve düĢündürücüdür [19]. Tommy ve ark. (2006) Amerika‟da yaptıkları araĢtırmalarında, performans artırıcı ilaç kullanımının lise düzeyindeki öğrenci sporculara kadar yaygınlaĢtığını tespit etmiĢlerdir [20]. Yalnız ve Gündüz (2004)‟ün çalıĢmalarında, sporcuların büyük bir kısmının doping maddelerinin zararlı etkilerini bilerek ve bu zararlı etkilere maruz kaldıkları halde kullandıklarını belirtmiĢlerdir [21]. Farklı spor dallarındaki elit düzey sporcuların besinsel ergojenik yardımcı kullanım durumlarının değerlendirildiği bir baĢka çalıĢmada ergojenik yardımcıları özellikle kondüsyonerler (% 75.5) ve antrenörlerin (% 51) önerdikleri belirtilmiĢtir [22]. Sonuç olarak; bireysel sporcuların ve antrenörlerinin hatta medyanın doping kullanımı konusunda daha da bilinçlendirilmesi için akademik eğitimlerin arttırılması ve böylece ortada olan ahlaki çöküntünün engellenmesi ve dürüst oyun temelli spor anlayıĢının hakim olması sağlanabilir. KAYNAKLAR 1. ġenel Ö, Güler D, Kaya Ġ, Ersoy A, Kürkçü R. Farklı Ferdi BranĢlardaki Üst Düzey Türk Sporcuların Ergojenik Yardımcılara Yönelik Bilgi ve Yararlanma Düzeyleri, Spormetre, Beden Eğitimi ve Spor Bilimleri Dergisi, 2004; 2 (2):41. 2. Akgün N. Egzersiz Fizyolojisi. 4.Baskı, 2.Cilt. Ege Üniversitesi Basımevi: Ġzmir; 1993. 3. Lippi G, Franchini M, Guidi CG. Doping In Competition or Doping In Sport. British Medical Bulletin, 2008; 86:95-107. 4. Atasü T, Yücesir Ġ. Dopingin Tarihçesi, Doping ve Futbolda Performans Arttırma Yöntemleri, Form Reklâm Hizmetleri: Ġstanbul; 2004.s.36. 5. Dopingle Mücadele SözleĢmesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun, Kanun No: 3885 Kabul Tarihi: 11.3.1993. EriĢim Tarihi: 25.04.2016. http://www.resmigazete.gov.tr/arsiv/21531.pdf. 6. Güner R. Doping. Tff Dopingle Mücadele Kurulu. 1.Baskı. Afsaroglu Matbaası: Ankara; 2000. s.2. 7. Akama T, Abe A. Development and activities of the fight against doping, J Phys Fitness Sports Med, 2013; 2(3):267-274. 8. Eröz FM. Mili Düzeyde, Atletizm, GüreĢ, Judo Ve Halter Yapan Sporcuların Doping Ve Ergojenik Yardım Hakkındaki GörüĢlerinin ve Bilgi Düzeylerinin Belirlenmesi. YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi. Kütahya; 2007. 9. Sinan MF, KoĢar SN, Demirel AH. Vücut GeliĢtirme Sporcularının Doping ve Ergojenik Madde Kullanım Eğilimleri. 9.Uluslararası Spor Bilimleri Kongresi Bildiri Kitabı, Nobel Yayın Dağıtım: Muğla; 2006. 10. Yüce AO. Türk Spor Kamuoyunda Doping ve Doping Kavramının Sosyolojik Açıdan Ġncelenmesi. Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Beden Eğitimi ve Spor Anabilim Dalı, YayınlanmıĢ Yüksek Lisans Tezi. Ġstanbul; 1992. 11. Baysaling Ö. Sporda Her Yönüyle Doping. Umut Matbaacılık, Pres Basım ve Yayın: Ġstanbul; 2000. 167 12. Bozkurt Ġ, Pepe K, Eröz MF. Beden Eğitimi Spor Yüksekokulu ve Bölümlerinde Okuyan Öğrencilerin Ġlaç (Doping) Hakkındaki Bilgi Düzeyleri ve DüĢüncelerinin AraĢtırılması. 9. Uluslararası Spor Bilimleri Kongresi Bildiri Kitabı, Nobel Yayın Dağıtım: Muğla; 2006. 13. Gençtürk G, Çolakoğu T, Demirel M. Elit Sporcularda Doping Bilgi Düzeyinin Ölçülmesine Yönelik Bir AraĢtırma (GüreĢ Örneği), Niğde Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Bilimleri Dergisi, 2009; 3(3):213-221. 14. Kurdak SS. Sporda Doping ve Ġlaç Kullanımı. 1.Baskı. Sporsal Kuram Dizisi7: Ankara; 1996. 15. ġirin EF. Bireysel ve Takım Sporlarında Yer Alan Sporcuların Doping Hakkındaki Bilgi Düzeylerinin Belirlenmesi ve KarĢılaĢtırılması. Selçuk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Beden Eğitimi ve Spor Anabilim Dalı, YayınlanmıĢ Yüksek Lisans Tezi. Konya; 2001. 16. Yaman H, Toy E. Beden Eğitimi Öğrencilerinin Doping Konusundaki Bilgi, Tutum ve Eğitim Gereksinimleri: Burdur'da Yapılan Kesitsel Bir Ön ÇalıĢma. 7. Uluslararası Spor Bilimleri Kongresi Seminer Kitabı, Poster Bildiri: Antalya; 2002. 17. Orhan Ö, Hazar M. Sportif Performansın Sonu mu Yoksa Mucize mi? Gen Dopingi, 9.Uluslararası Spor Bilimleri Kongresi Bildiri Kitabı, Nobel Yayın Dağıtım: Ġstanbul; 2006. 18. Wolinsky I, Driskel JA. Nutritional Ergogenic Aids. Crc Press: USA; 2004. 19. Çetin E, Dölek BE, Orhan Ö. Gazi Üniversitesi Beden Eğitimi Ve Spor Yüksekokulu Öğrencilerinin Ergojenik Yardımcılar, Doping Ve Sağlık Hakkındaki Bilgi ve AlıĢkanlıklarının Belirlenmesi, Spormetre, Beden Eğitimi ve Spor Bilimleri Dergisi, 2008; 6 (3):129-132. 20. Anonymous. The World Anti-Doping Code, The 2006 Prohibited List International Standard; List Of Prohibited Substances: 2006. 21. Yalnız Ġ, Gündüz N. Ankara Ġlinde Vücut GeliĢtirme BranĢında Faaliyet Gösteren Sporcuların Ergojenik Yardımcılar Konusunda Bilgi ve Uygulama Düzeyleri, Gazi Beden Eğitimi ve Spor Bilimleri Dergisi, 2004; 9 (2):21-23. 22. Hasbay A, Ersoy G. Farklı Spor Dallarındaki Elit Düzey Sporcuların Besinsel Ergojenik Yardımcı Kullanım Durumlarının Değerlendirilmesi. 7. Uluslararası Spor Bilimleri Kongresi Seminer Kitabı: Antalya; 2001. 168 GÜREġÇĠLERĠN EMPATĠ DÜZEYLERĠNĠN ĠNCELENMESĠ Deniz GÜNAY DEREBAġI1 1 Tülin ATAN1 Özge YÜCELOĞLU KESKĠN1 Ondokuz Mayıs Üniversitesi, YaĢar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi ÖZET Bu çalıĢma güreĢçilerin empati düzeylerinin bazı değiĢkenlere göre incelenmesi amacıyla yapılmıĢtır. ÇalıĢmaya Samsun ve çevre ilçelerinde güreĢ sporu yapan 9-18 yaĢ aralığındaki 134 sporcu dahil edilmiĢtir. Empati düzeyleri, yatılılık durumuna, güreĢe baĢlama yaĢına, ailenin yaĢadığı yere, ailede spor geçmiĢi olma durumuna, aile gelir durumuna, güreĢe yönlendiren kiĢiye ve yaĢ gruplarına göre incelenmiĢtir. Sporcuların empati düzeylerini ölçmek için Dökmen [1988] tarafından geliĢtirilen Empatik Eğilim Ölçeği [EEÖ] kullanılmıĢtır. Verilerin normal dağılım gösterip göstermediğine Kolmogorov Smirnov testi ile bakılmıĢtır. Normal dağılım gösteren verilerde Bağımsız gruplarda t testi. Tek yönlü varyans analizi ve Bonferroni testi kullanılmıĢtır. Normal dağılım göstermeyenlerde ise Kruskal Wallis testi kullanılmıĢtır.Tüm güreĢçilerin empati puanı 67.14 olarak bulunmuĢtur. Gündüzlü ve yatılı güreĢçilerin empati düzeyleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmamıĢtır [p>0.05]. GüreĢe baĢlama yaĢına göre empati düzeyleri incelendiğinde 9 yaĢ ve altında güreĢe baĢlayan sporcuların, 12-15 yaĢında baĢlayanlara göre empati düzeylerinin daha yüksek olduğu görülmüĢtür [p<0.05]. Köy, ilçe ve il merkezinde ailesi yaĢayanların empati düzeylerinin benzer olduğu tespit edilmiĢtir [p>0.05]. Ailede spor geçmiĢi olan ve olmayan güreĢçilerin empati düzeyleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmamıĢtır [p>0.05]. Ailenin gelir durumuna ve güreĢe yönlendiren kiĢiye göre sporcuların empati düzeylerinin farklılaĢmadığı tespit edilmiĢtir [p>0.05]. YaĢ gruplarına göre empati düzeyleri karĢılaĢtırıldığında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamasına rağmen [p>0.05], veriler sayısal olarak incelendiğinde 10-12 yaĢ grubundaki güreĢçilerin 1315 ve 16 yaĢ ve üstündeki güreĢçilerden daha empatik oldukları görülmüĢtür.Sonuç olarak güreĢçilerin empati düzeyleri ortalamanın üzerindedir. Empati düzeyleri yatılılık durumuna, ailenin yaĢadığı yere, ailede spor geçmiĢi olma durumuna, aile gelir durumuna, güreĢe yönlendiren kiĢiye ve yaĢ gruplarına göre farklılaĢmamaktadır. GüreĢe baĢlama yaĢı ise empati düzeyi üzerinde etkilidir. Anahtar Kelimeler: Empati, güreĢ 169 ANALYSIS OF THE EMPATHY LEVELS OF WRESTLERS ABSTRACT The purpose of this study was to analyze the empathy levels of wrestlers in terms of some variables. 134 athletes between the ages 9 and18 who did wrestling in the city center and towns of Samsun participated in the study. The athletes‟ empathy levels were examined in terms of being a boarding student, the age of starting wrestling, the place where the family lived, history of sport in the family, the family‟s level of income, the person who directed to wrestling and age groups. Empathic Tendency Scale [ETS] developed by Dökmen [1988] was used to measure the athletes‟‟ empathy levels. Kolmogorov Smirnov test was used to analyze whether the data were normally distributed. T test, one way variance analysis and Bonferroni test were used in independent groups for the data that were normally distributed. Kruskal Wallis test was used for the data that were not normally distributed.Empathy score of all wrestlers was found as 67.14. No statistically significant difference was found between the empathy levels of students who were boarders and those who were not [p>0.05]. When the empathy levels were analyzed in terms of the age of starting wrestling, it was found that the empathy levels of those who started at the age of or younger than 9 were found to be higher than those who started between 12 and 15 [p<0.05]. The athletes who lived in villages, towns and cities were found to have similar empathy levels [p>0.05]. No statistically significant difference was found between the empathy levels of students who had a history of sport in the family and those who did not [p>0.05]. Empathy levels of athletes were not found to differ in terms of family income and the person who directed to wrestling [p>0.05]. When the empathy levels were analyzed in terms of age groups, although no statistically significant differences were found between empathy levels [p>0.05], wrestlers in the age group of 10-12 were found to be more emphatic than the wrestlers in the age group of 13-15 and those at the age of 16 and older. As a conclusion, wrestlers were found to have empathy levels above average. Their empathy levels were not found to differ in terms of being a boarder student, the place where the family lived, history of sport in the family, family‟s level of income, the person who directed to wrestling and age groups. However, the age of starting wrestling was found to influence empathy levels. Keywords: Empathy, wrestling 170 GĠRĠġ ÇağdaĢ insanın iletiĢim sorunlarına, yalnızlığa ve yabancılaĢmaya karĢı bulduğu en etkili yol insanların birbirlerini anlamaya çalıĢmalarıdır. Bunu anlamayı sağlayan en etkili yol ise kiĢinin kendisini karĢısındakinin yerine koyarak, onun duygu ve düĢüncelerini anlamaya çalıĢarak, yani empati kurarak anlamasıdır [1]. Carl Rogers‟ın tanımladığı Empati, bir kiĢinin kendisini karĢısındaki kiĢinin yerine koyarak olaylara onun bakıĢ açısıyla bakması, o kiĢinin duygularını ve düĢüncelerini doğru olarak anlaması, hissetmesi ve bu durumu ona iletmesi sürecidir[2]. Empatiyi duygusal ve biliĢsel olarak açıklamak mümkündür. Duygusal empati, diğer kiĢinin hislerine sempati ile yaklaĢarak, onun hisleri ile derin bir iliĢki kurmadır. BiliĢsel empati ise, bir kiĢinin diğer kiĢinin hislerini deneyime gerek olmadan, tanıyabilme yeteneğidir [3]. BiliĢsel olarak anlama, duygusal olarak anlamanın ön Ģartıdır. Rol alma ve hayal gücü empatik ilginin oluĢabilmesi için gereklidir [4]. Günümüzde empati insanlar arası iletiĢimin kalitesini yükselten temel unsurlardan biri olarak görülmektedir. Spor ortamı içinde iletiĢim becerileri önemli bir yer tutmaktadır. Empati, sporcuların iletiĢim beceri düzeyi, antrenörünün hoĢnutluğunu, seyircinin memnuniyetini ve profesyonel spor yaĢamlarını etkilemektedir. Bu çalıĢma güreĢçilerin empati düzeylerinin yatılılık durumuna, güreĢe baĢlama yaĢına, ailenin yaĢadığı yere, ailede spor geçmiĢi olma durumuna, aile gelir durumuna, güreĢe yönlendiren kiĢiye ve yaĢ gruplarına göre incelenmesi amacıyla yapılmıĢtır. MATERYAL VE METOT ÇalıĢmaya Samsun ve çevre ilçelerinde güreĢ sporu yapan 9-18 yaĢ aralığındaki 134 sporcu dahil edilmiĢtir. Empati düzeyleri, yatılılık durumuna, güreĢe baĢlama yaĢına, ailenin yaĢadığı yere, ailede spor geçmiĢi olma durumuna, aile gelir durumuna, güreĢe yönlendiren kiĢiye ve yaĢ gruplarına göre incelenmiĢtir. Sporcuların empati düzeylerini ölçmek için Dökmen (1988) tarafından geliĢtirilen Empatik Eğilim Ölçeği (EEÖ) kullanılmıĢtır. Empatik Eğilim Ölçegi (EEÖ): Bireylerin günlük yasamdaki empati kurma potansiyellerini ölçmek amacıyla Dökmen (1988) tarafından geliĢtirilmiĢtir. Likert tipte bir ölçek olup, 20 sorudan oluĢmakta ve her soruya 1‟den 5‟e kadar puan verilmektedir. Puanları toplarken 3, 6, 7, 8, 11, 12, 13, 15. sorular tersinden toplanmaktadır. Ölçekten alınacak 171 minimum puan 20, maksimum puan ise 100‟dür. Toplam puan deneklerin empatik eğilim puanlarını ifade eder. Puanın yüksek olması, empatik eğilimin yüksek olduğunu; düĢük olması empatik eğilimin düĢük olduğunu gösterir. EEÖ, Dökmen (1988) tarafından 70 kiĢilik bir öğrenci grubuna ölçeğin tekrarı yöntemiyle, üç hafta arayla iki defa uygulanmıĢtır. Bu uygulamadan elde edilen ölçeğin güvenirliği .82‟dir. Deneklerin ölçeğin tek ve çift maddelerinden aldıkları puanlar arasındaki ölçeği yarılama güvenirliği .86 olarak bulunmuĢtur. Ölçeğin geçerliği .68 olarak bulunmuĢtur. Ölçeğin araĢtırma grubu için Cronbach Alpha ile hesaplanan güvenirlik katsayısı .72 olarak bulunmuĢtur. Verilerin normal dağılım gösterip göstermediğine KolmogorovSmirnov testi ile bakılmıĢtır. Veriler normal dağılım gösterdiğinden, Bağımsız gruplarda t testi ve tek yönlü varyans analizi ve Bonferroni testi kullanılmıĢtır. BULGULAR Tablo 1: Tüm güreĢçileri empati puanları Empati puanı n Minimum Maximum Ortalama S.S. 134 45.00 85.00 67.14 7.85 Herhangi bir değiĢken göz önüne alınmadan çalıĢmamıza katılan tüm güreĢçilerin ortalama empati puanı 67.14 bulunmuĢtur. Tablo 2: Bazı değiĢkenlere göre empati puanlarının karĢılaĢtırılması DeğiĢkenler Grup Empati puan n Ortalama Standart Sapma Gündüzlü 94 66.61 7.49 Yatılı 40 68.37 8.61 Köy 25 66.12 6.37 Ġlçe 83 67.57 8.29 Ġl Merkezi 26 66.73 7.84 Ailede spor geçmiĢi Evet 44 68.70 7.66 olan Hayır 88 66.38 7.95 1000-1999 TL 83 66.45 8.11 2000-4500TL 51 68.25 7.34 Yatılılık durumu Ailenin yaĢadığı yer Aile gelir durumu p 0.237 0.690 0.113 0.199 Gündüzlü ve yatılı güreĢçilerin empati düzeyleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmamıĢtır (p>0.05). Köy, ilçe ve il merkezinde ailesi yaĢayanların empati düzeylerinin benzer olduğu tespit edilmiĢtir [p>0.05]. 172 Ailede spor geçmiĢi olan ve olmayan güreĢçilerin empati düzeyleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmamıĢtır (p>0.05). Ailenin gelir durumuna göre sporcuların empati düzeylerinin farklılaĢmadığı tespit edilmiĢtir(p>0.05). Tablo 3: Bazı değiĢkenlere göre empati puanlarının karĢılaĢtırılması DeğiĢkenler GüreĢe yönlendiren kiĢi YaĢ Grupları GüreĢe baĢlama yaĢı Grup n Aile Antrenör- Öğretmen ArkadaĢlar 10-12 yıl 13-15 yıl 16 ve üstü 9 yaĢ ve altı [a] 10-11 yaĢ [b] 12-15 yaĢ [c] 70 31 33 31 55 48 25 59 50 Empati puan Standart Ortalama Sapma 68,12 7,12 65,58 9,08 66,51 8,03 70.12 6.89 66.14 8.42 66.35 7.40 70.44 6.27 67.69 7.21 64.84 8.66 p 0.283 0.052 0.010* a>c* *p<0.05 GüreĢe yönlendiren kiĢiye göre sporcuların empati düzeylerinin farklılaĢmadığı tespit edilmiĢtir(p>0.05). YaĢ gruplarına göre empati düzeyleri karĢılaĢtırıldığında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamasına rağmen (p>0.05), veriler sayısal olarak incelendiğinde 10-12 yaĢ grubundaki güreĢçilerin 13-15 ve 16 yaĢ ve üstündeki güreĢçilerden daha empatik oldukları görülmüĢtür. GüreĢe baĢlama yaĢına göre empati düzeyleri incelendiğinde 9 yaĢ ve altında güreĢe baĢlayan sporcuların, 12-15 yaĢında baĢlayanlara göre empati düzeylerinin daha yüksek olduğu görülmüĢtür (p<0.05). TARTIġMA Bu çalıĢmada güreĢ sporu ile uğraĢan kiĢilerin empati düzeyleri farklı değiĢkenlere göre incelenmiĢtir. ÇalıĢmamızda tüm güreĢçilerin empati puanlarının ortalama 67.14 olduğu görülmüĢtür. Empati ölçeğinden alınabilecek en yüksek değer 100, en düĢük değer 20 puandır. Buna göre çalıĢmamıza katılan güreĢçilerin empati düzeylerinin ortalamanın üzerinde olduğu söylenebilir. Bizim çalıĢmamızda bulduğumuz empati puanları ile benzerlik gösteren çalıĢmalara rastlanılmıĢtır (Erkmen 2007, Gülle 2015, Korur 2014). Erkmen‟in yaptığı çalıĢmada 16-25 yaĢ arasındaki erkek öğrencilerin empati puanları araĢtırılmıĢtır. Tüm erkek deneklerin empatik eğilim puan ortalamaları 70.81 bulunmuĢtur [5]. Gülle‟nin 173 çalıĢmasında (2015) beden eğitimi ve spor yüksekokulu öğrencilerinin empatik eğilim puan ortalamaları 67.48 olarak bulunmuĢtur [6]. Korur (2014) 10 farklı üniversiteden beden eğitimi ve spor öğretmenliği bölüm öğrencisine yönelik yapmıĢ olduğu çalıĢmada öğrencilerin empatik eğilim düzeylerinin orta düzeyde olduğunu ifade etmiĢtir [7]. Kumbaroğlu‟nun çalıĢmasında (2013) spor yapan öğrencilerle yapmayan öğrencilerin empatik eğilim düzeyleri karĢılaĢtırılmıĢ ve spor yapanların daha empatik oldukları görülmüĢtür [8]. ÇalıĢmamızdaki deneklerin empati düzeylerinden daha yüksek olan çalıĢmaya da rastlanılmıĢtır. ġakar 2012 yılında yaptığı çalıĢmada, bölgesel ligde oynayan 159 erkek voleybolcunun empati puanını 73.33 bulmuĢtur [9]. Görüldüğü üzere, sporcuların empatik eğilim düzeylerinin yüksek olduğunu söyleyebiliriz. Ayrıca takım ve dövüĢ sporcularının empati puanlarının karĢılaĢtırılması sonucunda, farklı sporla uğraĢanlar arasında da herhangi bir farka rastlanmamıĢtır [10]. ÇalıĢmamızda güreĢçilerin yatılı kalıp kalmamasına, ailenin yaĢadığı yer, ailede spor geçmiĢi olma ve ailenin gelir düzeyine göre empati düzeyleri araĢtırılmıĢ ve bu değiĢkenlerin empati düzeylerini farklılaĢtırmadığı görülmüĢtür. ÇalıĢmamızın gelir durumu ile ilgili bulguyu destekler nitelikte çalıĢmalara rastlanılmıĢtır. Kumbaroğlu‟nun (2013) çalıĢmasına katılan öğrencilerin empatik eğilim düzeylerinin aile gelir düzeyine göre farklılaĢmadığı tespit edilmiĢtir [8]. Rehber‟in (2007) çalıĢmasında alt, orta ve üst sosyo-ekonomik düzeye sahip öğrencilerin empatik eğilim düzeyleri arasında anlamlı bir fark saptanmamıĢtır [11]. ÇalıĢmamızın aksine Gülle (2015) yaptığı çalıĢmada, gelir düzeyi değiĢkenine göre öğrencilerin empatik eğilim ölçeği puan ortalamalarının anlamlı düzeyde farklılaĢtığını göstermiĢtir. ÇalıĢmalarının sonucuna göre gelir düzeyi orta olan öğrencilerin gelir düzeyi düĢük ve yüksek olan öğrencilere göre empatik eğilimlerinin daha yüksek düzeyde olduğu tespit edilmiĢtir [6]. ÇalıĢmamızda gelir düzeyi yüksek olan güreĢçilerin empatik eğilim puanları, gelir düzeyi düĢük olanlara göre rakamsal olarak daha yüksek bulunmuĢtur ancak istatistiksel olarak anlamlı bir farlılık olmadığı tespit edilmiĢtir. Çetin‟in (2008) yaptığı araĢtırmada, gelir düzeyi açısından kendini alt gelir sınıfında hisseden çocukların empatik eğilim puanları düĢük bulunur iken, gelir düzeyi açsından kendini üst sınıf hisseden öğrencilerin empatik eğilim düzeylerinin yüksek olduğu sonucuna ulaĢılmıĢtır [12]. Brown ve arkadaĢları (2010) yaptıkları çalıĢmada, ekonomik durumu orta ve iyi düzeyde olan öğrencilerin empatik eğilim düzeylerinin daha yüksek olduğunu ifade etmiĢlerdir [13]. 174 ÇalıĢmamızda empati düzeyleri; güreĢe yönlendiren kiĢiye göre incelenmiĢ ve anlamlı farklılık olmadığı tespit edilmiĢtir. Ailenin, antrenörün-öğretmenin ya da arkadaĢların kiĢiyi güreĢe yönlendirmesi empati düzeyini etkilememektedir. YaĢ gruplarına göre empati düzeyleri incelendiğinde 10-12 yıl, 13-15 yaĢ ve 16 yaĢın üstündeki kiĢilerin empati düzeyleri arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulunmamıĢtır. Ancak rakamsal olarak 10-12 yaĢ aralığındaki kiĢilerin empati puanlarının daha yüksek olduğu görülmüĢtür. Erkmen (2007), çalıĢmasında öğrencilerin empatik eğilim puanlarının yaĢ değiĢkeni açısından anlamlı düzeyde farklılaĢmadığını belirtmiĢtir[5]. Korkmaz ve diğerleri (2003) beden eğitimi ve spor bölümü öğrencilerine yönelik yapmıĢ oldukları çalıĢma sonucunda yaĢın empatik eğilim düzeyi açısından anlamlılık göstermediğini ifade etmiĢlerdir [14]. ÇalıĢmamızın aksine, Mc Devit, Lenon ve Kapriva (1991) yaptıkları araĢtırmalarda ergenlerin çocuklara oranla daha yüksek derecede empatik duygu ve anlayıĢa sahip olduklarını belirtmiĢlerdir [15]. Gülle‟nin çalıĢmasında (2015), beden eğitimi ve spor yüksekokulu öğrencilerinin empatik eğilim düzeylerinin yaĢ değiĢkeni açısından karĢılaĢtırılması dikkate alındığında öğrencilerin empatik eğilim ölçeği puan ortalamalarının anlamlı düzeyde farklılaĢtığı görülmektedir [6]. ġakar‟ın çalıĢmasında (2012) 16-18 yaĢ arasında olan voleybolcuların 22-24 yaĢ arasında olan voleybolculara göre empatik beceri düzeyleri yüksek çıkmıĢtır [9]. ÇalıĢmamızda güreĢe baĢlama yaĢına göre empati puanları karĢılaĢtırılmıĢ, 9 yaĢın altında baĢlayanların 12-15 yaĢ aralığında baĢlayanlara göre daha empatik oldukları görülmüĢtür. Hoffman (1978) yaĢla birlikte artan sınıf düzeyi değiĢkenine iliĢkin olarak empatinin geliĢimi üzerine yaptığı çalıĢmalarında, empati geliĢim aĢamalarını sıkıntı reaksiyonu (0-1 yaĢ), bireyin sürekliliği (1-2 yaĢ), rol alma (2-10 yaĢ) ve empati (10 yaĢyetiĢkin) olmak üzere dört grupta incelemiĢtir. Buna göre on yaĢın üzerindeki bireylerin empati geliĢiminin son aĢamasında bulunduklarını ve bu yaĢtan sonra yaĢla birlikte empatinin geliĢim göstermediğini ifade etmiĢtir [16]. Sonuç olarak güreĢçilerin empati düzeyleri ortalamanın üzerindedir. Empati düzeyleri yatılılık durumuna, ailenin yaĢadığı yere, ailede spor geçmiĢi olma durumuna, aile gelir durumuna, güreĢe yönlendiren kiĢiye ve yaĢ gruplarına göre farklılaĢmamaktadır. GüreĢe baĢlama yaĢı ise empati düzeyi üzerinde etkilidir. 175 KAYNAKLAR 1. Dökmen, Ü. Empati Kurma Becerisi ile Sosyometrik Statü Arasındaki ĠliĢki, A.Ü. E.B.F. Dergisi, 20, 1-2, 188, 1987. 2. Rogers, C.,Empatik Olmak Değeri AnlaĢılmamıĢ Bir VaroluĢ ġeklidir. [çev.F.Akkoyun] A.Ü.Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi .16-1,103-124.,1983. 3. Guttman,H.A. Empathy In Families of Women With Borderline Personality Disorder, Anorexia Nervosa, And A Control Group Familiy Process, Fall, 2000 Family Process, Inc.In Association, 2001. 4. Atkins,M.W.&Steitz Jean A.,TheAssessment Of Empathy, www.uu.edu/union/academ/tep/research/atkins.htm, 18.05.2002. 5. Erkmen, G., Selçuk ÜniversitesiBeden Eğitimi ve Spor Yüksekokulunda Öğrenim Gören Öğrencilerin Empatik Eğilimlerinin Sporda Tercih Ettikleri Lider DavranıĢları ile KarĢılaĢtırılması, Selçuk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi ,Konya, 2007. 6. Gülle, M., Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Öğrencilerinin Bölümlerine Göre EleĢtirel DüĢünme ve Empati Kurma Düzeylerinin Ġncelenmesi, Sakarya Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Doktora Tezi, Sakarya, 2015. 7. Korur, E.N, Beden Eğitimi Öğretmeni Adaylarının EleĢtirel DüĢünme ve Empatik Eğilimleri, YayınlanmamıĢ Doktora Tezi, Karadeniz Teknik Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2014. 8. Kumbaroğlu, Z B., Spor Yapan Ve Yapmayan Ortaöğretim Öğrencilerinin Empatik Eğilim Düzeyleri Ġle Benlik Saygısı Düzeylerinin ÇeĢitli Sosyo-Demografik Özelliklerine Göre KarĢılaĢtırılması, Gazi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Doktora Tezi, Ankara, 2013. 9. ġakar, M., Voleybolcuların Empati Beceri Düzeylerinin Ġncelenmesi, Karamanoğlu Mehmet Bey Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Karaman, 2012. 10. Akçakoyun, F., ÇalıĢkan, E., Karlı, H., DövüĢ Ve Takım Sporcularının Empati Düzeylerinin KarĢılaĢtırılması, Turkish Kick Boxing Federation Journal of Sport Science , 43, 2010. 11. Rehber, E., Ġlköğretim Ġkinci Kademe Öğrencilerinin Empatik Eğilim Düzeylerine Göre ÇatıĢma Çözme DavranıĢlarının Ġncelenmesi, Çukurova Üniversitesi, Yüksek Lisans Tezi, Adana, 2007. 12. Çetin, C. N., Ġlköğretim 4. Sınıf Öğrencilerinin Empatik Beceri Düzeylerinin Ana Baba Tutumları ve Özsaygı ile ĠliĢkisi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Yüksek lisans tezi, Gazi Üniversitesi,2008. 13. Brown, T. A., Sautter, J. A., Littvay, L., Sautter, A. C., & Bearnes, B., Ethics and Personality: Empathy and Narcissism as Moderators of Ethical Decision Making In Business Students, Journal Of Education For Business, 85, 203-208, 2010. 14. Korkmaz H., Niyazi, E. Sahin, M. ve Kahraman, F. ,Eğitim Fakültesi Beden Eğitimi ve Spor Bölümü Öğrencilerinin Empatik Becerilerinin YaĢa Göre KarĢılaĢtırılması, Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 17[1], 95–103, 2003. 15. Mc Devit, Lenon , Kapriva, www.nwrel.org./scpd/sirs/7/cu13.html, 1991. 16. Köksal Akyol A, Koçer ÇiftçibaĢı H., Okul Öncesi Öğretmen Adaylarının Empatik Beceri Düzeylerinin Belirlenmesi, Eurasian Journal of Education Research, 2: 13-23, 2005. 176 GENÇLĠĞĠNDE SPOR YAPMA ALIġKANLIĞINA SAHĠP YAġLILARIN STRESLE BAġA ÇIKMA TARZLARI Deniz Özge YÜCELOĞLU KESKĠN1 Murat ELĠÖZ1 Tülin ATAN1 Yücel MAKARACI1 1 Ondkouz Mayıs Üniversitesi, YaĢar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi ÖZET AMAÇ : Bu çalıĢma, yaĢlı insanların genç yaĢlarında spor yapıp yapmamalarına ve diğer bazı değiĢkenlere göre stresle baĢa çıkma tarzlarını araĢtırmak için yapılmıĢtır. YÖNTEM: AraĢtırmanın örneklemini Samsun BüyükĢehir Belediyesi Huzurevinde 60 yaĢ üzerinde bulunan ve Giresun Özel Bakım Merkezinde yaĢayan 50 yaĢ üzerinde bulunan iletiĢim kurabilen, gönüllü olan kadın ve erkek yaĢlılar oluĢturmaktadır. ÇalıĢma 42 yaĢlı bireyle görüĢülerek yapılmıĢtır. Veri toplama formu uygulanmadan önce kurumdan yazılı izin alınmıĢtır. ÇalıĢmada, ġahin ve Durak (1995) tarafından yapılan „‟stresle baĢa çıkma tarzları ölçeği‟‟ kullanılmıĢtır.30 maddelik ölçek, kendine güvenli yaklaĢım, çaresiz yaklaĢım, boyun eğici yaklaĢım , iyimser yaklaĢım ve sosyal destek arama olmak üzere toplam alt 5 ölçekten oluĢmaktadır. Alt ölçeklerden alınan puanların yüksek oluĢu, stresle baĢa çıkmada o alt ölçekteki yaklaĢımın daha çok kullanıldığını göstermektedir. ÇalıĢmanın istatistiksel analizinde Mann Whitney-U ve Student t testi kullanılmıĢtır. BULGULAR: Genç yaĢlarında spor yapmıĢ olanların stresle baĢa çıkmada “iyimser yaklaĢım” ve “kendine güvenli yaklaĢımı” daha fazla kullandıkları tespit edilmiĢtir.(p<0,05). EĢi hayatta olanların, olmayanlara göre stresle baĢa çıkmada, “boyun eğici yaklaĢımı” daha fazla kullandıkları görülmüĢtür. (p<0,05). Gelir düzeyi 1001 TL‟den yüksek olanların, daha düĢük gelire sahip olanlara göre “sosyal desteğe baĢvurma yaklaĢımını” daha fazla kullandıkları tespit edilmiĢtir (p<0,05). Torun sahibi olanların, olmayanlara göre “boyun eğici yaklaĢım‟‟ları arasında istatiksel olarak anlamlı bir farklılık tespit edilmiĢtir(p<0.05).Okuryazar olanlar ile olmayanların stresle baĢa çıkma tarzlarının farklılaĢmadığı görülmüĢtür(p>0.05).Sahip olunan çocuk sayısının ve sigara kullanımının stresle baĢa çıkma tarzını etkilemediği görülmüĢtür(p>0.05). SONUÇ: Genç yaĢlarda; spor yapmanın, torun sahibi olmanın, eĢin hayatta olmasının ve gelir düzeyinin stresle baĢa çıkma tarzlarını etkilediği sonucuna varılmıĢtır. Anahtar Kelimeler: Spor, Stresle BaĢa Çıkma 177 STRESS MANAGEMENT STYLES OF OLD PEOPLE WHO HAD HABITS OF DOING SPORTS IN THEIR YOUTH ABSTRACT INTRODUCTION: Stress management may show variations, depending on several factors. The study was conducted in order to reveal the stress management styles of old people living in Seniors Centers and in Special Care Centers by evaluating the sports habits of these people in their youth and other factors. METHOD: The sampling of the study consisted of male and female volunteers from Samsun Municipality, Seniors Center, who were 60 years old or older and from Giresun Special Care Center, who were 50 years old or older. The study was conducted on a total of 42 individuals who were able to communicate effectively. Written consent was provided before we handed out the data form. “Scale for stress management styles” developed by ġahin and Durak (1995) was used in this study. This 30-item-scale includes 5 subdivisions, namely, self-confident approach, hopeless approach, submissive approach, optimistic approach and social support seeking approach. High score obtained for subdivisions indicate that the approach in question is more frequently used in managing stress. Mann Whitney-U and Student t tests were used for statistical analysis. FINDINGS: It was found out that subjects who had done sports in their youth used the “optimistic approach” and “self-confident approach” more frequently (p<0.05). It was revealed that subjects whose spouses were alive used the “submissive approach” more frequently in managing stress (p<0.05). Those with an income over 1001 Turkish Liras used the “social support seeking approach” more compared with subjects with an income of less than 1001 Turkish Liras. There was a statistically significant difference with regard to submissive approach between subjects who had grandchildren and those who had none (p<0.05). However, there was no difference in stress management styles of subjects who were literate abd who were not (p>0.05). We also found out that the number of children subjects had and smoking habit did not have any effect on stress management styles (p>0.05). DISCUSSION: It was concluded that stress management styles were affected by whether the individuals had done sports in their youth; whether they had grandchildren or not; whether their spouse was alive or not and by the level of income. Key Words: Sport, Stress Management 178 GÜREġÇĠLERĠN KARAR VERME STĠLLERĠNĠN ĠNCELENMESĠ Ġzzet ĠSLAMOĞLU1 1 Tülin ATAN1 ġaban ÜNVER1 OMÜ YaĢar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi ÖZET Bu çalıĢmanın amacı, güreĢçilerin karar verme stillerini belirleyerek demografik özelliklere göre farklılık olup olmadığının araĢtırılmasıdır. ÇalıĢma grubunu, Türkiye‟nin bazı illerinin güreĢ kulüplerinde lisanslı olarak spor yapan 271 erkek güreĢçi oluĢturmaktadır. ÇalıĢmada Mann ve ark. (1997) tarafından geliĢtirilen; Türkçe geçerlik ve güvenirliği Deniz (2004) tarafından yapılan “Melbourne Karar Verme Ölçeği” uygulanmıĢtır. Mann Whitney-U ve Kruskal-Vallis testleri ile istatistiksel analiz yapılmıĢtır. AraĢtırma kapsamına alınan güreĢçilerin yüksek seviyede karar vermede özsaygı düzeylerine sahip oldukları görülmüĢtür. Karar verme stilleri incelendiğinde yüksek seviyede dikkatli karar verme stiline, orta seviyede kaçıngan, erteleyici ve panik karar verme stiline sahip oldukları tespit edilmiĢtir. Milli sporcuların kaçıngan ve erteleyici karar verme stilinin milli olmayanlara göre daha yüksek olduğu tespit edilmiĢtir (p<0.01 ve p<0.05). Milli olma durumunun özsaygı, dikkat ve panik karar verme stillerini etkilemediği tespit edilmiĢtir (p>0.05). YaĢa göre karar vermede özsaygı ve dikkatli karar verme stilinin farklılaĢmadığı, kaçıngan, erteleyici ve panik karar verme stillerinin farklılaĢtığı görülmüĢtür (p<0.0167). Karar vermede özsaygı ve karar verme stillerinin tamamında evde karar veren kiĢi değiĢkenine göre anlamlı bir fark bulunamamıĢtır (p>0.0167). Spora baĢlama yaĢına göre güreĢçilerin özsaygı düzeyleri incelendiğinde, 12 yaĢ üstünde spora baĢlayanların özsaygı düzeylerinin, 9 yaĢ altında spora baĢlayanlara göre daha düĢük çıktığı tespit edilmiĢtir (p<0.0167). Karar verme stillerinin dikkat, kaçıngan, erteleyici ve panik alt boyutlarının spora baĢlama yaĢına göre farklılık göstermediği tespit edilmiĢtir (p>0.05). Sonuç olarak karar vermede özsaygı ve karar verme stillerinin milli olma durumu, yaĢ ve spor yaĢına göre farklılık gösterdiği görülmüĢtür. Anahtar Kelimeler: GüreĢ, Karar verme, Özsaygı, Spor 179 ANALYSIS OF DECISION MAKING STYLES OF WRESTLERS ABSTRACT The purpose of this study is to find out the decision making styles of wrestlers and to analyze whether there are differences according to demographic characteristics. The study group consisted of 271 licensed male wrestlers from the wrestling clubs of some countries in Turkey. “Melbourne Decision Making Questionnaire” developed by Mann et al. (1997) and tested for Turkish validity and reliability by Deniz (2004) was used in the study. Statistical analyses were conducted with Mann Whitney-U and Kruskal-Vallis test. The wrestlers in the study were found to have high levels of self-esteem in decision making. When the decision making styles were examined, it was found that they had high levels of vigilance, moderate levels of buck passing, procrastination and hypervigilance decision making styles. Athletes in the national team were found to have higher levels of procrastination and buck passing decision making styles than the athletes who were not in the national team (p<0.01 and p<0.05). The state of being in the national team was not found to have an influence on selfesteem, vigilance and hypervigilance decision making styles (p>0.05). It was found in decision making based on age that self-esteem and vigilance decision making styles did not differ, while procrastination, buck passing and hypervigilance decision making styles differed (p<0.0167). In decision making, no significant difference was found according to the variable of decision-maker at home in self-esteem and all of the decision making styles (p>0.0167). When the self-esteem levels of wrestlers were examined in terms of the age of starting the sport, it was found that the athletes who started sport over the age of 12 were found to have lower self-esteem levels when compared with those who started younger than 9 (p<0.0167). It was found that the vigilance, buck passing, procrastination and hypervigilance subscales of decision making did not differ according to the age of starting the sport (p>0.05). As a conclusion, it was found that self-esteem and decision making styles differed in terms of being a national team player and sports age. Keywords: Decision making, Self-esteem, Sport, Wrestling, 180 GĠRĠġ Karar verme; politika, yönetim, çevre, okul gibi hayatın birçok yerinde olduğu gibi sporda da önemli bir yer tutmaktadır. Günümüzde birçok spor branĢında oynanan oyun hem daha hızlı hem de daha teknik ve taktiğe dayalı bir hal almıĢtır. YarıĢma esnasında oyun dinamiklerinin değiĢmesi, özellikle toplu sporlarda ve oyun sisteminde ya da oyunun belli kısımlarında beklenmedik değiĢimler olması sebebiyle sporcuların oyun içerisinde sürekli yeni kararlar vermesi gerekmektedir (Kelecek ve ark., 2013). Spor ortamında uygun ve yerinde verilen kararlar, oyunu olumlu etkileyeceği gibi; verilen yanlıĢ kararlar ya da yanlıĢ zamanda verilen kararlar oyun içinde sporcuyu olumsuz etkilemenin yanı sıra oyunun sonucunu da etkileyebilir. Elit sporcuların, genellikle, farklı bilgi kaynaklarını göz önünde bulundurarak hızlı karar vermeleri gerekmektedir (Leveaux, 2010). Karar verme, çeĢitli olay ve geliĢmeler hakkında göz önünde tutulan alternatiflerin seçiminde sadece bu alternatiflerin tanımlanması değil, aynı zamanda en uygun olanı hedefleme, istek, yaĢam tarzı ve değerler ile birlikte gerçekleĢtirme ve seçim yapma iĢlemidir (Harris, 1998). Deniz (2004)‟e göre, bireyler karar verme sürecinde; dikkatli, kaçıngan, erteleyici ve panik karar verme stillerini kullanır. Dikkatli karar verme stilini uygulayan bireyler, karar vermeden önce özenle ilgili bilgiyi arar ve alternatifleri dikkatlice değerlendirdikten sonra seçim yapar. Kaçıngan karar verme stilini uygulayan bireyler; karar vermekten kaçınarak, kararları baĢkalarına bırakma eğilimindedir. Böylece sorumluluğu bir baĢkasına devrederek karar vermekten kurtulmaya çalıĢır. Erteleyici karar verme stilini uygulayan bireyler; kararı geçerli bir neden olmaksızın sürekli erteleme, geciktirme ve sürüncemede bırakmaya çalıĢır. Panik karar verme stilini uygulayan bireyler ise, bir karar durumu ile karĢı karĢıya kaldıklarında, kendilerini zaman baskısı altında hissederek aceleci davranıĢlar sergileyip çabuk çözümlere ulaĢma çabasındadırlar (Deniz, 2004). Her birey dünya ile iliĢkisinde, onu algılamada, ideallerine ulaĢmada ve sorunları çözmede belirli yöntemler ve yaklaĢımlar geliĢtirir. Bu süreçte birey, gerçeğin farklı yönlerine dikkat çeker, farklı türde verileri toplar, farklı Ģekilde verileri düzenler ve farklı yargısal sonuçlar çıkarır, farklı kararlara ulaĢır ve bu kararları da farklı biçimlerde uygular (Parlette ve Rae 1993; BuluĢ 2000). Bu çalıĢmanın amacı, güreĢçilerin karar verme stillerini belirleyerek demografik özelliklere göre farklılık olup olmadığının araĢtırılmasıdır. MATERYAL VE METOT 181 ÇalıĢma grubunu, Türkiye‟nin bazı illerinin güreĢ kulüplerinde lisanslı olarak spor yapan 271 erkek güreĢçi oluĢturmaktadır. AraĢtırmaya katılan güreĢçilerin demografik özelliklerini belirlemek amacıyla araĢtırmacı tarafından geliĢtirilen “KiĢisel Bilgiler Formu” kullanılmıĢtır. ÇalıĢmada Mann ve ark. (1997) tarafından geliĢtirilen; Türkçe geçerlik ve güvenirliği Deniz (2004) tarafından yapılan “Melbourne Karar Verme Ölçeği I-II” (Melbourne Decision Making Questionary) uygulanmıĢtır. Melbourne Karar Verme Ölçeği iki kısımdan oluĢmaktadır. I. kısım: Karar vermede özsaygıyı (kendine güven) belirlemeyi amaçlamaktadır. Altı maddeden oluĢmakta ve üç maddesi düz, üç maddesi ters yönde puanlanmaktadır. Puanlama maddelere verilen “Doğru” yanıtı 2 puan, “Bazen Doğru” yanıtı 1 puan, “Doğru Değil” yanıtı 0 puan Ģeklinde yapılmaktadır. II. Kısım ise karar verme stillerini belirlemeyi amaçlayan, 22 maddeden ve dört alt faktörden oluĢan bir ölçektir. Bunlar; 1. Dikkatli Karar Verme Stili: Bireyin karar vermeden önce özenle gerekli bilgiyi araması ve alternatifleri dikkatlice değerlendirdikten sonra seçim yapma durumudur. Bu faktör altı madde (2, 4, 6, 8, 12, 16) ile ifade edilmiĢtir. 2. Kaçıngan Karar Verme Stili: Bireyin karar vermekten kaçınması, kararları baĢkalarına bırakma eğiliminde olması ve böylece sorumluluğu bir baĢkasına devrederek karar vermekten kurtulmaya çalıĢma durumudur. Bu faktör altı madde (3,9, 11, 14, 17, 19) ile ifade edilmiĢtir. 3. Erteleyici Karar Verme Stili: Bireyin kararı geçerli bir neden olmaksızın sürekli erteleme, geciktirme ve sürüncemede bırakma durumudur. Bu faktör, beĢ madde (5, 7, 10, 18, 21) ile ifade edilmiĢtir. 4. Panik Karar Verme Stili: Bireyin bir karar durumu ile karsı karsıya kaldığında, kendini zaman baskısı altında hissederek aceleci davranıĢlar sergileyip çabuk çözümlere ulaĢma çabası durumudur (Deniz 2004). Bu faktör, beĢ madde (1, 13, 15, 20, 22) ile ifade edilmiĢtir. Ġstatistiksel Analiz Verilerin normal dağılım gösterip göstermediği Kolmogorov Smirnov testi ile değerlendirilmiĢtir. Normal dağılım göstermediğinden non-parametrik testler kullanılmıĢtır. Verilerin normal dağılım göstermediği görülmüĢ ikili karĢılaĢtırmalarda Mann Whitney-U testi, ikiden fazla grup karĢılaĢtırılmalarında Kruskal Wallis testi kullanılmıĢtır. Anlamlılık düzeyi 0.01 ve 0.05 alınmıĢ, grup sayısı üç olduğunda Bonferroni düzeltmesi için anlamlılık düzeyi 0.05/3=0.0167 olarak alınmıĢtır. 182 BULGULAR Tablo 1: GüreĢçilerin genel olarak karar vermede özsaygı ve karar verme stillerinin incelenmesi Özsaygı Dikkat Kaçıngan Erteleyici Panik n Min. Max. Ortalama 271 271 271 271 271 2,00 3,00 0,00 0,00 0,00 12,00 12,00 12,00 10,00 10,00 8,70 8,43 5,32 4,32 4,41 Standart Sapma 2,08 2,40 2,46 2,26 2,18 Tablo 1‟e göre araĢtırma kapsamına alınan güreĢçilerin karar verme ölçeğinden almıĢ oldukları, karar vermede özsaygı 8.70 puan ortalaması ile yüksek seviyede özsaygı düzeylerine sahip oldukları görülmüĢtür. Karar verme stilleri incelendiğinde ise 8.43 puan ortalaması ile yüksek seviyede dikkatli karar verme stiline, 5.32 puan ortalaması ile orta seviyede kaçıngan karar verme stiline, 4,32 puan ortalaması ile orta seviyede erteleyici karar verme stiline ve panik karar vermede ise 4.41 puan ortalamasıyla ile orta seviyede panik karar verme stiline sahip oldukları söylenebilir. Tablo 2: GüreĢçilerin milli olma durumuna göre karar vermede özsaygı ve karar verme stillerinin incelenmesi Milli olma Durumu Evet Özsaygı Hayır Evet Dikkat Hayır Evet Kaçıngan Hayır Evet Erteleyici Hayır Evet Panik Hayır *p<0.05 **p<0.01 n Ortalama SS Median Min. Max. 119 152 119 152 119 152 118 152 119 8.56 8.82 8.22 8.59 5.70 5.02 4.78 3.96 4.65 2.21 1.97 2.40 2.40 2.41 2.46 1.95 2.43 2.00 9.00 9.00 8.00 9.00 6.00 5.00 5.00 4.00 5.00 2.00 3.00 3.00 3.00 0.00 0.00 0.00 0.00 0.00 12.00 12.00 12.00 12.00 11.00 12.00 9.00 10.00 10.00 152 4.23 2.31 4.00 0.00 10.00 p 0.442 0.158 0.018* 0.003** 0.055 Tablo 2‟e göre güreĢçilerin milli olup olmamasına göre karar verme stilleri incelendiğinde, milli olanların kaçıngan ve erteleyici karar verme stilinin milli olmayanlara 183 göre daha yüksek olduğu tespit edilmiĢtir (p<0.01 ve p<0.05). Milli olma durumunun özsaygı, dikkat ve panik karar verme stillerini etkilemediği tespit edilmiĢtir (p>0.05). Tablo 3: GüreĢçilerin yaĢa göre karar vermede özsaygı ve karar verme stillerinin incelenmesi YaĢ n Ortalama SS Median Min. Max. 15-17 (a) 101 9.06 1.96 9.00 4.00 12.00 18-20 (b) 92 8.28 1.81 8.00 4.00 12.00 21-27 (c) 78 8.74 2.44 9.00 2.00 12.00 15-17 (a) 101 8.59 2.32 9.00 3.00 12.00 18-20 (b) 92 8.01 2.20 8.00 3.00 12.00 21-27 (c) 78 8.71 2.66 9.00 3.00 12.00 15-17 (a) 101 4.61 2.26 4.00 0.00 11.00 Kaçıngan 18-20 (b) 92 6.00 2.20 6.00 0.00 11.00 21-27 (c) 78 5.44 2.77 5.00 0.00 12.00 15-17 (a) 101 3.52 2.25 3.00 0.00 10.00 Erteleyici 18-20 (b) 91 4.71 2.26 5.00 0.00 10.00 21-27 (c) 78 4.89 2.00 5.00 1.00 9.00 15-17 (a) 101 3.77 2.05 4.00 0.00 9.00 18-20 (b) 92 4.80 2.09 5.00 0.00 10.00 21-27 (c) 78 4.79 2.29 5.00 0.00 10.00 Özsaygı Dikkat Panik p 0.031 0.111 0.000* a<b 0.000* a<b,c 0.001* a<b,c *p<0.0167 Tablo 3 incelendiğinde yaĢa göre karar vermede özsaygı ve dikkatli karar verme stillerinin farklılaĢmadığı tespit edilmiĢtir (p>0.05). YaĢa göre karar verme stilleri incelendiğinde, 18-20 yaĢ aralığındaki güreĢçilerin 15-17 yaĢındakilere göre kaçıngan karar verme puanlarının daha yüksek olduğu tespit edilmiĢtir (p<0.0167). 15-17 yaĢ aralığındaki güreĢçilerin erteleyici ve panik karar verme stillerinin 18-20 ve 21-27 yaĢ aralığındaki sporculara göre daha düĢük olduğu tespit edilmiĢtir (p<0.0167). 184 Tablo 4: GüreĢçilerin etkili karar veren kiĢiye göre karar vermede özsaygı ve karar verme stillerinin incelenmesi Etkili karar veren n Ortalama SS Median Min Max Kendim (a) 64 9.10 2.13 9.00 3.00 12.00 Ailem (b) 42 8.09 1.97 8.00 3.00 12.00 Kendim ve ailem (c) 165 8.70 2.06 9.00 2.00 12.00 Kendim 64 8.56 2.44 9.00 3.00 12.00 Ailem 42 7.66 2.51 7.5 3.00 12.00 Kendim ve ailem 165 8.57 2.32 9.00 3.00 12.00 Kendim 64 5.26 2.67 5.00 .00 11.00 42 5.78 2.24 6.00 1.00 12.00 Kendim ve ailem 165 5.23 2.43 5.00 .00 11.00 Kendim 63 4.50 2.26 5.00 .00 10.00 42 4.14 2.11 4.00 .00 8.00 Kendim ve ailem 165 4.29 2.31 4.00 .00 10.00 Kendim 64 4.57 2.25 4.00 .00 10.00 Ailem 42 4.40 2.06 5.00 .00 9.00 Kendim ve ailem 165 4.35 2.20 4.00 .00 10.00 kiĢi Özsaygı Dikkat Kaçıngan Ailem Erteleyici Ailem Panik p 0.031 0.079 0.362 0.663 0.801 Tablo 4‟e göre güreĢçilerin karar vermede özsaygı ve karar verme stilleri alt boyutlarına iliĢkin puanlarının evde karar veren kiĢiye göre farklılaĢıp farklılaĢamadığı incelenmiĢtir. Ġnceleme sonucunda karar vermede özsaygı ve karar verme stillerinin tamamında evde karar veren kiĢi değiĢkenine göre anlamlı bir fark bulunamamıĢtır (p>0.0167). 185 Tablo 5: GüreĢçilerin spora baĢlama yaĢına göre karar vermede özsaygı ve karar verme stillerinin incelenmesi Spora baĢlama yaĢı 9 yaĢ altı (a) n Ort. SS Median Min Max p 59 9.37 1.91 10.00 5.00 12.00 Özsaygı 10-11 yaĢ (b) 12 yaĢ üstü(c) 9 yaĢ altı (a) 110 102 59 8.73 8.29 8.57 2.10 2.08 2.22 9.00 8.00 9.00 2.00 4.00 3.00 12.00 12.00 12.00 0.007* c<a Dikkat 10-11 yaĢ (b) 12 yaĢ üstü(c) 9 yaĢ altı (a) 110 102 59 8.53 8.23 4.62 2.34 2.56 2.42 9.00 8.00 4.00 3.00 3.00 0.00 12.00 12.00 9.00 Kaçıngan 10-11 yaĢ (b) 12 yaĢ üstü(c) 9 yaĢ altı (a) 110 102 59 5.56 5.47 4.10 2.41 2.49 2.21 6.00 5.00 4.00 0.00 0.00 0.00 11.00 12.00 8.00 Erteleyici 10-11 yaĢ (b) 12 yaĢ üstü(c) 9 yaĢ altı (a) 110 101 59 4.29 4.48 3.72 2.33 2.23 2.09 4.00 5.00 4.00 0.00 0.00 0.00 10.00 8.00 9.00 Panik 10-11 yaĢ (b) 12 yaĢ üstü(c) 110 102 4.49 4.73 2.12 2.24 5.00 5.00 0.00 0.00 10.00 10.00 0.686 0.024 0.484 0.023 *p<0.0167 Tablo 5‟e göre spora baĢlama yaĢına göre güreĢçilerin özsaygı düzeyleri incelendiğinde, 12 yaĢ üstünde spora baĢlayanların özsaygı düzeylerinin, 9 yaĢ altında spora baĢlayanlara göre daha düĢük çıktığı tespit edilmiĢtir (p<0.0167). Karar verme stillerinin dikkat, kaçıngan, erteleyici ve panik alt boyutlarının spora baĢlama yaĢına göre farklılık göstermediği tespit edilmiĢtir (p>0.05). TARTIġMA Bu çalıĢma, güreĢçilerin karar verme stillerini belirleyerek demografik özelliklere göre farklılık olup olmadığını araĢtırmak amacıyla yapılmıĢtır. AraĢtırma sonucunda güreĢçilerin karar vermede özsaygı puanı 8.70, karar verme stilleri alt boyutlarında dikkatli 8.43, kaçıngan 5.32, erteleyici 4.32, panik karar verme puanı ise 4.41 olarak görülmektedir (Tablo1). Buna göre güreĢçilerin karar vermede özsaygıları yüksek seviyede olduğu görülmüĢtür. Karar verme stilleri incelendiğinde dikkatli karar verme stilinin yüksek; kaçıngan, erteleyici ve panik karar verme stillerinin ise orta seviyede olduğu söylenebilir. Toplumumuzda güreĢ birçok sosyal değerin oluĢmasına ve devamlı hale gelmesine yardımcı olurken bireyin kendisini tanıma, değerlendirme ve kabullenme sürecinde de özsaygısının geliĢimine katkı sağladığı düĢünülmektedir. GüreĢçilerin çoğu zaman karar verirken bilgiyi ve alternatifleri dikkatlice değerlendirip buradan vardıkları sonuca göre karar verdiklerini, bir sebep olmadan karar verme eylemini sürekli ertelemediklerini ve zamanında 186 karar verdiklerini, gereksiz yere uzatmadıklarını söyleyebiliriz. Genel olarak baktığımızda güreĢçilerin; panik yapmadan, aceleci davranmayıp, farklı bilgilere ulaĢıp, seçeneklerini zamanında değerlendirerek karar verdikleri görülmektedir. Radford ve ark. (1993), karar vermede özsaygı düzeyi yüksek olan üniversite öğrencilerinin daha az karar stresi yaĢamakta olduğunu, seçim ve sorumluluk stillerini kullanmaya daha yatkın davranıĢlar gösterdiklerini saptamıĢlardır. Brown ve Mann (1991) yapmıĢ oldukları araĢtırmada, özsaygısı yüksek olan bireylerin karar verme davranıĢında daha yeterli ve yetenekli olduklarını ayrıca karar verirken daha sistematik ve ayrıntılı düĢündüklerini belirtmiĢlerdir. GüreĢçilerin milli olup olmamasına göre karar verme stilleri incelendiğinde, milli olanların kaçıngan ve erteleyici karar verme stilinin milli olmayanlara göre daha yüksek olduğu tespit edilmiĢtir. Milli olma durumunun özsaygı, dikkat ve panik karar verme stillerini etkilemediği tespit edilmiĢtir (Tablo 2). Milli sporcuların toplum içindeki davranıĢları ve sorumlulukları önemli olduğu için karar verme aĢamasında özelliklede müsabaka ortamında verilen kararların çoğu zaman telafisi olmaması sebebiyle sporcuların sorumluluktan kaçması ve sürekli erteleme eğiliminde oldukları düĢünülmektedir. Güçray (2001), düĢük özsaygıya sahip bireylerin sistemli ve mantıklı bir Ģekilde değerlendirme yapıp karar vermesini engellediğini buna rağmen benlik saygısı yüksek bireylerin ise, karar verirken daha az zorlandıklarını ve daha az stres yasadıklarını tespit etmiĢtir. Gacar (2011) tarafından akademisyenlere yönelik yapmıĢ olduğu çalıĢmada akademik unvanı küçük olan akademisyenlerin erteleyici yaklaĢım düzeylerinin daha fazla olduğunu bulgulamıĢtır. ÇalıĢmamızda yaĢa göre karar vermede özsaygı ve dikkatli karar verme stillerinin farklılaĢmadığı tespit edilmiĢtir. YaĢa göre karar verme stilleri incelendiğinde, 18-20 yaĢ aralığındaki güreĢçilerin 15-17 yaĢındakilere göre kaçıngan karar verme puanlarının daha yüksek olduğu tespit edilmiĢtir. 15-17 yaĢ aralığındaki güreĢçilerin erteleyici ve panik karar verme stillerinin 18-20 ve 21-27 yaĢ aralığındaki sporculara göre daha düĢük olduğu tespit edilmiĢtir (Tablo 3). GüreĢçilerin karar vermede özsaygı ve karar verme stillerinin tamamında evde karar veren kiĢi değiĢkenine göre anlamlı bir fark bulunamamıĢtır (Tablo 4). Spora baĢlama yaĢına göre güreĢçilerin özsaygı düzeyleri incelendiğinde, 12 yaĢ üstünde spora baĢlayanların özsaygı düzeylerinin, 9 yaĢ altında spora baĢlayanlara göre daha düĢük çıktığı tespit edilmiĢtir. Karar verme stillerinin dikkat, kaçıngan, erteleyici ve panik alt boyutlarının spora baĢlama yaĢına göre farklılık göstermediği tespit edilmiĢtir (Tablo 5). Bu durumda özsaygı çalıĢmalarının erken yaĢlardan itibaren baĢlamasının anne-baba eğitimi 187 açısından ve okullarda psikolojik danıĢma ve rehberlik hizmetleri açısından önemli olduğu söylenebilir. Certel ve ark‟ı (2013) takım sporları açısından karar vermede öz saygı ve karar verme stillerine yönelik çalıĢmasında spor deneyimi az olanların karar vermede özsaygılarının da düĢük olduğunu, kaçıngan ve panik karar verme stillerini daha çok kullandıklarını belirlemiĢlerdir. Kelecek ve ark‟ı (2013), sporcuların karar verme stillerinin spor yılına göre karĢılaĢtırılmasına yönelik yapmıĢ olduğu çalıĢmada karar verme stillerinin spor yılına göre farklılaĢmadığını saptamıĢlardır. GülĢen (2008) ve Çetin (2009)‟in yapmıĢ olduğu çalıĢmada bu sonuçla benzerlik göstermektedir. SONUÇ AraĢtırma sonucunda güreĢçilerin yüksek seviyede karar vermede özsaygı düzeylerine sahip oldukları görülmüĢtür. Karar verme stilleri incelendiğinde yüksek seviyede dikkatli karar verme stiline, orta seviyede kaçıngan, erteleyici ve panik karar verme stiline sahip oldukları tespit edilmiĢtir. GüreĢçilerin karar vermede özsaygı ve karar verme stillerinin milli olma durumu, yaĢ ve spor yaĢına göre farklılık gösterdiği görülmüĢtür. KAYNAKLAR Brown JE., Mann L. (1991). Decision-making competence and self esteem: a comparision of parents and adolescent. Journal of Adolescence, 14, 363-371. BuluĢ, M. (2000). Öğretmen Adaylarında Yükleme KarmaĢıklığı düĢünme Stilleri ve BiliĢsel Tutarlılık Tercihinin Bazı Psiko-Sosyal Özellikler Çerçevesinde incelenmesi. Dokuz Eylül Üniversitesi YayımlanmamıĢ Doktora Tezi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Ġzmir. Certel Z., Bahadır Z., Sönmez GT. (2013). Takım sporları açısından karar vermede öz saygı ve karar verme stillerine yönelik bir araĢtırma, Niğde Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Bilimleri Dergisi, 7(1). Niğde. Çetin MÇ. (2009). Beden eğitimi ve spor yüksekokulu öğrencilerinin karar verme stilleri, sosyal beceri düzeyleri ve stresle başa çıkma biçimlerinin bazı değişkenler açısından karşılaştırmalı olarak incelenmesi. Doktora Tezi, Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü. Deniz ME. (2004). Investigation of the relation between decision self-esteem, decision making style and problem solving skill of the university students. Eurasian Journal of Educational Research, 4(15): 23-35. Gacar A. (2011). Türkiye‟deki Beden Eğitimi Ve Spor Öğretim Elemanlarının Karar Verme Ve Atılganlık Düzeylerinin Bazı DeğiĢkenler Açısından Ġncelenmesi. Doktora tezi. Fırat Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Beden Eğitimi ve Spor Anabilim Dalı, Elazığ. GülĢen D. (2008). Farklı lig düzeyinde oynayan futbolcuların oynadıkları mevkilere, öğrenim durumu ve spor yaşlarına göre problem çözme becerilerinin incelenmesi. Yüksek Lisans Tezi, Çukurova Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü. 188 Harris R. (1998). Introduction to Decision Making. Colifornia: Vanguard University of Souhern. EriĢim: (http://www.virtualsalt.com/crebook5.htm) (20.11.2014). Kelecek S., AltıntaĢ A., AĢçı FH. (2013). Sporcuların Karar Verme Stillerinin Belirlenmesi. CBÜ Beden Eğitimi ve Spor Bilimleri Dergisi 8(1). Leveaux R. (2010). Facilitating referee‟s decision making in sport via the application of technology. IBIMA Publishing, 1-8. Man L., Burnett P., Radford M., Ford S. (1997). The Melbourne Decision Making Questionnaire: An Instrument for Measuring Patterns for Coping .with Decisional Conflict. Journal of Behavioral Decision Making, 10: 1-19. Parlette N., Rae R. (1993). Thinking About Thinking: Thinking Styles of People. Assosiation Management, 45(3), 361-367. Radford MHB., Mann L., Ohta Y., Nakane N. (1993). Differences between Australian and Japanese students in decisional self-esteem, decisional stress, and coping styles”. Journal of CrossCulturel Psychology, 24, 284-297. Güçray SS. (2001). Ergenlerde karar verme davranıĢlarının öz-saygı ve problem çözme becerileri algısı ile iliĢkisi. Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi. 8(8), 106-121. 189 GÜREġÇĠLERĠN PSĠKOLOJĠK ĠHTĠYAÇLARININ ĠNCELENMESĠ Tülin ATAN1 1 ġaban ÜNVER1 OMÜ YaĢar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi, Samsun ÖZET Bu araĢtırma güreĢçilerin psikolojik ihtiyaçlarının bazı değiĢkenlere göre incelemek amacıyla yapılmıĢtır. ÇalıĢmaya Samsun ili ve ilçelerinde bulunan lisanslı 147 erkek güreĢçi gönüllü olarak katılmıĢtır. ÇalıĢmada araĢtırmacılar tarafından oluĢturulan “Demografik Bilgi Formu” (Yatılı kalma durumu, yaş, sınıf, ailede spor geçmişi olma durumu) ve güreĢçilerin psikolojik ihtiyaçlarını belirlemek için Heckert ve ark. (2000) tarafından geliĢtirilen ve Kesici (2008) tarafından Türkçe‟ye uyarlanan “Yeni Psikolojik İhtiyaç Değerlendirme Ölçeği” kullanılmıĢtır. Ölçek, “başarı, ilişki, özerklik ve başatlık” olmak üzere 4 alt boyuttan oluĢmaktadır. Veriler araĢtırmacılar tarafından güreĢçilerin kulüplerinde ve güreĢ eğitim merkezinde yüz yüze görüĢülerek elde edilmiĢtir. Elde edilen verilerin istatistiksel analizinde Mann Whitney U testi ve Kruskal Wallis testi kullanılmıĢtır. Tüm güreĢçilerin alt boyutlardan aldıkları puanlar incelendiğinde, “baĢarı” ihtiyaçlarının çok yüksek, “iliĢki”, “özerklik” ve “baĢatlık” ihtiyaçlarının ise ortalamanın üzerinde olduğu görülmüĢtür. “BaĢarı” ihtiyacı alt boyutunda yatılı kalan güreĢçilerin baĢarı ihtiyaçlarının yatılı kalmayanlara göre anlamlı düzeyde yüksek olduğu tespit edilmiĢtir (p<0.01). “ĠliĢki” ve “özerklik” ihtiyacı alt boyutlarında yatılı kalan güreĢçilerin bu ihtiyaçlarının yatılı kalmayanlara oranla daha düĢük olduğu görülmüĢtür (p<0.05). GüreĢçilerin psikolojik ihtiyaçları yaĢ gruplarına göre incelendiğinde “iliĢki”, “özerklik” ve “baĢatlık” alt boyutlarının yaĢ gruplarına göre farklılaĢmadığı görülürken, 13-15 yaĢ grubu güreĢçilerin “baĢarı” alt boyutunun 16 ve üstü yaĢ grubuna göre daha yüksek olduğu tespit edilmiĢtir (p<0.0167). GüreĢçilerin “baĢarı”, “özerklik” ve “baĢatlık” ihtiyaçları alt boyutları, ailesinde spor geçmiĢi olan ve olmayan değiĢkenine göre yapılan karĢılaĢtırmada gruplar arasında farklılık göstermezken (p>0.05), ailesinde spor geçmiĢi olmayanların “iliĢki” ihtiyaçlarının daha yüksek olduğu tespit edilmiĢtir (p<0.05). GüreĢçilerin en fazla, “baĢarı” ihtiyacı, en az da “iliĢki” ihtiyacı olduğu görülmektedir. GüreĢçilerin psikolojik ihtiyaçları yatılı olma durumuna, yaĢa, okunulan sınıfa ve ailede spor geçmiĢi olup olmamasına göre değiĢmektedir. Anahtar Kelimeler: GüreĢ; Psikolojik ihtiyaç; Spor. 190 ANALYSIS OF PSYCHOLOGICAL NEEDS OF WRESTLERS ABSTRACT This study was conducted to analyze the psychological needs of wrestlers in terms of some variables. 147 licensed male wrestlers in the city and towns of Samsun participated in the study voluntarily. “Demographic Information Form” (the state of being a boarder, age, grade, sport history in the family) developed by the researchers and “New Needs Assessment Questionnaire” developed by Heckert et al. (2000) and adapted to Turkish by Kesici (2008) were used to determine the psychological needs of wrestlers. The questionnaire consists of 4 sub-dimensions as “achievement, affiliation, autonomy and dominance”. The data were collected by the researchers through face to face interview in the clubs of wrestlers and in wrestling training center. Mann Whitney U test and Kruskal Wallis test were used in the statistical analysis of the data. When the scores of sub-dimensions were analyzed for all wrestlers, it was seen that “achievement” needs were so high, “affiliation”, “autonomy” and “dominance” needs were higher than average. In the need for “achievement” sub-dimension, boarder students‟ needs for achievement were found to be higher than those of the students who were not boarders (p<0.01). In the sub-dimensions of need for “affiliation” and “autonomy”, these needs of boarder students were found to be lower when compared with students who were not boarders (p<0.05). When the psychological needs of wrestlers were analyzed in terms of age groups, it was found that the sub-dimensions of “affiliation”, “autonomy” and “dominance” did not differ in terms of age groups, while the “achievement” sub-dimension of wrestlers between 13 and 15 were found to be higher when compared with the 16 and older age group (p<0.0167). While the “achievement”, “autonomy” and “dominance” need sub-dimensions of wrestlers were analyzed, no difference was found between the wrestlers who had sport history in his family and those who did not (p>0.05), those who did not have sport history in family were found to have higher “affiliation” needs (p<0.05). Wrestlers‟ psychological needs were mostly for “achievement”, and at least for “affiliation”. Psychological needs of wrestlers differ in terms of the state of being a boarder, age, grade and sport history in family. Key Words: Wrestling; Psychological needs; Sport. 191 GĠRĠġ Ġnsanoğlunun temel ihtiyaçları çok uzun zamandan beri araĢtırmacıların konusu olarak süregelmiĢtir. Ġnsanlar ihtiyaçları doğrultusunda hareket ederler. DavranıĢlarımızın temelinde belli baĢlı ihtiyaçları karĢılama güdüsü bulunmaktadır (Çelikkaleli 2005). Ġnsanoğlunun ihtiyaçları sonsuz ve sınırsızdır. Dolayısıyla insanlar sonsuz ve sınırsız ihtiyaçlara göre yeni istek ve taleplerde bulunma ihtiyacı gösterirler. Ġnsanların ihtiyaçları karĢılandıkça beklentilerinde ve taleplerinde artıĢlar görülür (Bayraktar ve Kuru 2007). Ġhtiyaçlar farklı durum ve olaylarda farklılaĢır (Dizen ve ark. 2005). Birey, yaĢam çizgisi boyunca çocukluk, gençlik, yetiĢkinlik, yaĢlılık gibi geliĢim dönemlerinden geçmektedir. Bu geliĢim dönemleri birbiriyle farklı olan fizyolojik ve psikolojik özellikler gösterir (Haburcu 2011). Ġhtiyaçlar genelde fizyolojik ve psikolojik içeriklidir. Psikolojik ihtiyaçların karĢılanması ve doyurulması fizyolojik ihtiyaçlara bağlıdır (Cüceloğlu, 1992). Psikolojik ihtiyaçlar (psychological needs) yaĢamımızda önemli bir yere sahiptir ve çeĢitli alanlara olan yönelimlerimizi etkilemektedir. Doyumlarımız veya doyumsuzluklarımız yönelimlerimizin Ģiddetini etkilemektedir (Çelikkaleli 2005). Ġhtiyaç insanlara özgü; güdü, motivasyon, istek, gereksinim, arzu, ümit ve baĢarma isteği gibi yüksek dürtülerdir. Ġhtiyaç, içten ya da dıĢtan meydana gelen bir hareketle beyin bölgesinde oluĢan bir baskı ve itici bir güç ya da gereksinim hissi olarak da açıklanır. Bütün psiko-sosyal ihtiyaçlar ve özellikle bütün insan ihtiyaçları genellikle temel ihtiyaçlar olarak adlandırılırlar (Eysenck ve ark. 1972; akt. Kesici ve ark. 2003). Her insanın kendine özgü ihtiyaçları vardır ve bu ihtiyaçlar bireyin belli davranıĢları göstermesi için güdülenmesine neden olur (Baymur, 1985). Toplumsal bir varlık olan insanın psikolojik ihtiyaçlarının karĢılanmasında önemli bir araçta spordur. Birey spor yolu ile keĢfedilmemiĢ özelliklerini tanır ve yaratıcı yönünü harekete geçirir (Kuru 2004). Yapılan araĢtırmalarda, sporun bireylerde birbirlerine karĢı saygılı olma, kurallara uyma, iĢbirliği yapma, bağımsız davranma, kendini disipline etme, azimli ve kararlı olma ve toplumsallaĢma sürecini hızlandırdığı belirtilmektedir (Kuru ve BaĢtuğ 2006). Bu bağlamda yapılan bu çalıĢmada güreĢçilerin psikolojik ihtiyaçları incelenmiĢ ve bu ihtiyaçlarla iliĢkili olan faktörlerin ortaya konulmasıyla güreĢçilerin psikolojik ihtiyaçlarının anlaĢılması amaçlanmıĢtır. Bu amaç çerçevesinde baĢarı, iliĢki, özerklik ve baĢatlık ihtiyaçları çalıĢmanın kapsamını oluĢturmuĢtur. BaĢarı ihtiyacı, güç olan Ģeylerin en kısa sürede en iyi Ģekilde yapılmasına yönelik çabayı ifade ederken; iliĢki ihtiyacı öncelikle arkadaĢlık ve diğer 192 iliĢkilerin oluĢturulmasına yönelik olan ihtiyaçtır. Özerklik ihtiyacı ise elbette ki bağımsızlığa yönelik bir ihtiyaçtır, baskı ve zorlamaya karĢı direnme arzusudur. Burada birey kendi davranıĢlarını tamamen kabul etmekte, onaylamakta ve savunmaktadır. Bir diğer ihtiyaç baĢatlıktır ve diğerlerini etkilemek, kontrol etmek, yönetmek ve bir grubun yönelimini etkilemek anlamına gelmektedir (Murray, 1938; akt. Champoux, 2011). DavranıĢları yöneten ve onlara Ģekil veren ihtiyaçlardır ve bu ihtiyaçların hepsi her bireyde aynı düzeyde değildir. Farklı kiĢilerde farklı ihtiyaçlar ön plana çıkmakta ve ihtiyaçlara verilen önem değiĢmektedir. Bu ihtiyaçların anlaĢılması bireyin davranıĢlarının çözümlenmesinde oldukça etkilidir. Bu çalıĢmada güreĢçilerin psikolojik ihtiyaçları bazı değiĢkenler açısından incelenmiĢtir. MATERYAL METOD ÇalıĢmaya Samsun ili ve ilçelerinde bulunan güreĢ eğitim merkezinde yatılı kalan (40) ve yatılı kalmayan (107) toplam 147 erkek lisanslı güreĢçi gönüllü olarak katılmıĢtır. ÇalıĢmada araĢtırmacılar tarafından oluĢturulan “Demografik Bilgi Formu” (Yatılı kalma durumu, yaĢ, sınıf, ailede spor geçmiĢi olma durumu) ve güreĢçilerin psikolojik ihtiyaçlarının değerlendirilmesi amacıyla Heckert ve ark. (2000) tarafından geliĢtirilmiĢ New Needs Assessment Questionnaire ve Kesici (2004) tarafından Türkçe‟ye uyarlanan Yeni Psikolojik İhtiyaçları Değerlendirme Ölçeği (YPİDÖ) kullanılmıĢtır. Ölçek öğrencilerin baĢarı, iliĢki, özerklik ve baĢatlık alanlarındaki psikolojik ihtiyaçlarını değerlendirmede kullanılır. BaĢarı 1, 5, 9, 13, 17; iliĢki 2, 6, 10, 14, 18; özerklik 3, 7, 11, 15, 19 ve baĢatlık 4, 8, 12, 16, 20 numaralı maddelerden oluĢmaktadır. BeĢli likert tipi olan ölçekte “Hiç Katılmıyorum”, “Katılmıyorum”, “Kararsızım”, “Katılıyorum”, “Tamamen Katılıyorum” ifadeleri bulunmaktadır. Ölçekte üçü ters puanlanan (8, 14, 18) toplam 20 madde yer almaktadır. Ölçeklerin her bir alt boyutundan alınabilecek en yüksek puan 25, en düĢük alınabilecek puan ise 5‟dir. Puanlar yükseldikçe o alandaki psikolojik ihtiyacın daha çok olduğu görülür. Ġstatistik Verilerin normal dağılım göstermediği görülmüĢ ikili karĢılaĢtırmalarda Mann Whitney-U testi, ikiden fazla grup karĢılaĢtırılmalarında Kruskal Wallis testi kullanılmıĢtır. Anlamlılık düzeyi 0.05 alınmıĢ, grup sayısı iki‟ den fazla olduğunda Bonferroni düzeltmesi için anlamlılık düzeyi 0.05/3=0.0167 olarak alınmıĢtır. 193 BULGULAR Tablo 1: GüreĢçilerin psikolojik ihtiyaçları alt boyut puanları Alt Boyutlar N Minimum Maximum 147 10,00 25,00 BaĢarı 147 6,00 23,00 ĠliĢki 147 7,00 25,00 Özerklik 147 7,00 25,00 BaĢatlık Mean 21,12 15,16 18,23 18,46 SS 3,05 2,71 3,36 3,40 Tablo 1 incelendiğinde tüm güreĢçilerin “baĢarı” alt boyutundan aldıkları puanın ortalaması 21.12±3.05 bulunmuĢtur. Bu puan güreĢçilerin baĢarı ihtiyacının yüksek olduğunu göstermektedir. GüreĢçilerin “iliĢki” alt boyut puanının “15.16±2.71 olduğu görülmüĢ, bu değer iliĢki ihtiyacının ortalamanın biraz üstünde olduğunu göstermektedir. GüreĢçilerin “özerklik” ve “baĢatlık” alt boyut puanlarının 18 civarında olduğu görülmüĢ, bu değer bu ihtiyaçlarının ortalamanın üstünde olduğunu göstermektedir. Sonuçta, alt boyutlardan alınan puanlar incelendiğinde güreĢçilerin en fazla, “baĢarı” ihtiyacı, en az da “iliĢki” ihtiyacı olduğu görülmektedir. Tablo 2: Yatılı kalma durumuna göre psikolojik ihtiyaçların incelenmesi Yatılı kalma Alt boyutlar n Ortalama SS Median durumu Yatılı olmayan 107 20,69 3,24 21 BaĢarı Yatılı kalan 40 22,30 2,09 23 Yatılı olmayan 107 15,56 2,39 16 ĠliĢki Yatılı kalan 40 14,10 3,21 14 Yatılı olmayan 107 18,59 3,28 18 Özerklik Yatılı kalan 40 17,25 3,41 17,50 Yatılı olmayan 107 18,59 3,36 19 BaĢatlık Yatılı kalan 40 18,12 3,52 18 **p<0.01 *p<0.05 Min Max 10 17 8 6 7 7 7 8 25 25 23 20 25 22 25 25 p 0.006** 0.011* 0.043* 0.374 Yatılı kalma durumuna göre psikolojik değerlendirme alt boyutları karĢılaĢtırılmıĢtır. BaĢarı alt boyutunda yatılı kalan güreĢçilerin baĢarı ihtiyaçlarının yatılı kalmayanlara göre anlamlı düzeyde yüksek olduğu tespit edilmiĢtir (p<0.01). ĠliĢki alt boyutunda yatılı kalan güreĢçilerin iliĢki ihtiyaçlarının yatılı kalmayanlara oranla daha düĢük olduğu görülmüĢtür (p<0.05). Özerklik alt boyutunda yatılı olan güreĢçiler yatılı olmayanlara göre daha az özerklik ihtiyacı duymaktadır (p<0.05). 194 Tablo 3: Psikolojik ihtiyaçların yaĢa göre değerlendirilmesi Alt boyutlar BaĢarı ĠliĢki Özerklik BaĢatlık YaĢ 10-12 (a) 13-15 (b) 16 ve üstü (c) 10-12 (a) 13-15 (b) 16 ve üstü (c) 10-12 (a) 13-15 (b) 16 ve üstü (c) 10-12 (a) 13-15 (b) 16 ve üstü (c) n 31 57 59 31 57 59 31 57 59 31 57 59 Ortalama 21,67 21,77 20,22 15,77 14,93 15,07 19,00 17,35 18,67 19,35 18,00 18,45 SS 3,32 2,02 3,51 2,52 3,07 2,42 2,96 3,85 2,87 2,36 3,32 3,87 Median 22 22 20 16 15 15 19 17 18 20 18 18.0 Min 12 17 10 9 6 8 10 7 10 15 8 7 Max 25 25 25 21 23 20 24 25 24 25 25 25 p 0.012* b>c 0.246 0.058 0.111 *p<0.0167 Tablo 3‟te Psikolojik ihtiyaçlar incelendiğinde iliĢki, özerklik ve baĢatlık alt boyutlarının yaĢa göre farklılaĢmadığı görülürken, 13-15 yaĢ grubu güreĢçilerin baĢarı alt boyutunun 16 ve üstü yaĢ grubuna göre daha yüksek olduğu tespit edilmiĢtir (p<0.0167). Tablo 4:YaĢa göre ödül alma yüzdelerinin incelenmesi YAġ 10-12 13-15 16 ve üstü Evet n 1 17 28 Herhangi bir ödül veya baĢarınız var mı? Hayır % n 3.2 30 29.8 40 47.5 31 % 96.8 70.2 52.5 Tablo 4 te yaĢ gruplarına göre yöneltilen “herhangi bir ödül veya baĢarınız var mı?” sorusuna verilen cevaplara göre yapılan frekans analizinde 10-12 yaĢ grubu güreĢçilerin; %3,2 (1) evet, %96,8 (30) hayır, 13-15 yaĢ grubu güreĢçilerin; %29,8 (17) evet, %70,2 (40) hayır, 16 ve üstü yaĢ grubu güreĢçilerin; %47,5 (28) evet, %52,5 (31) hayır cevabı verdiği tespit edilmiĢtir. Tablo 5: Okunulan sınıfa göre psikolojik ihtiyaçların incelenmesi Alt boyutlar BaĢarı ĠliĢki Özerklik BaĢatlık Sınıf 3-6.sınıf (a) 7-8.sınıf (b) 9.sınıf ve üstü (c) 3-6.sınıf (a) 7-8.sınıf (b) 9.sınıf ve üstü (c) 3-6.sınıf (a) 7-8.sınıf (b) 9.sınıf ve üstü (c) 3-6.sınıf (a) 7-8.sınıf (b) 9.sınıf ve üstü (c) n 29 50 68 29 50 68 29 50 68 29 50 68 Ortalama 21,48 22,08 20,27 15,58 14,94 15,14 19,06 17,66 18,29 19,44 18,00 18,39 *p<0.0167 195 SS 3,34 2,09 3,30 2,50 2,93 2,65 3,04 3,66 3,22 2,27 3,434 3,726 Median 22 22 20 16 15 15 19 17.5 18 20 18 18 Min 12 17 10 9 6 8 10 7 7 15 8 7 Max 25 25 25 21 20 23 24 25 24 25 25 25 p 0.006* b>c 0.543 0.154 0.099 GüreĢçilerin okunulan sınıfa göre psikolojik ihtiyaçları değerlendirildiğinde; iliĢki, özerklik ve baĢatlık alt boyutlarının farklılaĢmadığı (p>0.05) görülürken, 7. ve 8. sınıfların baĢarı alt boyut puanları 9. sınıf ve üzerinde okuyanlardan daha yüksek bulunmuĢtur (p<0.0167). Tablo 6: Ailesinde spor geçmiĢi olan ve olmayanların psikolojik ihtiyaçların incelenmesi Ailenizde Spor Alt boyutlar GeçmiĢi n Ortalama SS Median Min Olan Var mı? Evet 51 21,11 3,63 22 10 BaĢarı Hayır 96 21,13 2,71 21 14 Evet 51 14,52 2,68 15 8 ĠliĢki Hayır 96 15,50 2,68 16 6 Evet 51 17,58 3,18 17 7 Özerklik Hayır 96 18,57 3,42 18 7 Evet 51 18,00 4,05 18 7 BaĢatlık Hayır 96 18,71 2,99 19 11 *p<0.05 Max 25 25 20 23 23 25 25 25 p 0.365 0.032* 0.069 0.305 GüreĢçilerin baĢarı, özerklik ve baĢatlık ihtiyaçları ailesinde spor geçmiĢi olan ve olmayan arasında farklılık göstermezken (p>0.05), ailesinde spor geçmiĢi olmayanların iliĢki ihtiyaçlarının daha yüksek olduğu tespit edilmiĢtir (p<0.05). TARTIġMA DavranıĢları yöneten ve onlara Ģekil veren ihtiyaçlarımızdır ve bu ihtiyaçların hepsi her bireyde aynı düzeyde değildir. Farklı kiĢilerde farklı ihtiyaçlar ön plana çıkmakta ve ihtiyaçlara verilen önem değiĢmektedir. Bu ihtiyaçların anlaĢılması bireyin davranıĢlarının çözümlenmesinde oldukça etkilidir. Dolayısıyla bu çalıĢma güreĢçilerin psikolojik ihtiyaçlarını Yatılı kalma durumu, yaĢ, sınıf ve ailede spor geçmiĢi olma durumu değiĢkenleri açısından incelenmiĢtir. Tüm güreĢçilerin alt boyutlardan aldıkları puanlar incelenmiĢtir. Ölçeklerin her bir alt boyutundan alınabilecek en yüksek puan 25, en düĢük alınabilecek puan ise 5‟dir. Puanlar yükseldikçe o alandaki psikolojik ihtiyacın daha çok olduğu görülür. GüreĢçilerin “baĢarı” alt boyutundan aldıkları puanın ortalaması 21.12±3.05 bulunmuĢtur. Bu puan güreĢçilerin baĢarı ihtiyacının yüksek olduğunu göstermektedir. GüreĢçilerin “iliĢki” alt boyut puanının 15.16±2.71 olduğu, “özerklik” ve “baĢatlık” alt boyut puanlarının 18 civarında olduğu görülmüĢ, bu değer iliĢki ihtiyacının ortalamanın biraz üstünde, özerklik ve baĢatlık ihtiyacının ortalamanın üstünde olduğunu göstermektedir. Sonuçta, alt boyutlardan alınan 196 puanlar incelendiğinde güreĢçilerin en fazla, “baĢarı” ihtiyacı, en az da “iliĢki” ihtiyacı olduğu görülmektedir. Literatürde çalıĢmamızın bu sonucunu destekleyen çalıĢmalara rastlanılmıĢtır (Haburcu 2011; Özaydın ve ark. 2014; Gençtanırım ve Tay 2015). Gençtanırım ve Tay (2015) çalıĢmalarında sınıf öğretmeni adaylarının psikolojik ihtiyaçları, baĢarı, baĢatlık, özerklik ve iliĢki arasında anlamlı farklılık olduğunu; baĢarı ihtiyacının diğer üç ihtiyaçtan daha fazla gereksinim duyulan bir ihtiyaç olduğu sonucu ortaya çıkmıĢtır. Ayrıca çalıĢma sonucunda sınıf öğretmeni adaylarında en alt düzeyde olan ihtiyacın iliĢki boyutu olduğunu tespit etmiĢlerdir. Yatılı kalan ve kalmayan sporcuların psikolojik ihtiyaçları incelenmiĢtir. Sadece baĢatlık alt boyutunda iki grup arasında fark bulunmazken baĢarı, iliĢki ve özerklik alt boyutlarının bu iki grup arasında farklılaĢtığı görülmüĢtür. BaĢarı alt boyutunda yatılı kalan güreĢçilerin baĢarı ihtiyaçlarının yatılı kalmayanlara göre anlamlı düzeyde yüksek olduğu tespit edilmiĢtir. GüreĢ eğitim merkezlerinde yatılı olarak kalan sporcular, yatılı kalmayanlara göre daha çok fedakârlıkta bulunmaktadır. Ailesinden, evinden uzak kalma baĢarı ihtiyacını daha da arttırabilmektedir. ĠliĢki alt boyutunda yatılı kalan güreĢçilerin iliĢki ihtiyaçlarının yatılı kalmayanlara oranla daha düĢük olduğu görülmüĢtür. Bu durumun nedeni yatılı kalanların sürekli çevrelerinde arkadaĢlarının olması ve arkadaĢlarıyla daha çok paylaĢımda bulunabilmesi olabilir. Nigar‟ın çalıĢması (2014) bizim bu bulgumuzu destekler niteliktedir. ÇalıĢmasında yatılı öğrencilerin iliĢki ihtiyaçları, yatılı olmayanlara kıyasla daha az olduğunu belirtmiĢtir. Hernekadar çalıĢılan denek grupları farklı olsa da yatılı olanların iliĢki ihtiyaçlarının daha az olduğu sonucu ortaya çıkmaktadır. Özerklik alt boyutu incelendiğinde, yatılı olan güreĢçiler yatılı olmayanlara göre daha az özerklik ihtiyacı duymaktadır. Ailelerinden ayrı yatılı bir Ģekilde hayatını devam ettiren güreĢçilerin aile kontrolü yatılı olmayanlara nazaran daha azdır. Bu durum yatılı olanların kendilerini daha özgür hissetmelerine ve daha az özerklik ihtiyacına neden olabilir. ÇalıĢmamızın aksine Nigar‟ın çalıĢmasında (2014) öğrencilerin özerklik ihtiyaçlarının, yatılı olma ve yatılı olmama durumuna göre değiĢmediği belirtilmiĢtir. Nigar‟ın çalıĢmasında bizim çalıĢmamızdan farklı sonuçlar çıkmasının nedeni denek grubunun farklılığı olabilir. Nitekim bizim çalıĢmamızdaki denekler sporcu grubu iken Nigar‟ın çalıĢmasında sporcu olmayan öğrenciler denek grubunu oluĢturmuĢtur. Ayrıca yatılı kalınan yer arasında da büyük 197 farklılık vardır. ÇalıĢmamızdaki denekler güreĢ eğitim merkezlerinde yatılı kalırken, Nigar‟ın çalıĢmasında yatılı bölge ortaokullarında kalınmaktadır. Psikolojik Ġhtiyaçlar incelendiğinde iliĢki, özerklik ve baĢatlık alt boyutlarının yaĢa göre farklılaĢmadığı görülürken, 13-15 yaĢ grubu güreĢçilerin baĢarı alt boyutunun 16 ve üstü yaĢ grubuna göre daha yüksek olduğu tespit edilmiĢtir. 13-15 yaĢ aralığındaki sporcuların 16 yaĢ üstüne göre daha fazla “baĢarı” ihtiyacı hissetmektedir. Bu durumun nedeni güreĢte belli bir seviyeye gelmeleri ve artık bir ödül kazanma ihtiyacı hissetmeleri, aynı zamanda güreĢe devam etmeleri için böyle bir motivasyona gereksinim duydukları düĢünülebilir. Nitekim güreĢçilere yöneltilen “branĢınızda herhangi bir ödül veya baĢarınız var mı?” sorusuna 13-15 yaĢ aralığındaki güreĢçilerin %29.8‟i evet, %70,2‟i hayır cevabını verirken 16 yaĢ ve üzerindeki güreĢçilerin %47.5‟i evet, %52.5‟i hayır cevabını vermiĢtir. ÇalıĢmamızda deneklerin baĢarı ihtiyacının yüksek olduğu görülmüĢtür. Haburcu‟nun (2011) çalıĢması bizim çalıĢmamızı destekler niteliktedir. Haburcu‟nun (2011) ergenler üzerinde yaptığı çalıĢmada, baĢarı ihtiyacı boyutu puan ortalamalarını 20 puan civarında bulmuĢtur. Bizim çalıĢmamızda da baĢarı ihtiyaç puanının 20 civarında olduğu görülmüĢtür. Yine Haburcu‟nun ergenler üzerinde yaptığı çalıĢmada (2011) iliĢki (15 puan), özerklik (18 puan) ve baĢatlık (18 puan) alt boyut ihtiyaç durumlarının bizim çalıĢmamızdaki denekler ile benzer olduğu görülmüĢtür. GüreĢçilerin okunulan sınıfa göre psikolojik ihtiyaçları değerlendirildiğinde; iliĢki, özerklik ve baĢatlık alt boyutlarının farklılaĢmadığı (p>0.05) görülürken. 7. ve 8. sınıflarda, baĢarıya ulaĢma ihtiyacı 9. sınıf ve üzerinde okuyanlardan daha fazla bulunmuĢtur. 9.sınıf ve üstü sporcuların yarısı herhangi bir ödül veya madalya kazanırken, 7. ve 8. sınıfta okuyanların ise %29.8 i baĢarıya ulaĢmıĢtır. YaĢ değiĢkeninde de değinildiği gibi, bu durum güreĢte belli bir mesafe kateden sporcuların artık bir ödül kazanma isteği üst seviyelere çıktığı düĢünülmektedir. Eren (1994) tarafından yapılan araĢtırmada lise ergenlerinin psikolojik ihtiyaçları ile sınıf düzeyleri arasında anlamlı farklılık bulunmamıĢtır. Eren‟in çalıĢmasında psikolojik ihtiyaçları karĢılaĢtırılan deneklerin yaĢ aralığı bizim çalıĢmamızda kullanılan deneklerin yaĢ aralığından çok daha azdır. Nitekim Eren bu bulgusunu farklı sınıf seviyelerinde olan ergenlerin yaĢ aralıklarının birbirine yakın olması ve okula erken-geç baĢlama gibi nedenlerle 198 bir sınıf seviyesinde 2-3 farklı yaĢ grubundan ergenlerin olması ile açıklanabileceğini belirtmiĢtir. Ailede spor geçmiĢi olan ve olmayan güreĢçilerin psikolojik ihtiyaçları değerlendirilmiĢtir. GüreĢçilerin baĢarı, özerklik ve baĢatlık ihtiyaçları ailesinde spor geçmiĢi olan ve olmayan arasında farklılık göstermezken, ailesinde spor geçmiĢi olmayanların iliĢki ihtiyaçlarının daha yüksek olduğu tespit edilmiĢtir. Ailesinde spor yapmayan baĢka birinin bulunmaması, sporcunun içinde bulunduğu durumun ailesi tarafından tam olarak anlaĢılmadığını düĢünmesi ve sosyal etkileĢimde bulunma ve kabul edilme arzusunun yani iliĢki ihtiyacının yüksek çıkmasının bir nedeni olabilir. SONUÇ ve ÖNERĠLER GüreĢçilerin en fazla, “baĢarı” ihtiyacı, en az da “iliĢki” ihtiyacı olduğu görülmektedir. GüreĢçilerin psikolojik ihtiyaçları yatılı olma durumuna, yaĢa, okunulan sınıfa ve ailede spor geçmiĢi olup olmamasına göre değiĢmektedir. Yatılı kalmayan güreĢçilerin iliĢki ihtiyacı isteklerini azaltabilmek adına antrenör veya ailesinin desteğiyle farklı arkadaĢ çevrelerinin ve sosyal ortamların oluĢmasına imkan sağlayarak bu ihtiyacın giderilmesi gerekmektedir. GüreĢte belli bir seviyeye gelmiĢ olmasına rağmen yaĢı küçük olan güreĢçilerin yaĢı biraz daha büyük güreĢçilere göre daha fazla baĢarı ihtiyacı hissettikleri görülmüĢtür. Bu durum göz önünde tutularak antrenörler küçük yaĢtaki güreĢçileri biran önce ödüle ve baĢarıya özendirecek her türlü söylemden ve eğitimden kaçınmalıdır. Sporcularını farklı motivasyon unsurları ile kademeli bir Ģekilde baĢarıya/ödüle yönlendirerek sporcularının devamlılığını sağlamalıdır. KAYNAKLAR Baymur, F. (1985) Genel Psikoloji (7. Baskı). Ġstanbul: Ġnkılap Kitabevi. Bayraktar G. Kuru E. (2007). GüreĢ hakemlerinin temel psikolojik ihtiyaçlarının incelenmesi. Niğde Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Bilimleri Dergisi, 1(1); 27-39 Champoux JE. (2011). Organizational Brehavior, Integrating Individuals, Groups, and Organizations (4th Edition).New York: Taylor &Francis. Cüceloğlu, D. (1992). Ġnsan ve DavranıĢı, Remzi Kitabevi, Ġstanbul Çelikkaleli Ö. Gündoğdu M. (2005) “Eğitim fakültesi öğrencilerinin psikolojik ihtiyaçları”, Eğitim Fakültesi Dergisi, 6(9), s. 43-53 Dizen M. Berenbaum H. Kerns JG. (2005) Emotional awareness and psychological needs, Cognition and Emotion, 19 (8), 1140-1157 199 Eren, A. (1994). lise öğrencilerinin yalnızlık düzeyleri ve psikolojik ihtiyaçlarının incelenmesi. Yüksek Lisans Tezi, Gazi Üniversitesi, Ankara. Eysenck, H. J.,W. Arnold, R. Meili. (1972) Encyclopedia of Psychology. Fontana/Collıns. Gençtanırım D. Tay B. (2015). The psychological needs of prospective classroom teachers. Elementary Education Online, 14(2), 647-656 Hamurcu H. 2011. Ergenlerin yetkinlik inançları ve psikolojik iyi oluĢlarını yordamada psikolojik ihtiyaçlar. Selçuk Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı Rehberlik ve Psikolojik DanıĢmanlık Bilim Dalı. Doktora Tezi, Konya Heckert, T.M., Cuneio, G., Hannah, A:P., Adams, P.J., Droste, H.E., Mueller, M.A. ve diğerleri. (2000). Creation of a New Needs Assessment Questıonnaıre. Journal of Social Behavior Personality,15(1), 121-136. Kesici ġ. Üre Ö. Bozgeyikli H. Sünbül, A.M. (2003) Temel psikolojik ihtiyaçlar ölçeğinin geçerlik ve güvenirliği VII. Ulusal PDR Kongresi Bildiri Özetleri Kitabı, Malatya Kesici, ġ. (2008). Yeni psikolojik ihtiyaç değerlendirme ölçeğinin Türkçe formunun geçerlik ve güvenirlik çalıĢması: Doğrulayıcı faktör analizi sonuçları. Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi. 20 s 493-501 Kuru, E. (2004). Türkiye ve Kazakistan‟lı spora katılımcı erkek üniversite öğrencilerinin psikolojik ihtiyaçlarının karĢılaĢtırılması. Bilig. 30: 203-233. Kuru, E. ve BaĢtuğ, G. (2006). Bayan ve erkek futbolcuların psikolojik ihtiyaçlarının cinsiyet değiĢkenine göre incelenmesi. Spormetre Beden Eğitimi ve Spor Bilimleri Dergisi, 3: 117-126. Nigar F. (2014). Ortaokul öğrencileri ile yatılı bölge ortaokul öğrencilerinin öznel iyi oluĢ ve temel psikolojik ihtiyaçlar düzeyinin karĢılaĢtırması. GaziosmanpaĢa Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı Rehberlik ve Psikolojik DanıĢma Yüksek Lisans Programı, Yüksek Lisans Tezi, Tokat Özaydın N. Sevinç S. Deniz ME. (2014). Mesleki müzik eğitimi alan öğrencilerin psikolojik ihtiyaçlarının ve yaĢam doyumlarının incelenmesi. Sanat Eğitimi Dergisi, 2(1); 102-111. 200 “GÜREġĠN DANSI”: DANS SANATINA FARKLI BĠR BAKIġ Özlem DEMĠRTAġ1 Osman ĠMAMOĞLU2 Faruk YAMANER1 Hitit Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu, ÇORUM Ondokuz Mayıs Üniversitesi, YaĢar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi, SAMSUN 1 2 ÖZET Amaç: Bu çalıĢmada karakucak ve yağlı güreĢler öncesinde-sonrasında yapılan bazı hareketlere, anlamlarına ve varoluĢ Ģekillerine sadık kalınarak, görselliğinin artırılması için, estetik ve dans ritmi kazandırılması amaçlanmıĢtır. Bulgular: Türk ulusunun halk dansları, onun kültürel kimliğidir. Bu kimlik; toplumun dinini, törelerini, geleneklerini, duygularını, düĢüncelerini, yaĢamla olan mücadelesini hatta gündelik yaĢantısında etkisinde kaldığı olayları hareketlerle anlatması, bu hareketlerin de dansa yansımasıdır. Ata sporumuz GüreĢte de yapılan her hareketin bir anlamı vardır. Bu hareketler; güreĢçilerin birbirlerini selamlaması, tokalaĢma, yere eğilme, yeri öpme (üç defa) ve peĢrev çekme olarak sayılabilir. PeĢrevin anlamı güreĢe baĢlarken hem ısınmayı sağlamak, hem de ısınmanın dıĢında eĢleĢme yapılan kiĢiye baĢarılar dilemektir. Yere eğilme ve yerden elin dize ve alına götürülmesi (temenna) “Topraktan geldik, toprağa gideceğiz” anlamı taĢımaktadır. Bu hareket aynı zamanda semah eden canların sağ elin yukarı, sol elin ise aĢağı doğru kollar açık bir hale gelme hareketi ile benzerlik taĢımaktadır. Sonuç: Bu çalıĢmada geleneksel güreĢlerimizin, gelecek nesillere aktarılıp koruma tedbirlerinin alınması, güreĢ sporunun, dansın ve müziğin estetik yönüyle birleĢtirilip ata sporunu farklı platformlara taĢınması (yurtiçi ve yurtdıĢında tanıtmak), insanları bu sporu yapmaya ve izlemeye teĢvik etmesi açısından GüreĢ hareketlerinin anlamlarına ve varoluĢ Ģekillerine sadık kalınarak bir koreografi oluĢturulmuĢtur. Ata sporumuzun doğal ortamından sahneye geçiĢi zengin bir koreografi ile bütünleĢirse güreĢin seyir popülaritesinin artırılabileceğine inanılmaktadır. Anahtar kelimeler: GüreĢ, Dans ve Türk Halk Dansları 201 “GÜREġĠN DANSI” (DANCE OF WRESTLE) A DIFFERENT PERSPECTIVE TO DANCE ART ABSTRACT Purpose: In this study, it has been aimed to bring aesthetic and dance rhythms choreographically in order to increase visual quality by abiding meanings and existence forms of some moves that are performed before and after karakucak and oil wrestling. Findings: Folk dances of Turkish nation form its cultural identity. This identity is that the society, , expresses its religion, töre (traditions, verbal laws and manners), customs, emotions, ideas, struggles against life and even events, of which it is influenced in daily life through moves; and it is also the reflection of these moves to dance. In our ancestors‟ sport Wrestle, every move has a meaning. These moves can be sorted as wrestlers greeting each other, handshaking, bending down, kissing the ground (three times) and prelude. Prelude serves as a warm up while starting wrestling and apart from warming up, it also stands for wishing the paired person success while warming up. Bending down to the ground and moving the hand from the ground to the knee and then to forehead (temenna) carries the meaning of “We came from dust and we will return to dust.” This move also carries similarities with the move of whirling semah‟ opening up their arms by right hand rising up and left hand falling down. Conclusion: In this study, a choreography has been formed by abiding the meanings of Wrestle moves and existence forms with respect to handing our traditional wrestles down to the next generations and taking preservation measures, carrying the ancestor‟s sport to different platforms by combining wrestle sport, dance and music with the aspect of aesthetics and encouraging people to perform and to watch this sport. If our shifting of ancestor‟s sport from natural environment to the stage becomes integrated with a rich choreography, it is believed that popularity of wrestle watching may grow. Key Words: Wrestle, Dance, Turkish Folk Dances GĠRĠġ “Olduğu yerde donup kalmıĢ koĢulları, kendi Ģarkıları eĢliğinde dans etmeye zorlamalıyız” der Marx, “Hegel‟in Hukuk Felsefesinin EleĢtirisi” adlı eserin giriĢ bölümünde. Marx bu sözü, baĢka bir düĢünceyle ilgili söylemiĢ olsa da pekâlâ bir sanatçının sanatını icra ediĢ biçimine de uyarlanabilir. ġöyle ki; Sanatçının kendi Ģarkısı, içinde yaĢadığı toplumun 202 Ģarkısı olmalı, o Ģarkıda dans etmeli, donup kalmıĢ koĢulları da o Ģarkıda dans ettirmelidir (Dinlemez, 2012). Paulson, dansı, “hissetmek, anlamak ve iletiĢim kurmak için hareketin araç olduğu bir sanat dalı” olarak tanımlamaktadır (Paulson, 1993; Lin, 2005:1; Özevin, 2006:1‟deki alıntı). Stinson‟a göre dans “bilme yoludur; dünyayı anlama ve iletiĢim kurma yoludur” (Stinson, 1991; Lee, 1998: 38; Özevin, 2006:1‟deki alıntı). Dans, en eski iletiĢim ve anlatım biçimlerinden biridir. Duygu ve düĢünceleri; sevinci, hüznü, isyanı, acıyı, sevgiyi ve nefreti, kızgınlığı, yakarıĢı, beklentiyi... vb. anlatmanın bir yolu olarak görülmüĢtür. Yüzyıllardır geliĢen ve değiĢime uğrayan canlı bir sanat dalı olan dans, tarih boyunca ekinin en önemli öğelerinden birisi olmuĢ, içinde geliĢtiği ekinin özelliklerini yansıtmıĢtır (Çedikçi, 2008). Anadolu‟da da dans geleneğinin çok eskilere dayandığını, eski uygarlıkların resimlerinden, heykel ve duvar kabartmalarından anlıyoruz. Su (1994), Halk Danslarının Ortaya ÇıkıĢ KoĢulları ve Anadolu‟da GeliĢimi isimli yazısında; Metin And‟ın, Konya-Çatalhöyük kazılarında çıkartılan bir duvar resmindeki toplu dans sahnesini, Anadolu‟da dans geleneğinin eskiliğine örnek gösterir. (MÖ. 5500-6500) Yine aynı konuda, o yörede kimi geleneklerin bugün de yaĢadığını ekler. Ölüm ve dirilmeyi anlatan geyik tapınıĢının Hititlerde olduğunu belirtir (Gözaydın, 2006). Ritim ve Raks‟ın insanı “trans”a geçirici özelliğinden ziyade folklorik yönü üzerinde durulmuĢ, toplumun estetik değerlerinin halk oyunları aracılığıyla örf ve adetlere – kültüre dönüĢtüğü görülmüĢtür (Öke, 2011). Oysaki tanınmıĢ Fransız felsefecisi Paul Valery‟ye bakılırsa, “Dans bir egzersiz, bir eğlence, bir süsleme sanatı, kimi zaman bir sosyete oyunu olmakla sınırlı değildir, ciddi bir iştir, kimi yönleriyle de çok saygıdeğer bir uğraştır. İnsan bedenini anlamış ya da en azından o düzenin gizini, kaynaklarını, sınırlarını, içinde barındırdığı enerji ve duyarlılık uyuşumunu duyumsamış her dönemde, dansla uğraşılmış, dans yüceltilmiştir.” (Öke, 2011) Yeryüzünün gördüğü en büyük dansçılardan olan Isadora Duncan, aynen yukarıda ritim için kullanılan ifadeleri raks için tekrarlar ve dans, özgürlüğe ulaĢmanın biricik yoludur, der. Ona göre de özgürlük, kendini evrenin ritmik akıĢına teslim etmekten geçmektedir. Bu itibarla, böylesi bir “dans bir duadır (imleme MKÖ); her bir hareket uzun dalgalanmalarla cennete ulaĢır ve göklerin sonsuz ritminin bir parçası olur.” (Öke, 2011). Müzik de -Afrikalı için kendine özgü ritim ve raksları ile- bir vücut dili değil midir? Afrika deyince akla, hemen “sihirli davullar-büyüleyici danslar” denklemi gelir. Afrikalı raksı sanat değil, yaĢamın ta kendisi olarak görmektedir. Dans, onlara göre, yaĢamaktır. Dansın 203 içinde hayatı oluĢturan ve idame ettiren enerji/ruh vardır. Dansın ruhsal (=spiritual) estetiği öylesine büyüleyicidir ki, bu dünya ile atalar ruhunun/Büyük Yaratıcının bulunduğu alem(ler) ile rabıta(lar) yani kurulacak köprüler ancak onun vücuda verdiği titreĢimler ile sağlanabilir. (Ritim ve) Raks, insanı kavradığı/sarıp sarmaladığı andan itibaren vücut kanatlanır, semalara yükselir ve asıl özgürlüğünün tadına varır (Öke, 2011). Latin Amerika kültüründe de bu durum çok farklı değildir. DıĢlanmıĢların kader(leriy)le dansı, kamusal alanın adap ve mülkiyetine meydan okumaydı. BaĢlarda farklı gerekçelerle dıĢlanan tango Arjantin‟in ulusal simgesi olma yolunda ilerlemektedir. Tango sayesinde Arjantin‟in de dünyada bir yeri olduğunun farkına varılmıĢtır (Öke, 2010). Birdoğan‟a göe; en ilkel kiĢilerden en uygar kiĢilere değin müzikle vücut hareketlerini birleĢtirme istekleri kiĢiler var olduğu sürece sona ermeyecektir. Bu halk danslarımızın ortaya çıkıĢı ile ana neden olarak bağlıdır. Türk ulusunun halk danslarının üstün ve yüce niteliklerinin asıl nedeni danslarımıza kutsallık yönü verdiğimizdendir. Bir yerde bu danslar bizim yaĢamımızın aynasıdır. Ulusların kültürel çalıĢmalarının en önemli bölümünün, öze dönüĢ demek olan folklora ayrıldığı bir gerçektir. Halk bilgisi diyeceğimiz bu sözcüğün anlattığı kavramların baĢında da halk dansları gelmektedir (Gözaydın, 2006). Halaylarımızda halkımızın coĢkusunu, sevincini, mutluluğunu, özlem ve isteğini ortaya koyan ve bu oyunlarda rol alan kiĢiler, Zeybekte, zeybekliğin, zeybek gibi bir yaĢayıĢın Türk yiğitliğinin, koruyuculuğun, yardımseverliğin, dayanıĢmanın, kendine güvenin ve dostlarıyla, arkadaĢlarıyla birlikte olmanın gururunu ve mutluluğunu, Semahlarımızda, mistik ve estetik hareketler ile Tanrı‟ya ulaĢma yolunu ve Mevlevi sema törenlerimizde de, Allah‟a ulaĢma yolunun derecelerini sembolize eden, içinde dini öğe ve temalar barındıran ve bu haliyle ayrıntılı kural ve niteliklere sahip tasavvufisini görmekteyiz. Doğu dünyasında, “hareket ve dansın gücü” dövüĢ sanatlarına bile iĢlemiĢtir. Kata, dövüĢ sanatlarında bir dizi harekettir. Bunu bir dövüĢ disiplini olarak da ifade ederler. Ancak aynı zamanda bir dövüĢ sanatı dansı olarak da iĢlevi vardır. Yeni Zellanda‟da sporcuların bile maç öncesinde karĢı takımın oyuncularına gözdağı verebilmek için ürkütücü hareketlerden oluĢan “Haka Dansı”na kalkıĢtıklarını görülmektedir (Öke, 2010). Milattan önce 3400‟lü yıllara kadar uzanan güreĢ tarihinde ise; insanoğlu, hayvanlarla ve kendi cinsinden olanlarla yakından mücadele etmek zorunda kalınca kendi vücut ağırlığı ile kas gücünden faydalanma Ģeklini, yani güreĢ sanatını yaratmıĢtır. GüreĢin, Türk kavramı ile bütünleĢmesi uzun bir tarihi geçmiĢe ve Türklerin anavatanı olarak Orta Asya‟ya kadar gitmektedir. Spor tarihi araĢtırmacısı M. Atıf Kahraman panayırlarda gösteriler ve spor yarıĢmalarının yapılması eski 204 bir gelenektir. Türk güreĢinin panayırlarda yapılmaya baĢlanması 10. yy‟dan itibaren Tuna boylarında görülen Peçenek Türklerinin Rumeli‟ye yerleĢmesinden sonradır. Türk milletinin her ferdi güreĢ sporunu yarıĢma, eğlence, gösteri ve sosyal statü göstergesi olarak benimsemiĢ ve uygulaya gelmiĢtir (Toksöz, 2011). GüreĢte yapılan her hareketin bir anlamı vardır. Yağlı güreĢ peĢrevle baĢlar. PeĢrevin anlamı güreĢe baĢlarken hem ısınmayı sağlar, hem de ısınmanın dıĢında ısınırken eĢleĢme yapılan kiĢiye baĢarılar dilenmektedir. Yerden alınan temenna ile yeri üç defa öpülür. Yere eğilip yerden alınır. Yer, diz, ağız, alın götürülür. Topraktan geldik, toprağa gideceğiz anlamı taĢıyan bu hareket, sema eden canların sağ elin yukarı, sol elin ise aĢağı doğru kollar açık bir hale gelme hareketi ile benzerlik taĢımaktadır. Sema da sağ elle Tanrı‟dan feyiz alıp O‟ndan baĢkasına yüz çevirmek ve sol elle bu feyzin dağıtılması anlamına gelmektedir. Yine Semah kültürümüzde örneğin; bir elin avuç içinin göğe çevrili iken diğer elin diğer elin avuç içinin yere baktığı harekette ifade edilmeye çalıĢılan; “Sen Hak‟sın ben halkım, ben senden gelen ve senin özünü taĢıyanım, senden ayrı değilim” düĢüncesidir. TaĢçı (2010) pehlivan olmayı Ģu sözlerle anlatmaktadır: “Kol sallama hareketleri var baĢarı dileme anlamı taĢıyan. Paçasını yokluyorsun rakibin, paçası iyi bağlanmıĢsa diyorsun ki paçan iyi bağlanmamıĢ, burada açık verirsin. Rakibine yani uyarı gibi, açığını da söylüyorsun yani, her Ģeyin tam olsun, iyi olsun. Yiğitçe bir güreĢ olsun. Paça yoklamalarının manası budur. Sarılmada da baĢarılar diliyorsun. Sırtını sıvazlıyorsun. Allah yardımcın olsun, Allah sırtını yere getirmesin diyorsun. O da sana aynısını söylüyor. Çok büyük bir centilmenlik örneği var yağlı güreĢlerde. Çok büyük bir tevazu çok büyük bir kardeĢlik var ama neticede kapıĢıyorsun bir taraftan da rakibini yenmeye çalıĢıyorsun” (Toksöz, 2011). Antropologlara göre sanat, halkların duygu ve düĢüncelerine tercüman olabildiği ölçüde birer “kimlik yansımalarıdır” (Öke, 2011). Medeniyetler beĢiği Anadolu‟muzun kültürünün birbirinden farklı motifleri, türleri ve bizi biz yapan değerleri yaĢam biçimlerimizin en önemli kanıtlarıdır. Fischer‟a göre; “Yalnızca sanat insanı parçalanmıĢ bir durumdan birleĢmiĢ bir bütüne dönüĢtürebilir. Ġnsanın gerçekleri anlamasını sağlar, onları dayanılır bir biçime sokmasında insana yardımcı olmakla kalmaz, gerçekleri daha insanca, insanlığa daha layık kılma kararlılığını artırır... Sanatçı denen o üstün büyücü gereklidir, topluma.”. “Oyun (Dans), halk hayatında toplayıcı, yaklaĢtırıcı bir rol oynar. Her Ģenlikte onun yeri vardır” (Öke, 2011). Tüm bu kültürel zenginliklere rağmen Türk geceleri yapan bazı otellerimizin çoğu zaman para kazanmak uğruna Türkleri fes ve peçeli olarak tanıtmaları, deve üzerinde dansöz 205 getirtip bu dansı bizim kültürümüzmüĢ gibi yabancı misafirlerimize sunmaları, gerçeğiyle hiç alakası olmayan halk oyunları, dahası sema gösterisi ile göbek dansının arda arda yapıldığı üzücü bir durumdur. Oysaki aslına bire bir uyan bir halk oyunu gösterisi, bir kına gecesi canlandırması, bayram günü eĢ-dost-büyük evi ziyareti, Türkiye'mizi tüm kültürel mirasları ile tanıtan bir barkovizyon gösterisi daha yerinde olacaktır. Bu çalıĢmamızda yüzyıllardır devam eden yağlı güreĢlerimizin, gelecek nesillere aktarılıp koruma tedbirlerinin alınması, güreĢ sporunun, dansın ve müziğin estetik yönüyle birleĢtirilip ata sporunu farklı platformlara taĢımak (yurtiçi ve yurtdıĢında tanıtmak) ve insanları bu sporu yapmaya ve izlemeye teĢvik etmek açısından, güreĢ hareketlerinin anlamlarına ve varoluĢ Ģekillerine sadık kalınarak bir koreografi oluĢturulmuĢtur. Toplumun her bireyinin bu geleneğe ait farkındalığının oluĢturulması gerekmektedir. Bu görev Bakanlıkların, Belediyelerin ve Sivil Toplum KuruluĢları temsilcilerinin yanı sıra, biz üniversitelerin ve akademisyenlerin de en önemli görevlerinden biridir. Kaynakçalar Çedikçi, T. (2008). Eğlence Sektörünün Ülke Ekonomisindeki Yeri: Bir Uygulama Örneği, Müzikaller, YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi, Ġstanbul Kültür Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. Dinlemez, P. (2012). Dansın Tarihçesi, Dans Nedir, Ne Değildir? 20 Nisan 2016 tarihinde http://www.yerelgundem.com/yazarlar/serbest_kursu/4721/dansin_tarihcesi_dans_nedir_ne_degildir.h tml adresinden eriĢildi. Gözaydın, N. (2006). Türk Halk Oyunları Antolojisi 2, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Ankara. Öke, M.K. (2010). Kaderle Dans: Özgürlük-Güvenlik Kıskacındaki Latin Amerika‟da Kimlik Sorunsalı. Birinci Baskı: Ekim 2010 Ġstanbul: Hiperlink. Öke, M.K. (2011). Ġlahlarla Dans: Ritim, Raks ve Afrika Ruhu. Ed.: 1 bs. Ġstanbul: Hiperlink. BaĢlık Yayın Grubu. Özevin, B. (2006). Oyun, Dans ve Müzik Dersine ĠliĢkin Motivasyon Ölçeği. Ulusal Müzik Eğitimi Sempozyumu Bildirisi, 26-28 Nisan 2006, Pamukkale Ünv. Eğt. Fak. Denizli. Toksöz, Ġ. (2011). Pehlivan Kırkpınar Yağlı GüreĢleri/Kırkpınar Oil Wrestling. Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları. Ankara. 206 HASSA PEHLĠVANI OLMAK VE HUZÛR-I HÜMÂYÛNDA GÜREġ TUTMAK Mehmet TÜRKMEN1 Osman ĠMAMOĞLU1 Onur ÖZTÜRK1 1 Ondokuz Mayıs Üniversitesi, YaĢar Doğu Spor Bilimler Fakültesi, Atakum/SAMSUN ÖZET Hassa pehlivanı olmak; Osmanlı padiĢahına veya saraya ait pehlivan olmak, huzûr-ı hümâyûnda güreĢ tutmak; padiĢah huzurunda güreĢ yapmak demektir. BaĢbakanlık Osmanlı ArĢivleri (BOA) ve diğer birinci el kaynaklarda, konuyla ilgili böyle kelimelerden oluĢan cümleler kurulduğundan çalıĢma baĢlığı bu Ģekilde tercih edilmiĢtir. Osmanlı Devletinde bazı paĢalar, sadrazamlar, beylerbeyi, sancaklarda vb bürokrasisi kendi himayelerinde hassa pehlivanları bulundururlardı. PadiĢahlarında kendisine ait sarayın değiĢik kademelerinde istihdam ettiği pehlivanları vardı. Bunların istihdamında, barınma ve beslenmesinde bir hiyerarĢi vardı. Aynı Ģekilde huzûr-ı hümâyûnda güreĢ tutmanın, duacıların (cazgır) salavatlamasının da bir âdâb-ı muaĢereti vardı. Bu çalıĢmada Osmanlı sarayına alınan ve istihdam edilen güreĢçiler (Hassa Pehlivanları) arasındaki hiyerarĢi, statüleri ve huzûr güreĢlerine yansıması, bunların tarihi süreçte geçirdiği oluĢum ve değiĢimler incelenmeye çalıĢılmıĢtır. Tarama metoduyla yapılan çalıĢmada, bağlayıcı araĢtırmalardan ve belgelerden faydalanılmıĢtır. Osmanlı Devleti kuruluĢundan itibaren güreĢte kurumsallaĢmıĢ, güreĢe ve güreĢçilere de hamilik etmiĢtir. Osmanlı güreĢ organizasyonlarında bir takım prensipler koymuĢ, bazı yönleriyle katı olan bu sistemlerin, 1827 yılından sonra tamamen değiĢtiği ve hassa pehlivanlığının sona erdiği görülmüĢtür. 1827-61 yılları Osmanlı güreĢi fetret dönemi geçirmiĢ, güreĢçilerde bazı adli olaylara karıĢmıĢlardır. Abdülaziz dönemi (1861-76) tekrar canlanan saray pehlivanlığı ve güreĢ organizasyonları aynı padiĢahın tahtan indirilmesiyle son bulmuĢtur. 1890‟dan sonra özellikle Deliorman‟dan Batı Anadolu‟ya zorunlu göç eden Türkler, büyük güreĢ potansiyellerini de beraberinde getirmiĢlerdi. Pehlivanlık ruh ve erdemliliğine sahip bu büyük güreĢçiler, saray himayesi görememiĢler, huzûr-ı hümâyûnda güreĢ tutamamıĢlar ve padiĢahın maddi değil, ama manevi ihsanı Ģahanelerine mazhar olmuĢlardı. Bunlar Türk güreĢini yurt içinde ve özellikle yurt dıĢında zirveye taĢıdılar. Anahtar kelimler: Hassa pehlivanı, huzûr-ı hümâyûn, güreĢ tutmak. 207 BEING A “HASSA WRESTLER” AND WRESTLING IN SULTAN‟S PRESENCE ABSTRACT Being a “Hassa Wrestler”; being a wrestler that is belonging to the Sultan or the Palace, wrestling in Sultan‟s presence. Because of consisting the sentences with such words in the Prime Ministry Ottoman Archives and other first-in-hand sources working title was chosen it this way. Some princes, grand viziers, governor etc. they contain wrestlers on their patronage with own bureaucracy. Sultans have wrestlers that employed at various levels of the palace. There is a hierarchy of their employment, housing and feeding. Likewise, there is an etiquette of wrestling in Sultan‟s presence, shouting of prayers. From the establishment, Ottoman Empire is institutionalized in wrestling and it has patronage of wrestling and wrestlers. The empire put a set of principles in wrestling organizations, the system is strict in some aspects, it‟s completely changed after 1827 and wrestling in Sultan‟s presence is ended. Ottoman wrestling was in interregnum period between 1827-1861, wrestlers are involved in some criminal cases. Palace wrestling revived in Abdülaziz period (1861-1876) and wrestling organization were ended with the dethroned of same Sultan. After 1890, especially in Deliorman, forced migrating Turks to western Anatolia brought great wrestling potential with them. Wrestlers that have the spirit and virtues could not get the Palace belonging, wrestle in Sultan‟s presence and they were honored valuable grants not financial but spiritual by the Sultan. They were carried out the Turkish wrestling to the summit in the country and especially abroad. Keywords: Wrestlers belonging to the Sultan, wrestling in Sultan‟s presence, wrestling. GĠRĠġ VE AMAÇ GüreĢ, Osmanlı Devleti‟nin birçok bölgesinde halk tarafından çok sevilen bir eğlenceydi. Bu yüzden çeĢitli vesilelerle sık sık güreĢçilerin halkı eğlendirmesine fırsat verilirdi. Yabancı bir elçinin geliĢi, bayram, sünnet, doğum, evlilik gibi durumlar bu eğlencelerin tertip edilmesinin baĢlıca sebepleriydi. Düğünlerde gösteri yapan güreĢçiler birkaç defa meydana gelerek gösterilerini yaparlardı. Bu gösterilerde gerçek güreĢler yapılır, her güreĢçi maharetini gösterir, bildiği oyunları rakibine uygulayarak onu yenmeye çalıĢırdı. Bu oyunlardan Ġntizamî Surnamesi‟nde geçenler; sarma, ayak almak, boyunca havaya dikmektir. 208 Osmanlı Devletinin KuruluĢundan itibaren güreĢte kurumsallaĢtığı, güreĢe ve güreĢçilere de hamilik yaptığı bilinmektedir. Bu hizmeti ağırlıklı olarak Tekke-Vakıf sistemi ile yapmıĢtır. Osmanlı güreĢ tekkeleri ile mektepler gibi kendi kurumlarının alt yapısından yetiĢenlerin tamamına, ikinci olarak da taĢrada yetiĢen pehlivanların (Kırkpınar ve Elmalı gibi önemli organizasyonlarda yaptıkları derecelere göre) bir kısmına saraylarda kadro vermekteydi. Osmanlı belgelerine göre, Osmanlı hanedanının saraylarda istihdam ettiği güreĢçilerin çok büyük çoğunluğu Rumeli diyarındandı. Anadolu‟dan istihdam edilen pehlivanların toplamı ise tek elin parmaklarını geçmeyecek kadar azdı. IX. yy.‟ın ilk çeyreğinde ün salmıĢ Bozoklu (Yozgatlı) Ġbrahim Pehlivan bunlardan biriydi. Ġbrahim Pehlivan (Baba PaĢa/Pehlivan PaĢa Baba) “kapıcı baĢı” olarak Osmanlı sarayına girecek, güreĢi bittikten sonra da gösterdiği askeri baĢarılardan dolayı “baĢ vezir/vezir-i azam” lığa kadar yükselmiĢti. Bu çalıĢmada Osmanlı sarayına alınan ve istihdam edilen güreĢçiler (Hassa Pehlivanları) arasındaki hiyerarĢi, statüleri ve huzûr güreĢlerine yansıması, bunların tarihi süreçte geçirdiği oluĢum ve değiĢimler incelenmeye çalıĢılmıĢtır. Tarama metoduyla yapılan çalıĢmada, bağlayıcı araĢtırmalardan ve belgelerden faydalanılmıĢtır. TARTIġMA VE SONUÇ IV. Murat zamanında (1623-1640) güreĢçilerin Birun denen DıĢ Saray‟dan Enderun denen Ġç Saray‟a alındığı ve bu padiĢah döneminde kurulan Seferli KoğuĢu‟nda güreĢçilerin de bulunduğu anlaĢılmaktadır. Osmanlı saraylarında iç oğlanların eğitimlerinden hadım ağaları sorumluydu. Bu ağalara bağlı olarak çalıĢan daha alt sıralarda yer alan diğer ağalar, sorumluluklarına verilmiĢ gençlerin hareketlerini denetlemekle, onlara hem Ġslam dininin gereklerini vermekle hem bedensel eğitimleri ve özellikle de padiĢaha nasıl hizmet etmeleri gerektiğini öğretmekle sorumluydu. Ġç oğlanların sarayda eğitime baĢladıkları ilk oda “Küçük oda” idi. Ġç oğlanları okuma-yazmayı ve Ġslam dininin ilk temel kurallarını burada öğrenirler; burada altı yıl kaldıktan sonra ikinci odaya, “Kiler Odası”na geçerler, fiziksel olarak daha da geliĢtikleri için burada beden eğitimi almaya baĢlarlar. Beden eğitimiyle ilgili baĢlıca dersler ok atmak, mızrak kullanmak, at binmek, cirit atmaktı. Dahası onlara Türkçeyi kusursuz Ģekilde konuĢmanın yanı sıra görev alabilecekleri devlet kademelerinde ihtiyaç duyacakları Arapça ve Farsça da öğretilirdi. Dört yıl sonra üçüncü odaya “Hazine Odası”na geçerler ve padiĢaha ilk hizmetlerini burada vermeye baĢlarlardı. Bu odada ata binmek önemli aktivitelerdendi. Ġç oğlanlarında en seçkin olanlar “Has Oda”ya geçerler ki burada padiĢahın 209 özel hizmetinde bulunurlardı. Ġç oğlanlarının yaptıkları spor aktivitelerine bazen Ģehzadeler de katılırlardı. Osmanlı Devletinde bazı paĢalar, sadrazamlar, beylerbeyi, sancaklarda vb bürokrasisi kendi himayelerinde hassa pehlivanları bulundururlardı. PadiĢahlarında kendisine ait sarayın değiĢik kademelerinde istihdam ettiği pehlivanları vardı. Bunların istihdamında, barınma ve beslenmesinde bir hiyerarĢi vardı. Aynı Ģekilde huzûr-ı hümâyûnda güreĢ tutmanın, duacıların (cazgır) salavatlamasının da bir âdâb-ı muaĢereti vardı. Ama Pomak kökenli eski saray pehlivanları ve onların çıraklarının kötü hegemonyasına son verdiler. Bununla Türk güreĢini yurt içinde ve özellikle yurt dıĢında zirveye taĢıdılar. Bu ahlaki ve fiziki baĢarıları ile vatan savunmasına olan katkılarından dolayı II. Abdülhamid‟in güreĢçilere olan negatif bakıĢını pozitif imaja çevirdiler. onun ve de ondan sora Sultan Mehmed ReĢad‟ın manevi ihsanına mazhar oldular (1). Onların güreĢteki baĢarıları Türk kavramını güçle, kuvvetle bütünleĢtirdi ve bunu dünyada asırlarca sürebilecek olan bir özeyiĢ haline getirdiler. Kanuni Sultan Süleyman, güreĢ seyretmekten çok hoĢlanırdı ve kendi güreĢçileri vardı Bunlar özgür insanlardı ve güreĢmeleri için günde on ya da on iki akçe ücret alırlardı. Sultan Süleyman, Ġbrahim PaĢa ile kız kardeĢi için yapılan düğün törenlerinde Atmeydanı‟nda paĢa için yaptırılan saraya geçerek burada güreĢ, raks, koĢu, ok yarıĢı ve diğer eğlenceleri seyretmiĢti. 1539 yılında Ģehzadeler için yapılan sünnet düğününde de güreĢçilere, cambazlara, hokkabazlara, hayalcilere, maskaralara, soytarılara halkı eğlendirmelerini emretmiĢti. IV. Murat‟ın pehlivanların yaptığı yağlı güreĢlere meraklı olduğu ve devrinde Enderun‟da bazı güreĢ müsabakalarının yapıldığı bilinmektedir. Hatta ok atmak, ata binmek ve mızrak atmak konusunda çok maharetli olan padiĢahın Melek Ahmet PaĢa, Deli Hüseyin PaĢa ve Hattat Hüseyin PaĢa ile güreĢ tuttuğuna dair kayıtlar vardır. Ancak Hassa güreĢçilerinden Tokatlı Halil ile bostancılardan Hamza Pehlivan‟ın Sultan IV. Murat‟ın izni dıĢında güreĢmeleri her ikisinin de idamına sebep olmuĢ ve sarayda güreĢ tutulması bir müddet yasaklanmıĢtır. Yine bu padiĢah döneminde miftah ağası olan pehlivan Mehmet Ağa kapıcıbaĢılıkla dıĢ hizmete çıkmıĢtır. IV. Mehmet ve III. Ahmet‟in Ģehzadeleri için yaptırdıkları sünnet düğünlerinde güreĢ müsabakaları da yapılmıĢtır. Osmanlı sarayında yapılan düğünlerden birinde güreĢçiler düğünün sekizinci gününde gösteri yaptılar. Meydana dört güreĢçi çıktı ki bunlar Zünnuoğlu, Keskinoğlu, Üsküdarlı Kara Osman ve Çuhadar Abdi adlı pehlivanlardı. Zünnuoğlu Keskinoğlu ile Üsküdarlı Kara Osman da Çuhadar Abdi ile eĢleĢti. Pehlivanlar birbirlerine üstünlük sağlayamayınca güreĢi kesip baĢ baĢa vuruĢmaya 210 giriĢtiler. Sonunda Keskinoğlu ve Kara Osman dayanamayıp düĢtü. Düğünün dokuzuncu gününde de güreĢçiler meydana çıktı. Bu kez birbirlerine çok sert davrandıkları görüldü. IV. Mehmet döneminde Edirne‟de yapılan 1675 ġenliğinde güreĢ müsabakalarının yapılması aynı zamanda uzun bir geleneğin ürünüydü. 1670-1677 yılları arasında Ġngiliz Elçisi Sir Daniel Harvey‟in yanında elçilik rahibi olarak Ġstanbul‟da görev yapan ve bir süre Türkiye‟nin Batı bölgelerini gezip gözlemlerde bulunan Dr. John Covel‟in 413 sayfa tutan anılarında Edirne ġenliği‟ne dair gözlemleri de vardır. Buna göre zaten “Edirne Kırkpınar‟da yağlı güreĢler geleneksel olarak her yıl yapılmaktaydı. Kırkpınar‟daki güreĢlere katılanlar eski törelere uygun olarak yarı çıplak ve belden aĢağı kısmını örten kısa bir pantolonla (kispet) alana çıkıyorlardı. Bu iĢte hile ve oyun diye bir Ģey yoktu, tamamen güce dayanıyordu. GüreĢçilerden birinin sırtı yere yapıĢmadan kazanma diye bir Ģey söz konusu değildi; bunun içinde en az bir buçuk saat alt alta üst üste güreĢiyorlardı. Bu Ģenlikte her gün yirmi ya da otuz kadar güreĢçi vücutlarının her tarafını yağlayıp meydana çıkıyorlardı. GüreĢçiler meydana çıktıktan sonra önce ellerini toprağa değdirip yüzlerine sürüyorlar, sonra da rakipleriyle tokalaĢıp kendi ellerini öpüyorlardı. Bu hareketleriyle dostça ve centilmence güreĢeceklerini ifade etmek istiyorlarmıĢ.” At meydanında hemen hemen her gün çeĢitli eğlenceler ve oyunlar düzenlenirdi. ġenliklerde at, eĢek gibi hayvanlarla düzenlenen gösterilerin yanı sıra güreĢçiler, okçular ve kılıççılar yer alırdı. GüreĢçilerin üzerinde iyi yağlanmıĢ deri kıspetleri vardı. Seyredenlerden biri kazanana birkaç akçe vereceğine dair söz verirse güreĢçiler güreĢ tutarlardı. Bu adamlar iri yapılı, adaleli ve güçlü yapılıydılar. Her oyundan sonra güreĢçiler terli bedenlerini mavi çizgili pamuklu bir kumaĢla sararlardı. Ama güreĢ alanının dıĢında uzun, ipek kuĢaklı, kukuletalı giysiler giyerlerdi. Bu giysiler siyah kadife ve astragandandı. Kukuletalar Polonya veya Gürcü beylerininkine benzerdi. Osmanlı saraylarında ve çevresinde güreĢ hem eğlencenin önemli bir unsuru hem de askeri talimin gerekli araçlarındandı. PadiĢahın huzurunda yapılan güreĢlere “Huzur GüreĢleri” adı verilirdi. Bu güreĢler daha ziyade düğün, bayram gibi Ģenliklerde, son zamanlarda ise biniĢlerde davul zurna eĢliğinde yapılırdı. GüreĢ bitince padiĢah pehlivanlara ihsanlarda bulunurdu. Yenenin mükâfatı yenilen pehlivandan daha fazla olurdu. Bu yüzden sarayda pehlivanlar diye adlandırılan bir kesim vardı. Ġçlerinden biri “Pehlivan Kahyası” olarak görevlendirilerek pehlivanların kendi iç düzenini sağlamakla, diğer saray halkıyla iliĢkilerini ve yapacakları iĢleri düzenlemekle görevli olurdu. Sarayda birçok pehlivan olmasına rağmen bunlardan bazıları çok ünlü olurdu. Ülkede nam salmıĢ güreĢçiler olursa o 211 güreĢçi saraya davet edilir ve padiĢahın huzurunda bu pehlivanların güreĢi izlenirdi. Bu güreĢlerin çoğunlukla yağlı güreĢ olduğu anlaĢılıyor. Huzurda sadece ünlü pehlivanlar güreĢebilirlerdi. Pehlivanlar bu güreĢ sırasında padiĢahın yüzüne bakamazlar ve sırtlarını padiĢaha dönemezlerdi. Huzurda en büyük kabahat padiĢaha arka dönmekti. Huzur güreĢinde pehlivanların naralanması da yasaktı. GüreĢe olan merakıyla tanınan Sultan III. Selim döneminde dönemin en ünlü pehlivanı olan Ahıskalı Mahmut, padiĢahın iltifatına mazhar olarak sarayda himaye edilmiĢ, padiĢahın vefatından sonra II. Mahmut döneminde de sarayda kalarak huzur güreĢleri yapmıĢtır. Huzurda bazen vezirlerin maiyetinde bulunan hatta dıĢ ülkelerden getirtilen pehlivanlar da güreĢtirilirdi. Nitekim kendisi de iyi bir sporcu olan ve kapı halkı ile leventlerinin hemen tamamını sporculardan oluĢturan Kaptan-ı Derya Küçük Hüseyin PaĢa‟nın maiyetindeki altı pehlivan saray pehlivanlarıyla güreĢmiĢ fakat hepsi de yenilmiĢti. II. Mahmut zamanında güreĢçiler Enderun kadrolarında önemli yer tutmaktaydı. Pehlivanlar biniĢ törenlerinde güreĢ tutar ve maharetlerini gösterirlerdi. Bu dönemde Çinili KöĢk‟te, Gülhane‟de, Eski Saray‟da, Veli Efendi Çayırı‟nda, Okmeydanı‟nda ve Kâğıthane‟de güreĢ müsabakalarının yapıldığı ve Ġkiz Osman ile Ahıskalı Mahmut pehlivanların çok meĢhur oldukları bilinmektedir. PadiĢahın huzurunda yapılan sportif faaliyetler eğlencenin yanı sıra Enderun halkının bir tür askerî tatbikat yapması anlamına da geliyordu. II. Mahmut, 25 Ağustos 1812 günü saraydaki maiyetini alıp Arnavutköy‟deki Ġzzet PaĢa Kasrı‟na gitti. Kasırda öğle namazının ardından pehlivanların güreĢmeleri buyruldu. Ġkiz Pehlivan, Dobrucalı, Suhteoğlu ve daha baĢkaları güreĢtiler ama akĢama kadar birbirlerinin sırtlarını yere değdiremeyecekleri anlaĢılınca padiĢah “Berabere kalsınlar.” dedi, pehlivanlara bolca bahĢiĢ ihsan buyruldu. BiniĢlerin amaçlarından biri de tatbikatları sürekli kılmaktı. PadiĢah Alibeyköyü‟ne gittiğinde de her zamanki gibi pehlivan güreĢleri ve atıĢ talimleri yapıldı. Ġncili KöĢk‟e yapılan bir baĢka biniĢte önce tomak oynandı, daha sonra pehlivanlar güreĢtiler. Onlar iptida el ense, sonra beĢ kabza ve daha sonra göğüs çaprazı ve kurt kapanı, boyunduruk gibi oyunlarla rakibi kündeden atmaya gayret gösterdiler. Ancak birbirlerine üstünlük gösteremeyince padiĢah berabere kalmalarını emretti. 19 Ağustos 1813‟te Çinili KöĢk‟ün padiĢah tarafından Ģereflendirilmesiyle önce ağalar tomak oynadılar, bir süre sonra bahĢiĢlerini alıp meydanı pehlivanlara bıraktılar. PadiĢah meydana çıkan pehlivanlara sırayla namlı Ġkiz Pehlivan ile güreĢmelerini emretti. Kim kazanırsa bağıĢlara gömülecekti. Ġçlerinden “Suhte Pehlivan” diye bilinen Ġkiz‟in karĢısına çıktı. Elinden geldiğince türlü oyunlar denedi ama baĢarılı olamadı. Bütün pehlivanlar 212 yeryüzünde Ġkiz‟i yenebilecek baĢka bir pehlivan olmadığını itiraf ettiler. PadiĢah, bunun üzerine Zeytinyağcılar Kethüdalığını hayatı boyunca Ġkiz‟e verdi, üç oğlunu da saraydaki Hazine, Kiler ve Seferli odalarına aldı. 27 Mayıs 1814‟te Dolmabahçe KöĢkü‟ne gidildi. Burada yapılan güreĢlerde galip gelenler rakiplerini ayaklarının altına aldı. 14 Temmuz 1814‟te padiĢah Çubuklu mesiresine dolaĢmak için gittiğinde burada da pehlivan güreĢleri ve atıĢ talimleri yapıldı. 1 ġubat 1816 günü ġimĢirlik meydanında padiĢahın huzurunda önce tomak oynandı ardından pehlivanlar güreĢti. Pehlivanlardan bazıları rakiplerini kündeden atıp yendiler. 9 Nisan 1816‟da askerin maaĢı dağıtılmak üzere padiĢah Sofa KöĢkü‟ne gitti. Enderun ağalarının da katıldığı törende önce tomak oynandı ve oyunculara ihsanlar yapıldı. Daha sonra pehlivan güreĢleri yapıldı ama onların usul ve ahenge uymadıkları gözlendi. Daha sonra Ġkiz ve Dobrucalı birbirlerine meydan okudular. Ġkiz yaĢlandığı için Dobrucalı‟yı yenemedi ama padiĢah ikisine de eĢit ihsanda bulundu. 8 Ekim 1816‟da Yıldız Kasrı‟na düzenlenen saltanat biniĢinde önce pehlivan güreĢleri sonra tüfek atıĢı yapıldı. Ancak hava rüzgârlı olduğu için kimse testiyi kıramadı. 9 Ekim 1819‟da PadiĢah Kâğıthane Kasrı‟na biniĢe gitti. BiniĢlere özgü oyunlar oynandı, pehlivanlar güreĢti. 8 Mayıs 1821‟de Dolmabahçe KöĢkü‟ne yapılan rikap töreninde de pehlivan güreĢleri ve tüfek atıĢ talimleri yapıldı. 1822 yılı yeni yıl münasebetiyle Muharrem‟in ikinci günü Bahariye Kasrı‟nda biniĢ töreni yapıldı. Burada önce pehlivanlar güreĢti, sonra atıĢ talimleri yapıldı. 1826 yılında padiĢah savaĢ ilminin her türlüsünü öğrenme ve diğer bütün iĢlerden el etek çekerek talim etme yönünde eğilim gösterdi. Bundan sonra sarayda askerlikle ilgili yapıla gelen iĢler bir tarafa bırakıldı ve orduda yeni düzenlemelere gidildi. Cirit atma, tomak oynama, güreĢ tutma gibi eski talim Ģekilleri bırakılınca saraydaki bu iĢlerle ilgili kadrolar da emekliye ayrıldı. II. Mahmut‟un 1826‟da saraydaki Enderun kadrolarını kaldırmasıyla güreĢçi tekkeleri de kapandı. Enderun‟dan yetiĢen pehlivanlar arasında Zal Mahmut PaĢa, Hattat Hasan PaĢa, Deli Hüseyin PaĢa, Melek Ahmet PaĢa ve Hafız Mehmet PaĢa gibi ünlü devlet adamları bulunmaktadır. Osmanlı Devleti kuruluĢundan itibaren güreĢte kurumsallaĢmıĢ, güreĢe ve güreĢçilere de hamilik etmiĢtir. Osmanlı güreĢ organizasyonlarında bir takım prensipler koymuĢ, bazı yönleriyle katı olan bu sistemlerin, 1827 yılından sonra tamamen değiĢtiği ve hassa pehlivanlığının sona erdiği görülmüĢtür. 1827-61 yılları Osmanlı güreĢi fetret dönemi geçirmiĢ, güreĢçilerde bazı adli olaylara karıĢmıĢlardır. Abdülaziz dönemi (1861-76) tekrar canlanan saray pehlivanlığı ve güreĢ organizasyonları aynı padiĢahın tahtan indirilmesiyle son 213 bulmuĢtur. GüreĢçiler 19. Yüzyılda Abdülaziz döneminde saray entrikalarına karıĢmanın dıĢında birçok olumlu görevler üstlenmiĢlerdir. Sonuç: 1890‟dan sonra özellikle Deliorman‟dan Batı Anadolu‟ya zorunlu göç eden Türkler, büyük güreĢ potansiyellerini de beraberinde getirmiĢlerdi. Pehlivanlık ruh ve erdemliliğine sahip bu büyük güreĢçiler, saray himayesi görememiĢler, huzûr-ı hümâyûnda güreĢ tutamamıĢlar ve padiĢahın maddi değil, ama manevi ihsanı Ģahanelerine mazhar olmuĢlardı. Bunlar Türk güreĢini yurt içinde ve özellikle yurt dıĢında zirveye taĢıdılar, devleti ve milleti için olumlu hizmetler sağladılar. Sosyal ve siyasi hayata renklilik, dinamizm ve güven sağlamıĢ, yurt dıĢında ülkenin ve Türk insanının tanıtımını yapmıĢ, askeri sahada güç katmıĢlardır. DĠPNOTLAR (1). DH. MKT-1159/26 (27.S.1325): Huzûr-ı „Âlî-i Hazret-i Sadâret-penâhî‟ye; Ahâlîden Ġ‟âne cem‟iyle Câmi‟-i ġerîf inĢâsı husûsunda gayreti görülen Bâlya Kazâsı‟na tâbi‟ Kurt Dere Karyesi mu‟teberlerinden Mehmed Pehl-vân‟ın Dördünci Rütbe‟den Mecîdî NiĢânı‟yla taltîfine dâ‟ir. Hudâ-vend-gâr Vilâyet-i „Aliyyesi‟nden gelen 4 Mârt Sene 323 Ta‟rîhli ve Ġki Numerolu Tahrîrât leffen takdîm kılındı. Ġcrâ-yı îcâbı menût-ı Re‟y-i Sâmî-i Fahîmâneleridir. Ol bâbda.. Emr u Fermân Hazret-i Veliyyü‟l-emrindir. Ma‟rûz-ı çâker-i kemîneleridir ki. Ġ.TAL- 266/1319 (22.ġ.1319): Kurd Dereli Mehmed ve Adalı Halîl ve Mollâ Ġbrâhîm ve Madaralı Ahmed Pehl-vânlar‟a Birer Kıt‟a Sanâyi‟ Madalyası ihsân buyurıldığından mu‟âmele-i lâzimmenin îfâsı Ģeref-sudûr buyurılan Ġrâde-i Seniyye-i Cenâb-ı Hilâfet-penâhî îcâb-ı „âlîsinden bulunmuĢ olmağla ol bâbda Emr u Fermân Hazret-i Veliyyü‟l-emrindir. Ġ.MBH- 4/1328 Z-04 (08.Z.1328): San„atında ibrâz etmekde olduğu mahâretden dolayı Ģâyân-ı taltîf olan Kurtdereli Mehmed Pehlivan'a bir kıt„a sanâyi„ madalyası i„tâsı Ģeref-sudûr buyurulan irâde-i seniyye-i hazret-i pâdiĢâhî iktizâ-yı âlîsinden olmağla emr ü fermân hazret-i veliyyü'l-emrindir. Fî 8 Zilhicce sene 328 ve fî 27 TeĢrîn-i Sânî sene 326.. Ġ.TAL- 227/1318 (01.C.1318); Pehlivan Kara Ahmed ve Küçük Yusuf ve Abdurrahman ve Mestan ağalara sanâyi„ madalyası ihsân buyurulmuĢ olmasına mebnî mu„âmele-i lâzimenin îfâsı Ģeref-sudûr buyurulan irâdât-ı seniyye-i cenâb-ı padiĢâhî iktizâ-yı âlîsinden olmağla ol âbda emr ü fermân hazret-i veliyyü'l-emrindir. fî 1 Cemâziyelâhir sene 318 ve fî 13 Eylül sene 316. Y.MTV- 197/79 (10.ġ.1317): Kara Ahmed‟e 1899 Paris‟te dünya Ģampiyonu olmasından dolayı taltifi. KAYNAKLAR 1. Abdülkadir ÖZCAN, “GüreĢ”, Türkiye Diyanet Vakfı Ġslam Ansiklopedisi, cilt 14, s.318. 2. J.B.TAVERNĠER, 17. Yüzyılda Topkapı Sarayı, Kitap yayınevi, Ġstanbul 2007, s.72-73. 3. John FREELY, Osmanlı Sarayı Bir Hanedanlığın Öyküsü, 2. Bas. Remzi Kitabevi, Ġstanbul 1999, s. 178. 4. Osmanlı Saray Düğünleri ve ġenlikleri 2, Ġntizamî Sûrnâmesi (Surnâme-i Hümâyûn), haz. Mehmet ARSLAN, Sarayburnu Kitaplığı, Ġstanbul 2009, s.91. 5. Metin AND, 16. Yüzyılda Ġstanbul Kent-Saray-Günlük YaĢam, YKY, Ġstanbul 2011, s.241. 6. Joseph Von HAMMER, Büyük Osmanlı Tarihi, cilt 3, Üçdal NeĢriyat, Ġstanbul 1989, s.31. 214 7. Peçevi Ġbrahim Efendi, Peçevi Tarihi I, haz. Bekir Sıtkı BAYKAL, Kültür Bak. yay., Ankara 1992, s. 116,159.; Ayrıca HAMMER, Büyük Osmanlı Tarihi, cilt 3, s.181. 8. Resimli-Haritalı Mufassal Osmanlı Tarihi, cilt IV, Baha Matbaası, Ġstanbul 1960, s.1940-1941. 9. ZILLIOĞLU, Evliya Çelebi Seyahatnamesi, haz. Mümin Çevik, cilt I-II, Üçdal NeĢriyat, Ġstanbul 1986, s. 403; Cilt. III-IV, s.348-349. 10. ÖZCAN, GüreĢ, s.318. 11. Osmanlı Saray Düğünleri s109. 22. Özdemir NUTKU, IV. Mehmet‟in Edirne ġenliği (1675), TTK Yay., Ankara 1987, s.109. 23. NUTKU, IV. Mehmet‟in Edirne ġenliği, s.108. 24. AND, 16. Yüzyılda Ġstanbul, s.241. 25. Mehmet Zeki PAKALIN, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü, cilt I, MEB Basımevi, Ġstanbul 1983, s.235. 26. Özcan, GüreĢ, s.319. 27. TAVERNĠER, 17.Yüzyılda Topkapı, s.152. 28. Tanzimat‟tan Cumhuriyet‟e Türkiye Ansiklopedisi, cilt 6, s.1480. 29. ÖZCAN, GüreĢ, s.319. 30. Hafız Hızır Ġlyas Ağa, Letâif-i Enderun &Tarih-i Enderun 1812-1830, haz. Cahit Kayra, GüneĢ Yay. Ġstanbul 1987, s.66. 31. Hafız Hızır Ġlyas Ağa, Letâif-i Enderun, s. 73. 32. Hafız Hızır Ġlyas Ağa, Letâif-i Enderun, s.80. 33. Hafız Hızır Ġlyas Ağa, Letâif-i Enderun, s.86. 34. Hafız Hızır Ġlyas Ağa, Letâif-i Enderun, s.94. 35. Hafız Hızır Ġlyas Ağa, Letâif-i Enderun, s.96. 36. Hafız Hızır Ġlyas Ağa, Letâif-i Enderun, s.113. 37. Hafız Hızır Ġlyas Ağa, Letâif-i Enderun, s.114. 38. Hafız Hızır Ġlyas Ağa, Letâif-i Enderun, s.119. 39. Hafız Hızır Ġlyas Ağa, Letâif-i Enderun, s.152. 40. Hafız Hızır Ġlyas Ağa, Letâif-i Enderun, s.176. 41. Hafız Hızır Ġlyas Ağa, Letâif-i Enderun, s.195. 42. Hafız Hızır Ġlyas Ağa, Letâif-i Enderun, s.288-289. 43. Hafız Hızır Ġlyas Ağa, Letâif-i Enderun, s.306-307. 44. Özcan, GüreĢ, s.319. 45- Ġmamoğlu O, “Osmanlı Saray GüreĢlerinde Balkanlı Sporcuların Rolü” 3. Uluslararası Bilim Kültür ve Spor Kongresi, 24-26 Mayıs 2014, Bosna-Hersek 215 III. AHMET DÖNEMĠ (1703 - 1730) HUZÛR-I HÜMÂYÛNDA GÜREġEN PEHLĠVANLARA VE DUACILARA VERĠLEN ĠHSAN-I ġAHÂNELER Mehmet TÜRKMEN1 Fatih BEKTAġ2 Onur ÖZTÜRK1 1 2 Ondokuz Mayıs Üniversitesi YaĢar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi, Samsun Karadeniz Teknik Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu, Trabzon ÖZET ÇalıĢmada Osmanlı PadiĢahı III. Ahmet dönemi huzurda güreĢen pehlivanlara nakit olarak verilen maddi ihsanlar inceleyecektir. PadiĢahın Topkapı Sarayı dıĢına atıyla çıktığı kısa süreli biniĢ esnasında huzur güreĢleri tertip edilirdi. Huzurda güreĢen pehlivanların galip ve mağlubu ile dönemin duacılarına padiĢahların cazip paralar vermesi kadim gelenekti. Bu kadim geleneğin uygulanıĢını gösterir kayıtlar en çok III. Ahmed dönemine tekabül etmektedir. Ancak konuyla ilgili yapılan çalıĢmalar, monografik olmaktan çok genel perspektif doğrultusundadır. 1703 – 1730 yıllarıyla sınırlandırılmıĢ bu mütevazı çalıĢma; huzur güreĢlerinin yapıldığı tarih ve yoğunluğunu, maddi ve manevi itibarını, yapıldığı mekânları arĢivlere dayalı olarak açıklamayı amaçlamıĢtır. Tarama yöntemiyle yapılan çalıĢma, Ceyb-i Hümayun (CH) ve Harc-ı Hassa (HH) defterleri kayıtlarından faydalanılarak yapılmıĢtır. Defterleri çok kapsamlı olduğu için güreĢçilerle ilgili analizi yapmak yoğunlaĢmayı gerektirmektedir. Ancak CH defterlerine güreĢle ilgili ilk kayıtların III. Ahmet döneminde yapılmıĢ olması, nispeten araĢtırmanın analizini kolaylaĢtırdı ve seçiciliğini de netleĢtirebildi. 11 defter ve 118 sayfa tarandı. 76 varak çevrildi ve bu dönem 123 huzur güreĢlerin yapıldığı günler, mekânlar tarihiyle birlikte tesbit edilebildi. Huzur güreĢlerinde pehlivanlara sultanların nakdi ihsanlarda bulunmasının en azından Selçukludan Osmanlıya kadim bir gelenek olduğu anlaĢıldı. Sanat, edebiyat, Ģiir ve gezme gibi genelde spora özelde güreĢe düĢkün olan III. Ahmed, kendi döneminde en çok Yalı KöĢkü olmak üzere 34 ayrı mekânda, Pazartesi, PerĢembe ve Cuma günlerinde ful ihsan verdiği tesbit edildi. Bu dönem biniĢ günleri ve bu esnada yapılan huzur güreĢlerinin arĢivlere en fazla kaydedildiği görüldü. Anahtar Kelimeler: III. Ahmed, Huzur GüreĢi, Pehlivan, Ġhsan. 216 VALUABLE GRANTS GIVEN TO PRESENCE WRESTLERS AND PRAYERS INWRESTLING IN III. AHMET PERIOD (1703 - 1730) ABSTRACT In this study, financial grants examined that have been given to wrestlers who Presence Wrestling in the Ottoman Sultan III. Ahmet era. During Sultan‟s brief rides on his horse outside of the Topkapi Palace Presence Wrestling competitions were arranged. Sultans giving attractive coins to the winner, defeated wrestlers and prayers of the period is an ancient tradition. Implementation of this ancient tradition records mostly correspond III. Ahmet period. However, studies on the subject is being away from monographic than very general perspective. This modest study is limited between 1703 – 1730 years; aimed to explain the dates and intensity of the Presence Wrestling, material and moral reputation and places with the basis of the archives. The study that have been done by screening method is made by utilizing the records of Ceyb-I Hümanyun‟s (CH) and Harc-I Hassa‟s (HH) books. Doing analysis of the wrestlers requires concentration because the books are very comprehensive. However, the very initial records about wrestling in CH books are done in III. Ahmet era is ease the analysis of the research relatively and clarify the selectivity. 11 books and 76 folios were scanned. 118 pages were translated and this period could identified with 123 Presence Wrestling‟s days, venues with the dates. It turned out that, Sultans granting coins to the wrestlers in Presence Wrestling is at least an ancient tradition left from Seljuks to the Ottoman. III. Ahmet who fond of art, literature, poetry, wander, generally sports especially wrestling, is bestowed completely Presence Wrestling during most of his time in Yali Villa and including 34 different places in Mondays, Thursdays and Fridays were determined. During this period, ride days and Presence Wrestling was recorded maximum is showed. Keywords: III. Ahmed, presence wrestling, wrestler, grant. 217 GĠRĠġ Osmanlı‟nın 23. Sultanı III. Ahmed, 22 Ağustos 1703 tarihinde 30 yaĢında tahta çıkmıĢ, birçok yeniliklerin yanısıra ciddi problemler ile birlikte 12 yıl Lale Devri (1718-1730) dönemini de yaĢamıĢtır. 27 yıl tahtta kalmıĢ, çıkan Patrona Halil Ġsyanı sonucu 1 Ekim 1730 tarihinde padiĢahlıktan çekilmek zorunda kalmıĢtır. Makale baĢlığının tanımlanması: Huzûr; “hazır olmak, mevcûd bulunmak”, hümâyûn ise; “mübarek, kutlu, padiĢaha ait” demek olup, bu iki kelimenin Osmanlıca sözlük karĢılığıdır 37. Huzûr-ı hümâyûn; “padiĢahın kendi huzuru” demektir. Pehlivan; “yiğit, mert, cömert, cengâver/ iyi savaĢan, bilgili, korkusuz ve güreĢçi” anlamlarını taĢımaktadır. Aslı pehlevân olan bu terim 12. Yüzyılın baĢlarında Farsçadan Türkçeye geçmiĢ, özelliklede Türk sözlü edebiyatında “alp” sıfatının yerine monte edilmiĢtir. Ulvi sıfatlar yüklenmiĢ pehlivan terminolojisi, 1839 Tanzimat Fermanı‟na kadar sadece güreĢçiler için değil, iyi savaĢçı ve iyi sıfatlara hâiz olan ciritçi, okçu, binici, tomakçı, vb. yaptığı sporlarda iyi olan herkese pehlivan denilmiĢtir.38 Yine arĢivlerde “güreĢ eden pehlivanlara, güreĢ tutan pehlivanlara, güreĢ yapan pehlivanlara, güreĢen pehlivanlara, pehlivanlara verilen ihsanlar/ ihsan-ı Ģahaneler diye geçmektedir. Ayırıcı olabilmek için baĢlıkta güreşen pehlivan yazılması tercih dilmiĢtir. İhsan; “iyilik, lütuf, bağıĢlamak, sahilik etmek, cömertlik yapmak” vb. anlamlara gelmektedir. Şahane; “Ģah gibi, Ģaha/ sultana yakıĢır bir surette” anlamlarına gelmektedir. İhsan-ı şahaneler; “padiĢaha yakıĢan ve ait olan bağıĢlar, cömertçe verdiği kıymetli nakitler” anlamındalar.39 Duacı (Dâ‟î/ Duâ-gu/ Duaguluk/ Meydan ġeyhi/ Salavatcı); “duâ eden, duâcı” anlamlarına gelmektedir.40 GüreĢ organizasyonları esnasında günümüzün cazgırlık görevini yapan eğitimli, hitabeti güçlü, Ģair ruhlu ve yeteneğinde ihtirâmat-ı fâika (yüksek itibarlı) kiĢilerdi. Duacıların sultan adına güreĢ meydanlarında dizdikleri methiyeler, ya da devletin önde gelen vüzera-yı kiramına yaptıkları göndermeler mütevazı sayılmayacak atiye-i ihsaniyeye (Sultanın bahĢiĢi) mazhar olmuĢladır. Ġdari yapı tarafından hep himaye ve ihya edilmiĢler, 1827 yılına değin bu mesleği ifa edenler güreĢ tekkeleri Ģeyhleriydiler.41 Türk tarihinin kaymak tabakası olarak bilinen Osmanlı Devleti, baĢlangıcında tamamen Bozkır Türk Devlet geleneğine göre kurulmuĢtur. Ancak Osmanlı tüm sosyal ve ekonomik kurumsal yapısında bir tekâmüle ulaĢmıĢ, bu geliĢme güreĢ ve güreĢçileri de kapsamıĢtır. Osmanlı eski Türk devletlerinde pek görülmeyen ve büyük bir noksanlık sayılan yazılı belgelere önem vermiĢtir. Bu çalıĢmada Sultan III. Ahmed dönemi (1703-1730) huzûr-ı hümâyûnda güreĢen pehlivanlara ve duacılara verilen ihsan-ı Ģahâneler araĢtırılacaktır. ġimdiye kadar konuyla ilgili dolaylı ve sınırlı çalıĢmalara rastlanılsa da monografik bir 37 Feri Devellioğlu, Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lügat, 13. Baskı, 1996, s. 138, 390. FĠġEK, Kurthan (1985). 100 Soruda Türkiye Spor Tarihi, Ġstanbul: Gerçek Yayınevi, s. 36. 39 BOA, TS.MA.d: 2366; 2367; 2368; Devellioğlu, a.g.e., s. 328, 390. 40 BOA, TS.MA.d: 1532; Devellioğlu, a.g.e., s. 162. 41 BOA, TS.MA.d: 2353 - 070, 1; CEBECĠOĞLU, Ethem (2009). Tasavvuf Terimleri ve Deyimleri Sözcüğü, 5. Baskı, Ġstanbul: Ağaç Kitabevi Yayınları, s. 24. 38 218 çalıĢmaya henüz rastlanılmamıĢtır. AraĢtırma, Osmanlıda güreĢçilere verilen nakdi (zolata, kuruĢ, para, akçe, çil akçe, altın vb.) ödüller ile güreĢin Osmanlı idari yapısındaki yerini görebilmeyi amaçlamıĢtır. ÇalıĢmada birinci el kaynaklardan direk faydalanma yoluna gidildi. Bu dönemle sınırlandırılan araĢtırmada, BaĢbakanlık Osmanlı ArĢivleri (BOA), Topkapı Sarayı Müzesi ArĢivi Defterleri (TS.MD.d) taranıp, Harc-ı Hassa (HH) ve özellikle Ceyb-i Hümâyûn (CH) defterlerindeki ilgili varaklar çevrilerek rapor haline getirildi. Osmanlılar‟da doğrudan padiĢahın Ģahsî kullanımına ayrılan para ve buradan yapılan harcamaları ifade eder Ceyb-i Hümâyûn. Sultanların cep harçlığı olarakta tabir edilen bu defterlerden padiĢah huzurunda yapılan müsabakalarda güreĢen pehlivanlara ve duacılara yapılan nakdi ödemeler araĢtırmanın ana konusunu teĢkil etmektedir.42 Ödemeler daha çok padiĢahların Topkapı Sarayı dıĢına düzenlemiĢ oldukları kısa süreli atlı gezintiler (çok sınırlıda olsa bu gezintiler bazen tekne ile de yapılmıĢ) esnasında gerçekleĢmiĢtir. Biniş denen bu geziler genellikle Ġstanbul‟da saray, yalı, köĢk ve meydanlara yapılan gezilerdir. Bu güreĢlerin tertip usulü ve en önemlisi, çalıĢmanın kaynağı olan Ceyb-i Hümayundan padiĢahın huzurunda yapılan güreĢler (huzur güreĢi) için pehlivanlara yapılan nakdi ödemeler ele alınacaktır. ÇalıĢmada ödeme nakdileri olarak zolota, guruĢ, para, akça ve altın gibi iktisadi terimler geçmektedir. GüreĢlerde isimleri geçenler; ödemeleri yapan Silahdar Ağa 43 ve Çukadar Ağalar44, organizatör meydan Ģeyhi de denen duacılardır. GüreĢlerin yapıldığı mekânlar da verilmeye çalıĢılmıĢtır. ArĢiv kayıtlarındaki çokluğu nedeniyle konunun daha iyi anlaĢılıp yorumlanması için çoğu belgeler tablolandırıldı. BULGULAR Tablo 1: III. Ahmed dönemi Ceyb-i Hümayun ve Harc-ı Hassa kayıtlarında tespit edilen güreĢler ile Verilen ihsan-ı Ģahâneler (yapılan ödemeler) Organizasyon GüreĢçi Galip Mağlup Duacılar/ Verilen ihsan-ı Mekânları sayısı Gelene Olana salavatcı ġahâneler 45 Cirit KöĢkü 17 2 zolota 1 zolota 1 zolota 53 zolota46 Yalı KöĢkü47 15 2 zolota 1 zolota 2 zolota 35 zolota 48 Alibeyköy 10 2 zolota 1 zolota 2 zolota 15 zolota 49 Yalı KöĢkü 2 zolota 1 zolota 2 zolota 53 zolota Hanzade Yalısı50 2 zolota 1 zolota 2 zolota 24 zolota 51 Yalı KöĢkü 14 2 zolota 1 zolota 2 zolota 41 zolota 42 Feri Devellioğlu, a.g.e., s. 138; Halil Sahillioğlu, “Ceyb-i Hümayun”, Diyanet Ġslam Ansiklopedisi, 1993, Cilt 7, s. 465- 467. 43 CEBECĠOĞLU, Ethem (2009). Tasavvuf Terimleri ve Deyimleri Sözcüğü, 5. Baskı, Ġstanbul: Ağaç Kitabevi Yayınları, s. 24. 44 Cebecioğlu, a.g.e., s. 26. 45 29 Muharrem 1119/2 Mayıs 1707, TS.MA. d: 2352/317, s. 2. 46 Aslı lehçe bir kelime olup yine bu memlekete ait doksan akçelik gümüĢ sikkeye verilen isimdir. Osmanlı Devleti‟nde I. Abdulhamid devrine kadar piyasada kullanılmıĢtır. Bkz. Devellioğlu, a.g.e., s. 671. 47 1 ġevval 1119/26 Aralık 1707, TS.MA. d: 2352.325, s. 1. 48 3 Zilkade 1119/26 Ocak 1708, TS.MA. d: 2352.326, s. 1. 49 10 Zilhicce 1119/3 Mart 1708, TS.MA. d: 2352.327, s. 1. 50 8 Rebiülahir 1120/27 Haziran 1708, TS.MA. d: 2352.330, s.1. 51 1 ġevval 1120/14 Aralık 1708, TS.MA. d: 2352. 337, vr. 2a. 219 CimĢirlik52 Cirit KöĢkü53 Çadır KöĢkü54 Kaimakam Ali PaĢa S55 Yalı KöĢkü56 Kaimakam Ali PaĢa S57 Maktul Yalısı58 Alibeyköy59 Hasoda KöĢkü60 Harem-i ġerif61 Cirit KöĢkü62 Cirit KöĢkü63 TaĢlıburnu Mevkii64 Eski Saray65 Ağa KöĢkü66 Beddere67 Defterdar Ġskelesi68 Yalı KöĢkü69 Bostancı Yalısı70 Kaimakam PaĢa S71 Alay KöĢkü72 Avkapusu73 Alay KöĢkü74 Alay KöĢkü75 Alay KöĢkü76 7 15 2 8 2 zolota 2 zolota 1 zolota 1 zolota 2 zolota 1 zolota 8 20 2 zolota 2 zolota 12 20 37 28 42 24 27 20 18 35 28 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 12 27 11 14 6 13 2 zolota 2 zolota 17 zolota 29 zolota 4 zolota 12 zolota 1 zolota 1 zolota 2 zolota 2 zolota 14 42 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 2 zolota 3 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 1 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 3 zolota 3 zolota 3 zolota 26 45 86 59 122 56 44 35 38 95 51 245 zlt. 20 krĢ. 52 3 ġevval 1120/16 Aralık 1708, TS.MA. d: 2352.337, vr. 2a. 3 Safer 1122/3 Nisan 1710, TS.MA. d: 2354.013, s. 1. 54 22 Safer 1122/22 Nisan 1710, TS.MA. d: 2354.013, s. 1. 55 2 Rebiülevvel 1122/1 Mayıs 1710, TS.MA. d: 2354.014, s. 1. 56 21 Rebiülevvel 1122/20 Mayıs 1710, TS.MA. d: 2354.014, s. 1. 57 26 Rebiülevvel 1122/25 Mayıs 1710, TS.MA. d: 2354.014, s. 1. 58 25 Rebiülevvel 1122/23, TS.MA. d: 2354.015, s. 1. 59 11 Cemaziyelahir 1122, TS.MA. d: 2354.017, s. 1. 60 28 Cemaziyelahir 1122, TS.MA. d: 2354.017, s. 2. 61 10 ġaban 1122, TS.MA. d: 2354.019, s. 2. 62 1 ġevval 1122, TS.MA. d: 2354.021, s. 1. 63 2 ġevval 1122/24 Kasım 1710, TS.MA. d: 2354.021, s. 1. 64 3 ġevval 1122/25 Kasım 1710, TS.MA. d: 2354.021, s. 1. 65 9 Recep 1124/12 Ağustos 1712, TS.MA. d: 2353.059, s. 1. 66 25 Recep 1124/28 Ağustos 1712, TS.MA. d: 2353.059, s. 2. 67 15 ġaban 1124/17 Eylül 1712, TS.MA. d: 2353.061, s. 1. 68 27 ġaban 1124/29 Eylül 1712, TS.MA. d: 2353.061, s. 2. 69 1 ġevval 1124/1 Kasım 1712, TS.MA. d: 2353.063, s. 1. 70 8 ġevval 1124/8 Kasım 1712, TS.MA. d: 2353.063, s. 2. 71 1 Zilhicce 1124/30 Aralık 1712, TS.MA. d: 2353.66, vr. 1a. 72 10 Zilhicce 1124/9 Ocak 1712, TS.MA. d: 2353.66.1, s. 1a. 73 11 Zilhicce 1124/10 Ocak 1713, TS.MA. d: 2353.66.0.1, s. 1b. 74 9 Rebiülahir 1125/5 Mayıs 1713, TS.MA. d: 2353.070, s. 1. 75 10 Rebiülahir 1125/6 Mayıs 1713, TS.MA. d: 2353.070, s. 1. 53 220 Alay KöĢkü77 Alay KöĢkü78 Alay KöĢkü79 PaĢa Sarayı80 Alay KöĢkü81 Vezir Bahçesi82 Vezir Bahçesi83 Alay KöĢkü84 Alay KöĢkü85 Kum KöĢkü86 Ġmadır KöĢkü87 Ġmadır KöĢkü88 Ġmadır KöĢkü89 Alay KöĢkü90 Alay KöĢkü91 Kozbekçiler92 Sofa93 Sofa94 Alibeyköy95 Ġncilü KöĢk96 Çadır KöĢkü97 Yalı KöĢkü98 Fatma Sultan Sry.99 Otağı Hümayun100 Geçit Töreni101 Despot102 4 15 2 26 2 6 6 6 2 8 2 6 2 2 23 10 29 8 8 14 148 54 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 2 altın 2 altın 2 altın 2 altın 2 altın 2 altın 2 altın 1 altın 1 altın 1 altın 1 altın 1 altın 1 altın 1 altın 3 zolota 3 zolota 2 zolota 3 zolota 3 zolota 3 zolota 3 zolota 3 zolota 3 zolota 3 zolota 3 zolota 3 zolota 3 zolota 3 zolota 3 zolota 3 zolota 3 zolota 3 zolota 3 zolota 2 zolota 76 13 Rebiülahir 1125/9 Mayıs 1713, TS.MA. d: 2353.070, s. 1. 13 Rebiülahir 1125/9 Mayıs 1713, TS.MA. d: 2353.070, s. 1. 78 18 Rebiulâhir 1125/14 Mayıs 1713, TS.MA. d: 2353.070, s. 2. 79 23 Rebiulâhir 1125/19 Mayıs 1713, TS.MA. d: 2353.070, s. 2. 80 3 Cemaziyelahir 1125/27 Haziran 1713, TS.MA. d: 2353.72, vr. 1a. 81 3 Cemaziyelahir 1125/27 Haziran 1713, TS.MA. d: 2353.72.0.1 vr. s. 1a. 82 12 Cemaziyelahir 1125/5 Temmuz 1713, TS.MA. d: 2353.72.0, s. 1a. 83 12 Cemaziyelahir 1125/6 Temmuz 1713, TS.MA. d: 2353.72.0, s. 1a. 84 25 Cemaziyelahir 1125/19 Temmuz 1713, TS.MA, d: 2353.72.0.1, s. 1b. 85 5 Receb 1125/28 Temmuz 1713, TS.MA. d: 2353.73.0.1, s. 1a. 86 8 Receb 1125/31 Temmuz 1713, TS.MA. d: 2353.73.0.1, s. 1a. 87 11 Receb 1125/3 Ağustos 1713, TS.MA. d: 2353.73.0.1, s. 1a. 88 14 Receb 1125/6 Ağustos 1713, TS.MA. d: 2353.73.0.1, s. 1b. 89 18 Receb 1125/10 Ağustos 1713, TS.MA. d: 2353.73.0.1, s. 1b. 90 27 Receb 1125/19 Ağustos 1713, TS.MA. d: 2353.73.0.1, s. 1b. 91 28 Receb 1125/20 Ağustos 1713, TS.MA. d: 2353. 73.0.1, s. 1b. 92 2 Rebîulevvel 1126/18 Mart 1714, TS.MA. d: 2353.080, s. 1. 93 12 Rebîulevvel 1126/28 Mart 1714, TS.MA. d: 2353.080, s. 1. 94 15 Rebîulevvel 1126/31 Mart 1714, TS.MA. d: 2353.080, s. 1. 95 17 Rebîulevvel 1126/2 Nisan 1714, TS.MA. d: 2353.080, s. 1. 96 20 Rebîulevvel 1126/5 Nisan 1714, TS.MA. d: 2353.080, s. 2. 97 25 Rebîulevvel 1126/10 Nisan 1714, TS.MA. d: 2353.080, s. 2. 98 14 Muharrem 1127/20 Ocak 1715, TS.MA. d: 2358.001, s. 2. 99 27 Muharrem 1127/2 ġubat 1715, TS.MA. d: 2358.001, s. 2. 100 22 Rebîulevvel 1127/28 Mart 1715, TS.MA. d: 2358.003, s. 2. 101 12 Receb 1127/14 Temmuz 1715, TS.MA. d: 2358.007, s. 2. 77 221 8 altın 18 zolota 9 zolota 22 zolota 6 zolota 90 zolota 95 zolota 6 zolota 12 zolota 15 zolota 12 zolota 6 zolota 15 zolota 6 zolota 12 zolota 3 zolota 4 altın 3 altın 5 altın 57 zlt. 18 zolota 69 zolota 15 zolota 15 zolota 23 zolota 148 zolota 54 zolota Ordugâh103 Alay KöĢkü104 Alay KöĢkü105 Alay KöĢkü106 Yalı KöĢkü107 Yevm-i ıyd108 BeĢiktaĢ KöĢkü109 Okmeydanı110 PaĢa Yalısı111 Yalı KöĢkü112 Eski Saray113 Eski Saray114 Saray-ı Atik115 Sepetçiler KöĢkü116 Yalı KöĢkü117 Eski Saray118 Yalı KöĢkü119 Saray-ı Atik120 Çadır KöĢkü121 Çadır KöĢkü122 Topkapı123 Yalı KöĢkü124 Eski Saray125 18 2 2 6 34 15 15 17 26 20 24 36 12 8 7 24 18 1 zolota 1 zolota 1/3 zolota 1/3 zolota 2 zolota 160 akçe 2 zolota 1 zolota 80 akçe 1 zolota 3 zolota 240 akçe 3 zolota 2 zolota 2 zolota 1 zolota 1 zolota 3 zolota 3 zolota 160 akçe 160 akçe 53 para 53 para 53 para 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 1 zolota 2 zolota 53 para 80 akçe 80 akçe 25 para 27 para 27 para 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 173 zolt 1 zolota 25 para 240 akçe 240 akçe 80 para 80 para 80 para 3 zolota 3 zolota 3 zolota 3 zolota 3 zolota 81 para 126 127 Yalı KöĢkü128 30 102 15 Receb 1127/17 Temmuz 1715, TS.MA. d: 2358.007, s. 2. 29 Receb 1127/13 Temmuz 1715, TS.MA. d: 2358.007, s. 3. 104 3 Zilkade 1127/31 Ekim 1715, TS.MA. d: 2358.011, s. 2. 105 23 Zilkade 1127/20 Kasım 1715, TS.MA. d: 2358.011, s. 2. 106 25 Zilkade 1127/22 Kasım 1715, TS.MA. d: 2358.011, s. 4. 107 Yevm-Îdî 10 Zilhicce 1131 olmalı, TS.MA. d: 2184.1.13, s. 12a. 108 Yer ismi belirtilmemiĢtir. 10 Zilhicce 1131 olmalı, TS.MA. d: 2184.1.13, s. 12a. 109 1 ġevval 1131/17 Ağustos 1719, TS.MA. d: 2184.1, vr. 8b. 110 4 Zilhicce 1131/18 Ekim 1719, TS.MA. d: 2184.1, vr. 10b. 111 8 Zilkade 1131/22 Ekim 1719, TS.MA. d: 2184.1, vr. 9b. 112 10 Zilhicce 1131/24 Ekim 1719, TS.MA. d: 2184.1.13, s. 12a. 113 17 Muharrem 1131/30 Kasım 1719, TS.MA. d: 2184.1, vr. 27a. 114 20 Rebiulâhir 1131/1 Mart 1720, TS.MA. d: 2184.1, vr. 19a. 115 20 Rebiulâhir 1131/1 Mart 1720, TS.MA. d: 2363.04, s. 2. 116 3 ġevval 1132/8 Ağustos 1720, TS.MA. d: 2184.1.34, s. 33a. 117 21 ġevval 1132/26 Ağustos 1720, TS.MA. d: 2363.010, s. 2. 118 10 Zilkade 1132/13 Eylül 1720, TS.MA. d: 2363. 011, s. 2. 119 1 ġevval 1134/15 Temmuz 1722; TS.MA. d: 2365.010, s. 2. 120 3 ġevval 1134/17 Temmuz 1722, TS.MA. d: 2365.010, s. 2. 121 4 ġevval 1134/18 Temmuz 1722, TS.MA. d: 2365.010, s. 2. 122 4 ġevval 1134/18 Temmuz 1722, TS.MA. d: 2184.1.74, s. 74a. 123 25 Muharrem 1136/25 Ekim 1723, TS.MA. d: 2367.01, s. 1. 124 1 ġevval 1136/23 Haziran 1724, TS.MA. d: 2367.010, s. 1. 125 21 Zilkade 1132/20 Eylül 1720, TS.MA. d: 2184.1, vr. 35a. 126 Yer belirtilmemiĢtir. 18 ġaban 1133/14 Haziran 1721, TS.MA. d: 2184.1, vr. 53a. 127 Yer belirtilmemiĢtir. 18 ġaban 1133/14 Haziran 1721, TS.MA. d: 2184.1, vr. 53a. 103 222 12 zolota 11 kuruĢ 1 kuruĢ 3 kuruĢ 51 zolota 34 zlt. 10 para 78 zolota 15 zolota 51 zolota 4 zolota 3160 akç. 18 krĢ 18 kuruĢ 28 kuruĢ 22 kuruĢ 26 kuruĢ 60 zolota 45 krĢ. 21 zlt. 15,5 krĢ. 21 zlt. 15,5 krĢ. 21 zolota 28 zolota 5 para 45 zolota 26 kuruĢ 30 kuruĢ 30 kuruĢ 48 zolota Yalı KöĢkü129 Eski Saray130 Yalı KöĢkü131 Yalı KöĢkü132 Yalı KöĢkü133 Yalı KöĢkü134 Topkapı135 PaĢa Sarayı136 Yalı KöĢkü137 Yalı KöĢkü138 Maktul Yalısı139 Yalı KöĢkü140 BeĢiktaĢ‟ta Yalıda141 Maktul Yalısı142 Maktul Yalısı143 Yalı KöĢkü144 Yalı KöĢkü145 Yalı KöĢkü146 Kozbekçiler KöĢkü147 48 8 32 26 34 26 34 46 11 42 15 23 27 18 20 32 6 4 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 1 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 1 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 2 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 /2 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 1 zolota 3 zolota 3 zolota 3 zolota 3 zolota 3 zolota 3 zolota 3 zolota 3 zolota 3 zolota 3 zolota 3 zolota 3 zolota 3 zolota 3 zolota 75 zolota 18 zolota 54 zolota 42 zolota 54 zolota 42 zolota 21 zlt. 21 krĢ. 78 zlt. 58,5 krĢ. 18 zlt. 13,5 krĢ. 40 zolota 30 zlt. 25 krĢ. 45 zlt. 30 para 18 zlt. 13,5 krĢ. 30 zlt. 22,5 krĢ. 30 zlt 22,5 krĢ. 54 zlt. 40,5 krĢ. 18,5 zolota 48 zolota 3 zolota III. Ahmet döneminde 106 adet güreĢ müsabakası yapıldığına dair belge vardır. III. Ahmed döneminde güreĢler çoğunlukla Ġstanbul‟da Topkapı Sarayı çevresinde bulunan yalı ve köĢklerde gerçekleĢtirilmiĢtir. Bu güreĢ müsabakalarının gerçekleĢtirildiği mekânlarda kaçar defa müsabaka yapıldığına dair bilgiler tablo olarak verilmiĢtir. 128 1 Ramazan 1133/26 Haziran 1721, TS.MA. d: 2184.1, vr. 56b. 10 Zilkade 1133/2 Eylül 1721, TS.MA. d: 2184.1, vr. 60b. 130 4 Cemaziyelahir 1134/22 Mart 1722, TS.MA. d: 2184.1, vr. 67a. 131 10 Zilhicce 1134/21 Eylül 1722, TS.MA. d: 2184.1, vr. 77b. 132 1 ġevval 1135/5 Temmuz 1723, TS.MA. d: 2184.1.91, s. 91b. 133 1 Zilkade 1135/3 Ağustos 1723, TS.MA. d: 2184.1, vr. 94b. 134 1 Zilhicce 1135/2 Eylül 1723, TS.MA. d: 2184.1, vr. 91a. 135 25 Safer 1136/24 Kasım 1723, TS.MA. d: 2184.1, vr. 96a. 136 5 Muharrem 1137/24 Eylül 1724, TS.MA. d: 2184.1, vr. 110b. 137 5 Safer 1137/24 Ekim 1724, TS.MA. d: 2184.1, vr. 11a-112a. 138 1 ġevval 1138/13 Haziran 1725, TS.MA. d: 2184.1, vr. 122b. 139 16 Muharrem 1138/24 Eylül 1725, TS.MA. d: 2369.01, s. 1. 140 1 ġevval 1138/2 Haziran 1726, TS.MA. d: 2369.010, s. 1. 141 1 Zilkade 1138/1 Temmuz 1726, TS.MA. d: 2369.011, s. 1. 142 7 Zilhicce 1138/6 Ağustos 1726, TS.MA. d: 2369.012, s. 2. 143 13 Zilhicce 1138/12 Ağustos 1726, TS.MA. d: 2184.1, vr. 142b. 144 1 ġevval 1139/22 Mayıs 1727, TS.MA. d: 2184.1, vr. 152b. 145 14 Zilhicce 1139/2 Ağustos 1727, TS.MA. d: 2184.1, vr. 155a. 146 1 ġevval 1140/11 Mayıs 1728, TS.MA. d: 2184.1, vr. 169b. 147 21 Ramazan 1141/20 Nisan 1729, TS.MA. d: 2184,1, vr. 185b. 129 223 Tablo 2: III. Ahmed döneminde güreĢ yapılan mekânlar, aylara göre yapılan güreĢler Mekânların Adı Sayısı Yıllar GüreĢ Sayısı Yalı KöĢkü 22 1707 2 Alay KöĢkü 17 1708 5 Eski Saray 8 1710 13 Kaimakam Ali PaĢa Sry. 5 1712 7 Maktul Yalısı 4 1713 20 Çadır KöĢkü 4 1714 6 Cirit KöĢkü 4 1715 9 Ordugâh 3 1719 7 Bilinmeyen mekânlar 3 1720 6 Ġmadır KöĢkü 3 1721 4 Alibeyköy 3 1722 6 Vezir Bahçesi 2 1723 5 Topkapı 2 1724 3 Sofa 2 1725 2 Sepetçiler KöĢkü 2 1726 4 Kum KöĢkü 2 1727 2 Kozbekçiler 2 1728 1 Fatma Sultan Sarayı 2 1729 1 BeĢiktaĢ Yalısı 2 TaĢlıburun Mevkii 1 PaĢa Yalısı 1 Ok Meydanı 1 Ġncilü KöĢk 1 Ġbrahim Hanzede Yalısı 1 Hasoda KöĢkü 1 Harem-i ġerif 1 Despot 1 Defterdar Ġskelesi 1 CimĢirlik 1 Bostancı Yalısı 1 Beddere 1 Avkapusu 1 Ağa KöĢkü 1 yıllara göre güreĢ sayısı ve Aylar Ocak ġubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık GüreĢ Sayısı 4 1 8 6 12 10 14 18 9 7 9 4 MAD_d_6889_2, vr. 7a: İstanbul'da Okmeydanı'nda Sur-ı Hümayun ve Matbah-ı Amire Emini el-Hac Halil Efendi marifetiyle şehzadelerin hitan merasimi icra edildiği sırada İsmail Geçidi, Niğbolu, Sofya ve Edirne havalisinden celb edilen çengi. Canbaz, pehlivan, zurnazat ve sairenin isimleri ile tayinatı ve icarat miktar ve tutarını ve Sercerrahan-ı Hassa maiyyetindeki diğer cerrahlarla, berber, kuklacı, tulumbacı ve sairenin isimlerini, tayinat ve icarat miktar ve yekûnlarını havi icarat ve inamat Defteri. Berâ-yı ücret-i neferât-ı masa-i hitân ve ücret-i mezkûrîn defter-i müfredât Ġbrahim Ağa anmasa-i hitân 224 Vâcib fî 9 Za sene 1132 ilâ 10 Za sene 1132 Neferen: 25 Eyyâm: 25 (12 Eylül 1720) Vâcib fî 10 Za sene 1132 ilâ 11 Za sene 1132 Neferen: 25 Zam: 10; Eyyâm: 35 (13-14 Eylül 1720) Vâcib fî 11 Za sene 1132 ilâ 12 Za sene 1132 Neferen: 35 Zam: 15; Eyyâm: 50 (14-15 Eylül 1720) Vâcib fî 12 Za sene 1132 ilâ 14 Za sene 1132 (15-16 Eylül 1720) Neferen: 50; Eyyâm: 150 Vâcib fî 15 Za sene 1132 ilâ 19 Za sene 1132 (16-17 Eylül 1720) Neferen: 53; Eyyâm: 265 Yekûn Neferen: 525 Fî 60; 31500 Yalnız vâcib, Fî 24 Za sene 1132 Be-cihet-i ücret-i küĢti-gir ki berâ-yı hizmet-i sûr-ı hümâyûn der-Meydan-ı Ok vâcib fî 4 Za sene 1132 ilâ 25 Za sene 1132 (7 ile 28 Eylül 1720) Neferen: 7; Fî 50; Eyyâm: 119; 5950; Sergi vâcib Fî 26 Za sene 1132 (29 Eylül 1720) Be-dest-i Be-cihet-i ücret-i lağımciyân tüvânâ hizmeti matbah-ı sûr-i zemîn Vâcib fî 12 Za sene 1132 ilâ 24 Za sene 1132 (14-24 Eylül 1720) Neferen: 4; Fî 40; Eyyâm: 40;1600; Bedel-i çamaĢur Fî 26 Za sene 1132 (29 Eylül 1720) Be-dest-i Arslan zimmî Be-cihet-i ücret-i taĢ berâ-yı lâzıme-i hizmet-i matbah-ı sûr-i hümâyûn vâcib fi 12 Za sene 1132 ilâ 24 Za sene 1132 Neferen: 3 Fî 40 Eyyâm: 26 1040 Fi 26 Za sene 1132 Be-dest-i ġahin zimmî Be-cihet-i ücret-i neccâr ki berâ-yı lâzıme-i bazı gerân-ı sâhîn-i mezkûre der-sûr-i hümâyûn vâcib fî 18 Za sene 1132 ilâ 26 Za sene 1132 Neferen: 5; Fî 40; Eyyâm: 30; 1200 Tezkire dâde Fî 26 Za sene 1132 Be-dest-i Avanis zimmî TARTIġMA VE SONUÇ BaĢbakanlık Osmanlı ArĢivleri (BOA), Topkapı Sarayı Müzesi ArĢivi Defterleri (TS.MD.d) tarandı. Ġlgili kayıtların hemen hepsinin Harc-ı Hassa ve özellikle Ceyb-i Hümâyûn defterlerinde tesbit edildi ve ilgili vraklar çevrilerek rapor haline getirildi. III. Ahmed devrinde gerçekleĢtirilen güreĢlerin yıllara göre dağılımı yukarıda tablo olarak verilmiĢtir. Prut seferinin olduğu (1710 -1711) yıllar güreĢ müsabakası yoktur. Fakat 1710 ve 1713 yılları yani sefer öncesi ve sonrasındaki yıllarda en çok güreĢ gerçekleĢtirilen yıllar olarak görülmektedir. Ağustos ve Temmuz en çok güreĢ gerçekleĢtirilen aylardır. ġubat en az güreĢ yapılan aydır. Yapılan harcamalara bakıldığında güreĢlerde galip gelen pehlivanlara 225 genellikle 2 zolota ödenmektedir. Mağlup olan güreĢçiler 1 zolota almaktadır. GüreĢ müsabakasını düzenleyen ve güreĢlerin kurallarına göre yürütülmesini sağlayan kiĢi olan duacılar 2 ila 3 zolota arası bir ücret almaktadırlar. Duacılar III. Ahmed döneminde toplam 187 zolota, 920 akçe 321 para ceyb-i hümayundan ödeme yapılmıĢtır. GüreĢçiler için yapılan harcamalara bakıldığında ceyb-i hümayundan 20 altın, 3457,5 zolota 583 kuruĢ, 40 para ve 3160 akçe harcama yapılmıĢtır. Osmanlı arĢivlerinde Ceyb-i Hümâyûn ve Harc-ı Hassa kayıtlarında III. Ahmed dönemi gerçekleĢtirilen güreĢlerin bunlarla sınırlı olmadığı muhakkaktır. Ceyb-i Hümâyûn içinde güreĢle ilgili ilk kayıtlar III. Ahmet devrinden itibaren baĢlamaktadır. Ayrıntılı yapılacak çalıĢma ile bu bilgi ve belgelerin değiĢme ve çoğalma ihtimali büyük olasıdır. KAYNAKLAR A. BaĢbakanlık Osmanlı ArĢivleri (BOA) Topkapı Sarayı Müzesi ArĢivi Defterleri (TS.MD.d)/ Gömlek Numaraları: 1532; 2184; 2352; 2353; 2354: 2355;2358; 2365; 2366; 2367; 2368; 2369; MAD.d: 6889_2, vr. 7a. B. Nakil Kaynaklar: CEBECĠOĞLU, Ethem (2009). Tasavvuf Terimleri ve Deyimleri Sözcüğü, 5. Baskı, Ġstanbul: Ağaç Kitabevi Yayınları. DEVELLĠOĞLU, Ferid (1996). Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lügat, 13. Baskı, Yayına Hazırlayan S. Güneyçal, Ankara: Sözlük Dizisi 1, Aydın Kitabevi Yayınları. ERLER, Mehmet Yavuz & ÖZYURT, Selahattin (2012). “Türk Kültüründe Kadimden Günümüze UlaĢan Sosyal Örgütlere Dair Bir Misal: Salâvatçılıktan Cazgırlığa”, Studies of the Ottoman Doman, C. 2, S. 2, pp: 39-55. FĠġEK, Kurthan (1985). 100 Soruda Türkiye Spor Tarihi, Ġstanbul: Gerçek Yayınevi. SAHĠLLĠOĞLU, Halil (1993). “Ceyb-i Hümayun”, Diyanet Ġslam Ansiklopedisi, cilt: 7, sayfa: 465-467. YĠĞĠT, Ahmet (2015). “Osmanlı PadiĢahlarının Ġhsanına Mazhar Huzur GüreĢleri”, Türk Halklarının Geleneksel Spor Oyunları - Uluslararası Sempozyum Bildirileri, Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi Yayınları: 189, Kongreler Dizisi: 30, ss: 181-194. 226 ĠSKELET KASININ KASILMA MEKANĠZMASI Mustafa AYYILDIZ OMÜ YaĢar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi, OMÜ Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı SAMSUN Ġnsan vücut ağırlığının yarısını kaslar oluĢturur. Bunun yüzde 40‟ını iskelet kasları geri kalanını da düz kaslar ve kalp kası meydana getirir. Ġskelet kasındaki kas hücrelerinin boyu kasın uzunluğu kadardır ve her hücre çok çekirdekli ve silindirik bir yapıya sahiptir. Kas kasılması istemli olarak kontrol edilmektedir. Ġskelet kasları kasılma hızına (hızlı ve yavaĢ) ve enerji kaynağına göre (glikolitik ve oksidatif) sınıflandırılmaktadır. Ġskelet kasları merkezi sinir sisteminden gelen uyarılara göre kasılır veya gevĢer. Kasılmanın mekanizması Ģu Ģekildedir. Motor nöronun aksiyon potansiyeli akson ucuna ulaĢtıktan sonra akson ucundaki asetilkolin (ACh) içeren veziküller presinaptik membran ile kaynaĢır. Veziküller ACh‟i ekzositoz ile sinaptik aralığa salgılar. ACh, nikotinik asetilkolin reseptörüne bağlanır ve motor son plak membranında sodyum ve potasyum geçirgenliğinde artıĢa yol açarak kas aksiyon potansyelini oluĢturur. Aksiyon potansiyeli membran ve membranın devamı olan T tübülleri yoluyla yayılarak dihidropiridin reseptörleri ve ryanodin reseptörleri sayesinde sarkoplazmik retikum terminal sisternalarından kalsiyum serbestlenmesine neden olur. Kalsiyum troponin ile birleĢir ve miyozinin aktin ile bağlanacağı aktif noktalar üzerinden tropomiyozin uzaklaĢır. Miyozin baĢları aktine bağlanarak çapraz köprüler oluĢur ve ATP‟ den açığa çıkan enerji ile güç vurumu gerçekleĢerek aktin filamenti miyozin filamenti üzerinde kayar ve kasılma gerçekleĢir. Kalsiyum iyonlarının troponinden ayrılarak sarkoplazmik retitukuluma aktif taĢınmayla geri dönmesi sonucu iskelet kası gevĢer. 227 ĠġĠTME ENGELLĠ ERKEK GÜREġÇĠ VE JUDOCULARIN BAZI FĠZĠKSEL, FĠZYOLOJĠK VE ANTROPOMETRĠK PARAMETRELERĠNĠN ĠNCELENMESĠ Önder KARAKOÇ1 1 Cengiz TAġKIN2 Fikret ALINCAK3 Gaziantep Üniversitesi BedenEğitimi ve Spor Yüksekokulu Batman Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu 3 Gaziantep Üniversitesi, Nizip Meslek Yüksekokulu 2 ÖZET Bu çalıĢmada; iĢitme engelli erkek güreĢçiler ve judocuların bazı fiziksel, fizyolojik ve antropometrik parametrelerinin incelenmesi amaçlanmıĢtır. AraĢtırmaya gönüllü 18 iĢitme engelli engelli güreĢçi (yaĢ:19.72 ± 1.96, engel durumu:55 Db. ve üzeri) ve 18 iĢitme engelli erkek judocu (yaĢ:19.61 ± 1.64) olmak üzere 36 sporcu katılmıĢtır. Ġstatistiksel veriler SPSS paket programında independent samples "t" testi ile değerlendirilmiĢtir. ĠĢitme engelli güreĢçiler ve judocularda fiziksel ve fizyolojik testlerden; pençe kuvveti, dikey sıçrama, anaerobik güç, vücut yağ oranı, 30 sn. mekik testi parametreleri yönünden anlamlı fark bulunmamıĢtır. ĠĢitme engelli güreĢçiler ve iĢitme engelli judocular arasında yapılan antropometrik ölçümlerden 30 sn. Ģınav test değerleri ortalamalarında, anlamlı fark tespit edilmiĢtir. *P<0.05 Sonuç olarak; araĢtırmada incelenen iĢitme engelli güreĢçiler ve judocularda, engellilik değiĢkeninin fizyolojik ve antropometrik parametreler değerlerinde anlamlı bir iliĢki saptanmamıĢtır. P>0.05. Ancak fiziksel kuvvet testlerinden 30 sn. Ģınav test değerlerinin güreĢçilerin antrenman düzeylerinin farklı olmasından dolayı fiziksel performans düzeyleri üzerinde etkisinin olduğu ancak engellilik değiĢkeni açısından bir farklılık olmadığı düĢünülmektedir. Anahtar Kelimeler: GüreĢ, Judo, ĠĢitme Engelli, Fiziksel, Fizyolojik, Antropometrik THE INVESTIGATION OF SOME PHYSICAL, PHYSIOLOGICAL AND ANTHROPOMETRIC PARAMETERS OF HEARING ĠMPAIRMENT WRESTLER AND MALE JUDOKA ABSTRACT In this study, it was aimed to investigate some physical, physiological and anthropometric parameters of hearing impairment wrestler and male judoka. A total of 18 volunteer male judoka, of which 18 were hearing impairment wrestler (age: 19.72 ± 1.96, disability status: 55 228 Db.) and 18 were hearing impaired (age: 19.61 ± 1.64), participated in this study. Statistical data was evaluated by using Independent Samples T-test in SPSS package program. There were no significant difference between hearing impairment wrestler and hearing impaired judoka in terms of grip strength, vertical jump, 30-s shuttle, anaerobic power test parameters among the physical and physiological tests. No significant difference between hearing impairment wrestler and hearing impaired judoka was detected with respect to body fat ratio, one of the anthropometric measurements performed. All in all, it was observed in national judoka investigated in this study that impairment variable didn‟t significantly affected physical, physiological and anthropometric parameter values (p>0.05). It is considered that vision factor has no negative effect on the physical performance levels due to the close similarity of the training levels of elite judoka. Keywords: Wrestler, Judo, Hearing Impaired, Physical, Anthropometric GĠRĠġ Uluslararası Sağır Sporları Federasyonu (ICDF), Uluslarararası olimpiyat Komitesi (IOC) tarafından 1955 yılında tanınmıĢtır. IOC, 2001 yılından itibaren Deaflymics kullanımını organizasyonlarında kabul etmiĢtir. ICDF Dünyada ki tüm sağır sporlarını organize etmektedir. GüreĢ ve judo sporları Deaflymics‟de yer alan iĢitme engelliler için önemli spor branĢlarındandır[1]. GüreĢ; teknik, beceri, kuvvet ve zekâlarını kullanarak iki insanın belirli bir alan içerisinde araç kullanmaksızın FILA kurallarına uygun yapılır. Birbirlerine üstünlük kurmak için yapılan mücadele olarak tanımlanmaktadır. Fonksiyonel(fizyolojik özellikler) ve yapısal (antropometrik) özellikler güreĢte performansın önemli belirleyicileri olarak ifade edilmektedir. Bu mücadelede üstün performans için vücut fonksiyonlarının çok iyi hareket etmesi ve harcanan enerji için hızlı bir Ģekilde toparlanma ihtiyacı bulunmaktadır[2]. GüreĢ , biyomekaniği, fizyolojisi, antrenman yöntemleri, ölçme değerlendirmesi güreĢçilerin müsabakalara hazırlanmalarında önemli faktörler olarak karĢımıza çıkmaktadır. (FILA) Uluslararası GüreĢ Federasyonu‟nun güreĢ kurallarda sık sık yapmakta olduğu değiĢiklikler, antrenman yöntemlerinde de değiĢiklikleri meydana getirmektedir[2]. Fiziksel yapı spor branĢı için gerekli olan motorik özelliklerden kuvvet, güç, esneklik, sürat, dayanıklılık ve çabukluk gibi diğer performans göstergeleriyle birleĢerek sporcunun baĢarısını olumlu yönde etkiler. Fiziksel yapı, performansı ve baĢarıyı etkileyen faktörlerden sadece bir tanesidir. Spor branĢlarında bu değiĢkenlerin ağırlığı farklı olmakla beraber, 229 bireysel mücadele sporlarında olan güreĢte daha da ön plandadır[3,4]. GüreĢte kuvvet önemli bir motorik özelliktir. GüreĢte alt ve üst vücudun tamamı çalıĢmalı ve kuvvetlendirilmelidir. GüreĢ branĢında itme, çekme, kaldırma ve kavrama gibi hareketlerin yoğun olması ve fazla kuvvet gerektirmesinden dolayı antrenman dönemlerinde bu bölgelere yönelik çalıĢmaların yoğun yapılması bu sonuçta etkili bir faktördür. Sezon boyu üst seviye bir performans için kuvvet çalıĢmaları yapılmasıyla , üst seviyede saklanması ve en yüksek performansı yakalamaları amaçlanır [4]. Judoda ise bir disiplin, eğlence yada sosyal aktivite, fitness programı, kendini savunma ve mücadele için bir araçtır [5].Olimpik spor olan judo teknik, taktik ve fiziksel uygunluk açısından yüksek performans gerektirir [6].Yüksek Ģiddetli yoğunlukta, birçok karmaĢık beceri olan teknik ve taktiğe bağlı özellikler judoda baĢarı için çok önemlidir[7].Uluslararası müsabakalarda baĢarılı olmak için, kondisyon, fiziksel dayanıklılık, üst düzey kas gücü de önemli rol oynamaktadır [8]. Dayanıklılık antrenmanlarıyla, hücre düzeyindeki O2 transferinin kardiyovasküler sistem geliĢir ve buna bağlı artıĢ olur.Bu durum artıĢıile müsabakalarda çok önemlidir[9].Maximal aerobik güç organizmanın atmosferden alarak dokulara taĢıyıp orada kullanabildiği maximal oksijen miktarı olarak tanımlanabilir. Kas ATP'sinin oksidatif mekanizmalar dıĢında yenilenmesi anaerobik metabolizma sayesinde olmaktadır. Judoda enerjinin kullanım oranı % 90 ATP-CP ve % 10 aerobik sistemden oluĢabilmektedir. Aerobik ve anaerobik güç, antrenman seviyesi, yaĢ, cinsiyet ve vücut kompozisyonu gibi birçok faktör baĢarıya etki etmektedir[10,11].Yapılan anaerobik ve aerobik çalıĢmalarda, tüm spor branĢları için vücuttaki yağ dokularının oranı fazla olduğunda vücudu olumsuz etkilemektedir. Yağ yüzdesi olarak fazla olan sporcu yağ yüzdesi düĢük olan sporcuya göre daha az patlayıcı güç, kuvvet ve dayanıklılık gibi özelliklerde karĢımıza çıkmaktadır. Yağ oranlarının yüksek olması ile birlikte istenmeyen fazla ağırlığın oluĢması judocunun kuvvet, çeviklik, esnekliğinin azalmasına ve aĢırı derecede enerji kaybetmesine yol açmaktadır. El kavrama kuvveti de tüm vücudun bir göstergesi olarak nitelendirilebilinir [12]. Ġdeal performanslarını yıl boyunca devam ettirebilmeleri judocular için çok önemlidir. Bunun için birçok faktör bir arada olmalıdır. Bu nedenle teknik ve taktik antrenmanların yanında kuvvet, aerobik güç, anaerobik güç, sürat, esneklik, denge ve koordinasyon gibi özelliklerin judoya özgü antrenmanlarla geliĢtirilmesi gerekmektedir [13]. Bu çalıĢmada iĢitme engelli erkek güreĢçiler ve judocuların bazı fiziksel fizyolojik ve antropometrik olarak incelenmesi ile bilime katkıda bulunulmaya çalıĢılacaktır. 230 MATERYAL VE METOT Bu çalıĢmada; iĢitme engelli erkek güreĢçiler ve judocuların bazı fiziksel, fizyolojik ve antropometrik parametrelerinin incelenmesi amaçlanmıĢtır. AraĢtırmaya gönüllü 18 iĢitme engelli engelli güreĢçi (yaĢ:19.72 ± 1.96, engel durumu:55 Db. ve üzeri) ve 18 iĢitme engelli erkek judocu (yaĢ:19.61 ± 1.64) olmak üzere 36 sporcu katılmıĢtır. AraĢtırmada yer alanlar son 6 ay içinde ciddi bir sakatlığı olup olmamasıyla ilgili bilgi formu ile iĢitme engelliler için iĢaret dili tercümanınca sorularak belirlenmiĢtir. AraĢtırmada yer alanlar, araĢtırmaya gönüllü olduklarını belirten ve uygulanacak testler hakkında bilgilendirme için bir belge verilmiĢ ve imza alınmıĢtır. AraĢtırma, Gaziantep Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu spor salonunda yapılmıĢtır. AraĢtırmada, sporcuların genel hazırlık dönemi antrenman programları yaptıkları dönemde test uygulanmıĢtır. Ölçüm Protokolleri Boy Uzunluğu: Boy uzunluk ölçümleri, 0.01 m hassaslık derecesine sahip olan stadiometre (SECA, Almanya) ile ölçme tekniğine uygun olarak yapılmıĢtır[14]. Vücut Ağırlığı: Deneklerin ayakları ayakkabısız ve üzerlerinde sadece Ģort ve tiĢört ile 0.1 kg hassaslık derecesine sahip elektronik baskülle (SECA, Almanya) ölçülmüĢtür[14]. El kavrama Kuvveti Ölçümleri El kavrama (Takei marka dijital) kuvvet ölçümleri dinamometre ile yapılmıĢtır. Her sporcunun ölçümü sırasında dinamometrenin kalibrasyonu yapılarak, dinamometre sporcunun el ve parmak özelliklerine göre ayarlanmıĢtır. Ölçümler, ölçüm yapılmayan kol herhangi bir yerden destek almayacak Ģekilde gerçekleĢtirilmiĢtir. Kuvvet ölçümleri iki kez tekrarlanmıĢtır. Ġki denemenin daha iyi olan kuvvet değeri, kilogram cinsinden kaydedilmiĢtir [15]. Mekik Testi Sporcuların 30 sn mekik testi için 1/1000 hassasiyetli el kronometresi kullanılmıĢtır. Sporculara sırtüstü yatmaları ve dizlerin bükülü, ellerin ensede ve ayak tabanlarının yere temasta iken baĢla komutuyla 30 saniye süreyle tekrar edebildikleri kadar mekik 231 yaptırılmıĢtır. Mekik çekme esnasında ayakların yerden temasının kesilmemesi için ayaklar tutulmuĢtur. Sporcuların yere yattıklarında omuzlarının yere, doğrulduklarında ise dirseklerinin dizlerine değmesine dikkat edilmiĢtir. 30 saniye içerisinde tekrar edebildiği mekik sayısı bilgi formuna kaydedilmiĢtir. [16]. ġınav Testi Sporculara yüzüstü pozisyonda , ayakların dizlerden gergin ve diz yere temas etmeden gergin vaziyette vücut ağırlığı ayak uçları ile kollar üzerinde iken vücutlarını kaldırıp indirerek yapılmıĢtır. 30 saniye içerisinde tekrar edebildiği Ģınav sayısı bilgi formuna kaydedildi [17].Sporcuların 30 sn Ģınav testi için 1/1000 hassasiyetli el kronometresi kullanıldı. Sporculara, baĢla komutuyla 30 sn süreyle Ģınav yaptırılmıĢtır. Dikey Sıçrama Testi ve Anaerobik Gücün Hesaplanması Dikey sıçrama panosuyla ölçüm yapılmıĢtır.Ayaklar bitiĢik ve vücut dik durumda iken çift kol yukarı uzatılarak parmak uçlarının temas ettiği en son nokta iĢaretlendi. Daha sonra denek çift ayağı ile yukarı doğru tüm gücüyle sıçrayıp panoya temas etmesi sağlandı. Denek yukarı sıçrama esnasında adım almayacak ve dizlerini 90 derece bükeceği belirtilmiĢtir. Bu iĢlem 3 kez tekrar edilmiĢ ve en iyi sonuç kaydedilmiĢtir. Fox vd., (1998) tarafından da anaerobik gücün sıçrama mesafesi ve vücut ağırlığından yararlanarak hesap edilebilmesi için aĢağıdaki önerilen formülle hesaplanacaktır[15,18]. Anaerobik güç (kg.m./sn)= 4.9 × (vücut ağırlığı) × D D= Dikey olarak sıçranılan mesafe Vücut yağ yüzdesi: Skinfold ölçümünde, her açıda 10 g/sq mm basınç uygulayan holtain skinfold kaliper kullanılmıĢtır. Önceden belirlenen; karın (abdomen), suprailiac, triceps ve subscapula bölgelerinde skinfold ölçümlerinden elde edilen değerlerle, deneklerin vücut yağ yüzdesi hesaplanmıĢtır. Bu belirleme için Yuhasz formülünden yararlanılmıĢtır. Ölçümler her deneğin sağ tarafından yapılmıĢtır[19]. 232 Verilerin Analizi: Ġstatistiksel analizler SPSS 16.0 paket programıyla yapılmıĢtır. Ġstatistiksel sonuçlar %95 güven aralığıyla ve p<0.05 anlamlılık düzeylerinde değerlendirilmiĢtir. Grupların ölçümleri normallik ve homojen dağılım göstermesi sebebiyle aralarındaki anlamlılık için iĢitme engelli erkek güreĢçiler ve judocuların farklılığının analizi için independent samples "t" testi uygulanmıĢtır. BULGULAR Tablo 1. ĠĢitme Engelli GüreĢçiler ve Judocularda Fiziksel ve Fizyolojik Performans Tablosu GRUP N Ortalama Std. Sapma ĠĢitme Engelli GüreĢçiler 18 19,72 1,96 ĠĢitme Engelli Judocular 18 19,61 1,64 ĠĢitme Engelli GüreĢçiler 18 171,38 5,71 ĠĢitme Engelli Judocular 18 171,94 6,30 ĠĢitme Engelli GüreĢçiler 18 77,27 8,22 ĠĢitme Engelli Judocular 18 Sağ el kavrama ĠĢitme Engelli GüreĢçiler 18 kuv. (kg) ĠĢitme Engelli Judocular 18 43,57 7,67 Sol el kavrama kuv. ĠĢitme Engelli GüreĢçiler 18 44,16 7,53 (kg) ĠĢitme Engelli Judocular 18 43,98 7,37 ĠĢitme Engelli GüreĢçiler 18 27,83 2,25 ĠĢitme Engelli Judocular 18 27,94 3,24 ĠĢitme Engelli GüreĢçiler 18 38,55 2,70 ĠĢitme Engelli Judocular 18 30,16 4,17 Anaerobik güç ĠĢitme Engelli GüreĢçiler 18 99,98 16,20 (kg.m/sn) ĠĢitme Engelli Judocular 18 100,82 20,30 Vücut yağ yüzdesi ĠĢitme Engelli GüreĢçiler (%) ĠĢitme Engelli Judocular 18 16,59 3,30 18 14,70 2,79 YaĢ (yıl) Boy (cm) p 0,855 0,783 Ağırlık (kg) 0,993 77,33 41,38 23,86 6,73 0,370 0,943 Mekik testi (adet) 0,906 ġınav testi (adet) 0,000 0,891 233 0,73 TARTIġMA VE SONUÇ Bu çalıĢmada; iĢitme engelli erkek güreĢçiler ve judocuların bazı fiziksel, fizyolojik ve antropometrik parametrelerinin incelenmesi amaçlanmıĢtır. AraĢtırma grupları için boy ortalamalarında iĢitme engelli erkek güreĢçiler de171,38± 5,71 cm iĢitme engeli erkek judocularda ise 171,94± 6,30cm. olarak tespit edilmiĢtir. Ağırlıkları ortalamalarında iĢitme engelli erkek güreĢçiler de; 77,27± 8,22 erkek judocularda ise kg iĢitme engeli 77,33 ± 23,86 kg olarak olarak tespit edilmiĢtir. AraĢtırma değerlendirme sonucunda iĢitme engelli erkek güreĢçiler de sağ el kavrama kuvveti sonucunda 41,38± 6,73 kg. iĢitme engeli erkek judocularda ise 43,57 ± 7,67 olarak bulunmuĢtur. Sol el kavrama kuvveti ortalamalarında iĢitme engelli erkek güreĢçiler de; 44,16 ± 7,53 kg iĢitme engeli erkek judocularda ise 43,98 ± 7,37 kg olarak tespit edilmiĢtir. Ġki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı bir iliĢki saptanmamıĢtır. P>0.05. Diğer parametrelerin değerlendirme sonucunda iĢitme engelli erkek güreĢçiler de 30 sn. Mekik 27,83 ± 2,25 dk/adet iĢitme engeli erkek judocularda ise 27,94± 3,24 dk/adet olduğu belirlenmiĢtir. 30 sn. ġınav test değerlendirme ortalamaları sonucunda iĢitme engelli erkek güreĢçiler de 30 sn. Ģınav 38,55 ± 2,70 dk/adet iĢitme engeli erkek judocularda ise 30,16± 4,17dk/adet olduğu belirlenmiĢtir. 30 sn. mekik Ģınav test değerlendirme ortalamaları sonucu değerlerinde anlamlı bir iliĢki saptanmamıĢtır. P>0.05.Ancak Ģınav test değerlendirme ortalamaları sonucu değerlerinde anlamlı bir iliĢki saptanmıĢtır. P<0.05. Yapılan değerlendirme sonucunda iĢitme engelli erkek güreĢçiler de Anaerobik güç değerlendirme ortalamaları sonucunda 99,98 ± 16,20 kg.m/sn iĢitme engeli erkek judocularda ise 100,82 ± 20,30 kg.m/sn olduğu belirlenmiĢtir. Vücut yağ yüzdesi değerlendirme ortalamaları sonucunda iĢitme engelli erkek güreĢçiler de 16,59 ± 3,30 iĢitme engeli erkek judocularda ise 14,70 ± 2,79 olarak belirlenmiĢtir. Ġki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı bir iliĢki saptanmamıĢtır. P>0.05. Literatürdeki çalıĢmalar antrenmanlarla geliĢim sağlandığını ortaya koymaktadır. Fiziksel performans korunmasında kas kuvveti oldukça önemlidir. GüreĢ ve judo antrenmanlarıyla tüm motorik özellikleri korunması sağlanabilmektedir. Yapılan bir araĢtırmaya ortalama yaĢ 20.60±2.08 yıl, boy 1.73±0.82 m, vücut ağırlığı 79.7±16.56 kg olan 23 erkek milli judocu katılmıĢtır. Aerobik güç 51,28±0.72 ml/kg/dk, Anaerobik güç 130.09 ± 23.30 kgm/sn, yağ yüzdeleri 9.47±4.33, el kavrama kuvvetleri; sağ el 47.30±7.26 kg, sol el 47.00 ± 8.30 kg olarak bulunmuĢtur[20]. Gökdemir ve arkadaĢları, 16-17 yaĢ grubu güreĢçilerde yapmıĢ oldukları 8haftalık 234 çabuk kuvvet antrenmanı sonucunda, araĢtırma grubunun antrenman öncesisağ el kavrama kuvveti değerlerini; antrenman öncesi 47,80 kg, antrenman sonrası51,74 kg, sol el kavrama kuvveti değerlerini, antrenman öncesi 46,76 kg, antrenmansonrası 44,79 kg. olarak belirlemiĢlerdir [21]. Franchini vd. (2005) elit ve elit olmayan judocularda yaptıkları çalıĢmada elit judocularda sağ el pençe kuvveti ortalamalarını 51.01±10.0 kg. olarak, sol el pençe kuvveti ortalamalarını 49.01±10.0 kg. olarak bulmuĢ, elit olmayan judocularda sağ el pençe kuvveti ortalamalarını 42.01±11.0 kg. ve sol el pençe kuvveti ortalamalarını 40.01±10.0 kg. olarak bulmuĢtur[22].. Kanada judo milli takımının fizyolojik profilleri adlı yapılan çalıĢmada judocuların sol el pençe kuvveti ortalamalarını ise 55.71±6.6 kg., sağ el pençe kuvveti ortalamalarını 56.41±6.6 kg, olarak bulmuĢlardır [23]. Lıttle yapmıĢ olduğu çalıĢmada, genç erkekler için sağ el kavrama kuvveti ortalamalarını 52.01±8.3 kg, sol el kavrama kuvveti ortalamalarını ise 50.61±8.5 kg. olarak bulmuĢlar, büyük erkekler için ise sağ el kavrama kuvveti ortalamalarını 57.71±9.0 kg. ve sol el kavrama kuvveti ortalamalarını 54.01±10.4 kg. olarak bulmuĢlardır [6]. Judo sporunda pençe kuvvetinin çok etkili olduğu yapılan birçok çalıĢmada belirtilmiĢtir. Judo antrenmanlarında elbiseden tutma ile ilgili yoğun egzersizler ve mücadele olmasından dolayı pençe kuvveti oldukça önemli yer tutmaktadır. Özellikle hazırlık dönemindeki çalıĢmaların Ģiddeti, süresi, yoğunluğu ve antrenmanın modeli sporcuların performans düzeylerini etkilemektedir [13]. Ağaoğlu ve ark. tarafından yapılan araĢtırmada ortalama yaĢ 20.60±2.08 yıl, boy 1.73±0.82 m, vücut ağırlığı 79.7±16.56 kg olan 23 erkek milli judocu katılmıĢtır. Aerobik güç 51,28±0.72 ml/kg/dk, Anaerobik güç 130.09 ± 23.30 kgm/sn, yağ yüzdeleri 9.47±4.33, el kavrama kuvvetleri; sağ el 47.30±7.26 kg, sol el 47.00 ± 8.30 kg dır. [20]. ĠĢitme engelli judocular üzerine yapılan çalıĢmada mekik test değerleri ortalamaları deney grubunda ön test ortalamaları 24.67 ± 5.21 adet,son test ortalamaları ise 26.33 ± 5.45 adet olarak bulunmuĢtur [13]. Taylor ve arkadaĢlarının Kanada judo takımı üzerinde yaptıkları çalıĢmada Ģınav erkek takım ortalamalarını 72±16 adet olarak bulmuĢlardır[24].Krstulović ve arkadaĢları tarafından yapılan elit genç judocularda biomotor sistem adlı çalıĢmada Ģınav erkek takım ortalamalarını 56±8 adet olarak bulmuĢlardır [25]. ĠĢitme engelli sporcular üzerine yapılan araĢtırmada 30 sn Ģınav, kontrol grubunun ön test 235 ortalamaları 21.33±9.35 adet son test ortalamaları ise 22.67±9.43 adet olarak bulunmuĢ, deney grubunda ön test ortalamaları 24.73±9.50 adet,son test ortalamaları ise 27.47 ± 10.26 adet olarak bulunmuĢtur (p>0.05) [13]. ÇalıĢmamızda çıkan sonuçlarla diğer çalıĢmaların sonuçlarını karĢılaĢtırdığımızda ortaya çıkan bu farklılığın sebebinin çalıĢmamızda yer alan sporcuların aktif olarak ve elit düzeyde sporcu olmalarından, engellilik durumları farklılığından, farklı antrenman programlarına tabii tutulmalarından kaynaklandığını söyleyebiliriz. Savunma sporcuları fizyolojik profilleri üzerine yapılan bir araĢtırmada MMA erkek sporcularında dikey sıçrama test ortalama değerlerini 57.61±7.30 güreĢçilerde ise 60.00±10 olarak bulmuĢlardır[26]. Mücadele sporlarından güreĢ ekek sporcuları üzerinde yapılan araĢtırmada dikey sıçrama ortalama değerlerini deney gurubu için 49.00± 5.00 cm. kontrol grubunda ise 48.00± 4.00 cm. olarak belirtmiĢlerdir[27]. Yapılan bir araĢtırmada erkek judocular için anaerobik güç 124.00 ± 16.46 kg-m/sn iken, araĢtırmamızda anaerobik güç için görme engellilerde 98,72± 16,70 kg-mlsn, iĢitme engelliler için anaerobik güç ortalama değerlerini ise 114,09± 21,34 kg-mlsn, bulunmuĢtur. AraĢtırmadaki anaerobik güç değerinin erkek judocuların sonuçlarından daha iyi olduğu görülmektedir. Anaerobik güç ile vücut ağırlıgı, vücut yağ yüzdesi, sag ve sol el kavrama kuvveti arasında P < 0.01 düzeyinde pozitif yönde anlamlı bir iliĢki bulunmuĢtur. Anaerobik güç için bazı parametrelerle iliĢkili olduğu belirtilmiĢtir [12].Ziyagil ve arkadaĢları, tarafından yapılan çalıĢmada anaerobik güç ortalaması; basketbolcularda 115,803±19,059 kg.m/sn, futbolcularda 98,622±11,309 kg.m/sn, güreĢçilerde 97,432±26,181 kg.m/sn, sedanterlerde 95,862±18,169 kg.m/sn olarak tespit edilmiĢtir[28].Ziyagil ve arkadaĢları, bir yıllık geliĢimi izledikleri 16-17 yaĢ milli güreĢçilerde anaerobik güç değerini 89.93±22.55 ile 106.42±23.34 kgm/sn aralığında[28].Cicioğlu ve arkadaĢları, 15-17 yaĢ grubu güreĢçilerin sezonsal değiĢimlerini 102.26±13.57 ile 117.94±13.84 kgm/sn aralığını elde etmiĢlerdir [29]. Judo sporcularının judo spesifik fitness testindeki seviyelerine göre vücut antropometrik profilleri adlı çalıĢmalarında beĢ yıldan az judo yapan A grubu ve beĢ yıldan fazla judo yapan judocuları B grubu olarak belirlemiĢlerdir. A grubu vücut yağ yüzde ortalamalarını %11.9 B grubuortalamalarını ise %13.8 olarak bulmuĢlardır [30]. Yapılan bir çalıĢmada genç erkek bireylere uygulanan 8 haftalık submaksimal aerobik egzersiz sonrasında deney grubunun vücut ağırlıkları, Yağsız vücut ağırlığı (YVA) Vücut yağı (VY) ve vücut yağ yüzdesi (VYY), değerlerinde yüksek düĢüĢler elde edilmiĢtir[31]. 236 Literatürdeki birçok çalıĢmada, engellilerde yapılan sportif aktivitelerin motorik özelliklerin geliĢmesinde rol oynaması çalıĢmamızla paralellik göstermesi açısından önemlidir. Sonuç olarak arasındaki fiziksel ve fizyolojik parametre sonuçları açısından değerlendirildiğinde birçok araĢtırmayla paralellik göstermektedir. ĠĢitme engeli bakımından, fiziksel performans düzeyleri üzerine negatif bir etkisinin olmadığı düĢünülmektedir. KAYNAKLAR 1. http://www.deaflympics.com/games.asp 1924-S07.09.2013 time14:18 2. Calvert, T. W., Banister, E. W., Savage, M. V., & Bach, T.. A systems model of the effects of training on physical performance. Systems, Man and Cybernetics, IEEE Transactions on, 1976, (2), 94-102. 3. Filiz, K. Gazi Üniversitesi GüreĢ Takımı Ġle Kara Harp Okulunda GüreĢen Azeri Öğrencilerin Bazı Test Ölçüm Sonuçlarının KarĢılaĢtırılması. Kastamonu Eğitim Dergisi, 503. 4. Song, T. M. K., & Cipriano, N. Effects of seasonal training on physical and physiological function on elite varsity wrestlers. Journal of sports medicine and physical fitness, 1984. 24(2), 123-130. 5. Karakoç, Ö. (2014a). Judo Ögreniyorum. Spor Yayınevi.8-128. 6. Little, N. G. Physicalperformanceattributes of juniorandseniorwomen, juvenile, junior, andsenior men judokas. TheJournal of sportsmedicineandphysicalfitness, 1991, 31(4), 510-520. 7. Callister, R., Callister, R. J., Staron, R. S., Fleck, S. J., Tesch, P., &Dudley, G. A. Physiologicalcharacteristics of elite judo athletes. International Journal of Sports Medicine, 1991, 12(2), 196-203. http://dx.doi.org/10.1055/s2007-1024667 8. Franchini, E., Del Vecchio, F. B., Matsushigue, K. A., &Artioli, G. G. Physiologicalprofiles of elite judo athletes. Sports Medicine, 2011, 41(2), 147-166. http://dx.doi.org/10.2165/11538580-000000000-00000 9. Van Zant R.S., And Kuzma, S.H. Effect of Community Based Exercise and Educaiton on Individual Fitness in a CorporateSetting. Research Quarterly for Exerciseand Sport 64 (Suppl), 1993, 46-47. 10. Fox EL., Bowers, R.W., and Foss M.F. The physiological Basis of physical Education and atlıletes, Sounderes College phlishing 4 edot USA. (1988). 11. MacDougall, J. D., Wenger, H. A., & Green, H. J. (Eds.). Physiological testing of the high-performance athlete. Champaign, Ill.: Human Kinetics Books. 1991, http://dx.doi.org/10.1249/00005768-199302000-00027 12. Ġmamoğlu, O., Ağaoğlu, S. A., Kishalı, N. F., & Çebi, M. Erkek Milli Judocularda Aerobik, Anaerobik Güç, Vücut Yağ Oranı, El Kavrama Kuvveti Ve Vital Kapasite Aralarındaki ĠliĢki/Rellatıonshıps Among Aerobıc Power, Anaerobıc Power, Body Fat Percent, Hand Grıp And Vıtal Capacıty In Natıonal Male Judos. Journal Of Physical Education And Sport Sciences,1(3). 2001. 13. Karakoç, Ö. ĠĢitme Engelli Judocularda Sekiz Haftalık Denge Ve Koordinasyon Antrenmanlarının Performans Üzerine Etkileri. YayınlanmıĢ Doktora Tezi. Fırat Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü Beden Eğitimi ve Spor Anabilim dalı. 2014. 14. Gordon, S. Decision styles and coaching effectiveness in university soccer. Canadian Journal of Sport Sciences. 1988. 15. Tamer, K., Sporda fiziksel-fizyolojik performansın ölçülmesi ve değerlendirilmesi. Bağırgan Yayım evi, Ankara, 2000, 36: 48-49,115-116. 16. Özer, K., Fiziksel Uygunluk. Ankara: Nobel Yayınları. 2001. 17. Sevim, Y. Antrenman Bilgisi, Tutibay Ltd. ġti. Ankara, s. 172-217. 1997. 18. Fox EL., Bowers, R.W., and Foss M.F. The physiological Basis of physical Education and atlıletes, Sounderes College phlishing 4 edot USA. 1988. 19. Johnson, B.L,, Nelson, J.K. Practical Measurements for Evaluation in Physical Education, Second Edition, Burgess 237 Publishing Company, USA, 1974; s. 22–59 20. Ağaoğlu, S. A., Ġmamoğlu, O., Kishalı, N. F., & Çebi, M. Türk Erkek Milli Judo Takım Sporcularının Belirli Fizyolojik Ve Antropometrik Özelliklerinin Ġncelenmesi/Investıgatıon Of Some Physılogıc And Antropometrıc Characterıstlcs. Journal Of Physical Education And Sport Sciences, 1(3). (2001). 21. Gökdemir, K., Çeker, B., & Cicioğlu, Ġ. Çabuk Kuvvet Antrenmanlarının 16-17 YaĢ Grubu GüreĢçilerin Bazı Fiziksel ve Fizyolojik Parametreleri Üzerine Etkisi. Selçuk Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Bilimleri Dergisi, 1(1). (1999). 22. Franchini, E., Takito, M. Y., Kiss, M. A. P. D. M., & Strerkowicz, S. Physical fitness and anthropometrical differences between elite and non-elite judo players. Biology of Sport, 2005, 22(4), 315. 23. Thomas, S. G., Cox, M. H., LeGal, Y. M., Verde, T. J., & Smith, H. K. Physiological profiles of the Canadian National Judo Team. Canadian journal of sport sciences= Journal canadien des sciences du sport, 1989, 14(3), 142-147. 24. Taylor, A. W., & Brassard, L. A physiological profile of the Canadian judo team. The Journal of sports medicine and physical fitness, 1981, 21(2), 160. 25. Krstulović, S., Žuvela, F., & Katić, R. Biomotor systems in elite junior judoists. Collegium antropologicum, 2006, 30(4), 845-851. 26. Gochioco, M., Schick, E., Dabbs, N., Khamoui, A., Tran, T., Brown, L., ... & Beam, W. Physiological profile of amateur mixed martial artists. J Medicine & Science in Sports & Exercise, 2010, 42(5), 837-838. http://dx.doi.org/10.1249/01.mss.0000386626.85052.ea 27. Akbal, M. GüreĢçilerde hazırlık dönemi antrenman programları içerisinde fiziksel çalıĢmaların kassal kuvvet üzerine etkileri (Doctoral dissertation, Selçuk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü). 1998. 28. Ziyagil, M. A., Zorba, E., Kutlu, M., Tamer, K., & Torun, K. Bir yıllık antrenmanın yıldızlar kategorisindeki serbest stil Türk Milli Takım güreĢçilerinin vücut kompozisyonu ve fizyolojik özellikleri üzerine etkisi. GÜ Beden Eğit Spor Bilim Derg, 1996, 1, 12-19. 29. Cicioğlu, Ġ., Kürkçü, R., Eroğlu, H., & Yüksek, S. 15-17 YaĢ Grubu GüreĢçilerin Fiziksel Ve Fizyolojik Özelliklerinin Sezonsal DeğiĢimi. Spormetre Beden Eğitimi Ve Spor Bilimleri Dergisi, 2007, 4, 151-156. 30. Katralli, J., & s Goudar, S. Anthropometric profile and special judo fitness levels of Indian judo players. Asian journal of sports medicine, 2012, 3(2), 113. http://dx.doi.org/10.5812/asjsm.34710 31. Dağlioğlu, Ö. The effect of 8-week submaxımal aerobıc exercıse on cardıovascular parameters and body composıtıon ın young men. International Journal Of Academic Research, 2013. 5(4). http://dx.doi.org/10.7813/2075-4124.2013/5-4/a.29 238 KADIN GÜREġÇĠLERDE MÜSABAKA ÖNCESĠ AĞIRLIK KAYBINDA VÜCUT BĠLEġENLERĠ VE DEPRESYON Özkan IġIK1 1 2 Ġlkay DOĞAN2 Afyon Kocatepe Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Afyon Kocatepe Üniversitesi, Veteriner Fakültesi, Biyoistatistik Anabilimdalı Özet GüreĢ gibi yarıĢma öncesi müsabaka tartısı yapılan sıklet sporlarında, sporcular genellikle ağırlık kayıpları gerçekleĢtirmektedirler. Ağırlık kayıplarını sauna, sıvı ve besin kısıtlaması yaparak gerçekleĢtiren sporcular da dehidrasyona maruz kalmaktadırlar. Bu çalıĢma dehidrasyonun kadın elit güreĢçiler üzerinde oluĢturduğu vücut bileĢenleri değiĢimi ve depresif durumları incelemek amacı ile planlanmıĢtır. ÇalıĢmaya üniversitelerarası Türkiye Ģampiyonasında mücadele eden 29 kadın elit güreĢçi katılmıĢtır. GüreĢçilerin depresyon düzeylerini belirleyebilmek için Beck Depresyon Ölçeği (BDÖ) ve vücut bileĢenleri ile birlikte yaĢ, boy, vücut ağırlığı ve müsabaka vücut ağırlığı kaybı miktarı belirten kiĢisel bilgi formları müsabaka tartısından 1 saat önce uygulanmıĢtır. Elde edilen verilerin normallik sınaması Shapiro-Wilk test ile incelenmiĢtir. Normal dağılım gösteren veriler bağımsız örneklem t testi ile analiz edilmiĢtir. AraĢtırmada ağırlık kaybı gerçekleĢtiren ve gerçekleĢtirmeyen gruplar karĢılaĢtırıldığında; vücut yağ yüzdesi, vücut yağ kütlesi, toplam vücut suyu yüzdesi ve depresyon düzeyleri arasında istatistiksel olarak fark olduğu tespit edilmiĢtir (p<0,01). Sonuç olarak; ağırlık kaybı gerçekleĢtiren kadın elit güreĢçilerin yağ kütlelerinin daha düĢük olduğu, toplam vücut su yüzdelerinin daha yüksek düzeyde olduğu ve hafif düzey depresyonda oldukları tespit edilmiĢtir. Anahtar Kelimeler: GüreĢçiler, Vücut BileĢenleri, Ağırlık Kaybı, Beck Depresyon Envanteri 239 BODY COMPOSITION CHANGES AND DEPRESSION BEFORE THE COMPETITIONS AMONG THE ELIT FEMALE WRESTLERS ABSTRACT Among weight-sports like wrestling where athletes are required to weigh-in before the competitions and their weights are measured; athletes generally lose weight. Athletes who carry out weight loss through sweat room, liquid and nutrition restrictions undergo dehydration. The current study was undertaken to examine body composition changes and depressive status caused by dehydration among the female elite wrestlers. 29 female elite wrestlers who participated in Turkish Inter-University Wrestling Championship were included in the study. Beck‟s Depression Inventory (BDI) used to determine depression levels of female elite wrestlers; personal information forms that addressed age, height, weight, amount of weight lost before the competition and body components (Tanita BC-418 brand via BIA) were administered one hour before weigh-in competition. Data was tested for normality with the Shapiro-Wilk test. The independent Samples T Test was used to compare pairwise group variables that followed a normal distribution. In the current study it has been found statistically significant difference between percentage of body fat, body fat mass, percentage of total body water and depression levels according to weight loss group and non-weight loss group. As a result; it has been found that fat mass is lower, percentage of total body water is higher and depression levels' is mild degree for female elite wrestlers performing weight loss. Key Words: Wrestlers, Body Composition, Weight Loss, Beck Depression Inventory 240 KADIN GÜREġÇĠLERĠN FĠZĠKSEL, KUVVET VE GÜÇ ÖZELLĠKLERĠNDE YAġ VE SIKLET DEĞĠġKENLERĠNE BAĞLI DEĞĠġĠM Mehmet Akif ZĠYAGĠL Mersin Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu-MERSĠN ÖZET Uygun antropometrik özellikler ve etkili teknik ve taktik beceriler ile güç, dayanıklılık ve çeviklik gibi kompleks özelliklere ihtiyaç duyan güreĢ sporunda bu özelliklerin sezon öncesi ve sırasında test edilmesi sporcuların kuvvetli ve zayıf yönlerini ortaya koyarak antrenman planlanması için veri tabanı oluĢturmaktadır. Bu çalıĢmanın amacı farklı kategori ve sıkletlerdeki kadın milli güreĢçilerin kuvvet ve güç özelliklerinde yaĢ ve sıklet değiĢkenlerine bağlı farklılaĢmayı araĢtırmaktır. Bu çalıĢmaya 2012 yılında Amasya‟da yapılan milli takım kampına katılan 13-25 yaĢları arasında 18.28 ± 2.76 yaĢ ortalamasına sahip 50 kadın güreĢçinin boy uzunluğu, ayaklar çıplak iken duvara sabitlenen mezura ile vücut ağırlıkları Ģort ve tiĢörtlü iken elektronik baskül ile ölçülmüĢtür. Beden Kütle Ġndeksi (BKĠ), kilogram cinsinden vücut ağırlığı, metre cinsinden boy uzunluğunun karesine bölünerek hesaplanmıĢtır. Dikey sıçrama ölçülerek anaerobik güçleri hesaplanan katılımcıların Takei marka el dinamometresi ile sağ ve sol kavrama kuvvetleri ölçülmüĢtür. Verilerin normal dağılım göstermemesi sebebiyle gruplar arası karĢılaĢtırmalarda Kruskal Wallis, ikili grupların karĢılaĢtırmalarda Mann Whitney U testleri kullanılmıĢtır. ÇalıĢmanın sonuçları, kadın milli güreĢçilerin sadece beden kütle indeksinin yıldız, genç ve büyükler kategorisi arasında anlamlı düzeyde farklılaĢtığını göstermektedir. Yıldızlar kategorisinin ortalama değeri büyüklerden anlamlı düzeyde farklıdır. Hem anaerobik kuvvet, hem de el kavrama kuvveti kategoriler arasında farklılaĢma gözlenmemiĢtir. Tüm değiĢkenlerde genç güreĢçiler, yıldız ve büyükler kategorisindeki güreĢçilerden daha düĢük değerlere sahiptir. Sadece sıkletler ile el kavrama kuvveti ve anaerobik güç arasında anlamlı iliĢki (p<0.01) vardır. Sonuç olarak, düĢük anaerobik güç ve el kavram kuvveti düzeyinin gençler kategorisindeki güreĢçilerin kısmen daha kısa boylu ve düĢük ortalama vücut ağırlığı değerine sahip olmasından veya tüm grupların benzer antrenman programları ile çalıĢmasından kaynaklandığı söylenebilir. Anahtar kelimeler: Kadın, güreĢ, anarobik güç, el kavrama kuvvet. 241 CHANGES DEPENDING ON AGE AND CATEGORY OF FEMALE WRESTLERS IN THEIR PHYSICAL CHARACTERISTICS, HAND GRIP STRENGTH AND ANAEROBIC PERFORMANCE ABSTRACT Wrestling as a sport demands suitable anthropometric characteristics and efficient technical and tactical skills with physical fitness parameters including power, stamina and agility. The testing of these parameters before and during pre-season provides data base for training plan with presenting their strengths and weakness. Therefore, the aim of this study is to investigate the changes depending on age and category of female wrestlers in their physical characteristics, hand grip strength and anaerobic performance. The data were collected from 50 female wrestlers with the mean age 18.28 ± 2.76 and a range of 13-25 years attending national training camps in Amasya in 2012. Body height was measured while participant was standing without shoes. Body weight was measured by digital weight scale with wearing shirt and t-shirt. Body Mass Index (BMI) was calculated by dividing the body weight (in kilograms) by the body height (in meters) squared (BMI = weight/height2). The extension and flexion strength were measured at 600/sec by using Cybex isokinetic dynamometer. Anaerobic power was also calculated by using vertical jump score. Grip strength of right and left hands was measured by using a standard adjustable digital hand grip dynamometer (Takei Scientific Instruments Co. Ltd., Japan).Due to abnormal distribution of data Kruskal Wallis and Mann Whitney U tests were used for two and more than two groups comparisons. Spearman correlation analyzes was used to test relation among variables. Results of this study showed that there was only significant difference in body mass index among cadet, junior and senior women national wrestlers. Cadets‟ BMI was significantly higher than seniors. Neither anaerobic power nor hand grip strength was differentiated among groups. Junior wrestlers had mathematically the lowest scores. Weight category was significantly correlated with hand grip strength and and anaerobic power (p<0.01). In conclusion, lower anaerobic power and hand grip strength level may be partly due to their lower body height and weight scores and/or similar training programs among three groups. Key words: Female, wrestling, anaerobic power, handgrip strength. 242 GĠRĠġ Olimpiyat Oyunlarına kabul edildiği 2004 yılından itibaren Türk kadın güreĢçiler uluslararası alanda yeterince baĢarılı olamamıĢtır. GüreĢ sporunda baĢarı için yüksek yoğunlukta eforlar ile kompleks becerilere ve mükemmel taktik uygulamalara ihtiyaç vardır GüreĢte, sporcuların en yüksek çaba ile sergiledikleri hareketler kuvvet, sürat ve çeviklik özelliği ile yüksek seviyede iliĢkilidir. Seri ve açık beceri, yüksek Ģiddetle uygulanan teknik ve taktik bileĢenlerin geliĢimine ihtiyaç duyan güreĢ sporunda (Bloomfield ve ark, 1994; Baic ve ark, 2007), olimpiyat oyunları ile dünya Ģampiyonalarında baĢarılı olan güreĢçilerin kuvvet ve güç performanslarının en yüksek düzeyde olduğunu ve baĢarının birçok bileĢene bağlı olduğu bildirilmiĢtir (Zi-Hong ve ark, 2013). Uluslararası turnuvalarda ikiĢer dakikalık iki devreli ve 30 saniye dinlenme arası olan bir günde 5-7 arasında maç yapan kadın güreĢçi önemli derece zorlayıcı efor sergilemekte ve yüksek seviyede fiziksel uygunluğa ihtiyaç duymaktadır (Horswill ve ark, 1989). GüreĢ sporunda anaerobik güç ve kuvvetin alan veya laboratuvar testleri ile ölçülmesi baĢarılı performansın sergilemesine yönelik hazırlanan antrenman programlarının temel verilerini oluĢturmaktadır. Kadın sporcuların anaerobik güç ve kuvvet özelliklerinin yaĢ gruplarına göre değiĢiminin gözlenmesi her yaĢ dönemindeki antrenman programlarının etkinliğinin araĢtırılması ve değerlendirilmesi bakımından yararlı olacaktır. Böylece bu çalıĢmanın amacı, kadın güreĢçilerin fiziksel, kuvvet ve güç özelliklerinde yaĢ ve sıklet değiĢkenlerine bağlı değiĢimi araĢtırmaktır. MATERYAL VE YÖNTEM Bu çalıĢmaya 2012 yılında Amasya‟da yapılan güreĢ milli takım kampına katılan 1325 yaĢları arasında 18.28 ± 2.76 yaĢ ortalamasına sahip 50 kadın güreĢçinin boy uzunluğu, ayaklar çıplak iken duvara sabitlenen mezura ile vücut ağırlıkları Ģort ve tiĢortlu iken elektronik baskül ile ölçülmüĢtür. Beden Kütle Ġndeksi (BKĠ), kilogram cinsinden vücut ağırlığı, metre cinsinden boy uzunluğunun karesine bölünerek hesaplanmıĢtır. Dikey sıçrama ölçülerek anaerobik güçleri hesaplanan katılımcıların Takei marka el dinamometresi ile sağ ve sol kavrama kuvvetleri ölçülmüĢtür. Verilerin normal dağılım göstermemesi sebebiyle gruplar arası karĢılaĢtırmalarda Kruskal Wallis, ikili grupların karĢılaĢtırmalarda Mann Whitney U testleri kullanılmıĢtır. 243 BULGULAR Farklı kategorilerdeki kadın milli takım güreĢçilerinin fiziksel özellikleri ile Anaerobik güç ve el kavrama kuvvetleri Tablo 1‟de sunulurken farklı kategorilerdeki kadın milli takım güreĢçilerinin fiziksel özellikleri ile Anaerobik güç ve el kavrama kuvvetlerinin karĢılaĢtırılması Tablo 2‟de gösterilmiĢtir. Tablo 1. Farklı kategorilerdeki kadın milli takım güreĢçilerinin fiziksel özellikleri ile anaerobik güç ve el kavrama kuvvetleri DeğiĢkenler YaĢ (yıl) Boy Uzunluğu (cm) Vücut Ağırlığı (kg) Beden Kütle Ġndeksi Dikey Sıçrama (cm) Anaerobik Güç (kg.m.sn) Sağ El Kavrama Kuvveti (kg) Sol El Kavrama Kuvveti (kg) Toplam El Kavrama Kuvveti (kg) Kategori N X ± SS Min-Maks. Büyükler 10 22,8 ± 1,03 21-25 Gençler 4 19,5 ± 1,73 18-21 Yıldızlar 36 16,89 ± 1,47 13-20 Toplam 50 18,28 ± 2,76 13-25 Büyükler 10 162,7 ± 5,33 155-172 Gençler 4 158,75 ± 5,97 150-163 Yıldızlar 36 162,92 ± 7,24 150-181 Toplam 50 162,54 ± 6,79 150-181 Büyükler 10 61,9 ± 6,76 52-72 Gençler 4 53,75 ± 6,9 45-61 Yıldızlar 36 55,97 ± 9,12 41-73 Toplam 50 56,98 ± 8,79 41-73 Büyükler 10 23,32 ± 1,42 20,83-25,82 Gençler 4 21,27 ± 1,77 19,57-23,24 Yıldızlar 36 21,04 ± 2,83 15,24-27,34 Toplam 50 21,52 ± 2,67 15,24-27,34 Büyükler 10 40,8 ± 7,11 29-51 Gençler 4 36,75 ± 4,35 31-41 Yıldızlar 36 43,67 ± 6,36 35-57 Toplam 50 42,54 ± 6,6 29-57 Büyükler 10 110,54 ± 9,77 91,56-126,06 Gençler 4 98,25 ± 10,42 82,68-104,37 Yıldızlar 36 108,74 ± 11,07 87,09-139,3 Toplam 50 108,26 ± 11 82,68-139,3 Büyükler 10 32,88 ± 4,27 26,2-38,1 Gençler 4 30,33 ± 2,65 27,8-33,7 Yıldızlar 36 33,23 ± 5,38 23,6-44,1 Toplam 50 32,92 ± 5,01 23,6-44,1 Büyükler 10 32,09 ± 4,63 24,7-39,9 Gençler 4 27,93 ± 3,38 23,2-30,7 Yıldızlar 36 31,03 ± 4,69 24,8-42,3 Toplam 50 30,99 ± 4,62 23,2-42,3 Büyükler 10 64,97 ± 8,77 50,9-77,3 Gençler 4 58,25 ± 5,58 51,9-64,4 Yıldızlar 36 64,25 ± 9,65 48,4-86,4 Toplam 50 63,92 ± 9,25 48,4-86,4 244 X2 sd Sig. 28,885 2 ,000** 1,321 2 ,517 4,294 2 ,117 7,314 2 ,026* 4,204 2 ,122 3,945 2 ,139 1,394 2 ,498 2,285 2 ,319 1,452 2 ,484 Tablo 2. Farklı kategorilerdeki kadın milli takım güreĢçilerinin fiziksel özellikleri ile Anaerobik güç ve el kavrama kuvvetleri DeğiĢkenler YaĢ (yıl) Boy Uzunluğu (cm) Vücut Ağırlığı (kg) Beden Kütle Ġndeksi Dikey Sıçrama (cm) Anaerobik Güç (kg.m.sn) Sağ El Kavrama Kuvveti (kg) Sol El Kavrama Kuvveti (kg) Toplam El Kavrama Kuvveti (kg) Kategori N X ± SS Min-Maks. Büyükler 10 22,8 ± 1,03 21-25 Gençler 4 19,5 ± 1,73 18-21 Yıldızlar 36 16,89 ± 1,47 13-20 Toplam 50 18,28 ± 2,76 13-25 Büyükler 10 162,7 ± 5,33 155-172 Gençler 4 158,75 ± 5,97 150-163 Yıldızlar 36 162,92 ± 7,24 150-181 Toplam 50 162,54 ± 6,79 150-181 Büyükler 10 61,9 ± 6,76 52-72 Gençler 4 53,75 ± 6,9 45-61 Yıldızlar 36 55,97 ± 9,12 41-73 Toplam 50 56,98 ± 8,79 41-73 Büyükler 10 23,32 ± 1,42 20,83-25,82 Gençler 4 21,27 ± 1,77 19,57-23,24 Yıldızlar 36 21,04 ± 2,83 15,24-27,34 Toplam 50 21,52 ± 2,67 15,24-27,34 Büyükler 10 40,8 ± 7,11 29-51 Gençler 4 36,75 ± 4,35 31-41 Yıldızlar 36 43,67 ± 6,36 35-57 Toplam 50 42,54 ± 6,6 29-57 Büyükler 10 110,54 ± 9,77 91,56-126,06 Gençler 4 98,25 ± 10,42 82,68-104,37 Yıldızlar 36 108,74 ± 11,07 87,09-139,3 Toplam 50 108,26 ± 11 82,68-139,3 Büyükler 10 32,88 ± 4,27 26,2-38,1 Gençler 4 30,33 ± 2,65 27,8-33,7 Yıldızlar 36 33,23 ± 5,38 23,6-44,1 Toplam 50 32,92 ± 5,01 23,6-44,1 Büyükler 10 32,09 ± 4,63 24,7-39,9 Gençler 4 27,93 ± 3,38 23,2-30,7 Yıldızlar 36 31,03 ± 4,69 24,8-42,3 Toplam 50 30,99 ± 4,62 23,2-42,3 Büyükler 10 64,97 ± 8,77 50,9-77,3 Gençler 4 58,25 ± 5,58 51,9-64,4 Yıldızlar 36 64,25 ± 9,65 48,4-86,4 Toplam 50 63,92 ± 9,25 48,4-86,4 245 X2 sd Sig. 28,885 2 ,000** 1,321 2 ,517 4,294 2 ,117 7,314 2 ,026* 4,204 2 ,122 3,945 2 ,139 1,394 2 ,498 2,285 2 ,319 1,452 2 ,484 Tablo 2‟nin devamı…….. DeğiĢkenler Anaerobik Güç (kg.m.sn) Sağ El Kavrama Kuvveti (kg) Sol El Kavrama Kuvveti (kg) Toplam El Kavrama Kuvveti (kg) Kategori N X ± SS Min-Maks. G 1. (41-45 kg) 6 93,8 ± 10,36 82,68-111,12 G 2. (47-50 kg) 7 103,68 ± 5,7 96,49-111,78 G 3. (51-55 kg) 11 107,49 ± 7,89 97,45-121,75 G 4.(56-60 kg) 9 108,69 ± 9,5 91,56-125,06 G 5. (61-65 kg) 6 113,99 ± 9,98 103,73-132,35 G 6.(67-73 kg) 11 116,38 ± 10,14 104,09-139,3 Toplam 50 108,26 ± 11 82,68-139,3 G 1. (41-45 kg) 6 28,37 ± 3,25 24,9-32,2 G 2. (47-50 kg) 7 30,09 ± 2,63 24,6-31,8 G 3. (51-55 kg) 11 31,92 ± 4,61 23,6-38,1 G 4.(56-60 kg) 9 34,81 ± 5,59 27,8-44,1 G 5. (61-65 kg) 6 35,48 ± 3,89 30,5-40,3 G 6.(67-73 kg) 11 35,28 ± 5,22 27,4-43,8 Toplam 50 32,92 ± 5,01 23,6-44,1 G 1. (41-45 kg) 6 25,93 ± 1,64 23,2-27,7 G 2. (47-50 kg) 7 29,07 ± 2,36 26-32,4 G 3. (51-55 kg) 11 29,99 ± 4,05 24,7-37,1 G 4.(56-60 kg) 9 31,94 ± 5,34 26,2-42,3 G 5. (61-65 kg) 6 33,42 ± 3,56 30-39,6 G 6.(67-73 kg) 11 33,87 ± 4,68 26,7-42,3 Toplam 50 30,99 ± 4,62 23,2-42,3 G 1. (41-45 kg) 6 54,3 ± 3,75 50,6-59,8 G 2. (47-50 kg) 7 59,16 ± 4,15 51,6-63,6 G 3. (51-55 kg) 11 61,91 ± 8,52 48,4-75 G 4.(56-60 kg) 9 66,76 ± 10,62 55,6-86,4 G 5. (61-65 kg) 6 68,9 ± 7,14 61,1-79,9 G 6.(67-73 kg) 11 69,15 ± 9,23 54,1-86,1 Toplam 50 63,92 ± 9,25 48,4-86,4 X2 sd Sig. 17,378 5 ,004** 11,946 5 ,036* 18,716 5 16,591 5 ,002** ,005** *p<0.05, **p<0.01 TARTIġMA ÇalıĢmanın sonuçları, kadın milli güreĢçilerin sadece beden kütle indeksinin yıldız, genç ve büyükler kategorisi arasında anlamlı düzeyde farklılaĢtığını göstermektedir. Yıldızlar kategorisinin ortalama değeri büyüklerden anlamlı düzeyde farklıdır. Ne anaerobik kuvvet, ne de el kavrama kuvveti kategoriler arasında farklılaĢmaktadır. Tüm değiĢkenlerde gençler, 246 yıldız ve büyükler kategorisindeki güreĢçilerden daha düĢük matematiksel değerlere sahiptir. Sadece sıkletler ile el kavrama kuvveti ve anaerobik güç arasında anlamlı iliĢki (p<0.01) vardır. Olimpiyat oyunları ile dünya Ģampiyonalarında baĢarılı olan güreĢçilerin kuvvet ve güç performanslarının en yüksek düzeyde olmasına karĢın bu eğilim aerobik güçte görülmemektedir (Zi-Hong ve ark, 2013). Kadın güreĢçilerde kuvvet ve güçte tüm kategoriler arasında anlamlı farklılığın olmamasının sebebi antrenman programlarının yetersizliği veya yetenekli sporcuların eksikliğinden kaynaklanabilir. Sıkletlere göre, BKĠ, anaerobik güç ve el kavrama kuvveti anlamlı Ģekilde farklılaĢmaktadır. Yıldızlardan büyükler kategorisine doğru geliĢmesi gereken fiziksel uygunluk özelliklerinin denetlenmesi ve zayıf yönlerin geliĢtirilmesi antrenman programlarının etkinliği açısından önemlidir. Bu konuda daha detaylı araĢtırmalara ihtiyaç vardır. Sonuç olarak, yaĢ kategorilerine göre sadece beden kütle indeksi değerleri anlamlı Ģekilde değiĢirken sıkletlere göre BKĠ, anaerobik güç ve el kavrama kuvveti anlamlı Ģekilde farklılaĢmaktadır. Uluslararası alanda baĢarılı olmak için kadın güreĢçilerde yeteneğin seçimi ve geliĢtirilmesi konusunda daha çok çabaya ihtiyaç vardır. Referanslar Bloomfield, J., Ackland, TR., Elliott, B.C., (1994), Applied anatomy and biomechanics in sport. First Edition. Blackwell Scientific Publications, RC1235A66. Baic, M., Sertie, H., Starosta, W., (2007) Differences in physical fitness levels between the classical and the freestyle wrestlers. Ki nesiology, 39(2): 142-149. Zi-Hong, H., Lian-Shi, F., Hao-Jie, Z., Kui-Yuan, X., Feng-Tang, C., Da-Lang, T., Ming-Yi, L., Lucia, A.,and Fleck, S.J. (2013) Physiological profile of elite chinese female wrestlers. The journal of strength and conditioning research 27(9)/2374–2395. Horswill, CA, Scott, JR, and Galea, P. (1989).Comparison of maximum aerobic power, maximum anaerobic power, and skinfold thickness of elite and nonelite junior wrestlers. Int J Sports Med 10: 165–168. 247 KADIN GÜREġÇĠLERĠN GÜREġ ALANINDAKĠ SORUNLARI: TOPLUMSAL CĠNSĠYET ANALĠZĠ Esra EMĠR1 1 Canan KOCA2 Ondokuz Mayıs Üniversitesi, YaĢar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi 2 Hacettepe Üniversitesi, Spor Bilimleri Fakültesi Bu araĢtırmanın amacı Türk halklarının dini, siyasi, sosyal ve ekonomik yapı ve yaĢayıĢlarının her safhasında yer alan ve güreĢ yapmanın ibadet sayıldığı, güreĢ meydanının ise ibadet ve er meydanı olarak görüldüğü (Nadiem, 1968) güreĢ alanında kadın güreĢçilerin deneyimlerini ve sorunlarını toplumsal cinsiyet yaklaĢımıyla analiz etmektir. AraĢtırmanın amacı bağlamında nitel araĢtırma yöntemi kullanılmıĢtır. AraĢtırmanın örneklem grubu ulusal ve uluslar arası alanda baĢarı kazanmıĢ aktif olarak güreĢe devam eden 15 kadın güreĢçiden oluĢmaktadır. Kadın güreĢçilerle yapılan bireysel görüĢmeler yoluyla elde edilen veriler içerik analizi yöntemiyle analiz edilmiĢtir. GüreĢ alanındaki kadın güreĢçilerin deneyimlerini ve sorunlarını incelerken toplumsal cinsiyeti “bir toplumsal yapı” ve “bir cinsiyet kategorisi için uygun görülen eylem” olarak tanımlayan sosyal inĢacı toplumsal cinsiyet yaklaĢımı dayanak alınmıĢtır (Connell, 1987; West ve Zimmerman, 1987). AraĢtırma bulgularına göre sporcu olmanın ötesinde erdemlilik ve kahramanlığı içinde barındıran onursal değerler biçilen pehlivanlığın ve Türklerin ata sporu olarak görülen güreĢin baskın Ģekilde erkek hakimiyetinde olan toplumsal cinsiyetlendirilmiĢ bir alan olduğu görülmektedir. Kadın güreĢçiler güreĢ alanında olduğu gibi güreĢ alanının dıĢında da bir takım söylemler ve pratiklerle ötekileĢtirilmekte ve alanın dıĢına itilmektedirler. Öte yandan kadın güreĢçiler toplum tarafından kadına ve erkeğe atfedilen değerlerden kaynaklı bir takım sorunlarla karĢılaĢmaktadırlar. Kadın güreĢçilerin karĢılaĢtığı toplumsal cinsiyet temelli en önemli sorun güreĢ sporunun cinsiyetlendirilmesi ve kadına uygun görülmemesidir. Bunun yanı sıra kadınlar güreĢ alanında bedensel güçlerinin aĢağılanması, aile ve sosyal çevreleri tarafından güreĢ yapmaları konusunda desteklenmemeleri, medyada sıklıkla erkeklerin yer almaları kadınların güreĢ müsabakalarının medyada yer bulamaması gibi sorunlarla karĢılaĢmaktadırlar. Kadınların spor ortamındaki bu gibi deneyimlerinin ve karĢılaĢtıkları sorunların görünür kılınması yoluyla spor ortamının kadınlar için baskı aracı olmaktan çıkarılmasının sağlanabileceği düĢünülmektedir. Anahtar Kelimeler: Toplumsal Cinsiyet, GüreĢ 248 PROBLEMS OF WOMEN WRESTLERS IN THE FIELD OF WRESTLING: GENDER ANALYSIS Esra EMĠR1 1 Canan KOCA2 Ondokuz Mayıs University, YaĢar Doğu Faculty of Sport Sciences 2 Hacettepe University, Faculty of Sport Sciences The purpose of this study is to analyze the experiences and problems of women wrestlers in the field of wrestling, which has a place in every phase of Turkish people‟s religious, political, social and economical structure and way of living and which considers wrestling as religious service and the wrestling arena as an arena of religious service and contest (Nadiem, 1968), through gender approach. Qualitative research approach was used within the context of the purpose of the study. The sample of the study consists of 15 women active wrestlers who have earned national and international success. The data obtained through individual interviews with the women wrestlers were analyzed through content analysis. For the analysis of the experiences and problems of women wrestlers in the field of wrestling, social constructive gender approach which defines gender as “a social structure” and “a suitable action for a gender category” was used as base (Connell, 1987; West and Zimmerman, 1987). According to the results of the study, it can be seen that being a wrestler, which includes honorary values such as virtuousness and heroism beyond being an athlete, and wrestling, which is the ancestor sport of Turks, is preponderantly a genderized field under the domination of men. Women wrestlers are factionalized and pushed outside the field with certain statements and practices. On the other hand, women wrestlers face some problems resulting from the values attributed to men and women by the society. The most important gender based problem faced by women wrestlers is genderization of wrestling and sport and the fact that it is not considered as suitable for women. Besides, women wrestlers face problems such as their physical strength being despised in the wrestling field, not being supported by their families and social environment, and not getting a place in the media although men wrestlers are frequently seen in the media. It is thought that by making women‟s such experiences and problems visible, sports environment can cease to be a means of pressure for women. Key Words: Gender, wrestling 249 „KIRGIZ KÜRÖġ‟ GÜREġĠNĠN ESKĠ BOYUTUNUN CANLANDIRILMASI, KIRGIZLARIN UNUTULAN VE YASAK EDĠLEN OYUNLARI HAKKINDA BĠLGĠLERĠN BĠLĠMSEL DÖNÜMÜNE DAHĠL EDĠLMESĠ Prof. Dr. Marat SARALAEV1 1 Kırgızistan Devlet Beden Eğitimi ve Spor Akademisi „KüröĢ‟ Kırgız milli güreĢi eski çağda ortaya çıkmıĢtır ve gençleri askeri etkinliğe hazırlık gösterme iĢi ile bağlı olmuĢtur. Daha sonra „KüröĢ‟ spor müsabaka halini almıĢtır. Sovyet döneminde „KüröĢ‟ modern spor türüne dönüĢtürülmüĢtür. Kuralları yetkinleĢtirme sorumululuğunu V.V. OZAROVSKĠY, A. KELDĠBEKOV, F.E. BAYMAN ve baĢkalar almıĢtır. Ne yazık ki, „KüröĢ‟ kurallarına gerçek milli güreĢe özgü olmayan unsurlar içine alınmıĢtır. Bu eksiklikler donatım, sıkletler, müsabaka yöntem ve kurallarını da etkilemiĢtir. Fikrimizce „KüröĢ‟ güreĢi etnik spor taleplerine uygun gelmesi için güreĢin ilk, eski çağ unsurları yeniden kazandırılması gerekmektedir. „KüröĢ‟ spor türünden baĢka Göçebe Kırgızların tarihinde birçok oyun ve müsabakaları yasak edilmiĢtir ve unutulmuĢtur. Örneğin olarak „Börü AtıĢ‟, „KiĢte‟, „ÇatırantaĢ‟ gibi entelektüel oyunlar, „Monus - Monus‟ genç oyunları, „Er SayıĢ‟, „ÇabıĢuu‟ at oyunları, genç kızlar ve hanımlar katılan „Kızoyun‟ oyunu, „Car körüü‟, „Tokmoksaluu‟, „TöĢök talaĢuu‟, insan onur kırıcı oyunları: „Töö çeçmey‟, „Atala BaĢ‟, „Taz SüzüĢüü‟, „Öpkö ÇabıĢ‟ oyunları. Yukarıda söze getirdiğimiz oyun, müsabaka ve eğlenceleri ortaya çıkarmak ve eski haline dönüĢtürmek amacıyla Yusuf Has Hacib‟in „Kutadgu Bilig‟, Abu Ali ibn Sin yazarının „Tedavi Bilimi Kanunu‟, „Manas‟ Destanı, „KococaĢ‟, „Er Tabıldı‟, „Kurmanbek‟, „Canıl Mırza‟ epik eserler gibi tarihi kaynakları inceledik. Sancıra (Secere) ve etnografik materyalleri de araĢtırdık. UnutulmuĢ ve yasak edilmiĢ olan oyun ve müsabakaların ele alınması onların bazılarının modern beden eğitimi ve spor tecrübesinde kullanılmasını olanaklı kılacaktır. Onların araĢtırılması esasında Kırgız milli beden eğitimi araçlarının yedeğini dolduracaktır. 250 Восстановление древнего формата борьбы «куреш», включение в научный оборот сведений о забытых и запрещенных играх кыргызов Саралаев Марат кандидат педагогических наук, доцент, Кыргызская Республикаг. Бишкек Кыргызская национальная борьба «куреш» возникла в давние времена и была связана с подготовкой молодежи к военной деятельности. В дальнейшем «куреш» стал использоваться и как спортивное состязание. В советское время «куреш» был модернизирован под тип современного спорта. Совершенствованием правил занимались – Озаровский В.В., Келдибеков А., Байман Ф. Е. и другие. К сожалению, в правила национальной борьбы «куреш» были включены ряд не свойственных для истинного «куреша» элементы. Они коснулись экипировки, весовых категорий, приемов и правил состязаний. По нашему мнению – чтобы борьба «куреш» отвечала требованиям этноспорта, должны быть восстановлены древние, первозданные элементы вида. Кроме борьбы «курош», в истории кыргызов-кочевников были запрещены и забыты ряд игр и состязаний. Это «б\р= таш», «киште», «чатыран таш» интеллектуальные игры; подростковая игра «монус-монус», конные виды единоборья – «эр сайыш», «чабышуу»; игры, где участвовали девушки и женщины – «кыз оюн», «жар к\р==», «токмок салуу», «т\ш\к талашуу»; игры унижающие достоинство человека – «т\\ чечмей», «атала баш», «таз с=з=ш==», «\пк\ чабыш». С целью выявления и восстановления вышеназванных игр и состязаний, развлечений и забав мы изучили целый ряд источников: «Дивани лугат ат-тюрк» Махмуда Кашгари, «Канон врачебной науки» Абу Али ибн Сина; эпические произведения – «Манас», «Кожожаш», «Эр Табылды», «Курманбек», «Жаъыл Мырза». Мы также исследовали санжыра (родословие) и этнографические материалы. Изучение забытых и запрещенных игр и состязаний даст возможность использовать некоторые из них в современной физкультурно-спортивной практике. Их изучение существенно восполнит арсенал средств кыргызской национальной физической культуры. 251 KIRGIZĠSTAN GELENEKSEL AT OYUNLARI HAKKINDA ÖĞRENCĠLERĠN BĠLGĠ DÜZEYLERĠNĠN ĠNCELENMESĠ Nurmira ABDIBEKOVA ABDIBEKOVNA1 1 Kırgız Devlet Beden Eğitimi ve Spor Akademisi ÖZET Bu makalede öğrencilerinin Beden Eğitim yönünde konuĢma yetkisinin geliĢimi konusu inceleniyor Modern eğitiminde olmazsa olmaz bilimlerin arasında bakalavr için inglizce ve yüksek lisans için mesleki inglizce dilinin yeri önemli olduğu belirlenir. Bilimin baĢlıca amacı-eğitimin sadece sonuç alıcı yapmak değil, eğitimi ilginç olmasını,öğrencilerin de eğitim sürecine sürüklemesini ve öğrencilerinin eğitimde baĢlıca ve önemli katılımcı olmasını sağlamaktır. Egzersizlerin etkinliği ilk sırada motivasyonun yükseliĢiyle,derse olan ilgiyle ĢartlandırılmıĢtır ve bunlar eğitim sürecinin önemli görevleridir. Günümüzde sporcu öğrencilerin konuĢma faaliyetindeki yeteneklerinin oluĢması dilbilim ve didaktik temellerinin aktüel ve gerekli sorunudur. Kırgızistan CumhurbaĢkanının 1Temmuz 2013,(155)"Resmi dilinin geliĢmesi için çare olarak ve Kirgızistanda dil politikasının iyileĢmesi"hakkında kararnamesinde dil siyasetin öncelik amaçları ve kalkınma rüçhanları tayin edilmiĢtir. Modern toplumda bütün hayati etkinlik alanlarında yabancı dilinin rolünün eğiliminin güçlenmesi gözleniyor, yabancı dili öğrenmede yeni yaklaĢım talep ediyor ve bunun esası sadece ayrı dil bakımlarının öğretim yöntemlerinden ibaret etmiyor,bunun yanında yeni dünya görüĢünün oluĢumunu kapsamasını gerektiriyor. Günümüzde yansıması"Yüksek okul mezunlarının zorunlu minimum hazırlık seviye" sinde,Resmi eğitim standartları yüksek meseki eğitiminde "yabancı dil" eğitim biliminin içerğinde bulunan,Kirgızistan genç uzmanların dilin derin bilimeleri bir sosyal sipariĢ oldu. Modern resmi yüksek okul standartlar gereğince yabancı dil esasi ve mesleki olarak iki seviyede öğretilebilir. "Beden eğitim" yönündeki gelecek uzmanlarının dil hazırlığın geliĢmesi ingliz dilini onlararın mesleki faaliyetini optimizasyon aracı kılıyor. Bunların hepsi kendi sırasında gelecek uzman antrenörlerin,beden eĝitim öğretmenlern,askeri aday hazırlık uzmanlarının asıl niteliklerin ve konuĢma faalietlerin içeriklerini tarif etmek gerekiyor. Modern toplumsal geliĢim, bilimsel ve teknik devrimi etkisi altında dillerarası iletiĢime toplumsal gereksinimleri güçlendiriyor ve yabancı dilleri iletiĢim aracı olarak zaptetme gereksinimi teĢvik ediyor. 252 DEVELOPMENT OF STUDENT‟S SPEECH ACTIVITY STUDYING KYRGYZ NATIONAL GAMES AT THE ENGLISH LESSON ABSTRACT This article focuses on question about the developing speech activities of students in the field of “Physical culture”. It is noted that in modern higher education a special place among the disciplines, which is a mandatory educational component, is English language for bachelor and professional foreign language for magistracy. The main task of subject is to make learning not only effective, but also fun, to engage students in the learning process to make them active participants. The efficiency of the exercises is primarily due to the explosion of motivation, increases interest in the subject and it is an important part of the learning process. The problem of linguo-didactic bases of formation of skills of speech activity of studentsathletes is relevant and in demand today. Presidential Decree "On measures to develop the state language and to improve language policy in the Kyrgyz Republic" from July 1, 2013, №155 identified priorities and priorities for the development of language policy. At present, foreign language is the discipline of developing and actively demand: increase the numbers of students in the field of «Physical culture» are interested in the study of Kyrgyz national games, developing new approaches to learning that are being actively implemented in the educational process. Currently, the social order was formed on a deep knowledge of foreign languages by young specialists of Kyrgyzstan, which is reflected in the 'Requirements for mandatory minimum level of preparedness of graduates "and the content of the educational program of discipline" Foreign language "of the state educational standards of higher professional education. According to the current state educational standards of higher education foreign language can be taught at two levels: basic and core. Improving language training future experts in the field of "Physical Education" makes English the means to optimize their professional activities. This, in turn, requires determining the essential characteristics and the content of the speech activity of the future trainers of specialists, teachers for physical education and preconscription training of specialists. 253 Modern social development under the influence of scientific and technological revolution enhances social needs in interlingual communication; stimulate the need for mastery of foreign languages as a means of communication [1, p.3]. Introduction According to the researchers, while studying in high school students have to create many kinds of texts in different styles and genres, an important place in the educational process takes the production (creation) of texts. Educational speaker (volunteer) should be able to change the role of communication, use in accordance with their varied means of expression [2, p.15]. Learning a foreign language is intended to form a personality, able and willing to participate in cross-cultural communication. Our focus is the means of formation of speech activity skills at English lessons. Currently, however, we can say decrease in students' motivation to learn a foreign language. That is why the formation of positive motivation should be considered by a teacher as a special task. As a rule, the motives are related to cognitive interests of students, the need to have new knowledge and skills. But the first need of students in the study of a foreign language - communication. Making a friendly climate, orienting students to the communication, it is necessary to choose such forms of activities that will stimulate their activity. In various papers on the theory, methods of teaching and education methodologistsresearchers give different interpretations didactic bases of formation of speech activity skills at the English lesson. In this matter, there are many problems and deficiency. We agree with the opinion of the Russian researcher L.L.Nelyubin that "language is interpreted in a broad sense as a means of communication between people, weapons of formation and expression of thoughts and feelings, means assimilation and transmission of information. In order to effectively act on the senses and the mind, the teacher must speak English fluently and know culture of English speaking countries. Speech activity is a system of the creative skills solve the communicative tasks". "There is a system of speech acts included in any activity - entirely theoretical, intellectual or practical." According to this view, speech activity presents a process of active, purposeful learning language; determine the situation of communication and interaction between people. Consequently, the teaching of speech activity in a foreign language should be carried out from a position of self-formation, determined by the fullness of its characteristics, activities. Speech activity is implemented in such kinds of it, such as: 1. listening. 2. Writing. 254 3. Reading. 4. Speaking. These kinds of speech activity are considered as basic forms of human interaction in the process of verbal communication [3, p.40]. Speech activity is one of the activities of people, understood Methodists as "active, purposeful, mediated by the language system and due to the situation of communication the process of transferring and receiving messages" [4, p.17]. So, at first we try to define the word "speaking". There are many definitions and they are believed to be correct and appropriate. Speaking is a kind of speech activity, which is realized when in the minds of the speaker there is a need for action on the speech of the communicators. Various factors is influenced in the process of speaking, including: the purpose for which is made verbal action; the theme of communication; time and place of communication; the relationship between the communicators (neutral, formal, friendly, advice, consent); social and communicative role of partners (student and teacher, director and employee, group mates) [4, p. 279]. Teaching speech is constructed taking into account the fact that the actual communication can take the form of dialogue and monologue. Dialog (from the Greek "a conversation, the conversation of two people") - is a chain or series expresses when participants communicate alternately act as a speaker and a listener. Monologue (from the Greek for "one word, speech"). According to Russian researchers L.S. Kryuchkov., N.V., Moshchinskiy, teaching speaking includes three components: 1) an introduction to the memory of students of linguistic material; 2) development of skills to operate this material; 3) development of skills in the use of speech for real communicative purposes [4, p. 280-282]. Productive kinds of speech activity include speaking and writing, to receptive listening and reading. Speaking and writing play in the process of communicating an active role; the aim is the generation of speech, so they are considered to be productive kinds of speech activity. Listening and reading - this kind of speech activity, the aim is the perception, reception of information and subsequent processing, so they are referred to as receptive types of speech activity. Reading - receptive type of speech activity, because it is based on the perception of the graphic language signs. Reading is not only perception, but also the process of extracting information. Reading value of human life is extremely high, because we get a lot of information necessary for us through the reading. Recently, it is an important to read a book 255 on foreign language for the intellectual person. Reading develops memory, improves it. In addition, students are introduced English speaking countries through the reading. German Methodist G. Pypho observed rightly that is hardly a person who denies situational great importance to learning foreign speech. The situation is an incentive to the speech and a set of events, relations. On this basis, the Methodists are recommended for the creation of situations commonly used visualization. In addition, as the practice of teaching, as a result of system of exercises, students master the communicative ability to manage dialogic communication that contributes to the development of initiative of students, as well as the development and improvement of skills of oral speech [5, p.126]. According to K.S. Krichevsky, teaching a Foreign Language extension of their general outlook will also lead to increased interest in studying foreign help to languages and students motivation. In the educational process, students learn a variety of knowledge, skills and abilities. This causes the teacher to use the corresponding variety of methods. To assess the knowledge of the most often used methods are written and oral interviews. Conversations, testing, questioning, interpreting survey organized in such a way as to encourage all those involved in or to the answer - frontal approach, or some of them - an individual approach. Using the modern technologies we had created "English Manual: the development of oral communication skills of students in the field of «Physical culture ". This manual focuses on the formation of cultural competence in the English lesson. Methods of teaching English language are presented thematic tasks, including texts and pre-text, post-text exercises and activities focused on the study of language and culture. Next, we give an example of practical English, which was used with second course year students of the Kyrgyz state physical culture and sports. We have developed a system of exercises. One of the main objectives of foreign language is the development of speaking skills. To create a motivation to communicate in English, you need to use the situation, i.e., the exercises in which the speaker need to talk. Technique of application of this method is follows: 256 THEME OF THE LESSON: KOK BORU - NATIONAL GAME OF KYRGYZ PEOPLE Pre– text exercises Exercise №1. Discuss the following questions. 6. What sports are popular in Kyrgyzstan? 7. Why are these sports popular in Kyrgyzstan? 8. Which Kyrgyz sportsmen take part in the Olympic? 9. Are there many sport fans in Kyrgyzstan? 10. Who are champion sportsmen and women in Kyrgyzstan? Exercise №2. Read the definitions of these words and learn by heart. KOK BORU – Kyrgyz national game. Two teams try to catch carcass of a goat or a calf. RIDERS – Kok-boru game‟s players ER-SАIYSH - Two riders try to pull each other off the horseback with pikes. KURESH” – Kyrgyz wrestling TOGUZ KARGO'OL - national game played with nine balls. AT CHABISH - Popular horse racing. DJORGO SALYSH - A competition of special breed of horses known as Djorgo. KUNAN CHABISH - Racing foals, two to three years old. KYZ KUUMAI - national game when the boy and girl race and catch up. TYIN ENMEI - picking up the coins from surface while racing on horseback: Each player is allowed to make three attempts. Exercise №3. Read and translate the text. KOK BORU - NATIONAL GAME OF KYRGYZ PEOPLE As "Aba Kurosh" - a Turkish national wrestling, also "Sumo" - Japan national wrestling, Kok boru is a very widespread game between the Kyrgyz, Kazakh, Tajik, and Uzbek nations. The name "kok-boru" means, "gray wolf”. In fact this original game is very ancient. It is appeared in those remote times when herds of cattle grazed in the steppes and mountains all year round without a shelter or top dressing exposed to the attacks of wolves. Having no firearms the shepherds could not deal with wolves on the spot. Brave djigits (young men) chased after the wolves until the beasts of pray ran off their feet, then began beating them with slicks and lashes, trying to snatch it away from each other. Later "kokboru" was replaced by "Ulak tartysh''. Composition of the team – 17 people: 1 – supervisor, 1 – coach, 3 - horsemen, 12 – players. The athletes of 18 years and older are allowed taking part in the competitions. 2 points are awarded for the winners, for the draw – 1 point, for the loss – 0 point. The team 257 that throws more goals (goats) into a Tai Kazan of an opponent will be considered as a winner. The game kok boru is held on the field with the following dimensions: length 200 meters, width 70 meters with two Tai Kazans by their sides. The diameter of Tai Kazan is 4.60 sm, height 120 sm; depth 50 sm. Weight of the goat is 30-33kg. The games are held according to the rules of the Federation on Kok Boru in the Kyrgyz Republic. One game lasts 60 minutes. The team places are determined by the amount of points. With equal number of points of the two teams, the advantage is given to the team which successfully won the internal game. With equal points of two or more teams, the advantage is given by the following indicators: for the victory in a personal game; on the best difference of the thrown and conceded goals (goats) into the tai kazan, between the teams; on the best difference of the thrown and conceded goals (goats) into the tai kazan, in all games. It is strictly forbidden to change players and horses during the game. The teams that changed the players or horses will be considered as they lost the game. The horseshoes should be smooth, not sharp. The player who violates the rules of the game is sent off the field for 2 minutes. In case of violation of the rules of the game in which a player is injured, the player who violated the rules is removed for 5 minutes or until the end of the game. Kok boru is played during special holidays and national events such as Independence Day on the 31st of August and Nooruz holiday and Nooruz holiday. However teams are trained throughout the year. Post– text exercises Exercise №4. Answer the following questions. 4. What kinds of Kyrgyz national games do you know? 5. How do you play Ulak tartysh? 6. When do people usually play national games? CRITICAL THINKING 258 Exercise №5. Make cluster with new words. Ulak tartysh Exercise №6. Explain the meanings the following word combinations in written form. Model: Kok boru – Kyrgyz national game. Two teams try to catch carcass of a goat or a calf. Kok boru …, carcass of a goat or a calf …, riders …. Exercise №7. Make dialogue, using new words and general questions on theme: The Kyrgyz national games. Consequently, in the range of targeted training activities, developing the skills of speech activity should include both preparatory and educational exercises. Such exercises require students to certain intellectual efforts to form language skills of the sportsmen-students. Such exercises confirmed the real possibility to speak English fluently, even for a short period of time. We will do everything possible that learning foreign languages will be interesting for students. We use this method as the formation speech activity skills for their future professional job. Bibliography: 1. L.L. Nelyubin. Linguistic stylistics of modern English language: A Training Manual - 4th Edition, trans. and ext. - M.: Flint: Science, 2007. – p.128. 2. Winter IA Psychological aspects of teaching speaking in a foreign language. M. 1985. – p.145. 3. L.S. Kryuchkov, N.V. Moshchinskiy. Practical methods Russian as a foreign language: Textbook. Benefit / - 3rd ed. - M. Flint: Science, 2012.- p.480. 259 4. The functioning of the Russian language in Kyrgyzstan and issues of bilingualism. Student‟s scientific-practical conference materials. Bishkek. 28.11.2014. – p.126. В данной статье рассматривается вопрос о развитии речевой деятельности студентов по направлению «Физическая культура». Отмечено, что в современном вузовском образовании особое место среди дисциплин, являющихся обязательным образовательным компонентом, занимает английский язык для бакалавриата и иностранный язык для магистратуры. профессиональный И главная задача дисциплины - сделать обучение не только результативным, но и интересным, чтобы вовлечь студентов в процесс обучения, сделать их главными и активными участниками. Эффективность упражнений обусловлено в первую очередь повышением мотивации, интереса к предмету, а это является важной задачей процесса обучения. Проблема лингводидактических основ формирования навыков речевой деятельности студентов-спортсменов актуальна и востребована на сегодняшний день. Указом Президента Кыргызской Республики «О мерах по развитию государственного языка и совершенствованию языковой политики в Кыргызской Республике» от 1 июля 2013 года, №155 определены первоочередные задачи и приоритеты развития языковой политики. В современном обществе наблюдается тенденция усиления роли иностранного языка во всех сферах жизнедеятельности человека, что требует нового подхода к обучению иностранным языкам, суть которого заключается не только в методике преподавания отдельных языковых аспектов, но и формировании нового мировоззрения. 260 В настоящее время сформировался социальный заказ на глубокое знание иностранных языков молодыми специалистами Кыргызстана, который нашел свое отражение в «Требованиях к обязательному минимальному уровню подготовленности выпускников вуза» и содержании образовательной программы государственных по дисциплине образовательных профессионального образования. В «Иностранный стандартов соответствии с язык» высшего современным государственным образовательным стандартом высшего образования иностранный язык может преподаваться на двух уровнях: базовом и профильном. Совершенствование языковой подготовки будущих специалистов по направлению “Физическая культура” делает английский язык средством оптимизации их профессиональной деятельности. Это, в свою очередь, требует определить сущностную характеристику и содержание речевой деятельности будущих специалистов-тренеров, учителей по физической культуре и специалистов допризывной подготовки. Современное технической общественное революции развитие усиливает под влиянием общественные научно- потребности в межязыковой коммуникации, стимулирует необходимость в овладении иностранными языками как средством общения [1, с.3]. 261 KIRGIZLAR‟IN MĠLLĠ GÜREġĠ OLAN “LEYLEK GÜREġĠ” TARĠHĠ, ÖZELLĠĞĠ VE GÜNÜMÜZDEKĠ DURUMU Saitdin AZĠZBAEV 1 1 Beden Eğitim ve Spor Kırgız Devlet Akademisi, Asker Adayı Eğitimi ve Beden Eğitimi Fakültesi Dekanı, BiĢkek/Kırgız Cumhuriyeti. Göçebelerin tüm yaĢamının temeli mücadeledir. GeçmiĢte insan kendi hayatı, sonra kendi kabilesi için, daha sonra topladığı mülkiyeti için mücadele göstermiĢtir ve daha sonra kendi toprağı için mücadele etmek zorunda kalmıĢtır. Bu mücadele sonsuzdur bu mücadele eskide ortaya çıkarak bu evrende yaĢayan birçok halkın gönlünü, ilgilerini yansıtmadan aynı zamanda eğlenme, boĢ zamanını geçirme, dinlenmesinin aracı olmuĢtur. Bu konuyu araĢtırmada Türk halklarının geleneksel oyunları ve yarıĢmalar geliĢiĢiminin özel bir benzerliğinin farkına vardık. Bu olay da onların uzun yıllardır sürdürülen akrabalık bağlarını, dostluk iliĢkilerini kanıtlamaktadır ve günümüzde de Uluslararası GüreĢ Sempozyum ve YarıĢmalar, kahraman Ģehir sayılan KahramanmaraĢ Ģehrinde, Olimpiyat ġampiyonları, Uluslararası GüreĢ Birliği (UnitedWorldWrestling), Dünya ġampiyonları yetiĢtirilen, Karakucak ve ġalvar gibi güreĢin geleneksel türü yerine getirilen merkezlerde Uluslararası Spor YarıĢmaları yerine getirilerek kendi yerini almaktadır. GüreĢ eskiden beri Kırgızların en sevildiği spor çeĢidi olduğu tartıĢma götürmezdir. Kırgızların milli güreĢlerinin biri olan „Leylek‟ GüreĢi eskide Leylek ilçesinde tarihi miras olarak meydana çıkarak kuĢaktan kuĢağa aktarılarak gelmektedir. Halihazırda Kırgızistan‟da o spor dünyasında kendi özel yerini tutabilmiĢtir. Halk arasında kendi popüllerliğini kazanabilmiĢtir ve kendi yetkinlik seviyesine ulaĢabilmiĢtir. „Leylek‟ GüreĢi‟nin geleceği aydındır ve Uluslararası meydana çıkabilir niyetindeyiz. 262 ИСТОРИЯ, ОСОБЕННОСТИ И СОВРЕМЕННОЕ СОСТОЯНИЕ НАЦИОНАЛЬНОЙ БОРЬБЫ КЫРГЫЗОВ «ЛЕЙЛЕК КУРЕШ». Д-р. Саитдин АЗИЗБАЕВ Кыргызская государственная академия физической культуры и спорта, декан факультета допризывной подготовки и физической культуры, Бишкек/ Кыргызская Республика Основой всей жизни кочевников является борьба. С прошлых времѐн человечество вела борьбу за свою жизнь, затем за свой род, потом за своѐ собранное имущество и была вынуждена бороться за свою землю. Борьба бесконечна, возникнув в древности, она отражала не только желания, интересы, но и являлась средством для развлечения, отдыха, свободного досуга большинства народов проживающих на земном шаре. При исследовании данной темы мы увидели особенную схожесть развития традиционных игр и состязаний тюркских народов, которые являются доказательством их родственных связей, дружественных отношений, поддерживаемые на протяжении многих лет и они сегодня выполняют свою основную функцию укрепляя международные спортивные связи через международные симпозиумы и фестивали борьбы, традиционно проводимые много раз в уникальном и героическом городе Кахраманмараше, на Родине традиционных видов борьбы-каракуджак и шальвар и прославленных богатырей, борцов признанных Объединѐнным Миром Борьбы (United World Wrestling) – победителей Олимпийских игр, Чемпионатов Мира и традиционных видов борьбы-каракуджак и шальвар. Борьба издавна является самым любимым видом спорта кыргызского народа. Один из видов, культивируемых национальной борьбы кыргызов 263 «Лейлек куреш», возникнув издавна в Лейлекскском районе, как историческое наследие, созданное нашими предками передавалась из поколения в поколение, сегодня в современном Кыргызстане она заняла своѐ особенное место в спортивном обществе, по уровню популярности среди населения она пользуется большим интересом и достигла своего совершенства. Лейлекская борьба имеет перспективу и может выйти на международный уровень. 264 KIRGIZLARIN ÜNLÜ KAHRAMANI OLAN BABA OĞLU KOCOMKUL HAKKINDA TARĠHSEL ANILAR Toktobek ĠMANALĠEV1 Saitdin AZĠZBAEV2 Beden Eğitimi ve Spor Kırgız Devlet Akademisi Rektörü, BiĢkek/Kırgız Cumhuriyeti Beden Eğitim ve Spor Kırgız Devlet Akademisi, Asker Adayı Eğitimi ve Beden Eğitimi Fakültesi Dekanı, BiĢkek/Kırgız Cumhuriyeti 1 2 ÖZET Eskiden beri Kırgız halkı bilge ve güçlü insanlara çok saygı ile davranmaktadır. Kırgız halkı özellikle ünlü kahramanlarını, at yarıĢı ustalarını ve Halk YarıĢmaları galiplerini överek gelmektedir. Kırgız kahramanlarının en saygılı ve ünlü kahramanı Baba oğlu Kocomkul olmuĢtur (1888-1955yy.). Bu ünlü kahraman Baba oğlu Kocomkul Suusamır bölgesinde doğmuĢtur. Onun babası da çok ünlü kahraman olmuĢtur. Onun zenginliğini halk yarıĢmalarında elde edilen hediyeleri oluĢturmuĢtur. Kocomkul ilk olarak 15 yaĢında yarıĢmayı kazanmıĢtır ve „GüreĢ OodarıĢ‟ gibi büyük yarıĢmalara Kurman Bey‟i anma töreni olduğunda 20 yaĢında katılmıĢtır. Kocomkul pehlivan, güçlü adam değil aynı zamanda zengin insanların fakirlere gösteren baskısına karĢı, adalet için mücadele eden insan olmuĢtur. Kırgızlar yerleĢik yaĢam tarzına geçmeye baĢladıklarında ev ve ağıllar inĢaatinde çok yardım göstermiĢtir. Kocomkul birçok zaman demirhanede çalıĢmıĢtır ve boĢ zamanlarında kendi yeteneğini, gücünü (nal, zincirleri kırararak, parçalayarak) göstermiĢtir. Ona birçok Ģiir, kitap, destanlar adanmıĢtır (F.E. Bayman ve M.K. Saralaev BroĢürleri, A. Belekov uzun Ģiiri), onun onuruna BiĢkek Ģehrindeki Spor Saray onun adı ile adlandırılmıĢtır. Kırgız kahramanı Baba oğlu Kocomkul‟un spor baĢarıları ve sosyal etkinliği hiç unutulmazdır. Her zaman Ģairler tarafından dile getirilir, onun onuruna filmler çekilir, spor uzmanları tarafından tarif edilir. Ayrıca, tüm Türk Halkının tarihsel mirası, serveti, kültürel zenginliği olan Kırgızları‟n geleneksel spor türlerinin geleceğini etkileyecektir. 265 Д-р. Токтобек ИМАНАЛИЕВ; Ректор Кыргызской государственной академии физической культуры и спорта, Бишкек/Кыргызская Республика Д-р. Саитдин АЗИЗБАЕВ; Кыргызская государственная академия физической культуры и спорта, декан факультета допризывной подготовки и физической культуры, Бишкек/ Кыргызская Республика Кыргызский народ всегда относился с уважением к мудрым и сильным людям. Особенно народ славил знаменитых богатырей, мастеров скачек и победителей народных состязаний. Одним из знаменитых кыргызских богатырей, был Каба уулу Кожомкул (1888-1955гг.). Известный богатырь Каба уулу Кожомкул родился в Суусамырской долине. Его отец был знаменитым богатырѐм, его основное состояние составляли призы от народных состязаний и тризн. Кожомкул впервые в 15 лет стал победителем, но в больших соревнованиях как куреш, оодарыш участвовал с 20 лет на поминках Курман бая. Кожомкул был не только силачом, но и активно боролся за справедливость и против гнѐта бедняков со стороны бай-манапов. Когда кыргызы стали переходить на оседлый образ жизни он помогал в строительстве домов и кошаров. Некоторое время Кожомкул работал в кузне и в свободное время показывал свою силу ломая подковы, разрывая цепи, гнув ломы. Ему посвящены многие поэмы, книги, песни (брошюры Ф. Е. Баймана, М.К.Саралаева, поэма А. Белекова), его именем назван Дворец спорта в городе Бишкек. Спортивные достижения и общественная деятельность кыргызского богатыря Каба уулу Кожомкула будут воспеваться акынами, сниматься кинофильмы, описываться спортивными специалистами, а также повлияет на дальнейшее развитие национальных видов спорта и кыргызских национальных состязаний, которые являются достоянием, культурным богатством, историческим наследием всех тюркских народов. 266 KORUMALI FUTBOL VE GÜREġÇĠLERĠN EGZERSĠZ ÖZ YETERLĠK ĠLE ÖFKE DÜZEYLERĠNĠN KARġILAġTIRILMASI Mehmet Akif ZĠYAGĠL1 Nevzat DEMĠRCĠ1 1 Fethi ARSLAN1 Erkan GÜLGÖSTEREN1 Mersin Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu-MERSĠN ÖZET Bu çalıĢmanın amacı, korumalı futbol ve serbest stil güreĢçilerinin egzersiz özyeterliği seviyesinin sürekli öfke ve öfke ifade tarzlarına etkisinin araĢtırılmasıdır. Bu çalıĢmaya 2016 yılında Mersinde ortalama yaĢı 21.01 ± 2.36 yıl olan 100 erkek serbest stil güreĢçi ve ortalama yaĢı 21.54 ± 1.95 yıl olan 100 erkek korumalı futbol oyuncusu gönüllü olarak katılmıĢtır. Katılımcıların boy uzunluğu, ayaklar çıplak iken duvara sabitlenen mezura ile vücut ağırlıkları Ģortlu iken elektronik baskül ile ölçülmüĢtür. Beden Kütle Ġndeksi (BKĠ), kilogram cinsinden vücut ağırlığı, metre cinsinden boy uzunluğunun karesine bölünerek hesaplanmıĢtır. Bandura tarafından geliĢtirilen 18 maddeden oluĢan 0-100 puan skor ile ifade edilen egzersiz öz-yeterliği ölçeği (EÖYÖ) skorlarına göre 0-50 ile 51-100 arasında belirlenen ikili grup oluĢturuldu. Sürekli Öfke-Öfke Ġfade Tarzı Ölçeği (SÖÖTÖ), sporcuların öfke ifade tarzlarını belirlemek amacıyla 34 madde ile öfke içe vurumu, öfke dıĢa vurumu ve öfke kontrolü 3 alt ölçeğinden oluĢmuĢtur. Verilerin normal dağılım göstermemesi sebebiyle ikili karĢılaĢtırmalarda Mann Whitney U testi ile değiĢkenler arasındaki iliĢkileri belirlemek içinde Spearman korelasyon testi kullanılmıĢtır. Bu çalıĢmanın sonuçları (Bulgulara göre), yaĢ ile öfkenin kontrol edilebildiğini gösteren öfke kontrolü ve öfkenin bastırılmıĢ olduğunu gösteren öfke içte skorları hariç diğer değiĢkenler açısından serbest güreĢçiler, sürekli öfke ve öfke dıĢa alt skorlarında korumalı futbol oyuncularından daha büyük değerlere sahiptir. Egzersiz öz-yeterliğinde ise, korumalı futbol oyuncuları daha yüksek değerlere sahiptir. EÖYÖ gruplandırmasına göre öfke tarzları biçimleri farklılaĢmamaktadır. Sonuç olarak, EÖY sürekli öfke ve öfke ifade tarzları üzerinde etkili değildir. Serbest güreĢçiler, yüksek öfke skorlarına karĢın korumalı futbol oyuncuları daha yüksek EÖY sergilemiĢtir. Anahtar kelimeler: GüreĢ, korumalı futbol, öfke, egzersiz öz-yeterlik. 267 COMPARISON BETWEEN AMERICAN FOOTBALLERS AND WRESTLERS‟ EXERCISE SELF-EFFICACY AND ANGER LEVEL ABSTRACT It was hypothesized that exercise self-efficacy stating to a person‟s belief about the consistent ability of performing exercise or training behavior had an effect on suppressing of anger and expressing of anger in aggressive behaviors of combat sports including free style wrestling (FSW) and American football (AF). Thus, the aim of the study was to investigate the effects of exercise self-efficacy on trait anger level and anger expression styles in male American footballers and free style wrestlers. The data were collected from volunteer 100 FSW with the mean age 21.01 ± 2.36 years and 100 AF with the mean age 21.54 ± 1.95 years. Participants‟ body height was measured with wall fixed tape measure. Body weight was measured by digital weight scale with wearing shirt with bare foot. Body Mass Index (BMI) was calculated by dividing the body weight (in kilograms) by the body height (in meters) squared (BMI = weight/height2). According to exercise self-efficacy scale (ESES) developed by Bandura consists of 18 items with a score between 0 (zero) and 100 points, two groups were formed with the interval of 050 and 51-100. Trait Anger- Anger style scale (TAASS), In order to determine the athletes' anger expression scale formed with 34 items including 3 sub-scale as anger in, anger out and anger control. Because of abnormal distribution of data, Mann-Whitney U test was used for two group comparisons and to determine the relationships among variables, Spearman's correlation test was used. The results of this study showed that FSW had higher scores in the subscales of trait anger and anger out than AF players. No significant difference was found in anger control representing the ability of control the emotions and anger in showing the ability to suppress of anger. AF players had significantly higher scores of exercise self-efficacy than FSW. Anger subscales were not differentiated between two group forming with respect to scores of ESES. In conclusion, ESES had no effect on the suppression of anger and anger control. AF players had a higher ESE scores while FSW had a higher anger scores. Key words: Wrestling, American football, anger, exercises self-efficacy. 268 GĠRĠġ Bilgi iĢleme, karar verme, uygulama ve performansın kontrolü aĢamalarında dikkati dağıtarak veya artırarak performansı etkileyen öfke ve saldırganlık arasındaki iliĢkiyi araĢtıran çalıĢmalarda, müsabaka ortamında rakiplere karĢı sergilenen öfke duygusunun sporcuların saldırgan davranıĢlarını artırdığı gösterilmiĢtir (Jones, 2003; Wittmann, Arce, & Santiseban 2008; Conroy, Silva, Newcomer, Walker, & Johnson, 2001). Sporcuların farklı durumlarda egzersiz veya antrenman yapma davranıĢını kontrol edebilme konusunda sporcunun kendi gücünü güven algısını ölçen egzersiz öz-yeterliğinin (EÖY) öfkenin bastırılması ve öfkenin kontrolü üzerinde etkili olduğu varsayılmaktadır (Bandura, 1997). Bu hipotezde Bandura (1997, 2001) sosyo-biliĢsel yaklaĢımla öz-yeterlik seviyesine göre insanlar karĢılaĢtırıldığında, öz-yeterlik seviyesi yüksek olanların aĢırı duygusal uyaranlara karĢı koyma, bastırma ve kontrol etme yeteneklerinin yüksek olduğunu iddia etmiĢtir (Bandura, 1997, 2001). Beklentilerin karĢılanmaması ve hayal kırıklığı neticesinde oluĢan duygusal bir tepki olan öfke; bireylerde öfke içe vurumu, öfke dıĢa vurumu ve öfke kontrolü gibi değiĢik alt boyutlarda incelenmektedir (Starner ve Peters 2004; Sung, Puskar ve Sereika 2006). Bunlar; öfke duygusunun sözel olarak veya davranıĢa dökülerek dıĢarıya yansıtılmasını gösteren öfke dıĢa vurumu; kiĢinin öfkesini içinde tuttuğu öfke içe vurumu ile öfkesini ne ölçüde kontrol ettiği veya ne ölçüde sakinleĢme eğiliminde olduğunu belirten öfke kontrolü boyutlarıdır. (Starner ve Peters 2004). Mücadele sporları olan serbest güreĢ ve korumalı futbolda sporcuların farklı durumlarda antrenman yapma davranıĢını kontrol edebilme konusunda sporcunun kendi gücünü güven algısını ölçen egzersiz öz yeterliğinin (EÖY) öfkenin bastırılması ve öfkenin kontrolü üzerinde etkili olduğu varsayılmaktadır. Böylece bu çalıĢmada, korumalı futbol ve serbest stil güreĢçilerinin egzersiz özyeterliği seviyesinin sürekli öfke ve öfke ifade tarzlarına etkisinin araĢtırılması amaçlanmıĢtır. MATERYAL VE YÖNTEM Bu araĢtırma 2016 yılında Mersinde ortalama yaĢı 21.01 ± 2.36 yıl olan 100 erkek serbest güreĢçi ile ortalama yaĢı 21.54 ± 1.95 yıl olan 100 erkek korumalı futbol (Amerikan Futbolu) oyuncusu gönüllü olarak katılmıĢtır. Katılımcıların boy uzunluğu, ayaklar çıplak iken duvara sabitlenen mezura ile vücut ağırlıkları Ģortlu iken elektronik baskül ile ölçülmüĢtür. Beden Kütle Ġndeksi (BKĠ), kilogram cinsinden vücut ağırlığı, metre cinsinden boy uzunluğunun karesine bölünerek hesaplanmıĢtır. 269 Bandura tarafından geliĢtirilen 18 maddeden oluĢan 0-100 puan skor ile ifade edilen egzersiz öz-yeterliği ölçeği (EÖYÖ) skorlarına göre 0-50 ile 51-100 arasında belirlenen ikili grup oluĢturulmuĢtur. Bandura‟nın (1997) geliĢtirdiği toplam 18 maddeden oluĢan katılımcıların fiziksel aktivite ve egzersiz yapmaya yönelik kendi güvenini gösteren egzersiz öz-yeterlik ölçeği 0.968‟lik test-tekrar test değeri ile geçerlik ve güvenirlik çalıĢması yapılarak Bozkurt (2009) tarafından Türkçeye uyarlanmıĢtır. Spielberger ve arkadaĢları (1983) geliĢtirdiği öğrencilerin öfke ifade tarzlarını ölçmek için ergen ve yetiĢkinlerde zaman sınırlaması olmadan kullanılan Sürekli Öfke-Öfke Ġfade Tarzı Ölçeği‟nin (SÖÖTÖ) Türkçe‟ye uyarlanması Özer (1994) tarafından yapılmıĢtır. Sürekli Öfke-Öfke Ġfade Tarzı Ölçeği (SÖÖTÖ), sporcuların öfke ifade tarzlarını belirlemek amacıyla 34 maddeyi kapsayan sürekli öfke ile öfke içe vurumu, öfke dıĢa vurumu ve öfke kontrolü 3 alt ölçeğinden oluĢmuĢtur. Özer‟in (1994) çalıĢmasında, cronbach alfa değerleri “öfke kontrolü” boyutu için. 84; “öfke dıĢa vurumu” boyutu için .78 ve “öfke içe vurumu” boyutu için .62‟dir. Verilerin normal dağılım göstermemesi sebebiyle ikili karĢılaĢtırmalarda Mann Whitney U testi ile değiĢkenler arasındaki iliĢkileri belirlemek için Spearman korelasyon testi kullanılmıĢtır. 270 BULGULAR ÇalıĢmamızda, korumalı futbol KF) ve serbest güreĢçilerin (SG) fiziksel özellikleri ile egzersiz öz-yeterlik ve öfke düzeyleri Tablo 1‟de, egzersiz öz-yeterlik puanı 1-50 olanlar ile 51-100 puan olanların fiziksel özellikleri ve öfke düzeylerinin karĢılaĢtırılması Tablo 2‟de ve fiziksel uygunluk, egzersiz öz-yeterlik, sürekli öfke ve öfke ifade tarzı değiĢkenleri arasındaki iliĢki Tablo 3‟te sunulmuĢtur. Tablo 1. Korumalı futbol (KF) ve serbest güreĢçilerin (SG) fiziksel özellikleri ile egzersiz öz-yeterlik, sürekli öfke ve öfke düzeyleri DeğiĢkenler YaĢ (yıl) Boy Uzunluğu (kg) Vücut Ağırlığı (kg) Beden Kütle Ġndeksi (BMI) Sürekli Öfke (puan) Öfke Ġçe (puan) Öfke DıĢa (puan) Öfke Kontrol (puan) Egzersiz Öz Yeterlik (puan) N X ± SS Min-Maks. KF 94 21,54 ± 1,95 18-26 SG 108 20,97 ± 2,5 10-29 Toplam 202 21,24 ± 2,27 10-29 KF 94 178,16 ± 8,04 160-195 SG 108 175,55 ± 7,26 159-200 Toplam 202 176,76 ± 7,73 159-200 KF 94 83,48 ± 13,85 63-125 SG 108 77,86 ± 15,93 46-135 Toplam 202 80,48 ± 15,22 46-135 KF 94 26,19 ± 3,17 21,47-34,63 SG 108 25,1 ± 3,81 18,2-37,04 Toplam 202 25,61 ± 3,56 18,2-37,04 KF 94 22,24 ± 6,22 11-40 SG 108 24,65 ± 6,04 10-40 Toplam 202 23,53 ± 6,23 10-40 KF 94 17,64 ± 3,94 10-28 SG 108 18,16 ± 3,94 9-29 Toplam 202 17,92 ± 3,94 9-29 KF 94 19,66 ± 4,25 12-34 SG 108 21,47 ± 4,78 10-33 Toplam 202 20,63 ± 4,62 10-34 KF 94 24,54 ± 5,51 13-36 SG 108 23,73 ± 4,71 9-36 Toplam 202 24,11 ± 5,1 9-36 KF 94 63,77 ± 14,28 33,89-95 SG 108 58,59 ± 12,4 31,11-88,89 Toplam 202 61 ± 13,52 31,11-95 Grup *p<0.05,**p<0.01. 271 Z değeri Asymp. Sig. -2,296 ,022** -2,681 ,007** -3,152 ,002** -2,826 ,005** -2,820 ,005** -,787 ,431 -2,896 ,004** -1,028 ,304 -2,813 ,005** Tablo 2. Egzersiz öz-yeterlik puanı 1-50 olanlar ile 5-100 puan olanların fiziksel özellikleri ve öfke düzeylerinin karĢılaĢtırılması DeğiĢkenler Egzersiz N X ± SS Min-Maks. 1-50 puan 94 21,54 ± 1,95 18-26 51-100 puan 108 20,97 ± 2,5 10-29 Toplam 202 21,24 ± 2,27 10-29 Boy 1-50 puan 94 178,16 ± 8,04 160-195 Uzunluğu 51-100 puan 108 175,55 ± 7,26 159-200 (kg) Toplam 202 176,76 ± 7,73 159-200 Vücut 1-50 puan 94 83,48 ± 13,85 63-125 Ağırlığı 51-100 puan 108 77,86 ± 15,93 46-135 (kg) Toplam 202 80,48 ± 15,22 46-135 Beden 1-50 puan 94 26,19 ± 3,17 21,47-34,63 Kütle 51-100 puan 108 25,1 ± 3,81 18,2-37,04 Ġndeksi (BMI) Toplam 202 25,61 ± 3,56 18,2-37,04 1-50 puan 94 22,24 ± 6,22 11-40 51-100 puan 108 24,65 ± 6,04 10-40 Toplam 202 23,53 ± 6,23 10-40 1-50 puan 94 17,64 ± 3,94 10-28 51-100 puan 108 18,16 ± 3,94 9-29 Toplam 202 17,92 ± 3,94 9-29 1-50 puan 94 19,66 ± 4,25 12-34 51-100 puan 108 21,47 ± 4,78 10-33 Toplam 202 20,63 ± 4,62 10-34 1-50 puan 94 24,54 ± 5,51 13-36 51-100 puan 108 23,73 ± 4,71 9-36 Toplam 202 24,11 ± 5,1 9-36 YaĢ (yıl) Sürekli Öfke Öfke Ġçe Öfke DıĢa Öfke Kontrol Öz Yeterlik *p<0.05,**P<0.01 272 Z Asymp. değeri Sig. -,933 ,351 -1,589 ,112 -1,134 ,257 -,443 ,657 -,700 ,484 -,215 ,830 -1,384 ,166 -1,755 ,079 Tablo 3. Fiziksel uygunluk, egzersiz öz-yeterlik, sürekli öfke ve öfke ifade tarzı değiĢkenleri arasındaki iliĢki Egzersiz Öz-yeterlik Sürekli öfke Öfke Ġçe Öfke DıĢa Öfke Kontrol Egzersiz Öz-yeterlik 1,000 -,123 ,050 -,092 ,119 Sürekli öfke -,123 1,000 ,330** ,617** -,395** Öfke Ġçe ,050 ,330** 1,000 ,473** ,092 Öfke DıĢa -,092 ,617** ,473** 1,000 -,308** Öfke Kontrol ,119 -,395** ,092 -,308** 1,000 BranĢ -,198** ,199** ,056 ,204** -,073 YaĢ -,074 -,088 -,026 -,072 -,003 Boy uzunluğu -,109 ,047 -,027 -,031 -,059 Vücut Ağırlığı -,039 ,000 ,038 -,003 -,069 ,027 -,019 ,064 ,004 -,074 BKĠ *P<0.05,**p<0.01. TARTIġMA Fiziksel aktivite ve antrenman yapma davranıĢını kontrol edebilme konusunda sporcunun kendi gücünü güven algısını ölçen egzersiz öz yeterliğinin sürekli öfke ve öfke ifade tarzlarına etkisinin araĢtırıldığı bu çalıĢmada, yaĢ, boy uzunluğu, vücut ağırlığı ve beden kütle indeksi değerlerini kapsayan fiziksel özellikler korumalı futbol oyuncuları ve serbest stil güreĢçiler arasında istatistiksel olarak anlamlı düzeyde farklıdır (farklılık göstermektedir). Fiziksel özellikleri farklı iki grup arasında, kiĢinin genelde kendini nasıl hissettiğini, ne derece öfke yaĢadığını ifade eden sürekli öfke, kiĢinin baĢkalarıyla iliĢkilerinde öfkesini ne ölçüde kontrol ettiği veya ne ölçüde sakinleĢme eğiliminde olduğunu belirten öfke kontrolü ve öfkenin bastırılmıĢ olduğunu gösteren öfke içte skorları hariç diğer değiĢkenler açısından serbest güreĢçiler, sürekli öfke ve öfke dıĢa alt skorlarında korumalı futbol oyuncularından daha büyük değerlere sahiptir. Diğer taraftan, egzersiz öz-yeterliğinde ise, korumalı futbol oyuncuları daha yüksek değerlere sahiptir. EÖYÖ gruplandırmasına göre sürekli öfke ve öfke ifade tarzlarının farklılaĢmadığı görülmektedir. Bu sonuçlar, Ausbrooks ve ark. (1995) ile Bandura‟nın (1997, 2001) öz-yeterlik seviyesi yüksek olanların aĢırı duygusal uyaranlara karĢı koyma, bastırma ve kontrol etme yeteneklerinin yüksek olduğu, Mowlaie ve arkadaĢlarının (2011) özgüven ile birlikte spor öz yeterlik düzeyinin spor performansı, öfke ve öfke kontrolü boyutları arasında iliĢki olduğu yönündeki bulgularından farklı değildir. 273 Bunun baĢlıca sebebi korumalı futbol ve serbest güreĢçilerin elit düzeyde sporcu olmaları ve çalıĢmamızda sedentar veya daha düĢük seviyede aktif olan grubun olmaması gösterilebilir. Sonuç olarak, elit sporcu grupları arasında egzersiz öz-yeterliliğinin sürekli öfke ve öfke ifade tarzları üzerinde etkili gözükmemektedir. Serbest güreĢçiler, yüksek öfke ortalamalarına karĢın korumalı futbol oyuncuları daha yüksek egzersiz öz-yeterlik düzeyine sahiptir. Referanslar Bandura A. (1997) Self efficacy, The Exercise of Control. New York: W.H. Freeman. Bandura, A. (2001). Social cognitive theory: An agentic perspective. Annual Review of Psychology, 52, 1-26. Bozkurt N. (2009) Investigation of the Breast Cancer Patients Exercise Self-Efficacy Scale Turkish reliability and validity. Izmir: Ege University Institute of Health Sciences. Conroy, D. E., Silva, J. M., Newcomer, R. R., Walker, B. W., & Johnson, M. S. (2001). Personal and participatory socialisers of the perceived legitimacy of aggressive behavior in sport. Aggressive Behavior, 27, 405-418. Jones, M. V. (2003). Controlling emotions in sport. The Sport Psychologist, 17, 471-486. Mowlaie, M., Besharat, M.A., Pourbohlool, S., & Azizi, L. (2011) The mediation effects of self-confidence and sport self-efficacy on the relationship between dimensions of anger and anger control with sport performance Social and Behavioral Sciences 30, 38 – 142. Starner TM, Peters RM (2004). Anger expression and blood pressure in adolescents. The Journal of School Nursing, 20 (6): 335-342. Sung KM, Puskar KR, Sereika S (2006) Psychosocial factors and coping strategies of adolescents in a rural Pennsylvania high school. Public Health Nurs., 23 (6): 523529. Wittmann, M., Arce, E., & Santisban, C. (2008). How impulsiveness, trait anger and extra circular activities might affect higher aggression in school children. Personality and Individual Differences, 45, 618-623. 274 KURASH (KURAġ) VE JUDO SPORLARININ BENZER VE FARKLI YÖNLERĠNĠN ĠNCELENMESĠ Fikret ALINCAK1 Önder KARAKOÇ2 Cengiz TAġKIN3 Gaziantep Üniversitesi, Nizip Meslek Yüksekokulu Gaziantep Üniversitesi BedenEğitimi ve Spor Yüksekokulu 3 Batman Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu 1 2 ÖZET Bu çalıĢmada; Kurash (kuraĢ) ve judo sporlarının benzer ve farklı yönlerinin incelenmesi amaçlanmıĢtır. AraĢtırmada nitel araĢtırma yöntemlerinden tarama modeli uygulanmıĢtır. Orta Asya kavimleri ve Türklerin mücadele ve savunma sanatlarında ne kadar ileri gittikleri savunma ve güreĢte ustalıkları dünyaca bilinmektedir. “KuraĢ” sözcüğü Özbekçe‟den tercüme edildiğinde “GüreĢ” anlamına gelmektedir. KuraĢ ile mücadele ve toplumsal spor olarak çoğu eski doğu literatür kaynaklarında karĢılaĢmak mümkündür. Geleneksel güreĢler arasında 3500 yıl öncesine dayanan dönemi kapsamaktadır. Fakat hiçbir ülke, mücadele sanatlarını Japonlar gibi sistematize edip, prensiplerini ve kurallarını dünyaya tanıtamamıĢlardır. Olimpik mücadele sporlarından Judo her geçen gün Dünya‟da geliĢerek yol almaktadır. AraĢtırma sonucunda, Kurash ve Judo sporları arasında giysi, müsabaka alanı, sikletler, kurallar ve tekniklerde benzerlikler görülmektedir. Fakat yerde uygulanan tekniklerden kırıĢ ve boğuĢ teknikleride Judo sporunda uygulanmakta ancak kurash sporunda uygulanmayan farklılıklardandır. Anahtar Kelimeler: GüreĢ, Kurash (KuraĢ), Judo, Spor 275 ANALYSIS THE SIMILARITIES AND DIFFERENCES OF KURASH AND JUDO MARTĠAL ARTS ABSTRACT In this study we are aimed to investigate and analyze the differences and similarities of Judo and Kurash martial arts sports. Screening model of qualitative research methods were applied in the research. Central Asian nomads and the Turks are well-known around the world because of making progress in martial arts and combat, defense and wrestling mastery. 'Kurash‟ means „wrestling‟ and comes from the Uzbek language. It is possible to encounter Kurash in the ancient eastern literature sources as a combat and social sports. It covers the period between traditional wrestling dating back 3,500 years. But no country systematized Judo and introduced its principles and rules to the world as Japanese. Judo is one of the Olympic combat sports and is developing around the world day by day. As a result of this study; clothing, competition area, weights, rules and technical similarities are seen but arm lock technique and choking/struggling technique differences are seen because these techniques are used in Judo but aren't used in Kurash. Keywords: Wrestling, Judo, Kurash, Sport 276 MALATYA‟DA DÜĞÜN GÜREġLERĠ VE RĠTÜELLERĠ Abdullah DOĞAN1 Mehmet Gül2 Hulusi BÖKE1 Gençlik Hizmetleri ve Spor Ġl Müdürlüğü MALATYA Cumhuriyet Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu 1 2 ÖZET Bu çalıĢmayla Malatya bölgesinde geleneksel sporlar içerisinde önemli bir yere sahip olan düğün güreĢlerinin tarihi süreç içerisindeki geçirdiği aĢamalar ve günümüzdeki durumu tespit edilmeye çalıĢılmıĢtır. AraĢtırmada veri toplama tekniği olarak görüĢme ve tarama tekniği kullanılmıĢtır. Düğün güreĢlerinin yapılıĢ biçimi ve kuralları, konuyla alakalı 20 kiĢiyle görüĢülerek belirlenmiĢtir. Malatya bölgesinde geleneksel kültürün önemli bir parçası olan düğün güreĢleri, okuntu/davetiye, ödüller, güreĢ alanı, sucu/su dağıtıcısı, giysi, müzik, boylar/katagoriler, güreĢin yapıldığı günler, meydancı, peĢrev, hakem, usta çırak iliĢkisi, aracı, yemek, Ģalvar alma, oyun kuralları gibi ritüellere ilaveten düğün güreĢi yapmıĢ pehlivanlar olmak üzere 17 alt baĢlık altında ele alınmıĢtır. Düğün güreĢleri yirminci yüzyılın son çeyreğine kadar Malatya‟nın Darende ilçesinde ayak, orta, baĢaltı ve baĢ olmak üzere dört sıklette ve diğer ilçelerde de tek sıklet olarak hemen hemen her düğünde yapılmıĢtır. Bu tarihlerden sonra kültürel değiĢim sürecinin etkisiyle düğün güreĢlerine rastlanılmamıĢtır. Anahtar Kelimeler: Düğün, Düğün GüreĢleri, ġalvar, Malatya, Ritüel ABSTRACT By means of this study, it has been tried to determine current situation, and the historical course and stages of wedding wrestling that has crucial role in traditional sports in the region of Malatya. Data collection, interview and screening methods are used in the research. 20 people were interviewed in order to the rules and kinds of wedding wrestling. The wedding wrestling that is an important part of traditional culture of Malatya Region is categorized under 17 headings such as call-out/invitation, prizes, wrestling pitch, water deliverer, costume, music, weights/categories, wrestling dates, fieldsman, peĢrev (overture), referee, relations between master and apprentice, intermediary, foods, taking 277 shalwar (Ģalvar alma), rules for wrestling and other rituals in addition to wrestlers that took part in wedding wrestling. Wedding wrestling was held until last quarter of twentieth century in almost any wedding in the district Darende in Malatya under four weight categories such as food (ayak), middle (orta), below head (baĢaltı) and head whereas it was held in one weight category in almost any wedding in other districts. After last quarter of twentieth century, such wrestling has not been seen due to results of cultural changes Key words: Wedding, Wedding Wrestling, shalwar (Ģalvar), Malatya, Ritual 278 MĠLLĠ VE MANEVĠ DEĞERLERĠN KORUNMASI VE GELĠġTĠRĠLMESĠNDE ATA SPORUMUZ GÜREġĠN ÖNEMĠ Aydoğan Soygüden1, Mehmet Gül2 Erciyes Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Cumhuriyet Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu ÖZET GüreĢ sporu geçmiĢten günümüze kadar milli ve manevi değerlerimizi besleyen çok önemli kaynaklardan bir tanesidir. Türk halk kültürünün Ģekillenmesinde önemli yapı taĢlarındandır. Kültürel tarihimize baktığımızda birçok yerde güreĢ ile ilgili konuların olduğunu görmekteyiz. Böyle bir kaynağın daha aktif kullanılarak kültürel değerlerimizi korumak ve geliĢtirmek için bir araç olarak kullanılması gerektiği düĢünülmektedir. Bu çalıĢma, milli ve manevi değerlerimizin korunması ve geliĢtirilmesi için ata sporumuz güreĢin yaygın bir Ģekilde kullanılmasına dikkat çekmek amacıyla yapılmıĢtır. ÇalıĢma literatür taraması Ģeklinde hazırlanmıĢtır. Günümüzde kültürel yozlaĢma ile beraber toplumumuzda değerler kaybı meydana gelmektedir. Milli ve manevi değerlerden oluĢan bu tür kayıpları korumak için güreĢ gibi ata sporlarımızı bir araç olarak kullanılabiliriz. Özellikle ata sporumuz güreĢin içerisinde geçen milli ve manevi kültürümüzü besleyen kavramlar yeni nesil gençlerimizde ilham kaynağı olabilir. Spor sadece fiziksel geliĢimi değil aynı zamanda fizyolojik, psikolojik, kiĢilik ve karakter geliĢimine katkıları bulunmaktadır. Ata sporumuz güreĢ binlerce yıllık tarihimizde her zaman en önemli milli sporlarımızdan bir tanesidir. Sonuç olarak günümüzde meydana gelen değerler kaybına neden olan etkenleri ortadan kaldırmak için ata sporumuz güreĢ bir araç olarak kullanılabilir. Anahtar Kelimeler: Milli ve Manevi Değerler, Türk Halk Kültürü, Ata Sporumuz GüreĢ 279 THE IMPORTANCE OF OUR ANCESTORS SPORT WRESTLING WITH THE PROTECTION AND DEVELOPMENT OF NATIONAL AND SPIRITUAL VALUES Wrestling sport is nourishment of our national and spiritual values of the past to the present is one of the most important sources. One of the most important building stone in the formation of the Turkish folk culture. We see that the subject related to wrestling in many places we look at our cultural history. Such a resource is used more actively to protect our cultural values and is thought to be used as a tool to develop. This study was made for our ancestor sport of wrestling use of widespread a way to draw attention to the protection and development of our national and spiritual values. The study was prepared by a literature. Today, cultural degeneration occurs with the loss of value in our society. Our ancestor sports such as wrestling can be used as a tool as to protect such losses arising from national and spiritual values. In particular, the concepts of ancestor sport wrestling to feed our national and spiritual culture and can inspire a new generation of our young people. Sports are not only for physical development but also make contributions to the development of physiological, psychological, personality and characters. Our history of thousands of years our ancestors sport of wrestling is always one of our most important national sports. As a result, today our ancestors sport wrestling to eliminate the factors that cause the loss of occurred value used as a tool. Keywords: National and Spiritual Values, Turkish folk culture, Our Ancestors Sports Wrestling 280 NASIL BĠR KIRKPINAR OLMALI? Ġlhan TOKSÖZ Trakya Üniversitesi Kırkpınar BESYO Spor Yöneticiliği Bölümü KIRKPINAR BESYO ÖZET Bu araĢtırmada her yıl Edirne ilinde gerçekleĢen Geleneksel Kırkpınar Yağlı GüreĢleri organizasyonunun mevcut durumu incelenerek organizasyonun ve içinde bulunan etkinliklerin nasıl planlaması ve ne Ģekilde yürütülmesi gerektiği ile ilgili açıklamalara yer verilmektedir. 2010 yılında UNESCO tarafından Somut Olmayan Kültürel Miraslar listesine alınan ve 2016 yılında 655.‟incisi gerçekleĢecek bu köklü yapının yönetim, planlama ve etkinlik süreçlerini verimli hale getirecek araĢtırmaların yapılması, ülkemizde böyle değerli bir mirasın korunması ve geliĢtirilmesi açısından önem arz etmektedir. Bu doğrultuda yapılan bu araĢtırmanın Kırkpınar Yağı GüreĢleri Festivali‟nin planlanması ve verimli kılınması konularında yol gösterici olacağı düĢünülmektedir. Anahtar kelimeler: Tarihi Kırkpınar Yağlı GüreĢleri, Edirne, Kültürel Miras, Spor, Organizasyon HOW KIRKPINAR SHOULD BE ? ABSTRACT In this research, the current situation of Traditional Kırkpınar Oil Wrestling organization which is held every year in Edirne was studied and some statements were made deal with how this organization and the events within the scope of it should be planned and conducted. It is all important to make researches for making the management, planning and activity processes of this long-standing structure which was added to Intangible Cultural Heritage List by UNESCO in 2010 and is going to be held 655th time in 2016 more productive in terms of preserving and developing such a precious heritage in our country. It is considered that this research made in this direction will be a guide in the areas of planning and making Traditional Kırkpınar Oil Wrestling Festival more productive. Key words: Traditional Kırkpınar Oil Wrestling, Organization 281 Edirne, Cultural Heritage, Sport, OSMANLI ARġĠV BELGESĠNDE: XIV. YÜZYIL BURSA AHMED-Ġ DÂ'Ġ MAHALLESĠNDE ĠKĠNCĠ BĠR GÜREġ TEKKESĠ Mehmet TÜRKMEN1 1 Ondokuz Mayıs Üniversitesi YaĢar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi ÖZET Dünyada ve Türklerde ilk spor formatına giren ve ilk kurumsallaĢan sporun güreĢ olduğu bilinmektedir. Osmanlı‟da “güreĢ tekkeleri” öncelikli yaptırılan kurumsal binalar içerisinde yer almaktaydı. Miri veya evlâdilik olsunlar gelir getirecek vakfiyeler bağlanıyor, bugün bunlar Osmanlı arĢivi dediğimiz belgelerle kayıt altına alınıyordu. ÇalıĢmada Osmanlı‟nın 1326 da fetih edip 1336 dada ilk baĢkent yaptığı ve ilk güreĢ tekkesini kurduğu Bursa‟da, yine aynı yüzyılın sonlarında yapılmıĢ ikinci bir güreĢ tekkesin olduğundan bahsedilecektir. Tarama yöntemiyle yapılan bu çalıĢma, Osmanlı arĢiv vesikasından faydalanılarak yapıldı. 25 Temmuz 1726 tarih, fon kodu Ġbnül Emin Evkaf olan belge çalıĢmanın merkezi olarak alındı. Ayrıca kaynağı kendi yerinde ve kendi tarihi karakteriyle araĢtırmak için Bursa‟ya gidilerek söz konusu güreĢ tekkesinin orijin yeri tespit edildi. Bilinen ilk güreĢ tekkesinin yeri ile arasındaki mesafe ölçülerek yerel haritası çıkarıldı ve seçici özelliği olan bazı fotoğraflar ile de çalıĢma desteklendi. Bu güreĢ tekkesinin 1389 – 1398 tarihlerinde yapılıp, I. Beyazıt tarafından vakfiyeler bağladığı; miri olduğu, ilk yapıldığı yerinin Bursa‟nın Ahmed-i Dâ'i Mahallesi‟nde ve bugünde aynı adı taĢıyan caminin hemen sol bitiĢiğinde olduğu belirlendi. GüreĢ tekkeleri geleneğine uygun olarak imar edildiği; bugün iĢgal edilmesine rağmen ünlü bir pehlivanın mezarının hala yerinde durmasından belirlendi. GüreĢ tekkesinin XVII. Yüzyılın baĢına kadar aktif olduğu, bu tarihten sonra ilgisizlikten dolayı çevresinde bulunan sakinler tarafından özel mülkiyetlerine geçirilmek istediği, ancak Bursa haremeyn vakıfları müfettiĢi Süleyman tarafından mahkemeye verilerek, tekrar eski misyonuna kavuĢtuğu sonucuna varılmıĢtır. Anahtar Kelimeler: Bursa, Osmanlı, güreĢ tekkesi. 282 IN OTTOMAN ARCHIVES DOCUMENT; A SECOND WRESTLING LODGE IN BURSA AHMED-I DA'I DISTRICT IN 14th CENTURY ABSTRACT Wrestling is known to be the first shaped into sport format and institutionalized sport in the World and Turks. Ottoman “Wrestling Lodges” was located in corporate buildings that build primarily. Whether principality or heritage based or not foundations that will bring income were connecting and recording to the today we call Ottoman archives. In this study, where Ottoman conquest in 1326 and made capital in 1336 and established the first wrestling lodge in the Bursa, will be mentioned that a second wrestling lodge was built in the later same century. This study conducted with the screening method is done by benefiting from the Ottoman archive documents. The document that 25 July 1726 dated and Ġbnul Emin Evkaf fund coded is considered as a core of this study. Also in terms of investigating with its own place and own historical character we went to Bursa and identify the location of origin of the said wrestling lodge. The local map created by the measuring distance between the first wrestling lodge and its and the work is supported by some of distinctive photos. It‟s learned that this wrestling lodge established between 1389 – 1398, connected by Beyazıt the First to the foundations, related to principalities, the first place is in Bursa Ahmed-I Dai neighborhood and today right next to the same named mosque. Wrestling lodges is allowed accordance with the tradition, although it is today occupied but determined by the tomb of a very famous wrestler still remains. To conclude, the wrestling lodge is an active state in the early 17st century, after that they want to put in their private property by residents because of the lack of interest but sued by the Bursa haremeyn foundations inspector Suleyman and regained its old mission. Keywords: Bursa, Ottoman, wrestling lodge. 283 GĠRĠġ Tekkelerin kuruluĢ yönünden en kapsamlısına “hânkâh”, onun küçüğüne “tekke”, daha küçüğüne “zaviye”, dergâh merkezî pozisyonda olanlara da “âsitâne” denilmektedir (Cebecioğlu, 2009: 646). Osmanlı vesikalarında da güreĢ tekkeleri; “küĢtig‟ran/ küĢti-gîran ”, “küĢti-ca”, “pehlüvânân tekyesi”, “güleĢciler tekkesi”, “pehlivan mektebi” Ģeklinde geçmektedir (BOA, C.MF:1712 / 14017; MF. MKT: 996 / 46). Binicilik ve atıcılık baĢta olmak üzere Türkistan kökenli birçok sporun üst veya ana birimi olan güreĢ tekkelerine, çağdaĢ araĢtırmacılar “güreĢ tekkesi” veya “pehlivan tekkesi” tabirini kullanırlar (Yıldız 2002: 140; FiĢek 1985: 30). Batılı araĢtırmacılar da “güreĢ eğitim merkezleri”, “sporcu eğitim merkezleri” ve “spor akademileri” kavramını kullanırlar (Stojanow 2007: 160; Petrov 1984: 41-42; Nadiem 1968: 12). Yöneticilerine ise “Ģeyh, duacı, mürĢit, yol atası, postniĢin, baba, dede” deniliyordu. Öğrencilerine kıdeme göre “talib, acemi, Ģakirt, miyander”, kıdeme bakılmaksızın geneline ise “derviĢ” denilirdi (BOA, DH. MKT: 2247-27; C. MF:1288 / 0841; C. MF: 7756/0839). Az nüfuslu, yüksek idealli Osmanlı Devleti‟nin kurucuları ile bunlara hizmette bulunan tarikat Babaları, çoğa karĢı durabilmesi, nitelikli insan sahibi olmasıyla mümkündü. Nitelikli insansa, kurumsallaĢma ile yetiĢebilirdi (Arabacı 1999: 141; Köprülü 1991: 46; Barkan 1942: 282). Osmanlı kuruluĢundan itibaren alınan her kasaba ve Ģehre ilk önce kadı ve subaĢı atıyor, hemen ardından dini, siyasi ve sosyal hizmet binaları yaptırıyordu (Atsız 1970: 21-22; Hüsameddin 1926: 284-292). Bunların yanı sıra güreĢ tekkeleri kuruyorlardı. Devletin birçok sosyo-kültürel ve ekonomik fonksiyonlarını da yerine getiren bu kurumlar, aynı zamanda faaliyet gösterdiği coğrafya halkları tarafından da büyük kabuller görüyordu (Kahraman 1995: 189-190; Kara 1990: 77; Laqueur 1979: 21). Osmanlı güreĢ tekkeleri, adına münhasır olmanın da ötesinde yapısı ve etkileri bakımından Türk kültürünün temelini oluĢturan en önemli olgulardan biriydi. Dolayısıyla “tekke pehlivanlığı” gibi milli kültür unsurlarıyla beslenmiĢ tarihi miraslar, sadece Osmanlı ve onun devamı olan Türkiye‟nin tarihi değerleri değildir. Kaynağını aldığı Türkistan ve tüm Türk dünyasının ortak değerleridir (Krasilnikov, 2004: 17). GüreĢ tekkeleri ile ilgili monografik bir çalıĢmaya henüz rastlanılamamaktadır. Sınırlıda olsa yerli ve yabancı bağlayıcı çalıĢmalar bulunmaktadır. Bunların çoğu kaynaklardan kopup nakillerle ve özelliklede Evliya Çelebi‟nin aktarımlarına dayalı olarak yapmıĢlardır. GüreĢle ilgili yapılmıĢ çalıĢmalarda, menakıbeci bir tarih anlayıĢı veya tefrikacı bir anlatımın ötesine gidilememiĢtir. Daha doğrusu çoğu birinci el kaynakların yokluğunda dönüp dolaĢıp aynı kaynakları kullanmıĢlardır. Böyle çalıĢmalar ise 284 güreĢin kurumsal tarihi ve analitik derinleĢmesinin önünde duran bir engeldir. Sporun bugün fenomen olduğu, küreselleĢme ile birlikte milli kültür unsurlarının törpülendiği dünyamızda, Osmanlı güreĢ tekkelerinin amaç değerlerinin yeniden el üstünde tutulmasına ihtiyaç vardır düĢüncesindeyiz. ÇalıĢma, pehlivan tekkelerinin geçmiĢini, kuruluĢ felsefesini, yerine getirdiği fonksiyonları bu doğrultuda yaygınlaĢmasını anlamaya yönelik bir araĢtırma olma iddiasında değildir. Fakat geleceğinin inĢası bakımından önem arz emektedir. Zira çalıĢmanın merkezine alınan, yeni ve yeri tespit edilecek olan Bursa‟daki bu ikinci güreĢ tekkesi birinci el kaynaktır. Tekkeler miri (devlete ait) veya evlâdilik (soy esasına dayalı olarak) olsun devlet tarafından çağında gelir getirecek vakfiyeler bağlanıyor, bunlar bugün arĢiv dediğimiz belgelerle kayıt altına alınıyordu. Ancak Türkiye‟de spor tarihçiliğinde belgelerden faydalanma alıĢkanlığı pek yoktur. ÇalıĢma Bursa‟da yine aynı yüzyılın sonlarında yapılmıĢ ikinci bir güreĢ tekkesinden bahsedilecektir. ÇalıĢmanın amacı; Bursa Ahmed-i Dâ‟i mahallesinde yapılmıĢ bu güreĢ tekkesini belgeye dayalı olarak meĢruiyetini gösterip spor literatürüne kazandırmaktır. Bu bağlamda çalıĢmanın özgün olmasına dikkat edilmiĢtir. MATERYAL VE METOD Osmanlı güreĢ tekke veya zaviyeleri için sınırlıda olsa yerli ve yabancı bağlayıcı çalıĢmalar bulunmaktadır (Stojanow 2007: 160; Yıldız 2002: 140; Kahraman 1995: 189-190; Petrov 1984: 36-42; Nadiem 1968: 10-24). Bunların bazı özgün olanı dıĢında, çoğu bir birinin tekrarı durumundadır. Fakat burada ilk defa ele alınacak olan Bursa‟daki ikinci bir güreĢ tekkesiyle ilgili hiçbir disiplinde çalıĢmaya rastlanılmamaktadır. Tarama yöntemiyle yapılan bu araĢtırma, birinci el kaynak sayılan Osmanlı arĢiv vesikasından faydalanılarak yapılmıĢtır. “Hicri 25 Zilkade 1138 tarih, Dosya No: 39, Gömlek No: 4515, Fon Kodu: İbnül Emin Evkaf” olan belge çalıĢmanın merkezi olarak alınmıĢtır. Belge tahlil edilip, metindeki diplomatik unsurlarla birlikte aslına sadık kalınarak okundu ve transkripsiyonu yapıldı. Ardından aynı Ģekilde sadeleĢtirildi. 1336 tarihinde Nilüfer Hatun tarafından Osmanlı‟nın ilk güreĢ tekkesi olarak kale içine yaptırılan ile aynı olabileceği varsayımından hareket edilmek zorunluluğu doğdu. Zira Evliya Çelebi‟den (II.-2005: 17-19) çağdaĢ araĢtırmacılara tüm kaynaklar dizisi Bursa‟da tek bir güreĢ tekkesi olduğunda ısrarlı gözüküyorlardı (Kara 1990: 77; Hüsameddin, 1926: 284-292). Ancak 285 bu orijinal Osmanlıca belge (BOA, ĠE.EV: 39/4515) sadeleĢtirilince gösterilen adresin kale içinden farklı bir yerde olduğu kuĢkusunu oluĢturdu. Bunun için ilkin Ahmed-i Dâ‟i Mahallesi ile Kale içi adreslerinin aynı olup olmadığı sorusuna cevap arandı. Konunun daha iyi anlaĢılabilmesi için kaynağı kendi yerinde ve kendi tarihi karakteriyle araĢtırıldı. Akıcı bir sentez uygulayabilmek için söz konusu bulunan güreĢ tekkesi ile bilinen ilk eski tekkenin bulunduğu bölgeye gidildi. Ġkisi arasındaki mesafe ölçülerek yerel haritası çıkarıldı ve güreĢ tekkelerinin maddi ve manevi karakterine uygun olup olmadığı da araĢtırıldı. Bu bağlamda seçici ve de ayırıcı özelliği olan bazı fotoğraf ve haritalar ile çalıĢma desteklendi ve de aĢağıdaki bulgulara ulaĢıldı. BULGULAR Orhan Gazi Bursa‟yı aldığı (1326) tarihten 10 yıl sonra (1336) Osmanlı'ya ilk baĢkent yapmıĢtı. Aynı yılda eĢi Nilüfer Hatun (Holofira) tarafından ilk "GüreĢçiler Tekkesi", kale içinde bulunan Bey Sarayı yanına yaptırıldı. Hisar‟ın Kaplıca Kapısı yanında ve sur dibindeki bu kapalı binaya çok sayıda vakıf bağlamıĢtı (Kara, 1990: 77; Atsız, 1970: 21-22; Hüsameddin, 1926: 284-292). Evliya Çelebi‟nin Bursa‟ya gittiğini söylediği 1640 yılında “Tekke-i hayy-ı Bursa: Tekke-i rüfai birdir ama fukarası cümle garibandır. GüreĢçiler tekkesi birdir” (II.-2005: 18). “Tekke-i hayy-ı” tabirinden bu bilinen tekkenin aktif olduğu anlaĢılmaktadır. Bununla birlikte I. Beyazıt „in kentin güneyindeki PınarbaĢı'na güreĢ talimi ve halkın eğlence yeri olarak bir geniĢ alan yaptırdığı bildirilmekteydi (Yıldız, 2002: 153; Kahraman-II, 1989: 9). G. D. Kyle; Grekler ‟de MÖ 540-516 yıllarından itibaren “Pale-estra” adında devletin büyük desteğiyle güreĢ eğitim kurumların olduğunu; burada “Kato-pale” ve “Orthia-pale” adında iki tür güreĢ eğitiminin verildiğini bildirmektedir. Devamında da; “Bunlardan ikincisi 1336 yılında I. Orhan Gazi‟nin eşi Holofira tarafından kopya edilip Bursa‟ya yapıldı. Sonra bu kurumlar Osmanlı‟da o kadar tuttu ve yayıldı ki, asıllarını bile geçecek düzeye geldi” (2010: 41-43). Osmanlı‟nın ilk baĢkenti olan Bursa‟da Türk kültüründe engin bir yeri olan güreĢin yapılan ve yaptırılan mekânları Ģimdiye kadar sadece bu bilgilerle sınırlıydı. Konuda derinleĢmek için ArĢivi Katalogları taranır iken Ģu konu baĢlığına rastlanıldı (BOA, ĠE. EV: 39/4515): “Bursa'da Ahmed Dai mahallesinde keştgir pehlivanlara sükna olmak üzere Sultan Yıldırım Bayezıd tarafından vakf edildiği halde Kalaylı oğulları tarafından zabt olunan tekyenin pehlivan-ı şehriyariden Hamza'nın ilmatısı mucibince vaz-ı sabıkına ircaı hakkında Bursa Haremeyn Müfettişi Süleyman'ın yazdığı arz”. 286 Hicri 25 Zilkade 1138 /25 Temmuz 1726 tarihli bu belgenin ikinci satırında “keĢtgir”, sekizinci satırında “güĢtegîr” geçmekteydi. Her iki kelimenin kökü de “güreĢ” kelimesinin Farsça karĢılığı olan “küĢti” sözcüğünü karĢılamıyor veya müteradifleri değildi. Birincisi “seyir ve temâĢâ etmek gezmek” anlamına gelmekte, ikincisi ise bir baklagil cinsine tekabül ediyordu. Her iki terimin eki olan “gîr” ise; Farsça (giriften) “tutmak, yakalamak” mastarının emir köküdür. Türkçedeki “yapan, tutan”, gibi mânalara gelir ve kelimenin sonuna eklenir ki, giriĢ baĢlığında da yazıldığı gibi “küĢti-gîr” (küĢti = güreĢ, gîr = tutanlar- yapanlar) ekini doğru yansıtıyordu. Kelimenin kökünde bir yazım hatası olabilir veya yazıldığı dönemde bu Ģekliyle doğru algılanabilirdi. Arkasından “pehlivanlara sükna / güreĢçilere ait” cümlesi ve takibeden tüm ifadeler buranın bir güreĢ tekkesi olduğunu müĢahhas bir Ģekilde ortaya koydu. ġekil (Belge) 1: BaĢbakanlık Osmanlı ArĢivleri (BOA) Tarih: 25 Zilkade 1138, Dosya No: 39, Gömlek No: 4515, Fon Kodu: Ġbnül Emin Evkaf 287 ĠE. EV: 39 / 4515_01 (TRANSKRĠPSĠYON) 288 Salı Günü Divan-ı Hümayun'da atik defterden Derkenar, Buyuruldu. Tatbik: mutabıktır Mühür. Taht-ı nezâret-i aliyyede olan evkâfdan merhûm Sultan Yıldırım Bâyezid Hân Vakfı'ndan Ahmed Dâ„î mahallesinde vâki„ geştgîr pehlivânları iskân olunmak için binâ ve vakıf olan pehlivan tekpyesi dimekle ma„rûf tekye murûr-ı eyyâm ile harab olmağın civârında sâkin Kalaylıoğulları Emin, Abdullah nâm kimesneler mülkiyet üzre zabt ve harîmini kendüye mülk bahçe ve tekyenin ba„zı duvarını hedm idüp vakfa gadr itmekle civârında sâkin bî-garaz müslimînden li-ecli'l-ihbâr meclis-i şer„a hâzırûn olan el-hâc Mehmed bin Osman ve Mustafa bin Abdülkadir ve Memiş bin el-Hâc İbrahim ve Bayram bin Veys ve Hasan bin Şükür ve Mustafa bin Abdullah ve el-Hâc Mehmed bin el-Hâc Hüseyin ve Osman bin Osman ve sâyirleri bu vechile takrîr-i kelâm ederler ki kadîmü'l-eyyâmdan ile'l-ân mevzi„-i mezbûr güştegîr pehlivanları tekyesi olup pehlivanlardan âyende vü revende misâfireten sâkin oldukları ma„lûmumuzdur deyü âlâ tarîki'ş-şehâde her biri haber vermeleriyle mûcebince tekye-i mezbûr mezbûrların yedinden alıpın yine ke'l-evvel ibkâ buyurulmak ricâsına pehlivânân-ı şehriyârîden Hamza Pehlivan iltimâsıyla ol ki vâki„u'l-hâldir pâye-i serîr-i a„laya arz u i„lâm olundu. bâkî fermân men lehü'lemrindir. 15 Zilkade 1138. Hurrire fi'l-yevmi'l-Hamis ve'l-ışrîn zilkade lisene semaniy ve selâsîn ve miete ve elf Eddâî El-abdü'dâî li-deleti'l-aliyye Süleyman el-Müfettiş Hilafet-i bi-evkafi'l-haremeyn Burusa ĠE-EV: 39 / 4515-01 (SADELEġTĠRME) Yüce nezaretinizde olan vakıflardan merhum Sultan Yıldırım Bayezid Han vakfından [Bursa'da] Ahmed Dâ‟î mahallesinde güreş pehlivanları iskân olunmak için bina edilip vakf edilen ve Pehlivan Tekkesi adıyla bilinen tekkenin zamanla harap ve kullanılamaz hale gelme sebebiyle yakınlarında sakin. Kalaylıoğulları Emin ve Abdullah adlı şahısların burayı kendi mülklerine geçirdikleri, avlusunu da bahçe olarak kullanmaya başladıkları ve ayrıca tekkenin bazı duvarlarını da yıkarak vakfa zarar verdikleri çevre sakinleri tarafından ihbar olunmuştur. Bunun üzerine Hacı Mehmed bin Osman, Mustafa bin Abdülkadir, Memiş bin Hacı İbrahim, Bayram bin Veys, Hasan bin şükür, Mustafa bin Abdullan ve Hacı Mehmed bin Hacı Hüseyin ve Osman bin Osman ile diğer bazı şahıslar mahkemeye davet edilerek konu hakkında bilgi talep edildiğinde. Bu durumu doğrulamışlar; "çok eski zamanlardan beri bahsi geçen mıntıkanın, güreş pehlivanları tekkesi olup pehlivanlardan gelip-gidenlerin burada misafireten kaldığını biliriz" diye şahitlik etmişlerdir. Gereğince adı geçen tekke söz konusu şahısların elinden alınıp yine eskiden olduğu gibi amacına hizmet etmesi saray (padişah) pehlivanlarından Hamza pehlivan tarafından da iltimas etmektedir. [07.15.1726]. Yüce Devletiniz için her daim duacınız Bursa Haremeyn Vakfıları Müfettişi Süleyman Arz edildiği üzere zabt edilmesi için hüküm buyuruldu [Metindeki diplomatik unsurlar] Salı Günü Divan-ı Hümayun'da atik defterden Derkenar, Buyuruldu. Tatbik: mutabıktır Mühür. 18. yüz yılın ortalarından itibaren güreĢ tekkelerinin vakıf mallarına, hatta faaliyet binasına çevre sakinleri veya Osmanlı paĢaları tarafından müdahalelerin (zabtıyla füruhtu) olduğu 289 görülmektedir (BOA, A.MKT. NZD: 308/ 42; ĠE. EV: 39/ 4515; Gökçen 1946: 37). Bu tevliyet ve vakıfların zapt olunmasından da anlaĢılacağı gibi tekkeler atıl durumdadır. Ahmed Dâ„î‟ deki güreĢçiler tekkesi de pasif durumdadır ve faaliyet binasına çevre sakinleri tarafından el konulduğu görülmektedir. GüreĢ tekkelerine müdahalelerin tamamına yakını “Mahkeme-i ġer‟iyye Sicilleri” defterlerinde yer alırken (Gökçen 1946: 37, 90, 92), bu tekkeye müdahaleye menin Ġbnül Emin Evkaf‟ta yer aldığı gözükmektedir. Osmanlı güreĢ tekkelerinin devletin birçok sosyal fonksiyonlarını da ifa etmekteydi. Sekizinci satıda geçen gelen geçen (âyende vü revende) yolculara sınıf ve statü ayırmaksızın eskiden olduğu gibi tekrar yedirip içirip konaklatılmalı denilmektedir. ġekil 2.1: Bursa Kalesi ile Ahmed Dâ‟î Mahallesi Mesafesini Gösterir Kroki Ahmed Da’i ġekil 2.2: Bursa Kalesi ile Ahmed Dâ‟î Mahallesi Mesafesini (3.8 km) Gösterir Kroki 290 ġekil 3 (1-2): Teke önünde bulunması gereken ünlü bir pehlivanın mezarının görüntüleri ġekil 4 (1-2): Tekkenin sağ bitiĢiğindeki Ahmed Dâî Camisi görüntüleri 291 ġekil 5 (1-2): Yer Kapı (Bâb-ı Zemin); Bursa Hisarı‟nın güneydoğu bölümündeki kapısıdır. Tahtakale kapısından iki sur arası koridora girildikten 90-100 metre ileride bulunan ve iki sur arası koridordan ilk Ģehir içi sur kapısıdır. Nilüfer Hatun‟un tahmini 1336 yılında yaptırdığı ilk güreĢ tekkesi bu kapının giriĢinin hemen solundaydı (Kale içinde Bey Sarayı‟nın yakınında). Kapı, 2007 yılında aslına uygun olarak onarılmıĢtır. 292 TARTIġMA GüreĢ tekkeleri yapılırlarken nüfus yoğunluğu ve kaynak israfı dikkate alınıyordu. Buna göre irili ufaklı güreĢ tekkeleri, Ġmparatorluğun her tarafına yayılmıĢ ve derinlemesine teĢkilatlanmıĢtı. Büyük yerleĢim yerlerinde bir veya birkaç tekke, küçük yerleĢim yerlerine ise zaviyeler yapılıyordu (FiĢek, 1985: 30). Tekkelerinin giderleri yaptıranların bağladığı vakıf gelirlerinden karĢılanırdı (BOA, HAT: 1594/70). Hatta bazıları “Müstesna Vakıf” kabul edilmiĢ ve I. Mahmud dönemine (1730) değin korunmuĢtur. Müstesna vakıflar, her türlü vergiden muaf oldukları gibi yaptıkları sosyal iĢlevlere bağlı olarak devletten yardım da alıyorlardı. Osmanlının ikici BaĢkenti Edirne‟de 160 pehlivanın yatılı kaldığı Veliyyüddin Mahallesinde ġeyh Cemalettin GüreĢçiler Tekkesi vardı (BOA, C. EV: 127/ 6345). Henüz yeri ve kapasitesi tespit edilememekle birlikte 14 Rebiulâhir 1211 tarihli bir belgede, yine Edirne'nin Hadim TimurtaĢ Mahallesi'nde de bir güreĢ tekkesi vardı (BOA, C. EV: 470/ 23764). Ġstanbul‟da ise bilindiği gibi Pehlivan ġuca ve Demir Baba olmak üzere tekkeden de büyük olan 300 pehlivanın barındıkları (Evliya I, 2003: 587) iki hânkâh vardı (BOA, C.MF: 95/ 4712_ 1-2-3). Ancak Bursa‟da da olması gereken ikinci bir tekkenin bu çalıĢmayla birlikte ortaya çıkmıĢ olması, Osmanlı‟nın güreĢte kurumsallaĢma geleneğine uygun düĢmektedir. GüreĢ tekkeleri yaptırılan tarafından vakfedilen mal ve mülklerin gelirleriyle hayatlarını idame ettiriyorlardı. Belgede net olarak görüldüğü gibi tekkeye I. Bayezid (1360-1402) tarafından vakfiyeler bağlanmıĢtır. Eğer vakıf gelirleri gider fazlası veriyorsa, zamanla ġumnu Musa Baba ve diğer güreĢ tekkeleri örneğinde olduğu gibi (BOA, C. EV: 214 / 10691), gelir fazlasıyla sosyal veya dini hizmet binaları tekkelerin yanı baĢına yaptırılırdı. ġekil 4‟deki Ahmed Dâî Camisi de büyük olasılıkla böyle yaptırılmıĢtır. Dâî; “duâ eden, duâcı”, Ahmed Dâ‟î ise; “Duacı Ahmet” demektir (Devellioğlu, 1996: 162). Osmanlıda duacılık (salavatçıyan) bir sosyal örgüttür (BOA, TS.MA.d: 1532). GüreĢ organizasyonları esnasında günümüzün cazgırlık görevini yapan eğitimli, hitabeti güçlü, Ģair ruhlu ve yeteneğinde ihtirâmat-ı fâika (yüksek itibarlı) kiĢilerdi. Ġdari yapı tarafından hep himaye ve ihya edilmiĢler, 1827 yılına değin bu mesleği ifa edenler güreĢ tekkeleri Ģeyhleriydiler (BOA, TS.MA.d: 2353 - 070, 1) Tekke Ģeyhleri bu vasıfların yanısıra güreĢ geçmiĢleri parlak ve güreĢte ustalık düzeyine ulaĢmıĢ kiĢiler olmak zorundaydılar. Bunlar huzur güreĢlerinde en azından baĢpehlivanlar kadar ve çoğu zaman daha fazla padiĢahların ihsanına mazhar olurlardı (BOA, TS.MA.d: 2352 – 325, 1). 14. yüzyılın ikinci yarısıyla, 15. yüzyılın baĢında yaĢamıĢ olan Ahmed Dâ‟î (ölümü 1421) , I. Bayezid tarafından 1389 yılında manzum eseri “Çeng-nâme” den dolayı Germiyan 293 Oğulları‟ndan Bursa‟ya getirtilmiĢtir. Bu ilk eserinde pehlivan ruhunu iyi iĢleyen Ahmed Dâ‟î, 1389 yılına kadar Bursa‟da Ģakirt/ çırak (muhtemelen güreĢ tekkesinde pehlivan eğitimi vermiĢtir) yetiĢtirmiĢtir. Tüm yönleriyle güreĢ tekkesi Ģeyhi olma vasıflarına haiz biri olduğu gözükmektedir (Ertaylan, 1952: 3, 12- 13; UzunçarĢılı, 1932: 213-214). Her güreĢ tekkesinin içinde eskiden ün salmıĢ bir pehlivanın türbesinin bulunması (Edirne ġeyh Cemaleddin GüreĢçiler Teknesi‟ndeki Er Sultan türbesi örneğinde olduğu gibi), zorunlu bir âdeti kadimdi (FiĢek, 1985: 32). GüreĢ tekkelerini BektaĢi senkretizmli Ģeyhler yönetir, bu geleneğe göre de eğitin – öğretim verilir, Ahilik ritüellerine göre de derviĢlere (öğrenciler) kademe verilirdi (Tan, 1976: 56). Bu çevre diyagramından gelen Ģeyhler, Orta Asya‟daki “ata” sıfatını Horasan‟dan Anadolu‟ya Baba, Dede, Pir, Abdal, Kalender ve Gazi gibi adlara dönüĢtürmüĢlerdi. Bu gelenekten gelen tarikat ehlinde gaza kaçınılmazdı ve pehlivan olmak dini vecibe ve milli bir vazife olarak algılanırdı (Köprülü, 1991: 46). Farsça kökenli “pehlevan” dan gelen “Pehlivanlık” ise; 12. Yüzyılda “Yiğit, mert, cengâver, bilgili, arlı, güreĢçi” anlamına gelen Orta Asya‟nın “Alp” sıfatından dönüĢmüĢtü (TokmaĢeva, 2008: 427431). BaĢta ġekil 3‟ de “Pehlivan Dede” görüntüsü, eylemleri, Ģeyhlik sıfatlarıyla, fikri ve Ģekliyle, kısacası her yönüyle Osmanlı güreĢ tekkeleri ve misyonuyla bire bir örtüĢmektedir. SONUÇ Ahmed-i Dâ'i Mahallesi‟ndeki bu güreĢ tekkesinin XVIII. Yüzyılın baĢına kadar aktifken, bundan sonra ilgisizlikten dolayı çevresindeki sakinlerden Kalaylıoğulları kardeĢler tarafından özel mülkiyetlerine geçirilmek istenmiĢtir. Eski saray (padiĢah) pehlivanlarından Hamza, Bursa Haremeyn Vakıfları MüfettiĢi Süleyman‟a durumu Ģikâyetle bildirmiĢ, müfettiĢ tarafından mahkemeye verilerek, tekrar eski misyonuna kavuĢtuğu anlaĢılmıĢtır. Bursa‟nın Ahmed Dâ‟î Mahallesindeki bu güreĢ tekkesi, I. Beyazid tarafından 1389 – 1393 yılları arasında yaptırdığı ve vakfedildiği ve de miri olduğu; Osmanlı‟nın ilk güreĢ tekkesi olarak bilinen ve Nilüfer Hatun tarafından kale içine yaptırılan tekkeden farklı olarak onun güney batısında ve 3,8 km mesafede yer aldığı; Osmanlı‟nın ilk baĢkenti Bursa‟da 14. Yüzyılın sonlarında yapılmıĢ ikinci bir güreĢ tekkesi bulunduğu; Evliya Çelebi‟nin Bursa‟ya gittiğini söylediği 1646 - 1647 yıllarından yaklaĢık 250 yıl önce bu tekkenin faaliyette olduğu; 294 Pehlivan Dede türbesinin hala yerinde durabilmesi, özellikle “Dede” tabirinin kullanılması, Ahmed Dâ‟î Cami‟sinin bitiĢiğinde yer alması, en önemlisi bütün bunların Osmanlı güreĢ tekkesi kodlarıyla bire bir örtüĢmesi tekkenin yerinin burası olduğu; Tekkenin hizmet binası ve önünde bulunması gereken açık alan idman sahsı günümüzde tamamen iĢkâl edilmiĢ durumdadır. Ama bugünkü Bursa‟nın Ahmed-i Dâ'i Mahallesi‟nde ve aynı adı taĢıyan caminin hemen sol bitiĢiğinde olduğu; ArĢiv belgelerine ve olayın geçtiği bölgede yapılan gözlemlere dayalı olarak tesbit edilerek bu sonuçlarına varılmıĢtır. Ayrıca tekkenin bulunduğu mahallenin adını taĢıyan, Ģair, edebiyatçı ve adına müsemma duacı (salavatcı) Ahmed Dâ‟î, I. Beyazid tarafından tekkenin kuruluĢunun hemen peĢinden Bursa‟ya getirtilip Ģakirt (çırak/talebe) yetiĢtirildiği ve 1398 yılına kadar bu görevini sürdürdüğü belirlenmiĢtir. GüreĢ tekkesi Ģeyhliği vasıflarına haiz olduğu belirlenen bu zât, büyük ihtimalle burada Ģeyhlik yapmıĢtır KAYNAKLAR A – BaĢbakanlık Osmanlı ArĢivleri (BOA) Topkapı Sarayı Müzesi ArĢivi Defterleri (TS. MD. d): D. 2352 – 325, 1; D. 2353 - 070, 1; D. 1532. Belge Tasnifleri: A.MKT. NZD: 308/42; C. EV: 214 / 10691; C. EV: 127/ 6345; C. EV: 470 / 23764; C. MF:1288 / 841; C.MF: 7756 / 0839; C. MF: 95 / 4712_ 1-2-3; C. MF:1712/14017; HAT: 1594/70; DH. MKT: 2247-27; ĠE. EV: 39 / 4515-01; MF. MKT: 996 / 46; B - Nakil Kaynaklar ARABACI, Caner (1999). "Osmanlı Spor KuruluĢları - Vakıf ĠliĢkisi", Osmanlıda Spor Sempozyumu (Kitabı), Alâeddin Keykubat Kampusu, 26-27 Mayıs, Konya. ATSIZ, H. Nihal (1970). AĢıkpaĢaoğlu Tarihi, Birinci BasılıĢ, 1000 Temel Eser: 23, Ġstanbul: Milli Eğitim Basımevi BARKAN, Ö. Lütfi (1942). “Ġstila Devirlerinin Kolonizatör Türk DerviĢleri ve Zaviyeler", Ankara: Vakıflar Dergisi, Sayı: II, ss.279-304. CEBECĠOĞLU, Ethem (2009). Tasavvuf Terimleri ve Deyimleri Sözcüğü, 5. Baskı, Ġstanbul: Ağaç Kitabevi Yayınları. DEVELLĠOĞLU, Ferit (1996). Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lügat, 13. Baskı, Yayına Hazırlayan S. Güneyçal, Ankara: Sözlük Dizisi 1, Aydın Kitabevi Yayınları. ERTAYLAN, Ġsmail Hikmet (1952) Ahmed-i Dâ‟i‟ nin Hayatı ve Eserleri, Ġstanbul. EVLĠY ÇELEBĠ Seyahatnamesi (C.1-3. 2006). (Haz: A. Kahraman – Y. Dağlı ), C.1-3, Ġstanbul: YKB Yay. -2353, Edebiyat-717. 295 FĠġEK, Kurthan (1985). 100 Soruda Türkiye Spor Tarihi, Ġstanbul: Gerçek Yayınevi. GADLO, A.V. (1987). Etnografiya narodov Sibiri i Dalnego Vostoka, Leningrad, s. 85. GÖKÇE, Ġbrahim (1946). Sicillere Göre XVI. Ve XVII. Asırlarda Saruhan Zaviye ve Yatırları, Ġstanbul: Marifet Basımevi. HAFIZ HIZIR ĠLYASAĞA (1987). Letâif-i Enderun &Tarih-i Enderun 1812-1830, (Haz. Cahit Kayra), . Ġstanbul: GüneĢ Yay HÜSAMEDDĠN, Hüseyin (1926). “Orhan Bey‟in Vakfiyesi”, Tarih-i Osmani Encümeni Mecmuası, 1 Eylül, Sayı: 17. KAHRAMAN, Atıf ( 1989). Cumhuriyete Kadar Türk GüreĢi, ( 1989a/C. 1 & 1989b/C. 2 ), Ankara: Kültür Bakanlığı Yayınları: 1028 & 1029. KARA, Mustafa (1990). Bursa‟da Tarikatlar Ve Tekkeler 1, Bursa: Uludağ Yayınları. KYLE, G. Danold (2010) Sport in the Cultures of the Ancient World, Londra: OU. Press. KRASĠLNĠKOV, V. P. (2004) “Kontseptsiya stanovleniya i formirovaniya traditsionnykh igr i sostyazaniy korennykh narodov Sibiri”, Teoriya i praktika fiz. Kultury, No: 4, s. 17. KÖPRÜLÜ, Fuat (1991). Türk Edebiyatında Ġlk Mutasavvıflar, (7. Baskı), Ankara: D. Ġ. B. Yay: 118, Ġlmi Eserler: 11. LAQUEUR, Hans Peter (1979). Zur kulturgeschichtlichen Stellung des Turkischen einst und jetzt, Frankfurt/ Bern/ Cirencester: Europäisch Hochschulschriften, Reine XXXV, Bd. 2. NADĠEM, Ġhsan (1968). Trace of Turkey in Ġndian Wrestling, London: Oxford University Press. NOBLE, Graham (2001). “The life and deth of the Terrible Turk”, Journal of Manly Arts, (3 February 2001), pp: 18-30. OCAK, Ahmet YaĢar (2000). “Osmanlı Devleti‟nin KuruluĢunda DerviĢlerin Rolü”, Osmanlı Devleti‟nin KuruluĢu, Efsaneler ve Gerçekler: TartıĢma Panel Bildirileri (Ankara, 19.03.1999), Ankara, 2000, s. 74-75. PETROV, Raiko (1984). Wrestling in Bulgarian, Sofia: SELA Press. STOJANOW, Valeri (2007). “Genesis and Development ofthe (Turkish Question) in Bulgarian”, pp: 160-194, BulgarianHungarian Scholary From II, Sofia: May 16-17, Nation and Minorities in Central and South-East Europe. TAN, Nail (1976).“Tarihi Türk GüreĢi Hakkında Notlar”, Geleneksel Türk Sporları Semineri, Ankara: K.TD. Yay. TOKMAġEVA, M.A. (2008). “Kuzbas yerli halkları (ġor - Teleutlar) beden eğitimlerinin organize edilmesi”, Sibirya halklarının tarihi- kültürel etkileĢimleri: Uluslararası ilmi- pratik konferans malzemeleri. Novokuznetsk: KuzGPA. ss: 427-431 UZUNÇARġILI, Ġsmail Hakkı (1932). Kütahya ġehri, Ġstanbul Devlet Matbaası, s, 213, 214, YILDIZ, Doğan (2002). Çağlarboyu Türkler‟de Spor, Ġstanbul: Telebasım Yayıncılık 296 OSMANLI GÜREġ TEKKELERĠ VE GREK GYMNASIONLARININ ĠNCELENMESĠ Ali Kerim YILMAZ1 Ceyhun BĠRĠNCĠ1 KürĢat ACAR1 Fatih KarakaĢ1 1 Ondokuz Mayıs Üniversitesi YaĢar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi ÖZET Türk toplumlarının sosyo-ekonomik yapı ve yaĢayıĢlarının neredeyse her bölümünde yer alan güreĢ, edebiyat, sanat ve geleneklerinin teĢekküllerinin de hemen hemen tamamında önemli bir yer tutmuĢtur. GüreĢ sporu aynı zamanda genel ve özel merasimlerinde de Türk toplumlarının ayrılmaz bir parçası haline geldiği bilinmektedir. Osmanlı devletinde sporsal yapı incelendiğinde kurumsallaĢan ilk sporun güreĢ olduğu görülmüĢtür. Bu teĢkilatlanma merkezi bölgelerde GüreĢ (Pehlivan) tekkeleri ile taĢralarda GüreĢ zaviyeleri olarak belirlenmiĢtir. Grek toplumuna bakıldığında ise kent agoraları(kırsal spor alanları)‟nın elveriĢsizliği sonucunda erkek çocukların ve delikanlıların eğitmenler gözetiminde koĢu, at biniciliği, disk atma, boks ve güreĢ yapmaları için „‟gynmnasion‟‟ olarak nitelendirilen kamusal spor alanları ve merkezleri yapılmıĢtır. Gymnasionlarla içiçe bulunan ve bazen ayrıca yapılan Palaistra(güreĢ yeri) genellikle gymnasionların ayrılmaz bir parçası ve en karakteristik bölümü olmuĢ ve zamanla polislerin(kentlerin) tamamlayıcı öğelerinden biri haline gelmiĢtir. AraĢtırmamızda tarih-tarama yönteminden yararlanıldı. Konuyla ilgili sınırlı sayıda bulunan çalıĢmalardan, gymnasionlar, güreĢ tekke ve zaviyerleriyle ilgili yapılan bazı bağlayıcı ve monografik çalıĢmalara değinildi. Belgelere dayalı kaynakların yanı sıra Osmanlı arĢiv belgelerinden de nakil çalıĢmamızda kullanıldı.Osmanlı GüreĢ tekkeleri ve Grek gymnasionları incelendiğinde her ikisinde de kendilerine özgü inanç ve geleneklerine dayalı sosyal-dini ve sosyo-ekonomik anlamda kurumsal örgütlenmeler görülmüĢtür. Ġki yapının ortak özelliklerine bakıldığında eğitimlerin sadece spor üzerine değil aynı zamanda beĢeri bilimler, kültürel eğitimler, dini ve askeri eğitimleri de içinde barındırdığı açıkça görülmekte olup bununla beraber burada yetiĢenlerin bulundukları toplumlarca saygın kiĢilikler olarak görüldüğü ve devlet iĢleyiĢlerinde yer aldıkları tespit edilmiĢtir. Anahtar Kelimeler: GüreĢ Tekkesi, Gymnasion, Palaistra, Osmanlıda GüreĢ 297 ANALYSIS OF OTTOMAN WRESTLING LODGES AND GREEK GYMNASIONS ABSTRACT Wrestling, which takes part in almost every part of the socio-economic structure and way of life of Turkish societies, has also kept an important place in organizations of literature, art and customs. It is also known that wrestling is an inseparable part of Turkish societies in general and private ceremonies. When the sportive structure of the Ottoman Empire is analyzed, it can be seen that wrestling was the first sport to institutionalize. This organization was specified as Wrestling (Pehlivan) lodges in central areas and as Wrestling Zawiyas in rural areas. When the Greek society is examined, it can be seen that, as a result of the inconvenience of agoras (rural sport areas), public sport areas and centers known as “gymnasion” were made for boys and teenagers to run, ride a horse, throw disc, box and wrestle while accompanied by trainers. Palaistra(wrestling area), which was nested within gymnasions or sometimes built separately, was an indispensable part and the most characteristics part of gymnasions and became one of the supplementary components of polis (cities). Our study made use of history-screening method. Of the limited number of studies on the subject, monographic studies on gymnasions, wrestling lodges and zawiyas were referred to. As well as resources based on documents, transfers from Ottoman archive documents were also used. When Ottoman lodges and Greek gymnasions are examined, it can be seen that both have social-religious and socio-economic organizations based on their beliefs and traditions. When the common characteristics of both structures are examined, it can clearly be seen that trainings were not only on sports, but they also included humanities, cultural education, religious and military training. In addition, it was found that the people trained in these places were considered as respectable people by the society they lived in and they had places in state affairs. Key Words: Wrestling in the Ottoman Empire, Wrestling lodges, Palaistra, Gymnasion 298 GĠRĠġ VE GENEL BĠLGĠLER ÇalıĢmanın Önemi ve Amacı Osmanlı Pehlivan tekkeleri, kendine özgü özelliklerinden ve adına münhasır olmasının da ötesinde yapısı ve etkileri bakımından incelendiğinde de Türk kültürünü oluĢturan en önemli olgulardan biri olduğu bilinmektedir[1, 2 ,3]. Bu bakımdan düĢünüldüğün de tekke pehlivanlığı gibi Ģanlı ve milli kültür unsurlarıyla beslenmiĢ büyük bir mirasın sadece Osmanlı devleti ve devamında gelen Türkiye tarihinde değil, doğuĢunun baĢladığı Tüm Türk dünyasının ortak değerlerindendir[4]. Aynı Ģekilde Grek gymnasionları da stoa ve agoralardan sonra Antikçağ döneminde Grek halkının ayrılmaz bir parçası olduğu ve polislerin (Ģehir) içerisinde palaistra‟nın yanı sıra büyük Ģehirlerde en az iki ya da daha çok gymnasion olduğu bilinmekte olup, kendi palaistraları olmayanların bir palaistra kiralamak ya da genel gymnosia‟ları kullanmak zorunda olmaları gymnosiaların Grek kültüründe hem kentsel hem de kültür açısından tamamlayıcı öğelerden biri olduğunu açık bir Ģekilde göstermektedir[5]. ÇalıĢmamız da dünya tarihinde önemli yer tutmuĢ iki milletin yaĢamlarının içinde direkt olarak yer tutmuĢ ve birbirinin benzeri olan güreĢ tekkeleri ile gymnasionlar hakkında özgün bir değerlendirme yapılmıĢtır. Bu çalıĢma güreĢ tekkelerinin ve gymnasionların geçmiĢini anlamaya bu iki farklı kültürün geçmiĢten günümüze gelen benzerlikleri hakkında bilgi vermek adına önem arz etmektedir. GüreĢ Tekkeleri ve Gymnasionların Etiminolojisi-Terminolojisi GüreĢ tekkelerinin kuruluĢ yönünden en büyük ve kapsamlı olanına „‟hankah‟‟ onun biraz daha küçüğüne „‟tekke‟‟, en küçüğününe ise „‟zaviye‟‟ ismi verilirdi. Dergah merkezi pozisyonda olanlara da „‟asitane‟‟ denilirdi [6]. Osmanlı arĢivlerinde güreĢ tekkeleri „‟ KüĢtica, KüĢtig‟ran, KeĢt-gir, Pehlüvanan Tekyesi, GüleĢciler Tekkesi, Pehlivan Mektebi‟‟ isimleriyle de geçmektedir[4,7,8]. Binicilik ve atıcılık baĢta gelmek üzere Türkistan kökenli çok fazla sporun üstünde veya ana faktörü olan güreĢ tekkeleri, günümüz Türk bilim adamları tarafından GüreĢ Tekkesi ve Pehlivan Tekkesi ismiyle anılmıĢ, batılı araĢtırmacılar ise, GüreĢ Eğitim Merkezleri, Sporcu Eğitim Merkezleri ve Spor Akademileri kavramlarını kullanmıĢlardır[9,10,11]. GüreĢ Tekkeleri yöneticilerine ise „‟ġeyh, Duacı, MurĢit, Yol atası, PostniĢin, Baba, Dede‟‟ deniliyordu. Öğrencilerine ise derece sıralamasına göre „‟Acemi, ġakirt, Miyander‟‟, kıdeme bakılmaksızın geneline verilen isim ise „‟DerviĢ‟‟ denilirdi[4]. Gymnasiolar kuruluĢ bakımından incelendiğinde genellikle kent yönetimlerince inĢa ettirildiği ve büyük kentlerde palaistraların yanı sıra, iki ya da daha çok sayıda yapıldığı 299 görülmüĢtür. ĠnĢa edildikleri dönem koĢulları incelendiğinde öncelikle asker yetiĢtirilmesi amaç olsa da fiziki eğitim ile ruhsal ve zihinsel eğitiminde ön planda olmasına özen gösterilmiĢtir. Gymnasio‟ların baĢında tüm faaliyetlerden sorumlu „‟Gymnasiarkhos‟‟ unvanına sahip yöneticiler vardır. Burada yetiĢen atletlerin antrenör ve eğitmenlerine ise „‟gymnastes‟‟ adı verilirdi. Gymnasiolarda güreĢ baĢta olmak üzere birçok branĢ olduğu için buradaki sporcuların yada öğrencilerin genel adı „‟atlet‟‟ olarak adlandırılırdı. Burada atletler yaĢlarına göre sınıflandırılırlardı. BULGULAR GüreĢ Tekkeleri ve Gymnasioların KuruluĢu ve YaygınlaĢması Nüfusu az, yüksek hedefli Osmanlı Devleti‟nin kurucuları ile devlete hizmette bulunan tarikatların, çoğunluğa karĢı durabilmesi ve geliĢmiĢ ve nitelikli olmakla mümkündü. Nitelikli ve geliĢmiĢ insan ise Ģüphesiz ki kurumsallaĢma ve eğitimle olabilirdi [13,2,3]. Osmanlı Devleti kuruluĢundan itibaren (1299) alınan her toprağa yani Ģehir ve kasabalara ilk önce kadı ve subaĢı atıyor, bunlardan hemen sonra dini, siyasi ve sosyal sosyal hizmet binaları açtırıyordu[4,14,15]. Kurulan bu teĢkilatlanmanın yanı sıra güreĢ tekkeleri de kuruyorlardı[16,17,18]. GüreĢ tekkeleri yapılmadan önce dikkat edilen hususlar nüfus yoğunluğu ve kaynak israfından kaçınmaktı. Öncelikle batı sınırları baĢta gelmek üzere, irili ufaklı güreĢ tekkeleri, imparatorluğun dört bir yanına yayılmıĢ ve teĢkilatlanmıĢtır. Büyük yerleĢim yerlerinde genellikle bir veya birkaç tekke, az nüfuslu ve küçük yerleĢim merkezlerine ise tekkelerin küçükleri olan zaviyeler yapılıyordu[9]. GüreĢ tekkelerinin giderleri tekkeleri yaptıranların bağladığı vakıf gelirlerinden karĢılanırdı. Merkezden uzak Anadolu‟nun birçok beldesinde ise zaviye giderleri meslek örgütü olan Ahi teĢkilatları üstleniyordu. Hem Ahi teĢkilatları olsun hem de merkezi vakıflar olsun, tümünün gelirleri ticari kuruluĢlar, tarım iĢletmeleri ve meskenlerden oluĢmaktaydı[4]. Grek gymnasionlarına bakıldığında ise kuruluĢ aĢamasında güreĢ tekkelerinde olduğu gibi büyük kent ve yerleĢim merkezlerine genellikle iki yada daha fazla gymnasion yapıldığı görülmüĢ, Gymnasionlar Osmanlı GüreĢ Tekkelerinde olduğu gibi devletin dört bir yanına yayılmıĢtır. Bu alanların inĢa aĢamaları genellikle kent yönetimlerince yapılmıĢ, gereken harcamalar ise çoğunlukla kendi kaynakları olmakla beraber bazen Ģehir hazinesinden veya diğer özel Ģahıslardan sağlanan yardımlardan (leitourgia) sağlanır ve bu hizmetlere karĢılık kendilerine kent yönetimleri tarafında altın taç ile onurlandırılırlardı[5]. 300 GüreĢ Tekkeleri ve Gymnasionların Fiziki Yapısı Osmanlı GüreĢ Tekkelerinin büyüklüğü yada nüfusu ne olursa olsun en azından küçüklü büyüklü 24 öğrenci ve 12 misafir yatak odası ve bir Ģeyh odası olmak zorundaydı. Oda yerine hücre ve loca isimlerinin kullanıldığıda görülmüĢtür. Bunların haricinde mütevelli toplantı mabeyni adı altında öğrencilerinde teorik ders aldıkları yerler, antrenman mabeyni(alanı), hamamı, fırını, ve mutfağı vardı. Yazları açık alanda güreĢ yapılabilmesi için tekkelerin yanında büyük çimli bir saha bulunurdu. Tekkelerin yapılıĢı için belirli bir konumlanma olmaz iken genelde ünlü bir pehlivanın türbesinin yanına yada o tekkeyi kuran ġeyh veya Pehlivanın türbesi tekkenin hemen yanına yapılırdı. GüreĢ Tekkelerinin genellikle hemen bitiĢiğinde büyük bir ambarı bulunur, bu ambara vakıflardan ve vakıf gelirlerinden toplanan yiyecekler, diğer malzemeler ve yakıtlar konulurdu[4,18]. Grek Gymnasiolarında fiziki yapı incelendiğinde ise kurulacağı yerin spor çalıĢmaları ve askeri eğitim gereksinimlerine uygun bir yer olmasına özen gösterilmiĢtir. Eğitimin sağlıklı ve düzenli bir alanda yapılabilmesi için, gölge yapan ağaçların altında, suyu bol, korunaklı bir yerin seçilmesine özen gösterildiği görülmüĢtür. Gymnasionlar genellikle su kenarları ırmak, çay, nehir kenarlarına kurulması tercih edildiği görülse de (Tarsus gençler gymnasion‟u Kydnos çayı‟nın kenarında, Olympia gymnasion‟u Kladeos ırmağının kenarında kurulmuĢtur.) bazen su kanalları açılarak bu kanallardan beslenmiĢ bazen de Asos (Behramkale)‟ ta olduğu gibi bir sarnıca depolanmıĢtır. Dinsel anlamda bakıldığında ise gymnasionlar bulunduğu kentte saygı gören tanrıların yada yerel kahramanların kutsal alanına bağlı olarak kurulmuĢtur. Bu alanlarda çoğunlukla Herakles ve Hermes‟ e tapınılsa da beden ve ruh sağlığının önemli olduğu gymnasionlar da Asklepios‟ta büyük saygı görmüĢ ve çoğu zaman gymnasion mekanlarının yanında bir Asklepios kutsal alanı ya da tapınağı yer almıĢtır[4,19]. Genel olarak bakıldığında ise gymnasionların değiĢik koĢullar nedeni ile her kentte farklı yerde konumlandığı, büyük yapı adalarını kapladığı, Hippodamos‟un geliĢtiridiği planlı kentleĢmenin, baĢka yapıların yanı sıra gymnasionlar da etkisinin görülüp dikdörtgen biçiminde ortaya çıkmaya sağladığı düĢünülmektedir. Kent merkezlerinin tam ortasına kurulan gymnasionlar görülse de (Nikaia-Ġznik Gymnasionu) bu alanlar genellikle kentin tam merkezinde konumlanmamıĢtır[4,19,20]. Gymnasionların Klasik Çağ‟ın sonlarına doğru ve Helenistik Çağ‟da beden eğitimi ve genel eğitim için yapılan çeĢitli odaların bulunduğu, sütunlu kare bir avluyu kapsayan daha değiĢik bir yapı olarak karĢımıza çıktığı 301 görülmektedir[4,19]. Roma Çağı‟nda büyük değiĢiklikler yaĢayan gymnasionlara hamam geleneği eklenmiĢ ve Roma kültürüne has yeni bir yapı tipi ortaya çıkmıĢtır[19,20]. GüreĢ Tekkeleri ve Gymnasionlarda Verilen Eğitimler GüreĢ tekkelerinin baĢına pehlivanlık adına yakıĢır, nam salmıĢ, gelenek ve göreneklerini bilen, otoriter, okuma-yazma bilen iĢinin uzmanı Ģeyhler baĢa getirilirdi. ġeyh‟ler de olması gereken özelliklerin baĢında olumsuz eleĢtiri almamıĢ ve halk arasında saygın ve bilinen kiĢilerin olması gerekiyordu. Devlete ait olan tekkelere Ģeyhi devlet atıyordu; evladilik olanlara ise eski Ģeyhin birinci derece yakınlarından atanırdı. Yani buradan çıkacak özetle tekkelerde soy esası olduğu gözükmektedir[5]. ġeyhlik süresinde herhangi bir sınırlama olmamakla beraber, iĢlerini yürütmesinde ve mağdur ve mahsur olmadığı sürece görevine devam edebilirdi. ġeyh atamalarının onayı bulunduğu Ģehrin mahkemelerince onaylanır idi. Sosyal hiyerarĢinin en üst noktasında bulunan Ģeyhler mütevellinin bilgisi dahilinde zaviyeleri de kontrolü altında tutardı. ġeyhler güreĢcileri pehlivan geleneğine göre yetiĢtirir, hakan huzurunda yapılan güreĢler sırasında güreĢçilerle beraber dualar ederdi[4,8,16].Tekkelere alınan öğrencilerin etnik kökenine bakılmazdı. Osmanlı Devletinde tekkelere giriĢ hakkı kazanıp burada eğitim almak, prestij kazanma açısından en önemli vasıtalardan biri idi, bu yüzden tekkelere alınacak öğrencilerin bazı kriterleri sağlaması gerekiyordu. Öğrenciler, tekkenin bulunduğu bölgede ki yapılan güreĢ müsabakalarında psikolojik, ahlaki ve fiziksel olarak performansı yeterli bulunan 15-16 yaĢ aralığında ki gençlerden seçilirdi [10,11]. Evliya Çelebinin tanımına göre tekkelere gürbüz, tuvan, server, hünerver ve zoraver gençler alınırdı[4]. Tekkelerde düzenli bir Ģekilde ġeyh eĢliğinde önce Gülbang-i Muhammedi çekilir, daha sonra ise pehlivanların pir olarak bildikleri Pir-yar-ı Mahmud Veli adına Pazartesi, PerĢembe ve Cuma günleri hariç küdüm ve davul eĢliğinde periyodik antrenmanlar yapılırdı [8]. Pazartesi ve PerĢembe günleri ise hakanın biniĢ günleri olduğu için huzur güreĢleri yapılırdı[4]. Cuma günleri ise namazdan sonra halkında izleyip güreĢebileceği meydanlarda genelde iane güreĢleri yapılırdı. Cuma güreĢleri, tarikat tekkelerinde olduğu gibi kendine özgü törenlerle baĢlar ve devam ederdi. 17-20 yaĢ aralığında ki güreĢçiler çıraklıktan ustalığa geçiĢi simgeleyen, Ahilik ve BektaĢilik geleneklerini simgeleyen kıspet giyme törenleri yapılırdı [9,21,22]. GüreĢcilere antrenman ve müsabakalar haricinde günde iki öğün bol yemek verilir ve aynı zamanda bu pehlivanlar gerektiğinde askeri hizmete hazır bulunurlardı. Öğrenciler, pehlivanlık baĢta olmak üzere, çok yönlü 302 sporculuğun yanı sıra teorik olarak ta bir çok alanda eğitim alıyorlardı. GüreĢ tutamıycak yaĢa geldiklerinde ise devletin farklı bünyelerinde görevlere atanıyorlardı [23]. Gymnasionların eğitim yapısında ise tüm etkinliklerin ve eğitim programlamasının Gymnasiarkhos unvanıyla adlandırılan yöneticilerin gözetimi altında yapılırdı. Bu yöneticiler halka açık gösteriler ve spor etkinliklerinden sorumlu olan, okulları yöneten ve yarıĢmacıları denetim altında tutan kamu görevlileridir. Gymnasiarkhos‟un görevleri genelde, eğitim düzenini sağlamak ve proglamlamak, öğretmenler ve çalıĢtırıcıların atanması, binaların ve araç-gereçlerin bakımı ve tesisin tüm sorumluluklarının yanı sıra yarıĢmalarda kazanılan ödüllerin dağıtımlarını da sağlamaktı. Yönetici eğitimi ve diğer harcamaları genellikle kendi kaynaklarından yapar yeri geldiğinde de Ģehir hazinesinden veya özel Ģahısların sağladığı yardımlardan (leitourgia) sağlardı. Atletlerin (öğrencilerin) eğitmenlerine ve antrenörlerine verilen unvan ise Gymnates idi. Antik Çağ‟da okul eğitimi, bedeni ruhu ve zihni etkileyen tüm biçim verici etkenleri kapsayan paideia‟nın ancak bir bölümü idi. Beden eğitimi, ağır spor eğitimi, öğrenim ve genel oyunlar için her yaĢtan ve sınıftan insanlar gymnasionlara gelirdi [5,24]. Genellikle kent (polis) yönetimlerince inĢa ettirilen gymnasionlar geniĢ bir spor tesisi niteliği taĢımaktaydı. Yapıldıkları döneme bakıldığında öncelik olarak askeri eğitim öncelik olsa da fiziksel, ruhsal, zihinsel eğitimde de yeterli düzeyde uyumun sağlanmasına özen gösterilmiĢtir. Özellikle Helenistik Çağ‟da çok yönlü kullanılan bir tesis olan gymnasionlar gençlerin (gymnos) olarak beden eğitimi yaptığı mekanlar olmuĢtur. Gymnasion‟larda genellikle öğleye kadar güreĢ, boks, pankras, disk atma, uzun atlama, koĢu gibi bedensel etkinlikler yapılırdı, öğle sonraları ise daha çok temel bilimler, dil ve gramer, güzel konuĢma (retorik), çoğrafya, matematik ve müzik dersleri görülmüĢtür. GüreĢin ağırlıkta olduğu spor müsabakalarının yanı sıra sporda sonra yapılan vücut bakımı, felsefe, matematik, edebiyat müzik vs. öğretildiği gibi gymnasion‟ların kendi bünyesinde bulunan halka açık kütüphaneler ve kent arĢivleri de bulunmaktadır[5]. TARTIġMA VE SONUÇ Osmanlı güreĢ tekkeleri ve Grek gymnasionları incelendiğinde her ikisininde bulundukları toplumun ayrılmaz birer parçası oldukları görülmüĢtür. KuruluĢ ve yaygınlaĢması aĢamasında ise güreĢ tekkelerinin kuruluĢ amacının toplumun hem nitelikli ve eğitimli bir toplum olması hem de karĢı güçlere karĢı diri bir toplum yaratma düĢüncesi olduğu görülmüĢ olup tüm bunlar yapılırken dini ritüellere de bağlı kalmak amaçlanmıĢtır. Gymnasionlar da ise amaç toplumun refahı, eğitimi ve güzel zaman geçirmesi olarak 303 belirlenmiĢ olup her iki kültürde bulunan bu yapılarda yetiĢen kiĢiler devletlerinin birimlerinde zaman zaman önemli roller üstlenmiĢlerdir. Her iki yapıda bulundukları yerlerde nüfus yoğunluğu gözetililerek yapılmıĢ olup Ģehir merkezlerinde Ģehrin büyüklüğü ve ihtiyaca göre sayıları belirlenmiĢtir. Tekkelerin ve gymnasionların gelirleri bağlı oldukları vakıflar, devlet destekleri ve gönüllülük esaslarıyla karĢılanmıĢtır. Fiziki yapılarına bakıldığında tekkelerin olmassa olmazı büyüklüğü yada nüfusu ne olursa olsun en azından küçüklü büyüklü 24 öğrenci ve 12 misafir yatak odası ve bir Ģeyh odası olmak zorundadır. Gymnasionlar da Ģekil olarak böyle kural veya sayı yoktur sadece bu yapıların dikdörtgen olarak yapıldığı görülmüĢtür. Tekkeler belli bir yere konumlanmaz iken genelde ünlü bir pehlivanın türbesinin yanına yada o tekkeyi kuran ġeyh veya Pehlivanın türbesi tekkenin hemen yanına yapılırdı. Gymnaisonlarda ise kurulacağı yerin spor çalıĢmaları ve askeri eğitim gereksinimlerine uygun bir yer olmasına özen gösterilmiĢ, eğitimin sağlıklı ve düzenli bir alanda yapılabilmesi için, gölge yapan ağaçların altında, suyu bol, korunaklı bir yerin seçilmesine dikkat edilmiĢtir. Çoğu zaman gymnasion mekanlarının yanında bir Asklepios kutsal alanı ya da tapınağın yer aldığı görülmüĢtür. Her iki kurumunda eğitim yapısı incelendiğinde sadece beden eğitimi ve spor üzerine değil aynı zamanda temel bilimler, sanat, dil ve gramer, güzel konuĢma, matematik, fizik gibi derslere de yer verilmiĢtir. Osmanlı güreĢ tekkeleri isminden de belli olduğu gibi sadece güreĢ sporunu içerirken gymnasionlarda ise güreĢin yanı sıra boks, pankras, disk atma, uzun atlama ve koĢu gibi branĢlara yer verilirdi. Sonuç olarak her iki kurumunda devletin ve toplumun içerisinde çok önemli bir yer tuttukları toplumun her bölümünde kültürüne ve yaĢam tarzına etki ettikleri açıkça görülmektedir. KAYNAKLAR 1. OCAK, Ahmet YaĢar, (2000) “Osmanlı Devleti‟nin KuruluĢunda DerviĢlerin Rolü”, Osmanlı Devleti‟nin KuruluĢu, Efsaneler ve Gerçekler: TartıĢma Panel Bildirileri (Ankara, 19.03.1999), Ankara, 2000, s. 74-75. 2. KÖPRÜLÜ, Fuat (1991). Türk Edebiyatında Ġlk Mutasavvıflar, (7. Baskı), Ankara: D. Ġ. B. Yay: 118, Ġlmi Eserler: 11. 3. BARKAN, Ö. Lütfi (1942). “Ġstila Devirlerinin Kolonizatör Türk DerviĢleri ve Zaviyeler", Ankara: Vakıflar Dergisi, Sayı: II, ss.279-304. 4. Türkmen M, Demirhan B. Osmanlı güreĢ tekkeleri ve fonksiyonelliği. Türk Halklarının Geleneksel Spor Oyunları Kongre Dizisi. 20-22 Kasım 2015, BiĢkek-KIRGIZĠSTAN, s. 62-73 5. BaĢgelen N. Antik çağ kent yaĢamında kamusal spor mekanları ve Anadolu gymnasionları. 2. Baskı, Ġstanbul, Arkeoloji ve sanat yayınları, 2009. 6. CEBECĠOĞLU, Ethem (2009). Tasavvuf Terimleri Ve Deyimleri Sözcüğü, 5. Baskı, Ġstanbul: Ağaç Kitabevi Yayınları. 7. DEVELĠOĞLU, Ferit (1996). Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lügat, 13. Baskı, Yayına Hazırlayan S. Güneyçal, Ankara: Sözlük Dizisi 1, Aydın Kitabevi Yayınları. 8. EVLĠY ÇELEBĠ Seyahatnamesi (C.1. 2006, C.3. 2001). (Haz: A. Kahraman – Y. Dağlı ), C.1,3, Ġstanbul: YKB Yay. - 2353, Edebiyat-717. 304 9. FĠġEK, Kurthan (1985). 100 Soruda Türkiye Spor Tarihi, Ġstanbul: Gerçek Yayınevi. 10. STOJANOW, Valeri (2007). “Genesis and Development ofthe (Turkish Question) in Bulgarian”, pp: 160-194, BulgarianHungarian Scholary From II, Sofia: May 16-17, Nation and Minorities in Central and South-East Europe 11. PETROV, Raiko (1984). Wrestling in Bulgarian, Sofia: SELA Press. 12. NADĠEM, Ġhsan (1968).Trace of Turkey in Ġndian Wrestling, London: Oxford University Press. 13. ARABACI, Caner (1999). "Osmanlı Spor KuruluĢları - Vakıf ĠliĢkisi", Osmanlıda Spor Sempozyumu (Kitabı), Alâeddin Keykubat Kampusu, 26-27 Mayıs, Konya. 14. ATSIZ, H. Nihal(1970). AĢıkpaĢaoğlu Tarihi, Birinci BasılıĢ, 1000 Temel Eser: 23, Ġstanbul: Milli Eğitim Basımevi. 15. HÜSAMEDDĠN, Hüseyin (1926). “Orhan Bey‟in Vakfiyesi”, Tarih-i Osmani Encümeni Mecmuası, 1 Eylül, Sayı: 17. 16. KAHRAMAN, Atıf ( 1989). Cumhuriyete Kadar Türk GüreĢi, ( 1989a/C. 1 & 1989b/C. 2 ), Ankara: Kültür Bakanlığı Yayınları: 1028 & 1029. 17. KARA, Mustafa (1990). Bursa‟da Tarikatlar Ve Tekkeler 1, Bursa: Uludağ Yayınları. 18. LAQUEUR, Hans Peter (1979). Zur kulturgeschichtlichen Stellung des Turkischen einst und jetzt, Frankfurt/ Bern/ Cirencester: Europäisch Hochschulschriften, Reine XXXV, Bd. 2. 19. Wycherley, R.E, Peripatos: The Athenian Philosophical Scene. II Greece & Rome, Second Series, 1962, c. 9, No:1, 2-21 20. Wycherley, R.E. , Antik Çağda Kentler Nasıl Kuruldu?( Çev. N. BaĢgelen, N. Nirven), 1991, Ġstanbul 21. DELĠCE, Halil (2010). Koca Yusuf, 5. Baskı, Ġstanbul: Babıali Kültür Yayıncılık. 22. TAN, Nail (1976).“Tarihi Türk GüreĢi Hakkında Notlar”, Geleneksel Türk Sporları Semineri, Ankara: K.TD. Yay. 23. HAFIZ HIZIR ĠLYASAĞA (1987). Letâif-i Enderun &Tarih-i Enderun 1812-1830, (Haz. Cahit Kayra), GüneĢ Yay. Ġstanbul. 24. DürüĢken, Ç. ,‟‟Antik Çağ‟da Sporun Anlamı, Önemi ve Eğitimi‟‟, Türk-Alman Kültür Diyaloğunda Spor Ahlakı ve Spor Felsefesine Yeni YaklaĢımlar Sempozyumu, Ġstanbul, s.127130, 1991 305 OSMANLI SARAYLARINDA GÜREġÇĠLERĠN ĠSTĠHDÂMI VE ROLLERĠ Mehmet TÜRKMEN1 Osman ĠMAMOĞLU1 Onur ÖZTÜRK1 1 Ondokuz Mayıs Üniversitesi, YaĢar Doğu Spor Bilimler Fakültesi ÖZET Bu çalıĢmada Osmanlı Devletinde Saraylarda istihdam edilen güreĢçiler ve rolleri incelenmeye çalıĢılmıĢtır. Literatür ve belge taraması yapılmıĢtır. Osmanlı Devletinin KuruluĢundan itibaren güreĢte kurumsallaĢtığı, güreĢe ve güreĢçilere de hamilik yaptığı bilinmektedir. Osmanlı güreĢ tekkeleri ile mektepler gibi kendi kurumlarının alt yapısından yetiĢenlerin tamamına, ikinci olarak da taĢrada yetiĢen pehlivanların bir kısmına saraylarda kadro verdiği tespit edilmiĢtir. Bu güreĢçilerin bir kısmı sosyal statüsünü artırmıĢtır. Örneğin “baĢ vezir/vezir-i azam” olan olmuĢtur. PadiĢahın Sarayındaki güreĢçilerin içlerinden biri “pehlivan kâhyası” olarak görevlendirilerek pehlivanların kendi iç düzenini sağlamakla, diğer saray halkıyla iliĢkilerini ve yapacakları iĢleri düzenlemekle görevli olurdu. PadiĢahın huzurunda “huzur güreĢleri” yapılırdı. Osmanlı saraylarında istihdam edilen güreĢçiler bazen saray entrikalarına karıĢtırılmak istenmiĢ ise de devleti ve milleti için olumlu hizmetleri ile anılmaları gerektiği düĢünülmektedir. Her Ģeye rağmen milli ve dini kültürün taĢıyıcılığını yapmıĢlardır. Anahtar kelimler: Osmanlı sarayı, güreĢ, istihdâm 306 EMPLOYMENT AND ROLES OF WRESTLERS IN THE OTTOMAN PALACE ABSTRACT This study attempted to examine the Ottoman Empire in the palace employed wrestlers and roles. Literature and document scanning is performed. Since the establishment of the Ottoman Empire as an institution in wrestling, wrestling and wrestlers it is well known to his patronage. All those grown from their own institutions, such as schools with infrastructure Ottoman wrestling lodges the second, the team has been established that some of the provinces in the palace grown wrestlers. Some of this wrestler increased social status. For example, they‟re been "grand vizier / queen-i-azam". One of them wrestlers in the Sultan's palace "wrestler steward" to provide its own internal layout of the wrestlers as we nominate the other court would be obliged to regulate the work they do and their relations with the public. Sultan's presence "peace wrestling" was held. Wrestlers who are employed in the Ottoman palace is sometimes thought that the court was asked to mix the machinations of the state and should be referred to the positive service to the nation. Despite everything, they became the bearer of national and religious culture. Keywords: Ottoman palace, wrestling, employment. 307 PREPUBERTAL ERKEK ÇOCUKLARIN GÜREġ SPORUNA KATILIM SEBEPLERĠ Mehmet Akif ZĠYAGĠL1 2 Mehmet TÜRKMEN 2 1 Mersin Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu-MERSĠN Ondokuz Mayıs Üniversitesi, YaĢar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi-SAMSUN ÖZET Ergenlik öncesindeki erkek çocukların güreĢe eğitimine baĢlarken katılım için en baĢta gelen sebepler arasında eğlenmek, oyun oynamak, sağlık, beceri geliĢimi, sportmenlik ve iyi vatandaĢlığın geliĢtirilmesi gösterilirken kazanmak veya Ģampiyon olmak en son sırada öneme sahiptir. Bu çalıĢmanın amacı, GüreĢ Eğitim Merkezleri özel yetenek sınavına katılan çocukların güreĢi tercih nedenlerinin belirlenmesidir. Konya‟da 2003 yılında yapılan GüreĢ Eğitim merkezleri (GEM) sınavlarına katılan ortalama yaĢ değeri 11.36 ± 0.480 yıl olan 11-12 yaĢları arasındaki toplam 456 erkek prepubertal güreĢçi katılmıĢtır. Katılımcılara açık uçlu “niçin güreĢ sporu yapmak istiyorsunuz?” sorusu yöneltilmiĢtir. Katılımcıların cevapları yüzdelik değerler olarak sunulmuĢtur. Bu çalıĢmanın bulguları, katılımcıların % 51,7‟sinin “sevdiği için”, % 20.5‟inin “Ģampiyon olmak için”, % 11.6‟sının “ata sporu olduğu için”, % 3.9‟unun “yatılı okumak için”, % 3.7‟si “aile tavsiyesi ile”, % 2.8‟i “iĢ sahibi olmak için”, % 1.1‟i “ailesine faydalı olmak için” güreĢ sporuna baĢladığını göstermektedir. Katılımcıların güreĢe katılım için gösterdiği diğer sebeplerin her birinin % 1‟in altında olduğu görülmektedir. Sonuç olarak, ergenlik öncesi çocukların yarısının sevdikleri için güreĢe doğru Ģekilde yöneldikleri açıktır. Uzun yıllar sürecek yoğun güreĢ antrenmanlarına düzenli ve etkin Ģekilde katılımın sağlanmasında, ergenlik öncesi dönemde, oyun ve eğlence beklentisi ile çocukların ilgisinin sportif baĢarıdan daha çok onların fiziksel, zihinsel, sosyal ve psikolojik geliĢimlerine çekilerek çocuğun doğru nedenler ile kendi kendine motive olması önemli sağlanmalıdır. Anahtar kelimeler: GüreĢ, oyun, katılım, ergenlik öncesi. 308 REASONS TO THE PARTICIPATION OF WRESTLING SPORT FOR PREPUBERTAL BOYS ABSTRACT At the beginning of wrestling education for prepubertal boys, the participation reasons in wrestling including fun, playing games, health, skill development, sportsmanship and the development of good citizenship are accepted as positive attitudes than expecting to win and to be champion. The purpose of this study was to determine the participation reasons to wrestling activities for children who attended the talent identification for Wrestling Training Centers. The data were collected from 456 prepubertal boys aged between 11.36 ± 0.480 years with an age range of 11-12 years attending the talent identification scouting for Wrestling Education Centers of Turkey in Konya in 2003. An open-ended question of “why would you like to do the sport of wrestling?” was directed to participants. Answers of the participants are presented as percentages. The results of this study showed that 51,7% of the participants‟ “for love”, 20,5% of them “to be champion”, 11,6% of them “forefather sport of wrestling”, 3,9% of them “to be boarding student”, 3,7% of them “family advice”, 2,8% “to have a job”, 1,1% “to be useful for their family”, started to sport of wrestling. Each of the other reasons to participate wrestling showed below 1% is observed. In conclusion, half of the prepubertal boys preferred to the sport of wrestling because of their love. In prepubertal period the expectations of gaming and entertainment, physical, mental, social and psychological development are right attitudes than sporting success toward long lasting intense wrestling practice in ensuring regular and effective participation. The right reasons to participate wrestling education with the child self-motivated to be important should be provided. Key words: Wrestling, game, participation, prepuberty. 309 GĠRĠġ Passer (1981) çocukların sportif etkinliklere katılım sebepleri olarak beceri geliĢimi, bir gruba mensubiyet, heyecan, mücadele, baĢarı, statü, fiziksel uygunluk ve enerji boĢalımı gösterilmiĢti. Ġyi nedenlerle spora baĢlama, uzun vadede çocukların etkinliklere katılımdan daha çok yarar sağlamasını mümkün kılacaktır. YanlıĢ nedenlerle sportif etkinliklere katılım, çocuğun erken yaĢta sportif çalıĢmaları terk etmesi ile sonuçlanabilir. Antrenörler sadece sportif baĢarılarla ilgili değil çocukların bütünsel olarak değerlendirilmesi ve çok yönlü geliĢimi hedeflemelidir. Öncelikle onların topluma yararlı ve ahlaklı iyi insanlar olarak yetiĢmelerini, ömür boyu sağlığını koruyabilen ve geliĢtiren bireyler olmalarını, yetenekli çocukların Olimpiyat Oyunlarına kadar uzanan organize kulüp çalıĢmalarına yönlendirilmesini temel hedefler olarak seçmelidir. Ergenlik öncesindeki erkek çocukların güreĢe eğitimine baĢlarken katılım için en baĢta gelen sebepler arasında eğlenmek, oyun oynamak, sağlık, beceri geliĢimi, sportmenlik ve iyi vatandaĢlığın geliĢtirilmesi gösterilirken kazanmak veya Ģampiyon olmak en son sırada öneme sahiptir. Çocukların sportif etkinliklere katılımında önem sırasına göre; sportif etkinliklere baĢlangıcında çocukların sürekli katılımının sağlanması, eğlence ve oyun ihtiyacının karĢılanması, aktivitelerdeki çeĢitlilik, spor ortamının sosyal açıdan güvenliği, yaralanmalara karĢı güvenlik tedbirlerinin alınması, ahlak ve karakter geliĢtirme, akademik baĢarı ile fiziksel, sosyal ruhsal ve zihinsel geliĢim hususlarına dikkat edilmelidir. Sportif baĢarı en son sırada önemsenmelidir. Kendi dürüst oyun ve meslek ahlakı ilkelerine bağlı olan ve çocukların uygun beceri ve kapasiteleri nasıl geliĢtireceğini bilen bir antrenör, rehberlik ettiği çocukların ihtiyaçlarını anlayarak onların baĢarılarından daha çok gayret ve çabalarını ödüllendirmelidir. GüreĢ sporun yapmayı seven ve güreĢ antrenmanlarında eğlenen sporcuların antrenörleri onların erken yaĢlarda baĢarılarından daha çok geliĢimlerini önemsediğinde geleceğin Ģampiyon güreĢçilerinin temelini oluĢturmuĢ olacaktır. Bu çalıĢmanın amacı, GüreĢ Eğitim Merkezleri özel yetenek sınavına katılan çocukların güreĢi tercih nedenlerinin belirlenmesidir. 310 MATERYAL VE YÖNTEM Konya‟da 2003 yılında yapılan GüreĢ Eğitim merkezleri (GEM) sınavlarına katılan ortalama yaĢ değeri 11.36 ± 0.480 yıl olan 11-12 yaĢları arasındaki toplam 456 erkek prepubertal güreĢçi katılmıĢtır. Katılımcılara açık uçlu “niçin güreĢ sporu yapmak istiyorsunuz?” sorusu yöneltilmiĢtir. Katılımcıların cevapları yüzdelik değerler olarak sunulmuĢtur. BULGULAR Prepubertal güreĢçilerin “niçin güreĢ sporu yapmak istiyorsunuz?” sorusuna yönelik verdikleri cevapların dağılımı Tablo 1‟de sunulmuĢtur. Tablo 1. Çocukların güreĢ sporunu tercih sebepleri. GüreĢe Katılım sebepleri Sıklık (f) Yüzde (%) Sevdiğim Ġçin 235 51,5 ġampiyon Olmak Ġçin 86 18,9 Ata Sporu Olduğu Ġçin 53 11,6 Yatılı Okumak 18 3,9 Aile Tavsiyesi 17 3,7 ĠĢ Sahibi Olmak Ġçin 12 2,6 Aileme Faydalı Olmak 5 1,1 BaĢarılı Olmak 4 0,9 GüreĢçi Olmak 3 0,7 Ġlgisi Olduğu 3 0,7 Kendim Ġçin 3 0,7 Öğretmen Olmak 3 0,7 Merak 2 0,4 Spor Yapmak Ġçin 2 0,4 En Ġyi Spor Dalı 1 0,2 GüreĢçi Olmak Ġçin 1 0,2 Hareketi Sevdiğim Ġçin 1 0,2 Hocasının Desteği Ġle 1 0,2 Ġyi Bir Spor Olduğu Ġçin 1 0,2 Sağlık Ġçin 1 0,2 Sebepsiz 1 0,2 Seçmelerde Seçildiği Ġçin 1 0,2 Seçmeleri Kazandığı Ġçin 1 0,2 Vücudum GüreĢe Yatkın 1 0,2 456 100 Toplam 311 TARTIġMA Ergenlik öncesindeki erkek çocukların güreĢe eğitimine baĢlarken katılım için en baĢta gelen sebepler arasında eğlenmek, oyun oynamak, sağlık, beceri geliĢimi, sportmenlik ve iyi vatandaĢlığın geliĢtirilmesi gösterilirken kazanmak veya Ģampiyon olmak en son sırada öneme sahiptir (Ziyagil, 2007). GüreĢ Eğitim merkezleri (GEM) sınavlarına katılan 456 erkek prepubertal güreĢçinin % 51,5‟i sevdiği için güreĢ sporunu seçtiğini belirtmiĢtir. GüreĢ sporuna sevdikleri için baĢlayan sporcular, uzun yıllar istikrarlı Ģekilde antrenmanlara katılma yeteneği sergileyecektir. ġampiyon güreĢçi olmak için güreĢe baĢlayanlar ise, aĢırı stres altında daha erken sürede güreĢten kopmaları söz konusudur. Bu çalıĢmanın bulguları, katılımcıların % 51,7‟sinin “sevdiği için”, % 11.6‟sının “ata sporu olduğu için”, % 3.9‟unun “yatılı okumak için”, % 3.7‟si “aile tavsiyesi ile”, % 2.8‟i “iĢ sahibi olmak için”, % 1.1‟i “ailesine faydalı olmak için” güreĢ sporuna baĢladığını göstermektedir. Prepubertal çocukların güreĢe katılım için gösterdiği diğer sebeplerin her birinin % 1‟in altında olduğu görülmektedir. Prepubertal çocukların eğlence ve oyun ihtiyacının karĢılanması, ahlak ve karakterinin geliĢtirilmesi, akademik baĢarı ile fiziksel, sosyal ruhsal ve zihinsel geliĢim önemsenerek topluma yararlı ve iyi insanlar olarak yetiĢmelerini, ömür boyu sağlığını koruyabilen ve geliĢtiren bireyler olmalarını, yetenekli çocukların Olimpiyat Oyunlarına kadar uzanan organize kulüp çalıĢmalarına yönlendirilmesini temel hedefler olarak seçmelidir (Weis ve ark, 1989; Brustad, 1992; Weis ve ark, 1992). Sonuç olarak, ergenlik öncesi çocukların yarısının sevdikleri için güreĢe doğru Ģekilde yöneldikleri açıktır. Uzun yıllar sürecek yoğun güreĢ antrenmanlarına düzenli ve etkin Ģekilde katılımın sağlanmasında, ergenlik öncesi dönemde, oyun ve eğlence beklentisi ile çocukların ilgisinin sportif baĢarıdan daha çok onların fiziksel, zihinsel, sosyal ve psikolojik geliĢimlerine çekilerek çocuğun doğru nedenler ile kendi kendine motive olması önemli sağlanmalıdır. Referanslar Passer, M.W. Children in sport: Participation motives and psychological stress. Quest 33:231244, 1981. Brustad, R.J. Integrating socialization influences into the study of children's motivation in sport. J. Sport Exer. Psych. 1459-77, 1992. Weiss, M.R., and N. Chaurneton. Motivational orientations in sport. In: Advances inSport Psychology, T.S. Horn (Ed.). Champaign, IL: Human Kinetics, 1992, pp. 61-99. Weiss, M.R., and L.M. Petlichkoff. Children's motivation for participation in and withdrawal from sport: Identifying the missing links. Ped. Exer. Sci. 1:195-211, 1989. Ziyagil, M.A. (2007) Beden Eğitimi ve Spor Ders Notları. Amasya Üniversitesi. S.1. 312 PREPUBERTAL GÜREġÇĠLERĠN FĠZĠKSEL ÖZELLĠKLERĠ VE KOORDĠNASYON PERFORMANSINA YAġIN ETKĠSĠ Mehmet Akif ZĠYAGĠL1 Mehmet TÜRKMEN2 1 2 Mersin Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu-MERSĠN Ondokuz Mayıs Üniversitesi, YaĢar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi-SAMSUN ÖZET Geleceğin baĢarılı güreĢçilerinin yeteneğinin erken yaĢta keĢfedilmesi ve uzun vadeli çalıĢmalar ile geliĢtirilmesi gerekmektedir. Aynı yılın içerisinde doğan çocuklar arasında bile yüksek vücut ağırlığı ve boy uzunluğundan kaynaklanan performans farklılıkları gözlenirken Türkiye‟de hala 2 yaĢ grubu birlikte yetenek seçimi yapılmaktadır. Bu çalıĢmanın amacı 2003 yılında KahramanmaraĢ bölgesi GEM sınavına katılan prepubertal güreĢçilerin fiziksel ve koordinasyon özelliği üzerine yaĢın etkisinin araĢtırılması amaçlanmıĢtır. KahramanmaraĢ ili güreĢ yetenek seçimi sınavına yaĢ ortalaması 11.58±1.34 yıl olan 9-13 yaĢları arasındaki 173 güreĢçi katılmıĢtır. Boy uzunluğu, vücut ağırlığı, kol uzunluğu, bacak uzunluğu, gövde rotasyon esnekliği, kalça abduksiyon ile gövde hiperekstansiyon oranları ölçülen güreĢçilere farklı hareket becerilerin oluĢan koordinasyon testi uygulanmıĢtır. Normal dağılım göstermeyen verilere Kruskal Wallis testi ile Spearman korelasyon analizleri uygulanmıĢtır. ÇalıĢmamızın bulguları, prepubertal erkeklerde yaĢ, boy uzunluğu, vücut ağırlığı, BKĠ, kol, gövde ve bacak uzunlukları ile gövde/bacak uzunluğu oranı ve koordinasyon performansında yaĢ faktörüne bağlı istatistiksel anlamlı artıĢ eğilimi gözlenmektedir. OtureriĢ testinde ise, anlamlı farklılık yoktur. Koordinasyon performansı otur-eriĢ testi hariç tüm yapısal değiĢkenler ile negatif yönde anlamlı iliĢki göstermektedir. Bir yıl bile olsa farklı yaĢtaki çocukları birlikte değerlendirmek doğru gözükmemektedir. YaĢın fiziksel ve kondisyonel özellikler üzerine etkisini azaltmak için aynı yaĢtaki çocukların yılın birinci, ikinci ve üçüncü dört aylık dönemlerine göre değerlendirilmesi gerekmektedir. Anahtar kelimeler: Prepubertal, yaĢ, fiziksel ve koordinasyon. 313 THE EFFECTS OF AGE ON PHYSICAL CHARACTERISTICS AND COORDINATION PERFORMANCE IN PREPUBERTAL WRESTLERS ABSTRACT The discovery of the ability of future successful wrestlers at early ages and to develop these abilities with long-term studies, have been executed in many sports. Performance differences are observed even among children born in the same year due to their high body weight and height. The aim of this study was to investigate the relationship between the age and physical characteristics of adolescent wrestlers of 12, 13 and 14 years of age who were tested during the talent identification scouting for Wrestling Education Centers of Turkey. Body height and weight were measured for the calculation of Body Mass Index (BMI), before coordination test of adolescent males. In addition, vertical speed bounce, thirty meter sprint and shuttle test were applied. One-way variance analysis (ANOVA) and multiple comparison tests were carried on for comparison among age groups. According to the findings of our study, in prepubertal males; age, height, body weight, BMI, arm, trunk and leg length, trunk/leg length rate and coordination performance statistically significant upward trend observed depending on the age factor. But, there was no significant difference in the sit-and- reach test. Coordination performance is correlated statistically negatively with all structural variables except sit-and- reach test. Consequently, it does not seem logical to evaluate the children for talent selection in different ages. To reduce the effects of age on the physical and conditional properties, the children of the same age, should be evaluated according to in the first, second and third fourmonth period of the year. Keywords: Prepubertal, age, physical characteristics, coordination. 314 GĠRĠġ Uzun vadeli çalıĢmalar ile yeteneğin erken yaĢta keĢfedilen ve geliĢtirilen baĢarılı güreĢçileri antrenör ve spor bilimcilerin ortak çalıĢması sonucu ortaya çıkmaktadır. Yetenek seçiminin baĢlangıcında, çoğu zaman iki yaĢ aralığında bir yıllık yaĢ farkı olması yetenek seçiminde daha yaĢlının lehine sonuçlanıyordu. Son yıllarda, aynı yılın baĢında, ortasında ve sonunda doğan çocuklar arasında bile yüksek vücut ağırlığı ve boy uzunluğundan kaynaklanan performans değiĢikliklerine neden olduğu bilinmektedir (Musch ve Grondin, 2001; McCarthy ve Collins, 2014; Bedard ve Dhuey, 2006). Nisbi yaĢ etkisi adölesan dönemde, ilerleyen yaĢla azalırken takım sporlarında performansı çok az etkilediği bildirilmiĢtir (Baker ve ark., 2012; Till ve ark., 2010; Coutts, Kempton ve Vaeyens, 2014; Ford ve Williams, 2011). Böylesine kompleks, dinamik ve karmaĢık süreçte, yetenekli güreĢçilerin seçilmesi ve geliĢtirilmesi aylar ile ifade edilen geliĢimsel farklılıkları bile daha önce doğanları yetenekli gibi göstererek uzun vadeli sporcu geliĢtirme yatırımlarının hedefe ulaĢmamasına yol açmaktadır. Türkiye‟de hala 2 yaĢ grubunun birlikte değerlendirildiği GüreĢ Eğitim Merkezleri yetenek seçimi yapılmaktadır. Bu çalıĢmanın amacı 2003 yılında KahramanmaraĢ bölgesi GEM sınavına katılan prepubertal güreĢçilerin fiziksel ve koordinasyon özelliği üzerine yaĢın etkisinin araĢtırılması amaçlanmıĢtır. Materyal ve Yöntem KahramanmaraĢ ili güreĢ yetenek seçimi sınavına yaĢ ortalaması 11.58±1.34 yıl olan 9-13 yaĢları arasındaki 173 güreĢçi katılmıĢtır. Boy uzunluğu, vücut ağırlığı, kol uzunluğu, bacak uzunluğu, gövde rotasyon esnekliği, kalça abduksiyon ile gövde hiperekstansiyon oranları ölçülen güreĢçilere farklı hareket becerilerin oluĢan koordinasyon testi uygulanmıĢtır. Normal dağılım göstermeyen verilere Kruskal Wallis ve Mann Whitney U testleri ile Spearman korelasyon analizleri uygulanmıĢtır. 315 BULGULAR Tablo 1. Farklı yaĢ gruplarındaki çocukların fiziksel özellikleri ve koordinasyon performanslarının karĢılaĢtırılması. DeğiĢkenler Boy Uzunluğu (cm) Vücut Ağırlığı (kg) BKI Kol Uzunluğu (cm) Gövde Uzunluğu (cm) Bacak Uzunluğu (cm) Gruplar N X ± SS Min-Maks. 9 yaĢ 16 132,75 ± 8,52 120-153 10 yaĢ 16 136,38 ± 7,25 121-146 11 yaĢ 38 139,71 ± 7,86 125-159 12 yaĢ 53 142 ± 7,71 126-160 13 yaĢ 50 145,46 ± 8,97 130-169 Toplam 173 141,12 ± 8,94 120-169 9 yaĢ 16 28,83 ± 5,18 22-39,5 10 yaĢ 16 31,06 ± 5,78 21-43,7 11 yaĢ 38 32,96 ± 4,77 21-43,5 12 yaĢ 53 34,62 ± 5,25 27,3-54 13 yaĢ 50 38,09 ± 7,63 24-68,5 Toplam 173 34,4 ± 6,59 21-68,5 9 yaĢ 16 16,25 ± 1,53 13,61-18,94 10 yaĢ 16 16,57 ± 1,82 13,44-20,78 11 yaĢ 38 16,81 ± 1,38 13,23-20,77 12 yaĢ 53 17,11 ± 1,41 14,54-21,09 13 yaĢ 50 17,86 ± 1,87 11,57-23,98 Toplam 173 17,13 ± 1,67 11,57-23,98 9 yaĢ 16 56,16 ± 4,12 51-64 10 yaĢ 16 57,72 ± 4,82 48-66 11 yaĢ 38 58,53 ± 4,22 52-68 12 yaĢ 53 58,92 ± 8,72 5-70 13 yaĢ 50 60,94 ± 3,98 53,3-71 Toplam 173 59,05 ± 6,07 5-71 9 yaĢ 16 71,06 ± 4,46 65-78 10 yaĢ 16 72,5 ± 3,6 68-79 11 yaĢ 38 72,36 ± 4,73 63-84 12 yaĢ 53 72,47 ± 4,47 62-82 13 yaĢ 50 74,21 ± 10,39 63-134 Toplam 173 72,82 ± 6,74 62-134 9 yaĢ 16 61,69 ± 5,39 53-75 10 yaĢ 16 63,88 ± 7,87 50-77 11 yaĢ 38 67,36 ± 6,21 53-83 12 yaĢ 53 69,53 ± 4,98 60-82 13 yaĢ 50 71,25 ± 10,92 6-85 Toplam 173 68,3 ± 8,17 6-85 p< 0.05, **p< 0.01. 316 X2 sd Sig 30,292 4 ,000** 33,878 4 ,000** 18,105 4 ,001** 16,574 4 ,002** 1,678 4 ,795 41,268 4 ,000** Tablo 1‟in Devamı……… DeğiĢkenler Gövde/Bacak Oranı Gövde Rotasyonu (cm) Kalça Adduksiyon (derece) Govde Hiper Ekstansiyonu (cm) Otur EriĢ Esneklik Testi (cm) Koordinasyon Testi (sn) Gruplar N X ± SS Min-Maks. 9 yaĢ 16 86,91 ± 6,71 75,68-98,53 10 yaĢ 16 88,5 ± 13,3 66,67-113,24 11 yaĢ 38 93,48 ± 10,54 72,6-120,31 12 yaĢ 53 96,16 ± 7,27 73,17-112,9 13 yaĢ 50 98,01 ± 16,5 4,48-122,22 Toplam 173 94,54 ± 12,25 4,48-122,22 9 yaĢ 16 149,25 ± 24 114-195 10 yaĢ 16 159,19 ± 32,12 100-213 11 yaĢ 38 150,92 ± 20,66 105-194 12 yaĢ 53 152,53 ± 28,27 94-218 13 yaĢ 50 152,92 ± 31,1 65-210 Toplam 173 152,6 ± 27,47 65-218 9 yaĢ 16 176,5 ± 22,42 140-220 10 yaĢ 16 184,69 ± 22,76 145-210 11 yaĢ 38 174,21 ± 18,98 140-210 12 yaĢ 53 167,32 ± 27,39 110-220 13 yaĢ 50 163,4 ± 18,14 130-200 Toplam 173 170,16 ± 23,02 110-220 9 yaĢ 16 17,56 ± 6,81 8-31 10 yaĢ 16 16,69 ± 9,26 1-32 11 yaĢ 38 18,58 ± 6,98 0-31 12 yaĢ 53 20,36 ± 9,5 -4-55 13 yaĢ 50 20,62 ± 6,07 4-36 Toplam 173 19,45 ± 7,85 -4-55 9 yaĢ 16 21,19 ± 4,89 11-34 10 yaĢ 16 22,13 ± 5,06 13-37 11 yaĢ 38 20,55 ± 5,81 10-34 12 yaĢ 53 20,98 ± 5,6 10-35 13 yaĢ 50 19,6 ± 5,89 12-38 Toplam 173 20,61 ± 5,62 10-38 9 yaĢ 16 13 ± 2,4 9,5-19 10 yaĢ 16 11,89 ± 1,4 10-14,28 11 yaĢ 38 11,73 ± 1,28 9,53-14,46 12 yaĢ 53 29,36 ± 133,24 8,3-981 13 yaĢ 50 13,25 ± 11,53 8,2-90,76 Toplam 173 17,7 ± 73,94 8,2-981 p< 0.05, **p< 0.01. 317 X2 sd Sig 28,201 4 ,000** 1,687 4 ,793 13,877 4 ,008** 4,802 4 ,308 5,903 , 4 13,008 4 207 ,011* Tablo 2. Prepubertal çocukların fiziksel özellikleri ve koordinasyon performanslarının yaĢ değiĢkeni ile iliĢkisi DeğiĢkenler YaĢ DeğiĢkenler YaĢ DeğiĢkenler YaĢ Vücut ağırlığı ,432 ** Gövde uzunluğu ,071 Gövde hiperekstansiyonu ,161* Boy uzunluğu ,405** Bacak uzunluğu ,478** Esneklik (Otur EriĢ testi) -,144 Koordinasyon -,223** Kalça adduksiyonu -,263** ** BKI ,318 Kol uzunluğu ,302** Gövde/bacak oranı ,390 GovORT ** ,013 p< 0.05, **p< 0.01. TARTIġMA Büyüme, olgunlaĢma ve değiĢimli olarak kullanılsa da, yine kafa karıĢıklığı yaratmayacak Ģekilde ayrı ayrı kullanılmalıdır. GüreĢte takvim yaĢına göre organize edilen müsabakalardaki çocukların performansı geleceğin baĢarısının tahmininde kullanılmaktadır. Aynı yılda daha erken dönemde veya ilk aylarda doğanların bile müsabakalarda avantajlı olduğu bilinmektedir. Nisbi yaĢ etkisi ilk olarak eğitim alanında daha sonra gençlerin sportif geliĢimlerinde gösterilmiĢtir. Yetenekli olarak tanımlananların % 67 ilk aylarda, % 2‟si yılın son aylarında doğanlardan oluĢmuĢtur (Brewer ve ark, 1995). YaĢlı çocukların daha büyük, daha güçlü ve süratli olmaları sebebiyle yetenek seçimlerinde daha baĢarılı olduğunu göstermektedir. Bu sebeple güreĢte müsabakalara yetenekli sporcuların belirlenmesinde büyüme ve olgunlaĢmanın sonuçlarının dikkatle değerlendirilmesine ihtiyaç vardır. ÇalıĢmamızın bulguları, prepubertal erkeklerde yaĢ, boy uzunluğu, vücut ağırlığı, BKĠ, kol, gövde ve bacak uzunlukları ile gövde/bacak uzunluğu oranı ve koordinasyon performansında yaĢ faktörüne bağlı istatistiksel anlamlı artıĢ eğilimi gözlenmektedir. OtureriĢ testinde ise, anlamlı farklılık yoktur. Koordinasyon performansı otur-eriĢ testi hariç tüm yapısal değiĢkenler ile negatif yönde anlamlı iliĢki göstermektedir. Bu farklılıkların kaynağının yüksek vücut ağırlığı ve boy uzunluğuna bağlı performans değiĢiklikleri olma ihtimali çok yüksektir (Musch ve Grondin, 2001; McCarthy ve Collins, 2014; Bedard ve Dhuey, 2006). Nisbi yaĢ etkisi adölesan dönemde, ilerleyen yaĢla azalırken güreĢ gibi bireysel mücadele sporlarında nisbi yaĢ etkisi daha büyüktür (Baker ve ark., 2012; Till ve ark., 2010; Coutts, Kempton ve Vaeyens, 2014; Ford ve Williams, 2011). 318 Bir yıl bile olsa farklı yaĢtaki çocukları birlikte değerlendirmek doğru gözükmemektedir. YaĢın fiziksel ve kondisyonel özellikler üzerine etkisini azaltmak için aynı yaĢtaki çocukların yılın birinci, ikinci ve üçüncü dört aylık dönemlerine göre değerlendirilmesi gerekmektedir. Referanslar Baker, J., Janning, C., Wong, H., Cobley, S. & Schorer, J. (2012) Variations in relative age effects in individual sports: Skiing, figure skating and gymnastics. European Journal of Sport Science, pp.1–8. Advance online publication. doi:10.1080/17461391. 2012.671369. Brewer, J., Balsom, P., & Davis, J. (1995). Seasonal birth distribution amongst European soccer players. Sports Exercise and Injury, 1, 154 – 157. Coutts, A. J., Kempton, T. & Vaeyens, R. (2014) Relative age effects in Australian football league national draftees. Journal of Sports Sciences. doi:10.1080/02640414.2013.847277. Ford, P. R. & Williams, M. A. (2011) No relative age effect in the birth dates of awardwinning athletes in male Professional team sports. Research Quarterly for Exercise and Sport, 82(3):.570–573. Musch, J. & Grondin, S. (2001) Unequal competition as an impediment to personal development: A review of the relative age effect in sport. Developmental Review, 21: 147–167. McCarthy N. & Collins, D. (2014) Initial identification & selection bias versus the eventual confirmation of talent: evidence for the benefits of a rocky road? Journal of Sports Sciences. 32;(17): 1604-1610.Bedard ve Dhuey, 2006). Till, K., Cobley, S.,Wattie, N., O‟Hara, J., Cooke, C. & Chapman, C. (2010) The prevalence, influential factors and mechanisms of relative age effects in UK rugby league. Scandinavian Journal of Medicine and Science in Sports, 20: 320–329. 319 SERBEST VE GREKOROMEN STĠL GÜREġÇĠLERĠN ANTROPOMETRĠK YAPILARINA ĠLĠġKĠN BAZI DEĞERLERĠN KARġILAġTIRILMASI Hakan ORUÇ Serkan HAZAR Niğde Üniversitesi ÖZET Bu çalıĢmanın amacı Niğde Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulunda okuyan serbest ve grekoromen stil güreĢçilerin antropometrik yapılarına iliĢkiin bazı değiĢkenlerin karĢılaĢtırılmasıdır. Bu çalıĢma, Niğde Üniversitesi Beden Eğitimi Ve Spor Yüksek Okulu‟nda okuyan sağlık sorunu bulunmayan, 10 grekoromen stil ve 12 serbest stil dalında elit düzeyde aktif sporculuk yapan 22 güreĢçi gönüllü olarak katılmıĢtır. Katılımcıların vücut yapılarına iliĢkin ölçümler TANĠTA marka biyoelektrikse empedansla ölçülmüĢtür. Bacak ve sırt kuvvetleri ise dinamometre ile ölçülmüĢtür. Esneklik ölçümleri ise otur-eriĢ yöntemiyle ölçülmüĢtür. Elde edilen verilere nanparametrik istatistiksel analizlerden bağımsız gruplarda Mann-Whitney U Testi uygulanmıĢtır. ÇalıĢmanın verileri SPSS - 16,0 programı aracılığı ile değerlendirilmiĢtir. Değerlendirmelerde anlamlılık düzeyi p < 0.05 olarak kurgulanmıĢtır. Sonuç olarak; araĢtırmaya katılan Serbest stil ve grekoromen stil güreĢçilerin bazı değerlerinde matematiksel farklılıklar olmasına karĢın bu farklar istatistiksel açıdan anlamlı değildir. ABSTRACT The purpose of this study is to comparison of some variables that related to anthropometric composition of freestyle and Greco-Roman style wrestler. 12 freestyle and 10 Greco-Roman style elite wrestler totally 22 active wrestlers, without health problems voluntarily participated In this study who student of Niğde University School of Physical Education and Sports High School. Related to the body structure of the participants measurements was measured by TANĠTA bioelectrical impedance. Leg and back strength were measured by the dynamometer. Flexibility measurements were used with the sit and reach method. SPSS 16.0 program was 320 used for data analysis and Mann-Whitney U test was used for comparison. Significant level was set at 0,05 level As a result; though have some mathematical differences in the participating in the study Freestyle and Greco-Roman style wrestler‟s value, but this difference were not statistically significant. 321 SPORDA DĠNĠ RĠTÜELLER VE DEĞERLER Barbaros Serdar ERDOĞAN, Mehmet HaĢim AKGÜL, Ahmet ġAHĠN, Sezgin KORKMAZ ÖZET Spor ve din, kökleri insanlık tarihi kadar eski olan iki olgudur. Kökeninde dinsel bir yan bulunduğu ve doğasında manevi olduğu ve en azından kayıtlı tarih kadar eski olduğu düĢünülen sporun, tarih boyunca din ile değiĢen bir iliĢkisi olmuĢtur. Tarihsel perspektiften bakıldığında geleneksel yapıdaki toplumlarda dinsel törenlerle çevresi örülmemiĢ fiziki aktivite ya da sportif oyun görülmemektedir. Din, hayatı yönlendiren temel bir unsur olması sebebiyle her türlü aktivite dinsel bir anlam taĢımakta, spora benzeyen faaliyetlerde meĢruiyetlerini dinsel referanslardan sağlamaktadırlar. Geleneksel dönemlerde sportif faaliyetlerde görülen ritüeller günümüzde de farklı değildir. Modern toplumun beraberinde getirdiği modern spor dünyasında da sık sık ritüellere rastlamaktayız. Bu çalıĢmanın temel amacını da spor, din ve ritüel kavramlarının birbirleriyle olan iliĢkisi izah etmek oluĢturmaktadır. Anahtar Kelimeler: Değer, Din, Ritüel, Spor, RELIGION RITUELS IN SPORTS AND VALUES ABSTRACT Sports and religion are two subjects which are as old as human history. It is believed that sports have a religious origin and they are spiritual in nature. Sports are considered to be at least as old as recorded history. Throughout history, they had a changing relationship with religion. From a historical perspective, in traditional societies, there is no physical activity or the sports game that is not enveloped in religious ceremonies. Religion is an essential element of life. So, every activity has a religious meaning. Activities similar to sports use religious 322 references to ensure their legitimacy. Traditional rituals seen in sporting activities are no different today. Often we find rituals in the modern sports brought about by the modern society. The main purpose of this study is to explain the relationship between sports, religion and ritual forms. Keywords: Religion, Rituals Sports, Values 323 TÜRK BAYRAĞINI AVRUPA DÜNYA VE OLĠMPĠYAT GÖNDERĠNDE DALGALANDIRAN GELENEKSEL GÜREġLERDEN GELEN PEHLĠVANLARIMIZ Yalçın Kaya1 Kadir Ekin1 1 Selçuk Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Konya ÖZET Bir ülkenin bayrağı dalgalanırken baĢka milletlerin saygı duruĢunda durduğu tek yer Avrupa, Dünya ve Olimpiyatlardır. Avrupa, Dünya ve Olimpiyat gönderine ülkesinin bayrağını çektirebilecek tek güç de sporculardır. Avrupa, Dünya ve Olimpiyatlarda tüm dünya milletlerinin, kendi ülkesinin insanlarının genetik üstünlüğünü, bilimsel anlamdaki üstünlüğünü, stratejik anlamdaki üstünlüğünü hatta ekonomik anlamdaki ayakta kalabilir ligini kanıtlama mücadelesi haline geldiği görülmektedir. KurtuluĢ savaĢından çıkmıĢ, dünyanın hasta adam, hatta ölü adam diye tanımladıkları Osmanlı imparatorluğuna güvenini yitiren ve batmıĢ bir ülke olarak gördükleri ülke ile hiçbir konuda iliĢki kurmamayı düĢünen dünya milletleri, olimpiyatlarda peĢ peĢe olimpiyat kürsüsüne çıkan Ģampiyonlarımızı görünce hala dimdik ayakta kaldığımızı düĢünmek zorunda kalmıĢlardır. ĠĢte bu tarihi damgasını dünya milletlerinin bağrına vuran Ģampiyonlarımızın hemen hepsinin, geleneksel güreĢten geldiği görülmektedir. Bu araĢtırmada kendi ifadeleri ile kendi ağızlarından birebir yapılan röportajlardan elde edilen geleneksel güreĢlerden modern güreĢe nasıl madalyalar kazandırdıkları ile ilgili bilgiler sunulacaktır. ÇalıĢmada aynı zamanda geleneksel güreĢlerden gelen düĢünce modelleri, o Anadolu insanımızın saf ve tertemiz, ama son derece ası, son derece yüce, son derece mükemmel duygularına da yer verilecektir. Anahtar Kelimeler: Bayrak, geleneksel güreĢ, güreĢ, Ģampiyon 324 TURKISH NATIONAL WRESTLERS WHO SUCCEEDED TO RAISE TURKISH FLAG UP TO THE FLAGPOLE AT EUROPE, WORLD AND OLYMPICS Europe, World and Olympics competitions are the just places where all the countries locate in the silence in front of the flags of the other countries. The only power who can succeed to raise the flags are athletes. In the Olympics, it can be seen that there is a battle of demonstrating the superiority of nations genetics, hegemony of economic power, strategic advantage and scientific predominance between countries during the competitions. The countries that have seen Ottoman Empire as a sick man even a death man after the World War Two, obligated to see our existence and power with the success of Turkish athletes at competitions. Most of the athletes that hit the headline on history are among of traditional wrestlers. In this research, the interviews that we made one by one with the wrestlers from traditional wrestling to modern wrestling about their stories of how they became successful and achieved those medals will be submitted. Additionally, thought patterns from traditional wrestling which are exceedingly pure, unruly, supreme and their great feelings will take place in this study. Key word: Competitions, national wrestlers, Turkish flag, wrestlers 325 GĠRĠġ Bayraklar, milletlerin varlığının sembolüdür. Bayraklar, milletlerin özgürlüğünün sembolüdür. Bayraklar milletlerin millet olduğunun sembolüdür. 28 Kasım 1919 Cuma günü, cuma namazı kılmak için ulu camiye toplanan halk kalede düĢman bayrağı var. DüĢman bayrağının altında cuma namazı kılınmaz diye homurdanmaya baĢlar. Birden minberden Hafız Ali Efendi‟nin taa iliklerinden titreyerek, tıpkı yanardağ gibi püsküren bir sesle haykırdığını duyulur. Hafız Ali Efendi, “Ey muhterem cemaat, ey MaraĢlılar, görüyorsunuz ki, MaraĢ kalesinde Ģu an Fransız bayrağı dalgalanmakta. Fransız bayrağının dalgalandığı yerde hürriyet yoktur” Der. Hafız Ali Efendinin Hürriyetin olmadığı yerde de Cuma namazı kılınmaz diyerek, halkın DNA‟larındaki ER‟lik duygusunu, yiğitlik duygusunu, iman duygusunu ateĢleyen nidasını duyan halk, birden minberdeki sancağı alarak, Allah Allah sesleriyle kaleye hücum eder(2001 Türkkorur 2002 Türkkorur, 2004 Türkkorur). Herhalde halk Cuma namazı kılmaya pusatlarını kuĢanaraktan da gelmemiĢlerdi. Hatta zafer kazandıkları, kazma ve küreklerini de yanına alarak gitmemiĢlerdi namaza. Silahsız bir Ģekilde, silahlı ve eğitimli olan askeri birliklerin üzerine gidiyorlardı. Fakat öyle inanmıĢlardı ki, öyle bir imana sahiptiler ki, Allah onları nusratıyla, düĢman askerlerinin karĢısında mükemmel bir ordu gibi göstermiĢtir. Onların imanından dolayı öyle bir güç vermiĢ ki, canlarını hiçe sayarak Kaleye Bayrağımızı dikmiĢler ve sonra Cuma namazı kılmıĢlardır. Çanakkale harbinde Mustafa Kemal “Ben size ölmeyi emrediyorum” dediğinde (Güzel 1996), bu çok zor olmamıĢtır. Çünkü bu millet zaten DNA‟larındaki iman ile kendilerine ölmeyi emretmiĢ bir milletti. Ulubatlı Hasan, Ġstanbul surlarına sancağımızı dikerken, göğsüne saplanacak olan okları göğüsleyebilecek imana sahip olduğu için, gözünü kırpmadan bayrağı kapmıĢ ve burçlara dikmiĢti. Bayrak, o muhteĢem imanın gücüyle Ģehadet Ģerbeti içmesine rağmen, elinden düĢmemiĢtir. 1900 yılların baĢlarında Osmanlı tacirleri bozulan ekonomileriyle birlikte, yabancı tacirlere borçlanmıĢlar. Borçlarının günü geldiğinde ise, yabancı tacirler, borcunu ödeyemeyen tacirlerimize; “Kolay, hallederiz, fakat siz militarist amaçlı spor yapıyorsunuz. At meydanlarını, ok meydanlarını, pehlivan tekkelerinizi kapatın. Yani bir baĢka deyimle, içinizdeki ER‟liğin (FiĢek, 1985Kahraman, 1995, Kahraman 1998, Çelebi 2006, Küçük 2007, Eminoğlu 2010) kaynağı olan, yiğitliğin kaynağı olan her Ģeyi yok edin. Genlerinizdeki imanın kaynaklarını kurutun. Oyun oyalanma, iĢten uzaklaĢma gibi, dahası, misyonerliği yaymak amacıyla kurulan ve geliĢtirilen basketbol, voleybol gibi branĢları yapın. Biz de sizin borçlarınızı erteleyelim” demiĢler (Kaya 2002). Daha sonraları tekke ve zaviyelerle birlikte 326 pehlivan tekkeleri de kapatılmıĢtır (Ergin 1986, Esin 1991, Akkurt 2008, Aras 2015) Fakat güreĢ, öyle sadece pehlivan tekkelerinde yapılan bir Ģey değil ki. Her Türk baba hanımını alırken, pehlivan doğurabilir mi, diye düĢünerek evlenir. Çocuğu daha doğar doğmaz onunla boğuĢmaya baĢlar. Sonra çocuklar kendi aralarında güreĢ tutar. Daha sonra, düğünlerde, önemli günlerde hep güreĢler tutulur. Ġki Türk çocuğu bir araya geldiğinde sen beni yıkabilir misin(yenebilir misin), diye konuĢulur. BaĢka insanlar, iki çocuğu bir arada gördüklerinde sen bunu yıkabilir misin, diye hemen kızıĢtırırlar ve güreĢtirilirler. Hatta olimpiyat Ģampiyonumuzun anlattığı enteresan bir anekdotu var. Bizzat birebir yaptığımız görüĢmemizde Tevfik KıĢ hocamız; aynı zamanda bir yanlıĢlığa parmak basıyor ve bizim Avrupa‟dan aldığımız kadınlarda güreĢin, asırlardır ülkemizde yapıldığına dair yaĢanan bilgilerini bizlerle paylaĢıyor. Bizim köyde kadınlar da güreĢirdi diyor. Daha da eskiye gidildiğinde yine Türk kadınlarının güreĢ yaptıklarına dair belgelere rastlanmaktadır. Bunlardan, Koryak‟ların tahtadan yaptıkları süs eĢyalarının üzerinde güreĢçi figürlerinin bulunmaktadır (Aykut 2008, Aras 2015). Bazı Türk boylarındaki sosyal yaĢantıda güreĢ yapıldığına dair bilgiler bulunmaktadır. Kadınların da güreĢ yaptıklarına dair bilgilere rastlanmaktadır. Orta Asya‟da niĢanlanmak için müstakbel gelini güreĢ de yenmek gerekiyordu. Yedinci veya sekizinci yüzyıla ait bir gümüĢ tepsideki figürde Bamsı Beyrek ile Banu Çiçek‟in niĢan güreĢinin temsil edildiği düĢünülmektedir (Esin 1991). Kadınlar da kocalarını kahramanlık, yiğitlik derecelerini ölçerek seçerlerdi. Banu Çiçek, Bamsı Beyrek‟le ok atma, at sürme yarıĢına girdikleri, hatta onunla güreĢtikleri ve bu konular da erkeğin kendisinden daha baĢarılı olduğunu gördüğü zaman evlenmeye karar verdiklerine dair bilgiler mevcuttur (Ergin 1986). Ülkelerarası soğuk savaĢların bölümlerinden biri olarak ta kabul edilebilecek olan spor, dünyadaki birçok alanı etkisi altına almaktadır. Dünya ġampiyonaları, Olimpiyat ġampiyonaları baĢta olmak üzere uluslararası yarıĢmalarda ülkeler, kendi güçlerini, kendi üstünlüklerini göstermekte ve kanıtlamakta, kitle iletiĢim araçlarının her geçen gün daha da geliĢerek daha fonksiyonel olmasıyla da tüm dünyaya kendi üstünlüklerini sürekli olarak duyurmaktadırlar. Bu Ģekilde üstün ülkeler; üstün olmayan ülkeler, üstün ırklar; üstün olmayan ırklar veya milletler Ģeklinde birtakım kavramlar oluĢarak insanların psiko-sosyal açıdan etkilenmeleri gerçekleĢmektedir. Güçlü ülkenin, güçlü ırkın, güçlü toplumların bireyleri; daha az güçlü olan ülkelerin, ırkların, toplumların insanlarına psikolojik üstünlükler kurmakta ve bu üstünlüğü sürekli olarak hissettirmektedirler. Bu, ülkelerdeki eğitimden ekonomiye, iletiĢimden askeri alanlara, sportif baĢarıdan akademik çalıĢmalara kadar her 327 alana yansımaktadır. Bunun daha çok farkında olan ülkeler, spora hem ekonomik hem bilimsel anlamda daha fazla yatırımlar yapmakta, daha güçlü stratejiler geliĢtirmekte, daha mükemmel politikalar üretmekte ve sonucunda baĢarıyı yakalayarak istediklerini elde etmektedirler. Her alandaki baĢarı mutlaka motivasyonla gelmektedir. Motivasyon, performansı artırmak için yapılan teĢviklerle birlikte, biyolojik olarak performans parametrelerini inhibe ederek (engelleyerek) performansı olumsuz yönde etkileyen ekstra stimulanlardan arındırma iĢlemidir (Kaya 1999). DavranıĢ değiĢimleri, düĢünce değiĢimleriyle baĢlar. DüĢünce değiĢimleri ise, değerlerden etkilenir ve değerlerle Ģekillenir. Motivasyonu etkileyen değerlerin gücü, etkinlik düzeyi ve istenen davranıĢ ya da reaksiyonla uyumluluk düzeyiyle ilgilidir. Değerler, arındırılması gereken uyaranlar, performansı olumsuz yönde etkileyen stimulanlar veya tepkiler yönünde olursa, baĢarısızlık kaçınılmaz olacaktır. Değerler çok güçlü, performansı sadece amaca yönelik olarak olumlu yönde etkileyen parametreleri gereken düzeyde etkileyebilecek oranda ve ekstra uyaranları da devre dıĢı bırakabilecek kadar etkin ise, istenilen baĢarı elde edilebilecektir (Kaya 2011). Eğitim, insanların yapılmaması gerekenlere sarf ettikleri zaman, enerji ve istek gibi parametrelerin, sarf edilmemesi gerekenlere yöneltebilme sanatıdır (Kaya 1999). Bu manipülasyon yöntemlerinin ekili olabilmesi için de bireyin değerlerinin güçlü olması gerekir ki, kendisini değerlerine dolayısıyla baĢarılı olabilmesi için gerekenleri yapmaya istenilen düzeyde yönlendirebilsin ve adayabilsin. Sporda rekorlar ve madalyalar saliselik zaman bilimleriyle, milimetrik mesafelerle, çok küçük ağırlık farklarıyla el değiĢtirmektedir. 100 metre dünya Ģampiyonasında birinci ile dördüncü arasındaki zaman farkı sadece saniyenin % 4‟ü kadardır. Birinci ile ikinci arasındaki fark ise, sadece saniyenin % 1‟i kadardır (Kaya 1999). Spordaki baĢarı herhangi bir alandaki baĢarıyla mukayese edilemeyecek kadar büyük ve önemlidir. Çünkü o ülkenin bayrağı dünya gönderinin en yüksek noktasına dikilecek, tüm dünya o ülkesin bayrağı ve ulusal marĢı karĢısında saygı duyacak, dolayısıyla o ülkenin maddi ve manevi değerleri de o bayrakla birlikte tüm dünya tarafından saygı görecektir. Bu da o ülkenin, tüm dünya milletleri tarafından saygınlığının ve üstünlüğünün Kabul edilmesi anlamına gelmektedir. Cumhuriyetin kurulduğunda tüm dünya Osmanlının artık tamamen göçtüğünü hasta insanın öldüğünü düĢünmekte idi. KurtuluĢ savaĢından yeni çıkmıĢ, açlık ve sefalet içerisinde bulunan Türkiye‟de spora önem verildiğinde bazı insanlar „bu sefalet içerisinde spora neden önem veriliyor‟ diye düĢünmekte idiler. Ancak, 1936 Berlin Olimpiyatlarda 79 kiloda YaĢar 328 Erkan ilk altın madalyayı alırken, Ahmet KiriĢçi bronz madalya aldı. 1948 Londra Olimpiyatlarında 12 Türk sporcu Ģeref kürsüsüne çıktı. Türkiye, tamamı güreĢ sporundan olmak üzer toplam 6 altın madalya kazandı ve 7 sırayı aldı. O zaman Dünyanın “hasta adam, ölü adam” diye tanımlanan Osmanlının devamı olan Türkiye‟nin ve Türklerin ölmediği, dimdik ayakta olduğu, tüm Dünyaya hissettirilmiĢ ve kabul ettirmiĢ oldu (Kaya 2002). Dolayısıyla, spor platformlarında değerler, sporcuları doruk performansa taĢıyan, bedensel ve zihinsel performansı ateĢleyerek daha yüksek verimliliğe ulaĢılmasına neden olabilecek son derece önemli bir etkendir. ĠĢte bunun gerçekleĢmesini sağlayan o asil ruh, o imkânsızlıklar içerisinde mücadele veren, o birçok engele rağmen yılmadan, bıkmadan ölümü; ölümüne göze alarak mücadele eden geleneksel güreĢten gelen, bu ruhu geleneksel güreĢin özünden alan güreĢçilerimizin bu olağan üstü tarzlarının bir bir incelenerek altın harflerle yazılması gerekmektedir. Ve bu ruhun her dönem genç nesillere aktarılmasının gereğinin ekmek kadar, su kadar önemli olduğu son derece ciddi bir fenomendir. Çünkü bu ruh olmadığında milletlerin ekmeği de elinden alınmakta, suyu da ellerinden alınmakta özgürlükleri de elinden alınmaktadır. MATERYAL VE METOT Bu çalıĢma geleneksel güreĢlerden gelen ve ülkemizin bayrağını olimpiyat gönderinde dalgalandıran ve istiklal marĢımızı tüm dünyaya dinleten 10 sporcumuzla yapılan birebir görüĢmelerde elde edilen motivasyon tarzları ile ilgili örneklerin araĢtırılması ve sunulmasından oluĢmaktadır. BULGULAR VE TARTIġMA Dört kez dünya, iki kez olimpiyat (Roma ve Melbourne) Ģampiyonu olan ve dünyada yenilgisi olmayan tek sporcu olan güreĢçimiz Mustafa DAĞISTANLI: “Sene 1952. Askerlik için Ġstanbul‟a geldiğimde, beni güreĢçi olarak yazdılar. Ben o güne kadar hayatımda hiç mindere ayak basmamıĢtım. Sadece çayırlarda çıkıp güreĢirdim. Beni askerden alıp KasımpaĢa‟da yapılan Ġstanbul Ģampiyonasına güreĢtirmeye götürdüler. Mindere çıkıp ilk kez Greko-Romen yaptım ve herkesi tuĢla yendim. Daha sonra Türkiye Ģampiyonalarına gittik. Rakiplerimi bir bir yenip finale çıktım. Finalde bir önceki 1948 Londra Olimpiyat ġampiyonu olan Nasuh Akar‟ı da yendim ve ilk kez katıldığım Türkiye Ģampiyonasında Ģampiyon oldum.” Diyen Ģampiyonumuz da, geleneksel Türk güreĢlerinden 329 gelerek dünya tarihine adını yazdırmıĢ, hem de yenilgisi olmayan tek güreĢçi olarak yazdırmıĢ bir Ģampiyonumuzdur. 1954 yılında Tokyo‟da Dünya ġampiyonu olup yurda döndüğümde, askeri bando takımı beni havaalanında karĢıladı” diyen Ģampiyonumuz, dünya savaĢının izlerini üzerinden atamamıĢ ve yoksulluk içerisinde olan devletimizin ve milletimizin bu Ģampiyonluğun önemini ve anlamını ne kadar algıladığını ortaya koymakta, aynı zamanda o dönemlerdeki spora verilen değere de vurgu yapmaktadır. -Birçok Avrupa ve Dünya Ģampiyonlukları bulunan ve bir kez olimpiyat ikinciliği, bir kez de olimpiyat Ģampiyonluğu bulunan sporcumuz Ahmet AYIK: “Her köylü çocuğu gibi 9-10 yaşlarında güreşe başladım. Düğünlerde, harmanlarda, bayramlarda güreşiyoruz. Köy olarak, yöre olarak güreş aileden de gelen bir kültürdür bizim için. Yöre olarak güreşe çok düşkün olan bir yerde başladık güreşe.” Diyor ve yaĢadığı zorlukları, Ģu cümlelerle anlatıyor: “Kar yağmış zaten, gece düğün oluyor, halay çekiliyor, orası buz oluyor. Karın üzerinde 3,5 saat güreştiğimizi hatırlıyorum. Ben buzun üstünde yapılan antrenmanlarla geliştirdim kendimi. Güreş yapıyorduk, 1 haftada ellerimizin derilerinin değiştiğini yaşadık. Ellerimiz çok üşürdü. Buz gibi olan Harmanda güreş yapardık. Ellerimizi suyun buharında ısıtıyoruz, vücudumuz donuyordu.” Diyor, Ģampiyonumuz. Sporcumuz, “Derecelere girdik. Zaten karakucağımız vardı. Ankara‟da Şampiyona yapıldı. Orada derecelere girdik. Orada beğenildik. Rahmetli Yaşar Doğu ve Halil Palamur vardı Ankara güreş kulübünde. Orada çalıştık. Şartlar çok kötüydü, ama hep Allah‟a şükrederdik. Hep o zaman onlar olmasaydı, şimdi bu günler olmazdı diye düşünerek şükrederiz.” Şimdi her şey çok mükemmel.” Diyor ve yöresel sporların temelinden gelen sporcuların bu millete neler kazandırdığını ortaya koyuyor. ġampiyonumuz yaĢadığı bir baĢka zorlukları da Ģu sözlerle ifade ediyor: “O zaman sobayla ısınırdık. Sobayı biz yakardık, önce eski sporcular ısınırlardı. Şikâyet olsun diye değil, ama 180 kişi çalışırdık orada. Milli sporcular çalışır, duş yapar, ısınır, biz sonra duş yapar ısınırdık. Aramızda para toplar, bir çeki odun alır, ısınırdık. Kendi cebimizden ısınırız, hem de aynı zamanda askeriz. Yani, şimdi her şey çok iyi durumda. ” Diyen Ģampiyon sporcumuz, hangi Ģartlarda Ģampiyon olduğunu belirtmekte ve bu imkânsızlıklar karĢısında tek güçlerinin inanmak olduğunu ortaya koymaktadır. 330 “Biz bir turnuvaya veya şampiyonaya katıldığımızda, o şampiyonada 1. olabilmektir tek düşüncemiz.” “Çoluk, çocuk, eş, dost, her şey biterdi bizim için. Sadece güreşi düşünürdük. Şimdi şöyle, eğlenme, eğlence yapma, gezme, tozma aklımızdan bile geçmezdi. Sadece bizim bir rakibimiz bir başkasıyla güreşirse, onu izlerdik. Oyunlarını, stilini öğrenmeye çalışırdık. Sonra istirahat ederdik, ona konsantre olurduk, onu düşünürdük.” ġeklindeki yaĢam anlayıĢını da ortaya koymaktadır. “Kazanırsak, kazanmak güzel şeydir, sevinirdik. Bizim felsefemizde kaybetmek yoktur. Benim bir mağlubiyetim var sonra onu 3 defa yendim. Ben hatta takımı da 2. ettik. Yoksa namağlup unvanımızı devam ettiriyorduk. Benim felsefemde var o. Kaybetmek yok asla. O gün, bunu hep söyleriz. Milli takımdaki düşüncede kaybetmek diye bir şey yoktu.” Diyerek, tarihe geçecek ifadesini kullanmaktadır. “Mahmut Atalay‟la, rahmetliyle benim ilk katıldığım şampiyonaydı. İkimiz de rakiplerimizi yendik. Ben, Japon rakibime yenildim. Tahlillerden biliyorlarmış, fakat o zaman idareciler bize söylemediler. Ben sarılığa yakalanmışım. Üç kişiyi tuşla yendim. Yaa şampiyon olacak, şimdi söylersek morali bozulur diye, bana söylememişler. Japon Sasa ile güreşiyorum. 6 gün önce çok rahat yendiğim Japon güreşçi Sasa, dünya 2. si. Ama çok rahat, açık farkla 2 kere yendim. Birinde 18-20 puan farkla, birinde tuşla yendim.” “Yine yenerdim. Ama söyleselerdi ben kendimi ayarlardım.” Diyen Ģampiyon güreĢçimiz son derece muhteĢem bir inanmıĢlıkla sarılık olmasına karĢın yenilgisine bahane bulmuyor ve bana bildirselerdi kendimi ayarlardım diyerek hastalığın bile yenilgiye bahane olamayacağına vurgu yapıyor. “Sarılık, karaciğerle ilgili olduğu için güçten düşmüşüm. Güç yetmedi. 2. devrede yenildik. Sabaha kadar Mahmut Atalay ile ağladık.” Diyerek, yenilginin ne anlama geldiğini ne kadar mükemmel bir Ģekilde anladığını ortaya koyuyor. ġampiyonumuz hasta olmasına rağmen yenilgiyi hazmedemiyor, al bayrağımızın gönderin en tepesine çıkamadığını hazmedemiyor ve sabaha kadar ağlıyor. Bu ne idrak, bun me bilinçlilik değil mi? “Gidince çocuklarının yüzüne ne diye bakacağız. Sporda yenilmek doğal bir şeydir, ama bizde o dönemde yenilmek çok kötü bir olaydı. Benim hiç bronz madalyam yok. Benim bir ikinciliğim var, o da yenilmeden aldım. Bir tanesi de yenildim sadece, o da sarılık olduğumda. Almanya‟da ikinci oldum.” Diyerek, o muhteĢem felsefesini tezyin ediyor. „‟1 yıl önce Yeni Delhi‟deki dünya şampiyonasında yendiğim ABD‟li bir sporcuyla güreşiyordum. Minderde istediklerimi yapamadım, kondisyonum kalmadı. Bir türlü harekete 331 geçemiyorum. Son dakikalara geldik, minderin dışından içeri girdik. Bu sırada Mahmut Atalay ile göz göze geldik. Dizlerinin üzerine çökmüş, „Ne yapıyorsun? Ahmet Ayık yenildi diyeceklerine, öldü desinler. Nasıl güreşiyorsun?‟ diye bağırdı. O anda kendime geldim. Koltuk altından adamı bastırdım ve güreş bitti. Sonrasında finale kadar gittim ve altın madalya kazandım.‟‟ Görüldüğü gibi Ģampiyonumuz sadece hastalığı değil, yaĢadığı olaylarla yenilginin ölümden bile daha kötü bir durum olduğunu iliklerine kadar adeta kazıdığının mesajını veriyor. “Biz de, 'Allah'ım bizi bir Rus'a, Bulgar'a, Amerikalıya yendireceğine, cenazemi Türkiye'ye gönder' derdik'' diyen Ģampiyonumuz, yenilginin ölümden bile daha ağır bir Ģey olarak algıladıklarını ortaya koyuyor. Bir insanda hayatta kalma motivi her Ģeyi üzerindedir (BaĢer 1986, Kaya 1999). Der psikoloji kitapları. Fakat Ģampiyonumuz bu ezberi bozarak Ģampiyon olmak için gerekli motivasyon düzeyinin öyle yüksek seviyelerde olduğunu ifade ediyor ki, bu düzey hayatta kalmanın bile önüne geçiyor ve sporcumuz performansını ölümüne ortaya koyuyor. Yine Avrupa, Dünya Ģampiyonlukları bulunan olimpiyat Ģampiyonu güreĢçimiz, Tevfik KIġ: “Güreşe çocukluk döneminde başladım. Bizim çocukluk döneminde herkes güreş yapardı. Ondan sonra, hayat böyle devam eder diyor.” Bunu derken de çekirdekten yetme bir güreĢçi olduğunun mesajını vermektedir. “Hatta kadınlar bile güreş yapar bizim oralarda” Öyle, düğün sahibi bir tosun keser. Orada bir kelle, paça ve tosunun derisi vardır. Ortaya konur ve kazanan onları alır. Kadınların ayrı bir bölümü vardır, orada kadınlar güreş tutar. Orada genç kızlar kadınlarla güreşmezler. Çünkü kadınlar genç kızları sıkıştırırlar. Orasını burasını sıkarlar, onlar da büyük kadınlarla güreşmezler.” Diyor ve kadınlardaki güreĢ ile ilgili olarak tarihe ıĢık tutuyor. ġampiyonumuz aynı zamanda bizlerle önemli bir anısını da anlatıyor. ġöyle ki: “Bizim oraların başpehlivanı vardı, Glik Mustafa derlerdi. Bir de gıdık kız var, kocası zayıf güçsüz. Her işi kadın yapardı. Pehlivan Mustafa dayı, iki keçi almış. Gıdık kız, soruyor. Bunu nereden aldın? Sataşacak ya... Bunlara güreş tutalım mı? Diyor. Mustafa, olurdu, olmazdı derken. Mustafa pehlivan, “Gıdık kız… Ben yorgunum, bana takılma” dedi. Herkes, “hayır güreşeceksiniz” diyor. Ayağında goca don var gıdık kızın. Donun ayağını bağladı. Beline palaska taktı. Adam çok kızdı. Kadına birden öfkeyle saldırdı. Kadın, bir çift daldı, kaldırdı, adamı sırt üstü yere vurdu.” Diyerek Ģampiyonumuz, hem Türk kadınının yıllar 332 öncesinden güreĢ yaptığının tarihi bir kanıtını ortaya koymakta; hem de, Türk kadının ne kadar güçlü olduğunun örneğini sunmaktadır. ġampiyonumuz bir baĢka anısını da Ģöyle anlatmaktadır: “Bizim güreş yazarı akşam gazetesinde yazar Nazmi Otogan vardı. Rus milli takımı ile bizim milli takımı eşleştirir güreş yaptırır, yorumlar yapardı. Benim sıklete geliyor. Necati ağabeyle yapmış. İsmet ile yapmış, rakibim onları tuş yapmış. Rus‟un beni ne kadar zamanda tuş yapacağını yazıyor.” Demek ki, Nazmı Otogan da Ģampiyonumuza o anda güvenmiyor. “Gittim hepsiyle görüştüm. Necati ağabeyle yapmış ona gittim. İsmet abiye gittim. Ağabey, neler yapar. Şunu yapıyor. Necati Morgül‟e gittim, haa şunu yapıyor, bunu yapıyor dedi.” Her Ģeyi öğrendim ve ona göre çalıĢtım. Diyor, Ģampiyon güreĢçimiz. ġampiyonumuz, üniversite bitirmemiĢtir. Eğitim açısından bakıldığında ciddi bir eğitim de almamıĢtır. Fakat takip ettiği yol incelendiğinde hiçbir Ģeyi Ģansa bırakmadığı görülmektedir ve son derece bilinçli, son derece zekice Ģampiyon olmanın yollarını bulduğu görülmekte ve son derece yürekli bir Ģekilde Ģampiyon olma yolunda çabalara sarf ettiği görülmektedir. Sonuçta da o dünya devi kabul edilen Ģampiyonu yeniyor ve Ģampiyon oluyor. -Birçok Ģampiyonluğa imzasını atan olimpiyat Ģampiyonumuz Müzahir SĠLLE ise, kendi hikâyesini Ģöyle anlatıyor: “Müsabaka öncesinde tek düşüncem rakiplerimi biran önce tuş etmekti. Maçlarımı uzatmayı sevmezdim. En meşhur hareketim olan, saltoyla rakiplerimi yenerdim. 1960 Roma Olimpiyatları öncesinde 1955‟te Almanya‟da ve 1958 Budapeşte‟de dünya ikincisi oldum. Olimpiyatlar öncesinde babam bana şampiyon ol ve aile şerefimizi kurtar dedi.” “Olimpiyata hazırlanırken idmanda ağrılarım arttı ve hastalandım. Doktorlar ameliyat olmam gerektiğini söylediler. Ben ise, kafam karışık bir şekilde hastaneye bir kâğıt bıraktım. Kâğıtta, kendi isteğimle çıktığıma dair bir not vardı. Daha sonra olimpiyat köyüne gittim 4-5 kilo fazlam vardı ve saunaya gidip saatlerce kilo vermeye çalıştım. Sonunda kilomu verip müsabakalara başladım.” Diyen Ģampiyonumuz da dikkat edildiğinde ameliyat olmak zorunda. Yani hayati tehlikesi var. Ancak sorumluluk bilinci öylesine üst düzeylerde ki, Ģampiyonumuz Ģehitlerimizin kanını temsil eden o al bayrağımızın gönderde dalgalanması için çanını bile hiçe sayıyor, üstüne üstlük ameliyat olmak zorunda olduğu durumu ile Ģampiyonluk kürsüsüne çıkıyor ve bayrağımızı olimpiyat gönderinde dalgalandırıyor. Ne muhteĢem bir motivasyon ki, bunu bir de ameliyatlık haliyle 4-5 kg vererek gerçekleĢtiriyor. “Mükemmel geçen müsabakalardan sonra finale çıktım. Finalde Macar Imre Polyak‟ı yenerek şampiyon oldum. Bu, aynı zamanda Macar güreşçinin ilk ve son yenilgisi oldu.” 333 Diyor. “Olimpiyatlardan dönerken madalyayı babama verip al baba, aile şerefimizi kurtardım dedim. Babam, 1900 doğumlu, gülleci Eşref olarak tanınırdı. Babam da o kadar kuvvetliydi ki, çocukken onun koluna asılıp barfiks çekerdim.” Diyen Ģampiyonumuz, aynı zamanda genetik faktörlerle ilgili ipuçları vermektedir. “İdmanlarımı haftada 5-6 gün şeklinde değil, tıpkı ekmek yer gibi, su içer gibi 3 öğün idman yapardım. Saatlerce koşar 3 öğün yemek yer gibi, 3 öğün idman yapardım.” Diyen Ģampiyon güreĢçimiz, son derece düzgün cümleleriyle altın harflerle yazılması gereken, Ģampiyonluğun önemli bir gerçeğini ortaya koymaktadır. Ağır Alzheimer hastası olan Ģampiyonumuz, güreĢten baĢka her Ģeyi unutmuĢ, kızını, hanımını bile hatırlayamayacak duruma gelmiĢtir, fakat güreĢle ilgili hiçbir Ģey belleğinden yok olmamıĢtır. “Müsabakalara giderken, tam takım olarak tek hedefimiz bütün dünyayı yenmek ve şampiyonluğu başka ülkelere bırakmamaktı.” Diyen Ģampiyonumuz, kendi Ģampiyonluğundan çok; Ģampiyonluğu baĢka ülkelere bırakmamak üzere hedefine kilitlenmiĢtir. Beyin dokularında veya fonksiyonlarında bir problem olduğuna göre, onu da unutmalıydı. Fakat unutmamıĢtı. ĠĢte Ģampiyonumuza en iyi tanıdığı kiĢiler sorulduğunda, alakasız cevaplar vermesine rağmen, ağır Alzheimer hastası olan Ģampiyonumuz yukarıdaki bilgileri verdiğinde buna inanmak zordu. AraĢtırdığında hepsinin doğru olduğunu görüldü ve bunun bilim adına tarihe geçecek bir vakıa takdimi olabilecek kadar önemli olduğunun kabul edilmesi gerektiği kanaatine varıldı. Çünkü her Ģeyi unutan bir Alzheimer hastası, güreĢle öyle bir özdeĢleĢmiĢtir ki, her Ģeyi unutmasına rağmen; güreĢle ilgili 1960 ta yaĢadığı olayla ilgili yabancı isimleri, ülkeleriyle beraber hatırlamaktadır. Kaldı ki, insanların en çok önemli olduğunu bilmelerine rağmen, insanlara isimleriyle hitap etmenin önemini bilmelerine rağmen unuttuğu günümüzde 54 yıl öncesindeki bir yabancının ismini, ülkesini hatta tarihleri bile doğru hatırlamaktadır. -Bir baĢka olimpiyat Ģampiyonu sporcumuz Bayram ġĠT‟de yine geleneksel güreĢlerden yetiĢmiĢ ve bayrağımızı olimpiyat gönderinin en tepesine diktirerek tüm dünyaya istiklal marĢımızı dinletmiĢtir. ġampiyonumuz: Köyden çıkıp oralara kadar bayrağımızı diktirmek ve istiklal marşımızı dinletmek için gitmek, öyle her güreşçiye kısmet olmaz. Diyerek, bunun Allah tarafından bir nimet olduğunun farkında olduğunu da bildirmektedir. Bizler güreşlere gittikçe, Denizli Acıpayam havalisi beni tanır oldu. Öyle düğün güreşlerinde herkes beni tanır oldu. Diyen 334 Ģampiyonumuz da geleneksel güreĢlerden gelerek al bayrağımızı dalgalandıran bir baĢka sporcumuzdur. -Saymakla bitmeyecek Ģampiyonluklara imza atan ve iki kez olimpiyat gönderine bayrağımızı çektirerek tüm dünyaya istiklal marĢımız karĢısında saygı duruĢunda dinlettiren, aynı zamanda asrın güreĢçisi olarak kabul edilen Hamza YERLĠKAYA‟da Ģunları anlatmaktadır.: Sürekli arkamda Türk halkının gücünü ve desteğini hissettim”. Bayrak ve inanmak… İşin temelinde bunlar vardır daima Omuzlarımdaki yükü taşımak değil; en tepeye çıkarmak, bayrağımızı göndere çektirmek, istiklal marşımızı söyletmek, ülkeme altın madalya kazandırmak olduğu bilincini daima kendi kendime düşünmüşümdür ve iyice kafama yer edindirmişimdir Minderde her rakibe Türk‟ün gücünü ve üstünlüğünü göstermek istemişimdir Türk milletinin duası hep yanımda olduğumu hissederdim. Kazandığım maçlarda başarılarda anlatmaya yetebilecek bir tarif yok, ifadesiyle sözün bittiği asla hiçbir kelimenin yetmediği bir noktaya vurgu yapmaktadır. Ama istiklal marşının tüylerimi diken diken etmesi, bu duyguyu tarif edebilecektir. Son derece muhteĢem bir duygu yükü ile Türk halkının gücünü ve desteğini arkamda hissettim diyen Ģampiyonumuz, Ģampiyonluğun temelinin bayrak ve inanmak olduğuna vurgu yapmaktadır. ġampiyonumuz, omuzundaki yükün farkında olduğunu, tek hedefinin bayrağımızı gönderin en tepesine çıkartmak olduğunu, istiklal marĢımızı söyletmek olduğunu, altın madalya kazanmak olduğunu vurgulamakta ve beyin dokularını sadece bunlarla formatlamaktadır. ġampiyonumuz ayrıcı o duygunun ifade edilmesinin mümkün olmayacağını, o duygunun sadece tüylerin diken diken olması ile tarif edilebileceğini ifade ediyor. Geleneksel güreĢlerden gelen bir baĢka olimpiyat Ģampiyonumuz Mahmut DEMĠR‟ de birçok Ģampiyonluktan, al bayrağımızı Avrupa ve Dünya gönderinde dalgalandırdıktan sonra Atlanta Olimpiyatlarında al bayrağımızı göndere çektirmiĢ ve tüm dünya milletleri bayrağımız karĢısında saygı duruĢunda durarak dinletmiĢtir. “Türk sporcular güreşte, mesela; Ruslar, Almanlar, Romenler o zaman popülerdiler. Rus hegemonyası vardı. O kadar olmasa da şimdi de var. Bizim sporcularımız Rus‟la maça çıktıkları zaman, yüzde yüz yenileceklerini düşünürler. Ben anladım ki, Rus‟u yenmeyince şampiyon olunmaz. O zaman Rus‟tan korkmaya da gerek yok. Onun da iki eli iki ayağı var, 335 beyni var. Diyen, Ģampiyonluk gerçeğini ne kadar üst düzeyde yakaladığı görülmektedir. Elbette ki, Rus Amerikalı fark etmez. Önemli olan o dönemdeki favori sporculardır. ġampiyon sporcumuz Ģampiyonluğun en önemli noktasına değinmekte ve Ģampiyon olmanın ilk kuralının Ģampiyonu yenmek olduğuna vurgu yapmaktadır. “O spor yaptığımız dönemde, ülkemizin de bazı kriz dönemleri vardı. Sanki o dönemde kazanacağımız bir başarının ülkemize, ülkenin yaşadığı duruma bir katkısı olacak diye düşünüyordum.” Diyen sporcumuzun Ģampiyonluğa kendi ihtiyacından çok kritik dönemler yaĢayan ülkesinin daha çok ihtiyacının olduğunu düĢündüğü görülmektedir. ġampiyonumuz bunu öyle bir boyuta getirmiĢtir ki, “Belki son kampa girdiğimizde aileme de söylerim, rahmetli anneme, babama; köyde kentte ölen de olsa, kalanda olsa, bana söylemeyin” diyerek bir insan için en önemli anlardan olan bir yakının ölümünün bile kendi performansına zarar verebileceği ihtimali ile söylenmemesini tembih ediyor. ġampiyonumuz bir baĢka önemli motivasyon stratejisini de Ģöyle ifade ediyor: “Şampiyona öncesi son ikinci kamptayız. Kampta benim dışımda kimse yok. Milli takım teknik direktörü Yakup Topuz‟la beraberiz. Rampa koşusu yapıyoruz. Rampa çıkıyoruz. Kapasitemizi açmak için, zamana karşı yarışıyorsunuz. Tepeye çıktığınızda nabız 230240‟lara çıkıyor. Şöyle 200- 300 metre yürüyorsunuz, nabız tekrar 140‟lara düşüyor. Tekrar çıkıyorsunuz… Biz bu idmanı haftada 2 kere yaparız ve her defasında üç kere tekrarlarız. Haftada toplam 6 defa. Ben, bir koştum, 2, 3, 4, 5,6… Hocam, “Ya, Allah için bir daha koş” dedi. Koştum. Hz. Muhammet için dedi, bir daha koştum. Hz Ali için, Hz. Ebubekir için… Atatürk için… Cumhuriyet dönemine kadar geldik. Görüldüğü gibi, burada değerlerin performansın son noktalarının zorlanması için nasıl kullanıldığı son derece çarpıcı bir örnekle sunulmuĢtur. Sporcularımız gerçekte motive edilmek isteniyorsa önce değerlerin oluĢması sağlanmalıdır. Geleneksel güreĢlerde bu değerlerin kültürel temellerle mükemmel bir Ģekilde oluĢturulduğu ve bu değerlerin genellikle Ģampiyonluktan daha fazla ön plana çıktığı bilinmektedir. Dolayısıyla hazır değerlerle sporcuların performans sınırlarının zorlanması hem antrenmanlarda hem de müsabakalarda mümkün olabileceği için geleneksel sporlardan gelen güreĢçilerimizin motivasyon düzeylerinin daha yüksek olduğu söylenebilir. Tıpkı geleneksel güreĢ temeli olan Mahmut Demir‟de olduğu gibi. Türk güreĢ tarihinde 6 kez Avrupa Ģampiyonluğu ile Tüm zamanlar içinde ikinci en büyük rekortmen olan, birçok Ģampiyonluklara imza atan ve olimpiyat ikincisi güreĢçimiz ġeref EROĞLU‟da Ģunları anlatmaktadır: 336 “Üzerimdeki yükü, bayrağı düşünürüm. Türk milletini her zaman dünya spor arenalarında en üst seviyeye getirmek istemişimdir. Uluslararası bir müsabaka, Avrupa, Dünya ve de her sporcunun rüyası olan Olimpiyat ruhu, rüyası… Her zaman bunlarla büyüdüm ve hedefim daima yüksekti. Milli mayoyu giydiğim zaman kendimi çok daha güçlü hissederdim. Diyor, geleneksel güreĢlerden gelen bir baĢka Ģampiyonumuz ġeref Eroğlu. Beynini hep yüksek hedeflere formatlayan sporcumuz, “Kan çıkardı antrenmanlarda. Antrenman, maçın aynası gibidir. “Antrenmanda ağla ki, maçta ağlat” derlerdi. Diyerek, canından üstün tuttuğu ülkesinin bayrağını göndere çektirmek için kendi kanını bile bayrağından önde tutmaktadır, tıpkı savaĢtaki askerler gibi. “ Ağlatmaktan kasıt, şiddet değil tabi ki. Ezici bir üstünlük… Yani galip gelmektir. Diyerek bir de açıklık getiriyor ifade ettiği duygularına. Müsabakalara her zaman galip gelmek için çıkarım. O anki baskı, o anki atmosfer, üzerimdeki ağırlık, bunların verdiği sorumluluk, ekstra bir yük verebiliyordu bazen.” Diyen sporcumuz, önemli kendini kamçılayan önemli motivlerden olan bu sorumluluk bilincine de vurgu yapmaktadır. “Avrupa, Dünya Şampiyonluklarında final maçının bitim düdüğünden sonra, bu noktaya kadar gelmem için çektiğim antrenman acıları, zorluklar, fiziki engeller, sakatlıklar, hepsi gözümün önünden film şeridi gibi geçer ve Türk bayrağını en üstte görmek, istiklal marşın tüm ülkelere dinletmek, beni her zaman daha da ileri gitmeye motive etmiştir.” Diyen Ģampiyonumuz en büyük hedef olan bayrağımızın en üstte görmek ve istiklal marĢımızı tüm ülkelere dinletmek motivinin kendisini en yüksek düzeyde motive ettiğini bildirmektedir. -Birçok kez al bayrağımızı dalgalandıran bir baĢka sporcumuz Harun DOĞAN da 3 kez dünya Ģampiyonu olarak al bayrağımızı dünya gönderine diktirmiĢ ve tüm dünya milletlerine saygı duruĢunda istiklal marĢımızı dinletmiĢtir. ġampiyon sporcumuz Harun Doğan da Ģunları bizlerle paylaĢmaktadır: “Her sporcu çok çalışabilir. Her sporcu yetenekli olabilir. Ama şu bir gerçektir ki, sporcunun ruhu kendini şampiyon edebilir” diyen geleneksel güreĢlerden gelen sporcumuz, sporcunun ruhunun kendini Ģampiyon yapabildiğine vurgu yapıyor ve Ģampiyonluk ruhunun çok çalıĢmaktan ve yetenekli olmaktan da önemli olduğunu tecrübeleriyle ifade ediyor. ġampiyon sporcumuz yaĢadığı ve kendini Ģampiyonluğa götüren müsabakanın son saniyelerindeki bir özel olayı da bizlerle paylaĢıyor: “Allah‟la ben varım sadece dünyamda. İnancım var. Yarabbi dedim, Allah‟ım, burada ancak bana sen yardımcı olabilirsin diyorum. Yarabbi dedim, sen bana yardım et. Senden başka kimse bana yardım edemez... Orada istiklal marşımız var, bayrağımız var. O kadar çalışmışsın, ömrünü vermişsin. Orada bayrağınızı 337 dalgalandırıp marşınızı söylettiğinizde… Ülkene gururla dönmek… Dünyalar sizin oluyor. Memleketimizin insanlarıyla bunu paylaşmak bambaşka… Sanki dünyaları fethetmiş gibi hissediyorsunuz kendinizi.” Diyen Ģampiyon sporcumuzun, birkaç saniye içindeki zihninden ıĢık hızıyla geçen motivasyon zincirleri birçok Ģeyi ortaya koymaktadır. ġampiyonumuz, zihinsel ve duygusal süreçlerinin bir baĢka gerçeğini de ortaya koymaktadır. ġampiyonumuz, “Tarihinden gelen bir savaşı yaşıyorsunuz. Dostluk, arkadaşlık var, ama bir Yunanlıyla, bir Ermeni‟yle, bir Fransız‟la, Amerikalıyla bir savaş veriyorsun.” Diyerek, giriĢte açıklanan tüm dünya milletlerinin baĢka ülkelere dikemediği bayraklarını Avrupa, Dünya ve Olimpiyat gönderine dikerek var olduklarını, güçlü olduklarını, üstün olduklarını ispatladıklarının farkındalığına vurgu yapıyor. Metin KAPLAN‟da al bayrağımızı Avrupa ve Dünya gönderinde dalgalandıran bir baĢka güreĢçimizdir. ġampiyon sporcumuz da Ģunları bizlerle paylaĢmaktadır. “Abdestsiz mindere çıkmazdım ve beni sevenlerin izlemesinden ve dua etmesinden çok etkilenirdim” diyen geleneksel güreĢlerden gelen Ģampiyon sporcumuz, geleneksel güreĢlerde daha çok ön plana çıkan manevi fenomenlerle elde ettiği üst düzey motivasyonu bizlerle paylaĢmaktadır. Aynı zamanda, “Dünyanın en mutlu insanı olursunuz, bu duyguyu anlatmak ve tarif etmek çok zor. Bu duygu ancak yaşanmakla anlaşılır.” (Kaya 2016) diyen Kaplan, motivasyonda gerçek ödül olan manevi ödülün ne kadar önemli olduğunu bilmekle yetinmiyor; aynı zamanda onu en yüksek düzeyde yaĢıyor. Kaplan, orada yaĢadığı duyguları öyle süblime ediyor ki, insanların hayal bile edemediği boyutlarda yaĢadığı hissediliyor. Görüldüğü gibi Ģampiyonlar, Ģampiyon olmanın son derece üstün bir psikoloji ile mümkün olabileceği ortaya konmaktadır. Aynı zamanda geleneksel güreĢlerden gelen sporcularımızın kültür düzeyleri, belki Ģu anki sporcularımızın kültür düzeylerinin altındadır, fakat son derece salt bir Ģekilde, değerlerin doruk düzeyde yaĢanmasıyla oluĢturdukları Ģampiyonluk psikolojisini üst düzeylerde yakaladıkları görülmektedir. Üniversite mezunu olan Ģampiyonlarımızda ise, daha çok bilimsel yaklaĢımlar içeren yorumlar bulunmaktadır. Sonuç olarak, al bayrağımızın gönderlerde daha çok dalgalanması isteniyorsa, modern güreĢlerin salt, tertemiz duygularla donatılmıĢ, son derece içten, inanmıĢ, özümüzden gelen duygularla yoğurulmuĢ kaynakları olan geleneksel güreĢlere daha çok önem verilmelidir. Bu Ģekilde aynı zamanda Ģampiyon adayı sporcularımız, güreĢ sporunun direkt olarak yoruculuğuyla karĢılaĢmak yerine kültürel ve folklorik temaları ile söz konusu yoruculuğu 338 hem eğlenceli bir Ģölene dönüĢtürmektedirler, hem de Türk toplumunun özündeki üstün niteliklerle yoğrulmuĢ sporcuların ortaya çıkmasına katkılar sağlanmıĢ olunacaktır. KAYNAKLAR Güzel A., (1996) Türk Edebiyatında Çanakkale Zaferi. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Yay. Yay no:3 Çanakkale. Aras K. (2015) Osmanlı Ġmparatorluğunun KuruluĢunda Tekkelerin GüreĢ Sporuna. Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi sayı:15,s. 203-209 Akkurt, M,2008: KahramanmaraĢ‟ta yapılan Geleneksel GüreĢlerin Tarihsel GeliĢimi ve Toplum Tarafından AlgılanıĢ Biçimleri, (YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi), Sütçü Ġmam Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, KahramanmaraĢ. Eminoğlu Ö., Tüzün A.,(2010) Türk Dünyasında Ortak Sporlar. Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Yay. Ankara Esin, E. 1991: “Katun ( Türk Kadınına Dair)” Erdem, cilt 7, sayı 20, s. 471. Ergin, M. 1986: Dede Korkut Kitabı, Metin- Sözlük, Ebru Yayınları: 8 Ġstanbul. Çelebi E. 2006: Seyahatname ( Hazırlayan Zuhuri DaniĢment) C: 1-VII, Ġstanbul. Küçük, M. 2007: “Osmanlılar Döneminde GüreĢ ve GüreĢçiler Tekkesi” Din ve Hayat, Türkiye Diyanet Vakfı, Ġstanbul Müftülüğü Dergisi, spor, Sayı 17, s.15 FiĢek, K. 1985: 100 Soruda Türkiye Spor Tarihi, Gerçek Yayınevi, Ġstanbul. Kahraman, A. 1989: “ Cumhuriyete Kadar Türk GüreĢi” cilt2, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, 1029, Kültür Eserleri Dizisi: Ankara, s. 38-39 Kahraman, A. 1995: Osmanlı Devletinde Spor, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara. BaĢer E. (1986) Uygulamalı Spor Psikolojisi. M.E.G.S.B. Yayınları. Yayın no: 31. Ankara Kaya, Y. (1999) “Performansta Üçüncü Boyut HİPNOZ VE SPOR” Selçuk Üniversitesi. Matbaası, KONYA. Kaya, Y. (2002) Atatürk‟ Gençlik ve Spor‟ Panelist BeyĢehir13/05/ Kaya Y. (2011) Motivasyon Stratejileri. Selçuk Üniversitesi Matbaası. Konya Kaya Y. (2016) Nasıl ġampiyon Oldular. Selçuk Üniversitesi Matbaası. Konya. Türkkorur Y. (2001) Tarihte KahramanmaraĢ. Madalyalı Tek ġehir KahramanmaraĢ Dergisi. Sayı 13. Yorum Gazetesi Tesisleri. KahramanmaraĢ. Türkkorur Y. (2002) Tarihte KahramanmaraĢ. Madalyalı Tek ġehir KahramanmaraĢ Dergisi. Sayı 14. Yorum Gazetesi Tesisleri. KahramanmaraĢ. Türkkorur Y. (2004) Tarihte KahramanmaraĢ. Madalyalı Tek ġehir KahramanmaraĢ Dergisi. Sayı 16. Yorum Gazetesi Tesisleri. Kahramanmara 339 TÜRK GÜREġĠNDE DÖNÜM NOKTASI: 1948 LONDRA OLĠMPĠYATLARI Selami ÖZSOY Abant Ġzzet Baysal Üniversitesi ÖZET Türklerin ata sporu olan ve yüzyıllar boyunca Anadolu ve Balkanlarda bir gelenek olarak çayırda yapılan güreĢ, Türkiye‟nin olimpiyat oyunları tarihinde de en fazla madalya kazandığı spor branĢıdır. Ġkinci Dünya SavaĢı nedeniyle 1940 ve 1944 yıllarında yapılamayan olimpiyatların Londra‟daki 14. Yaz Olimpiyat Oyunları, Türk güreĢçilerinin kazandığı baĢarılarla Türk spor tarihinde önemli bir dönüm noktası olmuĢtur. Türk milli takımının 12 madalya kazanarak 59 ülke arasında altıncılığı elde ettiği Londra olimpiyatları Türk basınında geniĢ yer bulmuĢtur. Olimpiyatlarda, Türk güreĢçilerinin baĢarıları savaĢa girmemiĢ ama siyasi ve ekonomik olarak fazlasıyla etkilenmiĢ, yıllarca yüzü gülmemiĢ bir ulusu sevince boğmuĢtur. Serbest stilde 56 kiloda Nasuh Akar, 62 kiloda Gazanfer Bilge, 67 kiloda Celal Atik ve 73 kiloda YaĢar Doğu, grekoromen 62 kiloda Mehmet Oktav ile ağır sıklette Mersinli Ahmet Kireççi‟nin olimpiyatlarda altın madalya alması, gazetelerin birinci sayfalarından “dünya Ģampiyonu olduk” baĢlıklarıyla duyurulmuĢtur. Gazeteler olimpiyatları takip etmek üzere Londra‟ya muhabirler göndermiĢler, günü gününe geliĢmeleri okurlarına fotoğraflarla aktarmıĢlardır. Türk güreĢçilerinin galibiyetle biten müsabakaları tek tek ayrıntılarıyla anlatılmıĢtır. Londra‟ya foto muhabiri gönderen Hürriyet gazetesi, olimpiyatlarla ilgili yaptığı yayınlar sayesinde tirajını üçe katlamıĢtır. Bu çalıĢmada, belge tarama yöntemiyle, AkĢam, Cumhuriyet ve Hürriyet gazetelerinde 1948 Londra olimpiyat oyunlarıyla ilgili haber ve yorum ve fotoğraflar incelenmiĢtir. 340 A MILESTONE IN TURKISH WRESTLING: 1948 LONDON OLYMPICS ABSTRACT Wrestling, which is the ancestor sport of Turks and has been done on the meadows in Anatolia and Balkans as a tradition for centuries, is the sports branch in which Turkey won the largest number of medals throughout the history of the Olympic games. The 14th Summer Olympic Games in London that could not be held in 1940 and 1944 due to the World War II became a milestone in the Turkish sports history with the success of the Turkish wrestlers. The London Olympics in which the Turkish national team got the sixth place among 59 countries by winning 12 medals had a widespread media coverage in the Turkish press. The success of the Turkish wrestlers in the Olympics made a nation, which did not enter the war but was exceedingly affected both politically and economically and the face of which did not smile for years burst into joy. That Nasuh Akar won gold medal in freestyle at 56 kilograms, Gazanfer Bilge at 62 kilograms, Celal Atik at 67 kilograms, and YaĢar Doğu at 73 kilograms, Greco-roman Mehmet Oktav at 62 kilograms and Ahmet Kireççi from Mersin won gold medal in heavyweight in the Olympics was announced under the headlines of “we became world champion” on the front pages of the newspapers. The newspapers sent reporters to London to follow the Olympics and conveyed the developments day by day with photographs. The fixtures of the Turkish wrestlers that ended with a victory were narrated with minute details. Hürriyet newspaper, which sent a photojournalist to London, tripled its circulation with its publications on the Olympics. In this study, the news, commentaries, and photos related to the 1948 London Olympics in AkĢam, Cumhuriyet, and Hürriyet newspapers are examined. 341 TÜRK MĠLLETLERĠNĠN EN ESKĠ VE DĠALEKTĠK BĠR SPORU: GÜREġ VE ONUN GELECEĞĠ Kanat CANUZAKOV Kırgızistan Türkiye Manas Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu. Biskek ÖZET Her milletin kendine has kültürü, dili, tarihi, örf-adetleri, oyunları, eğitsel ve spor oyunları vardır. Türk halklarının de tarihte eskimeyen, kaybolmayan kültürü, dili, beden eğitimi ve sporu, dünya uygarlığında derin ve önemli bir yere sahiptir. Türk halklarının genel kültüründe özellikle beden eğitimi ve spora önem gösterilmiĢtir. Esas olarak Türk halklarının tarihsel geliĢim sürecinin baĢlangıcından itibaren beden eğitimine, yarıĢmalara ve onun dallarına büyük önem verilmiĢtir. Türk sporları içerisinde güreĢ Türk insanının karakteristik yapısını yansıtması sebebiyle Türk halklarının ortak simgesi haline gelmiĢtir. Bu çalıĢmadaki amacımız genel olarak Türk halklarının milli sporu olan güreĢin özellikleri, farklılıkları, değiĢim ve geliĢim sürecini araĢtırmaktır. Halk arasında „Türk ulusu ne kadar yaĢarsa milli güreĢte o kadar yaĢar‟ diye bir söz ve inanıĢ vardır. Bunun yanı sıra Türk halklarının milli güreĢin farklı türleri, çeĢitli adları, kavramları ve kuralları olduğunu hayat ispatlamaktadır. GüreĢ, yüzbinlerce yıldan beri her zaman dialektik olarak geliĢerek, değiĢerek ve toplum değiĢince kendisini yenileyerek günümüze kadar gelmiĢtir. AraĢtırmalar sonucunda Türk halklarının milli yarıĢma sporları içerisinde güreĢin adının değiĢmesine rağmen anlamı ve içeriği değiĢmeyen Türk dünyasının en gözde spor dalı olduğunu görmekteyiz. Günümüzde dünyanın beĢ kıtasında yaĢayan milyonlarca insan aktif bir Ģekilde güreĢ sporu ile ilgilenmekte ve bu sporda kendini geliĢtirmekte. Dünya çapında organizasyonlar düzenlemekte. Türk halklarının güreĢi, günümüzde dünya çapında çok sevilen popüler bir spor dalı olduğunu kanıtlamıĢ durumdadır. Anahtar Kelimeler: GüreĢ, Türk Halkı, Dialektik Spor. 342 Түрк элдеринин эң байыркы жана диалектикалык спорту. Күрөш жана анын келечеги Проф.док. Канат Джанузаков, Кыргыз-тҥрк «Манас» университети, Дене тарбия жана спорт жогорку мектеби. Бишкек. Корутунду Ар бир улуттун өзҥнҥн маданияты, тили, тарыхы, ҥрп-адаттары, оюн- шооктору, кыймылдуу жана спорттук оюндары бар. Тҥрк элдеринин дагы тарыхта көөнөрбөс (эскирбес, жоголбос) маданияты, тили, дене маданияты жана спорту дҥйнөлҥк цивилизацияда терең жана туруктуу орун алган. Тҥрк элдеринин жалпы маданиятында өзгөчө бир орунду дене маданияты жана спорту ээлеп турат. Негизинен тҥрк элдери өзҥнҥн тарыхый өсҥп-өнҥгҥшҥнҥн алгачкы жылдарынан эле дене маданиятына, таймаштарына жана анын тҥрлөрҥнө көп көңҥл бурган. Тҥрк элдеринин дене маданияты жана спортунда кҥрөш өзгөчө орунду ээлейт жана улуттук символу болуп эсептелет. Бул илимий изилдөө ишинде биз тҥрк элдеринин улуттук кҥрөш спортунун өзгөчөлҥктөрҥн, айырмачылыктарын жана өзгөрҥп өнҥгҥҥлөрҥн изилдөөнҥ максат кылып алдык. Анткени эл арасында «Тҥрк элдери канча кылым жашаса, улуттук «кҥрөш» спорту ошончо жашайт» деген тҥшҥнҥк жана ишенич бар. Ошондой эле тҥрк элдеринин улуттук кҥрөш спортунун ич-ара көптөгөн тҥрлөрҥ, алардын тҥрдҥҥ аталыштары, тҥшҥнҥктөрҥ жана эрежелери бар экендигин турмуш далилдөөдө. Кҥрөш он, жҥз миңдеген жылдардан бери дайыма диалектикалык өсҥп-өнҥгҥҥ, өзгөрҥҥ жана коомдун тҥзҥлҥшҥнө өзгөрҥҥгө жараша жаңылануу абалында болуп келген. Изилдөө иштеринин натыйжасында тҥрк элдеринин улуттук таймаш спортторунун ичинен «Кҥрөш» эң байыркы жана аты, аталышы өзгөрҥлсө да, мазмуну жана мааниси өзгөрбөгөн Тҥрк дҥйнөсҥнҥн спорту экени айкын болду. Азыркы мезгилде «Кҥрөш» спортунун тҥрлөрҥ менен жер шаарынын 5 материгинде миллиондогон адамдар активдҥҥалектенишип, көнҥгҥшҥп жана машыгышып, өзҥлөрҥнҥн чеберчилигин жогорулатып келҥҥдө. Ошондой эле дҥйнөлҥк деңгээлдеги мелдештер уюштурулуп өткөрҥлҥҥдө. Тҥрк элдеринин «Кҥрөшҥ» бҥгҥн дҥйнө элдеринин эң сҥйҥктҥҥ жана популярдуу болуп бараткан спорту экендиги аныкталды. 343 1.GĠRĠġ VE GENEL BĠLGĠ Türk halkları geçmiĢten günümüze kadar beden eğitimine, beden eğitimi araĢtırmalarına, çeĢitli halk oyunlarına, yarıĢmalara ve türlerine çok önem vermiĢtir. Onların geliĢmesi için halk arasında yaygınlaĢması amacıyla her türlü tedbirleri aldıkları bilimsel araĢtırmalar sonucundaki makalelerde, destanlarda belirlenmiĢtir. Türk halkları, beden eğitimi araĢtırmalarının, çeĢitli milli oyunların, güreĢlerin her insanın özel hayatında ve toplum içerisinde çok önemli bir yeri olduğuna inanmıĢtır. Özellikle beden eğitimi araĢtırmalarını sadece sporsal faliyetlerle sınırlandırmayıp aynı zamanda sağlıklı çevik vatansever nesillerinde yetiĢmesinde kullanılan önemli bir terbiye aletidir. Buda beden eğitimi araĢtırmalarını her toplum için olmazsa olmazlar arasına sokmuĢtur. Beden eğitimi alıĢtırmalarının ve halk yarıĢmalarının arasında değerli ve en yaygın spor dalının güreĢ olduğunu görmekteyiz. GüreĢ tüm Türk halkları içerisinde en popüler ve sevimli spor dalı olarak sayılır. Çünkü güreĢ sadeliği, yararlılığı ve ilginç olması bakımından hem gençler hemde yetiĢkinler arasında aynı değere sahiptir. Bu sebeple 3-4 yaĢındaki çocuklardan baĢlayarak 70-80 yaĢındaki yaĢlılara kadar hem bayanlar hem de erkekler tarafından aynı seviyede sevilen bir spor dalıdır. Eskiden günümüze kadar güreĢin birçok türü olmuĢtur. Ne kadar millet varsa o kadar güreĢin türü vardır ve o türlerin versiyonları olmuĢtur. GüreĢin genel kuralları adı ve anlamı aynı olmasına rağmen, her milletin yaĢam tarzına, geleneklerine, ruhi özelliklerine göre yapılacağı yerler, güreĢ için giyilecek giysileri vardır. Günümüzde Türk halklarının en meĢhur milli ve halk sporu olan güreĢ, çok geliĢmiĢ tanınmıĢ, popüler çok yönlü ve her zaman geliĢen ve değiĢen bir dialektik spor olarak sayılır. Felsefik anlamda güreĢte dialektiktir, geliĢme ve değiĢme özelliği gösterir. GüreĢte canlı bir organizma gibi geliĢerek, değiĢerek, yenilenerek ve milli özelliklere uydurularak yaĢamaktadır. 1.1. GÜREġ - ESKĠ MĠLLĠ SPOR TÜRÜDÜR Türk halklarının beden eğitimi ve sporunda güreĢ milli spor dalı olarak binlerce yıldan beri kabul edilmekte ve bilinmektedir. Günümüzde güreĢi uluslararası çapta yaygınlaĢtırma çabaları yapılmaktadır. Son 20-25 sene içersinde güreĢ ayrı bir bilimsel araĢtırma konusu olarak araĢtırılmaktadır. Ünlü bilim adamları K.Yusupov (Özbekistan), Mehmet Türkmen (Türkiye), M.Tanikeev (Kazakistan), H.Anarkulov (Kırgızistan), E.Ragimov (Azarbaycan), M.Bolganbaev 344 (Kazakistan), Ç.Ġvankov (Tataristan) bu konuda birçok bilimsel araĢtırmalar yaparak kendi araĢtırmalarında güreĢin Türk halklarının en eski spor dallarından biri olduğunu ve genciyle yaĢlısıyla bütün insanlar tarafından sevildiğini ve tercih edildiğini de eserlerinde de belirtmiĢlerdir. Bu bilim insanlarının eserlerine dayanarak Türk halklarının en popüler spor türü güreĢ her zaman geliĢen değiĢen yenilenen, yani felsefe diliyle diyalektik bir spor türü olduğunu anlam bakımından aynı ama Ģekli ve adı bakımından farklı olan Türk halklarının bir sporu olduğunu dile getirmiĢlerdir. Türk halklarının tarihinde güreĢ 2500 yıl önce milli spor olarak halk arasında değerini koruyarak günümüze değin gelmiĢtir. GüreĢ, özellikle iki amaçla kullanılmıĢtır. Birincisi, bütün tören bayram cümbüĢ ve düğünlerde eğlenme, pehlivanları belirleme ve onları seyircilere tanıtma insanlara neĢe sunmak amacıyla. Ġkincisi de, gençleri savaĢa hazırlama onların güç kuvetlerini pekiĢtirme vatanını halkını korumaya hazırlama aracı olarak kullanılmıĢtır. Tarih kaynaklarında, Yunan düĢünürü Heredot 2500 yıl önce tarih adlı kitabında Türk sporu ve güreĢ hakkında bilgi vermiĢtir. Heredota benzer bilgileri doğunun en büyük bilim adamlarından Ġbn-i Sina dahi çalıĢmalarında güreĢin faydası ve geçmiĢi hakkında bizleri bilgilendirmiĢtir. Kırgız halkının “Manas” ve “Er Tabıldı” destanlarında da güreĢle ilgili bilgiler verilmiĢtir. Bunlar da güreĢin ne kadar eski köklü ve milli bir spor dalı olduğunun göstergesidir. 1.2. GÜREġĠN BUGÜNÜ VE YARINI Türk milletlerinin en eski ve kutsal sayılan milli spor türü güreĢ son derece hızlı geliĢmektedir ve çağdaĢ toplumsal değerlere göre kendisini yenilemektedir. Günümüzde altı tane bağımsız Türk Devletinde Azerbaycan‟da (güleĢ), Kazakistan‟da (kures), Kırgızistan‟da (güröĢ), Türkmenistan‟da (goreĢ), Türkiye‟de (güreĢ), Özbekistan‟da (kuraĢ). 9 tane Federal Cumhuriyette BaĢkurdıstan‟da (kureĢ), Altay (kureĢ), Tuva Cumhuriyeti (hureĢ), ÇuvaĢistan (kereĢ), Tataristan (koreĢ), Nogay (kuryeĢ) adları altında milli ve uluslararası yarıĢmalar düzenlenmektedir. Dünyanın 26 tane Türk topluluğunda 70 den fazla ülkede güreĢ ve güreĢin türleri üzerine güreĢ ve Ģampiyonalar düzenlenmektedir. GüreĢin esas özelliği kuĢak olduğundan dolayı çoğu ülkelerde (güreĢ belboo) güreĢi kuĢak bağlanarak yapılan güreĢ olarak adlandırılmaktadır, fakat bu bizim bildiğimiz Türk güreĢinin aynısıdır. 345 Kırgızistan‟da güreĢin beĢ, Kazakistan‟da iki, Özbekistanda dört, Altay‟da üç, Türkiye‟de ise dört türü yaygındır. GüreĢin üç tane uluslararası Federasyonu açılarak dünya Ģampiyonaları düzenlenmektedir. Bunlar, AlıĢ Uluslararası Kemer GüreĢ Federasyonu, Kırgızistan KuraĢ Uluslararası Federasyonu, Özbekistan ve KoreĢ Ulusararası Derneği Tataristan, KoreĢ belboo güreĢi kuĢak bağlanarak yapılan güreĢ 27. Dünya yaz üniversite oyunları 2013 Kazan Ģehri programına eklenmiĢtir. Yüz civarında pehlivanlar dünya çapında güreĢerek kendilerinin ustalığını ve Türk güreĢinin değerini dünyaya göstermiĢtir. TARTIġMA Türk dünyasında ve dünyanın birçok ülkesinde Türk dilini konuĢan halkaların yaĢadığı bölgelerde milli dövüĢler eskiden beri güreĢ adı altında kullanılarak gelmiĢtir. Ancak her millet güreĢi farklı Ģekilde adlandırmıĢtır. Buna ilave olarak göreĢ kurallarında farklılıklar vardır. GüreĢin temel teknikleri ve kuralları güreĢçilerin gömlek pantolon ve kuĢaklarının olması, güreĢçilerin birbirlerini kuĢaklarından tutarak ellerini bırakmadan güreĢmesi ve rakibi tuĢa getirerek kazanmasıdır. Birçok bilimsel çalıĢmada ispat edilmiĢtir ki (Kule Petrov, 1994. Bolganbaev, 1980. Türkmen 2011. Ġvankov, 2007. Saralaev, 1995. Yusupov, 1990. Baymen, 1978), güreĢ, Türk Dünyasının beden eğitimi ve spor kültüründe önemli bir yer tutarak ve binlerce yıldan beri ulusal bir kimlik kazanıp, diğer spor branĢlarına nazaran en eski ve diyalektik, sürekli geliĢme içerisinde olan içeriğini değiĢtirmeden çeĢitli tür ile yaygınlaĢan bir spor çeĢididir. Türk devletlerinde milli ve uluslararası yarıĢmalar güreĢin milli ad ve kurallarına göre düzenlenmektedir. Dolayısıyla günümüzde Türk halklarının milli sporu olan güreĢin gelecekte uluslararası olimpiyat oyunlarına girmesi Ģüphelidir. Çünkü „güreĢ‟, „koreĢ‟, „alıĢ‟ ve „bel boo güreĢi‟ ayrı bir spor türü olmakla olimpik olma Ģartları sağlamamaktadır. Bu yüzden gelecekte Türk ülkeleri birleĢerek bütün Türk halkları için tek olan belboo güreĢi veya Türk güreĢi olarak adlandırılan tek güreĢ kurallarını belirleyerek bunu halk arasında yaygınlaĢtırması ve dünya çapında yükseltmesi gerekmektedir. Olimpiyat oyunlarının programına Türk halklarının güreĢini „Türk GüreĢi‟ adıyla girmesi amaçlanmalı ve bu amaca ulaĢmak için tüm Türk halkları hep beraber çalıĢmaları gerekir. Bunun için aĢağıdaki gibi faaliyetleri beraber organize etmek ve düzenlemek gerekir. 1. „Türk GüreĢi‟ diye adlandırılan güreĢ türünün kurallarını belirlemek, 2. „Türk GüreĢinin‟ ulusal ve uluslararası Federasyonlarını oluĢturmak. 346 3. „Türk GüreĢinin‟ en az 4 kıtada ve 75 ülkede Federasyonlarını oluĢturarak halk arasında yaygınlaĢmasını sağlamak. 4. „Türk GüreĢi‟ ulusal ve uluslararası müsabakaları düzenlemek. 5. „Türk GüreĢini‟ Olimpiyat oyunlarının programına güreĢin sadece bir dalı olarak girmesi için plan hazırlamak ve bu iĢ planının gerçekleĢtirilmesi için elimizden geleni (maddi, kuvvet) yapmak. „Türk GüreĢi‟, Türk devletlerinin ve halklarının ortak kültürel, siyasi, ekonomik iĢbirlikleri ve organize faaliyetleri sonucunda Olimpiyat oyunlarının programına girebilir ve bu etkinlikler doğrultusunda güreĢin dünya çapında en belirgin bir spor çeĢidi olması sağlanabilir. KAYNAKLAR Bayman F.E., Kırgız Spor GüreĢi, Gençleri Terbiye Yöntemleri. BiĢkek 1972. Bolgambayev M.H., Kazakça güreĢ –GüreĢ – Almata.1980. Ġvankov Ç.T.,Ulusal Eğlence GüreĢ.- Ġnsan. Kazan, 2007. Mehmet Türkmen, Türk Dünyası Medeniyetinde „GüreĢ ve GüreĢçi‟ anlamları –Ululararası Karakucak ve Kısa ġalvar GüreĢ Sempozyumu, KahramanmaraĢ. 5. Saralaev M.K., Bukuev M.O., Mambetkaliev C.M. Manastan Kalan Oyunlar. BiĢkek, 1995. 6. Tanikeev M., Kazakistan Spor Medeniyeti Tarihi, Almata, 2001. 7. Kun L. Beden Eğitimi ve Sporun genel tarihi. M. Raduga. 1982. 1. 2. 3. 4. 347 TÜRK ULUSAL VE ULUSLARARASI GÜREġ HAKEMLERĠNĠN Ġġ DOYUMLARININ ANALĠZĠ Mehmet GÜL1 Rafet ÜNVER1 Abdulkadir TEKĠN2 1 2 Cumhuriyet Üniversitesi Kırıkkale Üniversitesi/ Kırıkkale University ÖZET Bu çalıĢmanın amacı Türkiye‟de faal olarak görev yapan ulusal ve uluslararası düzeydeki güreĢ hakemlerinin iĢ doyumlarını çeĢitli değiĢkenler açısından analiz etmektir. AraĢtırma grubunu Türkiye‟nin farklı bölgelerinde ve illerinde görev yapan 111 ulusal ve 41 uluslararası güreĢ hakemi olmak üzere toplam 152 kiĢi oluĢturmaktadır. AraĢtırmada veri toplama aracı olarak 15 sorudan oluĢan KiĢisel Bilgi Formu ve Minnesota ĠĢ Doyum Ölçeği kullanılmıĢtır. Verilerin analizinde tanımlayıcı istatistiklerden yüzde (%), frekans, ortalama ve standart sapma değerlerden yararlanılmıĢtır. Bununla birlikte çeĢitli değiĢkenler arasındaki farkları ortaya koymak amacıyla bağımsız gruplar t testi ve tek yönlü varyans analizinden (Anova) yararlanılmıĢtır. Elde edilen bulgularda güreĢ hakemlerinin yaĢ ortalamalarının 37 yaĢ olduğu, tamamına yakının erkek hakemlerden oluĢtuğu (% 95,4) büyük bir kısmının aktif olarak güreĢ yaptığı (%91,5) belirlenmiĢtir. ĠĢ doyumları açısından güreĢ hakemlerinin orta düzeyde bir değer aldıkları tespit edilmiĢtir. Hakemlerin iĢ doyum düzeylerini artırmak için terfi, görevlendirme gibi uygulamaların adil düzenlenmesi önemlidir. Bununla birlikte görev aldıkları organizasyonlarda karĢılaĢtıkları sorunların (konaklama, ulaĢım, ücret, vb.) giderilmesi gereklidir. Anahtar Kelimeler: GüreĢ; ĠĢ Doyumu; Ulusal ve Uluslararası Hakem 348 THE ANALYSIS OF WORK SATISFACTION LEVELS OF TURKISH NATIONAL AND INTERNATIONAL WRESTLĠNG REFEREES ABSTRACT The purpose of this study is to analysis the work satisfaction levels of Turkish national and international wrestling referees in terms of some variables. The subjects group is composed totally 152 individuals who are 111 national, 41 international levels referees in different regions and city of Turkey. The Personal Information Scale and Minesota Work Satisfaction Scale were used as data collection tools. Percentages (%), frequency, mean and standard deviation that are definition statistics were used in data analyses. In addition to this independent t test and Anova analyses were used due to exhibit differences between some variables. In the results obtained that wrestling referees‟ ages 37 years, almost all were male (%95,4), most of the referees have wrestled actively (%91,5). In terms of work satisfaction wrestling referees have taken a intermediate levels satisfaction. It is important to just order the practices as promoting and assignment. However, the problems encountered of referees have to be troubleshoot in their assignment organization. Key Words: Wrestling; Work Satisfaction; National and International Referees 349 SUPATAEVA, Elvira Аkinovna Pedagojik adayı Bilimler Kıdemli araĢtırmacı Kırgız Eğitim Akademisi Dil durum Kırgızistan'da Birkaç yüzyıl önce Kırgız topraklarına gelen rus dili, uzun süre konuĢma ve iĢ dili olarak yerini aldı. XIX asrın 50-70'li y.y Kırgızistan için önemli tarihsel olay meydana geldi – bu da Çarlık Rusya‟ya katılmak olmuĢtu. Bu dönemden sonra kırgızlar kendi ulusal bilinçlerini, kültürlerini, edebiyatlarını, geniĢ bir ölçüde rus dili ve kültürü ile bağdaĢtırdılar. Rus nüfusun gelmesi ile modern okullar ve diğer eğitim kurumları ortaya çıktı. Dil, Kırgızların ayrı temsilcileri tarafından kullanarak, iĢ, kültür, günlük iletiĢim araçı haline gelir. Rus dili, dünyanın kültürel zenginliğini, insanlığın sanatsal değerlerini kavramada bir rehber haline gelir. Kırgız ilköğretim okullarında Rusya‟yı öğretme yöntemi tarihi 1918 baĢlar (yani, Orta Asya‟nın ulusal okullarında rus dilinin gönüllü olarak öğrenilmesine dair Тürkistan Cumhuriyeti Hükümetin kararı kabulünden itibaren). L.A. ġerba, V.M. Çistakov ve diğer önde gelen bilim adamları, rus olmayan okullarda, rus dilin öğretim tekniği üzerinde durmuĢlardır. Tarihe göre, geçen yüzyılın 40-50 yılları arasında eğitim biliminin bir dalı olarak P.Ġ. Harakoz, V.P. Petrov, G.Ġ. Horols, L.A. ġeyman, Ġ.A. Batmanov v.b. ilim adamları tarafından hazırlanmıĢtır. Kırgız okullarında rus dili öğretim yöntemlerin geliĢmesine, Orusbaev A.O., Tagaev M.C., Dobaev K.D., Darbanov M.E., DerbiĢeva Z.K., v.b. büyük katkı sağlamıĢtırlar. Ancak, 90'lı yılların baĢlarında Sovyetler Birliği‟nin çöküĢü ve Kırgız Cumhuriyeti‟nin bağımsızlığını elde etmesiyle birlikte, rus dilin yeri ve rolü sadece toplumda değil, aynı zamanda eğitim sisteminde de radikal biçimde değiĢ oldu. Bağımsızlığın son 20 yıl içinde rus dili alanının daralmasının baĢlıca nedenleri, Ģunlardır: Birincisi, birleĢik sovyet eğitim sisteminin dağılması, kültür ve dil alanların hızla rusçadan kopması, sonuç olarak – anadili rusça olanların göçetmeleri, uzmanların baĢka yerlere gitmeleri, baĢka yabancı dillerin öğretilmesine yönelerek, rusça‟ya ayrılan ders saatlerinin azalması. Ancak, rusça‟nın kullanma alanın daralmasına rağmen, rus diline gerek etnikarası, gerek uluslararası iletiĢim dili olarak ihtiyaç henüz oldukça yüksektir. Kırgızistan vatandaĢlarının, ikinci yabancı dili bilenlerin (bunların içinde-rusça, kırgızca, özbekçe, türkçe, inglizce, fransızca, almanca v.s.) oranı (47,3%), bunların içinden (83,1%) iletiĢim dili olarak rusça‟yı kullanmaktadırlar. Kırgızistan‟ın piyasa ekonomisine geçiĢ Ģartlarında, nüfusun büyük kısmı giderek daha aktif halde ekonomik faaliyetlere karıĢmaktadırlar. Modern iĢ hayatının uygulamalarından görüldüğü gibi, düzgün konuĢma yeteneği- ticari baĢarının en önemli koĢullardandır. Bu yüzden, rus dilinın resmi-iĢ tarzı hakkındaki dersler öğrenciler için oldukça önemlidir. 350 The role of official business style of the Russian language in Kyrgyzstan. Supataeva Elvira AKINOVNA The candidate of pedagogical Sciences Senior researcher Kyrgyz Academy of Education Having appeared on the territories of Kyrgyz land centuries ago, the Russian is firmly and permanently occupied the niche of the main conversational and business language. The important historical event happened for modern Kyrgyzstan during 50-70-s of XIX century accession to imperial Russia. Since that time the Kyrgyz people composed their national identity, culture, and literature in a broad relationship with the Russian language and Russian culture. With arrival of the Russian population secular schools and other educational institutions were established. The language, manifesting itself in the speech of some representatives of the Kyrgyz ethnic group, becomes a tool of business, cultural, consumer communication. Russian became a conductor in comprehension of world`s cultural wealth and art values of mankind. History of the development of methods of teaching the Russian language in the elementary school started from 1918 (since the adoption of the resolution of the Government of the Republic of Turkestan about voluntary study of the Russian language in the national schools of Central Asia). At the origins of the teaching of the Russian language in nonRussian schools were Scherba, L, A; Chistyakov,V,M, V,M and other distinguished scientists. According to the history the methodology of teaching Russian language in the schools had been started to develop as one of the branches of education during 40-50-ies of the last century by scientists-methodists Harakoz,P,I; Petrov,V,P; Horolc, G,I; Sheiman, L,A; Batmanov, I,A, and etc. A great contribution to the development of teaching methods of the Russian language in the schools had been made by Orusbaev, S,A; Tagaev, M,J; Dobaev K,D; Darbanov M,E; Derbisheva Z,K. and etc. However, with the collapse in the early 90‟s of the Soviet Union and the independence of the Kyrgyz Republic, the role and place of Russian language radically changed, not only in society but also within the education system. The main reasons confining the Russian language for the last 20 years of independence are: First of all, the destroy of unified Soviet education system, the rapid derussification of cultural and linguistic space as a consequence - the migration of native speakers, the outflow of qualified personnel, the reduction of the hours devoted to the teaching of the Russian language in favour of other foreign languages, etc. However, despite the reduction of application of the Russian language, the demand of language as an inter-ethnic and international communication still remains quite high. Less than half of the Kyrgyz people (47.3%), with the second language (including Russian, Kyrgyz, Uzbek, Turkish, English, French, German, etc.), a significant proportion (83.1%) communicates in Russian. In conditions of transition of modern Kyrgyzstan to a market economy the major part of the population is more and more actively involved in economic activities. As practice of modern business shows the ability to conduct a business conversation – is one of the most important conditions of commercial success. And so the lessons for officially-business style of Russian language have great value for students. 351 Языковая ситуация в Кыргызстане СУПАТАЕВА Эльвира Акиновна кандидат педагогических наук Кыргызская академия образования Появившись на территориях кыргызских земель несколько веков назад, русский прочно и надолго занял нишу основного разговорного и делового языка. Важное историческое событие произошло для современного Кыргызстана в 50-70х гг. ХIХ в. - присоединение к царской России. С этого периода кыргызы свое национальное самосознание, культуру, литературу слагали в широкой взаимосвязи с русским языком и русской культурой. С приходом русского населения, появились светские школы и другие учебные учреждения. Язык, проявляясь в речи отдельных представителей кыргызского этноса, становится средством деловой, культурной, бытовой коммуникации. Русский язык стал проводником в постижении мирового культурного богатства, художественных ценностей человечества. История развития методики обучения русскому языку в кыргызской начальной школе начинается с 1918 года (с момента принятия постановления правительства Туркестанской республики о добровольном изучении русского языка в национальных школах Средней Азии). У истоков методики преподавания русского языка в нерусской школе стояли Л.А. Щерба, В.М. Чистяков и другие видные ученые. Согласно истории методика преподавания русского языка в кыргызской школе как одна из отраслей педагогики начала активно разрабатываться в 40-50-х годах прошлого столетия ученымиметодистами П.И. Харакозом, В.П. Петровым, Г.И. Хорольцом, Л.А. Шейманом, И.А.Батмановым и др. Большой вклад в развитие методики обучения русскому языку в кыргызской школе внесли: Орусбаев А.О., Тагаев М.Дж., Добаев К.Д., Дарбанов М.Э., Дербишева З.К. и др. Однако с распадом в начале 90-х годов Советского Союза и обретением независимости Кыргызской Республикой принципиально изменились роль и место русского языка не только в обществе, но и в системе образования. Главные причины сужения сферы русского языка за последние 20 лет независимости таковы. Во-первых, разрушившаяся единая советская система образования, стремительная дерусификация культурного и языкового пространства, как следствие - миграция носителей языка, отток квалифицированных кадров, сокращение часов, отведенных на преподавание русского языка в пользу других иностранных языков и др. Однако, несмотря на сокращение сферы применения русского языка, потребность как языка межнационального и международного общения пока еще остается достаточно высокой. Из менее чем половины кыргызстанцев (47,3%), владеющих вторым языком (среди которых - русский, кыргызский, узбекский, турецкий, английский, французский, немецкий и прочие), значительная часть (83,1%) общается по-русски. В условиях перехода современного Кыргызстана к рыночной экономике значительная часть населения все более активно вовлекается в экономическую деятельность. Как показывает практика современного бизнеса умение вести деловой разговор – является одним из наиболее важных условий коммерческого успеха. И 352 поэтому занятия по официально-деловому стилю русского языка имеют важное значение для студентов. Супатаева Эльвира Акиновна кандидат педагогических наук Кыргызстан ЯЗЫКОВАЯ СИТУАЦИЯ В КЫРГЫЗСТАНЕ Многоязычие остается одной из главных характеристик и важнейшей культурной ценностью Кыргызстана. Согласно статистики - 59,4 процента населения Кыргызстана в возрасте 15 лет и старше владеют двумя и более языками: кыргызским, русским и другими языками. В целом в Кыргызстане возрастает роль кыргызского языка как государственного языка, постепенно изменяется функция русского языка, имеющего статус официального языка, по-новому в обществе воспринимаются и используются мировые языки (в первую очередь, английский и китайский языки) и языки других государств (турецкий и языки соседних государств). Русский язык остается в республике языком межнационального общения. Появившись на территориях кыргызских земель несколько веков назад, русский прочно и надолго занял нишу основного разговорного и делового языка. С приходом русского населения, появились светские школы и другие учебные учреждения. Язык, проявляясь в речи отдельных представителей кыргызского этноса, становится средством деловой, культурной, бытовой коммуникации. Русский язык стал проводником в постижении мирового культурного богатства, художественных ценностей человечества. История развития методики обучения русскому языку в кыргызской школе начинается с 1918 года (с момента принятия постановления правительства Туркестанской республики о добровольном изучении русского языка в национальных школах Средней Азии). У истоков методики преподавания русского языка в нерусской школе стояли Л.А. Щерба, В.М. Чистяков и другие видные ученые. Согласно истории методика преподавания русского языка в кыргызской школе как одна из отраслей педагогики начала активно разрабатываться в 40-50-х годах прошлого столетия ученымиметодистами П.И. Харакозом, В.П. Петровым, Г.И. Хорольцом, Л.А. Шейманом, И.А.Батмановым и др. Большой вклад в развитие методики обучения русскому языку в кыргызской школе внесли: Орусбаев А.О., Тагаев М.Дж., Добаев К.Д., Дарбанов М.Э., Дербишева З.К. и др. Однако с распадом в начале 90-х годов Советского Союза и обретением независимости Кыргызской Республикой принципиально изменились роль и место русского языка не только в обществе, но и в системе образования. Главные причины сужения сферы русского языка за последние 20 лет независимости таковы. Во-первых, разрушившаяся единая советская система образования, стремительная дерусификация культурного и языкового пространства, как следствие - миграция носителей языка, отток квалифицированных кадров, сокращение часов, отведенных на преподавание русского языка в пользу других иностранных языков и др. Однако, несмотря на сокращение сферы применения русского языка, потребность как языка межнационального и международного общения пока еще 353 остается достаточно высокой. Из менее чем половины кыргызстанцев (47,3%), владеющих вторым языком (среди которых - русский, кыргызский, узбекский, турецкий, английский, французский, немецкий и прочие), значительная часть (83,1%) общается по-русски. Кыргызстанский лингвист М.Дж. Тагаев отмечает, что для полноценного развития государства, приобщения этноса к мировому образовательному, научному и культурному пространству, к новым технологиям недостаточно одного, пусть даже достаточно развитого языка. Сейчас здравомыслящая элита общества и большинство населения страны понимает, что национальная ограниченность – это путь в никуда. В этой связи проблемы межкультурной коммуникации и выбора языка-посредника между странами СНГ и мировым сообществом стоят особенно остро в настоящее время. На эту роль в Кыргызстане претендуют многие языки: русский, английский, турецкий, китайский и др. [1]. Особенно заметна в последнее время экспансия турецкого языка. В настоящее время активно развивается сотрудничество Кыргызстана в области образования с Турецкой Республикой. Турция первой из государств мира признала государственную независимость Кыргызской Республики и установила с ней дипломатические отношения 24 декабря 1991 года. Открытие турецкого посольства в КР в апреле 1992 года стало новой вехой в развитии двусторонних дружественных отношений. Турция является одной из приоритетных стран, с которыми Кыргызстан особенно тесно сотрудничает. Она имеет очень выгодное геополитическое положение, находясь на стыке Европы и Азии, имеет железнодорожные, морские, воздушные пути сообщения. Немалую роль играет и ее стремление расширить свое присутствие и влияние в Центрально-Азиатском регионе. Турецкое управление по сотрудничеству и развитию при Аппарате Премьер-министра Республики Турция (ТИКА) было основано в 1992 году, после распада Советского Союза и Восточноевропейского Социалистического Блока, с целью предоставления технической помощи развивающимся странам и развития с ними отношений в сфере экономики, торговли, техники, культуры, образования и социального развития с помощью проектов и программ ТИКА. Управление ТИКА начало свою деятельность и в Кыргызской Республике в 1992 году и до сегодняшнего дня осуществляет проекты и программы сотрудничества в сфере экономики, торговли, техники, образования и в социальной сфере. В 2013 году двадцатилетие своей деятельности в нашей стране отметило Международное образовательное учреждение (МОУ) «Себат». Кыргызско-турецкие лицеи «Себат» функционируют практически во всех областях Кыргызской Республики - 9 мужских и 5 женских международных лицеев. Обучение в них платное, мальчики и девочки учатся раздельно. Живут дети в общежитиях и домой приезжают лишь на выходные. Также в рамках турецкой образовательной ассоциации «Себат»«Себат» функционируют международная школа «Silk Road» и международный университет «Ататюрк-Ала-Тоо». По последним данным, в МОУ «Себат» в Кыргызстане обучается более 9 тысяч человек. Среди них 80% учащихся – это кыргызы, около 7% - русские, 4% - узбеки, около 3% - турки. В Кыргызской Республике ныне действует женские учебные заведения как кыргызско-турецкий лицей Анадолу и профессиональный лицей. В 1995 году в Измире было подписано межправительственное соглашение об открытии в столице Кыргызстана Кыргызско-Турецкого университета «Манас», 354 который со временем стал одним из ведущих вузов страны. Цель учебных программ – подготовка кадров международного стандарта. Основные языки преподавания – кыргызский и турецкий, овладение английским языком является обязательным. Выпускники получают дипломы, признаваемые в Кыргызстане и Турции. Кыргызстанцы с большим интересом изучают культуру и историю Турции и его народа, наследие его великого сына, основателя Турецкой Республики Мустафы Кемаля Ататюрка. В Кыргызстане создан Международный фонд его имени. Один из парков Бишкека носит имя Ататюрка, а памятник Ататюрку по достоинству занял место среди исторических и культурных памятников столицы Кыргызстана. Достоянием широкой публики в нашей стране стал главный труд Ататюрка «Нутук» (Путь новой Турции). В апреле 2002 г. в Национальном театре оперы и балета имени А.Малдыбаева прошла презентация этой книги, изданной в Турции на кыргызском языке. Литература 1. Тагаев М.Дж. Межкультурная коммуникация на постсоветском пространстве (на примере Республики Кыргызстан) // Электронный ресурс: file:///F:/%D1%81%D1%82%D0%B0%D1%82%D1%8C%D0%B8%202016/mezhk ulturnaya-kommunikatsiya-na-postsovetskom-prostranstve-na-primere-respublikikyrgyzstan.pdf 2. Окшаубаева Б., Узакбаева А. Социально-экономические отношения Кыргызской Республики с Турцией // Вестник Иссык-Кульского университета. - 2014. - № 37. Электронный ресурс: http://nbisu.moy.su/_ld/27/2759_IGU_OKSHAUBAEVA.pdf 355 ÜNĠVERSĠTE SPORLARI VE GÜREġ Doç. Dr. Atilla PULUR Ülkemizde GüreĢ Sporu hem ulusal hem de uluslararası seviyede itibar görürken Üniversite Sporları Federasyonu tarafından da sürekli olarak desteklenmiĢ, bu sporun üniversite gençliğine sevdirilmesi ve popülaritesini kaybetmemesi adına gerekli çalıĢmalar yapılmıĢtır. Ulusal alanda bu çalıĢmaların en somut örneği üniversitelerin güreĢ sporuna olan katılımının her geçen yıl artması, uluslararası alanda ise ülkemizde düzenlenen ve düzenlenecek olan uluslararası güreĢ organizasyonlarıdır. Türkiye Üniversite Sporları Federasyonu, Türkiye GüreĢ Federasyonu ile birliktelik sağlayarak bu anlamda üzerine düĢen görevleri eksiksiz yerine getirmektedir. AĢağıdaki bölümlerde Üniversite Sporları ve GüreĢ iliĢkisi ulusal ve uluslararası boyutlarda sunulmaya çalıĢılmıĢtır. 1. ULUSAL BOYUT: ÜLKEMĠZDE ÜNĠVERSĠTE SPORLARI VE GÜREġ Türkiye Üniversite Sporları Federasyonu‟nun kuruluĢ tarihi olan 1996 yılından bugüne kadar Üniversite seviyesinde GüreĢ branĢına olan ilgi sürekli olarak bir geliĢim göstermiĢtir. AĢağıda 2000-2016 yılları arasında GüreĢ branĢına katılım istatistikleri verilmiĢtir; 356 2. ULUSLARARASI BOYUT: 2.1. ÜLKEMĠZDE DÜZENLEDĠĞĠMĠZ ULUSLARARASI ORGANĠZASYONLAR GüreĢ, hem Uluslararası Organizasyon düzenleme hem de Uluslararası Organizasyona katılım bakımından ülkemizin çok baĢarılı olduğu branĢlardan biri olma özelliğini yıllardır sürdürmektedir. Ülkemiz, 1968 yılında Ġstanbul'da gerçekleĢtirilen 1. Dünya Üniversiteler GüreĢ ġampiyonası ile Ġlk Dünya Üniversiteler GüreĢ ġampiyonasını düzenleyen ülke olma özelliğine sahip olurken, 1998 yılında tam 30 yıl sonra, Ankara, 3. Dünya Üniversiteler GüreĢ ġampiyonasına evsahipliği yapmıĢtır (Kaynak: http://fisu.net/en/FISU-Wrestling3585.html). 2005 yılında Ġzmir‟de gerçekleĢtirilen 23. Dünya Üniversiteler Yaz Spor Oyunlarında (23. Summer Universiade) GüreĢ, Seçmeli BranĢ olarak ülkemiz tarafından seçilerek organizasyonu çok baĢarılı ve rekor katılım (40 ülke, 340 sporcu) ile gerçekleĢtirilmiĢtir. Ve ülkemizdeki 4. Uluslararası GüreĢ Organizasyonu 357 12. Dünya Üniversiteler GüreĢ ġampiyonası, 25-30 Ekim 2016, Çorum 12. Dünya Üniversiteler GüreĢ ġampiyonası, Türkiye Cumhuriyeti Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın katkılarıyla 25-30 Ekim 2016 tarihleri arasında Türkiye Üniversite Sporları Federasyonu ve Hitit Üniversitesi iĢbirliğinde Çorum'da düzenlenecektir. Dünyada, hem Yaz Spor Oyunlarını (23. Summer Universiade, Ġzmir) hem de KıĢ Spor Oyunlarını (25. Winter Universiade, Erzurum) düzenleyen sayılı ülkelerden biri olan ülkemiz, bu konuda Uluslararası Üniversite Sporları Federasyonu (FISU) ve tüm dünyanın takdirini toplamıĢ olup 12. Dünya Üniversiteler GüreĢ ġampiyonasıyla ülkemizde düzenlenen uluslararası organizasyon listesine yine büyük bir organizasyonu eklemiĢtir. 40 ülkeden yaklaĢık 450 sporcunun katılımının beklendiği 12. Dünya Üniversiteler GüreĢ ġampiyonasında da geçmiĢ yıllardaki baĢarımızın süreceğine inanıyoruz. 2.2. KATILDIĞIMIZ ULUSLARARASI ORGANĠZASYONLAR & DERECELER Türkiye Üniversite Sporları Federasyonu olarak 1996 yılından bugüne kadar düzenlenen tüm Uluslararası GüreĢ Organizasyonlarına (Dünya ġampiyonası ve Seçmeli branĢ olarak Dünya Üniversiteler Yaz Spor Oyunlarında) katılmaktayız. AĢağıda bugüne kadar katıldığımız organizasyonlar verilmiĢtir; YIL ORGANĠZASYON-ġEHĠR (ÜLKE)__________________________________ 2014 11. Dünya Üniversiteler GüreĢ ġampiyonası - Pecs (Macaristan) Serbest: 2 altın-1 gümüş-3 bronz Greko-romen: 2 altın-3 gümüş-2 bronz 2013 26. Dünya Üniversiteler Yaz Spor Oyunları-Seçmeli BranĢ – Kazan (RUS) Serbest: 1 altın- Greko-romen: 1altın-1 bronz 2012 10. Dünya Üniversiteler GüreĢ ġampiyonası - Kuortane (Finlandiya) Serbest: 2 altın-1 gümüş-2 bronz Greko-romen: 2 gümüş-2 bronz / Bayanlar: 1 bronz 2010 9. Dünya Üniversiteler GüreĢ ġampiyonası - Torino (Ġtalya) Serbest: 1 gümüş-1 bronz Greko-romen: 1 altın-1 gümüş-4 bronz / Bayanlar: 1 bronz 2008 8. Dünya Üniversiteler GüreĢ ġampiyonası - Thessaloniki (Yunanistan) Serbest: 3 gümüş-2 bronz Greko-romen: 2 altın-2 bronz 2006 7. Dünya Üniversiteler GüreĢ ġampiyonası - Ulaanbaatar (Moğolistan) 358 Serbest: 1 gümüş Greko-romen: 3 altın-1 bronz 2005 23. Dünya Üniversiteler Yaz Spor Oyunları-Seçmeli BranĢ – Ġzmir Serbest: 1 altın-2 gümüş-2 bronz Greko-romen: 2 altın-2 gümüş / Bayanlar: 1 gümüş 2004 6. Dünya Üniversiteler GüreĢ ġampiyonası - Lodz (Polonya) Serbest: 1 gümüş Greko-romen: 1 altın-1 gümüş-3 bronz 2002 5. Dünya Üniversiteler GüreĢ ġampiyonası - Edmonton (Kanada) Serbest: 2 altın-1 gümüş Greko-romen: 2 altın-2 bronz 2000 4. Dünya Üniversiteler GüreĢ ġampiyonası - Tokyo (Japonya) Serbest: 2 altın-1 gümüş-1 bronz Greko-romen: 2 altın-1 gümüş-3 bronz 1998 3. Dünya Üniversiteler GüreĢ ġampiyonası - Ankara (Türkiye) Serbest: 3 altın-1 gümüş-1 bronz Greko-romen: 1 altın-4 gümüş 1996 2. Dünya Üniversiteler GüreĢ ġampiyonası - Tahran (Ġran) Serbest: 1 altın-1 gümüş-1 bronz Greko-romen: 2 altın-4 gümüş 1996-2016 YILLARI ARASINDA TOPLAMDA 33 Altın-33 Gümüş-35 Bronz madalya ÜLKEMİZE KAZANDIRILMIŞTIR Türkiye Üniversite Sporları olarak Türk güreşine olan ilgimiz ve katkımız artarak devam edecektir. Doç.Dr. Atilla PULUR T.Ü.S.F. Başkan Vekili 359