ĠZMĠR VE MUĞLA ĠLLERĠNDE FAALĠYET GÖSTEREN

Transkript

ĠZMĠR VE MUĞLA ĠLLERĠNDE FAALĠYET GÖSTEREN
ĠZMĠR VE MUĞLA ĠLLERĠNDE FAALĠYET GÖSTEREN
ARICILIK ĠġLETMELERĠNĠN TEKNĠK VE EKONOMĠK YAPISI ĠLE
SORUNLARI ÜZERĠNE BĠR ARAġTIRMA
Doç. Dr. Gamze SANER
Ege Üniversitesi
Doç.Dr. Sait ENGĠNDENĠZ
Ege Üniversitesi
ArĢ. Gör. Figen ÇUKUR
Ege Üniversitesi
Yrd. Doç. Dr. Banu YÜCEL
Ege Üniversitesi
ANKARA
2005
YAYIN NO: 126
ISBN: 975-407-169-1
ÖNSÖZ
Türkiye nüfusunun %35‟inin yaĢadığı kırsal alanda toprak sahibi olmadan, herhangi bir sabit
yatırıma gitmeden ve yoğun emeğe ihtiyaç duyulmadan yapılabilecek olan arıcılık kırsal
alanda yan gelir kaynağı sağlayabilecek bir üretim faaliyetidir.
Son yıllarda arıcılık faaliyeti kırsal alanda yaĢayan gençlere istihdam olanağı yaratabilecek,
masrafı az olan ve getirisi ile kısa sürede kendisini amorte edebilen, tüketim ve pazarlama
sorunu fazla olmayan önemli iĢ alanı olarak kabul görmeye, aynı zamanda arı ürünlerinin
çeĢitliliği nedeniyle talebin artmasıyla ülke için önemli bir döviz kaynağı olmaya baĢlamıĢtır
.
Ancak sektörde halen bal üretiminde ve sağımında sorunlar ile karĢılaĢılması, balın gerek
çeĢit olarak pazarlanmasını, gerekse kalıntı(naftalin ve antibiyotik) sorunu nedeniyle yurt
dıĢına pazarlanmasını darboğaza sokmaktadır.
Buradan hareketle, Dünyada özellikle çam balı üretimi açısından rakipsiz durumda olan
Türkiye‟nin bu avantajını iyi değerlendirmesi için, Türkiye‟nin Ege Bölgesinde çam balı
üretimi açısından büyük önem taĢıyan Muğla ve Ġzmir Ġllerinde yürütülen bu araĢtırmada
sektörün mikro bazda ekonomik analizi ile teknik yönden de yöreden toplanan balların
biyokimyasal analizleri yapılmıĢ, arıcılık faaliyetinin baĢlıca üretim ve pazarlama sorunları
belirlenmiĢ, araĢtırma yöresine ve ülke arıcılığına iliĢkin bazı çözüm önerileri getirilmiĢtir.
Türkiye arıcılığına ve ekonomisine önemli bir katkısı olacağını düĢündüğüm bu araĢtırmanın,
Türkiye‟de bilinçli üretici-bilinçli tüketici bağlamında detaylandırılarak sürekliliğinin
sağlanması düĢüncesini taĢımaktayım.
Konuya ilgi duyanlar ve araĢtırmacılar için yararlı olması dileğiyle emeği geçen
yürütücüsüne ve diğer araĢtırmacılara teĢekkür ederim.
proje
Günay KAYA
Enstitü Müdürü, 2005.
YÖNETĠCĠ ÖZETĠ
Günümüzde arıcılık tüm dünyada geliĢmekte olan ve yapısal olarak tarımsal üretimin
devamlılığını sağlayan önemli bir hayvancılık dalı olup, bir tarım ülkesi olan ve nüfusunun
yaklaĢık yarısı köylerde yaĢayan Türkiye için de ayrı bir önem taĢımaktadır.
Dünyada kovan sayısı bakımından Türkiye(4.3 milyon), Çin(6.4 milyon)‟den sonra ikinci
sırayı almakta, bal üretimi açısından ise Çin, ABD, Arjantin‟den sonra 74555 ton ile 4. sırada
yer almaktadır. BaĢlangıçta fazla yatırıma gereksinim duyulmadan yapılabilen ve bir yıl gibi
kısa bir süre içinde gelir getirmeye baĢlayan ve kendini kısa sürede finanse edebilen bir
faaliyet dalı olma özelliği gösteren arıcılık, aynı zamanda arı ürünlerinin çeĢitliliği nedeniyle
ve yurtdıĢından gelen talebin artmasıyla son yıllarda ülke için önemli bir döviz kaynağı
olmaya baĢlamıĢtır. Ancak sektörde halen bal üretiminde ve sağımında, zaman zaman da
ballarda kalıntı sorunu ile karĢılaĢılması, dıĢsatımı sekteye uğratmakta ve potansiyelin
gereğince değerlendirilememesine neden olmaktadır.
Buradan hareketle araĢtırmada; öncelikle Dünyada ve Türkiye‟de arıcılık sektörünün genel
durumu, bal ve balmumu üretimi ve dıĢ ticaretindeki geliĢmeler ele alındıktan sonra,
araĢtırma yöresinde arıcılık iĢletmelerinin teknik ve sosyo-ekonomik özellikleri ortaya
konulmuĢ, iĢletmelerin kovan sayısı, bal üretim miktarları ve kovan verimleri saptanmıĢ,
iĢletmelerden toplanan bal örneklerinin biyokimyasal analizleri yapılmıĢ ve analiz sonuçları
Türkiye‟deki bal standartları ile karĢılaĢtırılmıĢtır. Daha sonra iĢletmelerin gelir-gider
durumları, verimlilik ve karlılık durumları ortaya konulmuĢ, arıcılık ürünlerinin pazarlama
kanalları belirlenmiĢ, bal verimini etkileyen faktörler saptanmıĢ, arıcılık faaliyetinin baĢlıca
üretim ve pazarlama sorunları belirlenerek araĢtırma yöresine ve ülke arıcılığına iliĢkin bazı
çözüm önerileri getirilmiĢtir.
Dünyada özellikle çam balı üretimi açısından rakipsiz durumda olan Türkiye‟de Ege
Bölgesi‟nin Muğla ve Ġzmir Ġllerinde yürütülen bu araĢtırma ortak bir çalıĢmanın ürünüdür.
ÇalıĢmanın veri ve örnek toplama aĢamasından raporun yazımının tamamlanmasına kadar
her aĢamadaki çok değerli emek ve katkılarından dolayı, araĢtırıcı arkadaĢlarım Doç.Dr. Sait
Engindeniz‟e, Yrd.Doç.Dr. Banu Yücel(Tolon)‟e ve AraĢ.Gör. Figen ÇUKUR‟a Ģükran ve
teĢekkürlerimi sunarım.
Gerekli verilerin toplanmasında sabır ve içtenlikle sorularımıza yanıt veren baĢta
Ġzmir/KemalpaĢa ve Muğla/Marmaris il ve ilçelerindeki bal üreticileri olmak üzere, Tarım Ġl
Müdürlükleri ile Ġlçe Müdürlükleri yöneticilerine ve teknik elemanlarına, bu araĢtırmanın
yürütülmesinde finansal destek sağlayan “E.Ü. Bilimsel Araştırma Projeleri Komisyonu”na
ve yayınlanması konusundaki ilgi ve desteklerinden dolayı Tarımsal Ekonomi AraĢtırma
Enstitüsü Müdürü Sayın Günay KAYA‟ya ve Sayın Dr. Renan TUNALIOĞLU‟na sonsuz
teĢekkür ederim.
Bu araĢtırmanın konu ile ilgilenenlere yararlı olacağı umudunu taĢımaktayım.
Doç.Dr. Gamze SANER
Bornova, 2004
ÖZET
Bu araĢtırmanın amacı Muğla ve Ġzmir illerinde faaliyet gösteren 60 arıcılık iĢletmesinin
teknik, sosyal ve ekonomik yönden analizini yapmaktır. AraĢtırmada 2002 dönemi esas
alınmıĢ ve arıcılık iĢletmeleri kovan sayısına göre 3 gruba ayrılarak analiz edilmiĢtir. Birinci
grubu 100 ve daha az kovana sahip iĢletmeler, ikinci grubu 101 ile 150 arasında kovana sahip
iĢletmeler, üçüncü grubu ise 150 den fazla kovana sahip iĢletmeler oluĢturmaktadır. AraĢtırma
sonuçlarına göre; iĢletmelerde ortalama kovan sayısı 158.57‟dir. Kovan baĢına ortalama verim
23.08 kg olarak saptanmıĢtır. Ġller düzeyinde, Muğla‟da 24.85 kg, Ġzmir‟de ise 16.22 kg
olarak belirlenmiĢtir. Üretici eline geçen ortalama süzme bal fiyatı 2 566 793 TL/kg(2.57
YTL/kg)‟dır. Ġller itibariyle ise Muğla‟da ortalama 2 426 786 TL/kg(2.43 YTL/kg), Ġzmir‟de
ortalama 3 299 404 TL/kg(3.30 YTL/kg)‟dır. ĠĢletmelerde kovan baĢına yapılan toplam
üretim masrafı 52 810 603.65 TL(52.81 YTL) olarak hesaplanmıĢtır. Balın kg maliyeti
ortalama 2 288 154.40 TL/kg(2.29 YTL) olarak saptanmıĢtır. Bu rakam Muğla için
2 189 716.72 TL/kg(2.19 YTL/kg), Ġzmir için ise 2 672 273.14 TL/kg(2.67 YTL/kg) olarak
belirlenmiĢtir. Kovan baĢına elde edilen net gelir 6 430 983.64 TL(6.43 YTL) olarak
hesaplanmıĢtır. Ġller itibariyle incelendiğinde de; Muğla‟da 5 891 179.32 TL(5.89 YTL),
Ġzmir‟de ise 10 172 062.63 TL(10.17 YTL) olduğu belirlenmiĢtir.
Anahtar kelimeler: Arı, arıcılık, bal pazarlaması, iĢletme ekonomisi, ekonomik analiz,
maliyet.
ABSTRACT
This research aims to analyse technical, social and economical aspects of surveyed 60
beekeepers in Muğla and Ġzmir provinces of Turkey. These beekeepers are distinguished into
sub-three groups according to number of colonies (≤100, 101-150, 150<) and the year of 2002
production activities are determined by periods. According to the results of this study, average
colony number of beekeepers was 158.57. The average honey yield was determined to be
23.08 kg per colony. Honey yield per colony is found 24.85 kg for Muğla and 16.22 kg for
Ġzmir. The average producer prices (wholesale price) for extracted honey determined to be
2 566 793 TL/kg(2.57 YTL). The producer prices for extracted honey in Muğla and Ġzmir
Province were 2 426 786 TL/kg(2.43 YTL) and 3 299 404 TL/kg(3.30 YTL), respectively.
Average total production cost per hive was calculated to be 52 810 603.65 TL(52.81 YTL).
Unit cost of honey was determined to be 2 288 154.40 TL/kg(2.29 YTL/kg). It was
determined to be 2 189 716.72 TL/kg(2.19 YTL/kg) for Muğla and 2 672 273.14 TL/kg(2.67
YTL/kg) for Ġzmir. Net income per hive was calculated to be 6 430 983.64 TL(6.43 YTL). By
province, net income per hive was 5 891 179.32 TL(5.89 YTL) for Muğla and 10 172 062.63
TL(10.17 YTL) for Ġzmir.
Key words: Bee, beekeeping, honey marketing, farm economics, economic analysis, unit
cost.
ĠÇĠNDEKĠLER DĠZĠNĠ
Sayfa No
ÖNSÖZ
YÖNETĠCĠ ÖZETĠ
ÖZET
ABSTRACT
ĠÇĠNDEKĠLER DĠZĠNĠ
ÇĠZELGELER DĠZĠNĠ
ġEKĠLLER DĠZĠNĠ
GRAFĠKLER DĠZĠNĠ
HARĠTA DĠZĠNĠ
EKLER DĠZĠNĠ
i
iv
vi
vi
vi
vii
I.BÖLÜM
1. GĠRĠġ
1.1. Konunun Önemi
1.2. AraĢtırmanın Önemi
1.3. AraĢtırmanın Amacı
1.4. AraĢtırmanın Kapsamı ve Anahatları
1
2
2
3
2. KONU ĠLE ĠLGĠLĠ ÇALIġMALAR
4
3. MATERYAL VE YÖNTEM
7
3.1. Materyal
3.2. Yöntem
3.2.1.Verilerin Toplanması AĢamasında Uygulanan Yöntemler
3.2.2. Verilerin Analizi AĢamasında Uygulanan Yöntemler
4. ARAġTIRMA YÖRESĠ HAKKINDA GENEL BĠLGĠLER
4.1. Ġzmir Hakkında Genel Bilgiler
4.2. Muğla Hakkında Genel Bilgiler
7
7
7
8
11
11
13
II.BÖLÜM
5. TÜRKĠYE’DE ARICILIKTAN ELDE EDĠLEN ÜRÜNLER
VE BAL STANDARTLARI
5.1. Bal ve Sınıflandırılması
5.2. Arı Sütü
5.3. Polen
5.4. Propolis
5.5. Arı Zehiri
5.6. Balmumu
5.7. Türkiye‟de Bal Standartları
5.8. Diğer Arıcılık Standartları
17
17
18
19
19
20
20
20
21
i
ĠÇĠNDEKĠLER DĠZĠNĠ (devam)
Sayfa No
6. DÜNYADA BAL VE BALMUMU ÜRETĠM, TÜKETĠM
VE DIġ TĠCARETĠNDEKĠ GELĠġMELER
6.1. Dünyada Bal ve Balmumu Üretimi
6.2. Dünyada Bal ve Balmumu DıĢ Ticareti
6.3. Dünyada Bal Tüketimi
6.4. Dünyada Bal Pazarlaması ve Bal Fiyatları
22
22
26
32
32
7. TÜRKĠYE’DE BAL VE BALMUMU ÜRETĠM, TÜKETĠM
VE TĠCARETĠNDEKĠ GELĠġMELER
36
7.1. Türkiye‟de Bal ve Balmumu Üretimi
7.2. Türkiye‟de Bal ve Balmumu Üretim Değeri
7.3. Türkiye‟de Bal ve Balmumu DıĢ Ticareti
7.4. Türkiye‟de Bal Tüketimi
7.5. Türkiye‟de Bal Pazarlaması ve Bal Fiyatları
7.6. Türkiye‟de Arıcılık Sektöründe Faaliyet Gösteren ÇeĢitli
KuruluĢlar ve ÇalıĢma Alanları
7.7.Türkiye‟de Arıcılık Sektörüne ĠliĢkin Projeksiyonlar
36
39
40
48
49
51
53
III. BÖLÜM
8. ARAġTIRMA BULGULARI
54
8.1.Ġncelenen ĠĢletmelerin Sosyo-Ekonomik Yapısı
8.1.1.ĠĢletmecilerin Bazı Özellikleri
8.1.2.Ġncelenen ĠĢletmelerde Nüfus ve ĠĢgücü Durumu
8.1.3 Ġncelenen ĠĢletmelerde Arazi Varlığı ve Mülkiyet Durumu
8.1.4.Ġncelenen ĠĢletmelerde Bitkisel Üretim Deseni
8.1.5.Ġncelenen ĠĢletmelerin Gelir Kaynakları
8.2.Ġncelenen ĠĢletmelerde Arıcılık Faaliyetinin Teknik ve Ekonomik
Analizi
8.2.1 Arıcılık Faaliyetinin Teknik Analizi
8.2.1.1 Kovan Sayısı ve Tipi
8.2.1.2 Alet-Makine Varlığı
8.2.1.3.Kullanılan Ekotipler
8.2.1.4 Ana Arı YaĢı
8.2.1.5 Koloni Çoğaltma ġekli
8.2.1.6 Çerçeve Sayısı
8.2.1.7 Besleme ġekli
8.2.1.8 Oğul Sayısı ve Ortalama Sağım Sayısı
8.2.1.8 Kovan Konaklama Yerleri
8.2.1.9 Hastalık ve Zararlılarla Mücadele
8.2.1.10 Ana Arı Kaybı
8.2.1.11 Bal Örneklerinde Biyokimyasal Analizler
ii
54
54
55
60
61
61
62
62
62
62
63
63
64
65
66
66
67
68
70
71
ĠÇĠNDEKĠLER DĠZĠNĠ (devam)
Sayfa No
8.2.2 Arıcılık Faaliyetinin Ekonomik Analizi
75
8.2.2.1 Bal Üretimi ve Kovan BaĢına Bal Verimi
8.2.2.2 Üretici Eline Geçen Bal Fiyatları
8.2.2.3 Balın Pazarlanması ve Bal Pazarlama Marjları
75
76
77
8.2.2.4 Bal Üretimine ĠliĢkin Toplam Üretim Masrafları
8.2.2.5 Ġncelenen ĠĢletmelerde Bal Maliyeti ve Kârlılık
Durumu
8.2.2.6 Bal Üretiminden Elde Edilen Brüt Marj ve Net Gelir
8.2.2.7 Ġncelenen ĠĢletmelerde Üreticilerin Ekolojik Bal
Üretimine ĠliĢkin GörüĢleri ve Geleceğe Dönük
Beklentileri
80
82
82
85
IV.BÖLÜM
9. SORUNLAR
86
9.1.Türkiye‟de Arıcılığın Genel Sorunları
9.1.1. Teknik Sorunlar
9.1.2. Ekonomik Sorunlar
9.1.3. Eğitim ve AraĢtırma Ġle Ġlgili Sorunlar
9.2.AraĢtırma Yöresinde Arıcılık Faaliyetinde KarĢılaĢılan Sorunlar
86
86
87
88
88
10. SONUÇ VE ÖNERĠLER
91
11. ÖZET
94
SUMMARY
96
KAYNAKÇA
98
EKLER
103
iii
ÇĠZELGELER DĠZĠNĠ
Çizelge No
Sayfa
No
1. AraĢtırma Kapsamındaki Köylerde Arıcılık Yapan Üretici Sayısı
2. AraĢtırma Kapsamındaki Köylerde Anket Yapılan Üretici Sayısı
3. Ġzmir Ġlinde Nüfusun ġehir ve Köylere Göre Dağılımı
4. Ġzmir Ġlinde Toplam Arazi Varlığı(2002)
5. Ġzmir Ġlinde Üretilen Bazı Önemli Bitkisel Ürünler(2002)
6. Ġzmir Ġlinde Hayvan Varlığı ve Hayvansal Üretim (2002)
7. Ġzmir‟in KemalpaĢa Ġlçesinde Kovan Sayısı, Bal ve Balmumu Üretimi
8. Ġzmir‟de Arıcılık Üretim Değerindeki GeliĢmeler
9. Muğla Ġlinde Nüfusun ġehir ve Köylere Göre Dağılımı
10. Muğla Ġlinde Toplam Arazi Varlığı (2002)
11. Muğla Ġlinde Üretilen Bazı Önemli Bitkisel Ürünler (2002)
12. Muğla Ġlinde Hayvan Varlığı ve Hayvansal Üretim (2002)
13. Muğla Ġlinde Kovan Sayısı, Bal ve Balmumu Üretimi
14. Muğla Ġlinde Hayvansal Üretim Değeri Ġçinde Arıcılığın Payı(2002)
15. Dünyada Kovan Sayısı, Bal ve Balmumu Üretim Miktarı, Verimdeki GeliĢmeler
16. Dünyada Kovan Sayısı ve Bal Üretimi Yönünden Önemli Ülkelerin Payları(%)
17. Dünyada Kovan Sayısı, Bal Üretimi ve Verimi Yönünden Önemli Ülkeler
(2000-2002)
18. Dünyada Ülkelere Göre Balmumu Üretimi(2000-2002)
19. Dünyada Bal DıĢsatım-DıĢalım Miktarı ve Değerindeki GeliĢmeler(1992-2002)
20. Dünyada Ülkelere Göre Bal DıĢsatım Miktarı ve Değeri
21. Dünyada Ülkelere Göre Bal DıĢalım Miktarı ve Değeri
22. Dünyada Ülkelere Göre Balmumu DıĢsatım Miktarı ve Değeri
23. Dünyada Ülkelere Göre Balmumu DıĢalım Miktar ve Değeri
24. Dünyada SeçilmiĢ Ülkelere Göre KiĢi BaĢına DüĢen Bal Tüketimi
25. Bazı Ülkelerde Üretici Eline Geçen Bal ve Balmumu Fiyatları ($/kg)
26. Dünyada Bal DıĢsatım-DıĢalım Fiyatlarındaki GeliĢmeler
27. Türkiye‟de Kovan Sayısı, Bal ve Balmumu Üretim Miktarı, Bal Verimi
28. Türkiye‟de Tarım Bölgelerine Göre Bal ve Balmumu Üretimi (2001)
29. Ege Bölgesi‟nde Ġllere Göre Kovan Sayısı, Bal ve Balmumu Üretimi(2002)
30. Türkiye‟de Bal ve Balmumu Üretim Değeri,Hayvansal Üretim Değeri ve Toplam
Tarımsal Üretim Değeri Ġçindeki Payı (2000-2002)
31. Türkiye‟de Bal DıĢsatım ve DıĢalım Durumu(1992-2002)
32. Türkiye‟de Balmumu DıĢsatım ve DıĢalım Durumu(1992-2001)
33. Türkiye‟de Bal DıĢĢatım Değeri, Toplam DıĢsatım ve Tarım Ürünleri DıĢsatım
Değeri Ġçindeki Payı(milyon $ ve %)
34. Türkiye‟de Bal DıĢalım Değeri, Toplam DıĢalım ve Tarım Ürünleri DıĢalım
Değeri Ġçindeki Payı(milyon $ ve %)
35. Türkiye‟de Arı Ürünleri DıĢsatımı (ton ve 1000$)
36. Türkiye‟de Arı Ürünleri DıĢsatım Fiyatları ($/kg)
37. Türkiye‟de Ülkelere Göre Arı Ürünleri DıĢsatımı(ton ve 1000$)
38. Türkiye‟de Arı Ürünleri DıĢsatımının Ülkelere Göre Dağılımı (%)
39. Türkiye‟de Organik Bal DıĢsatımı (1997-2002)
40. Türkiye‟de KiĢi BaĢına Bal Tüketimi (kg)
41. Türkiye‟de Üretici Eline Geçen Bal ve Balmumu Reel Fiyatları(TL/kg)
42. Arıcılık Alanında Faaliyet Gösteren KuruluĢlar ve ÇalıĢmaları
iv1
8
8
11
11
12
12
13
13
13
14
14
15
15
16
22
24
25
26
27
30
30
31
31
32
34
35
36
38
39
39
40
42
43
43
45
45
46
47
48
49
50
51
ÇĠZELGELER DĠZĠNĠ (Devam)
Çizelge No
Sayfa
No
43. Türkiye‟de Bal Arısı, Kovan BaĢına Verim, Ana Arı Üretimi ve Arı Ürünlerinin
Üretim Hedefleri
44. Türkiye‟de Yurtiçi Bal Tüketimi, DıĢsatımı ve Toplam Talep Projeksiyonları
45. Ġncelenen ĠĢletmelerde ĠĢletme Gruplarına ve Ġllere Göre ĠĢletme Yöneticisinin
YaĢı, Eğitim Düzeyi ve Arıcılık Deneyimi (yıl)
46. Ġncelenen ĠĢletmelerde ĠĢletme Gruplarına ve Ġllere Göre üreticilerin Kooperatife
Ortak olup-Olmama Durumu
47. Ġncelenen ĠĢletmelerde Nüfusun YaĢ Grupları ve Cinsiyete Göre Dağılımı
48. Ġncelenen ĠĢletmelerde Ġller Ġtibariyle Nüfusun YaĢ Grupları ve Cinsiyete Göre
Dağılımı
49. Ġncelenen ĠĢletmelerde Aile ĠĢgücü Potansiyelinin (EĠB) YaĢ Grupları ve
Cinsiyete Göre Dağılımı
50. Ġncelenen ĠĢletmelerde Aile ĠĢgücü Potansiyeli (EĠG)
51. Ġncelenen ĠĢletmelerde Ġllere Göre Aile ĠĢgücü Potansiyeli (EĠB ve EĠG)
52. Ġncelenen ĠĢletmelerde Ġsgücü Kullanımı
53. Ġncelenen ĠĢletmelerde Ġllere Göre ĠĢgücü Kullanımı
54. Ġncelenen ĠĢletmelerde Arıcılık Üretim Faaliyeti Ġçin Kullanılan Aile ĠĢgücünün
YaĢ ve Cinsiyete Göre Dağılımı(EĠG ve %)
55. Ġncelenen ĠĢletmelerde Ġllere Göre Arıcılık Üretim Faaliyeti Ġçin Kullanılan Aile
ĠĢgücünün YaĢ ve Cinsiyete Göre Dağılımı(EĠG ve %)
56. Ġncelenen ĠĢletmelerde Toplam Arazi Varlığı ve Mülkiyet Durumu(daa ve %)
57. Ġncelenen ĠĢletmelerde Üretim Deseni ve Dağılımı(daa ve %)
58. Ġncelenen ĠĢletmelerde Gelir Kaynakları
59. Ġncelenen ĠĢletmelerde Kovan Varlığı (adet)
60. Ġncelenen ĠĢletmelerde Arıcılık Üretim Faaliyetine ĠliĢkin Alet-Makine
Varlığı(Adet/ĠĢletme)
61. Ġncelenen ĠĢletmelerde Gruplara Göre Arıcılığa ĠliĢkin Bazı Teknik Özellikler
62. Ġncelenen ĠĢletmelerde Ġllere Göre Arıcılığa ĠliĢkin Bazı Teknik Özellikler
63. Ġncelenen ĠĢletmelerde Alınan Oğul sayısı ve Sağım sayısı
64. Ġncelenen ĠĢletmelerde Kovan Yerinde Temiz Su Kaynağı Olup-Olmama Durumu
65. ĠĢletme Gruplarına Göre Hastalık ve Zararlılarla KarĢılaĢma Durumu
66. Ġllere Göre Hastalık ve Zararlılarla KarĢılaĢma Durumu
67. Ġncelenen ĠĢletmelerde Önlem Olarak Ġlaç Kullanıp-Kullanmama Durumu (%)
68. Ġncelenen ĠĢletmelerde Kolonilerde Ana Arı Kayıp Durumu
69. Ġncelenen ĠĢletmelerde Kolonilerde Ana Arı Kaybının Nedenleri(%)
70. Ġncelenen ĠĢletmelerde Lokasyonlarda Biyokimyasal Özelliklere Ait Ortalamalar
71. Ağır Metal ve Mineral Madde Analizlerine Ait Ortalamalar
72. ĠĢletmelerde Balda Kalıntı Riskinin Önlenmesine ĠliĢkin GörüĢler
73. Ġncelenen ĠĢletmelerde Bal Üretimi ve Kovan BaĢına Verim Durumu
74. Ġncelenen ĠĢletmelerde Üretici Eline Geçen Bal Fiyatları (TL/kg)
75. Bal Fiyatlarından Memnun Olup-Olmama Durumu
76. Üreticilerin Yurt Ġçi Bal SatıĢında Dikkat Ettikleri Faktörler
77. Ġncelenen ĠĢletmelerde Bal SatıĢ Yerleri ve Dağılımı
78. Ġncelenen ĠĢletmelerde Balda Ambalaj Tercih Durumu
79. Ġncelenen ĠĢletmelerde Balın Pazarlama ġekline Göre Üretici Eline Geçen
Ortalama Fiyat ve Pazarlama Marjları
80. Ġncelenen ĠĢletmelerde Kovan BaĢına Üretim Masrafları (TL)
v2
53
53
54
55
57
57
58
58
58
59
59
60
60
61
61
62
62
63
64
65
67
68
69
69
70
70
71
72
74
74
76
76
77
77
78
79
79
81
ÇĠZELGELER DĠZĠNĠ(Devam)
Sayfa
No
Çizelge No
81. Ġncelenen ĠĢletmelerde Kovan BaĢına Üretim Masraflarının Unsurlara Göre
Dağılımı (%)
82. Ġncelenen ĠĢletmelerde Balın Birim Maliyeti ve Karlılık Durumu
83. Ġncelenen ĠĢletmelerde Üreticilerin Arıcılığın Maliyet Unsurlarına ĠliĢkin
GörüĢleri
84. Ġncelenen ĠĢletmelerde Kovan BaĢına Brüt Marj ve Net Gelir
85. Ekolojik Bal Üretimi Hakkında Bilgi Sahibi Olup-Olmama Durumu (%)
86. Ekolojik Bal Üretiminden Haberdar Olanların Bilgi Kaynakları
87. Gelecekte Ekolojik Bal Üretip-Üretmeme Durumu (%)
88. Ġncelenen ĠĢletmelerde Üreticilerin Arıcılıkta KarĢılaĢtıkları Sorunlar
89. Bal DıĢsatımında YaĢanan Sorunlara ĠliĢkin Üretici GörüĢleri
81
83
83
84
85
85
85
89
90
ġEKĠLLER DĠZĠNĠ
ġekil No
1. Türkiye‟de Bal Pazarlama Kanalları
2. Ġzmir ve Muğla Ġlleri Ġtibariyle Bal Pazarlama Kanalları
49
78
GRAFĠK DĠZĠNĠ
Grafik No
1. Dünyada Toplam Kovan Sayısı
2. Dünyada Yıllara Göre Bal ve Balmumu Üretim Miktarı (Ton)
3. Dünyada Yıllara Göre Bal Verimi (Kg)
4. Dünyada Yıllara Göre Bal DıĢalım ve DıĢsatım Miktarı (Ton)
5. Dünyada Yıllara Göre Bal DıĢalım ve DıĢsatım Değerleri (1000 $)
6. Dünyada Yıllara Göre Bal DıĢalım-DıĢsatım Miktar Ġndeksi
7. Dünyada Yıllara Göre Bal DıĢalım-DıĢsatım Değer Ġndeksi
8. Dünyada Yıllara Göre Bal DıĢalım-DıĢsatım Fiyatlarındaki GeliĢmeler
9. Dünyada Yıllara Göre Bal DıĢalım-DıĢsatım Fiyatları Ġndeksi
10. Türkiye‟de Yıllara Göre Bal ve Balmumu Üretim Miktarı (Ton)
11. Türkiye‟de Yıllara Göre Kovan BaĢına Bal Verimi (Kg)
12. Türkiye‟de Toplam Kovan Sayısı (Adet)
13. Türkiye‟de Yıllara Göre Bal DıĢalım ve DıĢsatım Miktarı (Ton)
14. Türkiye‟de Yıllara Göre Bal DıĢalım ve DıĢsatım Değerleri (1000 $)
15. Türkiye‟de Yıllara Göre Bal DıĢalım ve DıĢsatım Miktar Ġndeksi
16. Türkiye‟de Yıllara Göre Bal DıĢalım ve DıĢsatım Değer Ġndeksi
17. Türkiye‟de Yıllara Göre Üretici Eline Geçen Bal ve Balmumu Reel Fiyatları
22
23
23
28
28
29
29
35
35
37
37
37
40
41
42
42
50
HARĠTA DĠZĠNĠ
Harita No
1. Ġncelenen ĠĢletmelerin Ġller Ġtibariyle Kovan Konaklama Yerleri
vi3
68
EKLER DĠZĠNĠ
Sayfa
No
Ek No
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
Türk Gıda Kodeksi Bal Tebliği
Tarım Bölgelerinde Ġllere Göre Bal ve Balmumu Üretimi
Ġncelenen ĠĢletmelerin Kovan Konaklama Yerleri
AraĢtırma Yöresindeki ĠĢletmelere ve ĠĢletmecilere ĠliĢkin Bazı DeğiĢkenlerin
Normal DağılıĢ Test Sonuçları
Ġncelenen ĠĢletmelerde Bazı DeğiĢkenler Açısından ĠĢletme Gruplarına/Ġllere
Göre Farklılık Gösterme Durumu(Kruskal Wallis Testi)
Ġncelenen ĠĢletmelerde Bal Verimini Etkileyen Faktörlerin Saptanmasına
Yönelik Doğrusal Regresyon Modelleri(Model 1, Model 2, Model 2,(Step-wise)
Anket Formu
Bazı Teknik Anahtar Kelimeler
vii 4
104
110
112
114
114
115
117
125
I.BÖLÜM
1.GĠRĠġ
1.1 Konunun Önemi
Günümüzde arıcılık tüm dünyada geliĢmekte olan ve tarımsal üretimin devamlılığını sağlayan bir
sektördür. Üretim girdilerinin düĢük olması ve ürünlerin hammadde kullanımı olmadan oluĢturulması
nedeniyle arıcılık, ülke ekonomisine doğrudan büyük katkı sağlarken, ayrıca bitkisel üretimde meyve
ve tohum kalitesini arttırarak dolaylı katkı da sağlamaktadır.
Arıcılık, bal, polen, arı sütü, propolis, arı zehiri, balmumu gibi arı ürünleri ile toplumun sağlıklı
geliĢimi açısından da önemli rol oynamaktadır. Artan önemine paralel olarak arıcılık, gerek dünyada,
gerekse Türkiye‟de yeni tekniklerin uygulandığı bir uğraĢı dalı olmaya devam etmektedir.
Türkiye‟de arıcılığın bir üretim dalı olarak, bal ve balmumu üretimiyle ülke ekonomisine doğrudan
katkısı 160 trilyon TL dolayındadır. Arıcılığın tozlaĢma yolu ile ekonomiye olan katkısının, bal ve
balmumu ile sağlanan katkının en az 10-15 katı olduğu dikkate alındığında arıcılık bu yolla ülke
ekonomisine 1.6-2.4 katrilyon TL katkı sağlamaktadır(Talu, 2004). Ayrıca, büyük çoğunluğu kırsal
kesimde yaĢayan ve yeterli toprağı olmayan 150 000 dolayındaki hane halkı için istihdam kaynağı
olması arıcılığın Türkiye ekonomisi yönünden önemini ortaya koymaktadır(TKB, 2001).
Türkiye 2003 yılı itibariyle dünyada kovan sayısı bakımından 2. sırada, bal üretimi açısından ise 4.
sırada yer almaktadır(DĠE, 2004 ve www.fao.org). Türkiye‟de 2003 yılı itibariyle modern kovan
sayısının(4 288 853 adet), tüm kovanların yaklaĢık %96‟sını oluĢturmasına karĢılık, kovan baĢına elde
edilen bal veriminde önemli bir artıĢın görülmeyiĢi ve bu denli büyük bir arıcılık potansiyeline karĢılık
Türkiye‟de kovan baĢına bal veriminin son on yıl(1994-2003) ortalamasına göre 16 kg düzeyinde
olması bal üretiminde ciddi boyutlarda sorunlar olduğunu ortaya koymaktadır(DĠE, 2004). Nitekim,
dünyada sadece Türkiye‟de Batı ve Güneybatı Ege Bölgesi'nde, yoğun olarak ta Muğla yöresinde elde
edilen ve dünya üretiminin %90'ını karĢılayan çam balı üretiminde bu sorun çok yoğun olarak
yaĢanmaktadır.
Diğer taraftan, son yıllarda Avrupa Birliği‟nin getirdiği sıkı biyokimyasal denetimlere bağlı olarak,
dıĢsatımı yapılan balların çoğunda standart dıĢı bal kriterlerinin, ilaç ve metal kalıntılarının
bulunması, bugün neredeyse bal dıĢsatımını tıkanma noktasına getirmiĢtir.
Türkiye‟de, dıĢsatımı yapılan balların büyük bir bölümünü çam balları oluĢturmasına karĢılık, çam
balları için ayrı bir bal standardının bulunmaması, çiçek balından farklı yapıda olması aynı
özelliklerdeymiĢ gibi değerlendirilmesine neden olmaktadır. Ayrıca, balların genellikle karıĢık
sağılması, üreticinin ve dıĢsatımcının tam olarak ne tür bir bal sattığını gümrüklerde yapılan analiz
sonucu anlamasına yol açan bir dizi olumsuzlukları da beraberinde getirmektedir. Diğer taraftan
ballarda saptanan yüksek düzeyde metal kirliliğine bağlı olarak, balların sağlık standartlarına uymadığı
gerekçesiyle gümrükten dönmesi, sadece arıcıya ve dıĢsatımcıya değil, ülke ekonomisine de büyük
zarar getirmektedir. Bu durum Türkiye‟de çam ballarının adına da gölge düĢürmekte ve Avrupa
Birliği'ne girme çabasında olan Türkiye açısından önemli bir sorun yaratmaktadır.
Buradan hareketle, Türkiye‟de arıcılığın teknik ve ekonomik yönünü birlikte ortaya koyacak ve üretici
düzeyinde yapılacak bir araĢtırma, arıcılık iĢletmelerinin teknik özelliklerinin (balların çeĢitliliği,
nektar akımı, sağım teknikleri, ilaçlama zamanı, en önemli arı zararlısı olan varroa‟ya karĢı yapılan
mücadelede önerilere uyulup uyulmadığı, nektar kaynağından üretilen balın hasat edilme zamanı ve
balların orijini) belirlenmesine, iĢletmelerin verimlilik ile kârlılık analizinin yapılmasına, iĢletmelerin
üretim ve pazarlama aĢamasındaki sorunlarının saptanmasına, üretici ve dıĢsatımcı yönünden
darboğazların giderilmesine iliĢkin sorunların belirlenmesine olanak sağlayacaktır.
1
1.2 AraĢtırmanın Önemi
Arıcılık; bitkisel kaynakları, arıyı ve emeği birlikte kullanarak, bal, polen, arı sütü, propolis ve arı
zehiri gibi ürünler ile arıcılığın önemli gelir unsurlarından olan ana arı, oğul, paket arı gibi canlı
materyal üretme faaliyeti olarak tanımlanmaktadır(Fıratlı, 2001).
Günümüzde gerek geliĢmiĢ, gerekse geliĢmekte olan ülkelerde arıcılık, değiĢik amaçlarla da olsa,
önem verilen bir hayvancılık dalıdır. Arıcılık, Avrupa‟da genellikle geleneksel bir uğraĢı; Ġspanya,
Polonya, Macaristan, Yunanistan ve Türkiye gibi ülkelerde kırsal geliri arttırıcı bir araç; Uzak Doğu,
Orta ve Güney Amerika ülkelerinde önemli bir döviz kaynağı ve ABD, Kanada ve Japonya‟da ise
ağırlıklı olarak bitkisel üretimde tozlaĢtırmada kullanılmak amacıyla yapılmaktadır.
Anadolu‟nun kendine özgü topografyası, bitkilerin farklı bölgelerde yılın değiĢik dönemlerinde
çiçeklenmesine yol açarak Türkiye‟yi arıcılık için uygun bir ekolojiye sahip kılmaktadır. Bu
topografya ve dünya coğrafyasındaki konumunun bir sonucu olarak dünyada mevcut ballı bitki
türlerinin ¾‟üne sahip olan Türkiye‟de, doğal arı meralarının dıĢında, tarımsal alanların yonca,
korunga, üçgül gibi yem bitkilerinden; soya fasulyesi, ayçiçeği gibi yağlı tohumlu bitkilerden, elma,
narenciye, badem gibi meyve ağaçlarından oluĢması Türkiye‟nin arıcılıktaki Ģansını arttırmaktadır.
Ancak Türkiye‟de arıcılığın halen karĢı karĢıya bulunduğu teknik ve ekonomik sorunları
bulunmaktadır(Akdemir vd.,1990). Bu sorunların kısa ve uzun vadeli çözümlere kavuĢturulması için,
öncelikle yöresel düzeyde yapılacak araĢtırmalarla sorunların nedenlerinin ortaya konması
gerekmektedir.
Türkiye‟de arıcılık konusunda bugüne kadar yapılan çalıĢmaların çoğunluğu teknik düzeydeki
çalıĢmalardır. Oysa yöresel düzeyde arıcılığın teknik ve ekonomik boyutunu birlikte ele alan
çalıĢmalara gereksinim duyulmaktadır. Özellikle çam balı üretimi yönünden iki önemli yöre olan
Muğla ve Ġzmir‟de yapılan bu çalıĢma hem mevcut durumun tespiti sonucu aksayan yönlerin
belirlenmesi, hem de kaliteli bal üretiminin arttırılarak dıĢsatım olanaklarının geliĢtirilmesi açısından
önemli katkılar sağlayacaktır.
1.3 AraĢtırmanın Amacı
Bu araĢtırmanın temel amacı, Ġzmir ve Muğla illerindeki arıcılık iĢletmelerinin teknik ve ekonomik
yapısını karĢılaĢtırmalı olarak ortaya koymak, iĢletmelerin üretim ve pazarlama aĢamasındaki
sorunlarını saptamak, arıcılık faaliyetinin teknik ve ekonomik yönden avantaj ve dezavantajlarını
ortaya koymaktır.
AraĢtırmanın diğer amaçları aĢağıda sıralanmıĢtır;









ĠĢletmelerin sosyo-ekonomik özelliklerini ortaya koymak,
ĠĢletmelerin teknik özelliklerini (ana arı üretimi, ana arı yaĢı , ekotipler,
çerçeve sayısı, mevsimsel manejman çalıĢmaları, sağım teknikleri ve sağım sayıları,
kullanılan ilaçların miktar ve zamanlaması, oğul sayısı) belirlemek,
ĠĢletmelerin bal üretim miktarlarını ve kovan baĢına bal verimini saptamak,
ĠĢletmelerde arıcılık üretim dalının verimlilik ve kârlılık durumunu ortaya koymak,
Anketler sırasında alınan bal örneklerine dayalı olarak, iĢletmelerde üretilen balın
biyokimyasal özelliklerini saptamak,
Bal pazarlama kanallarını belirlemek ve bal pazarlama marjlarını saptamak,
Üretici eline geçen ortalama bal fiyatlarını tespit etmek,
Bal verimini etkileyen faktörleri ortaya koymak,
Arıcılık faaliyetinin baĢlıca üretim ve pazarlama sorunlarını belirlemek, buradan
hareketle araĢtırma yöresine ve ülke arıcılığına iliĢkin bazı çözüm önerileri
sunmaktır.
2
1.4. AraĢtırmanın Kapsamı ve Anahatları
Bu araĢtırmada, incelenen iĢletmelerde 2002 yılı üretim sezonu itibariyle arıcılık faaliyetinin teknik ve
ekonomik analizi yapılmıĢtır. AraĢtırma dört ana bölümden oluĢmaktadır. Birinci ana bölümde
giriĢten sonra, konu ile ilgili çalıĢmalara yer verilmiĢ, bu bölümü araĢtırmanın materyal ve yöntem
kısmının açıklanması izlemiĢtir. Bu bölümün sonunda, Muğla ve Ġzmir illeri hakkında genel bilgiler
ortaya konulmuĢtur. Ġkinci ana bölüm kapsamında ilk önce arıcılıktan elde edilen ürünler ve bal
standartlarına yer verilmiĢ, daha sonra sırasıyla Dünyada ve Türkiye‟de bal ve balmumu üretim,
tüketim ve dıĢ ticaretindeki geliĢmelere ve bal pazarlama yapısına yer verilmiĢtir.
Üçüncü ana bölümde arıcılık iĢletmelerine iliĢkin araĢtırma sonuçlarına yer verilmiĢ, bu bölüm altında
iĢletmelerin sosyo-ekonomik yapısı ve teknik özellikleri ortaya konulmuĢ, iĢletmelerin bal üretim
miktarları ve kovan verimleri saptanmıĢ, çam balının biyokimyasal özellikleri belirlenmiĢ ve
biyokimyasal özellikler arası iliĢkiler incelenmiĢtir. Aynı zamanda bal örneklerinde ağır metal ve
mineral madde analizleri yapılarak, çevre kirliliğinin ve balların depolanması sırasında kullanılan kimi
malzemelerin baldaki metal kalıntıları saptanmıĢtır. Daha sonra iĢletmelerin verimlilik, gelir-gider ve
kârlılık durumları ortaya konulmuĢ, balın pazarlama kanalları belirlenmiĢ, üretici eline geçen ortalama
bal fiyatları tespit edilmiĢ, iĢletme grupları ve iller itibariyle bal maliyeti, kovan baĢına brüt marj ve
net gelir hesaplanmıĢ, bal üretiminde verimliliği etkileyen faktörler belirlenmiĢtir.
Dördüncü bölümde, Türkiye‟de arıcılığın genel sorunları teknik, ekonomik, eğitim ve araĢtırma ile
sorunlar olmak üzere üç ana baĢlık altında incelenmiĢ, buradan hareketle de araĢtırma yöresinin
arıcılıkla ile ilgili sorunlarına yer verilmiĢtir. Daha sonra belirlenen sorunlara yönelik bazı önlemler
sunularak sonuca gidilmiĢtir.
3
2. KONU ĠLE ĠLGĠLĠ ÇALIġMALAR
Günümüze değin gerek Türkiye‟de, gerekse diğer ülkelerde arıcılığın teknik yönüne iliĢkin çok sayıda
araĢtırma yapılmıĢtır(Brother, 1977; Akbay, 1986; Ekim, 1987; Ruttner, 1988; ġenocak, 1988; Kayral
ve Kayral,1989; Santas, 1990; Infandites, 1990; BaĢak, 1991; ġekerden vd., 1992; Darendelioğlu ve
Kence, 1992; Kaftanoğlu, 1993; Genç, 1993; Delaplene, 1993; Sorkun ve Doğan, 1994; Spartinos,
1996; Yıldız ve Asal, 1996; Tolon ve Altan, 1999; Sasaki, 1999; Nakamura, 1999; Tolon, 1999;
Gülpınar, 2000; Kumova, 2000; Smith, 2002). Ancak arıcılığın ekonomik yönünü ortaya koyan
araĢtırma sayısı sınırlıdır. AĢağıda Türkiye‟de ve diğer ülkelerde arıcılığın teknik yönü ile birlikte
ekonomik yönünü de ele alan bazı araĢtırmalara kısaca değinilmiĢtir.
Aras vd. (1980) tarafından Güney Ege Bölgesinde Muğla, Aydın, Denizli ve Burdur illerinde yapılan
bir araĢtırmada, arıcılığın teknik özellikleri(iĢletmelerin yapısal durumu, bakım ve besleme koĢulları,
ekipmanlar) ortaya konmuĢ, varroa zararlısının ilçeler düzeyinde araĢtırma yöresi arıcılığına etkileri
belirlenmiĢ, bölgedeki bal fiyatlarındaki değiĢmeler ile bu bölgede yer alan 5 arıcılık kooperatifinin
durumu analiz edilmiĢtir.
Habibullah and Ismail (1991a) Malezya‟da arıcılıkta teknik ve ekonomik etkinliğin saptanması
amacıyla hazırlanan çalıĢmada üretim fonksiyonlarından(ray-homothetic function) ve düzeltilmiĢ en
küçük kareler yönteminden yararlanılmıĢtır. ÇalıĢmanın sonuçları; iĢletme büyüklüğü arttıkça teknik
etkinliğin azaldığını, birime elde edilen net kâr üzerinde de iĢletme büyüklüğünün etkili olduğunu
ortaya koymuĢtur.
Habibullah and Ismail (1991b) Malezya‟da kırsal alanda üretici gelirini arttırmada alternatif bir
faaliyet olan arıcılık faaliyetinin teknik ve ekonomik yönleri üzerinde durulmuĢtur. ÇalıĢmada 36
kovanlık bir arıcılık projesinin finansal ve ekonomik analizi yapılmıĢ, ayrıca arıcılıktan elde edilen
brüt marj karĢılaĢtırmalı olarak incelenmiĢtir.
Habibullah and Ismail (1992) yaptıkları bir araĢtırmada 52 üreticiden toplanan verilerle arıcılıkta
optimum üretim miktarını ve kâr eĢiğini saptamıĢlardır. ÇalıĢmada Cobb-Douglas üretim
fonksiyonundan yararlanılmıĢtır. ÇalıĢmanın sonuçları; üreticilerin arıcılık deneyimi arttıkça kârlılığın
arttığını, iĢletme büyüklüğü arttıkça da aile iĢgücü kullanımının azaldığını ortaya koymuĢtur.
Çiçek (1993) yaptığı çalıĢmada Tokat ilinde Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu‟ndan (KKDF)
yararlanarak arıcılık yapan iĢletmelerden tesadüfi olarak seçilen 40 iĢletmenin uygulama sonuçlarına
ve sorunlarına yer vermiĢtir. ÇalıĢmada iĢletme baĢına arılı kovan sayısının 63.4 adet, kovan baĢına
bal veriminin ise 18.7 kg olduğu belirlenmiĢtir. Üreticilerin %95.1‟inin arıcılık girdilerinin fiyatlarını
pahalı bulduğu, %12.2‟sinin de hastalık ve zararlılarla çok sık karĢılaĢtığı belirlenmiĢtir. Ayrıca ildeki
kovan konaklama yerleri açısından yöredeki yöneticilerle bazı hukuki anlaĢmazlıkların olduğu, bal
pazarlamasında sorunlar yaĢandığı belirlenmiĢtir. Son olarak çalıĢmada KKDF uygulamasının
arıcılığın geliĢmesine olumlu katkıda bulunduğu ve baldan elde edilen net karın kovan baĢına 31.7 $
olduğu belirlenmiĢtir.
Habibullah and Ismail (1994) yaptıkları bir çalıĢmada Malezya‟da arıcılık iĢletmelerinin ekonomik
ve teknik etkinliğini analiz etmiĢlerdir. ÇalıĢmada Cobb-Douglas üretim fonksiyonundan
yararlanılmıĢ, ayrıca maximum olasılık tahmini (Maximum Likelihood Estimation-MLE) yöntemi
kullanılmıĢtır. ÇalıĢmanın sonuçları; üreticilerin ek masrafa girmeden mevcut girdileri ve teknolojiyi
kullanarak arıcılık ürünlerini arttırabileceklerini ortaya koymuĢtur.
Güngör ve PaydaĢ (1995) tarafından yapılan bir çalıĢmada, Tekirdağ ilindeki arıcılık iĢletmelerinin
ekonomik yönü incelenmiĢ, yörede ayçiçeği balının önemli olduğu ancak birtakım sorunlar nedeniyle
(özellikle kristalize olma) pazarlamada güçlükler ile karĢılaĢıldığı belirtilmiĢtir. Bununla beraber,
varroa zararlısı ve kireç hastalığının yoğunluğu nedeniyle üretimin bundan olumsuz yönde etkilendiği
saptanmıĢtır. Üretici örgütlenmesinin bu sorunların çözümünde etkili olabileceği ifade edilmiĢtir.
Çelik ve Tatlıdil (1995) yaptıkları bir çalıĢmada arıcılık üretim dalının Türkiye hayvancılığındaki
önemini makro verilerle ortaya koymuĢ ve karĢılaĢılaĢılan sorunlara değinmiĢtir. ÇalıĢmada ayrıca,
Ankara‟nın Kalecik ilçesinde yapılan bir araĢtırmanın sonuçlarından yararlanılarak gezginci arıcılığın
teknik ve ekonomik özellikleri, yerleĢik arıcılıkla karĢılaĢtırmalı olarak ortaya konulmuĢtur.
4
Fıratlı vd. (1997) tarafından yapılan çalıĢmada, Dünyada ve Türkiye‟de arıcılığın genel durumu
hakkında genel bilgiler (ithalat, ihracat, üretim) verilmiĢ ve yurt dıĢında yapılan örnek çalıĢmaların
sonuçları ile karĢılaĢtırma yoluna gidilmiĢtir. Dünya arıcılığının durumu Türkiye ile
karĢılaĢtırıldığında gerek kamu gerek özel kesimin kendi olanakları dahilinde etkili bir eĢgüdüm ve
örgütlenme içerisinde arıcılıktan en üst düzeyde yararlandıkları belirtilmiĢtir. Türkiye arıcılığının
içerisinde bulunduğu durum değerlendirildiğinde ise, yetiĢtiricilik, girdi temini, bitki nektarından
maksimum düzeyde yararlanma, pazarlama ve örgütlenme konularında yaĢanan olumsuzlukların
giderilmesinin sorunların çözümlenmesini kolaylaĢtırıcı olacağı ifade edilmiĢtir.
Wilde (1997) Polonya‟da yaptığı bir araĢtırmada 50, 100, 200 ve 300 kovana sahip demonstrasyon
iĢletmelerinde üretim masraflarını analiz etmiĢtir. AraĢtırmada 50 kovana sahip arıcılar sabit ve
gezginci arıcılar olarak, diğer büyüklüklerde kovana sahip arıcılar ise gezginci ve yılda en az üç
konaklama yapan arıcılar olarak analiz edilmiĢtir. AraĢtırmada, Avrupa pazarında Polonya‟nın
Ģansının az olduğu, ancak kovan sayısının 100 adete yükseltilmesi durumunda rekabet Ģansı olacağı
vurgulanmıĢtır. 200-300 kovana sahip arıcıların, Avrupa pazarında rekabet edebileceği, bunun için de
kovan baĢına verimin 30 kg‟a çıkarılması gerektiği ileri sürülmüĢtür.
Shafer (1998) yaptığı bir araĢtırmada A.B.D.‟nde 1998 yılı üretici bal fiyatlarını tahmin etmiĢtir.
AraĢtırmada üretici eline geçen bal fiyatını üç faktörün etkilediği ve bu faktörlerin; A.B.D.‟ndeki
üreticilerin bal üretme sorumluluğu, fiyat beklentileri karĢısında stok yönetimi ve A.B.D toplam bal
stoku içinde ithal edilen bal miktarı olduğu belirlenmiĢtir.
Frazier et al. (1998) bal üretiminin teknik ve ekonomik özelliklerini inceledikleri araĢtırmalarında 10
kovana dayalı örnek bir bal üretim bütçesi hazırlamıĢlardır. Bütçeye göre, 10 kovandan elde edilen
toplam bal miktarı 227 kg, brüt üretim değeri 1 560 $, toplam üretim masrafı ise 1 243 $ olarak
saptanmıĢtır.
Tolon ve Altan (1999) tarafından gerçekleĢtirilen çalıĢmada, Türkiye‟de üretilen ve dıĢ satımı yapılan
ya da dıĢarıdan satın alınan arıcılık ürünleri hakkında genel bir değerlendirme yapılmıĢ, karĢılaĢılan
sorunlar ve bu sorunlara iliĢkin çözüm önerileri getirilmiĢtir. Sonuçta, Türkiye‟de yer alan arıcılık
ürünlerinin yeterince değerlendirilemediği ve özellikle önemli bir potansiyel olan çam balının üretim
ve pazarlama sorunlarının devam ettiği ortaya çıkmıĢtır. Özellikle balda yaĢanan kalıntı sorunu
nedeniyle bal dıĢ satım miktarının oldukça düĢtüğü, bal üretiminde kullanılan kimyasallar konusunda
üreticinin bilinçlendirilmesinin gerektiği ifade edilmiĢtir.
Doğan vd. (1999) tarafından gerçekleĢtirilen çalıĢmada, GAP illerinde arıcılık faaliyeti ile ilgili 19641996 yıllarını kapsayan dönemde elde edilen veriler Türkiye verileri ile karĢılaĢtırılmıĢ, regresyon
analizine yer verilmiĢtir. Buna göre, ele alınan dönem içerisinde kovan sayısının, bal ve balmumu
üzerindeki etkisinin önemli olduğu belirlenmiĢtir. Kovan sayısındaki artıĢ belirli bir yıla kadar
üretimle doğru orantılı bir iliĢki göstermiĢ, ancak daha sonraki dönemde kovan sayısındaki azalıĢa
rağmen bal ve bal üretiminin artıĢ eğiliminde olduğu, bunun eski tip kovan sisteminden modern(yeni)
kovan sistemine geçiĢten kaynaklandığı saptanmıĢtır.
Özbilgin vd. (1999) tarafından Ege Bölgesinin Aydın, Denizli, Ġzmir, Manisa, ve Muğla illerinde
yapılan araĢtırmada, Ege Bölgesi arıcılığının baĢlıca teknik ve ekonomik karakteristikleri
belirlenmiĢtir. AraĢtırmada veriler 22 ilçe, 54 köyde gayeli örnekleme yöntemiyle seçilen 98 arıcıdan
anket yolu ile derlenmiĢtir. AraĢtırmada ele alınan bölgede, 1994 yılı itibariyle 858 793 adet kovan
bulunduğu ve bunun %98‟ini modern kovanların oluĢturduğu, ele alınan iĢletmelerde ise kovan baĢına
bal veriminin 13.44 kg olduğu saptanmıĢtır. Arıcıların %21‟inin zaman zaman dıĢarıdan ana arı satın
aldığı, hastalık ve zararlılara karĢı aĢırı derecede ilaç kullandığı tespit edilmiĢtir. AraĢtırmada ayrıca
arıcıların kıĢlatma, ilkbahar bakımı ve üretim dönemine iliĢkin faaliyetleri incelenmiĢtir. Arıcıların
karĢılaĢtığı ve öncelikle çözümlenmesini istediği sorunların baĢında konaklama yeri yasakları ve
konaklama ücreti olduğu, geleceğe dönük olarak ta arıcıların kovan sayılarını artırmak, polen ile arı
sütü üretimine girmek eğiliminde oldukları belirlenmiĢtir.
5
Fairchild et al. (2000) yaptıkları bir araĢtırmada A.B.D. bal endüstrisi üzerinde bala katkı maddeleri
karıĢtırılmasının ekonomik etkilerini araĢtırmıĢlardır. AraĢtırma sonuçları sektördeki kalite güvenlik
programı için bir dayanak sağlamıĢtır. AraĢtırmada bala karıĢtırılan katkı maddelerinin ekonomik
sonuçlarının tahmininde çok sayıda unsur dikkate alınması gerektiği üzerinde durulmuĢtur. Bunlar;
tüketiciyi aldatmaya yönelik hileler, düĢük bal fiyatının firmalar arası rekabette ortaya çıkardığı
masraflar, stok artıĢından dolayı düĢük kâr marjları, ürünün imajında ve tüketici düĢüncelerindeki
değiĢmenin tüketici talebini etkilemesi, markalama kanunu, standartlar ve balın
derecelendirilmesindeki ihlaller ile yasadıĢı kârlar, bazı aracıların düĢük bal fiyatından dolayı tozlaĢma
düzeyini azaltmalarıyla ekonomiye negatif yönde etkide bulunmalarıdır.
Chaudhary (2001) Kanada‟nın Alberta eyaletinde yaptığı araĢtırmasında 13 arıcılık iĢletmesinden
aldığı 2000 yılı verileri ıĢığında konvansiyonel bal üretim maliyetini hesaplamıĢtır. ĠĢletmelerin 6‟sı
1000‟den az, 7‟si ise 1000‟den fazla kovana sahip iĢletmeler olup, ortalama kovan sayısı 1478 adettir.
Kovan baĢına ortalama bal verimi 67 kg olarak saptanmıĢtır. Kovan baĢına düĢen üretim değeri 127 $,
kovan baĢına düĢen üretim masrafı ise 92 $ olarak hesaplanmıĢtır.
Rucker et al. (2001) A.B.D.‟nin Oregon eyaletinde yaptıkları bir araĢtırmada bal arılarının bitki
tozlaĢmasındaki önemi üzerinde durmuĢlar ve tozlaĢmanın ekonomik bir analizini yapmıĢlardır.
AraĢtırmada regresyon analizinin sonuçlarına göre; ürün fiyatlarında %10‟luk bir artıĢ, tozlaĢma
ücretini koloni baĢına 40 $ arttırmaktadır. Buna karĢın bal fiyatlarındaki %10‟luk bir artıĢ, tozlaĢma
ücretini koloni baĢına 2.50 $ azaltmaktadır.
Korkmaz ve DemirtaĢ (2001), Alata Bahçe Kültürleri AraĢtırma Enstitüsü‟nün üç yıllık gezginci
arıcılık çalıĢmalarına iliĢkin verilerin ekonomik analizini yaparak, arıcılık faaliyetinin karlı olup
olmadığını ortaya koymuĢtur. Bu amaçla 1996-1998 yılını kapsayan 3 yıllık dönem boyunca her yıla
ait koloniler ve bu kolonilere ait üretim, gider ve gelirler saptanmıĢtır. Sonuçta gezginci arıcılığın karlı
bir faaliyet olduğu, ancak aile içinde atıl iĢgücünün değerlendirilerek üretim sürecine katkıda
bulunulması açısından aile iĢletmeleri için oldukça karlı bir faaliyet dalı olduğu saptanmıĢtır.
Sıralı (2002) tarafından yapılan bir çalıĢmada Türkiye arıcılığının genel yapısı, potansiyeli ve önemli
özelliklerinin incelenmesi amaçlanmıĢ, ayrıca önemli arıcılık yöreleri, kovan tipi ve sayısı, arı ırkları,
arı florası, gezginci arıcılık, bal arısı ürünleri, bal arısı yönetimi, hastalık ve zararlılar, arıcılıkta verim
üzerine etkili olan bazı unsurlar ve baĢlıca sorunlar ile bunlara iliĢkin çözüm önerileri sunulmuĢtur.
Lin et al. (2003) Tayvan‟da yaptıkları bir araĢtırmada bal arılarında oğul vermenin ekonomik
sonuçlarını analiz etmiĢlerdir. AraĢtırmada bir bal arısı kovanı eĢit büyüklükteki iki kovana ayrılmıĢtır.
Bal arılarında oğul verme olayının biyolojik açıklamasını yapabilmek için ekonomik bir uygulama
yapılmıĢtır. AraĢtırma sonuçlarına göre; arılar iĢbirliği içerisinde olup, kovanlarda görev dağılımı
etkindir. Arılar kovandaki gereksinimler arttığında görevlerini rasyonel bir Ģekilde değiĢtirmektedir.
Biyolojik ve ekonomik bulgular, bal arılarında oğul verme iĢlemi üzerinde kraliçe arıdan ziyade iĢçi
arıların egemen olduğunu göstermiĢtir.
6
3. MATERYAL VE YÖNTEM
3.1 Materyal
AraĢtırmanın ana materyalini, Ġzmir ve Muğla illerinde arıcılığın yoğun olarak yapıldığı KemalpaĢa
ve Marmaris ilçelerinden seçilen arıcılık iĢletmelerine iliĢkin anket yoluyla toplanan birincil veriler
oluĢturmaktadır. Bu veriler, 2002 yılı üretim sezonuna iliĢkin yatay kesit verileridir. AraĢtırmanın
ikincil verilerini; DPT, DĠE, Tarım ve KöyiĢleri Bakanlığı, Tarım Ġl ve Ġlçe Müdürlükleri, ĠGEME
(Ġhracatı GeliĢtirme ve Etüd Merkezi), DıĢ Ticaret MüĢteĢarlığı ve FAO tarafından yayınlanmıĢ
raporlar, konuyla ilgili olarak daha önce yapılmıĢ olan benzer araĢtırma, derleme, makale, inceleme ve
tezlerden elde edilen veriler ile çeĢitli istatistiki kayıtlardan yararlanılarak elde edilmiĢ veriler
oluĢturmaktadır. Bunun yanında, biyokimyasal analizlerin yapılması için üreticilerden toplanan bal
örnekleri de araĢtırmanın üçüncü kısım materyalini oluĢturmaktadır.
3.2.Yöntem
3.2.1 Verilerin Toplanması AĢamasında Uygulanan Yöntemler
2001 verilerine göre, araĢtırma kapsamına alınan Muğla ve Ġzmir illeri, Türkiye toplam bal üretiminin
%7.79‟unu, Ege Bölgesi toplam bal üretiminin ise %26.28‟ini sağlamaktadır(DĠE, 2002). Bu
araĢtırmada sadece arıcılık üretim dalı dikkate alınmıĢtır. Öncelikle araĢtırma kapsamına giren bu iki
ilde arıcılığın en yoğun olduğu ilçe ve köylerin alınması hedeflenmiĢ, Ġzmir ve Muğla Ġllerinde Ġl ve
Ġlçe Müdürlükleriyle yapılan görüĢmeler doğrultusunda, bu illeri arıcılık yönünden Muğla‟nın
Marmaris ve Ġzmir‟in KemalpaĢa ilçesinin temsil edebileceği sonucuna varılmıĢtır. Ġlçeler bu Ģekilde
belirlendikten sonra, Tarım ilçe Müdürlükleriyle yapılan görüĢmeler ve ön çalıĢmalarla, her ilçede
arıcılık yapılan köylerdeki arıcılık iĢletmelerinin sayıları, kovan adetleri ile ilgili bilgiler elde
edilmiĢtir.
Bu bilgiler ıĢığında, her iki ilçeye bağlı köyler içerisinde kovan sayısının en fazla olduğu köyler
belirlenmiĢ ve her ilçede kovan varlığının %75‟inden fazlasını sağlayan beĢ köy araĢtırma kapsamına
dahil edilmiĢtir. Bu yaklaĢımla, Marmaris ilçesinden Bayır, Hisarönü, Orhaniye, Osmaniye ve Turgut
köyleri, KemalpaĢa ilçesinden ise; Yiğitler, Çambel, Dereköy, Gökyaka ve Y.Kurudere köyleri
araĢtırma kapsamına alınmıĢtır. Bu köylerde arıcılık yapan toplam 834 üretici belirlenmiĢtir (Çizelge
1). AraĢtırmada, tüm üreticilerle görüĢmek yerine, örnekleme yöntemiyle bir kısmı ile görüĢülmesinin
uygun olacağına karar verilmiĢtir. Bu amaçla aĢağıdaki oransal örnek hacmi formülünden (Newbold,
1995) yararlanılmıĢ ve %90 olasılık ile % 10 hata payı esas alınmıĢtır. Günümüzde Tarım Ekonomisi
alanında birçok araĢtırmanın örnekleme aĢamasında bu formülden yararlanıldığı görülmektedir (Talim
vd., 1998; Günden, 1999; Miran vd., 2000; IĢın, 2000; Saner, 2001; AtıĢ vd., 2002; Engindeniz ve
Çukur, 2003).
Yapılan ön çalıĢmalar sonucunda yerleĢim birimlerindeki üreticiler içerisinde arıcılık yapma oranı
%60 olarak belirlenmiĢtir. Bu nedenle formülde P=0.60 olarak esas alınmıĢtır. σ 2px parametresinin
tahmininde, gerçek oran ne olursa olsun, bunun istenen herhangi bir olasılık düzeyinde güven
aralığının, örnek oranının iki tarafında belirli bir r oranından daha fazla uzanmaması istenebilmektedir
(Miran vd., 2000). Bu durumda σ2px parametresi, Zα/2 σP = r formülü ile elde edilmektedir. Anakitle
oranına ait % 90 güven aralığının, örnek oranının 0.05 iki tarafında uzanması istendiğinde 1.645 σ P =
0.10, buradan da σP = 0.0608 olmaktadır. AraĢtırmada bu değerler aĢağıdaki formülde yerine
konulmuĢ ve örnek hacmi 60 olarak hesaplanmıĢtır.
N p (1-p)
Formülde;
n = Örnek hacmi
n=
(N-1) σ
2
px
+ p(1-p)
N = Toplam arıcılık yapan üretici sayısı
p = Örneğe girecek üreticilerin oranı
σ2px = Oranın varyansıdır.
7
Örnek hacminin il ve ilçelere dağıtımında, toplam arıcılık yapan üretici sayısı içerisindeki payları esas
alınmıĢtır. Buna göre; Marmaris ilçesinde 40, KemalpaĢa ilçesinde ise 20 üretici ile görüĢülmesi
gerektiği belirlenmiĢtir. Her köyde örneğe girecek iĢletmelerin sayısının belirlenmesinde ise, her
köyün toplam kovan sayısı ve ilçe toplamı içerisindeki payları esas alınmıĢtır (Çizelge 2).
Çizelge 1: AraĢtırma Kapsamındaki Köylerde Arıcılık Yapan Üretici Sayısı
Ġlçeler
Köyler
Marmaris/MUĞLA
KemalpaĢa/ĠZMĠR
Bayır
Hisarönü
Orhaniye
Osmaniye
Turgut
Toplam
Dereköy
Y.Kurudere
Yiğitler
Çambel
Gökyaka
Toplam
Genel Toplam
Arıcılık Yapan
Üretici Sayısı
78
169
105
91
107
550
52
25
110
80
17
284
834
%
9.35
20.27
12.59
10.91
12.83
65.95
6.23
3.00
13.19
9.59
2.04
34.05
100.00
Çizelge 2: AraĢtırma Kapsamındaki Köylerde Anket Yapılan Üretici Sayısı
Ġlçeler
Marmaris
KemalpaĢa
Genel Toplam
Köyler
Bayır
Hisarönü
Orhaniye
Osmaniye
Turgut
Toplam
Dereköy
Y.Kurudere
Yiğitler
Çambel
Gökyaka
Toplam
Kovan Sayısı
%
20 250
9 450
9 470
8 125
6 750
54 045
2 925
1 658
1 670
1 665
420
8 338
62 383
37.47
17.49
17.52
15.03
12.49
100.00
35.08
19.88
20.03
19.97
5.04
100.00
-
Anket Yapılan
Üretici Sayısı
15
7
7
6
5
40
7
4
4
4
1
20
60
AraĢtırmanın anket aĢaması sırasında toplanan bal örnekleri, 2002 yılı sonbahar döneminde ĠzmirKemalpaĢa ve Muğla-Marmaris ilçe ve köylerinde bulunan arıcılık iĢletmelerinden elde edilmiĢtir. Her
iki lokasyondan seçilen toplam 60 üreticiden alınan yaklaĢık bir kg‟lık çam balı örnekleri etiketli cam
kavanozlara konulmuĢtur. Etiketlerin üzerine balın alındığı yer, sağım tarihi, depolama Ģekli ve üretici
bilgileri iĢlenmiĢtir. Bal örnekleri, genelde gezginci arıcılık yapan üreticilerden sağlanmıĢtır.
3.2.2 Verilerin Analizi AĢamasında Uygulanan Yöntemler
AraĢtırmada anket yöntemiyle toplanan veriler kodlu olarak bilgisayara yüklenmiĢ ve istatistik
programlarından yararlanarak analiz edilmiĢ, çizelgeler halinde düzenlenmiĢtir. Analizler gerek
iĢletme grupları (kovan sayıları) itibariyle, gerekse iller itibariyle (Muğla ve Ġzmir illeri) yapılmıĢtır.
ĠĢletmelerin gruplandırılmasında kriter olarak kovan sayısı dikkate alınmıĢtır. ĠĢletmeler kovan
sayılarına göre; küçük ölçekli (100 adetten az kovana sahip) iĢletmeler, orta ölçekli (101-150 adet
arasında kovana sahip) iĢletmeler ve büyük ölçekli (150 adetten fazla kovana sahip) iĢletmeler olarak
gruplandırılmıĢtır.
8
Elde edilen verilerin ıĢığında iĢletmelerin teknik ve sosyo-ekonomik özellikleri ile iĢletmelerde arıcılık
faaliyetinin teknik ve ekonomik sonuçları ve iĢletmelerin kârlılıkları ortaya konulmuĢtur. Bu verilerin
çizelgeler halinde sunulmasında ortalama, yüzde oranları ile indekslerden yararlanılmıĢtır.
Bunun yanında, arıcıya ve iĢletmeye iliĢkin özellikler yönünden, iĢletme grupları arasındaki farklılığın
istatistiksel olarak anlamlı olup olmadığını ortaya koymak amacıyla bu değiĢkenlerin normal dağılıĢ
gösterip göstermediği test edilmiĢ ve yapılan Kolmogorov-Smirnov testine göre bu değiĢkenlerden
bazılarının normal dağılıĢ göstermedikleri belirlenmiĢ(Bkz. Ek 4) ve gruplar arasında farklılık olup
olmadığını saptamak için de parametrik olmayan değiĢkenlerde uygulanan Kruskal Wallis analizinden
yararlanılmıĢtır. Verilerden normal dağılıĢ gösterenlere de varyans analizi uygulanmıĢtır.
Ġncelenen iĢletmelerde bal verimini etkileyen faktörleri belirlemek için çoklu regresyon analizlerine
yer verilmiĢtir. Modelde illeri temsilen kukla değiĢken kullanılmıĢ, üreticinin eğitim süresi, üreticinin
arıcılık deneyimi, kovan sayısı, Ģeker kullanım miktarı, mazot/nakliye masrafları, arıcılıkta iĢgücü
kullanımı, ilaç masrafları, kovan sayısı, bal fiyatları verimi etkileyebilecek bağımsız değiĢkenler
olarak ele alınmıĢtır. Ġlgili modelde farklı varyanslılık olup olmadığını test etmek amacıyla White
Farklı Varyanslılık testi yapılmıĢtır. Test sonuçları da Ek 5‟de verilmiĢtir.
AraĢtırmada balın üretim masrafları, birim maliyetler ve bal üretiminden elde edilen net gelir iĢletme
grupları ve iller itibariyle ortaya konulmuĢtur. Net gelirin hesaplanmasında, brüt üretim değerinden
toplam üretim masrafları çıkarılmıĢtır. Balın kg maliyetinin hesaplanmasında ise; toplam bal üretim
masrafları, toplam bal üretim miktarına bölünmüĢtür. AraĢtırmada bal üretiminde kârlılığı ortaya
koyabilmek için; brüt marj, mutlak kâr ve nispi kâr hesaplamaları da yapılmıĢtır. Brut marj hesabında
toplam brüt üretim değerinden toplam değiĢken masraflar düĢülmüĢtür. Üretim masrafları sabit ve
değiĢken masraflardan oluĢmaktadır. DeğiĢken masraflar; yem(Ģeker), ilaç, su, taĢıma, iĢgücü,
konaklama, ambalaj, koloni yenileme, alet ve makina tamir-bakım masrafları ile masraflar toplamının
faizinden oluĢmaktadır. Sabit masraflar ise arıcı kulübesi, alet ve makina ile kovanların amortismanı,
kovanların faiz karĢılığı, yönetim karĢılığı ve aile iĢgücü karĢılığından oluĢmaktadır.
DeğiĢken masrafların faiz karĢılığının ve kovanlara yapılan yatırımın faizinin hesaplanmasında reel
faiz oranı kullanılmıĢtır. Reel faiz oranı (i) aĢağıdaki formül ile hesaplanabilmektedir (Kıral vd.,
1999);
Ġ= [(1+r)/ (1+f)] -1
fomülde;
r = cari faiz oranı
f= enflasyon oranıdır.
AraĢtırmada, 2002 yılı cari mevduat faiz oranı(%45.2) ve enflasyon oranı(%30.8) (DĠE, 2003a)
yukarıdaki formülde yerine konulmuĢ ve reel faiz oranı %11 olarak hesaplanmıĢtır.
Yönetim karĢılığının hesaplanmasında, değiĢken masrafların %3‟ü alınmıĢtır. Amortisman
hesaplamalarında ise; arıcı kulübesi ve alet-ekipmanlar için %10, kovanlar için %2.5 oranı esas
alınmıĢtır (Wilde, 1997).
AraĢtırmada biyokimyasal analizleri yapmak amacıyla toplanan ballar analiz gününe dek 18 oC‟da
derin dondurucuda saklanmıĢtır. Bal örnekleri analize alınmadan bir gün önce dipfrizden çıkarılarak,
oda sıcaklığında bekletilmiĢtir. Analiz öncesi ballar, Ģayet Ģekerlenme olmamıĢsa karıĢtırılarak
homojen hale getirilmiĢtir. ġekerlenen ballar ise su banyosunda 60oC‟de 30 dakika süresince ısıtılmıĢ
ve hızla soğutularak iyice karıĢtırılmıĢtır. ġekerlenen ballarda ısıtma iĢlemi uygulanması nedeniyle
HMF ve diyastaz analizi yapılamamıĢtır.
Ballarda kül, nem, HMF, diyastaz, invert Ģeker, sakkaroz, asitlik, pH ölçümü yapılarak, biyokimyasal
analizler gerçekleĢtirilmiĢtir. Bunun yanısıra bal örneklerinde çevre kirliliği ve uygun olmayan
depolama koĢullarının varlığı göz önüne alınarak, ağır metal (kurĢun, kadmiyum) ve mineral madde
(demir, bakır, çinko, mangan, kalsiyum, magnezyum ve potasyum) miktarları da belirlenmiĢtir.
Denemeye ait verilerin değerlendirilmesinde Jmp istatistik paket programından yararlanılmıĢtır(SAS,
1997). Ayrıca bal örneklerinde ticari glikoz tayini yapılmıĢtır.
9
Ticari glikozun belirlenmesinde (Reaktif: Ġyot çözeltisi, 1 gr/50 ml) 1 gr iyot ve 1.4 gr potasyum
iyodür (KI), 50 ml‟lik balona konulmuĢ, az miktarda suda çözülerek iĢaretli yere kadar saf su ile
seyreltilmiĢtir.
Ticari glikozun balda teĢhisinde en fazla kullanılan “iyot yöntemi”‟nden
yararlanılmıĢtır. Bunun için 1 ml bal eĢit hacimde suyla karıĢtırılmıĢ, içine 4-5 damla iyot eklenmiĢ ve
kuvvetlice çalkalanmıĢtır. Balda kırmızıdan menekĢeye kadar değiĢebilen renk farklılığının belirmesi,
ticari glikozun varlığına iĢaret sayılmıĢtır.
10
4. ARAġTIRMA YÖRESĠ HAKKINDA GENEL BĠLGĠLER
4.1 Ġzmir Hakkında Genel Bilgiler
Ege Bölgesinde yer alan Ġzmir ilinin batısında Ege Denizi, doğusunda Manisa, kuzeyinde Balıkesir,
güneyinde Aydın bulunmaktadır. Ġlin güney ve kuzey sınırlarından 37o40‟ ve 38o20‟ kuzey
boylamları, doğu ve batı sınırlarından 26 o10‟ ve 28 o 30‟ doğu enlemleri geçer. Ġlin kuzey-güney
doğrultusundaki uzunluğu yaklaĢık 200 km, doğu-batı doğrultusundaki geniĢliği ise 180 km olup,
kapladığı alan göller ve adalar hariç 11.973 km2, göller ve adalar dahil 12.762 km2‟dir.
Ġzmir‟de Akdeniz iklimi egemendir. Denize dik dağlar arasında yer alan ırmak vadileri ve ovalar,
iklimin iç kesimlere dek uzamasına olanak sağlarlar. Ancak kıyıdan uzaklık ve yükseklik gibi
coğrafik koĢullar iklimin farklılaĢmasına yol açar. Bu iklim özelliklerine uygun olarak, yıllık yağıĢın
yarıdan fazlası sonbahar ve kıĢ aylarında düĢer. Kar yağıĢı ise özellikle alçak kesimlerde yok denecek
kadar azdır. Ġzmir ilinin 2002 yılı iklim verileri incelendiğinde, en düĢük sıcaklığa –2.7 oC ile Aralık
ayında, en yüksek sıcaklığa 43 oC ile Ağustos ayında ulaĢıldığı görülmektedir. Yıllık yağıĢ 650.4 mm
olup, en fazla yağıĢ Aralık ayında (148.3 mm) düĢmektedir. Toplam yağıĢın mevsimlere göre oransal
dağılımı ise kıĢın %33.5, ilkbaharda %23.3, yazın %0.3 ve sonbaharda %42.9‟dur.
2000 Genel Nüfus Sayımı Sonuçlarına göre ilin nüfusu 3.4 milyondur. Toplam nüfusun %19‟u kırsal
alanda oturmakta, tarım ve hayvancılıkla uğraĢmaktadır. Ġlde yaĢayan toplam nüfus, Türkiye
nüfusunun %4.97‟sini oluĢturmaktadır (Çizelge 3).
Çizelge 3: Ġzmir Ġlinde Nüfusun ġehir ve Köylere Göre Dağılımı
Nüfus
Özellikleri
Ġzmir (1)
%
Türkiye (2)
%
% (1/2)
Toplam
Nüfus
2 694 770
100.00
56 473 035
100.00
4.77
1990
ġehir
Nüfusu
2 137 721
79.33
33 656 275
59.60
6.35
Köy Nüfusu
557 049
20.67
22 816 760
40.40
2.44
Toplam
Nüfus
3 370 866
100.00
67 803 927
100.00
4.97
2000
ġehir
Nüfusu
2 732 669
81.07
44 006 274
64.90
6.21
Köy Nüfusu
638 197
18.93
23 797 653
35.10
2.68
Kaynak: DĠE, 1990 ve 2000 Genel Nüfus Sayımı Sonuçları(www.die.gov.tr)
Ġldeki toplam arazi varlığı yaklaĢık 1.2 milyon hektardır. Toplam arazi mevcudunun %30.73‟ünü tarım
arazileri oluĢturmaktadır(Çizelge 4). Tarım arazilerinin ise yaklaĢık %49‟unda sulu tarım
yapılmaktadır. Bununla beraber, ildeki toplam arazinin % 54.80‟ini VII. sınıf, %13.02‟sini VI. sınıf,
%9.85‟ini I.sınıf topraklar, geriye kalan %22.33‟ünü ise II, III, IV ve V. sınıf topraklar
oluĢturmaktadır.
Çizelge 4: Ġzmir Ġlinde Toplam Arazi Varlığı (2002)
Arazi Nevi
Tarım Arazisi
Çayır-Mera Arazisi
Orman ve Fundalık Arazi
Diğer Arazi
Toplam
Alan(ha)
367 873
120 939
490 693
217 795
1 197 300
%
30.73
10.10
40.98
18.19
100.00
Kaynak: TKB, Ġzmir Ġl Müdürlüğü, 2002 Yılı Kayıtları.
Ġzmir‟de tarım arazilerinin %47.37‟sinde tarla bitkileri, %22.34‟ünde zeytin, %13.12‟sinde meyve,
%11.58‟inde sebze, %1.15‟inde diğer ürünler (süs bitkileri, kavak vb.) yetiĢtirilmekte, arazinin %
4.44‟ü ise kullanılmamaktadır.Ġlde yoğun olarak üretilen bitkisel ürünler pamuk, tütün, buğday,
patates, domates, hıyar, karpuz, incir, ceviz, zeytin, turunçgil ve üzümdür. Ġzmir ilinde 2002 yılında
üretilen önemli bazı bitkisel ürünlerin üretim alanı ve üretim miktarı ile ilgili bilgiler Çizelge 5‟de
verilmiĢtir.
11
Çizelge 5: Ġzmir Ġlinde Üretilen Bazı Önemli Bitkisel Ürünler (2002)
Ürünler
Pamuk (kütlü)
Tütün
Buğday
Patates
Domates
Hıyar
Karpuz
Fasulye (taze)
Fiğ (kuru ot)
Zeytin *
Ġncir *
Üzüm *
Ceviz *
Turunçgil *
Üretim Alanı (ha)
60 308
13 214
49 330
13 714
11 672
3 372
10 386
2 565
1 477
12 328 510
1 248 480
22 261
115 714
1 368 681
Üretim Miktarı (Ton)
188 788
9 666
176 082
410 332
582 195
55 632
383 960
21 854
6 108
332 778
23 771
175 580
3 279
85 329
* Üretim alanı olarak meyve veren yaĢtaki ağaç sayısı verilmiĢtir.
Kaynak: TKB, Ġzmir Ġl Müdürlüğü, 2002 Yılı Kayıtları.
Ġzmir ilinde süt sığırcılığı, koyunculuk, keçicilik, kümes hayvancılığı ve arıcılık yapılmaktadır.
Ġldeki hayvan varlığı ve üretilen hayvansal ürün miktarları Çizelge 6‟da verilmiĢtir.
Çizelge 6: Ġzmir Ġlinde Hayvan Varlığı ve Hayvansal Üretim(2002)
Hayvan Cinsi
Sığır
Koyun
Keçi
Tavuk (adet)
Kovan Sayısı (adet)
Hayvansal Ürünler
Kırmızı Et
Beyaz Et
Süt
Yapağı
Kıl
Yumurta (1000 adet)
Bal
Balmumu
Hayvan Sayısı (Baş)
228 574
454 318
170 783
4 644 450
13 559
Üretim Miktarı (Ton)
29 761
25 116
595 700
429
76
487 654
1 928
70
Kaynak: TKB, Ġzmir Ġl Müdürlüğü, 2002 Yılı Kayıtları.
Ġzmir‟de 2002 yılı itibariyle kovan sayısı 137 559 adettir. Toplam kovan sayısının %97.21‟ini yeni tip
kovanlar oluĢturmaktadır. Ġlde aynı yıl 1928 ton bal üretimi ve 70 ton balmumu üretimi
gerçekleĢtirilmiĢtir. 1998-2002 döneminde ildeki kovan sayısı %8.20, bal üretimi ise %9.27 oranında
azalmıĢ, kovan baĢına bal verimi ise 14 kg düzeyinde kalmıĢtır. Ancak ilgili dönemde eski tip
kovanların %48.26 oranında azalması ve Ġzmir ilinde çam balı üretimi açısından büyük önem taĢıyan
KemalpaĢa ilçesinde kovan baĢına bal veriminin 19.68 kg‟dan 26.69 kg‟a yükselmesi olumlu
geliĢmelerdir (Çizelge 7).
12
Çizelge 7: Ġzmir‟in KemalpaĢa Ġlçesinde Kovan Sayısı, Bal ve Balmumu Üretimi
Yıllar
1998
1999
2000
2001
2002
Kovan Sayısı (Adet)
Eski Tip
Yeni Tip
Toplam
Ġzmir
KemalpaĢa
Ġzmir
KemalpaĢa
Ġzmir
KemalpaĢa
Ġzmir
KemalpaĢa
Ġzmir
KemalpaĢa
7 421
251
7 200
190
7 616
145
5 250
130
3 839
130
142 424
12 603
152 000
12 554
127 358
10 050
116 145
10 100
133 720
10 100
Bal
Üretimi
(ton)
149 845
12 854
159 200
12 744
134 974
10 195
121 395
10 230
137 559
10 230
Balmumu
Üretimi
(ton)
2 125
253
2 100
168
1 909
150
1 773
273
1 928
273
98
1
90
11
59
2
66
3
70
3
Kovan
BaĢına
Verim
(kg)
14.18
19.68
13.19
13.18
14.14
14.71
14.61
26.69
14.02
26.69
Kaynak: TKB, Ġzmir Ġl Müdürlüğü Kayıtları, ÇeĢitli Yıllar.
2002 yılında Ġzmir‟de arıcılıktan elde edilen yaklaĢık 10 trilyonluk üretim değeri, toplam hayvansal
üretim değeri içinde %2.04 oranında bir pay almıĢtır. Son yıllara ait istatistikler incelendiğinde bu
payın %1.79 ile %2.14 arasında değiĢtiği görülmektedir (Çizelge 8).
Çizelge 8 : Ġzmir‟de Arıcılık Üretim Değerindeki GeliĢmeler
Yıllar
1998
1999
2000
2001
2002
Arıcılık Üretim Değeri (milyon TL) (1)
Bal
Balmumu
Toplam
1 699 960
3 150 000
4 775 000
6 205 000
9 638 050
146 625
270 000
210 000
260 000
401 810
1 846 585
3 120 000
4 985 000
6 465 000
10 039 860
Toplam Hayvansal
Üretim Değeri
(milyon TL) (2)
103 230 327
159 495 820
276 524 300
342 372 110
492 234 813
(1/2)
%
1.79
2.14
1.80
1.89
2.04
Kaynak: TKB, Ġzmir Ġl Müdürlüğü Kayıtları, ÇeĢitli Yıllar.
4.2 Muğla Hakkında Genel Bilgiler
Muğla, Anadolu'nun güneybatısında yer alan, Fethiye'den Mandalya Körfezine değin uzanan kıyıları
kapsayan, deniz kıyısı uzunluğu (1124 km) kara sınır uzunluğundan daha fazla olan bir ildir. Bu
özelliği ile Türkiye'nin en uzun kıyı Ģeridine sahip bir ildir ve 13247 km2 yüz ölçümüne sahiptir.
Muğla ili Akdeniz iklimi ve geçit ikliminin hüküm sürdüğü bir kesimde olması nedeniyle çeĢitli
ürünlerin yetiĢmesi açısından önde gelen illerdendir. Ġlde uzun yıllar yıllık yağıĢ ortalaması 1196,4
mm‟dir. 2002 yılı yağıĢı 1.333,7 mm, 2003 yılı yağıĢı ise 1531.1 mm‟ dir.
2000 Genel Nüfus Sayımı Sonuçlarına göre ildeki nüfus 715 328‟dir ve toplam nüfusun
% 62‟si
kırsal alanda oturmakta olup, tarım ve hayvancılıkla uğraĢmaktadır. Ġlde yaĢayan toplam nüfus,
Türkiye nüfusunun %1.05‟ini oluĢturmaktadır (Çizelge 9).
Çizelge 9: Muğla Ġlinde Nüfusun ġehir ve Köylere Göre Dağılımı
Nüfus
Özellikleri
Muğla (1)
%
Türkiye (2)
%
% (1/2)
Toplam
Nüfus
562 809
100.00
56 473 035
100.00
1.00
1990
ġehir
Nüfusu
198 080
35.19
33 656 275
59.60
0.59
Köy Nüfusu
364 729
64.81
22 816 760
40.40
1.60
Kaynak: DĠE, 1990 ve 2000 Genel Nüfus Sayımı Sonuçları(www.die.gov.tr)
13
Toplam
Nüfus
715 328
100.00
67 803 927
100.00
1.05
2000
ġehir
Nüfusu
268 341
37.51
44 006 274
64.90
0.61
Köy Nüfusu
446 987
62.49
23 797 653
35.10
1.88
Ġldeki toplam arazi varlığı 1.3 milyon hektardır. Toplam arazi varlığının %19.67‟sini tarım arazileri
oluĢturmaktadır (Çizelge 10). Tarım arazilerinin ise yaklaĢık %40‟ında sulu tarım yapılmaktadır.
Bununla beraber, ildeki tarım arazilerinin % 22.18‟ini I.sınıf, %28.17‟sini II.sınıf, %34.79‟unu ise
III.sınıf araziler oluĢturmaktadır.
Çizelge 10: Muğla Ġlinde Toplam Arazi Varlığı (2002)
Arazi Nevi
Tarım Arazisi
Çayır-Mera Arazisi
Orman ve Fundalık Arazi
Diğer Arazi
Toplam
Alan(ha)
260 517
34 349
830 154
199 680
1 324 700
%
19.67
2.59
62.67
15.07
100.00
Kaynak: TKB, Muğla Ġl Müdürlüğü, 2002 Yılı Kayıtları
Muğla‟da tarım arazilerinin %47.59‟unda tarla bitkileri, %42.84‟ünde meyve ve zeytin, %9.57‟sinde
ise sebze yetiĢtirilmektedir. Muğla ili, Türkiye‟nin zeytin, zeytinyağı, bal, narenciye, kesme çiçek,
sebze ve su ürünleri üretiminde önemli bir üretim merkezi konumundadır. Ġl genelinde 233 köyde
4248 aile arıcılık yapmaktadır. Bu ailelerin %40‟ının geçim kaynağı sadece arıcılık olup, yaĢadıkları
yörenin coğrafi koĢullarının elveriĢsizliğinden dolayı baĢka tarımsal faaliyette bulunmamaktadır.
Üretilen ürünlerin büyük bir kısmı dıĢ ülkelere pazarlanmaktadır. DıĢsatımı yapılan ürünlerin baĢında
limon, mandarin, bal, su ürünleri, turfanda sebze ve kesme çiçek gelmektedir. Seracılık özellikle sahil
kesimde oldukça yaygınlaĢmıĢ durumdadır. Mevcut üretim alanlarına her yıl yenileri eklenerek üretim
artıĢı devam etmektedir. Örtü altı (cam-plastik) yetiĢtiricilik alanı 32 693 dekar olup, çeĢitli sebzeler
üretilmektedir. Üretilen sebzeler içerisinde domates birinci sırayı almaktadır.
Ġlde çoğunlukla üretimi yapılan bitkisel ürünler tahıl, turunçgil, zeytin, pamuk, mısır, sebze (açıktaörtü altı) ve tütündür. Üretilen önemli bazı bitkisel ürünlerin üretim alanı ve üretim miktarı ile ilgili
bilgiler Çizelge 11‟de verilmiĢtir.
Çizelge 11: Muğla Ġlinde Üretilen Bazı Önemli Bitkisel Ürünler (2002)
Ürünler
Pamuk (kütlü)
Tütün
Susam
Patates
Buğday
Arpa
Mısır (dane)
Yulaf
Nohut
Fasulye
Yerfıstığı
Soğan
Sarımsak
Domates
Patlıcan
Biber
Kavun
Karpuz
Fasulye
Hasıl ve Silajlık Mısır
Fiğ
Zeytin *
Turunçgil*
Üretim Alanı (ha)
Üretim Miktarı (Ton)
12 560
11 355
5 622
1 837
48 235
8 325
7 181
3 798
4 212
1 885
1 158
2 966
836
5 327
1 446
1 636
3 475
3 150
1 866
2 807
5 143
12 083 678
2 358 260
21 045
7 792
3 940
51 264
145 576
16 175
32 081
6 992
6 111
2 615
3 174
66 435
5 220
166 789
33 452
26 190
96 346
97 640
16 231
82 358
156 002
31 347
106 633
* Üretim alanı olarak meyve veren yaĢtaki ağaç sayısı verilmiĢtir.
Kaynak: TKB, Muğla Ġl Müdürlüğü, 2002 Yılı Kayıtları
Muğla ilinde süt sığırcılığı, koyunculuk, keçicilik, kümes hayvancılığı ve özellikle de arıcılık
yapılmaktadır. Ġldeki hayvan varlığı ve üretilen hayvansal ürünler Çizelge 12‟de verilmiĢtir.
14
Muğla‟da 2002 yılı itibariyle kovan sayısı 546 662‟dir. Toplam kovan sayısının %99.67‟sini yeni tip
kovanlar oluĢturmaktadır. Ġlde kovan sayısı bakımından en önemli ilçeler Marmaris, Fethiye, Milas ve
Köyceğiz‟dir. Ġldeki toplam kovan sayısının %60.34‟ü bu ilçelerde yer almaktadır.
Çizelge 12: Muğla Ġlinde Hayvan Varlığı ve Hayvansal Üretim (2002)
Hayvan Cinsi
Sığır
Koyun
Keçi
Tavuk (adet)
Kovan Sayısı (adet) *
Hayvansal Ürünler
Kırmızı Et
Beyaz Et
Süt
Yapağı
Kıl
Yumurta (adet)
Bal*
Balmumu*
Hayvan Sayısı (Baş)
111 726
84 379
140 735
1 017 010
546 662
Üretim Miktarı (Ton)
2 135
1 137
228 026
56
47
125 376 560
11 586
497
Kaynak: TKB, Muğla Ġl Müdürlüğü 2002 Yılı Kayıtları.
* DĠE , Tarımsal Yapı ve Üretim, 2002, Ankara, 2003b.
Ancak Marmaris ilçesi ildeki toplam bal üretiminin %22.98‟ini tek baĢına sağlamaktadır. Marmaris
ilçesindeki kovanların tümü modern kovanlardır. Ġlçede kovan baĢına bal verimi 15 kg dolayındadır.
Diğer taraftan, 1996-2003 döneminde ildeki kovan sayısı %17.27 oranında azalırken, bal üretimi ise
%33.11 oranında artmıĢtır. 1996 yılında kovan baĢına bal verimi 11.22 kg iken, 2002 yılında 21.19 kg,
2003 yılında ise 18.06 kg olarak gerçekleĢmiĢtir(Çizelge 13). Esasen bal üretimi üzerinde birçok
faktör etkili olmaktadır. Özellikle iklim koĢulları bazı yıllar arıcılığın lehinde, bazı yıllarda aleyhinde
geliĢme göstermekte, bu da kovan baĢına bal verimini etkilemektedir.
Çizelge 13: Muğla Ġlinde Kovan Sayısı, Bal ve Balmumu Üretimi ve Bal Verimi
Yıllar
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002*
2003
Kovan Sayısı
(Adet)
568 274
529 121
598 886
603 209
584 274
449 912
546 662
470 158
Bal Üretimi
(Ton)
6 378
8 660
8 771
8 399
1 528
4 569
11 586
8 490
Balmumu
Üretimi (Ton)
341
448
444
242
137
288
497
253
Kovan BaĢına
Verim(kg)
11.22
16.37
14.65
13.92
2.60
10.16
21.19
18.06
Kaynak: TKB, Muğla Ġl Müdürlüğü Kayıtları, ÇeĢitli Yıllar.
* DĠE , Tarımsal Yapı ve Üretim, 2002, Ankara, 2003b.
Muğla ilinde 2002 yılında arıcılıktan elde edilen üretim değeri 59 975 833 milyon TL olup, toplam
hayvansal üretim değeri içinde %44.48 oranında bir pay almıĢtır (Çizelge 14).
15
Çizelge 14: Muğla‟da Hayvansal Üretim Değeri Ġçinde Arıcılığın Payı (2002)
Hayvansal Üretim Değeri (milyon TL)
Yıl
2002
Kırmızı Et
26 447 523
Beyaz Et
213 300
Süt
28 211 627
%
19.61
0.16
20.92
Yumurta
16 441
683
12.19
Bal
59 975 833
44.48
Toplam Hayvansal
Üretim Değeri*
134 840 586
97.37
Kaynak: DĠE , Tarımsal Yapı ve Üretim, 2002, Ankara, 2003b.
*Balık hariç
Bununla birlikte, su ürünleri üretimi için önemli bir potansiyele sahip olan ilde; deniz ve kara
sularında çipura, levrek, sazan ve alabalık yetiĢtiriciliği yapılmaktadır. Toplam su ürünleri üretimi 105
584 ton‟dur. Deniz içinde ağ kafeste ve toprak havuzlarda deniz balıkları üretimi yapan projesi onaylı
toplam 149 iĢletme mevcut olup, yıllık kapasiteleri 21 958 ton‟dur. Alabalık ve sazan yetiĢtiriciliği
yapan toplam 56 iĢletmeden 20‟si küçük aile iĢletmesi Ģeklindedir. YetiĢtiricilik yapan 56 iĢletmenin
proje kapasiteleri 4047 ton‟dur. Ayrıca ilde 6 adet su ürünleri iĢleme ve pazarlama tesisi
bulunmaktadır.
16
II. BÖLÜM
5. TÜRKĠYE’DE ARICILIKTAN ELDE EDĠLEN ÜRÜNLER VE BAL
STANDARTLARI
Türkiye koĢullarında, Batı Anadolu Bölgesinde üretilen bal ağırlıklı olarak çam balıdır. Ancak,
ekolojik koĢullara bağlı olarak çam balı üretiminde yıldan yıla önemli farklılıklar görülmektedir.
Özellikle çam balı üretimi için olumsuz koĢullarda arı sütü ve polen üretimi, en azından asgari bir
kazanç yönüyle arıcının sigortası durumundadır. Ayrıca, son yıllarda arı sütü ve polene karĢı
tüketicinin talebinin giderek artması, daha kârlı bir arıcılık için uygun bir ortam oluĢturmaktadır.
Arıcılıkta üretimde kalite ve çeĢitlilik, hem üretici hem de tüketici yönünden önem kazanmaktadır.
Dünya genelinde en çok üretilen ve ticareti yapılan temel arı ürünü baldır. Bunun yanında balmumu,
polen, arı sütü ve propolis gibi arı ürünleri Dünya ticaretinde önemli yer tutmaktadır. Bir diğer arı
ürünü olan arı zehirinin üretim ve tüketimi diğer arı ürünlerine göre oldukça sınırlı kalmaktadır.
5.1 Bal ve Sınıflandırılması
Bal; bal arılarınca bitki nektarlarında ve bitkilerin diğer kısımlarında bulunan tatlı özsuların toplanıp,
vücutlarındaki özel maddeler yardımıyla iĢlenerek kovanlarda doğal ve yapay peteklerin gömeçlerine
depo edilen ve orada olgunlaĢan tatlı bir üründür.(www.aricilik.net)
Ġnsan sağlığı ve beslenmesi yönünden önemli bir gıda ve arı ürünü olan bal, Türk Standartları
Enstitüsü‟nün Bal Standardında “Bitkilerin çiçeklerinde bulunan nektarların veya bitkilerin canlı
kısımlarından yararlanarak bazı eşkanatlı böceklerin salgıladığı tali maddelerin balarıları (Apis
mellifera) tarafından toplanması vücutlarında bileşimlerinin değiştirilip petek gözlerine depo edilmesi
ve buralarda olgunlaşması sonucunda meydana gelen tatlı bir ürün”dür. Tanımından da anlaĢılacağı
üzere bal saf ve doğal olmalı, hiçbir katkı maddesi veya kalıntı içermemelidir(www.tarimkredi.org.tr).
Bal baĢlıca glikoz ve früktoz olmak üzere farklı Ģekerleri içermektedir. Balın rengi su beyazından koyu
kahverengiye kadar değiĢebilir. Bal akıcı, viskoz, kısmen veya tamamen kristalize olabilir. Balın tadı
ve aroması “balın menşeine ve bitkinin türüne göre değişir” olarak tanımlanmıĢtır.
Genel olarak bal; %80 Ģeker(früktoz, glikoz ve sakkaroz) ve %17 su içermekte, geriye kalan %3‟lük
kısım mineral maddeler(demir, bakır, potasyum, kalsiyum, magnezyum, fosfor, silisyum, alüminyum,
krom, nikel ve kobalt), amino asitler(17 çeşit), renk maddeleri, vitamin(B, C, E ve K) ve enzimlerden
oluĢmaktadır(Albay, 2003). Balı diğer Ģekerli maddelerden daha değerli kılan içerdiği enzimlerdir.
Enzimler yüksek sıcaklıklarda zarar göreceğinden bal yüksek sıcaklıklarda ısıtılmamalıdır. Bal, varroa
mücadelesinin yanlıĢ zamanda yapılması sonucu oluĢan “ilaç kalıntısı” içermemelidir. Bu nedenle
kolonilere erken ilkbahar ve son bal hasadından sonra geç sonbahar dönemleri dıĢında ilaç
verilmemelidir. Aksi halde bal çok değerli bir gıda olmaktan çıkıp, insan sağlığı bakımından tehlike
oluĢturacaktır. Balın tanımında da bahsedildiği üzere, toplandığı bitkiye (orijinine) bağlı olarak bal,
zamanla kristalize olabilir. Balın kristalize olması da doğal bir olaydır.
Bal yüksek su oranına bağlı olarak ekĢimediği sürece yıllarca bozulmadan kalabilir. Balın
bozulmaması (ekĢimemesi) için su oranı %20‟nin altında olmalı ve bunu sağlamak için de bir
çerçevede petek gözlerinin tümü veya en az 2/3‟ü sırlanmıĢ petekler hasat edilmelidir. Hasat edilen ve
süzülen bal dinlendirildikten sonra cam kavanozlara veya laklı tenekelere doldurulmalıdır. ĠĢlenmemiĢ
balın 10oC‟nin altında depolanması balın kristalleĢmesini önleyecektir. ĠĢlenmiĢ balda ise bu
depolamanın 18-24o C da olması gerekmektedir(Sönmez ve Altan, 1992).
Özellikle 17oC‟den daha yukarı su içeren ballar ambalaja girmeden önce ekĢimeyi önlemek amacıyla
60o C‟de yarım saat ısıtılmalıdır. Doğru yapılmayan ısıtma iĢleminde balın enzim Doğru yapılmayan
ısıtma iĢleminde balın enzim değerini kaybettiği ve balda bir kalite kriteri olan HMF (hidroksi metil
furfurol) değerinin yükseldiği unutulmamalıdır. Ballar toplandıkları bitkinin ismiyle
adlandırılmaktadır. Çünkü arının belirli bir bitkiden toplamıĢ olduğu bal, daha ziyade onun özel
aromasını taĢırmaktadır. Türk Standartları Enstitüsü tanımına göre ballar arıların yararlandıkları
kaynağa göre “gruplara”, pazarlama şekillerine göre “tiplere” ayrılmaktadır.
17
1. Gruplar (arıların yararlandığı kaynağa göre)
a- Çiçek balı: Arıların çeĢitli zararsız bitkilerin çiçeklerinden elde ettikleri ballardır.
(ıhlamur, pamuk, yonca balı, hayıt balı vb.)
b- Salgı balı: Arıların çeĢitli zararsız bitkilerin veya bazı böceklerin salgılarından elde
ettikleri ballardır (çam balı yaprak balı)
2. Tipler (Pazarlama Ģekillerine göre)
a- Petekli ballar: Arılar tarafından yapılan peteklere doldurulan doğal petekli bal; yapay
petek gömeçlerine doldurulan ballar ise yapay petekli bal olarak adlandırılır.
b- Süzme ballar: Peteklerin balın oda sıcaklığında santrifüj edilmesiyle veya hiçbir iĢlem
yapılmaksızın kendiliğinden ayrılmasıyla elde edilen ballardır.
c- Pres balı (baskı balı): Peteklerin 45o‟ye dek ısıtılarak veya ısıtılmadan mekanik
yöntemlerle elde edilen ballardır.
Bal rengine göre de sınıflandırılmaktadır:
Funda Balı: Açık sarı ile açık kahverengi tonları arasında, duru, geç Ģekerlenen ve oldukça
aromatik bir baldır.
Yonca Balı: Açık sarı, krem kıvamında ve hızlı Ģekerlenen donuk bir baldır.
Mısır Balı: Koyu kahverengi krem kıvamında yapıĢkan ve donuk bir baldır.
Çiçek Balı: Altın sarısından koyu kahverengiye kadar değiĢen bir renk kompozisyonunda,
duru, akıcı, farklı çiçek kaynağına bağlı olarak değiĢik aroma içeren yonca ve ayçiçeği balına göre
daha geç Ģekerlenen bir bal çeĢididir.
Akasya Balı: Açık renkli akıcı, fazla tatlı olmayan bir baldır.
Ihlamur Balı: Açık altın sarısı renginde berrak ve oldukça hoĢ bir aromaya sahip, hızlı
Ģekerlenen bir baldır.
Ayçiçeği Balı: Açık sarı-krema renginde ve kıvamında, donuk ve çok hızlı Ģekerlenen bir
baldır.
Anadolu‟da bal kalitesi ve lezzeti ile öne çıkan yörelere bakıldığında Kars, Erzurum, Hakkari,
Artvin, Erzincan, Ağrı, Bitlis yaylaları, Orta Anadolu‟da Ankara, Kayseri, Sivas, Tokat GümüĢhane
yöreleri, Batıda Trakya, Bursa, Balıkesir, Çanakkale, Ġzmir, Muğla, Aydın, Marmaris, güneyde ise
Antalya, Mersin, Adana ve Hatay çevreleri önem kazanmaktadır.
5.2 Arı Sütü
Arı sütü, 5-15 günlük genç iĢçi arıların baĢ kısımlarında bulunan salgı bezlerinden salgılanan, besin
değeri oldukça yüksek, beyaz renkli, peltemsi, hafif acımtırak bir arı ürünüdür. Bugün için hem
dünyada hem de Türkiye‟de insan sağlığında bağıĢıklık sisteminin güçlendirilmesi ve korunmasında
kullanıldığı gibi, kolesterol ve tansiyon düĢürmede, hücre yenileyici ve onarıcı etkisinden dolayı cilt
ve saç problemlerinde kullanılmaktadır. Arı sütü; yaklaĢık %66 su, %14.5 karbonhidrat, %4.5 lipid,
%13 dolayında aminoasit, B grubu vitaminlerinin tümüne ek olarak A, D, C, E vitaminleri, önemli
bazı mineral maddeler, biyolojik aktif maddeler ve bir miktar da tespit edilemeyen maddeler
içermektedir. YetiĢkinler için alınacak günlük ortalama doz genel sağlık ve vücut direncinin
korunması için 500 mg, hastalık ve rahatsızlık hallerinde 1 g olarak önerilmektedir. Arı sütü saf olarak
kullanıldığı gibi balla karıĢtırılarak ta alınmaktadır. Bu çerçevede tüm dünyada ve özellikle Çin‟de
arı sütü üretilmekte ve ticareti yapılmaktadır.
Arı sütü üretimi, ana arı üretiminde sözü edilen doolitttle yöntemi olarak isimlendirilen, larva transferi
yöntemi ile yapılır. Bu yöntemde boĢ bir çerçeveye kendi etrafında dönebilen, 2 veya 3 çıta monte
edilmesi yoluyla transfer(aĢılama) çerçevesi hazırlanır. Transfer çerçevesinin üretim kolonisine
verilmesinden 2-3 gün sonra, hücre içinde bulunan larvalar atılıp geriye kalan arı sütü tahta kaĢıkla
veya vakumlanarak koyu renkli cam ĢiĢelere alınır. Bu iĢlem güneĢ görmeyen kapalı ortamda
yapılmalı ve elde edilen saf arı sütü 5o C‟ın altında saklanmalıdır. Arı sütünün alındığı yüksüklere
18
tekrar larva transferi yapılıp üretim kolonisine verilmesiyle arı sütü üretimi devam ettirilir. Nektar ve
polen kaynaklarının iyi olduğu dönemde güçlü kolonilerle yapılan üretimlerde bir hücreden ortalama
200 mg civarında arı sütü alınabilir.
5.3 Polen
Polen; çiçekli bitkilerde çiçeklerin erkek organlarınca üretilip diĢi organın döllenmesini sağlayan
basitçe çiçek tozu olarak da adlandırılan bitkilerin erkek cinsiyet hücreleridir. Bal arıları, poleni büyük
oranda yavru gıdası olarak kullanırlar. Polen, bir canlının büyüyüp geliĢebilmesi için günlük alınması
gereken aminoasitleri, vitaminleri ve mineral maddeleri yeterli miktarlarda ve denge içinde
bulunduran yegane doğal besin maddesidir.
Polende 18 çeĢit amino asit, 10 farklı mineral madde, B grubu vitaminlerinin tümüne ek olarak C, D, E
vitaminleri, doğal hormon, enzim, koenzim, pigment, karbonhidrat ve fermentler bulunmaktadır.
Kaynağına göre değiĢiklik göstermekle birlikte genel ortalama olarak polen; %35 karbonhidrat, %20
bitki proteini, %20 su, %5 lipid ve %20 dolayında diğer maddeler içerir.
Polen, polen tuzaklarının kullanılması ile toplanmaktadır. Polen tuzağı çekmecelerinde toplanan polen,
her gün veya her iki günde bir alınarak; teknik olarak, sıcaklığı 40o C‟ı geçmeyen havalandırmalı
kurutma dolaplarında veya basitçe havalandırmalı, doğrudan güneĢ almayan sıcak bir yerde, kalınlığı 1
cm‟yi geçmeyecek Ģekilde serilerek ve zaman zaman karıĢtırılarak kurutulmalıdır.
Kurutma ile polende bulunan yüksek nemin %7‟ye düĢürülmesi ve güvenle saklanması sağlanır.
Kurutulan polen ince eleklerden geçirilerek ve basit bir üfleme sistemi ile temizlenir. Kurutulan ve
temizlenen polen hava almayan cam kavanozlarda veya polietilen torbalarda saklanır. 1-4 hafta gibi
kısa süreli saklamalarda normal oda sıcaklığının yeterli olmasına karĢın, uzun süreli ve ideal saklama
ortamı 4-5oC‟dır. Basit olarak günlük kullanılan bir buzdolabı bu ortamı sağlar. Polenin kurutulması
ve temizlenmesini takiben karbondioksit(CO2) uygulaması yapılması polenin daha güvenli
saklanmasına katkıda bulunmaktadır.
Çoğu arıcı polen toplamanın koloni geliĢimine ve bal üretimine olumsuz etkide bulunduğunu düĢünür.
Oysa yapılan araĢtırmalar, polen toplanılan kolonilerdeki arıların bu açığı kapatmak için daha fazla
çalıĢtıklarını ve sonuçta polen toplamaya rağmen koloninin geliĢiminde ve de bal üretiminde ciddi bir
olumsuzluğun olmadığını göstermiĢtir.
Ancak, ekonomik bir polen üretimi için kolonilerin, bol polen üreten bitkilerin mevcut olduğu yerlerde
bulundurulmaları, kolonilerin güçlü olması, yavru içermesi ve gerektiğinde Ģeker Ģurubu ile
beslenmesi gereklidir. Uygun bir yerde bulunsalar bile zayıf ve yavru içermeyen koloniler yeterli
polen toplayamazlar.
Polen, insan sağlığı ve beslenmesi yönünden gerekli tüm amino asitleri, vitaminleri, mineral ve diğer
maddeleri bir denge içinde bulunduran doğadaki tek ve en zengin besindir. Bu yönüyle polen hem
dünyada hem de Türkiye‟de; vücut direncinin arttırılması ve korunmasında, geliĢme bozukluklarının
düzenlemesinde, özellikle prostat ve karaciğer problemlerinin giderilmesinde sporcular, yetiĢkinler ve
çocuklar tarafından kullanılmaktadır. Günlük alınması gereken doz duruma göre, yetiĢkinlerde 15-40
gr, 6-12 yaĢ grubu çocuklarda 10-15 gr, 3-5 yaĢ grubu çocuklarda ise 5-15 gr'dır. Bir yemek kaĢığı
kuru polen yaklaĢık 10 gr'dır. Polen tek baĢına yenilebildiği gibi bal su ve sütle karıĢtırılarak ta
tüketilmektedir.
5.4 Propolis
Propolis iĢçi arılar tarafından ağaçların ve bitkilerin sürgün ve tomurcuklarından toplanan ve yine iĢçi
arılar tarafından kovanda çatlak yerlerin kapatılmasında, kovana giren ve ölen yabancı böceklerin
kokuĢmasının önlenmesinde, peteklerin onarılmasında ve kovan iç cidarının parlatılmasında ve yavru
alanlarının hastalıklardan korunmasında kullanılan yapıĢkanımsı bir maddedir. Koloni baĢına propolis
verimi ırklara göre 10 gr. ile 300 gr. arasında değiĢmektedir(Tutkun, 2000).
Ham propolisin yapısında, kaynağına göre oldukça değiĢmekle birlikte; %50 reçine ve balsam, %2035 bitkisel mumlar, %10-15 eterik ve esansiyel yağlar, %2-5 polen, az miktarda organik ve inorganik
bileĢikler bulunmaktadır(Dodoloğlu vd, 2003).
19
Bunların yanında Flavon ve flavonoidler propolise antifungal, antiviral ve antibakteriyel özellikler
kazandıran maddelerdir. Ġçerdiği 150'ye yakın bileĢik ve 20'den fazla mineralle, bu doğal antibiyotiğin
yurt dıĢında birçok kullanım alanı vardır. Bunlardan bazıları, bayanlara yönelik vücut bakım kremleri,
sabunlar, ağız ve diĢ sağlığı ürünleri ile besin tabletleri hazırlanması gibi ilaç ve kozmetik sanayi
alanları ile apiterapi merkezleridir. Ayrıca propolisin bağıĢıklık sistemini kuvvetlendirip vücudun
hastalıklara karĢı direncini arttırdığı ve deride görülebilecek yanık, kesik, yara gibi rahatsızlıklarda
iyileĢmeyi hızlandırdığı belirlenmiĢtir.
En basit ham propolis üretimi, kovanda, giriĢ deliği ve çevrelerde toplanan propolisin kazınması
Ģeklinde yapımaktadır. Hasat edilen ham propolisten laboratuvarda "YumuĢak Propolis Ekstraktı” elde
edilmektedir. Propolis tıpta da ilaç hammaddesi olarak kullanılmakta olup, eski Doğu Bloku
ülkelerinde ilaç kodeksine girmiĢtir. Brezilya, Çin ve Japonya‟da da önemli miktarlarda üretilip insan
sağlığında(propolis pastil, kapsül, tablet, granül, sakız ve solüsyon gibi değiĢik Ģekillerde)
kullanılmasına karĢın, Türkiye‟de henüz yeterince bilinmediği için yeterli üretimi ve tüketimi
yapılmamaktadır. Ancak Türkiye‟de Ege bölgesinde son iki yılda bilinçli arıcılık yapanların bu
konuya önem verdikleri bilinmektedir.
5.5 Arı Zehiri
Arı zehiri, iĢçi arılarda zehir bezi tarafından arının çıkıĢından 20 günlük oluncaya kadar ki sürede
üretilip zehir torbasında depolanan bir maddedir. Arı zehiri, arı tarafından düĢmana karĢı savunma
amacıyla kullanılırken, tıp alanında, bağıĢıklık sisteminin güçlendirilmesi ve romatizmal hastalıkların
tedavisinde kullanılmaktadır. Arı zehiri, Amerika'da eczanelerde tablet olarak satılmaktadır. Arı
zehirinin bileĢenleri dolayısıyla farmakolojik olarak aktif bir etkiye sahip olup, son yıllarda Multipl
Sekloroz(MS) hastalığında ya doğrudan ya da bazı ilaçların etken maddesi olarak kullanılması yönelik
çalıĢmalar yurt dıĢında artıĢ göstermiĢtir. Ancak sınırlı kullanım alanından dolayı dünya üzerindeki
üretim ve ticaret hacmi de sınırlıdır.
5.6 Balmumu
Balmumu baldan sonra en çok bilinen arı ürünüdür. 13-18 günlük genç iĢçi arıların son 4 çift karın
halkaları üzerinde bulunan mum salgı bezlerinden salgılanan ve arı tarafından petek yapımında
kullanılan bir maddedir. Balmumu, ağırlıklı olarak temel petek yapımı yanında, kozmetik ve ilaç
sanayiinde, parlatma, cilalama, su geçirmezliğin sağlanması, kalıpçılık ve diĢçilik gibi çok değiĢik
alanlarda kullanılmaktadır. Ayrıca mum yapımında dumansız ve kendine has kokusu ile daha uzun
süre yanmasından dolayı çok önemli bir hammaddedir.
Arının 1 gr balmumu üretebilmesi için yaklaĢık 10 gr bal yemesi gerekmektedir. Bu nedenle koloninin
geliĢebilmesi, diğer bir ifadeyle, arıların petek örebilmesi ya da temel petekleri kabartabilmesi için;
kolonide bol miktarda uygun yaĢlı genç iĢçi arıların varlığı, kolonide yeterince bal bulunması veya
nektar akımının varlığı ya da kolonilerin Ģeker Ģurubuyla beslenmesi gereklidir. Hastalıklı ve zayıf
koloniler balmumu üretemediğinden ve geliĢemediğinden bu tür kolonideki petekler zamanla
siyahlaĢır. Bu bakımdan temel petek yapımında kullanılacak balmumunun "Arıcılık Yönetmeliği"nin
zorunlu bir hükmü olarak 110o C‟da 12 saat süreyle sterilize edilmesi gerekmektedir. Balmumu tüm
kullanma alanları açısından %100 saf olmalı, parafin, serezin, reçine ve iç yağı gibi yabancı maddeler
içermemelidir(TKB, Arıcılık Yönetmeliği).
5.7 Türkiye’de Bal Standartları
Türkiye‟de Tarım ve KöyiĢleri Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan, 22.10.2000
tarihli ve 24208 sayılı Resmi Gazetede (tebliğ no: 0/39) yayınlanan Türk Gıda Kodeksi- Bal
Tebliği’nin amacı; balın, tekniğine uygun ve hijyenik Ģekilde üretimi, hazırlama, iĢleme, muhafaza,
depolama, taĢıma ve pazarlamasını sağlamak üzere özelliklerini belirlemek ve ballarda bulunmasına
izin verilen max. pestisit ve antibiyotik kalıntılarını ortaya koymaktır. bu tebliğ bal arıları -Apis
mellifera- tarafından üretilen balı kapsamaktadır.
Bu standartlara iliĢkin ayrıntılar Ek 1‟de verilmiĢtir(www.tarim.gov.tr). T.C. Tarım ve KöyiĢleri
Bakanlığı‟nın bu tebliğindeki birinci değiĢiklik 29.12.2001 tarih ve 24625 sayılı Resmi Gazetede
20
belirtilmiĢ, ilgili tebliğin 5a, 6h, 6ı, 6Ģ-ü sayılı maddeleri değiĢtirilmiĢtir. 28.4.2002 tarihli ve 24739
sayılı Resmi Gazetede 2002/30 no‟lu “Hayvansal Gıdalarda Veteriner Ġlaçları Max. Kalıntı Limitleri”
tebliği yayınlanmıĢ, bunu tebliğdeki 10. maddede belirtilen veteriner ilaçlarının tolerans düzeyleri
ile ilgili yapılan ikinci değiĢiklik izlemiĢ, ancak bu değiĢiklik daha sonra yürürlükten kaldırılmıĢtır.
Daha sonraki değiĢiklik ise 26.7.2003 tarih ve 25180 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıĢ olup,
2001/110 EC sayılı Avrupa Birliği Bal Tebliğine uyum değiĢikliklerini içermektedir. Bugüne kadar
yapılan dördüncü ve son değiĢiklik ise 11.2.2004 tarih ve 25730 sayılı Resmi Gazetede
yayınlanmıĢtır.
5.8 Diğer Arıcılık Standartları
Bu standartlar ; arıcılığın ne Ģekilde yapılacağına diğer bir ifade ile arıcılık uygulamalarına iliĢkin
standartları belirtmektedir. Bu standartlar aĢağıda baĢlıklar itibariyle verilmiĢtir(Talu, 2004).
a) Bal Arısı TaĢıma Kuralları(TS 12120)
b) Kovan Bakım ve Dezenfeksiyon Kuralları(TS 12272)
c) Bal Arısı Larvaları ve Ergin Bal Arısının Bakım ve Beslenme KoĢulları( TS 12393)
d) Oğul yakalama ve Aktarma Kuralları( TS 12437)
e) Arı Tutkalı ve Eğin Mumu(TS 12910)
21
6. DÜNYADA BAL VE BALMUMU ÜRETĠM, TÜKETĠM VE DIġ TĠCARETĠNDEKĠ
GELĠġMELER
6.1 Dünyada Bal ve Balmumu Üretimi
Dünyada arıcılık en yaygın tarımsal faaliyetlerden biri olarak kabul edilmektedir. 2003 yılı verilerine
göre dünyada 58 104 711 adet kovan bulunmakta ve bunlardan 1 311 044 ton bal üretilmekte ve
kovan baĢına 22.56 kg verim elde edilmektedir(Çizelge 15).
1992-2003 dönemi itibariyle Dünyada bal ve balmumu üretimi incelendiğinde ilgili dönemde bal ve
balmumu üretimi ile kovan baĢına bal veriminin yılda %16-17 oranında arttığı görülmektedir. Ancak
kovan sayısında önemli bir artıĢın(%0.23) olmadığı, ilgili dönemde üretimdeki artıĢın kovan baĢına
verimdeki artıĢtan kaynaklandığı belirlenmiĢtir (Grafik 1, 2 ve 3).
Çizelge 15: Dünya‟da Kovan Sayısı, Bal ve Balmumu Üretim Miktarı
ve Verimdeki GeliĢmeler
Yıllar
1992
1993
1994
1995
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
Yıllık ArtıĢ
%
(1992/2003)
Kovan
Sayısı
(Adet)
57974127
56857842
56160739
56626354
55856078
56084658
56694853
57915012
58191448
58503582
58104711
58104711
0.23
Bal
Üretim
Miktarı (Ton)
Balmumu
Kovan BaĢına
Verim
(Kg)
1119783
1140835
1121527
1154168
1102807
1157096
1188473
1234086
1246432
1255270
1277859
1311044
50279
51219
52065
52150
53096
54279
54267
56300
58075
56377
56840
58454
19.32
20.06
19.97
20.38
19.74
20.63
20.96
21.31
21.42
21.46
21.99
22.56
17.08
16.26
16.77
Kaynak: FAO,(www.fao.org) verilerinden yararlanılarak hesaplanmıĢtır.
Grafik 1: Dünyada Toplam Kovan Sayısı (Adet)
2002
Yıllar
2000
1998
Kovan Sayısı
1996
1994
1992
0
10000000 20000000 30000000 40000000 50000000 60000000 70000000
Kovan sayısı
22
Grafik 2: Dünyada Yıllara Göre Bal ve Balmumu Üretim Miktarı
(Ton)
1400000
Üretim Miktarı
1200000
1000000
Bal
Balmumu
800000
600000
400000
200000
0
1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003
Yıllar
Grafik 3: Dünya'da Yıllara Göre Bal Verimi(Kg)
23
Bal Verimi
22
21
20
Bal Verimi
19
18
17
1992
1994
1996
1998
2000
2002
Yıllar
Dünya bal üretiminde sözsahibi üretici ülkeler sırasıyla Çin, ABD, Arjantin, Türkiye, Meksika, Rusya
Federasyonu ve Hindistan‟dır (Çizelge 16 ve Çizelge 17). Bu ülkeler 2002 Dünya bal üretiminin
yaklaĢık %52‟sini karĢılamaktadırlar.
Çin‟de yaklaĢık 3 100 000 arı yetiĢtiricisi ve 6.8 milyon adet kovan bulunmakta, Çin tek baĢına dünya
bal üretiminin %20‟sini sağlamaktadır. Dünyada bal üretiminde lider durumda olan Çin‟de orta
ölçekte kovana sahip iĢletmeler yöreden yöreye değiĢirken, bir yörede orta ölçek 80-150 kovan iken,
diğer bir yörede 100-300 kovan olarak kabul edilmektedir. Çin‟de kovan baĢına bal verimi yörelere
göre çok büyük varyasyon göstermektedir. Bazı yörelerde ortalamanın üzerinde bir kovandan yaklaĢık
150 kg bal alınırken, bu miktar diğer yörelerde 50-100 kg arasında olabilmektedir.
Kanada‟nın 33 297 ton ve Avustralya‟nın 21 500 ton bal üretimi ile dünya bal üretiminde sırasıyla
%2.62 ve %1.69‟luk paylarla daha alt sıralarda yer almalarına karĢın, kovan baĢına bal verimlerinin
çok yüksek olması dikkati çekmektedir. Kovan baĢına verim sıralamasında Avustralya 63.42 kg ile
birinci sırada yer alırken, bu ülkeyi 56.85 kg ile Kanada izlemektedir. Bu iki ülkeyi dünya bal
üretiminde söz sahibi olan ülkeler izlemektedir. Bunlar da sırasıyla; 37.37 kg ile Çin, 35.37 kg ile
23
ABD, 29.31 kg ile Arjantin, 17.92 kg ile Türkiye‟dir(Çizelge 17). Çin‟in kovan baĢına bal veriminin
2000-2002 dönemi itibariyle yılda ortalama %1.14 oranında artıĢ göstermesine karĢin, Türkiye‟de
kovan baĢına bal veriminin %25.14 oranında önemli bir artıĢ gösterdiği görülmektedir.
Çizelge 16: Dünyada Kovan Sayısı ve Bal Üretimi Yönünden Önemli Ülkelerin Payları(%)
Ülkeler
Çin
A.B.D.
Arjantin
Türkiye
Hindistan
Etyopya
Meksika
Tanzanya
Rusya F.
Kanada
Fransa
Ġspanya
Avustralya
Kenya
Almanya
Polonya
Yunanistan
Ġran
Diğer ülkeler
Dünya
Kovan Sayısı(adet)
2000
2001
11.71
4.50
4.81
7.33
…
5.67
3.34
4.47
5.94
1.03
1.98
3.61
0.58
4.28
1.55
2.23
2.15
5.67
29.14
100.00
11.79
4.30
4.79
7.03
…
5.66
3.42
4.53
5.98
1.03
1.97
3.59
0.58
4.26
1.59
2.22
2.14
5.81
29.33
100.00
2002
11.87
4.33
4.99
7.08
…
5.69
3.10
4.56
5.92
1.01
1.98
3.27
0.58
4.29
1.63
2.24
2.15
5.85
29.45
100.00
Bal Üretimi(ton)
2000
2001
20.20
8.02
7.46
4.90
4.,17
2.33
4.73
2.09
4.32
2.56
1.26
2.49
1.72
2.00
1.64
0.69
1.10
2.03
26.30
100.00
20.30
6.72
6.37
4.79
4.14
2.23
4.71
2.11
4.20
2.82
1.23
2.47
1.71
1.99
2.07
0.76
1.12
2.12
28.15
100.00
2002
20.30
7.09
6.69
4.74
4.09
2.20
4.35
2.09
4.33
2.62
1.18
2.52
1.69
1.96
1.73
0.71
1.10
2.21
28.39
100.00
Kaynak: FAO, (www.fao.org) verilerinden yararlanılarak hesaplanmıĢtır.
Türkiye‟nin 2000 yılına göre 2002 yılında kovan baĢına veriminin 14.63 kg‟dan 17.92 kg‟a çıkması
Türkiye arıcılığı açısından olumlu bir adım olarak değerlendirilmekte ve Türkiye arıcılığının daha
bilinçli yapılmaya baĢlamasının net bir kanıtı olmaktadır. Aynı dönemde diğer önemli bal üreticisi
ülkelerden A.B.D ve Arjantin‟de kovan baĢına verimlerin sırasıyla %6.21 ve %11.74 oranında azalıĢ
gösterdiği görülmektedir(Çizelge 17). Ancak Dünya bal üretiminde %4.74‟lük bir payla 4. sırada yer
alan Türkiye‟nin(Çizelge 16) yine de diğer ülkelerle karĢılaĢtırıldığında kovan baĢına bal veriminin
istenilen düzeyde olmadığı açıkça görülmektedir.
Dünya balmumu üretiminin ise 2002 yılı itibariyle 56 840 ton olup, 2000-2002 döneminde yıllık
%2,13 oranında bir azalma gösterdiği görülmektedir. Bu üretimin yaklaĢık %35‟ini (19600 ton) tek
baĢına Hindistan sağlamaktadır(Çizelge 18).
Bu ülkeyi 4 675 kg ile Arjantin, 3 400 kg ile Etyopya, 3 174 kg ile Türkiye izlemektedir. Bu veriler
doğrultusunda Türkiye‟nin gerek bal, gerekse balmumu üretimi açısından önemli konumda olduğu
görülmektedir. Ancak en büyük bal üreticisi Çin‟in balmumu üretimine iliĢkin veri bulunamadığı için
herhangi bir yorumlama yapılamamıĢtır.
24
Çizelge 17:Dünyada Kovan Sayısı, Bal Üretimi ve Verimi Yönünden Önemli Ülkeler(2000-2002)**
Kovan Sayısı (Adet)
Ülkeler
Çin
A.B.D.
Arjantin
Türkiye
Hindistan
Etyopya
Meksika
Tanzanya
Rusya F.
Kanada
Fransa
Ġspanya
Avustralya
Kenya
Almanya
Polonya
Yunanistan
Ġran
Dünya
2000
2001
2002
6 814 970
2 620 000
2 800 000
4 267 123
.....
3 300 000
1 945 000
2 600 000
3 458 000
599 863
1 150 000
2 100 000
339 000
2 490 000
902 000
1 300 000
1 250 000
3 300 000
58 191 448
6 898 410
2 513 000
2 800 000
4 115 353
...
3 308 960
2 000 000
2 650 000
3 499 000
602 328
1 150 000
2 100 000
339 000
2 490 000
930 000
1 300 000
1 250 000
3 400 000
58 503 582
6 898 410
2 515 000
2 900 000
4 115 353
....
3 308 960
1 800 000
2 650 000
3 441 000
585 683
1 150 000
1 900 000
339 000
2 490 000
950 000
1 300 000
1 250 000
3 400 000
58 104 711
Bal Üretimi (Ton)
2000/2002
Yıllık
DeğiĢim
(%)
1.22
-4.01
3.57
-3.56
........
0.27
-7.46
1.92
-0.50
-2.36
-9.52
5.32
3.03
-0.15
2000
2001
2002
251 839
99 945
93 000
61 091
52 000
29 000
58 935
26 000
53 900
31 857
15 691
31 000
21 381
24 940
20 409
8 623
13 734
25 260
1 246 432
254 758
84 335
80 000
60 190
52 000
28 000
59 069
26 500
52 700
35 388
15 383
31 000
21 500
24 940
25 951
9 528
14 036
26 600
1 255 271
257 800
90 000
85 000
60 190
52 000
28 000
55 189
26 500
55 000
33 297
15 000
32 000
21 500
24 940
22 000
9 000
14 000
28 045
1 270 002
Kaynak: FAO (www.fao.org)
*DĠE, Tarım Ġstatistikleri Özeti (1983-2002), Ankara, 2003
** Üretici ülkeler itibariyle 2003 yılı verileri yayınlanmadığı için 2000- 2002 yılları arası üç yıllık dönem dikkate alınmıştır.
25
2000/2002
Yıllık
DeğiĢim
(%)
2.37
-9.95
-8.60
-1.47
-3.45
-6.36
1.92
2.04
4.52
-4.40
3.23
0.56
7.80
4.37
1.94
11.03
1.89
Kovan BaĢına Bal Verimi (kg)
2000/2002
2000
2001
2002
Yıllık
DeğiĢim
(%)
36.95
36.93
37.37
1.14
38.15
33.56
35.78
-6.21
33.21
28.57
29.31
-11.74
14.32
14.63 17.92*
25.14
....
.....
.....
.......
8.79
8.46
8.46
-3.75
30.30
29.53
30.66
1.18
10.00
10.00
10.00
15.59
15.06
15.98
2.50
53.11
58.75
56.85
7.04
13.64
13.38
13.04
-4.40
14.76
14.76
16.84
14.09
63.07
63.42
63.42
0.55
10.02
10.02
10.02
22.63
27.90
23.16
2.34
6.63
7.33
6.92
4.37
10.99
11.23
11.20
1.91
7.65
7.82
8.25
7.84
21.42
21.46
21.86
2.05
Çizelge 18: Dünyada Ülkelere Göre Balmumu Üretimi(2000-2002)
Ülkeler
2000
Çin
A.B.D.
Arjantin
Türkiye
Hindistan
Etyopya
Meksika
Tanzanya
Rusya F.
Kanada
Fransa
Ġspanya
Avustralya
Kenya
Almanya
Polonya
Yunanistan
Ġran
Dünya
Balmumu Üretimi (Ton)
2001
…
1 720
5 100
4 527
19 600
3 480
2 340
1 750
....
....
400
1 850
400
2 490
....
....
400
....
58 075
…
1 720
4 400
3 174
19 600
3 400
2 148
1 800
....
....
400
1 850
400
2 490
....
....
400
....
56 377
2002
…
1 720
4 675
3 174
19 600
3 400
2 378
1 800
....
....
400
1 850
400
2 490
....
....
400
....
56 840
Yıllık
DeğiĢim
(2000/2002)
%
…
-8.33
-29.88
-2.30
1.62
2.86
.......
........
......
......
......
-2.13
Kaynak: FAO (www.fao.org)
6.2 Dünyada Bal ve Balmumu DıĢ Ticareti
Dünyada bal dıĢsatım miktarı ve değeri 1992-2002 dönemi itibariyle incelendiğinde dünya bal dıĢsatım
miktarının 1997 yılında düĢüĢ gösterdiği, 1998 yılından itibaren yeniden artarak, 2002 yılında en
yüksek düzeye(405 205 ton) ulaĢtığı görülmektedir(Grafik 4).1992 yılı baz kabul edildiğinde, 2002 yılı
dıĢsatım miktarı indeksi 144 olarak gerçekleĢmiĢtir (Çizelge 19 ve Grafik 6). Bal dıĢsatım değeri ise
ilgili dönemde 1993 ve 1994 yıllarında baz yılının altına düĢmüĢ, daha sonra yükselme kaydederek,
1996 yılında 507 milyon $‟a yükselmiĢ, 2002 yılında ise 696 milyon $ ile en yüksek seviyeye ulaĢmıĢtır.
Genelde bir artma eğilimi gösterdiği görülmektedir(Grafik 5). Dünya bal dıĢalım miktar ve değeri
açısından durum incelendiğinde, dıĢalım miktarının 2000 ve 2002 yıllarında sırasıyla 372 170 ton ve
404 254 ton olarak en yüksek seviyelerde olduğu, ancak en yüksek bal dıĢalım değerinin 1996 ve 2002
yıllarında gerçekleĢtiği
ve
her iki yılın indeksinin baz yılına göre 149 ve 185 olduğu
görülmektedir(Çizelge 19 ve Grafik 7). Bu değerlerin yüksek olması her iki yılda da bal dıĢalım
fiyatlarının daha yüksek seyretmesinden kaynaklanmaktadır.
Dünya bal dıĢsatımının ülkelere göre dağılımı 2000-2002 dönemi ortalaması itibariyle incelendiğinde,
dünya bal dıĢsatımının yaklaĢık %50‟sinin Çin(95919 ton) ve Arjantin(80495 ton) tarafından yapıldığı
görülmektedir. Bu ülkeler dıĢında bal dıĢsatımı açısından önemli ülkeler; Meksika, Almanya ve
Kanada‟dır(Çizelge 20). Diğer taraftan, aynı dönem itibariyle bal dıĢalım durumu incelendiğinde 1999
yılında 349 807 ton olan bal dıĢalımının 2001 yılında 356630 ton olduğu bunun karĢılığının da 459 563
000 $ olduğu belirlenmiĢtir. Dünya bal dıĢalımının 2000-2002 dönemi ortalaması itibariyle yaklaĢık
%47‟si Almanya ve ABD tarafından yapılmaktadır. Bu ülkeler dıĢında bal dıĢalımı açısından önemli
ülkeler; Fransa, Ġspanya ve Kanada‟dır(Çizelge 21). AB ülkeleri tek baĢına dünya bal dıĢalımında
%42‟lik bir pazar payına sahip bulunmaktadırlar.
26
Çizelge 19: Dünya‟da Bal DıĢsatım -DıĢalım Miktarı ve Değerindeki GeliĢmeler(1992-2002)
Yıllar
1992
1993
1994
1995
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
Bal DıĢsatım
Miktarı
(Ton)
281266
289324
314258
300894
293802
272458
306815
340282
370995
360285
405205
Ġndeks
(1992=100)
100
103
112
107
104
97
109
121
132
128
144
Bal DıĢsatım
Değeri
(1000 $)
337914
306666
333230
411873
507003
462118
456313
429439
436799
440137
696421
Kaynak: FAOSTAT, 2002 ( www.apps.fao.org)
27
Ġndeks
(1992=100)
100
91
99
122
150
137
135
127
129
130
206
Bal DıĢalım
Miktarı
(Ton)
296236
284726
297240
307501
342006
320307
325943
349807
372170
356630
404254
Ġndeks
(1992=100)
100
96
100
104
115
108
110
118
126
120
137
Bal DıĢalım
Değeri
(1000 $)
379746
324563
330104
422477
565744
540724
486577
453784
440115
459563
702995
Ġndeks
(1992=100)
100
85
87
111
149
142
128
119
116
121
185
450000
400000
350000
300000
250000
200000
150000
100000
50000
0
Dışsatım
20
02
20
01
20
00
19
99
Dışalım
19
98
19
97
19
96
19
95
19
94
19
93
D
19
92
Dışalım ve Dışsatım Miktarı
Grafik 4: Dünya'da Yıllara Göre Bal Dışalım ve Dışsatım Miktarı
(Ton)
Yıllar
Grafik 5: Dünya'da Yıllara Göre Bal Dışalım ve Dışsatım
Değerleri (1000 $)
2002
Yıllar
2000
Dışalım
Dışsatım
1998
1996
1994
1992
0
100000 200000 300000 400000 500000 600000 700000 800000
Dışalım ve Dışsatım Değeri
28
Grafik 6: Dünya'da Yıllara Göre Bal Dışalım-Dışsatım Miktar
İndeksi
İndeks(1992=100)
160
140
120
100
80
Dışsatım
Dışalım
60
40
20
0
1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002
Yıllar
Grafik 7: Dünya'da Yıllara Göre Bal Dışsatım-Dışalım Değer İndeksi
İndeks(1992=100)
250
200
150
Dışsatım
Dışalım
100
50
0
1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002
Yıllar
Dünya‟da bal dıĢsatım miktarının ülkeler itibariyle yıllık değiĢimine bakıldığında, ortalama en
yüksek yıllık değiĢimin %335,11 ile Türkiye‟de gerçekleĢtiği görülmektedir. Bununla birlikte bal
dıĢsatım değeri ortalaması ve yıllık değiĢimine bakıldığında, yine Çin‟in 89 610 bin dolar bal
dıĢsatım değeri ile, yıllık değiĢim açısından ise %501,10 ile Hindistan‟ın ilk sırada yer aldığı
görülmektedir(Çizelge 20).
Dünya‟da bal dıĢalım miktarının ülkeler itibariyle yıllık değiĢimine bakıldığında ise, ortalama en
yüksek yıllık değiĢimin %2382.32 ile Avustralya‟ya ait olduğu ortaya çıkmaktadır. Ayrıca, bal
dıĢalım değeri ortalaması ve yıllık değiĢim durumu incelendiğinde, Almanya‟nın 125632.67 bin
dolarlık dıĢalım değeri ile, ilk sırada yer aldığı ortaya çıkmaktadır(Çizelge 21). Bal dıĢalım
değerinde en yüksek yıllık değiĢimin %910.31 ile Avustralya‟da gerçekleĢtiği görülmektedir.
29
Çizelge 20: Dünyada Ülkelere Göre Bal DıĢsatım Miktarı ve Değeri
Ülkeler
Çin
A.B.D.
Arjantin
Türkiye
Hindistan
Etyopya
Meksika
Tanzanya
Rusya F.
Kanada
Fransa
Ġspanya
Avustralya
Kenya
Almanya
Polonya
Yunanistan
Ġran
Dünya
Ortalama
2000/2002
95919.00
3900.33
Yıllık
DeğiĢim
(%)
2000/20
02
-26.08
-25.28
80495.00
7712.33
3795.33
1.67
29498.33
132.67
183.67
17098.67
3045.00
10564.67
8689.00
0.67
21600.67
119.00
544.67
2440.00
-9.59
335.11
332.99
200.00
10.74
138.46
-41.41
47.75
3.18
66.82
-6.31
-100.00
-0.38
-65.79
-32.08
-53.37
378828.33
9.22
DıĢsatım Miktarı(ton)
2000
2001
2002
103 728
4 746
107 351
3 409
76 678
3546
88 467
73 032
79 986
3 515
1 534
1
31 115
117
198
15 513
3 021
8 892
9 077
1
22 307
152
477
3 616
4 328
3 210
1
22 923
2
237
12 862
2 997
7 968
8 486
1
20 273
153
833
2 018
15 294
6642
3
34 457
279
116
22 921
3117
14 834
8504
....
22 222
52
324
1686
370 995
360 285
405 205
DıĢsatım Değeri(1000 $)
2000
2001
2002
88 137
8 121
99 804
6 388
87 203
71 508
5 889
1 810
3
34 805
171
253
21 117
8 440
17 238
14 337
1
38 606
629
1 111
5 244
6 800
3 995
1
28 086
3
312
21 249
7 820
14 476
13 165
1
34 737
621
1 995
2 700
436 799
440 137
80 889
6861
114
170
30 687
10 880
9
65 013
297
236
57 155
10 568
31 983
16 281
1
53 465
193
1288
3065
696
421
Ortalama
2000/
2002
89610.00
7123.33
Yıllık
DeğiĢim
(%)
2000/
2002
-8.22
-15.52
90960.33
14458.67
5561.67
4.33
42634.67
157.00
267.00
33173.67
8942.67
21232.33
14594.33
1.00
42269.33
481.00
1464.67
3669.67
30.92
421.09
501.10
200.00
86.79
73.68
-6.72
170.66
25.21
85.54
13.56
.....
38.49
-69.32
15.93
-41.55
524452.33
59.44
Kaynak: FAO (www.fao.org)
Çizelge 21: Dünyada Ülkelere Göre Bal DıĢalım Miktarı ve Değeri
Ülkeler
Çin
A.B.D.
Arjantin
Türkiye
Hindistan
Etyopya
Meksika
Tanzanya
Rusya F.
Kanada
Fransa
Ġspanya
Avustralya
Kenya
Almanya
Polonya
Yunanistan
Ġran
Dünya
DıĢalım Miktarı(ton)
2000
2001
2002
6 138
89 890
14
483
1 163
7
58
57
993
2 824
15 724
13 625
181
63
95 016
1 126
2 079
....
3 873
65 749
61
325
1 098
7
1 349
8
308
5 210
15 547
14 756
768
63
92 200
3 180
2 433
....
2 488
92 007
2
397
3 387
3
787
7
513
8 144
16 836
10 910
4 493
50
98 909
4 550
2 755
....
Ortalama
2000/
2002
4166.33
82548.67
25.67
401.67
1882.67
5.67
731.33
24.00
604.67
5392.67
16035.67
13097.00
1814.00
58.67
95375.00
2952.00
2422.33
.....
372 170
356 630
404254
377684.67
Yıllık
DeğiĢim
(%)
2000/2002
-59.47
2.36
-85.71
-17.81
191.23
-57.14
1256.90
-87.72
-48.34
188.39
7.07
-19.93
2382..32
-20.63
4.10
304.09
32.52
.....
7 293
96 018
65
646
1 182
10
129
51
1 444
3 195
21 735
13 347
776
161
104 894
1 287
2 713
....
5 662
76 350
106
466
1 526
10
1 372
7
448
5 440
22 563
14 804
1 887
161
110 395
3 039
3 597
....
8.62
440 115
459 563
2701
165 706
9
690
3 652
3
1 085
6
381
14 856
35 889
16 919
7 840
84
161 609
4 860
5 308
....
Ortalama
2000/
2002
5218.67
112691.33
60.00
600.67
2120.00
7.67
862.00
21.33
757.67
7830.33
26729.00
15023.33
3501.00
135.33
125632.67
3062.00
3872.67
....
Yıllık
DeğiĢim
(%)
2000/
2002
-62.96
72.58
-86.15
6.81
208.97
-70.00
741.09
-88.24
-73.61
364.98
65.12
26.76
910.31
-47.83
54.07
277.62
95.65
.....
702 995
534224.33
59.73
DıĢalım Değeri(1000 $)
2000
2001
2002
Kaynak: FAO (www.fao.org)
Dünyada 2000-2002 dönemi ortalaması itibariyle balmumu dıĢsatım durumu incelendiğinde, 32.86
milyon $ karĢılığında 9 022 ton balmumu dıĢsatımı yapıldığı görülmektedir. Dünya balmumu dıĢsatım
miktarının yaklaĢık %55‟ini Çin, ABD ve Almanya gerçekleĢtirmektedir. Balmumu dıĢsatımı
açısından diğer önemli ülkeler; Fransa, Ġran ve Kanada‟dır (Çizelge 22).Balmumu dıĢsatım
miktarının ülkeler itibariyle yıllık değiĢimleri incelendiğinde ise, 2000/2002, yıllık değiĢimin en
yüksek olarak Türkiye‟de (%15500) gerçekleĢtiği belirlenmiĢtir.
30
Çizelge 22: Dünyada Ülkelere Göre Balmumu DıĢsatım Miktarı ve Değeri
Ülkeler
DıĢsatım Miktarı(ton)
2000
2001
2002
Çin
A.B.D.
Arjantin
Türkiye
Hindistan
Etyopya
Meksika
Tanzanya
Rusya F.
Kanada
Fransa
Ġspanya
Kenya
Almanya
Polonya
Yunanistan
Ġran
2488
1 242
....
1
25
295
123
327
183
346
561
120
16
915
68
34
....
3217
1 002
....
85
90
53
33
....
51
300
589
179
16
715
40
21
13
3445
977
....
156
47
233
24
....
3
322
595
70
....
764
46
16
1 074
Ortalama
2000/2002
3050
1073.67
.....
80.67
54.00
193.67
60.00
109.00
79.00
322.67
581.67
123.00
10.67
798.00
51.33
23.67
362.33
Dünya
8 886
8 579
9 601
9022.00
Yıllık
DeğiĢim
(%)
2000/2002
38.46
-21.34
.....
15500.00
88.00
-21.02
-80.49
-100.00
-98.36
-6.94
6.06
-41.67
-100.00
-16.50
-32.35
-52.94
100.00
8.05
DıĢsatım Değeri(1000 $)
2000
2001
2002
6578
3 302
....
3
105
895
434
1 227
314
1 079
2 688
539
43
3 214
202
75
....
7372
3 208
....
187
420
146
162
....
108
997
2 528
747
43
2 695
152
65
9
7353
2.687
....
346
152
554
93
....
7
901
2 767
409
....
3 049
154
43
2 579
Ortalama
2000/2002
7101
3065.67
.....
178.67
225.67
531.67
229.67
409.00
143.00
992.33
2661.00
565.00
28.67
2986.00
169.33
61.00
862.67
35 243
30 869
32 460
32857.33
Yıllık
DeğiĢim
(%)
2000/2002
11.78
-18.63
....
11433.33
44.76
-38.10
-78.57
-100.00
-97.77
-16.50
2.94
-24.12
-100.00
-5.13
-23.76
-42.67
100.00
-7.90
Kaynak: FAO,( www.fao.org)
Çizelge 23: Dünyada Ülkelere Göre Balmumu DıĢalım Miktar ve Değeri
Ülkeler
Çin
A.B.D.
Arjantin
Türkiye
Hindistan
Etyopya
Meksika
Tanzanya
Rusya F.
Kanada
Fransa
Ġspanya
Kenya
Almanya
Polonya
Yunanistan
Ġran
Dünya
DıĢalım Miktarı(ton)
2000
2001
2002
213
162
177
2003
1 426
1 488
....
....
....
248
54
52
7
20
33
....
....
1
103
36
54
9
....
1
8
6
26
395
350
333
909
1 139
1 009
277
387
432
....
....
....
2 466
2 487
1 884
21
34
18
755
668
721
34
43
28
10 910 10 305 10137
Ortalama
2000/2002
184.00
1639.00
0.00
118.00
20.00
0.33
64,33
3.33
13.33
359.33
1019.00
363.3
.....
2279.00
24.33
714.67
35,00
Yıllık
DeğiĢim
(%)
2000/2002
-16.90
-25.71
0.00
-79.03
371.43
100.00
-47.57
-88.89
225.00
-15.70
11.00
55.96
.....
-23.60
-14.29
-4.50
-17,65
10450,67
-7,09
Kaynak: FAO,(www.fao.org)
31
DıĢalım Değeri(1000 $)
2000
2001
2002
730
661
742
7 167
4 661 4 323
4
3
.....
523
206
189
46
44
92
....
....
2
489
202
272
5
....
3
23
20
65
769
755
696
2 963
3 318 2 922
1 073
1 211 1 443
4
4
2
6 880
6 521 4 801
88
180
63
1 367
1 597 2 036
197
169
147
36 410
32 905
31299
Ortalama
2000/2002
711.00
5383.67
2.33
306.00
60.67
0.67
321.00
2.67
36.00
740.00
3067.67
1242.33
3.33
6067.33
110.33
1666.67
171,00
Yıllık
DeğiĢim
(%)
2000/2002
1.64
-39.68
-100.00
-63.86
100.00
100.00
-44.38
-40.00
182.61
-9.49
-1.38
34.48
-50.00
-30.22
-28.41
48.94
-25,38
33538,00
-14,04
6.3 Dünyada Bal Tüketimi
Dünyada 1999-2001 dönemi ortalamasına göre kiĢi baĢına baĢına düĢen yıllık bal tüketimi 0.21
kg‟dır. KiĢi baĢına bal tüketiminin en fazla olduğu ülke 2 kg ile Yeni Zelanda‟dır. Bunu Ġsveç(1.60
kg), Yunanistan(1.48 kg), A.B.D( 1.34 kg) Almanya (1.15 kg), Ġspanya (0.95 kg), Türkiye (0.88 kg),
Kenya (0.81 kg), Kanada(0.78 kg), Tanzanya (0.74 kg) ve Avustralya (0.61 kg) izlemektedir. Bu
ülkelerin bal tüketimi ilgili dönem itibariyle dünya ortalamasının üzerinde bulunmaktadır. Diğer
ülkelerin bal tüketiminin yarım kilogramın altında olduğu dikkati çekmektedir(Çizelge 24).
Çizelge 24: Dünyada SeçilmiĢ BazıÜlkelere Göre KiĢi BaĢına DüĢen Bal Tüketimi
Ülkeler
1999
Yeni Zelanda
Ġsveç
Çin
A.B.D.*
Arjantin
Türkiye
Meksika
Tanzanya
Rusya
Kanada
Fransa
Ġspanya
Avustralya
Kenya
Almanya
Polonya
Yunanistan
Ġran
AB(15‟li)**
Dünya
…..
1.40
0.12
1.39
0.26
0.93
0.33
0.72
0.35
0.82
0.51
0.96
0.45
0.81
1.13
0.27
1.54
0.28
0.70
0.21
Bal Tüketimi(kg/kiĢi)
2000
2001
Ortalama
1999/2001
…..
2.00
2.00
1.80
1.60
1.60
0.12
0.12
0.12
1.43
1.21
1.34
0.12
0.19
0.19
0.87
0.84
0.88
0.28
0.38
0.33
0.74
0.75
0.74
0.38
0.36
0.36
0.62
0.90
0.78
0.48
0.47
0.49
0.92
0.97
0.95
0.65
0.72
0.61
0.82
0.81
0.81
1.13
1.19
1.15
0.25
0.33
0.28
1.44
1.47
1.48
0.31
0.35
0.31
0.70
0.70
0.70
0.21
0.21
0.21
Yıllık DeğiĢim
1999/2001 (%)
14.28
-12.95
-65.38
-9.68
15.15
4.17
2.86
9.76
-7.84
1.04
60.00
5.31
22.22
-4.55
25.00
-
Kaynak: FAO,(www.fao.org)
*EAPP(Economic Analysis and Program Planning Branch), Honey Consumption Statistics, U.S.A,.ÇeĢitli yıllar.
** European Commission (Eurostat and Directorate-General For Agriculture), ÇeĢitli yıllar.
6.4 Dünyada Bal Pazarlaması ve Bal Fiyatları
Dünyada arıcılık ürünlerinin pazarlama kanalları incelendiğinde; genellikle toptancıların,
perakendecilerin, kooperatiflerin, dıĢsatımcı firmaların ve bizzat üreticilerin kendisinin satıĢlarda rol
aldığı belirlenmiĢtir.
A.B.D.‟de bal için merkezi bir piyasa ya da fiyat mekanizması yoktur. Üreticiler ballarını çoğunlukla
dökme olarak kooperatiflere, iĢleyici firmalara ve gıda üreticilerine pazarlamaktadırlar. Bununla
birlikte, üreticiler ballarını ĢiĢeleyerek perakende olarak doğrudan kendileri pazarlama yoluna
gitmektedirler. ĠĢlenen ballar ise ya perakende olarak satılmakta, ya da dıĢsatımcı firmalara veya süt
sanayi, un ve unlu mamuller sanayi, eczacılık, Ģeker sanayii ve restaurantlara pazarlanmaktadır.
A.B.D‟de balın pazarlama yapısı incelendiğinde; balın %45 oranında bağımsız iĢleyiciler, %36
oranında kooperatifler, %6 oranında komisyoncular tarafından pazarlandığı görülmekte, bunu %5 ile
doğrudan perakende mağazaları, % 3 ile sanayiciler izlemektedir.
Bal pazarlamasında %2‟lik bir pay ile yol kenarında kurulan tezgahların rol oynadığı, geriye kalan
balın ise depolandığı ya da üretici ailelerince tüketildiği ifade edilmektedir(Taylor, 1999).
ĠĢlenen bal ise sanayici ve perakende gıda mağazaları olmak üzere iki ana kanal üzerinden
pazarlanmaktadır. Bu pazarlama yapısı içinde iĢlenen balda sanayicinin payı %52 iken, perakende
32
gıda mağazalarının payı %37‟dir. Geriye kalan
pazarlara sunulmaktadır(Taylor, 1999).
%12‟lik üretim ise yukarıda sözü edilen farklı
A.B.D.‟de balın pazarlanması amacıyla, tüketicilerin bilgilendirilmesi ve talep yaratılmasına yönelik
reklamlardan Ulusal Bal Bordu(National Honey Board) sorumlu bulunmaktadır(www.nhb.org). Bu
bord, bal pazarlaması için yapılan faaliyetlerle ilgili olarak pazarlanan balın pound‟u (453.6 gr) baĢına
1 cent ücret almaktadır. Toplanan bu paralarla, perakende bal talebinin arttırılması ve üretilen balın
farklı alternatif alanlarda kullanılması gibi konularda yapılacak araĢtırmalar desteklenmektedir.
A.B.D., kendi üretimi dıĢında, Çin, Arjantin, Kanada, Meksika, Avustralya, Hong Kong ve Yeni
Zelanda‟dan bal dıĢalımı yapmaktadır. Bu nedenle bal üreticilerini teĢvik amacıyla ülkede bal fiyat
primi uygulanmaktadır. Bununla birlikte ülkede, Arıcılık Federasyonu ve eyaletler düzeyinde
kurulmuĢ olan Arıcılık Dernekleri arıcılıkla ilgili bilgilerin üreticilere aktarılmasında önemli rol
oynamaktadır.
Kanada‟da Bal Konseyi arıcılıkla ilgili kararların alınmasında ve üreticilere aktarılmasında önemli rol
oynamaktadır. Kanada‟da üreticiler ballarını genellikle aĢağıdaki dört alternatif pazar aracılığıyla
satmaktadır (Chaudhary, 2001);

Doğrudan tüketicilere satıĢ,

Arıcılık kooperatiflerine satıĢ,

Bal iĢleyicilere veya komisyonculara satıĢ,

DıĢsatım firmalarına satıĢtır.
Doğrudan tüketiciye satışın avantajları; SatıĢ anında nakit ödeme yapılması, bağımsızlık ve baĢarılı
olma duygusu yaratması, piyasa için özel ürünlerin üretimi için olanaklar tanımasıdır.
Kooperatif kanalıyla satışın avantajları: Pazarlama bilgisi gerektirmemesi, ödeme garantisi vermesi,
kooperatifin çeĢitli girdileri sağlaması, balların kooperatif çatısı altında güvende tutulması ve üretici
mallarının kooperatiflerce sigortalanmasıdır. Ülkede en etkili arıcılık kooperatifleri Alberta ve
Manitoba Bal Üreticileri Kooperatifleridir.
İşleyicilere satışın avantajları; Tüm ürünlerin dökme olarak alınması, üreticilerin ürün bedelini birkaç
ay içinde almaları, kooperatif pazarlamasından yüksek fiyatla ürün satılması, iĢleyicilerce sürekli ürün
alınması, taĢıma ücretlerinin iĢleyicilerce ödenmesi ve üreticilerin iĢleyicilerle yaptığı sözleĢmeyi
devredebilmeleridir.
Dış piyasalara veya dışsatımcı firmalara satışın avantajları; Yüksek nemli ve renkli bala prim
ödenmesi, üreticilerle satın alma sözleĢmesi yapılması, balın tümünün satın alınması, taĢıma
ücretlerinin firmalarca ödenmesi, ürün alımından önce üreticilere avans verilmesi, üreticilere pazara ve
uygun fiyata ulaĢmada bir baĢarı duygusu yaratmasıdır.
Danimarka‟da ise üretilen balın büyük bir bölümü komisyonculara pazarlanmaktadır. Bazı üreticiler
kent yakınındaki satıĢ mağazalarına ya da doğrudan tüketicilere satmaktadır. Danimarka‟da ülke
içinde üretilen petekli balın fiyatı 3 $/kg olup, ithal petek bal fiyatlarından yüksektir. Bunun nedeni ise
ülkede kaliteli bal üretiminin teĢvik edilmesidir.
Endonezya‟da ise bal talebi yıllık 10 000-15 000 ton dolayında olmasına karĢın, ülkede yıllık bal
üretimi 3 000-5 000 ton arasında değiĢmektedir. Bu nedenle bal talebini karĢılayabilmek için ülke
içinde bal üretimi tarım politikaları kapsamında desteklenmektedir.
Fransa‟da bal üreticileri balı çoğunlukla perakende olarak ve kendi promosyonlarıyla satmaktadır.
Ülkede bal festivalleri düzenlenmekte ve ballar çoğunlukla yol kenarlarındaki stantlarda perakende
olarak satılmaktadır. Almanya‟da ise artan bal talebi sürekli dıĢalım yoluyla karĢılanmakta ve bal
üretimi çeĢitli teĢvik politikalarıyla arttırılmaya çalıĢılmaktadır.
33
Yunanistan‟da bal pazarlamasında
yaklaĢık 80 arıcılık kooperatifi etkin rol oynamakta, bu
kooperatifler” Melissokomiki” adı altında birleĢerek faaliyetlerini sürdürmektedirler. Ayrıca 50 arıcı
birliğinin oluĢturduğu merkez durumunda olan Yunanistan Arıcılar Birliği bulunmakta ve bu birlik
Arıcılık Kürsüsü-Platformu dergisi ile üreticilere ulaĢmayı hedeflemektedir(Hatjina, 1999).
Dünyada bazı ülkelerde kg bazında üretici eline geçen bal fiyatları 1999-2001 dönemi ortalamasına
göre incelendiğinde Ġran‟da(6.63 $) ve Almanya‟da bal fiyatının(6.51$) diğer ülkelere göre yüksek
olduğu görülmektedir(Çizelge 25). Almanya en çok bal tüketen ülkelerden biridir. Ancak tüketimin
%80‟i dıĢalım yoluyla karĢılanmaktadır. Bu nedenle de ülke içi üretim özendirilmeye çalıĢılmaktadır.
Bal fiyatı bakımından bu ülkeyi 4.21 $ ile Yunanistan, 3.61 $ ile Türkiye izlemektedir. ABD‟de ise
üretici eline geçen bal fiyatının (1.39$/kg) daha düĢük olduğu görülmektedir. ABD‟de bal fiyatları
balın renk özelliklerine göre farklılık göstermektedir. Balmumu fiyatları açısından durum
değerlendirildiğinde ise, Yunanistan‟ın 6.20$/kg ile ilk sırayı aldığı, bunu 3.32$/kg ile Türkiye,
2.80$/kg ile Ġspanya‟nın izlediği görülmektedir. Üretici eline geçen bal ve balmumu fiyatlarının
1999/2001 dönemi değiĢimlerine bakıldığında, balda ve balmumunda en yüksek fiyat artıĢının
%25.99 ve %30.85 olarak Türkiye‟de gerçekleĢtiği görülmektedir.
Çizelge 25: Bazı Ülkelerde Üretici Eline Geçen Bal ve Balmumu Fiyatları ($/kg)
Ülkeler
ABD
Türkiye
Kanada
Fransa
Ġspanya
Avustralya
Almanya
Yunanistan
Ġran
Bal Fiyatları
1999
1.55
3.77
1.45
2.63
2.23
0.91
7.48
4.75
6.22
2000
1.31
4.27
1.41
2.18
1.89
0.93
6.29
4.12
7.94
2001
1.32
2.79
1.20
2.04
1.84
1.14
5.77
3.77
5.72
Ortalama
1999/2001
Yıllık
DeğiĢim
(%)
1.39
3.61
1.35
2.28
1.99
0.99
6.51
4.21
6.63
14.83
25.99
17.24
22.43
17.48
25.27
22.86
20.63
8.03
Balmumu
Fiyatları
1999
....
3.63
....
....
2.94
....
....
5.94
....
2000
....
3.83
....
....
2.68
....
....
6.09
....
2001
....
2.51
....
....
2.77
....
....
6.57
....
Ortalama
1999/
2001
Yıllık
DeğiĢim
(%)
...
3.32
...
...
2.80
...
...
6.20
...
30.85
5.78
10.60
-
Kaynak: FAO (www.fao.org)
Dünyada bal dıĢsatım ve bal dıĢalım fiyatları da Çizelge 26‟da ve Grafik 8 ile Grafik 9‟da verilmiĢtir.
1992-2002 dönemi itibariyle bal dıĢsatım fiyatları incelendiğinde, bu fiyatlar 1993 ve 1994 yıllarında
en düĢük seviyeye inmiĢ, ancak daha sonraki yıllarda artıĢ ve azalıĢlar göstererek 2002 yılında
dıĢsatım fiyatı 1.22$/kg‟a yükselmiĢtir.
Dünya bal dıĢalım fiyatları incelendiğinde, en yüksek fiyatların 1997 ve 2002 yıllarında 1.69$/kg ve
1.74 $/kg olarak gerçekleĢtiği görülmektedir. Ġncelenen dönemde bal dıĢsatım fiyatlarının zaman
zaman bal dıĢalım fiyatlarının altında seyrettiği, bazı yıllarda birbirine yakın olduğu dikkati
çekmektedir.
34
Çizelge 26: Dünyada Bal DıĢsatım – DıĢalım Fiyatlarındaki GeliĢmeler
Yıllar
DıĢsatım Fiyatı
($/kg)
1.20
1.06
1.06
1.37
1.73
1.70
1.49
1.26
1.18
1.22
1.22
1992
1993
1994
1995
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
Ġndeks
(1992=100)
100
88
88
114
144
141
124
105
98
102
102
DıĢalım Fiyatı
($/kg)
1.28
1.14
1.11
1.37
1.65
1.69
1.49
1.30
1.18
1.29
1.74
Ġndeks
(1992=100)
100
89
87
107
129
132
116
101
92
101
136
Kaynak: FAOSTAT, 2002, www.apps.fao.org
Grafik 8: Dünya'da Yıllara Göre Bal Dışsatım-Dışalım
Fiyatlarındaki Gelişmeler
2,00
Bal Fiyatı(Dolar/kg)
1,80
1,60
1,40
1,20
1,00
0,80
0,60
0,40
0,20
0,00
1992
1993
1994
1995
1996
1997
Yıllar
1998
1999
2000
Dışalım Fiyatı
2001
Dışsatım Fiyatı
İndeks
Grafik 9: Dünya'da Yıllara Göre Bal Dışsatım-Dışalım Fiyatları
İndeksi(1992=100)
160
140
120
100
80
60
40
20
0
1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002
Yıllar
Dışsatım Fiyatı
Dışalım Fiyatı
35
2002
7. TÜRKĠYE’DE BAL VE BALMUMU ÜRETĠM, TÜKETĠM VE DIġ TĠCARETĠNDEKĠ
GELĠġMELER
7.1 Türkiye’de Bal ve Balmumu Üretimi
Türkiye belli baĢlı bal üreticisi ülkeler arasındaki konumunu korumaktadır. Son yılların verilerine göre
Türkiye kovan sayısı bakımından ikinci sırada yer almasına karĢın, bal üretimi yönünden Çin, ABD ve
Arjantin‟den sonra dördüncü büyük bal üreticisi ülke durumundadır. Türkiye‟de yaklaĢık 150 000
ailede kovan bulunmakta ve bu ailelerden 30 000‟i geçimini sadece arıcılıktan sağlamaktadır.
DĠE‟nün 2003 yılı verilerine göre; Türkiye‟de toplam 4 288 853 adet kovandan toplam 69540 ton
bal elde edilmektedir. Türkiye‟nin zengin ekolojik yapısı ve floral kaynaklarına karĢılık, kovan baĢına
bal verimi sadece 16.21 kg olup, dünya ortalaması olan 22.56 kg‟ın altındadır. Yapılan tahminler
sonucunda 2005 yılında Türkiye bal üretiminin 99 404 tona, kovan baĢına verimin ise 23 kg‟a çıkması
beklenmektedir (DPT, 2001).
Çizelge 27‟de 1992-2003 yılları arasında Türkiye‟deki kovan sayısı ile bal ve balmumu üretim
miktarları ve kovan baĢına bal verimi görülmektedir. Ġlgili dönemde kovan sayısının 1992 yılına göre
%21.14, bal üretiminin %15.29, balmumu üretiminin ise %7.34 oranında artıĢ gösterdiği
belirlenmiĢtir. Bal veriminin ise 1992 yılına göre 2002 yılında %5 oranında artarken, 2003 yılında
%4.87 oranında azaldığı saptanmıĢtır. Türkiye‟de bal ve balmumu üretim miktarındaki değiĢmeler ile
kovan baĢına elde edilen bal verimindeki değiĢim Grafik 10 ve Grafik 11‟de verilmiĢtir. Özellikle son
yıllarda yapılan bazı yasal düzenlemelerin arıcılıkta bir verim artıĢına neden olduğu, 2002 ve 2003
yıllarına iliĢkin bal üretim miktarı ve kovan baĢına bal verimi verilerinden açıkça görülmektedir.
Türkiye gerek kovan sayısı, gerekse bal üretimi bakımından ön sıralarda yer almasına ve kovan
varlığının %96‟sının modern (yeni tip) olmasına karĢın, bu verim düzeyinin istenilen düzeyde
olmadığı görülmektedir. Eski tip kovanların (karakovan) sayısı giderek düĢmekte, ancak, halk arasında
karakovan balının daha kaliteli olarak bilinmesi nedeniyle henüz bir miktar kara kovan hala
üretilmektedir(Çeliker, 2002). Türkiye‟de kovan sayısındaki, üretim ve verimdeki değiĢimler Grafik
12‟de görülmektedir.
Çizelge 27 :Türkiye‟de Kovan Sayısı, Bal ve Balmumu Üretim Miktarı, Bal Verimi
Kovan sayısı
Yıllar
1992
1993
1994
1995
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002*
2003*
Yıllık
DeğiĢim
1992/2003
(%)
Eski tip
250 656
234 962
219 236
214 594
217 140
204 102
193 982
185 915
199 609
184 052
180 232
190 538
-23.98
Yeni tip
3 289 672
3 450 755
3 567 352
3 701 444
3 748 578
3 798 200
4 005 369
4 135 781
4 067 514
3 931 301
3 980 660
4 098 315
24.58
Toplam
Bal üretimi
(ton)
3 540 328
3 685 717
3 786 588
3 916 038
3 965 718
4 002 302
4 199 351
4 321 696
4 267 123
4 115 353
4 160 892
4 288 853
21.14
60 318
59 207
54 908
68 620
62 950
63 319
67 490
67 259
61 091
60 190
74 555
69 540
15.29
Kaynak: DĠE, Türkiye Ġstatistik Yıllığı, ÇeĢitli Yıllar, Ankara.
*DĠE, Tarım Ġstatistikleri Özeti, 1984-2003, Ankara, 2004.
36
Balmumu
Kovan
üretimi
baĢına verim
(ton)
(kg)
2 916
17.04
3 110
16.06
3 353
14.50
3 735
17.52
3 235
15.87
3 753
15.82
3 324
16.07
4 073
15.56
4 527
14.32
3 174
14.63
3 448
17.92
3 130
16.21
7.34
-4.87
80000
70000
60000
50000
40000
30000
20000
10000
0
Bal
Balmumu
19
92
19
93
19
94
19
95
19
96
19
97
19
98
19
99
20
00
20
01
20
02
20
03
üretim Miktarı
Grafik 10: Türkiye'de Yıllara Göre Bal ve
Balmumu Üretim Miktarı (Ton)
Yıllar
Grafik 11: Türkiye'de Yıllara Göre Kovan Başına Bal
Verimi(Kg)
Bal Verimi (Kg)
20,00
15,00
10,00
Bal Verimi
5,00
03
02
20
01
20
00
20
99
20
98
19
97
19
96
19
95
19
94
19
93
19
19
19
92
0,00
Yıllar
4500000
4000000
3500000
3000000
2500000
2000000
1500000
1000000
500000
0
Eski Tip
Yeni Tip
19
92
19
93
19
94
19
95
19
96
19
97
19
98
19
99
20
00
20
01
20
02
20
03
Kovan Sayısı
Grafik 12: Türkiye'de Toplam Kovan Sayısı (Adet)
Yıllar
37
Türkiye‟nin balmumu üretim miktarı ise 1992 yılında 2 916 kg iken dalgalanma göstererek, 1999
yılında 4 073 kg‟a çıkmıĢ, 2000 yılında ise en yüksek seviyesine ulaĢmıĢtır. 2002 ve 2003 yıllarında
ise balmumu üretimi sırasıyla 3 448 kg ve 3130 kg olarak gerçekleĢmiĢtir. Türkiye‟nin balmumu
üretimindeki değiĢim Grafik 10‟da verilmiĢtir. Üretilen balmumunun tamamına yakını ülke içinde
tüketilmekte, her yıl bir miktar balmumu dıĢalımı yapılmaktadır.
Modern arıcılıkta arıların balmumu üreterek zaman ve enerji kaybetmesini önlemek için arılara temel
petek verilmektedir. Bu peteklerde en fazla balmumuna ihtiyaç duyulan taban kısmı hazır olduğu için
arılar sadece petek duvarlarını örmek için az miktarda balmumu üretmektedirler.Bal hasadından sonra
elde edilen bütün balmumları temizlenip, yeniden Ģekillendirilerek ertesi yıl petek üretiminde
kullanılabilir. Eğer pazarlama olanağı yoksa üreticiler yeni balmumu üretmeyip, önceki yıldan hazır
kalan balmumunu kullanmaktadırlar. Son yıllarda modern kovanların artmasıyla birlikte, temel petek
kullanımındaki artıĢlar, balmumu talebinin artmasına neden olmuĢtur.
2001 yılı verilerine göre Türkiye‟de toplam 60 190 kg olan bal üretiminin tarım bölgelerine göre
dağılımı incelendiğinde, toplam bal üretiminin %28‟inin (16 853 ton) Karadeniz bölgesi‟nden,
%20.12‟sinin (12 110 ton) Ege bölgesi‟nden, %14.53‟ünün ise Akdeniz bölgesi‟nden sağlandığı
görülmektedir (Çizelge 28). Bu üç bölgenin Türkiye bal üretiminin yaklaĢık % 63‟ünü oluĢturduğu
dikkati çekmektedir. Türkiye‟de arıcılık daha çok gezginci arıcılık Ģeklinde yapılmakta olup, gezginci
arıcılar kıĢ mevsimini Ege, Akdeniz ve Doğu Karadeniz kıyılarında geçirdikten sonra kovanlarını
kamyonlarla iç bölgelere ve yükseklere doğru taĢımaktadırlar. Bu yolla üretilen bal, Türkiye bal
üretiminin yaklaĢık %80‟ine karĢılık gelmektedir(Çeliker, 2000). Tarım bölgelerinde yer alan iller
itibariyle bal ve balmumu üretim miktarları ayrıntılı olarak Ek 2‟de verilmiĢtir. Balmumu üretimi
açısından ise; %27.57 ile Karadeniz bölgesi birinci sırayı alırken, bu bölgeyi %20.45 ile Ege bölgesi
ve %16.23 ile Akdeniz bölgesi‟nin izlediği görülmektedir.
Çizelge 28: Türkiye‟deTarım Bölgelerine Göre Bal ve Balmumu Üretimi(2001)
Bölgeler
1. Bölge (Orta Kuzey)
2. Bölge (Ege)
3. Bölge (Marmara)
4. Bölge (Akdeniz)
5. Bölge (Kuzeydoğu)
6. Bölge (Güneydoğu)
7. Bölge (Karadeniz)
8. Bölge (Ortadoğu)
9. Bölge(Orta Güney)
Toplam
Bal Üretimi(ton)
2 294
12 110
3 130
8 746
4 424
3 482
16 853
5 726
3 425
60 190
%
Balmumu Üretimi(ton)
3.81
117
20.12
649
5.20
157
14.53
515
7.35
204
5.79
128
28.00
875
9.51
344
5.69
185
100.00
3 174
%
3.68
20.45
4.94
16.23
6.43
4.03
27.57
10.84
5.83
100.00
Kaynak: DĠE, Tarımsal Yapı ve Üretim, 2001, Yayın No. 2758, Ankara, 2002, ÇeĢitli sayfalar.
Gerek bal ve gerekse balmumu üretimi açısından ikinci sırada bulunan Ege bölgesi illerinin kovan
sayısı, bal ve balmumu üretim miktarı itibariyle dağılımı Çizelge 29‟da verilmiĢtir. Muğla ve Ġzmir
illerinin 2002 yılı itibariyle kovan sayısı, bal ve balmumu üretim miktarı açısından 1.ve 2. sırayı
aldıkları görülmektedir. Bu iki il Ege bölgesi toplam kovan sayısının %68.55‟ini, bal üretiminin
%70.79‟unu, balmumu üretiminin ise %67.53‟ünü oluĢturmaktadır.
38
Çizelge 29 : Ege Bölgesi‟nde Ġllere Göre Kovan Sayısı, Bal ve Balmumu Üretimi(2002)
Ġller
Balıkesir
Muğla
Ġzmir
Kütahya
UĢak
Afyon
Denizli
Aydın
Manisa
Ege Bölgesi
(1)
Türkiye
Toplamı(2)
(%) (1/2)
Kovan Sayısı
Miktar (Adet)
%
Bal Üretimi
Miktar (Ton)
%
Balmumu Üretimi
Miktar
%
(Ton)
107
12.72
497
59.09
71
8.44
23
2.74
10
1.19
7
0.83
20
2.38
77
9.16
29
3.45
71 122
546 662
137 559
20 265
6 184
21 272
54 529
88 939
51871
7.12
54.75
13.80
2.04
0.62
2.13
5.43
8.91
5.20
1 291
11 586
1 928
229
74
374
1 147
1 546
914
6.76
60.69
10.10
1.20
0.39
1.96
6.01
8.10
4.79
998 403
100.00
19089
100.00
841
100.00
4 160 892
23.99
-
74555
25.60
-
3348
24.39
-
Kaynak: DĠE, Tarımsal Yapı ve Üretim, 2002, Yayın no: 2758, Ankara, 2003b, ÇeĢitli Sayfalar.
7.2.Türkiye’de Bal ve Balmumu Üretim Değeri
Türkiye‟de toplam bal ve balmumu üretim değeri 2000-2002 dönemi itibariyle verilmiĢtir.
Türkiye‟nin bal üretim değeri 2000 yılında 185 425 877 milyon TL iken, 2002 yılında 484 965 795
milyon TL‟ ye yükselmiĢ, %161.54 oranında artıĢ göstermiĢtir(Çizelge 30). Bu dönemde bal üretim
değerindeki artıĢ, Türkiye‟nin hayvansal üretim değerindeki artıĢ ile (%82.45) ile toplam tarımsal
üretim değerindeki artıĢtan(%107.57) daha fazla olmuĢtur. Üç yıllık dönem içinde bal üretim
değerinin hayvansal üretim değeri içindeki payı da %3.60‟dan %5.16‟ya yükselmiĢtir. Aynı dönem
içinde bal üretim değerinin toplam tarımsal üretim değeri içindeki payı da %0.92 ‟den %1.16‟ya
yükselmiĢtir. Bal üretim değeri ve balmumu üretim değerinin toplam olarak hayvansal üretim değeri
içindeki payı incelendiğinde bu payın 2000 yılında %3.83 iken, 2002 yılında %5.33‟ye yükseldiği
görülmektedir. Bal ve balmumu üretim değerinin toplam tarımsal üretim değeri içindeki payı ise
%0.98‟den %1.20‟ye yükseldiği görülmektedir.
Çizelge 30: Türkiye‟de Bal ve Balmumu Üretim Değeri, Hayvansal Üretim Değeri
ve Toplam Tarımsal Üretim Değeri Ġçindeki Payı (2000-2002)
Üretim Değeri(Milyon TL)
2000
2001
Bal
Üretim
Değeri(1)
Balmumu
Üretim
Değeri(2)
Hayvansal
Üretim
Değeri(3)
Toplam
Tarımsal
Üretim
Değeri(4)
(1)/(3)
(2)/(3)
(1)/(4)
(2)/(4)
(1+2)/3
(1+2)/4
185 425 877
278 971 883
2002
Yılllık DeğiĢim Oranı(%)
2000/
2001/
2000/
2001
2002
2002
484 965 795
161.54
50.45
73.84
11 722 313
11 432 889
16 132 322
-2.47
41.05
37.62
5 152 206 053
6 069 068 226
9 399 981 157
17.79
54.88
82.45
20 072 285 981
3.60
0.23
0.92
0.06
3.83
0.98
26 086 525 404
4.60
0.19
1.07
0.04
4.79
1.11
41 664 180 756
5.16
0.17
1.16
0.04
5.33
1.20
29.96
-
59.72
107.57
-
Kaynak: DĠE, Tarımsal Yapı(Üretim, Fiyat, Değer), ÇeĢitli yıllar.
39
-
7.3. Türkiye’nin Bal ve Balmumu DıĢ Ticareti
Türkiye dünyada bal üretimi bakımından ön sıralarda yer almasına karĢın önemli bir dıĢsatımcı ülke
konumunda değildir. Türkiye‟nin 1992-2002 dönemi itibariyle bal dıĢsatım ve dıĢalım miktar ve
değeri Çizelge 31‟de görülmektedir.
1992 yılında bal dıĢsatım miktarı 3 307 ton iken, 1997 yılında 8 457 tona yükselmiĢ, izleyen yıllarda
azalma göstererek 2000 yılında yaklaĢık 3 515 ton olarak gerçekleĢmiĢtir. En yüksek miktara 16 073
ton ile 2002 yılında ulaĢmıĢtır.1992 yılı baz yılı olarak kabul edilirse, en yüksek dıĢsatım değeri 2002
yılında elde edilmiĢ, indeks 100‟den 486‟ya yükselmiĢtir. Türkiye‟nin en çok bal dıĢsatımı yaptığı
ülkeler sırasıyla; Almanya, Suudi Arabistan ve Fransa‟dır. Türkiye bal dıĢsatımının büyük bir
bölümünü AB ülkelerine yapmaktadır. Türkiye‟nin yıllara göre bal dıĢsatım ve dıĢalım miktarları ile
indeksindeki değiĢmeler Grafik 13 ve 15, bal dıĢsatım ve dıĢalım değerleri ile indeksindeki değiĢmeler
ise Grafik 14 ve 16‟da görülmektedir.
Çizelge 31: Türkiye‟de Bal DıĢsatım ve DıĢalım Durumu(1992-2002)
Yıllar
1992
1993
1994
1995
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
Miktar
(ton)
3 307
3 102
2 734
2 934
5 423
8 457
5 611
5 306
3 515
4 328
16 073
DıĢsatım
Ġndeks
Değer
(1000 $)
100
7 157
94
5 294
83
4 912
89
6 759
164
11 237
256
16 026
170
11 174
160
9 997
106
5 889
131
6 800
486
30 687
Ġndeks
100
74
69
94
157
224
156
140
82
95
429
Miktar
(ton)
317
603
485
464
329
376
463
290
1 176
325
397
DıĢalım
Değer
(1000 $)
100
293
190
395
153
263
146
314
104
441
119
657
146
862
92
473
371
646
103
466
125
690
Ġndeks
Kaynak: DTM, Kayıtları, Ankara, ÇeĢitli Yıllar.
20000
15000
10000
5000
0
19
92
19
93
19
94
19
95
19
96
19
97
19
98
19
99
20
00
20
01
20
02
Dışalım ve Dışsatım
Miktarı (Ton)
Grafik 13: Türkiye'de Yıllara Göre Bal Dışalım ve Dışsatım
Miktarı (Ton)
Yıllar
Dışsatım
Dışalım
40
Ġndeks
100
135
90
107
151
224
294
161
220
159
236
Grafik 14: Türkiye'de Yıllara Göre Bal Dışalım ve Dışsatım Değerleri
(1000 $)
2002
Yıllar
2000
1998
1996
1994
1992
0
5000
10000
15000
20000
25000
30000
35000
Dışalım ve Dışasatım Değeri
Dışsatım Değeri
Dışalım Değeri
Türkiye‟nin bal dıĢalımı incelendiğinde ise; 1992 yılında 317 ton olan dıĢalım 1993 yılında 603 tona
yükselmiĢ, 2000 yılı baĢına kadar dıĢalımda önemli bir değiĢme görülmezken, 2000 yılında bu miktar
1 176 ton, 2002 yılında ise 397 ton olarak gerçekleĢmiĢtir (Çizelge 31). Türkiye‟de bal dıĢalım değeri
ise en yüksek olarak 862 000 $ ile 1998 yılında gerçekleĢmiĢ, aynı yıl indeks 294 olrak hesaplanmıĢtır.
Türkiye‟nin bal dıĢalımına ihtiyacı olmamasına rağmen serbest piyasa Ģartları gereği ve sınır
ticaretiyle genelde Türkiye Cumhuriyetleri‟nden ve bazen de Ġran‟dan bal dıĢalımı yoluna
gitmektedir. Ancak Ġran‟dan ucuz ve kalitesiz bal ve diğer arı ürünleri dıĢalımı Türkiye arıcılığını
olumsuz yönde etkilemektedir. Bal ve arı ürünleri dıĢalımının kontrollü olarak yapılması
gerekmektedir.
Diğer taraftan, Türkiye 1992-2001 döneminde sadece 1992, 2000 ve 2001 yıllarında balmumu
dıĢsatımı yapmıĢtır (Çizelge 32). Türkiye‟nin 2001 yılı itibariyle balmumu üretimi 3 174 kg olup, bu
üretimin sadece %3‟ünün(85 ton) dıĢsatımı yapılmıĢtır. 1992 ve 2000 yıllarında ise sadece 1 ton
dıĢsatım gerçekleĢtirilmiĢtir. Türkiye ürettiği balmumunun neredeyse tamamını ülke içinde
kullanmaktadır. DıĢ piyasada çok aranılan balmumunun dıĢ satımının yapılmamasının nedeni;
sanayide birçok dallarda kullanılan bu maddeye olan iç talebin çok yüksek olmasıdır.
Ancak Türkiye her yıl balmumu dıĢalımı yapmaktadır. 1992-2001 yılları arasında Türkiye‟nin
balmumu dıĢalımı incelendiğinde; 1992 yılında 469 ton olduğu, 1994 yılında 127 tona düĢtüğü ve
2001 yılında ise 54 tonla en düĢük seviyeye indiği görülmektedir.
41
Grafik 15: Türkiye'de Yıllara Göre Bal Dışalım ve Dışsatım Miktar
İndeksi
İndeks(1992=100)
600
500
400
Dışsatım
Dışalım
300
200
100
0
1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002
Yıllar
Grafik 16: Türkiye'de Yıllara Göre Bal Dışalım ve Dışsatım Değeri
İndeksi
İndeks (1992=100)
500
400
300
Dışsatım
Dışalım
200
100
0
1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002
Yıllar
Çizelge 32: Türkiye‟de Balmumu DıĢsatım ve DıĢalım Durumu(1992-2001)
Yıllar
1992
1993
1994
1995
1996
1997
1998
1999
2000
2001
Miktar (ton)
DıĢsatım
Değer (1000 $)
1
3
1
3
85
187
Miktar (ton)
DıĢalım
Değer (1000 $)
469
1 024
244
760
127
304
160
405
211
617
293
644
238
565
449
949
248
523
54
206
Kaynak: DTM, Kayıtları, Ankara, ÇeĢitli Yıllar.
1996-2001 dönemi itibariyle bal dıĢsatım değerinin Türkiye‟nin toplam dıĢsatım değeri ve tarım
ürünleri dıĢsatım değeri içindeki payları incelendiğinde bu oranların çok düĢük düzeyde olduğu
görülmektedir(Çizelge 33). Hatta bu oranlar dönem içinde azalma kaydetmiĢ, 2001 yılında bal
42
dıĢsatım değerinin Türkiye‟nin toplam dıĢsatım değeri içindeki payı %0.02, tarım ürünleri dıĢsatım
değeri içindeki payı ise %0.28 olarak gerçekleĢmiĢtir.
Çizelge 33 : Türkiye‟de Bal DıĢĢatım Değeri, Toplam DıĢsatım ve Tarım Ürünleri DıĢsatım
Değeri Ġçindeki Payı (milyon $ ve %)
Yıllar
Tarım Ürünleri
Toplam DıĢsatım
Değeri (1)
Türkiye Toplam
DıĢsatım Değeri (2)
Bal DıĢsatım Değeri
(3)
(3)/(1) (%)
(3)/(2)(%)
1996
2 659
1997
2 893
1998
2 913
1999
2 594
2000
2 152
2001
2 443
23 224
26 261
26 974
26 587
27 775
31 186
11, 237
16, 026
11, 174
9, 997
5, 889
6, 800
0.42
0.05
0.55
0.06
0.38
0.04
0.39
0.04
0.27
0.02
0.28
0.02
Kaynak: www.tarim.gov.tr ve www.dtm.gov.tr kayıtlarından yararlanılarak hesaplanmıĢtır .
Aynı dönem itibariyle bal dıĢalım değerinin Türkiye‟nin toplam dıĢalım değeri ve tarım ürünleri
dıĢalım değeri içindeki payları incelendiğinde ise bu oranların çok düĢük düzeyde olduğu
belirlenmiĢtir.(Çizelge 34).
Ġlgili dönemde bal dıĢalım değerinin Türkiye‟nin toplam tarım ürünleri dıĢalım değeri içindeki
payının %0.02-0.03 arasında olduğu görülmektedir. Bal dıĢalım değerinin Türkiye‟nin toplam dıĢalım
değeri içindeki payının ise binde oranlarda olması nedeniyle hesaplama yapılmamıĢtır.
Çizelge 34: Türkiye‟de Bal DıĢalım Değeri, Toplam DıĢalım ve Tarım Ürünleri DıĢalımı
Ġçindeki Payı (milyon $ ve %)
Tarım Ürünleri
Toplam DıĢalım
Değeri(1)
Türkiye Toplam
DıĢalım Değeri (2)
Bal DıĢalım Değeri (3)
(3)/(1) (%)
(3)/(2)(%)
1996
2 885
1997
3 093
1998
2 597
Yıllar
1999
1 814
2000
2 399
2001
1 693
43 627
48 559
45 921
40 671
54 503
40 538
0,441
0.02
-
0,657
0.02
-
0,862
0.03
-
0,473
0.03
-
0,646
0.03
-
0,466
0.02
-
Kaynak: www.tarim.gov.tr ve www.dtm.gov.tr kayıtlarından yararlanılarak hesaplanmıĢtır.
Türkiye‟nin 2000-2003 dönemi arı ürünleri itibariyle dıĢsatım durumu incelendiğinde, petek bal,
süzme bal, arı sütü, dondurulmuĢ taze polen, kurutulmuĢ polen olarak sınıflandırıldığı dikkati
çekmektedir(Çizelge 35). 2000 yılı itibariyle toplam arı ürünleri dıĢsatım değerinin %28.30‟ünü petek
bal, %71.59‟unu süzme bal, geri kalanını ise diğer ürünler oluĢtururken, 2003 yılı itibariyle bu
dıĢsatımın %93.05‟ini süzme bal ve %2.70‟ini petek balın oluĢturduğu belirlenmiĢtir.
Türkiye‟de 2000-2003 dönemi itibariyle süzme bal dıĢsatımının artma eğiliminde olduğu, petek bal
dıĢsatımının ise azaldığı görülmektedir. Bu artıĢ ve azalıĢlar yıllara göre bal dıĢalımı yapan ülkelerin
tüketici taleplerindeki değiĢmelerden kaynaklanmaktadır. Süzme ve petek bal dıĢsatım fiyatları
incelendiğinde, ilgili dönemde petek balı fiyatının 2.41-2.75 $ arasında değiĢirken, süzme bal fiyatının
ise 1.42 $‟dan 2.47 $‟a yükseldiği görülmektedir (Çizelge 36). Ġlgili dönemde arı sütü fiyatının
dıĢsatım fiyatının 0.46 $‟dan 38.24 $‟a yükseldiği, yani 83 kat arttığı dikkati çekmektedir Gerçekten
de bu ürünün 2000 yılında 17 ton olan dıĢsatım miktarı 2003 yılında 26 tona yükselmiĢtir. Türkiye‟nin
2000-2003 döneminde arı ürünleri itibariyle dıĢsatımının ülkelere göre dağılımı miktar ve değer olarak
Çizelge 37‟de, oransal olarak ta Çizelge 38‟de verilmiĢtir.
43
Türkiye‟nin bal ve diğer arı ürünleri dıĢsatımı yaptığı ülke sayısının ilgili dönemde değiĢiklik
gösterdiği görülmektedir. Türkiye petek bal dıĢsatımının önemli bir bölümünü Almanya, Suudi
Arabistan ve Hollanda‟ya yapmaktadır. En çok bal dıĢsatımı yapılan ülke Almanya olup, bu ülke
Türkiye‟den genellikle çam balı almaktadır. Türkiye‟nin petek balı dıĢsatımının ilgili dönemde 709
tondan 233 tona düĢtüğü görülmektedir.
Süzme bal dıĢsatımı açısından durum incelendiğinde, süzme bal dıĢsatımının 2000 yılı itibariyle 3055
ton iken, 2002 yılında 15 623 tona yükseldiği, 2003 yılında ise 8853 ton olarak gerçekleĢtiği
belirlenmiĢtir. Türkiye‟nin 2000 yılında 4331$‟lık süzme bal dıĢsatımının %55.70‟ini Almanya‟ya,
%26.38‟ini ise Suudi Arabistan‟a yapılan dıĢsatımın oluĢturduğu belirlenmiĢtir. 2003 yılında ise yine
Almanya ilk sırayı alırken, bu ülkeyi Ġspanya‟nın izlediği görülmektedir(Çizelge 38). Buna göre
Türkiye‟nin bal dıĢsatımının önemli bölümünü AB ülkelerine yaptığı belirlenmiĢtir. Arı sütü dıĢsatım
miktarının yaklaĢık %80‟inin Ġspanya‟ya, dondurulmuĢ taze polen dıĢsatımının %65.24‟ünün
Avustralya‟ya, kurutulmuĢ pollen dıĢsatım miktarının ise ağırlıklı olarak Hollanda ve ABD‟ne
yapıldığı belirlenmiĢtir.
44
Çizelge 35: Türkiye‟de Arı Ürünleri DıĢsatımı (ton ve 1000$)
Süzme Bal
Petek Bal
Yıllar
2000
2001
2002
2003
Toplam
Miktar
(ton)
709
869
848
233
2659
Değer
(1000 $)
1 711
1 803
2 334
635
6 483
Miktar
(ton)
3 055
3 537
15 623
8 853
31 068
DondurulmuĢ taze
polen
Arı Sütü
Değer
(1000 $)
4 331
5 153
31 518
21 901
62 903
Değer
(1000 $)
Miktar
(ton)
17
12
11
26
66
Miktar
(ton)
8
30
311
1 003
1 352
8
8
Kaynak: Ege Ġhracatçılar Birliği Kayıtları, Ġzmir, ÇeĢitli Yıllar.
Çizelge 36: Türkiye‟de Arı Ürünleri DıĢsatım Fiyatları ($/kg)
Ürünler
Yıllar
Petek Bal
Süzme Bal
Arı Sütü
DondurumuĢ
KurutulmuĢ
Taze Polen
Polen
2000
2.41
1.42
0.46
-
-
2001
2.07
1.46
2.55
1.45
11.49
2002
2.75
2.02
27.29
-
6.51
2003
2.72
2.47
38.24
-
-
Kaynak: Ege Ġhracatçılar Birliği Kayıtları, Ġzmir, ÇeĢitli Yıllardan Yararlanılarak HesaplanmıĢtır.
45
Değer
(1000$ )
12
12
KurutulmuĢ polen
Miktar
(ton)
…
…
…
Değer
(1000 $)
2
2
4
Toplam
Miktar
(Ton)
3 781
4 426
16 482
9 112
33 802
Değer
(1000 $)
6 050
7 000
34 165
23 539
70 754
Çizelge 37: Türkiye‟de Ülkelere Göre Arı Ürünleri DıĢsatımı(2000-2003)
Petek Bal
Ülkeler
Almanya
Suudi Arabistan
2000
Miktar
Değer
(ton)
(1000 $)
336
860
197
118
16
346
347
55
709
1 711
1 472
968
217
2 413
1142
5
103
180
Hollanda
Ġngiltere
Genel Toplam
Almanya
Suudi Arabistan
Ġst.Ahl.Serbest
Fransa
Genel Toplam
2001
Miktar
(ton)
Ülkeler
Almanya
Suudi Arabistan
Hollanda
Belçika
Genel Toplam
349
Değer
(1000 $)
650
201
199
61
328
510
161
869
Almanya
Belçika
Fransa
ABD
1 722
88
65
65
2002
Miktar
(ton)
444
Değer
(1000 $)
1218
164
88
42
337
263
150
848
2 334
6 812
2 379
2 700
14 594
4 693
5 594
1 529
1 858
15 623
31 518
8
2
1
11
238
57
5
3
311
Almanya
Suudi
Arabistan
Hollanda
Ġngiltere
1 803 Genel Toplam
Süzme Bal
2 674 Almanya
203 ABD
129 Ġspanya
Suudi
91 Arabistan
Ülkeler
2003
Miktar
(ton)
85
Değer
(1000 $)
223
85
16
9
182
63
37
233
635
3 695
1 680
1 010
9 671
4 305
1 797
670
1 636
8 853
21 901
21
2
1
1
26
771
101
50
30
1 003
Almanya
Suudi Arabistan
Ġngiltere
Hollanda
Genel Toplam
Almanya
Ġspanya
Suudi Arabistan
ABD
Genel Toplam
3 055
4 331
13
3
17
1
5
1
2
8
Ist.Ahl. Serbest.
3 537
Suudi Arabistan
Ürdün
Suudi Arabistan
BirleĢik Arap
Genel Toplam
9
Ürdün
Almanya
Belçika
Genel Toplam
1
1
12
Avustralya
Hollanda
Genel Toplam
5
4
8
Belçika
Genel Toplam
Genel Toplam
Kaynak: Ege Ġhracatçılar Birliği Kayıtları, Ġzmir, ÇeĢitli yıllar.
-
Genel Toplam
Ülkeler
-
-
-
46
5 153 Genel Toplam
Arı Sütü
Ġspanya
13
4 Ġngiltere
9 Libya
2 Ġst.ahl.ser
30 Genel Toplam
DondurulmuşTaze Polen
8
4
12 Genel Toplam
KurutulmuşPolen
2 Azerbeycan
ABD
Hollanda
2 Genel Toplam
Genel Toplam
Ġspanya
-
-
Almanya
Danimarka
Fransa
Genel Toplam
Genel Toplam
1
1
2
Genel Toplam
-
-
-
-
Çizelge 38: Türkiye‟de Arı Ürünleri DıĢsatımının Ülkelere Göre Dağılımı (%)
Petek Bal
Ülkeler
Almanya
Suudi Arabistan
Hollanda
Ġngiltere
Toplam
Diğer Ülkeler
Genel Toplam
2000
Miktar
Değer
47.46
27.77
16.65
2.33
50.23
20.24
20.25
3.21
Ülkeler
Almanya
Suudi Arabistan
Hollanda
Belçika
94.21
5.79
100.00
93.93
6.07
100.00
48.18
31.68
7.10
3.38
90.34
55.70
26.38
0.11
4.16
86.35
Genel Toplam
9.66
100.00
13.65
100.00
Genel Toplam
45.17
100.00
Ist.Ahl. Serbes.
Ürdün
Suudi Arabistan
BirleĢik Arap
Toplam
Diğer Ülkeler
Genel Toplam
80.40
17.32
0.67
1.61
100.00
100.00
14.72
59.21
6.59
19.48
100.00
100.00
Suudi Arabistan
Ürdün
Almanya
Belçika
Toplam
Diğer Ülkeler
Genel Toplam
72.72
11.87
10.24
2.46
97.28
2.72
100.00
Genel Toplam
-
-
Avustralya
Hollanda
Genel Toplam
56.25
43.75
100.00
Belçika
Genel Toplam
Genel Toplam
Kaynak: Ege Ġhracatçılar Birliği Kayıtları, Ġzmir, ÇeĢitli Yıllar.
100.00
Almanya
Suudi Arabistan
Ġst.Ahl.Serbes
Fransa
Toplam
Diğer Ülkeler
Toplam
Diğer Ülkeler
100.00
2001
Miktar
40.15
23.10
22.91
7.00
Almanya
Belçika
Fransa
ABD
Toplam
Diğer Ülkeler
47
93.15
6.85
100.00
48.68
2.49
1.83
1.83
54.83
100.00
Değer
36.03
18.20
28.29
8.95
Ülkeler
Almanya
Suudi Arabistan
Hollanda
Ġngiltere
91.48
Toplam
8.52 Diğer Ülkeler
100.00 Genel Toplam
Süzme Bal
51.89 Almanya
3.95 ABD
2.50 Ġspanya
1.76 Suudi Arabistan
60.09 Toplam
Diğer Ülkeler
39.91
100.00 Genel Toplam
Arı Sütü
43.19 Ġspanya
11.82 Ġngiltere
29.22 Libya
6.43 Ġst.ahl.ser
90.66 Toplam
9.34 Diğer Ülkeler
100.00 Genel Toplam
Dondurulmuş Taze Polen
65.24
34.76
100.00 Genel Toplam
Kurutulmuş Polen
100.00 Azerbeycan
ABD
Hollanda
100.00
Genel Toplam
2002
Miktar
Değer
52.36
19.34
10.38
0.50
52.19
14.44
11.27
0.64
82.57
17.43
100.00
78.53
22.47
100.00
43.60
15.23
17.28
9.79
85.90
46.30
14.89
17.75
5.90
84.84
14.10
100.00
15.16
100.00
70.18
13.69
5.19
3.48
92.53
7.47
100.00
76.31
18.39
1.67
1.04
97.40
2.60
100.00
-
41.82
36.36
21.82
2.74
34.53
62.73
100.00
100.00
Ülkeler
Almanya
Suudi Arabistan
Ġngiltere
Hollanda
2003
Miktar
36.61
36.55
7.05
3.99
Değer
35.09
28.65
9.85
5.90
84.20
15.80
100.00
79.50
20.50
100.00
41.73
18.98
11.41
7.57
79.69
44.16
19.66
8.20
7.47
79.49
Diğer Ülkeler
Genel Toplam
20.31
100.00
20.51
100.00
Ġspanya
Almanya
Danimarka
Fransa
Toplam
Diğer Ülkeler
Genel Toplam
79.86
8.08
4.20
3.81
95.95
4.05
100.00
76.90
10.03
5.00
2.96
94.89
5.11
100.00
Genel Toplam
-
-
Genel Toplam
-
-
Toplam
Diğer Ülkeler
Genel Toplam
Almanya
Ġspanya
Suudi Arabistan
ABD
Toplam
Ancak 2000 ve 2001 yıllarında kuraklık olmakla beraber, balların bir çoğunda standart dıĢı bal
kriterlerinin, ilaç ve metal kalıntılarının bulunmasıyla dıĢsatımı yapılacak ballar gümrükten
dönmüĢtür. Ayrıca balların genellikle karıĢık sağılması, üreticinin ve dıĢsatımcının tam olarak ne tür
balı ihraç ettiği ancak gümrüklerde yapılan analiz sonucu anlaması üretici ve dıĢsatımcıyı birçok
sorunla karĢı karĢıya getirmiĢtir. Bu olumsuzluklar sadece arıcıya ve dıĢsatımcıya değil, ülke
ekonomisine de büyük zarar getirmekte ve Türkiye‟de üretilen balların adına da gölge düĢürmektedir.
Bu olumsuzluklara rağmen Türkiye‟de 1997 yılından beri "Bitkisel ve Hayvansal Ürünlerin Ekolojik
Metotlarla Üretilmesine ĠliĢkin Yönetmelik” çerçevesinde (11 Temmuz 2002 tarih ve 24812 sayılı
Resmi Gazete) organik bal üretim ve dıĢsatımına da baĢlanmıĢtır. Bugün için 152 iĢletme faaliyet
göstermektedir. Organik bal üretimi yaklaĢık 1130 ton dolayında olup, bu üretimin %60‟ı Muğla,
%30‟u Ġzmir, geri kalanı da K.MaraĢ ve Artvin‟den sağlanmaktadır(TKB, 2002).
Türkiye‟de organik bal üretimine iliĢkin olarak bazı sertifikasyon ve kontrol kuruluĢları( IMO, SKAL,
ECOCERT vd) görev yapmakta, ancak organik bal dıĢsatımı yapan çok sayıda firma bulunmaktadır.
Ġzmir/KemalpaĢa‟da yer alan Rapunzel firması sözleĢmeli arıcılık ile bal üretimini gerçekleĢtirmekte,
gelen talebe göre bal ve diğer arı ürünlerinin dıĢsatımını yapmakta ya da iç tüketime sunmaktadır.
Çizelge 39‟da yıllara göre Türkiye‟nin organik bal dıĢsatım miktarı ve değeri gösterilmiĢtir.
Çizelgeden de görüleceği gibi organik bal dıĢsatımında 1997 yılından 2002 yılına kadar (2000 ve
2001 yılı hariç) büyük bir artıĢ olduğu dikkati çekmektedir.
Çizelge 39: Türkiye‟nin Organik Bal DıĢsatımı (1997-2002)
Yıllar
1997
1998
1999
2000
2001
2002*
Miktar(kg)
20 000
105 131
78 700
20 400
30200
385 326
Değeri ($)
53 453
271 882
183 091
38 202
62850
851 507
Kaynak: Ege Ġhracatçılar Birliği Kayıtları, Ġzmir, ÇeĢitli Yıllar.
* www.tarim.gov.tr( organik ürün istatistikleri)
7.4. Türkiye’de Bal Tüketimi
Türkiye‟de 1992-2001 yıllarını kapsayan 10 yıllık dönemde iç tüketim rakamları (üretim+ithalatihracat) hesaplanmıĢ, bu verilerin toplam nüfusa bölünmesiyle de kiĢi baĢına bal tüketim rakamları
bulunmuĢtur. Türkiye‟nin toplam iç tüketim miktarı en yüksek olarak 1995 ve 1998 yıllarında
gerçekleĢmiĢ, 2000 ve 2001 yıllarında 60 000 tonun altına inmiĢtir. Yıllık kiĢi baĢına bal tüketimi
incelendiğinde, tüketimin 1994 ve 1998 yıllarında 1 kg olduğu, diğer yıllarda ise 1 kg‟ın altına
düĢtüğü, 2001 yılında 0.84 kg olarak gerçekleĢtiği görülmektedir (Çizelge 40). Ancak bu tüketim
miktarı yeterli görülmemekle birlikte dünya ortalamasının üzerinde bulunmaktadır.
Türkiye‟de üretilen balın büyük bir kısmı yurt içinde nüfusun fazla olduğu Marmara, Ege, Orta
Anadolu ve Akdeniz Bölgelerinde tüketilmektedir. Satın alma gücü yüksek olan bölgelerde halkın bal
tüketimi daha fazladır. Kentlerdeki nüfusa göre satın alma gücü daha zayıf olan kırsal bölgelerde bal
tüketimi ise daha azdır. Türkiye‟deki bal fiyatları geliĢmiĢ ülkelere göre daha yüksek olduğu halde
reçel, marmelat, jöle ve meyve suyu gibi benzer ürünler bala nazaran daha ucuzdur. Bu nedenle büyük
tüketici kitlesi baldan ucuz olan alternatif ürünleri tercih etmektedir.
48
Çizelge 40: Türkiye‟de KiĢi BaĢına Bal Tüketimi (kg)
Yıllar
1992
1993
1994
1995
1996
1997
1998
1999
2000
2001
Toplam Nüfus
(1000 kiĢi)
58 584
59 869
61 183
62 400
62 526
62 510
63 451
64 385
67 804
68 402
Ġç Tüketim
(ton)*
57 328
56 798
52 659
66 160
58 550
55 238
64 851
62 243
58 059
56 187
KiĢi BaĢına Bal
Tüketimi (kg)
0.98
0.95
0.86
1.06
0.94
0.88
1.02
0.97
0.86
0.84
*Ġç tüketim= (Üretim + DıĢalım) – DıĢsatım
Kaynak: DĠE, Tarım Ġstatistikleri Özeti, 1983-2002, Ankara, 2003,
DTM, Kayıtları, Ankara, ÇeĢitli Yıllar.
7.5. Türkiye’de Bal Pazarlaması ve Bal Fiyatları
Türkiye‟de üretilen balın büyük bir kısmı ülke içinde tüketilmektedir. Bölgesel ve yöresel düzeyde
üretim faaliyeti sonucu elde edilen ballar üretim bölgelerinde geleneksel Ģekilde pazarlanırken, büyük
bir bölümü ulaĢım, iĢleme, ambalajlama ile toptancı ve perakendeci mağazalar sisteminde ortaya
çıkan trendler nedeniyle büyük tüketim merkezlerinde tüketiciye sunulmaktadır. YetiĢtiriciler petek
balı doğrudan kendileri de pazarlamaktadır. Süzme bal ise daha çok toptancılar ve perakendeciler
aracılığıyla pazarlanmaktadır. Bununla birlikte, dıĢsatımcı ve iĢleyici firmalar ile kooperatiflerin de
zaman zaman pazarlama kanalındaki halkalardan birini oluĢturduğu görülmektedir. Bazı üreticiler
balını mahalli pazarlarda direkt tüketiciye de pazarlayabilmektedir(ġekil 1). Yapılan bazı firma
bazındaki araĢtırma sonuçlarına göre üretilen balın %60‟ı özel firmalar(örnek;Civan Arıcılık,
Akalanlar, Yükseller, Binbir Çiçek, Balparmak gibi firmalar) tarafından satıĢa sunulmaktadır(PaydaĢ,
1999). Bu sonuç ta arıcılık ürünlerinin pazarlanmasında kooperatif ve benzeri kuruluĢlardan
yararlanılması gerektiğini göstermektedir. Son yıllarda arıcılıkta örgütlenmeye yöneliĢ baĢlamıĢtır.
Ankara‟da Merkez Arıcılar Birliği kurulmuĢ olup, Ege, Akdeniz ve Trakya Arıcı Birlikleri il
düzeyinde görev yapmaktadırlar.
ġekil 1: Türkiye‟de Bal Pazarlama Kanalları
ÜRETĠCĠ
DIġSATIMCI
ĠġLEYĠCĠ
FĠRMA
MAHALLĠ
PAZAR/SEMT
PAZARI
TOPTANCI
PERAKENDECĠ
TÜKETĠCĠ
49
KOOPERATĠF
Türkiye‟de bal fiyatları her yıl artmasına rağmen, bal üreticilerinin yeterince örgütlenememesi ve
bireysel olarak pazarı etkileyememeleri nedeniyle, artıĢlar genellikle yıllık enflasyonun çok altında
kalmaktadır.
Türkiye‟de yıllara göre üretici eline geçen reel bal (petek ve süzme bal olarak) ve balmumu fiyatları
Çizelge 41‟de verilmiĢtir. Çizelge incelendiğinde 1992-2001 döneminde reel olarak petek bal fiyatları
3 394.78 TL/kg‟dan 2001 yılında 3615.75 TL/kg‟a yükselmiĢ, süzme bal fiyatları ise aynı dönemde 2
738.34 TL/kg‟dan 3 206.19 TL/kg‟a yükselmiĢtir. Petek balda reel fiyat indeksi en yüksek(121) olarak
1999 yılında, süzme bal fiyat indeksi ise en yüksek(124) olarak 2000 yılında gerçekleĢmiĢtir. Petek bal
ve süzme bal fiyatlarındaki artıĢların ilgili dönemde birbirine çok yakın oranlarda olduğu
görülmektedir(Grafik 17). Balmumu fiyatlarında ise ilgili dönemde 1999 yılına kadar bir artıĢın
olduğu, reel fiyat indeksinin 1999 yılında 107 iken, 2001 yılında 86‟ya düĢtüğü belirlenmiĢtir.
Çizelge 41: Türkiye‟de Üretici Eline Geçen Bal ve Balmumu Reel Fiyatları (TL/kg)
Yıllar
Reel
Fiyat(*)
Reel
Ġndeks
Reel
Fiyat(*)
Reel
Ġndeks
1992
1993
1994
1995
1996
Petek Bal
1997
1998
1999
3 394.78
3 310.84
2 995.84
3 294.65
3 263.86
3 056.36
3 969.59
4 100.92
4093.47
3615.75
100
98
88
97
90
117
121
120
106
2 738.34
100
2 691.11
98
2 460.06
90
2 728.72
99
2 482.45
91
3 265.24
119
3 396.87
124
3447.51
3206.19
126
117
96
Süzme Bal
2 754.71
101
2000
2001
Balmumu
Reel
Fiyat(*)
3 019.59
2 796.47
2 620.73
2 766.49
2 769.46
Reel
Ġndeks
100
93
87
91
92
(*) 1987=100 Bazlı Toptan EĢya Fiyatları Ġndeksi KullanılmıĢtır
Kaynak: DĠE, Türkiye Ġstatistik Yıllığı, ÇeĢitli Yıllar.
2 811.72
3 318.81
3 215.04
3034.76
2603.63
93
110
107
101
86
Grafik 17: Türkiye'de Yıllara Göre Üretici Eline Geçen Bal ve
B
a
l
m
u
m
u
R
e
e
l
F
i
y
a
t
l
a
r
ı
(
T
L
/
k
g
)
140
İndeks(1992=100)
120
100
80
60
40
20
0
1992
1993
1994
1995
Petek Bal
1996
1997
Yıllar
Süzme Bal
1998
1999
Balmumu
50
2000
2001
7.6 Türkiye’de Arıcılık Sektöründe Faaliyet Gösteren ÇeĢitli KuruluĢlar ve ÇalıĢma Alanları
Türkiye‟de arıcılık alanında TKB‟na bağlı Ardahan, Bayburt, Bingöl, Bitlis, Fethiye ve Sivas Arıcılık
Üretme Ġstasyonları ile Ordu Arıcılık AraĢtırma Enstitüsü çalıĢmalarını sürdürmektedir. Ġzmir
Menemen Tarımsal AraĢtırma Enstitüsü ile Ġçel Erdemli Alata Bahçe Kültürleri AraĢtırma
Enstitüsü‟nde arıcılık Ģubeleri bulunmaktadır(DPT, 2001). Bu kuruluĢların arıcılık alanındaki
faaliyetleri Çizelge 42‟de verilmiĢtir. Bu kuruluĢlardan
Bitlis Arıcılık Üretme Ġstasyonu
28.8.2003/25213 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2003/6031 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile,
Fethiye Arıcılık Üretme Ġstasyonu ise 26.2.2004/25385 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2004/6788
sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile kapatılmıĢtır. Arıcılık alanında faaliyet gösteren kuruluĢların arıcılık
birimlerinin teknik bilgi ve alt-yapı eksikliklerinin uzun yıllardan beri çözülememiĢ olması, arıcılık
sektörüne etkin bir hizmet vermelerini sınırlandırmaktadır.
Çizelge 42: Arıcılık Alanında Faaliyet Gösteren KuruluĢlar ve ÇalıĢmaları
KuruluĢ Adı
Alata Bahçe Kültürleri AraĢtırma Enstitüsü
Ardahan Arıcılık Üretme Ġstasyonu
Bayburt Arıcılık Üretme Ġstasyonu
(Yeni kurulmuĢtur)
Bingöl Arıcılık Üretme Ġstasyonu
Bitlis Arıcılık Üretme Ġstasyonu
Fethiye Arıcılık Üretme Ġstasyonu
Menemen Tarımsal AraĢtırma Enstitüsü
Ordu Arıcılık AraĢtırma Enstitüsü
Sivas Arıcılık Üretme Ġstasyonu
(Yeni kurulmuĢtur)
Faaliyet Alanı
AraĢtırma projesi yürütmektedir.
Kovan imalatı, ana arı ve oğul
üretimi
Üretimi yoktur.
Ana arı ve oğul üretimi
Kovan imalatı ve oğul üretimi
Kovan imalatı, ana arı ve oğul
üretimi
AraĢtırma projesi yürütmektedir.
Ana arı, oğul, arı sütü ve polen
üretimi yapmakta, araĢtırma
projesi yürütmektedir.
Üretimi yoktur.
Kaynak: DPT, Sekizinci BYKP Özel Ġhtisas Komisyonu Raporu, Hayvancılık, Ankara, 2001
Bazı sınırlamalara rağmen, Tarım Bakanlığı uzun bir süreden beri yürüttüğü her ile 1000 kovan
projesi kapsamında her ilde 20 aileye 50‟Ģer adet kovan vermek ve arıcıların iĢletme masraflarına
katkıda bulunmak yoluyla arıcılık faaliyetini desteklemeyi sürdürmektedir. Bunun dıĢında Tarım
Bakanlığınca hazırlanarak; 19 Aralık 2001 tarihli ve 24615 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak
yürürlüğe giren Islah Amaçlı YetiĢtirici Birliklerinin Kurulması ve Hizmetleri Hakkında Yönetmelik
çerçevesinde Türkiye Arı YetiĢtiricileri Merkez Birliği kurulmuĢ olup, 18 ilde Arı YetiĢtirici
Birliklerinin kuruluĢ çalıĢmaları tamamlanmıĢtır. Diğer illerde de birliklerin kuruluĢ çalıĢmaları
devam etmektedir.
2 Mayıs 2003 tarihinden itibaren de ana arı satın alarak kullanan üreticilere ana arı baĢına 4 milyon
TL, arıcının Arı YetiĢtiricileri Birliği üyesi olması halinde ana arı baĢına 6 milyon TL doğrudan
destekleme ödemesi yapılmaya baĢlanmıĢtır. Bu desteklemenin 2004 yılı içersinde birliğe üye olanlara
5 milyon TL, üye olmayanlara da 10 milyon TL olarak ödenmesine devam
edilmektedir(www.tarim.gov.tr) .
Türkiye‟de arıcılık alanında faaliyet gösteren çok sayıda tarımsal kalkınma kooperatifi(SS. Fethiye
TKK(Arıcılar) Kooperatifi, Torbalı Merkez TKK, Bergama Kıranlı TKK gibi) ile 6 adet Arıcılar
Derneği bulunmaktadır. Bu kuruluĢlar üreticilere bir taraftan girdi sağlarken, diğer taraftan ürünün
pazarlanmasına yardımcı olmaktadırlar. Sektöre girdi sağlayan 35 adet
petek imalathanesi
bulunmaktadır.
Diğer taraftan 25 yıldan bu yana Türkiye Kalkınma Vakfı “Entegre Arıcılık Projesi” kapsamında
üretici örgütlenmesi ve eğitimi, kovan yapımı, ana arı ve oğul üretimi, arıcılık ürünlerinin üretim ve
pazarlamasına iliĢkin düzenlediği kurs ve seminerler ile arıcılık sektörünün geliĢimine katkıda
bulunmaktadır. Ayrıca 1985 yılından beri Teknik Arıcılık Dergisi ile arıcıların eğitimine dolaylı
51
destek sağlamaktadır. Or-Köy Genel Müdürlüğü kereste sağlama ve kovan yapımı çalıĢmaları ile
sektöre desteğini sürdürmekte, üreticilere düĢük faizli ve uzun vadeli kredi vermektedir. T.C. Ziraat
Bankası tarafından da arıcılığa yeni baĢlayacak olanlara diğer hayvancılık kredileri ile aynı
koĢullarda kredi verilmektedir.
Bunun yanında TEMA Vakfı nesli tükenme tehlikesi ile karĢı karĢıya olan Kafkas arısına yönelik bir
arı üretme merkezi kurmuĢ olup, Macahel‟deki arı kolonilerini koruyarak ve onlardan elde ettiği
damızlık ana arıları üreticilere dağıtarak bu ırkı yaygınlaĢtırmaya çalıĢmaktadır(Yardımcı, 2004).
Vakıf, son yıllarda Artvin ilinde proje çerçevesinde arıcıları teknik konularda eğitmiĢ ve üreticilerle
sözleĢmeli bal üretimini gerçekleĢtirmiĢtir. Bu proje kapsamında sözleĢmeli üreticilere girdi
desteği(temel petek, kek, ilaç ve diğer üretim girdileri) sağlamıĢ, sezon süresince üreticilerin arıları
besleme Ģekli ve ilaçlama durumunu kontrol etmiĢ, her sözleĢmeli üreticiden bal örneği alarak kalıntı
ve Ģeker analizlerini TÜBĠTAK laboratuvarında yaptırmıĢtır. Kontrol edilen bu balları da Tema ve
TÜBĠTAK güvencesiyle piyasa sunmuĢtur(Gürses ve Ġnci, 2003).
Arıcılık sektöründe pazarlama ve satıĢ faaliyeti gösteren özel sektör kuruluĢlarından baĢlıcaları da;
Balparmak, Civan Arıcılık, Akalanlar, Yükseller, Binbir Çiçek, Buram Gıda Sanayi gibi firmalardır.
Bunlardan Balparmak(Altı Parmak Pazarlama Kol.ġti) geniĢ laboratuvar donanımı ile gerekli tüm
analizleri yapabilen ve 24.000 ton/yıl iĢleme kapasitesi ile Avrupa‟nın en büyük üç kuruluĢundan biri
olma özelliğini korumaktadır.
Eğitim ve araĢtırma hizmetleri açısından durum değerlendirilecek olursa, bazı meslek yüksek
okullarında arıcılık bölümleri açılmıĢ olup, mezunlara sektör içinde etkin faaliyet gösterme olanakları
oluĢturulmaya çalıĢılmaktadır. Ankara‟da Hacettepe Üniversitesi Arı ve Arı Ürünleri Uygulama ve
AraĢtırma Merkezi de konu ile ilgili bölüm ve anabilim dalları ile iĢbirliği yaparak, arı, arı ürünleri, arı
hastalıkları, ana arı ve bombus arı yetiĢtiriciliği konusunda araĢtırma ve geliĢtirme faaliyetinde
bulunmaktadır (www.harum.hacettepe.edu.tr).
Diğer taraftan 2002 yılı öncesinde Türkiye‟de üretilen balların naftalin, ticari glikoz ve ilaç kalıntısı
nedeniyle dıĢsatımdan geri dönmesi ve Avrupa Birliği‟nin 96/23/EC iĢaretli Konsey Direktifi‟nin, üye
ülkelerden ve 3. ülkelerden canlı hayvan ve hayvansal ürünlerde (bal dahil) bulunabilecek kalıntı
miktarlarını izleme ve kontrolüne iliĢkin planlarını sunmalarını istemesi üzerine, Tarım Bakanlığı bu
sorunları çözmek amacıyla baĢlattığı Balda Kalıntı(Residue) Ġzleme Planı‟nın içeriğini AB‟ne
sunmuĢtur. Konunun önemi açısından ticari glikoz, fruktoz karıĢtırılarak elde edilen balın veya alıcı
pazarlardaki adı ile sahte balın dıĢsatımının engellenmesi amacıyla, dıĢsatım öncesi C13(karbon 13)
analizinin yaptırılması zorunlu duruma getirilmiĢtir.
C13 analizine iliĢkin olarak DıĢ Ticaret MüsteĢarlığının 22.07.2003 tarih ve 0120004573 sayılı
yazısında analizlerin E.Ü. Ġlaç GeliĢtirme ve Farmakokinetik AraĢtırma Uygulama Merkezi
(ARGEFAR) tarafından yapılması, söz konusu teste iliĢkin numune alınması esasları konusunda, DıĢ
Ticarette Standardizasyon Bölge Müdürlüklerinin DTS Denetmenleri Grup BaĢkanlığı‟na bal
dıĢsatımı yapılacağını beyan eden dıĢsatımcı firmaların ihraç edeceği bal partilerinden Grup
BaĢkanlığı‟nca TS 3036 Bal Standart Tasarısı 2.1 Numune Alma Maddesine uygun olarak ve biri
Ģahit numune olmak üzere 300‟er gramlık üç takım numune alınması ve ilgili merkeze muhatap üst
yazısı ile birlikte kurĢunlanan numunelerden iki adetinin dıĢsatımcı firma veya yetkili temsilcisine
zimmetlenerek verilmesi yönünde talimatlandırılmıĢ ve bal dıĢsatımına iliĢkin her türlü ambalajın
(varil, teneke, kavanoz vb.) üzerine lot numaralarının sabit olarak yazılmasının gerektiği belirtilmiĢtir
(www.daib.org.tr/sirküler 246). Test sonucu olumsuz olanların dıĢsatımına izin verilmemesi hususu
Devlet Bakanlığı Makamı‟nın 27.06.2003 tarih 2003/859 sayılı onayı ile uygun görülmektedir.
Türkiye‟de balda naftalin ve kalıntı, ticari glikoz analizlerini Ġzmir Ġl Kontrol Laboratuvarı
Müdürlüğü, Pendik Veteriner ve Kontrol AraĢtırma Enstitüsü, Etlik Veteriner Kontrol ve AraĢtırma
Enstitüsü Müdürlüğü ve Bornova Veteriner AraĢtırma Enstitüsü Müdürlüğü ve TÜBĠTAK
yürütmektedir(Muğla Ġl Müdürlüğü, 2003). Ġzmir Ġl Kontrol Laboratuvarı‟nda, balda kalıntı bırakan
birçok varroasid ilacın etken maddesi de belirlenebilmektedir.
52
7.7 Türkiye’de Arıcılık Sektörüne ĠliĢkin Projeksiyonlar
Türkiye‟de bal arısı, kovan baĢına verim, ana arı üretimi ve arıcılık ürünlerinin 2005 yılına kadar
üretim hedefleri Çizelge 43‟de verilmiĢtir. 1999-2003 yılları arasında gerçekleĢen bal ve balmumu
üretim miktarları hedeflerin gerisinde kalmıĢtır(Çizelge 27 ve Çizelge 43). 2005 yılı itibariyle bal
üretiminin 99 404 tona, kovan baĢına verimin 23 kg‟a, balmumu üretiminin 5760 tona, kurulacak
iĢletme sayısına paralel olarak ana arı üretiminin de 1 500 000 adete yükseleceği hesaplanmıĢtır(DPT,
2001).
Türkiye‟nin bir yılda ana arı üretim miktarının 70000 dolayında olduğu dikkate alınırsa, bu miktarın
yurt içi talebi karĢılayamadığı açıkça görülmektedir. Ancak TKB‟nin arıcılıkla ilgili birimleri,
enstitüleri, Türkiye Kalkınma Vakfı ve Üniversitelerin ilgili bölümleri ile ortaklaĢa hazırlayacağı bir
proje ile hedeflere ulaĢılması tahminlenmektedir.
Çizelge 43: Türkiye‟de Bal Arısı, Kovan BaĢına Verim, Ana Arı Üretimi ve Arı
Ürünlerinin Üretim Hedefleri
Yıllar
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005
Bal
Üretimi
(ton)
70 076
74 281
78 737
83 462
88 469
93 777
99 404
Kovan
BaĢına
Verim (kg)
16
17
18
19
20
22
23
Ana Arı
Üretimi
(adet)
70 000
124 000
224 000
404 000
704 000
1 164 000
1 500 000
Balmumu
Üretimi
(ton)
4 177
4 407
4 649
4 905
5 175
5 460
5 760
Arı Sütü
Üretimi
(kg)
350
490
686
960
1 344
1 882
2 635
Polen
Üretimi
(kg)
680
1 156
1 965
3 341
5 680
9 656
16 415
Propolis
Üretimi
(kg)
28
39
55
77
108
151
211
Kaynak: DPT, Sekizinci BYKP Özel Ġhtisas Komisyonu Raporu, Hayvancılık, Ankara, 2001‟den yararlanarak hazırlanmıĢtır.
Diğer arıcılık ürünlerinin 2005 yılı itibariyle üretim hedefleri balmumu için 5760 ton, arı sütü için
2635 kg, polen için 16 415 kg , propolis için de 211 kg olarak hesaplanmıĢtır.
Gittikçe artan oranda arı sütü, polen, ve propolis tüketen ülkelerden olan ABD, Almanya, Fransa ve
Japonya‟nın taleplerinin de bu üretim hedeflerine ulaĢılmasıyla karĢılanabileceği, ve pazarın daha
geniĢleyeceği de sektörün geliĢimi açısından yararlı görülmektedir. Özellikle balmumunda 2005
yılında dıĢalıma gerek kalmayacağı da ifade edilmektedir. Diğer taraftan yurt içi bal talebi, dıĢsatımı
ve toplam talebe iliĢkin projeksiyonlar incelendiğinde 2005 yılında yurt içi talebin 77 464 tona,
dıĢsatımın 21 445 tona, toplam talebinde 98 909 tona yükseleceği hesaplanmıĢtır(Çizelge 44). Balın
yaklaĢık %95‟i yurt içinde tüketilmekte, geri kalan dıĢsatıma gitmektedir.
Çizelge 44: Türkiye‟de Yurt içi Bal Tüketimi, DıĢsatımı ve
Toplam Talep Projeksiyonları
Yıllar
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005
Yurt içi
Tüketim(ton)
66 797
68 467
70 179
71 933
73 731
75 575
77 464
DıĢsatım(ton)
7 182
8 618
10 342
12 410
14 893
17 871
21 445
Toplam
Talep(ton)
73 979
77 085
80 521
84 344
88 624
93 446
98 909
Kaynak: DPT, Sekizinci BYKP Özel Ġhtisas Komisyonu Raporu,
Hayvancılık, Ankara, 2001‟den yararlanarak hazırlanmıĢtır.
53
III.BÖLÜM
8. ARAġTIRMA BULGULARI
8.1 Ġncelenen ĠĢletmelerin Sosyo-Ekonomik Yapısı
8.1.1 ĠĢletmecilerin Bazı Özellikleri
ĠĢletme sahibi veya yöneticilerinin yaĢ, eğitim durumu ve üretim deneyimi gibi birtakım özelliklerinin,
iĢletmelerin yönetim biçimi ve organizasyonu ile teknolojik yeniliklerin benimsenme ve uygulanması
gibi tüm iĢletme faktörleri üzerinde etkisi bulunmaktadır. Bu amaçla, bu bölüm altında, iĢletmelerde
karar verme konumunda olan yetiĢtiricilerin yaĢ, eğitim ve arıcılıktaki deneyimleri gibi özellikleri
ortaya konulmuĢtur.
Ġncelenen iĢletmelerde, iĢletme sahibinin yaĢı, eğitim durumu ve arıcılık deneyim süresi
incelendiğinde; genel ortalamaya göre iĢletmeci yaĢının 43.35, eğitim süresinin ise 5.80 yıl, arıcılık
deneyiminin de 16.08 yıl olduğu görülmektedir. Gruplara göre bir değerlendirme yapıldığında, tüm
iĢletme gruplarında iĢletmecilerin ortalama 43 yaĢında oldukları belirlenmiĢtir. Eğitim süresinin ise 1.
ve 2. grupta 5.5-5.6 yıl iken, 3. grupta 6 yıl olduğu görülmektedir. Yapılan Kruskal Wallis testi
sonuçlarına göre üreticilerin eğitim süreleri açısından gerek iller, gerekse iĢletme grupları arasında
farklılık bulunmamaktadır (p>0.05).(Ek 5) Arıcılık deneyimi açısından durum değerlendirildiğinde, 3.
grup iĢletmelerin 18.91 yıl ile en fazla deneyim süresine sahip olduğu görülmektedir(Çizelge 45). Bu
grubu 17.91 yıl ile 2. grup izlemektedir. Ġller açısından durum irdelendiğinde Muğla ilindeki
üreticilerin Ġzmir ilindeki üreticilere göre daha genç ve arıcılık konusunda da daha deneyimli
oldukları sonucu ortaya çıkmaktadır.
Çizelge 45 : Ġncelenen ĠĢletmelerde ĠĢletme Gruplarına ve Ġllere Göre ĠĢletme
Yöneticisinin YaĢı, Eğitim Düzeyi ve Arıcılık Deneyimi (yıl)
ĠĢletme
Grupları
ĠĢletme
Sayısı
1. grup
2. grup
3. grup
Genel
Ġzmir
Muğla
26
11
23
60
20
40
Kovan
Büyüklüğü
(adet)
≤100
101-150
150<
-
ĠĢletmecinin
YaĢı (yıl)
43.04
43.64
43.57
43.35
44.95
42.55
ĠĢletmecinin
Eğitim
Düzeyi (yıl)
5.65
5.55
6.09
5.80
6.20
5.60
Arıcılık
Deneyimi
(yıl)
12.81
17.91
18.91
16.08
13.90
17.18
Ġncelenen iĢletmelerde üreticilerin bir kooperatife ortak olup-olmama durumları incelendiğinde, genel
itibariyle yetiĢtiricilerin %56.67‟sinin herhangi bir kooperatife ortak olmadığı ve geriye kalan
%43.33‟ünün ise ortak olduğu belirlenmiĢtir. Genel itibariyle 13 üretici Tarımsal Kalkınma
kooperatifine, 10 üretici Arıcılar Birliği‟ne, 3 üretici de Arıcılık kooperatifine ortak olduğunu ifade
etmiĢtir(Çizelge 46).
Ġllere göre herhangi bir kooperatife ortak olup-olmama durumu incelendiğinde, Ġzmir ilindeki
üreticilerin %65‟inin kooperatif ortağı olduğu, %35‟inin ise kooperatif ortağı olmadığı belirlenmiĢtir.
Muğla ilinde ise üreticilerin %32.50‟sinin kooperatif ortağı olduğu, geri kalan %67.50‟sinin ise
herhangi bir kooperatife kayıtlı olmadığı görülmektedir. Muğla ilindeki üreticilerin %25‟inin Arıcılar
Birliği‟ne kayıtlı olduğu belirlenmiĢtir.
54
Çizelge 46: Ġncelenen ĠĢletmelerde ĠĢletme Gruplarına ve Ġllere Göre Üreticinin
Kooperatife Ortak Olup-Olmama Durumu
ĠĢletme Grupları
Arıcılık Kooperatifi
Tarımsal Kalkınma
Kooperatifi
Arıcılar Birliği
Ortak olmayan
Toplam
Arıcılık Kooperatifi
Tarımsal Kalkınma
Kooperatifi
Arıcılar Birliği
Ortak olmayan
TOPLAM
1. grup
(≤100)
1
8
2
15
26
2. grup
(101-150)
2
3. grup
(150<)
2
3
Genel
Ġzmir
Muğla
3
13
2
11
1
2
6
12
23
10
34
60
7
20
10
27
40
3.85
30.77
2
7
11
%
18.18
8.70
13.04
5.00
21.67
10.00
55.00
2.50
5.00
7.69
57.69
18.18
63.64
26.09
52.17
16.67
56.67
35.00
25.00
67.50
100.00
100.00
100.00
100..00
100.00
100.00
8.1.2 Ġncelenen ĠĢletmelerde Nüfus ve ĠĢgücü Durumu
AraĢtırma sonuçlarına göre; incelenen iĢletmelerde ortalama nüfus 4.24 kiĢidir. Toplam nüfusun
%54.48‟ini erkek nüfus, %45.52‟sini kadın nüfus oluĢturmaktadır. Çizelge incelendiğinde, iĢletme
gruplarına göre; en fazla ortalama nüfusun 4.54 kiĢi ile birinci grupta olduğu görülmektedir. Tüm
gruplarda erkek nüfus, kadın nüfustan fazladır. Ayrıca iĢletmeler genelinde toplam nüfusun;
%18.63‟ünü 0-6 yaĢ grubu, % 7.55‟ini 7-14 yaĢ grubu, %51.18‟ini 15-49 yaĢ grubu, %22.64‟ünü ise
50 ve daha yukarı yaĢtaki kiĢiler oluĢmaktadır (Çizelge 47).
Ġllere göre değerlendirme yapıldığında Ġzmir ilinde ortalama aile nüfusunun 4.70 kiĢi, Muğla ilinde ise
4.01 kiĢiden oluĢtuğu, her iki il itibariyle de aile nüfusunun %50‟sinden fazlasının erkek nüfustan
oluĢtuğu belirlenmiĢtir(Çizelge 48).
Ġncelenen iĢletmelerde aile iĢgücü potansiyelinin hesaplanmasında; öncelikle iĢletmelerdeki nüfus
erkek iĢ birimine (EĠB) dönüĢtürülmüĢtür. Daha sonra, günde 10 saat hesabı ile yılda 300 gün çalıĢan
yetiĢkin bir erkek iĢçi (15-49 yaĢları arası) bir iĢgücü birimi kabul edilmiĢ ve aile iĢgücü potansiyeli bu
ölçüye göre erkek iĢgününe (EĠG) çevrilmiĢtir.
Incelenen iĢletmelerde EĠB ve EĠG cinsinden toplam aile iĢgücü potansiyeli sırasıyla Çizelge 49 ve
Çizelge 50‟de verilmiĢtir. Çizelgeler incelendiğinde, iĢletmelerde ortalama aile iĢgücü potansiyelinin
EĠB olarak 2.73, EĠG olarak ise 819.00 olduğu görülmektedir. ĠĢletmelerde aile iĢgücü potansiyelinin
% 60.93‟ünü erkek iĢgücü oluĢturmaktadır. Bununla birlikte, aile iĢgücü potansiyelinin %72.53‟ünü
15-49 yaĢ grubundaki nüfusun, %21.24‟ünü 50 ve daha yukarı yaĢ grubundaki nüfusun, %6.23‟ünü ise
7-14 yaĢ grubundaki nüfusun oluĢturduğu görülmektedir. Sonuçlar iĢletme grupları itibariyle
incelendiğinde ise en yüksek aile iĢgücü potansiyelinin ikinci grupta olduğu, bunu sırasıyla birinci ve
üçüncü grubun izlediği ortaya çıkmaktadır (Çizelge 49). Ġllere göre bir değerlendirme yapıldığında
Ġzmir ilindeki iĢletmelerde aile iĢgücü potansiyelinin daha yüksek olduğu dikkati çekmektedir.(Çizelge
51)
Ġncelenen iĢletmelerde, aile iĢgücü potansiyelinin ise ortalama olarak %42.35‟i kullanılmakta,
%57.65‟i ise atıl kalmaktadır. Kullanılan aile iĢgücünün %63.37‟si tamamı iĢletme içinde ve
çoğunluğu da arıcılık faaliyeti için kullanılmaktadır. ĠĢletmelerde aile iĢgücü yanında ücretli geçici
iĢgücü de kullanılmaktadır. Sonuçlar gruplar itibariyle incelendiğinde; iĢletme büyüklüğü arttıkça
gerek aile iĢgücü, gerekse toplam geçici iĢgücü kullanımının da arttığı görülmektedir(Çizelge 52).
55
Ġller itibariyle toplam iĢgücü kullanımı değerlendirildiğinde, Ġzmir ilindeki iĢletmelerde toplam
iĢgücünün %53.36‟sının arıcılık faaliyetinde kullanıldığı, geri kalan %46.64‟ünün diğer üretim
dallarında kullanıldığı belirlenmiĢtir(Çizelge 53). Muğla ilinde ise toplam iĢgücünün %63.50‟sinin
arıcılık faaliyetinde kullanıldığı belirlenmiĢtir.
56
Çizelge 47: Ġncelenen ĠĢletmelerde Nüfusun YaĢ Grupları ve Cinsiyete Göre Dağılımı
ĠĢletme Grupları
0-6 YaĢ
7-14 YaĢ
15-49 YaĢ
50+YaĢ
Toplam
E
K
T
E
K
T
E
K
T
E
K
T
E
1. Grup
(≤100)
0.54
0.34
0.88
0.27
0.26
0.50
1.13
0.98
2.11
0.60
0.42
1.02
2.54
2. Grup
(101-150)
0.33
0.31
0.64
0.06
0.24
0.30
1.15
1.15
2.30
0.79
0.42
1.21
2.33
3. Grup
(150<)
0.39
0.39
0.78
0.05
0.04
0.09
1.09
1.09
2.18
0.52
0.26
0.78
2.05
0.44
0.35
0.79
0.15
0.17
0.32
1.12
1.05
2.17
0.60
0.36
0.96
2.31
Genel
Çizelge 48: Ġncelenen ĠĢletmelerde Ġller Ġtibariyle Nüfusun YaĢ
Grupları ve Cinsiyete Göre Dağılımı
Ġller
Ġzmir
Muğla
Genel
E
2.65
2.13
2.31
%
56.38
53.12
54.48
K
2.05
1.88
1.93
%
43.62
46.88
45.52
Toplam
4.70
4.01
4.24
57
%
K
%
55.95
2.00
44.05
52.36
2.12
47.64
53.52
54.48
1.78
46.48
45.52
1.93
T
4.54
4.45
3.83
4.24
Çizelge 49: Ġncelenen ĠĢletmelerde Aile ĠĢgücü Potansiyelinin (EĠB) YaĢ Grupları ve Cinsiyete Göre Dağılımı
ĠĢletme
Grupları
1. Grup
(≤100)
2. Grup
(101-150)
3. Grup
(150<)
Genel
7-14 YaĢ
K
E
T
E
15-49 YaĢ
K
T
E
50+ YaĢ
K
T
E
Toplam (EĠB)
K
T
0.14
0.13
0.27
1.13
0.74
1.87
0.45
0.21
0.66
1.72
1.08
2.80
0.03
0.12
0.15
1.15
0.86
2.01
0.59
0.21
0.80
1.77
1.19
2.96
0.03
0.08
0.02
0.09
0.05
0.17
1.09
1.19
0.82
0.79
1.91
1.98
0.39
0.40
0.13
0.18
0.52
0.58
1.51
1.67
0.97
1.06
2.48
2.73
Çizelge 50: Ġncelenen ĠĢletmelerde Aile ĠĢgücü Potansiyeli (EĠG)
ĠĢletme
Grupları
7-14 YaĢ
E
EĠG
1. Grup
(≤100)
2. Grup
(101-150)
3. Grup
(150<)
Genel
15-49 YaĢ
K
%
EĠG
E
%
EĠG
50+YaĢ
K
EĠG
%
E
EĠG
%
K
%
EĠG
%
E
Toplam (EĠG)
K
T
42.00
5.00
39.00
4.64
339.00
40.36
222.00
26.43
135.00
16.07
63.00
7.50
516.00
324.00
840.00
9.00
1.01
36.00
4.05
345.00
38.85
258.00
29.05
177.00
19.93
63.00
7.09
531.00
357.00
888.00
9.00
22.00
1.21
2.69
6.00
29.00
0.81
3.54
327.00
357.00
43.95
43.59
246.00
237.00
33.06
28.94
117.00
120.00
15.73
14.65
39.00
54.00
5.24
6.59
453.00
499.00
291.00
320.00
744.00
819.00
Çizelge 51: Ġncelenen ĠĢletmelerde Ġllere Aile ĠĢgücü Potansiyeli(EĠB ve EĠG)
Ġller
Ġzmir
Muğla
Genel
E
1.67
1.66
1.67
Toplam EĠB
K
1.07
1.06
1.06
58
T
2.74
2.72
2.73
E
501.00
498.00
499.00
Toplam EĠG
K
T
321.00
822.00
318.00
816.00
320.00
819.00
Çizelge 52: Ġncelenen ĠĢletmelerde ĠĢgücü Kullanımı
ĠĢletme
Grupları
Aile ĠĢgücü
Potansiyeli
(EĠG)
1. Grup
(≤100)
2. Grup
(101-150.)
3. Grup
(150<)
Genel
Ġzmir
Muğla
ĠĢletmede Kullanılan Aile ĠĢgücü
(EĠG)
Arıcılık
Diğer
Toplam
Kullanılmayan
Aile
ĠĢgücü
(EĠG)
Ücretli
ĠĢgücü
(EĠG)
ĠĢletmede
Kullanılan
Toplam
ĠĢgücü
(EĠG)
840.00
167.35
116.72
284.07
660.69
13.88
297.95
888.00
229.89
120.00
349.89
657.30
16.09
365.98
744.00
819.00
822.00
816.00
274.34
219.83
175.25
242.16
142.09
127.05
134.00
123.55
416.43
346.88
309.25
365.71
469.66
472.12
512.75
450.29
20.39
16.78
19.15
15.60
436.82
363.66
328.40
381.31
Ücretli
ĠĢgücü
(EĠG)(2)
19.15
15.60
16.78
ĠĢletmede
Kullanılan
Toplam
ĠĢgücü(1+2)
328.40
381.31
363.66
Çizelge 53: Ġncelenen ĠĢletmelerde Ġllere Göre ĠĢgücü Kullanımı
Ġller
Ġzmir
Muğla
Genel
Aile ĠĢgücü
Potansiyeli
(EĠG)
822.00
816.00
819.00
ĠĢletmede Kullanılan Aile ĠĢgücü
(EĠG)
Arıcılık
Diğer
Toplam(1)
175.25
134.00
309.25
242.16
123.55
365.71
219.83
127.05
346.88
59
Kullanılmayan
Aile ĠĢgücü
(EĠG)
512.75
450.29
472.12
Ġncelenen iĢletmelerde arıcılıkta kullanılan aile iĢgücü durumu incelendiğinde; iĢletmeler ortalaması
olarak kullanılan toplam 219.83 EĠG‟nün %77.35‟inin 15-49 yaĢ grubundaki nüfus tarafından
karĢılandığı görülmektedir. Ayrıca, arıcılıkta kullanılan toplam aile iĢgücünün %79.06‟sını erkek
iĢgücü oluĢturmaktadır (Çizelge 54).
Çizelge 54: Ġncelenen ĠĢletmelerde Arıcılık Üretim Faaliyeti Ġçin Kullanılan Aile ĠĢgücünün
YaĢ ve Cinsiyete Göre Dağılımı(EĠG ve %)
ĠĢletme
Grupları
15-49 YaĢ
E
EĠG
1. Grup
(≤100)
2. Grup
(101-150)
3. Grup
(150<)
Genel
%
EĠG
100.38
59.98
23.13
144.55
62.88
161.96
132.08
50+ YaĢ
K
%
E
K
EĠG
Toplam
EĠG
%
EĠG
%
13.82
37.21
22.23
6.63
3.96
167.35
100.00
35.80
15.57
35.45
15.42
14.09
6.13
229.89
100.00
59.04
55.76
20.33
49.79
18.15
6.83
2.49
274.34
100.00
60.15
37.96
16.64
41.71
19.42
8.07
3.79
219.83
%
100.00
Ġllere göre arıcılık faaliyetinde kullanılan aile iĢgücünün dağılımına bakıldığında ise Ġzmir
ilinde %77.54 „ünü erkek iĢgücü, Muğla ilinde ise %83.9‟unu erkek iĢgücü oluĢturmaktadır
(Çizelge 55).
Çizelge 55: Ġncelenen ĠĢletmelerde Ġllere Göre Arıcılık Üretim Faaliyeti Ġçin Kullanılan Aile
ĠĢgücünün YaĢ ve Cinsiyete Göre Dağılımı (EĠG ve%)
Ġller
Ġzmir
Muğla
Genel
E
80,88
144,08
123,01
15-49
%
K
46,15
25,5
59,50
31,28
55,96
29,35
%
14,55
12,92
13,35
E
55,01
57,62
56,74
50+
%
K
31,39
13,86
23,79
9,18
25,81
10,73
%
7,91
3,79
4,88
Toplam
EĠG
175,25
242,16
219,83
%
100,00
100,00
100,00
8.1.3 Ġncelenen ĠĢletmelerde Arazi Varlığı ve Mülkiyet Durumu
Ġncelenen iĢletmelerde genel ortalamaya göre parsel sayısı 3.50 adet, toplam arazi varlığı ise 13.79
dekardır. Bu arazinin %90.47‟sini mülk arazi, %7.47‟sini kiralanan arazi, %2.06‟sını da ortakçılıkla
iĢletilen arazi oluĢturmaktadır. Gruplar itibariyle değerlendirme yapıldığında, 2. grupta arazinin
tamamının mülk arazi olduğu, 1. ve 3. grup iĢletmelerde ise yaklaĢık %90‟ının mülk araziden
oluĢtuğu, geri kalan kısmının kira ve ortakçılıkla tutulan arazi olduğu belirlenmiĢtir(Çizelge 56).
Ġncelenen iĢletmelerde gruplar itibariyle toplam arazi varlığı 6.41 daa ile 17 daa arasında
değiĢmektedir. Ġllere göre değerlendirme yapıldığında Ġzmir ilindeki iĢletmelerde ortalama arazi
büyüklüğü 21.40 daa iken, Muğla ilindeki iĢletmelerde bu büyüklüğün 10.02 daa olduğu
görülmektedir. Her iki ilde de toplam arazinin %90‟ını mülk arazi oluĢturmaktadır.
60
Çizelge 56: Ġncelenen ĠĢletmelerde Toplam Arazi Varlığı ve Mülkiyet Durumu (daa ve %)
ĠĢletme
Grupları ve Ġller
1. grup (≤100)
2. grup (101-150)
3. grup (150<)
Genel
Ġzmir
Muğla
Parsel
Sayısı
(adet)
3.19
1.82
4.65
3.50
3.85
3.33
Mülk
(daa)
15.38
6.41
12.13
12.48
19.45
9.04
%
Kira
(daa)
90.47
100.00
88.60
90.50
90.89
90.22
%
1.27
0.26
0.66
1.50
0.23
Ortak
(daa)
7.47
1.90
4.78
7.01
2.29
%
0.35
1.30
0.65
0.45
0.75
2.06
9.50
4.72
2.10
7.49
Toplam
Arazi
(daa)
17.00
6.41
13.69
13.79
21.40
10.02
8.1.4 Ġncelenen ĠĢletmelerde Bitkisel Üretim Deseni
Ġncelenen iĢletmelerin üretim deseni incelendiğinde 1.grup iĢletmelerde arazilerin ağırlıklı olarak
zeytine(%32.59) ayrıldığı, bunu buğday(%16.53) ve kirazın(%13.11) izlediği görülmektedir(Çizelge
57). 2.grup iĢletmelerde kiraz(%39.78)ve buğday(%21.22), 3.grup iĢletmelerde ise buğday(%34.62) ve
zeytin(%22.43) ağırlıklı olarak iĢletmelerin üretim desenlerinde yer almaktadır. Ġllere göre yapılan
değerlendirmede ise Ġzmir ilindeki iĢletmelerde zeytin(%33.88) ve kirazın(%20.70), Muğla‟daki
iĢletmelerde ise buğday(%40.22) ve zeytinin(%17.27) üretim deseninde ilk sıralarda yer aldığı
görülmektedir. ĠĢletmelerin tümü itibariyle bir değerlendirme yapıldığında; yine öncelikli olarak zeytin
(% 25.96) yer almakta, bunu buğday (% 23.79) izlemektedir.
Çizelge 57 : Ġncelenen ĠĢletmelerde Üretim Deseni ve Dağılımı(daa ve %)
Ürünler
1. grup
Kiraz
ġeftali
Zeytin
Bağ
Arpa
Buğday
Yulaf
Yer fıstığı
Mısır
Diğer/sebze
BoĢ Arazi
TOPLAM
daa
2.23
0.67
5.54
2.15
0.50
2.81
0.12
0.08
0.21
0.47
2.22
17.00
%
13.11
3.94
32.59
12.65
2.94
16.53
0.71
0.47
1.24
2.76
13.06
100.00
ĠĢletme Grupları
2. grup
daa
2.55
0.14
0.18
1.36
0.25
1.93
6.41
%
39.78
2.18
2.81
21.22
3.90
30.11
100.00
Ġzmir
3. grup
daa
0.11
0.11
3.07
0.11
2.04
4.74
0.04
0.22
1.30
1.95
13.69
%
0.80
0.80
22.43
0.80
14.90
34.62
0.30
1.61
9.50
14.24
100.00
daa
4.43
1.00
7.25
2.88
0.50
1.80
0.34
3.20
21.40
Ġller
Muğla
%
20.70
4.67
33.88
13.46
2.34
8.41
1.59
14.95
100.00
daa
1.73
0.06
1.30
4.03
0.10
0.17
0.13
1.08
1.42
10.02
Genel
%
17.27
0.60
12.97
40.22
0.99
1.70
1.30
10.78
14.17
100.00
daa
1.48
0.33
3.58
1.00
1.03
3.28
0.07
0.12
0.09
0.85
1.96
13.79
8.1.5 Ġncelenen ĠĢletmelerin Gelir Kaynakları
AraĢtırma kapsamında yer alan iĢletmelerin gelir kaynakları incelendiğinde; %56.67‟sinin sadece
arıcılıkla geçindiği, geriye kalan %43.33‟lük bölümünün ise arıcılık yanında diğer tarımsal
faaliyetlerden de gelir elde ettiği belirlenmiĢtir(Çizelge 58). Gruplar itibariyle yapılan
değerlendirmede; 2.gruptaki iĢletmelerin %72.73‟ünün, 3.gruptaki iĢletmelerin ise %60.87‟sinin
sadece arıcılık faaliyeti ile uğraĢtığı, her iki gruptaki iĢletmelerin arıcılık açısından tam ihtisaslaĢmıĢ
ve 100 kovanın üzerinde kovana sahip iĢletmeler olduğu belirlenmiĢtir. Ġllere göre durum
değerlendirildiğinde Ġzmir‟deki arıcılık iĢletmelerinin %25‟inin sadece arıcılık yaptığı, geri kalan
%75‟lik bölümünün ise arıcılık yanında diğer tarımsal faaliyetlerden de gelir elde ettiği görülürken,
Muğla‟daki iĢletmelerin %72.50‟sinin gelirini sadece arıcılık faaliyetinden sağladığı dikkati
çekmektedir. Muğla‟nın çam balı üretimi açısından çok önemli bir bölge olması arıcılık faaliyetinin bu
yörede ana gelir kaynağı olmasını sağlamıĢtır.
61
%
10.73
2.40
25.96
7.25
7.47
23.79
0.51
0.87
0.65
6.16
14.21
100.00
Çizelge 58: Ġncelenen ĠĢletmelerde Gelir Kaynakları
ĠĢletme
Grupları
1.
Grup
Arıcılık
Faaliyeti
Arıcılık ve
Diğ.Faaliyetl
er
TOPLAM
%
2.
Grup
%
3.
Grup
%
Genel
%
Ġzmir
%
Muğla
12
46.15
8
72.73
14
60.87
34
56.67
5
25.00
29
72.50
14
53.85
3
27.27
9
39.13
26
43.33
15
75.00
11
27.50
26 100.00
11 100.00
23 100.00
60 100.00
20 100.00
40 100.00
8.2 Ġncelenen ĠĢletmelerde Arıcılık Faaliyetinin Teknik ve Ekonomik Analizi
8.2.1 Arıcılık Faaliyetinin Teknik Analizi
8.2.1.1 Kovan Sayısı ve Tipi
AraĢtırma kapsamına alınan iĢletmeler kovan sayısına göre üç gruba ayrılmaktadır. Buna göre;
araĢtırma yöresinde incelenen iĢletmelerde toplam 9514 kovanın %19.91‟i 1. grup iĢletmelerde,
%16.08‟i 2.grup iĢletmelerde, %64.01‟ide 3.grup iĢletmelerde bulunmaktadır(Çizelge 59). Çizelgeden
de görüldüğü gibi genel itibariyle iĢletme baĢına düĢen kovan sayısı 158.57 adet olup, gruplar
itibariyle kovan sayısı 72.85 ile 264.78 adet arasında değiĢmektedir. Kovanların tamamı yeni tip
(langstroth tipi) kovandır. Ġller itibariyle iĢletme baĢına düĢen kovan sayısı Ġzmir ilinde 97.25 adet
iken , Muğla ilinde iĢletme baĢına düĢen kovan sayısının 189.23 adet olarak Ġzmir ilindeki kovan
sayısına göre oldukça yüksek olduğu dikkati çekmektedir.
Çizelge 59: Ġncelenen ĠĢletmelerde Kovan Varlığı (adet)
ĠĢletme
Grupları ve Ġller
1. grup (≤100)
2. grup (101-150)
3. grup (150<)
Genel
Ġzmir
Muğla
%
Toplam
Kovan Sayısı
1 894
1 530
6 090
9 514
1 945
7 569
%
Ortalama
Kovan Sayısı
72.85
139.10
264.78
158.57
97.25
189.23
19.91
16.08
64.01
100.00
20.44
79.56
8.2.1.2 Alet- Makine Varlığı
Ġncelenen arıcılık iĢletmelerinde, arıcılık için önerilen tüm alet ve ekipmanların bulunduğu tespit
edilmiĢtir. Genel ortalama itibariyle iĢletme baĢına 8.25 adet ana arı kafesi, 1 adet arıcı çadırı, 1.80
adet arıcı fırçası ve 2.20 adet arıcı körüğü, 4.40 adet arıcı maskesi, 53.20 adet ruĢet kovan, 80.55 adet
suni arı peteği düĢmektedir. ĠĢletmelerin tamamında bal süzme makinesi bulunmaktadır(Çizelge 60).
Ġller itibariyle arıcılıkta alet-makine varlığı incelendiğinde,
iĢletme baĢına düĢen arıcılık
malzemelerinin her iki ilde de birbirine yakın miktarlarda olduğu görülmektedir. Sadece Ġzmir ilinde
iĢletme baĢına düĢen ana arı kafesi sayısnın Muğla iline göre daha yüksek olduğu belirlenmiĢtir.
62
Çizelge 60: Ġncelenen ĠĢletmelerde Arıcılık Üretim Faaliyetine ĠliĢkin
Alet- Makine Varlığı (Adet/iĢletme)
Arıcılık Alet ve
Makinaları
1.Grup.
2.Grup
3.Grup
Ġzmir
Muğla
Genel
Ana Arı Kafesi
Arıcı Çadırı
Arıcı Fırçası
Arıcı Körüğü
Arıcı Kulübesi
Arıcı Mahmuzu
Arıcı Maskesi
Arıcı Maskesi (kolsuz)
RuĢet Kovan
5.50
0.96
1.62
1.73
0.54
0.54
3.19
0.27
44.12
11.36
1.09
1.91
2.73
0.82
0.64
4.18
0.45
37.45
9.87
1.09
1.96
2.65
1.00
1.00
5.87
0.17
71.00
12.80
1.05
1.70
1.85
0.50
0.75
3.95
0.35
55.65
5.98
1.03
1.85
2.48
0.90
0.73
4.63
0.23
51.98
8.25
1.03
1.80
2.27
0.77
0.73
4.40
0.27
53.20
Bal Dinlendirme Kabı
Bal Isıtma Kazanı
Biz
Çıta Delme Makinesı
Çıta Teli Makarada 1
kg‟lik
Eldiven
Sır Tarağı(Döküm)
Sır tenekesi
Suni Arı Peteği
Süzme Makinesi
ġerbetlik teneke
0.88
0.08
0.65
0.96
1.81
1.00
1.00
1.18
2.18
1.09
0.04
0.78
1.00
0.95
0.15
0.50
1.20
1.00
0.00
0.90
0.,93
0.98
0.05
0.77
1.02
3.50
2.58
0.54
27.42
1.04
27.00
1.64
3.45
1.55
145.00
1.27
38.27
4.52
2.83
3.87
0.91
109.78
1.87
116.35
2.60
2.80
2.50
0.80
73.90
1.15
37.15
3.08
2.95
3.60
0.90
83.88
1.53
76.40
2.92
2.90
3.23
0.87
80.55
1.40
63.32
8.2.1.3 Kullanılan Ekotipler
Üreticiler tarafından en fazla kullanılan ekotipler Ġzmir ve Muğla ekotipleridir. ĠĢletmeler genelinde
üreticilerin %45‟i Ġzmir ekotipini, %16.66‟sı Muğla ekotipini, %11.67‟si yerli ekotipi, %15‟ide diğer
ekotipleri kullandığını belirtmiĢlerdir. 7 üretici(%11.67) ise kullandığı ekotipi bilmemektedir(Çizelge
61 ve Çizelge 62). Ġller Ġtibariyle kullanılan ekotipler incelendiğinde Ġzmir ilindeki üreticilerin %35‟i
yerli ekotipi tercih ederken, %35‟i ekotipi bilmediklerini ifade etmiĢlerdir. Muğla ilindeki üreticilerin
ise ilk sırada Ġzmir ekotipini(%60), ikinci olarak Muğla ekotipini tercih ettikleri görülmektedir.
8.2.1.4 Ana Arı YaĢı
ĠĢletmeler ortalamasına göre ana arı yaĢı 1.98 yıl iken, iĢletme gruplarına göre ana arı yaĢı, 1. grupta,
2.12 yıl, 2. grupta 1.64 yıl, 3. grupta 2.00 yıldır. Genel itibariyle iĢletmelerin %51.67‟si 2 yaĢlı ana
arıyı tercih ederken, %25‟inin 1 yaĢlı ana arıyı tercih ettikleri belirlenmiĢtir(Çizelge 62). Bu da
üreticilerin genellikle genç anaları (1 ve 2 yaĢ) tercih ettiğini göstermektedir. Ġllere göre yapılan
değerlendirmede her iki ildeki
üreticilerin %50‟sinden 2 yaĢlı ana arıyı tercih ettikleri
belirlenmiĢtir.(Çizelge 62). Bu yöntemle kıĢlama kayıpları azalmakta ve baharda daha iyi koloni
populasyonu garanti edilebilmektedir (Doğaroğlu, 1999). Arıcılıkta genç analı koloni; daha fazla bal
üretimi ve sağlıklı koloni yatırımı olarak değerlendirilmektedir. Ġki yıldan sonra ana arının
yumurtlama kapasitesindeki azalmaya paralel olarak, kolonideki iĢçi arı populasyonu da azalmaktadır.
Bu durum da, kovanda erkek arı sayısının artmasına, dolayısıyla kovanın tarlacı arı populasyonunu
kaybetmesine neden olmaktadır.
63
Çizelge 61: Ġncelenen ĠĢletmelerde Gruplara Göre Arıcılığa ĠliĢkin Bazı Teknik Özellikler
ĠĢletme Grupları
- Yerli
- Ġzmir
- Muğla
- Diğer
- Bilmiyor
1. Grup
(≤100)
%
2.Grup
%
3.Grup
(101-150)
(150<)
Ekotipler
1
9.09
6
54.55
13
1
9.09
7
2
18.18
3
1
9.09
11
100.00
23
Ana arı yaĢı (yıl)
5
45.45
3
5
45.45
14
1
9.10
5
1
11 100.00
23
Kolonileri çoğaltma Ģekli
1
9.09
9
81.82
21
1
9.09
2
Toplam
6
8
2
4
6
26
23.08
30.77
7.69
15.38
23.08
100.00
1 yıl
2 yıl
3 yıl
4 yıl
5 yıl
Bilmiyor
Toplam
7
12
2
2
2
1
26
26.92
46.15
7.69
7.69
7.69
3.85
100.00
- Ana arı
- Bölme
- Ana arı+
Bölme
Toplam
1
23
2
3.85
88.46
7.69
26
100.00
1-5
7
26.92
6-10
19
73.08
9
-
-
Toplam
26
100.00
- ġerbetleme
- Kekleme
- ġerbet+kekleme
-Yapmıyor
Toplam
12
1
11
2
26
46.15
3.85
42.31
7.69
100.00
11-15
%
Genel
%
56.52
30.44
13.04
100.00
7
27
10
9
7
60
11.67
45.00
16.66
15.00
11.67
100.00
13.04
60.87
21.74
4.35
100.00
15
31
8
2
2
2
60
25.00
51.67
13.34
3.33
3.33
3.33
100.00
91.30
8.70
2
53
5
3.33
88.34
8.33
23
100.00
60
100.00
9
39.13
18
30.00
81.82
13
56.52
41
68.33
-
-
1
4.35
1
1.67
11
100.00
23
100.00
60
100,00
Besleme Ģekli
7
63.64
1
9.09
2
18.18
1
9.09
11
100.00
10
2
5
6
23
43.48
8.70
21.73
26.09
100.00
29
4
18
9
60
48.33
6.67
30.00
15.00
100.00
11
100.00
Ortalama çerçeve sayısı
2
18.18
8.2.1.5 Koloni Çoğaltma ġekli
Ġncelenen iĢletmelerde üreticilerin koloni çoğaltma Ģekli değerlendirildiğinde;genel ortalamaya göre
%88.34‟ünün bölme ile çoğaltma yaparken, %8.33‟ünün ana arı + bölmeyi tercih ettikleri
görülmektedir(Çizelge 61). ĠĢletme gruplarına göre yapılan değerlendirmede, her grupta yer alan
üreticilerin %80‟den fazlasının kovanlarını bölme yöntemiyle çoğaltma yoluna gittikleri belirlenmiĢtir.
Ġllere göre yapılan değerlendirmede ise Ġzmir ilindeki üreticilerin %75‟inin, Muğla ilindeki üreticilerin
%95‟inin bölme yoluyla kolonilerini çoğalttıkları görülmektedir(Çizelge 62). Burada, arıcının kovanın
kendi anasını kendisi yaptırma yolunu tercih etmesi doğru bir yöntem olarak değerlendirilebilir.
Bölme yönteminde kovandaki iĢçi arılar ana arı yüksükleri yaparak, kendi analarını oluĢturmaktadırlar.
Bölgesel anlamda o coğrafyaya en uygun ekotipteki arı, kovanın kendi oluĢturacağı ana olabilir. O
bölgesel koĢullara en uygun adapte olan ekotip, doğal olarak o çevresel koĢullar altında en yüksek
performansı, koloni geliĢimini ve bal üretimini gerçekleĢtirebilecektir (Doğaroğlu, 1999).
64
Çizelge 62 : Ġncelenen ĠĢletmelerde Ġllere Göre Arıcılığa ĠliĢkin Bazı Teknik Özellikler
Özellikler
Ġzmir / sayı
Yerli
Ġzmir
Muğla
Diğer
Bilmiyor
Toplam
7
3
3
7
20
1.yıl
2.yıl
3.yıl
4.yıl
5.yıl
Bilmiyor
Toplam
6
11
2
1
20
Ana arı
Bölme
Ana arı
+bölme
Toplam
2
15
3
1-5
6-10
11-15
Toplam
6
13
1
20
ġerbetleme
Kekleme
ġerbet+kek.
Yapmıyor
Toplam
4
2
10
4
20
20
%
Ġller
Muğla / sayı
Ekotipler
35.00
15.00
24
10
15.00
6
35.00
100.00
40
Ana arı yaĢı(yıl)
30.00
9
55.00
21
10.00
5
5.00
1
2
2
100.00
40
Kolonileri çoğaltma Ģekli
10.00
75.00
38
15.00
2
100.00
40
Ortalama Çerçeve Sayısı
30.00
12
65.00
28
5.00
100.00
40
Besleme ġekli
20.00
25
10.00
2
50.00
8
20.00
5
100.00
40
%
60.00
25.00
15.00
100.00
22.50
52.50
12.50
2.50
5.00
5.00
100.00
95.00
5.00
100.00
30.00
70.00
100.00
62.50
5.00
20.00
12.50
100.00
8.2.1.6 Çerçeve Sayısı
Ġncelenen tüm iĢletme gruplarında ve iller itibariyle kovanlar genellikle 6-10 çerçeveden
oluĢmaktadır(Çizelge 61 ve Çizelge 62). ĠĢletme grupları itibariyle ortalama çerçeve sayısı, 1.grupta;
7.50 adet, 2. grupta, 7.82 adet, 3. grupta 6.78 adet olarak hesaplanmıĢtır. Ortalama çerçeve sayısı
7.28 adettir. Bu sayı sonbahar koĢulları için oldukça yeterlidir. Sonbaharda, bal sağımı sonrasında bir
miktar koloni populasyonunda kayıp durumu doğaldır. Bu durum yeterli besleme ile desteklenirse, arı
rahat bir kıĢlama geçirebilecektir. Ġlkbaharda da yapılacak ek besleme sonrası, koloni populasyonu
hızla artacak ve nektar akımına en yüksek sayıda tarlacı arı populasyonu ile girebilecektir. Her bölge
için en uygun çerçeve sayısı, o bölgedeki çevresel koĢullar tarafından belirlenmektedir. Ege bölgesi
için sonbaharda 6-10 arılı çerçeve oldukça optimal bir rakam olarak belirtilebilir. AraĢtırmanın
sonuçları da çerçeve sayısının normal aralıkta olduğunu olduğunu göstermektedir.
65
8.2.1.7 Besleme ġekli
Ġncelenen iĢletmelerde arıları besleme durumu değerlendirildiğinde; üreticilerin % 48.33‟ünün Ģerbetle
besleme yaptığı, % 30‟unun kek ve Ģerbet ile karıĢık beslemeyi tercih ettikleri,
% 15‟inin
herhangi bir besleme yapmadığı, % 6.67‟sinin ise sadece kekle besleme yaptığı belirlenmiĢtir(Çizelge
61). ĠĢletme grupları itibariyle yapılan değerlendirmede Ģerbet ile beslemenin her üç grupta da ilk
sırayı aldığı, iller itibariyle ise Ġzmir ilindeki iĢletmelerin %50‟sinin Ģerbet+kekleme yaptığı, Muğla
ilindeki iĢletmelerin de %62.50‟sinin sadece Ģerbet ile besleme yaptığı görülmektedir(Çizelge 62).
Ege bölgesi gibi kıĢları ılık geçen ve uzun bir nektar akım dönemi (Nisan sonundan kasıma kadar olan
dönem) olan bölgelerde Ģerbetle besleme, arının kıĢı rahat geçirmesi için yeterli görülmektedir. Ancak
ilkbaharda yavru döneminde ve sonbaharda kıĢa girmeden kıĢ populasyonunun oluĢturulması gereken
geç sonbaharda polenle karıĢtırılarak hazırlanmıĢ, protein içeriği yüksek kek beslemesi, Ģerbet
beslemesine destek olma anlamında oldukça önemli bulunmaktadır.
8.2.1.8 Oğul Sayısı ve Ortalama Sağım Sayısı
Ġncelenen iĢletmelerde 2002 üretim sezonunda alınan oğul sayısı genel ortalamaya göre 49.77 adet
iken, gruplar itibariyle 28.42 adet ile 71.09 adet arasında değiĢmektedir. Ġller itibariyle oğul sayısına
bakıldığında Ġzmir ilinde 32.20 adet, Muğla ilinde ise 58.55 adet olduğu dikkati çekmektedir(Çizelge
63). Türkiye‟de genelde arıcıların çok büyük bir kısmı koloni sayılarını doğal oğullarla
çoğalttıklarından arılıklarda oğul eğilimi yıldan yıla artmakta ve arıcılığın karlılığı azalmaktadır.
Kovan sayısı artırılmak istendiğinde oğuldan faydalanma yerine “bölme” yapılmasının daha doğru bir
iĢlem olduğu konu ile ilgili kiĢiler tarafından ifade edilmektedir. Zaten 8.2.1.5 nolu bölümde de
sözedildiği gibi araĢtırma yöresindeki üreticilerin bölme yöntemiyle koloni çoğaltma yoluna gitmeleri,
bu risklerden uzak olduklarını göstermektedir.
Kovanlarda hasat döneminde ortalama sağım sayısı incelendiğinde gerek iĢletmeler genelinde, gerekse
iĢletme grupları ve iller itibariyle 2 ile 3 arasında değiĢtiği görülmektedir. ĠĢletmeler genelinde bu sayı
ortalama 2.75‟dir. Türkiye‟de arıcılık iĢletmelerinde genellikle ilkbahar-yaz döneminde ve yazsonbahar döneminde olmak üzere ortalama iki sağım yapıldığı gözlenmektedir. Ġlk sağımlar çiçek balı
karakteristiği taĢırken, bu bölgelerde yapılan ikinci sağımlar floraya bağlı olarak çam balı özelliği
göstermektedir.
Bu araĢtırmada elde edilen biyokimyasal analiz bulguları da bu ifadeyi
doğrulamaktadır.
Deneme bulguları, lokasyona bağlı olarak elde edilen bal örneklerinin farklı özellikler gösterdiğini,
Ġzmir‟de toplanan bal örneklerinde invert Ģeker düzeyinin Muğla yöresinden toplanan bal örneklerine
göre daha yüksek, sakkaroz düzeyinin ise daha düĢük olması, Muğla yöresi ballarının çam balı, Ġzmir
yöresi ballarının ise çam-çiçek karıĢımı özellikler gösterdiğini ortaya koymaktadır.
66
Çizelge 63 : Ġncelenen ĠĢletmelerde Alınan Oğul
Sayısı ve Sağım Sayısı
ĠĢletme
Grupları ve Ġller
1. grup (≤100)
2. grup (101-150)
3. grup (150<)
Genel
Ġzmir
Muğla
Oğul
Sağım
Sayısı(adet) Sayısı(adet)
28.42
2.62
55.64
2.73
71.09
2.91
49.77
2.75
32.20
2.80
58.55
2.72
8.2.1.9 Kovan Konaklama Yerleri
Arıcılıkta flora(bitki örtüsü) takibi ve buna bağlı olarak konaklama yerlerinin belirlenmesi
(kolonilerin gezdirilmesi) uyulması gereken önemli bir kuraldır. Gezginci arıcılık yapılmadan sabit bir
arıcılıktan gelir sağlamak pek olası görülmemektedir. Türkiye, gerek iklimsel koĢulları, gerekse
nektar ve polen üreten doğal ve kültür bitkileri zenginliği yönünden arıcılığa çok elveriĢli bir ülkedir.
Flora takibi ve gezginci arıcılık iyi planlandığı ve bilinçli olarak yapılması koĢuluyla arıcıya iyi bir
gelir kaynağı sağlayabilmektedir.
Nektar ve polen kaynaklarının seçiminde; bol miktarda ve uzun süre nektar ve polen üreten bitkilerin
bulunduğu yöreleri araĢtırmak esastır. Yonca, korunga, fiğ, üçgül, kekik, adaçayı, geven, karagan
(karabaĢ), kuĢ dili, ballıbaba, pamukluk, püren, hardal, oğul otu, pamuk, ayçiçeği, kestane ıhlamur,
akasya, okalüptus, hayıt, turunçgiller, elma, badem ve genellikle Ege Bölgesi kıyı Ģeridinde bulunan
basralı çamlar arıcılık yönünden önemli bitki türlerinden bazılarıdır.
Kovanların konulacağı yerler olarak; rüzgar almayan, trafiği yoğun ana yollardan ve zirai mücadele
ilaçı uygulanan alanlardan uzak yerlerin seçilmesine dikkat edilmelidir. Bu uzaklığın en az 6 km
olması gerekmektedir(www.tarimkredi.org.tr/modules). Gezginci arıcılığın ve flora takibinin esasını
oluĢturan arı nakilleri sırasında; yeterli havalandırma sağlanmalı, özellikle sıcak günlerde taze örülmüĢ
peteklerin eski peteklere göre daha kolay kırıldığı unutulmamalıdır. Nakil sırasında ballı tek bir
peteğin dahi kırılması koloni kaybına neden olabileceğinden özellikle yaz aylarında taze örülmüĢ ballı
peteklerle nakil yapılmaması, nakil zorunlu ise taze ve ballı peteklerin koloniden alınarak, nakillerin
mutlak koĢulda geceleri yapılması gereklidir.
Ġncelenen iĢletmelerin iller itibariyle tercih ettikleri kovan konaklama yerleri Harita 1‟de
gösterilmiĢtir. Ġzmir yöresindeki üreticilerin daha çok Ġzmir ilçeleri ile Kütahya, UĢak, EskiĢehir,
Afyon yöresini kovan konaklama yeri olarak tercih ettikleri, Muğla yöresindeki üreticilerin ise;
Muğla‟ya bağlı ilçelerin yanı sıra EskiĢehir, Afyon, Konya, Kayseri, Isparta ve Burdur illerini tercih
ettikleri belirlenmiĢtir. Üreticiler ilkbahar aylarında bu illerdeki yaylalara giderek kovanlarını
çoğaltmakta, nektar alım dönemine en yüksek tarlacı arı populasyonu ile girmeyi hedeflemektedir.
YetiĢtiriciler bal üretimlerinin çiçek ve çam balı üzerinde yoğunlaĢtığı için farklı nitelikteki çiçek
florasının bulunduğu yerleri tercih ettiklerini belirtmiĢlerdir. Özellikle ağustos sonunda arı
yetiĢtiricileri kovanlarını , dünyada en fazla çam balının üretildiği Muğla yöresine götürmektedir.
Gerçekten de çam balı yüksek mineral içeriği ile gastro-intestinal problemleri gidermede büyük önem
taĢımaktadır (Doğaroğlu, 1999). AraĢtırma kapsamındaki iĢletmelerin kovan konaklama yerlerine
iliĢkin ayrıntılar Ek 3‟de verilmiĢtir.
67
Arıcılık iĢletmeleri için kovan konaklama yerlerine yakın temiz bir su kaynağının bulunması da
büyük önem taĢımaktadır. Ġncelenen iĢletmelerin %93.33‟ü özellikle temiz su kaynağı bulunan kovan
konaklama yerlerini tercih ettiklerini belirtirken, %6.67‟si bu konuda çok duyarlı olmadıklarını
belirtmiĢlerdir. Gruplara ve illere göre yapılan değerlendirmede üreticilerin %90‟ından fazlası temiz
su kaynağına yakınlığın önemli bir faktör olduğunu vurgulamıĢlardır. (Çizelge 64).
Harita 1: Ġncelenen ĠĢletmelerin Ġller Ġtibariyle Kovan Konaklama Yerleri
Çizelge 64: Ġncelenen ĠĢletmelerde Kovan Yerinde Temiz Su Kaynağı
Olup-Olmama Durumu
ĠĢletme
Grupları ve Ġller
1. grup (≤100)
2. grup (101-150)
3. grup (150<)
Genel
Ġzmir
Muğla
Temiz Su
Kaynağı
Var
25
10
21
56
20
36
%
96.15
90.91
91.30
93.33
100.00
90.00
Temiz Su
Kaynağı
Yok
1
1
2
4
4
%
3.85
9.09
8.70
6.67
10.00
Genel
26
11
23
60
20
40
8.2.1.9 Hastalık ve Zararlılarla Mücadele
Ġncelenen iĢletmelerin %48.33‟ünün varroa zararlısı ile, %18.34‟ünün ikiden fazla hastalık ve zararlı
ile karĢılaĢtıkları görülmektedir. Varroa- kireç hastalığı ile varroa- yavru çürüklüğü ile karĢılanların
oranı da toplam %20‟dir.
Üreticilerin %3.33‟ i ise herhangi bir hastalık ve zararlı ile karĢılaĢmadıklarını belirtmiĢlerdir (Çizelge
65). ĠĢletme grupları itibariyle durum değerlendirildiğinde 2.grupta varroa ile karĢılanların oranının
yüksekliği dikkati çekmektedir.
68
Ġllere göre hastalık ve zararlılarla karĢılaĢma durumu incelendiğinde Ġzmir ilindeki üreticilerin %45
oranında varroa zararlısı, %15.00 ile de varroa-yavru çürüklüğü ile karĢılaĢtıkları belirlnmiĢtir.
Muğla ilindeki üreticilerin ise ilk sırada(%50 oranında) varroa zararlısı ile karĢılaĢtıkları görülürken,
bunu %27.50 ile ikiden fazla hastalıkla karĢılaĢma durumu izlemektedir(Çizelge 66).
Çizelge 65: ĠĢletme Gruplarına Göre Hastalık ve Zararlılarla KarĢılaĢma Durumu
Hastalık ve
Zararlılar
Yok
Varroa
Nosema
Yavru
Çürüklüğü
Varroa ve
kireç
hastalığı
Varroa ve
yavru
çürüklüğü
Ikiden fazla
hastalığın
görülmesi
Toplam
1.Grup
(≤100)
Sayı
%
2
7.69
12
46.15
2
7.69
ĠĢletme Grupları
2.Grup
3. Grup
(101-150)
(150<)
Sayı
%
Sayı
%
7
63.64
10
43.48
1
4.35
1
9.09
4
17.39
Genel
Sayı
2
29
2
%
3.33
48.33
3.33
4
6
6.67
10.00
3
1
11.54
3.85
2
7.69
1
9.09
3
13.04
6
10.00
4
15.39
2
18.18
5
21.74
11
18.34
26
100.00
11
100.00
23
100.00
60
100.00
Çizelge 66: Ġllere Göre Hastalık ve Zararlılarla KarĢılaĢma Durumu
Hastalık ve
Zararlılar
Yok
Varroa
Nosema
Yavru
Çürüklüğü
Varroa,
kireç
hastalığı
Varroa ve
yavru
çürüklüğü
Ikiden fazla
hastalığın
görülmesi
Toplam
Ġzmir
Sayı
%
2
10.00
9
45.00
2
10.00
Muğla
Sayı
%
20
50.00
-
Genel
Sayı
%
2
3.33
29
48.33
2
3.33
2
2
10.00
10.00
2
4
5.00
10.00
4
6
6.67
10.00
3
15.00
3
7.50
6
10.00
-
-
11
27.50
11
18.34
20
100.00
40
100.00
60
100.00
Üreticilere önlem olarak ilaç kullanıp kullanmadıkları sorulduğunda %51.67‟si gerekmedikçe
kesinlikle ilaç kullanmadıklarını, %48.33‟ü ise hastalık/zararlı görülmeden ilaç kullanmaya
baĢladıklarını ifade etmiĢlerdir(Çizelge 67). Bu durum iller bazında değerlendirildiğinde Ġzmir‟de ve
Muğla illerindeki üreticilerin sırasıyla %50 ve %55 oranında gerekmedikçe ilaç kullanılmadıklarını
ortaya koymaktadır.
69
Ġlaç kullananların; nosema‟ya karĢı Fumidil-B, yavru çürüğüne karĢı
apimicin, teramicin,
neoteramicin, kireç hastalığına karĢı kirecidin kullandıkları belirlenmiĢtir. Bunun yanında varroa
zararlısına karĢı okzalik asit, Formik asit, Apistan, Perizin, Mavrik,Kenaz, Vamitrat, Rulamid ve
Noramid kullandıkları belirlenmiĢtir.
Çizelge 67: Ġncelenen ĠĢletmelerde Önlem Olarak Ġlaç Kullanıp-Kullanmama Durumu (%)
ĠĢletme Grupları
2. Grup
3. Grup
(101-150)
(150<)
1.Grup
(≤100)
Evet
Hayır
Toplam
14
12
26
5
6
11
Evet
Hayır
Toplam
53.85
46.15
100.00
45.45
54.55
100.00
Ġller
Ġzmir
Genel
10
13
23
%
43.48
56.52
100.00
Muğla
29
31
60
9
11
20
20
20
40
48.33
51.67
100.00
45.00
55.00
100.00
50.00
50.00
100.00
Arıcıların "fitil" olarak tabir ettikleri varroa mücadelesinde kullanılan formik asidin veriliĢ
Ģeklidir.Polivit ve vitamix ise koloni beslemede kullanılan vitamin karıĢımı preparatlardır.
Greyfurt kabuğu, okaliptus, nane yağı, kekik yağı, defne ve ceviz yaprağı gibi kokulu bitkiler, varroa
ile organik mücadelede kullanılan bitkisel kökenli maddelerdir. Özellikle iĢletmelerden bazıları
ekolojik üretime geçmeyi planlamaktadır. Bazılarında ekolojik bal üretiminin deneme aĢamasında
olduğu belirlenmiĢtir.
8.2.1.10 Ana Arı Kaybı
Ġncelenen iĢletmelerde kolonilerde ana arı kayıp durumu incelendiğinde, genel itibariyle üreticilerin
%88.33‟ünün kolonilerinde ana arı kaybının olduğu belirlenmiĢtir. Gruplar itibariyle durum
incelendiğinde; 2. ve 3.gruptaki iĢletmelerin yaklaĢık %90‟ının, 1. gruptaki iĢletmelerin de yaklaĢık
%85‟inin ana arı kaybı ile karĢılaĢtığı belirlenmiĢtir (Çizelge 68). Ġllere durum saptaması yapılacak
olursa Ġzmir ilindeki iĢletmelerin %80‟inin, Muğla ilindeki iĢletmelerin de %92.50‟sinin ana arı kaybı
ile karĢılaĢtıkları sonucu ortaya çıkmaktadır.
Çizelge 68: Ġncelenen ĠĢletmelerde Kolonilerde Ana Arı Kayıp Durumu
1. grup
(≤100)
Evet
Hayır
Toplam
22
4
26
2. grup
(101-150)
10
1
11
Evet
Hayır
Toplam
84.62
15.38
100.00
90.91
9.09
100.00
3. grup
(150<)
21
2
23
Genel
Ġzmir
Muğla
53
7
60
16
4
20
37
3
40
88.33
11.67
100.00
80.00
20.00
100.00
92.50
7.50
100.00
%
91.30
8.70
100.00
Ana arı kaybının birçok nedenden kaynaklandığı ve incelenen iĢletmelerde en önemli nedenin %
28.57 ile yaĢlılık olduğu, bunu % 22.22 ile sağım hatasından kaynaklandığı belirlenmiĢtir. Ġncelenen
iĢletmelerde üreticilerin %12.70‟i bu kaybın nedenini bilmediklerini ifade ederken, %7.94‟ü bunu
kovan içinde doğal kayıp olarak değerlendirmektedirler (Çizelge 69). Ġllere göre ana arı kaybı
nedenleri incelendiğinde ilk sırayı yaĢlılık faktörü alırken, bunu sağım hatası ve oğul yapma durumu
izlemektedir.
70
Çizelge 69: Ġncelenen ĠĢletmelerde Kolonilerde Ana Arı Kaybının Nedenleri (%)
Kayıp Nedenleri
Sağım Hatası
YaĢlılık
Verim DüĢüklüğü
Açlık ve Besleme
Yetersizliği
Kovan içinde
Doğal Kayıp
Mevsim
Oğul yapma
Yumurtadan kesim
Kovan içindeki
yerleĢim
Diğer arıların
imhası
Perisin/Rulamid
Dumanı
Bilmiyor
TOPLAM
1.grup
2. grup
3. grup
Genel
Ġzmir
Muğla
15.38
19.23
3.85
7.69
27.28
9.09
21.74
17.39
4.35
8.69
15.00
20.00
3.33
8.33
15.00
25.00
5.00
5.00
15.00
17.50
2.50
10.00
3.85
9.09
-
3.33
5.00
2.50
3.85
15.38
-
9.09
9.09
9.09
-
4.35
8.69
4.35
5.00
11.67
1.67
1.67
10.00
5.00
-
7.50
12.50
2.50
3.85
9.09
4.35
5.00
5.00
5.00
-
-
4.35
1.67
-
2.50
26.92
100.00
18.18
100.00
21.74
100.00
23.33
100.00
25.00
100.00
22.50
100.00
8.2.1.11 Bal Örneklerinde Biyokimyasal Analizler
Bu çalıĢmada Muğla ve Ġzmir yöresinden toplanan ballarda kül, nem, diyastaz, invert Ģeker, sakkaroz,
asitlik, pH ölçümü yapılarak biyokimyasal analizler gerçekleĢtirilmiĢtir.
Bal örneklerinde ortalama kül değerleri Ġzmir için %0.68, Muğla için % 0.61 bulunmuĢtur (Çizelge
70). Kül değerlerinin FAO/WHO Gıda Kodeksi (1989), Türk Gıda Kodeksi-Bal Tebliği(2000)‟nde
belirtilen %1.2‟lik sınırın altında olduğu görülmektedir. Çam ballarının çiçek ballarına göre daha fazla
mineral madde içermesi renklerinin daha koyu olmasına ve kül düzeylerinin daha yüksek olmasına
neden olmaktadır.
Bal örneklerinde nem değerleri sırasıyla Ġzmir için %16.45 ve Muğla için %17.66 olarak
belirlenmiĢtir. Bal örneklerinde saptanan nem ortalamaları, TSE (1990)‟nin bal için bildirdiği %20‟lik
üst sınırın altında bulunmuĢtur. Buna karĢılık her iki lokasyona ait nem ortalamaları arasındaki
farklılık önemli bulunmuĢtur. Balın nem oranının yüksek olması erken hasat edilmiĢ olması ve/veya
uygun olmayan depolama koĢullarından kaynaklanmıĢ olabilir(Crane,1975). Nitekim Doğaroğlu
(1999), erken hasat edilmiĢ ballarda nem düzeyinin yüksek olduğunu ve balların açıkta ya da nem
geçirgenliği yüksek kaplarda tutulmasıyla, havadan nem çekerek su oranını yükseltme eğiliminde
olduğunu belirtmektedir. Balın Türkiye‟de genellikle tam olgunlaĢmadan hasat edilmesi, balın çok su
içermesine, dolayısıyla erken Ģekerlenmesine ve fermantasyona neden olmaktadır.
Bal örneklerinde saptanan HMF ortalamaları Ġzmir‟de 21.87 mg/kg, Muğla‟da 18.07 mg/kg‟dır. Bu
değerler, Türk Gıda Kodeksi(TGK) (2000) tarafından belirtilen 40 mg/kg‟lık üst sınırın oldukça
altında bulunmuĢtur. Bal örneklerinde diyastaz Ġzmir‟deki örneklerde ortalama 12.06, Muğla‟da ise
12.59 olarak bulunmuĢtur. Bu değerler diyastaz değerinin 8‟den az olmaması gerektiğini belirten
FAO/Gıda Kodeksi ve Türk Gıda Kodeksi ile uyumludur. Balda diyastaz yitirilmesi istenmeyen kalite
kriterlerindendir. Ancak balda çok yüksek diyastaz bulunması da istenmez. Balda yüksek diyastaz
bulunması, yüksek asit oluĢumuna, dolayısıyla hızlı fermantasyona neden olmaktadır (Crane, 1975;
Keskin, 1982; Tolon, 1999).
71
AraĢtırma yöresinden toplanan bal örneklerinde invert Ģeker düzeyi Ġzmir‟de %75.62, Muğla‟da
%69.73 olarak belirlenmiĢtir. Çam ballarında invert Ģeker düzeyinin %60‟dan, çiçek ballarında
%65‟den az olamayacağı belirtilmiĢtir(TSE, 1990; TGK, 2000). Ancak denemeye alınan bal
örneklerinde saptanan invert Ģeker ortalamaları, TSE ve TGK‟nın çam balı için verdiği %60‟lık sınırın
çok üzerinde bulunmuĢtur. Ġzmir‟den alınan bal örneklerinde bu fark daha yüksek görünmektedir. Bu
sonuç Ġzmir‟den alınan çam balı örneklerinin, çiçek balları ile karıĢık olma olasılığının daha yüksek
olduğunu da ortaya koymaktadır.
Nitekim çiçek ballarında invert Ģeker düzeyi, çam ballarından daha yüksektir(Crane, 1975). Bu
çalıĢmada elde edilen sonuçlar, ġengonca ve Temiz (1981)‟in bulduğu %70-77, Tolon (1999)‟un
belirlediği % 70‟lik çam balı invert Ģeker düzeyleri ile uyum göstermektedir. Bu durum bal
standartlarının günümüz koĢullarında tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini de ortaya koyması
açısından anlamlıdır. Bunun yanı sıra, elde edilen invert Ģeker düzeylerinin önerilen sınırlardan yüksek
olması, balların uzun süre depolandığı Ģeklinde yorumlanabilir. Çünkü ballarda bekleme süresi
uzadıkça, yapısındaki monosakkarit oranlarında da bir azalma olmaktadır (White et al., 1962).
Bal örneklerinde sakkaroz düzeyinin Ġzmir‟de %3.82, Muğla‟da %5.72 olarak bulunması,
TGK(2000) tarafından bildirilen sakkarozun çiçek ballarında en çok %5, çam ballarında ise %10
olması gerektiği sonucuna göre, balların büyük ölçüde çam balı özelliği taĢıdığını da göstermektedir.
Ancak yine de elde edilen sakkaroz değerlerinin her iki lokasyonda da oldukça düĢük sınırlarda
seyretmesi, bal örneklerinde invert Ģekerin oldukça yüksek olmasıyla iliĢkilendirilebilir (Tolon, 1999).
Ayrıca Ġzmir‟den alınan bal örneklerindeki düĢük sakkaroz düzeyi, bu lokasyondaki bal örneklerinde
invert Ģeker düzeyinin de yüksek olması bulgusuyla desteklenerek, çam balı örneklerinin çiçek balı ile
karıĢık olma olasılığını artırmaktadır.
Analiz sonucuna göre bal örneklerinde asitlik Ġzmir‟de 35.62 meq/kg, Muğla‟da 35.26 meq/kg olarak
bulunmuĢtur. Her iki lokasyon arasındaki asitlik değeri ortalamaları, TGK (2000) tarafından belirtilen
40 meq/kg‟lık üst sınırın altındadır. Bal örneklerinde pH değeri Ġzmir örneklerinde ortalama 4.46,
Muğla örneklerinde ise 4.63 olarak bulunmuĢtur. Bu değerler, TSE tarafından belirlenen 4.2‟lik pH üst
sınırının biraz üzerindedir. Her iki lokasyon arasındaki ballarda pH ortalaması bakımından fark
önemlidir. Bulunan sonuçlar Tolon (1999) tarafından belirlenen 4.43 ve ġengonca ve Temiz (1981)
tarafından belirlenen 4.46‟lık değerlerle uyumludur. Bu durum çam balı için belirlenen pH
standardının tekrar değerlendirilmesi gereğini ortaya koymaktadır. Aksi halde birçok bal standart dıĢı
ve hileli sayılabilir. Öte yandan çevre kirliliğinin de topraklarda pH değerini zamanla artırdığı
belirtilmektedir(Alyanak, 1985). Her iki lokasyondan alınan bal örneklerindeki yüksek pH değeri de
çevre kirliliğinden kaynaklanabilir.
Çizelge 70: Ġncelenen ĠĢletmelerdeki Lokasyonlarda Biyokimyasal Özelliklere
Ait Ortalamalar
Kül
(%)
Nem
(%)
HMF
(mg/kg)
Diyastaz
Ġnvert
Ģeker
(%)
75.62
69.73
0.4
Ġzmir
0.68
16.45
21.87
12.06
Muğla
0.61
17.66
18.07
12.59
SH Ort.
0.4
0.3
0.2
0.01
VK
Önemlilik Düzeyi (P)
Lokasyon
ÖD
*
*
ÖD
*
* (P<0.05) Ortalamalar arasındaki farklılık önemlidir
SH Ort: Standart Hata Ortalaması
VK : Varyasyon kaynağı
72
Sakkaroz
(%)
Asitlik
(mea/kg)
pH
3.82
5.72
0.3
35.62
35.26
0.1
4.46
4.41
0.03
*
*
ÖD
ÖD:Önemli değil
Ayrıca bu çalıĢmada bal örneklerinde ticari glikoz tayini de yapılmıĢ, hiç bir bal örneğinde hile
saptanmadığı için bu özellik istatistik analiz kapsamına alınmamıĢtır. Ticari glikoz tayininin nasıl
yapıldığı yöntem bölümünde açıklanmıĢtır.
Bu yapılan analizler dıĢında bal örneklerinde çevre kirliliği ve uygun olmayan depolama koĢulları
dikkate alınarak ağır metal ve mineral madde
miktarları da iller bazında saptanmıĢtır. Bal
örneklerinde yapılan demir analizi ortalaması 92.37 mg/kg (ppm) olarak belirlenmiĢtir(Çizelge 71).
Ġzmir yöresinden elde edilen bal örneklerinde demir düzeyinin, Muğla yöresinden alınan örneklerden
yaklaĢık 32 mg/kg daha fazla olduğu görülmektedir. Ancak her iki lokasyondan alınan bal
örneklerindeki demir düzeyi, FAO-WHO (1989)‟nun bal örneklerinde en fazla 1.5-15 ppm demir
bulunması gerektiğini bildiren ifadesinin çok üzerindedir. Balda saptanan demir ortalamaları, Crane
(1975) tarafından bildirilen 33.5 ppm, Gajek et al. (1987) tarafından bildirilen 20.7-48.1 ppm
sınırlarının oldukça üzerindedir. Ancak sözkonusu değer Tolon (1999) tarafından Muğla yöresindeki
ballarda bildirilen 135 ppm‟lik demir düzeyinin altındadır. Benzer Ģekilde, her iki lokasyondan alınan
bal örneklerindeki demir düzeyi için görülen bu farklılık, demir düzeyinin bölgesel değiĢimlere göre
geniĢ bir değiĢim aralığı gösterdiğini belirten Sevimli vd. (1992)‟nin bulguları ile uyumludur. Baldaki
demir düzeyi; bitkinin yetiĢtiği toprak yapısına, arının nektar toplama alanlarının farklılığına göre de
değiĢim göstermektedir. Ayrıca balın konulduğu çelik kaplarda uzun süre depolanması da, kaptaki
demirin bala geçmesine neden olabilmektedir (Morse ve Lisk, 1980).
D‟ambresio ve Marchesini (1982), çevre kirliliğinin ve endüstriyel alanlara yakın bölgelere
konumlanan arılıklardan alınan bal örneklerinde demir içeriğinin daha fazla bulunduğunu
bildirmektedirler. Bu sonuçla uyumlu olarak, Ġzmir‟de, geliĢmiĢ sanayi bölgesinde balda demir içeriği
yüksek bulunmuĢtur.
Bal örneklerinde yapılan bakır analizi sonucu, ortalama 2.59 ppm bulunmuĢtur (Çizelge 57 ). Baldaki
bakır içeriği bakımından lokasyonlar arasında farklılık görülmemiĢtir. Her iki lokasyon için bulunan
sonuçlar, FAO-WHO (1989) tarafından gıdalarda bakır düzeyi için verilen 0.1-5.0 ppm aralığında yer
almaktadır.
AraĢtırmada bal örneklerinde manganez düzeyi ortalama 4.02 ppm‟dir. Bu düzey Crane (1975)
tarafından salgı balları için bildirilen ortalama 4.1 ppm‟lik değerle uyumlu, ancak Tolon (1999)
tarafından ballarda belirlenen 1.2 ppm ve Günbey-ġerifoğlu (1993) tarafından bildirilen 0.3-0.6
ppm‟lik manganez değerlerinden oldukça yüksektir. Bal örneklerinde belirlenen manganez değerinin,
diğer araĢtırıcıların bulgularına göre yüksek olması, topraktaki manganez düzeyine, çevre Ģartlarına ve
çevre kirliliğine göre değerlendirilebilir. Nitekim, Bogdanow et al.(1986) ve D‟ambresio ve
Marchesini (1982), büyükĢehirlere, sanayi alanlarına ve yol kenarlarına yakın yerlerdeki kovanlardan
elde edilen ballarda metal içeriklerinin daha yüksek olduğunu bildirmektedirler.
Bal örneklerinde magnezyum, çinko, potasyum ve kalsiyum düzeyleri FAO-WHO(1989) tarafından
anılan metaller için bildirilen sınırların içerisinde yer almaktadır. Lokasyonlar arasında anılan metal
analizleri için saptanan farklılıklar büyük ölçüde bölgesel toprak yapısındaki değiĢimlerden
kaynaklanmaktadır (Tolon, 1999). Bal örneklerinde kurĢun ortalaması 18.82 ppm olarak bulunmuĢtur.
Bu değer FAO-WHO (1989)‟nun gıdalar için bildirdiği 0.1-2.0 ppm‟lik üst sınırın oldukça
üzerindedir. Bal örneklerinde kurĢun konsantrasyonları Bogdanow et al.(1986)‟ın 0.2 ppm, Stein ve
Umland (1986)‟ın 0.27 ppm, Morse ve Lisk( 1980)‟in 1.79-3.19 ppm‟lik değerlerinden yüksektir. Bal
örneklerinde kurĢun değerleri bakımından lokasyonlar arasında önemli farklılık saptanmıĢtır.
Jones(1987) baldaki kurĢun konsantrasyonunun varyasyonunda kirletici kaynakların, bitki türünün,
arıların nektar toplama zamanı ve sıklığının, mevsimin, çiçeklerin atmosferdeki partikülleri
bünyelerinde tutma yeteneklerinin önemli olduğunu bildirmektedir. Ayrıca araĢtırıcı, arıların metal
kirliliğini süzerek, çok azını bala yansıttığını bildirmiĢtir. Bu durum, araĢtırmada elde edilen
sonuçlara göre çevresel kurĢun kirliliğinin çok daha fazla olduğunu ortaya koymaktadır. Yine bu
araĢtırmanın bulguları, Bogdanow et al. (1986) tarafından salgı ballarının, çiçek ballarına göre daha
fazla kurĢun içerdiğini belirten görüĢü ile uyumlu bulunmuĢtur. Aynı durum Kadmiyum için burada
bulunan 9.65 ppm‟lik ortalama için de geçerlidir. Bu değer, Tolon (1999) tarafından belirtilen ve bir
kiĢinin günde gıdalarla en fazla 1.78 ppm kadmiyum alabileceğini yansıtan bulgusundan yaklaĢık 5.5
kat fazladır.
73
Çizelge 71: Ağır Metal ve Mineral Madde Analizlerine Ait Ortalamalar
Ġzmir
Muğla
SH Ort.
VK
Lokasyon
Fe
(mg/kg)
108.33
76.42
14.3
*
Cu
Mn
Mg
(mg/kg) (mg/kg) (mg/kg)
2.62
4.06
34.53
2.56
3.99
26.72
0.4
0.3
0.4
Önemlilik Düzeyi (P)
ÖD
*
*
Zn
(mg/kg)
4.63
3.86
0.2
K
(mg/kg)
1572.66
1396.48
12
Ca
(mg/kg)
53.45
61.52
8.6
Pb
(mg/kg)
14.96
22.68
0.4
Cd
(mg/kg)
8.03
11.28
0.2
*
*
*
*
*
(P<0.05) Ortalamalar arasındaki farklılık önemlidir
SH Ort: Standart Hata Ortalaması
VK : Varyasyon kaynağı
ÖD:Önemli değil
Ġncelenen iĢletmelerde üreticilere balda kalıntı riskini önlemeye yönelik ne gibi uygulamalar
yaptıkları sorulduğunda, üreticilerin %25‟i öncelikle zamansız antibiyotik kullanmadıklarını ifade
ederken, %18.13‟ü varroa mücadelesinde zamanlama ve teknik tedbirlere önem verdiklerini, % 17.65‟i
gerekmedikçe Ģekerle besleme yapmadıklarını, %15.20‟si naftalin kullanmadıklarını, %13.73‟ü de
Amerikan yavru çürüklüğü hastalığına karĢı koloniyi kendi eli ile imha yoluna gittiklerini
belirtmiĢlerdir (Çizelge 72).
Çizelge 72: Ġncelenen ĠĢletmelerde Balda Kalıntı Riskinin Önlenmesine ĠliĢkin GörüĢler
GörüĢler*
-Gereksiz ġekerle
Beslemeye Engel
Olmak
-Zamansız ihtiyacı
olmadan antibiyotik
kullanmama
-Varroa mücadelesinde
zamanlama ve teknik
tedbirlere öncelik verme
-Amerikan Yavru
Çürüğünde koloniyi
kendi eli ile imha etme
veya ilgililere haber
verme
-120 0C‟de Strelize
temek petek kullanmaya
dikkat etme, kendi
peteğini bastırma
-Naftalin kullanmama
Toplam
1.
Grup
(≤100)
%
ĠĢletme Grupları
2.
Grup
%
(101150)
Ġller
3.
grup
(150<)
%
Ġzmir
Genel
%
Muğla
%
%
15
17.64
7
17.95
14
17.50
36
17.65
9
13.63
27
19.56
21
24.71
9
23.08
21
26.25
51
25.00
13
19.70
38
27.54
18
21.18
7
17.95
12
15.00
37
18.13
13
19.70
24
17.39
12
14.12
6
15.38
10
12.50
28
13.73
14
21.22
14
10.15
8
11
85
9.41
12.94
100.00
5
5
39
12.82
12.82
100.00
8
15
80
10.00
18.75
100.00
21
31
204
10.29
15.20
100.00
9
8
66
13.63
12.12
100.00
12
23
138
8.69
16.67
100.00
* Birden fazla yanıt alınmıĢtır.
Ġllere göre balda kalıntı riskini önlemeye iliĢkin alınan tedbirler incelendiğinde, Ġzmir ilinde ilk sırayı
%21.22 ile koloniyi imha etme alırken, bunu zamanında varroa mücadelesi ile zamansız antibiyotik
kullanmama durumu izlemektedir. Muğla ilinde ise önlem olarak ilk sırayı %27.54 ile zamansız
antibiyotik kullanmama alırken, bunu gereksiz Ģekerle beslemeye engel olmak ve zamanında varroa
mücedelesi yapma durumu izlemektedir.
74
8.2.2 Arıcılık Faaliyetinin Ekonomik Analizi
8.2.2.1 Bal Üretim ve Verimi
Ġncelenen iĢletmeler ortalaması olarak 2002 üretim dönemi itibariyle (ortalama 2 sağımdan elde
edilen) iĢletme baĢına toplam bal üretimi 3660.85 kg olarak hesaplanmıĢ olup, iĢletme grupları
itibariyle bu üretim 1628.81 kg ile 6089.65 kg arasında değiĢmektedir(Çizelge73) ĠĢletmelerin bal
üretimi çeĢit olarak çiçek ve çam balı üretimi üzerinde yoğunlaĢmıĢtır. Yapılan Kruskal Wallis testine
göre bal üretimi açısından iĢletme grupları arasında farklılık olduğu belirlenmiĢtir (p<0.05) (Ek 5).
Kovan baĢına bal verimi ise iĢletmeler genelinde 23.08 kg olarak hesaplanmıĢtır. Bu verim Türkiye
ortalamasının (14.63 kg) üzerinde bulunmaktadır(DĠE, 2003). Örneğin, Ege Bölgesinin Aydın,
Denizli, Ġzmir, Manisa, ve Muğla illerinde yürütülen bir arıcılık çalıĢmasında verim 13.44 kg olarak
bulunmuĢtur (Özbilgin vd., 1999). Bu iki araĢtırma geçen süre içerisinde arıcılıkta bölge ve yöre
bazında verim açısından önemli bir noktaya gelindiğinin de bir göstergesi olmaktadır.
ĠĢletme grupları itibariyle yapılan değerlendirmede; kovan baĢına en yüksek verim 24.34 kg ile 101150 arasında kovana sahip 2. grup iĢletmelerde gerçekleĢirken, bu grubu 22.99 kg ile 3. grup
iĢletmeler, 22.36 kg ile 1.grup iĢletmeler izlemektedir. Kovan baĢına verim
değiĢkeninin
Kolmogorov–Smirnov testine göre normal dağılıĢ gösterdiği belirlenmiĢ, yapılan varyans analizinin
sonuçlarına göre; kovan baĢına verim açısından iĢletme grupları arasındaki farklılık önemli
bulunmuĢtur (p<0.05).
Bal verimi üzerinde birçok faktör etkili olabilmektedir. AraĢtırmada bal verimini etkileyen faktörleri
belirlemek için çoklu regresyon analizi yapılmıĢtır. Analizde bağımlı değiĢken olarak kovan baĢına
verim, bağımsız değiĢkenler olarak ise; üreticinin eğitimi (yıl), üreticinin arıcılık deneyimi (yıl),
üreticinin yaĢı, arıcılıkta kullanılan toplam iĢgücü miktarı(EĠG), kullanılan Ģeker miktarı(kg) veya
Ģeker masrafları(TL), ilaç masrafları(TL), yakıt–nakliye masrafları(TL), bal fiyatı(TL/kg), kovan
sayısı (adet) ve il(kukla değiĢken olarak) esas alınmıĢtır. Bu değiĢkenlerle oluĢturulan lineer ve çift
logaritmik regresyon modelleri denenmiĢ, çift logaritmik modeller anlamlı bulunmamıĢtır. ÇalıĢmada
denenen lineer regresyon modelleri istatistiksel açıdan önemli bulunmuĢ, her iki modelin sonuçları
Ek 6‟da özetlenmiĢtir. Model 1‟de illeri temsilen kukla değiĢken kullanılmıĢ, ancak bu değiĢkenin
istatistiksel açıdan önemli olmadığı belirlenmiĢtir. Bu nedenle Model 2‟de il (kukla değiĢken)
değiĢkeni çıkarılmıĢ burada ele alınan değiĢkenler bal verimindeki değiĢmenin yaklaĢık %32‟sini
açıkladığı sonucuna varılmıĢtır. Modele alınan değiĢkenlerden istatistiksel açıdan önemli bulunanlar
da üreticinin deneyim süresi, kovan baĢına yakıt/nakliye masrafları ile bal fiyatlarıdır. Burada kovan
baĢına yakıt masrafları pozitif ve istatistiksel açıdan önemlidir. Bu masraflardaki artıĢ, bal verimini
olumlu yönde etkilemektedir. Çünkü kovanların floranın zengin olduğu bölgelere yani nektar
kaynaklarının yoğun olduğu yerlere götürülmesi bal verimini arttırıcı bir nitelik taĢımaktadır. Modele
White Farklı Varyanslılık testide uygulanmıĢ, test sonuçlarına göre hata terimlerinde farklı
varyanslılık olmadığı test edilmiĢtir(Ek 6). Modelin step-wise sonuçlarına bakıldığında yukarıda sözü
edilen üç değiĢkenin (üreticinin deneyim süresi, kovan baĢına yakıt/nakliye masrafları ile bal fiyatları)
bal verimindeki değiĢmenin %34‟ünü açıklamaktadır(Ek 6).
Ġzmir ilinde iĢletme baĢına 1577.25 kg bal üretilirken, Muğla ilinde iĢletme baĢına 4702.65 kg bal
üretildiği ortaya çıkmaktadır. Yapılan Kruskal Wallis testinde bal üretimi bakımından iller arasındaki
farklılık istatistik açıdan da önemli bulunmuĢtur(p<0.05) (Ek 5). Ġzmir ilinde kovan baĢına verim
16.22 kg olarak gerçekleĢirken, Muğla ilinde kovan baĢına verim 24.85 olup, bu miktar gerek dünya
ve gerekse Türkiye ortalamasının üzerinde bulunmaktadır. Özellikle Muğla‟da ağaçlık alanların
fazlalığının üretimi ve verimi etkileyen faktörlerden birisi olduğu söylenebilir.
75
Çizelge 73: Ġncelenen ĠĢletmelerde Bal Üretimi ve Kovan
BaĢına Verim Durumu
ĠĢletme Grupları
ve Ġller
1. Grup
(≤100)
2. Grup
(101-150)
3. Grup
(150<)
Genel
Ġzmir
Muğla
Üretim
(kg)
Kovan BaĢına
Verim(kg)
1628.81
22.36
3385.46
24.34
6089.65
22.99
3660.85
1577.25
4702.65
23.08
16.22
24.85
Son yıllarda bazı yasal düzenlemelerin getirilmesi ve konu ile ilgili kuruluĢların üretici bazında
etkinleĢtirilmeye baĢlanması, bal üretim ve veriminin üzerinde olumlu yönde etki göstermeye
baĢlamıĢtır.
8.2.2.2 Üretici Eline Geçen Bal Fiyatları
Muğla ve Ġzmir‟deki üreticiler balı çoğunlukla teneke içinde toptan satmaktadır. Bu Ģekilde bal
satıĢından ellerine geçen fiyat çoğunlukla minimum (en düĢük) fiyattır. Ġncelenen iĢletmelerde toptan
satıĢ ile üretici eline geçen ortalama bal fiyatı 2 566 793 TL/kg olarak hesaplanmıĢtır. Bu fiyat iĢletme
grupları arasında 2 566 793 TL/kg ile 2 831 251 TL/kg arasında değiĢmektedir(Çizelge 74). Yapılan
Kruskal Wallis testi sonuçlarına göre; üretici eline geçen bal fiyatları açısından gerek iĢletme grupları
arasında, gerekse iller bazında önemli fark bulunmaktadır (p≤0.05).(Ek 5)
Çizelge 74 : Ġncelenen ĠĢletmelerde Üretici Eline Geçen Bal Fiyatları (TL/kg)
ĠĢletme Grupları
Süzme Bal Fiyatı
Ġller
Süzme Bal Fiyatı
(TL/kg)
(TL/kg)
1. Grup (≤100)
2 831 251
Muğla
2 426 786
2. Grup (101-150)
2 675 688
Ġzmir
3 299 404
3. Grup (150<)
2 566 793 Genel
2 566 793 2 566 793
Diğer taraftan, bal fiyatları iller düzeyinde incelendiğinde, toptan satıĢın (tenekede) hakim olduğu
Muğla‟da ortalama fiyat 2 426 786 TL/kg, toptan satıĢ yanında perakende (kavanozda) satıĢın da
yapıldığı Ġzmir‟de ise ortalama fiyat 3 299 404 TL/kg olduğu görülmektedir(Çizelge 74).
AraĢtırma yöresinde üreticilerin %86.67‟si son üretim döneminde bal fiyatlarından memnun
olmadıklarını belirtirken, %13.33‟ü memnun olduklarını ifade etmiĢlerdir(Çizelge 75). Ġllere göre
durum değerlendirildiğinde ise Ġzmir ilindeki üreticilerin %70‟i, Muğla ilindeki üreticilerin de %95‟i
bal fiyatlarından memnun olmadıklarını vurgulamıĢlardır.
76
Çizelge 75: Bal Fiyatlarından Memnun Olup-Olmama Durumu
Memnuniyet
Durumu
Evet
Hayır
Toplam
Evet
Hayır
Toplam
1. grup
(≤100)
2. Grup
(101-150)
7
19
26
3.Grup
(150<)
11
11
%
100.00
100.00
26.92
73.08
100.00
Ġzmir
Genel
Muğla
1
22
23
8
52
60
6
14
20
2
38
40
4.35
95.65
100.00
13.33
86.67
100.00
30.00
70.00
100.00
5.00
95.00
100.00
Üreticiler yurt içi bal satıĢında bazı önemli faktörlere dikkat etmektedirler. ĠĢletmelerin %33.33‟ü bal
satıĢında peĢin ödeme yapılmasının, %30.83‟ü iyi bir fiyat sağlamanın kendileri için önemli olduğunu
belirtmiĢlerdir(Çizelge 76). ĠĢletmelerin %22.5‟i ise satıĢtaki en önemli faktörün bal kalitesi (yani
standartlara göre bal üretmek) olduğunu belirtirken, %10 oranındaki üretici grubu ise alıcıya güven
duymak gerektiğini vurgulamaktadır.
Ġllere göre üreticilerin bal satıĢında gözönünde bulundurdukları faktörler incelendiğinde, her iki ildeki
üreticiler (%33.33) için, en önemli faktörün peĢin ödeme durumu olduğu görülürken, ikinci ve
üçüncü sırayı alan faktörlerin iyi fiyat sağlama ile kalite faktörü olduğu dikkati çekmektedir.
Çizelge 76: Üreticilerin Yurtiçi Bal SatıĢında Dikkat Ettikleri Faktörler
Faktörler*
1.grup
(≤100)
2.grup
(101-150)
Ġyi fiyat sağlama
PeĢin ödeme
Avans alma
Güven duyma
Kalite
Diğer
Toplam
13
15
4
5
37
Ġyi fiyat sağlama
PeĢin ödeme
Avans alma
Güven duyma
Kalite
Diğer
Toplam
35.14
40.54
0.00
10.81
13,51
0.00
100.00
3. grup
Genel
Ġzmir
Muğla
(150<)
10
10
1
1
5
3
30
%
33.33
33.33
3.33
3.33
16.68
10.00
100.00
14
15
7
17
53
37
40
1
12
27
3
120
10
12
4
9
1
36
27
28
1
8
18
2
84
26.42
28.30
0.00
13.20
32.08
0.00
100.00
30.83
33.33
0.84
10.00
22.50
2.50
100.00
27.78
33.33
11.11
25.00
2.78
100.00
32.14
33.33
1.20
9.52
21.43
2.38
100.00
* Birden fazla yanıt alınmıĢtır.
8.2.2.3 Balın Pazarlanması ve Bal Pazarlama Marjları
Ġncelenen iĢletmelerde bal ve bal ürünleri pazarlama kanalları Türkiye ile benzer durum
göstermektedir(ġekil 2). Ancak kanal içerisinde yer alan aracıların ağırlığı ve fonksiyonu illere göre
farklılık gösterebilmektedir. Ġncelenen iĢletmelerde üreticiler balı çoğunlukla toptancıya
pazarlamaktadır. Bunun yanında dıĢsatımcı veya iĢleyici firmalar ile kooperatifler de balın
pazarlanmasında rol almaktadır. Bazı üreticiler balı direkt mahalli pazarlarda tüketiciye perakende
olarak pazarlarken, bazı üreticilerin bal pazarlamasında birden fazla kanalı kullandıkları
görülmektedir. Ġncelenen iĢletmelerde bal ve bal ürünlerinin satıĢ yerlerine göre dağılımı ise Çizelge
77‟de verilmiĢtir. Genel itibariyle iĢletmelerin %75‟i balı direkt toptancıya satmakta, %6.67‟si
perakende satıĢ yapmakta, geriye kalanlar ise kooperatife, iĢleyici firmaya ya da dıĢsatımcı firmaya
satmaktadır. ĠĢletme grupları itibariyle bir değerlendirme yapıldığında, her üç grupta da toptan olarak
satıĢ yapan üreticilerin oranının yüksek olduğu dikkati çekmektedir. Konu iller düzeyinde
incelendiğinde; Muğla‟daki üreticilerin balı çoğunlukla toptancıya pazarladıkları, Ġzmir‟deki
üreticilerin ise perakende satıĢlar da dahil olmak üzere birden fazla kanalı kullandıkları saptanmıĢtır.
77
ġekil 2: İzmir ve Muğla İlleri İtibariyle Bal Pazarlama Kanalı
ġekil(a):Muğla İli Bal Pazarlama Kanalı
ġekil(b):İzmir İli Bal Pazarlama Kanalı
Üretici
Üretici
Toptancı
Toptancı
Kooperatif
Fabrika
DıĢsatım
cı
Fabrika
DıĢsatımcı
Perakendeci
Perakendeci
Tüketici
Tüketici
Çizelge 77: Ġncelenen ĠĢletmelerde Balın SatıĢ Yerleri ve Dağılımı
Pazarlama
Kanalları
1.Grup
%
(≤100)
Ġhracatçı
Toptancı
Kooperatif
ĠĢl. Firma
Perakendeci
Birden çok
seçeneğe
yer veren
TOPLAM
1
18
2
3
2
26
3.85
69.23
7.69
11.54
7.69
100.00
2. Grup
(101-150)
8
1
2
11
%
3.Grup
%
Genel
%
Ġzmir
%
Muğla
%
(150<)
72.73
9.09
-
18.18
100.00
2
19
1
1
-
23
8.70
82.60
4.35
4.35
100.00
3
45
2
2
4
4
60
5.00
75.00
3.33
3.33
6.67
6.67
100.00
2
8
2
1
3
4
20
10.00
40.00
10.00
5.00
15.00
20.00
100.00
1
37
1
1
-
40
Ġncelenen iĢletmelerin bal satıĢında tercih ettikleri ambalaj Ģekli değerlendirildiğinde, iĢletmelerin
%86.67‟si balı 27-28 kg‟lık laklı tenekelerde sattıklarını, %8.33‟ü hem cam kavanozlarda (1-1.5 kg),
hem de teneke ambalajda sattıklarını belirtirken, %5‟i bal satıĢında sadece cam kavanozu tercih
ettiklerini belirtmiĢlerdir (Çizelge 78). Ancak üreticiler satıĢlarda herhangi bir etiket ya da markaya
sahip bulunmamaktadırlar. Ġllere göre durum değerlendirildiğinde Ġzmir ilindeki üreticilerin %52‟sinin
teneke ambalajı, %30‟unun ise her iki ambalaj Ģeklini tercih ettikleri görülürken, Muğla‟daki
üreticilerin balın tamamını laklı teneke ambalajlarda satıĢa sundukları belirlenmiĢtir.
78
2.50
92.50
2.50
2.50
100.00
Çizelge 78: Ġncelenen ĠĢletmelerde Balda Ambalaj Tercih Durumu
Ambalaj
ġekli
1. grup
(≤100)
Teneke
Kavanoz
Her Ġkisi
Toplam
21
2
3
26
2.grup
(100150)
9
1
1
11
Ġzmir
3.grup
(150<)
Genel
Muğla
22
1
23
52
3
5
60
11
3
6
20
40
40
95.65
4.35
100.00
86.67
5.00
8.33
100.00
55.00
15.00
30.00
100.00
100.00
100.00
%
Teneke
Kavanoz
Her Ġkisi
Toplam
80.77
7.69
11.54
100.00
81.82
9.09
9.09
100.00
ĠĢletmelerin bal satıĢı ağırlıklı olarak süzme bal(çiçek ve çam) olarak yapılmaktadır. ĠĢletmelerden bir
tanesi petek bal, arı sütü, pollen ve propolis satıĢı yapmaktadır. Bu üretici 3.gruptaki iĢletmelerde yer
almakta olup, ürünlerini doğrudan dıĢsatımcıya vermektedir.
Bununla birlikte, daha önce de değinildiği gibi bal üreticileri için toptan ve perakende satıĢ dıĢında,
dıĢsatımcıya satıĢ, kooperatife satıĢ ve iĢleyici-ĢiĢeleyici fabrikalara satıĢ gibi alternatif pazar
olanakları da bulunmaktadır. Buna göre, üreticilerin balı sattıkları yer değiĢtikçe ellerine geçecek
fiyatlar da değiĢmektedir. Örneğin, üreticiler balı toptan sattıklarında ellerine geçen ortalama fiyat 2
566 793 TL/kg iken, bu fiyat; balı dıĢsatımcıya satmaları durumunda ortalama 2 904 233 TL/kg,
kooperatife satmaları durumunda ortalama 2 410 714 TL/kg, fabrikaya satmaları durumunda ise
ortalama 3 000 000 TL/kg olmaktadır. Üreticiler balı kendileri doğrudan tüketiciye pazarladıklarında
ise ellerine geçen ortalama bal fiyatı 5 336 538 TL/kg‟dır (Çizelge 79).
AraĢtırma döneminde gerek Muğla‟da, gerekse Ġzmir‟de tüketicilerin piyasadan (marketler,
Ģarküteriler, kooperatifler vb.) perakende olarak aldıkları çam balı için ödedikleri fiyat değiĢmekle
birlikte 6-6.5 milyon TL arasındadır. Buradan hareketle, üretici eline geçen bal fiyatı ile tüketicinin
ödediği bal fiyatının farkını ifade eden mutlak pazarlama marjını hesaplamak mümkündür. Bu amaçla
hazırlanan Çizelge incelendiğinde, tüketicinin ödediği fiyatın üretici eline geçen kısmı; balın
üreticilerce toptan satılması durumunda %42.78, dıĢsatımcıya satılması durumunda %48.40,
kooperatife satılması durumunda %40.18, fabrikaya satılması durumunda %50.00 ve doğrudan
tüketicilere satılması durumunda ise %88.94 olmaktadır.
Çizelge 79: Ġncelenen ĠĢletmelerde Balın Pazarlama ġekline Göre Üretici Eline Geçen
Ortalama Fiyatlar ve Pazarlama Marjları
Pazarlama ġekli
Toptan SatıĢ
DıĢsatımcıya SatıĢ
Kooperatife SatıĢ
Fabrikaya SatıĢ
Doğrudan Tüketiciye
SatıĢ
Üretici Eline Geçen
Ortalama Bal Fiyatı
(TL/kg) (1)
Tüketicinin Piyasadan
Aldığı Bal Ġçin Ödediği
Fiyat (TL/kg) (2)
2 566 793
2 904 233
2 410 714
3 000 000
5 336 538
6 000 000
6 000 000
6 000 000
6 000 000
6 000 000
79
Mutlak Marj
(TL/kg)
(2-1)
3 433 207
3 095 767
3 589 286
3 000 000
663 462
Üretici
Fiyatı/Tüketici
Fiyatı
(1/2)
42.78
48.40
40.18
50.00
88.94
8.2.2.4 Bal Üretimine ĠliĢkin Toplam Üretim Masrafları
Ġncelenen iĢletmelerde bal üretimi için kovan baĢına yapılan üretim masrafları incelendiğinde;
iĢletmeler ortalamasına göre 52.81 milyon TL olduğu, bu masrafın %46.10‟unun değiĢken,
masraflardan, %53.90‟ının da sabit masraflardan oluĢtuğu görülmektedir(Çizelge 80).
Sonuçlar gruplar itibariyle incelendiğinde, kovan baĢına yapılan üretim masrafının 1. grupta 60.3
milyon TL iken, 2. ve 3. grupta sırasıyla 59.9 milyon TL ve 46 milyon TL olduğu, iĢletme
büyüklüğü(kovan sayısı) arttıkça azaldığı görülmektedir.
Kovan baĢına yapılan üretim masrafları içerisinde en önemli payı sırasıyla; iĢgücü(geçici+aile iĢgücü)
(%47.33), mazot ve nakliye masrafları(%14,79), Ģeker masrafları (%6.07), koloni yenileme masrafı
(%8.84) almaktadır (Çizelge 81).
Kovan baĢına iĢgücü masrafları (aile+geçiçi iĢgücü) 24.9 milyon TL olup, bu masrafın %92.37‟sini
aile iĢgücü masrafları, %7.63‟ünü de geçici iĢgücü masrafları oluĢturmaktadır. Buradan iĢletmelerin
arıcılık faaliyetini ağırlıklı olarak aile iĢgücüne dayalı olarak sürdükleri görülmektedir.
AraĢtırmada iĢletmeler ortalamasına göre kovan baĢına nakliye/mazot masrafı 7.8 milyon TL‟dir.
Gruplara göre değerlendirme yapıldığında 1. ve 3. gruptaki iĢletmelerde 7.4 milyon TL düzeyinde
olup, 2. grupta ise 9.5 milyon TL ile en yüksek düzeyde gerçekleĢtiği görülmektedir(Çizelge 80).
Illere göre değerlendirildiğinde Ġzmir ilinde bu masrafın Muğla iline göre daha yüksek olduğu
görülmektedir. Görüldüğü gibi, günümüz koĢullarında kolonilerin taĢınması gezginci arıcılığın önemli
bir maliyet unsurunu oluĢturmaktadır. Bu yüzden gezginci arıcılık için belirli bir sayının üzerindeki
koloni varlığı ekonomik olabilmekte ve az sayıda koloniye sahip arıcılar ortaklaĢa nakil yaparak nakil
masraflarını düĢürebilmektedirler.
Kovan baĢına yapılan Ģeker masrafları iĢletmeler ortalamasına gore 3.2 milyon TL olarak
bulunmuĢtur. Gruplara göre değerlendirildiğinde Ģeker masrafının kovan sayısı arttıkça azaldığı
görülmektedir. Ġllere göre durum incelendiğinde Muğla ilinde kovan baĢına yapılan Ģeker masrafının
Ġzmir ilinde yapılan masrafın yaklaĢık 2 katı olduğu dikkati çekmektedir. Muğla ilinde toplam üretim
masrafları içersinde bu masrafın %6.57 oranında iken, Ġzmir ilinde %4.34 olduğu görülmektedir.
Kanada-Manitoba‟da yapılan bir çalıĢmada da Ģeker masraflarının toplam üretim masraflarının
%11‟ini oluĢturduğu belirlenmiĢtir(Blawat and Dixon, 1997).
Ġncelenen iĢletmelerde kovan baĢına konaklama ücreti ise 1 milyon TL dolayındadır. Ancak araĢtırma
yöresinde kovan baĢına bu ücretin yüksek olduğu belirlenmiĢtir. Çünkü, TKB, Arıcılık yönetmeliğine
göre kovan baĢına konaklama ücretinin o yörede toptan satılan 1 kg bal fiyatının %10‟unu geçmemesi
gerekmektedir(www.tarimkredi.org.tr).
Ġller itibariyle üretim masraflarının dağılımı incelendiğinde, mazot-nakliye masrafının Ġzmir ilinde,
Muğla iline gore daha yüksek oranda, aile iĢgücü ve geçici iĢgücü masrafının payının ise Ġzmir ilinde
daha düĢük olması dikkati çekmektedir(Çizelge 81) .
80
Çizelge 80: Ġncelenen ĠĢletmelerde Kovan BaĢına Üretim Masrafları (TL)
Maliyet Unsurları
1. Grup
(≤100)
4 542 446.17
1 306 731.09
342 239 10
7 435 922.16
2 644 574.83
1 057 829.93
1 633 413.86
4 666 896.75
ĠĢletme Grupları
2.Grup
(101-150)
2 909 032.31
731 147.16
77 781.61
9 582 694.66
2 177 885.15
1 073 386.25
2 162 328.83
4 666 896.75
3. Grup
(150<)
2 862 363.34
497 802.32
326 682.77
7 482 591.12
1 617 857.54
1 026 717.29
1 773 420.77
4 666 896.75
3 204 602.44
700 034.51
280 013.81
7 809 273.90
1 913 427.67
1 026 717.29
1 866 758.70
4 666 896.75
3 546 841.53
591 140.26
326 682.77
7 700 379.64
2 146 772.51
1 042 273.61
1 788 977.09
4 666 896.75
1 882 315.02
1 120 055.22
124 450.58
8 275 963.57
1 042 273.61
995 604.64
2 224 554.12
4 666 896.75
342 239.10
62 225.29
591 140.26
466 689.68
513 358.64
233 344.84
10. DeğiĢken Masrafların faizi (%11)
2 636 952.23
2 578 771.58
2 293 001.94
2 412 785.62
2 455 565.51
2 262 300.42
A. Toplam DeğiĢken Masraflar
11. Amortisman (arıcı kulübesi)
12. Amortisman (Alet ve makinalar)
13. Amortisman (kovanlar)
14. Yönetim masrafları (%3)
15. Kovanların faiz karĢılığı
16. Ödenmeyen iĢgücü (aile iĢgücü)
B. Toplam Sabit Masraflar
Toplam Üretim Masrafları (A+B)
26 609 245.22
108 894.26
886 710.38
280 013.81
798 277.36
5 612 721.16
26 056 840.19
33 743 457.16
60 352 702.38
26 022 149.59
124 450.58
715 590.84
373 351.74
703 301.34
4 853 572.26
27 130 226.44
33 900 493.20
59 922 642.79
23 138 474.10
77 781.61
497 802.32
248 901.16
625 364.17
3 627 734.41
17 796 432.94
22 874 016.61
46 012 490.71
24 347 200.37
93 337.94
513 358.64
280 013.81
658 032.44
3 833 077.86
23 085 582.59
28 463 403.28
52 810 603.65
24 778 888.31
93 337.94
575 583.93
264 457.48
669 699.68
4 106 869.14
23 925 624.00
29 635 572.17
54 414 460.48
22 827 658.76
77 781.61
388 908.06
280 013.81
616 963.75
3 285 495.31
15 867 448.95
20 516 611.49
43 344 270.25
1. Yem masrafları (Ģeker vb.)
2. Ġlaç masrafları
3. Su masrafları
4. Mazot/nakliye masrafları
5. Geçiçi ĠĢgücü masrafları
6. Kovan konaklama ücreti
7. Kavanoz ve teneke masrafları
8. Koloni yenileme
9. Alet-makina tamir ve bakım masrafları
Ġller
Genel
Muğla
Çizelge 81: Ġncelenen ĠĢletmelerde Kovan BaĢına Üretim Masraflarının Unsurlara Göre
Dağılımı (%)
Maliyet Unsurları
1. Yem masraflar (Ģeker vb.)
2. Ġlaç masrafları
3. Su masrafları
4. Mazot/nakliye masrafları
5. Geçici ĠĢgücü masrafları
6. Kovan konaklama ücreti
7. Kavanoz ve teneke masrafları
8. Koloni yenileme
9. Alet-makina tamir ve bakım
masrafları
10. DeğiĢken masrafların faizi
(%11)
A. Toplam DeğiĢken Masraflar
11. Amortisman (arıcı kulübesi)
12. Amortisman (alet ve
makinalar)
13. Amortisman (kovanlar)
14. Yönetim masrafları (%3)
15. Kovanların faiz karĢılığı
16. Ödenmeyen iĢgücü (aile
iĢgücü)
B. Toplam Sabit Masraflar
Toplam Üretim Masrafları (A+B)
ĠĢletme Grupları
1. Grup
2.Grup
3. Grup
(101-150)
(150<)
(≤100)
7.53
4.85
6.22
2.17
1.22
1.08
0.57
0.13
0.71
12.32
15.99
16.26
4.38
3.63
3.52
1.75
1.79
2.23
2.71
3.61
3.85
7.73
7.79
10.14
Ġller
Genel
Muğla
Izmir
6.07
1.33
0.53
14.79
3.62
1.94
3.53
8.84
6.52
1.09
0.60
14.15
3.95
1.92
3.29
8.58
4.34
2.58
0.29
19.09
2.40
2.30
5.13
10.77
0.57
0.10
1.28
0.88
0.94
0.54
4.37
44.09
0.18
4.30
43.43
0.21
4.98
50.29
0.17
4.57
46.10
0.18
4.51
45.54
0.17
5.22
52.67
0.18
1.47
0.46
1.32
9.30
1.19
0.62
1.17
8.10
1.08
0.54
1.36
7.88
0.97
0.53
1.25
7.26
1.06
0.49
1.23
7.55
0.90
0.65
1.42
7.58
43.17
55.91
100.00
45.28
56.57
100.00
38.68
49.71
100.00
43.71
53.90
100.00
43.97
54.46
100.00
36.61
47.33
100.00
81
Izmir
8.2.2.5 Ġncelenen ĠĢletmelerde Bal Maliyeti ve Kârlılık Durumu
Ġncelenen iĢletmelerde balın kg maliyeti iĢletmeler ortalamasına göre 2287163.43 TL/kg olarak
belirlenmiĢtir. Gruplara göre balın kg maliyetinin 2001413.25 TL ile 2699136.96 TL arasında
değiĢtiği, kovan sayısı arttıkça azaldığı görülmektedir.
Ġller düzeyinde durum incelendiğinde ise, Muğla‟daki bal maliyetinin(2189716.72 TL), Ġzmir‟deki bal
maliyetinden(2672273.14 TL) daha düĢük olduğu görülmektedir. ġüphesiz bu sonuçlar üzerinde bal
veriminin etkisi son derece önemlidir(Çizelge 82).
Ġncelenen iĢletmelerde 1 kg baldan 419 636.69 TL mutlak kâr elde edilmektedir. 1 kg bal için elde
edilen mutlak kâr iĢletme büyüklüğü(kovan sayısı) arttıkça artmaktadır. Konu iller düzeyinde
incelendiğinde, Ġzmir‟deki üreticilerin Muğla‟daki üreticilere göre yaklaĢık 2.5 kat daha fazla mutlak
kâr elde ettikleri görülmektedir. Bunun nedeni de Ġzmir ilindeki bal fiyatlarının daha yüksek
olmasından kaynaklanmaktadır. Aynı Ģekilde nispi kâr yönünden de gruplar itibariyle 3.grupta yer
alan ve kovan sayısı 150‟den fazla olan iĢletmelerin, iller itibariyle de Ġzmir‟in daha avantajlı
durumda olduğu görülmektedir.
AraĢtırma yöresindeki üreticilerin %61.67‟si arıcılık faaliyetinde en önemli maliyet unsurunun
nakliye/yakıt ve ambalaj(teneke, kavanoz) masrafı olduğunu belirtirken, %30‟u Ģeker masrafının,
%8.33‟ü ise konaklama ücreti ile temel peteğin en önemli maliyet unsurları olduğunu
belirtmiĢlerdir(Çizelge 83). ĠĢletme gruplarına göre bir değerlendirme yapıldığında her üç grupta da
nakliye/yakıt ve ambalaj masrafının en önemli masraf unsuru olarak belirtildiği dikkati çekmektedir.
Ġllere göre durum değerlendirildiğinde Muğla ilindeki üreticilerin %92.50‟si en önemli maliyet unsuru
olarak nakliye/yakıt ve ambalaj masrafı ile Ģeker masrafını gösterirken, Ġzmir ilindeki üreticilerin de
%90‟ı yine aynı masraf unsurlarının önemli olduğunu vurgulamıĢlardır.
8.2.2.6 Bal Üretiminden Elde Edilen Brüt Marj ve Net Gelir
Ġncelenen iĢletmelerde kovan baĢına 59.2 milyon TL üretim değeri elde edildiği, bu değerin gruplar
itibariyle 62.6 milyon TL ile 66.2 milyon TL arasında değiĢtiği görülmektedir. Ancak Muğla ilinde
kovan baĢına üretim değerinin(60.3 milyon TL) Ġzmir iline gore daha yüksek olduğu belirlenmiĢtir.
ĠĢletmeler ortalamasına göre kovan baĢına elde edilen brüt marj 34.92 milyon TL olup, en yüksek
olarak 2. grup iĢletmelerde (39.10 milyon TL) elde edilmiĢtir. Bu grubu, 1. grup (36.69 milyon TL) ve
3. grup iĢletmeler (35.87 milyon TL) izlemektedir. Ġller düzeyinde ise Muğla ilinde elde edilen brüt
marjın daha fazla olduğu görülmektedir (Çizelge 86).
ĠĢletmelerde kovan baĢına elde edilen ortalama net gelir ise 6.43 milyon TL‟dır. ĠĢletme büyüklüğü
arttıkça kovan baĢına elde edilen net gelir de artmaktadır. Ġller düzeyinde incelendiğinde ise Ġzmir‟de
elde edilen net gelirin yaklaĢık iki kat fazla olduğu görülmektedir (Çizelge 86). ġüphesiz Ġzmir‟de
üretici eline geçen fiyatların daha yüksek olması burada etkili olmaktadır. Diğer taraftan, net
gelir/yatırım oranının iĢletmeler genelinde %31.34 olduğu belirlenmiĢtir. ĠĢletme gruplarına göre
durum değerlendirildiğinde en yüksek net gelir/yatırım oranının %73.05 ile 3. grup iĢletmelerde
olduğu görülmektedir. Ġller itibariyle yapılan değerlendirmede ise Ġzmir ilinde net gelir/yatırım
oranının(%47.28), Muğla iline göre daha yüksek olduğu saptanmıĢtır.
82
Çizelge 82: Ġncelenen ĠĢletmelerde Balın Birim Maliyeti ve Kârlılık Durumu
Maliyet Unsurları
Kovan BaĢına Toplam
Üretim Masrafı (TL)
Kovan BaĢına Verim
(TL/kg)
Balın kg Maliyeti (TL/kg)
Üretici Eline Geçen Bal
Fiyatı (TL/kg)
Mutlak Kâr
Nispi Kâr
1. Grup
(≤100)
60 352 702.38
ĠĢletme Grupları
2.Grup
(101-150)
59 922 642.79
3. Grup
(150<)
46 012 490.71
Ġller
22.36
24.34
22.99
2 699 136.96
2 831 250.70
2 461 899.87
2 675 687.47
2 001 413.25
2 566 793.21
2 288 154.40
132 113.74
1.05
213 787.60
1.09
565 379.96
1.28
278 638.81
1.12
Genel
Muğla
52 810 603.65
54 414 460.48
43 344 270.25
24.85
16.22
2 189 716.72
2 426 786.31
2 672 273.14
3 299 404.00
237 069.59
1.11
627 130.86
1.24
23.08
2 566 793.21
Izmir
Çizelge 83: Ġncelenen ĠĢletmelerde Üreticilerin Arıcılığın Maliyet Unsurlarına ĠliĢkin GörüĢleri
ĠĢletme Grupları
ġeker
Nakliye/yakıt ve
ambalaj masrafı
Konaklama ücreti
ve temel petek
TOPLAM
1.grup
(≤100)
8
17
%
%
3. grup
(150<)
%
%
%
Ġzmir
30.77
65.39
36.36
63.64
6
13
26.09
56.52
18
37
30.00
61.67
9
28
22.50
70.00
9
9
45.00
45.00
1
3.84
-
-
4
17.39
5
8.33
3
7.50
2
10.00
26
100.00
11
100.00
23
100.00
60
100.00
40
100.00
20
100.00
83
Genel
Muğla
2. grup
(101-150)
4
7
%
Çizelge 84: Ġncelenen ĠĢletmelerde Kovan BaĢına Elde Edilen Brüt Marj ve Net Gelir (TL)
Gelir ve Masraf Unsurları
1. Grup
Toplam Brüt Üretim Değeri (1)
Toplam DeğiĢken Masraflar (2)
Kovan BaĢına Brüt Marj (1-2)
Toplam Üretim Masrafları (3)
Kovan BaĢına Net Gelir(1-3)
Kovan BaĢına Toplam Yatırım
Net gelir/Toplam Yatırım (%)
(≤100)
63 306 765.65
26 609 245.22
36 697 520.43
60 352 702.38
2 954 063.27
24 330 088.39
12.54
ĠĢletme Grupları
2. Grup
(101-150)
65 126 233.02
26 022 149.59
39 104 083.43
59 922 642.79
5 203 590.23
26 756 874.70
19.45
Ġller
Genel
3.grup
(150<)
59 010 575.90
23 138 474.10
35 872 101.80
46 012 490.71
12 998 085.19
17 780 876.62
73.05
84
Mugla
59 241 587.29
24 347 200.37
34 894 386.92
52 810 603.65
6430 983.64
20 518 789.38
31.34
60 305 639.80
24 778 888.31
35 526 751.49
54 414 460.48
5.891 179.32
20 269 888.22
29.06
Izmir
53 516 332.88
22 827 658.76
30 688 674.12
43 344 270.25
10 172 062.63
21 514 394.02
47.28
8.2.2.7. Ġncelenen ĠĢletmelerde Üreticilerin Ekolojik Bal Üretimine ĠliĢkin GörüĢleri
ve Geleceğe Dönük Beklentileri
AraĢtırma yöresinde üreticilere ekolojik bal üretimi hakkında bilgi sahibi olup-olmadıkları sorusu
yöneltildiğinde, üreticilerin %85‟i bilgi sahibi olmadıklarını belirtmiĢlerdir. Her üç grupta da bu
konuda bilgi sahibi olmadıklarını belirtenlerin %78.26 ile %92.31 arasında değiĢmektedir(Çizelge 85).
Her iki ilde üreticilerin ekolojik arıcılık hakkında bilgi sahibi olma oranlarının sırasıyla %25 ve
%10 olduğu belirlenmiĢtir.
Çizelge 85 : Ekolojik Bal Üretimi Hakkında Bilgi Sahibi Olup-Olmama Durumu (%)
1.grup
(≤100)
Evet
Hayır
Toplam
2
24
26
Evet
Hayır
Toplam
7.69
92.31
100.00
ĠĢletme Grupları
2. grup
3. grup
(101-150)
(150<)
2
5
9
18
11
23
%
18.18
21.74
81.82
78.26
100.00
100.00
Ġller
Ġzmir
Genel
Muğla
9
51
60
5
15
20
4
36
40
15.00
85.00
100.00
25.00
75.00
100.00
10.00
90.00
100.00
Ekolojik bal üretiminden haberder olanların (9 kiĢi) bilgi kaynakları incelendiğinde bu kaynakların
komĢu-arkadaĢ, Tarım Ġlçe Müdürlüğü ile dıĢsatımcı firmalar üzerinde yoğunlaĢtığı
görülmektedir(Çizelge 86).
Çizelge 86: Ekolojik Bal Üretiminden Haberdar Olanların Bilgi Kaynakları*
Bilgi Kaynakları
KomĢu-ArkadaĢ
Tarım Ġlçe Müdürlüğü
Arıcılık Enstitüsü
Kontrol ve Sertifikasyon
KuruluĢları
DıĢsatımcı Firmalar
Kitap, Dergi, Gazete
Toplam
1. grup
(≤100)
-
2. grup
(101-150)
1
1
-
1
1
2
3. grup
(150<)
Ġzmir
Genel
Muğla
2
2
-
3
3
-
2
2
-
1
1
-
2
6
2
1
9
1
5
2
4
* Ekolojik baldan haberdar olanların sayısı (9 kiĢi) esas alınmıĢtır
Üreticilere ekolojik bal üretimi ayrıntılı olarak anlatıldıktan sonra, gelecekte ekolojik bal üretmek
isteyip istemedikleri sorulduğunda; %53.33‟ü evet, %46.67‟si ise hayır yanıtını vermiĢtir. Bununla
birlikte üreticilerin gelecekte ekolojik üretime tahsis etmeyi düĢündükleri kovan sayısı ortalama 225
adet, iller itibariyle değerlendirildiğinde ise Ġzmir ilinde 178 adet, Muğla ilinde 247 adet olarak
belirlenmiĢtir(Çizelge 87).
Çizelge 87: Gelecekte Ekolojik Bal Üretip-Üretmeme Durumu (%)
Evet
Hayır
Toplam
Evet
Hayır
Toplam
*Ekolojik Bal Üretimine Tahsis
Edilmesi DüĢünülen Kovan Sayısı
1. grup
(≤100)
15
11
26
3. grup
(150<)
11
12
23
57.69
42.31
100.00
2. grup
(101-150)
6
5
11
%
54.55
45.45
100.00
189
227
85
Genel
Ġzmir
Muğla
32
28
60
16
4
20
16
24
40
47.83
52.17
100.00
53.33
46.67
100.00
80.00
20.00
100.00
40.00
60.00
100.00
261
225
178
247
9. SORUNLAR
9. 1. Türkiye’de Arıcılığın Genel Sorunları
Türkiye‟de sürdürülebilir kalkınmada geliri arttırıcı bir kaynak olarak görülen arıcılık sektörü kalite,
karıĢık sağım, ekotip, besleme durumu ve balda kalıntı sorunu ve diğer birçok sorunla(eğitim,
örgütlenme, kredi ve finansman, dıĢsatım) karĢı karĢıya bulunmaktadır.
Türkiye arıcılığının sorunları bu bölüm altında; teknik sorunlar, ekonomik sorunlar, eğitim ve
araştırma ile ilgili sorunlar olarak üç bölümde ayrıntılı olarak ele alınmıĢtır.
9.1.1 Teknik Sorunlar
Ana arı sorunu: Ana arı yetiĢtiriciliği bilgi beceri ve disiplin isteyen bir üretim kolu olduğundan ve
üreticilerin ana arı yetiĢtiriciliği konusunda bilgi düzeyleri yeterli olmadığından bu faaliyet ağırlıklı
olarak Türkiye Kalkınma Vakfı ile Fethiye Arıcılık Üretme Ġstasyonu ve arıcılık konusunda
deneyimli bazı özel firma ve kiĢiler tarafından yapılmaktadır Türkiye‟de yaklaĢık 4 milyon koloni
olduğuna göre her yıl 1.5-2 milyon ana arı yetiĢtirilmesi gerekmektedir. Ancak bu enstitü ve kuruluĢlar
yeterli düzeyde yüksek vasıflı ana arı sağlayamamaktadır. Bu sorun üretici düzeyinde verim kaybına
yol açarken, gelecekte de gen kaynaklarını olumsuz yönde etkileyecektir.
Verim düşüklüğü: Türkiye‟nin ekolojik yapısı ve Anadolu‟da 9000 çeĢitten fazla bitkinin bulunduğu
zengin floral kaynaklara karĢılık kovan baĢına verim 15-16 kg düzeyindedir. Kovan varlığının 2/3
‟ünün modern kovanlar olduğu gözönüne alındığında, söz konusu verim miktarının oldukça düĢük
olduğu görülmektedir. Buna neden olarak yasal düzenlemelerin sağlanmaması, toplum bilincinin
oluĢturulmaması, konu ile ilgili kuruluĢların üretici temelinde etkinleĢtirilmemesi, gerçek anlamda
üretici eğitiminin sağlanamaması, etkin fiyat politikasının oluĢturulmaması ve damızlık arı sorununun
çözümünde bilimsel yöntemlerin kullanılmaması gibi birçok etmeni sıralamak olasıdır.
Hastalık ve zararlılarla savaş/kalıntı: KentleĢme ile birlikte, gerek bitkisel üretimde, gerekse
arıcılıkta hastalık ve zararlılara karĢı, bilinçsiz ve düzensiz ilaç uygulamaları(doz aĢımı ya da eksik
dozda ilaç kullanımı, değiĢik hastalıklara karĢı miks enfeksiyonlarda ilaç kokteyllerinin hazırlanması,
arıcılıkta onaylanmamıĢ- ruhsatsız veya baĢka amaçlarla üretilen ilaçların kullanımı, ilaçlarda etikettalimat dıĢı kullanım, hatalı ilaç ve uygulama Ģekli, zamansız ilaç kullanımı) kovanları
zayıflatıp(Aydın ve GiriĢgin, 2003), bal verimini olumsuz etkilediği gibi, en önemli dıĢsatım
girdilerinden biri olan çam ballarının yüksek düzeyde ilaç ve ağır metal kalıntısı(residü) içermesi
gerekçesi ile çoğu kez gümrük kapılarından dönmesine neden olmaktadır. Tolon ve Wallner (1999),
Muğla yöresinden aldıkları çam balı örneklerinde yaptıkları analizlerde, arılarda varroa zararlısına
karĢı kullanılan varroasid ilaç kalıntılarının balda kalıntı bıraktığını saptamıĢlardır. AraĢtırıcılar, bal
örneklerinde saptanan ilaç kalıntılarının, genel olarak uluslararası standartlar sınırları içerisinde yer
aldığını, ancak kimi bal örneklerinde bu sınırların üstünde kalıntı belirlendiğini açıklamıĢlardır. Yurt
dıĢında da çeĢitli laboratuvarlarda analizi yapılan Türk çam ballarının %43‟ünde, çiçek ballarının da
%37‟sinde sulfadimidin baĢta olmak üzere çeĢitli antibiyotik kalıntıları bulunmuĢtur(Sunay vd,
2003).
Karışık sağım: Üreticinin ballarını nektar kaynağına göre sağmaması diğer bir ifade ile üretimde
karıĢık sağıma gidilmesi, dıĢsatımda pazarlama sorununu beraberinde getirmektedir.
86
Bal saklama tekniği ve bal hileleri : Bala ticari glikoz, invert Ģeker, niĢasta Ģurubu, asit ve alkaliler,
melas ve su gibi değiĢik maddeler karıĢtırılması balın kalitesini düĢürmektedir. Saklama tekniğine
göre uygulanmayan ekstraksiyon, durultma, süzme, ısıtma ve ambalajlama iĢlemleri ile uygun
olmayan sıcaklık, nem gibi saklama koĢulları ve depolama süreleri de balın kalitesini bozmakta, bu da
özellikle tüketici ve dıĢsatımcı açısından önemli bir sorun oluĢturmaktadır.
Öte yandan ballarda sakkaroz düzeyi de önemli bir sorundur. Bilindiği üzere sakkaroz oranı üst sınırı
çiçek ballarında %5 ve salgı ballarında %10 olarak belirlenmiĢtir. Türkiye‟de ballar henüz elde
edildikleri nektar kaynağına göre standardize edilmediğinden, bileĢimleri farklı olan salgı ve çiçek
balları çoğu kez birbirinden tam olarak ayrılmadan pazarlanmaktadır. Sakkaroz oranı yüksek salgı balı
içeren karıĢım bal, çiçek balı olarak satıldığında, balın sakkaroz oranı belirlenen sınırları aĢacağı için,
hileli sayılacaktır. Oysa bu durumda herhangi bir hile bulunmamaktadır.
Bala depolama ve saklama sırasında uygulanan hatalı iĢlemler de balın değer yitirmesine neden
olmaktadır. Bal nem çekme özelliğindedir. Bu nedenle nemli yerlerde uzun süre depolanan balların
nem çekme düzeyi yükselmektedir. Balın nem değerinin yükselmesi, balın fermantasyona bağlı olarak
kısa sürede bozulmasına neden olmaktadır. Yine balların sıcaklığı yüksek yerlerde tutulması da
baldaki enzim düzeyini olumsuz yönde etkilemektedir. Balların piyasa koĢullarına bağlı olarak
bekletilmesi balda HMF değerinin yükselmesine ve diyastaz kaybına neden olmaktadır. Bu tip balların
pazarlaması güç olmakta ve değerinin oldukça altında alıcı bulmaktadır.
Balların saklandığı kapların niteliği de balın yapısını etkilemektedir. Balların cam kavanozlarda ya da
laklı tenekelerde ağızları havayla temas etmeyecek durumda saklanmaları gerekmektedir. Balın asidik
yapısından dolayı metalik yüzeylerle temasında birtakım bulaĢmalar olduğu bilinmektedir.
9.1.2 Ekonomik Sorunlar
Pazarlama ve Organizasyonla Ġlgili Sorunlar:
Örgütlenme Eksikliği: Arıcılık faaliyetinde kooperatifleĢmenin yetersiz oluĢu veya üreticilerin
birlikler halinde etkin olarak organize olamamaları, genelde ürettikleri balı değer fiyata
satamamalarına yol açmaktadır.. Arıcılık faaliyeti için her yıl nakliye, konaklama, Ģeker, iĢçilik,
ambalaj(teneke, kavanoz) ve ilaç masraflarındaki artıĢlar, toptan bal fiyatlarındaki artıĢlardan, çok
daha fazla olmaktadır. Üretici genelde masraflarını karĢılamak amacıyla ürettiği balı düĢük fiyata ve
çoğu kez vadeli olarak satma yoluna gitmekte ve bu durumda üreticinin alıcılar karĢısındaki (iĢleyici
firma, dıĢsatımcı, toptancı)rekabet Ģansını azaltmaktadır. Firma düzeyinde yapılan araĢtırmalar sonucu
Türkiye‟de üretilen balın %60‟ının firmalar tarafından pazarlandığı ortaya çıkmaktadır(PaydaĢ, 1999).
Bu bağlamda üreticilerin örgütlenmede kamunun desteğine ve önderliğine gereksinimi bulunmaktadır.
Üretimde Standardizasyon: Arıcıların teknik bilgi bakımından yetersizliğinden kaynaklanan bir
konudur. ÇeĢitli bitki türleri arasında yerleĢtirilmiĢ kovanlardaki arıların bazıları endüstri bitkileri,
bazıları çayır-mera,bazıları meyve ağaçları, bazıları da çam ağaçlarından nektar toplamaktadır.
Üretilen bu balların karıĢık sağılarak toplanması, balın kalitesini bozduğu gibi,
balın gerek
yurtiçinde gerekse yurt dıĢında pazarlanmasını olumsuz yönde etkilemektedir.
87
Reklam ve tanıtım : Bal ve arı ürünlerinin yeterince tanıtılamaması,
tüketici bilincinin
oluĢturulamamasına neden olmuĢtur. Türkiye‟de bal tüketimi geliĢmiĢ ülkelere göre daha düĢük
düzeyde(820 gr/yıl) kalmıĢtır.
Kredi ve finansman sorunu: Türkiye‟de arıcılık genel olarak gelir kaynakları sınırlı bir kesimin
üretim faaliyeti olduğu için, uygulanan kredi sisteminin düzenli ve özellikle küçük üreticiyi
koruyacak nitelikte olduğu söylenemez. Kredilerin verilmesi konusunda karĢılaĢılan birçok
formaliteler üreticiye güçlükler çıkarmaktadır. Örneğin T.C Ziraat bankasının modern iĢletmeye
yönelik kredi sistemi zaten kovan sayısı düĢük olan üreticide krediyi ödeyemeyeceği Ģüphesini
uyandırmaktadır. Üreticinin kredi için baĢvurduğu süre ile eline geçen süre arasındaki fark, üreticinin
krediyi zamanında kullanamamasına neden olmaktadır. Kredilerin geri ödeme süresinin kısalığı ve
krediden alınan cari faiz dıĢında ekspertiz ve kontrol karĢılığı olarak ta bir miktar ücret alınması, kredi
faizinin çok yüksek olduğunu göstermektedir.
Kovan konaklama ücretleri sorunu:
Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye‟de de bal üretimi gezginci arıcılıkla sağlanmakta ve üretici en
büyük sıkıntıyı konaklama yerlerinde çekmektedir. Her ne kadar konaklama yeri ve ücretlerinin
tespiti birlik, Ġl ve ilçe müdürlükleri tarafından yapılıyorsa da uygulamada arıcıların sıkıntıları
bulunmaktadır.
9.1.3 Eğitim ve AraĢtırma Ġle Ġlgili Sorunlar
Eğitim ve yayım çalışmaları: Türkiye‟de arıcıların en önemli sorunlarından biri de teknik bilgi
eksikliğidir. Arıcılara
üretimlerini arttırmak ve kovanlarını hastalık ve zararlılara karĢı
koruyabilecekleri bilgileri içeren teknik eğitim yeterince verilememekte, düzenlenen seminer ve
konferanslar bölgesel nitelik taĢımakta ve yüzeysel kalmaktadır. Bu bilgi eksikliği önemli ölçüde
verim kaybına neden olmakta, balda kalite ve kalıntı sorununu ortaya çıkarmakta, dıĢsatıma giden
balların geri dönmesine, üreticinin ve dıĢsatımcının da gelir kaybına neden olmaktadır. Hatta
Türkiye‟nin Avrupa ülkelerine bal dıĢsatımının 2000 ve 2001 yıllarında büyük ölçüde düĢmesinin en
önemli nedeni, arıcıların arı zararlılarına ve hastalıklarına karĢı yanlıĢ zamanda, yanlıĢ dozda ve yanlıĢ
ilaç kullanımından kaynaklanmaktadır.
Araştırma ve yayınlar: Arıcılık konusunda çok sayıda
araĢtırmaların üreticiye ulaĢtırılamadığı görülmektedir.
araĢtırmanın yapıldığı, ancak yapılan
9.2. AraĢtırma Yöresinde Arıcılık Faaliyetinde KarĢılaĢılan Sorunlar
AraĢtırma yöresinde arıcılığın sorunları genelde Türkiye arıcılığının sorunları ile benzerlik
göstermektedir. AraĢtırma materyali olan bal örneklerinde yapılan biyokimyasal, ağır metal ve mineral
madde analizi sonuçlarından bazı değerlerin, TSE Bal Standartları‟nın üzerinde olduğu saptanmıĢtır.
Ancak, sonuçlar değerlendirildiğinde Türkiye ekonomisi açısından son derece önem taĢıyan ve
dünyada söz sahibi olunabilecek ürünlerden olan çam balının, sektörde yapılan kimi yanlıĢlarla,
gerektiği Ģekilde değerlendirilemediği görülmektedir. Bu araĢtırmada kullanılan bal örneklerinin,
sağım dönemlerine göre tek bir bitki türünü temsil etmediği saptanmıĢtır.
Ġncelenen iĢletmelerde üreticilerin arıcılıkta karĢılaĢtığı en önemli sorun %41.67 ile yakıt/nakliye
masraflarının yüksekliğidir. Ġzmir‟deki üreticilerin %35‟i, Muğla‟daki üreticilerin ise %45‟i,
kovanlarını konaklama yerlerine götürdükleri dönemlerde ödedikleri nakliye ücretlerinin fazlalığından
yakınmaktadır. Genelde üreticilerin karĢılaĢtığı bir diğer önemli sorun da %16.67 oranı ile konaklama
yapılan yörelerde ödenen ücretlerdir. Üreticiler kaldıkları yörelerde muhtarlıklara kovan baĢına ve
süreye göre belirli bir ücret ödemektedir. Bunların dıĢında üreticiler; üretimin iklimin etkisinde
kalarak yıldan yıla farklılık gösterdiğini, üretim miktarına bağlı olarak fiyatların dalgalandığını, balın
pazarlanmasında sorunlar yaĢadıklarını ve kooperatife ihtiyaç duyduklarını, girdilerin, özellikle de
Ģeker fiyatlarındaki artıĢların maliyetleri arttırdığını ve maddi yetersizlik içinde olduklarını, arıcılıkta
mücadele ve ilaç kullanımı konusunda bilgi eksiklikleri olduğunu belirtmiĢlerdir(Çizelge 88).
88
Çizelge 88: Ġncelenen ĠĢletmelerde Üreticilerin Arıcılıkta KarĢılaĢtıkları Sorunlar
Maliyetler yüksek
Kooperatif yok
Pazarlama güçlüğü var
Konaklama ücreti yüksek
Ġklim
Ürün fiyatları dengesiz
Üretim düĢüklüğü
Nakliye masrafları
yüksek
ġeker masrafı yüksek
Ġlaç kullanımı konusunda
teknik bilgi eksikliği
Finansman sorunu
TOPLAM
Maliyetler yüksek
Kooperatif yok
Pazarlama güçlüğü var
Konaklama ücreti yüksek
Ġklim
Ürün fiyatları dengesiz
Üretim düĢüklüğü
Nakliye masrafları
yüksek
ġeker masrafı yüksek
Ġlaç kullanımı konusunda
teknik bilgi eksikliği
Finansman sorunu
Toplam
1.grup
(≤100)
2
1
2
4
1
2
10
2. grup
(101-150)
3. grup
(150<)
Genel
Ġzmir
Muğla
2
2
2
4
1
4
3
4
11
3
1
2
10
3
5
6
25
1
1
2
1
1
2
7
2
9
3
4
4
18
5
2
1
1
1
-
7
3
3
1
4
2
2
31
2
26
7
72
3
22
4
50
7.69
3.85
7.69
15.38
3.85
7.69
3
15
%
18.18
18.18
18.18
-
4.35
17.39
13.04
17.39
5.00
1.67
3.33
16.67
5.00
8.33
10.00
5.00
5.00
10.00
5.00
5.00
10.00
5.00
22.50
7.50
10.00
10.00
38.46
19.23
36.36
9.09
47.83
4.35
41.67
11.67
35.00
15.00
45.00
10.00
7.69
7.69
100.00
9.09
27.27
100.00
8.70
100.00
5.00
11.67
100.00
5.00
15.00
100.00
5.00
10.00
100.00
*Birden fazla yanıt alınmıĢtır.
Üreticilere bal dıĢsatımında genel olarak yaĢanan sorunların neler olduğu sorulduğunda, en önemli
sorunun bilinçsiz ilaç kullanımı ve ilaçlama zamanı olduğu belirtilirken, diğer önemli sorunlar olarak
bazı üreticilerin naftalin kullanımı ile tüccarın bala katkı maddesi eklemesi gösterilmiĢtir(Çizelge 89) .
89
Çizelge 89: Bal DıĢsatımında YaĢanan Sorunlara ĠliĢkin Üretici GörüĢleri
GörüĢler*
Bilinçsiz Ġlaç Kullanımı- Zamanı
ġeker
Naftalin
Üretim Fazlalığı
Zamansız Sağım
Tüccarın Katkı Maddesi Eklemesi
Teneke Ağırlığındaki Hatalar
Temizlik ve Dinlendirme
Bilgisi Yok
Toplam
1.grup
(≤100)
21
2
2
1
2
1
2
31
Bilinçsiz Ġlaç Kullanımı - Zamanı
ġeker
Naftalin
Üretim Fazlalığı
Zamansız Sağım
Tüccarın Katkı Maddesi Eklemesi
Teneke Ağırlığındaki Hatalar
Temizlik ve Dinlendirme
Bilgisi Yok
Toplam
67.74
6.45
6.45
3.23
6.45
3.23
0.00
0.00
6.45
100.00
2. grup
(101-150)
8
1
4
1
14
%
57.14
7.14
28.58
7.14
100.00
3. grup
(150<)
17
2
5
2
1
2
29
58.62
6.90
17.24
6.90
3.44
6.90
100.00
Genel
Ġzmir
Muğla
46
4
8
1
2
7
1
1
4
74
11
2
3
1
3
1
21
35
2
5
2
4
1
1
3
53
62.16
5.41
10.81
1.35
2.70
9.46
1.35
1.35
5.41
100.00
52.38
9.52
14.29
4.76
14.29
4.76
100.00
66.04
3.77
9.43
3.77
7.55
1.89
1.89
5.66
100.00
* Birden fazla yanıt alınmıĢtır.
Ġllere göre üreticilerin bal dıĢsatımında karĢılaĢılan sorunlara iliĢkin görüĢleri değerlendirildiğinde ise
yine ilk sırada billinçsiz ilaç(antibiyotik v.d.) kullanımı- zamanının ilk sırayı aldığı bunu ikinci sırada
naftalin kullanımının izlediği belirlenmiĢtir.
90
10. SONUÇ VE ÖNERĠLER
Türkiye‟de arıcılık baĢlangıç yatırımı düĢük, toprağa gereksinimi olmayan ve sürdürülebilir
kalkınmada geliri arttırıcı bir kaynak olarak önemli rol oynamaktadır. Türkiye 4.3 milyon dolayındaki
kovan varlığı ile dünyada ikinci, yıllık 70-75 bin ton bal üretimi ile dördüncü sırada yer almaktadır.
Ancak sektörün karĢı karĢıya bulunduğu sorunların çok geniĢ kapsamlı(daha çok sahte bal üretimi ve
antibiyotik kalıntısı) olması bu konudaki önlemlerin ivedilikle alınmasını gerektirmektedir.
Öncelikle Ziraat teknisyenlerinin ve mühendislerinin hizmet içi pratik arıcılık kurslarına tabi tutularak
çevrelerinde örnek olacak ve eğitim yapacak tarzda bir yapıya kavuĢturulmaları gerekmektedir.
Teknisyenler bünyesinde kontrollü arıcılık yapılmalı ve kontroller en kısa zamanda en etkili ve en
verimli Ģekilde yapılmalıdır.
Bölgeler düzeyinde arıcılık kursları açılmaya devam edilerek bu kurslar yoluyla o bölge arıcılarının
modern arıcılığa geçiĢleri sağlanmalıdır.
Üreticinin ilgili kurum ve kuruluĢların teknik elemanları tarafından ciddi bir biçimde
bilinçlendirilmesi, arıcılık yapmak isteyen kiĢilere, belli bir eğitimden geçtikten sonra, yasal denetimli
olarak "Arıcılık Ruhsatı”nın verilmesi gerekmektedir(www.tarim.gov.tr). Ayrıca arıcılar ekolojik
arıcılık konusunda bilgilendirilmeli ve ürün çeĢitliğine gidilerek, ekolojik bal üretiminin geliĢtirilmesi
teĢvik edilmelidir.
Balın kalitesinin ve kaynağının bilinmesi açısından arıcıların her yöreden ve her bitkiden elde ettikleri
balı ayrı hasat etmeleri yararları gereğidir. Çünkü kaynağı ve niteliği belli olan ballar daha kolay
pazar bulabilecektir. KarıĢık ballarda pazarlama sorununu gidermek için,. Türkiye‟de bu konu ile ilgili
yasal düzenlemelere gidilmesi ve üreticinin her nektar akımı sonrasında sağım yapmasını teĢvik edici
önlemlerin alınması gerekmektedir.
Balın pazarlanması konusunda ise fiyat istikrarı sağlanarak bal dıĢalımı yapan ülkelerin aradığı
özelliklere uygun bal üretimine yönelmek, balda kalite, saklama ve depolama koĢullarının
standardizasyonunu sağlayarak, etiketleme ve ambalajlamaya gereken önemin verilmesi iç tüketim ve
dıĢ satımın artırılmasında olumlu katkılar sağlayacaktır.
Balın pazarlanmasında tüketici bilinci de önemli bir etmendir. Satın aldığı balın kısa süre sonra
Ģekerlendiğini gören tüketici, aldatıldığı kuĢkusuna kapılmaktadır. Üretici de piyasada ĢekerlenmiĢ
balını satamayacağı endiĢesiyle balı kaynatmakta ve yasal endiĢelerle etiketsiz olarak pazarlamaya
çalıĢmaktadır. Oysa tüketici, balın Ģekerlenmesinin kimyasal değil, fiziksel bir değiĢim olduğu
konusunda bilinçlendirilirse, hem tüketici, hem üretici, hem de ülke ekonomisi bundan kazançlı
çıkacaktır.
Yasal boyutta düzenlemeler, arıcıların eğitim ve organizasyonu konusunda yapılacak çalıĢmalar,
çevreye duyarlı güç santralleri konusunda yapılacak teknik çalıĢmalar, koloni gücü ve verimliliği
artırmaya yönelik modern koloni yönetim sisteminin (Doğaroğlu, 2003) uygulanması, arıcılığın
özendirilmesi konusundaki teĢvikler(kovan baĢına destek, Ģeker desteği gibi), ülke arıcılığına verilecek
yön olarak değerlendirilmeli ve Türk balı uluslararası pazarlarda güvenle alınabilecek bir ürün
konumuna gelmelidir. Aksi takdirde ülke ekonomisi için çok önemli bir milli servet olan arıcılık
potansiyeli, yukarıda sayılan nedenlerden ötürü gereğince değerlendirilemeyecektir. Özellikle
Türkiye‟nin balını dökme olarak(varilde) satmak yerine ambalajlı olarak satması ve kendi markasını
kullanması uluslarası pazarlarda rekabet Ģansını ve prestijini de artırabilecektir.
Bu araĢtırmada da , bazı üretim ve pazarlama sorunlarına karĢın arıcılığın kârlılığı yüksek bir üretim
dalı olduğu belirlenmiĢtir. Ancak daha karlı bir arıcılık için arıcıların diğer arı ürünlerinin(polen, arı
sütü ve propolis) üretimine yönelmesi sağlanmalıdır.
Son yıllarda ortaya çıkan bazı olumlu geliĢmelerin gerçekten de arıcılığın geliĢmesine olanak
sağlayacağı da açıktır. Bu konular sırasıyla Ģunlardır:
-Ege Canlı Hayvan, Su Ürünleri ve Mamulleri Ġhracatçıları Birliği‟nin antibiyotik analiz
cihazının satın alınmasıyla ilgili çabalarının yoğunlaĢması, özellikle analizin ürünün yükleme
esnasında gümrüğe verilecek belgeler kapsamında ele alınarak zorunlu duruma getirilmesi ve
91
analizin yapılmasıyla dıĢsatım öncesi kontrolün sağlanması ve sonucu olumsuz çıkan balların
üreticiden alımı ve dıĢsatımının önlenmesi, sağlıklı ve kontrolu yapılmıĢ balların dıĢsatımında
artıĢın sağlanması.
-Arıcılıkta verimi artırmak amacıyla ana arı kullanımını teĢvik etmek ve yaygınlaĢtırmak için 2003
yılından itibaren Tarım KöyiĢleri Bakanlığı‟ndan (TKB) üretim izni almıĢ ana arı üreticileri tarafından
üretilen ana arıyı satın alarak kullanan arıcılara ve Arı Üreticileri Merkez Birliği‟nin üyesi
olanlara ana arı baĢına 6 milyon TL, üye olmayanlara 4 milyon TL‟lik desteklemede bulunulmaya
baĢlanması, arıcılığın geleceği açısından önemli bir geliĢme olarak görülmektedir. Böyle bir destek ile
özellikle ana arının her yıl kaliteli damızlık arılarla yenilenmesi durumunda verimliliğin kovan baĢına
30 kg‟a kadar çıkacağı da hedeflenmektedir.
Ayrıca Türkiye‟de arıcılıkta verim artıĢı ve balın çeĢitliliğin artırılması yönünde TKB, üreticilerin
yararına sunmak üzere “Türkiye Ballı Bitkiler Flora Haritası”nı iller itibariyle hazırlamıĢ ve ilgili
web sayfasına yerleĢtirmiĢtir (www.tarim.gov.tr). Bu harita ekonomik bir arıcılık için üreticilerin
nektarı bol ve uzun sure çiçeklenen bitki örtüsünü barındıran kovan konaklama yerlerinin isabetli
olarak seçiminde büyük rol oynayacaktır. Diğer taraftan çam balının kaynağını oluĢturan basra-çam
pamuklu koşnili olarak ta isimlendirilen “Marchalina hellenica böceği”nin bulunduğu ağaçların
koruma altına alınması ilgili nektar kaynağının devamlılığının sağlanmasında önemli görülen bir
konudur.
2002 yılında Dünyanın en önemli üretici ve dıĢsatımcısı olan Çin‟in ballarında antibiyotik bulunması
ve bu malların dıĢsatımdan geri dönmesi, özellikle AB ülkelerinin Çin‟den çiçek balı alımını kesmesi,
arıcılık yönünden atılım yapmakta olan Türkiye‟nin 2002 yılında AB‟ne olan dıĢsatımını yaklaĢık 5
000 tondan 16 000 tona yükseltmesini sağlamıĢtır. Bu durum olumlu bir geliĢme olarak
değerlendirilirken, yukarıda sözü edilen 5-10 milyonluk desteğin verilmesinin hem üretimde hemde
dıĢsatımda ilerki yıllarda önemli artıĢlar yaratabileceği açıktır. Diğer taraftan 2003 yılının ilk yarısında
9.000 ton dolayında bal dıĢsatımı yapılması olumlu diğer bir gösterge olarak kabul edilebilir. Bunu
takiben 1.12.2004/ 31.12.2004 tarihleri arasında gerçekleĢtirilecek dıĢsatıma iliĢkin olarak Para Kredi
ve Koordinasyon Kurulu‟nun 6.05.2004 tarih ve 2004/3 sayılı kararına istinaden çıkarılan Tarımsal
Ürünlerde İhracat İadesi Yardımları‟na iliĢkin tebliğ 15.05.2004 tarih ve 25463 sayılı Resmi
Gazetede yayımlanmıĢ olup, sözkonusu tebliğ kapsamında yer alan 16 üründen biri olan
bala(Armonize GTĠP: 0.409.00) ton baĢına 65$ ihracat iadesi ödemesi getirilmiĢtir. Ġhracat iadesi
ödemelerinde Dünya Ticaret Örgütü(DTÖ) Tarım AnlaĢmasında öngörülen limitler içinde kalınması
öngörülmüĢtür.
Açıkçası Türkiye‟de arıcılık finansal destek sağlandığı ve yüksek kalitede yönetim teknikleri ile
donatıldığı, sıkı denetimlerden geçirildiği takdirde dünya pazarında önemli bir yer kazanabilecektir.
Tabi ki bunda Türkiye‟de büyük bir titizlikle çalıĢan yurtiçi ve yurt dıĢında faaliyet gösteren, bazı özel
sektör firmalarının, Türkiye‟nin bal üretimi ve dıĢsatımı konusundaki ufkunu giderek açacağı da
gözardı edilmemelidir. Çünkü yılda 70-75 bin ton bal üretilen Türkiye açısından dünya pazarlarında
söz sahibi olmak büyük önem taĢımaktadır.
AB‟inde arıcılıkta ilaç kullanımına iliĢkin birçok düzenleme getirilmesi, AB Ġlaç Değerlendirme ve
DanıĢma Merkezi‟nin(EMEA) kurulması ve merkeze bağlı Veteriner Ġlaç Ürünleri
Komitesinin(CVMP) bünyesinde max. rezidü limitlerinin (MRL) saptanması(Piro ve Muitinelli,
2003). Türkiye‟nin de Avrupa Birliği uyum yasaları çerçevesinde bu konuya dahil edilmesini
sağlamıĢtır(Aydın ve GiriĢgin, 2003). Avrupa Birliği ülkeleri tarafından talep edilen bal çeĢit ve kalite
özelliklerinin ülkelere göre farklılık göstermesi, hatta aynı ülke içersinde bile firmalar arası farklı
uygulamalarla karĢılaĢılması bal üreticisi olan ülkelerin dıĢsatımını olumsuz yönde etkilemektedir.
Fakat AB‟nin 2003 yılı Ağustos ayından itibaren Avrupa Birliği Bal Standardını uygulamaya
baĢlaması ve birlik üyeleri arasında uygulamadaki farklılıklarının giderilmesini sağlayacaktır.
92
Bugüne değin dünyada rakipsiz Türk çam balını tanımayan birçok Avrupa firmasının özellikle son iki
yılda (2002 ve 2003 yılı içersinde) Türk balı ile diğer arıcılık ürünlerini(polen, arı sütü, kurutulmuĢ
polen, dondurulmuĢ taze polen) talep etmeleri ve Türkiye‟nin Avrupa Birliği‟ne uyum kapsamında
getirdiği bazı yasal sınırlılıklar ve sıkı kontrollerin devreye girmesi sonucu Türk balının Avrupa Gıda
kodeksine uygun olarak değerlendirilmesi bu konuda Türkiye‟nin Ģansını iyi kullanması ve ivedilikle
kovan baĢına verimin arttırılması gerektiğini ortaya koymaktadr.. Ancak bu konuda gerek üreticilere,
gerek Tarım Bakanlığı‟na ve dıĢsatımcılara büyük sorumluluklar düĢmektedir. DıĢsatımcı firmaların
aldıkları her parti malı C13 karbon testinden geçirdikten sonra, dıĢsatıma yönlendirmeleri,
Türkiye‟nin bal üretim ve dıĢsatımı açısından olumlu adımların atılmasını sağlayabilecektir.
93
11. ÖZET
Bu araĢtırmanın amacı Muğla ve Ġzmir illerinde faaliyet gösteren seçilmiĢ arıcılık iĢletmelerinin
teknik, sosyal ve ekonomik yönden analizini yapmaktır. AraĢtırmada 2002 üretim dönemi esas
alınmıĢ ve arıcılık iĢletmeleri kovan sayısına göre 3 gruba ayrılarak analiz edilmiĢtir. Birinci grubu
100 ve daha az kovana sahip iĢletmeler, ikinci grubu 101 ile 150 arasında kovana sahip iĢletmeler,
üçüncü grubu ise 150‟den fazla kovana sahip iĢletmeler oluĢturmaktadır. AraĢtırmada arıcılık
iĢletmelerinin sosyo-ekonomik yapısı, bal üretiminin teknik ve ekonomik yönleri ortaya konulmuĢ, bal
üretim değeri, sabit ve değiĢken masraflar, birim bal maliyeti, brüt marj ve net gelir hesaplamaları
yapılmıĢtır. Sonuçlar iĢletme grupları ve iller itibariyle ortaya konulmuĢtur.
AraĢtırmada bal üretiminden elde edilen net gelirin hesaplanmasında, toplam brüt üretim değerinden
toplam
üretim masrafları çıkarılmıĢtır. Üretim masrafları sabit ve değiĢken masraflardan
oluĢmaktadır. DeğiĢken masraflar; yem(Ģeker), ilaç, su, taĢıma, iĢgücü, konaklama, ambalaj, koloni
yenileme, makina tamir-bakım masrafları ile masraflar toplamının faizinden oluĢmaktadır. Sabit
masraflar ise arıcı kulübesi, alet ve makina ile kovanların amortismanı, kovanların faiz karĢılığı,
yönetim karĢılığı ve aile iĢgücü karĢılığından oluĢmaktadır. DeğiĢken masrafların faiz karĢılığının ve
kovanlara yapılan yatırımın faizinin hesaplanmasında reel faiz oranı (%11) kullanılmıĢtır. Yönetim
karĢılığının hesaplanmasında değiĢken masrafların %3‟ü alınmıĢtır. Amortisman hesaplamalarında ise;
arıcı kulübesi ve alet-makinalar için %10, kovanlar için %2.5 oranı esas alınmıĢtır.
AraĢtırma sonuçlarına göre; iĢletmecilerin ortalama yaĢı 43.35 ve arıcılık deneyimleri ortalama 16.08
yıldır. ĠĢletmecilerin ortalama eğitimi 5.80 yıldır. ĠĢletmelerde ortalama aile nüfusu 4.24 kiĢidir.
ĠĢletmelerde ortalama arazi büyüklüğü 13.79 dekar olup, bu arazinin %90.50‟sini mülk arazi
oluĢturmaktadır.ĠĢletmelerde arıcılık faaliyeti dıĢında, zeytin, buğday, arpa üretimi ile kiraz ve bağ
yetiĢtiiciliği yapılmaktadır.
ĠĢletmelerde kovan sayısı gruplar itibariyle 72.85 ile 264.78 arasında değiĢmektedir. ĠĢletmeler
genelinde ortalama kovan sayısı 158.57 adettir. AraĢtırmada kovan baĢına ortalama verim 23.08 kg
olarak saptanmıĢtır. 2002 yılı itibariyle bu verim Türkiye ortalamasının üzerindedir(17.92kg). Kovan
baĢına verim iĢletme grupları itibariyle değerlendirildiğinde; 1. grupta 22.36 kg, 2.grupta 24.34 kg ve
3. grupta 22.99 kg olduğu belirlenmiĢtir. Ġller düzeyinde ele alındığında ise Muğla‟da 24.85 kg,
Ġzmir‟de ise 16.22 kg olarak saptanmıĢtır. Bal verimini etkileyen faktörleri ortaya koymak için kurulan
regresyon modellerinden 2 nolu modeldeki değiĢkenlerin (üreticinin deneyimi, yakıt-nakliye
masrafları ve bal fiyatları) bal verimindeki değiĢmenin %32‟sini açıkladığı sonucuna varılmıĢtır.
ĠĢletmeler ağırlıklı olarak süzme çam balı olarak pazarlamaktadır. Üreticilerin %75‟i balı üretim
yerinde toptancılara, %6.67‟si yerel pazarlarda perakende olarak direkt tüketicilere, %3.33‟ü arıcılık
kooperatifine, %3.33‟ü iĢleyici firmalara, %5‟i ise ihracatçı firmalara pazarlamaktadır. Balın
pazarlanmasında 1-1.5 kg‟lık cam kavanozlar ile 27-28 kg‟lık laklı tenekeler kullanılmaktadır.
Üreticiler ürünlerini pazarlarken, bir etiket veya marka kullanmamaktadırlar.
Üretici eline geçen ortalama süzme bal fiyatı 2 566 793 TL/kg‟dır. Ortalama bal fiyatı iĢletme grupları
itibariyle 2 566 793 TL/kg ile 2 831 251 TL/kg arasında değiĢmektedir. Ġller itibariyle ise Muğla‟da
ortalama 2 426 786 TL/kg, Ġzmir‟de ortalama 3 299 404 TL/kg olduğu belirlenmiĢtir. AraĢtırma
yöresindeki üreticilerin %86.67‟si son üretim döneminde bal fiyatlarından memnun olmadıklarını
belirtmiĢlerdir. Memnun olmayanların oranı Ġzmir ilinde %70, Muğla ilinde %95 olarak belirlenmiĢtir.
ĠĢletmelerde kovan baĢına yapılan değiĢken masraf 24.3 milyon TL, kovan baĢına yapılan sabit masraf
ise yaklaĢlık 28.5 milyon TL‟dır. Böylelikle kovan baĢına toplam üretim masrafı 52.8 milyon TL
olarak hesaplanmıĢtır. ġeker ve mazot-taĢıma masrafı, değiĢken masrafların %45.16‟sını, toplam
masrafların ise % 20.86‟sını oluĢturmaktadır. Birim bal maliyeti ortalama 2 288 154.40 TL/kg olarak
saptanmıĢtır. Bu rakam Muğla için 2 189 716.72 TL/kg, Ġzmir için ise 2 672 273.14 TL/kg olarak
hesaplanmıĢtır.
ĠĢletmeler ortalamasına göre kovan baĢına ortalama brüt üretim değeri 59.2 milyon TL, kovan baĢına
ortalama üretim masrafı ise 52.8 milyon TL olarak saptanmıĢtır. Buna göre, kovan baĢına elde edilen
net gelir 6.43 milyon TL olarak hesaplanmıĢtır. Kovan baĢına elde edilen net gelir iĢletme grupları
itibariyle değerlendirildiğinde; 1. grupta 2.95 milyon TL, 2. grupta 5.2 milyon TL, 3. grupta ise 13
94
milyon TL olduğu saptanmıĢtır. Ġller itibariyle incelendiğinde de; kovan baĢına net gelirin Muğla‟da
5.89 milyon TL, Ġzmir‟de ise 11.8 milyon TL olduğu belirlenmiĢtir.
AraĢtırmada, arıcılığın bazı üretim(sağım tekniği, kullanılan ilaç miktarı ve zamanlaması, ana arı
üretimi) ve pazarlama sorunlarına karĢın kârlılığı yüksek bir üretim dalı olduğu belirlenmiĢtir. Ancak
daha karlı bir arıcılık için üreticilerin diğer arı ürünlerinin(polen, propolis ve arı sütü) üretimine
geçmesi gerekmektedir.
Diğer taraftan üreticiler bal üretiminde dikkatli olmak zorundadılar. Çünkü, özellikle dıĢsatım
piyasalarında ilaç kalıntıları konusunda kontroller arttırılmıĢ ve limitler konulmuĢtur. Bu yasal
düzenlemeler doğrultusunda, Türkiye dünya pazarında önemli bir yer alabilecektir. Bunun için de
öncelikle devletin bu alana dönük finansal desteğini arttırması gerekmektedir. Ayrıca bu alanda
yüksek kaliteli yönetim teknikleri geliĢtirilmesine ihtiyaç duyulmaktadır. Ancak bu konuda gerek
üreticilere, gerek Tarım Bakanlığı‟na, gerekse dıĢsatımcılara büyük sorumluluklar düĢmektedir.
DıĢsatımcı firmaların mümkün olduğunca aldıkları balları C13 karbon testinden geçirdikten sonra,
dıĢsatıma yönlendirmeleri, Türkiye‟nin bal üretim ve dıĢsatımı açısından olumlu adımların atılmasını
sağlayabilecektir.
95
SUMMARY
This research aims to analyse technical, social and economical aspects of surveyed 60 beekeepers in
Muğla and Izmir provinces of Turkey. These beekeepers are distinguished into sub-three groups
according to number of colonies (≤100, 101-150, 150<) and the year of 2002 production activities are
determined by periods. Individual analysis, group averages by province and number of colonies. In
this study, the technical and economical aspects of honey production, socio-economic features of
selected apiaries, annual activity results (total honey production value, variable and fixed costs, unit
costs of honey production, net income, gross margin) are examined.
In this study, total production costs were subtracted from total gross revenue to calculate net income of
honey production. The cost items of honey production were classified into variable and fixed. The
variable costs associated with honey production were all inputs that directly related to the production
of honey and included sugar, drugs and chemicals, labour, fuel-oil or transport, water, marketing,
forage access rent etc. costs. Fixed costs included interest on paid capital, depreciation, administrative
cost and unpaid family labour other fixed costs. Interest on total variable costs and total investment for
hives were calculated by charging a rate of 11 % (annual real interest rate). Administrative costs were
estimated to be 3 % of total variable costs. Depreciation was estimated using the straight-line method
and the depreciation rate for beekeeping equipment, beekeeping shelter was accepted %10 and for
hives was accepted 2.5%.
According to the results of this study, the average age of the beekeepers was 43.35 and they had an
experience about 16.08 years of beekeeping. Also beekeepers had average 5.80 years education and
average family population per beekeeper was 4.24 persons. Total land was 13.79 decare in these
apiaries and 90.50 % of total land was own property of beekeepers. Honey production has important
place, other important agricultural products after honey are found olive, wheat, cherry, grape and
barley.
In this study, average number of colonies changes from 72.85 and to 264.78 by groups. In these
apiaries, average colony number was 158.57. The average honey yield was determined to be 23.08 kg
per colony that is considerably above the stated national average (17.92 kg) in 2002. When honey
yield per hive was compared among the groups by size of colony, it ranged from 22.36 kg for first
group to about 24.34 kg for second group, 22.99 kg for third group. Honey yield per colony is found
24.85 kg for Muğla and 16.22 kg for Izmir Province. Then lineer regression model have also been
done to determine the factors(beekeeping experiment, age of beekeeper, fuel-oil and transport costs,
sugar costs or sugar amount, drugs and chemicals costs and honey producer prices, the numbers of
hives total labour and province as dummy variable,) honey yield per colony and three
factors(beekeeping experiment, fuel-oil and transport costs and honey producers prices) are found to
be statistically important at the level of %5 probability.
75% of these beekeepers sell extracted honey to wholesaler at farm gate, 6.67 % of beekeepers take it
to local market (Izmir and Mugla) for retail sales directly to consumers. While 3.33 % of them sell
honey to beekeeping cooperative, 3.33 % of them sell honey to the packer firms, 5% of them sell it to
exporter firms. Generally they have packaged honey into glass jars (1-1.5 kg) and tins (27-28 kg) and
they haven‟t any label for honey sales.
The average producer prices (wholesale price) for extracted honey determined to be 2 566 793 TL/kg.
The average producer price changes from 2 566 793 TL/kg to 2 831 251 TL/kg by groups. The
producer prices for extracted honey in Muğla and Ġzmir Province were 2 426 786 TL/kg and 3 299 404
TL/kg, respectively. %86.67 of total beekeepers in Muğla and Ġzmir Province are not glad from the
honey prices in 2002 production period.
Average variable costs and fixed costs per hive were 24.3 million TL and 28.5 million TL Average
total production costs per hive was calculated to be 52.8 million TL. Sugar and fuel-oil or transport
costs were 45.16% of total variable costs and 20.86 % of total production costs. Unit cost of honey
was determined to be 2 288 154.40 TL/kg. It was determined to be 2 189 716.72 for Muğla and 2 672
273.14 TL/kg for Ġzmir.
96
Gross income(TLkg) per hive was determined to be 59.2 million TL in general. Total honey
production cost per hive was determined to be 52.8 million TL. Therefore, net income per hive was
calculated to be 6.43 million TL. By size groups, net income per hive was 2.95 million TL for first
group and 5.2 million TL for second group and 13 million TL for third group. By province, net income
per hive was 5.2 million TL for Muğla and 10.17 million TL for Ġzmir.
Despite of some important production and marketing problems, honey production is found profitable
enterprise for beekeepers in this study. Beekeepers must be careful about honey production technics,
because certain export markets are requesting control and severe limits on pesticide residues (max.
residue limits-MRL) in hives. Turkish beekeeping sector will take a better place in world market,
providing governmental financial support and high quality management techniques.
97
KAYNAKÇA
ALBAY, R., 2003, “ Balın KristalleĢmesi”, II. Marmara Arıcılık Kongresi Bildiri kitabı, Atatürk Bahçe
Kültürleri AraĢtırma Enstitüsü, Yalova, 28-30 Nisan, s.184-192.
AKAY, M. vd., 1997, “Tokat Ġli Artova Ġlçesinde Arıcılık Faaliyetinin Ekonomik Analizi”, GOP Universitesi
Ziraat Fakültesi Dergisi, Cilt:15, Sayı:1, Tokat.
AKBAY, R., 1986, Arı ve Ġpekböceği YetiĢtirme, A.Ü. Ziraat. Fakültesi Yayın No: 956, Ders Kitabı: 276,
Ankara.
ALYANAK, Ġ. 1985. “Termik Santral Küllerinin Çevreye Etkileri”, Çevre‟85. 5-7 Haziran, Ġzmir.
AKDEMĠR, ġ., Kumova, V., Yurdakul, O., Kaftanoğlu,O., 1990, “Adana Ġlinde Arı YetiĢtiriciliğinin Ekonomik
Yapısı”, Ç.Ü. Ziraat Fakültesi Dergisi, Cilt:5, Sayı 11, Adana.
ARAS, A.vd., 1980, Güney Ege Bölgesinde Arıcılık ĠĢletmelerinin Yapısal Özellikleri Teknik ve Ekonomik
Sorunları, TÜBĠTAK-VHAG AraĢtırma Projesi, Ankara.
ATIġ, E., Uğurlu, E., Miran, B., Kenanoğlu, Z., 2002, Tarımsal Arazinin Sürdürülebilir Kullanımını Etkileyen
Ekonomik ve Ekolojik Faktörler Üzerine Bir AraĢtırma: Menemen Örneği, E.Ü. Rektörlük
AraĢtırma Fonu 97-ZRF-014 No‟lu Projesi, Ġzmir.
AYDIN, L. GiriĢgin O. 2003, “ Arıcılıkta Ġlaç kullanımı ve Avrupa Birliği ile Uyum”, II. Marmara Arıcılık
Kongresi Bildiri kitabı, Atatürk Bahçe Kültürleri AraĢtırma Enstitüsü, Yalova, 28-30 Nisan, s.132139.
BAġAK, M., 1991, “HaĢeratın Arıcılıktaki Rolü”, Teknik Arıcılık, Sayı: 31, Ankara.
BLAWAT, P., Dixon, D. 1997, Honey Production Cost Worksheet (capital, fixed sampling and labour costs),
Manitoba Agriculture and Food Office, June.
BOGDANOW,S., Zimmerli, B. And Erhard, M. 1986. Heavy metals in honey., Lebensmittelintersuchung und
Hygiene, 77(1): 153-158.
BROTHER, A., 1977, “In Search of the Best Strains of Bees: Supplementary Journey to Asia Minor- 1973”,
Bee World, 58: 57-66.
CHAUDHARY, G.N., 2001, The Economics of Honey Production in Alberta-2000, Alberta Agriculture, Food
and Rural Development, Economics Unit, Alberta-Canada.
CRANE, E. 1975. Honey: A Comprehensive Survey., Morrison and Gibb Ltd. London, 608 p.
ÇELĠKER, S.Ahmet, 2000, Arıcılık, Sayı:1, Nüsha: 9, TEAE, Ankara.
ÇELĠK,H., Tatlıdil, H.,1995, “Türkiye‟de Hayvancılık Sektörü Ġçinde Arıcılık Alt Sektörünün Yapısal Durumu
ve Sorunları”, Türkiye Hayvancılığının Yapısal ve Ekonomik Sorunları Sempozyumu, Ġzmir, 2729 Eylül 1995
ÇĠÇEK ,A ve vd, 1993, “Tokat Ġlinde Arıcılığın Yeri, Ekonomik Önemi ve Sorunları, GOP Univ. Ziraat
Fakültesi Dergisi, Cilt:10, Sayı:1, Tokat.
DĠE, 2002, Tarımsal Yapı (Üretim, Fiyat, Değer) 2001, Yayın No: 2758, Ankara
DĠE, 2003a, Temel Ekonomik Göstergeler, Ankara.
DĠE, 2003b, Tarımsal Yapı Üretim,2002, Ankara, ÇeĢitli sayfalar.
DĠE, Türkiye Ġstatistik Yıllığı, Ankara, ÇeĢitli Yıllar.
DĠE, 2004, Tarım Ġstatistikleri Özeti, 1984-2003, Yayın no: 2921, Ankara.
D’AMBRASĠO, M. And Marchesini, A., 1982, Heavy metal contamination of honey, Atti.Soc. Ital.Sci.
Nat.Mus.Cv.Stor. Nat. Milano, 123 (2-3): 342-348.
DARENDELĠOĞLU, Y., Kence, A., 1992, Morphometric Study on Population Structure of Middle Anatolia
Honey Bee (Apis mellifera L.) (Hymenoptera, Apidae), The Second Turkish National Congress of
Entomology, Adana
98
DELAPLANE, K. S., 1999,. Honey Bees and Beekeeping. The University of Georgia, College of Agricultural
and Environmental Sciences, Athens, Georgia.
DPT, 2001, Hayvancılık, Sekizinci BeĢ Yıllık Kalkınma Planı, Özel Ġhtisas Komisyonu Raporu, Ankara.
DODOLOĞLU, A., Kutluca, S., Genç, F., “Propolisin Kullanımı ve Üretimi”, II. Marmara Arıcılık Kongresi
Bildiri kitabı, Atatürk Bahçe Kültürleri AraĢtırma Enstitüsü, Yalova, 28-30 Nisan, s.184-192.
DOĞAROĞLU, M., 2003, “Türkiye Arıcılığında Verimliliği Etkileyen Sorunlar ve Çözüm Yolları” II. Marmara
Arıcılık Kongresi Bildiri kitabı, Atatürk Bahçe Kültürleri AraĢtırma Enstitüsü, Yalova, 28-30
Nisan, s.13-25.
DOĞAROĞLU,M., 1999, Modern Arıcılık Teknikleri, Anadolu Matbaa- Ambalaj Sanayi Tic.
Ltd: ġti., Ġstanbul.
DOĞAN, Z., 1999, “Türkiye ve GAP Ġllerindeki Uzun Yıllara Ait Kovan Sayısı, Bal ve Balmumu Üretimindeki
GeliĢmelerin Regresyon Analizi Ġle KarĢılaĢtırmalı Olarak Ġncelenmesi”, GAP I.Tarım Kongresi,
ġanlıurfa, 26-28 Mayıs.
DTM, Kayıtları, Ankara, ÇeĢitli Yıllar.
EAPP(Economic Analysis and Program Planning Branch),Honey Consumption Statistics, ÇeĢitli Yıllar.
Ege Ġhraçatçılar Birliği Kayıtları, Ġzmir, ÇeĢitli Yıllar.
EKĠM, T., 1987, Arıcılıkta Önem TaĢıyan Bitkiler ve Bunların Yurdumuzdaki Durumu, Türkiye 1. Arıcılık
Kongresi (22-24 Ocak 1987), Tarım ve KöyiĢleri Bakanlığı Yayın No: 154, Ankara
ENGĠNDENĠZ, S., Çukur, F., 2003, Ġzmir'in KemalpaĢa Ġlçesinde ġeftali Üretimi ve Pazarlaması Üzerine Bir
AraĢtırma, TZOB Yayın No:242, Ankara.
ENGĠNDENĠZ,S., Saner, G., Çukur,F., Tolon, B., 2003, Recent Developments in Turkısh Beekeeping Sector,
(No:292) XXXVIIIth Apimondia International Apicultural Congress, Ljubljana, Slovenia,
August 24-29.
European Commission(Eurostat and Directorate General For Agriculture), ÇeĢitli yıllar.
FAĠRCHĠLD, F.G., Capps, O., Nichols, J.P., 2000, Impacts of Economic Adulteration on the U.S. Honey
Industry, The Western Agricultural Economics Association Annual Meetings, June 29-July 1,
Vancouver, British Columbia
FAO/WHO Food Standart Programme, 1989, Codex Standards for Sugars (Honey), CAC/VOL XVIII, Ed.1,
Supplement 2. & Pesticide residues and contaminants, Codex Alimentarius Commision:
CAC/VOL XVII-Ed 1, Abridged.
FIRATLI, Ç. Vd., 2000, “Türkiye Arıcılığının KarĢılaĢtırmalı Analizi,Sorunlar, Öneriler”, Türkiye Ziraat
Mühendisliği V.Teknik Kongresi, Ankara,17-21 Ocak 2000
FRAZĠER, M., Greaser, G.L., Kelsey, T.W., Harper, J.K., 1998, Beekeeping, The Pennsylvania State
University, College of Agricultural Sciences, Cooperative Extension, Pennsylvania.
GAJEK, O., Nabrzyski, M. And Grajweska, R.,1987, Metal contamination of imported fruit and vegetable
products and bees honey, Rocazniki Ponstwowego Zakladu Higieny, 38 (1): 14-20.
GENÇ, F., 1993,. Arıcılığın Temel Esasları, Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Yayın No 149, Erzurum.
GÜLPINAR, V., 2000, “Türkiye‟de Arıcılık Sorunlar ve Çözüm Önerileri”, Teknik Arıcılık, Sayı: 69, Ankara.
GÜNBEY-ġERĠFOĞLU, A. 1993, Ege Bölgesi Ballarının Bazı Ağır Metal Birikimlerinin Saptanması, Doktora
Tezi, E.Ü. Fen Bil. Ens, Bornova-Ġzmir, 102s.
GÜNDEN, C., 1999, Veri Zarflama Yöntemini Kullanarak Pamuk Üretiminde Etkinliğin Belirlenmesi:
Menemen Örneği, Yüksek Lisans Tezi, E.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü, Ġzmir
GÜNGÖR, H ve M.PaydaĢ, 1995, “Tekirdağ Ġlinde Arı YetiĢtiriciliğinin Ekonomik Yapısı”, Türkiye
Hayvancılığının Yapısal ve Ekonomik Sorunları Sempozyumu, Ġzmir, 27-29 Eylül 1995
GÜRSES,Ü., Ġnci, A. 2003,“ Sağlıklı Bal Üretimi Ġçin Örnek ÇalıĢma” II. Marmara Arıcılık Kongresi Bildiri
Kitabı, Atatürk Bahçe Kültürleri AraĢtırma Enstitüsü, Yalova, 28-30 Nisan, s.206.
99
HABĠBULLAH,M.S, Ismail, M.M., 1991a, A Ray-Homothethic Frontier Production Function Approach in
Measuring Technical Inefficiency: Its Application to a Sample of Malaysian Beekeepers, The
Malaysia Journal of Small and Medium Enterprises, 2(1991):55-67.
HABĠBULLAH,M.S, Ismail, M.M., 1991b, Beekeeping Activity: Prospect for Increasing Farmer‟s Income in
the Rural Areas of Malaysia, Journal of Rural Development, 10(1):55-66
HABĠBULLAH,M.S, Ismail, M.M., 1992, Returns to Scale and Optimal Output in Beekeeping in Malaysia,
Indian Economic Review, 26(2):229-234.
HABĠBULLAH, M.S, Ismail, M.M., 1994, Production Frontier and Technical Efficiency: The Case for
Beekeeping Farms in Malaysia, Bangladesh Journal of Agricultural Economics, 7(1,2):31-43
HATJĠNA,F., 1999, “Beekeping in Greece” Hellenic Instıtute of Apiculture, N.Moudania, Greece.
INFANDITES, M., 1990, Beekeeping in Greece, Bienenstich No 17, Ciba-Geigy AG, Basel.
IġIN, ġ., 2000, Ġzmir Ġli KemalpaĢa Ġlçesinde Meyve Üreticilerinin Çevre Bilinci ve Tarımsal Uygulamalara
Yansıması Üzerine Bir AraĢtırma, Üniversiteliler Ofset, Ġzmir
JONES, K.C.,1987, Honey as an indicator of heavy metal contamination, water-air and soil pollution, 33:179189.
KAFTANOĞLU, O., Kumova, U., Yeninar, H., Kale, N., 1993, GAP Bölgesinde Arıcılığın Genel Durumu ve
GeliĢtirme Olanakları, Güneydoğu Anadolu Bölgesi 1. Hayvancılık Kongresi, ġanlıurfa
KAYRAL,N., Kayral, G., 1989, Yeni Teknik Arıcılık, Ġnkılap Kitapevi, Ġstanbul
KESKĠN, H., 1982, Besin Kimyası, (2): 448-450.
KIRAL, Taner ve ark, 1999, Tarımsal Ürünler için Maliyet Hesaplama Metodolojisi ve Veri Tabanı Rehberi,
TEAE, Yayın no:37, Ankara.
KORKMAZ, A., DemirtaĢ, B., 2001, Gezginci Arıcılık Sisteminde Üretim Gelir ve Giderlerin Ekonomik
Analizi, Ziraat Mühendisliği Dergisi, Ankara, Temmuz-Ağustos-Eylül 2001
KUMOVA,U., 2000, Ülke Arıcılığını ÇağdaĢlaĢtırma Konusunda Öneriler, Teknik Arıcılık, Sayı: 70, Ankara
LĠN,C., Chen, T., Lai, C., 2003, The Economics of Honeybee Swarming,
Economics (in press)
Regional Science and Urban
MĠRAN,B., Abay, C., Kenanoğlu, Z., 2000, Ġzmir ve Çevresinde Önemli Bazı Bitkisel Üretim Dallarının
Kârlılığını ve Girdi Kullanımını Etkileyen Nicel ve Nitel Faktörlerin Belirlenmesi Üzerine Bir
AraĢtırma, E.Ü. Rektörlük AraĢtırma Fonu 96-ZRF-042 No‟lu Projesi, Ġzmir
MORSE,R.A. and Lisk., D.J., 1980, Elemantal Analysis of Honey From Several Nations. American Bee
Journal., 120(7): 522-523.
NAKAMURA, J., 1999, Problems of Beekeeping in Asia, Farming Japan, 33(3): 15-17.
NEWBOLD, P., 1995,Statistics for Business and Economics Prentice Hall, New Jersey, 1995.
ÖZBĠLGĠN, N., AlataĢ, Ġ., Balkan, C., Öztürk,A.Ġ., Karaca, Ü., 1999, “Ege Bölgesi Arıcılık Faaliyetlerinin
Teknik ve Ekonomik BaĢlıca Karakteristiklerinin Belirlenmesi”, Anadolu Dergisi, 9(1):149-170.
PAYDAġ,M., 1999, Türkiye‟de Bal Endüstrisinde Pazarlama Stratejileri ve Tüketici DavranıĢı, Tekirdağ Ziraat
Fak. Tarım Ekonomisi Bölümü, Doktora Tezi, Tekirdağ.
PĠRO,R., Mutinelli, F.2003, “ The EU Legislation for Honey Residue Control”, APIACTA 38. p.15-20.
RUCKER,R.R., Thurman, W.N., Burgett, M., 2001, An Empirical Analysis of Honeybee Pollination Markets,
American Agricultural Economics Association Annual Meeting, August 5-8, 2001, Chicago,
Illinois
RESMĠ GAZETE, 2004, Tarımsal Ürünlerde İhracat İadesi Yardımlarına İlişkin Para ve Koordinasyon Kurulu
Tebliği(No:2004/2) ,Sayı: 25463 ve 15.5 2004 , s.50.
RUTTNER, F.,1988, Biogeography and Taxonomy of Honey Bees, Springer-Verlag, Berlin.
SANER, G., 2001, Ġzmir Yöresinde Enginar Üretimi Yapan ĠĢletmelerin Ekonomik Yapısı, Sorunları ve Çözüm
Yolları Üzerine Bir AraĢtırma, Türkiye Ziraat Odaları Birliği Yayın No:210, Ankara.
100
SANTAS, L. A., 1990, The dangerous mite plagues Grecien bees, Varroa spread rapidly, Bienenstich No. 17,
Ciba-Geigy AG, Basel
SAS Institute, 1997, JMP Users guide, Version 3.2nd, SAS Institute Inc., Carry, NC.
SASAKĠ, M., 1999, Ecological Characteristics of Asiatic Hive Bee and its possibility as Apicultural Species,
Farming Japan, 33(3): 18-22
SEVĠMLĠ,H., Bayülgen, N. Ve Varinlioğlu, A., 1992, Determination of trace metals in honey by INAA in
Turkey, J.Radional. Nucl.Chem., 165(5):319-325.
SHAFER, C.E., 1998, Can We Forecast the Price of Honey?, Faculty Paper Series 98-9, Department of
Agricultural Economics, Texas A&M University
SIRALI, R., 2002, The General Apicultural Situation of Turkey, Agriculture 8 (1): 57-62.
SMĠTH, D, 2002, Genetic Diversity in Turkish Honey Bees, Uludag Bee Journal, 2:10-17.
SORKUN,K., Doğan, C., 1994, “Nektarlı Bitkilerin Çiçeklenme Dönemleri ve YayılıĢ Alanları Üzerine Bir
ÇalıĢma”, Teknik Arıcılık, Sayı: 44, Ankara.
SÖNMEZ,R., Altan,Ö., 1992, Teknik Arıcılık, E.Ü. Ziraat Fakültesi Yayın No: 1721, Ġzmir.
SPARTĠNOS,D.,1990, Honey and Pollen for the Old Greecian Gods on Mount Olympus, Bienenstich No. 17,
Ciba-Geigy AG, Basel
STEĠN, K. And Umland, F. 1986. Trace analyses of lead, cadmium and manganese in honey and sugar, Fresenius
Z. Anal.Chem., 323(2):176-177.
SUNAY, A.E., Altıparmak Ö., Doğaroğlu, m., Gökçen, J., 2003, “Türkiye‟de ve Dünyada Bal Üretimi, Ticareti
ve KarĢılaĢılan Sorunlar” , II. Marmara Arıcılık Kongresi Bildiri Kitabı, Atatürk Bahçe Kültürleri
AraĢtırma Enstitüsü, Yalova, 28-30 Nisan, s.151-183.
ġEKERDEN, Ö., Kılıç, M., Kaplan, Ö. M., 1992, Türkiye‟de Anzer Balı Üretim Bölgesinin Florası, Coğrafik
ve Ġklimsel Özellikleri ile Bu ġartlarda Arıcılığın Yapılma ġekli, Doğu Anadolu Bölgesi 1.
Hayvancılık Semineri (3-4 Haziran 1992), Erzurum
ġENGONCA, M. ve Temiz, Ġ. 1981, Ġzmir ve çevresinde üretilen balların yapı özellikleri üzerine bir araĢtırma,
E.Ü. Ziraat Fakültesi Basımevi- Ġzmir, 36s.
ġENOCAK, K., 1988, Modern Arıcılık-Arı Sırrının Çözümü, Remzi Kitabevi,
Ġstanbul
TALĠM,M., Abay, C., Miran, B., Saner, G., IĢın, F., 1998, Tahtalı Barajı Havzasında Mevcut Uygulamada
Tarımsal Gelir Düzeyinin Belirlenmesi ve Havzayı Korumaya Yönelik Tedbirler Sonucu
Meydana Gelebilecek Gelir Kaybının Önlenmesi Üzerine Bir AraĢtırma, Ġzmir BüyükĢehir
Belediyesi Su ve Kanalizasyon Ġdaresi Genel Müdürlüğü Projesi, Ġzmir.
TAYLOR, C., 1999, The United States Honey Industry: Marketing and Future Outlook,
Economic Research Service, United States Department of Agriculture.
TALU, ġehbal, 2004, Arıcılık Sektör Profili, Ġstanbul Ticaret Odası, Ġstanbul.
T.C. Resmi Gazete, ÇeĢitli Sayılar.
TKB, 2001, TeĢkilatlanma ve Destekleme Genel Müdürlüğü, ARICILIK, Çiftçi Eğitim ve Yayım Serisi, Yayın
No:33, Ankara.
TKB, Arıcılık Yönetmeliği., Ankara.
TKB, Ekolojik Tarım Komisyonu Kayıtları, Ankara, ÇeĢitli Yıllar
TKB, Ġzmir Ġl Müdürlüğü Kayıtları, ÇeĢitli Yıllar
TKB, Muğla Ġl Müdürlüğü Kayıtları, ÇeĢitli Yıllar.
TKB, 2003, Muğla Ġl Müdürlüğü, Muğla‟da Tarım, Yıl:4, Sayı:3, 0cak-Mart.
TOLON, B., Altan, Ö., 1999, Arı Ürünlerinin DıĢ Alım ve Satımında YaĢanan Sorunlar ve
Çözüm Önerileri, Uluslararası Hayvancılık‟99 Kongresi, 21-24 Eylül, Ġzmir.
TOLON,B., Wallner, K., 1999, Varroaside Use in Turkey and Their Residues on Pine Honey, Apimondia‟99
Congress, 12-17 September, Vancouver, Canada
101
TOLON,B.,1999, Muğla ve Yöresi Çam Ballarının Biyokimyasal Özellikleri Üzerine Bir AraĢtırma, Doktora
Tezi. E.Ü. Fen Bil. Ens., Ġzmir.
TUTKUN, E., 2000, Teknik Arıcılık El Kitabı, TKV Yayın No: 6, Ankara, s.235.
TÜRK GIDA KODEKSĠ, 2000, Bal Tebliği, 2000/39.
TÜRK STANDARTLARI, 1990, Bal TS 3036, Türk Standartları Enstitüsü, Ankara.
YILDIZ, M. A., Asal, S., 1996, General Protein (P-3) Polymorphism in Honey Bee (Apis mellifera) From
Central Anatolia, Tr. J. of Veterinary and Animal Sciences, 20: 379-381.
WHĠTE,J.W.Jr., Riethof, M.L., Subers, M.H., and Kushnir, I.,1962, Composition of American Honeys, Tech.
Bull.U.S. Dep. Agric, A.A. 655/63, 1261:124p.
WĠLDE, J.C., 1997, Competitiveness of the Polish Keeping Industry in The European Market, The XXXV th
International Apicultural Congress, APIMONDIA Publishing House, Antwerp, Belgium, pp.7175.
YARDIMCI,Bülent, 2004, Kafkas Arısının Kıymetini Bilirsek Balımız Bol Olacak, Milliyet /
Business, 31Ekim.
Internet Adresleri:
www.apps.fao.org
www.ardahanaricilik.gov.tr
www.aricilik.net.
www.beekeeping.com.
www.daib.org.tr(sirküler no:246)
www.die.gov.tr
www.dünyagazetesi.com.tr (13.05.2003)
www.dtm.gov.tr
www.geocities.com/traricilik
www.nhb.org(national honey board)
www.tarim.gov.tr
www. tarimkredi.org.tr
www. harum.hacettepe.edu.tr
102
EKLER
103
Ek 1 :Türk Gıda Kodeksi Tebliği*
*( 2004 yılına kadar yapılan tüm değişiklikleri içermektedir)
Yayınlandığı Gazete: 22.10.2000, 24208
Tebliğ no: 2000/39
Amaç
Madde 1- Bu Tebliğin amacı ; balın, tekniğine uygun ve hijyenik Ģekilde üretimi, hazırlama,
iĢleme, muhafaza, depolama, taĢıma ve pazarlamasını sağlamak üzere özelliklerini belirlemektir.
Kapsam
Madde 2- Bu Tebliğ bal arıları -Apis mellifera- tarafından üretilen balı kapsar.
Hukuki dayanak
Madde 3- Bu Tebliğ 16/11/1997 tarihli ve 23172 mükerrer sayılı Resmi Gazete‟de yayımlanan “
Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği‟ne” göre hazırlanmıĢtır.
Kısaltmalar
Madde 4- Bu tebliğde adı geçen;
a) Bal ; beĢinci maddenin birinci paragrafında tanımı yapılan gıda maddesini,
b) HMF : hidroksimetilfurfurolü,
ifade eder.
Tanımlar
Madde 5- Bu Tebliğ‟de geçen;
a) Bal; bal arılarının çiçek nektarlarını, bitkilerin veya bitkiler üzerinde yaĢayan bazı canlıların
salgılarını topladıktan sonra, kendine özgü maddelerle karıĢtırarak değiĢikliğe uğratıp, bal peteklerine
depoladıkları tatlı maddeyi,
Bal orijinine göre ;
- Çiçek balı ; arıların bitki çiçeklerindeki nektarlardan ürettikleri balı,
- Salgı balı; arıların bitkilerin canlı kısımlarından veya bitki üzerinde yaĢayan canlıların
salgılarından ürettikleri balı,
Piyasaya sunuluĢ Ģekline göre;
- Petekli bal; petek içinde piyasaya sunulan balı,
- Doğal petekli bal; tamamıyla arılar tarafından üretilen doğal peteği içinde tüketime sunulan
balı,
104
- Temel petekli bal; gerçek balmumundan çeĢitli metotlarla, iki tarafı preslenerek hazırlanmıĢ,
sterilize edilmiĢ, iĢçi ve erkek arı petek hücrelerinin temelini teĢkil eden ince levha Ģeklindeki peteği
içinde piyasaya sunulan balı,
- Süzme bal; ortam sıcaklığı 35 o C‟ı geçmeyecek biçimde petekli balın santrifuj metodu veya
dinlendirilerek süzülmesi ile elde edilen balı,
- Kristalize süzme bal; kristalizasyon metotlarının herhangi birine tabi tutularak veya balın
kristalleĢmesi için herhangi bir iĢleme tabi tutulmaksızın tamamen veya kısmen ĢekerleĢmiĢ, krema ve
fondan kıvamdaki balı,
- Pres bal; petekli balın basınç altında ortam sıcaklığı 45 oC’ı geçmeyecek biçimde sızdırılması
ile elde edilen balı, (3. Değişiklik)
- Fırıncılık Balı veya Sanayi Balı; kendine ait doğal koku ve tada sahip olmayan fermentasyona
başlamış, ısıtılmış, HMF miktarı, diaztaz sayısı 6. maddedeki l bendindeki koşullara uymayan direkt
olarak insan tüketimine sunulmayan balı,(1. Değişiklik)
b) Invert Ģeker; herhangi bir hidroliz iĢlemine tabi tutulmadan hesaplanabilen , çoğunluğu
fruktoz olup, fruktoz ve glikozdan oluĢan monosakkaridleri,
c) Diastaz sayısı; 100 g balda bulunan amilaz enzimlerinin, 38-40 o C‟da, 1 saat içerisinde ve
deney koĢullarında önceden saptanan bitiĢ noktasına kadar parçaladığı niĢasta miktarını,
d) Çerçeve; arıların doğrudan petek yaptığı veya içine temel peteklerin yerleĢtirildiği malzemeyi,
ifade eder.
e) Filitre bal; baldan organik ve anorganik maddelerin filitrasyon metodu ile ayrıştırıldığı ve
filtrasyon uygulaması gereği, balın içerdiği polen miktarının belirgin şekilde baldan ayrıldığı balı(3.
Değişiklik)
Ürün özellikleri
Madde 6- Bu Tebliğ kapsamındaki balın özellikleri aĢağıda verilmiĢtir:
a) Ġnsan tüketimine sunulacak olan bal, sağlıklı arı kovanlarından elde edilmiĢ olacaktır. Bal,
doğal yapısında bulunan organik ve inorganik maddeler haricinde herhangi bir yabancı madde, parazit,
arı, arı parçaları ve yavru arı içeremez.
b) Balda insan sağlığını tehdit eden hiç bir patojen mikroorganizma bulunamaz.
c) Balda niĢasta bulunamaz.
d) Balın tadı ve aroması, balın menĢeine ve üretildikleri bitkinin türüne bağlı olarak değiĢmekle
birlikte, bal kendine ait doğal koku ve tada sahip olmalıdır. Yabancı koku ve tat içeremez.
e) Balın rengi su beyazından koyu amber renge kadar değiĢebilir. Çam balının rengi pfund
skalaya göre minimum 60 olmalıdır.
f) Bala herhangi bir madde katılamaz ve yapısında bulunan herhangi bir madde uzaklaĢtırılamaz.
105
g) Ġnvert Ģeker miktarı; çiçek balında % 65 oranından, salgı balında % 60 oranından az olamaz.
h) Balda rutubet miktarı % 20‟den fazla olamaz. Bu oran “süpürge çalı-Calluna” ve fırıncılık
veya sanayi ballarında %23, süpürge çalı-Calluna” ballarında orijin olan fırıncılık veya sanayi
ballarında ise %25’den fazla olamaz(3. Değişiklik)
ı) Sakkaroz miktarı çiçek balında % 5, salgı balında % 10 oranından fazla olamaz. Ancak
“salkım ağacı-Robina pseudoacacia”, adi yonca- Medicago sativa”, “Banksia menziesii çiçek balı”,
“tatlı yonca-Hedysarum”, “Kırmızı okaliptus- Eucalyptus camadulesis”, “meşin ağacı-Eucryhia
lucida- Eucyphia miliganii”, narenciye ballarında bu oran en fazla %10’dur. Lavanta çiçeğiLavandula spp” ve “Borago officinalis” ballarında ise bou oran %15’I geçemez(3.Değişiklik).
i) Suda çözünmeyen madde miktarı balda % 0,1, pres balında ise % 0,5 oranından fazla olamaz.
j) Mineral madde - kül miktarı çiçek balında % 0,6‟yı, salgı balında ise % 1,2‟yi geçemez.
k) Balda asitlik miktarı %50 meq/kg’ dan fırıncılık veya sanayi ballarında ise %80 meq/kg’ dan
fazla olamaz(3. Değişiklik).
l) Fırıncılık veya sanayi balları hariç, diğer ballarda diastaz sayısı 8 den az olamaz. Ancak
narenciye balı gibi yapısında doğal olarak düşük miktarda enzim içeren ve doğal olarak HMF miktarı
15 mg/kg’dan fazla olmayan balda diastaz sayısı 3’den az olamaz(3.Değişiklik).
m) Fırıncılık veya sanayi balları hariç, diğer ballarda HMF miktarı 40 mg/kg’ dan fazla olamaz.
Ancak üretildiği bölge etiketinde belirtilmek koşuluyla, tropikal kli bölgeleri kaynaklı ballar ve/veya
bunların karışımında HMF oranı en fazla 80 mg/kg’dır(3. Değişiklik).
n) Temel petek levhalarının kalınlığı 3 mm‟den fazla olamaz.
o) Temel petekde balmumunun doğal yapısında bulunmayan, parafin, serezin, iç yağı, reçine,
oksalik asit gibi organik maddeler ile ağartıcı maddeler gibi inorganik maddeler bulunamaz.
ö) Bal ticari glikoz içeremez.
p) Balın Ģeker protein oranını ölçen C13 analizi sonucu -1‟den düĢük olmalıdır.
r) Balda naftalin bulunamaz.
s) Bal, doğal enzimlerine hasar verecek veya inaktive edecek şekilde ısıtılamaz(1. Değişiklik).
t) Bal insan sağlığını tehdit eden düzeyde hiçbir madde içeremez(1.Değişiklik).
u) Eğer bir bal, belirli çiçek veya bitkiden orijin alan bal ise ve bu orijin aldığı bitki veya çiçeğe
ait organoleptik, fiziksel, kimyasal ve mikroskobik özellikleri belirgin şekilde taşıyorsa bu bala orijin
aldığı çiçek veya bitkinin” ayçiçeği balı, ıhlamur balı” gibi çiçek veya bitkinin adı
verilebilir(1.Değişiklik).
ü) Bala üretildiği bölgenin; bölgesel, coğrafi veya topografik adı, bal bu bölgenin florasına ait
özellikleri belirgin şekilde taşıdığı sürece verilebilir(1. Değişiklik).
106
v) Çiçek ballarında fruktoz ve glukoz şekerlerinin yalnız başlarına veya toplamı 100 Gr’da 60
gr’ dan az olmaz, bu miktar salgı ballarında ve/veya salgı balllarının çiçek balları ile karışımında 100
Gr’da 45 Gr.’dan (3. Değişiklik)az olamaz.
y) “Kocayemiş-Arbutus unedo”, “çan otu-Erica”, ökaliptus, “ıhlamur-Tilia spp”, süpürge çalıCalluna vulgaris”, “okyanus mersini- Leptospermum” ve “çay ağacı-Melaleuca spp” hariç salgı balı,
kestane bal ve/veya bunların karışımında en az 0.8 mS/cm’dir. Bu balların haricindeki ballarda ve bu
balların karışımlarında ise elektrik iletkenliği en fazla 0.8 mS/cm’dir(3.Değişiklik).
z) Etiketinde orijin aldığı, bitki,bölge veya coğrafya belirtilen balllara filtre bal ilave edilmez(3.
Değişiklik).
Katkı maddeleri
Madde 7- Bala hiç bir katkı maddesi katılamaz.
BulaĢanlar
Madde 8- Balda insan sağlığı için tehlikeli olacak miktarda ağır metal bulunamaz.
Pestisitler
Madde 9- Balda bulunabilecek maksimum pestisit kalıntı miktarları EK-1‟de verilmiĢtir.
Veteriner ilaçları tolerans düzeyleri
Madde 10- Baldaki veteriner ilaçları kalıntı düzeyleri Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği‟nin
“Veteriner Ġlaçları Tolerans Düzeyleri” bölümünde verilen limitlere uygun olacaktır. Diğer veteriner
ilaçlarına ait tolerans düzeyleri EK-2‟de belirtilmiĢtir. (Yürürlükten kaldırılmıştır)
Hijyen
Madde 11- Bal Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği‟nin “Hijyen” bölümünde yer alan genel
kurallara uygun olarak üretilecektir.
ĠĢyeri özellikleri
Madde 12- Bal üreten iĢyerleri, Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği‟nin “ĠĢyeri Özellikleri”
bölümünde yer alan genel kurallara uygun olacaktır.
Ambalajlama, etiketleme ve iĢaretleme
Madde 13- Bal Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği‟nin “Ambalajlama ve Etiketleme-ĠĢaretleme”
bölümünde yer alan genel kurallara uygun olarak ambalajlanacak, etiketlenecek ve iĢaretlenecektir. Bu
genel kurallara ek olan kurallar aĢağıdaki gibidir:
a) Çerçeveli balda net miktara “çerçeve ağırlığı” dahil değildir.
b) Etikette balın orijini; salgı balı veya çiçek balı olduğu, bal ifadesinin yakınında belirtilecektir.
107
c) Etikette balın toplandığı yıl; üretim tarihi olarak, balın satıĢa hazır hale geldiği tarih; dolum
tarihi olarak ifade edilecektir.
d) Etikette balın piyasaya sunuluĢ Ģekli belirtilecektir.
e) Filtre balların bu özelliği ve bu ballarda polen miktarının büyük ölçüde alındığı etikette
belirtilecektir(3.Değişiklik).
TaĢıma ve depolama
Madde 14- Balın taĢınması ve depolanması Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği‟nin “TaĢıma ve
Depolama” bölümünde yer alan kurallara uygun olacaktır ve depolama sıcaklığı 30 o C‟ı geçmeyecektir.
Numune alma ve analiz yöntemleri
Madde 15- Baldan Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği‟nin “Numune Alma ve Analiz Yöntemleri”
bölümünde belirtilen kurallara uygun olarak numune alınacak ve uluslararası kabul görmüĢ analiz
yöntemleri uygulanacaktır.
Tescil ve denetim
Madde 16- Bal üreten, depo eden, paketleyen ve satan iĢyerleri; tescil ve izin, ithalat, kontrol ve
denetim sırasında bu Tebliğ hükümlerine uymak zorundadır. Bu hükümlere uymayan iĢyerleri hakkında
24/6/1995 tarihli ve 560 sayılı Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesine Dair Kanun Hükmünde
Kararname hükümlerine göre yasal iĢlem yapılır.
Denetim
Madde 17- Bu Tebliğe ait hükümlerin uygulanması 24/06/1995 tarihli ve 560 sayılı Kanun
Hükmünde Kararnameye göre Tarım ve KöyiĢleri Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı‟nca denetlenir.
Yürürlükten kaldırılan mevzuat
Madde 18- Bu Tebliğ‟le; 25/05/1982 tarihli ve 17704 sayılı Resmi Gazete‟de yayımlanan TS
3036 sayılı “Bal Standardı “ mecburi uygulamadan kaldırılmıĢtır.
Geçici Madde 1- Halen faaliyet gösteren ve bal üreten ve satan iĢyerleri yayımı tarihinden
itibaren 1 yıl içinde bu Tebliğ hükümlerine uymak zorundadır.
Yürürlük
Madde 19- Bu Tebliğ yayım tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
Madde 20- Bu Tebliğ‟i, Tarım ve KöyiĢleri Bakanı ve Sağlık Bakanı yürütür.
108
BALDA BULUNABĠLECEK MAX. PESTĠSĠT KALINTI MĠKTARLARI(ek 1)
PESTĠSĠT ADI
KABUL EDĠLEBĠLĠR EN YÜKSEK
DÜZEY (mg/kg)
Aldicarb
0,01
Brompropylat
0,1
Dichlobenil
0,05
Dichlorvos
0,01
Endosulfan
0,01
Ethion
0,01
Lindan
0,01
Chlordan
0,01
DDT
0,05
Endrin
0,01
-HCH
-HCH
Heptachlor
Hexachlorbenzen
AÇIKLAMA
p,p‟-DDT, o,p‟-DDT, p,p‟-DDE ve p,p‟TDE (DDD) toplamı
0,01
0,01
0,01
0,01
Heptachlorbenzol dahil
BALDAKĠ VETERĠNER ĠLAÇLARI TOLERANS DÜZEYLERĠ(ek 2)
ĠLAÇ
Amitraz
Streptomycin
Sulfanomid grubu
Tetrasiklin grubu
TOLERANS DÜZEYĠ (mg/kg)
0,2
0,02
0,01
0,01
109
Ek 2: Tarım Bölgelerinde Ġllere Göre Bal ve Balmumu Üretimi (Ton)
TARIM
BÖLGELERĠ
1.Bölge
( Orta Kuzey)
Ankara
Bilecik
Bolu
Düzce
Çankırı
Çorum
EskiĢehir
KırĢehir
Kütahya
UĢak
Kırıkkale
Yozgat
Toplam
2. Bölge( Ege)
Aydın
Balıkesir
Burdur
Çanakkale
Denizli
Ġzmir
Isparta
Manisa
Muğla
Toplam
TARIM
Bal(Ton) Balmumu(Ton) BÖLGELERĠ
216
91
288
307
74
392
131
79
203
65
129
319
2294
1745
1071
551
828
711
1773
159
703
4569
12110
3. Bölge ( Marmara)
24 Bursa
4 Edirne
5 Ġstanbul
6 Kırklareli
10 Kocaeli
10 Sakarya
4 Tekirdağ
1 Yalova
16 Toplam
13
7
17
117
4. Bölge (Akdeniz)
114 Adana
90 Antalya
24 Gaziantep
24 Ġçel
10 KahramanmaraĢ
66 Hatay
6 Osmaniye
27 Kilis
288 Toplam
649
TARIM
Bal(Ton) Balmumu(Ton) BÖLGELERĠ
5. Bölge (Kuzeydoğu)
27 Ağrı
15 Artvin
34 Erzincan
20 Erzurum
9 Kars
28 Ardahan
14 Iğdır
10 Toplam
157
420
617
290
327
454
641
319
62
3130
6. Bölge( Güneydoğu )
180 Bingöl
138 Bitlis
12 Diyarbakır
112 Hakkari
40 Mardin
20 MuĢ
13 Siirt
0 ġanlıurfa
515 Van
Batman
ġırnak
Toplam
2499
2072
132
2128
792
612
477
34
8746
110
Bal(Ton) Balmumu(Ton)
33
663
1386
1336
668
276
62
4424
0
40
67
61
31
5
0
204
805
706
307
501
95
401
119
62
296
115
75
3482
10
48
22
0
5
7
6
2
20
2
6
128
Ek 2: Tarım Bölgelerindeki Ġllere Göre Bal ve Balmumu Üretimi (Ton)
TARIM
BÖLGELERĠ
7. Bölge
( Karadeniz)
Giresun
GümüĢhane
Kastamonu
Ordu
Rize
Samsun
Sinop
Trabzon
Zonguldak
Karabük
Bayburt
Bartın
Toplam
Bal(Ton) Balmumu(Ton)
1315
1041
510
9439
417
1638
271
1327
219
38
321
317
16853
TARIM BÖLGELERĠ
8. Bölge ( Ortadoğu)
61 Adıyaman
42 Amasya
26 Elazığ
500 Malatya
18 Sivas
114 Tokat
16 Tunceli
75 Toplam
9
2
4
8
875
TARIM
Bal(Ton) Balmumu(Ton) BÖLGELERĠ
9. Bölge ( Orta
güney)
361
19 Afyon
242
10 Kayseri
721
59 Konya
536
33 NevĢehir
2371
180 Niğde
719
20 Aksaray
776
23 Karaman
5726
344 Toplam
Genel Toplam
Kaynak: DĠE, Tarımsal Yapı ve Üretim, 2001, Yayın no: 2758,
Ankara, 2001, ÇeĢitli sayfalardan yararlanılarak düzenlenmiĢtir.
111
Bal(Ton) Balmumu(Ton)
294
779
798
105
412
150
887
3425
60190
10
41
25
2
18
1
88
185
3174
Ek 3: Ġncelenen ĠĢletmelerin Kovan Konaklama Yerleri
Anket No
1
2
3
4
5
6
7
8
Ġli ve Ġlçesi
Ġzmir-KemalpaĢa
Ġzmir-KemalpaĢa
Ġzmir-KemalpaĢa
Ġzmir-KemalpaĢa
Ġzmir-KemalpaĢa
Ġzmir-KemalpaĢa
Ġzmir-KemalpaĢa
Ġzmir-KemalpaĢa
Köyü
Y.Kurudere
Y.Kurudere
Y.Kurudere
Y.Kurudere
Yiğitler
Yiğitler
Yiğitler
Yiğitler
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
Ġzmir-KemalpaĢa
Ġzmir-KemalpaĢa
Ġzmir-KemalpaĢa
Ġzmir-KemalpaĢa
Ġzmir-KemalpaĢa
Ġzmir-KemalpaĢa
Ġzmir-KemalpaĢa
Ġzmir-KemalpaĢa
Ġzmir-KemalpaĢa
Ġzmir-KemalpaĢa
Ġzmir-KemalpaĢa
Ġzmir-KemalpaĢa
Muğla-Marmaris
Muğla-Marmaris
Muğla-Marmaris
Muğla-Marmaris
Muğla-Marmaris
Muğla-Marmaris
Muğla-Marmaris
Muğla-Marmaris
Muğla-Marmaris
Muğla-Marmaris
Muğla-Marmaris
Muğla-Marmaris
Muğla-Marmaris
Muğla-Marmaris
Muğla-Marmaris
Dereköy
Dereköy
Dereköy
Dereköy
Dereköy
Dereköy
Dereköy
Gökyaka
Çambel
Çambel
Çambel
Çambel
Turgut
Turgut
Turgut
Turgut
Turgut
Hisarönü
Hisarönü
Hisarönü
Hisarönü
Hisarönü
Hisarönü
Hisarönü
Osmaniye
Osmaniye
Osmaniye
Kovan Varlığı
(adet)
350
60
12
30
40
120
80
60
80
85
80
90
55
60
38
40
95
150
300
120
280
200
300
300
69
150
200
100
100
100
270
100
280
180
150
Balın Niteliği
Çiçek
Çiçek+Çam
Çiçek
Çiçek+Çam
Çiçek+Çam+Kekik
*
Çiçek+Çam
Çiçek+Çam
Çiçek
Çiçek+Çam
Çiçek
Çiçek+Çam
Çiçek+Çam
Çiçek
*
*
Çiçek
Çiçek+Çam
Çiçek+Çam
Çiçek
*
Çam
*
Çiçek
*
Çiçek
*
Çiçek+Çam
Çam
Çiçek
*
*
*
*
Çiçek
Konaklama Yerleri
Ören+Kütahya/AltıntaĢ
Manisa+Kurudere+Kütahya/AltıntaĢ
Kütahya
Bozdağ+Bağyurdu+Y.Kurudere
*
Kütahya+Simav+UĢak
Kütahya+Yiğitler
Yiğitler+Kütahya/AltıntaĢ+Cumaovası/Püren
KemalpaĢa+UĢak/YeniĢehir+Kütahya/Çavdarhisar+Saruhanlı+KemalpaĢa/Dereköy
Kütahya/Çavdarhisar+Dereköy
Kütahya
AĢağı Kızılca+Kütahya /Çavdarhisar+Dereköy
Afyon/Dumlupınar+Dereköy
Afyon+Kütahya
Dereköy
Torbalı
Afyon+EskiĢehir
Karaburun+Afyon+EskiĢehir+Çambel
Karaburun+Manisa/Selendi+EskiĢehir/BaĢara Köyü/Han Ġlçesi+Afyon/Emirdağ+Bodrum/Yukarımaziköy
EskiĢehir
Sivrihisar/Afyon/Marmaris/Turgut
EskiĢehir/Sivrihisar+Fyon/Kocatepe
Afyon+EskiĢehir/Seferihisar
Afyon/Kocatepe+Soma+Turgutköyü
Burdur/Turgut Köyü
Afyon+Konya
Afyon
Afyon+Hisarönü
Afyon/ġuhut+Hisarönü
Afyon
Muğla+Hisarönü
Afyon/ġuhut
Isparta+Datça+Osmaniye
Isparta/Yalvaç+Datça
Datça
112
Ek 3: Ġncelenen ĠĢletmelerin Kovan Konaklama Yerleri
Anket No
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
Ġli ve Ġlçesi
Muğla-Marmaris
Muğla-Marmaris
Muğla-Marmaris
Muğla-Marmaris
Muğla-Marmaris
Muğla-Marmaris
Muğla-Marmaris
Muğla-Marmaris
Muğla-Marmaris
Muğla-Marmaris
Muğla-Marmaris
Muğla-Marmaris
Muğla-Marmaris
Muğla-Marmaris
Muğla-Marmaris
Muğla-Marmaris
Muğla-Marmaris
Muğla-Marmaris
Muğla-Marmaris
Muğla-Marmaris
Muğla-Marmaris
Muğla-Marmaris
Muğla-Marmaris
Muğla-Marmaris
Muğla-Marmaris
Köyü
Osmaniye
Osmaniye
Osmaniye
Osmaniye
Osmaniye
Osmaniye
Osmaniye
Osmaniye
Osmaniye
Osmaniye
Osmaniye
Osmaniye
Orhaniye
Orhaniye
Orhaniye
Orhaniye
Orhaniye
Orhaniye
Bayır
Bayır
Bayır
Bayır
Bayır
Bayır
Bayır
Kovan Varlığı
130
270
230
350
250
250
150
250
240
60
300
290
140
60
100
100
150
100
200
200
400
120
100
200
150
Balın Niteliği
*
*
Çiçek
*
*
*
*
Çiçek+Çam
Çiçek
*
Çam
Çiçek
Çiçek
*
Çiçek
Çiçek
Çam
Çam
Çiçek
Çiçek
Çiçek
*
*
*
*
Konaklama Yerleri
Isparta
Afyon/Sultandağı
Datça+Afyon+Konya
Konya
Afyon/Sultandağı
*
Konya/AkĢehir
Konya/AkĢehir+Osmaniye
Konya/AkĢehir+Datça
Afyon+AkĢehir
Konya/AkĢehir+Osmaniye
Isparta/Çarkıraç+Afyon/Daskara
Hisarönü
Dinar/Çölovası+Orhaniye
Afyon+EskiĢehir/Sivrihisar+Burdur/Tepenli
Konya/AkĢehir+Sivrihisar
Konya/AkĢehir+Orhaniye
Konya/AkĢehir+Orhaniye
Afyon
Afyon
Kayseri+Bayır
Afyon/Dinar
Afyon
EskiĢehir+Bayır
Kayseri
113
Ek 4 : AraĢtırma Yöresindeki ĠĢletmelere ve ĠĢletmecilere ĠliĢkin Bazı
DeğiĢkenlerin Normal DağılıĢ Test Sonuçları
ĠĢletmecinin YaĢı
Örnek sayısı
Ortalama
Standart Hata
Kolmogorovsmirnov
Asimptatik p değeri
60
43,3500
12,6274
,717
60
5,8000
2,1057
3,726
Arıcılık Deneyimi
60
16,0833
9,5426
1,070
,683
,000
,203
Kovan Sayısı
Örnek sayısı
Ortalama
Standart Hata
Kolmogorovsmirnov
Asimptatik p
değeri
Eğitim Düzeyi
Bal Üretimi
Bal Fiyatları
Bal Verimi
60
158,5667
95,9538
1,259
60
3989,7585
2989,1689
1,441
60
25,67
9,23
1,294
60
2650239
668750,6
2,625
,084
,031
,070
0,00
Ek 5: Ġncelenen ĠĢletmelerde Bazı DeğiĢkenler Açısından ĠĢletme Gruplarına Göre Farklılık
Gösterme Durumu(Kruskal Wallis Testi)
Eğitim Düzeyi
Bal Üretimi
,479
2
,787
Khi kare
Serbestlik Derecesi
Asimptatik p değeri
Bal Fiyatları
45,738
2
,000
7,857
2
,020
Ġncelenen ĠĢletmelerde Bazı DeğiĢkenler Açısından Ġllere Göre Farklılık Gösterme
Durumu(Kruskal Wallis Testi)
Eğitim Düzeyi
Bal Üretimi
1,432
1
,231
Khi kare
Serbestlik Derecesi
Asimptatik p değeri
Bal Fiyatları
15,449
1
,000
Ġncelenen ĠĢletmelerde Bal Veriminin Ġllere Ve ĠĢletme Gruplarına Göre Farklılık
Gösterme Durumu(One-way Anova Testi)
Bal Verimi
(iller arasında)
Ki kare
Serbestlik Derecesi
p değeri
Bal Verimi
(ĠĢletme grupları
arasında)
1203,623
1
0,00
114
264,981
2
,0042
25,315
1
,000
Ek 6: Ġncelenen ĠĢletmelerde Bal Verimini Etkileyen Faktörlerin Saptanmasına
Yönelik Doğrusal Regresyon Modelleri (Model:1)
Bağımlı DeğiĢken: Kovan BaĢına Verim(kg)
Yöntem : En Küçük Kareler Yöntemi
Gözlem Sayısı: 60
Bağımsız
Katsayı
DeğiĢkenler
EGITIM2
-0.028539
DENEYIM2
-0.008466
YAġ
-0.032575
ĠġGUCU
-0.002494
ĠLAÇ MAS.
-1.86E-08
YAKIT MAS
2.61E-09
BAL FIYATI
-3.80E-06
KOVAN SAYISI
-0.001996
SEKER MAS
-3.48E-12
IL (Ġzmir=0,
3.607483
Muğla=1)
C
37.21819
R2
DüzeltilmiĢ R2
SONUÇLAR
Standart Hata
T -istatistiği
0.039135
0.003047
0.085050
0.008286
1.38E-08
1.15E-09
2.20E-06
0.014029
2.63E-11
3.135063
-0.729244
-2.778805
-0.383009
-0.301047
-1.345127
2.269041
-1.725696
-0.142265
-0.132388
1.150689
8.638867
0.432203
0.316325
4.308226
F- değeri
Önem Düzeyi (FStatistic)
White Farklı
Varyanslılık Testi
( F)
Önem Düzeyi**
Log likelihood
-201.0096
Durbin-Watson
istatistiği
1.518392
Olasılık
değeri
0.4693
*0.0077
0.7034
0.7647
0.1848
*0.0277
0.0907
0.8875
0.8952
0.2554
0.0001
3.729837
0.000907
0.608684
0.877210
* 0.05 düzeyinde anlamlı ** 0.05 den büyük ise farklı varyanslılık yoktur.
Model:2
Bağımlı DeğiĢken: Kovan BaĢına Verim(kg)
Yöntem : En Küçük Kareler Yöntemi
Gözlem Sayısı: 60
Bağımsız
Katsayı
DeğiĢkenler
EGITIM2
-0.038839
DENEYIM2
-0.009726
YAġ
-0.049777
ĠġGUCU
-0.000500
ġEKER MIK.
0.000836
ILAÇ MAS
-2.15E-08
YAKIT MAS
2.94E-09
BAL FIYATI
-4.82E-06
KOVAN SAYISI
0.000668
C
42.26649
R2
DüzeltilmiĢ R2
SONUÇLAR
Log likelihood
Standart Hata
T -istatistiği
Olasılık değeri
0.040486
0.002834
0.083746
0.008272
0.001531
1.36E-08
1.13E-09
1.95E-06
0.013623
7.112911
0.420315
0.315971
-0.959317
-3.431464
-0.594377
-0.060502
0.545925
-1.586696
2.606758
-2.473833
0.049045
5.942220
F- değeri
Prob(Fstatistic)
0.3420
*0.0012
0.5549
0.9520
0.5875
0.1189
*0.0120
*0.0168
0.9611
0.0000
4.028189
0.000635
-201.6312
White Farklı
Varyanslılık Testi
1.734954
( F)
Durbin-Watson
istatistiği
1.553973
* 0.05 düzeyinde anlamlı ** 0.05 den büyük ise farklı varyanslılık yoktur.
115
Probability**
0.282210
Model 2‟nin Stepwise Sonuçları
DeğiĢkenler
Bal fiyatı
Bal fiyatı, deneyim
Bal Fiyatı, deneyim, yakıt
masrafları
R
R2
DüzeltilmiĢ R2
,376
,524
,612
,142
,274
,374
,127
,249
,341
116
Tahminin
Standart Hatası
8,63
8,00
7,50
Ek 7: Anket Formu
Ġzmir ve Muğla Ġllerinde Faaliyet Gösteren Arıcılık ĠĢletmelerinin Teknik ve Ekonomik
Yapısı ile Sorunları Üzerine Bir AraĢtırma(2001 /ZRF /023)
1. Köyü K1[
]
2.ĠĢletmecinin yaĢı: K2[
]
3.ĠĢletmecinin eğitim düzeyi:K3 [
] (yıl olarak )
4.Kaç yıldır arıcılık faaliyeti ile uğraĢıyorsunuz?K4 [
5.Ailenin Toplam Nüfusu: K5 [
] Kadın K6[
6. Toplam iĢletme Varlığı K9[
] K10 Mülk[ ]
]
] Erkek K7[
] Çoçuk K8[
K11 Kira[ ] K12 Ortak[
7. Aile ĠĢgücü , Yabancı ĠĢgücü ve Kullanım Durumu
Aile ĠĢgücü
Cinsiyeti E/K
YaĢı
ĠĢletmede
çalıĢtığı gün
sayısı
Arıcılıkta
çalıĢtığı gün
sayısı
ĠĢl. dıĢı çalıĢtığı
gün sayısı
K13[
]
K14[
]
K15[
]
K16[
]
K17[
]
K18[
]
K19[
]
K20[
]
K21[
]
K22[
]
K23[
]
K24[
]
K25[
]
K26[
]
K27[
]
K28[
]
K29[
]
K30[
]
K31[
]
K32[
]
K33[
]
K34[
]
K35[
]
K36[
]
K37[
]
K38[
]
K39[
]
K40[
]
K41[
]
K42[
]
K43[
]
K44[
]
K45[
]
K46[
]
K47[
]
K48[
]
K49[
]
K50[
]
K51[
]
K52[
]
K53[
]
K54[
]
K55[
]
K56[
]
K57[
]
K58[
]
K59[
]
K60[
]
K61[
]
K62[
]
K63[
]
K64[
]
K65[
]
K66[
]
K67[
]
K68[
]
K69[
]
K70[
]
K71[
]
K72[
]
ĠĢletmede Daimi ĠĢçilerin ÇalıĢma Durumu
Erkek K 73[
]adet
K74[
] gün
Kadın K75 [
]adet
K76[
] gün
ĠĢletmede Geçici ĠĢçilerin ÇalıĢma Durumu
Erkek K 77[
]adet
K78[
] gün
Kadın K79 [
]adet
K80[
] gün
117
] daa
]
Arıcılıkta Daimi ĠĢçilerin ÇalıĢma Durumu
Erkek K 81[
]adet
K82[
Kadın K83[
]adet
K84[
]gün
]gün
Arıcılıkta Geçici ĠĢçilerin ÇalıĢma Durumu
Erkek K 85[
]adet
K86[
Kadın K87[
]adet
K88[
8. Yörede Kadın yevmiyesi K89[
9. Parsel Sayısı K 91[
]gün
]gün
] TL, erkek yevmiyesi: K90[
]TL
]adet
10. Ürünlere Göre EkiliĢ Alanı
Geçen Yıl YetiĢtirmekte
Olduğu Ürünler
Alanı (daa)
Parsel Sayısı
(adet)
Üretim
Ortalama satıĢ fiyatı
(TL/kg)
Miktarı (kg)
K92 [
] K93 [
]
K94 [
]
K95 [
]
K96 [
]
K97 [
] K98 [
]
K99 [
]
K100[
]
K101[
]
K102 [
] K103[
]
K104[
]
K105[
]
K106[
]
K107 [
] K108[
]
K109[
]
K110[
]
K111[
]
K112 [
] K113[
]
K114[
]
K115[
]
K116[
]
K117 [
] K118[
]
K119[
]
K120[
]
K121[
]
K122 [
] K123[
]
K124[
]
K125[
]
K126[
]
K127 [
] K128[
]
K129[
]
K130[
]
K131[
]
K132 [
] K133[
]
K134[
]
K135[
]
K136[
]
Arıcılıkta Üretim Durumuna ĠliĢkin Bilgiler
11. Hangi ırklar yetiĢtirilmektedir? K137[
]1.
12. Arı kovan varlığı ne kadardır?K138[
13. Ana arı yaĢı K139[
]
]kg
15. Kovan baĢına üretim ne kadardır?K141[
]kg
16. Geçen yıl üretiminiz ne kadardı?K142[
]kg
K143[
3.
] 1. Eski Tip 2. Yeni Tip
14.Yıllık bal üretiminiz ne kadardır?K140 [
17. Sağım sayısı
2.
]
18. Kolonileri nereye K144[
ve hangi nektar alımı K145 [
] 1.
2.
] 1.
118
2.
3.
3. için götürüyorsunuz?
19.Kolonilerinizi nasıl çoğaltırsınız?K146[
]
1.Ana arı yetiĢtirmeyle
2. Bölme ile
20. Kolonilerinizde ortalama kaç çerçeve var K147[
]
21.Kolonilerin yerleĢiminde ana yola yakın olup-olmadığına/sanayi tesislerine uzaklığına
dikkat ediyor musunuz? K148 [
] 1. Evet 2. Hayır
22. Ne kadar sıklıkla besleme yapıyorsunuz K149[
]
23. Ġlkbahar beslemesini nasıl yapıyorsunuz K150[
] 1. ġerbetleme 2.Kekleme
ġerbet ile hangi oranlarda yapıyorsunuz?………………………………………………..
24. Kovanların olduğu yerde temiz su kaynağı olup olmadığına dikkat ediyor
musunuz. K151[
]
1. Evet 2. Hayır
25. En önemli görülen hastalık ve zararlılar nelerdir ? K152[
1. Varroa 2. Kireç 3. Nosema
]
4. Yavru Çürüklüğü
26. Hastalıklara karĢı hangi mücadele yöntemleri uygulanmaktadır?K153[
1.
2.
]
3.
27. Balda Kalıntı Riskini Ortadan Kaldırmak için neler yapıyorsunuz?K154[
]
1.Gereksiz Ģekerle beslemeye engel olmak
2. Zamansız ihtiyacı olmadan antibiyotik kullanmama.
3. Varroa mücadelesinde zamanlama ve teknik tedbirlere öncelik
vermek
4.Amerikan Yavru Çürüğü vakalarında koloniyi kendi eli ile imha etme veya ilgililere
haber verme
5.120ºC de Sterilize edilmiĢ temel petek kullanmaya dikkat etme, kendi peteğini
bastırma
6. Naftalin kullanma durumu
28.. Arıcılık gitgide daha mı güçleĢiyor? K155 [
] 1. Evet 2. Hayır
Evet ise nedenini açıklar mısınız: …………………………………………………………
29. Son üç yılda kaç koloni arınız söndü? 2002 K156[
]
2001 K157 [
]
2000 K158 [
]
30. Kovanlarda daha çok görülen varroa zararlısıdır. Arılarınızda varroa taraması yaptınız
mı? K159[
] 1.Evet 2. Hayır
31. Kaç kolonide tarama yaptınız? K 160[
]
119
32. Kolonilerinizde deforme olmuĢ (özellikle yavrularda) kısalmıĢ gövde, Ģekilsiz ve
bozulmuĢ kanatları olan arı farkettiniz mi?K161[
] 1.Evet 2. Hayır
33. Varroa zararlısı için Apistan yada diğer ruhsatlı ilaç kullandınız mı? K162[
1.Evet
]
2. Hayır
Evet ise; Ne zaman? K163( 1. Erken Ġlkbahar 2.Geç sonbahar) , Hangi sıklıklaK164[
1. Bir sezonda 2den az
2. 2-3 defa
3. Üçten fazla
4. Hiç yapmaz
34.Kolonilerde ana arı değiĢimi yapar mısınız?K165 [
Ne sıklıkla ana arı değiĢtirirsiniz K166 [
]
35.Kolonilerde ana kaybı oldu mu?K167 [
]
] 1. Evet 2. Hayır
yıl
] 1. Evet 2. Hayır
Evet ise, Bunu neye bağlıyorsunuz?…………………………………………………..
36. Bu sezon kaç koloni oğul verdi? K168 [
]
adet
37. Arılarda bir sorun olmasa da önlem olarak ilaç kullanmaktan yana mısınız?K169[
1. Evet
]
2. Hayır
Hangi hastalığa tedbir olarak kullanmak istersiniz K170[
1.Yavru çürüğü
2. Varroa
3. Nosema
]
4.Diğer(……………….)
38. Varroa için kaç defa ilaçlama yapıyorsunuzK171[
39. Son yılda bu ilaçlardan kullandınız mı K172[
]
] 1.Evet 2. Hayır
Evet ise;
Kullanılan Ġlaçlar
Miktar(kg)
Adet
Neye karĢı
Fiyat
K173[ Fumidil B]
K174[
]
K175 [
]
K176[
]
K177[terramycin/apimycin]
K178[
]
K179 [
]
K180[
]
K181[ Apistan]
K182[
]
K183 [
]
K184[
]
K185[ Menthol]
K186[
]
K187 [
]
K188[
]
K189[ formik asit]
K190[
]
K191 [
]
K192[
]
K193[Oksalik asit]
K194[
]
K195 [
]
K196[
]
K197[ Kenaz]
K198[
]
K199[
]
K200[
]
K201[
K202[
]
K203[
]
K204[
]
]
40. Ġlerde bu ilaçlardan kullanmayı düĢünüyor musunuz?K205[
] 1.Evet 2. Hayır
41. Kolonilerinize kimyasal ilaçlar uygulama konusunda ne düĢünüyorsunuz?
…………………………………………………………………………………………………..
120
42. Size göre bal üretiminizi aĢağıdaki faktörler ne ölçüde etkiler?
1= tamamiyle etkiler 2=Çok fazla 3= Fazla 4=Az
Etkileyen Faktörler
Öncelik Sırası
K206[Hastalık ve kıĢlama
kayıpları]
K208[Besin yetersizliği]
K210[Çevre kirliliğinin etkisi]
K212[Teknik donanım]
5= Hiç etkilemez
Faktörler
Öncelik Sırası
K207 [Mücadele
yetersizliği ]
K209 [Ġklim etkisi]
K211[Hırsızlık]
K213 [Ġlaç
kullanımı]
K215[Ürün
fiyatındaki
değiĢme]
K217[
]
K219[
]
K221[
]
K223 [
]
K225 [
]
K214[Kredi alıp-almama
durumu]
K216[ Girdi maliyetleri]
K218[
]
K220[
]
K222[
]
K224 [
]
43. Bal üretimini etkileyen faktörlere karĢı hangi önlemleri alıyorsunuz, öncelik sırasına göre
belirtiniz.
1= tamamiyle etkiler 2=Çok fazla 3= Fazla 4=Az
Önlemler
Öncelik Sırası
K226[Hastalık ve kıĢlama
kayıpları]
K228[Zirai mücadele]
K230[
K232[
K234[
K236[
5= Hiç etkilemez
Önlemler
Öncelik Sırası
K227 [Ürün
sigortası ]
K229 [Pazar
hakkında bilgi
sahibi olma]
K231[
]
K233 [
]
K235[
]
K237[
]
]
]
]
]
44.. PAZARLAMA DURUMUNA ĠLĠġKĠN BĠLGĠLER
Üretim miktarı
K238[SüzmeBal ]
K242[Petek bal ]
K246[
]
K250[
]
K254[
]
Satılan Mik./ kg
K239[
]
K243[
]
K247[
]
K251[
]
K255[
]
45. SatıĢ Ģekli nasıldır? K258[
Vadeli ise kaç ay K259[
Evde tüketilen
K240[
]
K244[
]
K248[
]
K252[
]
K256[
]
] 1. PeĢin
Stokta Bekletilen
K241[ ]
K245[ ]
K249[ ]
K253[ ]
K257[ ]
2. Vadeli ,
]. SatıĢ zamanı: K260[
121
] 1.
2.
46. Bu yıl balı hangi fiyattan sattınız? K261[
] TL/kg
47. Geçen yıl bal satıĢ fiyatınız ne kadardı? K262[
] TL/kg
48.SatıĢ öncesinde ısıtma iĢlemi uygulyor musunuz. K263[
49. SatıĢı kime yapıyorsunuzK264[
] 1. Evet
2. Hayır
] 1. Tüccar 2. Ġhracatçı 3. ĠĢleyici 4. Direkt tüketici
50. Balı satarken hangi tip ambalaj kullanıyorsunuzK265 [
] 1. Teneke
2. Kavanoz
Teneke……….. kg, Kavanoz…………..kg
51. Son ürün dönemindeki bal fiyatı beklediğiniz fiyat mıydı? K266[
52. Bal fiyatı size göre hangi düzeyde olmalıdır K267[
53. Balda en iyi fiyatı hangi yıl sağladınız .K268[
]TL
]
54. Bal satıĢında öncelikle hangi unsurları dikkate alıyorsunuzK269[
1. Ġyi fiyat sağlama 2. PeĢin ödeme 3. Avans alma
55. Bal sağımında 1. Sağım zamanı.K270 [
]
2. Sağım Zamanı K271[
]
] 1.Evet 2. Hayır
]
4. Güven duyma 5. Kalite 6. Diğer(….)
56. Bal üretiminde sizin için miktar mı(1) yoksa kalite(2) mi önemlidirK272[
57. Bal satıĢı sırasında alıcılar daha çok hangi kriterleri dikkate alıyorlarK273[
]
]
1. Kalite 2. Fiyat uygunlugu 3. SatıĢ Ģekli 4. Balın niteliğinin bilinmesi, karıĢık bal
olmaması .
Bu kriterleri önem sırasına göre belirtiniz……………………………
58.Arıcılık faaliyeti dıĢında bir diğer geliriniz var mı? Varsa elde ettiğiniz yıllık gelir
yaklaĢık ne kadardır?K274[
]TL
59. Son yıllarda sigorta yaptırdınız mı?K275[
] 1. Evet 2.Hayır
Hayır ise; sigorta yaptırmama nedeni:…………………………………..
60. Arıcılık faaliyeti için herhangi bir yerden kredi aldınız mı?K276[ ] 1. E 2.H
Evet ise ne kadar K277[
1. Ziraat Bankası
nereden aldınız? K278[
] ve
2. TKK
3. Diğer
61. Hangi tip kredi aldınız K278[
]1. ĠĢletme
122
2. Yatırım
]
62. Herhangi bir kooperatife üyemi siniz?K279[
] 1. E
Evet ise hangi kooperatife üyesiniz? K280[
63. Pazarlama sorunlarınız nelerdir K281[
olabilir?
] . 1.
2H
2.
3.
4.
5.
]? Sizce bu sorunlara çözüm önerileri neler
1. düĢük fiyat
3. Balların karıĢık sağılması
2. örgütlenme yetersizliği
4. Diğer(
) Öncelik sırasına göre belirtiniz.
TARIMSAL BĠLGĠDEN VE YENĠLĠKLERDEN HABERDAR OLMAYA ĠLĠġKĠN
BĠLGĠLER
64. Arıcılık faaliyetinde karĢılaĢtığınız sorunlarla ilgili olarak bilgi kaynakları K282[
1.Ziraat Mühendisleri
5.Akraba
2.Ziraat Teknisyenleri
6.KomĢu
3. Tarım Ġl Müdürlüğü
7.Kendim
4.Tarım Ġlçe Müdürlüğü
8.Diğer
65. Tarımsal ilaçların arıcılık faaliyetine olan olumsuz etkileri konusunda bilginiz
var mı?K283[
66.
] 1. Evet 2. Hayır
Arıcılık Üretim Dalının yatırım giderleri(alet-ekipman varlığı):
Gider Kalemleri
Adet
Birim Fiyat
(1000TL)
Tutar
(1000TL)
Ana arı kafesi
Arıcı çadırı
Arıcı Fırçası
Arıcı körüğü
Arıcı kulübesi
Arıcı mahmuzu (plastik)
Arıcı maskesi
Arıcı maskesi kolsuz
RuĢet kovan*
Bal dinlendirme kabı
Bal ısıtma kazanı
Biz
Çıta delme makinası
Çıta teli makarada 1kg‟lık
Eldiven
Sır tarağı (döküm)
Sır tenekesi
Suni arı peteği**
Süzme makinası 4‟lü/3lü/8‟li
ġerbetlik teneke
**Petekleri ne kadar zamanda değiĢtiriyorsunuz?………………………….
*Size göre bir kovanın ekonomik ömrü ne kadardır?…………………….
123
]
67. ĠĢletme Giderleri
İşletme Giderleri
Gider Kalemleri
Adet
Birim fiyatı
Tutar (1000TL)
ġeker (çuval)
Su masrafı
Yakıt masrafı
Ġlaç masrafı
Alet-mak. tamir-bakım mas.
Teneke/Kavanoz
Arıcılık faaliyetinde en önemli maliyet unsuru nedir?…………………………………….
68. Ekolojik bal ve bal üretimi hakkında herhangi bir bilginiz var mı?K284[
Evet ise; Bu bilgileri nereden aldınız? K285 [
]1.e 2.h
]
1. KomĢu/arkadaĢ 2. Tarım Ġlçe Müdürlüğü
3. Arıcılık Enstitüsü 4. Kontrol ve
sertifikasyon kuruluĢları
5. Ġhracatçı Firmalar 6. Kitap, dergi, gazete /. Diğer
69. Gelecekte organik bal üretmeyi düĢünür müsünüz?K286[
Evet ise ne kadar K287[
]
]
70. Organik(Ekolojik) bal konusunda bilgi sahibi misiniz.K287[
]
71. Ekolojik bal üretim Ģartları konusunda bilgi sahibi misiniz. K288[
] 1. Evet 2. Hayır
Evet ise ; neler biliyorsunuz…………………………………………………………………….
72. Son yıllarda bal ihracatında sorunlar yaĢanmaya baĢladı. Bu konudaki size göre
olumsuzluklar nelerdir?…………………………………………………………………………
73. Size göre geçiminizi sağlayacak/ karlı olabilecek kovan sayısı ne olmalıdır.K289[
124
].
Ek 8: BAZI TEKNĠK ANAHTAR KELĠMELER
Arıcılığa iliĢkin terim ve tarifler TS 12723‟te belirtilmiĢtir.
Ana Arı Numarası: Yıllara göre değiĢik renkte ve üzeri numaralı ve özel yapıĢtırıcısı
vasıtasıyla ana arının sırtına yapıĢtırılan numaralı plaka.
Ana Arı Üretimi: AĢılama tekniği kullanılarak damızlık olarak seçilmiĢ arı materyalinin
çoğaltılması.
Arı yoğunluğu: Bir bölgede flora ve ekolojik koĢullar dikkate alınarak mevcut kovanların
verimini düĢürmeden birim alanda bulundurulabilecek arılı kovan miktarı.
Arılık: Kolonilerin bir arada bulunduğu mekan
Banka Koloni : Ana arıların belirli bir süre tutulduğu koloni.
Eko tip : Bir saf ırk bölgesinin içinde daha küçük lokal alanlarda bulunan, o bölgeye adapte
olmuĢ saf ırkın bir alt gurubu olan ve kendi içinde çok yakın özellikler taĢıyan koloniler.
Ġzole Bölge: Saf ırk veya hibrit ana arı üretilecek ise: sadece saf ırkın veya üretilecek hibritin
baba hattını oluĢturan kolonilerin bulunduğu çiftleĢtirme mekanı ve bu mekanın en az 15
km çevresindeki yabancı kolonilerden arındırılmıĢ alan.
Kek : Ana arı üretecek iĢletmelerin her türlü yayılıcı ve bulaĢıcı hastalıktan özellikle de
"Yavru Çürüklüğü" hastalıklarından ari olması Ģartı ve bunu belgelendirmeleri Ģartı ile; g
yoğrulmuĢ arı yiyeceğini enelde muhtelif oranlarda pudra Ģekeri ile süzme balın karıĢtırılıp
hamur kıvamında yoğrulmuĢ arı yiyeceği.
Koloni : Ana arısı bulunan ve minimum 10-14 bin adet iĢçi arısı bulunan arı ailesi.
Kovan: TS.3409 da tanımlanan taĢınabilir arı ailesi barınağı.
Larva Transferi: Ana arı yumurtalarının çatladıktan sonra bir günlük larvaların 9mm
çapındaki yapay ana arı yüksüklerine özel bir kaĢıkla aktarma iĢlemi
Oğul: Çoğalma amacıyla arıların meydana getirdikleri yeni arı ailesi.
Polen: Çiçek tozu
Polinasyon: Bitkilerde tozlaĢma faaliyeti
RuĢet Kovan: 3-5 çerçeveli küçük kovan.
Temel Petek: TS 2906 da belirtilen kurallara uygun olarak, ham maddesi saf balmumu olan,
mekanik olarak tekniğine göre, sterilize edilerek imal edilen levhalar.
Ticari Ana Arı Üreticisi: Kontrollü Ticari Amaçla Ana Arı YetiĢtiricisi Sertifikası sahibi
olup, ana arı üretip satan kiĢi veya tüzel kiĢiler.
125
YAZARLARIN ÖZGEÇMĠġLERĠ
Doç.Dr. Gamze SANER
1962 yılında Ġzmir‟de doğdu. Ġlk, orta ve lise öğrenimini Ġzmir‟de tamamladıktan sonra, 1979 yılında
E.Ü.Z.F. Tarım Ekonomisi Bölümüne girdi ve 1983 yılında mezun oldu. 1985 yılında E.Ü.Z.F.Tarım
Ekonomisi Bölümü Tarım ĠĢletmeciliği Anabilim Dalında AraĢtırma görevlisi olarak göreve baĢladı.
Aynı bölümde 1986 yılında Yüksek Lisans eğitimini, 1993 yılında “Ġzmir Yöresinde Pazara Yönelik
Süt Sığırcılığı ĠĢletmelerinin Ekonomik Açıdan Değerlendirilmesi Üzerine Bir AraĢtırma” adlı tezi ile
Doktora eğitimini tamamladı. Eylül 1995‟de E.Ü.Z.F. Tarım Ekonomisi Bölümü Tarım ĠĢletmeciliği
Anabilim Dalında Yardımcı Doçentlik kadrosuna atandı. Kasım 2000‟de Tarım Ekonomisi alanında
Doçent ünvanı aldı. 2001 yılında E.Ü.Z.F. Tarım Ekonomisi Bölümü Tarım ĠĢletmeciliği Anabilim
Dalında Doçentlik kadrosuna atandı ve halen aynı bölümde Öğretim Üyesi olarak görev yapmaktadır.
Evli ve 2 çocuk annesidir. Ġngilizce bilmektedir.
Doç.Dr. Sait ENGĠNDENĠZ
1967 yılında Ġzmir‟de doğdu. Ġlk ve orta öğrenimini Ġzmir‟de tamamladıktan sonra, 1986 yılında
E.Ü.Z.F. Tarım Ekonomisi Bölümüne girdi ve 1990 yılında mezun oldu. Eylül 1991‟de E.Ü.Z.F.Tarım
Ekonomisi Bölümünün Tarım ĠĢletmeciliği Anabilim Dalında AraĢtırma görevlisi kadrosuna atandı.
E.Ü.Z.F.Tarım Ekonomisi Bölümünde, 1993 yılında verdiği “Tire Ġlçesi Orman Köylerindeki Tarım
ĠĢletmelerinin Sosyo-Ekonomik Analizi” adlı tezi ile Yüksek Lisans eğitimini, 1998 yılında verdiği
“Küçük Menderes Havzasında Alüviyal Topraklardaki Tarım Arazilerinin Vergilendirme Açısından
Kıymetlerinin Takdiri Üzerine Bir AraĢtırma” adlı tezi ile de Doktora eğitimini tamamladı. Temmuz
2003‟de E.Ü.Z.F. Tarım Ekonomisi Bölümünün Tarım ĠĢletmeciliği Anabilim Dalında Yardımcı
Doçentlik kadrosuna atandı. Nisan 2004‟de Tarım Ekonomisi alanında Doçent ünvanı aldı. Temmuz
2004‟de E.Ü.Z.F. Tarım Ekonomisi Bölümünün Tarım ĠĢletmeciliği Anabilim Dalında Doçentlik
kadrosuna atandı ve halen aynı bölümde Öğretim Üyesi olarak görev yapmaktadır. Evlidir. Ġngilizce
ve Almanca bilmektedir.
Yrd. Doç.Dr. Banu YÜCEL
1969 yılında Ġzmir‟de doğdu. Ġlk, orta ve lise öğrenimini Ġzmir‟de tamamladıktan sonra, 1987 yılında
Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümüne girdi. 1991 yılında Zootekni bölümünden mezun
oldu ve aynı yıl Yüksek Lisans Eğitimine baĢladı. 1992-1993 yılları arasında özel bir yabancı Ģirkette
“Teknik danıĢman” olarak çalıĢtı. Ekim 1993‟de E.Ü. Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü‟ne
AraĢtırma Görevlisi olarak atandı. Ocak 1995‟te yüksek lisansını, 1999 yılında “Muğla ve Yöresi
Çam Ballarının Biyokimyasal Özellikleri Üzerine Bir AraĢtırma” konulu tezi ile doktora eğitimini
tamamladı. Arıcılık, ipek böçekçiliği ve kanatlı yetiĢtirme konularında çeĢitli yayınları bulunan
araĢtırmacı halen aynı bölümde Yrd. Doç. olarak olarak görev yapmaktadır. Evli ve bir çocuk
annesidir. Ġngilizce bilmektedir.
ArĢ. Gör. Figen ÇUKUR
1972 yılında Ġzmir‟de doğdu. Ġlk öğrenimini Konya‟da, Orta öğrenimini Diyarbakır‟da ve Lise
öğrenimini Sinop‟ta tamamladı. 1990 yılında E.Ü.Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü‟nü
kazandı. 1994 yılında aynı bölümden mezun oldu ve Yüksek Lisans eğitimine baĢladı. 1997 yılında
Tarım Ekonomisi Bölümü‟nün Tarım ĠĢletmeciliği Anabilim Dalında AraĢtırma Görevlisi kadrosuna
atandı. “Ege Üniversitesi Uygulama Çiftliği ve Zootekni Bölümü Sığırcılık Faaliyetlerinin Ekonomik
Analizi” adlı tezi ile 1998 yılında Yüksek Lisans eğitimini tamamladı. 1999 yılında Doktora eğitimine
baĢladı. Halen “Ġzmir Ġlinde Sığır Eti Üretimi ve Pazarlaması” konulu doktora tezine devam etmekte
olup, aynı fakülte ve bölümde AraĢtırma Görevlisi Olarak olarak çalıĢmaktadır. Evlidir ve Ġngilizce
bilmektedir.
126