İndir - HOSS AJANS, Uluslararası Medya ve Stratejik Araştırmalar

Transkript

İndir - HOSS AJANS, Uluslararası Medya ve Stratejik Araştırmalar
AĞUSTOS 2013
SAYI:55
5 YAŞINDA
KONSERVATUARA
GİREN MÜZİSYEN:
SİNAN AKÇIL
DİYABETLİ YOLCUNUN
İLACI VALİZDE DEĞİL
YANINDA OLMALI
İLK CAN YELEĞİ
KETEN VE MANTARDAN
YAPILMIŞTI
AYLIK ULAŞTIRMA VE İLETİŞİM DERGİSİ
ORTAASYA TÜRK
CUMHURİYETLERİ
KESİNTİSİZ BAĞLANIYOR
BİLİŞİM, EN ÇOK
İSTİHDAM YARATAN
4. SEKTÖR OLDU
HEM İZLİYORUZ
HEM ŞİKÂYET EDİYORUZ
İNTERNET
KAFECİLERDEN,
EV HANIMLARINA
DAVET
DOĞU VE GÜNEYDOĞU
‘UÇUYOR’
DOĞU VE GÜNEYDOĞU İLLERİNDE AÇILAN HAVALİMANLARI
GÖZ KAMAŞTIRIYOR
editörden»
AHMET SELİM
[email protected]
HAVALİMANI SAYISI
ARTIYOR, YOLCULUKLAR
KOLAYLAŞIYOR
ARTIK TÜRK HALKI, HANGİ BÖLGEDE
YAŞARSA YAŞASIN BİR YERDEN BİR YERE
GİDERKEN UÇAK ALTERNATİFİNİ
RAHATLIKLA DÜŞÜNEBİLİYOR.
Gurbette akrabası olanlar iyi bilir; Almanya’dan,
Hollanda’dan gelen bir akraba, önce İstanbul veya
Ankara’ya ardından da saatler süren otobüs yolculukları ile memleketine varır. Yolculuğa dayanamadığı için ağlayan çocuklar, ağır eşyalar, hava değişimi ile bozulan vücut dengeleri ile birlikte tam bir eziyettir gurbetçinin memleketine varışı… Ama son yıllarda bu eziyet sona erdi. Yurt dışından gelen bir aile,
memleketlerine uçakla varabiliyor. Bu değişim Doğu
ve Güneydoğu’daki en kilit illere yapılan havalimanları ile yaşandı. Artık aileler için memleketlerine ulaşmak zor değil, memleketlerinden ayrılmak da çifte sıkıntı değil en azından.
Kapak haberimizde detaylarını okuyacağınız şekilde,
Doğu ve Güneydoğu illerine son dönemlerde havacılık alanında yapılan yatırımları işledik. Tabi bu illerle
birlikte, orta ve batı Anadolu illerinde de arka arkaya
havalimanı yatırımları yapıldı. Artık Türk halkı, hangi bölgede yaşarsa yaşasın bir yerden bir yere giderken
uçak alternatifini rahatlıkla düşünebiliyor. Türkiye’nin
bu anlamda hem havayolu şirketleri hem de havalimanları birçok gelişmiş ülkeyi kıskandıracak seviyeye
ulaşmış durumda.
Kapak haberimiz dışında yine birbirinden farklı içeriklerde hazırlanmış haberlerimizi de inceleyip, sektöre ilişkin gelişmelerden haberdar olma imkanı bulabilirsiniz. Ramazan Bayramı dolayısı ile artan seyahatleriniz boyunca derginiz size eşlik edecektir.
Bayram için iyi dileklerimizi sunar, yeni sayımızda görüşmeyi dileriz.
4 / www.baglantinoktasi.com.tr
baglantıNoktası
AYLIK ULAŞTIRMA VE İLETİŞİM DERGİSİ
İMTİYAZ SAHİBİ
S2 Uluslararası Medya Ltd. Şti. adına
Temel ÇETİN
GENEL YAYIN YÖNETMENİ
Ahmet SELİM
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Özden YORGANCI
Haber Koordinatörü
Ahmet UTKU
Editör
Nagehan AYDIN
Muhabirler
Hilal BAYSAL, Âdem EREN, Zeki GÖKTÜRK, Ayşe MELEK
Melike BETÜL, Uğur ADA, Hatice BERRAK
Görsel Yönetmen
Hülya VERA
Fotoğraf-Tasarım:
HOSS AJANS
REKLAM SATIŞ PAZARLAMA
Grup Müdürü
Hakan ÇETİN [email protected]
SATIŞ KOORDİNATÖRLERİ
Hilal BAYSAL [email protected]
Filiz DEMİRHAN [email protected]
REZERVASYON T: (0312) 417 14 15 F: (0312) 417 14 94
[email protected]
[email protected]
İDARİ İŞLER SORUMLUSU
Melike BETÜL [email protected]
BASKI T: (0312) 278 82 00 F: (0312) 278 82 30
Dumat Ofset Baskı Tesisleri Bahçekapı Mah., 2477 Sokak,
No:6 Şaşmaz-Etimesgut/Ankara
YÖNETİM YERİ:
MİTHATPAŞA CADDESİ 62/23 KIZILAY-ANKARA
www.baglantinoktasi.com.tr
www.hossajans.com
Tel: (0312) 417 14 15
Yayın Türü:
Yerel aylık süreli
ISSN: 1308-8467
Hesap No: Garanti Bankası
Meşrutiyet Şubesi 528-6299270
Basım Tarihi: 02.08.2013
TTNET
YAZLIK
İNTERNET’LE
BAĞLANTI
ÜCRETİ
YOK
2 VEYA
3 AYLIK
PAKETLER
BU YAZ SÖRF YAPMAYA
HAZIR MISINIZ?
TTNET, Yazlık İnternet’le yazlıkta da yanınızda. 2 ya da 3 aylık internet paketleri
ayda sadece 69 TL’den başlayan fiyatlarla. Üstelik tek faturada ödeme kolaylığıyla.
Sizi de bir TTNET Satış Noktası’na bekliyoruz. TTNET’le her şey mümkün.
www.ttnet.com.tr l 444 0 375
31.08.2013’e kadar başvuran bireysel yeni ya da taahhütsüz mevcut HAZIRNET müşterileri yararlanabilir. TTNET Yazlık İnternet hizmeti NET4, NET6 ve
NETLİMİTSİZ internet ve Yalın İnternet paketlerinden oluşmaktadır. Yazlık İnternet paketlerinde abone, ADSL/Yalın hattının bulunduğu yerdeki 8 Mbps’ye
kadar destekleyen hızı kullanacak olup, bu hız bağlanılan yere göre değişiklik gösterebilecektir. Müşterinin ay içerisindeki veri kullanımı (download) adil
kullanım noktasını aştığında (Adil kullanım noktaları: NET4 ve NET6 paketleri için 25GB; NETLİMİTSİZ için 50GB) internet kullanım hızı 3 Mbps olacak şekilde
düşürülecektir. Yazlık İnternet Yalın İnternet Paketlerine başvuracak sabit telefon hattı ve ADSL internet hizmeti aboneliği olmayan yeni abonelerden bir defaya
mahsus 8 TL devre hazırlama ücreti, sabit telefon hattı olan ve ADSL internet hizmeti aboneliği bulunan mevcut abonelerden bir defaya mahsus 8 TL geçiş ücreti
alınır. Damga Vergisi bir defaya mahsus faturaya yansıtılacaktır. Yazlık İnternet paketleri KDV ve ÖİV dahil ücretlerden oluşmuş olup toplam bedel tahakkuk
eden ilk ay faturasına yansıtılır. Bağlantı ücreti paket ücretine dahildir. Kota aşımı ayrıca ücretlendirilir. Yazlık İnternet Yalın İnternet paket fiyatlarına Yalın
İnternet aylık erişim ücreti dahildir. Yazlık İnternet Paketi’nin süresi sona erdikten sonra ADSL paketlerindeki aboneler, otomatik olarak kullanılan gün kadar
ödenilen ve aylık sabit ücreti olmayan HAZIRNET paketine geçirilecek, Yalın İnternet paketlerindeki abonelerin paketleri süre bitiminde iptal olacaktır. TTNET
kampanya süresini uzatma hakkını saklı tutar. Ayrıntılı bilgi www.ttnet.com.tr ve 444 0 375’te.
Yılda 120 milyon çağrıya cevap veren bir marka var: AssisTT.
%100 Türk Telekom iştiraki olan AssisTT, Türkiye’nin
en büyük dış kaynak çağrı merkezi. Anadolu’da yaptığı
yatırımlar sayesinde binlerce kişiye istihdam sağlıyor,
ülke ekonomisine katkıda bulunuyor.
AssisTT, 365 gün 24 saat Türkiye’nin hizmetinde.
www.assistt.com.tr
içindekiler»
demiryolu
kapak
18
26
DOĞU VE GÜNEYDOĞU ‘UÇUYOR’
TÜRK CUMHURİYETLERİ KESİNTİSİZ BAĞLANIYOR
2003’te Doğu ve Güneydoğu’daki havalimanlarının 7 milyon 290
bin olan yıllık yolcu kapasitesi, yüzde 205’lik bir artışla 2013 yılında
22 milyon 270 milyona yükseltildi.
Türkiye, Gürcistan ve Azerbaycan’ın ortak yürüttüğü projeyle
Orta Asya Türk Cumhuriyetleri arasında kesintisiz demiryolu
bağlantısı sağlanmış olacak.
alışveriş
internet
28
KADINLAR KİTAP OKUYOR, ERKEKLER SPOR YAPIYOR
Türkiye’nin son e-ticaret haritasına göre kadınlar kitaplara
yoğunlaşırken, erkekler ise daha niş alanlara kaymış durumda.
sahne
30
EV HANIMLARI İNTERNET KAFEYE GELSİN!
Ankara İnternet Kafeciler Odası, çocukların internet kafelerinden
uzaklaştırılması yerine, anne-babaların kafelere gelmesini istiyor.
Bunun için bir dizi faaliyet öneriyor.
istihdam
36
46
5 YAŞINDA KONSERVATUARA GİRDİ: SİNAN AKÇIL
BİLİŞİM, EN ÇOK İSTİHDAM YARATAN 4. SEKTÖR
Çok küçük yaşta piyanonun başına geçen Sinan Akçıl, son dönem
Türk Pop Müziği’nin en parlak isimlerinden biri...
Son yılların yükselen değeri olan ‘bilişim’, 2013 yılının ilk 6 ayında,
en çok istihdam yaratan 4. sektör oldu.
8 / www.baglantinoktasi.com.tr
Kamuluların
tüm iletişim ihtiyaçları
Vodafone Cep Kamu’da!
Cep Kamu Maksi
5 KİŞİYİ CEP KAMULU
YAPMA FIRSATI
¨ 44+1
HER YÖNE
1500 dk
250 SMS
250 MB
Vodafone Cep Kamulularla
SINIRSIZ
KONUŞMA
MESAJLAŞMA
Kamu +1 TL 250 Avantaj Kampanyası kapsamında 12 ay taahhütle 12 ay boyunca geçerlidir. Kampanya 30.09.2013 tarihine kadar yapılan başvurularda geçerlidir.
Cep Kamu Tarifelerinden tüm kamu çalışanları ve yakınları kamu kimliklerini veya referanslarını ibraz ederek faydalanabilir. Kamu çalışanları aynı zamanda dilekçe vererek 5 kişiye referans yoluyla kamu hattı kazandırabilir. Dakika kullanımı yurtiçinde
geçerlidir ve dakikalar sonraki aya devretmez. Paket kapsamındaki dakikalar aşıldığında yapılacak yurtiçi aramalar dakikası 43,89 Kuruş üzerinden ücretlendirilir. Ücretlendirme periyodu 6 saniyedir. Dönem içerisinde yapılan iptal işlemi veya başka bir
anlık pakete geçmesi durumunda abone toplu süre ücretinin tamamını öder. 12 ay taahhüt ve aylık ek 1 TL karşılığında aboneler, Cep Kamu Maksi için aylık ek 250 her yöne dakika, 250 her yöne SMS ve 250 MB internet kullanım hakkına sahip
olacaklardır. Taahhüt süresi bitmeden kampanyadan çıkılması durumunda, kampanya içinde kalınan her ay için 20 TL ceza yansıtılacaktır. Kampanya çıkışları anlık olur ve çıkış yapılan fatura döneminde verilen fayda çıkış işleminden sonraki ilk fatura
dönemine kadar sürer. Bu kampanya mevcut ve planlanan taahhütlü kampanyalarla, cihaz kampanyalarıyla birlikte kullanılamaz. Fiyatlara KDV (%18) ve ÖİV (%25) dahildir. Vodafone'un kampanya ve tarife özelliklerinde ve ücretlendirmesinde BTK
tarafından belirlenen usullere uygun olarak değişiklik yapma hakkı saklıdır. Ayrıntılı bilgi için: Vodafone Cep Merkezleri ve kamuavantaj.com
içindekiler»
sağlık
hayattan
58
64
DİYABETLİ HASTA YOLCULUKTA NE YAPMALI?
ÇIRAKSIZ USTALAR...
Seyahat için diyabet çantası hazırlanmalı, çanta bagaja
verilmemelidir. Yolculuk esnasında acil ihtiyaç olabilir. Valizin farklı
sıcaklıklarda kalmasiyla ilaçlar bozulabilir.
El sanatlarI artık son ustalarını ağırlıyor. Ustalar, ücret ve
sigortalarını karşılayamadıkları için yeni çırak yetiştiremiyor.
gelenek
gezi
68
Mukaddes topraklara, ‘büyük yolculuk’
ADI BALDAN TATLI MALATYA
Hac mevsimi başlamak üzere… Zengin fakir her seviyede
Müslümanın ihrama girerek aynı kıyafet içinde yer alması,
insanlara eşitlik fikrini aşılayıp mahşer gününü hatırlatıyor.
Bu ayki rotamızı yaz aylarının vaz geçilmez meyvesi kayısının
memleketi Malatya ilimize çeviriyoruz.
yaşam
36
BU UYGULAMALARI İNDİRİN, İŞE GİTMEYİN!
Bu mevsimde evden çıkmak istemiyor, işinizi de yapmak
istiyorsanız teknolojinin imkânlarını kullanın. İşlerinizi evden
yürütmenize yarayan uygulamalar çok işe yarıyor.
10 / www.baglantinotasi.com.tr
74
otomotiv
82
36
HYUNDAI’NİN YENİ YÜZÜ SANTA FE TÜRKİYE’DE
Hyundai’nin popüler SUV modeli Santa Fe’nin merakla
beklenen üçüncü nesli Türkiye’de satışa sunuldu.
96
haber turu»
BU DA BABUŞKAFON!
R
usların yeni telefonu Just5 Brick, Moskova’da düzenlenen bir törenle halka tanıtıldı. Büyük tuş takımı ve uzun
şarj süresiyle dikkat çeken telefon, Rusya ve Avrupa’da
91 dolardan satışa sunuldu. Boyutuna göre büyük bir tuş takımına sahip olan telefonun el feneri ve radyo özelliği de mevcut.
Bu yüzden telefon Ruslar tarafından Babuşkafon (Nine telefonu) olarak adlandırılıyor. Ünlü Rus tasarımcı Artem Lebedev
tarafından tasarlanan telefon, sadece konuşma ve mesajlaşma
için. Şimdilik sadece Avrupa ve Rusya’da vitrindeki yerini aldı. Bir
haftalık şarj süresi vaat eden Babuşkafon, Nokia’nın bataryalarını kullanıyor. 5 ayrı renkte piyasaya sürülen telefon, sadece üst
yaş grubu için değil, basit bir telefon ihtiyacı duyan her kesime
hitap ediyor. ABD’de de satışa sunulan telefonun Türkiye’ye ne
zaman geleceği bilinmiyor.
FACEBOOK’TAN
TEHDİDE 6 AY HAPİS
K
ahramanmaraşlı eczacı A. G. (30), Facebook’tan
paylaştığı bir yazı sebebiyle 6 ay hapis cezası aldı.
İddiaya göre G., işyerindeki bilgisayarını kullanarak kendine ait Facebook’taki sayfasında, Mado Yaşar
Kanbur Aile Sağlığı Merkezi’nde görevli 8 hekim için, “Biri
şu karşı sağlık ocağındaki doktorları öldürsün ya, onlar
gerçekten hak ediyorlar.” diye paylaşımda bulundu.
Bunun üzerine G. hakkında dava açıldı. Kahramanmaraş
5. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada G., “Hiç
tanımadığım birisi benim bilgisayarın başına geçmiş.
Yazıyı yazıp gitmiş.” savunmasında bulundu. Ancak
savunması yeterli bulunmayan G.’ye mahkeme tarafından 6 ay hapis cezası verildi.
KAÇAK YOLCU
HOSTESLERE YAKALANDI
A
tatürk Havalimanı’nda, geçtiğimiz günlerde ilginç bir
kaçak yolcu olayı yaşandı. İsrail’den sınır dışı edilen A.S.
Kayın, Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali geliş katından görevli yer personelinin dalgınlığı sonucu gidiş katındaki transit alana çıktı. Daha sonra 226 numaralı körükte bulunan
uçağın kapısında beklemeye başlayan Kayın, pasaportu ve uçuş
kartı bulunmadığı halde uçağa girmeyi başardı. Tuvalette saklanan Kayın, uçağın kalkış için hareket ettiği sırada çıkarak oturmak için boş yer aradı. Ancak boş yer olmaması sebebiyle ayakta kalan kaçak yolcu uçuş ekibi tarafından fark edildi. Pilot uçağı
park pozisyonuna geri getirdi. A.S. Kayın, polise teslim edildi.
BİLGİSAYARDA
‘DOKUNMADAN İŞLEM’
DEVRİ
B
ilgisayarda, dokunmadan, el ve parmak hareketleriyle işlem yapma devrini başlatacağı belirtilen
cihaz piyasaya çıktı. Amerikan Leap Motion şirketinin çıkardığı 7,6 santimetre uzunluğundaki cihaz bilgisayara USB aracılığıyla bağlanıyor. İngiltere’de 100 dolar
civarında bir fiyata satılacak cihazın üzerindeki üç led
lamba kullanıcının elini aydınlatıyor. Cihazın, sıfır gecikmeyle 10 parmağın milimetrenin 100’de birine kadar olan
her hareketini algılayabildiği kaydediliyor. İki iki sensor de
yakın mesafeden kullanıcının el hareketlerini algılayarak
bilgisayarda dokunmadan işlem yapılabilmesini sağlıyor.
12 / www.baglantinoktasi.com.tr
HTC ONE AVEA iLE
ÇOK SES GETiRECEK
Çok daha keskin ve zengin sesler sunan çift ön stereo hoparlörlü
HTC One Avea’da.
K
NiZE E
E
F
i
R
A
T
L
T
4
3
ÜTLE
TAAHH
Y
A
6
3
Canlı
ran
Ana Ek
olu
Hayat d oe
iz Z
galerin
Kampanya 31 Ekim 2013 tarihine kadar geçerlidir ve stoklarla sınırlıdır. Peşin satış teklifi hariç kampanya teklifleri 24 ay ve
36 ay taahhütle, belirlenen bireysel tarifelerde geçerlidir. Tarifeye ek ayda 34 TL teklifi, 36 ay taahhütle ve sadece Maksi
Tarife ile geçerlidir. Tarifeye ek bedeller tarifeye göre değişiklik gösterecek olup faturaya aylık tarife indirimi yansıtılacaktır.
Taahhüde uyulmaması halinde, o güne kadar verilen indirimlerin toplamı ile kalan ay tarife bedelleri toplamlarından müşteri
lehine olanı ve kalan cihaz taksitlerinin toplamı cezai bedel olarak yansıtılır. Kampanya ile ilgili detaylı bilgi için www.avea.com.tr
haber turu»
HAMİLELİĞİ
KOLAYLAŞTIRAN
UYGULAMA
Y
eni hayata geçirilen Clue isimli iPhone uygulaması, kadınlara uygulama alanında bugüne kadar rastlamadıkları bir
hizmet sunuyor. Uygulama, hamile kalmak isteyen kadınlara en uygun zamanı söylüyor. Hamilelik için en uygun zamanın hesaplanması için ovuslasyon döneminin belirlenmesi gerekiyor. Ancak birçok kadın hamilelik için en uygun günleri belirleyebilmelerine yardımcı olacak araçlara sahip değil. Berlin’de bir
araya bilim insanları, doktorlar ve tasarımcılar, kadınların doğurganlık dönemini hesaplayabilmeleri için geliştirilen ‘Clue’nun
AppStore’larda yerini alması bekleniyor.
BU BİSİKLET UÇUYOR!
İ
lk olarak Çek mühendislerin geliştirdiği uçan bisiklet,
İngiliz versiyonuna da kavuştu. İngiltere’de bir şirket,
katlanabilme özelliğine sahip, saatte 40 km hız yapabilen uçan bisiklet geliştirdi. Bisiklet 1200 metre irtifaya ulaşabiliyor. Çek Cumhuriyeti merkezli Duratec,
Technodat ve Evektor şirketleri, geçtiğimiz ay uçabilen bisiklet tasarımlarını gözler önüne sermişti. Yakın
gelecekte ayaklarımızı yerden kesecek bir diğer bisiklet,
XploreAir şirketi tarafından sunuldu. ‘Paravelo’ adı verilen bisiklet, uçan bir makineye dönüşebiliyor. Esnek bir
kanada ve biyo yakıtla çalışan bir fana sahip olan bisiklet,
yerdeyken saatte 30 km hıza ulaşıyor.
KÖPEKLERE ÖZEL
GOOGLE GLASS
TRENDE UYUKLAYANIN
BEYNİNE REKLAM
GÖNDERDİLER!
R
eklam şirketleri teknolojinin de yardımıyla insanları uyurken bile rahat bırakmamaya kararlı. Almanya’da bir şirket, tren yolculuklarında başını cama yaslayarak uyuyanların ‘beynine reklam gönderen’ bir teknoloji sundu. Almanya’nın
BBDO şirketi, Sky Deutschland yayın şirketi için trenlerde ilk kez
tanık olduğumuz bir reklam türünü hayata geçirdi. Münih şehri
ve Kuzey Ren Vestfalya eyaletindeki trenlerde, uyuklamak için
kafasını cama yaslayan yolcular, beklenmedik bir durumla karşı
karşıya kalıyor. Bir anda kafalarının içinde, kendilerinden başka
kimsenin duyamayacağı bir ses beliriyor. Yolcular rüya görmüyor, aksine, bir verici aracılığıyla kemik iletimi yoluyla yüksek
frekanslı titreşimler gönderiliyor.
14 / www.baglantinoktasi.com.tr
A
ndroid işletim sistemiyle çalışan ve ‘Yılın İcadı’
olarak nitelendirilen Google Glass, kullanıcının sesli komutlarını algılayarak fotoğraf ve
video çekme özelliğine sahip olması ve anında sosyal medyada paylaşma imkanı sunmasıyla biliniyor. Aynı teknolojinin köpekler tarafından da kullanılabilmesi için kolları sıvayan Google, ‘Georgia
Institute of Technology’ ile işbirliği yaparak yeni bir
proje geliştirdi. ‘FIDO’ adlı projede, köpekler taktıkları gözlük sayesinde sahipleriyle iletişime geçebilecek. Sahipleri köpeklerinin bakış açısından etrafı görme fırsatı da elde edebilecek. Gözlükteki sensörler sayesinde köpek bomba ya da bir ceset
bulursa, sahibinin kulağında takılı olan alıcıya sinyal
gönderecek.
ilk’ler»
İLK CAN YELEĞİ KETEN
VE MANTARDAN YAPILMIŞTI
CAN YELEĞİNİ İLK YAPAN KİŞİ BİR İNGİLİZ’Dİ. ROSS WARD İSİMLİ BU İNGİLİZ
AYNI ZAMANDA BİR KAPTANDI. ZATEN DENİZLE İLGİSİZ OLMASI DA
DÜŞÜNÜLEMEZDİ BÖYLE BİR ARACI BULAN KİŞİNİN...
Denizde yüzmeyi bilmeyenlerin yanı sıra özellikle de
dalgalı, fırtınalı denizlerde batma tehlikesi geçiren gemilerin personelleri için yapılmıştır can yelekleri. Üstüne giyenin denizin dibine batmaktan kurtulduğu bu can kurtarma araçları ilk günkü görünümünde olmasa da bugün de
deniz araçlarında, hava araçlarında her türlü tehlikeye karşı hazır tutuluyor.
Yazar Çiğdem Can’ın “İlkler ve Enteresan Hikayeleri” isimli
kitabından derlenen bilgilere göre can kurtarma yeleğini ilk
yapan kişi bir İngiliz’di. Ross Ward isimli bu İngiliz aynı zamanda bir kaptandı. Zaten denizle ilgisiz olması da düşünülemezdi böyle bir aracı bulan kişinin... Meslek hayatı boyun-
ca birçok batma, boğulma hadiselerine şahit olduğu düşünülen Kaptan Ross Ward, meslektaşlarının deniz kazalarında boğulmalarını engellemek için böyle bir buluş yaptı. Ancak zaman içinde sadece denizcilerin değil suda yüzmek isteyen vatandaşların da bu aleti kullanabileceği ortaya çıktı. Deniz adamı Ross Ward böylece sadece meslektaşları için değil
tüm insanlık için basit ama önemli bir aleti kullanıma sunmuş oldu.
KETEN BEZİ VE MANTAR...
Kaptan Ross Ward’ın ilk yaptığı can kurtarma yeleği elbette ki görüntü ve hammadde olarak bugünkü can yeleklerinden oldukça farklıydı. İlk can kurtaran yeleği, keten bir bez
arasına dikilmiş mantar parçalarından yapılmıştı. Hafif olan
mantar, su yüzeyinde kalarak, dibe doğru batışı engelliyordu. Bu yeleği giyenin herhangi bir yere üflemesi, yeleği şişirmesi gerekmiyordu, mantar dibe batmayan yapısı ile yeleği
giyen kişinin suyun yüzeyinde kalabilmesine imkan veriyordu. Ross Ward, yaptığı buluş ile birçok
İLK CAN hayatın kurtulmasını sağlamış önemli
KURTARAN bir isim olarak tarihe geçmeyi başardı.
YELEĞİ, KETEN
BİR BEZ ARASINA
DİKİLMİŞ MANTAR
PARÇALARINDAN
YAPILMIŞTI. HAFİF
OLAN MANTAR,
SU YÜZEYİNDE
KALARAK, DİBE
DOĞRU BATIŞI
ENGELLİYORDU.
ŞİMDİ KARBONDİOKSİT
GAZI İLE KENDİLİĞİNDEN
ŞİŞİYOR
Can kurtaran yelekleri zaman içinde
işlev olarak değil ancak mamul madde ve görüntü olarak Ward’ın ilk yaptığı yeleklere oranla değişti, gelişti. Üstüne giyen kişinin her iki yandan içini
hava ile şişirdiği can kurtarma yelekleri daha sonra icat edildi. Gelişimi durmayan can kurtarma yelekleri şimdilerde içine dolan karbondioksit gazı ile
bir düğmeye basılmasıyla kendi kendine şişebiliyor. Kullanan kişi bir de
yelek şişirme derdine düşmüyor. Yelekler kendi kendine şişse
de bu tip otomatik faaliyetler her zaman insan gücü ile desteklenmeye devam ediyor. Can yelekleri de otomatik olarak
şişmeme olasılığına karşı bir de manuel yani insan tarafından nefes verilmek sureti ile şişirilme düzeneğini de üstünde
bulunduruyor. Şimdilerde, gemilerin yanı sıra uçaklarda da
bulunan can yeleklerine kimse ihtiyaç duymak istemez ama
ihtiyaç anında da yokluğunu yaşamak istemez.
16 / www.baglantinoktasi.com.tr
kapak»
ahmet selim / [email protected]
DOĞU VE GÜNEYDOĞU
‘UÇUYOR’
2003’TE DOĞU VE GÜNEYDOĞU’DAKİ HAVALİMANLARININ 7 MİLYON
290 BİN OLAN YILLIK YOLCU KAPASİTESİ, YÜZDE 205’LİK BİR ARTIŞLA
2013 YILINDA 22 MİLYON 270 MİLYONA YÜKSELTİLDİ.
18 / www.baglantinoktasi.com.tr
U
laştırma Denizcilik ve Haberleşme
Bakanlığı, Doğu ve Güneydoğu’ya
yaptığı yatırımlarla bölgeyi adeta
uçuruyor. Son 5 yılda Bingöl, Iğdır, Şırnak ve Hakkari’ye inşa edilen yeni havaalanları ile birlikte bölgedeki havalimanı sayısı 19’a yükselirken, mevcut havaalanları olan Adıyaman, Batman, Erzincan, Erzurum, Elazığ, Kars, Gaziantep, Malatya, Van ve
Şanlıurfa gibi illerde bulunan havalimanlarının
terminal binaları da modern bir biçimde yenilenerek büyütüldü. Yeni apron, pist ve kulelerin
inşa edildiği havalimanları son sistem cihazlarla donatıldı. Tüm bu işlere 2003’ten bu yana 1
milyar 332 milyon TL harcandı. Böylece, 2003’te
bölgedeki havalimanlarının 7 milyon 290 bin
olan yıllık yolcu kapasitesi, yüzde 205’lik bir artışla 2013 yılında 22 milyon 270 milyona yükseltildi.
Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı
için, yeni havalimanlarının yanı sıra yenilenerek modern hale getirilen terminal binalarıyla
Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri için ‘havaalanı açılımı yaptı’ tespiti yerinde olur. Havaalanı inşa edilen illere, hizmetin daha kolay ulaşması bir yana, şehirlerin kaderinin de değiştiği
bir gerçek. Daha fazla turist, daha fazla yatırım,
daha fazla sanayileşme havaalanlarının faydalarından bir kaçı ama en önemlisi dünyayla sağlanan bağlantı…
Mesela, Adıyaman Havalimanı’na yapılan yatırımlar neticesinde, 2005’te 6 bin 846 olan yolcu
trafiği, 2012’de 14.6 kat artarak 100 bin 522’ye
ulaşmış. 1976 yılında hizmete giren Gaziantep
Havalimanı’nı 2003’te 223 bin 303 yolcu kullanırken, yüzde 546’lık bir artışla 2012’de bu rakam 1 milyon 442 bin 969’a yükselmiş. Elazığ’da
yolcu trafiğini 16,5 kat artırmış. 1997 yılında
hizmete giren Ağrı Havalimanı yolcu trafiği ise
2003-2012 yılları arasında 18,5 kat atış göstermiş. Bir başka örnek de Ulaştırma Denizcilik
ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’ın memleketi Erzincan’dan… Erzincan gerçek anlamda
‘uçmuş.’ 1988 yılında hizmete giren ve 26 Nisan
2013’te uluslararası uçuşlara da ev sahipliği yapmaya başlayan Erzincan Havalimanı’nın yolcu
trafiği 2003-2023 arasında 28’e katlanmış.
Son teknoloji ile donatılıp, modern mimariyle
aktif hizmete alınan havaalanları, kısmen yapılan bölgesel havacılığın da önü iyiden iyiye açtı.
Temmuz ayında ardı ardına açılan Bingöl, Iğdır,
Şırnak ve Hakkâri havaalanları için, “Bu Ramazan havacılık sektörümüz açısından adeta ‘hasat
zamanı’ oldu.” diyen Bakan Yıldırım, bir yandan
Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım
da verdiği emeğin meyvesini almanın gururunu yaşıyor. Çünkü 2003’te 2,2 milyar dolar olan
sektörün cirosu 15 milyar doları aşmış durumda. Yine, 2003 yılında 2 merkezden 26 noktaya
uçuş yapılabilirken bugün 52 noktaya uçuluyor.
Yolcu sayısı da anılan yıllara göre, iç hatlarda 8
milyon 700 binden 7,5 kat artarak 64 milyon 500
bine, dış hat yolcu sayısı ise 33 milyondan 130
milyona çıkmış. Bakan Yıldırım, tüm bu rakamları alt alta koyup topladığında, uçak ile seyahat etmenin dolmuşla seyahat etmekten bir farkı kalmadığını belirtiyor.
Tabii ki, Ulaştırma Bakanlığı’nın hizmetleri havacılıkla sınırlı değil. Altyapı, karayolları, demiryolları, havayolları, PTT ve haberleşmeye
yaptığı yatırımların son 10 yıllık tutarı 25 milyar lirayı buluyor. Bunda aslan payını bölünmüş yollara yapılan yatırımlarla karayolları alıyor. 2003-2013 arasında yaklaşık 16 bin 500 kilometre bölünmüş yeni yol yapıldı. Bölünmüş
yolla bağlı olan 6 il sayısı 74’e çıktı. Yollarda seyahat eden 52 milyon araç kilometreden 92 milyon araç kilometreye çıktı. Buna karşın kaybedilen araç sayısı yüzde 41 azaldı. Bölünmüş yolların ölümcül kazaları azaltmanın yanında çevreye de önemli katkıları bulunuyor. 16 bin 500
kilometrelik bölünmüş yolun zaman tasarrufu, yakıt tasarrufu ve çevreye olan olumlu etkisi 9.4 milyar lirayı buluyor. Bakan, “Yolları bölerek, sadece insanlarımızın hayatını birleştirmiyoruz. Çevreyi de daha yaşanabilir bir hale getiriyoruz.” diyor.
ağustos 2013 /19
DAHA FAZLA TURİST, DAHA FAZLA YATIRIM, DAHA FAZLA SANAYİLEŞME
HAVAALANLARININ FAYDALARINDAN BİR KAÇI AMA EN ÖNEMLİSİ
DÜNYAYLA SAĞLANAN BAĞLANTI…
ERZİNCAN
Adıyaman Havalimanı
Adıyaman Havalimanı, 1998 yılında hizmete girdi. Şehir merkezine 22 kilometre mesafede ve sivil statüde hizmet veren havalimanının yıllık yolcu
kapasitesi 2 milyon 250 bin. 2005’de 6 bin 864 olan
yolcu trafiği, 14.6 kat artışla 2012’de 100 bin 522’ye
ulaştı. 2005-2012 arası uçak trafiği ise yüzde 683
artış gösterdi. Adıyaman’a yeni bir terminal binası yapıldı.
Bölünmüş yol toplamı
Adıyaman il sınırları içinde 2003’de 23 olan bölünmüş yol uzunluğu 2012’de 142 kilometreye çıktı. Böylece toplam bölünmüş yol uzunluğu 165 kilometreye ulaştı. Son 10 yılda yollara 468 milyon 346
bin lira harcandı.
Erzincan Havalimanı
Erzincan Havalimanı 1988 yılında hizmete girdi. Sivilaskeri kullanımında olup, şehir merkezine 9 km. uzaklıkta olan limanın 2003 yılında 8 bin 377 olan yolcu trafiği,
28 kat artış göstererek 2012 yılında 233 bin 580’e ulaştı. Uluslararası trafiğe açık olan havalimanının uçak trafiği
2003-2013 arasında yüzde 202 artış gösterdi. Erzincan’a
modern bir terminal binası yapıldı.
Bölünmüş yol toplamı
2002 sonunda 7 km olan bölünmüş yol uzunluğu, 20032013 yılları arasında yapılan 271 km bölünmüş yol ile 38,5
kat artışla toplam 279 km’ye ulaştı.
Demiryolları
Erzincan il sınırları içerisinde 226 kilometrelik demiryolu ağı mevcut. Yıllık ortalama 100 bin yolcu ve 400 bin ton
yük taşınması gerçekleştiriliyor.
ADIYAMAN
AĞRI
Ağrı Havalimanı
Ağrı Havalimanı 1997 yılında hizmete girdi. Şehir merkezine 8 kilometre ve sivil statüde hizmet veriyor.
2003 yılında 8 bin 307 olan yolcu trafiği, 2012 yılında 18,5 kat artışla 154 bin 35’e yükselen havalimanının yeni bir terminal binası tamamlanmak üzere. Terminal binası yıllık 2.5 milyon yolcu kapasiteli.
Bölünmüş yol toplamı
Ağrı il sınırları içine 2002’de 16 kilometre olan bölünmüş yol toplamı, 2003-2012 yılları arasında 268 kilometreye çıktı. Bölünmüş yollara son 10 yılda 639 bin
148 lira harcandı.
20 / www.baglantinoktasi.com.tr
GAZİANTEP
Batman Havalimanı
GAZİANTEP
Gaziantep Havalimanı
Gaziantep Havalimanı 1976 yılında hizmete girdi.
Şehir merkezine 20 kilometre mesafede bulunan
Gaziantep Havalimanı’nın yıllık yolcu potansiyeli 1 milyon 500 bin. Gaziantep Havaalanı’nı 2003’te
223 bin 303 yolcu kullanırken, yüzde 546’lık bir artışla 2012’de bu rakam 1 milyon 442 bin 969’a yükseldi.
Bölünmüş yolların toplamı
Gaziantep il sınırları içinde 2002’de 116 kilometre
olan bölünmüş yol uzunluğuna son 10 yılda 222 kilometre daha eklenerek uzunluk toplam 338 kilometreye yükseldi. Bölünmüş yollara son 10 yılda 1
milyar 578 milyon lira harcandı.
Demiryolu
Gaziantep il sınırları içerisinde 254 kilometrelik demiryolu ağı mevcut. Yıllık ortalama 18 bin yolcu ve
300 bin ton yük taşınması gerçekleştiriliyor. Diğer
yandan, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile Gaziantep Büyükşehir Belediyesi işbirliğiyle Gaziantep’in ulaşımına önemli katkı yapacak
GAZİRAY da hayata geçirilecek.
Batman Havalimanı 1998 yılında hizmete girdi. Şehir merkezine 8 kilometre mesafede ve sivil-askeri statüde hizmet veriyor. Terminal binasının yıllık yolcu kapasitesi 1 milyon 500 bin. 2006’da 34 bin olan yolcu kapasitesi 2012’de
497 bin 418’e çıktı.
Bölünmüş yol toplamı
2002 sonunda 16 km olan bölünmüş yol uzunluğu, 20032013 yılları arasında yapılan 105 km Bölünmüş Yol ile 6,5
kat artışla toplam 121 km’ye ulaştı.
Demiryolları
Batman il sınırları içerisinde 47 kilometrelik demiryolu ağı
mevcut. Yıllık ortalama 47 bin yolcu ve 250 bin ton yük taşınması gerçekleştiriliyor.
BATMAN
BİNGÖL
Bingöl Havalimanı
SON TEKNOLOJİ İLE
DONATILIP, MODERN
MİMARİYLE AKTİF HİZMETE
ALINAN HAVAALANLARI,
KISMEN YAPILAN BÖLGESEL
HAVACILIĞIN DA ÖNÜ AÇTI.
Bingöl Havalimanı Şehir merkezine sadece 20 kilometre mesafede bulunuyor. Yılda 500 bin yolcuya hizmet verecek havalimanı 100 milyon liraya mal oldu.
Bölünmüş yol toplamı
2003 yılından önce sadece 5 kilometre olan bölünmüş yol
uzunluğu 10 yılda 25 katlık bir artışla 130 kilometreye çıktı.
Bingöl-Karlıova ve Solhan Ayrımı-Genç güzergâhlarında da
bölünmüş yol çalışmalarına başladı. 91 kilometrelik BingölKarlıova yolu 2016 yılında, 48 kilometrelik Solhan AyrımıGenç yolu ise 2015 yılında tamamlanarak hizmete açılacak.
Yollar için bu güne kadar 512 milyon 621 bin lira harcandı.
Demiryolu
Bingöl il sınırları içerisinde 96 kilometrelik demiryolu ağı mevcut. Yıllık ortalama 8 bin yolcu ve 20 bin ton yük taşınması
gerçekleştiriliyor.
ağustos 2013 /21
2003’TE 2,2 MİLYAR DOLAR OLAN SEKTÖRÜN CİROSU 15 MİLYAR DOLARI
AŞMIŞ DURUMDA. YİNE, 2003 YILINDA 2 MERKEZDEN 26 NOKTAYA UÇUŞ
YAPILABİLİRKEN BUGÜN 52 NOKTAYA UÇULUYOR.
Malatya Havalimanı
KARS
Kars Havalimanı
Kars Havalimanı 1988 yılında hizmete girdi. Şehir
merkezine uzaklığı 6 kilometre. 1 milyon olan yolcu
kapasitesi yeni terminal binasıyla birlikte 3 milyona çıktı.
2003’de 54 bin 312 olan yolcu trafiği yüzde 593 artışla
2013’de 376 bin 147’ye ulaştı.
Bölünmüş yol toplamı
Kars il sınırları içinde 2002’de 28 kilometre bölünmüş
yol mevcutken, 2003-2012 yılları arasında 147 kilometre
daha bölünmüş yol yapılarak duble yol uzunluğu toplam
174 kilometreye çıktı.
Demiryolu
Kars-Tiflis-Bakü demiryolu hattı çalışmaları devam
ediyor. Projenin Türkiye’de bulunan 73 km’lik kesiminin
ray döşemelerine başlandı.
HAKKARİ
Malatya Havalimanı 1941 yılında hizmete girdi. Şehir
merkezine 34 kilometre mesafede bulunan havalimanı sivilasker ortak kullanımına açık. 1 milyon 500 bin olan yıllık yolcu
kapasiteli iç ve dış hatlar terminal binası, 2003-2012 yılları
arasında yüzde 558 yolcu trafik artışı yaşadı. 89 bin 645 olan
yolcu sayısı 589 bin 463’e çıktı.
Bölünmüş yol toplamı
Malatya il sınırları dâhilinde 2002 sonuna kadar 36 kilometre
bölünmüş yol var iken, 2003-2012 yılları arasında inşa edilen
261 kilometre yeni yolla birlikte bu rakam 297 kilometreye
çıktı. Karayollarına toplam 994 milyon 777 bin 227 lira
harcandı.
Demiryolları
Malatya il sınırları içerisinde 238 km’lik demiryolu ağı
mevcut. Yıllık ortalama 80 bin yolcu ve Malatya il sınırları
içerisinde yer alan demiryolu ağında başta demir cevheri
olmak üzere yaklaşık 1 milyon tonluk yük taşıması yapılıyor.
MALATYA
ELAZIĞ
Hakkâri Yüksekova
Havalimanı
Hakkâri Yüksekova Havalimanı
2013’de işletmeye alındı. 120 milyon
lira bedelle yapılan havalimanının yıllık
yolcu kapasitesi 500 bin.
Bölünmüş yol toplamı
Hakkâri’de bölünmüş yol toplamı
59 kilometre. 2002’ye kadar 1
kilometre, son 10 yılda 58 ise
kilometre bölünmüş yol yapıldı. Şehrin
karayollarına harcanan para ise 737
milyon 649 milyon lira.
22 / www.baglantinoktasi.com.tr
Elazığ havalimanı
Elazığ Havalimanı 1940’da hizmete girdi ve şehre uzaklığı 12 kilometre. 2003’de
40 bin 709 olan yolcu trafiği 2012’de 16.5 kat artarak 681 bin 417’ye çıktı.
Bölünmüş yol toplamı
Elazığ il sınırları içinde 2002’ye kadar 33 kilometre bölünmüş yol yapılmış iken,
2003-20012 arasında yapılan yeni bölünmüş yol uzunluğu 296 kilometreyi
buldu. 10 yılda bölünmüş yollara 890 bin 594 bin lira harcandı. Toplam, duble yol
uzunluğu da 329 kilometreye çıktı.
Demiryolları
Elazığ il sınırları içerisinde 288 kilometre demiryolu ağı bulunuyor. Yıllık
ortalama 35 bin yolcu ve 770 bin ton yük taşınması gerçekleşiyor. Diğer
yandan, HES projeleri nedeniyle 114 km’lik Palu-Genç (Bingöl) -Muş Demiryolu
Deplasmanı projesi de yürüyor.
Iğdır havalimanı
Iğdır Havalimanı 13 Temmuz 2012 tarihide hizmete
girdi. Şehir merkezine 16 kilometre mesafede yer alan
havalimanı iç hat ve tarifesiz dış hat trafiğine de açık. Yıllık
yolcu kapasitesi 500 bin olan havaalanında bugüne kadar
55 bin 225 yolcu trafiği yaşandı.
Bölünmüş yol toplamı
Iğdır’da bölünmüş yol toplamı 167 kilometre. Bunun 10
kilometresi 2002’den önce yapılmış. 157 kilometresi ise
son 10 yılda tamamlandı. Iğdır yol yapımı için de bugüne
kadar 114 milyon 141 bin 233 lira harcandı.
IĞDIR
MARDİN
Mardin Havalimanı
Mardin Havalimanı 1999 yılında hizmete girdi. Şehir
merkezine 20 kilometre mesafede bulunuyor ve
sivil statüde hizmet veriyor. 400 yolcu kapasiteli
havalimanının yeni terminal binası yapılıyor. 2015 yılında
tamamlanması planlanan terminal binasıyla birlikte
yolcu kapasitesi 3 milyona çıkacak.
Bölünmüş yol toplamı
Mardin il sınırları için 2002 yılına kadar yapılan bölünmüş
yol miktarı 29 kilometre iken, son 10 yılda yapılan 216
kilometrelik duble yol ile birlikte toplam bölünmüş yol
uzunluğu 245 kilometreye çıktı. Karayollarına harcanan
para ise 459 milyon 369 bin lira oldu.
Demiryolları
Mardin il sınırları içerisinde 128 kilometrelik demiryolu ağı
mevcut. Mardin’de yılda yaklaşık olarak 550 bin civarında
yük taşıması yapılıyor. Osmanlı Devleti tarafından
yaptırılan ve 1912-1917 yılları arasından işletmeye
açılan Gaziantep-Nusaybin Güney Demiryolu’nun
178 kilometrelik kesiminin 83 kilometresi yenilendi.
2012 yılında 24 kilometrelik Şenyurt-Mardin hattının
yenilenmesi de yapıldı.
BAKAN YILDIRIM, TEMMUZ AYINDA
ARDI ARDINA AÇILAN BİNGÖL, IĞDIR,
ŞIRNAK VE HAKKÂRİ HAVAALANLARI
İÇİN, “BU RAMAZAN HAVACILIK
SEKTÖRÜMÜZ AÇISINDAN ADETA
‘HASAT ZAMANI’ OLDU.” DEDİ.
Ferit Melen Havalimanı
Ferit Melen Havalimanı 1943’de hizmete alındı. Şehre 8
kilometrelik mesafede bulunuyor. Sivil kategoride hizmet
veren havalimanı, yeni terminal binasıyla birlikte yolcu
kapasitesini 1 milyon 200 binden 2 milyon 500 bine çıkardı.
ŞIRNAK
Şırnak Havalimanı
Şırnak Havalimanı Cizre-İdil karayolu üzerine
inşa edildi. 27 Temmuz 2013’te açıldı. 500 bin
yolcu kapasitesine sahip havalimanı 3000x45
metrelik piste sahip.
Bölünmüş yol toplamı
Şırnak’ta 2002 sonunda 26 kilometre olan bölünmüş yol uzunluğu, 2003-2013 yılları arasında yapılan 138 kilometre bölünmüş yol ile 5,5 kat
arttı. Bu artışla birlikte bölünmüş yol uzunluğu
toplam 164 kilometreye ulaşmış oldu.
VAN
ağustos 2013 /23
DİYARBAKIR
Diyarbakır Havalimanı
Diyarbakır Havalimanı, Doğu ve Güneydoğu Anadolu illerinin ilk körüklü
havaalanı ve terminal binası olacak.
1952 yılında hizmete alınan havalimanı şehir merkezine de 6 kilometre mesafede bulunuyor. 26 Temmuz
2013’te temeli atılan yeni Diyarbakır
Havalimanı terminal binası 5 milyon
yolcu kapasiteli ve eski terminal binasının 11 kat büyüklüğünde olacak.
Gerektiğinde havalimanının yıllık yolcu
kapasitesi 10 milyona kadar çıkabiliyor. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin
yurt dışına açılan kapısı olma özelliğini
de taşıyacak olan havaalanın hizmete
girmesiyle yılda yaklaşık 5 milyon turistin ile gelmesi bekleniyor. Terminal
binası 257 milyona mal olacak ve 2014
yılının sonunda terminal binası hizmete alınacak. Diğer yandan mevcut
Diyarbakır Havalimanı’nın yolcu trafiği
de her geçen gün artıyor. 2003’de 211
bin 750 olan yolcu trafiği 2012’de yüzde 507 artışla 1 milyon 285 bin 824’e
yükseldi.
Yeni limanın teknik özellikleri:
Terminal Binası: 93.804 metrekare (eski
terminal binasının yaklaşık 11 katı büyüklüğünde.)
Yolcu Kapasitesi: 5 yılda- 5 milyon yolcu
Pist: 3549x45 metre beton kaplama
Apron: 340x275 metre
Taksirut: 24x545 metre
Bölünmüş yol toplamı
Diyarbakır il sınırları içinde 2002’ye kadar yapılan bölünmüş yol uzunluğu 45
kilometre iken, 2003-2012 arasında
328 kilometre yeni duble yol yapıldı.
Bölünmüş yolun toplam uzunluğu 373
kilometreyi buldu. Karayollarına, 1 milyon 285 milyon lira harcandı.
Demiryolu
Diyarbakır il sınırları içinde 150 km’lik
demiryolu ağı bulunuyor. Yıllık ortalama 150 bin yolcu ve 330 bin ton yük taşınması gerçekleşiyor. Diyarbakır’dan
tarım işçilerinin ulaşımı için Sakarya’ya
yaz aylarında özel tren sefer konuluyor. Diyarbakır-Batman, DiyarbakırKurtalan arasında günlük karşılıklı tren seferleri de düzenleniyor. Ayrıca, Diyarbakır-Batman arasındaki yenileme çalışmaları devam ediyor. 2013
yılında Kurtalan’a kadar olan koridorun
yenilenmesi tamamlanacak.
24 / www.baglantinoktasi.com.tr
HİZMETLER HAVACILIKLA
SINIRLI DEĞİL. KARAYOLLARI,
DEMİRYOLLARI, HAVAYOLLARI,
PTT VE HABERLEŞMEYE YAPILAN
YATIRIMLARIN SON 10 YILLIK TUTARI
25 MİLYAR LİRAYI BULUYOR.
Erzurum Havalimanı
ERZURUM
Erzurum Havalimanı 1966’da
hizmete girdi. Şehir merkezine 13
kilometre mesafede yer alıyor.
Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın
envanterinde olan liman ve Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme
Bakanlığı ile ortak kullanılıyor.
2003’de 104 bin 821 olan yolcu
trafiği, yüzde 653 artışla 2012’de
789 bin 220’ye ulaştı.
Bölünmüş yol toplamı
Erzurum il sınırları içinde 2002’ye
kadar yapılan bölünmüş yol toplamı 45 kilometre. 2003-2012 yılları arasında 469 kilometre yeni yol yapılarak toplam rakam 514 kilometreye çıktı. Şehrin karayollarına harcanın para
ise 1 milyar 659 bin 826 bin lira.
Demiryolu
Erzurum il sınırları içerisinde 211 km’lik demiryolu ağı mevcut. Yıllık ortalama 50 bin yolcu ve 300 bin ton yük taşınması gerçekleştiriliyor. Ayrıca, Erzurum (Palandöken) Lojistik Merkezi’nden otomobil, kömür, demir, un, tuğla,
kiremit, konteyner, seramik, gıda maddesi, su, içecek maddeleri, gübre, askeri taşımalar, yem ve saman taşıması yapılıyor. Söz konusu lojistik merkez
ile Türkiye lojistik sektörüne önümüzdeki süreçte 437 bin ton taşıma kapasitesi sağlanması bekleniyor.
şanlıurfa
Şanlıurfa GAP Havalimanı
Şanlıurfa GAP Havalimanı şehir merkezine 33 kilometre mesafede bulunuyor. Sivil trafiğe hizmet veren havalimanının 2003’te 23 bin 607
olan yolcu trafiği, 15 kat artışla 2012’de 347 bin 326’ya ulaştı. 2 milyon
400 binlik yıllık yolcu kapasiteli terminal binasının 6 uçak kapasitesine
sahip apronu bulunuyor.
Bölünmüş yol toplamı
İl sınırları içinde bölünmüş yol toplamı 530 kilometre. 2002 sonunda 29
km olan bölünmüş yol uzunluğu, 2003-2013 yılları arasında yapılan 501
km bölünmüş yol ile 17,5 kat artış göstererek toplam 530 kilometreye çıktı.
Demiryolları
Urfa il sınırları içerisinde 220 km’lik demiryolu ağı mevcut. Yıllık ortalama 6 bin yolcu ve 120 bin ton yük taşınması gerçekleştiriliyor.
Mürsitpınar-Şanlıurfa yeni demiryolu projesi çalışmaları sürüyor.
demiryolu» zeki göktürk / [email protected]
ORTAASYA TÜRK
CUMHURİYETLERİ
KESİNTİSİZ
BAĞLANIYOR
TÜRKİYE, GÜRCİSTAN VE AZERBAYCAN’IN
ORTAK YÜRÜTTÜĞÜ PROJEYLE ORTA ASYA
TÜRK CUMHURİYETLERİ ARASINDA
KESİNTİSİZ DEMİRYOLU BAĞLANTISI
SAĞLANMIŞ OLACAK.
Projenin teknik özellikleri:
Türkiye Tarafı
Hat Uzunluğu: 73 km
Hat Sayısı: Altyapı çift hatlı ve elektrikli
İnşaatına 24 Temmuz 2008’de Ulaştırma Denizcilik ve HaToplam Tünel Boyu: Yaklaşık 10.600 metrelik 11 adet
berleşme Bakanlığı tarafından başlanan ve “Çağdaş İpekyodelme tünel, Yaklaşık 14.820 metrelik 18 adet açlu” olarak adlandırılan “Bakü-Tiflis-Kars” (BTK) yeni dekapa tünel
miryolu çalışmalarında önemli bir aşamaya geçildi. Raylar döGürcistan Tarafı
şenmeye başlandı. Tarihi İpek Yolu güzergahı üzerinde, Türkiye,
Hat Uzunluğu: 28 km
Gürcistan ve Azerbaycan’ın ortak yürüttüğü projenin tamamlanmasıyla Orta Asya Türk Cumhuriyetleri arasında kesintisiz deHat Sayısı: Altyapı çift hatlı ve elektrikli
miryolu bağlantısı sağlanmış olacak.
Toplam Tünel Boyu: 2070 metrelik tünel
Bakü-Tiflis-Kars demiryolu hattının uzunluğu 180 kilometreden oluşuyor ve bu uzunluğun 73 km’sini Türkiye inşa ediyor.
Hat, Kars’tan Gürcistan tarafından Ahılkelek’e kadar uzayacak. yon 321 bin 689 metreküp kazı ve 10 bin 132 bin 291 metreküp
Ahılkelek’ten Bakü’ye kadar uzanan 79 kilometrelik mevcut de- güzergâh dolgu işi yer alıyor.
miryolu ağı ise sağlıklı hale getirilecek. Hattın Gürcistan kesimi
ise 23 kilometreden oluşuyor. Projenin bitmesiyle ilk yılda 1 mil- GÜZERGÂH DEĞİŞİKLİĞİNE GİDİLDİ
yon yolcu, 6.5 milyon ton yük taşınması hedefleniyor. Orta va- Koruma Kurul Kararı gereğince güzergâh üzerinde Senger
dede yolcu sayısının 3 milyona, yük miktarının da 18 milyona Kalesi’nin (Ardahan) yer alması nedeni ile güzergâhta değişikliğe gidildi. Demiryolu seyrüsefer güvenliği açısınulaşacağı tahmin edilirken, hat her ülkenin ulusal de“ÇADAŞ
dan bu kesimde delme tünel yapılması kararmiryolu ağlarıyla birleştirilecek. Böylece proje salaştırıldı. Bu zorunlu değişiklik yolun 2,6 km
dece Türkiye, Azerbaycan ve Gürcistan’ı birbirine
İPEKYOLU”
kısalmasını sağladı. Güzergah değişikliği
bağlamakla kalmayacak, Çin’den Londra’ya kaOLARAK
neticesinde 39 menfez, 12 altgeçit ve 10
dar uzanacak.
ADLANDIRILAN
bin 100 metre uzunluğunda aç kapa tüTÜRKİYE TARAFI SÜRATTE
nel de tamamlandı.
“BAKÜ-TİFLİS-KARS”
İLERLİYOR
DEMİRYOLU HATTINDA
Söz konusu hattın Türkiye tarafı süratte iler570 MİLYON HARCAMA
RAYLAR DÖŞENMEYE YAPILDI
liyor. Demiryolu hattının Türkiye bölümünde
Proje kapsamında bugüne kadar KDV dahil
delme ve aç-kapa olarak nitelenen tünel çalışmaBAŞLANDI.
570 milyon lira harcandı. 2013 yılında harcaları büyük ölçüde tamamlandı. Zor coğrafya şartma tutarı 150 milyon lirayı bulurken, ikmal kaplarına karşın toplam 10.6 km uzunluğunda 11 delme
samında 16 milyon 27 bin 989 metreküp kazı, 8 miltünel yapılırken, bu tüneller de önemli ölçüde bitti. 14.8 kilometre uzunluğundaki 18 aç-kapa tip tünel inşaatı ise devam yon 493 bin 134 metreküp dolgu işi yapıldı. İş kapsamında ise 16
ediyor. Projede, 4.2 milyon metreküp güzergah kazısı (yüzde milyon 31 bin 653 metreküp kazı, 1 milyon 208 bin 653 metre25), 825 bin metreküp güzergah dolgusu (yüzde 9), 1.2 milyon küp dolgu, 101 bin 985 metreküp taş dolgu ve 30 bin 117 metremetreküp beton imalat yapıldı. Aç kapa tünellerinde toplam 10 küp kolan imalat tamamlandı. Böylece projede fiziki gerçekleşbin metreküp beton imalat yapıldı. Devam eden işlerde, 33 mil- me oranı yüzde 54’ü buldu.
26 / www.baglantinoktasi.com.tr
alışveriş»
E-ALIŞVERİŞİN SON VERİLERİ:
KADINLAR KİTAP
OKUYOR, ERKEKLER
SPOR YAPIYOR
TÜRKİYE E-TİCARET
SEKTÖRÜNÜN YÜZDE 90’INI
TEMSİL EDEN ETİD, TÜRKİYE’NİN
SON E-TİCARET HARİTASINI
ÇIKARDI. KADINLARIN
KİTAPLARA, ERKEKLERİN İSE
DAHA NİŞ ALANLARA KAYDIĞI
ORTAYA ÇIKTI.
28 / www.baglantinoktasi.com.tr
Önde gelen 39 siteden oluşan üye ağıyla e-ticaret sektörünün büyük bir kısmını temsil eden Elektronik Ticaret
İşletmecileri Derneği (ETİD), bir defa daha Türkiye’nin
e-ticaret haritasını çıkardı. Harita, ETİD üyesi olan ve farklı kategorilerde hizmet veren e-ticaret sitelerinden elde edilen verilerle hazırlandı. Veriler arasında ilk göze çarpan sonuç kadın ve erkek kullanıcıların tercihleri... Her sene yaklaşık yüzde 50’lik büyüme sağlayan online alışverişte, kitap satın almada kadın kullanıcıların ciddi orandaki yükselişi dikkat çekti. Bunun yanı sıra erkek kullanıcıların daha niş alanlara da yöneldiği ortaya çıktı. Bilgisayar-elektronik gibi kategorilerin yanı sıra erkeklerin spor malzemeleri ve tamir aletleri gibi ürünleri de internet üzerinden satın aldığı görüldü.
ALIŞVERİŞLERİN YÜZDE 50’YE YAKINI
ÜÇ BÜYÜK İLDEN
İl bazında sıralama yapıldığındaysa İstanbul’un hakimiyeti
öne çıkıyor. Üç büyük il, Türkiye’deki online alışverişin yarısına yakınına hakim gözüküyor. İstanbul burada yüzde
28’lik oranıyla ilk sıraya yerleşiyor. Onu yüzde 13 ile Ankara
ve yüzde 7 ile İzmir takip ediyor. Bunların dışında diğer büyük şehirler de online alışverişe alışmış görünüyor. Bursa’da
internet üzerinden sipariş verenlerin oranı yüzde 6’yken,
Adana’da bu oran yüzde 3 olarak ifade ediliyor. Bölgelere
göre bir sıralama yapıldığında geçtiğimiz sene de en üst sırada yer alan Marmara Bölgesi’nin yerini koruması dikkat çekiyor. Marmara, yüzde 46’lık oranıyla en çok alışveriş yapan
bölge oluyor. İç Anadolu Bölgesi yüzde 14 ve Ege Bölgesi
yüzde 13’lük oranlarıyla online alışveriş pazarında yer alıyor.
BAŞKENT EV AKSESUARLARI ALIYOR
Geçen sene klima satışlarının yoğun olarak görüldüğü
Ankara’da bu sene ise ev aksesuar satışlarında ciddi bir artış gözlendi. Kitap satışları; elektronik, giyim gibi kategorilere açık ara fark attı.
İstanbul’da ise her zaman olduğu gibi bilgisayar kategorisi
ürünleri revaçta. Ardından giyim, mobilya ve ev aksesuarları geliyor. İzmir’in en çok satın aldığı ürün ise, telefon. Onu
giyim-aksesuar ve kitap satışı izliyor. Güzelliklerine özen
gösteren İzmirliler için internet üzerinden kozmetik alışverişi ise dördüncü sırada yer alıyor.
35-45 YAŞ ARASI NİŞ ÜRÜNLERİ TERCİH
EDİYOR
ETİD’in araştırması, yaş gruplarına dair ipuçları da verdi. Yüzde 16,5’lik bir orana sahip 18-25 yaş arası grubun en
çok giyim ürünleri siparişi verdiği belirlendi. Yüzde 50 ile
çoğunluğu oluşturan 25-35 yaş grubunun ise her kategoriye hakim olduğu ortaya çıktı. 35-45 yaş aralığının yüzde 24
ile en çok spor malzemeleri gibi ürünler ve kitap almaları
da araştırmanın sonuçlarından oldu. 45 yaş üstünün ise tamir malzemelerini ve kitaplarını yüzde 11’lik oran ile internet üzerinden aldıkları ortaya çıktı.
Araştırmanın sonuçlarına ilişkin bir değerlendirme yapan
ETİD hakkında:
Elektronik Ticaret İşletmecileri Derneği (ETİD), 2007 yılında e-ticaret sektöründeki öncü firmalar tarafından,
sektörün büyümesini sağlamak için gerekli hukuki düzenlemelerin sağlanması, firmaların ve hedef kitlenin
sektör ile ilgili eğitilmesi ve bilinçlendirilmesi amacı ile
kuruldu. 2007 yılında ilk Yönetim Kurulu’nun Kaan Dönmez başkanlığında oluşturulması ile ETİD özellikle ‘Mesafeli Satış Sözleşmesi’ne yönelik önemli çalışmalarda
bulundu. Hakan Orhun başkanlığında oluşturulan ikinci
yönetim kurulu 2010 yılından bu yana e-ticaret sektörü ve kullanıcıları için değer yaratan çalışmalarına devam
ediyor. Mayıs 2012 itibariyle tamamı Türkiye’nin önde
gelen e-ticaret sitelerinden oluşan 32 üyeye sahip bulunan ETİD, Türkiye’de e-ticarete ilişkin hukuki altyapının oluşturulmasında, mevzuattaki eksikliklerin veya ihtiyaçların tespitinde ve çözümlenmesinde sektöre büyük katkı sağlayacak ve yol gösterici olacak çalışmalarda bulunmak amacıyla faaliyetlerini sürdürüyor.
ETİD üyeleri şöyle:
1V1Y.COM, adepo.com, akakce.com, Altıncı Cadde, butikbebe.com, ebebek, ekopasaj.com, elmasepeti.com,
Ereyon, Evmanya, Genpa, Gittigidiyor, hepsiburada.com,
hirdavatmarketim.com, hizlial.com, limango, Markafoni, MedyaNet, Metrics34, MikroÖdeme, Morhipo, mudo.
com.tr, n11.com, outletim.com, PaylasAL.com, PayPal,
PayU, sahibinden.com, Sanalpazar, Teknosa, Tekzen,
Trendyol, TTNET, ykmden.com, Ucuzu, UPT, VipDükkan,
yakala.co, yenicarsim.com
BAZI ŞEHİRLERDE ÇOK SATIN ALINAN
ÜRÜNLER DEĞİŞİKLİK GÖSTERİYOR.
İSTANBUL YÜZDE 28 İLE ONLİNE ALIŞVERİŞ
KONUSUNDAKİ LİDERLİĞİNİ KORUYOR.
ETİD Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Orhun, e-ticaretin gün
geçtikçe daha da benimsenmeye başladığını belirterek şunları
söyledi: “Genç nüfusumuz e-ticarete en başından beri net bir şekilde entegre olmuş durumda. Burada dikkat çekici olan sonuç,
artık 35 – 45 yaş ve 45 yaş üstünün de online alışveriş yapmaya giderek daha fazla odaklandığı... Bu da e-ticaretin daha niş
alanlara doğru da gitmesine olanak tanıyor. Kısacası sektör geliştikçe herkes kendi ihtiyaçlarını internet üzerinden karşılayabilecek duruma geliyor. Daha önceleri kadınların karar vermesine rağmen erkeklerin daha çok harcama yaptığı görülüyordu.
Buna da erkeklerin kredi kartının kullanılması neden oluyordu.
Ancak artık kadınlar da kendi kartlarıyla alışveriş yapmaya başladılar. Eminim ki bu trend gün geçtikçe daha da yükselecek ve
teknolojik gelişmelere bağlı olarak sağlıklı bir şekilde şekillenecek ve eticaret bir hayat biçimi haline gelecektir.”
ağustos 2013 /29
internet »
hatice berrak / [email protected]
EV HANIMLARI
İNTERNET KAFEYE GELSİN!
ANKARA İNTERNET KAFECİLER ODASI, ÇOCUKLARIN İNTERNET KAFELERİNDEN
UZAKLAŞTIRILMASI YERİNE, ANNE-BABALARIN KAFELERE GELMESİNİ İSTİYOR.
BUNUN İÇİN BİR DİZİ FAALİYET ÖNERİLİYOR.
Türkiye’deki internet kafe sahipleri, kafelere daha iyi standartların getirilmesi, kafelerin olumsuz olan imajlarının düzeltilmesi için bir dizi önlemi içeren rapor hazırladı. Rapor, Türkiye’deki tüm internet kafe odaları adına Aile ve
Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’e Ankara İnternet Kafeciler Odası yöneticileri tarafından sunuldu. Raporda, özellikle sürekli olarak çocuklar için olumsuz yerler gibi gösterilen
kafelere annelerin de getirilmesi için çalışma yapılması isteniyor. Türk toplumunda 45 yaş ve üzeri internet kullanım oranının, diğer ülkelere oranla oldukça düşük seviyede olduğuna
işaret edilerek, anne ve babaların bu yüzden çocukları ile iletişim kurmakta zorlandıkları belirtiliyor.
Oda yöneticileri hazırladıkları raporda, ebeveynlerin, okul aile
birlikleri eli ile teknoloji ve internet konusunda bilinçlendirilmesini öneriyor. İnternet üzerinden bilgi yarışmaları düzenleyip, internet kafelerde kültürel faaliyetlerin ve ödül törenlerinin yapılması, ev hanımlarının marka internet kafelerine davet edilip yemek yapma, el işi gibi konularda internetten bilgi
almalarının sağlanması, halk eğitim birimlerinde verilen derslerin internet kafelerde verilmesinin sağlanması, kontrolsüz ve
bilgisiz kullanılan evdeki internetin, kafelerdeki internetten
daha tehlikeli durum oluşturduğunun anlatılması gibi tedbirler raporda sıralanıyor.
30 / www.baglantinoktasi.com.tr
Raporda, internet kafe sahipleri kendileri ile ilgili sorunları ve
alınması gereken tedbirleri başlıklar halinde şöyle sıralıyor:
YASA DIŞI SİTELER:
Ülkemiz insanının, yasa dışı sitelere merakı, eğitim seviyesi ve
almış olduğu kültür ile doğru orantılıdır. İnternet olgusu tıpkı yolarda hareket eden araçlara benzer, direksiyon kimin elindeyse istediği yolu kendisi seçecektir. İnternetteki yasak içerik engelleme sistemleri ise tıpkı yükseltilmiş duvarlar ve setler gibidir. Şunu unutmayalım ki; duvarları ve setleri yapan da
insandır, aşmak için merdiveni yapan da insandır. En güvenilir filtreleme programları dahi 14-21 yaş arası gençlerimiz için
aşılmaz bir duvar değildir, çünkü onların merdivenleri tahmin
ettiğimizden daha yüksektir. Bu çözümleme bizler için hem
korkutucu hem de gurur verici bir meseledir.
Çözümler:
• Yasa dışı siteleri yasaklamakla birlikte neden yasak olduklarını anlatmalıyız. Bunun için okullarda verilen medya okuryazarlığı derslerinden faydalanabiliriz.
• Günümüzde okul servis şoförleri gençlerimiz için rol model
teşkil etmektedir, dolayısı ile internet kafe işletmecileri de
bilmesek de bu rolü üslenmişlerdir. Kafe işletmecilerimize
ağustos 2013 /31
İNTERNET KAFE SAHİPLERİ, EV HANIMLARINI KAFELERİNE DAVET EDİP YEMEK, EL İŞİ GİBİ
KONULARDA İNTERNETTEN BİLGİ ALMALARINI SAĞLAYACAK.
ahilik kültürünü ve mesleki etik kurallarımızı anlatmalıyız
ki sağlıklı nesiller yetiştirebilelim. Bu konuda meslek odalarımıza ve sivil tolum örgütlerimize görev düşmektedir.
• Cinsel içerikli siteler, yasa dışı siteler içerisinde en hafif alanı teşkil etmektedir. 15-21 yaş arası bir gencin karşı cinse ilgi
duyması kadar normal ve günümüzde bunu internetten öğrenmeye çalışması kadar doğal bir durum yoktur. O birey
internette cinselliği ararken karşılaştığı materyaller ise korkunçtur. Bu hususun psikologlar ve alanında uzman kişiler
tarafından değerlendirilip doğru çözümleme yapılması gerekmektedir.
• Yasak içerikli sitelerin, zarar verdiğine ilişkin ‘anti’ web siteleri oluşturulmalı ve bu web siteleri internet kafelerde görseller ile desteklenmelidir.
İNTERNET KAFE DENETİMLERİ:
Her ne kadar denetimin yoğun şekilde yapıldığı bir esnaf kitlesi olsak dahi, amaca uygun denetimin doğru olduğu söylenemez. İnternet kafelerde denetim iki odaklı yapılmaktadır; fiziki denetim ve teknik denetim. Biz çocuklarımızın, elbette ki
sıhhi ortamlarda hizmet almalarını ve yasak içeriğin filtrelendiği, yasalara uyan yerleri tercih etmelerini sağlamalıyız. İnternet kafelerdeki katı ceza uygulamaları, bu işletmeleri merdiven altına itecek şekilde yapılmaktadır.
Çözümler:
• Fiziki şartlar ve yeterliliği çalışılmalı.
• Teknik denetimler online olarak internet üzerinden olabilir.
• Teknik denetimler alanında uzman kişiler tarafından organize edilmelidir.
• Pastane kafe gibi wireless internet hizmeti veren yerler denetime tabi tutulmalı.
• 5651 sayılı kanundaki eksiklerin tespit edilip çalışması yapılmalı.
• Cezalar işyeri kapatır şekilde değil, uyarı nitelikli olmalı
ŞİDDET İÇERİKLİ OYUNLAR VE DİJİTAL
OYUN BAĞIMLILIĞI:
Biz, internet kafelerimizde, gençlerimizin ruhsal ve fiziksel
gelişimini olumsuz yönde etkileyecek oyunların oynandığının farkındayız. Fakat hangi dijital oyunun zararlı, hangisinin
zararsız olduğunu bilmemekteyiz. Sanal karakterlerin gelişen
teknoloji ile görsellikleri gerçeğe yaklaşmaktadır. Televizyonlardaki filmlerin bir çoğu, gençlerimizin kendi kurgu ve senaryolarıyla bilgisayar ekranlarına taşınmıştır.
Çözümler:
• Dijital oyunları kriterlerine ve yaş guruplarına ayırarak sunmalıyız.
• Akıllı işaretler kullanarak hangi yaş gurubunun hangi oyunu oynayacağını belirleyebiliriz.
• Oyun klasörlerini şifreleyip küçük yaş guruplarının, kendilerine göre olmayan oyunları oynamalarını engelleyebiliriz.
• Sadece internet kafede değil, evlerdeki bilgisayar oyunlarının hangisinin belirli yaş gruplarına zararlı olduğunu tespit
edip, bu hususta velileri bilinçlendirmeliyiz.
• Dijital oyunlar ile ilgili yurt dışında yapılmış çalışmalar değerlendirilmeli ve modellendirilmelidir.
MARKA İNTERNET KAFELER:
Ülkemizdeki internet kafelerin, doğru hizmeti verebilmesi için sağlıklı hale getirilmesi şarttır. Doğru modelin Türkiye şartlarına uyarlanması gerekmektedir. Marka internet kafelerini destekleyip daha iyi hizmet veren iş yerleri şeklinde yeniden yapılandırmalıyız. Söz konusu çocuklarımız olduğu için
onlara en iyi ve güvenli hizmet verebilen yapıların markalaşmadan geçeceğini düşünüyoruz.
Çözümler:
• İnternet kafelerimizde online sertifikasyon programları düzenleyebiliriz. (Bilgisayar okuryazarlığı sertifikası gibi.)
• Doğru internet kafeler, internet erişim hızı arttırılarak desteklenebilir. (Adil kota uygulaması gibi.)
• Markalaşma yolunda şartları yerine getiren internet kafeleri ödüllendirebiliriz. (İş yeri vergilendirmesinde kolaylıklar
sağlanabilir, başarı belgeleri verilebilir.)
• Bu işyerlerinde kültürel faaliyetler düzenlenebilir. (Kamu
spotu uygulamaları gösterilebilir.)
• Yan gelir sağlayacak değişik faaliyetler adapte edilebilir. (Fatura tahsilatı gibi)
• Engelli vatandaşlarımız için kalıcı çözümler uygulanabilir.
(Her internet kafede görme engellilerin kullandığı uygun
yazılım ve donanım bulundurulabilir.)
• Bulut Bilişim teknolojisi kullanılarak, e-ansiklopediler ve
e-eğitim platformları kurulabilir, bununla doğru bilgiye ulaşımı kolaylaştırmak ve düzenlemek mümkün olabilir.
• Marka internet kafeler, e-devlet uygulamalarının tanıtım ve
uygulama zeminleri olarak kullanılabilir.
• Bankacılık hizmetleri için uygun güvenlik yazılımları kullanılarak, internet kafe içerisinde bu tür hizmetler için ekstra
güvenlikli noktalar oluşturulabilir.
KONTROLSÜZ VE BİLGİSİZ KULLANILAN EVDEKİ İNTERNET, KAFELERDEKİ İNTERNETTEN
DAHA TEHLİKELİ DURUM OLUŞTURABİLİR.
32 / www.baglantinoktasi.com.tr
ağustos 2013 /33
kültür»
RENAULT TRUCKS, DÜNYANIN
EN BÜYÜK SOKAK SANATI
İLE GUINNESS’E GİRDİ
Renault Trucks, perspektİflerle oynamaya dayanan ve bellİ bİr
noktadan bakıldığında üç boyutlu resİmlerİn ortaya çıkmasını sağlayan
anamorfoz sanatı İle rekorlar kİtabındakİ yerİnİ aldı.
Renault Trucks, Lyon’daki Bellecour meydanında halka eşsiz bir deneyim sundu:
Dünyanın en büyük 3 boyutlu çizilmiş sokak
sanatı
eserinin
içinde
bulunmak.
Perspektiflerle oynayıp belirli noktalardan üç boyutlu resimler ortaya çıkartmaya dayanan bu performans ile
Renault Trucks, Guinness Rekorlar
Kitabı’na girdi.
Lyon sakinleri, Bellecour meydanında Renault
Trucks ve sanatçı François Abélanet tarafından gerçekleştirilen ve dört ayrı sahne şeklinde 3 boyutlu
olarak yaratılan eseri hayranlıkla izleme fırsatı buldu.
Bu sokak sanat eserlerinin prensibi perspektiflerle
oynamaya dayanıyor ve belli bir noktadan bakıldığında üç boyutlu resimlerin ortaya çıkmasını sağlıyor.
4227,5 m2 alana yayılmış olan eser Renault Trucks’ın
Guinness Rekorlar Kitabı’na ‘dünyanın en büyük
anamorfoz resmi’ olarak girmesini sağladı. Rekor
Sertifikası 6 Temmuz günü Lyon senatörü ve valisi
Gérard Colomb’un katıldığı törenle Renault Trucks
başkanı Bruno Blin’e verildi.
4227,5 m2 alana yayılan anamorfozla ilgili rakamlar:
• 10 kilometre dikiş
• 2,5 kilometre fermuar
• 50 GB boyutunda tek bir dosya
• 8 milyar piksel
34 / www.baglantinoktasi.com.tr
sahne» hilal baysal / [email protected]
36 / www.baglantinoktasi.com.tr
5 YAŞINDA KONSERVATUARA GİREN MÜZİSYEN:
SİNAN AKÇIL
ÇOK KÜÇÜK YAŞTA PİYANONUN BAŞINA GEÇEN VE YILLARCA BİRÇOK
ENSTRÜMANLA KLASİK MÜZİK İCRA EDEN SİNAN AKÇIL, SON DÖNEM TÜRK
POP MÜZİĞİ’NİN EN PARLAK İSİMLERİNDEN BİRİ…
on dönem Türk Pop Müziği’nin en sevilen
ve takdir gören isimlerinden olan Sinan Akçıl
öncelikle, prodüktör, besteci, şarkı sözü yazarı ve
aranjör olarak sektörde ismini duyurdu. Daha sonra ise kendi şarkılarını kendisi seslendirmeye başlayarak, yorumculukta da başarısını ispatladı.
5 yaşında piyano çalmaya ve konservatuar eğitimi almaya
başlayan Akçıl’ın müzikteki başarısı belki de genetik bir miras çünkü o, keman virtüözü ve Tekfen Filarmoni Orkestrası Şefi Salim Akçıl’ın oğlu. Bir süre babasının yolundan
gitse de daha sonra popüler müziğe kayan genç sanatçı, bu
alandaki sanatçıların müzik kariyerlerini çok olumlu etkileyen önemli besteler yaptı. Sinan Akçıl, Türkiye’nin 2009
yılındaki Eurovision şarkısı olan ‘Düm Tek Tek’le adını tüm
Türkiye’ye duyurmuş oldu. Milyonlarca hayranı olan genç
yetenek Sinan Akçıl ile çocukluğuna ve yaşantısına dair sıcak bir sohbet etme şansı yakaladık.
ağustos 2013 /37
Babanız çok iyi bir müzisyendi. Bunun sizin
üzerinizde etkisi ne oldu?
Babamın müzisyenliği ve kişiliği bana çok şey öğretti. İnsanlara saygı duyan, dik başlı ve özgüveni yerinde biri oldum onun
sayesinde. Bu durum bir yandan kendimi müziğin içinde bulmama neden olurken bir yandan da kişilik yapımda olumlu
etkiler oluşturdu.
Babanızın işi gereği dolaştığı ülkelerden birinde,
Hollanda’da dünyaya geldiniz. Siz aslında nerede
doğmak isterdiniz?
Orada doğmuş olmaktan şikâyetçi değilim ama bana âşık olduğum kenti sorarsanız, yaşadığım şehir İstanbul derim. Zaten ben kendimi Hollanda değil İstanbul doğumlu sayıyorum.
Çocukluğunuzda da bu kadar hareketli biri miydiniz?
Evet. Her zaman böyle, aşırı hareketli ve yerinde duramayan
bir halim vardı. Bu durum tabi en çok annemi yordu. Burada
hazır yeri gelmişken annemden sizin vasıtanızla özür dilemek
istiyorum. İnsan yedisinde neyse yetmişinde de o oluyor. Ben
hep böyleydim, böyle kaldım. (Gülüyor)
BEŞ YAŞINDA KONSERVATUARA GİTTİ
İlk çaldığınız müzik aleti neydi?
Dokunduğum ilk müzik aleti piyanoydu. Ne zaman dokunduğumu ben de hatırlamıyorum. Belki de emeklerken idi. Zaten
5 yaşımda da konservatuara girdim. Sonrasında sırasıyla gitar,
vurmalı çalgılar, davul, bas gitar gibi enstrümanları çaldım.
Bunların bazıları için özel eğitim aldım, bazılarını ise kendi
merakımdan keşfede keşfede öğrendim.
Ablanız gibi piyanist olmayı istemez miydiniz?
Ben zaten klasik ve caz piyano icra edebilen bir piyanistim ama tabi ablam gibi bunu meslek olarak seçmedim. Bu
dal ablamın tarzına biraz daha yakındı. Benim gibi hareketli birini sıkan, kalıplara sokan bir şeydi. O yüzden tercih etmedim.
Pop müziğe yönelişiniz nasıl gerçekleşti?
Bana verilen eğitimler ve yeteneklerim doğrultusunda iyi
bir klasik piyanist olma yolunda giderken serbest, doğaçlaması daha yüksek bir tarz olan caz ve pop müziğe kaymaya başladı ruhum. Ve bunu devam ettirmek istedim. Şimdi şöyle bir dönüp bakarsak iyi ki de böyle olmuş diyorum.
“EN BÜYÜK HAYRANIM ANNEM”
Peki, ailenizin bu duruma bir tepkisi olmadı mı?
Hayır. Hiçbir zaman olmadı. Hatta annem en büyük hayranım diyebilirim.
Sizi, söz ve müzik yazmaya teşvik eden kişi ünlü
sanatçı ‘İzel’ miydi?
Tabi ki ‘İzel’in benim bu anlamdaki kariyerimin başlamasında yeri ve anlamı çok büyük. 10 yıl öncesinde, kendi melodi ve sözlerimi ortaya çıkarmam konusunda beni çok teşvik etti.
Başarınızın sırrı ne peki?
Kendimi bildim bileli girdiğim her işte birinci oldum ben.
Bu başarı benim üzerime yapıştı adeta ve artık ikinciliği
bile kabullenemez oldum. Öyle ki, 9 yaşımdayken bir şiir
“DOKUNDUĞUM İLK MÜZİK ALETİ PİYANOYDU. NE ZAMAN DOKUNDUĞUMU
HATIRLAMIYORUM. BELKİ DE EMEKLERKEN İDİ. 5 YAŞIMDA DA
KONSERVATUARA GİRDİM.”
5 yaşında konservatuara
başladı, 9 yaşında atıldı
“9 yaşındaydım. O yılın bitirme sınavı vardı. Beethoven çalıyordum. Baktım jürideki hocalar dinlemiyor, kendi aralarında sohbet ediyorlardı. Biraz sonra kulağıma kek tarifleri gelmeye başladı. Birden sinirlendim ve piyanonun kapağını çarpıp, ‘bu şartlar
altında size daha fazla piyano çalmayacağım’ dedim. Hangi akla hizmet böyle bir şey yaptım bilmiyorum. Sınavı veremediğim için de okuldan atıldım.
Şimdi düşünüyorum da demek ki o zamanlar bile
konsantre olunarak dinlenme ve icra yapma takıntım varmış. Bu olay benim için her zaman tatlı bir
çocukluk anısı olarak kaldı. (Gülüyor)”
38 / www.baglantinoktasi.com.tr
ağustos 2013 /39
“EVLİLİK
ELBETTE
ÇOK KUTSAL BİR
KURUM. AMA BENİM
İÇİN ÇOK ERKEN. AYRICA
EVLENEN POP STARLARIN
DA GİZEMLERİNİ
KAYBETTİĞİNİ
DÜŞÜNÜYORUM.”
yarışmasında ikinci olmuştum. Ve bunu hiç hazmedemediğimden ödül almaya çıkmadım. Başkalarına zarar vermediği
sürece insanın hırslı olmasının başarıya katısı çok bence. Tabi
ki yeteneklerini doğru yönde kullanması ve biraz da kader diyebiliriz buna.
Kilo almamak için sık sık rezene çayı içtiğiniz ve de
sürekli kraker yediğiniz doğru mu?
Evet. Bana göre kişi göz önünde olsun ya da olmasın her zaman kendi sağlığına ve görüntüsüne çok önem vermeli. Bu
özellik bende de var. Ama başkalarının sandığı gibi takıntı boyutunda değil.
En çok neye para harcıyorsunuz?
Herhalde en çok kıyafet, konser ve müzik DVD’lerine para
harcıyorum. Bir de ismime ve büyük konserlerime yaptığım
yatırımlar var tabi…
“EVLENEN POPSTARLAR GİZEMİNİ
KAYBEDİYOR”
Evlilik hakkında ne düşünüyorsunuz?
Evlilik elbette çok kutsal bir kurum. Ama benim için çok erken. (Gülümsüyor). Ayrıca evlenen pop starların da gizemlerini kaybettiklerini düşünüyorum. Günün birinde ben de evlenmeyi düşünebilirim ama bunun için en az on yılım var sanki.
Nasıl bu kadar çok hayranınız oldu?
Bilmiyorum. Bunun için ekstra bir çabam olmadı hiçbir zaman. Ama bu durum beni o kadar mutlu ediyor ki bunun için
Allah’a her gün şükrediyorum. Ve bu ilgi ve sevgiyi kaybetmemek için sürekli dua ediyorum. Çünkü ne kadar şanslı olduğumun farkındayım.
İş kariyeriniz açısından korku ve kaygılarınız var mı?
Olmaz mı? Kimse kariyerinin düşüşe geçmesini istemez. Bunun için de gereken tüm özverileri yapmak gerekir. Ben de
öyle yapıyorum.
ŞARKILARIM BENİM ARKADAŞIM
Yaptığınız şarkılar arasında en beğendiğiniz hangisi?
En son yaptığım şarkı, o an en beğendiğim şarkı oluyor aslında. Hiçbirini birbirinden ayırmıyorum. Şarkılarım için klasik sözünü kullanmak istemiyorum hep tarz değiştiriyorum.
Hepsi benim çocuğum demem, hepsi benim arkadaşlarım.
(Gülüyor)
En çok kime şarkı verdiniz?
İsim saymam çok zor. Ayrıca aralarında ayrım da yapmak istemiyorum. Yine burada sizin vasıtanızla şarkılarıma kendi ruhlarını katan ve büyüten tüm şarkıcı arkadaşlarıma çok teşekkür etmek istiyorum.
Sinan Akçıl’ın bazı şarkıları ve yorumcuları:
• Ferhat Göçer/Çok Sevdim İkimizi, Biri Bana Gelsin • Mustafa Sandal/Devamı Var İndir • Kibariye/Bir Dilek Tut
Benim İçin • İzel/Bir Dilek Tut Benim İçin • Zeynep Casalini/Nihayet, Duvar • Zeynep Casalini, Ferhat Göçer/
Çok Sevdim İkimizi, Dokunma Bana • Gülben Ergen/Aşk Hiç Bitmez, Bay Doğru • Ebru Gündeş/Kaçak, Seni
Unuturum • Ziynet Sali/Herkes Evine • Ebru Yaşar/Seviyorum Seni, Kararsızım • Hadise/Düm Tek Tek • Cenk
Eren/Dönüm Noktam, Kendime Kaldım • Lerzan Mutlu/Zirve, Bir Numara
40 / www.baglantinoktasi.com.tr
Sizce şarkı söylemek mi yoksa enstrüman çalmak mı
daha güzel?
İkisinin de farklı tatları var bence. Ama en güzeli enstrümanı
çalarken aynı anda kendi yazdığın şarkıyı söylemek.
Yaz programınız ve konserleriniz nasıl gidiyor?
Kapı’ albümünün turnesi 22 Nisan Alanya konseri ile başladı.
Sonra Konya, Ankara, Edirne ve Denizli gibi şehirlerde devam
etti. Ve hala da devam ediyor. Yaklaşık 300 bin kişiyle buluştuk
bu konserlerde. Bu rakam önümüzdeki konserler için beni çok
heyecanlandırıyor.
Gerçek hesabınızı okuyucularımız için paylaşır
mısınız?
Twitter; sinanakcil facebook fan page:www.facebook.com/sinanakcil , İnstagram: sinanakcilofficial
Hesaplarınızı siz mi takip ediyorsunuz?
Twitter ve İnstagram’da kendim yazıyorum. Facebook’ta ise
bana danışmanlık yapan bir şirketle çalışıyorum.
“HAVAYOLUNDA TÜRKİYE ÖNDE”
Avrupa ülkelerine sık giden biri olarak
Türkiye’nin ulaştırma ve iletişim
“GEÇEN
Yeni projeleriniz var mı?
alanındaki gelişmelerini nasıl
ALBÜMDEKİ
Albümün ikinci klibini, ‘Bize Yazdım’ı yadeğerlendiriyorsunuz?
‘ÖYLESİNE’ ŞARKIMA,
yınlayacağız yakın zamanda. Solo konHavayolu olarak bizim ülkemiserlerim devam ediyor. Ayrıca İbrazin diğerlerine nazaran kesinAMSTERDAM-PARİS
him Tatlıses, Emel Sayın, Sibel Can,
likle çok önde olduğunu söyARASI HIZLI TREN
Ebru Gündeş, Ziynet Sali onlara verleyebilirim. Avrupa bizden saYOLCULUĞUNDA KLİP
diğim yeni şarkılarımı yorumlayadece hızlı tren konusunda bir
caklar yakında. Büyük bir heyecan
ÇEKMİŞTİK. O YOLCULUKTA adım ilerde. Ama sanırım biz
içinde çalışıyoruz kendileriyle. Şimde yakında onlara yetişeceğiz.
YAŞANANLAR BENİM
diden çok sabırsızlanıyorum bu şarkıBu alanlarda Türkiye’nin çok
İÇİN İNANILMAZ
lar için.
hızlı ilerleyen bir ivme gösterdiği kesin.
KEYİFLİYDİ.”
“FACEBOOK’TA BİNDEN FAZLA
SAHTE HESAP KAPATTIK”
Hızlı trene bindiniz mi hiç?
İnternette sizin adınıza açılmış sahte hesaplar
Bindim tabi ki. Diğer ulaşım araçlarına kıyasvar mı?
la çok daha az yorucu ve pratik olduğunu düşünüOlmaz mı? Maalesef herkes gibi ben de çok şikâyetçiyim bu yorum.
konudan. Facebook’ta binden fazla sahte hesabı kapattık.
Twitter ve İnstagram’da da zaman zaman karşılaşıyorum bu
En güzel yolculuğunuz hangisiydi?
tarz durumlarla. Onaylanmış hesap uygulaması bu konuyu Geçen albümdeki ‘Öylesine’ şarkıma, Amsterdam-Paris araen azından twitter için çözdü ama diğerlerinde hala karşılaşı- sı hızlı tren yolculuğunda klip çekmiştik. O yolculukta yaşayoruz bu tür sıkıntılarla.
nanlar benim için inanılmaz keyifliydi.
ağustos 2013 /41
şehir mektupları» mehmet saim değirmenci
Ankara’nın oruçlu halİ
EFENDİM, BAŞKENT’E RAMAZAN ÖYLE KIYISINDAN KÖŞESİNDEN, UTANA
SIKILA, ‘YAHU BEN DE VARIM’ DER GİBİ DEĞİL KENDİSİNİ HİSSETTİREREK VE
RENGİNİ ŞEHRE VEREREK GELMEKTEDİR.
Tabii, oruçlu hali deyince sadece ağzı bağlı, akşama rinden önemli bir yüzdesi en yakın camiye, mescide bir askekadar sallana rengi sola iftar bekleyen yeknesak bir ri disiplin içerisinde teravihe koşmaktadır ki bu bile başlı
Ankara bekliyorsanız yanıldınız demektir. O hâli biz başına bir şeydir, zikredilmesi gerektir.
çoğul olarak alalım ve günün her vaktinde seyran ede- Tabii, ben teravihi Hacı Bayram’da ne bileyim Kocatepe’de
lim bakalım, bu yazının yazıldığı tarihte Başkentimiz nasıl bir kılacağım diyen önceden kararlı müminler de bulunmakta,
Ramazan geçirmektedir…
her iki camii de diğer camilerden biraz daha fazla dolup taşEfendim, Başkent’e Ramazan öyle kıyısından köşesinden, maktadır.
utana sıkıla, ‘yahu ben de varım’ der gibi değil kendisini his- Bir de Ramazan’da kapalıyız yazan ve bunu uygulayan içkili
settirerek ve rengini şehre vererek gelmektedir. Bunun en mekanlar vardır ki, bu sadece mekanla sınırlı değildir. Şehrin
bariz göstergesi iftara yakın sokakların boşalması,
düzenli alkol kullanıcılarından, müzmin alkoliklerinden
trafiğin rahatlaması, teravih saatinde bu sakinbir ay boyunca ağzına damla içki koymayanlaliğin devam etmesi, iftar yaklaşırken şehir
rın sabrı hayreti şayandır.
merkezindeki bütün lokantaların lebalep
Ankara’da çarşı pazardaki, AVM’lerdeki
Kurumların
dolması, hatta sokağa caddeye masa
hareketlilik, pastırma, hurma ve zeytin
sosyal tesİslerİ,
sandalye atılmasıdır.
satışındaki diğer aylara göre artış,
otellerİn bİlumum
İftar saatine yakın işi gücü bırakıp
parkların özellikle lunaparkların
salonları Ramazan
şöyle hızlıca bir merkez turu yapiftar sahur arasındaki canlılığı
mak orucun ne denli belirleyici
elbette canlılıktır; ancak teravih
boyunca oruç
olduğunu fazlasıyla gösterecektir.
sonrası sahura kadar erkek kahveaçılmasına tanıklık
Çokluk yanında, henüz ergen olmalerindeki canlılık başka bir canlılıktır.
etmekte, bu durumun
yan çocukların suyu süzerken gözAkşama kadar orucun bedendeki
şaşkınlığını
lerindeki tatlı süzgünlük, pideyi seyhalleriyle oynamaktan mayışmış
yaşamaktadır.
rederken çehrelerindeki tatlı sarılık,
kahve müdavimleri iftardan hemen
gençlerin, yaşlıların, uzak semtlerde
sonra, bazıları teravihten sonra kahveye
oturup da iftara yetişme imkanı olmayan
damlamakta, okeyden hoşkine, bataktan
çalışanların doluştuğu mekanlar başka bir renge
yanığa türlü oyunlarla oynayıp, aa, bir saat kaldı,
bürünmekte; melekler bile o derin sessizlik yanında
varıp Köroğlu’nu uyandırayım diye evin yolunu tutçatal bıçak seslerini, garsonların birbirlerine ünleyişlerini maktadır. Bu bahiste Halime Toros’un “Sahurla Gelen Erkekdinlemek için o mekanlara akın etmektedir.
ler” kitabındaki aynı adlı hikâyesinin tekrar okunma hakkı
Atlamayalım, sahur saatinde gökyüzünden, yeryüzünden, vardır.
doğudan batıdan, kuzeyden güneyden seyredilecek bir Sadece kahve değil elbette zorunlu olarak tasvip edilmeyen
Ankara, şehir gece hayatının en yıldızlı ve dahi yaldızlı işler yapıp da Ramazan’da buna ara verenlerin yekunu
Ankara’sıdır.
İstanbul’u saymazsak en fazla Başkent’tedir.
Ankara’nın oruçlu hali sivilden resmiye, gecekondudan koru- Ankara’da Ramazan’ın varlığından haberdar olmayan
naklı sitelere pek çok fotoğraf vermekle birlikte, Türkiye’de mekânlar da yok değildir elbette, ne var ki o mekânların çevresmi iftar programlarının en fazla bu kentte olması münase- resi hatta müdavimlerinin bir kısmı bile Ankara’da orucun
betiyle büyük ölçüde resmi bir hüviyet de arz etmektedir.
hallerine aşinadır ve o hal üzre bir ay geçirmektedir.
Kurumların sosyal tesisleri, otellerin bilumum salonları Bir de Ulus’taki Ramazan’la Gazi Osman Paşa’daki, Gazi
Ramazan boyunca oruç açılmasına tanıklık etmekte, bu Mahallesi’ndeki Ramazan’la Mamak’taki Ramazan aynı
durumun şaşkınlığını yaşamaktadır.
değildir; semtin ve sakinlerinin, semtin mekânlarının duruVakit namazlarında caminin yolunu bilmeyen şehir sakinle- muna göre oruç da kendisine bir durum belirlemektedir.
42 / www.baglantinoktasi.com.tr
ağustos 2013 /43
trafik»
YAKIT TASARRUFU
İÇİN İPUÇLARI
GEREKSİZ BAGAJ
KULLANIMINI ORTADAN
KALDIRMAK, YÜKSEK
VİTESTE YAVAŞ HIZDA
GİTMEK, ARACI AGRESİF
HAREKETLERLE
KULLANMAMAK FARKLI
FARKLI ORANLARDA YAKIT
TÜKETİMİ SAĞLIYOR.
Özel araç sahibi olmak, mevcut yakıt ücretlerinin fazlalığı sebebi ile giderek bir lüks haline geliyor. Dünyada doğal
kaynakların giderek tükenmesi, maddi olarak bu kaynaklara erişimi de zorlaştırıyor. Türkiye’de alım gücünün artması ile
birlikte artan araç alımı sürücülerin, yakıt kullanımı noktasında
tasarruf yolları aramasına sebep oluyor. Tasarruf bilincinin artması aslında sadece yakıta daha az para vermek değil aynı zamanda dünyadaki doğal kaynakların da daha düşük hızla azalmasına da katkı sağlıyor.
Yakıt şirketi Shell, tasarrufu etkileyen sürücü davranışları, araç
özellikleri, düzenli bakım ve kontrol uygulamaları konularında
çeşitli eğitim aktiviteleri düzenleyerek, daha fazla tasarruf edilmesini sağlıyor. Şirketin belirlediği bazı basit yöntemlerle sizler
de aracınızda yakıt tasarrufu edip hem cüzdanınıza hem de dünya kaynaklarına katkıda bulunabilirsiniz. Gereksiz bagaj kullanımını ortadan kaldırmak, yüksek viteste yavaş hızda gitmek, aracı
agresif kullanmak yerine yumuşak hareketlerle sürüşü gerçekleştirmek farklı farklı oranlarda yakıt tasarrufu sağlıyor.
İşte Shell’in sürücülere yakıt verimliliği için yaptığı öneriler şunlar:
• Gereksiz portbagaj kullanımından kaçınmanız yüzde 5’e kadar yakıt tasarruf etmenizi sağlayabilir.
• Aracınızda fazladan taşıdığınız her 45kg yakıt verimliliğinizi
yüzde 1-2 oranında düşürebilir.
• Lastik basıncınız sadece 1psi bile az olsa, yakıt verimliliğiniz
yüzde 3’e kadar azalabilir.
• Motorunuzu servise götürün, kirli motor yakıt tüketimini arttırır.
• Tıkanmış bir hava filtresinin değiştirilmesi yakıt ekonominizi
yüzde 10’a kadar artırabilir.
• Doğru yağı kullanmanız yakıt ekonominizi yüzde 1-2 oranında artırabilir.
• Aracınızı agresif kullanmayın. Yumuşak kullanıma oranla
üçte bir daha fazla yakıt harcarsınız.
• Klima, motorunuza ek yük bindirerek yakıt tüketimini yüzde
44 / www.baglantinoktasi.com.tr
KALİTELİ YAKIT KULLANIMI ÖNEMLİ
Türkiye’deki çok sayıdaki akaryakıt istasyonu sürekli
denetlenirken az da olsa kalitesiz yakıtla karşılaşma ihtimali de var. Yeni yakıt alırken her zaman kullanılan istasyonu ve tanınmış markaları tercih etmek gerekiyor.
Yol kenarındaki tanınmamış akaryakıt istasyonlarından
çok ihtiyacınız yoksa yakıt almayın. Yakıt alırken bir diğer tehlike de yanlış yakıt kullanımıdır. Çok sık karşılaşılan bir durum da pompacının bir anlık hatası veya bilgisizliği sonucu dizel araçlara konan benzindir. Bu durumda pompacının başında durarak oluşacak bir tehlikenin önüne geçmek en doğrusudur. Son olarak, yakıt ister istemez yakıt deposuna bir miktar tortu bırakır. Bu tortuların azalan yakıtta ki yoğunluğu artarken
yakıt filtresinde gereksiz yere birikir. Hem yakıt filtresinin ömrünü kısaltmaması hem de bu tortuların sisteme
gitmemesi için depodaki yakıtın tamamen bitmemesi
gerekir. Sonuçta, yakıtın nereden ve hangi miktarda
alındığına dikkat edilmelidir. Otomobilinizin motoru, almış olduğunuz yakıttan zarar görürse, en azından yakıtı nereden aldığınıza dair bir belgeye sahip olursunuz.
8’e kadar artırabilir. Klima yerine aracınızın dâhili havalandırma sistemini kullanmaya çalışın. Camı açık araba kullanmak
sizi yavaşlatır. Bu nedenle gaza daha fazla yüklenerek daha fazla yakıt tüketirsiniz.
• Daha yüksek bir viteste yavaş gitmek daha az yakıt tüketir. Her
fırsatta vites arttırmak en iyisidir.
• Ana yollarda yol bilgisayarını kullanmak sabit hızda kalmanızı sağlayarak her damlanın hakkını verecektir.
• Ne kadar hızlı giderseniz o kadar fazla rüzgar direnci ile karşılaşırsınız. Saatte 12 km’lik bir fark yakıt tüketiminizi yüzde 23
oranında artırabilir.
istihdam»
MÜ
SATIŞ
TEMSİLC
İSİ
BİLİŞİM
HE
YAPI
SAĞLIK
ND
İS
LİK
İL
T
KS
E
T
BİLİŞİM, EN ÇOK İSTİHDAM YARATAN
SEKTÖR OLARAK 4. SIRADA
2013 YILI İLK 6 AYINDA İSTİHDAMIN MERKEZİ ‘İSTANBUL’, EN ÇOK İSTİHDAM
YARATAN SEKTÖR İSE ‘TEKSTİL’ OLDU. SON YILLARIN YÜKSELEN DEĞERİ ‘BİLİŞİM’
İSE DÖRDÜNCÜ SIRADA YER ALDI.
Sanal ortamdaki insan kaynakları platformları giderek
büyüyor. İşverenlerin ve iş arayanların ilk kaynağı haline gelen bu platformlara yapılan başvurular aynı zamanda iş dünyasında yükselen eğilimlerle ilgili de bilgi veriyor. Bu
platformlarda yapılan son araştırma da iş dünyasında en çok
istihdam oluşturan sektörleri ortaya çıkardı. Araştırma verilerine göre yılın ilk yarısında Türkiye genelinde toplam 88 bin
189 yeni iş ilanı yayınlandı. Tekstil, 2012 yılının aynı dönemine göre yüzde 30 artış yaparak, 13 bin 902 ilan ile sektörler arasında en çok istihdam yaratan sektör oldu. Bunu 13 bin
240 ilan sayısı ile yapı sektörü, 10 bin 917 ilan sayısı ile sağlık
sektörü ve 10 bin 483 ilan sayısı ile bilişim sektörü takip etti.
2013 yılının ilk 6 ayına ilişkin bölgesel istihdam rakamlarını yayınlayan Kariyer net.’in Genel Müdürü Yusuf Azoz, 2013
yılı ilk yarısına ilişkin ilan sayılarında 2012’nin aynı dönemine göre yüzde 4 artış olduğuna dikkat çekti. Azoz, İstihdam
Endeksi’nde ilk 6 ayda bölgelerin istihdamda şampiyon illeri ve sektörlerini araştırdıklarını belirterek, en hareketli bölgenin, internet kullanımının yaygınlaşmasına da bağlı olarak
Güneydoğu Anadolu Bölgesi olduğuna dikkat çekti.
46 / www.baglantinoktasi.com.tr
GÜNEYDOĞU’NUN EN ÇOK İSTİHDAM
YARATAN İLİ GAZİANTEP, SEKTÖRÜ
TEKSTİL
İstihdam endeksi verilerine göre Ocak-Haziran 2013 döneminde bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla istihdamın en hareketli olduğu bölgelerin Güneydoğu Anadolu Bölgesi geliyor. Yılın ilk yarısında bölgeden gelen
yeni iş ilanları sayısında bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 10 artış görüldü. Güney Doğu Anadolu Bölgesi’nde yılın ilk yarısında toplam 2 bin 556 yeni
iş ilanı yayınlandı. Gaziantep, toplam bin 281 yeni iş ilanı ile bölgede en çok iş fırsatı yaratan il oldu. Gaziantep’i
450 yeni iş ilanı ile Diyarbakır ve 340 yeni iş ilanı ile Şanlıurfa takip etti.
Tekstil sektörü, bölge genelinde toplam 450 yeni iş ilanı
ile çok iş imkânı yaratılan sektör olurken; bunu toplam
291 yeni iş ilanı ile sağlık takip etti. Bölgede, aynı dönemde toplam 630 yeni iş ilanıyla en çok satış temsilcisi pozisyonuna ihtiyaç duyuldu. Mühendislik pozisyonu ise 285
yeni iş ilanı ile ikinci sırada yer aldı.
GÜNEYDOĞU BÖLGESİ’NDEN GELEN
YENİ İŞ İLANLARI SAYISINDA BİR ÖNCEKİ
YILIN AYNI DÖNEMİNE KIYASLA YÜZDE
10 ARTIŞ GÖRÜLDÜ.
Bunu 324 yeni iş ilanı ile sağlık, 261 yeni iş ilanı ile yapı ve 214
yeni iş ilanı ile hizmet sektörleri takip etti. Ocak-Haziran 2013
döneminde bölgede toplamda 883 yeni iş ilanı ile satış temsilcisi pozisyonuna ihtiyaç duyuldu.
DOĞU’DA MALATYA İLK SIRALARDA
YERİNİ ALDI
Kariyer.net istihdam endeksi verilerine göre yılın ilk altı ayında
Doğu Anadolu Bölgesi’nde toplam bin 338 yeni iş ilanı yayınlandı. Malatya, toplam 326 yeni iş ilanı ile en çok iş fırsatı yaratılan iller sıralamasında ilk sırada yer adı. Malatya’yı toplam 288
yeni iş ilanı ile Erzurum; toplam 156 yeni iş ilanı ile Elazığ takip etti. Yapı sektörü toplam 259 yeni iş ilanı ile bölgede en çok
iş imkânı yaratan sektör oldu. Sağlık 190, hizmet sektörü ise 119
yeni iş ilanı en çok iş fırsatı doğan diğer sektörler arasında yer
aldı. Aynı dönemde satış temsilcisi 260 yeni iş ilanı ile en çok talep görülen pozisyon olarak öne çıktı.
İÇ ANADOLU’DA ANKARA İSTİHDAMDA
LİDER, YAPI SEKTÖRÜ LOKOMOTİF
Ocak-Haziran 2013 döneminde İç Anadolu Bölgesi’nde toplam
13 bin 943 yeni iş ilanı yayınlandı. Ankara, toplam 9 bin 663
yeni iş ilanı ile en çok iş fırsatı doğan il oldu. Ankara’yı toplam
bin 304 yeni iş ilanı ile Konya ve toplam bin 69 yeni iş ilanı ile
Kayseri takip etti. Eskişehir toplam 964 yeni iş ilanı ile öne çıkan
bir başka kent oldu. İç Anadolu Bölgesi’nde yılın ilk yarısında en
çok yapı sektöründen yeni iş ilanı geldi. Yapı sektöründen toplam 2 bin 945 yeni iş ilanının geldiği bölgede, endüstriyel ürünler sektöründe bin 572 ve bilişim sektöründen bin 484 yeni iş
ilanı geldi. İç Anadolu Bölgesi genelinde yılın ilk yarısında Türkiye genelinde olduğu gibi en çok satış
temsilcisi pozisyonuna ihtiyaç duyuldu.
İSTİHDAM
MARMARA’NIN İSTİHDAM
ŞAMPİYONU İLİ İSTANBUL
ENDEKSİ
ANTALYA AKDENİZ’DE LİDER
İstihdam endeksi verilerine göre yılın ilk
VERİLERİNE GÖRE
Yılın ilk yarısında Akdeniz Bölgesi’nde
yarısında Marmara Bölgesi’nde toplam
toplam 6 bin 103 yeni iş ilanı yayınlan74 bin 853 yeni iş ilanı yayınlandı. İsYILIN İLK YARISINDA
dı. Antalya, turizm sektörünün etkisi ile
tanbul, toplam 62 bin 040 yeni iş ilanı ile
MARMARA BÖLGESİ’NDE
toplamda 3 bin 545 yeni iş ilanı ile bölen çok istihdam yaratılan kent olurken;
TOPLAM 74 BİN 853 YENİ
gede en çok iş fırsatının doğduğu il oldu.
Bursa 5 bin 4 yeni iş ilanı ikinci, Kocaeli
Antalya’yı bin 704 yeni iş ilanı ile Adana
ise 4 bin 078 yeni iş ilanı ile üçüncü sırada
İŞ İLANI YAYINLANDI.
ve 965 yeni iş ilanı ile Mersin takip etti. Yıyer aldı. Bilecik ise, yeni iş ilanı sayılarında
lın ilk altı ayında bölgede en çok iş fırsatı tuyüzde 40’a varan artış oranı ile dikkat çekti.
rizm sektöründe doğdu. Ocak-Haziran döneTekstil sektörü toplam 10 bin 265 yeni iş ilanı ile
minde turizm sektöründe istihdam edilmek üzere
en çok istihdam yaratılan sektör oldu. Bu sektörü 7
toplam bin 473 yeni iş ilanı yaratıldı. Tekstil 859, yapı 733 ve
bin 861 yeni iş ilanı ile yapı ve 7 bin 800 yeni iş ilanı ile bilişim
sektörleri takip etti. Marmara Bölgesi’nde en çok ihtiyaç du- sağlık 732 yeni iş ilanı ile öne çıkan diğer sektörler oldu. Yıl boyulan pozisyon 10 bin 112 yeni iş ilanı ile satış temsilcisi oldu. yunca yayınlanan toplam bin 627 yeni iş ilanı ile satış temsilcisi bölgede en çok ihtiyaç duyulan pozisyon oldu.
EGE’NİN İSTİHDAMDA İNCİSİ İZMİR,
HAZİRAN AYINDA EN ÇOK ARTIŞ YÜZDE 6
LOKOMOTİFİ TURİZM
Kariyer.net istihdam endeksi verilerine göre Ege Bölgesi’nde İLE GIDA SEKTÖRÜNDE OLDU
Ocak-Haziran 2013 döneminde toplam 9 bin 531 yeni iş ilanı Kariyer.net istihdam endeksi verilerine göre Haziran ayında
yayınlandı. İzmir, toplam 5 bin 451 yeni iş ilanı ile en çok is- toplam 13 bin 270 yeni iş ilanı yayınlandı. Haziran ayında en
tihdam yaratılan kent olurken; turizm sektörü toplam bin 96 çok iş ilanı artışı yüzde 6 ile gıda sektöründe görüldü. Gıda
yeni iş ilanı ile en çok iş ilanı yayınlanan sektör oldu. Yine üre- sektörünü yüzde 1’lik artış ile finans-ekonomi takip etti.
tim ve endüstriyel ürünler sektörü toplam bin 6 yeni iş ilanı en İstihdam endeksi verilerine göre Haziran ayında sektörlerçok iş fırsatı doğan sektörlerden biri oldu. Bölgede en çok ihti- den gelen iş ilanları ilan sayılarına göre şöyle sıralandı: Yapı
yaç bin 841 ilanın yayınlandığı satış temsilcisi pozisyonu oldu. (1.725), tekstil (1.626), bilişim (1.179), sağlık (1.155), üretim (1.025), gıda (746), otomotiv (681), turizm (602), finansKARADENİZ’DE SAMSUN İSTİHDAMDA
ekonomi (460) ve perakende (395).
BİRİNCİ
Endeks verilerine göre Karadeniz Bölgesi’nde Ocak-Haziran
2013 döneminde toplam 2 bin 851 yeni iş ilanı yayınlandı.
2013 YILININ İLK YARISINA İLİŞKİN İLAN
Samsun, toplam 794 yeni iş ilanı en çok ilanın yayınlandığı şeSAYILARINDA 2012’NİN AYNI DÖNEMİNE
hir oldu. Samsun’u toplam 384 yeni iş ilanı ile Trabzon takip
etti. Aynı dönemde tekstil sektörü toplam 452 yeni iş ilanı ile
GÖRE YÜZDE 4 ARTIŞ GERÇEKLEŞTİ.
Karadeniz Bölgesi’nde en çok istihdam yaratılan sektör oldu.
ağustos 2013 /47
KONYA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ, e-BELEDİYECİLİK HİZMETLERİNİ EN
HIZLI VE YOĞUN OLARAK KULLANMASIYLA DİKKAT ÇEKİYOR. KONYA
BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ TARAFINDAN ANDROID VE IOS İŞLETİM
SİSTEMİNE SAHİP MOBİL CİHAZLARDA KULLANILMAYA BAŞLANAN
MOBİL MESNEVİ VE ŞEHİR REHBERİ, FARKLI ÖZELLİKLERİ VE KULLANIM
KOLAYLIĞI NEDENİYLE BÜYÜK İLGİ GÖRÜYOR.
Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, teknolojik yatırımlar ve e-devlet
projesine en hızlı uyum sağlayan belediyelerin başında geldiklerini söyledi.
Konya Büyükşehir Belediyesi’ne ait e-Belediye hizmetlerine e-Devlet Kapısı üzerinden ulaşılmasını sağlayan ilk Büyükşehir Belediyesi olarak ödül aldıklarını hatırlatan
Başkan Akyürek, teknolojik yatırımlar konusunda öncü olmaya devam edeceklerini
dile getirdi.
Şehir Rehberi ve Mobil Mesnevi uygulamaları ile TÜSİAD ve Türkiye Bilişim Vakfı
tarafından TBMM’nin himayesinde düzenlenen “10. eTR Ödülleri”nde finale
kaldıklarını, Şehir Rehberi Uygulaması ile “Büyük Ölçekli Belediye Ödülü”nü
aldıklarını kaydeden Başkan Akyürek, Mobil Mesnevi’nin 22 dilde insanlara Hazreti
Mevlana’nın mesajlarını ulaştırdığını dile getirdi.
Mobil Mesnevi uygulamasının ücretsiz olarak telefonlara indirilebildiğini kaydeden
Başkan Akyürek, bir başka mobil uygulama olan Şehir Rehberi’nin de şehre gelen
ziyaretçilere büyük kolaylık sağladığına dikkat çekti. Başkan Akyürek, Mobil Şehir Rehberi uygulamasının Konya’nın tarihi ve turistik mekanları başta olmak üzere ulaşım
ağı, yol tarifi ve her türlü gerekli bilginin yer aldığını hatırlattı.
MOBİL MESNEVİ UYGULAMASI
Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından hizmete sunulan Mobil Mesnevi uygulamasında; ney taksimleri dinleme, ekleme, okunan bölümleri
işaretleyebilme, okunan bölümler hakkında not alabilme, dipnotlara bakabilme, içindekileri liste halinde görebilme ve ilgili sayfaya gidebilme, Mevlana
Müzesi fotoğraflarından oluşan albümü inceleyebilme, Mesneviden alınmış kısa sözleri SMS veya sosyal medyada paylaşabilme gibi özellikler bulunuyor.
KONYA ŞEHİR REHBERİ UYGULAMASI
Konya Şehir Rehberi Uygulaması, IOS 4, IOS 5 ve Android işletim sistemini kullanan mobil cihazlarda kullanılmak üzere, kullanıcıların şehirdeki tarihi ve
turistik yerleri bulundukları konuma en yakın olana göre sıralayabilen, bu konumlara yol tarifi verebilen ve oluşabilecek bir yazılım.
her türlü acil durumda, kullanıcıların faydalanabileceği özellikler barındıran bir yazılım.
televizyon»
HEM İZLİYORUZ
HEM ŞİKAYET
EDİYORUZ
TELEVİZYON İZLEYİCİSİNDEN 2013’ÜN
İLK ÜÇ AYINDA RTÜK’E 26 BİN 267
ADET ŞİKÂYET GELDİ. ŞİKÂYETLERİN
YÜZDE 52’Sİ DİZİLERLE İLGİLİ
OLURKEN İKİNCİ OLARAK REKLAMLAR
ŞİKAYET EDİLDİ.
Televizyon izleyicisi, yayınlarla ilgili şikâyetlerini Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’na (RTÜK) iletmeye devam
ediyor. İzleyiciler 2013’ün ilk 3 aylık döneminde 26 bin
267 bildirimde bulundu. Şikâyet konusunu oluşturan sebeplerin başında ise diziler yer aldı. İzleyiciler, yayınlarda en çok
‘insan onurunun zedelendiği’ ve ‘özel yaşamın ihlal edildiği’
gerekçeleri ile şikâyette bulundu.
RTÜK tarafından hazırlanan son değerlendirme raporuna
göre izleyiciler 444 1 178 RTÜK İletişim Merkezi aracılığıyla
yayınlarla ilgili görüş ve önerilerini RTÜK’e bildiriyor. Bu bildirimler düzenli olarak takip ediliyor ve dönemsel istatistikler
haline getirilerek ilgili yayın kuruluşlarıyla da paylaşılıyor. İstatistiklere göre Üst Kurul’a, 2009 yılında 66 bin 911, 2010 yılında 86 bin 300, 2011 yılında 116 bin 38, 2012 yılında 103 bin
67 adet şikâyet geldi. 2013 yılının 3 aylık döneminde ise bu rakam 26 bin 267 olarak gerçekleşti. Belirtilen tüm yıllarda da
en fazla bildirim alan program türü dramatik diziler oldu. Son
olarak 2013 yılının ilk üç ayında toplam bildirimlerin yüzde
52’sini dizilerle ilgili bildirimler oluşturdu. Reklam kuşaklarıyla ilgili bildirimler ise yüzde 14 dolayında gerçekleşti.
Dizilerin aynı zamanda en çok izlenen yapımlar olması, dizilerle ilgili bildirimlerin artışında önemli bir etken oldu. Hemen her sezon tepki çeken bir dizinin olması son iki yıldan bu
yana da ‘Muhteşem Yüzyıl’ dizisi bildirim sayısını arttırdı. Dizilerin ardından ise reklamlar ve kuşak programlarla ilgili bildirimler yer aldı.
3 BİN 200 ADET MÜEYYİDE UYGULANDI
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu gelen şikayetler doğrultusunda 6112 Sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği 3 Mart 2011 tarihinden bu yana toplam 3 bin 200 müeyyide kararı aldı. Bu kararların 990’ı (yüzde 31), yasanın 8. maddesinde belirtilen yayın ilkelerinin ihlali nedeniyle, 2 bin 210’u (yüzde 69) ise reklam ihlalleri nedeniyle verildi. 8. maddede; insan onurunun
özel hayatının korunması, çocukların ve gençlerin korunması, Türkçenin doğru kullanılması, yarışma-lotarya-ikramiye,
50 / www.baglantinoktasi.com.tr
DİZİLERİN AYNI ZAMANDA EN ÇOK
İZLENEN YAPIMLAR OLMASI, DİZİLERLE
İLGİLİ BİLDİRİMLERİN ARTIŞINDA
ÖNEMLİ BİR ETKEN OLDU.
genel ahlak-aile yapısı, tarafsızlık-gerçeklik-doğruluk gibi yayın
ilkeleri bulunuyor. İzleyiciler bu ilkelerin ihlal edilmesi dolayısı
ile RTÜK’e şikayette bulunuyor.
Üst Kurul müeyyidelerine en fazla konu olan ve yayın kuruluşları
tarafından en fazla ihlal edilen yayın ilkeleri, genel sağlığın, insan
onurunun ve özel yaşamın, çocukların ve gençlerin, genel ahlak
ve aile yapısının, tarafsızlık, gerçeklik ve doğruluğun korunmasına, Türkçenin doğru kullanılmasına ilişkin yayın ilkeleri oldu.
KANALLAR CEZALARDAN KURTULMAK
İÇİN EĞİTİM ALMAK İSTİYOR
RTÜK’ün müeyyide uyguladığı yayıncı kuruluşlar dönem dönem yayın ilkeleri konusunda RTÜK’ten eğitim talep edebiliyor.
Programlarını yayın ilkelerine uygun olarak yapmak böylece cezalardan kurtulmak isteyen yayıncılar, RTÜK’ten eğitim alarak,
yayınlarının içeriğini şekillendiriyor.
tanıtıcı haber
Konya Şeker 5 sıra bİrden yükseldİ
İ
stanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından her yıl gerçekleştirilen
Türkiye’nin En Büyük 500 Sanayi Kuruluşu 2012 Araştırması’nın
sonuçları açıklandı. Üretimden
satışlara göre yapılan sıralamada 40
milyar liralık satış hasılatıyla TÜPRAŞ birinci sırada yer alırken, ikinci
sırada Ford Otomotiv, Üçüncü sırada ise Oyak-Renault yer aldı.
Türkiye’nin En Büyük 500 Sanayi
Kuruluşu arasında ilk sıraları enerji,
otomotiv ve metalürji şirketleri
paylaşırken, sanayi devleri arasında
ilk 50’de sadece üç gıda şirketi yer
aldı. İlk 100’deki tek kooperatif şirketi Konya Şeker Türkiye’nin 44’ncü
büyük şirketi oldu.
İSO’nun yaptığı çalışmaya göre
Türkiye’nin en büyük 500 sanayi
kuruluşunun 2011 yılına göre 2012
yılındaki satış hasılatları ortalama
yüzde 9,2 artarken Konya Şeker,
Türkiye ortalamasının iki katından
daha iyi bir performans sergileyerek satış hasılatını bir önceki yıla
göre yüzde 20,2 arttırdı. 2011 yılı
üretimden satışlara göre yapılan
sıralamada Türkiye’nin En Büyük
500 Sanayi Kuruluşu arasında
49’uncu sırada yer alan Konya Şeker
2012 yılında sergilediği ve Türkiye
ortalamasını 2’ye katlayan bu performansıyla 5 sıra birden atlayarak
44’üncü sıraya yükseldi.
2012 yılında cirosunu bir önceki yıla
göre yaklaşık 243 milyon lira artıran
Konya Şeker, 2011 faaliyet yılında
1.204. 158.537 lira olarak gerçekleşen net satış hasılatını 2012’de
1.447.201.610 liraya çıkardı. 2011
yılına göre satış hasılatını yüzde
20,2 arttıran Konya Şeker ilk 50’de yer alan şirketlerin
net satış hasılatındaki yüzde 11’lik büyüme rakamını
da yaklaşık ikiye katlayarak ilk 50 içinde en hızlı büyüyen 10 şirketten biri oldu. 2012 sıralamasında Konya
Şeker, Türk Şeker ile birlikte ilk 50 içinde daha üst sıralara ilerlerken, ilk 500 içindeki kooperatif şirketlerinden 2011 yılında ülkemizin 500 Sanayi Devi arasına
105’nci sıradan giren Kayseri Şeker 2012’de 135’nci
sırada yer alırdı. 2012 yılındaki üretimden satışları dikkate alarak İstanbul Sanayi Odası’nın açıkladığı
Türkiye’nin 500 Sanayi Kuruluşu sıralamasında bir
önceki yıla göre 5 basamak birden yükselerek ilk 50
arasındaki yerini koruyan ve yaptığı bu yükselişle iş
dünyasında dikkatleri üzerinde toplayan Konya
Şeker’in büyümesinin tesadüfi veya konjonktürün bir
sonucu olmadığı açıklanan rakamlarla bir kez daha
teyit edildi.
Konya Şeker’in 49’uncu sıradan 44’üncü sıraya ilerleyişini değerlendiren Pankobirlik Genel Başkanı Recep
Konuk şunları söyledi: “Bu tür çalışmaları önemsememizin bir sebebi var. Bu tür çalışmalar bize bir yıllık performansımızı Türkiye’nin diğer şirketleri ve diğer sektörleri ile kıyaslama imkânı veriyor. Yani kendimizi
ölçme, performansımızı tartma fırsatı buluyoruz. Neleri başarmışız, eksiğimiz var mı tespit etme imkânına
sahip oluyoruz. Diğer sektörlere göre neredeyiz, performansımız hangi seviyede onu görebiliyoruz. Mesela
bu sene Türkiye’nin ilk 500’ündeki sanayi devleri üretimden satışlarını yüzde 9,2 arttırmış. Biz yüzde 20,2
arttırmışız. Yani ortalamanın üzerinde bir performans
sergilemişiz. Bu şu açıdan önemli, bizim büyümemiz,
bizim üretimdeki büyümemiz üreticinin de büyümesi
demektir. Bizim daha çok ürettirmemiz demektir.”
“Konya Şeker’in bu sıralamada yukarılara doğru tırmanması bir tesadüfin sonucu değildir. Konya Şeker
kriz dönemlerinde ya da ekonomide yaşanan dalgalanma dönemlerinde bu listede bir parlayıp bir sönen şirketlerden de değildir. Konya Şeker son 12 yıldır istikrarlı bir şekilde yatırım yapıyor. Daha çok üretmek, daha
çok ürettirmek için yatırım yapıyor. Bizim sloganımız
belli, Konya Şeker ismini biz Türkiye’nin üreten gücü olarak tarif etmiştik. Bu bir inancın, iddianın ve hedefin ifadesiydi. Biz o iddia ve inancın gereği olarak hedefimizi
her yıl bir önceki yıldan daha çok üretmek olarak belirledik. Bu iddia ve inançla yola çıkıp, hedeflerimizi de birer
birer gerçekleştirince İSO’nun her yıl açıkladığı listede
Konya Şeker’in istikrarlı bir şekilde üst sıralara tırmanması da zaten doğal bir sonuçtur.”
haber»
SİBER SALDIRILARA
MÜDAHALE MERKEZİ
KURULACAK
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME
BAKANLIĞI’NIN İSTEĞİ İLE
ULUSAL SİBER GÜVENLİK
STRATEJİSİ VE 2013-2014
EYLEM PLANI’NDA, ULUSAL
SİBER OLAYLARA
MÜDAHALE MERKEZİ
KURULMASI KARARI ALINDI.
Bakanlar Kurulu, Ulusal Siber Güvenlik Stratejisi ve 20132014 Eylem Planı’nı onayladı. Planda, Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi (USOM) kurulması kararı yer alıyor.
Karar, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın yazılı
başvurusu üzerine Ulusal Siber Güvenlik Stratejisi ve 2013-2014
Eylem Planı’nda yer aldı.
Resmi Gazete’de yer alan Ulusal Siber Güvenlik Stratejisi ve 20132014 Eylem Planı’nda, bilgi ve iletişim sistemlerinin her geçen
gün daha fazla kullanılır hale gelmesiyle bunların güvenliğinin
sağlanmasının hem ulusal güvenliğin hem de rekabet gücünün
önemli bir boyutu haline geldiği ifade edildi. Bilgi ve iletişim sistemlerinde bulunan güvenlik zafiyetlerinin, bu sistemlerin hizmet dışı kalmasına ve kötüye kullanılmasına, can kaybına, bü- ulusal ve uluslar arası düzeyde etkin şekilde çalışacak Ulusal Siyük ölçekli ekonomik zarara, kamu düzeninin bozulmasına ve/ ber Olaylara Müdahale Organizasyonu’nun oluşturulacağı kaydedildi. Ayrıca Türkiye’yi etkileyebilecek tehditlere karşı 7/24
veya ulusal güvenliğin ihlaline neden olabildiğine işaret edildi.
müdahale edecek Ulusal Siber Olaylara Müdahale
Ulusal Siber Güvenlik Stratejisi’nin kamu ve özel sektörTÜRKİYE
Merkezi (USOM) ile USOM’un koordinasyoden gelecek talepler doğrultusunda en az yılda bir
nunda çalışacak sektörel Siber Olaylara Mükez olmak üzere ulusal düzeyde sağlanacak eşLİDERLİĞİNDE
dahale Ekipleri (SOME) oluşturulacağı begüdümle yenileneceği belirtildi. 2013-2014 döİLK ULUSLARARASI
lirtildi.
neminde gerçekleştirilmesi planlanan stratejik
SİBER GÜVENLİK
eylemlere yer verilen planda, aynı dönemde
ULUSLARARASI SİBER
ulusal siber güvenliğin sağlanması konusunTATBİKATI, MAYIS
GÜVENLİK TATBİKATI
da gerek kurum ve kuruluşların görev, yetki
2014’TE KATILIMCI
2014’TE
ve sorumluluklarını tanımlayan gerekse ihtiÜLKELERLE BİRLİKTE
Kararın ekinde yer verilen planda, Türyaç duyulan alanlarda mevcut eksiklikleri gikiye liderliğinde ilk Uluslararası Siber Güdermeyi amaçlayan mevzuatın oluşturulması
DÜZENLENECEK.
venlik Tatbikatı’nın Mayıs 2014’te düzenleneçalışmalarına başlanacağı, bu çalışmaların ceza huceği ifade edildi. Kavram kargaşasının önüne gekuku, medeni hukuk, idari yargı ve bunlara ilişkin tüm
çilmesi için Türk Dil Kurumu tarafından 2014 yılında
usul hükümlerinin düzenlenmesine destek olacağı bildirildi.
siber güvenlik terimleri sözlüğü oluşturulacağı kaydedildi. UluEKİPLER OLUŞTURULACAK
sal siber güvenlik altyapısının güçlendirilmesi için kısa vadede
Kısa vadede siber ortamda ortaya çıkan tehditlerin hızla belir- tüm kurumlar ve kurumsal bilişim sistemlerinin siber güvenlilenmesi, yaşanabilecek olayların etkilerini azaltmaya ve ortadan ğini destekleyecek geniş kapsamlı altyapı projeleri gerçekleştirekaldırmaya yönelik önlemlerin geliştirilmesi ve paylaşılması için ceği dile getirildi.
54 / www.baglantinoktasi.com.tr
durusu
DEREN
en
Restaurant&Cafe
Mevlana Cd. No: 65 KONYA
www.durusuderen.com
‘Beş katlı binası’yla Mevlana Caddesi’nde...
gece yarısına kadar
BAMYA ÇORBASI
Deren Restaurant Mevlana Türbesi’ne iki dakikalık yürüme mesafesinde.
Deren’de başta ‘Bamya Çorbası’ olmak üzere ‘Fırın Kebabı’, ‘Etli Ekmek’
ve ‘Tirit’ dahil olmak üzere her türlü yöresel yemekleri bulabilirsiniz.
Fırın Kebabı...
Etli Ekmek...
Tirit...
çevre»
HARİTAYA BAK,
GÜRÜLTÜSÜZ ŞEHRİ SEÇ
TÜRKİYE’NİN
GÜRÜLTÜLÜ
İLLERİNİN VE
BÖLGELERİNİN
TESPİTİ İÇİN YENİ BİR
ÇALIŞMA
BAŞLATILIYOR.
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK
BAKANLIĞI İLK
ETAPTA 14 İLİ
BELİRLEYEREK, EN
GÜRÜLTÜLÜ
ŞEHİRLERİ ORTAYA
ÇIKARACAK.
Büyük şehirlerin en büyük sorunlarının başında yer alıyor
gürültü… İnsan psikolojisi üzerinde olumsuz etki oluşturması sebebi ile birçok kişi emeklilik hayallerini gürültüsüz
bir yerleşim yerinde yaşamak üzerine kurar. Gürültünün kaynağını şehirlerde, havalimanları, karayolları, sanayi tesisleri oluşturuyor. Şehirlerin gelişmişlik seviyelerini gösteren, şehir hayatı için vazgeçilmez olan bu alanların, gürültü oranlarını ölçmek
için önemli bir bilimsel çalışma başlatıldı. Çevre ve Şehircilik
Bakanlığı’nın yürüttüğü çalışma sonucunda Türkiye’nin en gürültülü illeri, bölgeleri ve yanı sıra buralardaki en gürültülü alanlar tespit edilecek.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, şehirlerde gürültü kirliliğinin önüne geçmek için gürültü haritası hazırlama çalışmalarına başladı. Çalışma kapsamında 14 il belirleyen Bakanlık, bu illerin karayolu, havayolu, demiryolu, gibi gürültü alanlarını inceleyerek
Türkiye’nin gürültü haritasını çıkaracak. 6 milyon Avro tutarındaki projeye başta Türk şirketi olmak üzere iki İspanyol ve bir
Birleşik Krallık şirketine görev verildi.
İSTANBUL, ANKARA, İZMİR BAŞTA
ÖLÇÜLECEK
Türkiye genelinde şehirlerin gürültü noktalarının belirlenmesi
ve buna uygun strateji planlarını hazırlanması için gürültü haritaları çalışmalarına başlandı. Bu kapsamda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 14 il belirleyerek buraların yoğun gürültü alanları
mercek altına aldı. Belirlenen iller arasında İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Kocaeli, Erzurum, Gaziantep, Antalya, Adana, Sam56 / www.baglantinoktasi.com.tr
“SAKİN ŞEHİR” KONSEPTİ TURİZMİN
YENİ GÖZDESİ
Gürültüsüz, sakin şehirler büyük şehirlerde yaşayanların kaçış noktası olurken, yeni bir turizm alanı da oldu.
‘Sakin şehir’ ismi alabilmek için küçük yerleşim birimleri kendilerini tescil ettiriyor. Bu markayı alan yerleşim, tatillerinde sükunet arayan turistlerin vazgeçilmezi haline geliyor. Türkiye’de daha önce Seferihisar,
‘sakin şehir’ belgesi alarak, dünyada bu alanda isim ses
getirmişti.
sun, Eskişehir, Edirne, Muğla ve Nevşehir yer aldı. Bu illerin gürültü haritasını hazırlayacak olan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı,
daha sonra tüm Türkiye’nin gürültü haritasını çıkaracak.
UÇAK GÜRÜLTÜSÜ DE TAKİPTE
Bakanlık proje kapsamında büyükşehirlerin ulaşım alanlarını yakın takibe aldı. Özellikle İstanbul, Bursa, İzmir, Ankara ve
Kocaeli’nde bulunan her bir karayolu, demiryolu, havaalanı sanayi tesis alanları incelenerek, nihai stratejik gürültü haritaları oluşturulacak. AB destekli projenin bütçesi 6 milyon Avro
olacak. 30 ayda bitirilmesi planlanan projeyi bir Türk firmasının
yanı sıra iki İspanyol ve bir Birleşik Krallık ortaklaşa yürütecek.
Bakanlık, gürültü haritasının çıkarılmasının ardından, gürültü
politikası da belirleyecek.
hayattan» hilal baysal / [email protected]
SON DEMLERİNİ
YAŞAYAN HER USTA
GİBİ O DA ÇIKARSIZ…
EL SANATLARI ARTIK SON USTALARINI AĞIRLIYOR. ÜCRET
VE SİGORTALARINI KARŞILAYAMADIKLARI İÇİN YENİ ÇIRAK
ALAMADIKLARINI BELİRTEN BAKIRCI USTASI COŞKUN
LOCA, DEVLETTEN YARDIM TALEP EDİYOR.
ünyanın hiçbir yerinde, el sanatları ülkemizde olduğu kadar çeşitli değil… Estetik ve zevk sahibi Türk insanı, sanata ve sanatçıya
fazlasıyla önem vermiş. Böylece ülkemizin her bir köşesinde, yemek yenilen
kaplardan kaşıklara, yatılan yorganlardan duvarlara kadar her alanda sayısız el sanatı ustası yetişmiş.
Birbirinden kıymetli el sanatı ustalarının varlıkları
ise günümüzde teknolojiye yenik düşmüş durumda. Artık neredeyse biten sanatlar, şu günlerde son
ustalarını ağırlıyor. Yanlarına almak istedikleri çırakların ücret ve sigortalarını karşılayamadıklarından yakınan ustalar, tek başına çalışır hale gelmiş ve
bu konuda acil devlet desteği bekliyor.
Biz de kalan son ustalardan birine daha ulaşmak
amacıyla, hala birçok dalda el sanatçısı bulunan
Ankara Kalesi’ni ziyaret ettik. Kale’de, tıkır tıkır işleme seslerini duyduğumuz bir dükkâna yöneldiğimizde, gözümüze Coşkun Usta’nın birbirinden güzel işlenmiş bakır kapları ilişti. Ondan hayatına ve
ustalığına dair tüm incelikleri dinledik ve sizin için
kaleme aldık.
58 / www.baglantinoktasi.com.tr
ağustos 2013 /59
BİR ZAMANLAR KALFA OLARAK, MEMURLARIN BİR AYDA KAZANDIĞINI HAFTALIK
OLARAK ALAN COŞKUN USTA ARTIK BU KADAR KAZANAMIYOR.
ANKARA KALESİ’NDE BÜYÜDÜ
1966 yılında Samsun’un Bafra ilçesinde doğan Coşkun
Loca’nın babası, o daha çok küçükken Ankara Numune
Hastanesi’ne memur olarak atandı. Kısa bir süre sonra ise
onu, kardeşlerini ve annesini yanına alarak Ankara’ya yerleşti. Coşkun Loca’nın ailesiyle birlikte yaşamaya başladığı evleri, tıpkı şimdi kiracısı olduğu dükkânla aynı yerde, Ankara Kalesi’ndeydi. Çünkü o yıllarda Kale’de dükkândan çok evler vardı.
Bakır işleme ustası Coşkun Loca, çocukluğunun geçtiği o ortamı bize şöyle anlatıyor: “Aslında ben çok şanslıyım. Beton
binalarla örülü Ankara’da ruhu olan nadir yerlerden biri olan
Ankara Kalesi’nde geçti bütün hayatım. O yıllarda da turistler tarafından ziyaret edilirdi bizim muhitimiz. Biz de öğrendiğimiz üç beş yabancı kelimeyle onlara rehberlik eder ve ufak
harçlıklar kazanırdık. İlerleyen zamanlarda, insanlar teker teker taşınmaya başladı buradan. Çengelhan’ın yapımının ardından ise dükkânlar çoğaldı ve daha kıymetli hale geldi.”
BAKIR SEVDASINA OKULU TERKETTİ
Memur olan Baba, çocuklarının okumasını çok istiyordu elbette. Ama Coşkun Usta’nın gözü hep, gelip geçerken kulağına tıkır tıkır çalan bakır ustalarının yerindeydi. İlk ve ortaokulunu Ulus İlköğretim Okulu’nda okuyan Coşkun Loca’nın
başladığı lise eğitimi bakır ustalığı sevdası yüzünden yarım
kaldı. Onun ustalıktan önceki kalfalık ve çıraklık süreci şöyle başlıyor.
Loca’nın şimdi bulunduğu dükkân yıllar öncesindeki ilk ustasına aitti. Coşkun Usta, dükkanda kalfa olarak çalışan çok
sevdiği bir abisini ziyarete gelip giderken, dükkanda yapılan
işe çok özeniyordu. Okul hayatı boyunca resim ve el yazısında oldukça başarılı olan Loca’ya, bu hevesinden dolayı ustaları deneme olarak bakır işlemesinin ilk aşaması olan desenleri çizdirdi. Onun el yatkınlığı ve yeteneğini fark eden usta ve
kalfaları, ona boş vakitlerinde gelip desen çizmesini söyledi.
Bu duruma çok sevinen Coşkun Loca’nın okuldan çıktıktan
sonraki ilk durağı artık bakırcı dükkanı oldu. Zaten ekonomik
durumu çok parlak olmayan ailesi tarafından da bu durum,
“Kosova’dan beni buldular”
aldığı ufak tefek harçlıklar sayesinde hoş karşılandı. Bakırcılık hevesi böyle devam ederken derslerini aksatıp dört zayıfla yaz dönemine giren Loca, artık okula devam etmek yerine
bu mesleği yapmaya karar verdi. Bakır ustası, emselği öğrenme safhalarını şöyle anlatıyor: “Önceleri desen çizmekle başladım. Bir yıl kadar böyle geçti. O sırada çırak olduğumuzdan
ustalarımız bizden ne isterse koşuyor, her emirlerini yerine
getiriyorduk. Arada kalfalardan boşalan yerlere oturarak ufak
tefek tırnak vurma ve zımbayla doldurma işlemi yapıyorduk.
Sanırım çıraklık aşamasını en hızlı atlatanlardan biri oldum
ben. Bir iki yıl gibi bir zaman sonra kalfalığa adım atmıştım.”
BAKIR İŞİNİN EKONOMİK GETİRİSİ
FAZLAYDI
O yıllarda Kale’de bakır işleme ustalarının dışında terziler,
ayakkabıcılar başta olmak üzere birçok esnaf vardı. Ama o bakır işini seçti. Bunun sebeplerinin en başında işi sevmesi yatsa da ekonomik getirisinin çok olması da önemli bir etkendi.
Zira o yıllarda bir bakırcı kalfasının haftalığı, bir memur aylığına eşdeğerdi.
Kale’deki bakır işleme ustalarının tamamı o yıllarda duvara
süs olarak asılan bakır tabaklardan yapıyordu. Çorum, Samsun gibi illerden Ankara’daki bayiye getirilen tonlarca bakır
çeşitleri arasından gidip istedikleri bakırları satın alıyorlardı.
Ayda ortalama bir ton civarı bakırı, usta ve kalfalarla birlikte, 7-8 kişinin çalıştığı dükkanda işleyip İstanbul’daki alıcısına
teslim ediyorlardı. Oradaki satıcılar bunları yurt dışına gönderiyorlardı ve talep çok fazlaydı. Dolayısıyla ne kadar yapılsa
o kadar alıcısı vardı bu işin.
Zamanında bu işten çok para kazandığını ama elinde tutamadığını söyleyen usta, bir iki yıl kalfalık yaptıktan sonra askere
gidiyor. Askerden döndüğünde ise ustasının yanına gelmiyor
Loca. Kalfa olan başka bir arkadaşıyla birlikte kendi dükkanını açıyor. Usta ve arkadaşı kendi yerleri olsa da dışarıya değil
de eski ustalarına çalışıyorlar. Ancak bir yıl sonra arkadaşına
ailesinden miras kalıyor ve başka bir işe yöneliyor. Yalnız kalan ve işleri yetiştiremediği için canı sıkılan Coşkun Loca, tekrar ustasının yanına dönerek onunla çalışmaya başlıyor. Tabi
Eserleri bugün dünyanın birçok bölgesinde olan Coşkun Usta bir hatırasını şöyle paylaşıyor: “Benim Emniyet’e yapmış olduğum plaketler, bir törende takdim edilmiş. Takdim töreni televizyondan haberlere konu olmuş. Kosova Emniyeti’nden birileri de haberi izlerken, plaketlerden yaptırmak istemiş. Hemen plaketin nereye yaptırıldığını öğrenmek istemişler. Plaketlerin arkasında benim dükkanımın logosu
olan ‘AS Bakır’dan bana ulaştılar. Bir gün oturmuş bakırlarımı işlerken bir telefon çaldı ve karşıdaki ses Kosova Emniyet’inden aradığını söyledi. Durumu anlattılar ve bu plaketlerden yaptırmak istediklerini söylediler. Tabi bu durum beni çok heyecanlandırdı ve sevindirdi.
Bir yıl kadar sürekli, çeşitli amblem ve arma desenleri fakslayarak bana ürün yaptırıp, ülkelerine kargo ettirdiler. Sonra Kosova’daki ilgili
emniyet müdürü emekli olduktan sonra siparişlerin arkası kesildi. Zaten buradaki emniyet ve askeri birimlerde de bu böyle oluyor. Görev değişiminde siparişler devam etmeyebiliyor.”
60 / www.baglantinoktasi.com.tr
o zamanlar yeni evli ve borçlu olmasının da bunda etkisi büyük oluyor.
Dört yıl kadar daha bu ustasının yanında çalışan Coşkun Loca,
1996 yılında onların yanından tekrar ayrılarak farklı bir yerde
kendi dükkanını açıyor. O zamandan beri kendi ustalığında çalışan Loca, ustası bu dükkanı boşaltınca buraya taşınıyor ve yıllar sonra çıraklıkla başladığı dükkanın ustası oluyor.
1996 YILINDAN SONRA TALEP BİTTİ
Coşkun Loca’nın şanssızlığı kalfalık ve ustalık döneminde bakır işlerinin yavaş yavaş düşmesi oldu. Eskiden kalede bakır
işini yapan 10 dükkan vardı ve bunlar ayda neredeyse 10 ton
bakır işliyor yine de iş yetiştiremiyorlardı. Ama onun askerden geldiği 1990 yılından itibaren talep azaldı ve işler yavaşlamaya başladı. 1996’dan sonra ise Coşkun Usta’nın tabiriyle o
aşırı talep tamamen bitti.
Bakır nasıl işlenir?
ANKARA
KALESİ’NDE TIKIR
TIKIR İŞLEME
SESLERİNİ
DUYDUĞUMUZ
BAKIRCI
DÜKKÂNININ
USTASI,
BİRBİRİNDEN
GÜZEL İŞLENMİŞ
BAKIR KAPLARINI
SERGİLİYOR.
İşlenecek olan bakır seçilir. Ardından üzerine çizilecek desen
belirlenir ve karbon kağıtla kopya yöntemiyle bakırın üzerine çizilir. İnce detaylarda izler çok belli olmazsa kalemle belirginleştirilir. Sonra her desenin üzerine çeşitli uçlardaki keski
ve tırnaklara çekiçle vurularak izler işlenir. Ardından zımbalarla dolgu yapılır. Kenarları da dövülerek şekil verilen kabın çukur kısımları da belirginleştirilir. Ardından parlatıcıya giden kap
kıpkırmızı parlatılarak geri gelir. Bunun ardından verilen desen
gereği bazı yerlerin kırmızı kalması gerektiğinden bu kısımların nikel banyosunda rengi değişmesin diye vernikler sürülür.
Sonra nikel banyosuna gönderilir bakır kap. Tüm bu aşamalar
bittikten sonra tekrar dönen kabın üzerine fırçayla toz boya
sürülerek son aşamada da vernik sürülür. Bakır kap artık alıcısıyla buluşmaya hazırdır.
Foto altı (foto kodu: kevgir) Bu eser bir müşteri tarafından getirilen ve eskiden evlerde kevgir amaçlı kullanılan mutfak gereci. Evindeki mutfağa asmak isteyen müşterinin isteği üzerine saat şekli verilen ve desen işlenen gereç şu anda antika bir
saat görünümünde.
Foto altı (foto kod: İsmail) Birçok kişi yeni evlenen eş dostuna
hediye olarak bu levhayı yaptırıyor. Emine ve İsmail’in levhalarının yıllarca ustanın duvarında kalmasının hikâyesi ise şöyle: Ustanın dükkanına giren hırsız tüm ürünleriyle birlikte bunu
da çalar. Usta da Emine ve İsmail’in levhalarının yerine yenisini yaparak sahiplerine teslim eder. Ama geçen kısa bir zaman
sonra hırsız yakalandığında bu levha da bulunur. Dolayısıyla
Emine ve İsmail’in mutluluk levhası yıllarca örnek teşkil etmek
için o duvarda asılı kalır.
ağustos 2013 /61
ASKERİYE, EMNİYET VE ELÇİLİKLERE
PLAKET YAPIYOR
Şimdilerde toplu satış yapan yerlere değil de özel siparişlere
cevap veren Coşkun Usta, kimlerle iş yaptığını bize şöyle anlatıyor: “Antika merakı olan insanlarımız, aile büyüklerinden
kalan tencere, tabak, güğüm gibi eşyaları getirerek işleyip desen vermemizi istiyorlar. Tabi herkes de bilmiyor bunların işlendiğini. Reklamımızı yapamadığımızdan gittikçe azalıyor
talepler. Sadece birilerinden görüp duyanlar geliyor. Bunun
dışında bir ara partilerin yaptırdığı boyalı bakır çelenk furyası
vardı. O da geldi geçti. Şimdilerde daha çok başta emniyet birimi olmak üzere askeri birimler ve büyükelçiliklere bakır levhalar üzerine işlediğimiz plaketleri yapıyoruz. Genelde görevden ayrılan ya da tayini çıkan kişilere hediye olarak yaptırılan
plakete kurumun logosunu, hatıra yapılan kişinin isimlerini
tek tek döverek işliyoruz. Bunlar da yine sipariş usulü oluyor.”
GÜNDE EN AZ İKİ İŞ YAPMALI Kİ
EVİNİN NAFAKASI ÇIKSIN
Zamanla alıcısı eksilen bakır işlemelerinin ederinin şimdilerde antika değerinden dolayı daha çok artıp artmadığını ve ortalama maliyetleri merak ettiğimizde Usta, “Eskiden daha kıymetliydi. 1997 yılında 30 cm bir tabağın parasıyla bir çeyrek
altın alırken şimdi iki tanesiyle bile alamıyoruz. 60-70 TL’ye
mal olan tabağın zaten 20 TL’si bakır, 10 TL’si de parlatmaya
gidiyor. Öte yandan müşterinin getirdiği bir güğümü ortalama 50 TL’ye işliyoruz. Bunun zaten 10 TL’si parlatmaya gidiyor. Günde en az iki tane işleyeceğiz ki evin nafakasını çıkaralım. Bunun için de gece gündüz çalışıyoruz.” diyor.
ediyor. Şuan gelecek vaat etmediği için Coşkun Usta da bu
mesleğin ilerisi için bir şey söyleyemiyor. Ama kendisinden
sonra ustalığın bitmesini, dükkanının kapanmasını istemediğini vurguluyor. Okulu bırakan gençlerden çıraklar, kalfalar
yetiştirmek istediğini anlatan Coşkun Usta sıkıntılarını şöyle sıralıyor: “Kapıyı her çalan haklı olarak sigorta soruyor, kaç
para vereceğini soruyor. Bizler de el sanatları ustaları olarak
bu konuda devletten çok ciddi anlamda destek bekliyoruz. Yakın tarihte çıkan bakırcılıkla birlikte bazı el sanatı mesleklerini kapsayan sanatların vergiden muaf edilmesi bizi sevindirdi ancak mesleğin yok olmaması için daha farklı destekler de
gerekiyor.” Yaklaşan emekliliğini bekleyen Coşkun Usta, ‘hiç
olmazsa geçim sıkıntım kalkar daha rahat çalışırım’ diye düşünüyor. Mesleğinin yok olma tehlikesine karşı endişe duyan
Usta, tam anlamı ile alnının teri ile yıllardan beri para kazanmanın da mutluluğunu yaşıyor. Her sabah işe giderken, eşinin hayır duasını alıp, Allah’tan helal rızık dilemenin huzurunu taşıyor.
DÜKKÂNI KAPATMAK DEĞİL, ÇIRAK
YETİŞTİRMEK İSTİYOR
Önceki ustasının da birkaç dükkân ileride hala çalıştığından
bahseden Coşkun Loca, artık bu meslekte pek kimsenin kalmadığını söylüyor. Kendi çocuklarının bile küçükken bir hevesle gelip giderken artık bilgisayar ve oyun sevdasından evden çıkamaz olduklarını, başka alanlara yöneldiklerini ifade
“2007 yılında dükkanıma hırsız
girdi 6 ay belimi doğrultamadım”
Coşkun Usta yaşadığı talihsiz bir anısını şöyle anlatıyor:
“Müşteriler tarafından bana getirilmiş, aile büyüklerinden hatıra, tek tek desen işlediğim 3-4 bin liralık malım vardı. Bir sabah geldim ki tüm mallar gitmiş. Gidenlere mi acıyım
müşterilere nasıl laf anlatacağımı mı düşünüyüm bilemedim.
Müşterilerin geneli anlayış gösterse de birkaç tanesi beni bayağı üzdü. Hemen hepsinin mallarının yerine benzerlerini bulup yapmaya çalıştım. Bu durum hem maliyet açısından hem
de zamanlama açısından beni çok yıprattı. Aradan kısa bir zaman geçtikten sonra o hırsızlar bulundu. Çünkü çok önemli birinin eşinin bilgisayarını çalmışlardı. Yakalandığında evinde benim mallardan bir kısmını bulmuşlar. Çoğu hurdaya verilmek üzere ezilmiş haldeydi. Düzeltebildiklerimi düzelttim
ama yine de zarar büyüktü. Düzeltilemeyenler de hurdaya
onar liraya yani yok pahasına gitti.”
62 / www.baglantinoktasi.com.tr
COŞKUN
USTA’NIN HİÇ
VAZGEÇEMEDİĞİ
ALIŞKANLIĞI, HER
SABAH EVDEN
ÇIKARKEN EŞİNİN
HAYIR DUASINI
ALIP, ALLAH’TAN
HELAL RIZIK
DİLEMESİ…
sağlık» ayşe melek / [email protected]
DİYABETLİYSENİZ YOLCULUKTA
İLAÇLARINIZ VALİZDE DEĞİL
YANINIZDA OLSUN
SEYAHAT İÇİN DİYABET ÇANTASI HAZIRLANMALI, ÇANTA BAGAJA VERİLMEMELİDİR.
YOLCULUK ESNASINDA ACİL İHTİYAÇ OLABİLİR, VALİZİN FARKLI SICAKLIKLARDA
KALMASIYLA İLAÇLAR BOZULABİLİR.
Yaz mevsimi aynı zamanda seyahat mevsimi... Uzun
yolculuklara çıkılan içinde bulunduğumuz aylarda özellikle diyabet (şeker) gibi kronik hastalığı olanların daha
dikkatli olması gerekiyor. Seyahate giderken diyabet çantası
hazırlanmalı, bu çanta bagaja verilmemelidir. Çünkü yolculuk esnasında acil ihtiyaç olabilir, valiz kaybolabilir ve hepsinden önemlisi valizin aşırı sıcak veya soğuk ortamda kalmasından ötürü ilaçlar bozulabilir. Çantanızda şunlar bulunmalıdır; kan şekeri ölçüm cihazı, ara öğün, hipoglisemi riskine karşı şeker ya da meyve suyu, eğer kullanıyorsanız hap,
insülin ve insülin iğne uçları. Liv Hospital Endokrinoloji ve
Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Serpil Salman tatilcileri uyarıyor: “Bir diyabet hastası çantasında hipoglise-
DİYABETLİ KİŞİ SAĞLIKLI
BESLENMELİ, SİGARA-ALKOL
TÜKETMEMELİ, DÜZENLİ
EGZERSİZ YAPMALI, İLAÇLARINI
DÜZENLİ KULLANMALI,
SAĞLIK KONTROLLERİNİ
AKSATMAMALIDIR.
64 / www.baglantinoktasi.com.tr
mi riskine karşı şeker ya da meyve suyu, ara öğün, kan şekeri ölçüm cihazı, eğer kullanıyorsa hap, insülin ve insülin iğne
uçlarını bulundurmalı. Ama seyahatte bunları bagaja vermemeli, yanında taşımalı. Bu basit ama etkili bir püf noktası ve
hayati önem taşıyor.”
“Pankreasın ürettiği insülinin yetersizliği veya dokularda etkisizliğinden kaynaklanan şeker hastalığının tipik belirtileri çok
su içmek, çok acıkmak, sık idrara çıkmaktır. Ayrıca iştahsızlık,
halsizlik, çabuk yorulma, bulanık görme, açıklanamayan kilo
kaybı, kaşıntı, inatçı enfeksiyonlar (örneğin diş eti iltihapları,
kadınlarda tekrarlayan vajinal mantar enfeksiyonları), ayaklarda geceleri artan yanma, ağrı, his kaybı ve başka birçok bulgu şeker hastalığının belirtisi olabilir.”
HAPLAR, İNSÜLİNLER, KAN ŞEKERİ ÖLÇÜM CİHAZLARI VE ÇUBUKLARI AŞIRI
SICAKTAN KORUNMALIDIR, ÇÜNKÜ BOZULURLAR. UNUTMAYIN, İNSÜLİN
BOZULDUĞU HALDE DE NORMAL GÖRÜNEBİLİR.
KİMLER ŞEKER HASTALIĞI RİSKİ
ALTINDA?
“Şişman veya kilo fazlalığı olan, bel çevresi kalın kişilerde 40
yaşından sonra daha belirgin olmak üzere diyabet riski artar.
Aşağıdakilerden bir veya daha fazlası eşlik ediyorsa bu risk artışı daha da fazladır; Birinci derece yakın akrabasında (anne,
baba, kardeş) diyabet bulunanlar, iri bebek doğuran veya daha
önce gebelik şekeri tanısı almış kadınlar, yüksek tansiyonu
olan kişiler, kan yağları yüksek olan kişiler, daha önce açlık
şekeri sınırda yüksek (100-125 mg/dl) bulunanlar, gizli şeker
tespit edilenler, polikistik over sendromu (PKOS) olan kadınlar, atar damar hastalığı bulunanlar, düşük doğum tartılı doğan kişiler, fizik aktivitesi düşük olan kişiler, doymuş yağlardan zengin ve posa miktarı düşük beslenme alışkanlığı olanlar, şizofreni hastaları ve atipik antipsikotik ilaç kullanan kişiler, organ (özellikle böbrek) nakli yapılmış hastalar diyabet
için risklidir.”
DİYABETLİ KİŞİ TEDAVİDE SORUMLULUK
ALMALI
“Diyabetli hastanın günlük hayatta yapması gerekenler sağlıklı yaşamak isteyen herhangi bir kişiden çok farklı değildir. Diyabetli kişi sağlıklı beslenmeli, sigara içmemeli, alkol tüketimi kısıtlı olmalı, düzenli egzersiz yapmalı, ilaçlarını düzenli
kullanmalı, sağlık kontrollerini aksatmamalıdır. Diyabetlinin
hastalığını ve kullanmakta olduğu ilaçları iyi tanıyıp gerektiğinde acil çözümler üretebilmesi, hastalığın yönetiminde sorumluluk alması gerekir. Bunun için de hastalığı ile ilgili yeterli eğitime ve sağlık profesyonelleri ile sıkı iletişime ihtiyacı vardır.”
Diyabetli hastalara yaz önerileri:
• Bol bol su için: Yeterli sıvı alamamak kan şekerinin yükselmesine, böbrek sorunlarına yol açabilir. Yaz aylarında su tüketimini artırmak, diyabetliler için çok önemlidir.
• Egzersiz yapın: Yaz ayları açık mekanlarda yapılan egzersiz için iyi bir fırsattır. Sabah veya akşam, aşırı sıcak olmayan saatlerde, yemekten bir saat sonra yürüyüş, yüzme gibi
egzersizlerin yapılması bir yandan iyi vakit geçirmenizi sağlar, öte yandan kan şekeri kontrolü, kilo verme, kalp damar
hastalıklarından korunma gibi faydalar getirir.
• Güneşlenin ama aşırıya kaçmayın: Birçok diyabet hastasında hastalığa eşlik eden tansiyon yüksekliği de vardır. Aşırı sıcakta ve güneşte uzun süre kalmak tansiyon yükselmesi,
kalp krizi, beyin kanaması gibi riskleri artırır. Bununla bir-
likte güneş iyi bir D vitamini kaynağıdır. Diyabetlilerin aşırı sıcak olmayan saatlerde günde 15 dakika civarında güneşlenmeleri çok faydalıdır. Ancak cilt kanseri riski taşıyan kişilerin önce doktorlarına danışmaları gereklidir.
• Ayaklarınıza iyi bakın: Yazın terlik, açık ayakkabı kullanımı artar. Parmak arası terlikler diyabetlilerde ayak yaralarına neden olabilir. Ayaklarında duyu kaybı gelişmiş olan diyabetlilerin ayakkabı seçimine dikkat etmeleri, çıplak ayakla dolaşmamaları gerekir.
• Cildinizi nemlendirin: Yazın cilt kurumaya meyillidir.
Nemlendirici kullanılarak cildinizin kurumasını önleyin.
• İlaçlarınızı sıcaktan koruyun: Haplar, insülinler, kan şekeri ölçüm cihazları ve çubukları aşırı sıcaktan korunmalıdır, çünkü bozulurlar. Unutmayın, insülin bozulduğu halde
normal görünebilir.
• Hipoglisemiden korunun: Egzersiz sıklık ve miktarının artışı, insülinin sıcak havada ciltten daha hızlı emilmesi gibi
nedenlerle yazın hipoglisemi (kan şekerinin aşırı düşmesi)
riski fazladır. Hipoglisemi belirtilerine karşı uyanık olun.
• Tatile çıkarken çanta hazırlayın: Seyahate giderken diyabet çantası hazırlanmalı, bu çanta bagaja vermemelidir.
Çünkü yolculuk esnasında acil ihtiyaç olabilir, valiz kaybolabilir ve hepsinden önemlisi valizin aşırı sıcak veya soğuk
ortamda kalmasından ötürü ilaçlar bozulabilir. Çantanızda
şunlar bulunmalıdır; kan şekeri ölçüm cihazı, ara öğün, hipoglisemi riskine karşı şeker ya da meyve suyu, eğer kullanıyorsanız hap, insülin ve insülin iğne uçları.
ağustos 2013 /65
haber»
ÇMD Yönetim Kurulu Başkanı Metin Tarakçı
‘MÜŞTERİ TEMSİLCİLİĞİ’ ARTIK
MESLEK OLUYOR
“ÇAĞRI MERKEZİ MÜŞTERİ TEMSİLCİSİ” VE “ÇAĞRI MERKEZİ TAKIM LİDERİ”
MESLEKLERİNİ İCRA EDEN KİŞİLERİN SAHİP OLMASI GEREKEN BİLGİ, BECERİ
VE YETKİNLİKLER BELİRLENECEK.
Çağrı Merkezleri Derneği (ÇMD) ile Mesleki Yeterlilik Ku- turmak, öğrenmeye ulaşmayı, öğrenmede ilerlemeyi, öğrenmerumu (MYK) arasında “Ulusal Mesleki Yeterlilikleri Ha- nin tanınmasını ve kıyaslanabilirliğini sağlamak, hayat boyu öğzırlama İşbirliği Protokolü” imzalandı. Proje kapsamında renmeyi desteklemek olarak sıralanıyor.
“Çağrı Merkezi Müşteri Temsilcisi” ve “Çağrı Merkezi Takım Li- ÇMD tarafından hazırlanan bu proje ile müşteri temsilcisi
deri” mesleklerini icra eden kişilerin sahip olması gereken bilgi, ve takım lideri mesleklerinin tüm kamuoyu nezdinde mesbeceri ve yetkinlikler belirlenmiş olacak.
lek olarak algılanması noktasında büyük katkılar sağÇağrı Merkezi Derneği, Mesleki Yeterlilik Kurulanacağını belirten ÇMD Yönetim Kurulu Başmu Sınav ve Belgelendirme Dairesi Başkanlığı
kanı Metin Tarakçı, “Çağrı merkezi sektöULUSAL
tarafından çağrı merkezi sektöründeki müşrüne ilişkin eğitim veren kurumların saMESLEKİ
teri temsilcisi ve takım lideri mesleklerine
yısı her geçen gün artıyor. Ulusal MesYETERLİLİKLE, EĞİTİM
ilişkin Ulusal Mesleki Yeterlilikler’in hazırleki Yeterlilikler’in belirlenmesi ile tüm
lanması konusunda yetkilendirildi. Çağbu kurumlardaki eğitim müfredatlaİLE İSTİHDAM İLİŞKİSİNİ
rı merkezi sektörünün referans kuruluşu
rı sektörün ihtiyaçlarına göre şekilleneGÜÇLENDİRMEK, EĞİTİM
olan ÇMD tarafından hazırlanacak Ulurek, işe daha uygun bilgi, beceri ve yetVE ÖĞRETİMDE KALİTE
sal Mesleki Yeterlilikler ile teknik/meslekî
kinliğe sahip kişilerin sektörde istihdam
eğitim standartlarının ve yeterliliklerin ge- GÜVENCESİNİ ARTIRMAK edilmelerine olanak sağlanacak. Çalışanliştirilmesi, uygulanması ve bunlara ilişkin
larımız, mesleki yeterliliklerini uluslararaHEDEFLENİYOR.
akreditasyon, yetkilendirme, denetim, ölçme,
sı geçerliliği olan resmi bir belge ile tescil etdeğerlendirme ve belgelendirmeye ilişkin kural ve
tirebilecekler ve kendilerini geliştirerek meslekfaaliyetler belirlenmiş olacak.
te kariyer planlarını daha doğru yapabilecekler. FirUlusal Meslek Standartları esas alınarak oluşturulacak Ulusal malar tarafında ise; işe alım süreçlerinde planlanan eğitim
Mesleki Yeterlilik sisteminin amaçları; eğitim ile istihdam ilişki- maliyetlerinde avantaj yaratılmakla birlikte zaman kaybı ansini güçlendirmek, öğrenme çıktıları için ulusal ve uluslararası lamında da önemli faydalar sağlanacak. Bu projenin sektöstandartlar oluşturmak, eğitim ve öğretimde kalite güvencesini rümüze sağlayacağı en büyük faydalardan birinin de iş gücü
temin etmek, yatay ve dikey geçişler için yeterlilikleri ilişkilen- devir oranında yaratacağı azalma olacağını önemle eklemek
dirmek, ulusal ve uluslararası kıyaslanabilirlik altyapısını oluş- istiyorum.” dedi.
66 / www.baglantinoktasi.com.tr
gelenek»
hilal baysal / [email protected]
Mukaddes topraklara,
büyük yolculuk’
HAC MEVSİMİ BAŞLAMAK ÜZERE… ZENGİN
FAKİR HER SEVİYEDE MÜSLÜMAN’IN İHRAMA
GİREREK AYNI KIYAFET İÇİNDE YER ALMASI,
İNSANLARA EŞİTLİK FİKRİNİ AŞILAYIP
MAHŞER GÜNÜNÜ HATIRLATIYOR.
slam’ın beş şartı arasında yer alan
hac ibadeti, belirli koşulları taşıyan
her Müslüman’a farz kılındı. O günden
sonra da tüm inananlar, kutsal topraklara kavuşmak amacıyla uzun-kısa demeden yollara döküldü. Ulaşım araçlarının
olmadığı, yolculukların at ve develerle yapıldığı
yüzyıllar öncesinde bile bu böyleydi. Kavuşamasalar da yolunda ölmenin sevabına bile razı olan hacı
adayları, günümüzde artık en hızlı ulaşım aracı olan uçağa
binip birkaç saat içerisinde kendilerini kutsal topraklarda
bulabiliyor. Tabi bu kolaylık da zaman içerisinde aşırı bir
talep oluşturdu. Bu sebepten ülkeler, sadece kendilerine
verilen kota dâhilinde vatandaşlarını hacca gönderebiliyor. Ülkemizde de, vatandaşlar hacca gitmeye karar verdikleri an Diyanet İşleri Başkanlığı’na kaydolup, belki de
yıllarca çekilecek kuralarda isimlerinin çıkmasını bekliyor.
Tüm bu zorluklara sahip olan hac ibadetinin farz kılınmasında diğer ibadetler gibi inananlar için çok güzel hikmetler var. Müminin duası ve Hz. İbrahim’in çağrısının birleşmesiyle nasip olduğuna inanılan hac farizası, her şeyden
önce Müslümanların birbirini tanımalarını, birbirlerinin
dertlerine, sıkıntılarına çare bulmalarını sağlıyor. Zengin
fakir her seviyede Müslüman’ın ihrama girerek aynı kıyafet içinde yer alması, insanlara eşitlik fikrini aşılayıp mahşer gününü hatırlatıyor.
Yukarıda sıralanan sebeplerden hacca gitmeye karar veren kişilerin ise bazı özelliklere sahip olması gerekiyor.
Her şeyden önce hacca gidecek kişinin sağlıklı olması çok
önemli. İkinci olarak da borçsuz, hac yolunda harcayacak
ve döndüğünde bu harcamadan dolayı yoksulluğa düşmeyecek kadar parasının olması da şartlar arasında yer alıyor.
68 / www.baglantinoktasi.com.tr
ağustos 2013 /69
HACER’ÜL ESVET TAŞINA
SÜRÜLEN EŞYALARIN
BAŞ AĞRISINA İYİ GELDİĞİ
İNANCI İLE EŞ DOST BU TÜR
EŞYALARI VERİRDİ.
KURA SİSTEMİ YOKKEN…
Eskiden kura sistemi olmadığından tüm bu özelliklere sahip kişiler, hac için bir yıl öncesinden niyetlenir ve bu niyetlerini de
en yakınlarından duyurmaya başlardı. Hacca niyetlenen kişi
eğer erkekse sakal bırakarak kendisini ifşa eder ve ardından kadın erkek her hacı adayı eş ve dostundan helallik isterdi. Genellikle herkesin birbirini tanıdığı küçük yerlerde hacı adayları dargın oldukları herkesle barışır, varsa tüm borçlarını kapatırlardı.
OSMANLIDA UĞURLAMA DÜĞÜN GİBİ
OLURDU
Hacı adaylarının kutsal topraklara gönderilmesi her devirde
ve yörede farklı uğurlama geleneklerine sahne olmuştur. Bugün artık genellikle yakın aile efradı içinde kalan küçük uğurlama törenleri, Osmanlı döneminde oldukça coşkulu yapılırdı. Belki at ve develerle günlerce gidilen yolun uzunluğundan,
belki de ‘bir daha dönmek kısmet olmaz’ diye düşünüldüğünden, hac adaylarının gidiş hazırlıkları büyük bir telaşla başlar,
uğurlama ve karşılama ise adeta bir düğün merasimi gibi gerçekleştirilirdi.
70 / www.baglantinoktasi.com.tr
Bu hazırlıkların ilk aşamasını hanımlar, tavaf, vakfe ve
Arafat’ta giyebilecekleri en uygun kıyafet ve örtüleri almakla gerçekleştirirdi. Erkekler ise ihram giymeyi öğrenerek hac
ibadetinin hakkını verebilmek için kitaplar okuyup bilgilerini tazeler ve birlikte gidecekleri kişilerle bu bilgilerini paylaşırlardı.
HELLALLİK VE SELAMLAR ALINIR
Hacı adaylarının bu telaş ve heyecanları tabi ki sadece kutsal topraklara gidenleri değil başta en yakınları olmak üzere tüm eş dost ve komşularını kapsardı. Çeşitli hediyelerle uğurlama ziyaretleri yapan kişiler, giden kişilerden bol
dua isterdi. Peygamber Efendimizi (SAV) evlerine davet
edip, ona ikramlarda bulunur hissiyatıyla, hacı adaylarını
evlerine yemeğe çağırırlardı. Davetler karşılıksız kalmazdı elbette. Hacca gidecek aile de gitmeye çok yakın bir zamanda tüm eş dostuna kendi evindeki sofralarda yemek ikram ederdi. Buna halen bilinen adıyla ‘hac yemeği’ denilirdi. Hacı adayları yemek vasıtasıyla gelen herkesle helalleşip mukaddes topraklara götürmek üzere onların selamlarını alırdı.
Haccın simgesi Ayrılık Çeşme…
EŞYALAR HACER’ÜL ESVET TAŞINA
SÜRÜLÜR
Günümüzde hacı uğurlama ve karşılama törenleri eskiye nazaran ufak tefek değişiklikler gösterse de genel kaideler hala
uygulanmaya devam ediyor. Hacca gitmeye karar verip kurada adı çıkan kişilere eş dost hayırlı olsun için geldiğinde, yanlarında havlu, tülbent, seccade ve elbiselik gibi bazı ufak tefek
hediyelik eşya getiriyor. Bunlardan bazıları o tülbent ya da eşyaların Hacer’ül esvet taşına sürülmesini özellikle rica ediyor.
Çünkü inanışa göre Hacer’ül Esvet taşına sürülen eşyalar daha
sonra kullanıldığında baş ağrısını tedavi ediyor.
EVLERE BAYRAK ASILIR
Hacı adaylarının gitmelerine birkaç gün kala evlerine bayrak
asılması geleneği bazı beldelerimizde uygulanmaya hala devam ediyor. Sonradan o asılı bayrak, hacı adayının uğurlandığı gün, bindiği arabaya bağlanıyor. Büyük günde ise hacı
adayları, “Lebbeyk, Allahümme Lebbeyk…” denilerek, tekbir
ve ilahilerle evden çıkarılıyor. Bazı yörelerde, hacı adaylarının
üzerine bozuk para saçıldığı da oluyor. Uğurlu kabul edilen bu
paraları, bu nedenle herkes toplamaya çalışıyor. Ardından ara-
Osmanlılar döneminde hacca gitmek şimdiki kadar kolay
değildi. Develer, atlar veya katırlarla aylarca yapılan yolculuklar sonrasında ulaşılıyordu kutsal topraklara. Gidişdönüş bir yıl gibi bir zaman alıyordu. İşte İstanbul’daki Ayrılık Çeşme de o meşakkatli yolculuğun hareket noktası ve
hacı adaylarının uğurlamasının toplu olarak yapıldığı yerdi.
Çeşme bu sebeple haccın simgesi haline geldi.
Kâbe örtüsü de giderdi
Osmanlı’da hac mevsimini hareketli kılan bir unsur da
Surre Alayı idi. Padişahın, her hac mevsiminde Mekke ve
Medine’deki halka iletilmesini istediği hediye ve altınları götüren birliğe Surre Alayı denilirdi. Birlik, hacı kafileleriyle birlikte yola çıkıyordu. Surre Alayı’nın padişahın hediyeleri dışında taşıdığı bir emaneti daha vardı: Kâbe örtüsü.
Bu mukaddes örtü, kutsal topraklar Osmanlı hâkimiyetine
girdikten sonra İstanbul’da dokunmaya başlandı ve her yıl
Surre-i Hümayun ile birlikte kutsal mabede giydirilmek
için gönderiliyordu. İşte Ayrılık Çeşme, Surre Alayları’nın
ve hacca gidenlerin İstanbul’a veda ettikleri yer olduğu
için de büyük öneme sahipti.
O zamanlarda bu çeşme başına gelindiğinde kurbanlar kesilir, tekbirler getirilir ve dualar edilirdi. Çoluk çocuk, gençyaşlı herkesin katıldığı bu coşkulu organizasyonun ardından hacı adayları yola koyulurdu. Ayrılık Çeşme’den akan
sular ise geride kalanların “Çabucak gidip gelin” çağrısına aracı olurdu adeta. Fakat II. Abdülhamit Devri’nde Hicaz
Demir Yolu’nun yapılmasıyla yavaş yavaş kara yoluna ihtiyaç azaldığından Ayrılık Çeşme başındaki uğurlama merasimi de yavaş yavaş yok olmaya yüz tuttu.
ağustos 2013 /71
Hac ibadeti nasıl yapılır?
GİDERKEN ELLERİ ÖPÜLEN
HACILARIN DÖNÜŞTE AVUÇLARININ
İÇLERİ ÖPÜLÜYOR. BUNUN NEDENİ
O ELLERİN HACER’ÜL ESVET
TAŞINA DEĞMİŞ OLMASI.
balara bindirilen hacı adaylarına, büyük yolculuğa çıkacakları
ulaşım aracına kadar büyük bir konvoy eşlik ediyor.
DÖNÜŞTE AVUÇLARININ İÇİ ÖPÜLÜYOR
İbadetlerinin kabul olması ümidiyle yurda sağ salim dönen
hacılar, tıpkı gönderildikleri gibi bayraklarla ve büyük konvoylarla karşılanıyor. Gidişlerinin aksine esmerleşerek memleketlerine dönen hacılar, herkesin merakla beklediği, yüklü
hediyelerle birlikte evlerinin yolunu tutuyorlar. Hacıları karşılayanlar ise giderken ellerini öptükleri büyüklerinin bu sefer avuçlarının içlerini öpüyor. Bunun nedeni ise o ellerin
Hacer’ül Esvet taşına değmiş olması. İlk el öpenlerin daha çok
sevaba girdiğine inanıldığından herkes bunun için sıraya giriyor. Ardından evine ilk adımı atan hacı, iki rekat namazını kılıyor. Bir telaş içerisinde evlerine dönen hacılar, yine eş dost ve akrabayla birlikte kendi evlerinde bu sefer hac karşılama yemeğini yiyor.
HURMA VE ZEMZEM
Hacdan gelen kimselerin
evini ziyaret ederek hurma
yemek ve zemzem suyu içmek ise her yüzyılda olduğu gibi bu yüzyılda da
vazgeçilmez olan bir gelenek. Zemzem suyunun
ayakta, kıbleye dönük, besmele çekilip, salat-ı
şerife getirildikten
sonra içilmesi ise ona
verilen değerin bir göstergesi.
72 / www.baglantinoktasi.com.tr
Hac çeşitlerinden olan ve ülkemizden giden hacıların
yaptığı temettu haccına göre önce umre sonra da hac
gerçekleştirilir. Hac sırasıyla şu şekilde yapılır:
1. İhrama girmek: Haccın şartlarından biri olarak ihram,
hac ya da umre yapmaya niyet eden kişinin, başka
zamanlarda işlemesi mubah olan bazı fiil ve davranışları,
belirli bir süre kendisine yasaklamasıdır. İhrama girmiş
olmanın gereklerinden biri olarak bürünülen havlu ve
benzeri türden dikişsiz kıyafete de halk arasında ihram
denmektedir. İhrama, ‘niyet’ ve ‘telbiye’ ile girilir.
2. Tavaf: Hacer-i Esved köşesinden veya hizasından
başlayarak tavaf niyetiyle Kâbe’nin etrafında yedi defa
dönmektir. Tavafın kesintisiz olarak yapılması sünnettir.
3. Sa’y: Hac ve umrede Kâbe’nin doğu tarafındaki
“Safa” tepesinden başlayarak “Merve”ye dört gidiş,
Merve’den Safa’ya üç dönüş olmak üzere bu iki tepe
arasındaki gidiş-gelişe denir. Sa’yin aslı, Hz. Hacer’in
henüz kendisini emmekte olan oğlu Hz. İsmail için
su ararken bu iki tepe arasında koşması hatırasına
dayanmaktadır.
4. Tıraş olup ihramdan çıkmak: İhramdan ancak saçlar
tıraş edilmek suretiyle çıkılır. Erkekler saçlarını dipten
tıraş eder veya kısaltırlar. Kadınlar ise saçlarının
ucundan bir miktar keserler. Tıraş olduktan sonra umre
ihramından çıkılmış olur.
5. Hac için ihrama giriş ve Arafat’a çıkış: Hac için ihrama
girildikten sonra, Arafat’a varıp çadırlara yerleşilir. Hacı
adayı bir süre istirahat ettikten sonra öğlene kadar
bütün varlığı ile Allah’a dua ve ibadet eder.
6. Arafat’ta öğle ve ikindi namazlarının birleştirilerek
kılınması
7. Arafat Vakfesi: Arafat Vakfesi belirlenen zamanda hac
için ihramlı olarak Arafat sınırları içinde bulunmaktır.
Arafat Vakfesi, haccın en önemli rüknüdür. Hz.
Peygamber, “Hac Arafat’tır.” buyurmuştur.
8. Müzdelife’de akşam ve yatsı namazlarının
birleştirilerek kılınması
9. Müzdelife Vakfesi: Müzdelife sınırları içinde vakfe
yapmak haccın vaciplerindendir.
10. Şeytan taşlamak: Bayramın 1, 2, 3 ve 4’üncü günlerinde
Mina’da bulunan ve ‘büyük şeytan-akabe cemresi’,
‘orta şeytan-orta cemre’ ve ‘küçük şeytan-küçük
cemre’ diye adlandırılan üç taş kümesine, usulüne
uygun olarak taş atmak haccın vaciplerindendir.
11. Hac kurbanı: Hac kurbanı, Harem Bölgesi sınırları
içerisinde, bayramın birinci günü tan yerinin ağarmaya
başlamasından itibaren kesilir. Hac kurbanının etinden
sahibi dâhil herkes yiyebilir.
12. Tıraş olup ihramdan çıkma
13.Ziyaret tavafı: Ziyaret tavafının vakti, bayramın ilk günü
gece yarısından itibaren başlar, ömrün sonuna kadar
devam eder.
14. Haccın sa’yi: Arafat’a çıkmadan önce haccın sa’yini
yapmamış olanlar ziyaret tavafının ardından, “Allah’ım,
senin rızan için hac sa’yini yapmak istiyorum, bunu
kolaylaştır ve kabul eyle.” diye niyet ederek hac sa’yini
yaparlar.
15.Veda tavafı: Hacca uzaklardan yani Mikat sınırları
dışından gelmiş olanların (Afakilerin) Mekke’den
ayrılmadan veda tavafı yapmaları vaciptir. Bu, hacıların
hacla ilgili olarak yapacakları son görevdir.
gezi»
pınar hiçdurmaz kayıran
ADI BALDAN TATLI
MALATYA
BU AYKİ ROTAMIZI YAZ AYLARININ VAZ GEÇİLMEZ MEYVESİ KAYISININ
MEMLEKETİ MALATYA İLİMİZE ÇEVİRİYORUZ. TOROSLARIN DEVAMI OLAN
BEYDAĞLARININ ÇEVRELEDİĞİ MALATYA, AKARSULAR VE DAĞ ETEKLERINDEN
ÇIKAN KAYNAK SULARININ BOLLUĞU SAYESINDE KAYISI BAŞTA OLMAK ÜZERE
BİRÇOK LEZZETİN TADINA VARABİLECEĞİNİZ ENDER ŞEHİRLERİMİZDEN BİRİ.
BU ANADOLU ŞEHRİMİZİN HEM LEZZETLERİNİ HEM DE KÜLTÜREL DEĞERLERİNİ
BİRLİKTE TADACAĞIZ.
74 / www.baglantinoktasi.com.tr
ağustos 2013 /75
oğu Anadolu Bölgesi’nin yukarı
Fırat havzasında yer alan Malatya, coğrafi konumu, tarihi kervan
yollarının - ünlü kral yolu ve ipek yolu
- üzerinde bulunması ve sahip olduğu zengin su kaynakları nedeniyle, neolitik çağdan bu yana birçok
medeniyete ev sahipliği yapmış, birçok medeniyetle de ticari
bağlar kurmuş. Bu nedenle Malatya, hem kendi coğrafyasına
has özellikleri barındırırken hem de başka kültürlerden izler taşır. Yöre, Hitit, Asur, Urartu, Pers, Roma, Bizans, Arap,
Selçuklu ve Osmanlı egemenliklerini yaşamıştır. Şehrin adı
da bu anlattıklarımızla örtüşür. Kültepe kaynaklarında ‘Melita’ olarak anılan Malatya, Hitit kaynaklarında ‘Maldia’ olarak geçer. Maldia, Hititçede ‘bal ve meyve bahçesi’ anlamına
geliyor. Aynı ad Asur ve Urartu kaynaklarında Maldiya, Melitea, Melid, Melide, Meliddu, Malita olarak geçerken Romalılar ‘Melitene-Melita’ demişler; Araplar’ın ise Malatiyye olarak adlandırdıkları bilinir. Türklerin şehri ele geçirmesiyle
de şehir Malatya adını alır. Bu gezimizde diğer gezilerimizden farklı olarak Malatya’daki turumuzu sadece şehir merkezi ile sınırlandırmadık. Merkeze çok yakın olan bazı mesire yerlerini de görmenizi tavsiye edeceğiz. Çünkü şehrin doğal güzelliklerini ya da tarihini daha iyi anlayabilmeniz için
çemberi biraz genişletmenizde fayda var.
Turumuza tarihi mekânlardan başlayıp, Malatya mutfağından devam ederek, alınmadan gidilmemesi gerekenlerle bitireceğiz. Geniş bir alanı kapsayan bu gezi için şehirden kalkan otobüsleri kullanabilir ya da araç kiralayabilirsiniz. Haydi kayısı cennetinin sokaklarını arşınlama vakti geldi de geçiyor.
Turumuza Eski Malatya olarak da adlandırılan
Aslantepe’den başlıyoruz. Şehrin ilk kuruluş yeri bugünkü
Malatya’nın 6 kilometre kuzeydoğusundaki Orduzu beldesinde bulunan Arslantepe Höyüğü, günümüzden yaklaşık 6
bin yıl öncesine ait bir tarihe sahip. Melita Kralına ait dev
heykel ve saray kapısını süsleyen aslan heykelleri 1930’larda
yapılan kazılarda bulundu. Bu kazıda bulunan eserlerin bir
kısmı şu anda Ankara’da Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde
sergileniyor.
Arslantepe’de ortaya çıkarılan sarayın olduğu bölümse
açık hava müzesine dönüştürülmüş. Tarih öncesi dönemlere
ilginiz varsa mutlaka gezmelisiniz.
76 / www.baglantinoktasi.com.tr
Ne Alınır
Sofra bezi, perde, yazma gibi ahşap kalıplarla ve baskı tekniği
ile süslenmiş dokumalar; halılar, canlı ve renkli olan kilimler, cicim; dövme, çekme germe gibi yöntemlerle yapılan bakır mutfak eşyaları; ahşaptan yapılan ve ‘güm güm’ denen yayıklar,
çıkrıklar, kaşıklar Malatya’dan alınabilecek özgün hediyelik eşyalar arasında yer alıyor.
Tabii alınmadan gidilmeyecekler listesinde bulunan kayısı ve türevlerini unutmamak lazım. Kuru kayısının yanında, kayısının çeşitli türlerinden yapılmış dondurulmuş kayısı, kayısı konservesi,
jöle, reçel, marmelat ve kreması, yeşil kayısı turşusu ve pestilinin
de yapılacak alışverişlerde alınmasını tavsiye ederiz.
ağustos 2013 /77
Malatya merkezde bulunan Yeni Cami
TARİH ÖNCESİ ÇAĞLARDAN
GÜNÜMÜZE YOLCULUK
Kernek meydanında bulunan Malatya Müzesi’nde, Arslantepe ile Karakaya Baraj Gölü altında kalmış ören yerlerinde yapılan kazılar sonucunda elde edilen eserlerin yanı sıra
diğer eserler sergileniyor. Müzede, Neolitik Dönem, Kalkolitik, Tunç Çağı, Hitit, Asur, Urartu, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait eserler de var. Önemli eserler
arasında, M.Ö. 8000 yılında kireçtaşından yapıldıkları tahmin edilen Caferhöyük buluntusu heykelcikler; Arslantepe
buluntusu Eski Tunç Dönemi’ne (M.Ö.3200) ait bronzdan
yapılmış gümüş kakmalı kılıç ve mızrak uçları; Geç Kalkolitik Çağı’ndan kalma insan mezarları ve Eski Tunç Çağı’na
ait bölgenin ticari merkez olduğunu gösteren mühürler sayılabilir.
ŞEHİR MERKEZİNDE YER ALAN
TARİHİ CAMİLER
Şehir merkezindeki turumuza şehrin meşhur camilerini gezerek başlayacağız. İlk durağımız; Yeni Cami.1912 yılında Mustafa oğlu Yusuf tarafından kesme taştan yaptırılmış. Büyük bir kubbeyle kaplı vegüney duvarının her iki yanında 2 şerefeli 2 minare bulunuyor. Şehir merkezinde bulunan diğer bir cami de Yusuf Paşa Cami. 1792 yılında Yusuf Ziya Paşa tarafından annesi Ayşe Hatun adına kesme
taştan yapılmış. Ana mekân 4 ahşap sütunun taşıdığı ahşap
bir çatı ile kaplı. İçinde birbirine açılan iki tonozlu mezar
78 / www.baglantinoktasi.com.tr
Kümbet Cami
var. Bir sonraki durağımız Çarşı Cami, Malatya merkezinde bulunan cami, 17. yüzyılın sonlarında yapılmış olup, kiliseden camiye dönüştürülmüş. Doğu duvarındaki apsis iptal edilerek, yerine güney duvarı üzerine yeni bir mihrap yapılmış. Cami turumuzu Battal Gazi Ulu Cami’si ile tamamlıyoruz. Anadolu Selçuklu hükümdarı I. Alâeddin Keykubad döneminde, 1224 yılında yaptırılmış. Tuğladan yapılmış
kısımlar ilk cami şeklini, taş olanlar ise daha sonra yapılan
ilaveleri gözler önüne seriyor. Ayrıca bu yapı ‘Dört eyvanlı plan’ denilen Büyük Selçuklu İran’daki cami geleneğinin
Anadolu’daki tek örneği olma özelliğini taşıyor.
KONAKLARIN GÖLGESİNDE
MALATYA SOKAKALRI
Beşkonaklar, Merkez Dernek Mahallesi’nin Beş Konaklar (Sinema) Caddesi üzerinde, tipik Malatya konaklarının
yapım özelliklerini taşıyan, biri birine yapışık beş konaktan
oluşuyor. Bu sokağın içinde toplam 12 konak bulunuyor.
Beş Konaklar, 2008 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından restore ettirilmiş. Bu konaklar, günümüzde Etnografya Müzesi, Malatya Mutfağı, Malatya Sanat Evi olarak hizmet veriyor.
Bir başka konağımız, Niyazi Mısri Mahallesi’nde bulunan 110 yıllık bir tarihi geçmişe sahip Malatya eşrafından
Karakaş ailesinin konağı. 600 metrekare toplam alan içerisinde yapılmış konak restore edilerek ziyarete açılmış.
Ayrıca Atatürk’ün Malatya ziyaretinde kaldığı ev de şu
anda müze olarak hizmet veriyor. Atatürk Evi ve Müzesi olarak hizmet veren bina Osmanlı Dönemi’ne ait olup, kesme
taştan yapılmış. Ortada uzunca bir salon ve etrafında odalar yer alıyor.
Molla Eyüp Mescidi, Ispanakçı Mustafa Paşa Kütüphanesi diye de biliniyor. Osman Paşa Mahallesi’nde bulunan
bu yapı diğer mescit türlerinden farklı olarak karmaşık bir
görünüme sahip. Minaresi ve kitabesi olmayan yapı bir Osmanlı eseri.
Kanlı Kümbet, Battalgazi Meydanbaşı Mahallesinde
eski mezarlığın içinde bulunuyor. Selçuklu Dönemi’ne ait
tarihi yapının altında mezar odası, üsttendeyse ziyaret edilen bir mekân bulunuyor. Mezar odası taştan diğer kısımlar
ise tuğladan yapılmış.
Yine Selçuklular’a ait bir başka eserden daha bahsedeceğiz; Eski Arapgir Kalesi. Sert kayalar üzerine inşa edilmiş
kalenin temel kısımları blok taştan diğer kısımları ise kesme
taştan yapılmış. Kaleye ulaşılan yol boyunca gözetleme mazgalları bulunuyor.
Bazı kiliseler cami olarak günümüzde hizmet vermeye
devam ederken bazı kiliseler de eski halini korumuş. Merkeze bağlı Çamurlu köyünde bulunan Venk Kilise bunlardan biri. Bir diğeri de Malatya merkezde Çavuşoğlu
Mahallesi’nde bulunan Taşhoron Kilisesi. Fakat bu kilisenin
ahşap kubbesi çökmüş; diğer mekânları da önemli zararlar
gördüğü için kilise kapatılmış.
HER YERDEN SULAR FIŞKIRAN
ŞEHİR
Malatya’da gezerken çok sık karşınıza bir dere ya da gölet çıkabilir. Topraklarının verimini de buna borçlu. Şehir
merkezine yakın birçok akarsu yatağı da bulunur. Bu bölgelerde özellikle yaz mevsiminde şehir halkının nefes aldığı, birlikte vakit geçirdiği mesire yerleriyle meşhur. Biz size
içlerinden en popülerlerini aktaracağız. Fakat eğer bir günden fazla bir zamanınız varsa diğer mesire alanlarını da görmenizi tavsiye ederiz.
Beşkonaklar Caddesi
Somuncu
Baba’yı
ziyaret
etmeden
dönmeyin
Malatya için manevi
büyüklerden olan
Somuncu Baba’nın yeri
çok ayrı. Bu sebeple bu
türbeyi hem manevi
havasını solumak hem
de çevredeki doğal
güzelliği görmek için
ziyaret etmenizi öneririz.
Türbe, Hıdırlık Zaviye
Mahallesi’nde bulunan
Tohma Çayı’nın hemen
yakınında yapılmış
Şeyh Hamid-i Veli
Zaviyesi’nin yanında yer
alıyor. Gerçek adı Şeyh
Hamid-i Veli olan bu
büyük isme açtığı fırında
ürettiği ekmeklerin
bereketinden dolayı halk
tarafından Somuncu
Baba ismi layık
görülmüş.
ağustos 2013 /79
Doğanın adrenalinle buluştuğu yer Tohma Kanyonu: Malatya’nın Darende ilçesinde bulunan Tohma Kanyonu doğa sporları tutkunlarının
gözdesi. 4 kilometre uzunluğunda yaklaşık 45 dakika süren parkurda rafting heyecanı yaşamak isterseniz, mutlaka gitmelisiniz.
Olağanüstü doğa manzarası eşliğinde adrenalin dolu dakikalar yaşayabilirsiniz.
Akçadağ ilçe sınırları içinde çeşitli jeolojik olaylar sonucunda meydana gelen Levent Vadisi’nde, vadi boyunca
farklı büyüklükte mağaralar bulunuyor. Levent Vadisi, macerayı seven doğa yürüyüşçüleri için tarihsel değerlerin görülebildiği çekici bir mekân olabilir. Bir başka doğal güzellik
alanı da Tohma Kanyonu. Darende ilçe merkezinde yer alan
Tohma Kanyonu, Tohma Çayı’nın binlerce yılda oluşturduğu bir kanyon. İçerisinde rafting yapılabilen, doğal yüzme
havuzu (Kudret Havuzu) bulunan, doğa yürüyüşü ve piknik
alanlarıyla hem Malatyalılar hem de şehri ziyarete gelenler
için önemli bir mesire yeri.
SULTANSUYU VE ATLARI
Malatya’nın ziyaretçilerine sunacağı eşsiz bir şey daha
var. Sadece merkezden 25 kilometre uzakta bulunan Sultansuyu Harası’nda safkan Arap atları yetiştiriliyor. Bu atların
hem ülkemizin hem de dünyanın en güzel atları arasında
gösterilmesi onları mutlaka görülmesi gerekenler listesine
eklememize yetiyor.
MALATYA MUTFAĞI
Lezzetli bir mutfağa sahip olan Malatya’da Anadolu kültüründe önemli bir yere sahip olan etin ve bulgurun hâkimiyeti
var. Çoğunlukla bulgur ve diğer malzemelerin karışımıyla yapılan 70 tür ‘köfte’ bulunuyor. Yerel mutfağın gözde yemeklerinden kâğıt kebabı ve içli köftenin yeri bir başka…
80 / www.baglantinoktasi.com.tr
MİŞMİŞ YEMEDEN GİDİLMEZ
Malatya mutfağından bahsedip de kayısıdan bahsetmeden olmaz. Hele şu mevsimde Malatya’nın her yerinde dallarından sarkan kayısıların turunuzu süslediğini düşünecek olursak.. Hatta geçen hafta geleneksel kaysı festivalini
de ev sahipliği yapmış şehirde, kayısı için halkın altını desek abartmış olmayız.
Yöre halkının ‘Mişmiş’ adını verdiği kayısı adeta
Malatya’nın ikinci adı gibi. Malatya ekonomisine katkılarının yanı sıra Malatya kültürü ve mutfağı da bu meyveden
yana nasibini fazlasıyla almış. Hacıhaliloğlu, Kabaaşı, Soğancı, Hasanbey, Çöloğlu, Çataloğlu, Şekerpare, Yeğen, Hacıkız, Paşamişmişi ve Turfanda adıyla bilinen Kayısı türleri kurutulup işlenmekte, ardından paketlenerek satışa sunuluyor. Bu kayısıların neredeyse tamamına yakını dünyanın
farklı ülkelerine satılıyor.
Malatyalılar kayısının meyvesinden çekirdeğine kadar
her şeyi ayrı bir yer teşkil ediyor. Bu yüzden birçok çeşit gözünüze çarpıyor. İşlenmiş kayısı, dondurulmuş kayısı, kayısı konservesi, pulpu ve nektarı, kayısı meşrubatı, jöle, reçel,
marmelat ve kreması, yeşil kayısı turşusu ve pestili, kayısı
pastası ve dondurması diye devam ediyor.
Kayısı haricinde bir yaz meyvesi olan kira da yöre için
çok önemli lezzetlerden biri. Özellikle Yeşilyurt’un kirazları dillere destan. Bu yüzden yörede kiraz festivali de yapılıyor.
yaşam»
BU UYGULAMALARI
İNDİRİN, İŞE GİTMEYİN!
BU MEVSİMDE EVDEN ÇIKMAK
İSTEMİYOR, İŞİNİZİ DE YAPMAK
İSTİYORSANIZ TEKNOLOJİNİN
İMKÂNLARINI KULLANIN. İŞLERİNİZİ
EVDEN RAHATLIKLA YÜRÜTMENİZE
YARAYAN UYGULAMALAR ÇOK İŞE
YARIYOR.
Teknoloji artık evden ayrılmadan da
ofisinizdeki gibi çalışabilmenizi mümkün hale getiriyor. Özellikle son yıllarda geliştirilen bilgisayar programları, yeni
uygulamalar ev ofislerin artmasını da beraberinde getiriyor. Sürekli olarak evi ofis gibi
kullanmanın dışında bir de dönemsel olarak,
evden çalışma ihtiyacı doğabilir. Mesela içinde bulunduğumuz yaz mevsimi… Bu mevsimde evden çıkmak istemiyor ancak işinizi de yürütmek istiyorsanız teknolojinin size
getirdiği imkânlarını kullanmanız yeterli.
İşte evden çıkmadan, işlerinizi rahatlıkla
yürütmenize yarayan uygulamalar ve
özellikleri şöyle:
GenIus Scan: Bu uygulamayla artık ofisinizdeki tarayıcıya ihtiyacınız kalmayacak.
Genius Scan ile istediğiniz her türlü dokümanı, renkli veya siyah beyaz olarak tarayıp
PDF veya JPEG formatında kaydedebiliyorsunuz. Akıllı sayfa algılama, perspektif düzeltme, görüntü işleme, e-posta gönderimi
gibi özelliklere de sahip olan uygulama ücretsiz. Tarama yaptığınız dokümanı doğrudan Box, Dropbox, Evernote, Google Drive
gibi bulut servislerine yüklemenize yardımcı olan, reklamsız versiyonu (GeniusScan+)
ise ücretli.
iOS: http://bit.ly/12Tv82C
Android: http://bit.ly/17KadUb
82 / www.baglantinoktasi.com.tr
Google DrIve: Google’ın geliştirmiş olduğu bu uygulamayla dosyalarınızı internet ortamında saklayıp ister bilgisayarınızdan isterseniz de mobil cihazınızdan bu dosyalara erişebiliyorsunuz. Piyasadaki ofis programlarının temel özelliklerine de sahip olan bu uygulamayla doküman, tablo, sunum
veya çizim dosyaları oluşturabiliyorsunuz. Ücretsiz 5 GB depolama alanının verildiği uygulamayı kullanmak için sadece
bir Google hesabınızın olması yeterli. Üzerinde çalıştığınız
bir dosyayı isterseniz başkalarına da açabilirsiniz. Böylece herhangi bir mekâna bağlı kalmadan iş arkadaşlarınızla ortak çalışma yapmanız mümkün oluyor. Herhangi bir değişiklik, anında diğer kullanıcılar tarafından görülebiliyor. En ufak değişikliğinse kaydı tutuluyor. Böylece yanlış bir durumda hemen
geri dönüş yapmak mümkün.
GENİUS SCAN, GOOGLE DRİVE, DROPBOX,
SPLASPTOP GİBİ UYGULAMALARLA
OFİSTE YAPACAĞINIZ HER İŞİ EVDEN DE
YÜRÜTEBİLİRSİNİZ.
Dropbox: Dropbox, bir dosya paylaşım servisi. Kullanıcılarına ücretsiz olarak 2 GB alan veren Dropbox ile her
çeşit dosyayı istediğiniz kişiyle paylaşabiliyorsunuz. Bu sayede ofis çalışanları kendi aralarında kolayca dosya alışverişi yapabilir. 256 bit kriptolama ve iki adımlı verifikasyon sistemini kullanan Dropbox, aynı zamanda güvenli bir
servis. Laptoplar, masaüstü bilgisayarlar, Android, iPhone,
iPad, BlackBerry, Kindle gibi farklı cihazlar için geliştirilmiş olan bu uygulamayı indirmek için www.dropbox.com
adresini ziyaret edebilirsiniz.
Splashtop: Ofisinizdeki bilgisayarı kullanmak için artık illaki ofiste olmanıza gerek yok. Splashtop uygulamasını kullanarak, internet bağlantınızın olduğu her yerden
bilgisayarınıza erişebiliyorsunuz. Uygulama Windows,
Mac, iPhone, iPad, Android, BlackBerry, Kindle, Nook,
Windows Phone gibi farklı cihazlar için geliştirilmiş. Üstelik Internet Explorer, Chrome, Firefox, Flash ve Java desteği de var. Kullanım tercihlerinize göre ücretli olan bu
uygulama hakkında detaylı bilgi almak için http://www.
splashtop.com adresini ziyaret edebilirsiniz.
Evernote Hello: Kartvizit alışverişi yapmak iş dünyasının olmazsa olmazı. Fakat yüzlerce insanın kartvizitini düzenlemek, iletişim bilgilerini tutmak hatta tanıştığınız kişinin kim olduğunu hatırlamak ise ciddi emek istiyor. Evernote Hello işte tam da bu işlerinizde yardımcı olmak için geliştirilmiş. Optik taramayla kartvizit bilgilerini sisteme yükledikten sonra, tanıştığınız kişiye otomatik
e-posta atma, LinkedIN veya Twitter hesabını ekleme, toplantı geçmişi oluşturma gibi oldukça kullanışlı özellikleri
var. Bu sayede yanınızda kartvizit dosyası taşımak zorunda kalmayacaksınız.
iOS: http://bit.ly/13lUycX
Android: http://bit.ly/11ZksFn
TextGrabber+Translator: Bu uygulamayla
kâğıda basılmış bir yazılı metni cihazınızın ekranına aktarabiliyorsunuz. Ayrıca buna ek olarak Google Translate yardımıyla çeviri yapma özelliği de var. Akıllı telefonunuzu çok
amaçlı bir tarayıcıya dönüştüren bu uygulama ücretli.
iOS: http://bit.ly/15KtNxK
Android: http://bit.ly/12O24ci
EV OFİSİ KURMANIN DIŞINDA, SICAK MEVSİMLERDE EVİNİZDEN
ÇIKMAK İSTEMEYEBİLİRSİNİZ. BUNUN İÇİN YAPMANIZ GEREKEN
İŞİNİZE YARAYAN UYGULAMALARI İNDİRMEK.
ağustos 2013 /83
türkçeden bi’haber»
M E G A S TA R D E Ğ İ L
‘BAŞYILDIZ’
İngilizce kökenli olan kelime bu dilde de ‘megastar’ olarak
yazılıyor. ‘Mega’ (büyük, dev) ve ‘star’ (yıldız) kelimelerinin birarada kullanılması ile oluşturulan sözcük,
“Sinema, tiyatro veya müzikhol sanatçılarının en önde
geleni.” anlamında kullanılıyor. Kelimeye ‘başyıldız’
karşılığı öneriliyor.
84 / www.baglantinoktasi.com.tr
LÖSEMİ DEĞİL
‘KAN KANSERİ’
Fransızca olan kelime ‘luecemie’ şeklinde yazılıyor. “Kemik iliğinde kan
hücrelerinin farklılaşması ve olgunlaşmasının bozulmasına bağlı olarak
kanda akyuvarların olağanüstü çoğalmasıyla beliren bir hastalık.”
şeklinde açıklanan kelimeye önerilen karşılık ‘kan kanseri.’
AGRESİF DEĞİL
‘SALDIRGAN’
Fransızca olan kelime bu dilde de ‘agresif’ olarak yazılıyor. “Başkasına
saldıran, yapısında saldırma özelliği olan (devlet, kimse, hayvan), mütecaviz.” şeklinde tanımlanan kelime için Türk Dil Kurumu uzmanları
‘saldırgan’ karşılığının kullanılmasını istiyor.
KREŞ DEĞİL
‘ Ç O C U K Y U VA S I ’
Fransızca bir kelime olan ‘kerş’ bu dilde ‘creche’ şeklinde yazılıyor. Dil
Kurumu sözlüğünde, “Küçük çocukların sabah bırakılıp akşam
alındıkları bakımevi.” şeklinde açıklanan kelimeye dil uzmanları
tarafından ‘çocuk yuvası’ karşılığı öneriliyor.
METEORİT DEĞİL
‘ G Ö K TA Ş I ’
Fransızca olan ‘meteroit’ bu dilde ‘meteorite’ şeklinde yazılıyor. “Gezegenlerin arasında hareket eden, tümüyle gaz durumuna geçmeden
yeryüzüne ulaşan katı cisim, hava taşı, şimşek taşı, uzay taşı.”
anlamına gelen kelime için uzmanlar ‘gök taşı’ karşılığını öneriyor.
ağustos 2013 /85
DOZER DEĞİL
‘YOL DÜZLER’
Fransızca kökenli olan kelime bu dilde ‘bulldozer’ şeklinde yazılıyor.
Türk Dil Kurumu sözlüğünde, “Tırtıllı veya lastik tekerlekli yol yapım
makinesi.” şeklinde açıklanan kelime için dil uzmanları ‘yoldüzler’
karşılığının kullanılmasını tavsiye ediyor.
FA B R İ K A D E Ğ İ L
‘ÜRETİMEVİ’
İtalyanca olan kelime bu dilde ‘fabricca’ şeklinde yazılıyor. “İşlenmemiş
veya yarı işlenmiş maddelerin makine, araç vb. ile işlenerek tüketime
hazır duruma getirildiği sanayi kuruluşu.” anlamına gelen kelime için
Türk Dili uzmanları, ‘üretimevi’ karşılığını öneriyor.
86 / www.baglantinoktasi.com.tr
EGZAMA DEĞİL
‘ M AYA S I L’
Fransızca olan kelime bu dilde ‘eczema’ olarak yazılıyor. “Tende kızartı,
kaşınma, sulanma, kabuk bağlama vb. doku bozukluklarıyla kendini
gösteren ve bulaşıcı olmayan bir deri hastalığı.” anlamında kullanılan
kelime için dil uzmanları ‘mayasıl’ı öneriyor.
BADMİNTON DEĞİL
‘TÜYTOP’
Türkçeye, İngilizceden geçen kelime bu dilde de ‘badminton’ olarak
yazılıyor. “Tenise benzeyen ve bir tür tüylü topla oynanan oyun.”
şeklinde açıklanan bu spor dalı için Türk Dili uzmanları ‘tüytop’
karşılığının kullanılmasının doğru olduğunu belirtiyor.
KREASYON DEĞİL
‘ YA R AT I M ’
Daha çok moda sektörünün kullandığı ‘kreasyon’ kelimesinin kökeni Fransızca. Bu dilde ‘creation’ şeklinde yazılan
kelime, “Özel yetenekle ortaya konulan eser veya nesne,
yaratı.” anlamına geliyor. Kelimeye uzmanlarca önerilen
Türkçe karşılık ise ‘yaratım.’
ağustos 2013 /87
bilişim»
ASUS’tan dört hoparlörlü N serisi dizüstü bilgisayarlar
ASUS, alt kısmı dahil olmak üzere her yanı iyi işlenmiş metalik
yüzeyle kaplı, N serisi multimedya dizüstü bilgisayarlarını tanıttı. Hafif ve dayanıklı alüminyumun kullanıldığı şık tasarım, daha
önceki N serisi modellerinde görülen dalgalı hoparlör ızgarasını
da muhafaza ediyor. Yeni ASUS N serisinde bulunan ürünler, dört
hoparlör barındıran ve zengin çevresel ses sağlayan ASUS
SonicMaster Premium ses teknolojisini kullanan ilk dizüstü bilgisayarlar olma özelliğine de sahip.
N serisi dizüstü bilgisayarlar, olağanüstü görsel performans için
4. nesil Intel® Core™ işlemciler ve ayrıca NVIDIA® GeForce®
ekran kartıyla geliyor. Serinin tüm ürünlerinde yer alan yansıma
yapmayan, IPS ve kapasitif çoklu dokunmatik ekranlar da daha
geniş açılı canlı görüntüler ve Microsoft Windows 8 ile hassas
parmak ucu kontrolü için ayrıca tercihli olarak bulunabiliyor.
Dört hoparlör dizisiyle SonicMaster Premium ses
En yeni N serisi, multimedya dizüstü bilgisayar ses performansını Bang & Olufsen ICEpower® ile beraber geliştirilen, yükseltilmiş SonicMaster Premium teknolojisiyle ile daha ileri taşıyor.
N550 ile N750 modelleri dört hoparlöre sahip ilk dizüstü bilgisayarlar ve bu yüzden filmlerin, oyunların ve diğer içeriklerin etkisini artıracak, sinema kalitesinde çevresel ses yeteneği sunuyor.
Harici olarak bağlanan SonicMaster subwoofer ise bas çıkışlarını yükseltiyor ve müzik severlerin çok memnun kalacağı güçlü
derin notalar ekliyor. Güçlü baslar da aynı şekilde filmlerin ve
oyunların daha gerçekçi ve etkileyici olmasını sağlıyor. Daha
esnek, kullanıcı kontrollü ve otomatik ses tonlaması için ASUS
profesyonel MaxxAudio ses işleme aygıtları ve muhteşem
ASUS AudioWizard yardımcı yazılımı da yeni ASUS N serisinde
mevcut. Böylece kullanıcılar ses ayarlarını kolaylıkla değiştirebiliyor ya da tercihe ve kullanıma bağlı olarak hazırlanmış ön ayarlardan birini seçebiliyor.
Yükseltilmiş multimedya deneyimi
4. nesil Intel® Core™ işlemciler, zorlu çoklu görevler söz
konusu olduğunda bile bütün uygulamalarda hızlı ve akıcı
performans sağlıyor. N serisi dizüstü bilgisayarlar, keskin
detaylarda en son DirectX® 11 oyunları destekleyen grafikler
için harici NVIDIA® GeForce® grafik kartları ile geliyor.
Muhteşem ASUS Super Hybrid Engine II güç yönetim teknolojisi, pil ömrünü uzatmaya yardımcı oluyor ve uyku
modundan iki saniye içinde çıkıp işlemlere kaldığınız yerden
devam etmeyi sağlıyor. Kullanıcılar ayrıca veri kaybını önleyen otomatik yedekleme ile iki haftalık bekleme süresine
güvenebiliyor.
N serisi dizüstü bilgisayarların güçlü çift arka havalandırması ile sıcaklık düşürülüyor ve gürültü azaltılıyor. Daha
düşük sıcaklıklar, istikrarlı işlem anlamına geldiği gibi kullanıcıların daha serin ve sakin ortamların keyfini sürmesi
de demek oluyor.
Eğlencesi yüksek ekranlar
Daha canlı ve detaylı görüntüler için N550, 178 derece görüntüleme açısı sunan 15.6 inç IPS ekran kullanıyor. Full HD 1080p
özelliği sayesinde fotoğraflar, filmler ve oyunlar daima
mükemmel görünüyor. N750’nin 17.3 inç Artırılmış Geniş
Görüntülemeli (Enhanced Wide Viewing - EWV) Full HD
1080p ekranı ise 150 derece geniş görüntüleme açısına sahip.
ASUS, N550 serisi dizüstü bilgisayarlar için isteğe bağlı
dokunmatik ekranlar da sağlayarak, kullanıcılara Microsoft
Windows 8’deki dokunmatik bazlı işlemlerden en fazla faydalanabilme seçeneği sunuyor. ASUS dokunmatik ekran
teknolojisi, hassaslık ve kesinlikte sektörün standartlarını
genişleterek daha fazla ve daha kusursuz bir eğlenceye
yönlendiriyor.
Özellikler
İşlemci: 4. nesil Intel® Core™ i5 veya Core™ i7
İşletim sistemi: Microsoft Windows 8 / Windows 8 Pro
EkranN550JV / LF: 15.6 inç HD (1366 x 768) / IPS Full HD (1920 x 1080)
N750JV: 17.3 inç HD+ (1600 x 900) / Full HD (1920 x 1080)
Ekran kartları: JV: NVIDIA® GeForce® GT 750M (2 GB / 4 GB)
LF: NVIDIA® GeForce® GT 745M (2 GB / 4 GB)
Kamera: HD 720p
Bellek: 1600 MHz DDR3 (16 GB’a kadar)
Depolama: 2.5 inç SATA III HDD (500 GB / 750 GB / 1 TB – 5400rpm)
2.5 inç SATA III HDD (500 GB / 750 GB-7200rpm)
256 GB SSD
16 GB SSD önbellek
Çift HDD desteği (sadece N750’de)
Kablosuz: 802.11n, Bluetooth 4.0
Bağlantı: Gigabit ethernet, Mini DisplayPort, HDMI 1.4, Intel® WiDi, bellek kartı okuyucu, 3.5 mm
kulaklık / mikrofon bağlantısı, 3.5 mm harici subwoofer bağlantısı
N550: 3 x USB 3.0
N750: 4 x USB 3.0
Pil: N550: Li-poly 59 WHr (4000 mAh)
N750: Li-poly 69 WHr (6260 mAh)
Ebat: N550: 383 x 255 x 27 mm
N750: 415 x 275 x 29.9 mm
Ağırlık: N550: 2.5 kg
N750: 3.3 kg
88 / www.baglantinoktasi.com.tr
bilişim»
Teknolojide sınırları zorlayan kulaklıklar H3 ve H6 Türkiye’de
Dünyanın en iyi high-end ses ve görüntü sistemi üreticisi Bang
& Olufsen genç, canlı, birinci sınıf kalite ses sistemi markası B&O
PLAY ile teknolojide sınırları zorlamaya devam ediyor. Müzik
tutkunlarına hareket halindeyken yeni bir ses deneyimi yaşatmak için kısa süre önce H3 ve H6’yı duyuran B&O PLAY, ürünlerin Türkiye satışına başladı. Üst düzey sesi şık ve ergonomik
tasarımla buluşturarak, müziği yaşamın her anına dahil etmek
için çalışmalarını sürdüren Bang & Olufsen, B&O PLAY ailesine
katılan H3 ve H6 ile ses deneyimini farklı bir boyuta taşıyacak.
Ses performansında sınıfının en iyisi
En iyi ses deneyimini elde edebilmek için insan kulağının kıvrımları ve şekline ilişkin birçok kapsamlı çalışma sonucunda geliştirilen H3 ve H6, bu sayede ses kaçağını en aza indirgeyerek en
uygun geometride, her ses seviyesinde en detaylı müzik keyfini yaşatıyor.
Kulak üstü kullanım için geliştirilen H6, neodimyum mıknatısı,
40mm sürücüsü ve dahili bas portu ile kullanıcısına en iyi mesafede gerçek ve benzersiz bir ses performansı sağlıyor. Kulak içi
kullanım için geliştirilen H3 ise 10.8 mm sürücüsü, Mikro Bas
portu, 23 havalandırma deliği ile dinamik ve dengeli bir deneyim
sunuyor.
İnce işçilik, usta işi tasarım
Dünyaca ünlü Danimarkalı endüstriyel tasarımcı Jakob Wagner
tarafından kalite ve işlevsellikten taviz vermeden tasarlanan H3
ve H6, müzik tutkunlarını heyecanlandıracak birçok yeni teknolojiyi üzerinde barındırıyor. Anodize edilmiş yüksek saflıkta alüminyum ile üretilen H3 ve H6 hafiflikleriyle varlığını unuttururken, sağlamlıkları ve çizilmelere karşı dayanıklı olmasıyla da ön
plana çıkıyor.
BeoPlay H3 teknik özellikler
Boyutlar: 26.5 x 14 x 19.5 mm
Ağırlık: 12.8 gr
Sürücü: 10 mm
Hassasiyet: 1 kHz ‘de 100 dB/1mW
Frekans yanıtı: 20 Hz – 16.000 Hz
Empedans: 18 Ohm
Bağlantı uçları: 3,5 mm 4 halka
Kablo uzunluğu: 1,35 m
Kullanılan maddeler: Alüminyum, plastik
Renkler: Siyah, Gümüş ve Kırmızı
BeoPlay H6 teknik özellikler
Boyutlar: 40 x 197 x 194 mm (katlı hali)
Ağırlık: Yaklaşık 230 gr
Sürücü: 40 mm
Hassasiyet: 1 kHz’de 97 dB/1mW
Frekans yanıtı: 20 Hz – 22.000 Hz
Empedans: 30 Ohm
Bağlantı uçları: 3,5 mm 4 halka
Kablo uzunluğu: 1,25 m
Kullanılan maddeler: Alüminyum, deri, kumaş, plastik
Renkler: Siyah deri ve doğal deri
90 / www.baglantinoktasi.com.tr
“Müziği seviyoruz”
B&O Play Başkan Yardımcısı
Henrik Taudorf Lorensen, yeni
nesil kulaklıkları Türkiye’de
satışa sunmaktan dolayı
büyük bir heyecan duyduklarını belirterek, “B&O Play olarak
biz müziği seviyoruz ve müşterilerimizin hayatlarının her
alanında müziğin keyfini çıkarmalarını istiyoruz. Bugün piyasadaki kulaklıkların büyük bir
kısmı kalite ve ses performansından fedakarlık yapıyor.
BeoPlay H3 ve H6’yı geliştirirken uzman ses teknisyenleri ve
stüdyo müzisyenleri ile çalıştık. Bu sayede kullanması son
derece keyifli bir paket içerisinde insanlara gerçek ses deneyimi yaşatmayı hedefledik” açıklamasını yaptı.
bilişim»
I’m Watch ile tüm
bildirimler her an
bileğinizde
Dünyada giderek hız kazanan akıllı saat trendinin en
önemli örneklerinden birisi olan i’m Watch, ülkemizde de geçtiğimiz aylarda Aksoy Bilişim tarafından
satışa sunuldu. i’m Watch ile akıllı telefonunuzu elinize almak zorunda kalmadan, Facebook, Twitter, Instagram ve E-mail hesaplarınızda aldığınız sosyal
medya ve email hesaplarınıza ait tüm güncellemeleri size bildiriyor.
Dünyada 650 bin adet satılan i’m Watch, Android
tabanlı i’m Droid 2 arayüzünü kullanırken, Android,
BlackBerry 10 ve iOS işletim sistemleri ile Bluetooth yoluyla iletişim kurabiliyor. Gelen aramaları
doğrudan saatten cevaplayabiliyor, arama yapabiliyor ve akıllı telefonunuzu yönetebiliyorsunuz.
Yüksek performanslı, güçlü bir cloud teknolojisi
sayesinde i’m Watch’ı uzaktan da kontrol edebiliyorsunuz; İnternet yoluyla akıllı saatinizin uygulama ve verilerini yönetebiliyorsunuz.
24/48 saat boyunca dayanan şarjı ise çok pratik.
I’m Watch’a bağlayacağınız şarj kablosu ile bilgisayardan ya da prizden şarj edebilirsiniz.
Bileğinizde her şeye sahip
olmak varken neden zaman
kaybedesiniz?
Facebook
Arkadaşlarınızın tüm postları gerçek zamanda anlaşılır şekilde
görüntüleniyor. Like yapabiliyor ve bildirimleri düzenli olarak
alabiliyorsunuz.
Twitter
Bütün Tweet’lerinizin eksiksiz listesini görebiliyor, favori tweetlerinizi okuyabiliyorsunuz.
Instagram
Takip ettiğiniz arkadaşlarınızın fotoğraflarına bakabiliyor ve
like edebiliyorsunuz.
SMS
Akıllı telefonunuza bir SMS geldiği anda i’m Watch bunu size
bildirir. Ve bunu doğrudan i’m Watch’tan okuyabiliyorsunuz.
E-Mail:
E-mail hesabınızı kurabilir, mail geldiğinde uyarı alır ve maillerinizi okuyabilirsiniz.
7 renk seçeneği
I’m Watch, her tarza ve duruma uygun yedi farklı renk ile italyan tasarımının estetiğini birleştiriyor. Hafif ve dayanıklı bir
gövdeye sahipken, teknolojinin en iyi yanlarını sadece 95 gram
içinde topluyor.
I’m Watch Fiyatı:899TL Turkcell Satış Noktaları ve TurkcellMagaza.com’da.
92 / www.baglantinoktasi.com.tr
bilişim»
Nokia Lumia 1020 ile
görüntüleme teknolojisine
yeni bir heyecan geliyor!
Nokia Lumia 1020 ile zoom (yakınlaştırma) yeniden keşfedildi. Nokia
Lumia 1020, 2. nesil 41 megapiksel kamerası ve zoom özelliğini yeniden
yorumlayarak bir gözün görebileceğinden çok daha fazla detayı görüntülemeyi sağlıyor.
Piyasadaki rakip cihazlardan farklı olarak, Nokia’nın, optik görüntü
sabitleyicinin de dahil olduğu yenilikçi PureView teknolojisine sahip olan
Nokia Lumia 1020, herhangi bir dijital kameradan alınabilecek en net
görüntüyü üretiyor.
Lider donanım teknolojisi, Nokia Pro Camera adlı yeni bir uygulamayla
bir araya gelerek herkesin profesyonel fotoğraflar çekebilmesine olanak
tanıyor. Bu teknoloji ile kullanıcılar fotoğraf çekmeden önce ya da sonra
görüntüde istedikleri alanı seçerek detaylarda farklı hikayeler yaratabiliyor. Ayrıca, ayarların final fotoğrafı ya da videoyu nasıl etkileyeceğini
görsel olarak gösteren bir arayüze sahip olan Nokia Pro Camera, çekim
yapmayı, düzenlemeyi ve fotoğraflarla videoları emsalsiz bir netlikte
paylaşmayı her zamankinden daha kolay kılıyor.
Dual capture (çift çekim) denen yeni bir özellik kullanan Nokia Lumia
1020, sınırsız düzenleme fırsatı tanıyan 38 megapiksel yüksek çözünürlüklü fotoğraflar çekiyor ve Windows Phone 8 işletim sistemi üzerinden sosyal ağlar ile paylaşımı kolay 5 megapiksel çözünürlüğe sahip
fotoğraflar üretiyor.
Nokia Lumia 1020’nin 41 megapiksel, altı lensli lider ZEISS optik sensörü, düşük ışık koşullarında bile net fotoğraflar çekmeye olanak tanıyan
optik görüntü sabitleme teknolojisine sahip. Ayrıca Nokia’nın 140dB’ye
kadar sesleri kaydedebilen, ses basınç seviyesi bilinen akıllı telefon mikrofonlarından altı kat daha yüksek olan Rich Recording teknolojisi sayesinde en gürültülü konserlerde bile stereo sesli, net videolar çekebiliyor.
Nokia ayrıca Nokia Lumia 1020’nin ana görüntü düzenleme özelliklerini
uygulama geliştiricilere de açan yeni bir görüntü yazılımı geliştirme
paketini de (Software Development Kit - SDK) duyurdu. Yazılım geliştirme paketi, aralarında Vyclone, Yelp ve CNN’in de olduğu geliştiricilere
developer.nokia.com’da, bu özellikleri ilerideki sürümlere entegre
etmeleri için sunuldu.
Hipstamatic, Nokia Lumia 1020’ye özel bir uygulama olan Oggl PRO’yu
vitrine çıkarıyor; bu uygulama, yaratıcı kullanıcılar için en ileri akıllı telefon
kamera kontrollerini sunuyor. Ayrıca popüler Path ve Flipboard uygulamalarının da yakın zamanda Windows Phone’da olacağı duyuruldu.
Nokia Lumia 1020’nin sarı, beyaz ve siyah renklerde, 2013 son çeyrekte
Türkiye’de satışa sunulması planlanıyor.
Özellikler
Nokia Lumia 1020
İşletim sistemi: Windows Phone 8
HERE lokasyon ve harita servisleri: Ücretsiz global
HERE Maps ve HERE Drive+; ücretsiz HERE Transit,
Mağaza’da bulunabilir
Ekran: 4.5” AMOLED WXGA (1280x768), 2.5 D monte
Corning Gorilla Glass 3, PureMotion HD+, ClearBlack,
yüksek parlaklık modu, güneş ışığında okunabilirlik,
süper hassas dokunmatik, Nokia Glance Ekran
Pil: 2000 mAh pil, kapakla desteklenen kablosuz şarj
İşlemci: 1.5 GHz çift-çekirdek Snapdragon S4
Ana kamera: Optik görüntü sabitleme ile PureView 41
MP, Çözünürlük: 7712 x 5360. Nokia Pro Camera dahil.
Sabit görüntüler için Xenon flaş, video için LED flaş
Ön yüz kamerası: HD 1.2 MP geniş açı
Bellek: 2 GB RAM, 32 GB dahili bellek; 7 GB ücretsiz
SkyDrive bulut depolama
94 / www.baglantinoktasi.com.tr
otomotiv»
mehmet akif atasoy / [email protected]
Hyundai’nin popüler SUV modeli Santa Fe’nin merakla beklenen üçüncü nesli Türkiye’de satışa sunuldu. Markanın modern
ve premium temsilcisi Yeni Santa Fe, sadece Türkiye için geliştirilen 184 HP gücündeki 2.0 litre dizel motoru, zengin donanımı, üstün sürüş özellikleri, akıllı 4x4 çekiş sistemi, sayısız güvenlik ekipmanları ve 7 kişilik oturma kapasitesiyle 158 bin
250 TL’lik fiyatıyla yollara çıktı.
Hyundai’nin akıcı tasarım felsefesi doğrultusunda yaratılan “Storm Edge” isimli dizayn konseptine sahip olan Yeni Santa
Fe, fırtınanın oluşumu sırasında doğanın sergilemiş olduğu sıradışı çizgileri hem iç hem de dış tasarımında taşıyor. Karakteristik altıgen ön ızgara, arkaya doğru uzanan dikkat çekici ön farlar, dinamik görünüm sunan tavan ve bel çizgisiyle olduğu kadar ergonomik ön konsolu, modern premium anlayışıyla hazırlanan kaliteli iç mekanı ve tüm yolcular için sunulan
konfor ve güvenlik ekipmanlarıyla Santa Fe’nin SUV-D segmentine yeni bir soluk getirmesi bekleniyor.
96 / www.baglantinoktasi.com.tr
Bir Bakışta Santa Fe
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
4690 mm uzunluğunda ve 1685 mm yüksekliğindeki Yeni
Santa Fe’nin genişliği ise 1880 mm.
Çok daha kaslı, agresif ve karakter sahibi bir görünüm sunan
Yeni Santa Fe, alçaltılmış tavan çizgisi ve daha eğimli ön camı ile
dikkat çekiyor.
Heybetli ama bir o kadar da dinamik bir görünümü bulunan
Santa Fe’nin 516 litrelik bagaj hacmi, ikinci sıra koltuklar yatırıldığında 1615 litreye kadar büyüyor.
Yeni Santa Fe, Türkiye için özel olarak geliştirilen 2,0 litre hacmindeki dizel motor ile ithal ediliyor. 184 HP maksimum güç ve
400 Nm maksimum tork sunan bu dizel motor, gücünü 6 kademeli otomatik şanzıman ve 2 ya da 4 tekerden akıllı çekiş sistemi ile yola aktarıyor.
Tam otomatik ve Spor otomatik şanzıman gibi iki çalışma
modu bulunan altı ileri otomatik şanzıman ise Spor modunda
sürücüsüne üstün bir sürüş keyfi yaşatıyor.
Yeni nesil kavrama sistemiyle birlikte sarsıntısız ve hızlı geçişler sağlayan şanzıman, hızlı kullanımda manuel viteslere göre
daha fazla performans sunuyor.
0’dan 100 km/s hıza 10,9 saniyede çıkabilen ve 190 km/s’lik
maksimum hıza ulaşan Yeni Santa Fe’nin ortalama yakıt tüketimiyse 100 km’de 5,6 litre gibi oldukça düşük bir rakama iniyor.
Etkileyici yol tutuşunu hem asfaltta hem de off-road yol koşullarında sürdürerek mükemmel bir konfor sunan araçta
Hyundai’nin FLEX STEER ismindeki üç farklı sürüş modu sunan
direksiyon sistemi bulunuyor.
İlk kez bir SUV’de öne çıkan bu özellik sayesinde seçilecek
moda göre Normal, Spor ve Konfor açısından sürücüye ayrıcalık sağlanıyor.
Bu modlar direksiyon üzerindeki bir tuşla değiştirilirken seçilen
tercih anlık olarak 4.2 inç’lik LCD ekranda da görüntüleniyor.
Executive isimli donanım paketiyle satılan Yeni Santa Fe’de
EBD ve HBA (Fren Destek) sistemli ABS frenler, TCS (Savrulma
ve Patinaj Önleme), ESP, VSM (Araç Stabilite Programı), yokuş
iniş ve kalkış destek programları, sürücü ve ön yolcu için ön
havayastıkları, perde havayastıkları, sürücü diz havayastığı ve
aktif ön koltuk başlıkları gibi birçok güvenlik donanımı sunuluyor.
Araçta ayrıca 60/40 oranında katlanabilen ikinci sıra koltuklar
ve bagaj içerisine 50/50 oranında katlanabilen üçüncü sıra koltuklar, AQS hava kalitesi kontrol sistemi, elektrik kontrollü ve
hafızalı sürücü koltuğu, deri direksiyon ve vites topuzu, ön ve
arkada ısıtmalı deri koltuklar, dijital bilgi ekranı, Supervision
gösterge paneli, geri görüş kamerası ve orta konsolda kamera
ekranı, dijital pusula, elektronik kontrollü çift bölgeli klima,
manuel kontrollü arka klima, soğutmalı kilitlenebilir torpido
gözü, otomatik hız sabitleyici, otomatik yanan farlar, yağmur
sensörü, ön cam buz çözücü, uzaktan kumandalı merkezi kilit
ve alarm, anahtarsız giriş ve çalıştırma, 19 inç jantlar ve lastik
basınç göstergesi, elektrikli, ısıtmalı ve katlanabilir dış dikiz
aynaları, elektrikli açılabilir panoramik cam tavan, akıllı park
asistanı (APA), xenon farlar ve far yıkama sistemi gibi birçok
özellik standart olarak sunuluyor.
ağustos 2013 /97
Yenİ SEAT Leon SC Satışta
Otomotİv sektörünün
yükselen yıldızı Geely
Anadolu Araçlar Ticaret A.Ş., otomotiv sektöründe hizmet verdiği markası Geely ile yükselmeye devam ediyor. ODD’nin (Otomotiv Distribütörleri Derneği) açıkladığı 2013 yılı Haziran ayı raporlarına göre, sektörün mayıs ayına göre yüzde 9’luk bir daralma
yaşadığı görülürken Geely, Emgrand modelindeki satışlarını
yüzde 43 oranında artırmasıyla dikkat çekiyor.
SEAT’ın yenilenen modeli Yeni Leon’un, iki kapılı ve daha sportif tasarıma sahip Leon SC versiyonu, SEAT Showroom’larında satışa sunuldu.
Leon SC 48 bin 750 TL’den başlayan fiyatlar ile alınabiliyor. İspanya’da
Yılın Otomobili seçilen Yeni Leon’un, daha dinamik ve sportif odaklı versiyonu Leon SC, ilk bakışta tasarımı ile öne çıkıyor. Keskin köşeleri ve
dinamik kıvrımları ile bir Spor Coupe’den beklenen tüm agresif tasarıma sahip olan Leon SC, geniş ve göz alıcı renk kartelası ile de fark yaratıyor. Opsiyonel olarak sunulan Panoramik Sunroof , Full LED farlar ve
sportif jantlar ile Leon SC sürüş keyfine keyif katıyor. Leon SC, ilk etapta Türkiye’de 1.2lt TSI 105hp DSG Style, 1.4lt TSI 140hp FR ve 1.6lt TDI CR
105 hp DSG Style motor seçenekleri ile satışa sunuluyor.
SEAT Toledo’larda Yaz Kampanyası
SEAT’ın, sportif sedanı Toledo için devreye aldığı yaz kampanyasında sınırlı sayıda otomobil
için yüzde 6’ya varan fiyat avantajı sunuluyor. Türkiye’de 1.2 lt TSI 105 hp ve 1.4 lt TSI 122 hp
olmak üzere iki benzinli ve 1.6 lt TDI CR 105 hp dizel motor seçenekleriyle sunulan Toledo,
kampanya süresince 35 bin 900 TL’den başlayan fiyatlarla alınabiliyor.
98 / www.baglantinoktasi.com.tr
Audi 3 mİlyonuncu A3’ü ürettİ
Audi, ilk üretimine 17 yıl önce başladığı A3 modelinin 3 milyonuncusunu banttan indirdi. Almanya’daki Ingolstadt Fabrikası’nda
üretilen 3 milyonuncu A3, 2.0 TDI motora sahip ve quattro teknolojili bir A3 Sportback oldu. Audi’nin premium kompakt sınıftaki lider modeli A3’ün ilk üretimi, 1996’da yine Ingolstadt’ta gerçekleşmişti. Kısa sürede, Audi’nin kendisine özel hayran kitlesi olan modelleri arasına giren A3, bugün 117’den fazla ülkede beğeniye sunuluyor.
Yepyenİ bİr Twizy…
Twizy Cargo, Renault Tech tarafından Renault Sport Technologies ile ortaklaşa çalışma sonucu ortaya çıkan Twizy Cargo
yüzde 100 pratik bir araç. Araç, 90° açılabilen arka kapısı ile erişilen 180 lt. (75 kg) kapasiteli su geçirmez bagaj gibi müthiş bir
avantaj sunuyor. Twizy’nin Cargo versiyonu, arka yolcu koltuğunu kaldırarak elde edildi. Bu versiyonda da ön koltuk hareket edebiliyor ve ön kapıda, kontak anahtarı ile çalışan bir kilitleme sistemi mevcut. Benzersiz şehir otomobili olan Twizy,
hafif ticari modele dönüşen versiyonu Twizy Cargo ile kurye,
kargo firmalarını hedefliyor. Twizy Cargo da kişiselleştirilme
özelliğine sahip.
Clio’ya 1.2 Turbo Seçeneğİ
Renault’nun yeni kimliğinin ve yeni tasarım anlayışının ilk temsilcisi Clio,
pazara sunulmasından bu yana büyük beğeni topluyor. Clio HB ve Sport
Tourer versiyonları ile birlikte segmentinde fabrika çıkışlı en geniş kişiselleştirme seçeneklerini sunuluyor. Otomatik vites konforunu yaşamak
isteyenler için artık Clio HB ve Sport Tourer’da 1.2 Turbo EDC 120bg seçeneği satışa sunuluyor. Bu yeni otomatik vites, sıradışı bir sürüş konforu
sağlıyor. Aynı anda güç, performans ve yakıt tüketim kontrolünü bir
arada barındıran 1.2 Turbo EDC 120bg, atak canlı ve tepkisel bir hızlanma
sunarken yakıt tüketimi ve CO2 emisyonları açısından da sınıfında öne
çıkıyor. Bu yeni motor karma parkurda 5.2 litre / 100km düşük yakıtım
tüketimi ve 120g CO2/km salım değeri kaydediyor.
ağustos 2013 /99
haber»
GOOGLE’IN 11 ALTERNATİFİ VAR
GOOGLE, TÜRKİYE’DE VE DE DÜNYADA EN ÇOK KULLANILAN ARAMA MOTORU.
Arama motoru Google’ın kişisel bilgileri depoladığı,
gerektiğinde istihbarat olarak kullandığı dönem dönem yazılır. Ancak bu söylentilere rağmen Google,
Türkiye’de ve de dünyanın birçok ülkesinde en çok kullanılan arama motoru olma özelliğini koruyor.
Çok kullanımı ‘ilk’ olma özelliğinden kaynaklanan
Google’ın yavaş yavaş tahtı sallanıyor mu? Son dönemlerde birçok arama motoru daha kuruldu. BBC Türkçe’nin
haberine göre bu şirketler de Google gibi yaygın bir kullanım alanına erişmek istiyor. Uzmanlar ise şirketlerin Asya
ve Rusya dışında önemli kazanımlar elde etmesinin ‘zor’
olduğunu düşünüyor.
İşte Google’ın karşısına çıkan alternatif bazı arama
motorları ve özellikleri şöyle:
Bing
Microsoft’un Bing arama motoru, toplamda Google’ın sadece 20’de birine denk düşen pazar payına sahip olsa da,
küresel anlamda Google’ın başlıca rakibi. Google’dan en
önemli farkı, Bing’in ana sayfasında renkli arka plan fotoğrafları ve fotoğrafın çekildiği yerle ilgili çeşitli bağlan100 / www.baglantinoktasi.com.tr
tılar koyması. Microsoft ayrıca, çeşitli sosyal medya özelliklerini de deniyor. ABD’deki Bing kullanıcıları aranan
konuyla ilgili daha fazla bilgi verebilecek Facebook arkadaşları listesi öneriyor.
Yandex
Rusya’nın en popüler arama motoru Yandex’in İngilizce, Türkçe ve Ukraynaca versiyonları da bulunuyor. Şirket şimdi arama sonuçlarında ‘adalar’ adlı yeni bir özellik sunuyor. Bu özellikle, doğrudan aranan unsurla ilgili
bir dizi bilgi sunuluyor. Örneğin, ‘Aeroflot check in Moskova’ şeklinde bir arama yapıldığında doğrudan, Aeroflot
Havayolları’nın check-in menüsü görülebiliyor. Ya da ‘Göz
doktoru Londra klinik’ diye arama yapıldığında, doğrudan arama sayfasından randevu alınabiliyor.
DuckDuckGo
DuckDuckGo’nun başlıca özelliği mahremiyet. Şirket kullanıcıların kişisel bilgilerini toplamayacağını ve paylaşmayacağını taahhüt ediyor. Kişisel mahremiyet, özellikle
Google, Microsoft ve diğerlerinin ABD’nin Ulusal Güven-
lik Dairesi NSA ile veri paylaştığının ortaya çıkmasından
sonra daha da önemli bir hale geldi. Şirketin performansı özellikle NSA’in Prizma izleme programının ortaya çıkmasından sonra yükseldi. Ama daha sonra NSA gerçekten
bilgi toplamak istediği takdirde şirketin buna nasıl engel
olabileceğiyle ilgili sorular da sorulmaya başlandı.
Naver’in rekabet kurallarını ihlal ettiği iddialarını araştırmaya başladı.
Pipl
Pipl, belli bir kişi ya da bu kişinin internette paylaştığı materyali ortaya çıkarmak konusunda uzman. İsim, elektronik posta, kullanıcı adı ya da telefon numarasıyla arama
yapılabiliyor. Pipl’ın geliştiricileri sitelerinin rakiplerinin
kaçırdığı bilgileri de bulduğunu, Pipl’in internette ‘derin
bir araştırma’ yaptığını belirtiyor. Pipl’ın bulduğu veriler
arasında sosyal medya profilleri, mahkeme ve sabıka kayıtlarıyla diğer veri tabanları bulunuyor.
Blippex
Çoğu arama motoru sonuçları kelimeleri ve bir sayfadaki bağlantıları analiz ederek sıralıyor. Ama Blippex, kullanıcıların sayfada geçirdiği süreye dayanarak kendi sıralamasını yapıyor. Sayfada ne kadar uzun zaman geçirilirse, o
kadar önemli kabul ediliyor. Blippex bu sıralamayı, gönüllü kullanıcılarından bir eklentiyi kurup, internet kullanma Baidu
alışkanlıklarını izlediği bir programla alınan bilgiye daya- Baidu Çin’in uzak ara en popüler arama motoru. Şirket
gücünü, sadece bağlantı değil kullanıcının tam olanarak yapıyor. Daha bu ay başlayan Blippex’in
rak istediği bilgiyi sunmasından aldığını söyçıkardığı sonuçları bazı kullanıcılar garip
lüyor. Buna arama sonuçlarına eklenen şarbulabiliyor. Ancak Blippex daha çok
kılar, videolar ve hatta interaktif internet
kişi kullandıkça, arama motorunun
uygulamaları da dahil.
daha da iyileşeceğini taahüt ediyor.
ÇOK KULLANILAN
GOOGLE’IN, YENİ
Wolfram Alpha
Yacy
KURULAN VE ALTERNATİF
Wolfram Alpha kendisini ‘sayısal
Yacy kullanıcılara dayalı bir arama
bilgi motoru’ olarka tanımlıyor ve
motoru sistemi. İnternetteki sıralaÖZELLİKLERİ BULUNAN
kendisini bir ‘arama hizmeti’ olamayı kendi serverları yerine, verdiği
ARAMA MOTORLARI
rak görmüyor. Diğer sitelerin bağbir yazılımla kullanıcıların bilgisayarTARAFINDAN TAHTI
lantılarını sunmak yerine, birincil
ları yapıyor. Daha sonra toplanan bilkaynaklardan veri ve rakam toplugiler ortak bir veri tabanında toplanıyor
SALLANIYOR MU?
yor ve diğer verilerle kıyaslanmasına
ve dağıtılıyor. Yacy, bilgileri kullanıcılarizin veriyor, sonra da sonuçları tablolar,
dan topladıkları için hiç kimsenin sansürgrafiklerle sunuyor. Wolfram’ın ayrıca paralı
leyemeyeceğini söylüyor. Ancak sıralama algobir profesyonel versiyonu da var. Profesyonel verritmaları rakiplerinden daha eski olduğu için, hevesli
siyonda kullanıcılar kendi resim ve istatistiklerini girip, kullanıcılar dışındaki kitleye pek hitap etmeyebiliyor.
analizini alabiliyor.
StartPage
Blekko
StartPage sunduğu hizmeti ‘Google tarafından geliştirildi’ diBlekko’nun başlıca özelliği ‘slashtag’ler. Slashtag, kullanı- yerek tanımlıyor. Çünkü aslında tüm arama sonuçları aslıncıların arama sonuçlarını filtreleyebilmesini ve istedikle- da Google’a bağımlı. Google’dan farkıysa, kullanıcıların kimri bilgileri alabilmesini sağlayan bir araç. Örneğin bir kul- liklerine dair bilgileri Google’ın ele geçirmemesine izin verlanıcı nereden pasta alabileceğini öğrenmek istiyorsa, ‘çi- memesi. StarPage’i geliştiren Hollanda merkezli şirket Surfkolatalı pasta, dükkân, restoran’ şeklinde arama yapabili- board Holding, ABD’nin bilgi toplama programlarının kenyor. Ama kullanıcı, konuyla ilgili yakın geçmişte yazılan- dilerine ulaşamayacağını savunuyor. Bu özellik kişisel mahları görmek istiyorsa, ‘çikolatalı pasta-blog-tarih’ şeklin- remiyetine önem veren kullanıcılara hitap edebilir. Ama karde bir arama yapılıyor. Daha sonra sonuçlar, alışveriş, ta- şılığında arama sonuçları internetteki geçmiş ya da bulunurifler, pasta süslemeleri şeklinde farklı kategoriler halinde lan yere göre kişiselleştirilemiyor.
sunuluyor ve bu kullanıcının tam olarak istediği arama sonuçlarına odaklanabilmesini sağlıyor.
Naver
Güney Kore’nin başlıca arama motoru, 1999’da bir grup
eski Samsung çalışanı tarafından kuruldu. Arama sonuçları, bloglar, sosyal medya, reklam verenler, uygulamalar, kitaplar ve haberler şeklinde, kaynaklarına göre sıralanıyor. Güney Kore Adil Ticaret Kurumu, bu aybaşında
UZMANLAR, GOOGLE GİBİ YAYGIN
BİR KULLANIMA ERİŞMEK İSTEYEN
ŞİRKETLERİN ASYA VE RUSYA
DIŞINDA ÖNEMLİ KAZANIMLAR ELDE
EDEMEYECEĞİNİ DÜŞÜNÜYOR.
ağustos 2013 /101
sektörden»
Turkcell Genişlemeden Sorumlu
Genel Müdür Yardımcısı Ekrem Yener
TURKCELL EUROPE
HAKKINDA:
Turkcell’in iştiraklerinden
olan ve 2011 yılı Nisan
ayından bu yana hizmet
veren Turkcell Europe’un
genel merkezi de Kuzey
Ren Vestfalya’daki Köln
kentinde bulunuyor.
Turkcell Europe,
Türkiye’den Almanya’ya
bugüne kadar iletişim
alanında yapılan en büyük
yatırımlardan biri olma
özelliğini de taşıyor.
Turkcell Europe, verdiği
mobil iletişim hizmetleriyle
özellikle Almanya’daki
Türkler arasında ve iş
dünyasında büyük ilgi
görüyor.
TURKCELL’E ALMANYA’DA “YILIN EN İYİ YATIRIM
YAPAN ŞİRKETİ” ÖDÜLÜ
ALMANYA’DAKİ NRW INVEST YATIRIM KURUMU’NUN YAPTIĞI ARAŞTIRMANIN SONUCUNDA
“YILIN EN İYİ YATIRIM YAPAN ŞİRKETİ” SEÇİLEN TURKCELL EUROPE, NRW INVEST 2013
ÖDÜLÜNÜN SAHİBİ OLDU.
2011 yılından bu yana Almanya’da mobil iletişim hizmetleri veren Turkcell Europe’un Avrupa’nın en büyük ekonomisi olan Almanya’da imza attığı başarı, Turkcell’e “En İyi
Genişleme Yatırımı” dalında ödül getirdi.
Düsseldorf’ta bu yıl dokuzuncusu düzenlenen NRW Invest ödül
törenine Eyalet Resmi Kalkınma Ajansı Başkanı Petra Wassner
ile Kuzey Ren Vestfalya Ekonomi Bakanı Garrelt Duin ev sahipliği yaptı. Törene, Almanya’dan eyalet hükümet yetkilileri, parlamenterler, 11 ülkenin büyükelçi ve başkonsolosları ile eyaletten
belediye başkanları katıldı.
Törende konuşan Ekonomi Bakanı Garrelt Duin yatırımcıların
Kuzey Ren Vestfalya’nın rekabet gücünün artmasına çok ciddi
katkı sağladığını vurgulayarak, “Ülkemize yeni ürünler ve hizmetlerin yanı sıra tecrübelerinizi getirerek ekonomimizi canlandırıyor, istihdam ve inovasyona katkı sağlıyorsunuz.” diye
konuştu.
ALMANYADAKİ BİN 200 BAYİ AĞINA
TEŞEKKÜR
Turkcell Genişlemeden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ekrem
Yener ödülü Türkiye’nin ekonomik gelişmesine yönelik bir iltifat
olarak aldıklarını belirterek, şunları ifade etti: “Bu ödülü sadece
102 / www.baglantinoktasi.com.tr
Turkcell olarak değil iki yılı aşkın bir süredir Almanya’da birlikte
çalıştığımız bin 200’ün üzerindeki bayi ağımızı ve iş birliği yaptığımız tüm ortaklarımız adına da alıyorum. Yatırımız için Köln’ü
seçtik çünkü çok destek aldık ve bu destek için hem Kuzey
Ren Vestfalya eyaleti hem de tüm Alman makamlarına teşekkür ederiz. Ayrıca Almanya’da iki yıl gibi kısa bir sürede 400 bin
abone bizi seçti, gurur duyuyoruz. Onlara da bize duydukları
güven için teşekkürü borç biliyoruz.”
Turkcell Europe Genel Müdürü Ekrem Özorbeyi de aldıkları ödülün kendilerini daha da cesaretlendirdiğini vurgulayarak, Türkiye
ile Almanya arasındaki güçlü siyasi, toplumsal ve iktisadi bağların ikili ilişkileri özgün kıldığını vurgulayarak, sağlanan güçlü iletişim bağıyla bu ilişkileri güçlendireceklerine inandıklarını dile
getirdi. İki yıl içerisinde Almanya’dan Türkiye Turkcell yönüne
aramaların yüzde 100 arttığını ve en fazla trafiği taşıyan mobil
iletişim şirketi konumuna geldiklerini kaydetti.
TURKCELL GENİŞLEMEDEN SORUMLU
GENEL MÜDÜR YARDIMCISI EKREM
YENER: “ÖDÜLÜ İŞ BİRLİĞİ YAPTIĞIMIZ TÜM
ORTAKLARIMIZ ADINA ALIYORUM.”
VODAFONE’UN
SOSYAL MEDYA
KAMPANYASI ÖRNEK
PROJE OLDU
“VODAFONE’U ÖNERİYORUM”
KAMPANYASIYLA, ABONELERİ
TARAFINDAN EN ÇOK TAVSİYE EDİLEN
GSM OPERATÖRÜ OLAN VODAFONE,
BUNU FACEBOOK ÜZERİNDEN BİR KEZ
DAHA TESCİLLEDİ.
ANADOLUJET’TEN
OTOPARK HİZMETİ
TÜRKİYE’NİN HERHANGİ BİR NOKTASINA
UÇACAK YOLCULAR, ANKARA ESENBOĞA
HAVALİMANI’NIN GİRİŞİNDE BULUNAN
ANADOLUJET’İN GÜVENLİ OTOPARKINA
ARAÇLARINI BIRAKARAK, SEYAHATLERİNİ
GERÇEKLEŞTİRECEK.
Bu sene beşinci yılını kutlayan AnadoluJet, sunduğu ek hizmetlerle yolcularının hayatını kolaylaştırmaya devam ediyor. ‘Uçmayan Kalmasın” sloganıyla yola
çıkarak, Türkiye’nin birçok farklı noktasına, kısa zamanda,
konforlu hava yolu ulaşımı sunan AnadoluJet, otopark hizmetiyle havalimanına gelen yolcuların otopark sorununa
çözüm sunuyor.
Ankara çıkışlı Türkiye’nin dört bir yanına seyahat edecek AnadoluJet yolcuları, seyahatleri süresince araçlarını
uygun fiyatlarla, güvenlikli bir otoparka bırakmanın rahatlığını yaşıyor. İlk günden bu yana yoğun ilgi gören otopark
uygulaması Ankara’nın yanı sıra Bodrum Havalimanı girişinde de bulunuyor.
AnadoluJet’in uçuşları, yolcuların havaalanı transferini
sağlayan Secure Drive uygulaması, araç kiralama hizmeti National Alamo ve Ankara Esenboğa Havalimanı’nda özel
yolcu salonu Prime Class Lounge ESB kullanımı hakkında
daha fazla bilgiye www.anadolujet.com adresinden veya
444 25 38 çağrı merkezinden ulaşılabiliyor.
Vodafone Türkiye’nin, Facebook ağını kullanarak sosyal medyadaki etkinliğinin altını çizdiği sosyal medya kampanyası Facebook tarafından, tüm dünyadaki iş ortaklarına örnek proje olarak duyuruldu.
Vodafone Türkiye’den yapılan açıklamaya göre şirket, Facebook kullanıcılarının fikirlerine başvurdu.
Kullanıma sunulan “Vodafone’u Öneriyorum” kampanyası kapsamında, aboneleri tarafından en çok
tavsiye edilen GSM operatörü olma özelliğini koruyan Vodafone, bunu Facebook üzerinden bir kez
daha tescilledi.
Kampanya çerçevesinde Vodafone’a olan güvenlerini Facebook üzerinden gösteren abonelerin fotoğrafları, her gün Vodafone’un Facebook sayfasındaki
kapak fotoğrafı yerine yüklendi. Vodafone’un resmi
Facebook hesabında sürekli değişen abone yüzlerinin görünmesi, Facebook kullanıcılarının Vodafone
sayfasına olan ilgisini artırdı. Facebook kampanyası, Satmetrix Net Tavsiye Metodu’yla ölçülen
Vodafone’un net tavsiye skorunun tam 5 puan birden yükselmesinde etkili oldu. Ayrıca iki aylık kampanya sonunda 117 bin 469 yeni hayran, Vodafone
Türkiye’nin Facebook sayfasını beğendi. Bu da Vodafone
Türkiye’nin resmi Facebook
sayfasındaki hayran kitlesinde yüzde 169’luk
rekor bir artış
sağladı.
ağustos 2013 /103
sektörden»
AVEA, 5G’NİN
GELECEĞİNİ
ŞEKİLLENDİRECEK
PROJEDE YER ALDI
5G’NİN GELECEĞİNİ ŞEKİLLENDİRMEK
ÜZERE KURULAN MOTO (MOBİLE
OPPORTUNİSTİC TRAFFİC OFFLOADİNG)
PROJESİ’NDE AVEA TÜRKİYE’Yİ TEMSİL
EDECEK.
Avea, Avrupa Birliği (AB) Çerçeve
Programları Araştırma Fonu
desteğiyle 5G’nin geleceğini şekillendirmek üzere kurulan
MOTO (Mobile Opportunistic
Traffic Offloading) Projesi’nde
Avrupa’dan yer alan tek mobil operatör oldu.
Konsorsiyumda başta Türkiye olmak üzere Fransa, İtalya,
İngiltere ve İspanya’dan 5 farklı kurum yer alıyor. Projede yer
alan tek mobil operatör olan Avea, konsorsiyumda Türkiye’yi Avea Teknolojiden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Dr. Coşkun Şahin
temsil ediyor. MOTO Projesi’nin tanıtımı dolayısıyla düzenlenen
basın toplantısında konuşan Avea Teknolojiden Sorumlu Genel “TELEFONLAR VE TABLETLER PORTATİF
Müdür Yardımcısı Dr. Coşkun Şahin, söz konusu projenin 5G ASİSTANA DÖNÜŞECEK”
Coşkun Şahin, MOTO Projesi’nin 5G standartlarını inşa
teknolojileri ile ilgili olduğunu söyledi.
eden projelerden biri olduğunu söyledi. 5G’nin
Data kullanımının gittikçe arttığını vurgulayan Şahin, geleAVEA
bağlanmış durumdaki milyarlarca cihacek 5 yıl içinde dünyadaki data trafiğinin 32 kat artaTEKNOLOJİDEN
zı sorunsuz idare edebilecek akıllı bir
cağını, Türkiye’de ise bu rakamın yüzlerce kat artiletişim ağı olacağını aktaran Şahin,
masının beklendiğini dile getirdi. Coşkun, 10-20
SORUMLU GENEL
ve tabletlerin sadece bir
yıllık projeksiyonlara bakıldığında ise bu rakaMÜDÜR YARDIMCISI DR. telefonların
iletişim aracı olmaktan çıkıp adeta
mın yüzlerce, hatta binlerce kata çıkabileceğiCOŞKUN ŞAHİN:
portatif birer asistana dönüşeceni kaydetti.
Dar alanda yüksek kapasite ihtiyacı olan dep“5G TEKNOLOJİSİ GÜNLÜK ğini dile getirdi. 5G sayesinde günlük yaşamda kullanılan ayakkabılar,
remlerde, deprem gibi özel olaylarda ya da statHAYATIMIZI DA
saatler, otomobiller, termostatlar ve
larda şebekenin sıkışmasının sürekli gündeme
DEĞİŞTİRECEK.”
kapı kilitleri gibi birçok objenin mevcut
geldiğine dikkati çeken Şahin, MOTO Projesi kapsainternet ağına dahil olabileceğini belirmındaki 5G’nin üzerinde çalıştığı ana konuların bunlar
ten Şahin, “5G teknolojisini günlük hayatıolduğunu ifade etti. Artık her cihazın bir şebeke parçası
mızı da değiştirecek. Sabah kaybolan cüzdanımızı
haline geldiğini anlatan Şahin, “Yani cep telefonunuz 150 metre
ilerideki baz istasyonuna erişmeye çalışacağına, 1-2 metre ara- endişeyle evin içinde aramak yerine onu Google’layarak bulalıktaki diğer kullanıcıların telefonları üzerinden geçerek oraya cağız.” dedi.
varıyor. Eğer deprem gibi olaylarda cihazlar bir problem yaşar- MOTO Proje Koordinatörü ve Thales Communications Ar-Ge
sa, alt yapıda problem olsa dahi kendi aralarında eski klasik tel- Projeler Yöneticisi Dr. Conan Vania da söz konusu projenin kablosuz haberleşmenin ihtiyaçları göz önüne alınarak planlandığını
sizler gibi haberleşebiliyorlar.” şeklinde konuştu.
5. nesilde cihazların birbirleriyle direkt konuşabildiğini ya da bir- söyledi. Vania, projenin esas amacının kısa mesafelerde iletişimi
birleri üzerinden dünyaya bağlandığını vurgulayan Şahin, bunun ön plana çıkarmak ve farklı iletişim fırsatlarını değerlendirerek
iletişim kapasitesini artırmak olduğunu vurguladı.
bir AB projesi olduğunu kaydetti.
104 / www.baglantinoktasi.com.tr
BELEDİYELER TÜRK
TELEKOM’LA BULUT’TA
“BULUTT BELBİL” İLE ‘BULUT’A ÇIKAN
BELEDİYELER HEM TASARRUF EDİYOR,
HEM VATANDAŞA DAHA KALİTELİ HİZMET
VERİYOR, HEM DE TÜM VERİLERİNİ
GÜVENCE ALTINA ALIYOR.
Türk Telekom’un bulut bilişim teknolojisi üzerinden belediyelere özel geliştirdiği Belbil uygulaması, belediyenin ihtiyacı olan her türlü coğrafi ve yönetimsel bilgi sistemi ile
vatandaş ilişkileri yönetimi, karar destek uygulamaları ile mobil
belediyecilik uygulamalarını içeriyor.
BuluTT Belbil ürününü kullanan Bingöl, Göynük (Bolu), Kozlu
(Zonguldak), Aziziye (Erzurum), Kadınhanı (Konya), Terme
(Samsun), Suluova (Amasya), ve Erbaa (Tokat) Belediyeleri,
bulut bilişim teknolojisi ile ihtiyaçları olan her türlü sisteme Türk
Telekom erişim garantisi ve veri güvenliği ile ulaşıyor. BuluTT
Belbil uygulamasıyla hem belediyeler, hem de belediyelerden
hizmet alanlar önemli kazanımlar elde ediyor. Küçük büyük
ayrımı olmaksızın tüm belediyeler ön yatırımsız, nitelikli, standart ve katma değeri yüksek bilgi teknolojileri hizmetlerini kullanabiliyor ve vatandaşlara ileri teknolojiye dayalı, birebir ve
etkileşimli hizmetler sunuyor.
BULUTT BELBİL TÜRKİYE’NİN BİLGİ
TOPLUMUNA DÖNÜŞÜM SÜRECİNE KATKI
SAĞLIYOR
Türk Telekom Kurumsal Müşteri Başkanı Mehmet Ali Akarca
BULUTT BELBİL’DE, HER İHTİYACA GÖRE
FARKLI HİZMET PAKETLERİ VAR
Türk Telekom belediyelerin kolaylıkla yararlanabileceği
Türk Telekom Kurumsal Müşteri Başkanı Mehmet Ali
BuluTT Belbil ile kayıtların veri güvenliğini sağlarYAKINSAMA
Akarca, Türkiye’nin bilgi toplumuna geçiş yolunken pahalı ilk yatırım (CAPEX) yerine avantajda attığı önemli bir adım olan e-devlet dönülı aylık ödeme modelini (OPEX) getiriyor. Ek
ŞİRKETİ TÜRK
şümüne Belbil uygulaması ile destek oldukIT personeli, eğitim, yazılım güncellemeTELEKOM, BULUTT
larını söyledi. “E-devlet ile yerel yönetimleleri, bakım/destek ihtiyaçları ve dış kayrin vatandaşlara ve işletmelere daha fazla
nak kullanımından tasarruf sağlarken;
BELBİL ÜRÜNÜYLE
hizmeti, daha etkin ve verimli bir şekilTÜRKİYE’NİN E-DEVLET kurulum, yerinde verilecek ilk eğitim ve
de sunması sağlanıyor. Türkiye’nin önüe-eğitimlerle kullanıcıya kolaylık ve yetDÖNÜŞÜM SÜRECİNE
müzdeki yıllarda üyesi olmaya hazırlandıkinlik sağlıyor.
ğı Avrupa Birliği’nin tanımBuluTT Belbil hizmeti, belediyelerin nüfus
DE DESTEK OLMAYI
ladığı standartları yakalayoğunluğuna ve kullanım ihtiyaçlarına göre
HEDEFLİYOR.
yarak daha etkin bir dev“Başlangıç”, “Standart” ve “Profesyonel”
let, bilgiye daha kolay ulaolmak üzere üç ayrı paket halinde sunuluyor. 36
şan vatandaşlar, rekaay taahhüt veren müşteriler indirimli fiyatlardan faydabet güçleri artmış işletlanabiliyor. Belediyelerin, veri tabanlarının incelenerek uluslameler hedefine ulaşrarası formata dönüştürülmesi, verilerin BuluTT Belbil sisteması, Türkiye’nin
mine aktarılması, BuluTT Belbil Modüllerinin devreye alınmaAvrupa ülkesı, kurulum konfigürasyonlarının yapılması, eğitimlerinin verilleri seviyesine
mesi ve gerekli durumlarda entegrasyonların yapılması veri
hızla erişmesiaktarım hizmetiyle sağlanıyor ve sisteme yeni entegre olan
ni sağlayacakbelediyelerden bir defaya mahsus veri aktarım ücreti taksit
tır.” dedi.
alternatifiyle alınıyor.
ağustos 2013 /105
bulmaca» eyyüp ceylan
Yıl dönümü (eski)
Bilmezlikten gelme
Bilgisizler,
cahiller
Gösteriş, çalım
Çabalama
Kısa ve kalınca
Yardımcı
İslamiyet’e
göre kıyamette
toplanılacak yer
Yayında yapılan
süslemeler
Ceylan
Güzellik, hoşluk
Mağara
Şifa yurdu
(eski)
Vücutta görülen
gevşeklik, tembellik
Düşünme ve önlem
alma yetisi
Muradına eren
Terbiyesiz kimse
(hakaret)
Alev, yalaz
Yemin
Mermer yapıştırıcısı
İsim
Beyaz
Cet
Cennet ile cehennem
arasındaki yer
İkinci çağın yaklaşık
45 milyon yıllık
dönemi
Resimde
gördüğünüz 1982
Hollanda doğumlu
ünlü müzisyenimiz
Hayvan başlığı,
yuları ve gemi
Tesir
Kuvvet
Duman lekesi
Eşeysiz
bölünme
Kırmızı
Aşama, safha
Tanrıtanımaz
Yüce, yüksek
Etandan bir
hidrojen eksik
Bir binek hayvanı
Maskara
Suriye’nin
başkenti
Kadın
hastalıkları
Kayınbirader
(hlk)
Giysi
Kaçınma, sakınma
(eski)
Harekete hazır,
tetikte
‘Demek öyle’
anlamında bir söz
Ruh
Yardım amacıyla
toplanan para
Oyundan sonra
seyirciden
toplanan para
Avuntu
Suyu alınmış her
türlü yiyecek
Kısaca kiloamper
Örme üst giysisi
Giysilerin yüzüne
dikilmiş kumaş
katmanı
Lezzet
Dış karşıtı
Gerekenden
eksik olan
Uzaklık bildirir
Evlenmemiş
Hristiyan kız
106 / www.baglantinoktasi.com.tr
Süreli yayınların
her çıkışında
aldıkları sıra
numarası