Sayı 32 16 MB
Transkript
Sayı 32 16 MB
YEŞIL DÖKÜM KONGRE RÖPORTAJ ÇEVRE ÖDÜLLERI SAHIPLERINI BULDU 7. ULUSLARARASI DÖKÜM KONGRESI SELIM BONFIL ILE EZBER DIŞI TÜRKDÖKÜM SAYI 32 TEMMUZ-AĞUTOS-EYLÜL 2014 TÜRKIYE DÖKÜM SANAYICILERI DERNEĞI YAYIN ORGANIDIR TUDOKSAD.ORG.TR AVRUPA DÖKÜM RAKAMLARI CAEF Verilerine göre Türkiye Demir Grubu Üretim Miktarında İtalya’yı Geçerek Avrupa’da 3’cü oldu. Demirdışı Metallerde ise 5’ci Büyük üretici konumunda. BAŞKANDAN Uğur KOCAOĞLU TÜDÖKSAD Yönetim Kurulu Başkanı Değerli Türkdöküm okurları, Yılın, tatiller, bayramlar ve dinlenmelere ayırdığımız bu dönemini umuyorum hepiniz güzel anılarla geçirmişsinizdir. Cumhuriyet tarihimizde bir ilk olan Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile yazın en sıcak günlerini geride bırakarak 2014 yılının son çeyreğine hızlı başladık. Türkiye Cumhuriyetimizin 12. Cumhurbaşkanı olarak seçilen Sn. Recep Tayyip ERDOĞAN’ı sektörümüzü temsilen saygıyla kutluyor, yeni görevinin memleketimiz için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Şubat ayındaki Genel Kurulumuzda söz verdiğimiz gibi bu kısa dönemde değerli YK üyesi arkadaşlarımın katkıları ile derneğimiz üyeleri arasında yer almasını arzu ettiğimiz 20 firmanın asil üyeliklerinin oylanacağı olağanüstü genel kurul toplantımızı da gerçekleştirmenin heyecanı içindeyiz. Derneğimiz, sektörümüzün en yetkili temsil organı olarak bu yönetim döneminde yürütmeye aldığı karar ile yeni üyelere kapılarını açacak. Aramızda yer almak isteyen yeni üye firmaların aday üyelik süreci hızlandırılarak, 12 Eylül akşamı gerçekleşecek Olağanüstü Genel Kurul ile bu firmalar asil üye olarak oylanacak. Böylece 2014 yılında derneğimizin dökümcü üye firma sayısı 106, katılımcı üye firma sayısı ise 33’e ulaşacaktır. Hazırlıklarını geceli gündüzlü yürüttüğümüz Ankiros, Annofer ve Turkcast fuarlarımız ve beraberinde tarafımızdan düzenlenecek olan Uluslararası Döküm Kongremiz zengin ve doyurucu içeriğiyle sektörümüzün tüm beklentilerine cevap vermek üzere planlandı. Aynı zamanda Metalurji Mühendisler Odası tarafından 17.si düzenlenen Metalurji ve Malzeme Kongresi de akademik perspektiften bizlere mesleki katkılar sunmak üzere farklı bir program ile hazırlıklarını tamamladı. Siz üyelerimize ulaştırılan kongre programında da göreceğiniz üzere üç gün boyunca çok kapsamlı sunumlar sektörümüzle buluşacak. Sosyal etkinlikler ile hep bir araya gelebilmeyi umuyoruz. Kongreye geniş katılım için tüm üretim sorumlularınızı görevlendirmenizi bekliyoruz. Eskiden yurt dışında ulaşabildiğimiz çok önemli teknik bilgilere kendi evimizde ulaşabilmenin avantajına bir kez daha dikkat çekmek istiyorum. Turkcast fuarlarına önemli oranda yabancı ilgisini siz de yakinen gözlemleyeceksiniz. Dernek olarak ağırlayacağımız iki önemli heyet organizasyonda öne çıkmaktadır. Yönetim Kurulunda Umur DENİZCİ’nin görev yaptığı WFO - Dünya Dökümcüler Birliği’nin yönetim toplantısı 10 Eylül günü Kalyon otelde gerçekleşecektir. 9 Eylül akşamı ise misafirlerimizi bir tekne gezisinde ağırlamayı programladık. WFO Yönetim Kurulu Başkanı Vinod KAPUR fuarların ortak açılış törenini de onurlandıracaktır. İkinci önem verdiğimiz heyet ise İsveç Dökümcüler Derneği Başkanı ve beraberindeki 28 kişilik dökümhane sahibi ve yöneticilerinden oluşan gruptur. Bu meslektaşlarımızı da fuar sonrasında, 15-16 Eylül tarihlerinde İstanbul çevresindeki yüksek basınçlı alüminyum ve bakır alaşımları dökümhaneler ile tanıştıracağız. Bunların dışında Hindistan, İran, Ukrayna, Mısır bölgelerinden dökümhanelerin temsilcileri ve Avrupa ülkelerinden; özellikle Almanya’dan ana makine imalatçı firmaların satın alma sorumlularını da ülkemizde misafir edeceğiz. Kongremizin ikinci akşamı ise tüm üye firmalarımızı ve sektör mensuplarımızı Turkcast fuarının TÜDÖKSAD etkinlik alanında beraber olacağımız, kongremizin geleneği olan “Dökümcüler Gecesi”ne davet ediyorum. Teşekkürler… Bu yıl 7. sini düzenlediğimiz Uluslararası Döküm Kongresi’nin zengin programını heyecan ile yürüten önceki başkanlarımızdan Sn. Yaylalı GÜNAY’a, geçmiş kongrelerimizde olduğu gibi bu yıl da titizlikle akademik değerlendirmelere katkı sağlayan Sn. Prof. Dr. Eyüp Sabri KAYALI ve Prof. Dr. Cahit ENSARİ hocalarımıza, kongre bütçesinin hayata geçebilmesi için Adnan AYTEKİN başkanlığında gönülden katkı sağlayarak organizasyonumuza destek olan sponsor tedarikçi üyelerimize, ofisimizin sekreterya ve çalışanlarına özverili çalışmaları için şükranlarımızı sizlerle beraber paylaşıyorum. Tüm üyelerimizin bu etkinliklere katılarak yürütülen çalışmalardan fayda edinmelerini ve üyelerimizin bilginin paylaşılarak üretime ve verimliliğe dönmesine imkan yaratmalarını diliyorum. Sevgi ve saygılarımla. İÇİNDEKİLER EYLÜL’14 10 Dernekten Haberler TÜDÖKSAD Etkinlikleri Hız Kesmiyor TÜDÖKSAD’dan 3D Printing Eğitimi 18 Ezber Dışı Ezber Dışı: Selim Bonfil 24 Üyelerden Haberler ASK Chemicals’dan Yeni Nesil: MIRATEC TS 40 Yeşil Döküm TÜDÖKSAD Çevre Ödülleri Sahiplerini Buldu 62 Teknoloji Kromit Kumu: Madenin Çıkarılmasından Dökümhaneye Kadar Her Şey Tek Elden Savelli’den İdeal Kum için SGMT Tipi Mikser 26 Kapak Konusu RÖPORTAJ Alüminyum Döküm 2013 Yılında Fark Yarattı Avrupa Dökümcüler Derneği (CAEF) tarafından her yıl hazırlanan ve döküm sektörünün bir önceki yılına ışık tutan raporun 2013 yılı sonuçları yayınlandı. Rapora göre, Avrupa’da alüminyum döküm sektöründe artış yaşanırken, Türkiye en olumlu rakama sahip üç ülke içerisinde yer aldı. 56 Döküm Sektörü Geleceği Ön Görerek Büyüyor Türkiye Döküm Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı M. Uğur Kocaoğlu, döküm sektörünün gelişimini ve bu gelişim çizgisi üzerinde TÜDOKSAD’ın kat ettiği yolu ve projelerini değerlendiriyor. 78 Haber TÜRKDÖKÜM TURKCAST DERGİSİ Ticaret ve Sanayi Şurası 6. Kez Düzenlendi İMTİYAZ SAHİBİ: Türkiye Döküm Sanayicileri Derneği adına Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Atik 82 Makale Döküm parça kalitesini arttıran yüksek performanslı besleyici gömleklerinin gelişimi SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ: Kubilay Dal (Genel Sekreter) YAYIN KURULU: Umur Denizci - Mehmet Atik Uğur Demirci - Prof. Dr. E. Sabri Kayalı - M. Erhan İşkol Özel Kumlar-İleri Teknolojik Maçaların ve Kalıpların Ana Malzemesi Motor Dökümünde Sanal Ürün ve Süreç Geliştirmesi 108 İçimizden Biri RÖPORTAJ 46 Üreterek Tüketen Toplum Kalkınır Türkiye makine imalat sektörü son yıllarda önemli bir gelişim gösterdi. İhracat oranını da belirli bir düzeye çıkarmayı başaran sektörü Makine İmalatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Sevda Kayhan Yılmaz’la konuştuk. YÖNETİM YERİ: Ortaklar Cd. Bahçeler Sk. 18 Plaza No: 18 Kat: 4 Mecidiyeköy - İstanbul Tel: 0212 267 13 98 Faks: 0212 213 06 31 www.tudoksad.org.tr YAYINA HAZIRLAYAN: Tematik Medya Yayıncılık ve Ajans Hiz. Ltd. Şti. www.tematik.com.tr Arpek Arkan Alüminyum’un Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Arkan’ın konuk olduğu “İçimizden Biri” köşemizde Arkan, iş hayatına adım attığı ilk günlerden başlayarak bugünlere nasıl geldiğini anlatıyor. “Benim ne olmak istediğim yaşamım boyunca çok önemli olmadı. Ben neyle karşılaştıysam, onun en iyisi olma kavgasını verdim” diyen Arkan, sektöre yeni adım atan gençlere de tavsiyelerde bulunmayı ihmal etmiyor. BASKI: Biltur Basım Yayın ve Hizmet A.Ş. Dudullu Org. San. Bölg. 1.Cad. No.16 Ümraniye / İst. Tel: 0 216 444 44 03 Baskı Tarihi: Eylül 2014 YAYIN TÜRÜ: Yerel - Süreli / TÜRKDÖKÜM - TURKCAST dergisi 3 ayda bir yayınlanır. 120 Üye Listesi Dergimizdeki yazılar kaynak gösterilerek kısmen veya tamamen yayınlanabilir. İ GÜNDEM 72 Metalürji Sektörü İstanbul’da Buluşuyor Dünya metalürji sektörünün en önemli buluşması olan ANKIROS/ANNOFER/TURCAST fuarları 11-13 Eylül tarihleri arasında İstanbul Büyükçekmece’de Tüyap Fuar & Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek. Fuarda; demir-çelik, döküm ve demir dışı metaller sektöründeki en yeni teknoloji ve ürünler sergilenecek. N D E X Actech................................................79 Alisan..............................................16-17 Ark Metalurji......................................81 Ask Chemicals..................................37 Avesk..................................................51 Bes Mühendislik..............................33 Çeliktaş.................................................5 Çukurova Kimya..............................35 Eges...................................................54 Evren....................................................13 Ferrotrade...................Arka kapak içi Fetaş....................................................77 Foseco...............................................55 Heraeus.............................................23 Hidroser.......................................116-117 ITA (İtalyan Dış Ticaret)..................119 Inductotherm...................................25 Kadıoğlu...............................................6 Korkmaz.........................................7-29 Kumsan..............................................113 Lanxess..............................................115 LMA...............................................90-91 LMG....................................Arka kapak Magma..........................................60-61 Marmara Metal..................................15 Metamak............................................101 Metek...............................44-45/ 70-71 Metko Ha....................................38-39 S&B Endüstriyel...............................93 Siltaş......................................................3 Tekno Metalurji................................89 Tosçelik granül .............Ön kapak içi Unikon...............................................69 Vulcan...............................................122 Yamer...........................................52-53 Zenmet...............................................65 DERNEKTEN TÜDÖKSAD Etkinlikleri Hız Kesmiyor TÜDÖKSAD tarafından iki yılda bir gerçekleştirilen ve döküm sektörünün tüm bileşenlerini bir araya getiren 7. Uluslararası Döküm Kongresi, 11-13 Eylül tarihleri arasında düzenleniyor. Ankiros/ Annofer/Turkcast fuarıyla eş zamanlı olarak yapılacak kongrenin; ödül töreni, fotoğraf ve heykel sergisi gibi etkinliklerle festival havasında geçmesi hedefleniyor. B u yılki teması “Türk Döküm Sektöründe Risklerimiz ve Hedeflerimiz” olarak belirlenen 7. Uluslararası Döküm Kongresi, sektörde yaşanan son gelişmeleri paylaşmak ve bilgi birikimini arttırmak noktalarında önemli bir fırsat sunuyor. Sürekli değişen ve gelişen bir yapıya sahip olan döküm sektöründe; sürekli büyümeyi yakalamak ve gelişme adına atılan tüm adımları izleyerek her daim döngünün içinde yer almak, ancak sürekli uyumun sağlanması, yeni teknoloji ve uygulamaların öğrenilmesi ve paylaşılması sayesinde mümkün. Bu hedefler doğrultusunda çeşitli temalarda oturum ve sunumların yapılacağı 7. Uluslararası Döküm Kongresi’nin temel oturum başlıkları; Döküm Sektöründe Rekabet Gücü, Döküm Teknolojileri Demir & Çelik, Kalıp ve Maça Teknolojileri, Döküm Teknolojileri Demir Dışı, Süreçler ve Kontrol, Çevre ve İş Güvenliği olacak. Bu yıl kongrenin açılış töreni ilk olarak “Döküm ve Sanat” sergilerinin açılışı ile başlayacak. Ardından TÜDÖKSAD Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Kocaoğlu bir açılış konuşması yapacak. Kocaoğlu’nun konuşmasından sonra ise; kongre sponsorlarına, 3. Dökümün Fotoğrafları Yarışması’nda dereceye giren ilk 3 eserin sahiplerine ve Çevre Ödülleri yarışmasına katılan üyelere ödülleri takdim edilecek. Ödül töreninden sonra TÜDÖKSAD’ın eski baş- 10 kanlarından Kongre Yürütme Kurulu Başkanı Yaylalı Günay kısa bir konuşma yapacak. Günay’ın ardından sözü Huettenes Albertus CEO’su ve Alman Dökümcüler Derneği Teknolojiden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Carsten Kuhlgatz ile Foseco Başkan Yardımcısı Francisco Lorenzo alacak. Kuhlgatz konuşmasında Alman döküm sanayisinin durumunu ekonomik perspektif doğrultusunda irdeleyerek, döküm birliklerinin sektördeki rolüne ve dünyadaki son gelişmelere değinecek. Aynı zamanda Kuhlgatz, döküm sanayi için günümüzde çok büyük önem taşıyan çevre ve enerji politikaları ile kalifiye genç yeteneklerin sektöre nasıl kazandırılabileceği konularında düşüncelerini paylaştıktan sonra sözü Lorenzo alacak. Global tedarikçilerin Türk döküm sektörünün uluslararası pazarda güçlenmesini nasıl destekleyebileceğini anlatacak olan Lorenzo, ardından çevre dostu ve iş güvenliği standartlarını destekleyen ürünlerle birlikte döküm proseslerinde veri toplama ve proses geliştirme konularına değinecek. Avrupa’nın en önemli sektörel etkinliklerinden biri haline gelen ve Türkiye’den de önemli katılımcıların yer aldığı Ankiros/Annofer/Turcast fuarları ile eşzamanlı olarak 11-13 Eylül 2014 tarihleri arasında gerçekleşecek olan kongrenin, sektörü bir araya getirmesi açısından da yararlı olması bekleniyor. Kongrenin kapalı alandan fuar alanına taşınmasının hedef kitleye yakınlık sağladığını söyleyen Yaylalı Günay, “Fuar alanının şehir merkezine uzaklığı nedeniyle oturumları 3 yarım güne sığdırma zorunluluğu doğdu. Ancak bu süreye sığabilecek tebliğ sayısının iki katından fazla tebliğ elimize ulaştı. Bu durum, söz söylemek isteyen çok kişinin olduğunu gösteriyor” diyor ve bu nedenle kongrenin 2 yılda bir değil her yıl yapılması gerektiğini belirtiyor. Fuar alanında aktif sunuş ve poster sunuş alanı 2012 yılında düzenlenen kongrede sözlü sunuş alanı ilk defa daha fazla katılım ve aktif bir sunuş seyri amacıyla fuar alanına taşındı. Bu sayede sunumların katılımcı kitlesinin arttığı, daha kalabalık ve aktif bir atmosfer oluştuğu gözlendi. Bu formatın destekçisi olan bir diğer çalışma ise, TÜDÖKSAD’a ulaşan tüm bildirilerin değerlendirilerek sözlü oturumların yanı sıra poster sunuşu ile katılımcıların ilgisine sunulması ve görsel anlamda da bilgi paylaşımının arttırılmasıydı. TÜDÖKSAD bu yılki kongrede de aktif sunuş ve poster sunuş alanları uygulamasına devam edecek. Böylelikle tüm sektör bileşenleri ile beraber ı EYLÜL 2014 Yarışmanın bu yılkİ amacı, döküm sektörünün belkemİğİ olan döküm İşçİlerİnİn verdİklerİ emeğİ ve alın terİnİ vurgulamak oldu. Türkİye çapında herkese açık olarak yapılan yarışmaya 119 katılımcı 1074 eserİyle katıldı. bol bilgi paylaşımının olduğu ve aktif bir kongre ortamı yakalamayı hedefliyor. Ayrıca önceki yıllarda olduğu gibi kongrede tüm İngilizce sunumlar simültane olarak Türkçe’ye tercüme edilecek. Bu yıl düzenlenecek olan kongrede toplam 47 sözlü sunum ve 15 poster sunumu yapılacak. 1. TÜDÖKSAD Çevre Ödülleri Yarışması Çevre koruma bilincini geliştirmek ve çevreyle ilgili uygulamaların işleyişini ilerletmek amacıyla organize edilen 1. TÜDÖKSAD Çevre Ödülleri yarışması gerçekleştirilmiştir. Türkiye’de döküm sektörünün uluslararası standartlara ve mevzuatlara göre sürdürülebilir büyümesini sağlamak, çevre yönetimini desteklemek ve çevre yönetimi uygulamalarında fark yaratan nitelikli tesisleri ödüllendirmek hedefiyle ortaya konan 1. TÜDÖKSAD Çevre Ödülleri, TÜDÖKSAD üyesi tüm kuruluşları kapsıyor. Yarışmaya katılan Akdaş, Çelikel Alüminyum, EKU Fren Kampana ve Erkunt firmalarının başvuru dosyaları, jüri tarafından incelendikten sonra saha ziyaretleri gerçekleştirildi. Her biri kendi kategorisinde önemli üretim payına sahip olan kuruluşlarımızın başarısı ödüllendirilmeye değer bulundu. Gelenekselleşmesi için TÜDÖKSAD olarak bilhassa önem gösterdiğimiz bu ödüller; çevrenin korunması, alıcı ortam; hava, su, toprak, gürültü ve görüntü kirliliğinin azaltılmasını ve önlenmesini, çevre mevzuatı gereklerini yerine getiren atıkların kaynağında azaltılmasını, az atık üretilmesini, enerji ve hammaddenin daha verimli kullanılmasını, daha çok çevre dostu üretime ve ürüne yönelmeyi teşvik ediyor. 3. Dökümün Fotoğrafları Yarışması ve Sergisi Bu yıl üçüncüsü gerçekleştirilen geleneksel Dökümün Fotoğrafları Yarışması organizasyon çalışmaı EYLÜL 2014 Ödül alan ve sergilemeye değer bulunan fotoğraflar TÜDOKSAD tarafından bastırılarak, sergi ve kitap için hazır hale getirildi. ları sonuçlandı. Teması “Biz Dökümcülerin Dünyası” olarak belirlenen yarışma bu yıl ilk defa Türkiye Fotoğraf Sanatı Federasyonu (TFSF) işbirliğinde gerçekleştirildi. Bu doğrultuda yarışmaya daha profesyonel bir altyapı kazandırılması hedeflenirken, bundan sonraki yarışmaların da bu formatta düzenlenmesi planlanıyor. Yarışmanın bu yılki amacı, döküm sektörünün belkemiği olan döküm işçilerinin verdikleri emeği ve alın terini vurgulamak oldu. Seçici kurul üyelerini fotoğraf sanatçısı ve koleksiyoner İbrahim Demirel, İstanbul Fotoğraf ve Sinema Amatörleri Derneği (İFSAK) Başkanı Serkan Turaç, İFSAK Başkan Yardımcısı Burak Şenbak, RUBA Pres Genel Müdürü ve fotoğraf sanatçısı Selim Bonfil ve Kongre Yürütme Kurulu Başkanı Yaylalı Günay oluşturdu. Türkiye çapında herkese açık olarak yapılan yarışmaya 121 katılımcı 1074 eseriyle katıldı. Fotoğrafların seçimi seçici kurul üyeleri tarafından 9 Ağustos tarihinde fotoğraf yarışmaları kuralları dahilinde gerçekleşti. 1. 2. ve 3. Fotoğrafların yanı sıra, 80 adet de sergilenmek üzere fotoğraf seçildi. Ödül alan ve sergilemeye değer bulunan fotoğraflar TÜDOKSAD tarafından bastırılarak, sergi ve kitap için hazır hale getirildi. 11 DERNEKTEN DÖKÜM VE SANAT ETKİNLİKLERİ Anadolu İlk Tunç Çağ Toplu Buluntusu Merzifon Gümüşhacıköy civarında yaklaşık bir yıl boyunca sürdürülen kazı çalışmaları sonucu ortaya çıkan ve metalürjik faaliyetlerin yüksek seviyede olduğu tahmin edilen İlk Tunç Çağı II - İlk Tunç Çağı III dönemlerine ait olan 120 parçalık koleksiyon, Anadolu metalürjisine ait önemli bulgular sunuyor. Koleksiyon; döküm ve dövme teknikleri ile oluşturulan, bakır ağırlıklı ve gümüş içeren alaşımdan yapılmış oldukları belirlenen eserlerden oluşuyor. Bu koleksiyon ilk kez TÜDÖKSAD sponsorluğunda İngilizce ve Türkçe olarak kitap haline getirilerek yayınlanacak ve kongre katılımcılarına hediye olarak verilecek. Bihrat Mavitan Sergisi Bihrat Mavitan Özgeçmiş: 1948, İzmir´de doğdum, evvelim Giritli 1966, Bal´lıyım, 1968, Akademi´ye girdim, 1973, Heykeltraş oldum, hem de yüksek, 1975, Asistan oldum, 1977, Oğlum Tan geldi, 1984, Hocalar sakal kesti, ben istifa ettim, 1985, Ressam Alev Ermiş ile evlendim, 1986, Kuzguncuk´a yerleştim, 12 1994, Kızım Tane geldi, sayısız sergi açtım, ödül aldım, 1948´den beri rüya görüyorum, 1959´dan beri resim yapıyorum, 1969´dan beri heykel yapıyorum, ve bu galiba böyle devam edecek. Foundrymen’s Night / Dökümcüler Gecesi Buluşması Turkcast fuar alanındaki TÜDÖKSAD etkinlik alanında gerçekleştirilecek. Zeynep Atik Miniscalco Resim ve Heykel Sergisi Ak Döküm kurucusu Nuri Atik’in kızı Zeynep Atik Miniscalco’nun seramik çalışmaları kongre sergi alanında ziyaretçilerini bekliyor. Paris Ecole Nationale Superieur des Beaux Arts resim bölümü mezunu Miniscalco, Mr. Cheavenet Albert Zavaro, Tüzüm Kızılcan ve Cahit Koççoban atölyelerinde çalıştı. Halen Nurdan Bozkurt ile seramik çalışmalarını sürdürüyor. Dökümcüler Gecesi Buluşması Kongrenin vazgeçilmez sosyal etkinliği olan Foundrymen’s Night/Dökümcüler Akşam Buluşması 12 Eylül Cuma akşamı Turkcast fuar alanındaki TÜDÖKSAD etkinlik alanında gerçekleştirilecek. Tosçelik Granül sponsorluğunda düzenlenecek olan etkinliğin amacını, teknik anlamda dökümcülerin paylaşımlarını oldukça yüksek tutan programı sosyal anlamda da desteklemek oluşturuyor. ı EYLÜL 2014 DERNEKTEN TÜDÖKSAD’dan 3D Printing Eğitimi TÜDÖKSAD Eğitim Komitesi tarafından gerçekleştirilen eğitimlere bir yenisi eklendi. Exone firmasıyla birlikte düzenlenen ve üyelerin yoğun ilgi gösterdiği 3D Printing tanıtım toplantısında dernek üyelerine maça üretiminde kullanılabilecek yeni bir teknoloji tanıtıldı. T ürkiye Döküm Sanayicileri Derneği (TÜDÖKSAD) Eğitim Komitesi tarafından gerçekleştirilen eğitim ve seminerler devam ediyor. Temmuz ayında 3D Printing konusunda öncü firmalardan olan Exone firmasının girişimiyle gerçekleştirilen Maça Yapımı Teknolojisi tanıtım toplantısı düzenlendi. Dernek merkezinde yapılan toplantıda Exone firmasının Ürün Müdürü David Stevenson konuk edildi. Yaklaşık 20 TÜDÖKSAD üyesinin katılımıyla gerçekleşen teknoloji tanıtım toplantısında, üyelere 3D Printing üretim yönteminin hizmetleri ve uygulamaları hakkında bilgi verildi. 3D Printing yönteminin döküm sektöründe kum kalıp ve maça yapımında kullanılabildiğinin anlatıldığı toplantıda; bu yöntem sayesinde üreti- 14 min dijital olarak yapıldığından, işleme ihtiyacı olmadığı için de parça işlem süresinin kısaldığından bahsedildi. 3D Printing yöntemi sayesinde bir CAD dosyasından üç boyutlu tarama ile kum katman halinde bir araya getirilerek maçalar oluşturuluyor. Bu sayede kompleks yapılı maçaların yapımı geometrik kısıtlamalar olmadan, çok katlı maçaların birlikte taranmasıyla yapılıyor ve bu sayede yüksek hassasiyette dökümlerin ortaya çıkması mümkün kılınıyor. Aynı zamanda tarama yöntemiyle içi boş maçaların yapılabilmesi, dökümden sonra maça gaz çıkışını da azaltıyor. TÜDÖKSAD tarafından düzenlenen eğitim ve seminerler başka konularda da devam edecek. Maça Yapımı Teknolojisi tanıtım toplantısı Dernek merkezinde yapılan toplantıda Exone firmasının Ürün Müdürü David Stevenson konuk edildi. ı EYLÜL 2014 EZBER DIŞI Ezber Dışı: Selim Bonfil “Her başarılı iş adamının mutlaka bir hobisi olması lazım.” Bu sözler Ruba Fermuar’ın Yönetim Kurulu Başkanı Selim Bonfil’e ait. Bonfil, fermuar sektörüyle başladığı iş hayatına zamak dökümle devam ederken, farklı alanlarda kendini geliştirmeyi de ihmal etmemiş. Genç yaşlarda başladığı fotoğraf merakı onun için adeta bir tutku. İş hayatındaki geçişler ise dünyada az rastlanan türden. Bonfil, fermuardan zamak döküme, fotoğraftan ailesine kadar hayatındaki en önemli noktaları Ezber Dışı’nda anlatıyor. Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? 1954 İzmir doğumluyum. İstanbul Saint Joseph Lisesi’nde okuduktan sonra Belçika’daki Liège Üniversitesi’nin İşletme Fakültesi’nden mezun oldum. Belçika’dan dönünce babamın ortak olduğu Ruba Fermuar şirketinde çalışmaya başladım. 1984 yılında evlendim. İki oğlum var. Biri senaryo yazarlığı, oyunculuk ve yönetmenlik yapıyor. Diğeri de elektronik alanında çalışıyor. İngilizce, Fransızca ve İtalyanca olmak üzere üç yabancı dil biliyorum. Döküm sektörüne giriş süreciniz nasıl oldu? İlk çalıştığım şirket bir fermuar şirketi ama fermuarı açıp kapatmaya yarayan mekanizma çinko alaşım denilen zamak dökümden oluşuyor. 1996 senesinde fabrikanın zamak döküm yapan bölümünü genişletmeye başladık. Gün geçtikçe daha çok geliştirdik. Şu anda hem Türkiye içindeki hem de yurt dışındaki rakiplerimize mal satıyoruz. Kalitemizi oturtmayı başardık. Ürettiğimiz parça fermuarın kalbini oluşturuyor. Kalp düzgün olursa vücut da iyi çalışır. İyi bir ürün yaptığımız için de yüzde 60 yurtdışına çalışıyoruz. 18 ı EYLÜL 2014 Döküm sektöründeki işe başlama sebebiniz neydi? Kendi ihtiyacımız doğrultusunda başladık. 19841985 senelerinde gümrük kapıları yıkıldıktan ve her şey yurtdışından kolaylıkla gelmeye başladıktan sonra ithalat çok fazla arttı. Biz de dedik ki: “Biz sanayiciyiz, her şeyi ithal etmeyeceğiz. Bazı şeyleri de burada yapalım.” Hem ortağım hem de teknik müdürümüz bu konuya çok yatkın olduğu için bunun üzerine çalıştık ve gelişim gösterdik. 1996 yılında bu amaçla iş yapmaya başladık. 2005 yılında yeni bir yere taşındık ancak o dönemle birlikte yurtiçinde rakip firmalar çıkmaya başladı. Türk işadamları kaliteden çok fiyata önem verdikleri için, fiyat ön plana çıkacak ve işlerimiz kötüye gidecek diye düşündük. Bu yüzden, yine zamaktan olan ama bu sefer daha büyük döküm parçalar yapmak üzere yola çıktık. Uluslararası bir şirketle ortaklık kurduk ama maalesef yürümedi. Biz de bu parçaları kendimiz yapmaya başladık. Bugün Arçelik ve Vestel gibi büyük şirketlere parçalar döküyoruz. Fermuar ve zamak döküm işini aynı fabrikada mı yapıyorsunuz? Yaklaşık 10 bin metrekarelik bir alanımız vardı. Bu alanın içinde kürsör ve fermuar aksamı üretiyorduk. Ancak üretimi genişletmeye başlayacağımız zaman tam arkamızdaki arsayı aldık. O arsada 2 bin metrekare bir alan yaptık. Şu anda aynı şirkette üretim alanı farklı iki döküm yapıyoruz. Biri fermuar, diğeri de tekstil dışı pres döküm. Fermuar alanındaki çalışmalarınız nasıl gidiyor? İşlerimiz yolunda gidiyor. Müşterinin beklentilerini zamanında yaparak, hatasız ürün veriyoruz. Eskiden iyi terziler; hem iyi dikiş diker, hem de işini zamanında bitirirdi. Biz de terzi gibiyiz. Bir yaratıcılığımız yok; bizden istenen parçayı üretiyoruz. İşin yaratıcılık yönü kalıbı yapmak kısmında oluyor. Fakat sonuçta müşterinin istediği parçayı, istediği ölçülerde, istediği zamanda ve doğru bir şekilde verdiğiniz zaman; herhangi bir problemle karşılaşmıyorsunuz. Üniversiteden mezun olduktan sonra döküm sektörüne gireceğinizi düşünüyor muydunuz? Okulu bitirdiğim zaman fermuar sektöründe çalışacağımı biliyordum. En başından beri planlanmış bir durumdu. Tezimi de firma analizi olarak ı EYLÜL 2014 Bir konfeksiyoncu geldiği zaman kumaş, fermuar, düğme, çıtçıt, astar gibi aradığı her parçayı burada bulabiliyor. Bu nedenle parçaları toparlayıp kısa zamanda dikip göndermek kolay oluyor. Bunlar Türkiye’de tekstilin devam etmesini sağlıyor. Ruba Fermuar üzerine yaptım. Ancak sonrasında dökümcü olacağımı tahmin etmiyordum. Tekstil bir süre sonra Türkiye’de kalmayacak. Çünkü öncelikle endüstriyelleşmemiş ülkelerde başlıyor; endüstriyelleşme yukarı doğru çıktıkça işçilik fiyatınız yükseliyor ve tekstilden bir çıkış oluyor. Türkiye’de de bu durum yaşanacak. Şu anda Avrupa için çabuk cevap veren bir ülkeyiz, hızlı bir şekilde ürünleri sağlıyoruz. Aynı zamanda, bir konfeksiyoncu geldiği zaman kumaş, fermuar, düğme, çıtçıt, astar gibi aradığı her parçayı burada bulabiliyor. Bu nedenle parçaları toparlayıp kısa zamanda dikip göndermek kolay oluyor. Bunlar Türkiye’de tekstilin devam etmesini sağlıyor ama rakipler çoğaldıkça Türkiye’de de tekstil geriye doğru gidecektir. Sizin hikayenizin en önemli noktalarından biri; kendiniz için yapmış olduğunuz bir ürünü rakiplere satmaya karar vermeniz. Ardından da dökümhane kurarak onu büyütmeniz ve başka bir sektöre geçiş yapmanız. Tekstilin çok fazla geleceği olmadığı için başka bir alana sıçramamız gerektiğine kanaat getirdik. Daha sonra farklı işler yaptık. İşin enteresan tarafı; İtalya’da ve İsrail’de birer firma bizimle aynı tarihi yaşadı. Onlar da fermuar sektörünü bırakıp dökümcülüğe geçti. Biz daha fermuarcılığı bırakmadık, hala devam ediyoruz. Ancak bir gün gelecek ve bu iş yeterince ekonomik olmaktan çıkacak. O zaman biz de bu sektörden ayrılacağız. 19 EZBER DIŞI Demir dışı metallerde genelde alüminyum ön plandadır. Sizin çinko alaşımı tercih etme sebebiniz nedir? Çinkoyu idame edecek ürünler yok. Bazı yerlerde özellikle çinko kullanmak gerekiyor. Alüminyuma göre daha sert, dayanıklı ve daha az kırılgan. Spesifik bir alana yönelik ürün mü yapıyorsunuz yoksa ürün çeşitliliğiniz geniş mi? Sadece bir alana yönelik ürün yapmıyoruz. Ancak hedeflediğimiz sektörler için parça üretiyoruz. Örneğin mobilya sektöründe de çok fazla zamak döküm vardır ama biz onu hedeflemiyoruz. Çünkü o sektörde moda, değişim, kaplama çeşitleri var. O, farklı bir yaklaşım ve üretim şekli ister. Bizde ise müşteri gelip hangi ürünü istediğini söylüyor; biz de önce fiyatını belirtiyor, ardından da kalıbını yapıp üretime başlıyoruz. Tamamıyla yan sanayiyiz. Zamak dökümün Türkiye’deki durumu nedir? Türkiye’de zamak döküm yapan firma sayısı çok az. Yalnızca zamak döküm yapan sadece bir firma var. Genelde alüminyum dökümcüler zamak da döküyor. Döküm mesleği hakkında ne düşünüyorsunuz? Bizde her şey düzenli; görüntü olarak bir karmaşa yok. İnsanlar da rahat bir şekilde çalışabiliyorlar. Sonuçta işi makine yapıyor. Çalışanlar maki- 20 Fermuar üretmek çok kolay ancak kaliteli fermuar üretmek çok zor. Etapları ve çeşidi çok fazla. Her müşterinin isteği farklı oluyor; rengi, boyu, tipi vb. değişebiliyor. neyi çalıştırıyor, zamak içine giriyor, soğuyor ve parça halinde düşüyor. Bizde çok fazla el işçiliği de yok. Döküm sektörüne girişimiz mühendis arkadaşın tercihiyle oldu. Benim teknik açılardan fazla bilgim yok çünkü mühendis değilim. Birlikte ne yapabileceğimizi konuştuk ve zamak sektörüne girmeye karar verdik. Gittiği yere kadar da sürdürmeyi düşünüyoruz. Fermuarla kıyaslandığında zamak döküm yapmak daha kolay. Fermuar üretimi daha kolay zannediliyor ama her fermuarın dişleri, her fermuarın kürsörünün iç ölçüsü 0,05 mm. Her dişin, her kürsörün aynı hassaslıkta olması lazım. Fermuar üretmek çok kolay ancak kaliteli fermuar üretmek çok zor. Etapları ve çeşidi çok fazla. Her müşterinin isteği farklı oluyor; rengi, boyu, tipi vb. değişebiliyor. Ancak zamak dökümde öyle değil. Burada biz hücre üretim yapıyoruz. Kalıptan çıkıyor; taşlama, temizleme gibi işlemlerden geçtikten sonra final kalite-kontrole giriyor ve işi bitiyor. Yaklaşık 3 veya 4 etapta sonuca ulaşıyoruz. Ancak fermuarda 20 etap var. Ne kadar fazla etap, boy, renk, çeşit varsa iş de o kadar zorlaşıyor. Her iki sektörde de ihracat yapıyor musunuz? Her iki tarafta da ihracat yapıyoruz. Bu yıl iki sektörde toplam olarak yüzde 50 oranında ihracat, yüzde 50 de Türkiye içinde satış yapacağız. Sizin bilinen bir özelliğiniz de fotoğrafçılık. Bu sizin için bir hobi mi? Fotoğraf çekmeye nasıl başladınız? Eski genel müdürümüzün bana aşıladığı bir hobiydi fotoğrafçılık. Çocukluktan beri hoşuma gidiyordu. Lise yıllarında siyah-beyaz baskı tekniğini öğrenip geliştirdim. Üniversitedeyken fotoğrafla çok fazla uğraşamadım. Türkiye’ye döndükten belli bir müddet sonra bir Uzak Doğu ziyaretimde çektiğim fotoğraflarla tekrar hobi olarak fotoğraf çekme işine dönmeye karar verdim. Bir sergimden önce birisi sormuştu “Selim Bey fotoğrafçılık pahalı bir iş. Nasıl yapıyorsunuz?” diye. Ben de psikoloğa gidip para vermektense bunu yapmanın daha ucuz olduğunu söyledim. İnsanın günlük sorunlarını dengelemesi gerekiyor. Her başarılı iş adamının mutlaka bir hobisi olması lazım. Koleksiyoner olabilir, kitap yazıyor olabilir ya da daha farklı şeyler olabilir. Çünkü her gün üstünüzdeki stresi atmak zorundasınız. İş hayatı oldukça stresli. Fotoğraf çekmeye başladığım zaman bu stresi üzerimden atıyorum. Yurt dışına ziyaretlere gittiğimde kendime bir gün ayırıp foı EYLÜL 2014 toğraf çekmeye çalışıyorum. Döndüğüm zaman onlara bakıyor ve aralarından iyilerini seçiyorum. Yurtdışına gitmeden önce kendime konular belirliyor ve o konulara göre fotoğraf çekiyorum. Daha sonra her konu için çektiğim fotoğrafları belli bir yerde biriktiriyorum ve konunun olgunlaştığını gördüğüm zaman sergi açıyorum. Fotoğraf çekiyorsanız Photoshop’la da uğraşmanız gerekiyor. Eskiden fotoğrafçıya gider orada bastırırdık. Ben filmi banyo yaptırmakla çok fazla uğraşamadım çünkü vaktim yoktu. Ancak çoğu vaktimi fotoğrafçı banyo yaptırırken onun yanında geçirdim. Bugün Photoshop’ta yaptığımız birçok şeyi o dönem karanlık odada yapmaya çalışıyorduk. Günümüzde iş insanları stresli bir hayat yaşıyor. Öncelikle zaman sıkıntısı büyük problem; ı EYLÜL 2014 İş hayatı oldukça stresli. Fotoğraf çekmeye başladığım zaman bu stresi üzerimden atıyorum. Yurt dışına ziyaretlere gittiğimde kendime bir gün ayırıp fotoğraf çekmeye çalışıyorum. herkes bir yerlere yetişmeye çalışıyor ve çoğu zaman, içinde olduğu başka durumları da törpüleyip bırakıyor. Az önce bu konu hakkında değindiğiniz noktayı biraz daha açabilir misiniz? İyi bir iş insanının arkasında mutlaka iyi bir eş vardır. Eğer eş anlayışsız olur ve yardımcı olmazsa; veya iki eş de çok hırslıysa ve bir yerlere gelmek istiyorsa, birliktelik pek yürümüyor. Bir eşin biraz daha arkada durup diğerine destek vermesi gerekiyor. Bu açıdan eşime her zaman aşığımdır. Hiçbir zaman bana köstek olmadı, her zaman yardımcı oldu. Uyumlu bir iş hayatı olması için uyumlu bir ev hayatı olması lazım. Eve gittiğiniz zaman sinirlenip kavga ediyorsanız bu iş yürümez. Gerekli kararları zamanında almanız çok zor olur. Bu yüzden çok şanslı biriyim çünkü çok uyumlu bir eşim var. Onunla beraber birçok şeyi yürütüyoruz. Şu anda beraber yaptığımız projeler var. Benim görsel, onun da sözel yanı kuvvetli. Ben birçok şeyi yazarım, o da bana düzelterek verir. Veya onun fotoğrafa ihtiyacı olduğu zaman ben yardımcı olurum. Böylece birbirimizi çok güzel tamamlarız. Bir diğer konu da çocuklar. Bir annenin çocuklara verebileceği şeyler ve onları yönlendirmesine kıyasla; iş hayatındaki bir babanın bunu yapması daha zor. Bütün gün iş stresinden sonra çocuklara sabırla yaklaşmak zor oluyor. Ancak iyi bir eş bunu dengeleyebiliyor. İnsan hayatında; gençlikte fazla belli olmasa da, 40 yaşından sonra çocuklar da büyüyüp kendi yollarını çizince yalnız kalma durumu başlıyor. Tekrar eşinizle baş başa kalıyorsunuz. O duruma yeniden döndüğünüzde, ikinizin de ayrı ayrı birer hobiye sahip olması gerekiyor. Böyle olunca hem çok güzel bir beraberlik ortaya çıkıyor, hem de birlikte yeni projeler yapılabiliyor. Kendi hobinizi severek yaptığınız için işin stresini dengeliyorsunuz. Başarı elde edip yüksek noktalara ulaşabilmek için yanınızdaki insanlara güvenmeniz gerekiyor. Eğer işleri onlara aktarmak yerine her şeyi siz yapmaya kalkarsanız yanlış yaparsınız. Önemli bir kararı vereceğiniz zaman detayların içinde boğulursunuz. Detaylar yöneticinin işi değil, onları etrafındaki insanlar yapmalı. Ancak işlerin yürümesi için de yanınızdaki kişilere güvenmeniz gerekir. Onlara güvendikten sonra sizin yapmanız gereken; “Ben ilerde nerede olacağım, bu şirket nerede bulunacak, hangi noktaya nasıl götüreceğim?” gibi sorulara cevap vermek. Diğer günlük işleri yapacak insan- 21 EZBER DIŞI Eskİden İyİ terzİler; hem İyİ dİkİş dİker, hem de İşİnİ zamanında bİtİrİrdİ. Bİz de terzİ gİbİyİz. Müşterİnİn İstedİğİ parçayı, İstedİğİ ölçülerde, İstedİğİ zamanda ve doğru bİr şekİlde verdİğİnİz zaman; herhangİ bİr problemle karşılaşmıyorsunuz. lar zaten var. Bir seferinde ben 15 gün şirkette yoktum. Finansman müdürüne “Ben 15 gün gelmedim, işler yürüdü. Bundan sonra da gelmeme gerek yok, sen yürütürsün” dedim. Ancak kabul etmedi ve “Siz yine gelin, bizim size soracaklarımız var” dedi. Çünkü son kararı verecek olan yine sizsiniz. Karar anında, doğru kararı verebilmek çok önemli. Çok fazla detayın içinde boğulursanız, karar vermekte zorlanırsınız ve doğru kararı veremeyebilirsiniz. Dökümle ilgili ilginç bir anınız var mı? Enteresan bir anıdan çok, dökümde iş yapma şekli farklı. Fermuar sektöründe müşteri telefon edip istediği ürünün özelliklerini söyler ve iş orada biter. Ancak dökümde böyle değil. Firma gelip sizi denetliyor, ne yaptığınıza bakıyor, sorular soruyor vs. Bir kişiye “müşteri” diyebilmek için 6 ay, işi alabilmek için bir 6 ay daha lazım. Sürdürülebilirlik tamamıyla firmaya bağlı. Firmanın yaptığı şey; zamanında, doğru ve problemsiz iş yapmak. Birçok firmaya diyorum ki; “Eğer rakipler benim kadar randımanlı bir şekilde ürün veriyorsa onlarla çalışabilirsiniz.” Benim artı özelliğim bu, geri kalanı müşterinin kararı. Bu nedenle fiyat benim için çok ön planda değil. Bazen pazarlıklar oluyor ama benim için enteresan olan, iş sürecini öğrenmekti. İlk girdiğim her sektörde mutlaka birebir bütün pazarlama çalışmalarına katılırım. Avrupa’daki ve Türkiye’deki bütün firmaları gezdim, gelenlerle görüştüm. Artık onların ne istediğini ve beklentilerini biliyorum. Böyle olunca biraz daha geriye çekilebiliyorum. Ancak en başında sektörü iyi tanımak, çalışma metodunu ve sizden beklentilerini iyi bilmek lazım. Bu açıdan yeni bir işe girmek benim için öğretici oldu. Tabii ki bir taraftan bilgi birikimine sahip olmak gerekiyordu ama öbür taraftan benim için ilginç olan o sektörün beklentilerini ve nasıl çalıştığını öğrenmekti. Yurtdışına gitmeden önce kendime konular belirliyor ve o konulara göre fotoğraf çekiyorum. Daha sonra her konu için çektiğim fotoğrafları belli bir yerde biriktiriyorum ve konunun olgunlaştığını gördüğüm zaman sergi açıyorum. 22 ı EYLÜL 2014 RÖPORTAJ ÜYELERDEN ASK Chemicals’ın yeni nesil MIRATEC-Top Surface Technology boyası, MIRATEC MB serisi boyalarda olduğu gibi damarlaşma ve penetrasyon hatalarını önlemesinin yanı sıra, yüzeye yapışmadan kolayca ayrışma özelliğine de sahip. ASK Chemicals’dan yeni nesil MIRATEC TS Döküm prosesleri için kimyasallar üreten ASK Chemicals GmbH’nin yeni nesil MIRATEC-Top Surface teknolojisiyle üretilen boyaları, dökümhanelere bir önceki versiyonundan çok daha fazla avantaj sunuyor. D ünyanın önde gelen şirketlerinden olan ve dökümhanelere geniş bir yelpazede yaratıcı çözümler sunan ASK Chemicals GmbH firmasının yeni nesil MIRATEC-Top Surface teknolojisiyle üretilen boyalar, dökümhanelere avantaj sağlamaya devam ediyor. Orijinal Ekipman Üreticileri (OEM); dökümhaneleri, parçaların iç yüzeylerindeki kalıntıları en düşük seviyeye indirmeleri konusunda ciddi olarak zorluyor. Örneğin, 24 motor bloklarında motorun servis ömrünü uzatmak için, iç yüzey kalıntı miktarı parça başına 300 mg ile sınırlandırılıyor. Motor bloklarının iç yüzeylerindeki kalıntılar, filtrelerin kısa sürede tıkanmasına neden olurken, OEM’ler de taahhüt ettikleri yüksek kalite standartlarına ulaşamıyor. Su ceketi veya yağ galerileri gibi, temizleme makinesinde bilyaların ulaşmasının neredeyse imkansız olduğu iç yüzeylerde, kalıntısız bir yüzey elde edebilmek için boyanın yüze- ye hiç yapışmadan tamamen dökülmesi gerekiyor. Bazı durumlarda ise OEM firmalarının isteklerini karşılamak adına dökümhaneler, kalıntıları temizleyebilmek için maliyetleri arttıracak ve üretkenliklerinin düşmesine neden olacak özel yıkama makineleri kullanıyor. ASK Chemicals’ın yeni nesil MIRATEC-Top Surface Technology boyası, MIRATEC MB serisi boyalarda olduğu gibi damarlaşma ve penetrasyon hatalarını önlemesinin yanı sıra, yüzeye yapışmadan kolayca ayrışma özelliğine de sahip. Geliştirilmiş formülasyonu sayesinde yeni nesil TS serisi boyalar, dökümden sonra katılaşma ve soğuma esnasında parçadan fiilen ayrışıyor. MIRATEC TS sayesinde dökümhaneler ilave bir ekipman veya yeni bir kaynağa gerek duymuyor. Üstelik zaman kaybına neden olan ek temizleme işlemine gerek olmadan OEM firmalarının isteklerini karşılıyor. En karmaşık gereksinimleri, en az maliyetli şekilde çözmek isteyen birçok dökümhanede yaygın olarak kullanılmaya başlayan MIRATEC TS serisi boyaların döküm parça yüzeyinden ayrıştığı SEM araştırmaları tarafından ispatlandı. ı EYLÜL 2014 KAPAK KONUSU 26 ı EYLÜL 2014 GENEL EKONOMİ VE DÖKÜM ALICISI SEKTÖRLER Alüminyum Döküm 2013 Yılında Fark Yarattı Avrupa Dökümcüler Derneği (CAEF) tarafından her yıl hazırlanan ve döküm sektörünün bir önceki yılına ışık tutan raporun 2013 yılı sonuçları yayınlandı. Rapora göre, Avrupa’da alüminyum döküm sektöründe artış yaşanırken, Türkiye en olumlu rakama sahip üç ülke içerisinde yer aldı. ı EYLÜL 2014 Makro Ekonomik Görünüm Avrupa Dökümcüler Derneği (CAEF) tarafından hazırlanan rapora göre, 2013 yılında ekonomik faaliyetlerde 2012 yılına göre artış gözlendi. Yılın başında küçük bir ivme ile başlayan ekonomik büyüme, yıl boyunca artarak önemli ölçüde büyüdü. Üçüncü çeyrekte ise, 2010 yılı sonundan beri yaşanan en yüksek küresel üretim artışı yaşandı. Amerika Birleşik Devletleri’nde GSYİH, büyüme maliye politikasındaki dalgalanmalara rağmen hız kazandı. Euro bölgesinde 1,5 yıldır devam eden ekonomik belirsizlik ise, resesyondan çıkışın işaretlerini göstermeye başladı. Japonya’daki büyüme, yoğun ekonomik politikalarla çizgisi korudu. ABD’nin para politikasındaki değişiklikler ve parasal piyasaların endişelerine rağmen, gelişen ekonomilerdeki ekonomik büyüme 2013’ün başından itibaren artarak hızlandı. Önde gelen gelişmiş ekonomilerdeki Merkez Bankaları ise, uyguladıkları para politikaları ve teşvikleri yavaş yavaş azaltmayı planlandı. ÖNDE GELEN DÖKÜM ALICI SEKTÖRLERİNDE EKONOMİK GÖRÜNÜM Otomotiv Sektörü Avrupa bölgesinde insanların ekonomik iyileşmelere güveni arttıkça, toparlanma başladı. Bu durum ekonomik iyileşmenin başladığının açık bir göstergesi. Ancak çok geç başlayan bu toparlanma, 2013 yılında piyasaya pozitif olarak yansımadı. Avrupa bölgesinin tamamında yeni araç satışlarında yüzde 1,8; Avrupa Birliği’nde ise yüzde 1,7 azalma raporlandı. Batı Avrupa, yılı yüzde -1,8 ile sonlandırırken, yeni Avrupa ülkeleri 2012 ile aynı değerleri yakaladı. Küresel olarak otomotiv sektörüne bakıldığında, Çin’in liderliği devam etti. 2013 yılında satılan araç sayısı neredeyse bir çeyrek artış ile 2012 yılından yüzde 23 artış göstererek 16,3 milyon yeni araca ulaştı. ABD pazarı 2013 yılının tamamında yüzde 8’e yakın büyüme gösterip toplamda 15,5 milyon hafif araca (binek ve hafif kamyon) ulaşarak, 2007’den bu yana en yüksek 27 KAPAK KONUSU satış değerine ulaştı. Japon binek araç pazarı ise 4,6 milyon yeni araçla 2012 yılı ile aynı performansı gösterdi. Hindistan binek araç pazarı 2013 yılında yüzde 7 azalarak 2,6 milyon araca düştü. Rus pazarındaki satış yüzde 5’in üzerinde düştü ve 2,8 milyon araç üretildi. Brezilya’da ise 3,6 milyon yeni araç üretilerek, 2012’nin çok az altında üretim gerçekleşti. Genel Makine Sanayi 2013 yılında genel makine sanayisinin üretimi Euro bazında neredeyse 2012 yılını yakaladı. Dünya çapında makine ve tesis satışlarının kıymeti 2012 yılında 2,230 milyar Euro’yken, 2013 yılında 2,225 milyar Euro değerinde gerçekleşti. 2009 yılından bu yana dünyanın en büyük makine üretim bölgesi olan Çin 2013’te de farklılığını devam ettirdi. Çin Makine Sanayi Federasyonu’nun raporlarına göre; 766 Milyar Euro kıymetinde makine ve tesis üretmiş olup, 2012’de yüzde 30 olan Çin’in küresel ticaret içindeki payı 2013’te yüzde 34’e çıktı. Çin’in arkasından gelen ABD 326 milyar Euro, Almanya 246 milyar Euro, Japonya ise 193 milyar Euro üretim yaptı. Bu üç ülkenin satış miktarlarının toplamı tek başında Çin’i ancak yakalayacak düzeyde. Almanya 2013 yılında Japonya’yı geçerek, kur hareketlerinde yarattığı dalgalanma ile birinci sıraya yerleşti. 2013 yılında Japon Yeni 2012 yılının yüzde 21 altında işlem gördü. Uluslararası kıyaslamada temel kur Euro olduğundan, Japonya’nın cirosunun önceki yılın gerisinde hesaplanmasına sebep oldu. Makro Ekonomik Tahminler Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (2) Büyüme Oranı (%) Büyüme Oranı (%) Tüketici Fiyatları (2) İşsizlik Oranı (2) Ülke Ağırlık (1) 2014 2015 2014 2015 2014 2015 Avusturya 2,3 1,7 1,7 1,8 1,7 5,0 4,9 Belçika 2,8 1,2 1,2 1,0 1,1 9,1 8,9 Çek Cum. 1,1 1,9 2,0 1,0 1,9 6,7 6,3 Danimarka 1,8 1,5 1,7 1,5 1,8 6,8 6,7 Finlandiya 1,4 0,3 1,1 1,7 1,5 8,1 7,9 Fransa 14,9 0,7 1,4 1,0 1,2 11,0 10,7 Almanya 19,3 1,9 1,7 1,4 1,4 5,2 5,2 Macaristan 0,7 2,0 1,7 0,9 3,0 9,4 9,2 İtalya 11,4 0,3 1,1 0,7 1,0 12,4 11,9 Litvanya 0,2 3,3 3,5 1,0 1,8 10,8 10,5 Hollanda 4,4 0,8 1,6 0,8 1,0 7,3 7,1 Norveç 2,8 1,8 1,9 2,0 2,0 3,5 3,5 Polonya 2,8 3,1 3,3 1,5 2,4 10,2 10,0 Portekiz 1,2 1,2 1,5 0,7 1,2 15,7 15,0 Slovenya 0,3 0,3 0,9 1,2 1,6 10,4 10,0 İspanya 7,7 1,2 1,6 0,3 0,8 25,5 24,9 İsveç 3,0 2,8 2,6 0,4 1,6 8,0 7,7 İsviçre 3,6 2,1 2,2 0,2 0,5 3,2 3,0 Türkiye 4,5 2,3 3,1 7,8 6,5 10,2 10,6 İngiltere 13,8 3,2 2,7 1,9 1,9 6,9 6,6 CAEF 100,0 0,1 1,3 2,1 1,9 Kaynak: Dünya Bankası-IMF 28 ı EYLÜL 2014 vetimec SAPP COSTAMP HAAG SCHAUFLER MECO ECKEL www korkmazcelik.com KAPAK KONUSU Yeni Binek Araç Kayıtları/Satışları Adet Değişim 2013/2012 % Büyüme Oranı (%) Avrupa ( EU27 + EFTA) 12.308.200 Avrupa Birliği ( EU -27) 11.850.900 -1,7 Batı Avrupa ( EU15 + EFTA) 11.554.100 -1,9 -1,8 Yeni AB Ülkeleri ( EU11 ) 754.100 -0,1 Rusya 2.777.400 -5,5 ABD 15.531.600 7,5 Japonya 4.562.300 -0,2 Brezilya 3.579.900 -1,5 Hindistan 2.554.000 -7,5 Çin 16.303.700 23,1 Çelik Endüstrisi Dünya ham çelik üretimi 1,607 mega ton ile 2012’nin yüzde 3,5 üzerinde gerçekleşti. Büyümenin kaynağı Asya ve Ortadoğu olup, diğer bölgelerdeki ham çelik üretimi 2013 yılında 2012’ye göre düşüş gösterdi. Yapı Endüstrisi Uluslararası ölçekte şehirlerin gelişmeleri ve inşaat sanayi ile ilgili bilgiler Euro Construct’tan alındı. Avrupa ülkelerindeki kum, çakıl agrega üretimi yüzde 2,7 azaldı ve 2008 yılından beri süren negatif trend devam etti. Tahminler, bu düşüşün 2013 yılında dip noktasına ulaştığı ve son 20 yılın en düşük değeri olduğu görüşünde. Euro Construct, 2014-2016 döneminde yıllık 1,8 ortalama büyüme yatırımı bekliyor. Projelerin başlaması ve büyümesine rağmen, üretim ve kapasite kullanım oranının Avrupa inşaat sanayinin tamamı ele alındığında dahi hala kriz seviyelerinde kalacağı bekleniyor. DÖKÜM SANAYİNİN GÖRÜNÜMÜ 2013’de demir, çelik ve temper dökümhaneleri CAEF üye ülkelerinde 11,5 milyon ton üretim gerçekleştirdi ve bir önceki yıla göre yüzde 1,9 azalma yaşandı. Ağırlıkla Almanya, Fransa, Türkiye, İtalya, İspanya ve Polonya olmak üzere altı ülke demir döküm üretiminin yüzde 85,5’ini karşıladı. Üretim miktarı Avusturya, Hırvatistan, Macaristan, İtalya ve Norveç’te pozitif; İsveç’te geçen sene ile aynı; diğer tüm CAEF ülkelerinde ise daha küçük miktarda raporlandı. 2013 yılında demirdışı dökümhanelerinde CAEF üye ülkeleri yüzde 2,5 artış ile 3,6 milyon 30 PİK DÖKÜM PARÇALARI GENELLİKLE MOTORLU ARAÇLAR VE GENEL MAKİNE SANAYİ İÇİN ÜRETİLİYOR. Motorlu araç endüstrİsİnde, en yüksek orandakİ üretİm Portekİz (%80) tarafından raporlanırken, PORTEKİZ’İ sırasıyla Almanya (%69), Fransa (%45) ve Türkİye (%42) takİp ettİ. Son İkİ yıldır bu sıralama değİşmedİ ton üretim gerçekleştirdi. Demirdışı dökümhanelerindeki önde gelen ülkelerden Almanya’nın üretiminde yüzde 3,8 artış; İtalya’nın üretiminde ise yüzde 2,2 düşüş gözlendi. Bununla birlikte, bu iki ülkenin üretimi tüm CAEF üye ülkelerinin toplam demirdışı üretiminin yaklaşık yüzde 51,5’i oldu. 2013 yılında Avusturya, Fransa, İtalya, İspanya, İsviçre ve İngiltere negatif gelişim oranları rapor etti. En olumlu rakamlar ise Belçika, Hırvatistan ve Türkiye’den bildirildi. Demir, çelik ve temper dökümhanelerindeki çalışan sayısı Hırvatistan, İsviçre ve Türkiye’de stabil olarak raporlandı. Diğer bütün CAEF ülkeleri ise 2012 yılı ile karşılaştırıldığında azalma gösterdi. 2012 yılında demirdışı metal sektöründe ise Avusturya, Finlandiya, Almanya, Macaristan, Norveç, Portekiz, İspanya ve Türkiye’de pozitif istihdam trendi hakimdi. Çalışan sayısı Belçika, Fransa, İtalya, Slovenya ve İngiltere’de düşüş gösterirken; İsviçre’de ise istihdam değişmedi. Sadece Macaristan’da demir döküm sektöründe yeni fabrikalar kuruldu. Belçika, Norveç, Portekiz ve İsveç’te dökümhane sayısı değişmezken, diğer bütün ülkelerde dökümhane sayılarında azalma gözlendi. Demirdışı sektöründe ise sadece Slovenya’da yeni fabrikalar kuruldu. Türkiye’de dökümhane sayısı azalmasına rağmen yenilenen tesisler istihdamda derin bir etki yarattı. Belçika, Finlandiya, Portekiz ve İsveç’te demirdışı dökümhanelerinin sayısı değişmemekle birlikte, diğer bütün CAEF ülkelerde dökümhane sayısı azaldı. Toplam üretim içindeki pik dökümü, 2012 yılında yüzde 50 iken, 2013 yılında yüzde 53’e çıktı. Buna bağlı olarak, sfero döküm (temper döküm dahil) yüzde 39’a düştü. Toplam üretimde çelik ı EYLÜL 2014 CAEF Toplamı Pik, Sfero ,Temper ve Çelik Döküm (1000 t) 15.647 13.973 13.441 13.630 12.428 11.524 11.065 10.437 9.061 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 1.263 1.260 2011 2012 2013 Türkiye Pik, Sfero ,Temper ve Çelik Döküm (1000 t) 1.168 1.143 1.110 1.093 1.243 1.027 908 2005 2006 2007 2008 sektörünün payı ise yaklaşık yüzde 8’e yükseldi. Demirdışı metal alaşımlardan yapılan döküm ürünlerinde yine hafif metaller ağırlıktaydı. Demirdışı içinde hafif metallerin oranı yüzde 1 puan artış ile yüzde 88’lere ulaştı. Bunun yanı sıra, bakır alaşımlarının oranı 2012’ye göre biraz daha az olmakla birlikte, yüzde 6’nın üzerine çıktı. Çinko alaşımlarından yapılan parçaların oranı ise geçen seneye göre az miktarda düşüş gösterdi ve yüzde 5’lere geriledi. Mevcut verilere göre; demir, çelik ve temper dökümhanelerinin ihracat oranı geçen sene yüzde 42’lerde iken, 2013 yılında yüzde 44’lere yükseldi. 10 üye ülkenin dış ticaret raporları baz alınarak yapılan hesaplanmalara göre; Almanya yaklaşık 1,6 milyon tonluk (yüzde -3,4) hacmi ile döküm dış ticaretinde önde gelen ülke konumunda olmaya devam etti. Dış ticarette ikinci ülke, 4 yıldır yerini koruyan Türkiye olurken, 702 bin ton (yüzde 2) ihracat hacmi raporlandı. Fransa ise yaklaşık yüzde 14’lük dinamik artış ile 578 bin ton iş yaptı. Fransa’yı 569 bin tonla (yüzde 1,8) İspanya takip etti. CAEF üye ülkelerinin üretim rakamları bir önceki yılla kıyaslandığında; demir, çelik ve temper üretiminin değerinin yüzde 3,6, bu dökümlerin ı EYLÜL 2014 2009 2010 2013 ağırlığının ise yüzde 1,6 azaldığı görülüyor. Bu da döküm pazarındaki inanılmaz fiyat baskısının en kuvvetli ifadesi olarak ortaya çıkıyor. Veriler yıl yıl karşılaştırıldığında, demirdışı sektörünün üretim kıymetinin yüzde 3,6; döküm ürünlerinin tonaj ağırlığının ise yüzde 3,3 arttığı görülüyor. Bu rakamlar, demirdışı sektörünün pozitif gelişiminde otomotiv sektöründeki canlanmayı vurguluyor. DÖKÜM TÜRLERİNE GÖRE GÖRÜNÜM Pik Döküm 6,1 milyon tonluk CAEF üyelerinin üretimi bir yıl önceki üretim ile aynı seviyede. Avusturya, İtalya, Norveç ve İsveç için pozitif gelişim oranı kaydedildi. Her zamanki gibi pik döküm sektörünün verileri tüm üretimin kıymetinin belirlenmesinde oldukça sınırlı kalıyor. Pik döküm parçaları genellikle motorlu araçlar ve genel makine sanayi için üretiliyor. Motorlu araç endüstrisinde, en yüksek orandaki üretim Portekiz (%80) tarafından raporlanırken, Portekiz’i sırasıyla Almanya (%69), Fransa (%45) ve Türkiye (%42) takip etti. Son iki yıldır bu sıralama değişmedi. Genel makine sanayinde en yüksek oran İtalya (%50) tarafından ilan 31 KAPAK KONUSU İlk 5 Döküm Ülkesi Demir Grubu Üretim Miktarları Avrupa 2013 (1000 T) Avrupa Çelik Döküm Üretimi 2013 - 1000 Ton 208 135 95 81 75 70 64 Almanya Türkiye Çek. Cum. Fransa İspanya İtalya İngiltere 55 Polonya CAEF Toplamı Demirdışı Döküm (1000 ton) 3.519 3.680 3.817 3.569 3.502 İspanya; 976 İtalya; 1.146 Türkiye; 1.243 Fransa; 1.419 Almanya; 4.161 3.245 Sfero Döküm Sfero dökümhaneleri yüzde 2,7’lik düşüş ile 4,5 milyon ton üretim raporladı. Aynı zamanda temper döküm üretimi de yüzde 7 azaldı. Avusturya, Fransa, Macaristan, Norveç ve Slovenya sfero dökümün üretim hacminde gelişme kaydetti. İspanya üretimi eski seviyesinde devam ederken, diğer bütün ülkeler üretim kaybını yönetmek zorunda kaldı. Buna bağlı olarak; bir niş ürün olan temper dö küm Avrupa çapında yüzde 1 orana sahip oldu. Sfero döküm ise yüzde 99 ile ağırlığını gösterdi. Sfero döküm üretimi çoğunlukla Almanya, Fransa, Türkiye ve İtalya’da yapılırken; temper döküm üretiminde Almanya, Polonya, Türkiye ve İspanya söz sahibi oldu. Her zaman olduğu gibi, motorlu araç ve genel makine sanayi parçaları sfero döküm üretiminin önde gelen müşterileri oldu. Yapı sektörü, döküm alıcıları arasında 3. sırada yer aldı. Mevcut verilerden hedef pazar dağılımını analiz ederek 32 3.576 2.469 2005 edildi. Başarı sıralaması 2011 ve 2012 yıllarında da aynı olup İtalya’yı, Finlandiya (%44), Fransa (%31) ve Türkiye (%30) takip etti. 3.376 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 motorlu araç sanayi için üretim oranları incelendiğinde, en yüksek oranlar yüzde 88 ile Portekiz, yüzde 61 ile Macaristan, yüzde 50 ile Türkiye ve yüzde 49 İngiltere’nin oldu. Genel makine sanayi endüstrisindeki en yüksek oranlar ise: Finlandiya’da yüzde 59, Norveç’te yaklaşık yüzde 56, İtalya’da yüzde 55 ve Macaristan’da yüzde 39 olarak öne çıktı. Çelik Döküm Çelik döküm üretimi 2013 yılında yüzde 6,2 azalarak 912 bin tona geriledi. Lider konumdaki Almanya’nın üretim hacmi bir yıl önceye göre yüzde 3,6 düşüş gösterirken; Türkiye ikinciliğini devam ettirdi ancak üretimi aynı oranda düştü. Sadece Çek Cumhuriyeti 2012 yılındaki seviyesini korudu. Macaristan ise büyüme kaydetti. Üye ülkelerin yıllara göre verileri kıyaslandığında, çelik döküm parça üretiminin ağırlığı yüzde 3,5; değeri de yüzde 4,6 azaldı. Çelik dökümhanelerde istihdam sayısı İtalya ve İsveç’te değişmedi. Diğer bütün ülkelerde ise azaldı. Demirdışı Metal Dökümhaneleri CAEF’e üye ülkelerde demir dışı metal döküm parçaların üretimi yüzde 3,2 artarak 3,6 milyon tona ı EYLÜL 2014 KAPAK KONUSU İlk 5 Döküm Ülkesi Demirdışı Grubu Üretim Miktarı Türkiye Avrupa 2013 (1000 T) 144 125 132 152 140 140 135 2012 2013 913 896 2012 2013 124 98 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 CAEF Toplamı Çelik Döküm (1000t) 1.080 1.065 1018 1.023 741 Türkiye; 300 Polonya; 358 Fransa; 329 834 İtalya; 825 Almanya; 1.026 917 2005 ulaştı. Daha önce olduğu gibi, demir dışı metal döküm sektöründe Almanya, İtalya, Polonya, Fransa ve Türkiye hakimiyetini devam ettirdi. İlk üç ülkenin üretimi toplamın yüzde 61’ine tekabül etti. Avusturya, Fransa, İtalya, İspanya, İsviçre ve İngiltere’nin üretim miktarlarında azalma izlenirken, diğer bütün ülkelerde pozitif büyüme oranları kaydedildi. Her zaman olduğu gibi, demir dışı metal döküm üretiminde önde gelen alıcı sektörlerden motorlu araç sektörünün hafif metallere talebi büyüme gösterdi. 2013 yılında hafif metal döküm üretimi (alüminyum, magnezyum) 2012 yılına göre yüzde 3,9 artış göstererek 3,2 milyon tona ulaştı. İki büyük üretici olan Almanya ve İtalya hafif metal dökümünün yüzde 51’ini karşıladı. Bu ülkelerden Almanya’nın üretimi yüzde 4,5 artarken, İtalya’da yüzde 3 azalma yaşandı. Ek olarak Belçika, Finlandiya, Fransa, İspanya, İsveç ve İsviçre tarafından olumsuz durum rapor edildi. Hafif metal alaşımları arasında, magnezyum üretim ağırlığı açısından ikincil bir rol oynadı. 16 bin 400 ton ile en büyük üretici olan Almanya’yı, 6 bin 700 ton ile İtalya, 5 bin 700 tonla da Avusturya izledi. Demir dışı metal döküm sektöründe ikinci en 34 2006 2007 2008 2009 2010 2011 önemli malzeme kategorisi bakır ve alaşımlar. Bazı ülkelerin eksik verileri nedeniyle bu kategorilerin gerçek piyasa hacmini tahmin etmek zor oldu. Üretim seviyesinin 240 bin ton daha fazla olması muhtemel. 2012 ve 2013 rakamları kıyaslandığında ülkelerin kaydettikleri üretimin toplamda yüzde 3,6 azaldığı görüldü. 2013 yılında raporlanan üretim hacmi 233 bin tona ulaştı. Üretim Finlandiya, Macaristan, İtalya ve Portekiz’de artarken; İspanya, İsveç ve Türkiye’de stabil olarak raporlandı. Diğer ülkeler ise üretimde kayıp bildirdi. Çinko/zamak döküm üretim hacmi yüzde 5,7 artış ile 169 bin tonu buldu. Ana üreticiler İtalya ve Almanya’nın üretimi, bir kez daha toplam üretimin yüzde 61,1’lik payına sahip oldu. Almanya’nın üretim rakamları 2009-2012 yılları için revize edildi. Almanya, İtalya, Portekiz, Slovenya, İsveç ve Türkiye için pozitif büyüme oranları rapor edilirken, diğer ülkeler olumsuz eğilimleri yönetmek zorunda kaldı. ‘Diğer demir dışı metal alaşımları’ kategorisi için mevcut istatistiki veriler karmaşık. Buna ek olarak, bunları kapsayacak hiç tesis olmadığı için bazı ülkeler bu kategoriye bakır ve çinkoyu dahil ediyor. Dolayısıyla bu kategorinin daha kapsamlı analizi mümkün olmuyor. ı EYLÜL 2014 KAPAK KONUSU Avrupa Toplam Pik Sfero Temper Çelik Döküm Üretimi (1000 ton) Ülke 2012: 2011 2013: 2012 +/-% -6,7 1,8 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 Avusturya 223,1 222,2 138,7 155,3 160,8 150,0 152,7 Belçika 122,9 115,9 82,2 95,1 78,3 74,4 71,4 -5,0 -3,9 Çekya 437,6 435,9 ,64,8 266,8 365,7 336,7 328,0 -7,9 -2,6 62,6 79,2 -10,8 Danimarka 80,4 Finlandiya 145,1 140,6 68,8 89,3 91,5 78,6 70,1 -14,1 Fransa 2.116,3 2.060,7 1.464,7 1.624,5 1.674,7 1.436,4 1.419,2 -14,2 -1,2 Almanya 4.783,5 4.785,4 3.184,7 3.863,5 4.551,5 4.286,2 4.161,0 -5,8 -2,9 Macaristan 75,7 56,1 46,8 59,2 56,8 52,6 69,0 -7,5 31,1 İtalya 1.655,8 1.655,7 1.002,8 1.102,5 1.235,0 1.115,4 1.146,3 -9,7 2,8 Litvanya 13,8 -9,1 Hollanda Norveç 80,7 78,0 66,3 54,7 58,2 52,8 53,3 Polonya b) 686,3 750,2 578,0 640,3 678,7 928,6 911,0 113,6 Portekiz 122,0 Slovenya 153,8 İspanya 1.275,9 İsveç 289,6 İsviçre a) 0,8 -1,9 98,7 115,8 127,6 116,9 108,3 -8,4 -7,3 119,2 108,4 145,2 159,0 143,8 9,5 -9,6 1.221,7 800,5 1.025,2 1.106,3 985,5 976,3 -10,9 -0,9 270,8 156,3 219,3 251,1 228,4 228,3 -9,0 0,0 71,8 80,1 50,5 54,4 62,8 47,8 36,6 -23,8 -23,6 Türkiye 1.167,5 1.110,0 908,0 1.142,7 1.262,5 1.260,0 1.243,0 -0,2 -1,3 İngiltere 552,0 452,2 295,0 384,9 441,8 396,3 363,1 -10,3 -8,4 CAEF Toplamı 13.973,4 13.629,5 9.061,2 11.064,5 12.427,7 10.437,2 11.524,2 Hırvatistan 54,2 53,9 53,9 40,8 40,8 41,3 42,8 Romanya 101,2 83,7 83,7 54,6 Rusya 6.600,0 Slovakya 15,2 Ukrayna 0,1 62,9 3.700,0 3.827,0 15,2 25,0 955,0 Avrupa Toplam Demir Dışı Metaller Döküm Üretimi 1000 ton 2012: 2011 2013: 2012 +/-% -4,5 -7,6 Ülke 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 Avusturya 133,9 135,6 104,8 138,0 149,1 142,4 131,6 Belçika 24,6 16,7 2,6 1,3 1,2 0,8 1,7 -32,1 118,6 Çekya 103,9 105,1 58,4 77,6 94,3 92,0 95,0 -2,5 3,3 4,4 4,7 Danimarka 7,3 Finlandiya 11,1 14,4 6,9 11,6 7,8 6,9 7,6 -12,1 10 Fransa 355,3 327,4 246,2 332,6 371,8 362,3 328,9 -2,6 -9,2 Almanya 1.085,2 998,3 667,0 929,8 991,2 987,8 1.025,7 -0,3 3,8 Macaristan 103,3 95,2 85,6 94,5 105,2 102,6 104,6 -2,5 2,0 İtalya 1.087,1 982,3 666,0 868,2 978,3 844,3 825,4 -13,7 -2,2 Litvanya 0,072 -20,0 16,1 Hollanda Norveç 27,8 18,0 6,2 8,6 7,0 5,6 6,5 Polonya b) 235,5 252,4 200,0 263,4 279,2 250,0 358,3 Portekiz 33,7 31,8 27,1 29,1 24,4 29,2 30,6 19,4 4,9 Slovenya 43,7 23,7 30,7 34,9 33,4 38,8 -4,3 16,2 İspanya 157,2 137,5 101,6 117,7 132,4 133,4 131,3 0,8 -1,6 İsveç 71,7 63,2 38,3 47,3 57,2 55,0 56,9 -3,8 3,5 İsviçre a) 28,2 25,9 17,7 24,2 24,4 21,6 10,4 -11,6 -51,8 Türkiye 149,2 155,1 122,0 149,0 170,5 185,0 300,0 8,5 62,2 İngiltere 166,0 136,0 94,9 116,5 135,1 124,0 123,1 -8,2 -0,7 CAEF Toplamı 3.817,5 3.502,2 2.469,0 3.244,5 3.568,7 3.376,3 3.576,4 13,0 20,0 0 53,7 Hırvatistan 21,1 18,5 18,5 13,0 13,0 Romanya 41,7 40,2 35,3 51,8 57,8 Rusya 1.200,0 Slovakya Ukrayna 36 500,0 30,2 473,0 46,0 45,0 ı EYLÜL 2014 EXACTCAST™ Mini Besleyici Asırlık tecrübe ve bilgi birikimi tek bir üründe toplandı Yeni nesil EXACTCAST™ OPTIMA mini besleyicilerin etkileyici özellikleri: Uygun maliyet Kolay ve güvenli uygulama Hatasız parça üretimi Kalıplama sırasında kum kırılması olmaz Minimum taşlama işçiliği Florsuz versiyonu mevcuttur Daha fazla bilgiye aşağıdaki adresten ulaşılabilir: www.ask-chemicals.com ASK Chemicals TR Tic Ltd. Şti. | 59. Sokak (Eski 31. Sokak) No. 21 / 4 | 06490 Bahçelievler / Ankara Telefon: +90 312 212 72 84 - 91 | [email protected] RÖPORTAJ YEŞİL DÖKÜM 40 ı EYLÜL 2014 A TÜDÖKSAD Çevre Ödülleri Sahiplerini Buldu Bu yıl birincisi düzenlenen TÜDOKSAD Çevre Ödülleri, çevre dostu üretim yapan sanayi tesislerini ödüllendirdi. Saha ziyaretleri ile üretim tesisleri gezilen Eku Fren Kampana, Çelikel, Erkunt ve Akdaş firmalarının dördü de ödüle layık görüldü. ı EYLÜL 2014 NKIROS 2014 ile birlikte ilk kez düzenlenen TÜDÖKSAD Çevre Ödülleri sahiplerini buldu. Değerlendirme sürecinin son halkası, saha ziyaretleri gerçekleşti. Yarışmaya katılan Akdaş, Çelikel, Eku Fren Kampana ve Erkunt firmalarının her biri TÜDÖKSAD Çevre Ödüllerine değer görüldü. Başarıya ulaşan firmalara ödülleri 11-13 Eylül tarihlerinde gerçekleşecek 7. Uluslararası Ankiros Döküm Kongresi açılış töreni kapsamında verilecek. Tüm TÜDÖKSAD üyelerini kapsayan TÜDÖKSAD Çevre Ödülleri, Türkiye’de döküm sektörünün uluslararası standartlar ve mevzuatlara göre sürdürülebilir büyümesini sağlamayı, çevre yönetimini desteklemeyi ve çevre yönetimi uygulamalarında fark yaratan nitelikli tesisleri ödüllendirmeyi amaçlıyor. Ödüller; çevrenin korunması hava, su, toprak, gürültü ve görüntü gibi alıcı ortam kirliliğinin azaltılmasını ve önlenmesini, atıkların kaynağında azaltılmasını, az atık üretilmesini, enerji ve hammaddenin daha verimli kullanılmasını, daha çok çevre dostu üretime ve çevre mevzuatı gereklerini yerine getiren ürünlere yönelmeyi sağlayan sanayi tesislerini öne çıkarmayı ve tüm sanayi tesislerini bu yönde teşvik etmeyi hedefliyor. Eku Fren Ar-Ge ile başarıya ulaştı Yarışmaya katılan dökümhanelerin başvuru dosyaları ve üretim kategorileri değerlendirilerek başvuruda bulunan 4 tesis TÜDÖKSAD tarafından ziyaret edildi. İlk olarak 16 Temmuz’da Gebze’de Eku Fren Kampana ve Çelikel Alüminyum fabrikalarıyla başlayan saha ziyaretlerinde uygulamalar yerinde gözlemlendi. Eku Fren Kampana’da Çevre Mühendisi Nazan Işık yaptıkları geliştirmeler hakkında bilgi verdi ve Eku Fren’de 2013 itibariyle kurulan Ar-Ge birimi önderliğinde gerçekleştirilen iyileştirme projelerini tanıttı. Işık; SEÇ Entegre Sistemi uygulamaları, ma- 41 RÖPORTAJ YEŞİL DOSYA DÖKÜM çahanede solvent bazlı boya kullanımından su bazlı boya kullanımına geçilmesi, talaşlı imalat sonucu oluşan metal talaşlarından bor yağının süzülerek ayrılması ve yeniden kullanımı, kalan talaşların ise briketlenerek üretime geri verilmesi gibi uygulamalarından bahsetti. Eku Fren’in bir diğer çalışması olan atık döküm kumunun atık silosundan kamyonlara yükleme sırasında oluşan tozumayı engellemek için kullanılan atık kum kamyon yükleme körüğüne de dikkat çekildi. Bu çalışma sonucu atık kumların kamyonlara yüklenmesi sırasında oluşan tozuma, atmosfere karışan emisyon, temizlik, işçilik maliyetleri gibi çevresel boyutlar ve maliyetlerin ortadan kaldırıldığı belirtildi. Metal tozu filtreleme konusunda ise; otomatik taşlama prosesi için kullanılan filtreleme sisteminde yapılan bir iyileştirme ile yeni filtrasyon sisteminde baca girişine manyetik seperatör konularak filtrasyon sonrası bacadan çıkacak olan metal tozlarının tutulmasının sağlandığı gözlemlendi. Çelikel tasarruf ve filtrelemede dikkat çekiyor Gebze’de saha ziyaretlerinin ikinci adımı Çelikel Alüminyum fabrikası oldu. Çelikel 42 Ankiros 2014 İle bİrlİkte İlk kez düzenlenen TÜDÖKSAD Çevre Ödüllerİ sahİplerİnİ buldu. değerlendirme sürecinin son halkasıNDA saha ziyaretleri gerçekleşti. Yarışmaya katılan Akdaş, Çelikel, Eku Fren Kampana ve Erkunt firmalarının her biri TÜDÖKSAD Çevre Ödüllerine değer görüldü Alüminyum’dan Çevre Yüksek Mühendisi Ömer Taşdemir, 24 bin metrekare alanda kurulan LEED (Enerji ve Çevre Dostu Tasarımda Liderlik) sertifikalı fabrika ve yönetim binalarının Türkiye’de ve Avrupa’da ilk ve dünyada ikinci alüminyum fabrikası olduğunu belirtti. Fabrikanın temiz üretim uygulamaları arasında ise; soğutma kuleleri sayesinde dökümhane bölümünde soğutma amaçlı kullanılan suyun devir daim sistemi ile tekrar kullanılabilmesi ve bu sayede günlük ortalama 22 metreküp su tasarrufu yapılması ön plana çıktı. ı EYLÜL 2014 Çevre Ödülleri daha çok çevre dostu üretime ve çevre mevzuatı gereklerini yerine getiren ürünlere yönelmeyi sağlayan sanayi tesislerini öne çıkarma ve tüm sanayi tesislerini bu yönde teşvik etmeyi hedefliyor. “Çelikel Alüminyum fabrikasında yeni piston yağlama mekanizmaları sayesinde kullanılan yağın ömrü uzatıldı ve atık yağ tüketimi düştü. Yağ tüketiminin azalması ile birlikte de açığa çıkan atık yağ miktarı da azaldı” diyen Taşdemir, yağ buharı toplama sistemlerine yapılan yatırımla dökümhane üretim bölümündeki döküm makinelerinin yağlama işlemi sırasında oluşan yağ buharı ve uçucu organik bileşiklerinin elektrostatik filtrelerden geçirilerek ortama verilmekte olduğunu sözlerine ekledi. Ergitme fırınlarının atık baca gazı sıcaklıkları kullanılarak tüm tesisin ısınması için ekonomizör sistemi kurulduğunu aktaran Taşdemir, 1100 KW kapasiteli ekonomizör sisteminin de özelliklerini dile getirdi. Kışın fabrikanın ısınmasının tamamen bu sistemle sağlanacağını söyleyen Taşdemir, “Yazın da soğutma amacıyla yüzde 70 oranında sistemden verim elde edilip ısıtma ve soğutmada kullanılan enerji sarfiyatını planlıyoruz” dedi. Erkunt enerji verimliliğinde uzman TÜDÖKSAD, saha ziyaretlerinin bir diğer ayağını 17 Temmuz’da Ankara merkezli firmaların fabrikalarını ziyaret ederek gerçekleştirdi. İlk olarak Erkunt Sanayi A.Ş. Genel Müdürü ve TÜDÖKSAD Çevre Komitesi Başkanı Erdoğan Nas’ın katılımıyla gerçekleşen toplantıda, Erkunt Sanayi A.Ş. adına çevre iyileştirme faaliyetleri hakkında Çevre Yüksek Mühendisi Berivan Boduroğlu bilgilendirmede bulundu. Temiz üretim uygulamaları olarak hammadde ı EYLÜL 2014 tedarikinde belirli filtrelerden geçmiş malzemelerin tedarik edildiği bilgisini veren Boduroğlu, işleme faaliyetlerinden oluşan metal talaşı ve maça üretiminden kaynaklanan maça firelerinin tekrar üretimde kullanılarak değerlendirildiğini belirtti. Metal talaşının ergitilerek hammaddeye katıldığını ve maça fireleri reklamasyon ünitesinden geçirildikten sonra belli oranlarda yeni kuma katılarak maça üretiminde kullanıldığını söyleyen Boduroğlu, “ISO 50001 enerji yönetim sistemi kapsamında çeşitli yatırımlarla enerji verimli ekipmanlar kullanılıyor. Kompresörde oluşan sıcak havanın ısınma amaçlı kullanılması gibi projelerle enerji verimliliği sürdürülüyor” dedi. Geri dönüşüm Akdaş’tan soruluyor TÜDÖKSAD’ın dördüncü ve son saha ziyareti ise Akdaş firmasına gerçekleştirildi. Firmanın tanıtımı saha denetçilerine yapıldıktan sonra Çevre ve ISG bölümü sorumlusu Çevre Yüksek Mühendisi Ayşegül Mangan’ın sunumuyla Akdaş’ın temiz üretim uygulamaları ve çevre faaliyetleri aktarıldı. Akdaş’ın tesislerinde devreye alınan VOD/VD ünitesi ile ergimiş metal içerisindeki istenmeyen gazların vakumlanması sonucu daha temiz maden elde etmeyi amaçladıklarını belirten Mangan; Kaizen, 5S, 8D uygulamalarından da söz etti. “Atık kum minimizasyonu kapsamında mekanik ve termal reklamasyon sistemleri kullanılıyor” diyen Mangan, atık kumların önce mekanik reklamasyon ünitesinde, sonra ise termal reklamasyon ünitesinde işlem gördükten sonra tekrar kullanılmak üzere üretime verildiğini ve ISO 50001 çalışmaları gereğince enerji etütleri yürütülmekte olduğunu da vurguladı. 43 KAZANDIRAN ÇÖZÜMLER Alüminyum Ergitme, Alüminyum Dozlama ve Talaş Ergitme Fırınları Yüksek Basınçlı Döküm Makinaları ve Otomatik İş Hücreleri Basınçlı Döküm Vakum Sistemleri Yüksek Kalitede Piston ve Kovan Üretimi Alüminyum, Demir ve Çelik Dökümhaneleri İçin Yüksek Kalitede Laboratuar ve Test Ekipmanları Üretim ENGINEERING Döküm Yüksek Teknolojik Otomasyonlar TURBOTECNICA SPA Tesisler İçin Havalandırma ve Klimazasyon Sistemleri Dökümhaneler İçin Kumlama Makinaları Metek Mühendislik Mümessillik Ticaret Limited Şirketi Aziz Nesin Buvarı 2041 Sok. Pamukkale 12.Giriş 13. No:68 35540 Mavişehir - İzmir / Turkiye TEL: (0232) 324 11 10 GSM: (0533) 516 78 97 [email protected] [email protected] www.metekltd.com nucleation state a-mixed crystal, Si oxide content inclusions hydrogen core gas and condensation measurement system COGAS Al vacuum density tester 3VT DT thermal analysis system TA 110 aluminium melt tester ALSP III casting behaviour quality index of melt electronic density balance MK2210 shrinkage behaviour feeding capability tendency to form hot tears flow and macro / micro fall-in residual melt movement crack-healing against shrinkage tension mould-filling capability Individual measurement technology for quality control and documentation of the AL melt www.mk-gmbh.de METEK Mühendislik Mümessillik ve Tic.Ltd .şti. Tel: (533) 516 - 7897 · Tel: (232) 324 - 1110 [email protected] - www.metekltd.com RÖPORTAJ Üreterek Tüketen Toplum Kalkınır Türkiye makine imalat sektörü son yıllarda önemli bir gelişim gösterdi. İhracat oranını da belirli bir düzeye çıkarmayı başaran sektörün dününü, bugününü ve geleceğini Makine İmalatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Sevda Kayhan Yılmaz’la konuştuk. “Başarının sürdürülebilir olması için sektörün mevcut yapısının güncellenerek değişmesi kaçınılmaz” diyen Yılmaz, makine imalat sektörünün gelişimini, sorunlarını ve çözüm yollarını anlatıyor. Öncelikle Makine İmalatçıları Birliği hakkında kısaca bilgi alabilir miyiz? Üye sayımız toplamda 166 tane. Türkiye’de istatistiki veri toplamak oldukça zor. Üyelerimizin ortalama istihdamı 85 çalışan olarak söylenebilir. Sadece üyelerimizi dikkate alırsak, istihdama 15-16 bin kişi doğrudan katkı veriyoruz. Yan sanayi bağlantıları ile yarattığımız istihdam katkısı da ayrıca dikkate alınmalı. Ancak yan sanayi istihdamı konusunda otomotiv, beyaz eşya gibi diğer sektörlerle ortak faydalanıldığı için sayı verilemiyor. Üyelerimiz ihracatta da sektörümüzün ihracatının yaklaşık yarısını gerçekleştiriyor. Sektörün yapısı nedeniyle, satış sonrası hizmetlerin ve müşteriden sürdürülebilir bilgi geri beslemesi nedeniyle kurumsallaşmış firmaların ağırlığı oldukça fazla. Özellikle ihracat yaptığımız pazarların gelişmiş ülkeler tarafında daha fazla yoğunlaştığı dikkate alınırsa, makine imalatında yeterliliğimizin rekabetçi seviyelerde olduğunu şimdilik rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu konuda en önemli ihtiyaçlarımız; makine imalat sektörüne ge- 46 ı EYLÜL 2014 rekli, nitelikli elemanların sürekliliğini sağlayabilmek için insan kaynağımızın niteliklerini çok daha yükseltmek ve dünya çapında markalar yaratmak. Türkiye makine sanayi son yıllarda önemli bir gelişim süreci yaşadı. Bu süreci nasıl değerlendiriyorsunuz? 2001-2008 yılları arasında makine imalat sektörünün gelişimini gerçekten müthiş olarak nitelendirilebilir. Bu dönemde ihracatımızın yıllık ortalama artış oranı yüzde 29 oranında gerçekleşti. 2009 yılında yaşanan küresel ekonomik şartlar nedeniyle makine ihracatımızda gerçekleşen dip noktadan sonra, 2009-2014 yılları arasında ihracatımız yıllık ortalama yüzde 12,7 artış hızı yakaladı. Bu oran özellikle gelişmiş ülkelerin hayal bile edemeyecekleri ve hiç de küçümsenemeyecek bir değişim hızı. Ancak dünya makine pazarından aldığımız pay o kadar küçük ki, bu artış hızı yine de yetersiz kabul edilebilir. Özellikle 2013 ve 2014 yıllarında genel ihracat değişiminin negatif olduğu ve genel ihracat içinde makine ihracatımızın payının yüzde 7,3’ten yüzde 8,2 oranına yükseldiği dikkate alınırsa, pastadan pay arttırması bu kadar zor bir sektörde başarımız dikkate değer bulunmalı. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli konu; bundan sonra da aynı başarı ve gelişim hızının devamı, ihracat geleceğinin başarısı ve sürdürülebilirliği açısından, her zaman söylediğimiz gibi, sektörün alaylı ağırlıklı yapıdan, okullu alaylı yapıya en kısa sürede dönüşmesi. Sektörümüzün mevcut yapısı ile dünya pazarından alabileceğimiz payı alarak son 12 yıllık gelişimi sağlayabildik. Ancak sürdürülebilirlik için sektörün mevcut yapısının güncellenerek değişmesi kaçınılmaz. 2013 yılında gerçekleşen rakamlar ve 2014 yılının ilk altı aylık verileri değerlendirildiğinde, makine sanayinin Türkiye ekonomisine katkısı ne düzeyde? Makine sanayinin 2023 yılı hedefleri neler? 2023 yılı hedefinde Türkiye’nin 500 milyar dolar toplam ihracatı içinde 100 milyar dolarının makine imalat sektörü tarafından yapılması bekleniyor. Bu rakamın oldukça iyimser bir tahmin olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle 2009 yılında bazı ekonomik gelişmeler yaşandı. Bunun sonrasında ise; imalat sektörünü stratejik ve katma değeri yüksek mamuller haricindeki ürünlerin imalatını gelişmekte olan ülkelere devretmeye hazırlanan ı EYLÜL 2014 Sektörün yapısı nedenİyle, satış sonrası hİzmetlerİn ve müşterİden sürdürülebİlİr bİlgİ gerİ beslemesİ nedenİyle kurumsallaşmış firmaların ağırlığı oldukça fazla. 2001-2008 yılları arasında makİnE İmalat sektörünün gelİşİmİ gerçekten müthiş olarak nİtelendİrİlebİlİr gelişmiş ülkeler, tekrar imalata dönme çabaları gösterdi. Aynı zamanda makine imalat sektöründe, makine ve satış sonrası servis kalitesi nedeniyle dünya pazarından istediği payı alamayan Çin ve Hindistan gibi büyük ölçekli ülkeler gelişim hızları ile rekabet yaratmaya başladı. 20092014 yılları arasında yakaladığımız ortalama ihracat artış hızı oranımız yüzde 12,7. Ancak söz konusu bu durum, 2023’e kadar olan yıllar süresince hedefi tutturmamız için gerekli olan yüzde 23 ihracat artış oranına ulaşmamızı oldukça zorlaştıracak. 2012-2013 ve 2014 yılında 6 aylık gerçekleşen ihracat artışının yüzde 8,5 seviyelerinde olduğu dikkate alındığında, 2014 yılında da hedefi tutturmak için gerekli yüzde 23 ihracat artışını sağlayamayacağımızı söyleyebiliriz. Ancak unutulmamalıdır ki, 2023 hedefi için gerekli yıllık artışı sağlayamadığımız her yılın eksiği, sonraki yılların artış oranına ekleniyor. 2014 yılında makine ihracatımızı yüzde 8,5 artış ile tamamlarsak, 2023 hedefi olan 100 milyar dolar makine ihracatı için 2015 ve sonraki yıllarda artış oranımızın yüzde 24,3 olması gerekecek. İhracat artışımız gelişmiş ülkelerle karşılaştırıldığında; yüzde 8,5 ihracat artışı onlar için fantastik bir oran olsa da, Türkiye için 2023 hedefine ulaşmaya ve gelişmiş ülkeleri umduğu sürede yakalamasına yeterli olmayacak. Sizce sektörün çözüm bekleyen sorunları hangileri? İnsan kaynağımızın kalitesi ve kayıt dışı ekonomi en büyük sorunlarımızı oluşturuyor. Makine sanayine hükümetin bakış açısı hakkında ne düşünüyorsunuz? Beklenen destek ve teşvikler alınabiliyor mu? Gelişmiş bir ülke olabilmenin temel şartının 47 RÖPORTAJ gelişmiş bir makine imalat sanayine sahip olmaktan geçtiğini her fırsatta ifade ediyorlar. Sanayimizin gelişmesi için bazı katkılar yapmaya çalışsalar da, analizlerin sağlıklı yapılabilmesi için gerekli sayısal değerlere ulaşacakları veriler ve analizlerinde kendilerine yön verecek öneriler kapsamında sektörümüz de oldukça ketum davranıyor. Bu nedenle devlete istendiği kadar görüş ve öneri desteği sağlanamıyor. Sektöre yönelik yapılan teşvik çalışmaları sektörümüze katkı sağlasa da, bazı durumlarda tam olarak verim alamıyoruz. Yine de iyi niyetleri konusunda en ufak bir şüphemiz yok. Gayrı safi milli hasılada üretimin payındaki dramatik düşüşün durdurularak, bu payın artması için gerekli tedbirlerin ivedilikle alınması gerektiğini düşünüyorum. Tüketim toplumu olmak ekonomiyi canlandırır, buna inanıyorum ama üreterek tüketen bir toplum kalkınır. Hepimiz aynı gemideyiz. İkinci el makine ithalatına bakış açınız nedir? Bu durumun engellenmesi gerektiğini düşünüyor musunuz? Bir ülkede bütün makine çeşitlerinin imalatı olacak diye bir kural olamaz. Zaten böyle bir ülke de yok. Her ülkenin gelişmişlik seviyesi ve stratejik olarak belirlediği sektörlere göre, imalatını yapmayı tercih ettiği ve imalatını yapmayı tercih etmeyip dışarıdan tedarik ettiği makineler ve mamuller var. Ülkelerin özellik- 48 Türkiye’de muadilinin imalatı olan makinelerin kullanılmışlarının ithalatına kesinlikle karşıyız. le gelişmişlik seviyesi arttıkça, katma değeri daha yüksek veya stratejik olarak çok daha önemli makinelerin imalatını yapmak, ülke şartları gereği tercih ediliyor. Bu doğal gelişim, makine parkını yenileme sürecinde kullanılmış makinelerin de elden çıkarılmasını gündeme getiriyor. Hazırladığımız kullanılmış makine talepleri raporuna göre; kullanılmış makine ithalatı için taleplerdeki makinelerin genel yaş ortalaması 20-21 yıl. Kullanılmış takım tezgahları için ithal talepleri yaş ortalaması ise 29,5 yıl. Doğal olarak bu nitelikte makinelerin ithaline Türkiye’de muadil imalatı olsun veya olmasın kesinlikle karşıyız. Bir taraftan, elektrik motorlarında yüzde 6 daha verimli olan Tip 2 elektrik motorları kullanımı, yeni makinelerde yasal olarak zorunlu hale getiriliyor; diğer taraftan ise ortalama 20 veya 30 yıl kullanılmış, başından neler geçtiği belli olmayan makinelerin ithaline izin veriliyor. Bu durum büyük bir çelişki yaratıyor. Özellikle Türkiye’de muadilinin imalatı olan makinelerin kullanılmışlarının ithalatına kesinlikle karşıyız. Biz bunlara kullanılmış makine değil hurda makine adını daha uygun görüyoruz. Kullanılmış olarak ithal edilen bu makinelerin neredeyse her biri, alındıktan sonra fabrika seviyesinde bakım ve onarıma girmek zorunda kalıyor. Bunun sonucunda verimliliği 20-30 yıl öncesinin seviyelerinde olan bu makineler, ilk alım maliyetlerinde avantajlı gibi görünseler de, genelde bu avantajlarıı EYLÜL 2014 nı eski teknolojileri nedeniyle kısa süre içinde kaybediyor. Bu durum kullanıcı tarafından ancak yaşanarak idrak ediliyor. Kişisel olarak ikinci el araç ülkemize giremezken, makine konusunda bu kadar rahat olunmasına anlam veremiyorum. Makine sanayinin daha fazla gelişimi noktasında gerek özel sektöre, gerekse kamu kesimine düşen görevler neler? Makine imalatçısı özel sektörün kendini ifade etmeye zaman ve mesai ayırması gerek. Yapısal olarak KOBİ’lerden oluşsa da, sektörümüzdeki firmaların çoğunluğunu küçük ölçekli firmalar oluşturuyor. Bu nedenle, imalat dışında kendileri için hayati önem taşıyan devletin de taraf olduğu mevzuat, gözetim ve denetim, standartlar, finansman, vb. konularda ilgilerini, katkılarını, görüşlerini ve vizyonlarını paylaşması ve savunması gerekiyor. Devlet tarafında ise; imalat ve özellikle yüksek teknolojili makine imalatı yeterliliğiniz ve kapasiteniz olmadan gelişmiş ülke olunamayacağını yöneticilerimiz her seferinde ifade ediyor. İthalat ağırlıklı sektörümüzün yerli imalatçılarını en azından güçlü oldukları konularda kollayarak, gelişimlerine destek olmaları ve bu destekleri ile diğer gelişmekte olan yerli imalatçılarımıza bir vizyon sağlamaları gerektiğini düşünüyorum. Makine sanayinin son dönemde savunma sanayine yönelik üretime de öncelik vermeye başladığını görüyoruz. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz? Savunma sanayi ihtiyaçlarının hepsi ne isim verilirse verilsin birer makinedir. Bu makinelerin imalatında da diğer makineler gibi imalat teknolojileri kullanılıyor. İmalatta kullanılan teknolojinin sağladığı katma değer ne kadar yüksek ise, savunma sanayine olan etkisi üründe görülüyor. Savunma sanayi mamullerinde ayrıca paranın kriter olmadığı durumlar oldukça normal. Gelişmiş ve özellikle savunma sanayi gelişmiş ülkelerin hepsinde, savunma sanayi milli imalat üzerine kurulu. Ülke savunmasında başka bir ülke veya topluluğa bağımlılık, zorunluluk dışında tercih edilemez. Kısaca makine imalatında katma değeri yüksek imalatı başararak savunma sanayine yönelik imalatta da özellikle önemli ve hayati mamullerde kendi kendimize yetebilmeliyiz. Bu nedenle, yurtdışı alımlarda offset anlaşmalarına önem verilmesi ı EYLÜL 2014 Hİçbİr şekİlde dünya pazarına çıkmayı düşünmeyen kayıt dışı İmalatçılar ve bunlara ek olarak kullanılmış makİnE İthalatçıları, dünya pazarında rekabet eden İmalatçılarımız İçİn en büyük haksız rekabetİ oluşturuyor ve ordumuzda kullanılan makine ve teçhizatın yerlileştirilmesi çabalarının artarak devam etmesini diliyorum. Türk makine sanayinin dünya çapında daha rekabetçi olabilmesi için marka, Ar-Ge ve inovasyon bağlamında neler yapılması gerekiyor? Öncelikle insan kaynağımızın katma değerini ve kalitesini arttırmamız gerekiyor. Hem Ar-Ge hem de inovasyon her gün yapılan çalışmaların üst üste eklenmesi ile ortaya çıkarılıyor. Bu konuda yapılan çalışmalar, marka olabilmeye de ciddi dayanak oluşturuyor. Makine imalat sektöründe her mamulünüzde kendinizi en az bir adım daha geliştirirsiniz. Bu gelişmeler de marka olabilmenizi ve mamullerinizin daha tanınır olmasını sağlar. Diğer bir hayati konu ise Fikri ve Sınai Mülkiyet haklarının korunması. Bir makinenin renk ve boyama desenine kadar kopyalanabildiği bir ortamda, yeni ürünlerin piyasaya çıkması oldukça zor. Hiçbir şekilde dünya pazarına çıkmayı düşünmeyen kayıt dışı imalatçılar ve bunlara ek olarak kullanılmış makine ithalatçıları, dünya pazarında rekabet eden imalatçılarımız için en büyük haksız rekabeti oluşturuyor. Makine imalat sektörünün ve pazarının disiplin altına alınmasının en önemli konulardan biri olduğunu düşünüyorum. Sektördeki Ar-Ge merkezi sayısının artması için gereken teşvikler sağlanıyor mu? Sektörde bulunan firmaların yapısı KOBİ ağırlıklı olduğundan, mevcut teşvik mekanizmaları uygulamada çok sınırlı sayıda firmaya hitap edebiliyor. Daha önce en az 50 Ar-Ge personelinin gerekli olduğunu söyleyen Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi 49 RÖPORTAJ ağırlıklı olarak yapısını oluşturan mikro veya küçük ölçekli KOBİ yapısının dezavantajları etkisini gösteriyor. Türkiye makine sanayisinin dünya genelindeki rakiplerine oranla avantaj ve dezavantajları neler? En büyük avantajı ve dezavantaj ülkenin genç nüfusu. Sektörü disiplin altına alabilir ve bu genç nüfusu verimli bir biçimde yönetebilirsek, ciddi bir avantaj yakalayabiliriz. Ancak disiplin altına alamaz ve genç nüfusu yönetemezsek bize dezavantaj olarak geri döner. Ayrıca en yakın ve en önemli müşterimiz olan Avrupa’da yaşanan gelişmiş ülke olmanın rehavetine henüz alışmadık. Ancak buna karşılık sektörü disiplin altına alma ve genç nüfusu doğru ve verimli yönetme konusunda almamız gereken mesafe oldukça fazla. Makine imalat sektöründe farklı uzmanlık alanlarının uyumlu ve birlikte faaliyet göstermeleri günümüzün kaçınılamaz bir gerekliliği. Bu gereklilik nedeniyle, insan kaynağı olarak görülen genç nüfusun sektöre katkısının yükseltilebilmesi için temel eğitim kalitesini bütün Türkiye’de arttırmak, katma değer yaratabilmek ve birlikte takım halinde çalışabilme becerilerini sağlam temeller üzerinde geliştirebilmek gerekiyor. Coğrafi konumumuzun hedef pazarlara yakınlığı bir avantaj yaratsa da, değişken yapılı ülkelere yakınlığı da dezavantajlarını birlikte getiriyor. Hakkında Kanun’da yapılan 18 Haziran 2014 tarihli kanun hükmünde kararname değişikliği sonucu zorunlu Ar-Ge personeli sayısı 30’a indirildi. Buna rağmen çoğu firma için bu sayı da oldukça yüksek. Bu kapsamda da sektörün MAKİNA SEKTÖRÜ TİCARETİ (x 1000 ABD $) 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 tahmin MAKİNA SATIŞI (1) 33.550.824 31.095.182 23.525.692 30.778.756 38.566.715 38.117.309 42.468.518 48.178.988 Değişim % 9,30 -7,32 -24,34 30,83 25,30 -1,17 11,42 13,45 MAKİNA İMALATI (1) 21.361.227 20.335.588 15.679.000 20.790.354 25.426.600 26.087.641 27.943.131 30.187.275 Değişim % 6,20 -4,80 -22,90 32,60 22,30 2,60 7,11 8,03 MAKİNA İHRACATI (2) 7.911.397 9.407.063 7.459.801 8.614.966 10.579.180 11.478.562 12.462.636 13.584.274 Değişim % 39,83 18,91 -20,70 15,49 22,80 8,50 8,57 9,00 MAKİNA İTHALATI (2) 20.100.994 20.166.657 15.306.493 18.603.368 23.719.295 23.508.230 26.988.023 31.575.987 Değişim % 23,77 0,33 -24,10 21,54 27,50 -0,89 14,80 17,00 107.271.749 132.027.195 102.142.612 113.883.219 134.907.073 152.560.775 151.806.635 170.062.715 201.963.574 140.928.421 185.544.331 240.841.697 236.536.949 251.650.164 7,38 7,13 7,30 7,56 7,84 7,52 8,21 11,82 9,99 10,86 10,03 9,85 9,94 10,72 Türkiyenin toplam ihracatı Türkiyenin toplam ithalatı Makinanın ihracat içindeki payı % Makinanın ithalat içindeki payı % Kaynak: MİB (1), TÜİK (2) 841821, 841829, 8469-8473 hariç 84 gurubu 50 ı EYLÜL 2014 SEKTÖRDE 20 YIL İmes Sanayi Sitesi C Blok 306 Sk. No. 4 Yukarı Dudullu, Ümraniye, İstanbul, 34775 T. +90 (216) 540 00 60 F. +90 (216) 540 00 61 Global Partneriniz. Eski Yapanlar Plaza No. 1/1 K. 6 S.M. Fatih Öngül Sk. Kozyatağı, İstanbul, 34742 T. +90 (216) 410 00 60 F. +90 (216) 410 00 90 E-5 Karayolu Üzeri Tavşanlı Mevkii Yolbulan Antrepo Yanı Gebze,Kocaeli T. +90 (262) 724 99 14-15 F. +90 (262) 724 99 12 52 ı EYLÜL 2014 Sadece Foseco Yeter Dünyanın sanayileşmiş bütün ülkelerinde Foseco ile karşılaşırsınız. Gelişmekte olan pazarlarda da uzman desteği ve tavsiye sunmaya hazırız. Geçtiğimiz seksen yıl boyunca dünyanın her yerinde yeni kurulan dökümhanelerin ihtiyaçlarını karşılamak için her türlü çabayı gösterdik. Dünyanın neresinde olursanız olun, küresel bilgi birikimimiz her zaman yanınızdadır. Gerçek potansiyelinizi ortaya çıkarmak için: Sadece Foseco Yeter. + Ortaklık + Küresel Teknoloji - Yerel Hizmet + Yaratıcı, Yenilikçi Çözümler + Uzman Tavsiyesi + Güvenilirlik + Bilgide Öncülük 0262 677 1050 [email protected] www.foseco.com.tr RÖPORTAJ Döküm Sektörü Geleceği Ön Görerek Büyüyor “Geçmişten günümüze tüm dünyada, ülkelerin gelişmesi, sanayi sektörünün büyümesi ve gelişmesi neticesinde olmaktadır” diyen Türkiye Döküm Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı M. Uğur Kocaoğlu, farklı sanayi kollarının ana girdi ve hammaddesini sağlayan döküm sektörünün gelişimini ve bu gelişim çizgisi üzerinde TÜDOKSAD’ın kat ettiği yolu ve projelerini değerlendiriyor. Derneğinizin son dönemde yürüttüğü projeler hakkında bilgi alabilir miyiz? Döküm Sektörü Envanter Çalışması: 2012 yılında başladığımız bu proje bu yıl sonuçlandırılacak ve bunun sonucunda sektörümüzle ilgili daha net ve doğru bilgilere ulaşabileceğiz. Üretim kapasiteleri küçük de olsalar miktarsal olarak 1000’in üzerinde işyerinde döküm yapılmaktadır. TÜDÖKSAD Çevre Ödülleri Projesi: Bu proje çevrenin korunmasına ve gelişimine katkıda bulunmak, çevresel açıdan sürekli gelişimi teşvik etmek, değişen çevre kavramlarına uyumu cesaretlendirmek, ölçülebilir çevre yatırımlarının yanı sıra çevreye ve topluma katkıları olan kuruluşların desteklenmesi ve üyelerinin teşvik edilmesi ve ödüllendirilmesi amacıyla başlatılmıştır. Enerji Verimliliği Projesi: Yoğun enerji kullanan sektörümüzde enerjinin verimli kullanılması güncel hedeflerimiz arasında yer almakta olup, sektörün tüm bileşenlerinde enerji tasarrufuna yönelik faaliyetleri araştırıp uygulanması konusunda derneğimiz faaliyetlerde bulunmaktadır. 7. Uluslararası Ankiros Döküm Kongresi: Bu projenin amacı döküm sektörü ile ilgili akademik, 56 ı EYLÜL 2014 teknolojik, ekonomik, ticari ve idari çalışmalara ilişkin bilgi ve deneyimlerin katılımcılara aktarılmasını ve ortak konuların karşılıklı olarak paylaşılmasını sağlamaktır. TÜDÖKSAD Akademi Projesi: Sektörümüzle ilgili teknolojik ve yönetimsel eğitimlerin verileceği ve verilecek eğitimlerin üyelerimizce saptanacağı bir eğitim projesidir. Projenin hedefi, sektörün teknik bilgi seviyesini yükselterek rekabet gücünü arttırmaktır. Derneğimiz 2012 yılında eğitim salonu ve kütüphanesi ile üyelerine hizmet vermek için İstanbul da bir gayrimenkulü satın alarak hizmete sunmuştur. Yurt Dışında Yeni Pazarlara Erişim; Derneğimiz 1999 yılında aldığı stratejik karar ile ana sanayilerin gelişmiş olduğu Avrupa ülkelerinde tanıtım atağına başlamış olup, Avrupa’nın en önemli Sanayi Fuarı olan Hannover’de 1999 dan 2013 yılına kadar her yıl büyüyen grup katılımı organizasyonu ile üyelerinin ve Türk dökümhanelerinin ihracat payının artırılmasına önemli katkı sağlamaktadır. Aynı amaçla Fransa, İtalya, İngiltere, İspanya’da ki çeşitli fuarlarda da tanıtım faaliyetlerini gerçekleştirmektedir. Yayınlarımız: Sektörel literatüre katkı sağlamak amacıyla; Döküm Hataları Atlası, Anadolu Dökümün Beşiği, Metalografi, Alüminyum Teknolojileri adlı yayınlarımız sektörün hizmetine sunulmuştur. Ayrıca; sürekli yayınımız olan Türkdöküm dergimiz ile üçer aylık periyotlarda sektörün tamamına ulaşmaktayız. Sektöre yönelik sunduğunuz eğitim programları nelerdir? Bu konuda üniversitelerle işbirliği içerisinde misiniz? Sektöre yönelik lisans ve lisansüstü eğitim faaliyetleri derneğimiz tarafından desteklenmektedir. Önde gelen Üniversitelerimizin Metalürji ve Makina Mühendisliğinin sektörümüzle ilgili dallardaki araştırma projelerine derneğimiz ve üyelerimiz destek olmaktadırlar. Derneğimiz bünyesinde üyelerimize yönelik olarak sektörel eğitimler süreklilik göstermektedir. Üyelerimizden gelen talepler doğrultusunda sektöre özel teknik ve idari konularda seminer, kurs ve atölye çalışmaları düzenlemekteyiz. Derneğinizin çatısı altındaki sektörlere bakıldığında çevre sağlığının da özen gösterilmesi gereken konular arasında geldiği ortada. Bu konularda firmalarımızın izlediği politikaları nasıl değerlendiriyorsunuz, TÜDÖKSAD olarak sektörü bu alanlarda bilgilendirici çalışmalar yapıyor musunuz? Geçmişten günümüze tüm dünyada, ülkelerin gelişmesi, sanayi sektörünün büyümesi ve gelişmesi neticesinde olmaktadır. Bu büyüme de beraberinde çevre sorunlarını gündeme getirmektedir. Gerek kulı EYLÜL 2014 Çevre sorunu TÜDÖKSAD tarafından sektörün bugünkü ve yarınkİ en önemlİ sorunu olarak ele alınıyor lanılan hammaddeler gerekse uygulanan prosesler neticesinde, çevresel etki değerlendirilmesi ve çevre yönetim stratejisi uygulaması gereken sektörlerin arasında döküm sektörü de yer almaktadır. Günümüz sanayileri doğanın korunması ve kullanılabilirliğin sürekli olması için “çevre stratejileri” geliştirmektedirler. Çünkü biliyorlar ki, artık kaynaklara sahip olmak tek başına yeterli değildir. Günümüzde rekabet gücünü yaratan asıl önemli etken, kaynakları verimli biçimde kullanabilmek, üretirken israf etmemektir. Döküm sektörü kirletici bir sanayi dalı olarak düşünülse de; gerçekte tamamen doğal girdilerle (demir cevheri, kömür, silis kumu, bentonit - kil) üretim yapan, hiçbir sıvı atığı bulunmayan bir sektördür. Sektörün atık olarak değerlendirilen çıktıları silis kumu, kömür tozu ve bentonit karışımı olup, tehlikesiz ve inert atık karakterinde olan bir ürün olup diğer bazı sanayilerde girdi olarak kullanılabilmektedir. TÜDÖKSAD’ın ana amaçlarından biri de, sektörel uygulamaların masaya yatırılması ve üyelerinin bu konuda bilinçlendirilmesidir. Çevre sorunu TÜ- 57 RÖPORTAJ DÖKSAD tarafından sektörün bugünkü ve yarınki en önemli sorunu olarak ele alınıyor. Bu doğrultuda, Döküm Sanayinde Yeni Çevre Kanunlarına Uyum konusunda dernek bünyesinde eğitimler düzenlenmektedir. Kaliteli ürünlerle rekabet koşullarında yakalanan istikrarın, ancak uluslararası çevre ve çalışma şartlarına uyma kararlılığı ile sağlanabileceği inancı ile derneğimiz bu yıl ilk defa düzenlenecek olan TÜDOKSAD Çevre Ödülü Yarışması’na hazırlanıyor. Yarışmaya katılan dökümhanelerin başvuru dosyaları, jüri tarafından incelenerek bir ön eleme gerçekleştirilecektir. Ödüle hak kazanan tesisler ise saha ziyaretleri ile belirlenecek. Ödüller; çevrenin korunmasını, alıcı ortam (hava, su, toprak, gürültü ve görüntü gibi) kirliliğinin azaltılmasını ve önlenmesini, atıkların kaynağında azaltılmasını, az atık üretilmesini, enerji ve hammaddenin daha verimli kullanılmasını, daha çok çevre dostu üretime ve ürüne yönelmeyi (çevre mevzuatı gereklerini yerine getiren) sağlayan sanayi tesislerine verilecek. Değerlendirmeleri, sektör içerisinden belirlenecek bir kurul gerçekleştirecek. Böylece çevre koruma bilincini geliştirmek ve çevreyle ilgili uygulamaların işleyişini arttırmak hususunda bir farkındalık yaratmayı hedefliyoruz. Bildiğiniz üzere; Türkiye’nin her alanda bir 2023 hedefi var. Türkiye’nin döküm sektöründeki hedeflerini nasıl değerlendiriyorsunuz? Öncelikle şunu belirtmeliyim ki sektörümüz, hükümetimizin açıkladığı 2023 büyüme ve ihracat hedeflerinde kendine düşen ihracat ve katma değer hamlesini yapma gayreti içinde olacaktır. Sanayimizin en eski ve köklü alanlarından olan döküm sanayi, ülkemiz için yüksek öneme haizdir ve sayısız endüstri alanında ara malı kullanılmakta olduğundan, sanayinin olmazsa olmazıdır ve diğer üretim metotlarına göre üstünlükleri ve gelişen modern teknolojileri ile hem dünyada hem de Türkiye’de uzun yıllar önemini koruyacaktır. Girdilerimizin, büyük bir kısmının yurt içinden TL ile temin edilmesi ve yüksek işçilik katkısı nedenleri ile ihracatın yıldızı parlak, ithal girdilere ve montaja dayalı sektörlerinden çok daha fazla katma değer yarattığımıza inanıyoruz. Türk döküm sanayi otomotiv ağırlıklı bir büyüme göstermektedir. Üretim miktarımızın yaklaşık %70’i Avrupa otomotiv ana sanayicilerine ve parça üreticilerine ihraç edilmektedir bu nedenle Avrupalı otomotiv sanayisinin Türk dökümhanelerinin kalite ve kapasite olarak gelişmesinde çok önemli katkısı vardır. Dökülen metallerin cinsine göre değerlendirme yaptığımızda büyük ağırlığın pik, sfero, alüminyum, 58 temper ve çinko alaşımları olarak sıralanmaktadır. Alüminyum döküm parçalarına talep dünya genelinde her geçen gün daha fazla artış göstermektedir. Önümüzdeki 5 yıl boyunca dünya alüminyum döküm talebinde her yıl ortalama %9,5 oranında artış beklenmektedir. Bu küresel eğilimin yanı sıra Türkiye’de, otomotiv sektöründe yaşanan kapasite artışı ve yurtdışı siparişlerdeki sürekli yükseliş nedeniyle alüminyum dökümde önümüzdeki 5 yıl boyunca yılda ortalama %15 seviyelerinde artış olacağı öngörülmektedir. Türk döküm sanayinin, son yıllarda ulaştığı büyüklüğü sağlıklı bir şekilde sürdürebilmesi ve Avrupa ve dünya sıralamalarında daha yüksek seviyelere çıkabilmesi için geliştirdiği sektörel hedeflerimizi şöyle sıralayabiliriz; Rekabet gücümüzün gelişmiş ülkelerdeki rakiplerimizin seviyesine ulaştırılması, müşteri ve pazarın “tüm dünya” olduğu bilinci ile küresel oyuncu olunmanın hedeflenmesi. Bununla birlikte; yüksek katma değerli ürünlere yönelme ve bunun gerektirdiği teknolojilerin kurulması, ARGE ve inovasyon çalışmalarına ağırlık verilmesi, döküm ürünlerini, rakip ürünler karşısında avantajlı kılacak fonksiyona uygun en hafif parçanın üretilmesi için teknolojik araştırma ve yatırımların yapılması yer alıyor. Aynı zamanda; hızlı ürün devreye sokma ve tasarım yeteneğinin arttırılması, müşteri, üretici ve tedarikçi üçgenini ortak çalışma yürütmelerinin sağlanması ve verimlilikleri arttırılması hedeflerimizin arasındadır. Size göre döküm sektörünün yaşadığı en büyük sorunlar nedir? Bunların aşılması için neler yapılmalı? Döküm sektörü de diğer sektörler gibi ülke ekonomimizdeki genel sorunları yaşamaktadır. Bu genel sorunlara değinmeye gerek görmüyorum ancak burada sizlere sektörümüzle ilgili bazı özel sorunları çözüm önerilerimizle birlikte özetlemek istiyorum. Döküm sektörünün en önemli sıkıntılarının başında yeni yatırım için arazi temini gelmektedir. Sektörün geniş sahalara olan ihtiyacı ve sanayinin yoğun olduğu büyük şehirlerde ve sanayi bölgelerinde sanayi arazilerinin bedellerinin çok yükselmesi nedeniyle, dökümhane yatırımları imkânsız hale gelmektedir. Bölgesel olarak, sanayiciler yeni ihtisas organize sanayi bölgelerine ihtiyaç duymaktadır. Bu açıdan en güncel örnek; İzmir’de ve İstanbul’da yaşanmaktadır. Bölge dökümcüleri, uzun süredir bürokratik işlemlerin tamamlanarak kendilerine bir alan tahsis edilmesini beklemektedirler. İstanbul’da yerleşik sanayi tesislerinin yeni İstanbul İmar planlarında sanayi alanlarının kaldırılmasından sonra büyüme imkânları kalmamıştır. Yatırım yapamayan ve büyüyemeyen sanayi kuruluşu yok olmaya mahkûmdur. En kısa süre içinde İstanbul ı EYLÜL 2014 içindeki sanayi tesisleri için yakın hinterlant içinde sanayi bölgeleri tahsisi ile teşvik edilmesi gereklidir. Sektörün diğer önemli sorunu ise nakliyedir. Gerek hammaddelerin gerek mamulün nakliyesi önemli bir maliyet unsurudur. Demiryolu taşımacılığının geliştirilmesi, etkin ve ucuz hale getirilmesi sektörün beklediği önemli bir atılım olacaktır. Döküm ürünleri ağırlık/ kıymet oranı düşük ürünler olduğundan navlun, dış ticarette önemli bir maliyet kalemi olmaktadır. İhracatta, ürün değeri yüksek olmayan döküm ürünlerinin üzerine nakliye bedelleri %15-20 arasında ek maliyet getirmektedir. Bu nedenle, Avrupa’ya demiryolu taşımacılığı mutlaka verimli hale getirilmelidir. Döküm sektörü metal ergitmede yüksek miktarda elektrik enerjisi kullanmaktadır. Serbest piyasa koşullarının tam olarak oluşmadığı enerji piyasasında, sektör Avrupa’daki rakipleri gibi “büyük kullanıcı” olmanın avantajını kullanabileceği politikalar beklemektedir. Dökümhane atıklarının bertaraf da ayrı bir sorun kaynağıdır. Çevre analizleri için akredite laboratuar sayısı yetersizdir. Atıkların analizini yapacak akredite laboratuarlar artırılmalı ve üniversite ve/veya kamu laboratuarlarında yapılan analizler ilgili Bakanlıklar tarafından kabul edilmelidir. Ayrıca, döküm sektörünün, tehlikesiz ve inert atık karakterinde olan döküm kumu ve cüruf gibi atıkları için uygun depolama alanları da yetersizdir. Bu nedenle, Avrupa ülkelerinde olduğu gibi tehlikesiz dökümhane atıklarının orman bölgelerindeki terk edilmiş ı EYLÜL 2014 70 % Türk döküm sanayinde üretim miktarımızın yaklaşık %70’i Avrupa otomotiv ana sanayicilerine ve parça üreticilerine ihraç edilmektedir. taş ve kum ocaklarına doldurulmasına ve üstlerinin ağaçlandırılmasına izin verilmeli; tehlikesiz katı atık depolama alanlarının kurulması için yerel yönetimler teşvik edilmelidir. Avrupa’da çimento, hazır beton, zemin dolgusu, yol asfalt dolgusu gibi alanlarda birçok uygulama örneği bulunan tehlikesiz katı atıkların diğer sanayi sektörlerine hammadde girdisi olarak kullanılmasının teşvik edilmesi de değerlendirilmelidir. Bunların yanı sıra, üretim süreçlerinde karşılaşılan tehlike ve risklerin sektöre özgü ele alınması büyük önem arz etmektedir. Ancak yeterli sayıda iş güvenliği ve sektör bazında uzmanlar yoktur. Bu alanda yeni iş güvenliği uzmanları ve sektör uzmanlarının yetiştirilmesi sağlanmalıdır. Son teşvik uygulamalarında döküm sanayi kapsam dışında tutulmuş, otomotiv ve oto yan sanayi ve makine imalat sektörleri teşvik edilmiştir. Döküm olmadan otomobil yan sanayi üretim yapamaz, makine ise imal edilemez. Bu nedenle döküm sanayide teşvik kapsamı içine alınmalıdır. Alüminyum döküm sektörü otomobil üretimin artması ve otomobillerde alüminyumun payının artması ile çok hızlı gelişme göstermektedir. Türkiye’de sadece Seydişehir’de üretilen birincil alüminyum sektör ihtiyacının sadece %6-7 sini karşılamaktadır. Sektörün ihtiyacı olan hammaddeler ithal gelmektedir. Türkiye’nin boksit rezervlerinin zenginliği bilinmektedir. Bu sektörde yatırımın özellikle teşvik edilmesi stratejik öneme haizdir. 59 „Başarı tesadüf değildir.“ ANKIROS FUARI’NDA H3-B130 NUMARALI STANDIMIZA BEKLERİZ. MAGMA Bilisim ve Teknoloji Hizmetleri Ltd. Sti. Tel: +90 (216) 557 64 00 [email protected] www.magmasoft.com.tr TEKNOLOJİ Kromit Kumu: Madenin Çıkarılmasından Dökümhaneye Kadar Her Şey Tek Elden Döküm sanayisinin en önemli uygulama alanı olan kalıp yapımı için en uygun kum kromit. Ancak kromit kumu üretmek için külfetli bir işlemden geçirmek gerekiyor. Kromit üretimi için uygun değer artırma zincirine sahip olan LANXESS; işleme, seri üretim ve satış üzerine kendi maden ocağındaki kazanımdan döküme kadar devam eden sürecin tüm adımlarını kontrol ediyor. D öküm uygulamaları için kromit kumu 2011 yılında dünya çapında UG2 kaynaklarının eritilmesi dahil olmak üzere yaklaşık 30 milyon ton krom cevheri çıkarıldı. Günümüzde bilinen rezervlerin üçte ikisine tekabül eden 7 bin 600 milyon tonluk kısmı Güney Afrika’da yer alıyor. Sadece 2011 yılında 14,5 milyon ton cevher çıkarılan bu rezervlerin yüzde 95’ten fazlası metalürjik amaçlarla, özellikle ferrokrom üretiminde kullanılıyor¹. Tüm dünyada çıkarılan kromitin yaklaşık yüzde 2’sine tekabül eden 600 bin tonluk kısmı 2011 yılında döküm endüstrisine aktarıldı ve bunun yaklaşık 120 bin tonu Avrupa’da kullanıldı²a. Döküm sanayisindeki en önemli uygulama alanını kalıp yapımı oluşturuyor. Güney Afrika’daki maden yataklarından yalnızca birkaçı döküm sanayisinin ihtiyaçlarına uygun bu kromit kumunu üretmek için gerekli olan külfetli işlemi yürütüyor. Bu işlem; 1.900°C sıcaklığa kadar yüksek dayanıklılık, çok iyi ısı iletkenliği ve aynı zamanda minimum ısı genleşmesi ile nitelendiriliyor. Kromit, ergimiş metal için etkili bir engel oluştururken, aynı zamanda iyi bir gaz geçirgenliği sağlıyor. Doğal kumlar arasında başta zirkonyum oksit kumu karşılaştırılabilir özelliklere sahip olmasına rağmen oldukça pahalı. Nadiren kullanılan silikatlar ve olivin ise az da olsa benzer özellik gösteriyor. Döküm kumlarına olan aşırı talep fiyatların da birkaç senedir hızla artmasına neden oldu²a. Dolayısıyla sentetik alternatif arayışları ivme kazandı³. Özellikle kalıp yapımında kullanılması için kaliteye ve bu kalitenin sürekliliğine ihtiyaç var⁴. Arılık, krom ve demir oranı, özellikle de tanecik 62 LANXESS ile Rustenburg/ Güney Afrika’da krom cevheri işlemesi 1 Krom cevheri çıkarılması 2 Krom cevherinin kırılması ve ön tasnif işlemi 3 ı EYLÜL 2014 ğılımı çıkarıldığı yatağa özel oluyor. Bu nedenle yıllar boyunca kumun yeniden aynı özellikleriyle üretilebilmesi için, hammaddenin tek bir madenden veya yataktan çıkmış olması önemli bir avantaj sağlıyor. Bu ön şart, 50 yılı aşkın bir süredir Güney Afrika’nın Rustenburg şehrinde bulunan bir madende elde edilen LANXESS kromit cevheri için sağlandı. En az 10 yıl daha yeterli cevher yatağı üretim için hazır olmakla birlikte, yakın çevrede başka yataklar da mevcut. Ham cevherin döküm kumuna işlenmesi Rustenburg’da uzun bir geçmişe sahip (Şekil 1). Krom cevherinin sınıflandırılması ve tasnifi 4 morfolojisi ve tanecik büyüklüğü dağılımının, dökümün başarısı ve dökümün yüzey kalitesi üzerinde önemli etkisi bulunuyor. En uygun neticeye ulaşmak için genellikle kalıp yapımında kullanılan reçeteler, her dökümhane için ihtiyaca özel oluşturuluyor ve seçilen belli bir kromit kumu çeşidi üzerine kuruluyor. Özellikle bu yüzden, ana hammaddenin ihtiyaca göre süreklilik arz eden kalitede olması büyük önem taşıyor. Aynı şekilde hammaddeye olan aşırı bağımlılık durumu, şimdiye kadar kromit kumunda geri kazanım sağlanması gayretlerinin yalnız bazı istisnai durumlarda başarılı olacağı endişesine yol açtı. Yüksek kalitede kromit kumunun, belli bir geri dönüşüm payı ile üretilmesi hala zorlu bir süreç gerektiriyor. Tanecik – Doğal Bir Ürün Kalıp yapımında kullanılan kromit kumunun tanecik morfolojisi, üretilen formların mekanik ve termik özelliklerini büyük ölçüde belirliyor. Bu morfoloji doğal olarak mevcut olmak birlikte, ürünün elverişli özelliklerinin olduğu gibi korunabilmesi için ham kumun hazırlanması esnasında zarar görmemesi gerekiyor. Örneğin orijinal tanecik büyüklüğünden daha küçük ebatta tanecik elde edebilmek için ham kumun öğütülmesinde sakınca bulunuyor. Tanecik formu ve tanecik büyüklüğünün daı EYLÜL 2014 Entegre Ticaret Modeli Standart özelliklere sahip hammaddenin bu avantajını koruyarak dökümhanelerdeki son kullanıcıya kadar ulaştırmak amacıyla özel kimyasallar şirketi olan LANXESS, 2012 başında Avrupa pazarı için tüm üretim zincirini tek bir elde ya da kendi kontrolünde tutmaya karar verdi. Oldukça karmaşık geçen bu sürecin adımları; ham cevherin çıkarılması, kırma ve ön tasnif işlemi, sınıflandırma ve tasnif etme, suyunu boşaltma ve depolama, Avrupa’ya sevkiyat, kurulama ve havalandırma, paketleme ve son olarak da yükleme şeklinde ilerliyor⁵ (Şekil 2-5). Sürecin ilk aşamaları, Güney Afrika’da krom cevheri maden yatağına yakın alanlarda gerçekleşiyor. Burada kimyasal ve metalürjik amaçların yanı sıra, krom cevherinden, örneğin cam ve seramik sanayi gibi diğer uygulamalar için de krom tipleri elde ediliyor. Döküm işlemlerindeki hammadde daha sonra işlenmek üzere Avrupa’ya gönderiliyor. Son aşamalar ise LANXESS adına Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti’nde bulunan Hamm şehrindeki uzman bir Alman işletme tarafından yürütülüyor. Tüm aşamalar LANXESS’in kontrolünde, ancak farklı firmalar ya da ülke organizasyonları ile dünya çapında etkin servis veren hizmet&lojistik ağı sayesinde sağlam bir planlama ile gerçekleşiyor. Böylelikle, üretim ve dağıtım süreçlerinin idaresinde şeffaflık ve esneklik sağlanıyor. Bu sayede LANXESS şirket profili, pazarda egemen distribütör sistemine dayalı yapı karşısında öne çıkıyor. Son ürünler sıkı ve sürekli bir kalite kontrolünden geçiyor. Son 3 yıldır LANXESS döküm kumunun krom oksit ve/veya silisyum dioksit oranının sabit tutulması, kalitenin sürekliliği için verilebilecek bir örnek. Yalnızca 0,18-0,19 yüzdelik aralığındaki değişimler bunu ispatlar nitelikte 63 TEKNOLOJİ Krom cevherinin suyunun boşaltılması ve depolanması 5 (Şekil 6). Ürünler, müşteri talepleri doğrultusunda farklı sevkiyat şekillerinde sunuluyor: Bu sevkiyat şekillerini; istenilen miktarda kağıt torba, big-bag veya silo araçlar oluşturuyor. Hedef Kromit kumunun zengin avantajlarını kullanıcılarla daha kolay paylaşabilmek için döküm kumlarını Cromtec™ adı altında markalaştıran LANXESS, bu günlerde Cromtec™ için kapasitelerini arttırıyor. Bu sayede öncelikle Avrupa’da ve daha sonra da deniz aşırı ülkelerde olmak üzere, gelecekte de birçok müşterisine güvenilir ve uzun süreli LANXESS döküm kumu Cromtec™ 50 krom ve silisyum oranının zaman ile değişimi 46,5 Cr2O3-Gehalt in % 1,0 Si02Gehalt in % 46,0 0,5 6 2009 2010 2011 2012 bir iş ortağı olmaya devam etmeyi amaçlıyor. Sektörde genellikle 3 ila 6 ay arasında süre kapsayan sözleşmeler dikkate alındığında, bu durum önemli bir avantaj sağlıyor. Çünkü müşteriler, üretimlerini sürekli değişen hammadde kalitesi ve özelliklerine göre ayarlamak zorunda kalmıyor. KAYNAKLAR [1] Heinz H. Pariser, Gerhard Pariser, Vortrag „Chrome Ore Production, Capacity & Trade“, Folie 4, 34th Stainless Steel Seminar, April 2012, Xanten. [2] a) Mike O’Driscoll, Chromite in a tight spot, Industrial Minerals, Sept. 2011, 26-29; b) LANXESS Deutschland GmbH, kendi öngörüsüdür. [3] Jürgen-Michael Schäfer, Jörg Schäfer, Der synthetische Formstoff CERATEC als Alternative zu Zirkon- und Chromerzsand, Giesserei-Rundschau 59 (2012, Heft 3/4) 64-67. [4] Harald Elsner, Assessment Manual: Heavy Minerals of Economic Importance, Bundesanstalt für Geowisschenschaften und Rohstoffe (BGR), 2010, S. 161-176. [5] Rudolf Weiss, Formgrundstoffe, in: VDG-Taschenbuch 11, Gießerei-Verlag, Düsseldorf 1984, ISBN 3-87260-049-4; HeinzJosef Wojtas, Jörg Brotzki, Wiederverwendbarkeit von regenerierten Chromerzsanden in Stahlgießereien, Teil 1, Abs. 2, Giessereiforschung 47 (1996) 150-158. 64 ı EYLÜL 2014 TEKNOLOJİ Savelli’den İdeal Kum için SGMT Tipi Mikser Modern dökümhanelerde kum tesisleri ve bu tesislerin nihai döküm kalitesi, maliyetler üzerinde oldukça etkili. Dolayısıyla uygun kum tesisi yatırımları dökümhanelere, üretim parametrelerinin süratle iyileştirilmesi sonucu önemli miktarda tasarruf imkanı tanıyor. Savelli tarafından, dönen yaş kumun yenilenmesi için geliştirilen SGMT tipi mikserler, yüksek basınçlı otomatik kalıplama makinelerinin verimli ve optimal bir operasyon için ihtiyaç duyduğu ideal kalıplama kumunu sağlıyor. Y aş kum kalıbına dökülen sıvı metalin yüksek sıcaklığı nem kaybına, bentonite ve dökme demir durumunda da kömür tozu ve/veya diğer organik bileşenlerin yanmasına sebep vererek, kumun özelliklerinin bozulmasına yol açıyor. Sarsak sonrası dönen sistem kumu, kalıplama için uygun özelliklerini kaybetmesinin yanında, aşırı derecede ısınarak, besleyici ve maça kalıntıları, metal parçacıkları gibi yabancı cisimler ihtiva ediyor. Dönüş sistem kumunu yenilemek ve sonrasında kalıplamada tekrardan kullanabilmek için bir dizi yenileme işlemine gerek duyuluyor. Bu işlemler; manyetik separatörlerle metal parçacıkların ayıklanması, kumun elenmesi ve soğutulması, tozun emilmesi, kumun ön nemlendirilmesi ve dinlendirilmesi, kalıplama özelliklerin canlandırılması ve 66 ı EYLÜL 2014 Savelli’nin SGMT tipi mikserleri ise, özellikle yüksek basınçlı otomatik kalıplama makinelerinin verimli ve optimal bir operasyon için ihtiyaç duyduğu ideal kalıplama kumunu sağlayacak şekilde dizayn edilip, üretiliyor. ı EYLÜL 2014 kumun havalandırılması şeklinde uygulanıyor. 2030 yıl öncesine kadar bu işlemler ana makinenin karıştırıcı olduğu tek bir sistemde yapılıyordu. O dönemde kullanılan mikserler basit tekerlekli değirmenlere benzeyen, hacim ve kalite olarak sınırlı verime sahip makinelerde. Modern dökümhanelerdeki büyük hacimli kum ihtiyacı ise sürekli ve çoklu vardiyalar, kum özelliklerinin devamlılığının korunması zorunluluğu ve döküm makineleri üreticilerinin daha karmaşık sistemler geliştirmesi ihtiyacını doğurdu. Bu talepler doğrultusunda eskiden bir değirmen ile bir defada yapılan işlemler, özel fonksiyonları bulunan farklı makine ve donanımlara (polygonal elek/soğutucu/dinlendirme siloları ve son olarak mikser) pay edilerek, kumun en uygun şekilde rejenerasyonu sağlandı. Kumun rejenerasyonu, kalıplama için gerekli fiziksel özelliklerin sağlanması anlamına geliyor. Bunun icin dönüş kumuna eksilen miktarda bentonit, kömür tozu, su ve yeni kum ilavesi gerekiyor. Kalıplama kumunun rejenerasyonu mikserlerde yapılırken; elenmiş, tozu alınmış ve soğutulmuş geri dönüş kumu bir takım safhalara uygun olarak mikserde işleme tabi tutulur. Bu safhaları; dönen sistem kumunun mikserin yükleme haznesinde toplanması, mikserin yükleme haznesinde kumun tartılması, haznenin içinde kumun nem ve sıcaklığının ölçülmesi, ön nemlendirici su ilavesi, yükleme haznesinden miksere kum verilmesi, kömür tozu, bentonit ve yeni kum ilavesi, ikinci kademe nemlendirici su ilavesi, karıştırma (homojenizasyon), sıkıştırma ve kesme mukavemetlerinin ölçümü/ kontrolü ve son olarak da kalıplama makinesine gönderilmek üzere hazır kumun konveyör banta boşaltılması oluşturuyor. Kalıplama kumunun nihai kalitesi ve kimyasal/fiziksel özelliklerindeki kararlılık, hem parça kalitesine hem de bütün dökümhanenin verimliliğine etki ediyor. Bu kararlılık için karıştırma işleminden önce kumun soğutulması, ön nemlendirilmesi ve toplama silolarında dinlendirilmesi gerekiyor. Savelli’nin SGMT tipi mikserleri ise, özellikle yüksek basınçlı otomatik kalıplama makinelerinin verimli ve optimal bir operasyon için ihtiyaç duyduğu ideal kalıplama kumunu sağlayacak şekilde dizayn edilip, üretiliyor. Bu mikserler dönüş kumunun ağırlığını, nemini ve sıcaklığını ölçen ekipmanlar yanında, nemlendirici su ilave miktarını ve çevrim süresini hesaplayan ve bu hesaba uygun olarak miksere su veren özel sistemlerle donatılıyor. Savelli’nin SGMT tipi mikserlerinin konstrük- 67 TEKNOLOJİ siyon özelliklerinden bazıları şu şekilde: Sürekli olmayan çalışma koşullarına uygun; mikser karıştırma haznesinin içine döşenen aşınmaya mukavim seramik karolar; tabanda bulunan aşınmaya mukavim döner karıştırıcılar; dikey eksenli, aşınmaya mukavim çelik bıçaklı, yoğun karıştırma kabiliyetine haiz iki bağımsız türbin; mikseri pnömatik olarak yandan beslemeye imkan tanıyan yeni kum ve katkı malzemeleri tartım ve besleme sistemi; kullanılmış kumun ağırlık, nem ve sıcaklık özelliklerini tespit ederek hedeflenen nem değerini yakalamak için gerekli su ilave miktarını hesaplama sistemi; nozullar vasıtasıyla kontrollü bir şekilde hareket halindeki kumun üzerine su püskürten su ilave sistemi; her bir çevrim için işlemdeki fazları ve ilgili parametreleri gösteren izleme ve üretim bilgilerini depolama sistemi; tek bir ekipman ilavesi ile her bir çevrim için kumun sıkıştırılabilirliği ile kesme mukavemetlerinin ölçümü ve gerekli düzenlemeleri otomatik olarak programlayabilme imkanı. Savelli SGMT tipi mikserlerin kullanımının, kalıplama kuma üretim ve bakım kalitesi hususlarında sağladığı avantajları ise şunlar oluşturuyor: Karıştırma sisteminin otomatik olarak sorunsuz bir şekilde çalışması; çırpıcılar ve karıştırıcıların eş zamanlı etkisi ile kalıplama kumunun kararlı ve sürekli karışımı; üretim tarafından önceden tanımlanan bir aralıkta kum özelliklerinin sabit tutulabilmesi; her bir çevrim 68 Modern dökümhanelerde verimli bir üretim ve kalıplama kumu hazırlığı için, mikserler kum tesislerine çeşitli özel görevleri bulunan diğer ekipmanlarla beraber yerleştirilmek zorunda. için kullanılan su, katkı malzemeleri, enerji tüketimi ve işlem süresinin yüksek bir hassasiyetle takibi sayesinde tüketim değerlerinin kontrolü ve makinenin en verimli şekilde çalıştırılması; görüntülü programlama; her çevrim için bilgi toplama ve depolama sistemleri ve istenilen zamanda depolanan bu bilgilere doğrulama için kolayca ulaşabilme imkanı; düzenli temizlik, bakım ve kontroller için yan taraftan mikserin içine kolayca erişebilme imkanı; bütününde sınırlı bakım gerektiren, üretim ve zaman konularında güvenilir bir sistem. Modern dökümhanelerde verimli bir üretim ve kalıplama kumu hazırlığı için, mikserler kum tesislerine çeşitli özel görevleri bulunan diğer ekipmanlarla beraber yerleştirilmek zorunda. Komple sistem içerisinde mikser; karıştırma, katkı malzemeleri ilaveleri ve nihai nemlendirme safhalarını düzenliyor. Üretim için uygun olan fiziksel ve kimyasal özelliklere sahip kalıplama kumunun avantajlarını; kum kaynaklı üretim sakatlarının azalması, kalıp bozulması kaynaklı dökülemeyen derece sayısının azalması ve kalıplama basınç ve zamanın asgariye indirilmesi oluşturuyor. Bu duruma bağlı olarak; kalıplama hattının verimliliğinin artışı, satılabilir üretimin artışı, parça kurtarma maliyetinin azalması, toplam dökümhane verimliliğinin iyileştirilmesi ve yüksek verim ile asgari sakat oranı sonucu üretim maliyetlerinin azaltılması yaşanıyor. ı EYLÜL 2014 GÜNDEM Metalürji sektörü İstanbul’da buluşuyor Dünya metalürji sektörünün en önemli buluşması olan ANKIROS/ ANNOFER/TURCAST fuarları 11-13 Eylül tarihleri arasında organize edilecek. İstanbul Büyükçekmece’de Tüyap Fuar & Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek olan fuarda; demir-çelik, döküm ve demir dışı metaller sektöründeki en yeni teknoloji ve ürünler sergilenecek. Kongreler, sektörle ilgili dünyadaki bilimsel, teknolojik ve ticari gelişmelerin, araştırma sonuçlarının, yeni ürünlerin ve tasarımların paylaşımı için önemli bir uluslararası platform oluşturacak. H annover Messe Fuarcılık tarafından 1113 Eylül tarihleri arasında İstanbul Büyükçekmece’deki Tüyap Fuar & Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek olan ANKIROS/ ANNOFER/TURCAST fuarları, her 2 yılda bir olduğu gibi bu yıl da metalürji sektörünü bir araya getirecek. 41 ülkeden 973 katılımcı firmanın yer alacağı fuarda; demir-çelik, döküm ve demir dışı metaller sektöründeki en yeni teknoloji ve ürünler sergilenecek. Hem Türkiye hem de küresel metalürji sektöründen ve metal sanayi sektörlerinden gelen ziyaretçiler; son teknolojiyle üretilmiş makine, ekipman ve malzeme gibi ürünleri yakında izleme fırsatının yanı sıra, faydalı iş bağlantıları sağlamak için de şans elde edecek. Metalürji sektörüyle ilgili tüm ürünlere tek bir 72 platformda ulaşmaya olanak sağlayan ANKIROS/ ANNOFER fuarlarında global metalürji sektörünün önde gelen tedarikçileri bireysel katılımlarının yanı sıra; Almanya, İtalya, İspanya, Çin, İngiltere ve İran gibi ülke pavyonlarında da ürünlerini sergileyecek. TURCAST fuarında ise başta TÜDÖKSAD üyeleri olmak üzere, 65’in üzerinde Türk döküm üreticisi bir araya gelecek. Otomotiv, inşaat, iş makineleri, ağır makine sanayi, çimento, beyaz eşya, demiryolu, havacılık ve daha birçok sektörden TURKCAST fuarını ziyaret edecek olan yerli ve yabancı döküm alıcıları için Türkiye’nin önde gelen dökümhaneleri aynı çatı altına toplanacak. TURCAST fuarı ziyaretçileri ise çok sayıda dökümhane ile temasa geçerek, döküm ihtiyaçlarını en uygun şekilde tedarik etme fırsatı yakalayacak. ı EYLÜL 2014 Her seferinde sürekli artan rakamsal verilere sahip ANKIROS/ANNOFER/TURCAST fuarları 2014 yılında 22 bin metrekarelik net sergileme alanında, 41 ülkeden 973 katılımcı firmaya ev sahipliği yapacak. Fuarların, 70’i aşkın ülkeden 17 binin üzerinde sektör temsilcisi tarafından ziyaret edilmesi bekleniyor. Öncelikli amacı; sektördeki gelişmeler ile son teknolojilerden haberdar olmak, yeni yatırımcılar ile tedarikçiler bulmak ve firmalar açısından yeni iş bağlantıları ile metalürji sektöründeki farklı deneyimleri paylaşmak olan fuarlarda, “Döküm ve Sanat” konseptindeki Bihrat Mavitan resim ve heykel sergileri sayesinde dökümün sanatsal yönü de gösterilecek. ANKIROS/ANNOFER/TURKCAST 2014 süresince eş zaman ve mekanda, TMMOB Metalürji Mühendisleri Odası tarafından “17. Uluslararası Metalurji ve Malzeme Kongresi”, TÜDOKSAD tarafından da “7. Uluslararası Ankiros Döküm Kongresi” düzenlenecek. Kongreler, sektörle ilgili dünyadaki bilimsel, teknolojik ve ticari gelişmelerin, araştırma sonuçlarının, yeni ürünlerin ve tasarımların paylaşımı için önemli bir uluslararası platform oluşturacak. Yerli ve uluslararası birçok kuruluş tarafından desteklenen fuarlar, bu yıl KOSGEB tarafından da destek kapsamına alındı. Yurtdışı tanıtım faaliyetlerinin yanı sıra, uluslararası ziyaretçi sayısının attırılması amacıyla Ekonomi Bakanlığı’nın koordinatörlüğünde düzenlenen “Alım Heyeti” programı çerçevesinde 45 hedef ülkeden ziyaretçi grupları beklendiği fuar için, organizatör firma tarafından da çeşitli ülkelerden özel alım heyeti organizasyonları gerçekleştirilecek. Dünyanın her tarafından gelen metalürji sektöründen ve metal sanayi sektörlerinden gelen ziyaretçiler; son teknolojiyle üretilmiş makine, ekipman ve malzeme gibi ürünleri yakında izlemenin yanı sıra, faydalı iş bağlantıları sağlamak için de şans elde edecek. ANKIROS / ANNOFER / TURCAST 2014 FUAR HOLLERİ İstanbul Tüyap Fuar & Kongre Merkezi’nin 2, 3, 5, 6, 7, 8 ve 9. hollerinde gerçekleştirilecek ANKIROS/ANNOFER/TURCAST fuarlarında sektörel tedarikçiler ziyaretçilerle buluşacak. ANKIROS/ANNOFER fuarlarının 2. holünde metal enjeksiyon makineleri ve fırınlar, 5. holünde ise yüzey işleme, kumlama ve döküm makineleri sergilenecek. ANKIROS fuarında ayrıca özel demir çelik holleri de yer alacak. 8 ve 9. hollerde bulunacak Türkiye Çelik Üreticileri Derneği (TÇÜD) üyesi firmalarla birlikte sektörün yerli ve yabancı tüm tedarikçi firmaları ürünlerini sergileme şansı elde edecek. TURCAST fuarı ise 7. holde yer alacak ve döküm üreticilerinin ürünlerini fuar ziyaretçileriyle buluşturacak. BÜYÜTEÇ 22 973 ı EYLÜL 2014 bin m2 ANKIROS/ANNOFER/TURCAST fuarları 2014 yılında 22 bin metrekarelik net sergileme alanında yapılacak. 41 ülkeden 973 katılımcı firmanın yer alacağı fuarda; demir-çelik, döküm ve demir dışı metaller sektöründeki en yeni teknoloji ve ürünler sergilenecek. İstanbul Tüyap Fuar & Kongre Merkezi’nin 2, 3, 5, 6, 7, 8 ve 9. hollerinde gerçekleştirilecek ANKIROS/ANNOFER/TURCAST fuarlarında sektörel tedarikçiler ziyaretçilerle buluşacak. 73 GÜNDEM ANKIROS-ANNOFER-TURKCAST 2014 YERLEŞİM PLANI 74 ı EYLÜL 2014 ı EYLÜL 2014 75 GÜNDEM TURKCAST 2014 Katılımcı Listesi H7-A120 H7-A155 H7-C100 H7-E110 H7-E190 H7-E220 H7-B180 H7-D120 H7-C130 H7-A115 AA-AAAA H7-A170 H7-B120 H7-B100 H7-E140 H7-A130 H7-E170 H7-E150 H7-B175 H7-D100 H7-E100 H7-E200 H7-B135 H7-C116 H7-C140 H7-E230 H7-B130 H7-B115 H7-B125 H7-B170 H7-B140 H7-E130 H7-C125 H7-A110 76 ADANA DÖKÜM SANAYİ A.Ş. www.adanadokum.com.tr AFS HASSAS DÖKÜM SAN.TİC.LTD. ŞTİ. www.afshassasdokum.com AKDAŞ DÖKÜM SAN. VE TIC. A.Ş. www.akdas.com.tr AKPINAR DÖKÜM VE MAKİNA SAN. A.Ş. www.akpinardokum.com ALCAST METAL SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. www.alcastmetal.com.tr ALKOR DÖKÜM AL.MA. SAN. TİC. LTD. www.alkor.com.tr ALTAN MAKİNA & DÖKÜM www.altanmakina.com ANADOLU DÖKÜM SA. A.Ş www.anadoludokum.com.tr ARDEMİR DÖKÜM SAN. VE TİC. A.Ş. www.ardemir.com ARDÖKSAN SFERO KAL. PİK DÖKÜM LTD. www.ardoksan.com ARDÖKÜM MERDANE SANAYİ AŞ www.ardokum.com.tr ARYA METAL SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. www.aryametal.com ATİK METAL SAN. VE TİC. A.Ş. www.atikmetal.com.tr AY DÖKÜM MAKİNA SAN. TİC. A.Ş. www.aydokum.com AYZER DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ. www.ayzerdokum.com BORAN ÇELİK DÖKÜM SAN. TİC. A.Ş. www.borancelik.com.tr BURDÖKSAN DÖKÜM MADENCILIK LTD.ŞTI. www.burdoksan.com CANER DÖKÜM www.canerdokum.com ÇAĞ-DÖK-SAN ÇAĞLAYAN DÖK. MAK.LTD. www.cagdoksan.com.tr ÇEMAŞ DÖKÜM SAN. A.Ş. www.cemas.com.tr ÇORUM TEKNİK ÇELİK DÖK. SAN.TİC. LTD. www.corumteknikcelik.com DALOĞLU DÖKÜM MAKİNA SAN. TİC.LTD. www.daloglu.com DEMİSAŞ A.Ş. www.demisas.com.tr DENİZCİLER DÖKÜMCÜLÜK SAN.TİC. A.Ş. www.denizcast.com DİRİNLER DÖKÜM www.dirinlerdokum.com DİZAYN METALURJİ DÖKÜM SAN. VE TİC. LTD www.dizaynmetalurji.com EGELİ HASSAS DÖKÜM SAN VE TİC LTD ŞTİ. www.egelihassasdokum.com EKSTRAMETAL DÖKÜM İZA.MAK.SAN.LTD. www.ekstrametal.com.tr ELİT METALURJİ SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. www.elitmetalurji.com.tr EMİN YALDIZ METALURJİ MAK.LTD.ŞTİ. www.eminyaldiz.com.tr ENTİL END. YAT TIC. A.Ş www.entil.com.tr ERGIN PATTERN & CASTING www.erginmodel.com FERRO DÖKÜM www.ferrodokum.com.tr GEDİK DÖKÜM VANA SAN. TİC. A.Ş. www.gedikdokum.com.tr H7-B165 H7-A180 H7-C115 H7-A145 H7-B160 H7-B132 H7-D110 H7-D140 H7-C145 H7-A140 H7-C156 H7-C155 H7-C135 H7-E240 H7-E240 H7-C120 H7-E180 H7-D150 H7-E210 H7-D160 H7-A160 H7-B190 H7-C150 H7-D130 H7-B150 H7-A100 H7-A150 H7-D170 H7-B110 H7-A125 H7-E120 H7-C105 H7-C110 GİSAŞ DÖKÜM www.gisasdokum.com GÜNAYSAN MAK.DÖKÜM SAN.TİC.LTD.ŞTİ. www.gunaysan.com GÜR METAL HASSAS DÖK.SAN. TİC. LTD. www.gurmetal.com.tr GÜRSETAŞ DÖKÜM, ERSEL AĞIR MAKİNE www.gursetas.com HEKİMOĞLU DÖKÜM SAN. NAK. TİC. A.Ş. www.hekimogludokum.com HEMA ENDÜSTRİ A.Ş. www.hemaendustri.com.tr İĞREK MAKİNA SAN. VE TİC. A.Ş. www.igrek.com.tr İMPRO METAL METALURJI LTD ŞTI www.impro.com.tr KAĞAN DÖKÜM MODEL SAN.TİC. LTD. www.kagandokum.com KARDÖKMAK AŞ www.kardokmak.com.tr KAYDÖKSAN A.Ş. www.kaydoksan.com.tr KHD KONYA HASSAS DÖKÜM LTD.ŞTİ. www.khd.com.tr KOÇAK METALURJİ www.kocakmetalurji.com.tr KONDÖKSAN DÖKÜM SAN. TİC.LTD.ŞTİ. www.kondoksan.com KONDÖKSAN HASSAS DÖK.SAN.TİC.LTD. www.kondoksanhassas.com KÖRFEZ DÖKÜM SAN. VE TİC. A.Ş. www.korfezdokum.com MAKİM MAK. TEKN. SAN. TİC. A.Ş. www.makim.com.tr MEDAŞ MET. DÖK. MAK. SAN. TİC. A.Ş. www.me-das.com.tr MERT DÖKÜM www.mertdokum.com MESA MAKİNA DÖKÜM GIDA SAN. TİC.A.Ş. www.mesamakina.com.tr ORTADOĞU DÖKÜM SAN.DIŞ.TİC.LTD.ŞTİ. www.ortadogudokum.com.tr ÖZGAYD OTOMOTİV SAN.VE TİC. LTD. ŞTİ. www.ozgayd.com ÖZGÜMÜŞ DÖKÜM SAN. VE TİC.A.Ş. www.ozgumus.com.tr ÖZGÜVEN DÖKÜM MAK.SAN.TİC. LTD.ŞTİ. www.ozguvendokum.com PINAR DÖKÜM SAN. VE TİC. AŞ www.pinardokum.com.tr SAMSUN MAKİNA SANAYİ A.Ş. www.samsunmakina.com.tr SER DÖKÜM MAKİNA SANAYİ TİC.A.Ş. www.serdokum.com.tr SÖNMEZLER METAL DEMİR ÇELİK SAN.LTD. www.sonmezlerdokum.com TRAKYA DÖKÜM SAN. VE TİC. A.Ş. www.trakyadokum.com.tr TÜMSER DÖKÜM www.tumser.com.tr UNLU DOKUM www.unludokum.com.tr ÜNİMETAL HASSAS DÖKÜM A.Ş. www.unimetal.com.tr YAZKAN DÖKÜM MAKINA www.yazkan.com.tr ı EYLÜL 2014 HABER Ticaret ve Sanayi Şurası 6. Kez Düzenlendi Türkiye VII. Ticaret ve Sanayi Şurası, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı M. Rıfat Hisarcıklıoğlu’nun ev sahipliğinde Ankara’da bulunan TOBB Birlik Merkezi’nde düzenlendi. Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katılımıyla gerçekleşen şurada, İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan sanayinin sorunlarını dile getirdi. İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan sanayinin sorunlarını dile getirdi. 78 V II. Ticaret ve Sanayi Şurası; ilgili Bakanlar, bürokratlar, 365 oda ve borsanın başkanları ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) konsey üyelerinin katılımıyla 7 Ağustos’ta Ankara’da düzenlendi. 7 bölge ve 3 büyük ilin ayrı ayrı sunum yaptığı şurada, Ticaret ve Sanayi Odaları Konseyi, Ticaret Odaları Konseyi, Sanayi Odaları Konseyi, Ticaret Borsaları Konseyi ile Deniz Ticaret Odaları Konseyi de kendilerine ait sorunları ve çözüm önerilerini paylaştı. TOBB Sanayi Odaları Konsey Başkanı olarak katıldığı toplantıdaki konuşmasında İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, Türkiye sanayisinin sorunlarının ve çözüm önerilerinin gündeme getirilmesinin önemine dikkat çekti. Bahçıvan, bazı kentlerin sanayisiz gelişebileceğine ama ülkelerin sanayisiz gelişemeyeceğine vurgu yaparak, “Sanayi faaliyetlerine göz bebeğimiz gibi bakmak, niteliğini artırmak zorundayız. Unutmayalım ki, sanayiyle elde edilen gelir, ticaretin de tarımın da canlı kalmasını sağlayacaktır. Artan uluslararası rekabet, düşen kâr marjları ve gayrimenkul başta olmak üzere başka alanlarda yükselen getiriler, sanayici olmayı cazip olmaktan çıkarıyor. Sanayinin ekonomi içindeki payı son 15 yılda yüzde 24’ten yüzde 15’e geriledi. Daha güçlü bir sanayi, hiç kuşkusuz ki, daha sağlam bir ekonomik ve toplumsal istikrarın da teminatıdır. Tüketimden değil, üretimden itibar kazanmaya çalışan bir toplumsal bilinci yaygınlaştırmaya ihtiyacımız var. Yeni müteşebbisler yaratmak kadar mevcut müteşebbis ruhunu çağın ihtiyaçları ve gerekleri doğrultusunda geliştirmeliyiz” dedi. Şuranın açılışında konuşan TOBB Başkanı M. Rıfat Hisarcıklıoğlu ise iş dünyası olarak huzur ve istikrardan yana olduklarını belirterek, “Ekonomide atılım yapmamızı sağlayan reform ateşi yeniden canlanmalı” dedi. Şura için oda, borsa ve konseylerin kapsamlı bir çalışma yaptıklarını ifade eden Hisarcıklıoğlu, özel sektörün mikro ve makro sorunlarının belirlenmesinin ardından çözüm önerilerinin hazırlandığını anlattı: “Ülkemizin ticaret ve yatırım hacmini geliştirdik. Bu sayede hem tüccar ve sanayicilerimiz kazandı hem de ülkemiz kazandı. Bugün bizleri bir araya getiren bu platform da esasında sizin ve hükümetimizin istişareye verdiği önemin bir sonucudur.” Hisarcıklıoğlu’nun ardından kürsüye çıkarak konuşma yapan Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ise 2013’te büyümenin yüzde 4 olduğunu, 2014’ün ilk çeyreğinde de yüzde 4,3 oranına yükselerek beklentilerin üzerinde gerçekleştiğini belirtti. Erdoğan, Türkiye’nin büyüme oranlarında sanayicinin, çiftçinin, esnafın, KOBİ’lerin emeklerinin çok büyük olduğunu ifade etti ve TOBB’un sadece ekonomik büyümeye katkı yapmadığını, 81 vilayette ve yurt dışında örgütlendiğini dile getirdi. “TOBB, ahilik geleneğini yaşatarak, toplumsal refaha, kardeşliğe ve dayanışmaya çok önemli katkılar sağlıyor” diyen Erdoğan, TOBB’u “Türkiye’nin çimentosu” olarak değerlendirdi. ı EYLÜL 2014 MAKALE Döküm parça kalitesini arttıran yüksek performanslı besleyici gömleklerinin gelişimi Dökümhaneler, piyasanın artan rekabet koşulları ile mücadele edebilmek için, sürekli bir şekilde üretkenliği arttırma, döküm parça kalitesini iyileştirme ve sağlam (çekintisiz) parça üretmenin yollarını arıyor. Beslemeye yardımcı malzemeler ve özellikle besleyici gömlekleri, dökümhanelerin bu gereksinimlerine ayak uydurmak için yıllar içinde gelişmiş ve iyileşmiştir. Bu makalede besleyici tasarımı ve kullanılan malzemelerde meydana gelen gelişmelerle birlikte mini besleyici teknolojisindeki en son yenilikler detaylarıyla anlatılıyor. Stefan A. Fischer, Bendorf, Almanya, Lee R. Horvath ve Ralph E. Showman, Dublin, Ohio, ABD, Udo Skerdi, Bendorf, Almanya 1- GİRİŞ Dökümcüler açısından besleyici kullanımı çekintileri önlemek için gerekli, ancak parça verimliliğini düşürdükleri, temizleme ve taşlama maliyetlerini arttırdıkları için de bir o kadar istenmeyen bir uygulamadır. Besleyicilerin tam olarak görev yapabilmeleri için 2 temel özelliği bulunmalıdır. Uygun modülde (hacmin yüzey alanına oranı) olmalı, yani beslenmesi planlanan bölgeden daha geç katılaşmalıdır. Ayrıca, içerisinde bağlı olduğu kesitteki hacimsel çekmeyi karşılamaya yetecek oranda sıvı metal bulunmalıdır. Bu iki kriter, zaman içinde besleyici yerleşimi ve şekli ile ilgili bazı tasarım kurallarının ortaya çıkmasına neden olmuştur. 82 Eskiden besleyiciler döküm parça ve yolluk sistemi ile birlikte aynı kalıplama malzemesi ile kalıplanmaktaydı. Bu nedenle, besleyici yüzeyindeki ısı kaybı ile döküm parçanın ısı kaybı aynı olduğu için besleyicinin geometrik modülü besleme için en önemli ve kritik bir parametre olarak öne çıkmaktaydı. “Doğal” besleyici olarak adlandırılan bu tip besleyiciler günümüzde hala kullanılmakla birlikte git gide kullanımları azalmakta ve yerlerini besleme verimliliğini arttıran diğer yardımcı malzemelere bırakmaktadır. “Doğal” besleyicilerde toplam hacmin sadece az bir kısmı besleme sıvısı olarak kullanılabilir. Bu tür besleyicilerin hacimlerinin büyük bir kısmı besleme için gerekli metali sıvı tutabilmek için zorunlu olarak kullanılmakta dolayısıyla israf edilmiş olmaktadır. 1.1.Sıcak başlıklar Geçtiğimiz yıllar içerisinde besleyicilerin ısı kaybını yavaşlatacak veya daha uzun süreler sıvı kalmalarını sağlayacak, “ısı kaynağı” olarak kullanılan bir çok değişik ürün geliştirilmiştir. Bu tür ürünlerden ilk olanı muhtemelen sıcak başlıklardır. Sıcak başlıklar; dökümden hemen sonra açık besleyicilerin üzerine ilave edilen malzemelerdir. Bunlar ya besleyici üzerinden radial ısı kaybına mani olmak için ilave edilen yalıtkan ya da besleyici yüzeyini ısıtmak için kullanılan ekzotermik malzemelerdir. Yalıtkan tozlar; çeltik kabuğu, patlamış perlit veya vermikülit gibi düşük yoğunluğa sahip ve yalıtkanlık özelikleri yüksek olan malzemelerden oluşmaktadır. Ekzotermik malzemelerin ısı kaynağı ise “termit” (yüksek ısı veren) reaksiyonudur. 4 Fe2O3 + 8 Al → 4 Al2O3 + 8 Fe + ısı (2400 °C, 4500 °F) Ekzotermik malzemeler tek başına kullanılabileceği gibi yalıtkan bir malzeme ile karıştırılarak da kullanılabilir. Bu tür malzemeler sadece besleyiciye ısı ve yalıtkanlık sağlamakla kalmaz ayrıca besleyici içindeki sıvı metal miktarını arttırarak besleme için kullanılacak sıvı metal hacminin artmasını sağlar. ı EYLÜL 2014 ŞEKİL 1 Değişik tiplerdeki yalıtkan ve ekzotermik kapaklar ŞEKİL 2 Yeni dökülmüş bir kalıptaki yüzer örtü kapağı ŞEKİL 2 ŞEKİL 1 Sıcak başlık olarak kullanılabilecek birçok değişik tip ve formülde ürün olmasına rağmen, fiziksel özelliklerinden dolayı bu ürünlerin kullanımı problem yaratabilmektedir. Bu ürünlerin birçoğu granül veya toz halindedir. Döküm yapıldıktan sonra sıvı metal üzerine ilave edilmeleri gerektiği için güvenli ve hassas bir şekilde uygulanması zordur. Yeni geliştirilen bir ürünle [1] bu sorunlar ortadan kaldırılmıştır. Günümüzde Yüzer Örtü Kapakları (FCL) geleneksel besleme tozlarının yerini almıştır. FCL’ler yalıtkan ve/veya ekzotermik refrakter özelliklerde üretilebilmektedir. FCL’ler Düşük Özgül ağırlığı olan Aluminyum Silikat Seramik (LDASC) malzemelerden imal edilmekte ve bağlayıcı olarak Fenolik Üretan Soğuk Kutu (PUCB) reçine kullanılmaktadır. FCL’ler yuvarlak disk şeklinde ve açık besleyicilerin içine serbest olarak yerleştirilebilecek çaplarda üretilmektedir. Ayrıca, silindirik olmayan besleyiciler için özel şekillerde de üretilebilmeleri mümkündür. Şekil 1 değişik ölçülerdeki yüzer örtü kapaklarını göstermektedir. FCL’lerin kullanımı ile kum besleyicilerin besleme verimindeki tutarlılık oldukça iyileşmiştir. FCL kullanımı, toz malzeme kullanımı ile ilgili; ne kadar toz kullanıldığı, tozun döküm bittikten ne kadar sonra ilave edildiği ve besleyicilerin üstünü tam ve yeterli kalınlıkta örtüp örtmediği gibi kaygıları ve değişkenlikleri ortadan kaldırmaktadır. Hem dökümhane hem de laboratuvarlarda yapılan testler, FCL kullanıldığında elde edilen iyileşmenin besleme performansını yükselttiğini ve tekrarlanabilirliği arttırtığını teyit etmiştir [1]. Şekil 2 yeni dökülmüş bir kalıptaki FCL uyugulamasını göstermektedir. ı EYLÜL 2014 1.2. Besleyici Gömlekleri Besleyici gömleklerinin kullanımı, besleyici veriminde çok daha çarpıcı iyileşmeleri beraberinde getirmiştir. Besleyici gömlekleri yalıtkan, ekzotermik veya bu iki özelliğin birleşimi olarak üretilebilir. Besleyici gömlekleri genellikle besleyicinin dış silindirik yüzeyini, yani en büyük yüzey alanını kaplayacak şekilde imal edilirler. Bazen de “insertable” (kalıp boşluğuna sıkı geçme şeklinde uygulama) veya “ram-up” (model üzerine konularak kalıplanan) besleyicilerde besleyicinin üstleri kapalı olabilir. Sıcak başlıklarda olduğu gibi, gömlekler de yalıtkanlık ve/veya ısı artışı sağlarlar. Besleyici gömleklerinin öne çıkan karakteristik bir özelliği de besleyicinin modülüne yapmış olduğu etkidir. Besleyicinin soğuma hızı azaltılarak, besleyici sanki daha büyükmüş veya daha büyük modüle sahipmiş gibi daha uzun süreler sıvı kalması sağlanır. Bu özellik “Modül Artış Faktörü” (MEF) kavramının ortaya çıkmasına neden olmuştur. Örneğin, besleyici gömleği kullanılan bir besleyici kendisinden modülü iki kat daha büyük “doğal” bir besleyici ile aynı zamanda katılaşırsa, bu gömleğin MEF’i 2 olarak kabul edilir. MEF’i 1,5 olan bir gömlek, modülü kendisinden 1,5 kat daha fazla doğal bir besleyici ile aynı zamanda katılaşır. Genelde ekzotermik gömleklerde MEF; yalıtkan gömleklere göre daha yüksektir, böylelikle daha küçükebatlı besleyici kullanılmasına imkan sağlayarak verimlilik artışı sağlarlar. İlk besleyici gömlekleri yalıtkan malzemelerle kil ve su veya bezir yağı, nişasta gibi pişirilebilen bağlayıcılar kullanılarak hazırlanmış karışımların model üzerindeki besleyici figürü üzerine dövülerek şekillendirilmesi ile uygulanmaktaydı. Etkin bir metod olmasına rağmen bu uygulama çok zaman almakta ve verimsizliği artırmaktaydı. 1947’de besleme performansını arttırmak için kullanıma hazır ekzotermik gömlekler geliştirildi. 83 MAKALE ŞEKİL 3 Vakum kalıbı (a) ve üretilmiş fiberli besleyiciler (b) ŞEKİL 3 ŞEKİL 4 Değişik tiplerde LDASC gömlekler a b Şekilli ekzotermik gömlekler ilk olarak refrakter elyaflar ve bağlayıcı içeren su bazlı çamur kıvamında bir karışım kullanılarak 1948’de üretilmiştir. Vakum yardımıyla çamur kıvamındaki karışımın içindeki refrakter malzemeler ince gözenekleri olan kalıbın etrafında toplanarak şekillendirilmiştir. Vakum ile emiş sırasında refrakter malzeme kalıbın etrafında toplanırken açığa çıkan su ise dışarı atılır. Bu şekilde imal edilen gömlekler daha sonra hem kurutma hemde mukavemet kazandırılmak üzere fırınlarda pişirilmiştir. Şekil 3 vakum yöntemi ile üretilmiş fiberli gömlekleri göstermektedir. Fiberli gömlekler, çamura ilave edilen ekzotermik malzemenin oranına göre yalıtkandan yüksek ekzotermik özelliklere kadar birçok değişik tip ve çeşitte üretilebilmektedir. Bu gömlekler kaba dış yüzeylere sahiptir ve “ram-up” uygulamaları için uygundur. Aynı gömlekler, dış yüzeyleri tesviye edilerek daha düzgün bir yüzey elde edilmesi ve ölçüsel toleranslarının daraltılması kaydıyla, “insertable” uygulamalarında da kullanılırlar. Yüksek performanslı gömleklerin gelişiminde bir sonraki aşama, düşük özgül ağırlıklı alumina silikat (LDASC) “mikro kürecikler” den oluşan ve cold box prosesi kullanılarak sandığa üflenen besleyicilerin piyasaya sürülmesidir. Bu gömlekler bir takım avantajlar sağlar [2]. Bu tür gömlekler maça sandığı içine üflenerek imal edildikleri için standart fiberli gömleklere göre ölçü hassasiyetleri çok daha fazladır. Ayrıca, imalatta kullanılan karşımın reçetesi homojendir, bir gömlekten diğerine farklılık göstermez. Geleneksel fiberli gömleklerde olduğu gibi, LDASC gömleklerde tamamen yalıtkan ila yüksek ekzotermikliğe kadar geniş bir yelpazede üretilebilir, “ram up” veya “insertable” gömlek olarak kullanılabilirler. LDASC gömleklerinden bazı örnekler Şekil 4’te gösterilmektedir. LDASC gömlekler ilk olarak 1997 senesinde piyasaya sürülmüş ancak o günden bu yana bir çok iyileştirmelere ve değişime uğramıştır. Bu iyileştirmelerin en önemlilerinden biri ek- 84 ŞEKİL 5 Parlatılmış besleyicide, üst tarafta yapraksı grafit ve alt tarafında küresel grafitler görülmektedir. ŞEKİL 5 a b zotermik reçetenin formülasyonunda yapılmıştır. Daha önce de bahsedildiği gibi, bütün ekzotermik besleyiciler, toz metalik aluminyum ile demir oksit arasındaki yüksek ısı veren termit reaksiyonla elde edilmektedir. Bununla birlikte, reaksiyonun şiddetini arttırmak için bazı kimyasallar da kullanılır. Kriyolit (Na3AlF6) veya benzeri Florit bileşikleri “reaksiyon başlatıcı” olarak kullanılır. Bu bileşikler aluminyum tanelerinin yüzeylerini saran oksit tabakasını temizleyerek daha hızlı reaksiyon ve daha yüksek sıcaklık elde edilmesini sağlarlar. Özellikle sfero dökümlerde, besleyici içindeki metalin küreselliğinin azaldığı, hatta tamamen yok olduğu görülmüştür [3]. Yapılan araştırmalar, grafit bozulmasının; gömlekte bulunan aluminyumun besleyici içindeki metale difüze olması nedeniyle bu hatanın oluştuğunu göstermiştir. Şekil 5’te besleyici içindeki grafit bozulması gösterilmektedir. Bu durum potansiyel olarak, sfero parçaların gömleğe yakın olan bölgelerinde de metalin fiziksel özelliklerini etkileyecek lamel grafitli yapı oluşması riskini de doğurmaktadır. Şekil 6’da büyük bir sfero parçanın işlenmiş yüzeyinde besleyici gömleği kullanımından kaynaklanan lamel grafitli bölgeleri göstermektedir. Aynı zamanlarda, sfero parçalarda kullanılan ekzotermik gömleklerden kaynaklanan bir probı EYLÜL 2014 lem daha ortaya çıkmıştır. Yaş kum kalıplama yapan ve yüksek oranlarda besleyici gömleği kullanan bir sfero dökümhanesinde “fish-eye” (balık gözü) olarak adlandırılan döküm hatasına rastlanmıştır. Besleyici gömlek malzemesinin içinde bulunan Kriyolit’in içindeki Flor döküm kumunda bir şekilde birikerek bu hataya yol açtığı tahmin edilmiştir. “Fish-eye” (balık gözü) döküm hatası ile ilgili bir örnek Şekil 7‘de gösterilmektedir. Bu dökümhanede bir seri denemeler yapılarak hataya yol açan neden araştırılmıştır. Döküm kumuna yanmamış ve yanmış kırık gömlek parçacıkları ve saf Kriyolit ilavesi ile kum karışımları hazırlanmış ve yapılan testler sonucunda “Fish Eye” hatasına kalıp kumuna karışan yanmış besleyici gömlek birikmesinin neden olduğu ortaya çıkmıştır. Daha sonra yapılan detaylı araştırmalar, ekzotermik reaksiyon sonucunda ortaya çıkan Aluminyum Florür’ün, Sfero dökümlerde hem “fish-eye” hatalarına hem de grafit bozulmasına neden olduğu tespit edilmiştir. Bu problemi çözmek için, ekzotermik karışımlardaki Kriyolit ve diğer Flor bileşiklerini formülasyondan kaldırma gerekliliği ortaya çıkmıştır. Bu zorunluluk ekzotermik reaksiyonu başlatmak için, “yakıt” vazifesi görecek diğer reaktif maddeler ve tuzların kullanılması ile aşılmıştır. Bu sayede geliştirilen Florsüz formülasyonlar uzun bir süredir dökümhanelerde başarı ile kullanılmaktadır. 2- Mini-besleyicilerin geliştirilmesi LDASC, cold-box bağlayıclı gömlekler geliştirilip iyileştirilirken, ayrıca buna paralel olarak diğer geŞEKİL 6 a b ŞEKİL 7 a b ı EYLÜL 2014 BESLEYİCİ TÜRLERİN KARŞILAŞTIRILMASI (GJS) Doğal Besleyici Doğal Besleyici 23 kg (metal) Küp 28,7 kg Taşlama yüzeyi 153,8 cm2 ŞEKİL 8 Değişik besleyici tiplerinin besleme verimi ve parça ile temas alanlarındaki farkları (GJSSfero için) ŞEKİL 6 Büyük bir sfero parçada (a) ekzotermik besleyici gömleği altında bulunan yapraksı grafitler (b) ŞEKİL 7 Sfero parçada “Fish-eye”(Balık gözü) döküm hatası Ekzotermik Besleyici Gömleği Mini Besleyici Gömleği Ekzotermik 8,4 kg Besleyici Gömleği (metal) Mini Besleyici Gömleği Küp Küp 28,7 kg Taşlama yüzeyi 73,5 cm2 Taşlama yüzeyi 1,3 kg (metal) 28,7 kg 19,6 cm2 lişmeler de sürdürülmüştür. 1970’lerin başlarında Almanya’nın Lohr şehrindeki, Rexroth dökümhanesinde geliştirilen mini-besleyici gömlekleri, besleyicilerin sürekli iyileştirilmesi yolunda atılan son derece önemli bir adım olmuştur. Mini besleyiciler, verimin inanılmaz bir şekilde %70’lere çıkmasını ve besleyici ebatlarının son derece küçülmesini sağlamıştır. Bu sayede, Şekil 8’de görüldüğü gibi, parça üzerine besleyici yerlerleştirmek için gerekli alan azalmıştır. Temel prensip yine, Aluminyumun Demir Oksit ile reaksiyona girerek 2.400 °C’lere varan yüksek ısı açığa çıkarmasına dayanır. 23 kg ağırlığındaki doğal besleyici, ekzotermik gömlek kullanılarak 8.4 kg’a indirilirken; mini besleyici ile gerekli besleyici ağırlığı sadece 1.3 kg olmaktadır. 158.8 cm2‘lik taşlama alanı da ekzotermik gömlek ile 73.5 cm2’e inerken mini besleyici kullanımı ile bu alan 19.6 cm2‘ye indirilmiştir. Bu son derece dikkat çekici verim artışı, kalıplama hattının performansını arttırmakla birlikte kesme ve taşlama işçiliği ve malzeme maliyetini de düşürmüştür. Besleyicinin gerekli olan yüksek sıcaklığa ulaşması ve besleme için gerekli sıvı metali sürekli olarak sağlaması için, mini besleyicilerde kum ve/veya benzeri diğer yalıtkan ham maddeler kullanılmaktadır. Bu sayede reaksiyonu yavaşlatmak ve katılaşmaya kadar geçen süredeki ısı kayıplarını azaltmak mümkün olmaktadır. Böylelikle, besleyici içindeki sıvı metalin ısı kayıpları ekzotermik reaksiyon sayesinde karşılanarak soğuma yavaşlamış ve besleyici içinde daha uzun süreler besleme sıvısı bulunması sağlanır. Mini besleyiciler ilk olarak Almanya Rexroth dökümhanesinin işbirliği ile geliştirilmiştir ve halen günümüzde son derece yaygın olarak değişik şekil ve tiplerde kullanılmaktadır. 85 MAKALE ŞEKİL 9 Döküm parça üzerinde kırıcı maçanın izi (modelin aşınmasından kaynaklanmaktadır) Mini besleyiciler ortaya çıktıktan sonra, sürekli olarak geliştirilmiştir. İlk gelişme mini besleycilerin yaylı pimlerle uygulanmasıdır. Yaylı pimler sayesinde parça ile besleyici arasında bir kum tabakası oluşturularak ekzotermik malzeme ile kum kalıp arasındaki temasın önüne geçilmiştir. Bu sayede ekzotermik reaksiyonlardan bir parça ödün verilmesine rağmen, besleyici altında kalan döküm parça yüzey kalitesi arttırılmıştır. Shell (Croning) kumundan yapılmış kırıcı maçaların piyasaya sürülmesi ile döküm parça ile doğrudan temas eden bölgelerin taşlama maliyetleri daha da düşürülmüştür. Ancak, yüksek basınçlı kalıplama hatlarında yapılan iyileştirmeler kalıp kumunun daha fazla sıkışmasına neden olduğu için kırıcı maça kullanımını sınırlar hale getirmiştir. Kırıcı maçalar kalıp kumunun basıncı ile kırılıp hasar görerek döküm parçada kum düşmesi hatalarına yol açabilirler. Ayrıca, Şekil 9’da açıkça görüldüğü üzere, kırıcı maça kullanımı model yüzeylerinde aşınmalara yol açabilmekte ve bu aşınma parça yüzeyine yansımaktadır. 2.1 Yaylı pimli besleyiciler Ekzotermik kırıcı maça ile birlikte gömlek ve yaylı pim kullanılması her iki sistemin avantajlarının birleştirilmesini sağlamıştır. Ekzotermik kırıcı maça besleyicinin boyun alanının küçülmesini sağlar ve yaylı pim yardımıyla parça ile besleyici arasında bir kum tabakası oluşur. Gömlek model yüzeyine basmadığı için parça üzerinde iz kalmaz ve besleyici kolaylıkla kırılabilir. Bununla birlikte bazen besleyici boynunun bir kısmı kırıldıktan sonra parça üzerinde kalabilmektedir ve bu kısmın taşlanarak alınması için ilave işçilik gerekir (Şekil 10). 2.2 Ekzotermik formüllerin optimizasyonu Mini-besleyicilerin gelişiminde bir diğer önemli adım, LDASC cold-box teknolojisinin mini-besleyicilerde uygulanmasıdır. Böylelikle hafif mini-besleyiciler üretmek mümkün olmuştur. Bu sayede 86 ŞEKİL 10 (a) Kalıplamadan önce yaylı pim üzerinde mini-besleyicinin görünümü. (b) Besleyicinin kırılmasından sonra, bazen besleyici boynunun bir kısmı hala parça üzerinde kalabilir ve taşlanmalıdır. ŞEKİL 10 a b çamur yöntemi ile üretilen gömleklerde yer alan seramik fiberlerin (bazı tipleri Avrupa Birliği tarafından zaten yasaklanmıştır) kullanılmasına ihtiyaç kalmaz. İlk mini-besleyici gömleklerde dolgu maddesi olarak kum ve seramik kullanıldığı için son derece ağırdı. Kumun yerine LDASC kullanılması ile ağırlık yaklaşık %75 azaltılmıştır. Böylece daha az refrakter ve ekzotermik malzeme ile gömleğin aynı sıcaklığa çıkabilmesi sağlanmıştır. Sfero parçalar için geliştirilen Florsuz formülasyon mini besleyicilerde de kullanılarak yetersiz küreselleşme ve Flor birikimine neden olmaz. 2.3 Metal boyunlu mini-besleyiciler Mini besleyicilerin mevcut avantajlarından taviz vermeden ilave avantajlar ve iyileştirmeler sağlamak üzere kırıcı maça yerine, metal tüpten imal edilmiş besleyici boyunları geliştirilmiştir. Metal boyunlu mini besleyiciler, metal tüpün konik tarafı model üzerine gelecek şekilde yaylı bir pim üzerine yerleştirilmektedir. Kalıplama sırasında besleyici kum ile sıkışmaya başladığında yaylı pim üzerindeki metal tüp sabit kalarak besleyici aşağıya doğru hareket eder. Böylelikle, kırılması ve taşlanması çok kolay olan son derece küçük ve çentikli bir besleyici boynu ortaya çıkar. Birçok dökümhane besleyici teknolojisindeki bu gelişmeden sonra, besleyiciler kırıldıktan sonraki taşlama operasyonunu ortadan kaldırmıştır. Sıkışma sırasında pim üzerinde aşağıya doğru dik olarak hareket eden gömlek, besleyicinin altında kalan kalıp kumu mükemmel bir şekilde sıkıştırdığından döküm parça yüzeyleri de son derece düzgün ve pürüzsüz olmaktadır (Şekil 11). Günümüzde bu tip gömleklerin kullanımı çok yaygınlaşmış ve aşağı yukarı bütün besleyici tedarikçileri metal boyunlu besleyici sistemlerinin değişik versiyonlarını üreterek dökümcülerin kullanımına sunmaktadırlar. Mini besleyicilere metal tüplü boyunların başarılı adaptasyonu besleyici sistemlerinin gelişiı EYLÜL 2014 minde gelinen son nokta olarak kalmamıştır. Bir sonraki gelişme, iki parçadan oluşan, besleyicinin içerisine metal tüpün sıkı geçme yerine serbest hareket edecek şekilde yerleştirilmesi olmuştur. Besleyici ters tutulduğunda metal tüp besleyicinin içinde kalmakta, yaylı veya sabit bir pim üzerinde yerleştirmek için boyun kısmı alta gelecek şekilde çevrildiğinde ise metal tüp otomatik olarak kendiliğinden aşağı düşerek yerine yerleşmektedir [2]. Besleyicinin iki parçadan oluşması, dökümhanelerin ihtiyaçlarına bağlı olarak değişik besleme hacimlerinde besleyici üretilmesini sağlamıştır. Ancak, bu uygulama ile ortaya çıkan en büyük avantaj kullanım kolaylığı olmuştur. Besleyiciyi yerleştirme sırasında uygulama hatası yapmak neredeyse imkansız hale gelmiştir (Şekil 12). Hareketli tüp kullanılan mini besleyicilerin kullanılmaya başlandığı dönemlerde; bugün patent korumalı olan yeni bir teknoloji de geliştirilmekteydi. Hedef, ayrıca bir kırıcı maça kullanmadan, parça üzerinde optimum boyutlarda bir kırma alanı yaratmaktı (Şekil 13). Ekzotermik gömlek ile birlikte üretilebilen, boyun kısmı kırmayı kolaylaştırıcı bir geometriye sahip yeni dizayn gömleklerin üst kısmı plastik bir kapak ile kapatılmıştır. Böylelikle kalıplama sırasında kum besleyicinin kırılarak içine kum alması da engellenmiştir. Bu dizayn sayesinde besleyicilerin daha ekonomik olarak üretilmesi sağlanmıştır. Bu tip gömlekler yaylı veya sabit pimler ile kullanılabilmektedir. Prensip: Ekzotermik Mini Besleyici Sıkışmamış kalıp kumu Sıkıştırılmış kalıp kumu Yaylı Pim Model yüzeyi ŞEKİL 11 Teleskobik (içeri girebilen) metal kırıcı boyunlu bir minibesleyicinin sıkıştırılma prensibi (a) ve kalıplama sonrası (b) ı EYLÜL 2014 ŞEKİL 12 Hareketli bir metal boyuna sahip mini besleyici uygulaması, yaylı pim model üzerindedir ŞEKİL 13 Bu azaltılmış temas alanı olan besleyici, kırıcı maçasız olarak geliştirilmiştir ŞEKİL 12 ŞEKİL 13 2.4 Varolan besleyici teknolojilerinin birleştirilmesi Bugüne kadar besleyici gömleklerinde birçok geliştirmeler yapılmış olmasına rağmen; en son yapılan gelişme, birkaç teknolojinin faydaları bir araya getirilerek yeni nesil bir besleyici yaratılmış olması açısından, çok önemlidir. Yeni nesil mini besleyici, bu makalede şimdiye kadar belirtilmiş olan bütün avantajları bir araya toplama imkan sağlamıştır. Metal kırıcı boyun teknolojisi taşlama maliyetlerini azaltmakta ve parça yüzeyi ile kontak alanı çok az olduğu için en karmaşık döküm parçaların en dar yerlerine dahi rahatlıkla konulabilmektedir. Teleskobik (hareketli) metal boyunların kullanımı, dökümhane işçilerinin besleyicileri kolayca kalıba yerleştirmelerini sağlar. Ayrıca, aynı çapta metal boyunla parçaların gereksinimlerine göre farklı hacimlerde besleyici kullanma imkanı sağlar. Bir diğer önemli husus da; üretim prosesi ve plastik kapak kullanımı gömleklerin üretim maliyetini azaltmaktadır. Böylelikle, daha hafif besleyici gömleği ile yüksek besleme performansı sağlayan bir gömlek çıkmış olur (Şekil 14). Bu yeni tip besleyicilerin Avrupa’daki ve Türkiye’deki dökümhanelerde kullanımları başarıyla yaygınlaşarak artmaktadır. 2.5 İşçi Sağlığı ve sürdürülebilirlik: Besleyici malzemelerinde iyileştirmeler Günümüzde dökümhaneler için, bir malzemenin kullanım kolaylığı ve elde edilen yüksek performans kadar, iş güvenliği ve işçi sağlığına uygunluğu da çok önemlidir. Bu makalede bahsedilen bütün mini besleyiciler, kansorejen olduğuna inanılan fiber ihtiva etmez. LDASC gömleklerde olduğu gibi mini besleyiciler de, bugünlerde diğer bir tehlikeli madde olarak tanımlanan, Flor olmadan da üretilmektedir. Besleyicilerde Flor kullanılmaması; kalıplama kumunda biriken Floru da önemli ölçüde azaltacaktır ve Şekil 15’de gösterilen Flor’a bağlı yüzey hataları da ortadan kalkacaktır. 87 MAKALE Metal Kapak (Gömlek tipine uygun ölçüde) Plastik Kapak (Gömlek tipine uygun ölçüde) Flor’suz Gömlek (opsiyonel) Hareketli metal boyun (tüp) (Kolay kırılma imkanı sağlar) Florsuz ekzotermik besleyici formülasyonları dökümhanelerin üretkenliğini de arttırmaktadır. Kalıplama kumunda düşük miktarlarda Flor olması yüzey hatalarının oluşma riskini ortadan kaldırır ve parçaların yüzey kalitesini arttırır. Florsuz mini besleyiciler, ayrıca sfero parçalarda besleyici boynu etrafındaki grafit bozulmalarının azaltılmasına yardımcı olmaktadır (Şekil 16). Flor döküm kumunun atılmasında da sorun teşkil etmektedir. Florsuz besleycilerin kullanımı ile, atılacak kalıp kumu içindeki Flor miktarı da düşük olduğu için, kumun atık sahasına atılması çok daha kolay ve masrafsız olacaktır. Sonuç olarak, Florsuz besleyicilerin kullanımı dökümhaneler için ekonomik avantajları ile birlikte sürdürülebilir bir gelecek yolunda çevreyi korumak için de son derece doğru bir adımdır. OPTIMA serisi mini besleyicilerin yakın gelecekteki optimizasyonu için akla gelen ilk fikir tamamen inorganik olmasıdır. OPTIMA mini besleyiciler metal kapaklı olarak da satılmaktadır. 3- Sonuç Besleyici malzemelerin işlevsellikleri ve performansları için yapılan geliştirme ve iyileştirmelerin bahsedilen uzun tarihçesinden de görüleceği üzere, sürekli iyileştirme gereksinimi sadece prosese bağlı gelişmeler ile sınırlı değildir. Dökümcüler tarafından bu tür sarf malzemelerinin kullanımı, ŞEKİL 14 Üç değişik yüksek performanslı besleyici gömleğinin faydalı özelliklerinin tek bir besleyicide birleşmesi ŞEKİL 15 Flor’un neden olduğu yüzey hataları sadece döküm kalitesini ve performansını arttırmak için değil, bütün maliyetleri güvenli ve etkin şekilde azaltacak bir araç olmalıdır. Besleyici dizaynında yapılan son gelişmeler, pek çok faydanın bir araya getirildiği tek bir ürüne dönüşerek yeni nesil bir mini besleyiciyi oluşturmuştur. Bu sayede dökümcüler, sadece döküm parça üzerinde besleyici boynunun parça ile temas ettiği bölgede oluşan izden kurtulmuş olmayacak, aynı zamanda kullanıkları besleyicilerin ağırlıkları da azalacaktır. Günümüzün yeni nesil mini besleyici gömlekleri, besleme performansının arttırılmasıyla döküm parça verimliliklerini arttırmakta ve aynı kalıpta daha fazla döküm parça üretme imkanı sağlamaktadır. Önceleri büyük LDASC besleyiciler için kullanılan Flor ihtiva etmeyen teknoloji daha küçük ve daha verimli mini-besleyicilere de uygulanmaya başlamıştır. Florsuz mini besleyiciler, sadece bazı sfero parçalarda Flor’a bağlı grafit bozulmalarını ortadan kaldırmakla kalmayıp; ergonomiklik (daha düşük ağırlık); hassas ölçüler ve azaltılmış çevresel etkiler gibi ilave faydalar elde edilmesini sağlamıştır. İşlevsellik, performans, ve maliyet azaltımının mükemmel bir bileşimi olan günümüzün yeni mini besleyicileri, bir sonraki aşamada besleyicilerle neler yapılabileceği hakkındaki beklentileri de arttırmıştır. Dökümhanelerin karşılaştıkları bir çok soruna getirilen bu çözümler sayesinde dökümcüler çok daha düşük maliyetlerle dünya standartlarında döküm parça üretebilmektedir. ŞEKİL 16 Sfero parçaların mikroyapısı sağda görülen mikroskop fotoğrafında olduğu gibi besleyici gömleği içindeki Flor miktarının artması ile bozulabilmektedir. (a) Küreselliği kısmen bozulmuş grafit yapısı (b) Küreselliği tamamen bozulmuş grafit yapısı 88 ı EYLÜL 2014 Metal İmalat Sanayinde Yüzey Temizleme ve Taşlama Partneriniz Standımızda buluşalım... Salon 3 / Stand - D150 TAŞLAMA TAŞLARI, KESME TAŞLARI, ELMASLAR VE AŞINDIRICI ÜRÜNLER OTOMATİK TAŞLAMA VE KOMPLE İŞLEME KUMLAMA MAKİNALARI VE KOMPLE TESİSLER - Askılı – Sabit taşlama ve kesme taşları, - Dökümhaneler için Flexible SAM serisi otomatik taşlama ve kesim makinaları, AGTOS Ürün Programı: - Robotik taşlama hücreleri, - Kullanılmış makineler - Kampana, Porya gibi parça işlemeleri için dik tornalar. - Transport ve Konveyör Sistemleri - Elmas kesme ve taşlama diskleri, - Karbür çapak alma frezeleri, - Merdane taşlama taşları, - 2000 mm çapa kadar kesme taşları, - Kumlama Tekniği - Servis ve Yedek Parçalar - Laboratuvar kesiciler, Çanak taşlar, Flex taşlar. Tekno Metalurji Malzeme Makina İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. İnönü Cad. 19 Mayıs Mah. Sümko Sit. A4 Blok Kat:4 D:10 34736 Kozyatağı - İstanbul T. 0216 463 33 90 F. 0216 384 36 77 www.teknometalurji.com • [email protected] Ormetal Tesisi Listesi KALIPLAMA: HWS HSP-1 Hidrolik Kalıplama Presi. 50 Takım Derecesi ile birlikte. Derece Ölçüleri :500*650*200/200 mm 2 Takım (4 adet) Zimmermann Pnömatik Kalıplama Presi 200 Takım Derecesi ile birlikte. Derece Ölçüleri: 500*600*125/150 mm ve 200 adet derece taşıma arabası (döküm) 4 adet Besleme Silosu ERGİTME: 600 KVA Çift Pota Inductotherm Marka Duraline İndüksiyon Ocağı Kapasite: 1 ton/h. İmal Yılı / Model:1998 (Radyatör tipi soğutma ve hidrolik ünitesi dahildir.) KUM SİSTEMİ: 25 ton/saat Eirich Mikser Kum, Bentonit, Kömür Tozu ve Su Dozajlamalı, Kumanda Odası (Otomatik PLC) 4 adet 25 ton kapasiteli kum bekletme siloları (100 ton) Poligon elek, Dik kovalı elevatör, Vibro elek, Bant üstü magnet ve 7 adet (50 m) muhtelif bant (en 650 mm) TEMİZLEME: 8 Askılı 1.5 ton kapasiteli DMS marka kumlama kabini (Filtre dahil) Poligon elek, dik kovalı elevatör,vibro elek,bant üstü magnet ve 7 adet (50 m)muhtelif bant (en 650 mm) 92 ı EYLÜL 2014 MAKALE Özel Kumlarİleri Teknolojik Maçaların ve Kalıpların Ana Malzemesi 20. yüzyılın ortalarından itibaren Alman döküm sanayinde kalıp ve maça yapımına uygun yüksek kalitede silika kumları kullanılmaktadır. Bu kumlar maça ve kalıp yapımının olmazsa olmazlarıdır. Bu nedenle bu kumlarla ilgili yapılan sayısız çalışmaların da sayesinde Almanya’da silika kumlara çok büyük bir rağbet gösterilmektedir. Ulrich Recknagel ve Martin Dahlmann, HA Düsseldorf, Almanya Tarihsel Gelişimi Organik bağlı kumların gelişimi ve döküm piyasasında kullanımıyla birlikte silika kumların kullanımında bazı kısıtlamalarının olduğu fark edildi. Bu nedenle ilk olarak 1960 yılında, çelik dökümünde kusursuz ve temiz bir döküm yüzeyi elde etmek için krom esaslı kumlar kullanılmaya başlanmıştır [1]. Seramik esaslı kumlarsa (şamot) ilk olarak Almanya’nın Bochum kentinde 1842’de geliştirilmiş olup, çelik döküm sanayiinin kullanımına sunulmuştur [2]. Döküm sanayiinde çok önemli gelişmeler; 1940 ile 1945 arasında kumlarda zirkon, mullit, korindon ve şamotun kullanılmaya başlanmasıyla yaşanmıştır ve hala günümüzde özel kumlarda bu malzemeler kullanılmaktadır. 94 Johannes A. Croning’in 1950’li yılların başında shell kuma döküm prosesini geliştirip, döküm sanayinde büyük bir ilgiyle karşı karşıya kalmasıyla birlikte, hızlı bir şekilde maça ve kalıp yapımında zirkon ve olivin esaslı kumlar kullanılmaya başlanmıştır. Manifold dökümünün gelişimini incelediğimizdeyse bu sektörde silika esaslı kumların kullanıldığı görülmektedir. Döküm sanayiinde kalıpların “temel malzemesi” VDG Merkblatt R201’e göre terminolojide tanımlanmaktadır. Döküm prosesinin temel malzemesi; içinde bağlayıcılar ve diğer özel katkı maddelerini de barındıran kumdur. Bu kumun esas görevi, tanelerinin birbiri arasındaki bağ kuvvetini artırarak yüksek sıcaklıklara dayanıklı ve mukavemeti yüksek bir kalıbın elde edilmesini sağlamaktır. Kum, tane büyüklüğü 0,063 mm. ile 1,50 mm. arasında değişen tanelerden oluşan bir karışımdır. Ancak kum sözcüğü silis veya kuvars gibi belirli bir minerali belirtmez; zirkon, olivin, kromit vb. öğütülmüş seramik mineralleri de boyutları bakımından yukarıdaki sınırlar içindeyse kum olarak adlandırılırlar. Kumlar, hammadde olarak döküm sanayiinde çok geniş bir kullanım alanına sahiptir. Kalıplarda, boyalarda, besleyici ve yolluklarda, ayrıca fırınlarda ve potalarda refrakter olarak kullanılan malzemelerin ana bileşenini kumlar oluşturmaktadır. Aynı zamanda ikincil döküm işlemlerinde aşındırıcı olarak da kullanılmaktadırlar. Döküm Hatalarının Önlenmesi İçin Kalıp Kumlarında Gerçekleşen Gelişmeler 20. yüzyılın sonlarına gelinmesiyle kum alanında yapılan gelişmeler hız kazanmıştır. Bu gelişmelere duyulan ihtiyaç, kalıp veya maçayı oluşturan silika kumlarının 200 ile 600 0C arasında büyük bir genleşme karakterine sahip olarak, kumların bu sıcaklıklarda hacminin artıp, dökümü yapılan malzemede damarlaşma vb. çok önemli sorunlara neden olmasından kaynaklanmaktadır. Bu kumlarda da genellikle organik bağlayıcılar kullanılmaktaydı. Özellikle otomotiv ve hidrolik parçaların dökümünü yapan firmalar bu döküm hatalarını Cold-Box (soğuk kutu) maçaları kullanarak en aza indirgemişlerdir. 1990’ların başında Almanya’da Hepworth Mineral ve Kimya GmbH’nın kurulmasıyla piyasanın kullanımına düşük genleşme karakterine sahip özel kumlar sunulmuştur. Bu ilk özel kumun adı J-Kumu’dur. ı EYLÜL 2014 RESİM 1 Özel bir kum olan J-kumundan yapılmış maça olarak elde edildiği gibi, bu kumların sinterlenmesi ve ergitilmesi yöntemiyle de elde edilmektedir. Bu kumlar, bu minerallerin kırma-eleme-öğütme işleminden geçirilmesi ile de elde edilebilirler. Ayrıca inorganik mineral kumlarına çeşitli fizikokimyasal işlemler uygulanarak özel kumlar üretilmektedir. Özel kumları kuvars kumlarından ayıran en önemli nokta bu kumların kuvars kumlarına göre özellikle 20-600 °C aralığında düşük genleşme davranışına sahip olmasıdır. Aynı zamanda kuvars kumlarına göre daha iyi bir ısı iletkenliğine ve refrakter karaktere sahiptir. Ayrıca diğer fiziksel özellikleri kuvars kumlarına nazaran üstündür. Özel Kumların Özellikleri Bu ilk başlarda Cold Box prosesinde ve shell kumlarında kullanılıyordu. Öte yandan; refrakter malzemelerden olan andalusit ve şamotun kumları da kabuk kalıba döküm yönteminde uygun işlemler uygulandıktan sonra kullanılmaya başladı [3]. Bu yeni kalıp kumu içerikleri kumun genleşmesinden dolayı kaynaklanan döküm hatalarının oluşmasına engel olmaktadır. 1997’de Japon bilim insanı Matsubara yeni küresel taneli seramik kumu olan Naigai Cerabeads’i geliştirdi [4]. Bu kumun en önemli yararları arasında, çok düşük bir lineer termal genleşme karakterinin olması, çok yüksek sıcaklıklara dayanabiliyor olup, mükemmel bir akıcılık sağlamasıdır. Bu önemli avantajları sayesinde bu shell kumu prosesinde veya hidrolik parçaların dökümünde kullanılmaktadır. Bu kumların sonuçları detaylı bir şekilde ve bütünüyle çeşitli araştırmalarda yer almaktadır [5]. Sibelco Döküm Malzemeleri GmbH’nin 2003 yılında HA Grup üyesi olmuştur. Bu birlikteliğin gerçekleşmesiyle birlikte her iki şirket tarafından J-Kumu, Kerphalite KF, Cerabeads, M Kumu, R Kumu ve Boksit Kumu adlarıyla HA Özel Kumları döküm sanayisinin kullanımına sunulmuştur [6]. Özel Kumlar Nedir? Özel kum terimi, döküm sanayiinde maça ve kalıp üretiminde kullanılan kuvars kumları dışındaki bütün kumları kapsar. Özel kumlar doğal mineral kumlarından direkt ı EYLÜL 2014 Isı ile Genleşme Davranışları Alman Standartları Enstitüsü’nün (DIN) 51 045 no.lu standardında sıcaklığa bağlı olarak katı cisimlerin uzunluğunun değişimi şöyle belirtilmiştir: “Katı cisimlerin ısıl gerilim altında hacim değişimleri gözlendiğinde, hacminin ya arttığı (genleşme) ya da azaldığı (büzülme) görülmüştür.” Katı cismin hacminde meydana gelen net değişim miktarı sıcaklığın termofiziksel parametrelere bağlı olarak değişiminden kaynaklanmaktadır. Uzunluğun sıcaklığa bağlı olarak değişimi (Δl) sıcaklığı değiştiren tersinmez ve tersinir faktörlere bağlıdır. Tersinir faktörler katkılandırmayı içerirken, uzunluğun sıcaklığa bağlı değişimini sağlayan tersinmez faktörler; kütle transferi, rekristalizasyon, matriste yeni bir ergiyik faz oluşumu ve kristalizasyondur. Sıcaklığa bağlı olarak değişen Δl’yi bulmak için numunenin başlangıç uzunluğu l0, genellikle T0 = 200 0C’de alınır. Lineer termal uzama katsayısı olan Δl’yı bulmak için aşağıdaki formül uygulanır: α = Δl / l0 . ΔT (mm/ mm . K) Şekil-2’de; belli sıcaklık aralıklarında (ΔT = 20 300°C, 20 - 600°C ve 20 - 800°C) kuvars ve özel kumların genleşerek sahip oldukları yüzde uzama miktarları verilmiştir. Kuvars kumunun kalıp malzemelerinde sıcaklığa bağlı olarak özel kumlara nazaran çok daha büyük bir genleşme yüzdesine sahip oluşu bu şekilde net olarak görülmektedir (Şekil-1). Sıcaklık atrrıkça, kuvarsın yapısında dönüşümler görülür, sıcaklık kaydırmalı dönüşüm sıcaklığı 573 °C’ye ulaştığında düşük trigonalden, yüksek hekzagonel kristal yapı dönüşür. Bu faz dönüşümü aniden gerçekleşir ve tersinirdir [7]. 95 MAKALE Silika Kumları J Kumu R Kumu Boksit Kumu* Kromit Kerphalite KF M – Kumu Cerabeads Zirkon 20 - 300°C 14 8,1 8,1 6,2 7,1 5,3 4,2 3,5 3,4 20 – 600°C 23 13,7 8,4 7,2 7,5 6,5 4,5 4,0 4,1 20 – 800°C 17 11,5 8,3 7,4 7,5 7,0 4,8 4,3 4,5 Çizelge 1 HA Özel Kumlarının Lineer Uzama Katsayıları (λ) [10-6 . K-1] Ölçüm Quarzwerke Frechen, Johann- Friedrich-Böttger Institute, Prüflabor Selb Quarzsand H 32 Zirkonsand Cerabeads Kerphalite M - Sand J23 R-Sand 0,90 0,80 Kuvarsın sıcaklığı 20°C’den 600°C’ye çıkartıldığında yaklaşık %1,2 gibi yüksek bir genleşme gradyentine sahiptir. Bu durum döküm kumlarında kuvars kullanıldığında genleşmeden dolayı karşılaşılan sorunların sebebidir. Çizelge-1’den de anlaşılacağı üzere kuvars en yüksek termal genleşme katsayısına sahiptir. mittlere Wärmeleitfähigkeit in W/mK 0,70 ŞEKİL 1 Kumların uzama eğrileri Ölçüm: Quarzwerke Frechen, Johann- Friedrich-Böttger Institute, Prüflabor Selb 0,60 0,50 0,40 0,30 0,20 0,10 0,00 0 100 200 300 96 500 600 700 800 900 1000 1100 mittlere Temperatur in °C ŞEKİL 2 Boyasız kumların termal iletkenliği (boru testi) Cerabeads Chromit Zirkonsand QS Bauxit J 23 0,9 0,8 mittlere Wärmeleitfähigkeit [W/mK] Termal İletkenlik Termal İletkenlik katsayısı (λ), ısının malzemeye yayılma hızını ölçer. Normalde termal iletkenlik sabit metot adı verilen geometrik şekle sahip deney numuneleri ile ölçülmektedir. Bu metot sayesinde değişen sıcaklıklarda malzemenin yüzeyindeki hacimsel ısı akısı da ölçülebilmektedir. Bu deneyde panel testi veya boru testi gibi basit geometrik şekle sahip deney numuneleri kullanılmaktadır. Q, q yüzeyindeki dikey ısı akısını gösterirken, T1 ve T2 sıcaklıkları da q yüzeyinde değişen sıcaklıklardır. Qt = λ.q. ΔT (k J/ h) Qt .q. ΔT (W/mK) or (kJ/ mhK) Termal iletkenlik testi önişlem görmemiş kumlara sabit metotlardan boru testi uygulanarak gerçekleştirilir (Şekil-2). Panel testi ise furanlı reçine içeren bağlayıcı kullanılan ön işlem görmüş kalıp kumlarına uygulanır (Şekil-3). Bu testlerin sonuçları bizlere, 100 ile 1000°C arasında alüminyum 400 0,7 0,6 0,5 0,4 0,3 0,2 0,1 0 200 300 400 500 600 700 800 900 1000 Temperatur [°C] ŞEKİL 3 Furanlı reçine bağlayıcılı kumların panel testi sonucunda termal iletkenlikleri silikat içeren kumların düşük değerlere sahip olma eğiliminde olduklarını gösterirken, ağır mineral içeren kuvars kumların yüksek değerlere sahip olduğunu ispatlamaktadır. Refrakter Özellikleri Bu kumlar hiçbir zaman belli bir erime noktasına sahip olmamışlardır. Çünkü ergimeden önce sinı EYLÜL 2014 Sinterlenmenin Başladığı Sıcaklık (VDG P 26’ya göre) Sinterlenmenin başladığı sıcaklık (HM’ye göre) Sinterlenmenin bittiği sıcaklık (HM’ye göre) Koni sıcaklığı (Seger Konisi) Referans Sıcaklığı Kerphalite Cerabeads M-Kumu Boksit Kumu R- Kumu J-Kumu °C 1050 1200 1275 1100 1250 1150 °C 1660 1660 >1740 >1440 >1700 1175 °C >1740 >1740 >1740 >1740 >1700 1480 SK >36 36 >36 36 34 17 °C >1830 1800 >1830 1780 1760 1500 Çizelge 2 Özel kumların refrakter özellikleri * * VDG ve Seger Koni testleri TU Bergakademia Freiberg’in Döküm Enstitüsü’nde gerçekleştirilmiştir. Heating mikroskop testleri (HM) ise Hirschau’da Amberger Kaolinwerke merkezinde gerçekleştirilmiştir. terlenme gerçekleşir. Bu malzemelerin kendi karakteristik özelliklerine göre sinterlenme sıcaklık aralıkları ve süreleri farklılık göstermektedir. Sinterlenmenin başlaması ve bitişi akış sıcaklığının başlangıç noktasındaki değişime bağlı olduğu gibi ergime noktasındaki değişime de bağlıdır. Bu değişim heating mikroskoplarda net bir şekilde gözlenmektedir. VDG Merkblatt P 26’ya göre sinterlenmenin başladığı sıcaklık doğal olarak kum tanelerinin birbirine yapışmaya başladığı sıcaklıktır [1]. Kumların termal iletkenlik kapasiteleri DIN 51063 normuna göre çıkaran pirometrik koni eşdeğeri olarak karakterize edilmiştir. Özel kumların sinterlenme özellikleri sıcaklıkları 10 K/dk arttırılarak heating mikroskopta gözlemlenmiştir. Şekil 4’te bu deneyin sonuçları yer almaktadır. Feldspatça zengin J-kumu sonuçlarından da görüleceği üzere tipik bir seramiğin sinterlenme davranışına sahiptir. Sinterlenme 1175 °C‘de gerçekleşirken, yarımküreleşme sıcaklığı ise 1480 0C ve akma sıcaklığı da 1600 °C’dir. Özel kumlarda sinterlenmenin bittiği sıcaklık ölçülen en yüksek sıcaklık olan 1740 °C’nin üzerindedir. Bu sayede bu kumlar, yüksek sıcaklıklara dayanıklı birer refrakter olarak kullanılırlar. Çizelge-2’de ise bu kumlara ait sinterlenmenin başladığı ve bittiği sıcaklıklar VDG test yöntemine göre ölçülerek verilmiştir. Bu deney, heating mikroskopta gözlenmiş olup Seger’e göre pirometrik koni sıcaklığı kullanılmıştır. Özel Kumları Kullanmanın Sağladığı Avantajlar Maça yapımında ve kalıp yapımında silika kumlara ı EYLÜL 2014 o C J- Kumu Kerphalite Cerabead M- Kumu Boksit Kumu R-Kumu 1375 1440 1600 1740 Şekil 4 Özel kumların sinterlenme davranışları göre daha iyi fizikokimyasal özelliklere sahip oluşu özel kumları tercih edilebilir bir hale getirmiştir. Özel kumlar sayesinde hedeflenen kusursuz bir döküm bütün özellikleriyle gerçekleşmektedir: • Kumların genleşmesinden dolayı kaynaklanan damarlaşma gibi problemlerin önüne geçilmiş olunur. • Oluşabilecek gaz bileşiklerinin önüne geçilmiş olunur. • Dökümü yapılan ürüne gazlaşmayı sağlayacak bileşimlerin girmesi engellenir. • Kalıpla metal ara yüzeyinde etkileşim gerçekleşmesini önlerler. • Kalıba metal girişini engellerler. • Maça ağırlığı düşer. • Kumun akıcılığı artar. • Mikroyapı oluşumları kontrol altındadır. • İnce cidarlı döküm mamulleri üretilir. 97 MAKALE Hüttenes-Albertus Özel Kumları Alüminyum Silikat Esaslılar Malzeme Çeşidi J Kumu Kerphalite KF Cerabeads Chamotte M Kumu Boksit Kumu Ağır Mineral İçerenler R Kumu Teknik Seramikler SiC Doğal Mineral karışımı İşlem görmüş doğal mineraller Sinterlenmiş seramik malzemeler Sinterlenmiş seramik malzemeler Oksitli bileşik içeren seramikler Oksitli bileşik içeren seramikler İşlem görmüş doğal mineraller Oksitli bileşik içermeyen seramikler Boksit Kumu Mineralojik İçeriği Özgül Ağırlığı Birim Ağırlığı Refrakter Özelliği Lineer Termal Genleşme Katsayısı (α) (20–600 °C) Isı İletkenliği (100–1000 °C) Manyetik Özellikleri Fractions AGS Fractions GFN Tane Yapısı Maça Üretiminde Kullanıldığı Prosesler Özel Kumların Karakteristik Özellikleri J- Kumu Mineralojik İçeriği Özgül Ağırlığı Birim Ağırlığı Refrakter Özelliği Lineer Termal Genleşme Katsayısı (α) (20–600 °C) Isı İletkenliği (100–1000 °C) Fractions AGS Fractions GFN Tane Yapısı Maça Üretiminde Kullanıldığı Prosesler Kerphalite KF Mineralojik İçeriği Özgül Ağırlığı Birim Ağırlığı Refrakter Özelliği Lineer Termal Genleşme Katsayısı (α) (20–600 °C) Isı İletkenliği (100–1000 °C) Fractions AGS Fractions GFN Tane Yapısı Maça Üretiminde Kullanıldığı Prosesler Naigai Cerabeads™ Mineralojik İçeriği Özgül Ağırlığı Birim Ağırlığı Refrakter Özelliği Lineer Termal Genleşme Katsayısı (α) (20–600 °C) Isı İletkenliği (100–1000 °C) Fractions AGS Fractions GFN Tane Yapısı Maça Üretiminde Kullanıldığı Prosesler M- Sand Mineralojik İçeriği Özgül Ağırlığı Birim Ağırlığı Refrakter Özelliği Lineer Termal Genleşme Katsayısı (α) (20–600 °C) Isı İletkenliği (100–1000 °C) Fractions AGS Fractions GFN Tane Yapısı Maça Üretiminde Kullanıldığı Prosesler 98 48,5% feldspat + 47,5% kuvars 2,66 g/cm³ 1,47 g/cm³ SK 17 = 1500°C 12,5 – 13,7 0,3 – 0,6 W/mK (panel testine göre) 0,17; 0,20 ; 0,23 ; 0,28 ; 0,33 90; 70; 65; 55; 50 Yuvarlak köşeli Cold Box (soğuk kutu); Shell prosesinde (kabuk kalıba döküm yöntemi) Carbophen kumu; Resan. Andalusit 3,13 g/cm³ 1,55 g/cm³ SK 36 > 1830°C 6,5 0,26 – 0,55 W/mK (panel testine göre) 0,17; 0,23; 0,28 90; 60; 55 Köşeli Tane Bütün bağlayıcı ajanlarla birlikte kullanılır Müllit (sinterlenmiş müllit) 2,86 g/cm³ 1,56 g/cm³ SK 36 = 1800°C 4,0 0,24 – 0,50 W/mK (Panel testine göre) 0,11 ; 0,23 ; 0,38 110 ; 65 ; 42 Yuvarlak Cold Box (soğuk kutu); Shell prosesinde (kabuk kalıba döküm yöntemi) Carbophen kumu; Resan. Müllit (sinterlenmiş müllit) 3,11 g/cm³ 1,58 g/cm³ SK >36 = >1830°C 4,5 0,26 – 0,55 W/mK (pipet testine göre) 0,23 60 Köşeli Tane Cold Box; Pentex; Carbophen; Resan R- Sand Mineralojik İçeriği Özgül Ağırlığı Birim Ağırlığı Refrakter Özelliği Lineer Termal Genleşme Katsayısı (α) (20–600 °C) Isı İletkenliği (100–1000 °C) Fractions AGS Fractions GFN Tane Yapısı Maça Üretiminde Kullanıldığı Prosesler Chamotte Mineralojik İçeriği Özgül Ağırlığı Birim Ağırlığı Refrakter Özelliği Lineer Termal Genleşme Katsayısı (α) (20 - 600 °C) Isı İletkenliği (100 - 1000 °C) Fractions AGS Fractions GFN Tane Yapısı Maça Üretiminde Kullanıldığı Prosesler SiC Mineralojik İçeriği Özgül Ağırlığı Birim Ağırlığı Refrakter Özelliği Lineer Termal Genleşme Katsayısı (α) (20 - 600 °C) Isı İletkenliği (100 - 1000 °C) Fractions AGS Fractions GFN Tane Yapısı Maça Üretiminde Kullanıldığı Prosesler δ* -Al2O3 3,31 g/cm³ 2,0 g/cm³ SK 36 = 1780°C 7,2 0,35 – 0,50 W/mK (panel testine göre) Var 0,23 65 Yuvarlak Bütün bağlayıcı ajanlarla birlikte kullanılır Rutil 4,23 g/cm³ 2,42 g/cm³ SK 34 = 1760°C 8,4 0,32 – 0,56 W/mK (pipet testine göre) 0,18 75 Yuvarlak Cold Box; Kabuk kalıba döküm prosesinin kumlarında; Pentex; Carbophen; Resan. Müllit, kristobalit. (cam fazında) 2,67 g/cm³ 1,20 g/cm³ SK 35 = 1780°C 4,8 0,25 – 0,50 W/mK (pipet testine göre) 0,31 47 Köşeli tane Kabuk kalıba döküm prosesinin kumlarında; Pentex; Carbophen; Resan. Silisyum karbür 2,67 g/cm³ 1,60 g/cm³ >36 = >1830°C 4,7 0,3 – 0,70 W/mK (panel testine göre) 0,18; 0,30 72; 50 Köşeli tane Bütün bağlayıcı ajanlarla birlikte kullanılır Özel Kumlar ve Bağlayıcılar Özel kumlar yüzey özelliklerine ve tane boyutlarına göre çok farklı karakteristik özellikler gösterirler. Yüzey özelliklerinin ve tane boyutunun su tutma kapasitelerine yaptıkları etki incelendiğinde bağlayıcıların belirli bir eğme mukavemetine sahip olmaları gerektiği anlaşılmaktadır. Çizelge-3’te özel kumların su tutma kapasiteleri yüzde olarak verilmiştir. Kuvars kumu olan H32’ye baktığımızda ise düşük viskozitenin istendiği soğuk reçine türünde bağı EYLÜL 2014 layıcıların kullanıldığı döküm proseslerinde talep edildiğini görmekteyiz. Bu kumların su tutma özelliklerini bir kenara bırakacak olursak yüzey gözenekliliğinde ve bağlayıcılık karakterlerinde öneme sahip olduklarını görmekteyiz. Kumların bağlayıcılık özelliklerinin tane yüzeyinin fiziksel özelliklerine ve pH’ına bağlı olduğu görülmektedir. Özel Kum Çeşitleri J Kromit kumu Zirkon kumu SiC M-Kumu Boksit Kumu J-Kumu R-Kumu Kuvars Kumu (H 32) Kerphalite KF Cerabeads 650 Chamotte Kumu Su tutma kapasitesi [%] 0,15 0,18 0,19 0,25 0,27 0,45 0,62 0,77 0,84 1,11 1,46 Çizelge 3 Kalıp Kumlarının Su Tutma Kapasiteleri* * Bu veriler TU Bergakademia Freiberg’in Döküm Enstitüsü’nden alınmıştır. Şekil-5a’yı incelediğimiz zaman boksit kumlarının özel yüzey kalitesi sayesinde bağlayıcılık özelliklerinin geliştiği ve bu sayede daha az bağlayıcı miktarı kullanarak diğer kumlara nazaran daha verimli bir bağlayıcılık özelliğine sahip olduğu görülmektedir. Çizelge-4’te ise boksit kumlarının cold-box (soğuk kutu) ve cold resin proseslerinde kullanıldığında standart bağlanma mukavemetleri görülmektedir. Karışımların Depolanma Acil Zamanı Gasharz GT Aktivatör GT Derhal 7241 1,0 6324 1,0 0,7 0,7 380 0,47 0,47 Kaltharz Aktivatör U 404 1,0 100 T3 0,5 1 saat 1 saat 24 saat Derhal 1 saat 24 saat 790 365 850 420 380 n.b. 780 365 820 400 260 510 Çizelge 4 Boksit kumlarının N/cm2 cinsinden standart eğme mukavemetleri (Cold-Box ve Kaltharz Prosesleri için) Çizelge-5’te ise döküm sanayiinde çeşitli bağlayıcılarda kullanılan özel kumlar gösterilmiştir. Bu sıralamadaki en baştaki kumlar kullanıldıkları bağlayıcılarda en verimli özellik gösteren ve en ucuz olanlarıdır. Şekil 5a. Boksit kumu Şekil 5b. Boksit kumunun Şekil 5c. Cerabeads Şekil 5d: M-Kumu Şekil 5e: Kerphalite KF Şekil 5f: J-Kumu Şekil 5g. R-Kumu Şekil 5h. Şamot Şekil 5i. SiC Şekil 5a-5i özel kumların tane yüzeylerinin yapısını göstermektedir. Örneğin şekil-5a ve 5b’de görülen boksit kumunun özel bir tane yüzey yapısı mevcuttur. Bu yüzey özelliği yüksek bağ enerjisine sahip olmak gibi çok büyük bir avantaj sağlayarak, iyi bir bağlayıcı elde edilmesini sağlar. Böylece bu kumun kullanıldığı durumlarda daha az bağlayıcı kullanılarak prosesin maliyeti düşürülüp verimi arttırılmaktadır. Şekil-5c’de görülen Naigai Cerabeads™ kumları dokulu bir yüzey özelliğine sahiptir fakat bu da yüzeye belli bir porozite kazandırmaktadır. Şekil-5d ile 5f arasında görülen M-Kumu, Kerphalite KF ve J-Kumu taneleri ise görece daha pürüzsüz bir yüzey yapısına sahiptir. Şekil-5g’de görülen R-Kumu ise dokulu bir yüzeye sahip olmasına karşın Şekil-5h’de görülen şamot kumunun yüzeyi gözeneklidir. Şekil 5i’deki silisyum karbür kumunun ise yüzeyi pürüzsüzdür. Şekil 6a ile 6h arasındaki özel kumların tane şekillerine baktığımızda, Şekil 6c’de görülen Naigai Cerabeads™ ve Şekil 6e’de görülen boksit kumu çok düzgün dairesel yüzeylere sahiptir. Oysa ki Şekil 6f’deki R-Kumu orta düzeyde küreselliğe sahiptir. Şekil 6b ve Şekil 6d’de görülen Kerphalite KF ve M-Kumları köşeli bir tane yapısına sahipken, Şekil 6g ve Şekil 6h’deki şamot ve silisyum karbür kumları ise çok keskin bir köşeli tane yapısına sahiptir. Kabuk Kumları Warm-Box Bentonit Cold-Box Cold Resin Cerabeads J-Kumu Boksit kumu Cerabeads Boksit kumu Kerphalite KF Boksit kumu Kerphalite KF Kerphalite KF Kerphalite KF J-Kumu Kerphalite KF Boksit kumu Boksit kumu M-Kumu M-Kumu R-Kumu Cerabeads J-Kumu Şamot R-Kumu SiC SiC SiC SiC Çizelge 5 Kalıplama için kullanılan özel kumlar ı EYLÜL 2014 Şekil 6a. J-Kumu Şekil 6b. Kerphalite KF Şekil 6c. Cerabeads 99 MAKALE Çelik Döküm Şekil 6d. M–Sand Şekil 6e. Boksit Kumu Şekil 6f. R-Kumu Cerabeads M-Kumu Kerphalite KF Boksit kumu R-Kumu SiC Gri Dökme Demir Demir-Dışı dökümlerde J-Kumu J-Kumu Kerphalite KF Kerphalite KF Boksit kumu Cerabeads Cerabeads M- Kumu M-KUMU Boksit kumu R- Kumu R- Kumu Şamot SiC SiC Ağır Metallerin dökümünde M-Kumu Kerphalite KF Cerabeads Boksit kumu Çizelge 6 Özel Kumların çeşitli döküm yöntemlerine uygulanmaları Şekil 6g. Şamot Şekil 6h. SiC Özel Kumların Kullanıldığı Döküm Çeşitleri Belli döküm yöntemlerinde özel kumların kullanımı, döküm hatalarından kaçınmak ve dökümü yapılan malzemenin yüksek sıcaklığa dayanabilmesini sağlamak için hayati öneme sahiptir. • Çelik Döküm: Yüksek döküm sıcaklığından ötürü yukarıda bahsettiğimiz J-Kumu dışındaki bütün özel kum çeşitlerinin bu tip dökümlerde kullanılması uygundur. Bu özel kumların en önemli özelliği; yüksek refrakter karakterine sahip olduklarından dolayı metal ile kalıp kumu arasındaki reaksiyon oluşma eğilimini en az indirgemeleridir. Böylece döküm esnasındaki yüksek sıcaklıklarda metalin kalıba penetre olmasını engeller. • Gri Dökme Demir: Otomotiv sektörü için döküm malzemesi üretiminde sıkça görülen damarlaşma problemi bu kumlar sayesinde önlenmektedir. J-Kumu özellikle cold-box yönteminde gaz oluşturucu bileşimler yerine düşük maliyetli bir alternatiftir. Hidrolik parçaların dökümüne, Cerabeads (KeraCron®) ve Kerphalite KF özel kumları içeren kalıp bileşimlerinin daha iyi özellikler kazandırdığı yapılan testler sonucunda kanıtlanmıştır. • Demir-Dışı dökümlerde boksit kumu ve silisyum karbür kumu kullanılarak demir-dışı metallerin dökümü esansında oluşan mikro-yapılar kontrol altında tutulmaktadır. • Ağır Metallerin dökümünde kullanılan M-Kumu sayesinde damarlaşmanın önüne geçilip, metalin kalıba penetrasyonu engellenmiş olur. • İnce cidarlı kalıpların kullanıldığı döküm işlemlerinde cerabeads, şamot ve J-Kumları sayesinde düşük termal iletkenlik sağlanarak kalıpta yüksek yalıtkanlık sağlanmış olur. SONUÇ Sürekli proseslerin dünyada yaygın hale gelmesiyle birlikte Alman döküm endüstrisinde de ileri teknoloji kavramı yerleşmiştir. Böylelikle ileri teknolojik ürünler üretilerek sanayideki kullanıcıların hizmetine sunulmaktadır. Yukarıda bahsettiğimiz özel kumlar sayesinde günümüzde artık çok karmaşık geometrik şekle sahip dökümü yapılan parçalarda bile neredeyse hiç döküm sonrası işleme (tesviye vb.) gerek duyulmamaktadır. Ayrıca bu kumların maça yapımı ve kalıp yapımında istenilen her özelliğe göre kullanımını garanti etmekteyiz. KAYNAKLAR [1] VDG-Taschenbuch 11. Formgrundstoffe, Giesserei-Verlag GmbH [2] G. Engels, H. Wübbenhorst: 5000 Jahre Gießen von Metallen, Giesserei-Verlag [3] Anonymous: Hommes et Fonderie, Ekim 1996, p. 37 [4] M. Matsubara: Giesserei 84 (1997), p. 33/35 [5] U. Recknagel, W. Tilch: Giesserei-Praxis, Issues 8 & 9/2000, p. 337/344 & 378/384 [6] Özel Kumlar, Hüttenes-Albertus Chemische Werke GmbH Özel Yayını [7] O. W. Flörke: Fortschr. Mineral. Modifikationen des SiO2, Stuttgart, Haziran 1997 [8] W. Tilch et al.: Giesserei 93, 08/2006, p. 12/24 * Bu yayından herhangi bir ürün ya da bölüm bilgimiz dahilinde olmadan çoğaltılamaz ya da basılamaz. Herhangi bir bölümün temsilcilerimizden izinsiz bir şekilde üstü kapalı olarak ya da açıkça basılması veya başka kaynaklarda bütünüyle ya da bir kısmının bahsedilmesi yasaktır. Herhangi bir ürünümüz hakkında hiç çekinmeden, doğrudan bizimle iletişime geçiniz. © 2008 Hüttenes-Albertus. Bütün hakları saklıdır. 100 ı EYLÜL 2014 ConviTec +90 212 270 0708 www.metamak.com.tr SALON2 / C110 MAKALE Motor Dökümünde Sanal Ürün ve Süreç Geliştirmesi deney tasarımları kullanılarak uygulanan deney dizinleriyle mümkün olan en az deney sayısı ile mümkün olan en fazla bilgi kazanılabilir. Bu makalede, ürün ve proses geliştirmelerine temel olarak sanal bir test yöntemi sağlamak için, DoE teknikleri ile simülasyon kombine edilmiştir. Komple bir sanal test tekniğinin uygulanması krank ve eksantrik millerinin dökümü örneğinde gösterilmiştir. Döküm prosesinin tasarlanmasında, gerekli mukavemet özelliklerinin ayarlanmasının yanı sıra sistematik olarak ortaya çıkan çarpılmanın dengelenmesi ve bu şekilde bileşendeki dengesizliğin en az çaba ile giderilebilmesi öncelikli olmaktadır. İstatistikî deney tasarımlarının yardımıyla döküm tekniğinin tasarlanması hakkında ne şekilde karar verilebileceği gösterilmektedir. Bu da modern otomotiv üretiminin gereksinimlerini karşılayabilecek büyük serilerin döküm teknolojisi açısından güvenli bir şekilde üretilmesini sağlar. Dr.-Ing. Ingo Hahn, MAGMA GmbH, Aachen Dipl.-Ing. Andreas Heitmann, MAGMA GmbH, Aachen Giriş Özet Günümüzde motor teknolojisi alanındaki döküm tekniğine dair gelişmeler, kullanımı sonucunda maksimum verimlilik ile sağlam döküm süreçleri sağlayan yöntemler ve araçlar gerektirmektedir. Deneme ve yanılma özellikleri ile belirlenmiş şekilde bir yol kat eden bu tür bir döküm sürecinde, döküm süreç simülasyonu teknolojinin kabul görmüş son halidir. Ürün ve üretim süreci varyasyonları gün geçtikçe artan sanal testlere tabi tutulur. Döküm süreçleri çok sayıda değişken ile karakterize edilirler. Bunlar aynı zamanda da süreç parametrelerinin varyasyonlarına son derece duyarlı davranırlar. Motor dökümünde hemen hemen istisnasız büyük seriler üretilir – Sağlam döküm proseslerinin geliştirilmesi ve hassas şekilde ayarlanması merkezi bir önem taşımakta ve kendini amorti etmektedir. İstatistikî deney tasarımı yöntemleri, DoE (Design of Experiments), daha büyük sayıdaki değişken döküm parametreleri ve üretim parametreleri arasından döküm kalitesini ve ekonomik açıdan verimliliğini önemli şekilde etkileyen faktörleri amaca uygun olarak saptamak için, uzun süredir kullanılmaktadır. İstatistikî 102 Döküm süreçleri çok sayıda değişken ile karakterize edilirler. Bunlar aynı zamanda da süreç parametrelerinin varyasyonlarına son derece duyarlı davranırlar. Motor dökümünde hemen hemen istisnasız büyük seriler üretilir – Sağlam döküm proseslerinin geliştirilmesi ve hassas şekilde ayarlanması merkezi bir önem taşımakta ve kendini amorti etmektedir. Motor dökümünde hemen hemen istisnasız büyük seriler üretilir. Ayrıca krank milleri ve eksantrik milleri gibi yoğun şekilde dinamik yüklere maruz kalan bileşenlerden, boyutsal hassasiyet ve ürün özellikleri bakımından en yüksek gereksinimler talep edilir. Yüksek sayıda parça üretimlerindeki kalite gereksinimleri, yalnızca üretim koşullarının ortaya çıkan kaçınılmaz değişikliklere karşı duyarsız olması, yani ‘’sağlam’’ olması durumunda karşılanabilir. Bu da malzeme alaşımı döküm sıcaklıkları, kalıp özellikleri veya soğutucu konumlandırılması gibi döküm parametrelerinde ortaya çıkan tüm sapmalar açısından, üretilen bütün parçaların boyutsal hassasiyetine uyulduğu, istenilen mikro yapıya ulaşıldığı ve kritik alanlarda sorunsuz olduğu anlamına gelir. Ürünlerin ve üretim süreçlerinin geliştirilmesi için genellikle yeterli zaman yoktur. Otomotiv sektöründeki ürün fikri ile piyasa lansmanı arasındaki zaman sürekli bir şekilde kısalmaktadır. Bu işlem için eskiden 5 yıl olan süre, piyasanın önde gelen firmalarında 36 aya ve hatta bunun da altına düşmüştür. Sağlam süreçlerin gerekli şekilde çabuk gelişmeleri uygun araçları gerektirmektedir. Döküm prosesi simülasyonu ile istatistikî deney tasarımının (DoE) kombinasyonu bu zorlu görevlerin uygulanması için uygun bir araçtır. ı EYLÜL 2014 Parça Optimizasyonu Prototipler I Proses Optimizasyonu Kaynaklar Kaynaklar Prototipler II Anında Optimizasyon (Parça ve süreç) Prototipler Deney Entegre CAE prosesi Simülasyon Doğrulama Deney Zaman Zaman ŞEKİL 1 : Döküm parçasının ve üretim sürecinin aynı anda optimize edilmesiyle geliştirme sürecinin kısaltılması - Konvansiyonel yöntemde (solda) yapı parçası optimizasyonu ve proses optimizasyonu birbirle- rinden bağımsız şekilde art arda yapılır - döküm prosesi daha sonra dikkate alınır ve bu nedenle de birden fazla prototip nesli gerekmektedir. Buna karşılık entegre CAE prosesinin yardımıyla prototipler 1. Entegre CAE geliştirme süreci: Döküm simülasyonu ve DoE Döküm süreci simülasyonu 25 yıldan uzun bir süredir dökümhanelerde üretim süreçlerinin optimizasyonu için kullanılmaktadır - ve günümüzde, özellikle yeni ürün serilerinin üretimine başlamadan önce, iş akışlarının değişmez bir parçası olmuştur. Döküm süreci simülasyonu ile dolum ve katılaşma prosesinin tamamı ve ayrıca ısıl işlem ve mekanik işleme gibi bunu izleyen adımlar simüle edilir. Yapılan hesaplamanın sonucu, hem malzeme akışı ve sıcaklıklar gibi döküm prosesini oluşturan parametreleri, hem de döküm parçasında beklenen hataları belirtir. Simülasyon mikro yapı ile mekanik özellikleri ve ayrıca da artık gerilimleri, çarpılma ve çatlak oluşması riskini tahmin eder. Bilgi işlem teknolojisindeki ilerici gelişmeler, özellikle de hesaplamaların paralelizasyonu, simülasyon sonuç sürecinin belirgin ölçüde kısalmasını sağlar. Döküm süreci simülasyonu, entegre CAE geliştirme prosesi [1,2] diye adlandırılan sürecin önemli bir unsurudur. Burada yapı parçası ve üretim süreci aynı anda optimize edilir, Şekil 1. Ardından sonuçlar doğrudan prototip ayarına dâhil edilebilir. Sağlam bir üretim prosesinin geliştirilmesi için, üretim prosesinde ve bunun sonucunda ürün özelliklerinde önemli dalgalanmalara neden olan üretim parametrelerinin tanımlanması gerekmektedir. ı EYLÜL 2014 için harcanan çabalar ve yapılan testler önemli ölçüde azaltılabilir (sağda). Böylece kısa geliştirme döngüleri mümkün olabilir. İstatistikî deney tasarımı (Design of Experiments, DoE), yapılandırılmış bir test planı oluşturmak ve istatistikî verilerle değerlendirmek için oluşturulan metodik bir yaklaşımdır [3, 4]. DoE’nin hedefi asgari sayıdaki testlerle parametrelerin arasındaki belirgin bağımlılıkları kanıtlamaktır. Sanal bir DoE için bu metodoloji simülasyona, burada döküm prosesi simülasyonuna, uygulanır. Bu sırada seçilmiş olan bir dizi üretim parametresi değiştirilir. Bu deneylerden çıkan sonuçlar sadece her parametrenin sonuç üzerindeki etki gücünü değil, aynı zamanda faktörlerin birbirleri arasındaki olası etkileşimlerini de gösterir. DoE yardımı ile kazanılan bulgular, belirgin etkileşim değişkenlerinin uyarlanmasıyla, üretim süreci ve ürün arasındaki en uygun çalışma noktalarının bulunması için kullanılabilir. 2. Krank ve eksantrik milleri üretimlerine özgü özellikler Krank ve eksantrik milleri günümüzde genellikle dövme yöntemi ile üretilir. Buna rağmen mümkün olduğu kadar, belirgin şekilde daha ekonomik olan, döküm prosesiyle üretimden de yararlanılmaktadır. Millerin dökümünde, millerin geometrisinden kaynaklanan tipik zorluklar oluşmaktadır. Krank ve eksantrik milleri daima ince uzatılmış yapı parçalarıdır. Ergimiş metal dolumu sırasında bir uçtan diğer uca kadar oldukça uzun bir mesafe kat etmek durumundadır - bu esnada ısı kaybı oluşur. Uzunlamasına eksen üzerinde birden fazla girinti ve çıkıntıya sahip kalıbın doldurulması 103 MAKALE Döküm prosesİ sİmülasyonu İle İstatİstİkî deney tasarımının (DoE) kombİnasyonu bu zorlu görevlerİn uygulanması İçİn uygun bİr araçtır. Sıcaklık o C Boş 1360 1346 1333 1319 1305 dezavantajlı olur, çünkü bu durum soğuma sırasında ve sıvı-katı ara yüzeylerinin birleşmesinde problem yaratır. Yani var olan proseslerde, soğuk birleşmelerden, cüruf oluşumundan ve erken katılaşma sonucu uygun olmayan bir mikro yapıdan kaçınmak için, ısı kayıplarını karşılamak gerekmektedir. Şekil 2 bir tarafta kapıları ile besleyicileri ve diğer tarafta çıkıcıları bulunan dört krank mili dökümü için bir döküm sistemini göstermektedir. Bir döküm parçasının donması büyük ölçüde kütle birikiminin dağılımı ile belirlenir. Krank ve eksantrik millerinde kütle düğümleri, yani geç katılaşan alanlar (Hot Spots), uzunlamasına eksen üzerinde dağılmıştır. Döküm parçasının tamamı üzerinde yönlendirilmiş bir katılaşmanın sağlanması imkânsızdır. Buradan kaynaklanan, ürün özelliklerinin homojen olmayan şekilde dağıtılmış olması, gözeneklilik ve sistematik olarak ortaya çıkan çarpılma riskleri açıkça ortadadır. Özellikle krank ve eksantrik milleri durumundaki çarpılma özel bir önem taşımaktadır: Bir krank mili, çalışması sırasında yüksek devirle döndüğü için çok küçük dengesizlikler bile şiddetli vibrasyonun uyarılmasına neden olurlar. Dengesizlikten doğan kuvvetler hem krank milinin kendisi hem de diğer motor bileşenleri için aşırı yükü temsil etmektedir. Döküm prosesinde oluşan çarpılma, eğer mümkünse, sadece mekanik yeniden işlemle giderilebilir. Krank ve eksantrik millerinin çarpılma olmadan dökülmesi ekonomik açıdan çok önemlidir. ŞEKİL 2 : Dört krank mili ve yatay döküm için ilgili döküm sistemi 104 1292 1278 1264 1251 1237 1224 1210 1196 1183 1169 ŞEKİL 3 : Bir dikey kalıplama tekniğinin iki ayrı varyasyonu ile 4 krank milinin dökümünde kalıp doldurması sonundaki ısı dağılımı: Soldaki figürde dolum süresi yaklaşık 23 saniyedir, sağ figürde 12 saniyede yani çok daha hızlı doldurulabilmektedir. Bu da meme girişlerinin değiştirilmiş olan kesitlerine ve iç parçada tek filtre yerine iki filtre yerleştirilmiş olmasına bağlıdır. Ergiyik sağda çok daha az soğur, ısı dağılımı daha homojendir. Bu oldukça yaygın model diski kullanımında alttaki krank milinin ilk önce dolduğu ve kalıp doldurması sonunda zaten soğuduğu en açık şekilde görülmektedir (şekiller Darcast Crankshafts Ltd. şirketinin izniyle kullanılmıştır). 3. Krank ve eksantrik milleri üretiminin simülasyonu Döküm millerin ürün kalitesi döküm süresinin çeşitliliğine karşı çok hassas davranır, çünkü döküm süresi dolum sırasında ergiyiğin katılaşması için belirleyicidir. Yani özellikle krank ve eksantrik milleri için kısaltılmış bir döküm süresi avantajlıdır, ancak bunun ön koşulu, hızlı ve muhtemelen bundan dolayı türbülanslı bir doluma bağlı olan risklerin kontrol altında tutulmasıdır. Simülasyon yardımı ile çok basit bir şekilde döküm sisteminin kalıp dolumu üzerindeki etkisi incelenebilir, Şekil 3. Hesaplanan ısı dağılımını ve ayrıca akışı, türbülansları, hava temasını veya içeri akan inklüzyonları da, temsil etmek mümkündür. Artık gerilimler ve çarpılma, döküm parçalarının katılaşması ve soğuması sırasındaki ısı dağılımının gelişmesine bağlıdır. Kalıp doldurmasının ısıları burada daima başlangıç noktalarıdır. Şekil 4 içinde karşılaştırmalı olarak katılaşma süreci sonunda her iki çarpılmış döküm sistemindeki sıcaklık profilleri temsil edilmiştir. Krank millerindeki sıcaklık aynıdır. Döküm sistemi, değiştirilmiş doldurma davranışına rağmen, mevcut durumda millerin katılaşma ve donma sırasındaki termik davranışlarına çok az etki etmektedir. Artık gerilimler ve çarpılma da bu nedenle birbirlerine göre çok büyük sapma göstermemektedir. ı EYLÜL 2014 Sıcaklık o C Sıcaklık o C Boş Boş 1088 1430 1038 1415 989 1400 939 1384 890 1369 840 1354 790 1339 741 1324 691 1309 642 1293 592 1278 543 1263 493 1248 444 1233 394 1218 Kapı “A” Havalandırma öncesi “B” ŞEKİL 5 : Donma sonundaki ısıların karşılaştırması - solda 15 dakika 15 saniye sonra, sağda 16 dakika 3 saniye sonra. Çarpılmış olan orta eksenler çizilmiştir. Tamamen farklı kalıp doldurma sürelerine rağmen krank millerinin çarpılması neredeyse tamamen aynıdır (çarpılma 64 kat artırılmış şekilde gösterilmiştir). Döküm sisteminin DoE içinde değiştirilen kesitler ve değerlendirme aralığında (çizgili alan) temsil edilmesi. Kapıdaki ‘’A’’ ve havalandırma öncesi ‘’B’’ kesitlerin çizgili alandaki değerlendirme aralığında ısı üzerindeki etkisi incelenecektir. Sanal DoE yardımı ile bir döküm prosesinin sistematik şekilde geliştirilmesine örnek olarak dört krank milinin yatay bir döküm sisteminde dökümü sırasında meme girişlerinin ve çıkıcı kesitlerinin katılaşmaya olan etkisi incelenmiştir, Şekil 5. Döküm tekniğinin geometrisi parametrelenmiş formdadır. MAGMAfrontier Optimizasyon Yazılımı ile test planı oluşturulur, çalıştırılır, otomatik olarak simülasyon başlatılır ve ardından da DoE istatistikî açıdan değerlendirilir. Giriş çapı ve çıkıcı çapı üretim için gerçekçi sınırlar içinde değiştirilir. Ergiyiğin krank milleri içinden akışı sırasındaki soğuması simülasyonlarda hesaplanır. Isının çıkıcı tarafında her iki kesit üzerine nakledilmesiyle döküm sırasında erişilen sıcaklıklara geometrinin yaptığı etki incelenebilir, Şekil 6. Sıcaklıklar artan giriş çapı ile ortalamada değişmezler (üstte). Buna karşılık çıkıcı öncesinde artan yarıçaplarla sıcaklıklar artar (altta). Krank milleri dökümünde ergiyiğin ısı kaybı neredeyse tamamen çıkıcı öncesindeki yarıçapa bağlıdır. Giriş yarıçapının burada kayda değer bir etkisi yoktur. ı EYLÜL 2014 1345 1340 1335 1330 1325 1320 1315 1310 17 19 21 23 25 27 29 31 33 35 31 33 Kapı çapı / mm Değerlendirme aralığındaki en düşük sıcaklık 4. Döküm sistemi geometrisinin etkisinin sistematik araştırması Değerlendirme aralığındaki en düşük sıcaklık ŞEKİL 4 : 1345 1340 1335 1330 1325 1320 1315 1310 17 19 21 23 25 27 29 Havalandırmaya olan çapı / mm ŞEKİL 6 : Krank milleri dökümünde giriş yarıçapının (üstte) ve çıkıcı yarıçapının (altta) eriyiğin soğumasına etkisi (DoE içinde hesaplanmış 64 varyasyon) 105 MAKALE Sıcaklık o C 5. Plaka tahsisi ve bükülme ŞEKİL 7 : Krank ve eksantrik millerinin dökümü için model plakalarının tasarlanmasında parçaların birbirlerine olan mesafesi önemli bir parametredir. Şekil 7 dar ve geniş şekilde krank millerine tahsis edilen bir model plakasının sıcaklıklarını göstermektedir. Beklenildiği gibi daha dar bir doluluk miller arasında ısı yığılmasına neden olmaktadır. Bunun artık gerilimler ve çarpılmanın şekillendirilmesi üzerinde etkisi vardır. Her iki doluluk için oluşan artık gerilimler ve çarpılmalar Şekil 8’de gösterilmiştir. Kalıp plakası doluluğunun krank millerinin çarpılması üzerinde doğrudan etkisi vardır. Dar bir plaka doluluğu (solda) ve geniş bir plaka doluluğu (sağda) için krank millerinde 1 saat 30 dakika sonraki sıcaklık dağılımı. Dar dolulukta iç ve dış krank millerinin ısıları çok farklıdır. Geniş dolulukta iç ve dıştaki sıcaklıklar dar doluluğa kıyasla birbirlerine daha yakındır. 6. Sertlik özelliklerinin güvenilir süreç açısından garantisi Boş 650,0 614,3 578,6 542,9 507,1 471,4 435,7 400,0 364,3 326,6 292,9 257,1 221,4 185,7 150,0 Sıcaklık o C Boş 78,6 72,43 66,86 61,29 55,71 50,14 44,57 39,00 33,43 27,86 22,29 16,71 11,14 5,57 0,00 ŞEKİL 8 : Dar (solda) ve geniş (sağda) plaka doluluğunda artık gerilim ve çarpılma: Dış krank milleri (her birinde sağdakiler) dar dolulukta içtekilere göre daha fazla çarpılmıştır. Geniş dolulukta dış krank milleri (sağda) içtekiler ile aynı şekilde az çarpılmıştır. (çarpılma 45 kat artırılmış şekilde gösterilmiştir). Sıcaklık o C Boş Motor imalatındaki döküm parçalarının üretiminde lokal olarak döküm mikro yapısı ve sertlik özellikleri sıkı gereksinimlere bağlıdır. Simülasyon, malzemeye özgü kalıp doldurma ve katılaşmaya göre lokal ürün özellikleri hakkında bilgiler sağlamaktadır. Eksantrik millerinin üretimi iyi bir örnektir. Sağlam bir üretim prosesinde, doğrudan kamlar üzerinde ölçülen sertlik için belirlenmiş bir değerin tutulması sağlanmalıdır, Şekil 9. Kamların bölgesinde yeterli miktarda soğuma hızlarının sağlanması için dökümde kum kalıbın içine soğutucu yerleştirilir. Soğutucu geometrisinin sertlik özelliklerine olan etkisi sanal bir DoE içinde incelenmiştir. Bunun için bir kamın yanındaki karşılıklı iki soğutucu kalınlığı ve çapı simülasyon için sistematik şekilde değiştirilmiştir, Şekil 10. Ayrıca döküm ısısı da sistematik şekilde değiştirilmiştir. Sonuçlar, kamda talep eden sertlik değerlerinin sağlanmasına yardımcı olur. Diğer üretim parametrelerinin deney planlamasına eklenmesiyle döküm süreci, belirlenen talepler üretim dalgalanmalarında da yerine getirilecek şekilde ayarlanabilir. 480,0 461,4 442,9 424,3 405,7 387,1 368,6 350,0 331,4 312,9 294,3 275,7 257,1 238,6 220,0 106 ŞEKİL 9 : Bir kam üzerindeki ölçülmüş ve simüle edilmiş sertlik dağılımı [5] Motor İmalatındakİ döküm parçalarının üretİmİnde lokal olarak döküm mİkro yapısı ve sertlİk özellİklerİ sıkı gereksİnİmlere bağlıdır. Sİmülasyon, malzemeye özgü kalıp doldurma ve katılaşmaya göre lokal ürün özellİklerİ hakkında bİlgİler sağlamaktadır. ı EYLÜL 2014 Kalınlık 14 mm ve 15 mm 430 420 Sertlik / HB 410 400 Kalınlık 13 mm 390 T2 380 Kalınlık 12 mm ve altında 370 360 10 20 30 40 50 60 70 Soğutma demiri hacmi / cm3 7. Özet Bu makalede, döküm süreci simülasyonunun ve istatistikî deney tasarımının krank milleri ve eksantrik milleri dökümünde karşılaşılan tipik sorunları belirlemek ve çözmek için kullanımı gösterilmiştir. Bu yüksek dinamik yüklere maruz kalan bileşenler, motor dökümünde sanal DoE’nin gelecekteki önemi için çok iyi örnek teşkil etmektedirler. Sanal DoE dökümde sağlam üretim sağlanmasına destek olmaktadır. Giderek kısalan yanıt süreleri, bu teknolojinin otomotiv üretiminde kullanılan döküm parçalarının geliştirilmesinde de kendini kanıtlayacağını göstermektedir. Entegre CAE geliştirme süreci gittikçe yakınlaşmaktadır. Literatür [1] Menne, R.J.; Weiss, U.; Brohmer, A.; Egner-Walter, A.; Weber, M.; Oelling,P.: Einsatz der Gießprozesssimulation zur Bauteil-Leistungssteigerung bei gleichzeitiger Reduzierung von Entwicklungszeit und –kosten – Ausgewählte Beispiele aus der Ford-Motorenentwicklung. (Döküm proses simülasyonunun, parça performansını artırmak ve aynı anda geliştirme süre ve masraflarını azaltmak için kullanılması - Ford motor geliştirmeden seçilmiş örnekler.) 28. Uluslararası Viyana Motor sempozyumu 2007 [2] A. Egner-Walter, I. Hahn, W. Simon, Verkürzung des Entwicklungsprozesses von Gussteilen durch Einsatz von virtueller DoE, (Sanal DoE uygulamaları ile döküm parçalarının geliştirme sürecinin kısaltılması) 5. VDI-Tagung „Gießtechnik im Motorenbau“ (5. VDI Kongresi ‘’Motor imalatında döküm tekniği’’), Magdeburg, 10./11. Februar 2009 [3] Montgomery, D. C.: Design and Analysis of Experiments, 4th Edition, John Wiley and Sons, 1997 (Deneylerin tasarımı ve analizi, 4. Baskı, John Wiley and Sons, 1997) [4] I. Hahn, J.C. Sturm, Versuchspläne in der gießtechnischen Simulation (Döküm tekniği simulasyonunda test planları), Gießerei 96 (dökümhane 96) (2009), Nr. 7 [5] S. Wszolek, Optimization of Camshaft Castings with MAGMAfrontier, Vortrag der Firma MAHLE Ventiltrieb auf dem MAGMASOFT® International User Meeting 2006 (S. Wsolek, MAGMAfrontier ile Krank mili kalıplarının optimizasyonu, MAHLE Ventiltrieb firmasının MAGMASOFT® 2006 Uluslararası kullanıcı toplantısındaki sunumu) ı EYLÜL 2014 107 İÇİMİZDEN BİRİ İçimizden Biri: Ahmet Arkan Türkdöküm her sayısında olduğu gibi bu sayısında da döküm sektörünün duayen isimlerinden birini sayfalarına taşıyor. Arpek Arkan Alüminyum’un Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Arkan’ın konuk olduğu “İçimizden Biri” köşemizde Arkan, iş hayatına adım attığı ilk günlerden başlayarak bugünlere nasıl geldiğini anlatıyor. “Benim ne olmak istediğim yaşamım boyunca çok önemli olmadı. Ben neyle karşılaştıysam, onun en iyisi olma kavgasını verdim” diyen Arkan, sektöre yeni adım atan gençlere de tavsiyelerde bulunmayı ihmal etmiyor. Öncelikle bize kısaca kendinizden bahseder misiniz? Tokat doğumluyum. Aslında 1945 yılında doğdum ama o günkü koşullarda bir an önce askerliği yapıp eğitime devam edebilmem, ardından da çalışmam gerekiyordu. Ancak 17 yaşında da kimse sizi işe almıyordu. Çünkü askerliğin yapılmış olmasını istiyorlardı. Bu nedenle ben de yaşımı büyüttüm. Bir yıl kadar Almus Baraj inşaatında vinç operatörlüğü yaptıktan sonra askere gittim. Askerlik dönüşü de İstanbul’a geldim. İstanbul’da amacım mühendislik eğitimi almaktı. Ford Otosan’da 1966 yılının Ocak ayında iş başı yaptım. 1966 yılı Ekim ayında ise mühendislik mektebine başladım. Yıldız Teknik Üniversitesi’ni kazanmıştım. Ancak Ford Otosan için iyi bir elemandım. Ben Ford’a girdiğim zaman yalnızca 150 kişiydi ve bu sayıya genel müdür de dahildi. Bugünkü dev Ford fabrikası ile mukayese ederseniz çok az kişiydik. Kadıköy’de Mühendislik Yüksek Okulu açılmıştı. “Oraya git, parasını biz yatıralım, yeter ki işten ayrılma” teklifi geldi. Öbür tarafta gece derslerine girecektim zaten. Fakat tekrar iş bulmak yeni bir maceraydı. Ben de teklifi kabul ettim. Bir taraftan da terfi ettim. İnşaat okumak istiyordum, aklım fikrim hep serbest çalışmaktaydı. Çünkü benim yaşamım kendimi bildiğimden bu yana çalışarak geçti. 5 yaşında babamı kaybettim, 7 yaşında çıraklığa başladım. O gün bugündür yaşamda her şeyi hak edebilmenin mücadelesini verdim. İnsan olarak da, şartlar yaratarak da, çevre kazanarak da, yatırımlarınızla övünç duyacak gururu yakalamak için de hep hak etmeniz lazım. Bunun peşinde oldum ve inanıyorum ki oldukça iyi mesafeler aldık. 1966’da başladığım Ford Otosan’dan, 1969 yılında fabrika müdürümüzle aramda olan bazı dü- 108 ı EYLÜL 2014 şünce farklılıkları nedeniyle ayrıldım. Ama o sene ilk atölyemi açtım. Ağustos ayında daha önce bir atölye açmış ama yürütemeyen, sıkıntıları olan bir mühendis arkadaşımla ortak oldum. Ona borçlandım ama o tarihler itibari ile iyi yetişmiş bir kalıpçıydım. Zaten kalıpçı ustası dediğiniz mesleğin sayısı o yıllarda o kadar sınırlıydı ki; hele bizim gibi resim okuyarak, resme bakarak kalıp yapan, o teknik nosyonu kazanmış bir kalıpçı olmak... Biz bu vasfı Ford Otosan’da aldığımız eğitimlerle kazandık. Ben iyi bir kalıpçıydım. O dönem İstanbul’da 5 kalıpçı varsa, birisi Ahmet Arkan derlerdi. Bu durum hem gurur vericiydi hem de beni hayrete düşürürdü çünkü abartılı bulurdum. Ancak bir yandan bana iyi işler getiren bir namdı. Çok çalıştım ve hep bunun karşılığını aldım. Bir çırak olarak yola çıktığım 1966’dan bu yana, hem çalışanıma hem devlete karşı hep dürüst oldum. Bu o kadar önemli bir hadisedir ki… Bir tek gün kayıt dışı çalışmadım, bir tek gün hiçbir işçinin ücretini farklı göstermedim, kayıt dışı bir tek kişi çalıştırmadım. İnsanlar dürüst olarak da kazanır. Bu terbiye ile yetişmiştik, ailemizden bunu almıştık. Çalışanlarıma da, çocuklarıma da bunu yansıtmaya çalıştım. Benimle insanların barışık olabilmesi için; elde etmeye çalışmamaları, hak etmeye çalışmaları lazım. Bugün çocuklarım bu işletmeye gelirken, soyadlarını bekçi kulübesine bırakır. O kapıdan içeri girdiği andan itibaren hiç kimsenin soyadı bu işletme için bir şey ifade etmez. Çalışması, gayreti, mücadelesi, verimliliği geçerlidir. Çocuklarıma iyi öğrenmelerini söylüyorum. 4 çocuğum var. En büyüğü 48, onun küçüğü 45 yaşında. Büyük kızım filolojiyi, büyük oğlum ODTÜ’yü bitirdi, makine mühendisi oldu. O, 14 yıl benimle çalıştı. Bu tesisi özünde onun sahiplenmesi ve yürütmesi için kurdum. Ama insanların zamanla düşünceleri değişebiliyor. Bazen çevresi, onları çeşitli şekillerde etkileyebiliyor. Çocuklarınızın içinde sizin mesleğinizi devam ettiren var mı? Bugün bir oğlum ve bir kızım işletmede çalışıyor. Büyük kızım çalışmadı ama Arfesan ve Arpek dışında da bazı işletmelerimiz var. Büyük damadımı o şirketlerde ortak olarak tarif ettim. Küçük oğlum Burtan Arkan, fiilen her iki işletmede İcra Kurulu Üyesi olarak çaba sarf ediyor. Ama onun mesleği ekonomistlik. Ben inşaat okumama rağmen kader beni sanat enstitüsü kökenimden koparmadı. Orada torna-tesviye okumuştum yine metalin içinde kaldım. Babanızın mesleği neydi? Babam memurdu. Aileden mesleğimle ilgili herı EYLÜL 2014 Arkan: “Türkiye hiç mi bir şey yapmadı? Türkiye çok şey yaptı. 1929’da Türkiye’de otomobil ve kamyon üretildiğini biliyor musunuz? Salı pazarında günde 55 otomobil, 15 kamyon üretiliyordu. 1950 yılında Türkiye’nin greyder ürettiğini biliyor musunuz?” hangi bir yönlendirme olmadı. Ne servet var, ne bir mesleki miras var. Sadece ailemden tertemiz bir isim ve itibar aldım. Benim ailem 770-780 senedir Tokat kökenli. Yani Tokat’ın en eski ve en saygın ailelerinden biri. Varlıklı oldukları zamanlar olmuş fakat varlıklar çarçur edilmiş. Bunların hepsi hayatta yaşanabilecek şeyler. Yani; bir dönem orada çok önemli servetlere sahipken, ben 7 yaşında babam öldükten sonra çalışmak zorunda kaldım. Siz kaç kardeşsiniz? 2 kardeşiz. Kız kardeşim vefat etti maalesef. Burada önemli olan nokta şu: Ben bütün insanları severim, bütün insanlar benim kardeşimdir. Böyle bir karakterim var. Önce insan. Aynı anadan ve babadan olmak her şeyi ifade etmez; eğer siz insansanız, o insansa, ben insansam. Tanrı hepimizi eşit şartlarda yaratmış. Benim gençlere de hep ifade ettiğim, anlatmaya çalıştığım bazı felsefelerim var. Ben 3 üniversitede danışma kurulu üyesiyim. Gençleri seviyorum. Onlara dönük zaman zaman konferanslar veriyor, toplantılara gidiyorum. Tanrı insanlara hep eşit bir servet verir. O servet nedir biliyor musunuz? Sabah uyandığınızda size verdiği zaman vardır. Siz de 17-18 saat zaman ve parayla uyanırsınız, bende, dağdaki çobanda… Ben bugün bu yaşa kadar geldiysem, inanın bir saniye boş vaktim olmamıştır. Ya okurum, ya ilgilenirim, ya tartışırım, ya bir şey üretmeye veya bir katma değer yaratmaya çalışırım. İnsan için, iş için, ülkem için… Yani kardeşler, aile, ailenin mesleğe katkısı; bunları ben çok fazla önemsemiyorum. Herkes ne ile mutlu olacaksa onu yapmalı. Siz Ford Otosan’da iş hayatına adım attınız. Sonra ise kendi şirketinizi kurdunuz. O günle bugünü karşılaştırdığınızda, şirketleriniz açısından nasıl bir yol kat ettiniz? Diğer fabrikamızın girişinde bir tablo vardır, 8 tane resimden oluşan. 1939 yılında Türkiye’de açılan ilk sanayi sergisinin fotoğraflarıdır. Türkiye nerden nereye geldi. 1950’lerde ilk sergilerde kadınlar şapka üretiyor, el işi yapıyor, kaynak ile bazı objeler üretiliyor. 1950’lerde Samsun’da bir sergi yapılıyor. O sergide sadece yerli üretim yapan iki firmamız var: Atlı ve Radyol. Sanayi ürünü olarak her şey dışarıdan geliyor. Türkiye hiç mi bir şey yapmadı? Türkiye çok şey yaptı. 1929’da Türkiye’de otomobil ve kamyon üretildiğini biliyor musunuz? Salı pazarında günde 55 otomobil, 15 kamyon üretiliyordu. 1950 yılında Türkiye’nin greyder ürettiğini biliyor musunuz? Karayolları atölyelerinde makine kimya ve karayolları mühendisleri üretiyorlardı. 109 İÇİMİZDEN BİRİ Türkİye’nİn alümİnyum döküm sanayİsİnde önü açık. Ancak Türkİye doğru bİr sanayİ üretİm polİtİkası tarİf etmek zorunda. geleceğe güçlü şekİlde taşınacak fİrmalara desteĞİnİ vermek zorunda Doğuda kar küremek, yol açmak için greydere çok ihtiyaç var. 1929’da kurulan Ford fabrikası 1934’te kapanıyor. Hala nedenlerini tam olarak öğrenemedik. Çeşitli ekonomik problemler nedeniyle olduğu söyleniyor ama başka faktörler de var. Greydere Menderes hükümeti karşı çıkıyor. Marshall yardımı ile bize bunların hepsinin bedava geldiği söyleniyor. 1946 yılında kurulan Tuzla Cip, askeri cip üretirdi. Ancak 1950’lerde devlet sipariş vermemeye başladı. Yine Marshall yardımı nedeniyle olduğu söyleniyor. Halbuki bu yardımlar yüzünden üretimimiz engellendi. Türkiye çok şey kaybetti. Sanayide bir kısım tedbirler tarif edilmiş. 1964 montaj sanayi talimatı, otomotiv sektörünü ve montaj sanayini yerli katma değer yapmaya zorlayan bir tarifler zinciri. Bunlar sonrasında doğru sanayi politikalarıyla desteklenmedi. 1980’de liberal ekonomiye geçiyoruz denildi. Ne kadar hazırdık, ne kadar değildik? Bugün köy enstitüleri siyasi sirkülasyonlarla ve bir kısım feodal düzenin isteklerini karşılamak için kapatılmamış olsaydı ve hala yaşasaydı, Türkiye’nin çehresi çok farklı olurdu. Türkiye bir kültür devrimi yaşardı. Kinyas Kartal’ın geçen sene bir beyanatı yayınlandı. Köy enstitülerine, ağaların karşısına bilinçli insanlar çıktığı için karşı çıktıklarını söylüyor. Maalesef devlet sanayide hiçbir zaman doğru sanayi politikaları üretmedi. Doğru sanayi politikaları üretmediği için de ya ucu ucuna yaşadı ya da fanteziler üretip, sahip olduğunu satarak sürekli borçlandı. Bugün bir cari açık zinciri altında ülkeyi batırma noktasına geldik. Borçlanmak geleceğin gelirini harcamaktır. Bizim öyle bir durumumuz yok. İnşaat sektörü biraz daha dara girdiği an Türkiye’nin işsizlik oranı tarif edilenin bir buçuk katına çıkar. Burada çok somut bir şeyi ifade etmek isterim. Ben 1970’li yılların ortalarından bu yana sivil inisiyatiflerle de kavgalar verdim. Yıllarca Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği’nde (TAYSAD) yönetim kurulu üyeliği ve başkanlık yaptım. TAYSAD, Türkiye’deki ilk 4-5 ihtisas derneğinden bi- 110 ridir. Otomotiv sektörünü temsilen İstanbul Sanayi Odası’na (İSO) da yıllarımı verdim. Geçtiğimiz günlerde Ömür Boyu Onur Ödülü verdiler. Ben de kendi adımı taşıyan torunuma hediye ettim ve “Dedenizin size bırakacağı en büyük servet budur” dedim. İSO’nun hazırladığı 50 Yılda 50 Sanayici kitabındaki elli sanayiciden biri de benim. Bunlar gurur verici şeyler. Ancak söylediğim gibi her zaman kapımın önü temiz oldu. 1999 yılında Ankara’ya Milletvekili olarak gittiğimde, bir konunun da uzun yıllar mücadelesini ve sonucunu beraberimde götürdüm. 1964 Montaj Sanayi Talimatı’yla birlikte, 70’li yılların başında Türkiye sanayileşme arzusu içine girdi. 70’li yıllar Türkiye’de orta ölçekli sanayinin filizlenme yıllarıdır. 1980’lere gelince liberal ekonomiyle her şey serbest oldu. Onun da artıları oldu. Yurtdışıyla rekabet ortamı doğunca, rehavetten çıkılarak kalite ve rekabet gücü bilinci oturmaya başladı. Ben o yıllarda hem TAYSAD’da hem de İSO’da aktiftim. Eğitime çok önem veriyorum. Fuara gidildiğinde orada nasıl oturup kalkılacağının eğitimini, yabancı uzmanlara verdirdim. Gençleri ön plana çıkarmaya çalışırdım. Çünkü gençler bizden daha iyi düzeyde eğitim görmüştü. Hem onların özgüveninin artması, hem temsille cesaretlenmeleri, hem de yaratım güçlerinin artması için çaba sarf ettim. 1970’li yıllarda, yüzde 50’lilerde olan üretimdeki dış ticaret dengesi, 1990’lı yıllara gelindiğinde inanılmaz bir düzeye ulaştı. 1999 yılında Türkiye’nin ihracatının ithalatını karşılama oranı yüzde 76-77’ydi. O dönem mecliste Bülent Ecevit ve ekibine bir konunun kavgasını verdim. Ben de o dönem Ekonomik Danışma Kurulu üyesiydim ama ekonominin kararını Bülent Bey ve yakın ekibi verecekti. “Dış ticaret dengesinde her yıl yüzde 1,5 iyileştirme olsun” dedim. Çünkü siz borçlanma eğilimi içinde olduğunuz sürece, birileri sizi yönetir. Ben, havalı fren sistemleri üreten ve o konuda dünyada marka olan bir firmaya sahibim. Bu durum hafife alınacak bir hadise değil. Sonuç olarak, bu yüzde 1,5 oranla 15-20 senede neler olabileceğini kimseye anlatamadık. Sonrasında ise borçlanma başladı ve artarak devam etti. Bugün Türkiye’nin 400 milyar dolara yakın dış borcu var. 2001 krizinde özel sektörün borcunun da devletin borcu olduğunu söyledik. Çünkü özel sektör borcunun arkasında da hazine garantisi vardır. 2002-2003’te hane halkının tasarruf oranı, toplam GSMH’nin yüzde 56’sıydı. Ancak bugün bu oran yüzde 13’e ulaştı. İnsanlar fakirleşiyor, Türkiye bugün iflasın eşiğinde. Dış ticaret dengesi yüzde 54’e inerken, izlenen yanlış para politikalarıyla sanayiyi zor duruma düşürdü. ı EYLÜL 2014 Bugün öz kaynakla yatırım yapanların dışında bütün şirketler büyük risk altında. Özellikle otomotiv yan sanayisinde çanlar çalıyor. Şu anda otomotiv sektörünü koruyan şey, çok fazla ihracat yapılması mı? Ürünü satan patronlar genelde yabancı. Satacağı veya satmayacağı ürünü, kârın ana bölümünü, fiyatı vs. hepsini o tarif ediyor. Herkes Türkiye’ye yabancı yatırımcıların geldiğini söylüyor. Halbuki 6 ayda 1 milyar küsur dolar geldi. Üstelik gelenlerin içinden geri gidenler de oluyor. Ben yıllardır bir fikrin kavgasını veriyorum. Uzun yıllar Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı’nda (TTGV) da yönetim kurulu üyeliği yaptım. Yelpazesi son derece geniş, her ülkede her sektöre TÜBİTAK üzerinden veya direkt destek vermeye çalışan bir kurum. Ülkelerin en önemli ekonomik güçlerinden biri tohumluk üretmektir, tarımdır. Tarımda siz kendi tohumluğunuzu üretemiyor, yabancının himmetine muhtaç yaşıyorsanız, sürünmeye mahkumsunuz. Kendi topraklarım da olduğu için son dönemde tarımı araştırmaya başladım. Geçmişte çok fazla ihanet yaşamışız ve bugün de zincirleme olarak o tür ihanetler yaratılıyor. Ne kadar Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM) varsa hepsi kapatıldı. İkinci önemli güç ise savunma sanayisidir. Savunma sanayisinde dışarıya bağımlıysanız, özgürlüğünüz yoktur. Savunma sanayi ve tohumluk üretimi açısından Türkiye maalesef hiçbir şey üretmedi. Diğer sanayi kollarına dair üretim gerçekleştirdi. Halbuki otomotiv yerine traktör üretmesi, diğer tarım aletlerini üreterek ucuza vermesi gerekiyordu. Ben bazı Sivil Toplum Kuruluşları’na (STK) da kızıyorum. Birçoğunda yer alan kişiler benim dostlarım. Ancak herkes günü kurtarmanın peşinde. Halbuki geleceği kurtarmamız gerekiyor. Biz, yüksek basınçlı alüminyum döküm için Arpek’i kurarken, iki temel çıkış noktamız vardı. Bunlardan biri; 2000’li yılların başlarında Almanya Mercedes’e ürün vermekti. Ancak bazı sıkıntılarımız oldu. Alüminyum parçaların kalitesinde bir türlü istikrarı sağlayamıyorduk. Hem Mercedes’le çalışmaya başladık, hem de her an sac parçalar kontrolümüzde, biz üretiyoruz. Diğer bütün parçalarda iyi olmamıza rağmen alüminyumda bir türlü istikrar yakalayamayınca, fren elemanlarının kendi kullanacağımız alüminyum döküm parçalarını kendimiz basmaya karar verdik. Ama talebimiz bu boyutta bir işletmeyi doyurmazdı. Bu nedenle savunma sanayisine yöneldik. Bir dönem nitelikli sanayi bölgeleri terimi vardı. O dönem, Yabancı Sermaye Derneği’nin (YASED) bir yemeğinde, ABD Büyükelçisi Robert Pearson “Türkiye bizim dostumuz” ı EYLÜL 2014 İstanbul Sanayi Odası’nda (İSO) yıllarca çalışan Ahmet Arkan geçtiğimiz günlerde Ömür Boyu Onur Ödülü’nü aldı. Ayrıca İSO’nun hazırladığı “50 Yılda 50 Sanayici” kitabındaki elli sanayiciden biri oldu. gibi hamasi laflar söyledi. Ben de kürsüye çıkıp dedim ki: “Bu hamasi laflarla hiçbir yere varamazsınız. Türkiye sizin samimi dostunuz ve müttefikinizse, neden siz savunma sanayisi için Türkiye ile iş birlikleri yapmıyorsunuz? Türkiye’nin doğusundaki pazarın savunma sanayisinde yoksunuz. O pazar Rusların ve Çinlilerin elinde. ABD’nin aklı olsaydı Türkiye’ye gelip doğuya dönük değerlendirme yapardı. Bir Pakistanlının sözü ‘Türkiye Asya ile Avrupa arasında bir kemerin tokası gibidir’ diyor.” Ertesi sabah Pearson’ın sekreteri beni arayarak yemeğe beklediklerini söyledi. Beni ekonomi müsteşarıyla tanıştırıp, önceki gün söylediklerimi nasıl gerçekleştiririz diye görüşümü almak istemişler. Dedim ki: “Sayın Büyükelçi’ye söyleyin; ben devletin bir milletvekiliyim. Öğlen yemeğinde bir Ankara otelinde kaç kişi geleceğinizi bildirin. Ev sahibi benim, O değil.” Sekreter kız bana, “Ahmet Bey ilk defa böyle bir daveti geri çeviren birini gördüm, o da sizsiniz” dedi. Biz Kocaeli Sanayi Odası’na giderek, bu bölgede pilot nitelikli sanayi olgusunu yaratıp, İsrail-ABD-Türkiye savunma sanayisine dönük tesisleri yönlendirmeye başladık; tersanelerden otomotive, alüminyuma kadar. Ancak orada da Türkiye kendi içinde ihanetlere uğradı. Savunma sanayinin öneminden bahsettiniz, savunma sanayine yönelik çalışmalarınız devam etti mi? Biz bu işletmede yaklaşık yüzde 75 ihracat ile çalışıyoruz ve bu oran giderek artıyor. Önemli bir işleme yatırımı yaptık. Nihai ürün peşinde- 111 İÇİMİZDEN BİRİ yiz ancak savunma sanayisine giremedik. Çünkü devletin savunma sanayi politikası yok. Farklı konularda başka yatırımlarımız da var. Hepsinde temel bir hedefim var; ne üretiyorsak en iyisini üretmeliyiz. Hiç kimse benim rakibim değil. Aynı sektörde, aynı kulvarda çalışan herkes benim dostum. Dünya o kadar büyük ki. Bizler, bilgiyi, görgüyü paylaşarak; birbirimizden eleman çalarak değil, birlikte eleman yetiştirerek dışardaki pazarlarda gücümüzü arttıralım. Birlikte teknoloji geliştirelim. Bugün Japonya kalkındıysa, birkaç imalatçının birlikte kurduğu Ar-Ge merkezleriyle kalkındı. Ancak maalesef bizde haset ve fesat var. Herkes en kolay ve kısa yoldan zengin olmanın peşinde. Batı’da gördüğüm kadarıyla alüminyum döküm sektöründe çok önemli dalgalanmalar var. Geçtiğimiz yıllarda çok sayıda batan firma oldu. Alüminyum sanayisinin bir şansı var; özellikle otomotiv ve benzer üretimlerde alüminyum giderek artıyor. Çünkü araçların hafiflemesi, yakıt tüketiminden yüksek tonajlı taşıma imkanına kadar birçok avantaj getiriyor. Bu da bir fırsat yaratıyor. Ama rekabet o kadar dorukta ki, sürekli fiyatta indirim baskısı getiriyor. Bu ortamda batıda öz kaynaklı yatırım yok denecek kadar az. Ancak orada bankalar parayı, birlikte kazanma hedefiyle veriyor. Bizde ise senin kazandığını ben nasıl elde ederim diye düşünüyorlar. Biz hiçbir bankaya şahsi kefalet vermiyoruz. Üstelik ortak olduğum firmalarda ortaklarım için de yasaktır. Türkiye’nin alüminyum döküm sanayindeki geleceğini nasıl görüyorsunuz? Türkiye’nin alüminyum döküm sanayisinde önü açık. Ancak Türkiye total anlamda doğru bir sanayi üretim politikası tarif etmek zorunda. Gidişatı iyi okumak, alüminyum enjeksiyon üretimi yapan, geleceğe güçlü şekilde taşınacak firmalara desteğini akıllıca vermek zorunda. Bugünkü enerji fiyatlarıyla ve maalesef enerji kalitesindeki düşüklükle sıkıntılar yaşamamız çok normal. Hammaddede ve enerjide bağımlısın ve her ikisini de başkaları tarif ediyor. Devletin bunu dikkatle takip etmesi; TÜDÖKSAD’ın da bu konuda teyakkuz halinde olup, bunların analizini yapması lazım. Girdileri çok ciddi biçimde kontrol altına almak gerek. Laboratuvar imkanlarını değerlendirmek lazım çünkü laboratuvar malzemesi pahalıdır. Bugün yaptığımız her şeyi birinci sınıf alüminyum dökümcü olmak için yaptık. Bizim müşteri gamımız seçilmiş bir gamdır. Ancak hala o gamın önemli bir bölümü tedarikçinin tedarikçisidir. Direkt tedarikçi olmak için nihai ürün üretmemiz gerekiyor. 112 75 % İşletmelerinde yaklaşık yüzde 75 ihracat ile çalışan Arkan bu oranın gittikçe arttığını belirtiyor. Bu durumun gerçekleşmesi için ne kadar süre gerekiyor? Bu durumun kapısındayız. Biz müşteri konusunda seçiciyiz. Çok güçlü tedarikçilerle bu işbirliğini yapıyoruz. Onlara da nihai ürünü vererek, pazarlamayı onlara bırakıyoruz. Ancak biz de bunun ucunda bir katma değer yaratmaya çalışıyoruz. Oysa bizim sanayicimizde herkes birbirinin eline vurmaya çalışıyor. Ben başkasının yaptığı hiçbir işe teklif vermedim. Sektörün önü açık ancak bu sektörün hasetten ve fesattan uzak, aklını kullanarak gerçek anlamda rekabet gücünü arttıracak, eğitimli kişilere ihtiyacı var. Sanayici her platformda kendini temsil etmeli, taşeron aramamalı. ARPEK’in açılımı nedir? ARPEK’in açılımı; arkan parça enjeksiyon kalıp sanayi. Bu şekilde geniş bir ufuk koyduk çünkü bizim kalıp üretimimiz var. Parçaya odaklıyız ve enjeksiyon işi yapıyoruz. Genelde otomotiv sanayisine çalışıyoruz. Başka yaptığınız işlerden de bahsettiniz. Onları da kısaca açabilir misiniz? Gerek otomotive, gerek gemi inşaat sanayisine dönük belli konularda ticari şirketlerimiz var. Alman GEA firmasının Türkiye mümessiliyiz. Onun belli tiplerinin montajını Türkiye’de yapıyoruz ve yedek parça servis hizmetini veriyoruz. Çankırı’da bir ortaklığımız var; fitil, kapsül gibi patlayıcı yardımcı elemanların üretimini yapıyoruz. Madencilik sektörüne dönük bir iş ve çok yoğun çalışılıyor. Şu anda onun ihracatı için arayışlar içindeyiz. Arfesan bizim amiral gemimiz; havalı fren sistemlerinde bir dünya markası. Çin’den ABD’ye kadar müşterilerimize mal satıyoruz. Umarım Arpek de onun gibi saygın bir çizgiye ulaşır. Sektörümüzdeki gençlere tecrübelerinize dayanarak neler önerirsiniz? Bir gün oğlum bana “Ne olmak isterdin” diye sordu. Benim ne olmak istediğim yaşamım boyunca çok önemli olmadı. Ben neyle karşılaştıysam, onun en iyisi olma kavgasını verdim. Gençlere iki temel önerim var. Birincisi; hiçbir şeyi tesadüflere bırakmasınlar, yaşamayı planlamak gerekiyor. Hayatı yaşamanın iki yolundan biri bu. Diğeri de her şeyi tesadüflere bırakmak. Bu Albert Einstein’ın bir sözü. Ben gençlere hiçbir şeyi tesadüflere bırakmamalarını öneriyorum. İkinci önerim de; hayal kursunlar, pesimist olmasınlar ve her sabah kendileriyle barışık kalksınlar. ı EYLÜL 2014 DÜSSELDORF/GERMANY 16 –20 JUNE 2015 The Bright World of Metals TECHNOLOGIES PROCESSES APPLICATIONS PRODUCTS mtn1502_00128.indd 1 10.07.14 08:57 Call for papers As a part of GIFA/NEWCAST 2015, the BDG Bundesverband der Deutschen Gießerei-Industrie e. V. and the VDG Verein Deutscher Giessereifachleute e. V. are again organizing conferences focussed on topics of interest to the metal casting industry, such as: the GIFA-Forum is primarily addressed to foundry suppliers and deals with topics like > > > > > > > melting and casting processes pattern and die making moulding and core making manufacturing technology including machining foundry engineering and equipment foundry chemicals foundry consumables the Technical Forum in cooperation with VDI (Verein Deutscher Ingenieure) offers researchers, managers and foundrymen the opportunity to get information on the latest trends in casting technology focussing on > > > > > > R&D on casting processes process simulation process control automation information management environmental sustainability and conservation of resources (casting processes) the NEWCAST Forum presents perspectives for the application of state of the art cast materials and products. The technical presentations will concentrate on > > > > > > new casting product development substitution of materials and processes component design optimization and simulation light-weight design environmental sustainability and conservation of resources (products) This forum is intended to support a mutual dialogue between suppliers, designers and foundrymen and achieve synergies for both research and industry. Both English and German (with simultaneous translation into English) presentations will be accepted at all the conferences. Please send a short abstract and your vita by 30th November 2014 to: Bundesverband der Deutschen Gießerei-Industrie attn.: Simone Bednareck Hansaallee 203, 40549 Düsseldorf E-Mail: [email protected] Tel.: +49 (0)211/6871-338 Fax.: +49 (0)211/6871-364 Bir ortak sahibi olmak, her çeşit fayda anlamına gelir. Cromtec™ kromit kumumuz, işinize tüm yaşam döngüsü boyunca destek sunar. Krom cevheri madeni işletmecisi olarak, en yüksek kalitede kromit kumu üretiyor ve döküm endüstrisindeki firmalara doğrudan tedarik edebiliyoruz. Tüm süreç bizim ellerimizde – madenden son kullanıcıya kadar. Sonuç olarak, kromit kumunun süregelen yüksek kalitesi ve güvenilir tedarik süreci sayesinde, optimize edilmiş rutinler bekleyebilirsiniz. www.lanxesschromite.com TÜRKİYE DÖKÜM SANAYİCİLERİ DERNEĞİ ÜYE FİRMALARI FİRMA ADI ADARAD DÖKÜM ÜRÜNLERİ SAN. TİC. A.Ş. AKDAŞ DÖKÜM SAN. TİC. A.Ş. AKMETAL METALURJİ ENDÜSTRİSİ A.Ş. AKPINAR DÖKÜM MAK. SAN. A.Ş. ALFA DÖKÜM MAK. SAN. TİC. İTH. İHR. LTD. ŞTİ. ALTAN MAKİNA İMALAT TİCARET LTD. ŞTİ. ANADOLU DÖKÜM SANAYİ A.Ş ARAL DÖKÜM MAK. SAN. TİC. LTD. ŞTİ. ARDEMİR DÖKÜM SAN. TİC. A.Ş. ARDÖKSAN SFERO KAL. PİK DÖK. SAN. LTD. ŞTİ ARPEK ARKAN PARÇA ALUM. ENJEK. KALIP SAN. TİC. AŞ ARTI DÖKÜM SAN.TİC.LTD.ŞTİ AS ÇELİK DÖKÜM İŞLEME SAN. TİC. A.Ş ASLAR PRES DÖKÜM SANAYİ VE TİCARET A.Ş. ATİK METAL SAN. TİC. A.Ş. AY DÖKÜM MAKİNA SAN. TIC. A.Ş. AYHAN METAL PRES DÖKÜM SAN. TİC. A.Ş. AYZER DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ. BİLGE DÖKÜM MAKİNA SAN. TİC. A.Ş. BMC OTOMOTİV SAN. TİC. A.Ş. BORAN ÇELİK DÖKÜM SAN. TİC. A.Ş. BURDÖKSAN DÖKÜM MAD. NAK. TİC. SAN. LTD. ŞTİ. CANBİLENLER DÖKÜM MAK. SAN. TİC. LTD. ŞTİ. CEVHER DÖKÜM SANAYİ A.Ş. CER DÖKÜM MAKİNE VE SANAYİ A.Ş. COMPONENTA DÖKÜMCÜLÜK TİC. SAN. A.Ş. ÇELİK GRANÜL SANAYİ A.Ş. ÇELİKEL ALÜM. DÖKÜM İMALAT SAN. TİC. A.Ş. ÇEMAŞ DÖKÜM SANAYİ A.Ş. ÇUKUROVA İNŞAAT MAK. SAN. TİC. A.Ş. DALOĞLU DÖKÜM MAK. SAN. TİC. LTD. ŞTİ. DEMİSAŞ DÖKÜM EMAYE MAM. SAN. A.Ş. DENİZ DÖKÜM SANAYİ VE TİCARET A.Ş. DENİZCİLER DÖKÜMCÜLÜK SAN. TİC. A.Ş. DMS DENİZLİ DÖKÜM MAK.SAN.TİC.A.Ş DİRİNLER DÖKÜM SAN. TUR. LİMAN İŞL. TİC. A.Ş. DOĞRU DÖKÜM MAK. SAN. TİC. LTD. ŞTİ. DOĞU DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ. DÖKSAN BASINÇLI DÖKÜM SAN.TİC.LTD.ŞTİ DÖKÜMAŞ MALATYA METAL İŞLEME MERK. SAN.TİC.A.Ş. DUDUOĞLU ÇELİK DÖK SAN. TİC. A.Ş. DUYAR VANA MAKİNA SANAYİ TIC. A.Ş. EKSTRA METAL DÖKÜM İZABE MAK.SAN.İTH.İHR T.L. ŞTİ EKU FREN KAMPANA DÖKÜM SAN. A.Ş. ELBA BASINÇLI DÖKÜM SAN. AŞ ODÖKSAN OSMANELİ ŞB ELİT METALURJİ SANAYİ VE TİCARET A.Ş. EMİN YALDIZ METALURJİ MAK. GIDA OTOM. S.T.L. ŞTİ. ENTİL END. YAT. TICARET A.Ş. ER DÖKÜM MAK. SAN. TİC. A.Ş. ERGİN MAKİNA MODEL DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ. ERKON DÖKÜM İNŞ. TUR. TİC. VE SAN. LTD. ŞTİ. ERKUNT SANAYİ A.Ş. ERTUĞ METAL DÖKÜM MAKİNA SAN. TİC. LTD. ŞTİ. FERRO DÖKÜM SANAYİ DIŞ TİC. A.Ş. GEDİK DÖK. VANA SAN. TİC. A.Ş. GÜRMETAL HASSAS DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ. GÜRSETAŞ DÖKÜM SAN.TİC.LTD.ŞTİ. GÜVEN PRES DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ. HAYTAŞ DÖKÜM SANAYİ TİC. A.Ş. HEKİMOĞLU DÖKÜM SAN. NAK. TİC. A.Ş. HEMA OTOMOTİV SİSTEMLERİ A.Ş. HİSAR ÇELİK DÖKÜM SAN. TİC. A.Ş. İĞREK MAKİNA SAN. TİC. A.Ş. İMPRO METAL MET.DÖKÜM MAK.SAN.TİC.LTD.ŞTİ. İSTANBUL DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ. KAĞAN DÖK. MOD. SAN. TİC. LTD. ŞTİ. KALKANCI PRES DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ. KARAMAN DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ. KARDÖKMAK - KARDEMİR DÖKÜM MAK. A.Ş. KAYDÖKSAN - KAYSERİ DÖKÜM SAN. TİC. A.Ş. KIZILIRMAK DÖKÜM SANAYİ TİC. A.Ş. KOÇAK METALURJİ MAK. SAN. TİC. LTD. ŞTİ. KONDÖKSAN DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ. KÖRFEZ DÖKÜM SANAYİ TİC. A.Ş. MAKİM MAKİNA TEKN.SAN.TİC.A.Ş. ŞEHİR BURSA ANKARA İSTANBUL ANKARA ANKARA ÇORUM KOCAELİ İSTANBUL KONYA KIRKLARELİ KOCAELİ ESKİŞEHİR SAMSUN İSTANBUL İZMİR ANKARA KOCAELİ İSTANBUL İSTANBUL İZMİR ANKARA BURSA KONYA İZMİR ANKARA BURSA İSTANBUL KOCAELİ KIRŞEHİR MERSİN ADAPAZARI KOCAELİ ESKİŞEHİR İZMİR DENİZLİ İZMİR BURSA ELAZIĞ KOCAELİ MALATYA ÇORUM İSTANBUL ANKARA KOCAELİ BİLECİK İZMİR KONYA ESKİŞEHİR İSTANBUL KAYSERİ KONYA ANKARA İSTANBUL KOCAELİ İSTANBUL İSTANBUL İSTANBUL İSTANBUL İSTANBUL TRABZON TEKİRDAĞ İSTANBUL BURSA KOCAELİ KOCAELİ KONYA İSTANBUL DÜZCE KARABÜK KAYSERİ ÇORUM KONYA KONYA KOCAELİ ANKARA 0224 714 82 00 0312 267 18 80 0216 593 03 80 0312 267 04 50 0312 267 17 97 0364 254 93 93 0262 527 23 51 0212 771 45 45 0332 248 25 00 0288 263 43 20 0262 658 97 44 0222 236 20 70 0362 266 88 47 0216 593 25 60 0232 328 35 10 0312 267 04 57 0262 751 21 94 0212 771 51 00 0212 691 01 02 0232 477 18 00 0312 640 11 66 0224 493 26 06 0332 342 10 70 0232 478 10 00 0312 267 11 25 0224 573 42 63 0212 771 45 55 444 82 55 0386 234 80 80 0324 221 84 00 0264 275 48 07 0262 677 46 00 0222 236 00 58 0232 621 55 00 0258 267 10 33 0232 376 87 87 0224 482 29 35 0424 255 50 77 0262 658 29 10 0422 237 50 62 0364 254 90 01 0212 668 18 08 0312 267 05 56 0262 658 10 01 0228 461 58 30 0232 877 15 37 0332 239 22 80 0222 237 57 46 0216 377 01 42 0352 327 27 38 0332 239 16 50 0312 397 25 00 0212 691 02 72 0262 653 42 60 0216 307 12 62 0216 394 33 31 0262 658 30 01 0216 365 94 34 0216 365 10 56 0462 325 00 25 0282 758 10 40 0216 464 70 00 0224 243 16 06 0262 646 76 98 0262 728 13 00 0332 239 17 36 0216 593 07 55 0380 537 52 67 0370 418 22 34 0352 321 12 57 0364 235 03 16 0332 239 21 11 0332 239 06 55 0262 754 51 77 0312 267 56 87 0224 714 87 49 0312 267 16 70 0216 593 03 82 0312 267 04 51 0312 267 05 63 0364 254 96 48 0262 527 28 76 0212 771 45 43 0332 249 40 40 0288 263 43 24 0262 658 97 49 0222 236 18 64 0362 266 67 16 0216 593 25 69 0232 328 35 18 0312 267 04 56 0262 751 21 98 0212 771 51 02 0212 691 03 85 0232 477 18 77 0312 640 11 77 0224 493 26 09 0332 342 09 98 0232 478 10 10 0312 267 06 79 0224 573 42 73 0212 771 20 57 0262 658 06 96 0386 234 83 49 0324 221 84 05 0264 275 14 11 0262 677 46 99 0222 236 06 04 0232 621 55 04 0258 267 18 88 0232 376 85 67 0224 482 29 39 0424 255 56 56 0262 658 26 69 0422 237 50 47 0364 254 90 04 0212 594 73 42 0312 267 05 59 0262 658 10 00 0228 461 58 36 0232 877 15 36 0332 239 22 81 0222 237 26 79 0216 377 01 47 0352 327 29 45 0332 239 16 54 0312 397 25 07 0212 691 02 97 0262 653 41 60 0216 307 28 68 0216 394 32 88 0262 658 30 05 0216 365 29 82 0216 314 19 80 0462 325 00 72 0282 758 10 90 0216 464 70 20 0224 243 13 20 0262 646 70 30 0262 728 13 08 0332 239 15 99 0216 593 17 42 0380 537 54 58 0370 424 36 81 0352 321 11 94 0364 235 03 20 0332 239 22 11 0332 239 06 58 0262 754 51 80 0312 267 56 99 www.adarad.com.tr www.akdas.com.tr www.akmetal.com www.akpinardokum.com www.alfadokum.com.tr www.altanmakina.com www.anadoludokum.com.tr www.araldokum.com.tr www.ardemir.com www.ardoksan.com www.arpek.com.tr www.artidokum.com.tr www.ascelik.com www.aslarpres.com www.atikmetal.com.tr www.aydokum.com www.ayhanmetal.com.tr www.ayzerdokum.com www.bilgedokum.com www.bmc.com.tr www.borancelik.com.tr www.burdoksan.com www.canbilenler.com www.cevherdokum.com www.cerdokum.com www.componenta.com www.celikgranul.com www.celikel.com www.cemas.com.tr www.cimsatas.com www.daloglu.com www.demisas.com.tr www.denizdokum.com.tr www.denizcast.com www.denizlidokum.com www.dirinlerdokum.com www.dogrudokum.com www.dogudokum.com.tr www.doksandokum.com.tr www.dokumas.com.tr www.duduoglu.com.tr www.duyarvalve.com www.ekstrametal.com.tr www.eku.com.tr www.odoksan.com.tr www.elitmetalurji.com.tr www.eminyaldiz.com.tr www.entil.com www.erdokum.com www.erginmodel.com www.erkondokum.com.tr www.erkunt.com.tr www.temsidokum.com www.ferrodokum.com.tr www.gedikdokum.com.tr www.gurmetal.com.tr www.gursetes.com www.gpdpress.com www.haytas.com.tr www.hekimogludokum.com www.hattatholding.com www.hisarcelik.com www.igrek.com.tr www.impro.com.tr www.istanbuldokum.com www.kagandokum.com www.kalkanci.com www.karamandokum.com www.kardokmak.com.tr www.kaydoksan.com.tr www.kizilirmakdokum.com www.kocakdokum.com www.kondoksan.com www.korfezdokum.com www.makim.com.tr ŞEHİR FİRMA ADI MEDAŞ METALURJİ DÖK. MAK. SAN. TİC. A.Ş. MENSAN OTOMOTİV MAK. AKS. SAN. TİC. A.Ş. MERT DÖKÜM İNŞAAT SAN. TİC. LTD. ŞTİ. MES ELEKTROMEKANİK DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ. MESA MAKİNA DÖKÜM A.Ş. METKOM MET.MAK.MÜT.NAK.SAN.TİC.LTD.ŞTİ. MOTUS OTOMOTİV MAK. MET. SAN. TİC. A.Ş. NORMSAN TİCARET METAL İMALAT SAN. LTD. ŞTİ. ÖNMETAL DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ. ÖZGÜMÜŞ DÖKÜM SAN. TİC. A.Ş. ÖZGÜR DÖKÜM MAD. MAK. İNŞ. TAAH. MÜM. SAN. TİC. İTH. İHR. LTD. ŞTİ. ÖZGÜVEN DÖKÜM MAK. SAN. TİC. LTD. ŞTİ. PARSAT PİSTON DAĞITIM TİC. VE SAN. A.Ş. PINAR DÖKÜM SANAYİ TİC. A.Ş. RUBA FERMUAR VE PRES DÖKÜM SAN. A.Ş. SAMSUN MAKİNA SANAYİ A.Ş. SEFER DÖKÜM MAK.SAN.LTD.ŞTİ. SERPA HASSAS DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ. SİLVAN SANAYİ A.Ş. SÜPERPAR OTOMOTİV SAN. TİC. A.Ş. ŞAHİN DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ. ŞAHİN METAL İMALAT SAN. VE TİC. A.Ş. ŞENKAYA CELIK DOKUM YEDEK PARÇA FABR. TAN ÇELİK DÖKÜM MAK. SANAYİ TİC. A.Ş. TOSÇELİK GRANÜL SANAYİ A.Ş. TRAKYA DÖKÜM SANAYİ TİC. A.Ş. UYAR DÖKÜM SAN. TİC. LTD .ŞTİ. ÜMİT DÖKÜM TİC. SAN. LTD. ŞTİ. ÜNİMETAL HASSAS DÖKÜM MAK. YED. PAR. A.Ş. YAZKAN MÜH. DÖKÜM MAK. SAN. LTD. ŞTİ. YILKAR DÖKÜM SA. TİC. LTD. ŞTİ. ANKARA MANİSA İSTANBUL TEKİRDAĞ KONYA HATAY KONYA İSTANBUL İSTANBUL ADANA ANKARA ANKARA İSTANBUL İZMİR MANİSA SAMSUN İSTANBUL İSTANBUL İSTANBUL İZMİR İZMİR İSTANBUL İZMİR ELAZIĞ İSTANBUL İSTANBUL BURSA İSTANBUL İSTANBUL ANKARA KONYA 0312 267 45 75 0236 213 02 30 0216 364 32 12 0282 726 92 94 0332 239 18 72 0326 755 82 10 0332 239 12 41 0216 593 11 61 0212 485 48 74 0322 441 07 07 0312 267 12 10 0312 267 41 61 0212 591 01 41 0232 479 03 53 0236 213 08 86 0362 266 51 60 0212 441 09 77 0216 394 23 52 0216 399 15 55 0232 877 02 12 0232 437 01 83 0212 875 19 00 0232 877 21 23 0424 255 55 60 0216 544 36 00 0212 315 52 40 0224 411 09 77 0216 499 46 46 0216 591 08 70 0312 641 32 10 0332 239 04 47 0312 267 57 02 0236 213 02 29 0216 415 74 51 0282 726 90 42 0332 239 18 76 0326 755 76 84 0332 239 12 43 0216 593 05 15 0212 485 48 73 0322 441 14 14 0312 267 12 11 0312 267 51 61 0212 591 01 46 0232 479 05 16 0236 213 08 08 0362 266 51 62 0212 441 46 86 0216 394 23 55 0216 383 31 38 0232 877 02 17 0232 437 01 85 0212 875 11 07 0232 877 21 24 0424 255 55 63 0216 544 36 06 0212 274 01 12 0224 411 09 78 0216 499 46 50 0216 591 08 79 0312 641 31 82 0332 239 00 36 www.me-das.com.tr www.mensanotomotiv.com.tr www.mertdokum.com.tr www.mesdokum.com.tr www.mesamakina.com.tr www.metkom.com.tr www.motusdokum.com www.normsan.com www.onmetal.com.tr www.ozgumus.com.tr www.ozgurdokum.com.tr www.ozguvendokum.com www.parsatpiston.com.tr www.pinardokum.com.tr www.rubapresdokum.com www.samsunmakina.com.tr www.seferdokum.com www.serpahassasdokum.com www.silvansanayi.com www.superpar.net www.sahindokum.com www.sahinmetal.com www.senkaya.com www.tancelik.com www.toscelikgranul.com.tr www.trakyadokum.com.tr www.uyardokum.com www.umitcasting.com www.unimetal.com.tr www.yazkan.com.tr www.yilkardokum.com.tr BÖLGESEL KURULUŞLAR İSTANBUL PİK DÖKÜMCÜLER ESNAF VE SANATKARLAR ODASI ANKARA MADENİ DÖKÜMCÜLER ESNAF VE SANATKARLAR ODASI İZMİR BİLİMUM DÖKÜMCÜ KÜÇÜK ESNAF VE SANATKARLAR ODASI İSTANBUL ANKARA İZMİR 0212 576 60 10 0312 267 13 93 0232 437 02 43 0212 576 80 75 0312 267 04 97 0232 437 01 46 www.ankaradokumculerodasi.org.tr KATILIMCI ÜYELER ACARER METAL SANAYİ TİC. A.Ş. AMCOL MİNERAL MADENCİLİK SAN. TİC. A.Ş. ASK CHEMİCALS TR TIC LTD.ŞTİ. AVEKS İÇ VE DIŞ TİC. A.Ş. BES MÜHENDİSLİK SAN. TİC. A.Ş. BİLGİNOĞLU ENDÜSTRİ MALZ. SAN. TİC. A.Ş. ÇELİKTAŞ SINAİ KUMU MADEN SAN. NAK. TİC. A.Ş. ÇUKUROVA KİMYA END. A.Ş. EGES ELEKTRİK & ELEKTRONİK GER. SAN. TİC. A.Ş. ERMETAL END. GERİ DÖN. TAŞ. SAN. A.Ş. EVREN İTHALAT İHRACAT PAZ. A.Ş. EXPERT MÜMESSİLLİK TURİZM TİC. LTD. ŞTİ. FERROMET MÜMESSİLLİK TİC. A.Ş. FETAŞ METALURJİ YÜZEY İŞLEM ÜRÜNLERİ SAN.TİC.LTD.ŞTİ. FOSTEMA METALURJİ SAN. TİC. LTD. ŞTİ. HANNOVER-MESSE ANKİROS FUARCILIK A.Ş. HERAEUS ELECTRO-NİTE TERMO TEKNİK SAN. TİC. A.Ş. INDUCTOTHERM İNDÜKSİYON SİST. SANAYİ A.Ş. KADIOĞLU MADENCİLİK SAN. TİC. A.Ş. KUMSAN DÖKÜM MALZEMELERİ SAN. TİC. A.Ş. LMA MOTİF ALÜM. DÖKÜM SAN. MÜM. LTD. ŞTİ. LMG ENDÜSTRİYEL ÜRÜNLER HAMMADDE SAN.TİC.A.Ş. MAGMA BİLİŞİM TEKN. HİZM. LTD. ŞTİ. MARMARA METAL MAM. TİC. A.Ş. META-MAK METALURJİ MAK. MÜM. LTD. ŞTİ. METKO-HÜTTENES ALBERTUS KİMYA SAN TİC. A.Ş. NEDERMAN MAKİNA SAN. TİC. LTD. ŞTİ. S&B ENDÜSTRİYEL MİNARELLER A.Ş. SİLTAŞ SİLİS KUMLARI SAN. TİC. A.Ş. SİLVAN DIŞ VE İÇ TİC. A.Ş. UNİKON METALURJİ VE KİMYA SAN. TİC. LTD. ŞTİ. VESUVIUS İSTANBUL REFRAKTER SAN.TİC.A.Ş.FOSECO YILKAN MAÇA SUP. ÜRETİM PAZ. SAN. TİC. A.Ş. İSTANBUL İSTANBUL ANKARA İSTANBUL İSTANBUL İZMİR İSTANBUL MANİSA İSTANBUL İSTANBUL İSTANBUL İSTANBUL İSTANBUL İSTANBUL ANKARA ANKARA ANKARA KOCAELİ KARABÜK İSTANBUL İSTANBUL İSTANBUL İSTANBUL İSTANBUL İSTANBUL İSTANBUL İSTANBUL İSTANBUL İSTANBUL İSTANBUL İSTANBUL KOCAELİ BURSA 0212 280 50 50 0216 414 96 16 0312 212 72 91 0216 410 00 60 0216 420 89 09 0232 433 72 30 0212 275 57 13 0236 233 23 20 0212 446 41 21 0212 691 13 70 0212 325 96 60 0216 573 38 88 0212 211 33 00 0216 364 34 01 0312 440 82 28 0312 439 67 92 0312 267 08 88 0262 646 34 24 0370 424 10 50 0216 593 09 57 0216 593 13 61 0216 409 14 14 0216 557 64 00 0216 447 29 55 0212 270 07 08 0216 411 69 11 0212 438 07 78 0212 247 49 85 0216 335 70 09 0216 380 36 18 0216 399 98 68 0262 677 10 50 0224 573 88 72 0212 280 50 51 0216 414 96 20 0312 212 75 61 0216 410 00 90 0216 364 66 48 0232 457 37 69 0212 347 87 07 0236 233 23 23 0212 446 41 15 0212 672 95 92 0212 283 77 78 0216 573 06 28 0212 275 11 42 0216 364 90 47 0312 439 66 84 0312 439 67 66 0312 267 08 87 0262 646 29 62 0370 415 66 50 0216 593 09 59 0216 593 13 62 0216 409 14 18 0216 557 50 26 0216 447 29 69 0212 270 08 88 0216 369 64 59 0212 438 33 92 0212 247 49 91 0216 335 71 57 0216 416 91 59 0216 442 11 90 0262 677 10 60 0224 573 74 93 www.acarermetal.com www.amcol.com.tr www.ask-chemicals.com www.aveks.com.tr www.besmuhendislik.com www.bilginoglu-endustri.com.tr www.celiktassilis.com www.cukurovakimya.com.tr www.eges.com.tr www.ermetaldemir.com www.evren.ws www.expert.com.tr www.ferromet.com.tr www.fetasmetalurji.com www.fostema.com www.ankiros.com www.electro-nite.com www.inductotherm.com.tr www.kadioglumaden.com.tr www.kumsandokum.com.tr www.lma.com.tr www.lmg-global.com www.magmasoft.com.tr www.marmarametal.com www.metamak.com.tr www.metkoha.com www.nederman.com www.sandb.com www.siltas.com.tr www.silvanticaret.com www.unikon.com.tr www.foseco.com.tr www.yilkanchaplet.com The latest innovations in Foundry Technology DÖKÜM TEKNOLOJİLERİN DE SON YENİLİKLER Come See Us at Hall 3 - C110 Hall3-C 110 NOLU STANDIMIZA BEKLERİZ ANKIROS 2014 Visit our booth at the show and learn more about the services and equipment Vulcan Engineering offers. We will work with you to develop specific equipment or systems for your application. Whatever your process, Green Sand, No-Bake, Lost Foam, or any other, we offer solutions from our “expertise backed by experience”. Regardless if your need is a single piece of equipment, or a complete turn-key concept-tocompletion project, Vulcan is interested and ready to work with you. Gelin standımızı ziyaret edin ve VULCAN mühendisliğin servislerinden , ürün pörtföyünden yakından haberdar olun. Prosesisinizi geliştirmek, sizlere en uygun ekipmanı sunmak için sizlerle çalışmaya hazırız. Döküm prosesiniz ister yaş kum, ister no-bake veya strafor olsun “uzmanlık, deneyimlerle desteklenir” felsefemizle sizlere her türlü öneriye açığız. Ihtiyacınız neye yönelik ise, tek bir ekipman veya anahtar teslim projeler sunmak için sizlerle çalışmaya hazırız. Robots & Manipulators Robot ve Manipülatörler Systems & Equipment Sistem ve Ekipmanlar Grinders & Cut-Offs Taşlama ve Kesme Makineleri Lost Foam Strafor Döküm One Vulcan Drive • P.O. Box 307 • Helena, AL 35080-0307, USA Ph: 205-663-0732 • Fx: 205-663-9103 [email protected] • www.vulcangroup.com Mihrap ALBAYRAK Suites 2&3 Coalville Business Centre, Goliath Road, Coalville, Leicestershire, LE67 3FT, UK Ph: +44 (0)1952 457 461 • Fx:+44 (0)844 980 1012 [email protected] • www.vulcangroup.com LMA MOTIF AL. DOK SAN VE MUM LTD ŞTİ. Kimyacılar Organize Sanayi Bölgesi Melek Aras Bulvarı Tuna Caddesi No:2 34956 Tuzla \ İstanbul \ Türkiye Tel.:+90 216 / 593 13 61 pbx (ext: 1213) Gsm :+90 534 4429090 Web : www.lma.com.tr AŞILAYICILAR GRAFİT ELEKTRODLAR FERRO ALAŞIMLAR FERRO SİLİKO MAGNEZYUM SFERO VE DÖKÜM PİKİ KARBON VERİCİLER KROMIT KUMU METALİK SİLİSYUM /MAGNEZYUM DÖKÜM/KUM SOĞUTMA TAMBURLARI KALIPLAMA MAKİNALARI KUM HAZIRLAMA TESİSLERİ KUM SOĞUTUCU MİKSERLER POTALAR YAŞ KUM KONTROL EKİPMANLARI
Benzer belgeler
Türkiye Döküm Sanayicileri Derneği
Hazırlıklarını geceli gündüzlü yürüttüğümüz Ankiros, Annofer ve Turkcast fuarlarımız ve beraberinde tarafımızdan düzenlenecek olan Uluslararası Döküm Kongremiz zengin ve doyurucu içeriğiyle sektörü...