3. Çeviri metnini indirmek için tıklayınız.
Transkript
3. Çeviri metnini indirmek için tıklayınız.
SCHOOL FOR CHANGE "It demands your total concentration, energy and capabilities. In return it gives you the best friends you could ever wish for. More important than this, you get the opportunity to discover yourself." According to Heidi Meyer, a former student of Atlantic College, that makes the college such a good place for education. Demand: İstek, talep etmek Total: Toplam, bütün, tam Capability: Kapasite, güç, yapabilirlik, beceri In return: Bunun karşılığında, geri dönüşü olarak Give: Vermek Ever: Hayatın boyunca Wish for: İstekte bulunmak, istemek, dilemek Important: Önemli Get: Almak, erişmek, ulaşmak Opportunity: Fırsat Discover: Keşfetmek Yourself: Kendini According to: -e göre Former: Önceki, ilk Make: Yapmak Such: gibi Place: Yer “O sizin bütün konsantrasyonunuzu, enerjinizi ve kapasitenizi istemektedir/talep etmektedir. Bunun karşılığında okul hayatın boyunca isteyeceğin en iyi arkadaşları verir. Bundan daha önemlisi, kendini keşfetme fırsatına sahip olursun/erişirsin.” Atlantik Kolejinin eski/ilk öğrencilerinden Heidi Meyer’e göre, bu, koleji eğitim için iyi bir yer yapmaktadır. Atlantic College is the world's first residential college and this week it is 25 years old. The college was founded at St. Donats Castle, in South Wales, by Kurt Hahn to promote peace and international understanding through education. World: dünya First: Birinci/ilk Residential: Yatılı, yerleşik College: Özel lise, yüksek okul Week: Hafta Year old: Yaşında Found: Kurmak, founded: Kurulmak Castle: Kale South Wales: Güney Galler Promote: Yükseltmek, arttırmak, geliştirmek Peace: Barış International: Uluslararası Understand: Anlamak, anlayış Through: Yoluyla, aracılığıyla Atlantik Koleji dünyanın ilk yatılı kolejidir ve bu hafta 25 (yaşında) oluyor. Kolej Güney Galler’de St. Donats Kalesi’nde Kurt Hahn tarafından eğitim yoluyla barışı ve uluslararası anlayışı (empati/vizyon) geliştirmek için kurulmuştur. Atlantic College students are from 70 countries. They study for the International Baccalaureate diploma. This course was pioneered at the college during the early 1970's and now, it is offered at more than 350 colleges across the world. Six subjects are studied and some British experts are considering it as a replacement for A-levels. Country: Ülke Study: Çalışmak, okumak, eğitim almak Baccalaureate (B.A.: Bachelor of Arts): Lisans eğitimi Course: Ders, kurs Pioneer: Öncülük yapmak, başlatmak, ilk defa yapmak During: Sırasında, zamanında Early: Erken Now: Şimdi 1 Across: Çapında, boydan boya, karşıdan karşıya, çapraz olarak Subject: Konu, başlık British: Britanyalı, İngiliz Expert: Uzman Offer: Teklif etmek, sunmak, önermek Consider: Göz önünde bulundurmak, düşünmek, değerlendirmek Replacement: Yer değiştirmek, değiştirmek, yerine koymak A-Level: A-seviye, üst düzey Atlantik Koleji öğrencileri 70 ülkedendir. Onlar uluslararası lisans diploması almak için çalışırlar. Bu kurs 1970’lerin başlarında kolejde başlatıldı ve şimdi/günümüzde dünya çapında 350 kolejden daha fazlasında verilmektedir/sunulmaktadır. Altı konuda eğitim alınmaktadır ve bazı İngiliz uzmanlar onun (kursun) A-seviye (kursların/derslerin) yerine konulmasını düşünmektedirler. "It is rather like the proposed national curriculum," said Jeff Neuss, the college's head of chemistry. "Everyone has to study his or her native language, a modern foreign language, a humanities subject, a science and maths. As a result of this broad curriculum, all our students become intellectual adults while studying their own subjects. Thus, we have scientists who can write essays, and art specialists who are numerate and competent in science." As a result: Bunun sonucu olarak, sonuç olarak Broad: Geniş, genişçe Become: Olmak, haline gelmek Intellectual: Entellektüel Adult: Yetişkin Own: Kendi Thus: Böylece Scientist: Bilim insanı Write: Yazmak Essay: Makale Art specialist: Sanat uzmanı Numerate: Sayılı Competent: Yeterli, yetenekli Rather: Yerine Like: Gibi Propose: Önermek, sunmak National Curriculum: Ulusal müfredat Head: Baş, başkan Chemistry: Kimya Everyone: Herkes Native language: Ana dil, doğal dil Foreign language: Yabancı dil Humanities: Uygarlık tarihi, insan bilimleri Subject: Alan, konu Science: Bilim Maths: Matematik Kolejin kimya bölüm başkanı Jeff Neuss, “o sunulmuş/uygulanmakta olan ulusal müfredat gibidir.” dedi. “Herkes ana dilinde, bir modern yabancı dilde, bir insan bilimleri alanında, bir (doğal) bilim ve matematik (alanlarında) eğitim almak zorundadır. Bu geniş müfredatın sonucunda, bütün öğrencilerimiz kendi alanlarında eğitim alırken, entellektüel yetişkinler olurlar. Böylece, makale yazabilen bilim insanlarımız, ve sayılı ve yetenekli sanat uzmanlarımız vardır. Academic work is only one part of the college. It also wants to be part of the community. Therefore, it expects students to undertake community services that include sea rescue and running its 50-acre farm. "We were the first co-ordinated beach and inshore rescue service in Britain and we developed the Atlantic class of inshore lifeboats now used as standard by the RNLI," said Neuss. 'We are officially responsible for safety along a 15-mile stretch of coastline. Our lifeboats have saved 150 lives." 2 Akademik çalışma kolejin sadece bir parçasıdır/bölümüdür. O (kolej) bu toplumun bir parçası olmayı da ister/istemektedir. Bundan dolayı, o (kolej) öğrencilerin deniz (can) kurtarma ve 50 dönümlük çiftliğin işletilmesini içeren toplum hizmetlerini yerine getirmelerini bekler. Neuss dedi ki: “Biz Britanya’da koordine sahil ve kıyı kurtarma hizmetinde birinciydik ve RNLI tarafından günümüzde standart olarak kullanılan Atlantik sınıfı kıyı can kurtarma botlarını biz geliştirdik.” “Biz 15 mil kıyı çizgisi boyunca güvenlikten resmi olarak sorumluyuz Bizim can kurtarma botumuz 150 hayat kurtarmıştır.” Work: İş, çalışma Only: Sadece, tek Part: Kısım, bölüm, parka Also: de, da Want: İstemek, arzu etmek Community: Topluluk, cemaat Therefore: Bundan dolayı, bunun için Expect: Beklemek, tahmin etmek, varsaymak Undertake: Yerine getirmek, yürütmek Service: Hizmet Include: İçermek, kapsamak Sea rescue: Denizde (can) kurtarma Britain: Britanya Develop: Geliştirmek Inshore: Kıyı Officially: Resmi olarak Responsible: Sorumlu Safety: Güvenlik Along: Boyunca Along stretch of coastline: Kıyı boyunca uzanan Save: Kurtarmak Life: Yaşam, hayat Lifeboat: Can kurtarma botu Use: Kullanmak Farm: Çiftlik Co-ordinated: Koordine olmak Beach: Kumsal, sahil Run: Koşmak, işlemek, çalışmak Every summer, the students run courses for physically and mentally handicapped young people. They visit London to teach English to Bangladeshi youngsters and run a Youth Training Scheme course for local teenagers. And the students maintain their own college buildings and classrooms. Every: Her, tüm Summer: Yaz Run: Koşmak, çalışmak, işlemek Course: Ders, kurs Physically: Fiziksel Mentally: Zihinsel olarak Handicapped: Handikaplı, engelli Visit: Ziyaret etmek London: Londra Teach: Öğretmek Youngster: Genç Youth Training Scheme course: Gençleri Yetiştirme Projesi kursu Local: Yöresel, bölgesel, yerel Teenager: Ergen Maintain: Sürdürmek, yapmak, yerine getirmek, onarmak, iyileştirmek Building: Bina Classroom: Sınıf Her yaz öğrenciler fiziksel ve zihinsel engelli genç insanlar için kurslar düzenlerler/verirler. Onlar Bangladeşli gençlere İngilizce öğretmek için Londra’yı ziyaret ederler ve yerel ergenler için Gençlik Yetiştirme Projesi kursu düzenlerler. Ve öğrenciler kendi kolej binalarını ve sınıflarını onarırlar. Atlantic College offers an unusually diverse educational experience, but how are students selected? “Academic ability and school recommendation are of course taken into consideration as in all colleges. However, applicants without the personal qualities 3 of tolerance and a willingness to mix with others can't possibly get into our college," said Neuss. Offer: Önermek, sunmak Unusually: Alışılmadık Diverse: Farklı, zıt Experience: Deneyim Select: Seçmek Ability: Beceri Reccommendation: Tavsiye Of course: Tabi ki, elbette Take into consideration: Dikkate almak, göz önünde bulundurmak Applicant: Başvuran Without: -siz, -sız Personal: Kişisel, bireysel Quality: Nitelik Tolerance: Hoşgörü Willingness: İstek, arzu Mix: Karış(tır)mak Others: Diğerleri, ötekiler Possibly: Muhtemelen Get into: Dahil olmak, girmek Atlantik Koleji alışılmadık farklı bir eğitim deneyimi sunar, ama öğrenciler nasıl seçilir? Neuss dedi ki, “Akademik beceri ve okul tavsiyesi tabi ki bütün kolejlerde dikkate alınmaktadır. Buna ragmen, hoşgörü ve diğerleriyle karışma isteği gibi kişisel nitelikleri olmayan başvuru sahipleri kolejimize dahil olamaz.” The fees are £6,400 a year, but scholarships ensure there is no discrimination on financial grounds. Some countries, such as Norway, allocate funds to allow Ethiopian refugees to attend. The college gives its students a wide perspective on world affairs, said Monica Moreno, a Brazilian: "Immediately after you arrive, a learning process starts which makes you realise your own roots, and carries an irresistible force for change and understanding of others." Fee: Ücret, maaş, para Year: Yıl Scholarship: Burs Ensure: Sağlamak, garanti etmek Discrimination: Ayrım(cılık) Ground: Yer, gerekçe, mahal, bahane Norway: Norveç Allocate: Ayırmak, tahsis etmek, paylaştırmak Fund: Para, fon, para kaynağı Allow: İzin vermek Refugee: Mülteci, sığınmacı Attend: Katılmak, dikkat etmek, devam etmek Wide perspective: Geniş vizyon/perspektif/bakış açısı World affairs: Dünya işleri, ilişkileri Immediately: Derhal, hemen Arrive: Varmak, ulaşmak Learning process: Öğrenme süreci Realise: Farkına varmak, gerçekleştirmek Root: Köken Carry: Taşımak Irresistible: Dayanılmaz, karşı konulmaz Force: Güç, kuvvet Change: Değişim Understand: Anlamak Ücretler bir yıl için £6,400’dir, ama burslar finansal zeminde/gerekçelerle ayrım olmamasını garanti etmektedir. Norveç gibi bazı ülkeler, Etiyopya göçmenlerinin (de) dahil olması için fon ayırmaktadırlar. Kolej dünya (uluslararası) ilişkiler alanında öğrencilere geniş bir perspektif verir, Brezilyalı Monica Moreno, “sen vardıktan hemen sonra, kendi köklerini keşfetmeni sağlayacak ve değişim ve diğerlerini anlamak açısından dayanılmaz bir güç taşıyan bir öğrenme süreci başlamaktadır.” Kaynak: Bülent Kandiller & Aysun Velioğlu, Reader at Work 2, Ankara: METU, 2012. 4
Benzer belgeler
It demands your total concentration, energy and capabilities. In
consideration as in all colleges. However, applicants without the personal qualities of
tolerance and a willingness to mix with others can't possibly get into our college," said
Neuss.
Offer: Önerm...
İngilizce metni ve Türkçe çevirisini buradan indirebilirsiniz.
promote peace and international understanding through education.
to be founded: Kurulmak
Dökümanı indirmek için tıklayın.
lle blrlikte verilmelidir'
UsB destegi olmaltdlr. Gerekli tilm aparatlarr
Verilen tekliflere ait marka ve modeller belrrtilecektir.
a[nmaYacaktrr'
15 gilnii geeen teslimat teklifleri dikkate
firma ...