Doktora Tezi Özeti: Uyku bozuklukları ve TSSB: süreğen bir döngü
Transkript
Doktora Tezi Özeti: Uyku bozuklukları ve TSSB: süreğen bir döngü
Doktora Tezi Özeti: Uyku bozuklukları ve TSSB: süreğen bir döngü mü? Saskia van Liempt Özet Arkaplan: Uyku korku sönmesi (fear extinction) belleğinin konsolidasyonunu kolaylaştırmaktadır. Muhtemelen korkunun sönmesini engelleyen ve iyileşmeye gölge düşüren kabuslar ve insomnia, travma sonrası stres bozukluğunun (TSSB) ayırt edici yakınmalarıdır. Uyku düzenindeki bozulmalar TSSB riskini artırdığında ya da tam tersi olduğunda süreğen bir döngü gelişebilmektedir. Günümüze kadar, TSSB’de uyku bozukluklarını iyileştirmeye yönelik terapötik seçenekler kısıtlı kalmıştır. Yöntemler: Uyku ve travma sonrası yakınmalar arasındaki ilişkiyi incelemek için üç çalışma yaptık: (1) birliğe sevk öncesi insomnia yakınmalarının ve kabusların TSSB’nin gelişimi üzerindeki etkisini inceleyen ileriye dönük boylamasına bir kohort çalışması; (2) TSSB’si olan ve olmayan eski askerlerde ve sağlıklı kontrollerde (SK) öznel uyku ölçümlerini, polisomnografiyi, endokrinolojik parametreleri ve belleği inceleyen kesitsel bir çalışma; (3) TSSB’si olan eski askerlerde prazosin ve plasebonun uyku bozuklukları üzerindeki etkisini karşılaştıran randomize kontrollü bir çalışma (RKÇ) (n=14). Bu çalışmalara ek olarak, TSSB’deki uyku bozuklukları için tedavi seçenekleri hakkındaki literatürü sistematik şekilde gözden geçirdik. Sonuçlar: Birliğe sevk öncesindeki kabuslar sevk sonrasındaki 6. aydaki TSSB yakınmalarını yordamıştır; ancak, insomnia yakınmaları yordamamıştır. Ayrıca, TSSB’si olan hastalarda, obstrüktif uyku apnesi sendromu daha yaygın olmasa da, apne endeksi ve TSSB şiddeti arasında bir ilişki gözlenmiştir. TSSB’si olan hastalarda uyku sırasında uyanmalarda anlamlı bir artış gözlemledik, bu da adrenokortikotropik hormon (ACTH) düzeyleri ile pozitif ve büyüme hormonu (BH) salgısı ve öznel uyku derinliği algısı ile negatif korelasyon göstermiştir. Ayrıca, TSSB hastalarında kalp atımı anlamlı olarak yükselmiştir. İlginç olarak, BH’nin gece boyunca plazma düzeyleri TSSB’de düşmüştür. Ayrıca, BH salgısı ve uyanmalar TSSB’de daha düşük olan gecikmeli hatırlama için bağımsız yordayıcılar olmuşlardır. RKÇ’mizde, prazosin herhangi öznel ya da nesnel uyku parametresindeki iyileşme ile ilişkili bulunmamıştır. Şimdiye dek yalnızca birkaç RKÇ yayınlanmıştır. Bunlar atipik antipsikotikler ve özellikle kabusları azaltmada prazosin için umut verici sonuçlar ortaya koymaktadırlar. Tartışma: Kabuslar nedeniyle uykunun bozulması TSSB riskini artırmaktadır. TSSB ise uyku bölünmesinin artışına, BH salgısının azalmasına ve sık kabuslara neden olmaktadır, bunlar da yine korkunun sönmesine, sinaptik plastisiteye ve iyileşmeye engel olabilmektedir. Bu uyku düzenindeki bozulmanın, süreğen bir döngüye neden olarak, TSSB semptomatolojisinde öncü ve sürdürücü bir etken olduğunu göstermektedir. Bu tez hipotalamik-hipofiz-adrenal ekseninin ve sempatik sinir sisteminin (SSS) aktivitesinin TSSB’si olan hastalarda uyku düzeninin bozulmasında rolü olduğunu ortaya koymaktadır. Anahtar kelimeler: TSSB; uyku; kabuslar; polisomnografi; kortizol; büyüme hormonu; bellek; noradrenalin (Yayınlanma tarihi: 3 Ekim 2012) Tez Utrecht’te, 21 Haziran 2012’de savunulmuştur. Danışmanlar: Prof. Dr. R.S. Kahn (Üniversite Tıp Merkezi, Psikiyatri Bölümü, Hollanda), Prof. Dr. J.B.A.M. Arends (Eindhoven Teknik Üniversitesi, Hollanda) ve Dr. E. Vermetten (Askeri Ruh Sağlığı Merkezi, Hollanda). Atıf: European Journal of Psychotraumatology 2012, 3: 19142 - http://dx.doi.org/10.3402/ejpt.v3i0.19142
Benzer belgeler
Sığınma evine giden kadınlardaki ruh sağlığı değişimleri ve
(36/94; %38.3) aşamalar boyunca gelişme göstermiştir. Aşamalar boyunca gelişim gösteren
kadınların ortalama ziyaret sayıları 4'tür. Çok değişkenli lojistik regresyon analizi sığınma evini
daha çok ...