Diyabette Kök Hücre Esaslı Tedavi Yaklaşımları
Transkript
Diyabette Kök Hücre Esaslı Tedavi Yaklaşımları
74 DİYABETTE K K RE ESASLI TEDA İ YAKLAŞIMLARI Prof. Dr. Erdal KARAÖZ1, Uz. Biol. İrem YILMAZ1, Doç. Dr. Evrim ÇAKIR2 r Dr Tu a DE 2,3 Liv Hospital Rejeneratif Tıp Kök Hücre Üretim ve Araştırma Merkezi, İSTANBUL Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Kliniği, ANKARA 3 Hacettepe Üniversitesi, Kastamonu Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları Anabilim Dalı, ANKARA 1 2 ÖZET Günümüzde tip 1 diyabetin te avisi e eli bir alışma s r r lme te ir Temel e i i strate i eliştirilmiştir a reas ve a a ı a li a ı a li a reas a li e re a a ve li lması a rağme u u em başarısı ı e iste e e e lmaması bir e a la veri i e i ti a u ulması ve r i imm sistemi bas ıla ı ı te avi i ta si el ris leri i ışla amaması ibi e e ler e la ı alter ati bir a a lara reler eri e ğu laşılmıştır u ama la a ı ar lı lab ratuvarları a eşitli re a a ları a embri i eriş i ve etal a a ı a a beta releri i lab ratuvar şulları a reti ti i abeti te avisi e ulla ma a eli abalar evam etme te ir Eş ama lı lara i abeti ra i al te avisi e sa e e a a ı re re lasma te avisi i eterli lma a ağı a i a a bilim i sa ları a t imm ata ları ur urulması a re taba lı lası te avi temleri i eliştirilmesi eri e alışmaları ı s r rme te ir u b l m e ele e te i abeti te avisi e ulla ılması ş le r le re re esaslı temel te avi strate ileri ısa a etle e e tir 74.1 G Tip 1 diyabetin kesin tedavisi için, Uluslararası uvenil Diyabet Araştırma Vakfı ( DRF)’nın da belirttiği gibi iki önemli husus vardır; bunlardan birincisi, harabiyete uğramış adacık hücrelerinin yerine konması (replasmanı) ve bu amaçla alternatif kaynakların bulunmasıdır. İkincisi ise, bu nakil işleminden sonra yaşam boyunca immün sistemi baskılayan (immünsüpresif) ilaçlar kullanılmaksızın tedavinin sağlanmasıdır. Yani, kalıcı replasmanın sağlanması gerekmektedir. Yakın zamana kadar, beta hücrelerinin yerine konulmasını amaçlayan iki temel strateji geliştirilmiştir; pankreas ve adacık nakli. Pankreas nakli deneylerinin yoğun bir şekilde ilerlemesi 1950’li yıllarda olmaktadır1,2. Ancak, ilk çalışmalarda greftin canlılığı uzun sürmemiştir. Sonraki yıllarda bağışıklık baskılayıcı tedavinin geliştirilmesi, yeni cerrahi teknikler ve hasta seçimi ile nakil sonuçlarında iyileşme gözlenmiştir3. İlk çalışmalarda fetal pankreasın bir bölümü vücudun göz, subkutan doku, testis gibi çeşitli organlarına nakledilmiştir. Hipergliseminin azaldığını bildiren birkaç çalışma dışında ekzokrin pankreasın nakledilen dokuyu otosindirime uğratması ya da alıcı hücrelerine zarar vermesi nedeniyle diyabette tam anlamıyla bir iyileşme gözlenmemiştir1,4,5. Gelişen tekniklerle adacık hücrelerinin ekzokrin pankreastan ayrılması ile başarılı adacık nakilleri yapılmaya başlanmıştır6. Adacık nakli pankreas nakline göre daha güvenli, daha az invazif ve ekonomik açıdan daha az külfetli bir süreci içermektedir7. 2001 yılında Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Avustralya ve Avrupa’da adacık hücre nakli yapılan merkezlerin verilerinin bir arada toplanmasını sağlamak amacıyla oluşturulan Colloborative Islet Transplant Registry (CITR) kayıtları esas alınarak 1999-2010 yılları arasındaki adacık transplantasyon başarısını değerlendiren çalışmada 1999-2002, 2003-2006, 2007-2010 dönemlerinde analiz edilmiş ve her dönemin üçüncü yılı sonunda insülin bağımsızlık oranları sırasıyla %27, %37 ve %44 saptanmıştır. İnsülin bağımsızlık süresinin uzaması yanında, HbA1c’de düşme ve C-peptid düzeylerinde iyileşme gözlenmiştir; ayrıca ağır hipoglisemi sıklığında azalma olmuştur. Bu sonuçlar adacık izolasyon yöntemlerindeki gelişmelere ve adacık D ETTE EE TED M | 615 canlılığının artmasına bağlanmıştır8. Adacık naklinin uzun dönem başarısının henüz istenen düzeyde olmaması, bazen birden fazla vericiye ihtiyaç duyulması ve kronik immün sistemi baskılayıcı tedavinin potansiyel risklerinin dışlanamaması beta hücre replasmanı için araştırmacıları beta hücre serisi, kök hücre ve ksenogreft gibi alternatif kaynak çalışmalarına yönlendirmiştir9. Allogreft ya da ksenogreft uygulamalarında nakledilen materyalin yetersiz olması, yüksek maliyet ve endojen retrovirüslerin neden olduğu artmış infeksiyon riski nedeniyle beklenilen sonuçlar alınamamış; bu nedenle yüksek proliferasyon hızına sahip tümöral nitelikte beta hücre serileri kullanımı gündeme gelmiştir10. Ancak, seri pasajlamalarda hücrelerin proliferasyon yeteneklerinin azaldığı izlenmiş ve bu nedenle beta hücre serilerinin proliferasyonunu kontrol eden protokoller geliştirilmiştir11,12. Bununla birlikte, immün rejeksiyon dışlanamamıştır. Zaman içinde adacık hücre öncüllerinden beta hücre rejenerasyonu sağlanmaya çalışılmış ancak bu yönde neogenezi sağlayacak faktörler de net olarak aydınlatılamamış ve diğer kök hücre kaynaklarına yönelinmiştir. Bu amaçla dünyanın farklı laboratuvarlarında çeşitli kök hücre kaynaklarından (embriyonik, erişkin ve fetal) adacık ya da beta hücrelerini laboratuvar koşullarında üretip tip 1 diyabetin tedavisinde kullanmaya yönelik çabalar devam etmektedir. Eş zamanlı olarak, diyabetin radikal tedavisinde sadece adacık hücre replasman tedavisinin yeterli olmayacağına inanan bilim insanları da otoimmün atakların durdurulmasında kök hücre tabanlı olası tedavi yöntemlerinin geliştirilmesi üzerinde çalışmalarını sürdürmektedir. Doğrudan kök hücre nakli ile neogenezin uyarılması Beta hücre/adacık replasmanı Kan/Bağışıklik sisteminin yeniden kurulması Kök hücreleri (pankreas kaynaklı) yerinde aktive etmeye yönelik girişimler İmmunoterapi (Otoimmun atakları durdurmaya yönelik girişimler) Di abet Te avisi e re Esaslı a laşımlar Lab’da kök hücreler kullanılarak üretilen beta hücre/adacık üretilmesi ve nakli Adacık naklinde kök hücrelerin koruyucu etkileri Diyabete bağlı sekonder komplikasyonların tedavisinde kök hücre esaslı girişimler Şekil 74.1. Di abet te avisi stere şemati 616 | e re esaslı te avi i im GEÇM TE GE E E E D ETE ME T a laşımları ı Bu bölümde, gelecekte diyabetin tedavisinde kullanılması düşünülen/öngörülen temel tedavi stratejileri 5 ana başlık altında özetlenecektir (Şekil 74.1): 1. Beta Hücre/Adacık Replasmanı 1.1. Laboratuvarda Kök Hücreler Kullanılarak retilen Beta Hücre/Adacık retilmesi ve Nakli 1.2. Doğrudan Kök Hücre Nakli ile Neogenezin Uyarılması 1.3. Kök Hücreleri (Pankreas Kaynaklı) Yerinde Aktive Etmeye Yönelik Girişimler 2. Kan/Bağışıklık Sisteminin Yeniden Kurulması 3. İmmünoterapi (Otoimmün Atakları Durdurmaya Yönelik Girişimler) 4. Adacık Naklinde Kök Hücrelerin Koruyucu Etkileri 5. Diyabete Bağlı Sekonder Komplikasyonların Tedavisinde Kök Hücre Esaslı Yaklaşımlar 74.2 74.2.1 ET E D E ab ratuvar a ulla ılara retile a ı retilmesi ve 74.2.1.1 Embri i reler eta a li M re reler Teorik olarak, sınırsız sayıda çoğalabilen ve uygun şartlarda istenilen hücre tipine dönüştürülebilen embriyonik kök hücre (EKH)’lerden elde edilecek yeni beta hücre serileri ya da adacık hücreleri nakil (replasman) tedavisinde kolaylıkla kullanılabilirler. Ayrıca, genetik mühendisliği bilim disiplinindeki gelişmelere koşut olarak, herhangi bir kaynaktan elde edilmiş EKH serisinin immünofenotipik yapısı, nakle ihtiyacı olan kişinin gereksinimlerini karşılayacak şekilde değiştirilebilir. Böylece, bu hücrelerin olası bağışık red reaksiyonlarından korunması sağlanmış olacaktır. İnsanlara nakledilebilecek insülin üreten hücrelerin sürekli olarak sağlandığı bir sistem için henüz çok erken olmasına rağmen, uzmanlar yaptıkları araştırmalarla önemli ilerlemeler sağlamışlardır. EKH’ler kullanılarak işlevsel insülin üreten hücrelerin laboratuvar koşullarında üretilerek kimyasal yöntemlerle (Streptozotosin veya Alloksan) diyabet oluşturulmuş kemiricilerde kısa süreli hiperglisemiyi normalleştirdiğine ilişkin ilk çalışmalar 2000’li yılların başlarından itibaren yayımlanmaya başlanmıştır13-15. İlk zamanlar laboratuvarlarda EKH’lerden üretilen adacık benzeri yapılar, tüm pankreas adacık endokrin hücre belirteçleri için pozitif reaksiyon verirken, ekzokrin pankreas için negatif reaksiyon vermiştir. Ayrıca, histolojik olarak incelendiklerinde, normal adacık yapılarının birçok özelliğine sahip oldukları, ancak, normal adacıklardan 50 kat daha az insülin eksprese ettikleri görülmüştür. EKH’lerden üretilen bu yapıların in vivo fonksiyonlarını test Şekil 74.2. a ı mi r evresi e lt re e ile are E leri e i s li rete için pozitif kırmızı rea si ver i leri i leme le birli te bir E belirte i la avi: AP ekirdek etmek amacıyla farklılaşan hücreler diyabetik farelere verildiğinde farelerin genel sağlık durumlarında bazı iyileşmeler gözlenmesine rağmen diyabetin belirtilerinde bir düzelme gözlenmemiştir. Çünkü nakil yapılan hayvanlardaki hücrelerin insülin salgılama düzeyleri oldukça düşüktür (yaklaşık %2 oranında). Sonrasında, daha bol ve işlevsel adacık ya da beta hücresi elde etmek amacıyla kültür koşullarına farklı fizyolojik sinyal molekülleri eklenmiş, fakat, %0.1-0.5 kadar farklılaşmış hücre elde edilebilmiştir16,17. Hücre replasman tedavisi için ise, çok daha fazla sayıda insülin üreten hücreye gereksinim vardır. Bunun üzerine, bir grup araştırmacı EKH’leri (kültürün değişik evrelerinde) beta hücrelerinin gelişmesi ve farklılaşmasında önemli rol oynayan Pax4, Pdx1 ve Nkx6.1 gibi transkripsiyon faktörleriyle ekzojen olarak infekte etmiştir18-20. Bu sistemlerin kullanılmasındaki amaç, erken evrede bu genlerin yüksek oranda ekspresyonunu sağlayarak farklılaşmakta olan EKH’lerinin daha fazla oranda endokrin pankreas ya da beta hücrelerine doğru yönlendirilmelerini uyarmaktır. Sonuçta, bu yöntem ile elde edilen hücrelerin oranı yaklaşık olarak %20 düzeyine ulaştığı saptanmıştır. Bu hücrelerin streptozotosin-diyabetik farelere nakli sonrasında kan glukoz düzeylerinin normalleştiği gözlenmiştir 20. Deneysel in vivo hayvan çalışmalarında, birçok doku ve organda kök hücrelerin akıbetini yönlendirmede rol oynayan mikroçevre elemanlarının tanımlanmasıyla farklı hücre tiplerini aynı kültür ortamına alarak aralarındaki etkileşimlerle farklılaştırma çalışmaları geliştirilmiştir. Ko-kültür adı verilen bu teknikle farklılaşmaya alınan hücrelerde, hücre farklılaşmaları daha iyi sonuçlanmaktadır. Kocaeli Üniversitesi Kök Hücre Araştırmaları ve Uygulama Merkezi (KOU-KÖGEM) ekibinin gerçekleştirdiği bir çalışmada EKH’lerin adacıklar ile indirekt ko-kültüründe hücreleri insülin üreten hücrelere farklılaştırdığı ve bu hücrelerin farklı glukoz konsantrasyonlarına cevap verdiği tespit edilmiştir (Şekil 74.2). Görülüyor ki, tüm çalışmalar kültürde EKH’lerden daha homojen ve %100’e yaklaşan oranda adacık benzeri hücre kültürleri elde etmek yönünde yoğunlaşmaktadır. EKH’lerin blastokist kökenli olması nedeniyle oluşan etik kaygılar ve releri el e e ilmesi Embri i E i i iti vere releri isim e ı a releri i s li yeşil varlığı evem etme te ir teratom oluşturma riskleri nedeniyle klinik uygulanması konusundaki tartışmalar devam etmektedir 21,22. Gelecekteki çalışmalar, EKH’den daha seçici beta hücreleri elde edilmesinin yanı sıra teratom benzeri yapıların oluşmasının önlenmesine yönelik olacaktır. Elde edilen bütün bu sonuçlar bir araya getirildiğinde, işlev gören insülin üreten adacıklara farklılaşmaları yönünde uyarılabilen insan EKH sistemlerinin geliştirilmesinin yakın bir gelecekte mümkün olabileceğine işaret etmektedir. 74.2.1.2 Eriş i reler Hücre tabanlı tedavilerde EKH’lerin kullanılmasına ilişkin özellikle etik konulardaki tartışmalar sürerken, bazı araştırma grupları embriyonik dönemden sonraki fetal ve doğum sonrası dönemlerde de vücudumuzdaki çeşitli organ ve dokularda bulunan kök hücreler üzerinde yoğunlaşmıştır. Bu amaçla yapılan tüm çalışmaları embriyonik olmayan kök hücreler’ veya erişkin kök hücreler’ başlığı altında toplamak mümkündür. Diyabetin kök hücre esaslı beta hücre veya adacık replasman tedavisinde kullanılması düşünülen en önemli erişkin kök hücre çeşidi mezankimal kök hücre (MKH)’lerdir. MKH’ler, 1960’lı yılların sonlarında ilk kez fetal buzağı serumu içeren kemik iliğinin ortama yayılması sonrasında, kemik hücrelerine ve adipositlere farklılaşan ve fibroblastlara benzeyen yapışkan hücre kolonilerinin geliştiğini gösteren Fridenshtein tarafından tanımlanmıştır. Sonraki in vivo ve in vitro çalışmalar, MKH’leri her üç germ yaprağından köken alan hücre ve/veya dokuları oluşturan bir multipotent kök hücre kaynağı olarak göstermiştir. Önceleri yalnızca kemik iliğinden elde edilebilen MKH’ler, günümüzde vücut sıvılarının da dahil olduğu birçok doku ve organdan izole edilebilmektedir. Bu dokuların başlıcaları kas, kemik, kıkırdak ve yağ dokuları, diş pulpası ve periodontal ligament, karaciğer, timus, paratiroid, tonsilla palatina, akciğer, dalak gibi solit organlar; endometriyum, yumurtalık ve testis gibi üremeyle ilişkin organlar; amniyon sıvısı, plasenta, kordon kanı ve matriksi gibi fetal dokulardır. D ETTE EE TED M | 617 M M Şekil 74.3. M ler e e a tarımı M a a M e ve s ra reler e i s li MKH’leri kullanılarak laboratuarda beta hücre ya da adacık elde etmeye yönelik girişimlerde EKH çalışmalarına benzer stratejiler kullanılmıştır. Bir grup araştırmacı kültür koşullarına bazı büyüme faktörü ve sitokinler gibi kimyasal sinyal molekülleri ekleyerek işlevsel beta hücreleri elde etmeyi denerken; KO -KÖGEM grubunun da d hil olduğu bir grup araştırmacı gen transfeksiyonları ve adacık mikroçevresinde ortak kültür yöntemlerini denemektedir (Şekil 74.3)23,24. Ancak, EKH çalışmalarında karşılaşılan teknik sorunlar erişkin kök hücreleri için de devam etmektedir. 74.2.2 D ğru a e e e i re a li ile arılması Kök hücre tabanlı beta hücre ya da adacık replasmanını amaçlayan bir başka yaklaşım, farklılaşmamış evredeki kök hücre nakillerine dayanmaktadır. EKH’lerin teratom oluşturma potansiyeli nedeniyle erişkin kök hücreler aktif olarak denenmektedir. 618 | GEÇM TE GE E E E D ETE ME T yeşil b aması AP : a a Ma avi . Kemik iliği kaynaklı MKH (Kİ-MKH) nakillerinin deneysel diyabet modellerinde etkili bir onarım stratejisi olduğu gösterilmiştir25. Deneysel modellemelerin dışında bu konu ile ilgili klinik çalışmalar da sürdürülmektedir. Tip 1 ve tip 2 diyabet ile ilgili kayıtlı 7 adet faz 1/2 klinik çalışmaları http . clinicaltrial.gov’ adresinde yayınlanmıştır26. Gerçekleştirilen bu klinik çalışmaların sonuçlarına göre, MKH’ler diyabetik hastalarda heyecan verici düzeyde tedavi edici etkiler sergilemiştir27. Ancak, bu tedavi edici etkilerin altında yatan mekanizmalar tam olarak tanımlanamasa da Kİ-MHK’lerinin vasküler endotelyal büyüme faktörü (VEGF) ve fibroblast büyüme faktörü (FGF)’nin de içinde bulunduğu birçok sitokini salgıladığı yapılan çalışmalarla gösterilmiştir28. Tüm bu verilerin ışığında, MKH naklinin diyabetik adacıkları iyileştirdiği ve endojen adacık progenitörlerinin çoğalmasını desteklediği söylenebilmektedir29-31. 74.2.3 releri a reas eri e tive Etme e Girişimler a a lı eli Son yıllarda diyabetin, beta hücre yıkımı ile yapımı arasındaki dengesizlikten kaynaklanabileceği görüşü üzerinde odaklanıldı. Bu görüşü savunanlar, adacıklarda beta hücrelerinin rejeneratif potansiyelinin arttırılmasıyla, otoimmün beta hücre hasarının karşılanabileceğini ve sonuçta tip 1 diyabetin tedavisi için alternatif bir model olabileceğini düşünmektedirler32-34. Bu amaçla, deneysel diyabetik hayvan modellerinde birçok çalışma gerçekleştirilmiştir. Farklı stratejiler izleseler de tüm bu çalışmaların ortak 3 amacı vardır; a. Diyabetik hayvan modellerinde pankreasta ya da adacıklarda kök veya öncül hücrelerin varlığının devam ettiğini göstermek, b. Bu öncül veya kök hücrelerin değişen koşullara yanıt olarak pankreasta yeni beta hücre üretimi sağlayıp sağlayamadıklarını test etmek, c. Beta hücrelerinin bu şekilde üretilmesiyle diyabet tablosuna olası etkilerini saptamak. Gerçekleştirilen birçok in vitro ve in vivo çalışmanın sonucunda yerleşim, morfolojik özellikler, immünofenotipik ve gen ekspresyon belirteçlerine göre bu öncül veya kök hücreleri şu şekilde sınıflayabiliriz: I. Pankreatik kanal/kök hücreleri, II. Asinar hücreler, III. Pankreatik yıldızsı (stellat) hücreler (fibroblast benzeri hücreler), IV. Nestin pozitif adacık kökenli öncül hücreler. I. a reati l a al reler releri a reas a al e li Kanal epitelinden köken almış adacık rejenerasyonu ilk kez 1993 yılında gösterilmiştir35. 1995 yılında, Peck ve ark., pankreas kanallarından izole ettikleri adacık üreten kök hücrelerinin uzun süreli kültürlerinde fonksiyonel adacıkların geliştiğini yayımlamıştırlardır36-38. Bonner Weir ve ark., insanlardan elde ettikleri kanal hücrelerini kültüre ettiklerinde, epitelyal hücreler, 50 150 mikrometre çapında üç boyutlu kanal kist yapıları oluşturduğunu ve bunlardan pankreas endokrin hücrelerinden oluşan adacık benzeri hücre kümeleri tomurcuklandığını rapor etmiştirler39. Dr. Susan Bonner-Weir daha sonra bu kanal hücrelerinin adacık ve asinar dokularının her ikisi için de bir öncül hücre havuzu olarak görev yaptığını ve böylece kanal epitelinin ‘fakültatif kök hücreler’ olarak düşünülebileceğini önermiştir40. Tüm bu çalışmalar, pankreas kanal kökenli hücrelerinin arasında hem ekzokrin hem de endokrin hücreleri oluşturulabilme kapasitesine sahip öncül ya da kök hücrelerin var olduğunu göstermektedir. Aslında, pankreasın moleküler ve yapısal gelişim sürecine göz atıldığında görüleceği üzere, tüm endokrin, asinar ve kanal hücreleri embriyonik dönemde ön bağırsaktan (duodenal bölgeden) köken alan endodermal epitelyal yapıdan gelişmektedir ve erişkin kanal hücreleri embriyonik ilkel kanallar ile bazı ortak özellikleri paylaşmaktadır. Sonuç olarak bu kanal hücreleri erişkin dönemde endokrin hücrelerin üretilmesine katkı sağlayabilir. II. si ar reler Pankreatik ekzokrin yada asinar hücrelerinin pankreasın diğer hücre tiplerine (kanal ve endokrin hücrelere) farklılaşabildiği, pankreasın üç önemli hücresel bileşenin (ekzokrin ve endokrin pankreas ile kanal hücrelerinin) moleküler belirteçlerini eksprese ettiği, pankreas rejenerasyonunda ve adacık neogenezinde destekleyici rolleri olduğunu gösteren birçok rapor yayımlanmıştır41-47. III. a reati ıl ı sı reler Son zamanlarda morfolojik ve işlevsel olarak karaciğerdeki İto ya da yıldızsı (stellat) hücrelere çok benzeyen hücrelerin pankreasta da var olduğu ve bu hücrelerin kök hücre benzeri özelliklere sahip olduğunu bildiren raporlar yayımlanmaya başlanmıştır48. IV. esti iti a a ı e li l reler 2001 yılında Dr. Zulewski ve ark. tarafından gerçekleştirilen çalışma öncesine kadar, pankreasta adacık hücre öncülerinin yalnızca pankreatik kanallarda yerleşik olduğuna inanılmaktaydı. Çalışmalar daha çok bu alana odaklanmıştı. Zulewski ve ark., nöral kök hücre belirteci olarak bilinen, bir ara (intermediate) filaman proteini olan ‘nestin’i eksprese eden hücreleri insan ve sıçan adacıklarından izole etmiş ve kültür koşullarında çoğaltmıştırlardır49. Bu hücreler, nestin pozitif adacık-kökenli öncül hücreler olarak isimlendirilmiş ve farklılaşmak üzere kültür koşullarında uyarıldıklarında adacık hücrelerine dönüşmüştür. Sonraki yıllarda adacıklarda öncül ya da kök hücrelerin varlığını test eden birçok rapor yayımlanmıştır. Bu çalışmaların ortak özelliği, farklı kültür koşulları kullanılarak erişkin deney hayvanlarının pankreaslarından köken almış ve kültürün gidişatı süresince adacık-benzeri hücre kümeleri oluşturabilen ve insülin üreten beta hücre benzeri hücreleri üretme kapasitesine sahip öncül ya da kök hücrelerin varlığını göstermekti. Bu hücreler intra-adacık öncül hücreler’, pankreatik kök hücre’, küçük hücreler’, adacık kökenli öncül hücre’, multipotent kök hücre’ ve beta kök hücreleri’ gibi farklı isimlerle adlandırılmıştır32,34,50-57. Son yıllarda KO -KÖGEM’de gerçekleştirilen çalışmalarda, kemirici pankreas adacıklarından bu hücreler izole edilmiş ve ayrıntılı karekterizasyon çalışmaları gerçekleştirilmiştir23,57(Şekil 74.4). Adacık kaynaklı bu hücrelerin MKH’ler ile oldukça benzer immünofenotipik ve immünogenotipik özellikler taşıdığı tespit edilmiştir. Çoklu farklılaşma yeteneği (adiposit, kondrosit, osteosit vb) yanında adacık endokrin hücrelerine de farklılaşabilme yeteneği D ETTE EE TED M | 619 Şekil 74.4. a reas a a ı a a lı releri lt r ve are teri as u a iliş i veriler a ı e s la t lt r e a a ı lar a a a la a reler asa lt r abı ı e i i l urma a başlama ta ır lerle e ler e br blast be eri are teristi a ıları la M be eri m r l i stere a a ı a a lı reler i le me te ir e r mati e ir eği ve ilate lmuş e la mi reti ulum i e a ı ellei leri le M lere be e e bir a a ı a a lı re i ele tr mi r s bi r t s i le me te ir e a reas a a ı a a lı releri immu e ti i elli leri i stere a ım sit metri a ıtı a el e e ilmiş veriler i le me te ir a ı a a lı releri a i e i D il re emat sile ste e i D li ari re ve r e i D G D beta tubuli ırmı ı beta tubuli eşil lu ar lılaşma elli leri r lme te ir olan bu hücrelerin ayrıca immün baskılayıcı ve düzenleyici etkileri olduğuna ilişkin verilere de ulaşılmıştır58. Uyarılmış sıçan dalak kaynaklı T-hücrelerinin çoğalmasını baskılamanın yanında, apoptozuna neden olduğu saptanan adacık kaynaklı kök hücrelerinin, tip 1 diyabetin patogenezinde rolü olabileceği düşünülmektedir. eta re re li as u Çok yakın bir geçmişe kadar biyolojinin önemli dogmalarından biri de pankreas beta hücrelerinin replikasyon yeteneklerinin olmadığı ya da çok kısıtlı olduğu doğrultusundaydı. Ancak, Harvard niversitesi’nden bir grup araştırmacı 2004 yılında Nature dergisinde yayımladıkları bir raporla bu dogmanın da değişmesine neden olmuşlardır. Dr. Douglas Melton başkanlığındaki araştırmacılar, kısmi pankreatektomi sonrası ve fizyolojik gelişme süresince farelerde ‘genetik nesil (soy) izleme’ (genetic lineage tracing) adı verilen ve DNA’nın bazı yöntemlerle işaretlenmesi esasına dayanan bir teknikle beta hücrelerinin kendilerini yenileme (self-rene al) ve rejenerasyon yeteneklerini gözlemlemişlerdir59-61. Sonraki 620 | GEÇM TE GE E E E D ETE ME T birkaç çalışmada da beta hücrelerinin in vivo ve in vitro koşullarda replike olabildikleri gösterilmiştir62,63. Tüm bu sonuçlar, erişkin pankreas adacıklarında yeni adacık ya d abeta hücrelerinin normal ve patolojik süreçlerde oluştuğunu göstermektedir (Şekil 74.5). Erişkin dönemde beta hücrelerinin rejenere olabildiğinin gösterilmesi, gelecekte tip 1 diyabetin radikal tedavisi için umutların devam etmesine neden olmaktadır. Örneğin, ‘sadece otoreaktif hücrelerin insülin üreten hücrelere saldırılarının durdurulması sonrası pankreasın bu rejenerasyon yeteneğinin kullanılmasıyla tip 1 diyabet tedavi edilebilir mi?’ sorusunun yanıtları birçok bilim insanınca aranmaktadır. 74.3 TEM E DE M Hematolojik malignitelerin tedavisi için oturmuş bir tedavi olan ‘otolog hematopoietik kök hücre (HKH)’ nakli, son zamanlarda birçok kronik otoimmün hastalık tedavisinde hücrelerde tolerans gelişecektir. Bundan başka Kİ veya HKH naklinin 2 yıldan daha uzun bir süre, azalmış CD4+ hücreleri nedeniyle etkin bir immünosüpresyona neden olduğu bilinmektedir. Kök hücre nakillerinde uygulanan miyeloablatif tedavi neticesinde tip 1 diyabetin patogenezinde önemli bir rol oynadığı düşünülen otoreaktif T-hücre klonlarının ortadan kalkması da, otolog HKH naklinin anti-inflamatuvar etkisinin kısa süreli yararı olarak açıklanabilir. Böylece, otolog HKH nakli yalnızca immünosüpresif olarak etki göstermeyecek keza immünomodülatör tedavide de etkin olabilecektir68,69. Şekil 74.5. e i a a ı ve a beta şemati releri i lası a a ları ı stere i im de kullanılmaya başlanmıştır64. Bunlardan biri de yeni tanı almış tip 1 diyabettir65. Bu yöntemdeki amaç, otoreaktif T-hücrelerini elemine ederek yeni immün sistemin tekrardan kurulmasını sağlamaktır. Böylelikle, yeni tanı almış olan bu hastalarda HKH naklinden önce birçok beta hücresi tahrip olmuşsa da, otoimmün saldırının engellenmesiyle kalan beta hücrelerinin devamlılığı sağlanabilir66. Bu amaçla, önceleri allojenik nakiller denenmiştir. Bu denemelerdeki başlıca amaç, sağlıksız immün sistemin (ki kendi hücresel elemanlarına ya da proteinlerine saldıran immün sistem) imha edilip doku uyumlu başka bir kişinin (allojenik) Kİ-HKH’leriyle immün sistemi yeniden inşa etmektir. Ancak, deneysel ve klinik çalışmalar bu amaçla allojenik nakillerin kullanılmasında bazı sorunların olduğunu göstermiştir. Öncelikle, allojenik HKH nakilleri kronik immünosüpresyon tedavisi gerektirdiğinden ve şayet nakil doku uyumlu bir kardeşten yapılmıyorsa otolog nakillerle karşılaştırıldığında daha yüksek oranda mortalite gösterdiğinden dolayı tercih edilmemiştir. Buna ek olarak, allojenik nakillerde sıklıkla gözlenen yaşamı tehdit eden viral infeksiyon geçiş riskleri de söz konusudur. Allojenik nakillerde bazı sorunların ortaya çıkmasıyla, otolog HKH naklinin otoimmün hastalıklar için mantıksal tedavi edici bir yaklaşım olup olamayacağı sorgulanmıştır. Sonuçta, otolog HKH nakliyle yeni immün sistemin gelişimi süresince oluşacak immünolojik tolerans (self tolerans) sağlıklı bir şekilde gelişebilir. Çünkü, yeni immün sistem tesis olurken önceki immün sistemin gelişimi sırasında var olan dış faktörler artık yok olacak ve dolayısıyla immünolojik tolerans şimdi sağlıklı bir şekilde gerçekleşebilecektir. Gerçekleştirilen deneysel çalışmalar otolog HKH naklinin, immünolojik toleransı yeniden yapılandırabileceğini göstermiştir67. Bu hipoteze göre nakledilen kök hücrelerden kaynaklanan lenfoid öncül hücreler, immün sistemin ontojenitesine (erken dönemdeki gelişim sürecine) benzer şekilde olgunlaşacak; yeni gelişen immün sistem hücreleri (T-hücreleri) timus ya da periferide immün yeteneklerini kazanırken, sağlıksız dokulardan kaynaklanan antijenik uyarıma maruz kalacak, dolayısıyla, bu Otolog miyeloablatif olmayan HKH nakli çalışmaları da, özellikle yeni tanı almış (ilk altı hafta) tip 1 diyabetli hastalarda ilk kez Northwestern niversitesi (Şikago, ABD)’nden Dr. Richard Burt, Sao Paulo niversitesi (Ribeir ao Preto, Brezilya)’nden Dr. J ulioVoltarelli ve ekibiyle birlikte 2003 yılında başlamıştır. Aynı grup, 2008 yılına kadar 19 nakil hastasının 18’nin 4 yıl sonrasında hala insülin kullanmaksızın yaşamlarına devam ettirdiklerini rapor etmiştirler. Ancak, bu sonuçların balayı dönemiyle ilişkisi hala açıklanamamıştır70. 74.4 MM TE T D G M E D T MM M E Kaynaklandıkları germ yaprağının (mezoderm) dışında farklı germ yapraklarının (ektoderm ve endoderm) doku/organlarının hücrelerine farklılaşma potansiyelinin yanında, son zamanlarda özellikle kemik iliği kökenli olmak üzere çeşitli kaynaklardan elde edilmiş MKH’lerin hayvanlarda ve insanlarda lenfositlerin proliferasyonunu engelleyerek immün yanıtları düzenleyici etkileri olduğu bildirilmiştir71,72. Bu özelliklerinden dolayı kemik iliği nakilleri sonrası alloreaktif T-hücrelerini baskıladığına ilişkin önemli kanıtlar sunulmuştur71-73. İnsan MKH’leri immün hücreler ile ko-kültüre edildiklerinde, anti-inflamatuvar etki veya tolerant fenotipi teşvik etmek için dendritik hücreler, efektör T-hücreleri ve doğal öldürücü (NK) hücrelerinin sitokin salgılama profillerini değiştirdikleri bildirilmiştir73. Bunun yanında, MKH kültür besiyerinden elde edilen örneklerde (kondisyonlanmış besiyeri) gerçekleştirilmiş benzer deneylerde, MKH kaynaklı PGE2 ve TGF-beta gibi eriyebilir faktörlerin immünosupresif etkileri olduğu rapor edilmiştir73,74. MKH’lerin B-lenfositler üzerinde de etkin olduğu gösterilmiştir. İn vitro koşullarda MKH’lerin uyarılmış B-hücre çoğalımını baskıladığı ve eriyebilir faktörlerin bu işlevde rol oynadığı gösterilmiştir75. Deneysel hayvan çalışmalarına koşut olarak insanlarda da MKH’ler HLA özdeş (identik) HKH’lerle birlikte nakledildiklerinde akut ve kronik greft vs. host hastalığı (GVHD)’nin azaldığı gözlenmiştir76. Ball ve ark., HLA uyumsuz periferik kan HKH nakli yapılan 14 çocuğa beraberinde verici kaynaklı MKH infüzyonu gerçekleştirmiş ve sonuçta önceki 47 naklin %15’inde gözlenen greft başarısızlığı bu grupta D ETTE EE TED M | 621 gözlenmemiştir77. Diğer bir çalışmada ise, ilginç olarak GVHD tedavisi için adipoz doku kökenli MKH’ler kullanılmış ve HLA-uyumsuz Kİ-HKH nakli yapılan iki çocukta başarılı sonuçlar elde edilmiştir78. MKH’lerin alloreaktif bağışıklık yanıtını baskılayıcı ya da düzenleyici etkilerinin, GVHD’nin tedavisinde yaygın olarak kullanılmaya başlamasından sonra otoreaktif immün hücreler üzerinde de baskılayıcı etkilerinin olabileceği gündeme gelmiştir. Bu amaçla gerçekleştirilen deneysel hayvan çalışmalarından [diyabet, deneysel otoimmün ensefalo miyelit, sistemik lupus eritematozus (SLE) ve romatoid artrit] sonra klinik denemelere başlanmıştır. İlk denemeler multiple skleroz, Crohn hastalığı, SLE, ve sistemik skleroz hastalarında gerçekleştirilmiştir79. Tip 1 diyabette rapor edilmiş bir yayın olmamakla birlikte National Intstitutes of Health (NIH)’e kayıtlı birçok Faz1/2 çalışması devam etmektedir. Bu faktörlerin, erken dönemde var olan damarlardan yeni damar oluşumunu uyardıkları bilinmektedir. Bunun yanında, MKH’lerin doğrudan damar endotel hücrelerine dönüşerek yeni damar oluşumuna katkı sağladığına ilişkin raporlar yayımlanmıştır83. Pankreas adacık nakillerinde kök hücrelerin yeni damar oluşturma potansiyellerinin yanında anti-apoptotik, bağışık baskılayıcı ve anti-inflamatuvar özelliklerinden yararlanılarak da greftin ömrünün uzatılması konusunda in vivo çalışmalar gerçekleştirilmiştir. Bu çalışmalarda, ya adacıklar MKH’ler ile önceden ko-kültüre edildikten sonra nakledilmiş ya da doğrudan birlikte nakledilmişlerdir. Sonuçta, MKH’lerin nakledilen adacıkların canlılığı ve uzun süreli yaşamaları üzerinde koruyucu etkileri olduğu birçok çalışma ile rapor edilmiştir84. 74.6 D ETE E M EE 74.5 D ET DE E E E Adacık nakli tip 1 diyabetin tedavisinde denenmeye başladıktan sonra yayımlanan raporlar nakledilen adacıkların sadece küçük bir bölümünün başarılı şekilde engrafman olabildiğini göstermiştir. Deneysel çalışmaların sonuçlarına göre, nakledilen adacıkların yaklaşık %50-70’i nakil sonrasında kaybedilmektedir80. Tip 1 diyabette adacık nakli sonrası uzun süreli insülin bağımsızlığında zor olan nokta, gizli hipoksi, inflamasyon ve immün nedenlerle greft kaybının olmasıdır. Başlangıçta damar oluşumunun olmamasından kaynaklanan oksijensizlik, diyabetik alıcılarda hiperglisemik durumda özellikle stresli bir aşamadır. Aslında, pankreasta doğal olarak bulunan adacıklar, zengin glomerüler benzeri vasküler sisteme sahiptir80. Bu mikrovasküler sistem, pankreas adacıklarında oksijen ve nutrientlerin adacık hücrelerine taşınmasını ve aynı zamanda pankreas hormonlarının dolaşıma hızlı bir şekilde dağılmasını sağlar. Ancak, adacık izolasyonundan sonra bu vaskülarizasyon sistemi kaybolur. Bu nedenden dolayı, nakil sonrası, adacıkların canlılıklarını devam ettirmesi ve fonksiyonunu koruyabilmesi, greftlerde yeni damar sisteminin kurularak dolaşım sistemindeki kanın, adacıklara iletilmesiyle sağlanabilir. Diğer taraftan bakıldığında adacık nakli sonucunda adacık revaskülarizasyonunun doğal adacıklara göre daha düşük olduğu da çalışmalarda kanıtlanmıştır. Bu bağlamda, adacık nakli sürecinde ve sonrasında adacıkların nakil alanında uzun süreli işlevlerini sürdürebilmeleri için revaskülarizasyonları önemli bir süreçtir80. Bu süreçte, MKH’ler ile birlikte nakil işlemi son yıllarda gündeme gelmiştir. Çünkü MKH’ler ile gerçekleştirilen klinik öncesi in vitro ve in vivo çalışmaların sonuçları, parakrin mekanizmalarla bazı anjiojenik faktörlerin (VEGF-alfa, IGF-1, PDGF-BB, ve Ang-1) MKH’lerce salgılandığını göstermiştir81,82. 622 | GEÇM TE GE E E E D ETE ME T DE TED DE M Kök hücrelerinin yenileyici ve tamir edici tıp alanında tedavi edici bir unsur olarak kullanılmasına ilişkin pre-klinik ve klinik çalışmaların bir başka boyutu da diyabetik kardiyomiyopati, nefropati, polinöropati, retinopati ve yara iyileşmesini içermesidir85. Bu amaçla, özellikle MKH’ler sahip oldukları anti-inflamatuvar, anti-apoptotik, anti-fibrotik ve yeni damar oluşturabilme etkinlikleri nedeniyle günümüzde birçok klinik deneme ya da araştırmada yaygın olarak kullanılmaktadır. 1. Browning H, Resnik P. Homologous and heterologous transplantation of pancreatic tissue in normal and diabetic mice. Yale Biol Med, 24: 140-52, 1951. 2. House EL, Burton C, Cooper H, Anderson E. The implantation of neonatal pancreas into the cheek pouch of the alloxan diabetic hamster. Endocrinology, 63: 389-91, 1958. 3. Brooks JR. Endocrine Tissue Transplantation. Kugel-mass, IN, Ed. Springfield, III., Charles C Thomas 3-103, 1962. 4. DuBois AM, Gonet A. Effets delagreffede pancreas foetal sur la glycemia et la regeneration des ilots de Langerhans derats alloxanises ou pancreatomises. Acta Anat (Basel), 41, 1960. 5. House EL, Jacobs MS, Pansky B. Effects of pancreatic homografts on the blood of normal and diabetic hamsters. Anat Rec, 44: 259-63, 1962. 6. Matas AJ, Sutherland DE, Najarian JS. Current status of islet and pancreas transplantation in diabetes. Diabetes, 25: 785-95, 1976. 7. Robertson RP. Islet transplantation as a treatment for diabetes - a work in progress. N Engl Med, 350: 694-705, 2004. 8. Barton FB, Rickels MR, Alejandro R, et al. Improvement in outcomes of clinical islet transplantation: 1999-2010. Diabetes Care, 35(7): 1436-45, 2012. 9. Niclauss N, Morel P, Volonte F, et al. Pancreas and islets of Langerhans transplantation: current status in 2009 and perspectives. Rev Med Suisse, 5: 1266-70, 72, 2009. 10. Lanza RP, Chick WL. Transplantation of pancreatic islets. Ann N Y Acad Sci, 831: 323-31, 1997. 11. Efrat S, Fusco-DeMane D, Lemberg H, et al. Conditional transformation of a pancreatic beta-cell line derived from transgenic mice expressing a tetracycline-regulated oncogene. Proc Natl Acad Sci USA, 92: 3576-80, 1995. 12. Roche E, Assimacopoulos-Jeannet F, Witters LA, et al. Induction by glucose of genes coding for glycolytic enzymes in a pancreatic betacell line (INS-1). Biol Chem, 272: 3091-98, 1997. 34. Banerjee M, Bhonde RR. Islet generation from intra islet precursor cells of diabetic pancreas: in vitro studies depicting in vivo differentiation. OP, 4(4): 137-45, 2003. 13. Soria B, Roche E, Berna G, et al. Insulin-secreting cells derived from embryonic stem cells normalize glycemia in streptozotocin-induced diabetic mice. Diabetes, 49: 157-62, 2000. 35. 14. Lumelsky N, Blondel O, Laeng P, et al. Differentiation of embryonic stem cells to insulin-secreting structures similar to pancreatic islets. Science, 292: 1389-94, 2001. Bonner-Weir S, Baxter LA, Schuppin GT, et al. A second pathway for regeneration of adult exocrine and endocrine pancreas. A possible recapitulation of embryonic development. Diabetes, 42(12): 171520, 1993. 36. Peck AB, Ramiya V. In vitro-generation of surrogate islets from adult stem cells. Transpl Immunol, 12(3-4): 259-72, 2004. 15. D’Amour KA, Bang AG, Eliazer S, et al. Production of pancreatic hormone-expressing endocrine cells from human embryonic stem cells. Nat Biotechnol, 24: 1392-401, 2006. 37. 16. Hori Y, Rulifson IC, Tsai BC, et al. Growth inhibitors promote differentiation of insulin-producing tissue from embryonic stem cells. PNAS, 99(25): 16105-10, 2002. Peck AB, Cornelius JG. In vitro growth of mature pancreatic islets of Langerhans from single, pluripotent stem cells isolated from prediabetic adult pancreas. Diabetes, 44: 10A, 1995. 38. 17. Vaca P, Berna G, Martin F, et al. Nicotinamide induces both proliferation and differentiation of embryonic stem cells into insulin-producing cells. Transplantation Proceedings, 35: 2021 2023, 2003. Cornelius JG, Tchemev V, Kao KJ, et al. In vitro generation of islets in long-term cultures of pluripotent stem cells from adult mouse pancreas. Horm Metab Res, 29(6): 271 77, 1997. 39. Bonner-Weir S, Taneja M, Weir GC, et al. In vitro cultivation of human islets from expanded ductal tissue. Proc Natl Acad Sci USA, 97(14): 7999-8004, 2000. 18. Blyszczuk P, Czyz J, Kania G, et al. Expression of Pax4 in embryonic stem cells promotes differentiation of nestin-positive progenitor and insulin-producing cells. Proc Natl Acad Sci USA, 100(3): 9981003, 2003. 40. Bonner-Weir S, Toschi E, Inada A, et al. The pancreatic ductal epithelium serves as a potential pool of progenitor cells. Pediatr Diabetes, 5(Suppl 2): 16-22, 2004. 41. 19. Miyazaki S, Yamato E, Miyazaki J. Regulated expression of Pdx-1 promotes in vitro differentiation of insulin-producing cells from embryonic stem cells. Diabetes, 53(4): 1030-37, 2004. Gu D, Lee MS, Krahl T, Sarvetnick N. Transitional cells in the regenerating pancreas. Development, 120(7): 1873-81, 1994. 42. 20. Leon-Quinto T, Jones J, Skoudy A, et al. In vitro directed differentiation of mouse embryonic stem cells into insulin-producing cells. Diabetologia, 47(8): 1442-51, 2004. Gu D, Arnush M, Sarvetnick N. Endocrine/exocrine intermediate cells in streptozotocin-treated Ins-IFN-gamma transgenic mice. Pancreas, 15(3): 246-50, 1997. 43. Gmyr V, Kerr-Conte J, Belaich S, et al. Adult human cytokeratin 19-positive cells reexpress insulin promoter factor 1 in vitro: further evidence for pluripotent pancreatic stem cells in humans. Diabetes, 49(10): 1671-80, 2000. 44. De Haro-Hernandez R, Cabrera-Munoz L, Mendez JD. Regeneration of beta-cells and neogenesis from small ducts or acinar cells promote recovery of endocrine pancreatic function in alloxan-treated rats. Arch Med Res, 35(2): 114-20, 2004. 45. Holland AM, Gonez LJ, Harrison LC. Progenitor cells in the adult pancreas. Diabetes Metab Res Rev, 20(1): 13-27, 2004. 46. Sphyris N, Logsdon CD, Harrison DJ. Improved retention of zymogen granules in cultured murine pancreatic acinar cells and induction of acinar-ductal transdifferentiation in vitro. Pancreas, 30(2): 148-57, 2005. 47. Lipsett M, Finegood DT. -cell neogenesis during prolonged hyperglycemia in rats. Diabetes, 51(6): 1834-41, 2002. 48. Kruse C, Birth M, Rohwedel J, et al. Pluripotency of adult stem cells derived from human and rat pancreas. Appl Phys A, 79: 1617-24, 2004. 49. Zulewski H, Abraham EJ, Gerlach MJ, et al. Multipotential nestinpositive stem cells isolated from adult pancreatic islets differentiate ex vivo into pancreatic endocrine, exocrine, and hepatic phenotypes. Diabetes, 50(3): 521-33, 2001. 50. Schmied BM, Ulrich A, Matsuzaki H, et al. Transdifferentiation of human islet cells in a long-term culture. Pancreas, 23(2): 157-71, 2001. 51. Suzuki A, Nakauchi H, Taniguchi H. Prospective isolation of multipotent pancreatic progenitors using flow-cytometric cell sorting. Diabetes, 53(8): 2143-52, 2004. 52. Petropavlovskaia M, Rosenberg L. Identification and characterization of small cells in the adult pancreas: potential progenitor cells? Cell Tissue Res, 310(1): 51-58, 2002. 53. Wang J, Song LJ, Gerber DA, Fair JH, et al. A model utilizing adult murine stem cells for creation of personalized islets for transplantation. Transplant Proc, 36(4): 1188-90, 2004. 54. Linning KD, Tai MH, Madhukar BV, et al. Redox-mediated enrichment of self-renewing adult human pancreatic cells that possess endocrine differentiation potential. Pancreas, 29(3): e64-76, 2004. 21. Mundra V, Gerling IC, Mahato RI. Mesenchymal stem cell-based therapy. Mol Pharm, 10: 77-89, 2013. 22. Bhonde RR, Sheshadri P, Sharma S, et al. Making surrogate beta-cells from mesenchymal stromal cells: perspectives and future endeavors. Int Biochem Cell Biol 46: 90-102, 2014. 23. Karaoz E, Okcu A, Unal ZS, et al. Adipose tissiue-derived mesenchymal stromal cells efficiently differentiate into insulinproducing cells in pancreatic islet microenvironment both in vitro and in vivo. Cytotherapy, 15: 557-70, 2013. 24. Karaoz E, Ayhan S, Okcu A, et al. Bone marrow-derived mesenchymal stem cells co-cultured with pancreatic islets display beta cell plasticity. Tissue Eng Regen Med, 5(6): 491-500, 2011. 25. Lee RH, Seo MJ, Reger R, et al. Multipotent stromal cells from human marrow hometo and promote repair of pancreatic islets and renal glomeruli in diabetic NOD/scid mice. Proc Natl Acad Sci USA, 103: 17438 43, 2006. 26. Si YL, Zhao YL, Hao HJ, et al. MSCs: Biological characteristics, clinical applications and their outstanding concerns. Ageing Res Rev, 10: 93 103, 2011. 27. Jiang R, Han Z, Zhuo G, et al. Transplantation of placenta-derived, mesenchymal stem cells in type 2 diabetes: a pilot study. Front Med 5: 94 100, 2011. 28. Madec AM, Mallone R, Afonso G, et al. Mesenchymal stem cells protect NOD mice from diabetes by inducing regulatory T cells. Diabetologia, 52: 1391 99, 2009. 29. Si Y, Zhao Y, Hao H, et al. Infusion of mesenchymal stem cells ameliorates hyperglycemia in type 2 diabetic rats: identification of a novel role in improving insulin sensitivity. Diabetes, 61: 1616 25, 2012. 30. Park KS, Kim YS, Kim JH, et al. Trophic molecules derived from human mesenchymal stem cells enhance survival, function, and angiogenesis of isolated islets after transplantation. Transplantation, 89: 509 17, 2010. 31. Gao X, Song L, Shen K, et al. Bone marrow mesenchymal stem cells promote the repair of islets from diabetic mice through paracrine actions. Molecular and Cellular Endocrinology, 5: 388(1-2):41-50, 2014. 32. Guz Y, Nasir I, Teitelman G. Regeneration of pancreatic beta cells from intra-islet precursor cells in an experimental model of diabetes. Endocrinology, 142(11): 4956-68, 2001. 55. 33. Lechner A, Leech CA, Abraham EJ, et al. Nestin-positive progenitor cells derived from adult human pancreatic islets of Langerhans contain side population (SP) cells defined by expression of the ABCG2 (BCRP1) ATP-binding cassette transporter. Biochem Biophys Res Commun, 293(2): 670-74, 2002. von Mach MA, Hengstler JG, Brulport M, et al. In vitro cultured isletderived progenitor cells of human origin express human albumin in severe combined immunodeficiency mouse liver in vivo. Stem Cells, 22(7): 1134-41, 2004. 56. Choi Y, Ta M, Atouf F, Lumelsky N. Adult pancreas generates multipotent stem cells and pancreatic and nonpancreatic progeny. Stem Cells, 22(6): 1070-84, 2004. D ETTE EE TED M | 623 57. Duvillie B, Attali M, Aiello V, et al. Label-retaining cells in the rat pancreas: location and differentiation potential in vitro. Diabetes, 52(8): 2035-42, 2003. 58. Sariboyaci AE, Demircan PC, Gacar G, et al. Immunomodulatory properties of pancreatic islet-derived stem cells co-cultured with T cells: Does it contribute to the pathogenesis of type 1 diabetes? E p Clin Endocrinol Diabetes, 122(3):179-89, 2014. 59. Dor Y, Brown J, Martinez OI, et al. Adult pancreatic beta-cells are formed by self-duplication rather than stem-cell differentiation. Nature, 429(6987): 41-6, 2004. 60. Dor Y, Melton DA. How important are adult stem cells for tissue maintenance? Cell Cycle, 3(9): 1104-46, 2004. 61. Nir T, Dor Y. How to make pancreatic beta cells prospects for cell therapy in diabetes. Curr Opin Biotechnol, 16(5): 524-9, 2005. 62. Georgia S, Bhushan A. Beta cell replication is the primary mechanism for maintaining postnatal beta cell mass. Clin Invest, 114(7): 963-8, 2004. 63. Meier JJ, Ritzel RA, Maedler K, et al. Increased vulnerability of newly forming beta cells to cytokine-induced cell death. Diabetologia, 49(1): 83-89, 2006. 64. Burt RK, Loh Y, Pearce W, et al. Clinicalapplications of blood-derived and marrow-derived stem cells for nonmalignant diseases. AMA, 299: 925-36, 2008. 65. Voltarelli JC, Couri CE, Stracieri AB, et al. Autologous nonmyeloablative hematopoietic stem cell transplantation in newly diagnosed type 1 diabetes mellitus. AMA, 297: 1568-76, 2007. 66. De Santis GC, de Pina Almeida Prado B Jr, de Lima Prata K, et al. Mobilization and harvesting of PBPC in newly diagnosed type 1 diabetes mellitus. Bone Marro Transplant, 47(7): 993 94, 2012. 67. Karussis D, Vourka-Karoussis U, Mizrachi-Koll R, et al. Acute/ relapsing experimental autoimmune encephalomyelitis: induction of long lasting, antigen-specific tolerance by syngeneic bone marrow transplantation. Mult Scler, 5: 17-21, 1999. 68. Fassas A, Kimiskidis VK. Autologous hemopoietic stem cell transplantation in the treatment of multiple sclerosis: rationale and clinical experience. Neurol Sci, 223(1): 53-8, 2004. 69. Blanco Y, Saiz A, Carreras E, Graus F. Autologous haematopoieticstem-cell transplantation for multiple sclerosis. Lancet Neurol, 4: 5463, 2005. 70. Voltarelli JC, Couri CEB, Stracieri ABPL, et al. Autologous hematopoietic stem cell transplantation for type 1 diabetes. Ann N Y Acad Sci. 1150:220-9, 2008. 71. Kim M, Choi YS, Yang SH, et al. Muscle regeneration by adipose tissue-derived adult stem cells attached to injectable PLGA spheres. Biochem Biophys Res Commun, 348(2): 386-92, 2006. 72. Zappia E, Casazza S, Pedemonte E, et al. Mesenchymal stem cells 624 | GEÇM TE GE E E E D ETE ME T ameliorate experimental autoimmune encephalomyelitis inducing T-cell anergy. Blood, 106(5): 1755-61, 2005. 73. Aggarwal S, Pittenger MF. Human mesenchymal stem cells modulate allogeneic immune cell responses. Blood, 105(4): 1815-22, 2005. 74. Di Nicola M, Carlo-Stella C, Magni M, et al. Human bone marrow stromal cells suppress T-lymphocyte proliferation induced by cellular or nonspecific mitogenic stimuli. Blood, 99(10): 3838-43, 2002. 75. Corcione A, Benvenuto F, Ferretti E, et al. Human mesenchymal stem cells modulate B-cell functions. Blood, 107(1): 367-72, 2006. 76. Tyndall A, Walker UA, Cope A, et al. Immunomodulatory properties of mesenchymal stem cells: a review based on an interdisciplinary meeting held at the Kennedy Institute of Rheumatology Division, London, UK, 31 October 2005. Arthritis Res Ther, 9(1): 301, 2007. 77. Ball LM, Bernardo ME, Roelofs H, et al. Cotransplantation of ex vivo expanded mesenchymal stem cells accelerates lymphocyte recovery and may reduce the risk of graft failure in haploidentical hematopoietic stem-cell transplantation. Blood, 110(7): 2764-67, 2007. 78. Fang B, Song Y, Lin Q, et al. Human adipose tissue-derived mesenchymal stromal cells as salvage therapy for treatment of severe refractory acute graft-vs.-host disease in two children. Pediatr Transplant, 11(7): 814-7, 2007. 79. Tyndall A. Successes and failures of stem cell transplantation in autoimmune diseases. Hematopoietic stem cell transplantation 1: transplantation in benign hematology. ASH Education Book, 2011(1): 280-4, 2011. 80. Langlois A, Bietiger W, Seyfritz E, et al. Improvement of rat islet viability during transplantation:validation of pharmacological approach to induce VEGF overexpression. Cell Transplant, 20(9): 1333-42, 2011. 81. Chen L, Tredget EE, Wu PY, et al. Paracrine factors of mesenchymal stem cells recruit macrophages and endothelial lineage cells and enhance wound healing. PLoSOne, 3(4): 1886, 2008 82. Hematti P, Kim J, Stein AP, et al. Potential role of mesenchymal stromal cells in pancreatic islet transplantation. Transplant Rev, 27(1): 21-9, 2013. 83. Kerby A, Jones E, Jones PM, et al. Co-transplantation of islets with mesenchymal stem cells in microcapsules demonstrates graft outcome can be improved in an isolated-graft model of islet transplantation in mice. Cytotherapy, 15(2): 192-200, 2012. 84. Rackham CL, Dhadda PK, Chagastelles PC, et al. Pre-culturing islets with mesenchymal stem cells using a direct contact configuration is beneficial for transplantation outcome in diabetic mice. Cytotherapy, 15(4): 449-59, 2013. 85. Volarevic V, Arsenijevic N, Lukic ML, et al. Concise Review: Mesenchymal stem cell treatment of the complications of diabetes mellitus. Stem Cells, 29(1): 5-10, 2011.
Benzer belgeler
Balık Kök Hücreleri - Journal of Limnology and Freshwater Fisheries
erken evrede bu genlerin yüksek oranda ekspresyonunu
sağlayarak farklılaşmakta olan EKH’lerinin daha fazla oranda endokrin pankreas ya da beta hücrelerine doğru yönlendirilmelerini uyarmaktır. Sonu...
Immunoloji 2011:Layout 1 - Turkish Journal of Immunology
tedavisi için ise, çok daha fazla sayıda insülin üreten hücreye gereksinim vardır. Bunun üzerine, bir grup araştırmacı
EKH’leri (kültürün değişik evrelerinde) beta hücrelerinin gelişmesi ve farklıl...