131. Sayı

Transkript

131. Sayı
A⁄USTOS - EK‹M 2014
131
OVP (2015-2017) ve büyüme-enflasyon açmaz›nda
Türkiye ekonomisi BUS‹AD Ailesi içindeki diyalog
her geçen y›l sa¤lamlafl›yor “AB ile iliflkilerimiz ne
kadar iyiyse dünyadaki imaj›m›z da o kadar iyi”
Atatürk ve flehitlerimizi Cumhuriyet Konseri ile
and›k Gelecek “Verimli Ayd›nlatma”da
BUS‹AD GÜCÜNÜ KAD‹M ÜYELER‹NDEN ALIYOR
A¤ustos-Ekim 2014 Say›: 131
Günal Baylan (Baflkan)
Selim Tar›k Tezel (Baflkan Yard›mc›s›)
Tuncer Hatuno¤lu (Baflkan Yard›mc›s›)
Halit Cem Çak›r (Baflkan Yard›mc›s›)
Ali ‹hsan Türkmen (Sayman)
Ahmet Özkayan (Üye)
Ali Türkün (Üye)
Erdal Elbay (Üye)
Ergun Hadi Türkay (Üye)
Hakan Oktar (Üye)
Nefle Y›ld›r›m (Üye)
fiükrü Erdem (Üye)
Zeki Erdal fiimflek (Üye)
16
Günal Baylan
Oya Yöney
Halit Cem Çak›r
Seyit Ersöz
04 BAfiKAN’IN MEKTUBU
Günal Baylan
06 BUS‹AD 36 y›ll›k tarihinde ilk defa
kadim üyelerini ödülle onurland›rd›
10 BUS‹AD Ailesi içindeki diyalog
her geçen y›l daha da sa¤lamlafl›yor
12 OVP (2015-2017) ve büyümeenflasyon açmaz›nda Türkiye
ekonomisi
Günal Baylan
Selim Tar›k Tezel
Tuncer Hatuno¤lu
Halit Cem Çak›r
Ali ‹hsan Türkmen
Ergun Hadi Türkay
18
26 MAKALE
Yrd. Doç. Dr. Cem Okan
Tuncel
30 MAKALE
Prof. Dr. Ali Ceylan
32 MAKALE
Yrd. Doç. Dr. ‹brahim ‹.
Öztahtal›
Yap›m / Bas›m
Matbaac›l›k ve Tan›t›m
Hizmetleri A.fi.
20
Bar›flç› Ajans ve Rota Ofset
Rota Bar›flç› A.fi.’nin markalar›d›r.
16 “AB ile iliflkilerimiz ne kadar
iyiyse dünyadaki imaj›m›z da o
kadar iyi”
18 Atatürk’ü ve fiehitlerimizi
Anma Konseri üyelerden büyük
övgü ald›
20 Gelece¤imiz; verimli
ayd›nlatmada
24 BAfiKAN YARDIMCISINDAN
Tar›k Tezel
50
36 BAfiKAN
YARDIMCISINDAN
Tuncer Hatuno¤lu
38 SÖYLEfi‹
Çetin Öztunal›
42 MAKALE
Canan Sönmez
44 Ifl›klar Askeri Hava Lisesi
ile Coca Cola Bursa’ya
‘Yenilikçilik’ ziyareti
56
46 MAKALE
Ahmet Altekin
48 M‹ZAH
Ahmet Altekin
49 MAKALE
Prof. Dr. Ak›n Burak Etemo¤lu
50 ‘KOB‹ Platformu’ Türk
firmalar›na dünyada yeni bir
pencere açacak
51 MAKALE
fierif Ar›
63
52 SÖYLEfi‹
‹smet Çakan
56 “Haz›r giyimde katma de¤erli
üretim Türkiye’yi çok iyi bir noktaya
tafl›r”
60 Rektör Kamil Dilek’ten, BUS‹AD
ve Dönem ‹çi Staj Program›’na
övgü
61 “AB’den hibe destek
alabilmenin yolu öncelikle pes
etmemekten geçiyor”
66
62 Dönem ‹çi Staj Program› nas›l
daha etkin ve kurumsal bir hale
getirilebilir?
63 Yenilikçilik ve Yarat›c›l›k
Uzmanl›k Grubu BTM’de renkli
bir gün geçirdi
64 ‘2014 Bursa Kalite Ödülü’
çal›flmalar› Paylafl›m Toplant›s›
ile birlikte bafllad›
66 Üniversite ö¤rencileri için
69
haz›rlanan seminer programlar›
dördüncü y›l›nda
67 BUS‹AD, UPB’nin projelerine gereken
deste¤i vermeye haz›r
68 BUS‹AD Yönetim Kurulu üye
ziyaretlerine devam ediyor
69 Turan Aslan’dan iade-i ziyaret
- BUS‹AD daha sa¤l›kl› yap›laflma için
kent dinamiklerini harekete geçiriyor
70 BALKANS‹AD ve BUM‹AD’a yap›lan
ziyaretlerde kentin gelece¤i konufluldu
95
72 SÖYLEfi‹
Burhanettin Ünal
76 ÜYELERDEN HABERLER
95 KÜLTÜR - SANAT
100 EBEVEYNLER VE ÇOCUKLARI
103 YEN‹ ÜYELER
Baflkan’›n
Mektubu
Günal Baylan
Yönetim Kurulu Baflkan›
I
MF'nin Türkiy de¤erlendirmesinde,
2014 ve 2015 büyüme oranlar›n›n
yüzde 3 olarak tahmin edildi¤i
görülüyor. Ekonomimizin büyüdü¤ü
söylenebilir. Fakat bu büyüme; bir
baflar› olarak de¤il, göreli olarak
de¤erlendirilmelidir.
Türkiye'nin büyüme oran›, genel
olarak geliflmifl ülkelerden yüksek
gözükse de performans›n›n yeterli
olmad›¤›, akademik çevreler ve
uluslararas› kurulufllar taraf›ndan da
kabul edilmektedir.
Potansiyelin alt›nda büyümemizin -ki
bu oran bizim için yüzde 4.5
dolay›ndad›r- düflük performans
anlam›na geldi¤i vurgulanmaktad›r.
Bu düzeyde bir büyüme oran› ile
bizim geliflmifl ülkelerle aram›zdaki
kifli bafl›na düflen milli gelir fark›n›
azaltmam›z zaten mümkün de¤ildir.
Dünyadaki genel büyüme
konjonktürü düflmektedir. Türkiye'nin
de bu düflüflten potansiyelinin alt›nda
büyüyerek etkilenece¤i muhtemeldir.
Bu etkinin olumsuzluklar›n›n
azalt›labilmesi için yeni politikalar
gelifltirilmeli, konunun tart›fl›larak
ayr›nt›l› bir analizinin yap›lmas›
gerekmektedir.
Uzun y›llardan beri devam eden
ekonomik kriz, hedef pazarlar›m›zda
yaflanan olumsuz flartlar ve e¤itim
konusunda yetersiz ad›mlar, siyasi
ve politik riskler ülkemizdeki özel
yat›r›mlar›n düflmesine sebep
olmufltur.
04 Bak›fl 131
Sanayideki gerileme; sektörün hem
gayrisafi yurtiçi has›la (GSY‹H), hem
de istihdam içindeki azalan pay›
itibariyle kendini göstermektedir.
Bat›da sanayi üretiminin, GSY‹H
içindeki pay› 90’l› y›llardan bu yana
sürekli azalmaktad›r. Ülkemizde de,
durum benzerlik tafl›maktad›r.
Ülkemizde 1990 senesinde yüzde 32
olan sanayi üretiminin pay›, bugün
yüzde 18 civar›ndad›r.
Geliflen ülkeler sanayileflme
dönemlerini iyi bir flekilde
de¤erlendirerek; milli gelir seviyelerini
yükseltmifl ve bugün için yafllanan
nüfuslar› dolay›s›yla, markalar›n›
yurtd›fl›nda ürettirmeyi
hedeflemifllerdir. Bizler ise onlar›n
üretti¤i makinelerle sanayide fasoncu
olmaktan kurtulamad›k. Rekabetle
u¤rafl›rken, büyüyen genç
nüfusumuzun e¤itim ve gelir
seviyesini yükseltemedik.
Geliflmifl ekonomilerin bugünkü
sorunlar›n›n temelinde de, bizim için
de; büyük ölçüde sanayinin ihmal
edilmesi yatmaktad›r. Ülkeler
aras›nda ekonomik ve siyasi
ba¤›ml›l›¤›n iyiden iyiye artt›¤›
günümüzde; ekonomik ve sosyal
sorunlar›n çözümü, özellikle ülkemiz
için yeniden sanayileflme hareketiyle
mümkün olacakt›r.
Hizmetler sektörüne dayal› büyüme
modelinin, istihdam ve gelir art›fl›n›
sa¤lamada baflar›s›zl›¤› aç›k olarak
ortaya koyulmufltur. Sanayileflmesini
tamamlamadan hizmet sektörüne
geçifl, geliflmekte olan ülkeler için
daha büyük sorun olacakt›r.
Türkiye’nin ihracat dengesini
sa¤lamas› ve ekonomisini bir üst
seviyeye tafl›mas›n›n yolu ‘bilgi
ekonomisine’ dönüflümden
geçmektedir. Bu hedef ise, iyi e¤itim
alm›fl gençlerimizle ve onlar›n sanayi
de yapacaklar› at›l›mlarla
sa¤lanacakt›r.
Ülkemizin gelece¤i için; gençlerimize
sanayi ve üretimin milli bir duygu
oldu¤unu anlat›p, onlar› e¤itim
süreçlerinde özendirme ve kazanma
gayretinde olmal›y›z. Toplum olarak,
buna ihtiyac›m›z oldu¤una
inan›yorum.
BUS‹AD 36 y›ll›k tarihinde ilk defa
kadim üyelerini ödülle onurland›rd›
“‹yi ki vars›n›z, iyi ki yan›m›zdas›n›z”
Anadolu’da ilk olarak gerçekleflen
bu hareketin, di¤er sivil toplum
kurulufllar›na da örnek teflkil etti¤ini
anlatan Baylan, bu güçlü birlikteli¤in
bugünlere baflar›yla gelmesinin
nedenini ise; “Birbirine her zaman
destek veren, uzlaflan ve
kenetlenerek sorunlar› tespit eden
BUS‹AD’›n de¤erli üyeleri” olarak
özetledi.
1978 y›l›nda Anadolu’nun ilk,
Türkiye’nin ise ikinci S‹AD’›
olarak kurulan ve Bursa’n›n
seçkin sanayicileriniifladamlar›n› ayn› çat› alt›nda
buluflturan BUS‹AD’a 30 y›l ve
üzerinde emek- katk›- de¤er
veren kadim üyeler için özel bir
ödül töreni düzenlendi.
ürkiye’nin ekonomik, sosyal ve
kültürel kalk›nmas›na katk›da
bulunmak amac›yla 1978 y›l›nda
Anadolu’nun ilk, Türkiye’nin ise ikinci
S‹AD’› olarak kurulan ve Bursal›
seçkin sanayicileri-ifladamlar›n› ayn›
çat› alt›nda bir araya getiren
BUS‹AD’a 30 y›l ve üzerinde emek,
katk› ve de¤er veren kadim üyeler
için özel bir ödül töreni düzenlendi.
T
BUS‹AD’›n 36 y›ll›k tarihinde ilk…
36. y›l›n› kutlayan BUS‹AD’›n tarihinde
ilk kez gerçeklefltirilen ve geleneksel
06 Bak›fl 131
Çekirge Toplant›lar› kapsam›nda
haz›rlanan söz konusu ödül töreni
duygulu anlara sahne oldu. Almira
Otel’deki törenin aç›l›fl konuflmas›n›
yapan Bursa Sanayicileri ve
‹fladamlar› Derne¤i’nin (BUS‹AD)
Yönetim Kurulu Baflkan› Günal
Baylan, “1978 y›l›nda flehrimiz sanayi
ve ifl insanlar›ndan vizyoner bir grup
büyü¤ümüz, gönüllü yap› alt›nda
örgütlenip, kapal› ekonomilerin verdi¤i
s›k›nt›lara ortak ak›lla yaklafl›p çözüm
önerileri getirmek için bir araya geldi
ve BUS‹AD’› kurdu” dedi.
Baylan, “BUS‹AD’da bugüne kadar
görev alan Yönetim Kurullar› da bu
güçlü deste¤i en iyi flekilde
de¤erlendirerek, Derne¤imizi sayg›n
ve örnek konuma getirdi. ‹yi ki
vars›n›z, iyi ki yan›m›zdas›n›z” diye
konufltu.
Konuflmas›nda, de¤iflimin; insan
varl›¤›n›n en önemli sebeplerinden
birisi oldu¤unu söyleyen Baylan, h›zla
de¤iflen dünyaya ne kadar k›sa
sürede ayak uydurursak, ülke olarak
kalk›nmam›z›n da o kadar çabuk
olaca¤›na vurgu yapt›.
Kadim Üyelere
Ödül Töreni
Bilimsel araflt›rmaya dayal› yol haritas›
belirlenemedi
BUS‹AD Baflkan› Günal Baylan flöyle
devam etti:
“Dünya nüfusu sürekli art›yor, ayn›
zamanda insan ömrü de uzuyor.
Dolay›s›yla ileriye dönük planlar
yaparken; tar›mda üretti¤i kendisine
yeten, teknolojik sanayisi ile üreterek
cari a盤›n› kapatan, sa¤l›kl›, kültürlü,
e¤itim düzeyi yüksek, vatandafll›k
haklar›na özen gösteren, gelir da¤›l›m›
fark› kapanm›fl, evrensel hukuk ve
bar›fl içinde yaflayan, enerji
sorunlar›n› çözmüfl ve politikalar›n›
oluflturmufl bir ülkeyi de¤iflim olarak
hedeflemeliyiz. Yap›sal sorunlar›n ele
al›nmas›n› tüm söylemlerimizde
tekrarl›yoruz. Geçici çözümlerle
de¤iflimi yakalamak mümkün de¤il.
Geçici çözüm k›sa süre için
memnuniyet verir, fakat problemler
gelecekte karfl›m›za büyüyerek ç›kar.
Geliflmekte olan bir ülkeyiz. Belli bir
süreçte sorunlar muhakkak
yaflanacak. Üzüntümüz; konunun tüm
ilgililerce bilinmesine ra¤men,
de¤iflim için kapsaml›, bilimsel,
araflt›rmaya dayal›, ilgili kurumlar
aras›ndaki koordinasyonu sa¤layacak
yap›daki bir yol haritas›n›n henüz
belirlenmemesidir.”
07 Bak›fl 131
‹fl dünyas› tüm gayreti gösteriyor
Yeni kurulan hükümetten, bu konulara
a¤›rl›k vermesini, karar al›c›lar›n
sorunlara, ülkesinin kurumsal olarak
dünyada söz sahibi olmas›n›
arzulayarak yaklaflmas›n›
beklediklerini de ifade eden Baylan,
“Bizler, ifl dünyas›n›n bugüne kadar
tüm gayreti gösterdi¤ine inan›yoruz.
‹fl yaflamlar›m›zda, krizlere ve
zorluklara baflar›yla gö¤üs gererek
bugünlere geldik. De¤iflime en k›sa
sürede adapte olarak, önerilen yol
haritalar›na göre ülkemizi gelece¤e
tafl›yaca¤›z” dedi.
Beraberli¤imizin uzun y›llar sürmesini
diliyoruz
BUS‹AD Yönetim Kurulu’nun,
Derne¤e 30 y›l ve üzerinde katk›
veren üyelere, flükranlar›n› sunmak
için Çekirge Toplant›s›n› bu geceye
uygun olarak yapmay› arzulad›¤›n›
belirten Baylan, BUS‹AD Ailesi içinde
üzüntülü ve sevinçli günleri beraber
paylaflt›klar›n›, bu beraberli¤in uzun
y›llar daha sürmesini diledi¤ini de
kaydetti.
Baflkan Baylan’›n konuflmas›n›n
ard›ndan, BUS‹AD’a 30 y›l ve üzeri
emek-katk› veren 30 üye, Dernek
rozeti ve plaketle ödüllendirildi.
Kurucu Baflkan Do¤an Ersöz’ün bol
bol an›ld›¤› gecede, BUS‹AD’›n
tarihini anlatan film gösterimi de
üyelerce be¤eniyle izlendi.
08 Bak›fl 131
Kadim Üyelere
Ödül Töreni
BUS‹AD’A 30 YIL VE ÜZER‹
KATKI VEREN KAD‹M ÜYELER
ADNAN TÜRKAY
AHMET BAYRAMO⁄LU
AHMET KURTCEBE
ALPTEMONjN
AT‹LLA PARLAMIfi
AYDIN TOPBAfi
BURHANETT‹N ÜNAL
CELAL BEYSEL
CELAL SÖNMEZ
ERDO⁄AN B‹LENSER
ERGÜN ‹PEKTEN
ESER CEYHAN
FA‹K ÖZDEM‹R
FEYZULLAH DO⁄RU
HASAN F‹L‹BEL‹
HÜSEY‹N ÖZD‹LEK
HÜSEY‹N ZINGIR
IfiIK U⁄URTU⁄
‹BRAH‹M ORHAN
‹SMA‹L HAKKI SEZG‹N
‹SMET ÇAKAN
KEMAL TÜRKÜN
M. KEMAL GÜRSEL
MEHMET VAN
MEMDUH GÖKÇEN
NUR‹ N‹HAT ASLANOBA
ORHAN GENÇO⁄LU
ORHAN YILDIRIMÇAKAR
RAHM‹ YARAN
fiER‹F ARI
VEHB‹ VARLIK
YAKUP ALTINÖZ
09 Bak›fl 131
BUS‹AD Ailesi içindeki diyalog her geçen
y›l daha da sa¤lamlafl›yor…
BUS‹AD Ailesi içindeki diyalogu
her geçen y›l güçlendiren
‘Ebeveynler ve Çocuklar›
Buluflmas›’n›n sekizincisi de
yo¤un kat›l›mla gerçeklefltirildi.
Etkinlikte uzmanlar; aile
flirketlerini gelece¤e daha
sa¤lam temeller üzerinde
tafl›mak için önemli tavsiyelerde
bulundu.
B
US‹AD üyesi ifladamlar› ile birlikte
çal›flt›klar› çocuklar›n› bir araya
getirerek iletiflim ve kurumsal
yap›ya katk›da bulunmak ve BUS‹AD
Ailesi içindeki diyalogu güçlendirerek
ileriye tafl›mak amac›yla düzenlenen,
Derne¤in marka etkinli¤i ‘Ebeveynler
ve Çocuklar› Toplant›lar›’n›n sekizincisi
yo¤un bir kat›l›mla yap›ld›. Almira
Otel’de gerçekleflen buluflmada; aile
flirketlerinin gelece¤i, kurumsallaflma
ve kuflak çat›flmas›n›n sebeplerisonuçlar› masaya yat›r›ld›.
Bu gururu nesiller boyu yaflayaca¤›m›za
inan›yorum
Gecenin aç›l›fl konuflmas›n› yapan
BUS‹AD Baflkan› Günal Baylan, aile
flirketlerinin istihdam sa¤lama, katma
de¤er yaratma ve ihracat bak›m›ndan
ülke ekonomisinin lokomotifi oldu¤una
iflaret etti. Bursa ve özellikle BUS‹AD’›n
bu gerçe¤e en güzel örneklerden birisi
oldu¤unu belirten Baylan, bu de¤er
›fl›¤›nda yap›lacak plan ve stratejilerin
gelecek kuflaklara bilinçli bir flekilde
10 Bak›fl 131
aktar›lmas› gerekti¤ini kaydetti.
“Genç nesillerle birlikte, h›zla de¤iflen
teknolojiye ayak uydurularak, süreklilik
sa¤lanmal›” diyen Baylan, Türkiye
ekonomisinin daha fazla nitelikli ürünler
üretmekten ve ihraç etmekten baflka
flans› olmad›¤›n› söyledi.
Baylan, “Ben gençlerimizin, üretim ve
giriflimcilik ruhuna sahip ç›karak,
ülkemizin gelece¤ine yön
vereceklerine, üreterek flirketlerini
dünya markas› yapacaklar›na
inan›yorum. Bugün BUS‹AD’›n
giriflimci üyeleri sayesinde
yaflad›¤›m›z bu gururu, nesiller boyu
sizlerle yaflayaca¤›m›za inan›yorum”
dedi.
Günümüz sanayi koflullar›nda
“Türkiye” denince herkesin akl›na,
öncelikle nitelikli üretim ve ihracat›n
gelmesini istediklerini anlatan Baylan,
bu ana fikir etraf›ndaki yap›lanman›n
ise temel e¤itim ça¤›ndan bafllamas›
gerekti¤ini de ifade etti.
Orta Vadeli Program’a BUS‹AD bak›fl›…
Geçti¤imiz günlerde aç›klanan Orta
Vadeli Program’da eksik gördükleri
alanlar› da k›saca kat›l›mc›larla
paylaflan Baylan, “Temel
makroekonomik çerçevenin en
belirgin özelli¤ini; 2015 y›l›ndan
itibaren, büyümenin motoru olan net
ihracat›n, büyümeye katk› vermedi¤i
bir anlay›fl›n benimsenmesi olarak
alg›lad›k. Özel sektör tüketim ve yat›r›m
harcamalar›n›n yüzde 4 ve ard›ndan
yüzde 5 olarak hedeflendi¤ini, 2015
y›l›ndan itibaren, özel sektör sabit
sermaye yat›r›mlar›nda ciddi bir art›fl
olaca¤› öngörülmesine ra¤men, ABD
ekonomisinde faiz art›r›mlar›na ba¤l›
olarak oluflabilecek d›fl finansman
bulma zorlu¤u ve enflasyonla
mücadele için olas› faiz art›r›mlar›
dikkate al›nd›¤›nda, sabit sermaye
yat›r›mlar›n›n nas›l artaca¤› hususunda
da belirsizlik gözlemledik.
Belirtilmesi gereken önemli
hususlardan birisi de; ekonomi
politikas›n›n gelece¤ine yönelik olarak
hükümet üyeleri taraf›ndan dile
getirilen farkl› görüfllerin varl›¤›d›r.
Büyüme için faiz indirilmesini savunan
görüfller ile enflasyonla mücadeleyi
öne ç›karan görüfller aras›nda bir
koordinasyon sorunu olufluyor.
K›saca, Orta Vadeli Programa hakim
olan makroekonomik çerçeve,
potansiyel büyümeyi yap›sal reformlar
deste¤iyle yukar›ya çekmeyi arzulayan
bir perspektife sahip de¤il” diye
konufltu.
Ebeveynler ve
Çocuklar›
Müftüo¤lu, “Bilgi toplumunda en
önemli üretim faktörü insand›r.
Yarat›c›l›k dedi¤imiz olay bu noktada
ön plana ç›k›yor. Çocuklar›m›za
mutlaka olabildi¤ince özgür olma
yetkisi verelim. Fakat iflinizi devam
ettirecekse de bu sizin bir lütuftur”
dedi.
Baylan, ifl dünyas› olarak, her fleyin
bafl› olarak kabul ettikleri ve siyasal
bask›ya aç›k çal›flt›¤›ndan flikayet
ettikleri adalet sisteminin en k›sa
sürede iyilefltirilmesini, ça¤dafl,
demokratik ve hukuk üstünlü¤ünün
hakim oldu¤u bir ülkede yat›r›mlar›na
devam etmeyi arzulad›klar›n› da
vurgulad›.
Giriflimci babalara önemli tavsiyeler…
Gecenin sponsor kuruluflu TEB’in
KOB‹ Dan›flmas› Prof. Dr. Tamer
Müftüo¤lu ise, daha çok, aile
flirketlerinin gelece¤inde rol oynayan
baz› hatalara de¤indi.
Sanayi toplumunun insanlar›
standartlaflt›rd›¤›n›, bilgi toplumunun
ise ‘insan en iyi hangi ifli yap›yorsa
onu yaps›n’a dayand›¤›n› belirten
Giriflimci babalara baz› tavsiyelerde
bulunan ve “Çocu¤unuzu size
benzeyen birisi olarak de¤il, kendinizi,
gelecekteki büyük bir ifladam›n›n
babas› olarak görün” diyen Müftüo¤lu,
flöyle devam etti: “Çocuklar›n›za
güvenin ve hata yapmalar›na izin verin.
Yemeklerde ve aile içi sohbetlerinizde
çocuklar›n›z›n yan›nda iflinizden
kesinlikle flikayet etmeyin. Sonra
flikayet ettiklerinizi çocuklar›n›z yapar.
Tam tersine, çocuklar›n›z› iflinize teflvik
edin. ‹flinizle ve sektörünüzle ilgili
geliflmeleri çocuklar›n›zla paylafl›n.
Çocu¤unuz, iflinizi zevkli ve onurlu bir
ifl olarak alg›lamal›.”
Çocuklar mutlaka konfor alan›n›n d›fl›na
ç›kmal›
Gecenin konuk konuflmac›s› Dr. Yank›
Yazgan da, anne-baba-çocuk iliflkisi
temelinde, dikkat çekici bir sunum
yapt›.
“Hepimiz yaflam›n içinde devam eden
bir gelene¤in parças› olmak istiyoruz.
Anne-baba-çocuk dedi¤imizde de,
on binlerce y›ld›r sürüp giden sürecin
sadece bir noktas›nda oldu¤umuzu
hat›rlamak laz›m” diyen Yazgan, iki
taraf›n birbirinden flikayetinin de yine
yüzy›llard›r süregeldi¤ini vurgulad›.
Yank› Yazgan flöyle devam etti:
“Duygular›n yo¤un, belirsizli¤in fazla
ve süratin bizi h›zl› karar almaya
zorlad›¤› ortamlarda genellikle daha
fazla hata yap›yoruz. Oysa aceleci
olmaman›n faydas› çok daha fazla...
Çocuklar›m›z yeterince gerçek zorlukla
karfl›laflm›yor. Gerçek zorluk, yani
konfor alan›n›n d›fl›na ç›kmakla
insanlar, hayatlar›ndaki en büyük
baflar›lar› kazan›r. Ben, zahmete
katlan›lacak her fleyin baflar›da olumlu
katk›s› oldu¤unu düflünüyorum.”
Ailenin, flirketlere göre daha eski ve
muhafazakar bir kurum oldu¤unu,
dolay›s›yla ailenin her zaman flirketi
‘yenece¤ini’ savunan Yazgan, insan›n
do¤al e¤iliminin ve al›flkanl›klar›n›n da
göz ard› edilmemesi gerekti¤inin alt›n›
çizdi. Yazgan, “Aile; yak›nl›k ve
belirsizlik demektir. En rasyonel karar
bile bazen duygular›n etkisi alt›nda
al›nabilir. Belirsizlik ve yak›nl›k
duygular›n etkisini kuvvetlendirir” dedi.
11 Bak›fl 131
Doç. Dr. Metin Özdemir
Uluda¤ Üniversitesi ‹ktisat Bölümü Ö¤retim Üyesi
Orta Vadeli Program (2015-2017) ve
büyüme-enflasyon açmaz›nda
Türkiye ekonomisi
ürkiye ekonomisinin 2015-2017
dönemi boyunca izleyece¤i yolu
ve temel politika amaçlar›na
iliflkin hedef ve tahminleri içeren Orta
Vadeli Program (OVP) aç›kland›.
2012-2014 dönemini kapsayan bir
önceki OVP, geliflmifl ülkelerde
uygulanan geniflletici para
politikalar›n›n, sermaye hareketleri
arac›l›¤›yla geliflmekte olan ülke
ekonomileri için do¤urdu¤u risklerin
gündemde oldu¤u bir konjonktürde
haz›rlanm›flt›. Nitekim 2010’da %9.2
ve 2011’de %8.5 gibi yüksek büyüme
performans› sergileyen Türkiye
ekonomisi, cari aç›ktaki h›zl› art›fl ve
kredi genifllemesine ba¤l› olarak
biriken makro-finansal risklerin tehdidi
alt›ndayd›. Bu nedenle, bir önceki
OVP, temel öncelik olarak cari a盤›n
kontrol alt›na al›nmas›n› benimsemiflti.
2015-2017 dönemini kapsayan OVP
ise, geliflmifl ülkelerde uzun
sürebilecek bir ‘düzenli durgunluk’
(secular stagnation) dönemi ve düflük
potansiyel büyüme riski varl›¤›nda,
geliflmekte olan ülkelerin de zay›f
büyüme performans› gösterdi¤i bir
konjonktür zemininde haz›rland›. ABD
ekonomisinde gözlenen iyileflme
karfl›s›nda Euro alan›nda bankac›l›k
sektöründeki sorunlar›n sürmesi,
yüksek kamu borçlar›, yüksek at›l
kapasite ve yüksek iflsizlik gibi yap›sal
sorunlar›n varl›¤› deflasyonist
e¤ilimleri güçlendiriyor. Bu nedenle
Avrupa Merkez Bankas› (ECB),
T
12 Bak›fl 131
geniflletici para politikalar›na
baflvurdu. ABD Merkez Bankas›
FED’in faiz oranlar›n› art›rmas›na
yönelik zamanlama ve düzey ile ilgili
belirsizlik ise devam ediyor. FED’in
genifllemeci para politikalar›ndan
ç›k›fl› sinyalledi¤i May›s 2013’ten
sonra geliflmekte olan ülke piyasalar›
ve Türkiye ekonomisinde yaflanan
dalgalanmalar hat›rland›¤›nda,
yap›sal sorunlar› olan ve yüksek
enflasyonla mücadele eden
geliflmekte olan ülke ekonomilerinin
risk alt›nda oldu¤unu belirtmek gerek.
Ayr›ca, Türkiye’nin yak›n
co¤rafyas›nda meydana gelen siyasi
geliflmelerin jeopolitik risk unsuru
oluflturdu¤u gözleniyor. Bu temel
belirleyiciler, OVP’nin dikkate ald›¤›
global makroekonomik çerçeveyi
oluflturuyor.
Öncelik enflasyonla mücadeleye verildi
Türkiye ekonomisinin mevcut
konjonktürü ise, bir önceki OVP’de
öncelikli amaç olarak belirlenen cari
a盤›n azald›¤›, buna karfl›n
enflasyonun yüksek, büyümenin ise
potansiyelin alt›nda oldu¤u bir
görünüm sunmaktad›r. Bu görünüm
›fl›¤›nda, OVP’nin temel öncelikleri,
s›ras›yla, enflasyonla mücadeleye
kararl›l›kla devam etmek, cari a盤›
azaltmak ve potansiyel büyüme için
yap›sal reformlara h›z vermek olarak
benimsenmifltir. Cari a盤›n
azalt›lmas› amac› yerine enflasyonla
mücadele amac›na öncelik
verilmesinin, s›k› maliye politikas› ile
de desteklenece¤i vurgulanm›flt›r.
Cari aç›k ve potansiyel büyüme
amaçlar› için ise 10. Kalk›nma
Plan›’nda (2014-2018) yer alan ve
yat›r›m ortam›n›n iyilefltirilmesi, iflgücü
piyasas›, e¤itim ve yarg› sistemi, kay›t
d›fl›l›k ve bölgesel geliflme gibi
alanlar› kapsayan reformlar›n OVP
döneminde uygulanaca¤›na at›f
yap›lmaktad›r.
Bu çerçevede yaz›da, OVP’nin
amaçlar› ve program dönemi
boyunca ulaflmay› öngördü¤ü
hedeflerinden hareketle, programa
yön veren politika tercihlerini ve bu
tercihlerin Türkiye ekonomisi
aç›s›ndan do¤urdu¤u riskleri ele
al›yoruz.
Büyüme ve istihdam…
Tablo 1, temel makroekonomik
de¤iflkenlerin OVP’de yer alan tahmin
de¤erlerini program dönemi itibariyle
bir araya getiriyor. Büyüme
performans› itibariyle, bir önceki
OVP’de yer alan 867 milyar $’l›k
GSY‹H tahmini ve %4’lük büyüme
hedefinin 2014 y›l› için s›ras›yla 810
milyar $ ve %3.3 flekline afla¤› do¤ru
revize edildi¤i görülmektedir. Buna
gerekçe olarak OVP’de, yukar›da
de¤inilen global makroekonomik
çerçevenin büyüme üzerinde
oluflturdu¤u bask› ve 2013 y›l›
sonunda ve 2014 y›l› bafl›nda özel
Ekonomik Bak›fl
tüketimi kontrol alt›na almaya ve cari
a盤› azaltmaya yönelik olarak al›nan
makro ihtiyati tedbirlerin yurt içi talebi
azaltmas› gösterilmifltir. GSY‹H,
harcama bileflenleri itibariyle ele
al›nd›¤›nda ise, program dönemi
boyunca, özel kesim tüketim ve
yat›r›m harcamalar›n›n büyümenin
motoru oldu¤u ve özellikle özel kesim
sabit sermaye yat›r›mlar›nda ciddi bir
art›fl›n (program dönemi boyunca
ortalama %8.8 art›fl) öngörüldü¤ü
izlenmektedir.
Yüksek tüketim mallar›na yönelik
cayd›r›c› vergileme…
Bununla birlikte; 2014 y›l›nda
uygulamaya konan makro-ihtiyati
tedbirlerin ve OVP’de ithalat
yo¤unlu¤u yüksek tüketim mallar›na
yönelik cayd›r›c› vergilemenin
öngörülmesi, özel kesim tüketimini
s›n›rlay›c› etkide bulunabilir. Özel
kesim sabit sermaye yat›r›mlar›ndaki
art›fl›n, FED’in faiz art›r›mlar›na ba¤l›
olarak daralan d›fl finansman koflullar›
ve enflasyonla mücadeleye yönelik
olas› faiz art›fllar› karfl›s›nda büyüme
performans›na beklenen katk›y›
vermeme riski bulunuyor.
Orta gelir tuza¤› art›k belirginleflen bir
olgu oldu
Büyümeye iliflkin en çarp›c› gerçek
ise, yap›lan tahminlerin, program
dönemi boyunca Türkiye
ekonomisinin potansiyel büyüme
düzeyinin alt›nda bir performans
sergileyece¤ini ortaya koymas›d›r.
Kifli bafl›na milli gelir aç›s›ndan 2014
y›l› için yap›lan afla¤› yönlü revizyon
ve program dönemi boyunca tahmin
edilen de¤erler, Türkiye ekonomisi
için orta gelir tuza¤› riskinin art›k
belirginleflen bir olgu oldu¤una iflaret
eder nitelikte. Tablo 1’in ortaya
koydu¤u iflsizlik oranlar›, potansiyelin
alt›nda büyümenin, ekonominin
istihdam performans›n› da olumsuz
etkileyece¤ini ortaya koyuyor.
Program döneminde iflgücüne ve
istihdama kat›l›m›n art›r›lmas›na
yönelik uygulanacak politikalar
sonucunda tar›m d›fl›nda ilave 2.158
bin kiflinin istihdam edilmesi
öngörülüyor. Burada, Türkiye
‹stihdam Strateji belgesinde ortaya
konulan emek piyasalar›n›
esneklefltirme ve rekabetçi bir emek
piyasas› yaratmaya yönelik reformlara
h›z kazand›r›lmas› ve iflgücünün
nitelik ve kalitesinin art›r›lmas›na
yönelik e¤itim sisteminde öngörülen
düzenlemeler önem kazan›yor.
Para ve maliye politikas›…
OVP’nin amaçlar› aras›nda önceli¤in
enflasyonla mücadeleye verilmesinin
nedeni çok aç›k: Önceki OVP’de 2014
y›l sonu için %5.3 olarak tahmin edilen
enflasyonun %9.4 ile yukar› yönlü
ciddi bir sapma ile revize edildi¤i
Tablo 1: Temel Makroekonomik De¤iflkenlerin OVP Tahmin De¤erleri
De¤iflkenler
2013
2014
2014
(Eski OVP) (Yeni OVP)
2015
2016
2017
GSY‹H (milyar TL)*
GSY‹H (milyar $)*
Kifli Bafl›na Milli Gelir ($)
TL/$ (ortalama)**
GSY‹H Büyümesi (%)
‹flsizlik Oran› (%)
Enflasyon (TÜFE, %)
Bütçe A盤› /GSY‹H (%)
1.565
822
10.807
1.90
4.1
9.0
7.4
-1.2
1.719
867
11.277
1.98
4.0
9.4
5.3
-1.9
1.945
850
10.936
2.29
4.0
9.5
6.3
-1.1
2.150
907
11.54
2.37
5.0
9.2
5.0
-0.7
2.370
971
112.229
2.44
5.0
9.1
5.0
0.3
1.764
810
10.537
2.18
3.3
9.6
9.4
-1.4
*Cari fiyatlarla.
** Tablo verilerinden hareketle hesaplanm›flt›r.
Kaynak:http://www.kalkinma.gov.tr/Lists/OrtaVadeliProgramlar/Attachments/11/Orta%20Vadeli%20Program%20(20152017).pdf
görülüyor. OVP, söz konusu sapmay›,
TL’de yaflanan de¤er kay›plar› ve
enflasyon beklentilerindeki
bozulman›n fiyatlama davran›fllar›
üzerindeki olumsuz etkisi sonras›nda
çekirdek enflasyonda kaydedilen
art›fllara ba¤l›yor. Ayr›ca, olumsuz
hava koflullar› nedeniyle belirgin bir
flekilde ivmelenen g›da fiyatlar› ve
tütün ürünleri fiyatlar›ndaki art›fllar da
bir neden olarak aç›klan›yor. Program
dönemi boyunca, g›da
enflasyonundaki gerileme ve
harcanabilir gelire göre tüketimin
yap›lmamas› durumunda al›nacak
makro-ihtiyati tedbirlerin iç talebi
bask›layaca¤› öngörülmekte. Bunun
yan›nda, y›ll›k ortalama petrol
fiyat›ndaki düflüflün maliyet yönlü
enflasyonist bask›lar› s›n›rlayaca¤› ve
böylelikle enflasyonun %5 hedefine
yönelece¤i bekleniyor.
Jeopolitik riskler her zaman dikkate
al›nmal›
Büyümenin özel kesim tüketim
harcamalar›na dayal› olmas›n›n
düflünüldü¤ü bir programda
enflasyonun nas›l hedefe yönelece¤i
önemli bir soru. Cevap ise, ortalama
TL/$ kuru ve enflasyon oran› birlikte
ele al›nd›¤›nda TL’nin de¤erlenece¤i
bir makroekonomik ortam üzerinde,
kendili¤inden ortaya ç›k›yor.
Enflasyon ile ilgili olarak g›da
fiyatlar›ndaki art›fllar›n sorumlu
tutulmas› bir ölçüde kabul edilebilir
ancak bu tür fiyat floklar›, olumlu ya
da olumsuz, her zaman olabilir.
Benzer durum enerji fiyatlar› için de
geçerli. Programda yer alan y›ll›k
ortalama petrol fiyat›ndaki düflüfl
öngörüsünü, hali haz›rda söz konusu
fiyat önemli ölçüde düflse de,
jeopolitik riskleri her zaman dikkate
alarak de¤erlendirmek gerekir.
Enflasyon hedefine sadece 2009’da
ulafl›ld›
Burada as›l tart›fl›lmas› gereken
hususlar, ilki mevcut para politikas›
ve enflasyon dinami¤i olmak üzere
ilkine ba¤l› olarak ortaya ç›kan ve
ciddi tart›flma do¤uran büyümeenflasyon ikilemi. Mevcut para
politikas›, küresel krizin ard›ndan yeni
bir tasar›ma kavufltu ve fiyat istikrar›
ile birlikte finansal istikrar› da gözeten
bir yap›ya sahip. Ancak her iki amaca
yönelik olarak elinizde tek bir faiz
oran› var ve her iki amac›
13 Bak›fl 131
gerçeklefltirmek için gerekli düzeyi
birbirinden farkl›. Bu yüzden TCMB,
elindeki araç setini geniflletmek
durumunda kald› ve finansal istikrar
üzerinden döviz kuru ve kredi
genifllemesini de dikkate alan bir
çerçeve gelifltirdi. Bu çerçeve, para
politikas›n›n enflasyon bekleyiflleri ve
fiyatlama davran›fl› için yol gösterici
olma ifllevini yitirmesine yol açt›. Hofl,
TCMB enflasyon hedefine 2006
y›l›ndan bu yana sadece 2009’da
ulaflabildi. (Hedefin neden %5 olarak
belirlendi¤i ise ayr› bir tart›flma
konusu). 2014 y›l›ndaki ciddi
sapman›n ise, ekonomide büyümenin
düfltü¤ü (teknik olarak üretim a盤›n›n
olmad›¤›) bir durumda olufltu¤u
dikkate al›nd›¤›nda, enflasyon
dinami¤indeki kat›l›¤›n tart›fl›lmas›
gerek. Bu durum, enflasyonun alt›nda
para politikas›n›n konjonktürel
yönetimi ile giderilemeyecek yap›sal
sorunlar›n›n varl›¤›n› ve bunlar›n genel
olarak ekonominin rekabetçili¤i ve
verimlilik düzeyi ile iliflkili oldu¤unu
ortaya koyuyor.
Tart›flmalar olumsuz etki yarat›yor
Mevcut iki amaçl› para politikas› ve
enflasyon dinami¤ine ba¤l› olarak
belirtilmesi gereken ikinci husus,
ekonomi yönetimi ve genel
kamuoyundaki tart›flmalarda izleniyor:
Büyüme performans›n›n artmas› için
faiz indirimi gereklili¤i yönündeki
görüfller karfl›s›nda yüksek
enflasyona yönelik faiz art›r›m›n›
savunan görüfller. Bu tart›flmalar›n,
TCMB’nin kurumsal ve politika
kredibilitesi üzerindeki olumsuz
etkileri bir yana, Türkiye ekonomisi
ile ilgili odaklan›lmas› gereken temel
yap›sal problemlerin politika
gündemine gelmesini engelledi¤i ve
reformlar› aksatt›¤› görülüyor.
Kal›c› bir vergi reformuna ihtiyaç var
OVP’de maliye politikas›n›n, yurt içi
tasarruflar›n art›r›larak cari a盤›n
kontrol alt›nda tutulmas›na,
enflasyonla mücadele edilmesine ve
potansiyel büyümenin yukar›
çekilmesine katk› sa¤layacak flekilde
s›k› bir biçimde uygulanaca¤›
öngörülmektedir. Tablo 1’de yer alan
bütçe a盤›/GSY‹H de¤eri bir önceki
OVP’de hedeflenen %-1.9
düzeyinden %-1.4 düzeyine revize
edildi. Ayr›ca, program dönemi
boyunca AB tan›ml› genel borç
14 Bak›fl 131
stokunun azalarak dönem sonunda
%28.5 düzeyine gerilemesi
hedefleniyor. Mali disiplinin kalitesi
aç›s›ndan e¤itim ve sa¤l›k için
bütçede ayr›lan paylar›n son y›llarda
ciddi bir biçimde artt›¤›n› belirtmek
gerek. Ancak faiz d›fl› harcamalar›n
bütçe hedeflerinin üzerinde seyretti¤i
ve gelir k›sm›ndaki performansta
özellefltirme, aflar ve yap›land›rmalar
ile gerçekleflen tek seferlik gelirlerin
pay›n›n yüksek oldu¤u gözden
kaçmamal›. Bu nedenle kamu
maliyesi aç›s›ndan kal›c› bir vergi
reformuna ihtiyaç oldu¤u ortada.
Ödemeler dengesi ve tasarruflar…
Tablo 2, ekonominin d›fl dengesi ile
tasarruf düzeyine iliflkin OVP
tahminlerini bir araya getiriyor. ‹ç
talebi kontrol etmeye yönelik makroihtiyati politikalar›n katk›s›yla, bir
önceki OVP’de 262 milyar $ olarak
tahmin edilen ithalat düzeyinin 244
milyar $’a revize edildi¤i ve ihracat›n
katk›s›yla bir önceki OVP’de %-6.4
olarak tahmin edilen cari aç›k/GSY‹H
de¤erinin %5.7’ye çekildi¤i görülüyor.
Program döneminde, yurtiçi
tasarruflardaki art›fl ve üretimin
ithalata ba¤›ml› yap›s›n› azaltmaya
yönelik politikalarla cari aç›k/GSY‹H
de¤erinin %-5.2’ye inmesi
arzulan›yor. Cari a盤›n azalmas›
amac›na, ihracat›n oransal olarak
ithalat art›fl› üzerinde seyretmesi
yan›nda ithalata ba¤›ml›l›¤› ve
teknoloji yo¤unlu¤u yüksek olan
sanayi girdilerinin yurt içinde
üretilmesini sa¤layacak yat›r›mlar›n
desteklenmesi, kamu al›mlar›nda yurt
içinde üretilen ve yerli girdi kullanan
ürünler tercih edilmesi gibi bir dizi
politikan›n katk› sa¤layaca¤›
bekleniyor. Ayr›ca, baflta makine ve
otomotiv olmak üzere, demir-çelik,
tekstil, haz›r giyim ve konfeksiyon,
elektrik ve elektronik ile kimyevi
maddelerin ihracat›n lokomotifi olma
özelli¤ini korumas›n›n yan› s›ra yeni
rafineri inflas›, elektrikli otomobil
imalat›, ileri teknoloji içeren hava tafl›t›
motorlar› ve bunlar›n parçalar›n›n
üretimi, ilaç ve t›bbi cihaz üretimi
konular›nda Ar-Ge ve yat›r›m teflvik
sistemi güçlendirilerek yurt içi üretim
kapasitesi art›r›lmas› hedefleniyor.
Enerji fiyatlar›nda herhangi bir
bask›n›n oluflmayaca¤› ve maden,
enerji hammaddeleri, yenilenebilir
enerji ve nükleer enerji yat›r›mlar› için
ayr›lan kaynaklar›n art›r›larak enerjide
d›fla ba¤›ml›l›¤›n azalt›lmas›n›n da
belirtildi¤i görülüyor.
Tablo 2: Ödemeler Dengesi ve Tasarruflar
‹hracat (FOB, milyar $ )
‹hracat Art›fl› (%)
‹thalat (CIF, milyar $ )
‹thalat Art›fl› (%)
‹hracat/‹thalat (%)
Enerji ‹thalat› (milyar $)
Ham Petrol Fiyat› (Brent- $/varil)
Cari ‹fllemler Dengesi (milyar $)
Cari ‹fllemler Dengesi/GSY‹H (%)
Toplam Yurtiçi Tasarruf/GSY‹H (%)
2014
160.5
5.7
244.0
-3.1
65.8
56.2
105.4
-46.0
-5.7
14.9
2015
173.0
7.8
258.0
5.7
67.1
57.3
101.9
-46.0
-5.4
15.2
2016
187.4
8.3
276.8
7.3
67.7
60.1
100.4
-49.2
-5.4
16.2
2017
203.4
8.5
297.5
7.5
68.4
63.9
98.8
-50.7
-5.2
17.1
Kaynak:http://www.kalkinma.gov.tr/Lists/OrtaVadeliProgramlar/Attachments/11/Orta%20Vadeli%20Program%20(20152017).pdf
Ekonomik Bak›fl
Büyüme, d›fl kaynak girifline ba¤l›
Burada temel sorun, Türkiye
ekonomisinin büyüme performans›n›n
önemli ölçüde d›fl kaynak girifllerine
ba¤(›m)l› oldu¤u gerçe¤i. Cari aç›k,
tan›m olarak ülke içindeki tasarrufyat›r›m fark›n› veriyor ve sanayinin
üretim yap›s› ile yak›ndan ilgili.
Sanayinin üretim yap›s› aç›s›ndan,
ithal girdi ba¤›ml›l›¤›n›n azalt›lmas›,
teknoloji yo¤unlu¤u yüksek olan
sanayi girdilerinin yurt içinde
üretilmesi, yenilenebilir enerji
yat›r›mlar› kritik öneme sahip ancak
etkileri uzun vadede ortaya
ç›kabilecek politikalar. Di¤er yönüyle,
d›fl kaynak ba¤›ml›l›¤›n azalt›lmas›
için ülke içi tasarruf düzeyinin
art›r›lmas› ihtiyac› var. Tasarruflar›n
art›r›lmas›, lüks tüketimin
cayd›r›lmas›na yönelik önlemler
yan›nda finansal hizmetlerin
yayg›nlaflt›r›lmas›, çeflitlili¤inin artmas›
ve toplumsal bilinçlenme gibi uzun
vadeli bir dizi uygulamaya ihtiyaç
duyuyor.
Büyüme-enflasyon ikilemi
Mevcut politikalar ile ilgili büyümeenflasyon ikilemi burada da karfl›m›za
ç›k›yor. OVP’nin özel kesim tüketim
ve yat›r›m harcamalar›na dayal› bir
büyüme öngördü¤ü hat›rland›¤›nda,
Tablo 1’de yer alan ortalama TL/ $
düzeyinin enflasyonun gerilemesine
hizmet edece¤i ve ekonominin
ithalata dayal› büyüyece¤ini
beklemek gerek. Ancak bu durumda,
rekabet gücümüzün zay›flamas›na
ba¤l› olarak cari a盤›n nas›l kontrol
alt›na al›naca¤› ve tasarruflar›n nas›l
artaca¤› sorusu karfl›m›zda duruyor.
Benzer flekilde, OVP’de, özel
tüketimin harcanabilir gelir art›fl›ndan
daha fazla oranda artmamas›
benimsense de, mevcut faiz
oranlar›nda finansal araçlar›n reel
getirilerinin enflasyonun alt›nda
olmas›, tasarruflar›n erimesine yol
aç›yor. Bu nedenle, OVP’nin büyüme
perspektifi dikkate al›nd›¤›nda cari
a盤a iliflkin tahminlerin iyimser
oldu¤unu kaydetmek gerekiyor.
olaca¤› ve uzun süreli olabilecek
düzenli bir durgunluk süreci ile karfl›
karfl›ya oldu¤umuz yönünde. Nitekim,
OVP ile ortaya konulan büyüme
oranlar›, Türkiye ekonomisi için de
potansiyelin üzerinde bir büyümenin
öngörülmedi¤ini ve orta gelir tuza¤›
ile karfl› karfl›ya oldu¤umuzu ortaya
koyuyor.
OVP’nin, program dönemi boyunca,
politika tercihlerine iliflkin önceli¤ini
enflasyonla mücadeleye verdi¤i
görülmektedir. Ancak program
dönemi boyunca, enflasyonun
arzulanan hedefe yönelmesi,
yukar›da dile getirilen görüfller
›fl›¤›nda güç gözüküyor.
Türkiye ekonomisi için fiyat istikrar›
alt›nda potansiyelin üzerinde bir
büyüme performans›, konjonktür
yönetimine dayal› politikalar›n
ötesinde yap›sal bir sorun. Dönemsel
olarak, söz konusu yap›sal sorunlar,
büyüme(cari aç›k)-enflasyon aras›nda
yap›lacak politika tercihleri üzerindeki
k›s›t koflullar›n› oluflturmaktad›r. K›s›t
koflullar›n› aflmak için 10.Kalk›nma
Plan›nda yer alan ve girifl k›sm›nda
dile getirilen politikalar›n
uygulanabilmesi elbette önemli.
Bununla birlikte politika yap›c›lar›n,
d›fl kaynak girifllerine dayal› büyüme
rejiminin s›n›rlar›na dayand›¤›n›
görerek ifle bafllamalar› gerekiyor.
Sonuç…
Küresel ekonomiye iliflkin gerek
uluslararas› kurulufllar gerekse
iktisatç›lar taraf›ndan yap›lan
de¤erlendirmeler, geliflmifl ve
geliflmekte olan ülkelerde
potansiyelin alt›nda büyümenin
15 Bak›fl 131
“AB ile iliflkilerimiz ne kadar iyiyse
dünyadaki imaj›m›z da o kadar iyi”
BUS‹AD’›n Kas›m ay› Çekirge
Toplant›s›’na konuk olan Dr.
Bahad›r Kalea¤as›, AB’ye tam
üyelik konusunda umutsuz
olmad›¤›n› söyledi. Kalea¤as›,
“Türkiye; Avrasyal›, ancak
Avrupal› bir Avrasyal›… Bu imaj
güçlendi¤i zaman ileri gideriz.
AB ile iliflkilerimiz ne kadar
iyiyse Türkiye’nin dünyadaki
imaj› da o kadar iyi oluyor” dedi.
ursa Sanayicileri ve ‹fladamlar›
Derne¤i’nin (BUS‹AD) Kas›m ay›
Çekirge Toplant›s›, Kültürpark
içindeki BUS‹AD Evi’nde
gerçeklefltirildi. Toplant›n›n konuk
konuflmac›s›, TÜS‹AD Uluslararas›
Koordinatörü Dr. Bahad›r Kalea¤as›,
BUS‹AD üyelerine ‘Dünya ve
Avrupa’daki Son Geliflmeler’ ile
‘Türkiye’ye D›flar›dan Bak›fl’ konulu
bir sunum yapt›.
B
AB’ye üyelik süreci çok önemli bir itici
güç
Toplant›n›n aç›l›fl konuflmas›n› yapan
BUS‹AD Baflkan› Günal Baylan,
Avrupa Birli¤i’ne üyelik sürecinin,
genifl bir yelpazede gerekli
reformlar›n gerçeklefltirilmesi için çok
önemli bir itici güç oldu¤unu söyledi.
Baylan, “Dünya genelinde her y›l
yay›nlanan raporlar, Birli¤in içinde
yer alan ülkelerin iktisadi kalk›nm›fll›k
düzeyinin bizlere göre örnek
say›lacak düzeyde yüksek oldu¤unu
gösteriyor. ‹fl dünyas› olarak, Avrupa
Birli¤i sürecinin, Türkiye’nin ulusal
ç›karlar› do¤rultusunda geliflmeler
içeren bir yap›da yürütülmesini arzu
ediyoruz” dedi.
Dünyada güç nerede ve hangi alanlarda?
BUS‹AD üyelerine; dünya, Avrupa
Birli¤i ve Türkiye eksenli genifl bir
ufuk turu yapt›ran TÜS‹AD
Uluslararas› Koordinatörü Dr. Bahad›r
Kalea¤as› ise, AB’ye tam üyelikte çok
önemli bir noktada bulunan
Türkiye’nin bu durumu iyi
16 Bak›fl 131
de¤erlendirmesi gerekti¤ini anlatt›.
Dünyada güç dengelerinin nerede
ve hangi alanlarda oldu¤unun
önemine iflaret eden Kalea¤as›,
“Dünyada güç genelde Kuzey
Amerika, Avrupa, ABD ve Asya’da…
‘Dünyada gücün kayna¤› nerede?’
diye sorarsan›z da, yak›n zamana
kadar nükleer silah sahibi iseniz
Birleflmifl Milletler Güvenlik
Konseyi’nde daimi üyelik sahibi
oluyordunuz. Son 150 y›lda petrol,
do¤algaz, finans, teknoloji, insan
kayna¤›, tarihsel birikim, kültürel
birikim veya bir flekilde becerikli bir
toplum, dünyada güç kayna¤› olarak
de¤erlendirilebilir. Bunlara belki
marka de¤erini de eklemek
gerekiyor” diye konufltu.
“Eskiden beri dünyay› ticaret
döndürüyor” diyen Kalea¤as›,
dünyadaki en yo¤un kara, deniz ve
hava ticaret yollar›n›n yine Kuzey
Amerika, Avrupa ve Asya’da
yo¤unlaflt›¤›n› kaydetti. Kalea¤as›,
Avrupa ile ABD aras›ndaki ticari
iliflkilerin her zaman üst seviyede
oldu¤unu, fakat Asya’n›n da art›k çok
önemli bir faktör konumunda
bulundu¤unu vurgulad›.
Türkiye sosyal medya kullan›m›nda
geliflmifl ülke
Son dönemde internet ak›mlar›n›n da
dünyada geliflmiflli¤in bir göstergesi
oldu¤unu, bu ba¤lamda Türkiye’nin
facebook ve twitter baflta olmak üzere
sosyal medya kullan›m›nda geliflmifl
ülke kabul edilebilece¤ini anlatan
Bahad›r Kalea¤as›, “Sosyal medyada
iyi olmam›z, içinden özgürlük geçti¤i
için önemli… Fakat küreselleflme,
beraberinde olumlu yans›malar
getirdi¤i gibi olumsuzluklar› da
bar›nd›r›yor. Dünya, geliflen
teknolojiden yararlanabildi¤i gibi,
biyolojik ve dijital virüslerden de
fazlas›yla etkileniyor” dedi.
Ortado¤u’da etkin olmak iyi, Ortado¤ulu
olmak kötü
Ekonomik geliflmiflli¤in temelinde
özgürlü¤ün yatt›¤›n›, demokrasi,
hukuk ve insan haklar› alanlar›nda
özgür olmayan ülkelerin ileri
gidemedi¤ini belirten Kalea¤as›,
Türkiye’nin yurtd›fl›ndaki imaj›
hakk›nda da çarp›c› ifadeler kulland›.
Türkiye’nin AB’deki imaj› aç›s›ndan,
Ortado¤u’da etkin olmas›n›n iyi, fakat
‘Ortado¤ulu’ olmas›n›n kötü oldu¤unu
savunan Kalea¤as›, “AB ile
iliflkilerimizde önemli bir ufka do¤ru
gidiyoruz. Fakat Birli¤e tam üye
olabilmek için Türkiye’nin yapmas›
gerekenler ayr› bir konu… Türkiye bu
u¤urda gerekenleri yaparsa AB’nin
Çekirge
Toplant›lar›
kap›s›na gelmifl demektir. Asl›nda
yapmam›z gerekenlerin büyük bir
k›sm›n› yapt›k. Özel sektörü
ilgilendiren mevzuat›n yüzde 80’i
Brüksel’de karara ba¤lan›yor.
Türkiye’de de bu mevzuat›n yar›dan
ço¤u iç hukuka aktar›lm›fl durumda…
Dolay›s›yla AB müktesebat›
Türkiye’de önemli derecede etkin...
Geriye kalan k›s›m ise daha çok
tar›mla ilgili. Bunu da halledebilirsek
Türkiye, AB’ye oldukça entegre bir
hale gelir” diye konufltu.
AB’nin daha iyi ifllemesi gerekiyor
“Geçmiflte yapt›klar›m›z, gelecekte
yapacaklar›m›z›n bir yans›mas›
olabilir” diyen Kalea¤as›, ülkede
siyasi otorite ile muhalefetin de AB’ye
tam üye olma noktas›nda olumlu
düflündü¤ünü kaydetti.
Bahad›r Kalea¤as›, “Haz›r oldu¤umuz
zaman AB; Türkiye’yi al›r m› almaz
m›?” sorusunu ise flöyle yan›tlad›:
“Türkiye flimdiye kadar haz›r olmad›¤›
için elimizde bunu ölçecek bir test
yok. Herhalde al›rlar. Fakat buna AB
de haz›r olacak. AB’nin çok etkin bir
hale gelmesi ve daha iyi ifllemesi
gerekiyor. Türkiye’nin AB ile
iliflkilerinde her yerden farkl› fleyler
söyleniyor. Türkiye uyum sa¤lar, AB
de kendisini haz›r hale getirdi¤i
zaman tüm flartlar de¤iflmifl olacak.
Asl›nda o günün Türkiye alg›s› da
farkl› olacak. Bu süreci 90’larda,
2000’li y›llarda baflar›yla uygulad›k
ve ciddi manada do¤rudan yabanc›
sermaye çektik. Yine yak›n zamanda,
2003, 2004 ve 2005 y›llar›nda
müzakereler bafllad›¤›nda ülkemize
gelen do¤rudan yabanc› sermaye
miktar› h›zla artt›. AB ile Türkiye birlikte
geliflmifl olacak ve bu noktaya iki
taraftan biri gelemezse zaten o
zaman kavgaya gerek kalmayacak.”
Türkiye; Avrupal› bir Avrasyal›
Türkiye’yi; “Avrupa yolunda ilerleyen,
AB standartlar›nda üretim yapan,
fakat ayn› zamanda Asyal› dinamizmi
ve giriflimcilik kabiliyetiyle Avrasya’n›n
merkezi” olarak tan›mlayan
Kalea¤as›, “Avrasyal›, ancak Avrupal›
bir Avrasyal›… Bu imaj güçlendi¤i
zaman Türkiye ileri gider. Bak›n›z,
AB ile iliflkilerimiz ne kadar iyiyse
Türkiye’nin dünyadaki imaj› da o
kadar iyi oluyor” dedi.
‘Türkiye intihar etmez, tekrar AB’ye
yönelir’
Uluslararas› yat›r›mc›lar›n Türkiye’yi,
‘yat›r›m yap›labilir ülke’ olarak
gördü¤ünü, fakat baz› çekincelerinin
oldu¤unu anlatan Kalea¤as›, bu
nedenle yabanc› yat›r›mlar›n beklenen
etkiyi yaratamad›¤›n› kaydetti.
Kalea¤as›, AB’ye tam üyelik
konusunda kesinlikle umutsuz
olunmamas› gerekti¤ini belirterek,
sözlerini flöyle tamamlad›: “Dünya
yeniden flekilleniyor. Bu manada
Türkiye, pek çok yerde oluflan birlikler
nedeniyle d›flar›da kalma riski tafl›yor.
Fakat uluslararas› yat›r›mc›lar ‘Türkiye
intihar etmez, tekrar AB’ye yönelir’
düflüncesi tafl›yor. ‹çeride hükümet
ve muhalefet de böyle düflünüyor.
Bence as›l güç bizde… Vatandafl
olarak her birimizde… Gerçek ne ise,
do¤ru ne ise onun için çal›flmaktan
baflka yapacak bir fleyimiz yok.
Zaman, karamsarl›k zaman› de¤il.
Toparlay›p, bast›r›p, do¤ru olan›
sürekli söylemeliyiz. Bence bunun
için en do¤ru zamanday›z.”
DR. BAHADIR KALEA⁄ASI K‹MD‹R?
E¤itimini; Galatasaray Lisesi, AFS program› ile gitti¤i ABD, Brüksel Üniversitesi ve ‹stanbul Üniversitesi’nde tamamlad›.
En yüksek derece ile mezun oldu¤u Brüksel Üniversitesi’nin Avrupa Etütleri Enstitüsü’nde ve Uluslararas› Stratejik
Araflt›rmalar Merkezi’nde 1989-1996 y›llar› aras›nda uzman araflt›rmac›l›k ve ö¤retim üyeli¤i görevlerinde bulundu. Ders
ve araflt›rma konular› Avrupa Birli¤i’nin karar alma sistemi, ABD-AB iliflkileri ve AB’nin d›fl ekonomik iliflkileri üzerinde
yo¤unlaflt›.
1990-1993 y›llar› aras›nda AB’nin Jean Monnet ve NATO araflt›rma burslar›n› alan Bahad›r Kalea¤as›, de¤iflik
dönemlerde ziyaretçi akademisyen olarak Harvard, Georgetown ve Kudüs üniversitelerinde bulundu. 1991‘de AB’yi kuran
Maastricht Antlaflmas›’n›n müzakeresine yönelik çal›flma gruplar›ndan birinde raportörlük görevini üstlendi, AB Komisyonu’nun
stratejik araflt›rmalardan sorumlu biriminin projelerinde yer ald›. Ayr›ca birçok AB projesinde çal›flt›; Türkiye’de ve
uluslararas› alanda kamu ve özel sektör kurulufllar› için dan›flmanl›k yapt›.
1996 y›l›nda Brüksel’de TÜS‹AD Avrupa Birli¤i Temsilcili¤i’ni kurdu ve Avrupa özel sektörünün temsil kuruluflu
BUSINESSEUROPE nezdinde TÜS‹AD ve T‹SK daimi delegeli¤i görevini üstlendi. 2008 y›l›ndan beri Brüksel, Berlin, Paris,
Washington DC ve Pekin’de temsilcilikleri bulunan TÜS‹AD’›n d›fl etkinliklerini kapsayan Uluslararas› Koordinatörü olarak
görev yap›yor.
Ayr›ca Brüksel Üniversitesi Avrupa Etütleri Enstitüsü’nün Bilimsel Üyesi, TEMA-Brüksel Kurucu Baflkan›, Institut de
Bosphore-Paris Baflkan›, Brüksel Enerji Kulübü Onursal Baflkan›, Galatasaray Sportif Afi, JC International ve Forum
‹stanbul Yönetim Kurulu üyesi ve birçok uluslararas› dernek ve vakf›n üyesi…
Her y›l birçok konferansta ve medya program›nda yer al›yor, uluslararas› bas›nda yaz›lar› yay›nlan›yor, uluslararas›
projelere dan›flmanl›k yap›yor. Çok say›da uluslararas› bilimsel makale sahibi olan Bahad›r Kalea¤as›, ayr›ca ‹ngilizce
‘Towards a New Europe’ (Brüksel, 1993), Frans›zca ‘Les Défis de l’Elargissement’ (Brüksel, 1994), ‘La Turquie en Mouvement’
(Paris, 1995) ve ‘La République laïque Turque’ (Paris, 2003) kitaplar›n›n ortak yazar›, ‘Tek Pazardan Parasal Birli¤e’ (IKV,
1995), ‘Avrupa Yolunun Haritas›’ (Dünya, 2003), ‘Avrupa Galaksisinde Türkiye Y›ld›z›’ (Do¤an Kitap, 2007) , ‘Ne Olacak
Bu AB ‹fli? Gençler Soruyor’ (Boyut, 2010) ve ‘G20 Gezegeni’ (Do¤an Kitap 2012) bafll›kl› kitaplar›n yazar›. Kalea¤as›’n›n;
Radikal gazetesinde, BAKIfi, Finans Dünyas› dergilerinde ve birçok internet sitesinde düzenli olarak makaleleri yay›nlan›yor.
17 Bak›fl 131
Atatürk'ü ve fiehitlerimizi Anma Konseri
BUS‹AD üyelerinden büyük övgü aldı
BUS‹AD, Cumhuriyetimizin 91.
y›ldönümü nedeniyle “Atatürk’ü
ve fiehitlerimizi Anma Konseri”
düzenledi. Dernek tarihinde ilk
kez yap›lan ve geleneksel hale
getirilmesi planlanan konser,
üyelerden büyük övgü ald›.
ursa Sanayicileri ve ‹fladamlar›
Derne¤i’nin (BUS‹AD),
Cumhuriyetimizin 91. Y›ldönümü
münasebetiyle organize etti¤i
“Atatürk’ü ve fiehitlerimizi Anma
Konseri” çok özel ve duygulu anlara
sahne oldu.
B
Genel Sanat Yönetmenli¤i’ni Burç
Balc›’n›n yapt›¤› Prusart Orkestras›’n›n
birbirinden özel ve anlaml› parçalar›
icra etti¤i gecede, fief Cemi’i Can
Deliorman ile solistler Özlem Baflman
(Soprano) ve Bora Balc›’n›n (Bariton)
performans› ayakta alk›flland›.
Hilton Oteli Balo Salonu’nda
gerçeklefltirilen konserde Prusart
Orkestras›; Mozart, Franz Lehar,
18 Bak›fl 131
Licinio Refice gibi dünyaca ünlü
bestecilerin parçalar›n›n yan› s›ra
Atatürk’ün çok sevdi¤i; Estergon
Kalesi, Manast›r Türküsü, Çanakkale
Türküsü ve Vardar Ovas› gibi eserleri
de Bursa’da ilk kez BUS‹AD’›n
organizasyonunda icra etti. Gecenin
finali ise Onuncu Y›l Marfl› ile yap›ld›.
Cumhuriyet
Konseri
ORKESTRA PRUSART
Bursa’da 2012 y›l›nda Burç Balc›
taraf›ndan profesyonel sanatç›larla
kurulmufl bir yayl› çalg›lar
toplulu¤udur. Düzenli konserler
yapan di¤er topluluklar›n aksine,
Orkestra Prusart, bir ‘Prodüksiyon
Toplulu¤u’ amac›n› tafl›yor. Ayn›
alanda faaliyet gösteren pek çok
toplulu¤un aksine Prusart, patentini
ald›¤› farkl›, yeni fikir ve projelerle
di¤er topluluklardan ayr›l›yor.
Toplulu¤un çekirde¤ini uzun y›llard›r
çok zengin repertuar›yla ve s›ra d›fl›
kostümleriyle, ‹zmir, ‹stanbul ve
Bursa’da yapt›¤› konser ve
sunumlar›yla alan›nda tan›nm›fl bir
dörtlü olan ‘Prusa Yayl› Çalg›lar
Dörtlüsü’ oluflturuyor.
Toplulu¤un repertuar›nda; a¤›rl›kl›
olarak klasik müzi¤in tan›nm›fl
eserlerinin yan› s›ra opera uvertürleri,
tangolar, türküler, çok sesli etnik
müzikler gibi çok farkl› türler de
bulunuyor.
Topluluk; düzenleme ve bestecili¤ini,
genç kufla¤›n en parlak
bestecilerinden Utar Artun’un
üstlendi¤i, Orkestra fiefli¤ini Devlet
Çoksesli Korosu fiefi Cemi’i Can
Deliorman’›n, solistliklerini ise
kariyerlerini Avrupa’da sürdüren
ödüllü opera sanatç›lar› Bora Balc›
ve Özlem Baflman’›n yapt›¤› ‘Ata’ya
Hediye’ adl› prodüksiyonuyla, New
York ve Pittsburgh’tan ABD turnesi
teklifi ald›.
19 Bak›fl 131
Gelece¤imiz; verimli ayd›nlatmada
BUS‹AD Enerji Uzmanl›k Grubu
taraf›ndan düzenlenen ‘Verimli
Ayd›nlatma Sempozyumu’nda,
özellikle LED teknolojisinde
gelinen son durum ve
önümüzdeki dönem
projeksiyonu ele al›nd›.
Sempozyum kapsam›nda bu y›l
ilk kez düzenlenen ve befl
kuruluflun finale kald›¤› ‘Enerji
Yönetimi’ yar›flmas›nda ise
‘Büyük Ödül’ TOFAfi’›n oldu.
G
ünümüzde verimlilik, kalite ve
maliyet boyutlar›yla öne ç›kan
ayd›nlatma alan›ndaki yeni
teknolojiler, BUS‹AD Enerji Uzmanl›k
Grubu taraf›ndan düzenlenen
‘Verimli Ayd›nlatma
Sempozyumu’nda ele al›nd›.
20 Bak›fl 131
Yo¤un kat›l›mla gerçekleflen
Sempozyum kapsam›nda, bu y›l ilki
düzenlenen ‘Enerji Yönetimi Ödül
Töreni’ de renkli görüntülere sahne
oldu. Yar›flmada ‘Büyük Ödülü’
Tofafl al›rken, Borçelik, Bursa
Çimento, Korteks ve Leoni Kablo
da finalist olarak beratla
ödüllendirildi. Tofafl’›n ödülünü
Kalite Direktörü Zeki Erdal fiimflek,
BUS‹AD Yönetim Kurulu Baflkan›
Günal Baylan’›n elinden ald›.
BUS‹AD Enerji Uzmanl›k Grubu
taraf›ndan organize edilen ve verimli
ayd›nlatma konusunda sektörün
ihtiyaçlar›yla uyumlu Ar-Ge,
inovasyon, f›rsat ve beklentilerin
metodik bir yaklafl›mla sunuldu¤u
sempozyumun ilk oturumunda
akademisyenler, ikinci oturumunda
ise özel sektör temsilcileri, bu
alandaki son geliflmelerle ilgili
kat›l›mc›lara sunum yapt›.
Enerjide verimlilik ve tasarruf hayati
önem arz ediyor
Sempozyumun aç›l›fl konuflmas›n›
yapan Bursa Sanayicileri ve
‹fladamlar› Derne¤i (BUS‹AD)
Yönetim Kurulu Baflkan› Günal
Baylan, enerji ve hammadde
ithalatç›s› olan ülkelerin, her büyüme
y›l›ndan sonra artan cari aç›k ile
karfl›laflt›¤›na vurgu yapt›.
Enerji
Sempozyumu
Bu durumun, yap›sal bir sorun
oldu¤una iflaret eden Baylan,
bilimsel ve objektif de¤erlendirme
yap›lmadan at›lan ad›mlar›n ise
sorunu çözmekten çok öteledi¤ini,
bunun da sürdürülebilir olmad›¤›n›
kaydetti.
Baylan, “Ülkemizin içinde
bulundu¤u görünüm de bugün için
bu çerçevede… Türkiye'de üretilen
elektri¤in neredeyse yar›s›
do¤algazdan elde ediliyor. Bu
sebeple, ›s›nma haricinde de ciddi
bir enerji arz› oldu¤u görülüyor.
‘Fiyat art›fllar›’, ‘enerjiyi bulmama’
gibi siyasi riskler her zaman
ekonomimizi etkiliyor. Cari aç›ktan
dolay› yavafllat›lan Türkiye
ekonomisinde, enerji ithalat› 56
milyar dolar civar›nda…
Bulundu¤umuz ortamda verimlilik
ve tasarruf yoluyla kazanaca¤›m›z
potansiyel enerji de haliyle çok kritik
bir önem tafl›yor” dedi.
Enerji verimlili¤i günümüzde alt›nc›
yak›t
“Enerji verimlili¤i, günümüzde art›k
alt›nc› yak›t olarak de¤erlendiriliyor”
diyen Baflkan Baylan, ülke çap›nda
enerji verimlili¤i kültürünün
oluflturulmas›, bu alanda yasal
düzenlemelerin hayata geçirilmesi,
teflvik ve vergi indirimleri gibi
unsurlarla, devletin de üzerine
düfleni yapmas› gerekti¤ine iflaret
etti.
Günal Baylan, Enerji Yönetimi
Yar›flmas› düzenlenmesinin amac›n›
da flöyle aktard›: “BUS‹AD olarak
üyelerimizin endüstriyel
iflletmelerinde uygulad›¤› baflar›l›
enerji yönetimi çal›flmalar›n›
tan›tmak, bilgi ve tecrübelerin
paylafl›lmas›n› sa¤layarak Bursa
sanayisine katk›da bulunmak, ülke
çap›nda topyekun bir enerji
tasarrufunun bafllat›lmas›na dikkat
çekmek amac›yla Enerji Yönetimi
Uzmanl›k Grubumuz taraf›ndan her
y›l ‘Enerji Yönetimi Yar›flmas›’n›n
düzenlenmesine karar verdik.”
‘Enerji Yönetimi Büyük Ödülü’ TOFAfi’›n
BUS‹AD Enerji Uzmanl›k Grubu
taraf›ndan organize edilen
Verimli Ayd›nlatma
Sempozyumu’nun ard›ndan, bu
y›l ilki gerçeklefltirilen ‘BUS‹AD
1. Enerji Yönetimi Ödül
Töreni’ne geçildi.
Befl finalist içinde ‘1. Enerji
Yönetimi Büyük Ödülü’nü
kazanan firman›n ise Tofafl
oldu¤u aç›kland›. Tofafl’›n
ödülünü Kalite Direktörü Zeki
Erdal fiimflek, BUS‹AD Baflkan›
Günal Baylan’›n elinden ald›.
Uzmanl›k Grubu’nun haz›rlad›¤›
yönetmelik çerçevesinde
yar›flmaya baflvuran ve yaklafl›k
befl ay süren de¤erlendirme
sonucunda finale kalan befl
firma; Borçelik, Bursa Çimento,
Korteks, Leoni Kablo ve Tofafl
berat ile ödüllendirildi.
Öte yandan; sempozyuma
destek veren ana sponsorlar;
Trilux, Vestel, Çetin Elektrik ile
hizmet sponsorlar›; Ekohaber,
Kiraz ‹letiflim, Kuter Yay›nc›l›k’›n
yan› s›ra BUS‹AD Enerji
Uzmanl›k Grubu üyelerine de
teflekkür plaketi verildi.
Türkiye ayd›nlatma sistemlerinde etkin
olmaya bafllad›
Baylan’›n aç›l›fl konuflmas›n›n
ard›ndan Sempozyumun ilk
oturumuna geçildi. ‘Verimli
ayd›nlatma alan›nda ihtiyaçlarla
21 Bak›fl 131
uyumlu Ar-Ge, inovasyon, f›rsat ve
beklentiler’ ilk oturumda, Prof. Dr.
Ak›n Burak Etemo¤lu’nun
moderatörlü¤ünde, ‹stanbul Teknik
Üniversitesi’nden Prof. Dr. Sermin
Onaygil ile Özye¤in
Üniversitesi’nden Doç. Dr. Mehmet
Ar›k taraf›ndan anlat›ld›.
Prof. Dr. Sermin Onaygil
sunumunda; Türkiye’nin ayd›nlatma
sistemlerinde dünya çap›nda etkin
bir konuma gelmeye bafllad›¤›na
dikkat çekti ve a¤›rl›kla, uzmanl›k
alan› olan yol ayd›nlatmas›ndaki
son geliflmeleri aktard›.
Türkiye’de LED teknolojisine
dönüfltürülebilecek toplam yol
lambas› say›s›n›n 7 milyon adede
yak›n oldu¤unu belirten Onaygil,
genel manada söz konusu
teknolojinin sa¤lad›¤› verimlili¤in,
projeye göre de¤iflebilece¤ini
kaydetti. “Yap›lan ifle göre
ayd›nlatma yapmak zorunday›z”
diyen Onaygil, özellikle yollarda,
parklarda çok afl›r› ayd›nlatmaya
müsaade etmemek gerekti¤ini
vurgulad›.
Genifl bir vizyon gerekiyor
Enerji verimlili¤inin çok genifl bir
vizyon gerektirdi¤ini söyleyen
Onaygil, “Üretimden tüketime kadar
bu alanda hiç taviz vermemek
gerekiyor. ‹ki lambadan birini
söndürmek tasarruf, fakat ayn›
derece ve kalitedeki ayd›nlatmay›,
yeni teknolojilerle sa¤lamak ise
verimliliktir. Toplam elektrik enerjisi
i tüketimi içinde ayd›nlatman›n pay›
yüzde 20’ler civar›nda… Her
fleyden önce verimli ayd›nlatman›n
kalitesinin tehlikeye at›lmamas›
gerekiyor” dedi.
Enerji verimlili¤i = LED teknolojileri
Ayd›nlatmada verimlilik için; lamba
de¤iflimin yan› s›ra yard›mc›
ekipmanlar›n de¤iflimi, armatür
de¤iflimi, yeni tasar›m ile otomasyon
sisteminin de¤ifliminin gerekti¤ini
de vurgulayan Onaygil, yasal
manada 2007 y›l›nda getirilen
zorunluluklar›n, verimlilik ad›na
kamuoyunun dikkatine çekti¤ini
ifade etti. Onaygil, “Son dönemde;
enerji verimlili¤i eflittir LED… Yani
LED, yeni teknoloji olarak
alg›lan›yor” diye konufltu.
22 Bak›fl 131
Doç. Dr. Mehmet Ar›k ise;
Türkiye’nin en büyük
problemlerinden birisinin inovasyon
eksikli¤i oldu¤unu, her alanda
‘kopyalaman›n’ mutlaka önüne
geçilmesi gerekti¤ini vurgulad›.
ABD ve Avrupa’da LED
teknolojisinin gelifltirilmesi için çok
ciddi araflt›rma bütçeleri ayr›ld›¤›n›
kaydeden Ar›k, her lamban›n her
ortama konulamayaca¤›na iflaret
etti.
Do¤ru ›fl›k kanser riskini bile azalt›r
Do¤ru ›fl›k ve do¤ru ayd›nlatman›n
verimlili¤i ciddi manada art›raca¤›n›
söyleyen Ar›k, “Türkiye bu alanda
ciddi geliflmeler yapabilecek
durumda. E¤er insanlar do¤ru
Enerji
Sempozyumu
zamanda, do¤ru doz ve senkronda
›fl›k alamazsa kanser gibi fizyolojik
hastal›klar artabilir. Do¤ru ›fl›kta ise
tam tersi olur. LED sayesinde art›k
ayd›nlatma, eskisi gibi olmayacak.
Yak›n zamanda lambadan ç›kan
›fl›¤› kontrol edebilir hale bile
gelece¤iz” dedi.
Gelecek alt› y›lda ayd›nlatman›n yüzde
75’i LED olacak
Sempozyumun ikinci oturumunda
ise; üretici firmalar endüstriyel
ayd›nlatmada yeni teknolojileri
görsel destekli olarak kat›l›mc›lara
tan›tt›. Oturum yöneticili¤ini
Bosch’tan Zeki Gümüfl’ün yapt›¤›
oturumda; Philips Ürün Müdürü
Gizem Ereno¤lu, ‘LEDtube’, Trilux
Sat›fl ve Pazarlama Direktörü Nezih
Yapar ‘LED Ayd›nlatma’, Vestel LED
Ayd›nlatma Pazarlama Yöneticisi
Gökçen Kesgin ise ‘LED Cip
Üretimi’ konulu sunumlar
gerçeklefltirdi.
Global pazarda, alt› y›ll›k bir zaman
zarf›nda ayd›nlatma sistemlerinin
yüzde 75’inin LED olaca¤›n›
söyleyen Gizem Ereno¤lu, flu an
kullan›m oran›n›n ise dünyada
yüzde 25, Türkiye’de yüzde 12
oldu¤unu aç›klad›.
“Peki, alt› y›l gibi k›sa bir zamanda
LED’de, yüzde 75’lik kullan›m
oran›na nas›l ulafl›labilir?” diye soran
Ereno¤lu, “Enerji verimlili¤i düflük,
kullan›m süresi çok az olan
geleneksel ayd›nlatma
sistemlerinden h›zl› bir ç›k›fl var. Bu
konuda baz› yasal düzenlemeler
de yap›ld›. Dolay›s›yla pazarda
yak›n zamanda LED d›fl›nda bir
ayd›nlatma teknolojisi olmayacak”
diye konufltu.
LED’i tercih etmek için pek çok neden
var
LED’in önümüzdeki dönemde çok
büyük bir pazar yarataca¤›n›,
dolay›s›yla flimdiden bu teknolojiyi
tercih etmek için pek çok neden
oldu¤unu anlatan Ereno¤lu, sadece
lamba de¤iflimi yaparak bu
teknolojiye sahip olunabilece¤inin
alt›n› çizdi.
Ereno¤lu flöyle devam etti: “LED’in
kurulum süresi çok k›sa ve sahip
olma maliyeti de di¤er ayd›nlatma
çözümlerine oranla daha ucuz.
LED’in; standart ayd›nlatma
ürünlerine oranla sa¤lad›¤› tasarruf
oran› da çok yüksek. 40 bin saate
kadar kullan›m sa¤lanabiliyor.
K›r›lmaya karfl› dayanakl› olan LED
lambalar›n ›fl›k kalitesi de oldukça
yüksek. Öte yandan, özellikle
iflletmelerde LED teknolojisine
geçmek için harcanan maliyet,
yaklafl›k 1, 1.5 y›lda amorti
edilebiliyor.”
Trilux’ün 100 y›l› aflk›n süredir
ayd›nlatma sektöründe faaliyet
gösteren Almanya merkezli bir
flirket oldu¤unu belirterek
sunumuna bafllayan Nezih Yapar
ise, “Konumuz LED Ayd›nlatma
Çözümleri ve her LED, bir
ayd›nlatma çözümü de¤il” dedi.
Söz konusu sistemin; bak›m, iflletme
ve kullan›m kolayl›¤› sa¤lad›¤›na
dikkat çeken Yapar, son dönemde
piyasada adeta ‘LED
bomdard›man›’ yafland›¤›n› ve belli
bir kalitenin tutturulmas› noktas›nda
standartlar›n bu noktada hayati
önem tafl›d›¤›n› anlatt›.
Gökçen Kesgin de; yak›n zaman
önce LED ayd›nlatma teknolojileri
sektörüne ad›m atan Vestel’in, 2013
y›l› sat›fl rakamlar›na göre, bu
alanda Türkiye’de pazar lideri
oldu¤unu vurgulad›. Kesgin,
“Türkiye’de Türk firmalar› d›fl›nda
elektronik konusunda Ar-Ge
çal›flmas› yapan fazla kurulufl yok.
2011 y›l›nda Ar-Ge çal›flmalar›na
bafllayarak LED k›sm›na da girdik.
Üretimimiz Manisa’da yerli olarak
yap›l›yor” dedi.
23 Bak›fl 131
Baflkan
Yard›mc›s›ndan
Selim Tar›k Tezel
Yönetim Kurulu Baflkan Yard›mc›s›
‹klim de¤iflikli¤i
zellikle son 10 y›ld›r günlük
dilimize ‘küresel ›s›nma’,
‘karbon sal›n›m›’, ‘sera gaz› etkisi’
ve benzeri kavramlar girdi.
Spekülasyona aç›k bu kavramlarla
birlikte, “fiuras›, flu kadar zaman sonra
sular alt›nda kalacak”, “Buzul ça¤›na
geri dönüyoruz” vb. haberlerle de
s›kça karfl›lafl›yoruz.
Peki nereden kaynaklan›yor bu
spekülasyonlar? Cevab›; ça¤dafl
dünya ‘daha çok’ talep ediyor. H›zl›
nüfus art›fl›, endüstriyel geliflim,
yüksek talep, küresel rekabet…
Taleplerimiz ne? G›da, bar›nma, temiz
su, enerji. (Hala insanl›¤›n % 20’si
elektrik enerjisinden yoksun!)
(Yeni bir kavram daha: Enerji
Güvenli¤i!) Endüstriyel ihtiyaçlar,
‹flte bu noktada, tüm bunlar için
günümüz dünyas›n›n olmazsa olmaz›,
temel kavram art›k hayat›m›za
yerleflmeli: Sürdürülebilirlik.
Ö
Sürdürülebilir çevre, sürdürülebilir
tar›m, sürdürülebilir endüstriyel üretim,
sürdürülebilir kentler ve yaflam
alanlar›. Sürdürülebilir yaflam refah›.
‹klim de¤iflikli¤ine iflte buradan
yaklaflman›n daha do¤ru olaca¤›
kanaatindeyiz.
‹klim de¤iflikli¤ine iliflkin temel bilgiler:
S›cakl›k, ya¤›fl, günefl ›fl›¤›, nem ve
rüzgar faktörleri ile ‹klim; tüm canl›lar›n
yaflam›n› etkileyen en temel faktör.
Dünyadaki canl› yaflam›n› tüm
olumsuz d›fl etkilere karfl› koruyan,
atmosferdeki bütün hareketler, s›cakl›k
farklar›ndan kaynaklan›yor. Yan› s›ra,
dünyadaki iklim desenlerinin
gerçekleflmesindeki as›l etken,
okyanus suyu s›cakl›klar›ndaki
de¤iflimlerdir. ‹klim desenlerinin
belirlenmesindeki etkisi nedeniyle
Atmosferik Termal Denge oldukça
24 Bak›fl 131
önemli. Bu dengenin oluflmas›n›
sa¤layan buzul alanlar›ndaki erime
nedeniyle okyanus ak›nt›lar›n›n
kuvvetindeki etkili zay›flamalar, tropikal
bölgedeki okyanus yüzey
s›cakl›klar›n›n artmas›na neden oluyor.
Özellikle su kaynaklar› bak›m›ndan
önemli sorunlar ortaya ç›kacak.
Anormal ani ve fazla ya¤›fllar, s›cakl›k
art›fl›, baz› yerlerde kurakl›k, iklim
de¤iflikli¤inin göstergeleri olarak kabul
ediliyor.
‹klim de¤iflikli¤inin tarihsel süreci:
Oluflumundan bu yana dünyan›n
co¤rafi özellikleri ve do¤al dengesinin
çeflitli nedenlerle bozulmas›na ba¤l›
olarak, iklimde de büyük de¤iflmeler
olmufl. Nitekim insanl›k tarihinin
bafllad›¤› dönemden günümüze
kadar olan bu do¤al süreçte,
yeryüzünün buzullarla kapland›¤›
dönemler veya kurakl›klar yaflanm›fl.
Tüm canl› yaflam› bu de¤iflimlerden
etkilenmifl.
Gelecekte iklim de¤ifliminden en fazla
etkilenecek sektör de tar›m.
Tar›m; g›da güvencesi yan›nda ülke
ekonomilerinde ve uluslararas›
ticarette önemli rol oynuyor. ‹klim
de¤iflikli¤ine ba¤l› olarak tar›msal
alanlar›n korunmas› ve üretimde
al›nacak önlemler, g›da güvenli¤inin
sa¤lanmas› yan›nda ekonominin
olumsuz etkilenmemesi aç›s›ndan da
önemli. ‹klim de¤iflikli¤i konusunda
uluslararas› platformdaki geliflmelerin
takip edilmesi, konuya ulusal düzeyde
önem verilmesi- politikalar›n
belirlenmesi, araflt›rmalara destek
verilmesi-özendirilmesi, gelecekte
yaflanabilecek olumsuz sonuçlardan
daha az etkilenmemizi sa¤layabilir.
Do¤al etkenlerle iliflkili olan bu
de¤iflmelere, 19. yüzy›l›n ortalar›ndan
itibaren h›zla artan insan nüfusu ve
sanayileflme de etkide bulunmaya
bafllad›. Fosil yak›tlar›n yak›lmas›,
ormans›zlaflma, arazi kullan›m›
de¤ifliklikleri ve sanayileflme ile
atmosfere sal›nan sera gazlar›n›n
atmosferdeki birikimleri, sanayi
devriminden beri h›zla art›yor. Bu ise,
do¤al sera etkisini kuvvetlendirerek,
flehirleflmenin de katk›s›yla dünyan›n
yüzey s›cakl›¤›n› art›r›yor. Bütün iklim
bilimciler, dünya iklim sisteminde bir
bozulman›n oldu¤unu kabul ediyor.
Önlem al›nmazsa, küresel ›s›nmaya
ba¤l› iklim de¤iflikli¤inin tüm canl›lar›n
yaflam›n› tehlikeye sokaca¤› kesin bir
dille ifade ediliyor.
Ülkemiz aç›s›ndan iklim de¤iflikli¤i:
Türkiye, iklim de¤iflikli¤inden en fazla
etkilenecek ülkelerden… ‹klim
de¤iflikli¤i, tar›msal faaliyetlerde
hayvan ve bitkilerin do¤al yaflam
alanlar›nda de¤iflikli¤e yol açacak.
Kentimize gelince; Bursa bir sanayi
kenti olmas›n›n yan›nda, Türkiye’nin
en önemli tar›msal üretim
merkezlerinden… Otomotiv ve tekstilin
d›fl›nda tar›ma dayal› sanayinin yo¤un
oldu¤u Bursa, ihracatta da lokomotif
olarak ülke ekonomisine büyük katk›
sa¤l›yor. ‹klim de¤iflikli¤i sürecinin;
baflta çevre ve su kaynaklar› olmak
üzere, tar›msal üretim, sanayi, ihracat
ve sonuçta ekonomiyi önemli düzeyde
etkileyece¤i art›k bilinen bir gerçek.
Kendimize gelince! Bir gün toplum
olarak kendimize geldi¤imizde;
“keflke” dememek için,
sürdürülebilirlik kavram›n› toplumsal
bilinç seviyesine tafl›mal›,
‘sürdürülebilir yaflam refah›’n› ortak
hedefimiz haline getirmeliyiz.
Yrd. Doç. Dr. Cem Okan Tuncel
Uluda¤ Üniversitesi ‹ktisat Bölümü Ö¤retim Üyesi
Avrupa borç krizinin yap›sal nedenleri
ve Almanya’n›n ihracata dayal›
büyüme baflar›s›
BD’deki konut piyasas›n›n
çöküflü sonucunda 2008 y›l›nda
bafl gösteren küresel kriz
sonras›nda Avrupa Birli¤i’nin
Yunanistan, ‹spanya, Portekiz ve
‹rlanda gibi güney ülkelerinde borç
ve bankac›l›k krizleri ortaya ç›km›flt›r.
Bu borç krizine ba¤l› olarak 2010
y›l›ndan itibaren Avrupa Parasal
Birli¤i’nin gelece¤ine yönelik
belirsizlikler artmaya bafllam›flt›r.
Avrupa'n›n ekonomik kriz ve
resesyonla mücadele etti¤i y›llarda
en güçlü büyüme performans›n›
sergileyen Almanya, sahip oldu¤u
küresel rekabetçi sanayisi ile krizin
etkilerine daha iyi karfl› koyabilmifl
ve krizden daha güçlü bir ekonomiye
sahip olarak ç›kmay› baflarm›flt›r.
Genel olarak bak›ld›¤›nda güçlü bir
sanayi altyap›s›na sahip olan ve d›fl
A
fazla veren Almanya, Güney Kore,
Çin gibi ülkeler global krizin olumsuz
etkilerine daha fazla direnç
göstermifltir. (Tablo 1)
Euro Alan›’n›n genel performans›
aç›s›ndan Almanya’n›n
makroekonomik baflar›s› çok önemli
bir konumda yer almaktad›r. Alman
ekonomisinin Avrupa Birli¤i’nin güney
ülkelerine nazaran d›fl fazla veren ve
ihracata dayal› büyüme baflar›s›n›n
arkas›nda teknolojik yetenek
gelifltirmeye ve yüksek becerili
iflgücüne dayal› bir strateji
yatmaktad›r. Avrupa Birli¤i’nin 1990’l›
y›llarla birlikte göreli iyi e¤itimli Do¤u
Avrupa ülkelerine do¤ru genifllemesi
“küresel de¤er zincirinin” yönetilmesi
konusunda Alman firmalar›na büyük
f›rsatlar sunmufltur. Alman firmalar›
Tablo 1: Seçilmifl Avrupa Birli¤i Ülkelerinde Ekonomik Büyüme (%)
2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014* 2015*
AB (28 Ülke)
Almanya
‹rlanda
Yunanistan
‹spanya
Fransa
‹talya
Portekiz
Birleflik Krall›k
ABD
Japonya
2.2
0.7
6.1
2.3
3.6
1.8
0.9
0.8
3.2
3.3
1.3
3.4
3.7
5.5
5.5
4.1
2.5
2.2
1.4
2.8
2.7
1.7
3.2
3.3
5.0
3.5
3.5
2.3
1.7
2.4
3.4
1.8
2.2
0.4
1.1
-2.2
-0.2
0.9
-0.1
-1.2
0.0
-0.8
-0.3
-1.0
-4.5
-5.1
-6.4
-3.1
-3.8
-3.1
-5.5
-2.9
-5.2
-2.8
-5.5
2.0
4.0
-1.1
-4.9
-0.2
1.7
1.7
1.9
1.7
2.5
4.7
1.6
3.3
2.2
-7.1
0.1
2.0
0.4
-1.3
1.1
1.6
-0.5
Kaynak: Eurostat ve European Economic Forecast, Spring 2014, *Tahmin
26 Bak›fl 131
-0.4
0.7
0.2
-7.0
-1.6
0.0
-2.4
-3.2
0.3
2.3
1.5
0.1
0.4
-0.3
-3.9
-1.2
0.2
-1.9
-1.4
1.7
2.2
1.0
1.6
1.8
1.7
0.6
1.1
1.0
0.6
1.2
2.7
2.8
1.5
2.0
2.0
3.0
2.9
2.1
1.5
1.2
1.5
2.5
3.2
1.3
“küresel de¤er zincirini dilimleme
(slicing up the global value chain)”
stratejisini kullanarak küresel ölçekte
önemli bir rekabet gücü elde
etmifllerdir. Bu rekabet gücü
sayesinde Alman ekonomisi ihracata
dayal› büyüyen ve Çin’den sonra en
büyük d›fl fazla veren bir ekonomik
güce dönüflmüfltür. (Tablo 2)
Bu yaz›da öncelikle, Avrupa Birli¤i
borç krizinin oluflumunda etkili olan
yap›sal faktörler incelenecek, daha
sonra ise Alman ekonomisinin
kazand›¤› rekabet gücünün arkas›nda
yatan nedenler aç›klanacakt›r.
Avrupa Birli¤i Borç Krizinin Yap›sal
Nedenleri
Avrupa para alan› krizinin arkas›nda
yatan temel neden; güney ülkelerinin
mali disipline sahip olmalar›ndan çok
birli¤in güney ülkelerinde yaflanan
zamana yay›lm›fl uluslar aras› rekabet
gücü kay›plar›d›r (Lapavitsas, 2012).
Almanya, Euro alan›nda yaklafl›k yirmi
y›ll›k bir süreçte birim emek maliyetini
sabit tutmay› baflararak birli¤in di¤er
ülkelerine karfl› önemli bir rekabet
gücü avantaj› kazanm›flt›r. Bu süreç
sürekli d›fl ticaret a盤› veren birli¤in
güney ülkelerinin (‹spanya, ‹talya,
Portekiz, Yunanistan) karfl›s›nda
yüksek d›fl fazla veren ve Avrupa’n›n
ekonomik büyümesinin dinamik
gücünü oluflturan bir Almanya’n›n
ortaya ç›kmas› ile sonuçlanm›flt›r. Bu
Makale
Tablo 2: Seçilmifl Avrupa Birli¤i Ülkelerinde
Cari Hesap Dengesi (GSY‹H %)
2007 2012 2013 2014* 2015*
Almanya
7.5
‹rlanda
-5.5
Yunanistan
-17.6
‹spanya
-10.0
Fransa
-1.4
‹talya
-1.3
Portekiz
-10.2
Birleflik Krall›k -2.2
Hollanda
8.4
Avrupa Birli¤i -0.4
7.0
4.4
-4.6
-1.2
-2.1
-0.4
-2.2
-3.8
7.7
0.9
7.4
6.6
-2.4
0.8
-1.9
0.9
0.4
-4.4
7.8
1.6
7.3
7.4
-2.3
1.4
-1.8
1.5
1.0
-3.8
8.2
1.8
7.0
8.9
-2.2
1.5
-2.0
1.5
1.4
-3.3
8.6
1.8
Kaynak: European Economic Forecast, Spring 2014
*Tahmin
art›fla karfl› para birimi ayn› oranda
de¤erlenmemifl, di¤er yandan Güney
Avrupa ülkeleri Euro’ya ba¤land›klar›
için para biriminde yeterli de¤er kayb›
olmam›flt›r. Almanya’n›n reel efektif
devalüasyonu 27 AB ülkesi karfl›s›nda
1994-2009 y›llar› aras›nda birim emek
maliyetleri cinsinden %20 düzeyinde
gerçekleflmifltir. Euro olarak fiyatlar›n
belirlenmesinde di¤er ülkelerin mal
ve hizmetlerinin fiyatlar›nda yaflanan
art›fllar Alman sanayisinin d›fl ticarette
rekabet edebilirli¤ini güçlendirmifltir.
fiekil 1: Euro Bölgesinde Birikimli Enflasyon
ile birleflerek baz› Euro Bölgesi
ülkelerinde iflgücü maliyetlerinin
Almanya’dan önemli ölçüde
ayr›flmas›na neden olmufltur (Felipe
ve Kumar, 2011). Özellikle rekabet
gücü farkl›laflmas› Avrupa Birli¤i
içinde merkez çevre farkl›laflmas›n›
art›rm›flt›r. Bu farkl›laflman›n
oluflmas›nda Almanya’n›n birlik
içerisindeki en güçlü sanayi birikimine
sahip ülke oluflu da etkili olmufltur.
Almanya sa¤lad›¤› rekabet gücü art›fl›
ile önemli bir ihracat baflar›s›
sa¤lam›fl, küresel ekonomide
likiditenin geniflledi¤i 2000-2008
birlik içindeki d›fl ticaret aç›klar› uzun
y›lar boyunca Avrupa Merkez
Bankas›’n›n uygulad›¤› gevflek para
politikas› sonucu oluflan ucuz kredi
ile finanse edilmifl ve bu durum güney
ülkelerinde yayg›n afl›r› borçlanmaya
neden olmufltur.
Avrupa Birli¤i üyesi ülkelerin 1992’de
“tek pazar” sistemine geçmelerinin
ard›ndan 1999’da da baz›lar› “ortak
para birimi” olarak Euro’yu
kullan›lmaya bafllad›. Euro’yu 1 Ocak
1999’da ortak para birimi olarak kabul
eden ve Euro Bölgesi’ni oluflturan ilk
11 ülke yap›sal ve mali özellikleri
bak›m›ndan optimal bir para sahas›
oluflturma konusunda yeterli
gözükmemekteydi. Parasal birli¤in
kuruldu¤u günden borç krizine kadar
geçen zamanda parasal birlik üyesi
ülkelerin ekonomik ve finansal aç›dan
geliflim seyirlerine bak›ld›¤›nda
Euro’nun ortak para birim olarak kabul
edilmesinin sadece Almanya’ya
yarad›¤› gözlemlenmektedir. Çünkü
Euro’nun döviz kuru olarak de¤eri
ulusal paralar›n kald›r›l›fl› s›ras›nda
Alman Mark› esas al›narak belirlenmifl
ve para birli¤i üye ülke para
birimlerinde en istikrarl› olan Alman
Mark›na göre bantlar›n korundu¤u
bir sisteme dönüflmüfltür. Dolay›s›yla
Almanya para politikas›n› serbest
olarak belirlerken, di¤er ülkeler para
politikalar› üzerindeki kontrollerini
azaltm›flt›r. Ayn› para birimini
paylaflan ülkeler aras›nda gözlenen
farkl› enflasyon e¤ilimleri beraberinde
sorunlar getirmektedir. Bunun sonucu
olarak Euro Bölgesindeki zay›f Güney
Avrupa ülkelerinin Euro üzerinde
afla¤› yönde bask› oluflturmalar›
nedeniyle, Almanya’n›n ihracat›ndaki
Kaynak: Eurostat
Avrupa Parasal Birli¤i’ne kat›lan ilk 11 ülke flunlard›r:
Avusturya, Belçika, Finlandiya, Fransa, Almanya, ‹rlanda,
‹talya, Lüksemburg, Hollanda, ‹spanya ve Portekiz. Daha
sonra parasal birlik flu ülkelerin kat›l›m› ile genifllemifltir:
Yunanistan, Slovenya, K›br›s Rum kesimi, Malta, Slovakya,
Estonya, Letonya.
Nominal ücretlerin farkl› enflasyon
e¤ilimlerine uyum sa¤lamas›, ülkeler
aras›ndaki verimlilik kazan›m farklar›
döneminde özellikle borç krizi
içerisine giren çevre ülkelerden farkl›
olarak ihracata dayal› bir büyüme
stratejisi izlemifltir.
Portekiz, ‹rlanda, ‹talya, Yunanistan
ve ‹spanya gibi Avrupa Birli¤i’nin
güney ülkeleri ise kredi genifllemesine
dayal› bir büyüme
gerçeklefltirmifllerdir. (Stockhammer,
2011:23).
fiekil 2: Euro Bölgesinde Birim ‹flgücü Maliyetleri Endeksi (2000=100)
Kaynak: Eurostat
27 Bak›fl 131
Almanya’n›n ‹hracata Dayal› Büyüme
Baflar›s›
Almanya’n›n bu ihracat
performans›n›n alt›nda iflgücü
maliyetlerinde yaflanan h›zl› düflüfl
etkili olmufltur. Almanya sanayi ücret
düzeyini son on y›ll›k süreçte sabit
tutmay› baflararak uluslararas›
rekabet gücünü büyük ölçüde
art›rmay› baflarm›flt›r Bu nedenle
Almanya özellikle birli¤in güney
ülkelerinde önemli ölçüde pazar
pay›n› art›rm›flt›r (Wyplosz, 2010).
Fakat bu önerme Almanya’n›n birim
emek maliyetinin düflürmesinin
arkas›nda yer alan di¤er önemli bir
nedeni gizlemektedir. Bu rekabetçi
dönüflümün arkas›nda birlik üyesi
ülkeler içindeki enflasyon farklar›n›n
yan›nda Almanya’n›n sahip oldu¤u
teknolojik yetenek düzeyi, emek
piyasas›n› esneklefltirmesini sa¤layan
baz› kurumsal üstünlükler de etkili
olmufltur.
Alman firmalar› üretim süreçlerinin
parçalar›n› birli¤e yeni kat›lan Do¤u
Avrupa ülkeleri (Polonya, Çek
Cumhuriyeti vb) ve Rusya ile
Ukrayna’ya kayd›rarak önemli bir
maliyet avantaj› elde etmifllerdir.
Bafllangݍla Almanya, komflusu
Avusturya ile karfl›laflt›r›ld›¤›nda Do¤u
Avrupa ülkelerinin açt›¤› f›rsatlardan
daha az yararlanm›flt›r. Örne¤in 1999
y›l›nda Avusturya Do¤u Avrupa
ülkelerine gelen do¤rudan yabanc›
yat›r›mlar›n % 90’›n› gerçeklefltirirken
Almanya’n›n pay› sadece % 4
civar›ndayd›.
Sonuç olarak firma içi ticaret olarak
da tan›mlanan Almanya’daki ana
firma ile Do¤u Avrupa’daki ba¤l›
firman›n aras›ndaki ticaret
Almanya’n›n Do¤u Avrupa yapt›¤›
ithalat›n % 20’si düzeyinde iken
Avusturya’n›n bölgeden yapt›¤›
ithalat›n %70’ini oluflturmaktayd›
(Marin 2010).
1990’l› y›llar›n ikinci yar›s›nda Almanya
stratejisini de¤ifltirdi ve Do¤u
Avrupa’ya büyük ölçüde yat›r›m
yapmaya bafllad›. Bölgeye yapt›¤›
do¤rudan yabanc› yat›r›m oran› 20042006 y›llar› aras›nda yaklafl›k % 30
düzeyine yükseldi. Küresel de¤er
zincirini dilimlemek yoluyla üretimin
organize edilmesinin bu yeni biçimi
Almanya’n›n birim ücret maliyetini
28 Bak›fl 131
düflürmesinde Alman iflçilerinin ücret
düzeyini bask› alt›nda tutmaktan daha
önemli oldu. Almanya’n›n üretimi
Do¤u Avrupa ülkelerine kayd›rmas›
sadece Do¤u Avrupa’daki ba¤l›
flirketlerin verimlili¤ini yerel firmalara
göre üç kat art›rmakla kalmad› ayn›
zamanda Almanya’da bulunan ana
firmalar›n verimlilik düzeyini de
%20’den daha fazla oranda yükseltti
(Marin 2010).
Bu konuda Alman otomotiv sanayi
en iyi örneklerden birini
oluflturmaktad›r. Alman imalat
sanayisinin en önemli sektörü olan
otomotiv endüstrisinde yaflan küresel
de¤er zinciri dönüflüm süreci ile ilgili
veriler Tablo 3’te sunulmaktad›r. 1995
ile 2008 y›llar› karfl›laflt›r›ld›¤›nda
öncelikle otomotiv sanayi daha
sermaye yo¤un bir üretim tekni¤ini
kullanmaya bafllad›¤› gözlenmektedir.
Bu dönemde nihai ürün içinde
sermaye faktörünün pay› %29’dan
%35’e ç›karken emek faktörünün pay›
ise % 71’den %65’e düflmüfltür
(Timmer et al. 2014:104).
Di¤er önemli bir bulgu ise, üretimin
ülke d›fl›na kayd›r›lmas› sonucu emek
ve sermaye faktörlerinin yaratt›¤› ülke
içi ve d›fl› katma de¤erde yaflanan
de¤iflmedir. 1990’l› y›llar›n ikinci
yar›s›ndan itibaren Almanya göreli
olarak e¤itimli ve düflük ücretli Do¤u
Avrupa iflgücü havuzundan
yararlanmak için baz› üretim
süreçlerini yurt d›fl›na kayd›rm›flt›r.
Özellikle orta ve düflük becerili
iflgücünün yapt›¤› ifllerin önemli bir
k›sm›n›n ülke d›fl›na kayd›r›ld›¤›
görülmektedir.
1 UNESCO “Uluslararas› Standart
E¤itim S›n›flamas›”’na göre
s›n›fland›r›lan e¤itim düzeylerine göre
“Düflük Becerili ‹flgücü” ortaokuldan
daha düflük bir e¤itim ile kazan›lan
beceriyi, “Orta Becerili ‹flgücü”
üniversite e¤itimi almam›fl meslek
lisesi ya da yüksek okul düzeyinde
e¤itimle kazan›lan beceriyi, “Yüksek
Becerili ‹flgücü” üniversite ve
lisansüstü e¤itim ile kazan›lan beceriyi
tan›mlamaktad›r.
Yüksek becerili iflgücünün pay› üretim
süreci içinde artarken, yurt d›fl›
becerili iflgücü havuzunun kullan›m›
da dönem içinde artm›flt›r.
Tablo 3: Almanya Otomotiv Endüstrisi Küresel
De¤er Zincirinin Dilimlenmesi (Nihai Ürünün
Yüzdesi)
1995 2008
Almanya Katma De¤er
Yüksek Becerili ‹flgücü
Orta Becerili ‹flgücü
Düflük Becerili ‹flgücü
Sermaye
Yabanc› Katma De¤er
Yüksek Becerili ‹flgücü
Orta Becerili ‹flgücü
Düflük Becerili ‹flgücü
Sermaye
%79
%16
%34
%7
%21
%21
%3
%6
%4
%8
%66
%17
%25
%4
%20
%34
%6
%9
%4
%15
%71
%19
%41
%11
%29
%100
%65
%23
%34
%8
%35
%100
Üretim Sürecinde Faktör Paylar›*
Emek
Yüksek Becerili ‹flgücü
Orta Becerili ‹flgücü
Düflük Becerili ‹flgücü
Sermaye
Toplam Nihai Ürün
Kaynak: Timmer et al. 2014:104 *Tablo 1 verilerinden
hareketle hesaplanm›flt›r.
Makale
Alman firmalar› maliyetleri
düflürebilmeyi ve bu ülkelerdeki iyi
e¤itimli iflgücü havuzu avantaj›n›
kullanmay› baflarabilmifllerdir. Bu
durum Alman firmalar›n›n
küreselleflmenin rekabeti yo¤unlaflt›¤›
zamanda maliyetlerini düflürmesine
ve özellikle 1990’l› y›llardan sonra
dile getirilmeye bafllanan befleri
sermaye k›tl›¤›n› aflmas›na da olanak
sa¤lam›flt›r. Almanya emek
piyasas›nda yer alan becerili iflgücü
darbo¤az›na ra¤men üretimin Do¤u
Avrupa’ya kayd›r›lmas› bu tip
iflgücüne olan talep düflük düzeyde
kald›¤› için, Almanya’daki ücretlerin
daha düflük düzeyde kalmas›na da
olanak sa¤lam›flt›r. Bunun sonucu
olarak Alman firmalar›n›n 1990’l›
y›llar›n ikinci yar›s›ndan itibaren de¤er
zincirindeki beceri gerektiren ifllerin
bir k›sm›n› Do¤u Avrupa ülkelerindeki
ba¤l› fabrikalara transfer etmesi bu
firmalar›n verimlili¤ini art›rmak ve
becerili iflgücü maliyetlerini düflürmek
suretiyle küresel ölçekte rekabet gücü
kazanmas›na neden olmufltur. Sonuç
olarak üretimin de¤er zincirini
dilimlemek yoluyla Do¤u Avrupa
ülkelerinde yeniden
konumland›r›lmas› küresel düzeyde
rekabet eden Alman firmalar›n› daha
etkin hale getirerek dünyada pazar
paylar›n› art›rmalar›na olanak
sa¤lam›flt›r. Bu do¤ru stratejik hamle
Alman ekonomisini ihracata dayal›
büyüyen bir ekonomi haline
getirmifltir.
Sonuç:
Avrupa Birli¤i’nde borç krizine karfl›
al›nan önlemlere Almanya ve Fransa
baflta olmak üzere rekabet gücü
yüksek, mali yap›lar› sa¤lam olan
ülkeler öncülük etmektedir. Bu ülkeler
borç krizinin kayna¤›n› oluflturan
ülkelerin mali disiplinlerini sa¤layacak
programlara odaklanmaktad›rlar. Bu
ülkelerin yap›sal sorunlar› çözülmedi¤i
sürece bu tedbirler çok baflar›l›
olmayacakt›r. Avrupa Birli¤i’nin
bütünü de¤erlendirildi¤inde en
önemli yap›sal sorunlar›; rekabet gücü
eksikli¤i, iflsizlik, iflgücü verimlili¤i,
emekli maafllar› ve sosyal harcamalar
olarak göze çarpmaktad›r.
e¤itimine ve Ar-Ge çal›flmalar›na
a¤›rl›k verilmesi uzun dönemde bu
sorunlar›n çözülmesine katk›
sa¤layacakt›r. Güçlü bir sanayi
altyap›s› küresel krize karfl› en önemli
savunma güçlerinden birisidir. Bu
nedenle Avrupa Komisyonu 2011
y›l›nda Avrupa Birli¤i’nde GSYH’da
giderek gerileyen imalat sanayinin
pay›n› art›rabilmek için “yeniden
sanayileflmeye” yönelik bir program
aç›klam›flt›r (European Commission,
2012). Alman ekonomisinin 2000’li
y›llar boyunca gösterdi¤i büyüme ve
ihracat performans›n› arkas›nda firma
düzeyinde yaflanan stratejik dönüflüm
yatmaktad›r. Aç›kt›r ki bu dönüflümün
sa¤lanmas›nda Alman imalat
sanayinin sahip oldu¤u teknolojik
yetenek düzeyi ve befleri sermaye
birikimi etkili olmufltur. Alman
ekonomisi özellikle otomotiv, makine
imalat, kimya sanayi gibi mühendislik
sanayilerinde geleneksel olarak sahip
oldu¤u rekabet gücünü uygulad›¤›
do¤ru strateji ile 2000’li y›llara da
tafl›may› bilmifltir.
Bu sorunlar›n çözümü için uzun vadeli
yap›sal dönüflümleri içeren yeni bir
sanayi politikas› çerçevesi
gerekmektedir. Genç nüfusun
Kaynaklar:
European Commission (2012) “A
Stronger European Industry for
Growth and Economic, Recovery”,
COM (2012)
Felipe, J. U. Kumar (2011) “Unit Labor
Costs in the Eurozone: The
Competitiveness Debate Again”,
Asian Development Bank Working
Paper No 651
Lapavitsas C. (2012) “Greece could
begin again” Le Monde diplomatique,
June
http://mondediplo.com/2012/06/02
greece7
Marin, D., (2010) “Germany's super
competitiveness: A helping hand from
Eastern Europe”. VoxEU.org.
http://www.voxeu.org/index.php?q
=node/5212
Stockhammer, E, (2011). “Peripheral
Europe’s Debt and German Wages.
The Role of Wage Policy in the Euro
Area” Research on Money and
Finance Discussion Papers, no 29,
Department of Economics, SOAS
Timmer M. P, A. Erumban, B.Los, R.
Stehrer, G. J. de Vries (2014)
“Slicing Up Global Value Chains”
Journal of Economic Perspective, 28(
2),Spring ,99–118
Wyplosz, C. (2010). “Germany,
current accounts and
competitiveness”. VoxEU.org.
http://www.voxeu.org/index.php?q
=node/4820
29 Bak›fl 131
Makale
Prof. Dr. Ali Ceylan
UIuslararas› Rekabet ve Teknoloji Birli¤i Baflkan›
Rekabet güzel midir?
Bilindi¤i gibi; rekabet, kiflilerin veya
iflletmelerin, sahip olduklar› bilgi, beceri
ve kaynaklar› etkin flekilde kullanmalar›
ile ortaya ç›kan süreçtir. Baflka bir
deyiflle rekabet, toplumda kimin veya
kimlerin iyi oldu¤unu belirlemekle
birlikte, taraflar›n daha iyi olmak için
daha çok çal›flmas›n› sa¤layan
motivasyon arac›d›r.
K›saca rekabet; daha iyiye, daha
güzele ulaflmak için yap›lan faaliyetler
toplam›d›r.
‹flletmeler için rekabetin ortaya ç›kma
nedeni, rakiplerin bask›s› veya
durumlar›n› iyilefltirme çal›flmalar›d›r.
‹kame ürünler veya merdiven alt›
iflletmelerin bask›s› da rekabetin ortaya
ç›kma nedeni olarak say›labilir.
Günümüzde küreselleflme, küresel
rekabetin ortaya ç›kmas›n›n en önemli
nedenidir. Bu nedenle, yeni kurulan
her iflletmenin rekabeti dünya
ölçe¤inde düflünmek zorundad›r.
Adam Smith, rekabeti, “Müflteri
be¤enisini kazanmak için, iflletmeler
aras›ndaki savafl ve ekonomiyi en iyi
flekilde düzenleyebilecek gizli el”
olarak ifade etmifltir. Smith’e göre,
iflletmeler aras›ndaki rekabet
sayesinde tüketiciler en kaliteli
ürünlere, en uygun fiyatlarla sahip
olurlar. Rekabet, kifliler veya iflletmeler
aç›s›ndan bir seçimdir. Kimse kimseyi
rekabete zorlayamaz. Ancak, baz›
durumlarda kifliler veya iflletmeler
rekabet etmeye mecbur kalabilirler.
REKABET‹ ARTIRMAK ‹Ç‹N NELER
YAPILMALIDIR?
‹flletme say›s›, rekabeti belirleyen en
önemli faktördür. Piyasada tek bir
iflletme varsa, rekabetten söz
edilemez. Bu durum, tekelci bir
30 Bak›fl 131
piyasay› ifade eder. Baz›lar›n›n ifade
etti¤i gibi, kendileri ile yar›flan iflletmeler
san›ld›¤› gibi baflar›l› olamazlar. Bu
nedenle, rekabet birden fazla kifli ve
iflletmeyle yap›l›r. ‹flletme say›s› artt›kça
rekabet de artar. Rekabet içerisinde
olan taraflar baflarmaya güdülenmifl
olduklar›ndan, baflarman›n gere¤i
olarak çok çal›fl›rlar.
Günümüzde tüketici memnuniyeti
aç›s›ndan tekelci piyasalardan tam
rekabet piyasalar›na do¤ru çok h›zl›
bir geçifl söz konusudur. Güzel oldu¤u
için, kapitalist ülkelerde Hükümetler
rekabeti ve rekabetçili¤i teflvik
etmektedir. Rekabetin bozulmas› ve
haks›z rekabet ise önlenmeye
çal›fl›lmaktad›r.
Rekabetin sosyal taraf›, keyfili¤e son
vermesi ve toplumu oluflturan bireylerin
toplam tercihlerini ortaya ç›karan
demokratik bir sistem olmas›d›r. Baflka
bir ifadeyle, rekabetin amac›, toplumun
refah seviyesini yükseltmektir.
Toplumun refah›n› art›rmak, tüketicilere
kaliteli mal ve hizmetleri ucuz fiyatlarla
sunacak piyasa ortam›n› haz›rlamak,
korumak ve gelifltirmektir.
REKABETTE NASIL ÖNE GEÇ‹L‹R?
‹flletmeler rekabet piyasalar›nda ön
s›ralarda olmak için afla¤›daki
politikalar› benimseyebilirler.
1. Düflük maliyet liderli¤i,
2. Yenilikçilik,
3. Odaklanma.
Düflük maliyet liderli¤i, en eski rekabet
üstünlü¤ü araçlar›ndan birisidir. Bunun
için verimlilik en önemli araçt›r. Bilindi¤i
gibi, verimlilik, belli girdiyle en yüksek
ç›kt›y› elde ederek, ucuz mal ve hizmet
üretmek ve satmakt›r. Böylece, ucuz
mal ve hizmet üreten iflletmeler, ucuz
fiyatlarla piyasalarda rekabet
üstünlüklerini korumaya çal›fl›rlar.
Yenilikçilik, günümüzde en çok
kullan›lan, Ar-⁄e ve Ür-Ge teflvikleri
ile teflvik edilen çok önemli bir rekabet
üstünlü¤ü arac›d›r. Yenilikçilik,
ülkemizde son 10 y›ld›r üzerinde en
çok konuflulan rekabet üstünlü¤ü
araçlar›ndan birisidir. Yenilikçilili¤in
esas›n› iyi bir e¤itim sistemi oluflturur.
Bu nedenle e¤itime önem vermek
gerekir.
Odaklanma, iflletmelerin belirli bir
müflteri grubuna, co¤rafi pazara veya
ürüne yönelerek rakiplerine göre daha
iyi bir flekilde hizmet vermeleridir.
SONUÇ…
‹flletmeler baflar›l› olmak için
rakiplerinin izledikleri stratejileri bilmek
zorundad›rlar. Baflka bir deyiflle,
iflletme sahip ve yöneticileri, kendi
durumlar› kadar rakip iflletmeleri de
izlemelidirler. Çünkü büyümek,
genifllemek ve mevcut durumlar›n›
korumak isteyen iflletme yöneticileri,
yo¤un rekabeti göze almak
zorundad›rlar. Rekabetçi piyasalar,
ekonomide etkinli¤i ve yenilikçili¤i
sa¤layarak, toplum refah›n›n artmas›na
yard›mc› olur. Öte yandan, rekabet,
afl›r› karl›l›¤› engelleyerek tüketicilerin
de korunmas›n› sa¤lar.
Bütün bu nedenlerle rekabet güzeldir.
Uluslararas› Rekabet ve Teknoloji
Birli¤i, k›sa ad›yla URTEB, ülkemizde
rekabet bilincinin gelifltirilmesi amac›yla
kurulmufl bir sivil toplum kurulufludur.
Giriflimciler, URTEB’e üye olarak,
rekabetin korunmas› ve haks›z
rekabetin önlenmesi konular›nda
iflletmeleri için çok büyük yararlar
sa¤layabilirler.
Yrd. Doç. Dr. ‹brahim ‹. Öztahtal›
Uluda¤ Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne Sanatlar› Bölümü Dramatik Yazarl›k
Okuma kültürü, h›zl› okuma teknikleri
ve Türkçe’ye uygulanabilirli¤i
lkel flekillerle bafllayan yazma ve
okuma çabas›, teknoloji ve bilim
ne kadar geliflirse geliflsin, ma¤ara
duvarlar›ndan ceylan derisine,
papirüsten bilgisayar ekran›na kadar
önemini yüz y›llard›r yitirmemifltir.
Okumak insan beynine bütün
bilimlerin, kalbine ise bütün
erdemlerin kap›s›n› aralayan bir
anahtar olmufltur hep. Bilgi ça¤›n›
yaflayan dünyam›zda insanlar bilgi
toplumu olma yar›fl›ndad›r. Bu yar›fl,
insanlar› her geçen gün artan bilgi
y›¤›n› alt›nda zorlamaktad›r. Bilgi
edinmenin en yayg›n yolu olan okuma
da önemini her geçen gün biraz daha
art›rmaktad›r (Günefl 1993: 11).
Okuma h›z›n› art›rmak, daha çok
okumak ve daha çok bilgiye ulaflmak
kaç›n›lmaz olmufltur. Dünya bilene
de¤il, daha çok bilene itibar
etmektedir.
I
Okuma kavram› elbette ki tek bafl›na
ça¤dafl insandan beklentileri
gerçeklefltirmede yeterli de¤ildir.
Okumak; okur-yazar olmak demek
de¤ildir. Okuma kavram›n›n içini, her
yönüyle okuma bilincini kazanma
anlam› doldurmaktad›r.
Okuma yetene¤ini, bu konuda çaba
harcayan herkes gelifltirebilir,
okumaktan zevk alabilir.
Bizi çepeçevre saran bir bilgi dünyas›
içerisinde yaflamaktay›z; gazeteler,
kitaplar, dergiler, okul bültenleri,
ayr›nt›l› ifl raporlar›, talimatnameler,
k›sacas› de¤iflik içerik ve
karmafl›kl›kta binlerce bilgi kayna¤›...
Bu kaynaklar› çok h›zl› bir flekilde
okuyup de¤erlendirmek;
32 Bak›fl 131
verimlili¤imizi art›r›yor, zaman
kazand›r›yor, iletiflim becerimizi
gelifltiriyor, ifl yapma perspektifimizi
geniflletip de¤ifltiriyor.
Günümüzde h›zl› okuma ve anlama
tekniklerini kullanarak edinilen yeni
okuma profili, yavafl yavafl klasik
okuma tarz›n›n yerini almaktad›r.
Klasik okuma tarz›, okumayla ilgili
birçok kötü al›flkanl›¤› da içinde
tafl›maktad›r. Bu kötü al›flkanl›klar
toplumumuzda okur-yazarlar›n
birço¤unda görüldü¤ünden pek
fark›na var›lmaz. Oysa rastlanma
s›kl›¤›na göre bir s›n›fland›rma yap›lsa
bu al›flkanl›klar›n okuma kavram›m›z›
nas›l zehirli bir sarmafl›k gibi sard›¤›n›
anlamak pek zor olmayacakt›r. Bu
sarmafl›¤›n kökleri ilk okuma
çal›flmalar›yla bafllamakta,
ilkö¤retimin boyunca geliflmekte ve
varl›¤›n› hayat boyu sürdürmektedir.
Bunlar›n bafl›nda “kelime kelime
okuma” ve “içten seslendirme”
gelmektedir. S›radan, yavafl okuma
al›flkanl›¤›, okuma s›ras›nda bizi kas
gücü kullanmaya itmektedir. Modern
okuma profili içerisinde sadece “göz”
ve “beyin” varken, klasik okuma
profili, içerisine gözle bafllayan,
arkas›ndan a¤›z, dil, dudak, damak,
g›rtlak gibi konuflma faaliyeti
içerisinde kullan›lan kavramlar› da
almakta; böylece okumay› güçlefltiren
bir süreç yaratmaktad›r. Bu süreç
içerisinde kas gücü kullan›ld›¤›ndan
okuma s›ras›nda çabucak yorulmaya
neden olmaktad›r.
H›zl› okuma denildi¤inde genellikle
bu konuda yeterli bilgisi olmayan
okuyucular, h›zl› okuman›n halen
mevcut okuma profilleriyle, kendilerini
zorlayarak, okuma h›z›n›n art›r›laca¤›n›
düflünmektedirler. Hâlbuki h›zl›
okuma, eski okuma profilini
neredeyse tamamen de¤ifltirerek
yerine yeni ve modern bir okuma tarz›
yerlefltirmeyi hedefler. Okuma
h›z›m›z›, kavrama yüzdemizi dünyan›n
tüm geliflmifl ülkelerinde kullan›lan
bilimsel teknik ve yöntemlerle
gelifltirebiliriz.
Bu çal›flmam›zda h›zl› okumaya teknik
yaklafl›mlarla bir pencere açmay› h›zl›
okuma teknikleriyle Türkçenin
sistematik yap›s› aras›nda bir ba¤
kurarak h›zl› okuma çal›flmalar›n›n
Türkçeye uygunlu¤u üzerinde de
durmaya çal›flaca¤›z.
H›zl› okuman›n teknik yönüyle ilgili ilk
bilimsel çal›flmalar sistematik bir
biçimde Paris’te Sorbonne
Üniversitesi’nde göz hekimli¤i
laboratuvar› yönetmeni Emil Javal
taraf›ndan yap›lm›flt›r (Ercan 2003:
1). Bu çal›flmalar sonunda gözün bir
sözcü¤ü tan›mak için sürekli olarak
o sözcü¤ü harf harf çözemedi¤i, fakat
bir grup harfin oluflturdu¤u flekli
anlamland›rd›¤›, sonra di¤er gruba
geçerek o flekli kavrad›¤› ve bu
geçiflleri de s›çramalarla yapt›¤›
anlafl›lm›flt›r. Böylece gözün
okumayla ilgili hareket flekli
çözümlenmifl, okuma kalitesinde
iyilefltirme ve disiplinli hareket tarz›n›n
nas›l olmas› gerekti¤i konular›nda
sonuçlar ortaya ç›km›flt›r.
Çal›flmam›z›n ilerleyen bölümlerinde
bu sonuçlar üzerinde ayr›nt›l› bir
Makale
flekilde durulacakt›r.
Dünyan›n birçok ülkesinde kiflisel
geliflimi tamamlayan önemli bir
faaliyet olarak de¤erlendirilen h›zl›
okuma teknikleri, gözlerimizle
beynimiz aras›ndaki koordinasyonu
güçlendiren bir beyin jimnasti¤i olarak
tan›mlanmaktad›r (Öztahtal› 2007:
14). Okuma faaliyeti, gözlerin
foto¤raflad›¤› görüntülerin beyin
taraf›ndan anlamland›r›lmas›yla
tamamlanmaktad›r. H›zl› Okuma
Teknikleri dikkatin süresini ve kalitesini
de art›ran bir güce sahiptir.
H›zl› okuma sürecinin aflamalar›n› ele
alal›m:
1. Düzenli Okuyucu Profili: “Önce
okuma, sonra h›zl› okuma” kifli önce
okumay› ö¤renir, sonra ö¤renmek
için okumaya bafllar. Okuma, amaçl›
bir ö¤renme sürecidir. Bu aflamada
temel düflünce düzenli bir okuyucu
olma çabas›d›r. H›zl› okuyabilmek,
bu süreci bafllatabilmek için okuryazar›n her gün düzenli olarak okuma
periyodu yapmas›, okumay› temel
ihtiyaçlardan biri gibi düflünerek buna
ihtiyac› oldu¤u kan›s›n› kabullenmesi
gereklidir.
Verimli, etkin bir okuma yapabilmenin
ilk koflulu, okuyucunun kendini okuma
konusunda motive etmesidir.
Okuman›n kendisine
kazand›racaklar›n› düflünerek kendini
okumaya isteklendirir. Okuma
ortam›n›n fiziksel olarak en elveriflli
duruma getirilmesi için ›fl›k, ›s›,
oksijenlenme ve dikkatimizi okumaya
yo¤unlaflt›rabilece¤imiz sessiz bir
ortam oluflturulur (Buzan 2001: 1).
Her gün ayn› saatte tekrarlanan
okuma periyotlar›, k›sa süre sonra
tekrarlanan bu davran›fl›n bir
al›flkanl›¤a dönüflmesini sa¤lar.
Okumay› al›flkanl›¤a dönüfltüren
okuyucu art›k h›zl› okumaya geçifle
bir ad›m yaklaflm›flt›r.
2. Bilinçli Okuyucu Profili: “Nas›l
okuyorsunuz?” sorusu bilinçsiz
okuyucular için anlafl›lmaz bir
sorudur. Günlük yaflam›m›zda
karfl›laflt›¤›m›z metinler birbirinden
farkl› amaçlarla ve farkl› flekillerde
oluflturulur. Bilinçli okuyucu, okuma
sürecini okuma amac›n› belirleyerek
bafllatt›r. Bilinçli okuyucu profili,
okuma metnini nas›l ve hangi h›zda
okuyaca¤›n› bilen okuyucudur.
Okuma amac› bazen ön okuma
bazen anlitik (edinimci) veya
birlefltirici okuma ya da seçerek
okuma yapmay› gerektirir. Okuyucu
bunlardan birini ya da birkaç›n› ayn›
anda okuma amac› do¤rultusunda
uygular. H›zl› okuma amac› sadece
okuma h›z›n› artt›rmak de¤il, ayn›
zamanda kavrama h›z›n› ve kalitesini
de artt›rmakt›r. Bunu sa¤layan
etkenlerinden biri de bilinçli okuyucu
profilidir.
3. Okuma H›z›n› Art›rmak: ilk iki
aflaman›n gerçeklefltirilmesin
ard›ndan art›k s›ra okuma h›z›n›
artt›rmaya gelmifltir. Okuma süreci
iki aflamadan oluflmaktad›r:
Görüntüleme ve Anlamland›rma. H›zl›
okuma teknikleri görüntüleme
sürecini, buna ba¤l› olarak da anlama
ve kavrama sürecini h›zland›r›r.
Ülkemizde okuryazarlar›n büyük bir
k›sm› okuma sürecini iki kötü okuma
al›flkanl›¤› ile sürdürmektedir: Kelime
kelime okuma ve içten seslendirme.
Okumaya bafllad›¤›m›z ilk günlerden
itibaren cümlenin ilk kelimesinden
itibaren her kelimeyi ayr› ayr›
görüntüleyerek okumaya çabalar›z.
Her kelime için ayr› bir zaman ve
emek harcamak zorunda kal›r›z. Bu
çaba, maalesef baz› okuyucularda
hecelemeye kadar inmekte okuma
bir zevk olmaktan ç›k›p adeta bir
iflkenceye dönüflmektedir. Böylece
k›sa sürede yoruluruz. Okuma,
yapmaktan hofllanmad›¤›m›z bir ifle
dönüflür, okumadan uzaklafl›r›z.
Kelime kelime ya da hece hece
okuma okuma h›z›m›z› yavafllatt›¤›
gibi kavramay› da olumsuz
etkilemektedir. Orta beyinde bulunan
anlama merkezinin görüntülerle ilgili
ifllemlerinde adeta bir depo gibi
hareket etmektedir. Bu deponun
toplam kapasitesi sadece üç poz
foto¤raft›r. Kelime kelime okuyan
okuyucu üçüncü kelimeyi
görüntüledi¤inde anlama
merkezindeki depo dolar, beyin
otomatik olarak depodaki mevcut
kelimeleri kullanarak cümlenin genel
anlam›n› kurmaya çal›fl›r. Fakat
baflar›l› olamaz, çünkü dilimizde her
cümle üç kelimeden oluflmaz.
Anlamland›rmada karfl›lafl›lan bu
sorun, okuyucu taraf›ndan geri
s›çramalar yap›larak giderilmeye
çal›fl›l›r, bu da görüntülenen
kelimelerin defalarca tekrar
görüntülenmesine neden olur. Bu
durum okuma h›z›nda %40 oran›nda
bir gerilemeye neden olmaktad›r.
Di¤er bir kötü okuma al›flkanl›¤› da
görüntülenen her kelimenin içten
tekrar edilmesidir. Bu tekrarlar
ilkö¤renim y›llar›nda dudakta, orta
ö¤renimde g›rtlakta, yetiflkinlerde ise
zihinde yap›lmaktad›r. Bu durum
okuma h›z›n› do¤al olarak konuflma
h›z›yla s›n›rlamaktad›r. Bu s›n›r normal
bir konuflma h›z›nda 150 kelimedir.
Kelime kelime ve içten seslendirme
yaparak okuyan bir okuyucunun
ortalama okuma s›n›r› dakikada 150
kelimedir. Bu rakam do¤al
kapasitemizin oldukça alt›ndad›r. H›zl›
okuma tekniklerinin temel
hedeflerinden biri, okuyucuyu bu kötü
okuma al›flkanl›klar›ndan kurtararak
okuyucunun do¤al okuma
potansiyelini kullanmas›n›
sa¤lamakt›r.
S›radan bir okuyucunun düflünme
33 Bak›fl 131
fleridinde bir dakikada
alg›layabilece¤i kelime say›s› 500800 kelime aras›nda de¤iflmektedir.
Yavafl okuyucularda do¤al okuma
kapasitesiyle okuma h›z› aras›ndaki
bofl alan o kadar büyüktür ki okuyucu
bu bofl alan› görüntüledi¤i kelimeleri
tekrar ederek doldurmaya çal›fl›r.
Böylece görüntüledi¤i kelimeleri
içinden tekrar etti¤inde daha iyi
anlad›¤›n› zanneder. Bu sadece
tekrardan kaynaklanan s›n›rl› ve
yan›lt›c› bir sonuçtur. Ayr›ca okuma
s›ras›nda okuyucunun yavafl hareket
etmesi, zihnin yeteri kadar okunan
metinle ilgilenmemesine ve dikkatinin
baflka konulara da¤›lmas›na neden
olmaktad›r. Sayfan›n sonuna gelip
de hiçbir fley hat›rlanamamas›n›n
nedeni budur. Zihin hareketli yaramaz
bir çocuk gibidir. Onu bir konu
üzerinde uzun süre tutmak zordur.
Yavafll›k zihnin dinami¤ine ayk›r›d›r.
Bu nedenlerle yavafl okuyucular h›zl›
okuyuculara göre kavramada daha
çok sorun yaflamaktad›r. Gözlerin
beyne iletti¤i görüntülerin h›z›
yavafllad›kça zihnin okuman metne
ilgisi azalmaktad›r. Çok h›zl› hareket
eden zihin gelen verileri
de¤erlendirdikten sonra yeteri kadar
h›zl› veri ak›fl› sa¤lanamad›¤› için
baflka konularla ilgilenmeye ve hayal
kurmaya bafllar. Böylece yavafl
okuyucu sayfan›n sonuna geldi¤inde
e¤er dikkatini toplamakta yetersiz
kalm›flsa okuma ifllemi devam etti¤i
halde metinle ilgili çok az bilgi
hat›rlamaktad›r.
Kelime kelime veya hece hece okuma
al›flkanl›¤›ndan kurtulabilmenin yolu
blok okuma çal›flmas› yapmak,
kelimeleri anlamsal bütün içinde
birlikte görüntüleyerek kavramaya
çal›flmakt›r (Mavifl 2000: 99). ‹çten
seslendirmenin önlenebilmesi de bir
bak›ma bu al›flt›rma çal›flmas›na
34 Bak›fl 131
ba¤l›d›r. Okuma h›z› dakikada dört
yüz kelimeye ulaflt›¤›nda otomatik
olarak içten seslendirme azalarak
ortadan kalkar.
H›zl› okuma tüm dillerde iki temel
teknik üzerine kurulmufltur:
a. Görüntüleme H›z›n› Art›rmak:
Gözün fizyolojik yap›s› görüntüleme
sürecinin mekanik olarak kaslar
yard›m›yla gerçeklefltirildi¤ini
göstermektedir. Bu durum göz
etraf›ndaki kaslar›n düzenli olarak ve
belirli al›flt›rmalarla gelifltirildi¤inde
görüntülemenin iki kat daha h›zl›
yap›labildi¤ini ortaya koymufltur.
Görüntünün daha net ve daha h›zl›
al›nabilmesi için düzenli olarak bu
amaca yönelik olarak haz›rlanm›fl
al›flt›rmalar›n yap›lmas› flartt›r (ÖzsoyAkçamete 1996: 15). Düzenli olarak
yap›lan al›flt›rmalar, gözün sat›r
üzerindeki s›çramalar›n› periyodik
aral›klarla ve disiplinli bir flekilde
yap›lmas›n› sa¤l›yor, böylece daha
h›zl› görüntü al›narak okumay›
h›zland›rmaktad›r. Al›flt›rmalar›n
yap›ld›¤› süreçte al›nan görüntünün
kalitesi de odaklanma çal›flmalar›yla
artt›r›lmaktad›r. Kazan›lan disiplinle
gözün geri s›çramalara karfl› refleks
bir davran›fl kazanmas› sa¤lan›r.
b. Görme Alan›n› Geniflletmek:
Günlük yaflamda aktif görme alan›
yaklafl›k olarak 160 derecedir. Okuma
yapmaya bafllad›¤›m›zda aktif görme
alan› kelime kelime okuma çabas›yla
oldukça daralmaktad›r. Bu teknik
yöntem aktif görme alan› içine birden
fazla kelimeyi alarak okuma h›z›n›
artt›rmay› hedeflemektedir. Blok
okuma çal›flmalar› aktif görme alan›n›
geniflletmek amac›yla yap›lan
al›flt›rmalard›r. Kelimeleri bloklar
halinde görüntüleyerek kavrama
konusundaki sorunlar da
giderilebilmektedir. Sat›r aras›na
konulan odak noktas›yla aktif görme
alan› hem yatay hem de dikey olarak
geniflletilir. Okuyucu okuma yapt›¤›
sat›rda bilinç yürütürken beynimiz
aktif görüntü alan›nda kalan alt
sat›rdaki kelimeleri de anlamland›r›r.
Bu da kavrama gücünü art›r›r.
fiekil birde yavafl okuyan bir
okuyucunun disiplinsiz göz
hareketleri görülürken flekil ikide
disiplinli ve blok okuma yapabilen bir
okuyucunun okuma profili
görülmektedir.
H›zl› okuman›n bir süreç olarak
düflünülmesi ve bu sürecin kesintisiz
bir çaba gerekti¤inin bilinmesi
gerekir. Bu süreçte geri ad›m
atmadan sonuca ulafl›ncaya kadar
istikrarl› bir çal›flma yap›lmas› flartt›r.
Türkçe, yap›sal ve anlamsal nitelikleri
bak›m›ndan h›zl› okuma teknik ve
yöntemlerine oldukça uygun bir
durumdad›r. H›zl› Okuman›n teknik
prensipleri tüm dünyada ortak olarak
kullan›lmaktad›r. Çünkü insanlar›n
göz ve beyin yap›lar› ayn› fizyolojik
yap›ya sahiptir. Türkçe yap›sal olarak
dinamik bir dildir. Türkçede bir
kelimenin anlam›yla ilgili analiz
yapabilmenin tek yolu, kelimenin
içinde geçti¤i cümlenin esas
al›nmas›d›r. Çok anlaml›l›k, Türkçede
kelimeleri tek tek anlamland›r›lmas›na
ve cümlenin genel anlam›n›n bu tutum
içinde belirlenmesine engeldir.
Dilimizde kelimeler cümle içinde
anlamsal birlikler olufltururlar.
Makale
Kelimelerin anlamsal de¤erleri de bu
anlamsal birliklerde ortaya ç›kar.
Kelimelerin tek tek görüntülenerek
anlamland›r›lmaya çal›fl›lmas›
cümlenin bir bütün olarak yarg›s›n›n
kavranmas›n› zorlaflt›rmaktad›r. Buna
karfl›n h›zl› okuman›n temel
prensiplerinden biri olan blok okuma
ve aktif görme alan›n› geniflletme
çal›flmas› kelimeleri anlamsal
birlikleriyle görüntülemeyi esas
almaktad›r. Türkçe cümlelerdeki ö¤e
kavram› da blok okuma çal›flmas›n›
kolaylaflt›rmaktad›r. Türkçede ö¤eler
de anlamsal birlikler oluflturur.
Tamlamalar, deyimler, atasözleri,
ö¤eler birer anlamsal birlik
olufltururlar. Görüntüleme s›ras›nda
okuyucunun bu anlamsal birlikleri
esas alarak blok okuma -foto¤rafik
okuma- yapmas›, okuma h›z›n›
oldukça artt›raca¤› gibi kavramay›
da kolaylaflt›racakt›r. Örne¤in:
(Resim 1)
A¤aç
(Resim 2) (Resim 3)
Ceviz
Kufl
Bu kelimelerin tek tek görüntülenmesi
ve anlamland›r›lmas› zihinde bir
kompozisyon oluflturmamaktad›r.
Çünkü Türkçede kelimeler tek bafl›na
anlamland›r›ld›klar›nda kelimenin imaj
olarak ilk anlam› zihinde canland›r›l›r.
Yavafl okuyucunun yani kelime kelime
okuyan bir okuyucunun da sat›r
üzerindeki hareketi bu flekildedir.
Anlamland›rma zorlafl›r. Blok okuma
yapan bir h›zl› okuyucu, kelimeleri
anlamsal gurubu içinde bir bütün
olarak görüntüler ve anlamland›r›r.
fiimdi cevizleri alal›m a¤ac›n üzerine
koyal›m. Art›k a¤ac›m›z “ceviz a¤ac›”
oldu.
ve kuflumuzu da tutup ceviz a¤ac›n›n
dal›na kondural›m. ‹flte anlamsal bir
kompozisyon ç›kt› ortaya “ceviz
a¤ac›ndaki kufl”.
Meriç ve Yusuf ceviz a¤ac›ndaki kufla
selam verdi .
Örnek cümlede yavafl okuyan bir
okuyucu her bir kelimeyi ayr› ayr›
görüntülemeye çal›flarak ilerleyecek,
sekiz s›çrama yapacakt›r. Üçüncü
kelimeden sonra geri sݍramalar
yaparak fazladan emek ve zaman
harcayacakt›r. H›zl› okuyucu ise
Türkçenin anlamsal ve yap›sal
birliklerini kullanarak özne, tümleç ve
yüklem öbeklerinde blok okuma
yapacakt›r. Böylece s›çrama say›s›n›
azaltarak fazladan güç harcamam›fl
olacak, her bir kelime için harcanan
zamandan tasarruf ederek daha h›zl›
okuyacak hem de kelimelerin
anlamsal ve yap›sal birliklerindeki
anlam›n› tek bir foto¤raf karesinde
görüntüleyip anlamland›rarak
kavramay› güçlendirip
çabuklaflt›racakt›r.
Meriç ve Yusuf ceviz a¤ac›ndaki kufla
selam verdi .
Sonuç olarak, Türkçenin yap›sal ve
anlamsal nitelikleri incelendi¤inde
dünyada h›zl› okuma olarak bilinen
teknik yöntemlerin oldukça olumlu
sonuçlar verdi¤i dikkat çekmektedir.
H›zl› okuman›n temelini oluflturan
fotografik, blok okuma, Türkçede
sözcük öbekleri üzerinde
uygulanmaya çal›fl›ld›¤›nda okuma
h›z›n›n artt›¤›, bununla birlikte
kavraman›n da kolaylaflt›¤›
görülmektedir. Görüntüleme h›z›n›n
da uygun al›flt›rmalarla
desteklenmesi, okuma h›z›n›n
oldukça artt›r›lmas›n› sa¤lamaktad›r.
Okuma güçlükle sürdürülen bir ifl
olmaktan ç›kt›¤›nda, okumaya ifl
gördürülebildi¤inde, birçok okuyucu
için okuma zevke dönüflecek,
ülkemizdeki okuma oran› da okuma
görgüsüyle birlikte artacakt›r.
KAYNAKÇA
BUZAN, Tony (2001), H›zl› Okuma, Türkçesi: Hür
GÜLDÜ, ‹stanbul, Alfa Yay›nlar›.
ERCAN, Sami (2003), Lise H›zl› Okuma Teknikleri,
Ankara, Millî E¤itim Bakanl›¤› Yay›nlar› Ders Kitaplar›
Dizisi.
GÜNEfi, Firdevs (1993), H›zl› Okuma Teknikleri,
Ankara, Ocak Yay›nlar›.
MAV‹fi, Adil (2000), Anlayarak H›zl› Okuma ve
Ö¤renme Teknikleri, ‹stanbul, Hayat Yay›nlar›.
ÖZSOY, Yahya; AKÇAMETE Gönül (1996), H›zl›
Okuma Teknikleri, Ankara, Ecem Yay›nlar›.
ÖZTAHTALI, ‹brahim ‹mran (2007), H›zl› Okuma ve
Anlama Teknikleri, Bursa, Sentez Yay›nlar›.
35 Bak›fl 131
Tuncer Hatuno¤lu
Yönetim Kurulu Baflkan Yard›mc›s›
Stratejik sektör: Yaz›l›m
afl›m ve ald›¤›m e¤itim itibariyle
bilgisayar dünyas› ile tan›flanlar›n
ilklerindenim. Bizden sonraki
kuflaklar bilgisayar› geçen y›llar
içerisinde daha yo¤un olarak
kullanmaya bafllad›lar. Günümüzde
ise evdeki tüm bireylerin neredeyse
ayr› ayr› kiflisel bilgisayarlar› var.
1980’li y›llardan günümüze bu sektör
bafl döndürücü bir h›zla gelifliyor.
Öyle ki disiplinler üstü bir yap›da fark
yaratan, katma de¤er sa¤layan en
önemli güçlerden biri olma özelli¤iyle
yaflam›m›z›n her alan›na girmifl
durumda... Do¤ald›r ki yayg›n
bilgisayar kullan›m›na koflut olarak
yaz›l›mlar da geliflti. Globalleflmenin
getirdi¤i rekabetin de etkisiyle
küçü¤ünden büyü¤üne tüm
iflletmelerin rakiplerine göre fark
yaratabilmek için kullanabilecekleri
en önemli araçlardan biri haline geldi
Y
Türkiye yaz›l›m politikas›:
Gelinen süreçte tüm sektörleri bu
denli etkiler güce eriflen yaz›l›m
sektörü stratejik olarak
tan›mlanmal›d›r. Gerçeklefltirdi¤i
ihracat verilerine bak›lmaks›z›n
üniversiteler, bakanl›klar, sanayi
kurulufllar›n›n temsilcileri baflta olmak
üzere ekonominin tüm paydafllar›n›n
bir araya gelerek oluflturaca¤› ulusal
politikalarla yönlendirilmelidir.
Öncelikle bu politika tüm ülkeyi
ilgilendirdi¤i için Baflbakanl›k
düzeyinde ele al›nmal› ve Türkiye
Yaz›l›m Sektörü Koordinasyon
Merkezi kurulmal›d›r.
Türkiye yaz›l›m sektörü stratejik plan›:
Önerdi¤imiz koordinasyon merkezi,
ülkemizin yaz›l›m politikalar›n›
36 Bak›fl 131
belirlemek üzere tüm paydafllar›
toplayarak bir stratejik plan
yapmal›d›r. Böylelikle ayn› amaçla
yap›lan birçok çal›flma birbiri ile iliflkili
hale getirilebilecek, belirlenen
politikalara uygun eylem planlar›
oluflturulabilecektir. Ayr›ca bölgesel
kalk›nmalar için uygulanan de¤iflik
teflvik modelleri gibi, yaz›l›m sektörü
için de oluflturulan planlar
do¤rultusunda teflvikler
sa¤lanmal›d›r.
TÜB‹TAK’›n, AR-GE kapsam›nda
yaz›l›m flirketlerine verdi¤i destek gibi
dönem dönem sa¤lanan ça¤r› bazl›
destekler vard›r, ancak yeterli
de¤ildir. Çünkü bu önemli kaynak
farkl› yerlerde benzer konular
üzerinde çal›flmalar yapan firmalara
verilmektedir. Bu uygulama kaynak
israf›na neden olmaktad›r.
Gereksinimler çerçevesinde
planlama yapan bir koordinasyon
merkezinin olmamas› ve firmalar›
yönlendirici çal›flmalar›n yap›lmamas›
nedeniyle çok az say›da elemanla
etkinlik gösteren yaz›l›m sektörü
iflletmeleri kendi içinde rekabet
etmekten d›fl dünya ile rekabet
edecek güce eriflememektedir. Bu
koordinasyon merkezi elbette ki
yönlendirici nitelikte olmal›, politika
üretmeli ve rekabet üstü çal›flmalar›
destekleyerek sektörün önünü
açmal›d›r. Amac›, serbest piyasa
ekonomisinden vazgeçilmesi veya
Baflkan
Yard›mc›s›ndan
ona karfl› faaliyetlerin yürütülmesi
olarak alg›lanmamal›d›r.
Yaz›l›m sektörü içinde kümeleme:
Önerilen koordinasyon merkezi,
ihtiyaçlara göre rekabet öncesi ifl
birliklerinin yap›labilece¤i kümelerin
oluflmas›n› sa¤lamal›d›r. Bu kümeler
içerisindeki firmalar tek bafllar›na
yapamayacaklar› AR-GE faaliyetlerini
ortak yapmal›, ç›kt›lar› ise kendi
alanlar›nda kullanabilmelidir. Her
küme ülke ihtiyaçlar› göz önünde
bulundurularak belirlenmeli, tüm
paydafllardan oluflmal› ve elde etti¤i
güçle dünya ile rekabet edebilece¤i
ürünler gelifltirebilmelidir.
Ülkemizdeki her bölgenin özelli¤ine
göre de¤iflik konularda uzman yaz›l›m
kümeleri oluflturulmal› ve bunlar
Türkiye yaz›l›m sektörü koordinasyon
merkezi taraf›ndan koordine
edilmelidir. Örne¤in bir bölgede
belediyelere yaz›l›m gelifltiren
firmalar bir araya getirilerek içerisinde
baflta belediyeler birli¤i olmak üzere
tüm paydafllar›n yer ald›¤› bir küme
oluflturulmal›d›r. Bir baflka bölgede
ise üretim yönetim sistemi yaz›l›m
kümesi kurulmal›d›r. Bu kümede de
bu sektöre ürün gelifltiren yaz›l›m
firmalar›, sanayi kurulufllar›,
üniversiteler, bilim teknoloji ve Sanayi
Bakanl›¤› gibi tüm paydafllar yer
almal›d›r.
kaynaklanmaktad›r. Bunun sonucu
olarak yerli yaz›l›mlarla ihtiyaçlar›n›
karfl›layamayan iflletmeler, ya yabanc›
yaz›l›mlar› tercih etmekte ya da kendi
içlerinde yaz›l›m bölümleri kurarak
asli ifllerinin d›fl›nda verimsizli¤e ve
kaynak israf›na yol açacak, sadece
kendi kulland›klar› yaz›l›mlar›
gelifltirmeye yönelmektedirler. ‹flin
içinden ç›k›lmaz hale gelene kadar
gelifltirilen bu yaz›l›mlar teknolojiyi
takip edememekten, daha fazla insan
kayna¤›na ihtiyaç duyulmaya
bafllanmas›ndan, ya da yeterli ARGE yap›lamamas›ndan dolay› bir gün
at›lmaktad›r. Bu da ekonomimizde
çok büyük kay›plara neden
olmaktad›r.
Bugün organize sanayi bölgeleri
üyelerinin enerji ve buhar ihtiyaçlar›n›
karfl›lamak için enerji ve buhar
santralleri kurmay› düflünmektedirler.
Ancak tüm üyelerinin ihtiyac›n›
karfl›layacak, kendi iflletmelerindeki
bilgi ifllemciler ve bölgelerindeki
yaz›l›m flirketlerinden oluflan bir küme
kurarak hem kendi ihtiyaçlar›n›
görecekleri hem de dünya ile rekabet
edebilecek bir yaz›l›m› gelifltirmeyi
düflünmemektedirler.
Bir baflka yaz›mda, bu israf›n ülkemiz
için kayb›n› hesaplamaya
çal›flaca¤›m. Uzun y›llar süren
çal›flmalarla gelifltirilen bu yaz›l›mlar›n
yeterince kullan›lmadan at›lmas›,
onun yerine yüzbinlerce dolar vererek
yurt d›fl›nda gelifltirilmifl yaz›l›mlar›n
al›nmas› önemli bir ekonomik kay›p
oldu¤u gibi hem stratejik olarak d›fla
ba¤›ml›l›¤›m›z› art›rmakta hem de d›fl
ticaret a盤›n› art›r›c› etki yapmaktad›r.
Sonuç olarak, nas›l ki ülke
savunmas› baflka bir ülkeye ihale
edilemez gerçe¤iyle milli savunma
sanayi gelifltirilmeye çal›fl›l›yorsa,
hayat›m›z›n her alan›na bu denli
nüfuz etmifl ve daha da edecek olan
yaz›l›mlar da stratejik görülmelidir.
Milli yaz›l›m gelifltirme politikalar›
oluflturulmal›, yaz›l›mlar ithal
edilmeden bu yönüyle de iki kere
düflünülmelidir.
Bugün ülkemizde birçok üretim
yönetim yaz›l›m› gelifltirilmekte, ancak
iflletmelerin yeterli güce sahip
olamamalar› nedeniyle gerekli
düzeyde AR-GE yap›lamamaktad›r.
Dolay›s›yla uluslararas› firmalarla
dünyada rekabet edebilecek
yaz›l›mlar ülkemizde
üretilememektedir. Bu hem yaz›l›m
mühendisli¤i alan›ndan yeterli ARGE’nin yap›lamamas›ndan, hem de
di¤er disiplinlerle derinlemesine ifl
birli¤i gelifltirilememesinden
37 Bak›fl 131
Çetin Elektrik’in ana gündemi;
Çevreye sayg›l›, ekonomik enerji
teknolojileri…
Temelleri 1979 y›l›nda Çetin Öztunal› taraf›ndan at›lan Çetin Elektrik
Grup, Bursa’dan bafllay›p bugün Türkiye ve dünyan›n pek çok
ülkesinde sanayi tesisleri, otel, hastane, ifl merkezi, AVM ve sanayi
sitelerinin elektrik proje, güç ve ayd›nlatma, otomasyon ve güvenlik
sistemlerinin yap›m›, kurulufl ve bak›m hizmetlerini baflar›yla
veriyor.
Ruhunda ‘yenilikçilik’ olan Çetin Elektrik Grup fiirketleri, teknolojik
geliflmeleri yak›ndan takip ederek yenilenebilir enerji kaynaklar›,
enerji verimlili¤i ve M2M teknolojileri konular›nda dan›flmanl›k
yapmakla birlikte, sektörde öncülük edecek yeni flirketlerinin alt
yap›s›n› oluflturmaya ve ayr›cal›kl› hizmetler üretmeye devam
ediyor.
38 Bak›fl 131
ÇET‹N ELEKTR‹K, BURSA ROTARY
‘ÇEVREYE KATKI ÖDÜLÜ’NÜ ALDI
Sanayi devrimi sürecinin ard›ndan
h›z kazanan endüstriyel yat›r›mlar
do¤ay› h›zla tüketirken maruz kal›nan
hava kirlili¤i, küresel ›s›nma,
mevsimsel de¤iflimler ve süratle
kirletilen temiz su kaynaklar›, yak›n
gelecekte insano¤lunun karfl› karfl›ya
kalaca¤› en büyük tehlike olarak
karfl›m›zda duruyor.
Dünyadaki tüm canl›lar do¤aya uyum
sa¤lay›p, türünü devam ettirirken;
insano¤lunun egosu akl›n s›n›rlar›n›
Söylefli
zorlayan bir mant›kla; dünyay›
kendine uydurmaya çal›fl›yor. Bu
vurdumduymaz tav›rlar›n bir sonucu
olarak dengesi bozulan do¤a;
depremler, tropikal f›rt›nalar,
tsunamiler ve kas›rgalar ile dünyan›n
alt›n› üstüne getiriyor.
Elbette endüstri olmadan
geliflmifllikten, ekonomik
ba¤›ms›zl›ktan ve teknolojiden
bahsetmek mümkün de¤il. Ancak
dünyan›n geliflmifl ülkeleri art›k
endüstriyel geliflimini sürdürürken
çevre konusunda daha duyarl›
olmaya özen gösteriyor.
Bu konuda çeflitli sivil toplum
kurulufllar› gerek fark›ndal›¤› art›rmak,
gerekse çözüm yollar› bulmak
amac›yla çeflitli etkinliklere imza
at›yor. Kentimizde de Bursa Rotary
Kulübü, y›llard›r bu konunun üzerinde
durup, çeflitli e¤itim ve etkinliklerle
konuyu gündeme tafl›yor. Bu
misyonla Bursa Rotary Kulübü
geçti¤imiz aylarda, B Plas flirketi ile
birlikte çevre duyarl›l›¤›na dikkat
çekmek amac›yla “Çevreye Katk›
Yar›flmas›” düzenledi.
Bu yar›flmada BUS‹AD Üyesi Çetin
Elektrik, ‘Yeflil fiehir Projesi’ ile Bursa
Rotary Kulübü’nün ‘Çevreye Katk›
Ödülü’nü almay› baflard›. Yeflil fiehir
Projesi; özünde insan›m›za
güvenilirse, maddi, manevi
desteklenirse neler yapabilece¤inin
somut bir hikayesi…
Çevreye sayg›l› sanayileflmenin yol
haritas›n›, konunun uzman› Çetin
Elektrik Yönetim Kurulu Baflkan› Çetin
Öztunal› ile konufltuk.
Öncelikle, Bursa Rotary’nin yar›flmas›na
neden kat›ld›¤›n›z› anlat›r m›s›n›z?
Çetin Elektrik; iflinin do¤al bir sonucu
olarak y›llard›r enerji sektörünün
içinde yer al›yor. Dolay›s›yla konunun
tüm süreçlerine, olumlu ve olumsuz
yanlar›na hakimiz. Hali haz›rda
firmam›zda bu konuda çeflitli
çal›flmalar yap›yor ve projeler
gelifltiriyorduk. Çevre duyarl›l›¤›n›
y›llard›r çeflitli projelerle ortaya koyan
Bursa Rotary’nin etkinliklerinden de
haberdard›k. Bursa Rotary Kulübü
ve B Plas’›n ‘Çevreye Katk›
Yar›flmas›’n› duyunca da buna katk›
koymam›z gerekti¤ini düflündüm.
Konuyu önce d›flar›ya duyurmadan
“B Plas ve Bursa Rotary’nin çevre
duyarl›l›¤› yaratmak amac›yla
‘Çevreye Katk›’ ad› alt›nda bir yar›flma
düzenledi¤ini ve bu yar›flmaya
flirketimiz ad›na kat›laca¤›m›z› bildiren
bir maili çal›flma arkadafllar›mla
paylaflt›m. Ve onlardan bir komite
oluflturarak hemen çal›flmalara
bafllamalar›n› ve de birincilikle
dönmelerini istedim.
Süreç sonra nas›l devam etti?
Arkadafllar›m konuyu hemen
sahiplenerek bir komite kurdular.
Hedef büyük olunca komite üyeleri
de h›zla çal›flmalara bafllad›. Pefli
s›ra beyin f›rt›nas› toplant›lar› yapmaya
bafllad›lar. ‹flletmemizde çal›flan her
fikre ihtiyaçlar› oldu¤unu düflünerek,
tüm iflletmeden öneriler ald›lar.
Bunlar› toplant›lar›nda
de¤erlendirdiler. Gelen fikirler
aras›ndan en uygun olabilecek 3
düflünce üzerinde yo¤unlafl›ld›.
Bunlardan bir tanesi vard› ki
gerçekten benim de hemfikir
oldu¤um bir düflünceydi. Bu da;
‘gelece¤imiz için bir fleyler yapal›m’
düflüncesiydi. Söz konusu gelecek
olunca da en önemli unsur olan
çocuklar›m›z için bir fley yapal›m
istedik ve onlar› bilinçlendirecek,
e¤itecek düflünceler üzerine
yo¤unlaflt›k.
Arkadafllar›m›z bu dönemde
bilgisayar oyunu ve daha düflük
maliyetli bir e¤itim kiti üzerinde
durmaya bafllad›lar. Ancak bilgisayar
oyunu projesinin maliyet boyutlar›
onlar› düflündürüyordu. Bu kayg›larla
konuyu bana getirdiklerinde
“Maliyetini düflünmeyin, en iyisini
yap›n” dedim ve bilgisayar oyunu
yap›lmas›na karar verdiler.
‘Yeflil fiehir Projesi’nde ne amaçland›?
Bu, öyle bir oyun olmal›yd› ki,
günümüz koflullar›nda ekran
bafl›ndan kald›ramad›¤›m›z
çocuklar›m›z›, ekrana ba¤layabilecek
kalitede olmal›, e¤lendirirken e¤itmeli
ve ayn› zamanda da
bilinçlendirmeliydi.
Bu s›rada akl›m›za, bir taflla iki kufl
39 Bak›fl 130
Söylefli
vuraca¤›m›z bir düflünce geldi ve bu
oyunu üniversitelerin bilgisayar
mühendisli¤i bölümünde okuyan
ö¤rencilere yapt›rmaya karar verdik.
Böylece onlar›n e¤itimlerine hem
maddi, hem de kiflisel geliflim olarak
katk›da bulunmufl olacakt›k.
Ulaflabildi¤imiz arac›lar vas›tas›yla,
Yalova Üniversitesi’nde okuyan iki
tane p›r›l p›r›l genç arkadaflla tan›flt›k.
Arkadafllar›m›za konuyu açt›¤›m›zda
onlar da heyecanland›lar ve hemen
oyunun kurgusu üzerine birlikte
çal›flmalar yapmaya bafllad›lar.
Yeflil fiehir bilgisayar oyununda neler
var?
Oyunumuzda çocuklar bir flehir
kurarken, bu flehrin enerji ihtiyaçlar›n›
da düflünmek zorunda kalacaklar.
fiehirlerini büyütmek için a¤aç
kesmek zorunda kalacaklar. A¤aç
kestiklerinde insan mutluluklar›
azalacak, insanlar› mutlu yapabilmek
için sinemalar, stadyumlar
yapacaklar. Bu sefer daha fazla
enerjiye ihtiyaç duyacaklar. E¤er
termik veya nükleer enerjiye
40 Bak›fl 131
yönelirlerse çevre koflullar› tekrar
kötüleflecek, insan mutlulu¤u bu k›s›r
döngüde tekrar azalacak ve
dolay›s›yla optimum seviye için
yenilenebilir enerji kaynaklar›n›n
kullan›m› ile çevre ve flehirleflme
dengesini sa¤lamak zorunda
kalacaklar.
getirece¤ine olan inanc›m›z her
zaman en üst seviyede oldu.
Dolay›s›yla ben inan›yorum ki
insan›m›za inan›l›rsa, önüne hedef
konulursa ve bizim yapt›¤›m›z gibi
maddi ve manevi arkas›nda olunursa
bu topraklardan nice baflar› hikayeleri
ç›kacakt›r.
Tabi oyundaki en çarp›c› durum ise,
her bir ifllem esnas›nda e¤itici
kutucuklar›n aç›lmas› ve
bilinçlendirme amaçl› bilgilerin
çocu¤a verilmesidir.
fiunu belirtmeliyim ki bu oyun
esnas›nda en çok zorland›¤›m›z
husus, oyunun kurgulanmas›
esnas›nda oldu. Yeri geldi arkadafllar
gece yar›lar›na kadar bu konu
üzerinde toplant›lar yapt›. Yeri geldi
sil bafltan kurgulamalar yap›ld›.
Nihayetinde de¤erli jürimizin
de¤erlendirmeleri neticesinde de
projemiz birincili¤e lay›k görüldü. Bu
ödülü kazanmaktan dolay› çok
mutluyuz.
Unutmayal›m ‘Baflka dünya yok’ ve
ünlü bilim adam› Darwin’in dedi¤i
gibi ‘Do¤aya uyum sa¤layan türünü
devam ettirir, uyum sa¤layamayan
yok olur.’
Bu sonucu bekliyor muydunuz?
Projemizin farkl›l›¤›na ve baflar›
Son olarak, projenin gelece¤i ile ilgili
beklentileriniz nelerdir?
Oyun mevcut haliyle, çocuklar› oyun
oynama zevki ve oynarken bilgilenme
aç›s›ndan tatmin edici düzeyde,
ancak gelifltirilmeye de aç›k. fiehre
yeni bölümler, enerji kaynaklar› ve
yeni argümanlar eklenebilir. Oyun o
aflamaya geldi¤inde ise, baflta kendi
çocuklar›m›z ve kendi e¤itim
kurumlar›m›z olmak üzere, tüm dünya
çocuklar›na arma¤an etmek istiyoruz.
Canan Sönmez
Uluslararas› Patent Birli¤i Yönetim Kurulu Baflkan›
Uluslararas› fuarlar ve
patent ihlalleri
kapsam›nda patent vekiliniz ilgili
co¤rafyadaki tüm ilgili patent, faydal›
model ve k›smen de endüstriyel
tasar›m tescil baflvurular›n›
araflt›racak, bunun akabinde de
fuarda sergilenecek ürünlerin ya da
çözümlerin bu haklardan herhangi
birini ihlal edip etmedi¤inin analizini
yapacakt›r. Tabi ki en güzeli, tüm bu
çal›flmalar›n çok önceleri, yani daha
belki ürün taslak halindeyken
yap›lmas›d›r.
U
luslararas› fuarlar Türk flirketleri
için her geçen gün daha da
önem kazanmaya bafll›yor. Zira
böyle organizasyonlar markan›n ya
da markaya ait yeni ürünlerin tan›t›m›
ve neticede yeni pazarlar bulma
noktas›nda büyük f›rsatlar›
bünyesinde bar›nd›r›yor. Bu noktada,
fuarlara katma de¤eri yüksek,
yenilikçi ürünlerle kat›lan flirketler
di¤erlerine göre her zaman bir ad›m
önde oluyor, daha fazla dikkat
çekiyor.
Özellikle bat›l› flirketler, mutlaka her
yeni ç›kard›¤› ürün ya da mevcut
ürünler üzerinde yapt›klar› her
iyilefltirme için mutlaka patent, faydal›
model ve hatta tasar›m tescilini
almaya çal›fl›yor.
Fuarlar ise böyle firmalar›n sahip
olduklar› s›nai mülkiyet haklar›n›
rakipleri ya da rakip olma potansiyeli
olanlar üzerinde kullanmak için en
do¤ru adres oluyor. Bu noktada,
baflkalar›n›n tescilli s›nai mülkiyet
haklar›n›n fark›nda olmayan firmalar
da, kat›ld›klar› fuarlarda bir anda çok
zor bir duruma düflebiliyor.
Fuarlara kat›lmadan önce neler
yap›lmal›?
Öncelikle uluslararas› fuarlara kat›lan
tüm flirketler ihracatta kulland›klar›
markalar›n› en k›sa sürede, fuar›n
düzenlendi¤i ülke ve mümkünse
daha genifl bir co¤rafyada mutlaka
tescil ettirmelidir.
42 Bak›fl 131
Bunun ötesinde, kat›l›mc› flirketin
yenilikçi ürünleri ve/veya çözümleri
varsa, bunlar için de mutlaka
Türkiye’de ve mümkünse dünya
çap›nda patent ya da faydal› model
ve gerekliyse de endüstriyel tasar›m
tescil baflvurular›n›
gerçeklefltirmelidir.
Ancak bu kesinlikle yeterli de¤ildir.
Tüm dünyadaki patentlerin ortalama
binde ikisi Türk flirketlerine ait. Bu ne
anlama geliyor? Uluslararas›
pazarlara ç›kt›¤›m›zda, bir anlamda
bir may›n tarlas› üzerinde hareket
etmekteyiz.
Buradaki riski tespit etmenin en genel
geçer yolu, patent vekilinize üretim
ve sat›fl yapt›¤›n›z co¤rafyay› ya da
en az›ndan fuar›n düzenlenece¤i ülke
kapsam›nda bir üretim serbestli¤i
çal›flmas› (Freedom to Operate)
yapt›rman›zd›r. Bu çal›flma
Bu noktada bir problem yaflamamak
için yetkin bir patent vekillik ofisiyle
çal›flman›z› da önemle tavsiye
ediyorum. Bizler UPB olarak
tamamen objektif bir bak›fl aç›s›yla
sizlere yetkinliklerine güvendi¤imiz
patent vekillik firmalar›n› tavsiye
edebilmekteyiz.
Fuarda bir patent ihlali durumunda neler
olur?
Fuar esnas›nda örne¤in bir tescilli
patenti ihlal etti¤iniz iddia edilirse
büyük sorunlarla karfl› karfl›ya
kalabilirsiniz. Böyle bir durumda hak
sahibi firma ilk olarak yetkili mahkeme
arac›¤›yla ihtiyadi tedbir
baflvurusunda bulunacakt›r. Almanya
özelinde konuflursak, böyle talepler
çok k›sa sürede de¤erlendirilir ve
hakl› bulunursa da karfl› tarafa hiçbir
bilgi verilmeden devreye al›n›r.
Bu durumda ilgili kolluk kuvvetleri ile
beraber stand›n›z tabiri caiz ise
bas›lmakta ve taklit oldu¤u iddia
Makale
edilen tüm ürünlere el
konabilmektedir. Takdir edersiniz ki,
fuarda böyle bir hukuki sald›r›ya
maruz kalmak herfleyden önce marka
itibar›n›z› önemli oranda
zedeleyecektir.
Bunun ötesinde, davac› taraf fuar›n
düzenlendi¤i ülke s›n›rlar›nda ve hatta
belki de paralelde patentlerini tescil
ettirdi¤i ve sizin de faaliyet
gösterdi¤iniz tüm di¤er co¤rafyalarda
size karfl› hukuk ve ceza davalar›
açabilir. Bu davalar›n›n neticesinde
mahkeme hakk›n›zda bazen milyon
EUR’lar› bulan maddi ve manevi
tazminatlara hükmedebilir. Bunun
paralelinde, tabi ki ilgili ülkedeki tüm
üretim ve sat›fl faaliyetleriniz
durdurulabilir, üretim ekipmanlar›n›za
ve stoktaki tüm ürünlere el konabilir.
fiirket yetkilileri örne¤in Avrupa
s›n›rlar› içerisinde suçlu duruma
düflebilir, kara listeye al›nabilir, bunun
neticesinde Avrupa’ya giriflleri
engellenebilir ya da en az›ndan vize
almada büyük sorunlar yaflanabilir.
Kendimizi korumak için baflka neler
yapabiliriz?
Yukar›da bahsetti¤im üretim
serbestli¤i çal›flmalar›n› yapt›rman›n
ötesinde al›nabilecek baflka önlemler
de mevcut. Öncelikle böyle
uluslararas› fuarlara kat›lmadan önce
olas› bir hukuki sald›r› durumunda
hemen irtibata geçebilece¤iniz bir
patent vekilini belirlemenizi önemle
tavsiye ederim. Bu noktada da
Türkiye’deki çal›flt›¤›n›z patent vekillik
ofisi size bir adres gösterebilir. Bizler
de UPB olarak bize böyle taleplerde
bulunanlara yard›mc› olmak için
elimizden geleni yapmaktay›z.
Almanya özelinde al›nabilecek bir
di¤er etkili önlem ise, fuara
kat›lmadan önce ilgili mahkemeye ve
hatta bölgedeki polis mercilerine
patent vekilinizin yapt›¤› ihlal analiz
çal›flmalar›n› baz alarak haz›rlayaca¤›
bir “koruyucu mektup” yollaman›zd›r.
Koruyucu mektupta en genel
anlamda bariz bir patent ihlalinin
olmad›¤› tüm hukuki ve teknik
altyap›yla aç›klan›r. Böyle bir mektubu
fuar öncesinde alan mahkeme de,
kendisine patent sahibi taraf›ndan
fuar esnas›nda bir ihtiyadi tedbir talebi
ulaflt›¤›nda, patent sahibine bu hakk›
tan›mada gönülsüz davranacakt›r.
Zira birçok ülkenin hukukunda bir
ihtiyadi tedbir talebi verilmesi için
aç›k bir ihlalin var olmas›
gerekmektedir. Böylece, fuar
esnas›nda stand›n›z›n bas›lmas› riskini
büyük oranda elimine etmifl
olacaks›n›z.
Son olarak fuar esnas›nda mutlaka
ürünlerinize ait yurtiçi ve yurtd›fl› tescil
ya da baflvuru belgelerinin bir
kopyalar›n› da yan›n›zda bulundurun.
Böyle bir aksiyonla karfl›laflt›¤›n›zda
hemen gelen memurlara bu belgeleri
gösterin ki sizin bir taklitçi firma de¤il
alan›nda yenilikçi ürün ve çözümler
üreten bir flirket oldu¤unuza ikna
olsunlar.
Dünya pazar›nda mücadele eden
tüm de¤erli sanayi flirketlerimize
baflar›lar dilerim.
43 Bak›fl 131
BUS‹AD’dan
Ifl›klar Askeri Hava Lisesi ile
Coca Cola Bursa’ya ‘Yenilikçilik’ ziyareti
BUS‹AD Yenilikçilik ve
Yarat›c›l›k Uzmanl›k Grubu
üyeleri, 25 Aral›k’ta yap›lacak
‘5. Bursa Yenilikçilik ve
Yarat›c›l›k Sempozyumu’
organizasyonu kapsam›nda
Ifl›klar Askeri Hava Lisesi ile
Coca Cola Bursa’ya ziyaret
gerçeklefltirdi.
ursa Sanayicileri ve ‹fladamlar›
Derne¤i (BUS‹AD) Yenilikçilik ve
Yarat›c›l›k Uzmanl›k Grubu
üyeleri, Genel Koordinatör Basri
Tüfekçio¤lu ile birlikte, 25 Aral›k 2014
tarihinde yap›lacak ‘5. Bursa
Yenilikçilik ve Yarat›c›l›k
Sempozyumu” organizasyonu
kapsam›nda Ifl›klar Askeri Hava Lisesi
Komutan› Hava Pilot Kurmay Albay
Mehmet Latif Özgen ile Coca Cola
Bursa Tesis Müdürü Enver Say’›
ziyaret etti.
B
Ifl›klar’›n e¤itim anlay›fl› ülkeye örnek
Yapt›¤› yo¤un inovatif projeler ve s›ra
d›fl› e¤itim anlay›fl› ile Türkiye’ye önek
gösterilen Ifl›klar Askeri Hava
44 Bak›fl 131
Lisesi’nin önümüzdeki dönem
hedeflerinin de konufluldu¤u
ziyarette, Kurmay Albay Özgen, söz
konusu Sempozyumda konuflmac›
olma teklifini kabul ederken, Coca
Cola Bursa Tesis Müdürü Say da,
gereken deste¤i vermeye haz›r
olduklar›n› kaydetti.
Sempozyum 25 Aral›k’ta yap›lacak
Öte yandan, BUS‹AD’›n bu y›l
beflincisini gerçeklefltirece¤i ‘Bursa
Yenilikçilik ve Yarat›c›l›k
Sempozyumu’nun ana oturum
konuflmac›s› Coca Cola Türkiye,
Kafkasya ve Orta Asya Bölgesi
Baflkan› Galya Frayman Molinas
olacak. ‘Sosyal ‹novasyon’
konusunda görüfllerini paylaflacak
olan Molinas’›n yan› s›ra, ‘E¤itimde
Ezber Bozma’ konulu panelde ise
Batuhan Aydagül, Mehmet Latif
Özgen ve Burhan Çak›r da
kat›l›mc›lar› bilgilendirecek.
Ahmet Altekin
TOFAfi Teknolojik Arafltırmalar ve ‹novasyon Direktörü
Bizim için lüks olmayan fleyler
Yenileflim ve Giriflimcilik Ruhu
Yarat›c›l›k ve Yenileflim
Geçti¤imiz y›llarda, s›ras›yla kalitenin,
yal›n üretimin ve Ar-Ge’nin ne kadar
önemli oldu¤unu konufltuk; içi bofl
olan ya da özgün ve de¤erli birçok
demeç dinledik. Baz›lar›m›z de¤iflimi
ciddiye ald›; uygun yaklafl›mlar›
benimseyerek baflar›l› oldular. Zaman
içinde kaliteli üretim yapmay›
ö¤rendik; yal›n üretim konusunda
ilerleme sa¤lad›k; ürün tasarlamay›,
gelifltirmeyi ve teknolojik araflt›rma
yapmay› da ö¤reniyoruz.
Bu konularda hala yap›lacak çok fley
kald› ama flimdi gündemde yarat›c›l›k
ve yenileflim var. Yenilikçi bir kurulufl
olman›n, sürdürülebilir büyüme için
ne kadar önemli oldu¤u medyada,
seminerlerde, konferanslarda dile
getiriliyor. Bu tan›t›m, ifl adamlar›, üst
yöneticiler ve di¤er çal›flanlar›n ilgi
ve iste¤ini art›yor. Ancak, yarat›c›l›k
ve yenileflimin, daha önceki
alanlardan farkl› niteliklere sahip
oldu¤unu anlamak önemli. Üst
yönetimin ilgisi ve ba¤l›l›¤›n›n
sa¤lanmas›, de¤iflimin iyi tan›t›lmas›,
alt yap›n›n kurulmas› ve çal›flmalar›n
düzenli olarak izlenmesi baflar›l›
sonuçlar almak için gerekli olmakla
birlikte yeterli olmuyor. Kurulufllar,
yenilikleri öldüren ortamlar›n›
“muhafaza etmeyi” baflarabiliyorlar.
Yeniliklerin ço¤u flirketlerin ola¤an
çal›flma ortamlar›nda, geliflmek için
uygun koflullar bulamad›¤›ndan, daha
pazara bile sunulmadan ölüyor.
Tersine Sa¤duyu; Farkl› Beceriler
46 Bak›fl 131
Her tür de¤iflim projesinin baflar›yla
sonuçlanmas›, yönetim felsefesinin
ve kültürünün de¤iflmesi ve yeni
beceriler kazan›lmas›n› gerektirir.
Yenilik projelerinin baflar›l› olmalar›n›n
önündeki en önemli engel, endüstriyel
ve k›sa vadeli ticari gerçeklerin,
kurulufllara ve yöneticilere
kazand›rm›fl oldu¤u “sa¤duyu”nun
ve yönetim reflekslerinin, bu kez ters
etki yaratmas›. Kendimizi
iyilefltirmemiz yeterli de¤il, hatta
zararl›. Daha önce ö¤rendiklerinizin
bir k›sm›n› tümüyle unutmam›z;
do¤rular›, tümüyle ve kökten
de¤ifltirmemiz; karaya ak, aka kara
demeyi ö¤renmemiz gerekiyor.
Do¤ru soru sorma becerisi, do¤ru
yan›tlar› bilmenin önüne geçiyor.
Kurallara uyum de¤il, yeni kurallar
önermek; ortak, uzlafl›lm›fl akla uymak
de¤il; ayk›r› olan› gelifltirebilmek
ye¤leniyor; aritmetik sonuçlar›n de¤il,
iç görülerin konuflulmas› isteniyor.
Derin bilginin ve uzmanl›¤›n önemi
azalm›yor ama farkl› bilgileri,
disiplinleri ve bak›fl aç›lar›n›
bütünlefltirici düflünce ve beceriler
de¤er katmada daha etken oluyorlar.
Disiplinle, çok çal›flan de¤il; merak
eden, araflt›ran, kendi fikirlerini
savunan insanlar revaçta oluyor.
‹flte bu tür de¤ifliklikler, y›llar içinde
bizleri baflar›ya götürmüfl olan
sa¤duyu reflekslerinin ters yüz olmas›
anlam›na geliyor. Bu yüzden, “itme”
mant›¤›na dayal›, üstten alta, kat›
disiplinle takip edilen, kesin hedeflerle
yönetilen de¤iflim projelerini baflar›ya
ulaflt›ran yaklafl›mlar, yarat›c›l›k ve
yenileflim projelerinin baflar›s›zl›¤a
u¤ramas›na neden oluyor.
Yenileflimde baflar› ihtimali, s›k›
hedeflerle yönetilen bir mühendislik
veya yat›r›m projesi olarak de¤il,
içinde belirsizliklerin, deneme ve
yan›lmalar›n bar›nd›¤› bir “tasar›m
süreci” olarak ele al›nd›¤›nda art›yor.
Yönetim Felsefesine Yat›r›m
Yenilikçi bir flirket yaratman›n ilk
ad›m›, tersine iflleyen bir yönetim
felsefesini benimsemek ve farkl›
yönetim yetkinlikleri kazanmaktan
geçiyor. Baflar› için teknolojik
yap›labilirli¤i, ekonomik geçerlili¤i ve
insan ihtiyaçlar›n› bir araya getirmek;
anlatmak yerine dinlemek; kat›
modellere uymak yerine, deneyerek
yapmay› benimsemek; kurumsal
ö¤renme becerilerini ve esnekli¤i
flirketin kalbine koymak; ama en
öncelikle, insan ihtiyac›n›n anlafl›lmas›
ve karfl›lanmas› hedefini, tüm tasar›m
sürecinin merkezine almak gerekiyor.
fiekil: Brown’dan aktar›mla Tasar›m Düflüncesinin
Görsel Tan›m›
Makale
Kurulufllar› flimdiye kadar baflar›ya
götüren sa¤duyunun d›fl›na ç›kmak,
çok say›da konfor bölgesinin ortadan
kalkmas›na ve kurumun yeni
deneyimlere haz›r olmas›n›
gerektiriyor. En flafl›rt›c› deneyim ise
baflar›s›zl›¤›n yönetimini baflar›yla
yapmak.
Tüm performans sistemlerimiz,
baflar›n›n ödüllendirilmesi üzerine
odaklanm›flken, giriflimlerin
baflar›s›zl›kla sonuçlanabilece¤ini
kabullenmek ve olumsuz sonuçlar›,
bilgi ve konuyu kavray›fl›m›z›
derinlefltirmek amac›yla kullanmak;
bu süreçte yer alan kiflileri ve
giriflimleri farkl› ölçütlerle
de¤erlendirmek, yönetim anlay›fl ve
sistemlerimizde köklü de¤ifliklikler
yap›lmas› anlam›na geliyor. Belki en
zor olan›, baflar›s›zl›¤› gö¤üsleyerek,
h›zla ö¤renen ve daha zorlu yeni
giriflimlere tekrar bafllayabilecek,
sonuca koflma azmini yitirmeyecek
nitelikte bireylerin geliflmesini ve buna
uygun liderli¤i sa¤lamak oluyor.
Yönetim felsefesinde böyle bir
de¤ifliklik, birçok yöneticide, aya¤›na
sarmafl›k ba¤layarak, kendini
uçurumdan atma duygusu
yaratacakt›r. Yaln›zca yöneticilerde
de¤il; risklerle bireysel olarak
yüzleflme al›flkanl›¤›na sahip olmayan
çal›flanlar için de benzeri etkiyi
yaratacakt›r. Yönetim felsefesi, tüm
flirket hayat›n›n her an›nda
hissedilmelidir; yaln›zca, yönetim
toplant›lar›nda de¤il.
‹fl Kararlar› ve Matematik Modeller
Keynes, “Genel Kuram” kitab›nda,
piyasalardaki karar sürecinin, beyinle
oldu¤u kadar kalpler de yürüdü¤ünü
hat›rlat›yor. F›rsat ve riskler karfl›s›nda
kendili¤inden harekete geçmeye
e¤ilimli olan giriflimci ruhun k›r›lmas›
halinde, kar beklentisinin aç›kça
göründü¤ü durumlarda bile,
eylemsizli¤e düflmenin mümkün
oldu¤una iflaret ediyor. Risk ve f›rsat
yönetiminin, sadece matematiksel
beklentilere göre yönetim anlay›fl›na
indirgenmesi durumunda, flirketlerin
sönükleflece¤ine ve zamanla
ölece¤ine dikkat çekiyor; temel
göstergeler, yükselen bir pazara
iflaret etse bile, giriflimcilik ruhunun
yitirilmesi halinde, ekonominin sürekli
atalet içine kalaca¤›n› belirtiyor.1
Yönetim süreçlerinin iyileflmesine
yönelik genel e¤ilim, karar verme
sürecinin kontrol alt›nda olmas›n›
sa¤lamak için girdilerin ve sonuçlar›n
öngörülebilir olmas›n› hedefler. Bu
amaçla her türlü süreç, insan etkisinin
azalt›lmas› ve öngörülerin yüksek
matemati¤in ve bilgi ifllem
kapasitesinin yaratt›¤› f›rsatlar›
kullanarak, modellenmektedir.
Modellemeler, her ne kadar ifllerimizi
kolaylaflt›rsa da, modelle gerçe¤in
ayn› fley olmad›¤› s›kl›kla gözden
kaçmaktad›r. Bu fark unutuldu¤unda,
modelin sonuçlar›, altta yatan
varsay›mlar›n içerdi¤i tüm
belirsizliklere ra¤men, kesin ve
tart›fl›lmaz sonuçlar olarak kabul
görmekte ve “bilimsel” yarg›lar›n
de¤iflmezli¤i esas al›narak sonuçlar
tart›fl›lmadan kabul edilmektedir.
Birçok kez ifl kararlar›, yöneticinin,
çal›flan karar süreci modeli hakk›nda
yeterince bilgi sahibi olmamas› ve
altta yatan varsay›mlar›n gözden ›rak
kalmas› nedeniyle, daha dar
sorumlulu¤unu olan kademelere
devrolmaktad›r. Böylece,
modellenmesi pek de mümkün
olmayan yönetici içgörüsü devre d›fl›
kalmaktad›r. Pazarda çekirdekten
yetiflme yöneticilerin yerlerini, daha
çok kurumsal flirket kültürü içinde
flekillenmifl yöneticilere b›rakmas›yla
da, bu devrolufl, h›zlanmaktad›r.
Ülke ekonomisi için yap›lm›fl olan
saptamalar›n, pazar ekonomisi
ortam›nda faaliyet gösteren flirketler
için de geçerli oldu¤unu düflünmek
do¤ru olacakt›r. fiirket yönetimleri,
pazarla ve müflteriyle do¤rudan
temas hatt›ndan uzaklaflt›kça;
yöneticiler ve di¤er çal›flanlar, f›rsatlar›
kazanca çevirme konusundaki
iyimserliklerini ve eyleme geçme
isteklerini yitirdiklerinde, nesnel
kazanç f›rsatlar›n›n bulunmas›
durumunda bile harekete geçmeleri
zorlafl›r. ‹dari karar mekanizmalar›n›n
konforu sa¤lamaya yönelik flirket
bürokrasisi ve karars›zl›¤›n›n
uyuflturucu etkisi alt›na girerler.
Özellikle kurumsallaflman›n belirli
boyutlara ulaflt›¤› hallerde, risk daha
da büyür.
Sürdürülebilirlik aç›s›ndan, hesaps›z
risklerin al›nmas› ne kadar zararl›ysa,
harekete geçme iste¤inin ve giriflim
ruhunun yitirilmesi de o kadar
tehlikelidir. Yeniliklerin tan›mlanmas›
ve hayata geçirilmesi yaln›zca beyin
gücümüzle gerçekleflmemektedir;
birçok kez kalplerimizin ortaya
konmas›n› gerektirmektedir.
47 Bak›fl 131
Mizah
Ahmet Altekin’in kaleminden
Herkes CDO, CMO
fonlar›n› ç›lg›n gibi elden
ç›kart›yor. Hepsi
GDO’luymufl
Kriz yani
Ekonomik s›çraman›n
efli¤indeyiz
CDO, CMO’lar 2007 krizi öncesinde kap›fl›lan
güvenirli¤i olmayan zehirli fonlar.
Emniyet kurallar›n›
getirdim. Nereye
kald›ray›m?
“HAKLARIM”
O da “haklar›m”
“[ Piyasada] dengesizlik, spekülasyonlar taraf›ndan yarat›lman›n yan› s›ra, insan do¤as›n›n… olumlu faaliyetlerinin
büyük k›sm›n›n, matematiksel beklentilerden çok, kendili¤inden gelen iyimserli¤e dayanmas›ndan ortaya ç›kar…
Olumlu bir fley yapma konusundaki kararlar›m›z›n ço¤u, muhtemelen, ölçülebilir kazan›mlar›n, hesaplanabilir
olas›l›klarla çarp›lmas›ndan elde edilen a¤›rl›kl› ortalamalar›n›n sonucuna dayal› olarak de¤il, hayvani ruhumuz, yani,
bizi, at›l kalmak yerine, kendili¤inden harekete geçmeye iten dürtünün sayesinde al›nabilir.”
The General Theory ( Genel Kuram)
J.M. Keynes
48 Bak›fl 131
Makale
Prof. Dr. Ak›n Burak Etemo¤lu
Uluda¤ Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekan Yard›mc›s›
Enerjinin her bir zerresinin hesab›n›
verebilmeliyiz
BUS‹AD Enerji Uzmanl›k Grubu,
üretimden tüketime tüm aflamalar›nda
enerjiye ait do¤rular› dile getirmek,
bilinç seviyesini art›rmak ve konu
üzerindeki teknolojik geliflmelere
dikkat çekmek üzere bir araya
gelmifltir. Grup; sanayiden ve
kamudan deneyimli enerji
uzmanlar›ndan oluflmaktad›r.
Ülkemiz ihtiyaç duydu¤u ve kulland›¤›
enerjinin çok büyük bir k›sm›n› ithal
ediyor. Bu de¤er Dünya Bankas›
verilerine göre, Avrupa Birli¤i üye
ülkelerinin ortalamas›n›n maalesef 20
puan üzerinde… Bu flu demek:
Küresel rekabete geriden bafll›yoruz.
17. büyük ekonomiyiz, ancak
rekabetçilik endeksinde 44. s›raday›z.
Tamamen gönüllülük esas›yla çal›flan
ve BUS‹AD çat›s› alt›nda yaklafl›k 2
y›ll›k bir geçmifli olan grup ilk y›l›nda;
“Endüstriyel ‹flletmelerde Enerji
Yönetimi” sempozyumunu
gerçeklefltirmifl, alan›n önemli
akademisyenlerini a¤›rlam›flt›r. Ayr›ca
ayn› sempozyumda enerji
yönetiminde baflar›l› sanayi
uygulamalar›n›n sunulmas›n›
sa¤layarak yayg›n bir etki
oluflturmufltur. Oluflan bu yayg›n
etkinin olumlu sonuçlar›n› bu y›l
yapt›¤›m›z çal›flmalarda
memnuniyetle izledik.
Gerek üreticiler ve gerekse kullan›c›lar
yani tüm taraflar olarak; enerjinin her
bir zerresinin hesab›n› verebilmeliyiz.
“‹leriyi görmek yönetmektir” diyorlar.
Bu bak›fl aç›s›yla enerji yönetiminin
yenilikçi yönü ve “Verimli Ayd›nlatma
Sempozyumu”nun sonunda verilen
ödülün anlam› daha da belirginlefliyor.
Grubun çal›flmalar› bununla da s›n›rl›
kalmad›. Yine ilk y›l›nda rehber
özelli¤inde bir derleme yaparak,
oldukça karmafl›k enerji mevzuat›na
iliflkin bir kitap盤› ilgililerine
ulaflt›rmay› baflarm›flt›r.
Bu konuda ülkemizde kavramsal ve
uygulama aç›s›ndan eksikliklerimiz
görülüyor, dolay›s›yla ülkemizde
küçük ad›mlar›n halen büyük etkiler
oluflturabilme potansiyeline sahip
oldu¤unun alt›n› çizmek isterim.
Temelde enerji tasarrufu iki farkl›
flekilde yap›labilir. ‹ki lambadan birini
söndürebilirseniz tasarruf edersiniz.
Bu birinci tip tasarruftur. Buna karfl›l›k
aslen odaklan›lmas› gereken ise ikinci
tiptir. Yani tasarrufun verimlilik art›fl›yla
sa¤lanmas›d›r. Bu ise ancak ihtiyaca
yönelik teknolojilerin gelifltirilmesi ve
uygulanmas›yla mümkündür.
Literatürde ›s›tma ve so¤utma
sistemlerinden sonra en büyük enerji
tüketim kayna¤›n›n ayd›nlatma
sistemleri oldu¤u görülmektedir.
Dolay›s›yla ayd›nlatma sistemlerinde
ekonomik çözümlerin ve yenilikçi
yöntemlerinin gereklili¤i aç›k ve net
bir gerçektir. Bu ç›k›fl noktas›ndan
hareketle bu y›l, BUS‹AD Enerji
Uzmanl›k Grubu olarak, sempozyum
serisinin ikincisinde “verimli
ayd›nlatma” konusunu ele ald›k. Aslen
bu konuda bir optimizasyon
yaklafl›m›n›n sergilenmesi
gerekmektedir. K›saca; yeterli enerji
tasarrufu de¤erleri hedeflenirken,
güvenlik ve konfor flartlar›n›n da
dikkatten kaç›r›lmamas› ve
standartlarca önerilen ayd›nlatma
kalitesinin olumsuz etkilenmemesi
gereklidir.
Bu bak›fl aç›s›yla “Verimli Ayd›nlatma
Sempozyumunda”, LED teknolojisi
gerek üretim ve gerekse uygulama
aç›s›ndan avantaj ve k›s›tlar›yla birlikte
sunularak, iflletmelerin oluflturduklar›
enerji stratejilerinde, konunun alaca¤›
yer aç›klanm›fl ve yol gösterici
olunmaya gayret edilmifltir.
49 Bak›fl 131
TÜRKONFED
‘KOB‹ Platformu’ Türk firmalar›na
dünyada yeni bir pencere açacak
TÜRKONFED Yönetim Kurulu’nu
kabul eden Baflbakan Yard›mc›s›
Ali Babacan, G20 Dönem
Baflkanl›¤›n› alacak olan
Türkiye’nin önerdi¤i ‘KOB‹
Platformu’nun Türk firmalar›na yeni
bir pencere açaca¤›n› söyledi.
aflbakan Yard›mc›s› Ali Babacan,
Aral›k ay› itibariyle G20 Dönem
Baflkanl›¤›n› alacak olan Türkiye’nin
‘KOB‹ Platformu’ önerisinin kabul
gördü¤ünü, bu oluflumla Türk
KOB‹’lerine yeni bir pencere aç›laca¤›n›
söyledi.
B
TÜRKONFED Yönetim Kurulu Baflkan›
Süleyman Onatça ve Yönetim Kurulu
üyelerini makam›nda kabul eden Ali
Babacan, ihracat ve istihdam›n temel
dire¤ini oluflturan KOB‹’lerin hareket
kabiliyetini art›racak ad›mlar at›laca¤›n›
kaydetti.
KOB‹’ler dünya gündemine tafl›nacak
Orta Vadeli Program’da yer alan yap›sal
reformlar› h›zla gerçeklefltirirken,
yurtd›fl›nda da KOB‹’lerin etkisini
art›racak çal›flmalar yap›laca¤›n›
belirten Babacan, “Arzu etti¤imiz
büyüme oran›n› da TÜRKONFED’in
üzerinde önemle durdu¤u orta gelir
tuza¤›ndan ç›k›fl› da ifl insanlar›yla
birlikte baflaraca¤›z. Bir taraftan takvime
ba¤lanacak ve sorumlusu belirlenecek
yap›sal reformlar› gerçeklefltirirken,
di¤er taraftan ifl dünyam›z›n önüne yeni
f›rsatlar açaca¤›z. G20 Dönem
Baflkanl›¤›m›z sadece global makro
ekonomik gündeme odaklanmayacak.
KOB‹’lere özel çal›flmalar yapaca¤›z.
KOB‹’lerin sorunlar›n› ve ihtiyaçlar›n›
dünya gündemine tafl›yacak bir
platformun oluflmas›n› sa¤layaca¤›z”
dedi.
Ali Babacan’dan TÜRKONFED’e övgü…
Avrupa KOB‹ Birli¤i üyesi olma
baflar›s›n› sa¤layan, raporlar›yla
ekonominin gerçeklerini gündeme
tafl›yan TÜRKONFED’i kutlayan
Babacan, “Çal›flmalar›m›zla örtüflen
konularda birlikte oldu¤umuzu
görmekten mutluluk duydum. Daha
güçlü bir Türkiye ekonomisini hep
birlikte oluflturaca¤›z” diye konufltu.
50 Bak›fl 131
Sanayici cafe aç›yor
TÜRKONFED Baflkan› Süleyman
Onatça ise, Orta Vadeli Program’da
üretim ekonomisinin gelifltirilmesine
yönelik vurgulardan son derece
memnuniyet duyduklar›n› söyledi. Son
dönemde sanayicilerin inflaat,
franchising sistemiyle cafe, otelcilik
gibi sektörlere e¤ilim gösterdi¤ini, Türk
ekonomisinin sanayiden uzaklaflan
pozisyonundan rahats›zl›k duyuldu¤unu
belirten Onatça, “Her f›rsatta dile
getirdi¤imiz OVP’de belirtilen yap›sal
reformlar› h›zla yerine getirmemiz
durumunda, belirlenen hedeflerin
tutturulaca¤›na, bu ivmeyle orta gelir
tuza¤›ndan erken ç›kaca¤›m›za
inan›yoruz” dedi. Dünya
ekonomisindeki daralmaya dikkat
çeken Onatça, yanlar›nda olacak
ekonomi yönetimine her zamankinden
daha fazla ihtiyaç duyulan bir döneme
girildi¤ini belitti.
KOB‹’lere destek artmal›
En büyük ticari partnerlerimiz olan
Almanya’da A¤ustos ay›nda sanayi
üretimi yüzde 4 geriledi. Bu, 2009
y›l›ndan bu yana en sert düflüfl…
‹hracat›m›zda alt›nc› s›rada olan Fransa,
s›f›r büyümeyi konufluyor, dördüncü
s›rada olan Rusya ise, düflen petrol
fiyatlar› ve Ukrayna sorunuyla negatif
büyüyen bir ekonomi haline geldi. ‹talya
da bir türlü büyümeye geçemiyor. En
büyük ikinci ihracat pazar›m›z olan
Irak’ta durum ortada… Ortado¤u’da
k›sa vadede bir iyileflme görünmüyor.
Böylesi bir dönemde baflta KOB‹’ler
olmak üzere özel sektör, birlikte yol
yürüyece¤i ekonomi yönetimine her
zamankinden fazla ihtiyaç duyacak.
Bu süreçte KOB‹’lerimizin finansa
erifliminden pazar bulma çal›flmalar›na,
kamu ödemelerinin erken
gerçeklefltirilmesinden nitelikli eleman
temini konular›na kadar desteklerin
art›r›lmas› gerekti¤ine inan›yoruz.”
‹hracat pazarlar›nda ciddi t›kanma var
Süleyman Onatça, sözlerini flöyle
sürdürdü: “Dünya ekonomisindeki
daralmayla birlikte a¤›rl›kl› olarak d›fl
ticaret gerçeklefltirdi¤imiz ülkelerdeki
s›k›nt›lar, yeni dönemde ifl dünyas›n›n
zor günler yaflayaca¤›na iflaret ediyor.
‹hracat›m›z›n neredeyse üçte birini
yapt›¤›m›z ülkelerde ekonomi daral›yor.
Sürece kat›lmal›y›z
Yurtiçi ve yurtd›fl› faaliyetleriyle ilgili
bilgi de veren Süleyman Onatça, Orta
Vadeli Program’›n hayata geçirilmesi
aflamas›nda ifl dünyas›n›n en etkin
STK’lar› aras›nda yer alan
TÜRKONFED’in karar alma süreçlerine
daha yo¤un dahil edilmesi önerisinde
de bulundu.
Makale
fierif Ar›
Yeminli Mali Müflavir
Torba Kanun ile as›l ve alt iflverenler
için getirilen yeni düzenlemeler
kazand›klar› y›ll›k ücretli izin sürelerinin
kullan›l›p kullan›lmad›¤›n› kontrol
etmek ve ilgili y›l içinde kullan›lmas›n›
sa¤lamakla, alt iflveren ise alt›nc›
f›kraya göre tutmak zorunda oldu¤u
izin kay›t belgesinin bir örne¤ini as›l
iflverene vermekle yükümlüdür.”
‹fl Kanunu ile Baz› Kanun ve Kanun
Hükmünde Kararnamelerde
De¤ifliklik Yap›lmas› ile Baz›
Alacaklar›n Yeniden
Yap›land›r›lmas›na Dair Kanun
11.09.2014 tarih ve 29116 (Mükerrer)
say›l› Resmi Gazete’de yay›nlanm›flt›r.
As›l ve alt iflverenler için Torba Yasa
ile afla¤›daki hükümler getirilmifltir.
1-) MADDE 3- 4857 say›l› Kanunun
36. maddesinin beflinci f›kras›
afla¤›daki flekilde de¤ifltirilmifltir.
“‹flverenler, alt iflverene ifl vermeleri
hâlinde, bunlar›n iflçilerinin
ücretlerinin ödenip ödenmedi¤ini
iflçinin baflvurusu üzerine veya ayl›k
olarak resen kontrol etmekle ve varsa
ödenmeyen ücretleri hak edifllerinden
keserek iflçilerin banka hesab›na
yat›rmakla yükümlüdür.”
Yukar›daki hüküm gere¤i
As›l iflverenler alt iflveren iflçilerinin
ücretlerinin ödenip ödenmedi¤ini
iflçinin baflvurusu üzerine veya ayl›k
olarak resen kontrol etmekle ve
varsa ödenmeyen ücretleri alt
iflveren hak edifllerinden keserek
iflçilerin banka hesab›na yat›rmakla
yükümlü olmufllard›r.
(Yürürlük tarihi 11.09.2014)
2-) MADDE 6 - 4857 say›l› Kanunun
56. maddesine afla¤›daki f›kra
eklenmifltir.
“Alt iflveren iflçilerinden, alt iflvereni
de¤iflti¤i hâlde ayn› iflyerinde
çal›flmaya devam edenlerin y›ll›k
ücretli izin süresi, ayn› iflyerinde
çal›flt›klar› süreler dikkate al›narak
hesaplan›r. As›l iflveren, alt iflveren
taraf›ndan çal›flt›r›lan iflçilerin hak
Yukar›daki hüküm gere¤i
Alt iflveren iflçilerinden, alt iflvereni
de¤iflti¤i hâlde ayn› iflyerinde
çal›flmaya devam edenlerin y›ll›k
ücretli izin süresi, ayn› iflyerinde
çal›flt›klar› süreler dikkate al›narak
hesaplanmal›d›r.
As›l iflveren, alt iflveren taraf›ndan
çal›flt›r›lan iflçilerin hak kazand›klar›
y›ll›k ücretli izin sürelerinin kullan›l›p
kullan›lmad›¤›n› kontrol etmek ve
ilgili y›l içinde kullan›lmas›n›
sa¤lamakla, alt iflveren ise tutmak
zorunda oldu¤u izin kay›t belgesinin
bir örne¤ini as›l iflverene vermekle
yükümlü tutulmufltur.
(Yürürlük tarihi 11.09.2014)
As›l ve alt iflverenlerin yukar›daki
hususlara uymalar›n› önemle
hat›rlat›r›m.
51 Bak›fl 131
“Bursa’n›n havas›n› lodos, iflletmelerin
havas›n› ise biz temizliyoruz”
Havaland›rma sektöründe 54 y›ld›r
faaliyet gösteren ve bu alanda
Türkiye’nin en eski flirketi olan ‹s-Me,
yetifltirdi¤i iki bine yak›n elemanla da
adeta ‘okul’ gibi çal›flm›fl. Baflta sanayi
tesisleri olmak üzere AVM, otel gibi,
insanlar›n toplu yaflad›¤› alanlarda
havaland›rma tesisat› kurduklar›n›
söyleyen ‹s-Me ‹zolasyon ve
Havaland›rma Yönetim Kurulu Baflkan›
‹smet Çakan, “Bursa’n›n havas›n›
lodos, iflletmelerin havas›n› ise biz
temizleriz” diyor.
Öncelikle, BAKIfi okurlar› için k›saca
kendinizden bahseder misiniz?
1942 y›l›nda Bursa’da dünyaya
geldim. ‹lkokulu Emirsultan
‹lkokulu'nda bitirdim. Sonras›nda,
baflar›l› bir ö¤renci olmama ra¤men
52 Bak›fl 131
maddi imkans›zl›klar nedeniyle e¤itim
hayat›m› sürdüremedim. Fakat
evlendikten sonra teknik resim, inflaat
sürveyanl›¤› ve kaynak konular›nda
olmak üzere üç y›l süreyle Sanat
Okulu'nda kurslara kat›ld›m, kendimi
gelifltirdim.
Babam, ben do¤duktan bir y›l sonra,
dört y›l sürecek olan askerlik
hizmetine gitmifl. Fakat o zaman›n
flartlar›nda kendine iyi bakamad›¤›
için hastalanm›fl. Maddi imkan›m›z
olmad›¤›ndan, zar-zor komflular›m›z›n
da yard›m›yla babam› tedavi için
‹stanbul’a gönderebildik. Babam
tedaviye gidince biz de, tek odal›
evimizde annem, ben ve benden dört
yafl küçük k›z kardeflimle yaflam
mücadelemizde yaln›z kald›k. Bu
arada ben de ilkokula bafllam›flt›m.
Hem okuluma devam ediyor, hem de
sabah saat 03.30'da kalk›p simit ve
tahinli pide sat›yordum. Ders
çal›flmaya zaman›m kalmad›¤› için
sadece okulda ö¤retmenlerimin
anlatt›klar›yla yetiniyor, buna ra¤men
s›n›f›m› geçiyordum. Ö¤retmenlerim
de durumumuzu bildi¤i için bazen
yaz›l› ka¤›tlar›ma bakmadan bana iyi
not verebiliyorlard›.
Hayat flartlar›n›z böylesine zor olunca,
okul hayat›n›z devam edemedi de¤il mi?
Durumumuzu sonradan ö¤renen
baflö¤retmenim Sait Naci Bey,
okulumun bitmesine yak›n, “Senin
bütün masraflar›n› ben karfl›lay›p,
üniversitede okutmak istiyorum”
deyince, babam›n buna raz›
olmayaca¤›n› söyledim. O da
kendisiyle görüflmek için evimize
kadar geldi ve ayn› fleyleri babama
Söylefli
da söyledi. Babam hasta yata¤›nda
flöyle bir do¤ruldu ve “‹smet giderse
bize kim bakacak, sen bakar m›s›n
ö¤retmenim?” diye sorunca, Sait Naci
Bey, s›rt›m› s›vazlad› ve “O¤lum senin
kaderinde okumak yokmufl” dedi.
Böylelikle okul hayat›m ilkokuldan
sonra devam edemedi. Ben de bu
vesileyle ifl hayat›na erkenden at›lm›fl
oldum. Simit, çerez, kaynam›fl m›s›r,
kestane kebap, ceviz helva,
dondurma ve flekerleme sat›fl›yla ifl
hayat›na girdim. Y›l 1954…
Bu arada çok camekan›n cam›n›
k›rd›¤›m ve tenekeci- lehimci esnaf›na
çok para verdi¤im için babam beni
tenekeci yan›na ç›rak olarak verdi.
Gündüz tenekecide çal›fl›p, gece
seyyar sat›c›l›k yap›yordum. O zaman
tenekeciden 7,5 lira haftal›k
al›yordum. Oysa bir gecede yapt›¤›m
çekirdek sat›fl›ndan da ayn› paray›
kazan›yordum. S›cak sat›fl›n kazanc›
yüksek oldu¤u halde s›rf meslek
ö¤renmek u¤runa tenekecilikten
vazgeçmiyordum.
Sonraki süreç nas›l geliflti? ‹fl hayat›ndan
beklentilerinizi karfl›lamaya bafllad›n›z
m›?
1960 y›l›nda teneke ve soba imalat›
üzerine Kayhan Çarfl›s›’nda 9
metrekarelik kendi dükkan›m› açt›m.
Yan›mda üç kifli çal›fl›yordu, fakat
sermayem olmad›¤› için geceleri
çekirdek sat›fl›na devam etmek
zorundayd›m. Bu sefer de ‘Gündüz
patron, gece çekirdekçi’ olmufltum.
Bu flekilde h›zl› bir çal›flma
temposuyla 1962 y›l›na kadar 10 bin
lira sermaye yapt›m, dükkan› da
babama b›rakarak askerlik görevimi
yerine getirmek üzere ‹zmir’e gittim.
Ailemin bana cep harçl›¤›
gönderemeyece¤ini bildi¤im için,
askerde de hafta sonu izinlerinde
sobac› esnaf›n›n yan›nda çal›flarak
para kazand›m. Bu arada acemi
birli¤inde, askerlerin de foto¤raflar›n›
çekerek bir miktar para kazanm›fl,
bu parayla terhis olunca kendime bir
tak›m elbise bile alabilmifltim.
Askerlik bittikten sonra da ayn› ifli mi
yapmay› planlam›flt›n›z?
Vatani görevimi bitirip 1964 y›l›nda
tekrar Bursa’ya döndüm. Annem
gelir-gelmez bana, bir k›z be¤endi¤ini
ve onunla evlenmemi istedi¤ini
söyledi. ‹lerleyen hastal›¤› nedeniyle
babam›n da mürvetimi görmesini
istedi¤im için askerlik dönüflü hemen
bir ay içinde dü¤ünümü yapt›k.
Dolay›s›yla elde-avuçta ne varsa onu
da dü¤ünde harcad›k.
Sermayeyi bitirdi¤im için yine eski
düzende çal›flmaya devam ettim.
Yani, gündüz dükkan›mda çal›fl›yor,
gece de çekirdek sat›yordum. ‹flyeri
sahibi olmam, eflimle evlenmeme
mutlaka müspet etki yapm›flt›r. Ancak
o da iki y›l boyunca dur-durak
demeden çal›flt›, bana çekirdek
ay›klad›. Satt›¤›m, kabak
çekirde¤iydi… Evimizde 1.5 tona
yak›n çekirdek vard›. Bu, o kadar
zahmetli bir ifl ki- ay›klayacaks›n›z,
kurutacaks›n›z, özel sand›klarda
muhafaza edeceksiniz.- Bu
ifllemlerden geçmeden kabak
çekirde¤ini sat›fla ç›karabilmeniz
mümkün de¤il. Eflim de iki y›l
boyunca benim en büyük destekçim
oldu. Sadece o iki y›l da de¤il,
hayat›m boyunca bana büyük destek
verdi. 51 y›ll›k evliyiz. Kendisine,
bugüne kadar bana verdi¤i destekten
ve çocuklar›m›, torunlar›m› çok güzel,
prensipli yetifltirmifl olmas›ndan dolay›
bir kez de buradan teflekkürlerimi
sunuyorum. Eflim, benim deyimimle
‘dört befllik’ bir insan…
Tekrar Kayhan Çarfl›s›’ndaki
günlerime dönecek olursam; benim
çal›flma azmim çevredeki esnaf›n da
ilgisini çekiyor, onlar›n takdirini
kazan›yordum. Dolay›s›yla bana
yard›mc› olmak isteyen esnaf
arkadafllar›m, sobac›lara gelen bütün
tamir ifllerini bana gönderiyordu. Bu
flekilde yavafl yavafl ifllerim geliflmeye
bafllad›. Soba tamirini a¤›rl›kla k›fl›n
yap›yor, yazlar› da yine o dönem
revaçta olan fitilli gaz ocaklar›n›n
tamirine yöneliyordum. Hayat›m
boyunca, mesle¤ime olan sayg›m›
hiç kaybetmedim ve sürekli yeni bir
fleyler ö¤renmeye çabalad›m.
‹fl hayat›n›zda ‘s›çrama tahtas›’
diyebilece¤iniz olay hangisiydi?
‹flimde s›çrama tahtas› olarak, 1970’li
y›llarda, KAV Orman Ürünleri
53 Bak›fl 131
Fabrikas› ile ifl yapmaya bafllamam›z›
gösterebilirim. KAV’dan önce
Karamürsel Havaalan›’n›n pnömatik
tesisat›n› yapm›flt›k. ‹stenen
malzemeleri oraya götürmeden önce
de Kayhan Çarfl›s›’nda dükkanlar
kapal› oldu¤u bir tatil günü,
ürünlerimizin foto¤raf›n› asfalta yay›p
çektik. Albüm yap›p, müflterilerimize
referans olarak göstermek için…
Karamürsel’deki ifli baflar›yla yapt›k
ve bize “KAV’›n da sizin
yapabilece¤iniz türden iflleri var”
dediler.
Biz de kendimize olan güvenle, KAV
firmas›n›n yetkilileriyle görüflmek ve
onlardan ifl alabilmek ad›na
‹stanbul’un yolunu tutuk. Görüflmeye
girdik ve albümdeki foto¤raflar›
toplant› masas›na yayarak, “Biz bu
iflleri yap›yoruz” dedik. Foto¤raflar›
gören KAV yetkilileri, beni soru
ya¤muruna tuttu. “Kaç mühendisiniz
var? Fabrikan›z ne kadar büyüklükte?
Hangi bankalarla çal›fl›yorsunuz?
Teknik projeniz nerede?…” Ve daha
neler neler... Fakat o sorular›n
hiçbirine, onlar›n istedi¤i flekilde yan›t
veremedim. Yani flartlar›m›z
uymuyordu. Dolay›s›yla, “Siz nerede
oldu¤unuzu biliyor musunuz? Buras›
KOÇ Holding flirketi… Bizde kaynak
yap›l›rken bile iflin bafl›nda bir
mühendis bulunur. Ne yaz›k ki size
ifl veremeyiz” diyerek, bizi kibarca
geri çevirdiler.
Fakat bu olumsuz görüflmeye
ra¤men KAV’›n Fabrika Müdürü
Özcan Bey, günler sonra Bursa’ya
geldi, iflyerime misafir oldu. Kendisine
kim oldu¤umuzu, neler yapt›¤›m›z›
ve yapabilece¤imizi en ince detay›na
kadar anlatt›m. ‹flimiz olacak ya,
Allah’›n takdiri, hiç beklenmeyen bir
tesadüf, dükkan›m›n önünden
Polylen'in Müdürü Ali Bey geçerken,
birden Özcan Bey ile sarmafl dolafl
oldular. Me¤er okul arkadafllar›ym›fl.
Özcan Bey, “Bu arkadafla ifl vermek
istedik, ancak flartlar› uymad›”
deyince Ali Bey, “fiartlar› uymasa da
ifl verin, ben kefilim” dedi. Özcan Bey
de, “Tamam” dedi ve böylelikle KAV
gibi devasa bir flirketle çal›flmaya
bafllad›k. KAV tesislerine de pnömatik
tesisat kurduk. Yani, hava ile tafl›nan
borular yapt›k. O borular›n içinden
geçen odun kütükleri, ifl bitiminde
10’lu paketlerde el de¤meden kibrit
54 Bak›fl 131
olarak ç›k›yordu. KAV’›n bütün bu
tafl›ma iflleri bizim yapt›¤›m›z
havaland›rma tesisat›yla gerçekleflti.
Bursa’da sanayinin geliflimi sizin
ifllerinize nas›l etki yapt›?
O y›llarda Bursa’da, sanayi at›l›m› ile
birlikte büyük kurulufllar ve Organize
Sanayi Bölgeleri oluflmaya bafllad›.
Bu kurulufllara havaland›rma tesisat›
yapmaya gelen kiflilerden görüpö¤renerek, tenekecilik ve
sobac›l›¤›m›za ek olarak
havaland›rma sektörüne de girdik.
Bu ifli en iyi flekilde baflarabilmek için
yabanc› yay›nlar› tercüme ettirip
sabahlara kadar çal›flt›m. Aln›m›z›n
ak›yla da üstesinden geldik.
Havaland›rma derken; sanayi
iflletmelerinin, küçük ve orta ölçekli
firmalar›n, al›flverifl merkezlerinin,
otellerin, yani insanlar›n toplu olarak
yaflad›¤›, çal›flt›¤› her ortam›n, en
kaliteli malzeme ve iflçilikle
havaland›rma tesisatlar›n› kuruyoruz.
Çal›flt›¤›m›z alanlara çok yak›n
zamanda villa ve malikaneleri de ilave
edece¤iz. Bizim slogan›m›z flu:
“Bursa’n›n havas›n› lodos, iflletmelerin
havas›n› ‹s-Me temizler…”
Yine, bizim geliflmemizle ilgili önemli
gördü¤üm bir an›m› daha sizlerle
paylaflmak isterim: Bir gün bir Alman
mentör ile çal›fl›rken bakt›m ki,
Almanya'dan unutulmak suretiyle
gönderilemeyen bir parça için
hay›flan›yor. Kendisine, “‹stedi¤iniz
parçay› 1-2 günde yapabilirim”
dedim. Alman bafllad› gülmeye… Bu
hareketine çok bozuldum. O heyecan
ve k›zg›nl›kla hemen dükkana gittim,
akflama kadar istedikleri parçay›
yapt›m ve teslim ettim. Alman
mentörün a¤z› aç›k kald›.
Özetle, mesle¤imizde geliflebilmek
için bir yandan tüm meslektafllar›m›z›n
yapt›klar›n› çok dikkatle izliyor, di¤er
taraftan teknik resim, kaynak ve inflaat
sürveyan kurslar› al›yordum. Ayr›ca
tüm yabanc› teknik yay›nlar› inceleyip,
orada gördüklerimi uygulamaya
çal›fl›yordum.
K›saca, ‹s-Me’nin tarihini aktar›r m›s›n›z?
Tüm ifllerimizde kazançtan önce
güven ve takdiri ön planda tuttuk. ‹SME Grubu, 1960'da benim taraf›mdan
kuruldu. ‹fl hayat›na soba imalat› ile
Söylefli
bafllad›m. Kardefllerim Fahrettin ve
Hayrettin Çakan ile 1970’de
havaland›rma ifline girdik. 1976
y›l›nda flirketleflmek için ilk ad›m› att›k
ve Koll. fiti. olduk. 1980’li y›llara kadar
Türkiye çap›nda emaye soba ve boru
toptanc›l›¤›m›z olanca h›z›yla devam
etti. 1980 y›l›nda Kayhan Çarfl›s›’ndaki
ilk dükkan›m›z› kapat›p Mudanya Yolu
üzerindeki yeni iflyerimize tafl›nd›k.
Orada da 16 y›l boyunca kaliteden
taviz vermeden faaliyetlerimizi
sürdürdük. Sonras›nda da, ifller h›zla
geliflmeye bafllay›nca ve daha büyük
bir yer ihtiyac› do¤unca, sanayi
kurulufllar›na da yak›n olabilmek
ad›na Bursa OSB’ye tafl›nd›k.
O tarihten bu zamana kadar ayn›
yerdeyiz. Bünyemizde 100’den fazla
kifli istihdam ediyoruz.
Referanslar›n›zdan baz›lar›n› söyler
misiniz?
Hep araflt›rmac› bir zihniyetle hareket
ettik, modern teknikleri de
uygulayarak hakl› bir baflar›
sa¤lad›¤›m›z› düflünüyorum.
Türkiye’de ilk ‘emaye soba tablas›’n›
ç›kararak yenilikte de öncü olduk.
54 y›ld›r faaliyet gösteren bir firma
olmam›z nedeniyle, Bursa’da çok
say›da sanayi kuruluflunun ve yaflam
alan›n›n havaland›rma tesisat›nda
bizim imzam›z var.
Türkiye’nin neresinde ifl yaparsak
yapal›m, her zaman zaman›nda teslim
ettik ve be¤eni ald›k. Örne¤in; Akasya
AVM (‹stanbul), Sabahattin Zaim
Üniversitesi (‹stanbul), Podyum Park
(Bursa), Renault Montaj Atölyesi,
Harmony Residance, Biaport, Tofafl
Fen Lisesi, S›nav Koleji, Çanakkale
18 Mart Üniversitesi Stadyumu,
T›rsan, Geçit Plaza, Bolu H›gway
AVM, Uluda¤ Üniversitesi Fen
Edebiyat Fakültesi ve pek çok yerde
bizim havaland›rma sistemlerimiz
kullan›l›yor.
olamayan da… Neticede biz
üzerimize düfleni yapt›k. Hatta baflar›l›
olanlar›n yan›nda ikinci nesil bile
yetiflmeye bafllad›. Bir gün, yine
bizden ayr›lan bir çal›flan›m›n
dükkan›na giden müflteri sorunca,
iflyeri sahibinin o¤lu, “Babam› ‹smet
Amca yetifltirdi, o emekli oldu,
dükkan› flimdi ben iflletiyorum” demifl.
Bu, benim için büyük bir gurur.
Türkiye’de sektördeki en eski firma
biziz… 54 y›l aral›ks›z çal›flan baflka
bir iflletme yok.
Kalifiye eleman bulmakta sorun yafl›yor
musunuz?
Mesle¤imiz aç›s›ndan en büyük
s›k›nt›; kalifiye eleman bulamamak…
Dolay›s›yla biz de DOSAB’da faaliyet
gösteren mesleki e¤itim merkezi
BUTGEM’in yetkililerine “Bünyenizde
‘Havaland›rma’ s›n›f› aç›n. Gelen
bütün ö¤rencilere ifl garantisi
verece¤im, burs da…” dedim. fiu
ana kadar geliflme yok, konuyu takip
ediyoruz.
Son olarak, havaland›rma sektörünün
mevcut durumunu anlat›r m›s›n›z?
Bizim sektör, bir anlamda ekonominin
barometresi gibi. Yani, bizim ifller
iyiyse bilin ki, Bursa’da, Türkiye’de,
yeni sanayi kurulufllar›, yeni iflyerleri,
yeni AVM’ler veya insanlar›n yaflam
standard›n› yükseltecek yeni yat›r›mlar
yap›l›yor demektir. Genel çerçevede
bizde ifl sahas› çok genifl. Bir sektör
t›kand›¤› zaman baflka bir alanda
hareket yaflan›yor. Hatta flu anda çok
daha iyiye gidiyor. Bunun sebebi de;
yeni ‹flçi Sa¤l›¤› ve ‹fl Güvenli¤i
yönetmeliklerine göre, eski sistemle
yap›lan ve havaland›rmas›
bulunmayan iflletmelere,
havaland›rma tesisat› kurma
zorunlulu¤u getirildi.
Sizin yetifltirdi¤iniz ve sektörünüzde
halen faaliyet gösteren kaç kifli var?
1960 y›l›ndan bu yana ‹s-Me’de
yaklafl›k iki bin kiflinin çal›flt›¤›n›
söyleyebilirim. Bu kadar insana ifli
ö¤rettik. ‹flletmemiz adeta
‘Havaland›rma Okulu’ gibi çal›flt›.
Bizden ayr›lanlar›n bir k›sm› kendi
iflyerini açt›. Baflar›l› olan da var,
55 Bak›fl 131
“Haz›r giyimde katma de¤erli üretim
Türkiye’yi çok iyi bir noktaya tafl›r…”
Dünyaca ünlü moda tasar›mc›s›
Dilek Hanif, BUS‹AD üyelerine,
çal›flanlar›na ve ikinci neslin
temsilcilerine, hem ifl
hayat›ndaki dönüm noktalar›n›,
yaflad›¤› zorluklar›, hem de
kurumsallaflma ve markalaflma
sürecini anlatt›.
Katma de¤eri yüksek üretimin
Türkiye’yi, haz›r giyimde çok iyi
noktaya tafl›yaca¤›n› söyleyen
Hanif, “Bana siparifl verenler
‘Üretim Türkiye’de mi
yap›l›yor?’ diye ›srarla soruyor.
Bu, al›c› için çok önemli. Çin’de
üretilmedi¤ine emin olmak
istiyorlar” dedi.
ursa Sanayicileri ve ‹fladamlar›
Derne¤i (BUS‹AD) Kurumsal
Uzmanl›k Grubu’nun
düzenledi¤i söyleflilerin ilk konu¤u
“Mecburen Sanayici Oldum” diyen
tasar›mc›, sanayici Dilek Hanif’ti…
BUS‹AD Evi’nde gerçeklefltirilen
söyleflide; tasar›mla bafllad›¤› haz›r
giyim yolcululu¤una üretici ve
ihracatç› olarak da devam eden
Hanif, ‘Dilek Hanif’ markas›n›
yaratma ve kurumsallaflma
süreciyle ilgili tecrübe ve
deneyimlerini kat›l›mc›larla paylaflt›.
B
Global sorun; firmalar›n çok uzun
ömürlü olmamas›
Yo¤un bir kat›l›mla gerçekleflen
söyleflinin aç›l›fl konuflmas›n› yapan
BUS‹AD Baflkan› Günal Baylan,
Dünya Bankas› verilerine göre, Türk
flirketlerinin ortalama yafl›n›n 34,
ikinci nesle geçen aile flirketlerinin
oran›n›n yüzde 30, üçüncü nesille
devam eden aile flirketlerinin
oran›n›n ise yüzde 5’in alt› oldu¤unu
söyledi. “Bu oranlar, dünya
ortalamalar›yla paralellik gösteriyor”
diyen Baylan, Türk ve global
56 Bak›fl 131
flirketlerin en büyük sorununun;
varl›klar›n› nesiller boyu
sürdürememesi oldu¤una iflaret etti.
Aile flirketleri için kurumsallaflma ve
markalaflma önemli
Baylan, “Bundan dolay›, aile
flirketleri için kurumsallaflma ve
markalaflma ön plana ç›k›yor. Aile
flirketlerimiz gelecek stratejilerini
bu yönde belirlemek zorunda…
Kurumsallaflma, bir iflletmenin kifliye
ba¤l› olmadan varl›¤›n› devam
etmesini amaçlarken, markalaflma;
ürün ve hizmetin tüketici taraf›ndan
güvenle her bak›mdan tercih
edilmesini amaçlar” dedi.
Dilek Hanif’in de tasar›mla bafllayan
ifl hayat›na üreterek ve ihracat
yaparak devam etti¤ini an›msatan
Baylan, “Kendisine, bu baflar›
yolculu¤unda markas›n› yaratma
ve kurumsallaflma süreciyle ilgili
deneyimlerini bizlerle paylaflacak
olmas›ndan dolay› teflekkür ederiz”
diye konufltu.
Kurumsal yönetim; fleffafl›k demektir
BUS‹AD Kurumsal Uzmanl›k Grubu
Yöneticisi Onur Oral da,
kurumsallaflma ile ‘ifllerin
yürümeyece¤i’, ‘hantallaflaca¤›’ ve
en önemlisi ‘kontrolün
kaybedilece¤i’ düflüncesinin
yanl›fll›¤›na dikkat çekerek, “Bu,
do¤ru de¤il. Kurumsal yönetim;
fleffafl›k demektir. Kurumsallaflma;
kiflilerin görev ve sorumluluklar›n›n
belli oldu¤u, sistemin kifliye veya
kiflilere ba¤l› olmad›¤› bir yap›d›r”
diye konufltu.
Uzmanl›k Grubu
Tekstil sektöründen, bir kere
tan›flt›ktan sonra ayr›lamad›m
Aç›l›fl konuflmalar›n›n ard›ndan,
BUS‹AD Kurumsal Uzmanl›k Grubu
üyesi Dilek Cesur’un
moderatörlü¤ünde gerçekleflen
söyleflide Dilek Hanif, ifl hayat›nda
günümüzde kadar yaflad›¤› evreleri
ve baflar›s›n›n s›rr›n› kat›l›mc›larla
paylaflt›.
Aile mesle¤i olan tekstil ile çok
küçük yafllarda tan›flt›¤›n›, ilkokulda
okurken ask›lar›n içinde saklambaç
oynad›¤›n› söyleyen Hanif, bu ifli
yaparken hep markalaflmay›
düflündü¤ünü ve att›¤› her ad›m›
buna göre planlad›¤›n› ifade etti.
Hanif, “Tekstil sektöründen, bir kere
tan›flt›ktan sonra ayr›lamad›m.
Annem, erkek kardeflim, day›m
tekstille ilgiliydi. Tekstille çocukken
tan›flt›¤›m için kendimi flansl›
hissediyorum” dedi.
Markalaflma, ilk günden beri hep
akl›mda
Tekstil sektöründe baflar›ya
ulaflman›n temelinde tecrübenin
çok önemli rol oynad›¤›n› belirten
Hanif, profesyonel manada ifl
hayat›na, iki k›z çocu¤u anaokuluna
bafllad›ktan sonra 1990 y›l›nda
Niflantafl›’nda açt›¤› küçük bir
atölyede bafllad›¤›n› anlatt›. Hanif,
as›l t›rman›fl›n›n ise 2004 y›l›nda
Paris’te kendi imkanlar›yla
gerçeklefltirdi¤i defile sonras›
oldu¤unu vurgulad›.
Markalaflma sürecinin, tekstil
sektörüne ad›m att›¤› ilk günden bu
yana hep akl›nda-bilincinde
oldu¤unu kaydeden Dilek Hanif’in,
Dilek Cesur ile yapt›¤› söylefliden
öne ç›kan baz› bölümler flöyle:
“Paris’teki ilk defilemi kendi
imkanlar›mla yapmam bile
markalaflmaya verdi¤im önemin bir
göstergesidir. Katma de¤eri yüksek
marka yaratman›n önemini daha o
günden alg›lam›fl olmak, benim
ticari vizyonumla da ilgili diye
düflünüyorum. Markalaflman›n,
bugün geldi¤imiz noktada çok
önemli bir yeri var.
Tan›t›ma ve PR çal›flmalar›na önem
verdim
Markalaflma sürecinde tan›t›ma ve
PR çal›flmalar›na çok önem verdim.
Çünkü bir marka tasar›m› olarak
ürün alg›s›n› çok iyi yönetmek
gerekiyordu. Bu manada yapt›¤›m›z
her iflin en kalitelisini tüketiciye
sunduk. Markam›z› en bafl›ndan
itibaren en üst düzeyde
konumland›rd›k. Uzun y›llard›r çok
ciddi emek veriyoruz ve markam›za
büyük bir yat›r›m yapt›k.
Türkiye’de iki tane ma¤azam›z var.
Biri haz›r giyim di¤eri de couture…
2011’den beri haz›r giyim ürünleri
pazarl›yoruz. Bu manada Türkiye’de
26 noktada sat›fl›m›z var. Hedefimiz;
daha fazla yerde bulunabilmek. ‹lk
hedefimiz, biraz daha risksiz bir
alan olarak gördü¤ümüz ihracatta
büyümekti. Ma¤azalaflmak yeni bir
yat›r›m gerektiriyor.
Fasonda arad›¤›m kaliteyi bulamay›nca
mecburen sanayici oldum
Son y›llarda kat›ld›¤›m›z her fuardan,
deyim yerindeyse katlayarak geri
dönüyoruz. Dolay›s›yla bu kadar
siparifl al›nca bir noktadan sonra
yetiflemez olduk. Neticede,
yapt›¤›m›z iflin katma de¤eri
yüksek… ‹lk baflta ‘fason ürettiririz’
diye düflündük. Fakat gelen
örnekler çok kötüydü. Bunlar›
müflteriye gönderemezdik, yani
etiketimizi lekelemek söz konusu
bile de¤ildi. Dolay›s›yla bu noktada
mecburen sanayici oldum
diyebilirim. Makine park›m›z› ve
eleman say›m›z› art›rd›k, kendimiz
üretmeye bafllad›k. Art›k yeni
siparifllere haz›rl›kl›yd›k.
Birçok ülkeye ihracat›m›z oldu.
Ancak son dönemde anlaflt›¤›m›z
‹talyan bir distribütör firma
sayesinde art›k pek çok ülkeye
onlar arac›l›¤›yla ulaflaca¤›m›z›
belirtmek isterim. Bu ‹talyan
firman›n, bugüne kadar çal›flt›¤› tek
Türk firmas› biziz.
57 Bak›fl 131
Bizim koleksiyonlar›m›z özellikle
ABD’li tüketiciye çok uygun
bulunuyor ve oradan ciddi talep
al›yoruz. ABD’de bana flöyle
demifllerdi: Bizim burada zengin
ve paras›n› kendisi kazanan 35-65
yafl aras› kad›nlara sizin
tasar›mlar›n›z çok üst düzeyde hitap
ediyor.
Tasar›mc› ve patron olmam, flirketimin
h›z›n› art›r›yor
Küçük yafllardan itibaren içinde
oldu¤um tekstil sektörünün A’dan
Z’ye her konusunu bilirim. Tasar›m
boyutunu, bir de patron oldu¤um
için iflin maliyet ve sat›fl taraf›n› çok
iyi yapt›¤›m› söyleyebilirim. Benim
masan›n her iki taraf›nda da
oturuyor olmam bizim flirketin h›z›n›
çok art›r›yor. Çünkü en bafl›ndan
itibaren iflin maliyet boyutunu
bildi¤im için tasar›mlar›m›z buna
göre flekilleniyor. Haz›r giyimi de
bildi¤im için satmayacak bir ürün
için bofluna zaman, emek ve para
harcamam›fl oluyoruz.
‹ki k›z›m var. Biri 25, di¤eri ise 27
yafl›nda… Yurtd›fl›nda okudular.
Biri dizayn›r, di¤eri ise aksesuar ve
çanta üzerine deneyimli…
Markam›n benden sonra devam›n›
tabii ki çok istiyorum. Çünkü bu ifle
y›llar›m› verdi ve belli bir yere
getirmeyi baflard›m. K›zlar›m›n birisi
benimle çal›fl›yor. Sat›n alma ve
ihracata bak›yor. Couture k›sm›yla
tamamen ben ilgileniyorum. Bin 200
58 Bak›fl 131
metrekare ve iki kattan oluflan
iflyerimizin yar›s› couture ve burada
ben müflterilerle bire-bir
temastay›m. Di¤er k›s›m ise haz›r
giyim taraf›…
Benim stilim; sade bir fl›kl›k
Benim stilim; modern, ayn›
zamanda feminen… Sade bir fl›kl›k
diyebilirim. Her zaman net ve sade
çizgisi olan bir tasar›mc›y›m. Bunu
da y›llar içinde muhafaza etti¤imi
düflünüyorum. Fakat couture
koleksiyonunda son derece
özgürüz. O alanda adeta bir rüyay›
gerçeklefltiriyoruz. Sonuçta couture
için satma gibi bir endifleniz yok.
Pahal› kumafllardan ulafl›lmas› zor
bir ürün ç›k›yor ortaya. Onun da
al›c›s› ayr›… Bu alanda s›n›r yok.
Koleksiyonlar›ma mutlaka kendi
kültürümüzü yans›t›r›m. Osmanl›’dan
çok fley al›r›m. Kitaplardan da
fazlaca esinleniyorum. Özellikle
yurtd›fl›na gitti¤imde, kitaplardan
koleksiyon temas› ç›kar›r›m. Ayr›ca
izledi¤im bir filmden veya flovdan
da esinlenirim. Haz›r giyimde ise
kumafl fuarlar›n› mutlaka takip
ederim. Trendler vard›r, ancak
içlerine kendi kodlar›m›z› muhakkak
katar›m.
Üretimin Türkiye’de yap›lmas› al›c›
için çok önemli
Haz›r giyim; Türkiye’nin lokomotif
sektörlerinden birisi. Gerek ihracat,
gerek istihdam ve gerekse yarat›lan
Uzmanl›k Grubu
katma de¤er anlam›nda. Hükümetin
tasar›ma verdi¤i destekleri de göz
önünde bulundurursak sektörün
önemli bir noktaya geldi¤ini
söyleyebilirim.
Kat edilen yol her geçen gün art›yor.
Fiyat politikalar› bizi ihracatta biraz
tedirgin etse de asl›nda katma
de¤eri yüksek ürün yapt›¤›m›z
sürece rakiplerden korkmaya gerek
yok. Bana siparifl verenler “Üretim
Türkiye’de mi yap›l›yor?” diye ›srarla
soruyor. Bu, al›c› için çok önemli.
Çin veya baflka bir Uzakdo¤u
ülkesinde üretilmedi¤ine emin
olmak istiyorlar. Katma de¤eri
yüksek üretim, Türkiye’yi haz›r
giyimde çok iyi noktalara tafl›r.
1990 y›l›nda Niflantafl›’nda küçük
bir atölyede bafllad›. Hanif, bu
atölyede ilk koleksiyonunu
haz›rlad›, 2002 y›l›nda ise Saint
Irene Kilisesi’nde ilk Couture
defilesini sundu.
2004’te ‹lkbahar - Yaz
Koleksiyonu’nu Paris Haute
Couture Haftas›’nda sunan Dilek
Hanif, Türk moda tasar›mc›lar›
ad›na bir ilke imza att›. Hanif, yine
ayn› y›l, Ralph Lauren’in ‘Moda
Meme Kanserini Hedefliyor’
kampanyas›na Ankara’da, ABD
Büyükelçili¤i’nde düzenlenen bir
defile ile destek verdi.
D‹LEK HAN‹F K‹MD‹R?
1962 y›l›nda ‹stanbul’da do¤an
Dilek Hanif, modaya olan ilgisini
mesle¤i haline dönüfltüren, Türk
tasar›mc› ve giriflimcidir.
Tasar›mlar›nda, Türk kültürü ve
zarafetinin alt›n› çizerek, dünyaca
tan›nan özgün bir tarz yaratan
Hanif’in, moda alan›ndaki baflar›s›
ülke d›fl›na taflarak, ‘Paris Couture
Week’e kat›lan ilk tasar›mc› olma
onurunu kazand›rd›.
‘Dilek Hanif’ markas›n›n bugün
tüm dünyada bilinen yolculu¤u,
2005-2011 y›llar› aras›nda, Paris
Haute Couture Week’te ve di¤er
uluslar aras› platformlarda
sundu¤u her yeni koleksiyonla
Dilek Hanif Couture markas›
güçlenerek büyüdü.
Dilek Hanif, 2011 y›l›nda,
Couture’deki baflar›s›n› haz›r
giyime tafl›mak, özgün
tasar›mlar›n› daha fazla insana
ulaflt›rmak hedefiyle, ad›n› tafl›yan
bir haz›r giyim markas›n› hayata
geçirdi. Böylece tasar›mc›
kimli¤ine, giriflimcilik kimli¤ini de
ekledi.
2011’den bugüne kadar ise
Chopard, L’Oréal, Walt Disney
ve Turkish Airlines gibi global
markalarla dikkat çeken iflbirlikleri
yapan Hanif’in tasar›mlar› 2013’te
ABD’nin en büyük departman
store’lar›ndan Bergdorf
Goodman’da da sergilenmeye
bafllad›.
Bugün Dilek Hanif’in gerek
Couture, gerekse Couture
kültürünün kendine has kodlar›n›
tafl›yan haz›r giyim
koleksiyonlar›na ait parçalar, Jane
Fonda, Nicole Richie, Rebecca
Romjin, Katherine Heigl, Kelly
Brook ve Sophia Bush gibi
dünyaca ünlü stil ikonlar›
taraf›ndan tercih ediliyor.
ALDI⁄I ÖDÜLLER
Dilek Hanif, 2002 y›l›nda
gerçeklefltirdi¤i ilk defilesinin
ard›ndan Avon’un ‘Y›l›n En Baflar›l›
Kad›n Moda Tasar›mc›s›’ ve
Oriflame’in ‘Y›l›n En Baflar›l›
Kad›n›’ ödüllerini ald›.
2005 y›l›nda moda tasar›m›nda
kalite alg›s›n›n geliflimine
katk›lar›ndan dolay›, AGED
ödülünü kazanan Hanif,
uluslararas› baflar›lar› nedeniyle
Beykent Üniversitesi ‹letiflim
Ödülü ve Rotary Club Kariyer
Onur Ödülü’ne de lay›k görüldü.
59 Bak›fl 131
Ar-Ge Günleri
Rektör Kamil Dilek’ten, BUS‹AD ve
Dönem ‹çi Staj Program›’na övgü...
Uluda¤ Üniversitesi Rektörü
Prof. Dr. Kamil Dilek, 4. Ar-Ge
Günleri’nin aç›l›fl›nda yapt›¤›
konuflmada; BUS‹AD ile y›llard›r
gerçeklefltirdikleri Dönem ‹çi
Staj Program›’n›n çok verimli
geçti¤ini ve Türkiye’ye örnek
oldu¤unu söyledi.
U
luda¤ Üniversitesi’nin
dördüncüsünü gerçeklefltirdi¤i
Ar-Ge Günleri, bu y›l da yo¤un
bir kat›l›ma sahne oldu. Üç gün süren
etkinlik kapsam›nda, temelinde ArGe ve inovasyonun oldu¤u çok
say›da bilimsel oturum yap›ld›,
ö¤rencilerin ve ifl dünyas›n›n poster
sunumlar› gerçeklefltirildi.
Prof. Dr. Mete Cengiz Kültür
Merkezi’nde yap›lan 4. Ar-Ge
Günleri’nin aç›l›fl›ndaki
konuflmas›nda, BUS‹AD ile
gerçeklefltirdikleri üniversite-sanayi
iflbirli¤inden, özellikle Dönem ‹çi Staj
Program›’ndan övgüyle söz eden
Uluda¤ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.
Kamil Dilek, iflbirli¤inde eme¤i geçen
BUS‹AD Yönetim Kurullar› ile Dernek
üyelerine teflekkür etti.
Dönem içi staj Türkiye’ye örnek…
Mühendislik Fakültesi ö¤rencilerine
60 Bak›fl 131
yönelik haz›rlanan söz konusu staj
program›n›n, devlet üniversiteleri
içinde ilk oldu¤unu ve Türkiye’de rol
model olarak kabul edildi¤ini anlatan
Rektör Dilek’in verdi¤i bilgiye göre,
üç y›lda programa kat›lan toplam 554
ö¤renci, 154 firmada 170 projede
görev ald› ve ifl hayat› için çok ciddi
bir tecrübe edindi.
Özellikle Teknopark'ta 2010 y›l›nda
362 tam zamanl› Ar-Ge personeli
çal›fl›rken bu rakam flu anda 700’e
ç›km›fl durumda. Firma doluluk oran›
ise yüzde 48’den üç y›lda yüzde
95’lere ulaflt›. 2010 y›l›nda 6.1 milyon
lira olan toplam proje bütçesi de 2014
y›l›nda büyük bir art›fl göstererek 38
milyon liraya yükseldi” dedi.
Üniversiteye yap›lan katk› miktar› 100
milyon liraya ulaflt›
4. Ar-Ge Günleri kapsam›nda 360
projenin sunuldu¤unu söyleyen Dilek,
“Bunlar›n içinde önemli bir bölümü;
üniversite-sanayi, üniversite-kamu
iflbirli¤iyle ortaya ç›kan projeler.
Uluda¤ Üniversitesi’ne yap›lan
yard›mlar ve hayata geçirilen yeni
fakülte binalar› nedeniyle ifl dünyas›na
teflekkür eden Dilek, özel sektör ile
kamunun son üç y›lda gerçeklefltirdi¤i
katk›n›n 100 milyon liraya ulaflt›¤›n›n
alt›n› çizdi.
BUS‹AD‘dan
“AB’den hibe destek alabilmenin yolu
öncelikle pes etmemekten geçiyor…”
Brunel Üniversitesi ‹novasyon
Merkezi Müdürü Prof. Dr. Cem
Selçuk, AB projelerine dahil
olup, maddi destek alabilmek
için sab›rl› davranman›n ve pes
etmemenin esas oldu¤unu
söyledi.
erkezi Londra’da bulunan Brunel
Üniversitesi ‹novasyon
Merkezi’nin Müdürü Prof. Dr. Cem
Selçuk, Avrupa Birli¤i'nin hibe ve maddi
kaynak destekli projelerinin
haz›rlanmas›, kaynak bulunmas› ve
yürütülmesi konular›ndaki bilgi ve
deneyimlerini BUS‹AD üyelerine
aktard›.
M
“Brunel, alan›nda çok yetkin…”
BUS‹AD Baflkan› Günal Baylan;
Yönetim Kurulu Baflkan Yard›mc›s›
Tuncer Hatuno¤lu, Yönetim Kurulu
Üyesi Ergun Türkay, BUS‹AD eski
Baflkan› Celal Beysel, Bursa’n›n önde
gelen ifladamlar›ndan Mehmet Erbak
ve Nezir Gencer ile 20’ye yak›n üye
iflletmeden temsilcinin kat›l›m›yla
BUS‹AD Evi’nde yap›lan toplant›da; ArGe temelli ekonomiye katk› sa¤layacak
projelerin, AB’den destek alabilmesi
yönünde, Dernek olarak üyelere yönelik
gerekli bilgilendirmeleri yapmaya her
zaman olduklar›n› vurgulad›. Celal
Beysel de, Brunel Üniversitesi
‹novasyon Merkezi ile farkl› birkaç AB
projesinde ortak çal›flma yürüttüklerini,
söz konusu kurumun bu alanda çok
yetkin oldu¤unu ifade etti.
A¤›rl›kla sanayi projelerine yönelik
çal›fl›yoruz
Daha sonra söz alan Prof. Dr. Cem
Selçuk ise, akademik bir kurum olan
Brunel ile ticari bir iflletme olan TWI’nin
kurdu¤u ve a¤›rl›kla sanayiye yönelik
projeleri destekleyen araflt›rma
merkezinin faaliyetlerine 2011 y›l›nda
bafllad›¤›n› belirtti ve halihaz›rda 40’dan
fazla projenin çal›flmalar›n› yürüttüklerini
vurgulad›.
Bin projeden 50 tanesi uygulamaya de¤er
bulunabilir
AB’den destek alacak projelerde Türk
firmalar›n› ön plana ç›karmaya
çal›flt›klar›n› anlatan Selçuk, “Örne¤in,
AB 7. Çerçeve Program› kapsam›nda
destek almak için baflvuruda bulunan
proje say›s› 1000’den fazla… Fakat
Komisyon bunlar›n içinde 50-60
tanesini uygulamaya de¤er buluyor.
Biz o 50-60 proje içine, Türkiye’den bu
iflle alakal›, konsorsiyumda yer
alabilece¤ini düflündü¤ümüz kurum
ve kurulufllar› da dahil etmeye
çal›fl›yoruz” dedi.
AB süreci ileriye yönelik ciddi bir tecrübe
demektir
“AB projelerine dahil olmak ve maddi
destek alabilmek için sab›rl›
davranmak, pes etmemek esast›r”
diyen Cem Selçuk, bu manada
kazan›lan bilgi birikimi ile elde edilen
avantajlar›n ileriye yönelik firmalara çok
ciddi tecrübe kazand›raca¤›n› da
aktard›.
Selçuk, “Bursa’da Ar-Ge’ye yönelik
çal›flmalar yapan veya bu alanda yeni
aç›l›mlar kazanmak isteyen firmalara,
AB kaynaklar›ndan yararlanma
noktas›nda ›fl›k tutmak isteriz. Bu
alandaki olumlu geliflmeler, yüzde 90
istek, yüzde 10 ise tesadüf olarak
gelifliyor. En az›ndan AB ortam›nda
bulunman›n bile ciddi faydalar› var.
Akl›n›za hiç gelmeyecek yeni bir
endüstri aktivitesinde de kendinizi
bulabilirsiniz. Bunlar tamamen mantalite
meselesi. Bizim kat›l›mc›lar›m›z›n büyük
k›sm› sanayiden… A¤›rl›kla endüstriye
odaklan›yoruz ki, ortaya ç›kan projelerin
ekonomiye direkt katk›s› olsun” diye
konufltu.
61 Bak›fl 131
Dönem ‹çi Staj Program› nas›l daha
etkin ve kurumsal bir hale getirilebilir?
BUS‹AD’›n Uluda¤ Üniversitesi
Mühendislik Fakültesi ile üç
y›ld›r düzenli biçimde
sürdürdü¤ü ‘Dönem ‹çi Staj
Program›’n›n daha kurumsal ve
etkin bir yap›ya kavuflturulmas›
için de¤erlendirme toplant›lar›
yap›l›yor.
US‹AD’›n Uluda¤ Üniversitesi
Mühendislik Fakültesi ile üç y›ld›r
düzenli biçimde sürdürdü¤ü ve
Üniversite-Sanayi ‹flbirli¤i kapsam›nda
örnek olarak gösterilen ‘Dönem ‹çi Staj
Program›’n›n daha kurumsal ve etkin
bir yap›ya kavuflturulmas› için firma
temsilcilerine detayl› bilgi aktar›m›
yap›ld›. BUS‹AD Evi’nde gerçeklefltirilen
ve staj program›n›n daha kaliteli bir
süreçte yap›labilmesi için beklentilerin
al›nd›¤› toplant› tüm taraflar›n kat›l›m›yla
yap›ld›.
B
‘Nas›l iyilefltirici ad›mlar atabiliriz?’
Toplant›da bir de¤erlendirme yapan
BUS‹AD Baflkan› Günal Baylan, “Biz
çal›flmalar›m›zda üniversite ile sanayinin
bütünleflmesini istiyoruz” dedi. Dönem
‹çi Staj Program›’n›n daha da kaliteli
62 Bak›fl 131
ve kurumsal hale gelmesi için
BUS‹AD’›n gereken çabay›
gösterdi¤ine de¤inen Baylan, ‘Bu
konuda nas›l iyilefltirici ad›mlar at›labilir?’
sorusunu da sorduklar›n› kaydetti.
Staj program›na çok önem veriyoruz
Uluda¤ Üniversitesi Üniversite Sanayi
‹flbirli¤inden Sorumlu Rektör Dan›flman›
Prof. Dr. Zeynep Kahveci de, BUS‹AD
gibi kendilerinin de staj program›na
çok önem verdi¤ini vurgulad›. Kahveci,
“Çünkü ö¤rencilerimizin derslerde
ö¤rendiklerini uygulama da görmesi
ve hatta ifl hayat›nda projelerin içinde
yer almas›, meslek hayatlar›na haz›rl›k
için çok önemli. Süreci biraz daha
kurumsal hale getirmek için örne¤in,
baflvurular› web tabanl› yaz›l›m
deste¤iyle alabilir ve efllefltirmeleri bu
yöntemle yapabiliriz. Üniversite,
ö¤renciler ve firmalar›n da bu süreçteki
kazan›m› çok önemli. Özel sektörün
de görüflleri al›narak bu süreci
olabildi¤ince mükemmel hale
getirmeye çal›fl›yoruz. Eminim ki y›llar
itibariyle daha iyi olacak” diye konufltu.
Profesyonel ba¤lant›lar kurmak için en
uygun dönem
Uluda¤ Üniversitesi Mühendislik
Fakültesi Dekan Yard›mc›s› Prof. Dr.
Ak›n Ethemo¤lu ise, Perflembe ve
Cuma günleri baflar›s›z dersi
bulunmayan dördüncü s›n›f
ö¤rencilerini kapsayan ve protokol
imzalanm›fl firmalarda tüm akademik
y›l boyunca dönem içi staj
yapabilece¤ini kaydetti.
Ethemo¤lu, “Staj›n tüm akademik y›l
boyunca, proje deste¤iyle yap›l›yor
olmas› orijinal ve özeldir. Fakat son üç
y›ld›r yap›lan bu program›n biraz
gelifltirilmesi gerekiyor. Biz bu süreci;
ö¤rencilerimizin tüm e¤itim hayat›
boyunca ifl dünyas›ndaki kiflilerin
dikkatini çekmeye ve profesyonel
ba¤lant›lar gelifltirmeye en yak›n
olduklar› zaman olarak
de¤erlendiriyoruz” dedi.
Program›n üç y›ll›k seyri…
BUS‹AD ile Uluda¤ Üniversitesi
Mühendislik Fakültesi aras›nda
gerçeklefltirilen iflbirli¤i neticesi 20112012 e¤itim döneminde bafllayan
Dönem ‹çi Staj Program› kapsam›nda
ö¤rencilerin de içinde yer ald›¤› proje
say›s› 73’ü buldu. Üç y›lda 40’dan fazla
özel sektör kurulufluyla irtibata geçildi
ve buralarda 151 ö¤renciye kontenjan
sa¤land›.
BUS‹AD‘dan
Yenilikçilik ve Yarat›c›l›k Uzmanl›k
Grubu BTM’de renkli bir gün geçirdi
BUS‹AD Yenilikçilik ve
Yarat›c›l›k Uzmanl›k Grubu
üyeleri, Büyükflehir Belediyesi
taraf›ndan kentin hizmetine
sunulan ve aç›ld›¤› günden bu
yana büyük be¤eni toplayan
Bilim ve Teknoloji Merkezi’ni
(BTM) ziyaret etti.
alan› ile bulufl yapmaya özendirici çok
say›da görselin bir arada sergilendi¤i
Bilim ve Teknoloji Merkezi’nde, girdap
tünelinde heyecanl› anlar yaflayan
Uzmanl›k Grubu üyeleri, planetaryum
ve astronomi gösterimiyle de uzay›n
s›rlar›n›, astronot olmak isteyenlerin
karfl›laflabilece¤i zorluklar› adeta birebir yaflad›.
ursa Sanayicileri ve ‹fladamlar›
Derne¤i (BUS‹AD) Yenilikçilik ve
Yarat›c›l›k Uzmanl›k Grubu üyeleri,
Bursa Büyükflehir Belediyesi taraf›ndan
hizmete aç›lan Bilim ve Teknoloji
Merkezi’ni (BTM) ziyaret etti.
Üç boyutlu gözlüklerle simülatör
heyecan› da yaflayan Grup üyeleri,
gezi sonras›nda gerçeklefltirdikleri
ola¤an toplant›da durum
de¤erlendirmesi yapt› ve önümüzdeki
dönem planlanan etkinliklere iliflkin fikir
al›flveriflinde bulundu.
Uzmanl›k Grubu üyeleri renkli bir gün
geçirdi
Baflta çocuklar olmak üzere her
kesimin büyük ilgisini çeken etkinlik
BTM, Yenilikçilik ve Yarat›c›l›k
Sempozyumu’nda stant açacak
Bilim ve Teknoloji Merkezi’nin, Bursa
için büyük bir kazan›m oldu¤unu ifade
B
eden Uzmanl›k Grubu üyeleri, kentte
yaflayanlar›n özellikle hafta sonlar›n›
bilim ve yenilikçilik ad›na pek çok farkl›
görsel ile deney imkan› sunan bu
alanda geçirmesinin önemine dikkat
çekti.
Uzmanl›k Grubu üyeleri; Bilim ve
Teknoloji Merkezi yönetiminin,
BUS‹AD’›n Aral›k ay›nda düzenleyece¤i
‘Yenilikçilik ve Yarat›c›l›k
Sempozyumu’nda, stant açacak
olmas›ndan duyduklar› memnuniyeti
de ifade ettiler.
63 Bak›fl 131
‘2014 Bursa Kalite Ödülü’ çal›flmalar›
Paylafl›m Toplant›s› ile birlikte bafllad›
BUS‹AD ve KalDer Bursa fiubesi
iflbirli¤iyle 1998’den bu yana
yürütülen ‘Bursa Kalite Ödülü’
sürecinin, 18 Nisan 2015’te
sonuçlanacak yeni dönem
çal›flmalar›, 17 Eylül’deki bas›n
toplant›s› ve geçmifl y›llarda ödül
sürecinde yer alan kurulufllar›n
deneyimlerini aktard›¤›
Paylafl›m Konferans› ile bafllad›.
998 y›l›ndan bu yana BUS‹AD ve
KalDer Bursa fiubesi iflbirli¤iyle
yürütülen ‘Bursa Kalite Ödülü’nde
2014 y›l› çal›flmalar›, 17 Eylül 2014
tarihinde yap›lan bas›n toplant›s› ve
ard›ndan gerçeklefltirilen 'Paylafl›m
Konferans›' ile bafllad›.
1
Bas›n toplant›s›nda; BUS‹AD Yönetim
Kurulu Baflkan› Günal Baylan, KalDer
Bursa fiubesi Yönetim Kurulu Baflkan›
Erdal Elbay ve Bursa Kalite Ödülü
Yürütme Kurulu (BKÖYK) Baflkan›
Sadettin Çiçek süreç hakk›nda
kamuoyunu bilgilendirdi. 26 Eylül
2014 tarihine kadar devam edecek
kurum baflvurular›n›n ard›ndan 18
Nisan 2015’te ödül alanlar›n
aç›klanmas›yla süreç sona erecek.
Her gün daha h›zl› kofluyor olmal›y›z
‘Bursa Kalite Ödülü Süreci ve
Deneyim Paylafl›m Konferans›’n›n
aç›l›fl›nda yapt›¤› konuflmada,
sürecin; kalite bilinci ile yönetimini
yayg›nlaflt›rmak ve firmalar›n
uluslararas› piyasalarda rekabet
gücünü art›rmak amac›yla
bafllat›ld›¤›n› ve KalDer Bursa fiubesi
ile birlikte 15.’sinin düzenlenece¤ini
anlatan BUS‹AD Baflkan› Günal
Baylan, “Sözlerime, bizlere süreklilik
ve baflar›ya haz›r olmam›z› anlatan
bir Afrika atasözü ile bafllamak
istiyorum. Her sabah bir ceylan uyan›r
Afrika'da… Kafas›nda tek bir düflünce
vard›r. En h›zl› koflan aslandan daha
h›zl› koflabilmek… Yoksa aslana yem
olacakt›r. Her sabah bir aslan uyan›r
Afrika'da… Kafas›nda tek bir düflünce
64 Bak›fl 131
vard›r. En yavafl koflan ceylandan
daha h›zl› koflabilmek… Yoksa
açl›ktan ölecektir. ‹ster aslan, ister
ceylan olun; yeter ki günefl
do¤du¤unda kofluyor olman›z
gerekti¤ini, hem de bir önceki günden
daha h›zl› kofluyor olman›z gerekti¤ini
unutmay›n” dedi.
Hak edilmifl sayg›nl›k, tüm kurulufllar›n
ortak arzusu
“Ekonomik durgunluk ve finans
piyasas›ndaki krizlerin bizleri ne kadar
etkileyebildi¤ini görüyoruz. Tüm bu
olumsuz etkenlerin yan›nda, bütün
kurulufllar›n baflar›l› olma çabas›
içinde oldu¤unu da biliyoruz” diyen
Baylan, sürdürülebilir bir baflar› ile
hak edilmifl bir sayg›nl›k ve
hayranl›¤›n tüm kurulufllar›n ortak
arzusu oldu¤unu vurgulad›.
Tüm kurumlar› bu heyecan› paylaflmaya
davet ediyorum
Baylan, “Baflar›l› bir kurum yaratman›n
s›rr›n›n, sürdürülebilir bir ifl modeli
kurmakta sakl› oldu¤una inan›yorum.
EFQM Mükemmellik Modeli de,
bütünsel bir bak›fl aç›s› sa¤layarak
yönetim araç ve tekniklerinin uyum
içinde ve tamamlay›c› bir biçimde
nas›l kullan›labilece¤i bize gösteriyor.
Bu anlay›flla, mükemmellik
yolculu¤unda tüm kurum ve
kurulufllar› bu heyecan› paylaflmaya
davet ediyor, ödül sürecinde eme¤i
geçen baflta Kalder Bursa fiubesi
Baflkan› Erdal Elbay’a, Yönetim
Kurulu’na, kalite gönüllülerine, kamu
kurum ve kurulufllar› ile bizleri her y›l
destekleyen ve yaln›z b›rakmayan
bas›n›m›z›n de¤erli temsilcilerine
BUS‹AD Yönetim Kurulu ad›na
teflekkür ediyorum” diye konufltu.
Kamuda artan kalite bilinci sevindirici
KalDer Bursa fiubesi Baflkan› Erdal
Elbay ise, Bursa Kalite Ödülü’nün;
EFQM Mükemmellik Modeli’ni
benimseyerek liderden, çal›flanlara,
müflteri memnuniyetine kadar
kurumlar›n süreçlerinde yapt›klar›
Bursa
Kalite Ödülü
iyilefltirmeleri kapsayan ve
sonucunda flirket performans›na
etkide bulunan bir araç oldu¤unu
söyledi.
“Ödül; ölçek ve sektör ayr›m›
yap›lmaks›z›n tüm kurulufllar›n
yönetim yaklafl›mlar›n›
sorgulayabilmelerine imkan verecek
bir çerçevedir” diyen Elbay, kamu
kurumlar›n›n her y›l artan flekilde kalite
çal›flmalar›na ilgi gösteriyor
olmas›ndan ise ayr›ca sevinç
duyduklar›n› ifade etti. Elbay, “TBMM
ve KalDer aras›nda da ‘‹yi Niyet
Bildirgesi’ imzaland›. Bu bildirge ile
TBMM ‹dari Teflkilat›’nda EFQM
Mükemmellik Modeli Uygulamas›
gerçeklefltirilecek. Hazine
Müsteflarl›¤› bu y›l yay›nlad›¤› yaz›yla,
kurulufllarda etkin bir kurumsal
performans yönetim yaklafl›m›n›n
oluflturulmas› amac›yla, ihtiyaç
duyulan yönetim modeli için EFQM
Mükemmellik Modeli’ni referans
gösterdi” dedi.
alan kurulufllar›n aç›klanmas›yla süreç
sona erecek” diye konufltu.
Deneyimler kat›l›mc›larla paylafl›ld›
Toplant›n›n ikinci bölümünde ise,
oturum baflkanl›¤›n› Sadettin Çiçek’in
yapt›¤› Paylafl›m Toplant›s›’nda; 2013
Bursa Kalite Büyük Ödülü sahibi
Ficosa Otomotiv’in Fabrika Müdürü
Mehmet Selam, 2013 Bursa E¤itimde
Kalite Büyük Ödülü sahibi Gemlik K›z
Teknik ve Meslek Lisesi’nin Müdür
Yard›mc›lar› Cahide Haflçuhadar ve
Ebru Özen ile 2008 Avrupa Kalite
Büyük Ödülü sahibi Bursagaz’›n
Yönetim Sistemleri Birim Yöneticisi
Tu¤çe Balar›s› kat›l›mc›lara
deneyimlerini aktard›.
Süreç 18 Nisan 2015 tarihinde sona
erecek
Bursa Kalite Ödülü Yürütme Kurulu
Baflkan› Sadettin Çiçek de, çal›flma
program›n› aktard› ve “Kurumlar›n
baflvurular›n›n ard›ndan e¤itimler ile
bafllayacak haz›rl›klar yo¤un flekilde
devam edecek. Ödül takvimine göre
de¤erlendiriciler taraf›ndan kurum
de¤erlendirmesi ve saha ziyaretleri
tamamlanacak, 18 Nisan 2015’te ödül
EFQM Mükemmellik Modeli Hakk›nda
Bursa Kalite Ödülü Takvimi
- Bursa Kalite Ödülü Bas›n ve Paylafl›m Toplant›s›
- Kurulufllar›n Baflvurular›n›n Son Günü
- Baflvuran Firmalar›n E¤itimi
- Baflvuru Dokümanlar›n›n Teslimi
- De¤erlendiricilerin E¤itimi
- Bireysel De¤erlendirmelerin Bafllamas›
- Ara De¤erlendirme Toplant›s›
- Uzlafl›m Toplant›lar›
- Saha Ziyaretine Kalan Kurulufllar›n Belirlenmesi
- De¤erlendirici Saha Ziy. E¤it ve Plan.
- Saha Ziyaretleri
- Saha Ziyaretleri Sonuçlar›
- BKÖYK De¤erlendirme Sonucu
- BKÖ Jürisi De¤erlendirme Sonucu
- Ödül Alan Kurulufllar›n Duyurulmas› - Ödül Töreni
- Geri Bildirim Raporlar›n›n Gönderilmesi
- 2014 BKÖ De¤erlendirme Toplant›s›
- Kurumlar ile Geri Bildirim De¤. Topl.
17 Eylül 2014
26 Eylül 2014
17-18 Ekim 2014
9 Ocak 2014
10-11 Ocak 2015
12 Ocak 2015
12 fiubat 2015
28 fiubat 2015
2 Mart 2015
14 Mart 2015
23 Mart-3 Nisan 2015
6 Nisan 2015
8 Nisan 2015
14 Nisan 2015
18 Nisan 2015
27 Nisan 2015
8 May›s 2015
27 Nisan-7 May›s 2015
Bursa Kalite Ödülü, 1998 y›l›ndan bu yana BUS‹AD,
KalDer iflbirli¤inde EFQM Mükemmellik Modeli’ne
göre veriliyor. EFQM Mükemmellik Modeli, k›saca
EFQM olarak an›lan Avrupa Kalite Yönetim Vakf›
taraf›ndan sanayi ve akademisyenlerden oluflan bir
grupla gelifltirilerek 1991 y›l›nda tüm dünyaya
duyurulan bir yönetim modelidir.
Model; kamu, özel ve sivil toplum kurulufllar›n›n,
mükemmellik kavram ve kriterlerini dikkate alarak
kendi de¤erlendirmelerini yapmalar›na, güçlü ve
iyilefltirmeye aç›k alanlar›n› tespit etmelerine ve
sürekli geliflim yaklafl›m›yla geliflim planlar›n›
haz›rlamalar›na yard›mc› olmas› için gelifltirildi.
Bugün baflta Avrupa olmak üzere dünyada
30.000’den fazla kurulufl EFQM Mükemmellik
Modeli’ni bir yönetim modeli olarak kullan›yor.
Bursa Kalite Ödülü; Bursa’da ifl mükemmelli¤ine
ulaflma çabas›nda olan firmalar› ödüllendirmek ve
onurland›rmak, konusunda iyi uygulamalar›n di¤er
firmalar taraf›ndan da paylafl›l›p uygulanmas›n› teflvik
etmek, Bursal› firmalar›n ifl baflar›lar›n›n ve
sürdürülebilir rekabet gücünün ulusal ve uluslararas›
düzeyde artmas›na yard›mc› olmak amaçlar›n› tafl›yor.
65 Bak›fl 131
Seminer
Üniversite ö¤rencileri için haz›rlanan
seminer programlar› dördüncü y›l›nda
BUS‹AD ile UÜ Mühendislik
Mimarl›k Fakültesi iflbirli¤inde
düzenlenen seminer
programlar›n›n dördüncü y›l›
yine yo¤un bir kat›l›mla bafllad›.
Amaç; hem ö¤rencilerin mesleki
ve kiflisel geliflimine katk›da
bulunmak, hem de ifl dünyas›n›n
arad›¤› vas›fta eleman
bulabilmesine yard›mc› olmak.
B
US‹AD ile Uluda¤ Üniversitesi
Mühendislik Mimarl›k Fakültesi i
iflbirli¤inde düzenlenen ve
ö¤rencilerin mesleki-kiflisel geliflimine
yönelik haz›rlanan seminer
programlar›n›n dördüncü y›l› yine
yo¤un bir kat›l›mla bafllad›.
Bursa ifl dünyas›na da büyük katk›
Üniversite-Sanayi ‹flbirli¤i’ne büyük
önem verdiklerini ve gerek
düzenledikleri seminer programlar›,
gerekse bu y›l daha kurumsal hale
getirilen Dönem ‹çi Staj Program› ile
nitelikli e¤itime katk›da bulunmay›
amaçlad›klar›n› anlatan BUS‹AD
Baflkan› Günal Baylan, “Bu flekilde;
ö¤rencilerimizi mesleki hayatlar›na
daha iyi haz›rlaman›n yan› s›ra, ifl
dünyas›n›n arad›¤› nitelikli elemanlar›
66 Bak›fl 131
bulabilmesine de imkan sa¤lam›fl
oluyoruz” dedi.
Önce hangi sosyal kiflilik oldu¤umuzu
bilmeliyiz
Dördüncü y›l seminer programlar›n›n
ilkini, Tofafl Akademi D›fl ‹flbirliklerini
Gelifltirme Birimi’nden Müge Özdemir
verdi. UÜ Endüstri Mühendisli¤i
Bölümü salonunda yap›lan
seminerde; ö¤rencilere, dört farkl›
sosyal kiflilikten bahseden Özdemir,
hiçbir kiflili¤in mükemmel veya çok
kötü olmad›¤›n› anlatt›.
Özdemir,”Bütün kifliliklerin geliflime
aç›k yönleri vard›r. Ancak önce hangi
sosyal kiflilik oldu¤umuzu bilmemiz
gerekiyor” dedi.
Baykufl, Aslan, Yunus ve Tavus Kuflu
Sosyal kiflilikleri; Baykufl (analizci),
Aslan (yönlendirici), Yunus (cana
yak›n) ve Tavus Kuflu (d›fla vurumcu)
olarak s›n›fland›ran Müge Özdemir,
her bir grubun temel özelliklerinden
de genel hatlar›yla bahsetti.
‘Baykufl’ sosyal stiline sahip kiflilerin
tamamen ifle odakl›, mükemmeliyetçi
ve standartlar› yüksek oldu¤unu
kaydeden Özdemir, bu gruptaki
kiflilerin a¤›rl›kla mühendislik
mesle¤ini seçti¤ini vurgulad›.
Özdemir, “Baykufl stilindeki kifliler
çok tertipli, düzenli ve kurallardan
yanad›r. Hayat felsefeleri; maksimum
bilgi-minimum ilgidir. Geliflime aç›k
en önemli yönleri ise zaman yönetimi"
dedi.
Aslan kararl›, Yunus ekip oyuncusu,
Tavus Kuflu ise d›fla dönük
‘Aslan’ sosyal stiline sahip olan
kiflilerin genelde kararl›, ifl bitirici ve
sonuç odakl› çal›flt›¤›n› anlatan
Özdemir, “Aslan asla vazgeçmez.
Bu kiflilerden mükemmel sat›fl
dan›flman› olur. Özgüvenleri
yüksektir. Kendilerini daima hakl›
görürler ve elefltirilmekten
hofllanmazlar. Her ortamda lider
olmak isterler, fakat bu özelliklerinden
dolay› ifl ortam›nda zorlan›rlar. ‘Yunus’
sosyal stiline sahip olan kiflilerin ise
genelde, iflbirli¤i gelifltirme
yetkinliklerinin güçlü oldu¤unu
söyleyebilirim. Çok iyi bir ekip
oyuncusu ve do¤al arabulucudurlar.
Yunus’lar›n empati ve iletiflim
becerileri çok yüksektir” diye konufltu.
Son olarak ‘tavus kuflu’ sosyal stiline
sahip olan kiflilerin özelliklerinden
bahseden Özdemir, sosyal aç›dan
d›fla dönük ve dost canl›s› olan bu
kiflilerin çok giriflken ve ayr›nt›lar
üzerinde düflünmediklerini de
vurgulad›.
Ziyaret
BUS‹AD, UPB’nin projelerine gereken
deste¤i vermeye haz›r
BUS‹AD Baflkan› Günal Baylan,
UPB Yönetim Kurulu’nun
ziyaretinde, ifl dünyas›na patent
ve s›nai mülkiyet haklar›n›n
önemini anlatmaya çal›flan
Birli¤e, gereken deste¤i
vermeye haz›r olduklar›n›
söyledi.
B
ursa Sanayicileri ve ‹fladamlar›
Derne¤i (BUS‹AD) Yönetim
Kurulu, Canan Sönmez
baflkanl›¤›ndaki Uluslararas› Patent
Birli¤i (UPB) Yönetim Kurulu’nu
a¤›rlad›.
BUS‹AD Evi’nde gerçekleflen
ziyarette; hem patent ve s›nai mülkiyet
haklar› konusunda sanayicilerin
bilgilendirilmesi için ortaklafla neler
yap›labilece¤i, hem de Birli¤in büyük
önem verdi¤i ‘‹cat Fuar›’ ile ‘Taklit
Müzesi’ konusunda kent
dinamiklerinin harekete geçirilmesi
gerekti¤ini üzerinde duruldu.
Her zaman UPB’nin yan›nday›z
Sanayi kenti Bursa’da patent
konusunun çok önemli oldu¤unu ve
her alanda taklidin engellenmesi için
gerekli bilinçlendirme çal›flmalar›n›n
da yap›lmas› gerekti¤ini söyleyen
BUS‹AD Baflkan› Günal Baylan, bu
konularda, UPB’nin çal›flmalar›na
gereken her türlü deste¤i vermeye
haz›r olduklar›n› vurgulad›.
BUS‹AD bünyesinde, UPB’nin
çal›flma alanlar›n› da kapsayan yeni
bir uzmanl›k grubu kurulabilece¤ini
kaydeden Baylan, “Sanayi kenti
Bursa’da gelece¤e yönelik daha fazla
katma de¤er yarat›lmas› noktas›nda
patent ve bulufl çok önemli… Bu
önemi genifl kesimlere anlatmak
isteyen UPB’nin her zaman
yan›nday›z” dedi.
‹cat Fuar› ve Taklit Müzesi…
Sözlerine, Birlik olarak Bursa’da, 12
y›ld›r güzel çal›flmalara imza att›klar›n›
ifade ederek bafllayan UPB Baflkan›
Canan Sönmez de, “Birkaç defa
yapt›¤›m›z ‹cat Fuar›’n› önümüzdeki
y›ldan itibaren tekrar ve daha
kapsaml› gerçeklefltirmeyi
amaçl›yoruz. Bir di¤er önem
verdi¤imiz proje ise; geliflmifl birkaç
ülkede örne¤i olan Taklit Müzesi…
Her zaman yan›m›zda olan
BUS‹AD’dan bu konularda destek
bekliyoruz” diye konufltu.
BUS‹AD ile birlikte, ana ekseni patent
olan sanayiye yönelik e¤itimler
düzenlemek istediklerini de anlatan
Sönmez, “UPB çok de¤erli… Bursa
da çok büyük bir sanayi kenti
olmas›na ra¤men üye say›m›z sadece
46… Bu say›y› da art›rmak gerekiyor”
dedi.
Patent Kanunu sanayicilere önemli
haklar sa¤l›yor
Patent Kanunu’nda son dönemde
önemli de¤ifliklikler yap›ld›¤›n› ve
patentin, ürün sat›fl›nda sanayicilere
vergi muafiyeti sa¤lad›¤›n› da belirten
Sönmez, fakat bundan genifl
kesimlerin hala haberdar olmad›¤›n›,
UPB’nin bu alanda fark›ndal›k
yaratmay› kendine misyon edindi¤ini
kaydetti.
önceki y›llarda düzenledi¤imiz ‹cat
Fuar›’n› ilkö¤retim düzeyine kadar
çektik ve çok da olumlar sonuçlar
elde ettik. Bursa’daki pek çok okul,
bulufl konusunda adeta birbiriyle
yar›fl›r hale geldi. Patent ve bulufl
konusundaki bilinç düzeyini ancak,
en alttan bafllayarak art›rabiliriz. O
nesiller büyüyecek ve ülkemizin
patent- bulufl say›s› artacak” diye
konufltu.
Bursal› flirketler patent konusunda ata¤a
kalkt›
‘Marka kent’ olman›n, katma de¤er
yaratmaktan geçti¤ine dikkat çeken
Coflkun ‹rfan, bu manada hem ‹cat
Fuar›, hem de Taklit Müzesi
konusunda kentin dinamiklerini
harekete geçirmek gerekti¤ini
vurgulad›.
Geliflmifl ülkelerde bu iki konuya çok
önem verdiklerini belirten ‹rfan, tüm
olumsuzluklara karfl›n son dönemde
Bursal› flirketlerin patent konusunda
ciddi bir atak içinde oldu¤unu da
sözlerine ekledi.
Bursa’da pek çok okul bulufl yar›fl›na
girdi
BUS‹AD-UPB iflbirli¤inin önceki
dönemlerde olumlu sonuçlar verdi¤ini
ifade eden UPB eski Baflkan› Coflkun
‹rfan ise, “Bizce çok önemli olan
patent ve s›nai mülkiyet haklar› gibi
alanlardaki e¤itimlere ilgi ne yaz›k ki
fazla de¤il. Toplumun bu manada
bilinç düzeyini art›rmal›y›z. UPB olarak
67 Bak›fl 131
BUS‹AD Yönetim Kurulu
üye ziyaretlerine devam ediyor…
Günal Baylan Baflkanl›¤›ndaki
Bursa Sanayicileri ve ‹fladamlar›
Derne¤i Yönetim Kurulu, üye
ziyaretlerini sürdürüyor.
G
öreve geldi¤i ilk günden itibaren,
BUS‹AD’›; üyelerle birlikte
yönetece¤ini ifade eden, ancak
bu flekilde daha baflar›l›, güçlü ve
etkin olunaca¤›na inanan Baflkan
Günal Baylan ve Yönetim Kurulu, üye
ziyaretlerine devam ediyor.
Bu ba¤lamda; An›t Asfalt Yönetim
Kurulu Baflkan› Faik Özdemir, ‹nallar
Otomotiv Yönetim Kurulu Baflkan›
Turgut ‹nal, Erbak Uluda¤ ‹çecek
Yönetim Kurulu Üyesi Ömer K›z›l,
Dore Tekstil Yönetim Kurulu Baflkan›
A. Haldun ‹nak ile Akyapak Makine
Genel Müdürü ‹brahim Harman ve
Chassis Brakes Otomotiv Genel
Müdürü Uygar Eti’yi iflyerlerinde
ziyaret eden BUS‹AD Yönetim Kurulu,
böylelikle üyelerin Dernek’ten beklenti
ve isteklerini de ilk a¤›zdan ö¤renme
f›rsat› yakal›yor.
68 Bak›fl 131
Ziyaret
Turan Aslan’dan iade-i
ziyaret
Bursa Bölge ‹dare Mahkemesi Baflkan› Turan Aslan, BUS‹AD Yönetim
Kurulu Baflkan› Günal Baylan’a iade-i ziyarette bulundu.
K
ültürpark’taki BUS‹AD Evi’nde gerçekleflen ziyarette, gerek Derne¤in
faaliyetleri, gerekse ifl dünyas›-hukuk iliflkileri üzerinde duruldu.
Baflkan Baylan, Aslan’a ziyaretin an›s›na bir de plaket takdim etti.
BUS‹AD daha sa¤l›kl› yap›laflma için
kent dinamiklerini harekete geçiriyor
Bursa’da yap›laflman›n bundan
sonraki süreçte daha sa¤l›kl›
seyirde devam etmesi için çaba
gösteren BUS‹AD, bu konuda
çal›flmalar yapacak uzmanl›k
grubunun oluflumu için kent
dinamikleriyle görüflmeler
gerçeklefltiriyor.
B
ursa’da yap›laflman›n daha
sa¤l›kl› bir seyirde devam etmesi
için elinden gelen çabay›
göstermeye kararl› olan Bursa
Sanayicileri ve ‹fladamlar› Derne¤i
(BUS‹AD), bu konuda çal›flmalar
yapacak uzmanl›k grubunun oluflumu
için kent dinamikleriyle görüflmeler
gerçeklefltiriyor.
‹nflaat, Mimar ve fiehir Planc›lar› Odalar›
ziyaret edildi
‹nflaat Mühendisleri Odas› Bursa
fiube Baflkan› Basri Aky›ld›z, Mimarlar
Odas› Bursa fiube Baflkan› Can
fiimflek ile fiehir Planc›lar› Odas›
Bursa fiube Baflkan› Hakan
Karademir’i ziyaret eden BUS‹AD
Baflkan› Günal Baylan, kentin en
az›ndan bundan sonraki süreçte
sa¤l›kl› bir yap›laflmaya ev sahipli¤i
yapabilmesi için ortak çal›flmalar
gerçeklefltirilmesi gerekti¤inin alt›n›
çizdi.
Akademik odalar›n mutlaka yapaca¤›
projeler var
Do¤ru ve etkili sonuçlar alabilmek
ad›na da bu grupta akademik
odalar›n yer almas›n› arzu ediyoruz”
dedi.
Akademik odalar ile di¤er sivil toplum
örgütlerinin, Bursa’n›n kentleflme h›z›
göz önüne al›nd›¤›nda mutlaka
söyleyecek sözleri, yapacaklar›
projeleri oldu¤unu ifade eden
BUS‹AD Baflkan› Günal Baylan,
“Bursa’n›n geliflimi ve yap›laflmas›
noktas›nda, kurumlar aras›ndaki
iletiflimi biraz daha yumuflatmak
ad›na çal›flmalar yap›yoruz. BUS‹AD
olarak flehircilik anlam›nda bir
uzmanl›k grubu oluflturmaya
çal›fl›yoruz.
‹MO olarak elimizden gelen katk›y›
sa¤lar›z
Anadolu’nun ilk S‹AD’› olan BUS‹AD’›n
nazik ziyaretinden duydu¤u
memnuniyeti dile getiren Basri
Aky›ld›z ise, “Ülkemizin ve Bursa’n›n
ekonomik yöneliminde etkisi olan
sanayici ve ifladamlar› dernekleri ile
‹MO olarak her zaman yak›n iliflkiler
içinde olduk. Bu noktada BUS‹AD’›
da Bursa'da önemli köklere sahip bir
sivil toplum kuruluflu olarak
görüyoruz. Önceki dönemlerde ‹MO
ve BUS‹AD olarak ortak çal›flmalara
imza att›k, bundan sonraki süreçte
de ortaklafla gerçeklefltirebilece¤imiz
yeni projeler için biz elimizden gelen
katk›y› sa¤lamaya haz›r›z” diye
konufltu.
69 Bak›fl 131
Ziyaret
BALKANS‹AD ve BUM‹AD’a yap›lan
ziyaretlerde kentin gelece¤i konufluldu
BUS‹AD Yönetim Kurulu’nun
BALKANS‹AD ve BUM‹AD’a
gerçeklefltirdi¤i iade-i
ziyaretlerde, Bursa’n›n gelece¤i
ve önümüzdeki dönem
yap›lmas› planlanan ortak
projeler masaya yat›r›ld›. Her
iki S‹AD yönetimi de,
çal›flmalar›nda BUS‹AD’›n
deste¤ini almak istedi¤ini
vurgulad›.
B
ursa Sanayicileri ve ‹fladamlar›
Derne¤i (BUS‹AD) Yönetim
Kurulu, Balkan Rumeli
Sanayicileri ve ‹fladamlar› Derne¤i
(BALKANS‹AD) ile Bursa Mühendis
ve Mimar ‹fladamlar› Derne¤i’ne
(BUM‹AD) iade-i ziyarette bulunarak,
önümüzdeki süreçte ortaklafla hayata
geçirilebilecek projelerle ilgili fikir
al›flveriflinde bulundu.
Balkan ülkelerine daha fazla önem
vermeliyiz
Aytu¤ Onur baflkanl›¤›ndaki
BALKANS‹AD Yönetim Kurulu’na
gerçeklefltirilen ziyarette yapt›¤›
de¤erlendirmede, Balkan ülkeleri ile
Türkiye aras›ndaki ekonomik ve ticari
iflbirli¤inin gelifltirilmesi noktas›nda
daha sa¤lam temeller at›lmas›
gerekti¤ine dikkat çeken BUS‹AD
Baflkan› Günal Baylan, “D›fl ticaret
rakamlar›ndan daha önemlisi; o
bölgeye ticaretimizi art›rmak için
anlay›fl›m›z›n de¤iflmesi gerekti¤idir…
Balkanlar’a daha fazla önem vermeli,
oradaki yat›r›m imkanlar›ndan Türkiye
olarak yararlanmal›y›z” dedi.
May›s 2015’te Balkan Ticaret Fuar› ve
Kongresi yapaca¤›z
BUS‹AD Yönetim Kurulu’na, projeleri
hakk›nda detayl› bilgi aktaran
BALKANS‹AD Baflkan› Aytu¤ Onur
ise, May›s 2015’te Bursa’da
gerçeklefltirmeyi planlad›klar› Balkan
Ticaret Fuar› ve Kongresi’ne özel
önem verdiklerini vurgulad›. Onur,
“TÜYAP Bursa Uluslararas› Fuar
70 Bak›fl 131
Merkezi’nde düzenlenecek fuar ile
Türkiye ve Balkan ülkeleri aras›ndaki
ekonomik iflbirli¤ini daha da
gelifltirmeyi amaçl›yoruz. Balkan
ülkeleri belediyeleri ile özel
sektörümüz ilk kez bu fuarda bir araya
gelecek” diye konufltu.
Bursa için yol göstermeye çal›fl›yoruz
BUS‹AD’›n BUM‹AD ziyaretinde ise
a¤›rl›kla, Bursa’n›n çevre ve çarp›k
yap›laflma konular›nda yaflad›¤›
s›k›nt›lar masaya yat›r›ld›. Özlenen
Bursa’y› yaflamak ad›na BUS‹AD
olarak, ilgili meslek örgütlerinin de
kat›l›m›yla bir çal›flma grubu kurmak
istediklerini belirten Günal Baylan,
“Yaflad›¤›m›z kentte gelecekle ilgili
iyimserlik aray›fl›nda olan bizler, yol
göstermeye, yön çizmeye gayret
ediyoruz. Bu konuda BUM‹AD’dan
da destek bekliyoruz, ortak projeler
ve iflbirli¤i yapabiliriz. Amac›m›z;
do¤u olan›, iyimser bir flekilde ifade
etmek” dedi.
BUS‹AD’›n tecrübesinden yararlanmak
istiyoruz
Yak›n zaman önce, Bursa’n›n
UNESCO Dünya Miras› listesine giren
de¤erlerinden bahseden BUM‹AD
Baflkan› ‹lker Özaslan da, Nilüfer
Çay›’n›n gelece¤i ve di¤er çevre
sorunlar›yla ilgili organizasyonlar
gerçeklefltirme haz›rl›¤›nda
olduklar›na da dikkat çekti. Söz
konusu projelerine BUS‹AD’dan
destek isteyen Özaslan,
“Anadolu’nun ilk S‹AD’› olan BUS‹AD,
bizim her zaman takdir etti¤imiz,
örnek ald›¤›m›z ve iflbirli¤i yapmak
istedi¤imiz bir sivil toplum örgütü.
BUS‹AD’›n tecrübe ve bilgi
birikiminden her zaman yararlanmak
istiyoruz” diye konufltu.
“Orman ürünlerindeki potansiyelimizi
yeteri kadar de¤erlendiremiyoruz…”
A¤aç ve orman ürünleri
sektörünün en önemli
oyuncular›ndan Aksun Ambalaj
ile Aksun Parke’nin Kurucusu
Burhanettin Ünal, Türkiye’nin
bu alandaki potansiyelini
yeterince de¤erlendiremedi¤ini
söyledi. Piyasada üretici firma
say›s›n›n çoklu¤undan ve do¤al
olarak haks›z rekabetten flikayet
eden Ünal; mesleki hayat› ile
firmalar›n›n ve sektörün
görünümünü BAKIfi okurlar› için
anlatt›.
72 Bak›fl 131
Öncelikle, BAKIfi okurlar› için k›saca
kendinizden bahseder misiniz?
1944 y›l›nda K›r›kkale’ye ba¤l›
Keskin’de do¤dum. ‹lkokulu
Keskin’de, ortaokulu Ankara Cebeci
Ortaokulu’nda, liseyi yine Ankara’n›n
en eski okullar›ndan Gazi Lisesi’nde,
üniversiteyi ise Ankara Üniversitesi
‹ktisadi Ticari ‹limler Akademisi’nde
tamamlad›m. Akademi’den 1969
y›l›nda mezun oldum.
Babam Keskin’de ayakkab›c›l›k,
Ankara’da da bakkaliye ifli yapan bir
esnaft›. Okul sonralar› ben de
tezgah›n arkas›na geçer babama
yard›m ederdim. Üniversiteyi bitirince
Maliye Bakanl›¤›’nda Gelirler
Kontrolörlü¤ü’ne, askerlik dönüflü de
iki kademeli bir s›navla Hesap
Uzmanl›¤›’na geçtim. ‹stanbul
grubunda görev yapt›m. Kamuda
sekiz y›l çal›flt›ktan sonra 1978’de
özel sektöre geçtim.
Kamudan özel sektöre geçifliniz nas›l
oldu?
Bursa’da, Üstünberk fiirketler Grubu
ad› alt›nda, bünyesinde birkaç
firman›n yer ald›¤› üç ortakl› aktif bir
oluflum vard›. Giderek de
büyüyorlard›. Orhan Holding’in sahibi
‹brahim Orhan, Sinta’n›n sahibi Üstün
Üründül ve Martur’un sahibi Umur
Üstünberk, Üstünberk fiirketler
Grubu’nun ortaklar›yd›. O dönemde
ve halen de öyledir; hesap uzman›
arkadafllar ya özel sektöre geçiyor
ya da kamuda kalarak bürokraside
görev al›yorlar. Yani misyonumuz
icab› hem kamuda hem de özel
sektörde revaçtay›zd›r. Bana da,
Söylefli
yukar›da bahsetti¤im Grubun ortaklar›
taraf›ndan ifl teklif edildi. Ben de istifa
ederek, bu cazip teklifi
de¤erlendirdim ve özel sektöre
geçtim.
Onlar Bursa’da, ben ise Kurulumuzun
‹stanbul bölümündeydim. Birbirimizi
tan›m›yorduk. Beni nas›l bulduklar›n›
ise flöyle anlatabilirim: Bana ifl teklif
edilmeden bir y›l önce, birkaç
arkadaflla birlikte Bursa’ya vergi
incelemesine gelmifltik. ‹ncelememizi
yaparken beni takip etmifller,
sormufllar…
fiirketlerini holdinglefltirecek,
büyütecek, tüm mali iflleri yürütecek
bir isim arad›klar›n› arkadafllar›ma
söylemifller. Arkadafllar›m da beni
tavsiye etmifl ve yönetici kabiliyetine
sahip oldu¤umu belirtmifller. Tabi
benim bu konuflmalardan hiç
haberim yok. Nihayetinde biz dört
ayl›k vergi incelememiz bitince tekrar
‹stanbul’a döndük.
Sonraki günlerde Üstünberk fiirketler
Grubu’nun ortaklar›ndan bir telefon
geldi. Benimle görüflme talebinde
bulundular. Biz hesap uzmanlar›, bu
tarz görüflmeler konusunda çok
ketumuzdur. Baz› sorulardan ve bana
güven verdiklerini hissettikten sonra
görüflmeyi kabul ettim. Bana, flirketler
gurubunda mali yönetici olarak
çal›flmam› teklif ettiler. Bu konuyu
ailemle konufltuktan sonra onlara
karar›m› aç›klayaca¤›m› söyledim.
Bu anlatt›klar›n›zdan, özel sektörün size
hep cazip geldi¤i sonucunu ç›karabilir
miyiz?
Üstünberk, o dönem Bursa’da
büyüyen bir flirketler grubuydu.
Babam›n esnaf oluflu, tezgah
arkas›nda yetiflmem, özel sektörü
bana hep cazip gösteriyordu. Devlet
tecrübesinden sonra özel sektörde
de baflar›l› olaca¤›ma dair kendime
büyük güvenim vard›. Nihayetinde
ailem de olumlu karfl›lad›, anlaflt›k ve
Bursa’ya yerlefltik.
Üstünberk’te nas›l bir çal›flma sisteminiz
vard›?
Tüm flirketlerin mali koordinatörlü¤ü
bana ba¤land›. Dört y›l›n sonunda
icra görevini de verdiler. Orada sekiz
y›l çal›flt›m. Grup bünyesinde;
otomotiv, inflaat-inflaat malzemeleri,
elektrik malzemeleri, ayr›ca o y›llarda
revaçta olan soba ve baca üreten
firmalar vard›. Tüm flirketlerin yönetim
kurulunda murahhas azal›k yapt›ktan
sonra Grubun, pazarlama firmas›n›n
genel müdürlü¤üne getirildim. Bugün
Martur, eskiden Sandem’di… Orada
da 4 y›l görevde kald›m.
orta¤› ve Yönetim Kurulu Baflkan›
olan ortak, benim idarede kalmam›
›srar etti, ancak ben de ayr›l›p
Bursa’da Mali Müflavirli¤e fiilen
bafllamaya karar verdim ve öyle de
yapt›m. Sa¤ olsunlar, beraber
çal›flt›¤›m bu patronlar, flirketlerinde
mali dan›flmanl›k yapmam› istediler,
ben de dan›flmanl›¤› b›rak›ncaya dek
bu de¤erli firmalarda d›flar›dan
müflavirlik fleklinde çal›flt›m.
Sonraki süreçte neler yafland›?
Yeni dönemde kendi flirketinizle, ancak
yine özel sektörün içinde oldunuz…
Sonra 1985’in sonunda ortaklar
aras›nda bir ayr›l›k oldu. Her hissedar,
Grubun bafl›nda bulundu¤u firmay›
sat›n alarak ortal›ktan ayr›ld›. Gruba
ba¤l› flirketlerin ayr› ayr› yüzde 50
Grupta görev ald›¤›m sekiz y›l
boyunca Bursa’da ciddi manada
maliyeci olarak tan›nmaya
bafllam›flt›m. Birçok firma,
görevdeyken bile bana, mali
dan›flmanl›k konular›nda sorular
sorard›, fakat ben iflime sayg›mdan
dolay› resmi olarak de¤il de arkadafl
olarak baz› fikirler verirdim. Dolay›s›yla
Gruptan ayr›l›nca kafamda mali
dan›flmanl›k, mali müflavirlik yapma
fikri do¤du.
‘Bak›fl Mali Dan›flmanl›k’ ad›yla
1986’da ‹ntam 99’da faaliyete
bafllad›m. Önemli firmalar›n mali
dan›flmanl›klar›n› yap›yordum. Yeminli
Mali Müflavirlik uygulamas›
bafllay›nca hesap uzmanl›¤›ndan
geldi¤imiz için otomatikman Yeminli
Mali Müflavirlik belgesine sahip
oldum. Fakat içimde hep ticaret
yapma iste¤i vard›.
73 Bak›fl 131
Mali müflavirlik yapt›¤›n›z dönemde de
içinizde ticaret yapma iste¤i var m›yd›?
1989’lara kadar yo¤un flekilde mali
müflavirlik yaparken, bir taraftan da
“nas›l ticaret yapabilirim?” diye
düflünüyordum. Bu arada Renault ile
temasa geçtim. Firma o dönemde
ç›kma malzemeleri, yani malzeme
koyduklar› ahflap sand›klar›, ihaleyle
sat›yordu. ‹haleye girip sand›klar›
al›nca otomatikman a¤aç ifline de
girmifl oldum. Bu arada mali
müflavirli¤e devam ediyordum.
Hangisi daha iyi olursa o iflte devam
etmek istiyordum.
O tarihlerde Renault, yedek parça
ihracat›na bafllay›nca, kendilerine bu
alanda kullanabilecekleri ahflap
sand›klar yapma teklifinde bulundum,
kabul ettiler. S›caksu mevkiinde
iflyerim vard›. Oraya kamyonlarla
mallar geliyordu. Çok da talep vard›.
Genellikle inflaat firmalar› kontraplak
ve haz›r ahflap malzemelere ilgi
gösteriyordu. Bu ticareti yaparken
önce Oyak Renault’da ambalaj
sand›¤› imalat›na da girdim.
Beflevler’de bir yer tuttum. O zamana
kadar a¤ac› ormanda tan›rken; birden
bire orman ürünleri al›m-sat›m› ve
üretimi ifline bafllam›fl oldum. Mali
müflavirlik faaliyetlerimi de git gide
azalt›yor ve yeni firmalar alm›yordum.
Çal›flt›¤›m firmalar› da, ticarette önüm
aç›lmaya bafllay›nca yavafl yavafl
arkadafllar›ma devrettim. 1990’de
mali müflavirlik iflini tamamen
b›rakt›m.
74 Bak›fl 131
Hesap uzmanl›¤› geçmifli olanlardan
kendi ad›na üretime, ticarete,
sanayiye giren birkaç kifliden biriyim.
Bürokrasiden gelenler biraz
çekingen, tedbirli ve temkinlidir.
Piyasay› da çok iyi bilmezler. Esnaf
aileden gelmem bana bu cesareti
verdi.
Zaman içinde a¤ac›n farkl›
branfllar›yla da ilgilenmeye bafllad›m.
1989 y›l›nda Beflevler’de ahflap parke
üretimine de bafllad›m. fiimdi
konutlar›n oldu¤u bir yerde, o zaman
7 bin metrekarelik alanda, 6-7 y›l
öncesine kadar hem ambalaj sand›¤›
ve palet üretimi, yan› s›ra ahflap masif
parke üretimi yapt›m. Ambalaj sand›¤›
ifli de büyüdü. Baflta otomobil üretim
fabrikalar› olmak üzere, s›nai ve
ihracatç› kurulufllar›n ambalaj sand›¤›
ve palet üreticisi olduk. Halen bu
alandaki üretimimize devam ediyoruz.
Aksun Parke’nin sektörde yaratt›¤› katma
de¤erden de bahseder misiniz?
ka¤›d›, parlak renkte, naylon veya
ahflap görüntüsü veren kaplama
bulunan bir malzemedir. Lamine de
4-5 milim gerçek ahflap kullan›l›r.
Masif parkeyi uygulamak zordur.
Yerine yap›flt›rmak, sistire çekmek,
cila atmak çok uzun zaman al›r. Fakat
sa¤l›kl› olan da masif parkedir. Ancak
fiyat›ndan dolay›, ayr›ca lamine ve
laminat da moda olunca masif
parkeye talep azald›. Dolay›s›yla ben
de 1998’de masif parke üretimini
b›rakt›m.
Parke piyasas›nda çok iyi bir isim
edindi Aksun Parke… fiu anda o¤lum
ve ben firmam›z›, parke ve
dekorasyon firmas› olarak devam
ettiriyoruz. Önemli yabanc› firmalar›n
bayili¤ini yap›yoruz. Villa, iflyerleri,
otel gibi büyük kurum ve kurulufllar›n
A’dan Z’ye iç dekorasyonunu
yap›yoruz. Akl›n›za ne geliyorsa…
Yer kaplamas›, merdiveni, duvar
kaplamalar›, ithal duvar ka¤›tlar› vs.
Otel projelerinde de yer ald›n›z m›?
Parkede ise ciddi anlamda ilerleme
kaydettik. Bursa’da Aksun Parke
markas› ile yo¤un, kaliteli bir üretime
girdik. Türkiye’nin bu alandaki önemli
3-4 üretici firmas›ndan biriyiz. Bu
arada yeri gelmiflken, tüketicinin bu
alanda akl›n› kar›flt›ran bir konuya da
aç›kl›k getirmek isterim: Parkenin;
masif, lamine ve laminat gibi farkl›
tarzlar› var. Bizimki do¤al a¤aç parke
yani masif parke üretimi idi. Laminat
parke ise alt›nda kontraplak benzeri
bir malzeme olan, üstünde ise dekor
Üretimi durdurduktan sonra parke
iflimizi pazarlama fleklinde ve
uygulamal› olarak yürütüyoruz. Yap›
sektöründe oldu¤u gibi otel
projelerinde de var›z. Örne¤in;
Dedeman Oteli’nin Zonguldak,
Gaziantep gibi lokasyonlar›n›n iç
dekorasyonunu yapt›k. Yine Çelik
Palas Oteli’nin tüm yer döflemelerini,
yani parkesini firmam›z döfledi. Yine,
Koray ‹nflaat’›n Bursa’daki projesi ile
Bursa’da bulunan birçok önemli yap›
Söylefli
ve villa inflaatlar›n›n iç dekorasyonunu
biz gerçeklefltirdik ve devam ediyoruz
da… Bu gibi örnekleri söyleyebilirim.
Aksun Parke flöyle bilinir; ‘Kaliteli
malzeme ve kaliteli iflçilikten kesinlikle
ödün vermez…’
Bir de Aksun Ambalaj ve Palet firman›z
var. Bu firman›n çal›flmalar›n› da anlat›r
m›s›n›z?
Aksun Parke ve Dekorasyon firmam›z
Mudanya Yolu üzerinde faaliyet
gösteriyor. Aksun Ambalaj ve Palet
firmas›n› ise ‹zmir Yolu üzeri
Gökçeköy’e yeni tafl›d›k. Yeni
fabrikam›z daha genifl. Parkede ise
masif k›sm› ile ilgili yeni geliflmeler
oluyor. Daha dekoratif üretimler var.
Bu yerimizde, parkeye ilave iflleri
planl›yoruz. Ancak hangi tarzda olur,
flu an için henüz netleflmedi. Ambalaj
sektörü h›zla büyüyor. Birçok firma
eskiden kamyona yükledi¤i ürünleri
flimdi ahflap paletlerle tafl›mak
zorunda… Ancak bu alanda da çok
ciddi bir rekabet yafl›yoruz. Ambalaj
sektörü olarak dolayl› ihracat
yap›yoruz. Çünkü verdi¤imiz tüm
palet ve ambalaj ürünleri yurtd›fl›na
gidiyor.
Bizim temel iflimiz; orman ürünleri
oldu¤u için e¤itimimizi ve yat›r›m›m›z›
bu sektör üzerine yo¤unlaflt›rd›k.
“Ambalaj› daha geniflletebilir,
otomasyona girebilir miyiz?” diye
düflünüyoruz. Masif parkenin yeni
dekoratif anlay›fllara ve üretim tarz›na
uygun fleklini yapabilmenin hesaplar›
içindeyiz. Villa gibi çok klas yerlere
döflenen ve orijini a¤aç olan ürünleri
üretme ve pazarlama yönünde
ad›mlar ataca¤›z. Hiçbir iflletme
yerinde duramaz. Kendini gelifltiren,
yenilik yapanlar ayakta kalabiliyor
bildi¤iniz gibi.
Gençlere ifl hayat›nda baflar›l›
olabilmeleri noktas›nda neler tavsiye
edersiniz?
‹fl hayat›nda baflar› için cesaret
gerekli, biraz da piyasay› iyi tan›mak
laz›m. Her fleyden önce dürüstlük,
zaman›nda teslim ve kaliteli üretim…
Biz bütün bu flartlar› sa¤lad›¤›m›z›
düflünüyorum. fiimdiki gençler
üniversiteden mezun oluyor, fakat ifl
bulam›yor. Bu, global ekonominin bir
zorlu¤u. Bulundu¤u yerde sivrilen,
fark yaratan ise her zaman karfl›l›¤›n›
al›r.
Sivil toplum örgütlerindeki
çal›flmalar›n›z› da anlat›r m›s›n›z?
BUS‹AD’a 30 y›ldan fazlad›r üyeyim.
Geçti¤imiz haftalarda düzenlenen bir
törenle, kadim üyelere plaket töreni
yap›ld›. Çok güzel bir
organizasyondu. Bunu düflünenlere
ve eme¤i geçenlere teflekkür ederim.
BTSO’da da Orman Ürünleri
sektöründe komitedeyim. Uzun
y›llardan bu yana Bursa Rotary
Kulübü üyesiyim, geçen dönem de
baflkanl›¤›n› yürüttüm. Dostlar›m›zla
zaman zaman bir araya gelip
ekonomi ve ticaretten konufluyoruz.
Ekonomi tahsili yapt›¤›m ve meslekten
geldi¤im için piyasa ve dünya
ekonomisini takip-analiz etme
merak›m vard›r.
Orman ürünleri sektörünün mevcut
durumu hakk›nda neler söylemek
istersiniz?
Türkiye orman ürünlerinden yeterince
istifade edemiyor. Bu alanda imalat
yapan sadece birkaç büyük firma
var. Örne¤in, Finlandiya’ya giden
arkadafllar›m anlatm›flt›. Orada 90100 tane büyük firma, Türkiye’nin 3
kat› kadar orman ürünü üretiyor, iflliyor
ve pazarl›yormufl. Bizde ise 40 bin
adet irili-ufakl› firma var ve bu say›
gerçekten çok fazla. Bu nedenle
rekabet de amans›z oluyor. Gerçi her
sektör böyle…
Aksun Ambalaj, orta çapta ifl yapan,
50-60 insan›n çal›flt›¤› bir iflletme.
fiehrimizde daha küçük iflletmeler
ise çok fazla… Onlarla rekabet etmek,
haks›z rekabetten dolay› zor.
Piyasada üretici çok, ancak orman
ürünleri alan›ndaki potansiyelimizi
yeterince de¤erlendiremiyoruz.
‹negöl’ün mobilya sahas›nda biraz
ilerleme kaydetti¤ini söyleyebiliriz.
Fakat yine de potansiyelin çok çok
alt›nda diyebilirim.
Orman ürünleri yani ahflap dedi¤imiz
nesne, hayat›m›z›n birçok sahas›nda
kullan›l›yor. Ormanlar, a¤aç; tabiat›n
insanlara bahfletti¤i en güzel
varl›klard›r. ‹nsanlar evlerinde mobilya
kullan›yor, sanayide sand›k ve palet,
kimisi ise evine dekorasyon yapt›r›yor.
Öte yandan, ülkemizde çam de¤il de
mefle, köknar, ladin gibi a¤açlar›n
üretimi maalesef azald› ve
yurtd›fl›ndan ithal ediliyor. Fransa da,
Almanya da d›flar›dan orman sahas›
büyük olan ülkelerden bu a¤açlar›
getiriyor. Sonuçta ortaya koyduklar›
ürününü iyi fiyattan sat›yorlar.
Dolay›s›yla bu alanda büyük çapta
rakip ülkelerle rekabet yapmak
gerekiyor.
Son olarak, sektörünüzün; ülkemizde
ormanlar›n azalmas›na menfi bir etkisi
olup-olmad›¤›n› söyleyebilir misiniz?
A¤ac›n ifllenmifli bile çevreye oksijen
tafl›r. Orman ürünleri faaliyeti; kirlili¤i
olmayan, çevreye zarar vermeyen
temiz bir üretim tarz›d›r. fiu soru
mutlaka herkesin akl›na geliyor?
Ormanlar›m›z, orman ürünleri
sektöründe kullan›lan malzemeler
nedeniyle kesilerek azal›yor mu? ‹fle
ilk bafllad›¤›mda ben de bunu öyle
düflünüyordum. Fakat bir çam ihalesi
için gitti¤im bir Orman ‹flletme
Müdürlü¤ü’nde bana gösterdikleri
kesilecek a¤açlar 50-60 y›ll›kt›. “Bu
a¤açlar kesilmese, çürüyecek ve
hiçbir ifle yaramayacak” dediklerinde
çok rahatlam›flt›m. Hatta flunu da
ilave etti yetkililer: “20-30 y›l öncesi
ormanlar›m›zla bugünkü ormanlar›m›z
aras›nda say› bak›m›ndan hiçbir fark
yok. Sürekli yeni dikimler yap›yoruz.
Yani tüketildi¤i kadar da üretiyoruz
demifllerdi de, ben de bu
bilgilenmeden memnun kalm›flt›m.
Bunu daha çok i¤ne yaprakl› a¤aç
olan çam orman› için söylüyorum.
75 Bak›fl 131
‹stanbul’un yeni gözdesi ‘Özdilek Center’
kap›lar›n› ziyaretçilerine açt›
Özdilek’in ‹stanbul’daki ilk
yat›r›m› olan ‘Özdilek Center’
ziyaretçilerine kap›lar›n› açt›.
‹fl ve yaflam›n merkezi olan
Levent’te hizmet veren proje,
140 seçkin ma¤azan›n yer ald›¤›
AVM ile 32 katl› otel ve 33 katl›
plazadan olufluyor.
ürkiye’nin en de¤erli ilk 100
markas› içinde yer alan Özdilek’in,
ÖzdilekPark ‹stanbul AVM, River
Plaza ve Wyndham Grand ‹stanbul
Levent’ten oluflan karma projesi
‘Özdilek Center’ ziyaretçilerine
kap›lar›n› açt›.
T
Özdilek Holding Yönetim Kurulu
Baflkan› Hüseyin Özdilek’in ev
sahipli¤inde gerçekleflen tan›t›m
organizasyonunda ‘Özdilek Center’
karma projesine yap›lan yat›r›m ve
Özdilek Holding’in önümüzdeki
dönem hedefleri konufluldu.
Üçlü Karma Proje; ‘Özdilek Center’
‹fl ve yaflam›n merkezi olan Levent’te,
Kanyon ve Metrocity’nin tam
ortas›nda hizmet veren proje, 140
seçkin ma¤azan›n yer ald›¤› AVM ile
76 Bak›fl 131
32 katl› otel ve 33 katl› plazadan
olufluyor. Özdilek’e ait hipermarket,
ma¤aza ve sinema birimleri ile
yaklafl›k 500 kifliyi istihdam edecek
olan projedeki di¤er ma¤azalarda
yaklafl›k bin 500 kiflinin görev alaca¤›,
otel ve ifl merkezi ile birlikte
düflünüldü¤ünde ise projenin
toplamda yaklafl›k 2 bin 500 kifliye
direkt istihdam sa¤layaca¤› belirtildi.
Üyelerden
Haberler
yaflam merkezleriyle her gün binlerce
kifliyi a¤›rl›yor. Burada yaflam hiç
durmuyor ve ulafl›m kolayl›¤›yla da
özellikle ifl insanlar›n›n u¤rak yerleri
aras›nda yer al›yor. ‹flte tam da bu
noktada konumland›rd›¤›m›z Özdilek
Center ‹stanbul, 3 kilometrelik alanda
yer alan yerleflik nüfusla toplam 500
bin kifliye, 5 kilometrelik alanda ise
toplam 1 milyon 100 bin kifliye
ulafl›yor. fiehrin kalbinde
konumland›rd›¤›m›z proje,
‹stanbul’daki ilk projemiz…
‹stanbul’un her yerinden rahat ulafl›m
imkan›
‹stanbul’un karmafl›k trafi¤ine girmeden
ÖzdilekPark AVM ile ba¤lant›l› metro hatt›
sayesinde AVM, River Plaza ve
Wyndham Grand ‹stanbul Levent otel
ziyaretçileri, d›fl alana ç›kmadan,
herhangi bir ba¤lant› yoluna gerek
duymadan metro ile Kartal ve ‹stanbul
Atatürk Havaliman› güzergah›nda
gitmek istedi¤i yere kolayca
ulaflabiliyor. Ayr›ca, inflaat› devam
eden Levent-Hisarüstü metro hatt›n›n
ilk hatt›n›n ilk dura¤›n›n bu noktada
olmas› planlan›yor.
Hedef; y›l içinde 10 milyonun üzerinde
ziyaretçi…
Bas›n toplant›s›ndaki konuflmas›nda;
proje kapsam›nda y›l içinde 10
milyonun üzerinde ziyaretçiye
ulaflmay› hedeflediklerini belirten
Özdilek Holding Yönetim Kurulu
Baflkan› Hüseyin Özdilek, konuyla
ilgili flunlar› söyledi: “‹stanbul’un en
hareketli bölgelerinden Levent, ifl ve
Bu görkemli projemizde; 5 y›ld›zl›,
389 odas› ve birçok konferanstoplant› salonu ile uluslararas› prestije
sahip Wyndham Grand ‹stanbul
Levent gibi ‹stanbul’un yerli-yabanc›
ifl dünyas›n›n y›ld›z› olacak bir otel
bulunuyor. Ayr›ca yaklafl›k 3 bin
beyaz yakal› çal›flan› a¤›rlayacak en
yeni teknolojilerle infla edilen River
Plaza yer al›yor. Projenin al›flverifl,
yaflam ve e¤lence merkezi olacak
ÖzdilekPark ‹stanbul AVM; Türkiye’nin
en seçkin 140 markas› ile al›flverifl
ihtiyaçlar›n›n karfl›lanaca¤›, çocuklar
için e¤lence alan›, farkl› damak tatlar›
için özel yiyecek-içecek bölümleri ve
yeflil teraslar›yla misafirlerine do¤an›n
tad›n› ç›karaca¤› bir yaflam alan›
sunuyor.”
77 Bak›fl 131
Matl› Grubu orta vadede Türkiye’nin
protein ihtiyac›n› karfl›lamay› hedefliyor
1965’te Ömer Matl›’n›n
temellerini att›¤› Matl› G›da
Grubu; yem, g›da ve tam ya¤l›
soya üretimi ile m›s›r kurutma
ve hammadde ticaretine, orta
vadede beyaz-k›rm›z› et ile sütsüt ürünlerini de ilave ederek
ülkenin protein ihtiyac›n›
karfl›lamay› hedefliyor.
T
ürkiye’nin yemcisi Matl›, ülkenin
protein ihtiyac›n› karfl›layan g›da
grubu olma hedefine emin
ad›mlarla yürüyor. 2013 y›l›nda 553
bin ton yem üreten Matl› G›da
Grubu’nun hedefi, 2015’te 1 milyon
ton, 2020’de ise 2 milyon ton yem
üretmek.
2013 y›l› cirosu 498 milyon lira
2010 y›l›nda bafllad›¤› yumurta
üretiminde de iddial› olan Matl› G›da
Grubu, Burdan Yumurta markas› ile
günde 1 milyon 520 bin, y›lda ise
yaklafl›k 555 milyon adet yumurta
üretiyor. Günlük yumurta üretimini
2014 y›l› sonuna kadar 2 milyon 156
bin adede ç›karacak olan grubun
nihai hedefi 2015’te y›lda 1 milyar
adet, 2020’de ise y›lda 2 milyar adet
yumurta üretimine ulaflmak. 600
kifliye istihdam sa¤layan, 2 bin
tedarikçiyle de ticaret yapan Grubun,
yem bayii say›s› da 400’e ulaflt›. Grup,
2013 y›l›nda toplam 498 milyon TL
ciro elde etti.
Türkiye’de besin zincirinin en güçlü
halkas› olacak
Orta vadede beyaz ve k›rm›z› et ile
süt ve süt ürünleri üretimine de
78 Bak›fl 131
bafllayarak, Türkiye’nin protein
ihtiyac›n› karfl›layan bir g›da grubu
olacak Matl›, dolay›s›yla hem
hayvanlar› hem de insanlar›
besleyerek, ülkede besin zincirinin
en güçlü halkas› haline gelmeyi
hedefliyor.
gösterdi¤ini belirten Yönetim Kurulu
Baflkan› Özer Matl›, Grubun ana
flirketi Matl› A.fi.’nin; ‹SO’nun
‘Türkiye’nin En Büyük 500 Sanayi
Kuruluflu’ araflt›rmas›nda, 2013 y›l›
verilerine göre 207. s›rada yer ald›¤›n›
vurgulad›.
Y›lda 1,5 milyon tona yaklaflan üretim
kapasitesi…
Matl› G›da Grubu bugün
Karacabey’in yan› s›ra Konya, Çorlu
(Tekirda¤), Turgutlu (Manisa) ve
Samsun tesislerinde büyükbafl,
küçükbafl ve kanatl› hayvan yemi
üretiyor. Grup 2013 y›l› itibariyle befl
fabrikas›nda y›lda toplam 1 milyon
120 bin ton yem üretim kapasitesine
sahip… Ocak 2014 sonunda
Gaziantep yem fabrikas› faaliyete
geçtikten sonra grubun y›ll›k yem
üretim kapasitesi alt› fabrikada toplam
1 milyon 320 bin tona ç›kt›.
Nereden nereye?
Matl› G›da Grubu’nun kurucusu Ömer
Matl›, ifl hayat›na 1965’te Bursa’n›n
Karacabey ilçesinde so¤an ticareti
yaparak bafllad›. 1970’lerin bafl›nda
hayvan ticaretine ve buna paralel
olarak mand›rac›l›¤a geçen Ömer
Matl›, bu ifllerde elde etti¤i baflar›lar›n
getirdi¤i ticari itibar› ve birikmifl
sermayesiyle birlikte çeltik ifline girdi
ve 1980 y›l›nda kurdu¤u çeltik
fabrikas›yla tüccarl›ktan sanayicili¤e
ad›m att›.
Türkiye’nin en büyük 207. sanayi
kuruluflu
Matl› G›da Grubu’nun halen yem
üretimi, g›da üretimi, tam ya¤l› soya
üretimi, m›s›r kurutma ve hammadde
ticareti alanlar›nda faaliyet
Ömer Matl›, 1986’da hayvan yemi
üretmeye karar verdi. Bu yat›r›m
karar›, 1988 y›l›nda ilk büyükbafl
hayvan yemi üretiminin
gerçekleflmesi ile somutlaflt›.
Karacabey’deki fabrikada saatte 10
ton süt ve besi s›¤›r› yemi üretiliyordu.
Hedef kitle ise bafllangݍta
Karacabey, Mustafakemalpafla,
Band›rma ve çevresindeki süt ve besi
s›¤›r› yetifltiricileriydi. Bu ilk fabrikaya
1992 y›l›nda bölgenin ilk modern m›s›r
kurutma tesisi eklendi. Matl› G›da
Grubu Nisan 2010’da ise yepyeni bir
sektöre ad›m atarak yumurta
üretimine bafllad›.
Üyelerden
Haberler
Uluslararas› Kemal Coflkunöz Eskrim
Turnuvas› FIE’nin resmi takviminde…
Bu y›l beflincisi gerçeklefltirilen
ve ilk kez Senior kategorisinde
Uluslararas› Eskrim
Federasyonu’nun (FIE) resmi
takvimine giren, Uluslararas›
Kemal Coflkunöz Eskrim Satellite
Turnuvas›, dünya klasman›nda
puan veren bir müsabaka haline
geldi.
oflkunöz Holding’in kurucusu
merhum Kemal Coflkunöz ad›na
bu y›l beflincisi düzenlenen
‘Uluslararas› Kemal Coflkunöz Eskrim
Satellite Turnuvas›’ sona erdi. 11-12
Ekim tarihlerinde Bursa Nilüfer Spor
Salonu’nda gerçeklefltirilen
turnuvan›n birinci günündeki erkek
k›l›ç müsabakalar›n›n galibi
Gürcistan’dan Beka Bazadze olurken,
ikinci gün gerçeklefltirilen
müsabakalarda ise Ukrayna’dan
Olena Voronina birincilik ipini
gö¤üsledi.
C
Bursa’n›n uluslar aras› arenada
tan›t›m›na katk›…
Coflkunöz Holding, Coflkunöz Spor
Kulübü ve Türkiye Eskrim
Federasyonu ifl birli¤iyle
gerçeklefltirilen turnuva; olimpik spor
dal› olan eskrimin daha çok kifliye
ulaflmas›n› sa¤larken, organizasyona
ev sahipli¤i yapan Bursa’n›n
tan›t›m›na katk›da bulunmas›
aç›s›ndan da büyük önem tafl›yor.
Bu y›l ilk kez Senior kategorisinde
FIE (Fédération Internationale
d'Escrime / Uluslararas› Eskrim
Federasyonu) resmi takvime giren
turnuva, böylece dünya klasman›nda
puan veren uluslararas› bir müsabaka
haline geldi. Bir dünya kupas›
organizasyonuna dönüfltürülmesi
hedeflenen turnuvaya aralar›nda
Azerbaycan, ‹ngiltere, ‹rlanda,
Singapur, Amerika Birleflik Devletleri,
Ukrayna, Venezula, Virgin Adalar›,
Irak ve Gürcistan’›n da oldu¤u 11
ülkeden 59 sporcu kat›ld›. Geçti¤imiz
y›l a¤›rl›kl› olarak Avrupa’dan önemli
bir kat›l›ma sahne olan organizasyona
bu y›l Uzak Do¤u ülkeleri ve ABD’den
de kat›l›m olmas›, ayr› bir baflar› olarak
öne ç›kt›.
Turnuva çok zorlu mücadelelere sahne
oldu
11 Ekim tarihinde bafllayan
turnuvan›n ilk gününde erkek k›l›ç
müsabakalar› yap›ld› ve
müsabakalarda 33 sporcu rakipleriyle
karfl› karfl›ya geldi. Turnuvan›n ikinci
gününde ise 26 bayan eskrimci, k›l›ç
müsabakalar›nda finale ç›kmak için
mücadele verdi. Turnuvan›n ilk
gününde Gürcistan’dan Beka
Bazadze birinci, yine Gürcistan’dan
Nika Shengelia ikinci oldu.
Üçüncülü¤ü ise Türkiye’den ‹brahim
Ahmet Ant ve Azerbaycan’dan Azar
Taghiyev paylaflt›. Üçüncülere
madalyalar›n› Coflkunöz Metal Form
Afi Genel Müdürü Aptullah Saner
verirken, ikinci olan sporcuya
madalyas›n› Türkiye Eskrim
Federasyonu Baflkan› Müminhan
Bilgin takdim etti. Erkekler k›l›ç
müsabakalar› birincisi ise,
madalyas›n› Bursa Vali Yard›mc›s›
Eyüp Sabri Kartal’›n elinden al›nd›.
‹kinci gün gerçeklefltirilen
müsabakalarda ise, Ukrayna’dan
Olena Voronina birinci,
Azerbaycan’dan Sabina Mikina da
ikinci oldu. Üçüncülü¤ü ise
Ukrayna’dan Alina Komashchuk ve
yine Ukrayna’dan Iryna Shchukla
paylaflt›. Üçüncülere madalyalar›n›
Coflkunöz Holding Yönetim Kurulu
Üyesi Oya Yöney ve Gençlik
Hizmetleri ve Spor ‹l Müdürü
Süleyman fiahin verirken, ikinci olan
sporcuya madalyas›n› Türkiye Eskrim
Federasyonu Baflkan› Müminhan
Bilgin takdim etti. Bayanlar k›l›ç
müsabakalar› birincisi ise,
madalyas›n› Bursa Vali Yard›mc›s›
Eyüp Sabri Kartal’›n elinden al›nd›.
‹ki gün süren turnuva, toplamda 209
karfl›laflmaya sahne oldu.
79 Bak›fl 131
Coflkunöz Holding ‘ALABUGA’ ile ilk
yurtd›fl› tesis yat›r›m›n› hayata geçirdi
Coflkunöz Holding’in
yurtd›fl›ndaki ilk yat›r›m›
‘Coflkunöz Alabuga’, Tataristan
Cumhuriyeti’nin ilk büyük presli
parça üretim tesisi oldu.
Y›ll›k 50 bin ton sac iflleme
kapasitesine sahip tesis, Rus
Otomotiv Forumu taraf›ndan
‘2013 Y›l›n›n En ‹yi Yat›r›m
Projesi Ödülü’ne lay›k görüldü.
C
oflkunöz Holding’in yurt d›fl›ndaki
ilk yat›r›m› olan Coflkunöz
Alabuga, otomotive yönelik
preslenmifl sac parçalar› üretmek
üzere kuruldu.
2012 y›l›n›n son çeyre¤inde temelleri
at›lan Coflkunöz Alabuga; Tataristan
Cumhurbaflkan› Rustam Minnihanov,
80 Bak›fl 131
çok say›da üst düzey devlet yetkilisi
ve çeflitli ülkelerden konuklar›n
kat›ld›¤› resmi aç›l›fl töreniyle A¤ustos
2014’te fiilen üretime geçti.
Yüksek teknolojili bir fabrikayla
karfl›laflmaktan memnunuz
Tataristan Cumhurbaflkan›
Minnihanov aç›l›fl konuflmas›nda,
Üyelerden
Haberler
geçti¤imiz y›l Türkiye’deki Coflkunöz
Metal Form fabrikas›na yapt›¤›
ziyarete de¤inerek, Coflkunöz
Holding’den bekledi¤i gibi yüksek
teknolojili bir fabrika ile karfl›laflmaktan
duydu¤u memnuniyetini dile getirdi.
politikas›n›n ilk ad›m› olan Coflkunöz
Alabuga, s›n›rlar›n ötesine tafl›d›¤›
Ar-Ge ve know-how’› Tataristan
Cumhuriyeti’ndeki e¤itimli ifl gücü,
alan›nda uzman markalar ve enerji
olanaklar› ile buluflturdu.
Coflkunöz Holding Genel
Koordinatörü Cenk Yöney ise,
gerçeklefltirdikleri yat›r›mla Rusya
Federasyonu otomotiv yan sanayi
sektörünün geliflimine sürekli katk›da
bulunmay› ve bu konuda öncülük
etmeyi amaçlad›klar›n› vurgulad›.
TS-16949-2002, ISO 14001, OHSAS
18001 standartlar›na göre üretim
yapacak olan fabrika; “Yal›n Üretim”
ve otomotive özgü pek çok sistem
transferi ile alan›ndaki en son
teknolojileri bölgeye kazand›rarak
önemli bir model olma amac›n›
tafl›yor.
Rus Otomotiv Forumu’ndan Gelen ‘Y›l›n
Yat›r›m›’ Ödülü
Coflkunöz Alabuga’n›n ilk etab› 15
bin metrekaresi kapal› olmak üzere
78 bin metrekare aç›k alan üzerinde
kuruldu. Coflkunöz Alabuga; flirket
kuruluflu, yasal prosedürlerin yerine
getirilmesi, fabrika inflaat›,
makinelerin montaj› ve devreye
al›nmas› süreçlerinin 1,5 y›l gibi rekor
bir sürede tamamlanmas›yla örnek
gösterilen bir proje oldu. Bu baflar›,
Rus Otomotiv Forumu taraf›ndan
‘2013 Y›l›n›n En ‹yi Yat›r›m Projesi
Ödülü’ ile taçland›r›ld›.
Törende yap›lan konuflmalar›n
ard›ndan Minnikhanov, Ford Sollers
ve Coflkunöz Holding üst yönetimi
taraf›ndan hat çal›flt›r›ld› ve ilk presli
parça üretimi gerçeklefltirildi.
Y›ll›k sac iflleme kapasitesi 50 bin ton
Coflkunöz Alabuga; 60 y›ll›k köklü
üretim geçmifli ile 6 farkl› sektörde
12 firmas›, 2 bin 500 çal›flan›yla
faaliyet gösteren ve Türkiye’nin en
büyük sanayi kurulufllar›ndan biri olan
Coflkunöz Holding çat›s› alt›nda yer
al›yor. Y›ll›k 50 bin ton sac iflleme
kapasitesine sahip olan fabrika, binek
araçlarda kullan›lacak parçalar için
full robotik otomasyonlu pres
hatlar›nda üretim yapacak.
Coflkunöz’ün d›fla aç›lma politikas›n›n
ilk ad›m›
Coflkunöz Holding’in d›fla aç›lma
81 Bak›fl 131
Durmazlar, Innotrans 2014’te
iki yeni rayl› sistem arac›n› tan›tt›
Durmazlar Holding, dünya
markas› olma yolunda emin
ad›mlarla ilerleyen
‘DURMARAY’ ile Berlin'de bu
y›l 12.’si düzenlenen ve 55
ülkeden 2 bin 500 firman›n yer
ald›¤›, Avrupa’n›n en büyük rayl›
sistemler fuar› INNOTRANS
2014’te iki yeni arac›n› tan›tt›.
ayl› sistemler sektörüne 2009’da,
Türkiye’nin ilk yerli rayl› sistem
arac› olan, yüzde 100 alçak
tabanl› ‘‹pekböce¤i’ tramvay›n›n
tasar›m› ve üretimiyle girifl yapan
Durmazlar Holding, ürün gam›na;
‘‹pekböce¤i’nin Türkiye’de ilk defa
üretilen çift yönlü modeli ile yeni bir
hafif rayl› sistem arac› olan Green
City’yi ekledi. Durmazlar; 23-26
Eylül’de Berlin’de yap›lan ve dünyan›n
en büyük rayl› sistem fuar› olan
INNOTRANS 2014’te, tamamen yeni
metro arac› ‘Green City’nin dünya
lansman› gerçeklefltirildi.
R
Yeni bir metro arac› tasar›m› için de
çal›fl›yoruz
Makine sektöründeki bilgi birikimini
rayl› sistem araçlar›n›n yaz›l›m›
konusunda da gelifltirerek know-how
oluflturduklar›n› anlatan Durmazlar
Makine Yönetim Kurulu Baflkan›
Hüseyin Durmaz gelinen süreci flöyle
özetledi: “‘‹pekböce¤i tramvay›n›n
tasar›m›na 2009 y›l›nda bafllad›k. 2,5
y›l süren ürün gelifltirme sürecinden
sonra ilk arac›n üretimini yaparak,
standartlara uygunlu¤unu
do¤rulamak amac›yla bir y›l süren
homologasyon testlerini tamamlad›k.
Arac›m›z tüm testleri baflar›yla geçti.
2013 y›l›nda Bursa Büyükflehir
Belediyesi’ne teslim etti¤imiz 6 adet
tramvay baflar›yla çal›fl›yor.
82 Bak›fl 131
Sonras›nda durmad›k, hem yurtiçi,
hem de yurtd›fl› pazarlar›n›
hedefleyerek ürün gam›na iki yeni
model daha ekledik. Bunlardan biri,
çift yönlü ‹pekböce¤i tramvay›, di¤eri
ise yüksek tabanl› hafif metro arac›
Green City.
Bu iki yeni arac›m›z›n üretim ve
testlerini tamamlad›k, Berlin’deki
Innotrans 2014 Fuar›’nda sergiledik.
Bunlarla da kalm›yoruz. 2015 y›l›n›n
ikinci çeyre¤inde yerli bir metro arac›
Üyelerden
Haberler
tasar›m› için de gerekli planlar›m›z›
yapt›k. Bu araçla flehir içi rayl› sistem
araç ürün gam›m›z› tamamlam›fl
olaca¤›z.”
Green City ile Avrupa’daki ihalelere
kat›laca¤›z
Hüseyin Durmaz, milli marka
yaratman›n önemine de de¤inerek,
“Amac›m›z, ülkemizin patenti
kendisine ait olan rayl› sistem
araçlar›n› tasarlay›p üreterek, sadece
yurtiçinde de¤il, yurtd›fl›nda da kabul
görecek bir marka yaratmak ve
DURMARAY markas›yla uluslararas›
alanda yer almak. Fuarda
sergiledi¤imiz hafif metro arac› Green
City ile Avrupa’daki ihalelere de
kat›lmak için haz›rl›k yap›yoruz” dedi.
Hep birlikte çal›fl›rsak 2023 y›l›
hedeflerine ulafl›r›z
Türkiye’de 60 y›ld›r makine
sektöründe bulunduklar›n› ve
üretimlerinin yüzde 80’ini ihraç
ettiklerini belirten Durmaz, hükümetin
2023 y›l› için belirledi¤i ‘500 milyar
dolar ihracat’ ve ‘cari a盤› kapatmak’
vizyonuna ulaflmas›na katk› için rayl›
sistemleri hedeflediklerini belirtti.
Durmaz, “Biz özel sektör olarak 2023
hedefleri için üzerimize düfleni
yapmaya haz›r›z, ancak
hükümetimizin özel sektörün bu
giriflimini desteklemesi gerekli.
Memnuniyetle görüyoruz ki, savunma
sanayiinde milli tank, milli gemi ve
milli uçak üretimi hükümetimiz
taraf›ndan destekleniyor.
Rayl› sistemler de, hükümetimizin
2023 hedeflerini gerçeklefltirmede
oldukça kritik bir öneme sahip. Çünkü
gelecek 10 y›l içinde sadece
Türkiye’de 25 milyar dolarl›k bir
ihtiyaçtan bahsediyoruz. Özel sektör
olarak kendi öz kaynaklar›m›zla
ç›kt›¤›m›z bu yolda ülkemizin
menfaatleri do¤rultusunda hep
beraber çal›flmal›y›z. Hedeflerimize
ancak bu flekilde ulaflabiliriz” diye
konufltu.
83 Bak›fl 131
Sanayi inflaatlar› Sinta’dan sorulur
Özellikle sanayi inflaatlar›ndaki
uzmanl›¤› ve yüzde 100 müflteri
memnuniyetine verdi¤i önem
ile tan›nan Sinta, 2014 y›l›nda
da pek çok projeyi hayata
geçirmenin gururunu yafl›yor.
Firman›n, yak›n zamanda
tamamlanacak projeleriyle
birlikte ekonomiye sa¤lanan
katk› daha da artacak.
anayi inflaatlar› alan›nda
Türkiye’nin en önemli firmalar›
aras›nda yer alan Sinta, 2014
y›l›nda da pek çok projeyi
tamamlayarak öncülü¤ünü sürdürdü.
Bütün ülkelerde oldu¤u gibi
Türkiye’de de de¤iflim ve geliflimin
temelini inflaat sektörünün
oluflturdu¤unu belirten Sinta yetkilileri,
“Bütün mekanlar› yaflan›r k›lan tüm
altyap›n›n ilk ad›m› inflaat ile at›l›yor.
S
Faaliyetini, inflaat sektörünün
hareketlili¤iyle sürdüren onlarca
iflkolunun katk›s› da dikkate
al›nd›¤›nda inflaat›n, GSMH içindeki
pay› yaklafl›k yüzde 30 seviyesine
ç›k›yor” dediler.
‹stikrarla birlikte sektördeki geliflim
sürecektir
“‹nflaat sektörünün geliflmesinde
hükümet politikalar›n›n, uluslararas›
kredi kurulufllar›n›n, politika ve
ekonomiyi etkileyen tüm kararlar›n
do¤rudan etkisi bulunuyor. ‹stikrarl›
büyümeye ve beraberinde istihdam
yaratmaya her zaman ihtiyac› olan
Türkiye ekonomisi için inflaat sektörü
çok önemli bir sektör olmufltur” diyen
Sinta yetkilileri, Türkiye’de siyasi ve
ekonomik istikrar devam etti¤i sürece
sektördeki geliflimin de sürece¤ini
anlatt›lar.
Sinta; inflaat sektörünün atar
damarlar›ndan birisi
2014 y›l›n›n sonuna yaklaflt›¤›m›z flu
dönemde Sinta taraf›ndan yap›m›na
bafllanan- devam eden ve
tamamlanan inflaat projelerinden
baz›lar› ise flöyle özetlendi: “Tofafl
Türk Otomobil Fabrikas›’n›n mevcut
tesislerinde bulunan gövde
84 Bak›fl 131
atölyesinin çat› de¤iflim projesinin ve
mevcut tesislerine ilave olarak yeni
Ar-Ge ofisleri ilave inflaat ifllerinin
yap›m›na firmam›zca baflland›.
Güngör Zeytincilik’in Orhangazi’de
bulunan mevcut arsalar›na prefabrik
betonarme fabrika binas› inflaat›n›n
yap›m›na baflland›. Trend Tekstil’e
ait DOSAB’da bulunan mevcut
fabrika s›n›rlar› içine muhtelif inflaat
ifllerinin yap›m›na baflland›. Elsi
Elektrik Sistemleri’nin HOSAB’daki
mevcut fabrika sahas› s›n›rlar› içine
betonarme idari bina karkas ve
prefabrik betonarme karkas ve çelik
çat›l› fabrika binas› inflaat›n›n
yap›m›na yine Sinta taraf›ndan
baflland›.
Asil Çelik’in Orhangazi-Gemiç Köyü
Mevkii’nde 600.000 ton/y›l üretim
kapasiteli yeni sürekli döküm tesisi
betonarme ve çelik konstrüksiyon
inflaat›n›n yap›m› büyük bir h›zla
devam ediyor. Bursa Tekstil
Boyahaneleri ‹htisas Organize Sanayi
Bölgesi’nin Bad›rga Köyü s›n›rlar›
içinde yer alan arazisine 1. K›s›m
Altyap› inflaat›n›n yap›m›na güçlü
ekipmanlar›m›z ve makine park›m›zla
firmam›zca devam ediliyor. Yine, Nuri
Körüstan Makine Metal’in NOSAB’da
yer alan mevcut arsas›na prefabrik
fabrika binas›n›n inflaat› ile Empo
Otomotiv’e ait NOSAB’da yer alan
arsaya prefabrik fabrika binas›n›n
inflaat› devam ediyor. Türk Traktör
ve Ziraat Makine’nin Sakarya’daki
mevcut boyahane binas›n›n çelik
konstrüksiyon platform imalat› ile
Magneti Marelli Mako’nun
NOSAB’daki mevcut tesislerine ek
sundurma binas›, hammadde binas›,
çad›r tünelleri ve ilave sundurma
inflaat›n›n yap›m› da firmam›z
taraf›ndan tamamlanm›flt›r.
Bölgemizde inflaat sektörünün
atardamarlar›ndan biri olan Sinta, her
flekilde ve her ortamda gerek müflteri
memnuniyetini art›rmak ve gerekse
baflar›l› ifllere imza atmak ad›na
üzerine düflen görevi yerine
getirmeye devam edecek.”
Üyelerden
Haberler
Türkiye’nin sütçüsü Sütafl’a e¤itim
faaliyetlerinden dolay› global ifl ödülü
Sütafl, e¤itim faaliyetleriyle,
60’dan fazla ülkeden 3 bin 500’ü
aflk›n kat›l›m›n oldu¤u Stevie
Uluslararas› ‹fl Ödülleri’nde,
Avrupa’da Y›l›n Kurumsal
Sosyal Sorumluluk Program›
kategorisinde Gümüfl Stevie
Ödülü’ne lay›k görüldü.
ütafl, e¤itim faaliyetleriyle, Stevie
Uluslararas› ‹fl Ödülleri’nde
‘Avrupa’da Y›l›n Kurumsal Sosyal
Sorumluluk Program›’ kategorisinde
Gümüfl Stevie Ödülü’ne lay›k görüldü.
Dünyan›n en baflar›l› kurumlar›n›n
de¤erlendirildi¤i yar›flmaya 60’dan
fazla ülkeden 3 bin 500’ü aflk›n kat›l›m
oldu. Ödül töreni Paris’te düzenlendi.
S
Sütafl binlerce üretici, ö¤renci ve
giriflimciyi ücretsiz e¤itti
Süt ve süt ürünleri sektörünün lider
markas› Sütafl, uluslararas› yar›flmada
‘Ottan Sofraya’ bütünleflik ifl modeli
çerçevesinde gerçeklefltirdi¤i e¤itim
faaliyetleriyle öne ç›kt›.
Sütafl’›n e¤itim çal›flmalar›, ineklerin
yedi¤i ottan sofralara ulaflan süt
ürünlerine uzanan süt de¤er zincirinin
en önemli parças›…
Sütafl’›n Uluda¤ ve Aksaray
Üniversiteleri ile G›da, Tar›m ve
Hayvanc›l›k Bakanl›¤› iflbirli¤inde
yürüttü¤ü, herkese aç›k ücretsiz
uygulamal› hayvanc›l›k e¤itimleri,
1998 y›l›ndan bu yana baflar›yla
devam ediyor. Sütafl’›n e¤itimlerden
bugüne kadar 16 binin üzerinde
üretici ve ö¤renci yararland›, 26
binden fazla giriflimci de süt
hayvanc›l›¤› konusunda ücretsiz
dan›flmanl›k hizmeti ald›.
UNDP’den de ‘En ‹yi Sosyal Sorumluluk
Projesi’ Ödülü
Sütafl, ‘E¤itimde Özel Sektör Üniversite ‹flbirli¤i” konusunda bir ilk
olan faaliyetleri ile geçti¤imiz y›l
UNDP’nin (Birleflmifl Milletler
Kalk›nma Program›) yürüttü¤ü
‘Mesleki E¤itim’ çal›flmas›nda örnek
olarak seçilmifl ve 2014 Dünya
Sütçülük ‹novasyon Yar›flmas›’nda
da ‘En ‹yi Sosyal Sorumluluk Projesi’
ödülünü alm›flt›.
85 Bak›fl 131
ContiTech 15. y›l›nda 15 milyonuncu
körü¤ü üretmenin gururunu yafl›yor
DAF, Renault, Volvo ve
Mercedes gibi lider ticari araç
ve aks üreticilerine Bursa
fabrikas›ndan ürün gönderen
ContiTech Lastik, 15. yafl›n›, 15
milyonuncu körü¤ü üretmenin
gururuyla taçland›rd›.
ünyan›n önde gelen hava
süspansiyon sistemleri
tedarikçisi ve gelifltiricisi
ContiTech Lastik, 15. yafl›n› Almira
Otel’de düzenledi¤i görkemli törenle
kutlad›. Gecede 15. y›l›n›, 15
milyonuncu körü¤ü üretmenin
gururuyla taçland›ran ContiTech
Lastik, baflar›s›n› tedarikçileri ve
çal›flanlar›yla paylaflt›.
D
Continental Yönetim Kurulu Üyesi ve
ContiTech Yönetim Kurulu Baflkan›
Heinz-Gerhard Wente, ContiTech
Hava Süspansiyon Sistemleri Baflkan›
ve ContiTech Lastik Yönetim Kurulu
Baflkan› Hannes Friederichsen,
ContiTech Lastik Sanayi ve Ticaret
Afi. Genel Müdürü fiirzat Karayel’in
de haz›r bulundu¤u organizasyonda,
üretim bölümü çal›flanlar› 15
milyonuncu hava süspansiyon
körü¤ünü Heinz Gerhard Wente ile
Hannes Friederichsen’e sundu.
Baflar›n›n sonucu, en üst seviyede
müflteri memnuniyeti
Organizasyonun aç›l›fl›nda konuflan
Genel Müdür fiirzat Karayel, ticari
araçlar›n yan› s›ra endüstriyel
uygulamalara da imalat yapan
ContiTech Lastik'in 110 bin adet olan
körük üretimini aradan geçen 15 y›lda
1,4 milyon adede yükseltti¤ini
kaydetti. Ticari araç sektörü için 15
milyonuncu hava süspansiyon
körü¤ünü üretmenin gururunu
yaflad›klar›n› vurgulayan Karayel,
“Baflar›; Bursa’daki çal›flanlar›m›z›n,
Almanya’daki meslektafllar›m›z›n,
tedarikçilerimizin ve hizmet
sa¤lay›c›lar›m›z›n tak›m oyunudur.
Sonucu ise en üst seviyede müflteri
memnuniyeti…” dedi.
86 Bak›fl 131
Bursa’dan dünya markalar›na üretim…
Yerli bir flirket ile 1996 y›l›nda yap›lan
ortakl›k giriflimi sonucu 1999'da
kurulan ContiTech Lastik’in ilk olarak
yedek parça talepleri do¤rultusunda
üretime bafllad›¤›n› hat›rlatan fiirzat
Karayel, bugün ise DAF, RenaultVolvo, Mercedes ve BPW gibi önde
gelen ticari araç ve aks üreticilerinin
müflteri portföylerinde yer ald›klar›n›
söyledi. Dünyan›n önde gelen
markalar›n›n araçlar›nda Bursa’da
üretilen üstün nitelikli ürünlerin yer
ald›¤›n› ifade eden Karayel, ulusal ve
uluslararas› alanda takdir edilen bir
ana sanayi tedarikçisi olduklar›n› da
kaydetti.
Tak›m ruhu baflar›y› getirdi
Bu y›l yaklafl›k 1,4 milyon adet hava
süspansiyon körü¤ü üretmeyi
planlad›klar›n› dile getiren Karayel,
paralel olarak kauçuk körük ve çeflitli
metal bileflenlerden üretilen karmafl›k
hava süspansiyon sistemlerinin üretim
miktar›n›n da art›rd›klar›n› aktard›.
Karayel, “Bu miktar, sevk edilen
parçalar›n yüzde 60’›ndan fazlas›n›
oluflturuyor. Bursa’daki büyüme,
yap›lan düzenli yat›r›mlar ile
destekleniyor. Tak›m ruhu fabrikam›z›
baflar›l› k›l›yor ve bu, gelecekteki
büyümemizi de sa¤layacak. 30
milyonuncu hava süspansiyonu
üretimi 15 y›l sürmeyecek, daha h›zl›
büyümek istiyoruz” dedi.
Bursa fabrikas› baflar›l› iflbirli¤ine
örnek…
Continental Yönetim Kurulu Üyesi ve
ContiTech Yönetim Kurulu Baflkan›
Heinz Gerhard Wente de, Bursa
fabrikas›n›n, baflar›lar›na 15 y›ld›r
katk›da bulundu¤unu söyledi. Wente,
“Dünya çap›ndaki kazanc›m›z 33,3
milyar Euro. Yaklafl›k 190 bin kifliyi
de istihdam ediyoruz. Buna paralel
olarak, ContiTech bölümü de istikrarl›
bir flekilde büyüyerek, toplam 31 bin
çal›flan› ile yaklafl›k 4 milyar Euro’luk
ciroya ulaflt›. Bu büyük baflar›da
katk›s› olan herkese teflekkür
ediyoruz” diye konufltu.
Üyelerden
Haberler
Has Tavuk ‘Avrupa ‹fl Ödülleri’nde
Türkiye’nin flampiyonlar› aras›na girdi
Has Tavuk, Avrupa’n›n en
prestijli ifl ödüllerinden biri
olan, Londra merkezli European
Business Awards’›n global
yar›flmas›nda ‘Türkiye’nin Milli
fiampiyonlar›’ aras›nda
gösterildi.
as Tavuk A.fi., Avrupa’n›n en
prestijli ödüllerinden biri olan,
Londra merkezli European
Business Awards’›n (Avrupa ‹fl
Ödülleri) global yar›flmas›nda
‘Türkiye’nin Milli fiampiyonlar›’
aras›nda gösterildi. Böylelikle,
perakende tavuk sektöründe
sundu¤u yenilikçi hizmetleriyle
Türkiye’nin önde gelen yeni nesil g›da
firmalar›ndan biri olan Has Tavuk,
2014-2015 Avrupa ‹fl Ödülleri’nde
Türkiye’yi temsil etmeye aday olarak,
ülkenin milli flampiyonlar› listesindeki
yerini ald›.
H
‹ngiltere Ticaret Bakanl›¤› taraf›ndan
destekleniyor
RSM International ve ‹ngiltere Ticaret
Bakanl›¤›’n›n Uluslararas› Ticareti
Gelifltirme Kurulu taraf›ndan
desteklenen Avrupa ‹fl Ödülleri’nde
firmalar; yenilikçilik, ifl mükemmeliyeti
ve sürdürülebilir baflar› kriterleri göz
önünde bulundurularak
de¤erlendiriliyor.
Y›l›n ‹flvereni, Çevre Bilinci, Y›l›n
Büyüme Stratejisi, RSM Y›l›n
Giriflimcisi, UKTI ‹novasyon Ödülü
ve Baflkan’›n Seçimi kategorilerinden
olufluyor.
Geçen y›l 35 ülkeden 20 binden fazla
firma kat›ld›
Geçti¤imiz y›l yap›lan Avrupa ‹fl
Dünyas› Ödülleri yar›flmas›na 35
ülkeden 20.000’den fazla kurulufl
kat›l›rken, ‘Avrupa Kamu
fiampiyonu’nu belirlemek için yap›lan
herkese aç›k oylamada 100.000’den
fazla oy kullan›lm›fl ve ödül finali tüm
dünya medyas›nda genifl yer alm›flt›.
Bu y›l 8.’si düzenlenecek olan Avrupa
‹fl Ödülleri; Y›l›n ‹fl Ödülü, Kurumsal
Sürdürülebilirlik, Müflteri Odakl›l›k,
87 Bak›fl 131
Ba¤›ms›z denetim, ‹noksan’›n gelece¤e
ait kararlar›n› saptamas›nda yol gösterici
‹noksan CEO’su Gürhan
Akdo¤an, “Bugüne kadar
ald›¤›m›z ba¤›ms›z denetim
hizmeti yönetime, mali
tablolarla ilgili tahmin, analiz,
denetim ve rapor haz›rlama gibi
konularda, gelece¤e ait
kararlar›n saptanmas›nda yol
gösterici oldu” dedi.
E
ndüstriyel mutfak sektörünün
parlayan y›ld›z› ‹noksan, toplam
kaliteden belgelendirme
çal›flmalar›na, risk yönetiminden
denetim sistemine kadar her
aflamaya özel bir önem vererek
çal›flmalar›na h›z kazand›r›yor.
‹fl mükemmelli¤inde kararl›l›kla yürüyor
‹noksan; kurumsal yönetim anlay›fl›n›n
sonucu olarak tüm süreçlerini gözden
geçiriyor ve Stratejik Planlama,
Tedarik Zinciri, Sat›fl Pazarlama ve
Marka Yönetimi konular›na
odaklanarak sürekli iyilefltirme ve
gelifltirme yoluyla ifl mükemmelli¤inde
kararl›l›kla yürüyor.
Finansal tablolar ba¤›ms›z flirketlere
denetlettiriliyor
Kendi iç denetim sistemi yan›nda,
mali tablolar›n› uluslararas› ölçekteki
kurumlara ba¤›ms›z denetlettiren
‹noksan, bu alanda son iki y›ld›r da,
Türkiye’de denetim, vergi,
dan›flmanl›k, kurumsal finansman ve
kurumsal risk alanlar›nda 29. hizmet
y›l›n› dolduran Deloitte Türkiye’yi tercih
ediyor.
Ba¤›ms›z denetim sürecinde alt›nc› y›l
tamamland›
Ça¤dafl yönetim anlay›fl›na göre,
iflletme yönetiminde ve yönetim
kararlar›n›n oluflumunda, kaç›n›lmaz
olarak muhasebe taraf›ndan üretilmifl
ve denetlenmifl güvenilir yönetim
bilgilerine gereksinim duyulmas›
gerçe¤iyle hareket eden ‹noksan,
hem denetlenen firmaya, hem de
kamuya ve devlete yararlar› bulunan
88 Bak›fl 131
ba¤›ms›z denetim sürecinde 6. y›l›n›
tamamlad›.
Gelece¤e ait kararlar›n saptanmas›nda
yol gösterici
Bugüne kadar ald›klar› ba¤›ms›z
denetim hizmetinin, yönetime mali
tablolarla ilgili olarak tahmin, analiz,
denetim ve rapor haz›rlama gibi
konular üzerinde, gelece¤e ait
kararlar›n saptanmas›nda yol
gösterici oldu¤unu ifade eden
‹noksan CEO’su Gürhan Akdo¤an,
bu raporlar›n kurumun
kurumsallaflma sürecinde çok önemli
bir rolü oldu¤unun alt›n› çizdi.
Denetlenmifl finansal tablolar›n
güvenirlili¤inin; isabet oran› yüksek
bütçeleme ve daha öngörülebilir
stratejik planlama alanlar›nda
kendilerine avantaj sa¤lad›¤›n›
belirten Akdo¤an, denetlenmifl
finansal tablolar›n, kurum
yöneticilerinin kendi performanslar›na
alaca¤› kararlara da ›fl›k tuttu¤unu
dile getirdi.
Akdo¤an’a göre; yönetim sisteminin
kalitesi ve sürdürülebilirli¤i flirketleri
gelece¤e tafl›r ve tüm ifl sonuçlar›nda
mükemmelli¤e ulaflabilmek için
koflulsuz müflteri ve çal›flan
memnuniyetindeki baflar›; do¤ru bir
stratejik planlaman›n yap›lmas›,
çal›flanlar›, kaynaklar› ve kalite sistemi
ile süreçlerin tüm liderlerce etkin bir
flekilde yönlendirilmesi ile
gerçekleflebilir.
Ba¤›ms›z denetim kuruma de¤er katar
Kurumsal yönetim çerçevesinin
sürekli ve sürdürülebilir bir parças›
haline gelen ba¤›ms›z denetim
hizmetlerinin, kurumlar›n muhasebe
ve mali raporlama sistemlerinin
uluslararas› standartlara ulaflmas›n›,
tedarik zinciri yönetiminin kalitesini
ve verimlili¤ini art›rmas›n› da
sa¤lad›¤›n› vurgulayan Akdo¤an,
“Bunun yan› s›ra ba¤›ms›z denetim
raporlar›, tüm güvenilir, ilgili ve önemli
bilgilerin kamuyla paylafl›lmas›n›
sa¤lar. Ayr›ca, flirkete risk yönetimi
faaliyetlerinde kullan›lacak en önemli
girdileri verir” dedi.
Üyelerden
Haberler
‘May’ dünyada tan›nan
Türk tohum markas› olma
yolunda h›zla ilerliyor
Her y›l sektörünün en baflar›l›
ihracatç› firmalar› aras›nda yer
alan ve dünyan›n pek çok
bölgesinde tan›nan MAY
Tohum, Türkiye ekonomisine
yaratt›¤› katma de¤er ile gurur
duyuyor.
M
AY Tohum, 2013 y›l› ihracat kay›t
rakamlar›na göre, ‹stanbul
Hububat Bakliyat Ya¤l›
Tohumlar ve Mamulleri ‹hracatç›lar›
Birli¤i alt sektörü Bitkisel Ya¤lar ve
Ya¤l› Tohumlar ihracat› yapan firmalar
aras›nda en baflar›l› üçüncü firma
oldu. MAY Tohum, ayn› kategoride
geçen y›l da üçüncü olmufltu.
Dünyada tan›nan bir Türk tohum markas›
oluyoruz
Konuyla ilgili bir aç›klama yapan MAY
Tohum Yönetim Kurulu Baflkan
Yard›mc›s› Hamdi Çiftçiler, “MAY
Tohum hedef co¤rafya olarak
belirledi¤i Avrupa Birli¤i, Karadeniz
Bölgesi, Ortado¤u ve Orta Asya’da
h›zla tan›nan bir Türk tohum markas›
olma yolunda ilerliyor. Bahsetti¤imiz
hedef co¤rafyada bulunan ülkelerde
MAY markas› alt›nda tescil ettirerek
ticari sat›fla hak kazand›¤›m›z 160’dan
fazla ürünümüz olup, dört farkl› ülkede
de kendi gelifltirdi¤imiz baz› çeflitlerin
lisans haklar›n› satm›fl durumday›z”
dedi.
Yaratt›¤›m›z katma de¤er bizim için gurur
verici
“Ülkemizde tohum denilince ne yaz›k
ki herkesin akl›na yabanc› ülkeler
geliyor” diyen Çiftçiler, “Uluslararas›
seviyede kendi markas› ile ifl
yapabilen, ba¤›ms›z olarak lisans ve
tohum teknolojisi gelifltirip satabilen,
ürün uzmanl›¤›na sahip bir Türk
Tohum Markas› olarak ald›¤›m›z bu
ihracatta üçüncülük ödülü ve
ülkemize sa¤lam›fl oldu¤umuz katma
de¤er, bizim için gurur verici” diye
konufltu.
MAY Tohum Anadolu’nun en büyük 500
flirketi aras›nda…
Öte yandan, MAY Tohum, Ekonomist
dergisinin Türkiye Ekonomi Bankas›
iflbirli¤iyle yürüttü¤ü ‘Anadolu’nun En
Büyük 500 fiirketi’ s›ralamas›na art
arda befl y›l giren ilk ve tek
tohumculuk firmas› oldu.
Gökçelik&Teknoloji Transfer Ofisi iflbirli¤i
Gökçelik, Türk perakende
sektörünün hizmetine sunaca¤›
yeni inovatif ürünlerle ilgili
olarak Uluda¤ Üniversitesi
Teknoloji Transfer Ofisi’yle
(TTO) iflbirli¤i yap›yor.
‹
novasyon ve Ar-Ge’nin, flirketlerin
en önemli dinami¤i oldu¤una
inanan Gökçelik, Türk perakende
sektörünün hizmetine sunaca¤› yeni
inovatif ürünlerle ilgili olarak Uluda¤
Üniversitesi Teknoloji Transfer
Ofisi’yle iflbirli¤i yap›yor.
Ülke kalk›nmas› için Üniversite-Sanayi
‹flbirli¤i’nin çok önemli oldu¤una
inanan Gökçelik Yönetim Kurulu
Baflkan› Yalç›n Aras'›n teflvikiyle
bafllayan TTO ile iflbirli¤i ilk
meyvelerini vermek üzere… Gökçelik
ve TTO projesi ile ilgili bilgi veren
Gökçelik Yönetim Kurulu Baflkan›
Yalç›n Aras, ciddi bir literatür
taramas›ndan sonra seçtikleri
projenin, perakende alan›nda
üniversite-sanayi iflbirli¤iyle gelifltirilen
ilk projelerden biri olaca¤›n› ve ortaya
ç›kan ürünün Türk perakendecisi
taraf›ndan çok be¤enilece¤ine
inand›klar›n› söyledi. Aras, ayr›ca bu
ürünün 50'den fazla ülkedeki ihracat
ba¤lant›lar› arac›l›¤›yla yüksek katma
de¤erli bir ihraç ürünü olaca¤›n› da
sözlerine ekledi.
89 Bak›fl 131
Ermaksan, Turquality Marka Destek
Program›’na dahil edildi
Ekonomi Bakanl›¤›, Türk makine
sektöründe yar›m as›rl›k
tecrübenin simgesi olan
‘Ermaksan’›n, TURQUALITY®
Marka Destek Program›’na
al›nmas›n› uygun gördü.
Böylelikle Ermaksan, global
marka yolculu¤unda ‘Türk
Makinesi’ alg›s›n› daha sa¤lam
temeller üzerine oturtmak için
çok önemli bir destek alm›fl oldu.
T
URQUALITY®; Türkiye’nin
rekabet avantaj›n› elinde
bulunduran ve markalaflma
potansiyeli olan ürün gruplar›na sahip
firmalar›n, üretimlerinden
pazarlamalar›na, sat›fllar›ndan sat›fl
sonras› hizmetlerine kadar bütün
süreçleri kapsayacak flekilde yönetsel
bilgi birikimi, kurumsallaflma ve
geliflimlerini sa¤layarak uluslararas›
pazarlarda kendi markalar›yla global
bir oyuncu olabilmeleri ve ‘Türk Mal›’
imaj›n›n oluflturulmas› ve yerlefltirilmesi
amac›yla oluflturulmufl devlet destekli
ilk ve tek markalaflma program›d›r…
Ermaksan’›n sektöründeki öncülü¤ü
tescillendi
Sac iflleme makineleri sektörünün önde
gelen markas› Ermaksan da, dünyada
ilk kez uygulanan devlet destekli
markalaflma program›
TURQUALITY®’ye dahil edildi.
Ekonomi Bakanl›¤› taraf›ndan
TURQUALITY® Marka Destek
Program›’na al›nan Ermaksan; 49 y›ld›r
üretti¤i kaliteli, üstün teknolojiye sahip,
90 Bak›fl 131
rekabetçi ve uzun ömürlü makineleri
ile dünyada ‘Türk Makinesi’ alg›s›n›n
yerleflmesinde gerçeklefltirdi¤i
öncülü¤ü böylelikle tescillemifl oldu.
“Sorumlulu¤umuz daha da artt›”
TURQUALITY® program›na dahil
edilmekten duyduklar› memnuniyeti
dile getiren Ermaksan Makine Genel
Müdürü Ahmet Özkayan,
“Bakanl›¤›m›z›n, 49 y›l›n verdi¤i bilgi
birikimi ve tecrübeyle global oyuncu
olma yolunda h›zla ilerleyen Ermaksan
Makine’nin de çabas›n› takdir edip
TURQUALITY® Marka Destek
Program›’na dahil etmesi bizleri
sevindirdi. Böylelikle, uzun y›llard›r
dünyan›n pek çok ülkesinde Türk
bayra¤›n› onurla dalgaland›ran
Ermaksan Makine’nin, ülkemiz
ekonomisinin gelece¤i için önemi bir
kez daha ortaya ç›kt›” dedi. Yeni
dönemde Ermaksan’›n üzerine daha
a¤›r bir sorumluluk yüklendi¤inin
fark›nda olduklar›n› söyleyen Ahmet
Özkayan, ‘yenilikçi teknolojiler’ slogan›
ve yüzde 100 çevreci mant›kla yapt›klar›
üretimi daha da gelifltirmek için
çal›flmalar›n› yo¤unlaflt›racaklar›n›
vurgulad›.
Hedef; 2023’te dünyadaki ilk befl aras›nda
yer almak
TURQUALITY® Program›n›n oda¤›nda,
klasik ihracat desteklerinden farkl›
olarak salt ihracat› art›rmak yerine
firmalar›n markalaflma hedeflerine
katk›da bulunmak yer al›yor. Ermaksan
Makine de; 50 y›ll›k markalaflma
serüvenine, TURQUALITY® Destek
Program› kapsam›nda ivme
kazand›rarak bir dünya markas› olmay›
hedefliyor.
2023 y›l›nda sac iflleme makineleri
sektöründe dünyadaki en büyük 5 firma
aras›na girme vizyonu ile yoluna devam
eden Ermaksan, 2014 y›l›nda Ar-Ge
Merkezi belgesini de alarak, bu
alandaki çal›flmalar›n› yo¤unlaflt›rd›.
Ermaksan, lazer teknolojilerine verdi¤i
önem neticesinde yeni fabrika ve üretim
faaliyetlerine yöneldi, bu alanda yüksek
teknolojiye yap›lan yat›r›mlarla
sektöründe öncü olma hedefiyle ön
plana ç›kt›.
Üyelerden
Haberler
Emko Elektronik ‘Y›l›n ‹novatif KOB‹
Ödülü’nün befl finalistinden biri oldu
EMKO Elektronik, Bursa’dan
343, Türkiye genelinden ise
toplam 3 bin 403 adet baflvuru
yap›lan ‘2014 Y›l› KOSGEB KOB‹
ve Giriflimcilik Ödülleri’nde,
‘Y›l›n ‹novatif KOB‹ Ödülü’
kategorisinde 5 finalist aras›nda
yer almay› baflard›.
MKO Elektronik, KOSGEB
taraf›ndan Bilim, Sanayi ve
Teknoloji Bakanl›¤› ile Halk
Bankas› deste¤iyle verilen; Y›l›n
‹novatif KOB‹ Ödülü’nün 5
finalistinden biri olarak aç›kland›.
Güçlü Ar-Ge, Ür-Ge çal›flmalar› ve
deneyimli kadrosuyla kendi
sektöründe TSE-ISO 9001 Kalite
Güvence Sistemi Belgesini alan
firmalar aras›nda ilk olan EMKO
Elektronik, KOSGEB Bursa Birimi’nin
teflvikiyle ‘Y›l›n ‹novatif KOB‹ Ödülü’ne
baflvurmufltu. Baflvuru
dokümanlar›n›n de¤erlendirilmesi
sonucunda, inovatif çal›flmalar› ile
dikkati çeken EMKO Elektronik, ödül
sürecinde finale kalan befl kurumdan
biri olarak aç›kland›.
E
EMKO inovatif çal›flmalar›yla dikkat
çekiyor
Tekstil, g›da, cam, otomotiv, kimya,
demir-çelik, makine imalat›, enerji ve
di¤er sektörlerin otomasyon ve
proses kontrol malzemeleri ile
hizmetleri konusunda gereksinimlere
cevap veren EMKO Elektronik, dünya
standartlar›nda yüzde 100 yerli ürün
gelifltiriyor.
Kaliteli, güvenilir ve çözüm odakl›
üretim ve hizmet anlay›fl› ilkeleriyle
hareket eden EMKO Elektronik,
otomasyon sektöründe iç pazarda
lider firma olma özelli¤ini de
sürdürüyor. 2012 ve 2013 y›llar›nda
Türkiye’den sonra 45 ülkede
markas›n› tescil ettiren EMKO, bu
alanda yapt›¤› yat›r›mlarla da d›fl
pazardaki bilinirli¤ini art›r›yor.
Her y›l 10 yeni ürün…
EMKO Elektronik, ürün gelifltirme
kabiliyetleri sayesinde y›lda pazara
10 adet yeni ürün sunuyor. Bir d›fl
ticaret flirketi, yurtiçinde 38,
yurtd›fl›nda ise 30 yetkili sat›c›s›
bulunan ve 60 ülkeye ihracat yapan
EMKO Elektronik; 2013 y›l›nda bir
önceki y›la göre ihracatta yüzde 37’lik
art›fl sa¤lad›. Büyüme ve inovasyon
çal›flmalar› ile ürün, üretim ve ifl
süreçleri alan›nda pek çok yenilikler
yapan EMKO Elektronik, Bursa’dan
343 adet, Türkiye genelinden ise
toplam 3 bin 403 adet baflvuru alan
2014 Y›l› KOSGEB KOB‹ ve
Giriflimcilik Ödülleri’nde ‘Y›l›n ‹novatif
KOB‹ Ödülü’ kategorisinde 5 finalist
aras›nda yer almay› da baflard›.
“Do¤ru çizgideyiz”
EMKO Elektronik Baflkan Yard›mc›s›
Duygu Ispalar Güneri, “Uzun y›llard›r
endüstriyel ölçme ve kontrol
sektörüne hizmet vermenin, yurtiçinde
ve yurtd›fl›nda bilinen marka olman›n
zorluklar› ve sorumluluklar› bask›
olufltursa da zaman zaman kurum ve
kurulufllar taraf›ndan takdir edilmek,
ödüllendirilmek bizlere flevk ve gurur
veriyor. BUS‹AD, TÜRKONFED,
‹hracatç› Birlikleri, TSE, Elektrik
Mühendisleri Odas›, BTSO gibi
sayg›n kurulufllardan baflar› ödülleri
almam›z›n yan› s›ra ürünlerimiz ve
inovatif çal›flmalar›m›z›n TES‹D ve
KOSGEB gibi kurumlar taraf›ndan
ödüllendirilmesi bizlere do¤ru çizgide
oldu¤umuzu hat›rlat›p daha da
cesaretlendiriyor” dedi.
91 Bak›fl 131
Aslanoba Grubu flirketi Webnak
tafl›mac›l›¤a farkl› bir anlay›fl getirdi
Tafl›ma ihtiyac› olan firmalar›,
nakliyecilerle cep telefonunda
buluflturarak sektöre yepyeni bir
anlay›fl getiren Aslanoba Grubu
flirketi Webnak, iflletmelere de
güvenli, h›zl› ve az maliyetli bir
operasyonun kap›lar›n› açt›.
amyoncu esnaf› da, nakliye ifli
bulmak için mobil internet
teknolojisi kullanmaya bafllad›.
Bazen günlerce garajda ifl bekleyen
kamyoncular, flimdi cep
telefonlar›ndan en uygun iflleri
parmaklar›n›n ucunda yakal›yor.
Aslanoba Grubu bünyesinde kurulan
webnak.com.tr sitesi ve cep telefonu
uygulamas›, hem yükünü tafl›tmak
isteyen flirketlerin hem de
kamyoncular›n ifl yapmas›n› art›k çok
kolaylaflt›r›yor.
K
Webnak’ta sistem nas›l iflliyor?
Webnak'ta sistem basitçe flöyle
iflliyor: Sisteme kay›tl› olan flirketler,
kamyon baz›nda olan her tafl›ma ifli
için Webnak sitesinde ayr› bir ihale
aç›yor. Di¤er tarafta, Webnak'a üye
olan kamyoncular ise cep
telefonlar›na yükledikleri uygulamay›
kullanarak bu ihalelere teklif veriyor.
Gelen teklifleri de¤erlendiren flirket
de en uygununu seçerek ihaleyi
sonuçland›r›yor.
fiirketler için bu ihaleleri Webnak
sitesinde açmak da çok kolay. ‹lgili
nakliye ifline dair en gerekli bilgileri
doldurup, ço¤u kez ayn› gün içinde
sonuçlanan ihaleleri h›zl›ca
açabiliyorlar. ‹sterlerse, sistemde
kay›tl› geçmifl ihalelerini ekrana
getirip, üzerinde 1-2 de¤ifliklik
yaparak tamamen yeni bir ihale olarak
da açmak mümkün…
Webnak sadece baflar›l› sonuçlanan
ihalelerden ve piyasan›n çok alt›nda
bir arac›l›k bedeli almay› planl›yor.
Ancak Webnak, bu bedeli sadece
hizmet verdi¤i flirketten talep ediyor,
kamyoncudan ise hiç bir ücret
92 Bak›fl 131
al›nmayaca¤›n› taahhüt ediyor. Di¤er
taraftan, flu anda tan›t›m döneminde
oldu¤u için, flirketlerden de bu
dönemde hiçbir ücret al›nm›yor.
Webnak'a üyelik de hem flirketler,
hem kamyoncular için ücretsiz.
Webnak teknolojik altyap›s›, flirketlerin
nakliye ifli verdikleri kamyoncular›
GPS ile gerçek zamanl› takip etmesini
de sa¤l›yor. Buna ek olarak, flirket
isterse çok kolay flekilde online
nakliye sigortas› da yapt›rabiliyor.
Webnak’›n Kurucusu Hasan Aslanoba
Webnak’›n kurucusu, ifl dünyas›n›n
yak›ndan tan›d›¤› bir isim: Hasan
Aslanoba… Aslanoba, Erikli Su ile
yaflad›¤› baflar›n›n bir benzerini flimdi
de tamamen internet bazl› ifllere
yat›r›m yaparak sürdürmek istiyor.
Hem Webnak gibi kendi giriflimleriyle,
hem de Melek Yat›r›mc› olarak Türkiye
internet ekonomisine damgas›n›
vuran Aslanoba, 2013 y›l›nda
Webrazzi taraf›ndan aç›k farkla Y›l›n
Melek Yat›r›mc›s› seçildi.
2014 Eylül itibariyle, 40 adedi
Türkiye’de olmak üzere 48 farkl›
internet flirketi ve fona, toplamda 44
milyon dolar yat›r›m yapan Hasan
Aslanoba’n›n Türkiye’deki
yat›r›mlar›nda; Bitaksi, ‹ninal,
Modanisa, ‹ncir, Mealbox, Dü¤ün,
BuldumBuldum, Hemenkiral›k, Tafl›t
ve Vivense öne ç›k›yor.
Hedef kitlemiz en baflta KOB‹’ler
‹nternet bazl› ifl modellerinin, pek çok
eski ifl modelini kökünden
sarsaca¤›na inanan Aslanoba,
“‹nternetten korkma, geç kalmaktan
kork. ‹nternet teknolojileri çok büyük
bir dijital devrim bafllatt›. Biz
Türkiye’de henüz buz da¤›n›n ucunu
görüyoruz. Webnak örne¤inde
oldu¤u gibi, internet ortam›, bilginin
rahatça ak›fl›n› sa¤layarak, arz ve
talebi en verimli flekilde buluflturuyor.
Bu da arac›l›k hizmetlerinin maliyetini
çok azalt›yor” dedi.
Webnak’ta müflteri olarak en baflta
KOB‹’leri hedeflediklerini anlatan
Aslanoba, “Çünkü, yüksek hacimde
çal›flmad›klar› için, fiyat ve kalite
olarak iyi hizmet alamad›klar›n›
biliyoruz. Webnak'›n temel misyonu;
müflterisine daha uygun fiyatl›, h›zl›
ve zahmetsiz biçimde güvenilir
nakliyeci bulmas›n› sa¤lamak” diye
konufltu.
Üyelerden
Haberler
Maysan
Mando’dan
yeni bir rekor
25 milyon liral›k yeni yat›r›m›yla
birlikte y›ll›k üretim kapasitesini
6 milyon adede ç›karan,
Türkiye’nin ilk amortisör üreticisi
Maysan Mando, Eylül 2014’te
408 bine yaklaflan sat›fl
rakam›yla da yeni bir rekora
imza att›.
T
ürkiye’nin ilk amortisör üreticisi
olan Maysan Mando, Eylül
2014’te 407 bin 770 adetlik sat›fl
rakam›yla tarihi bir rekor elde etti.
Yaklafl›k 25 milyon liral›k yeni otomatik
hat yat›r›m›n›n devreye girmesiyle
birlikte üretimini art›ran firma, y›ll›k 6
milyon adetlik kapasiteye ulaflt›.
Pazar lideri Maysan Mando
Türkiye OEM ve aftermarket
pazar›nda lider olan Maysan
Mando’nun 2014 y›l›nda sektördeki
daralma ve olumsuzluklara ra¤men
hedefleri do¤rultusunda kararl›l›kla
yoluna devam etti¤ini belirten firma
yetkilileri, “Türkiye’nin önde gelen
flirketleri içinde yer alan ve Ar-Ge
Merkezi Belgesi’ne sahip olan
firmam›z, en son denetimini Temmuz
2014 tarihinde baflar›yla tamamlad›”
dediler
Üretim katlanarak devam ediyor
2014 y›l› içinde lansman› yap›lan
Renault Trafik III ve ayn› platformda
üretilen Opel Vivaro araçlar›n›n
amortisörlerinin Maysan Mando
mühendisleri taraf›ndan gelifltirilerek
seri üretim bantlar›na sevk edilmeye
baflland›¤›n› da anlatan firma
yetkilileri, “Global OEM tedarikçisi
olarak gözünü yurtd›fl› OEM
projelerine diken firmam›z›n yeni
otomatik montaj hatt›, Mercedes Benz
yetkilileri taraf›ndan incelendi.
Almanya’da üretilecek olan yeni
Atego ve Actros projeleri için de
Daimler yetkilileriyle görüflmelerimiz
sürüyor” diye konufltular.
93 Bak›fl 131
Üyelerden
Haberler
Çedfem iflçi sa¤l›¤› ve ifl güvenli¤i
ölçüm-analizlerinde yetkilendirildi
12 y›ld›r TÜRKAK taraf›ndan
akredite, Çevre ve fiehircilik
Bakanl›¤›’ndan da yeterlilik
sahibi laboratuar olarak
hizmetlerini yürüten ÇEDFEM,
Çal›flma Bakanl›¤›’n›n en
kapsaml› yeterlilik belgesi alan
ilk laboratuar› oldu.
yerlerine de ölçüm ve analizlerini
yeterlilik alm›fl bu laboratuarlara
yapt›rmak zorunlulu¤u getirildi.
12 y›ld›r, TÜRKAK taraf›ndan akredite,
Çevre ve fiehircilik Bakanl›¤›’ndan
yeterlilik sahibi bir laboratuar olarak
hizmetlerini yürüten ÇEDFEM,
Çal›flma Bakanl›¤›’n›n en kapsaml›
yeterlilik belgesi alan ilk laboratuar›
oldu.
fl yerlerinde iflçi sa¤l›¤› ve ifl
güvenli¤ine yönelik yap›lmas›
gereken ölçüm ve analizleri, bu
analizleri yapacak laboratuarlarla ilgili
düzenlemeleri kapsayan ‘‹fl Hijyeni
Ölçüm, Test ve Analiz Yapan
Laboratuvarlar Hakk›nda Yönetmelik’,
20.08.2013 tarih 28741 say›l› Resmi
Gazete’de yay›nlanarak yürürlü¤e
girdi.
Yeterlilik Belgesi’ni Genel Müdür Çoban
teslim ald›
Yeterlilik Belgesi, Çal›flma ve Sosyal
Güvenlik Bakanl›¤› ‹fl Sa¤l›¤› ve
Güvenli¤i Enstitüsü Müdürlü¤ü’nde
düzenlenen törenle Enstitü Müdürü
Halil Polat taraf›ndan ÇEDFEM Çevre
Analizleri Ltd. fiti. Genel Müdürü
Hüsamettin Çoban’a verildi.
‹
Yönetmelik baz› zorunluluklar getiriyor
Bu yönetmelikle, ifl yerlerinde iflçi
sa¤l›¤› ve ifl güvenli¤ine yönelik
ölçüm ve analiz yapacak
laboratuarlara Çal›flma
Bakanl›¤›’ndan yeterlilik almak, ifl
‹flyerlerinde risk ve analizler do¤ru
yap›lmal›
Hüsamettin Çoban, konuyla ilgili
yapt›¤› aç›klamada; 12 y›ld›r ölçüm
ve analiz hizmetlerini etik de¤erlerin
d›fl›na ç›kmadan baflar›yla
yürüttüklerini, çevre, iflçi sa¤l›¤› ve
ifl güvenli¤i alan›nda akreditasyon
ve yeterlik konular›nda hep sektörün
öncülerinden olduklar›n›, yine
sektörde en tecrübeli kadro ile hizmet
verdiklerini belirtti.
‹flçi sa¤l›¤› ve ifl güvenli¤i ölçümlerinin
sanayiciler için çok önemli oldu¤unu
da vurgulayan Çoban, “‹flyerlerinde
belirlenen risklerin ölçüm ve analizinin
do¤ru yap›lmamas› ileride büyük
s›k›nt›lar yaratacak” dedi.
Ceylan Elektronik’ten yenilikçi çözümler
Ceylan Elektronik; Frans›z ve
Meksika ortakl›¤› IANSIT
firmas›yla birlikte Türkiye
pazar›na yenilikçi bir çözüm
olan ‘Hybrid CIP’ sistemini
sundu.
ikit g›da fabrikalar›nda hatlar›
temizlemenin çok önemli
oldu¤unu ve bu sisteme CIP
(Cleaning in Place) yani ‘Yerinde
Temizleme’ ad› verildi¤ini söyleyen
Ceylan Elektronik ‹flletme Müdürü Efe
Ceylan, söz konusu ifllem yap›l›rken
çok fazla su, kimyasal ve deterjan
harcand›¤›n›, her bir y›kama iflleminin
de iki ila dört saat sürdü¤ünü
vurgulad›.
L
Ceylan Elektronik’in Frans›z ve
94 Bak›fl 131
Meksika ortakl›¤› olan IANSIT
firmas›yla birlikte Türkiye pazar›na
yenilikçi bir çözüm olan Hybrid CIP
sistemini sundu¤una iflaret eden
Ceylan, “Sistemde; normal su
elektrolizer vas›tas›yla anot ve
katotlar›na ayr›flt›r›larak normal suyu
kimyasal ve deterjan durumuna
sokup tamamen çevreci bir flekilde
bu yerinde y›kama ifllemi
gerçeklefltiriliyor.
Y›kama süresi ise geleneksel
metodlar›n yar›s› kadar sürüyor.
Böylelikle kimyasal madde
kullan›lmadan hem su tüketiminden
hem de zamandan tasarruf ediliyor”
dedi.
Kültür / Sanat
Erdo¤an Bilenser,
Bursa’n›n 8 bin 500 y›ll›k
ekonomi tarihine ›fl›k tuttu
Erdo¤an Bilenser taraf›ndan haz›rlanan ve antik dönemden bafllayarak
Bursa’n›n ekonomi tarihini bir bütünlük içinde görme amac› tafl›yan
“Prusia’dan Bursa’ya: 8500 Y›ld›r Üreten Kent” isimli kitab›n tan›t›m›
ve ‘Bursa Ekonomi Tarihi Sergisi’nin aç›l›fl› Merinos Atatürk Kongre
ve Kültür Merkezi’nde yap›ld›.
ursa Büyükflehir Belediyesi eski
Baflkan› ve Tarihi Kentler Birli¤i
Kurucu Baflkan› Erdo¤an
Bilenser taraf›ndan haz›rlanan ve
kentin ekonomi tarihini anlatan
“Prusia’dan Bursa’ya: 8.500 Y›ld›r
Üreten Kent” isimli kitap, Bursa
hakk›nda yaz›lm›fl en özgün baflucu
eserlerden biri olma özelli¤ini tafl›yor.
B
Yap› Kredi Kültür Sanat Yay›nc›l›k’tan
ç›kan ve Bursa’y›; tarihin ilk
ça¤lar›ndan bugüne ekonomisi,
sosyolojisi ve tarihiyle ele alan kitab›n
tan›t›m› ve “Bursa Ekonomi Tarihi”
sergisi, Merinos Atatürk Kongre ve
Kültür Merkezi’nde gerçeklefltirildi.
Bursa binlerce farkl› öykü bar›nd›r›yor
Kitab›n›n tan›t›m töreninde yapt›¤›
de¤erlendirmede, “‹lk yerleflim izleri
MÖ 6500 y›l›na tarihlenen Bursa; 16.
ve 17. yüzy›llarda dünya ekonomi
tarihi aç›s›ndan en önemli kentler
aras›ndayd›” diyen Erdo¤an Bilenser,
bu ba¤lamda Bursa ekonomisinin;
Antikça¤, Roma, Bizans, Osmanl› ve
Cumhuriyet dönemlerinde temelde
benzer ancak ayr›nt›da farkl› binlerce
öykü bar›nd›rd›¤›n› ifade etti.
Amaç; ekonomi tarihini bir bütünlük
içinde görmek
Bilenser, “Antik dönemden
bafllayarak, Bursa’n›n ekonomik
tarihini bir bütünlük içinde görme
amac› tafl›yan bu kitap; tekstil,
otomotiv ve g›da gibi sektörlerin
geçmiflteki biçimlerinin oluflturdu¤u
kentin DNA’s›n›n, bugün de kent
ekonomisinde ne denli belirleyici
oldu¤unun izlerini sürüyor. Kurumsal
95 Bak›fl 131
ve aile arflivlerinden yararlan›larak,
çok say›da araflt›rmac›n›n titiz
çal›flmas› sonucu haz›rlanan
“Prusia’dan Bursa’ya; 8500 Y›ld›r
Üreten Kent” kitab›m›z, zengin görsel
malzemesiyle de Bursa hakk›nda
yap›lm›fl en özgün kitaplardan biri
olma özelli¤i tafl›yor” dedi.
Bursa her yüzy›lda büyük ilgi gördü
Kitab›n bir baflka misyonunun da;
Bursa’n›n dünyaca önemi konusunda
bir fark›ndal›k yaratmak oldu¤unu
vurgulayan Bilenser, “Bu kitab›
okuyanlar; bugün oturup çay içtikleri
Kozahan, ‹pekhan, Fidanhan gibi
mekanlar›n Osmanl› döneminde
Asya-Avrupa aras›ndaki ticari
faaliyetin nabz›n›n att›¤› yerler
oldu¤unu, Arap, Acem, Rum, Yahudi,
96 Bak›fl 131
Floransal›, Venedikli, Cenoval› ve Rus
tüccarlar›n bu hanlarda konaklad›¤›n›,
ticaret yapt›¤›n›, hanlar›, çarfl›lar›,
bedestenleri ve camileri ile Bursa'n›n
ülke içinde ve d›fl›nda büyük bir ilgi
gördü¤ünü, kentin Avrupa-Asya
aras›nda uluslararas› bir pazar ve
antrepo olma özelliklerine sahip
oldu¤unu da fark edecekler” diye
konufltu.
Üretimde pek çok ilk Bursa’da…
Söz konusu uluslararas› ticari
faaliyetin düzenlenmesi için; kalite,
standartlar, kredi, borçlanma
koflullar›, takas, rehin, emanete alma
gibi konularda yaz›l› veya örf-adede
dayal› kurallar oldu¤unun, uluslararas›
öneme sahip bir kent olarak o
dönemde Bursa’da Yunanistan,
‹talya, ‹ngiltere, Fransa, Rusya, ‹ran,
Prusya ve Kuzey Alman Hükümetleri
ile Avusturya-Macaristan ülkelerinin
konsolosluklar›n›n bulundu¤unun
görülece¤ine de iflaret eden Bilenser
flöyle devam etti:
“Yine bu kitab› okuyanlar;
Cumhuriyetin ilk y›llar›nda devlet
deste¤iyle milli burjuvazinin
yarat›lmas› ve sermaye birikiminin
özel sektör arac›l›¤›yla
gerçeklefltirilmesi için 1923-1929
y›llar› aras›nda ‘k›smi liberalizm
dönemi’nin uyguland›¤›n› görecekler.
Bursa 1927 y›l›nda ç›kar›lan Teflviki Sanayi Kanunu’nda ‹stanbul ve
‹zmir’den sonra üçüncü s›rada sanayi
kenti olarak tasarland›. Teflvik-i Sanayi
Kanunu’ndan en çok yararlanan illerin
bafl›nda yine Bursa geldi. Osmanl›
Kültür / Sanat
döneminde infla edilen hanlar ve
çarfl›lar, Cumhuriyet döneminde de
Bursa ekonomisinin en önemli
merkezi olarak kullan›ld›.
Bursa her koflulda önemli bir aktör
olmay› sürdürdü. Örne¤in, 1924
y›l›nda Ankara’da büyük kentlerin
eflraf› ve devlet adamlar›n›n kat›l›m›yla
kurulan ‹fl Bankas›’n›n 14
kurucusundan 8’i Bursal›d›r.
Okuyucular, 1930-1950 döneminde
ise, özel sektör taraf›ndan kurulan
g›da ve dokuma sanayinde önemli
geliflmelerin oldu¤unu, ilk süt tozu
fabrikas›n›n, ilk çamafl›r makinesi ve
bulafl›k makinesi üreten tesislerin de
yine Bursa’da kuruldu¤unu
göreceklerdir.”
Bursa Ekonomi Tarihi Sergisi
Prof. Dr. Metin Sözen ile Prof. Dr.
Önder Küçükerman’›n dan›flmanl›¤›n›
yapt›¤› kitab›n bölüm yaz›lar› Prof.
Dr. Cafer Çiftçi, Prof. Dr. Necmi
Gürsakal, Yrd. Doç. Dr Seher Boykoy,
Doç. Dr. Bedri Yalman ve Demet
Çorakl› Y›ld›z taraf›ndan yaz›ld›.
Anadolu tarihinin en büyük üretim ve
ticaret kentlerinden birisi olan Bursa’y›
her yönüyle ele alan “Prusia’dan
Bursa’ya; 8500 Y›ld›r Üreten Kent”
kitab›n›n tan›t›m töreninde; eserde
yer alan çarp›c› konular da “Bursa
Ekonomi Tarihi” sergisinde
izleyenlerin be¤enisine sunuldu.
97 Bak›fl 131
Burç Balc›
[email protected]
Viyolonsel Sanatç›s›, Radyo Prodüktörü
Bebekler ve müzik
Merhaba De¤erli Okurlar,
Bu yaz›mda sizlere, yenido¤an
bebekler üzerinde müzi¤in
etkilerinden bahsetmek istiyorum,
zira hem müzisyen hem de bir baba
olarak bu konu bir süredir
gündemimde ve sizlerle de
paylaflman›n faydal› olaca¤›n›
düflündüm.
Genel olarak müzi¤in, özellikle de
klasik müzik türünün insanlar,
hayvanlar, bitkiler yani tüm canl›lar
üzerinde etkilerine dair muhtemelen
pek çok yaz› ç›km›flt›r karfl›n›za
gazetelerde, dergilerde veya sanal
dünyada. Mozart dinletilen ineklerin
daha verimli oldu¤u, Vivaldi dinletilen
bitkilerin coflarak çiçek açt›¤›, Bach
dinletilen bebeklerin zekas›n›n daha
h›zl› geliflti¤i vs. vs…
Peki nedir bu haberlerin do¤ruluk
pay›? Aç›kças› bazen ben de
flüpheyle yaklaflt›ysam da gördüm ki
bu haberlerin ço¤u bilimsel verilere
dayan›yor.
Anne karn›nda 21. haftas›n›
doldurmufl olan bir bebe¤in iflitme
duyular› da geliflmifl, 27. haftas›nda
farkl› frekanslara farkl› tepkiler
vermeye bafllam›fl oluyor. Bu
dönemden itibaren bebekler, d›flar›da
çalan bir müzi¤i ya da di¤er sesleri
alg›lamaya bafll›yor. Yani anne
karn›ndaki bebek, annesiyle birlikte
onun dinledi¤i tüm müziklere kulak
misafiri oluyor. Elbette burada
annenin ne dinledi¤i büyük önem
tafl›sa da, bir yandan da salt klasik
de¤il, sevdi¤i müzik türü neyse onu
dinlemesi de anneye pozitif duygular
verdi¤i için bebe¤in de olumlu hisler
98 Bak›fl 131
içerisinde rahatlamas›n› sa¤l›yor.
As›l süreç ise do¤umdan itibaren
bafll›yor. Zira yenido¤an›n beynindeki
milyonlarca nöron, henüz birbiriyle
elektriksel ba¤lant› kurmam›fl halde.
Görmenin bulan›k olmas›, göz
sinirlerinin, motor becerilerin
geliflmemifl olmas›, mesela beden
hareketlerinin kontrolsüz oluflu gibi
yenido¤an bebeklere özel bu
durumlar›n genel nedeni nöronlar›n
birbiri aras›ndaki ba¤lant›y› daha yeni
kurmaya bafllamalar›. Dolay›s›yla da,
bu aflamada iflitme yoluyla verilecek
uyaranlar, yani dinletilecek müzik
büyük önem tafl›yor art›k. Bu
aflamada kiflisel tavsiyem, armonik
altyap›s› di¤er müzik türlerine göre
çok geliflmifl olan klasik müzi¤e
baflvurmak. Zira beyin, bu karmafl›k
görünen uyumlu yap›y› çözümlerken
nöronlar aras›nda iliflkiyi de h›zl› ve
geliflkin bir formda kuruyor. Bilim
insanlar›n›n tespitleri ve deney
sonuçlar› bu yönde.
Kültür / Sanat
Bir müzisyen olarak size tavsiyem,
özellikle barok dönemin dantel gibi
iflli eserleri ile bafllamak. Dünyada
yenido¤an ünitelerinde
bireysellefltirilmifl geliflimsel bak›m
ünitelerinde, büyümeyi h›zland›r›c›,
sakinlefltirici, beslenmeye geçifli
kolaylaflt›r›c› kimi etkileri nedeniyle
klasik müzik tercih ediliyor. Özellikle
de Mozart ve Vivaldi dinletildi¤i
bilgilerine erifltim. Klasik müzik, ayn›
zamanda radyoterapi üniteleri,
cerrahi operasyon üniteleri, psikiyatri
bölümleri, gibi t›bb›n baflka
alanlar›nda da kullan›larak, faydas›
kan›tlanm›fl olmas› da bir baflka
nokta.
Elbette, bitkilerde ve hayvanlarda
verimi art›ran müzi¤in, bebeklerde
etkisiz olaca¤›n› düflünmek
san›yorum biraz boflvermifllik olur.
Bunca y›ld›r farkl› bilim odaklar›nca
tekrar tekrar yap›l›p kan›tlanm›fl
testler, bize gerçe¤i gösteriyor.
Araflt›rmalara göre, müzi¤in ritmi,
perdesi, ölçüsü, melodisi ve t›n›n›n
ifllenmesi, beynin birçok de¤iflik
alan›n› kaps›yor. Ritm alg›s› sol beyin
yar›mküresindeyken melodinin
ayr›mlanmas› sa¤ yar›mkürede
gerçeklefliyor. Böylece, sa¤ taraf
müzi¤in ritmi üzerinde çal›fl›yor, sol
taraf uygun melodik analizleri yap›yor.
Müzik dinlendikten sonra beyin içinde
hayal ediliyor, bu hayal etme durumu
da bebek ve çocuklarda, yarat›c›l›¤›
gelifltiriyor. Ayr›ca beyinde sürekli
geliflimi tetikleyen müzik, problem
çözme becerisinin de çocuk yaflta
çok etkin geliflmesini sa¤l›yor.
Unutmay›n, henüz nöronlar› bile daha
birbiriyle ba¤lant›ya yeni geçmekte
olan adeta “s›f›r kilometre” bir beyin,
siz ne verirseniz onu alacakt›r. Bunu
hiç düflündünüz mü? Eminim her
anne baba düflünmüfltür. Hamilelik
dönemimizde biz de farkl› klasik
müzik konserlerinde bebe¤imizden
farkl› reaksiyonlar ald›k. Kiminde
müzi¤in havas›yla yavaflça hareket
ederken, kimi heyecanl› eserlerde
coflkuyla hareketlerinin h›zland›¤›n›
gördük.
Evet, evlatlar›m›z›n ileride pozitif, zeki,
huzurlu, bar›flç›l, problem çözme
becerisi toplum genelinin üzerine
ç›km›fl medeni bireyler olmas› için
size tavsiyem, barok dönemden
bafllayarak zaman içerisinde romantik
ve ça¤dafl dönem klasik eserlerini
çocuklar›n›z oyun oynarken, uyurken,
banyo yaparken, yemek yerken
dinletmeniz. Ve uygun yafla
geldi¤inde de bir enstrümana
yönlendirmeniz.
Unutmayal›m, ana dilimizi
ebeveynlerimizin konuflmalar›n› nas›l
duyarak ö¤reniyorsak, do¤ru müzik
seçimleriyle de daha pek çok yeni
beceri sahibi olmak mümkün.
Sevgiyle kal›n, bir sonraki say›da
görüflmek üzere…
99 Bak›fl 131
Ebeveynler ve çocuklar›
birarada
BUS‹AD’›n marka etkinliklerinden, “Ebeveynler ve
Çocuklar› Buluflmas›”n›n sekizincisine kat›lan dernek
üyeleri, eflleri ve çocuklar› objektiflerimize böyle
yans›d›.
Erol Türkün ve O¤lu
Ali ‹hsan Yeflilova ve Ailesi
OyaYöney
Adem Zambak ve Efli
Ali Ceylan ve Ailesi
Ayhan Korgavufl ve K›z›
Aytu¤ Onur ve Efli
Çetin Öztunal› ve K›z›
Duygu Ispalar ve Efli
E¤retli Ailesi
100 Bak›fl 131
Ebeveynler ve
Çocuklar›
Emine Örnek ve Efli
Erol K›l›ç ve Efli
Fehmi Osanmaz ve Efli
Fikret Kurtuldu ve Efli
Harun Yarsav ve Efli
‹lker Oral ve Ailesi
‹smail Hakk› Sezgin ve O¤lu
‹smail Hakk› Keskin ve Ailesi
Kemal Cantürk ve Ailesi
Kemal Gürsel ve Ailesi
Murat Kuter ve Ailesi
Mustafa fienyurt ve Ailesi
101 Bak›fl 131
Ebeveynler ve
Çocuklar›
Mürsel Öztürk ve Efli
Nejat Yahya ve Efli
Nurullah Alt›nsoy ve Efli
Parlam›fl Ailesi
Süleyman Akç›nar ve Ailesi
Tahsin Ard›ç ve O¤lu
Tafldelen Ailesi
Türkay Ailesi
Vehbi Varl›k ve O¤lu
Yakup Alt›nöz ve O¤lu
Yalç›n Aras ve Ailesi
102 Bak›fl 131
Nefle Y›ld›r›m ve Ailesi
Yeni Üyeler
Alper ÖZALP
26 Temmuz 1972 tarihinde ‹stanbul’da dünyaya geldi. ‹lk, orta ve lise tahsilini Bursa'da s›ras›yla; Özel ‹nal Ertekin
‹lkokulu ile Anadolu Lisesi'nde tamamlad›. Lisans ve yüksek lisans derecelerini Ortado¤u Teknik Üniversitesi
Makine Mühendisli¤i Bölümü'nde (1994 ve 1996), doktora derecesini ise Uluda¤ Üniversitesi Makine Mühendisli¤i
Bölümü'nde (2001) ald›. 1994-1997 y›llar› aras›nda Ortado¤u Teknik Üniversitesi'nde, 1997-2001’de ise Uluda¤
Üniversitesi'nde araflt›rma görevlisi olarak görev yapt›. Halen Uluda¤ Üniversitesi Makine Mühendisli¤i Bölümü'nde
Profesör unvan›yla akademik hayat›na devam ediyor. Ayn› zamanda 2008 y›l›nda Uluda¤ Üniversitesi Teknopark›'nda
faaliyet göstermeye bafllayan TEMAS Ar-Ge firmas›n›n kurucu orta¤›…
Akademik kulvarda ak›flkanlar mekani¤i, ›s› transferi, kurutma prosesleri, lüle ve mikro-kanal ak›fllar›, aeroendüstriyel gaz türbini uygulamalar› ile hidrodinamik ya¤lama konular›nda araflt›rmalar yürütüyor. Kurucusu oldu¤u
TEMAS Ar-Ge bünyesinde; baflta otomotiv, makine, tekstil, imalat ve yaz›l›m olmak üzere endüstriye yönelik tasar›m,
proje haz›rlama/yönetimi ve simülasyon program› gelifltirme faaliyetlerini sürdürüyor.
Emsal ÇOBAN
1971’de Eskiflehir’de dünyaya geldi. Uluda¤ Üniversitesi Ziraat Fakültesi G›da Bilimi ve Teknolojisi Bölümü mezunu
olup, yüksek lisans›n› Tar›m Ekonomisi Bölümü’nde yapt›. 1994 y›l›nda temelini att›¤› ÇEDFEM Dan›flmal›k
Bürosu, 1999’da aile flirketine dönüfltü, 2003’te de laboratuar ilavesiyle flirketler grubu oldu. Baflta Bursa sanayisine
hizmet veren ÇEDFEM Mühendislik, ‹stanbul ofisiyle de geliflimini sürdürdü.
ÇEDFEM Mühendislik; 1000 metrekarelik alan ve 35 kiflilik uzman kadrosuyla Türkiye’nin üst düzey firmalar›n›n
yer ald›¤› 80 firmaya çevre dan›flmanl›¤› hizmeti vermekte olup, ayn› zamanda ölçüm analiz hizmetlerinde TÜRKAK
ve Çal›flma Bakanl›¤›’nca Türkiye’de ilk akredite edilen firma oldu.
Evli ve iki k›z annesi olan Emsal Çoban, Ziraat Mühendisleri Odas›, TOSYÖV, Kad›n Giriflimciler Kulübü,
Nilüfer Kent Konseyi Türk Sanat Müzi¤i Korosu ile Aktif Pedal Bisikletçiler Derne¤i üyesi… Emsal Çoban ayr›ca,
ziraat yüksek mühendisi, g›da teknolo¤u, çevre görevlisi, ÇED koordinatörü, enerji yöneticisi ve ifl güvenli¤i
uzman›…
‹brahim KOÇER
Bursa do¤umlu olup, iflletme fakültesi mezunu. Serbest Muhasebeci Mali Müflavir (SMMM) belgesi ile Sermaye
Piyasas› Kurulu’ndan ald›¤› Ba¤›ms›z Denetçi belgesine sahip. ‹fl hayat›na Türkiye’de zeytin konusunda öncü olan
Zeytin Tar›m Sat›fl Kooperatifleri Birli¤i’nde (MARMARAB‹RL‹K) 1978 y›l›nda bafllad›. Ayn› kurumun yönetici
kadrosundan emekli olduktan sonra Bursa’da kurulu Gözet Ba¤›ms›z Denetim ve Yeminli Mali Müflavirlik Anonim
fiirketi’nde 2013 y›l› sonuna kadar K›demli Denetçi unvan›yla çal›flt›.
2013 y›l›nda Gözet Ba¤›ms›z Denetim ve Yeminli Mali Müflavirlik fiirketi’nin (DELO‹TTE) DRT Yeminli Mali
Müflavirlik fiirketi ile birleflmesi sonucunda birleflilen kurumda vergiden sorumlu K›demli Yönetici olarak çal›flma
hayat›n› sürdürüyor.
Halen meslek kuruluflu olan Bursa Serbest Muhasebeci Mali Müflavirler Odas›’na ba¤l› TESMER’de Baflkan
Yard›mc›s› olarak görev yap›yor. Çeflitli sivil toplum kurulufllar›na üye olup, baz›lar›nda yönetim noktas›nda görev
yap›yor, evli ve iki k›z babas›…
Livza Y›lbirlik YILMAZ
24 Eylül 1982 tarihinde Bursa’da dünyaya geldi. ‹lkokulu Özel ‹nal Ertekin’de, ortaokul ve liseyi ise Özel Tunçsiper
Lisesi’nde bitirdi. Üniversite e¤itimini Bahçeflehir Üniversitesi Business Administration Bölümü’nde yapt›ktan
sonra gitti¤i ABD’de, bir y›l boyunca Columbia University of New York’ta dil e¤itimi ald›.
Türkiye’ye dönüflünün ard›ndan Uluda¤ Üniversitesi ‹ktisadi ve ‹dari Bilimler Fakültesi ‹flletme Bölümü’nde
MBA program›n› 2007-2009 y›llar› aras›nda tamamlad›. MBA program›na devam ederken Durmazlar Makine’de
Finans Müdürü olarak çal›flmaya devam etti. Durmazlar Makine’nin her bölümünde görev ald›. 2008 y›l›nda Erkan
Y›lmaz ile evlendi ve 3.5 yafl›nda bir o¤lu var.
103 Bak›fl 131
Yeni Üyeler
Mehmet AKSÖZ
7 Ekim 1957 tarihinde Bilecik-Dodurga’da dünyaya geldi. ‹ç mimar… Eskiflehir Anadolu Üniversitesi’nde Mimarl›k,
‹ç Mimarl›k ve Endüstri Ürünleri Tasar›m› Bölümlerinde ö¤retim görevlisi olarak çal›flt›, 2007 y›l›nda emekli oldu.
Restorasyon alan›nda önemli projelere imza att› ve ödüller ald›. Eskiflehir’deki flirketini 2004 y›l›nda Bursa’ya
tafl›d› ve Mart 2004’te Eleme¤i isimli firmas›n› kurdu. Halen yurtiçi ve yurtd›fl›nda otel, restoran, AVM ve ma¤aza
tasar›mlar› ile uygulamalar› yapan Eleme¤i firmas›n›n Yönetim Kurulu Baflkan›. Evli ve bir erkek çocu¤u babas›…
Mustafa EK‹NC‹
1971 Bursa do¤umlu. 1989 y›l›nda Do¤u Pres Afi firmas› ile otomotiv sektörüne ad›m att›. Halen Do¤u Pres
Otomotiv Afi Yönetim Kurulu Baflkan Yard›mc›l›¤›, Ekinci Teknik Is›l Afi Yönetim Kurulu Baflkan Yard›mc›l›¤› ve
Ekinci Yap› Kimyasallar› Afi (SOTAfi Boya) Yönetim Kurulu Baflkan Yard›mc›l›¤› görevlerini sürdürüyor.
TAYSAD, TOSYÖV, BUARDEF üyeliklerinin yan› s›ra N‹LS‹AD Yönetim Kurulu Üyesi olarak da görev yap›yor.
Özer MATLI
Bursa Ticaret Lisesi’nden mezun olduktan sonra ticarete olan ilgisi ve yatk›nl›¤› nedeniyle yüksek ö¤renimini yar›da
b›rakarak Karacabey’in sayg›n tüccar ve sanayicileri aras›nda yer alan rahmetli babas› Ömer Matl›’n›n yan›nda genç
yaflta ifl hayat›na at›ld›. O dönemde faaliyetteki çeltik fabrikas› ve di¤er ticari faaliyetlerin yan› s›ra 1988 y›l›nda
kurulan Matl› Yem San. ve Tic. Afi’nin kurucu orta¤› oldu ve Yönetim Kurulu Baflkan Yard›mc›l›¤› görevini üstlendi.
Babas› Ömer Matl›’n›n 1995 y›l›nda vefat etmesinin ard›ndan, Matl› Yem’in Yönetim Kurulu Baflkanl›¤›’n›, Matl›
Pirinç Süt Mamulleri ve G›da San. ve Tic. Ltd. fiti’nin de Genel Müdürlü¤ünü üstlendi. Halen bu görevlerini
sürdürüyor.
Pirinç De¤irmencileri Derne¤i ile Yem Sanayicileri Birli¤i’nin yönetim kurullar›nda görev ald›. ‹ki dönem
Karacabey Ticaret ve Sanayi Odas› Baflkanl›¤› yapt›. Son yap›lan seçimde ise Bursa Ticaret Borsas› Yönetim Kurulu
Baflkanl›¤›’na seçildi.
U¤ur URKUT
Kuleli Askeri Lisesi ve Uluda¤ Üniversitesi Makine Mühendisli¤i Bölümü mezunu. Ayn› üniversitede ‹‹BF ‹flletme
Ana Bilim Dal›’nda yönetim organizasyon yüksek lisans› yapt›. Sanayide 20 y›l› aflk›n tecrübesi var. Özellikle
teknolojik konular›n iflletmelerde uygulanmas›na ve modern yönetim tekniklerine ilgi duyuyor. Oerlikon Balzers
Kaplama San. ve Tic. Ltd. fiti.’nin Kurucu Genel Müdürü olup, yaklafl›k sekiz y›ld›r Türkiye organizasyonunu
yönetiyor.
Otomotiv sektöründen beyaz eflyaya, savunma-havac›l›ktan, medikal sektörüne kadar yayg›n bir uygulama
imkan› bulan yüzey teknolojileri konusunda uzman bir kurulufl olan Oerlikon Balzers, 35 ülkede 110 kaplama
tesisine sahip…
104 Bak›fl 131