131. Sayı
Transkript
131. Sayı
A⁄USTOS - EK‹M 2014 131 OVP (2015-2017) ve büyüme-enflasyon açmaz›nda Türkiye ekonomisi BUS‹AD Ailesi içindeki diyalog her geçen y›l sa¤lamlafl›yor “AB ile iliflkilerimiz ne kadar iyiyse dünyadaki imaj›m›z da o kadar iyi” Atatürk ve flehitlerimizi Cumhuriyet Konseri ile and›k Gelecek “Verimli Ayd›nlatma”da BUS‹AD GÜCÜNÜ KAD‹M ÜYELER‹NDEN ALIYOR A¤ustos-Ekim 2014 Say›: 131 Günal Baylan (Baflkan) Selim Tar›k Tezel (Baflkan Yard›mc›s›) Tuncer Hatuno¤lu (Baflkan Yard›mc›s›) Halit Cem Çak›r (Baflkan Yard›mc›s›) Ali ‹hsan Türkmen (Sayman) Ahmet Özkayan (Üye) Ali Türkün (Üye) Erdal Elbay (Üye) Ergun Hadi Türkay (Üye) Hakan Oktar (Üye) Nefle Y›ld›r›m (Üye) fiükrü Erdem (Üye) Zeki Erdal fiimflek (Üye) 16 Günal Baylan Oya Yöney Halit Cem Çak›r Seyit Ersöz 04 BAfiKAN’IN MEKTUBU Günal Baylan 06 BUS‹AD 36 y›ll›k tarihinde ilk defa kadim üyelerini ödülle onurland›rd› 10 BUS‹AD Ailesi içindeki diyalog her geçen y›l daha da sa¤lamlafl›yor 12 OVP (2015-2017) ve büyümeenflasyon açmaz›nda Türkiye ekonomisi Günal Baylan Selim Tar›k Tezel Tuncer Hatuno¤lu Halit Cem Çak›r Ali ‹hsan Türkmen Ergun Hadi Türkay 18 26 MAKALE Yrd. Doç. Dr. Cem Okan Tuncel 30 MAKALE Prof. Dr. Ali Ceylan 32 MAKALE Yrd. Doç. Dr. ‹brahim ‹. Öztahtal› Yap›m / Bas›m Matbaac›l›k ve Tan›t›m Hizmetleri A.fi. 20 Bar›flç› Ajans ve Rota Ofset Rota Bar›flç› A.fi.’nin markalar›d›r. 16 “AB ile iliflkilerimiz ne kadar iyiyse dünyadaki imaj›m›z da o kadar iyi” 18 Atatürk’ü ve fiehitlerimizi Anma Konseri üyelerden büyük övgü ald› 20 Gelece¤imiz; verimli ayd›nlatmada 24 BAfiKAN YARDIMCISINDAN Tar›k Tezel 50 36 BAfiKAN YARDIMCISINDAN Tuncer Hatuno¤lu 38 SÖYLEfi‹ Çetin Öztunal› 42 MAKALE Canan Sönmez 44 Ifl›klar Askeri Hava Lisesi ile Coca Cola Bursa’ya ‘Yenilikçilik’ ziyareti 56 46 MAKALE Ahmet Altekin 48 M‹ZAH Ahmet Altekin 49 MAKALE Prof. Dr. Ak›n Burak Etemo¤lu 50 ‘KOB‹ Platformu’ Türk firmalar›na dünyada yeni bir pencere açacak 51 MAKALE fierif Ar› 63 52 SÖYLEfi‹ ‹smet Çakan 56 “Haz›r giyimde katma de¤erli üretim Türkiye’yi çok iyi bir noktaya tafl›r” 60 Rektör Kamil Dilek’ten, BUS‹AD ve Dönem ‹çi Staj Program›’na övgü 61 “AB’den hibe destek alabilmenin yolu öncelikle pes etmemekten geçiyor” 66 62 Dönem ‹çi Staj Program› nas›l daha etkin ve kurumsal bir hale getirilebilir? 63 Yenilikçilik ve Yarat›c›l›k Uzmanl›k Grubu BTM’de renkli bir gün geçirdi 64 ‘2014 Bursa Kalite Ödülü’ çal›flmalar› Paylafl›m Toplant›s› ile birlikte bafllad› 66 Üniversite ö¤rencileri için 69 haz›rlanan seminer programlar› dördüncü y›l›nda 67 BUS‹AD, UPB’nin projelerine gereken deste¤i vermeye haz›r 68 BUS‹AD Yönetim Kurulu üye ziyaretlerine devam ediyor 69 Turan Aslan’dan iade-i ziyaret - BUS‹AD daha sa¤l›kl› yap›laflma için kent dinamiklerini harekete geçiriyor 70 BALKANS‹AD ve BUM‹AD’a yap›lan ziyaretlerde kentin gelece¤i konufluldu 95 72 SÖYLEfi‹ Burhanettin Ünal 76 ÜYELERDEN HABERLER 95 KÜLTÜR - SANAT 100 EBEVEYNLER VE ÇOCUKLARI 103 YEN‹ ÜYELER Baflkan’›n Mektubu Günal Baylan Yönetim Kurulu Baflkan› I MF'nin Türkiy de¤erlendirmesinde, 2014 ve 2015 büyüme oranlar›n›n yüzde 3 olarak tahmin edildi¤i görülüyor. Ekonomimizin büyüdü¤ü söylenebilir. Fakat bu büyüme; bir baflar› olarak de¤il, göreli olarak de¤erlendirilmelidir. Türkiye'nin büyüme oran›, genel olarak geliflmifl ülkelerden yüksek gözükse de performans›n›n yeterli olmad›¤›, akademik çevreler ve uluslararas› kurulufllar taraf›ndan da kabul edilmektedir. Potansiyelin alt›nda büyümemizin -ki bu oran bizim için yüzde 4.5 dolay›ndad›r- düflük performans anlam›na geldi¤i vurgulanmaktad›r. Bu düzeyde bir büyüme oran› ile bizim geliflmifl ülkelerle aram›zdaki kifli bafl›na düflen milli gelir fark›n› azaltmam›z zaten mümkün de¤ildir. Dünyadaki genel büyüme konjonktürü düflmektedir. Türkiye'nin de bu düflüflten potansiyelinin alt›nda büyüyerek etkilenece¤i muhtemeldir. Bu etkinin olumsuzluklar›n›n azalt›labilmesi için yeni politikalar gelifltirilmeli, konunun tart›fl›larak ayr›nt›l› bir analizinin yap›lmas› gerekmektedir. Uzun y›llardan beri devam eden ekonomik kriz, hedef pazarlar›m›zda yaflanan olumsuz flartlar ve e¤itim konusunda yetersiz ad›mlar, siyasi ve politik riskler ülkemizdeki özel yat›r›mlar›n düflmesine sebep olmufltur. 04 Bak›fl 131 Sanayideki gerileme; sektörün hem gayrisafi yurtiçi has›la (GSY‹H), hem de istihdam içindeki azalan pay› itibariyle kendini göstermektedir. Bat›da sanayi üretiminin, GSY‹H içindeki pay› 90’l› y›llardan bu yana sürekli azalmaktad›r. Ülkemizde de, durum benzerlik tafl›maktad›r. Ülkemizde 1990 senesinde yüzde 32 olan sanayi üretiminin pay›, bugün yüzde 18 civar›ndad›r. Geliflen ülkeler sanayileflme dönemlerini iyi bir flekilde de¤erlendirerek; milli gelir seviyelerini yükseltmifl ve bugün için yafllanan nüfuslar› dolay›s›yla, markalar›n› yurtd›fl›nda ürettirmeyi hedeflemifllerdir. Bizler ise onlar›n üretti¤i makinelerle sanayide fasoncu olmaktan kurtulamad›k. Rekabetle u¤rafl›rken, büyüyen genç nüfusumuzun e¤itim ve gelir seviyesini yükseltemedik. Geliflmifl ekonomilerin bugünkü sorunlar›n›n temelinde de, bizim için de; büyük ölçüde sanayinin ihmal edilmesi yatmaktad›r. Ülkeler aras›nda ekonomik ve siyasi ba¤›ml›l›¤›n iyiden iyiye artt›¤› günümüzde; ekonomik ve sosyal sorunlar›n çözümü, özellikle ülkemiz için yeniden sanayileflme hareketiyle mümkün olacakt›r. Hizmetler sektörüne dayal› büyüme modelinin, istihdam ve gelir art›fl›n› sa¤lamada baflar›s›zl›¤› aç›k olarak ortaya koyulmufltur. Sanayileflmesini tamamlamadan hizmet sektörüne geçifl, geliflmekte olan ülkeler için daha büyük sorun olacakt›r. Türkiye’nin ihracat dengesini sa¤lamas› ve ekonomisini bir üst seviyeye tafl›mas›n›n yolu ‘bilgi ekonomisine’ dönüflümden geçmektedir. Bu hedef ise, iyi e¤itim alm›fl gençlerimizle ve onlar›n sanayi de yapacaklar› at›l›mlarla sa¤lanacakt›r. Ülkemizin gelece¤i için; gençlerimize sanayi ve üretimin milli bir duygu oldu¤unu anlat›p, onlar› e¤itim süreçlerinde özendirme ve kazanma gayretinde olmal›y›z. Toplum olarak, buna ihtiyac›m›z oldu¤una inan›yorum. BUS‹AD 36 y›ll›k tarihinde ilk defa kadim üyelerini ödülle onurland›rd› “‹yi ki vars›n›z, iyi ki yan›m›zdas›n›z” Anadolu’da ilk olarak gerçekleflen bu hareketin, di¤er sivil toplum kurulufllar›na da örnek teflkil etti¤ini anlatan Baylan, bu güçlü birlikteli¤in bugünlere baflar›yla gelmesinin nedenini ise; “Birbirine her zaman destek veren, uzlaflan ve kenetlenerek sorunlar› tespit eden BUS‹AD’›n de¤erli üyeleri” olarak özetledi. 1978 y›l›nda Anadolu’nun ilk, Türkiye’nin ise ikinci S‹AD’› olarak kurulan ve Bursa’n›n seçkin sanayicileriniifladamlar›n› ayn› çat› alt›nda buluflturan BUS‹AD’a 30 y›l ve üzerinde emek- katk›- de¤er veren kadim üyeler için özel bir ödül töreni düzenlendi. ürkiye’nin ekonomik, sosyal ve kültürel kalk›nmas›na katk›da bulunmak amac›yla 1978 y›l›nda Anadolu’nun ilk, Türkiye’nin ise ikinci S‹AD’› olarak kurulan ve Bursal› seçkin sanayicileri-ifladamlar›n› ayn› çat› alt›nda bir araya getiren BUS‹AD’a 30 y›l ve üzerinde emek, katk› ve de¤er veren kadim üyeler için özel bir ödül töreni düzenlendi. T BUS‹AD’›n 36 y›ll›k tarihinde ilk… 36. y›l›n› kutlayan BUS‹AD’›n tarihinde ilk kez gerçeklefltirilen ve geleneksel 06 Bak›fl 131 Çekirge Toplant›lar› kapsam›nda haz›rlanan söz konusu ödül töreni duygulu anlara sahne oldu. Almira Otel’deki törenin aç›l›fl konuflmas›n› yapan Bursa Sanayicileri ve ‹fladamlar› Derne¤i’nin (BUS‹AD) Yönetim Kurulu Baflkan› Günal Baylan, “1978 y›l›nda flehrimiz sanayi ve ifl insanlar›ndan vizyoner bir grup büyü¤ümüz, gönüllü yap› alt›nda örgütlenip, kapal› ekonomilerin verdi¤i s›k›nt›lara ortak ak›lla yaklafl›p çözüm önerileri getirmek için bir araya geldi ve BUS‹AD’› kurdu” dedi. Baylan, “BUS‹AD’da bugüne kadar görev alan Yönetim Kurullar› da bu güçlü deste¤i en iyi flekilde de¤erlendirerek, Derne¤imizi sayg›n ve örnek konuma getirdi. ‹yi ki vars›n›z, iyi ki yan›m›zdas›n›z” diye konufltu. Konuflmas›nda, de¤iflimin; insan varl›¤›n›n en önemli sebeplerinden birisi oldu¤unu söyleyen Baylan, h›zla de¤iflen dünyaya ne kadar k›sa sürede ayak uydurursak, ülke olarak kalk›nmam›z›n da o kadar çabuk olaca¤›na vurgu yapt›. Kadim Üyelere Ödül Töreni Bilimsel araflt›rmaya dayal› yol haritas› belirlenemedi BUS‹AD Baflkan› Günal Baylan flöyle devam etti: “Dünya nüfusu sürekli art›yor, ayn› zamanda insan ömrü de uzuyor. Dolay›s›yla ileriye dönük planlar yaparken; tar›mda üretti¤i kendisine yeten, teknolojik sanayisi ile üreterek cari a盤›n› kapatan, sa¤l›kl›, kültürlü, e¤itim düzeyi yüksek, vatandafll›k haklar›na özen gösteren, gelir da¤›l›m› fark› kapanm›fl, evrensel hukuk ve bar›fl içinde yaflayan, enerji sorunlar›n› çözmüfl ve politikalar›n› oluflturmufl bir ülkeyi de¤iflim olarak hedeflemeliyiz. Yap›sal sorunlar›n ele al›nmas›n› tüm söylemlerimizde tekrarl›yoruz. Geçici çözümlerle de¤iflimi yakalamak mümkün de¤il. Geçici çözüm k›sa süre için memnuniyet verir, fakat problemler gelecekte karfl›m›za büyüyerek ç›kar. Geliflmekte olan bir ülkeyiz. Belli bir süreçte sorunlar muhakkak yaflanacak. Üzüntümüz; konunun tüm ilgililerce bilinmesine ra¤men, de¤iflim için kapsaml›, bilimsel, araflt›rmaya dayal›, ilgili kurumlar aras›ndaki koordinasyonu sa¤layacak yap›daki bir yol haritas›n›n henüz belirlenmemesidir.” 07 Bak›fl 131 ‹fl dünyas› tüm gayreti gösteriyor Yeni kurulan hükümetten, bu konulara a¤›rl›k vermesini, karar al›c›lar›n sorunlara, ülkesinin kurumsal olarak dünyada söz sahibi olmas›n› arzulayarak yaklaflmas›n› beklediklerini de ifade eden Baylan, “Bizler, ifl dünyas›n›n bugüne kadar tüm gayreti gösterdi¤ine inan›yoruz. ‹fl yaflamlar›m›zda, krizlere ve zorluklara baflar›yla gö¤üs gererek bugünlere geldik. De¤iflime en k›sa sürede adapte olarak, önerilen yol haritalar›na göre ülkemizi gelece¤e tafl›yaca¤›z” dedi. Beraberli¤imizin uzun y›llar sürmesini diliyoruz BUS‹AD Yönetim Kurulu’nun, Derne¤e 30 y›l ve üzerinde katk› veren üyelere, flükranlar›n› sunmak için Çekirge Toplant›s›n› bu geceye uygun olarak yapmay› arzulad›¤›n› belirten Baylan, BUS‹AD Ailesi içinde üzüntülü ve sevinçli günleri beraber paylaflt›klar›n›, bu beraberli¤in uzun y›llar daha sürmesini diledi¤ini de kaydetti. Baflkan Baylan’›n konuflmas›n›n ard›ndan, BUS‹AD’a 30 y›l ve üzeri emek-katk› veren 30 üye, Dernek rozeti ve plaketle ödüllendirildi. Kurucu Baflkan Do¤an Ersöz’ün bol bol an›ld›¤› gecede, BUS‹AD’›n tarihini anlatan film gösterimi de üyelerce be¤eniyle izlendi. 08 Bak›fl 131 Kadim Üyelere Ödül Töreni BUS‹AD’A 30 YIL VE ÜZER‹ KATKI VEREN KAD‹M ÜYELER ADNAN TÜRKAY AHMET BAYRAMO⁄LU AHMET KURTCEBE ALPTEMOÇ‹N AT‹LLA PARLAMIfi AYDIN TOPBAfi BURHANETT‹N ÜNAL CELAL BEYSEL CELAL SÖNMEZ ERDO⁄AN B‹LENSER ERGÜN ‹PEKTEN ESER CEYHAN FA‹K ÖZDEM‹R FEYZULLAH DO⁄RU HASAN F‹L‹BEL‹ HÜSEY‹N ÖZD‹LEK HÜSEY‹N ZINGIR IfiIK U⁄URTU⁄ ‹BRAH‹M ORHAN ‹SMA‹L HAKKI SEZG‹N ‹SMET ÇAKAN KEMAL TÜRKÜN M. KEMAL GÜRSEL MEHMET VAN MEMDUH GÖKÇEN NUR‹ N‹HAT ASLANOBA ORHAN GENÇO⁄LU ORHAN YILDIRIMÇAKAR RAHM‹ YARAN fiER‹F ARI VEHB‹ VARLIK YAKUP ALTINÖZ 09 Bak›fl 131 BUS‹AD Ailesi içindeki diyalog her geçen y›l daha da sa¤lamlafl›yor… BUS‹AD Ailesi içindeki diyalogu her geçen y›l güçlendiren ‘Ebeveynler ve Çocuklar› Buluflmas›’n›n sekizincisi de yo¤un kat›l›mla gerçeklefltirildi. Etkinlikte uzmanlar; aile flirketlerini gelece¤e daha sa¤lam temeller üzerinde tafl›mak için önemli tavsiyelerde bulundu. B US‹AD üyesi ifladamlar› ile birlikte çal›flt›klar› çocuklar›n› bir araya getirerek iletiflim ve kurumsal yap›ya katk›da bulunmak ve BUS‹AD Ailesi içindeki diyalogu güçlendirerek ileriye tafl›mak amac›yla düzenlenen, Derne¤in marka etkinli¤i ‘Ebeveynler ve Çocuklar› Toplant›lar›’n›n sekizincisi yo¤un bir kat›l›mla yap›ld›. Almira Otel’de gerçekleflen buluflmada; aile flirketlerinin gelece¤i, kurumsallaflma ve kuflak çat›flmas›n›n sebeplerisonuçlar› masaya yat›r›ld›. Bu gururu nesiller boyu yaflayaca¤›m›za inan›yorum Gecenin aç›l›fl konuflmas›n› yapan BUS‹AD Baflkan› Günal Baylan, aile flirketlerinin istihdam sa¤lama, katma de¤er yaratma ve ihracat bak›m›ndan ülke ekonomisinin lokomotifi oldu¤una iflaret etti. Bursa ve özellikle BUS‹AD’›n bu gerçe¤e en güzel örneklerden birisi oldu¤unu belirten Baylan, bu de¤er ›fl›¤›nda yap›lacak plan ve stratejilerin gelecek kuflaklara bilinçli bir flekilde 10 Bak›fl 131 aktar›lmas› gerekti¤ini kaydetti. “Genç nesillerle birlikte, h›zla de¤iflen teknolojiye ayak uydurularak, süreklilik sa¤lanmal›” diyen Baylan, Türkiye ekonomisinin daha fazla nitelikli ürünler üretmekten ve ihraç etmekten baflka flans› olmad›¤›n› söyledi. Baylan, “Ben gençlerimizin, üretim ve giriflimcilik ruhuna sahip ç›karak, ülkemizin gelece¤ine yön vereceklerine, üreterek flirketlerini dünya markas› yapacaklar›na inan›yorum. Bugün BUS‹AD’›n giriflimci üyeleri sayesinde yaflad›¤›m›z bu gururu, nesiller boyu sizlerle yaflayaca¤›m›za inan›yorum” dedi. Günümüz sanayi koflullar›nda “Türkiye” denince herkesin akl›na, öncelikle nitelikli üretim ve ihracat›n gelmesini istediklerini anlatan Baylan, bu ana fikir etraf›ndaki yap›lanman›n ise temel e¤itim ça¤›ndan bafllamas› gerekti¤ini de ifade etti. Orta Vadeli Program’a BUS‹AD bak›fl›… Geçti¤imiz günlerde aç›klanan Orta Vadeli Program’da eksik gördükleri alanlar› da k›saca kat›l›mc›larla paylaflan Baylan, “Temel makroekonomik çerçevenin en belirgin özelli¤ini; 2015 y›l›ndan itibaren, büyümenin motoru olan net ihracat›n, büyümeye katk› vermedi¤i bir anlay›fl›n benimsenmesi olarak alg›lad›k. Özel sektör tüketim ve yat›r›m harcamalar›n›n yüzde 4 ve ard›ndan yüzde 5 olarak hedeflendi¤ini, 2015 y›l›ndan itibaren, özel sektör sabit sermaye yat›r›mlar›nda ciddi bir art›fl olaca¤› öngörülmesine ra¤men, ABD ekonomisinde faiz art›r›mlar›na ba¤l› olarak oluflabilecek d›fl finansman bulma zorlu¤u ve enflasyonla mücadele için olas› faiz art›r›mlar› dikkate al›nd›¤›nda, sabit sermaye yat›r›mlar›n›n nas›l artaca¤› hususunda da belirsizlik gözlemledik. Belirtilmesi gereken önemli hususlardan birisi de; ekonomi politikas›n›n gelece¤ine yönelik olarak hükümet üyeleri taraf›ndan dile getirilen farkl› görüfllerin varl›¤›d›r. Büyüme için faiz indirilmesini savunan görüfller ile enflasyonla mücadeleyi öne ç›karan görüfller aras›nda bir koordinasyon sorunu olufluyor. K›saca, Orta Vadeli Programa hakim olan makroekonomik çerçeve, potansiyel büyümeyi yap›sal reformlar deste¤iyle yukar›ya çekmeyi arzulayan bir perspektife sahip de¤il” diye konufltu. Ebeveynler ve Çocuklar› Müftüo¤lu, “Bilgi toplumunda en önemli üretim faktörü insand›r. Yarat›c›l›k dedi¤imiz olay bu noktada ön plana ç›k›yor. Çocuklar›m›za mutlaka olabildi¤ince özgür olma yetkisi verelim. Fakat iflinizi devam ettirecekse de bu sizin bir lütuftur” dedi. Baylan, ifl dünyas› olarak, her fleyin bafl› olarak kabul ettikleri ve siyasal bask›ya aç›k çal›flt›¤›ndan flikayet ettikleri adalet sisteminin en k›sa sürede iyilefltirilmesini, ça¤dafl, demokratik ve hukuk üstünlü¤ünün hakim oldu¤u bir ülkede yat›r›mlar›na devam etmeyi arzulad›klar›n› da vurgulad›. Giriflimci babalara önemli tavsiyeler… Gecenin sponsor kuruluflu TEB’in KOB‹ Dan›flmas› Prof. Dr. Tamer Müftüo¤lu ise, daha çok, aile flirketlerinin gelece¤inde rol oynayan baz› hatalara de¤indi. Sanayi toplumunun insanlar› standartlaflt›rd›¤›n›, bilgi toplumunun ise ‘insan en iyi hangi ifli yap›yorsa onu yaps›n’a dayand›¤›n› belirten Giriflimci babalara baz› tavsiyelerde bulunan ve “Çocu¤unuzu size benzeyen birisi olarak de¤il, kendinizi, gelecekteki büyük bir ifladam›n›n babas› olarak görün” diyen Müftüo¤lu, flöyle devam etti: “Çocuklar›n›za güvenin ve hata yapmalar›na izin verin. Yemeklerde ve aile içi sohbetlerinizde çocuklar›n›z›n yan›nda iflinizden kesinlikle flikayet etmeyin. Sonra flikayet ettiklerinizi çocuklar›n›z yapar. Tam tersine, çocuklar›n›z› iflinize teflvik edin. ‹flinizle ve sektörünüzle ilgili geliflmeleri çocuklar›n›zla paylafl›n. Çocu¤unuz, iflinizi zevkli ve onurlu bir ifl olarak alg›lamal›.” Çocuklar mutlaka konfor alan›n›n d›fl›na ç›kmal› Gecenin konuk konuflmac›s› Dr. Yank› Yazgan da, anne-baba-çocuk iliflkisi temelinde, dikkat çekici bir sunum yapt›. “Hepimiz yaflam›n içinde devam eden bir gelene¤in parças› olmak istiyoruz. Anne-baba-çocuk dedi¤imizde de, on binlerce y›ld›r sürüp giden sürecin sadece bir noktas›nda oldu¤umuzu hat›rlamak laz›m” diyen Yazgan, iki taraf›n birbirinden flikayetinin de yine yüzy›llard›r süregeldi¤ini vurgulad›. Yank› Yazgan flöyle devam etti: “Duygular›n yo¤un, belirsizli¤in fazla ve süratin bizi h›zl› karar almaya zorlad›¤› ortamlarda genellikle daha fazla hata yap›yoruz. Oysa aceleci olmaman›n faydas› çok daha fazla... Çocuklar›m›z yeterince gerçek zorlukla karfl›laflm›yor. Gerçek zorluk, yani konfor alan›n›n d›fl›na ç›kmakla insanlar, hayatlar›ndaki en büyük baflar›lar› kazan›r. Ben, zahmete katlan›lacak her fleyin baflar›da olumlu katk›s› oldu¤unu düflünüyorum.” Ailenin, flirketlere göre daha eski ve muhafazakar bir kurum oldu¤unu, dolay›s›yla ailenin her zaman flirketi ‘yenece¤ini’ savunan Yazgan, insan›n do¤al e¤iliminin ve al›flkanl›klar›n›n da göz ard› edilmemesi gerekti¤inin alt›n› çizdi. Yazgan, “Aile; yak›nl›k ve belirsizlik demektir. En rasyonel karar bile bazen duygular›n etkisi alt›nda al›nabilir. Belirsizlik ve yak›nl›k duygular›n etkisini kuvvetlendirir” dedi. 11 Bak›fl 131 Doç. Dr. Metin Özdemir Uluda¤ Üniversitesi ‹ktisat Bölümü Ö¤retim Üyesi Orta Vadeli Program (2015-2017) ve büyüme-enflasyon açmaz›nda Türkiye ekonomisi ürkiye ekonomisinin 2015-2017 dönemi boyunca izleyece¤i yolu ve temel politika amaçlar›na iliflkin hedef ve tahminleri içeren Orta Vadeli Program (OVP) aç›kland›. 2012-2014 dönemini kapsayan bir önceki OVP, geliflmifl ülkelerde uygulanan geniflletici para politikalar›n›n, sermaye hareketleri arac›l›¤›yla geliflmekte olan ülke ekonomileri için do¤urdu¤u risklerin gündemde oldu¤u bir konjonktürde haz›rlanm›flt›. Nitekim 2010’da %9.2 ve 2011’de %8.5 gibi yüksek büyüme performans› sergileyen Türkiye ekonomisi, cari aç›ktaki h›zl› art›fl ve kredi genifllemesine ba¤l› olarak biriken makro-finansal risklerin tehdidi alt›ndayd›. Bu nedenle, bir önceki OVP, temel öncelik olarak cari a盤›n kontrol alt›na al›nmas›n› benimsemiflti. 2015-2017 dönemini kapsayan OVP ise, geliflmifl ülkelerde uzun sürebilecek bir ‘düzenli durgunluk’ (secular stagnation) dönemi ve düflük potansiyel büyüme riski varl›¤›nda, geliflmekte olan ülkelerin de zay›f büyüme performans› gösterdi¤i bir konjonktür zemininde haz›rland›. ABD ekonomisinde gözlenen iyileflme karfl›s›nda Euro alan›nda bankac›l›k sektöründeki sorunlar›n sürmesi, yüksek kamu borçlar›, yüksek at›l kapasite ve yüksek iflsizlik gibi yap›sal sorunlar›n varl›¤› deflasyonist e¤ilimleri güçlendiriyor. Bu nedenle Avrupa Merkez Bankas› (ECB), T 12 Bak›fl 131 geniflletici para politikalar›na baflvurdu. ABD Merkez Bankas› FED’in faiz oranlar›n› art›rmas›na yönelik zamanlama ve düzey ile ilgili belirsizlik ise devam ediyor. FED’in genifllemeci para politikalar›ndan ç›k›fl› sinyalledi¤i May›s 2013’ten sonra geliflmekte olan ülke piyasalar› ve Türkiye ekonomisinde yaflanan dalgalanmalar hat›rland›¤›nda, yap›sal sorunlar› olan ve yüksek enflasyonla mücadele eden geliflmekte olan ülke ekonomilerinin risk alt›nda oldu¤unu belirtmek gerek. Ayr›ca, Türkiye’nin yak›n co¤rafyas›nda meydana gelen siyasi geliflmelerin jeopolitik risk unsuru oluflturdu¤u gözleniyor. Bu temel belirleyiciler, OVP’nin dikkate ald›¤› global makroekonomik çerçeveyi oluflturuyor. Öncelik enflasyonla mücadeleye verildi Türkiye ekonomisinin mevcut konjonktürü ise, bir önceki OVP’de öncelikli amaç olarak belirlenen cari a盤›n azald›¤›, buna karfl›n enflasyonun yüksek, büyümenin ise potansiyelin alt›nda oldu¤u bir görünüm sunmaktad›r. Bu görünüm ›fl›¤›nda, OVP’nin temel öncelikleri, s›ras›yla, enflasyonla mücadeleye kararl›l›kla devam etmek, cari a盤› azaltmak ve potansiyel büyüme için yap›sal reformlara h›z vermek olarak benimsenmifltir. Cari a盤›n azalt›lmas› amac› yerine enflasyonla mücadele amac›na öncelik verilmesinin, s›k› maliye politikas› ile de desteklenece¤i vurgulanm›flt›r. Cari aç›k ve potansiyel büyüme amaçlar› için ise 10. Kalk›nma Plan›’nda (2014-2018) yer alan ve yat›r›m ortam›n›n iyilefltirilmesi, iflgücü piyasas›, e¤itim ve yarg› sistemi, kay›t d›fl›l›k ve bölgesel geliflme gibi alanlar› kapsayan reformlar›n OVP döneminde uygulanaca¤›na at›f yap›lmaktad›r. Bu çerçevede yaz›da, OVP’nin amaçlar› ve program dönemi boyunca ulaflmay› öngördü¤ü hedeflerinden hareketle, programa yön veren politika tercihlerini ve bu tercihlerin Türkiye ekonomisi aç›s›ndan do¤urdu¤u riskleri ele al›yoruz. Büyüme ve istihdam… Tablo 1, temel makroekonomik de¤iflkenlerin OVP’de yer alan tahmin de¤erlerini program dönemi itibariyle bir araya getiriyor. Büyüme performans› itibariyle, bir önceki OVP’de yer alan 867 milyar $’l›k GSY‹H tahmini ve %4’lük büyüme hedefinin 2014 y›l› için s›ras›yla 810 milyar $ ve %3.3 flekline afla¤› do¤ru revize edildi¤i görülmektedir. Buna gerekçe olarak OVP’de, yukar›da de¤inilen global makroekonomik çerçevenin büyüme üzerinde oluflturdu¤u bask› ve 2013 y›l› sonunda ve 2014 y›l› bafl›nda özel Ekonomik Bak›fl tüketimi kontrol alt›na almaya ve cari a盤› azaltmaya yönelik olarak al›nan makro ihtiyati tedbirlerin yurt içi talebi azaltmas› gösterilmifltir. GSY‹H, harcama bileflenleri itibariyle ele al›nd›¤›nda ise, program dönemi boyunca, özel kesim tüketim ve yat›r›m harcamalar›n›n büyümenin motoru oldu¤u ve özellikle özel kesim sabit sermaye yat›r›mlar›nda ciddi bir art›fl›n (program dönemi boyunca ortalama %8.8 art›fl) öngörüldü¤ü izlenmektedir. Yüksek tüketim mallar›na yönelik cayd›r›c› vergileme… Bununla birlikte; 2014 y›l›nda uygulamaya konan makro-ihtiyati tedbirlerin ve OVP’de ithalat yo¤unlu¤u yüksek tüketim mallar›na yönelik cayd›r›c› vergilemenin öngörülmesi, özel kesim tüketimini s›n›rlay›c› etkide bulunabilir. Özel kesim sabit sermaye yat›r›mlar›ndaki art›fl›n, FED’in faiz art›r›mlar›na ba¤l› olarak daralan d›fl finansman koflullar› ve enflasyonla mücadeleye yönelik olas› faiz art›fllar› karfl›s›nda büyüme performans›na beklenen katk›y› vermeme riski bulunuyor. Orta gelir tuza¤› art›k belirginleflen bir olgu oldu Büyümeye iliflkin en çarp›c› gerçek ise, yap›lan tahminlerin, program dönemi boyunca Türkiye ekonomisinin potansiyel büyüme düzeyinin alt›nda bir performans sergileyece¤ini ortaya koymas›d›r. Kifli bafl›na milli gelir aç›s›ndan 2014 y›l› için yap›lan afla¤› yönlü revizyon ve program dönemi boyunca tahmin edilen de¤erler, Türkiye ekonomisi için orta gelir tuza¤› riskinin art›k belirginleflen bir olgu oldu¤una iflaret eder nitelikte. Tablo 1’in ortaya koydu¤u iflsizlik oranlar›, potansiyelin alt›nda büyümenin, ekonominin istihdam performans›n› da olumsuz etkileyece¤ini ortaya koyuyor. Program döneminde iflgücüne ve istihdama kat›l›m›n art›r›lmas›na yönelik uygulanacak politikalar sonucunda tar›m d›fl›nda ilave 2.158 bin kiflinin istihdam edilmesi öngörülüyor. Burada, Türkiye ‹stihdam Strateji belgesinde ortaya konulan emek piyasalar›n› esneklefltirme ve rekabetçi bir emek piyasas› yaratmaya yönelik reformlara h›z kazand›r›lmas› ve iflgücünün nitelik ve kalitesinin art›r›lmas›na yönelik e¤itim sisteminde öngörülen düzenlemeler önem kazan›yor. Para ve maliye politikas›… OVP’nin amaçlar› aras›nda önceli¤in enflasyonla mücadeleye verilmesinin nedeni çok aç›k: Önceki OVP’de 2014 y›l sonu için %5.3 olarak tahmin edilen enflasyonun %9.4 ile yukar› yönlü ciddi bir sapma ile revize edildi¤i Tablo 1: Temel Makroekonomik De¤iflkenlerin OVP Tahmin De¤erleri De¤iflkenler 2013 2014 2014 (Eski OVP) (Yeni OVP) 2015 2016 2017 GSY‹H (milyar TL)* GSY‹H (milyar $)* Kifli Bafl›na Milli Gelir ($) TL/$ (ortalama)** GSY‹H Büyümesi (%) ‹flsizlik Oran› (%) Enflasyon (TÜFE, %) Bütçe A盤› /GSY‹H (%) 1.565 822 10.807 1.90 4.1 9.0 7.4 -1.2 1.719 867 11.277 1.98 4.0 9.4 5.3 -1.9 1.945 850 10.936 2.29 4.0 9.5 6.3 -1.1 2.150 907 11.54 2.37 5.0 9.2 5.0 -0.7 2.370 971 112.229 2.44 5.0 9.1 5.0 0.3 1.764 810 10.537 2.18 3.3 9.6 9.4 -1.4 *Cari fiyatlarla. ** Tablo verilerinden hareketle hesaplanm›flt›r. Kaynak:http://www.kalkinma.gov.tr/Lists/OrtaVadeliProgramlar/Attachments/11/Orta%20Vadeli%20Program%20(20152017).pdf görülüyor. OVP, söz konusu sapmay›, TL’de yaflanan de¤er kay›plar› ve enflasyon beklentilerindeki bozulman›n fiyatlama davran›fllar› üzerindeki olumsuz etkisi sonras›nda çekirdek enflasyonda kaydedilen art›fllara ba¤l›yor. Ayr›ca, olumsuz hava koflullar› nedeniyle belirgin bir flekilde ivmelenen g›da fiyatlar› ve tütün ürünleri fiyatlar›ndaki art›fllar da bir neden olarak aç›klan›yor. Program dönemi boyunca, g›da enflasyonundaki gerileme ve harcanabilir gelire göre tüketimin yap›lmamas› durumunda al›nacak makro-ihtiyati tedbirlerin iç talebi bask›layaca¤› öngörülmekte. Bunun yan›nda, y›ll›k ortalama petrol fiyat›ndaki düflüflün maliyet yönlü enflasyonist bask›lar› s›n›rlayaca¤› ve böylelikle enflasyonun %5 hedefine yönelece¤i bekleniyor. Jeopolitik riskler her zaman dikkate al›nmal› Büyümenin özel kesim tüketim harcamalar›na dayal› olmas›n›n düflünüldü¤ü bir programda enflasyonun nas›l hedefe yönelece¤i önemli bir soru. Cevap ise, ortalama TL/$ kuru ve enflasyon oran› birlikte ele al›nd›¤›nda TL’nin de¤erlenece¤i bir makroekonomik ortam üzerinde, kendili¤inden ortaya ç›k›yor. Enflasyon ile ilgili olarak g›da fiyatlar›ndaki art›fllar›n sorumlu tutulmas› bir ölçüde kabul edilebilir ancak bu tür fiyat floklar›, olumlu ya da olumsuz, her zaman olabilir. Benzer durum enerji fiyatlar› için de geçerli. Programda yer alan y›ll›k ortalama petrol fiyat›ndaki düflüfl öngörüsünü, hali haz›rda söz konusu fiyat önemli ölçüde düflse de, jeopolitik riskleri her zaman dikkate alarak de¤erlendirmek gerekir. Enflasyon hedefine sadece 2009’da ulafl›ld› Burada as›l tart›fl›lmas› gereken hususlar, ilki mevcut para politikas› ve enflasyon dinami¤i olmak üzere ilkine ba¤l› olarak ortaya ç›kan ve ciddi tart›flma do¤uran büyümeenflasyon ikilemi. Mevcut para politikas›, küresel krizin ard›ndan yeni bir tasar›ma kavufltu ve fiyat istikrar› ile birlikte finansal istikrar› da gözeten bir yap›ya sahip. Ancak her iki amaca yönelik olarak elinizde tek bir faiz oran› var ve her iki amac› 13 Bak›fl 131 gerçeklefltirmek için gerekli düzeyi birbirinden farkl›. Bu yüzden TCMB, elindeki araç setini geniflletmek durumunda kald› ve finansal istikrar üzerinden döviz kuru ve kredi genifllemesini de dikkate alan bir çerçeve gelifltirdi. Bu çerçeve, para politikas›n›n enflasyon bekleyiflleri ve fiyatlama davran›fl› için yol gösterici olma ifllevini yitirmesine yol açt›. Hofl, TCMB enflasyon hedefine 2006 y›l›ndan bu yana sadece 2009’da ulaflabildi. (Hedefin neden %5 olarak belirlendi¤i ise ayr› bir tart›flma konusu). 2014 y›l›ndaki ciddi sapman›n ise, ekonomide büyümenin düfltü¤ü (teknik olarak üretim a盤›n›n olmad›¤›) bir durumda olufltu¤u dikkate al›nd›¤›nda, enflasyon dinami¤indeki kat›l›¤›n tart›fl›lmas› gerek. Bu durum, enflasyonun alt›nda para politikas›n›n konjonktürel yönetimi ile giderilemeyecek yap›sal sorunlar›n›n varl›¤›n› ve bunlar›n genel olarak ekonominin rekabetçili¤i ve verimlilik düzeyi ile iliflkili oldu¤unu ortaya koyuyor. Tart›flmalar olumsuz etki yarat›yor Mevcut iki amaçl› para politikas› ve enflasyon dinami¤ine ba¤l› olarak belirtilmesi gereken ikinci husus, ekonomi yönetimi ve genel kamuoyundaki tart›flmalarda izleniyor: Büyüme performans›n›n artmas› için faiz indirimi gereklili¤i yönündeki görüfller karfl›s›nda yüksek enflasyona yönelik faiz art›r›m›n› savunan görüfller. Bu tart›flmalar›n, TCMB’nin kurumsal ve politika kredibilitesi üzerindeki olumsuz etkileri bir yana, Türkiye ekonomisi ile ilgili odaklan›lmas› gereken temel yap›sal problemlerin politika gündemine gelmesini engelledi¤i ve reformlar› aksatt›¤› görülüyor. Kal›c› bir vergi reformuna ihtiyaç var OVP’de maliye politikas›n›n, yurt içi tasarruflar›n art›r›larak cari a盤›n kontrol alt›nda tutulmas›na, enflasyonla mücadele edilmesine ve potansiyel büyümenin yukar› çekilmesine katk› sa¤layacak flekilde s›k› bir biçimde uygulanaca¤› öngörülmektedir. Tablo 1’de yer alan bütçe a盤›/GSY‹H de¤eri bir önceki OVP’de hedeflenen %-1.9 düzeyinden %-1.4 düzeyine revize edildi. Ayr›ca, program dönemi boyunca AB tan›ml› genel borç 14 Bak›fl 131 stokunun azalarak dönem sonunda %28.5 düzeyine gerilemesi hedefleniyor. Mali disiplinin kalitesi aç›s›ndan e¤itim ve sa¤l›k için bütçede ayr›lan paylar›n son y›llarda ciddi bir biçimde artt›¤›n› belirtmek gerek. Ancak faiz d›fl› harcamalar›n bütçe hedeflerinin üzerinde seyretti¤i ve gelir k›sm›ndaki performansta özellefltirme, aflar ve yap›land›rmalar ile gerçekleflen tek seferlik gelirlerin pay›n›n yüksek oldu¤u gözden kaçmamal›. Bu nedenle kamu maliyesi aç›s›ndan kal›c› bir vergi reformuna ihtiyaç oldu¤u ortada. Ödemeler dengesi ve tasarruflar… Tablo 2, ekonominin d›fl dengesi ile tasarruf düzeyine iliflkin OVP tahminlerini bir araya getiriyor. ‹ç talebi kontrol etmeye yönelik makroihtiyati politikalar›n katk›s›yla, bir önceki OVP’de 262 milyar $ olarak tahmin edilen ithalat düzeyinin 244 milyar $’a revize edildi¤i ve ihracat›n katk›s›yla bir önceki OVP’de %-6.4 olarak tahmin edilen cari aç›k/GSY‹H de¤erinin %5.7’ye çekildi¤i görülüyor. Program döneminde, yurtiçi tasarruflardaki art›fl ve üretimin ithalata ba¤›ml› yap›s›n› azaltmaya yönelik politikalarla cari aç›k/GSY‹H de¤erinin %-5.2’ye inmesi arzulan›yor. Cari a盤›n azalmas› amac›na, ihracat›n oransal olarak ithalat art›fl› üzerinde seyretmesi yan›nda ithalata ba¤›ml›l›¤› ve teknoloji yo¤unlu¤u yüksek olan sanayi girdilerinin yurt içinde üretilmesini sa¤layacak yat›r›mlar›n desteklenmesi, kamu al›mlar›nda yurt içinde üretilen ve yerli girdi kullanan ürünler tercih edilmesi gibi bir dizi politikan›n katk› sa¤layaca¤› bekleniyor. Ayr›ca, baflta makine ve otomotiv olmak üzere, demir-çelik, tekstil, haz›r giyim ve konfeksiyon, elektrik ve elektronik ile kimyevi maddelerin ihracat›n lokomotifi olma özelli¤ini korumas›n›n yan› s›ra yeni rafineri inflas›, elektrikli otomobil imalat›, ileri teknoloji içeren hava tafl›t› motorlar› ve bunlar›n parçalar›n›n üretimi, ilaç ve t›bbi cihaz üretimi konular›nda Ar-Ge ve yat›r›m teflvik sistemi güçlendirilerek yurt içi üretim kapasitesi art›r›lmas› hedefleniyor. Enerji fiyatlar›nda herhangi bir bask›n›n oluflmayaca¤› ve maden, enerji hammaddeleri, yenilenebilir enerji ve nükleer enerji yat›r›mlar› için ayr›lan kaynaklar›n art›r›larak enerjide d›fla ba¤›ml›l›¤›n azalt›lmas›n›n da belirtildi¤i görülüyor. Tablo 2: Ödemeler Dengesi ve Tasarruflar ‹hracat (FOB, milyar $ ) ‹hracat Art›fl› (%) ‹thalat (CIF, milyar $ ) ‹thalat Art›fl› (%) ‹hracat/‹thalat (%) Enerji ‹thalat› (milyar $) Ham Petrol Fiyat› (Brent- $/varil) Cari ‹fllemler Dengesi (milyar $) Cari ‹fllemler Dengesi/GSY‹H (%) Toplam Yurtiçi Tasarruf/GSY‹H (%) 2014 160.5 5.7 244.0 -3.1 65.8 56.2 105.4 -46.0 -5.7 14.9 2015 173.0 7.8 258.0 5.7 67.1 57.3 101.9 -46.0 -5.4 15.2 2016 187.4 8.3 276.8 7.3 67.7 60.1 100.4 -49.2 -5.4 16.2 2017 203.4 8.5 297.5 7.5 68.4 63.9 98.8 -50.7 -5.2 17.1 Kaynak:http://www.kalkinma.gov.tr/Lists/OrtaVadeliProgramlar/Attachments/11/Orta%20Vadeli%20Program%20(20152017).pdf Ekonomik Bak›fl Büyüme, d›fl kaynak girifline ba¤l› Burada temel sorun, Türkiye ekonomisinin büyüme performans›n›n önemli ölçüde d›fl kaynak girifllerine ba¤(›m)l› oldu¤u gerçe¤i. Cari aç›k, tan›m olarak ülke içindeki tasarrufyat›r›m fark›n› veriyor ve sanayinin üretim yap›s› ile yak›ndan ilgili. Sanayinin üretim yap›s› aç›s›ndan, ithal girdi ba¤›ml›l›¤›n›n azalt›lmas›, teknoloji yo¤unlu¤u yüksek olan sanayi girdilerinin yurt içinde üretilmesi, yenilenebilir enerji yat›r›mlar› kritik öneme sahip ancak etkileri uzun vadede ortaya ç›kabilecek politikalar. Di¤er yönüyle, d›fl kaynak ba¤›ml›l›¤›n azalt›lmas› için ülke içi tasarruf düzeyinin art›r›lmas› ihtiyac› var. Tasarruflar›n art›r›lmas›, lüks tüketimin cayd›r›lmas›na yönelik önlemler yan›nda finansal hizmetlerin yayg›nlaflt›r›lmas›, çeflitlili¤inin artmas› ve toplumsal bilinçlenme gibi uzun vadeli bir dizi uygulamaya ihtiyaç duyuyor. Büyüme-enflasyon ikilemi Mevcut politikalar ile ilgili büyümeenflasyon ikilemi burada da karfl›m›za ç›k›yor. OVP’nin özel kesim tüketim ve yat›r›m harcamalar›na dayal› bir büyüme öngördü¤ü hat›rland›¤›nda, Tablo 1’de yer alan ortalama TL/ $ düzeyinin enflasyonun gerilemesine hizmet edece¤i ve ekonominin ithalata dayal› büyüyece¤ini beklemek gerek. Ancak bu durumda, rekabet gücümüzün zay›flamas›na ba¤l› olarak cari a盤›n nas›l kontrol alt›na al›naca¤› ve tasarruflar›n nas›l artaca¤› sorusu karfl›m›zda duruyor. Benzer flekilde, OVP’de, özel tüketimin harcanabilir gelir art›fl›ndan daha fazla oranda artmamas› benimsense de, mevcut faiz oranlar›nda finansal araçlar›n reel getirilerinin enflasyonun alt›nda olmas›, tasarruflar›n erimesine yol aç›yor. Bu nedenle, OVP’nin büyüme perspektifi dikkate al›nd›¤›nda cari a盤a iliflkin tahminlerin iyimser oldu¤unu kaydetmek gerekiyor. olaca¤› ve uzun süreli olabilecek düzenli bir durgunluk süreci ile karfl› karfl›ya oldu¤umuz yönünde. Nitekim, OVP ile ortaya konulan büyüme oranlar›, Türkiye ekonomisi için de potansiyelin üzerinde bir büyümenin öngörülmedi¤ini ve orta gelir tuza¤› ile karfl› karfl›ya oldu¤umuzu ortaya koyuyor. OVP’nin, program dönemi boyunca, politika tercihlerine iliflkin önceli¤ini enflasyonla mücadeleye verdi¤i görülmektedir. Ancak program dönemi boyunca, enflasyonun arzulanan hedefe yönelmesi, yukar›da dile getirilen görüfller ›fl›¤›nda güç gözüküyor. Türkiye ekonomisi için fiyat istikrar› alt›nda potansiyelin üzerinde bir büyüme performans›, konjonktür yönetimine dayal› politikalar›n ötesinde yap›sal bir sorun. Dönemsel olarak, söz konusu yap›sal sorunlar, büyüme(cari aç›k)-enflasyon aras›nda yap›lacak politika tercihleri üzerindeki k›s›t koflullar›n› oluflturmaktad›r. K›s›t koflullar›n› aflmak için 10.Kalk›nma Plan›nda yer alan ve girifl k›sm›nda dile getirilen politikalar›n uygulanabilmesi elbette önemli. Bununla birlikte politika yap›c›lar›n, d›fl kaynak girifllerine dayal› büyüme rejiminin s›n›rlar›na dayand›¤›n› görerek ifle bafllamalar› gerekiyor. Sonuç… Küresel ekonomiye iliflkin gerek uluslararas› kurulufllar gerekse iktisatç›lar taraf›ndan yap›lan de¤erlendirmeler, geliflmifl ve geliflmekte olan ülkelerde potansiyelin alt›nda büyümenin 15 Bak›fl 131 “AB ile iliflkilerimiz ne kadar iyiyse dünyadaki imaj›m›z da o kadar iyi” BUS‹AD’›n Kas›m ay› Çekirge Toplant›s›’na konuk olan Dr. Bahad›r Kalea¤as›, AB’ye tam üyelik konusunda umutsuz olmad›¤›n› söyledi. Kalea¤as›, “Türkiye; Avrasyal›, ancak Avrupal› bir Avrasyal›… Bu imaj güçlendi¤i zaman ileri gideriz. AB ile iliflkilerimiz ne kadar iyiyse Türkiye’nin dünyadaki imaj› da o kadar iyi oluyor” dedi. ursa Sanayicileri ve ‹fladamlar› Derne¤i’nin (BUS‹AD) Kas›m ay› Çekirge Toplant›s›, Kültürpark içindeki BUS‹AD Evi’nde gerçeklefltirildi. Toplant›n›n konuk konuflmac›s›, TÜS‹AD Uluslararas› Koordinatörü Dr. Bahad›r Kalea¤as›, BUS‹AD üyelerine ‘Dünya ve Avrupa’daki Son Geliflmeler’ ile ‘Türkiye’ye D›flar›dan Bak›fl’ konulu bir sunum yapt›. B AB’ye üyelik süreci çok önemli bir itici güç Toplant›n›n aç›l›fl konuflmas›n› yapan BUS‹AD Baflkan› Günal Baylan, Avrupa Birli¤i’ne üyelik sürecinin, genifl bir yelpazede gerekli reformlar›n gerçeklefltirilmesi için çok önemli bir itici güç oldu¤unu söyledi. Baylan, “Dünya genelinde her y›l yay›nlanan raporlar, Birli¤in içinde yer alan ülkelerin iktisadi kalk›nm›fll›k düzeyinin bizlere göre örnek say›lacak düzeyde yüksek oldu¤unu gösteriyor. ‹fl dünyas› olarak, Avrupa Birli¤i sürecinin, Türkiye’nin ulusal ç›karlar› do¤rultusunda geliflmeler içeren bir yap›da yürütülmesini arzu ediyoruz” dedi. Dünyada güç nerede ve hangi alanlarda? BUS‹AD üyelerine; dünya, Avrupa Birli¤i ve Türkiye eksenli genifl bir ufuk turu yapt›ran TÜS‹AD Uluslararas› Koordinatörü Dr. Bahad›r Kalea¤as› ise, AB’ye tam üyelikte çok önemli bir noktada bulunan Türkiye’nin bu durumu iyi 16 Bak›fl 131 de¤erlendirmesi gerekti¤ini anlatt›. Dünyada güç dengelerinin nerede ve hangi alanlarda oldu¤unun önemine iflaret eden Kalea¤as›, “Dünyada güç genelde Kuzey Amerika, Avrupa, ABD ve Asya’da… ‘Dünyada gücün kayna¤› nerede?’ diye sorarsan›z da, yak›n zamana kadar nükleer silah sahibi iseniz Birleflmifl Milletler Güvenlik Konseyi’nde daimi üyelik sahibi oluyordunuz. Son 150 y›lda petrol, do¤algaz, finans, teknoloji, insan kayna¤›, tarihsel birikim, kültürel birikim veya bir flekilde becerikli bir toplum, dünyada güç kayna¤› olarak de¤erlendirilebilir. Bunlara belki marka de¤erini de eklemek gerekiyor” diye konufltu. “Eskiden beri dünyay› ticaret döndürüyor” diyen Kalea¤as›, dünyadaki en yo¤un kara, deniz ve hava ticaret yollar›n›n yine Kuzey Amerika, Avrupa ve Asya’da yo¤unlaflt›¤›n› kaydetti. Kalea¤as›, Avrupa ile ABD aras›ndaki ticari iliflkilerin her zaman üst seviyede oldu¤unu, fakat Asya’n›n da art›k çok önemli bir faktör konumunda bulundu¤unu vurgulad›. Türkiye sosyal medya kullan›m›nda geliflmifl ülke Son dönemde internet ak›mlar›n›n da dünyada geliflmiflli¤in bir göstergesi oldu¤unu, bu ba¤lamda Türkiye’nin facebook ve twitter baflta olmak üzere sosyal medya kullan›m›nda geliflmifl ülke kabul edilebilece¤ini anlatan Bahad›r Kalea¤as›, “Sosyal medyada iyi olmam›z, içinden özgürlük geçti¤i için önemli… Fakat küreselleflme, beraberinde olumlu yans›malar getirdi¤i gibi olumsuzluklar› da bar›nd›r›yor. Dünya, geliflen teknolojiden yararlanabildi¤i gibi, biyolojik ve dijital virüslerden de fazlas›yla etkileniyor” dedi. Ortado¤u’da etkin olmak iyi, Ortado¤ulu olmak kötü Ekonomik geliflmiflli¤in temelinde özgürlü¤ün yatt›¤›n›, demokrasi, hukuk ve insan haklar› alanlar›nda özgür olmayan ülkelerin ileri gidemedi¤ini belirten Kalea¤as›, Türkiye’nin yurtd›fl›ndaki imaj› hakk›nda da çarp›c› ifadeler kulland›. Türkiye’nin AB’deki imaj› aç›s›ndan, Ortado¤u’da etkin olmas›n›n iyi, fakat ‘Ortado¤ulu’ olmas›n›n kötü oldu¤unu savunan Kalea¤as›, “AB ile iliflkilerimizde önemli bir ufka do¤ru gidiyoruz. Fakat Birli¤e tam üye olabilmek için Türkiye’nin yapmas› gerekenler ayr› bir konu… Türkiye bu u¤urda gerekenleri yaparsa AB’nin Çekirge Toplant›lar› kap›s›na gelmifl demektir. Asl›nda yapmam›z gerekenlerin büyük bir k›sm›n› yapt›k. Özel sektörü ilgilendiren mevzuat›n yüzde 80’i Brüksel’de karara ba¤lan›yor. Türkiye’de de bu mevzuat›n yar›dan ço¤u iç hukuka aktar›lm›fl durumda… Dolay›s›yla AB müktesebat› Türkiye’de önemli derecede etkin... Geriye kalan k›s›m ise daha çok tar›mla ilgili. Bunu da halledebilirsek Türkiye, AB’ye oldukça entegre bir hale gelir” diye konufltu. AB’nin daha iyi ifllemesi gerekiyor “Geçmiflte yapt›klar›m›z, gelecekte yapacaklar›m›z›n bir yans›mas› olabilir” diyen Kalea¤as›, ülkede siyasi otorite ile muhalefetin de AB’ye tam üye olma noktas›nda olumlu düflündü¤ünü kaydetti. Bahad›r Kalea¤as›, “Haz›r oldu¤umuz zaman AB; Türkiye’yi al›r m› almaz m›?” sorusunu ise flöyle yan›tlad›: “Türkiye flimdiye kadar haz›r olmad›¤› için elimizde bunu ölçecek bir test yok. Herhalde al›rlar. Fakat buna AB de haz›r olacak. AB’nin çok etkin bir hale gelmesi ve daha iyi ifllemesi gerekiyor. Türkiye’nin AB ile iliflkilerinde her yerden farkl› fleyler söyleniyor. Türkiye uyum sa¤lar, AB de kendisini haz›r hale getirdi¤i zaman tüm flartlar de¤iflmifl olacak. Asl›nda o günün Türkiye alg›s› da farkl› olacak. Bu süreci 90’larda, 2000’li y›llarda baflar›yla uygulad›k ve ciddi manada do¤rudan yabanc› sermaye çektik. Yine yak›n zamanda, 2003, 2004 ve 2005 y›llar›nda müzakereler bafllad›¤›nda ülkemize gelen do¤rudan yabanc› sermaye miktar› h›zla artt›. AB ile Türkiye birlikte geliflmifl olacak ve bu noktaya iki taraftan biri gelemezse zaten o zaman kavgaya gerek kalmayacak.” Türkiye; Avrupal› bir Avrasyal› Türkiye’yi; “Avrupa yolunda ilerleyen, AB standartlar›nda üretim yapan, fakat ayn› zamanda Asyal› dinamizmi ve giriflimcilik kabiliyetiyle Avrasya’n›n merkezi” olarak tan›mlayan Kalea¤as›, “Avrasyal›, ancak Avrupal› bir Avrasyal›… Bu imaj güçlendi¤i zaman Türkiye ileri gider. Bak›n›z, AB ile iliflkilerimiz ne kadar iyiyse Türkiye’nin dünyadaki imaj› da o kadar iyi oluyor” dedi. ‘Türkiye intihar etmez, tekrar AB’ye yönelir’ Uluslararas› yat›r›mc›lar›n Türkiye’yi, ‘yat›r›m yap›labilir ülke’ olarak gördü¤ünü, fakat baz› çekincelerinin oldu¤unu anlatan Kalea¤as›, bu nedenle yabanc› yat›r›mlar›n beklenen etkiyi yaratamad›¤›n› kaydetti. Kalea¤as›, AB’ye tam üyelik konusunda kesinlikle umutsuz olunmamas› gerekti¤ini belirterek, sözlerini flöyle tamamlad›: “Dünya yeniden flekilleniyor. Bu manada Türkiye, pek çok yerde oluflan birlikler nedeniyle d›flar›da kalma riski tafl›yor. Fakat uluslararas› yat›r›mc›lar ‘Türkiye intihar etmez, tekrar AB’ye yönelir’ düflüncesi tafl›yor. ‹çeride hükümet ve muhalefet de böyle düflünüyor. Bence as›l güç bizde… Vatandafl olarak her birimizde… Gerçek ne ise, do¤ru ne ise onun için çal›flmaktan baflka yapacak bir fleyimiz yok. Zaman, karamsarl›k zaman› de¤il. Toparlay›p, bast›r›p, do¤ru olan› sürekli söylemeliyiz. Bence bunun için en do¤ru zamanday›z.” DR. BAHADIR KALEA⁄ASI K‹MD‹R? E¤itimini; Galatasaray Lisesi, AFS program› ile gitti¤i ABD, Brüksel Üniversitesi ve ‹stanbul Üniversitesi’nde tamamlad›. En yüksek derece ile mezun oldu¤u Brüksel Üniversitesi’nin Avrupa Etütleri Enstitüsü’nde ve Uluslararas› Stratejik Araflt›rmalar Merkezi’nde 1989-1996 y›llar› aras›nda uzman araflt›rmac›l›k ve ö¤retim üyeli¤i görevlerinde bulundu. Ders ve araflt›rma konular› Avrupa Birli¤i’nin karar alma sistemi, ABD-AB iliflkileri ve AB’nin d›fl ekonomik iliflkileri üzerinde yo¤unlaflt›. 1990-1993 y›llar› aras›nda AB’nin Jean Monnet ve NATO araflt›rma burslar›n› alan Bahad›r Kalea¤as›, de¤iflik dönemlerde ziyaretçi akademisyen olarak Harvard, Georgetown ve Kudüs üniversitelerinde bulundu. 1991‘de AB’yi kuran Maastricht Antlaflmas›’n›n müzakeresine yönelik çal›flma gruplar›ndan birinde raportörlük görevini üstlendi, AB Komisyonu’nun stratejik araflt›rmalardan sorumlu biriminin projelerinde yer ald›. Ayr›ca birçok AB projesinde çal›flt›; Türkiye’de ve uluslararas› alanda kamu ve özel sektör kurulufllar› için dan›flmanl›k yapt›. 1996 y›l›nda Brüksel’de TÜS‹AD Avrupa Birli¤i Temsilcili¤i’ni kurdu ve Avrupa özel sektörünün temsil kuruluflu BUSINESSEUROPE nezdinde TÜS‹AD ve T‹SK daimi delegeli¤i görevini üstlendi. 2008 y›l›ndan beri Brüksel, Berlin, Paris, Washington DC ve Pekin’de temsilcilikleri bulunan TÜS‹AD’›n d›fl etkinliklerini kapsayan Uluslararas› Koordinatörü olarak görev yap›yor. Ayr›ca Brüksel Üniversitesi Avrupa Etütleri Enstitüsü’nün Bilimsel Üyesi, TEMA-Brüksel Kurucu Baflkan›, Institut de Bosphore-Paris Baflkan›, Brüksel Enerji Kulübü Onursal Baflkan›, Galatasaray Sportif Afi, JC International ve Forum ‹stanbul Yönetim Kurulu üyesi ve birçok uluslararas› dernek ve vakf›n üyesi… Her y›l birçok konferansta ve medya program›nda yer al›yor, uluslararas› bas›nda yaz›lar› yay›nlan›yor, uluslararas› projelere dan›flmanl›k yap›yor. Çok say›da uluslararas› bilimsel makale sahibi olan Bahad›r Kalea¤as›, ayr›ca ‹ngilizce ‘Towards a New Europe’ (Brüksel, 1993), Frans›zca ‘Les Défis de l’Elargissement’ (Brüksel, 1994), ‘La Turquie en Mouvement’ (Paris, 1995) ve ‘La République laïque Turque’ (Paris, 2003) kitaplar›n›n ortak yazar›, ‘Tek Pazardan Parasal Birli¤e’ (IKV, 1995), ‘Avrupa Yolunun Haritas›’ (Dünya, 2003), ‘Avrupa Galaksisinde Türkiye Y›ld›z›’ (Do¤an Kitap, 2007) , ‘Ne Olacak Bu AB ‹fli? Gençler Soruyor’ (Boyut, 2010) ve ‘G20 Gezegeni’ (Do¤an Kitap 2012) bafll›kl› kitaplar›n yazar›. Kalea¤as›’n›n; Radikal gazetesinde, BAKIfi, Finans Dünyas› dergilerinde ve birçok internet sitesinde düzenli olarak makaleleri yay›nlan›yor. 17 Bak›fl 131 Atatürk'ü ve fiehitlerimizi Anma Konseri BUS‹AD üyelerinden büyük övgü aldı BUS‹AD, Cumhuriyetimizin 91. y›ldönümü nedeniyle “Atatürk’ü ve fiehitlerimizi Anma Konseri” düzenledi. Dernek tarihinde ilk kez yap›lan ve geleneksel hale getirilmesi planlanan konser, üyelerden büyük övgü ald›. ursa Sanayicileri ve ‹fladamlar› Derne¤i’nin (BUS‹AD), Cumhuriyetimizin 91. Y›ldönümü münasebetiyle organize etti¤i “Atatürk’ü ve fiehitlerimizi Anma Konseri” çok özel ve duygulu anlara sahne oldu. B Genel Sanat Yönetmenli¤i’ni Burç Balc›’n›n yapt›¤› Prusart Orkestras›’n›n birbirinden özel ve anlaml› parçalar› icra etti¤i gecede, fief Cemi’i Can Deliorman ile solistler Özlem Baflman (Soprano) ve Bora Balc›’n›n (Bariton) performans› ayakta alk›flland›. Hilton Oteli Balo Salonu’nda gerçeklefltirilen konserde Prusart Orkestras›; Mozart, Franz Lehar, 18 Bak›fl 131 Licinio Refice gibi dünyaca ünlü bestecilerin parçalar›n›n yan› s›ra Atatürk’ün çok sevdi¤i; Estergon Kalesi, Manast›r Türküsü, Çanakkale Türküsü ve Vardar Ovas› gibi eserleri de Bursa’da ilk kez BUS‹AD’›n organizasyonunda icra etti. Gecenin finali ise Onuncu Y›l Marfl› ile yap›ld›. Cumhuriyet Konseri ORKESTRA PRUSART Bursa’da 2012 y›l›nda Burç Balc› taraf›ndan profesyonel sanatç›larla kurulmufl bir yayl› çalg›lar toplulu¤udur. Düzenli konserler yapan di¤er topluluklar›n aksine, Orkestra Prusart, bir ‘Prodüksiyon Toplulu¤u’ amac›n› tafl›yor. Ayn› alanda faaliyet gösteren pek çok toplulu¤un aksine Prusart, patentini ald›¤› farkl›, yeni fikir ve projelerle di¤er topluluklardan ayr›l›yor. Toplulu¤un çekirde¤ini uzun y›llard›r çok zengin repertuar›yla ve s›ra d›fl› kostümleriyle, ‹zmir, ‹stanbul ve Bursa’da yapt›¤› konser ve sunumlar›yla alan›nda tan›nm›fl bir dörtlü olan ‘Prusa Yayl› Çalg›lar Dörtlüsü’ oluflturuyor. Toplulu¤un repertuar›nda; a¤›rl›kl› olarak klasik müzi¤in tan›nm›fl eserlerinin yan› s›ra opera uvertürleri, tangolar, türküler, çok sesli etnik müzikler gibi çok farkl› türler de bulunuyor. Topluluk; düzenleme ve bestecili¤ini, genç kufla¤›n en parlak bestecilerinden Utar Artun’un üstlendi¤i, Orkestra fiefli¤ini Devlet Çoksesli Korosu fiefi Cemi’i Can Deliorman’›n, solistliklerini ise kariyerlerini Avrupa’da sürdüren ödüllü opera sanatç›lar› Bora Balc› ve Özlem Baflman’›n yapt›¤› ‘Ata’ya Hediye’ adl› prodüksiyonuyla, New York ve Pittsburgh’tan ABD turnesi teklifi ald›. 19 Bak›fl 131 Gelece¤imiz; verimli ayd›nlatmada BUS‹AD Enerji Uzmanl›k Grubu taraf›ndan düzenlenen ‘Verimli Ayd›nlatma Sempozyumu’nda, özellikle LED teknolojisinde gelinen son durum ve önümüzdeki dönem projeksiyonu ele al›nd›. Sempozyum kapsam›nda bu y›l ilk kez düzenlenen ve befl kuruluflun finale kald›¤› ‘Enerji Yönetimi’ yar›flmas›nda ise ‘Büyük Ödül’ TOFAfi’›n oldu. G ünümüzde verimlilik, kalite ve maliyet boyutlar›yla öne ç›kan ayd›nlatma alan›ndaki yeni teknolojiler, BUS‹AD Enerji Uzmanl›k Grubu taraf›ndan düzenlenen ‘Verimli Ayd›nlatma Sempozyumu’nda ele al›nd›. 20 Bak›fl 131 Yo¤un kat›l›mla gerçekleflen Sempozyum kapsam›nda, bu y›l ilki düzenlenen ‘Enerji Yönetimi Ödül Töreni’ de renkli görüntülere sahne oldu. Yar›flmada ‘Büyük Ödülü’ Tofafl al›rken, Borçelik, Bursa Çimento, Korteks ve Leoni Kablo da finalist olarak beratla ödüllendirildi. Tofafl’›n ödülünü Kalite Direktörü Zeki Erdal fiimflek, BUS‹AD Yönetim Kurulu Baflkan› Günal Baylan’›n elinden ald›. BUS‹AD Enerji Uzmanl›k Grubu taraf›ndan organize edilen ve verimli ayd›nlatma konusunda sektörün ihtiyaçlar›yla uyumlu Ar-Ge, inovasyon, f›rsat ve beklentilerin metodik bir yaklafl›mla sunuldu¤u sempozyumun ilk oturumunda akademisyenler, ikinci oturumunda ise özel sektör temsilcileri, bu alandaki son geliflmelerle ilgili kat›l›mc›lara sunum yapt›. Enerjide verimlilik ve tasarruf hayati önem arz ediyor Sempozyumun aç›l›fl konuflmas›n› yapan Bursa Sanayicileri ve ‹fladamlar› Derne¤i (BUS‹AD) Yönetim Kurulu Baflkan› Günal Baylan, enerji ve hammadde ithalatç›s› olan ülkelerin, her büyüme y›l›ndan sonra artan cari aç›k ile karfl›laflt›¤›na vurgu yapt›. Enerji Sempozyumu Bu durumun, yap›sal bir sorun oldu¤una iflaret eden Baylan, bilimsel ve objektif de¤erlendirme yap›lmadan at›lan ad›mlar›n ise sorunu çözmekten çok öteledi¤ini, bunun da sürdürülebilir olmad›¤›n› kaydetti. Baylan, “Ülkemizin içinde bulundu¤u görünüm de bugün için bu çerçevede… Türkiye'de üretilen elektri¤in neredeyse yar›s› do¤algazdan elde ediliyor. Bu sebeple, ›s›nma haricinde de ciddi bir enerji arz› oldu¤u görülüyor. ‘Fiyat art›fllar›’, ‘enerjiyi bulmama’ gibi siyasi riskler her zaman ekonomimizi etkiliyor. Cari aç›ktan dolay› yavafllat›lan Türkiye ekonomisinde, enerji ithalat› 56 milyar dolar civar›nda… Bulundu¤umuz ortamda verimlilik ve tasarruf yoluyla kazanaca¤›m›z potansiyel enerji de haliyle çok kritik bir önem tafl›yor” dedi. Enerji verimlili¤i günümüzde alt›nc› yak›t “Enerji verimlili¤i, günümüzde art›k alt›nc› yak›t olarak de¤erlendiriliyor” diyen Baflkan Baylan, ülke çap›nda enerji verimlili¤i kültürünün oluflturulmas›, bu alanda yasal düzenlemelerin hayata geçirilmesi, teflvik ve vergi indirimleri gibi unsurlarla, devletin de üzerine düfleni yapmas› gerekti¤ine iflaret etti. Günal Baylan, Enerji Yönetimi Yar›flmas› düzenlenmesinin amac›n› da flöyle aktard›: “BUS‹AD olarak üyelerimizin endüstriyel iflletmelerinde uygulad›¤› baflar›l› enerji yönetimi çal›flmalar›n› tan›tmak, bilgi ve tecrübelerin paylafl›lmas›n› sa¤layarak Bursa sanayisine katk›da bulunmak, ülke çap›nda topyekun bir enerji tasarrufunun bafllat›lmas›na dikkat çekmek amac›yla Enerji Yönetimi Uzmanl›k Grubumuz taraf›ndan her y›l ‘Enerji Yönetimi Yar›flmas›’n›n düzenlenmesine karar verdik.” ‘Enerji Yönetimi Büyük Ödülü’ TOFAfi’›n BUS‹AD Enerji Uzmanl›k Grubu taraf›ndan organize edilen Verimli Ayd›nlatma Sempozyumu’nun ard›ndan, bu y›l ilki gerçeklefltirilen ‘BUS‹AD 1. Enerji Yönetimi Ödül Töreni’ne geçildi. Befl finalist içinde ‘1. Enerji Yönetimi Büyük Ödülü’nü kazanan firman›n ise Tofafl oldu¤u aç›kland›. Tofafl’›n ödülünü Kalite Direktörü Zeki Erdal fiimflek, BUS‹AD Baflkan› Günal Baylan’›n elinden ald›. Uzmanl›k Grubu’nun haz›rlad›¤› yönetmelik çerçevesinde yar›flmaya baflvuran ve yaklafl›k befl ay süren de¤erlendirme sonucunda finale kalan befl firma; Borçelik, Bursa Çimento, Korteks, Leoni Kablo ve Tofafl berat ile ödüllendirildi. Öte yandan; sempozyuma destek veren ana sponsorlar; Trilux, Vestel, Çetin Elektrik ile hizmet sponsorlar›; Ekohaber, Kiraz ‹letiflim, Kuter Yay›nc›l›k’›n yan› s›ra BUS‹AD Enerji Uzmanl›k Grubu üyelerine de teflekkür plaketi verildi. Türkiye ayd›nlatma sistemlerinde etkin olmaya bafllad› Baylan’›n aç›l›fl konuflmas›n›n ard›ndan Sempozyumun ilk oturumuna geçildi. ‘Verimli ayd›nlatma alan›nda ihtiyaçlarla 21 Bak›fl 131 uyumlu Ar-Ge, inovasyon, f›rsat ve beklentiler’ ilk oturumda, Prof. Dr. Ak›n Burak Etemo¤lu’nun moderatörlü¤ünde, ‹stanbul Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Sermin Onaygil ile Özye¤in Üniversitesi’nden Doç. Dr. Mehmet Ar›k taraf›ndan anlat›ld›. Prof. Dr. Sermin Onaygil sunumunda; Türkiye’nin ayd›nlatma sistemlerinde dünya çap›nda etkin bir konuma gelmeye bafllad›¤›na dikkat çekti ve a¤›rl›kla, uzmanl›k alan› olan yol ayd›nlatmas›ndaki son geliflmeleri aktard›. Türkiye’de LED teknolojisine dönüfltürülebilecek toplam yol lambas› say›s›n›n 7 milyon adede yak›n oldu¤unu belirten Onaygil, genel manada söz konusu teknolojinin sa¤lad›¤› verimlili¤in, projeye göre de¤iflebilece¤ini kaydetti. “Yap›lan ifle göre ayd›nlatma yapmak zorunday›z” diyen Onaygil, özellikle yollarda, parklarda çok afl›r› ayd›nlatmaya müsaade etmemek gerekti¤ini vurgulad›. Genifl bir vizyon gerekiyor Enerji verimlili¤inin çok genifl bir vizyon gerektirdi¤ini söyleyen Onaygil, “Üretimden tüketime kadar bu alanda hiç taviz vermemek gerekiyor. ‹ki lambadan birini söndürmek tasarruf, fakat ayn› derece ve kalitedeki ayd›nlatmay›, yeni teknolojilerle sa¤lamak ise verimliliktir. Toplam elektrik enerjisi i tüketimi içinde ayd›nlatman›n pay› yüzde 20’ler civar›nda… Her fleyden önce verimli ayd›nlatman›n kalitesinin tehlikeye at›lmamas› gerekiyor” dedi. Enerji verimlili¤i = LED teknolojileri Ayd›nlatmada verimlilik için; lamba de¤iflimin yan› s›ra yard›mc› ekipmanlar›n de¤iflimi, armatür de¤iflimi, yeni tasar›m ile otomasyon sisteminin de¤ifliminin gerekti¤ini de vurgulayan Onaygil, yasal manada 2007 y›l›nda getirilen zorunluluklar›n, verimlilik ad›na kamuoyunun dikkatine çekti¤ini ifade etti. Onaygil, “Son dönemde; enerji verimlili¤i eflittir LED… Yani LED, yeni teknoloji olarak alg›lan›yor” diye konufltu. 22 Bak›fl 131 Doç. Dr. Mehmet Ar›k ise; Türkiye’nin en büyük problemlerinden birisinin inovasyon eksikli¤i oldu¤unu, her alanda ‘kopyalaman›n’ mutlaka önüne geçilmesi gerekti¤ini vurgulad›. ABD ve Avrupa’da LED teknolojisinin gelifltirilmesi için çok ciddi araflt›rma bütçeleri ayr›ld›¤›n› kaydeden Ar›k, her lamban›n her ortama konulamayaca¤›na iflaret etti. Do¤ru ›fl›k kanser riskini bile azalt›r Do¤ru ›fl›k ve do¤ru ayd›nlatman›n verimlili¤i ciddi manada art›raca¤›n› söyleyen Ar›k, “Türkiye bu alanda ciddi geliflmeler yapabilecek durumda. E¤er insanlar do¤ru Enerji Sempozyumu zamanda, do¤ru doz ve senkronda ›fl›k alamazsa kanser gibi fizyolojik hastal›klar artabilir. Do¤ru ›fl›kta ise tam tersi olur. LED sayesinde art›k ayd›nlatma, eskisi gibi olmayacak. Yak›n zamanda lambadan ç›kan ›fl›¤› kontrol edebilir hale bile gelece¤iz” dedi. Gelecek alt› y›lda ayd›nlatman›n yüzde 75’i LED olacak Sempozyumun ikinci oturumunda ise; üretici firmalar endüstriyel ayd›nlatmada yeni teknolojileri görsel destekli olarak kat›l›mc›lara tan›tt›. Oturum yöneticili¤ini Bosch’tan Zeki Gümüfl’ün yapt›¤› oturumda; Philips Ürün Müdürü Gizem Ereno¤lu, ‘LEDtube’, Trilux Sat›fl ve Pazarlama Direktörü Nezih Yapar ‘LED Ayd›nlatma’, Vestel LED Ayd›nlatma Pazarlama Yöneticisi Gökçen Kesgin ise ‘LED Cip Üretimi’ konulu sunumlar gerçeklefltirdi. Global pazarda, alt› y›ll›k bir zaman zarf›nda ayd›nlatma sistemlerinin yüzde 75’inin LED olaca¤›n› söyleyen Gizem Ereno¤lu, flu an kullan›m oran›n›n ise dünyada yüzde 25, Türkiye’de yüzde 12 oldu¤unu aç›klad›. “Peki, alt› y›l gibi k›sa bir zamanda LED’de, yüzde 75’lik kullan›m oran›na nas›l ulafl›labilir?” diye soran Ereno¤lu, “Enerji verimlili¤i düflük, kullan›m süresi çok az olan geleneksel ayd›nlatma sistemlerinden h›zl› bir ç›k›fl var. Bu konuda baz› yasal düzenlemeler de yap›ld›. Dolay›s›yla pazarda yak›n zamanda LED d›fl›nda bir ayd›nlatma teknolojisi olmayacak” diye konufltu. LED’i tercih etmek için pek çok neden var LED’in önümüzdeki dönemde çok büyük bir pazar yarataca¤›n›, dolay›s›yla flimdiden bu teknolojiyi tercih etmek için pek çok neden oldu¤unu anlatan Ereno¤lu, sadece lamba de¤iflimi yaparak bu teknolojiye sahip olunabilece¤inin alt›n› çizdi. Ereno¤lu flöyle devam etti: “LED’in kurulum süresi çok k›sa ve sahip olma maliyeti de di¤er ayd›nlatma çözümlerine oranla daha ucuz. LED’in; standart ayd›nlatma ürünlerine oranla sa¤lad›¤› tasarruf oran› da çok yüksek. 40 bin saate kadar kullan›m sa¤lanabiliyor. K›r›lmaya karfl› dayanakl› olan LED lambalar›n ›fl›k kalitesi de oldukça yüksek. Öte yandan, özellikle iflletmelerde LED teknolojisine geçmek için harcanan maliyet, yaklafl›k 1, 1.5 y›lda amorti edilebiliyor.” Trilux’ün 100 y›l› aflk›n süredir ayd›nlatma sektöründe faaliyet gösteren Almanya merkezli bir flirket oldu¤unu belirterek sunumuna bafllayan Nezih Yapar ise, “Konumuz LED Ayd›nlatma Çözümleri ve her LED, bir ayd›nlatma çözümü de¤il” dedi. Söz konusu sistemin; bak›m, iflletme ve kullan›m kolayl›¤› sa¤lad›¤›na dikkat çeken Yapar, son dönemde piyasada adeta ‘LED bomdard›man›’ yafland›¤›n› ve belli bir kalitenin tutturulmas› noktas›nda standartlar›n bu noktada hayati önem tafl›d›¤›n› anlatt›. Gökçen Kesgin de; yak›n zaman önce LED ayd›nlatma teknolojileri sektörüne ad›m atan Vestel’in, 2013 y›l› sat›fl rakamlar›na göre, bu alanda Türkiye’de pazar lideri oldu¤unu vurgulad›. Kesgin, “Türkiye’de Türk firmalar› d›fl›nda elektronik konusunda Ar-Ge çal›flmas› yapan fazla kurulufl yok. 2011 y›l›nda Ar-Ge çal›flmalar›na bafllayarak LED k›sm›na da girdik. Üretimimiz Manisa’da yerli olarak yap›l›yor” dedi. 23 Bak›fl 131 Baflkan Yard›mc›s›ndan Selim Tar›k Tezel Yönetim Kurulu Baflkan Yard›mc›s› ‹klim de¤iflikli¤i zellikle son 10 y›ld›r günlük dilimize ‘küresel ›s›nma’, ‘karbon sal›n›m›’, ‘sera gaz› etkisi’ ve benzeri kavramlar girdi. Spekülasyona aç›k bu kavramlarla birlikte, “fiuras›, flu kadar zaman sonra sular alt›nda kalacak”, “Buzul ça¤›na geri dönüyoruz” vb. haberlerle de s›kça karfl›lafl›yoruz. Peki nereden kaynaklan›yor bu spekülasyonlar? Cevab›; ça¤dafl dünya ‘daha çok’ talep ediyor. H›zl› nüfus art›fl›, endüstriyel geliflim, yüksek talep, küresel rekabet… Taleplerimiz ne? G›da, bar›nma, temiz su, enerji. (Hala insanl›¤›n % 20’si elektrik enerjisinden yoksun!) (Yeni bir kavram daha: Enerji Güvenli¤i!) Endüstriyel ihtiyaçlar, ‹flte bu noktada, tüm bunlar için günümüz dünyas›n›n olmazsa olmaz›, temel kavram art›k hayat›m›za yerleflmeli: Sürdürülebilirlik. Ö Sürdürülebilir çevre, sürdürülebilir tar›m, sürdürülebilir endüstriyel üretim, sürdürülebilir kentler ve yaflam alanlar›. Sürdürülebilir yaflam refah›. ‹klim de¤iflikli¤ine iflte buradan yaklaflman›n daha do¤ru olaca¤› kanaatindeyiz. ‹klim de¤iflikli¤ine iliflkin temel bilgiler: S›cakl›k, ya¤›fl, günefl ›fl›¤›, nem ve rüzgar faktörleri ile ‹klim; tüm canl›lar›n yaflam›n› etkileyen en temel faktör. Dünyadaki canl› yaflam›n› tüm olumsuz d›fl etkilere karfl› koruyan, atmosferdeki bütün hareketler, s›cakl›k farklar›ndan kaynaklan›yor. Yan› s›ra, dünyadaki iklim desenlerinin gerçekleflmesindeki as›l etken, okyanus suyu s›cakl›klar›ndaki de¤iflimlerdir. ‹klim desenlerinin belirlenmesindeki etkisi nedeniyle Atmosferik Termal Denge oldukça 24 Bak›fl 131 önemli. Bu dengenin oluflmas›n› sa¤layan buzul alanlar›ndaki erime nedeniyle okyanus ak›nt›lar›n›n kuvvetindeki etkili zay›flamalar, tropikal bölgedeki okyanus yüzey s›cakl›klar›n›n artmas›na neden oluyor. Özellikle su kaynaklar› bak›m›ndan önemli sorunlar ortaya ç›kacak. Anormal ani ve fazla ya¤›fllar, s›cakl›k art›fl›, baz› yerlerde kurakl›k, iklim de¤iflikli¤inin göstergeleri olarak kabul ediliyor. ‹klim de¤iflikli¤inin tarihsel süreci: Oluflumundan bu yana dünyan›n co¤rafi özellikleri ve do¤al dengesinin çeflitli nedenlerle bozulmas›na ba¤l› olarak, iklimde de büyük de¤iflmeler olmufl. Nitekim insanl›k tarihinin bafllad›¤› dönemden günümüze kadar olan bu do¤al süreçte, yeryüzünün buzullarla kapland›¤› dönemler veya kurakl›klar yaflanm›fl. Tüm canl› yaflam› bu de¤iflimlerden etkilenmifl. Gelecekte iklim de¤ifliminden en fazla etkilenecek sektör de tar›m. Tar›m; g›da güvencesi yan›nda ülke ekonomilerinde ve uluslararas› ticarette önemli rol oynuyor. ‹klim de¤iflikli¤ine ba¤l› olarak tar›msal alanlar›n korunmas› ve üretimde al›nacak önlemler, g›da güvenli¤inin sa¤lanmas› yan›nda ekonominin olumsuz etkilenmemesi aç›s›ndan da önemli. ‹klim de¤iflikli¤i konusunda uluslararas› platformdaki geliflmelerin takip edilmesi, konuya ulusal düzeyde önem verilmesi- politikalar›n belirlenmesi, araflt›rmalara destek verilmesi-özendirilmesi, gelecekte yaflanabilecek olumsuz sonuçlardan daha az etkilenmemizi sa¤layabilir. Do¤al etkenlerle iliflkili olan bu de¤iflmelere, 19. yüzy›l›n ortalar›ndan itibaren h›zla artan insan nüfusu ve sanayileflme de etkide bulunmaya bafllad›. Fosil yak›tlar›n yak›lmas›, ormans›zlaflma, arazi kullan›m› de¤ifliklikleri ve sanayileflme ile atmosfere sal›nan sera gazlar›n›n atmosferdeki birikimleri, sanayi devriminden beri h›zla art›yor. Bu ise, do¤al sera etkisini kuvvetlendirerek, flehirleflmenin de katk›s›yla dünyan›n yüzey s›cakl›¤›n› art›r›yor. Bütün iklim bilimciler, dünya iklim sisteminde bir bozulman›n oldu¤unu kabul ediyor. Önlem al›nmazsa, küresel ›s›nmaya ba¤l› iklim de¤iflikli¤inin tüm canl›lar›n yaflam›n› tehlikeye sokaca¤› kesin bir dille ifade ediliyor. Ülkemiz aç›s›ndan iklim de¤iflikli¤i: Türkiye, iklim de¤iflikli¤inden en fazla etkilenecek ülkelerden… ‹klim de¤iflikli¤i, tar›msal faaliyetlerde hayvan ve bitkilerin do¤al yaflam alanlar›nda de¤iflikli¤e yol açacak. Kentimize gelince; Bursa bir sanayi kenti olmas›n›n yan›nda, Türkiye’nin en önemli tar›msal üretim merkezlerinden… Otomotiv ve tekstilin d›fl›nda tar›ma dayal› sanayinin yo¤un oldu¤u Bursa, ihracatta da lokomotif olarak ülke ekonomisine büyük katk› sa¤l›yor. ‹klim de¤iflikli¤i sürecinin; baflta çevre ve su kaynaklar› olmak üzere, tar›msal üretim, sanayi, ihracat ve sonuçta ekonomiyi önemli düzeyde etkileyece¤i art›k bilinen bir gerçek. Kendimize gelince! Bir gün toplum olarak kendimize geldi¤imizde; “keflke” dememek için, sürdürülebilirlik kavram›n› toplumsal bilinç seviyesine tafl›mal›, ‘sürdürülebilir yaflam refah›’n› ortak hedefimiz haline getirmeliyiz. Yrd. Doç. Dr. Cem Okan Tuncel Uluda¤ Üniversitesi ‹ktisat Bölümü Ö¤retim Üyesi Avrupa borç krizinin yap›sal nedenleri ve Almanya’n›n ihracata dayal› büyüme baflar›s› BD’deki konut piyasas›n›n çöküflü sonucunda 2008 y›l›nda bafl gösteren küresel kriz sonras›nda Avrupa Birli¤i’nin Yunanistan, ‹spanya, Portekiz ve ‹rlanda gibi güney ülkelerinde borç ve bankac›l›k krizleri ortaya ç›km›flt›r. Bu borç krizine ba¤l› olarak 2010 y›l›ndan itibaren Avrupa Parasal Birli¤i’nin gelece¤ine yönelik belirsizlikler artmaya bafllam›flt›r. Avrupa'n›n ekonomik kriz ve resesyonla mücadele etti¤i y›llarda en güçlü büyüme performans›n› sergileyen Almanya, sahip oldu¤u küresel rekabetçi sanayisi ile krizin etkilerine daha iyi karfl› koyabilmifl ve krizden daha güçlü bir ekonomiye sahip olarak ç›kmay› baflarm›flt›r. Genel olarak bak›ld›¤›nda güçlü bir sanayi altyap›s›na sahip olan ve d›fl A fazla veren Almanya, Güney Kore, Çin gibi ülkeler global krizin olumsuz etkilerine daha fazla direnç göstermifltir. (Tablo 1) Euro Alan›’n›n genel performans› aç›s›ndan Almanya’n›n makroekonomik baflar›s› çok önemli bir konumda yer almaktad›r. Alman ekonomisinin Avrupa Birli¤i’nin güney ülkelerine nazaran d›fl fazla veren ve ihracata dayal› büyüme baflar›s›n›n arkas›nda teknolojik yetenek gelifltirmeye ve yüksek becerili iflgücüne dayal› bir strateji yatmaktad›r. Avrupa Birli¤i’nin 1990’l› y›llarla birlikte göreli iyi e¤itimli Do¤u Avrupa ülkelerine do¤ru genifllemesi “küresel de¤er zincirinin” yönetilmesi konusunda Alman firmalar›na büyük f›rsatlar sunmufltur. Alman firmalar› Tablo 1: Seçilmifl Avrupa Birli¤i Ülkelerinde Ekonomik Büyüme (%) 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014* 2015* AB (28 Ülke) Almanya ‹rlanda Yunanistan ‹spanya Fransa ‹talya Portekiz Birleflik Krall›k ABD Japonya 2.2 0.7 6.1 2.3 3.6 1.8 0.9 0.8 3.2 3.3 1.3 3.4 3.7 5.5 5.5 4.1 2.5 2.2 1.4 2.8 2.7 1.7 3.2 3.3 5.0 3.5 3.5 2.3 1.7 2.4 3.4 1.8 2.2 0.4 1.1 -2.2 -0.2 0.9 -0.1 -1.2 0.0 -0.8 -0.3 -1.0 -4.5 -5.1 -6.4 -3.1 -3.8 -3.1 -5.5 -2.9 -5.2 -2.8 -5.5 2.0 4.0 -1.1 -4.9 -0.2 1.7 1.7 1.9 1.7 2.5 4.7 1.6 3.3 2.2 -7.1 0.1 2.0 0.4 -1.3 1.1 1.6 -0.5 Kaynak: Eurostat ve European Economic Forecast, Spring 2014, *Tahmin 26 Bak›fl 131 -0.4 0.7 0.2 -7.0 -1.6 0.0 -2.4 -3.2 0.3 2.3 1.5 0.1 0.4 -0.3 -3.9 -1.2 0.2 -1.9 -1.4 1.7 2.2 1.0 1.6 1.8 1.7 0.6 1.1 1.0 0.6 1.2 2.7 2.8 1.5 2.0 2.0 3.0 2.9 2.1 1.5 1.2 1.5 2.5 3.2 1.3 “küresel de¤er zincirini dilimleme (slicing up the global value chain)” stratejisini kullanarak küresel ölçekte önemli bir rekabet gücü elde etmifllerdir. Bu rekabet gücü sayesinde Alman ekonomisi ihracata dayal› büyüyen ve Çin’den sonra en büyük d›fl fazla veren bir ekonomik güce dönüflmüfltür. (Tablo 2) Bu yaz›da öncelikle, Avrupa Birli¤i borç krizinin oluflumunda etkili olan yap›sal faktörler incelenecek, daha sonra ise Alman ekonomisinin kazand›¤› rekabet gücünün arkas›nda yatan nedenler aç›klanacakt›r. Avrupa Birli¤i Borç Krizinin Yap›sal Nedenleri Avrupa para alan› krizinin arkas›nda yatan temel neden; güney ülkelerinin mali disipline sahip olmalar›ndan çok birli¤in güney ülkelerinde yaflanan zamana yay›lm›fl uluslar aras› rekabet gücü kay›plar›d›r (Lapavitsas, 2012). Almanya, Euro alan›nda yaklafl›k yirmi y›ll›k bir süreçte birim emek maliyetini sabit tutmay› baflararak birli¤in di¤er ülkelerine karfl› önemli bir rekabet gücü avantaj› kazanm›flt›r. Bu süreç sürekli d›fl ticaret a盤› veren birli¤in güney ülkelerinin (‹spanya, ‹talya, Portekiz, Yunanistan) karfl›s›nda yüksek d›fl fazla veren ve Avrupa’n›n ekonomik büyümesinin dinamik gücünü oluflturan bir Almanya’n›n ortaya ç›kmas› ile sonuçlanm›flt›r. Bu Makale Tablo 2: Seçilmifl Avrupa Birli¤i Ülkelerinde Cari Hesap Dengesi (GSY‹H %) 2007 2012 2013 2014* 2015* Almanya 7.5 ‹rlanda -5.5 Yunanistan -17.6 ‹spanya -10.0 Fransa -1.4 ‹talya -1.3 Portekiz -10.2 Birleflik Krall›k -2.2 Hollanda 8.4 Avrupa Birli¤i -0.4 7.0 4.4 -4.6 -1.2 -2.1 -0.4 -2.2 -3.8 7.7 0.9 7.4 6.6 -2.4 0.8 -1.9 0.9 0.4 -4.4 7.8 1.6 7.3 7.4 -2.3 1.4 -1.8 1.5 1.0 -3.8 8.2 1.8 7.0 8.9 -2.2 1.5 -2.0 1.5 1.4 -3.3 8.6 1.8 Kaynak: European Economic Forecast, Spring 2014 *Tahmin art›fla karfl› para birimi ayn› oranda de¤erlenmemifl, di¤er yandan Güney Avrupa ülkeleri Euro’ya ba¤land›klar› için para biriminde yeterli de¤er kayb› olmam›flt›r. Almanya’n›n reel efektif devalüasyonu 27 AB ülkesi karfl›s›nda 1994-2009 y›llar› aras›nda birim emek maliyetleri cinsinden %20 düzeyinde gerçekleflmifltir. Euro olarak fiyatlar›n belirlenmesinde di¤er ülkelerin mal ve hizmetlerinin fiyatlar›nda yaflanan art›fllar Alman sanayisinin d›fl ticarette rekabet edebilirli¤ini güçlendirmifltir. fiekil 1: Euro Bölgesinde Birikimli Enflasyon ile birleflerek baz› Euro Bölgesi ülkelerinde iflgücü maliyetlerinin Almanya’dan önemli ölçüde ayr›flmas›na neden olmufltur (Felipe ve Kumar, 2011). Özellikle rekabet gücü farkl›laflmas› Avrupa Birli¤i içinde merkez çevre farkl›laflmas›n› art›rm›flt›r. Bu farkl›laflman›n oluflmas›nda Almanya’n›n birlik içerisindeki en güçlü sanayi birikimine sahip ülke oluflu da etkili olmufltur. Almanya sa¤lad›¤› rekabet gücü art›fl› ile önemli bir ihracat baflar›s› sa¤lam›fl, küresel ekonomide likiditenin geniflledi¤i 2000-2008 birlik içindeki d›fl ticaret aç›klar› uzun y›lar boyunca Avrupa Merkez Bankas›’n›n uygulad›¤› gevflek para politikas› sonucu oluflan ucuz kredi ile finanse edilmifl ve bu durum güney ülkelerinde yayg›n afl›r› borçlanmaya neden olmufltur. Avrupa Birli¤i üyesi ülkelerin 1992’de “tek pazar” sistemine geçmelerinin ard›ndan 1999’da da baz›lar› “ortak para birimi” olarak Euro’yu kullan›lmaya bafllad›. Euro’yu 1 Ocak 1999’da ortak para birimi olarak kabul eden ve Euro Bölgesi’ni oluflturan ilk 11 ülke yap›sal ve mali özellikleri bak›m›ndan optimal bir para sahas› oluflturma konusunda yeterli gözükmemekteydi. Parasal birli¤in kuruldu¤u günden borç krizine kadar geçen zamanda parasal birlik üyesi ülkelerin ekonomik ve finansal aç›dan geliflim seyirlerine bak›ld›¤›nda Euro’nun ortak para birim olarak kabul edilmesinin sadece Almanya’ya yarad›¤› gözlemlenmektedir. Çünkü Euro’nun döviz kuru olarak de¤eri ulusal paralar›n kald›r›l›fl› s›ras›nda Alman Mark› esas al›narak belirlenmifl ve para birli¤i üye ülke para birimlerinde en istikrarl› olan Alman Mark›na göre bantlar›n korundu¤u bir sisteme dönüflmüfltür. Dolay›s›yla Almanya para politikas›n› serbest olarak belirlerken, di¤er ülkeler para politikalar› üzerindeki kontrollerini azaltm›flt›r. Ayn› para birimini paylaflan ülkeler aras›nda gözlenen farkl› enflasyon e¤ilimleri beraberinde sorunlar getirmektedir. Bunun sonucu olarak Euro Bölgesindeki zay›f Güney Avrupa ülkelerinin Euro üzerinde afla¤› yönde bask› oluflturmalar› nedeniyle, Almanya’n›n ihracat›ndaki Kaynak: Eurostat Avrupa Parasal Birli¤i’ne kat›lan ilk 11 ülke flunlard›r: Avusturya, Belçika, Finlandiya, Fransa, Almanya, ‹rlanda, ‹talya, Lüksemburg, Hollanda, ‹spanya ve Portekiz. Daha sonra parasal birlik flu ülkelerin kat›l›m› ile genifllemifltir: Yunanistan, Slovenya, K›br›s Rum kesimi, Malta, Slovakya, Estonya, Letonya. Nominal ücretlerin farkl› enflasyon e¤ilimlerine uyum sa¤lamas›, ülkeler aras›ndaki verimlilik kazan›m farklar› döneminde özellikle borç krizi içerisine giren çevre ülkelerden farkl› olarak ihracata dayal› bir büyüme stratejisi izlemifltir. Portekiz, ‹rlanda, ‹talya, Yunanistan ve ‹spanya gibi Avrupa Birli¤i’nin güney ülkeleri ise kredi genifllemesine dayal› bir büyüme gerçeklefltirmifllerdir. (Stockhammer, 2011:23). fiekil 2: Euro Bölgesinde Birim ‹flgücü Maliyetleri Endeksi (2000=100) Kaynak: Eurostat 27 Bak›fl 131 Almanya’n›n ‹hracata Dayal› Büyüme Baflar›s› Almanya’n›n bu ihracat performans›n›n alt›nda iflgücü maliyetlerinde yaflanan h›zl› düflüfl etkili olmufltur. Almanya sanayi ücret düzeyini son on y›ll›k süreçte sabit tutmay› baflararak uluslararas› rekabet gücünü büyük ölçüde art›rmay› baflarm›flt›r Bu nedenle Almanya özellikle birli¤in güney ülkelerinde önemli ölçüde pazar pay›n› art›rm›flt›r (Wyplosz, 2010). Fakat bu önerme Almanya’n›n birim emek maliyetinin düflürmesinin arkas›nda yer alan di¤er önemli bir nedeni gizlemektedir. Bu rekabetçi dönüflümün arkas›nda birlik üyesi ülkeler içindeki enflasyon farklar›n›n yan›nda Almanya’n›n sahip oldu¤u teknolojik yetenek düzeyi, emek piyasas›n› esneklefltirmesini sa¤layan baz› kurumsal üstünlükler de etkili olmufltur. Alman firmalar› üretim süreçlerinin parçalar›n› birli¤e yeni kat›lan Do¤u Avrupa ülkeleri (Polonya, Çek Cumhuriyeti vb) ve Rusya ile Ukrayna’ya kayd›rarak önemli bir maliyet avantaj› elde etmifllerdir. Bafllang›çla Almanya, komflusu Avusturya ile karfl›laflt›r›ld›¤›nda Do¤u Avrupa ülkelerinin açt›¤› f›rsatlardan daha az yararlanm›flt›r. Örne¤in 1999 y›l›nda Avusturya Do¤u Avrupa ülkelerine gelen do¤rudan yabanc› yat›r›mlar›n % 90’›n› gerçeklefltirirken Almanya’n›n pay› sadece % 4 civar›ndayd›. Sonuç olarak firma içi ticaret olarak da tan›mlanan Almanya’daki ana firma ile Do¤u Avrupa’daki ba¤l› firman›n aras›ndaki ticaret Almanya’n›n Do¤u Avrupa yapt›¤› ithalat›n % 20’si düzeyinde iken Avusturya’n›n bölgeden yapt›¤› ithalat›n %70’ini oluflturmaktayd› (Marin 2010). 1990’l› y›llar›n ikinci yar›s›nda Almanya stratejisini de¤ifltirdi ve Do¤u Avrupa’ya büyük ölçüde yat›r›m yapmaya bafllad›. Bölgeye yapt›¤› do¤rudan yabanc› yat›r›m oran› 20042006 y›llar› aras›nda yaklafl›k % 30 düzeyine yükseldi. Küresel de¤er zincirini dilimlemek yoluyla üretimin organize edilmesinin bu yeni biçimi Almanya’n›n birim ücret maliyetini 28 Bak›fl 131 düflürmesinde Alman iflçilerinin ücret düzeyini bask› alt›nda tutmaktan daha önemli oldu. Almanya’n›n üretimi Do¤u Avrupa ülkelerine kayd›rmas› sadece Do¤u Avrupa’daki ba¤l› flirketlerin verimlili¤ini yerel firmalara göre üç kat art›rmakla kalmad› ayn› zamanda Almanya’da bulunan ana firmalar›n verimlilik düzeyini de %20’den daha fazla oranda yükseltti (Marin 2010). Bu konuda Alman otomotiv sanayi en iyi örneklerden birini oluflturmaktad›r. Alman imalat sanayisinin en önemli sektörü olan otomotiv endüstrisinde yaflan küresel de¤er zinciri dönüflüm süreci ile ilgili veriler Tablo 3’te sunulmaktad›r. 1995 ile 2008 y›llar› karfl›laflt›r›ld›¤›nda öncelikle otomotiv sanayi daha sermaye yo¤un bir üretim tekni¤ini kullanmaya bafllad›¤› gözlenmektedir. Bu dönemde nihai ürün içinde sermaye faktörünün pay› %29’dan %35’e ç›karken emek faktörünün pay› ise % 71’den %65’e düflmüfltür (Timmer et al. 2014:104). Di¤er önemli bir bulgu ise, üretimin ülke d›fl›na kayd›r›lmas› sonucu emek ve sermaye faktörlerinin yaratt›¤› ülke içi ve d›fl› katma de¤erde yaflanan de¤iflmedir. 1990’l› y›llar›n ikinci yar›s›ndan itibaren Almanya göreli olarak e¤itimli ve düflük ücretli Do¤u Avrupa iflgücü havuzundan yararlanmak için baz› üretim süreçlerini yurt d›fl›na kayd›rm›flt›r. Özellikle orta ve düflük becerili iflgücünün yapt›¤› ifllerin önemli bir k›sm›n›n ülke d›fl›na kayd›r›ld›¤› görülmektedir. 1 UNESCO “Uluslararas› Standart E¤itim S›n›flamas›”’na göre s›n›fland›r›lan e¤itim düzeylerine göre “Düflük Becerili ‹flgücü” ortaokuldan daha düflük bir e¤itim ile kazan›lan beceriyi, “Orta Becerili ‹flgücü” üniversite e¤itimi almam›fl meslek lisesi ya da yüksek okul düzeyinde e¤itimle kazan›lan beceriyi, “Yüksek Becerili ‹flgücü” üniversite ve lisansüstü e¤itim ile kazan›lan beceriyi tan›mlamaktad›r. Yüksek becerili iflgücünün pay› üretim süreci içinde artarken, yurt d›fl› becerili iflgücü havuzunun kullan›m› da dönem içinde artm›flt›r. Tablo 3: Almanya Otomotiv Endüstrisi Küresel De¤er Zincirinin Dilimlenmesi (Nihai Ürünün Yüzdesi) 1995 2008 Almanya Katma De¤er Yüksek Becerili ‹flgücü Orta Becerili ‹flgücü Düflük Becerili ‹flgücü Sermaye Yabanc› Katma De¤er Yüksek Becerili ‹flgücü Orta Becerili ‹flgücü Düflük Becerili ‹flgücü Sermaye %79 %16 %34 %7 %21 %21 %3 %6 %4 %8 %66 %17 %25 %4 %20 %34 %6 %9 %4 %15 %71 %19 %41 %11 %29 %100 %65 %23 %34 %8 %35 %100 Üretim Sürecinde Faktör Paylar›* Emek Yüksek Becerili ‹flgücü Orta Becerili ‹flgücü Düflük Becerili ‹flgücü Sermaye Toplam Nihai Ürün Kaynak: Timmer et al. 2014:104 *Tablo 1 verilerinden hareketle hesaplanm›flt›r. Makale Alman firmalar› maliyetleri düflürebilmeyi ve bu ülkelerdeki iyi e¤itimli iflgücü havuzu avantaj›n› kullanmay› baflarabilmifllerdir. Bu durum Alman firmalar›n›n küreselleflmenin rekabeti yo¤unlaflt›¤› zamanda maliyetlerini düflürmesine ve özellikle 1990’l› y›llardan sonra dile getirilmeye bafllanan befleri sermaye k›tl›¤›n› aflmas›na da olanak sa¤lam›flt›r. Almanya emek piyasas›nda yer alan becerili iflgücü darbo¤az›na ra¤men üretimin Do¤u Avrupa’ya kayd›r›lmas› bu tip iflgücüne olan talep düflük düzeyde kald›¤› için, Almanya’daki ücretlerin daha düflük düzeyde kalmas›na da olanak sa¤lam›flt›r. Bunun sonucu olarak Alman firmalar›n›n 1990’l› y›llar›n ikinci yar›s›ndan itibaren de¤er zincirindeki beceri gerektiren ifllerin bir k›sm›n› Do¤u Avrupa ülkelerindeki ba¤l› fabrikalara transfer etmesi bu firmalar›n verimlili¤ini art›rmak ve becerili iflgücü maliyetlerini düflürmek suretiyle küresel ölçekte rekabet gücü kazanmas›na neden olmufltur. Sonuç olarak üretimin de¤er zincirini dilimlemek yoluyla Do¤u Avrupa ülkelerinde yeniden konumland›r›lmas› küresel düzeyde rekabet eden Alman firmalar›n› daha etkin hale getirerek dünyada pazar paylar›n› art›rmalar›na olanak sa¤lam›flt›r. Bu do¤ru stratejik hamle Alman ekonomisini ihracata dayal› büyüyen bir ekonomi haline getirmifltir. Sonuç: Avrupa Birli¤i’nde borç krizine karfl› al›nan önlemlere Almanya ve Fransa baflta olmak üzere rekabet gücü yüksek, mali yap›lar› sa¤lam olan ülkeler öncülük etmektedir. Bu ülkeler borç krizinin kayna¤›n› oluflturan ülkelerin mali disiplinlerini sa¤layacak programlara odaklanmaktad›rlar. Bu ülkelerin yap›sal sorunlar› çözülmedi¤i sürece bu tedbirler çok baflar›l› olmayacakt›r. Avrupa Birli¤i’nin bütünü de¤erlendirildi¤inde en önemli yap›sal sorunlar›; rekabet gücü eksikli¤i, iflsizlik, iflgücü verimlili¤i, emekli maafllar› ve sosyal harcamalar olarak göze çarpmaktad›r. e¤itimine ve Ar-Ge çal›flmalar›na a¤›rl›k verilmesi uzun dönemde bu sorunlar›n çözülmesine katk› sa¤layacakt›r. Güçlü bir sanayi altyap›s› küresel krize karfl› en önemli savunma güçlerinden birisidir. Bu nedenle Avrupa Komisyonu 2011 y›l›nda Avrupa Birli¤i’nde GSYH’da giderek gerileyen imalat sanayinin pay›n› art›rabilmek için “yeniden sanayileflmeye” yönelik bir program aç›klam›flt›r (European Commission, 2012). Alman ekonomisinin 2000’li y›llar boyunca gösterdi¤i büyüme ve ihracat performans›n› arkas›nda firma düzeyinde yaflanan stratejik dönüflüm yatmaktad›r. Aç›kt›r ki bu dönüflümün sa¤lanmas›nda Alman imalat sanayinin sahip oldu¤u teknolojik yetenek düzeyi ve befleri sermaye birikimi etkili olmufltur. Alman ekonomisi özellikle otomotiv, makine imalat, kimya sanayi gibi mühendislik sanayilerinde geleneksel olarak sahip oldu¤u rekabet gücünü uygulad›¤› do¤ru strateji ile 2000’li y›llara da tafl›may› bilmifltir. Bu sorunlar›n çözümü için uzun vadeli yap›sal dönüflümleri içeren yeni bir sanayi politikas› çerçevesi gerekmektedir. Genç nüfusun Kaynaklar: European Commission (2012) “A Stronger European Industry for Growth and Economic, Recovery”, COM (2012) Felipe, J. U. Kumar (2011) “Unit Labor Costs in the Eurozone: The Competitiveness Debate Again”, Asian Development Bank Working Paper No 651 Lapavitsas C. (2012) “Greece could begin again” Le Monde diplomatique, June http://mondediplo.com/2012/06/02 greece7 Marin, D., (2010) “Germany's super competitiveness: A helping hand from Eastern Europe”. VoxEU.org. http://www.voxeu.org/index.php?q =node/5212 Stockhammer, E, (2011). “Peripheral Europe’s Debt and German Wages. The Role of Wage Policy in the Euro Area” Research on Money and Finance Discussion Papers, no 29, Department of Economics, SOAS Timmer M. P, A. Erumban, B.Los, R. Stehrer, G. J. de Vries (2014) “Slicing Up Global Value Chains” Journal of Economic Perspective, 28( 2),Spring ,99–118 Wyplosz, C. (2010). “Germany, current accounts and competitiveness”. VoxEU.org. http://www.voxeu.org/index.php?q =node/4820 29 Bak›fl 131 Makale Prof. Dr. Ali Ceylan UIuslararas› Rekabet ve Teknoloji Birli¤i Baflkan› Rekabet güzel midir? Bilindi¤i gibi; rekabet, kiflilerin veya iflletmelerin, sahip olduklar› bilgi, beceri ve kaynaklar› etkin flekilde kullanmalar› ile ortaya ç›kan süreçtir. Baflka bir deyiflle rekabet, toplumda kimin veya kimlerin iyi oldu¤unu belirlemekle birlikte, taraflar›n daha iyi olmak için daha çok çal›flmas›n› sa¤layan motivasyon arac›d›r. K›saca rekabet; daha iyiye, daha güzele ulaflmak için yap›lan faaliyetler toplam›d›r. ‹flletmeler için rekabetin ortaya ç›kma nedeni, rakiplerin bask›s› veya durumlar›n› iyilefltirme çal›flmalar›d›r. ‹kame ürünler veya merdiven alt› iflletmelerin bask›s› da rekabetin ortaya ç›kma nedeni olarak say›labilir. Günümüzde küreselleflme, küresel rekabetin ortaya ç›kmas›n›n en önemli nedenidir. Bu nedenle, yeni kurulan her iflletmenin rekabeti dünya ölçe¤inde düflünmek zorundad›r. Adam Smith, rekabeti, “Müflteri be¤enisini kazanmak için, iflletmeler aras›ndaki savafl ve ekonomiyi en iyi flekilde düzenleyebilecek gizli el” olarak ifade etmifltir. Smith’e göre, iflletmeler aras›ndaki rekabet sayesinde tüketiciler en kaliteli ürünlere, en uygun fiyatlarla sahip olurlar. Rekabet, kifliler veya iflletmeler aç›s›ndan bir seçimdir. Kimse kimseyi rekabete zorlayamaz. Ancak, baz› durumlarda kifliler veya iflletmeler rekabet etmeye mecbur kalabilirler. REKABET‹ ARTIRMAK ‹Ç‹N NELER YAPILMALIDIR? ‹flletme say›s›, rekabeti belirleyen en önemli faktördür. Piyasada tek bir iflletme varsa, rekabetten söz edilemez. Bu durum, tekelci bir 30 Bak›fl 131 piyasay› ifade eder. Baz›lar›n›n ifade etti¤i gibi, kendileri ile yar›flan iflletmeler san›ld›¤› gibi baflar›l› olamazlar. Bu nedenle, rekabet birden fazla kifli ve iflletmeyle yap›l›r. ‹flletme say›s› artt›kça rekabet de artar. Rekabet içerisinde olan taraflar baflarmaya güdülenmifl olduklar›ndan, baflarman›n gere¤i olarak çok çal›fl›rlar. Günümüzde tüketici memnuniyeti aç›s›ndan tekelci piyasalardan tam rekabet piyasalar›na do¤ru çok h›zl› bir geçifl söz konusudur. Güzel oldu¤u için, kapitalist ülkelerde Hükümetler rekabeti ve rekabetçili¤i teflvik etmektedir. Rekabetin bozulmas› ve haks›z rekabet ise önlenmeye çal›fl›lmaktad›r. Rekabetin sosyal taraf›, keyfili¤e son vermesi ve toplumu oluflturan bireylerin toplam tercihlerini ortaya ç›karan demokratik bir sistem olmas›d›r. Baflka bir ifadeyle, rekabetin amac›, toplumun refah seviyesini yükseltmektir. Toplumun refah›n› art›rmak, tüketicilere kaliteli mal ve hizmetleri ucuz fiyatlarla sunacak piyasa ortam›n› haz›rlamak, korumak ve gelifltirmektir. REKABETTE NASIL ÖNE GEÇ‹L‹R? ‹flletmeler rekabet piyasalar›nda ön s›ralarda olmak için afla¤›daki politikalar› benimseyebilirler. 1. Düflük maliyet liderli¤i, 2. Yenilikçilik, 3. Odaklanma. Düflük maliyet liderli¤i, en eski rekabet üstünlü¤ü araçlar›ndan birisidir. Bunun için verimlilik en önemli araçt›r. Bilindi¤i gibi, verimlilik, belli girdiyle en yüksek ç›kt›y› elde ederek, ucuz mal ve hizmet üretmek ve satmakt›r. Böylece, ucuz mal ve hizmet üreten iflletmeler, ucuz fiyatlarla piyasalarda rekabet üstünlüklerini korumaya çal›fl›rlar. Yenilikçilik, günümüzde en çok kullan›lan, Ar-⁄e ve Ür-Ge teflvikleri ile teflvik edilen çok önemli bir rekabet üstünlü¤ü arac›d›r. Yenilikçilik, ülkemizde son 10 y›ld›r üzerinde en çok konuflulan rekabet üstünlü¤ü araçlar›ndan birisidir. Yenilikçilili¤in esas›n› iyi bir e¤itim sistemi oluflturur. Bu nedenle e¤itime önem vermek gerekir. Odaklanma, iflletmelerin belirli bir müflteri grubuna, co¤rafi pazara veya ürüne yönelerek rakiplerine göre daha iyi bir flekilde hizmet vermeleridir. SONUÇ… ‹flletmeler baflar›l› olmak için rakiplerinin izledikleri stratejileri bilmek zorundad›rlar. Baflka bir deyiflle, iflletme sahip ve yöneticileri, kendi durumlar› kadar rakip iflletmeleri de izlemelidirler. Çünkü büyümek, genifllemek ve mevcut durumlar›n› korumak isteyen iflletme yöneticileri, yo¤un rekabeti göze almak zorundad›rlar. Rekabetçi piyasalar, ekonomide etkinli¤i ve yenilikçili¤i sa¤layarak, toplum refah›n›n artmas›na yard›mc› olur. Öte yandan, rekabet, afl›r› karl›l›¤› engelleyerek tüketicilerin de korunmas›n› sa¤lar. Bütün bu nedenlerle rekabet güzeldir. Uluslararas› Rekabet ve Teknoloji Birli¤i, k›sa ad›yla URTEB, ülkemizde rekabet bilincinin gelifltirilmesi amac›yla kurulmufl bir sivil toplum kurulufludur. Giriflimciler, URTEB’e üye olarak, rekabetin korunmas› ve haks›z rekabetin önlenmesi konular›nda iflletmeleri için çok büyük yararlar sa¤layabilirler. Yrd. Doç. Dr. ‹brahim ‹. Öztahtal› Uluda¤ Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne Sanatlar› Bölümü Dramatik Yazarl›k Okuma kültürü, h›zl› okuma teknikleri ve Türkçe’ye uygulanabilirli¤i lkel flekillerle bafllayan yazma ve okuma çabas›, teknoloji ve bilim ne kadar geliflirse geliflsin, ma¤ara duvarlar›ndan ceylan derisine, papirüsten bilgisayar ekran›na kadar önemini yüz y›llard›r yitirmemifltir. Okumak insan beynine bütün bilimlerin, kalbine ise bütün erdemlerin kap›s›n› aralayan bir anahtar olmufltur hep. Bilgi ça¤›n› yaflayan dünyam›zda insanlar bilgi toplumu olma yar›fl›ndad›r. Bu yar›fl, insanlar› her geçen gün artan bilgi y›¤›n› alt›nda zorlamaktad›r. Bilgi edinmenin en yayg›n yolu olan okuma da önemini her geçen gün biraz daha art›rmaktad›r (Günefl 1993: 11). Okuma h›z›n› art›rmak, daha çok okumak ve daha çok bilgiye ulaflmak kaç›n›lmaz olmufltur. Dünya bilene de¤il, daha çok bilene itibar etmektedir. I Okuma kavram› elbette ki tek bafl›na ça¤dafl insandan beklentileri gerçeklefltirmede yeterli de¤ildir. Okumak; okur-yazar olmak demek de¤ildir. Okuma kavram›n›n içini, her yönüyle okuma bilincini kazanma anlam› doldurmaktad›r. Okuma yetene¤ini, bu konuda çaba harcayan herkes gelifltirebilir, okumaktan zevk alabilir. Bizi çepeçevre saran bir bilgi dünyas› içerisinde yaflamaktay›z; gazeteler, kitaplar, dergiler, okul bültenleri, ayr›nt›l› ifl raporlar›, talimatnameler, k›sacas› de¤iflik içerik ve karmafl›kl›kta binlerce bilgi kayna¤›... Bu kaynaklar› çok h›zl› bir flekilde okuyup de¤erlendirmek; 32 Bak›fl 131 verimlili¤imizi art›r›yor, zaman kazand›r›yor, iletiflim becerimizi gelifltiriyor, ifl yapma perspektifimizi geniflletip de¤ifltiriyor. Günümüzde h›zl› okuma ve anlama tekniklerini kullanarak edinilen yeni okuma profili, yavafl yavafl klasik okuma tarz›n›n yerini almaktad›r. Klasik okuma tarz›, okumayla ilgili birçok kötü al›flkanl›¤› da içinde tafl›maktad›r. Bu kötü al›flkanl›klar toplumumuzda okur-yazarlar›n birço¤unda görüldü¤ünden pek fark›na var›lmaz. Oysa rastlanma s›kl›¤›na göre bir s›n›fland›rma yap›lsa bu al›flkanl›klar›n okuma kavram›m›z› nas›l zehirli bir sarmafl›k gibi sard›¤›n› anlamak pek zor olmayacakt›r. Bu sarmafl›¤›n kökleri ilk okuma çal›flmalar›yla bafllamakta, ilkö¤retimin boyunca geliflmekte ve varl›¤›n› hayat boyu sürdürmektedir. Bunlar›n bafl›nda “kelime kelime okuma” ve “içten seslendirme” gelmektedir. S›radan, yavafl okuma al›flkanl›¤›, okuma s›ras›nda bizi kas gücü kullanmaya itmektedir. Modern okuma profili içerisinde sadece “göz” ve “beyin” varken, klasik okuma profili, içerisine gözle bafllayan, arkas›ndan a¤›z, dil, dudak, damak, g›rtlak gibi konuflma faaliyeti içerisinde kullan›lan kavramlar› da almakta; böylece okumay› güçlefltiren bir süreç yaratmaktad›r. Bu süreç içerisinde kas gücü kullan›ld›¤›ndan okuma s›ras›nda çabucak yorulmaya neden olmaktad›r. H›zl› okuma denildi¤inde genellikle bu konuda yeterli bilgisi olmayan okuyucular, h›zl› okuman›n halen mevcut okuma profilleriyle, kendilerini zorlayarak, okuma h›z›n›n art›r›laca¤›n› düflünmektedirler. Hâlbuki h›zl› okuma, eski okuma profilini neredeyse tamamen de¤ifltirerek yerine yeni ve modern bir okuma tarz› yerlefltirmeyi hedefler. Okuma h›z›m›z›, kavrama yüzdemizi dünyan›n tüm geliflmifl ülkelerinde kullan›lan bilimsel teknik ve yöntemlerle gelifltirebiliriz. Bu çal›flmam›zda h›zl› okumaya teknik yaklafl›mlarla bir pencere açmay› h›zl› okuma teknikleriyle Türkçenin sistematik yap›s› aras›nda bir ba¤ kurarak h›zl› okuma çal›flmalar›n›n Türkçeye uygunlu¤u üzerinde de durmaya çal›flaca¤›z. H›zl› okuman›n teknik yönüyle ilgili ilk bilimsel çal›flmalar sistematik bir biçimde Paris’te Sorbonne Üniversitesi’nde göz hekimli¤i laboratuvar› yönetmeni Emil Javal taraf›ndan yap›lm›flt›r (Ercan 2003: 1). Bu çal›flmalar sonunda gözün bir sözcü¤ü tan›mak için sürekli olarak o sözcü¤ü harf harf çözemedi¤i, fakat bir grup harfin oluflturdu¤u flekli anlamland›rd›¤›, sonra di¤er gruba geçerek o flekli kavrad›¤› ve bu geçiflleri de s›çramalarla yapt›¤› anlafl›lm›flt›r. Böylece gözün okumayla ilgili hareket flekli çözümlenmifl, okuma kalitesinde iyilefltirme ve disiplinli hareket tarz›n›n nas›l olmas› gerekti¤i konular›nda sonuçlar ortaya ç›km›flt›r. Çal›flmam›z›n ilerleyen bölümlerinde bu sonuçlar üzerinde ayr›nt›l› bir Makale flekilde durulacakt›r. Dünyan›n birçok ülkesinde kiflisel geliflimi tamamlayan önemli bir faaliyet olarak de¤erlendirilen h›zl› okuma teknikleri, gözlerimizle beynimiz aras›ndaki koordinasyonu güçlendiren bir beyin jimnasti¤i olarak tan›mlanmaktad›r (Öztahtal› 2007: 14). Okuma faaliyeti, gözlerin foto¤raflad›¤› görüntülerin beyin taraf›ndan anlamland›r›lmas›yla tamamlanmaktad›r. H›zl› Okuma Teknikleri dikkatin süresini ve kalitesini de art›ran bir güce sahiptir. H›zl› okuma sürecinin aflamalar›n› ele alal›m: 1. Düzenli Okuyucu Profili: “Önce okuma, sonra h›zl› okuma” kifli önce okumay› ö¤renir, sonra ö¤renmek için okumaya bafllar. Okuma, amaçl› bir ö¤renme sürecidir. Bu aflamada temel düflünce düzenli bir okuyucu olma çabas›d›r. H›zl› okuyabilmek, bu süreci bafllatabilmek için okuryazar›n her gün düzenli olarak okuma periyodu yapmas›, okumay› temel ihtiyaçlardan biri gibi düflünerek buna ihtiyac› oldu¤u kan›s›n› kabullenmesi gereklidir. Verimli, etkin bir okuma yapabilmenin ilk koflulu, okuyucunun kendini okuma konusunda motive etmesidir. Okuman›n kendisine kazand›racaklar›n› düflünerek kendini okumaya isteklendirir. Okuma ortam›n›n fiziksel olarak en elveriflli duruma getirilmesi için ›fl›k, ›s›, oksijenlenme ve dikkatimizi okumaya yo¤unlaflt›rabilece¤imiz sessiz bir ortam oluflturulur (Buzan 2001: 1). Her gün ayn› saatte tekrarlanan okuma periyotlar›, k›sa süre sonra tekrarlanan bu davran›fl›n bir al›flkanl›¤a dönüflmesini sa¤lar. Okumay› al›flkanl›¤a dönüfltüren okuyucu art›k h›zl› okumaya geçifle bir ad›m yaklaflm›flt›r. 2. Bilinçli Okuyucu Profili: “Nas›l okuyorsunuz?” sorusu bilinçsiz okuyucular için anlafl›lmaz bir sorudur. Günlük yaflam›m›zda karfl›laflt›¤›m›z metinler birbirinden farkl› amaçlarla ve farkl› flekillerde oluflturulur. Bilinçli okuyucu, okuma sürecini okuma amac›n› belirleyerek bafllatt›r. Bilinçli okuyucu profili, okuma metnini nas›l ve hangi h›zda okuyaca¤›n› bilen okuyucudur. Okuma amac› bazen ön okuma bazen anlitik (edinimci) veya birlefltirici okuma ya da seçerek okuma yapmay› gerektirir. Okuyucu bunlardan birini ya da birkaç›n› ayn› anda okuma amac› do¤rultusunda uygular. H›zl› okuma amac› sadece okuma h›z›n› artt›rmak de¤il, ayn› zamanda kavrama h›z›n› ve kalitesini de artt›rmakt›r. Bunu sa¤layan etkenlerinden biri de bilinçli okuyucu profilidir. 3. Okuma H›z›n› Art›rmak: ilk iki aflaman›n gerçeklefltirilmesin ard›ndan art›k s›ra okuma h›z›n› artt›rmaya gelmifltir. Okuma süreci iki aflamadan oluflmaktad›r: Görüntüleme ve Anlamland›rma. H›zl› okuma teknikleri görüntüleme sürecini, buna ba¤l› olarak da anlama ve kavrama sürecini h›zland›r›r. Ülkemizde okuryazarlar›n büyük bir k›sm› okuma sürecini iki kötü okuma al›flkanl›¤› ile sürdürmektedir: Kelime kelime okuma ve içten seslendirme. Okumaya bafllad›¤›m›z ilk günlerden itibaren cümlenin ilk kelimesinden itibaren her kelimeyi ayr› ayr› görüntüleyerek okumaya çabalar›z. Her kelime için ayr› bir zaman ve emek harcamak zorunda kal›r›z. Bu çaba, maalesef baz› okuyucularda hecelemeye kadar inmekte okuma bir zevk olmaktan ç›k›p adeta bir iflkenceye dönüflmektedir. Böylece k›sa sürede yoruluruz. Okuma, yapmaktan hofllanmad›¤›m›z bir ifle dönüflür, okumadan uzaklafl›r›z. Kelime kelime ya da hece hece okuma okuma h›z›m›z› yavafllatt›¤› gibi kavramay› da olumsuz etkilemektedir. Orta beyinde bulunan anlama merkezinin görüntülerle ilgili ifllemlerinde adeta bir depo gibi hareket etmektedir. Bu deponun toplam kapasitesi sadece üç poz foto¤raft›r. Kelime kelime okuyan okuyucu üçüncü kelimeyi görüntüledi¤inde anlama merkezindeki depo dolar, beyin otomatik olarak depodaki mevcut kelimeleri kullanarak cümlenin genel anlam›n› kurmaya çal›fl›r. Fakat baflar›l› olamaz, çünkü dilimizde her cümle üç kelimeden oluflmaz. Anlamland›rmada karfl›lafl›lan bu sorun, okuyucu taraf›ndan geri s›çramalar yap›larak giderilmeye çal›fl›l›r, bu da görüntülenen kelimelerin defalarca tekrar görüntülenmesine neden olur. Bu durum okuma h›z›nda %40 oran›nda bir gerilemeye neden olmaktad›r. Di¤er bir kötü okuma al›flkanl›¤› da görüntülenen her kelimenin içten tekrar edilmesidir. Bu tekrarlar ilkö¤renim y›llar›nda dudakta, orta ö¤renimde g›rtlakta, yetiflkinlerde ise zihinde yap›lmaktad›r. Bu durum okuma h›z›n› do¤al olarak konuflma h›z›yla s›n›rlamaktad›r. Bu s›n›r normal bir konuflma h›z›nda 150 kelimedir. Kelime kelime ve içten seslendirme yaparak okuyan bir okuyucunun ortalama okuma s›n›r› dakikada 150 kelimedir. Bu rakam do¤al kapasitemizin oldukça alt›ndad›r. H›zl› okuma tekniklerinin temel hedeflerinden biri, okuyucuyu bu kötü okuma al›flkanl›klar›ndan kurtararak okuyucunun do¤al okuma potansiyelini kullanmas›n› sa¤lamakt›r. S›radan bir okuyucunun düflünme 33 Bak›fl 131 fleridinde bir dakikada alg›layabilece¤i kelime say›s› 500800 kelime aras›nda de¤iflmektedir. Yavafl okuyucularda do¤al okuma kapasitesiyle okuma h›z› aras›ndaki bofl alan o kadar büyüktür ki okuyucu bu bofl alan› görüntüledi¤i kelimeleri tekrar ederek doldurmaya çal›fl›r. Böylece görüntüledi¤i kelimeleri içinden tekrar etti¤inde daha iyi anlad›¤›n› zanneder. Bu sadece tekrardan kaynaklanan s›n›rl› ve yan›lt›c› bir sonuçtur. Ayr›ca okuma s›ras›nda okuyucunun yavafl hareket etmesi, zihnin yeteri kadar okunan metinle ilgilenmemesine ve dikkatinin baflka konulara da¤›lmas›na neden olmaktad›r. Sayfan›n sonuna gelip de hiçbir fley hat›rlanamamas›n›n nedeni budur. Zihin hareketli yaramaz bir çocuk gibidir. Onu bir konu üzerinde uzun süre tutmak zordur. Yavafll›k zihnin dinami¤ine ayk›r›d›r. Bu nedenlerle yavafl okuyucular h›zl› okuyuculara göre kavramada daha çok sorun yaflamaktad›r. Gözlerin beyne iletti¤i görüntülerin h›z› yavafllad›kça zihnin okuman metne ilgisi azalmaktad›r. Çok h›zl› hareket eden zihin gelen verileri de¤erlendirdikten sonra yeteri kadar h›zl› veri ak›fl› sa¤lanamad›¤› için baflka konularla ilgilenmeye ve hayal kurmaya bafllar. Böylece yavafl okuyucu sayfan›n sonuna geldi¤inde e¤er dikkatini toplamakta yetersiz kalm›flsa okuma ifllemi devam etti¤i halde metinle ilgili çok az bilgi hat›rlamaktad›r. Kelime kelime veya hece hece okuma al›flkanl›¤›ndan kurtulabilmenin yolu blok okuma çal›flmas› yapmak, kelimeleri anlamsal bütün içinde birlikte görüntüleyerek kavramaya çal›flmakt›r (Mavifl 2000: 99). ‹çten seslendirmenin önlenebilmesi de bir bak›ma bu al›flt›rma çal›flmas›na 34 Bak›fl 131 ba¤l›d›r. Okuma h›z› dakikada dört yüz kelimeye ulaflt›¤›nda otomatik olarak içten seslendirme azalarak ortadan kalkar. H›zl› okuma tüm dillerde iki temel teknik üzerine kurulmufltur: a. Görüntüleme H›z›n› Art›rmak: Gözün fizyolojik yap›s› görüntüleme sürecinin mekanik olarak kaslar yard›m›yla gerçeklefltirildi¤ini göstermektedir. Bu durum göz etraf›ndaki kaslar›n düzenli olarak ve belirli al›flt›rmalarla gelifltirildi¤inde görüntülemenin iki kat daha h›zl› yap›labildi¤ini ortaya koymufltur. Görüntünün daha net ve daha h›zl› al›nabilmesi için düzenli olarak bu amaca yönelik olarak haz›rlanm›fl al›flt›rmalar›n yap›lmas› flartt›r (ÖzsoyAkçamete 1996: 15). Düzenli olarak yap›lan al›flt›rmalar, gözün sat›r üzerindeki s›çramalar›n› periyodik aral›klarla ve disiplinli bir flekilde yap›lmas›n› sa¤l›yor, böylece daha h›zl› görüntü al›narak okumay› h›zland›rmaktad›r. Al›flt›rmalar›n yap›ld›¤› süreçte al›nan görüntünün kalitesi de odaklanma çal›flmalar›yla artt›r›lmaktad›r. Kazan›lan disiplinle gözün geri s›çramalara karfl› refleks bir davran›fl kazanmas› sa¤lan›r. b. Görme Alan›n› Geniflletmek: Günlük yaflamda aktif görme alan› yaklafl›k olarak 160 derecedir. Okuma yapmaya bafllad›¤›m›zda aktif görme alan› kelime kelime okuma çabas›yla oldukça daralmaktad›r. Bu teknik yöntem aktif görme alan› içine birden fazla kelimeyi alarak okuma h›z›n› artt›rmay› hedeflemektedir. Blok okuma çal›flmalar› aktif görme alan›n› geniflletmek amac›yla yap›lan al›flt›rmalard›r. Kelimeleri bloklar halinde görüntüleyerek kavrama konusundaki sorunlar da giderilebilmektedir. Sat›r aras›na konulan odak noktas›yla aktif görme alan› hem yatay hem de dikey olarak geniflletilir. Okuyucu okuma yapt›¤› sat›rda bilinç yürütürken beynimiz aktif görüntü alan›nda kalan alt sat›rdaki kelimeleri de anlamland›r›r. Bu da kavrama gücünü art›r›r. fiekil birde yavafl okuyan bir okuyucunun disiplinsiz göz hareketleri görülürken flekil ikide disiplinli ve blok okuma yapabilen bir okuyucunun okuma profili görülmektedir. H›zl› okuman›n bir süreç olarak düflünülmesi ve bu sürecin kesintisiz bir çaba gerekti¤inin bilinmesi gerekir. Bu süreçte geri ad›m atmadan sonuca ulafl›ncaya kadar istikrarl› bir çal›flma yap›lmas› flartt›r. Türkçe, yap›sal ve anlamsal nitelikleri bak›m›ndan h›zl› okuma teknik ve yöntemlerine oldukça uygun bir durumdad›r. H›zl› Okuman›n teknik prensipleri tüm dünyada ortak olarak kullan›lmaktad›r. Çünkü insanlar›n göz ve beyin yap›lar› ayn› fizyolojik yap›ya sahiptir. Türkçe yap›sal olarak dinamik bir dildir. Türkçede bir kelimenin anlam›yla ilgili analiz yapabilmenin tek yolu, kelimenin içinde geçti¤i cümlenin esas al›nmas›d›r. Çok anlaml›l›k, Türkçede kelimeleri tek tek anlamland›r›lmas›na ve cümlenin genel anlam›n›n bu tutum içinde belirlenmesine engeldir. Dilimizde kelimeler cümle içinde anlamsal birlikler olufltururlar. Makale Kelimelerin anlamsal de¤erleri de bu anlamsal birliklerde ortaya ç›kar. Kelimelerin tek tek görüntülenerek anlamland›r›lmaya çal›fl›lmas› cümlenin bir bütün olarak yarg›s›n›n kavranmas›n› zorlaflt›rmaktad›r. Buna karfl›n h›zl› okuman›n temel prensiplerinden biri olan blok okuma ve aktif görme alan›n› geniflletme çal›flmas› kelimeleri anlamsal birlikleriyle görüntülemeyi esas almaktad›r. Türkçe cümlelerdeki ö¤e kavram› da blok okuma çal›flmas›n› kolaylaflt›rmaktad›r. Türkçede ö¤eler de anlamsal birlikler oluflturur. Tamlamalar, deyimler, atasözleri, ö¤eler birer anlamsal birlik olufltururlar. Görüntüleme s›ras›nda okuyucunun bu anlamsal birlikleri esas alarak blok okuma -foto¤rafik okuma- yapmas›, okuma h›z›n› oldukça artt›raca¤› gibi kavramay› da kolaylaflt›racakt›r. Örne¤in: (Resim 1) A¤aç (Resim 2) (Resim 3) Ceviz Kufl Bu kelimelerin tek tek görüntülenmesi ve anlamland›r›lmas› zihinde bir kompozisyon oluflturmamaktad›r. Çünkü Türkçede kelimeler tek bafl›na anlamland›r›ld›klar›nda kelimenin imaj olarak ilk anlam› zihinde canland›r›l›r. Yavafl okuyucunun yani kelime kelime okuyan bir okuyucunun da sat›r üzerindeki hareketi bu flekildedir. Anlamland›rma zorlafl›r. Blok okuma yapan bir h›zl› okuyucu, kelimeleri anlamsal gurubu içinde bir bütün olarak görüntüler ve anlamland›r›r. fiimdi cevizleri alal›m a¤ac›n üzerine koyal›m. Art›k a¤ac›m›z “ceviz a¤ac›” oldu. ve kuflumuzu da tutup ceviz a¤ac›n›n dal›na kondural›m. ‹flte anlamsal bir kompozisyon ç›kt› ortaya “ceviz a¤ac›ndaki kufl”. Meriç ve Yusuf ceviz a¤ac›ndaki kufla selam verdi . Örnek cümlede yavafl okuyan bir okuyucu her bir kelimeyi ayr› ayr› görüntülemeye çal›flarak ilerleyecek, sekiz s›çrama yapacakt›r. Üçüncü kelimeden sonra geri s›çramalar yaparak fazladan emek ve zaman harcayacakt›r. H›zl› okuyucu ise Türkçenin anlamsal ve yap›sal birliklerini kullanarak özne, tümleç ve yüklem öbeklerinde blok okuma yapacakt›r. Böylece s›çrama say›s›n› azaltarak fazladan güç harcamam›fl olacak, her bir kelime için harcanan zamandan tasarruf ederek daha h›zl› okuyacak hem de kelimelerin anlamsal ve yap›sal birliklerindeki anlam›n› tek bir foto¤raf karesinde görüntüleyip anlamland›rarak kavramay› güçlendirip çabuklaflt›racakt›r. Meriç ve Yusuf ceviz a¤ac›ndaki kufla selam verdi . Sonuç olarak, Türkçenin yap›sal ve anlamsal nitelikleri incelendi¤inde dünyada h›zl› okuma olarak bilinen teknik yöntemlerin oldukça olumlu sonuçlar verdi¤i dikkat çekmektedir. H›zl› okuman›n temelini oluflturan fotografik, blok okuma, Türkçede sözcük öbekleri üzerinde uygulanmaya çal›fl›ld›¤›nda okuma h›z›n›n artt›¤›, bununla birlikte kavraman›n da kolaylaflt›¤› görülmektedir. Görüntüleme h›z›n›n da uygun al›flt›rmalarla desteklenmesi, okuma h›z›n›n oldukça artt›r›lmas›n› sa¤lamaktad›r. Okuma güçlükle sürdürülen bir ifl olmaktan ç›kt›¤›nda, okumaya ifl gördürülebildi¤inde, birçok okuyucu için okuma zevke dönüflecek, ülkemizdeki okuma oran› da okuma görgüsüyle birlikte artacakt›r. KAYNAKÇA BUZAN, Tony (2001), H›zl› Okuma, Türkçesi: Hür GÜLDÜ, ‹stanbul, Alfa Yay›nlar›. ERCAN, Sami (2003), Lise H›zl› Okuma Teknikleri, Ankara, Millî E¤itim Bakanl›¤› Yay›nlar› Ders Kitaplar› Dizisi. GÜNEfi, Firdevs (1993), H›zl› Okuma Teknikleri, Ankara, Ocak Yay›nlar›. MAV‹fi, Adil (2000), Anlayarak H›zl› Okuma ve Ö¤renme Teknikleri, ‹stanbul, Hayat Yay›nlar›. ÖZSOY, Yahya; AKÇAMETE Gönül (1996), H›zl› Okuma Teknikleri, Ankara, Ecem Yay›nlar›. ÖZTAHTALI, ‹brahim ‹mran (2007), H›zl› Okuma ve Anlama Teknikleri, Bursa, Sentez Yay›nlar›. 35 Bak›fl 131 Tuncer Hatuno¤lu Yönetim Kurulu Baflkan Yard›mc›s› Stratejik sektör: Yaz›l›m afl›m ve ald›¤›m e¤itim itibariyle bilgisayar dünyas› ile tan›flanlar›n ilklerindenim. Bizden sonraki kuflaklar bilgisayar› geçen y›llar içerisinde daha yo¤un olarak kullanmaya bafllad›lar. Günümüzde ise evdeki tüm bireylerin neredeyse ayr› ayr› kiflisel bilgisayarlar› var. 1980’li y›llardan günümüze bu sektör bafl döndürücü bir h›zla gelifliyor. Öyle ki disiplinler üstü bir yap›da fark yaratan, katma de¤er sa¤layan en önemli güçlerden biri olma özelli¤iyle yaflam›m›z›n her alan›na girmifl durumda... Do¤ald›r ki yayg›n bilgisayar kullan›m›na koflut olarak yaz›l›mlar da geliflti. Globalleflmenin getirdi¤i rekabetin de etkisiyle küçü¤ünden büyü¤üne tüm iflletmelerin rakiplerine göre fark yaratabilmek için kullanabilecekleri en önemli araçlardan biri haline geldi Y Türkiye yaz›l›m politikas›: Gelinen süreçte tüm sektörleri bu denli etkiler güce eriflen yaz›l›m sektörü stratejik olarak tan›mlanmal›d›r. Gerçeklefltirdi¤i ihracat verilerine bak›lmaks›z›n üniversiteler, bakanl›klar, sanayi kurulufllar›n›n temsilcileri baflta olmak üzere ekonominin tüm paydafllar›n›n bir araya gelerek oluflturaca¤› ulusal politikalarla yönlendirilmelidir. Öncelikle bu politika tüm ülkeyi ilgilendirdi¤i için Baflbakanl›k düzeyinde ele al›nmal› ve Türkiye Yaz›l›m Sektörü Koordinasyon Merkezi kurulmal›d›r. Türkiye yaz›l›m sektörü stratejik plan›: Önerdi¤imiz koordinasyon merkezi, ülkemizin yaz›l›m politikalar›n› 36 Bak›fl 131 belirlemek üzere tüm paydafllar› toplayarak bir stratejik plan yapmal›d›r. Böylelikle ayn› amaçla yap›lan birçok çal›flma birbiri ile iliflkili hale getirilebilecek, belirlenen politikalara uygun eylem planlar› oluflturulabilecektir. Ayr›ca bölgesel kalk›nmalar için uygulanan de¤iflik teflvik modelleri gibi, yaz›l›m sektörü için de oluflturulan planlar do¤rultusunda teflvikler sa¤lanmal›d›r. TÜB‹TAK’›n, AR-GE kapsam›nda yaz›l›m flirketlerine verdi¤i destek gibi dönem dönem sa¤lanan ça¤r› bazl› destekler vard›r, ancak yeterli de¤ildir. Çünkü bu önemli kaynak farkl› yerlerde benzer konular üzerinde çal›flmalar yapan firmalara verilmektedir. Bu uygulama kaynak israf›na neden olmaktad›r. Gereksinimler çerçevesinde planlama yapan bir koordinasyon merkezinin olmamas› ve firmalar› yönlendirici çal›flmalar›n yap›lmamas› nedeniyle çok az say›da elemanla etkinlik gösteren yaz›l›m sektörü iflletmeleri kendi içinde rekabet etmekten d›fl dünya ile rekabet edecek güce eriflememektedir. Bu koordinasyon merkezi elbette ki yönlendirici nitelikte olmal›, politika üretmeli ve rekabet üstü çal›flmalar› destekleyerek sektörün önünü açmal›d›r. Amac›, serbest piyasa ekonomisinden vazgeçilmesi veya Baflkan Yard›mc›s›ndan ona karfl› faaliyetlerin yürütülmesi olarak alg›lanmamal›d›r. Yaz›l›m sektörü içinde kümeleme: Önerilen koordinasyon merkezi, ihtiyaçlara göre rekabet öncesi ifl birliklerinin yap›labilece¤i kümelerin oluflmas›n› sa¤lamal›d›r. Bu kümeler içerisindeki firmalar tek bafllar›na yapamayacaklar› AR-GE faaliyetlerini ortak yapmal›, ç›kt›lar› ise kendi alanlar›nda kullanabilmelidir. Her küme ülke ihtiyaçlar› göz önünde bulundurularak belirlenmeli, tüm paydafllardan oluflmal› ve elde etti¤i güçle dünya ile rekabet edebilece¤i ürünler gelifltirebilmelidir. Ülkemizdeki her bölgenin özelli¤ine göre de¤iflik konularda uzman yaz›l›m kümeleri oluflturulmal› ve bunlar Türkiye yaz›l›m sektörü koordinasyon merkezi taraf›ndan koordine edilmelidir. Örne¤in bir bölgede belediyelere yaz›l›m gelifltiren firmalar bir araya getirilerek içerisinde baflta belediyeler birli¤i olmak üzere tüm paydafllar›n yer ald›¤› bir küme oluflturulmal›d›r. Bir baflka bölgede ise üretim yönetim sistemi yaz›l›m kümesi kurulmal›d›r. Bu kümede de bu sektöre ürün gelifltiren yaz›l›m firmalar›, sanayi kurulufllar›, üniversiteler, bilim teknoloji ve Sanayi Bakanl›¤› gibi tüm paydafllar yer almal›d›r. kaynaklanmaktad›r. Bunun sonucu olarak yerli yaz›l›mlarla ihtiyaçlar›n› karfl›layamayan iflletmeler, ya yabanc› yaz›l›mlar› tercih etmekte ya da kendi içlerinde yaz›l›m bölümleri kurarak asli ifllerinin d›fl›nda verimsizli¤e ve kaynak israf›na yol açacak, sadece kendi kulland›klar› yaz›l›mlar› gelifltirmeye yönelmektedirler. ‹flin içinden ç›k›lmaz hale gelene kadar gelifltirilen bu yaz›l›mlar teknolojiyi takip edememekten, daha fazla insan kayna¤›na ihtiyaç duyulmaya bafllanmas›ndan, ya da yeterli ARGE yap›lamamas›ndan dolay› bir gün at›lmaktad›r. Bu da ekonomimizde çok büyük kay›plara neden olmaktad›r. Bugün organize sanayi bölgeleri üyelerinin enerji ve buhar ihtiyaçlar›n› karfl›lamak için enerji ve buhar santralleri kurmay› düflünmektedirler. Ancak tüm üyelerinin ihtiyac›n› karfl›layacak, kendi iflletmelerindeki bilgi ifllemciler ve bölgelerindeki yaz›l›m flirketlerinden oluflan bir küme kurarak hem kendi ihtiyaçlar›n› görecekleri hem de dünya ile rekabet edebilecek bir yaz›l›m› gelifltirmeyi düflünmemektedirler. Bir baflka yaz›mda, bu israf›n ülkemiz için kayb›n› hesaplamaya çal›flaca¤›m. Uzun y›llar süren çal›flmalarla gelifltirilen bu yaz›l›mlar›n yeterince kullan›lmadan at›lmas›, onun yerine yüzbinlerce dolar vererek yurt d›fl›nda gelifltirilmifl yaz›l›mlar›n al›nmas› önemli bir ekonomik kay›p oldu¤u gibi hem stratejik olarak d›fla ba¤›ml›l›¤›m›z› art›rmakta hem de d›fl ticaret a盤›n› art›r›c› etki yapmaktad›r. Sonuç olarak, nas›l ki ülke savunmas› baflka bir ülkeye ihale edilemez gerçe¤iyle milli savunma sanayi gelifltirilmeye çal›fl›l›yorsa, hayat›m›z›n her alan›na bu denli nüfuz etmifl ve daha da edecek olan yaz›l›mlar da stratejik görülmelidir. Milli yaz›l›m gelifltirme politikalar› oluflturulmal›, yaz›l›mlar ithal edilmeden bu yönüyle de iki kere düflünülmelidir. Bugün ülkemizde birçok üretim yönetim yaz›l›m› gelifltirilmekte, ancak iflletmelerin yeterli güce sahip olamamalar› nedeniyle gerekli düzeyde AR-GE yap›lamamaktad›r. Dolay›s›yla uluslararas› firmalarla dünyada rekabet edebilecek yaz›l›mlar ülkemizde üretilememektedir. Bu hem yaz›l›m mühendisli¤i alan›ndan yeterli ARGE’nin yap›lamamas›ndan, hem de di¤er disiplinlerle derinlemesine ifl birli¤i gelifltirilememesinden 37 Bak›fl 131 Çetin Elektrik’in ana gündemi; Çevreye sayg›l›, ekonomik enerji teknolojileri… Temelleri 1979 y›l›nda Çetin Öztunal› taraf›ndan at›lan Çetin Elektrik Grup, Bursa’dan bafllay›p bugün Türkiye ve dünyan›n pek çok ülkesinde sanayi tesisleri, otel, hastane, ifl merkezi, AVM ve sanayi sitelerinin elektrik proje, güç ve ayd›nlatma, otomasyon ve güvenlik sistemlerinin yap›m›, kurulufl ve bak›m hizmetlerini baflar›yla veriyor. Ruhunda ‘yenilikçilik’ olan Çetin Elektrik Grup fiirketleri, teknolojik geliflmeleri yak›ndan takip ederek yenilenebilir enerji kaynaklar›, enerji verimlili¤i ve M2M teknolojileri konular›nda dan›flmanl›k yapmakla birlikte, sektörde öncülük edecek yeni flirketlerinin alt yap›s›n› oluflturmaya ve ayr›cal›kl› hizmetler üretmeye devam ediyor. 38 Bak›fl 131 ÇET‹N ELEKTR‹K, BURSA ROTARY ‘ÇEVREYE KATKI ÖDÜLÜ’NÜ ALDI Sanayi devrimi sürecinin ard›ndan h›z kazanan endüstriyel yat›r›mlar do¤ay› h›zla tüketirken maruz kal›nan hava kirlili¤i, küresel ›s›nma, mevsimsel de¤iflimler ve süratle kirletilen temiz su kaynaklar›, yak›n gelecekte insano¤lunun karfl› karfl›ya kalaca¤› en büyük tehlike olarak karfl›m›zda duruyor. Dünyadaki tüm canl›lar do¤aya uyum sa¤lay›p, türünü devam ettirirken; insano¤lunun egosu akl›n s›n›rlar›n› Söylefli zorlayan bir mant›kla; dünyay› kendine uydurmaya çal›fl›yor. Bu vurdumduymaz tav›rlar›n bir sonucu olarak dengesi bozulan do¤a; depremler, tropikal f›rt›nalar, tsunamiler ve kas›rgalar ile dünyan›n alt›n› üstüne getiriyor. Elbette endüstri olmadan geliflmifllikten, ekonomik ba¤›ms›zl›ktan ve teknolojiden bahsetmek mümkün de¤il. Ancak dünyan›n geliflmifl ülkeleri art›k endüstriyel geliflimini sürdürürken çevre konusunda daha duyarl› olmaya özen gösteriyor. Bu konuda çeflitli sivil toplum kurulufllar› gerek fark›ndal›¤› art›rmak, gerekse çözüm yollar› bulmak amac›yla çeflitli etkinliklere imza at›yor. Kentimizde de Bursa Rotary Kulübü, y›llard›r bu konunun üzerinde durup, çeflitli e¤itim ve etkinliklerle konuyu gündeme tafl›yor. Bu misyonla Bursa Rotary Kulübü geçti¤imiz aylarda, B Plas flirketi ile birlikte çevre duyarl›l›¤›na dikkat çekmek amac›yla “Çevreye Katk› Yar›flmas›” düzenledi. Bu yar›flmada BUS‹AD Üyesi Çetin Elektrik, ‘Yeflil fiehir Projesi’ ile Bursa Rotary Kulübü’nün ‘Çevreye Katk› Ödülü’nü almay› baflard›. Yeflil fiehir Projesi; özünde insan›m›za güvenilirse, maddi, manevi desteklenirse neler yapabilece¤inin somut bir hikayesi… Çevreye sayg›l› sanayileflmenin yol haritas›n›, konunun uzman› Çetin Elektrik Yönetim Kurulu Baflkan› Çetin Öztunal› ile konufltuk. Öncelikle, Bursa Rotary’nin yar›flmas›na neden kat›ld›¤›n›z› anlat›r m›s›n›z? Çetin Elektrik; iflinin do¤al bir sonucu olarak y›llard›r enerji sektörünün içinde yer al›yor. Dolay›s›yla konunun tüm süreçlerine, olumlu ve olumsuz yanlar›na hakimiz. Hali haz›rda firmam›zda bu konuda çeflitli çal›flmalar yap›yor ve projeler gelifltiriyorduk. Çevre duyarl›l›¤›n› y›llard›r çeflitli projelerle ortaya koyan Bursa Rotary’nin etkinliklerinden de haberdard›k. Bursa Rotary Kulübü ve B Plas’›n ‘Çevreye Katk› Yar›flmas›’n› duyunca da buna katk› koymam›z gerekti¤ini düflündüm. Konuyu önce d›flar›ya duyurmadan “B Plas ve Bursa Rotary’nin çevre duyarl›l›¤› yaratmak amac›yla ‘Çevreye Katk›’ ad› alt›nda bir yar›flma düzenledi¤ini ve bu yar›flmaya flirketimiz ad›na kat›laca¤›m›z› bildiren bir maili çal›flma arkadafllar›mla paylaflt›m. Ve onlardan bir komite oluflturarak hemen çal›flmalara bafllamalar›n› ve de birincilikle dönmelerini istedim. Süreç sonra nas›l devam etti? Arkadafllar›m konuyu hemen sahiplenerek bir komite kurdular. Hedef büyük olunca komite üyeleri de h›zla çal›flmalara bafllad›. Pefli s›ra beyin f›rt›nas› toplant›lar› yapmaya bafllad›lar. ‹flletmemizde çal›flan her fikre ihtiyaçlar› oldu¤unu düflünerek, tüm iflletmeden öneriler ald›lar. Bunlar› toplant›lar›nda de¤erlendirdiler. Gelen fikirler aras›ndan en uygun olabilecek 3 düflünce üzerinde yo¤unlafl›ld›. Bunlardan bir tanesi vard› ki gerçekten benim de hemfikir oldu¤um bir düflünceydi. Bu da; ‘gelece¤imiz için bir fleyler yapal›m’ düflüncesiydi. Söz konusu gelecek olunca da en önemli unsur olan çocuklar›m›z için bir fley yapal›m istedik ve onlar› bilinçlendirecek, e¤itecek düflünceler üzerine yo¤unlaflt›k. Arkadafllar›m›z bu dönemde bilgisayar oyunu ve daha düflük maliyetli bir e¤itim kiti üzerinde durmaya bafllad›lar. Ancak bilgisayar oyunu projesinin maliyet boyutlar› onlar› düflündürüyordu. Bu kayg›larla konuyu bana getirdiklerinde “Maliyetini düflünmeyin, en iyisini yap›n” dedim ve bilgisayar oyunu yap›lmas›na karar verdiler. ‘Yeflil fiehir Projesi’nde ne amaçland›? Bu, öyle bir oyun olmal›yd› ki, günümüz koflullar›nda ekran bafl›ndan kald›ramad›¤›m›z çocuklar›m›z›, ekrana ba¤layabilecek kalitede olmal›, e¤lendirirken e¤itmeli ve ayn› zamanda da bilinçlendirmeliydi. Bu s›rada akl›m›za, bir taflla iki kufl 39 Bak›fl 130 Söylefli vuraca¤›m›z bir düflünce geldi ve bu oyunu üniversitelerin bilgisayar mühendisli¤i bölümünde okuyan ö¤rencilere yapt›rmaya karar verdik. Böylece onlar›n e¤itimlerine hem maddi, hem de kiflisel geliflim olarak katk›da bulunmufl olacakt›k. Ulaflabildi¤imiz arac›lar vas›tas›yla, Yalova Üniversitesi’nde okuyan iki tane p›r›l p›r›l genç arkadaflla tan›flt›k. Arkadafllar›m›za konuyu açt›¤›m›zda onlar da heyecanland›lar ve hemen oyunun kurgusu üzerine birlikte çal›flmalar yapmaya bafllad›lar. Yeflil fiehir bilgisayar oyununda neler var? Oyunumuzda çocuklar bir flehir kurarken, bu flehrin enerji ihtiyaçlar›n› da düflünmek zorunda kalacaklar. fiehirlerini büyütmek için a¤aç kesmek zorunda kalacaklar. A¤aç kestiklerinde insan mutluluklar› azalacak, insanlar› mutlu yapabilmek için sinemalar, stadyumlar yapacaklar. Bu sefer daha fazla enerjiye ihtiyaç duyacaklar. E¤er termik veya nükleer enerjiye 40 Bak›fl 131 yönelirlerse çevre koflullar› tekrar kötüleflecek, insan mutlulu¤u bu k›s›r döngüde tekrar azalacak ve dolay›s›yla optimum seviye için yenilenebilir enerji kaynaklar›n›n kullan›m› ile çevre ve flehirleflme dengesini sa¤lamak zorunda kalacaklar. getirece¤ine olan inanc›m›z her zaman en üst seviyede oldu. Dolay›s›yla ben inan›yorum ki insan›m›za inan›l›rsa, önüne hedef konulursa ve bizim yapt›¤›m›z gibi maddi ve manevi arkas›nda olunursa bu topraklardan nice baflar› hikayeleri ç›kacakt›r. Tabi oyundaki en çarp›c› durum ise, her bir ifllem esnas›nda e¤itici kutucuklar›n aç›lmas› ve bilinçlendirme amaçl› bilgilerin çocu¤a verilmesidir. fiunu belirtmeliyim ki bu oyun esnas›nda en çok zorland›¤›m›z husus, oyunun kurgulanmas› esnas›nda oldu. Yeri geldi arkadafllar gece yar›lar›na kadar bu konu üzerinde toplant›lar yapt›. Yeri geldi sil bafltan kurgulamalar yap›ld›. Nihayetinde de¤erli jürimizin de¤erlendirmeleri neticesinde de projemiz birincili¤e lay›k görüldü. Bu ödülü kazanmaktan dolay› çok mutluyuz. Unutmayal›m ‘Baflka dünya yok’ ve ünlü bilim adam› Darwin’in dedi¤i gibi ‘Do¤aya uyum sa¤layan türünü devam ettirir, uyum sa¤layamayan yok olur.’ Bu sonucu bekliyor muydunuz? Projemizin farkl›l›¤›na ve baflar› Son olarak, projenin gelece¤i ile ilgili beklentileriniz nelerdir? Oyun mevcut haliyle, çocuklar› oyun oynama zevki ve oynarken bilgilenme aç›s›ndan tatmin edici düzeyde, ancak gelifltirilmeye de aç›k. fiehre yeni bölümler, enerji kaynaklar› ve yeni argümanlar eklenebilir. Oyun o aflamaya geldi¤inde ise, baflta kendi çocuklar›m›z ve kendi e¤itim kurumlar›m›z olmak üzere, tüm dünya çocuklar›na arma¤an etmek istiyoruz. Canan Sönmez Uluslararas› Patent Birli¤i Yönetim Kurulu Baflkan› Uluslararas› fuarlar ve patent ihlalleri kapsam›nda patent vekiliniz ilgili co¤rafyadaki tüm ilgili patent, faydal› model ve k›smen de endüstriyel tasar›m tescil baflvurular›n› araflt›racak, bunun akabinde de fuarda sergilenecek ürünlerin ya da çözümlerin bu haklardan herhangi birini ihlal edip etmedi¤inin analizini yapacakt›r. Tabi ki en güzeli, tüm bu çal›flmalar›n çok önceleri, yani daha belki ürün taslak halindeyken yap›lmas›d›r. U luslararas› fuarlar Türk flirketleri için her geçen gün daha da önem kazanmaya bafll›yor. Zira böyle organizasyonlar markan›n ya da markaya ait yeni ürünlerin tan›t›m› ve neticede yeni pazarlar bulma noktas›nda büyük f›rsatlar› bünyesinde bar›nd›r›yor. Bu noktada, fuarlara katma de¤eri yüksek, yenilikçi ürünlerle kat›lan flirketler di¤erlerine göre her zaman bir ad›m önde oluyor, daha fazla dikkat çekiyor. Özellikle bat›l› flirketler, mutlaka her yeni ç›kard›¤› ürün ya da mevcut ürünler üzerinde yapt›klar› her iyilefltirme için mutlaka patent, faydal› model ve hatta tasar›m tescilini almaya çal›fl›yor. Fuarlar ise böyle firmalar›n sahip olduklar› s›nai mülkiyet haklar›n› rakipleri ya da rakip olma potansiyeli olanlar üzerinde kullanmak için en do¤ru adres oluyor. Bu noktada, baflkalar›n›n tescilli s›nai mülkiyet haklar›n›n fark›nda olmayan firmalar da, kat›ld›klar› fuarlarda bir anda çok zor bir duruma düflebiliyor. Fuarlara kat›lmadan önce neler yap›lmal›? Öncelikle uluslararas› fuarlara kat›lan tüm flirketler ihracatta kulland›klar› markalar›n› en k›sa sürede, fuar›n düzenlendi¤i ülke ve mümkünse daha genifl bir co¤rafyada mutlaka tescil ettirmelidir. 42 Bak›fl 131 Bunun ötesinde, kat›l›mc› flirketin yenilikçi ürünleri ve/veya çözümleri varsa, bunlar için de mutlaka Türkiye’de ve mümkünse dünya çap›nda patent ya da faydal› model ve gerekliyse de endüstriyel tasar›m tescil baflvurular›n› gerçeklefltirmelidir. Ancak bu kesinlikle yeterli de¤ildir. Tüm dünyadaki patentlerin ortalama binde ikisi Türk flirketlerine ait. Bu ne anlama geliyor? Uluslararas› pazarlara ç›kt›¤›m›zda, bir anlamda bir may›n tarlas› üzerinde hareket etmekteyiz. Buradaki riski tespit etmenin en genel geçer yolu, patent vekilinize üretim ve sat›fl yapt›¤›n›z co¤rafyay› ya da en az›ndan fuar›n düzenlenece¤i ülke kapsam›nda bir üretim serbestli¤i çal›flmas› (Freedom to Operate) yapt›rman›zd›r. Bu çal›flma Bu noktada bir problem yaflamamak için yetkin bir patent vekillik ofisiyle çal›flman›z› da önemle tavsiye ediyorum. Bizler UPB olarak tamamen objektif bir bak›fl aç›s›yla sizlere yetkinliklerine güvendi¤imiz patent vekillik firmalar›n› tavsiye edebilmekteyiz. Fuarda bir patent ihlali durumunda neler olur? Fuar esnas›nda örne¤in bir tescilli patenti ihlal etti¤iniz iddia edilirse büyük sorunlarla karfl› karfl›ya kalabilirsiniz. Böyle bir durumda hak sahibi firma ilk olarak yetkili mahkeme arac›¤›yla ihtiyadi tedbir baflvurusunda bulunacakt›r. Almanya özelinde konuflursak, böyle talepler çok k›sa sürede de¤erlendirilir ve hakl› bulunursa da karfl› tarafa hiçbir bilgi verilmeden devreye al›n›r. Bu durumda ilgili kolluk kuvvetleri ile beraber stand›n›z tabiri caiz ise bas›lmakta ve taklit oldu¤u iddia Makale edilen tüm ürünlere el konabilmektedir. Takdir edersiniz ki, fuarda böyle bir hukuki sald›r›ya maruz kalmak herfleyden önce marka itibar›n›z› önemli oranda zedeleyecektir. Bunun ötesinde, davac› taraf fuar›n düzenlendi¤i ülke s›n›rlar›nda ve hatta belki de paralelde patentlerini tescil ettirdi¤i ve sizin de faaliyet gösterdi¤iniz tüm di¤er co¤rafyalarda size karfl› hukuk ve ceza davalar› açabilir. Bu davalar›n›n neticesinde mahkeme hakk›n›zda bazen milyon EUR’lar› bulan maddi ve manevi tazminatlara hükmedebilir. Bunun paralelinde, tabi ki ilgili ülkedeki tüm üretim ve sat›fl faaliyetleriniz durdurulabilir, üretim ekipmanlar›n›za ve stoktaki tüm ürünlere el konabilir. fiirket yetkilileri örne¤in Avrupa s›n›rlar› içerisinde suçlu duruma düflebilir, kara listeye al›nabilir, bunun neticesinde Avrupa’ya giriflleri engellenebilir ya da en az›ndan vize almada büyük sorunlar yaflanabilir. Kendimizi korumak için baflka neler yapabiliriz? Yukar›da bahsetti¤im üretim serbestli¤i çal›flmalar›n› yapt›rman›n ötesinde al›nabilecek baflka önlemler de mevcut. Öncelikle böyle uluslararas› fuarlara kat›lmadan önce olas› bir hukuki sald›r› durumunda hemen irtibata geçebilece¤iniz bir patent vekilini belirlemenizi önemle tavsiye ederim. Bu noktada da Türkiye’deki çal›flt›¤›n›z patent vekillik ofisi size bir adres gösterebilir. Bizler de UPB olarak bize böyle taleplerde bulunanlara yard›mc› olmak için elimizden geleni yapmaktay›z. Almanya özelinde al›nabilecek bir di¤er etkili önlem ise, fuara kat›lmadan önce ilgili mahkemeye ve hatta bölgedeki polis mercilerine patent vekilinizin yapt›¤› ihlal analiz çal›flmalar›n› baz alarak haz›rlayaca¤› bir “koruyucu mektup” yollaman›zd›r. Koruyucu mektupta en genel anlamda bariz bir patent ihlalinin olmad›¤› tüm hukuki ve teknik altyap›yla aç›klan›r. Böyle bir mektubu fuar öncesinde alan mahkeme de, kendisine patent sahibi taraf›ndan fuar esnas›nda bir ihtiyadi tedbir talebi ulaflt›¤›nda, patent sahibine bu hakk› tan›mada gönülsüz davranacakt›r. Zira birçok ülkenin hukukunda bir ihtiyadi tedbir talebi verilmesi için aç›k bir ihlalin var olmas› gerekmektedir. Böylece, fuar esnas›nda stand›n›z›n bas›lmas› riskini büyük oranda elimine etmifl olacaks›n›z. Son olarak fuar esnas›nda mutlaka ürünlerinize ait yurtiçi ve yurtd›fl› tescil ya da baflvuru belgelerinin bir kopyalar›n› da yan›n›zda bulundurun. Böyle bir aksiyonla karfl›laflt›¤›n›zda hemen gelen memurlara bu belgeleri gösterin ki sizin bir taklitçi firma de¤il alan›nda yenilikçi ürün ve çözümler üreten bir flirket oldu¤unuza ikna olsunlar. Dünya pazar›nda mücadele eden tüm de¤erli sanayi flirketlerimize baflar›lar dilerim. 43 Bak›fl 131 BUS‹AD’dan Ifl›klar Askeri Hava Lisesi ile Coca Cola Bursa’ya ‘Yenilikçilik’ ziyareti BUS‹AD Yenilikçilik ve Yarat›c›l›k Uzmanl›k Grubu üyeleri, 25 Aral›k’ta yap›lacak ‘5. Bursa Yenilikçilik ve Yarat›c›l›k Sempozyumu’ organizasyonu kapsam›nda Ifl›klar Askeri Hava Lisesi ile Coca Cola Bursa’ya ziyaret gerçeklefltirdi. ursa Sanayicileri ve ‹fladamlar› Derne¤i (BUS‹AD) Yenilikçilik ve Yarat›c›l›k Uzmanl›k Grubu üyeleri, Genel Koordinatör Basri Tüfekçio¤lu ile birlikte, 25 Aral›k 2014 tarihinde yap›lacak ‘5. Bursa Yenilikçilik ve Yarat›c›l›k Sempozyumu” organizasyonu kapsam›nda Ifl›klar Askeri Hava Lisesi Komutan› Hava Pilot Kurmay Albay Mehmet Latif Özgen ile Coca Cola Bursa Tesis Müdürü Enver Say’› ziyaret etti. B Ifl›klar’›n e¤itim anlay›fl› ülkeye örnek Yapt›¤› yo¤un inovatif projeler ve s›ra d›fl› e¤itim anlay›fl› ile Türkiye’ye önek gösterilen Ifl›klar Askeri Hava 44 Bak›fl 131 Lisesi’nin önümüzdeki dönem hedeflerinin de konufluldu¤u ziyarette, Kurmay Albay Özgen, söz konusu Sempozyumda konuflmac› olma teklifini kabul ederken, Coca Cola Bursa Tesis Müdürü Say da, gereken deste¤i vermeye haz›r olduklar›n› kaydetti. Sempozyum 25 Aral›k’ta yap›lacak Öte yandan, BUS‹AD’›n bu y›l beflincisini gerçeklefltirece¤i ‘Bursa Yenilikçilik ve Yarat›c›l›k Sempozyumu’nun ana oturum konuflmac›s› Coca Cola Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya Bölgesi Baflkan› Galya Frayman Molinas olacak. ‘Sosyal ‹novasyon’ konusunda görüfllerini paylaflacak olan Molinas’›n yan› s›ra, ‘E¤itimde Ezber Bozma’ konulu panelde ise Batuhan Aydagül, Mehmet Latif Özgen ve Burhan Çak›r da kat›l›mc›lar› bilgilendirecek. Ahmet Altekin TOFAfi Teknolojik Arafltırmalar ve ‹novasyon Direktörü Bizim için lüks olmayan fleyler Yenileflim ve Giriflimcilik Ruhu Yarat›c›l›k ve Yenileflim Geçti¤imiz y›llarda, s›ras›yla kalitenin, yal›n üretimin ve Ar-Ge’nin ne kadar önemli oldu¤unu konufltuk; içi bofl olan ya da özgün ve de¤erli birçok demeç dinledik. Baz›lar›m›z de¤iflimi ciddiye ald›; uygun yaklafl›mlar› benimseyerek baflar›l› oldular. Zaman içinde kaliteli üretim yapmay› ö¤rendik; yal›n üretim konusunda ilerleme sa¤lad›k; ürün tasarlamay›, gelifltirmeyi ve teknolojik araflt›rma yapmay› da ö¤reniyoruz. Bu konularda hala yap›lacak çok fley kald› ama flimdi gündemde yarat›c›l›k ve yenileflim var. Yenilikçi bir kurulufl olman›n, sürdürülebilir büyüme için ne kadar önemli oldu¤u medyada, seminerlerde, konferanslarda dile getiriliyor. Bu tan›t›m, ifl adamlar›, üst yöneticiler ve di¤er çal›flanlar›n ilgi ve iste¤ini art›yor. Ancak, yarat›c›l›k ve yenileflimin, daha önceki alanlardan farkl› niteliklere sahip oldu¤unu anlamak önemli. Üst yönetimin ilgisi ve ba¤l›l›¤›n›n sa¤lanmas›, de¤iflimin iyi tan›t›lmas›, alt yap›n›n kurulmas› ve çal›flmalar›n düzenli olarak izlenmesi baflar›l› sonuçlar almak için gerekli olmakla birlikte yeterli olmuyor. Kurulufllar, yenilikleri öldüren ortamlar›n› “muhafaza etmeyi” baflarabiliyorlar. Yeniliklerin ço¤u flirketlerin ola¤an çal›flma ortamlar›nda, geliflmek için uygun koflullar bulamad›¤›ndan, daha pazara bile sunulmadan ölüyor. Tersine Sa¤duyu; Farkl› Beceriler 46 Bak›fl 131 Her tür de¤iflim projesinin baflar›yla sonuçlanmas›, yönetim felsefesinin ve kültürünün de¤iflmesi ve yeni beceriler kazan›lmas›n› gerektirir. Yenilik projelerinin baflar›l› olmalar›n›n önündeki en önemli engel, endüstriyel ve k›sa vadeli ticari gerçeklerin, kurulufllara ve yöneticilere kazand›rm›fl oldu¤u “sa¤duyu”nun ve yönetim reflekslerinin, bu kez ters etki yaratmas›. Kendimizi iyilefltirmemiz yeterli de¤il, hatta zararl›. Daha önce ö¤rendiklerinizin bir k›sm›n› tümüyle unutmam›z; do¤rular›, tümüyle ve kökten de¤ifltirmemiz; karaya ak, aka kara demeyi ö¤renmemiz gerekiyor. Do¤ru soru sorma becerisi, do¤ru yan›tlar› bilmenin önüne geçiyor. Kurallara uyum de¤il, yeni kurallar önermek; ortak, uzlafl›lm›fl akla uymak de¤il; ayk›r› olan› gelifltirebilmek ye¤leniyor; aritmetik sonuçlar›n de¤il, iç görülerin konuflulmas› isteniyor. Derin bilginin ve uzmanl›¤›n önemi azalm›yor ama farkl› bilgileri, disiplinleri ve bak›fl aç›lar›n› bütünlefltirici düflünce ve beceriler de¤er katmada daha etken oluyorlar. Disiplinle, çok çal›flan de¤il; merak eden, araflt›ran, kendi fikirlerini savunan insanlar revaçta oluyor. ‹flte bu tür de¤ifliklikler, y›llar içinde bizleri baflar›ya götürmüfl olan sa¤duyu reflekslerinin ters yüz olmas› anlam›na geliyor. Bu yüzden, “itme” mant›¤›na dayal›, üstten alta, kat› disiplinle takip edilen, kesin hedeflerle yönetilen de¤iflim projelerini baflar›ya ulaflt›ran yaklafl›mlar, yarat›c›l›k ve yenileflim projelerinin baflar›s›zl›¤a u¤ramas›na neden oluyor. Yenileflimde baflar› ihtimali, s›k› hedeflerle yönetilen bir mühendislik veya yat›r›m projesi olarak de¤il, içinde belirsizliklerin, deneme ve yan›lmalar›n bar›nd›¤› bir “tasar›m süreci” olarak ele al›nd›¤›nda art›yor. Yönetim Felsefesine Yat›r›m Yenilikçi bir flirket yaratman›n ilk ad›m›, tersine iflleyen bir yönetim felsefesini benimsemek ve farkl› yönetim yetkinlikleri kazanmaktan geçiyor. Baflar› için teknolojik yap›labilirli¤i, ekonomik geçerlili¤i ve insan ihtiyaçlar›n› bir araya getirmek; anlatmak yerine dinlemek; kat› modellere uymak yerine, deneyerek yapmay› benimsemek; kurumsal ö¤renme becerilerini ve esnekli¤i flirketin kalbine koymak; ama en öncelikle, insan ihtiyac›n›n anlafl›lmas› ve karfl›lanmas› hedefini, tüm tasar›m sürecinin merkezine almak gerekiyor. fiekil: Brown’dan aktar›mla Tasar›m Düflüncesinin Görsel Tan›m› Makale Kurulufllar› flimdiye kadar baflar›ya götüren sa¤duyunun d›fl›na ç›kmak, çok say›da konfor bölgesinin ortadan kalkmas›na ve kurumun yeni deneyimlere haz›r olmas›n› gerektiriyor. En flafl›rt›c› deneyim ise baflar›s›zl›¤›n yönetimini baflar›yla yapmak. Tüm performans sistemlerimiz, baflar›n›n ödüllendirilmesi üzerine odaklanm›flken, giriflimlerin baflar›s›zl›kla sonuçlanabilece¤ini kabullenmek ve olumsuz sonuçlar›, bilgi ve konuyu kavray›fl›m›z› derinlefltirmek amac›yla kullanmak; bu süreçte yer alan kiflileri ve giriflimleri farkl› ölçütlerle de¤erlendirmek, yönetim anlay›fl ve sistemlerimizde köklü de¤ifliklikler yap›lmas› anlam›na geliyor. Belki en zor olan›, baflar›s›zl›¤› gö¤üsleyerek, h›zla ö¤renen ve daha zorlu yeni giriflimlere tekrar bafllayabilecek, sonuca koflma azmini yitirmeyecek nitelikte bireylerin geliflmesini ve buna uygun liderli¤i sa¤lamak oluyor. Yönetim felsefesinde böyle bir de¤ifliklik, birçok yöneticide, aya¤›na sarmafl›k ba¤layarak, kendini uçurumdan atma duygusu yaratacakt›r. Yaln›zca yöneticilerde de¤il; risklerle bireysel olarak yüzleflme al›flkanl›¤›na sahip olmayan çal›flanlar için de benzeri etkiyi yaratacakt›r. Yönetim felsefesi, tüm flirket hayat›n›n her an›nda hissedilmelidir; yaln›zca, yönetim toplant›lar›nda de¤il. ‹fl Kararlar› ve Matematik Modeller Keynes, “Genel Kuram” kitab›nda, piyasalardaki karar sürecinin, beyinle oldu¤u kadar kalpler de yürüdü¤ünü hat›rlat›yor. F›rsat ve riskler karfl›s›nda kendili¤inden harekete geçmeye e¤ilimli olan giriflimci ruhun k›r›lmas› halinde, kar beklentisinin aç›kça göründü¤ü durumlarda bile, eylemsizli¤e düflmenin mümkün oldu¤una iflaret ediyor. Risk ve f›rsat yönetiminin, sadece matematiksel beklentilere göre yönetim anlay›fl›na indirgenmesi durumunda, flirketlerin sönükleflece¤ine ve zamanla ölece¤ine dikkat çekiyor; temel göstergeler, yükselen bir pazara iflaret etse bile, giriflimcilik ruhunun yitirilmesi halinde, ekonominin sürekli atalet içine kalaca¤›n› belirtiyor.1 Yönetim süreçlerinin iyileflmesine yönelik genel e¤ilim, karar verme sürecinin kontrol alt›nda olmas›n› sa¤lamak için girdilerin ve sonuçlar›n öngörülebilir olmas›n› hedefler. Bu amaçla her türlü süreç, insan etkisinin azalt›lmas› ve öngörülerin yüksek matemati¤in ve bilgi ifllem kapasitesinin yaratt›¤› f›rsatlar› kullanarak, modellenmektedir. Modellemeler, her ne kadar ifllerimizi kolaylaflt›rsa da, modelle gerçe¤in ayn› fley olmad›¤› s›kl›kla gözden kaçmaktad›r. Bu fark unutuldu¤unda, modelin sonuçlar›, altta yatan varsay›mlar›n içerdi¤i tüm belirsizliklere ra¤men, kesin ve tart›fl›lmaz sonuçlar olarak kabul görmekte ve “bilimsel” yarg›lar›n de¤iflmezli¤i esas al›narak sonuçlar tart›fl›lmadan kabul edilmektedir. Birçok kez ifl kararlar›, yöneticinin, çal›flan karar süreci modeli hakk›nda yeterince bilgi sahibi olmamas› ve altta yatan varsay›mlar›n gözden ›rak kalmas› nedeniyle, daha dar sorumlulu¤unu olan kademelere devrolmaktad›r. Böylece, modellenmesi pek de mümkün olmayan yönetici içgörüsü devre d›fl› kalmaktad›r. Pazarda çekirdekten yetiflme yöneticilerin yerlerini, daha çok kurumsal flirket kültürü içinde flekillenmifl yöneticilere b›rakmas›yla da, bu devrolufl, h›zlanmaktad›r. Ülke ekonomisi için yap›lm›fl olan saptamalar›n, pazar ekonomisi ortam›nda faaliyet gösteren flirketler için de geçerli oldu¤unu düflünmek do¤ru olacakt›r. fiirket yönetimleri, pazarla ve müflteriyle do¤rudan temas hatt›ndan uzaklaflt›kça; yöneticiler ve di¤er çal›flanlar, f›rsatlar› kazanca çevirme konusundaki iyimserliklerini ve eyleme geçme isteklerini yitirdiklerinde, nesnel kazanç f›rsatlar›n›n bulunmas› durumunda bile harekete geçmeleri zorlafl›r. ‹dari karar mekanizmalar›n›n konforu sa¤lamaya yönelik flirket bürokrasisi ve karars›zl›¤›n›n uyuflturucu etkisi alt›na girerler. Özellikle kurumsallaflman›n belirli boyutlara ulaflt›¤› hallerde, risk daha da büyür. Sürdürülebilirlik aç›s›ndan, hesaps›z risklerin al›nmas› ne kadar zararl›ysa, harekete geçme iste¤inin ve giriflim ruhunun yitirilmesi de o kadar tehlikelidir. Yeniliklerin tan›mlanmas› ve hayata geçirilmesi yaln›zca beyin gücümüzle gerçekleflmemektedir; birçok kez kalplerimizin ortaya konmas›n› gerektirmektedir. 47 Bak›fl 131 Mizah Ahmet Altekin’in kaleminden Herkes CDO, CMO fonlar›n› ç›lg›n gibi elden ç›kart›yor. Hepsi GDO’luymufl Kriz yani Ekonomik s›çraman›n efli¤indeyiz CDO, CMO’lar 2007 krizi öncesinde kap›fl›lan güvenirli¤i olmayan zehirli fonlar. Emniyet kurallar›n› getirdim. Nereye kald›ray›m? “HAKLARIM” O da “haklar›m” “[ Piyasada] dengesizlik, spekülasyonlar taraf›ndan yarat›lman›n yan› s›ra, insan do¤as›n›n… olumlu faaliyetlerinin büyük k›sm›n›n, matematiksel beklentilerden çok, kendili¤inden gelen iyimserli¤e dayanmas›ndan ortaya ç›kar… Olumlu bir fley yapma konusundaki kararlar›m›z›n ço¤u, muhtemelen, ölçülebilir kazan›mlar›n, hesaplanabilir olas›l›klarla çarp›lmas›ndan elde edilen a¤›rl›kl› ortalamalar›n›n sonucuna dayal› olarak de¤il, hayvani ruhumuz, yani, bizi, at›l kalmak yerine, kendili¤inden harekete geçmeye iten dürtünün sayesinde al›nabilir.” The General Theory ( Genel Kuram) J.M. Keynes 48 Bak›fl 131 Makale Prof. Dr. Ak›n Burak Etemo¤lu Uluda¤ Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekan Yard›mc›s› Enerjinin her bir zerresinin hesab›n› verebilmeliyiz BUS‹AD Enerji Uzmanl›k Grubu, üretimden tüketime tüm aflamalar›nda enerjiye ait do¤rular› dile getirmek, bilinç seviyesini art›rmak ve konu üzerindeki teknolojik geliflmelere dikkat çekmek üzere bir araya gelmifltir. Grup; sanayiden ve kamudan deneyimli enerji uzmanlar›ndan oluflmaktad›r. Ülkemiz ihtiyaç duydu¤u ve kulland›¤› enerjinin çok büyük bir k›sm›n› ithal ediyor. Bu de¤er Dünya Bankas› verilerine göre, Avrupa Birli¤i üye ülkelerinin ortalamas›n›n maalesef 20 puan üzerinde… Bu flu demek: Küresel rekabete geriden bafll›yoruz. 17. büyük ekonomiyiz, ancak rekabetçilik endeksinde 44. s›raday›z. Tamamen gönüllülük esas›yla çal›flan ve BUS‹AD çat›s› alt›nda yaklafl›k 2 y›ll›k bir geçmifli olan grup ilk y›l›nda; “Endüstriyel ‹flletmelerde Enerji Yönetimi” sempozyumunu gerçeklefltirmifl, alan›n önemli akademisyenlerini a¤›rlam›flt›r. Ayr›ca ayn› sempozyumda enerji yönetiminde baflar›l› sanayi uygulamalar›n›n sunulmas›n› sa¤layarak yayg›n bir etki oluflturmufltur. Oluflan bu yayg›n etkinin olumlu sonuçlar›n› bu y›l yapt›¤›m›z çal›flmalarda memnuniyetle izledik. Gerek üreticiler ve gerekse kullan›c›lar yani tüm taraflar olarak; enerjinin her bir zerresinin hesab›n› verebilmeliyiz. “‹leriyi görmek yönetmektir” diyorlar. Bu bak›fl aç›s›yla enerji yönetiminin yenilikçi yönü ve “Verimli Ayd›nlatma Sempozyumu”nun sonunda verilen ödülün anlam› daha da belirginlefliyor. Grubun çal›flmalar› bununla da s›n›rl› kalmad›. Yine ilk y›l›nda rehber özelli¤inde bir derleme yaparak, oldukça karmafl›k enerji mevzuat›na iliflkin bir kitap盤› ilgililerine ulaflt›rmay› baflarm›flt›r. Bu konuda ülkemizde kavramsal ve uygulama aç›s›ndan eksikliklerimiz görülüyor, dolay›s›yla ülkemizde küçük ad›mlar›n halen büyük etkiler oluflturabilme potansiyeline sahip oldu¤unun alt›n› çizmek isterim. Temelde enerji tasarrufu iki farkl› flekilde yap›labilir. ‹ki lambadan birini söndürebilirseniz tasarruf edersiniz. Bu birinci tip tasarruftur. Buna karfl›l›k aslen odaklan›lmas› gereken ise ikinci tiptir. Yani tasarrufun verimlilik art›fl›yla sa¤lanmas›d›r. Bu ise ancak ihtiyaca yönelik teknolojilerin gelifltirilmesi ve uygulanmas›yla mümkündür. Literatürde ›s›tma ve so¤utma sistemlerinden sonra en büyük enerji tüketim kayna¤›n›n ayd›nlatma sistemleri oldu¤u görülmektedir. Dolay›s›yla ayd›nlatma sistemlerinde ekonomik çözümlerin ve yenilikçi yöntemlerinin gereklili¤i aç›k ve net bir gerçektir. Bu ç›k›fl noktas›ndan hareketle bu y›l, BUS‹AD Enerji Uzmanl›k Grubu olarak, sempozyum serisinin ikincisinde “verimli ayd›nlatma” konusunu ele ald›k. Aslen bu konuda bir optimizasyon yaklafl›m›n›n sergilenmesi gerekmektedir. K›saca; yeterli enerji tasarrufu de¤erleri hedeflenirken, güvenlik ve konfor flartlar›n›n da dikkatten kaç›r›lmamas› ve standartlarca önerilen ayd›nlatma kalitesinin olumsuz etkilenmemesi gereklidir. Bu bak›fl aç›s›yla “Verimli Ayd›nlatma Sempozyumunda”, LED teknolojisi gerek üretim ve gerekse uygulama aç›s›ndan avantaj ve k›s›tlar›yla birlikte sunularak, iflletmelerin oluflturduklar› enerji stratejilerinde, konunun alaca¤› yer aç›klanm›fl ve yol gösterici olunmaya gayret edilmifltir. 49 Bak›fl 131 TÜRKONFED ‘KOB‹ Platformu’ Türk firmalar›na dünyada yeni bir pencere açacak TÜRKONFED Yönetim Kurulu’nu kabul eden Baflbakan Yard›mc›s› Ali Babacan, G20 Dönem Baflkanl›¤›n› alacak olan Türkiye’nin önerdi¤i ‘KOB‹ Platformu’nun Türk firmalar›na yeni bir pencere açaca¤›n› söyledi. aflbakan Yard›mc›s› Ali Babacan, Aral›k ay› itibariyle G20 Dönem Baflkanl›¤›n› alacak olan Türkiye’nin ‘KOB‹ Platformu’ önerisinin kabul gördü¤ünü, bu oluflumla Türk KOB‹’lerine yeni bir pencere aç›laca¤›n› söyledi. B TÜRKONFED Yönetim Kurulu Baflkan› Süleyman Onatça ve Yönetim Kurulu üyelerini makam›nda kabul eden Ali Babacan, ihracat ve istihdam›n temel dire¤ini oluflturan KOB‹’lerin hareket kabiliyetini art›racak ad›mlar at›laca¤›n› kaydetti. KOB‹’ler dünya gündemine tafl›nacak Orta Vadeli Program’da yer alan yap›sal reformlar› h›zla gerçeklefltirirken, yurtd›fl›nda da KOB‹’lerin etkisini art›racak çal›flmalar yap›laca¤›n› belirten Babacan, “Arzu etti¤imiz büyüme oran›n› da TÜRKONFED’in üzerinde önemle durdu¤u orta gelir tuza¤›ndan ç›k›fl› da ifl insanlar›yla birlikte baflaraca¤›z. Bir taraftan takvime ba¤lanacak ve sorumlusu belirlenecek yap›sal reformlar› gerçeklefltirirken, di¤er taraftan ifl dünyam›z›n önüne yeni f›rsatlar açaca¤›z. G20 Dönem Baflkanl›¤›m›z sadece global makro ekonomik gündeme odaklanmayacak. KOB‹’lere özel çal›flmalar yapaca¤›z. KOB‹’lerin sorunlar›n› ve ihtiyaçlar›n› dünya gündemine tafl›yacak bir platformun oluflmas›n› sa¤layaca¤›z” dedi. Ali Babacan’dan TÜRKONFED’e övgü… Avrupa KOB‹ Birli¤i üyesi olma baflar›s›n› sa¤layan, raporlar›yla ekonominin gerçeklerini gündeme tafl›yan TÜRKONFED’i kutlayan Babacan, “Çal›flmalar›m›zla örtüflen konularda birlikte oldu¤umuzu görmekten mutluluk duydum. Daha güçlü bir Türkiye ekonomisini hep birlikte oluflturaca¤›z” diye konufltu. 50 Bak›fl 131 Sanayici cafe aç›yor TÜRKONFED Baflkan› Süleyman Onatça ise, Orta Vadeli Program’da üretim ekonomisinin gelifltirilmesine yönelik vurgulardan son derece memnuniyet duyduklar›n› söyledi. Son dönemde sanayicilerin inflaat, franchising sistemiyle cafe, otelcilik gibi sektörlere e¤ilim gösterdi¤ini, Türk ekonomisinin sanayiden uzaklaflan pozisyonundan rahats›zl›k duyuldu¤unu belirten Onatça, “Her f›rsatta dile getirdi¤imiz OVP’de belirtilen yap›sal reformlar› h›zla yerine getirmemiz durumunda, belirlenen hedeflerin tutturulaca¤›na, bu ivmeyle orta gelir tuza¤›ndan erken ç›kaca¤›m›za inan›yoruz” dedi. Dünya ekonomisindeki daralmaya dikkat çeken Onatça, yanlar›nda olacak ekonomi yönetimine her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulan bir döneme girildi¤ini belitti. KOB‹’lere destek artmal› En büyük ticari partnerlerimiz olan Almanya’da A¤ustos ay›nda sanayi üretimi yüzde 4 geriledi. Bu, 2009 y›l›ndan bu yana en sert düflüfl… ‹hracat›m›zda alt›nc› s›rada olan Fransa, s›f›r büyümeyi konufluyor, dördüncü s›rada olan Rusya ise, düflen petrol fiyatlar› ve Ukrayna sorunuyla negatif büyüyen bir ekonomi haline geldi. ‹talya da bir türlü büyümeye geçemiyor. En büyük ikinci ihracat pazar›m›z olan Irak’ta durum ortada… Ortado¤u’da k›sa vadede bir iyileflme görünmüyor. Böylesi bir dönemde baflta KOB‹’ler olmak üzere özel sektör, birlikte yol yürüyece¤i ekonomi yönetimine her zamankinden fazla ihtiyaç duyacak. Bu süreçte KOB‹’lerimizin finansa erifliminden pazar bulma çal›flmalar›na, kamu ödemelerinin erken gerçeklefltirilmesinden nitelikli eleman temini konular›na kadar desteklerin art›r›lmas› gerekti¤ine inan›yoruz.” ‹hracat pazarlar›nda ciddi t›kanma var Süleyman Onatça, sözlerini flöyle sürdürdü: “Dünya ekonomisindeki daralmayla birlikte a¤›rl›kl› olarak d›fl ticaret gerçeklefltirdi¤imiz ülkelerdeki s›k›nt›lar, yeni dönemde ifl dünyas›n›n zor günler yaflayaca¤›na iflaret ediyor. ‹hracat›m›z›n neredeyse üçte birini yapt›¤›m›z ülkelerde ekonomi daral›yor. Sürece kat›lmal›y›z Yurtiçi ve yurtd›fl› faaliyetleriyle ilgili bilgi de veren Süleyman Onatça, Orta Vadeli Program’›n hayata geçirilmesi aflamas›nda ifl dünyas›n›n en etkin STK’lar› aras›nda yer alan TÜRKONFED’in karar alma süreçlerine daha yo¤un dahil edilmesi önerisinde de bulundu. Makale fierif Ar› Yeminli Mali Müflavir Torba Kanun ile as›l ve alt iflverenler için getirilen yeni düzenlemeler kazand›klar› y›ll›k ücretli izin sürelerinin kullan›l›p kullan›lmad›¤›n› kontrol etmek ve ilgili y›l içinde kullan›lmas›n› sa¤lamakla, alt iflveren ise alt›nc› f›kraya göre tutmak zorunda oldu¤u izin kay›t belgesinin bir örne¤ini as›l iflverene vermekle yükümlüdür.” ‹fl Kanunu ile Baz› Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde De¤ifliklik Yap›lmas› ile Baz› Alacaklar›n Yeniden Yap›land›r›lmas›na Dair Kanun 11.09.2014 tarih ve 29116 (Mükerrer) say›l› Resmi Gazete’de yay›nlanm›flt›r. As›l ve alt iflverenler için Torba Yasa ile afla¤›daki hükümler getirilmifltir. 1-) MADDE 3- 4857 say›l› Kanunun 36. maddesinin beflinci f›kras› afla¤›daki flekilde de¤ifltirilmifltir. “‹flverenler, alt iflverene ifl vermeleri hâlinde, bunlar›n iflçilerinin ücretlerinin ödenip ödenmedi¤ini iflçinin baflvurusu üzerine veya ayl›k olarak resen kontrol etmekle ve varsa ödenmeyen ücretleri hak edifllerinden keserek iflçilerin banka hesab›na yat›rmakla yükümlüdür.” Yukar›daki hüküm gere¤i As›l iflverenler alt iflveren iflçilerinin ücretlerinin ödenip ödenmedi¤ini iflçinin baflvurusu üzerine veya ayl›k olarak resen kontrol etmekle ve varsa ödenmeyen ücretleri alt iflveren hak edifllerinden keserek iflçilerin banka hesab›na yat›rmakla yükümlü olmufllard›r. (Yürürlük tarihi 11.09.2014) 2-) MADDE 6 - 4857 say›l› Kanunun 56. maddesine afla¤›daki f›kra eklenmifltir. “Alt iflveren iflçilerinden, alt iflvereni de¤iflti¤i hâlde ayn› iflyerinde çal›flmaya devam edenlerin y›ll›k ücretli izin süresi, ayn› iflyerinde çal›flt›klar› süreler dikkate al›narak hesaplan›r. As›l iflveren, alt iflveren taraf›ndan çal›flt›r›lan iflçilerin hak Yukar›daki hüküm gere¤i Alt iflveren iflçilerinden, alt iflvereni de¤iflti¤i hâlde ayn› iflyerinde çal›flmaya devam edenlerin y›ll›k ücretli izin süresi, ayn› iflyerinde çal›flt›klar› süreler dikkate al›narak hesaplanmal›d›r. As›l iflveren, alt iflveren taraf›ndan çal›flt›r›lan iflçilerin hak kazand›klar› y›ll›k ücretli izin sürelerinin kullan›l›p kullan›lmad›¤›n› kontrol etmek ve ilgili y›l içinde kullan›lmas›n› sa¤lamakla, alt iflveren ise tutmak zorunda oldu¤u izin kay›t belgesinin bir örne¤ini as›l iflverene vermekle yükümlü tutulmufltur. (Yürürlük tarihi 11.09.2014) As›l ve alt iflverenlerin yukar›daki hususlara uymalar›n› önemle hat›rlat›r›m. 51 Bak›fl 131 “Bursa’n›n havas›n› lodos, iflletmelerin havas›n› ise biz temizliyoruz” Havaland›rma sektöründe 54 y›ld›r faaliyet gösteren ve bu alanda Türkiye’nin en eski flirketi olan ‹s-Me, yetifltirdi¤i iki bine yak›n elemanla da adeta ‘okul’ gibi çal›flm›fl. Baflta sanayi tesisleri olmak üzere AVM, otel gibi, insanlar›n toplu yaflad›¤› alanlarda havaland›rma tesisat› kurduklar›n› söyleyen ‹s-Me ‹zolasyon ve Havaland›rma Yönetim Kurulu Baflkan› ‹smet Çakan, “Bursa’n›n havas›n› lodos, iflletmelerin havas›n› ise biz temizleriz” diyor. Öncelikle, BAKIfi okurlar› için k›saca kendinizden bahseder misiniz? 1942 y›l›nda Bursa’da dünyaya geldim. ‹lkokulu Emirsultan ‹lkokulu'nda bitirdim. Sonras›nda, baflar›l› bir ö¤renci olmama ra¤men 52 Bak›fl 131 maddi imkans›zl›klar nedeniyle e¤itim hayat›m› sürdüremedim. Fakat evlendikten sonra teknik resim, inflaat sürveyanl›¤› ve kaynak konular›nda olmak üzere üç y›l süreyle Sanat Okulu'nda kurslara kat›ld›m, kendimi gelifltirdim. Babam, ben do¤duktan bir y›l sonra, dört y›l sürecek olan askerlik hizmetine gitmifl. Fakat o zaman›n flartlar›nda kendine iyi bakamad›¤› için hastalanm›fl. Maddi imkan›m›z olmad›¤›ndan, zar-zor komflular›m›z›n da yard›m›yla babam› tedavi için ‹stanbul’a gönderebildik. Babam tedaviye gidince biz de, tek odal› evimizde annem, ben ve benden dört yafl küçük k›z kardeflimle yaflam mücadelemizde yaln›z kald›k. Bu arada ben de ilkokula bafllam›flt›m. Hem okuluma devam ediyor, hem de sabah saat 03.30'da kalk›p simit ve tahinli pide sat›yordum. Ders çal›flmaya zaman›m kalmad›¤› için sadece okulda ö¤retmenlerimin anlatt›klar›yla yetiniyor, buna ra¤men s›n›f›m› geçiyordum. Ö¤retmenlerim de durumumuzu bildi¤i için bazen yaz›l› ka¤›tlar›ma bakmadan bana iyi not verebiliyorlard›. Hayat flartlar›n›z böylesine zor olunca, okul hayat›n›z devam edemedi de¤il mi? Durumumuzu sonradan ö¤renen baflö¤retmenim Sait Naci Bey, okulumun bitmesine yak›n, “Senin bütün masraflar›n› ben karfl›lay›p, üniversitede okutmak istiyorum” deyince, babam›n buna raz› olmayaca¤›n› söyledim. O da kendisiyle görüflmek için evimize kadar geldi ve ayn› fleyleri babama Söylefli da söyledi. Babam hasta yata¤›nda flöyle bir do¤ruldu ve “‹smet giderse bize kim bakacak, sen bakar m›s›n ö¤retmenim?” diye sorunca, Sait Naci Bey, s›rt›m› s›vazlad› ve “O¤lum senin kaderinde okumak yokmufl” dedi. Böylelikle okul hayat›m ilkokuldan sonra devam edemedi. Ben de bu vesileyle ifl hayat›na erkenden at›lm›fl oldum. Simit, çerez, kaynam›fl m›s›r, kestane kebap, ceviz helva, dondurma ve flekerleme sat›fl›yla ifl hayat›na girdim. Y›l 1954… Bu arada çok camekan›n cam›n› k›rd›¤›m ve tenekeci- lehimci esnaf›na çok para verdi¤im için babam beni tenekeci yan›na ç›rak olarak verdi. Gündüz tenekecide çal›fl›p, gece seyyar sat›c›l›k yap›yordum. O zaman tenekeciden 7,5 lira haftal›k al›yordum. Oysa bir gecede yapt›¤›m çekirdek sat›fl›ndan da ayn› paray› kazan›yordum. S›cak sat›fl›n kazanc› yüksek oldu¤u halde s›rf meslek ö¤renmek u¤runa tenekecilikten vazgeçmiyordum. Sonraki süreç nas›l geliflti? ‹fl hayat›ndan beklentilerinizi karfl›lamaya bafllad›n›z m›? 1960 y›l›nda teneke ve soba imalat› üzerine Kayhan Çarfl›s›’nda 9 metrekarelik kendi dükkan›m› açt›m. Yan›mda üç kifli çal›fl›yordu, fakat sermayem olmad›¤› için geceleri çekirdek sat›fl›na devam etmek zorundayd›m. Bu sefer de ‘Gündüz patron, gece çekirdekçi’ olmufltum. Bu flekilde h›zl› bir çal›flma temposuyla 1962 y›l›na kadar 10 bin lira sermaye yapt›m, dükkan› da babama b›rakarak askerlik görevimi yerine getirmek üzere ‹zmir’e gittim. Ailemin bana cep harçl›¤› gönderemeyece¤ini bildi¤im için, askerde de hafta sonu izinlerinde sobac› esnaf›n›n yan›nda çal›flarak para kazand›m. Bu arada acemi birli¤inde, askerlerin de foto¤raflar›n› çekerek bir miktar para kazanm›fl, bu parayla terhis olunca kendime bir tak›m elbise bile alabilmifltim. Askerlik bittikten sonra da ayn› ifli mi yapmay› planlam›flt›n›z? Vatani görevimi bitirip 1964 y›l›nda tekrar Bursa’ya döndüm. Annem gelir-gelmez bana, bir k›z be¤endi¤ini ve onunla evlenmemi istedi¤ini söyledi. ‹lerleyen hastal›¤› nedeniyle babam›n da mürvetimi görmesini istedi¤im için askerlik dönüflü hemen bir ay içinde dü¤ünümü yapt›k. Dolay›s›yla elde-avuçta ne varsa onu da dü¤ünde harcad›k. Sermayeyi bitirdi¤im için yine eski düzende çal›flmaya devam ettim. Yani, gündüz dükkan›mda çal›fl›yor, gece de çekirdek sat›yordum. ‹flyeri sahibi olmam, eflimle evlenmeme mutlaka müspet etki yapm›flt›r. Ancak o da iki y›l boyunca dur-durak demeden çal›flt›, bana çekirdek ay›klad›. Satt›¤›m, kabak çekirde¤iydi… Evimizde 1.5 tona yak›n çekirdek vard›. Bu, o kadar zahmetli bir ifl ki- ay›klayacaks›n›z, kurutacaks›n›z, özel sand›klarda muhafaza edeceksiniz.- Bu ifllemlerden geçmeden kabak çekirde¤ini sat›fla ç›karabilmeniz mümkün de¤il. Eflim de iki y›l boyunca benim en büyük destekçim oldu. Sadece o iki y›l da de¤il, hayat›m boyunca bana büyük destek verdi. 51 y›ll›k evliyiz. Kendisine, bugüne kadar bana verdi¤i destekten ve çocuklar›m›, torunlar›m› çok güzel, prensipli yetifltirmifl olmas›ndan dolay› bir kez de buradan teflekkürlerimi sunuyorum. Eflim, benim deyimimle ‘dört befllik’ bir insan… Tekrar Kayhan Çarfl›s›’ndaki günlerime dönecek olursam; benim çal›flma azmim çevredeki esnaf›n da ilgisini çekiyor, onlar›n takdirini kazan›yordum. Dolay›s›yla bana yard›mc› olmak isteyen esnaf arkadafllar›m, sobac›lara gelen bütün tamir ifllerini bana gönderiyordu. Bu flekilde yavafl yavafl ifllerim geliflmeye bafllad›. Soba tamirini a¤›rl›kla k›fl›n yap›yor, yazlar› da yine o dönem revaçta olan fitilli gaz ocaklar›n›n tamirine yöneliyordum. Hayat›m boyunca, mesle¤ime olan sayg›m› hiç kaybetmedim ve sürekli yeni bir fleyler ö¤renmeye çabalad›m. ‹fl hayat›n›zda ‘s›çrama tahtas›’ diyebilece¤iniz olay hangisiydi? ‹flimde s›çrama tahtas› olarak, 1970’li y›llarda, KAV Orman Ürünleri 53 Bak›fl 131 Fabrikas› ile ifl yapmaya bafllamam›z› gösterebilirim. KAV’dan önce Karamürsel Havaalan›’n›n pnömatik tesisat›n› yapm›flt›k. ‹stenen malzemeleri oraya götürmeden önce de Kayhan Çarfl›s›’nda dükkanlar kapal› oldu¤u bir tatil günü, ürünlerimizin foto¤raf›n› asfalta yay›p çektik. Albüm yap›p, müflterilerimize referans olarak göstermek için… Karamürsel’deki ifli baflar›yla yapt›k ve bize “KAV’›n da sizin yapabilece¤iniz türden iflleri var” dediler. Biz de kendimize olan güvenle, KAV firmas›n›n yetkilileriyle görüflmek ve onlardan ifl alabilmek ad›na ‹stanbul’un yolunu tutuk. Görüflmeye girdik ve albümdeki foto¤raflar› toplant› masas›na yayarak, “Biz bu iflleri yap›yoruz” dedik. Foto¤raflar› gören KAV yetkilileri, beni soru ya¤muruna tuttu. “Kaç mühendisiniz var? Fabrikan›z ne kadar büyüklükte? Hangi bankalarla çal›fl›yorsunuz? Teknik projeniz nerede?…” Ve daha neler neler... Fakat o sorular›n hiçbirine, onlar›n istedi¤i flekilde yan›t veremedim. Yani flartlar›m›z uymuyordu. Dolay›s›yla, “Siz nerede oldu¤unuzu biliyor musunuz? Buras› KOÇ Holding flirketi… Bizde kaynak yap›l›rken bile iflin bafl›nda bir mühendis bulunur. Ne yaz›k ki size ifl veremeyiz” diyerek, bizi kibarca geri çevirdiler. Fakat bu olumsuz görüflmeye ra¤men KAV’›n Fabrika Müdürü Özcan Bey, günler sonra Bursa’ya geldi, iflyerime misafir oldu. Kendisine kim oldu¤umuzu, neler yapt›¤›m›z› ve yapabilece¤imizi en ince detay›na kadar anlatt›m. ‹flimiz olacak ya, Allah’›n takdiri, hiç beklenmeyen bir tesadüf, dükkan›m›n önünden Polylen'in Müdürü Ali Bey geçerken, birden Özcan Bey ile sarmafl dolafl oldular. Me¤er okul arkadafllar›ym›fl. Özcan Bey, “Bu arkadafla ifl vermek istedik, ancak flartlar› uymad›” deyince Ali Bey, “fiartlar› uymasa da ifl verin, ben kefilim” dedi. Özcan Bey de, “Tamam” dedi ve böylelikle KAV gibi devasa bir flirketle çal›flmaya bafllad›k. KAV tesislerine de pnömatik tesisat kurduk. Yani, hava ile tafl›nan borular yapt›k. O borular›n içinden geçen odun kütükleri, ifl bitiminde 10’lu paketlerde el de¤meden kibrit 54 Bak›fl 131 olarak ç›k›yordu. KAV’›n bütün bu tafl›ma iflleri bizim yapt›¤›m›z havaland›rma tesisat›yla gerçekleflti. Bursa’da sanayinin geliflimi sizin ifllerinize nas›l etki yapt›? O y›llarda Bursa’da, sanayi at›l›m› ile birlikte büyük kurulufllar ve Organize Sanayi Bölgeleri oluflmaya bafllad›. Bu kurulufllara havaland›rma tesisat› yapmaya gelen kiflilerden görüpö¤renerek, tenekecilik ve sobac›l›¤›m›za ek olarak havaland›rma sektörüne de girdik. Bu ifli en iyi flekilde baflarabilmek için yabanc› yay›nlar› tercüme ettirip sabahlara kadar çal›flt›m. Aln›m›z›n ak›yla da üstesinden geldik. Havaland›rma derken; sanayi iflletmelerinin, küçük ve orta ölçekli firmalar›n, al›flverifl merkezlerinin, otellerin, yani insanlar›n toplu olarak yaflad›¤›, çal›flt›¤› her ortam›n, en kaliteli malzeme ve iflçilikle havaland›rma tesisatlar›n› kuruyoruz. Çal›flt›¤›m›z alanlara çok yak›n zamanda villa ve malikaneleri de ilave edece¤iz. Bizim slogan›m›z flu: “Bursa’n›n havas›n› lodos, iflletmelerin havas›n› ‹s-Me temizler…” Yine, bizim geliflmemizle ilgili önemli gördü¤üm bir an›m› daha sizlerle paylaflmak isterim: Bir gün bir Alman mentör ile çal›fl›rken bakt›m ki, Almanya'dan unutulmak suretiyle gönderilemeyen bir parça için hay›flan›yor. Kendisine, “‹stedi¤iniz parçay› 1-2 günde yapabilirim” dedim. Alman bafllad› gülmeye… Bu hareketine çok bozuldum. O heyecan ve k›zg›nl›kla hemen dükkana gittim, akflama kadar istedikleri parçay› yapt›m ve teslim ettim. Alman mentörün a¤z› aç›k kald›. Özetle, mesle¤imizde geliflebilmek için bir yandan tüm meslektafllar›m›z›n yapt›klar›n› çok dikkatle izliyor, di¤er taraftan teknik resim, kaynak ve inflaat sürveyan kurslar› al›yordum. Ayr›ca tüm yabanc› teknik yay›nlar› inceleyip, orada gördüklerimi uygulamaya çal›fl›yordum. K›saca, ‹s-Me’nin tarihini aktar›r m›s›n›z? Tüm ifllerimizde kazançtan önce güven ve takdiri ön planda tuttuk. ‹SME Grubu, 1960'da benim taraf›mdan kuruldu. ‹fl hayat›na soba imalat› ile Söylefli bafllad›m. Kardefllerim Fahrettin ve Hayrettin Çakan ile 1970’de havaland›rma ifline girdik. 1976 y›l›nda flirketleflmek için ilk ad›m› att›k ve Koll. fiti. olduk. 1980’li y›llara kadar Türkiye çap›nda emaye soba ve boru toptanc›l›¤›m›z olanca h›z›yla devam etti. 1980 y›l›nda Kayhan Çarfl›s›’ndaki ilk dükkan›m›z› kapat›p Mudanya Yolu üzerindeki yeni iflyerimize tafl›nd›k. Orada da 16 y›l boyunca kaliteden taviz vermeden faaliyetlerimizi sürdürdük. Sonras›nda da, ifller h›zla geliflmeye bafllay›nca ve daha büyük bir yer ihtiyac› do¤unca, sanayi kurulufllar›na da yak›n olabilmek ad›na Bursa OSB’ye tafl›nd›k. O tarihten bu zamana kadar ayn› yerdeyiz. Bünyemizde 100’den fazla kifli istihdam ediyoruz. Referanslar›n›zdan baz›lar›n› söyler misiniz? Hep araflt›rmac› bir zihniyetle hareket ettik, modern teknikleri de uygulayarak hakl› bir baflar› sa¤lad›¤›m›z› düflünüyorum. Türkiye’de ilk ‘emaye soba tablas›’n› ç›kararak yenilikte de öncü olduk. 54 y›ld›r faaliyet gösteren bir firma olmam›z nedeniyle, Bursa’da çok say›da sanayi kuruluflunun ve yaflam alan›n›n havaland›rma tesisat›nda bizim imzam›z var. Türkiye’nin neresinde ifl yaparsak yapal›m, her zaman zaman›nda teslim ettik ve be¤eni ald›k. Örne¤in; Akasya AVM (‹stanbul), Sabahattin Zaim Üniversitesi (‹stanbul), Podyum Park (Bursa), Renault Montaj Atölyesi, Harmony Residance, Biaport, Tofafl Fen Lisesi, S›nav Koleji, Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Stadyumu, T›rsan, Geçit Plaza, Bolu H›gway AVM, Uluda¤ Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi ve pek çok yerde bizim havaland›rma sistemlerimiz kullan›l›yor. olamayan da… Neticede biz üzerimize düfleni yapt›k. Hatta baflar›l› olanlar›n yan›nda ikinci nesil bile yetiflmeye bafllad›. Bir gün, yine bizden ayr›lan bir çal›flan›m›n dükkan›na giden müflteri sorunca, iflyeri sahibinin o¤lu, “Babam› ‹smet Amca yetifltirdi, o emekli oldu, dükkan› flimdi ben iflletiyorum” demifl. Bu, benim için büyük bir gurur. Türkiye’de sektördeki en eski firma biziz… 54 y›l aral›ks›z çal›flan baflka bir iflletme yok. Kalifiye eleman bulmakta sorun yafl›yor musunuz? Mesle¤imiz aç›s›ndan en büyük s›k›nt›; kalifiye eleman bulamamak… Dolay›s›yla biz de DOSAB’da faaliyet gösteren mesleki e¤itim merkezi BUTGEM’in yetkililerine “Bünyenizde ‘Havaland›rma’ s›n›f› aç›n. Gelen bütün ö¤rencilere ifl garantisi verece¤im, burs da…” dedim. fiu ana kadar geliflme yok, konuyu takip ediyoruz. Son olarak, havaland›rma sektörünün mevcut durumunu anlat›r m›s›n›z? Bizim sektör, bir anlamda ekonominin barometresi gibi. Yani, bizim ifller iyiyse bilin ki, Bursa’da, Türkiye’de, yeni sanayi kurulufllar›, yeni iflyerleri, yeni AVM’ler veya insanlar›n yaflam standard›n› yükseltecek yeni yat›r›mlar yap›l›yor demektir. Genel çerçevede bizde ifl sahas› çok genifl. Bir sektör t›kand›¤› zaman baflka bir alanda hareket yaflan›yor. Hatta flu anda çok daha iyiye gidiyor. Bunun sebebi de; yeni ‹flçi Sa¤l›¤› ve ‹fl Güvenli¤i yönetmeliklerine göre, eski sistemle yap›lan ve havaland›rmas› bulunmayan iflletmelere, havaland›rma tesisat› kurma zorunlulu¤u getirildi. Sizin yetifltirdi¤iniz ve sektörünüzde halen faaliyet gösteren kaç kifli var? 1960 y›l›ndan bu yana ‹s-Me’de yaklafl›k iki bin kiflinin çal›flt›¤›n› söyleyebilirim. Bu kadar insana ifli ö¤rettik. ‹flletmemiz adeta ‘Havaland›rma Okulu’ gibi çal›flt›. Bizden ayr›lanlar›n bir k›sm› kendi iflyerini açt›. Baflar›l› olan da var, 55 Bak›fl 131 “Haz›r giyimde katma de¤erli üretim Türkiye’yi çok iyi bir noktaya tafl›r…” Dünyaca ünlü moda tasar›mc›s› Dilek Hanif, BUS‹AD üyelerine, çal›flanlar›na ve ikinci neslin temsilcilerine, hem ifl hayat›ndaki dönüm noktalar›n›, yaflad›¤› zorluklar›, hem de kurumsallaflma ve markalaflma sürecini anlatt›. Katma de¤eri yüksek üretimin Türkiye’yi, haz›r giyimde çok iyi noktaya tafl›yaca¤›n› söyleyen Hanif, “Bana siparifl verenler ‘Üretim Türkiye’de mi yap›l›yor?’ diye ›srarla soruyor. Bu, al›c› için çok önemli. Çin’de üretilmedi¤ine emin olmak istiyorlar” dedi. ursa Sanayicileri ve ‹fladamlar› Derne¤i (BUS‹AD) Kurumsal Uzmanl›k Grubu’nun düzenledi¤i söyleflilerin ilk konu¤u “Mecburen Sanayici Oldum” diyen tasar›mc›, sanayici Dilek Hanif’ti… BUS‹AD Evi’nde gerçeklefltirilen söyleflide; tasar›mla bafllad›¤› haz›r giyim yolcululu¤una üretici ve ihracatç› olarak da devam eden Hanif, ‘Dilek Hanif’ markas›n› yaratma ve kurumsallaflma süreciyle ilgili tecrübe ve deneyimlerini kat›l›mc›larla paylaflt›. B Global sorun; firmalar›n çok uzun ömürlü olmamas› Yo¤un bir kat›l›mla gerçekleflen söyleflinin aç›l›fl konuflmas›n› yapan BUS‹AD Baflkan› Günal Baylan, Dünya Bankas› verilerine göre, Türk flirketlerinin ortalama yafl›n›n 34, ikinci nesle geçen aile flirketlerinin oran›n›n yüzde 30, üçüncü nesille devam eden aile flirketlerinin oran›n›n ise yüzde 5’in alt› oldu¤unu söyledi. “Bu oranlar, dünya ortalamalar›yla paralellik gösteriyor” diyen Baylan, Türk ve global 56 Bak›fl 131 flirketlerin en büyük sorununun; varl›klar›n› nesiller boyu sürdürememesi oldu¤una iflaret etti. Aile flirketleri için kurumsallaflma ve markalaflma önemli Baylan, “Bundan dolay›, aile flirketleri için kurumsallaflma ve markalaflma ön plana ç›k›yor. Aile flirketlerimiz gelecek stratejilerini bu yönde belirlemek zorunda… Kurumsallaflma, bir iflletmenin kifliye ba¤l› olmadan varl›¤›n› devam etmesini amaçlarken, markalaflma; ürün ve hizmetin tüketici taraf›ndan güvenle her bak›mdan tercih edilmesini amaçlar” dedi. Dilek Hanif’in de tasar›mla bafllayan ifl hayat›na üreterek ve ihracat yaparak devam etti¤ini an›msatan Baylan, “Kendisine, bu baflar› yolculu¤unda markas›n› yaratma ve kurumsallaflma süreciyle ilgili deneyimlerini bizlerle paylaflacak olmas›ndan dolay› teflekkür ederiz” diye konufltu. Kurumsal yönetim; fleffafl›k demektir BUS‹AD Kurumsal Uzmanl›k Grubu Yöneticisi Onur Oral da, kurumsallaflma ile ‘ifllerin yürümeyece¤i’, ‘hantallaflaca¤›’ ve en önemlisi ‘kontrolün kaybedilece¤i’ düflüncesinin yanl›fll›¤›na dikkat çekerek, “Bu, do¤ru de¤il. Kurumsal yönetim; fleffafl›k demektir. Kurumsallaflma; kiflilerin görev ve sorumluluklar›n›n belli oldu¤u, sistemin kifliye veya kiflilere ba¤l› olmad›¤› bir yap›d›r” diye konufltu. Uzmanl›k Grubu Tekstil sektöründen, bir kere tan›flt›ktan sonra ayr›lamad›m Aç›l›fl konuflmalar›n›n ard›ndan, BUS‹AD Kurumsal Uzmanl›k Grubu üyesi Dilek Cesur’un moderatörlü¤ünde gerçekleflen söyleflide Dilek Hanif, ifl hayat›nda günümüzde kadar yaflad›¤› evreleri ve baflar›s›n›n s›rr›n› kat›l›mc›larla paylaflt›. Aile mesle¤i olan tekstil ile çok küçük yafllarda tan›flt›¤›n›, ilkokulda okurken ask›lar›n içinde saklambaç oynad›¤›n› söyleyen Hanif, bu ifli yaparken hep markalaflmay› düflündü¤ünü ve att›¤› her ad›m› buna göre planlad›¤›n› ifade etti. Hanif, “Tekstil sektöründen, bir kere tan›flt›ktan sonra ayr›lamad›m. Annem, erkek kardeflim, day›m tekstille ilgiliydi. Tekstille çocukken tan›flt›¤›m için kendimi flansl› hissediyorum” dedi. Markalaflma, ilk günden beri hep akl›mda Tekstil sektöründe baflar›ya ulaflman›n temelinde tecrübenin çok önemli rol oynad›¤›n› belirten Hanif, profesyonel manada ifl hayat›na, iki k›z çocu¤u anaokuluna bafllad›ktan sonra 1990 y›l›nda Niflantafl›’nda açt›¤› küçük bir atölyede bafllad›¤›n› anlatt›. Hanif, as›l t›rman›fl›n›n ise 2004 y›l›nda Paris’te kendi imkanlar›yla gerçeklefltirdi¤i defile sonras› oldu¤unu vurgulad›. Markalaflma sürecinin, tekstil sektörüne ad›m att›¤› ilk günden bu yana hep akl›nda-bilincinde oldu¤unu kaydeden Dilek Hanif’in, Dilek Cesur ile yapt›¤› söylefliden öne ç›kan baz› bölümler flöyle: “Paris’teki ilk defilemi kendi imkanlar›mla yapmam bile markalaflmaya verdi¤im önemin bir göstergesidir. Katma de¤eri yüksek marka yaratman›n önemini daha o günden alg›lam›fl olmak, benim ticari vizyonumla da ilgili diye düflünüyorum. Markalaflman›n, bugün geldi¤imiz noktada çok önemli bir yeri var. Tan›t›ma ve PR çal›flmalar›na önem verdim Markalaflma sürecinde tan›t›ma ve PR çal›flmalar›na çok önem verdim. Çünkü bir marka tasar›m› olarak ürün alg›s›n› çok iyi yönetmek gerekiyordu. Bu manada yapt›¤›m›z her iflin en kalitelisini tüketiciye sunduk. Markam›z› en bafl›ndan itibaren en üst düzeyde konumland›rd›k. Uzun y›llard›r çok ciddi emek veriyoruz ve markam›za büyük bir yat›r›m yapt›k. Türkiye’de iki tane ma¤azam›z var. Biri haz›r giyim di¤eri de couture… 2011’den beri haz›r giyim ürünleri pazarl›yoruz. Bu manada Türkiye’de 26 noktada sat›fl›m›z var. Hedefimiz; daha fazla yerde bulunabilmek. ‹lk hedefimiz, biraz daha risksiz bir alan olarak gördü¤ümüz ihracatta büyümekti. Ma¤azalaflmak yeni bir yat›r›m gerektiriyor. Fasonda arad›¤›m kaliteyi bulamay›nca mecburen sanayici oldum Son y›llarda kat›ld›¤›m›z her fuardan, deyim yerindeyse katlayarak geri dönüyoruz. Dolay›s›yla bu kadar siparifl al›nca bir noktadan sonra yetiflemez olduk. Neticede, yapt›¤›m›z iflin katma de¤eri yüksek… ‹lk baflta ‘fason ürettiririz’ diye düflündük. Fakat gelen örnekler çok kötüydü. Bunlar› müflteriye gönderemezdik, yani etiketimizi lekelemek söz konusu bile de¤ildi. Dolay›s›yla bu noktada mecburen sanayici oldum diyebilirim. Makine park›m›z› ve eleman say›m›z› art›rd›k, kendimiz üretmeye bafllad›k. Art›k yeni siparifllere haz›rl›kl›yd›k. Birçok ülkeye ihracat›m›z oldu. Ancak son dönemde anlaflt›¤›m›z ‹talyan bir distribütör firma sayesinde art›k pek çok ülkeye onlar arac›l›¤›yla ulaflaca¤›m›z› belirtmek isterim. Bu ‹talyan firman›n, bugüne kadar çal›flt›¤› tek Türk firmas› biziz. 57 Bak›fl 131 Bizim koleksiyonlar›m›z özellikle ABD’li tüketiciye çok uygun bulunuyor ve oradan ciddi talep al›yoruz. ABD’de bana flöyle demifllerdi: Bizim burada zengin ve paras›n› kendisi kazanan 35-65 yafl aras› kad›nlara sizin tasar›mlar›n›z çok üst düzeyde hitap ediyor. Tasar›mc› ve patron olmam, flirketimin h›z›n› art›r›yor Küçük yafllardan itibaren içinde oldu¤um tekstil sektörünün A’dan Z’ye her konusunu bilirim. Tasar›m boyutunu, bir de patron oldu¤um için iflin maliyet ve sat›fl taraf›n› çok iyi yapt›¤›m› söyleyebilirim. Benim masan›n her iki taraf›nda da oturuyor olmam bizim flirketin h›z›n› çok art›r›yor. Çünkü en bafl›ndan itibaren iflin maliyet boyutunu bildi¤im için tasar›mlar›m›z buna göre flekilleniyor. Haz›r giyimi de bildi¤im için satmayacak bir ürün için bofluna zaman, emek ve para harcamam›fl oluyoruz. ‹ki k›z›m var. Biri 25, di¤eri ise 27 yafl›nda… Yurtd›fl›nda okudular. Biri dizayn›r, di¤eri ise aksesuar ve çanta üzerine deneyimli… Markam›n benden sonra devam›n› tabii ki çok istiyorum. Çünkü bu ifle y›llar›m› verdi ve belli bir yere getirmeyi baflard›m. K›zlar›m›n birisi benimle çal›fl›yor. Sat›n alma ve ihracata bak›yor. Couture k›sm›yla tamamen ben ilgileniyorum. Bin 200 58 Bak›fl 131 metrekare ve iki kattan oluflan iflyerimizin yar›s› couture ve burada ben müflterilerle bire-bir temastay›m. Di¤er k›s›m ise haz›r giyim taraf›… Benim stilim; sade bir fl›kl›k Benim stilim; modern, ayn› zamanda feminen… Sade bir fl›kl›k diyebilirim. Her zaman net ve sade çizgisi olan bir tasar›mc›y›m. Bunu da y›llar içinde muhafaza etti¤imi düflünüyorum. Fakat couture koleksiyonunda son derece özgürüz. O alanda adeta bir rüyay› gerçeklefltiriyoruz. Sonuçta couture için satma gibi bir endifleniz yok. Pahal› kumafllardan ulafl›lmas› zor bir ürün ç›k›yor ortaya. Onun da al›c›s› ayr›… Bu alanda s›n›r yok. Koleksiyonlar›ma mutlaka kendi kültürümüzü yans›t›r›m. Osmanl›’dan çok fley al›r›m. Kitaplardan da fazlaca esinleniyorum. Özellikle yurtd›fl›na gitti¤imde, kitaplardan koleksiyon temas› ç›kar›r›m. Ayr›ca izledi¤im bir filmden veya flovdan da esinlenirim. Haz›r giyimde ise kumafl fuarlar›n› mutlaka takip ederim. Trendler vard›r, ancak içlerine kendi kodlar›m›z› muhakkak katar›m. Üretimin Türkiye’de yap›lmas› al›c› için çok önemli Haz›r giyim; Türkiye’nin lokomotif sektörlerinden birisi. Gerek ihracat, gerek istihdam ve gerekse yarat›lan Uzmanl›k Grubu katma de¤er anlam›nda. Hükümetin tasar›ma verdi¤i destekleri de göz önünde bulundurursak sektörün önemli bir noktaya geldi¤ini söyleyebilirim. Kat edilen yol her geçen gün art›yor. Fiyat politikalar› bizi ihracatta biraz tedirgin etse de asl›nda katma de¤eri yüksek ürün yapt›¤›m›z sürece rakiplerden korkmaya gerek yok. Bana siparifl verenler “Üretim Türkiye’de mi yap›l›yor?” diye ›srarla soruyor. Bu, al›c› için çok önemli. Çin veya baflka bir Uzakdo¤u ülkesinde üretilmedi¤ine emin olmak istiyorlar. Katma de¤eri yüksek üretim, Türkiye’yi haz›r giyimde çok iyi noktalara tafl›r. 1990 y›l›nda Niflantafl›’nda küçük bir atölyede bafllad›. Hanif, bu atölyede ilk koleksiyonunu haz›rlad›, 2002 y›l›nda ise Saint Irene Kilisesi’nde ilk Couture defilesini sundu. 2004’te ‹lkbahar - Yaz Koleksiyonu’nu Paris Haute Couture Haftas›’nda sunan Dilek Hanif, Türk moda tasar›mc›lar› ad›na bir ilke imza att›. Hanif, yine ayn› y›l, Ralph Lauren’in ‘Moda Meme Kanserini Hedefliyor’ kampanyas›na Ankara’da, ABD Büyükelçili¤i’nde düzenlenen bir defile ile destek verdi. D‹LEK HAN‹F K‹MD‹R? 1962 y›l›nda ‹stanbul’da do¤an Dilek Hanif, modaya olan ilgisini mesle¤i haline dönüfltüren, Türk tasar›mc› ve giriflimcidir. Tasar›mlar›nda, Türk kültürü ve zarafetinin alt›n› çizerek, dünyaca tan›nan özgün bir tarz yaratan Hanif’in, moda alan›ndaki baflar›s› ülke d›fl›na taflarak, ‘Paris Couture Week’e kat›lan ilk tasar›mc› olma onurunu kazand›rd›. ‘Dilek Hanif’ markas›n›n bugün tüm dünyada bilinen yolculu¤u, 2005-2011 y›llar› aras›nda, Paris Haute Couture Week’te ve di¤er uluslar aras› platformlarda sundu¤u her yeni koleksiyonla Dilek Hanif Couture markas› güçlenerek büyüdü. Dilek Hanif, 2011 y›l›nda, Couture’deki baflar›s›n› haz›r giyime tafl›mak, özgün tasar›mlar›n› daha fazla insana ulaflt›rmak hedefiyle, ad›n› tafl›yan bir haz›r giyim markas›n› hayata geçirdi. Böylece tasar›mc› kimli¤ine, giriflimcilik kimli¤ini de ekledi. 2011’den bugüne kadar ise Chopard, L’Oréal, Walt Disney ve Turkish Airlines gibi global markalarla dikkat çeken iflbirlikleri yapan Hanif’in tasar›mlar› 2013’te ABD’nin en büyük departman store’lar›ndan Bergdorf Goodman’da da sergilenmeye bafllad›. Bugün Dilek Hanif’in gerek Couture, gerekse Couture kültürünün kendine has kodlar›n› tafl›yan haz›r giyim koleksiyonlar›na ait parçalar, Jane Fonda, Nicole Richie, Rebecca Romjin, Katherine Heigl, Kelly Brook ve Sophia Bush gibi dünyaca ünlü stil ikonlar› taraf›ndan tercih ediliyor. ALDI⁄I ÖDÜLLER Dilek Hanif, 2002 y›l›nda gerçeklefltirdi¤i ilk defilesinin ard›ndan Avon’un ‘Y›l›n En Baflar›l› Kad›n Moda Tasar›mc›s›’ ve Oriflame’in ‘Y›l›n En Baflar›l› Kad›n›’ ödüllerini ald›. 2005 y›l›nda moda tasar›m›nda kalite alg›s›n›n geliflimine katk›lar›ndan dolay›, AGED ödülünü kazanan Hanif, uluslararas› baflar›lar› nedeniyle Beykent Üniversitesi ‹letiflim Ödülü ve Rotary Club Kariyer Onur Ödülü’ne de lay›k görüldü. 59 Bak›fl 131 Ar-Ge Günleri Rektör Kamil Dilek’ten, BUS‹AD ve Dönem ‹çi Staj Program›’na övgü... Uluda¤ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kamil Dilek, 4. Ar-Ge Günleri’nin aç›l›fl›nda yapt›¤› konuflmada; BUS‹AD ile y›llard›r gerçeklefltirdikleri Dönem ‹çi Staj Program›’n›n çok verimli geçti¤ini ve Türkiye’ye örnek oldu¤unu söyledi. U luda¤ Üniversitesi’nin dördüncüsünü gerçeklefltirdi¤i Ar-Ge Günleri, bu y›l da yo¤un bir kat›l›ma sahne oldu. Üç gün süren etkinlik kapsam›nda, temelinde ArGe ve inovasyonun oldu¤u çok say›da bilimsel oturum yap›ld›, ö¤rencilerin ve ifl dünyas›n›n poster sunumlar› gerçeklefltirildi. Prof. Dr. Mete Cengiz Kültür Merkezi’nde yap›lan 4. Ar-Ge Günleri’nin aç›l›fl›ndaki konuflmas›nda, BUS‹AD ile gerçeklefltirdikleri üniversite-sanayi iflbirli¤inden, özellikle Dönem ‹çi Staj Program›’ndan övgüyle söz eden Uluda¤ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kamil Dilek, iflbirli¤inde eme¤i geçen BUS‹AD Yönetim Kurullar› ile Dernek üyelerine teflekkür etti. Dönem içi staj Türkiye’ye örnek… Mühendislik Fakültesi ö¤rencilerine 60 Bak›fl 131 yönelik haz›rlanan söz konusu staj program›n›n, devlet üniversiteleri içinde ilk oldu¤unu ve Türkiye’de rol model olarak kabul edildi¤ini anlatan Rektör Dilek’in verdi¤i bilgiye göre, üç y›lda programa kat›lan toplam 554 ö¤renci, 154 firmada 170 projede görev ald› ve ifl hayat› için çok ciddi bir tecrübe edindi. Özellikle Teknopark'ta 2010 y›l›nda 362 tam zamanl› Ar-Ge personeli çal›fl›rken bu rakam flu anda 700’e ç›km›fl durumda. Firma doluluk oran› ise yüzde 48’den üç y›lda yüzde 95’lere ulaflt›. 2010 y›l›nda 6.1 milyon lira olan toplam proje bütçesi de 2014 y›l›nda büyük bir art›fl göstererek 38 milyon liraya yükseldi” dedi. Üniversiteye yap›lan katk› miktar› 100 milyon liraya ulaflt› 4. Ar-Ge Günleri kapsam›nda 360 projenin sunuldu¤unu söyleyen Dilek, “Bunlar›n içinde önemli bir bölümü; üniversite-sanayi, üniversite-kamu iflbirli¤iyle ortaya ç›kan projeler. Uluda¤ Üniversitesi’ne yap›lan yard›mlar ve hayata geçirilen yeni fakülte binalar› nedeniyle ifl dünyas›na teflekkür eden Dilek, özel sektör ile kamunun son üç y›lda gerçeklefltirdi¤i katk›n›n 100 milyon liraya ulaflt›¤›n›n alt›n› çizdi. BUS‹AD‘dan “AB’den hibe destek alabilmenin yolu öncelikle pes etmemekten geçiyor…” Brunel Üniversitesi ‹novasyon Merkezi Müdürü Prof. Dr. Cem Selçuk, AB projelerine dahil olup, maddi destek alabilmek için sab›rl› davranman›n ve pes etmemenin esas oldu¤unu söyledi. erkezi Londra’da bulunan Brunel Üniversitesi ‹novasyon Merkezi’nin Müdürü Prof. Dr. Cem Selçuk, Avrupa Birli¤i'nin hibe ve maddi kaynak destekli projelerinin haz›rlanmas›, kaynak bulunmas› ve yürütülmesi konular›ndaki bilgi ve deneyimlerini BUS‹AD üyelerine aktard›. M “Brunel, alan›nda çok yetkin…” BUS‹AD Baflkan› Günal Baylan; Yönetim Kurulu Baflkan Yard›mc›s› Tuncer Hatuno¤lu, Yönetim Kurulu Üyesi Ergun Türkay, BUS‹AD eski Baflkan› Celal Beysel, Bursa’n›n önde gelen ifladamlar›ndan Mehmet Erbak ve Nezir Gencer ile 20’ye yak›n üye iflletmeden temsilcinin kat›l›m›yla BUS‹AD Evi’nde yap›lan toplant›da; ArGe temelli ekonomiye katk› sa¤layacak projelerin, AB’den destek alabilmesi yönünde, Dernek olarak üyelere yönelik gerekli bilgilendirmeleri yapmaya her zaman olduklar›n› vurgulad›. Celal Beysel de, Brunel Üniversitesi ‹novasyon Merkezi ile farkl› birkaç AB projesinde ortak çal›flma yürüttüklerini, söz konusu kurumun bu alanda çok yetkin oldu¤unu ifade etti. A¤›rl›kla sanayi projelerine yönelik çal›fl›yoruz Daha sonra söz alan Prof. Dr. Cem Selçuk ise, akademik bir kurum olan Brunel ile ticari bir iflletme olan TWI’nin kurdu¤u ve a¤›rl›kla sanayiye yönelik projeleri destekleyen araflt›rma merkezinin faaliyetlerine 2011 y›l›nda bafllad›¤›n› belirtti ve halihaz›rda 40’dan fazla projenin çal›flmalar›n› yürüttüklerini vurgulad›. Bin projeden 50 tanesi uygulamaya de¤er bulunabilir AB’den destek alacak projelerde Türk firmalar›n› ön plana ç›karmaya çal›flt›klar›n› anlatan Selçuk, “Örne¤in, AB 7. Çerçeve Program› kapsam›nda destek almak için baflvuruda bulunan proje say›s› 1000’den fazla… Fakat Komisyon bunlar›n içinde 50-60 tanesini uygulamaya de¤er buluyor. Biz o 50-60 proje içine, Türkiye’den bu iflle alakal›, konsorsiyumda yer alabilece¤ini düflündü¤ümüz kurum ve kurulufllar› da dahil etmeye çal›fl›yoruz” dedi. AB süreci ileriye yönelik ciddi bir tecrübe demektir “AB projelerine dahil olmak ve maddi destek alabilmek için sab›rl› davranmak, pes etmemek esast›r” diyen Cem Selçuk, bu manada kazan›lan bilgi birikimi ile elde edilen avantajlar›n ileriye yönelik firmalara çok ciddi tecrübe kazand›raca¤›n› da aktard›. Selçuk, “Bursa’da Ar-Ge’ye yönelik çal›flmalar yapan veya bu alanda yeni aç›l›mlar kazanmak isteyen firmalara, AB kaynaklar›ndan yararlanma noktas›nda ›fl›k tutmak isteriz. Bu alandaki olumlu geliflmeler, yüzde 90 istek, yüzde 10 ise tesadüf olarak gelifliyor. En az›ndan AB ortam›nda bulunman›n bile ciddi faydalar› var. Akl›n›za hiç gelmeyecek yeni bir endüstri aktivitesinde de kendinizi bulabilirsiniz. Bunlar tamamen mantalite meselesi. Bizim kat›l›mc›lar›m›z›n büyük k›sm› sanayiden… A¤›rl›kla endüstriye odaklan›yoruz ki, ortaya ç›kan projelerin ekonomiye direkt katk›s› olsun” diye konufltu. 61 Bak›fl 131 Dönem ‹çi Staj Program› nas›l daha etkin ve kurumsal bir hale getirilebilir? BUS‹AD’›n Uluda¤ Üniversitesi Mühendislik Fakültesi ile üç y›ld›r düzenli biçimde sürdürdü¤ü ‘Dönem ‹çi Staj Program›’n›n daha kurumsal ve etkin bir yap›ya kavuflturulmas› için de¤erlendirme toplant›lar› yap›l›yor. US‹AD’›n Uluda¤ Üniversitesi Mühendislik Fakültesi ile üç y›ld›r düzenli biçimde sürdürdü¤ü ve Üniversite-Sanayi ‹flbirli¤i kapsam›nda örnek olarak gösterilen ‘Dönem ‹çi Staj Program›’n›n daha kurumsal ve etkin bir yap›ya kavuflturulmas› için firma temsilcilerine detayl› bilgi aktar›m› yap›ld›. BUS‹AD Evi’nde gerçeklefltirilen ve staj program›n›n daha kaliteli bir süreçte yap›labilmesi için beklentilerin al›nd›¤› toplant› tüm taraflar›n kat›l›m›yla yap›ld›. B ‘Nas›l iyilefltirici ad›mlar atabiliriz?’ Toplant›da bir de¤erlendirme yapan BUS‹AD Baflkan› Günal Baylan, “Biz çal›flmalar›m›zda üniversite ile sanayinin bütünleflmesini istiyoruz” dedi. Dönem ‹çi Staj Program›’n›n daha da kaliteli 62 Bak›fl 131 ve kurumsal hale gelmesi için BUS‹AD’›n gereken çabay› gösterdi¤ine de¤inen Baylan, ‘Bu konuda nas›l iyilefltirici ad›mlar at›labilir?’ sorusunu da sorduklar›n› kaydetti. Staj program›na çok önem veriyoruz Uluda¤ Üniversitesi Üniversite Sanayi ‹flbirli¤inden Sorumlu Rektör Dan›flman› Prof. Dr. Zeynep Kahveci de, BUS‹AD gibi kendilerinin de staj program›na çok önem verdi¤ini vurgulad›. Kahveci, “Çünkü ö¤rencilerimizin derslerde ö¤rendiklerini uygulama da görmesi ve hatta ifl hayat›nda projelerin içinde yer almas›, meslek hayatlar›na haz›rl›k için çok önemli. Süreci biraz daha kurumsal hale getirmek için örne¤in, baflvurular› web tabanl› yaz›l›m deste¤iyle alabilir ve efllefltirmeleri bu yöntemle yapabiliriz. Üniversite, ö¤renciler ve firmalar›n da bu süreçteki kazan›m› çok önemli. Özel sektörün de görüflleri al›narak bu süreci olabildi¤ince mükemmel hale getirmeye çal›fl›yoruz. Eminim ki y›llar itibariyle daha iyi olacak” diye konufltu. Profesyonel ba¤lant›lar kurmak için en uygun dönem Uluda¤ Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekan Yard›mc›s› Prof. Dr. Ak›n Ethemo¤lu ise, Perflembe ve Cuma günleri baflar›s›z dersi bulunmayan dördüncü s›n›f ö¤rencilerini kapsayan ve protokol imzalanm›fl firmalarda tüm akademik y›l boyunca dönem içi staj yapabilece¤ini kaydetti. Ethemo¤lu, “Staj›n tüm akademik y›l boyunca, proje deste¤iyle yap›l›yor olmas› orijinal ve özeldir. Fakat son üç y›ld›r yap›lan bu program›n biraz gelifltirilmesi gerekiyor. Biz bu süreci; ö¤rencilerimizin tüm e¤itim hayat› boyunca ifl dünyas›ndaki kiflilerin dikkatini çekmeye ve profesyonel ba¤lant›lar gelifltirmeye en yak›n olduklar› zaman olarak de¤erlendiriyoruz” dedi. Program›n üç y›ll›k seyri… BUS‹AD ile Uluda¤ Üniversitesi Mühendislik Fakültesi aras›nda gerçeklefltirilen iflbirli¤i neticesi 20112012 e¤itim döneminde bafllayan Dönem ‹çi Staj Program› kapsam›nda ö¤rencilerin de içinde yer ald›¤› proje say›s› 73’ü buldu. Üç y›lda 40’dan fazla özel sektör kurulufluyla irtibata geçildi ve buralarda 151 ö¤renciye kontenjan sa¤land›. BUS‹AD‘dan Yenilikçilik ve Yarat›c›l›k Uzmanl›k Grubu BTM’de renkli bir gün geçirdi BUS‹AD Yenilikçilik ve Yarat›c›l›k Uzmanl›k Grubu üyeleri, Büyükflehir Belediyesi taraf›ndan kentin hizmetine sunulan ve aç›ld›¤› günden bu yana büyük be¤eni toplayan Bilim ve Teknoloji Merkezi’ni (BTM) ziyaret etti. alan› ile bulufl yapmaya özendirici çok say›da görselin bir arada sergilendi¤i Bilim ve Teknoloji Merkezi’nde, girdap tünelinde heyecanl› anlar yaflayan Uzmanl›k Grubu üyeleri, planetaryum ve astronomi gösterimiyle de uzay›n s›rlar›n›, astronot olmak isteyenlerin karfl›laflabilece¤i zorluklar› adeta birebir yaflad›. ursa Sanayicileri ve ‹fladamlar› Derne¤i (BUS‹AD) Yenilikçilik ve Yarat›c›l›k Uzmanl›k Grubu üyeleri, Bursa Büyükflehir Belediyesi taraf›ndan hizmete aç›lan Bilim ve Teknoloji Merkezi’ni (BTM) ziyaret etti. Üç boyutlu gözlüklerle simülatör heyecan› da yaflayan Grup üyeleri, gezi sonras›nda gerçeklefltirdikleri ola¤an toplant›da durum de¤erlendirmesi yapt› ve önümüzdeki dönem planlanan etkinliklere iliflkin fikir al›flveriflinde bulundu. Uzmanl›k Grubu üyeleri renkli bir gün geçirdi Baflta çocuklar olmak üzere her kesimin büyük ilgisini çeken etkinlik BTM, Yenilikçilik ve Yarat›c›l›k Sempozyumu’nda stant açacak Bilim ve Teknoloji Merkezi’nin, Bursa için büyük bir kazan›m oldu¤unu ifade B eden Uzmanl›k Grubu üyeleri, kentte yaflayanlar›n özellikle hafta sonlar›n› bilim ve yenilikçilik ad›na pek çok farkl› görsel ile deney imkan› sunan bu alanda geçirmesinin önemine dikkat çekti. Uzmanl›k Grubu üyeleri; Bilim ve Teknoloji Merkezi yönetiminin, BUS‹AD’›n Aral›k ay›nda düzenleyece¤i ‘Yenilikçilik ve Yarat›c›l›k Sempozyumu’nda, stant açacak olmas›ndan duyduklar› memnuniyeti de ifade ettiler. 63 Bak›fl 131 ‘2014 Bursa Kalite Ödülü’ çal›flmalar› Paylafl›m Toplant›s› ile birlikte bafllad› BUS‹AD ve KalDer Bursa fiubesi iflbirli¤iyle 1998’den bu yana yürütülen ‘Bursa Kalite Ödülü’ sürecinin, 18 Nisan 2015’te sonuçlanacak yeni dönem çal›flmalar›, 17 Eylül’deki bas›n toplant›s› ve geçmifl y›llarda ödül sürecinde yer alan kurulufllar›n deneyimlerini aktard›¤› Paylafl›m Konferans› ile bafllad›. 998 y›l›ndan bu yana BUS‹AD ve KalDer Bursa fiubesi iflbirli¤iyle yürütülen ‘Bursa Kalite Ödülü’nde 2014 y›l› çal›flmalar›, 17 Eylül 2014 tarihinde yap›lan bas›n toplant›s› ve ard›ndan gerçeklefltirilen 'Paylafl›m Konferans›' ile bafllad›. 1 Bas›n toplant›s›nda; BUS‹AD Yönetim Kurulu Baflkan› Günal Baylan, KalDer Bursa fiubesi Yönetim Kurulu Baflkan› Erdal Elbay ve Bursa Kalite Ödülü Yürütme Kurulu (BKÖYK) Baflkan› Sadettin Çiçek süreç hakk›nda kamuoyunu bilgilendirdi. 26 Eylül 2014 tarihine kadar devam edecek kurum baflvurular›n›n ard›ndan 18 Nisan 2015’te ödül alanlar›n aç›klanmas›yla süreç sona erecek. Her gün daha h›zl› kofluyor olmal›y›z ‘Bursa Kalite Ödülü Süreci ve Deneyim Paylafl›m Konferans›’n›n aç›l›fl›nda yapt›¤› konuflmada, sürecin; kalite bilinci ile yönetimini yayg›nlaflt›rmak ve firmalar›n uluslararas› piyasalarda rekabet gücünü art›rmak amac›yla bafllat›ld›¤›n› ve KalDer Bursa fiubesi ile birlikte 15.’sinin düzenlenece¤ini anlatan BUS‹AD Baflkan› Günal Baylan, “Sözlerime, bizlere süreklilik ve baflar›ya haz›r olmam›z› anlatan bir Afrika atasözü ile bafllamak istiyorum. Her sabah bir ceylan uyan›r Afrika'da… Kafas›nda tek bir düflünce vard›r. En h›zl› koflan aslandan daha h›zl› koflabilmek… Yoksa aslana yem olacakt›r. Her sabah bir aslan uyan›r Afrika'da… Kafas›nda tek bir düflünce 64 Bak›fl 131 vard›r. En yavafl koflan ceylandan daha h›zl› koflabilmek… Yoksa açl›ktan ölecektir. ‹ster aslan, ister ceylan olun; yeter ki günefl do¤du¤unda kofluyor olman›z gerekti¤ini, hem de bir önceki günden daha h›zl› kofluyor olman›z gerekti¤ini unutmay›n” dedi. Hak edilmifl sayg›nl›k, tüm kurulufllar›n ortak arzusu “Ekonomik durgunluk ve finans piyasas›ndaki krizlerin bizleri ne kadar etkileyebildi¤ini görüyoruz. Tüm bu olumsuz etkenlerin yan›nda, bütün kurulufllar›n baflar›l› olma çabas› içinde oldu¤unu da biliyoruz” diyen Baylan, sürdürülebilir bir baflar› ile hak edilmifl bir sayg›nl›k ve hayranl›¤›n tüm kurulufllar›n ortak arzusu oldu¤unu vurgulad›. Tüm kurumlar› bu heyecan› paylaflmaya davet ediyorum Baylan, “Baflar›l› bir kurum yaratman›n s›rr›n›n, sürdürülebilir bir ifl modeli kurmakta sakl› oldu¤una inan›yorum. EFQM Mükemmellik Modeli de, bütünsel bir bak›fl aç›s› sa¤layarak yönetim araç ve tekniklerinin uyum içinde ve tamamlay›c› bir biçimde nas›l kullan›labilece¤i bize gösteriyor. Bu anlay›flla, mükemmellik yolculu¤unda tüm kurum ve kurulufllar› bu heyecan› paylaflmaya davet ediyor, ödül sürecinde eme¤i geçen baflta Kalder Bursa fiubesi Baflkan› Erdal Elbay’a, Yönetim Kurulu’na, kalite gönüllülerine, kamu kurum ve kurulufllar› ile bizleri her y›l destekleyen ve yaln›z b›rakmayan bas›n›m›z›n de¤erli temsilcilerine BUS‹AD Yönetim Kurulu ad›na teflekkür ediyorum” diye konufltu. Kamuda artan kalite bilinci sevindirici KalDer Bursa fiubesi Baflkan› Erdal Elbay ise, Bursa Kalite Ödülü’nün; EFQM Mükemmellik Modeli’ni benimseyerek liderden, çal›flanlara, müflteri memnuniyetine kadar kurumlar›n süreçlerinde yapt›klar› Bursa Kalite Ödülü iyilefltirmeleri kapsayan ve sonucunda flirket performans›na etkide bulunan bir araç oldu¤unu söyledi. “Ödül; ölçek ve sektör ayr›m› yap›lmaks›z›n tüm kurulufllar›n yönetim yaklafl›mlar›n› sorgulayabilmelerine imkan verecek bir çerçevedir” diyen Elbay, kamu kurumlar›n›n her y›l artan flekilde kalite çal›flmalar›na ilgi gösteriyor olmas›ndan ise ayr›ca sevinç duyduklar›n› ifade etti. Elbay, “TBMM ve KalDer aras›nda da ‘‹yi Niyet Bildirgesi’ imzaland›. Bu bildirge ile TBMM ‹dari Teflkilat›’nda EFQM Mükemmellik Modeli Uygulamas› gerçeklefltirilecek. Hazine Müsteflarl›¤› bu y›l yay›nlad›¤› yaz›yla, kurulufllarda etkin bir kurumsal performans yönetim yaklafl›m›n›n oluflturulmas› amac›yla, ihtiyaç duyulan yönetim modeli için EFQM Mükemmellik Modeli’ni referans gösterdi” dedi. alan kurulufllar›n aç›klanmas›yla süreç sona erecek” diye konufltu. Deneyimler kat›l›mc›larla paylafl›ld› Toplant›n›n ikinci bölümünde ise, oturum baflkanl›¤›n› Sadettin Çiçek’in yapt›¤› Paylafl›m Toplant›s›’nda; 2013 Bursa Kalite Büyük Ödülü sahibi Ficosa Otomotiv’in Fabrika Müdürü Mehmet Selam, 2013 Bursa E¤itimde Kalite Büyük Ödülü sahibi Gemlik K›z Teknik ve Meslek Lisesi’nin Müdür Yard›mc›lar› Cahide Haflçuhadar ve Ebru Özen ile 2008 Avrupa Kalite Büyük Ödülü sahibi Bursagaz’›n Yönetim Sistemleri Birim Yöneticisi Tu¤çe Balar›s› kat›l›mc›lara deneyimlerini aktard›. Süreç 18 Nisan 2015 tarihinde sona erecek Bursa Kalite Ödülü Yürütme Kurulu Baflkan› Sadettin Çiçek de, çal›flma program›n› aktard› ve “Kurumlar›n baflvurular›n›n ard›ndan e¤itimler ile bafllayacak haz›rl›klar yo¤un flekilde devam edecek. Ödül takvimine göre de¤erlendiriciler taraf›ndan kurum de¤erlendirmesi ve saha ziyaretleri tamamlanacak, 18 Nisan 2015’te ödül EFQM Mükemmellik Modeli Hakk›nda Bursa Kalite Ödülü Takvimi - Bursa Kalite Ödülü Bas›n ve Paylafl›m Toplant›s› - Kurulufllar›n Baflvurular›n›n Son Günü - Baflvuran Firmalar›n E¤itimi - Baflvuru Dokümanlar›n›n Teslimi - De¤erlendiricilerin E¤itimi - Bireysel De¤erlendirmelerin Bafllamas› - Ara De¤erlendirme Toplant›s› - Uzlafl›m Toplant›lar› - Saha Ziyaretine Kalan Kurulufllar›n Belirlenmesi - De¤erlendirici Saha Ziy. E¤it ve Plan. - Saha Ziyaretleri - Saha Ziyaretleri Sonuçlar› - BKÖYK De¤erlendirme Sonucu - BKÖ Jürisi De¤erlendirme Sonucu - Ödül Alan Kurulufllar›n Duyurulmas› - Ödül Töreni - Geri Bildirim Raporlar›n›n Gönderilmesi - 2014 BKÖ De¤erlendirme Toplant›s› - Kurumlar ile Geri Bildirim De¤. Topl. 17 Eylül 2014 26 Eylül 2014 17-18 Ekim 2014 9 Ocak 2014 10-11 Ocak 2015 12 Ocak 2015 12 fiubat 2015 28 fiubat 2015 2 Mart 2015 14 Mart 2015 23 Mart-3 Nisan 2015 6 Nisan 2015 8 Nisan 2015 14 Nisan 2015 18 Nisan 2015 27 Nisan 2015 8 May›s 2015 27 Nisan-7 May›s 2015 Bursa Kalite Ödülü, 1998 y›l›ndan bu yana BUS‹AD, KalDer iflbirli¤inde EFQM Mükemmellik Modeli’ne göre veriliyor. EFQM Mükemmellik Modeli, k›saca EFQM olarak an›lan Avrupa Kalite Yönetim Vakf› taraf›ndan sanayi ve akademisyenlerden oluflan bir grupla gelifltirilerek 1991 y›l›nda tüm dünyaya duyurulan bir yönetim modelidir. Model; kamu, özel ve sivil toplum kurulufllar›n›n, mükemmellik kavram ve kriterlerini dikkate alarak kendi de¤erlendirmelerini yapmalar›na, güçlü ve iyilefltirmeye aç›k alanlar›n› tespit etmelerine ve sürekli geliflim yaklafl›m›yla geliflim planlar›n› haz›rlamalar›na yard›mc› olmas› için gelifltirildi. Bugün baflta Avrupa olmak üzere dünyada 30.000’den fazla kurulufl EFQM Mükemmellik Modeli’ni bir yönetim modeli olarak kullan›yor. Bursa Kalite Ödülü; Bursa’da ifl mükemmelli¤ine ulaflma çabas›nda olan firmalar› ödüllendirmek ve onurland›rmak, konusunda iyi uygulamalar›n di¤er firmalar taraf›ndan da paylafl›l›p uygulanmas›n› teflvik etmek, Bursal› firmalar›n ifl baflar›lar›n›n ve sürdürülebilir rekabet gücünün ulusal ve uluslararas› düzeyde artmas›na yard›mc› olmak amaçlar›n› tafl›yor. 65 Bak›fl 131 Seminer Üniversite ö¤rencileri için haz›rlanan seminer programlar› dördüncü y›l›nda BUS‹AD ile UÜ Mühendislik Mimarl›k Fakültesi iflbirli¤inde düzenlenen seminer programlar›n›n dördüncü y›l› yine yo¤un bir kat›l›mla bafllad›. Amaç; hem ö¤rencilerin mesleki ve kiflisel geliflimine katk›da bulunmak, hem de ifl dünyas›n›n arad›¤› vas›fta eleman bulabilmesine yard›mc› olmak. B US‹AD ile Uluda¤ Üniversitesi Mühendislik Mimarl›k Fakültesi i iflbirli¤inde düzenlenen ve ö¤rencilerin mesleki-kiflisel geliflimine yönelik haz›rlanan seminer programlar›n›n dördüncü y›l› yine yo¤un bir kat›l›mla bafllad›. Bursa ifl dünyas›na da büyük katk› Üniversite-Sanayi ‹flbirli¤i’ne büyük önem verdiklerini ve gerek düzenledikleri seminer programlar›, gerekse bu y›l daha kurumsal hale getirilen Dönem ‹çi Staj Program› ile nitelikli e¤itime katk›da bulunmay› amaçlad›klar›n› anlatan BUS‹AD Baflkan› Günal Baylan, “Bu flekilde; ö¤rencilerimizi mesleki hayatlar›na daha iyi haz›rlaman›n yan› s›ra, ifl dünyas›n›n arad›¤› nitelikli elemanlar› 66 Bak›fl 131 bulabilmesine de imkan sa¤lam›fl oluyoruz” dedi. Önce hangi sosyal kiflilik oldu¤umuzu bilmeliyiz Dördüncü y›l seminer programlar›n›n ilkini, Tofafl Akademi D›fl ‹flbirliklerini Gelifltirme Birimi’nden Müge Özdemir verdi. UÜ Endüstri Mühendisli¤i Bölümü salonunda yap›lan seminerde; ö¤rencilere, dört farkl› sosyal kiflilikten bahseden Özdemir, hiçbir kiflili¤in mükemmel veya çok kötü olmad›¤›n› anlatt›. Özdemir,”Bütün kifliliklerin geliflime aç›k yönleri vard›r. Ancak önce hangi sosyal kiflilik oldu¤umuzu bilmemiz gerekiyor” dedi. Baykufl, Aslan, Yunus ve Tavus Kuflu Sosyal kiflilikleri; Baykufl (analizci), Aslan (yönlendirici), Yunus (cana yak›n) ve Tavus Kuflu (d›fla vurumcu) olarak s›n›fland›ran Müge Özdemir, her bir grubun temel özelliklerinden de genel hatlar›yla bahsetti. ‘Baykufl’ sosyal stiline sahip kiflilerin tamamen ifle odakl›, mükemmeliyetçi ve standartlar› yüksek oldu¤unu kaydeden Özdemir, bu gruptaki kiflilerin a¤›rl›kla mühendislik mesle¤ini seçti¤ini vurgulad›. Özdemir, “Baykufl stilindeki kifliler çok tertipli, düzenli ve kurallardan yanad›r. Hayat felsefeleri; maksimum bilgi-minimum ilgidir. Geliflime aç›k en önemli yönleri ise zaman yönetimi" dedi. Aslan kararl›, Yunus ekip oyuncusu, Tavus Kuflu ise d›fla dönük ‘Aslan’ sosyal stiline sahip olan kiflilerin genelde kararl›, ifl bitirici ve sonuç odakl› çal›flt›¤›n› anlatan Özdemir, “Aslan asla vazgeçmez. Bu kiflilerden mükemmel sat›fl dan›flman› olur. Özgüvenleri yüksektir. Kendilerini daima hakl› görürler ve elefltirilmekten hofllanmazlar. Her ortamda lider olmak isterler, fakat bu özelliklerinden dolay› ifl ortam›nda zorlan›rlar. ‘Yunus’ sosyal stiline sahip olan kiflilerin ise genelde, iflbirli¤i gelifltirme yetkinliklerinin güçlü oldu¤unu söyleyebilirim. Çok iyi bir ekip oyuncusu ve do¤al arabulucudurlar. Yunus’lar›n empati ve iletiflim becerileri çok yüksektir” diye konufltu. Son olarak ‘tavus kuflu’ sosyal stiline sahip olan kiflilerin özelliklerinden bahseden Özdemir, sosyal aç›dan d›fla dönük ve dost canl›s› olan bu kiflilerin çok giriflken ve ayr›nt›lar üzerinde düflünmediklerini de vurgulad›. Ziyaret BUS‹AD, UPB’nin projelerine gereken deste¤i vermeye haz›r BUS‹AD Baflkan› Günal Baylan, UPB Yönetim Kurulu’nun ziyaretinde, ifl dünyas›na patent ve s›nai mülkiyet haklar›n›n önemini anlatmaya çal›flan Birli¤e, gereken deste¤i vermeye haz›r olduklar›n› söyledi. B ursa Sanayicileri ve ‹fladamlar› Derne¤i (BUS‹AD) Yönetim Kurulu, Canan Sönmez baflkanl›¤›ndaki Uluslararas› Patent Birli¤i (UPB) Yönetim Kurulu’nu a¤›rlad›. BUS‹AD Evi’nde gerçekleflen ziyarette; hem patent ve s›nai mülkiyet haklar› konusunda sanayicilerin bilgilendirilmesi için ortaklafla neler yap›labilece¤i, hem de Birli¤in büyük önem verdi¤i ‘‹cat Fuar›’ ile ‘Taklit Müzesi’ konusunda kent dinamiklerinin harekete geçirilmesi gerekti¤ini üzerinde duruldu. Her zaman UPB’nin yan›nday›z Sanayi kenti Bursa’da patent konusunun çok önemli oldu¤unu ve her alanda taklidin engellenmesi için gerekli bilinçlendirme çal›flmalar›n›n da yap›lmas› gerekti¤ini söyleyen BUS‹AD Baflkan› Günal Baylan, bu konularda, UPB’nin çal›flmalar›na gereken her türlü deste¤i vermeye haz›r olduklar›n› vurgulad›. BUS‹AD bünyesinde, UPB’nin çal›flma alanlar›n› da kapsayan yeni bir uzmanl›k grubu kurulabilece¤ini kaydeden Baylan, “Sanayi kenti Bursa’da gelece¤e yönelik daha fazla katma de¤er yarat›lmas› noktas›nda patent ve bulufl çok önemli… Bu önemi genifl kesimlere anlatmak isteyen UPB’nin her zaman yan›nday›z” dedi. ‹cat Fuar› ve Taklit Müzesi… Sözlerine, Birlik olarak Bursa’da, 12 y›ld›r güzel çal›flmalara imza att›klar›n› ifade ederek bafllayan UPB Baflkan› Canan Sönmez de, “Birkaç defa yapt›¤›m›z ‹cat Fuar›’n› önümüzdeki y›ldan itibaren tekrar ve daha kapsaml› gerçeklefltirmeyi amaçl›yoruz. Bir di¤er önem verdi¤imiz proje ise; geliflmifl birkaç ülkede örne¤i olan Taklit Müzesi… Her zaman yan›m›zda olan BUS‹AD’dan bu konularda destek bekliyoruz” diye konufltu. BUS‹AD ile birlikte, ana ekseni patent olan sanayiye yönelik e¤itimler düzenlemek istediklerini de anlatan Sönmez, “UPB çok de¤erli… Bursa da çok büyük bir sanayi kenti olmas›na ra¤men üye say›m›z sadece 46… Bu say›y› da art›rmak gerekiyor” dedi. Patent Kanunu sanayicilere önemli haklar sa¤l›yor Patent Kanunu’nda son dönemde önemli de¤ifliklikler yap›ld›¤›n› ve patentin, ürün sat›fl›nda sanayicilere vergi muafiyeti sa¤lad›¤›n› da belirten Sönmez, fakat bundan genifl kesimlerin hala haberdar olmad›¤›n›, UPB’nin bu alanda fark›ndal›k yaratmay› kendine misyon edindi¤ini kaydetti. önceki y›llarda düzenledi¤imiz ‹cat Fuar›’n› ilkö¤retim düzeyine kadar çektik ve çok da olumlar sonuçlar elde ettik. Bursa’daki pek çok okul, bulufl konusunda adeta birbiriyle yar›fl›r hale geldi. Patent ve bulufl konusundaki bilinç düzeyini ancak, en alttan bafllayarak art›rabiliriz. O nesiller büyüyecek ve ülkemizin patent- bulufl say›s› artacak” diye konufltu. Bursal› flirketler patent konusunda ata¤a kalkt› ‘Marka kent’ olman›n, katma de¤er yaratmaktan geçti¤ine dikkat çeken Coflkun ‹rfan, bu manada hem ‹cat Fuar›, hem de Taklit Müzesi konusunda kentin dinamiklerini harekete geçirmek gerekti¤ini vurgulad›. Geliflmifl ülkelerde bu iki konuya çok önem verdiklerini belirten ‹rfan, tüm olumsuzluklara karfl›n son dönemde Bursal› flirketlerin patent konusunda ciddi bir atak içinde oldu¤unu da sözlerine ekledi. Bursa’da pek çok okul bulufl yar›fl›na girdi BUS‹AD-UPB iflbirli¤inin önceki dönemlerde olumlu sonuçlar verdi¤ini ifade eden UPB eski Baflkan› Coflkun ‹rfan ise, “Bizce çok önemli olan patent ve s›nai mülkiyet haklar› gibi alanlardaki e¤itimlere ilgi ne yaz›k ki fazla de¤il. Toplumun bu manada bilinç düzeyini art›rmal›y›z. UPB olarak 67 Bak›fl 131 BUS‹AD Yönetim Kurulu üye ziyaretlerine devam ediyor… Günal Baylan Baflkanl›¤›ndaki Bursa Sanayicileri ve ‹fladamlar› Derne¤i Yönetim Kurulu, üye ziyaretlerini sürdürüyor. G öreve geldi¤i ilk günden itibaren, BUS‹AD’›; üyelerle birlikte yönetece¤ini ifade eden, ancak bu flekilde daha baflar›l›, güçlü ve etkin olunaca¤›na inanan Baflkan Günal Baylan ve Yönetim Kurulu, üye ziyaretlerine devam ediyor. Bu ba¤lamda; An›t Asfalt Yönetim Kurulu Baflkan› Faik Özdemir, ‹nallar Otomotiv Yönetim Kurulu Baflkan› Turgut ‹nal, Erbak Uluda¤ ‹çecek Yönetim Kurulu Üyesi Ömer K›z›l, Dore Tekstil Yönetim Kurulu Baflkan› A. Haldun ‹nak ile Akyapak Makine Genel Müdürü ‹brahim Harman ve Chassis Brakes Otomotiv Genel Müdürü Uygar Eti’yi iflyerlerinde ziyaret eden BUS‹AD Yönetim Kurulu, böylelikle üyelerin Dernek’ten beklenti ve isteklerini de ilk a¤›zdan ö¤renme f›rsat› yakal›yor. 68 Bak›fl 131 Ziyaret Turan Aslan’dan iade-i ziyaret Bursa Bölge ‹dare Mahkemesi Baflkan› Turan Aslan, BUS‹AD Yönetim Kurulu Baflkan› Günal Baylan’a iade-i ziyarette bulundu. K ültürpark’taki BUS‹AD Evi’nde gerçekleflen ziyarette, gerek Derne¤in faaliyetleri, gerekse ifl dünyas›-hukuk iliflkileri üzerinde duruldu. Baflkan Baylan, Aslan’a ziyaretin an›s›na bir de plaket takdim etti. BUS‹AD daha sa¤l›kl› yap›laflma için kent dinamiklerini harekete geçiriyor Bursa’da yap›laflman›n bundan sonraki süreçte daha sa¤l›kl› seyirde devam etmesi için çaba gösteren BUS‹AD, bu konuda çal›flmalar yapacak uzmanl›k grubunun oluflumu için kent dinamikleriyle görüflmeler gerçeklefltiriyor. B ursa’da yap›laflman›n daha sa¤l›kl› bir seyirde devam etmesi için elinden gelen çabay› göstermeye kararl› olan Bursa Sanayicileri ve ‹fladamlar› Derne¤i (BUS‹AD), bu konuda çal›flmalar yapacak uzmanl›k grubunun oluflumu için kent dinamikleriyle görüflmeler gerçeklefltiriyor. ‹nflaat, Mimar ve fiehir Planc›lar› Odalar› ziyaret edildi ‹nflaat Mühendisleri Odas› Bursa fiube Baflkan› Basri Aky›ld›z, Mimarlar Odas› Bursa fiube Baflkan› Can fiimflek ile fiehir Planc›lar› Odas› Bursa fiube Baflkan› Hakan Karademir’i ziyaret eden BUS‹AD Baflkan› Günal Baylan, kentin en az›ndan bundan sonraki süreçte sa¤l›kl› bir yap›laflmaya ev sahipli¤i yapabilmesi için ortak çal›flmalar gerçeklefltirilmesi gerekti¤inin alt›n› çizdi. Akademik odalar›n mutlaka yapaca¤› projeler var Do¤ru ve etkili sonuçlar alabilmek ad›na da bu grupta akademik odalar›n yer almas›n› arzu ediyoruz” dedi. Akademik odalar ile di¤er sivil toplum örgütlerinin, Bursa’n›n kentleflme h›z› göz önüne al›nd›¤›nda mutlaka söyleyecek sözleri, yapacaklar› projeleri oldu¤unu ifade eden BUS‹AD Baflkan› Günal Baylan, “Bursa’n›n geliflimi ve yap›laflmas› noktas›nda, kurumlar aras›ndaki iletiflimi biraz daha yumuflatmak ad›na çal›flmalar yap›yoruz. BUS‹AD olarak flehircilik anlam›nda bir uzmanl›k grubu oluflturmaya çal›fl›yoruz. ‹MO olarak elimizden gelen katk›y› sa¤lar›z Anadolu’nun ilk S‹AD’› olan BUS‹AD’›n nazik ziyaretinden duydu¤u memnuniyeti dile getiren Basri Aky›ld›z ise, “Ülkemizin ve Bursa’n›n ekonomik yöneliminde etkisi olan sanayici ve ifladamlar› dernekleri ile ‹MO olarak her zaman yak›n iliflkiler içinde olduk. Bu noktada BUS‹AD’› da Bursa'da önemli köklere sahip bir sivil toplum kuruluflu olarak görüyoruz. Önceki dönemlerde ‹MO ve BUS‹AD olarak ortak çal›flmalara imza att›k, bundan sonraki süreçte de ortaklafla gerçeklefltirebilece¤imiz yeni projeler için biz elimizden gelen katk›y› sa¤lamaya haz›r›z” diye konufltu. 69 Bak›fl 131 Ziyaret BALKANS‹AD ve BUM‹AD’a yap›lan ziyaretlerde kentin gelece¤i konufluldu BUS‹AD Yönetim Kurulu’nun BALKANS‹AD ve BUM‹AD’a gerçeklefltirdi¤i iade-i ziyaretlerde, Bursa’n›n gelece¤i ve önümüzdeki dönem yap›lmas› planlanan ortak projeler masaya yat›r›ld›. Her iki S‹AD yönetimi de, çal›flmalar›nda BUS‹AD’›n deste¤ini almak istedi¤ini vurgulad›. B ursa Sanayicileri ve ‹fladamlar› Derne¤i (BUS‹AD) Yönetim Kurulu, Balkan Rumeli Sanayicileri ve ‹fladamlar› Derne¤i (BALKANS‹AD) ile Bursa Mühendis ve Mimar ‹fladamlar› Derne¤i’ne (BUM‹AD) iade-i ziyarette bulunarak, önümüzdeki süreçte ortaklafla hayata geçirilebilecek projelerle ilgili fikir al›flveriflinde bulundu. Balkan ülkelerine daha fazla önem vermeliyiz Aytu¤ Onur baflkanl›¤›ndaki BALKANS‹AD Yönetim Kurulu’na gerçeklefltirilen ziyarette yapt›¤› de¤erlendirmede, Balkan ülkeleri ile Türkiye aras›ndaki ekonomik ve ticari iflbirli¤inin gelifltirilmesi noktas›nda daha sa¤lam temeller at›lmas› gerekti¤ine dikkat çeken BUS‹AD Baflkan› Günal Baylan, “D›fl ticaret rakamlar›ndan daha önemlisi; o bölgeye ticaretimizi art›rmak için anlay›fl›m›z›n de¤iflmesi gerekti¤idir… Balkanlar’a daha fazla önem vermeli, oradaki yat›r›m imkanlar›ndan Türkiye olarak yararlanmal›y›z” dedi. May›s 2015’te Balkan Ticaret Fuar› ve Kongresi yapaca¤›z BUS‹AD Yönetim Kurulu’na, projeleri hakk›nda detayl› bilgi aktaran BALKANS‹AD Baflkan› Aytu¤ Onur ise, May›s 2015’te Bursa’da gerçeklefltirmeyi planlad›klar› Balkan Ticaret Fuar› ve Kongresi’ne özel önem verdiklerini vurgulad›. Onur, “TÜYAP Bursa Uluslararas› Fuar 70 Bak›fl 131 Merkezi’nde düzenlenecek fuar ile Türkiye ve Balkan ülkeleri aras›ndaki ekonomik iflbirli¤ini daha da gelifltirmeyi amaçl›yoruz. Balkan ülkeleri belediyeleri ile özel sektörümüz ilk kez bu fuarda bir araya gelecek” diye konufltu. Bursa için yol göstermeye çal›fl›yoruz BUS‹AD’›n BUM‹AD ziyaretinde ise a¤›rl›kla, Bursa’n›n çevre ve çarp›k yap›laflma konular›nda yaflad›¤› s›k›nt›lar masaya yat›r›ld›. Özlenen Bursa’y› yaflamak ad›na BUS‹AD olarak, ilgili meslek örgütlerinin de kat›l›m›yla bir çal›flma grubu kurmak istediklerini belirten Günal Baylan, “Yaflad›¤›m›z kentte gelecekle ilgili iyimserlik aray›fl›nda olan bizler, yol göstermeye, yön çizmeye gayret ediyoruz. Bu konuda BUM‹AD’dan da destek bekliyoruz, ortak projeler ve iflbirli¤i yapabiliriz. Amac›m›z; do¤u olan›, iyimser bir flekilde ifade etmek” dedi. BUS‹AD’›n tecrübesinden yararlanmak istiyoruz Yak›n zaman önce, Bursa’n›n UNESCO Dünya Miras› listesine giren de¤erlerinden bahseden BUM‹AD Baflkan› ‹lker Özaslan da, Nilüfer Çay›’n›n gelece¤i ve di¤er çevre sorunlar›yla ilgili organizasyonlar gerçeklefltirme haz›rl›¤›nda olduklar›na da dikkat çekti. Söz konusu projelerine BUS‹AD’dan destek isteyen Özaslan, “Anadolu’nun ilk S‹AD’› olan BUS‹AD, bizim her zaman takdir etti¤imiz, örnek ald›¤›m›z ve iflbirli¤i yapmak istedi¤imiz bir sivil toplum örgütü. BUS‹AD’›n tecrübe ve bilgi birikiminden her zaman yararlanmak istiyoruz” diye konufltu. “Orman ürünlerindeki potansiyelimizi yeteri kadar de¤erlendiremiyoruz…” A¤aç ve orman ürünleri sektörünün en önemli oyuncular›ndan Aksun Ambalaj ile Aksun Parke’nin Kurucusu Burhanettin Ünal, Türkiye’nin bu alandaki potansiyelini yeterince de¤erlendiremedi¤ini söyledi. Piyasada üretici firma say›s›n›n çoklu¤undan ve do¤al olarak haks›z rekabetten flikayet eden Ünal; mesleki hayat› ile firmalar›n›n ve sektörün görünümünü BAKIfi okurlar› için anlatt›. 72 Bak›fl 131 Öncelikle, BAKIfi okurlar› için k›saca kendinizden bahseder misiniz? 1944 y›l›nda K›r›kkale’ye ba¤l› Keskin’de do¤dum. ‹lkokulu Keskin’de, ortaokulu Ankara Cebeci Ortaokulu’nda, liseyi yine Ankara’n›n en eski okullar›ndan Gazi Lisesi’nde, üniversiteyi ise Ankara Üniversitesi ‹ktisadi Ticari ‹limler Akademisi’nde tamamlad›m. Akademi’den 1969 y›l›nda mezun oldum. Babam Keskin’de ayakkab›c›l›k, Ankara’da da bakkaliye ifli yapan bir esnaft›. Okul sonralar› ben de tezgah›n arkas›na geçer babama yard›m ederdim. Üniversiteyi bitirince Maliye Bakanl›¤›’nda Gelirler Kontrolörlü¤ü’ne, askerlik dönüflü de iki kademeli bir s›navla Hesap Uzmanl›¤›’na geçtim. ‹stanbul grubunda görev yapt›m. Kamuda sekiz y›l çal›flt›ktan sonra 1978’de özel sektöre geçtim. Kamudan özel sektöre geçifliniz nas›l oldu? Bursa’da, Üstünberk fiirketler Grubu ad› alt›nda, bünyesinde birkaç firman›n yer ald›¤› üç ortakl› aktif bir oluflum vard›. Giderek de büyüyorlard›. Orhan Holding’in sahibi ‹brahim Orhan, Sinta’n›n sahibi Üstün Üründül ve Martur’un sahibi Umur Üstünberk, Üstünberk fiirketler Grubu’nun ortaklar›yd›. O dönemde ve halen de öyledir; hesap uzman› arkadafllar ya özel sektöre geçiyor ya da kamuda kalarak bürokraside görev al›yorlar. Yani misyonumuz icab› hem kamuda hem de özel sektörde revaçtay›zd›r. Bana da, Söylefli yukar›da bahsetti¤im Grubun ortaklar› taraf›ndan ifl teklif edildi. Ben de istifa ederek, bu cazip teklifi de¤erlendirdim ve özel sektöre geçtim. Onlar Bursa’da, ben ise Kurulumuzun ‹stanbul bölümündeydim. Birbirimizi tan›m›yorduk. Beni nas›l bulduklar›n› ise flöyle anlatabilirim: Bana ifl teklif edilmeden bir y›l önce, birkaç arkadaflla birlikte Bursa’ya vergi incelemesine gelmifltik. ‹ncelememizi yaparken beni takip etmifller, sormufllar… fiirketlerini holdinglefltirecek, büyütecek, tüm mali iflleri yürütecek bir isim arad›klar›n› arkadafllar›ma söylemifller. Arkadafllar›m da beni tavsiye etmifl ve yönetici kabiliyetine sahip oldu¤umu belirtmifller. Tabi benim bu konuflmalardan hiç haberim yok. Nihayetinde biz dört ayl›k vergi incelememiz bitince tekrar ‹stanbul’a döndük. Sonraki günlerde Üstünberk fiirketler Grubu’nun ortaklar›ndan bir telefon geldi. Benimle görüflme talebinde bulundular. Biz hesap uzmanlar›, bu tarz görüflmeler konusunda çok ketumuzdur. Baz› sorulardan ve bana güven verdiklerini hissettikten sonra görüflmeyi kabul ettim. Bana, flirketler gurubunda mali yönetici olarak çal›flmam› teklif ettiler. Bu konuyu ailemle konufltuktan sonra onlara karar›m› aç›klayaca¤›m› söyledim. Bu anlatt›klar›n›zdan, özel sektörün size hep cazip geldi¤i sonucunu ç›karabilir miyiz? Üstünberk, o dönem Bursa’da büyüyen bir flirketler grubuydu. Babam›n esnaf oluflu, tezgah arkas›nda yetiflmem, özel sektörü bana hep cazip gösteriyordu. Devlet tecrübesinden sonra özel sektörde de baflar›l› olaca¤›ma dair kendime büyük güvenim vard›. Nihayetinde ailem de olumlu karfl›lad›, anlaflt›k ve Bursa’ya yerlefltik. Üstünberk’te nas›l bir çal›flma sisteminiz vard›? Tüm flirketlerin mali koordinatörlü¤ü bana ba¤land›. Dört y›l›n sonunda icra görevini de verdiler. Orada sekiz y›l çal›flt›m. Grup bünyesinde; otomotiv, inflaat-inflaat malzemeleri, elektrik malzemeleri, ayr›ca o y›llarda revaçta olan soba ve baca üreten firmalar vard›. Tüm flirketlerin yönetim kurulunda murahhas azal›k yapt›ktan sonra Grubun, pazarlama firmas›n›n genel müdürlü¤üne getirildim. Bugün Martur, eskiden Sandem’di… Orada da 4 y›l görevde kald›m. orta¤› ve Yönetim Kurulu Baflkan› olan ortak, benim idarede kalmam› ›srar etti, ancak ben de ayr›l›p Bursa’da Mali Müflavirli¤e fiilen bafllamaya karar verdim ve öyle de yapt›m. Sa¤ olsunlar, beraber çal›flt›¤›m bu patronlar, flirketlerinde mali dan›flmanl›k yapmam› istediler, ben de dan›flmanl›¤› b›rak›ncaya dek bu de¤erli firmalarda d›flar›dan müflavirlik fleklinde çal›flt›m. Sonraki süreçte neler yafland›? Yeni dönemde kendi flirketinizle, ancak yine özel sektörün içinde oldunuz… Sonra 1985’in sonunda ortaklar aras›nda bir ayr›l›k oldu. Her hissedar, Grubun bafl›nda bulundu¤u firmay› sat›n alarak ortal›ktan ayr›ld›. Gruba ba¤l› flirketlerin ayr› ayr› yüzde 50 Grupta görev ald›¤›m sekiz y›l boyunca Bursa’da ciddi manada maliyeci olarak tan›nmaya bafllam›flt›m. Birçok firma, görevdeyken bile bana, mali dan›flmanl›k konular›nda sorular sorard›, fakat ben iflime sayg›mdan dolay› resmi olarak de¤il de arkadafl olarak baz› fikirler verirdim. Dolay›s›yla Gruptan ayr›l›nca kafamda mali dan›flmanl›k, mali müflavirlik yapma fikri do¤du. ‘Bak›fl Mali Dan›flmanl›k’ ad›yla 1986’da ‹ntam 99’da faaliyete bafllad›m. Önemli firmalar›n mali dan›flmanl›klar›n› yap›yordum. Yeminli Mali Müflavirlik uygulamas› bafllay›nca hesap uzmanl›¤›ndan geldi¤imiz için otomatikman Yeminli Mali Müflavirlik belgesine sahip oldum. Fakat içimde hep ticaret yapma iste¤i vard›. 73 Bak›fl 131 Mali müflavirlik yapt›¤›n›z dönemde de içinizde ticaret yapma iste¤i var m›yd›? 1989’lara kadar yo¤un flekilde mali müflavirlik yaparken, bir taraftan da “nas›l ticaret yapabilirim?” diye düflünüyordum. Bu arada Renault ile temasa geçtim. Firma o dönemde ç›kma malzemeleri, yani malzeme koyduklar› ahflap sand›klar›, ihaleyle sat›yordu. ‹haleye girip sand›klar› al›nca otomatikman a¤aç ifline de girmifl oldum. Bu arada mali müflavirli¤e devam ediyordum. Hangisi daha iyi olursa o iflte devam etmek istiyordum. O tarihlerde Renault, yedek parça ihracat›na bafllay›nca, kendilerine bu alanda kullanabilecekleri ahflap sand›klar yapma teklifinde bulundum, kabul ettiler. S›caksu mevkiinde iflyerim vard›. Oraya kamyonlarla mallar geliyordu. Çok da talep vard›. Genellikle inflaat firmalar› kontraplak ve haz›r ahflap malzemelere ilgi gösteriyordu. Bu ticareti yaparken önce Oyak Renault’da ambalaj sand›¤› imalat›na da girdim. Beflevler’de bir yer tuttum. O zamana kadar a¤ac› ormanda tan›rken; birden bire orman ürünleri al›m-sat›m› ve üretimi ifline bafllam›fl oldum. Mali müflavirlik faaliyetlerimi de git gide azalt›yor ve yeni firmalar alm›yordum. Çal›flt›¤›m firmalar› da, ticarette önüm aç›lmaya bafllay›nca yavafl yavafl arkadafllar›ma devrettim. 1990’de mali müflavirlik iflini tamamen b›rakt›m. 74 Bak›fl 131 Hesap uzmanl›¤› geçmifli olanlardan kendi ad›na üretime, ticarete, sanayiye giren birkaç kifliden biriyim. Bürokrasiden gelenler biraz çekingen, tedbirli ve temkinlidir. Piyasay› da çok iyi bilmezler. Esnaf aileden gelmem bana bu cesareti verdi. Zaman içinde a¤ac›n farkl› branfllar›yla da ilgilenmeye bafllad›m. 1989 y›l›nda Beflevler’de ahflap parke üretimine de bafllad›m. fiimdi konutlar›n oldu¤u bir yerde, o zaman 7 bin metrekarelik alanda, 6-7 y›l öncesine kadar hem ambalaj sand›¤› ve palet üretimi, yan› s›ra ahflap masif parke üretimi yapt›m. Ambalaj sand›¤› ifli de büyüdü. Baflta otomobil üretim fabrikalar› olmak üzere, s›nai ve ihracatç› kurulufllar›n ambalaj sand›¤› ve palet üreticisi olduk. Halen bu alandaki üretimimize devam ediyoruz. Aksun Parke’nin sektörde yaratt›¤› katma de¤erden de bahseder misiniz? ka¤›d›, parlak renkte, naylon veya ahflap görüntüsü veren kaplama bulunan bir malzemedir. Lamine de 4-5 milim gerçek ahflap kullan›l›r. Masif parkeyi uygulamak zordur. Yerine yap›flt›rmak, sistire çekmek, cila atmak çok uzun zaman al›r. Fakat sa¤l›kl› olan da masif parkedir. Ancak fiyat›ndan dolay›, ayr›ca lamine ve laminat da moda olunca masif parkeye talep azald›. Dolay›s›yla ben de 1998’de masif parke üretimini b›rakt›m. Parke piyasas›nda çok iyi bir isim edindi Aksun Parke… fiu anda o¤lum ve ben firmam›z›, parke ve dekorasyon firmas› olarak devam ettiriyoruz. Önemli yabanc› firmalar›n bayili¤ini yap›yoruz. Villa, iflyerleri, otel gibi büyük kurum ve kurulufllar›n A’dan Z’ye iç dekorasyonunu yap›yoruz. Akl›n›za ne geliyorsa… Yer kaplamas›, merdiveni, duvar kaplamalar›, ithal duvar ka¤›tlar› vs. Otel projelerinde de yer ald›n›z m›? Parkede ise ciddi anlamda ilerleme kaydettik. Bursa’da Aksun Parke markas› ile yo¤un, kaliteli bir üretime girdik. Türkiye’nin bu alandaki önemli 3-4 üretici firmas›ndan biriyiz. Bu arada yeri gelmiflken, tüketicinin bu alanda akl›n› kar›flt›ran bir konuya da aç›kl›k getirmek isterim: Parkenin; masif, lamine ve laminat gibi farkl› tarzlar› var. Bizimki do¤al a¤aç parke yani masif parke üretimi idi. Laminat parke ise alt›nda kontraplak benzeri bir malzeme olan, üstünde ise dekor Üretimi durdurduktan sonra parke iflimizi pazarlama fleklinde ve uygulamal› olarak yürütüyoruz. Yap› sektöründe oldu¤u gibi otel projelerinde de var›z. Örne¤in; Dedeman Oteli’nin Zonguldak, Gaziantep gibi lokasyonlar›n›n iç dekorasyonunu yapt›k. Yine Çelik Palas Oteli’nin tüm yer döflemelerini, yani parkesini firmam›z döfledi. Yine, Koray ‹nflaat’›n Bursa’daki projesi ile Bursa’da bulunan birçok önemli yap› Söylefli ve villa inflaatlar›n›n iç dekorasyonunu biz gerçeklefltirdik ve devam ediyoruz da… Bu gibi örnekleri söyleyebilirim. Aksun Parke flöyle bilinir; ‘Kaliteli malzeme ve kaliteli iflçilikten kesinlikle ödün vermez…’ Bir de Aksun Ambalaj ve Palet firman›z var. Bu firman›n çal›flmalar›n› da anlat›r m›s›n›z? Aksun Parke ve Dekorasyon firmam›z Mudanya Yolu üzerinde faaliyet gösteriyor. Aksun Ambalaj ve Palet firmas›n› ise ‹zmir Yolu üzeri Gökçeköy’e yeni tafl›d›k. Yeni fabrikam›z daha genifl. Parkede ise masif k›sm› ile ilgili yeni geliflmeler oluyor. Daha dekoratif üretimler var. Bu yerimizde, parkeye ilave iflleri planl›yoruz. Ancak hangi tarzda olur, flu an için henüz netleflmedi. Ambalaj sektörü h›zla büyüyor. Birçok firma eskiden kamyona yükledi¤i ürünleri flimdi ahflap paletlerle tafl›mak zorunda… Ancak bu alanda da çok ciddi bir rekabet yafl›yoruz. Ambalaj sektörü olarak dolayl› ihracat yap›yoruz. Çünkü verdi¤imiz tüm palet ve ambalaj ürünleri yurtd›fl›na gidiyor. Bizim temel iflimiz; orman ürünleri oldu¤u için e¤itimimizi ve yat›r›m›m›z› bu sektör üzerine yo¤unlaflt›rd›k. “Ambalaj› daha geniflletebilir, otomasyona girebilir miyiz?” diye düflünüyoruz. Masif parkenin yeni dekoratif anlay›fllara ve üretim tarz›na uygun fleklini yapabilmenin hesaplar› içindeyiz. Villa gibi çok klas yerlere döflenen ve orijini a¤aç olan ürünleri üretme ve pazarlama yönünde ad›mlar ataca¤›z. Hiçbir iflletme yerinde duramaz. Kendini gelifltiren, yenilik yapanlar ayakta kalabiliyor bildi¤iniz gibi. Gençlere ifl hayat›nda baflar›l› olabilmeleri noktas›nda neler tavsiye edersiniz? ‹fl hayat›nda baflar› için cesaret gerekli, biraz da piyasay› iyi tan›mak laz›m. Her fleyden önce dürüstlük, zaman›nda teslim ve kaliteli üretim… Biz bütün bu flartlar› sa¤lad›¤›m›z› düflünüyorum. fiimdiki gençler üniversiteden mezun oluyor, fakat ifl bulam›yor. Bu, global ekonominin bir zorlu¤u. Bulundu¤u yerde sivrilen, fark yaratan ise her zaman karfl›l›¤›n› al›r. Sivil toplum örgütlerindeki çal›flmalar›n›z› da anlat›r m›s›n›z? BUS‹AD’a 30 y›ldan fazlad›r üyeyim. Geçti¤imiz haftalarda düzenlenen bir törenle, kadim üyelere plaket töreni yap›ld›. Çok güzel bir organizasyondu. Bunu düflünenlere ve eme¤i geçenlere teflekkür ederim. BTSO’da da Orman Ürünleri sektöründe komitedeyim. Uzun y›llardan bu yana Bursa Rotary Kulübü üyesiyim, geçen dönem de baflkanl›¤›n› yürüttüm. Dostlar›m›zla zaman zaman bir araya gelip ekonomi ve ticaretten konufluyoruz. Ekonomi tahsili yapt›¤›m ve meslekten geldi¤im için piyasa ve dünya ekonomisini takip-analiz etme merak›m vard›r. Orman ürünleri sektörünün mevcut durumu hakk›nda neler söylemek istersiniz? Türkiye orman ürünlerinden yeterince istifade edemiyor. Bu alanda imalat yapan sadece birkaç büyük firma var. Örne¤in, Finlandiya’ya giden arkadafllar›m anlatm›flt›. Orada 90100 tane büyük firma, Türkiye’nin 3 kat› kadar orman ürünü üretiyor, iflliyor ve pazarl›yormufl. Bizde ise 40 bin adet irili-ufakl› firma var ve bu say› gerçekten çok fazla. Bu nedenle rekabet de amans›z oluyor. Gerçi her sektör böyle… Aksun Ambalaj, orta çapta ifl yapan, 50-60 insan›n çal›flt›¤› bir iflletme. fiehrimizde daha küçük iflletmeler ise çok fazla… Onlarla rekabet etmek, haks›z rekabetten dolay› zor. Piyasada üretici çok, ancak orman ürünleri alan›ndaki potansiyelimizi yeterince de¤erlendiremiyoruz. ‹negöl’ün mobilya sahas›nda biraz ilerleme kaydetti¤ini söyleyebiliriz. Fakat yine de potansiyelin çok çok alt›nda diyebilirim. Orman ürünleri yani ahflap dedi¤imiz nesne, hayat›m›z›n birçok sahas›nda kullan›l›yor. Ormanlar, a¤aç; tabiat›n insanlara bahfletti¤i en güzel varl›klard›r. ‹nsanlar evlerinde mobilya kullan›yor, sanayide sand›k ve palet, kimisi ise evine dekorasyon yapt›r›yor. Öte yandan, ülkemizde çam de¤il de mefle, köknar, ladin gibi a¤açlar›n üretimi maalesef azald› ve yurtd›fl›ndan ithal ediliyor. Fransa da, Almanya da d›flar›dan orman sahas› büyük olan ülkelerden bu a¤açlar› getiriyor. Sonuçta ortaya koyduklar› ürününü iyi fiyattan sat›yorlar. Dolay›s›yla bu alanda büyük çapta rakip ülkelerle rekabet yapmak gerekiyor. Son olarak, sektörünüzün; ülkemizde ormanlar›n azalmas›na menfi bir etkisi olup-olmad›¤›n› söyleyebilir misiniz? A¤ac›n ifllenmifli bile çevreye oksijen tafl›r. Orman ürünleri faaliyeti; kirlili¤i olmayan, çevreye zarar vermeyen temiz bir üretim tarz›d›r. fiu soru mutlaka herkesin akl›na geliyor? Ormanlar›m›z, orman ürünleri sektöründe kullan›lan malzemeler nedeniyle kesilerek azal›yor mu? ‹fle ilk bafllad›¤›mda ben de bunu öyle düflünüyordum. Fakat bir çam ihalesi için gitti¤im bir Orman ‹flletme Müdürlü¤ü’nde bana gösterdikleri kesilecek a¤açlar 50-60 y›ll›kt›. “Bu a¤açlar kesilmese, çürüyecek ve hiçbir ifle yaramayacak” dediklerinde çok rahatlam›flt›m. Hatta flunu da ilave etti yetkililer: “20-30 y›l öncesi ormanlar›m›zla bugünkü ormanlar›m›z aras›nda say› bak›m›ndan hiçbir fark yok. Sürekli yeni dikimler yap›yoruz. Yani tüketildi¤i kadar da üretiyoruz demifllerdi de, ben de bu bilgilenmeden memnun kalm›flt›m. Bunu daha çok i¤ne yaprakl› a¤aç olan çam orman› için söylüyorum. 75 Bak›fl 131 ‹stanbul’un yeni gözdesi ‘Özdilek Center’ kap›lar›n› ziyaretçilerine açt› Özdilek’in ‹stanbul’daki ilk yat›r›m› olan ‘Özdilek Center’ ziyaretçilerine kap›lar›n› açt›. ‹fl ve yaflam›n merkezi olan Levent’te hizmet veren proje, 140 seçkin ma¤azan›n yer ald›¤› AVM ile 32 katl› otel ve 33 katl› plazadan olufluyor. ürkiye’nin en de¤erli ilk 100 markas› içinde yer alan Özdilek’in, ÖzdilekPark ‹stanbul AVM, River Plaza ve Wyndham Grand ‹stanbul Levent’ten oluflan karma projesi ‘Özdilek Center’ ziyaretçilerine kap›lar›n› açt›. T Özdilek Holding Yönetim Kurulu Baflkan› Hüseyin Özdilek’in ev sahipli¤inde gerçekleflen tan›t›m organizasyonunda ‘Özdilek Center’ karma projesine yap›lan yat›r›m ve Özdilek Holding’in önümüzdeki dönem hedefleri konufluldu. Üçlü Karma Proje; ‘Özdilek Center’ ‹fl ve yaflam›n merkezi olan Levent’te, Kanyon ve Metrocity’nin tam ortas›nda hizmet veren proje, 140 seçkin ma¤azan›n yer ald›¤› AVM ile 76 Bak›fl 131 32 katl› otel ve 33 katl› plazadan olufluyor. Özdilek’e ait hipermarket, ma¤aza ve sinema birimleri ile yaklafl›k 500 kifliyi istihdam edecek olan projedeki di¤er ma¤azalarda yaklafl›k bin 500 kiflinin görev alaca¤›, otel ve ifl merkezi ile birlikte düflünüldü¤ünde ise projenin toplamda yaklafl›k 2 bin 500 kifliye direkt istihdam sa¤layaca¤› belirtildi. Üyelerden Haberler yaflam merkezleriyle her gün binlerce kifliyi a¤›rl›yor. Burada yaflam hiç durmuyor ve ulafl›m kolayl›¤›yla da özellikle ifl insanlar›n›n u¤rak yerleri aras›nda yer al›yor. ‹flte tam da bu noktada konumland›rd›¤›m›z Özdilek Center ‹stanbul, 3 kilometrelik alanda yer alan yerleflik nüfusla toplam 500 bin kifliye, 5 kilometrelik alanda ise toplam 1 milyon 100 bin kifliye ulafl›yor. fiehrin kalbinde konumland›rd›¤›m›z proje, ‹stanbul’daki ilk projemiz… ‹stanbul’un her yerinden rahat ulafl›m imkan› ‹stanbul’un karmafl›k trafi¤ine girmeden ÖzdilekPark AVM ile ba¤lant›l› metro hatt› sayesinde AVM, River Plaza ve Wyndham Grand ‹stanbul Levent otel ziyaretçileri, d›fl alana ç›kmadan, herhangi bir ba¤lant› yoluna gerek duymadan metro ile Kartal ve ‹stanbul Atatürk Havaliman› güzergah›nda gitmek istedi¤i yere kolayca ulaflabiliyor. Ayr›ca, inflaat› devam eden Levent-Hisarüstü metro hatt›n›n ilk hatt›n›n ilk dura¤›n›n bu noktada olmas› planlan›yor. Hedef; y›l içinde 10 milyonun üzerinde ziyaretçi… Bas›n toplant›s›ndaki konuflmas›nda; proje kapsam›nda y›l içinde 10 milyonun üzerinde ziyaretçiye ulaflmay› hedeflediklerini belirten Özdilek Holding Yönetim Kurulu Baflkan› Hüseyin Özdilek, konuyla ilgili flunlar› söyledi: “‹stanbul’un en hareketli bölgelerinden Levent, ifl ve Bu görkemli projemizde; 5 y›ld›zl›, 389 odas› ve birçok konferanstoplant› salonu ile uluslararas› prestije sahip Wyndham Grand ‹stanbul Levent gibi ‹stanbul’un yerli-yabanc› ifl dünyas›n›n y›ld›z› olacak bir otel bulunuyor. Ayr›ca yaklafl›k 3 bin beyaz yakal› çal›flan› a¤›rlayacak en yeni teknolojilerle infla edilen River Plaza yer al›yor. Projenin al›flverifl, yaflam ve e¤lence merkezi olacak ÖzdilekPark ‹stanbul AVM; Türkiye’nin en seçkin 140 markas› ile al›flverifl ihtiyaçlar›n›n karfl›lanaca¤›, çocuklar için e¤lence alan›, farkl› damak tatlar› için özel yiyecek-içecek bölümleri ve yeflil teraslar›yla misafirlerine do¤an›n tad›n› ç›karaca¤› bir yaflam alan› sunuyor.” 77 Bak›fl 131 Matl› Grubu orta vadede Türkiye’nin protein ihtiyac›n› karfl›lamay› hedefliyor 1965’te Ömer Matl›’n›n temellerini att›¤› Matl› G›da Grubu; yem, g›da ve tam ya¤l› soya üretimi ile m›s›r kurutma ve hammadde ticaretine, orta vadede beyaz-k›rm›z› et ile sütsüt ürünlerini de ilave ederek ülkenin protein ihtiyac›n› karfl›lamay› hedefliyor. T ürkiye’nin yemcisi Matl›, ülkenin protein ihtiyac›n› karfl›layan g›da grubu olma hedefine emin ad›mlarla yürüyor. 2013 y›l›nda 553 bin ton yem üreten Matl› G›da Grubu’nun hedefi, 2015’te 1 milyon ton, 2020’de ise 2 milyon ton yem üretmek. 2013 y›l› cirosu 498 milyon lira 2010 y›l›nda bafllad›¤› yumurta üretiminde de iddial› olan Matl› G›da Grubu, Burdan Yumurta markas› ile günde 1 milyon 520 bin, y›lda ise yaklafl›k 555 milyon adet yumurta üretiyor. Günlük yumurta üretimini 2014 y›l› sonuna kadar 2 milyon 156 bin adede ç›karacak olan grubun nihai hedefi 2015’te y›lda 1 milyar adet, 2020’de ise y›lda 2 milyar adet yumurta üretimine ulaflmak. 600 kifliye istihdam sa¤layan, 2 bin tedarikçiyle de ticaret yapan Grubun, yem bayii say›s› da 400’e ulaflt›. Grup, 2013 y›l›nda toplam 498 milyon TL ciro elde etti. Türkiye’de besin zincirinin en güçlü halkas› olacak Orta vadede beyaz ve k›rm›z› et ile süt ve süt ürünleri üretimine de 78 Bak›fl 131 bafllayarak, Türkiye’nin protein ihtiyac›n› karfl›layan bir g›da grubu olacak Matl›, dolay›s›yla hem hayvanlar› hem de insanlar› besleyerek, ülkede besin zincirinin en güçlü halkas› haline gelmeyi hedefliyor. gösterdi¤ini belirten Yönetim Kurulu Baflkan› Özer Matl›, Grubun ana flirketi Matl› A.fi.’nin; ‹SO’nun ‘Türkiye’nin En Büyük 500 Sanayi Kuruluflu’ araflt›rmas›nda, 2013 y›l› verilerine göre 207. s›rada yer ald›¤›n› vurgulad›. Y›lda 1,5 milyon tona yaklaflan üretim kapasitesi… Matl› G›da Grubu bugün Karacabey’in yan› s›ra Konya, Çorlu (Tekirda¤), Turgutlu (Manisa) ve Samsun tesislerinde büyükbafl, küçükbafl ve kanatl› hayvan yemi üretiyor. Grup 2013 y›l› itibariyle befl fabrikas›nda y›lda toplam 1 milyon 120 bin ton yem üretim kapasitesine sahip… Ocak 2014 sonunda Gaziantep yem fabrikas› faaliyete geçtikten sonra grubun y›ll›k yem üretim kapasitesi alt› fabrikada toplam 1 milyon 320 bin tona ç›kt›. Nereden nereye? Matl› G›da Grubu’nun kurucusu Ömer Matl›, ifl hayat›na 1965’te Bursa’n›n Karacabey ilçesinde so¤an ticareti yaparak bafllad›. 1970’lerin bafl›nda hayvan ticaretine ve buna paralel olarak mand›rac›l›¤a geçen Ömer Matl›, bu ifllerde elde etti¤i baflar›lar›n getirdi¤i ticari itibar› ve birikmifl sermayesiyle birlikte çeltik ifline girdi ve 1980 y›l›nda kurdu¤u çeltik fabrikas›yla tüccarl›ktan sanayicili¤e ad›m att›. Türkiye’nin en büyük 207. sanayi kuruluflu Matl› G›da Grubu’nun halen yem üretimi, g›da üretimi, tam ya¤l› soya üretimi, m›s›r kurutma ve hammadde ticareti alanlar›nda faaliyet Ömer Matl›, 1986’da hayvan yemi üretmeye karar verdi. Bu yat›r›m karar›, 1988 y›l›nda ilk büyükbafl hayvan yemi üretiminin gerçekleflmesi ile somutlaflt›. Karacabey’deki fabrikada saatte 10 ton süt ve besi s›¤›r› yemi üretiliyordu. Hedef kitle ise bafllang›çta Karacabey, Mustafakemalpafla, Band›rma ve çevresindeki süt ve besi s›¤›r› yetifltiricileriydi. Bu ilk fabrikaya 1992 y›l›nda bölgenin ilk modern m›s›r kurutma tesisi eklendi. Matl› G›da Grubu Nisan 2010’da ise yepyeni bir sektöre ad›m atarak yumurta üretimine bafllad›. Üyelerden Haberler Uluslararas› Kemal Coflkunöz Eskrim Turnuvas› FIE’nin resmi takviminde… Bu y›l beflincisi gerçeklefltirilen ve ilk kez Senior kategorisinde Uluslararas› Eskrim Federasyonu’nun (FIE) resmi takvimine giren, Uluslararas› Kemal Coflkunöz Eskrim Satellite Turnuvas›, dünya klasman›nda puan veren bir müsabaka haline geldi. oflkunöz Holding’in kurucusu merhum Kemal Coflkunöz ad›na bu y›l beflincisi düzenlenen ‘Uluslararas› Kemal Coflkunöz Eskrim Satellite Turnuvas›’ sona erdi. 11-12 Ekim tarihlerinde Bursa Nilüfer Spor Salonu’nda gerçeklefltirilen turnuvan›n birinci günündeki erkek k›l›ç müsabakalar›n›n galibi Gürcistan’dan Beka Bazadze olurken, ikinci gün gerçeklefltirilen müsabakalarda ise Ukrayna’dan Olena Voronina birincilik ipini gö¤üsledi. C Bursa’n›n uluslar aras› arenada tan›t›m›na katk›… Coflkunöz Holding, Coflkunöz Spor Kulübü ve Türkiye Eskrim Federasyonu ifl birli¤iyle gerçeklefltirilen turnuva; olimpik spor dal› olan eskrimin daha çok kifliye ulaflmas›n› sa¤larken, organizasyona ev sahipli¤i yapan Bursa’n›n tan›t›m›na katk›da bulunmas› aç›s›ndan da büyük önem tafl›yor. Bu y›l ilk kez Senior kategorisinde FIE (Fédération Internationale d'Escrime / Uluslararas› Eskrim Federasyonu) resmi takvime giren turnuva, böylece dünya klasman›nda puan veren uluslararas› bir müsabaka haline geldi. Bir dünya kupas› organizasyonuna dönüfltürülmesi hedeflenen turnuvaya aralar›nda Azerbaycan, ‹ngiltere, ‹rlanda, Singapur, Amerika Birleflik Devletleri, Ukrayna, Venezula, Virgin Adalar›, Irak ve Gürcistan’›n da oldu¤u 11 ülkeden 59 sporcu kat›ld›. Geçti¤imiz y›l a¤›rl›kl› olarak Avrupa’dan önemli bir kat›l›ma sahne olan organizasyona bu y›l Uzak Do¤u ülkeleri ve ABD’den de kat›l›m olmas›, ayr› bir baflar› olarak öne ç›kt›. Turnuva çok zorlu mücadelelere sahne oldu 11 Ekim tarihinde bafllayan turnuvan›n ilk gününde erkek k›l›ç müsabakalar› yap›ld› ve müsabakalarda 33 sporcu rakipleriyle karfl› karfl›ya geldi. Turnuvan›n ikinci gününde ise 26 bayan eskrimci, k›l›ç müsabakalar›nda finale ç›kmak için mücadele verdi. Turnuvan›n ilk gününde Gürcistan’dan Beka Bazadze birinci, yine Gürcistan’dan Nika Shengelia ikinci oldu. Üçüncülü¤ü ise Türkiye’den ‹brahim Ahmet Ant ve Azerbaycan’dan Azar Taghiyev paylaflt›. Üçüncülere madalyalar›n› Coflkunöz Metal Form Afi Genel Müdürü Aptullah Saner verirken, ikinci olan sporcuya madalyas›n› Türkiye Eskrim Federasyonu Baflkan› Müminhan Bilgin takdim etti. Erkekler k›l›ç müsabakalar› birincisi ise, madalyas›n› Bursa Vali Yard›mc›s› Eyüp Sabri Kartal’›n elinden al›nd›. ‹kinci gün gerçeklefltirilen müsabakalarda ise, Ukrayna’dan Olena Voronina birinci, Azerbaycan’dan Sabina Mikina da ikinci oldu. Üçüncülü¤ü ise Ukrayna’dan Alina Komashchuk ve yine Ukrayna’dan Iryna Shchukla paylaflt›. Üçüncülere madalyalar›n› Coflkunöz Holding Yönetim Kurulu Üyesi Oya Yöney ve Gençlik Hizmetleri ve Spor ‹l Müdürü Süleyman fiahin verirken, ikinci olan sporcuya madalyas›n› Türkiye Eskrim Federasyonu Baflkan› Müminhan Bilgin takdim etti. Bayanlar k›l›ç müsabakalar› birincisi ise, madalyas›n› Bursa Vali Yard›mc›s› Eyüp Sabri Kartal’›n elinden al›nd›. ‹ki gün süren turnuva, toplamda 209 karfl›laflmaya sahne oldu. 79 Bak›fl 131 Coflkunöz Holding ‘ALABUGA’ ile ilk yurtd›fl› tesis yat›r›m›n› hayata geçirdi Coflkunöz Holding’in yurtd›fl›ndaki ilk yat›r›m› ‘Coflkunöz Alabuga’, Tataristan Cumhuriyeti’nin ilk büyük presli parça üretim tesisi oldu. Y›ll›k 50 bin ton sac iflleme kapasitesine sahip tesis, Rus Otomotiv Forumu taraf›ndan ‘2013 Y›l›n›n En ‹yi Yat›r›m Projesi Ödülü’ne lay›k görüldü. C oflkunöz Holding’in yurt d›fl›ndaki ilk yat›r›m› olan Coflkunöz Alabuga, otomotive yönelik preslenmifl sac parçalar› üretmek üzere kuruldu. 2012 y›l›n›n son çeyre¤inde temelleri at›lan Coflkunöz Alabuga; Tataristan Cumhurbaflkan› Rustam Minnihanov, 80 Bak›fl 131 çok say›da üst düzey devlet yetkilisi ve çeflitli ülkelerden konuklar›n kat›ld›¤› resmi aç›l›fl töreniyle A¤ustos 2014’te fiilen üretime geçti. Yüksek teknolojili bir fabrikayla karfl›laflmaktan memnunuz Tataristan Cumhurbaflkan› Minnihanov aç›l›fl konuflmas›nda, Üyelerden Haberler geçti¤imiz y›l Türkiye’deki Coflkunöz Metal Form fabrikas›na yapt›¤› ziyarete de¤inerek, Coflkunöz Holding’den bekledi¤i gibi yüksek teknolojili bir fabrika ile karfl›laflmaktan duydu¤u memnuniyetini dile getirdi. politikas›n›n ilk ad›m› olan Coflkunöz Alabuga, s›n›rlar›n ötesine tafl›d›¤› Ar-Ge ve know-how’› Tataristan Cumhuriyeti’ndeki e¤itimli ifl gücü, alan›nda uzman markalar ve enerji olanaklar› ile buluflturdu. Coflkunöz Holding Genel Koordinatörü Cenk Yöney ise, gerçeklefltirdikleri yat›r›mla Rusya Federasyonu otomotiv yan sanayi sektörünün geliflimine sürekli katk›da bulunmay› ve bu konuda öncülük etmeyi amaçlad›klar›n› vurgulad›. TS-16949-2002, ISO 14001, OHSAS 18001 standartlar›na göre üretim yapacak olan fabrika; “Yal›n Üretim” ve otomotive özgü pek çok sistem transferi ile alan›ndaki en son teknolojileri bölgeye kazand›rarak önemli bir model olma amac›n› tafl›yor. Rus Otomotiv Forumu’ndan Gelen ‘Y›l›n Yat›r›m›’ Ödülü Coflkunöz Alabuga’n›n ilk etab› 15 bin metrekaresi kapal› olmak üzere 78 bin metrekare aç›k alan üzerinde kuruldu. Coflkunöz Alabuga; flirket kuruluflu, yasal prosedürlerin yerine getirilmesi, fabrika inflaat›, makinelerin montaj› ve devreye al›nmas› süreçlerinin 1,5 y›l gibi rekor bir sürede tamamlanmas›yla örnek gösterilen bir proje oldu. Bu baflar›, Rus Otomotiv Forumu taraf›ndan ‘2013 Y›l›n›n En ‹yi Yat›r›m Projesi Ödülü’ ile taçland›r›ld›. Törende yap›lan konuflmalar›n ard›ndan Minnikhanov, Ford Sollers ve Coflkunöz Holding üst yönetimi taraf›ndan hat çal›flt›r›ld› ve ilk presli parça üretimi gerçeklefltirildi. Y›ll›k sac iflleme kapasitesi 50 bin ton Coflkunöz Alabuga; 60 y›ll›k köklü üretim geçmifli ile 6 farkl› sektörde 12 firmas›, 2 bin 500 çal›flan›yla faaliyet gösteren ve Türkiye’nin en büyük sanayi kurulufllar›ndan biri olan Coflkunöz Holding çat›s› alt›nda yer al›yor. Y›ll›k 50 bin ton sac iflleme kapasitesine sahip olan fabrika, binek araçlarda kullan›lacak parçalar için full robotik otomasyonlu pres hatlar›nda üretim yapacak. Coflkunöz’ün d›fla aç›lma politikas›n›n ilk ad›m› Coflkunöz Holding’in d›fla aç›lma 81 Bak›fl 131 Durmazlar, Innotrans 2014’te iki yeni rayl› sistem arac›n› tan›tt› Durmazlar Holding, dünya markas› olma yolunda emin ad›mlarla ilerleyen ‘DURMARAY’ ile Berlin'de bu y›l 12.’si düzenlenen ve 55 ülkeden 2 bin 500 firman›n yer ald›¤›, Avrupa’n›n en büyük rayl› sistemler fuar› INNOTRANS 2014’te iki yeni arac›n› tan›tt›. ayl› sistemler sektörüne 2009’da, Türkiye’nin ilk yerli rayl› sistem arac› olan, yüzde 100 alçak tabanl› ‘‹pekböce¤i’ tramvay›n›n tasar›m› ve üretimiyle girifl yapan Durmazlar Holding, ürün gam›na; ‘‹pekböce¤i’nin Türkiye’de ilk defa üretilen çift yönlü modeli ile yeni bir hafif rayl› sistem arac› olan Green City’yi ekledi. Durmazlar; 23-26 Eylül’de Berlin’de yap›lan ve dünyan›n en büyük rayl› sistem fuar› olan INNOTRANS 2014’te, tamamen yeni metro arac› ‘Green City’nin dünya lansman› gerçeklefltirildi. R Yeni bir metro arac› tasar›m› için de çal›fl›yoruz Makine sektöründeki bilgi birikimini rayl› sistem araçlar›n›n yaz›l›m› konusunda da gelifltirerek know-how oluflturduklar›n› anlatan Durmazlar Makine Yönetim Kurulu Baflkan› Hüseyin Durmaz gelinen süreci flöyle özetledi: “‘‹pekböce¤i tramvay›n›n tasar›m›na 2009 y›l›nda bafllad›k. 2,5 y›l süren ürün gelifltirme sürecinden sonra ilk arac›n üretimini yaparak, standartlara uygunlu¤unu do¤rulamak amac›yla bir y›l süren homologasyon testlerini tamamlad›k. Arac›m›z tüm testleri baflar›yla geçti. 2013 y›l›nda Bursa Büyükflehir Belediyesi’ne teslim etti¤imiz 6 adet tramvay baflar›yla çal›fl›yor. 82 Bak›fl 131 Sonras›nda durmad›k, hem yurtiçi, hem de yurtd›fl› pazarlar›n› hedefleyerek ürün gam›na iki yeni model daha ekledik. Bunlardan biri, çift yönlü ‹pekböce¤i tramvay›, di¤eri ise yüksek tabanl› hafif metro arac› Green City. Bu iki yeni arac›m›z›n üretim ve testlerini tamamlad›k, Berlin’deki Innotrans 2014 Fuar›’nda sergiledik. Bunlarla da kalm›yoruz. 2015 y›l›n›n ikinci çeyre¤inde yerli bir metro arac› Üyelerden Haberler tasar›m› için de gerekli planlar›m›z› yapt›k. Bu araçla flehir içi rayl› sistem araç ürün gam›m›z› tamamlam›fl olaca¤›z.” Green City ile Avrupa’daki ihalelere kat›laca¤›z Hüseyin Durmaz, milli marka yaratman›n önemine de de¤inerek, “Amac›m›z, ülkemizin patenti kendisine ait olan rayl› sistem araçlar›n› tasarlay›p üreterek, sadece yurtiçinde de¤il, yurtd›fl›nda da kabul görecek bir marka yaratmak ve DURMARAY markas›yla uluslararas› alanda yer almak. Fuarda sergiledi¤imiz hafif metro arac› Green City ile Avrupa’daki ihalelere de kat›lmak için haz›rl›k yap›yoruz” dedi. Hep birlikte çal›fl›rsak 2023 y›l› hedeflerine ulafl›r›z Türkiye’de 60 y›ld›r makine sektöründe bulunduklar›n› ve üretimlerinin yüzde 80’ini ihraç ettiklerini belirten Durmaz, hükümetin 2023 y›l› için belirledi¤i ‘500 milyar dolar ihracat’ ve ‘cari a盤› kapatmak’ vizyonuna ulaflmas›na katk› için rayl› sistemleri hedeflediklerini belirtti. Durmaz, “Biz özel sektör olarak 2023 hedefleri için üzerimize düfleni yapmaya haz›r›z, ancak hükümetimizin özel sektörün bu giriflimini desteklemesi gerekli. Memnuniyetle görüyoruz ki, savunma sanayiinde milli tank, milli gemi ve milli uçak üretimi hükümetimiz taraf›ndan destekleniyor. Rayl› sistemler de, hükümetimizin 2023 hedeflerini gerçeklefltirmede oldukça kritik bir öneme sahip. Çünkü gelecek 10 y›l içinde sadece Türkiye’de 25 milyar dolarl›k bir ihtiyaçtan bahsediyoruz. Özel sektör olarak kendi öz kaynaklar›m›zla ç›kt›¤›m›z bu yolda ülkemizin menfaatleri do¤rultusunda hep beraber çal›flmal›y›z. Hedeflerimize ancak bu flekilde ulaflabiliriz” diye konufltu. 83 Bak›fl 131 Sanayi inflaatlar› Sinta’dan sorulur Özellikle sanayi inflaatlar›ndaki uzmanl›¤› ve yüzde 100 müflteri memnuniyetine verdi¤i önem ile tan›nan Sinta, 2014 y›l›nda da pek çok projeyi hayata geçirmenin gururunu yafl›yor. Firman›n, yak›n zamanda tamamlanacak projeleriyle birlikte ekonomiye sa¤lanan katk› daha da artacak. anayi inflaatlar› alan›nda Türkiye’nin en önemli firmalar› aras›nda yer alan Sinta, 2014 y›l›nda da pek çok projeyi tamamlayarak öncülü¤ünü sürdürdü. Bütün ülkelerde oldu¤u gibi Türkiye’de de de¤iflim ve geliflimin temelini inflaat sektörünün oluflturdu¤unu belirten Sinta yetkilileri, “Bütün mekanlar› yaflan›r k›lan tüm altyap›n›n ilk ad›m› inflaat ile at›l›yor. S Faaliyetini, inflaat sektörünün hareketlili¤iyle sürdüren onlarca iflkolunun katk›s› da dikkate al›nd›¤›nda inflaat›n, GSMH içindeki pay› yaklafl›k yüzde 30 seviyesine ç›k›yor” dediler. ‹stikrarla birlikte sektördeki geliflim sürecektir “‹nflaat sektörünün geliflmesinde hükümet politikalar›n›n, uluslararas› kredi kurulufllar›n›n, politika ve ekonomiyi etkileyen tüm kararlar›n do¤rudan etkisi bulunuyor. ‹stikrarl› büyümeye ve beraberinde istihdam yaratmaya her zaman ihtiyac› olan Türkiye ekonomisi için inflaat sektörü çok önemli bir sektör olmufltur” diyen Sinta yetkilileri, Türkiye’de siyasi ve ekonomik istikrar devam etti¤i sürece sektördeki geliflimin de sürece¤ini anlatt›lar. Sinta; inflaat sektörünün atar damarlar›ndan birisi 2014 y›l›n›n sonuna yaklaflt›¤›m›z flu dönemde Sinta taraf›ndan yap›m›na bafllanan- devam eden ve tamamlanan inflaat projelerinden baz›lar› ise flöyle özetlendi: “Tofafl Türk Otomobil Fabrikas›’n›n mevcut tesislerinde bulunan gövde 84 Bak›fl 131 atölyesinin çat› de¤iflim projesinin ve mevcut tesislerine ilave olarak yeni Ar-Ge ofisleri ilave inflaat ifllerinin yap›m›na firmam›zca baflland›. Güngör Zeytincilik’in Orhangazi’de bulunan mevcut arsalar›na prefabrik betonarme fabrika binas› inflaat›n›n yap›m›na baflland›. Trend Tekstil’e ait DOSAB’da bulunan mevcut fabrika s›n›rlar› içine muhtelif inflaat ifllerinin yap›m›na baflland›. Elsi Elektrik Sistemleri’nin HOSAB’daki mevcut fabrika sahas› s›n›rlar› içine betonarme idari bina karkas ve prefabrik betonarme karkas ve çelik çat›l› fabrika binas› inflaat›n›n yap›m›na yine Sinta taraf›ndan baflland›. Asil Çelik’in Orhangazi-Gemiç Köyü Mevkii’nde 600.000 ton/y›l üretim kapasiteli yeni sürekli döküm tesisi betonarme ve çelik konstrüksiyon inflaat›n›n yap›m› büyük bir h›zla devam ediyor. Bursa Tekstil Boyahaneleri ‹htisas Organize Sanayi Bölgesi’nin Bad›rga Köyü s›n›rlar› içinde yer alan arazisine 1. K›s›m Altyap› inflaat›n›n yap›m›na güçlü ekipmanlar›m›z ve makine park›m›zla firmam›zca devam ediliyor. Yine, Nuri Körüstan Makine Metal’in NOSAB’da yer alan mevcut arsas›na prefabrik fabrika binas›n›n inflaat› ile Empo Otomotiv’e ait NOSAB’da yer alan arsaya prefabrik fabrika binas›n›n inflaat› devam ediyor. Türk Traktör ve Ziraat Makine’nin Sakarya’daki mevcut boyahane binas›n›n çelik konstrüksiyon platform imalat› ile Magneti Marelli Mako’nun NOSAB’daki mevcut tesislerine ek sundurma binas›, hammadde binas›, çad›r tünelleri ve ilave sundurma inflaat›n›n yap›m› da firmam›z taraf›ndan tamamlanm›flt›r. Bölgemizde inflaat sektörünün atardamarlar›ndan biri olan Sinta, her flekilde ve her ortamda gerek müflteri memnuniyetini art›rmak ve gerekse baflar›l› ifllere imza atmak ad›na üzerine düflen görevi yerine getirmeye devam edecek.” Üyelerden Haberler Türkiye’nin sütçüsü Sütafl’a e¤itim faaliyetlerinden dolay› global ifl ödülü Sütafl, e¤itim faaliyetleriyle, 60’dan fazla ülkeden 3 bin 500’ü aflk›n kat›l›m›n oldu¤u Stevie Uluslararas› ‹fl Ödülleri’nde, Avrupa’da Y›l›n Kurumsal Sosyal Sorumluluk Program› kategorisinde Gümüfl Stevie Ödülü’ne lay›k görüldü. ütafl, e¤itim faaliyetleriyle, Stevie Uluslararas› ‹fl Ödülleri’nde ‘Avrupa’da Y›l›n Kurumsal Sosyal Sorumluluk Program›’ kategorisinde Gümüfl Stevie Ödülü’ne lay›k görüldü. Dünyan›n en baflar›l› kurumlar›n›n de¤erlendirildi¤i yar›flmaya 60’dan fazla ülkeden 3 bin 500’ü aflk›n kat›l›m oldu. Ödül töreni Paris’te düzenlendi. S Sütafl binlerce üretici, ö¤renci ve giriflimciyi ücretsiz e¤itti Süt ve süt ürünleri sektörünün lider markas› Sütafl, uluslararas› yar›flmada ‘Ottan Sofraya’ bütünleflik ifl modeli çerçevesinde gerçeklefltirdi¤i e¤itim faaliyetleriyle öne ç›kt›. Sütafl’›n e¤itim çal›flmalar›, ineklerin yedi¤i ottan sofralara ulaflan süt ürünlerine uzanan süt de¤er zincirinin en önemli parças›… Sütafl’›n Uluda¤ ve Aksaray Üniversiteleri ile G›da, Tar›m ve Hayvanc›l›k Bakanl›¤› iflbirli¤inde yürüttü¤ü, herkese aç›k ücretsiz uygulamal› hayvanc›l›k e¤itimleri, 1998 y›l›ndan bu yana baflar›yla devam ediyor. Sütafl’›n e¤itimlerden bugüne kadar 16 binin üzerinde üretici ve ö¤renci yararland›, 26 binden fazla giriflimci de süt hayvanc›l›¤› konusunda ücretsiz dan›flmanl›k hizmeti ald›. UNDP’den de ‘En ‹yi Sosyal Sorumluluk Projesi’ Ödülü Sütafl, ‘E¤itimde Özel Sektör Üniversite ‹flbirli¤i” konusunda bir ilk olan faaliyetleri ile geçti¤imiz y›l UNDP’nin (Birleflmifl Milletler Kalk›nma Program›) yürüttü¤ü ‘Mesleki E¤itim’ çal›flmas›nda örnek olarak seçilmifl ve 2014 Dünya Sütçülük ‹novasyon Yar›flmas›’nda da ‘En ‹yi Sosyal Sorumluluk Projesi’ ödülünü alm›flt›. 85 Bak›fl 131 ContiTech 15. y›l›nda 15 milyonuncu körü¤ü üretmenin gururunu yafl›yor DAF, Renault, Volvo ve Mercedes gibi lider ticari araç ve aks üreticilerine Bursa fabrikas›ndan ürün gönderen ContiTech Lastik, 15. yafl›n›, 15 milyonuncu körü¤ü üretmenin gururuyla taçland›rd›. ünyan›n önde gelen hava süspansiyon sistemleri tedarikçisi ve gelifltiricisi ContiTech Lastik, 15. yafl›n› Almira Otel’de düzenledi¤i görkemli törenle kutlad›. Gecede 15. y›l›n›, 15 milyonuncu körü¤ü üretmenin gururuyla taçland›ran ContiTech Lastik, baflar›s›n› tedarikçileri ve çal›flanlar›yla paylaflt›. D Continental Yönetim Kurulu Üyesi ve ContiTech Yönetim Kurulu Baflkan› Heinz-Gerhard Wente, ContiTech Hava Süspansiyon Sistemleri Baflkan› ve ContiTech Lastik Yönetim Kurulu Baflkan› Hannes Friederichsen, ContiTech Lastik Sanayi ve Ticaret Afi. Genel Müdürü fiirzat Karayel’in de haz›r bulundu¤u organizasyonda, üretim bölümü çal›flanlar› 15 milyonuncu hava süspansiyon körü¤ünü Heinz Gerhard Wente ile Hannes Friederichsen’e sundu. Baflar›n›n sonucu, en üst seviyede müflteri memnuniyeti Organizasyonun aç›l›fl›nda konuflan Genel Müdür fiirzat Karayel, ticari araçlar›n yan› s›ra endüstriyel uygulamalara da imalat yapan ContiTech Lastik'in 110 bin adet olan körük üretimini aradan geçen 15 y›lda 1,4 milyon adede yükseltti¤ini kaydetti. Ticari araç sektörü için 15 milyonuncu hava süspansiyon körü¤ünü üretmenin gururunu yaflad›klar›n› vurgulayan Karayel, “Baflar›; Bursa’daki çal›flanlar›m›z›n, Almanya’daki meslektafllar›m›z›n, tedarikçilerimizin ve hizmet sa¤lay›c›lar›m›z›n tak›m oyunudur. Sonucu ise en üst seviyede müflteri memnuniyeti…” dedi. 86 Bak›fl 131 Bursa’dan dünya markalar›na üretim… Yerli bir flirket ile 1996 y›l›nda yap›lan ortakl›k giriflimi sonucu 1999'da kurulan ContiTech Lastik’in ilk olarak yedek parça talepleri do¤rultusunda üretime bafllad›¤›n› hat›rlatan fiirzat Karayel, bugün ise DAF, RenaultVolvo, Mercedes ve BPW gibi önde gelen ticari araç ve aks üreticilerinin müflteri portföylerinde yer ald›klar›n› söyledi. Dünyan›n önde gelen markalar›n›n araçlar›nda Bursa’da üretilen üstün nitelikli ürünlerin yer ald›¤›n› ifade eden Karayel, ulusal ve uluslararas› alanda takdir edilen bir ana sanayi tedarikçisi olduklar›n› da kaydetti. Tak›m ruhu baflar›y› getirdi Bu y›l yaklafl›k 1,4 milyon adet hava süspansiyon körü¤ü üretmeyi planlad›klar›n› dile getiren Karayel, paralel olarak kauçuk körük ve çeflitli metal bileflenlerden üretilen karmafl›k hava süspansiyon sistemlerinin üretim miktar›n›n da art›rd›klar›n› aktard›. Karayel, “Bu miktar, sevk edilen parçalar›n yüzde 60’›ndan fazlas›n› oluflturuyor. Bursa’daki büyüme, yap›lan düzenli yat›r›mlar ile destekleniyor. Tak›m ruhu fabrikam›z› baflar›l› k›l›yor ve bu, gelecekteki büyümemizi de sa¤layacak. 30 milyonuncu hava süspansiyonu üretimi 15 y›l sürmeyecek, daha h›zl› büyümek istiyoruz” dedi. Bursa fabrikas› baflar›l› iflbirli¤ine örnek… Continental Yönetim Kurulu Üyesi ve ContiTech Yönetim Kurulu Baflkan› Heinz Gerhard Wente de, Bursa fabrikas›n›n, baflar›lar›na 15 y›ld›r katk›da bulundu¤unu söyledi. Wente, “Dünya çap›ndaki kazanc›m›z 33,3 milyar Euro. Yaklafl›k 190 bin kifliyi de istihdam ediyoruz. Buna paralel olarak, ContiTech bölümü de istikrarl› bir flekilde büyüyerek, toplam 31 bin çal›flan› ile yaklafl›k 4 milyar Euro’luk ciroya ulaflt›. Bu büyük baflar›da katk›s› olan herkese teflekkür ediyoruz” diye konufltu. Üyelerden Haberler Has Tavuk ‘Avrupa ‹fl Ödülleri’nde Türkiye’nin flampiyonlar› aras›na girdi Has Tavuk, Avrupa’n›n en prestijli ifl ödüllerinden biri olan, Londra merkezli European Business Awards’›n global yar›flmas›nda ‘Türkiye’nin Milli fiampiyonlar›’ aras›nda gösterildi. as Tavuk A.fi., Avrupa’n›n en prestijli ödüllerinden biri olan, Londra merkezli European Business Awards’›n (Avrupa ‹fl Ödülleri) global yar›flmas›nda ‘Türkiye’nin Milli fiampiyonlar›’ aras›nda gösterildi. Böylelikle, perakende tavuk sektöründe sundu¤u yenilikçi hizmetleriyle Türkiye’nin önde gelen yeni nesil g›da firmalar›ndan biri olan Has Tavuk, 2014-2015 Avrupa ‹fl Ödülleri’nde Türkiye’yi temsil etmeye aday olarak, ülkenin milli flampiyonlar› listesindeki yerini ald›. H ‹ngiltere Ticaret Bakanl›¤› taraf›ndan destekleniyor RSM International ve ‹ngiltere Ticaret Bakanl›¤›’n›n Uluslararas› Ticareti Gelifltirme Kurulu taraf›ndan desteklenen Avrupa ‹fl Ödülleri’nde firmalar; yenilikçilik, ifl mükemmeliyeti ve sürdürülebilir baflar› kriterleri göz önünde bulundurularak de¤erlendiriliyor. Y›l›n ‹flvereni, Çevre Bilinci, Y›l›n Büyüme Stratejisi, RSM Y›l›n Giriflimcisi, UKTI ‹novasyon Ödülü ve Baflkan’›n Seçimi kategorilerinden olufluyor. Geçen y›l 35 ülkeden 20 binden fazla firma kat›ld› Geçti¤imiz y›l yap›lan Avrupa ‹fl Dünyas› Ödülleri yar›flmas›na 35 ülkeden 20.000’den fazla kurulufl kat›l›rken, ‘Avrupa Kamu fiampiyonu’nu belirlemek için yap›lan herkese aç›k oylamada 100.000’den fazla oy kullan›lm›fl ve ödül finali tüm dünya medyas›nda genifl yer alm›flt›. Bu y›l 8.’si düzenlenecek olan Avrupa ‹fl Ödülleri; Y›l›n ‹fl Ödülü, Kurumsal Sürdürülebilirlik, Müflteri Odakl›l›k, 87 Bak›fl 131 Ba¤›ms›z denetim, ‹noksan’›n gelece¤e ait kararlar›n› saptamas›nda yol gösterici ‹noksan CEO’su Gürhan Akdo¤an, “Bugüne kadar ald›¤›m›z ba¤›ms›z denetim hizmeti yönetime, mali tablolarla ilgili tahmin, analiz, denetim ve rapor haz›rlama gibi konularda, gelece¤e ait kararlar›n saptanmas›nda yol gösterici oldu” dedi. E ndüstriyel mutfak sektörünün parlayan y›ld›z› ‹noksan, toplam kaliteden belgelendirme çal›flmalar›na, risk yönetiminden denetim sistemine kadar her aflamaya özel bir önem vererek çal›flmalar›na h›z kazand›r›yor. ‹fl mükemmelli¤inde kararl›l›kla yürüyor ‹noksan; kurumsal yönetim anlay›fl›n›n sonucu olarak tüm süreçlerini gözden geçiriyor ve Stratejik Planlama, Tedarik Zinciri, Sat›fl Pazarlama ve Marka Yönetimi konular›na odaklanarak sürekli iyilefltirme ve gelifltirme yoluyla ifl mükemmelli¤inde kararl›l›kla yürüyor. Finansal tablolar ba¤›ms›z flirketlere denetlettiriliyor Kendi iç denetim sistemi yan›nda, mali tablolar›n› uluslararas› ölçekteki kurumlara ba¤›ms›z denetlettiren ‹noksan, bu alanda son iki y›ld›r da, Türkiye’de denetim, vergi, dan›flmanl›k, kurumsal finansman ve kurumsal risk alanlar›nda 29. hizmet y›l›n› dolduran Deloitte Türkiye’yi tercih ediyor. Ba¤›ms›z denetim sürecinde alt›nc› y›l tamamland› Ça¤dafl yönetim anlay›fl›na göre, iflletme yönetiminde ve yönetim kararlar›n›n oluflumunda, kaç›n›lmaz olarak muhasebe taraf›ndan üretilmifl ve denetlenmifl güvenilir yönetim bilgilerine gereksinim duyulmas› gerçe¤iyle hareket eden ‹noksan, hem denetlenen firmaya, hem de kamuya ve devlete yararlar› bulunan 88 Bak›fl 131 ba¤›ms›z denetim sürecinde 6. y›l›n› tamamlad›. Gelece¤e ait kararlar›n saptanmas›nda yol gösterici Bugüne kadar ald›klar› ba¤›ms›z denetim hizmetinin, yönetime mali tablolarla ilgili olarak tahmin, analiz, denetim ve rapor haz›rlama gibi konular üzerinde, gelece¤e ait kararlar›n saptanmas›nda yol gösterici oldu¤unu ifade eden ‹noksan CEO’su Gürhan Akdo¤an, bu raporlar›n kurumun kurumsallaflma sürecinde çok önemli bir rolü oldu¤unun alt›n› çizdi. Denetlenmifl finansal tablolar›n güvenirlili¤inin; isabet oran› yüksek bütçeleme ve daha öngörülebilir stratejik planlama alanlar›nda kendilerine avantaj sa¤lad›¤›n› belirten Akdo¤an, denetlenmifl finansal tablolar›n, kurum yöneticilerinin kendi performanslar›na alaca¤› kararlara da ›fl›k tuttu¤unu dile getirdi. Akdo¤an’a göre; yönetim sisteminin kalitesi ve sürdürülebilirli¤i flirketleri gelece¤e tafl›r ve tüm ifl sonuçlar›nda mükemmelli¤e ulaflabilmek için koflulsuz müflteri ve çal›flan memnuniyetindeki baflar›; do¤ru bir stratejik planlaman›n yap›lmas›, çal›flanlar›, kaynaklar› ve kalite sistemi ile süreçlerin tüm liderlerce etkin bir flekilde yönlendirilmesi ile gerçekleflebilir. Ba¤›ms›z denetim kuruma de¤er katar Kurumsal yönetim çerçevesinin sürekli ve sürdürülebilir bir parças› haline gelen ba¤›ms›z denetim hizmetlerinin, kurumlar›n muhasebe ve mali raporlama sistemlerinin uluslararas› standartlara ulaflmas›n›, tedarik zinciri yönetiminin kalitesini ve verimlili¤ini art›rmas›n› da sa¤lad›¤›n› vurgulayan Akdo¤an, “Bunun yan› s›ra ba¤›ms›z denetim raporlar›, tüm güvenilir, ilgili ve önemli bilgilerin kamuyla paylafl›lmas›n› sa¤lar. Ayr›ca, flirkete risk yönetimi faaliyetlerinde kullan›lacak en önemli girdileri verir” dedi. Üyelerden Haberler ‘May’ dünyada tan›nan Türk tohum markas› olma yolunda h›zla ilerliyor Her y›l sektörünün en baflar›l› ihracatç› firmalar› aras›nda yer alan ve dünyan›n pek çok bölgesinde tan›nan MAY Tohum, Türkiye ekonomisine yaratt›¤› katma de¤er ile gurur duyuyor. M AY Tohum, 2013 y›l› ihracat kay›t rakamlar›na göre, ‹stanbul Hububat Bakliyat Ya¤l› Tohumlar ve Mamulleri ‹hracatç›lar› Birli¤i alt sektörü Bitkisel Ya¤lar ve Ya¤l› Tohumlar ihracat› yapan firmalar aras›nda en baflar›l› üçüncü firma oldu. MAY Tohum, ayn› kategoride geçen y›l da üçüncü olmufltu. Dünyada tan›nan bir Türk tohum markas› oluyoruz Konuyla ilgili bir aç›klama yapan MAY Tohum Yönetim Kurulu Baflkan Yard›mc›s› Hamdi Çiftçiler, “MAY Tohum hedef co¤rafya olarak belirledi¤i Avrupa Birli¤i, Karadeniz Bölgesi, Ortado¤u ve Orta Asya’da h›zla tan›nan bir Türk tohum markas› olma yolunda ilerliyor. Bahsetti¤imiz hedef co¤rafyada bulunan ülkelerde MAY markas› alt›nda tescil ettirerek ticari sat›fla hak kazand›¤›m›z 160’dan fazla ürünümüz olup, dört farkl› ülkede de kendi gelifltirdi¤imiz baz› çeflitlerin lisans haklar›n› satm›fl durumday›z” dedi. Yaratt›¤›m›z katma de¤er bizim için gurur verici “Ülkemizde tohum denilince ne yaz›k ki herkesin akl›na yabanc› ülkeler geliyor” diyen Çiftçiler, “Uluslararas› seviyede kendi markas› ile ifl yapabilen, ba¤›ms›z olarak lisans ve tohum teknolojisi gelifltirip satabilen, ürün uzmanl›¤›na sahip bir Türk Tohum Markas› olarak ald›¤›m›z bu ihracatta üçüncülük ödülü ve ülkemize sa¤lam›fl oldu¤umuz katma de¤er, bizim için gurur verici” diye konufltu. MAY Tohum Anadolu’nun en büyük 500 flirketi aras›nda… Öte yandan, MAY Tohum, Ekonomist dergisinin Türkiye Ekonomi Bankas› iflbirli¤iyle yürüttü¤ü ‘Anadolu’nun En Büyük 500 fiirketi’ s›ralamas›na art arda befl y›l giren ilk ve tek tohumculuk firmas› oldu. Gökçelik&Teknoloji Transfer Ofisi iflbirli¤i Gökçelik, Türk perakende sektörünün hizmetine sunaca¤› yeni inovatif ürünlerle ilgili olarak Uluda¤ Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi’yle (TTO) iflbirli¤i yap›yor. ‹ novasyon ve Ar-Ge’nin, flirketlerin en önemli dinami¤i oldu¤una inanan Gökçelik, Türk perakende sektörünün hizmetine sunaca¤› yeni inovatif ürünlerle ilgili olarak Uluda¤ Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi’yle iflbirli¤i yap›yor. Ülke kalk›nmas› için Üniversite-Sanayi ‹flbirli¤i’nin çok önemli oldu¤una inanan Gökçelik Yönetim Kurulu Baflkan› Yalç›n Aras'›n teflvikiyle bafllayan TTO ile iflbirli¤i ilk meyvelerini vermek üzere… Gökçelik ve TTO projesi ile ilgili bilgi veren Gökçelik Yönetim Kurulu Baflkan› Yalç›n Aras, ciddi bir literatür taramas›ndan sonra seçtikleri projenin, perakende alan›nda üniversite-sanayi iflbirli¤iyle gelifltirilen ilk projelerden biri olaca¤›n› ve ortaya ç›kan ürünün Türk perakendecisi taraf›ndan çok be¤enilece¤ine inand›klar›n› söyledi. Aras, ayr›ca bu ürünün 50'den fazla ülkedeki ihracat ba¤lant›lar› arac›l›¤›yla yüksek katma de¤erli bir ihraç ürünü olaca¤›n› da sözlerine ekledi. 89 Bak›fl 131 Ermaksan, Turquality Marka Destek Program›’na dahil edildi Ekonomi Bakanl›¤›, Türk makine sektöründe yar›m as›rl›k tecrübenin simgesi olan ‘Ermaksan’›n, TURQUALITY® Marka Destek Program›’na al›nmas›n› uygun gördü. Böylelikle Ermaksan, global marka yolculu¤unda ‘Türk Makinesi’ alg›s›n› daha sa¤lam temeller üzerine oturtmak için çok önemli bir destek alm›fl oldu. T URQUALITY®; Türkiye’nin rekabet avantaj›n› elinde bulunduran ve markalaflma potansiyeli olan ürün gruplar›na sahip firmalar›n, üretimlerinden pazarlamalar›na, sat›fllar›ndan sat›fl sonras› hizmetlerine kadar bütün süreçleri kapsayacak flekilde yönetsel bilgi birikimi, kurumsallaflma ve geliflimlerini sa¤layarak uluslararas› pazarlarda kendi markalar›yla global bir oyuncu olabilmeleri ve ‘Türk Mal›’ imaj›n›n oluflturulmas› ve yerlefltirilmesi amac›yla oluflturulmufl devlet destekli ilk ve tek markalaflma program›d›r… Ermaksan’›n sektöründeki öncülü¤ü tescillendi Sac iflleme makineleri sektörünün önde gelen markas› Ermaksan da, dünyada ilk kez uygulanan devlet destekli markalaflma program› TURQUALITY®’ye dahil edildi. Ekonomi Bakanl›¤› taraf›ndan TURQUALITY® Marka Destek Program›’na al›nan Ermaksan; 49 y›ld›r üretti¤i kaliteli, üstün teknolojiye sahip, 90 Bak›fl 131 rekabetçi ve uzun ömürlü makineleri ile dünyada ‘Türk Makinesi’ alg›s›n›n yerleflmesinde gerçeklefltirdi¤i öncülü¤ü böylelikle tescillemifl oldu. “Sorumlulu¤umuz daha da artt›” TURQUALITY® program›na dahil edilmekten duyduklar› memnuniyeti dile getiren Ermaksan Makine Genel Müdürü Ahmet Özkayan, “Bakanl›¤›m›z›n, 49 y›l›n verdi¤i bilgi birikimi ve tecrübeyle global oyuncu olma yolunda h›zla ilerleyen Ermaksan Makine’nin de çabas›n› takdir edip TURQUALITY® Marka Destek Program›’na dahil etmesi bizleri sevindirdi. Böylelikle, uzun y›llard›r dünyan›n pek çok ülkesinde Türk bayra¤›n› onurla dalgaland›ran Ermaksan Makine’nin, ülkemiz ekonomisinin gelece¤i için önemi bir kez daha ortaya ç›kt›” dedi. Yeni dönemde Ermaksan’›n üzerine daha a¤›r bir sorumluluk yüklendi¤inin fark›nda olduklar›n› söyleyen Ahmet Özkayan, ‘yenilikçi teknolojiler’ slogan› ve yüzde 100 çevreci mant›kla yapt›klar› üretimi daha da gelifltirmek için çal›flmalar›n› yo¤unlaflt›racaklar›n› vurgulad›. Hedef; 2023’te dünyadaki ilk befl aras›nda yer almak TURQUALITY® Program›n›n oda¤›nda, klasik ihracat desteklerinden farkl› olarak salt ihracat› art›rmak yerine firmalar›n markalaflma hedeflerine katk›da bulunmak yer al›yor. Ermaksan Makine de; 50 y›ll›k markalaflma serüvenine, TURQUALITY® Destek Program› kapsam›nda ivme kazand›rarak bir dünya markas› olmay› hedefliyor. 2023 y›l›nda sac iflleme makineleri sektöründe dünyadaki en büyük 5 firma aras›na girme vizyonu ile yoluna devam eden Ermaksan, 2014 y›l›nda Ar-Ge Merkezi belgesini de alarak, bu alandaki çal›flmalar›n› yo¤unlaflt›rd›. Ermaksan, lazer teknolojilerine verdi¤i önem neticesinde yeni fabrika ve üretim faaliyetlerine yöneldi, bu alanda yüksek teknolojiye yap›lan yat›r›mlarla sektöründe öncü olma hedefiyle ön plana ç›kt›. Üyelerden Haberler Emko Elektronik ‘Y›l›n ‹novatif KOB‹ Ödülü’nün befl finalistinden biri oldu EMKO Elektronik, Bursa’dan 343, Türkiye genelinden ise toplam 3 bin 403 adet baflvuru yap›lan ‘2014 Y›l› KOSGEB KOB‹ ve Giriflimcilik Ödülleri’nde, ‘Y›l›n ‹novatif KOB‹ Ödülü’ kategorisinde 5 finalist aras›nda yer almay› baflard›. MKO Elektronik, KOSGEB taraf›ndan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanl›¤› ile Halk Bankas› deste¤iyle verilen; Y›l›n ‹novatif KOB‹ Ödülü’nün 5 finalistinden biri olarak aç›kland›. Güçlü Ar-Ge, Ür-Ge çal›flmalar› ve deneyimli kadrosuyla kendi sektöründe TSE-ISO 9001 Kalite Güvence Sistemi Belgesini alan firmalar aras›nda ilk olan EMKO Elektronik, KOSGEB Bursa Birimi’nin teflvikiyle ‘Y›l›n ‹novatif KOB‹ Ödülü’ne baflvurmufltu. Baflvuru dokümanlar›n›n de¤erlendirilmesi sonucunda, inovatif çal›flmalar› ile dikkati çeken EMKO Elektronik, ödül sürecinde finale kalan befl kurumdan biri olarak aç›kland›. E EMKO inovatif çal›flmalar›yla dikkat çekiyor Tekstil, g›da, cam, otomotiv, kimya, demir-çelik, makine imalat›, enerji ve di¤er sektörlerin otomasyon ve proses kontrol malzemeleri ile hizmetleri konusunda gereksinimlere cevap veren EMKO Elektronik, dünya standartlar›nda yüzde 100 yerli ürün gelifltiriyor. Kaliteli, güvenilir ve çözüm odakl› üretim ve hizmet anlay›fl› ilkeleriyle hareket eden EMKO Elektronik, otomasyon sektöründe iç pazarda lider firma olma özelli¤ini de sürdürüyor. 2012 ve 2013 y›llar›nda Türkiye’den sonra 45 ülkede markas›n› tescil ettiren EMKO, bu alanda yapt›¤› yat›r›mlarla da d›fl pazardaki bilinirli¤ini art›r›yor. Her y›l 10 yeni ürün… EMKO Elektronik, ürün gelifltirme kabiliyetleri sayesinde y›lda pazara 10 adet yeni ürün sunuyor. Bir d›fl ticaret flirketi, yurtiçinde 38, yurtd›fl›nda ise 30 yetkili sat›c›s› bulunan ve 60 ülkeye ihracat yapan EMKO Elektronik; 2013 y›l›nda bir önceki y›la göre ihracatta yüzde 37’lik art›fl sa¤lad›. Büyüme ve inovasyon çal›flmalar› ile ürün, üretim ve ifl süreçleri alan›nda pek çok yenilikler yapan EMKO Elektronik, Bursa’dan 343 adet, Türkiye genelinden ise toplam 3 bin 403 adet baflvuru alan 2014 Y›l› KOSGEB KOB‹ ve Giriflimcilik Ödülleri’nde ‘Y›l›n ‹novatif KOB‹ Ödülü’ kategorisinde 5 finalist aras›nda yer almay› da baflard›. “Do¤ru çizgideyiz” EMKO Elektronik Baflkan Yard›mc›s› Duygu Ispalar Güneri, “Uzun y›llard›r endüstriyel ölçme ve kontrol sektörüne hizmet vermenin, yurtiçinde ve yurtd›fl›nda bilinen marka olman›n zorluklar› ve sorumluluklar› bask› olufltursa da zaman zaman kurum ve kurulufllar taraf›ndan takdir edilmek, ödüllendirilmek bizlere flevk ve gurur veriyor. BUS‹AD, TÜRKONFED, ‹hracatç› Birlikleri, TSE, Elektrik Mühendisleri Odas›, BTSO gibi sayg›n kurulufllardan baflar› ödülleri almam›z›n yan› s›ra ürünlerimiz ve inovatif çal›flmalar›m›z›n TES‹D ve KOSGEB gibi kurumlar taraf›ndan ödüllendirilmesi bizlere do¤ru çizgide oldu¤umuzu hat›rlat›p daha da cesaretlendiriyor” dedi. 91 Bak›fl 131 Aslanoba Grubu flirketi Webnak tafl›mac›l›¤a farkl› bir anlay›fl getirdi Tafl›ma ihtiyac› olan firmalar›, nakliyecilerle cep telefonunda buluflturarak sektöre yepyeni bir anlay›fl getiren Aslanoba Grubu flirketi Webnak, iflletmelere de güvenli, h›zl› ve az maliyetli bir operasyonun kap›lar›n› açt›. amyoncu esnaf› da, nakliye ifli bulmak için mobil internet teknolojisi kullanmaya bafllad›. Bazen günlerce garajda ifl bekleyen kamyoncular, flimdi cep telefonlar›ndan en uygun iflleri parmaklar›n›n ucunda yakal›yor. Aslanoba Grubu bünyesinde kurulan webnak.com.tr sitesi ve cep telefonu uygulamas›, hem yükünü tafl›tmak isteyen flirketlerin hem de kamyoncular›n ifl yapmas›n› art›k çok kolaylaflt›r›yor. K Webnak’ta sistem nas›l iflliyor? Webnak'ta sistem basitçe flöyle iflliyor: Sisteme kay›tl› olan flirketler, kamyon baz›nda olan her tafl›ma ifli için Webnak sitesinde ayr› bir ihale aç›yor. Di¤er tarafta, Webnak'a üye olan kamyoncular ise cep telefonlar›na yükledikleri uygulamay› kullanarak bu ihalelere teklif veriyor. Gelen teklifleri de¤erlendiren flirket de en uygununu seçerek ihaleyi sonuçland›r›yor. fiirketler için bu ihaleleri Webnak sitesinde açmak da çok kolay. ‹lgili nakliye ifline dair en gerekli bilgileri doldurup, ço¤u kez ayn› gün içinde sonuçlanan ihaleleri h›zl›ca açabiliyorlar. ‹sterlerse, sistemde kay›tl› geçmifl ihalelerini ekrana getirip, üzerinde 1-2 de¤ifliklik yaparak tamamen yeni bir ihale olarak da açmak mümkün… Webnak sadece baflar›l› sonuçlanan ihalelerden ve piyasan›n çok alt›nda bir arac›l›k bedeli almay› planl›yor. Ancak Webnak, bu bedeli sadece hizmet verdi¤i flirketten talep ediyor, kamyoncudan ise hiç bir ücret 92 Bak›fl 131 al›nmayaca¤›n› taahhüt ediyor. Di¤er taraftan, flu anda tan›t›m döneminde oldu¤u için, flirketlerden de bu dönemde hiçbir ücret al›nm›yor. Webnak'a üyelik de hem flirketler, hem kamyoncular için ücretsiz. Webnak teknolojik altyap›s›, flirketlerin nakliye ifli verdikleri kamyoncular› GPS ile gerçek zamanl› takip etmesini de sa¤l›yor. Buna ek olarak, flirket isterse çok kolay flekilde online nakliye sigortas› da yapt›rabiliyor. Webnak’›n Kurucusu Hasan Aslanoba Webnak’›n kurucusu, ifl dünyas›n›n yak›ndan tan›d›¤› bir isim: Hasan Aslanoba… Aslanoba, Erikli Su ile yaflad›¤› baflar›n›n bir benzerini flimdi de tamamen internet bazl› ifllere yat›r›m yaparak sürdürmek istiyor. Hem Webnak gibi kendi giriflimleriyle, hem de Melek Yat›r›mc› olarak Türkiye internet ekonomisine damgas›n› vuran Aslanoba, 2013 y›l›nda Webrazzi taraf›ndan aç›k farkla Y›l›n Melek Yat›r›mc›s› seçildi. 2014 Eylül itibariyle, 40 adedi Türkiye’de olmak üzere 48 farkl› internet flirketi ve fona, toplamda 44 milyon dolar yat›r›m yapan Hasan Aslanoba’n›n Türkiye’deki yat›r›mlar›nda; Bitaksi, ‹ninal, Modanisa, ‹ncir, Mealbox, Dü¤ün, BuldumBuldum, Hemenkiral›k, Tafl›t ve Vivense öne ç›k›yor. Hedef kitlemiz en baflta KOB‹’ler ‹nternet bazl› ifl modellerinin, pek çok eski ifl modelini kökünden sarsaca¤›na inanan Aslanoba, “‹nternetten korkma, geç kalmaktan kork. ‹nternet teknolojileri çok büyük bir dijital devrim bafllatt›. Biz Türkiye’de henüz buz da¤›n›n ucunu görüyoruz. Webnak örne¤inde oldu¤u gibi, internet ortam›, bilginin rahatça ak›fl›n› sa¤layarak, arz ve talebi en verimli flekilde buluflturuyor. Bu da arac›l›k hizmetlerinin maliyetini çok azalt›yor” dedi. Webnak’ta müflteri olarak en baflta KOB‹’leri hedeflediklerini anlatan Aslanoba, “Çünkü, yüksek hacimde çal›flmad›klar› için, fiyat ve kalite olarak iyi hizmet alamad›klar›n› biliyoruz. Webnak'›n temel misyonu; müflterisine daha uygun fiyatl›, h›zl› ve zahmetsiz biçimde güvenilir nakliyeci bulmas›n› sa¤lamak” diye konufltu. Üyelerden Haberler Maysan Mando’dan yeni bir rekor 25 milyon liral›k yeni yat›r›m›yla birlikte y›ll›k üretim kapasitesini 6 milyon adede ç›karan, Türkiye’nin ilk amortisör üreticisi Maysan Mando, Eylül 2014’te 408 bine yaklaflan sat›fl rakam›yla da yeni bir rekora imza att›. T ürkiye’nin ilk amortisör üreticisi olan Maysan Mando, Eylül 2014’te 407 bin 770 adetlik sat›fl rakam›yla tarihi bir rekor elde etti. Yaklafl›k 25 milyon liral›k yeni otomatik hat yat›r›m›n›n devreye girmesiyle birlikte üretimini art›ran firma, y›ll›k 6 milyon adetlik kapasiteye ulaflt›. Pazar lideri Maysan Mando Türkiye OEM ve aftermarket pazar›nda lider olan Maysan Mando’nun 2014 y›l›nda sektördeki daralma ve olumsuzluklara ra¤men hedefleri do¤rultusunda kararl›l›kla yoluna devam etti¤ini belirten firma yetkilileri, “Türkiye’nin önde gelen flirketleri içinde yer alan ve Ar-Ge Merkezi Belgesi’ne sahip olan firmam›z, en son denetimini Temmuz 2014 tarihinde baflar›yla tamamlad›” dediler Üretim katlanarak devam ediyor 2014 y›l› içinde lansman› yap›lan Renault Trafik III ve ayn› platformda üretilen Opel Vivaro araçlar›n›n amortisörlerinin Maysan Mando mühendisleri taraf›ndan gelifltirilerek seri üretim bantlar›na sevk edilmeye baflland›¤›n› da anlatan firma yetkilileri, “Global OEM tedarikçisi olarak gözünü yurtd›fl› OEM projelerine diken firmam›z›n yeni otomatik montaj hatt›, Mercedes Benz yetkilileri taraf›ndan incelendi. Almanya’da üretilecek olan yeni Atego ve Actros projeleri için de Daimler yetkilileriyle görüflmelerimiz sürüyor” diye konufltular. 93 Bak›fl 131 Üyelerden Haberler Çedfem iflçi sa¤l›¤› ve ifl güvenli¤i ölçüm-analizlerinde yetkilendirildi 12 y›ld›r TÜRKAK taraf›ndan akredite, Çevre ve fiehircilik Bakanl›¤›’ndan da yeterlilik sahibi laboratuar olarak hizmetlerini yürüten ÇEDFEM, Çal›flma Bakanl›¤›’n›n en kapsaml› yeterlilik belgesi alan ilk laboratuar› oldu. yerlerine de ölçüm ve analizlerini yeterlilik alm›fl bu laboratuarlara yapt›rmak zorunlulu¤u getirildi. 12 y›ld›r, TÜRKAK taraf›ndan akredite, Çevre ve fiehircilik Bakanl›¤›’ndan yeterlilik sahibi bir laboratuar olarak hizmetlerini yürüten ÇEDFEM, Çal›flma Bakanl›¤›’n›n en kapsaml› yeterlilik belgesi alan ilk laboratuar› oldu. fl yerlerinde iflçi sa¤l›¤› ve ifl güvenli¤ine yönelik yap›lmas› gereken ölçüm ve analizleri, bu analizleri yapacak laboratuarlarla ilgili düzenlemeleri kapsayan ‘‹fl Hijyeni Ölçüm, Test ve Analiz Yapan Laboratuvarlar Hakk›nda Yönetmelik’, 20.08.2013 tarih 28741 say›l› Resmi Gazete’de yay›nlanarak yürürlü¤e girdi. Yeterlilik Belgesi’ni Genel Müdür Çoban teslim ald› Yeterlilik Belgesi, Çal›flma ve Sosyal Güvenlik Bakanl›¤› ‹fl Sa¤l›¤› ve Güvenli¤i Enstitüsü Müdürlü¤ü’nde düzenlenen törenle Enstitü Müdürü Halil Polat taraf›ndan ÇEDFEM Çevre Analizleri Ltd. fiti. Genel Müdürü Hüsamettin Çoban’a verildi. ‹ Yönetmelik baz› zorunluluklar getiriyor Bu yönetmelikle, ifl yerlerinde iflçi sa¤l›¤› ve ifl güvenli¤ine yönelik ölçüm ve analiz yapacak laboratuarlara Çal›flma Bakanl›¤›’ndan yeterlilik almak, ifl ‹flyerlerinde risk ve analizler do¤ru yap›lmal› Hüsamettin Çoban, konuyla ilgili yapt›¤› aç›klamada; 12 y›ld›r ölçüm ve analiz hizmetlerini etik de¤erlerin d›fl›na ç›kmadan baflar›yla yürüttüklerini, çevre, iflçi sa¤l›¤› ve ifl güvenli¤i alan›nda akreditasyon ve yeterlik konular›nda hep sektörün öncülerinden olduklar›n›, yine sektörde en tecrübeli kadro ile hizmet verdiklerini belirtti. ‹flçi sa¤l›¤› ve ifl güvenli¤i ölçümlerinin sanayiciler için çok önemli oldu¤unu da vurgulayan Çoban, “‹flyerlerinde belirlenen risklerin ölçüm ve analizinin do¤ru yap›lmamas› ileride büyük s›k›nt›lar yaratacak” dedi. Ceylan Elektronik’ten yenilikçi çözümler Ceylan Elektronik; Frans›z ve Meksika ortakl›¤› IANSIT firmas›yla birlikte Türkiye pazar›na yenilikçi bir çözüm olan ‘Hybrid CIP’ sistemini sundu. ikit g›da fabrikalar›nda hatlar› temizlemenin çok önemli oldu¤unu ve bu sisteme CIP (Cleaning in Place) yani ‘Yerinde Temizleme’ ad› verildi¤ini söyleyen Ceylan Elektronik ‹flletme Müdürü Efe Ceylan, söz konusu ifllem yap›l›rken çok fazla su, kimyasal ve deterjan harcand›¤›n›, her bir y›kama iflleminin de iki ila dört saat sürdü¤ünü vurgulad›. L Ceylan Elektronik’in Frans›z ve 94 Bak›fl 131 Meksika ortakl›¤› olan IANSIT firmas›yla birlikte Türkiye pazar›na yenilikçi bir çözüm olan Hybrid CIP sistemini sundu¤una iflaret eden Ceylan, “Sistemde; normal su elektrolizer vas›tas›yla anot ve katotlar›na ayr›flt›r›larak normal suyu kimyasal ve deterjan durumuna sokup tamamen çevreci bir flekilde bu yerinde y›kama ifllemi gerçeklefltiriliyor. Y›kama süresi ise geleneksel metodlar›n yar›s› kadar sürüyor. Böylelikle kimyasal madde kullan›lmadan hem su tüketiminden hem de zamandan tasarruf ediliyor” dedi. Kültür / Sanat Erdo¤an Bilenser, Bursa’n›n 8 bin 500 y›ll›k ekonomi tarihine ›fl›k tuttu Erdo¤an Bilenser taraf›ndan haz›rlanan ve antik dönemden bafllayarak Bursa’n›n ekonomi tarihini bir bütünlük içinde görme amac› tafl›yan “Prusia’dan Bursa’ya: 8500 Y›ld›r Üreten Kent” isimli kitab›n tan›t›m› ve ‘Bursa Ekonomi Tarihi Sergisi’nin aç›l›fl› Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde yap›ld›. ursa Büyükflehir Belediyesi eski Baflkan› ve Tarihi Kentler Birli¤i Kurucu Baflkan› Erdo¤an Bilenser taraf›ndan haz›rlanan ve kentin ekonomi tarihini anlatan “Prusia’dan Bursa’ya: 8.500 Y›ld›r Üreten Kent” isimli kitap, Bursa hakk›nda yaz›lm›fl en özgün baflucu eserlerden biri olma özelli¤ini tafl›yor. B Yap› Kredi Kültür Sanat Yay›nc›l›k’tan ç›kan ve Bursa’y›; tarihin ilk ça¤lar›ndan bugüne ekonomisi, sosyolojisi ve tarihiyle ele alan kitab›n tan›t›m› ve “Bursa Ekonomi Tarihi” sergisi, Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçeklefltirildi. Bursa binlerce farkl› öykü bar›nd›r›yor Kitab›n›n tan›t›m töreninde yapt›¤› de¤erlendirmede, “‹lk yerleflim izleri MÖ 6500 y›l›na tarihlenen Bursa; 16. ve 17. yüzy›llarda dünya ekonomi tarihi aç›s›ndan en önemli kentler aras›ndayd›” diyen Erdo¤an Bilenser, bu ba¤lamda Bursa ekonomisinin; Antikça¤, Roma, Bizans, Osmanl› ve Cumhuriyet dönemlerinde temelde benzer ancak ayr›nt›da farkl› binlerce öykü bar›nd›rd›¤›n› ifade etti. Amaç; ekonomi tarihini bir bütünlük içinde görmek Bilenser, “Antik dönemden bafllayarak, Bursa’n›n ekonomik tarihini bir bütünlük içinde görme amac› tafl›yan bu kitap; tekstil, otomotiv ve g›da gibi sektörlerin geçmiflteki biçimlerinin oluflturdu¤u kentin DNA’s›n›n, bugün de kent ekonomisinde ne denli belirleyici oldu¤unun izlerini sürüyor. Kurumsal 95 Bak›fl 131 ve aile arflivlerinden yararlan›larak, çok say›da araflt›rmac›n›n titiz çal›flmas› sonucu haz›rlanan “Prusia’dan Bursa’ya; 8500 Y›ld›r Üreten Kent” kitab›m›z, zengin görsel malzemesiyle de Bursa hakk›nda yap›lm›fl en özgün kitaplardan biri olma özelli¤i tafl›yor” dedi. Bursa her yüzy›lda büyük ilgi gördü Kitab›n bir baflka misyonunun da; Bursa’n›n dünyaca önemi konusunda bir fark›ndal›k yaratmak oldu¤unu vurgulayan Bilenser, “Bu kitab› okuyanlar; bugün oturup çay içtikleri Kozahan, ‹pekhan, Fidanhan gibi mekanlar›n Osmanl› döneminde Asya-Avrupa aras›ndaki ticari faaliyetin nabz›n›n att›¤› yerler oldu¤unu, Arap, Acem, Rum, Yahudi, 96 Bak›fl 131 Floransal›, Venedikli, Cenoval› ve Rus tüccarlar›n bu hanlarda konaklad›¤›n›, ticaret yapt›¤›n›, hanlar›, çarfl›lar›, bedestenleri ve camileri ile Bursa'n›n ülke içinde ve d›fl›nda büyük bir ilgi gördü¤ünü, kentin Avrupa-Asya aras›nda uluslararas› bir pazar ve antrepo olma özelliklerine sahip oldu¤unu da fark edecekler” diye konufltu. Üretimde pek çok ilk Bursa’da… Söz konusu uluslararas› ticari faaliyetin düzenlenmesi için; kalite, standartlar, kredi, borçlanma koflullar›, takas, rehin, emanete alma gibi konularda yaz›l› veya örf-adede dayal› kurallar oldu¤unun, uluslararas› öneme sahip bir kent olarak o dönemde Bursa’da Yunanistan, ‹talya, ‹ngiltere, Fransa, Rusya, ‹ran, Prusya ve Kuzey Alman Hükümetleri ile Avusturya-Macaristan ülkelerinin konsolosluklar›n›n bulundu¤unun görülece¤ine de iflaret eden Bilenser flöyle devam etti: “Yine bu kitab› okuyanlar; Cumhuriyetin ilk y›llar›nda devlet deste¤iyle milli burjuvazinin yarat›lmas› ve sermaye birikiminin özel sektör arac›l›¤›yla gerçeklefltirilmesi için 1923-1929 y›llar› aras›nda ‘k›smi liberalizm dönemi’nin uyguland›¤›n› görecekler. Bursa 1927 y›l›nda ç›kar›lan Teflviki Sanayi Kanunu’nda ‹stanbul ve ‹zmir’den sonra üçüncü s›rada sanayi kenti olarak tasarland›. Teflvik-i Sanayi Kanunu’ndan en çok yararlanan illerin bafl›nda yine Bursa geldi. Osmanl› Kültür / Sanat döneminde infla edilen hanlar ve çarfl›lar, Cumhuriyet döneminde de Bursa ekonomisinin en önemli merkezi olarak kullan›ld›. Bursa her koflulda önemli bir aktör olmay› sürdürdü. Örne¤in, 1924 y›l›nda Ankara’da büyük kentlerin eflraf› ve devlet adamlar›n›n kat›l›m›yla kurulan ‹fl Bankas›’n›n 14 kurucusundan 8’i Bursal›d›r. Okuyucular, 1930-1950 döneminde ise, özel sektör taraf›ndan kurulan g›da ve dokuma sanayinde önemli geliflmelerin oldu¤unu, ilk süt tozu fabrikas›n›n, ilk çamafl›r makinesi ve bulafl›k makinesi üreten tesislerin de yine Bursa’da kuruldu¤unu göreceklerdir.” Bursa Ekonomi Tarihi Sergisi Prof. Dr. Metin Sözen ile Prof. Dr. Önder Küçükerman’›n dan›flmanl›¤›n› yapt›¤› kitab›n bölüm yaz›lar› Prof. Dr. Cafer Çiftçi, Prof. Dr. Necmi Gürsakal, Yrd. Doç. Dr Seher Boykoy, Doç. Dr. Bedri Yalman ve Demet Çorakl› Y›ld›z taraf›ndan yaz›ld›. Anadolu tarihinin en büyük üretim ve ticaret kentlerinden birisi olan Bursa’y› her yönüyle ele alan “Prusia’dan Bursa’ya; 8500 Y›ld›r Üreten Kent” kitab›n›n tan›t›m töreninde; eserde yer alan çarp›c› konular da “Bursa Ekonomi Tarihi” sergisinde izleyenlerin be¤enisine sunuldu. 97 Bak›fl 131 Burç Balc› [email protected] Viyolonsel Sanatç›s›, Radyo Prodüktörü Bebekler ve müzik Merhaba De¤erli Okurlar, Bu yaz›mda sizlere, yenido¤an bebekler üzerinde müzi¤in etkilerinden bahsetmek istiyorum, zira hem müzisyen hem de bir baba olarak bu konu bir süredir gündemimde ve sizlerle de paylaflman›n faydal› olaca¤›n› düflündüm. Genel olarak müzi¤in, özellikle de klasik müzik türünün insanlar, hayvanlar, bitkiler yani tüm canl›lar üzerinde etkilerine dair muhtemelen pek çok yaz› ç›km›flt›r karfl›n›za gazetelerde, dergilerde veya sanal dünyada. Mozart dinletilen ineklerin daha verimli oldu¤u, Vivaldi dinletilen bitkilerin coflarak çiçek açt›¤›, Bach dinletilen bebeklerin zekas›n›n daha h›zl› geliflti¤i vs. vs… Peki nedir bu haberlerin do¤ruluk pay›? Aç›kças› bazen ben de flüpheyle yaklaflt›ysam da gördüm ki bu haberlerin ço¤u bilimsel verilere dayan›yor. Anne karn›nda 21. haftas›n› doldurmufl olan bir bebe¤in iflitme duyular› da geliflmifl, 27. haftas›nda farkl› frekanslara farkl› tepkiler vermeye bafllam›fl oluyor. Bu dönemden itibaren bebekler, d›flar›da çalan bir müzi¤i ya da di¤er sesleri alg›lamaya bafll›yor. Yani anne karn›ndaki bebek, annesiyle birlikte onun dinledi¤i tüm müziklere kulak misafiri oluyor. Elbette burada annenin ne dinledi¤i büyük önem tafl›sa da, bir yandan da salt klasik de¤il, sevdi¤i müzik türü neyse onu dinlemesi de anneye pozitif duygular verdi¤i için bebe¤in de olumlu hisler 98 Bak›fl 131 içerisinde rahatlamas›n› sa¤l›yor. As›l süreç ise do¤umdan itibaren bafll›yor. Zira yenido¤an›n beynindeki milyonlarca nöron, henüz birbiriyle elektriksel ba¤lant› kurmam›fl halde. Görmenin bulan›k olmas›, göz sinirlerinin, motor becerilerin geliflmemifl olmas›, mesela beden hareketlerinin kontrolsüz oluflu gibi yenido¤an bebeklere özel bu durumlar›n genel nedeni nöronlar›n birbiri aras›ndaki ba¤lant›y› daha yeni kurmaya bafllamalar›. Dolay›s›yla da, bu aflamada iflitme yoluyla verilecek uyaranlar, yani dinletilecek müzik büyük önem tafl›yor art›k. Bu aflamada kiflisel tavsiyem, armonik altyap›s› di¤er müzik türlerine göre çok geliflmifl olan klasik müzi¤e baflvurmak. Zira beyin, bu karmafl›k görünen uyumlu yap›y› çözümlerken nöronlar aras›nda iliflkiyi de h›zl› ve geliflkin bir formda kuruyor. Bilim insanlar›n›n tespitleri ve deney sonuçlar› bu yönde. Kültür / Sanat Bir müzisyen olarak size tavsiyem, özellikle barok dönemin dantel gibi iflli eserleri ile bafllamak. Dünyada yenido¤an ünitelerinde bireysellefltirilmifl geliflimsel bak›m ünitelerinde, büyümeyi h›zland›r›c›, sakinlefltirici, beslenmeye geçifli kolaylaflt›r›c› kimi etkileri nedeniyle klasik müzik tercih ediliyor. Özellikle de Mozart ve Vivaldi dinletildi¤i bilgilerine erifltim. Klasik müzik, ayn› zamanda radyoterapi üniteleri, cerrahi operasyon üniteleri, psikiyatri bölümleri, gibi t›bb›n baflka alanlar›nda da kullan›larak, faydas› kan›tlanm›fl olmas› da bir baflka nokta. Elbette, bitkilerde ve hayvanlarda verimi art›ran müzi¤in, bebeklerde etkisiz olaca¤›n› düflünmek san›yorum biraz boflvermifllik olur. Bunca y›ld›r farkl› bilim odaklar›nca tekrar tekrar yap›l›p kan›tlanm›fl testler, bize gerçe¤i gösteriyor. Araflt›rmalara göre, müzi¤in ritmi, perdesi, ölçüsü, melodisi ve t›n›n›n ifllenmesi, beynin birçok de¤iflik alan›n› kaps›yor. Ritm alg›s› sol beyin yar›mküresindeyken melodinin ayr›mlanmas› sa¤ yar›mkürede gerçeklefliyor. Böylece, sa¤ taraf müzi¤in ritmi üzerinde çal›fl›yor, sol taraf uygun melodik analizleri yap›yor. Müzik dinlendikten sonra beyin içinde hayal ediliyor, bu hayal etme durumu da bebek ve çocuklarda, yarat›c›l›¤› gelifltiriyor. Ayr›ca beyinde sürekli geliflimi tetikleyen müzik, problem çözme becerisinin de çocuk yaflta çok etkin geliflmesini sa¤l›yor. Unutmay›n, henüz nöronlar› bile daha birbiriyle ba¤lant›ya yeni geçmekte olan adeta “s›f›r kilometre” bir beyin, siz ne verirseniz onu alacakt›r. Bunu hiç düflündünüz mü? Eminim her anne baba düflünmüfltür. Hamilelik dönemimizde biz de farkl› klasik müzik konserlerinde bebe¤imizden farkl› reaksiyonlar ald›k. Kiminde müzi¤in havas›yla yavaflça hareket ederken, kimi heyecanl› eserlerde coflkuyla hareketlerinin h›zland›¤›n› gördük. Evet, evlatlar›m›z›n ileride pozitif, zeki, huzurlu, bar›flç›l, problem çözme becerisi toplum genelinin üzerine ç›km›fl medeni bireyler olmas› için size tavsiyem, barok dönemden bafllayarak zaman içerisinde romantik ve ça¤dafl dönem klasik eserlerini çocuklar›n›z oyun oynarken, uyurken, banyo yaparken, yemek yerken dinletmeniz. Ve uygun yafla geldi¤inde de bir enstrümana yönlendirmeniz. Unutmayal›m, ana dilimizi ebeveynlerimizin konuflmalar›n› nas›l duyarak ö¤reniyorsak, do¤ru müzik seçimleriyle de daha pek çok yeni beceri sahibi olmak mümkün. Sevgiyle kal›n, bir sonraki say›da görüflmek üzere… 99 Bak›fl 131 Ebeveynler ve çocuklar› birarada BUS‹AD’›n marka etkinliklerinden, “Ebeveynler ve Çocuklar› Buluflmas›”n›n sekizincisine kat›lan dernek üyeleri, eflleri ve çocuklar› objektiflerimize böyle yans›d›. Erol Türkün ve O¤lu Ali ‹hsan Yeflilova ve Ailesi OyaYöney Adem Zambak ve Efli Ali Ceylan ve Ailesi Ayhan Korgavufl ve K›z› Aytu¤ Onur ve Efli Çetin Öztunal› ve K›z› Duygu Ispalar ve Efli E¤retli Ailesi 100 Bak›fl 131 Ebeveynler ve Çocuklar› Emine Örnek ve Efli Erol K›l›ç ve Efli Fehmi Osanmaz ve Efli Fikret Kurtuldu ve Efli Harun Yarsav ve Efli ‹lker Oral ve Ailesi ‹smail Hakk› Sezgin ve O¤lu ‹smail Hakk› Keskin ve Ailesi Kemal Cantürk ve Ailesi Kemal Gürsel ve Ailesi Murat Kuter ve Ailesi Mustafa fienyurt ve Ailesi 101 Bak›fl 131 Ebeveynler ve Çocuklar› Mürsel Öztürk ve Efli Nejat Yahya ve Efli Nurullah Alt›nsoy ve Efli Parlam›fl Ailesi Süleyman Akç›nar ve Ailesi Tahsin Ard›ç ve O¤lu Tafldelen Ailesi Türkay Ailesi Vehbi Varl›k ve O¤lu Yakup Alt›nöz ve O¤lu Yalç›n Aras ve Ailesi 102 Bak›fl 131 Nefle Y›ld›r›m ve Ailesi Yeni Üyeler Alper ÖZALP 26 Temmuz 1972 tarihinde ‹stanbul’da dünyaya geldi. ‹lk, orta ve lise tahsilini Bursa'da s›ras›yla; Özel ‹nal Ertekin ‹lkokulu ile Anadolu Lisesi'nde tamamlad›. Lisans ve yüksek lisans derecelerini Ortado¤u Teknik Üniversitesi Makine Mühendisli¤i Bölümü'nde (1994 ve 1996), doktora derecesini ise Uluda¤ Üniversitesi Makine Mühendisli¤i Bölümü'nde (2001) ald›. 1994-1997 y›llar› aras›nda Ortado¤u Teknik Üniversitesi'nde, 1997-2001’de ise Uluda¤ Üniversitesi'nde araflt›rma görevlisi olarak görev yapt›. Halen Uluda¤ Üniversitesi Makine Mühendisli¤i Bölümü'nde Profesör unvan›yla akademik hayat›na devam ediyor. Ayn› zamanda 2008 y›l›nda Uluda¤ Üniversitesi Teknopark›'nda faaliyet göstermeye bafllayan TEMAS Ar-Ge firmas›n›n kurucu orta¤›… Akademik kulvarda ak›flkanlar mekani¤i, ›s› transferi, kurutma prosesleri, lüle ve mikro-kanal ak›fllar›, aeroendüstriyel gaz türbini uygulamalar› ile hidrodinamik ya¤lama konular›nda araflt›rmalar yürütüyor. Kurucusu oldu¤u TEMAS Ar-Ge bünyesinde; baflta otomotiv, makine, tekstil, imalat ve yaz›l›m olmak üzere endüstriye yönelik tasar›m, proje haz›rlama/yönetimi ve simülasyon program› gelifltirme faaliyetlerini sürdürüyor. Emsal ÇOBAN 1971’de Eskiflehir’de dünyaya geldi. Uluda¤ Üniversitesi Ziraat Fakültesi G›da Bilimi ve Teknolojisi Bölümü mezunu olup, yüksek lisans›n› Tar›m Ekonomisi Bölümü’nde yapt›. 1994 y›l›nda temelini att›¤› ÇEDFEM Dan›flmal›k Bürosu, 1999’da aile flirketine dönüfltü, 2003’te de laboratuar ilavesiyle flirketler grubu oldu. Baflta Bursa sanayisine hizmet veren ÇEDFEM Mühendislik, ‹stanbul ofisiyle de geliflimini sürdürdü. ÇEDFEM Mühendislik; 1000 metrekarelik alan ve 35 kiflilik uzman kadrosuyla Türkiye’nin üst düzey firmalar›n›n yer ald›¤› 80 firmaya çevre dan›flmanl›¤› hizmeti vermekte olup, ayn› zamanda ölçüm analiz hizmetlerinde TÜRKAK ve Çal›flma Bakanl›¤›’nca Türkiye’de ilk akredite edilen firma oldu. Evli ve iki k›z annesi olan Emsal Çoban, Ziraat Mühendisleri Odas›, TOSYÖV, Kad›n Giriflimciler Kulübü, Nilüfer Kent Konseyi Türk Sanat Müzi¤i Korosu ile Aktif Pedal Bisikletçiler Derne¤i üyesi… Emsal Çoban ayr›ca, ziraat yüksek mühendisi, g›da teknolo¤u, çevre görevlisi, ÇED koordinatörü, enerji yöneticisi ve ifl güvenli¤i uzman›… ‹brahim KOÇER Bursa do¤umlu olup, iflletme fakültesi mezunu. Serbest Muhasebeci Mali Müflavir (SMMM) belgesi ile Sermaye Piyasas› Kurulu’ndan ald›¤› Ba¤›ms›z Denetçi belgesine sahip. ‹fl hayat›na Türkiye’de zeytin konusunda öncü olan Zeytin Tar›m Sat›fl Kooperatifleri Birli¤i’nde (MARMARAB‹RL‹K) 1978 y›l›nda bafllad›. Ayn› kurumun yönetici kadrosundan emekli olduktan sonra Bursa’da kurulu Gözet Ba¤›ms›z Denetim ve Yeminli Mali Müflavirlik Anonim fiirketi’nde 2013 y›l› sonuna kadar K›demli Denetçi unvan›yla çal›flt›. 2013 y›l›nda Gözet Ba¤›ms›z Denetim ve Yeminli Mali Müflavirlik fiirketi’nin (DELO‹TTE) DRT Yeminli Mali Müflavirlik fiirketi ile birleflmesi sonucunda birleflilen kurumda vergiden sorumlu K›demli Yönetici olarak çal›flma hayat›n› sürdürüyor. Halen meslek kuruluflu olan Bursa Serbest Muhasebeci Mali Müflavirler Odas›’na ba¤l› TESMER’de Baflkan Yard›mc›s› olarak görev yap›yor. Çeflitli sivil toplum kurulufllar›na üye olup, baz›lar›nda yönetim noktas›nda görev yap›yor, evli ve iki k›z babas›… Livza Y›lbirlik YILMAZ 24 Eylül 1982 tarihinde Bursa’da dünyaya geldi. ‹lkokulu Özel ‹nal Ertekin’de, ortaokul ve liseyi ise Özel Tunçsiper Lisesi’nde bitirdi. Üniversite e¤itimini Bahçeflehir Üniversitesi Business Administration Bölümü’nde yapt›ktan sonra gitti¤i ABD’de, bir y›l boyunca Columbia University of New York’ta dil e¤itimi ald›. Türkiye’ye dönüflünün ard›ndan Uluda¤ Üniversitesi ‹ktisadi ve ‹dari Bilimler Fakültesi ‹flletme Bölümü’nde MBA program›n› 2007-2009 y›llar› aras›nda tamamlad›. MBA program›na devam ederken Durmazlar Makine’de Finans Müdürü olarak çal›flmaya devam etti. Durmazlar Makine’nin her bölümünde görev ald›. 2008 y›l›nda Erkan Y›lmaz ile evlendi ve 3.5 yafl›nda bir o¤lu var. 103 Bak›fl 131 Yeni Üyeler Mehmet AKSÖZ 7 Ekim 1957 tarihinde Bilecik-Dodurga’da dünyaya geldi. ‹ç mimar… Eskiflehir Anadolu Üniversitesi’nde Mimarl›k, ‹ç Mimarl›k ve Endüstri Ürünleri Tasar›m› Bölümlerinde ö¤retim görevlisi olarak çal›flt›, 2007 y›l›nda emekli oldu. Restorasyon alan›nda önemli projelere imza att› ve ödüller ald›. Eskiflehir’deki flirketini 2004 y›l›nda Bursa’ya tafl›d› ve Mart 2004’te Eleme¤i isimli firmas›n› kurdu. Halen yurtiçi ve yurtd›fl›nda otel, restoran, AVM ve ma¤aza tasar›mlar› ile uygulamalar› yapan Eleme¤i firmas›n›n Yönetim Kurulu Baflkan›. Evli ve bir erkek çocu¤u babas›… Mustafa EK‹NC‹ 1971 Bursa do¤umlu. 1989 y›l›nda Do¤u Pres Afi firmas› ile otomotiv sektörüne ad›m att›. Halen Do¤u Pres Otomotiv Afi Yönetim Kurulu Baflkan Yard›mc›l›¤›, Ekinci Teknik Is›l Afi Yönetim Kurulu Baflkan Yard›mc›l›¤› ve Ekinci Yap› Kimyasallar› Afi (SOTAfi Boya) Yönetim Kurulu Baflkan Yard›mc›l›¤› görevlerini sürdürüyor. TAYSAD, TOSYÖV, BUARDEF üyeliklerinin yan› s›ra N‹LS‹AD Yönetim Kurulu Üyesi olarak da görev yap›yor. Özer MATLI Bursa Ticaret Lisesi’nden mezun olduktan sonra ticarete olan ilgisi ve yatk›nl›¤› nedeniyle yüksek ö¤renimini yar›da b›rakarak Karacabey’in sayg›n tüccar ve sanayicileri aras›nda yer alan rahmetli babas› Ömer Matl›’n›n yan›nda genç yaflta ifl hayat›na at›ld›. O dönemde faaliyetteki çeltik fabrikas› ve di¤er ticari faaliyetlerin yan› s›ra 1988 y›l›nda kurulan Matl› Yem San. ve Tic. Afi’nin kurucu orta¤› oldu ve Yönetim Kurulu Baflkan Yard›mc›l›¤› görevini üstlendi. Babas› Ömer Matl›’n›n 1995 y›l›nda vefat etmesinin ard›ndan, Matl› Yem’in Yönetim Kurulu Baflkanl›¤›’n›, Matl› Pirinç Süt Mamulleri ve G›da San. ve Tic. Ltd. fiti’nin de Genel Müdürlü¤ünü üstlendi. Halen bu görevlerini sürdürüyor. Pirinç De¤irmencileri Derne¤i ile Yem Sanayicileri Birli¤i’nin yönetim kurullar›nda görev ald›. ‹ki dönem Karacabey Ticaret ve Sanayi Odas› Baflkanl›¤› yapt›. Son yap›lan seçimde ise Bursa Ticaret Borsas› Yönetim Kurulu Baflkanl›¤›’na seçildi. U¤ur URKUT Kuleli Askeri Lisesi ve Uluda¤ Üniversitesi Makine Mühendisli¤i Bölümü mezunu. Ayn› üniversitede ‹‹BF ‹flletme Ana Bilim Dal›’nda yönetim organizasyon yüksek lisans› yapt›. Sanayide 20 y›l› aflk›n tecrübesi var. Özellikle teknolojik konular›n iflletmelerde uygulanmas›na ve modern yönetim tekniklerine ilgi duyuyor. Oerlikon Balzers Kaplama San. ve Tic. Ltd. fiti.’nin Kurucu Genel Müdürü olup, yaklafl›k sekiz y›ld›r Türkiye organizasyonunu yönetiyor. Otomotiv sektöründen beyaz eflyaya, savunma-havac›l›ktan, medikal sektörüne kadar yayg›n bir uygulama imkan› bulan yüzey teknolojileri konusunda uzman bir kurulufl olan Oerlikon Balzers, 35 ülkede 110 kaplama tesisine sahip… 104 Bak›fl 131