Kitap Okuma Duası - Dawat-E
Transkript
Kitap Okuma Duası - Dawat-E
Æ ȜÅ È ȚøǽȻ Ä Ţǀ ü ÄǾÄljȻƣȻ Ä §Ä Å ʝ ِ ﮐﺮ اﻣﺎت ﻓﺎروقِ ﻋﻈﻢ Æ Karamat Faruq-e-A’zam ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻƣȻ Ä §Ä Å ʝ Ç Æ ȜÅ È ȚøǽȻ Ä Ţǀ ü ÄǾÄljȻƣȻ Ä §Ä Å ʝ Ǧ Bu kitapçık Tarikat Şeyhi ve Davet-i İslami’nin kurucusu Hazret-i Allame Muhammed İlyas Attar Kadiri Razavi ȜøÄȦøÆȑǀøÄǾøÈȑȻ ȔøÅ ȞøÅ ljÅ ǀøȍÄ ǠÄ øÄǃȻ Ljø È ȕ Ä Ä¥ tarafından Türk dilinde yazılmıştır. İş bu kitapçığı Meclis’in (Davet-i İslami’nin) tercümanı tarafından Türkçeye tercüme edilmiştir. Şayet tercümede bir hata bulunursa Meclis’in (Davet-i İslami’nin) tercümanıyla irtibata geçmenizi rica ederiz ve siz de bunun karşılığında sevap kazanırsınız. Translation Majlis (Dawat-e-Islami) Aalami Madani Markaz, Faizan-e-Madinah Mahallah Saudagran, Purani Sabzi Mandi, Bab-ul-Madinah, Karachi, Pakistan UNA: +92-21-111-25-26-92 – Ext. 1262 Email: [email protected] www.dawateislami.net Ð Ä Á Ì Á  Á ÁÄ Á Â Ì ÁÄ Á Á Ð Á Ì Ð Ä Á Ä Ì Â Ð Á Ð Á Ð ǂÁ Lj½Ã ½fÁ a½Ð ½Â ]à ½«½ Lj½Ã ½½Ã à ½½Ã ]½½W½ à fƑƷ½~-°½g½0 2¡½½o½0 ǂ ÄÌ Ì Ð ÁÄ Á   Á Á  РÁ ÁÄ Á Ð ÁÄ w½ ÁÄ ½Ì VÐ a½ ÁÄ Ã ½Ä ̽g½ Ð Ĕȗà ȝ½Ð V à a½ FC½ à ½½C½ÃF¡½Ð ~C½]½½½ à ÃF Ĕȗà ȝRà a½ à à «½k½½Ã Kitap Okuma Duası Dini bir kitabı veya dersi okumadan önce aşağıdaki duayı okuyunuz. Ȑ ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ Äǽ ȜøȹȒøȑÄƴˠǩÄ Ȼ ¼È Æ, okuduğunuz her şey aklınızda kalacaktır. Dua şöyledir: iû h h hh û hûh h û hû ğ iġ h ûǬ ȸAbū ļųŭń ļȯAű ŹŰɉA j ĵŶžŰŠŃ û û h h hû h h h h h û h h û h h h _AŋŬjƅA b^j ƆƠ ļƧ AAJĵZŽū KĵŶžŰŠ Tercüme ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ bizlere ilim ve hikmetin kapılarını aç ve üzerimize Ey Allah’ım Ȑ rahmetini indir. Ey Azametli ve Bağışlayıcı olan! 0XVWDUDIFV'DU¼OILNLU%HLUXW Not: Başlangıçta ve sonunda bir kez Salât-u Selam okuyunuz. ii www.dawateislami.net Kitap Okuma Duası ..................................................................ii Æ ÇǦ ȜÅ ÈȚøÄǽȻŢǀü ÄǾÄljȻƣȻ Ä §Ä ǤǤǤǤǤǤǤǤǤǤǤǤǤ͝ Å ʝ Salât-u Selam’ın Fazileti ............................................................. 1 Seda-ı Faruki Ve Müslümanların Fethi ................................... 2 Hazreti Ömer Faruk-u Azam’ın Tanıtımı ............................... 6 Özel Yakınlık ............................................................................... 7 Keramat’ın Sahibi ....................................................................... 8 Keramet Haktır ........................................................................... 8 Kerametin Tanımı ...................................................................... 9 Evliyaların Faziletlisi .................................................................. 9 Nil Nehrine Bir Mektup........................................................... 11 Caiz Olmayan Örf Ve Adetler Ve Müslümanların Perişan Durumu ..................................................................................... 13 3 Hastalık ................................................................................... 15 Bu Hastalıkların Tedavisi ........................................................ 15 Kabir Sahibi İle Bir Konuşma ................................................. 17 Arş’ın Gölgesine Kavuşan Şanslılar........................................ 19 Faruk-u Azam’ın Allah Korkusu ............................................ 20 iii www.dawateislami.net Æ Keramati Faruk-U Azam ȜÅ ÈȚøǽȻÄ Ţǀü ǾÄ ÄljȻƣȻ Ä §Ä Å ʝ Faruk-u Azam’ın Cennetteki Sarayı ....................................... 20 Kırbaç Vurulur Vurulmaz Deprem Yok Oldu ..................... 22 “Ömer Faruk”un 8 Harfinin Nispetiyle Hazreti Peygamber’imizin Ağzıyla Hazreti Ömer’in 8 Fazileti ........ 23 iûh ġ i ǂ h j Kh Seviyoruz ................................ 24 Biz Hazreti Ömer’i ŷ ŶȭĬA Kimi Seversen Haşirde Onunla Olursun ............................... 25 Sahabelerin Azameti................................................................. 26 Ölü Çığlık Atmaya Başladı, Arkadaşları Kaçmaya Başladı . 28 Faruk-u Azam İle İlgili Akide’yi Ehli Sünnet........................ 32 Kötü Mezheplilikten Nefret .................................................... 33 Malik Kendi Müştakını Bağrına Bastı.................................... 36 Harfin Nisbetiyle Su İçmenin 12 Medeni Çiçeği .................. 37 Bu risaleyi okuyup bir başkasina verin .................................. 40 iv www.dawateislami.net Ð Ä Á Ì Á  Á ÁÄ Á Â Ì ÁÄ Á Á Ð Á Ì Ð Ä Á Ä Ì Â Ð Á Ð Á Ð ǂÁ Lj½Ã ½fÁ a½Ð ½Â ] à ½«½ ½½o½ 0 ǂ Lj½Ã ½½ à à ½½Ã ]½½W½ à fƑƷ½~-°½g½0 2¡ ÄÌ ÄÌ Ì Ð ÁÄ Á   Á Á  РÁ ÁÄ Á Ð a½ ÁÄ Á Ð F ĔȗȝÐ Ra½ Ĕȗà ȝ½V à ½Ì VÐ a½ à ½½ FC½ à g½ à ½½C½ÃF¡½Ð ~C½]½½½ à ÁÄ Ã Ã Ã Ä Ã w½«½k½ ½Ã Æ ÇǦ1ȜÅ È ȚøÄǽȻ Ţǀü ÄǾÄljȻƣȻ Ä §Ä Å ʝ Şeytan her ne kadar sizi engellese de şu risaleyi tam olarak okuyun. Æ ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ ȜøȹȒøȑÄƴˠǩ Ȑ ü ÄǾÄljȻƣȻ Ä Ȼ ¼È Æ siz kalbinizde Hazreti Seyid’imiz Ömer’e ȜÅ È ȚøÄǽȻ Ţǀ Ä §Ä Å ʝ olan bağlılık ve sevgi duygularının arttığını hissedeceksiniz. Salât-u Selam’ın Fazileti Emir El Müminin Hazreti Seyid’imiz Ömer İbn-i Hattab Æ ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀ ü ÄǾÄljȻÅƣȻʝ Ä §Ä buyuruyor: hû k i ġ h f h iû ih û h h h ;h ȕh ȐA h û Ȩh [f źû ũi źû Ɋ Ġ `jğ A ğ ǻ ǔ h j ŕh Ļ Ʋ ń IJő ŷŶjŲ ʼnšŕŽ ƅ P˱ j ƅAbh ;j ĵųh ŏɉA h ûh h hh iġ ğ h h k h h ğ (űh ŰŎh bh ȳjȔAbj ŷžŰŠǓĵšȩĬAǔŔ)ūj ž j ȼŵȇ ‘Yani şüphesiz dua yer ve gök arasında duruyor ve ondan hiç bir şey yukarı çıkmaz (yani dua kabul olmuyor) ta ki siz 1 Bu beyanı Emir-i Ehli Sünnet Hazreti Allame Mevlana Ebu Bilal Muhammed İlyas Attar Kadiri Razavi ȜøÄ Ȧ øÆ ȑǀ øÄǾ È øȑȻ ȔÅ øȞÅ øljÅ ǀøȍÄ ǠÄ øÄǃ Ȼ LjÈ øȕÄ ¥Ä tebliği Kuran ve Sünnet’in dünya çapındaki gayri siyasi hareketi Davet-i İslami’nin Uluslararası Medeni Merkez Feyzan-ı Medine Bab El Medine Karaçi’de haftalık Sünnetler dolusu toplantısında (17-12-09, Zilhicce El Haram 1430H) buyurmuştur. Gerekli değişikliklerle yazılı olarak huzurunuzdadır. Meclis Mektep El Medine 1 www.dawateislami.net Æ Keramati Faruk-U Azam ȜÅ ÈȚøǽȻÄ Ţǀü ǾÄ ÄljȻƣȻ Ä §Ä Å ʝ Peygamber’inize Salât-u Selam okursunuz. 6¼QHQL7LUPL]L&LOWVD\ID+DGLV'DU(O)LNLU%H\UXW Æ ȻdžÅ ƅ Hazreti Allame Kifayet Ali Kâfi ȜÈȦÄȒÄʋȻŢǀü Ä ǾÄljȻƣ Ä È §Ä buyuruyor: 'XDLOHELUOLNWH6DO¢WX6HODPROPD]VD +DğLUՍHNDGDUKDFHWOHUNDUğñODQPD] 0DNEXOELUGXD6DO¢WX6HODPՍGDQGROD\ñGñU 6DO¢WX6HODPՍñQNHUDPHWYHEHUHNHWOHULLVSDWODQPñğWñU hh ûĠ h hi h hh iġ ğ h h û ȇ ʼnųğ Ƥȇ ǓĵšȩĬA ǔ ŔĶžûj ĸơA Aź ŰŔ Seda-ı Faruki Ve Müslümanların Fethi Davet-i İslami’nin yayın kuruluşu Mektep El Medine’nin yayınlamış olduğu 346 sayfalık kitabı “Keramatı Sahabe”nin 74. Sayfasında Şeyh El Hadis Hazreti Allame Abdul Mustafa Azami’nin ĀȠÆ øȊÄ ɌøȑȻȜÆ øȹȒøȑȻdžÅ ȖÄ øǕÈ §ȻÄ ȜÆ È ȦÄȒøǽÄ yazısının hulasası şöyledir. Æ Emir El Müminin Hazreti Ömer Faruk-u Azam ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ Ä §Ä Å ʝ Æ Hazreti Sariya’yı ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ Ä §Ä bir ordunun başkomutanı yaparak Å ʝ cihat için “Nihavend” bölgesine gönderdi. İslam Ordusunun Æ ʝ Başkomutanı Hazreti Sariya ȜÅ È ȚøǽÄ Ȼ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ Ä §Ä kâfirlere karşı Å Æ savaşmaktayken Hazreti Ömer ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ Ä §Ä Mescid-i Nebevi’de Å ʝ 1 Karşılanmak 2 www.dawateislami.net Æ Keramati Faruk-U Azam ȜÅ ÈȚøǽȻÄ Ţǀü ǾÄ ÄljȻƣȻ Ä §Ä Å ʝ hutbe okumaktaydı ki birden buyurdu: ‘ȐÄDŽǒÈÄ ȑ džÅ ȥ§żǥǀ Ä Äȥ’ Yani Ey Sariya! Sırtını dağa çevir.‘ Cemaat şaştı kaldı ki İslam Æ Ordusu’nun Başkomutanı Hazreti Sariya ȜÅ È ȚøÄǽȻ Ţǀü Ä ǾÄljȻ ÅƣȻ ʝ Ä §Ä Medine-i Æ ǾøɌ ÄljȻ ¾ȻÄ ǀøÁ ȅ ǠÄ øǩÄ Ȼ ȜÅ øȹȒøȑȻ ǀøȝÄ ¥Ä¨ yüzlerce mil uzaklıkta Á Ɍ ȦǺø Münevver’den ǀȖø Ç Ä “Nihavend” de cihatla meşgûldür. Bugün ise Emir El Müminin Æ ȜÅ È ȚøǽȻ Ä Ţǀ ü ÄǾÄljȻ ƣȻ Ä §Ä ona neden ve nasıl seslenmiştir? Bu karışıklığın Å ʝ giderilmesi şöyle oldu ki Fatih-i Nihavend Hazreti Sariya’nın Æ ȜÅ È ȚøǽȻ Ä Ţǀ ü ÄǾÄljȻ ƣȻ Ä §Ä habercisi (yani elçisi) geldi ve haber getirdi ki savaş Å ʝ meydanında kâfirlere karşı savaştığımız sırada biz yenilmeye başlamıştık ki bir ses geldi: “ȐDŽÄ ǒÈÄ ȑ džÅ ȥ§żǥǀ Ä ȥÄ Yani Ey Sariya! Sırtını dağa çevir.” Hazreti Sariya Æ ȜÅ È ȚøǽȻ Ä Ţǀ ü ÄǾÄljȻ ÅƣȻ ʝ Ä §Ä buyurdu: Bu Emir El Müminin Hazreti Ömer Æ Faruk-u Azam’ın ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻƣȻ Ä §Ä sesidir ve hemen ordusuna dönüp Å ʝ sırtını dağa çevirip sıraya dizilmesini emretti. Bundan sonra ise bizler düşmana tam gücümüzle saldırdık ve anında savaşın durumu lehimize çevrildi ve kısa bir sürede İslam Ordusu kâfir ordularını ezdi geçti ve onlar İslam Ordusunun hamlelerini dayanamayarak savaş meydanından kaçtılar ve İslam Ordusu Fethi Mübin’in bayrağını çekti1. 1 Delail El Nubuvvah Li Bayhaki 6. Cilt sayfa 370) Dar ul Kutub Beyrut, Tarihi Damişk L İbni Asaker 44. Cilt sayfa 336 Dar El Fikir Beyrut, Tarihi Hulefa sayfa 99, Mişkat El Masabih 4. Cilt sayfa 401 Hadis 595 Dar El Kutub El İlmiye Beyrut, Hiccatullah Al El Alemin sayfa 612, Merkez Ehli Sünnet Berekat-ı Raza El Hind 3 www.dawateislami.net Æ Keramati Faruk-U Azam ȜÅ ÈȚøǽȻÄ Ţǀü ǾÄ ÄljȻƣȻ Ä §Ä Å ʝ 0XUDWJHOGLPXUDWODUñQNDUğñODQDFDßñJ¼]HODQJHOGL %L]H6XOWDQñOHPJLELVLELUK¢FHWUHYDYHULOGL =HYNL1DDW hh ûĠ h hi h hh iġ ğ h h û ȇ ʼnųğ Ƥȇ ǓĵšȩĬA ǔ ŔĶžûj ĸơA Aź ŰŔ Sevgili İslami Kardeşler! Emir El Müminin Fatihi Azam Hazreti Æ Faruk-u Azam’ın ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ Ä §Ä bu şanlı kerametinden ilim ve Å ʝ hikmetin birçok Medeni çiçeği hâsıl oluyor: Æ 1. Emir El Müminin Hazreti Ömer Faruk-u Azam ȜÅ È ȚøǽÄ ȻŢǀü ÄǾÄljȻƣȻ Ä §Ä Å ʝ Æ Medine’yi Tayyibe’den ǀȖø Á Ɍ ȦǺøǾøɌ Älj ¾ÄÇ ǀøÁ ȅ ǠÄ øǩÄ ȜÅ øȹȒøȑ ǀøȝÄ Ä¥Ä¨ yüzlerce mil uzaklıkta “Nihavend” savaş meydanını ve orada olup bitenleri gördü ve sonra İslam Ordularının problemlerinin çözümünü de Başkomutanına söyledi. Bundan anlaşıldı ki Æ Evliyanın Ţǀü ÄǾøÄlj Ȼ ȜÅ øȹ Ȓ øȑȻ ȔÅ ȞÅ ƅ Ä §Ä semaat ve basaret (yani duyma ve görme gücü) umumi insanların duyma ve görme gücüyle hiçbir şekilde kıyaslanmamalıdır. Aksine buna inanılmalıdır ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ kendi mahbup kullarının kulak ve gözlerine ki Allah Ȑ umumi insanlardan daha fazla takat vermiştir ve onların göz, kulak ve diğer organlarının kuvveti o kadar emsalsizdir ki onlar tarafından böyle büyük işler yapılıyor ve onları görünce kerametten başka bir şey söylenemez. Æ 2. Hazreti Faruk-u Azam’ın ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ÅƣȻ ʝ Ä §Ä sesi yüzlerce mil uzaklıkta Nihavend’e ulaştı ve orada ordunun tamamı bunu duydu. 4 www.dawateislami.net Æ Keramati Faruk-U Azam ȜÅ ÈȚøǽȻÄ Ţǀü ǾÄ ÄljȻƣȻ Ä §Ä Å ʝ Æ 3. Emir El Müminin Hazreti Ömer Bin Hattab’ın ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ Ä §Ä Å ʝ ÄÇ Ǒ Ä ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ o savaşta Müslümanlara fetih bereketiyle Allah Ȑ bağışladı. .HUDPDWñ6DKDEH6D\IDGDQ6D\IDVñQDNDGDU0LUNDW (O 0DIDWLK &LOW VD\ID 7DKW (O +DGLV 0XOKDVDQ 'DU (O )LNLU%H\UXW ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ rahmeti O’nun üzerinde olsun ve O’nun vesilesiyle Allah’ın Ȑ bizim de hesapsız olarak mağfiretimiz olsun. Âmin Becah El Nabi El Emin. hû k ğ h û hh hh iġ ğ h ğ űŰŎh bh Ȕ ȳj Abh jŷžû Ű ŠǓĵ šȩĬA ǔŔǻû Ų j ƅAƱ ȍAj aĵƎ j ǻŲj A jj .LP]HUUHOHULNDOGñUñSVDKUD\DSWñ .LPGDPODODUñNDUñğWñUñSGHU\D\DSWñ .LPLQKLNPHWL\HWLPOHUL\HWLPLQKDPLVL\DSWñ 9HN¶OHOHULG¼Q\DQñQHIHQGLVL\DSWñ ĞHYNHWLPDßUXUXQWñOVñPñQñNLPNñUGñ $OODKՍñP.DVUñ.HVUDՍ\ñNLP\ñNWñ Translator’s Note: Yeh teenon “jadoo, girana aur Iran ke Badshah ka Mahal” ka sahih tarjuma hain. hh ûĠ h hi h hh iġ ğ h h û ȇ ʼnųğ Ƥȇ ǓĵšȩĬA ǔ ŔĶžûj ĸơA Aź ŰŔ 1 Sihir Yıkmak 3 İran Şah’ının sarayı 2 5 www.dawateislami.net Æ Keramati Faruk-U Azam ȜÅ ÈȚøǽȻÄ Ţǀü ǾÄ ÄljȻƣȻ Ä §Ä Å ʝ Hazreti Ömer Faruk-u Azam’ın Tanıtımı Æ Hazreti Ömer’in ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻƣȻ Ä §Ä namı müstear “Ebu Hafs” ve lakabı Å ʝ Æ “Faruk-u Azam”dır. Bir rivayettedir ki Kendileri ȜÅ È ȚøǽÄ Ȼ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ Ä §Ä 39 Å ʝ Äǭ erkekten sonra Hazreti Peygamber’imizin ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä Ȼ Ȝȳ Æ ȑü¾ȻÄ ȜÆ È ȦÄȒÄʋȻ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ Å ʄÇ Ä duasıyla İlanı Nübüvvet’in altıncı senesinde şahadet getirdi. Æ Dolaysıyla Kendisine ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻƣȻ Ä §Ä (Mutammim al Arbaeen) Yani Å ʝ Æ “40 sayısını dolduran” denir. Kendisinin ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ Ä §Ä İslam’ı Å ʝ kabul etmesinden dolayı Müslümanlar çok sevindi ve onlara büyük bir destek verildi. Hatta Kendileri Hazreti Peygamber’ Äǭ imizle ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä Ȼ Ȝȳ Æ ȑü¾ȻÄ ȜÆ È ȦÄȒÄʋȻ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ Å ʄÇ Ä beraber Harem-i Muhterem’de açıkça namaz kıldı. Æ ʝ Kendileri ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ Ä §Ä İslami savaşlarda mücahitlik şanıyla Å Äǭ savaştı ve Hazreti Peygamber’imizin ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä Ȼ Ȝȳ Æ ȑü¾ȻÄ ȜÆ È ȦÄȒÄʋȻ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ Å ʄÇ Ä bütün İslami hareketler, sulh ve savaşlarının her türlü planlamalarında vezir ve danışman olarak vefalı bir iş arkadaşı olmuştur. Birinci Æ Halife Hazreti Ebubekir Saddik ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻƣȻ Ä §Ä Hazreti Ömer FarukÅ ʝ Æ u Azam’ı ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻƣȻ Ä §Ä kendisinden sonra Halife tayin etti. Kendileri Å ʝ Æ ȜÅ È ȚøǽȻ ü ÄǾÄljȻ ƣ Ä Ţǀ Ä §Ä de bir Halife olarak Hazreti Peygamber’imizin Å Ȼʝ Äǭ ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä Ȼ Ȝȳ Æ ȑü¾ȻÄ ȜÆ È ȦÄȒÄʋȻ Ţǀ ü ÄǾÄljȻ ƣȻ Å ʄÇ Ä halefinin tüm sorumluluklarını çok güzel bir şekilde yerine getirmiştir. Sabah namazı sırasında bir bedbaht Ebu Lolo Firuz isimli Æ (Mecusi yani ateşperest) Kâfir Kendilerine ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ Ä §Ä hançerle Å ʝ saldırdı ve Kendileri Æ ȜÅ È ȚøǽȻ Ä Ţǀ ü ÄǾÄljȻ ƣȻ Ä §Ä Å ʝ yaralarına dayanamayarak 6 www.dawateislami.net Æ Keramati Faruk-U Azam ȜÅ ÈȚøǽȻÄ Ţǀü ǾÄ ÄljȻƣȻ Ä §Ä Å ʝ üçüncü gün şerefi şahadetine nail oldu. Vefat ettiğinde Æ Æ Ä Ţǀ Kendileri ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ ü ÄǾÄljȻ ƣȻ Ä §Ä 63 yaşındaydı. Hazreti Süheyib ȜÅ È ȚøǽȻ Ä §Ä Å ʝ Å ʝ Æ cenaze namazını kıldırdı. Hazreti Ömer Bin Hattab ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ÅƣȻ ʝ Ä §Ä Äǭ ȔÇÄ ȒǥÄ ¾Ä Ȼ Ȝȳ Æ ȑü¾ȻÄ ȜÆ È ȦÄȒÄʋȻ Ţǀ ü ÄǾÄljȻ ƣȻ Å ʄÇ Ä Ravza’sında ȜÅ È ȚøǽȻ Ä Æ §Ä yanında defnedildi ki ü ÄǾÄljȻ ƣ Ä Ţǀ Å Ȼʝ Hazreti Peygamber’in Hazreti Ebubekir Saddik’in Hazreti Æ Äǭ ȳÆ Æ Ebubekir ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻƣȻ ü ÄǾÄljȻƣȻ Ä §Ä de Hazreti Peygamber’imizin ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä ȻȜ ȑü¾ȻÄ ȜÈȦÄȒÄʋȻŢǀ Å ʝ Å ʄÇ Ä yanında istirahat etmektedir. (O5L\DG(O1X]UD)L0HQDNHE(O$ğUD&LOWVD\ID7DULK(O +XOHIDVD\IDYE ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ rahmeti O’nun üzerinde olsun ve O’nun Allah’ın Ȑ vesilesiyle bizim de hesapsız olarak mağfiretimiz olsun. Âmin Becah El Nabi El Emin Özel Yakınlık Æ Hazreti Saddik-i Ekber ve Hazreti Faruk-u Azam’a ǀȖÄ ȞÅ ÈȚǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻƣȻ Ä §Ä Å ʝ dünya hayatında ve öldükten sonra da Hazreti Peygamber’ ʄÄÇ ǭ imizin ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä Ȼ Ȝȳ Æ ȑü¾ȻÄ ȜÆ È ȦÄȒÄʋȻ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ Ä Özel Yakınlığı bahşedilmiştir. Å Dolaysıyla Âşık-ı Mustafa Şah İmam Ahmed Raza ȘüƅÈ ǠÄÇ øȑȻ džÅ ƅ Ä È §ȻÄ ȜÆ È ȦÄ ȒøǽÄ buyuruyor: 0DKEXEX5DEEL$UğՍWñUğX\HğLONXEEHGH <DQñQGD$WLNYHPHUՍLQ\HULYDUGñU 7 www.dawateislami.net Æ Keramati Faruk-U Azam ȜÅ ÈȚøǽȻÄ Ţǀü ǾÄ ÄljȻƣȻ Ä §Ä Å ʝ 6DDGHQEXD\ñQ\DQñQGDYDUGñU <ñOGñ]ODUñQNDODEDOñßñ.DPHUՍLQWHFHOOLVLYDUGñU 9HDğNñRODQELULVLGL\RU +D\DWñQGD]DWHQ0DKEXEX+DOLNՍLQKL]PHWLQGH\GL ĞLPGL)DUXNX$]DPՍñQ0H]DUñ0XVWDIDՍ\D\DNñQGñU hh ûĠ h hi h hh iġ ğ h h û ȇ ʼnųğ Ƥȇ ǓĵšȩĬA ǔ ŔĶžûj ĸơA Aź ŰŔ Keramat’ın Sahibi Æ ʝ Hazreti Ömer Bin Hattab ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ Ä §Ä Hazreti Ebubekir Å Æ Æ Ä Ţǀ Saddik’ten ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ ü ÄǾÄljȻ ƣȻ Ä §Ä sonra tüm Sahabelerden ȜÅ È ȚøǽȻ Ä §Ä daha Å ʝ Å ʝ Æ faziletlidir. Kendileri ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ Ä §Ä Keramat, Fazail ve Kemalat Å ʝ ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ O’na diğer özelliklerle birlikte birçok Sahibidir. Allah Ȑ kerametin faziletli tacı bahşedip diğerlerinden mümtaz etmiştir. Keramet Haktır Nübüvvet zamanından başlayarak bugüne dek bu konuda Ehli Hak arasında hiçbir zaman ihtilaf olmamıştır. Herkes inanıyor Æ ki Sahabeler ¼ȠÄ DZÈ ǠÆ Ç ȑȻ ȔÆÅ ȞÈȦÄȒøǽÄ ve Evliyaların »ȮøÄ Ǧøȑ ÄÇ ȜÅ øȹ Ȓ øȑȻ Ȕ Ä §Ä kerametleri Å ȞÅ ƅ 1 Saaden iki yıldızın ismidir. Burada Saaden Hazreti Ebubekir ve Hazreti Æ Ömer Faruk-u Azam ǀȖÄ ȞÅ ÈȚÄǽȻ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ Ä §Ä demektir ve Ay ve Kamer yani Resul-u Å ʝ Æ Æ Ä ȳ ǭ Ä Zişan ȔÇ ȒǥÄ ¾Ä ȻȜ ȑü¾ȻÄ ȜÈȦÄȒÄʋȻ Ţǀü ÄǾÄljȻ ÅƣȻʄÇ Ä ve yıldızlar 70 bin melek demektir ki onlar mezarında görevlendirilmiştir. 8 www.dawateislami.net Æ Keramati Faruk-U Azam ȜÅ ÈȚøǽȻÄ Ţǀü ǾÄ ÄljȻƣȻ Ä §Ä Å ʝ haktır ve her zaman Allah’a yakın olanların kerametleri açığa çıkıyor ve Ȑ ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ ȜøȹȒøȑÄƴˠǩÄ Ȼ¼È Æ kıyamete kadar bu süreç kesilmeyecektir. Æ Aksine her zaman EvliyalarınȜÅ øȹ Ȓ øȑȻȔÅ ȞÅ ƅ Ä §Ä kerametleri zahir olamaya devam edecektir. hh ûĠ h hi h hh iġ ğ h h û ȇ ʼnųğ Ƥȇ ǓĵšȩĬA ǔ ŔĶžûj ĸơA Aź ŰŔ Kerametin Tanımı Æ Şimdi Ȑ ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ ȜøȹȒøȑÄƴˠǩÄ Ȼ ¼È Æ Hazreti Ömer’in ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻÅƣȻʝ Ä §Ä birkaç keramatı daha beyan edilecek fakat önce kerametin tanımını dinleyin. Nitekim Davet-i İslami’nin yayın kuruluşu Mektep El Medine’nin yayınlamış olduğu 1250 sayfalık kitabı “Bahar-ı Şeriat” Birinci cilt sayfa 58’de Hazreti Allame Mevlana Müftü Muhammed Amjad Ali Azami ĀȠÆ øȊÄ ɌøȑȻȜÆ øȹȒøȑȻdžÅ ȖÄ øǕÈ §ȻÄ ȜÆ È ȦÄȒøǽÄ kerametin tanımını şöyle beyan etmiştir: Bir Evliya tarafından âdete karşı yapılan fiile keramet denir.” %DKDUñĞHULDW Evliyaların Faziletlisi Ulema ve İslam Büyükleri Sahabeler Æ Æ ȹ Ȼ ¼ Ź Ä Ɍ ÆǾƄÄ Ä Ɍ Ȼ ȔÆɌ ȞɌȦÄȒÄʋȻ Ţǀü ÄǾÄljȻ ȸ Å ȠÄ DZɌ § Æ »Ȯø Ä Ǧøȑ ÄÇ ȜÅ øȹ Ȓ øȑȻ Ȕ Ä §Ä Å ȞÅ ƅ inanıyor ki tüm “Evliyaların Faziletlisidir”. Kıyamete kadar gelecek olan tüm Evliyalar Æ ȜÅ øȹ Ȓ øȑȻ Ȕ Ä §Ä Å ȞÅ ƅ evliyalığın en üst derecesine çıktıkları halde herhangi bir Sahabe’nin ȜÅ È ȚøǽȻ Ä Ţǀ Ä Æ §Ä ü ÄǾÄljȻ ƣȻ Å ʝ ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ Hazreti Peygamber’in evliyalık derecesine ulaşamazlar. Allah Ȑ ȔÇÄ ȒǥÄ ¾Ä Ȼ Ȝȳ Æ ȑü¾ȻÄ ȜÆ È ȦÄȒÄʋȻ Ţǀ ʄÄÇ ǭ ü ÄǾÄljȻ ƣȻ Ä Å kölelerine evliyalığın yüksek mertebesi 9 www.dawateislami.net Æ Keramati Faruk-U Azam ȜÅ ÈȚøǽȻÄ Ţǀü ǾÄ ÄljȻƣȻ Ä §Ä Å ʝ bahşetti ve bu mukaddes Zatları Æ Ä Ɍ Ȼ ȔÆɌ ȞɌȦÄȒÄʋȻ Ţǀü ÄǾÄljȻ ȸ Æ ȹ Ȼ ¼ Ź Ä Ɍ ÆǾƄÄ Å ȠÄ DZɌ § öyle şanlı kerametler yani büyüklüklere nail etti ki diğer tüm Evliyalar Æ »Ȯø Ä Ǧøȑ ÄÇ Ȼ ȜÅ øȹ Ȓ øȑȻ Ȕ Ä §Ä Å ȞÅ ƅ için böylesi bir miracı kemal düşünülemez bile. Şüphesiz Sahabeler Æ Ä Ɍ Ȼ ȔÆɌ ȞɌȦÄȒÄʋȻ Ţǀü ÄǾÄljȻ ȸ Æ ȹ Ȼ ¼ Ź Ä Ɍ ǾÆ ƄÄ Å ȠÄ DZɌ § için Evliyalar Æ »Ȯø Ä Ǧøȑ ÄÇ Ȼ ȜÅ øȹ Ȓ øȑȻ Ȕ Ä §Ä Å ȞÅ ƅ kadar fazla keramet nakledilmemiştir. Bilinsin ki kerametin fazlalığı evliyalığın üstünlüğünün delili ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ yakınlığın adıdır. değildir çünkü evliyalık aslında Allah’a Ȑ ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ yakınlık ne kadar fazla elde edilirse o kadar Ve bu Allah’a Ȑ evliyalığın derecesi de daha yüksek olacaktır. Çünkü Sahabeler Æ Ä Ɍ Ȼ ȔÆɌ ȞɌȦÄȒÄʋȻ Ţǀü ÄǾÄljȻ ȸ Æ ȹ Ȼ ¼ Ź Ä Ɍ ÆǾƄÄ Å ȠÄ DZɌ § Envarı Nübüvvet ve Feyzanı Risalet’in feyiz ve bereketlerinden istifade etmişlerdi onun için o büyüklere Allah’ın ȐÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ yakınlığı hâsıl olmuştur. Ve bu yakınlık diğer Evliyalara Æ ȜÅ øȹ Ȓ øȑȻ Ȕ Ä §Ä Å ȞÅ ƅ verilmemiştir. Dolaysıyla Sahabelerin Æ Ä Ɍ Ȼ ȔÆɌ ȞɌȦÄȒÄʋȻ Ţǀü ÄǾÄljȻ ȸ Æ ȹ Ȼ ¼ Ź Ä Ɍ ǾÆ ƄÄ Å ȠÄ DZɌ § kerametleri daha az nakledildiği halde onların evliyalık derecesi Æ Evliyalardan »ȮøÄ Ǧøȑ ÄÇ ȜÅ øȹ Ȓ øȑȻȔ Ä §Ä çok daha faziletli ve yüksektir. Å ȞÅ ƅ ðNLFLKDQñQ0DOLNLLOHJ¶U¼ğPHQLQ¢OHPL &LKDQGDPLUDFñNHPDODWñQ¢OHPL %XQODU$OODKՍWDQUD]ñGñU$OODKGDRQODUGDQ RNJ¼]HOGLU6DKDEHOHULQNHUDPDWñQñQ¢OHPL hh ûĠ h hi h hh iġ ğ h h û ȇ ʼnųğ Ƥȇ ǓĵšȩĬA ǔ ŔĶžûj ĸơA Aź ŰŔ 10 www.dawateislami.net Æ Keramati Faruk-U Azam ȜÅ ÈȚøǽȻÄ Ţǀü ǾÄ ÄljȻƣȻ Ä §Ä Å ʝ Nil Nehrine Bir Mektup Davet-i İslami’nin yayın kuruluşu Mektep El Medine’nin yayınlamış olduğu 192 sayfalık kitabı, “Savaneh-i Kerbela”nın (Kerbela Tajedileri) sayfa 56-57’de Hazreti Allame Mevlana Seyit Muhammed Naimuddin Muradabadi Ā¥Æ ǀÄ Ɍƌ ȜÆ øȹȒøȑȻ džÅ ÄƅÈ §ȻÄ ȜÆ Ɍ Ȧ Ä ȒÄʋ yazıyor: Hulasası şöyledir: Mısır fethedildiği zaman bir gün Æ Mısır halkı Hazreti Ömer Bin As’a ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ Ä §Ä arz etmiş: Ey Å ʝ Emir! Bizim Nil Nehrinin bir ritüeli vardır, bu ritüeli yerine getirmedikçe nehir akmıyor. Kendisi sordu: Ne? Dediler: Biz bakire bir kızı ebeveynlerinden alıp güzel giydiriyoruz ve Nil Nehrine atıyoruz. Hazreti Ömer Æ Bin As ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻƣȻ Ä §Ä buyurdu: İslam’da böyle bir şey hiç olmaz ve Å ʝ İslam eski adetleri yok eder. Zira o ritüel durduruldu ve nehrin akıntısı da azalmaya başladı hatta insanlar oralardan göçmeyi Æ düşünmüşler. Bunu görünce Hazreti Ömer Bin As ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ÅƣȻ ʝ Ä §Ä Æ Emir El Müminin Hazreti Ömer Bin Hattab’ın ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ Ä §Ä Å ʝ huzuruna bir mektup yazıp olup bitenleri anlattı. Æ Kendileri ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ Ä §Ä cevaben yazdı: Sen doğruyu yapmışsın. Å ʝ Şüphesiz İslam böyle ritüelleri yok eder. Benim mektubumu Nil Nehrine at. Emir El Müminin’in mektubu Hazreti Ömer Æ Bin As’a ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ Ä §Ä vardı ve O da mektubu zarftan çıkarıp Å ʝ okuduğunda şöyle yazıyordu: “(Ey Nil Nehri!) Eğer sen kendi ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ seni akıtıyorsa ben kendine akıyorsan akma ve eğer Allah Ȑ ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ arz ediyorum ki seni akıtsın.” de Vahid-i Kahhar’a Ȑ 11 www.dawateislami.net Æ Keramati Faruk-U Azam ȜÅ ÈȚøǽȻÄ Ţǀü ǾÄ ÄljȻƣȻ Ä §Ä Å ʝ Æ Hazreti Ömer Bin As ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ Ä §Ä bu mektubu alıp Nil Nehrine Å ʝ attı. Bir gecede 16 metre su yükseldi ve bu ritüel Mısır’da tamamen yok oldu. (O $]PDW / (EL (O ĞH\K (O ðVEDKDQL VD\ID +DGLV'DU(O.XWXE(OðOPL\H%H\UXW ðVWHUOHUVHLğDUHWOHUL\OHG¼Q\DQñQWDNGLULQLGHßLğWLULUOHU %XKL]PHWN¢UODUñQğDQñGñU6HUGDUՍODUñQñQ¢OHPLQDVñORODFDN Sevgili İslami Kardeşler! Bu rivayetten öğreniyoruz ki Emir El Müminin Hazreti Ömer Faruk-u Azam’ın Æ ȜÅ È ȚøǽȻ Ä Ţǀ ʝ ü ÄǾÄljȻ ƣȻ Ä §Ä Å hükümdarlığının bayrağı nehirlerin sularında da dalgalanıyordu. Æ Ki nehirlerin akıntısı da O’nun ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻƣȻ Ä §Ä itaatkârıydı. Hazreti Å ʝ Æ Ömer Bin Hattab’ın ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ Ä §Ä hüsnü imanın bereketleriydi ki Å ʝ ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ Ehli Mısır’ı bu kötü bir ritüelden kurtardı. Allah Ȑ %L]LKWL\DWVñ]OñßDDOñğWñN .HQGLPL]HNñ\DPHWLJHWLUGLN %HQLGDKDEDğODQJñ§WDGXUGXUGX %HQLP$OODKՍñPUDKPHWHWWL =HYNL1DDW hh ûĠ h hi h hh iġ ğ h h û ȇ ʼnųğ Ƥȇ ǓĵšȩĬA ǔ ŔĶžûj ĸơA Aź ŰŔ 12 www.dawateislami.net Æ Keramati Faruk-U Azam ȜÅ ÈȚøǽȻÄ Ţǀü ǾÄ ÄljȻƣȻ Ä §Ä Å ʝ Caiz Olmayan Örf Ve Adetler Ve Müslümanların Perişan Durumu Sevgili İslami Kardeşler! Ehli Mısır’ın Nil Nehrini akıtmak için devam eden kötü adetleri gibi halı hazırda da bazı kabih ve caiz olmayan adetler artmaktadır ve bu Şeriata aykırı adetler Müslümanları düşüş ve yıkımın derin çukuruna itmektedir ve Sünnet’i Resulallah’tan uzaklaştırmaktadır. Davet-i İslami’nin yayın kuruluşu Mektep El Medine’nin yayınlamış olduğu 170 sayfalık çok güzel bir kitabı, “İslami Zindagi”nin sayfa 12-16’da Meşhur Müfessir Hekim El Ümmet Hazreti Müftü Ahmed Yar Æ džÅ Ȗ È §ȻÄ ȜÆ È ȦÄȒøǽÄ kötü adetler ve Müslümanların kötüleşen Han ¼ǀÄÇȚǖøÄ È ȑȻ ƣ Ä øǕ durumu hakkında yazdıklarının hulasası şöyledir: Bugün derdi olan hangi kalptir ki Müslümanların devam etmekte olan düşüşü, zilleti ve yoksulluğuna acımıyor ve hangi gözdür ki bunların fakirliği, müflisliği ve işsizliğine ağlamıyor. Hükümet bunların elinden gitti, bunlar mallarından oldu, bunların saygınlıkları ve vakarları bitti, dünyanın bütün musibetleri Müslümanlara gelmiştir. Bu durumlarını görünce ciğerimiz kan ağlıyor. Fakat arkadaşlar! Sadece ağlayıp zırlamakla olmuyor, bunun tedavisi düşünülmeli. Tedavi için birkaç şey düşünülmelidir (1) Asıl hastalık nedir? (2) Bunun nedeni nedir? Hastalık neden başladı? (3) Bunun tedavisi nedir? (4) Bu tedavideki perhizler nelerdir? 13 www.dawateislami.net Æ Keramati Faruk-U Azam ȜÅ ÈȚøǽȻÄ Ţǀü ǾÄ ÄljȻƣȻ Ä §Ä Å ʝ Eğer bu dört şeyi düşünürseniz anlayın ki tedavi kolaydır. Milletin birçok lideri ve ülke önderleri Müslüman milletlerini tedavi etmeyi üstlenmişlerdir fakat başarısız oldular. Ve ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ iyi köleleri Müslümanlara doğru olan tedaviyi Allah’ın Ȑ söylemişlerdir fakat bazı akılsız Müslüman onlarla dalga geçmişler, onlara laf atmışlar, onlara dil uzatmışlar hatta doğru olan hekimlerin sesine kulak vermemişler. Müslümanların padişahlıkları gitti, onuru gitti, malları gitti, Äǭ vakarları gitti, çünkü bizler Şeriat-i Mustafa’ya ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä ȻȜȳ Æ ȑü¾ȻÄ ȜÆ È ȦÄȒÄʋȻŢǀü ÄǾÄljȻƣȻ Å ʄÇ Ä uymayı bıraktık. Bizim hayatımız İslami hayat olarak kalmadı. ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ korkusu, Bütün bu nuhusetlerin nedeni ise bizde Allah Ȑ Äǭ Hazreti Peygamber’den ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä Ȼ Ȝȳ Æ ȑü¾ȻÄ ȜÆ È ȦÄȒÄʋȻ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ Å ʄÇ Ä utanma ve ahretin korkusunun kalmamasıdır. Hazreti Müceddid-i Din ve Millet Æ ȻdžÅ ƅ ȜÈȦÄȒÄʋȻŢǀ ü ÄǾÄljȻƣ Ä È §Ä buyuruyor: *¼Q¼NDQGDND\EHGHUVLQJHFHVDEDKDNDGDUX\XUVXQ 1DELՍGHQXWDQPD$OODKNRUNXVXEXGD\RNRGD\RNVHQGH +DGDLNL%DKğLğ Bizim camilerimiz virandır. Sinema ve temaşalar Müslümanlardan dolayı abattır. Her türlü günahlarda Müslümanlar mevcuttur. Caiz olmayan adetler bizde vardır. Biz nasıl saygınlık kazanabiliriz. Birisi şöyle demiştir: 9DKEDğDUñVñ]OñN.HUYDQñQYDUOñßñJLWWL .HUYDQñQNDOELQGHQ]DUDUGX\JXVXJLWWL 14 www.dawateislami.net Æ Keramati Faruk-U Azam ȜÅ ÈȚøǽȻÄ Ţǀü ǾÄ ÄljȻƣȻ Ä §Ä Å ʝ 3 Hastalık Müslümanların asıl hastalığı ise Allah’ın emirleri ve Sünneti Mustafa’dan yüz çevirmektir. Şimdi bu hastalıktan dolayı çok fazla hastalık doğmuştur. Müslümanların üç büyük hastalıkları vardır: Birincisi her geçen gün yeni mezheplerin doğuşu ve Müslümanların her sese körü körüne uymalarıdır. İkincisi Müslümanların kendi aralarındaki kırgınlıkları, düşmanlıkları ve davalarıdır. Üçüncüsü cahil insanların Şeriat’a aykırı ve boş adetleridir. Bu üç çeşit hastalık Müslümanları mahvetmiştir, berbat etmiştir, evsiz bırakmıştır, borçlu duruma getirmiştir hatta zilletin çukuruna itmiştir. Bu Hastalıkların Tedavisi Birinci hastalığın tedavisi olarak her kötü mezhebin sohbetinden kaçının. Âlimi Hak ve Sünni mezhebi olan şahsın yanında oturun ki onun feyizli sohbetinin etkisiyle Hazreti Peygamber’imizin Äǭ ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä ȻȜȳ Æ ȑü¾ȻÄ ȜÆ È ȦÄȒÄʋȻŢǀ ü ÄǾÄljȻƣȻ Å ʄÇ Ä sevgisi ve Şeriat’a uymanın şevki doğsun. İkinci hastalığın tedavisi şudur ki çoğunlukla fitne ve fesadın kökü iki şeydir: Birincisi öfke ve yükseklik hissi ve ikincisi ise Şer’i Hukuktan gaflet. Her şahıs istiyor ki ben herkesten yüksek derecede kalayım ve herkes benim haklarımı eda etsin fakat ben hiç kimsenin hakkını eda etmeyim. Eğer bizim mizacımızdan gurur ve tekebbür çıkarsa, acizlik ve tevazu doğarsa, bizden her şahıs diğerlerin haklarına riayet ederse Ȑ ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ÄǽȜøȹȒøȑÄƴˠǩÄ Ȼ ¼È Æ hiçbir zaman kavga çıkmayacaktır. 15 www.dawateislami.net Æ Keramati Faruk-U Azam ȜÅ ÈȚøǽȻÄ Ţǀü ǾÄ ÄljȻƣȻ Ä §Ä Å ʝ Üçüncü hastalık ki Müslümanların çocuklarının çoğu için doğumdan ölüme kadar değişik zamanlarda öylesine yıkıcı adetler devam etmektedir ki Müslümanların kökleri kazılmıştır. Düğün adetlerinden dolayı binlerce Müslüman’ın gayrimenkulleri, evleri, dükkânları faizli borçlarına heba olmuştur ve birçok zengin aile mensupları bugün kiralık evlerde kalmaktadır ve oradan oraya sürünmektedirler. Kendi Milletimin bu musibetini görünce çok duygulandım. İçim coştu ve istedim ki ben biraz hizmet edeyim. Birkaç mürekkep damlası aslında benim gözyaşlarımın damlalarıdır, Allah bu milleti ıslah etsin. Ben hissettim ki birçok insan bu düğün adetlerinden ve boş örf ve adetlerinden bıkmıştır fakat toplumun laflarından ve utançtan korktukları için her ne pahasına olursa olsun borçlanarak bu cahilane adetlere uymaktadırlar. Öyle bir mert ve mücahit birisi olsun ki korkusuzca her türlü lafı karşılayarak tüm caiz olmayan ve Äǭ haram adetleri reddetsin ve Peygamber’imizin ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä ȻȜȳ Æ ȑü¾ȻÄ ȜÆ È ȦÄȒÄʋȻŢǀü ÄǾÄljȻƣȻ Å ʄÇ Ä Sünnetini canlandırıp göstersin ki Sünneti yaşatan birisine 100 Şehidin sevabı kadar sevap verilir. Çünkü bir Şehit bir defa kılıçla yaralanıp dünyadan intikal eder ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ bu iyi kulu ömrü boyunca insanların fakat Allah’ın Ȑ dillerinden dolayı yara alıyor. Bilinsin ki yürürlükte olan adetler iki çeşittir: Birincisi Şeriat’ça caiz olanlardır, ikincisi ise yıkıcıdır ve çoğu zaman bunları yerine getirmek için Müslüman faizli borçlanma nuhusetine kapılıyor. Halbuki, faiz 16 www.dawateislami.net Æ Keramati Faruk-U Azam ȜÅ ÈȚøǽȻÄ Ţǀü ǾÄ ÄljȻƣȻ Ä §Ä Å ʝ almak ve vermek kebire bir günahtır ve böylece bu adetler birçok afete sokuyor, bunlardan sakınmakta afiyet vardır. ðVODPL =LQGDJL VD\ID %HWDVDUUXI 0HNWHS (O 0HGLQH %DE (O 0HGLQH .DUD§L (Yanlış ve kabih adetlerin zararlarını öğrenmek için ve bunların tedavisinin bilgilerini elde etmek için “Mektep El Medine”nin kitabı “İslami Zindagi”yi hediye olarak alıp okuyunuz) (\DNñOVñ]G¼ß¼QOHUGHJ¼QDKLğOHPH (YLQ\ñNñOñğñL§LQKD]ñUOñN\DSPD %¼W¼Q\DQOñğ¶UIYHDGHWOHULWHUNHW %XJ¼Q6¼QQHWOHUHX\PD\DV¶]YHU $OODKYH5HVXOՍ¼§RN§D]LNUHW .DOELQL2QODUñQG¼ğ¼QFHVL\OH0HGLQH\DS hh ûĠ h hi h hh iġ ğ h h û ȇ ʼnųğ Ƥȇ ǓĵšȩĬA ǔ ŔĶžûj ĸơA Aź ŰŔ Kabir Sahibi İle Bir Konuşma Müşavir ve Refik-i Resul Emir El Müminin Hazreti Ömer Æ Faruk-u Azam ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ Ä §Ä bir defasında Salih (yani perhizkâr) Å ʝ ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ bir gencin mezarına teşrif etti ve buyurdu: Ey Filan! Allah Ȑ söz vermiştir: 17 www.dawateislami.net Æ Keramati Faruk-U Azam ȜÅ ÈȚøǽȻÄ Ţǀü ǾÄ ÄljȻƣȻ Ä §Ä Å ʝ Ì Á Á Á Ð Á Á Á Á Á )C èÞàĉ é ǂà DžÄ RÁ É ÄÃFÁ -C Z à 0 Tercüme Kanz ul İman: Ve kendi Rabbinin huzurunda durmaktan korkan birisi için iki Cennet vardır. &¼](O5DKPDQ Ey Genç! Söyle! Sen kabirde nasılsın? O Salih (yani iyi emelli) Æ genç kabrin içinden Kendilerine ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ Ä §Ä ismiyle seslendi ve Å ʝ yüksek sesle iki defa cevap verdi: džÆ ȚÄÇ ǒÈÄ ȑȢøÆȅ ȐÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ ȢÈ øÇÆǃ§ǀ È ȉ Ä ȖøÄ ɡÆ ΆÆÈ ș ǀøǵÄ ͱÄÈ ǜøÄ Benim Rabbim ȐÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ bana şu iki Cenneti bahşetmiştir. 7DULKL 'DPLğN/ðEQL$VDNHU&LOWVD\ID 6DGGLNYH)DUXNJLEL$OODKNRUNXVXQXYHU <DðODKL'HQL]YHNDUDQñQĞDKՍñQñQVHYJLVLQLYHU hh hh iġ ğ h û h û ğ û k ğȍAj aĵhƎ űŰŎh bh ȳjȔAbh jŷžû Ű ŠǓĵ šȩĬA ǔŔǻŲ j ƅAƱ j ǻŲj A jj hh ûĠ h hi h hh iġ ğ h h û ȇ ʼnųğ Ƥȇ ǓĵšȩĬA ǔ ŔĶžûj ĸơA Aź ŰŔ Æ Faruk-u Azam Hazreti Ömer’in ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ÅƣȻ ʝ Ä §Ä ne Æ ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ lütfü ile Kendileri ȜÅ È ȚøǽȻ Ä Ţǀ büyük şanı vardır ki Allah’ın Ȑ ü ÄǾÄljȻƣȻ Ä §Ä Å ʝ ehli kabrin halini öğrenmiştir. Bu rivayetten öğrendik ki ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ korkusuyla iyiliklerle dolu bir hayat yaşayan ve Allah Ȑ ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ huzurunda durmaktan da korkacak olan titreyen Allah Ȑ ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ tam rahmetiyle iki Cenneti hak edecektir. birisi Allah’ın Ȑ ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ korkusu olanlara tebrikler Gençlikte ibadet eden ve Allah Ȑ ȐÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ Ȝˠȹ ȒøȑȻ ȘÄ øǖ ü È DŽøǥÅ 18 www.dawateislami.net Æ Keramati Faruk-U Azam ȜÅ ÈȚøǽȻÄ Ţǀü ǾÄ ÄljȻƣȻ Ä §Ä Å ʝ olsun ki Kıyamet günü Güneş 1.25 mil uzaklıkta ateş püskürürken, Arş’ın gölgesi dışında o canı yakan (yani canı acıtan) sıcaktan koruyacak hiçbir kaynak olmayacak. O zaman ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ böylesine şanslı olan Müslüman’a kendi Arş’ının Allah Ȑ rahmetli gölgesini verecek. Mesela, Arş’ın Gölgesine Kavuşan Şanslılar Davet-i İslami’nin yayın kuruluşu Mektep El Medine’nin yayınlamış olduğu 88 sayfalık kitabı “Arş’ın Gölgesi Kimlere Verilecek?” 20. sayfasında Hazreti İmam Celaleddin Suyuti Æ Æ ÄʆɌ ȑ ȜÆ øȹȒøȑȻ džÅ Ȗ Şefei Ŝǀ Ä øǕÈ §ȻÄ ȜÈȦÄȒøǽÄ nakederek buyuruyor: Hazreti Selman Æ Æ ȜÅ È ȚøǽȻ Ä Ţǀ Ä Ţǀ ü ÄǾÄljȻƣȻ ü ÄǾÄljȻƣȻ Ä §Ä Hazreti Ebu El Derda ȜÅ È ȚøǽȻ Ä §Ä tarafına bir mektup Å ʝ Å ʝ yazdı ki şu sıfatlara hamil Müslüman’lar Arş’ın gölgesi altında olacak: (Bunların ikisi şunlardır) (1)… Gelişmesi yeni olan ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ isteği şahıs ki onun sohbeti, gençliği ve kuvveti Allah’ın Ȑ ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ ve rızası olan işlerde harcanmıştır ve (2)… Allah’ın Ȑ zikrini eden ve O’nun korkusundan gözlerinden yaş akmaya başlayan şahıs. 0XVDQQDIðEQLĞH\ED&LOWVD\ID+DGLV'DU(O)LNLU%H\UXW <D5DE%HQNRUNXQGDQKHUGHPDßOD\D\ñP %HQLĞDKHQğDKñ0HGLQHՍQLQGLYDQHVL\DSñQñ] ğhi h hh iġ ğ h û û hh ûĠ h h ȇAź ŰŔ ǓĵšȩĬA ǔ ŔĶžj ĸơA ʼnųƤȇ 19 www.dawateislami.net Æ Keramati Faruk-U Azam ȜÅ ÈȚøǽȻÄ Ţǀü ǾÄ ÄljȻƣȻ Ä §Ä Å ʝ Faruk-u Azam’ın Allah Korkusu Sevgili İslami Kardeşler! Mahbubu Sadık ve Emin Emir El Æ Müminin Hazreti Ömer Faruk-u Azam ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ Ä §Ä kesinlikle Å ʝ ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ korkusuyla sürekli ağlardı cennetlik olduğu halde Allah Ȑ Æ Æ Ä Ţǀ hatta Haşyeti İlahi’den ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻÅƣȻʝ ü ÄǾÄljȻÅƣȻʝ Ä §Ä dolayı Kendilerinin ȜÅ È ȚøǽȻ Ä §Ä münevver yüzünde siyah çizgiler oluşmuştu. Nitekim Davet-i İslami’nin yayın kuruluşu Mektep El Medine’nin yayınlamış olduğu 217 sayfalık kitabı “Allah Valon Ki Baten”nin birinci cilt sayfa 129’da Hazreti Ömer Æ Faruk-u Azam’ın ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻƣȻ Ä §Ä pakize hayatının güzel ve izlenmeye Å ʝ layık bir köşesinin zikri vardır: Hazreti Abdullah Bin İsa’dan Æ Æ Ȼ džÅ ƅ ȜÈȦÄȒÄʋȻ Ţǀ Ä Ţǀ ü ÄǾÄljȻ ƣ ü ÄǾÄljȻ ƣȻ Ä È §Ä rivayettir ki Hazreti Ömer Faruk’un ȜÅ È ȚøǽȻ Ä §Ä Å ʝ yüzünde çok fazla ağladığından dolayı siyah çizgiler oluşmuştu. (O=¼KG/LOðPDP$PHG%LQ+DQEHO+DGLVVD\ID'DU(O*DG(O &HGLG $ßOD\DQJ¶]OHULLVWHDßODPDNKHUNHVLQLğLGHßLOGLU =LNULPXKDEEHWYDUGñUIDNDWGHUGLPXKDEEHW\RNWXU hh ûĠ h hi h hh iġ ğ h h û ȇ ʼnųğ Ƥȇ ǓĵšȩĬA ǔ ŔĶžûj ĸơA Aź ŰŔ Faruk-u Azam’ın Cennetteki Sarayı Æ Hazreti Ömer Faruk-u Azam ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻƣȻ Ä §Ä Hazreti Peygamber’imizin Å ʝ Äǭ ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä Ȼ Ȝȳ Æ ȑü¾ȻÄ ȜÆ È ȦÄȒÄʋȻ Ţǀ ü ÄǾÄljȻ ƣȻ Å ʄÇ Ä beşaretine göre Cennet vaad edilen 10 Sahabeye 20 www.dawateislami.net Æ Keramati Faruk-U Azam ȜÅ ÈȚøǽȻÄ Ţǀü ǾÄ ÄljȻƣȻ Ä §Ä Å ʝ dâhil olan kesinlikle cennetliktir. Nitekim Hazreti Cabir Bin Æ Abdullah ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ Ä §Ä rivayet ediyor ki Hazreti Peygamber’imiz Å ʝ Äǭ ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä ȻȜȳ Æ ȑü¾ȻÄ ȜÆ È ȦÄȒÄʋȻŢǀ ü ÄǾÄljȻƣȻ Å ʄÇ Ä buyurdu: Ben Cennete gittim. Orada ben bir saray gördüm, ben sordum: Æ Bu saray kimindir? Melek arz etti: Hazreti Ömer’indir ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻƣȻ Ä §Ä . Å ʝ Æ Ben istedim ki içeri girip buna bakayım fakat (Ey Ömer ȻÅƣȻ ʝ Ä §Ä ȜÅ È ȚøǽȻ Ä Ţǀ ü ÄǾÄlj senin namusunu anımsadım. Bunu duyunca Hazreti Æ Äǭ ȳÆ Æ Ömer ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻƣȻ ü ÄǾÄljȻƣȻ Ä §Ä arz etti: Ya Resûlallah ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä ȻȜ ȑü¾ȻÄ ȜÈȦÄȒÄʋȻŢǀ Å ʝ Å ʄÇ Ä ! Benim Æ Æ Äǭ ȳ annem ve babam size feda olsun, ben Size ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä Ȼ Ȝ ȑü¾ȻÄ ȜÈȦÄȒÄʋȻ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ Å ʄÇ Ä namusu sorun edebilir miyim? %XKDUL&LOWVD\ID+DGLV Æ ȻdžÅ ƅ Hazreti Şah İmam Ahmed Raza Han ȜÈȦÄȒÄʋȻŢǀü ÄǾÄljȻƣ Ä È §Ä buyuruyor: û k h h h Nŋû šh ůA B ƅNLPHYHULOGL\VHRQGDQYHULOGL j Kb ðNLFLKDQGD5HV»ODOODKՍñQQLPHWLGDßñWñOñU $ğNWDWRSUDNROXSUDKDWX\XOGX &DQñQLNVLULGLU5HV»ODOODKՍñQVHYJLVL ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ Birinci şiirin anlamı şudur: Arşı Azamı yaratan Allah’a Ȑ Äǭ yemin olsun! Kime ne verildiyse Hazreti Peygamber’in ȻŢǀü ÄǾÄljȻƣȻ Å ʄÇ Ä Æ Æ ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä ȻȜȳ ȑü¾ȻÄ ȜÈȦÄȒÄʋ kapısından verilmiştir. Çünkü her iki cihanda Hazreti Muhammed’in ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä ȻȜȳ Æ ȑü¾ȻÄ ȜÆ È ȦÄȒÄʋȻŢǀü ÄǾÄljȻÅƣȻʄÄÇ ǭÄ sadakası dağıtılmaktadır. İkinci şiirin anlamı şudur: Resûl aşkının ateşinde yanıp kül olanlara (öldükten sonra) rahat bir uyku nasip oluyor çünkü 21 www.dawateislami.net Æ Keramati Faruk-U Azam ȜÅ ÈȚøǽȻÄ Ţǀü ǾÄ ÄljȻƣȻ Ä §Ä Å ʝ Äǭ ruh ve can için Muhammed Resûlallah’ın ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä Ȼ Ȝȳ Æ ȑü¾ȻÄ ȜÆ È ȦÄȒÄʋȻ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ Å ʄÇ Ä sevgisi iksir yani çok etkili ve faydalı bir deva derecesindedir. Kırbaç Vurulur Vurulmaz Deprem Yok Oldu Bir defasında Medine-i Münevver’de Æ ǾøɌ ÄljȻ ¾ȻÄ ǀøÁ ȅ ǠÄ øǩÄ Ȼ ȜÅ øȹȒøȑȻ ǀøȝÄ ¥Ä¨ ǀȖø Á Ɍ ȦǺø Ç Ä deprem oldu ve yer şiddetli bir şekilde sallanmaya başladı. Bunu görünce Emir El Müminin Hazreti Ömer Bin Hattab Æ ȜÅ È ȚøǽȻ Ä Ţǀ ü ÄǾÄljȻ ÅƣȻ ʝ Ä §Ä celallendi ve yeri kırbaçlamaya başlayıp buyurdu: h h û û h ûhh û k h û jūžŰ Š ^jʼnŠ A űɉA d ŋjj ũA (Yani Ey yer! Sakin ol, ben senin üzerinde Æ adalet ve insaf yapmadım mı?). Kendilerinin ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻƣȻ Ä §Ä emrini Å ʝ duyar duymaz yeryüzü sakin oldu (yani durdu) ve deprem bitti. 7DENDW(OĞDILDW(O.¼EUD/LO6DENL&LOWVD\ID Sevgili İslami Kardeşler! Allah’ın ȐÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ makbul kullarına ne kadar güç ve kuvvet hasıl olur ve onlar ne kadar yüksek şanlı ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ adanmış olanların olurlar. Bu doğrudur ki Kâinat Allah’a Ȑ Æ oluveriyor. Özellikle Hazreti Ömer Bin Hattab ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ Ä §Ä öyle Å ʝ azametli bir şahsiyettir ki O’nun şanı rıfat nişanını Hazreti Peygamber’imizin ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä ȻȜȳ Æ ȑü¾ȻÄ ȜÆ È ȦÄȒÄʋȻŢǀü ÄǾÄljȻÅƣȻʄÄÇ ǭÄ kendileri beyan etmişlerdir. Nitekim Translator’s Note: Pehle wala tarjuma bhi ain urdu ke mutabak tha albatta ab bilkul lafzi tarjuma kar diya hai. 22 www.dawateislami.net Æ Keramati Faruk-U Azam ȜÅ ÈȚøǽȻÄ Ţǀü ǾÄ ÄljȻƣȻ Ä §Ä Å ʝ “Ömer Faruk”un 8 Harfinin Nispetiyle Hazreti Peygamber’imizin Ağzıyla Hazreti Ömer’in 8 Fazileti h ğ i û k ûh hh h Ųj Ǟ Ůg Łi Kh ȇ ōi ųû ŒɉA ĺ j šŰŚh ĵŲ Yani Hazreti Ömer’den 1. ŋh ųh ȭ Ŵ g Ň Æ (ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ Ä §Ä ) daha iyi olan hiçbir şahsın üzerinde güneş Å ʝ doğmamıştır. 6¼QHQL7LUPL]L&LOWVD\ID+DGLV 7HUF¼PDQñ1DEL+HPOLVDQñ1DEL $GDOHWLQFDQñYHğDQñ¼]HULQGH\¼]ELQOHUFHVHODP +DGDLNL%DKğLğ Æ 2. Göklerdeki tüm melekler Hazreti Ömer’e (ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻƣȻ Ä §Ä ) saygı Å ʝ gösteriyorlar ve yeryüzündeki her Şeytan O’nun korkusuyla titriyor. 7DULKL'DPLğN&LOWVD\ID û i h i i û i h h f h i h h i h û h hh Ġ i h Ŵj f Ųİ Ɋ ĵųŹ Řj Ťĸ Ȭ ƅ b Ũj ŦĵŶŲ ŋųȭ b ŋg Ȳ ķ ĵķA ĶjƘ ƅ Yani Bir Mümin Æ Hazreti Ebubekir ve Hazreti Ömer’i (ǀȖÄ ȞÅ ÈȚǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ÅƣȻ ʝ Ä §Ä ) sever ve bir Münafık onlara kin tutar. 7DULKL'DPLğN&LOWVD\ID ğ hû ŮŸû h A FA i Ǧ h j ŋi ųh ȭi Yani Hazreti Ömer Ȝ ȚøǽȻ Ţǀü ǾÄljȻ ƣȻ ʝÆ § Ehli 4. jĹŶƠA ÅÈÄ Ä Å Ä Ä j Cennet’in ışığıdır. 0HFPD(O5HYDLG&LOWVD\ID+DGLV'DU (O)LNLU%H\UXW h û Ġ i h fi h h Æ ĶjƘ ƅ ŮŁK AŊŸ Yani bu (Hazreti Ömer ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü Ä ǾÄljÅȻƣȻʝ 5. ŮjŚĵhȊA Ä §Ä ) batılı sevmeyen bir şahıstır. 0¼VQDGL ðPDP $KPHG FLOW VD\ID +DGLV'DU(O)LNLU%H\UXW 23 www.dawateislami.net Æ Keramati Faruk-U Azam ȜÅ ÈȚøǽȻÄ Ţǀü ǾÄ ÄljȻƣȻ Ä §Ä Å ʝ 6. Sizin yanınıza Cennetlik bir şahıs gelecek ve Hazreti Ömer teşrif etti. 7LUPL]L&LOWVD\ID+DGLV ġ h hh i h h hh i h ġ h ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ beğenisi ĵŗK ĵŗjK Yani Allah’ın Ȑ 7. j ĬA j ŋųȭ ĵŗjK b ŋųȭ ĵŗjK j ĬA Æ Hazreti Ömer’in ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ Ä §Ä beğenisidir ve Hazreti Ömer’in Å ʝ Æ ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀ ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ beğenisidir. &HP(O&HYDPH ü ÄǾÄljȻƣȻ Ä §Ä beğenisi Allah’ın Ȑ Å ʝ /LO6X\XWL&LOWVD\ID+DGLV'DU(O.XWXE(OðOPL\H%H\UXW ûh h h i h h ğ û hh h hġ ğ h ŮšŁ ĬA `j A Yani “Allah Ȑ ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ Ömer’in ŋh ųȭ `ĵ ȳŷj ĸ Ű ũ b j ŏj ɉ ȇ ŨơA Æ ȜÅ È ȚøÄǽȻ Ţǀ ü Ä ǾÄljȻ ƣȻ Ä §Ä Å ʝ diline ve kalbine hak vermiştir.” 6¼QHQL7LUPL]L &LOWVD\ID+DGLV Meşhur Müfessir Hekim El Ümmet Hazreti Müftü Ahmed Yar Æ Ȼ džÅ ÄƅÈ § bu Hadis’e göre buyuruyor: Yani O’nun Han ȜÈȦÄȒÄʋȻ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣ Ä kalbine gelen düşünceler haktır ve O’nun dilinden konuştukları da haktır. 0HUDWFLOWVD\ID hh ûĠ h hi h hh iġ ğ h h û ȇ ʼnųğ Ƥȇ ǓĵšȩĬA ǔ ŔĶžûj ĸơA Aź ŰŔ ġ h j h i ǂ K Seviyoruz Biz Hazreti Ömer’i ŷi Ŷû ȭh ĬA ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ Emir El Müminin Hazreti Sevgili İslami Kardeşler! Allah Ȑ Ömer Faruk-u Azam’a yüksek şanlı mertebe vermiştir ve çok Æ fazla saygı, şeref ve fazail ve keramat vermiştir. O’nun ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻƣȻ Ä §Ä Å ʝ Æ yüksek şanını kabul etmek ve O’nu ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ Ä §Ä haklı olduğunu Å ʝ 24 www.dawateislami.net Æ Keramati Faruk-U Azam ȜÅ ÈȚøǽȻÄ Ţǀü ǾÄ ÄljȻƣȻ Ä §Ä Å ʝ bilerek hidayetin feneri olarak kabul etmek ve O’na sevgi ve yakınlık hissetmek çok gereklidir. Æ ȜÅ È ȚøǽȻ Ä Ţǀ ü ÄǾÄljȻƣȻ Ä §Ä Å ʝ Ä Æ §Ä rivayet Celil El Kadir Sahabe Hazreti Ebu Said Hudri ȜÅ ÈȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻƣ Å Ȼʝ ediyor ki Hazreti Peygamber’imiz ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä Ȼ Ȝȳ Æ ȑü¾ȻÄ ȜÆ È ȦÄȒÄʋȻ Ţǀü ÄǾÄljȻ ÅƣȻ ʄÄÇ ǭÄ buyurdu: Æ Yani Hazreti Ömer’e ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ Ä §Ä kin tutan şahıs bana kin Å ʝ tutmuştur ve Hazreti Ömer’i seven beni sevmiştir. (O0XDFFLP(O$YVDW&LOWVD\ID+DGLV'DU(O.XWXE(OðOPL\H %H\UXW 2PHUNL2GHQL]YHNDUDQñQğDKñQñQKDELELGLU 2PHUNL2+DğLPL+DVODUñQWD§OñVñGñU 2PHUNL2ՍQDUDKPHWLQNDSñODUñD§ñOGñ 2PHUNLDWHğ2ՍQXQG¼ğPDQODUñQDğH\GDGñU 2$OODKGRVWXQXQ¼]HULQGH\¼]ELQOHUFHVHODP Kimi Seversen Haşirde Onunla Olursun Buhari Şerif’indeki bir Hadis’tedir: Hazreti Peygamber’in Æ Hizmetkarı Hazreti Anıs Bin Malik ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻƣȻ Ä §Ä buyuruyor ki bir Å ʝ Æ ȳÆ Æ ʄÄÇ ǭ Sahabe ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ ü ÄǾÄljȻ ƣȻ Ä Ä §Ä Hazreti Resûlallah’a ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä Ȼ Ȝ ȑü¾ȻÄ ȜÈȦÄȒÄʋȻ Ţǀ Å ʝ Å Æ Æ Ä ȳ ǭ Kıyametin ne zaman kopacağını sordu? Kendileri ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä ȻȜ ȑü¾ȻÄ ȜÈȦÄȒÄʋȻŢǀü Ä ǾÄljȻƣȻ Å ʄÇ Ä buyurdu: Sen onun için ne hazırlık yaptın? O Sahabe arz etti: Äǭ ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ ve O’nun Ya Resûlallah ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä Ȼ Ȝȳ Æ ȑü¾ȻÄ ȜÆ È ȦÄȒÄʋȻ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ Å ʄÇ Ä bende Allah Ȑ Æ Æ Ä ʄÇ ǭ Resûl’ünü ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä Ȼ Ȝȳ ȑü¾ȻÄ ȜÈȦÄȒÄʋȻ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ Ä sevmekten başka hiçbir emel Å yoktur. Hazreti Peygamber’imiz ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä Ȼ Ȝȳ Æ ȑü¾ȻÄ ȜÆ È ȦÄȒÄʋȻ Ţǀü ÄǾÄljȻ ÅƣȻ ʄÄÇ ǭÄ buyurdu: 25 www.dawateislami.net Æ Keramati Faruk-U Azam ȜÅ ÈȚøǽȻÄ Ţǀü ǾÄ ÄljȻƣȻ Ä §Ä Å ʝ Lj Ä DŽÈ ʏÄ ǕÄÈ ȘÈ ȕÄ ǼÄ ȕÄ Lj Ä șÈ Ä Sen kimi seviyorsan onunla olacaksın. Hazreti Æ Anıs ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ÅƣȻ ʝ Ä §Ä buyuruyor ki bizi Hazreti Peygamber’imizin Äǭ ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä Ȼ Ȝȳ Æ ȑü¾ȻÄ ȜÆ È ȦÄȒÄʋȻ Ţǀ ü ÄǾÄljȻƣȻ Å ʄÇ Ä bu tatlı sözünden başka hiçbir haber daha çok Æ memnun etmemişti. Yine Hazreti Anıs ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ Ä §Ä buyuruyor: Å ʝ Æ Æ Ä ȳ ǭ Ben Hazreti Peygamber’imizi ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä Ȼ Ȝ ȑü¾ȻÄ ȜÈȦÄȒÄʋȻ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ Å ʄÇ Ä seviyorum. Ve Ȝ Ț ø ǽȻ Ţǀ Ǿ lj Ȼ ƣȻ ʝ Hazreti Ebubekir ve Hazreti Ömer’i Å È Ä ü Ä Ä Å Ä Æ §Ä de, dolaysıyla umuyorum ki bunlara sevgimden dolayı ben bunlarla birlikte olacağım halbuki, benim emellerim bunlarınki gibi değildir. 6DKLK%XKDUL&LOWVD\ID+DGLV'DU(O.XWXE(OðOPL\H%H\UXW %L](EXEHNLUYHPHUՍLVHYL\RUX] ðQğDOODKEL]LPJHPLPL]VDKLOHXODğDFDNWñU Sevgili İslami Kardeşler: Allah’ın Sevgili Peygamber’inin Äǭ ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä ȻȜȳ Æ ȑü¾ȻÄ ȜÆ È ȦÄȒÄʋȻŢǀ ü ÄǾÄljȻƣȻ Å ʄÇ Ä sevgilisi, hidayet göğünün parlak yıldızı, dertli kalbin dermanı, Mustafa’nın kullarının gözlerinin yıldızı Ebu Æ ü ÄǾÄljȻ ƣȻ Hafs Ömer Bin Hattab’ın ȜÅ È ȚøǽÄ Ȼ Ţǀ Ä §Ä şanı ve O’nu sevmenin Å ʝ Æ ödülünü sizler gördünüz ki O’nu ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ Ä §Ä sevmek aslında Å ʝ Äǭ Hazreti Resûlallah’ı ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä Ȼ Ȝȳ Æ ȑü¾ȻÄ ȜÆ È ȦÄȒÄʋȻ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ Å ʄÇ Ä sevmektir ve Maazallah Äǭ ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ O’na kin tutmak Hazreti Muhammed’e ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä Ȼ Ȝȳ Æ ȑü¾ȻÄ ȜÆ È ȦÄȒÄʋȻ Ţǀ Ȑ ü ÄǾÄljȻ ƣ Å Ȼ ʄÇ Ä kin ve düşmanlığa eşittir. Bunun sonucu da dünya ve ahretin zillet ve dalaletidir. Sahabelerin Azameti Davet-i İslami’nin yayın kuruluşu Mektep El Medine’nin yayınlamış olduğu 192 sayfalık kitabı “Savanehi Kerbela”nın 31. 26 www.dawateislami.net Æ Keramati Faruk-U Azam ȜÅ ÈȚøǽȻÄ Ţǀü ǾÄ ÄljȻƣȻ Ä §Ä Å ʝ Sayfasında Hadis’i Şerifi menkuldür: Hazreti Abdullah Bin Æ Mugaffal’dan ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ Ä §Ä rivayettir, Hazreti Peygamber’imiz Å ʝ Äǭ ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä Ȼ Ȝȳ Æ ȑü¾ȻÄ ȜÆ È ȦÄȒÄʋȻ Ţǀ ü ÄǾÄljȻ ƣȻ Å ʄÇ Ä buyuruyor: Benim Sahabelerim için Allah’tan korkun! Allah’tan korkun! Onları benden sonra hedef almayın. Kim Onları severse benim sevgimden dolayı sevmiştir ve Onlara kin tutan bana kin tutmuştur. Onlara eziyet eden birisi bana eziyet etmiştir ve bana eziyet eden ise Allah’a eziyet etmiştir. Yakındır ki Allah onu yakalasın. 6¼QHQL7LUPL]L&LOWVD\ID+DGLV %L](VKDEñ1DELՍ\LVHYHUL] ðQğDOODKEL]LPJHPLPL]VDKLOHXODğDFDNWñU Hazreti Allame Mevlana Seyit Muhammed Naimuddin Muradabadi Ā¥Æ ǀÄ ƌɌ ÆƣȻ džÅ ÄƅÈ §ȻÄ ȜÆ Ɍ Ȧ Ä ȒÄʋ buyuruyor: “Bir Müslüman Sahabe-i Kiram ¼ȠÄ DZÈ ǠÆ Ç ȑȻ ȔÆÅ ȞÈȦÄȒøǽÄ için son derece büyük edepli olmalı ve kalbinde Onlara bağlılık ve sevgi taşımalıdır. Onları sevmek ʄÄÇ ǭ Hazreti Muhammed’i ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä Ȼ Ȝȳ Æ ȑü¾ȻÄ ȜÆ È ȦÄȒÄʋȻ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ Ä sevmektir ve kim Å ȑ DZ Æ bedbaht Sahabe-i Kiramın ¼ȠÄ È ǠÇ Ȼ ȔÆÅ ȞÈȦÄȒøǽÄ şanına karşı edepsizlik yapma teşebbüsünde bulunursa o Allah ve Resul’ünün Äǭ ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä Ȼ Ȝȳ Æ ȑü¾ȻÄ ȜÆ È ȦÄȒÄʋȻ Ţǀ ü ÄǾÄljȻ ƣȻ Å ʄÇ Ä düşmanıdır. Bir Müslüman böyle bir şahsın yanında oturmamalıdır.” 6DYDQHKL.HUEHODVD\ID İmam-ı Ehli Ä È §ȻÄ ȜÆ È ȦÄȒøǽÄ Sünnet Mevlana Şah İmam Ahmed Raza Han ȘüƅÈ ǠÄÇ øȑȻ džÅ ƅ buyuruyor: (KOL6¼QQHWՍLQJHPLVLVDKLOHXODğPñğWñUNL(VKDEñ3H\JDPEHU <ñOGñ]GñUODUYHJHPL5HV»ODOODKՍñQ(KOL%H\LWՍLJLELGLU 27 www.dawateislami.net Æ Keramati Faruk-U Azam ȜÅ ÈȚøǽȻÄ Ţǀü ǾÄ ÄljȻƣȻ Ä §Ä Å ʝ +DGDLNL%DKğLğ Bu şiirin anlamı şudur ki Ehli Sünnet’in gemisi sahile ulaşmıştır çünkü Sahabe-i Kiram ¼ȠÄ DZÈ ǠÆ Ç ȑȻ ȔÆÅ ȞÈȦÄȒøǽÄ onlar için yıldızlar gibidir ve Ehli Beyit ¼ȠÄ DZÈ ǠÆ Ç ȑȻȔÆÅ ȞÈȦÄȒøǽÄ bir gemi gibidir. Ölü Çığlık Atmaya Başladı, Arkadaşları Kaçmaya Başladı Davet-i İslami’nin yayın kuruluşu Mektep El Medine’nin yayınlamış olduğu 423 sayfalık kitabı, “Uyun El Hikayat” Birinci bölüm 246. Sayfada Hazreti İmam Abdurrahman Bin Ali Cozi ĀȠÆ ȊÄ ȑÆƣȻdžÅ ÄƅÈ §ȻÄ ȜÆ Ɍ ȦÄ ȒÄʋ yazıyor: Hazreti Halaf Bin Tamim ȔɌȦǺÆ Ä ǾɌȑÆƣȻdžÅ ÄƅÈ §ȻÄ ȜÆ Ɍ ȦÄ ȒÄʋ Æ Æ Ȼ džÅ Ȗø buyuruyor ki Hazreti Ebu El Husaib Beşir ǠɌȥǜÆ ȊÄ Ɍ ȑȻ ƣ Ä ǕÈ §ȻÄ ȜÈȦÄȒøǽÄ beyan ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ fazlı ve keremiyle ediyor ki ben ticaret yapardım ve Allah’ın Ȑ çok zengindim. Her türlü konforlarım vardı ve ben çoğunlukla “Iran’ın” şehirlerinde kalırdım. Bir defasında benim işçilerimden biri bana dedi ki filanca misafirhanede bir ölü kefensiz olarak yatıyor. Defendecek kimsesi yoktur. Bunu duyunca o ölünün kimsesizliğinden dolayı çok duygulandım. Ve iyilik niyetiyle kefen ve cenaze işlemlerini yaptırmak üzere misafirhaneye vardığım zaman bir ölünün orada yattığını gördüm, onun karnında da birkaç ham tuğla konmuştu. Ben bir çarşafla onu örttüm. O ölünün yanında ise onun arkadaşları oturuyordu. Onlar bana söyledi ki bu şahıs çok ibadet eden ve iyiliksever bir insandı. Bizde onun kefen ve defni için paramız 28 www.dawateislami.net Æ Keramati Faruk-U Azam ȜÅ ÈȚøǽȻÄ Ţǀü ǾÄ ÄljȻƣȻ Ä §Ä Å ʝ yoktur. Bunu duyunca ben bir şahsı para karşılığında kefen almak ve kabir kazmak için gönderdim ve biz onun kabri için tuğla hazırlamaya başladık ve onu yıkamak için su ısıtmaya başladık. Biz bunları yapmakla meşgulken o ölü birden bire ayağa kalktı ve tuğlalar onun karnından düştü. Sonra da korkunç bir sesle çığlık atmaya başladı: Vay ateş, vay helaket, vay berbatlık! Vay ateş, vay helaket, vay berbatlık! Onun arkadaşları bu manzarayı görünce oradan kaçmaya başladı. Fakat ben pes etmeyip yanına gittim. Ve onu kolundan tutup salladım ve sordum: Sen kimsin ve sana neler oluyor? O konuşmaya başladı: Ben Kufe’de kalıyordum ve şansızlıkla ben öyle kötü insanlarla arkadaşlık edindim ki onlar Hazreti Ebubekir Saddik ve Hazreti Faruk-u Æ ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ ɟÇüȒȑĦǀǾÄ ȕÄ )! Onların kötü Azam’a ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ ʝ Ä §Ä küfrederlerdi. (Ȑ Å sohbetinden dolayı ben de onlarla birlikte Shaykhayn Karimayn. Yani Hazreti Saddik-i Ekber ve Hazreti Faruk-u Æ Azam’a ǀȖÄ ȞÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻȜÅ øȹ Ȓ øȑȻʝ Ä §Ä küfrederdim ve Onlardan nefret ederdim. Æ Ȼ džÅ ȖøǕÈ §Ȼ ȜÆ ȦÄȒøǽÄ buyuruyor: Bunu Hazreti Ebu El Husaib Beşir ǠɌȥǜÆ ȊÄ Ɍ ȑȻ ƣ Ä Ä È duyunca ben tövbe ve istiğfar ettim ve ona dedim: Ey bedbaht! O zaman sen gerçekten cezaya müstahaksın fakat şunu söyle ki sen öldükten sonra nasıl dirildin? O dedi ki: Benim iyi emellerim bana hiç faydalı olmadı. Sahabe-i Kiram’a saygısızlıktan Æ dolayı öldükten sonra ben sürüklenerek ȔȞÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü Ä ǾÄljȻȜÅ øȹ Ȓ øȑȻʝ Ä §Ä Cehenneme götürüldüm ve orada bana benim kalacak yerim gösterildi ve 29 www.dawateislami.net Æ Keramati Faruk-U Azam ȜÅ ÈȚøǽȻÄ Ţǀü ǾÄ ÄljȻƣȻ Ä §Ä Å ʝ söylendi: Şimdi sen dirileceksin ki sen gümrah arkadaşlarına onların can yakıcı sonlarından haberdar edesin ve onlara ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ iyi kullarına düşmanlık besleyen söyleyesin ki Allah’ın Ȑ birisi ahrette ne kadar can yakıcı bir azaba müstahaktır. Sen onlara bunları aktardıktan sonra tekrar senin asıl yerine (Yani Cehenneme) konulacaksın.” Nitekim! Bu haberi vermek üzere ben dirildim ki benim bu ibret verici durumumdan Sahabe’lere küstahlık edenler ibret alsın ve küstahlıklarından sakınsın yoksa bu Kutsi Kişilere ¼ȠÄ DZÈ ǠÆ Ç ȑȻ ȔÆÅ ȞÈȦÄȒøǽÄ küstahlık edecek olanın sonu da benim gibi olacak. Bunları söyleyince o şahıs tekrar öldü. Bu arada onun kabri kazılmıştı ve kefeni hazırlanmıştı fakat ben dedim: Ben böylesi bedbaht birisinin kefen ve defnini üstlenmeyeceğim ki o Shaikhain Karimain (Yani Hazreti Saddik-i Ekber ve Hazreti Faruk-u Azam Æ ǀȖ ü ÄǾÄljȻ ȜÅ øȹ Ȓ øȑȻ ʝ Ä Ţǀ Ä ȞÅ È ȚøǽȻ Ä §Ä ’a) küstahlık yapmıştır ve ben bunun yanında durmak bile istemem. Bunu deyip ben dönmek üzere oradan ayrıldım. Sonra bana birisi haber verdi ki onun itikatsız arkadaşları onu yıkadı ve cenaze namazını kıldı. Onlar dışında hiç kimse onun cenaze namazına katılmadı. Hazreti Halaf Bin Tamim ȔɌȦǺÆ ÄǾɌȑÆƣȻdžÅ ÄƅÈ §ȻÄ ȜÆ Ɍ ȦÄ ȒÄʋ Æ Ȼ džÅ ȖøǕÈ §Ȼ ȜÆ ȦÄȒøǽÄ buyuruyor: Ben Hazreti Ebu El Husaib Beşir’e ǠɌȥǜÆ ȊÄ Ɍ ȑȻ ƣ Ä Ä È sordum: Siz bu olay sırasında orada var mıydınız? O da cevapladı: Evet efendim! Ben kendi gözlerimle o bedbahtı dirilirken gördüm ve kulaklarımla onun dediklerini duydum. Bunu duyunca Hazreti Halaf Bin Tamim ȔɌȦǺÆ ÄǾɌȑÆƣȻdžÅ ƅ Ä È §ȻÄ ȜÆ Ɍ Ȧ Ä ȒÄʋ buyurdu: 30 www.dawateislami.net Æ Keramati Faruk-U Azam ȜÅ ÈȚøǽȻÄ Ţǀü ǾÄ ÄljȻƣȻ Ä §Ä Å ʝ Ä Æ §Ä küstahlık edenlerin bu ibret Şimdi ben Sahabe’lere ȔȞÅ È ȚǽÄ Ȼ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣ Å Ȼʝ dolusu sonundan diğer insanları haberdar edeceğim ki onlar ibret alsınlar ve kendi akıbetini düşünsünler. $\XQ(O+LND\DW $UDS§DVD\ID'DU(O.XWXE(OðOPL\H%H\UXW ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ bizi Sahabelere ¼ȠÄ DZÈ ǠÆ Ç ȑȻ ȔÆ Rab El Anam Ȑ Å ȞÈȦÄȒøǽÄ küstahlık ve edepsizlik yapmaktan korusun ve tüm Sahabe-i Kiram’ın ȔȞÅ È ȚǽÄ Ȼ Ţǀ Ä Æ §Ä gerçek sevgisi ve onlara çok tazim etme saadeti ü ÄǾÄljȻ ƣ Å Ȼʝ ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ hepimizi kendi güvenliğinde versin. Allah Rahman Ȑ tutsun, bizi edepsiz ve küstahlardan korusun ve bizden en ufak bir küstahlık bile olmasın. %L]LHGHSVL]OHUGHQPDKIX]NñOGñU(\+¼GD 9HEHQGHQKL§ELU]DPDQHGHSVL]OLNLğOHQPHVLQ hh hh iġ ğ h û h û ğ û k ğȍAj aĵhƎ űŰŎh bh ȳjȔAbh jŷžû Ű ŠǓĵ šȩĬA ǔŔǻŲ j ƅAƱ j ǻŲj A jj hh ûĠ h hi h hh iġ ğ h h û ȇ ʼnųğ Ƥȇ ǓĵšȩĬA ǔ ŔĶžûj ĸơA Aź ŰŔ ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ yemin olsun! Küstahların sonu çok can Rab El Ekrem’e Ȑ yakan ve ibret verici olur. Böylesi bahtsızlar bütün dünyaya Äǭ ibretlik olurlar. Kimler Allah ve Resûl’ünün ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä Ȼ Ȝȳ Æ ȑü¾Ä Ȼ ȜÆ È ȦÄȒÄʋȻ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ Å ʄÇ Ä huzurunda çirkin kelimeler söylüyor veya Sahabe-i Kiram ve Evliya-i İzam’a ¼ȠÄ DZÈ ǠÆ Ç ȑȻ ȔÆÅ ȞÈȦÄȒøǽÄ karşı hurafe (yani küfür) söylüyorsa ahrette yıkım ve berbatlık onların takdiri olacak fakat onlar dünyada da rezil ve rüsva olup bütün dünya için ibretlik 31 www.dawateislami.net Æ Keramati Faruk-U Azam ȜÅ ÈȚøǽȻÄ Ţǀü ǾÄ ÄljȻƣȻ Ä §Ä Å ʝ oluyorlar ve hakiki Müslümanlar hiçbir zaman onların emel ve ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ bizi hep edepli olmayı ve itikatlarını takip etmezler. Allah Ȑ edepli insanların yani Âşıkan-ı Resûl’ün sohbetini benimsemeye Tevfik versin ve edepsiz ve küstahların sohbetinden bizi korusun. hh hh iġ ğ h û h û ğ û k ğȍAj aĵhƎ űŰŎh bh ȳjȔAbh jŷžû Ű ŠǓĵ šȩĬA ǔŔǻŲ j ƅAƱ j ǻŲj A jj +¼GDՍGDQWHYILNLHGHSLVWH\LQ (GHSVL]5DEELQID]OñQGDQPDKUXPGRODğñU ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ tevfiki edep talep edin ki edepsiz Rabbin (Yani Rabbinden Ȑ fazlından mahrum dolaşır) hh ûĠ h hi h hh iġ ğ h h û ȇ ʼnųğ Ƥȇ ǓĵšȩĬA ǔ ŔĶžûj ĸơA Aź ŰŔ Faruk-u Azam İle İlgili Akide’yi Ehli Sünnet Æ Hazreti Ömer Faruk-u Azam ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻƣȻ Ä §Ä ile ilgili Ehli Sünnet ve Å ʝ Cemaat’in akidesi nedir? Bunun bilinmesi de zaruridir dolaysıyla Davet-i İslami’nin yayın kuruluşu Mektep El Medine’nin 1250 sayfalık kitabı, “Bahar-ı Şeriat”in 1. Cilt sayfa 241’dedir: “Hazreti Peygamber’imizden ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä Ȼ Ȝȳ Æ ȑü¾ȻÄ ȜÆ È ȦÄȒÄʋȻ Ţǀü ÄǾÄljȻ ÅƣȻ ʄÄÇ ǭÄ sonra tüm mahlûkat-ı İlahi insan, cin ve melekten (yani melekler) daha üstün faziletlidir. Sonra Ömer Faruk-u Azam, sonra Osman-ı Æ Æ Ä Ţǀ Gani ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ ü ÄǾÄljȻ ƣȻ Ä §Ä , sonra Mevla Ali ȜÅ È ȚøǽȻ Ä §Ä . Hazreti Ali’yi Å ʝ Å ʝ 32 www.dawateislami.net Æ Keramati Faruk-U Azam ȜÅ ÈȚøǽȻÄ Ţǀü ǾÄ ÄljȻƣȻ Ä §Ä Å ʝ Æ ȜÅ È ȚøǽȻ Ä Ţǀ ü ÄǾÄljȻ ƣȻ Ä §Ä Å ʝ Æ Saddik veya Faruk’tan ǀȖÄ ȞÅ È ȚǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ Ä §Ä daha faziletli Å ʝ diyen gümrah ve kötü mezheplidir.” %DKDUñĞHULDW 6DKDEHOHUGH+D]UHWL6DGGLNՍLQU¼WEHVL¼VW¼QG¼U 2ՍQGDQVRQUD)DUXNX$]DPՍñQPHUWHEHVLDODGñU Davet-i İslami’nin yayın kuruluşu Mektep El Medine’nin yayınlamış olduğu tercümeli Pakize Kur’an, “Kanz-ul İman ÄÇ Ǒ Ä ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ El Mecid El Hazain El İrfan’la birlikte” sayfa 974’te Allah Ȑ Hadid Suresi, 29. Ayette buyuruyor: Á Ð ÁÐ ÁÁ Ð ÄÌ Ã «Ð ÃJ;ª õà ö´ ]à «Á ÃF s .Ä 0Á Á ÁÄ Ð Ð Á Ð Â Â ÄÌ Á Ð ÁÐ èÜãé ȗà ȝ{à à s0 õ ö´0 Ĕ  7kɃ Á Tercüme Kanz-ul İman: Ve öyle ki fazıl Allah’ın elindedir. O kime isterse veriyor ve Allah çok fazıl olanıdır. >.DQ]XOêPÁQ7UDQVODWLRQRI4XUDQ@3DUW6īUDåۉDGëG9HUVH Kötü Mezheplilikten Nefret Davet-i İslami’nin yayın kuruluşu Mektep El Medine’nin yayınlamış olduğu 561 sayfalık kitabı “Melfuzat-ı Ala Hazret”in Æ (tam) 302. sayfasındadır: Hazreti Ömer Faruk-u Azam ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻƣȻ Ä §Ä Å ʝ akşam namazı kıldıktan sonra teşrif etmişti ki bir şahıs seslendi: Bir misafire yemek verebilecek biri var mı? Emir El 33 www.dawateislami.net Æ Keramati Faruk-U Azam ȜÅ ÈȚøǽȻÄ Ţǀü ǾÄ ÄljȻƣȻ Ä §Ä Å ʝ Æ Müminin ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻƣȻ Ä §Ä hizmetlisine buyurdu: Bunu yanında içeri Å ʝ getir. O geldiğinde (ise) ona yemek ısmarladı. Misafir yemek yemeği başlar başlamaz öyle bir kelime söyledi ki ondan “kötü mezhepliliğinin kokusu” geliyordu. Hemen onun önünden yemeği kaldırttı ve oradan kovdu. .DQ]XOðPDQ&LOWVD\ID 1R'DU(O.XWXE(OðOPL\H%H\UXW )DUXNX+DNR%DWñOðPDP(O+¼GD 7HßH0HVOXO¼ĞLGGHWՍH\¼]ELQOHUFHVHODP +DGDLNL%DKğLğ Æ Ȼ džÅ ƅ Ala Hazret’in ȜÈȦÄȒÄʋȻ Ţǀü Ä ǾÄljȻ ƣ Ä È §Ä bu şiirin anlamıdır: Hazreti Faruk-u Æ Azam ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ Ä §Ä Hak ve Batılı ayırt eden, Hidayet İmamı ve Å ʝ İslam’ın himayesinde sertlikle yükseltilmiş bir kılıç gibidir, Æ ü ÄǾÄljȻƣȻ Kendilerine ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀ Ä §Ä yüz binlerce selam olsun. Å ʝ ‘Melfuzat-ı Ala Hazret’ (tam) 277. Sayfasında İmam-ı Ehli Æ ʝ Sünnet’e ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ Ä §Ä kötü mezheplilerle oturma konusu Å sorulduğunda buyurdu: ‘(Kötü meheplilerle otumak) haramdır ve kötü mezhepli olma şüphesi tam olup arkadaşlık olursa din için öldürücü bir zehirdir. Resûlallah ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä Ȼ Ȝȳ Æ ȑü¾ȻÄ ȜÆ È ȦÄȒÄʋȻŢǀü ÄǾÄljȻÅƣȻʄÄÇ ǭÄ buyuruyor: i h û h i hûĠ i h ûi ğ h û i ğ űû Ȳ ŵźû Ŷji ļŧȬh ƅbh űû Ȳ ŵź ŰŘ ű ŸĵŽj A b űȱĵŽj AYani onları kendi çevrenizden j Ž ƅ uzaklaştırın ve onlardan uzaklaşın ki onlar sizi gümrah etmesinler, onlar sizi fitneye sokmasınlar. 0XNDGGGHPH6DKLK0¼VOLP+DGLV VD\ID'DUðEQL+D]P%H\UXW 34 www.dawateislami.net Æ Keramati Faruk-U Azam ȜÅ ÈȚøǽȻÄ Ţǀü ǾÄ ÄljȻƣȻ Ä §Ä Å ʝ Ve kendi nefsine güvenen büyük yalancıya (yani çok büyük bir û h h h h hûh h û hh h h û h i h û h hğ Jj A ťž ŭ Ŧ ĺ ŧŰńAJj A ;g ƾ BŊȱ Aĵ Źȫj A (Nefis boş yalancı) güvenir. DʼnŠbA vaatte bulunduğu zaman değil de bir şeyi yemin ederek söylerse en büyük yalancıdır) Sahih Hadis’te buyurdu: Deccal çıktığı zaman bazıları (kişiler) onu bir gösteri olarak görmeye gidecekler ve diyecekler ki biz kendi dinimizde (kaim) duruyoruz bize ondan ne zarar dokunacak ki? Onlar oraya gidince onun gibi olacaklar. 6¼QHQL(EX'DYXG&LOW6D\ID+DGLV Äǭ Hadis’tedir Hazreti Peygamber’imiz ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä Ȼ Ȝȳ Æ ȑü¾ȻÄ ȜÆ È ȦÄȒÄʋȻ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ Å ʄÇ Ä buyurdu: Kim hangi milletle dostluk içindeyse onun haşiri ise onunla olacaktır. (O0XDFFLP(O$YVDW&LOWVD\ID+DGLV Sevgili İslami Kardeşler! Allah korkusu ve aşk-ı Mustafa’yı Äǭ ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä Ȼ Ȝȳ Æ ȑü¾ȻÄ ȜÆ È ȦÄȒÄʋȻ Ţǀ ü ÄǾÄljȻ ƣȻ Å ʄÇ Ä idrak etmek, kalpte Sahabe ve Evliyaların Æ ȔȞÅ ÈȚøǽȻ ü ÄǾÄljȻȜÅ øȹ Ȓ øȑȻʝ Ä Ţǀ Ä §Ä sevgisini uyandırmak, iyi sohbetlerden feyiz almak, namaz ve Sünnet’lere alışmak için Davet-i İslami’nin Medeni atmosferiyle daima irtibatta kalınız, Âşıkan-ı Resûl’ün Medeni kafileleriyle Sünnet’lerin terbiyesi için yolculuk yapınız ve başarılı bir hayat yaşamak için ve kendi ahreti iyileştirmek için her gün ‘Fikri Medine’ vasıtasıyla Medeni Ödüllerin kitapçığını doldurunuz ve her ayın ilk 10 günü içerisinde kendi bölgenizdeki sorumlularına vermeyi bir alışkanlık hale getiriniz. 35 www.dawateislami.net Æ Keramati Faruk-U Azam ȜÅ ÈȚøǽȻÄ Ţǀü ǾÄ ÄljȻƣȻ Ä §Ä Å ʝ Haftalık Sünnet dolusu toplantıya katılın ve Davet-i İslami’nin popüler Medeni Kanal’ın (Madani Channel) programlarını ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ dostlarının ve izleyin. Ȑ ÄÇ ǑÄ ¾Ä ǢÄÇ ǽÄ ȜøȹȒøȑÄƴˠǩÄ Ȼ ¼È Æ siz kalbinizde Allah Ȑ Salihlerin sevgisinin her geçen gün arttığını hissedeceksiniz. ÄÇ ǑÄ ¾ÄÄ ǢÇ ǽÄ fazlı ve keremiyle bu mukaddes insanların Allah’ın Ȑ feyizleri ve onların şefkati sizinle olacak. Tergib için Medeni bir bahar sunuluyor nitekim, Malik Kendi Müştakını Bağrına Bastı Senahan-ı Resûl, Ravza-i Resûl’ün Bülbülü, Meddahı Sahabe ve Al-ı Betül, Gülizar-ı Attar’ın Çiçeği, Mübelliği Davet-i İslami, El Hacı Ebu Ubeyid Hacı Müştak Ahmed Attari’nin §ǀÆ Ä DŽɌ ȑÆƣȻdžÅ ƅ Ä È §ȻÄ ȜÆ Ɍ Ȧ Ä ȒÄʋ vefatından birkaç ay önce bana (ȜøÅ ɌȚøǽȻÄ ː Ä Æ øǽÅ ) bir İslami kardeş bir mektup gönderdi. O mektupta yemin ederek bir olayı şöyle yazmıştı: Ben rüyamda kendimi altın tel örgülerinin önünde buldum. Tel örgülerindeki üç delikten birinden baktığımda güzel bir manzara gördüm. Äǭ Gördüm ki Hazreti Peygamber’ imiz ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä Ȼ Ȝȳ Æ ȑü¾ȻÄ ȜÆ È ȦÄȒÄʋȻ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ Å ʄÇ Ä teşrif ediyor ve yanında ise Hazreti Ebubekir Saddik ve Hazreti Ömer Æ Faruk-u Azam ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ Ä §Ä da bulunuyor. Bu esnada Hacı Å ʝ Müştak Attari §ǀÆ Ä DŽɌ ȑ ÆƣȻ džÅ ƅ Ä È §ȻÄ ȜÆ Ɍ Ȧ Ä ȒÄʋ de Hazreti Peygamber’imizin ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä Ȼ Ȝȳ Æ ȑü¾ȻÄ ȜÆ È ȦÄȒÄʋȻ Ţǀ ü ÄǾÄljȻ ÅƣȻ ʄÄÇ ǭ Ä huzuruna geldi. Hazreti Peygamber’imiz ÄÇ ǭ ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä ȻȜȳ Æ ȑü¾ȻÄ ȜÆ È ȦÄȒÄʋȻŢǀ ʄ Hacı Müştak’ı bağrına bastı ve sonra bir şeyleri ü ÄǾÄljȻƣȻ Ä Å buyurdu fakat onları hatırlamıyorum sonra da gözüm açıldı. 6L]LQD\DNODUñQñ]GD¶OG¼P<D0XVWDID 36 www.dawateislami.net Æ Keramati Faruk-U Azam ȜÅ ÈȚøǽȻÄ Ţǀü ǾÄ ÄljȻƣȻ Ä §Ä Å ʝ %X.LPVHVL]YHPHFEXUXQDU]XVXQH]DPDQNDUğñODQDFDN hh ûĠ h hi h hh iġ ğ h h û ȇ ʼnųğ Ƥȇ ǓĵšȩĬA ǔ ŔĶžûj ĸơA Aź ŰŔ Sevgili İslami Kardeşler! Beyanımı sonlandırırken Sünnet’in fazileti ve birkaç sünnet ve adabı beyan etmenin saadetine nail Äǭ oluyorum. Hazreti Peygamber’imiz ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä Ȼ Ȝȳ Æ ȑü¾ȻÄ ȜÆ È ȦÄȒÄʋȻ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ Å ʄÇ Ä buyuruyor: “Benim Sünnet’imi seven beni sevmiştir ve beni seven Cennette benimle olacak.‘ 0LğNDW(O0DVDELK&LOWVD\ID+DGLV'DU(O .XWXE(OðOPL\H%H\UXW 6¼QQHWՍOHUL\D\DOñPGLQLğOHULQL\DSDOñP (\0HGLQHՍQLQ6DKLEL0¼VO¼PDQODUð\LROVXQ hh ûĠ h hi h hh iġ ğ h h û ȇ ʼnųğ Ƥȇ ǓĵšȩĬA ǔ ŔĶžûj ĸơA Aź ŰŔ ġ i h i ğhi ^źŎi K ʼnųƤ. Note: j ĬA Harfin Nisbetiyle Su İçmenin 12 Medeni Çiçeği Äǭ 1. Hazreti Peygamber’imizin ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä ȻȜȳ Æ ȑü¾ȻÄ ȜÆ È ȦÄȒÄʋȻŢǀü ÄǾÄljȻƣȻ Å ʄÇ Ä iki Fermanı: (a) Deve gibi tek nefeste su içmeyin, iki veya üç kez (nefes alarak) için ve içmeden önce Bismillah okuyun ve bittiğinde Elhamdülillah deyin. 6¼QHQL7LUPL]LFLOWVD\ID+DGLV 37 www.dawateislami.net Æ Keramati Faruk-U Azam ȜÅ ÈȚøǽȻÄ Ţǀü ǾÄ ÄljȻƣȻ Ä §Ä Å ʝ Äǭ (b) Hazreti Nabi’yi Ekrem ȔÄÇȒǥÄ ¾Ä Ȼ Ȝȳ Æ ȑü¾ȻÄ ȜÆ È ȦÄȒÄʋȻ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣȻ Å ʄÇ Ä kabın içine nefes almak veya üflemekten menetmiştir. 6¼QHQL(EX'DYXG&LOWVD\ID+DGLV Meşhur Müfessir Hekim El Ümmet Hazreti Müftü Æ Ȼ džÅ ÄƅÈ § bu Hadis’e göre Ahmed Yar Han ȜÈȦÄȒÄʋȻ Ţǀü ÄǾÄljȻ ƣ Ä buyuruyor: Kabın içine nefes almak hayvanların işidir ayrıca nefes bazen zehirli olur dolaysıyla ağzı kaptan ayırarak nefes alın, (Yani nefes alırken bardağı ağızdan ayırın) sıcak süt veya çayı üfleyerek soğutmayın aksine biraz durun, biraz soğuyunca için. 0HUDW&LOWVD\ID Fakat Salât-u Selam okuyup şifa niyetine suya üflemenin bir zararı yoktur. ġ û j ȵ okuyun. 2. İçmeden jĬAűj Zŏ 3. Emerek küçük yudumlarla için çünkü büyük yudumlardan ciğer hastalığı doğar. 4. Suyu üç nefeste için. 5. Sağ elle ve oturarak su içiniz. 6. Eğer tas vs. ile abdest aldığıysanız ondan geri kalan suyu içmek 70 hastalığa şifadır ki bu su Zemzem şerifine benzer. Bu ikisi hariç (Yani abdestten geri kalan su ve Zemzem şerifi) herhangi bir suyu ayakta içmek mekruhtur. $OñQWñ)HWDYD5D]DYL\D&LOWVD\ID&LOWVD\ID 7. Bu her iki suyu Kıble’ye doğru bakarak ayakta içiniz. 38 www.dawateislami.net Æ Keramati Faruk-U Azam ȜÅ ÈȚøǽȻÄ Ţǀü ǾÄ ÄljȻƣȻ Ä §Ä Å ʝ 8. İçmeden herhangi zararlı bir şeyin suyun içinde olup olmadığına bakınız. ðWKDIXVVDGD/LO=XEH\GL&LOWVD\ID ġ i û û h h A deyin. 9. İçtikten sonra j Ĭj ʼnųơ 10. Huccat ul İslam Hazreti İmam Muhammed Bin Muhammed ġ û Æ j ȵ okuyarak su içmeyi Gazali ȜÅ È ȚøǽȻÄ Ţǀü ÄǾÄljȻƣȻ Ä §Ä buyuruyor: j ĬA űj Zŏ Å ʝ ġ i û û h h A, ikinciden başlayın ve birinci nefesin sonunda jĬj ʼnųơ û h ğ ŴųZ û ğ h û ųj hŰš ůAû Bk Kjh Ĭġ j ʼni ųû ơ sonra űj žjû ńŋɉA h A okuyun. j j ńŋɉAǻ ðK\DXO8OXP&LOWVD\ID'DU6DGñU%H\UXW 11. Bir Müslüman’ın temizlikle içtiği ve bardağında geri kalan su boşu boşuna atılmamalıdır. İçtikten sonra birkaç saniye sonra baktığınız zaman boş bardağın duvarlarından akıp inen birkaç damla suyun biriktiğini gördüğünüzde ise onu da içiniz. Binlerce Sünnet’i öğrenmek için Mektep El Medine’nin yayınlamış olduğu iki kitabı “Bahar-ı Şeriat” 16. Bölüm (312 sayfa) ve 120 sayfalık “Sünnet’ler ve Adabı” hediye olarak alınız ve okuyunuz. Sünnet’lerin terbiyesinin en iyi vasıtası Davet-i İslami’nin kafileleriyle Âşıkan-ı Resûl ile birlikte Sünnet’ler dolusu yolculuk da vardır. 39 www.dawateislami.net Æ Keramati Faruk-U Azam ȜÅ ÈȚøǽȻÄ Ţǀü ǾÄ ÄljȻƣȻ Ä §Ä Å ʝ 6¼QQHWՍOHUL¶ßUHQPHNL§LQNDILOHLOHJLGLQ 5DKPHWOHULND]DQPDNL§LQNDILOHLOHJLGLQ 0¼ğN¼OOHUKDOORODFDNNDILOHLOHJLGLQ %HUHNHWOHULHOGHHGHUVLQL]NDILOHLOHJLGLQ hh ûĠ h hi h hh iġ ğ h h û ȇ ʼnųğ Ƥȇ ǓĵšȩĬA ǔ ŔĶžûj ĸơA Aź ŰŔ Bu risaleyi okuyup bir başkasina verin Düğün veya acı dolu merasimler, toplantılar, Arûs veya Kutlu Doğum Yürüyüşlerinde Mektep El Medine’nin yayınlamış olduğu risaleler ve Medeni çiçeklerle dolu kitapçıkları dağıtıp sevap kazanın. Müşterilerinize sevap niyetine hediye vermek üzere işyerlerinizde risaleleri bulundurmayı alışkanlık hale getiriniz. Gazete dağıtıcıları veya çocuklar vasıtasıyla mahallenizin her eve ayda en az iki adet Sünnet dolusu risale veya Medeni çiçeklerle dolu kitapçığı ulaştırıp iyiliğe daveti yaygınlaştırınız û hh Ġ hi h hh iġ ğ h ʼnųğ Ƥȇ Ǔĵ šȩĬA ǔ ŔĶžûj ĸơA h ȇAźû ŰŔh Bir Suskunluk Yüz Kere Rahatlık Bu kitapçığı okuyup bir başkasına verin Düğün dernek, toplantı, anma günleri ve kutlu doğum etkinliklerinde Mektep El Medine’nin yayınlamış olduğu risale ve Medeni çiçeklerle dolu kitapçıkları dağıtıp sevap kazanın. Müşterilerinize sevap niyetine hediye etmek için bu risaleleri işyerlerinizde bulundurmayı alışkanlık hale getirin. Gazete dağıtıcıları veya çocuklarla mahallenizdeki her 40 eve ayda en az bir adet sünnet dolusu risale veya Medeni çiçeklerle dolu bir kitapçığı ulaştırın, iyiliği yaygınlaştırın ve çok sevap kazanın.