Fizik - İsmail Kulak Anadolu Lisesi
Transkript
ÜNĐTE 1 : FĐZĐĞĐN DOĞASI Bilim:Evreni ve varlığı , varlığın davranışlarını, diğer varlıklar ile etkileşimini belirli bir mantık çerçevesinde anlama ve açıklama çabasına denir.Bilimin ortaya çıkardığı doğrulara da bilgi denir. Bilimsel bilgiler; Test edilebilir, sorgulanabilir, yanlışlanabilir, delillendirilebilir. Fizik:Doğuşu doğa bilimidir.Madde ve bileşenlerini, maddenin hareketini, diğer maddeler ile ilişkilerini, enerjiyi, madde-enerji ilişkisini inceleyen deney ve gözleme dayalı pozitif bir bilimdir. FĐZĐĞĐN ALT ALANLARI 1-Mekanik:Kuvvet ve hareket ile bunlar arasındaki ilişkiyi inceler. a-Kinematik:Hareketin kendisini inceler. Soru:20m/s sabit hızla giden bir cisim5 saniye sonra kaç metre yol alır? b-Dinamik: Kuvvet ve hareket arasındaki ilişkiyi inceler. Soru: Yatay sürtünmesiz düzlemde durmakta olan 2kg kütlesi cisme yatay 20N kuvvet etki ederse cismin 2 saniye sonraki hızı ne olur? c-Statik: Kuvvet ve denge arasındaki ilişkiyi inceler? Soru: Şekildeki sistem dengede olduğuna göre makaranın ağırlığı kaç F=12N Newton dur? M=2kg 2-Elektrik:Maddenin yapısındaki elektron ve protonun elektrik yüklerini, bunların oluşturduğu elektrik akımını ve elektrik akımının etkilerini inceleyen daldır. 3-Mağnetizma:Mıknatıslık konusu ile elektrik akımının neden olduğu mıknatıslık olayını inceler. 4-Optik:Işığın davranışını ve ışık olaylarını inceler. 5-Atom Fiziği :Atomların yapısını, birbirleri ile ilişkisini inceler. Nanoteknoloji 6-Nükleer Fizik: Atomun çekirdeğini inceler. Radyoaktivite, nükleer enerji, radyasyondan korunma ve radyasyonun kullanım alanları… 7- Katıhal Fiziği: Kristal yapıları inceler (Düzenli atom dizilişleri) uygulama alanı elektroniktir 8-Termodinamik:Isı olaylarını inceler Termodinamik Yasaları 1.Yasa:Aynı ,ısıca yalıtılmış ortamda bulunan cisimler bir süre sonra aynı sıcaklıkta olurlar.(Termik denge) 2.Yasa:Bir sistemin başlangıçtaki erjisi ile son durumdaki enerjisi aynıdır. Enerji korunur. 3.Yasa:Hiç bir sistem yada makine % 100 verimle çalışamaz. Enerjinin bir kısmı kaybolur. 4.Yasa:Hiçbir maddenin sıcaklığı -2730C =00K nin altında olamaz Mutlak sıcaklık BĐLĐMSEL YÖNTEM Doğada karşımıza problem olarak çıkan olgu ve olaylara çözüm getirmek, onları anlamak ,kavramlar ile ifade etmek, ilkeler ile açıklamak için izlenen yola denir.Bir süreçtir. Belirli bir sıra ve aşama takip eder. 1-Problem tespit edilir 2-Sorular sorulur 3-Veriler toplanır. Nitel ve nicel gözlem Yapılır 4-Hipotez oluşturulur.Tahmin ;olası cevap (eğer…..o zaman) 5- Kontrollü deney yapılır. Tahmini sınama 6-Analiz edip sonuca varma 7-Sonucun ilanı Model oluşturma 8-Yasa oluşturma 1 Şükrü Sarıgöz Đsmail Kulak Anadolu Lisesi Fizik Öğretmeni TEORĐ:Gerçek dünya ile ilgili iyi test edilmiş hipotezleri bir raya getiren, büyük miktarda bilginin bir sentezidir.Değişkendir, sürekli gelişme gösterir.Atom teorisi, izafiyet teorisi gibi Teorilerin zamanla yasa olacağı bir kavram yanılgısıdır. Teorinin değişim süreci içerisinde yasa olmak diye bir durum söz konusu değildir.Yüzen bir tahta parçası ile bir gemiyi teori yasaya benzetmek gerekirse tahta-yasa , gemi-teori olur. GÖZLEM 1-Nitel Gözlem:Ölçü aleti olmadan, duyu orgonları ile yapılan gözlemdir. Gözlem yapan kişiye göre değişir.(Çay çok sıcakmış) 2-Nicel Gözlem:Ölçü aleti kullanarak yapılan gözlemdir. Kesinlik ifade eder. (Kalemin boyu 24cm dir) Büyüklükler 1-Temel Büyüklükler:Fizikte kullanılan tüm büyüklükleri ifade etmek için kullanılan, daha yalın büyüklüklere dönüştürülemeyen büyüklüklere denir 2-Türetilmiş Büyüklükler: Temel büyüklüklerden bir veya birkaçı kullanılarak türetilen büyüklüklerdir.o Deney: Bilimsel bir gerçeği doğrulamak,bir varsayımı sınamak,bir olayı anlamak için bir yada daha fazla etkeni değiştirerek yapılan kontrollü gözlemlere denir.’’Sonsuz sayıda deney yapsam da kesin haklı olduğumu kanıtlamaz, ancak tek bir deney yanlış olduğumu kanıtlayabilir.’’ A.Einstein Bir deneyde iki tür değişken vardır 1-Kontrollü (Bağımsız) Değişken :Deneyi yapan tarafından kontrol edilebilen değişkendir. 2-Kontrolsüz (Bağımlı) Değişken :Kontrollü değişkene bağlı yani onun değişmesinden etkilenen değişkendir. Örnek:Hipotez:Çiçekler fazla sulamadan olumsuz etkileniyor olabilir Tahmin:Eğer bu doğruysa çok sulanan çiçeklerin büyüme hızı azalır Su miktarı kontrollu değişken, büyüme hızı kontrolsüz değişkendir. TEMEL BÜYÜKLÜKLER ADI SEMBOLÜ BĐRĐMĐ Uzunluk l Metre Kütle m Kilogram Zaman t Saniye Akım şiddeti i Amper Sıcaklık T Kelvin Madde Miktarı n Mol Işık şiddeti I Candela TÜRETĐLMĐŞ BÜYÜKLÜKLER ADI SEMBOLÜ BĐRĐMĐ Kuvvet F N=kg.m/s2 ivme a m/s2 hız v m/s Enerji E Joule=N.m Boyut Nalizi: Bir türetlmiş büyüklüğün fiziksel doğasını anlamaya yarayan çalışmaya denir. Örnek: x=v.t [L ] = Uzunluk [M ] =Kütle [T ] =Zaman olmak üzere [L] = [L] [T ] = [L] [T ] Birim:Bir büyüklüğü ölçmede kullanılan birçok ulus tarafından kabul görmüş standart büyüklüğe denir. Temel büyüklüklerin birimleri bir araya gelerek birim sistemlerini oluşturur Ülkemiz SI (M.K.S) birim sistemini kullanmaktadır.C.G.S ve Đngiliz ölçü birimi de vardır. Ölçme:Bir büyüklüğün cinsine uygun bir birimle karşılaştırılarak kaç katı yada kaçta biri olduğunun tespit edilmesine denir. 1-Doğrudan (Direkt) ölçme:Ölçü aleti kullanarak bilinmeyenin doğrudan ölçülmesidir. Cetvel ile kalemin boyunun ölçülmesi gibi 2-Dolaylı (Endirekt) ölçme :Doğrudan ölçülen veriler yardımıyla förmül ve hesaplamalar kullanarak bilinmeyenin bulunmasıdır. Sınıfın hacminin bulunması, taşın özkütlesinin bulunması ÖLÇMEDE HATA Ölçülen niceliğin gerçek değeri ile ölçülen değer arasındaki farka ölçüm hatası denir. Gerçek değerden fazla yada eksik olabilir. Herhangi bir ölçmede hatalar 4 değişik sebepten kaynaklanıyor olabilir. 2 Şükrü Sarıgöz Đsmail Kulak Anadolu Lisesi Fizik Öğretmeni 1-Ölçme yöntemi:Ölçme işlemine o yöntemin uygun olmayışından kaynaklanan hatalar. Gemiye binen yolcuları gözle saymak gibi 2-Ölçüm yapan kişi: Kişinin bilgi eksikliği veya fiziksel kusurlarının (görme bozukluğu) sebep olduğu hatalardır. 3-Ölçme aleti: Ölçme aletinin ölçülen niceliğe uygun olması gerekir. Altın tartarken daha hassas bir terazi kullanılmalıdır. Kürenin çapı kumpas ile daha güvenilir ölçülür. 4-Ölçüm yapılan ortam: Ortamın sıcaklığı, nemi, gürültüsü, gibi. Örneğin manyetizma ile ilgili bir ölçme işleminde masanın demir yada tahta olması gibi. HATA HESABI ÖLÇÜM YAPAN ALĐ AYŞE ABUZER NĐZAMETTĐN CEYLAN MERVE NURGÜL SEVGĐ CĐHAN ÖZGÜR ÖLÇME 26,54m 26,53m 26,52m 26,54m 26,58m 26,58m 26,52m 26,55m 26,56m 26,58m HATA -0,01 -0,02 -0,03 -0,01 +0,03 +0,03 -0,03 0,00 +0,01 +0,03 MUTLAK HATA 0,01 0,02 0,03 0,01 0,03 0,03 0,03 0,00 0,01 0,03 ölçülendeğerlertoplamı ölçümsayıl ı 26,54 + 26,53 + 26,52 + 26,54 + 26,58 + 26,58 + 26,52 + 26,55 + 26,56 + 26,58 =26,55 XORT= 10 Hatalarıat utlakdeğtl lerin int oplamı Ortalama Sapma= ölçümsayıl ı 0,01 + 0,02 + 0,03 + 0,01 + 0,03 + 0,03 + 0,03 + 0,00 + 0,01 + 0,03 =0,02 Ortalama Sapma= 10 ortalamasapma 0,02 x100= Yüzde Hata= x100=%0,07 gercekdeğer 26,55 Xort= Sonucun Đfadesi Boy=26,55 ± %0,07=26,55 ± 0,02 UZUNLUK:Đki nokta arasındaki mesafeye uzunluk denir. Đlk olarak 1792 yılında Fransada tanımlandı. Ekvatordan kuzey kutbuna Paris üzerinden olan mesafenin 10-7 katı olarak tanımlandı. 1960 yılında özel koşullar altında saklanan platin-iridyum çubuğundaki iki çizgi arasındaki mesafe olarak tanımlandı. 1983 yılında yapılan toplantıda metrenin tanımı ‘’ışığın boşlukta 1/299 792 458 saniyede aldığı yol’’ olarak değiştirildi. Cetvel, Verniyeli kumpas ve mikrometre Km,hm,dam,m,dm,cm,mm 3 Şükrü Sarıgöz Đsmail Kulak Anadolu Lisesi Fizik Öğretmeni ZAMAN: Bir işin, bir oluşun içinde geçtiği, geçeceği veya geçmekte olduğu süreye zaman denir. 1960 yılından önce zaman standardı ortalama güneş günü olarak tanımlandı.1 saniye ise ortalama bir güneş gününün (24 saat) 1/86400 ü olarak tanımlandı. 1960 lı yıllarda sezyum -133 atomunun 9 192 631770 defa titreşim yapması için geçen zamana 1 saniye dendi. KÜTLE:Bir cismin sahip olduğu madde miktarının bir ölçüsü olarak kütle kullanılır. Eşit kollu terazi ile ölçülür. SI da birimi kilogramdır. 1887 yılında 1 Kilogram, Fransanın Sevres kentinde Uluslar arası Ağırlık ve Ölçümler bürosunda bulunan özel bir platin-iridyum silindir alaşımının kütlesi olarak tanımlanmıştır. 1. 10 Terazi 1 grama duyarlıdır. Sağ kefeye bir x daha eklenirse binici kaçta olmalıdır? 6 10 0 26gr 5x CEVAP:2. Bölme 2. 5 0 8 10 x y Eşit kollu terazi dengededir.Binicinin kütlesi 5gram dır.Cisimlerin yerleri değiştirilirse binici sol kolda kaçıncı bölmeye getirilmelidir CEVAP: 4. Bölme 3. 5 x 2 0 7 10 10gr Terazinin kolları eşit bölmeli binicinin kütlesi 1gram ise x kaç gramdır? CEVAP:x=21gram 4 Şükrü Sarıgöz Đsmail Kulak Anadolu Lisesi Fizik Öğretmeni 4. 10 8 0 3 19,5gr 5 20gr sağ sol Eşit kollu terazi dengededir.Sol koldaki binicinin kütlesi 1 gram ise sağ koldaki binicinin kütlesi nedir? CEVAP:0,5gram 5. 10 K 0 4 10 L 3P ve P ağırlıklı K ve L cisimleri dengededir. L ‘nin kütlesi yarıya indirilirse dengenin sağlanması için binici kaçta olmalıdır? CEVAP:5. Bölme FĐZĐKTE MODELLEME VE MATEMATĐĞĐN YERĐ Fizik bilimi de diğer bilimler gibi çalışmalarında modellemeyi çok kullanır. Gerçek bir olay ile Đlgili çalışma yaparken, bu olaya benzer başka bir olay kurgulanarak üzerinde çalışmalar yapıp gerçek olay ile ilgili çıkarımlar yapmaya modelleme denir. Kurgulanan model yardımıyla gerçek olayı etkileyecek tüm faktörler tekrar tekrar denenerek bir sonuca varılmaya çalışılır. Modelleme; 1-Soyut olayları inceleme kolaylığı sağlar 2-Çok küçük (atom) veya çok büyük (güneş sistemi) sistemlerin anlaşılmasına kolaylık sağlar 3-Đnsan sağlığı açısından tehlikeli olan bazı deneylerin yapılmasına olanak sağlar (Çarpışma deneyleri) Fiziğin dili Matematikdir. Fizik ; kanunlarını,kuramlarını matematiksel formüller ile ifade eder. Detayları ortaya çıkarılamamış, yeterince bilinmeyen ve anlaşılamamış bir olguyu (hedef), bilinen ve anlaşılan bir olguyu (kaynak) kullanarak basit ve anlaşılır hale getirmek için yapılan işlemler bütününe modelleme denir. Bilinen ve anlaşılan olguya kaynak, bilinmeyen ve yeterince anlaşılamamış olguya ise hedef denir. Fizikte modelleme sıklıkla kullanılır. Evren modelleri, atom modelleri, ışık modelleri ve uzay zaman modelleri gibi Yasa olarak da adlandırabileceğimiz fizik kuralları, madde ve enerjinin yapısı, hareketi, oluşumu, değişimi ve maddeler arasındaki ilişkiler ile ilgilidir. Bu yasalar doğa olayları arasındaki değişmezlik ilkesini ortaya koyar. Bu ilke yasaların evrensel olduğunu gösterir. Değişmezlik ilkesi; bilimsel kuralların doğru olarak anlaşılması ve anlatılması için bir dili mümkün kılar. Kendi içinde sağlam bir mantığı olan matematik, bilim için en doğru dildir. Bilimsel modeller özelliğine göre formüller ve denklemlerden oluşan matematiksel modeller ile desteklenir. FĐZĐK VE TEKNOLOJĐ 5 Şükrü Sarıgöz Đsmail Kulak Anadolu Lisesi Fizik Öğretmeni Bilimin elde ettiği bulguları ve sonuçları insanlığın yararına kullanma çalışmalarını teknoloji yapar, yani üretime geçirir. Fiziğin bulgularını yoğun olarak kullanan teknoloji alanları aşağıdaki gibidir 1-Süper iletkenlik:Bir maddenin elektriksel iletkenlik direncinin sıfır olduğu duruma denir.1911 yılında Hollandalı fizikçi Heiki Kamerling Onnes belirli şartlarda cıvanın süper iletken olduğunu bulmuştur. Normal şartlarda bu özelliği gösteren madde henüz bulunamadı. Süper iletken maddelerdeki magnetik itme kuvveti maglev trenlerin yapılması fikrini doğurmuştur. JET HIZINDA TRENLER: Süperiletken maddelerde görülen manyetik itme kuvveti (Meissner etkisi),Batı ülkelerinde halk arasında^^uçan trenler^^ diye adlandırılan,manyetik yastık üzerinde kayan MAGLEV trenlerinin yapılması fikrini doğurmuştur.Başta Japonya ve Almanya olmak üzere MAGLEV trenleri üzerinde yapılan araştırmalarda bugüne kadar 500 km/h hıza ulaşılmış bulunulmaktadır.Bu, neredeyse ortalama bir jet uçağının optimum (en elverişli) uçuş hızına yakındır. 2-Nano Teknoloji:Đnsan saç teli kalınlığının seksen binde biri büyüklüğündeki parçalarla uğraşan (10-9metre mertebesinde) Atom veya meleküller tek tek alınıp hassas bir şekilde birleştirilerek istenen ürün elde edilir.Tıp alanında kullanılan mikroskobik robotlar vücudun dolaşım sistemine hücre seviyesinde onarım yaparak hastalıkları iyileştirir. 3-LCD TV:Liquid Crystal Display: Đki kat polarize edilmiş cam arasına yüzbinlerce likit kristal hücre yerleştirilerek elde edilir. Farklı voltaj değerine farklı tepki veren kristallerden kırmızı mavi ve yeşil ışıklar elde edilir.Bunların birleştirilmesi ile görüntü elde edilir. LCD (Liquid Crystal Display), sıvı kristal organik bir yapıya sahiptir ve bundan dolayı yüksek ısıya, havadan ya da sudan elde ettiği oksijenden, ışıktan (UV ışınları) etkilendiği için özelliklerinde değişikler meydana gelir. Kimyasal bir değişime neden olur ve kristallin bozulmasını, dağılmasını hızlandırır. Bu nedenle kristal sıvı moleküllerine sahip bir ekran, havadan, sudan, yüksek ısıdan ve ultraviole ışınlarından korunulmak üzere tasarlanılmışlardır. LCD pikselleri, arkalarındaki bir ışık kaynağından ışık aldıkları için LCD ekranlar 45 derece kadar küçük açılarla izlenseler dahi kontrast ve renk kaybı yaşabilirler. Yani LCD ekranlara yandan baktığınızda görüntüyü net bir şekilde göremezsiniz. Yüksek kalite LCD ekran kullanan monitor veya televizyonlarda görüş açısı 130-150 derecelere kadar çıkabilmektedir ama 150-180 dereceden görüntü alabilmek LCD’lerde imkansızdır. Mıknatıstan etkilenir. 4-PLAZMA TV: Plazma paneller, iki paralel cam tabakanın arasında yer alan ve ızgara şeklinde yerleşik, içi plazma adı verilen neon ve xenon gazları ile dolu binlerce odacıktan oluşur. Elektrik akımı bu odacıklarda bulunan plazmaya ulaştığında, oluşan çok küçük bir ultraviyole ışınımı fosforlu bir tabakaya çarparak kırmızı, mavi veya yeşil (RGB) renklerden birine sahip bir piksel oluşturur. Ekran yüzeyinde oluşan bunun gibi yüzbinlerce piksel bir araya gelerek ekranda gördüğümüz görüntüyü oluşturur Plazmaların en büyük avantajı, sadece 8.8 cm. ile 13 cm. olan incelikleri, 25-60 kg. civarındaki ağırlıkları ve duvara asılarak yerden ek tasarruf sağlamalarıdır. Manyetik alanlardan etkilenmezler. Yüksek kontrast ve parlaklık oranı ile detayların daha net görünmesini ve aydınlık ortamlarda bile rahatça izlenmesini mümkün kılar. Plazmalar merkezden köşelere kadar mükemmel görüntü sunar. Ortalama 160 derecelik görüntü açısına sahip düz ekran yapıları, oturma konumunuz ne olursa olsun kayıpsız görüntüler sunar 5-ĐNCE FĐLM GÜNEŞ PĐLLERĐ: Katıhal fiziğinin uğraş alanıdır.Yarı iletken maddelerden oluşur.Đki tip yarı iletken vardır.n ve p tipi olarak isimlendirilir. Bir güneş hücresi 1n-tipi 1p-tipi yarı iletkenden oluşur.Hücre güneş ışınlarına maruz kalınca iki yarı iletken arasında bir potansiyel fark oluşur (pil) ,bu potansiyel fark akım oluşturur. 6-YARI ĐLETKENLER:Eektrik iletkenliği bakımından, iletken ile yalıtkan arasında kalan maddelerdir. Normal durumda yalıtkan olan bu maddeler ısı, ışık, manyetik etki ve ya elektriksel gerilim gibi dış etkiler uygulandığında bir miktar değerlik elektronlarını serbest hale geçirerek iletken duruma gelirler. Uygulanan bu dış etki veya etkiler ortadan kaldırıldığında ise yalıtkan duruma geri dönerler. Bu özellik elektronik alanında yoğun olarak kullanılmalarını sağlamıştır. 6 Şükrü Sarıgöz Đsmail Kulak Anadolu Lisesi Fizik Öğretmeni Yarı iletkenlerin değerlik yörüngelerinde dört elektron bulunur. Bu yüzden yarı iletkenler iletkenlerle yalıtkanlar arasında yer almaktadır. Elektronik elemanlarda en yaygın olarak kullanılan yarı iletkenler germanyum ve silisyum elementleridir. Yarı iletken malzemeler; iletkenlerden 10-10 defa az iletken, yalıtkanlara göre 1014 defa daha fazla iletkenlerdir. Tüm yarı iletkenler son yörüngelerindeki elektron sayısını sekize çıkarma çabasındadırlar. Bu nedenle saf bir germanyum elementinde komşu atomlar son yörüngelerindeki elektronları kovalent bağ ile birleştirerek ortak kullanırlar. Atomlar arasındaki bu kovalent bağ germanyum elementine kristal özelliğini kazandırır. Silisyum da özellik olarak germanyum ile hemen hemen aynıdır. Yarı iletkenli elektronik devre elemanlarında daha çok silisyum kullanılır. Silisyum ve germanyum devre elemanı üretiminde saf olarak kullanılmaz. Bu maddelere katkı katılarak değerlik bandı enerji seviyesi yukarıya veya iletkenlik bandı enerji seviyesi aşağıya çekilir. Değerlik bandının yukarı çekildiği yarı iletkenlere P tipi yarı iletken, iletkenlik bandının aşağıya çekildiği yarı iletkenlere ise N tipi yarı iletken denir. P tipi yarı iletkende yüklü boşluk derişimi, N tipi yarı iletkende ise elektron derişimi göreli olarak daha yüksektir. Ayrıca günümüzde Güneş enerjisini elektrik enerjisine çevirmede yarı iletkenlerden maksimum ölçüde faydalanılır.Zira güneşten gelen foton tanecikleri yarı iletkenlerin atomik yapısındaki zayıf moleküler bağlar sayesinde elektronların serbest kalmalarını sağlarlar.ve buda diğer bir yarı iletken yapıya elektron akışını mümkün kılar.günümüzde kulanılan bazı hesap makineleri,bu yapı ile çalışmaktadır. Yarı iletkenler germanyum, silisyum, selenyum gibi elementler olabildiği gibi; bakır oksit, galyum arsenid, indiyum fosfür, kurşun sülfür gibi bileşikler de olabilir. 7-MR (MANYETĐK REZONANS):Güçlü manyetik alan oluşturan MR cihazı suyun yapısındaki protonları etkileyerek dokulardaki proton yoğunluğuna bağlı olarak kısa dalga boylu radyo dalgaları ile dokuların yapısı hakkında bilgi edinme tekniğine denir. Günümüzde özellikle yumuşak dokuları görüntülemede MR kullanılmaktadır. Santral sinir sistemi, beyin ve omurilik hastalıklarında sık kullanılır. Bunun dışında sporcu yaralanmalarında, kas iskelet sistemi özellikle menisküs, bel fıtığı gibi rahatsızlıkların teşhisinde kullanıldığı gibi, her türlü nörolojik hastalıkların değerlendirmesinde, beyinle ilgili rahatsızlıklarda sıkça kullanılmaktadır. Genel anlamda MR diye bilinen şey manyetik rezonans görüntülemedir. Bir başka deyişle nükleer manyetik rezonans görüntüleme. Dokudaki hidrojen atomlarının yoğunluklarına ve hareketlerine göre görüntü oluşturan karmaşık bir sistemdir. MR’da Radyasyon yoktur,manyetik alan ile vücuttaki proton atomları, hidrojen çekirdekleri uyarılır. Bir dizi karmaşık işlemden sonra alıcılara gelen sinyaller, bilgisayar analizleriyle siyah beyazdan oluşan görüntüler (Perfüzyon görüntülemelerde sonuçlar renklendirilebilir) oluşturulur. Bunun için büyük bir manyetik alan kullanılır. Burada manyetik alan çok güçlüdür, 1 Tesla, 1,5 Tesla diye tanımlanır. Tesla manyetik alan birimine göre bir kıyaslama yapmak gerekirse dünyanın manyetik alanı (Pusulaları kuzeye çeviren manyetik alan) 0,5 Gaus dediğimiz bir birimdir. 1 Tesla da 1 Gaus’un 10 bin katıdır. 1 Tesla 10.000 Gaus’a eşittir yani MR cihazında dünyanın manyetik alan gücünün yaklaşık 20 bin katı daha fazla bir manyetik alan vardır. Bu çok güçlü manyetik alan kontrol altında çalışır. Görüntülerin hepsi dijital ortamda oluşur ve diğer görüntüleme metotlarından çok farklıdır. 8-MĐKRODALGA FIRIN: Mikrodalgalar, tıpkı güneş ışığı camdan nasıl geçiyorsa cam, porselen, kağıt ve plastik gibi çoğu maddelerin içinden geçebilirler. - Mikrodalgalar, duvara çarpan bir topun geri dönmesi gibi, metallerden yansıyıp geri dönerler. - Mikrodalgalar maddelerin içine nüfuz ederler ve özellikle yiyecekler tarafından emilirler. Bu mikrodalgalar pişirmek istediğimiz yiyecek tarafından emilirler. Saniyede 2,45 milyar kez titreşen mikrodalgalar yiyeceğin içine girdiklerinde, su moleküllerinde bir titreşim oluştururlar. Mikrodalgaların polaritesi (kutupsallık) her değiştiğinde (+) ve (-) yüklerle yüklü su molekülleri bir ileri bir geri saniyede 4,9 milyar kez titreşirler. Bu yüksek hızdaki titreşmeden dolayı birbirine sürtünen su molekülleri ısı enerjisini açığa çıkarırlar. Bu ısıyla ise yiyecek pişmiş olur. Đçinde daha fazla su molekülü olan yiyecekler daha hızlı pişerler. 7 Şükrü Sarıgöz Đsmail Kulak Anadolu Lisesi Fizik Öğretmeni Klasik fırınlarda olduğu gibi mikrodalga fırınlarda ortam ve yiyecek kapları ısınmazlar. Yalnızca yiyecekler ısınır ve pişerler. Pişirme süresi ise çok daha kısadır. BÜYÜKLÜKLER VEKTÖREL BÜYÜKLÜKLER (Yönlü) SKALER BÜYÜKLÜKLER (yönsüz) Skaler Büyüklükler: Sadece büyüklüğü ile ifade edilen niceliklere denir .Uzunluk,kütle zaman,yol.enerji,sıcaklık,… Vektörel Büyüklükler: Büyüklüğünün yanı sıra yönü de olan niceliklere denir. Kuvvet,Hız, Yerdeğiştirme, ivme, Elektrik Alan… Her vektörel büyüklüğün 4 elemanı vardır. 1-Başlangıç noktası…orijin 2-Yönü………………+x 3-Doğrultusu………..x 4-Büyüklüğü………..F=8N y F o x Eşit Vektör: her şeyi ile aynı olan vektörlere denir. F1 ve F2 vektörleri eşit vektör F1 ve F3 vektörleri ise ters vektörlerdir. F1 KAVRAM HARĐTALARI Kavram haritaları öğrenenin sahip olduğu kavram ve önermeleri iliskilendirmesini ve dolayısıyla anlamlı öğrenmeyi sağlar. F3 Novak tarafından ileri sürülen,öğrenilecek kavramların ve kavramlar arası ilişkilerin görselleştirildiği bir şemadır.Kavram haritaları tek bir kavramın aynı kategorideki diğer kavramlarla ilişkisini belirten somut grafiklerdir.Kavram haritaları,kavramların kendileri ile F2 aynı kategorideki diğer kavramlarla bağlantısını gösteren bireysel öğrenme araçlarıdır.Bu haritalar,Yeni öğrenilecek bilgiyi daha açık hale getirmekte,önceki bilgiler ile yeni bilgiler arasında anlamlı bağlantılar kurulmasına yardımcı olmaktadır.Anlamlı öğrenmeyi temele alan bu haritalar,bilişsel alan öğrenmelerinde ezberleme yerine,öğrenmenin daha kalıcı ve uzun süreli olmasını sağlamaktadır. 8 Şükrü Sarıgöz Đsmail Kulak Anadolu Lisesi Fizik Öğretmeni 9 Şükrü Sarıgöz Đsmail Kulak Anadolu Lisesi Fizik Öğretmeni
Benzer belgeler
Fizik nedir? Fiziğin Dalları ve Uygulama alanları
2-Elektrik:Maddenin yapısındaki elektron ve protonun elektrik yüklerini, bunların oluşturduğu elektrik
akımını ve elektrik akımının etkilerini inceleyen daldır.
3-Mağnetizma:Mıknatıslık konusu ile ...
Ders 3
televizyonlarda görüş açısı 130-150 derecelere kadar çıkabilmektedir ama 150-180 dereceden görüntü
alabilmek LCD’lerde imkansızdır. Mıknatıstan etkilenir.
4-PLAZMA TV: Plazma paneller, iki paralel ...
2014-2015 11. Sınıf Fizik Dersi Ünitelendirilmiş Yıllık Planı 2 Saat
Fizik:Doğuşu doğa bilimidir.Madde ve bileşenlerini, maddenin hareketini, diğer maddeler ile ilişkilerini,
enerjiyi, madde-enerji ilişkisini inceleyen deney ve gözleme dayalı pozitif bir bilimdir.
F...
2013-2014 Fizik 11.Sınıf Ünitelendirilmiş Yıllık Plan 4 saat 433.4 kB
Fizik:Doğuşu doğa bilimidir.Madde ve bileşenlerini, maddenin hareketini, diğer maddeler ile ilişkilerini,
enerjiyi, madde-enerji ilişkisini inceleyen deney ve gözleme dayalı pozitif bir bilimdir.
F...