Bandırma Limanı
Transkript
Bandırma Limanı
610107 9 772147 MARİNA uLİMAN uDENİZ TİCARETİ Yıl: 1 / Sayı: 4 / KASIM-ARALIK 2015 Fiyatı: 20 TL ÜRK LİMANLARI DÜNYA DEVLERİNİN İLGİ ODAĞINDA Yıl : 1 / Sayı:4 Kasım - Aralık 2-3 İmtiyaz Sahibi LOJİMEDYA Basın Yayın Reklam Pazarlama Org. Tic. Ltd. Şti. adına Selçuk ONUR GELİŞEN KRUVAZİYER TURİZMİ VE GALATAPORT H er ne kadar üç tarafımız denizlerle çevrili desek de, bu bizim denizi çok sevdiğimiz ya da denizci bir ulus olduğumuz sonucunu getirmez. Ortada her gün büyüyen bir deniz turizmi pastası var ama karnımız tok, bizim yerimize komşular yesin ısrarındayız. Cruise ile seyahat edenleriniz vardır. Lütfen anımsayın! Cruise, Karaköy Limanı’na yanaşmış. Son derece modern bir gemiye bineceksiniz. Ancak, geçtiğiniz yer İkinci Dünya Savaşı’ndan kalmış gibi. Yukarı çıktınız, gemiden sizi uğurlamaya gelenlere bakıyorsunuz, aşağısının da bir mezbelelik olduğunu fark ediyorsunuz. Terminal diye nitelendirilen binanın tepesinin bir kısmı yosunlaşmış veya samanlarla kaplı. Bu manzara modern Türkiye’ye yakışıyor mu? GALATAPORT BİR AN ÖNCE HAYATA GEÇİRİLMELİ Sevgili Kaptan Savaş Ercan, DTO İzmir Şubesi’nde yaptığı bir konuşmada ‘Limanlar evlerimizin kapısıdır’ demişti. Ne kadar doğru bir tanımlama. İnsanların kapıyı açtıkları zaman gördükleri manzara, evle ilgili bir intiba oluşturur. Sizi önce kapınızın önü ile tanırlar. Temiz, düzgün ve cezbedici olursa insanlar sonrasına pozitif bakar. Eğer baştan negatif girilirse içerde ne yaparsanız yapın o pürüz aklınıza gelecektir. İşte bu pürüzü gidermek için görevi Doğuş Holding aldı. İnanıyorum ki, en kısa sürede Türkiye’ye yakışır bir kruvaziyer limanı yapacaktır. www.marin-port.com PİLOTAJ-RÖMORKAJ Kruvaziyer gemisi; ayak bastı, sağlık ve fener rüsmu gibi engelleri aşmış sonunda limanına yanaşıyor. Hoooop diyorsun daha çilen bitmedi. Seni kılavuz kaptan eşliğinde römorkörlerle yanaştıracağız. Bunun için de henüz yeni zam yaptığım VTS bedellerini ödeyeceksin. Yahu diyor kaptan; ben buraya defalarca yanaştım, yolu biliyorum. Olmaz, pilotaj-römorkaj hizmeti almaya mecbursun! Yani özetle, makul ve mantıklı olmayan kararlar alıyorsun. Adam gemisine römorkör değdirtmek istemiyor. Çünkü başta, kıçta, ortada dev gibi thruster; ama unutulan bir şey var: Gemilere baş pervane takılmasının sebebi römorkör almamak içindir. Sen, bir de römorkör mecburiyeti getiriyorsun. KOMŞU PROMOSYON GETİRİYOR BİZ ENGEL ÇIKARIYORUZ Kimse size ülkenizi ucuza satın, hizmetleri yok pahasına verin demiyor, ama sizi tercih etmelerini sağlayacak politikalar üretme zorunluluğunuz var. Çünkü, gemileri ülkesine çekmek için her türlü kolaylığı sağlayan komşularınız bulunuyor. Komşularımız dev gemileri çekmek için promosyon yöntemleri geliştirirken, siz ‘bize gelmeyin’ anlamı taşıyan kararlar alıyorsunuz. İki yıl önce 2 milyon 240 bin olan yolcu sayısı geçen yıl 1 milyon 790 bine gerilemiş. Kruvaziyer sektöründe limandan çok şehirler kazanır. Sonuçta kruvaziyer gemileri gelmeye devam edecek. Önemli olan bu sayıyı artırmaya yönelik hamlelerdir. NE YAPILMALI ? Römorkaj-pilotaj mecburiyeti gözden geçirilmeli. Fener ve sağlık sıhhiye başta olmak üzere devlet rüsumları çağdaş tanımlarla yer değiştirmeli. Cruise operatörlerinin ülkemize getirdiği gemi sayısı, belli bir oranı geçtiğinde teşvikler almalı. Kruvaziyer gemilerinden bir bedel tabi ki alınsın ama cruise şirketleri bu bedelin ne olduğunu bilsin ve o barajı aşmak için daha fazla gemi getirecek şekilde planlar yapsın. Devletin bu yöndeki politikaları oluşturulurken, maliyet hesabı değil, ülkelerin yarıştığı unutulmasın. 2016 yılının ülkemize hayırlar getirmesini diliyorum. Saygılarımla. Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Burak GÜNER Genel Yayın Koordinatörü Emine Ayşe ONUR Reklam ve Halkla İlişkiler Evrim Elif CEDİZ Yeşim AKIN Görsel Yönetmen Yasin KÖYCÜ BENELUX Satış Temsilcisi Hüseyin AKYEL Yayın Danışmanı Oruç KAYA Danışmanlar Kurulu Denizyolu: Kapt. Ayhan ÇEKİÇ, Kapt. Savaş ERCAN, Geza DOLOGH, Can BESEV Karayolu: Zahit SAĞLIK, Şenol ÇAK, Mine KAYA Havayolu: Musa ALİOĞLU Demiryolu: İbrahim ÖZ, Yaşar ROTA Gümrük: Osan BAŞTA Almanya Temsilcisi Doğan PÜRSÜN Hollanda Temsilcisi İlhan KARAÇAY İngiltere Temsilcisi Tahsin ÖZALAN Yayın Türü Ulusal Süreli Yayına Hazırlayan LOJiMEDYA Büyükşehir Konutları, Çamlık Cd. A:28 Bl. D:28 Beylikdüzü - İSTANBUL Tel: 0212 251 86 70 0212 853 34 00 [email protected] [email protected] www.lojiport.com CTP ve Baskı Expres Grafik Baskı Sistemleri Matbaa ve Yayıncılık San. Tic. Ltd. Şti. İkitelli O.S.B Deposite İş Merkezi A6 Blok No: 309 Başakşehir İSTANBUL Tel: (0212) 671 61 51 Dergimizde yayınlanan yazı ve fotoğraflar izinsiz kullanılamaz. Yıl : 1 / Sayı:4 Kasım - Aralık İÇİNDEKİLER Ambarlı Limanı, en baştan doğru kurgulandığı için tıkır tıkır işliyor 4-5 19 İzmit ve Nemrut Körfezi’ndeki terminaller her sabah yeni bir sorunu tartışırken, İstanbul’un merkezinde bulunan Ambarlı Limanı, limancılık faaliyetleriyle sürekli gelişiyor. 22 Hopaport’un yükselişi dikkat çekiyor 26 Denizin demiryolu ile buluştuğu yer: Bandırma Limanı Hızlı büyümesini her geçen yıl biraz daha yukarıya taşıyan Hopaport, yeni projeler ve yatırımlarla yoluna hız kesmeden devam ediyor. Önümüzdeki yaz konteyner de elleçlemeye hazırlanan liman, bölgedeki ticaret üzerinde söz sahibi olabilmek için demiryolu bağlantılarının yapılmasını bekliyor. Gemi başına günlük 10 bin ton, yıllık bazda ise 11 milyon ton elleçleme rakamlarına ulaşan Bandırma Limanı, Bursa’nın otomotiv ihracatında önemli bir rol oynamaya da talip… 14 38 APM, vinç operatörlerini simülasyonla eğitiyor 28 Asyaport, “stratejik liman” olma yolunda 30 www.marin-port.com Bir iş yeri düşünün! İşiniz yat ve tekne inşa etmek. Ama üretim yapacağınız yere giremiyorsunuz. Çünkü, içerde artık misafirlik sınırlarını aşan başka biri var. Bin 200 tonluk çelikten oluşan ve dünyanın en büyük 100 süper yatından biri olan 67 metrelik PHEROUSA’dan söz ediyoruz… Arkas, 30 ADR’li araç ve yabancı ortakla kimyasal ürün taşıyacak Yeşilyurt Limanı Karadeniz’i dünyaya entegre ediyor Karadeniz ekonomisinin en önemli aktörlerinden biri olan Yeşilyurt Limanı, geride bıraktığı her geçen sene biraz daha büyüyerek adından söz ettiriyor. Bu tekne, tam 17 ev yedi… Kıbrıslı denizciler prosedürlerin kaldırılmasını istiyor 34 55 Bulunamayan büyük hazineler 42 Yıl : 1 / Sayı:4 Kasım - Aralık KISA KISA Mersin Limanı’nda yük trafiği yüzde 2 azaldı 6-7 Mersin Limanı’nda 2015 yılının ilk 9 ayında yük trafiği yüzde 2 azalışla 23 milyon tona geriledi. Limandaki yükleme tonajı da yüzde 3 oranında düştü. İlk 9 aylık dönemde Mersin Limanı’na uğrayan gemi sayısı da yüzde 9 azalarak 3 bin 105 adet olarak gerçekleşti. Evyapport, hareket saatinde rekor kırdı Evyapport Limanı, limana gelen MSC Paloma adlı geminin operasyonunun 22 saatte ortalama 101 hareket/ saat performans ile tamamlanması sonucu bir rekora imza attı. Böylece Evyapport Limanı daha önce 93 hareket/saat olarak kayıt edilen rekor değerini tazelemiş oldu. Yılın Marinası: D-Marin Didim Skal International İstanbul tarafından bu sene 18.’si düzenlenen Skalite Ödülleri’nde “Marina İşletmeciliği” kategorisinde güçlü rakiplerini geride bırakarak ödülün sahibi oldu. Türkiye’nin resmi giriş limanlarından biri olan D-Marin Didim, 8-70 m arasında değişen ve 90’ı süperyat olmak üzere toplam 576 tekne bağlama kapasitesi ile deniz tutkunlarını ağırlıyor. Türkiye’nin en büyük feribotu deneme seferinde Tatvan İskelesi’ndeki tersanede dört yılda inşa edilen ve geçen aylarda tamamlanan feribot, Van Gölü’ndeki ilk deneme seferini başarıyla yaptı. 136,5 metre uzunluğa, 24 metre genişliğe ve 50 vagon taşıma kapasitesine sahip yedi katlı feribotun 4 bin ton yük taşıma kapasitesi bulunuyor. www.marin-port.com Antalya’da kruvaziyer sezonu M/S Hamburg ile Port Akdeniz-Antalya Limanı, 2015 kruvaziyer sezonunu Bahama bandralı M/S Hamburg isimli yolcu gemisi ile kapattı. Son yolcu gemisinin de gelmesiyle birlikte 2015 kruvaziyer sezonunu kapatan Port Akdeniz-Antalya Limanı’na bu sene 55 yolcu gemisi ile birlikte toplamda 168 bin yolcu geldi. Kimya devleri Çandarlı’yı mercek altına aldı Türkiye’nin kimya devleri, 10 milyar dolarlık yatırımla kurmayı planladıkları kimya ihtisas bölgesi için Kuzey Ege Çandarlı Limanı’nı mercek altına aldı. İlk etapta 25 firmasının faaliyet göstereceği Chemport için 2.5 yıldır Bandırma’da yatırım planları yapan kimya sanayicileri, Çandarlı’da incelemelerde bulundu. HOPAPORT Yıl : 1 / Sayı:4 Kasım - Aralık KISA KISA Aliağa, dünyanın en önemli liman bölgesi olacak 8-9 Aliağa Ticaret Odası Başkanı Adnan Saka, önümüzdeki süreçte Aliağa’nın dünyanın en önemli liman bölgelerinden biri olacağını belirterek, “Aliağa liman ve lojistik sektöründe yakın gelecekte Türkiye’de ve dünyada önemli bir misyonu üstlenecek” dedi. Ülkemi̇zi̇n Geleceği̇ İçi̇n ÇalişiyORUZ Robert Yıldırım ilk 100’de Liman sıkıntısı İstanbul’a 250 bin turist kaybettirdi Lloyd’s List Gazetesi, dünya denizcilik sektöründe 2015 yılının en etkili 100 ismini kamuoyuna açıkladı. Yılport Holding İcra Kurulu Başkanı Robert Yüksel Yıldırım, listeye 73’üncü sıradan giren tek Türk denizcisi oldu. Kruvaziyer turizminin uğrak limanı haline gelen İstanbul’un, büyük gemileri alacak limanı olmaması nedeniyle turist kaybı yaşıyor. 3 bin 500 yolcu kapasiteli kruvaziyer gemilerinin limana alınamadığını kaydeden Tura Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Erkut Öner, bu engellemeler yüzünden 30 cruise seferinin iptal edildiğini, kaybın ise 250 bin turist olduğunu söyledi. HEM K AR A , HEM DENİZ SINIR K APISI OL AN ÜLK EMİZİN TEK LİMANI Borusan Limanı’nın araç yükleme kapasitesi %25 arttı Borusan Lojistik Borusan Limanından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı İbrahim Dölen, Borusan Lojistik’in Gemlik’te bulunan Borusan Limanının stratejik konumu açısından hem ülke ekonomisi hem de Marmara Bölgesi için olan öneminin altını çizerek, bu yıl yaptıkları yatırımlarla limanının bitmiş araç elleçleme kapasitesini yüzde 25 büyüttüklerini belirt www.marin-port.com Türkiye’nin limanlarına uğrayan gemi sayısı Ekim’de bir önceki aya göre yüzde 5,3 düşüşle 6 bin 351 oldu. Bir önceki ayda gemi sayısı 6 bin 709 seviyesindeydi. KAPALI ALAN AÇIK ALAN 1346 18.22o 102.462 METRE TAHIL DEPOLAMA Limanlara uğrayan gemi sayısı azaldı RIHTIM 296 Türk bayraklı geminin 20’si tutuklandı 2015’in ilk 11 ayında Avrupa limanlarına denetime giren 296 Türk bayraklı gemilerden, 20’si PSC Müfettişleri tarafından tutuklanırken, Türk bayraklı gemilerin performansında büyük düşüş yaşanmaya başladı. 10.000 TON TANK TERMİNALİ METREKARE 38.300 METREKÜP ÇİMENTO TERMİNALİ METREKARE 8.300 TON HER TÜRLÜ ELLEÇLEMEYE UYGUN MAKİNE PARKI PARK DENİZCİLİK VE HOPA LİMAN Ortahopa Mah. Liman Cad. 08600-Hopa/Artvin Tel :+90 466.3512259 Fax :+90 466.3514791 e-mail:[email protected] www.hopaport.com.tr Yıl : 1 / Sayı:4 Kasım - Aralık KISA KISA Safi Holding, İzmir Alsancak Limanı’na da talip 10-11 2016’nın ilk yarısında ihale tarihi bekleyen Alsancak Limanı’na ilk talip belli oldu. Derince Limanı 543 milyon dolar özelleştirme bedeliyle alan Safi Holding, İzmir için ihaleye gireceklerini açıkladı. Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından 2012 yılında ‘Kruvaziyer Limanı’ ve ‘Yük Limanı’ olarak ikiye ayrılan liman, AVM projesi nedeniyle kentte uzun süre tartışma konusu olmuştu. Balıkesir’e iki büyük liman müjdesi! Yatçılar hedef büyüttü İhracatta sıkıntı yaşayan yatçılık sektörü Hazine destekli kredi kefaleti ile hedef büyüttü. 2 yılda 3 kat büyüyecek olan sektör, 300 milyon dolar olan ihracatını 1 milyar dolara ulaştıracak. Sektör Rusya’daki açığı da Arap ve Avrupa pazarı ile aşacak. Yılda 80 bin kruvaziyer turisti ağırlaması beklenen Ayvalık liman projesinde, oteller, ticari alanlar ve müzeler yer alacak. Asos ile Antandros’a feribot ulaşımı sağlanacak liman, Kazdağları’nda doğa turizmine imkan verecek. Bandırma’ya da Türkiye’nin ikinci büyük yük limanı inşa edilecek. Bu yıl süperyat piyasası rekor kırdı Dünya genelinde yaşanan ekonomik krizin ardından süperyat piyasası, yüksek toparlanma oranıyla rekor rakamlara ulaştı bile. Küresel krizin ardından toparlanan sektör, şuanda son yılların en yüksek seviyesine erişti. www.marin-port.com Ekol Lojistik, yeni Ro-Ro Limanı’nı Topçular’da hizmete sokuyor Türkiye dışında 11 ülkede temsilcilikleri ve şirketleri bulunan Ekol, Yalova Topçular’da gelecek yıl devreye sokacağı yeni Ro-Ro Limanı ile 2015 rakamlarıyla yaklaşık 100 bin TIR’ı trafikten çıkarmış olacak. Beşiktaş Tersanesi, gemi tamirinde en büyük olmak istiyor 2007 yılında Yalova Tersaneler Bölgesinde 160 bin metrekare dolgu alanı üzerine kurulan Beşiktaş Tersanesi, bölgenin en büyük tamir-bakım tersanesi olmak amacıyla, Güney Kore STX Tersanesi’nden 386 metre boyunda yüzer havuz satın aldı. 12-13 Yıl : 1 / Sayı:4 Kasım - Aralık KISA KISA DP World Yarımca Limanı’na ilk gemiler geldi Kocaeli’nin Körfez İlçesi’nde yapımı tamamlanan DP World Yarımca Limanı çalışmaya başladı. Dev konteyner gemileri limana gelerek yüklerini boşalttı. Maersk Bulan ve Georg Maersk konteyner gemileri DP World Yarımca Limanı’na gelen Maersk Bulan ve Georg Maersk, limanın ilk gemileri olarak kayda geçti. Deniz çalışanları yıpranma paylarını geri istiyor Denizsiz kent Ankara’da 8 bini aşkın kaptan var Türkiye Denizciler Sendikası, gemiadamlarına yıpranma paylarının verilmesi için bir çalışma hazırladı. Denizciliğin kendine has zorlu çalışma koşullarına maruz kalarak yıpranan, meslek ömürleri kısalan gemiadamları, denizde fiilen çalıştıkları her yıla karşılık (90) günlük itibari hizmet süresi elde ediyorlardı. Denizi olmamasına rağmen 8 bini aşkın amatör kaptanın bulunduğu Başkent’te, kimya mühendisinden doktorluğa kadar farklı mesleklerden denizseverler, ‘Amatör Denizci’ ve ‘Kısa Mesafe Deniz Telsizi’ seminerinin ardından dümenin başına geçerek mavi sulara açılıyor. İstanbullines 87 milyon lira tasarruf ettirdi 2015 yılında Eskihisar-Tavşanlı ve Ambarlı Bandırma hatlarında taşıdığı 1.9 milyon araç ve 7.1 milyon yolcu ile İstanbul trafiğinden 980 kilometrelik araç çekti. Yıl boyunca taşınan araçların karayolunu dolaşmak yerine feribotları tercih etmesi ile benzin tüketimi azaldı, milli ekonomi 87 milyon lira tasarruf etti. www.marin-port.com Koç Üniversitesi’nde Denizcilik Forumu’ kuruldu Koç Üniversitesi bünyesinde Türkiye’nin denizcileşmesine katkıda bulunmak ve denizcilik alanında yürütülen çalışmaların üniversite bünyesinde bir bütün olarak ele alınması amacıyla Denizcilik Forumu kuruldu. Kadının adı denizde de yok Akdeniz Koruma Derneği’nin yaptığı araştırmaya göre, kadınların balıkçılık faaliyetlerine katılımı resmi kayıtlara yansımıyor. Fiilen avcılık yapan kadın balıkçıların varlığı ya bilinmiyor ya da göz ardı ediliyor. Kadınlar bir yandan sektöre ciddi düzeyde katkı sağlarken diğer yandan da önemli sorunlarla karşı karşıya kalıyor. YAT İNŞAA BAKIM-ONARIM 2. EL ALIM-SATIM Mevcut 8.200 m2’lik kapalı alanın 4.700 m2’lik bölümünde, ahşap, sac, alüminyum ile 75 metreye kadar yeni yat, tekne ve römorkör üretilmektedir. Güvenlik kameralarıyla 7/24 izlenen tersanede 75 metreye kadar, her tip tekne için bakım, onarım ve konaklama hizmeti verilmektedir. Her tip ve boyda ikinci el tekne (yat, yolcu teknesi, balıkçı teknesi, sürat teknesi, römorkör v.b.) alım-satım ve işlemleri yapılmaktadır. Aydıntepe Mah. Sahilbulvarı Cad. No.: 118 Tuzla / İstanbul Tel : 0216 493 81 81/493 34 50 Fax : 0216 493 81 80 www.pirlanttersanesi.com info@pirlant ter sanesi.com Yıl : 1 / Sayı:4 Kasım - Aralık HABERLER APM’nin 14-15 vinç operatörlerine simülasyonlu eğitim APM Terminals İzmir’in dev vinçlerini kullanacak operatörler, gerçeğinin birebir aynısı simülatörlerde eğitim görüyor. F www.marin-port.com aaliyete geçtiğinde Ege Bölgesi’nin en büyük konteyner terminali olacak APM Terminals İzmir, ilk fazının tamamlanması ve ticari operasyona başlamasının yaklaşması nedeniyle vinç operatörlerinin simülasyon eğitimlerine başladı. Bu ayın başında kullanımına açılan son teknoloji ile donatılmış, aynı anda üç kişinin eğitim almasına olanak sağlayan simülasyon odasında, limanda kullanılacak dev vinçlerle birebir aynı ekipmanlar kullanılarak operasyon canlandırılması yapılıyor ve vinç koltuğuna oturan operatörler gemi yükleme ve tahliye eğitimi alıyor. 16-17 Yıl : 1 / Sayı:4 Kasım - Aralık HABERLER Vinçlerin ve diğer konteyner elleçleme ekipmanlarının Ocak ayında tamamlanarak, kurulum, test ve eğitim süreçleri gerçekleştirilecek. APM Terminals İzmir’in 2016 yılının ilk çeyreğinde faaliyete geçmesi planlanıyor. Tecrübe kazanıyorlar www.marin-port.com 7 adet yüksek çözünürlüklü 70 inç led ekran, 3 boyutlu hareket edebilen kabin platformu ile donatılmış ve ayrıntılı performans raporları üretebilen yazılımla zenginleştirilmiş simülatörde günlük hayatta operasyon esnasında yaşanabilecek gece - gündüz değişimi, yağmur, kar veya sis gibi olaylar simülasyonda birebir tecrübe edilerek, oluşabilecek tüm hava koşulları ve beklenmedik durumlara karşı hazırlıklı ve eğitimli olunması hedefleniyor. Senaryolar gözden geçiriliyor APM Terminals İzmir Genel Müdürü Mogens Wolf Larsen, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Bu simülatör, Ekim ayında terminalimize gelen dev STS vinçleri ve ileri teknolojiye sahip RTG vinçler dahil birçok farklı ekipmanı simüle edebilmektedir. Buradaki hedefimiz tecrübeli veya tecrübesiz tüm operatörlerimizin ekipmanın üzerine çıkmadan önce, kapsamlı olarak tüm eğitimlerini simülatör üzerinde yapmak ve oluşabilecek tüm senaryoları uygulamak. Bu simülatör ile verdiğimiz eğitimlerle hem daha profesyonel operatörler yetiştirmeyi, hem de tüm olumsuz koşulları simülatör ile tecrübe edip, gerçek hayatta karşılaştığımız durumlarda en güvenli şekilde operasyon yapmayı hedefliyoruz” ifadelerine yer verdi. Yıl : 1 / Sayı:4 Kasım - Aralık Ambarlı Limanı 18-19 baştan doğru kurgulandığı için tıkır tıkır işliyor İzmit ve Nemrut Körfezi’ndeki terminaller her sabah yeni bir sorunu tartışırken, İstanbul’un merkezinde 7 terminalden oluşan Ambarlı Limanı, sadece limancılık faaliyetlerine odaklandığı için sürekli gelişiyor. Altan Köseoğlu A mbarlı’yı kurarken başından itibaren doğru planladıklarının altını çizen Altaş Yönetim Kurulu Başkanı Altan Köseoğlu, “Keşke İzmit’te de, Nemrut’ta da böyle yapılabilseydi. Ambarlı’da 7 terminal var. Başından beri prensibi konulmuş, düzeni sağlanmıştır. Planlamaları ve limandaki tüm altyapı faaliyetleri kurulan tek bir şirket üzerinden yürütülür. Böylece terminaller, asıl işleri olan elleçleme faaliyetlerine yönelir. Bu, kurumsal bir yapıdır. Ambarlı’nın büyümesi de, kaliteli bir hizmet ve doğru servis sunulması nedeniyledir. Haydarpaşa’da hala doğru düzgün bir servis verilemiyor. Gemiler de daha iyi servis aldığı yerlere gider. Daha makul bir paraya, daha kaliteli bir ceket alacaksanız onu tercih etmez misiniz?” diye konuştu. Römorkaj ve pilotaj rekabete açılamaz Dönem dönem gündeme gelen ve özellikle Nemrut Körfezi’nde yeniden alevlenen kılavuzluk ve römorkaj hizmetlerine de değinen Köseoğlu, bu konuda da şunları söyledi: “Pilotaj ve römorkaj hizmetleri, liman hizmetlerinin bir cüzüdür. Limanları dışlayarak, bu hizmeti vermeye çalışırsanız sıkıntı doğar. Bu iş rekabete açılamaz. Rekabete açılamayan bir işte düzenleme yapmanız lazım. Oradaki iskelelere ayda 1-2 gemi gelir. (Zaten burada liman yok, yüzde 90’ı iskeledir. Liman, Türkiye’de iki elin parmakları kadardır.) Limanlar, aldığı hizmet kalitesinden memnun. Memnun olmayan kim, ona bir türlü anlam veremiyorum. Bu şekilde bir hizmet yürüyor, kavga niyedir? Bu işin yüzde 90’ını zaten li- manlar yapıyor. İzmit ve Nemrut’ta özel sektör yapıyor, tekel olmasın diyorlar. Peki nasıl olacak? Ambarlı’da ne? Tekel. Mersin’de ne? Tekel. Antalya’da ne? Tekel. Bu senin özelleştirme sisteminden doğruböyle geldi. İzmit’te tekeli vardı da birisinin, o mu alınmıştır ellerinden? Derince’nin tekeli var, kendine gelecek gemiler için rantabl ise verimli bir şekilde çalıştırsın. Limanların devre dışı bırakılmasından rahatsızlık duyuluyor deniyor. Limanlarda öyle bir rahatsızlık da olduğunu düşünmüyorum. Anlaşılmaz bir kavgadır gidiyor. Bu işin kurucusu, 1993-94’te planlayan benim. Çanakkale’de, Bartın’da, Gemlik’te özelleştirilmişti. Limanlarda ihtiyari kılavuzluk vardı. İhtiyari olanbir yerde, kaptan isterse kılavuz alır, isterse almaz.On kere girip çıktıysa niye alsın? Şimdi ne oldu da, geminin bu kadar rahat yanaşacağı yerde pilotaj-römorkaj mecburiyeti getirildi. Boyuna oynadılar, yok römorkör güçleri şöyle olsun, yok tonajı şu olsun. Bunlar doğru şeyler değil. Römorkör güçlerinin ne olacağını hizmeti veren hesap etmez mi? Kaptan, kendisine gönderilen römorkörün kakalak olduğunu görürse reddeder.” 20-21 Yıl : 1 / Sayı:4 Kasım - Aralık HABERLER Kavga, rantın paylaşımında çıkıyor Kılavuz ve römorkajın Türkiye’de son derece kaliteli verilen bir hizmet haline geldiğini kaydeden Köseoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Eskiden bu hizmetlerin doğru düzgün verildiği söylenemez. Güçsüz römorkörlerle iş görmeye çalışıyorduk. Daha evvel özel pilotaj hizmetleri vardı, 93-94’te bu daha da geliştirildi. Hizmet kalitesi, birçok ülkeden daha önde fakat, belki yapısal yanlışlıklar yapılmıştır. 1998’deki yönetmelikte, İzmit ve İzmir’de özel sektörün limanlardan bağımsız bir düzenlemesi oldu. İlk tepkiler geldi. Yapılan operasyonlar ne kadar kaliteli olursa olsun, limanların devreden çıkartıldığı limanlara verilen servisi, özel sektör, yine devletin de denetlediği bir fiyatla yapmasına karşın, sıkıntı oldu. Tabi İzmit’te bir ara konsorsiyum olarak çalışan iki grup da, İdare’nin de hatasıyla ayrıldıktan sonra, anormal fiyat indirimleri yapıldı. Ve ciddi zararlar veren vahşi bir rekabet yapısı ortaya çıktı. Daha sonra konsorsiyum tekrar kendi içinde düzenlendi. Şimdi ise bana göre doğru düzgün hizmet verilen bir yerde, ‘kim bunu nasıl paylaşacak’ diye bir kavga var. İdare de bu konuda ciddi bir tedbir alamadı. Türkiye, en yüksek kalitede römorkör imal edip, dünyanın her yerine ihraç eden bir hüviyete kavuştu. Böylece bir sanayi de oluştu. Devletin ön gördüğü bazı düzenlemeler sonucu bu gelişmeler oldu. Şimdi ise, kurallar kanunlar nasıl karıştırılır ona uğraşıyorlar. Sistem her yerde düzgün. Nerede düzgün değil İzmit’te, orada da mesele değerin nasıl paylaşılacağı meselesidir.” Dozvola, Türkiye’ye tepki olarak doğdu nakliyecinin belini büküyordu. Araçları Ro-Ro’ya bindirmek bizim için çok ciddi bir maliyetti. Ro-Ro’ya gelince yapmamız gerekiyordu yaptık. Belki yüksek maliyetli oldu ama dengeler oluştu, nakliyeciler son derece sağlıklı bir girişimde bulundu. Bugün RoRo tamamen kendi ticari yapısında gayet düzgün çalışıyor. Batıya giden yükler için doğuda terminal kurarsanız, sevkte güçlük çekersiniz. Ambarlı’da da bir Ro-Ro terminali ihtiyacı vardı, U.N Ro-Ro da bunu yaptı” açıklamasında bulundu. Türkiye’nin en büyük hatasını ‘Vaktiyle sınırlarından her geçen kamyondan tekerlek basmasına göre para alma hesapları yapması’ olarak açıklayan Altaş Yönetim Kurulu Başkanı Altan Köseoğlu, “Belgeye bağlanıyoruz, onlar geçince ona göre de para alacağız diyorlardı. Biz belgeleri hazırladık, daha baskıdayken, sisteme sokamadan Bulgarlar, belgeyi yaptı ve parayı da ceplerine koydu. Böylece Avrupa ve Türkiye de, dozvola ile tanışmış oldu. Tabi siz bir hareket yaparsanız, karşılığını da görürsünüz” ifadelerini kullandı. www.marin-port.com U.N Ro-Ro’nun Ambarlı kararı doğru U.N Ro-Ro’nun Pendik’ten yaptığı seferlere Ambarlı’yı da ekleme kararını olumlu bulan Altan Köseoğlu, “U.N Ro-Ro Ambarlı’yı kapadıktan sonra epey bir sıkıntı yaşadı. Çünkü, Pendik’teki terminal ne kadar iyi olursa olsun Anadolu Yakası’na gitmek için bir köprü geçişi yapmanız gerekiyor. Ambarlı’yı besleyen konteyner operasyonu bu bölgeye konuşlanan firmalarca gerçekleştiriliyordu. Hem arsa değerlenmeleri, hem de bu sanayinin batıya kaymasıyla Yenibosna’da birkaç firma kaldı. En önemlisi de, nakliyede büyük sorun yaşanıyordu, çünkü belge problemi İDO hattının işlemesi sıkıntılı olabilir Yine Ambarlı terminaller bölgesinden Ro-Ro hattı kurma çalışmaları yapan İDO’yu da değerlendiren Köseoğlu, “İDO Kumport’tan Topçular’a Ro-Ro çalıştıracak, işler mi işlemez mi? Bana sorarsanız yola paralel bir hattın bu ülkede işlemesi zor. Biz Deniz Nakliyat döneminde Tekirdağ’dan Bandırma’ya geçirmeyi denedik olmadı. Ama doğal olarak buradaki hareketin de belli bir bölümü Bandırma’ya da kayacaktır. Köprüden karşıya, ya da gemiyle Anadolu yakasına geçip oradan uluslararası hatlar aracılığıyla yurtdışına giden TIR var ise onlar artık o servisi kullanmayabilir. Sonuç olarak İDO’nun bugünkü şartlarda elindeki gemiler yaşlandı. Buradaki terminal ne zaman kurulacak? En az 3-4 yıl alır. Böyle bir hattın küçük bir gemiyle bir model olarak işletilmesinde yarar var” diye konuştu. Yıl : 1 / Sayı:4 Kasım - Aralık HABERLER Bürokrasiyi azaltıyoruz Hopaport’un 22-23 yükselişi dikkat çekiyor Hızlı büyümesini her geçen yıl biraz daha yukarıya taşıyan Hopaport, yeni projeler ve yatırımlarla yoluna hız kesmeden devam ediyor. Önümüzdeki yaz konteyner de elleçlemeye hazırlanan liman, bölgedeki ticaret üzerinde söz sahibi olabilmek için demiryolu bağlantılarının yapılmasını bekliyor. Ü lkede ve dünyada yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen geçtiğimiz yıl işlem hamcını 2014 yılına göre yüzde 20 artırarak iyi bir sezon geçiren Hopaport, küçük ölçekli bir liman olmaktan çıkıp, orta ölçekli bir liman olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Karadeniz’deki en büyük mendireğe sahip limanlardan biri olması nedeniyle zorlu hava ve deniz koşullarında bile yılın 365 www.marin-port.com Hedef: 1 milyon ton Dahili pazarda ve piyasada olmasa bile transit operasyonlarda, yani yurt dışından gelen ve yine yurtdışına giden operasyonlarda ciddi bir artış yaşandığına dikkat çeken Özer, “Bu durum bizi hem rahatlattı hem de kendimize olan güvenimizi yükseltti” dedi. Bu artış trendinin, her geçen gün yükselerek devam ettiğinin altını çizen Özer, “Diğer limanlara baktığımızda genelde bir düşüş olduğunun görüyoruz. iç piyasalarda yaşanan durgunluğa rağmen Hopa Limanı’nda iş hacmi ve potansiyeli arttı. Bu yılı yaklaşık 850-900 bin ton ile kapatacağız. Önümüzdeki seneki hedefimiz ise 1 milyon ton yükü elleçlemek. Bu rakam bizim için şu açıdan önemli; bu rakama ulaştığımızda küçük ölçekli bir liman olmaktan çıkıp orta ölçekli bir liman konumuna geçeceğiz” diye konuştu. günü hizmet verebilen liman, aynı zamanda her türlü yükün elleçlenebildiği Türkiye’deki tek özel liman olma özelliğini de taşıyor. Gerek coğrafi konumlarının, gerekse de yükleme boşaltma süratlerinin kendilerini başarıya taşıyan etkenlerin başında geldiğini söyleyen Hopaport Genel Müdürü Meriç Burçin Özer, yatırımlarının ve büyümelerinin 2016 yılında da devam edeceğini açıkladı. Liman operasyonlarında verdikleri süratli hizmetin, hem kendileri, hem de müşterileri adına son derece memnuniyet verici bir durum olduğunu belirten Özer, bürokratik işlemleri mümkün olduğunca azaltmayı hedeflediklerini kaydetti. Hopa Limanı’nın, her türlü yükün elleçlendiği Türkiye’deki tek özel liman olma özelliğinin kendilerine büyük bir avantaj sağladığını vurgulayan Özer, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kimyasal ürünler, petrol ve petrol türevleri, likit ürünler, tahıl grupları, çimento, genel kargolar, paletli yükler ve proje yükleri gibi her türlü yükü elleçleyebiliyoruz. Bu durum bize şöyle bir avantaj sağlıyor; her türlü yükün elleçlendiği, her türlü hizmetin verildiği limanlarda bir müşteri birden fazla hizmet talep ettiği takdirde o hizmeti de sunabiliyoruz. Limanımızın çok yoğun olmaması sayesinde de müşterilerimizle daha özel olarak ilgilenebiliyoruz. Bürokrasi azalıyor, liman içi operasyonlar hızlanıyor. Gümrük ve Liman Başkanlığı’yla ilgili gerekli prosedürler daha hızlı yürüyor. Özellikle yükleme boşaltma süreleri konusunda diğer imanlara oranla daha süratli hizmet verebiliyoruz.” Konumumuz bizi özel kılıyor Limanın bulunduğu coğrafi konumun, kendilerini oldukça stratejik bir konuma taşıdığının altını çizen Özer, sözlerine şöyle devam etti: “Limanımız çok stratejik bir bölgede. Sınıra, Kafkasya’ya ve Karadeniz’deki diğer ülkelere yakın olması, transit taşımacılığı hareketlendiriyor. Limanımızda şu anda, hem Nahcivan’a hem de İran’a transit yüklemeler yapılıyor. Ayrıca yaz ve bahar dönemlerinde Uzakdoğu’dan gelen gabari dışı yükler, nehir tipi gemilere aktarılarak Don-Volga Kanalı aracılığıyla Kırgızistan ve Türkmenistan gibi Hazar Denizi’ne kıyısı olan ülkelere taşınabiliyor. Hopa Limanı Karadeniz’deki en büyük mendireğe sahip limanlardan biri. Ana mendireğimizin uzunluğu 2 bin 150 metre. Karadeniz, zorlu hava şartlarına ve sert dalgalara açık bir deniz olduğu için özellikle kış koşullarında böyle bir mendireğe sahip olmak limanın içini koruyor ve her türlü operasyonun yılın 365 günü yapılmasını sağlıyor.” Meriç Burçin Özer Hopaport Genel Müd. 24-25 Yıl : 1 / Sayı:4 Kasım - Aralık HABERLER www.marin-port.com Demiryolu sayesinde bizden 8 kat fazla yük elleçliyorlar Hopa Limanı’nın, demiryolu altyapısının olmaması nedeniyle komşusu olan Poti ve Batum Limanlarına oranla geride kaldığını belirten Özer, Hopa-Batum arasına kurulması planlanan demiryolu hattının kendilerini heyecanlandırdığını dile getirdi: “Hopa – Batum arasına demiryolu hattı kurulması için TCDD tarafından bir fizibilite çalışması yapıldı. Bu fizibilite çalışmasının olumlu yönde sonuç verdiğini öğrendik. Kısa vadede olmasa bile orta vadede bu konuyla ilgili beklentimiz var. Hopa – Batum arasına demiryolu hattı kurulması bize çok büyük faydalar sağlayacak. Hopa Limanı, Batum Limanı’na yarım saat, Poti Limanı’na ise bir buçuk saat mesafede. Fakat Poti Limanı 8 buçuk milyon ton, Batum Limanı ise 5 milyon ton yük elleçliyor. Biz, son 3-4 yılda kapasitemizi iki katına çıkartmış olmamıza rağmen bir milyon tonluk yük hedefimize daha yeni ulaşıyoruz. Peki, üç liman arasındaki bu fark neyden kaynaklanıyor? Bunun en büyük nedeninin Batum ve Poti Limanlarındaki demiryolu bağlantıları olduğunu söyleyebiliriz. Hopa Limanı’nın bu diğer iki limandan eksiği yok, hatta fazlası var. Liman fiyatları olarak da aramızda ciddi bir fark var. Batum ve Poti Limanları, Hopa Limanı’ndan neredeyse iki kat daha pahalı. Fakat maalesef demiryolu altyapısı olmadığı için bizden 7-8 kat daha fazla yük elleçliyorlar.” Bu yaz konteyner elleçleyeceğiz 2016 yılında konteyner elleçlemek gibi bir hedeflerinin bulunduğunu söyleyen Özer, yük artışına paralel olarak limana yapılan yatırımların da artacağına dikkat çekti. Limana yeni bir çimento terminali ve şu anda inşaatı devam eden yeni bir LPG terminali ilave edeceklerini aktaran Özer, “SolonPort programıyla beraber liman otomasyon ve entegre yönetim sistemlerine geçerek operasyonel iyileştirmeler de yapmış olacağız. Önümüzdeki sene için en büyük hedeflerimizden biri konteyner elleçlemek. Konuyla ilgili bağlantıları bu yıl yapmaya başladık. Eğer bir aksilik olmazsa 2016 yazında konteyner elleçlemeye başlamış olacağız. Böylece de dünyada her türlü yükü elleçleyebilen ender limanlardan biri olacağız” ifadelerini kullandı. Hopa Limanı’ndan KDV-ÖTV’siz akaryakıt satışı Cankurtaran Tüneli fark yaratacak Hopaport müşterilerinden olan Termopet, liman sahasında kiraladığı depolardan transit gemilere ÖTV-KDV’siz ve balıkçı teknelerine ise ÖTV’siz yakıt satışına başladı. Bu projeyi, Termopet ile birlikte hayata geçirdiklerini anlatan Özer, amaçlarının, diğer limanlarda olmayan katma değerli bir avantajı müşterilerine sunmak olduğunu dile getirdi. Yakın gelecekte, buna benzer projeleri hayata geçirmeye devam edeceklerini vurgulayan Özer, “İleride de buna benzer işbirlikleri yapmayı düşünüyoruz. Şöyle bir avantaja sahibiz, limanımızda kendi tanklarımız var. Toplamda 18 bin 500 metreküplük bir yakıt depolama kapasitemiz var. Aynı zamanda da akaryakıt ihtisas gümrüğüyüz. Diğer limanlarda böyle bir durum yok, akaryakıt şirketlerinin kendi depolama alanları var. Ama oralara da balıkçı tekneleri yanaşamadığı için bu uygulama, yalnızca bize özel bir durum olarak ortaya çıkıyor” diye konuştu. Önümüzdeki yaz bitmesi planlanan Cankurtaran Tüneli’nin, Hopa Limanı adına büyük bir fark yaratacağını ifade eden Özer, “Bildiğiniz gibi ülkemizin doğusu, özellikle Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu’ya çıkan yollarda biraz geç ve yetersiz kaldı. Şu anda Doğu Karadeniz’i Doğu Anadolu’ya bağlayan Cankurtaran Tüneli bitmek üzere. Projeye 2010 yılında başlanmıştı ama bir takım gecikmeler yaşandı. Önümüzdeki sene Mayıs ya da Haziran ayında devreye girecek ve böylelikle Hopa Limanı’nın, ülkemizin doğusuyla alakalı tüm bağlantıları yapılmış olacak. Yol kısalacak, nakliyeciler daha az yakıt kullanacak ve kış koşullarından dolayı yollar kapanmayacak. Bu da ciddi anlamda bizim tüm projelerimize katkı sağlayacak” açıklamasında bulundu. RÖPORTAJ Yıl : 1 / Sayı:4 Kasım - Aralık Özel vagon yatırımları desteklenmeli Mehmet Akif Ersoy Genel Müdür 26-27 Deniz ve demiryolunun buluştuğu yer Bandırma Limanı Konumu itibariyle Türkiye’nin en önemli limanlarından biri olan Bandırma Limanı, demiryolu ile denizyolu entegrasyonunun en güzel örneklerinden biri… Gemi başına günlük 10 bin ton, yıllık bazda ise 11 milyon ton elleçleme rakamlarına ulaşan liman, Bursa’nın otomotiv ihracatında önemli bir rol oynamaya da talip. Limanın Genel Müdürü Mehmet Akif Ersoy’la, Bandırma Limanı’nı konuştuk… Tren-feri bağlantısı avantaj sağlayacak Coğrafi konum ve geniş hinterland avantajını daha iyi kullanabilmek adına ne gibi girişim ve yatırımlarınız olacak? M.A.Ersoy: Müstesna konumu, gelişmiş multimodal altyapısı ve buna uygun makine ve ekipman parkı ile limanımız, ülkenin en donanımlı birkaç limanından biridir. Çağımızın gelişen taşıma metodu olan tren yolunun rıhtımlara kadar girebilmesi hinterlandın güneyde Afyon, doğuda Konya, batıda Çanakkale’ye kadar ulaşabilmesine imkan sağlıyor. Ayrıca ülkemizin ana liman bölgelerinden biri olan Ambarlı’ya yakınlığı, www.marin-port.com hinterlandımızda bulunan müşterilerin, feeder gemilerle Ambarlı’ya oradan da tüm global destinasyonlara kolaylıkla ulaşabilmesine yardımcı oluyor. Balo projesi kapsamında limanımıza inşa edilmekte olan trenferi bağlantısı, özel tip gemilere vagonların direkt yüklenebilmesine olanak sağlayacak. Elleçleme kapasitesi 11 milyon ton Demiryolunun avantajını kullanabilen sayılı limanlardın Daha karlı olduğu için armatörler daha büyük gemilere birisiniz. Bu durumun daha verimli işleyebilmesi için sizce yöneliyor ve bu durum da limanların, daha büyük gemileri yapılması gerekenler neler? ağırlayabilmesi için ek yatırım yapması anlamına geliyor. M.A.Ersoy: Tren yolu altyapısının geliştirilmesi ile yük taşımacılığına yapılan yatırımların arttırılması, müşterilerin lojistik maliyetlerinin azalmasına ve alternatif limanları kullanarak kesintisiz taşıma ağına sahip olmalarına imkan veriyor. Bu amaçla halihazırda özel sektöre vagon işletme hakkı tanınmış olup lokomotif işletme hakkı da verilerek yatırımları desteklenmeli. Ayrıca mevcut altyapı rehabilite edilmeli, gelişmeye açık Bu konuyla ilgili ne düşünüyorsunuz? M.A.Ersoy: Halihazırda maksimum 12 metre su derinliğine sahip ve birden fazla rıhtımında Panamax tipi gemileri ağırlayabilecek kapasitede olan limanımız, özelleştirme sonrasında yapılan makine ve ekipman yatırımlarıyla gemi başına günlük 10 bin ton elleçleme hızına ulaşarak dünya standartlarında hizmet verebiliyor. Bununla beraber özelleştirme kapsamında taahhüt lojistik bölgelerde yeni lojistik üsler oluşturulmalı. edilen kapasite artırımı ile ilgili çalışmalar tamamlanmış, Türkiye’nin otomotiv üretim üslerinden biri olan Bursa’ya elleçleme kapasitemiz 11 milyon tona ulaşmıştır. olan yakınlığınız, otomotiv ihracatında konusunda sizi alternatif bir liman haline getirir mi? Bu konuyla ilgili ne gibi girişim ve yatırımlarınız olacak? üniversite ve TCDD’nin onayladığı üzere yıllık yük Ekipman yatırımlarınızla ilgili bilgi verebilir misiniz? M.A.Ersoy: Büyüyen gemi boyutları, bölgenin artan konteyner ve proje yükü trafiğini karşılamak amacıyla M.A.Ersoy: Bursa’nın artan otomotiv üretimi, Gemlik limanımız 3 adet mobil liman vinci ve 3 adet dolu-boş limanlarının kapasitesini zorluyor. Bursa’ya yakınlığı konteyner istifleyicileri ile donatılmıştır. Bununla beraber ve gümrüklü açık alanlarının genişliği ile Çelebi açık yük gemilerindeki operasyon sürelerini kısaltmak Bandırma Limanı, araç lojistiği için uygun bir alternatif amacıyla 6 adet mobil rıhtım vinci yatırımı yapılmıştır. Bu konumunda. İçinde bulunduğumuz yıl yapılan bir araç yatırımlar gemilerin rıhtımda kalış sürelerini kısaltarak gemisi operasyonu ise limanımızın bu tip yükler için ne müşterilerin demuraj (bekleme) masrafı ödemelerinin kadar uygun olduğunu kanıtlar nitelikte. önüne geçmiş ve müşteri memnuniyetini artırmıştır. Liman, özelleştirme sonrasında yapılan makine ve ekipman yatırımlarıyla gemi başına günlük 10 bin ton elleçleme hızına ulaşarak dünya standartlarında hizmet verebiliyor. 28-29 Yıl : 1 / Sayı:4 Kasım - Aralık HABERLER Asyaport “stratejik liman” olma yolunda Aktarma limanı olarak çok stratejik bir liman Kapasitenin yüzde 50’si şimdiden doldu Uzun, aktarma limanı olarak kullanılması açısından Asyaport’un gelişmiş imkanlara sahip olduğunu vurgulayarak, “Müşterilerimize vermiş olduğumuz hizmetler içerisinde, limanın bin 400 soğutmalı konteyner kapasitesi de çok önemli. Buranın özellikle Karadeniz limanlarına giden soğutmalı konteynerlerin aktarma limanı olarak kullanılması açısından önemli hizmet veriyoruz” ifadelerini kullandı. Soğutuculu konteynerlerin belirli sıcaklık ve nemi korumak üzere tasarlanmış izolasyonlu üniteler olduğunu ve nakliyesi boyunca yükün en elverişli koşullarda tutulabilmesini sağladığını anlatan Uzun, “Soğutuculu konteynerler öncelikli olarak taze meyve, sebze, et, balık, süt ürünler, ayrıca dondurulmuş gıda ürünleri gibi çabuk bozulabilir malların ya da belirli bir ortamda, ısıda depolanması gereken ilaç, şekerleme gibi ürünlerin taşınmasında kullanılır” dedi. Asyaport Limanı’nın soğutuculu konteyner kapasitesinin yüzde 50’sini doldurduğunu belirten Uzun, şunları kaydetti: “Asyaport Limanı’nda bin 400 adet soğutuculu konteyner besleme ünitesine sahip bir istasyon bulunmaktadır. 1 adet soğutuculu konteynerin yaklaşık 4 kilovat enerji tükettiği sahamızda, bin 400 adet soğutuculu konteyner enerjilendirilebilir. Şu anda limanımızda bin 400 soğutuculu konteyner kapasitemizin yüzde 50’sini doldurmuş durumdayız. Bunun yakın zamanda tamamını kullanır hale geleceğiz. Güney Amerika, Kanada ve Avrupa’dan Karadeniz limanlarına gelen ya da her türlü soğutma ile gelen konteynerleri limanımıza indirmeye başladık. Bu soğutuculu konteynerlerin çoğunluğu başta Poti olmak üzere Karadeniz limanlarına ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne dağılıyor. Aktarma limanı olarak çok stratejik bir liman olduk.” Avrupa'nın ilk 10 limanı arasında gösterilen Asyaport, bin 400 soğutmalı konteyner kapasitesiyle, Karadeniz limanlarına giden soğutuculu konteynerlerin aktarma limanı olarak stratejik bir konumda yer alıyor. A syaport Limanı İşletme Müdürü Kadir Uzun, Avrupa’nın ilk 10 limanı arasında gösterilen Tekirdağ’daki Asyaport’un, bin 400 soğutmalı konteyner kapasitesiyle, Karadeniz limanlarına giden soğutuculu konteynerlerin aktarma limanı olarak stratejik konumda yer aldığı söyledi. Uzun, yılda 2,5 milyon konteyner hareketinin yaşanacağı işletmede faaliyetlerin hız kazanarak devam ettiğine dikkat çekti. www.marin-port.com Yük trafiği Asyaport’a inecek Uzun, bu yıl temmuz ayında faaliyete başlayan Asyaport’un Uzakdoğu, Kuzey Avrupa, Akdeniz, Karadeniz ve tüm hatların uğrak limanı haline geldiğini belirterek, “Dünyanın ikinci büyük konteyner operatörü Mediterranean Shipping Company (MSC), dünya üzerindeki kullanmış olduğu özellikle Pire, Gioia Tauro ve Ambarlı limanlarındaki transit ağırlıklı aktarmalarını artık Asyaport’tan yoğunluklu yapmaya başladı. Bu da o bölgelerden bir takım aktarma yüklerinin Asyaport’a inmesi anlamına geliyor” dedi. Asyaport’un bağlantı limanı olduğunu dile getiren Uzun, “Dünyanın her yerine ulaşabiliyoruz, dünyanın her yerine hizmet verebiliyoruz. Buradan MSC gemileri ile direkt hatlarla hem transit süreyi kısaltarak hem burada verdiğimiz hizmetin süratini arttırarak hem de liman kapasitesinin çok yüksek olması sayesinde, müşterilerle ve ‘line’ olarak MSC tarafında çok ciddi avantajlar sağladık” diye konuştu. Limanda tüm elleçleme işlemleri modern ekipmanlar ile yapılıyor 30-31 Yıl : 1 / Sayı:4 Kasım - Aralık HABERLER Yeşilyurt Limanı Karadeniz’i dünyaya entegre ediyor Yeni yılda, elleçledikleri yükmiktarını 5 milyon tona çıkarmayı hedeflediklerini söyleyen Yeşilyurt Limanı Yönetim Kurulu Üyesi Salih Cengiz, yatırımlarına da ara vermeden devam edeceklerini dile getirdi. K www.marin-port.com aradeniz’in ilk özel limanı olan Yeşilyurt Limanı, büyüme yolunda gerçekleştirdiği yatırımları her geçen sene daha da artırarak bölgenin en güçlü kuruluşlarından biri haline geliyor. Yıllık 8 milyon ton yük ve bin 500 gemi ağırlama kapasitesine sahip lamında, 2006 yılından bu yana yaklaşık 30 milyon ton yük elleçlendi. 2014 ve 2015 yıllarının kendileri açısından son derece iyi geçtiğini dile getiren Yeşilyurt Limanı Yönetim Kurulu Üyesi Salih Cengiz, 2016 yılında da yeni yatırımlar ile büyümeyi sürdüreceklerine dikkat çekti. Yeni yılda yaşanması muhtemel olan en büyük sıkıntının dış ilişkilerden kaynaklanabileceğini vurgulayan Cengiz, “2008 yılından itibaren limanlarda ciddi bir düşüş yaşandığını söylemek yanlış olmaz. 2010’dan itibaren bir hareketlilik yaşanmaya başladı. Yeşilyurt Limanı olarak biz de 2010 yılından beri büyümemizi sürdürüyoruz. 2014 bizim için iyi bir oldu, 2015 ise daha iyiydi. 2015 yılında yaşanan belirsizlikler ortadan kalktığı için 2016’nın daha iyi ve verimli geçeceğini düşünüyorum. İstikrar ortamının piyasalara olumlu yönde yansıyacağını düşünüyorum. 2016 yılında yaşayabileceğimiz en büyük sıkıntı dış ilişkilerden kaynaklı sıkıntılar olabilir” diye konuştu. Gerekirse konteyner için de yatırım yaparız 2015 yılının genel olarak altyapı yatırımlarıyla geçtiğini söyleyen Salih Cengiz, 2016 yılında elleçledikleri yükü bir milyon ton artırarak 5 milyon tona yükseltmek istediklerini kaydetti. Yeni yılda yapacakları yatırımları, gelen taleplere göre şekillendireceklerini anlatan Cengiz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Mobilize sistemleri elektrikli sistemleri çevirme konusunda bazı yatırımlarımız oldu, yılsonu itibariyle tamamlandı. İki tane yüksek kapasiteli vinç alımı gerçekleştirdik. Çevresel konularda yatırımlarımız oldu. Liman geri sahasının büyütülmesi maksatlı bir çalışmamız söz konusudur. Gerekli yasal izinleri bekliyoruz. Bu izinlerin çıkması halinde yeni antrepolar, hububat siloları ve modern depolama üniteleri kuracağız. Konteyner hattı şu anda Karadeniz’de sağlıklı bir şekilde oturmuş değil. Ama talebin artması ve Karadeniz’de bu hattın oturması durumunda bu yönde de yatırım gerçekleştirebiliriz. Yatırımlarımızı gelen taleplere göre şekillendiriyoruz. Özellikle makine ve ekipman yatırımlarını gerçekleştirmemiz çok gerekliydi. Çünkü limanımıza gelen yük sayısı her sene artış gösteriyor. Şu anda limanımızda 13 tane yüksek kapasiteli vinç var. Karadeniz Bölgesi’nin en büyük limanlarından biriyiz. Yıllık yük elleçleme kapasitemiz yaklaşık 8 milyon ton. Şu anda yıllık 4 milyon ton yük elleçliyoruz. Önümüzdeki yıl bu rakamın 5 milyon tona çıkmasını hedefliyoruz.” Yıl : 1 / Sayı:4 Kasım - Aralık HABERLER Demiryolu fark yaratır www.marin-port.com 32-33 Yeşilyurt Limanı’nın sanayi tesislerine yakınlığının, firmalara ulaşım kolaylığı sağladığını dile getiren Cengiz, liman bitişiğinde yer alan TCDD’ye ait Gelemen Lojistik Depolama Tesisi’nin ise bölge ticareti için önem taşıdığını kaydetti. Cengiz, “Limanımızda elleçlenen yükün demiryolu ağı kullanılarak sevkiyatı, şirketlere avantaj sağlıyor. Çünkü Samsun’a gelen EMTIA Samsun’da kalmıyor, Türkiye’nin her tarafına dağıtılıyor. Bu yüzden bu altyapının kurulması ülke ticareti açısından önem taşıyor” açıklamasında bulundu. Aynı anda 8 gemiye birden hizmet verebiliriz Yeşilyurt limanı dünya ticaretine entegre durumda Karadeniz Bölgesi’nde, Panamax tipi gemilerin yanaşabileceği tek liman olduklarını hatırlatan Salih Cengiz, coğrafi konumlarının kendileri ve ülke ekonomisi için büyük bir avantaj olduğunu belirtti. Gemi yanaşma kapasitesi konusunda son derece ileride olduklarını kaydeden Cengiz, “Aynı anda birkaç büyük tonajlı gemiye ve toplam sekiz adet gemiye hizmet verebilecek kapasite ve donanıma sahibiz. Mevcut sistemimizi sürekli güncel tutmaktayız. Avrupa ve Dünya limanlarındaki gelişmeleri yakından takip etmekte ve onlarla paralel bir şekilde hareket etmekteyiz. Gelecek dönemler itibari ile gemi trafiği durumlarına göre de iskele kapasitemizin artışı söz konusu olacak” ifadelerini kullandı. Limanın; Rusya’nın Novorossijsk, Tuapse, Anapa, Azak, Taganrog ve Yeisk, Ukrayna’nın Simferopol, Herson ve Odessa, Gürcistan’ın Batum ve Soçi ile Romanya’nın Köstence limanlarına yakınlığı ile dünya ticaretine entegre olduğunu anlatan Salih Cengiz, açıklamasına şöyle devam etti: “Yeşilyurt limanı, dış pazarlara yakın olduğu kadar Karadeniz otoyolu ile tüm Doğu Karadeniz illerine, demiryolu- karayolu ile İç Anadolu’ya uzanan geniş bir hinterlanda sahip. Türkiye’ye giren gübrenin, kömürün, tahılın, hurdanın, orman ürünlerinin çok önemli bir bölümü başta Rusya olmak üzere Karadeniz ülkelerinden Samsun’a geliyor ve büyük kısmı Yeşilyurt Limanı’nda elleçleniyor” diye konuştu. 34-35 Yıl : 1 / Sayı:4 Kasım - Aralık HABERLER Arkas, 30 ADR’li araç ve yabancı ortakla kimyasal ürün taşıyacak Yurtdışında Arlogic ile büyüyor Havada daha yüksek hedefler koyduklarını, deniz taşımacılığında Uzakdoğu, Ortadoğu gibi daha farklı destinasyonları gözlerine kestirdiklerini ifade Arcas, “Şu an filomuzda 400 araç bulunuyor. Kara nakliyesinde bu yıl 30 yeni araç almayı planlıyoruz. Araçların tamamının ADR’li olacağını söyleyebilirim. 2014 yılında müşterilerimize daha hızlı, kaliteli ve ekonomik hizmet verebilmek amacıyla dört şirketimizi Arkas Lojistik adı altında birleştirmiştik. Bugün 9 ülkede 27 lokasyonda 1.100 çalışanımız ile faaliyet gösteriyoruz. Yurtdışında Arlogic markasıyla güçlü bir network oluşturma çalışmalarımız devam ediyor. Azerbaycan, Gürcistan, Yunanistan, Kazakistan, Rusya, Türkmenistan, Ukrayna ve Çin de toplam 13 lokasyonda Arlogic markası altında hizmetlerimiz sürdürüyor ve ofislerimizin olduğu bu ülkelerdeki lokal oyuncularla işbirliğine önem veriyoruz. Deniz, hava ve kara forwarding yapıyoruz. Bunun üzerine kapalı depoculuk, dağıtım gibi ürünleri ekledik. Arkas Lojistik, çok kısa bir sürede, hızlı büyüyen kuruluşlar arasında yerini alacak” diye konuştu. Geçen yıl 4 şirketi Arkas Lojistik çatısı altında toplayan kuruluş, birkaç ay içinde ses getirecek çalışmalara imza atmaya hazırlanıyor. Tamamı ADR’li 30 yeni araç alacak olan Arkas Lojistik, kimya sektöründe yabancı bir ortakla yürümek için yaptığı görüşmeleri de sonlandırmak üzere. B irkaç ay içinde kimyasal taşıma sektöründe daha aktif yer alacaklarının altını çizen Arkas Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Lojistik Hizmetler Grup Başkanı Diane Arcas, “Avrupa’nın kimya lojistiğinde önde gelen bir firmasıyla ortaklık hazırlığındayız. Kimya sektörü Türkiye’de gelecek vaadeden bir sektör ve biz bu taşımalara talibiz.Yabancı bir ortağımız olacağından yurtdışındaki ihalelere de girme fırsatı bulacağız. Kısaca buna bir know-how işbirliği diyebiliriz” açıklamasını yaptı. Diane Arcas Arkas Holding Yönetim Kurulu Başkan Yrd. ve Lojistik Hizmetler Grup Başkanı TANAP Boru Hattı Projesi’nde Arkas imzası www.marin-port.com Arkas Lojistik olarak hizmetlerde çeşitliliği ve farklı sektörlere yönelik uzmanlıklar geliştirmeyi önemsediklerini kaydeden Diane Arcas, “Başarılı olduğumuz konulardan biri de proje ve ağır yük taşımaları. 2013 yılı itibariyle başlayan Proje taşımacılığında uzmanlaşmış ekibimiz ile zorlu fabrika ve enerji santrali taşıması projelerine imza attık. Yine iş güvenliği ve proje yönetimi konusunda yüksek uzmanlaşma isteyen TANAP boru hattı projesi ihalesinin önemli bir kısmını Arkas Lojistik taşıdı. İki yıl sürecek büyük bir proje olduğunun altını çizmek isterim. Son iki yılda proje taşımacılığı ve deniz taşımacılığında % 50’den fazla büyüme yakaladık. İddialı olduğumuz bir diğer alan da uluslararası deniz forwardingidir. Dünyanın her yerine full veya parsiyel taşıma yapabiliyoruz. Özellikle Uzakdoğu, Akdeniz, Hindistan-Pakistan, Ortadoğu, Karadeniz ve Türki Cumhuriyetler pazarlarını çok yakından takip ediyoruz. Dünyada bir çok ülkede kuvvetli bir networkümüz var” ifadelerini kullandı. www.arkaslojistik.com.tr Yıl : 1 / Sayı:4 Kasım - Aralık HABERLER Yatırımda aslan payı insan ve teknolojiye 36-37 Trendlerin çok hızlı değiştiğine dikkat çeken Diane Arcas, bu hızlı değişime aynı şekilde karşılık vermenin gerekliliğine inandıklarını belirterek, şöyle devam etti: “İnsan kaynaklarında performans odaklı bir yaklaşım sergileyen yönetim ekibimiz var. Takım çalışması ve müşteri odağı şirketimizin en vazgeçilmezleri. Her projemiz ya da yatırımımızın mutlaka ticari büyümenin yanında müşteri memnuniyetine endeksli olması gerektiğini düşünüyorum..Çalışanların sadece iş değil aynı zamanda yöneticilik, global bakış açısı ve dil eğitimlerine çok önem veriyor ve önemli bir bütçe ayırıyoruz. Yaşadığımız çağda iyi yetişmiş insan kaynağı yanında IT yatırımları da çok önemli. Arkas Holding bünyesindeki Bilgi Sistemleri’nin de desteğiyle kendimize özgü yapımıza uygun butik IT yazılımları oluşturabiliyoruz. Önümüzde ki üç sene içinde yazılımlarımızı müşteri memnuniyetini artıracak süreçlerle geliştirmeyi ve güncellemeyi hedefliyoruz.” Safi Holding Derince Limanı’nı 3 kat büyütecek 700 vagon var, lokomotif için serbestleşme bekleniyor www.marin-port.com Doğal gazlı 10 araç, pilot bölge Anadolu Yakası’nda çalışmaya başlıyor Arkas Lojistik, hizmetlerini deniz, karayolu ve demiryolunu entegre ederek yürütüyor. Böylece optimum yakıt ve lojistik maliyet hedefleniyor. Bu da, daha az karbon salınımı anlamına geliyor. Socar Enerji ve Ulaştırma Hizmetleri Filo Yönetimi tarafından yaklaşık 1 yıldır çalıştıkları projenin sonuna geldiklerini ifade eden Arkas Lojistik Hizmetler Grup Başkanı Diane Arcas, “Süreci devreye alma aşamasındayız. Bu projedeki ilk amacımız sosyal ve çevre sorumluluğumuz nedeni ile sıfır egsoz salınımına ulaşmak. Çalışmalarımız neticesinde yüzde 15’lik bir yakıt avantajı da sağladık. Böylece hem çevreyi korumayı, hem de maliyetleri aşağı çekmeyi başardık. Pilot bölge olarak seçtiğimiz Anadolu Yakası’nda 10 aracımızı CNG (doğal gaz) ile çalışır hale getireceğiz ve seferlere başlayacağız. Onun dışında kara filomuz, atık motor yağlarını cevre ve insan sağlığına zarar vermeyecek şekilde bertaraf edilmesi amacıyla PETDER’e (Petrol Sanayi Derneği) teslim ediyor. Arkas Lojistik’in tren taşımacılığında da ön sıralarda yer almayı hedeflediğini bildiren Diane Arcas, bu konuda şunları söyledi: “Ar-Gü şirketimiz demiryolu taşımacılığı konusunda uzman. Bünyesinde 700 vagon bulunuyor. Serbestleşme Yasası ile birlikte lokomotif yatırımı yapmayı planlıyoruz. Ayrıca Arkas Grubu’nun Kartepe de planlamakta olduğu 200 bin metrekarelik lojistik terminalinde de Arkas Lojistik olarak yerimizi alacağız. Türkiye’de bir ilk olacak kara terminali, biz de dahil tüm lojistik şirketleri için eşsiz fırsatlar sunacak.” Safiport Derince'de 350 milyon milyon dolarlık yatırımın startını veren Safi Holding, bir yandan da yurtiçinde ve yurtdışında limancılıkta yeni yatırım fırsatlarını araştırıyor. TCDD Genel Müdürlüğü'ne ait olan ve 543 milyon dolar özelleştirme bedeli karşılığında Safi Holding'e geçen Derince Limanı, Türkiye'nin sayılı limanları arasına girmeye hazırlanıyor. Safi Holding'e bağlı Safi Port, 450 bin metrekare olan kullanılabilir liman alanını deniz dolgusu ve ilave rıhtımlarla 3 kat büyüterek 1 milyon 200 bin metrekareye çıkarmak için çalışma başlattı. Proje için 350 milyon dolarlık ilave yatırım yapılacak. 2016’da başlayacak Birkaç limana ortak olabiliriz Projenin dizayn ihalesini düzenlediklerini aktaran Safi Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Safi, "Uluslararası 14 firmanın katıldığı ihaleyi bir İngiliz firması kazandı. Şimdi master planı çalışmalarını yapıyor. Ayrıca dolgu ve rıhtım yatırımı için ÇED'e başvuruda bulunduk" dedi. Projeyi 4 yılda tamamlamayı hedeflediklerini belirten Safi, "Mart 2016'da Cumhurbaşkanımızın katılımıyla inşaat çalışmasını başlatacağız. İlk fazı 2017'de, ikincisin 2019'da bitireceğiz. Derince Limanı'na ihale bedeli ve ilave yatırımla birlikte toplam 1 milyar dolara yakın yatırım yapmış olacağız" diye konuştu. 2016’da 3’üncü Köprü ile liman arasında bağlantı yolu yapımına başlanacağını anlatan Safi, bu yolun ticaret hacmini genişleteceğini vurguladı. Safi, “Ayrıca burada uzun vadede vagon rampasını kullanarak ‘home to home’ dediğimiz nakliyatla gelen yükleri işadamlarına direkt götürmeyi hedefliyoruz. Türkiye’den ziyade yurtdışı limanlarına odaklandık. Akdeniz çanağında birkaç limana ortak olabiliriz. Görüşmelerimiz devam ediyor” dedi. Hakan Safi, 2016 yılında özelleştirilecek limanlar arasında bulunan Alsancak limanının ihalesine de gireceklerini açıkladı. Yıl : 1 / Sayı:4 Kasım - Aralık HABERLER 38-39 Teknenin mülkiyet sorunu ve akıbeti tam bir açmaza girmiş durumda. Tersane yönetimi, gerekirse PHEROUSA’yı devretmeye hazır. Ancak öncelikle yaklaşık 5 milyon dolar tutarındaki hangar masraflarının ödemesi gerekiyor. “Tersanemizin en büyük gelir kaynaklarından biri çekek alanları ve hangarlar. Dolayısıyla 67 metrelik bir teknenin 9 yıldır bizim hangarımızı işgal etmesi, ekonomik anlamda omuzlarımıza ciddi bir yük bindiriyor” diyen Pırlant Tersanesi Genel Müdürü Emine Ergüder, bürokrasi ve mülkiyet tartışmaları yüzünden dünyanın en büyük 100 süper yatından Bu yat tam 17 ev yedi… B www.marin-port.com ir iş yeri düşünün! İşiniz yat ve tekne inşa etmek. Ama üretim yapacağınız yere giremiyorsunuz. Çünkü, içerde artık misafirlik sınırlarını aşan başka biri var. Bin 200 tonluk çelikten oluşan ve dünyanın en büyük 100 süper yatından biri olan 67 metrelik PHEROUSA’dan söz ediyoruz. Rus bir işadamı tarafından inşasına başlanan PHEROUSA, daha sonra şirketin iflas etmesiyle birlikte 2006 yılından beri Pırlant’ın çekek alanında -tabiri caizseyatıyor. Süper yat yaklaşık 9 yıl önce yediemin aracılığıyla Pırlant Tersanesi’nin hangarına çekiliyor. Tekne, ilk etapta uzunca bir süre tersanede ‘misafir’ olarak kalıyor. Tabi, bu arada da talipleri çıkıyor ancak PHEROUSA’yı yaptıran işadamı iflas ettiği için herhangi bir satış yasal olarak gerçekleştirilemiyor. Tersanenin sahibi Cavit Pırlant, yıllarca kaptanlık yapmış bir kişi olarak; böylesine güzel bir teknenin; bürokrasinin ve bankaların elinde hiç olmasını istemiyor vE aradan geçen 9 yıl boyunca tekneye gözü gibi bakarak herhangi bir parçasının orijinalliğinin bozulmasını engelliyor. Bir nevi PHEROUSA’nın hamiliğini üstleniyor. Bitseydi böyle olacaktı Cavit Pırlant, tersaneyi işletebilmek adına 17 evinden oldu Emine Ergüder, teknenin hikayesini de şu sözlerle aktarıyor: “Rus tekne sahibi, Türkiye’de inşasını yapacakları mühendisleri buluyor. Bu teknenin yüzde 1’ini de inşayı yapacak mühendislere vermek üzere anlaşmışlar. İki yıla yakın hiçbir sorun olmadan işler yürümüş. Fakat sonra, Rus şirketten para gelmemeye başlayınca, bir tökezleme yaşanıyor. Cavit Bey, işe ticari olarak bakmadığı için bir denizcinin davranacağı etik ve incelikte bulunarak o insanların paralarını dahi ödüyor. Oradaki tökezlemeyle birlikte Cavit Bey’in buradaki borçları yükselmeye başlıyor. Evler birer birer satılmaya başlıyor. Çünkü bu hangar, içindeki ekipmanlarıyla birlikte tersanenin en büyük hangarı. Fakat içerde yapımı duran bir tekne olduğu için yeni bir tekne siparişi de alınamıyor. 8 yıldan bu yana da bununla ilgili hiçbir şey yapılmıyor. biri olan PHEROUSA’nın hangarda çürümeye terk edildiğini söylüyor. Ergüder, öncelikle bu mülkiyet sorunun çözülmesi gerektiği konusunda ısrarcı: “Böylesine uzun ve dolambaçlı bir bürokratik süreç, dolaylı yoldan tekneye de zarar veriyor. Bir makinenin garantisi 5 yıldır. Dolayısıyla daha kutusundan çıkmayan makinelerin garanti süreleri zaman aşımına uğruyor. İşin maddi kısmı bir yana, böylesine heybetli ve şık bir süper yatın zamanla çürümeye terk edilmesi fikri ne benim, ne de tersanemizin sahibi Cavit Bey’in içine siniyor.” 40-41 Yıl : 1 / Sayı:4 Kasım - Aralık HABERLER Teknede bankanın hakkı varsa, tersane alacaklarını banka karşılamalı Biz bankaya daha yakın ve sıcak durmak istedik. Çünkü, orada karşılaşacağımız problemleri de beraber aşma konusunda daha dürüst davrandık. Banka, her süreçte aralıklarla bize geldi. Bu tekne buradan çıkmadığı sürece zarara uğruyoruz. Kiralarımızı www.marin-port.com Pırlant hangarları eskiden olduğu gibi artık yine doluyor Pırlant Tersanesi, bir yandan sorunlarla boğuşsa bile, hızla eski şaşalı günlerine dönüyor. Bir süre önce Türkmenistan’a gittiklerini ifade eden Pırlant Tersanesi Genel Müdürü Emine Ergüder, burada 45 metre boyunda, 14 metre genişliğinde bir balıkçı teknesi sipariş aldıklarını kaydederek, “Yaklaşık 5.5 milyon Euro’ya mal olacak tekne tamamiyle bizim dizaynımızda ve anahtar teslimi yapılacak. Bizden avlanacakları yeni bir balıkçı teknesi istiyorlar. Daha önceki sistemleriyle şimdi yapacakları tekne arasında çok fark var. Tuttukları balığı daha teknenin içindeyken şoklayabilecekler. Balığı şokladıktan sonra kendi ambarlarında, son pazara kadar muhafaza edip, satışını sağlayacaklar. Bu hem tersanemize yeni bir hareket katacak. Hem de Türkmenistan’da ilk kez böyle bir model oluşturulmuş olacak” diye konuştu. alamadığımız gibi yapılan işlerden de mahrum oluyoruz. Bu hangar gerek bakım onarım, gerekse de yeni inşa yatlar için çok büyük avantajlar sağlıyordu. Mağduriyetimiz bir türlü giderilemeyince, biz de kendi adımıza hukuki işlemlere giriştik Pırlant, artık bir aile şirketi gibi değil kurum gibi yönetiliyor Emine Ergüder, 1.5 yıl önce Genel Müdürlük görevine geldiğinde Pırlant Tersanesi, PHEROUSA teknesinin getirdiği sorunların yanı sıra, yönetim sorunlarıyla da boğuşuyormuş. Emine Ergüder, Pırlant’ın aile şirketinden bir kuruma dönüşmesini de şu sözlerle açıklıyor: “Önce saha, sonra idari kadro gelir. Önceki sistemde çekeğe para ayrılmadığı gibi, sahaya da dönmemiş. Ben bu tersaneye geldiğimde 100’ün üzerinde telefon çalardı. İşler hep dostluklarla yürütülmüş. Herkes, Cavit Bey’in zor durumda olduğunu sanıyormuş ve ödemeleri hatıra binaen erteliyorlarmış. Ama zorluktan değil, yanlış yönetimden yaşanmış sorunlar. İnsanlar çalışıp, 1 daireye sahip olamazken sadece bir tekne yüzünden 17 dairenizi sattığınızı düşünün! Hiçbir işi sözleşmesiz işletmeye sokmuyoruz. Cavit Bey, hayatında hiçbir şeyi kapalı kapılar ardında konuşmaz. Burada artık hiçbir işlem yazı olmadan yapılmaz. Cavit Pırlant ismi bir markadır. Ben tekrar o ismin üzerindeki tozun silinmesi için çalışıyorum. Ben bu şirketin genel müdürüyüm. Öyle bir ilişki vardı ki, burada işlerin yürümesi için ‘ağabey’ demek yeterliydi. Ben önce işçinin hakkını vermekten yanayım. Bu tersane zor günlerden geçerken de, çalışanlarımıza her türlü imkanı sağlamaya çalıştık.“ 42-43 Yıl : 1 / Sayı:4 Kasım - Aralık RÖPORTAJ Kıbrıslı denizciler prosedürlerin kaldırılmasını istiyor Adresleri Mersin ama… Kıbrıs’ta denizcilik ile ilgili herhangi bir örgüt yapılanması olmazken, adadaki Türk denizciler prosedürler nedeniyle üye olamasalar da ambargo nedeniyle tüm dünyaya yasal posta adresi olarak Mersin’i deklare ediyor… Uluslararası piyasalardan iş alma gayretindeyiz Tersaneniz inşaya mı yoksa daha çok tamir bakıma yönelik mi hizmet vermektedir? Daha çok hangi tip gemilere hizmet vermektesiniz? Teknik kapasiteniz ve ekibiniz hakkında bilgi alabilir miyiz? R.Gündoğdu: Tersanemizin öncelikli işi gemilerin tamir ve bakımlarıdır. Gerek bölgedeki gemiler ve gerekse uluslararası piyasalardan iş alma gayretleri içindeyiz. Gerek kuru yük ve gerekse Ro-Ro gemilerine hizmet yanında tankerler ve yolcu gemilerine de hizmet veriyoruz. Aslında denizde yüzen her tip deniz araçlarına hizmet veriyoruz. Teknik imkanlarımız ve maliyetlerimiz uygun olmadığından yeni inşa önceliklerimiz arasında değil ama yine de hazıra veya siparişe bağlı küçük sınıf gemiler inşa ediyoruz. Örneğin şu anda satışa çıkarmak üzere 2 tane römorkör inşa ediyoruz, römorkörler yaklaşık bir ay içinde satışa hazır hale gelecekler. 165 bin tonluk gemi tamiri yaptık Tersanemizin öncelikli işi gemilerin tamir ve bakımlarıdır. Gerek bölgedeki gemiler ve gerekse uluslararası piyasalardan iş alma gayretleri içindeyiz. Gerek kuru yük ve gerekse Ro-Ro gemilerine hizmet yanında tankerler ve yolcu gemilerine de hizmet veriyoruz. Aslında denizde www.marin-port.com yüzen her tip deniz araçlarına hizmet veriyoruz. Teknik imkanlarımız ve maliyetlerimiz uygun olmadığından yeni inşa önceliklerimiz arasında değil ama yine de hazıra veya siparişe bağlı küçük sınıf gemiler inşa ediyoruz. Örneğin şu anda satışa çıkarmak üzere 2 tane römorkör inşa ediyoruz, römorkörler yaklaşık bir ay içinde satışa hazır hale gelecekler. Ramazan Gündoğdu Şirket Direktörü Avrupa’ya yakınlık ciddi bir avantaj En büyük müşterilerimiz Suriyelilerdi Shipyard Famagusta olarak yürütmekte olduğunuz Daha çok hangi bayraklı gemilere hizmet vermektesiniz? projeler nelerdir? R.Gündoğdu: Birkaç yıl öncesine kadar müşteri R. Gündoğdu: Halen iki tane hazıra satmak amacıyla profilimizin yüzde 60’ı Suriyeli armatörlerden oluşuyordu yeni römorkör inşa ediyoruz, onun dışında tamir ancak şimdi maalesef bu ülkenin armatörlerinin işlerimiz maalesef son 3-4 yıldır çok durgun. Bazı aylar neredeyse tamamını kaybettik ve son üç yıldır ciddi bir 2 ay boşuz 15-20 gün doluyuz. Adeta mehter takımı işsizlik ile baş başayız. Tabiri caizse işsizlik ile boğuşuyor, gibiyiz, deneyimli kadrolarımızı kaybetmemeye gayret deneyimli kadrolarımızı kaybetmemek için elimizden ediyoruz. geleni yapıyoruz dersek bu doğru bir tanımlama olur. 44-45 Yıl : 1 / Sayı:4 Kasım - Aralık RÖPORTAJ Avrupa’ya yakınlık ciddi bir avantaj Shipyard Famagusta olarak yürütmekte olduğunuz projeler nelerdir? R. Gündoğdu: Halen iki tane hazıra satmak amacıyla yeni römorkör inşa ediyoruz, onun dışında tamir işlerimiz maalesef son 3-4 yıldır çok durgun. Bazı aylar 2 ay boşuz 15-20 gün doluyuz. Adeta mehter takımı gibiyiz, deneyimli kadrolarımızı kaybetmemeye gayret ediyoruz. Limasol ile Gazimağusa limanları arasında gemi trafiği açılsın Shipyard Famagusta, Limasol’daki Rum “FAMA Group LTD” işbirliği anlaşması imzaladı. Bu anlaşma nasıl gerçekleşti? Bu işbirliğinden beklentileriniz nelerdir? R. Gündoğdu: Limasol’daki Fama Grubu ile uzun yıllardır iş yapmaya istekliyiz. Çünkü iki grupta Limasol Limanı ile Gazimağusa Limanları arasında gemi trafiğinin açılmasını istiyor. Bu konuyu aşmak için bu anlaşmayı imzaladık ve devletlerimizi her iki kesimde de zorlamaya başladık. Öncelikle Devlet Başkanlarımız ile görüşeceğiz ve talebimizi yenileyeceğiz. AB nezdinde bunun görüşülmesi için baskı yapacağız, garantör ülkelerimiz nezdinde taleplerde bulunacağız, bu anlaşmayı yapma nedenimiz bu yolların açılması içindir. Firma olarak iş güvenliği ve çalışanlar açısından ne tür standartlarınız var? Bu standartlasürdürebilmek için nasıl çalışmalar yürütüyorsunuz? R. Gündoğdu: İş güvenliği ve çevre konuları daima bir numaralı gündem maddemiz olmaktadır. Bu konuda daimi eğitimlerimiz var. Haftada bir kez tüm çalışanların katıldığı toplantı, bir kez alt ve orta düzey yöneticilerin katıldığı toplantı, bir kez de orta ve üst düzey yöneticilerin katıldığı toplantılarımız var. Eğitimlere çok önem veriyoruz ama insanımız genelde yeni öğrendiğini uygulamak yerine eski bildiğine devam etmek için elinden geleni yapıyor ve tabi ki bu durumda işlerimizi zorlaştırıyor. Şirketlerimizin ISO 9001: 2015 Kalite Standart Belgesi, ISO 14000:2004 Çevre Yönetim Standart Belgesi, OHSAS 18001:2008 İş Sağlığı ve Güvenliği Standart Belgeleri mevcut olup ayrıca Tersane Uygunluk Belgesi sahibidir. Tabi ki bu belgeleri almak zor olsa da her yıl denetimleri geçmek daha da zordur. Ama uluslararası iş almanız için bunlara sahip olma zorunluluğumuz da var. www.marin-port.com Gazimağusa Limanı En yakınımız Mersin Gençler yüzünü denize dönsün Denizcilik alanındaki sivil toplum kuruluşlarıyla ilişkileriniz nasıl? Geleceğe yönelik planlarınızdan, bahsedebilir misiniz? R. Gündoğdu: Türkiye’den GİSBİR ile şirket olarak temaslarımız var, bir de kişisel olarak benim TOBB ile temaslarım var. Kıbrıs’ta denizcilik ile ilgili herhangi bir örgüt yapılanması yok. Bir kaç dönem Kıbrıs Türk Ticaret Odasında meclis üyeliği, yönetim kurulu üyeliği ve başkan vekilliği görevlerinde bulundum. Bizim şirketlerimiz ve bizler için aslında en yakın olmamız gereken sivil toplum kuruluşu Mersin Deniz Ticaret Odası’dır, tüm dünyaya deklere ettiğimiz yasal posta adresimiz bile Mersin olarak geçmektedir. Yıllar önce üye olmayı da denedik ama uygun olmadığı söylenmişti. Umarım bu sorun çözülür de üye olma imkânı bulabiliriz. R. Gündoğdu: Şirketimiz halen Gazimağusa Limanın bir bölümünü kullanmaktadır, gönlümüzden geçen kendimize ait müstakil ve korunaklı bir yer sahibi olmak. Ancak zaman zaman tamamen turizme yönelip çevre baskısından kurtulalım dediğimizde olmuyor değil. Gençlerimizin yüzünü denize döndürmelerini sağlamalıyız, deniz sporları, kıyı yapıları inşaatları, deniz hukuku, deniz sigortacılığı, kıyı işletmeleri yöneticiliği gibi daha pek çok iş kollarını öğretmek, dikkatlerini çekmek gerekiyor. Unutulmamalı ki denizcilik konularında eğitim alan bir genç dünyanın her yerinde daha rahat iş bulabilir. projelerinizden 46-47 Yıl : 1 / Sayı:4 Kasım - Aralık DÜNYADAN HABER TURU Drewry işletme masraflarında artış öngördü Moore Stephens’tan sonra Drewry de işletme masraflarında artış öngördü. Küresel denizcilik danışma şirketi Drewry Consulting, gemi işletme masraflarında 2015 yılında düşüş, 2016 ve 2017’de ise yükseliş beklendiğini duyurdu. Uluslararası bağımsız denetleme şirketi Moore Stephens’in düzenli olarak yaptığı OpCost araştırmasında da 2015 ve 2016’da artış bekleniyordu. Kuzey Denizi’nde yük trafiği artıyor Kuzey Deniz Sahası’ndaki yük trafiği 2015 yılında 1,2 milyon tonluk bir artış kaydederek toplamda 5,1 milyon tona ulaştı. Rus karşıtı politikaların kargo hacmini etkilemezken, 124’ü yabancı olmak üzere toplam 697 geminin geçişine izin verildi. Hazar Denizi’nde iki feribot daha hizmete girdi Azerbaycan Hazar Denizciliği Türkiye’den Orta Asya ülkelerine ulaşımı hızlandırmak için “Karabağ” ve “Akademisyen Topçubaşov” feribotlarını kullanıma soktu. Şu an, tren ve arabaların taşınması için Hazar Denizi’nde 10 feribot ve 2 Ro-Ro gemisi kullanımda bulunuyor. www.marin-port.com Sera gazı için IMO liderlik etsin Avrupalı armatörler, sera gazı emisyonlarının azaltılması çabalarına Uluslararası Denizcilik Örgütü’nün (IMO) liderlik etmesini istiyor. ECSA Genel Sekreteri Patrick Verhoeven, yaptığı açıklamada, “Denizciliğin sera gazı emisyonlarının azaltılmasına yönelik küresel çabalara katkıda bulunması gerektiği fikrini tümüyle destekliyoruz” dedi. Doğuş Grubu, Marina Barcelona 92’nin çoğunluk hisselerini aldı İhracatçı Mısır’dan sonra şimdi de Arabistan sıkıntısı yaşıyor Yunan bandıralı gemiler son 10 yılın dibinde Doğuş Grubu, süper yatların bakım ve onarım işlemlerinin gerçekleştirildiği Marina Barcelona 92’nin yüzde 70 hissesini 52 milyon Avro’ya satın aldı, böylelikle şirketin yönetimi Doğuş Grubuna geçmiş oldu. 23 Nisan’da kara taşımacılığı anlaşmasının Mısır tarafından yenilenmemesi sonrası Süveyş Kanalı üzerinden direkt Ro-Ro seferleriyle nakliye sorununu çözen ihracatçılar, şimdi de şoförlerin ihracat yapılan ülkelere naklinde sıkıntı yaşıyor. En çok sıkıntının yaşandığı ülke ise Suudi Arabistan olarak öne çıkıyor. Yunanistan İstatistik Kurumu’nun (ELSTAT) verilerine göre 2015 yılı Ekim ayına kadar kayıtlı Yunan bandıralı gemi sayısı son 10 yılın en düşük seviyesinde. ELSTAT’a göre sadece gemi sayısında değil gemilerin kapasitelerinde de düşüş yaşanıyor. Bu da, taşıma kapasitesi büyük olan gemilerin Yunan bandırasını tercih etmediği anlamına geliyor. Kırım’dan Turizm Atağı Abu Dhabi, 2020’de kapasitesini ikiye katlayacak Endonezya 4 yüzen elektrik santrali daha alacak Kırım’ı Türkiye ve Mısır’a tatile giden turistler için alternatif destinasyon haline getirmeyi planlayan Kırım yönetiminin, konuyla ilgili çeşitli teklifler hazırladığı bildirildi. Kırım Cumhuriyeti Turizm Bakanı Sergey Strelbitsky, Kırım’ı Türkiye ve Mısır’a gidemeyen turistler için alternatif tatil noktasına dönüştürmek istediklerini ve bu konuyla ilgili olarak çeşitli teklif çalışmaları yürüttüklerini söyledi. Abu Dabi’deki Khalifa Limanı Konteyner Terminali’nin, artan talebi karşılamak amacıyla 2016 ve 2017 yıllarında ekipman yatırımlarını artıracağı belirtildi. Limanın, hali hazırda elleçleme kapasitesinin yüzde 78 artırılmasına yönelik çalışmalar sürüyor. 2020’de, limanın 2 buçuk milyon tonluk maksimum kapasitesine ulaşacağı, ikinci limanın hizmete açılmasıyla birlikte ise 5 milyon tona erişeceği öngörülüyor. Karadeniz Powership Zeynep Sultan(125 MW) isimli gemi de Endonezya’da elektrik üretimine başladı. Endonezya Cumhurbaşkanı Joko Widodo , 6 ay içinde 4 elektrik santrali gemisi daha almak istediklerini belirtti. RÖPORTAJ Yıl : 1 / Sayı:4 Kasım - Aralık U.N Ro-Ro, trendeki risk maliyetlerini üzerine alıyor Artık orta ve küçük boy nakliyeci de rekabetçi fiyatlar verebilecek… 48-49 U.N Ro-Ro CEO’su Sedat Gümüşoğlu ile LOGITRANS Fuarı’nda sektörü konuştuk. P endik Limanı dışında, eskiden olduğu gibi Ambarlı’dan da seferlere başlayacağınızı biliyoruz. Çalışmalarınız hangi aşamada? Mayıs ayında başlamayı öngörüyorduk. Ancak, terminalin hazırlık çalışmaları bizi geciktirdi. Bizim gemilerin draftı daha derin su gerektirdiği için bir dip tarama yapmak gerekiyordu. Dip taramayla ilgili gerekli izinler biraz uzun sürdü. Şu an tamamlandı ve faaliyete geçti. Liman hazır, aralık ayında yeterli talep alırsak bu ay içinde, talep alamazsak 1 Ocak 2016’da seferlere başlarız. Yani önümüzdeki yıl U.N Ro-Ro seferlerini Ambarlı’dan da yapacak diyebiliriz. İDO da, aynı bölgeden Ro-Ro hattı açmak için çalışmalara başladı. Her ne kadar siz uluslararası, İDO da ulusal taşımacılık yapsa da, bir etkiniz olacağını düşünüyorum. Aynı fikirde misiniz? İDO da hemen yanımızda dahili Ro-Ro taşıması için bir hat yapacak. Amaç, köprüyü kullanan ağır vasıtayı deniz yoluna çekmek. İDO’ya şöyle bir endirekt etkimiz olabilir. Köprüden karşıya, ya da gemiyle Anadolu yakasına geçip oradan uluslararası hatlar aracılığıyla yurtdışına giden TIR var ise onlar artık o servisi kullanmayabilir. Çünkü, biz Ambarlı’da yükü ayaklarından almış olacağız. Avrupa yakasından çıkıp Anadolu yakasına geçtiği zaman fizibl olma- yan yükler vardır. Örneğin, Avrupa yakasından çıkıp Çerkezköy’den trene binip, direkt Almanya’ya gidiyorum. Köprüyü geçmek için zaten 1 gün kaybedeceğim, dönüşte de 1 günlük kayıp olacak. Karadan çıkıp giderim diyen vardı, bir de bu tarafa geçildiğinde nereden baksanız 100 km. ek maliyet oluşuyordu, bu maliyet km başına 1 Euro olsa 200 Euro ek yük anlamına gelir. İşte bu karadan giden yükler, ‘gemi ayağıma gelmiş’ deyip bize dönebilir. Daha önce de Ambarlı’dan sefer yapıyorduk, şimdi onun bir kısmını geri kazanacağımızı düşünüyorum. Totalde kara nakliyesini azaltıp yönün denize çevrileceğini söyleyebilirim. Trieste Limanı tüm yüklerin buluştuğu bir hub haline getiriliyor. Limana kılçık hatlar getirilip, modern elleçleme ekipmanlarıyla donatılacak. Treylerlerin trenlere bağlanmasını da U.N Ro-Ro üstleniyor. Tren şirketiyle anlaşılıp, gemide olduğu gibi trenin de parça parça kullanılması sağlanacak. Tren için ek bir riske girmeyen nakliyeci de, bunu navlun avantajına dönüştürebilecek. www.marin-port.com Sedat GÜMÜŞOĞLU “Gemiyi parça parça herkese optimum bir şekilde kullandırıyoruz. Treni de aynı verimlilikle kullandırabileceğimiz bir sistem yaratacağız. Bu da çok büyük networklere ihtiyaç olmadan, yatırım yapmadan büyük nakliyeciler gibi aynı maliyet avantajıyla çalışmalarını sağlayacak. Anlaşmaları nakliyeci adına biz yapacağız. Treni alacağız,eksik mi kaldı, cezasını da biz üstleneceğiz.” “BİZ ET ALMAK İSTİYORUZ, HERKES İNEK SATMAK İSTİYOR” Trieste Limanı’nın kullandığınız bölümü size ait, orada ne gibi tasarruflar planlıyorsunuz? Ne gibi getiriler olacak? 2016’da Trieste Limanı’nı olağanüstü işleyen, dışardaki dağıtım ağı haline getirmeyi planlıyoruz. Trieste Limanı’nı tüm yüklerin buluştuğu bir hub haline getireceğiz. Limanda yüklerin yüzde 30’u trenlere biniyor, yüzde 70 ise eskiden olduğu gibi şoför takıyor treyleri arkaya ve kontağı çalıştırıp gidiyor. Ro-Ro ilk seferlere başladığında, 100 aracın 20’si treylerdi, şimdi ise treyler oranı 90’a ulaştı. Trieste Limanı da, treylerin indiği ve trenlere dağıldığı bir liman olmalı. Bunu yapabilmek için ilk adım olarak altyapıyı geliştireceğiz. Terminal içine kadar giren kılçık hatlar koyacağız. Dorseleri de hızlı bir şekilde elleçleyebilecek ekipmanlar alacağız ve trenleri de biz bağlayacağız. Büyük firmalar zaten tren kuruluşlarıyla anlaşıp, kendi yükünü koyup işletebiliyor. Orta veya küçük boy nakliyecinin böyle bir şansı yok. İşte biz onlar adına bunu yükleneceğiz. Intermodal 2015’te Procter and Gamble yöneticisi bir örnek verdi; hoşuma gittiği için bu örneği kullanacağım. Diyor ki; “Biz et almak istiyoruz, herkes bize inek satmak istiyor. 50-51 Yıl : 1 / Sayı:4 Kasım - Aralık RÖPORTAJ www.marin-port.com UN Ro-Ro, genişletilmiş hizmeti ağıyla lojistik ve taşımacılık firmalarına esnek servis sunuyor Oysa bize bir kasap lazım. İsteyene but, isteyene gerdan versin.” U.N Ro-Ro da, burada kasap konumunda. Gemiyi parça parça herkese optimum bir şekilde kullandırıyoruz. Treni de aynı verimlilikle kullandırabileceğimiz bir sistem yaratacağız. Bu da nakliyecinin çok büyük networklere ihtiyacı olmadan, yatırım yapmadan maliyet avantajıyla çalışmasını sağlayacak. Anlaşmaları nakliyeci adına biz yapacağız. Treni alacağız, eksik mi kaldı, cezasını da biz üstleneceğiz. Onlara ne tren şirketinden aldığımız maliyetin üzerine bir maliyet yansıtacağız, ne de boş kalmasıyla ilgili bir cezayı paylaşacağız. Dolayısıyla daha verimli ve rekabetçi çalışmalarını sağlayacağız. Çünkü, bizim farkımız tarafsız bir platform olmamızdır. Biz herhangi bir grubun ya da firmanın adına hareket etmiyoruz. Her kişiye ve her kuruma eşit mesafede yaklaşıyoruz. Aslolanın sektör olduğunun bilincindeyiz. Bütün modellerimizi de uluslararası nakliyecinin elini rahatlatma yönünde kullanıyoruz. Fransa’daki tedhiş olaylarından sonra, özellikle Toulon’da güvenlik sıkıntıları yaşadınız mı? Yaşamadığımızı söyleyemem. Olayın hemen ardından sıcağı sıcağına sert tedbirler alındı, gümrüklerde işler eski hızında yürümüyor. Yıl sonuna kadar da böyle gidecek gibi gözüküyor. Yapılması gereken bir sorun varsa önlem almaktır. Kaçak ya da göçmen sorunu yaratacak bir durumumuz yoksa, ki bizim yok. Buna yönelik ek bir önlem sadece hızımızı keser. Çünkü, biz yolcu taşımıyoruz, bunun ötesinde gemimizin kalktığı Pendik Limanı’na giren her araç x-ray’den geçmek zorunda olduğu için güvenlik en üst düzeydedir. 52-53 Yıl : 1 / Sayı:4 Kasım - Aralık RÖPORTAJ 2016’da boyu uzamış iki gemiyle kapasite artacak Yeni gemi yatırımından çok, gemi boyutlarını yeniden dizayn edecek çalışmalar içinde olduğunuzu biliyoruz. Sonuçları ne zaman göreceğiz? Bunu bir maliyet avantajı olarak nakliyeciye yansıtacak mısınız? Bazı gemilerimizi rektifiye edip kapasitelerini artırmak için çalışmalara başladık. Önümüzdeki yıl iki gemimizi uzatarak kapasitelerini artıracağız. Böylece, 240 treyler olan kapasiteyi 300’e çekmiş olacağız. Bu da yüksek trafik zamanlardaki arz eksikliğini giderecek. Cumartesi günü yükleyip Salı günü karşı tarafa yetiştirmeniz gereken bir yük var. Artık orada 100200 Euro çok da önemli olmayabiliyor. Biz de birim maliyetlerimizi ne kadar düşürürsek, o kadar rekabetçi fiyatlar sunuyor olacağız. Tonaj arttığı için mutlaka yakıt maliyetimiz de artacak ama önemli olan talebi karşılayabilmek. Talebi karşıladığımızda hafta içi nispeten daha az yoğunluktaki kapasiteyle ilgili promosyon ve bonuslar gündeme gelebilir. Ne gibi sunuz? uyguluyor- Biz bu yıl yakıt düştüğünde fiyatın da düştüğü BAF sistemi dışında, trende çeşitli promosyonlar vererek karayolunda çalışan yükleri gemiye döndürmeye çalıştık. Çünkü, gemi “Yük bulunamadığı için boş kalan treylerleri maliyetine taşıdık” www.marin-port.com promosyonlar sahile yakın yerlere teslimde çok rekabetçi ama iç hatlarda zorlanıyor. Örneğin, İngiltere’ye giden yükler için çok özel promosyonlar uyguladık. Gemiye aynı TIR aynı fiyatla biniyor, ikisi de öncelikle İtalya’ya gidecek. Ama birisi tren kullanıp İngiltere’ye gidecekse o trende sübvansiyon yapıyoruz ki, uzak mesafelere daha rekabetçi fiyatlarla ulaşabilsin. Biz elde edeceğimiz maliyet avantajlarını birebir bilet fiyatlarını düşürerek değil, bu tip kolaylıklarla nakliyeciye yansıtmayı daha uygun buluyoruz. Karayolundaki ciddi potansiyeli denize çekmek için yarattığımız tüm maliyet avantajlarını bunun için kanalize edeceğiz. Cari açık azalıyor. Nedeni de ithalatın az, ihracatın fazla olması. Böyle olunca nakliyeci de dönüş yükü bulmakta zorlanıyor. Bu konuda bir marjinal katkı sağlayacak çalışmanız var mı? Dediğiniz gibi son 1-2 aydır yoğun bir ihracat artışı var. Ama bu anormal ihracatın karşısında ithalat yok denecek kadar az. Biz son iki ayımızı bu ihracat artışına kapasite yetiştirmekle geçiriyoruz. Ama karşı tarafta yük olmadığı için boş treylerler, Trieste Limanı’nın bloke olmasına sebebiyet verdi. Biz de boş treylerleri neredeyse maliyetine ya da 0’a yakın bedellerle taşımaya başladık. Çünkü, ihracat navlunları çok iyi ve o treylerler yeniden ihracata katılmalıydı. Biz sektörün tüm sorunlarını adım adım takip eden ve buna yönelik çözümler geliştiren bir firmayız. Antalya Film Festivali’ne ‘denizci’ damgası 5 2’nci Uluslararası Antalya Film Festivali’nin ‘en iyisi’ Tolga Karaçelik’in yönetmenliğini yaptığı ‘Sarmaşık’ oldu. Film geceden 4 ödülle ayrılırken filmdeki rolüyle ‘En İyi Erkek Oyuncu’ ödülü alan Nadir Sarıbacak’ın “Bizi ancak kardeşlik ve muhabbet kurtaracak. Bir duble rakı ya da bir demlik çay” diye başladığı konuşmasının bir kısmı canlı yayına verilmedi. Buna tepki, yönetmen Karaçelik’ten geldi, “Kötü bir şey söylemeyeceğim kesmenize gerek yok” dedi. Sarmaşık’ın konusu Sarmaşık gemisi yük aldıktan sonra tahliye limanı olan Angola’ya gidecektir. Sefer devam ederken geminin armatörü iflas eder ve ortadan kaybolur. Gemi Mısır’a geldiğinde armatörün liman parasını ödemediği anlaşılır, geminin üstünde haciz vardır. Liman yetkilileri gemiyi kimsenin uğramadığı demirleme alanına çekerler. Mürettebattan gemiyi olası tehlikelere karşı hareket ettirebilecek sayıda kişinin kalması gerektiğini belirtirler. Beybaba diye hitap edilen geminin kaptanı, makineden Kürt, mutfaktan kamarot Nadir, gemicilerden Alper ve Cenk, usta gemici olarak da İsmail gemide kalır. Hepsinin kalmayı seçişindeki hikaye başkadır. Sarmaşık bu altı adamın yiyecek ve içecek kıtlığıyla gemide geçirdiği 120 günün hikayesidir. 54-55 Yıl : 1 / Sayı:4 Kasım - Aralık DENİZ KÜLTÜRÜ Golden Riches Flor De Mar: 2.6 Milyar $ Bu batıklar bulanı zengin eder Flor De Mar (denizin çiçeği) olarak adlandırılan 400 ton Portekiz gemisi 1511’de şiddetli bir fırtınaya yakalandı. Daha sonra, Sumatra kayalıkları üzerinde alabora ikiye kırdı ve hazinenin tüm denizde kayboldu. Gemide olan hazine 60 ton ağırlığında olduğu bilinmektedir. Tarihte aranılan en büyük hazineler arasındadır. T arihte pek çok hazine yüklü gemi fırtınalar nedeni ile batmıştır. Bazılarının hiç izine rastlanmazken bazıları nadiren bulunmuştur. Pek çok denizci hayatını bu hazineleri bulmak ile harcamaktadır. Çünkü, deniz kanunlarına göre denizde bulduğunuz şey daima sizindir. İşte, tarihte kaybolan ve okyanusun derinliklerinde olan hazineler ... Karasakal Hazinesi: 2,5 Milyon $ 1966 yılında Kuzey Carolina kıyılarında, arkeologlar korsan Kara Sakal bu olduğuna inanılan bir batığı keşfetti. Karasakal’ın hazinesi yaklaşık 2.5 milyon dolar değerinde altın, gümüş ve değerli taşlardan oluşmaktaydı. Karasakal’ın daha büyük hazinelerinin bu koylardan birinde gömülü olduğu söylenir fakat bulunamamıştır. San Miguel Hazinesi: 2 Milyar $ www.marin-port.com 1715 yılında İspanya’da Miguel gemisi tüm inci, gümüş, altın, ve yaklaşık 2 milyar dolar değerinde olduğu tahmin edilen mücevherler ile ağzına kadar dolu bir yük ile denize açılmak için hazırlandı. Gemi korsanlar tarafından işgali önlemek için kasırga sezonu öncesi Küba’dan ayrıldı. Gemi, sadece altı gün yelken açtıktan sonra battı. Sonuç olarak, 2 milyar dolar değerinde hazine şimdi denizin dibinde yatıyor. bu güne kadar hazinenin sadece küçük bir miktarı bulunabilmiştir. Nuestra Senora de Atocha: 200 Milyon $ Kral John’un Hazinesi: 70 Milyon $ 1216 yılında Kral John, Norfolk’a gitti. Dizanteri nedeni ile geriye dönmeye karar verdi. Çevresi bataklıklar ile sarılı olan güvenli bir rota seçsede, arabaları gelgite yakalanan Kral, boğuldu. Yanında olan arabalarda yaklaşık 70 milyon dolar değerinde bir de hazine vardı. Bu hazine hiçbir zaman bulunamamıştır. 1622 yılında bir İspanyol yelkenli gemi Nuestra Senora de Atocha bir kasırgaya yakalandığı zaman 700 milyon dolar değerinde altın üzerine, taşlar, ve nadir gümüş, dolu yükü ile sonra İspanya’ya geri gidiyordu. Fırtına etkisi Nuestra Senora de Atocha bir mercan kayalığı karşı sürüklediği ve o fırtına şiddeti ile orada battığı düşünülüyor. 27 kilo altın, 35 adet altın kutusu, 128 bin sikke ile 17 tonluk bir hazine olduğu düşünülür. 56 Yıl : 1 / Sayı:4 Kasım - Aralık DENİZ MAGAZİN Balıklar da hissedebiliyormuş Yapılan yeni bir araştırmada incelenen balıkların stres durumunda verdikleri tepkilerin bilinçle alakalı olabileceği sonucuna varıldı. P roceedings of the Royal Society of London, Biological Sciences’da yayımlanan yeni bir araştırma, balıkların duygulara ve bilince sahip olabileceğini gösterdi. Araştırma, balıklarda gözlem yaparak stres altındaki balıkların vücut ısılarının arttığını gösterirken, bunun daha önce bilinçle alakalı görüldüğü söyleniyor. www.marin-port.com Şimdiye kadar “duygusal ateş” denen bu durumun yalnızca memeliler, kuşlar ve kimi sürüngenlerde görüldüğü, ancak balıklarda hiç görülmemiş olduğu belirtiliyor. Deneyin 72 balıkla yapıldığı, balıkların iki gruba ayrılıp çeşitli testlerin gerçekleştirildiği aktarılıyor. Bilim insanlarının balıkların bilince sahip olup olamayacağı konusunda ayrıma düştüğü, kimi bilim insanları balıkların beyni basit olduğu için bilinçli olamayacaklarını düşündüğü, ancak kimi bilim insanlarınınsa beynin boyutuna rağmen balık beyninde yapılan incelemelerin memeli beynine yakın yapıları olduğunu gösterdiğini belirttikleri söyleniyor. 4 milyon yıllık balina fosili bulundu Amerika’daki Santa Cruz Dağları’nda 4 milyon yıl önce yaşadığı düşünülen balina fosili bulundu. Deniz seviyesinin zamanla yükselmesi ve tektonik hareketler sonucunda Amerika’daki Santa Cruz Dağları’nda 4 milyon yıl önce yaşadığı düşünülen balina fosili bulundu. Fosil ayrıntılı incelenmek üzere Güney Kaliforniya’daki Paleo Solutions adlı inceleme merkezine götürüldü.
Benzer belgeler
Bartın Konteyner Limanı Fizibilite Etüdü
Hızlı büyümesini her geçen yıl biraz daha yukarıya taşıyan Hopaport, yeni projeler ve yatırımlarla
yoluna hız kesmeden devam ediyor. Önümüzdeki yaz konteyner
de elleçlemeye hazırlanan liman,
bölged...
BARTIN BELEDİYESİ FİZİBİLİTE ETÜDÜ Bartın
İlk 9 aylık dönemde Mersin
Limanı’na uğrayan gemi sayısı
da yüzde 9 azalarak 3 bin 105
adet olarak gerçekleşti.