Çalışma Süresi Modellerindeki Değişim ve Çalışan Sağlığı Üzerine
Transkript
Çalışma Süresi Modellerindeki Değişim ve Çalışan Sağlığı Üzerine
Çalışma Süresi Modellerindeki Değişim ve Çalışan Sağlığı Üzerine Etkileri WORKING TIME PATTERNS ACROSS TIME AND EFFECTS ON EMPLOYEE HEALTH Tuğçe SEZGİN* Özet Bu yazı çalışma süresi kavramına genel bir bakış sağlamaktadır. Yazı Türkiye ve Avrupa'daki çalışma süresi ve organizasyonel değişikliklerin incelenmesiyle başlar. Bunu izleyen bölüm, işçilerin çalışırken kaç saatlerini harcadıklarının ve kısmi süreli istihdamın cinsiyete ve sektörlere göre dağılımının analizini içerir. Son kısımda ise fazla çalışmanın sağlık ve güvenlik üzerinde etkilerine odaklanılmıştır. Anahtar Kelimeler: Esnek çalışma, kısmi süreli çalışma, çalışma koşulları, çalışma süreleri, iş sağlığı Abstract This paper provides an initial overview of working time. The paper begins by examining the extent of organisational and working time change in Turkey, as well as Europe. This is followed by a section that analyses how much time workers spend during working and distribution of part time employment by gender and sector. The final section focuses on health and safety effects of overtime work. Keywords: Flexible working, part time work, working conditions, working hours, occupational health JEL Classification: J28, J81 * Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, İş Müfettiş Yardımcısı, [email protected] ÇSGB Çalışma Dünyası Dergisi / Cilt: 1 / Sayı: 1 / Temmuz-Eylül 2013 / Sayfa: 137-143 Labour World / Volume: 1 / Issue: 1 / July-September 2013 / Page: 137-143 137 Giriş Çalışmak, insanoğlu var olduğundan beri süregelen bir durumdur. Bugünkü anlamda çalışma hayatı kavramının oluşması ve iş sağlığı güvenliği konularının artması, on sekizinci yüzyılın ikinci yarısında buharın keşfiyle başladığı kabul edilen sanayi devrimiyle gerçekleşmiştir. Hem çalışanların hem de toplumun yaşamında önemli değişiklikler meydana getiren sanayi devriminin ilk yıllarında çalışma süreleri 18 saate yükselmiş, kadın ve çocuklar dahil el dokuma atölyelerinde, maden ocaklarında bu süreninde üstünde çalışmalar yapılmasıyla genç yaşta ölümler, sakatlıklar artmıştır (Bilir & Yıldız, 2004, 5-14). Bir asıra yakın süren tartışmalar sonucunda ILO'nun 1919 yılındaki ilk kongresinde günlük çalışma süresinin 8 saat olması için karar alınmış, Avrupa ülkelerinde çalışma sürelerini kısaltan, vardiya sistemi uygulamalarına ve esnek çalışma sistemlerine imkan tanıyan çeşitli yasal düzenlemeler getirilmiştir. 1970 ekonomik kriz sonrasında işletmelerin rekabet güçlerini korumaları ve artırmaları, işçilerin çalışma şartlarını belirlemede ve zamanını kullanmada söz sahibi kılınmaları, işsizliğin azaltılıp istihdamın teşvik edilmesi, işletme çalışma zamanı ile işçi çalışma zamanı arasında uygunluk sağlanması, hizmet sektörünün devamlı olarak büyümesi başta olmak üzere sektörel yapıda meydana gelen değişikliklerin sebepleri ve zorunluluklarıyla esnek çalışma büyük bir ivme kazanarak günümüze kadar gelmiştir (Bacak & Şahin, 2005, 329-332). Avrupa Yaşam ve Çalışma Koşullarını İyileştirme Vakfı'nın 2000 yılında yedi Avrupa Birliği ülkesinde esneklik ve çalışma koşullarının incelendiği araştırmasında esneklik, nicel/nitel ve iç/dış olarak her iki değişkenden etkilenen heterojen bir kavram olarak belirtilmiştir. Tablo 1'de esnekliğin değişkenleri matris şeklinde verilmiştir. Tablo 1: Esnek çalışma değişkenleri Esneklik Biçimleri Niceliksel Esneklik Dışsal Esneklik İstihdam Şekli:Sürekli sözleşmeler, Üretim Şekli: Alt işveren, fason, belirli süreli sözleşmeler, geçici bağımsız çalışma istihdam ofisi sözleşmeleri, mevsimlik Coğrafi esneklik çalışma, çağrı üzerine çalışma. Niteliksel Esneklik Sayısal esneklik ve/veya sözleşme esnekliği İçsel Esneklik Çalışma Süresi:Çalışma sürelerinin kısaltılması,fazla/kısmi süreli çalışma, gece ve vardiyalı çalışma, yoğunlaştırılmış çalışma haftası, değişen çalışma saatleri, düzensiz çalışma süreleri. İş organizasyonu:İş zenginleştirme, iş rotasyonu, takım çalışması, bağımsız çalışma,çoklu görev, çoklu nitelik, proje grupları, işçi sorumluluğu, Fonksiyonel Esneklik Geçici esneklik (Kaynak: GOUDSWAARD, Anneke & MATTHİEU, de Nanteuil, 2000. '' Flexibility and Working ConditionsA Qualitative and Comparative Study in Seven EU Member States'', European Foundation, 2000) 138 Raporda esnek çalışma sonucu ortaya çıkabilecek riskleri içeren üç senaryoya dikkat çekilmiştir. Bunlar, çalışma koşullarının değişiminden kaynaklanan iş sağlığı ve güvenliği riskleri; istihdam şekillerinin farklılaşmasından kaynaklanan iş güvencesizliği, eğitime erişim imkanı, kariyer olanakları, farklı sanayilerde aynı düzeydeki işçilerin ücret düzeylerindeki farklılaşma ve işin parçalanması; iş organizasyonunun yeniden yapılanmasından kaynaklanan işin yoğunlaşması ve monotonlaşmasıdır (Goudswaard&Nanteuil, 2000, 19-105). Geride kalan on yıl boyunca yapılan uluslararası çalışan anketleri, klinik araştırmaları ve iş teftiş raporlarının sonuçları bu senaryoların gerçeklik paylarını ortaya koymaktadır. Günümüzde şirketler aynı anda birden çok değişkeni bir arada kullanarak ülkeden ülkeye ve sektörden sektöre değişen esnek çalışma şekilleri geliştirmişlerdir. Bununla birlikte, çalışma saatleriyle ilgili düzenlemelerin gerçekteki çalışma sürelerine etkisi ile insan sağlığı üzerine etkisinin de tam olarak bilinememesi hem işçi sağlığıyla ilgili tehlike ve riskleri hem de çalışma sürelerinin denetiminde çeşitli zorlukları beraberinde getirmiştir. 1.Çalışma Sürelerindeki Değişimin Sektörler ile İlişkisi Sürekli tedarik zinciri olan üretim sistemlerinde ve hizmet sektöründe, esnek sistemlerin bireysel ihtiyaca daha çok hitap etmesi sebebiyle çalışma zamanı günümüzde “9-5 haftada 5 gün” geleneğinden farklılıklar göstermekte; ayrıca hizmet sektöründe çalışan insan sayısı artmakta ve birçok ülkedeki işyeri çalışma saatleri genişlemektedir. Beşinci Avrupa Çalışma Koşulları Araştırması'na göre geçtiğimiz üç yıl boyunca her üç işçiden ikisi yeni üretim yöntemi ve teknolojik gelişmeler ya da yeniden yapılanma ile örgütsel bir değişime maruz kaldıklarını belirtmiştir. Finans, endüstri ve sağlık sektörleri bu değişimin en çok yaşandığı sektörlerdir. Raporda çalışma süresinin esnekleşmesiyle ilgili dikkat çekici sonuçlar ortaya çıkmıştır. 1991 yılında haftalık ortalama çalışma süresi 40.5 saat iken bu oran 2010 yılında yirmi yedi Avrupa Birliği ülkesinde 37.5 saate düşmüştür. Ancak bu durumun tersine eğitim, sağlık ve finans sektöründe çalışan işçilerin beşte biri çalışma sürelerinde artış olduğunu belirtmiştir. Kısmi süreli çalışanların sayısında ise son yıllarda düzenli bir artış görülmektedir. 1991 yılında Avrupalı işçilerin %17'si kısmi süreli* çalışırken olan bu oran 2010 yılında %25’e yükselmiştir (Eurofound, 2012, 33-62). 2011 Küresel Toplumsal Cinsiyet Uçurumu Raporu'na göre Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütüne üye bütün ülkelerde kısmi süreli** istihdam insidansı kadınlarda erkeklere göre yüksektir. 2000 yılından 2011 yılına kadar İsveç, Norveç, Almanya'da kadınların kısmi süreli işgücüne katılım oranı azalmaktayken Belçika, İtalya, Polonya ve Türkiye'de artmaktadır. Türkiye'de her dört kadın çalışandan biri kısmi süreli çalışırken erkeklerde bu oran % 10'un altında kalmaktadır (OECD, 2012). Kısmi zamanlı çalışan işçilerin sadece %20'si kendini gerçekten iyi bir kariyer beklentisi içerisinde görmekteyken, %15’i önündeki altı ay içerisinde işini kaybetme korkusu yaşamaktadır. Bu işçilerin yaklaşık yarısı daha uzun * 27 Avrupa Birliği ülkesinde haftada 20 saatten az ve 21-34 saat arasında çalışan işçilerin toplamı ** Haftalık 30 saatten az süren çalışmalar. 139 süreli bir işte çalışmayı istemekteyken Yunanistan, Slovakya ve Türkiye’de çalışanların beşte biri haftada 48 saati aşan çalışmalar yapmaktadır (Eurofound, 2012, 33-62). 2011 yılında İş Teftiş Kurulu Başkanlığı'nın yürüttüğü turizm, metal ve hazır giyim sektöründe çalışma sürelerinin iyileştirilmesi programlı teftişlerinin sonuç raporlarında geçici ve coğrafi esnekliğin iç içe geçerek birçok işyerinde benimsendiği açıkça görülmektedir. Konaklama işyerlerinde hizmette süreklilik gerekliliği, turizm sektöründe günlük 16 saati aşan çalışmaları, işçilerin genel tatil ve hafta tatili günlerinde çalıştırılmalarını yaygın hale getirmiştir. Teftiş raporunda, turizm sektöründeki işletmelerin tamamına yakınında alt işverenlik uygulamasının görüldüğü ve işçilerin yaklaşık %50’lik bir bölümünün haftalık çalışma süresinin üzerinde çalıştığı, fazla çalışmanın özellikle mutfak ve servis bölümünde yoğun bir şekilde yapıldığı belirtilmiştir. Turizm sektöründe benimsenen başka bir çalışma şekli de antraklı çalışmadır. İşçilere uzun süreli ara dinlenmesi kullandırılarak günlük fiili çalışma süresi 7,5 saatle sınırlı kalırken, işçi 14 saate yakın bir süre işyerinde kalmakta ve kesintisiz günlük en az 12 saat dinlenme süresi hakkı ihlal edilmektedir (ÇSGB, 2011, 22-63). Metal işkolunda teftiş kapsamında bulunan yaklaşık her üç işyerinden ikisinde haftalık çalışma süresinin üzerinde çalışma yapıldığı; her üç işyerinden birinde ise işyerinde hafta tatili ve ara dinlendirmesi kullandırma hükmüne aykırılık bulunması işyerlerinin sipariş üzerine üretim yapmasından kaynaklanabilir. Bu dönemlerde özellikle yan sanayide ardı ardına iki postada on bir saati ve gece dönemlerinde ise yedi buçuk saati aşan sürelerle çalışmalar yapılmaktadır (ÇSGB, 2011, 28-29). Tekstil sektörü, esnek üretim modellerinin en çok kullanıldığı alanlardan biridir. Orta ölçekli, parça başına ve fason üretim yapan işyerlerinde günlük on iki saati aşan çalışmalar görülmektedir. ''Evde çalışma/ev eksenli çalışma'' tekstil sektöründe ilik açma, düğme dikme, kenar bastırma gibi işlerin kayıt dışı bir şekilde yapılmasıyla giderek artmaktadır (ÇSGB,2011, 34-68). Evde parça başı ücret ile yapılan işlerde çalışma ve dinlenme süreleriyle ilgili mevzuatımızda düzenleme olmamasına ek olarak evde yapılan diğer işlerde çalışma süresine eklendiğinde uzun sürelerle ve olumsuz şartlarda çalışmayla karşı karşıya kalınmaktadır. Evlerin çalışma ortamı şeklinde düzenlenmemesi, makine ve diğer iş aletlerinin gerekli koruyucu güvenlik önlemlerinin alınmaması, yeterli aydınlatma ve havalandırmanın sağlanmaması, ev ortamında yaşlılar, çocuklar, hastalar gibi riskli grupların bulunması çeşitli sağlık sorunlarını ortaya çıkarmaktadır (Tassie, 1997, 179-186). 2. Çalışma Sürelerindeki Değişimin Çalışan Sağlığı ile İlişkisi Çalışma süresinin sağlıkla etkisini inceleyen birçok araştırmada haftalık 50 saatin üstünde yapılan çalışmalar incelenmiştir. Fazla çalışmanın işin ve işçinin verimine olumlu yönde katkı yapabileceğini söylemek oldukça zordur. Güncel bilgiler insanların sağlıklı ve güvenli olmaları için tam olarak ne kadar çalışmaları gerektiğini belirlemede yetersiz kalsa da birçok görüş haftada 40-50 saat arası çalışmada birleşmektedir. Yakın bir zamana kadar pek çok araştırmanın, fazla çalışmanın sağlığa etkisini ruh sağlığı ve kardiyovasküler 140 bozukluklar ile sınırlandırmış olmasına karşın son zamanlarda başka bir potansiyel etkisi üzerinde yoğunlaşılmıştır. Fazla çalışmadan kaynaklanan çok sayıda sorun stresle ilişkilendirilmiştir. Mide, bağırsak, kas ve iskelet bozuklukları, bağışıklık sisteminden kaynaklanan pek çok sorun, kısa süreli devamsızlıkların artıp verimin azalması gibi psikosomatik şikayetler bu sorunlar arasında öne çıkanlardır(Spurgeon& Harrington&Cooper, 1997, 367-375). Çalışma saatlerinin fazla olması ve vardiyalı çalışmada en çok incelenen sağlık sorunlarından biri de tükenmişlik sendromudur. Hekim ve hemşirelerde tükenmişliğin incelendiği bir literatür araştırmasında çalışma saati fazla olanların, nöbet usulü çalışanların duygusal tükenme ve duyarsızlaşma düzeyi yüksek bulunmuş ve bunun da iş doyumsuzluğuna ve depresyona sebep olduğu belirtilmiştir (Günüşen& Üstün, 2010, 46-51). İçsel ve niceliksel esneklik olan vardiyalı çalışma, insanın sirkadyen ritmine uygun olmayan saatlerde yapıldığından sağlık, güvenlik ve sosyal açıdan iyilik hali üzerinde olumsuz etki yaratmaktadır. Uyku düzeninde meydana gelen bozukluklar, hazımsızlık, karında gerginlik ve ağrı, mide ülseri, koroner kalp hastalığı, kadınlarda meme kanseri, fetüs gelişiminin gecikmesi bunlardan bazılarıdır (Yıldız & Gedikli, 2012, 14-30). Sağlık sektörü çalışanlarında vardiya sisteminin ruhsal sağlığa etkisinin incelendiği bir araştırmada vardiyalı çalışanlarda somatizasyon, obsesif-kompulsif ile paranoid düşünce sürekli gündüz vardiyasında çalışanlarına göre yüksek bulunmuştur (Selvi & Güzel & Özdemir & Aydın & Beşiroğlu, 2010, 3-4). Literatürde ev eksenli çalışmanın çok sayıda iş sağlığı ve güvenliği etkisi tanımlanmıştır. Boyun ya da sırt ağrısı, göz yorgunluğu, baş ağrısı, yorgunluk, işitme kaybı, baş dönmesi, mide bulantısı, tozdan kaynaklı akciğer ve diğer solunum yolları sorunları olumsuz etkilerden bazılarıdır. İşin doğası gereği tekrarlayan işlerin yapılması sağlık üzerinde kronik ve kalıcı etkiler bırakmakta bu da önleyici stratejileri uygulamayı zorlaştırmaktadır. İzolasyon, depresyon, stres, bıkkınlık, özsaygı eksikliği ev çalışanlarının karşılaştıkları diğer sorunlardır (Jane Tassie, 1997, 179-186).Avusturya'daki tekstil işçileri üzerinde yapılan bir araştırmada, ev eksenli çalışanların geçirdiği yaralanmalar fabrikada çalışan emsal işçilere göre 3 kat fazla bulunmuştur. Aynı çalışmada işçilerin neredeyse yarısı haklarının suistimal edildiğini ve %23' ü kötü muameleye maruz kaldıklarını rapor etmişlerdir (Nossar & Johnstone & Quinlan, 2003, 10). Sonuç Turizm sektöründe antraklı, sağlık sektöründe vardiyalı, tekstilde eveksenli çalışma ile metal ve inşaat sektöründe altişverenlik uygulamaları gibi hizmet sektörü başta olmak üzere pek çok sektör kendisine has bir esnek çalışma modeli oluşturmuş durumdadır. Yeni oluşan çalışma modellerinin insan sağlığına ve iş güvenliğine etkisinin tam olarak araştırılmadan kullanılmasına ilaveten değişen teknolojiyle birlikte yeni üretim yöntemlerinin kullanılması çalışanların işe yabancılaşmasına, uyum sorunlarına ve mücadele yöntemlerinde tecrübeli olunmayan risklere yol açmaktadır. Çalışma modellerinin yeniden yapılanması mevzuat 141 ve denetim boyutunda dayeni düzenlemeleri gerektirmektedir. 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu her ne kadar çalışanların büyük bir kısmını kapsamakta ise de özellikle esnek çalışma modellerine ait düzenlemelerde tam teşekküllü yaptırımlar öngörmemiştir. Bunların başında 4857 Sayılı İş Kanunu ve 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununda kapsam dışında tutulan ev eksenli çalışmalar gelmektedir. Yazının birinci ve ikinci bölümünde anlatılan ev işlerinde hukuksal ve iş güvenliği sorunlarının azaltılması için; evden çalışanların bilgilendirilmesi, iş sahibince içeriğinde işin türü, iş kazası ve sağlıkla ilgili tehlikeler, alınacak önlem ve kullanılacak araçların yer aldığı tutanağın düzenlenmesi gibi yaptırımların getirilmesi faydalı olacaktır. Esnek çalışmanın işçi sağlığını en olumsuz şekilde etkileyen modellerinden biri çalışma süresinin esnekleşmesidir. Bu değişim ve etkiler özellikle Avrupa Birliği kuruluşlarının çok sayıda işçinin katılımıyla gerçekleştirdiği araştırmalarında açıkça görülmektedir. Avrupa Birliği üye ve aday ülkelerde haftalık ortalama çalışma süresi kısalırken, önemli bir miktarının iş güvencesizliği yaşadığı kısmi süreli çalışan sayısının artması, günlük toplam çalışma süresinin uzamasıyla birlikte değerlendirildiğinde çalışanların birden fazla işyerinde kısmi süreli çalışmalar yaparak uzun süreli çalışma yapabilecekleri ihtimalini akla getirmektedir. Şayet böyle bir çalışma vuku bulursa iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin ve denetimlerinin yerine getirilmesi zorlaşabilir, çalışma saatlerinin fazla olması sebebiyle iş kazalarında artış gözlenebilir. İş Kanununa İlişkin Çalışma Süreleri Yönetmeliğinin 6. maddesinde ''İşyerinde tam süreli iş sözleşmesi ile yapılan emsal çalışmanın üçte ikisi oranına kadar yapılan çalışma kısmi süreli çalışmadır.'' ve 4. maddesinde ''Günlük çalışma süresi her ne şekilde olursa olsun 11 saati aşamaz.'' hükümleri yer almaktadır. Bu süreler tek bir işyerinde yapılan çalışmalar için tanımlanmış olup, birden çok kısmi çalışma farklı işyerlerinde yapılarak, günlük 11 saati haftalık en çok çalışma süresi olan 45 saati aşan çalışmalar için herhangi bir yaptırım öngörülmemesine ek olarak 4857 Sayılı İş Kanununun 41. Maddesinde hükmü bulunan, yıllık 270 saatin üzerinde fazla mesai yapılması ile ilgili de herhangi bir yaptırım bulunmamaktadır. Ayrıca işçilere verilmesi gereken dinlenme sürelerinin mevut yasal düzenlemelerimizde asgari düzeyde tanımlanıp üst sınırının belirlenmemesi özellikle antraklı çalışma uygulanan işyerlerinde işçiler için olumsuz durumlar yaratmaktadır. Esnek çalışma modelleriyle yeni düzenlemelerle birlikte çalışma hayatında daha sık karşılaşılacaktır. Çalışma sürelerinin kontrolsüz bir şekilde değişmesi ve uzaması göz önünde bulundurulduğunda ülkemiz istenmeyen sonuçlardan kaçınmak için çok sayıda bilimsel araştırmaya ve yasal düzenlemeye ihtiyaç duymaktadır. 142 Kaynakça - BACAK, Bünyamin & ŞAHİN, Levent. ''İş sağlığı ve Güvenliği Açısından Esnek Çalışma Modellerinin Değerlendirilmesi: Fırsatlar ve Tehditler'', İktisat Fakültesi Mecmuası, Cilt 55, No.1, 2005, ss 325-340. - BİLİR, Nazmi & YILDIZ, Ali. İş Sağlığı ve Güvenliği, Ankara, Hacettepe Üniversitesi Yayınları, 2004. - EUROFOUND, 2012. Fifth European Working Conditions Survey, Publications Office of the European Union, Luxembourg. - GOUDSWAARD, Anneke & MATTHİEU, de Nanteuil. '' Flexibility and Working Conditions A Qualitative and Comparative Study in Seven EU Member States'', European Foundation for the Improvement of Living and Working Conditions, 2000. - GÜNÜŞEN, Neslihan Partlak & ÜSTÜN, Besti. '' Türkiye’de İkinci Basamak Sağlık Hizmetlerinde Çalışan Hemşire ve Hekimlerde Tükenmişlik: Literatür İncelemesi'', Dokuz Eylül Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu Elektronik Dergisi , No. 3 (1), 2010, ss.40-51. - JANE, Tassie. ''Home Based Workers At Rısk: Outworkers And Occupatıonal Health And Safety'', Safety Science, Cilt 25, No. l-3, 1997, ss. 179-186. - NOSSAR, Igor & JOHNSTONE, Richard & QUİNLAN, Michael, 2003. ''Regulating Supply- Chains to Address the Occupational Health and Safety Problems Associated with Precarious Employment: The Case Of Home-Based Clothing Workers in Australia'', The Australian National University, No. 21, 2003, ss.10. - OECD, 2012. Gender Differences in Employment Outcomes, OECD Family Database, Paris. - SELVİ, Yavuz & GÜZEL, Pınar & ÖZDEMİR, Osman & AYDIN, Adem & BEŞİROĞLU, Lütfullah. '' Sağlık Çalışanlarında Vardiyalı Çalışma Sisteminin Sebep Olduğu Genel Ruhsal Belirtiler ve Yaşam Kalitesi Üzerine Etkisi'', Düşünen Adam Psikiyatri ve Nörolojik Bilimler Dergisi, No.23, 2010, ss.238-243. - SPURGEON, Anne & HARRİNGTON, J.Malcolm & COOPER, Cary L, 1997. '' Health And Safety Problems Associated With Long Working Hours: A Review Of The Current Position'', Occupational and Environmental Medicine, No.54, 1997, ss.367-375. - T.C. Çalışma Ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, İş Teftiş Kurulu Başkanlığı, Hazır Giyim Sektöründe Çalışan İşçilerin (Risk Grubu: Kadın İşçi) Çalışma Koşullarının İyileştirilmesi Programlı Teftişi Sonuç Raporu, No.52, 2011, ss.34-68. - T.C. Çalışma Ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, İş Teftiş Kurulu Başkanlığı, Metal Sektöründe Çalışan İşçilerin Çalışma Koşullarının İyileştirilmesi Programlı Teftişi Sonuç Raporu, No.49, 2011, ss.2829. - T.C. Çalışma Ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, İş Teftiş Kurulu Başkanlığı, Turizm Sektöründe Çalışma Sürelerinin İyileştirilmesi Programlı Teftişi Sonuç Raporu, No.48, 2011, ss.22-63. - YILDIZ, Ali N. & GEDİKLİ, Fatma. Vardiyalı Çalışmalarda İş Sağlığı ve Güvenliği Konuları, Ankara, Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu, Aydoğdu Ofset, 2012. 143
Benzer belgeler
bir iskandinav refah devleti modeli olarak isveç`te esnek çalışmanın
part time employment by gender and sector. The final section focuses on health and safety
effects of overtime work.
Keywords: Flexible working, part time work, working conditions, working hours, oc...
turizm sektöründe çalışma sürelerinin iyileştirilmesi programlı teftişi
yerlerde geçici konaklamalarından doğan ihtiyaçlarının karşılanması ile ilgili
faaliyetlerdir. Bugünkü anlamıyla “turizm” deyimi, 19. yüzyılın sonlarına doğru
kullanılmaya başlanmasına karşılık, 20...