sonuç bildirgesi
Transkript
sonuç bildirgesi
T.C. KARABAĞLAR KAYMAKAMLIĞI MUTLU T.C. KARABAĞLAR KAYMAKAMLIĞI ÇOCUKLAR YARINIMIZDIR (ÇOCUK İSTİSMARI VE İHMALİNİ ÖNLEME PROJESİ) MUTLU SONUÇ BİLDİRGESİ ÇOCUKLAR YARINIMIZDIR (ÇOCUK İSTİSMARI VE İHMALİNİ ÖNLEME PROJESİ) EKİM 2015 1 MUTLU ÇOCUKLAR YARINIMIZDIR (ÇOCUK İSTİSMARI VE İHMALİNİ ÖNLEME PROJESİ) SONUÇ BİLDİRGESİ PROJE DANIŞMANI Prof. Dr. Cahide AYDIN Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Koruma Birimi PROJE YÜRÜTME KURULU Y. Güven GÜNGÖRMÜŞ Karabağlar Sosyal Hizmet Merkezi Eski Müdürü Halit ASLAN Karabağlar İlçe Milli Eğitim Müdürü Abdulcebbar ALTUN Karabağlar İlçe Müftüsü Ertuğrul SOLAK Karabağlar RAM Müdürü PROJE KOORDİNATÖRLERİ Fatma DEMİRCİ Karabağlar Şehit Fethi Bey Teknik Meslek Lisesi Md.Yrd. Tuncay YILMAZ Karabağlar Sosyal Hizmet Merkezi Md.V. PROJE EĞİTİM KURULU Ergül BAŞARAN BOZKURT – Çocuk Gelişim Uzmanı Dilara İÇÖZ – Uzm. Psikolog F. Bağnu ÖZTÜRK - Psikolojik Danışman Tayfun YALÇIN - Psikolojik Danışman Volkan EZELİ – Psikolojik Danışman İSTATİSTİKÇİ Süheyla DENİZ TUİK İzmir Bölge Müdürlüğü Ekim, 2015 2 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ ÖZET 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. GİRİŞ AMAÇ FAALİYETLER YÖNTEM 4.1. Öğretmen ve Veli Eğitimleri 4.2. İlçede Bulunan Tüm İlk ve Ortaokul İdarecilerinin Eğitimi 4.3. Din Görevlileri Eğitimi ve Camilerde “Çocuk İstismarı” Konulu Vaazların Okutulması BULGULAR 5.1. İstatistiki Bulgular 5.1.1. Eğitim Alan ve Almayan Veli Grubunun Bulguları 5.1.1.1. Eğitim Alan ve Almayan Veli Grubunun Demografik Bulguları 5.1.1.2. Eğitim Alan ve Almayan Veli Grubunun Çocuk İstismarına İlişkin Bilgi Düzeyi Bulguları 5.1.2. Eğitim Alan ve Almayan Öğretmen Grubunun Bulguları 5.1.2.1. Eğitim Alan ve Almayan Öğretmen Grubunun Demografik Bulguları 5.1.2.2. Eğitim Alan ve Almayan Öğretmen Grubunun Çocuk İstismarına İlişkin Bilgi Düzeyi Bulguları 5.2. Gözlem Bulguları SONUÇ VE ÖNERİLER KAYNAKLAR EKLER EK 1 – Çocuk İstismarına İlişkin Bilgi Düzeyini Ölçen Soru Kağıdı -Veli EK 2 – Çocuk İstismarına İlişkin Bilgi Düzeyini Ölçen Soru Kağıdı -Öğretmen EK 3 – Proje Broşürleri EK 4 – Proje Afişleri EK 5 – “Çocuk ve Şiddet” Konulu Vaaz EK 6 – “Cinsel İstismar” Konulu Vaaz EK 7 – Proje Yazımı, Ortakların ve Proje Okullarının Belirlenmesi/Proje Hazırlık Toplantıları EK 8 – Proje Ortakları Toplantıları ve Protokollerin İmzalanması EK 9 – Proje Açılış Toplantısı ve Panelin Yapılması EK 10 – Öğretmen Eğitim Toplantılarının Yapılması EK 11 – Din Görevlileri Eğitim Toplantısının Yapılması EK 12 – Karabağlar İlçesindeki İlk ve Ortaokul İdarecilerinin Eğitim Toplantısı EK 13 – Veli Eğitim Toplantılarının Yapılması EK 14 – Çocuk İstismarı Konulu Vaazların İlçede Bulunan Camilerde Okutulması TEŞEKKÜR 3 ÖNSÖZ Çocuk istismarı dünyada milyonlarca aile ve çocuğu etkileyen önemli bir toplumsal sorundur. İnsanlık tarihi kadar eski, insanlığın en önemli sosyal yaralarından biri olan çocuk istismarı toplumlarda ne boyutta olduğu iyi bilinmeyen, çoğu zaman gizli kalan, mağdurlarının pek fazla dile getirmediği fiziksel ve ruhsal bir sağlık problemidir. Çocuk istismarı ile ilgili ilk tıbbi tanım 1860 yılında, Fransız Adli Tıp Profesörü Ambres Tardieu tarafından yapılmıştır. Tardieu, 1860 yılında Paris Tıp Akademisi’nde ilk kez çocukların cinsel ve fiziksel istismarına dövülerek öldürülen 32 çocukta tespit ettiği otopsi bulgularını derleyerek değinirken, Caffey 1946 yılında “Caffey Sendromu” ve Kempe 1961 yılında “Hırpalanmış Çocuk Sendromu” tanımlamasını yapmışlardır. Garbarino ve Gilliam 1980 yılında çocuğa karşı yapılan uygunsuz ve zarar verici davranışların özellikle uzmanlar tarafından tespit edilmesi gerektiğini belirtmişlerdir. 1970’lerde cinsel istismarın farkına varılmış ve 1980’lerden sonra ise duygusal istismarın da en az diğer iki istismar kadar önemli olduğuna ilişkin görüşler yaygınlaşmaya başlamıştır (Acehan ve ark, 2013). İstismarın görülme sıklığına baktığımızda, ABD'de Çocuk Koruma Servisi tarafından 2011 yılında 681.000 çocuğun istismar kurbanı olduğu tespit edilmiştir. 2011 yılında ABD'de 1.570 çocuk istismardan ölmüştür (CDC 2013). İngiltere’de her 100.000 çocuktan 2.33’ünün çocuk istismarı sonucu öldüğü bildirilmektedir (Yurdakok 2004). Çalışmalar dünyada çocukların, şiddetin çeşitli şekillerine maruz kaldığını göstermektedir. Cristoffersen ve DePanfilis (2009)’da yapmış oldukları çalışmada; çocukların fiziksel istismara uğrama oranını %12, fiziksel ihmale uğrama oranını %38 olarak bildirmiş olup psikolojik istismarın çeşitli türlerine maruz kalan çocuk oranını ise üçte bir olarak belirlemişlerdir. Her 1000 çocuktan 4’ünün cinsel istismar mağduru olduğu bulgusu Amerikan Çocuk Koruma Servisleri tarafından ortaya çıkarılmıştır (Hornor, 2004). Türkiye’de istismar oranlarına ilişkin veriler kısıtlı olup ülke geneline ilişkin ulaşılabilen tek veri BECAN Projesi (Çocuk İhmal ve İstismarı Balkan Epidemiyolojik Çalışması) kapsamında hazırlanan Olgu Temelli İzlem Çalışması Türkiye Raporudur. Buna göre çalışmada toplamda 443 olgu incelenmiş, olguların nüfusa oranla sıklığına bakıldığında tüm yaş grupları ve tüm istismar çeşitlerinde her 1000 çocuktan en az 1’inin istismar olgusu olarak kurumlarda kayıt edildiği görülmüştür. Türkiye’de son yıllarda çocuk istismarı ile ilgili yapılan çalışmalar ile resmi olarak kayıt altına alın(a)mayan ve istatistiklere girmeyen vakaların varlığı da göz önünde bulundurulduğunda çocuk istismarının küçümsenmeyecek oranlarda olduğu düşünülmektedir. “Çocuk İstismarı ve İhmalinin Önlenmesi” için gerekli olan koruyucu ve önleyici çalışmaların planlanması, organize edilmesi ve uygulanmasında çocuğun gelişimi ve eğitiminde en büyük role sahip olan ebeveynlerin ve çocukla iletişime geçen kamu görevlilerinin farkındalık kazanması oldukça önemlidir. Okul, çocuğun yaşamında ailesinden sonra gelen en önemli yer olması sebebiyle, tüm gün çocukla birlikte olan, onların özelliklerini iyi tanıyan öğretmenlerin, çocuklarda meydana gelebilecek davranış değişikliklerini fark edebilme şansına sahip olduklarından çocuk istismarı konusunda özellikle bilgilenmeleri gerekmektedir. Ülkemizde bu konuyla ilgili yapılan araştırmalar ile birlikte Çocuk İstismarını ve İhmalini Önleme Kongresi Sonuç Bildirgesi’nde de toplumun çocuk istismarı ve ihmali 4 konusunda bilgi eksikliğinin olduğu ve bu eksikliği gidermek için uygulanan eğitim programlarının da sayısının yetersiz olduğu vurgulanmaktadır. Bu gereksinmelerden doğan Çocuk ihmal ve istismarını önleme amacıyla hazırlanan “Mutlu Çocuklar Yarınımızdır” projemiz kapsamında Karabağlar İlçesi’nde bulunan ilkokullardan seçilen 11 pilot okulun veli ve öğretmenleri, tüm ilk ve ortaokul idarecileri ile din görevlilerine çocuk istismarı ve ihmali konusunda eğitim sunumu yapılmıştır. Ülkemizde ilk kez gerçekleştirilen ve çocuk istismarının önlenmesi amacıyla hazırlanan “Mutlu Çocuklar Yarınımızdır” projesi bir model olduğundan, projemiz sonuçları ve önerilerine göre yapılacak düzenlemeler sonrasında projenin yaygınlaştırılması adına katkı sağlayacağı kanaatindeyiz. 5 ÖZET Karabağlar Kaymakamlığımızın himayesinde, Karabağlar İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve Karabağlar Sosyal Hizmet Merkezi Müdürlüğünün ortak olarak hazırladığı, Ege Üniversitesi Çocuk Koruma Birimi, Karabağlar İlçe Müftülüğü, Karabağlar Rehberlik ve Araştırma Merkezi, Çocuk İzlem Merkezi, İzmir Barosu, Türk Psikologlar Derneği İzmir Şubesi, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği İzmir Şubesi, Kadın Haklarını Koruma Derneği İzmir Şubesi’nin paydaş olarak yer aldığı, MUTLU ÇOCUKLAR YARINIMIZDIR adlı projemizin amacı; Karabağlar ilçesinde bulunan ilk derecedeki okullarda görev yapan idareciler, öğretmenler ve öğrenci velilerine “Çocuk İstismarı ve İhmalinin Önlenmesi” konusunda eğitim verilerek katılımcıların bilgi düzeylerini ve ilçedeki farkındalığı arttırmak, eğitimlerle ilçede farkındalık oluşturarak çocuk ihmal ve istismarının önlenmesi ve erken müdahalesini sağlamaktır. Çocuk istismarı ve ihmalinin önlenmesinde bilgi düzeyi arttıkça ihmal ve istismarın görülme oranının azaldığı bilindiğinden proje kapsamında öğrenci velilerine, rehber ve sınıf öğretmenleri ile okul idarecilerini bilgilendirmek ve önlenmesi konusunda farkındalık oluşturmak projemizin en temel amacıdır. “Mutlu Çocuklar Yarınımızdır” projemiz kapsamında, ilçedeki 11 ilkokulumuzdaki 389 öğretmen, 1732 veli, ilçede bulunan tüm ilk ve ortaokulda görev yapan 56 idareci ile ilçede görevli 54 din görevlisine “Çocuk istismarının tanımı, istismar çeşitleri, risk faktörleri, çocuk istismarı bulguları, çocuk istismarının yaşanması durumunda yapılması gerekenler, çocuk istismarının önlenmesi için yapılması gerekenler, multidisipliner ekip anlayışıyla çalışan merkezler, yasal mevzuat” konularını kapsayan Ege Üniversitesi Çocuk Koruma Birimi danışmanlığında hazırlanan eğitimler verilmiştir. Veli ve öğretmen eğitimleri öncesi ve sonrasında katılımcılara çocuk istismarına ilişkin bilgi düzeyini ölçen soru kağıdı uygulanmış, veriler IBM SPSS (Statistical Package for Social Science) for Version 21 paket programında %95 güven aralığında Ki-kare Testi ile analiz edilmiş; bu doğrultuda hazırlanan sonuçlar ve öneriler raporda sunulmuştur. Eğitim alan/almayan veli ve öğretmen grubunun çocuk istismarı konularına ilişkin bilgi düzeyleri arasındaki farklılığa bakıldığında gruplar arasında istatistiki olarak anlamlı farklılık bulunmuştur. Bu doğrultuda bu eğitimlerin yaygınlaştırılmasının yararlı olduğu görülmüştür. 6 1. GİRİŞ Çocuk ihmal ve istismarı konusunda yapılan çalışmalara bakıldığında Türkiye’de 1000 çocuktan en az 1 inin istismara uğradığı sonucuna ulaşılmıştır (BECAN 2012). Resmi olarak kayıt altına alın(a)mayan ve istatistiklere girmeyen vakaların varlığı da göz önünde bulundurulduğunda ülkemizde istismar oranının oldukça yüksek olduğu düşünülmektedir. İzmir’in Karabağlar ilçesinin TÜİK 2012/2013 verilerine baktığımızda ise çocuk istismarının risk faktörlerinden göç, eğitimsizlik, boşanma, ekonomik sıkıntı, engelli çocuk sayısı incelendiğinde bu çalışmanın ilçede yapılmasının gerekliliği ortaya çıkmış ve bu proje hazırlanmıştır. Keser ve Ark. (2010)’nın 100 anne-baba ile yaptığı araştırmada, yetişkinlerin çocukluk dönemlerinde ihmal ve istismara uğradıklarına dair önemli bir veri elde edilmiştir. Bununla birlikte, çocuk istismarının/ihmalinin belirtileri, olumsuz ana-baba tutumları, çocuk istismarının hukuki boyutu, cinsel eğitimin önemi, ana-baba olarak istismar sonrası sergilemeleri gereken tutumlar ana-babalara uygulanacak olan eğitim programında odaklanılması gereken konular olarak belirlenmiştir. Düzenli aralıklarla uygulanan, kapsamlı ve kişilerin eğitim düzeylerine uygun eğitim programlar ile ana-babaların çocuk istismarına ve ihmaline yönelik yanlış bilgilerinin ve olumsuz tutumlarının değiştirilebileceği sonucuna varılmıştır. Anne ve babalar üzerinde yapılan bir başka çalışmada Bilge ve Ark.(2013); 1043 çocuğun ebeveynin büyük kısmı ihmal ve istismara uğradıklarını ve aynı grubun çocukların fiziksel cezayı hak ettiklerini düşündükleri saptamıştır. Duygusal ve fiziksel istismar halen toplumumuzda çocukları terbiye yöntemi olarak kullanılmaktadır. Anne-babaların çocuk istismarı ve ihmali hakkındaki bilgi düzeyleri eğitim düzeyleri ile orantılı olarak arttığı vurgulanmıştır. Koçak ve Büyükgönenç (2011)’in 425 yetişkin ile yaptığı çalışmada eğitim düzeyinin ihmal ve istismarı anlamada önemli bir etken olduğu saptanmış ve özellikle eğitim düzeyi düşük olan ailelere çocuk istismarı ve ihmali konusunda eğitim verilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Kara ve Ark.(2014)’nın 550 hekim ile yaptığı çalışmada da çocuk istismarı ve ihmali konusunda anahtar role sahip olan hekimlerin başta mezuniyet öncesi olmak üzere mezuniyet sonrası eğitimlerinde çocuk istismarı ve ihmaline yer verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. 70 pratisyen hekimin bilgi düzeyini ölçen başka bir çalışmada hekimlerin çocuk istismarı ve ihmaline ilişkin bilgi düzeylerinin yetersiz olduğu sonucu bulunmuştur (Canbaz ve ark. 2005 ). Gölge ve Ark. (2012)’nın 112 hekim, 138 ebe- hemşire olmak üzere toplam 250 sağlık çalışanıyla yaptığı çalışma sonucunda sağlık çalışanlarının çocuk istismarı ve ihmali konusundaki farkındalıklarının yeterli düzeyde olmadığı bulunmuştur. Çatık ve Çam (2006) tarafından 192 hemşire ve ebe ile yapılan araştırma sonucunda çocuk istismarı ve ihmali konusunda daha fazla bilgilenmeye ihtiyaçları olduğu, çocuk istismarı ve ihmalinin erken tanısını sağlamak için okuldaki eğitime, hizmet içi eğitim programlarına ve okul sağlığı hemşireliğine önem verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ülkemizde çocuk istismarı bilgi düzeyine ilişkin yapılmış bu çalışmalar ve Çocuk İstismarını ve İhmalini Önleme Kongresi Sonuç Bildirgesi’nde toplumun çocuk istismarı ve 7 ihmali konusunda bilgi eksikliğinin olduğu ve bu eksikliği gidermek için uygulanan eğitim programlarının da sayısının yetersiz olduğu vurgulanmaktadır. Çocuk istismarı ve ihmalinin önlenmesinde bilgi düzeyi arttıkça istismarın görülme oranının azaldığı bilindiğinden proje kapsamında öğrenci velilerine, rehber ve sınıf öğretmenleri ile okul idarecilerine bilgilendirmek ve önlenmesi konusunda farkındalık oluşturmak projemizin en temel amacıdır. 2. PROJENİN AMACI Karabağlar ilçesinde bulunan ilk derecedeki okullarda görev yapan idareciler, öğretmenler ve öğrenci velilerine “Çocuk İstismarı ve İhmalinin Önlenmesi” konusunda eğitim verilerek katılımcıların bilgi düzeylerini ve ilçedeki farkındalığı arttırmak, eğitimlerle ilçede farkındalık oluşturarak çocuk ihmal ve istismarının önlenmesi ve erken müdahalesini sağlamak projemizin genel amacıdır. Projemizin alt amaçları da; 1. Karabağlar ilçesinde bulunan ilk derecedeki okullarda görev yapan idareciler, öğretmenler ve öğrenci velilerine “Çocuk İstismarı ve İhmalinin Önlenmesi” konusunda eğitim verilerek katılımcıların bilgi düzeylerini ve ilçedeki farkındalığı artırmak, 2. Karabağlar İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve Karabağlar Sosyal Hizmet Merkezi Müdürlüğü olarak çocuk istismarı ve ihmali konusunda yapacağımız eğitimlerle ilçede farkındalık oluşturarak çocuk istismarı ve ihmalinin önlenmesi ve erken müdahalesini sağlamak, 3. İlçemizde bulunan engelli çocukların ihmal ve istismara uğrama oranını en aza indirmek. 4. Aile içinde ihmale ve istismara uğrayan bir çocuğun davranışlarındaki ilk değişimi fark edecek kişinin öğretmeni olduğu düşünülürse; böyle bir durumla karşılaştıklarında ne yapmaları, nereye başvurmaları ve çocuğa sınıf içinde nasıl davranmaları gerektiği konusunda öğretmenlerin konuyla ilgili farkındalığını ve bilgi düzeyini artırmak. 5. Son yıllarda çocuk istismarı ile ilgili yapılan çalışmalar, çocuk istismarının küçümsenmeyecek oranlarda olduğu ve aile ortamında sıklıkla görüldüğü belirtilmektedir. Öğrencilerin ailelerinin eğitimlerinin veli toplantıları yoluyla yapılması planlanmaktadır. Toplumumuzun genel sosyo-kültürel yapısına bakıldığında ağırlıklı olarak annelerin ev hanımı olması ve babaların çalışması nedeni ile veli toplantılarına önemli ölçüde annelerin katılımı beklenmektedir. Babaların bu toplantılara katılım oranı daha düşük olabileceğinden babalara ilçemizin müftülüğü aracılığıyla ulaşılarak din görevlilerinden, çocuk ihmal ve istismarının önlenmesi konusunda bilgi almalarını sağlamak. 6. Çocuk ihmal ve istismarının tanımı, istismar çeşitleri, risk faktörleri, çocuk ihmal ve istismarı bulguları, çocuk ihmal ve istismarının yaşanması durumunda yapılması gerekenler konusunda veli toplantılarında yapılacak eğitimlerle velileri bilgilendirmek ve önlenmesi konusunda farkındalık oluşturmak. 7. Çocuk ihmal ve istismarının yaşanması durumunda okulda gerekli süreci başlatmak ve yasal zorunluluklar, uzman ekip ile çalışan merkezlerin nereler olduğu konularında okul idarecilerini bilgilendirmek. 8 8. Proje ile ailelerin, öğretmenlerin ve idarecilerin çocuklara karşı tutum ve davranışlarında olumlu yönde değişiklik oluşturarak çocuklarını iyi gözlemleme ve koruma konusunda farkındalık oluşturmak 3. FAALİYETLER Mayıs 2014 tarihinde hazırlıklarına başlanılan projemizin 02 Temmuz 2014 tarihinde tüm ortak ve paydaşların katılımıyla protokolü imzalanmış; sonrasında eylem planı çerçevesinde Temmuz-Ağustos 2014 tarihlerinde eğitim modüllerinin (veli,öğretmenidareci,din görevlileri için), broşürlerin, vaazların oluşturulması, afişlerin belirlenmesi aşamaları (Projenin akademik danışmanlığı Ege Üniversitesi Çocuk Koruma Birimi; hukuki danışmanlığı İzmir Barosu ve Kadın Haklarını Koruma Derneği İzmir Şubesi avukatları tarafından yapılmıştır) gerçekleştirilmiştir. Eylül 2014 tarihi itibari ile öğretmenlerin ve velilerin eğitimine başlanmıştır. 10 Eylül 2014 tarihinde proje açılış toplantısında “Çocuk İstismarına Multidisipliner Yaklaşım” konulu panel yapılmıştır. Panele ilçemizde bulunan tüm okullardan öğretmen ve idarecilerinin katılımı sağlanmıştır. Ocak 2015 tarihinde eylem planı çerçevesinde planlanan tüm eğitimler tamamlanmıştır. 4. YÖNTEM 4.1. Veli ve Öğretmen Eğitimleri “Mutlu Çocuklar Yarınımızdır” projemiz kapsamında, Karabağlar İlçesinde bulunan 37 ilkokul arasından seçilen 11 ilkokul hedef kitlemizi oluşturmuştur. Bu proje; 1. Zeyni Hanım İlkokulu 2. Ahmet Ragıp Üzümcü İlkokulu 3. Hüseyin Akdağ İlkokulu 4. Agah Efendi İlkokulu 5. Aydınoğlu Mehmet Bey İlkokulu 6. Necip Fazıl Kısakürek İlkokulu 7. Ali Erentürk İlkokulu 8. Emrullah Efendi İlkokulu 9. Şehit Muzaffer Erdönmez İlkokulu 10. Mustafa Urcan İlkokulun 11. Nazire Merzeci İlkokulu’da gerçekleştirilmiştir. Yukarıda belirtilen pilot 11 okulun tümünün öğretmen eğitimleri gerçekleştirilmiş, yalnızca Şehit Muzaffer Erdönmez İlkokulu’nun toplantı salonunun olmaması nedeniyle bu okulun veli toplantıları gerçekleştirilememiştir. Öğretmen ve velilere, “Çocuk istismarının tanımı, istismar çeşitleri, risk faktörleri, çocuk istismarı bulguları, çocuk istismarının yaşanması durumunda yapılması gerekenler, çocuk istismarının önlenmesi için yapılması gerekenler, multidisipliner ekip anlayışıyla çalışan merkezler, yasal mevzuat” konularını içeren eğitimler verilmiştir. 9 Katılımcılara Ege Üniversitesi Çocuk Koruma Birimi tarafından hazırlanan çocuk istismarına ilişkin bilgi düzeylerini ölçen soru kağıtları eğitim öncesi ve sonrasında uygulanmıştır (Bkz. EK 1, EK 2). Ölçme ve değerlendirme yapılırken eğitim öncesinde soru kağıtlarını dolduran grup “Eğitim Almayan”; eğitim sonrasında soru kağıtlarını dolduran grup ise “ Eğitim Alan” olarak isimlendirilmiştir. Verilerin analizinde IBM SPSS (Statistical Package for Social Science) for Version 21 paket programı kullanılmıştır. Veriler sınıflama ve sıralama düzeyinde olduğu için tanımlayıcı istatistikler olan sayı ve yüzde oranı ile özetlenmiştir. Analizler “Ki-kare Testi” uygulanarak %95 güven ile yapılmış; p<0.05 için sonuçlar istatistiki olarak anlamlı kabul edilmiştir. Eğitimler sonrasında tüm katılımcılara eğitimdeki bilgileri kapsayan “Çocuk İstismarı Nedir?” broşürü dağıtılmıştır (Bkz. EK 3). Ayrıca okullara ilgili afişler asılmıştır (Bkz. EK 4). 4.2. İlçede Bulunan Tüm İlk ve Ortaokul İdarecilerinin Eğitimi İlçemizde bulunan tüm ilk ve ortaokul idarecilerinden 57’sine Karabağlar Kaymakamlığı Toplantı Salonunda 15 Ocak 2015 tarihinde “Çocuk İstismarı” konulu eğitim verilmiştir. Sonrasında katılımcılara proje broşürleri dağıtılmıştır. Din Görevlilerinin Eğitimi ve Camilerde “Çocuk İstismarı” Konulu Vaazların Okutulması İlçemizde bulunan camilerde görev yapan 84 din görevlisinden 54’üne Karabağlar Kaymakamlığı Toplantı Salonunda 16 Ekim 2014 tarihinde “Çocuk İstismarı” konulu eğitim verilmiştir. Karabağlar Müftülüğü, Ege Üniversitesi Çocuk Koruma Birimi, Karabağlar Sosyal Hizmet Merkezi Müdürlüğü ve İzmir Barosu tarafından hazırlanan “Çocuk ve Şiddet” konulu vaaz 23 Ocak 2015, “Cinsel İstismar” konulu vaaz 27 Mart 2015 tarihinde camilerde okutulmuştur (Bkz EK 5/EK 6). Sonrasında cemaate proje broşürleri dağıtılmıştır. 4.3. 10 5. BULGULAR 5.1. İstatistiki Bulgular “Mutlu Çocuklar Yarınımızdır” projesi kapsamında, veri girişleri yapılırken eğitim almayan veli grubunda 1732, eğitim alan veli grubunda ise 1543 katılımcıya ulaşılmıştır. Eksik ve hatalı olan soru kağıtları değerlendirmeye alınmadığından eğitim almayan veli grubunda 947, eğitim alan veli grubunda ise 876 katılımcının bilgileri istatistiksel olarak değerlendirilebilmiştir. Eğitim alan öğretmen grubunu 389 kişi oluşturmaktadır. Öğretmen grubunun büyük çoğunluğunun soru kağıdını doldurmaması ya da eksik doldurması nedeniyle 261 kişinin soru kağıdı değerlendirmeye alınmıştır. Eğitim almayan öğretmen grubu ise 189 kişiden oluşmaktadır. Çalışmaya ilişkin bulgular ile bulguların istatistikî anlamlılıkları aşağıda verilmiştir. 5.1.1. Eğitim Alan ve Almayan Veli Grubunun Bulguları 5.1.1.1. Eğitim Alan ve Almayan Veli Grubunun Demografik Bulguları Çocuk istismarına ilişkin bilgi düzeyini ölçen soru kağıdında katılımcıların yaş, cinsiyet ve eğitim durumlarına ilişkin bilgiler alınmıştır. Eğitim alan grubu oluşturan katılımcıların 77’si (%8,8) erkek, 799’u (%91,2) kadın olup yaş aralıkları 15 ile 75 arasında değişmektedir. En fazla katılımın 372 (%42,5) kişi ile 25-34 yaş aralığında olduğu görülmüştür. Eğitim almayan grubu oluşturan katılımcıların 76’sı (%8) erkek, 947’si (%92) kadın olup yaş aralıkları 15 ile 75 arasında değişmektedir. En fazla katılımın 425 (%44,9) kişi ile 35-44 yaş aralığında olduğu görülmüştür. Eğitim alan ve almayan katılımcıların eğitim durumlarına ilişkin bulgular tablo 4.1.’de verilmiştir. Demografik bulguların incelenmesinde tanımlayıcı istatistik kullanılmıştır. Tablo 4.1. Eğitim Alan ve Almayan Veli Grubunun Eğitim Durumu. EĞİTİM DÜZEYİ KATILIMCI Eğitim Alan Eğitim Almayan OKUR YAZAR DEĞİL N % 5 5 0.6 0.5 ÜNİVERSİ. Y.LİSANS İLKOKUL N % ORTAOK. N % LİSE N % Y.OKUL N % N 425 431 94 104 244 27.9 265 28 3 33 105 109 48.5 45.5 10.7 11 0.3 3.5 % 12 11.5 TOPLAM N % 876 947 100 100 11 5.1.1.2. Eğitim Alan ve Almayan Veli Grubunun Çocuk İstismarına İlişkin Bilgi Düzeyi Bulguları Maddeler Cevaplar Aile namusu ve çevre baskısı gibi nedenlerle cinsel istismarın üstü kapatılır. Cinsel istismarda bulunanların çoğu, çocuk tarafından tanınan evli ve çocuklu erkeklerdir. Çocuklar, cinsel istismar konusunda genellikle yalan söylemez, ilk kural çocuğa inanmak olmalıdır. Cinsel istismar hemen hemen her zaman harap, gözden uzak yerlerde gerçekleşir. ıssız, Cinsel istismar, genellikle çocuğun yaşadığı yakın çevre içinde meydana gelir. Cinsel istismarı yapan kişiler, çoğunlukla çocuğun tanımadığı, serseri görünümlü erkeklerdir. Çocuklar, hayal güçlerinin genişliği nedeniyle, genellikle cinsel istismar olayları uydururlar. Çocuğun yaşından beklenenin ötesinde cinsel bilgilerinin olması ve oyunlarında cinsel öğelerin fazla yer alması; cinsel istismar olasılığını akla getirmelidir. Eğitim Alan Grup Sayı (%) Sayı (%) Doğru 325(34.3) 455(51.9) Yanlış 541(57.1) 400(45.7) 81(8.6) 21(2.4) Doğru 158(16.7) 160(18.3) Yanlış 692(73.1) 674(76.9) Emin değilim 97(10.2) 42(4.8) Doğru 417(44.0) 724(82.6) Yanlış 190(20.1) 105(12.0) Emin değilim 340(35.9) 47(5.4) Doğru 818(86.4) 845(96.5) Yanlış 42(4.4) 19(2.2) Emin değilim 87(9.29) 12(1.4) Doğru 505(53.3) 393(44.9) Yanlış 316(33.4) 435(49.7) Emin değilim 126(13.3) 48(5.5) Doğru 538(56.8) 700(73.9) Yanlış 166(17.5) 122(13.9) Emin değilim 243(25.7) 54(6.2) Doğru 275(29.0) 232(26.5) Yanlış 408(43.1) 557(63.6) Emin değilim 264(27.9) 87(9.9) Doğru 68(7.2) 84(9.6) Yanlış 635(67.1) 750(85.6) Emin değilim 244(25.8) 42(4.8) Doğru 391(41.3) 687(78.4) Yanlış 192(20.3) 140(16.0) Emin değilim 364(38.4) 49(5.6) Emin değilim Bir yetişkinin çocuğa teşhircilik yapması, bir hastalık sayıldığı için cinsel istismar olarak kabul edilmemektedir. Eğitim Almayan Grup Chi-Square p 75.438 0.000 19.276 0.000 326.656 0.000 63.259 0.000 65.124 0.000 145.649 0.000 113.316 0.000 151.369 0.000 327.407 0.000 Tablo 4.2. Eğitim Alan ve Almayan Veli Grubunun Cinsel İstismara İlişkin Bilgi Düzeyleri Eğitim alan ve almayan veli grubunun cinsel istismara ilişkin bilgi düzeylerini ölçen maddelere verilen doğru cevap sonuçlarına bakıldığında her iki grupta doğru cevabını verenlerin oranı diğer cevaplara göre anlamlı derecede daha yüksek bulunarak eğitim alan grubun cinsel istismara ilişkin bilgi 12 düzeylerinin eğitim almayan gruba göre daha yüksek olduğu görülmüştür (Tablo 4.2). Elde edilen bu bulguların istatistiki anlamlılığına bakıldığında gruplar arasında anlamlı farklılık bulunmuştur (p<0.05). Maddeler Sosyal hizmetler, polis, jandarma, savcılık, valilik, kaymakamlık bildirimde bulunulması gereken yetkili makamlardır. Vatandaş olarak, yaşanan bir istismar durumunu yetkili makamlara istersek bildiririz. Cevaplar Ege Üniversitesi Çocuk Koruma Birimi ve Çocuk İzlem Merkezi çocuk istismarı konusunda uzman ekip anlayışıyla çalışan yerlerdir. Eğitim Alan Grup Sayı (%) Sayı (%) Doğru 849(89.7) 837(95.5) Yanlış 33(3.5) 27(3.1) Emin değilim 65(6.9) 12(1.4) Doğru 622(65.7) 464(53.0) Yanlış 271(28.6) 397(45.3) 54(5.7) 15(1.7) Doğru 725(76.6) 763(87.1) Yanlış 65(6.9) 86(9.8) Emin değilim 157(16.6) 27(3.1) Doğru 592(62.5) 847(96.7) Yanlış 10(1.1) 10(1.1) 345(36.4) 19(2.2) Emin değilim İstismar olayının yaşanması durumunda en yakın aile hekimliğine giderek gereken işlemi başlatabiliriz. Eğitim Almayan Grup Emin değilim Chi-Square p 34.453 0.000 66.132 0.000 93.115 0.000 398.079 0.000 Tablo 4.3. Eğitim Alan ve Almayan Veli Grubunun İstismarın Yasal Mevzuatına İlişkin Bilgi Düzeyleri İstismarın yasal mevzuatına ilişkin bilgi düzeylerini ölçen maddelere verilen doğru cevap sonuçlarına bakıldığında, her iki grupta doğru cevabını verenlerin oranı diğer cevaplara göre anlamlı derecede daha yüksek bulunarak eğitim alan grubun cinsel istismara ilişkin bilgi düzeylerinin eğitim almayan gruba göre daha yüksek olduğu görülmüştür (Tablo 4.3.). Elde edilen bu bulguların istatistiksel olarak anlamlılığına bakıldığında gruplar arasında anlamlı farklılık bulunmuştur (p<0.05). Maddeler Hakaret, tehdit ve alay etme, duygusal istismardır. Cevaplar Doğru Yanlış Emin değilim Eğitim Almayan Grup Eğitim Alan Grup Sayı (%) Sayı (%) 751(79.3) 92(9.7) 104(11.0) 741(84.6) 93(10.6) 42(4.8) Chi-Square p 23.672 0.000 Tablo 4.4. Eğitim Alan ve Almayan Veli Grubunun Duygusal İstismara İlişkin Bilgi Düzeyleri Duygusal İstismara ilişkin bilgi düzeyini ölçen maddeye verilen doğru cevap sonucuna bakıldığında, eğitim alan grubun bilgi düzeylerinin eğitim almayan gruba göre oransal olarak çok farklı olmadığı görülmüştür. Bunun yanında her iki grupta da doğru cevabını verenlerin oranı diğer cevaplara göre anlamlı derecede daha yüksek bulunmuştur (Tablo 4.4.). Elde edilen bu bulguların istatistiksel olarak anlamlılığına bakıldığında gruplar arasında anlamlı farklılık bulunmuştur (p<0.05). 13 Maddeler Çocuğa fiziksel olarak zarar veren tokat, dayak, vurma gibi her türlü davranış fiziksel istismardır. Cevaplar Doğru Yanlış Emin değilim Eğitim Almayan Grup Eğitim Alan Grup Sayı (%) Sayı (%) 857(90.5) 48(5.1) 42(4.4) 828(94.5) 34(3.9) 14(1.6) Chi-Square p 14.146 0.001 Tablo 4.5. Eğitim Alan ve Almayan Veli Grubunun Fiziksel İstismara İlişkin Bilgi Düzeyleri Fiziksel İstismara ilişkin bilgi düzeyini ölçen maddeye verilen doğru cevap sonucuna bakıldığında, eğitim alan grubun bilgi düzeylerinin eğitim almayan gruba göre oransal olarak çok farklı olmadığı görülmüştür. Bunun yanında her iki grupta da doğru cevabını verenlerin oranı diğer cevaplara göre anlamlı derecede daha yüksek bulunmuştur (Tablo 4.5.) Elde edilen bu bulguların istatistiksel olarak anlamlılığına bakıldığında gruplar arasında anlamlı farklılık bulunmuştur (p<0.05). Maddeler Çocuğun okula ihmalidir. gönderilmemesi, çocuk Cevaplar Eğitim Almayan Grup Eğitim Alan Grup Sayı (%) Sayı (%) Doğru 720(76.0) 748(85.4) Yanlış 165(17.4) 100(11.4) 62(6.5) 28(3.2) Emin değilim Chi-Square p 26.597 0.000 Tablo 4.6. Eğitim Alan ve Almayan Veli Grubunun İhmale İlişkin Bilgi Düzeyleri Grupların ihmale ilişkin bilgi düzeylerini ölçen maddelere verilen doğru cevap sonucuna göre, her iki grupta doğru cevabını verenlerin oranı diğer cevaplara göre anlamlı derecede daha yüksek bulunmuştur (Tablo 4.6.). Eğitim alan grupta doğru cevabı verenlerin oranının da artış gösterdiği görülmüştür. Elde edilen bu bulguların istatistiksel olarak anlamlılığına bakıldığında gruplar arasında anlamlı farklılık bulunmuştur (p<0.05). 14 4.1.2.Eğitim Alan ve Almayan Öğretmen Grubunun Bulguları 4.1.2.1. Eğitim Alan ve Almayan Öğretmen Grubunun Demografik Bulguları Çocuk istismarına ilişkin bilgi düzeyini ölçen soru kağıdında katılımcıların yaş, cinsiyet ve branşlarına ilişkin bilgiler alınmıştır. Eğitim alan grubu oluşturan katılımcıların 45’si (%17.2) erkek, 216’sı (%82.8) kadın olup yaş aralıkları 25 ile 75 arasında değişmektedir. En fazla katılımın 118 (%45.2) kişi ile 45-54 yaş aralığında olduğu görülmüştür. Eğitim almayan grubu oluşturan katılımcıların 36’sı (%19) erkek, 153’ü (%81) kadın olup yaş aralıkları 25 ile 75 arasında değişmektedir. En fazla katılımın 86 (%45,5) kişi ile 45-54 yaş aralığında olduğu görülmüştür. Eğitim alan ve almayan katılımcıların branş dağılımlarına ilişkin bulgular tablo 4.7.’de verilmiştir. Demografik bulguların incelenmesinde tanımlayıcı istatistik kullanılmıştır. Tablo 4.7. Eğitim Alan ve Almayan Öğretmen Grubunun Branş Dağılımları. Branş Katılımcı Sınıf Öğrt. N % Anasınıfı N % Eğitim Alan 211 80.8 16 6.1 14 5.4 1 0.4 19 7.3 261 100 Eğitim Almayan 152 80.4 15 7.9 8 4.2 1 0.5 13 6.9 189 100 PDR N % İdareci N % Diğer N % TOPLAM N % 15 4.1.2.2. Eğitim Alan ve Almayan Öğretmen Grubunun Çocuk İstismarına İlişkin Bilgi Düzeyi Bulguları Maddeler Cevaplar Seminer Almayan Grup Seminer Alan Grup Sayı (%) Sayı (%) Doğru 171(90.5) 257(98.4) Yanlış 7(3.7) 2(0.8) Emin değilim 11(5.8) 2(0.8) Doğru 124(65.6) 257(98.5) Yanlış 16(8.5) 3(1.1) Emin değilim 49(25.9) 1(0.4) Doğru 114(60.3) 99(37.9) Yanlış 46(24.3) 143(54.8) Emin değilim 29(15.3) 19(7.3) Cinsel istismara uğrayan ergenlerde, evden kaçma, alkol madde kullanımı, intihar girişimi gibi davranışlar ortaya çıkabilir. Doğru 176(93.1) 256(98.1) Yanlış 1(0.5) 3(1.1) Emin değilim 12(6.3) 2(0.8) Çocuklar, hayal güçlerinin genişliği nedeniyle, genellikle cinsel istismar olayları uydururlar. Doğru 24(12.7) 11(4.2) Yanlış 104(55.0) 239(91.6) Emin değilim 61(32.3) 11(4.2) Cinsel istismarda çocuk, ailesi, okul idaresi, sınıf öğretmeni ve rehber öğretmen dışında okulda diğer kişiler olay/süreç hakkında bilgi sahibi olmamalıdır. Doğru 137(72.5) 229(87.7) Yanlış 26(13.8) 28(10.7) Emin değilim 26(13.8) 4(1.5) Birinci derece kan bağı olan kişiler tarafından yapılan cinsel istismar “ensest” olarak adlandırılır. Doğru 161(85.2) 251(96.2) Yanlış 9(4.8) 9(3.4) Emin değilim 19(10.1) 1(0.4) Aile namusu, olayın çevre tarafından duyulması ve çevre baskısı gibi etkenler, cinsel istismarın aile tarafından örtbas edilmesine neden olabilir. Doğru 171(90.5) 243(93.1) Yanlış 14(7.4) 16(6.1) Emin değilim 4(2.1) 2(0.8) Cinsel istismar hemen hemen her zaman ıssız, harap, gözden uzak yerlerde gerçekleşir. Doğru 58(30.7) 24(9.2) Yanlış 108(57.1) 233(89.6) Emin değilim 23(12.2) 3(1.2) Doğru 49(25.9) 226(86.6) Yanlış 63(33.3) 31(11.9) Emin değilim 77(40.7) 4(1.5) Çocukla cinsel içerikli, pornografik konuşmalar yapmak cinsel istismar anlamına gelir. Çocuklar, cinsel istismar konusunda genellikle yalan söylemez, ilk kural çocuğa inanmak olmalıdır. Kızların cinsel fazladır. istismara uğrama riski daha Cinsel istismarda bulunanların çoğu, çocuk tarafından tanınan evli ve çocuklu erkeklerdir. Chi-Square p 14.372 0.000 105.127 0.000 43.824 0.000 9.482 0.002 86.229 0.000 29.908 0.000 28.035 0.000 1.555 0.212 67.612 0.000 183.792 0.000 Tablo 4.8. Eğitim Alan ve Almayan Öğretmen Grubunun Cinsel İstismara İlişkin Bilgi Düzeyleri 16 Maddeler Cevaplar Seminer Almayan Grup Seminer Alan Grup Chi-Square p Sayı (%) Sayı (%) çoğunlukla görünümlü Doğru Yanlış Emin değilim 19(10.1) 140(74.1) 30(15.9) 10(3.8) 247(94.6) 4(1.5) 43.747 0.000 Cinsel istismar, genellikle çocuğun yaşadığı yakın çevre içinde meydana gelir. Doğru Yanlış Emin değilim 120(63.5) 40(21.2) 29(15.3) 231(88.5) 27(10.3) 3(1.1) 51.130 0.000 Cinsel istismara uğrayan çocukta, okul sorunları, okuldan kaçma, başarının düşmesi, korkular, davranış sorunları ortaya çıkabilir. Doğru Yanlış Emin değilim 171(90.5) 13(6.9) 5(2.6) 257(98.5) 4(1.5) 0 15.740 0.000 Çocuğun yaşından beklenenin ötesinde cinsel bilgilerinin olması ve oyunlarında cinsel ögelerin fazla yer alması; cinsel istismar olasılığını akla getirmelidir. Doğru Yanlış Emin değilim 127(67.6) 21(11.2) 40(21.3) 254(97.3) 5(1.9) 2(0.8) 83.963 0.000 Cinsel istismara uğrayan küçük çocuklarda anksiyete ve uyku bozukluğu ortaya çıkabilir. Doğru Yanlış Emin değilim 135(71.4) 15(7.9) 39(20.6) 253(96.9) 4(1.5) 4(1.5) 64.670 0.000 Bir yetişkinin çocuğa teşhircilik yapması, bir hastalık sayılmakta ve cinsel istismar olarak kabul edilmemektedir. Doğru Yanlış Emin değilim 41(21.7) 131(69.3) 17(9.0) 34(13.0) 226(86.6) 1(0.4) 31.901 0.000 Cinsel istismarı yapan kişiler, çocuğun tanımadığı, serseri erkeklerdir. Tablo 4.8. Eğitim Alan ve Almayan Öğretmen Grubunun Cinsel İstismara İlişkin Bilgi Düzeyleri(devamı) Eğitim alan ve almayan öğretmen grubunun cinsel istismara ilişkin bilgi düzeylerini ölçen maddelere verilen doğru cevap sonuçlarına bakıldığında her iki grupta doğru cevabını verenlerin oranı diğer cevaplara göre anlamlı derecede daha yüksek bulunarak eğitim alan grubun cinsel istismara ilişkin bilgi düzeylerinin eğitim almayan gruba göre daha yüksek olduğu görülmüştür (Tablo 4.8.). Elde edilen bu bulguların istatistiki anlamlılığına bakıldığında gruplar arasında anlamlı farklılık bulunmuştur (p<0.05). Sadece “Aile namusu, olayın çevre tarafından duyulması ve çevre baskısı gibi etkenler, cinsel istismarın aile tarafından örtbas edilmesine neden olabilir.” maddesinde eğitim alan ve almayan grup arasında doğru cevabı verenlerin oranı çok yakın görülmüştür. Bu soruda eğitim alsın ya da almasın öğretmenler yüksek oranda doğru cevap vermişlerdir. 17 Seminer Almayan Grup Seminer Alan Grup Chi-Square p 254(97.3) 6(2.3) 1(0.4) 3.916 0.048 7(3.7) 170(89.9) 12(6.3) 10(3.8) 251(96.2) 0 21.280 0.000 158(83.6) 10(5.3) 21(11.1) 253(96.9) 6(2.3) 2(0.8) 29.894 0.000 Maddeler Cevaplar Sayı (%) Sayı (%) Çocuğa fiziksel olarak zarar veren her türlü davranış fiziksel istismar olarak adlandırılır. Doğru Yanlış Emin değilim 177(93.7) 9(4.8) 3(1.6) Aile içinde olan fiziksel şiddet, o mahremiyeti olup müdahale edilmemelidir. Doğru Yanlış Emin değilim Doğru Yanlış Emin değilim ailenin Çocukta farklı dönemlerde kırıklar olması, fiziksel istismarı akla getirmelidir. Tablo 4.9. Eğitim Alan ve Almayan Öğretmen Grubunun Fiziksel İstismara İlişkin Bilgi Düzeyleri Fiziksel istismara ilişkin bilgi düzeylerini ölçen maddelere verilen doğru cevap sonuçlarına bakıldığında, her iki grupta doğru cevabını verenlerin oranı diğer cevaplara göre anlamlı derecede daha yüksek bulunarak eğitim alan grubun bilgi düzeyinin eğitim almayan gruba göre daha yüksek olduğu görülmüştür (Tablo 4.9.). Elde edilen bu bulguların istatistiksel olarak anlamlılığına bakıldığında gruplar arasında anlamlı farklılık bulunmuştur (p<0.05). Maddeler Cevaplar Seminer Almayan Grup Seminer Alan Grup Sayı (%) Sayı (%) Çocuk kendisine yapılan davranışı bir istismar olarak algılamıyor ise, o davranış istismar olarak kabul edilmez Doğru Yanlış Emin değilim 12(6.3) 162(85.7) 15(7.9) Bilmeden yapılan istismar, istismar sayılmaz. Doğru Yanlış Emin değilim Bir davranışın istismar olduğunu bilmemek, onun istismar olduğu gerçeğini ortadan kaldırmaz. Chi-Square p 13(5.0) 241(92.3) 7(2.7) 7.034 0.030 16(8.5) 157(83.1) 16(8.5) 11(4.2) 242(92.7) 8(3.1) 10.327 0.006 Doğru Yanlış Emin değilim 173(91.5) 7(3.7) 9(4.8) 248(95.0) 12(4.6) 1(0.4) 5.472 0.019 Çocuğu, sürekli olarak, daha başarılı olan diğer çocuklarla mukayese etmek; onu motive etmek açısından gereklidir. Doğru Yanlış Emin değilim 17(9.0) 163(86.2) 9(4.8) 14(5.4) 246(94.3) 1(0.4) 0.069 0.793 Çocuğa onur kırıcı sözler söyleme ve onunla alay etme, duygusal istismar örneklerindendir. Doğru Yanlış Emin değilim 179(94.7) 8(4.2) 2(1.1) 261(100) 0 0 12.654 0.000 Tablo 4.10. Eğitim Alan ve Almayan Öğretmen Grubunun Duygusal İstismara İlişkin Bilgi Düzeyleri Duygusal istismara ilişkin bilgi düzeyini ölçen maddeye verilen doğru cevap sonucuna bakıldığında, her iki grupta doğru cevabını verenlerin oranı diğer cevaplara göre anlamlı derecede daha yüksek bulunarak eğitim alan grubun bilgi düzeyinin eğitim almayan gruba göre daha yüksek olduğu görülmüştür (Tablo 4.10.). Elde edilen bu bulguların istatistiksel olarak anlamlılığına bakıldığında gruplar arasında anlamlı 18 farklılık bulunmuştur (p<0.05). Bunun yanında “Çocuğu, sürekli olarak, daha başarılı olan diğer çocuklarla mukayese etmek; onu motive etmek açısından gereklidir.” maddesinde eğitim alan grupta cevabı doğru veren öğretmenler oransal olarak artış göstermiştir. Ancak oransal olarak ortaya çıkan bu farklılık istatistiksel olarak anlamlı bulunamamıştır (p>0.05). Maddeler Cevaplar Seminer Almayan Grup Seminer Alan Grup Chi-Square p Sayı (%) Sayı (%) Doğru Yanlış Emin değilim 175(92.6) 10(5.3) 4(2.1) 253(96.9) 6(2.3) 2(0.8) 4.169 0.041 Çocuğu önemsememe ve reddetme, ihmal olarak adlandırılır. Doğru Yanlış Emin değilim 181(95.8) 3(1.6) 5(2.6) 253(96.9) 4(1.5) 4(1.5) 0.615 0.433 Çocuk sık sık yaralanma ve ev kazalarına uğruyorsa, ihmal edilme olasılığı araştırılmalıdır. Doğru Yanlış Emin değilim 174(92.1) 7(3.7) 8(4.2) 259(99.2) 0 2(0.8) 12.271 0.000 Anne, baba ya da bakımı üstlenen kişi tarafından yapma gücü olduğu halde çocuğun temel gereksinimlerinin yetersiz karşılanması ya da hiç karşılanmaması ihmal olarak adlandırılır. Doğru Yanlış Emin değilim 169(89.4) 9(4.8) 11(5.8) 253(96.9) 7(2.7) 1(0.4) 15.265 0.000 Çocuğun cezalandırma amacıyla bir yerde kapalı tutulması bir ihmaldir. Doğru Yanlış Emin değilim 150(79.4) 20(10.6) 19(10.1) 242(92.7) 12(4.6) 7(2.7) 18.000 0.000 Çocuğun okula gönderilmemesi, çocuk ihmalidir. Tablo 4.11. Eğitim Alan ve Almayan Öğretmen Grubunun İhmale İlişkin Bilgi Düzeyleri Grupların ihmale ilişkin bilgi düzeylerini ölçen maddelere verilen doğru cevap sonucuna göre, “Çocuğu önemsememe ve reddetme, ihmal olarak adlandırılır.” maddesi dışında her iki grupta doğru cevabını verenlerin oranı diğer cevaplara göre anlamlı derecede daha yüksek bulunarak eğitim alan grubun bilgi düzeyinin eğitim almayan gruba göre daha yüksek olduğu görülmüştür (Tablo 4.11.). Elde edilen bu bulguların istatistiksel olarak anlamlılığına bakıldığında gruplar arasında anlamlı farklılık bulunmuştur (p<0.05). 19 Maddeler Sosyal hizmetler, polis, jandarma, savcılık, valilik, kaymakamlık bildirimde bulunulması gereken yetkili makamlardır. Çocuk Koruma Birimi ve Çocuk İzlem Merkezi, uzman ekip anlayışıyla çalışan merkezlerdir. İstismar durumu tespit edildikten sonra öğretmen/idareci tarafından yetkili makamlara mutlaka bildirilmelidir. Çocuk istismarını yetkililere bildirmek, yasal değil sadece vicdani bir sorumluluktur. Seminer Almayan Grup Seminer Alan Grup Sayı (%) Sayı (%) Doğru 164(86.8) 257(98.5) Yanlış 10(5.3) 4(1.5) Emin değilim 15(7.9) 0 Doğru 168(88.9) 260(99.6) Yanlış 2(1.1) 1(0.4) Emin değilim 19(10.1) 0 Doğru 175(92.6) 257(98.5) Yanlış 6(3.2) 4(1.5) Emin değilim 8(4.2) 0 Doğru 64(33.9) 52(19.9) Yanlış 116(61.4) 207(79.3) 9(4.8) 2(0,8) Doğru 20(10.6) 6(2.3) Yanlış 158(83.6) 254(97.3) 11(5.8) 1(0.4) Cevaplar Emin değilim İstismar olayı yaşanmış bitmiş ise bildirimde bulunma zorunluluğu yoktur. Emin değilim Chi-Square p 32.596 0.000 28.241 0.000 12.417 0.000 4.748 0.029 28.711 0.000 Tablo 4.12. Eğitim Alan ve Almayan Öğretmen Grubunun İstismarın Yasal Mevzuatına İlişkin Bilgi Düzeyleri İstismarın yasal mevzuatına ilişkin bilgi düzeylerini ölçen maddelere verilen doğru cevap sonuçlarına bakıldığında, her iki grupta doğru cevabını verenlerin oranı diğer cevaplara göre anlamlı derecede daha yüksek bulunarak eğitim alan grubun bilgi düzeyinin eğitim almayan gruba göre daha yüksek olduğu görülmüştür (Tablo 4.12.). Elde edilen bu bulguların istatistiksel olarak anlamlılığına bakıldığında gruplar arasında anlamlı farklılık bulunmuştur (p<0.05). 20 Maddeler Cevaplar Seminer Almayan Grup Seminer Alan Grup Sayı (%) Sayı (%) Doğru 83(43.9) 46(17.6) Yanlış 67(35.4) 208(79.7) Emin değilim 39(20.6) 7(2.7) Öğretmenin öğrencisini iyi gözlemlemesi ve tanıması, istismar ve ihmalin erken fark edilmesi ve müdahale edilmesinde önemli rol oynar. Doğru 180(95.2) 255(97.7) Yanlış 6(3.2) 4(1.5) Emin değilim 3(1.6) 2(0.8) ÇİM (Çocuk İzlem Merkezi), cinsel istismara uğramış çocukların adli ve tıbbi işlemlerin bir merkezde ve tek seferde gerçekleştirilmesini sağlar. Doğru 110(58.2) 244(93.5) Yanlış 11(5.8) 12(4.6) Emin değilim 68(36.0) 5(1.9) Öğretmenler davranış sorunları olan çocuklarda ancak geleneksel disiplin yöntemlerini (kınama, azarlama, fiziksel ceza, vb.) kullanarak başa çıkabilir. Doğru 20(10.6) 14(5.4) Yanlış 153(81.0) 246(94.3) 16(8.5) 1(0.4) İstismar mağduru olduğu düşünülen bir çocukla öykü almak için tüm öğretmenler görüşme yapmalıdır Doğru 52(27.5) 28(10.7) Yanlış 111(58.7) 230(88.1) Emin değilim 26(13.8) 3(1.1) İstismar mağduru çocuk ile okul-aile-çocuk üçgeninde çalışılmalı; psikolojik/sağlık desteği başlatılarak takip edilmelidir Doğru 168(88.9) 254(97.3) Yanlış 19(10.1) 6(2.3) 2(1.1) 1(0.4) Çocuğa ilişkin istismar durumu ile ilgili tüm okul öğretmenleri toplanarak ortak bir karar almalıdır. Emin değilim Emin değilim Chi-Square p 99.580 0.000 1.823 0.177 105.223 0.000 27.333 0.000 59.069 0.000 11.701 0.001 Tablo 4.13. Eğitim Alan ve Almayan Öğretmen Grubunun Müdahale Yöntemlerine İlişkin Bilgi Düzeyleri Grupların müdahale yöntemlerine ilişkin bilgi düzeylerini ölçen maddelere verilen doğru cevap sonucuna göre, Öğretmenin öğrencisini iyi gözlemlemesi ve tanıması, istismar ve ihmalin erken fark edilmesi ve müdahale edilmesinde önemli rol oynar maddesinde eğitim alsın ya da almasın öğretmenlerin bilgi düzeyleri çok yakındır ve çok yüksek oranda doğru cevabı vermişlerdir. Bu yüzden istatistiksel olarak anlamlı fark bulunamamıştır. Diğer tüm maddeler için her iki grupta doğru cevabını verenlerin oranı diğer cevaplara göre anlamlı derecede daha yüksek bulunarak eğitim alan grubun bilgi düzeyinin eğitim almayan gruba göre daha yüksek olduğu görülmüştür (Tablo 4.13.). Elde edilen bu bulguların istatistiksel olarak anlamlılığına bakıldığında gruplar arasında anlamlı farklılık bulunmuştur (p<0.05). 21 5.2. Gözlem Bulguları Proje uygulama süreci öğretmen, veli, okul idarecileri ile din görevlilerine verilen eğitim sunumlarından oluşmuştur. Eğitim toplantıları sırasında aşağıdaki gözlem bulgularına ulaşılmıştır. 1. Yapılan öğretmen ve veli eğitim toplantıları sonrasında Karabağlar Sosyal Hizmet Merkezi Müdürlüğü bünyesinde hizmet veren Eğitim ve Danışmanlık Birimine çocuk istismarı, çocuk gelişimi ve psikolojik danışmanlık konularına ilişkin danışmanlık başvurularında sayısal olarak artış olduğu gözlemlenmiştir. 2. Özellikle eğitimler sonrasında ilçede bulunan okullardan gelen “Çocuk İstismarı ve İhmali”ne ilişkin bildirimlerde artış olduğu gözlemlenmiştir. 3. Eğitimler sırasında konularla ilgili gerçek hayattan seçilen örneklerin katılımcıların ilgisini daha çok çektiği ve bu sırada katılımcıların daha aktif olduğu gözlemlenmiştir. 4. Proje başlangıcında okulların rehberlik servisleri eğitim gruplarını planlarken duyurularını “Eğitim Toplantısı” şeklinde yapmış bunun sonucunda katılımın az olduğu; bu nedenle duyuruların “Veli Toplantısı” şeklinde yapılması kararı alınmış ve katılımın arttığı gözlemlenmiştir. 5. Düşük sosyo-ekonomik düzeye sahip bölgede bulunan okullarda katılımın yüksek sosyo-ekonomik düzeye sahip bölgede bulunan okullara göre daha fazla olduğu gözlemlenmiştir. 6. Eğitim alan ve yaş ortalaması 50 yaş ve üzeri olan öğretmen grubunun çoğunlukla eğitime katılım konusunda motivasyonlarının düşük olduğu ve öğrencilerine yönelik tutumlarında geleneksel yöntemleri daha çok kullandıkları gözlemlenmiştir. 7. Öğretmen ve veli grubunun bilgi düzeylerini ölçen soru kağıtlarının ilk halinde dil, madde sayısının fazlalığı gibi nedenlerle uygulamada sorunlar ortaya çıkmış ve soru kağıtları revize edilerek olabildiğince pratik uygulamaya uygun hale getirilmiştir. 8. Eğitim programı yaklaşık bir buçuk saat sürmekte olup çocuk istismarının tanımı, belirtileri, yapılması gerekenler, çocuk gelişimi ve yetiştirme tutumları, disiplin, davranış değiştirme yöntemleri gibi birçok konuya değinmektedir. Etkili bir eğitim için bu konuların tek bir oturum yerine en az beş oturumdan oluşturulması gerekmektedir. 9. İzmir Barosuna kayıtlı gönüllü avukatlarımız tarafından verilen hukuk eğitimleri sırasında, öğretmenlerimizin özellikle Türk Ceza Kanunu kapsamındaki bildirim yükümlüğü konusunda tereddüt yaşadıkları ortaya çıkmaktadır. Öğretmenlerimiz bildirim yükümlüğünün yalnızca adli makamlara yapılabileceğini bildiklerini, bunun da 22 onlar için risk oluşturduğunu beyan etmişlerdir. Bu konuda öğretmenlerimize yalnızca adli makamlara değil, kolluk veya idari makamlara bildirimin de yeterli olduğu onları koruyacak mekanizmaların varlığı anlatılmıştır. Ancak sistem içerisinde yaşanan aksaklıkları deneyimleyenlerden de edindikleri bilgilerle birleşince öğretmenlerimiz bildirim yükümlüğü konusunda vicdanları ile canları arasında tercih yapar halde oldukları hissiyatındadırlar. Bu konuda öğretmenlerimiz daha fazla bilinçlendirilmeye çalışılmıştır. 23 5. SONUÇ VE ÖNERİLER Projemiz kapsamında, ilçedeki 11 ilkokulumuzdaki 389 öğretmen, 1732 veli, ilçemizdeki hane halkı kat sayısının 3.4 olarak aldığımızda 5889 hane halkına, ilçede bulunan tüm ilk ve ortaokulda görev yapan 56 idareci ile ilçede görevli 54 din görevlisine “Çocuk İstismarı” konulu eğitim sunumları yapılmıştır. Katılımcılara Ege Üniversitesi Çocuk Koruma Birimi tarafından hazırlanan çocuk istismarına ilişkin bilgi düzeylerini ölçen soru kağıtları eğitim öncesi ve sonrasında uygulanmıştır. Soru kağıtlarının değerlendirilmesi sonucunda elde edilen bulgular tartışılarak aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır. 1. Eğitim almayan veli grubunda 1732, eğitim alan veli grubunda ise 1543 katılımcıya ulaşılmıştır. 2. Proje planlaması sırasında veli toplantılarına kadınların katılımının daha fazla olacağı öngörülmüştür. Proje çıktılarına bakıldığında bu öngörünün eğitim alan grubu oluşturan katılımcıların %8,8’sinin (77) erkek, %91,2’unun (799) kadın, eğitim almayan grubu oluşturan katılımcıların %8’sının (76) erkek, %92’sinin (947) kadın olması ile doğrulanmıştır. 3. Eksik ve hatalı olan soru kağıtları değerlendirmeye alınmadığından eğitim almayan veli grubunda 947, eğitim alan veli grubunda ise 876 katılımcının bilgileri istatistiksel olarak değerlendirilebilmiştir. 4. Eğitim alan ve almayan veli grubunun çocuk istismarı başlığı altında değinilen cinsel, duygusal, fiziksel istismar, ihmal ve yasal mevzuat konularına ilişkin bilgi düzeyleri arasındaki farklılığa bakıldığında gruplar arasında istatistiki olarak anlamlı farklılık bulunmuştur. 5. Eğitim alan öğretmen grubunu 389 kişi oluşturmaktadır. Öğretmen grubunun büyük çoğunluğunun soru kağıdını doldurmaması ya da eksik doldurması nedeniyle 261 kişinin soru kağıdı değerlendirmeye alınmıştır. Eğitim almayan öğretmen grubu ise 189 kişiden oluşmaktadır. 6. Eğitim alan ve almayan öğretmen grubunun çocuk istismarı başlığı altında değinilen cinsel, duygusal, fiziksel istismar, ihmal, yasal mevzuat ve müdahale yöntemleri konularına ilişkin bilgi düzeyleri arasındaki farklılığa bakıldığında gruplar arasında istatistiki olarak anlamlı farklılık bulunmuştur. 24 Ülkemizde yapılmış olan çocuk istismarına ilişkin bilgi düzeylerini ölçen çalışmalara bakıldığında, gerek ebeveynlerin gerekse de kamu çalışanlarının konuya ilişkin bilgi eksiklikleri olduğu ve bu konuda daha donanımlı hale gelebilmeleri adına eğitim almalarının gerekliliği vurgulanmaktadır. Ayrıca yapılan literatür taraması sonucunda eğitim alan ve almayan grup arasında farklılık olup olmadığını ölçen bir çalışmaya rastlanmamıştır. Bu nedenle projemiz bu anlamda bir ilk olmakta eğitim alan ve almayan grupların bilgi düzeyleri karşılaştırıldığında eğitimin bilgi düzeyi ve farkındalığı arttırma konusunda yararlı olduğu sonucu ortaya çıkmaktadır. Eğitim toplantıları sırasında çıkan gözlem bulgularından, veli eğitimleri sırasında konularla ilgili gerçek hayattan seçilen örneklerin katılımcıların ilgisini daha çok çektiği ve bu sırada katılımcıların daha aktif olduğu; proje başlangıcında okulların rehberlik servisleri eğitim gruplarını planlarken duyurularını “Eğitim Toplantısı” şeklinde yapmış bunun sonucunda katılımın az olduğu, bu nedenle duyuruların “Veli Toplantısı” şeklinde yapılması kararı alınmış ve katılımın arttığı; ayrıca düşük sosyo-ekonomik bölgede bulunan okullarda katılımın yüksek sosyo-ekonomik bölgede bulunanlara göre daha fazla olduğu gözlemlenmiştir. Öğretmen eğitimlerini alan ve yaş ortalaması 50 yaş ve üzeri olan öğretmen grubunun çoğunlukla eğitime katılım konusunda motivasyonlarının düşük olduğu, öğrencilerine yönelik tutumlarında farkında olmadan istismarı bir davranış değiştirme yöntemi olarak kullandıkları; öğretmenlerimizin istismarın bildirilmesi konusunda sistem içerisinde yaşanan aksaklıkların deneyimleyenlerden de edindikleri bilgilerle birleşmesiyle “bildirim yükümlüğü” konusunda vicdanları ile canları arasında tercih yapar halde oldukları gözlemlenmiştir Elde edilen bu sonuçlar doğrultusunda aşağıdaki öneriler verilmektedir. 1. Projenin önce tüm ilçede sonra ilimizde yaygınlaştırılması, 2. Yaygınlaştırılması adına okullardaki rehber öğretmenlere yönelik eğitici eğitimleri düzenlenmesi, 3. Eğitici eğitimlerinde velilere düzenlenecek eğitimlerin yanı sıra çocuklara yönelik eğitim modülünün oluşturulması ve uygulanması, 4. Düzenlenecek olan veli ve çocuk eğitimlerinin her yıl düzenli olarak okullarda tekrarlanması, 5. Mevcut sunumların kullanılması ve eğiticilerin sunumları standart ve aynı örnekler üzerinden anlatması, 6. Proje kapsamında hazırlanan “Çocuk İstismarı”na yönelik eğitim modülümüzü ölçen standart bir ölçek olmadığından modülün içeriğine yönelik soru kağıtları Ege 25 Üniversitesi Çocuk Koruma Birimi danışmanlığında hazırlanmıştır. Uygulama ve değerlendirme aşamasında özellikle ölçekte kullanılan dil ile bulunan madde sayısından kaynaklı ortaya çıkan sorunlar nedeniyle soru kağıtlarının bir istatistikçi ile iş birliği içerisinde revize edilmesi, 7. Öğretmenlerin seminer dönemlerinde düzenli aralıklarla “Çocuk İstismarı” konulu eğitimi alarak bu konuda daha donanımlı hale getirilmesi, 8. Eğitim toplantılarında özellikle yoğun katılımın olduğu gruplarda katılımcıların sayısının sınırlandırılması, 9. Çocuk istismarıyla mücadelede öğretmenin bildirim yükümlülüğü çok büyük önem arz etmektedir. Bu sebeple, ilgili kanunlarda değişiklik yapılarak kanun kapsamındaki bildirim yükümlülüğünü yerine getiren öğretmenlerimizin, korunmasını sağlanmaya yönelik İnsan Hakları Kurulu ile birlikte çalışma yapılması. 26 6.KAYNAKLAR Acehan, S., Bilen, A., Ay, M. O., Gülen, M., Avci, A., & İçme, F. (2013). Evaluation of Child Abuse and Neglect. Archives Medical Review Journal, 22(4), 591-614. BECAN Projesi “Çocuk İhmal ve İstismarı Balkan Epidemiyolojik Çalışması” Olgu Temelli İzlem Çalışması Türkiye Raporu, 2012 Bilge, Y. D., Taşar, M. A., Kılınçoğlu, B., Özmen, S. & Tıraş, Ü. (2013). Socioeconomic status lower levels of parental knowledge about child abuse, neglect, experiences and discipline methods used]. Anatolian Journal of Psychiatry, 14 (1), 27-35. Turkish.doi:10.5455/apd.35949 Centers for Disease Control and Prevention (CDC), Understanding Child Maltreatment, Fact Sheet, 2013, www.cdc.gov/violenceprevention/pdf/cm-factsheet--2013.pdf (Erişim Tarihi:15.05.2014) Canbaz, S., Turla, A., Aker, S., & Pekşen, Y. (2005). Samsun merkez sağlık ocaklarındagörev yapan pratisyen hekimlerin çocuk istismarı ve ihmali konusunda bilgi ve tutumları. Sürekli Tıp Eğitimi Derg, 14(11), 241-6. Çatık, A. E., & Hemşire, Ç. O. (2006). ebelerin çocuk istismarı ve ihmalinin belirti ve risklerini tanıma düzeylerinin saptanması. Ege Üniversitesi Hemşirelik Yüksek Okulu Dergisi, 22(2), 103-119. Christoffersen MN, DePanfilis D. Prevention of child abuse and neglect and improvements in child development. Child Abuse Review 2009; 18:24-40. Gölge, Z. B., Hamzaoglu, N., & Türk, B.; Sağlık Çalışanlarının Çocuk İstismarı Ve İhmali Konusundaki Farkındalık Düzeylerinin Ölçülmesi, J For Med 2012;26(2): 86-96 doi: 10.5505/adlitip.2012.36349 Hornor G. Sexual behavior in children: normal or not?. J Pediatr Health Care 2004;18:57-64. Kara Ö., Çalışkan D., Suskan E., Ankara İlinde Görev Yapan Çocuk Asistanları, Uzmanları ve Pratisyen Doktorların Çocuk İstismarı ve İhmali Konusunda Bilgi Düzeyleri ve Yaklaşımlarının Karşılaştırılması. Türk Pediatri Kurumu Derneği, 2013. Kaynar ET, Dündar C, Peşken Y. Ebelik ve hemşirelik öğrencilerinin aile içi şiddet konusunda bilgi ve tutumlarının değerlendirilmesi. Genel Tıp Dergisi 2007; 17: 105-110. Keser N, Odabaş E, Elibüyük S. Ana-babaların çocuk istismarı ve ihmali konusundaki bilgi düzeylerinin incelenmesi. Türkiye Çocuk Hast Der 2010; 4:150-157. Koçak, C.; Büyükgönenç, L. Toplumdaki Bireylerin Çocuk İstismarı Ve İhmaline Yönelik Bilgi Ve Görüşleri Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2011; 1:89-104 Yurdakok, K. ; Çocuk İstismarı ve İhmali Sunumu,Çocuk İhmali ve İstismarı Kursu, 27-28.05.2004, Ankara www.hasuder.org/belgeler/cocuk_kongre.doc (erişim tarihi 01.05. 2010) (Çocuk İstismarını ve İhmalini Önleme Kongresi Sonuç Bildirgesi). 27 7. EKLER EK 1 28 EK 2 29 30 EK 3 Proje Broşürleri 31 32 EK 4 Proje Afişleri* *Ankara Üniversitesi Çocuk Koruma Birimi’nde görev yapan SHU Özdecan BEZİRCİ ile görüşülerek projede afişlerin kullanımı için izin alınmıştır. 33 34 EK 5 “Çocuk ve Şiddet” Konulu Vaaz 35 36 37 EK 6 “Cinsel İstismar” Konulu Vaaz 38 39 EK 7 Proje Yazımı, Ortakların ve Proje Okullarının Belirlenmesi/Proje Hazırlık Toplantıları (Mayıs-Haziran 2014) 40 41 EK 8 Proje Ortakları Toplantıları ve Protokollerin İmzalanması (02 Temmuz 2014) 42 EK 9 Proje Açılış Toplantısı ve Panelin Yapılması (10 Eylül 2014) 43 EK 10 Öğretmen Eğitim Toplantılarının Yapılması (Eylül 2014) 44 45 46 47 48 EK 11 Din Görevlileri Eğitim Toplantısı (16 Ekim 2014 ) 49 EK 12 Karabağlar İlçesindeki İlk ve Ortaokul İdarecilerinin Eğitim Toplantısı (15 Ocak 2015 ) 50 51 52 EK 13 Veli Eğitim Toplantıları (Eylül 2014-Ocak 2015 ) 53 54 55 56 57 58 59 60 61 EK 13 Çocuk İstismarı Konulu Vaazların İlçede Bulunan Camilerde Okutulması (23 Ocak 2015/27 Mart 2015 ) 62 10. TEŞEKKÜR Göreve geldiği günden beri proje kavramına büyük değer veren, sorunların çözümünün proje bazında olmasını isteyen, bizleri yönlendiren bu projenin ortaya çıkmasında büyük emeği olan, her türlü desteği sağlayan saygıdeğer Kaymakamımız Mehmet Sadık TUNÇ’ a, Bu projenin hayata geçirilmesinde büyük emekleri olan Karabağlar İlçe Milli Eğitim Müdürü Sayın Halit ASLAN ve Karabağlar Sosyal Hizmet Merkezi eski Müdürü Sayın Y. Güven GÜNGÖRMÜŞ’e, projenin akademik danışmanlığını yapan Ege Üniversitesi Çocuk Koruma Birimi Başkanı Prof.Dr. Cahide Aydın’a, Proje Koordinatörleri Sayın Uzm.Fatma DEMİRCİ ile Sayın Uzm.Tuncay YILMAZ’a, kendilerine bu fikri söylediğimiz andan itibaren büyük destek veren Karabağlar İlçe Müftüsü Sayın Abdulcebbar ALTUN’a, Karabağlar Rehberlik ve Araştırma Merkezi Müdürü Sayın Ertuğrul SOLAK’a, İl Sağlık Müdürlüğü Çocuk İzlem Merkezi Sorumlu Hekimi Sayın Sevay ALŞEN’e, İzmir Barosu, Türk Psikologlar Derneği İzmir Şubesi, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği İzmir Şubesi ve Kadın Haklarını Koruma Derneği İzmir Şubesi’ne, Projemize büyük katkı sağlayan Dünya Bankası Proje Uzmanı Dr. İsmail OKÇAY’a, Ayrıca bu projenin uygulanmasında büyük emeği olan Çocuk Gelişim Uzmanı Ergül BAŞARAN BOZKURT, Uzm. Psikolog Dilara İÇÖZ, Rehber Öğretmen F.Bağnu ÖZTÜRK, Rehber Öğretmen Tayfun YALÇIN ve Psikolojik Danışman Volkan EZELİ’ye, Projenin uygulanması aşamasında öğretmen eğitim toplantılarına katılarak konunun hukuki boyutuna ilişkin sunumu yapan Av.Nilgün ŞENTUNA, Av.Nilgün ÖZERKAN, Av.Ogün KAYAGÜN, Av. Seda AYAZ AKSOY, Av.Ali AYDIN, Av.Şenay ÇÖTE, Av.Seda GÜRER’e, Projemizde pilot okul olarak seçilen; Zeyni Hanım İlkokulu, Ahmet Ragıp Üzümcü İlkokulu, Hüseyin Akdağ İlkokulu, Agah Efendi İlkokulu, Aydınoğlu Mehmet Bey İlkokulu, Necip Fazıl Kısakürek İlkokulu, Ali Erentürk İlkokulu, Emrullah Efendi İlkokulu, Şehit Muzaffer Erdönmez İlkokulu, Mustafa Urcan İlkokulu, Nazire Merzeci İlkokulu idarecileri ve rehberlik servisinde görev yapan öğretmenlere, eğitim toplantılarının planlanması konusundaki iş birliğine açık ve özverili çalışmaları nedeniyle, Projemizin ölçeklerinin değerlendirilmesinde veri girişlerini yapan Stajyer Hatice YILMAZ, Stajyer Ayhan PEKBAY, Psk. Berkay KÖFTECİ, ÇGU Şahin ERDOĞAN, Sosyolog Cemal SOYSAL’a İstatistiksel analizleri yaparak projemize büyük katkı sağlayan Türkiye İstatistik Kurumu İzmir Bölge Müdürlüğü’nde görevli İstatistikçi Süheyla DENİZ’e, Çocuk istismarını ve ihmalinin önlenmesi amacıyla hazırlanan “Mutlu Çocuklar Yarınımızdır” projesi sonuç bildirgesini raporlaştıran Çocuk Gelişim Uzmanı Ergül BAŞARAN BOZKURT ve Uzm. Psikolog Dilara İÇÖZ’e en derin sevgilerimizle teşekkürü bir borç biliriz. 63
Benzer belgeler
Arşiv Kaynak Tarama Dergisi Evaluation of Child Abuse
İnsanlık tarihi kadar eski, insanlığın en önemli sosyal yaralarından biri olan çocuk istismarı ve
ihmali oldukça sık görülen önemli bir halk sağlığı sorunudur5-7. Tarihin başlangıcından itibaren
çe...