Full Text
Transkript
Full Text
ORIGINAL RESEARCH / ORİJİNAL ARAŞTIRMA 2013 Aile Planlaması Polikliniğine Başvuran Hastalarda Gebelikten Korunma Yöntemlerinin Değerlendirilmesi Evaluation of Contraception Methods of Patients Attending to the Family Planning Clinic AUTHORS / YAZARLAR Selin Haliloğlu Sağlık Bakanlığı Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Aile Hekimliği Kliniği, İstanbul Yaprak Pelin Gündoğdu Sağlık Bakanlığı Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Aile Hekimliği Kliniği, İstanbul Teslime Serap Evcimen Sağlık Bakanlığı Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Aile Planlaması Polikliniği, İstanbul Mahmut Çivilibal Sağlık Bakanlığı Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Kliniğii, İstanbul 70 ÖZET Amaç: Bu çalışmada aile planlaması polikliniğine başvuran hastalarda gebelikten korunma yöntemlerinin değerlendirilmesi amaçlandı. Yöntem: Son üç yıl içinde (2010-2012) Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi Aile Planlaması Polikliniği’ne başvuran 2000 kadın hastanın tıbbi dosyaları geriye dönük incelendi. İstatistiksel analiz için SPSS 15.0 for Windows programı kullanıldı, anlamlılık düzeyi p değerinin 0.05’ten küçük olması olarak kabul edildi. Bulgular: Yaş dağılımı 16 ile 58 yıl, yaş ortalaması 34,12±8,04 yıl olan olguların %98,6’sının özgeçmişinde en az bir kez gebelik öyküsü vardı. Başvuruda olguların rahim içi aracı en sık (%50,4) korunma yöntemi olarak kullandıkları ve sadece %2,0’ının hiçbir yöntem kullanmadıkları belirlendi. Korunma yöntemi kullanmayan 45 yaşından büyük olgu yoktu. Cinsel perhiz 25 yaş, geri çekme yöntemi 40 yaş, kondom 45 yaş ve oral kontraseptif 35 yaş altında, bir aylık iğne 31-35 yaş arasında, rahim içi araç 35-45 yaş arasında ve üç aylık iğne ise 40 yaş üstündeki olgularda diğer yaş gruplarına göre daha fazla kullanıldığı belirlendi. Lisans eğitimi almış olanların diğer eğitim düzeyindekilerine göre oral kontraseptif kullanımının daha fazla, rahim içi araç kullanımının ise daha az olduğu saptandı. Aile planlaması polikliniğine başvuru sonrası geri çekme yönteminde belirgin düşüş olduğu (%12,2’den %1,4’e) ve RİA kullananların daha fazla vajinit oldukları gözlendi. Sonuç: Aile planlaması yöntemlerinin etkili ve düzenli kullanımı, birey ve toplum sağlığı açısından çok önemlidir. Bunun sağlanabilmesi için bireylerin bilgi düzeylerinin artırılması ve bu konuda toplumda farkındalık yaratılması gerekmektedir. Anahtar Kelimeler: Aile planlaması, gebelikten korunma yöntemleri ABSTRACT Aim: This study was carried out to evaluate methods of contraception in women who applied to Family Planning Clinic of Haseki Training and Research Hospital. Method: Data of female patients (n=2000) followed-up between the years 2010 and 2012 at family planning clinic of Haseki Training and Research Hospital were retrospectively evaluated for demographic characteristics. Descriptive statistics and Chi-Square tests were used for statistical analysis. Significance level p was set as <0.05. Results: Age distribution was between 16 and 58 years. 98.6% of participants had been pregnant at least once. Intra-uterine device is the most frequent (50.4%) used method of contraception, and only 2.0% were not using any method. Patients older than 45 years did not use any contraceptive method. Sexual abstinence was more common among 25 years old, coitus interruptus among 40 years old, condom among 45 years old, oral contraceptives under the age of 35, Mesigyna between the ages of 31-35, intra-uterine device between the ages of 35-45, and Depo-provera over the age of 40 compared to other groups. It has been determined that unlike the ones who has different educational status, the ones who has undergraduate study use more oral contraceptives and less intra-uterine device. It has been observed that after applying for the family planning clinic, coitus interruptus was decreased distinctively (from 12.4% to 1.4%). Conclusion: The use of family planning methods effectively and regularly is significant for the individuals and the society health. To achieve this, the awareness and informing of society is essential. Keywords: Family planning, methods of contraception Euras J Fam Med 2013; 2(2):70-76 Giriş Aile planlaması, bireylerin istedikleri zaman istedikleri sayıda çocuk sahibi olmaları için ailelere sağlanan hizmetlerin tümüdür (1). Bu hizmetlerin temel amacı anne ve çocuk sağlığı düzeylerinin yükseltilmesi, ana konusu gebelikten korunma (kontrasepsiyon) yöntemleridir (2). Gebelikten korunma yöntemleri; doğal ve modern yöntemler olarak ikiye ayrılır. Doğal yöntemler, çiftlerin doğurganlık bilinci ile gebeliği önlemeyi ya da oluşturmayı sağlayan bazı kuralları birlikte uygulanması olarak tanımlanır. Bunlar; servikal mukus ya da ovulasyon (Billings), bazal vücut ısısı, servikal palpasyon, vaginal yıkama, semptotermal uygulama, takvim ve geri çekme yöntemleri olarak sıralanabilir. Modern yöntemler ise, aile planlaması polikliniklerinde önerilen daha etkili ve güvenli yöntemlerdir. Temel çeşitleri, bariyer yöntemler, oral kontraseptifler (OKS), enjekte edilen kontraseptifler (1 aylık ve 3 aylık enjeksiyonlar), derialtı implantları, spermisitler, rahim içi araçlar (RİA) ve cerrahi sterilizasyon yöntemleri (vazektomi ve tüp ligasyonu) olarak sınıflandırılır (3). Bu çalışmada, Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi Aile Planlaması Polikliniği’ne başvuran hastaların uyguladıkları gebelik kontrol yöntemlerinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem Bu çalışmada, son üç yıl içinde (2010-2012) Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi Aile Planlaması Polikliniği’ne başvuran 2000 kadın hastanın tıbbi dosyaları geriye dönük incelendi. Bu kayıtlarda hastaların sosyo-demografik özelliklerinin yanı sıra son gebelik durumu, geliş şikayeti, son kullanılan gebelikten korunma yöntemi, varsa yöntem değişikliği ve nedeni ile ilgili veriler bulunmaktaydı. Sosyo-demografik özellikler olarak, hastaların yaş ve eğitim düzeyi, gebelik (gravida), doğum (parite), düşük (abortus), küretaj, ektopik gebelik ve yaşayan çocuk sayıları kaydedildi. Eğitim durumları “okuryazar değil, okur-yazar, ilkokul, ortaokul, lise ve lisans’’ olarak altı gruba ayrıldı. Son kullanılan gebelikten korunma yöntemleri, “yöntem yok, cinsel perhiz (son bir aydır hiç ilişki (koitus) olmama durumu), geri çekme yöntemi, kondom, OKS, bir ve üç aylık enjeksiyonlar, RİA, spermisit ve tüp ligasyonu” olarak gruplandırıldı. Son gebeliğin sonuçlanma şekli, “abortus, küretaj, normal spontan doğum ve sezeryan” olarak sınıflandırıldı. İstatistiksel analiz için SPSS 15.0 for Windows programı kullanıldı. Tanımlayıcı istatistikler; kategorik değişkenler için sayı ve yüzde, sayısal değişkenler için ortalama ve standart sapma olarak verildi. Kategorik değişkenlerin çoklu grup karşılaştırmaları Ki Kare testi ile yapıldı. Koşulların sağlanamadığı durumlarda Monte Carlo simülasyonu kullanıldı. İstatistiksel anlamlılık düzeyi P değerinin 0,05’ten küçük olması durumu olarak kabul edildi. Bulgular Olguların yaş dağılımı 16 ile 58 yıl ve yaş ortalaması 34,12±8,04 yıl idi. Bunların 1973’ünün (%98,6) geçmişte en az bir kez gebe kaldığı ve gebelik sayısı ortalamasının 3,55±2,15 (medyan 3) olduğu belirlendi. Olguların obstetrik öykülerinde bir ya da birden fazla sayıda doğum, düşük, küretaj vardı. Olguların genel özellikleri Tablo 1’de özetlenmiştir. Tablo 1. Olguların demografik özellikleri n (%) Ortalama ± Dağılımı SD Obstetrik öykü Gebelik (Gravida) Doğum (Parite) Düşük (Abortus) Ektopik Gebelik Yaşayan Çocuk Sayısı 1973 (98,6) 1971 (38,5) 399 (19,9) 9 (0,5) 3,55±2,15 2,79±1,53 0,29±0,73 0-15 0-12 0-10 2,64±1,45 0-12 Yaş grupları <25 yıl 25-30 yıl 31-35 yıl 36-40 yıl 41-45 yıl >45 yıl 248 (12,4) 476 (23,8) 438 (21,9) 378 (18,8) 269 (13,5) 191 (9,6) Eğitim durumu Okur yazar degil Okur yazar İlkokul Ortaokul Lise Lisans 326 (16,3) 93 (4,7) 1148 (57,4) 198 (9,9) 179 (9,0) 56 (2,8) 71 Haliloğlu S ve ark. Aile Planlaması Polikliniğine Başvuran Hastalarda Gebelikten Korunma Yöntemlerinin Değerlendirilmesi Hastaların Sosyal Güvenlik Kurumlarına göre dağılımı; %58,9 Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK), %24,2 Yeşil Kart, %5,6 Bağ-Kur ve %3,2 Emekli Sandığı mensubu iken %8,1’inin herhangi bir sağlık güvencesi yoktu. Gebelik öyküsü bulunan olgularımızın başvuru öncesi son gebeliğinin %56,8’inde (n=1121) normal doğum, %19,6’sında (n=387) sezeryan, %18,6’sında (n=367) küretaj, %4,8’inde (n=95) abortus ve %0,2’sinde (n=3) ektopik gebelikle sonladığı belirlendi. Olguların yarısından fazlası (%50,4) başvuruda RİA kullanmakta iken %2’si hiçbir yöntem kullanmıyordu. Başvuru sırasında olgulardan hiçbiri spermisit kullanmamaktaydı ve hiçbir olgu gebelikten korunma yöntemi olarak tüp ligasyonu yöntemini tercih etmemişti, başvurudan sonra da bu yöntemler hiçbir olgu tarafından tercih edilmedi. Çalışmamıza katılan olgularının eşlerine vazektomi uygulanıp uygulanmadığı ise sorgulanmadı (Grafik 1). Grafik 1. Başvuruda son kullanılan yöntem oranları. Son kullanılan gebelikten korunma yönteminin yaş gruplarına göre dağılımı Tablo 2’de yer almaktadır. Cinsel perhiz oranı 25 yaş altında, geri çekme 40 yaş altında, kondom kullanma 45 yaş altında, OKS 35 yaş altında, 1 aylık iğne kullanımı 31-35 yaş aralığında, RİA kullanımı 36-45 yaş aralığında diğer yaş gruplarına göre daha yüksekti. 3 aylık iğne kullanımı ise 40 yaş üstü özellikle 45 yaş üstünde diğer yaş gruplarına göre daha yüksek oranda kullanılmaktaydı. Bir diğer dikkat çekici durum 45 yaş üstündeki hastalarımızın tamamı gebelikten korunma yöntemlerinden birisini kullanmaktaydı. Yaş gruplarına göre bu farklılıklar istatistiksel olarak anlamlıydı (p<0,001). Olguların eğitim düzeylerine göre tercih ettikleri yöntemler Tablo 3’te verildi. Gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı düzeyde farklılık saptandı (p<0,001). En dikkat çekici durum, lisans düzeyinde eğitim almış olan kadınların yöntem kullanmama ve OKS kullanım oranlarının diğer gruplara göre yüksek, RİA kullanım oranının ise düşük olmasıydı. Olgularımızın son kullandığı yöntemi ne kadar süredir kullandıkları incelendiğinde; %25,8’i (n=515) 0-6 ay, %11,9’u (n=237) 6-12 ay, %37,6’sı (n=752) 1-5 yıl, %19,1’i (n=381) 5-10 yıl ve %5,7’si (n=114) 10 yıldan fazla idi. Yöntem kullanım sürelerine göre son kullanılan yöntem oranları açısından istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptandı (p<0,001). On yıla kadar yöntem kullananlarda RİA kullanım oranları artarak giderken on yılın üzerinde ise düşüktü. 10 yılın üzerinde gebelikten korunma Tablo 2. Yaş gruplarına göre son kullanılan yöntem <25 yaş 25-30 yaş 31-35 yaş 36-40 yaş 41-45 yaş >45 yaş Cinsel perhiz 24 (9,7) 18 (3,8) 12 (2,7) 9 (2,4) 7 (2,6) 3 (1,6) Geri çekme 34 (13,7) 66 (13,9) 54 (12,3) 57 (15,1) 18 (6,7) 15 (7,9) Kondom 30 (12,1) 77 (16,2) 55 (12,6) 51 (13,5) 39 (14,5) 17 (8,9) OKS 24 (9,7) 44 (9,2) 41 (9,4) 11 (2,9) 8 (3,0) 0 (0,0) 1 aylık iğne 8 (3,2) 15 (3,2) 27 (6,2) 7 (1,9) 3 (1,1) 0 (0,0) 3 aylık iğne 10 (4,0) 20 (4,2) 22 (5,0) 19 (5,0) 41 (15,2) 67 (35,1) RİA Yöntem yok 109 (44,0) 9 (3,6) 223 (46,8) 13 (2,7) 221 (50,5) 6 (1,4) 215 (56,9) 9 (2,4) 151 (56,1) 2 (0,7) 89 (46,6) 0 (0,0) Toplam n (%) 248 (12,4) 476 (23,8) 438 (21,9) 378 (18,8) 269 (13,5) 191 (9,6) 72 P <0,001 Euras J Fam Med 2013; 2(2):70-76 Tablo 3. Başvuruda eğitim düzeylerinde son kullanılan yöntem Okur yazar değil Okur Yazar İlkokul Ortaokul Lise Lisans Cinsel perhiz Geri çekme Kondom OKS 1 aylık iğne 3 aylık iğne RİA Yöntem yok 9 (2,8) 42 (12,9) 37 (11,3) 20 (6,1) 6 (1,8) 35 (10,7) 169 (51,8) 8 (2,5) 2 (2,2) 15 (16,1) 8 (8,6) 5 (5,4) 1 (1,1) 3 (3,2) 58 (62,4) 1 (1,1) 40 (3,5) 140 (12,2) 146 (12,7) 63 (5,5) 38 (3,3) 115 (10,0) 591 (51,5) 15 (1,3) 8 (4,0) 20 (10,1) 42 (21,2) 13 (6,6) 11 (5,6) 14 (7,1) 84 (42,4) 6 (3,0) 10 (5,6) 22(12,3) 24 (13,4) 14 (7,8) 4 (2,2) 9 (5,0) 92 (51,4) 4 (2,2) 4 (7,1) 5 (8,9) 12 (21,4) 13 (23,2) 0 (0,0) 3 (5,4) 14 (25,0) 5 (8,9) Toplam n (%) 326 (16,3) 93 (4,7) 1148 (57,4) 198 (9,9) 179 (9,0) 56 (2,8) yöntemi kullananlarda son kullanılan yöntem olarak kondom kullanımı yüksekti (Grafik 2). P <0,001 kullananların büyük çoğunluğunda (%60,6) vajinit saptanmıştı. Başvuru sonrası olguların yarısından fazlasının eski yöntemini kullanmaya devam ettiği, %9,9’unun ise kullandığı yöntemi bıraktığı belirlendi. Başvurudan sonra olguların gebelikten korunma yöntemi olarak en sık (%9,3) kondom kullanmaya başladıkları saptandı (Tablo 4). Tablo 4.Başvuru sonrası kullanılan korunma yöntemi Eski yöntem devam Yeni başlanan yöntem - Kondom Grafik 3. Hastaların kullandıkları korunma yöntemi ile şikayet ve muayene bulguları arasındaki ilişki. Hastaların aile planlaması polikliniğine başvuru sırasındaki şikayet ve muayene bulgularının (anemi, düzensiz kanama ve vajinit) kullanılan yöntemlere göre dağılımı Grafik 3’te verilmiştir. RİA - RİA - 3 aylık iğne - OKS - 1 aylık iğne n (%) 1325 (66,3) 185 (9,3) 151 (7,6) 68 (3,4) 28 (1,4) 15 (0,8) Yöntem kullanmayanlar Yöntemi bırakanlar Toplam 31(1,6) 197 (9,9) 2000 (100) Tablo 5. Hastaların başvuru nedenlerine göre yöntem değişiklikleri (başvuru sonrası son kullandıkları yöntem) Başvuru Nedeni n (%) Herhangi bir şikayet Gebelik veya küretaj istemi Kontrol (şikayetsiz) Kendi isteğiyle yöntem değiştiren Kondom 67 (8,4) 1 (0,6) 81 (10,3) 36 (15,1) OKS 3 (0,4) 0 (0,0) 19 (2,4) 6 (2,5) 1 aylık iğne 5 (0,6) 0 (0,0) 10 (1,3) 0 (0,0) 3 aylık iğne 17 (2,1) 0 (0,0) 41 (5,2) 10 (4,2) 2 (0,3) 693 (86,8) 2 (0,3) 0 (0,0) 9 (5,1) 28 (16,0) 5 (0,6) 616 (78,1) 1 (0,1) 144 (60,5) 7 (2,9) 0 (0,0) 9 (1,1) 137 (78,3) 16 (2,0) 35 (14,7) RİA Eski yöntem Yöntem kullanmayanlar Yöntemi bırakanlar 73 Haliloğlu S ve ark. Aile Planlaması Polikliniğine Başvuran Hastalarda Gebelikten Korunma Yöntemlerinin Değerlendirilmesi Hastalar başvuru nedenine göre incelendiğinde; herhangi bir şikayetle gelenlerin %86,8’inin, hiç bir şikayeti olmayıp sadece kontrol amacıyla gelenlerin %78,1’inin eski korunma yöntemine devam ettikleri belirlendi. Gebelik ve küretaj istemi ile başvuranların %78,3’ünün kullandıkları yöntemi bıraktıkları saptandı. Kendi isteği ile yöntem değiştirenlerin ise en sık oranda (%60,5) RİA yöntemini seçtikleri gözlendi (Tablo 5). Tablo 6’da aile planlaması polikliniğine başvurudan sonra son durum özetlenmiştir. Başvurudan sonra en sık kullanılan gebelikten korunma yönteminin RİA olduğu belirlendi (%49,5). Geri çekme ve cinsel perhiz yöntemlerinde istatistiksel olarak anlamlı düşüş olduğu, diğer yöntemlerde ise belirgin farklılık olmadığı belirlendi. Tablo 6. Başvuru öncesi ve sonrası kullanılan gebelikten korunma yöntemleri Başvuru öncesi n (%) Başvuru sonrası n (%) RİA 1008 (50,4) 990 (49,5) Kondom 269 (13,5) 351 (17,6) 3 aylık iğne 179 (9,0) 220 (11,0) OKS 128 (6,4) 113 (5,7) 1 aylık iğne 60 (3,0) 60 (3,0) 244 (12,2) 28 (1,4) 73 (3,7) 10 (0,5) 39 (2) 228 (11,4) 2000 (100) 2000 (100) Geri çekme yöntemi Cinsel perhiz Yöntem kullanmayanlar Toplam Tartışma Aile planlaması uygulaması sırasında gebeliği önleyici etkili veya modern yöntem olarak bilinen yöntemlerden herhangi birinin kullanılmasının kişi üzerinde oluşturabileceği olumsuz etki, istenmeyen gebelik ve doğum yapmanın yaratabileceği tehlikelere göre daha düşüktür. Üstelik modern yöntemlerden bazılarının kadın sağlığı üzerine olumlu etkilerinin olduğu da bilinmektedir. Gebeliği önleyici hapların over kanseri riskini, bariyer yöntemlerinin ise cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlara 74 yakalanma riskini azalttığı bilinmektedir (4). Türkiye’de aile planlaması hizmetleri resmi ve özel sağlık kuruluşlarındaki aile planlaması polikliniklerinde verilmektedir (5). Türkiye’de 1978’den 2008’e kadar 30 yıllık sürede doğal ve modern gebelikten korunma yöntemi kullanan kadınlar %47 oranında artmış, bu artış modern yöntemlerde %156 olmuştur. (6). Gebelikten korunma yöntemlerinin istenen düzeylerde olup olmadığının önemli bir göstergesi de anne ve bebek ölüm oranlarıdır. Türkiye’ de 1974-1975 döneminde 100.000 canlı doğumda 132 olan tüm nedenlere bağlı anne ölümleri oranı 2006 yılında 38’e düşmüştür (6). Yine 2009 yılında bin canlı doğum başına 13,9 bebek ölümü düşerken 2010 yılında bu oran binde 12,1’e düşmüştür (7). Günümüzde Türkiye'de modern korunma yöntemi kullanımı geleneksel korunma yöntemlerine göre daha fazladır. Geçmişte ve günümüzde en yaygın kullanılan geleneksel yöntem geri çekme yöntemi, en yaygın kullanılan modern yöntem ise RİA'dır (8). Ülkemizden bir çok çalışmada da en sık kullanılan geleneksel yöntemin geri çekme yöntemi olduğu bildirilmiştir (9-12). Giray ve arkadaşları (13) 412 hasta içeren çalışmalarında en sık kullanılan yöntemin (%40,8) RİA ve ikinci sıklıkta (%32,3) geri çekme yöntemi olduğunu bildirmişlerdir. Çalışmamızda en sık kullanılan yöntemin RİA (%50,4) olduğunu belirleyerek önceki çalışmaları teyid ettik. Fakat bizim hasta grubumuz diğer çalışmalardakinden farklı olarak ikinci sıklıkta kondom kullanmaktaydı. Ülkemizde yapılmış iki çalışmada bizden farklı olarak en sık kullanılan yöntemin OKS (5) ve kondom (14) olduğu belirlenmiştir. Ukrayna ve İspanya’da yapılan iki çalışmada ise en sık kullanılan gebelikten korunma yöntemi kondom olarak belirlenmiştir (15,16). Çalışmamızda gebelikten korunma yöntemi tercihinin yaş gruplarına göre farklılık gösterdiği saptandı. Bu sonuçlarımız bazı yurtiçi ve yurt dışı çalışmalarla benzerlik göstermekteydi (9,17). Gelişmiş ülkelerden yapılan çalışmalarda (17) bir bariyer yöntemi olan diyafram yönteminin özellikle orta yaştaki kadınlarda kullanıldığı bildirilmiştir. Buna rağmen çalışmamızdaki olguların hiç biri bu yöntemi kullanmamakta idi. Euras J Fam Med 2013; 2(2):70-76 Gebelikten korunma yöntemlerinin her birinin kendine özgü olumlu ve olumsuz yönleri vardır. Ö r n e ğ i n ; R İ A’ n ı n a d e t g ö r e m e m e , a d e t kanamalarında artma, adet dönemleri arasında lekelenme, kramp tarzı ağrı, vajinal akıntı ve pelvik infeksiyon riskinde artma gibi olumsuz yönleri vardır (3). Tamer ve arkadaşları çalışmalarında Trichomonas vaginalis enfeksiyonlarının, gebelikten korunma yöntemleri arasında RİA kullananlarda daha fazla oranda görüldüğünü, OKS ve hormonal enjeksiyon kullanan kadınlarda ise görülmediğini belirtmiştir (18). Bu çalışmaya paralel olarak olgularımızda en sık görülen şikayetin vajinit olduğu ve bunun tüm yöntemlerde görülmekle beraber en sık RİA kullananlarda görüldüğü saptandı. Çalışmamızdan farklı olarak Vessey ve arkadaşları çalışmalarında vajinit ve servisitin tüm gruplarda sık görüldüğünü ancak en sık OKS kullananlarda görüldüğünü belirtmiştir (17). Olgularımızdan gebelik öyküsü bulunanların, son gebeliğinin sonlanma şekli normal spontan doğum (%56,8), küretaj (%18,6) ve abortus (%4,8) olarak belirlendi. Bu bulgularımız önceki çalışmalara benzerdi (14). Sonuç Sonuç olarak; aile planlaması yöntemlerinin etkili ve düzenli kullanımı, istenmeyen gebeliklerin ve bunlara bağlı komplikasyonların önlenmesini sağlar. Böylece bireylerin bedensel ve ruhsal sağlığının ve bu sayede toplum sağlığının korunmasını hedefler . Çalışmamızda önceki çalışmaların aksine eğitim seviyesi arttıkça korunma yöntemi kullanmama oranının yükseldiği dikkat çekmektedir (2,12). Bu da gebelikten korunma yöntemlerinin daha etkili olabilmesi için bireylerin bilgi düzeylerinin artırılması yanında toplumda farkındalık yaratılması gerektiğini ve aile planlaması polikliniklerin daha aktif faaliyetlerde bulunmasının desteklenmesi gerektiğini göstermektedir. Kaynaklar 1. Kitapçıoğlu G, Yanıkkerem E. Manisa Doğumevinde doğum yapan kadınların doğurganlık öyküleri, aile planlaması davranışı ve doğum sonrası aile planlaması danışmanlığı. Ege Tıp Dergisi 2008;47:87-92. 2. Polat SA, Açık Y, Gürateş B, Elazığ Devlet Hastanesinde Aile Planlaması Polikliniğine başvuran kadınların doğurganlık özellikleri ve kullandıkları aile planlaması yöntemleri. Turgut Özal Tıp Dergisi 2000;7:260-5. 3. T.C. Sağlık Bakanlığı Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Genel Müdürlüğü. Ulusal Aile Planlaması Hizmet Rehberi, Kontraseptif Yöntemler. İsen M, Özek B, Özmen Ş, Tüzer TT (editors). Ankara 2000; 311-29,457-65. 4. Sadıkoğlu G, Aile Hekimliği, Bilgel N (ed), 2006;45:691. 5. Yıldızhan B,Yıldızhan R, Adalı E, 2000-2004 yıllarında İstanbul Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ndeki Aile Planlaması Yöntemlerinin Değerlendirilmesi. Van Tıp Dergisi 2008;15:104-6. 6. Tezcan S, Tunçkanat HF, Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırmalarına Göre Üreme Sağlığı Göstergelerindeki Degişimler 1978-2008, 6. Ulusal Üreme Sağlığı ve Aile Planlaması Kongresi Konuşma ve Bildiri Özetleri Kitabı 2009; 12-13. 7. Temel Doğurganlık ve Ölümlülük Göstergeleri [Internet]. Ankara: Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü;2012. http://www.tuik.gov.tr/UstMe nu.do?metod=temelist adresinden 15.08.2013 tarihinde erişilmiştir. 8. Çivi S, Birinci Basamakta Tanı ve Tedavi, Bozdemir N, Kara İH (ed), 2010;17:991-2. 9. Güngör S, Başer İ, Göktolga Ü, Koitus interruptus (geri çekme) yönteminin etkinliği ve eğitim seviyesinin önemi. Gülhane Tıp Dergisi 2006;48:8-10. 10. Gılıç E, Ceyhan O, Özer A, Niğde Doğumevi’nde doğum yapan kadınların aile planlaması konusundaki bilgi 75 Haliloğlu S ve ark. Aile Planlaması Polikliniğine Başvuran Hastalarda Gebelikten Korunma Yöntemlerinin Değerlendirilmesi tutum ve davranışları. Fırat Tıp Dergisi 2009;14:237-41. 11. Kaya H, Tatlı H, Açık Y, Deveci SE, Bingöl ili Uydukent Sağlık Ocağı bölgesindeki 15–49 yaş kadınların aile planlaması yöntemi kullanım düzeyinin belirlenmesi. Fırat Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi 2008;22:185-91. 12. Sakı EM, Evsen SM, Kontrasepsiyon yöntemlerinin etkinliği ve kadınların eğitim düzeyi: Güneydoğu Anadolu’da bir ilçe örneği. Dicle Tıp Dergisi 2008;35:265-70. 13. Giray H, Keskinoğlu P, Işıkkent Sağlık Ocağı’na başvuran 15-49 yaş evli kadınların etkili aile planlaması yöntemi kullanımı ve etkileyen etmenler. Sted 2006;15:25. 14. Öztürk J, Aksakal FN, Dikmen AU, Yüksel HA, Korucuoğlu Ü, Özcan P, et al. Ankara’da 15-49 yaş arası evli kadınlarda doğurganlık özellikleri ve aile planlaması yöntemi kullanma durumları. 6.Ulusal Üreme Sağlığı ve Aile Planlaması Kongresi Konuşma ve Bildiri Özetleri Kitabı 2009; 270. 15. Saxton J, Malyuta R, Semenenko I, Previous reproductive history and post-natal family planning among HIV-infected women in Ukranie. Human Reproduction 2010;25:2366-73. 16. Saurina C, Vall-Ilosera L, Saez M. Factors determining family planning in Catalonia. Sources of inequity regresyon. International Journal for Equity in Health 2012; 11: 35. 17. Vessey MP, Doll R, Characteristics of women using different methods of contraception some preliminary findings from a prospective study. International Journal Epidemiology 1972;1:119-23. 18. Tamer G, Özcan S, Doğum kontrol yöntemleri ile Trichomonasis arasındaki ilişki. Türkiye Parazitoloji Dergisi 2009;33:266-69. Corresponding Author / İletişim için Dr. Selin Haliloğlu Sağlık Bakanlığı Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Aile Hekimliği, İstanbul, Türkiye Tel: (530)-4353434 Fax: (212)-5308423 E-mail: [email protected] 76
Benzer belgeler
İstemli Gebelik Sonlandırılması, Bir Aile Planlaması Yöntemi midir
Yöntem: Son üç yıl içinde (2010-2012) Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi Aile
Planlaması Polikliniği’ne başvuran 2000 kadın hastanın tıbbi dosyaları geriye dönük incelendi.
İstatistiksel analiz i...