pdf ındır - Türkiye Tekstil Sanayii İşverenleri Sendikası
Transkript
pdf ındır - Türkiye Tekstil Sanayii İşverenleri Sendikası
İSG İYI UYGULAMA YARIŞMASI’NIN STARTI VERILDI RENK ÇALIŞTAYI’NA EV SAHIPLIĞI YAPTIK SAYI: 418 • OCAK - ŞUBAT 2016 TEKSTİL İŞVEREN TÜRKIYE TEKSTIL SANAYII İŞVERENLERI SENDIK ASI AYLIK DERGISI YEŞILDIREK, ÇIN’E MEYDAN OKUYOR ITMA’DAN TEKNIK IZLENIMLER Tekstilin Rusya’ya karşı stratejik planı ne? ASGARI ÜCRET 1.300 TL’YE ÇIKTI S AY I : 418 • O C A K- Ş U B AT 2 016 AVRUPA’DA TEKSTIL ÜRETIMI DÜŞÜYOR ARKAS SANAT MERKEZI / ANTIK ANADOLU’NUN TANIKLARI: MUHARREM KAYHAN KOLEKSIYONU T Ü R K I Y E T E K S T I L S A N AY I I I Ş V E R E N L E R I S E N D I K A S I AY L I K D E R G I S I ANTIK ANADOLU’YA YOLCULUK Olumsuz algılara karşı ortak akıl G ünümüzdeki en büyük dramlardan birini yaşayan Suriyeli sığınmacılar ile ilgili olarak Türkiye’nin özveriyle gerçekleştirdiği yaşam şartlarını iyileştirme gayretleri tüm dünya tarafından takdirle takip ediliyor. Yaşanan yoğun göçle beraber, sayıları artan sığınmacıların, kendi ihtiyaçlarını karşılamak üzere çalışma istekleri veya zorunlulukları ortaya çıkmıştır. Bu sebeple devletimiz, “Geçici Koruma Sağlanan Yabancıların Çalışma İzinlerine Dair Yönetmelik” çerçevesinde, Suriyeli göçmenlerin çalışma koşullarını belirlemiş, Türk vatandaşları ile eşit şartlarda çalışması için tüm altyapıyı hazırlamıştır. Ancak son zamanlarda öncelikle yabancı basın organlarında, aralarında dünyaca ünlü hazır giyim satın alımcılarının bulunduğu firmaların, Türkiye’de kendilerine üretim yapan işletmelerde yasa dışı olarak Suriyeli çocukların çalıştırıldığını gündeme getirdiklerini görüyoruz. Türkiye Tekstil Sanayii İşverenleri Sendikası olarak, ister Suriyeli ister Türk olsun hiçbir şekilde çocuk işçi çalıştırılmasını etik bulmuyoruz. Karşı olduğumuz çocuk işçi konusunun, İş Kanunu’nun “Onbeş yaşını doldurmamış çocukların çalıştırılması yasaktır” maddesine göre yasalarla da güvence altına alındığını hatırlatmak isteriz. Üyesi bulunduğumuz Euratex’ten, çocuk işçi çalıştırma konusu ile ilgili gelen bir yazı üzerine, Türkiye Tekstil Sanayii İşverenleri Sendikası olarak kendilerine bir mektup gönderdik. Yazımızda, şayet bu tespitin yapıldığı, denetim şirketlerinin raporlarında görmezden geldiği herhangi bir firma varsa bunların açıklanmasını, bu iddiada bulunanlardan talep ettiğimizi bildirdik. Açıklanmasını beklediğimiz ahlaki ve yasal sorumlulukları yerine getirmeyen firmaları Çalışma Bakanlığı müfettişlerine de ileteceğimizi ifade ettik. Aynı zamanda, çıkan haberlerde adı geçen satın alma firmalarının Türkiye temsilcilerine ulaşarak, bu işin takipçisi olduğumuzu kendilerine yazdığımız mektuplarla açıkladık. Ardından ilgili bakanlıklarımızın müsteşarlıklarına da görüşlerimizi bildirip, devletimizle yakın işbirliği içinde konuyu takip edeceğimizi ilettik. Hem Euratex hem de satın alım firmaları, bu hassas konuya yaklaşımımızdan ötürü gönderdikleri teşekkür mektuplarında, kendilerinin de öneri ve görüşlerini açıkladılar. Sendikamız ile beraber Türkiye’yi temsil eden İTHİB, İHKİB ve TGSD’nin temsilcilerinin hep birlikte Euratex organlarının çalışmasını sağlayıp, AB Komisyonları nezdinde, ülkemiz aleyhinde yapılan bu haberlerin ele alınmasını sağlayacaklarını düşünüyorum. Türk tekstil ve hazır giyim sanayiinde referans noktası olmanın yanı sıra sendikamız, ulusal ve uluslararası alanda sektörümüzün haklarını ve itibarını gözeten politikalar yürütmeye özen göstermektedir. Sektörümüzdeki diğer çatı kuruluşların da aynı hassasiyette olduğunu görmekteyiz. Daralan pazarlar ve haksız rekabetin yoğunlaştığı bir konjonktürde, sektörümüzle ilgili yaratılan olumsuz algılar sanayicilerimiz için önemli bir sorun haline gelebilir. Bu sebeple bütün sektör temsilcilerinin, sanayimiz adına yaratılan olumsuz algılara karşı, her platformda ortak akıl göstererek tepkilerini dile getirmelerinin önemli olduğuna inanıyorum. Metrocity A Ofis Blok Büyükdere Cad. No: 171 K: 19 34330 1. Levent - İstanbul Muharrem Kayhan Yönetim Kurulu Başkanı Tel: (0212) 344 07 77 (Pbx) Fax: (0212) 344 07 66-67 www.tekstilisveren.org.tr [email protected] 3 418 • O C A K - Ş U B AT 2 016 KÜNYE EDİTÖR Tekstil İşveren Dergisi Ocak - Şubat 2016 Sayı: 418 Türkiye Tekstil Sanayii İşverenleri Sendikası Adına İmtiyaz Sahibi Muharrem Kayhan Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Av. Başar Ay Yayın Kurulu Av. Samim Ergeneli, Levent Oğuz, Mine Şenkul Ergüven, Lerzan Öztürk, Av. Çiğdem Subaşı, Av. Ömer Emre Kaynak, Ceren Ermiş, Gamze Kılınç İdari Merkezi Türkiye Tekstil Sanayii İşverenleri Sendikası Metrocity A Ofis Blok Büyükdere Cad. No: 171 K: 19 34330 1. Levent-İstanbul Tel: (0212) 344 07 77 (Pbx), Fax: (0212) 344 07 66-67, www.tekstilisveren.org.tr Yayına Hazırlayan Doğan Burda Dergi Yayıncılık A,Ş. İletişim Cemal Subaşı Tel: 0 212 410 33 10 [email protected] Görsel Yönetmen Murat Kars Baskı APA UNIPRINT Basım San. ve Tic. A.Ş. Hadımköy İstanbul Cad. Ömerli Mah. No: 159 34555 Arnavutköy-İstanbul Tel: 90212 798 28 40 Faks: 90212 798 20 63 Umudumuzu koruyoruyoz! 2 016’nın ilk çeyreğinde küresel ekonomideki görünüm, ‘daha yavaş büyüyen dünya’ öngörüsünü bu yıl için şimdilik haklı çıkarmakta. Yurtiçinde ise Rusya ile yaşanan gerginlik, ardından gelen ekonomik yaptırımlar, Suriye ve güneydoğu sınırlarımızda yaşadığımız olumsuzluklar kendi iç dinamiklerimizi negatif etkileyen unsurlar olarak karşımıza çıkıyor. Türkiye’nin dış konjonktüründen dolayı olumsuz etkilenen ekonomimizin en önemli güçlerinden olan tekstil ve hazır giyim sanayimiz, daha yavaş büyüyen dünyada bütün gayretiyle yeni pazarlar bulmak, daha verimli çalışmak ve kaliteli mal üretmek için uğraş vermekte. Sektörümüzün geçmiş dönem performanslarında, içinden geçtiğimiz dönemdeki gibi, zorlayıcı şartlar altında birtakım kayıpları olmuştu. En yakın örneği 2008 yılında yaşamıştık. Ardından, ek vergilerin konması gibi devletimizin aldığı tedbirler hayata geçirilmiş, adeta sektörümüze can suyu verilerek ihracatçılarımızın 90 milyar doları aşan net ihracat geliri getirmelerine imkân tanınmıştı. İşte bu geçmiş performansı düşündüğümüzde hem yurtiçi hem de yurtdışında yaşanan benzer olumsuzluklara rağmen, umudumuzu koruduğumuzu söyleyebiliriz. Özellikle, Bakanlıklarımızın katkılarıyla büyük bir özenle hazırlanan orta vadeli planlarda, yenilenen teşvik sistemlerinde, tekstil ve hazır giyim müteşebbislerinin ihtiyaçlarına dönük maddelere yer verdikleri takdirde, sektörümüzün misliyle ekonomimize katkıda bulunacağına inanıyoruz. İyi okumalar. Av. Başar Ay Genel Sekreter Yayın Türü: Yerel, Aylık, Süreli ISSN: 1307-6566 Bu dergi, Doğan Burda Dergi Yayıncılık A.Ş. tarafından, Türkiye Tekstil Sanayii İşverenleri Sendikası için hazırlanmıştır. Para ile dağıtılıp, satılamaz. Dergide yayımlanan yazı, fotoğraf, harita, illüstrasyon ve konuların her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilerek dahi alıntı yapılamaz. Dergide bulunan imzalı yazıların sorumluluğu yazarlara aittir. 4 5 418 • O C A K - Ş U B AT 2 016 418 • O C A K - Ş U B AT 2 016 İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER 3 Başkan’dan 5 Editör 8 Kısa haberler 10 Aklımızda kalanlar 12 Dünyada çalışma hayatı 14 30 14 Asgari ücret 1.300 TL’ye çıktı Asgari Ücret Komisyonu’nda yapılan görüşmelerin ardından asgari ücret, 2016 yılı ile birlikte 1.300 TL’ye çıkarıldı. 18 Tekstilin Rusya’ya karşı stratejik planı Rusya ile yaşanan uçak krizi, Türk tekstil ve hazır giyim sektörünün ihracat kalesini vurdu. 18 22 Tekstile güvenlik engeli Terör olayları ihracatın önünü kesti. Hem Avrupa hem de Türkiye’de meydana gelen saldırılar nedeniyle, Avrupalı hazır giyim alıcıları Türkiye’ye gelmeyi erteledi. 30 TOBB Tekstil Sanayi Meclisi Toplantısı, Adana’da gerçekleşti TOBB Türkiye Tekstil Sanayi Meclisi Toplantısı’nda beklentiler masaya yatırıldı. 34 Avrupa’da tekstil ve hazır giyim üretimi düşüyor AB-28’in tekstil ve hazır giyim ticaret istatistikleri, Avrupa’nın üretiminde gerileme yaşandığını ortaya koydu. 38 Hazır giyimciler ‘spor line’ına yöneldi İnsanların streslerini spor yaparak atma eğilimleri spor giyime olan ilgiyi de artırıyor. 58 46 44 OVP hedefleri gerçekleşebilir mi? Prof. Dr. Sadi Uzunoğlu yorumladı. 22 44 26 Antik Anadolu’ya yolculuk Sendikamızın Yönetim ve Danışma Kurulu üyeleri ortak toplantı için İzmir’de bir araya geldi. Toplantının ardından, ‘Antik Anadolu’nun Tanıkları: Muharrem Kayhan Koleksiyonu’ sergisi ziyaret edildi. 50 46 ITMA’dan teknik izlenimler-2 Bu yıl 12-19 Kasım 2015 tarihleri arasında Milano’da gerçekleştirilen Uluslarası Tekstil Makineleri Fuarı’nın (ITMA) teknik izlenimlerinin ilkini, geçtiğimiz sayımızda Prof. Dr. Arzu Marmaralı, Prof. Dr. Mehmet Tasmacı ve Atilla Olcay’ın izlenimleriyle aktarmıştık. Bu sayımızda Yrd. Doç. Dr. Yalçın Yeşil, Arş. Gör. Müslüm Kaplan ve Muhyiddin Torun’un izlenimleriyle teknik izlenimlerin ikinci bölümüne yer veriyoruz. 50 Renk Çalıştayı’na ev sahipliği yaptık Türkiye Tekstil Sanayii İşverenleri Sendikası’nın düzenlediği ‘Renk Çalıştayı’, Textile Institute Konsey Üyesi Janet Best’i tekstil ve hazır giyim sektöründen gelen temsilcilerle buluşturdu. 52 1. İSG İyi Uygulama Yarışması’na start verildi Sendikamız, ‘1. İSG İyi Uygulama Yarışması’ düzenleniyor. 54 Yeşildirek Çin’e meydan okuyor Yeşildirek, yıllardan beri geliştirdiği ticaret modeliyle bugün Arap ülkelerinde Çin’e kafa tutar konuma geldi. 54 58 Cesur ve orijinal Zeynep Tosun Zeynep Tosun’un tasarımlarını taşıyanlar arasında Lady Gaga bile var. 62 Kültür-Sanat 64 İngilizce özetler 66 Fuar takvimi 26 38 6 7 418 • O C A K - Ş U B AT 2 016 418 • O C A K - Ş U B AT 2 016 HABER Mehmet Şimşek’ten döviz bürolarına müjde HABER Shell, 10 bin kişinin işine son verecek E D konomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Türkiye’de 168 milyar dolara ulaşan işlem hacmi bulunan döviz bürolarının banka transferleri yoluyla para alım satımındaki kısıtlamayı kaldırdıklarını açıkladı. Şimşek, yaptığı açıklamada, gelen talepler ve uluslararası uygulamalar da dikkate alınarak “Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ”de değişikliğe gittiklerini bildirdi. Söz konusu tebliğ değişikliğini Başbakanlığa gönderdiklerini belirten Şimşek, bununla döviz bürolarının banka transferleri yoluyla yabancı para alım satımı konusunun açıklığa kavuşturulduğunu vurguladı. ünyanın en büyük petrol şirketlerinden Royal Dutch Shell’in yıllık kârı son 13 yılın en düşük seviyesine geriledi. 2014’te 19 milyar dolar kâr eden şirketin 2015 yılındaki kârı 4 milyar doların altına indi. Petrol fiyatlarının 30 dolar seviyesine gerilemesi ile kriz yaşayan şirket, 10 bine yakın çalışanının işine son vermeye hazırlanıyor. ECB Başkanı’ndan parasal genişleme sinyali A vrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Mario Draghi, bankanın daha genişlemeci para politikası uygulaması ihtiyacının ortaya çıkması halinde, yan etki oluşması riskinin kendilerini engelleyemeyeceğini söyledi. Draghi, ultra düşük enflasyon ile mücadele konusunda çok geç harekete geçmenin ortaya çıkaracağı risklerin, erken adım atmaktan çok daha büyük olduğunu belirtirken, bekle ve gör duruşunun güvende kalıcı kayba yol açabileceği uyarısında bulundu. Draghi, Bundesbank tarafından Frankfurt’ta düzenlenen konferansta konuştu. Petrol şirketlerine bir kötü haber de Obama’dan! A BD Başkanı Barack Obama, temiz ulaşım ve enerji yatırımlarının finansmanı için petrol şirketlerinden ürettikleri her varil petrol için 10 dolar vergi alınmasını teklif edecek. Beyaz Saray’dan yapılan yazılı açıklamada, Obama’nın haftaya açıklayacağı 2017 bütçe teklifinin “21. Yüzyıl Temiz Ulaşım Sistemi” projesi altında 300 milyar doları aşan altyapı yatırımı öngördüğü ve bunların maliyetini karşılamak amacıyla petrol şirketlerine vergi getirilmesinin planlandığı bildirildi. IMF Başkanı’ndan petrol açıklaması Anadolu Kaplanları yaralandı I MF Başkanı Christine Lagarde, dünya çapında düşük olan petrol fiyatlarının uykusunu kaçırdığını söyledi. Lagarde, özellikle ekonomisi sadece petrole bağlı olan ülkelerin uzun vadede büyük ekonomik sorunlarla karşılaşacağını belirtti. Uluslararası Para Fonu’nun başkanı, “Nijerya gibi ihracatının yüzde 90’ı petrole bağlı olan ülkeler ciddi zorluklarla karşılaşacak” diye konuştu. Lagarde, petrol bazlı ekonomilerin iş modellerini çeşitlendirmeleri gerektiğini yoksa düşük petrol fiyatlarından uzun sürede daha çok etkileneceklerini belirtti. 2 015’te Türkiye vergi gelirleri açısından aslında bir sorun yaşamadı. Önceki yıl 401 milyar lira olan vergi tahsilatı 407 milyara yükseldi. Ancak il bazında bakıldığında ciddi problemlerin varlığına işaret eden sinyaller kendini gösterdi. 10 ilde vergi tahsilatı artarken geri kalan 71 ilde maliye vergi tahsil etmede zorlandı. Doğu illerinde yüzde 50’leri geçen tahsilat düşüşü, küçük ve vergi geliri de az olan bu illerden ziyade asıl etkisini “Anadolu Kaplanları” denilen 10 ilde gösterdi. Bursa, Antalya, Konya, Kayseri, Gaziantep, Kahramanmaraş ve Denizli gibi illerde vergi tahsilatı yüzde 25’lere varan oranda düştü. 1.3 milyon kişi icralık oldu Sanayi üretimi verileri açıklandı M 2 evsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi bir önceki aya göre yüzde 0.8 arttı. Sanayinin alt sektörleri (2010=100 temel yıllı) incelendiğinde, 2015 yılı aralık ayında bir önceki aya göre madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi yüzde 3.1, imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 0.5, elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ile dağıtım sektörü endeksi ise yüzde 2.4 arttı. Takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 4.5 arttı. Sanayinin alt sektörleri (2010=100 temel yıllı) incelendiğinde, 2015 yılı aralık ayında bir önceki yılın aynı ayına göre madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi yüzde 2.1 azalırken, imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 4.4, elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ile dağıtımı sektörü endeksi yüzde 7.7 arttı. 015 yılında bireysel kredi veya kredi kartı borcundan dolayı yasal takibe girenlerin sayısı 1.3 milyona ulaştı. Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Risk Merkezi’nin, Negatif Nitelikli Bireysel Kredi ve Kredi Kartı Aralık 2015 Raporu’na göre, bireysel kredi veya kredi kartı borcundan dolayı yasal takibe girenlerin sayısı, önceki yıla göre yüzde 3 artarak 1.3 milyon kişi oldu. Aynı yıl içinde birden fazla kaydı bulunan kişilerin tekilleştirilerek sayılmasıyla hazırlanan veriler; 2015 yılında, bireysel kredi borcundan dolayı yasal takibe alınan kişi sayısının, geçen yıla göre yüzde 8 oranında artarak, 725 bin kişiye ulaştığını gösterdi. 8 9 418 • O C A K - Ş U B AT 2 016 418 • O C A K - Ş U B AT 2 016 AKLIMIZDA KALANLAR Vietnam ihracatını artıracak V Cezayir-Türkiye işbirliği ietnam National Textile and Garment Group (Vinatex) Genel Müdür Yardımcısı Hoang Ve Dung’a göre, 2016 yılında Vietnam hazır giyim ihracatı yüzde 8 artacak ve 30 milyar dolara ulaşacak. Bu öngörünün sebebi olarak imzalanan serbest ticaret anlaşmaları gösteriliyor. İhracat artışları 2015 yılında ABD’ye yüzde 12.9, AB’ye yüzde 9, Japonya’ya yüzde 7.9 ve Güney Kore’ye yüzde 8.7 olarak gerçekleşti. Vietnam, dünyanın 5’inci en büyük hazır giyim ihracatçısı konumunda. Vietnam hazır giyim için hammadde ihtiyaçlarını karşılamak üzere tekstilin farklı alanlarına yatırım yapmaya devam ediyor. 2020 yılında bitmiş ürünü yüzde 65 yerli girdi ile gerçekleştirmeyi planlıyorlar. AKLIMIZDA KALANLAR AB, çok taraflı ticaret sistemini desteklemeye devam edecek A B Dışişleri Konseyi toplantısı, 15 Aralık’ta Nairobi’de düzenlenen Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) 10’uncu Bakanlar Konferansı ile eş zamanlı olarak gerçekleştirildi. AB Komisyonu toplantısında, üye ülkeler DTÖ kapsamında yaşanan gelişmeler ile ilgili bir sunum yaptı. Bilgi Teknolojileri Anlaşması’nın güncellenmesine yönelik müzakerelerin sonlanmasını takiben AB Komisyonu’nun yeni paket üzerine değerlendirmeleri paylaşıldı. Konsey kararları kapsamında, yeni AB ticaret ve yatırım politikası ile uyum içerisinde güçlü, kural temelli, çok taraflı ticaret sisteminin desteklenmeye devam edildiği vurgulandı. Küresel ticaret alanında günümüz ve geleceğin zorluklarına cevap oluşturabilmek için anlaşmazlıkların çözümü sistemi öncelikli olmak üzere, çok taraflı ticaret sisteminin güçlendirilmesi gerektiği belirtildi. C ezayir basınına göre; Cezayir’in Sidi El Khettab Organize Sanayi Bölgesi’nde Cezayir-Türkiye ortaklığıyla Afrika kıtasının ilk ve en büyük tekstil projesi gerçekleştirilecek. ‘Tayal’ adı verilen bu iş ortaklığının yüzde 30’u Cezayir devleti, yüzde 21’i Cezayirli ‘Texalg’ firması ve yüzde 49’u Türkiye’den Tay Grup’un Intertay isimli tekstil firması tarafından oluşturuluyor. 1.42 milyar dolar değerinde olan bu projenin 3 yıl içinde tamamlanması ve 25 bin kişilik iş imkânı yaratması bekleniyor. Proje içerisinde dokuma, örme birimleri, 400 kişilik eğitim merkezi, hazır giyime yönelik yardımcı malzeme üreten fabrikalar yer alıyor. Ürünlerin yüzde 40’ı iç piyasaya, yüzde 60’ı ise ihracatla satışa sunulacak. AB, KKTC’ye mali yardım yapacak A AB Komisyonu’ndan 1 milyar Euro’luk yardım A Çin’de pamuk üretimi düşecek Ç in’in pamuk üretiminin 2015’te geçen yıla göre yüzde 9.3 azalarak 5.6 milyon ton olacağı tahmin ediliyor. Çin Ulusal İstatistik Bürosu yaptığı açıklamada, üretimin azalmasına neden olarak pamuk ekimi yapılan arazinin yüzde 10 daralmasını gösterdi. Analistler ise kurak geçen yaz sezonu nedeniyle üretimin 5 milyon tonun altında kalacağını öngörüyorlar. B Komisyonu, Türkiye ve Batı Balkan ülkelerinde reform çalışmaları ile bölgesel işbirliğini desteklemek üzere yaklaşık 1 milyar Euro’luk 2015 Katılım Öncesi Yardım Programları Paketi’ni kabul etti. AB Komşuluk Politikası ve Genişleme Müzakerelerinden Sorumlu AB Komiseri Hahn, konuya ilişkin yaptığı açıklamada söz konusu paketin AB’nin istikrarı, güvenliği ve refahı için uzun vadeli bir yatırım olduğunu dile getirdi. Mali destek AB aday ülkelerine Katılım Öncesi Yardım Aracı (IPA II) kapsamında sağlanıyor. Yardım; Arnavutluk, Bosna-Hersek, Kosova, Makedonya, Karadağ, Sırbistan ve Türkiye’ye yapılacak. Tarım ticaretinde sübvansiyonlar kaldırılıyor N airobi’de gerçekleştirilen Dünya Ticaret Örgütü 10’uncu Bakanlar Konferansı, tarım ürünleri ticaretinde eşitsizliklere yol açan sübvansiyonların kaldırılması yönünde alınan kararla sonuçlandı. Özellikle Afrika ülkeleri başta olmak üzere, gelişmekte olan ülkeleri yakından ilgilendiren bu karar, ihracatta rekabet eşitliği sağlayacak olması açısından Avrupa Birliği tarafından da olumlu yönde değerlendiriliyor. Varılan anlaşma şöyle: • Adil olmayan bir şekilde dağıtılan tarım sübvansiyonlarını (özellikle buğday unu, süt ürünleri, şeker) ve tarım ihracatını destekleyen diğer uygulamaları sonlandırıyor (gelişmiş ülkeler hemen, gelişmekte olan ülkeler ise 2018 sonuna kadar). • Pamuk sübvansiyonları en hızlı şekilde ortadan kaldırılıyor. • Kalkınmakta olan ülkelere verilen gıda yardımlarının yerel piyasadaki üreticilere zarar vermeyecek şekilde yapılması güvence altına alınıyor. • En az gelişmiş ülkelerdeki ihracatçıların uyması gereken kurallar sadeleştiriliyor. B Komisyonu, Kıbrıs Türk toplumunu desteklemek üzere 32 milyon Euro’luk yeni mali yardım programını kabul etti. Mali yardım, Kıbrıs Türk toplumunun ekonomik kalkınmasına, Kıbrıs’ta iki toplum arasında temasların artırılmasına ve KKTC’nin AB ile uyumlaşmasına destek sağlamak için sürdürülen programın devamı niteliğini taşıyor. Konuya ilişkin açıklama yapan Bölgesel Politikadan Sorumlu AB Komiseri Cretu, temmuz ayında adayı ziyaret eden AB Komisyonu Başkanı Juncker’in adada birleşme sağlanmasına yönelik desteğini hatırlatarak, bu sürecin ekonomik kalkınma ile desteklenmesi gerektiğine dikkat çekti. İki Toplumlu Kültürel Miras Komitesi çalışmalarının ve ilk defa Lefkoşa’da tampon bölgenin rehabilitasyonu çalışmalarının desteklenmesi başta olmak üzere, uzlaşma ve güven inşasına yönelik girişimler programın önemli unsurlarını oluşturuyor. 2015 programı öncelikleri şu şekilde belirlenmişti: • Çevre kirliliğine yol açan atık alanlarının kapatılması dahil olmak üzere çevrenin korunması. • AB pazarına hazırlık için süt ürünleri sektörünün güçlendirilmesi. • İş dünyasının krediye erişiminin iyileştirilmesi. • Sivil toplum katılımı ve toplumlar arası işbirliğinin geliştirilmesi için sivil toplum örgütlerinin desteklenmesi. 10 11 418 • O C A K - Ş U B AT 2 016 418 • O C A K - Ş U B AT 2 016 Bilgi için: Ceren Ermiş, [email protected], Tel: (0212) 344 07 77 DÜNYADA ÇALIŞMA HAYATI DÜNYADA ÇALIŞMA HAYATI OECD ülkelerinde birim işgücü maliyeti yavaşladı Myanmar’da işçi sendikası üyeleri eğitim aldı O Sofya Deklarasyonu kabul edildi 4 4 Avrupa ve Asya ülkesinin Çalışma Bakanları, ülkeleri arasında sürdürülebilir kalkınma için strateji ve eylemlerin birbirine yakınlaştırılması amacı ile 3-4 Aralık 2015 tarihlerinde Sofya’da toplandılar. Toplantı AsyaAvrupa (ASEM) toplantısı kapsamında gerçekleşti. Avrupa Komisyonu’nun İstihdam ve Sosyal İşlerden Sorumlu Üyesi Marianne Thyssen ile Bulgaristan Başbakan Yardımcısı ve Çalışma Bakanı Ivailo Kalfin toplantıya evsahipliği yaptılar. Bakanlar, aşağıdaki konularda somut politikalar ve eylemler için temel esasları düzenleyen ASEM Sofya Deklarasyonu’nu kabul ettiler. Deklarasyonda şu maddelere yer verildi: ‘Gençlerin istihdamı alanında daha iyi sonuçlar alınması, global tedarik zincirlerinde adil şartlar ve iş güvenliğinin iyileştirilmesi, daha kapsayıcı ve sürdürülebilir sosyal koruma sistemlerinin oluşturulması, çok paydaşlı yaklaşımın geliştirilmesi, sosyal politikalarda daha fazla uyum olması.’ Deklarasyon, 2016 yılında Moğolistan’da yapılacak olan ASEM Liderler Zirvesi’ne sunulacak. yanmar İşçi Sendikaları Konfederasyonu (CTUM), Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), Friedrich-Ebert Vakfı ve IndustriAll Global İşçi Sendikası’nın ortaklığında Yangon ve Sagaing’de 15-19 Aralık 2015 tarihleri arasında eğitimler düzenledi. Eğitim çalıştayına sendika üyesi 68 kadın lider ve üye katıldı. Çalıştayın amacı, liderlik ve karar alıcı pozisyonlarda kadın işçilerin katılımını güçlendirmek ve farkındalığı artırmaktı. Oturumlarda iş sağlığı alanındaki riskler, çalışma süreleri ve düşük ücretler gibi konular gündeme getirildi. Toplantıda, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) temsilcisi temel çalışma standartları hakkında işçilere açıklayıcı bilgiler verdi. Eğitime katılan kadın işçiler, kadınların çalışma şartlarının iyileştirilmesi için fonksiyonel kadın komitelerinin oluşturulması ve diğer kadın işçilerle dayanışma yoluyla işçi sendikalarında ve liderlik pozisyonlarında kadınların katılımını artırmak için eylem planları hazırladılar. 1.7 milyon kişi işsizler kervanına katıldı I ABD’de istihdam rakamları A Çinli işçiler gözaltına alındı M ECD ülkelerinde birim işgücü maliyeti artışı 2015’in ikinci çeyreğinde yüzde 0.4’ken, 2015’in üçüncü çeyreğinde yavaşlayarak yüzde 0.3 oldu. 2015’in üçüncü çeyreğinde birim işgücü maliyeti artışı ABD’de ve İngiltere’de yüzde 0.5 oranında sabit kaldı. Japonya’da ise birim işgücü maliyeti bir önceki dönemdeki yüzde 0.2’ye kıyasla toparlanarak üçüncü çeyrekte yüzde 0.5 artış gösterdi. Euro alanında, birim işgücü maliyeti artışı çok az bir yavaşlama gösterdi ve ikinci çeyrekteki yüzde 0.2’ye kıyasla üçüncü çeyrekte yüzde 0.1 oranında arttı. Dolayısıyla, Euro alanındaki birim işgücü maliyeti artışı, birbirini takip eden dördüncü üç aylık dönemde OECD ortalamasının altında kalmış oldu. Uyum süreci açısından, Euro alanında birim işgücü maliyetindeki gelişmeler farklılıklar gösteriyor. Belçika, İrlanda, Slovenya, İspanya ve bilhassa Portekiz’de düşüş kaydedilirken, İtalya, Almanya ve Fransa’da artış kaydedildi. BD Çalışma Bakanı Thomas E. Perez, Aralık 2015 istihdam durumu raporu hakkında bir açıklama yaptı. Thomas Perez, Aralık ayında 292 bin yeni iş yaratıldığını, 2015 yılında toplam 2.7 milyon yeni iş ile güçlü bir istihdam artışı sağlandığını belirtti. Özel sektörde istihdam artışı birbirini takip eden 70 ay boyunca devam etti ve bu süre içerisinde 14.1 milyon yeni iş yaratıldı. İşsizlik oranı da 2015 Ekim ayında yüzde 5’e düştü ve son üç ay boyunca aynı seviyede seyrediyor. I ndustriAll Global İşçi Sendikası ve diğer global sendikalar, Çin hükümetinden Guangdong eyaletinde gözaltına alınan işçi aktivistlerin serbest bırakılmasını, işçi ve sivil toplum örgütleri üzerindeki baskının sona erdirilmesini ve ILO sözleşmelerinde yer alan temel çalışma haklarına saygı gösterilmesini talep ediyorlar. IndustriAll, işçi aktivistlerine karşı uygulanan baskıyı protesto etmek üzere Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Başkanı Xi Jinping’e bir mektup yazdı. Ayrıca global sendikalar ve ITUC adına, Cenevre’deki Çin Büyükelçiliği’ne bir mesaj sundu. İlgili haberde Çin makamlarının, 3 Aralık 2015 tarihinden beri Guangdong’un güneyinde dört işçi örgütünü hedef aldığı belirtildi. Söz konusu sivil toplum kuruluşlarının 25 personeli ve gönüllüler polis tarafından gözaltına alındı ve sorgulandı. Suçlamalardan biri ‘kamu düzenini bozmak üzere kalabalıkların toplanması’. Guangdong’taki sözkonusu işçi merkezleri, işçi haklarının tanıtımını yapıyor ve işçilere hizmet veriyor. LO’nun 2015 Yılı Latin Amerika ve Karayipler’de İstihdam Durumu raporu, ekonomik yavaşlamanın, bilhassa kadınlarda ve gençlerde işsizlik oranının artışına sebep olduğunu gösteriyor. Kayıtdışı istihdamda da artış olduğuna dair işaretler mevcut. Latin Amerika’da ve Karayipler’de 2015 yılında işsizlik oranı, son beş yıl içerisinde ilk defa yüzde 6.7’ye yükseldi ve ILO’nun yıllık raporuna göre 1.7 milyon kişi işsizler kervanına katıldı. ILO’nun Bölge Müdürü Jose Manuel Salazar, üç veya dört yıl önce başlayan ve 2015 yılında derinleşen ekonomik gerilemenin etkilerinin yavaşlatılmış bir kriz olarak tanımlanabileceğini, bu durumun endişe verici olduğunu ve bölgedeki ülkeler için ciddi güçlükler oluşturmakta olduğunu vurguladı. Bölgede ortalama işsizlik oranı 2014 yılındaki yüzde 6.2’den 2015 yılında yüzde 6.7’ye yükseldi. Latin Amerika ve Karayipler’de toplam işsiz sayısının 19 milyon civarında olduğu öngörülüyor. ILO raporu, artan işsizlik ve kayıtdışılığın, kısa vadede sosyal politikalar ve işgücü piyasası politikaları ile yönetilmesi gerektiğini belirtiyor. Ancak, ILO Bölge Müdürü, uzun süredir devam eden yapısal sorunlara yönelik tedbirler de gerektiği hususunda uyarıda bulundu, ekonomik büyüme için bölge içerisinde kaynaklar geliştirilmesi ihtiyacı olduğuna işaret etti. Kamboçya’da konfeksiyon fabrikaları kapanıyor K amboçya Ticaret Bakanlığı’nın raporuna göre, 2015 yılında 150’nin üstünde konfeksiyon ve ayakkabı fabrikası kapandı, diğer taraftan 50’den fazla yeni fabrika açıldı. Kamboçya konfeksiyon sanayii, daha yüksek ücret talep eden işçilerin uygulamakta olduğu grevlerle son zamanlarda sarsıntıya uğradı. Rapora göre, Kamboçya’da 982 konfeksiyon fabrikası ve 90 ayakkabı fabrikası bakanlığa kayıtlı bulunuyordu. Bunlardan 130 konfeksiyon ve 14 ayakkabı fabrikası 2015 yılında kapandı. Diğer taraftan, 53 konfeksiyon ve 5 ayakkabı fabrikası açıldı ve bakanlığa kaydı yapıldı. Bakanlığın ithalat ve ihracat bölümünün direktörü Ho Sivyong, daha fazla fabrikanın kapanmış olmasına rağmen, 2016 yılında üretimin artacağına dair iyimser tahminlerde bulundu. Ancak, Sivyong, daha yüksek ücret talepleriyle uygulanan grevlerin ve gösterilerin ülkede yeni yatırımları engellediğini vurguladı. Kamboçya’daki fabrikalarını kapayan bazı firmaların üretimlerini Myanmar’a kaydırdıklarına dikkat çekti. Ekonomist Srey Chanty, ticaret verilerinin olumlu seyrettiğini, konfeksiyon ve ayakkabı ihracatının bir önceki yıla kıyasla artış gösterdiğini söyledi. Eğer kapanan firmaların bir kısmı diğer fabrikalarla birleşme yoluna gidiyorsa, bunun verimlilik artışına yol açacağını ifade etti. 12 418 • O C A K - Ş U B AT 2 016 418 • O C A K - Ş U B AT 2 016 Bilgi için: Lerzan Öztürk, [email protected], Tel: (0212) 344 07 77 13 HABER HABER ASGARİ ÜCRET 1.300 TL’YE ÇIKTI Asgari Ücret Komisyonu’nda yapılan görüşmelerin ardından asgari ücret, 2016 yılı ile birlikte 1.300 TL’ye çıkarıldı. İşveren kesimine destek olmak amacıyla ilk yıl için asgari ücretin 100 TL’lik kısmı hükümet tarafından karşılanacak. G eçtiğimiz kasım ayında yapılan genel seçimler öncesinde Ak Parti, 1000 TL olan asgari ücreti bin 300 TL’ye yükseltmeyi vaat etmişti. Yüzde 49.4’lük oyla yeniden iktidar olan AK Parti seçim öncesi verdiği sözü tutarak, asgari ücreti yüzde 30’luk zamla bin 300 TL’ye yükseltti. Asgari ücretin bin 300 liraya çıkması ve bu maliyet artışının sadece 100 liralık kısmının bu yıla mahsus olarak devlet tarafından üstlenilmesinin, hazır giyim ve tekstil sektörlerinin uluslararası arenada rekabet gücünü olumsuz yönde etkilemesi bekleniyor. Tekstil ve hazır giyim sektörlerinin rekabette zorlandığı, dünya piyasalarının daraldığı bir dönem içerisinde bulunulduğuna dikkat çeken sektör temsilcileri, bu durumun yatırımcıları işçi artışını başka kalemlerden karşılaması mümkün olamayacak.” Sektörde müşterilerin fiyat baskısının devam ettiğine dikkat çeken Fayat, “Üreticiler fiyat baskısı nedeniyle yüzde 7’lik artışı fiyatlarına yansıtamayacaklar. Sektör firmaları zarar etmemek için de eleman sayısını azaltarak yollarına devam edecekler. Bu durum konfeksiyon ve hazır giyim sektörlerinde böyle. Özellikle büyük şehirlerde maliyet baskısı daha da ağır hissedilecektir” diyor. Brüt 1900 TL’ye çıktı Geçmişte asgari ücretin zam oranı enflasyon oranında gerçekleştirilir, ilk altı ayda enflasyon artışının ilk yarısı, diğer altı ayda da ikinci yarısı ücretlere yansıtılırdı. Brüt asgari ücret rakamının bin 900 İşçilik maliyetlerinin artması nedeniyle, yatırımların Romanya, Bulgaristan, Makedonya gibi ülkelere kayabileceğine dikkat çekiliyor. sayısını azaltma, işçilik maliyetlerinin daha düşük olduğu Romanya, Bulgaristan, Makedonya gibi ülkelere yatırımlarını taşıma gibi tedbirler almaya zorlayacağına dikkat çekiyorlar. Maliyetler arttı Asgari ücretteki yüzde 30’luk artışın bu yıla mahsus olarak 100 TL’sini hükümetin kompanse edeceğini belirten Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Şeref Fayat, şunları söylüyor: “Bu uygulama ile ücret artışının sektöre yansıması yüzde 20 oranında oluyor. İşçilik maliyetlerinin ürünün üçte biri kadar olduğunu düşündüğümüzde, sektörün maliyetleri yüzde 7 oranında artmış oldu. TÜİK verilerine göre hazır giyim ve konfeksiyon sektörünün yüzde 4-5 oranında kazanç sağlayan bir sektör olduğunu düşündüğünüzde, sektörün bu maliyet TL’ye çıktığına dikkat çeken Fayat, sektörün hükümetten gelir vergisi ve SGK priminden feragat etmelerini isteyerek, bu ücret yansıtmasının iki yıl içinde yapılmasını istediğini, ancak bu taleplerinin kabul görmediğini vurguluyor. Romanya, Bulgaristan, Makedonya’da 250 Euro brüt asgari ücret ile çalışıldığına vurgu yapan Fayat, şunları söylüyor: “Türkiye aynı coğrafyada yer alan bu ülkelerle rekabet etmek zorunda kalıyor. Doğu Avrupa’ya yatırım kaçar, diye uyardık. AB ve ABD arasında Transatlantik Ticaret ve Yatırım Anlaşması (TTIP) yapılması halinde, Türkiye rekabet edemez hale gelir ve Türkiye’nin hiçbir cazibesi kalmaz. Bu anlaşma 2-3 yılı bulabilir. 2005’te kotaların kalkıp Çin’in rekabet etmesi, sektöre darbe vurmuştu. Bu anlaşmaya taraf olmak için Türkiye elinden geleni yapmalı.” 14 15 418 • O C A K - Ş U B AT 2 016 418 • O C A K - Ş U B AT 2 016 HABER HABER YAĞIZ EYÜBOĞLU/TİSK BAŞKANI: İstihdam üzerindeki yükler OECD ortalamasına çekilmeli A sgari ücretin yüksek oranda artırılmasının ekonominin rekabet gücüne, istihdama, yatırımlara, ihracatımıza ve kayıt dışılığa yapacağı olumsuz etkiler kısmen azaltılmış olmakla birlikte, işverenler üzerine oldukça ağır bir yükün geldiği de bir gerçektir. Rakip ülkelerle eşit koşullarda rekabet edebilmek, istihdam piyasasının da rekabetçi bir maliyet yapısına kavuşması ile gerçekleşebilir. Ayrıca toplu iş sözleşmeleri gereğince işçilere ödenen ikramiye, prim ve sosyal yardımların asgari ücret kapsamında kabul edilmemesi nedeniyle toplu iş sözleşmesi uygulayan işyerlerinin yaşadığı haksız rekabetin önlenmesi için süreklilik arz eden söz konusu ödemeler asgari ücret içinde tanımlanmalı, yasal mevzuat bu yönde değiştirilmelidir. TİSK olarak istihdam üzerindeki yüklerin en azından OECD ortalaması seviyesine çekilmesi yönündeki talep ve beklentilerimizi koruyoruz ve bunları önümüzdeki dönemde de ısrarla dile getirmeye devam edeceğiz. En çok etkilenen üç sektör İ malat sanayiinde çalışanlar arasında en çok asgari ücret geliri olanlar yüzde 50.1 ile giyim imalatı yapanlar. İkinci sırada yüzde 46.7 ile tekstil, üçüncü sırada ise yüzde 43.2 ile mobilya imalatçıları yer alıyor. Bu tablo dikkate alınarak geleneksel, rekabet gücü zayıf sektörlerin yükü vergi indirimi ve teşviklerle hafifletilecek. Türkiye’de 3.4 milyon kişi imalat sanayiinde çalışıyor. Yaklaşık 970 bini asgari ücretli. Memur maaşlarını da etkiliyor A sgari ücrette yılbaşında yapılan artışlar memur maaşlarını da doğrudan etkiliyor. Bu etki asgari ücret geçim indirimi üzerinden olurken, mevcut sisteme göre bir ücretlinin asgari geçim indirimi belirlenirken asgari ücretle ücretler dilimi çarpılıyor. Evde bakım ücretleri, sigortalıların borçlanma tutarları, GSS kapsamında yapılacak prim ödemelerinde de asgari ücret belirleyici oluyor. ŞEREF FAYAT/TGSD BAŞKANI: Sektör ayakta kalmaya çalışıyor 2015 zor geçti Siyasi belirsizliklerin gölgesinde bölgede yaşanan sıkıntıların da etkisiyle Euro/dolar paritesinde yaşanan değişim nedeniyle 2015 yılı tekstil ve hazır giyim sektörleri için pek parlak bir yıl olmadı. Özellikle hazır giyim ve konfeksiyon sektörü ihracatı esas olarak Euro/dolar paritesindeki düşüşten ve bölgede devam eden siyasi sorunların neden olduğu istikrarsızlıktan olumsuz etkilendi. Rusya ekonomisindeki sorunlar ile AB ekonomisindeki sıkıntıların ihracat performansını olumsuz yönde etkilemesinin yanı sıra Çin ekonomisinde meydana gelen gelişmeler de dünya ekonomisinin istikrarını negatif yönde etkiledi. Toplam 1 milyon işçinin hazır giyim ve tekstil sektöründe olduğunu belirten İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Hikmet Tanrıverdi, sadece asgari ücret alanların değil, tamamının uygulamadan etkileneceğini, sanayinin üzerindeki yüklerin artmasının kayıt dışılığı daha da artıracağını söylüyor. Tazminat yükü de arttı Asgari ücretteki 300 TL’lik artış brüt olarak işverene yaklaşık 450 lira yük getiriyor. Bunun beyaz yakalılara da sirayet ettiği düşünüldüğünde, bu fark daha da büyüyor. Sektördeki firmaların birçoğunun bu farkı kaldıramayacağına dikkat çekilirken, kıdem tazminatı yükünün bu artışla birlikte yüzde 30 arttığına vurgu yapılıyor. Devletin asgari ücretteki artışın 100 TL’sini üstlenmesinin bu yükleri biraz da olsa hafiflettiği belirtiliyor, ancak işverenin yükünün hâlâ ağır olduğu da vurgulanıyor. Asgari ücretteki artışın gelir vergisi, SGK katkısı gibi devletin yapacağı düzenlemelerle karşılanarak işçinin eline geçen paranın artırılması uygulamasının yapılmasının daha doğru olacağı da belirtiliyor. Komşular incelemede Hükümetin bu yıl alacağı birtakım kararlarla, yapılacak yapısal reformlarla sektörün geçen yılın açığını kapatıp büyüme trendinde olması beklenirken, asgari ücretteki artışın sektöre olumsuz yansıma yapabileceğine vurgu yapılıyor. Bu artış nedeniyle birçok firmanın maliyetlerin daha düşük olduğu çevre ülkelerde üretime başlayacağı öngörülüyor. Üretimin kayabileceği ülkeler arasında Romanya, Bulgaristan, Slovakya, Moldova, Mısır gibi ülkelerin bulunduğuna dikkat çekilirken, şimdiden birçok firmanın bu ülkelerde üretim yapmak üzere araştırmalara başladıklarına da vurgu yapılıyor. 100 TL devlet desteği 14 Ocak’ta TBMM’de kabul edilen 6661 Sayılı Kanun’un 17’nci Maddesi’ne göre, 2015 yılının aynı ayına ilişkin SGK’ya verilen aylık prim ve hizmet belgelerinde prime esas günlük kazancı 85 TL (aylık iki bin 550 TL) ve altında bildirilen sigortalıların (toplam prim ödeme gün sayısını geçmemek üzere), 2016 yılının cari aya ilişkin aylık prim ve hizmet belgelerinde bildirilen sigortalılara ilişkin toplam prim ödeme gün sayısının, günlük 3.33 ile çarpımı sonucu bulunacak tutar (aylık 100 TL) üzerinden işverene devlet desteği sağlanacak. Böylelikle verilen destek, kök ücret dışında yan ödemeleri de kısmen kapsadı. Sağlanan destek, işverenlerin kuruma ödeyecekleri sigorta primlerinden mahsup edilecek. Söz konusu destekten 2016 yılı içinde ilk defa kanun kapsamına alınan işyerleri de (brüt aylık ücretleri iki bin 550 TL’nin altında bulunan işçileri için) yararlanabilecek. S ektördeki şirketler asgari ücretten kaynaklanan ekstra maliyet artışını rekabet nedeniyle fiyatlarına yansıtamıyor. Zaten üzerinde fiyat baskısı olan sektör, mavi yakalılara artış yaparken, beyaz yakalıların ücret artışını daha az yaparak denge kurma şeklinde maliyetlerini düzenlemeye çalışacak. Ya da üç kişiye yaptırdığı işi iki kişiyle yaptırmaya çalışacak. Sektörümüz bu çalışmaları yaparak ayakta kalmaya çalışıyor. HIKMET TANRIVERDI/İHKİB BAŞKANI: Kayıt dışı artabilir A sgari ücretin yarattığı maliyet artışı üreticiyi oldukça zorlayacaktır. Bu sebepten dolayı da Türkiye’deki üretimin başka ülkelere kaydırılması gündeme gelecektir. Bu süreçte de üretim Romanya, Bulgaristan, Slovakya, Moldova ve Mısır gibi ülkelere kaydırılabilir. Bu durum ayrıca kayıt dışılığı daha da artırabilir. İSMAIL GÜLLE/İTHİB BAŞKANI: Rekabet gücümüzü yitiriyoruz T ekstil hammaddeleri sektörü olarak asgari ücrete getirilen ek zam nedeniyle dünya ekonomilerinin zorlandığı bir dönemde, rekabet gücümüzü daha da yitiriyoruz. Dünya ekonomilerindeki durgunluk, Çin ekonomisinin yavaşlaması, iş süreçlerini yeterince zorluyor. Yüzde 5-6 oranında maliyet artışı da sektörümüzü doğal olarak zorluyor. 16 17 418 • O C A K - Ş U B AT 2 016 418 • O C A K - Ş U B AT 2 016 HABER HABER TEKSTILIN RUSYA’YA KARŞI STRATEJIK PLANI Rusya ile yaşanan uçak krizi, Türk tekstil ve hazır giyim sektörünün ihracat kalesini vurdu. Rusya’nın Türk mallarına karşı olan katı tutumunun devam etmesi durumunda alternatif planları devreye alacak olan tekstil ve hazır giyimcilerin ilk düşüncesi, ortamın yumuşamasını beklemek. İkinci alternatif ise üretimin Romanya, Polonya gibi ülkelere kaydırılması. Perakendecilerin hedefinde ise riski, farklı pazarlara giderek azaltmak var. Rusya’nın tutumuna karşın yeni pazar arayışları sürüyor. 18 19 418 • O C A K - Ş U B AT 2 016 418 • O C A K - Ş U B AT 2 016 HABER HABER yapamıyorlar. Oradaki durumun normalleşmesini bekliyorlar” dedi. Gülle, Rusya’ya gerçekleştirilen tekstil ihracatının giderek düştüğünü söyledi. Geçen yıl 950 milyon dolar olarak gerçekleşen ihracatın İsmail Gülle bu yıl 650 milyon dolara indiğini belirten Gülle, “Öyle görünüyor ki, gelecek yıl rakam yüzde 50 daha düşecek. Ancak bu krizin bir an önce sonlanacağını düşünüyoruz” görüşünü dile getiriyor. Riski dağıtmak Türkiye ile Rusya arasında yaşanan gerginlik, Rusya’da binin üzerinde mağazası bulunan Türk perakendecileri de tedirgin ediyor. Geçtiğimiz aylarda Rusya’daki ekonomik krizi fırsata çevirerek ülkede mağaza yarışına giren Perakendeciler Rusya ile yaşanan krizin mutlaka çözüleceğini düşünüyor. Rusya’da 8 mağazası olduğunu belirten Derimod’un Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Zaim, “Umuyoruz ki iki ülke arasındaki bu sıkıntılı süreç büyümez. Çünkü Türkler artık Rusya’da marka olma yolunda önemli adımlar atmaya başladı. Biz de Derimod olarak aynı şekilde yürüyorduk. Krizin en kısa sürede çözüleceğini düşünüyoruz” dedi. Ümit Zaim Anadolu da rotayı çevirdi Rusya krizi, Anadolu’dan İstanbul’a mal üreten firmaları da etkiledi. Penye, Konfeksiyon ve İmalat Hazır Giyim Derneği (PENKON) Başkanı Mehmet Haskaya, Gaziantep’te üretilen konfeksiyon ürünlerinin yüzde 50’sini İstanbul Laleli’ye gönderdiklerini söyledi. Haskaya, “Biz Rusya’ya doğrudan ihracat yapmıyoruz ama Laleli’de hızlı dönen bir bavul ticaretimiz Türkiye ile Rusya arasında yaşanan gerginlik, Rusya’da binin üzerinde mağazası bulunan Türk perakendecileri tedirgin ediyor. Türk tekstilciler şimdilik bekle gör politikasını izliyor. T ekstil ve hazır giyim ihracatının en büyük pazarlarından biri olan Rusya ile yaşanan uçak krizi, sektörde endişeye neden oldu. Rusya’nın Türk mallarına karşı uyguladığı ambargoyu halen kısmen de olsa devam ettirmesi, ihracatı negatif etkiliyor. Hem Osmanbey, Laleli, Merter gibi toptan satış yapan pazarlar hem de Rusya’da mağazası olan markalar, krizin devam etmesi durumunda devreye alacakları alternatif planları Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin değerlendiriyor. Rusya’nın ‘Made in Turkey’ etiketine karşı katı tutumunu devam ettirmesi durumunda, üretimde Sırbistan, Romanya, Polonya gibi pazarların devreye alınabileceği belirtiliyor. Rusya’da mağazaları olan perakendeciler ise rotayı alternatif ülkelere yönlendirmiş durumda. Hedefte olan bölgelerin başında Güney Afrika, Balkanlar ve Ortadoğu geliyor. Tekstil ve hazır giyim sektörünün bugünlerde Rusya’ya mal gönderebilmek için birçok plan yaptığı belirtiliyor. Bunların başında ise biraz daha bekleyip durumu görmek var. Rusya’daki marka ve mağazalardan sipariş alıp, bunları üreten birçok Türk firması, şu an için malları TIR’lara yüklemeyi askıya almış durumda. İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı İsmail Gülle, “Rusya’ya ihracat yapan firmalar iki gruba ayrılıyor. Bunlardan birincisi Rusya’ya yerleşmiş orada lojistik üs kuran firmalar. Bunlara ülkeden çıkmaları için baskı yapılıyor. Orada malları, paraları var. Diğeri de oraya mal üreten firmalar. Şu an için Türkiye’den yükleme perakendeciler, sıkıntının sürmesi halinde ülkeye mal göndermede engelle karşılaşabileceklerini söylüyor. Bu nedenle sadece Rusya’ya odaklanmak yerine başka ülkelere de mağaza açmak için planlar yapan perakendeciler, ihracat cirosunu dengelemeye çalışıyor. var. Laleli’den Rusya’ya ticaret yavaşladı. Biz de alternatif pazarlar bakıyoruz” dedi. Ukrayna, Suudi Arabistan, Katar gibi ülkelerden ürünlerine talep olduğunu belirten Haskaya, “Sektörümüz, yeni pazarlar bulup anlaşmalar yapana kadar biraz etkilenecek. Yeni pazarlar için biraz yorulacağız, ancak mücadeleye devam edeceğiz. Umarım Rusya krizi daha da tırmandırmaz” diye konuştu. Üretim kayabilir Süleyman Orakçıoğlu Damat/Tween markalarının sahibi Orka Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu, ihracatlarının yüzde 2.5’ini Rusya’ya gerçekleştirdiklerini söyledi. 2016’da genel ihracatlarını ikiye katlayacaklarının bilgisini veren Orakçıoğlu, “Bunu da farklı pazarlara odaklanarak yapacağız” dedi. Orakçıoğlu, şöyle konuştu: “Afrika pazarını radarımıza aldık. Tanzanya, Nijerya gibi ülkelerde 5 mağaza açacağız. Bahreyn, Umman, İran ve Güney Kore’yi inceliyoruz. Tek ağırlımız Rusya olmayacak.” Mehmet Haskaya İhracatçı Türk firmalarının diğer gündeminde ise Rusya’nın ‘Made in Turkey’ engeline karşılık, üretimi Romanya, Sırbistan ve Polonya’ya kaydırmak var. Bugünlerde birçok Türk firmasının bu pazarlarda yeni fabrika kurmak için çalışmalar yürüttüğü belirtiliyor. Ancak sektöre göre bu da çare değil. Çünkü Rusya’nın kendi içinde mücadele ettiği bir de ekonomik kriz var. Rublenin dolar karşısında değer kaybetmesi ve enflasyonun yükselmesi, Rus halkını sıkıntıya sokuyor. alım gücünü azaltıyor. Dolar karşısında yerle bir olan rublenin, Türk tekstil ve hazır giyim ihracatçısını son dönemde vurduğu, Ruslar’dan alacaklarını tahsil edemeyen üreticilerin de bir süre önce sıkıntıya girdiği belirtiliyor. 20 21 418 • O C A K - Ş U B AT 2 016 418 • O C A K - Ş U B AT 2 016 HABER HABER Tekstile güvenlik engeli Terör olayları ihracatın önünü kesti. Hem Avrupa hem de Türkiye’de meydana gelen saldırılar nedeniyle, Avrupalı hazır giyim alıcıları Türkiye’ye gelmeyi erteledi. Aynı durum Türk işadamlarını da etkiledi. Avrupa’ya gitmeyi öteleyen Türkler bunun yerine internet ve telefonla sipariş almaya başladı. Türk tekstilcileri ise önümüzdeki günlerde Londra’ya gitmek için harekete geçti. Amaç, yabancı mağaza zinciri yöneticilerine Türkiye’de herhangi bir güvenlik sıkıntısı olmadığını anlatmak. Türk tekstil ve hazır giyimciler yeni arayışlar içerisinde. 22 23 418 • O C A K - Ş U B AT 2 016 418 • O C A K - Ş U B AT 2 016 HABER O Son gelişmeler alım gruplarını çok etkiledi. rtadoğu başta olmak üzere Avrupa’da da meydana gelen terör olayları, Türkiye’nin tekstil ve hazır giyim ihracatındaki en büyük pazarlarını etkiledi. Terörün en yoğun yaşandığı Paris’teki saldırıların ardından Brüksel’de de alınan sıkı güvenlik önlemleri, Avrupa’nın kalbinden başlayarak tüm coğrafyayı etkisi altına aldı. Bu tedirginlik hem Türkiye’den o bölgeye mal satmak için giden ihracatçıları hem de Avrupa’dan Türkiye’ye gelecek olan alım gruplarını etkiledi. Türkiye’de yaşanan terör olaylarını güvenlik nedeniyle kendilerine engel olarak gören yabancı alım gruplarının yöneticileri, görüşmeleri bizzat yerinde yapmak yerine telefonla ya da internet üzerinden gerçekleştirmeye başladı. Sıkıntılı sürecin son dönemde hafiflemiş olmasına rağmen, yabancı HABER işadamlarının halen Türkiye’ye gelmeye çekindiğini söyleyen Türk tekstilcileri, bu durumu normalleştirmek için harekete geçti. Sıcak satış daha etkili Yabancı alım grupları, üretim yaptırdıkları ülkelerdeki siyasi ve ekonomik durumu yakından takip ediyor. Bölgesel karışıklık nedeniyle Türkiye’ye gelmeyi erteleyen birçok şirket olduğunu belirten sektör temsilcileri, Türkiye’nin içinde bulunduğu tablonun herhangi bir sıkıntı içermediğini anlatmak üzere Avrupa’ya gitmeye hazırlanıyor. İngiltere, Almanya, Hollanda gibi pazarlar için Türkiye’den hazır giyim alımı yapan Spring Near East Manufacturing CEO’su Esra Ercan, yurtdışındaki alım gruplarının Türkiye’deki bütün olayları yakın takibe aldıklarını söyledi. Gelişmeleri internet ve sosyal medyadan takip ettiklerini belirten Ercan, “Üretim yaptığımız şirket yöneticilerine Türkiye’de güvenlik sıkıntısı yaşanmadığını anlatmaya çalışıyoruz. Ancak tedirgin oluyorlar. Bunun için şu anda yurtdışındaki mağaza zincirleriyle görüşüyoruz. İhracatçılarla birlikte ilk etapta Londra’ya gitme fikrimiz var” dedi. Londra’daki mağaza zincirlerini tek tek ziyaret edip, yöneticileri bizzat yerinde görmek ve Türkiye’de bir sıkıntı olmadığını anlatmak için harekete geçtiklerini belirten Ercan, “Bizim elimizde çanta ve numunelerle kendilerine gidip satış yapmamız çok etkili olmuyor. Sonuçta sınırlı sayıda ürünle oraya gidiyorsunuz. Oysa Türkiye’ye geldiklerinde satış hacmimiz daha yüksek oluyor” dedi. Esra Ercan Türkler de gitmiyor Geçtiğimiz kasım ayında Paris’te düzenlenen terör saldırıları ve havayollarına yönelik düzenlenen ihbarlar nedeniyle, Türk işadamları da yurtdışı ziyaretlerini askıya aldı. Son günlerde durum düzelmeye başlasa da, bu olaylar çift taraflı olarak ticarete engel oluşturdu. Yurtdışındaki birçok mağaza zincirine Türkiye’den üretim yapan Talu Tekstil’in Genel Müdürü Mustafa Gültepe, müşterilerle görüşmelerini sanal ortamda da yaptıklarını söyledi. İş dünyasının birçok açıdan yurtdışına çıkmaya endişe ettiğini belirten Gültepe, “Ancak son dönemde durum normalleşmeye başladı. Ocak ayı yüklemelerini yapmıştık. Avrupa’daki terör devam ederse bundan sonraki siparişler etkilenebilir” diye konuştu. Avrupa’da tüketim düşük Avrupa’yı teyakkuza geçiren terör saldırıları, özellikle Fransa ve Belçika’da alınan sıkı güvenlik önlemleri nedeniyle perakende satışları da etkiledi. Yılbaşı döneminde bile hem bölgede havaların sıcak gitmesi, hem de sıkıntının tüketimde yarattığı iştahsızlık nedeniyle satışlar istenilen seviyede gerçekleşmedi. Denizli’de dünyanın dev zincirlerine hazır giyim üretimi yapan Gamateks’in Yönetim Kurulu Başkanı Osman Aydınlı, Avrupa’da yeni yıl satışlarının beklenen hacimde gerçekleşmediğini söyledi. Aydınlı, “Üretim yaptığımız firmaların patronları havaların sıcak gitmesi nedeniyle satışların verimli geçmediğini söyledi. Bundan sonraki süreç önümüzdeki günlerde belli olur” dedi. 24 Osman Aydınlı 25 418 • O C A K - Ş U B AT 2 016 418 • O C A K - Ş U B AT 2 016 HABER HABER ANTIK ANADOLU’YA YOLCULUK 28 Ocak 2016 tarinde sendikamızın Yönetim ve Danışma Kurulu Üyeleri ortak toplantı için İzmir’de bir araya geldi. Toplantının ardından, Arkas Sanat Merkezi’nde yer alan ‘Antik Anadolu’nun Tanıkları: Muharrem Kayhan Koleksiyonu’ sergisi ziyaret edildi. Muharrem Kayhan, sergi ile ilgili bilgileri bizzat kendisi verdi. 26 27 418 • O C A K - Ş U B AT 2 016 418 • O C A K - Ş U B AT 2 016 HABER T ürkiye Tekstil Sanayii İşverenleri Sendikası’nın ortak Yönetim Kurulu ve Danışma Kurulu toplantısı, 28 Ocak 2016 tarihinde İzmir’de gerçekleştirildi. Sendikamızın güncel faaliyetlerine ilişkin bilgilerin verildiği ve görüşlerin dinlendiği toplantının ardından, kurullarımızın üyeleri öğle yemeğinde de birlikte oldular. Toplantının ardından, Arkas Sanat Merkezi’nde yer alan ‘Antik Anadolu’nun Tanıkları: Muharrem Kayhan Koleksiyonu’ sergisi ziyaret edildi. Sendikamız Başkanı Muharrem Kayhan’ın ev sahipliğinde ve bizzat kendisinin rehberlik yaparak, bilgiler aktardığı sergi, üyelerimiz tarafından da büyük bir ilgiyle takip edildi. Belli bir tarihsel dönem ve coğrafyaya odaklanan Muharrem Kayhan Koleksiyonu; Arkaik, Klasik ve Hellenistik Çağ’da Karya ve İonya bölgesine ait yaklaşık 2 bin sikke ve bin 315 tarihi objeden meydana geliyor. Yerel buluntuların yanı sıra uluslararası piyasalardan ve zamanında yurtdışına götürülmüş yüzlerce sikkeyi satın alarak oluşturduğu koleksiyonu ile Kayhan, bu önemli mirasın tekrar Türkiye’ye kazandırılmasını sağladı. Koleksiyonun esas ve en önemli bölümünü, hiç kuşkusuz sikkeler oluşturuyor. Bazıları dünyada tek örnek olan bu sikkeler, Lydia Krallığı’nda başlayan sikke darbı kültürünün gelişimini ortaya koyması açısından büyük önem teşkil ediyor. Koleksiyonda yer alan sikkeler dönemlerine ait çok önemli birer belge olmalarının yanı sıra aynı zamanda kendi başlarına da birer sanat eseri. Kayhan Koleksiyonu, Türkiye’de bulunan en önemli Hekatomnid sikkesi grubunu barındırması bakımından büyük önem taşıyor. Antik Dönem’in en dikkat çekici hükümdar sülalelerinden biri olan Hekatomnidler, Büyük İskender’in Anadolu’yu M.Ö. 334 yılında fethetmesinden önceki 50 yıl boyunca hüküm sürmüş ve antik dünyanın yedi harikasından beşincisi olarak kabul edilen Halikarnassos’taki anıt mezarı sayesinde tüm dünya tarafından tanınan Mausolos (M.Ö. HABER 377-353) zamanında en parlak devirlerini yaşamışlardır. Örneklerle anlatılıyor Sergide, sikkeler ile birlikte günlük hayatta kullanılan ve ait oldukları dönemin yaşam biçimini ortaya koyan objeler yer alıyor. Ege Denizi kıyılarındaki kentlerde ve Anadolu yaylasında, farklı dönemlerde, hem varlıklı hem de daha mütevazı çevrelerde sürdürülen yaşamın kimi yönlerini ortaya koyan bu objeler, Antik Çağ’daki yaşamı, alışkanlıkları, inançları birçok örnekle anlatıyor. Bunlar arasında cam eserler farklı kullanım amaçlarına yönelik çok farklı üretim ve dekorasyon tekniklerinin izlendiği parçalarla bu uzun tarihsel sürecin tanıklığını yapmakta. Cam üretim sürecinin başlangıç nesnesi olan boncuklar, dönemlerinin en yaygın ticari objeleri olan amphoriskoslar, koleksiyonun erken örnekleri olarak öne çıkıyor. Parfüm şişeleri, bardaklar, şişeler ve sürahiler Roma İmparatorluk dönemi camcılığının seçilmiş örneklerini sunuyor. Roma İmparatorluğu sonrası Doğulu üslubun etkisiyle değişen cam tipolojisi, çoğu sürahi formundan oluşan seri ile karşımıza çıkıyor. Bizans Dönemi cam sanatı ise bilezikler ile sergide yer alıyor. Sergide önemli bir yer tutan ve Greko-Romen Dönemi’nde ve Küçük Asya’da üretilen pişmiş toprak figürinler, yöreye özgü pişmiş toprak serilerle birlikte sergileniyor. Koleksiyonda, Hellenistik Dönem’den itibaren yaygınlaşan kalıplama tekniği sayesinde üretimi çoğalan ve konuları zenginleşen figürinlere ait pek çok örnek bulunuyor. Koleksiyonun ilgi çekici bir başka eser grubu ise tanrıları ve gerçek yaşamdan esinlenmiş önemli kişileri tasvir eden, Roma Dönemi’ne ait bronz küçük heykeller, bronz hayvan tasvirleri, kap kacak süsleri ve nesnelerden oluşuyor. Bu eserlerin benzerleri Louvre Müzesi Koleksiyonu’nda yer alıyor. Sergideki en önemli eserlerden bir tanesi Oturan Kadın Heykeli. Didim - Milet arasındaki kutsal yolun her iki tarafını süsleyen ve arkeoloji terminolojisinde Brankhidler olarak isimlendirilen yontu grubuna ait heykelin benzerleri British Museum ve Berlin Müzesi’nde yer alıyor. Koleksiyonda yer alan sikke ve objeler, kronolojik bir tasnif yerine belirli tematik gruplara göre sergileniyor. Arkaik Dönem, nekropol, Karya, İon şehirleri, kült objeleri, tanrı ve tanrıçalar, ev, kadın ve hayvanlar serginin ana konu gruplarını oluşturuyor. Antik Çağ’daki yaşantının çeşitli yönlerini hem sikkeler hem diğer objeler aracılığıyla aktaran Muharrem Kayhan Koleksiyonu’nun zenginliği ve çeşitliliği, yüzlerce yıla ve 28 geniş topraklara yayılmış değişen üretim teknikleri, yerel gelenekler, inanç sistemleri, günlük yaşam ve siyasi gelişmelere ait çok önemli ipuçları içeriyor. İlk kez Arkas Sanat Merkezi’nde bir araya getirilerek sergilenen koleksiyon, yitip gitmiş uygarlıkların izini sürmek ve Antik Çağ’daki Anadolu’yu keşfetmek için kaçırılmayacak bir fırsat sunuyor. Geniş bir bilimsel komite tarafından kaleme alınmış makaleler ve sergide öne çıkan eserlerden derlenmiş sergi kataloğu Arkas Sanat Merkezi’nden temin edilebilir. 20 Mart’a kadar sürecek sergi, pazartesi hariç her gün ücretsiz olarak ziyaret edilebilecek. 29 418 • O C A K - Ş U B AT 2 016 418 • O C A K - Ş U B AT 2 016 HABER HABER Abdulkadir Konukoğlu’nun (soldan üçüncü) başkanlığında toplanan TOBB Türkiye Tekstil Sanayi Meclisi’ne Adana Sanayi Odası Başkanı Zeki Kıvanç (sağ başta) ev sahipliği yaptı. TOBB Tekstil Sanayi Meclisi Toplantısı, Adana’da gerçekleşti Adana’da gerçekleştirilen TOBB Türkiye Tekstil Sanayi Meclisi Toplantısı’nda haksız ithalatla mücadele, teşvik sistemi, kamu alımları ve TTIP konularındaki beklentiler masaya yatırıldı. T ekstil sektörünün problemlerinin yoğun şekilde görüşüldüğü ve çözüm önerilerinin oluşturulduğu TOBB Türkiye Tekstil Sanayi Meclisi Toplantısı, 13 Ocak 2016 tarihinde Adana Sanayi Odası’nda gerçekleştirildi. TOBB Türkiye Tekstil Sanayi Meclisi Başkanı Abdulkadir Konukoğlu’nun öncülüğünde ve Adana Sanayi Odası Başkanı Zeki Kıvanç’ın ev sahipliğinde gerçekleştirilen toplantıda, sektörün önde gelen isimleri yer aldı. İlgili bakanlık yetkilileri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve firmaların üst düzey yöneticilerinden oluşan yaklaşık 50 kişinin katılımıyla gerçekleşen toplantıda, sendikamız Genel Sekreter Yardımcısı Levent Oğuz ve Araştırma Uzmanı Ceren Ermiş de hazır bulundu. İstatistiklerle tekstil sektörü Geleceğin mühendisleri Çukurova’da Toplantıda, hazır giyimden bağımsız olarak, yalnız tekstil sektörünün 2015 istatistiklerinin makroekonomik gelişmelerine dair önemli verilere yer verildi. Bu veriler şöyle sıralandı: • Dünyanın en büyük ihracatçısı, • Dünya’da en fazla dış ticaret fazlası veren 7’nci ülke, • Türk imalat sanayi içinde en fazla girişime sahip 6’ncı sektör, • Türk imalat sanayi içinde en büyük ciroya sahip 4’üncü sektör, • Türk imalat sanayi içinde en fazla istihdama sahip 3’üncü sektör, • Türk imalat sanayi içinde en yüksek katma değeri yaratan 2’nci büyük 2004’ten beri her yıl, tekstil mühendisliği bölümünün bulunduğu bir üniversite tarafından düzenlenen Ulusal Tekstil Mühendisliği Öğrenci Kongresi’nin (UTMÖK) 13’üncüsünün, 5-8 Mayıs 2016 tarihlerinde Çukurova Üniversitesi’nde yapılacağı duyuruldu. Söz konusu kongrenin tanıtımı Çukurova Üniversitesi Tekstil Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Osman Babaarslan tarafından gerçekleştirildi. Çukurova Üniversitesi Tekstil Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Osman Babaarslan sektör, • Son 4 yılda sağlanan 10 milyar dolara yakın dış ticaret fazlası. Haksız ithalatla mücadele Toplantıda, genel olarak; “Temmuz 2011’de yürürlüğe giren, belirli kumaş ve konfeksiyon ürünlerine yönelik uygulanmakta olan ek vergilerin kapsamının, pamuklu ve suni-sentetik iplik üretimini de kapsayacak şekilde genişletilmesi” konusunda görüş birliğine varıldı. Belirli ülkelere yönelik damping uygulaması bulunan suni sentetik devamsız liflerden iplik ve pamuk ipliği ithalat istatistiklerinden de net şekilde görüldüğü üzere, yerli üretim dalı haksız ithalat baskısıyla önemli bir tehdit altında. Dampinge tabi söz konusu iplik ithalatının trafik sapması nedeniyle yeterli derecede etkin olamaması, pamuk ipliğinde ise herhangi bir koruma önleminin bulunmaması, söz konusu ürünleri üreten üreticilerin haksız ithalat karşısında önemli kayıplara maruz kalmasına sebep oluyor. Bu konuda talepler şu şekilde özetlenebilir: • Ek vergi kapsamına Türkiye’de üretimi olan pamuklu, suni-sentetik ve diğer iplik türleri dahil edilmeli. • Tekstil ve hazır giyim ürünlerinin ithalatında ülke gruplarına göre değişen oranlarda uygulanmakta olan ek vergiler, ülke ayrımı yapılmadan tüm ülke grupları için tek bir oran olarak yeniden belirlenmeli. • Yine ek vergi kapsamında yer alan • ABD pamuğuna yönelik yürütülmekte olan anti-damping soruşturması, ABD pamuğuna yönelik yüksek bağımlılık göz önüne alınarak, tekstil sektörünün üretim, istihdam ve ihracatına zarar vermeyecek şekilde sonuçlandırılmalı. Teşvik sistemi Yeni ve etkili bir teşvik sisteminin uygulamaya konulması, yatırım teşviklerinin ilçe bazında ve sektörler göz önüne alınarak yeniden Ek vergi kapsamına, Türkiye’de üretimi olan pamuklu, suni-sentetik ve diğer iplik türleri dahil edilmeli. dokuma ve konfeksiyon ürünlerinin ithalatında uygulanan ilave gümrük vergisi oranları artırılmalı. • Haksız ithalatla etkin şekilde mücadele edilmesi bağlamında, ithalatın aşırı arttığı ülke ve GTİP’lerin Ekonomi Bakanlığı’nca güncel tespit edilmesi amacıyla etkin bir yazılım ve denetim sistemi devreye konularak ithalat kontrol altına alınmalı. 30 düzenlenmesi; işsizlik göstergelerinin bölgelerin tespitinde en önemli kriter olarak ele alınması konuları tartışıldı. TOBB’un ilçe bazında gelişmişliği belirtecek bir çalışması hâlâ devam ediyor. Yatırımlar için vergi muafiyeti veya indirimi gibi dolaylı desteklerden daha çok, kaynak kullanımı destekleme fonu, enerji katkısı gibi doğrudan desteklere ağırlık verilmesi, desteklerin ürün bazında olmaması 31 418 • O C A K - Ş U B AT 2 016 418 • O C A K - Ş U B AT 2 016 HABER ve haksız rekabet oluşturmaması gündeme geldi. Kamu alımlarında beklenti Kamu alımlarında orta ve ileri teknoloji ürünlerinde yüzde 15’e kadar değişen oranlarda yerli ürün lehine fiyat avantajı uygulamasının; savunma sanayii, havacılık, tıp ve inşaat sanayii gibi alanlarda kullanılan teknik tekstilleri de kapsayacak şekilde genişletilmesi ile ilgili sektörde talep var. Bilindiği gibi, kamu alımlarında yüzde 15’lik fiyat avantajı yalnız, OECD ve Eurostat tarafından belirlenen ürün için yapılan Ar-Ge yoğunluğu harcaması baz alınarak oluşturulan orta ve yüksek teknolojili sektörler, ürünler için sağlanıyor. Ar-Ge yoğunluğu yüzde 2.5-7 arasında olan sektörler bu sınıfta yer alıyor. Bu bağlamda, tekstil ve hazır giyimin hiçbir dalı orta ve yüksek teknolojili ürünler kapsamına girmiyor. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Sanayi Genel Müdürlüğü adına toplantıya katılan temsilci, orta ve ileri teknoloji sınıflar belirlenirken, OECD çalışmaları baz alınarak hazırlanan Eurostat’ın NACE Rev 2 kapsamında 3 rakam olarak hesaplanan ‘Ar-Ge Yoğunluğu’ verilerinden yararlanıldığını, bu kapsamda Nace Rev 2 kodu 1396 olan teknik tekstillerin kapsam dışı kaldığını belirtti. Bu bağlamda, Türkiye ‘Ar-Ge Yoğunluğu’ verilerinin ya Eurastat ya da ilgili bakanlık tarafından 4 haneli olarak oluşturulması ile bu problemin çözülebileceğine inanılıyor. Hukuki görüş Bilindiği üzere TTIP (Transatlantic Trade and Investment Partnership), mevcut Gümrük Birliği Anlaşması uyarınca Türkiye’nin AB pazarındaki imtiyazlı konumunu erozyona uğratacak ve olumsuz etkileyecek. Bu bağlamda, tekstil sektöründe ‘ek vergi’ kararının çıkmasında hukuki görüş alınan ‘Van Bael & Bellis’ tarafından yaptırılan çalışma aşağıdaki çerçevede devam ediyor: • Gümrük Birliği kapsamının genişletilmesi, • ABD ve Türkiye arasında STA müzakeresi yapılması, • Objektif kriterler çerçevesinde Türkiye’nin TTIP’e eklemlenmesinin sağlanması, • Türkiye’nin Hizmetler Ticareti Anlaşması’na aktif şekilde taraf olması. 32 418 • O C A K - Ş U B AT 2 016 HABER TTIP’le ilgili üç alternatif Türkiye’nin TTIP’ye katılımıyla ilgili üç muhtemel alternatif bulunuyor: • ABD ile ayrı bir ticari yatırım anlaşması: Türkiye, ABD ile ayrı bir ayrıcalıklı ticari anlaşma yollarını arayabilir. Bu gibi bir anlaşma ile tercihli ticari anlaşmanın WTO hukukuna uyumlu bir şekilde yasal gereklilikleri yerine getirilebilir. • TTIP’ye yerleştirme maddesi eklenmesi: Önceden tanımlanan tarafsız kriterler temelinde TTIP’ye bir yerleştirme maddesi eklenebilir. Ancak, emsal durumların gösterdiği üzere tercihli (ayrıcalıklı) ticari anlaşmalar geleneksel olarak tarafsız kriterler sağlamıyor. Ek olarak, benzer konular genel olarak siyasi zeminde görüşülüyor. • TİSA müzakerelerine aktif katılım: Türkiye, AB ve ABD’yi içeren TİSA müzakerelerine odaklanma olasılığını keşfetmek isteyebilir. TİSA, hizmet ticaretine hükmeden uluslararası kurallarda iyileştirmelerin beklenmesi makul görüldüğü yer ve halihazırda müzakere eden ülkelerden biri olarak Türkiye, bu konuşmalara etki etme fırsatını yakalayabilir ve önemli imtiyazlar elde edebilir. Bilgi için: Ceren Ermiş, [email protected], Tel: (0212) 344 07 77 ITMF 2015 Konferansı’nın ardından Uluslararası Tekstil Sanayicileri Federasyonu’nun (ITMF), 2015 yılı konferansı, ‘Hammaddeden Nihai Tüketiciye Akıllı ve Sorumlu Üretim - Global Tekstil Sanayiinin Misyonu’ başlığı ile 10-12 Eylül 2015 tarihleri arasında ABD’nin San Francisco şehrinde gerçekleşti. S endikamız konferansa, yönetim kurulu üyelerimizden oluşan bir heyet ile katıldı. TMF San Francisco Konferansı’na iştirak eden, sendikamız Yönetim Kurulu Üyesi Tahir Gürsoy, konferansın ardından tespitlerini kaleme aldı. Gürsoy’un izlenimleri şöyle: Bu yıl, San Francisco’da yapılan son ITMF toplantısı ve workshopları daha öncekilere göre daha az rağbet gördü. Ama yine de ilginç konulara değinildi. Ben, işin tüketim kısmıyla ilgilendiğim için, bu konuda bazı satırbaşları vermek durumundayım. Bunların okuyucuya ve özellikle iş planları geliştiren dostlarıma yararlı olabileceğini düşünüyorum. Şöyle ki; • 1997 yılından beri ABD’de tekstil ve özellikle konfeksiyon tüketimi azalıyor. Tahir Gürsoy Yaklaşık 1 milyon işyerinin kapandığı ifade edildi (özellikle hazır giyimde). • İhracattaki kayıplar yüzde 15 dolayında. • 2005’te kotaların kaldırılması, Amerika’ya da darbe vurdu (aslında kendi önerisiydi). • Şu anda Meksika başta olmak üzere Amerika’nın yaklaşık 20 ülke ile STA’ları var (Serbest Ticaret Anlaşması). • TPP’den (Trans-Pacific Partnership) sonra, Türkiye’nin tüm Avrupa ve Amerika ile tekstil ihracatını yeniden dizayn etmesi gerekecek. • Beklenenin aksine, Amerika tekstilde dışarıdan ciddi yatırım alıyor. • Amerika, pamuk ve pamuk ipliği satışında hâlâ neredeyse rakipsiz. • Nano teknoloji ile parça başı 8 litre su sarfiyatından 300 gram suya düşmek mümkün (jeans). • Solar aydınlatma masraflarda son sistem boyama sistemleriyle beraber elektrikte ciddi tasarruflar sağlanıyor (en az yüzde 20). • Yüzde 70 daha az kimyasal kullanmak mümkün. • Yıkamada taş yerine golf topu kullanıyorlar. Yani tamamen sentetik taş icat etmişler. Hazır giyimde değişiklikler Hazır giyim tüketiminde de çok değişik araştırmalar var. Buna göre: • 2030’da hazır giyime dünyada yaklaşık 2.6 trilyon dolar harcanacak. • Bu rakamın 4.5 milyarı online satıştan gelecek. • 2030’da insanların yüzde 20’sinin yaşı 60’ın üzerinde olacak. • Tüketim daha da lokal hale gelecek. • Markaların etkinliği azalacak. • ABD’lilerin yüzde 77’si ürün fiyatlarını internetten inceliyor, ama bu oran Avrupa’da yüzde 47. • Amerikalılar, alacakları kıyafetlerin yüzde 73’ünü internetten temin ediyor. Avrupa’da bu oran sadece yüzde 23. • Y kuşağının yüzde 38’i alışveriş için vitrin ve mağaza geziyor, yüzde 34’ünün moda bilinci var ve yüzde 47’si yeni bir şeyler almayı seviyor. • Genelde tüketicilerin satın alma kararlarında; yüzde 79 kalite, yüzde 72 giyip bakabilme ve yüzde 50 de etiket etkili oluyor. • ABD halkına “Eğer cebinde ekstra 100 doların olsa ne yaparsın?” diye sormuşlar. Y kuşağının yüzde 57’si “Giysi alırım” demiş. Ortalamada da yüzde 61 aynı cevabı vermiş. • Y kuşağının yüzde 70’i “Alışveriş benim için eğlence ve sosyal aktivitedir” demiş. 33 418 • O C A K - Ş U B AT 2 016 HABER HABER Avrupa’da tekstil ve hazır giyim üretimi düşüyor AB-28’in tekstil ve hazır giyim ticaret istatistikleri, Avrupa’nın üretiminde gerileme yaşandığını ortaya koydu. Sendikamızın üyesi bulunduğu EURATEX’in yaptığı değerlendirmeye göre AB tekstil ve hazır giyim üretimi, 2015 yılının ilk 9 ayında bir önceki yıla nazaran yüzde 1.7 oranında azaldı. 34 35 418 • O C A K - Ş U B AT 2 016 418 • O C A K - Ş U B AT 2 016 HABER HABER AB ülkelerinin yaptığı ithalat, bir önceki yıla göre yüzde 10.2 arttı. T ürk tekstil sektörünü sendikamızın da temsil ettiği Avrupa Tekstil ve Hazır Giyim Konfederasyonu’nun (EURATEX), Avrupa Birliği (AB) istatistik ofisi verilerinden yararlanarak yaptığı değerlendirmelere göre, 2015 yılının ilk 9 ayında, AB tekstil ve hazır giyim üretimi, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 1.7 oranında geriledi. Ayrı ayrı değerlendirildiğinde ise tekstil sektörü üretimi yüzde 1, hazır giyim sektörü üretimi yüzde 2.3 ve insan yapısı elyaflar sanayii üretimi yüzde 0.7 oranında azaldı. Tekstil ve hazır giyimde perakende satışlar ile ihracat, bir önceki yılın ilk 9 ayına kıyasla hafif de olsa artış içinde. 2015 yılının ilk 9 ayında, perakende satışlardaki büyüme oranı yüzde 2.7 oldu. Çeşitli AB ülkelerinde perakende satışlar farklı gelişme gösteriyor. Bulgaristan ve Finlandiya’da Bin Euro 36 İthalat 9 ay 2015 İhracat Yüzde 15/14 9 ay 2014 9 ay 2015 Ticaret Dengesi 9 ay 2014 Toplam 75.658.028 83.360.686 Yüzde 10.20 32.134.723 33.367.889 Yüzde 3.80 -43.523.306 -49.992.797 Yüzde 14.90 Tekstil* 19.931.713 21.700.055 Yüzde 8.90 15.457.897 16.012.619 Yüzde 3.60 -4.473.816 Yüzde 27.10 Hazır giyim** 55.726.315 61.660.631 Yüzde 10.60 16.676.826 17.355.270 Yüzde 4.10 -39.049.490 -44.305.361 *GTİP 50-60 + 63 / **GTİP 61+62 / (KAYNAK: EURATEX. EUROSTAT) 418 • O C A K - Ş U B AT 2 016 Yüzde 15/14 9 ay 2014 9 ay 2015 -5.687.436 Yüzde 15/14 Yüzde 13.50 perakende satışlar azalırken, Almanya, Avusturya ile Hollanda’da değişmedi. Tüm diğer AB ülkelerinde ise perakende satışlar artış gösterdi. kaynaklanıyor. Buna karşılık Akdeniz bölgesindeki ülkelerden (Türkiye, Mısır, Fas, Tunus) yapılan alımlarda çok az artış ya da gerileme oldu. İstihdamda artış Ticari ortaklarla son durum İstihdam bakımından değerlendirmek gerekirse, 2003 yılından beri düşük düzeyde artış dikkat çekiyor. Bu 9 ayda da AB tekstil ve hazır giyim sektöründe istihdam yönünden olumlu gelişmeler görülüyor. İstihdam; hazır giyimde yüzde 0.3, tekstilde ise yüzde 0.6 yükseldi. ‘AB Tekstil ve Konfeksiyon İş Güveni Göstergesi’ grafiğinde de görüldüğü gibi, AB düzeyinde sanayi güven endeksi tekstil ve hazır giyimde sırasıyla, 2.4 ve 4 puan geriledi. 20 tedarikçi ülke arasına girmeyi başardı. İthalat fiyatlarında tekstil mamullerinde yüzde 9, hazır giyimde yüzde 16 düzeyinde yükseliş var. İhracat: AB ihracatı 2015 yılının ilk dokuz ayında tekstilde ABD pazarında yüzde 17, Hong Kong’da yüzde 8.7 ve Çin’de yüzde 7.6 artış sağlarken, Rusya pazarında yüzde 28, Ukrayna pazarında ise yüzde 5 geriledi. Hazır giyimde aynı dönem içinde AB’nin, ABD, Hong Kong, Güney Kore, Çin ve BAE’ne yüzde 20 düzeyinde ihracat artışı sağladığını, Rusya pazarında ise yüzde 20 gerilediğini görüyoruz. İthalat: AB’nin önde gelen tedarikçileri arasında ilk sırada yer alan Çin’in, 2015 yılının ilk 9 ayında AB pazarındaki ihracat artışı, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 7.4 (23 milyar Euro tutarında hazır giyim) olarak gerçekleşti. Bu dönem içinde ikinci en büyük tedarikçi olan Bangladeş yüzde 24.5, Pakistan yüzde 26, Vietnam yüzde 25, Hindistan ise yüzde 11 artış sağladı. Yüzde 75’lik artış ile Myanmar; AB hazır giyiminde ilk Not: *Euratex 2015 yılı bültenlerinden derlendi. AB tekstil ve konfeksiyon iş güvenliği göstergesi Sektörün ithalatı arttı AB 28 ülkelerinin 2015 yılının ilk 9 ayında üçüncü ülkelerden yaptığı tekstil ve hazır giyim ithalatı, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 10.2 arttı. Tekstil ve hazır giyim ithalatındaki artışlar sırasıyla yüzde 10.6, yüzde 8.9 olarak gerçekleşti. Bu yüksek artışın sebebi, bazı Asya ülkelerinin yüksek performansından Tekstil KASIM 2015 Konfeksiyon Tekstil -2.4 puan Konfeksiyon -4.0 puan 418 • O C A K - Ş U B AT 2 016 Tekstil uzun süreli ortalama Konfeksiyon uzun süreli ortalama Bilgi için: Ceren Ermiş, [email protected], Tel: (0212) 344 07 77 37 HABER HABER HAZIR GIYIMCILER ‘SPOR LINE’INA YÖNELDI İnsanların streslerini spor yaparak atma eğilimleri spor giyime olan ilgiyi de artırıyor. Bu trendi gören Koton’dan Defacto’ya, LCW’ye kadar hazır giyim üreticileri, ‘spor line’larını yaratarak koleksiyonlarına spor kıyafetleri de ekledi. Spor giyime ilginin artması modaya da yön veriyor. 38 39 418 • O C A K - Ş U B AT 2 016 418 • O C A K - Ş U B AT 2 016 HABER HABER G ünümüzün yoğun ve stresli çalışma temposu, düzensiz beslenmenin getirdiği sağlık sorunları gibi pek çok etkenden dolayı son yıllarda dünya çapında spor ve sağlıklı yaşama olan ilgi giderek artış gösteriyor. İnsanların streslerini spor yaparak atma eğilimleri, bu rahatlığı stil yaratarak günlük hayatlarına taşımaları spor giyime olan ilgiyi de artırıyor. Bu trendi gören Koton’dan Defacto’ya, Penti’den LCW’ye kadar hazır giyim üreticileri, koleksiyonlarına spor kıyafetleri de ekledi. Tüketicilerin spor kıyafetlere ilgilerini gözlemleyen hazır giyimciler, ‘spor line’larını yaratarak spor giyim mağazalarında satılan spor kıyafetleri de koleksiyonlarına ekleyip pazar paylarını büyütüyorlar. İnsanların spor giyime ilgisinin artmasının modayı da şekillendirdiğine dikkat çeken Koton Yönetim Kurulu Üyesi Gülden Yılmaz, “İşin içerisine modanın girmesi hem de bu kategoriye olan ilgi spor koleksiyonu için çalışmalarımızın başlamasına neden oldu. Koton Spor Line kategorisi için hatırı sayılır bir yatırım yaptık. Ürünlerde fonksiyonel kumaşlar kullanıyoruz” diyor. Son yıllarda spor ile sağlıklı yaşama ilgi giderek artıyor. Koton’un spor koleksiyonunda üçüncü sezonu olmasına rağmen kapsül koleksiyon çalışarak, ürün çeşitliliğini artırdıklarını belirten Yılmaz, oluşturdukları Ebru Şallı Loves Koton Sport ve Koton Sport koleksiyonlarından çok olumlu geri dönüşler aldıklarını da vurguluyor. Koton’un hem kategori çeşitliliği hem de ürün gamı açısından zengin bir koleksiyonla tüketiciye hizmet verdiğini belirten Gülden Yılmaz, “Sport kategorisinde henüz üçüncü sezonumuz. Çok yeni, fakat gelen tüketici yorumlarını ve satış hacmini incelediğimizde Koton Sport kategorisinin oldukça sevildiğini belirtebiliriz. Bir sonraki sezonda yüzde 40 oranında bir büyüme öngörüyoruz” diyor. 170’in üzerinde ürün Koton, spor giyime olan ilginin artması ve sezon trendlerinin tercih edilmesiyle bu kategori için altyapılarını oluşturarak 2015 kış sezonunda Koton Sport giyim kategorisini yarattı. Şu anda mağazalarında üçüncü sezonunu sergileyen marka, bu sezon Koton Sport ve Ebru Şallı Loves Koton Sport koleksiyonlarında toplamda 170 çeşitten fazla ürünü mağazalarında tüketicilere ulaştırıyor. Gülden Yılmaz, hem spor salonlarında hem de günlük hayatta giyilebilen, konforlu ve bayanların spor yaparken de kendilerini şık hissedebilecekleri bir ürün gamı oluşturmaya çalıştıklarını belirtiyor. Güncel trendlerden analizler yaparak bugünkü koleksiyonlarını oluşturduklarına işaret eden Yılmaz, şöyle devam ediyor: “Koton Sport koleksiyonumuzda yer alan tasarımlarımızla spor yapılırken de şık olunabileceğini vurguluyoruz. Ayrıca Sport koleksiyonumuz altında kapsül koleksiyonlar da hazırlamaya başladık. 2015-2016 SonbaharKış sezonu için, spor ve sağlıklı yaşam alanında birçok başarıya imza atan Ebru Şallı ile işbirliği yaptık. Ebru Şallı’nın dokunuşları ile hayat bulan Ebru Şallı Loves Koton Sport koleksiyonu, farklı spor dallarına yönelik 48 parçadan oluşuyor. Koleksiyonda özellikle hızlı kuruyan ve elastikiyeti yüksek kumaşlar tercih edildi. Ürünlerde fonksiyonelliği ve modayı ön plana çıkarırken canlı renk kontrastları yaratılarak alternatif bir şıklığa ulaşılmasını hedefledik.” İlk koleksiyon 2015’te oluştu Spor giyim ürünlerini koleksiyonuna ekleyen bir diğer marka da Defacto. Müşterilerinin aktif spora olan ilgisinin ve ayırdığı zamanın arttığını görmeleri, genel moda trendlerinin de aktif giyime dönmeye başlamasıyla spor ürünleri koleksiyonlarına eklediklerini belirten Defacto Perakende Grup Başkanı İhsan Ateş, 2015 yılının yaz sezonunda ilk aktif spor grubu ürünlerini tüketicilerine sunduklarını söylüyor. Kadın spor giyim koleksiyonu için her sezon 40 farklı seçenekten oluşan ürün koleksiyonu hazırladıklarını vurgulayan Ateş, yaptıkları çalışmaları şöyle özetliyor: “Erkek grubunda da şu anda mağazalarımızda spor giyim altında 30’dan fazla modelimiz bulunuyor. 2016 Şubat ayı itibariyle de yaklaşık 50 modellik spor giyim grubumuzu satışa sunacağız. Fitness grubu için mağazalarımızda sporcu sutyeninden tayta, ayakkabıdan çantaya, özel spor giyim etiketiyle farklılaştırdığımız ÖNDER ÖZTARHAN/VEPA GROUP YÖNETIM KURULU BAŞKANI: Sportsoul markasını yarattık V epa Group olarak distribütörü olduğumuz New Balance markasının lifestyle (günlük yaşam) tekstil ürünlerinin üretimi için lisans haklarına sahibiz. New Balance’ın spor tekstilindeki farkı; güncel trendleri yakalarken, performans line’ı içerisindeki ürünlerin tamamında New Balance’a özel teknolojiler kullanması. Satış ekiplerimiz müşterilerimizin taleplerini gözlemleyerek tıpkı ayakkabı seçimlerinde olduğu gibi, tekstil koleksiyonunda da kendilerinin ihtiyaç ve beklentileri doğrultusunda, sezonun trendleri ve renklerini de göz ardı etmeden en doğru ürünlerle buluşmasını sağlıyor. New Balance tekstil koleksiyonu lifestyle (günlük yaşam) ve performance olarak iki ana line’a ayrılıyor. Lifestyle koleksiyonunda daha çok pamuklu kumaşlar kullanılarak günlük hayatta giydiğiniz sneaker’larınıza en uygun ürünleri yaratmayı hedefliyoruz. Tasarım ve üretimin tamamı Türkiye’deki ekibimizin elinden çıkıyor. Koleksiyonun yaklaşık yüzde 60’ı kadınlar için. Sportsoul ise Vepa Group’un spor perakendesi ve e-ticaret tecrübesi ile yaratılmış çok markalı spor giyim ve sneaker konseptinde en yeni markası. Sportsoul tekstil koleksiyonu 6 ay önce müşterilerimizle buluştu. Koleksiyonumuzda en çok dikkati çeken kategori, iddialı mottolarıyla gençleri ve genç ruhları hedefleyen tişörtlerimiz oldu. Hem rahatlığı hem de eğlenceli mesajları ile öne çıkan tekstil ürünlerinden aldığımız geri dönüşler bizi çok daha geniş bir koleksiyon tasarlamaya yöneltti. Önümüzdeki kış sezonunda çok daha kapsamlı bir koleksiyon göreceksiniz, hazırlıklarımız son hızla devam ediyor. 40 41 418 • O C A K - Ş U B AT 2 016 418 • O C A K - Ş U B AT 2 016 HABER HABER GÜLDEN YILMAZ/KOTON YÖNETIM KURULU ÜYESI: Spor kategorisine ilgi arttı S por kategorisine olan ilginin artması, bu alanın moda olması spor koleksiyonu için çalışmalarımızın başlamasına neden oldu. Koton Spor Line kategorisi için hatırı sayılır bir yatırım yaptık. Ürünlerde fonksiyonel kumaşlar kullanıyoruz. Ayrıca daha bu koleksiyonda üçüncü sezonumuz olmasına rağmen kapsül koleksiyon çalışarak, ürün çeşitliliğimizi artırdık. Hem Ebru Şallı Loves Koton Sport hem de Koton Sport koleksiyonlarımızdan çok olumlu geri dönüşler alıyoruz. İHSAN ATEŞ/DEFACTO PERAKENDE GRUP BAŞKANI: Koleksiyonlarımızı genişletiyoruz A yaklaşık 30 modelden oluşan özel bir alan tasarladık”. Ateş, aktif spor ürünlerinin Defacto’nun cirosu içindeki payının giderek arttığını, yoğun talep üzerine 2016 yaz sezonunda koleksiyonlarında bu ürünlerin payını ve dolayısıyla da ciro içindeki payını da artıracaklarını vurguluyor. Fokus toplantıları ve bire bir müşteri geri dönüşleri koleksiyonlarda etkili. Önümüzdeki dönemde aktif sporda özellikle kadın grubunda çok daha fazla büyüme planladıklarını belirten İhsan Ateş, “Koleksiyonlarımızı hem tasarım hem de kullanılan malzeme ve ürün grupları anlamında genişletiyoruz. Sadece giyim değil, çanta, ayakkabı, saç bandı gibi aksesuarlarla da koleksiyonumuzu zenginleştiriyoruz” diyor. İlk keşfedenlerden biri Koleksiyonlar oluşturulurken pazardaki ihtiyaçlar sorgulanıyor. İnsanların spor giyime ilgisini ilk fark eden ve bu alanda koleksiyonlar geliştiren markalardan biri de LC Waikiki. LC Waikiki Active Sport Koleksiyonu’nun ilk olarak 2011 yılında tüketicilere sunulmaya başlandığına dikkat çeken LC Waikiki Üründen Sorumlu Genel Müdürü Maria Comfort, 2013 itibariyle kapsül koleksiyonlarını oluşturmaya başladıklarını, ktif spor ürünlerinin ciromuz içindeki payı giderek artıyor. Müşterilerimizden gelen yoğun talep üzerine 2016 yaz sezonunda koleksiyonumuzu daha da genişleterek satışlarımızı dolayısıyla da ciro içindeki payını da artıracağız. Önümüzdeki dönemde aktif sporda özellikle kadın grubumuzda çok daha fazla büyüme planlıyoruz. Koleksiyonlarımızı tasarım, kullanılan malzeme ve ürün grupları anlamında genişletiyoruz. Sadece giyim değil, çanta, ayakkabı, saç bandı gibi aksesuarlarla da koleksiyonumuzu zenginleştiriyoruz. koleksiyonun tam anlamıyla aktif olarak değişiminin ise 2015 yaz sezonunda gerçekleştirildiğini söylüyor. Comfort, “Koleksiyonu küçük bir kapsül olarak başlatmıştık, ancak bu yeni ürün grubunu farklı müşteriler de keşfettiğinde popülerliği büyüyor. Müşterilerimize modern tarzı, ürün değerini ve rahatlığı sunmak istiyoruz. Spor salonunda, yürüyüş yaparken veya günlük olarak giyebilirler ve iyi hissedip iyi gözükebilirler” diyor. Koleksiyondaki ürünleri oluştururken, öncelikle pazardaki ihtiyacı sorguladıklarını, fokus toplantıları ve bire bir müşteri geri dönüşleri üzerinden, bu koleksiyonda iki tip kullanıcı olacağını anladıklarını belirten Maria Comfort, şöyle devam ediyor: “İlki, sadece performans ve spor amaçlı giyinen, diğeri ise bu akımdan etkilenip, üzerinde bunun etkilerini görmek isteyen, ancak spor amacından çok, sosyal hayatında bu koleksiyonu kullanan kişiler. Ürünlerimizi seçerken de bu iki tip kullanıcıyı göz önünde bulundurarak kumaş ve tarzları belirledik. Ayrıca bu ürün grubunun sipariş planlamasını yaparken, kullanıcılarımızın hafta içi ve hafta sonlarındaki giyim alışkanlıkları ve spor faaliyetlerini de göz önünde bulundurduk. LC Waikiki Active Sport Koleksiyonu’nu bu verilerin sezon trendleri ile harmanlayıp tüketicilerimize sunduk.” MARIA COMFORT/LC WAIKIKI ÜRÜNDEN SORUMLU GENEL MÜDÜRÜ: Trend iki yıl önce başladı Y aklaşık iki yıl önce, dünya çapında aktif yaşam tarzı ve spor giyim üzerine bir trend oluşmaya başladı. Rahatlık ön plana çıkınca, insanlar da gündelik yaşam kalitelerini artırmak adına rahat kıyafetleri bir yaşam tarzı haline getirip, stil ile birleştirmeye, dışarıda da bu şekilde giyinmeye başladılar. Biz de bunun farkındalığı ile koleksiyonumuzda böyle bir ihtiyaç ve fırsat alanı olduğunu düşündük, 2013’te kapsül koleksiyonlarımızı yapmaya başladık. LC Waikiki Active Sport koleksiyonumuz henüz çok yeni olmasına rağmen kısa zamanda çok sevildi. 42 43 418 • O C A K - Ş U B AT 2 016 418 • O C A K - Ş U B AT 2 016 KÖŞE YAZISI KÖŞE YAZISI OVP hedefleri gerçekleşebilir mi? B ölgemizde jeo-politik riskler ve siyasi şiddet hızla tırmanırken; gelişmiş ülkelerdeki (GÜ) ılımlı toparlanmaya karşın, Çin başta olmak üzere, gelişmekte olan ekonomilerde (GOÜ) yaşanan daralma eğilimi, global büyümeyi aşağı çekip, global ticaret hacmini de olumsuz etkilemeye devam ederken; Türkiye’nin 20162018 dönemine ilişkin OVP hedefleri yaklaşık üç ay sonra ‘yeniden’ belirlendi. Yaşanan seçim ortamı, değişen siyasi atmosfer, bölgede yaşanan yeni gelişme ve riskler, Rusya ile yaşanan gerginlik ve özellikle Alman turistleri hedef alan saldırı, doğal olarak uygulanacak politikaları ve ortaya çıkacak rakamları yakından etkileyecek gelişmelerdi. Revizyonda neler var? Öncelikle; FED faiz artırım sürecinin başlamış olması, GOÜ’den sermaye çıkışlarının devam etmesi, artan jeopolitik risklere karşın 2015’te büyümenin yüzde 3’ü aşacağına ilişkin veriler ve seçim sonucunda oluşan tek parti iktidarının yaratacağı ‘istikrar’ algısının ekonomi üzerinde pozitif bir etki yaratacağına ilişkin varsayım, ekonomi yönetimini cesaretlendirmiş görünüyor. Düşen petrol ve emtia fiyatları da daha iddialı büyüme ve cari açık hedefi koyma isteğini destekliyor. Şimdi gelelim yenilenen rakamlara: Geçen yıl sonu açıklanan OVP’de 2016 için yüzde 4.0 hedef ortaya konmuştu, bu hedef revizyonda yüzde 4.5’e yükseltilmiş. 2017 ve 2108 için büyüme hedefi ise yüzde 5 olarak belirlenmiş. YENİ OVP HEDEFLERİ Büyüme (%) İkinci olumlu revizyon Cari açık / GSYİH oranında göze çarpıyor: Bu oran 2016 için 4.9’dan 3.9’a; 2017 için 4.7’den 3.7’ye; 2018 için de 4’ten 3.5’e düşürülmüş. Bu olumlu revizyonlara karşın P r o f. D r . S a d İ U z u n o ğ l u enflasyon ve bütçe Trakya Üniversİtesİ Öğretİm Üyesİ açığı konusunda daha kötümser demeyelim ama daha ‘gerçekçi’ davranılmış. OVP’de enflasyonda yukarı doğru bir revizyon dikkati çekiyor. Çünkü hükümetin seçim beyannamesinde, asgari ücret gibi, verdiği sözleri tutması için daha yüksek bir enflasyona razı olunması gerekiyordu. 2016 için enflasyon hedefi bir puan artırılarak 7.5’e yükseltilmiş. 2017 için 0.5’lik artışla hedef 6.0 olmuş. Diğer bir revizyon da bütçe açığı için yapılmış: Bütçe açığının GSYİH’ya oranı 2016 için 0.7’den 1.3’e, 2017 için de 0.6’dan 1.0’a yükseltilmiş. Demek ki kamunun büyümeci politikaya destek vermesini beklememiz gerekiyor. OVP’nin hedefi cari açık OVP’yi ayrıntılı okuduğumuzda ihracatın ithalattan daha fazla artacağı beklentisi ve petrol fiyatlarının birkaç yıl daha düşük seyredeceği varsayımı var. Bu nedenle bir taraftan ekonomi büyürken diğer taraftan da cari açığın küçüleceği hedefi konmuş. 2016 için cari açığın 28.6 milyar USD düzeyinde gerçekleşmesi bekleniyor. 2015 (GT) 2016 (P) 2017 (P) 2018 (P) 4.0 4.5 5.0 5.0 İşsizlik (%) 10.2 10.2 9.9 9.6 GSYİH (Milyar USD) 722 736 796 854 Cari Açık (Milyar USD) 31.7 28.6 29.3 29.9 Cari açık / GSYİH (%) 4.4 3.9 3.7 3.5 USD/TL (ort.) 2.7188 2.986 3.1269 3.2436 Kur artışı (%) 24.4 10.3 4.3 13.7 Enflasyon (TÜFE %) 8.8 7.5 6.0 5.0 Bütçe Açığı / GSYİH (%) 1.2 1.3 1.0 0.8 Oldukça iddialı olan cari açık hedefini olumsuz yöne çevirecek çok önemli riskler var ama bunlar biraz ‘küçümsenmiş’ gibi görünüyor. Öncelikle Rusya ile yapılan ticaretin ‘sınırlanması’, Rusya’dan gelen turistlerin turizm gelirlerine yaptığı katkıları unutmamak gerek. Rusya ile yaşadığımız sıkıntının bize yıllık maliyeti en az 5 milyar USD civarında olacak gibi görünüyor. İşadamlarımız Rusya’ya ihracatlarını yapabilmek için yurtdışında yatırım yapmaya başlayacak, bu nedenle de dışa bir sermaye çıkışı gerçekleşecek. Ayrıca Rusya’yı yalnızca tek ülke olarak da değerlendirmemek gerek. Rusya sıkıntılı olduğunda etrafındaki ülkeler de sıkıntıya giriyor. Rusya ile yaşanan sıkıntılara Alman turistlere yapılan saldırının etkilerini de eklememiz gerekiyor. Avrupa kaynaklı turist sayısının yıllık 19.5 milyon, Almanya’dan gelenlerin sayısının da yaklaşık 5.5 milyon olduğu gerçeğinden yola çıkarak Türkiye’nin yeniden ‘güvenli ülke’ imajını yenilemesi gerekiyor. Diğer bir konu petrol fiyatlarının düşük gerçekleşeceği varsayımı. Petrol fiyatlarının genelde düşüşünün nedeni, ‘devlet altı örgütlenmelerin’ petrol üreten ülkelerde yaşattıkları kaos. Bugün ABD ve Rusya IŞİD’e karşı bir koalisyon oluşturabiliyorsa, bunun altında yatan temel nedenler; petrol fiyatlarının yeniden ‘mantıklı’ bir düzeye gelmesini sağlamak ve Rusya’nın daha ‘rasyonel’ alana çekilmesini sağlamak anlamına geliyor. Düşen petrol fiyatlarının ABD’deki petrol firmalarını iflasa sürüklediği ve milyarlarca USD’lık projelerin ertelenmesine neden olduğu biliniyor. Buna rağmen petrol fiyatları düşük seyrediyor. Petrol fiyatlarının gelecekte bir süre daha düşük seyretmesinde bölgemizde yaşanacak gelişmeler belirleyici olacak. Hiç kuşkusuz OVP içinde sıklıkla belirtilen ihracat artışının ithalattan daha fazla olacağı varsayımındaki temel nokta, ihracatı etkileyen en önemli faktör dış piyasalarda yaşanacak toparlanma. ABD’deki toparlanmanın Avrupa ekonomisinde de yaşanmaya başlaması doğal olarak bu varsayımı olumlu yönde destekleyecektir. Avrupa Merkez Bankası’nın parasal genişleme politikalarının başarılı sonuç vermesi sonucu toparlanan Avrupa pazarının Rusya ve bölge ülkelerinde yaşanan olumsuz gelişmelere alternatif olması beklenebilir. Ancak unutulmaması gereken temel nokta; OVP’de belirtilen ihracatın ithalattan daha fazla artmasına yönelik beklentinin iç politikalarla desteklenmesi zorunluluğudur. OVP hedeflerinin gerçekleşmesi için neler yapılmalı? • Öncelikle ihracat hedeflerinin gerçekleşmesi için ihraç edilen malların maliyetinin hızla kontrol edilmesi gerekiyor. Asgari ücret üzerindeki yüklerin kamu tarafından paylaşılması, bir yıllık değil uzun süreli olması ve ücretlerin maliyet içindeki payının en azından 2015 düzeyine çekilinceye kadar devam etmesi gerekiyor. Bunun için kamunun, İşsizlik Sigortası sisteminde biriken fonları devreye sokması yararlı olabilecektir. • OVP’de ayrıntılı bir biçimde ele alınan AR-GE, fuar, marka, istihdam gibi desteklerin ivedilikle devreye alınması ve bu desteklerin ‘asgari’ bürokratik çerçevede sağlanması gerekiyor. • Yine OVP’de belirtilen vergisel destek ve iyileştirmelerin; Uzlaşma ve Takdir Komisyonu müesseselerinin işleyişinde yaşanan aksaklıkların giderilmesi, vergi mevzuatının daha basit ve uygulanabilir hale getirilmesi, istisna ve muafiyetlerin gözden geçirilmesi, vergi kaybının önlenerek haksız rekabetin ortadan kaldırılması gibi çalışmaların etkin biçimde uygulanması gerekiyor. Belki de en önemli vergisel konulardan biri ‘peşin vergi’ sisteminin artık sonlandırılması ve kazanılmamış gelir üzerinden alınan vergiyi bankadan borçlanarak sağlayan girişimcinin maliyetinin düşürülmesi konusunda önlem alınması gerekiyor. 44 • İhracatın desteklenmesine yönelik Eximbank kredilerinin diğer bankaları da kapsayacak biçimde artırılması ve vadelerinin uzatılması ihracat hedefini destekleyecektir. • Uygulanan para ve kur politikası da dış ticareti doğrudan ve etkili biçimde etkiliyor. Piyasa, MB’nı faiz yükseltmeye dolayısıyla döviz kurlarını düşürmeye zorluyor. Diğer taraftan da piyasa OVP revizyonunu alkışlıyor. Bu büyük çelişki: Rusya sıkıntısı ortada iken ihracatın ithalattan daha fazla artması ve bu şekilde cari açık hedefinin tutturulması; değerli Türk Lirası, yani düşük kur ile mümkün mü? • Piyasa FED’in her faiz artırımı karşısında MB’ndan faiz artırması için baskı yapıyor. FED’in bu yıl en az üç kez faiz artırımı yapacağı tahmin edilirken; piyasa acaba MB’nın kendilerini dinlemesi halinde faizlerin hangi platoya yükseleceğinin farkında mı? • Finans kesiminin yüzde 90’ını bankacılık kesimi oluşturuyor. Kaynakları genelde kısa vadeli. Kredilerinde ise vade daha uzun. Topladıkları mevduat 1.3 trilyon TL iken; verdikleri krediler 1.5 trilyon TL’ye ulaşmış. Faiz yükselişinin kredi kullananlar üzerindeki etkisini piyasa acaba düşünüyor mu? Daha da yükselecek kredi faizlerinin kredi kullanan firmaların nakit akışlarını nasıl bozacağını acaba tartışıyor mu? FED faiz artırımına yüksek kredi portföyü ile yakalandığımıza göre faizi artırmak çok zor. İhracat yapmak, ithalatı da kısmak zorundayız. Bu nedenle de ‘düşük kur, yüksek faiz’ isteyemeyiz. Sonuç OVP revizyonu iç piyasanın ciddi biçimde daraldığı, nakit akışlarının bozulduğu, kredi yapılandırmalarının yoğun biçimde yaşanmaya başladığı bir ortamda açıklandı. 2015 büyümesinin ağırlıklı hizmet sektöründen, yaklaşık bir puanının stok artışından ve tarımdaki iyi hava koşullarından kaynaklandığı gerçeğini unutmamak gerekiyor. Petrol ve emtia fiyatlarındaki düşüş maliyetleri aşağı çekiyor ama bu ihracat pazarlarımızdaki tüm rakipler için de geçerli. Destekler geçen yıllardan çok farklı değil. Ancak desteklerin artırılacağına ilişkin niyetler var. İhracat ithalattan fazla artabilir, büyümeye net ihracatın katkısı artırılabilir. Ancak bunun için iyi niyetlerin uygulamaya dökülmesi gerekir. 45 418 • O C A K - Ş U B AT 2 016 418 • O C A K - Ş U B AT 2 016 HABER HABER ITMA’dan teknik izlenimler-2 Bu yıl 12-19 Kasım tarihleri arasında Milano’da gerçekleştirilen Uluslarası Tekstil Makineleri Fuarı’nın (ITMA) teknik izlenimlerinin ilkini, geçtiğimiz sayımızda Prof. Dr. Arzu Marmaralı, Prof. Dr. Mehmet Tasmacı ve Atilla Olcay yazmıştı. Bu sayımızda, Yrd. Doç. Dr. Yalçın Yeşil, Arş. Gör. Müslüm Kaplan ve Muhyiddin Torun vasıtasıyla teknik izlenimlerin ikinci bölümüne yer veriyoruz. Yrd. Doç. Dr. Yalçın Yeşil, Arş. Gör. Müslüm Kaplan/ Bartın Üniversitesi Mühendislik Fakültesi, Tekstil Mühendisliği Bölümü TMA 2015’te özellikle boyaterbiyede çok radikal yeni teknolojiler sergilenmemiş olmasına rağmen, alanlarında kimyevi malzeme ve enerji tasarrufu sağlama konusunda yapılan çalışmalar önemli bir yer tuttu. Dijital baskı cihazı tedarikçileri arttı ve farklı boyutlarda makineler sergilendi. Bu teknoloji ile ilgili en büyük sorunun, ilk yatırım maliyeti olduğu söylenebilir. İplik bölümünde online kalite kontrolü çok daha kolay hale getirilmiş. Geriye dönük kalite analizleri çok daha kolay gerçekleştirilebiliyor. Kalite değerlerinin, elyaftan başlayarak bobin çıkışına kadar tek merkezden kolaylıkla kontrol altında tutulabildiği modern fabrika yönetimi sistemleri geliştirilmiş. Özellikle Uster firmasının Toyota ile geliştirdiği ortaklık sonrası, dokuma makinesinden önce de atkı ipliği kalite kontrolünün yapılabildiği ve iplik kalite değerlerine göre dokuma makinesi parametrelerinin değiştirilebildiği bir döneme girdik. Uzun süredir geliştirilmekte olan Grosse Unished dizimsiz jakar dokuma makinesinin de ITMA 2015’ten sonraki dönemde pazara çıkmaya hazırlandığı belirtiliyor. Fuar alanında Staubli ve Grosse makinelerinde dokunan OPW (One Piece Woven) dikişsiz hava yastıkları ziyaretçilerin ilgisini çekti. Tamamen jakar dokuma tekniğinin olanakları ile üretilen dikişsiz hava yastıklarının, kısa zamanda üretiminin yaygınlaşması I 46 bekleniyor. Aşağıda bazı firmaların ITMA 2015’te sergiledikleri yenilikler yer alıyor. Rieter Rieter, ITMA 2015’de sergilediği yeni makineleriyle iplik kalitesini yüksek ve sabit tutarken, enerji tüketiminde ve esnek üretim kapasitesini sağlamada iddialı olduğunu belirtti. Geliştirilen Spiderweb sistemi ile iplik işletmesinin tüm üretimi ve kalitesinin online olarak izlenebilmesini mümkün kılıyor. C70 tarak makinesinin 1.5 metrelik çalışma genişliği sayesinde, pazarda en yoğun taramayı gerçekleştiren tarak makinesi olduğunun altı çizildi. Brizörde bulunan ve son derece kolay ayarlanan seçici telef çıkarma sistemi sayesinde, makinede telef çıkarma ayarları kolaylıkla yapılabiliyor. Yeni geliştirilen bileme sistemi sayesinde, tarak telleri sürekli bileniyor. Bu da sabit şerit kalitesini sağlarken, tellerin kullanım ömrünü yüzde 20 artırıyor. Yeni tarak jenerasyonunun yenilikçi şapka temizleme ünitesi EVObrush sayesinde, şapka garnitür telleri herhangi bir alet kullanmaksızın değiştirilebiliyor. Garnitür telleri belirgin biçimde temiz tutuluyor. Bu sayede şerit kalitesi iyileştiriliyor. Toyota Toyota, ITMA 2015’te yeni JAT810 Hava jetli dokuma makinesini sergiledi. Her çerçevenin servo motorlarla kontrol edildiği makinede, armür sistemi tamamen terk edilmiş. Maksimum 16 çerçeve ile çalışılabilen makinelerde, makine hızı 1200 rpm hızına kadar çıkılabiliyor. Uster teknolojisi ile geliştirilen atkı kontrollü çağlık sisteminde ince-kalın noktalar olması durumunda farklı bobinden iplik alınması ya da atkı 47 418 • O C A K - Ş U B AT 2 016 418 • O C A K - Ş U B AT 2 016 HABER HABER iplik kalitesine göre makine hızının ayarlanması sağlanıyor. Ayrıca atkı ipliğinin tüylülük durumuna göre hava basıncı ayarlanabiliyor. Makinede armür sistemi kaldırılmış. Makinenin ilk kurulum maliyetinin klasik armürlü makinelere göre yüzde 10-15 daha pahalı olabileceği, fakat hava ve enerji kullanımından önemli derecede tasarruf edilebileceği belirtiliyor. Makinede tefeleme dışındaki diğer tüm mekanizmalar elektronik kontrollü hale getirilmiş. Yapılan yeni çalışmalarda, tefe mekanizmasının da elektronik kontrollü hale geleceği öngörülüyor. teknik kumaşların geliştirilmesine yoğunlaştırdı. ‘Yeşil Makine’ sloganıyla duyurduğu yeni konsepti, bir taraftan yeşil renkte bilinen dokuma makinelerine atıfta bulunurken, bir taraftan da son yıllarda çok popüler olan sürdürülebilirlik konusuna atıfta bulunuyor. Makinelerinde ince filtreler, dikişsiz hava yastıkları (OPW), yüksek mukavemetli hafif yapıların üretiminde kullanılacak karbon veya cam elyafından oluşturulan kumaşların dokunmasına imkân verebilecek teknolojiler sunuyor. Özellikle Dornier rapierli dokuma gerilimini yönetebilmek adına, dinamik ayarlı ağızlık kapama özelliği olan Dornier SyncroDrive®, sürücü konsepti kilit role sahip. Bu tasarımda kontrol direkt servomotorlarla sağlanıyor. Dolayısıyla, mekanik fren sistemine ihtiyaç duyulmuyor. Bu tahrik konsepti, ağızlık hareketinin son derece hassas bir şekilde kontrolünü sağlıyor. ITMA standında, 320 santim nominal genişlik ve iki çözgü levendine sahip makinenin atkı atma hızı yaklaşık 770 rpm’di. Dornier, P2’nin yanında, A1 hava jetli dokuma makinesi ve Cam elyafı başta olmak üzere teknik dokuma kumaşların üretilmesi için geliştirdiği CAM EL yeni nesil dokuma makinesi, VUTS LIBEREC (Çek Cumhuriyeti) firması tarafından sergilendi. Bu makine sayesinde E-reed adı verilen yeni tarakta geliştirilen iplik kılavuzu ile atkı ipliğinin kontrolünün daha stabil hale geleceği ve hassas ipliklerin daha kolay iletileceği söyleniyor. Ayrıca atkı iletilme hızı, klasik tezgâhlarda 110 m/s iken 140 m/s’ye çıkarılmış. Ayrıca yeni hava tasarruf sistemi ile rapierli hava ketli dokuma makineler de gereken 6-7 bar hava basıncı, bu makinede 4-4.5 bar basınca düşürülmüş. makinesi, P1’in pozitif kontrollü merkezi transferiyle geliştirilmiş bir versiyonu olan yeni nesil dokuma makinesi P2, ilk kez piyasaya sunuldu. P2, aşırı derecede yüksek yoğunluklu kumaşların dokunması imkânını sağlıyor. Makine, özel olarak geliştirilen bir kumaş germe, mutlak tekdüzeliğe sahip dolgu yoğunluğu ve 5 tonluk gücü çarpma kuvveti sayesinde çok farklı teknik kumaşların dokunmasında kullanılabiliyor. Böylesi yüksek bir gücü çarpma kuvveti, sabit bir değerde çözgü salma ve kumaş germe işlemiyle, çözgü gerilimini regüle etmeyi gerektiriyor. Makinenin çalışması sırasında yüksek çözgü P1 rapierli dokuma makinesinin en son versiyonlarını da sergiledi. Patentli Dornier teknolojileri ile donatılan makinelerde, verimliğin artırılması konusunda değişiklikler gerçekleştirilmiş. betonu güçlendirmekte kullanılacak ızgara yapısında, boşluklu tekstil yüzeylerinin üretilmesi mümkün hale geliyor. Leno dokuma tekniğinin kullanıldığı makinenin eni 220-170 santim aralığında olabiliyor. Picanol Starlinger Dornier Alman Lindauer Dornier GmbH 50 yıllık rijit rapierli ve 25 yıllık hava jetli dokuma makinelerinde sahip olduğu tecrübesini, özellikle 750 devir/dk atkı atma hızına kadar çıkabilen yeni Optimax–i’nin en hızlı rapierli dokuma olduğu belirtiliyor. Çekim silindirlerinde değişiklik yapılan makinede, çok yüksek hızlarda ısınma yapabilme ihtimali göz önüne alınarak bir soğutma sistemi geliştirilmiş. 190-540 santim arasında değişen gücü genişlikleriyle sunulan Optimax–i, artırılan performans, sağlam konstrüksiyon, akıllı enerji verimliliği, geliştirilen ergonomi ve kullanıcı dostu olması gibi özellikleriyle ön plana çıkıyor. Vuts Liberec Avusturya menşeli Starlinger firması, yeni geliştirdiği 10 bobinli yuvarlak dokuma makinesi ile sonsuz tüp veya düz kumaş üretimini mümkün hale getirdi. Düşük enerji tüketimi ile yüksek üretim hızını bir araya getiren FX 10.0 yuvarlak dokuma makinesi, önemli ölçüde malzeme tasarrufu da sağlıyor. Uzman Öğretici Muhyiddin Torun/Türk Tekstil Vakfı Adana METEM, Boya Terbiye enel olarak bölümler bazında boyama grubunda dijital baskıların, iplik grubunda hızlı fitil makinelerinin, dokuma grubunda jakarlı fantezi yüksek devirli tezgâhların gelişmiş seviyede teknolojileri artırdığı görüldü. Bu gelişmelere paralel olarak, yeni teknoloji ve tekniğe sahip boyama sistemleri dikkat çekiciydi. Laboratuvar malzemelerindeki çok makinelerindeki transfer baskı sistemleri, çok renkli alternatifli baskı makinelerinde desen çeşitliliği ve uzun metrajlı üretimle, fuarda dijital baskının geldiği son noktayı gösterir gibiydi. Özellikle geri kazanım sistemlerinin fazla sayıda olan firma çokluğu alternatif tasarruf tedbirlerini ortaya çıkarmış. Örme makinelerinde hız artışıyla dokuma tezgâhlarındaki jakarlı sistemler benzeri makineler, alternatif örme ürünlerin artacağının bir belirtisi olsa gerek. Dokuma makinelerindeki klasik devir hızlarına göre daha hızlı aksiyonlu çerçeve sistemleri ile üretimdeki randımanı fazla ürün çeşitliliği dikkat çekiciydi. Boya terbiye teknolojilerinde CO2 sistemli rolik şeklinde kısa süreli dispers boyama teknolojisiyle DYEcoo firmasının geliştirdiği makine ilgi çekiciydi. Kısa flotte oranında boyama yapabilen luftroto sistemler ile air-flow sistemli jet makinelerinde flotte oranlar 1.4’e kadar düşürülerek, kimyasal avantajın sağlandığı gözlemlendi. Laboratuvar makinelerinde ve test cihazlarında artan firma çeşitliliği dikkat çeken bir noktaydı. Akreditasyonu sağlayan Lab firmalarının olması, fiyatta rekabeti üst düzeye çıkarmış. Dijital baskı yüzde 10-15 civarında yükseltebilecek seviyede makineler fuarda kendini gösterdi. Fitilden doğrudan örme haline getirildiği kombine örme makinesi, ilgi çeken makinelerden bir diğeri olarak fark edildi. İplik makineleri; vater makineleri, cer makineleri ve fitil makinelerinin hızlarındaki belirgin seviyedeki artışlar, fuarın bir başka dikkat çeken yönüydü. ITMA 2015, bir önceki ITMA fuarına göre, boyama teknolojilerinde çok abartılı bir değişik olmasa da örme ve dijital baskı sistemlerindeki bariz gelişmeler ve dijital iplik makine sistemlerindeki modernizasyon opsiyonlarıyla ön plana çıktı. G 48 49 418 • O C A K - Ş U B AT 2 016 418 • O C A K - Ş U B AT 2 016 HABER HABER RENK ÇALIŞTAYI’NA EV SAHİPLİĞİ YAPTIK Türkiye Tekstil Sanayii İşverenleri Sendikası’nın düzenlediği ‘Renk Çalıştayı’, Textile Institute Konsey Üyesi Janet Best’i tekstil ve hazır giyim sektöründen gelen temsilcilerle buluşturdu. 29 firmadan 55 kişinin yer aldığı çalıştay, katılımcılara farklı deneyimler yaşama fırsatı sundu. Textile Institute Konsey Üyesi Janet Best T ürkiye Tekstil Sanayii İşverenleri Sendikası, Textile Institute Konsey Üyesi Janet Best ile 7 Ocak 2016 Perşembe günü ‘Renk Çalıştayı’ düzenledi. Sendikamız ev sahipliğinde gerçekleşen bu çalıştaya, Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği ve Türkiye Tekstil Terbiye Sanayicileri Derneği üyeleri de dahil olmak üzere, 29 firmadan 55 kişi katıldı. Türkiye Tekstil Sanayii İşverenleri Sendikası, dünya genelinde tekstil endüstrisi ve ilgili tüm alanlarda profesyonel çalışmaları desteklemek için ‘Textile Institute’ ile birçok ortak proje yürütüyor. Dünya genelinde tekstil endüstrisi ve ilgili tüm alanlarda profesyonel çalışmaları desteklemek misyonu ile 1910 yılında, Manchester/ İngiltere’de kurulan ‘Textile Institute’un 80 ülkede bireysel ve kurumsal üyesi bulunuyor. Enstitü; tekstil, hazır giyim ve ayakkabı alanında tüm sektör ve disiplinlerden üyeleri kapsıyor. Enstitünün amacı; öğrenmeyi kolaylaştırmak, sektörel başarıları keşfetmek, tanıtmak, ödüllendirmek ve bilgiyi yaymak. Dünyanın en büyük renk sertifikasyon ve renk iletişim firması olan Natific International’da Bio-Renk Danışmanı olarak çalışan Janet Best, The Textile Institute, Colour Group of Great Britain, International Color Group (AIC), Colour Measurement Committee of the Society of Dyers and Colourists gibi birçok önemli kurumun yönetim kurullarında ve komitelerinde bulunuyor. Katılımcılara aktarılan başlıklar S ektörümüz için hayati önem taşıyan renk konusunun her yönüyle ele alındığı bu çalıştayda, katılımcılara aktarılan konu başlıkları şöyle: • Tedarik zinciri içinde renk konusunun maliyet, kalite ve uzun teslim sürelerine etkisi • İstenilen ve elde edilen renklerin farklı olma nedenleri • Solmaz renk kavramı • Digital renk konusu • Renk konusunda en iyi uygulamalar Katılımcılar çalıştayda, renk algılama ile ilgili birçok farklı deney yapma şansını da yakaladı. 50 51 418 • O C A K - Ş U B AT 2 016 418 • O C A K - Ş U B AT 2 016 HABER HABER TÜRKİYE TEKSTİL SANAYİİ İŞVERENLERİ SENDİKASI ‘1. İSG İYİ UYGULAMA YARIŞMASI’ Sendikamız, işyerlerine katkı sağlayan çalışanları ödüllendirmek, fabrikaların iş sağlığı ve güvenliği performansını artırmak için ‘1. İSG İyi Uygulama Yarışması’ düzenleniyor. Başvuruların 25 Mart 2016 tarihine kadar yapılması gerekiyor. İ SG çalışmalarında yer alarak firmalarına katkı sağlayan çalışanların ödüllendirilmesi, fabrikaların iş sağlığı ve güvenliği performansının artırılmasını amaçlayan çalışmaların desteklenmesi ve sürdürülebilir İSG kültürüne katkı sağlanması amacıyla, Türkiye Tekstil Sanayii İşverenleri Sendikası tarafından ‘1. İSG İyi Uygulama Yarışması’ düzenleniyor. Yarışmanın değerlendirme kriterleri; proje tasarımı, yenilikçilik, İSG kültürü, sürdürülebilirlik, mevzuata uyum, örnek alınabilirlik, maliyet ve kazançlar olarak belirlendi. Yarışmaya İSG çalışmalarında bulunan sendikamıza üye firmalar, seçtikleri projeler ile aşağıda yer alan 2 ayrı kategoride başvurabileceklerdir. Kategoriler ve ödüller Kategori: Çalıştırılan İşçi Sayısına Göre En İyi Uygulamalar • 0-200 arası işçi çalıştıran firma kategorisi ödülü: 10.000 TL • 200-500 arası işçi çalıştıran firma kategorisi ödülü: 10.000 TL • 500 ve üzerinde işçi çalıştıran firma kategorisi ödülü: 10.000 TL Kategori: Mavi Yakalı Çalışan Mansiyon Ödülü • Toplamda 6 Mavi Yakalı çalışana 1.500 TL değerinde ödül verilecek. Yarışma takvimi Son Başvuru: 25 Mart 2016 Ön Değerlendirme: 15 Nisan 2016 Nihai Değerlendirme: 29 Nisan 2016 Nasıl başvuru yapılır? Yarışmaya başvurmak isteyen firmaların www.tekstilisveren.org. tr resmi internet sitesinde Projeler/ Duyurular kısmında yer alan ‘Başvuru Formu’nu, 25 Mart 2016, Cuma gününe kadar sendikamıza e-mail ile [email protected] adresine göndermesi gerekiyor. Ayrıntılı bilgi için Proje ile ilgili tüm bilgilendirmeler ve sonuçlar www.tekstilisveren.org.tr resmi internet sitesinde duyurulacak. İrtibat: Ceren Ermis /Araştırma Uzmanı Tel: 0212 344 0777 [email protected] 52 53 418 • O C A K - Ş U B AT 2 016 418 • O C A K - Ş U B AT 2 016 HABER HABER YEŞILDIREK ÇIN’E MEYDAN OKUYOR İstanbul’da Mahmutpaşa’nın toptan çamaşır ve çorap üssü Yeşildirek, yıllardan beri geliştirdiği ticaret modeliyle bugün Arap ülkelerinde Çin’e kafa tutar konuma geldi. Türkiye’nin çamaşır ve çorap sektörünün kalbi olarak bilinen Yeşildirek, 500’ü aşkın esnafı, iç pazara yaptığı satış dışında onlarca ülkeye gerçekleştirdiği ihracatıyla öne çıkıyor. Yeşildirek’in çalışma modeli, sektöre örnek oluştruyor. 54 55 418 • O C A K - Ş U B AT 2 016 418 • O C A K - Ş U B AT 2 016 HABER HABER FUARLARI GEZİYORLAR Y Laleli, Osmanbey ve Merterli işadamlarının çoğu Yeşildirek’te yetişmiş. T ürkiye’nin en eski tekstil merkezlerinden Yeşildirek, Çin’e meydan okuyor. Özellikle iç giyim ve çorap alanında uzmanlaşan 500’ün üzerinde firma, dünyanın her yerine mal satıyor. Arap ülkelerinde yerel esnafın Yeşildirekli markaları taklit ettiğini belirten Yeşildirek esnafı, o ülkelerde hukuk mücadelesi veriyor. Hazır giyim ve tekstil endüstrisinin bu kadar yoğun olduğu günümüzde “esnaf” modelini koruyarak dünyaya kafa tutan Yeşildirek’in hikâyesi oldukça ilginç... Tasarımdan üretime her aşamanın kontrolü bu esnaflardan geçiyor. Yeşildirek, Türkiye’nin çevre ülkeleri ile Ortadoğu ve Körfez’in de gözdesi durumunda… Toptan ticaretin merkezi Yeşildirekli işadamlarının verdiği bilgiye göre, Merter, Osmanbey ve Laleli esnafının çoğu Yeşildirek’te işe başlamış. 1960’lı yıllarda semtte gelişen toptan ticaret sadece çamaşır, ev giyimi ve çorap değil, hazır giyim ve trikoyu da kapsıyormuş. Bölgeye sığamamaya başlayan esnaftan trikocu olanlar Bayrampaşa’ya TAYGİAD Başkanı giderken, hazır giyimciler de Yusuf Yetişgin Laleli, Merter ve Osmanbey’in yolunu tutmuş. 1990’lı yılların başında ise Yeşildirek büyük oranda çamaşır ve çorapçıların toptan ticaret merkezi halini almış. 1980’li yıllarda semtin sokaklarında kalabalıktan yürümenin mümkün olmadığını belirten esnaf, bugün Türkiye’nin içinde bulunduğu siyasi ve ekonomik durumdan dolayı işlerin biraz yavaşladığını söylüyor. Ancak çoğu tekstilciye göre Yeşildirek, İstanbul’un halen en iyi ciro yapan semtlerinden biri. Çünkü bölgeden önemli miktarda ihracat gerçekleştiriliyor. Arap ülkelerinin gözdesi Yeşildirek, İran, Irak, Suriye, Tunus, Fas, Libya, Cezayir, Rusya, Ukrayna ve Türk Cumhuriyetleri’nin gözdesi. Özellikle Arap ülkelerinden yoğun sipariş alan Yeşildirek esnafı, iç pazardan daha çok ihracat yapıyor. Tarihi Yarımada Girişimci İşadamları Derneği (TAYGİAD) Başkanı Yusuf Yetişgin, Yeşildirek’in genel piyasa ortamına göre işlerin en iyi gittiği semt olduğunu söylüyor. İhracat yapan esnafın sadece iç pazara çalışana göre daha avantajlı olduğunu belirten Yetişgin, “Yeşildirek, toptan ticaretin merkezlerinden biridir. Mahmutpaşa’ya bağlıdır” diyor. Taklitleri yapılıyor Ağırlıklı olarak Arap ülkelerine ihracat yapan Yeşildirek firmaları, ürünleri kendi yarattıkları markayla gönderiyor. Bu pazarlarda yüksek talep gören Yeşildirekli markaların taklitleri de yapılıyor. Semt esnafı, onlarca ülkede markalarını tescil ettirmelerine rağmen, özellikle Arap ülkelerinde bu taklitçilerle mücadelede zorlanıyor. Kanuni yaptırımlar ve marka bilincinin Avrupa’da olduğu gibi bu ülkelerde çok güçlü olmadığını belirten esnaf, avukatları aracılığıyla bile tam sonuca ulaşamadıklarından şikâyet ediyor. Hem tasarımlarının hem de markalarının taklit edildiğini belirten işadamları, “Mısır, İran ve Irak’ta bu tür olaylar daha fazla” diyor. Yeşildirekli firmaların çoğu aynı zamanda üretici. Hatta Yeşildirek’i sadece showroom olarak kullanıyorlar. Üretim ise İstanbul ve Anadolu’da yaygınlaşmış durumda. İstanbul’da Ümraniye, Paşabahçe, Zeytinburnu, Bağcılar, Avcılar gibi semtler ön plana çıkarken, Anadolu’da üretim ise daha geniş bir alana yayılıyor. Üretim yaptıkları için tasarıma da kaynak ve işgücü ayıran firmalar, ihracatta bu yönleriyle oldukça başarılı bir konumda bulunuyor. Yeşildirek esnafının ortak görüşü şöyle: “Çin malı her yerde var. Üstelik Çin’de aynı modelden binlerce üretiliyor. Oysa bizler Türk markaları olarak tasarıma daha ağırlık veriyoruz. Her sezonda ayrı bir koleksiyon yapıyoruz. Yaz ve kışın dışında ara sezonda bile koleksiyon yapmaya başladık. İhracat yaptığımız bütün ülkeler Çin’in basit ve kalitesiz ürünleri yerine bizi tercih ediyor.” 56 eşildirek esnafı, ihracat yaptığı için dış pazarlarla da oldukça koordineli çalışıyor. Kendi sektörleriyle ilgili yurtiçi ve yurtdışında hemen hemen bütün fuarlara katılan esnaf, burada iş bağlantıları yapıp, sipariş alıyor. Hatta pazarlama ve satış elemanlarıyla ülke ülke dolaşıp satış yapmaya çalışan Yeşildirek esnafı, bu alanda fark yaratıyor. Yeşildirek’te son dönemin en popüler pazarı İran oldu. Batı ile ambargo engelini aşan İranlılar, semte sık sık geliyor. Yeşildirek’te 2003’ten beri Elsima markasıyla çocuk giyim alanında faaliyet gösteren işadamı Eşref Geyik, Irak, Libya, Dubai, Mısır gibi birçok ülkeye ihracat yaptığını söylüyor. Cirosunun yüzde 70’inin ihracattan geldiğini belirten Geyik, semtte bu aralar Eşref Geyik konjonktürel olarak işlerin biraz durulduğunu, iç pazar satışları ve ihracatta bir gerileme olduğunu belirtiyor. Bunu aşmak için yurtdışında pazarlama faaliyetlerine ağırlık verdiklerini anlatan Geyik, “Markalarımız yurtdışında taklit ediliyor. Bu da satışları olumsuz etkiliyor” diyor. 57 418 • O C A K - Ş U B AT 2 016 418 • O C A K - Ş U B AT 2 016 MODA-TA SA RIM MODA-TA SA RIM CESUR VE ORİJİNAL Zeynep Tosun Kariyer hedefleri arasında Amerika pazarına açılmak var. Bu da şüphesiz ne kadar mütevazı biriyle karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor. Çünkü Zeynep Tosun’un tasarımlarını taşıyanlar arasında Lady Gaga bile var. Tosun, ‘couture’ tasarımlarıyla kendine güvenen kadınları baştan yaratıyor. Z eynep Tosun’un tasarımlarını nasıl özetlersiniz, gibi bir soru ortaya atsanız şüphesiz gülümsemesi, tasarımlarının önüne geçer. İçinizi ısıtan, size cesaret veren ve en önemlisi sizi canlandıran bir gülümsemeye sahip. Bu da Tosun’un tasarımlarına yansımış durumda. Zira tasarımcı, deyim yerindeyse ‘couture’ parçalarıyla kendine güvenen ve “Ben buradayım ve kendimi seviyorum” diyen kadınlardan oluşan bir ordu yaratıyor. Bu ordu Türkiye’nin de dışına çıkmış durumda. Müzik dünyasının en asi, en “arıza” ve en orijinal kadını Lady Gaga, Tosun’un tasarımlarını tercih ediyor. Öyle ki, sosyal medya hesabında ünlü tasarımcıyı etiketlemekten de kaçınmıyor. Couture tasarımlarıyla tanınan Tosun, couture’ün genel yargının aksine sadece gece elbisesinden ibaret olmadığını söylüyor ve çizgisiyle de bunu yansıtıyor. Ona göre herkes için farklı bir couture var. Önemli olan bu couture’ün içinde kendinizi özel, şık ve sofistike hissetmeniz. Zeynep Tosun’un pastel tonlarından, siyah ile beyazın ölümsüz dansına; pek çok rengi ve özellikle dantel ve tül olmak üzere pek çok dokuyu kullandığı tasarımlarıyla bu oldukça mümkün. Couture tanımı son yıllarda oldukça değişti. Size göre ‘couture’ nedir? Evet, dediğiniz gibi son yıllarda couture’ün anlamı kendi içinde farklı formlara bölündü. Değişik anlamlar kazandı. Spor couture ve Zeynep Tosun, tasarımlarında geleneksel Türk el sanatlarını ve pastel renkleri kullanıyor. 58 59 418 • O C A K - Ş U B AT 2 016 418 • O C A K - Ş U B AT 2 016 MODA-TA SA RIM MODA-TA SA RIM Dünyaca ünlü, sıradışı müzisyen Lady Gaga, Tosun’un tasarımlarını tercih edenlerden. Nicole Scherzinger da Tosun’un güçlü ve cesur kadınları arasında. İnsanların hayat içerisindeki güçlü duruşları, Tosun’un ilham kaynaklarından. sokak couture gibi tabirler girdi hayatımıza. Benim için ‘couture’ sadece kişiye özel anlamında değil. El emeği verilmiş, işlemeli, üzerinde çalışılmış tasarımların tümüne couture diyebilirim. Couture bir kaban da olabilir. Geçtiğimiz sezon koleksiyonumda yaptığım taşlı kırmızı kaban, couture bir parçadır. Veya işlemeli bir pantolona da couture diyebiliriz. Türkiye’de couture dediğiniz zaman gece elbisesinden başka bir şey anlaşılmıyor. Halbuki couture özel olandır. Özel, şık, elegan ve sofistike olan her tasarım couture olabilir. Tasarımcılarla markalar işbirliği halinde. Bu, tasarım dünyasının dengelerini sizce nasıl değiştiriyor? Dünyanın her yerinde tasarımcı, markasını yaratırken mağaza açıyor veya showroom. Dünyanın neresinde olursanız olun, tasarımcı markasının tek başına ayakta kalması çok zor. İngiltere hükümeti gibi size daimi destekler veriliyorsa, yıllarca bu desteklerden yararlanıp markanızı ayağa kaldırabiliyorsanız belki mümkün. Sonunda bir markanın baş tasarımcısı olmak veya kendi markası ile X markasını birleştirmek, özel kapsül koleksiyonlar tasarlamak zaten bu dünyanın olmazsa olmazı. Bu dinamik hep böyle olmuştu. Eskiden de vardı. Son yıllarda jenerasyonların değişmesiyle tüketicisinin sosyal medya sayesinde nerede olursa olsun yaratıcı işleri keşfedebilmesi imkânı ve iyiyi kötüyü kendisinin tartabilmesi sonucunda markalar da kendilerini parlatma ihtiyacı duydu. 2-3 marka yaptıktan sonra diğerleri de geri kalmamak için bu düzene katıldı. Bizim için çok iyi bir sonuç oldu. Dediğim gibi tek başına ayakta kalmaya çalışmak büyük bir savaş. Size destek olan markalar sayesinde farklı projeler yapıyor ve kendinizi de geliştirebiliyorsunuz. En çok hangi dokuları kullanmayı tercih ediyorsunuz? Geleneksel Türk el sanatlarını kullanıyorum. Geçtiğimiz yıl Bartınlı tel kırma yapan kadınları kullandım. Ondan önceki yıllarda da Kütahya Porselen tasarım ustası ile anka kuşu deseni üzerine çalıştım. Eski ile yeniyi birleştirdiğim dokuları seviyorum. Kumaşlarda döşemelik kumaş, çantalarımda da ahşap gibi farklı materyalleri birleştirmeyi seviyorum. Müşterileriniz arasında Lady Gaga da var. Sizin tasarımlarınızı giyince nasıl bir kadına dönüşüyor? Lady Gaga’nın benim tasarımım olan ürünleri giymesi beni inanılmaz mutlu etti. Kendisi bir de üzerine sosyal medya ağları üzerinden paylaşıp beni de etiketleyince çok mutlu oldum. Lady Gaga zaten çok güçlü bir kadın. “Çok güzel değilim, ama farklıyım. Bu farklılığımla da gurur duyuyorum, dilediğimi yaparım” tarzı bir duruşu var hayatta. Zeynep Tosun markasının müşterisi de aslında tam olarak bu şekilde kendine güvenen kadınlar. Ayakları yere basan, etrafındaki en yakınları bile ne dese kendi stilini ortaya koymayı seven kadınlar. Tasarımlarınızı oluştururken nelerden ilham alıyorsunuz? Gördüğüm ve yaşadığım her şeyden, herkesten etkileniyorum. Bu, yeri geldiğinde bir konser; bazen de bir sergiyi gezerken bana çağrıştırdığı şeyler ilham kaynağım olabiliyor. Tasarımlarımın temelinde ‘insan’ yatıyor. İnsanların hayat içerisindeki güçlü duruşları beni her zaman çok etkilemiştir. Ayrıca ben gerçekten kendi giymek istediklerimi yapıyorum. Stil sahibi, modern, çağdaş, kendi parasını kendi kazanan, yaratıcı işlerde çalışan, iyi müzik dinleyen ve seyahat eden kadınlara hitap ediyorum. İstediğiniz tüm kumaşları Türkiye’de bulabiliyor musunuz? Tekstil açısından Türkiye’yi nasıl değerlendirirsiniz? Dantel ve birkaç özel kumaş hariç çoğunu bulabiliyorum. Dantellerimi genelde Fransa’dan alıyorum. Kimleri Zeynep Tosun kadını olarak gösterirsiniz? Oyuncu Chloë Sevigny, Florence + the Machine grubunun solisti Florence Welch ve Vogue Paris’in eski genel yayın yönetmeni Corine Roithfeld. Kendinizi cesur buluyor musunuz? Modada sınırlamalar olduğunu düşünmüyorum. Kombin yaparken dikkat etmeniz gereken tek şey, o günkü ruh haliniz ve kafanızdan “insanlar bana garip bakar mı?” sorusunu atmanız. Moda mottonuz özgün olmak olsun. Modacılık kariyerinizle ilgili gerçekleştirmeyi istediğiniz bir hayaliniz var mı? Kariyerim adına yapmak istediğim çok şey var. Amerika pazarına açılmak da şüphesiz bunlardan biri. 60 Tosun’un tasarımlarında dantel başta olmak üzere farklı dokular ağırlıkta. 61 418 • O C A K - Ş U B AT 2 016 418 • O C A K - Ş U B AT 2 016 kültür - sanat kültür - sanat Bunalım komedisi Haberin peşinde E G ce Temelkuran’ın 1996 yılında yayınlanan ilk kitabı Selen Uçer’in yorumu; Deniz Çakır, Zeynep Kankonde, Şebnem Sönmez, İpek Türktan Kaynak ve Kadir Çermik’in oyunculuklarıyla sahnede! ‘Bütün Kadınların Kafası Karışıktır’, şubat ayında Trump Gösteri ve Kültür Merkezi’nde izlenebilir. erçek bir hikâyeden uyarlanan ‘Spotlight’, taciz olayıyla gündeme gelen bir kilisenin kendini aklamaya çalışmasını ve bu tacizi aydınlatmaya çalışan Boston Globe gazetesi yazarlarını konu alıyor. Sinema Tiyatro Küresel Kitap çözümler Aşk melodileri M ehmet Erdem, üçüncü stüdyo albümü ‘Hepsi Benim Yüzümden’ ile müzik severlerin karşısında. Albüm, Erdem’in yakın dostu, ünlü oyuncu Nejat İşler ile düet yaptığı ‘Gidesim Var’ şarkısıyla öne çıkıyor. Albümde Ferdi Tayfur, Orhan Gencebay, Sezen Aksu ve Barış Manço parçaları da yer alıyor. P azarlama ve yönetim gurusu Philip Kotler, ‘Kapitalizmle Yüzleşmek’te sistemin küresel çapta karşı karşıya bulunduğu problemleri 14 maddede ele alarak, hem sorunların yapısını hem de çözüm önerilerini sıralıyor. Albüm Etkinlik İlişki durumu: Karmaşık B iri evli, diğeri ise birlikte yaşayan iki çift, işleri nedeniyle evlerini 15 günlüğüne değiş-tokuş ederler. Ancak bu çiftler bir süreliğine birlikte vakit geçirmek zorunda kalırlar. Moritz Rinke’nin yazdığı, Kemal Aydoğan’ın yönettiği ‘Seviyoruz ve Hiçbir Şey Bilmiyoruz’ adlı oyun, Moda Sahnesi’nde. Bağımsız filmler festivali ! f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali, bu yıl 15’inci yaşını kutluyor. Tilda Swinton, Ralph Fiennes ve Dakota Johnson’ın rol aldığı ‘A Bigger Splash’in de gösterileceği festival, 18-28 Şubat tarihlerinde İstanbul’da, 3-6 Mart tarihlerinde ise Ankara ve İzmir’de gerçekleşecek. Tiyatro Pinhani’nin Kediköy’ü H ele Bi Gel, Dön Bak Dünyaya gibi şarkılarla tanınan Pinhani, dördüncü stüdyo albümü ‘Kediköy’ ile birbirinden renkli masallar anlatmaya devam ediyorlar. Riza türküsü ‘Köprü Ortasında’ ile göçmen sorununa değinen ‘Geri Dönemem’ albümün öne çıkan şarkılarından. Kitap Fiyatlandırma sırları Ç ok satan yazar William Poundstone, ‘Fiyatlandırma Sırları’nda bir şey atfedilen değerin arkasındaki gizli psikolojiyi açığa çıkarıyor. Poundstone, toplu bir halüsinasyon olarak adlandırdığı fiyatlandırmayla ilgili tüm detaylara da yer veriyor. Sinema Dünyanın en güzel kokusu Ç ekimleri İstanbul ve Amsterdam’da gerçekleşen, başrollerini Rıza Kocaoğlu ile Tuba Ünsal’ın paylaştığı ‘Dünyanın En Güzel Kokusu’, bir aşk ve çocuk özlemi hikâyesinin arka planında, günümüz ilişkilerine eleştirel, mizahi ve dramatik bir bakış sunuyor. Albüm Yasak aşk Sinema 1 950’lerin New York’unda geçen, Cate Blanchett ve Rooney Mara’nın başrolleri paylaştığı ‘Carol’, Patricia Highsmith’in romanından beyazperdeye uyarlandı. Mara ve Blanchette’e Oscar adaylıkları getiren film yasak bir aşka değiniyor. Karanlık motifler S ade Kolektif’in The Marmara Pera’da düzenlediği üçüncü sergisi, 11 Şubat-11 Mart tarihleri arasında Mehmet Güreli’nin yeni eserlerine ev sahipliği yapıyor. Mehmet Güreli, ‘Film Noir’ adını verdiği yeni sergisinde İstanbul’un 1930’lu yıllarındaki görüntüsüne, sinema tarihine ismini yazdırmış filmlere göndermeler yapıyor. 62 Sergi 63 418 • O C A K - Ş U B AT 2 016 418 • O C A K - Ş U B AT 2 016 summaries in English summaries in English A VOYAGE TO ANCIENT ANATOLIA T he Board of Directors and Advisory Committee members of our Association gathered for a joint meeting in Izmir on January 28, 2016. At the meeting, information about the current activities of our Association was given and opinions of the members were listened. After the joint meeting and lunch, they visited the exhibition of ‘Ancient Anatolia’s Witnesses: Muharrem Kayhan Collection’ in Arkas Art Center. Hosted and guided personally by Muharrem Kayhan, the President of our Association, the exhibition was followed with great interest by our members. Muharrem Kayhan Collection, focusing on a specific historical period and geography, consists of about 2000 coins and 1315 historical objects belonging to Caria and Ionia region in Archaic, Classical and Hellenistic Period. Mr. Kayhan ensured this significant heritage to be brought to Turkey again with his collection that he created through buying hundreds of coins, which had been taken away abroad at one time, at international markets as well as local antiques. The main and most significant part of the collection T is undoubtedly the coins. Some are the only sample in the world, these coins have importance with regard to revealing the development of coin minting culture, which started in the Kingdom of Lydia. The coins in the collection are very significant items belonging to their historical periods and also art pieces by themselves. Muharrem Kayhan Collection is very important as it contains the most substantial Hecatomnid coin group in Turkey. Hecatomnids, one of the most remarkable dynasties at the Ancient Period, reigned for 50 years, before Alexander the Great conquered Anatolia in the year 334 B.C. and had their most brilliant era during the ruling time of Mausolus (377353 B.C.) who is worldwide known with the Mauseloum in Halicarnassus, which is considered as the fifth of the Seven Wonders of the World. WE HOSTED THE COLOR WORKSHOP T THE STRATEGICAL PLAN OF TEXTILE AGAINST RUSSIA urkish Textile Employers’ Association runs a lot of joint projects with ‘the Textile Institute’ to support the professional works in the textile industry and all related fields worldwide. ‘Textile Institute’ which was established in the year 1910 in Manchester/ England, with the mission of supporting the professional works in the textile industry and all related fields worldwide, has individual and institutional members in 80 countries. The institute contains members from all sectors and disciplines in the fields of textile, apparel and shoe. The goals of the institute are catalyzing learning, discovering, introducing and awarding the sectoral successes and spreading information. Turkish Textile Employers’ Association organized ‘Color Workshop’ with Janet Best, Council Member of Textile Institute on January 7, 2016. 55 persons from 29 firms, including the members of Turkish Clothing Manufacturers’ Association and Turkish Textile Dyeing and Finishing Industrialists’ Association, attended the workshop, hosted by our Association. Janet Best, who works as Bio-Color Advisor in Natific International, the biggest color certification and color communication company in the world, also works in the executive boards and committees of many outstanding institutions like The Textile Institute, Colour Group of Great Britain, International Color Group (AIC), Color Measurement Committee of the Society of Dyers and Colorists. he plane crisis with Russia, which is one of the biggest markets of textile and apparel export, has caused concern in the sector. Russia’s partially maintaining embargo against Turkish products affects the export negatively. Both the wholesaling markets like Osmanbey, Laleli, Merter and the brands having stores in Russia consider the alternative plans that they might implement in case of the crisis going on. It is indicated that the markets like Serbia, Romania and Poland might be put into use in manufacturing in case of Russia’s maintaining its strict manner against the label of ‘Made in Turkey’. The retailers having stores in Russia have been taking a different tack for alternative countries. The primary regions on target are South Africa, Balkans and Middle East. It is stated that the textile and apparel sector have been making a lot of plans to send the products to Russia these days. Foremost among them is to wait a bit more and see the situation. Many Turkish firms, which receive order from the brands and stores in Russia and manufacture, have suspended to load the products to the trucks. İsmail Gülle, the President of Istanbul Textile and Raw Material Exporters’ Association, has said: “The firms, which export to Russia, are split in two groups. First one is the firms that have settled in Russia and established logistics bases. They are pressured for leaving the country. They have products and money there. The other group is the firms, which manufacture for the Russian market. They cannot load from Turkey for the moment. They are waiting for the situation normalizing there. Mr. Gülle has remarked that the textile export to Russia has been decreasing gradually. According to Mr. Gülle, who has stated that the export volume was 950 million USD and has decreased to 650 million dollar this year, “it seems that this volume will decrease 50% more but we think that this crisis will be over as soon as possible”. Another agenda of Turkish exporting companies is to shift the manufacturing to Romania, Serbia and Poland as a response to Russia’s obstacle against ‘Made in Turkey’. It is remarked that many Turkish companies have been getting prepared to establish new factories in these markets nowadays. However, this is not a solution, neither according to the sector. Because there is also an economic crisis, which Russia has been struggling against. Ruble losing value against dollar and the increase of inflation have been causing trouble for Russian people. It is stated that ruble, which has been collapsing against dollar, hit Turkish textile and apparel exporters lately and the manufacturers that could not collect debts from Russians have been in trouble a while ago. Purchasing power of Russian people has been decreasing. EU28 T&C TRADE STATISTICS A ccording to the evaluations of EURATEX, the European Apparel and Textile Confederation, of which our association is a member, based on the Statistics Office of EU data, the EU textile and clothing production in the first 9 months of 2015 was 1,7% lower than the same period of the last year. The production of textile sector has decreased by 1%, the production of apparel by 2,3% and the production of manmade fibres by 0,7%. Textile and clothing turnover increased during the first 9 months of 2015 by 1% compared to the first 9 months of the previous year. Over the first 9 months of the year 2015, the retail sales’ evolution has shown a sustained growth rate of 2,7%. Retail sales in various EU countries differ. In Bulgaria and Finland, sales have decreased while it has not changed in Germany, Austria and the Netherlands. In all other EU countries retail sales have increased. In terms of employment; the steady improvement since 2003 draws attention. In these 9 months, positive developments in the textile and apparel sector of EU in terms of employment are seen. The employment rate has increased in apparel by 0,3% and in textile by 0,6%. EU business confidence index in textile and apparel has decreased respectively by 2,4 and 4 points. The T&C imports of EU28 countries from the third countries in the first 9 months of the year 2015 has increased by 10,2%. The increase in the imports of textile and apparel is respectively 10,6% and 8,9%. The reason of this high increase is the high performance of some Asian countries. On the other hand, imports from the Mediterranean countries (Turkey, Egypt, Morocco, Tunisia) achieved a modest growth or even decreased. Imports: Clothing imports from the top supplier, China, recorded a 7,4% increase, with 23 billion Euro of clothing articles sold to the EU market, in the first 9 months of the year 2015. In this period, imports from Bangladesh, the second biggest supplier, has increased by 24,5% , Pakistan by 26%, Vietnam by 25%, India by 11%. Myanmar, with 75% increase, is now part of the top 20 EU’s clothing suppliers. In the import prices, there is a 9% increase in textile products and 16% increase in apparel. Exports: EU textile exports in the first 9 months of the year 2015 has increased by 17% in USA market, by 8,7% in HongKong, by 7,6% in China, while it has decreased by 28% in Russia and 5% in Ukraine. In apparel, EU exports have increased by the rates of around 20% in USA, Hong- Kong, South Korea, China and UAE in the same period, while it has decreased by 30% in the market of Russia. 64 65 418 • O C A K - Ş U B AT 2 016 418 • O C A K - Ş U B AT 2 016 FUAR TAKVİMİ FUAR TAKVİMİ MART INTERTEXTILE SHANGHAI APPAREL FABRICS 16.03.2016-18.03.2016 Tekstil Şanghay/Çin MIFF 2016 01.03.2016-05.03.2016 Mobilya Kuala Lumpur/Malezya YARN EXPO 16.03.2016-18.03.2016 İplik, Elyaf Şanghay/Çin EXPOCASA 01.03.2016-02.03.2016 Mobilya, Ev Eşyaları, İç Dekorasyon Torino/İtalya XPOTEX 16.03.2016-18.03.2016 Tekstil ve Tekstil Makineleri Kito/Ekvator SPINEXPO 01.03.2016-03.03.2016 Tekstil, Ev Tekstili, Kumaş Şanghay/Çin CIFF-CHINA INTERNATIONAL FURNITURE 18.03.2016-22.03.2016 Mobilya Guanco-Çin CHINA SHANGHAI INTERNATIONAL 01.03.2016-03.03.2016 Tekstil Şanghay/Çin DOMOTEX ASIA / CHINA FLOOR 22.03.2016-24.03.2016 Halı Şanghay/Çin L.A. INTERNATIONAL TEXTILE SHOW 02.03.2016-04.03.2016 Tekstil Los Angeles/ABD MEBELEXPO UZBEKISTAN 02.03.2016-04.03.2016 Mobilya, Yan Sanayi, İç Dekorasyon Taşkent/Özbekistan CHIC LADY SHOW SHARJAH 02.03.2016/05.03.2016 Hazır Giyim Sharjah/BAE CAPSULE SHOW-PARIS WOMEN’S 04.03.2016-06.03.2016 Konfeksiyon, Ayakkabı Paris/Fransa TRACHT & COUNTRY 04.03.2016-06.03.2016 Hazır Giyim Salzburg/Avusturya TRANOI FEMME 04.03.2016-07.03.2016 Hazır Giyim Paris/Fransa WOHNEN & INTERIEUR MESSE 05.03.2016-13.03.2016 Mobilya, Dekorasyon Viyana/Avusturya ASIAN DEFENCE, SECURITY 08.03.2016-10.03.2016 Savunma Sanayii Manila/Filipinler CAIRO FASHION TEX 05.03.2016-08.03.2016 Moda, Hazır Giyim, Ayakkabı, Tekstil ve Aksesuarları Kahire/Mısır MIDDLE EAST RAIL SHOW 08.03.2016-09.03.2016 Demiryolu Dubai/BAE HOME FURNISHING EXPO 07.03.2016-10.03.2016 Ev Tekstili, Ev Dekorasyonu Shenzhen/Çin MAISON & OBJET ASIA 07.03.2016-13.03.2016 Dekorasyon, Ev Tekstili Singapur/Singapur TEXTILE ASIA 09.03.2016-11.03.2016 Tekstil Makineleri Karaçi/Pakistan ISPA EXPO 09.03.2016-12.03.2016 Yatak Florida/ABD FASHION INDUSTRY 10.03.2016-13.03.2016 Hazır Giyim Ve Tekstil St.Petersburg/Rusya CENTRAL ASIA FASHION SPRING 10.03.2016-12.03.2016 Hazır Giyim Almatı/Kazakistan INTERNATIONAL FURNITURE FAIR 2016 10.03.2016-13.03.2016 Mobilya, İç Dizayn Singapur/Singapur INTERFILIERE HONG KONG 11.03.2016-16.03.2016 Kumaş, İplik, Dantel Hong Kong/Çin SUPREME TRACHT & COUNTRY 13.03.2016-14.03.2016 Hazır Giyim Münih/Almanya BELTEXLEGPROM – SPRING 15.03.2016-17.03.2016 Hazır Giyim Minsk/Belarus LA FASHION WEEK 16.03.2016-18.03.2016 Hazır Giyim Los Angeles/ABD INTERNATIONAL FAMOUS FURNITURE FAIR 16.03.2016-20.03.2016 Mobilya, Mobilya Aksesuarları, Ağaç İşleme Makineleri Dongguan/Çin CHIC-CHINA INTERNATIONAL CLOTHING 16.03.2016-18.03.2016 Hazır Giyim Şanghay/Çin ASIA PACIFIC RAIL 22.03.2016-23.03.2016 Demiryolu Hong Kong/Çin TURKMEN HOME DECOR 24.03.2016-26.03.2016 Mobilya-Ev Tekstil Aşkabat/Türkmenistan CIFF-CHINA 28.03.2016-01.04.2016 Mobilya Guanco/Çin NİSAN THE LAS VEGAS HALLOWEEN SHOW 04.04.2016-06.04.2016 Giyim Las Vegas/ABD EMITEX, CONFEMAQ, SIMATEX 05.04.2016-07.04.2016 Tekstil, Konfeksiyon Buenos Aires/Arjantin DECOTEX 05.04.2016-08.04.2016 Ev Eşyaları ve Ev Tekstili Moskova/Rusya EXPO FERROVIARIA 05.04.2016-07.04.2016 Demiryolu Torino/İtalya TOKYO FASHION WEAR EXPO 06.04.2016-08.04.2016 Tekstil, Hazır Giyim, Ayakkabı, Deri Tokyo/Japonya BALTIC FASHION & TEXTILE 07.04.2016-09.04.2016 Tekstil, Hazır Giyim, Deri, Ayakkabı Riga/Letonya TÂRG DE MOBILĂ 07.04.2016-10.04.2016 Mobilya Köstence/Romanya FIDAE 29.03.2016-03.04.2016 Savunma Sanayi ve Havacılık Santiago/Şili SALONE INTERNAZIONALE DEL MOBILE 12.04.2016-17.04.2016 Mobilya, İç Dizayn Milano/İtalya FASHION ACCESS SPRING 30.03.2016-01.04.2016 Hazır Giyim, Tekstil Hong Kong/Çin INFRARAIL 12.04.2016-14.04.2016 Demiryolu Londra/İngiltere MOROCCO STYLE 31.03.2016-03.04.2016 Tekstil Kazablanka/Fas ILOE SHOW 17.04.2016-19.04.2016 Deri, Kürk Dış Giyim Şikago/ABD 66 DSA - DEFENCE SERVICES ASIA 18.04.2016-21.04.2016 Savunma Kuala Lumpur/Malezya HKTDC HONG KONG 20.04.2016-23.04.2016 Ev Tekstili Hong Kong/Çin IGATEX PAKISTAN 20.04.2016-23.04.2016 Tekstil Makineleri Lahor/Pakistan COUNTRY LIVING 22.04.2016-24.04.2016 Ev Dekorasyonu St.Petersburg/Rusya BANGLADESH DENIM EXPO 25.04.2016-26.04.2016 Hazır Giyim, Tekstil Dakka/Bangladeş GULF INTERIORS EXHIBITION 26.04.2016-28.04.2016 İç Dekorasyon Manama/Bahreyn JITAC EUROPEAN TEXTILE FAIR 26.04.2016-28.04.2016 Tekstil, Hazır Giyim Tokyo/Japonya INDO INTERTEX 27.04.2016-30.04.2016 Tekstil, Hazır Giyim, Kumaş, Teknik Tekstil Jakarta/Endonezya GLOBAL SOURCES FASHION 27.04.2016-30.04.2016 Hazır Giyim, Tekstil Hong Kong/Çin AZERBAIJAN DECOREXPO 28.04.2016-30.04.2016 Mobilya, Dekorasyon Bakü/Azerbaycan 67 418 • O C A K - Ş U B AT 2 016 418 • O C A K - Ş U B AT 2 016 Metrocity A Ofis Blok Büyükdere Cad. No: 171 K: 19 34330 1. Levent - İstanbul Tel: (0212) 344 07 77 (Pbx) Fax: (0212) 344 07 66-67 www.tekstilisveren.org.tr [email protected]