pdf ındır - Türkiye Tekstil Sanayii İşverenleri Sendikası

Transkript

pdf ındır - Türkiye Tekstil Sanayii İşverenleri Sendikası
İSG İYI UYGULAMA
YARIŞMASI’NIN STARTI VERILDI
RENK ÇALIŞTAYI’NA
EV SAHIPLIĞI YAPTIK
SAYI: 418 • OCAK - ŞUBAT 2016
TEKSTİL İŞVEREN
TÜRKIYE TEKSTIL SANAYII İŞVERENLERI SENDIK ASI AYLIK DERGISI
YEŞILDIREK, ÇIN’E
MEYDAN OKUYOR
ITMA’DAN TEKNIK IZLENIMLER
Tekstilin
Rusya’ya
karşı stratejik
planı ne?
ASGARI
ÜCRET
1.300 TL’YE
ÇIKTI
S AY I : 418 • O C A K- Ş U B AT 2 016
AVRUPA’DA
TEKSTIL
ÜRETIMI
DÜŞÜYOR
ARKAS SANAT MERKEZI / ANTIK ANADOLU’NUN TANIKLARI: MUHARREM KAYHAN KOLEKSIYONU
T Ü R K I Y E T E K S T I L S A N AY I I I Ş V E R E N L E R I S E N D I K A S I AY L I K D E R G I S I
ANTIK
ANADOLU’YA
YOLCULUK
Olumsuz algılara
karşı ortak akıl
G
ünümüzdeki en büyük dramlardan birini yaşayan Suriyeli
sığınmacılar ile ilgili olarak Türkiye’nin özveriyle gerçekleştirdiği
yaşam şartlarını iyileştirme gayretleri tüm dünya tarafından takdirle
takip ediliyor.
Yaşanan yoğun göçle beraber, sayıları artan sığınmacıların, kendi
ihtiyaçlarını karşılamak üzere çalışma istekleri veya zorunlulukları ortaya
çıkmıştır. Bu sebeple devletimiz, “Geçici Koruma Sağlanan Yabancıların
Çalışma İzinlerine Dair Yönetmelik” çerçevesinde, Suriyeli göçmenlerin
çalışma koşullarını belirlemiş, Türk vatandaşları ile eşit şartlarda çalışması
için tüm altyapıyı hazırlamıştır.
Ancak son zamanlarda öncelikle yabancı basın organlarında, aralarında
dünyaca ünlü hazır giyim satın alımcılarının bulunduğu firmaların,
Türkiye’de kendilerine üretim yapan işletmelerde yasa dışı olarak Suriyeli
çocukların çalıştırıldığını gündeme getirdiklerini görüyoruz.
Türkiye Tekstil Sanayii İşverenleri Sendikası olarak, ister Suriyeli ister
Türk olsun hiçbir şekilde çocuk işçi çalıştırılmasını etik bulmuyoruz. Karşı
olduğumuz çocuk işçi konusunun, İş Kanunu’nun “Onbeş yaşını doldurmamış
çocukların çalıştırılması yasaktır” maddesine göre yasalarla da güvence
altına alındığını hatırlatmak isteriz.
Üyesi bulunduğumuz Euratex’ten, çocuk işçi çalıştırma konusu ile ilgili
gelen bir yazı üzerine, Türkiye Tekstil Sanayii İşverenleri Sendikası olarak
kendilerine bir mektup gönderdik. Yazımızda, şayet bu tespitin yapıldığı,
denetim şirketlerinin raporlarında görmezden geldiği herhangi bir firma varsa
bunların açıklanmasını, bu iddiada bulunanlardan talep ettiğimizi bildirdik.
Açıklanmasını beklediğimiz ahlaki ve yasal sorumlulukları yerine getirmeyen
firmaları Çalışma Bakanlığı müfettişlerine de ileteceğimizi ifade ettik.
Aynı zamanda, çıkan haberlerde adı geçen satın alma firmalarının Türkiye
temsilcilerine ulaşarak, bu işin takipçisi olduğumuzu kendilerine yazdığımız
mektuplarla açıkladık. Ardından ilgili bakanlıklarımızın müsteşarlıklarına
da görüşlerimizi bildirip, devletimizle yakın işbirliği içinde konuyu takip
edeceğimizi ilettik.
Hem Euratex hem de satın alım firmaları, bu hassas konuya
yaklaşımımızdan ötürü gönderdikleri teşekkür mektuplarında, kendilerinin de
öneri ve görüşlerini açıkladılar. Sendikamız ile beraber Türkiye’yi temsil eden
İTHİB, İHKİB ve TGSD’nin temsilcilerinin hep birlikte Euratex organlarının
çalışmasını sağlayıp, AB Komisyonları nezdinde, ülkemiz aleyhinde yapılan
bu haberlerin ele alınmasını sağlayacaklarını düşünüyorum.
Türk tekstil ve hazır giyim sanayiinde referans noktası olmanın yanı
sıra sendikamız, ulusal ve uluslararası alanda sektörümüzün haklarını ve
itibarını gözeten politikalar yürütmeye özen göstermektedir. Sektörümüzdeki
diğer çatı kuruluşların da aynı hassasiyette olduğunu görmekteyiz. Daralan
pazarlar ve haksız rekabetin yoğunlaştığı bir konjonktürde, sektörümüzle
ilgili yaratılan olumsuz algılar sanayicilerimiz için önemli bir sorun haline
gelebilir. Bu sebeple bütün sektör temsilcilerinin, sanayimiz adına yaratılan
olumsuz algılara karşı, her platformda ortak akıl göstererek tepkilerini dile
getirmelerinin önemli olduğuna inanıyorum.
Metrocity A Ofis Blok Büyükdere Cad. No: 171 K: 19 34330 1. Levent - İstanbul
Muharrem Kayhan
Yönetim Kurulu Başkanı
Tel: (0212) 344 07 77 (Pbx) Fax: (0212) 344 07 66-67
www.tekstilisveren.org.tr [email protected]
3
418 • O C A K - Ş U B AT 2 016
KÜNYE
EDİTÖR
Tekstil İşveren Dergisi
Ocak - Şubat 2016 Sayı: 418
Türkiye Tekstil Sanayii İşverenleri Sendikası Adına
İmtiyaz Sahibi
Muharrem Kayhan
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Av. Başar Ay
Yayın Kurulu
Av. Samim Ergeneli, Levent Oğuz, Mine Şenkul Ergüven,
Lerzan Öztürk, Av. Çiğdem Subaşı,
Av. Ömer Emre Kaynak, Ceren Ermiş,
Gamze Kılınç
İdari Merkezi
Türkiye Tekstil Sanayii İşverenleri Sendikası
Metrocity A Ofis Blok Büyükdere Cad. No: 171 K: 19 34330 1. Levent-İstanbul
Tel: (0212) 344 07 77 (Pbx),
Fax: (0212) 344 07 66-67,
www.tekstilisveren.org.tr
Yayına Hazırlayan
Doğan Burda Dergi Yayıncılık A,Ş.
İletişim
Cemal Subaşı
Tel: 0 212 410 33 10
[email protected]
Görsel Yönetmen
Murat Kars
Baskı
APA UNIPRINT
Basım San. ve Tic. A.Ş.
Hadımköy İstanbul Cad. Ömerli Mah. No: 159 34555 Arnavutköy-İstanbul
Tel: 90212 798 28 40 Faks: 90212 798 20 63
Umudumuzu
koruyoruyoz!
2
016’nın ilk çeyreğinde küresel ekonomideki
görünüm, ‘daha yavaş büyüyen dünya’
öngörüsünü bu yıl için şimdilik haklı
çıkarmakta. Yurtiçinde ise Rusya ile yaşanan
gerginlik, ardından gelen ekonomik yaptırımlar,
Suriye ve güneydoğu sınırlarımızda yaşadığımız
olumsuzluklar kendi iç dinamiklerimizi negatif
etkileyen unsurlar olarak karşımıza çıkıyor.
Türkiye’nin dış konjonktüründen dolayı olumsuz
etkilenen ekonomimizin en önemli güçlerinden
olan tekstil ve hazır giyim sanayimiz, daha yavaş
büyüyen dünyada bütün gayretiyle yeni pazarlar
bulmak, daha verimli çalışmak ve kaliteli mal
üretmek için uğraş vermekte. Sektörümüzün
geçmiş dönem performanslarında, içinden
geçtiğimiz dönemdeki gibi, zorlayıcı şartlar altında
birtakım kayıpları olmuştu. En yakın örneği
2008 yılında yaşamıştık. Ardından, ek vergilerin
konması gibi devletimizin aldığı tedbirler hayata
geçirilmiş, adeta sektörümüze can suyu verilerek
ihracatçılarımızın 90 milyar doları aşan net ihracat
geliri getirmelerine imkân tanınmıştı.
İşte bu geçmiş performansı düşündüğümüzde
hem yurtiçi hem de yurtdışında yaşanan
benzer olumsuzluklara rağmen, umudumuzu
koruduğumuzu söyleyebiliriz. Özellikle,
Bakanlıklarımızın katkılarıyla büyük bir özenle
hazırlanan orta vadeli planlarda, yenilenen
teşvik sistemlerinde, tekstil ve hazır giyim
müteşebbislerinin ihtiyaçlarına dönük maddelere
yer verdikleri takdirde, sektörümüzün misliyle
ekonomimize katkıda bulunacağına inanıyoruz.
İyi okumalar.
Av. Başar Ay
Genel Sekreter
Yayın Türü:
Yerel, Aylık, Süreli
ISSN: 1307-6566
Bu dergi, Doğan Burda Dergi Yayıncılık A.Ş. tarafından, Türkiye Tekstil Sanayii İşverenleri Sendikası
için hazırlanmıştır. Para ile dağıtılıp, satılamaz. Dergide yayımlanan yazı, fotoğraf, harita,
illüstrasyon ve konuların her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilerek dahi alıntı yapılamaz.
Dergide bulunan imzalı yazıların sorumluluğu yazarlara aittir.
4
5
418 • O C A K - Ş U B AT 2 016
418 • O C A K - Ş U B AT 2 016
İÇİNDEKİLER
İÇİNDEKİLER
3 Başkan’dan
5 Editör
8 Kısa haberler
10 Aklımızda kalanlar
12 Dünyada çalışma hayatı
14
30
14 Asgari ücret 1.300 TL’ye çıktı
Asgari Ücret Komisyonu’nda yapılan görüşmelerin ardından asgari
ücret, 2016 yılı ile birlikte 1.300 TL’ye çıkarıldı.
18 Tekstilin Rusya’ya karşı stratejik planı
Rusya ile yaşanan uçak krizi, Türk tekstil ve hazır giyim sektörünün
ihracat kalesini vurdu.
18
22 Tekstile güvenlik engeli
Terör olayları ihracatın önünü kesti. Hem Avrupa hem de Türkiye’de
meydana gelen saldırılar nedeniyle, Avrupalı hazır giyim alıcıları
Türkiye’ye gelmeyi erteledi.
30 TOBB Tekstil Sanayi Meclisi Toplantısı, Adana’da gerçekleşti
TOBB Türkiye Tekstil Sanayi Meclisi Toplantısı’nda beklentiler
masaya yatırıldı.
34 Avrupa’da tekstil ve hazır giyim üretimi düşüyor
AB-28’in tekstil ve hazır giyim ticaret istatistikleri, Avrupa’nın
üretiminde gerileme yaşandığını ortaya koydu.
38 Hazır giyimciler ‘spor line’ına yöneldi
İnsanların streslerini spor yaparak atma eğilimleri spor giyime olan
ilgiyi de artırıyor.
58
46
44 OVP hedefleri gerçekleşebilir mi?
Prof. Dr. Sadi Uzunoğlu yorumladı.
22
44
26 Antik Anadolu’ya yolculuk
Sendikamızın Yönetim ve Danışma Kurulu üyeleri ortak toplantı için
İzmir’de bir araya geldi. Toplantının ardından, ‘Antik Anadolu’nun
Tanıkları: Muharrem Kayhan Koleksiyonu’ sergisi ziyaret edildi.
50
46 ITMA’dan teknik izlenimler-2
Bu yıl 12-19 Kasım 2015 tarihleri arasında Milano’da gerçekleştirilen
Uluslarası Tekstil Makineleri Fuarı’nın (ITMA) teknik izlenimlerinin
ilkini, geçtiğimiz sayımızda Prof. Dr. Arzu Marmaralı, Prof. Dr.
Mehmet Tasmacı ve Atilla Olcay’ın izlenimleriyle aktarmıştık.
Bu sayımızda Yrd. Doç. Dr. Yalçın Yeşil, Arş. Gör. Müslüm Kaplan
ve Muhyiddin Torun’un izlenimleriyle teknik izlenimlerin ikinci
bölümüne yer veriyoruz.
50 Renk Çalıştayı’na ev sahipliği yaptık
Türkiye Tekstil Sanayii İşverenleri Sendikası’nın düzenlediği ‘Renk
Çalıştayı’, Textile Institute Konsey Üyesi Janet Best’i tekstil ve hazır
giyim sektöründen gelen temsilcilerle buluşturdu.
52 1. İSG İyi Uygulama Yarışması’na start verildi
Sendikamız, ‘1. İSG İyi Uygulama Yarışması’ düzenleniyor.
54 Yeşildirek Çin’e meydan okuyor
Yeşildirek, yıllardan beri geliştirdiği ticaret modeliyle bugün Arap
ülkelerinde Çin’e kafa tutar konuma geldi.
54
58 Cesur ve orijinal Zeynep Tosun
Zeynep Tosun’un tasarımlarını taşıyanlar arasında Lady Gaga bile
var.
62 Kültür-Sanat
64 İngilizce özetler
66 Fuar takvimi
26 38
6
7
418 • O C A K - Ş U B AT 2 016
418 • O C A K - Ş U B AT 2 016
HABER
Mehmet Şimşek’ten döviz
bürolarına müjde
HABER
Shell, 10 bin kişinin işine
son verecek
E
D
konomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet
Şimşek, Türkiye’de 168 milyar dolara ulaşan işlem
hacmi bulunan döviz bürolarının banka transferleri
yoluyla para alım satımındaki kısıtlamayı kaldırdıklarını
açıkladı. Şimşek, yaptığı açıklamada, gelen talepler ve
uluslararası uygulamalar da dikkate alınarak “Türk Parası
Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin
Tebliğ”de değişikliğe gittiklerini bildirdi. Söz konusu
tebliğ değişikliğini Başbakanlığa gönderdiklerini belirten
Şimşek, bununla döviz bürolarının banka transferleri
yoluyla yabancı para alım satımı konusunun açıklığa
kavuşturulduğunu vurguladı.
ünyanın en büyük petrol şirketlerinden Royal Dutch
Shell’in yıllık kârı son 13 yılın en düşük seviyesine geriledi.
2014’te 19 milyar dolar kâr eden şirketin 2015 yılındaki
kârı 4 milyar doların altına indi. Petrol fiyatlarının 30 dolar
seviyesine gerilemesi ile kriz yaşayan şirket, 10 bine yakın
çalışanının işine son vermeye hazırlanıyor.
ECB Başkanı’ndan parasal
genişleme sinyali
A
vrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Mario Draghi, bankanın
daha genişlemeci para politikası uygulaması ihtiyacının
ortaya çıkması halinde, yan etki oluşması riskinin kendilerini
engelleyemeyeceğini söyledi. Draghi, ultra düşük enflasyon ile
mücadele konusunda çok geç harekete geçmenin ortaya çıkaracağı
risklerin, erken adım atmaktan çok daha büyük olduğunu belirtirken,
bekle ve gör duruşunun güvende kalıcı kayba yol açabileceği
uyarısında bulundu. Draghi, Bundesbank tarafından Frankfurt’ta
düzenlenen konferansta konuştu.
Petrol şirketlerine bir kötü
haber de Obama’dan!
A
BD Başkanı Barack Obama, temiz ulaşım ve enerji yatırımlarının
finansmanı için petrol şirketlerinden ürettikleri her varil petrol için
10 dolar vergi alınmasını teklif edecek. Beyaz Saray’dan yapılan yazılı
açıklamada, Obama’nın haftaya açıklayacağı 2017 bütçe teklifinin “21.
Yüzyıl Temiz Ulaşım Sistemi” projesi altında 300 milyar doları aşan
altyapı yatırımı öngördüğü ve bunların maliyetini karşılamak amacıyla
petrol şirketlerine vergi getirilmesinin planlandığı bildirildi.
IMF Başkanı’ndan petrol
açıklaması
Anadolu Kaplanları
yaralandı
I
MF Başkanı Christine Lagarde, dünya çapında düşük olan petrol
fiyatlarının uykusunu kaçırdığını söyledi. Lagarde, özellikle ekonomisi
sadece petrole bağlı olan ülkelerin uzun vadede büyük ekonomik
sorunlarla karşılaşacağını belirtti. Uluslararası Para Fonu’nun başkanı,
“Nijerya gibi ihracatının yüzde 90’ı petrole bağlı olan ülkeler ciddi
zorluklarla karşılaşacak” diye konuştu. Lagarde, petrol bazlı ekonomilerin iş
modellerini çeşitlendirmeleri gerektiğini yoksa düşük petrol fiyatlarından
uzun sürede daha çok etkileneceklerini belirtti.
2
015’te Türkiye vergi gelirleri açısından aslında bir
sorun yaşamadı. Önceki yıl 401 milyar lira olan
vergi tahsilatı 407 milyara yükseldi. Ancak il bazında
bakıldığında ciddi problemlerin varlığına işaret eden
sinyaller kendini gösterdi. 10 ilde vergi tahsilatı artarken
geri kalan 71 ilde maliye vergi tahsil etmede zorlandı.
Doğu illerinde yüzde 50’leri geçen tahsilat düşüşü, küçük
ve vergi geliri de az olan bu illerden ziyade asıl etkisini
“Anadolu Kaplanları” denilen 10 ilde gösterdi. Bursa,
Antalya, Konya, Kayseri, Gaziantep, Kahramanmaraş
ve Denizli gibi illerde vergi tahsilatı yüzde 25’lere varan
oranda düştü.
1.3 milyon kişi icralık
oldu
Sanayi üretimi verileri açıklandı
M
2
evsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi bir önceki
aya göre yüzde 0.8 arttı. Sanayinin alt sektörleri (2010=100
temel yıllı) incelendiğinde, 2015 yılı aralık ayında bir önceki aya göre
madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi yüzde 3.1, imalat sanayi
sektörü endeksi yüzde 0.5, elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme
üretimi ile dağıtım sektörü endeksi ise yüzde 2.4 arttı. Takvim
etkisinden arındırılmış sanayi üretimi, bir önceki yılın aynı ayına
göre yüzde 4.5 arttı. Sanayinin alt sektörleri (2010=100 temel yıllı)
incelendiğinde, 2015 yılı aralık ayında bir önceki yılın aynı ayına göre
madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi yüzde 2.1 azalırken, imalat
sanayi sektörü endeksi yüzde 4.4, elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme
üretimi ile dağıtımı sektörü endeksi yüzde 7.7 arttı.
015 yılında bireysel kredi veya kredi kartı
borcundan dolayı yasal takibe girenlerin sayısı
1.3 milyona ulaştı. Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Risk
Merkezi’nin, Negatif Nitelikli Bireysel Kredi ve Kredi
Kartı Aralık 2015 Raporu’na göre, bireysel kredi veya
kredi kartı borcundan dolayı yasal takibe girenlerin
sayısı, önceki yıla göre yüzde 3 artarak 1.3 milyon kişi
oldu. Aynı yıl içinde birden fazla kaydı bulunan kişilerin
tekilleştirilerek sayılmasıyla hazırlanan veriler; 2015
yılında, bireysel kredi borcundan dolayı yasal takibe
alınan kişi sayısının, geçen yıla göre yüzde 8 oranında
artarak, 725 bin kişiye ulaştığını gösterdi.
8
9
418 • O C A K - Ş U B AT 2 016
418 • O C A K - Ş U B AT 2 016
AKLIMIZDA KALANLAR
Vietnam ihracatını
artıracak
V
Cezayir-Türkiye
işbirliği
ietnam National Textile and Garment Group (Vinatex) Genel
Müdür Yardımcısı Hoang Ve Dung’a göre, 2016 yılında
Vietnam hazır giyim ihracatı yüzde 8 artacak ve 30 milyar dolara
ulaşacak. Bu öngörünün sebebi olarak imzalanan serbest ticaret
anlaşmaları gösteriliyor. İhracat artışları 2015 yılında ABD’ye yüzde
12.9, AB’ye yüzde 9, Japonya’ya yüzde 7.9 ve Güney Kore’ye yüzde
8.7 olarak gerçekleşti. Vietnam, dünyanın 5’inci en büyük hazır
giyim ihracatçısı konumunda. Vietnam hazır giyim için hammadde
ihtiyaçlarını karşılamak üzere tekstilin farklı alanlarına yatırım
yapmaya devam ediyor. 2020 yılında bitmiş ürünü yüzde 65 yerli
girdi ile gerçekleştirmeyi planlıyorlar.
AKLIMIZDA KALANLAR
AB, çok taraflı ticaret sistemini
desteklemeye devam edecek
A
B Dışişleri Konseyi toplantısı, 15 Aralık’ta Nairobi’de düzenlenen Dünya
Ticaret Örgütü (DTÖ) 10’uncu Bakanlar Konferansı ile eş zamanlı
olarak gerçekleştirildi. AB Komisyonu toplantısında, üye ülkeler DTÖ
kapsamında yaşanan gelişmeler ile ilgili bir sunum yaptı. Bilgi Teknolojileri
Anlaşması’nın güncellenmesine yönelik müzakerelerin sonlanmasını takiben
AB Komisyonu’nun yeni paket üzerine değerlendirmeleri paylaşıldı. Konsey
kararları kapsamında, yeni AB ticaret ve yatırım politikası ile uyum içerisinde
güçlü, kural temelli, çok taraflı ticaret sisteminin desteklenmeye devam edildiği
vurgulandı. Küresel ticaret alanında günümüz ve geleceğin zorluklarına cevap
oluşturabilmek için anlaşmazlıkların çözümü sistemi öncelikli olmak üzere, çok
taraflı ticaret sisteminin güçlendirilmesi gerektiği belirtildi.
C
ezayir basınına göre; Cezayir’in Sidi El Khettab
Organize Sanayi Bölgesi’nde Cezayir-Türkiye
ortaklığıyla Afrika kıtasının ilk ve en büyük tekstil projesi
gerçekleştirilecek. ‘Tayal’ adı verilen bu iş ortaklığının
yüzde 30’u Cezayir devleti, yüzde 21’i Cezayirli ‘Texalg’
firması ve yüzde 49’u Türkiye’den Tay Grup’un Intertay
isimli tekstil firması tarafından oluşturuluyor. 1.42
milyar dolar değerinde olan bu projenin 3 yıl içinde
tamamlanması ve 25 bin kişilik iş imkânı yaratması
bekleniyor. Proje içerisinde dokuma, örme birimleri,
400 kişilik eğitim merkezi, hazır giyime yönelik yardımcı
malzeme üreten fabrikalar yer alıyor. Ürünlerin yüzde
40’ı iç piyasaya, yüzde 60’ı ise ihracatla satışa sunulacak.
AB, KKTC’ye mali
yardım yapacak
A
AB Komisyonu’ndan
1 milyar Euro’luk yardım
A
Çin’de pamuk
üretimi düşecek
Ç
in’in pamuk üretiminin 2015’te geçen yıla göre
yüzde 9.3 azalarak 5.6 milyon ton olacağı tahmin
ediliyor. Çin Ulusal İstatistik Bürosu yaptığı açıklamada,
üretimin azalmasına neden olarak pamuk ekimi yapılan
arazinin yüzde 10 daralmasını gösterdi. Analistler ise
kurak geçen yaz sezonu nedeniyle üretimin 5 milyon
tonun altında kalacağını öngörüyorlar.
B Komisyonu,
Türkiye
ve Batı Balkan
ülkelerinde reform
çalışmaları ile
bölgesel işbirliğini
desteklemek
üzere yaklaşık
1 milyar Euro’luk
2015 Katılım
Öncesi Yardım
Programları
Paketi’ni kabul etti. AB Komşuluk Politikası ve Genişleme
Müzakerelerinden Sorumlu AB Komiseri Hahn, konuya ilişkin
yaptığı açıklamada söz konusu paketin AB’nin istikrarı, güvenliği ve
refahı için uzun vadeli bir yatırım olduğunu dile getirdi. Mali destek
AB aday ülkelerine Katılım Öncesi Yardım Aracı (IPA II) kapsamında
sağlanıyor. Yardım; Arnavutluk, Bosna-Hersek, Kosova, Makedonya,
Karadağ, Sırbistan ve Türkiye’ye yapılacak.
Tarım ticaretinde
sübvansiyonlar
kaldırılıyor
N
airobi’de gerçekleştirilen Dünya Ticaret Örgütü
10’uncu Bakanlar Konferansı, tarım ürünleri
ticaretinde eşitsizliklere yol açan sübvansiyonların
kaldırılması yönünde alınan kararla sonuçlandı. Özellikle
Afrika ülkeleri başta olmak üzere, gelişmekte olan ülkeleri
yakından ilgilendiren bu karar, ihracatta rekabet eşitliği
sağlayacak olması açısından Avrupa Birliği tarafından da
olumlu yönde değerlendiriliyor. Varılan anlaşma şöyle:
• Adil olmayan bir şekilde dağıtılan tarım sübvansiyonlarını
(özellikle buğday unu, süt ürünleri, şeker) ve tarım
ihracatını destekleyen diğer uygulamaları sonlandırıyor
(gelişmiş ülkeler hemen, gelişmekte olan ülkeler ise 2018
sonuna kadar).
• Pamuk sübvansiyonları en hızlı şekilde ortadan kaldırılıyor.
• Kalkınmakta olan ülkelere verilen gıda yardımlarının yerel
piyasadaki üreticilere zarar vermeyecek şekilde yapılması
güvence altına alınıyor.
• En az gelişmiş ülkelerdeki ihracatçıların uyması gereken
kurallar sadeleştiriliyor.
B Komisyonu, Kıbrıs Türk toplumunu desteklemek üzere 32
milyon Euro’luk yeni mali yardım programını kabul etti. Mali
yardım, Kıbrıs Türk toplumunun ekonomik kalkınmasına, Kıbrıs’ta
iki toplum arasında temasların artırılmasına ve KKTC’nin AB
ile uyumlaşmasına destek sağlamak için sürdürülen programın
devamı niteliğini taşıyor. Konuya ilişkin açıklama yapan Bölgesel
Politikadan Sorumlu AB Komiseri Cretu, temmuz ayında adayı
ziyaret eden AB Komisyonu Başkanı Juncker’in adada birleşme
sağlanmasına yönelik desteğini hatırlatarak, bu sürecin ekonomik
kalkınma ile desteklenmesi gerektiğine dikkat çekti. İki Toplumlu
Kültürel Miras Komitesi çalışmalarının ve ilk defa Lefkoşa’da
tampon bölgenin rehabilitasyonu çalışmalarının desteklenmesi
başta olmak üzere, uzlaşma ve güven inşasına yönelik girişimler
programın önemli unsurlarını oluşturuyor.
2015 programı öncelikleri şu şekilde belirlenmişti:
• Çevre kirliliğine yol açan atık alanlarının kapatılması dahil olmak
üzere çevrenin korunması.
• AB pazarına hazırlık için süt ürünleri sektörünün güçlendirilmesi.
• İş dünyasının krediye erişiminin iyileştirilmesi.
• Sivil toplum katılımı ve toplumlar arası işbirliğinin geliştirilmesi
için sivil toplum örgütlerinin desteklenmesi.
10
11
418 • O C A K - Ş U B AT 2 016
418 • O C A K - Ş U B AT 2 016
Bilgi için: Ceren Ermiş, [email protected], Tel: (0212) 344 07 77
DÜNYADA ÇALIŞMA HAYATI
DÜNYADA ÇALIŞMA HAYATI
OECD ülkelerinde birim
işgücü maliyeti yavaşladı
Myanmar’da işçi sendikası
üyeleri eğitim aldı
O
Sofya Deklarasyonu
kabul edildi
4
4 Avrupa ve Asya ülkesinin Çalışma Bakanları,
ülkeleri arasında sürdürülebilir kalkınma için strateji ve
eylemlerin birbirine yakınlaştırılması amacı ile 3-4 Aralık
2015 tarihlerinde Sofya’da toplandılar. Toplantı AsyaAvrupa (ASEM) toplantısı kapsamında gerçekleşti. Avrupa
Komisyonu’nun İstihdam ve Sosyal İşlerden Sorumlu Üyesi
Marianne Thyssen ile Bulgaristan Başbakan Yardımcısı
ve Çalışma Bakanı Ivailo Kalfin toplantıya evsahipliği
yaptılar. Bakanlar, aşağıdaki konularda somut politikalar
ve eylemler için temel esasları düzenleyen ASEM Sofya
Deklarasyonu’nu kabul ettiler. Deklarasyonda şu maddelere
yer verildi: ‘Gençlerin istihdamı alanında daha iyi sonuçlar
alınması, global tedarik zincirlerinde adil şartlar ve iş
güvenliğinin iyileştirilmesi, daha kapsayıcı ve sürdürülebilir
sosyal koruma sistemlerinin oluşturulması, çok paydaşlı
yaklaşımın geliştirilmesi, sosyal politikalarda daha fazla
uyum olması.’ Deklarasyon, 2016 yılında Moğolistan’da
yapılacak olan ASEM Liderler Zirvesi’ne sunulacak.
yanmar İşçi Sendikaları Konfederasyonu (CTUM), Uluslararası
Çalışma Örgütü (ILO), Friedrich-Ebert Vakfı ve IndustriAll
Global İşçi Sendikası’nın ortaklığında Yangon ve Sagaing’de 15-19
Aralık 2015 tarihleri arasında eğitimler düzenledi. Eğitim çalıştayına
sendika üyesi 68 kadın lider ve üye katıldı. Çalıştayın amacı, liderlik
ve karar alıcı pozisyonlarda kadın işçilerin katılımını güçlendirmek
ve farkındalığı artırmaktı. Oturumlarda iş sağlığı alanındaki riskler,
çalışma süreleri ve düşük ücretler gibi konular gündeme getirildi.
Toplantıda, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) temsilcisi temel
çalışma standartları hakkında işçilere açıklayıcı bilgiler verdi. Eğitime
katılan kadın işçiler, kadınların çalışma şartlarının iyileştirilmesi için
fonksiyonel kadın komitelerinin oluşturulması ve diğer kadın işçilerle
dayanışma yoluyla işçi sendikalarında ve liderlik pozisyonlarında
kadınların katılımını artırmak için eylem planları hazırladılar.
1.7 milyon kişi işsizler
kervanına katıldı
I
ABD’de istihdam rakamları
A
Çinli işçiler
gözaltına alındı
M
ECD ülkelerinde birim işgücü maliyeti artışı 2015’in ikinci
çeyreğinde yüzde 0.4’ken, 2015’in üçüncü çeyreğinde
yavaşlayarak yüzde 0.3 oldu. 2015’in üçüncü çeyreğinde birim işgücü
maliyeti artışı ABD’de ve İngiltere’de yüzde 0.5 oranında sabit kaldı.
Japonya’da ise birim işgücü maliyeti bir önceki dönemdeki yüzde
0.2’ye kıyasla toparlanarak üçüncü çeyrekte yüzde 0.5 artış gösterdi.
Euro alanında, birim işgücü maliyeti artışı çok az bir yavaşlama gösterdi
ve ikinci çeyrekteki yüzde 0.2’ye kıyasla üçüncü çeyrekte yüzde 0.1
oranında arttı. Dolayısıyla, Euro alanındaki birim işgücü maliyeti artışı,
birbirini takip eden dördüncü üç aylık dönemde OECD ortalamasının
altında kalmış oldu. Uyum süreci açısından, Euro alanında birim
işgücü maliyetindeki gelişmeler farklılıklar gösteriyor. Belçika, İrlanda,
Slovenya, İspanya ve bilhassa Portekiz’de düşüş kaydedilirken, İtalya,
Almanya ve Fransa’da artış kaydedildi.
BD Çalışma Bakanı Thomas E. Perez, Aralık 2015 istihdam
durumu raporu hakkında bir açıklama yaptı. Thomas Perez, Aralık
ayında 292 bin yeni iş yaratıldığını, 2015 yılında toplam 2.7 milyon
yeni iş ile güçlü bir istihdam artışı sağlandığını belirtti. Özel sektörde
istihdam artışı birbirini takip eden 70 ay boyunca devam etti ve bu
süre içerisinde 14.1 milyon yeni iş yaratıldı. İşsizlik oranı da 2015 Ekim
ayında yüzde 5’e düştü ve son üç ay boyunca aynı seviyede seyrediyor.
I
ndustriAll Global İşçi Sendikası ve diğer global sendikalar,
Çin hükümetinden Guangdong eyaletinde gözaltına
alınan işçi aktivistlerin serbest bırakılmasını, işçi ve sivil
toplum örgütleri üzerindeki baskının sona erdirilmesini ve
ILO sözleşmelerinde yer alan temel çalışma haklarına saygı
gösterilmesini talep ediyorlar. IndustriAll, işçi aktivistlerine
karşı uygulanan baskıyı protesto etmek üzere Çin Halk
Cumhuriyeti Devlet Başkanı Xi Jinping’e bir mektup
yazdı. Ayrıca global sendikalar ve ITUC adına, Cenevre’deki
Çin Büyükelçiliği’ne bir mesaj sundu. İlgili haberde Çin
makamlarının, 3 Aralık 2015 tarihinden beri Guangdong’un
güneyinde dört işçi örgütünü hedef aldığı belirtildi. Söz
konusu sivil toplum kuruluşlarının 25 personeli ve gönüllüler
polis tarafından gözaltına alındı ve sorgulandı. Suçlamalardan
biri ‘kamu düzenini bozmak üzere kalabalıkların toplanması’.
Guangdong’taki sözkonusu işçi merkezleri, işçi haklarının
tanıtımını yapıyor ve işçilere hizmet veriyor.
LO’nun 2015 Yılı Latin Amerika ve Karayipler’de İstihdam
Durumu raporu, ekonomik yavaşlamanın, bilhassa kadınlarda
ve gençlerde işsizlik oranının artışına sebep olduğunu gösteriyor.
Kayıtdışı istihdamda da artış olduğuna dair işaretler mevcut. Latin
Amerika’da ve Karayipler’de 2015 yılında işsizlik oranı, son beş yıl
içerisinde ilk defa yüzde 6.7’ye yükseldi ve ILO’nun yıllık raporuna
göre 1.7 milyon kişi işsizler kervanına katıldı. ILO’nun Bölge Müdürü
Jose Manuel Salazar, üç veya dört yıl önce başlayan ve 2015
yılında derinleşen ekonomik gerilemenin etkilerinin yavaşlatılmış
bir kriz olarak tanımlanabileceğini, bu durumun endişe verici
olduğunu ve bölgedeki ülkeler için ciddi güçlükler oluşturmakta
olduğunu vurguladı. Bölgede ortalama işsizlik oranı 2014 yılındaki
yüzde 6.2’den 2015 yılında yüzde 6.7’ye yükseldi. Latin Amerika
ve Karayipler’de toplam işsiz sayısının 19 milyon civarında olduğu
öngörülüyor. ILO raporu, artan işsizlik ve kayıtdışılığın, kısa vadede
sosyal politikalar ve işgücü piyasası politikaları ile yönetilmesi
gerektiğini belirtiyor. Ancak, ILO Bölge Müdürü, uzun süredir
devam eden yapısal sorunlara yönelik tedbirler de gerektiği
hususunda uyarıda bulundu, ekonomik büyüme için bölge içerisinde
kaynaklar geliştirilmesi ihtiyacı olduğuna işaret etti.
Kamboçya’da
konfeksiyon fabrikaları
kapanıyor
K
amboçya Ticaret Bakanlığı’nın raporuna göre, 2015
yılında 150’nin üstünde konfeksiyon ve ayakkabı fabrikası
kapandı, diğer taraftan 50’den fazla yeni fabrika açıldı.
Kamboçya konfeksiyon sanayii, daha yüksek ücret talep
eden işçilerin uygulamakta olduğu grevlerle son zamanlarda
sarsıntıya uğradı. Rapora göre, Kamboçya’da 982 konfeksiyon
fabrikası ve 90 ayakkabı fabrikası bakanlığa kayıtlı bulunuyordu.
Bunlardan 130 konfeksiyon ve 14 ayakkabı fabrikası 2015
yılında kapandı. Diğer taraftan, 53 konfeksiyon ve 5 ayakkabı
fabrikası açıldı ve bakanlığa kaydı yapıldı. Bakanlığın ithalat ve
ihracat bölümünün direktörü Ho Sivyong, daha fazla fabrikanın
kapanmış olmasına rağmen, 2016 yılında üretimin artacağına
dair iyimser tahminlerde bulundu. Ancak, Sivyong, daha
yüksek ücret talepleriyle uygulanan grevlerin ve gösterilerin
ülkede yeni yatırımları engellediğini vurguladı. Kamboçya’daki
fabrikalarını kapayan bazı firmaların üretimlerini Myanmar’a
kaydırdıklarına dikkat çekti. Ekonomist Srey Chanty, ticaret
verilerinin olumlu seyrettiğini, konfeksiyon ve ayakkabı
ihracatının bir önceki yıla kıyasla artış gösterdiğini söyledi. Eğer
kapanan firmaların bir kısmı diğer fabrikalarla birleşme yoluna
gidiyorsa, bunun verimlilik artışına yol açacağını ifade etti.
12
418 • O C A K - Ş U B AT 2 016
418 • O C A K - Ş U B AT 2 016
Bilgi için: Lerzan Öztürk, [email protected], Tel: (0212) 344 07 77
13
HABER
HABER
ASGARİ ÜCRET
1.300 TL’YE ÇIKTI
Asgari Ücret Komisyonu’nda yapılan görüşmelerin ardından asgari
ücret, 2016 yılı ile birlikte 1.300 TL’ye çıkarıldı. İşveren kesimine
destek olmak amacıyla ilk yıl için asgari ücretin 100 TL’lik kısmı
hükümet tarafından karşılanacak.
G
eçtiğimiz kasım ayında yapılan
genel seçimler öncesinde Ak Parti,
1000 TL olan asgari ücreti bin 300
TL’ye yükseltmeyi vaat etmişti. Yüzde
49.4’lük oyla yeniden iktidar olan AK Parti
seçim öncesi verdiği sözü tutarak, asgari
ücreti yüzde 30’luk zamla bin 300 TL’ye
yükseltti.
Asgari ücretin bin 300 liraya çıkması
ve bu maliyet artışının sadece 100 liralık
kısmının bu yıla mahsus olarak devlet
tarafından üstlenilmesinin, hazır giyim ve
tekstil sektörlerinin uluslararası arenada
rekabet gücünü olumsuz yönde etkilemesi
bekleniyor.
Tekstil ve hazır giyim sektörlerinin
rekabette zorlandığı, dünya piyasalarının
daraldığı bir dönem içerisinde
bulunulduğuna dikkat çeken sektör
temsilcileri, bu durumun yatırımcıları işçi
artışını başka kalemlerden karşılaması
mümkün olamayacak.”
Sektörde müşterilerin fiyat baskısının
devam ettiğine dikkat çeken Fayat,
“Üreticiler fiyat baskısı nedeniyle yüzde
7’lik artışı fiyatlarına yansıtamayacaklar.
Sektör firmaları zarar etmemek için de
eleman sayısını azaltarak yollarına devam
edecekler. Bu durum konfeksiyon ve hazır
giyim sektörlerinde böyle. Özellikle büyük
şehirlerde maliyet baskısı daha da ağır
hissedilecektir” diyor.
Brüt 1900 TL’ye çıktı
Geçmişte asgari ücretin zam oranı
enflasyon oranında gerçekleştirilir, ilk
altı ayda enflasyon artışının ilk yarısı,
diğer altı ayda da ikinci yarısı ücretlere
yansıtılırdı.
Brüt asgari ücret rakamının bin 900
İşçilik maliyetlerinin artması nedeniyle, yatırımların Romanya,
Bulgaristan, Makedonya gibi ülkelere kayabileceğine dikkat çekiliyor.
sayısını azaltma, işçilik maliyetlerinin
daha düşük olduğu Romanya, Bulgaristan,
Makedonya gibi ülkelere yatırımlarını
taşıma gibi tedbirler almaya zorlayacağına
dikkat çekiyorlar.
Maliyetler arttı
Asgari ücretteki yüzde 30’luk artışın bu
yıla mahsus olarak 100 TL’sini hükümetin
kompanse edeceğini belirten Türkiye
Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD)
Başkanı Şeref Fayat, şunları söylüyor:
“Bu uygulama ile ücret artışının sektöre
yansıması yüzde 20 oranında oluyor. İşçilik
maliyetlerinin ürünün üçte biri kadar
olduğunu düşündüğümüzde, sektörün
maliyetleri yüzde 7 oranında artmış
oldu. TÜİK verilerine göre hazır giyim ve
konfeksiyon sektörünün yüzde 4-5 oranında
kazanç sağlayan bir sektör olduğunu
düşündüğünüzde, sektörün bu maliyet
TL’ye çıktığına dikkat çeken Fayat,
sektörün hükümetten gelir vergisi
ve SGK priminden feragat etmelerini
isteyerek, bu ücret yansıtmasının iki yıl
içinde yapılmasını istediğini, ancak bu
taleplerinin kabul görmediğini vurguluyor.
Romanya, Bulgaristan, Makedonya’da
250 Euro brüt asgari ücret ile çalışıldığına
vurgu yapan Fayat, şunları söylüyor:
“Türkiye aynı coğrafyada yer alan
bu ülkelerle rekabet etmek zorunda
kalıyor. Doğu Avrupa’ya yatırım kaçar,
diye uyardık. AB ve ABD arasında
Transatlantik Ticaret ve Yatırım
Anlaşması (TTIP) yapılması halinde,
Türkiye rekabet edemez hale gelir ve
Türkiye’nin hiçbir cazibesi kalmaz. Bu
anlaşma 2-3 yılı bulabilir. 2005’te kotaların
kalkıp Çin’in rekabet etmesi, sektöre darbe
vurmuştu. Bu anlaşmaya taraf olmak için
Türkiye elinden geleni yapmalı.”
14
15
418 • O C A K - Ş U B AT 2 016
418 • O C A K - Ş U B AT 2 016
HABER
HABER
YAĞIZ EYÜBOĞLU/TİSK BAŞKANI:
İstihdam üzerindeki yükler
OECD ortalamasına çekilmeli
A
sgari ücretin yüksek oranda artırılmasının
ekonominin rekabet gücüne, istihdama, yatırımlara,
ihracatımıza ve kayıt dışılığa yapacağı olumsuz etkiler
kısmen azaltılmış olmakla birlikte, işverenler üzerine
oldukça ağır bir yükün geldiği de bir gerçektir. Rakip
ülkelerle eşit koşullarda rekabet edebilmek, istihdam
piyasasının da rekabetçi bir maliyet yapısına kavuşması
ile gerçekleşebilir. Ayrıca toplu iş sözleşmeleri gereğince
işçilere ödenen ikramiye, prim ve sosyal yardımların
asgari ücret kapsamında kabul edilmemesi nedeniyle
toplu iş sözleşmesi uygulayan işyerlerinin yaşadığı
haksız rekabetin önlenmesi için süreklilik arz eden söz
konusu ödemeler asgari ücret içinde tanımlanmalı, yasal
mevzuat bu yönde değiştirilmelidir. TİSK olarak istihdam
üzerindeki yüklerin en azından OECD ortalaması
seviyesine çekilmesi yönündeki talep ve beklentilerimizi
koruyoruz ve bunları önümüzdeki dönemde de ısrarla dile
getirmeye devam edeceğiz.
En çok etkilenen
üç sektör
İ
malat sanayiinde çalışanlar
arasında en çok asgari ücret
geliri olanlar yüzde 50.1 ile
giyim imalatı yapanlar. İkinci
sırada yüzde 46.7 ile tekstil,
üçüncü sırada ise yüzde 43.2 ile
mobilya imalatçıları yer alıyor.
Bu tablo dikkate alınarak
geleneksel, rekabet gücü zayıf
sektörlerin yükü vergi indirimi
ve teşviklerle hafifletilecek.
Türkiye’de 3.4 milyon kişi
imalat sanayiinde çalışıyor.
Yaklaşık 970 bini asgari ücretli.
Memur
maaşlarını da
etkiliyor
A
sgari ücrette yılbaşında
yapılan artışlar memur
maaşlarını da doğrudan
etkiliyor. Bu etki asgari ücret
geçim indirimi üzerinden
olurken, mevcut sisteme
göre bir ücretlinin asgari
geçim indirimi belirlenirken
asgari ücretle ücretler
dilimi çarpılıyor. Evde bakım
ücretleri, sigortalıların
borçlanma tutarları, GSS
kapsamında yapılacak prim
ödemelerinde de asgari ücret
belirleyici oluyor.
ŞEREF FAYAT/TGSD BAŞKANI:
Sektör ayakta kalmaya çalışıyor
2015 zor geçti
Siyasi belirsizliklerin gölgesinde bölgede
yaşanan sıkıntıların da etkisiyle Euro/dolar
paritesinde yaşanan değişim nedeniyle
2015 yılı tekstil ve hazır giyim sektörleri
için pek parlak bir yıl olmadı. Özellikle hazır
giyim ve konfeksiyon sektörü ihracatı esas
olarak Euro/dolar paritesindeki düşüşten
ve bölgede devam eden siyasi sorunların
neden olduğu istikrarsızlıktan olumsuz
etkilendi. Rusya ekonomisindeki sorunlar
ile AB ekonomisindeki sıkıntıların ihracat
performansını olumsuz yönde etkilemesinin
yanı sıra Çin ekonomisinde meydana
gelen gelişmeler de dünya ekonomisinin
istikrarını negatif yönde etkiledi.
Toplam 1 milyon işçinin hazır giyim
ve tekstil sektöründe olduğunu belirten
İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon
İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı
Hikmet Tanrıverdi, sadece asgari ücret
alanların değil, tamamının uygulamadan
etkileneceğini, sanayinin üzerindeki
yüklerin artmasının kayıt dışılığı daha da
artıracağını söylüyor.
Tazminat yükü de arttı
Asgari ücretteki 300 TL’lik artış brüt
olarak işverene yaklaşık 450 lira yük
getiriyor. Bunun beyaz yakalılara da sirayet
ettiği düşünüldüğünde, bu fark daha da
büyüyor. Sektördeki firmaların birçoğunun
bu farkı kaldıramayacağına dikkat
çekilirken, kıdem tazminatı yükünün bu
artışla birlikte yüzde 30 arttığına vurgu
yapılıyor. Devletin asgari ücretteki artışın
100 TL’sini üstlenmesinin bu yükleri
biraz da olsa hafiflettiği belirtiliyor, ancak
işverenin yükünün hâlâ ağır olduğu da
vurgulanıyor. Asgari ücretteki artışın gelir
vergisi, SGK katkısı gibi devletin yapacağı
düzenlemelerle karşılanarak işçinin eline
geçen paranın artırılması uygulamasının
yapılmasının daha doğru olacağı da
belirtiliyor.
Komşular incelemede
Hükümetin bu yıl alacağı birtakım
kararlarla, yapılacak yapısal reformlarla
sektörün geçen yılın açığını kapatıp
büyüme trendinde olması beklenirken,
asgari ücretteki artışın sektöre olumsuz
yansıma yapabileceğine vurgu yapılıyor.
Bu artış nedeniyle birçok firmanın
maliyetlerin daha düşük olduğu çevre
ülkelerde üretime başlayacağı öngörülüyor.
Üretimin kayabileceği ülkeler arasında
Romanya, Bulgaristan, Slovakya, Moldova,
Mısır gibi ülkelerin bulunduğuna dikkat
çekilirken, şimdiden birçok firmanın
bu ülkelerde üretim yapmak üzere
araştırmalara başladıklarına da vurgu
yapılıyor.
100 TL devlet desteği
14 Ocak’ta TBMM’de kabul edilen 6661
Sayılı Kanun’un 17’nci Maddesi’ne göre,
2015 yılının aynı ayına ilişkin SGK’ya
verilen aylık prim ve hizmet belgelerinde
prime esas günlük kazancı 85 TL (aylık
iki bin 550 TL) ve altında bildirilen
sigortalıların (toplam prim ödeme gün
sayısını geçmemek üzere), 2016 yılının
cari aya ilişkin aylık prim ve hizmet
belgelerinde bildirilen sigortalılara ilişkin
toplam prim ödeme gün sayısının, günlük
3.33 ile çarpımı sonucu bulunacak tutar
(aylık 100 TL) üzerinden işverene devlet
desteği sağlanacak. Böylelikle verilen
destek, kök ücret dışında yan ödemeleri
de kısmen kapsadı. Sağlanan destek,
işverenlerin kuruma ödeyecekleri sigorta
primlerinden mahsup edilecek. Söz
konusu destekten 2016 yılı içinde ilk defa
kanun kapsamına alınan işyerleri de (brüt
aylık ücretleri iki bin 550 TL’nin altında
bulunan işçileri için) yararlanabilecek.
S
ektördeki şirketler asgari ücretten kaynaklanan
ekstra maliyet artışını rekabet nedeniyle fiyatlarına
yansıtamıyor. Zaten üzerinde fiyat baskısı olan sektör, mavi
yakalılara artış yaparken, beyaz yakalıların ücret artışını
daha az yaparak denge kurma şeklinde maliyetlerini
düzenlemeye çalışacak. Ya da üç kişiye yaptırdığı işi iki kişiyle
yaptırmaya çalışacak. Sektörümüz bu çalışmaları yaparak
ayakta kalmaya çalışıyor.
HIKMET TANRIVERDI/İHKİB BAŞKANI:
Kayıt dışı artabilir
A
sgari ücretin yarattığı maliyet artışı üreticiyi oldukça
zorlayacaktır. Bu sebepten dolayı da Türkiye’deki
üretimin başka ülkelere kaydırılması gündeme gelecektir. Bu
süreçte de üretim Romanya, Bulgaristan, Slovakya, Moldova
ve Mısır gibi ülkelere kaydırılabilir. Bu durum ayrıca kayıt
dışılığı daha da artırabilir.
İSMAIL GÜLLE/İTHİB BAŞKANI:
Rekabet gücümüzü yitiriyoruz
T
ekstil hammaddeleri sektörü olarak asgari ücrete
getirilen ek zam nedeniyle dünya ekonomilerinin
zorlandığı bir dönemde, rekabet gücümüzü daha da
yitiriyoruz. Dünya ekonomilerindeki durgunluk, Çin
ekonomisinin yavaşlaması, iş süreçlerini yeterince zorluyor.
Yüzde 5-6 oranında maliyet artışı da sektörümüzü doğal
olarak zorluyor.
16
17
418 • O C A K - Ş U B AT 2 016
418 • O C A K - Ş U B AT 2 016
HABER
HABER
TEKSTILIN RUSYA’YA
KARŞI STRATEJIK PLANI
Rusya ile yaşanan uçak krizi, Türk tekstil ve hazır giyim sektörünün ihracat kalesini
vurdu. Rusya’nın Türk mallarına karşı olan katı tutumunun devam etmesi durumunda
alternatif planları devreye alacak olan tekstil ve hazır giyimcilerin ilk düşüncesi, ortamın
yumuşamasını beklemek. İkinci alternatif ise üretimin Romanya, Polonya gibi ülkelere
kaydırılması. Perakendecilerin hedefinde ise riski, farklı pazarlara giderek azaltmak var.
Rusya’nın tutumuna
karşın yeni pazar
arayışları sürüyor.
18
19
418 • O C A K - Ş U B AT 2 016
418 • O C A K - Ş U B AT 2 016
HABER
HABER
yapamıyorlar. Oradaki
durumun normalleşmesini
bekliyorlar” dedi.
Gülle, Rusya’ya
gerçekleştirilen tekstil
ihracatının giderek
düştüğünü söyledi. Geçen
yıl 950 milyon dolar olarak
gerçekleşen ihracatın
İsmail Gülle
bu yıl 650 milyon dolara
indiğini belirten Gülle, “Öyle görünüyor ki,
gelecek yıl rakam yüzde 50 daha düşecek.
Ancak bu krizin bir an önce sonlanacağını
düşünüyoruz” görüşünü dile getiriyor.
Riski dağıtmak
Türkiye ile Rusya arasında yaşanan
gerginlik, Rusya’da binin üzerinde
mağazası bulunan Türk perakendecileri
de tedirgin ediyor. Geçtiğimiz aylarda
Rusya’daki ekonomik krizi fırsata
çevirerek ülkede mağaza yarışına giren
Perakendeciler Rusya ile yaşanan
krizin mutlaka çözüleceğini düşünüyor.
Rusya’da 8 mağazası olduğunu
belirten Derimod’un Yönetim Kurulu
Başkanı Ümit Zaim, “Umuyoruz ki
iki ülke arasındaki bu sıkıntılı süreç
büyümez. Çünkü Türkler artık Rusya’da
marka olma yolunda önemli adımlar
atmaya başladı. Biz de Derimod olarak
aynı şekilde yürüyorduk. Krizin en kısa
sürede çözüleceğini düşünüyoruz” dedi.
Ümit Zaim
Anadolu da rotayı çevirdi
Rusya krizi, Anadolu’dan İstanbul’a
mal üreten firmaları da etkiledi. Penye,
Konfeksiyon ve İmalat Hazır Giyim
Derneği (PENKON) Başkanı Mehmet
Haskaya, Gaziantep’te üretilen konfeksiyon
ürünlerinin yüzde 50’sini İstanbul Laleli’ye
gönderdiklerini söyledi. Haskaya, “Biz
Rusya’ya doğrudan ihracat yapmıyoruz ama
Laleli’de hızlı dönen bir bavul ticaretimiz
Türkiye ile Rusya arasında yaşanan gerginlik, Rusya’da binin
üzerinde mağazası bulunan Türk perakendecileri tedirgin ediyor.
Türk tekstilciler
şimdilik bekle gör
politikasını izliyor.
T
ekstil ve hazır giyim ihracatının en
büyük pazarlarından biri olan Rusya
ile yaşanan uçak krizi, sektörde
endişeye neden oldu. Rusya’nın Türk
mallarına karşı uyguladığı ambargoyu
halen kısmen de olsa devam ettirmesi,
ihracatı negatif etkiliyor. Hem Osmanbey,
Laleli, Merter gibi toptan satış yapan
pazarlar hem de Rusya’da mağazası olan
markalar, krizin devam etmesi durumunda
devreye alacakları alternatif planları
Rusya Devlet Başkanı
Vladimir Putin
değerlendiriyor.
Rusya’nın ‘Made in Turkey’ etiketine
karşı katı tutumunu devam ettirmesi
durumunda, üretimde Sırbistan,
Romanya, Polonya gibi pazarların devreye
alınabileceği belirtiliyor. Rusya’da
mağazaları olan perakendeciler ise rotayı
alternatif ülkelere yönlendirmiş durumda.
Hedefte olan bölgelerin başında Güney
Afrika, Balkanlar ve Ortadoğu geliyor.
Tekstil ve hazır giyim sektörünün
bugünlerde Rusya’ya mal gönderebilmek
için birçok plan yaptığı belirtiliyor.
Bunların başında ise biraz daha bekleyip
durumu görmek var. Rusya’daki marka ve
mağazalardan sipariş alıp, bunları üreten
birçok Türk firması, şu an için malları
TIR’lara yüklemeyi askıya almış durumda.
İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri
İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı İsmail
Gülle, “Rusya’ya ihracat yapan firmalar
iki gruba ayrılıyor. Bunlardan birincisi
Rusya’ya yerleşmiş orada lojistik üs kuran
firmalar. Bunlara ülkeden çıkmaları
için baskı yapılıyor. Orada malları,
paraları var. Diğeri de oraya mal üreten
firmalar. Şu an için Türkiye’den yükleme
perakendeciler, sıkıntının sürmesi
halinde ülkeye mal göndermede engelle
karşılaşabileceklerini söylüyor. Bu
nedenle sadece Rusya’ya odaklanmak
yerine başka ülkelere de mağaza açmak
için planlar yapan perakendeciler,
ihracat cirosunu dengelemeye çalışıyor.
var. Laleli’den Rusya’ya ticaret yavaşladı.
Biz de alternatif pazarlar bakıyoruz” dedi.
Ukrayna, Suudi Arabistan, Katar gibi
ülkelerden ürünlerine talep olduğunu
belirten Haskaya, “Sektörümüz,
yeni pazarlar bulup anlaşmalar
yapana kadar biraz etkilenecek.
Yeni pazarlar için biraz yorulacağız,
ancak mücadeleye devam edeceğiz.
Umarım Rusya krizi daha da
tırmandırmaz” diye konuştu.
Üretim kayabilir
Süleyman Orakçıoğlu
Damat/Tween markalarının sahibi Orka
Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı
Süleyman Orakçıoğlu, ihracatlarının yüzde
2.5’ini Rusya’ya gerçekleştirdiklerini
söyledi. 2016’da genel ihracatlarını
ikiye katlayacaklarının bilgisini veren
Orakçıoğlu, “Bunu da farklı pazarlara
odaklanarak yapacağız” dedi. Orakçıoğlu,
şöyle konuştu: “Afrika pazarını radarımıza
aldık. Tanzanya, Nijerya gibi ülkelerde 5
mağaza açacağız. Bahreyn, Umman, İran
ve Güney Kore’yi inceliyoruz. Tek ağırlımız
Rusya olmayacak.”
Mehmet Haskaya
İhracatçı Türk firmalarının diğer
gündeminde ise Rusya’nın ‘Made in
Turkey’ engeline karşılık, üretimi Romanya,
Sırbistan ve Polonya’ya kaydırmak var. Bugünlerde birçok Türk firmasının bu
pazarlarda yeni fabrika kurmak için
çalışmalar yürüttüğü belirtiliyor. Ancak
sektöre göre bu da çare değil. Çünkü
Rusya’nın kendi içinde mücadele ettiği
bir de ekonomik kriz var. Rublenin dolar
karşısında değer kaybetmesi ve enflasyonun
yükselmesi, Rus halkını sıkıntıya sokuyor.
alım gücünü azaltıyor. Dolar karşısında yerle
bir olan rublenin, Türk tekstil ve
hazır giyim ihracatçısını son dönemde
vurduğu, Ruslar’dan alacaklarını tahsil
edemeyen üreticilerin de bir süre önce
sıkıntıya girdiği belirtiliyor.
20
21
418 • O C A K - Ş U B AT 2 016
418 • O C A K - Ş U B AT 2 016
HABER
HABER
Tekstile güvenlik engeli
Terör olayları ihracatın önünü kesti. Hem Avrupa hem de Türkiye’de meydana gelen
saldırılar nedeniyle, Avrupalı hazır giyim alıcıları Türkiye’ye gelmeyi erteledi. Aynı
durum Türk işadamlarını da etkiledi. Avrupa’ya gitmeyi öteleyen Türkler bunun yerine
internet ve telefonla sipariş almaya başladı. Türk tekstilcileri ise önümüzdeki günlerde
Londra’ya gitmek için harekete geçti. Amaç, yabancı mağaza zinciri yöneticilerine
Türkiye’de herhangi bir güvenlik sıkıntısı olmadığını anlatmak.
Türk tekstil ve hazır
giyimciler yeni
arayışlar içerisinde.
22
23
418 • O C A K - Ş U B AT 2 016
418 • O C A K - Ş U B AT 2 016
HABER
O
Son gelişmeler alım
gruplarını çok etkiledi.
rtadoğu başta olmak üzere
Avrupa’da da meydana gelen terör
olayları, Türkiye’nin tekstil ve hazır
giyim ihracatındaki en büyük pazarlarını
etkiledi. Terörün en yoğun yaşandığı
Paris’teki saldırıların ardından Brüksel’de
de alınan sıkı güvenlik önlemleri,
Avrupa’nın kalbinden başlayarak tüm
coğrafyayı etkisi altına aldı.
Bu tedirginlik hem Türkiye’den o
bölgeye mal satmak için giden ihracatçıları
hem de Avrupa’dan Türkiye’ye gelecek
olan alım gruplarını etkiledi. Türkiye’de
yaşanan terör olaylarını güvenlik nedeniyle
kendilerine engel olarak gören yabancı
alım gruplarının yöneticileri, görüşmeleri
bizzat yerinde yapmak yerine telefonla ya
da internet üzerinden gerçekleştirmeye
başladı. Sıkıntılı sürecin son dönemde
hafiflemiş olmasına rağmen, yabancı
HABER
işadamlarının halen Türkiye’ye gelmeye
çekindiğini söyleyen Türk tekstilcileri, bu
durumu normalleştirmek için harekete
geçti.
Sıcak satış daha etkili
Yabancı alım grupları, üretim
yaptırdıkları ülkelerdeki siyasi ve ekonomik
durumu yakından takip ediyor. Bölgesel
karışıklık nedeniyle Türkiye’ye gelmeyi
erteleyen birçok şirket olduğunu belirten
sektör temsilcileri, Türkiye’nin içinde
bulunduğu tablonun herhangi bir sıkıntı
içermediğini anlatmak üzere Avrupa’ya
gitmeye hazırlanıyor.
İngiltere, Almanya, Hollanda
gibi pazarlar için Türkiye’den hazır
giyim alımı yapan Spring Near East
Manufacturing CEO’su Esra Ercan,
yurtdışındaki alım gruplarının
Türkiye’deki bütün
olayları yakın takibe
aldıklarını söyledi.
Gelişmeleri internet
ve sosyal medyadan
takip ettiklerini
belirten Ercan,
“Üretim yaptığımız
şirket yöneticilerine
Türkiye’de
güvenlik sıkıntısı
yaşanmadığını
anlatmaya
çalışıyoruz. Ancak
tedirgin oluyorlar. Bunun için şu anda
yurtdışındaki mağaza zincirleriyle
görüşüyoruz. İhracatçılarla birlikte ilk
etapta Londra’ya gitme fikrimiz var”
dedi. Londra’daki mağaza zincirlerini
tek tek ziyaret edip, yöneticileri bizzat
yerinde görmek ve Türkiye’de bir
sıkıntı olmadığını anlatmak için
harekete geçtiklerini belirten
Ercan, “Bizim elimizde çanta
ve numunelerle kendilerine
gidip satış yapmamız çok etkili
olmuyor. Sonuçta sınırlı sayıda
ürünle oraya gidiyorsunuz. Oysa
Türkiye’ye geldiklerinde satış
hacmimiz daha yüksek oluyor”
dedi.
Esra Ercan
Türkler de gitmiyor
Geçtiğimiz kasım ayında
Paris’te düzenlenen terör saldırıları ve
havayollarına yönelik düzenlenen ihbarlar
nedeniyle, Türk işadamları da yurtdışı
ziyaretlerini askıya aldı.
Son günlerde durum düzelmeye
başlasa da, bu olaylar çift taraflı olarak
ticarete engel oluşturdu. Yurtdışındaki
birçok mağaza zincirine Türkiye’den
üretim yapan Talu Tekstil’in Genel
Müdürü Mustafa Gültepe, müşterilerle
görüşmelerini sanal ortamda da
yaptıklarını söyledi.
İş dünyasının birçok açıdan yurtdışına
çıkmaya endişe ettiğini belirten
Gültepe, “Ancak son dönemde durum
normalleşmeye başladı. Ocak ayı
yüklemelerini yapmıştık. Avrupa’daki terör
devam ederse bundan sonraki siparişler
etkilenebilir” diye konuştu.
Avrupa’da tüketim düşük
Avrupa’yı teyakkuza
geçiren terör saldırıları,
özellikle Fransa ve Belçika’da
alınan sıkı güvenlik önlemleri
nedeniyle perakende
satışları da etkiledi. Yılbaşı
döneminde bile hem bölgede
havaların sıcak gitmesi,
hem de sıkıntının tüketimde
yarattığı iştahsızlık nedeniyle
satışlar istenilen seviyede
gerçekleşmedi. Denizli’de
dünyanın dev zincirlerine hazır giyim
üretimi yapan Gamateks’in Yönetim
Kurulu Başkanı Osman Aydınlı, Avrupa’da
yeni yıl satışlarının beklenen hacimde
gerçekleşmediğini söyledi. Aydınlı, “Üretim
yaptığımız firmaların patronları havaların
sıcak gitmesi nedeniyle satışların verimli
geçmediğini söyledi. Bundan sonraki süreç
önümüzdeki günlerde belli olur” dedi.
24
Osman Aydınlı
25
418 • O C A K - Ş U B AT 2 016
418 • O C A K - Ş U B AT 2 016
HABER
HABER
ANTIK
ANADOLU’YA
YOLCULUK
28 Ocak 2016 tarinde sendikamızın Yönetim ve Danışma Kurulu Üyeleri
ortak toplantı için İzmir’de bir araya geldi. Toplantının ardından, Arkas
Sanat Merkezi’nde yer alan ‘Antik Anadolu’nun Tanıkları: Muharrem
Kayhan Koleksiyonu’ sergisi ziyaret edildi.
Muharrem Kayhan,
sergi ile ilgili bilgileri
bizzat kendisi verdi.
26
27
418 • O C A K - Ş U B AT 2 016
418 • O C A K - Ş U B AT 2 016
HABER
T
ürkiye Tekstil Sanayii
İşverenleri Sendikası’nın ortak
Yönetim Kurulu ve Danışma
Kurulu toplantısı, 28 Ocak 2016
tarihinde İzmir’de gerçekleştirildi.
Sendikamızın güncel faaliyetlerine
ilişkin bilgilerin verildiği ve görüşlerin
dinlendiği toplantının ardından,
kurullarımızın üyeleri öğle yemeğinde
de birlikte oldular. Toplantının
ardından, Arkas Sanat Merkezi’nde
yer alan ‘Antik Anadolu’nun Tanıkları:
Muharrem Kayhan Koleksiyonu’
sergisi ziyaret edildi. Sendikamız
Başkanı Muharrem Kayhan’ın ev
sahipliğinde ve bizzat kendisinin
rehberlik yaparak, bilgiler aktardığı
sergi, üyelerimiz tarafından da büyük
bir ilgiyle takip edildi. Belli bir tarihsel
dönem ve coğrafyaya odaklanan
Muharrem Kayhan Koleksiyonu;
Arkaik, Klasik ve Hellenistik Çağ’da
Karya ve İonya bölgesine ait yaklaşık
2 bin sikke ve bin 315 tarihi objeden
meydana geliyor. Yerel buluntuların
yanı sıra uluslararası piyasalardan
ve zamanında yurtdışına
götürülmüş yüzlerce sikkeyi satın
alarak oluşturduğu koleksiyonu ile
Kayhan, bu önemli mirasın tekrar
Türkiye’ye kazandırılmasını sağladı.
Koleksiyonun esas ve en önemli
bölümünü, hiç kuşkusuz sikkeler
oluşturuyor. Bazıları dünyada
tek örnek olan bu sikkeler, Lydia
Krallığı’nda başlayan sikke darbı
kültürünün gelişimini ortaya koyması
açısından büyük önem teşkil ediyor.
Koleksiyonda yer alan sikkeler
dönemlerine ait çok önemli birer belge
olmalarının yanı sıra aynı zamanda
kendi başlarına da birer sanat eseri.
Kayhan Koleksiyonu, Türkiye’de
bulunan en önemli Hekatomnid
sikkesi grubunu barındırması
bakımından büyük önem taşıyor.
Antik Dönem’in en dikkat çekici
hükümdar sülalelerinden biri olan
Hekatomnidler, Büyük İskender’in
Anadolu’yu M.Ö. 334 yılında
fethetmesinden önceki 50 yıl boyunca
hüküm sürmüş ve antik dünyanın
yedi harikasından beşincisi olarak
kabul edilen Halikarnassos’taki
anıt mezarı sayesinde tüm dünya
tarafından tanınan Mausolos (M.Ö.
HABER
377-353) zamanında en parlak
devirlerini yaşamışlardır.
Örneklerle anlatılıyor
Sergide, sikkeler ile birlikte günlük
hayatta kullanılan ve ait oldukları
dönemin yaşam biçimini ortaya
koyan objeler yer alıyor. Ege Denizi
kıyılarındaki kentlerde ve Anadolu
yaylasında, farklı dönemlerde, hem
varlıklı hem de daha mütevazı
çevrelerde sürdürülen yaşamın kimi
yönlerini ortaya koyan bu objeler,
Antik Çağ’daki yaşamı, alışkanlıkları,
inançları birçok örnekle anlatıyor.
Bunlar arasında cam eserler farklı
kullanım amaçlarına yönelik çok farklı
üretim ve dekorasyon tekniklerinin
izlendiği parçalarla bu uzun tarihsel
sürecin tanıklığını yapmakta. Cam
üretim sürecinin başlangıç nesnesi
olan boncuklar, dönemlerinin
en yaygın ticari objeleri olan
amphoriskoslar, koleksiyonun erken
örnekleri olarak öne çıkıyor.
Parfüm şişeleri, bardaklar, şişeler
ve sürahiler Roma İmparatorluk
dönemi camcılığının seçilmiş
örneklerini sunuyor. Roma
İmparatorluğu sonrası Doğulu
üslubun etkisiyle değişen cam
tipolojisi, çoğu sürahi formundan
oluşan seri ile karşımıza çıkıyor.
Bizans Dönemi cam sanatı ise
bilezikler ile sergide yer alıyor.
Sergide önemli bir yer tutan
ve Greko-Romen Dönemi’nde ve
Küçük Asya’da üretilen pişmiş
toprak figürinler, yöreye özgü
pişmiş toprak serilerle birlikte
sergileniyor. Koleksiyonda, Hellenistik
Dönem’den itibaren yaygınlaşan
kalıplama tekniği sayesinde üretimi
çoğalan ve konuları zenginleşen
figürinlere ait pek çok örnek
bulunuyor. Koleksiyonun ilgi çekici
bir başka eser grubu ise tanrıları
ve gerçek yaşamdan esinlenmiş
önemli kişileri tasvir eden, Roma
Dönemi’ne ait bronz küçük heykeller,
bronz hayvan tasvirleri, kap kacak
süsleri ve nesnelerden oluşuyor. Bu
eserlerin benzerleri Louvre Müzesi
Koleksiyonu’nda yer alıyor.
Sergideki en önemli eserlerden
bir tanesi Oturan Kadın Heykeli.
Didim - Milet arasındaki kutsal yolun
her iki tarafını süsleyen ve arkeoloji
terminolojisinde Brankhidler olarak
isimlendirilen yontu grubuna ait
heykelin benzerleri British Museum
ve Berlin Müzesi’nde yer alıyor.
Koleksiyonda yer alan sikke
ve objeler, kronolojik bir tasnif
yerine belirli tematik gruplara
göre sergileniyor. Arkaik Dönem,
nekropol, Karya, İon şehirleri, kült
objeleri, tanrı ve tanrıçalar, ev,
kadın ve hayvanlar serginin ana
konu gruplarını oluşturuyor. Antik
Çağ’daki yaşantının çeşitli yönlerini
hem sikkeler hem diğer objeler
aracılığıyla aktaran Muharrem
Kayhan Koleksiyonu’nun zenginliği
ve çeşitliliği, yüzlerce yıla ve
28
geniş topraklara yayılmış değişen
üretim teknikleri, yerel gelenekler,
inanç sistemleri, günlük yaşam ve
siyasi gelişmelere ait çok önemli
ipuçları içeriyor. İlk kez Arkas Sanat
Merkezi’nde bir araya getirilerek
sergilenen koleksiyon, yitip gitmiş
uygarlıkların izini sürmek ve Antik
Çağ’daki Anadolu’yu keşfetmek için
kaçırılmayacak bir fırsat sunuyor.
Geniş bir bilimsel komite tarafından
kaleme alınmış makaleler ve sergide
öne çıkan eserlerden derlenmiş sergi
kataloğu Arkas Sanat Merkezi’nden
temin edilebilir. 20 Mart’a kadar
sürecek sergi, pazartesi hariç her gün
ücretsiz olarak ziyaret edilebilecek.
29
418 • O C A K - Ş U B AT 2 016
418 • O C A K - Ş U B AT 2 016
HABER
HABER
Abdulkadir Konukoğlu’nun (soldan
üçüncü) başkanlığında toplanan
TOBB Türkiye Tekstil Sanayi Meclisi’ne
Adana Sanayi Odası Başkanı Zeki
Kıvanç (sağ başta) ev sahipliği yaptı.
TOBB Tekstil Sanayi Meclisi
Toplantısı, Adana’da gerçekleşti
Adana’da gerçekleştirilen TOBB Türkiye Tekstil Sanayi Meclisi Toplantısı’nda haksız ithalatla
mücadele, teşvik sistemi, kamu alımları ve TTIP konularındaki beklentiler masaya yatırıldı.
T
ekstil sektörünün
problemlerinin yoğun şekilde
görüşüldüğü ve çözüm
önerilerinin oluşturulduğu TOBB
Türkiye Tekstil Sanayi Meclisi
Toplantısı, 13 Ocak
2016 tarihinde Adana Sanayi
Odası’nda gerçekleştirildi. TOBB
Türkiye Tekstil Sanayi Meclisi
Başkanı Abdulkadir Konukoğlu’nun
öncülüğünde ve Adana Sanayi
Odası Başkanı Zeki Kıvanç’ın
ev sahipliğinde gerçekleştirilen
toplantıda, sektörün önde gelen
isimleri yer aldı. İlgili bakanlık
yetkilileri, sivil toplum kuruluşu
temsilcileri ve firmaların üst düzey
yöneticilerinden oluşan yaklaşık
50 kişinin katılımıyla gerçekleşen
toplantıda, sendikamız Genel
Sekreter Yardımcısı Levent Oğuz ve
Araştırma Uzmanı Ceren Ermiş de
hazır bulundu.
İstatistiklerle tekstil
sektörü
Geleceğin mühendisleri
Çukurova’da
Toplantıda, hazır giyimden
bağımsız olarak, yalnız tekstil
sektörünün 2015 istatistiklerinin
makroekonomik gelişmelerine dair
önemli verilere yer verildi. Bu veriler
şöyle sıralandı:
• Dünyanın en büyük ihracatçısı,
• Dünya’da en fazla dış ticaret fazlası
veren 7’nci ülke,
• Türk imalat sanayi içinde en fazla
girişime sahip 6’ncı sektör,
• Türk imalat sanayi içinde en büyük
ciroya sahip 4’üncü sektör,
• Türk imalat sanayi içinde en fazla
istihdama sahip 3’üncü sektör,
• Türk imalat sanayi içinde en yüksek
katma değeri yaratan 2’nci büyük
2004’ten beri her yıl, tekstil
mühendisliği bölümünün
bulunduğu bir üniversite tarafından
düzenlenen Ulusal Tekstil
Mühendisliği Öğrenci Kongresi’nin
(UTMÖK) 13’üncüsünün, 5-8
Mayıs 2016 tarihlerinde Çukurova
Üniversitesi’nde yapılacağı
duyuruldu. Söz konusu kongrenin
tanıtımı Çukurova Üniversitesi
Tekstil Mühendisliği Bölüm
Başkanı Prof. Dr. Osman
Babaarslan tarafından
gerçekleştirildi.
Çukurova Üniversitesi Tekstil
Mühendisliği Bölüm Başkanı
Prof. Dr. Osman Babaarslan
sektör,
• Son 4 yılda sağlanan 10 milyar dolara
yakın dış ticaret fazlası.
Haksız ithalatla mücadele
Toplantıda, genel olarak;
“Temmuz 2011’de yürürlüğe giren,
belirli kumaş ve konfeksiyon
ürünlerine yönelik uygulanmakta
olan ek vergilerin kapsamının,
pamuklu ve suni-sentetik iplik
üretimini de kapsayacak şekilde
genişletilmesi” konusunda görüş
birliğine varıldı.
Belirli ülkelere yönelik damping
uygulaması bulunan suni sentetik
devamsız liflerden iplik ve pamuk
ipliği ithalat istatistiklerinden de net
şekilde görüldüğü üzere, yerli üretim
dalı haksız ithalat baskısıyla önemli
bir tehdit altında.
Dampinge tabi söz konusu iplik
ithalatının trafik sapması nedeniyle
yeterli derecede etkin olamaması,
pamuk ipliğinde ise herhangi bir
koruma önleminin bulunmaması,
söz konusu ürünleri üreten
üreticilerin haksız ithalat karşısında
önemli kayıplara maruz kalmasına
sebep oluyor. Bu konuda talepler şu
şekilde özetlenebilir:
• Ek vergi kapsamına Türkiye’de
üretimi olan pamuklu, suni-sentetik
ve diğer iplik türleri dahil edilmeli.
• Tekstil ve hazır giyim ürünlerinin
ithalatında ülke gruplarına göre
değişen oranlarda uygulanmakta
olan ek vergiler, ülke ayrımı
yapılmadan tüm ülke grupları
için tek bir oran olarak yeniden
belirlenmeli.
• Yine ek vergi kapsamında yer alan
• ABD pamuğuna yönelik
yürütülmekte olan anti-damping
soruşturması, ABD pamuğuna
yönelik yüksek bağımlılık göz
önüne alınarak, tekstil sektörünün
üretim, istihdam ve ihracatına
zarar vermeyecek şekilde
sonuçlandırılmalı.
Teşvik sistemi
Yeni ve etkili bir teşvik sisteminin
uygulamaya konulması, yatırım
teşviklerinin ilçe bazında ve
sektörler göz önüne alınarak yeniden
Ek vergi kapsamına, Türkiye’de üretimi olan pamuklu,
suni-sentetik ve diğer iplik türleri dahil edilmeli.
dokuma ve konfeksiyon ürünlerinin
ithalatında uygulanan ilave gümrük
vergisi oranları artırılmalı.
• Haksız ithalatla etkin şekilde
mücadele edilmesi bağlamında,
ithalatın aşırı arttığı ülke ve
GTİP’lerin Ekonomi Bakanlığı’nca
güncel tespit edilmesi amacıyla
etkin bir yazılım ve denetim sistemi
devreye konularak ithalat kontrol
altına alınmalı.
30
düzenlenmesi; işsizlik göstergelerinin
bölgelerin tespitinde en önemli kriter
olarak ele alınması konuları tartışıldı.
TOBB’un ilçe bazında gelişmişliği
belirtecek bir çalışması hâlâ devam
ediyor. Yatırımlar için vergi muafiyeti
veya indirimi gibi dolaylı desteklerden
daha çok, kaynak kullanımı
destekleme fonu, enerji katkısı gibi
doğrudan desteklere ağırlık verilmesi,
desteklerin ürün bazında olmaması
31
418 • O C A K - Ş U B AT 2 016
418 • O C A K - Ş U B AT 2 016
HABER
ve haksız rekabet oluşturmaması
gündeme geldi.
Kamu alımlarında
beklenti
Kamu alımlarında orta ve ileri
teknoloji ürünlerinde yüzde 15’e
kadar değişen oranlarda yerli ürün
lehine fiyat avantajı uygulamasının;
savunma sanayii, havacılık, tıp ve
inşaat sanayii gibi alanlarda kullanılan
teknik tekstilleri de kapsayacak
şekilde genişletilmesi ile ilgili sektörde
talep var. Bilindiği gibi, kamu
alımlarında yüzde 15’lik fiyat avantajı
yalnız, OECD ve Eurostat tarafından
belirlenen ürün için yapılan Ar-Ge
yoğunluğu harcaması baz alınarak
oluşturulan orta ve yüksek teknolojili
sektörler, ürünler için sağlanıyor.
Ar-Ge yoğunluğu yüzde 2.5-7 arasında
olan sektörler bu sınıfta yer alıyor. Bu
bağlamda, tekstil ve hazır giyimin
hiçbir dalı orta ve yüksek teknolojili
ürünler kapsamına girmiyor. Bilim,
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Sanayi
Genel Müdürlüğü adına toplantıya
katılan temsilci, orta ve ileri teknoloji
sınıflar belirlenirken, OECD çalışmaları
baz alınarak hazırlanan Eurostat’ın
NACE Rev 2 kapsamında 3 rakam
olarak hesaplanan ‘Ar-Ge Yoğunluğu’
verilerinden yararlanıldığını, bu
kapsamda Nace Rev 2 kodu 1396
olan teknik tekstillerin kapsam dışı
kaldığını belirtti.
Bu bağlamda, Türkiye ‘Ar-Ge
Yoğunluğu’ verilerinin ya Eurastat ya
da ilgili bakanlık tarafından 4 haneli
olarak oluşturulması ile bu problemin
çözülebileceğine inanılıyor.
Hukuki görüş
Bilindiği üzere TTIP (Transatlantic
Trade and Investment Partnership),
mevcut Gümrük Birliği Anlaşması
uyarınca Türkiye’nin AB pazarındaki
imtiyazlı konumunu erozyona
uğratacak ve olumsuz etkileyecek.
Bu bağlamda, tekstil sektöründe
‘ek vergi’ kararının çıkmasında
hukuki görüş alınan ‘Van Bael &
Bellis’ tarafından yaptırılan çalışma
aşağıdaki çerçevede devam ediyor:
• Gümrük Birliği kapsamının
genişletilmesi,
• ABD ve Türkiye arasında STA
müzakeresi yapılması,
• Objektif kriterler çerçevesinde
Türkiye’nin TTIP’e eklemlenmesinin
sağlanması,
• Türkiye’nin Hizmetler Ticareti
Anlaşması’na aktif şekilde taraf
olması.
32
418 • O C A K - Ş U B AT 2 016
HABER
TTIP’le ilgili üç alternatif
Türkiye’nin TTIP’ye katılımıyla ilgili
üç muhtemel alternatif bulunuyor:
• ABD ile ayrı bir ticari yatırım
anlaşması: Türkiye, ABD ile ayrı bir
ayrıcalıklı ticari anlaşma yollarını
arayabilir. Bu gibi bir anlaşma ile
tercihli ticari anlaşmanın WTO
hukukuna uyumlu bir şekilde yasal
gereklilikleri yerine getirilebilir.
• TTIP’ye yerleştirme maddesi
eklenmesi: Önceden tanımlanan
tarafsız kriterler temelinde TTIP’ye
bir yerleştirme maddesi eklenebilir.
Ancak, emsal durumların gösterdiği
üzere tercihli (ayrıcalıklı) ticari
anlaşmalar geleneksel olarak tarafsız
kriterler sağlamıyor. Ek olarak,
benzer konular genel olarak siyasi
zeminde görüşülüyor.
• TİSA müzakerelerine aktif
katılım: Türkiye, AB ve ABD’yi
içeren TİSA müzakerelerine
odaklanma olasılığını keşfetmek
isteyebilir. TİSA, hizmet ticaretine
hükmeden uluslararası kurallarda
iyileştirmelerin beklenmesi makul
görüldüğü yer ve halihazırda
müzakere eden ülkelerden biri olarak
Türkiye, bu konuşmalara etki etme
fırsatını yakalayabilir ve önemli
imtiyazlar elde edebilir.
Bilgi için: Ceren Ermiş, [email protected], Tel: (0212) 344 07 77
ITMF 2015 Konferansı’nın
ardından
Uluslararası Tekstil Sanayicileri
Federasyonu’nun (ITMF),
2015 yılı konferansı,
‘Hammaddeden Nihai
Tüketiciye Akıllı ve Sorumlu
Üretim - Global Tekstil
Sanayiinin Misyonu’ başlığı
ile 10-12 Eylül 2015 tarihleri
arasında ABD’nin San
Francisco şehrinde gerçekleşti.
S
endikamız konferansa, yönetim
kurulu üyelerimizden oluşan bir
heyet ile katıldı.
TMF San Francisco Konferansı’na
iştirak eden, sendikamız Yönetim
Kurulu Üyesi Tahir Gürsoy,
konferansın ardından tespitlerini
kaleme aldı. Gürsoy’un izlenimleri
şöyle:
Bu yıl, San Francisco’da yapılan
son ITMF toplantısı ve workshopları
daha öncekilere göre daha az rağbet
gördü. Ama yine de ilginç konulara
değinildi.
Ben, işin tüketim
kısmıyla ilgilendiğim
için, bu konuda bazı
satırbaşları vermek
durumundayım.
Bunların okuyucuya
ve özellikle iş planları
geliştiren dostlarıma
yararlı olabileceğini
düşünüyorum. Şöyle
ki;
• 1997 yılından beri
ABD’de tekstil ve
özellikle konfeksiyon
tüketimi azalıyor.
Tahir Gürsoy
Yaklaşık 1 milyon
işyerinin kapandığı ifade edildi
(özellikle hazır giyimde).
• İhracattaki kayıplar yüzde 15
dolayında.
• 2005’te kotaların kaldırılması,
Amerika’ya da darbe vurdu (aslında
kendi önerisiydi).
• Şu anda Meksika başta olmak
üzere Amerika’nın yaklaşık 20 ülke
ile STA’ları var (Serbest Ticaret
Anlaşması).
• TPP’den (Trans-Pacific
Partnership) sonra, Türkiye’nin
tüm Avrupa ve Amerika ile tekstil
ihracatını yeniden dizayn etmesi
gerekecek.
• Beklenenin aksine, Amerika
tekstilde dışarıdan ciddi yatırım
alıyor.
• Amerika, pamuk ve pamuk ipliği
satışında hâlâ neredeyse rakipsiz.
• Nano teknoloji ile parça başı 8
litre su sarfiyatından 300 gram suya
düşmek mümkün (jeans).
• Solar aydınlatma masraflarda son
sistem boyama sistemleriyle beraber
elektrikte ciddi tasarruflar sağlanıyor
(en az yüzde 20).
• Yüzde 70 daha az kimyasal
kullanmak mümkün.
• Yıkamada taş yerine golf topu
kullanıyorlar. Yani tamamen sentetik
taş icat etmişler.
Hazır giyimde
değişiklikler
Hazır giyim tüketiminde de çok
değişik araştırmalar var. Buna göre:
• 2030’da hazır giyime dünyada
yaklaşık 2.6 trilyon dolar harcanacak.
• Bu rakamın 4.5 milyarı online
satıştan gelecek.
• 2030’da insanların yüzde 20’sinin
yaşı 60’ın üzerinde olacak.
• Tüketim daha da lokal
hale gelecek.
• Markaların etkinliği azalacak.
• ABD’lilerin yüzde 77’si
ürün fiyatlarını internetten
inceliyor, ama bu oran
Avrupa’da yüzde 47.
• Amerikalılar, alacakları
kıyafetlerin yüzde 73’ünü
internetten temin ediyor.
Avrupa’da bu oran sadece
yüzde 23.
• Y kuşağının yüzde 38’i
alışveriş için vitrin ve mağaza
geziyor, yüzde 34’ünün moda
bilinci var ve yüzde 47’si yeni
bir şeyler almayı seviyor.
• Genelde tüketicilerin satın
alma kararlarında; yüzde 79
kalite, yüzde 72 giyip bakabilme ve
yüzde 50 de etiket etkili oluyor.
• ABD halkına “Eğer cebinde ekstra
100 doların olsa ne yaparsın?” diye
sormuşlar. Y kuşağının yüzde 57’si
“Giysi alırım” demiş. Ortalamada da
yüzde 61 aynı cevabı vermiş.
• Y kuşağının yüzde 70’i “Alışveriş
benim için eğlence ve sosyal
aktivitedir” demiş.
33
418 • O C A K - Ş U B AT 2 016
HABER
HABER
Avrupa’da tekstil
ve hazır giyim
üretimi düşüyor
AB-28’in tekstil ve hazır giyim ticaret istatistikleri,
Avrupa’nın üretiminde gerileme yaşandığını ortaya
koydu. Sendikamızın üyesi bulunduğu EURATEX’in
yaptığı değerlendirmeye göre AB tekstil ve hazır
giyim üretimi, 2015 yılının ilk 9 ayında bir önceki
yıla nazaran yüzde 1.7 oranında azaldı.
34
35
418 • O C A K - Ş U B AT 2 016
418 • O C A K - Ş U B AT 2 016
HABER
HABER
AB ülkelerinin yaptığı
ithalat, bir önceki yıla
göre yüzde 10.2 arttı.
T
ürk tekstil sektörünü
sendikamızın da temsil ettiği
Avrupa Tekstil ve Hazır Giyim
Konfederasyonu’nun (EURATEX),
Avrupa Birliği (AB) istatistik ofisi
verilerinden yararlanarak yaptığı
değerlendirmelere göre, 2015 yılının
ilk 9 ayında, AB tekstil ve hazır giyim
üretimi, geçen yılın aynı dönemine
göre yüzde 1.7 oranında geriledi.
Ayrı ayrı değerlendirildiğinde ise
tekstil sektörü üretimi yüzde 1, hazır
giyim sektörü üretimi yüzde 2.3 ve
insan yapısı elyaflar sanayii üretimi
yüzde 0.7 oranında azaldı.
Tekstil ve hazır giyimde perakende
satışlar ile ihracat, bir önceki yılın
ilk 9 ayına kıyasla hafif de olsa artış
içinde. 2015 yılının ilk 9 ayında,
perakende satışlardaki büyüme oranı
yüzde 2.7 oldu.
Çeşitli AB ülkelerinde perakende
satışlar farklı gelişme gösteriyor.
Bulgaristan ve Finlandiya’da
Bin Euro
36
İthalat
9 ay 2015
İhracat
Yüzde 15/14 9 ay 2014
9 ay 2015
Ticaret Dengesi
9 ay 2014
Toplam
75.658.028 83.360.686 Yüzde 10.20 32.134.723
33.367.889 Yüzde 3.80
-43.523.306 -49.992.797
Yüzde 14.90
Tekstil*
19.931.713
21.700.055
Yüzde 8.90 15.457.897
16.012.619 Yüzde 3.60
-4.473.816
Yüzde 27.10
Hazır giyim**
55.726.315 61.660.631
Yüzde 10.60 16.676.826
17.355.270 Yüzde 4.10
-39.049.490 -44.305.361
*GTİP 50-60 + 63 / **GTİP 61+62 / (KAYNAK: EURATEX. EUROSTAT)
418 • O C A K - Ş U B AT 2 016
Yüzde 15/14 9 ay 2014
9 ay 2015
-5.687.436
Yüzde 15/14
Yüzde 13.50
perakende satışlar azalırken,
Almanya, Avusturya ile Hollanda’da
değişmedi. Tüm diğer AB ülkelerinde
ise perakende satışlar artış gösterdi.
kaynaklanıyor. Buna karşılık Akdeniz
bölgesindeki ülkelerden (Türkiye,
Mısır, Fas, Tunus) yapılan alımlarda
çok az artış ya da gerileme oldu.
İstihdamda artış
Ticari ortaklarla son durum
İstihdam bakımından
değerlendirmek gerekirse, 2003
yılından beri düşük düzeyde artış
dikkat çekiyor.
Bu 9 ayda da AB tekstil ve hazır
giyim sektöründe istihdam yönünden
olumlu gelişmeler görülüyor.
İstihdam; hazır giyimde yüzde 0.3,
tekstilde ise yüzde 0.6 yükseldi.
‘AB Tekstil ve Konfeksiyon İş
Güveni Göstergesi’ grafiğinde
de görüldüğü gibi, AB düzeyinde
sanayi güven endeksi tekstil ve hazır
giyimde sırasıyla, 2.4 ve 4 puan
geriledi.
20 tedarikçi ülke arasına girmeyi
başardı. İthalat fiyatlarında tekstil
mamullerinde yüzde 9, hazır
giyimde yüzde 16 düzeyinde
yükseliş var.
İhracat: AB ihracatı 2015 yılının
ilk dokuz ayında tekstilde ABD
pazarında yüzde 17, Hong Kong’da
yüzde 8.7 ve Çin’de yüzde 7.6 artış
sağlarken, Rusya pazarında yüzde
28, Ukrayna pazarında ise yüzde 5
geriledi.
Hazır giyimde aynı dönem içinde
AB’nin, ABD, Hong Kong, Güney
Kore, Çin ve BAE’ne yüzde 20
düzeyinde ihracat artışı sağladığını,
Rusya pazarında ise yüzde 20
gerilediğini görüyoruz.
İthalat: AB’nin önde gelen
tedarikçileri arasında ilk sırada yer
alan Çin’in, 2015 yılının ilk 9 ayında
AB pazarındaki ihracat artışı, bir
önceki yılın aynı dönemine göre
yüzde 7.4 (23 milyar Euro tutarında
hazır giyim) olarak gerçekleşti.
Bu dönem içinde ikinci en büyük
tedarikçi olan Bangladeş yüzde
24.5, Pakistan yüzde 26, Vietnam
yüzde 25, Hindistan ise yüzde 11
artış sağladı. Yüzde 75’lik artış ile
Myanmar; AB hazır giyiminde ilk
Not: *Euratex 2015 yılı bültenlerinden derlendi.
AB tekstil ve konfeksiyon iş güvenliği göstergesi
Sektörün ithalatı arttı
AB 28 ülkelerinin 2015 yılının ilk
9 ayında üçüncü ülkelerden yaptığı
tekstil ve hazır giyim ithalatı, bir
önceki yılın aynı dönemine göre
yüzde 10.2 arttı.
Tekstil ve hazır giyim ithalatındaki
artışlar sırasıyla yüzde 10.6,
yüzde 8.9 olarak gerçekleşti. Bu
yüksek artışın sebebi, bazı Asya
ülkelerinin yüksek performansından
Tekstil
KASIM 2015
Konfeksiyon
Tekstil -2.4 puan
Konfeksiyon -4.0 puan
418 • O C A K - Ş U B AT 2 016
Tekstil uzun süreli ortalama
Konfeksiyon uzun süreli ortalama
Bilgi için: Ceren Ermiş, [email protected], Tel: (0212) 344 07 77
37
HABER
HABER
HAZIR
GIYIMCILER
‘SPOR
LINE’INA
YÖNELDI
İnsanların streslerini spor
yaparak atma eğilimleri
spor giyime olan ilgiyi de
artırıyor. Bu trendi gören
Koton’dan Defacto’ya, LCW’ye
kadar hazır giyim üreticileri,
‘spor line’larını yaratarak
koleksiyonlarına spor
kıyafetleri de ekledi.
Spor giyime ilginin artması
modaya da yön veriyor.
38
39
418 • O C A K - Ş U B AT 2 016
418 • O C A K - Ş U B AT 2 016
HABER
HABER
G
ünümüzün yoğun ve stresli
çalışma temposu, düzensiz
beslenmenin getirdiği sağlık
sorunları gibi pek çok etkenden dolayı son
yıllarda dünya çapında spor ve sağlıklı
yaşama olan ilgi giderek artış gösteriyor.
İnsanların streslerini spor yaparak atma
eğilimleri, bu rahatlığı stil yaratarak günlük
hayatlarına taşımaları spor giyime olan
ilgiyi de artırıyor. Bu trendi gören Koton’dan
Defacto’ya, Penti’den LCW’ye kadar hazır
giyim üreticileri, koleksiyonlarına spor
kıyafetleri de ekledi. Tüketicilerin spor
kıyafetlere ilgilerini gözlemleyen hazır
giyimciler, ‘spor line’larını yaratarak spor
giyim mağazalarında satılan spor kıyafetleri
de koleksiyonlarına ekleyip pazar paylarını
büyütüyorlar.
İnsanların spor giyime ilgisinin
artmasının modayı da şekillendirdiğine
dikkat çeken Koton Yönetim Kurulu Üyesi
Gülden Yılmaz, “İşin içerisine modanın
girmesi hem de bu kategoriye olan ilgi
spor koleksiyonu için çalışmalarımızın
başlamasına neden oldu. Koton Spor Line
kategorisi için hatırı sayılır bir yatırım
yaptık. Ürünlerde fonksiyonel kumaşlar
kullanıyoruz” diyor.
Son yıllarda spor ile sağlıklı
yaşama ilgi giderek artıyor.
Koton’un spor koleksiyonunda üçüncü
sezonu olmasına rağmen kapsül koleksiyon
çalışarak, ürün çeşitliliğini artırdıklarını
belirten Yılmaz, oluşturdukları Ebru
Şallı Loves Koton Sport ve Koton Sport
koleksiyonlarından çok olumlu geri dönüşler
aldıklarını da vurguluyor.
Koton’un hem kategori çeşitliliği
hem de ürün gamı açısından zengin
bir koleksiyonla tüketiciye hizmet
verdiğini belirten Gülden Yılmaz, “Sport
kategorisinde henüz üçüncü sezonumuz.
Çok yeni, fakat gelen tüketici yorumlarını
ve satış hacmini incelediğimizde Koton
Sport kategorisinin oldukça sevildiğini
belirtebiliriz. Bir sonraki sezonda yüzde 40
oranında bir büyüme öngörüyoruz” diyor.
170’in üzerinde ürün
Koton, spor giyime olan ilginin artması
ve sezon trendlerinin tercih edilmesiyle
bu kategori için altyapılarını oluşturarak
2015 kış sezonunda Koton Sport giyim
kategorisini yarattı. Şu anda mağazalarında
üçüncü sezonunu sergileyen marka, bu
sezon Koton Sport ve Ebru Şallı Loves
Koton Sport koleksiyonlarında toplamda
170 çeşitten fazla ürünü mağazalarında
tüketicilere ulaştırıyor.
Gülden Yılmaz, hem spor salonlarında
hem de günlük hayatta giyilebilen,
konforlu ve bayanların spor yaparken
de kendilerini şık hissedebilecekleri bir
ürün gamı oluşturmaya çalıştıklarını
belirtiyor. Güncel trendlerden analizler
yaparak bugünkü koleksiyonlarını
oluşturduklarına işaret eden
Yılmaz, şöyle devam ediyor: “Koton
Sport koleksiyonumuzda yer alan
tasarımlarımızla spor yapılırken de
şık olunabileceğini vurguluyoruz.
Ayrıca Sport koleksiyonumuz altında
kapsül koleksiyonlar da hazırlamaya
başladık. 2015-2016 SonbaharKış sezonu için, spor ve sağlıklı yaşam
alanında birçok başarıya imza atan Ebru
Şallı ile işbirliği yaptık. Ebru Şallı’nın
dokunuşları ile hayat bulan Ebru Şallı
Loves Koton Sport koleksiyonu, farklı spor
dallarına yönelik 48 parçadan oluşuyor.
Koleksiyonda özellikle hızlı kuruyan ve
elastikiyeti yüksek kumaşlar tercih edildi.
Ürünlerde fonksiyonelliği ve modayı ön
plana çıkarırken canlı renk kontrastları
yaratılarak alternatif bir şıklığa ulaşılmasını
hedefledik.”
İlk koleksiyon 2015’te oluştu
Spor giyim ürünlerini koleksiyonuna
ekleyen bir diğer marka da Defacto.
Müşterilerinin aktif spora olan ilgisinin ve
ayırdığı zamanın arttığını görmeleri, genel
moda trendlerinin de aktif giyime dönmeye
başlamasıyla spor ürünleri koleksiyonlarına
eklediklerini belirten Defacto Perakende
Grup Başkanı İhsan Ateş, 2015 yılının yaz
sezonunda ilk aktif spor grubu ürünlerini
tüketicilerine sunduklarını söylüyor.
Kadın spor giyim koleksiyonu için her
sezon 40 farklı seçenekten oluşan ürün
koleksiyonu hazırladıklarını vurgulayan
Ateş, yaptıkları çalışmaları şöyle
özetliyor: “Erkek grubunda da şu anda
mağazalarımızda spor giyim altında
30’dan fazla modelimiz bulunuyor. 2016
Şubat ayı itibariyle de yaklaşık 50 modellik
spor giyim grubumuzu satışa sunacağız.
Fitness grubu için mağazalarımızda sporcu
sutyeninden tayta, ayakkabıdan çantaya,
özel spor giyim etiketiyle farklılaştırdığımız
ÖNDER ÖZTARHAN/VEPA GROUP YÖNETIM KURULU BAŞKANI:
Sportsoul markasını yarattık
V
epa Group olarak distribütörü olduğumuz New
Balance markasının lifestyle (günlük yaşam)
tekstil ürünlerinin üretimi için lisans haklarına
sahibiz. New Balance’ın spor tekstilindeki farkı; güncel
trendleri yakalarken, performans line’ı içerisindeki
ürünlerin tamamında New Balance’a özel teknolojiler
kullanması. Satış ekiplerimiz müşterilerimizin taleplerini
gözlemleyerek tıpkı ayakkabı seçimlerinde olduğu gibi, tekstil koleksiyonunda da
kendilerinin ihtiyaç ve beklentileri doğrultusunda, sezonun trendleri ve renklerini
de göz ardı etmeden en doğru ürünlerle buluşmasını sağlıyor. New Balance
tekstil koleksiyonu lifestyle (günlük yaşam) ve performance olarak iki ana line’a
ayrılıyor. Lifestyle koleksiyonunda daha çok pamuklu kumaşlar kullanılarak günlük
hayatta giydiğiniz sneaker’larınıza en uygun ürünleri yaratmayı hedefliyoruz.
Tasarım ve üretimin tamamı Türkiye’deki ekibimizin elinden çıkıyor. Koleksiyonun
yaklaşık yüzde 60’ı kadınlar için. Sportsoul ise Vepa Group’un spor perakendesi ve
e-ticaret tecrübesi ile yaratılmış çok markalı spor giyim ve sneaker konseptinde
en yeni markası. Sportsoul tekstil koleksiyonu 6 ay önce müşterilerimizle buluştu.
Koleksiyonumuzda en çok dikkati çeken kategori, iddialı mottolarıyla gençleri ve
genç ruhları hedefleyen tişörtlerimiz oldu. Hem rahatlığı hem de eğlenceli mesajları
ile öne çıkan tekstil ürünlerinden aldığımız geri dönüşler bizi çok daha geniş bir
koleksiyon tasarlamaya yöneltti. Önümüzdeki kış sezonunda çok daha kapsamlı bir
koleksiyon göreceksiniz, hazırlıklarımız son hızla devam ediyor.
40
41
418 • O C A K - Ş U B AT 2 016
418 • O C A K - Ş U B AT 2 016
HABER
HABER
GÜLDEN YILMAZ/KOTON YÖNETIM KURULU ÜYESI:
Spor kategorisine ilgi arttı
S
por kategorisine olan ilginin artması, bu alanın
moda olması spor koleksiyonu için çalışmalarımızın
başlamasına neden oldu. Koton Spor Line kategorisi
için hatırı sayılır bir yatırım yaptık. Ürünlerde
fonksiyonel kumaşlar kullanıyoruz. Ayrıca daha bu
koleksiyonda üçüncü sezonumuz olmasına rağmen
kapsül koleksiyon çalışarak, ürün çeşitliliğimizi artırdık.
Hem Ebru Şallı Loves Koton Sport hem de Koton Sport
koleksiyonlarımızdan çok olumlu geri dönüşler alıyoruz.
İHSAN ATEŞ/DEFACTO PERAKENDE GRUP BAŞKANI:
Koleksiyonlarımızı
genişletiyoruz
A
yaklaşık 30 modelden oluşan özel bir alan
tasarladık”. Ateş, aktif spor ürünlerinin
Defacto’nun cirosu içindeki payının giderek
arttığını, yoğun talep üzerine 2016 yaz
sezonunda koleksiyonlarında bu ürünlerin
payını ve dolayısıyla da ciro içindeki payını
da artıracaklarını vurguluyor.
Fokus toplantıları ve bire
bir müşteri geri dönüşleri
koleksiyonlarda etkili.
Önümüzdeki dönemde aktif sporda
özellikle kadın grubunda çok daha fazla
büyüme planladıklarını belirten İhsan
Ateş, “Koleksiyonlarımızı hem tasarım
hem de kullanılan malzeme ve ürün
grupları anlamında genişletiyoruz. Sadece
giyim değil, çanta, ayakkabı, saç bandı
gibi aksesuarlarla da koleksiyonumuzu
zenginleştiriyoruz” diyor.
İlk keşfedenlerden biri
Koleksiyonlar
oluşturulurken pazardaki
ihtiyaçlar sorgulanıyor.
İnsanların spor giyime ilgisini ilk fark
eden ve bu alanda koleksiyonlar geliştiren
markalardan biri de LC Waikiki. LC
Waikiki Active Sport Koleksiyonu’nun
ilk olarak 2011 yılında tüketicilere
sunulmaya başlandığına dikkat çeken LC
Waikiki Üründen Sorumlu Genel Müdürü
Maria Comfort, 2013 itibariyle kapsül
koleksiyonlarını oluşturmaya başladıklarını,
ktif spor ürünlerinin ciromuz içindeki payı giderek
artıyor. Müşterilerimizden gelen yoğun talep
üzerine 2016 yaz sezonunda koleksiyonumuzu daha
da genişleterek satışlarımızı dolayısıyla da ciro içindeki
payını da artıracağız. Önümüzdeki dönemde aktif sporda
özellikle kadın grubumuzda çok daha fazla büyüme
planlıyoruz. Koleksiyonlarımızı tasarım, kullanılan
malzeme ve ürün grupları anlamında genişletiyoruz.
Sadece giyim değil, çanta, ayakkabı, saç bandı gibi
aksesuarlarla da koleksiyonumuzu zenginleştiriyoruz.
koleksiyonun tam anlamıyla aktif olarak
değişiminin ise 2015 yaz sezonunda
gerçekleştirildiğini söylüyor. Comfort,
“Koleksiyonu küçük bir kapsül olarak
başlatmıştık, ancak bu yeni ürün grubunu
farklı müşteriler de keşfettiğinde popülerliği
büyüyor. Müşterilerimize modern tarzı,
ürün değerini ve rahatlığı sunmak istiyoruz.
Spor salonunda, yürüyüş yaparken veya
günlük olarak giyebilirler ve iyi hissedip
iyi gözükebilirler” diyor. Koleksiyondaki
ürünleri oluştururken, öncelikle pazardaki
ihtiyacı sorguladıklarını, fokus toplantıları
ve bire bir müşteri geri dönüşleri üzerinden,
bu koleksiyonda iki tip kullanıcı olacağını
anladıklarını belirten Maria Comfort, şöyle
devam ediyor: “İlki, sadece performans ve
spor amaçlı giyinen, diğeri ise bu akımdan
etkilenip, üzerinde bunun etkilerini görmek
isteyen, ancak spor amacından çok,
sosyal hayatında bu koleksiyonu kullanan
kişiler. Ürünlerimizi seçerken de bu iki
tip kullanıcıyı göz önünde bulundurarak
kumaş ve tarzları belirledik. Ayrıca bu ürün
grubunun sipariş planlamasını yaparken,
kullanıcılarımızın hafta içi ve hafta
sonlarındaki giyim alışkanlıkları ve spor
faaliyetlerini de göz önünde bulundurduk.
LC Waikiki Active Sport Koleksiyonu’nu
bu verilerin sezon trendleri ile harmanlayıp
tüketicilerimize sunduk.”
MARIA COMFORT/LC WAIKIKI ÜRÜNDEN SORUMLU GENEL MÜDÜRÜ:
Trend iki yıl önce başladı
Y
aklaşık iki yıl önce, dünya çapında aktif yaşam tarzı
ve spor giyim üzerine bir trend oluşmaya başladı.
Rahatlık ön plana çıkınca, insanlar da gündelik yaşam
kalitelerini artırmak adına rahat kıyafetleri bir yaşam
tarzı haline getirip, stil ile birleştirmeye, dışarıda da bu
şekilde giyinmeye başladılar. Biz de bunun farkındalığı
ile koleksiyonumuzda böyle bir ihtiyaç ve fırsat alanı
olduğunu düşündük, 2013’te kapsül koleksiyonlarımızı
yapmaya başladık. LC Waikiki Active Sport
koleksiyonumuz henüz çok yeni olmasına rağmen kısa
zamanda çok sevildi.
42
43
418 • O C A K - Ş U B AT 2 016
418 • O C A K - Ş U B AT 2 016
KÖŞE YAZISI
KÖŞE YAZISI
OVP hedefleri gerçekleşebilir mi?
B
ölgemizde jeo-politik riskler ve
siyasi şiddet hızla tırmanırken;
gelişmiş ülkelerdeki (GÜ) ılımlı
toparlanmaya karşın, Çin başta olmak
üzere, gelişmekte olan ekonomilerde
(GOÜ) yaşanan daralma eğilimi,
global büyümeyi aşağı çekip, global
ticaret hacmini de olumsuz etkilemeye
devam ederken; Türkiye’nin 20162018 dönemine ilişkin OVP hedefleri
yaklaşık üç ay sonra ‘yeniden’ belirlendi.
Yaşanan seçim ortamı, değişen siyasi
atmosfer, bölgede yaşanan yeni gelişme
ve riskler, Rusya ile yaşanan gerginlik
ve özellikle Alman turistleri hedef
alan saldırı, doğal olarak uygulanacak
politikaları ve ortaya çıkacak rakamları
yakından etkileyecek gelişmelerdi.
Revizyonda neler var?
Öncelikle; FED faiz artırım sürecinin
başlamış olması, GOÜ’den sermaye
çıkışlarının devam etmesi, artan jeopolitik risklere karşın 2015’te büyümenin
yüzde 3’ü aşacağına ilişkin veriler
ve seçim sonucunda oluşan tek parti
iktidarının yaratacağı ‘istikrar’ algısının
ekonomi üzerinde pozitif bir etki
yaratacağına ilişkin varsayım, ekonomi
yönetimini cesaretlendirmiş görünüyor.
Düşen petrol ve emtia fiyatları da daha
iddialı büyüme ve cari açık hedefi koyma
isteğini destekliyor.
Şimdi gelelim yenilenen rakamlara:
Geçen yıl sonu açıklanan OVP’de 2016
için yüzde 4.0 hedef ortaya konmuştu,
bu hedef revizyonda yüzde 4.5’e
yükseltilmiş. 2017 ve 2108 için büyüme
hedefi ise yüzde 5 olarak belirlenmiş.
YENİ OVP HEDEFLERİ
Büyüme (%)
İkinci olumlu revizyon
Cari açık / GSYİH
oranında göze çarpıyor:
Bu oran 2016 için
4.9’dan 3.9’a; 2017
için 4.7’den 3.7’ye;
2018 için de 4’ten 3.5’e
düşürülmüş.
Bu olumlu
revizyonlara karşın
P r o f. D r . S a d İ U z u n o ğ l u
enflasyon ve bütçe
Trakya Üniversİtesİ Öğretİm Üyesİ
açığı konusunda daha
kötümser demeyelim
ama daha ‘gerçekçi’ davranılmış. OVP’de
enflasyonda yukarı doğru bir revizyon
dikkati çekiyor. Çünkü hükümetin seçim
beyannamesinde, asgari ücret gibi,
verdiği sözleri tutması için daha yüksek
bir enflasyona razı olunması gerekiyordu.
2016 için enflasyon hedefi bir puan
artırılarak 7.5’e yükseltilmiş. 2017 için
0.5’lik artışla hedef 6.0 olmuş. Diğer bir
revizyon da bütçe açığı için yapılmış:
Bütçe açığının GSYİH’ya oranı 2016
için 0.7’den 1.3’e, 2017 için de 0.6’dan
1.0’a yükseltilmiş. Demek ki kamunun
büyümeci politikaya destek vermesini
beklememiz gerekiyor.
OVP’nin hedefi cari açık
OVP’yi ayrıntılı okuduğumuzda
ihracatın ithalattan daha fazla artacağı
beklentisi ve petrol fiyatlarının birkaç yıl
daha düşük seyredeceği varsayımı var.
Bu nedenle bir taraftan ekonomi büyürken
diğer taraftan da cari açığın küçüleceği
hedefi konmuş. 2016 için cari açığın 28.6
milyar USD düzeyinde gerçekleşmesi
bekleniyor.
2015 (GT)
2016 (P)
2017 (P)
2018 (P)
4.0
4.5
5.0
5.0
İşsizlik (%)
10.2
10.2
9.9
9.6
GSYİH (Milyar USD)
722
736
796
854
Cari Açık (Milyar USD)
31.7
28.6
29.3
29.9
Cari açık / GSYİH (%)
4.4
3.9
3.7
3.5
USD/TL (ort.)
2.7188
2.986
3.1269
3.2436
Kur artışı (%)
24.4
10.3
4.3
13.7
Enflasyon (TÜFE %)
8.8
7.5
6.0
5.0
Bütçe Açığı / GSYİH (%)
1.2
1.3
1.0
0.8
Oldukça iddialı olan
cari açık hedefini olumsuz
yöne çevirecek çok önemli
riskler var ama bunlar
biraz ‘küçümsenmiş’
gibi görünüyor. Öncelikle
Rusya ile yapılan ticaretin
‘sınırlanması’, Rusya’dan
gelen turistlerin turizm
gelirlerine yaptığı katkıları unutmamak
gerek. Rusya ile yaşadığımız sıkıntının
bize yıllık maliyeti en az 5 milyar
USD civarında olacak gibi görünüyor.
İşadamlarımız Rusya’ya ihracatlarını
yapabilmek için yurtdışında yatırım
yapmaya başlayacak, bu nedenle de
dışa bir sermaye çıkışı gerçekleşecek.
Ayrıca Rusya’yı yalnızca tek ülke olarak
da değerlendirmemek gerek. Rusya
sıkıntılı olduğunda etrafındaki ülkeler de
sıkıntıya giriyor.
Rusya ile yaşanan sıkıntılara Alman
turistlere yapılan saldırının etkilerini de
eklememiz gerekiyor. Avrupa kaynaklı
turist sayısının yıllık 19.5 milyon,
Almanya’dan gelenlerin sayısının da
yaklaşık 5.5 milyon olduğu gerçeğinden
yola çıkarak Türkiye’nin yeniden ‘güvenli
ülke’ imajını yenilemesi gerekiyor.
Diğer bir konu petrol fiyatlarının
düşük gerçekleşeceği varsayımı.
Petrol fiyatlarının genelde düşüşünün
nedeni, ‘devlet altı örgütlenmelerin’
petrol üreten ülkelerde yaşattıkları
kaos. Bugün ABD ve Rusya IŞİD’e
karşı bir koalisyon oluşturabiliyorsa,
bunun altında yatan temel nedenler;
petrol fiyatlarının yeniden ‘mantıklı’
bir düzeye gelmesini sağlamak ve
Rusya’nın daha ‘rasyonel’ alana
çekilmesini sağlamak anlamına geliyor.
Düşen petrol fiyatlarının ABD’deki
petrol firmalarını iflasa sürüklediği
ve milyarlarca USD’lık projelerin
ertelenmesine neden olduğu biliniyor.
Buna rağmen petrol fiyatları düşük
seyrediyor. Petrol fiyatlarının gelecekte
bir süre daha düşük seyretmesinde
bölgemizde yaşanacak gelişmeler
belirleyici olacak.
Hiç kuşkusuz OVP içinde sıklıkla
belirtilen ihracat artışının ithalattan
daha fazla olacağı varsayımındaki
temel nokta, ihracatı etkileyen en
önemli faktör dış piyasalarda yaşanacak
toparlanma. ABD’deki toparlanmanın
Avrupa ekonomisinde de yaşanmaya
başlaması doğal olarak bu varsayımı
olumlu yönde destekleyecektir. Avrupa
Merkez Bankası’nın parasal genişleme
politikalarının başarılı sonuç vermesi
sonucu toparlanan Avrupa pazarının
Rusya ve bölge ülkelerinde yaşanan
olumsuz gelişmelere alternatif olması
beklenebilir.
Ancak unutulmaması gereken temel
nokta; OVP’de belirtilen ihracatın
ithalattan daha fazla artmasına
yönelik beklentinin iç politikalarla
desteklenmesi zorunluluğudur.
OVP hedeflerinin
gerçekleşmesi için
neler yapılmalı?
• Öncelikle ihracat hedeflerinin
gerçekleşmesi için ihraç edilen malların
maliyetinin hızla kontrol edilmesi
gerekiyor. Asgari ücret üzerindeki yüklerin
kamu tarafından paylaşılması, bir yıllık
değil uzun süreli olması ve ücretlerin
maliyet içindeki payının en azından
2015 düzeyine çekilinceye kadar devam
etmesi gerekiyor. Bunun için kamunun,
İşsizlik Sigortası sisteminde biriken fonları
devreye sokması yararlı olabilecektir.
• OVP’de ayrıntılı bir biçimde ele alınan
AR-GE, fuar, marka, istihdam gibi
desteklerin ivedilikle devreye alınması
ve bu desteklerin ‘asgari’ bürokratik
çerçevede sağlanması gerekiyor.
• Yine OVP’de belirtilen vergisel destek
ve iyileştirmelerin; Uzlaşma ve Takdir
Komisyonu müesseselerinin işleyişinde
yaşanan aksaklıkların giderilmesi, vergi
mevzuatının daha basit ve uygulanabilir
hale getirilmesi, istisna ve muafiyetlerin
gözden geçirilmesi, vergi kaybının
önlenerek haksız rekabetin ortadan
kaldırılması gibi çalışmaların etkin
biçimde uygulanması gerekiyor. Belki de
en önemli vergisel konulardan biri ‘peşin
vergi’ sisteminin artık sonlandırılması
ve kazanılmamış gelir üzerinden alınan
vergiyi bankadan borçlanarak sağlayan
girişimcinin maliyetinin düşürülmesi
konusunda önlem alınması gerekiyor.
44
• İhracatın desteklenmesine yönelik
Eximbank kredilerinin diğer bankaları
da kapsayacak biçimde artırılması ve
vadelerinin uzatılması ihracat hedefini
destekleyecektir.
• Uygulanan para ve kur politikası da dış
ticareti doğrudan ve etkili biçimde etkiliyor.
Piyasa, MB’nı faiz yükseltmeye dolayısıyla
döviz kurlarını düşürmeye zorluyor. Diğer
taraftan da piyasa OVP revizyonunu
alkışlıyor. Bu büyük çelişki: Rusya sıkıntısı
ortada iken ihracatın ithalattan daha fazla
artması ve bu şekilde cari açık hedefinin
tutturulması; değerli Türk Lirası, yani
düşük kur ile mümkün mü?
• Piyasa FED’in her faiz artırımı karşısında
MB’ndan faiz artırması için baskı yapıyor.
FED’in bu yıl en az üç kez faiz artırımı
yapacağı tahmin edilirken; piyasa acaba
MB’nın kendilerini dinlemesi halinde
faizlerin hangi platoya yükseleceğinin
farkında mı?
• Finans kesiminin yüzde 90’ını
bankacılık kesimi oluşturuyor. Kaynakları
genelde kısa vadeli. Kredilerinde ise
vade daha uzun. Topladıkları mevduat
1.3 trilyon TL iken; verdikleri krediler 1.5
trilyon TL’ye ulaşmış. Faiz yükselişinin
kredi kullananlar üzerindeki etkisini
piyasa acaba düşünüyor mu? Daha da
yükselecek kredi faizlerinin kredi kullanan
firmaların nakit akışlarını nasıl bozacağını
acaba tartışıyor mu? FED faiz artırımına
yüksek kredi portföyü ile yakalandığımıza
göre faizi artırmak çok zor. İhracat yapmak,
ithalatı da kısmak zorundayız. Bu nedenle
de ‘düşük kur, yüksek faiz’ isteyemeyiz.
Sonuç
OVP revizyonu iç piyasanın ciddi
biçimde daraldığı, nakit akışlarının
bozulduğu, kredi yapılandırmalarının
yoğun biçimde yaşanmaya başladığı bir
ortamda açıklandı. 2015 büyümesinin
ağırlıklı hizmet sektöründen, yaklaşık bir
puanının stok artışından ve tarımdaki
iyi hava koşullarından kaynaklandığı
gerçeğini unutmamak gerekiyor.
Petrol ve emtia fiyatlarındaki düşüş
maliyetleri aşağı çekiyor ama bu ihracat
pazarlarımızdaki tüm rakipler için de
geçerli. Destekler geçen yıllardan çok farklı
değil. Ancak desteklerin artırılacağına
ilişkin niyetler var. İhracat ithalattan fazla
artabilir, büyümeye net ihracatın katkısı
artırılabilir. Ancak bunun için iyi niyetlerin
uygulamaya dökülmesi gerekir.
45
418 • O C A K - Ş U B AT 2 016
418 • O C A K - Ş U B AT 2 016
HABER
HABER
ITMA’dan teknik izlenimler-2
Bu yıl 12-19 Kasım tarihleri arasında Milano’da gerçekleştirilen Uluslarası Tekstil Makineleri
Fuarı’nın (ITMA) teknik izlenimlerinin ilkini, geçtiğimiz sayımızda Prof. Dr. Arzu Marmaralı,
Prof. Dr. Mehmet Tasmacı ve Atilla Olcay yazmıştı. Bu sayımızda, Yrd. Doç. Dr. Yalçın
Yeşil, Arş. Gör. Müslüm Kaplan ve Muhyiddin Torun vasıtasıyla teknik izlenimlerin ikinci
bölümüne yer veriyoruz.
Yrd. Doç. Dr.
Yalçın Yeşil,
Arş. Gör. Müslüm
Kaplan/
Bartın
Üniversitesi
Mühendislik
Fakültesi,
Tekstil
Mühendisliği
Bölümü
TMA 2015’te özellikle boyaterbiyede çok radikal yeni teknolojiler
sergilenmemiş olmasına rağmen,
alanlarında kimyevi malzeme ve enerji
tasarrufu sağlama konusunda yapılan
çalışmalar önemli bir yer tuttu. Dijital
baskı cihazı tedarikçileri arttı ve farklı
boyutlarda makineler sergilendi. Bu
teknoloji ile ilgili en büyük sorunun, ilk
yatırım maliyeti olduğu söylenebilir.
İplik bölümünde online kalite
kontrolü çok daha kolay hale getirilmiş.
Geriye dönük kalite analizleri çok
daha kolay gerçekleştirilebiliyor. Kalite
değerlerinin, elyaftan başlayarak
bobin çıkışına kadar tek merkezden
kolaylıkla kontrol altında tutulabildiği
modern fabrika yönetimi sistemleri
geliştirilmiş. Özellikle Uster firmasının
Toyota ile geliştirdiği ortaklık sonrası,
dokuma makinesinden önce de atkı
ipliği kalite kontrolünün yapılabildiği
ve iplik kalite değerlerine göre
dokuma makinesi parametrelerinin
değiştirilebildiği bir döneme girdik.
Uzun süredir geliştirilmekte olan
Grosse Unished dizimsiz jakar dokuma
makinesinin de ITMA 2015’ten
sonraki dönemde pazara çıkmaya
hazırlandığı belirtiliyor. Fuar alanında
Staubli ve Grosse makinelerinde
dokunan OPW (One Piece Woven)
dikişsiz hava yastıkları ziyaretçilerin
ilgisini çekti. Tamamen jakar dokuma
tekniğinin olanakları ile üretilen
dikişsiz hava yastıklarının, kısa
zamanda üretiminin yaygınlaşması
I
46
bekleniyor. Aşağıda bazı firmaların
ITMA 2015’te sergiledikleri yenilikler
yer alıyor.
Rieter
Rieter, ITMA 2015’de sergilediği
yeni makineleriyle iplik kalitesini
yüksek ve sabit tutarken, enerji
tüketiminde ve esnek üretim
kapasitesini sağlamada iddialı
olduğunu belirtti. Geliştirilen
Spiderweb sistemi ile iplik
işletmesinin tüm üretimi ve kalitesinin
online olarak izlenebilmesini mümkün
kılıyor. C70 tarak makinesinin 1.5
metrelik çalışma genişliği sayesinde,
pazarda en yoğun taramayı
gerçekleştiren tarak makinesi
olduğunun altı çizildi. Brizörde
bulunan ve son derece kolay ayarlanan
seçici telef çıkarma sistemi sayesinde,
makinede telef çıkarma ayarları
kolaylıkla yapılabiliyor. Yeni geliştirilen
bileme sistemi sayesinde, tarak telleri
sürekli bileniyor. Bu da sabit şerit
kalitesini sağlarken, tellerin kullanım
ömrünü yüzde 20 artırıyor.
Yeni tarak jenerasyonunun yenilikçi
şapka temizleme ünitesi EVObrush
sayesinde, şapka garnitür telleri
herhangi bir alet kullanmaksızın
değiştirilebiliyor. Garnitür telleri
belirgin biçimde temiz tutuluyor. Bu
sayede şerit kalitesi iyileştiriliyor.
Toyota
Toyota, ITMA 2015’te yeni JAT810
Hava jetli dokuma makinesini
sergiledi. Her çerçevenin servo
motorlarla kontrol edildiği makinede,
armür sistemi tamamen terk edilmiş.
Maksimum 16 çerçeve ile çalışılabilen
makinelerde, makine hızı 1200 rpm
hızına kadar çıkılabiliyor.
Uster teknolojisi ile geliştirilen atkı
kontrollü çağlık sisteminde ince-kalın
noktalar olması durumunda farklı
bobinden iplik alınması ya da atkı
47
418 • O C A K - Ş U B AT 2 016
418 • O C A K - Ş U B AT 2 016
HABER
HABER
iplik kalitesine göre makine hızının
ayarlanması sağlanıyor. Ayrıca atkı
ipliğinin tüylülük durumuna göre hava
basıncı ayarlanabiliyor. Makinede
armür sistemi kaldırılmış. Makinenin
ilk kurulum maliyetinin klasik armürlü
makinelere göre yüzde 10-15 daha
pahalı olabileceği, fakat hava ve
enerji kullanımından önemli derecede
tasarruf edilebileceği belirtiliyor.
Makinede tefeleme dışındaki
diğer tüm mekanizmalar elektronik
kontrollü hale getirilmiş. Yapılan yeni
çalışmalarda, tefe mekanizmasının
da elektronik kontrollü hale geleceği
öngörülüyor.
teknik kumaşların geliştirilmesine
yoğunlaştırdı. ‘Yeşil Makine’
sloganıyla duyurduğu yeni
konsepti, bir taraftan yeşil renkte
bilinen dokuma makinelerine
atıfta bulunurken, bir taraftan
da son yıllarda çok popüler olan
sürdürülebilirlik konusuna atıfta
bulunuyor. Makinelerinde ince filtreler,
dikişsiz hava yastıkları (OPW), yüksek
mukavemetli hafif yapıların üretiminde
kullanılacak karbon veya cam
elyafından oluşturulan kumaşların
dokunmasına imkân verebilecek
teknolojiler sunuyor.
Özellikle Dornier rapierli dokuma
gerilimini yönetebilmek adına,
dinamik ayarlı ağızlık kapama özelliği
olan Dornier SyncroDrive®, sürücü
konsepti kilit role sahip. Bu tasarımda
kontrol direkt servomotorlarla
sağlanıyor. Dolayısıyla, mekanik fren
sistemine ihtiyaç duyulmuyor. Bu
tahrik konsepti, ağızlık hareketinin son
derece hassas bir şekilde kontrolünü
sağlıyor.
ITMA standında, 320 santim
nominal genişlik ve iki çözgü
levendine sahip makinenin atkı atma
hızı yaklaşık 770 rpm’di.
Dornier, P2’nin yanında, A1
hava jetli dokuma makinesi ve
Cam elyafı başta olmak üzere
teknik dokuma kumaşların üretilmesi
için geliştirdiği CAM EL yeni nesil
dokuma makinesi, VUTS LIBEREC
(Çek Cumhuriyeti) firması tarafından
sergilendi. Bu makine sayesinde
E-reed adı verilen yeni tarakta
geliştirilen iplik kılavuzu ile atkı
ipliğinin kontrolünün daha stabil hale
geleceği ve hassas ipliklerin daha
kolay iletileceği söyleniyor. Ayrıca atkı
iletilme hızı, klasik tezgâhlarda 110 m/s
iken 140 m/s’ye çıkarılmış. Ayrıca yeni
hava tasarruf sistemi ile rapierli hava
ketli dokuma makineler de gereken 6-7
bar hava basıncı, bu makinede 4-4.5
bar basınca düşürülmüş.
makinesi, P1’in pozitif kontrollü
merkezi transferiyle geliştirilmiş bir
versiyonu olan yeni nesil dokuma
makinesi P2, ilk kez piyasaya
sunuldu. P2, aşırı derecede yüksek
yoğunluklu kumaşların dokunması
imkânını sağlıyor. Makine, özel olarak
geliştirilen bir kumaş germe, mutlak
tekdüzeliğe sahip dolgu yoğunluğu
ve 5 tonluk gücü çarpma kuvveti
sayesinde çok farklı teknik kumaşların
dokunmasında kullanılabiliyor. Böylesi
yüksek bir gücü çarpma kuvveti, sabit
bir değerde çözgü salma ve kumaş
germe işlemiyle, çözgü gerilimini
regüle etmeyi gerektiriyor. Makinenin
çalışması sırasında yüksek çözgü
P1 rapierli dokuma makinesinin
en son versiyonlarını da sergiledi.
Patentli Dornier teknolojileri ile
donatılan makinelerde, verimliğin
artırılması konusunda değişiklikler
gerçekleştirilmiş.
betonu güçlendirmekte kullanılacak
ızgara yapısında, boşluklu tekstil
yüzeylerinin üretilmesi mümkün
hale geliyor. Leno dokuma tekniğinin
kullanıldığı makinenin eni 220-170
santim aralığında olabiliyor.
Picanol
Starlinger
Dornier
Alman Lindauer Dornier GmbH
50 yıllık rijit rapierli ve 25 yıllık
hava jetli dokuma makinelerinde
sahip olduğu tecrübesini, özellikle
750 devir/dk atkı atma hızına kadar
çıkabilen yeni Optimax–i’nin en hızlı
rapierli dokuma olduğu belirtiliyor.
Çekim silindirlerinde değişiklik
yapılan makinede, çok yüksek
hızlarda ısınma yapabilme ihtimali
göz önüne alınarak bir soğutma
sistemi geliştirilmiş. 190-540 santim
arasında değişen gücü genişlikleriyle
sunulan Optimax–i,
artırılan performans,
sağlam konstrüksiyon,
akıllı enerji verimliliği,
geliştirilen ergonomi ve
kullanıcı dostu olması
gibi özellikleriyle ön
plana çıkıyor.
Vuts Liberec
Avusturya menşeli Starlinger
firması, yeni geliştirdiği 10 bobinli
yuvarlak dokuma makinesi ile sonsuz
tüp veya düz kumaş üretimini
mümkün hale getirdi. Düşük enerji
tüketimi ile yüksek üretim hızını bir
araya getiren FX 10.0 yuvarlak dokuma
makinesi, önemli ölçüde malzeme
tasarrufu da sağlıyor.
Uzman Öğretici
Muhyiddin Torun/Türk
Tekstil Vakfı Adana
METEM, Boya Terbiye
enel olarak bölümler
bazında boyama
grubunda dijital baskıların,
iplik grubunda hızlı fitil
makinelerinin, dokuma
grubunda jakarlı fantezi yüksek
devirli tezgâhların gelişmiş seviyede
teknolojileri artırdığı görüldü. Bu
gelişmelere paralel olarak, yeni
teknoloji ve tekniğe sahip boyama
sistemleri dikkat çekiciydi.
Laboratuvar malzemelerindeki çok
makinelerindeki transfer baskı
sistemleri, çok renkli alternatifli baskı
makinelerinde desen çeşitliliği ve
uzun metrajlı üretimle, fuarda dijital
baskının geldiği son noktayı gösterir
gibiydi. Özellikle geri kazanım
sistemlerinin fazla sayıda olan firma
çokluğu alternatif tasarruf tedbirlerini
ortaya çıkarmış. Örme makinelerinde
hız artışıyla dokuma tezgâhlarındaki
jakarlı sistemler benzeri makineler,
alternatif örme ürünlerin artacağının
bir belirtisi olsa gerek. Dokuma
makinelerindeki klasik devir hızlarına
göre daha hızlı aksiyonlu çerçeve
sistemleri ile üretimdeki randımanı
fazla ürün çeşitliliği dikkat çekiciydi.
Boya terbiye teknolojilerinde
CO2 sistemli rolik şeklinde kısa
süreli dispers boyama teknolojisiyle
DYEcoo firmasının geliştirdiği
makine ilgi çekiciydi. Kısa flotte
oranında boyama yapabilen luftroto sistemler ile air-flow sistemli
jet makinelerinde flotte oranlar 1.4’e
kadar düşürülerek, kimyasal avantajın
sağlandığı gözlemlendi. Laboratuvar
makinelerinde ve test cihazlarında
artan firma çeşitliliği dikkat çeken bir
noktaydı.
Akreditasyonu sağlayan Lab
firmalarının olması, fiyatta rekabeti
üst düzeye çıkarmış. Dijital baskı
yüzde 10-15 civarında yükseltebilecek
seviyede makineler fuarda kendini
gösterdi. Fitilden doğrudan örme
haline getirildiği kombine örme
makinesi, ilgi çeken makinelerden
bir diğeri olarak fark edildi. İplik
makineleri; vater makineleri, cer
makineleri ve fitil makinelerinin
hızlarındaki belirgin seviyedeki
artışlar, fuarın bir başka dikkat çeken
yönüydü. ITMA 2015, bir önceki ITMA
fuarına göre, boyama teknolojilerinde
çok abartılı bir değişik olmasa da
örme ve dijital baskı sistemlerindeki
bariz gelişmeler ve dijital iplik makine
sistemlerindeki modernizasyon
opsiyonlarıyla ön plana çıktı.
G
48
49
418 • O C A K - Ş U B AT 2 016
418 • O C A K - Ş U B AT 2 016
HABER
HABER
RENK ÇALIŞTAYI’NA
EV SAHİPLİĞİ YAPTIK
Türkiye Tekstil Sanayii İşverenleri Sendikası’nın düzenlediği ‘Renk
Çalıştayı’, Textile Institute Konsey Üyesi Janet Best’i tekstil ve hazır
giyim sektöründen gelen temsilcilerle buluşturdu. 29 firmadan 55 kişinin
yer aldığı çalıştay, katılımcılara farklı deneyimler yaşama fırsatı sundu.
Textile Institute Konsey Üyesi Janet Best
T
ürkiye Tekstil Sanayii İşverenleri
Sendikası, Textile Institute Konsey
Üyesi Janet Best ile 7 Ocak 2016
Perşembe günü ‘Renk Çalıştayı’ düzenledi.
Sendikamız ev sahipliğinde gerçekleşen
bu çalıştaya, Türkiye Giyim Sanayicileri
Derneği ve Türkiye Tekstil Terbiye
Sanayicileri Derneği üyeleri de dahil olmak
üzere, 29 firmadan 55 kişi katıldı.
Türkiye Tekstil Sanayii İşverenleri
Sendikası, dünya genelinde tekstil endüstrisi
ve ilgili tüm alanlarda profesyonel çalışmaları
desteklemek için ‘Textile Institute’ ile birçok
ortak proje yürütüyor. Dünya genelinde
tekstil endüstrisi ve ilgili tüm alanlarda
profesyonel çalışmaları desteklemek
misyonu ile 1910 yılında, Manchester/
İngiltere’de kurulan ‘Textile Institute’un 80
ülkede bireysel ve kurumsal üyesi bulunuyor.
Enstitü; tekstil, hazır giyim ve ayakkabı
alanında tüm sektör ve disiplinlerden üyeleri
kapsıyor. Enstitünün amacı; öğrenmeyi
kolaylaştırmak, sektörel başarıları keşfetmek,
tanıtmak, ödüllendirmek ve bilgiyi yaymak.
Dünyanın en büyük renk sertifikasyon
ve renk iletişim firması olan Natific
International’da Bio-Renk Danışmanı olarak
çalışan Janet Best, The Textile Institute,
Colour Group of Great Britain, International
Color Group (AIC), Colour Measurement
Committee of the Society of Dyers and
Colourists gibi birçok önemli kurumun
yönetim kurullarında ve komitelerinde
bulunuyor.
Katılımcılara
aktarılan başlıklar
S
ektörümüz için hayati önem
taşıyan renk konusunun her
yönüyle ele alındığı bu çalıştayda,
katılımcılara aktarılan konu
başlıkları şöyle:
• Tedarik zinciri içinde renk
konusunun maliyet, kalite ve uzun
teslim sürelerine etkisi
• İstenilen ve elde edilen renklerin
farklı olma nedenleri
• Solmaz renk kavramı
• Digital renk konusu
• Renk konusunda en iyi
uygulamalar
Katılımcılar çalıştayda, renk algılama ile ilgili
birçok farklı deney yapma şansını da yakaladı.
50
51
418 • O C A K - Ş U B AT 2 016
418 • O C A K - Ş U B AT 2 016
HABER
HABER
TÜRKİYE TEKSTİL SANAYİİ
İŞVERENLERİ SENDİKASI
‘1. İSG İYİ UYGULAMA YARIŞMASI’
Sendikamız, işyerlerine katkı sağlayan çalışanları ödüllendirmek, fabrikaların iş sağlığı
ve güvenliği performansını artırmak için ‘1. İSG İyi Uygulama Yarışması’ düzenleniyor.
Başvuruların 25 Mart 2016 tarihine kadar yapılması gerekiyor.
İ
SG çalışmalarında yer alarak
firmalarına katkı sağlayan
çalışanların ödüllendirilmesi,
fabrikaların iş sağlığı ve güvenliği
performansının artırılmasını amaçlayan
çalışmaların desteklenmesi ve
sürdürülebilir İSG kültürüne katkı
sağlanması amacıyla, Türkiye Tekstil
Sanayii İşverenleri Sendikası tarafından
‘1. İSG İyi Uygulama Yarışması’
düzenleniyor. Yarışmanın değerlendirme
kriterleri; proje tasarımı, yenilikçilik,
İSG kültürü, sürdürülebilirlik,
mevzuata uyum, örnek alınabilirlik,
maliyet ve kazançlar olarak belirlendi.
Yarışmaya İSG çalışmalarında bulunan
sendikamıza üye firmalar, seçtikleri
projeler ile aşağıda yer alan 2 ayrı
kategoride başvurabileceklerdir.
Kategoriler ve ödüller
Kategori: Çalıştırılan İşçi Sayısına
Göre En İyi Uygulamalar
• 0-200 arası işçi çalıştıran firma
kategorisi ödülü: 10.000 TL
• 200-500 arası işçi çalıştıran firma
kategorisi ödülü: 10.000 TL
• 500 ve üzerinde işçi çalıştıran firma
kategorisi ödülü: 10.000 TL
Kategori: Mavi Yakalı Çalışan
Mansiyon Ödülü
• Toplamda 6 Mavi Yakalı çalışana
1.500 TL değerinde ödül verilecek.
Yarışma takvimi
Son Başvuru: 25 Mart 2016
Ön Değerlendirme: 15 Nisan 2016
Nihai Değerlendirme: 29 Nisan 2016
Nasıl başvuru yapılır?
Yarışmaya başvurmak isteyen
firmaların www.tekstilisveren.org.
tr resmi internet sitesinde Projeler/
Duyurular kısmında yer alan ‘Başvuru
Formu’nu, 25 Mart 2016, Cuma
gününe kadar sendikamıza e-mail
ile [email protected]
adresine göndermesi gerekiyor.
Ayrıntılı bilgi için
Proje ile ilgili tüm bilgilendirmeler ve
sonuçlar www.tekstilisveren.org.tr
resmi internet sitesinde duyurulacak.
İrtibat:
Ceren Ermis /Araştırma Uzmanı
Tel: 0212 344 0777
[email protected]
52
53
418 • O C A K - Ş U B AT 2 016
418 • O C A K - Ş U B AT 2 016
HABER
HABER
YEŞILDIREK ÇIN’E
MEYDAN OKUYOR
İstanbul’da Mahmutpaşa’nın toptan çamaşır ve çorap üssü Yeşildirek,
yıllardan beri geliştirdiği ticaret modeliyle bugün Arap ülkelerinde
Çin’e kafa tutar konuma geldi. Türkiye’nin çamaşır ve çorap sektörünün
kalbi olarak bilinen Yeşildirek, 500’ü aşkın esnafı, iç pazara yaptığı
satış dışında onlarca ülkeye gerçekleştirdiği ihracatıyla öne çıkıyor.
Yeşildirek’in çalışma
modeli, sektöre
örnek oluştruyor.
54
55
418 • O C A K - Ş U B AT 2 016
418 • O C A K - Ş U B AT 2 016
HABER
HABER
FUARLARI
GEZİYORLAR
Y
Laleli, Osmanbey ve Merterli
işadamlarının çoğu Yeşildirek’te yetişmiş.
T
ürkiye’nin en eski tekstil
merkezlerinden Yeşildirek, Çin’e
meydan okuyor. Özellikle iç giyim
ve çorap alanında uzmanlaşan 500’ün
üzerinde firma, dünyanın her yerine mal
satıyor. Arap ülkelerinde yerel esnafın
Yeşildirekli markaları taklit ettiğini belirten
Yeşildirek esnafı, o ülkelerde hukuk
mücadelesi veriyor. Hazır giyim ve tekstil
endüstrisinin bu kadar yoğun olduğu
günümüzde “esnaf” modelini koruyarak
dünyaya kafa tutan Yeşildirek’in hikâyesi
oldukça ilginç... Tasarımdan üretime her
aşamanın kontrolü bu esnaflardan geçiyor.
Yeşildirek, Türkiye’nin çevre ülkeleri
ile Ortadoğu ve Körfez’in de gözdesi
durumunda…
Toptan ticaretin merkezi Yeşildirekli işadamlarının verdiği
bilgiye göre, Merter, Osmanbey
ve Laleli esnafının çoğu
Yeşildirek’te işe başlamış.
1960’lı yıllarda semtte
gelişen toptan ticaret sadece
çamaşır, ev giyimi ve çorap
değil, hazır giyim ve trikoyu
da kapsıyormuş. Bölgeye
sığamamaya başlayan esnaftan
trikocu olanlar Bayrampaşa’ya
TAYGİAD
Başkanı
giderken, hazır giyimciler de
Yusuf Yetişgin
Laleli, Merter ve Osmanbey’in
yolunu tutmuş. 1990’lı yılların başında
ise Yeşildirek büyük oranda çamaşır
ve çorapçıların toptan ticaret merkezi
halini almış. 1980’li yıllarda semtin
sokaklarında kalabalıktan yürümenin
mümkün olmadığını belirten esnaf, bugün
Türkiye’nin içinde bulunduğu siyasi ve
ekonomik durumdan dolayı işlerin biraz
yavaşladığını söylüyor. Ancak çoğu
tekstilciye göre Yeşildirek, İstanbul’un
halen en iyi ciro yapan semtlerinden biri.
Çünkü bölgeden önemli miktarda ihracat
gerçekleştiriliyor. Arap ülkelerinin gözdesi
Yeşildirek, İran, Irak, Suriye, Tunus,
Fas, Libya, Cezayir, Rusya, Ukrayna ve
Türk Cumhuriyetleri’nin gözdesi. Özellikle
Arap ülkelerinden yoğun sipariş alan
Yeşildirek esnafı, iç pazardan daha çok
ihracat yapıyor. Tarihi Yarımada
Girişimci İşadamları Derneği
(TAYGİAD) Başkanı Yusuf
Yetişgin, Yeşildirek’in genel
piyasa ortamına göre işlerin
en iyi gittiği semt olduğunu
söylüyor. İhracat yapan esnafın
sadece iç pazara çalışana göre
daha avantajlı olduğunu belirten
Yetişgin, “Yeşildirek, toptan
ticaretin merkezlerinden biridir.
Mahmutpaşa’ya bağlıdır” diyor.
Taklitleri yapılıyor
Ağırlıklı olarak Arap ülkelerine ihracat
yapan Yeşildirek firmaları, ürünleri kendi
yarattıkları markayla gönderiyor. Bu
pazarlarda yüksek talep gören Yeşildirekli
markaların taklitleri de yapılıyor. Semt
esnafı, onlarca ülkede markalarını tescil
ettirmelerine rağmen, özellikle Arap
ülkelerinde bu taklitçilerle mücadelede
zorlanıyor. Kanuni yaptırımlar ve marka
bilincinin Avrupa’da olduğu gibi bu
ülkelerde çok güçlü olmadığını belirten
esnaf, avukatları aracılığıyla bile tam
sonuca ulaşamadıklarından şikâyet ediyor.
Hem tasarımlarının hem de markalarının
taklit edildiğini belirten işadamları, “Mısır,
İran ve Irak’ta bu tür olaylar daha fazla”
diyor.
Yeşildirekli firmaların çoğu aynı
zamanda üretici. Hatta Yeşildirek’i sadece
showroom olarak kullanıyorlar. Üretim
ise İstanbul ve Anadolu’da yaygınlaşmış
durumda. İstanbul’da Ümraniye,
Paşabahçe, Zeytinburnu, Bağcılar, Avcılar
gibi semtler ön plana çıkarken, Anadolu’da
üretim ise daha geniş bir alana yayılıyor.
Üretim yaptıkları için tasarıma da kaynak
ve işgücü ayıran firmalar, ihracatta bu
yönleriyle oldukça başarılı bir konumda
bulunuyor. Yeşildirek esnafının ortak
görüşü şöyle: “Çin malı her yerde var.
Üstelik Çin’de aynı modelden binlerce
üretiliyor. Oysa bizler Türk markaları
olarak tasarıma daha ağırlık veriyoruz. Her
sezonda ayrı bir koleksiyon yapıyoruz. Yaz
ve kışın dışında ara sezonda bile koleksiyon
yapmaya başladık. İhracat yaptığımız
bütün ülkeler Çin’in basit ve kalitesiz
ürünleri yerine bizi tercih ediyor.”
56
eşildirek esnafı, ihracat
yaptığı için dış pazarlarla
da oldukça koordineli
çalışıyor. Kendi sektörleriyle
ilgili yurtiçi ve yurtdışında
hemen hemen bütün fuarlara
katılan esnaf, burada iş
bağlantıları yapıp, sipariş
alıyor. Hatta pazarlama
ve satış elemanlarıyla ülke
ülke dolaşıp satış yapmaya
çalışan Yeşildirek esnafı,
bu alanda fark yaratıyor.
Yeşildirek’te son dönemin
en popüler pazarı İran oldu.
Batı ile ambargo engelini
aşan İranlılar, semte sık sık
geliyor. Yeşildirek’te 2003’ten
beri Elsima markasıyla çocuk
giyim alanında faaliyet
gösteren işadamı Eşref Geyik,
Irak, Libya, Dubai,
Mısır gibi birçok
ülkeye ihracat
yaptığını söylüyor.
Cirosunun yüzde
70’inin ihracattan
geldiğini belirten
Geyik, semtte
bu aralar
Eşref Geyik
konjonktürel
olarak işlerin
biraz durulduğunu, iç pazar
satışları ve ihracatta bir
gerileme olduğunu belirtiyor.
Bunu aşmak için yurtdışında
pazarlama faaliyetlerine
ağırlık verdiklerini anlatan
Geyik, “Markalarımız
yurtdışında taklit ediliyor. Bu
da satışları olumsuz etkiliyor”
diyor.
57
418 • O C A K - Ş U B AT 2 016
418 • O C A K - Ş U B AT 2 016
MODA-TA SA RIM
MODA-TA SA RIM
CESUR VE ORİJİNAL
Zeynep
Tosun
Kariyer hedefleri arasında Amerika pazarına
açılmak var. Bu da şüphesiz ne kadar mütevazı
biriyle karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor. Çünkü
Zeynep Tosun’un tasarımlarını taşıyanlar arasında
Lady Gaga bile var. Tosun, ‘couture’ tasarımlarıyla
kendine güvenen kadınları baştan yaratıyor.
Z
eynep Tosun’un tasarımlarını nasıl
özetlersiniz, gibi bir soru ortaya atsanız
şüphesiz gülümsemesi, tasarımlarının
önüne geçer. İçinizi ısıtan, size cesaret veren ve
en önemlisi sizi canlandıran bir gülümsemeye
sahip. Bu da Tosun’un tasarımlarına yansımış
durumda. Zira tasarımcı, deyim yerindeyse
‘couture’ parçalarıyla kendine güvenen ve
“Ben buradayım ve kendimi seviyorum” diyen
kadınlardan oluşan bir ordu yaratıyor. Bu ordu
Türkiye’nin de dışına çıkmış durumda. Müzik
dünyasının en asi, en “arıza” ve en orijinal
kadını Lady Gaga, Tosun’un tasarımlarını
tercih ediyor. Öyle ki, sosyal medya
hesabında ünlü tasarımcıyı etiketlemekten
de kaçınmıyor. Couture tasarımlarıyla
tanınan Tosun, couture’ün genel yargının
aksine sadece gece elbisesinden ibaret
olmadığını söylüyor ve çizgisiyle de bunu
yansıtıyor. Ona göre herkes için farklı bir
couture var. Önemli olan bu couture’ün içinde
kendinizi özel, şık ve sofistike hissetmeniz.
Zeynep Tosun’un pastel tonlarından, siyah
ile beyazın ölümsüz dansına; pek çok rengi
ve özellikle dantel ve tül olmak üzere pek
çok dokuyu kullandığı tasarımlarıyla bu
oldukça mümkün.
Couture tanımı son yıllarda oldukça
değişti. Size göre ‘couture’ nedir?
Evet, dediğiniz gibi son yıllarda
couture’ün anlamı
kendi içinde farklı
formlara bölündü.
Değişik anlamlar
kazandı. Spor
couture ve
Zeynep Tosun, tasarımlarında
geleneksel Türk el sanatlarını ve
pastel renkleri kullanıyor.
58
59
418 • O C A K - Ş U B AT 2 016
418 • O C A K - Ş U B AT 2 016
MODA-TA SA RIM
MODA-TA SA RIM
Dünyaca ünlü,
sıradışı müzisyen
Lady Gaga, Tosun’un
tasarımlarını tercih
edenlerden.
Nicole Scherzinger da
Tosun’un güçlü ve cesur
kadınları arasında.
İnsanların hayat içerisindeki
güçlü duruşları, Tosun’un
ilham kaynaklarından.
sokak couture gibi tabirler girdi
hayatımıza. Benim için ‘couture’ sadece
kişiye özel anlamında değil. El emeği
verilmiş, işlemeli, üzerinde çalışılmış
tasarımların tümüne couture diyebilirim.
Couture bir kaban da olabilir. Geçtiğimiz
sezon koleksiyonumda yaptığım taşlı
kırmızı kaban, couture bir parçadır.
Veya işlemeli bir pantolona da couture
diyebiliriz. Türkiye’de couture dediğiniz
zaman gece elbisesinden başka bir
şey anlaşılmıyor. Halbuki couture özel
olandır. Özel, şık, elegan ve sofistike olan
her tasarım couture olabilir.
Tasarımcılarla markalar işbirliği
halinde. Bu, tasarım dünyasının
dengelerini sizce nasıl değiştiriyor?
Dünyanın her yerinde tasarımcı,
markasını yaratırken mağaza açıyor
veya showroom. Dünyanın neresinde
olursanız olun, tasarımcı markasının
tek başına ayakta kalması çok zor.
İngiltere hükümeti gibi size daimi
destekler veriliyorsa, yıllarca bu
desteklerden yararlanıp markanızı
ayağa kaldırabiliyorsanız belki
mümkün. Sonunda bir markanın baş
tasarımcısı olmak veya kendi markası
ile X markasını birleştirmek, özel kapsül
koleksiyonlar tasarlamak zaten bu
dünyanın olmazsa olmazı. Bu dinamik
hep böyle olmuştu. Eskiden de vardı. Son
yıllarda jenerasyonların değişmesiyle
tüketicisinin sosyal medya sayesinde
nerede olursa olsun yaratıcı işleri
keşfedebilmesi imkânı ve iyiyi kötüyü
kendisinin tartabilmesi sonucunda
markalar da kendilerini parlatma ihtiyacı
duydu. 2-3 marka yaptıktan sonra
diğerleri de geri kalmamak için bu düzene
katıldı. Bizim için çok iyi bir sonuç
oldu. Dediğim gibi tek başına ayakta
kalmaya çalışmak büyük bir savaş.
Size destek olan markalar sayesinde
farklı projeler yapıyor ve kendinizi de
geliştirebiliyorsunuz.
En çok hangi dokuları kullanmayı
tercih ediyorsunuz?
Geleneksel Türk el sanatlarını
kullanıyorum. Geçtiğimiz yıl Bartınlı
tel kırma yapan kadınları kullandım.
Ondan önceki yıllarda da Kütahya
Porselen tasarım ustası ile anka kuşu
deseni üzerine çalıştım. Eski ile yeniyi
birleştirdiğim dokuları seviyorum.
Kumaşlarda döşemelik kumaş,
çantalarımda da ahşap gibi farklı
materyalleri birleştirmeyi seviyorum.
Müşterileriniz arasında Lady Gaga
da var. Sizin tasarımlarınızı giyince
nasıl bir kadına dönüşüyor?
Lady Gaga’nın benim tasarımım olan
ürünleri giymesi beni inanılmaz mutlu
etti. Kendisi bir de üzerine sosyal
medya ağları üzerinden paylaşıp beni de
etiketleyince çok mutlu oldum. Lady Gaga
zaten çok güçlü bir kadın. “Çok güzel
değilim, ama farklıyım. Bu farklılığımla
da gurur duyuyorum, dilediğimi
yaparım” tarzı bir duruşu var hayatta.
Zeynep Tosun markasının müşterisi de
aslında tam olarak bu şekilde kendine
güvenen kadınlar. Ayakları yere basan,
etrafındaki en yakınları bile ne dese
kendi stilini ortaya koymayı seven
kadınlar.
Tasarımlarınızı
oluştururken nelerden
ilham alıyorsunuz?
Gördüğüm ve yaşadığım
her şeyden, herkesten
etkileniyorum. Bu, yeri geldiğinde
bir konser; bazen de bir sergiyi
gezerken bana çağrıştırdığı
şeyler ilham kaynağım olabiliyor.
Tasarımlarımın temelinde
‘insan’ yatıyor. İnsanların hayat
içerisindeki güçlü duruşları beni
her zaman çok etkilemiştir.
Ayrıca ben gerçekten kendi
giymek istediklerimi yapıyorum.
Stil sahibi, modern, çağdaş,
kendi parasını kendi kazanan,
yaratıcı işlerde çalışan, iyi
müzik dinleyen ve seyahat eden
kadınlara hitap ediyorum.
İstediğiniz tüm kumaşları
Türkiye’de bulabiliyor
musunuz? Tekstil
açısından Türkiye’yi nasıl
değerlendirirsiniz?
Dantel ve birkaç özel kumaş hariç
çoğunu bulabiliyorum. Dantellerimi
genelde Fransa’dan alıyorum.
Kimleri Zeynep Tosun kadını
olarak gösterirsiniz?
Oyuncu Chloë Sevigny, Florence + the
Machine grubunun solisti Florence
Welch ve Vogue Paris’in eski genel
yayın yönetmeni Corine Roithfeld.
Kendinizi cesur buluyor musunuz?
Modada sınırlamalar olduğunu
düşünmüyorum. Kombin yaparken
dikkat etmeniz gereken tek şey, o günkü
ruh haliniz ve kafanızdan “insanlar bana
garip bakar mı?” sorusunu atmanız.
Moda mottonuz özgün olmak olsun.
Modacılık kariyerinizle ilgili
gerçekleştirmeyi istediğiniz bir
hayaliniz var mı?
Kariyerim adına yapmak istediğim çok
şey var. Amerika pazarına açılmak da
şüphesiz bunlardan biri.
60
Tosun’un
tasarımlarında
dantel başta olmak
üzere farklı dokular
ağırlıkta.
61
418 • O C A K - Ş U B AT 2 016
418 • O C A K - Ş U B AT 2 016
kültür - sanat
kültür - sanat
Bunalım komedisi
Haberin peşinde
E
G
ce Temelkuran’ın 1996 yılında
yayınlanan ilk kitabı Selen
Uçer’in yorumu; Deniz Çakır, Zeynep
Kankonde, Şebnem Sönmez, İpek
Türktan Kaynak ve Kadir Çermik’in
oyunculuklarıyla sahnede! ‘Bütün
Kadınların Kafası Karışıktır’, şubat ayında
Trump Gösteri ve Kültür Merkezi’nde
izlenebilir.
erçek bir hikâyeden uyarlanan ‘Spotlight’, taciz olayıyla gündeme gelen
bir kilisenin kendini aklamaya çalışmasını ve bu tacizi aydınlatmaya çalışan
Boston Globe gazetesi yazarlarını konu alıyor.
Sinema
Tiyatro
Küresel Kitap
çözümler
Aşk melodileri
M
ehmet Erdem, üçüncü stüdyo albümü
‘Hepsi Benim Yüzümden’ ile müzik severlerin
karşısında. Albüm, Erdem’in yakın dostu, ünlü oyuncu
Nejat İşler ile düet yaptığı ‘Gidesim Var’ şarkısıyla
öne çıkıyor. Albümde Ferdi Tayfur, Orhan Gencebay,
Sezen Aksu ve Barış Manço parçaları da yer alıyor.
P
azarlama ve yönetim
gurusu Philip Kotler,
‘Kapitalizmle Yüzleşmek’te
sistemin küresel çapta
karşı karşıya bulunduğu
problemleri 14 maddede
ele alarak, hem sorunların
yapısını hem de çözüm
önerilerini sıralıyor.
Albüm
Etkinlik
İlişki durumu: Karmaşık
B
iri evli, diğeri ise birlikte yaşayan iki çift, işleri nedeniyle evlerini 15
günlüğüne değiş-tokuş ederler. Ancak bu çiftler bir süreliğine birlikte vakit
geçirmek zorunda kalırlar. Moritz Rinke’nin yazdığı, Kemal Aydoğan’ın yönettiği
‘Seviyoruz ve Hiçbir Şey Bilmiyoruz’ adlı oyun, Moda Sahnesi’nde.
Bağımsız filmler festivali
!
f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali, bu yıl 15’inci
yaşını kutluyor. Tilda Swinton, Ralph Fiennes ve
Dakota Johnson’ın rol aldığı ‘A Bigger Splash’in
de gösterileceği festival, 18-28 Şubat tarihlerinde
İstanbul’da, 3-6 Mart tarihlerinde ise Ankara ve
İzmir’de gerçekleşecek.
Tiyatro
Pinhani’nin
Kediköy’ü
H
ele Bi Gel, Dön Bak
Dünyaya gibi şarkılarla
tanınan Pinhani, dördüncü
stüdyo albümü ‘Kediköy’
ile birbirinden renkli
masallar anlatmaya devam
ediyorlar. Riza türküsü
‘Köprü Ortasında’ ile
göçmen sorununa değinen
‘Geri Dönemem’ albümün
öne çıkan şarkılarından.
Kitap
Fiyatlandırma
sırları
Ç
ok satan yazar
William Poundstone,
‘Fiyatlandırma Sırları’nda
bir şey atfedilen değerin
arkasındaki gizli psikolojiyi
açığa çıkarıyor. Poundstone,
toplu bir halüsinasyon olarak
adlandırdığı fiyatlandırmayla
ilgili tüm detaylara da yer
veriyor.
Sinema
Dünyanın en güzel kokusu
Ç
ekimleri İstanbul ve Amsterdam’da gerçekleşen, başrollerini Rıza
Kocaoğlu ile Tuba Ünsal’ın paylaştığı ‘Dünyanın En Güzel Kokusu’,
bir aşk ve çocuk özlemi hikâyesinin arka planında, günümüz ilişkilerine
eleştirel, mizahi ve dramatik bir bakış sunuyor.
Albüm
Yasak aşk
Sinema
1
950’lerin New York’unda geçen, Cate
Blanchett ve Rooney Mara’nın başrolleri
paylaştığı ‘Carol’, Patricia Highsmith’in romanından
beyazperdeye uyarlandı. Mara ve Blanchette’e Oscar
adaylıkları getiren film yasak bir aşka değiniyor.
Karanlık motifler
S
ade Kolektif’in The Marmara
Pera’da düzenlediği üçüncü
sergisi, 11 Şubat-11 Mart tarihleri
arasında Mehmet Güreli’nin yeni
eserlerine ev sahipliği yapıyor.
Mehmet Güreli, ‘Film Noir’ adını
verdiği yeni sergisinde İstanbul’un
1930’lu yıllarındaki görüntüsüne,
sinema tarihine ismini yazdırmış
filmlere göndermeler yapıyor.
62
Sergi
63
418 • O C A K - Ş U B AT 2 016
418 • O C A K - Ş U B AT 2 016
summaries in English
summaries in English
A VOYAGE TO ANCIENT ANATOLIA
T
he Board of Directors and
Advisory Committee members
of our Association gathered for a
joint meeting in Izmir on January 28,
2016. At the meeting, information
about the current activities of our
Association was given and opinions of
the members were listened.
After the joint meeting and lunch,
they visited the exhibition of ‘Ancient
Anatolia’s Witnesses: Muharrem
Kayhan Collection’ in Arkas Art
Center. Hosted and guided personally
by Muharrem Kayhan, the President
of our Association, the exhibition
was followed with great interest
by our members. Muharrem Kayhan
Collection, focusing on a specific
historical period and geography,
consists of about 2000 coins and
1315 historical objects belonging
to Caria and Ionia region in Archaic,
Classical and Hellenistic Period.
Mr. Kayhan ensured this significant
heritage to be brought to Turkey again
with his collection that he created
through buying hundreds of coins,
which had been taken away abroad at
one time, at international markets as
well as local antiques. The main and
most significant part of the collection
T
is undoubtedly the coins. Some are
the only sample in the world, these
coins have importance with regard
to revealing the development of coin
minting culture, which started in the
Kingdom of Lydia.
The coins in the collection are
very significant items belonging to
their historical periods and also art
pieces by themselves. Muharrem
Kayhan Collection is very important
as it contains the most substantial
Hecatomnid coin group in Turkey.
Hecatomnids, one of the most
remarkable dynasties at the Ancient
Period, reigned for 50 years, before
Alexander the Great conquered
Anatolia in the year 334 B.C. and
had their most brilliant era during
the ruling time of Mausolus (377353 B.C.) who is worldwide known
with the Mauseloum in Halicarnassus,
which is considered as the fifth of the
Seven Wonders of the World.
WE HOSTED THE COLOR WORKSHOP
T
THE STRATEGICAL PLAN
OF TEXTILE AGAINST RUSSIA
urkish Textile Employers’
Association runs a lot of joint
projects with ‘the Textile Institute’ to
support the professional works in the
textile industry and all related fields
worldwide.
‘Textile Institute’ which was established
in the year 1910 in Manchester/
England, with the mission of supporting
the professional works in the
textile industry and all related fields
worldwide, has individual and institutional members in 80
countries. The institute contains members from all sectors
and disciplines in the fields of textile, apparel and shoe. The
goals of the institute are catalyzing learning, discovering,
introducing and awarding the sectoral successes and
spreading information. Turkish Textile Employers’ Association
organized ‘Color Workshop’ with
Janet Best, Council Member of
Textile Institute on January 7, 2016.
55 persons from 29 firms, including
the members of Turkish Clothing
Manufacturers’ Association and
Turkish Textile Dyeing and Finishing
Industrialists’ Association, attended the
workshop, hosted by our Association.
Janet Best, who works as Bio-Color
Advisor in Natific International, the
biggest color certification and color communication company
in the world, also works in the executive boards and
committees of many outstanding institutions like The Textile
Institute, Colour Group of Great Britain, International Color
Group (AIC), Color Measurement Committee of the Society
of Dyers and Colorists.
he plane crisis with Russia, which is
one of the biggest markets of textile
and apparel export, has caused concern
in the sector. Russia’s partially maintaining
embargo against Turkish products
affects the export negatively. Both the
wholesaling markets like Osmanbey, Laleli,
Merter and the brands having stores in
Russia consider the alternative plans that
they might implement in case of the crisis
going on. It is indicated that the markets
like Serbia, Romania and Poland might
be put into use in manufacturing in case
of Russia’s maintaining its strict manner
against the label of ‘Made in Turkey’. The
retailers having stores in Russia have been
taking a different tack for alternative
countries. The primary regions on target
are South Africa, Balkans and Middle East.
It is stated that the textile and apparel
sector have been making a lot of plans
to send the products to Russia these
days. Foremost among them is to wait
a bit more and see the situation. Many
Turkish firms, which receive order from
the brands and stores in Russia and
manufacture, have suspended to load the
products to the trucks.
İsmail Gülle, the President of Istanbul
Textile and Raw Material Exporters’
Association, has said: “The firms, which
export to Russia, are split in two groups.
First one is the firms that have settled in
Russia and established logistics bases. They
are pressured for leaving the country. They
have products and money there. The other
group is the firms, which manufacture for
the Russian market. They cannot load from
Turkey for the moment. They are waiting
for the situation normalizing there.
Mr. Gülle has remarked that the textile
export to Russia has been decreasing
gradually. According to Mr. Gülle, who
has stated that the export volume was
950 million USD and has decreased to
650 million dollar this year, “it seems
that this volume will decrease 50% more
but we think that this crisis will be over
as soon as possible”. Another agenda of
Turkish exporting companies is to shift
the manufacturing to Romania, Serbia
and Poland as a response to Russia’s
obstacle against ‘Made in Turkey’. It is
remarked that many Turkish companies
have been getting prepared to establish
new factories in these markets nowadays.
However, this is not a solution, neither
according to the sector. Because there is
also an economic crisis, which Russia has
been struggling against.
Ruble losing value against dollar and the
increase of inflation have been causing
trouble for Russian people. It is stated that
ruble, which has been collapsing against
dollar, hit Turkish textile and apparel
exporters lately and the manufacturers
that could not collect debts from Russians
have been in trouble a while ago.
Purchasing power of Russian people has
been decreasing.
EU28 T&C TRADE STATISTICS
A
ccording to the evaluations of EURATEX, the European
Apparel and Textile Confederation, of which our
association is a member, based on the Statistics Office of EU
data, the EU textile and clothing production in the first 9
months of 2015 was 1,7% lower than the same period of the
last year. The production of textile sector has decreased by 1%,
the production of apparel by 2,3% and the production of manmade fibres by 0,7%. Textile and clothing turnover increased
during the first 9 months of 2015 by 1% compared to the first
9 months of the previous year. Over the first 9 months of the
year 2015, the retail sales’ evolution has shown a sustained
growth rate of 2,7%. Retail sales in various EU countries
differ. In Bulgaria and Finland, sales have decreased while it
has not changed in Germany, Austria and the Netherlands.
In all other EU countries retail sales have increased. In terms
of employment; the steady improvement since 2003 draws
attention. In these 9 months, positive developments in the
textile and apparel sector of EU in terms of employment
are seen. The employment rate has increased in apparel by
0,3% and in textile by 0,6%. EU business confidence index in
textile and apparel has decreased respectively by 2,4 and 4
points. The T&C imports of EU28 countries from the third
countries in the first 9 months of the year 2015 has increased
by 10,2%. The increase in the imports of textile and apparel is
respectively 10,6% and 8,9%. The reason of this high increase
is the high performance of some Asian countries. On the
other hand, imports from the Mediterranean countries (Turkey,
Egypt, Morocco, Tunisia) achieved a modest growth or even
decreased.
Imports: Clothing imports from the top supplier, China,
recorded a 7,4% increase, with 23 billion Euro of clothing
articles sold to the EU market, in the first 9 months of the
year 2015. In this period, imports from Bangladesh, the second
biggest supplier, has increased by 24,5% , Pakistan by 26%,
Vietnam by 25%, India by 11%. Myanmar, with 75% increase, is
now part of the top 20 EU’s clothing suppliers. In the import
prices, there is a 9% increase in textile products and 16%
increase in apparel.
Exports: EU textile exports in the first 9 months of the year
2015 has increased by 17% in USA market, by 8,7% in HongKong, by 7,6% in China, while it has decreased by 28% in Russia
and 5% in Ukraine.
In apparel, EU exports have increased by the rates of around
20% in USA, Hong- Kong, South Korea, China and UAE in the
same period, while it has decreased by 30% in the market of
Russia.
64
65
418 • O C A K - Ş U B AT 2 016
418 • O C A K - Ş U B AT 2 016
FUAR TAKVİMİ
FUAR TAKVİMİ
MART
INTERTEXTILE SHANGHAI
APPAREL FABRICS
16.03.2016-18.03.2016
Tekstil
Şanghay/Çin
MIFF 2016
01.03.2016-05.03.2016
Mobilya
Kuala Lumpur/Malezya
YARN EXPO
16.03.2016-18.03.2016
İplik, Elyaf
Şanghay/Çin
EXPOCASA
01.03.2016-02.03.2016
Mobilya, Ev Eşyaları,
İç Dekorasyon
Torino/İtalya
XPOTEX
16.03.2016-18.03.2016
Tekstil ve Tekstil Makineleri
Kito/Ekvator
SPINEXPO
01.03.2016-03.03.2016
Tekstil, Ev Tekstili, Kumaş
Şanghay/Çin
CIFF-CHINA
INTERNATIONAL
FURNITURE
18.03.2016-22.03.2016
Mobilya
Guanco-Çin
CHINA SHANGHAI
INTERNATIONAL
01.03.2016-03.03.2016
Tekstil
Şanghay/Çin
DOMOTEX ASIA /
CHINA FLOOR
22.03.2016-24.03.2016
Halı
Şanghay/Çin
L.A. INTERNATIONAL
TEXTILE SHOW
02.03.2016-04.03.2016
Tekstil
Los Angeles/ABD
MEBELEXPO UZBEKISTAN
02.03.2016-04.03.2016
Mobilya, Yan Sanayi, İç
Dekorasyon
Taşkent/Özbekistan
CHIC LADY SHOW
SHARJAH
02.03.2016/05.03.2016
Hazır Giyim
Sharjah/BAE
CAPSULE SHOW-PARIS
WOMEN’S
04.03.2016-06.03.2016
Konfeksiyon, Ayakkabı
Paris/Fransa
TRACHT & COUNTRY
04.03.2016-06.03.2016
Hazır Giyim
Salzburg/Avusturya
TRANOI FEMME
04.03.2016-07.03.2016
Hazır Giyim
Paris/Fransa
WOHNEN &
INTERIEUR MESSE
05.03.2016-13.03.2016
Mobilya, Dekorasyon
Viyana/Avusturya
ASIAN DEFENCE,
SECURITY
08.03.2016-10.03.2016
Savunma Sanayii
Manila/Filipinler
CAIRO
FASHION TEX
05.03.2016-08.03.2016
Moda, Hazır Giyim, Ayakkabı,
Tekstil ve Aksesuarları
Kahire/Mısır
MIDDLE EAST RAIL SHOW
08.03.2016-09.03.2016
Demiryolu
Dubai/BAE
HOME
FURNISHING
EXPO
07.03.2016-10.03.2016
Ev Tekstili, Ev Dekorasyonu
Shenzhen/Çin
MAISON &
OBJET ASIA
07.03.2016-13.03.2016
Dekorasyon, Ev Tekstili
Singapur/Singapur
TEXTILE ASIA
09.03.2016-11.03.2016
Tekstil Makineleri
Karaçi/Pakistan
ISPA EXPO
09.03.2016-12.03.2016
Yatak
Florida/ABD
FASHION INDUSTRY
10.03.2016-13.03.2016
Hazır Giyim Ve Tekstil
St.Petersburg/Rusya
CENTRAL ASIA
FASHION
SPRING
10.03.2016-12.03.2016
Hazır Giyim
Almatı/Kazakistan
INTERNATIONAL
FURNITURE
FAIR 2016
10.03.2016-13.03.2016
Mobilya, İç Dizayn
Singapur/Singapur
INTERFILIERE
HONG KONG
11.03.2016-16.03.2016
Kumaş, İplik, Dantel
Hong Kong/Çin
SUPREME TRACHT &
COUNTRY
13.03.2016-14.03.2016
Hazır Giyim
Münih/Almanya
BELTEXLEGPROM –
SPRING
15.03.2016-17.03.2016
Hazır Giyim
Minsk/Belarus
LA FASHION WEEK
16.03.2016-18.03.2016
Hazır Giyim
Los Angeles/ABD
INTERNATIONAL FAMOUS
FURNITURE FAIR
16.03.2016-20.03.2016
Mobilya, Mobilya
Aksesuarları, Ağaç İşleme
Makineleri
Dongguan/Çin
CHIC-CHINA
INTERNATIONAL
CLOTHING
16.03.2016-18.03.2016
Hazır Giyim
Şanghay/Çin
ASIA PACIFIC RAIL
22.03.2016-23.03.2016
Demiryolu
Hong Kong/Çin
TURKMEN HOME DECOR
24.03.2016-26.03.2016
Mobilya-Ev Tekstil
Aşkabat/Türkmenistan
CIFF-CHINA
28.03.2016-01.04.2016
Mobilya
Guanco/Çin
NİSAN
THE LAS VEGAS
HALLOWEEN SHOW
04.04.2016-06.04.2016
Giyim
Las Vegas/ABD
EMITEX, CONFEMAQ,
SIMATEX
05.04.2016-07.04.2016
Tekstil, Konfeksiyon
Buenos Aires/Arjantin
DECOTEX
05.04.2016-08.04.2016
Ev Eşyaları ve Ev Tekstili
Moskova/Rusya
EXPO FERROVIARIA
05.04.2016-07.04.2016
Demiryolu
Torino/İtalya
TOKYO FASHION WEAR
EXPO
06.04.2016-08.04.2016
Tekstil, Hazır Giyim,
Ayakkabı, Deri
Tokyo/Japonya
BALTIC FASHION
& TEXTILE
07.04.2016-09.04.2016
Tekstil, Hazır Giyim, Deri,
Ayakkabı
Riga/Letonya
TÂRG DE MOBILĂ
07.04.2016-10.04.2016
Mobilya
Köstence/Romanya
FIDAE
29.03.2016-03.04.2016
Savunma Sanayi ve Havacılık
Santiago/Şili
SALONE INTERNAZIONALE
DEL MOBILE
12.04.2016-17.04.2016
Mobilya, İç Dizayn
Milano/İtalya
FASHION ACCESS SPRING
30.03.2016-01.04.2016
Hazır Giyim, Tekstil
Hong Kong/Çin
INFRARAIL
12.04.2016-14.04.2016
Demiryolu
Londra/İngiltere
MOROCCO STYLE
31.03.2016-03.04.2016
Tekstil
Kazablanka/Fas
ILOE SHOW
17.04.2016-19.04.2016
Deri, Kürk Dış Giyim
Şikago/ABD
66
DSA - DEFENCE
SERVICES ASIA
18.04.2016-21.04.2016
Savunma
Kuala Lumpur/Malezya
HKTDC
HONG KONG
20.04.2016-23.04.2016
Ev Tekstili
Hong Kong/Çin
IGATEX PAKISTAN
20.04.2016-23.04.2016
Tekstil Makineleri
Lahor/Pakistan
COUNTRY LIVING
22.04.2016-24.04.2016
Ev Dekorasyonu
St.Petersburg/Rusya
BANGLADESH
DENIM EXPO
25.04.2016-26.04.2016
Hazır Giyim, Tekstil
Dakka/Bangladeş
GULF INTERIORS
EXHIBITION
26.04.2016-28.04.2016
İç Dekorasyon
Manama/Bahreyn
JITAC EUROPEAN
TEXTILE FAIR
26.04.2016-28.04.2016
Tekstil, Hazır Giyim
Tokyo/Japonya
INDO
INTERTEX
27.04.2016-30.04.2016
Tekstil, Hazır Giyim, Kumaş,
Teknik Tekstil
Jakarta/Endonezya
GLOBAL SOURCES
FASHION
27.04.2016-30.04.2016
Hazır Giyim, Tekstil
Hong Kong/Çin
AZERBAIJAN
DECOREXPO
28.04.2016-30.04.2016
Mobilya, Dekorasyon
Bakü/Azerbaycan
67
418 • O C A K - Ş U B AT 2 016
418 • O C A K - Ş U B AT 2 016
Metrocity A Ofis Blok Büyükdere Cad. No: 171 K: 19 34330 1. Levent - İstanbul
Tel: (0212) 344 07 77 (Pbx) Fax: (0212) 344 07 66-67
www.tekstilisveren.org.tr [email protected]