yaratıcı drama yöntemiyle maddenin değişimi konusunun öğretimi
Transkript
YARATICI DRAMA YÖNTEMĠYLE MADDENĠN DEĞĠġĠMĠ KONUSUNUN ÖĞRETĠMĠ : NVIVO DEĞERLENDĠRME Bahri MEġECĠ1 Sevilay KARAMUSTAFAOĞLU2 Ahmet BACANAK3 1 Amasya Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü,Ġlköğretim Anabilim Dalı 2 Amasya Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Ġlköğretim Bölümü 3 Amasya Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Ġlköğretim Bölümü ÖZET Bu çalışma, drama etkinlikleriyle yürütülen fen ve teknoloji dersi hakkında İlköğretim 4. sınıf öğrencilerinin algı, tutum ve düşüncelerini, yorumlarını belirlemek amacıyla gerçekleştirilmiştir. „Maddenin Değişimi‟ konusunun öğretiminde, yaratıcı drama yönteminin kullanıldığı etkinlikler geliştirilerek, uygulanmıştır. Nitel araştırma yaklaşımının kullanıldığı bu çalışmada veri toplama aracı olarak yarı yapılandırılmış mülakat geliştirilmiştir. Drama etkinlikleriyle yürütülen derslere devam eden altı öğrenciyle mülakatlar yürütülmüştür. Mülakatların analizinde NVIVO 9.0 programı kullanılmıştır. Kodların güvenirliği için iki farklı araştırmacı tarafından ayrı ayrı kodlama yapılarak ortak kodlarda karar kılınmıştır. Mülakat analiz bulgularına göre, drama öncesi derslerde akılda kalıcılığın olmadığını, bunun yanında drama dersi sonrasında olumlu tutumların geliştiği, öğrencilerin derse aktif olarak katılımının sağlandığı belirlenmiştir. Öğrencilerin öğrenme ortamındaki uyarıcılarla aktif bir biçimde etkileşime girmesi, katılımcıların araştırması, keşfetme, kendi duygu ve düşüncelerini herhangi bir yanlış yapma korkusu olmadan özgürce ifade edebildikleri sınıf atmosferi oluşturulmuştur. Eğitim sisteminde, öğrencinin aktif katılımını sağlamayan, sadece bilgi aktarımını kapsayan, öğrencinin bilişsel alanda gelişimi hedefleyen geleneksel öğretim yöntemlerinden vazgeçilmesi gerektiği öğretmenlere önerilmektedir. Anahtar Kelimeler: Fen ve Teknoloji, Yaratıcı Drama, NVIVO Programı 1. GĠRĠġ Drama, yazılmış bir metin olmaksızın katılımcıların kendi yaratıcı buluşları, özgün düşünceleri, öznel anıları ve bilgilerine dayanarak oluşturdukları eylem durumları ve doğaçlama canlandırmaları olarak tanımlanmaktadır (San,1998). Drama; çağrışımların, duyguların, bilgi ve deneyimlerin özgürleştiği bir ortamın sağlanmasına yöneliktir. Drama tiyatro yapmak anlamına gelmemektedir. Drama çeşitli şekillerde sınıflandırılmaktadır. Eğitim çalışmalarında en çok kullanılan drama türü yaratıcı dramadır. Yaratıcı drama; doğaçlama, rol oynama vb. tiyatro ya da drama tekniklerinden yararlanarak bir grup çalışması içinde bireylerin bir yaşantıyı, bir olayı, bir fikri, bir eğitim ünitesini, kimi zaman bir soyut kavramı ya da davranışı eski bilişsel örüntülerin yeniden düzenlenmesi yoluyla ve gözlem, deneyim, duygu ve yaşantıların gözden geçirildiği “oyun” süreçlerinin anlamlandırılması, canlandırılmasıdır (San, 1990). Yaratıcı dramanın etkili bir şekilde yürütülebilmesi için drama lideri, oyun grubu, uzam, arama etkinliği gibi önemli öğelere ihtiyaç vardır. Drama Lideri: Çalışmaya rehberlik eden kişidir. Bir lider değişime açık, gelişmeye elverişli, esnek bir kişiliğe sahip olmalıdır. Mesleki formasyona sahip, psikoloji, gelişim psikolojisi, tiyatro, müzik, plastik sanatlar, oyun ve tiyatro pedagojisi gibi alanlarda yeterli olmalıdır. Gözlem becerisi gelişmiş, yaşanılan olayları anında analiz eden ve sentezleyen, gruba hakim ve anında yeni çözümler bulabilen bir lider etkin olduğunda grup tarafından kabul görmektedir. Oyun Grubu: Öğrenmeye istekli ve katılım için gönüllü olmalıdır. Grup dinamiğinin oluşmasında her birey etkin gelişime ve değişime yatkın olmalıdır. Uzam: Etkin bir kullanım alanıdır. Parke halı vb., ayakkabının zorunlu şartlar dışında kullanılmadığı, her türlü eyleme ve olası gürültülere olanak sağlayan ve gerektiğinde sergileme şansının elde edilebildiği bir mekandır. Arama Etkinliği: Belirlenen hedefler doğrultusunda, liderin insiyatifinde zaman zaman değişimlerin yaşandığı, grubun etkin rol aldığı, her bir birey için var olan bir mekandır (Tuluk, 2004). Yaratıcı drama öğretimde ısınma, oynama, doğaçlama, oluşumlar olmak üzere dört aşamada gerçekleştirilebilmektedir (Akyol, 2003; Üstündağ, 1998; Morgül, 1995; San, 1996 ). Isınma: Çeşitli yöntemlerle beş duyuyu kullanma, gözlem yetisinin geliştiği, bedensel ve dokunsal alıştırmaların yapıldığı, tanışma, etkileşim kurma, güven ve uyum özelliklerini katılımcıya kazandıran ve oldukça kesin kurallarla belirlenen, grup liderinin yönlendiriciliğinde yapılan çalışmadır. Oynama (Pandomim ve rol oynama): Belirlenmiş kurallar içinde özgürce oyun kurma ve geliştirme çalışmalarından oluşur. Yaratıcılık bu aşamada oldukça önemlidir. Doğaçlama: Saptanan bir tema üzerinden yola çıkılarak, bir hedefe doğru, belli aşamalarla yol alınır. Bireyselliğin ve yaratıcılığın ön plana çıktığı çalışmalardır. Oluşumlar: Sürecin nasıl gelişeceği ve nereye varacağı önceden belirsizdir. Süreç, önceden belirlenmiş bir noktadan başlar. Bu aşamaların her birinin sonunda grup üyeleri ile tartışmanın yapılması çalışmalar için oldukça önemlidir (Adıgüzel,1993). Yaratıcı drama yöntemi öğrencilerin aktif olduğu çağdaş öğretim yöntemlerinden biridir. Aktif öğrenme, öğrencinin bilgiyi nasıl depoladığından çok bilgiye nasıl ulaşılması gerektiğini ve öğrencinin bu süreçte aktif olarak katılımını gerektirir. Bu durum, bilginin öğrencinin bizzat kendisi tarafından keşfedilmesine imkan verir. Eğitimde dramanın bir yöntem olarak kullanılması çağdaş insanın toplumsal ilişkilerini düzenlemesine, kendisini tanımasına, üretmesine ve varlığını sergilemesine olanak sağlar. Yaratıcı drama aracılığıyla olaylar ve durumlarla bunlar arasındaki bağlantılar kolayca öğrenilebilir. Bugünün sorunları, geçmiş ve gelecekte araştırılabilir. Dramada bir durum somut, aynı zamanda soyut ifadelerle keşfedilir. Olayların yaşanarak gelişmesini sağlar. Böylece unsurları somutlaştırarak durumu açıklığa kavuşturur. Sosyolojik bir perspektiften bakıldığında bireyler, sadece kendileri değil, içinde yaşadıkları toplumun geçmişi, şimdiki zamanı, geleceği ve aynı zamanda insanlık hakkında daha derinlemesine bilgi sahibi olabilir (O‟Neill & Lambert, 1995; San, 1996; Adıgüzel, 2006). Öğretim sürecinde, bireyi etkin hale getiren, yaparak ve yaşayarak öğrenmesine imkan sağlayan, kendini gerçekleştirmesine, yaratıcı, üretken bir birey olmasına katkıda bulunan bir yöntem olarak görülen yaratıcı dramadan yararlanılmaktadır (Kaf, 2000; Okvuran, 2001; Ömeroğlu Turan ve Can Yaşar,1999; Öztürk, 1999). Yaratıcı drama yönteminin fen bilgisi derslerinde kullanımı ve etkiliği üzerine gerçekleştirilmiş nitel ve nicel araştırmalar ulusal ve uluslar arası literatürde bulunmaktadır (Kahyaoğlu, Yavuzer ve Aydede, 2010; Üstündağ, 2002; Lemke, 2001). İlköğretim 5. Sınıf Fen Bilgisi ‘Isı ve Isının Maddedeki Yolculuğu’ ünitesinin drama yöntemiyle öğretimi üzerine yapılmış bir çalışmada deney grubu öğrencilerinin başarılarının arttığı ve fene ve yapılan etkinliklere yönelik olumlu görüşte oldukları tespit edilmiştir (Kahyaoğlu, Yavuzer ve Aydede, 2010) Sağırlı ve Gürdal (2002)’ın İlköğretim Fen Bilgisi Dersinde “Elektrik” konusunun öğretilmesinde drama tekniğinin kullanımının, öğrenci tutumuna etkisinin araştırıldığı bir çalışmada deney grubu öğrencilerinin kontrol grubu öğrencilerine göre, olumlu tutum kazandıkları belirlenmiştir. Buna benzer Çam, Özkan ve Avinç (2009)’in 6. sınıf öğrencilerinin ‘Elektrik’ konusunun öğretilmesinde drama tekniği kullanılmıştır. Araştırmada bu yöntemin uygulandığı deney grubu öğrencilerinin ilgili konuyu öğrenmedeki başarıları geleneksel öğretim yönteminin uygulandığı kontrol grubuna göre daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Ayrıca bu öğrencilerin derse yönelik olumlu tutum kazandıkları görülmüştür. İlgili yöntemin etkililiğinin araştırıldığı nitel bir çalışmada ÖlçmeDeğerlendirme dersinde yaratıcı drama yöntemiyle somut yaşantılar oluşturularak yürütülmüş ve bu sürecin katılımcıların başarı durumu üzerindeki etkisi belirlenerek, katılımcı görüşleri alınmıştır. Duyuşsal boyuttaki olası değişim ya da gelişimi belirlemek amacıyla katılımcılardan bireysel gelişim-ürün dosyası hazırlamaları istenmiştir. Çalışma sonucunda yaratıcı drama yönteminin kullanılmasıyla katılımcıların bilişsel ve duyuşsal boyuttaki başarı, değişim ve gelişimlerinin olumlu yönde farklılaştığı sonucuna varılmıştır. Yaratıcı drama çalışmalarının yukarıda belirtilen faydalılıkları düşünüldüğünde, bu yöntemin ilköğretimin her aşaması ve her dersinde kullanılması gerektiği söylenebilir. Özellikle öğrencilerin anlamada zorlandıkları soyut konu ve kavramları içeren bir ders olan Fen ve Teknoloji dersinde yararlanılabilecek bir yöntemdir. Fen konu ve kavramların anlaşılabilirliği üzerine yapılmış ilgili literatür incelendiğinde her seviyedeki öğrencilerde kavram yanılgılarının ve bu konuların anlaşılmasında zorluklar yaşandığı görülmektedir (Bar ve Galili, 1994; Buluş Kırıkkaya). Özellikle „Maddenin Değişimi‟ konusundaki ısı, sıcaklık, erime, donma, buharlaşama, kaynama, yoğunlaşma kavramlarının anlaşılmasında sıkıntılar olduğu tespit edilmiştir (Novick ve Nussbaum 1981; Gabel, Samuel ve Hunn, 1987; Griffiths ve Preston, 1992; Ben-Zvi, Eylon ve Silberstein, 1987; Osborne ve Cosgrove, 1983). Bu konu ve kavramların öğretiminde yaratıcı drama yönteminin etkiliğinin araştırılması ilgili çalışmanın gerekçeleri arasındadır. Bilindiği gibi son yıllarda nitel verilerin analizinde NVIVO programı kullanılmaya başlanmıştır. Bu programın kullanılarak gerçekleştirildiği çalışma sayısı azdır. Bu gerekçeyle ilgili çalışmanın analizlerinin NVIVO programıyla yapılmış olması literatürde açık olan bu kısmı biraz olsun doldurabileceği düşünülmektedir. Bu bağlamda, ilgili çalışma, drama etkinlikleriyle yürütülen fen ve teknoloji dersine yönelik İlköğretim 4. sınıf öğrencilerinin algı, tutum ve düşüncelerini, yorumlarını belirlemek, sağlanan verileri NVIVO programı kullanarak değerlendirmek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Bu amaç doğrultusunda aşağıdaki problemlere cevap aranmaktadır. Problem 4.Sınıf Maddenin Değişimi konusunun yaratıcı drama yöntemiyle yürütülmesi hakkında öğrencilerin görüşleri nelerdir? Bu probleme bağlı olarak aşağıdaki alt problemler araştırılmaktadır. Alt Problemler Drama yöntemi uygulanmadan önceki ders işleme sürecinde kullanılan yöntemler nelerdir? Drama yöntemi ve drama öncesi işlenen derse yönelik öğrencilerin düşünceleri nedir? Drama dersi işleniş sürecinde sınıf ortamına öğrencinin tutumu nedir? 2.YÖNTEM 2.1. AraĢtırmanın Modeli İlköğretim dördüncü sınıf öğrencilerinin drama yöntemiyle ilgili algı ve düşüncelerini incelemeye yönelik gerçekleştirilen bu çalışma nitel bir çalışmadır. Çalışmada nitel araştırma desenlerinden olgu bilim deseni kullanılmıştır. Olgu bilim farkında olunan ancak derinlemesine ve ayrıntılı bir anlayışa sahip olunmayan olgulara odaklanmaktadır (Çepni, 2005). Olgularla günlük yaşantıda sık sık karşılaşılsa da bu tanışıklık onların tam olarak anlaşıldığı anlamına gelmez. İnsanlara tümüyle yabancı olmayan aynı zamanda tam anlamının kavranamadığı olguları araştırmayı amaçlayan çalışmalar için olgu bilim iyi bir araştırma zemini oluşturmaktadır (Yıldırım ve Şimşek, 2011). 2.2. Örneklem Bu araştırmanın örneklemini Amasya ili Taşova ilçesindeki Belevi ilköğretim okulu 4/A sınıfında bulunan 6 öğrenci oluşturmaktadır. Örneklemde yer alacak öğrencilerin belirlenmesinde araştırmanın amacına uygun olarak amaçlı örneklem seçim yöntemlerinden olan ölçüt örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Ölçüt örnekleme yöntemindeki temel anlayış, önceden belirlenmiş bir dizi ölçütü karşılayan bütün durumların çalışılmasıdır. Burada önceden hazırlanmış bir dizi ölçüt kullanılabileceği gibi ölçütler araştırmacı tarafından da geliştirilebilir (Yıldırım ve Şimşek, 2011). Bu çalışmada araştırmacılar, örneklem seçimindeki temel ölçütü yaratıcı drama yöntemiyle eğitim süreci içerisinde karşı karşıya gelmemiş ve daha önce drama çalışması yapmamış olma şeklinde belirlemişlerdir. Öğrencilerin yaratıcı drama yöntemiyle işlenen ders sonrasında bu yöntemle ilgili öğrenci düşünceleri öğrenilmek istendiğinden dolayı böyle bir ölçüt belirlenmiştir. Araştırmada yer alacak öğrenciler A, B, C, D, E ve F şeklinde kodlanmıştır. Bu öğrencilerin demografik özellikleri Tablo 1‟de verilmiştir. Tablo 1. Örneklemin Demografik Özellikleri Öğrenciye verilen kod A B C D E F Sınıfı 4/A 4/A 4/A 4/A 4/A 4/A Yaşı 10 10 9 11 10 10 Cinsiyeti E E K K E K Tablo 1‟de görüldüğü gibi 3‟ü kız, 3‟ü erkek olan öğrencilerin yaş aralığı 9-11 arasında değişmektedir. 2.3. Veri Toplama Araçları Olgu bilim araştırmalarında başlıca veri toplama aracı mülakattır. Mülakat, iletişim kurulan bireyin araştırılan konu hakkında duygu ve düşüncelerinin neler olduğunu ortaya çıkarma amacıyla yapılır. Ayrıca, mülakat insanların gerçeğe ilişkin algılarına, anlamlarına, tanımlamalarına ve gerçeği inşa edişlerine vakıf olmanın iyi bir yolu (Ceylan Soylu, 2011) ve başkalarını anlamak için kullanılan en güçlü yöntemlerden biridir (Punch, 2005). Bu çalışmada öğrencilerin düşüncelerinin ortaya çıkarılması amaçlandığı için nitel veri toplama yöntemlerinden yarı yapılandırılmış mülakat yöntemi kullanılmıştır. Yarı yapılandırılmış mülakat yöntemi özel bir konuda derinlemesine soru sorma, anlaşılmayan durumlarla ilgili tekrar soru sorarak durumu daha açıklayıcı hale getirip cevapları tamamlama fırsatı sunar (Çepni, 2005). Bu çalışmada gerçekleştirilen yarı yapılandırılmış mülakatta; öğrencilerin Fen ve Teknoloji Dersi “Maddenin Değişimi" konusunun drama yöntemiyle yürütülme sürecine yönelik algı, düşünce ve yorumlarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda öğrencilere yönelik 8 maddeden oluşan mülakat soruları geliştirilmiştir. Mülakat soruları hakkında uzman görüşü alınarak kapsam geçerliliği sağlanmıştır. Ayrıca mülakat soruları asıl uygulamadan önce örneklem dışındaki öğrencilere sorularak pilot çalışması yapılmıştır. 2.4. Verilerin Analizi Olgu bilim yönteminde elde edilen veriler analiz edilirken, araştırmacı, çalışmaya katılan bireylerin ifadeleri arasındaki benzerlik ve farklılıklardan yola çıkarak kategoriler oluşturur. Her bir kategori, farklı bireylerin farklı kavramları nasıl algıladıkları ve tecrübe ettiklerini ortaya koyar. Bu yöntem, her bir kavram için sınırlı sayıda kategorinin elde edileceği ve bu kategorilerin çalışmada toplanan verilerin analiz edilmesiyle oluşturulacağı esasına dayanır (Didiş, Özcan & Abak, 2008). Bu çalışmada kodlamalar ve temalar NVIVO 9.0 programı yardımıyla oluşturulmuştur. NVIVO 9.0 programı ile çok geniş kapsamlı içerikler kolaylıkla kodlanabilmekte, karmaşık bilgiler basitçe düzenlenmekte böylelikle verilerin bütününe hâkim olunması sağlanmaktadır. NVIVO 9.0 programı kodlamalar yapılırken hızlı geri çağırma ve daha sonra analiz yapmaya fırsat vermektedir. Cinsiyet, yaş veya gelir gibi değişkenlere göre karşılaştırma yapma olanağı sunar. Bununla birlikte model, grafik ve matrisler oluşturarak araştırmacının yeni fikir ve ilişkileri fark etmesini ve bulgularını daha görsel olarak ortaya koymasını sağlamaktadır. Bu çalışmada verilerin altında yatan kavramları ve bu kavramlar arasındaki ilişkileri ortaya çıkarmak için içerik analizi yöntemi kullanılmıştır (Miles & Huberman, 1994; Yıldırım & Şimsek, 2011). İçerik analizinde belirli bir işlem sırası takip edilmesi önerilir (Kishore, Agrawal & Rao, 2005). İlk basamak düzgün bir kodlama şeması geliştirmektir. Bunun için öncelikle ses kayıtlarında yer alan ifadeler aynen bilgisayar ortamında yazılı hale getirilmiştir. Daha sonra yazılı dokümanlar NVIVO 9 programına aktarılmıştır. Bilgisayar destekli nitel analizi programı olan NVIVO araştırmacının kodları özel temalar altında toplamasına, çok sayıda örneklem verisini karşılaştırmasına, yapılan işlemlerin gerektiğinde hızlıca tekrarlanmasına veya düzeltilmesine, elde edilen sonuçlara istenildiği zaman ulaşılmasına, kodlar ve araştırmacının notları arasında ilişki kurmasına ve elde edilen verilerin model, matris, grafik veya rapor halinde özetlenmesine imkân veren bir programdır (Cassell vd., 2005). 3. BULGULAR Bu çalışmanın birinci alt problemine uygun olarak çalışma grubundaki öğrencilere “Drama yöntemi uygulanmadan önceki ders işleme sürecinde kullanılan yöntemler nelerdir?” sorusu yöneltilmiştir. Öğrencilerin bu soru ile ilgili görüşlerinden elde edilen kodlamalara ait grafik Grafik 1‟de sunulmuştur. kodlamalardan oluşturulan model Şekil 1‟de sunulmuştur. Grafik 1. Drama yöntemi öncesinde derste kullanılan yöntem ve teknikler Çalışma grubunda yer alan öğrencilerin birinci alt problemle ilgili verdikleri cevaplara ait kodlamalara bakıldığında soru cevap tekniğinin derslerinde daha çok tercih edildiği görülmektedir. Ayrıca öğrencilerin kitaptan okumaları, anlatım gibi yöntem ve tekniklerde kullanılırken, laboratuvar, grup çalışması, araştırma gibi yöntem ve tekniklerin sıkça kullanılmadığı Grafik 1‟de görülmektedir. Drama yöntemi öncesinde derste kullanılan yöntem ve tekniklerle ilgili öğrenci görüşlerine ait kodlamalardan oluşturulan model Şekil 1‟deki gibidir. ġekil 1. Drama yöntemi öncesinde derste kullanılan yöntem ve tekniklere ait model Çalışma grubunda yer alan öğrencilerin birinci alt problemle ilgili verdikleri cevaplara ait kodlamalar Öğrenci Merkezli ve Öğretmen Merkezli temaları altında toplanmıştır. Buna göre Öğretmen merkezli teması altında okuma, dinleme ve anlatım kodları yer alırken, Öğrenci Merkezli teması altında araştırma, laboratuar, canlandırma, akran öğrenme, etkinlik yapma, soru-cevap ve grup çalışması kodları yer almıştır. Öğrencilerin konuyla ilgili cevaplarından bazıları aşağıda verilmiştir: C: “….Gruplara etkinlikler veriliyordu bizde sırayla kendi aramızda yapıyorduk. Önce bitiren grup tahta da ilk önce çözüyordu…” E: “…Sınıfın ortasında hikayeyi canlandırdık....” F: “….Öğretmenimiz konuyu anlatıyordu, biz de dinliyorduk…..Sıkıcı geçiyordu dersimiz, öğretmen anlatırken derse kimse katılmıyordu.” Bu çalışmanın ikinci alt problemi bağlamında Maddenin Değişimi konu ve kavramlarının öğretiminde uygulanan drama yöntemiyle, drama öncesi işlenen derslere yönelik düşüncelerin belirlenmesiyle ilgili sorulan soruların analizinden elde edilen bulgular Grafik 2‟de sunulmuştur. Grafik 2. Drama Yöntemiyle ilgili öğrenci görüşleri Çalışma grubundaki öğrencilerin ikinci alt problemle ilgili sorulan soruya verdikleri cevaplara ait kodlamalara bakıldığında tüm öğrencilerin Zevkli ve Kalıcı Öğrenme ile ilgili ortak görüş bildirdikleri görülürken, Mutluluk Verici, Öğrenmeyi Kolaylaştırıcı, Motive Edici, İlgi Çekici, Dikkat Çekici, Birlikte Çalışmayı Teşvik Edici ve Heyecan Verici olduğu yönünde görüş bildirdikleri Grafik 2‟de görülmektedir. Bu çalışmanın üçüncü alt problemi bağlamında Maddenin Değişimi konusunda uygulanan drama yönteminin sınıf içinde uygulanması sırasında yaşanan olumlu ve olumsuz olaylarla ilgili olarak “Madde Değişimi konusu işlenirken sınıf ortamında ne gibi olumlu veya olumsuz durumlar gözlemlediniz?” sorusu sorulmuştur. Öğrencilerin bu soru ile ilgili görüşlerinden elde edilen kodlamalara ait grafik Grafik 3 ve Grafik 4‟de sunulmuştur. Grafik 3. Drama Yönteminin Uygulanmasıyla ilgili olumsuz öğrenci görüşleri Çalışma grubunda yer alan öğrencilerin üçüncü alt problemle ilgili sorulan soruya verdikleri cevaplara ait kodlamalara bakıldığında öğrencilerin ses yapılması ve öğrencilerin kendi aralarında konuşmasıyla ilgili ortak görüş bildirdikleri görülmektedir. Drama yönteminin sınıfta uygulanması aşamasında oluşan diğer sınıf içi olumsuz davranışlar ise; sıraların itilmesi, dramaya karşı öğrencilerin bilgisi olmamasından kaynaklı acemilik yaşamaları, bulunduğu durum karşısında çekinme, ayağa kalkma davranışı, masaya vurarak ses çıkarma, başka şeylerle ilgilenme, tahtaya vurma, şımarma, hazırlıksız olma, sandalye ile oynama ve dersi dinlememe olduğu yönünde görüş bildirdikleri Grafik 3‟de görülmektedir. Grafik 4. Drama Yönteminin Uygulanmasıyla ilgili olumlu öğrenci görüşleri Çalışma grubundaki öğrencilerin üçüncü alt problemle ilgili sorulan sorulara verdikleri cevaplara ait kodlamalara incelendiğinde tüm öğrencilerin drama yönteminin heyecan verici olduğu ile ilgili ortak görüş bildirdikleri görülmektedir. Ayrıca öğrencilerin drama yönteminin etkileyici, farklı hisler uyandırıcı, başarıyı artırıcı, mutluluk verici, dramayı sevdikleri yönünde görüşe sahip oldukları Grafik 4‟de görülmektedir. Drama yönteminin uygulanmasıyla ilgili öğrencilerin olumlu ve olumsuz görüşlerinden oluşturulan kodlamalara ait oluşturulan model Şekil 2‟de sunulmuştur. ġekil 2. Drama Yönteminin Uygulanmasıyla ilgili öğrenci görüşlerine ait model Öğrencilerin üçüncü alt problemle ilgili verdikleri cevaplara ait kodlamalar Olumlu Görüş ve Olumsuz Görüş temaları altında toplanmıştır. Buna göre Olumlu Görüş teması altında başarıyı artırma, farklı hisler uyandırma, etkileyici olma, mutluluk verme, heyecan verme ve sevme kodları yer alırken, olumsuz görüş teması altında ise kendi içerisinde çekinme, acemilik, hazırlıksız olma, disiplinsizlik ve gürültü gibi kodlamalar yer almaktadır. Disiplinsizlik kodu başlığı altında tahtaya vurma, sıraların itilmesi, sandalye ile oynama, dinlememe, ayağa kalkma, şımarma, başka şeylerle ilgilenme yer alırken gürültü kodu başlığı altında kendi aralarında konuşma, ses yapma, masaya vurma almıştır. Öğrencilerin konuyla ilgili cevaplarından bazıları aşağıda verilmiştir: F: “.…oyun oynarken tahtaya çıkarken gürültü oldu. Oynamayanlar gürültü yaptı. Eğlenceli olduğu için tahtaya çıkarken şımardılar. Çok bağırdılar ve gürültü yaptılar..” D: “…Bazı arkadaşlar birbirleriyle konuştu. Ayaklarını masaya vurdular. Sıraları çektiler. Başka şeylerle ilgilendiler.....” B: “….Oynamaya çıkarken ses yapıyorlardı. …..” A: “….Ayağa kalkarken gürültü yapıldı. Siz dersi işlerken kendi aralarında konuşuyorlardı.. …..” 4. TARTIġMA 4.Sınıf Maddenin Değişimi konusunun yaratıcı drama yöntemiyle yürütülmesi hakkında öğrencileri görüşlerinin araştırıldığı bu çalışmanın birinci alt probleminin belirlenmesine yönelik yapılan analizlere göre drama yöntemi uygulanmadan önce fen ve teknoloji dersinde soru cevap, kitaptan okuma, anlatım yöntemlerinin yoğun olarak kullanıldığı belirmiştir. Dolayısıyla hala öğretmen merkezli bir anlayışın devam ettiği, öğretmenlerin geleneksel yaklaşım, yöntem ve teknikleri kullanmaktan kurtulamadıkları söylenebilir. 2004 yılında değişen Fen ve teknoloji Öğretim Programı‟nın bakış açısı Yapılandırmacı Öğrenme Teorisi‟dir. Öğrenenin etkin rol aldığı bu yaklaşımda; okumak ve dinlemek yerine tartışma, fikirleri savunma, hipotez kurma, sorgulama ve fikirler paylaşma gibi öğrencinin öğrenme sürecine etkin katılımı yoluyla öğrenme gerçekleşir. Bireylerin etkileşimi önemlidir. Öğrenenler, bilgiyi olduğu gibi kabul etmezler, bilgiyi yaratır ya da tekrar keşfederler (Perkins, 1999). Bilgi tüketmekten çok bilgi üretme beklenir. Çağdaş dünyanın kabul ettiği birey, kendisine aktarılan bilgileri aynen kabul eden, yönlendirilmeyi ve biçimlendirilmeyi bekleyen değil, bilgiyi yorumlayarak anlamın yaratılması sürecine etkin olarak katılandır (Yıldırım ve Şimşek, 2011). Yapılandırmacı teorinin en önemli özelliği, öğrenenin bilgiyi yapılandırmasına, oluşturmasına, yorumlamasına ve geliştirmesine fırsat vermesidir. Alışılmış yöntemde öğretmen bilgiyi verebilir ya da öğrenenler bilgiyi kitaplardan veya başka kaynaklardan edinebilirler. Ama bilgiyi algılamak, bilgiyi yapılandırmak ile eş anlamlı değildir. Öğrenen, yeni bir bilgi ile karşılaştığında, dünyayı tanımlama ve açıklama için önceden oluşturduğu kurallarını kullanır veya algıladığı bilgiyi açıklamak için yeni kurallar oluşturur (Brooks ve Brooks, 1993). Bir başka deyişle yapılandırmacılık çevre ile insan beyni arasında güçlü bir bağ kurmadır. Tüm öğretmenlere öğrenci merkezli uygulamaların yürütülme süreci ve önemiyle ilgili MEB‟in verdiği seminerlerin etkili olmadığı söylenebilir. Öğretmenlerin bu uygulamaların etkililiğini kavrayamadıkları düşünülebilir. Ayrıca analiz bulgularına göre, fen ve teknoloji dersinin önemli bir yöntemi olan laboratuar yönteminin kullanılmadığı tespit edilmiştir. Özellikle basit araç-gereçlerin kullanılmasıyla gerçekleştirilebilecek deneylerin yapılmaması düşündürücüdür. Drama yöntemi ve drama öncesi işlenen derse yönelik öğrenci görüşlerinin araştırıldığı ikinci problemin çözümünden sağlanan bulgular incelendiğinde; derslerin etkili ve kalıcı olduğu konusunda görüş bildirildiği tespit edilmiştir. Drama yönteminin uygulanmasıyla yürütülen derslerin zevkli, motive edici, ilgi çekici, heyecan verici olduğu söylenmiştir. Dolayısıyla öğrencilerin aktif olarak rol oynadıkları etkinlikleri içeren derslerin daha verimli olduğu söylenebilir. Bu bulgu literatürde bulunan diğer çalışmalarla uyumluluk göstermektedir. Drama yöntemiyle yürütülen fen ve teknoloji derslerinde verilen konu ve kavramların daha iyi öğrenildiği, öğrencilerin başarılarının arttığı ve öğrencilerin fene yönelik olumlu tutum sergiledikleri tespit edilmiştir (Kahyaoğlu, Yavuzer ve Aydede, 2010; Çam, Özkan ve Avinç, 2009; Sağırlı ve Gürdal, 2002). Ayrıca, Akın (1993) ve Uysal (1996)‟ın, gelişim düzeyine yaratıcı drama yönteminin etkisini araştırdıkları çalışmalarda elde edilen sonuçlar bu çalışmanın bulgularını destekler niteliktedir. Kavcar (1985), O‟Neill ve Lambert (1995), Gönen ve Dalkılıç (1998) dramanın sosyal bir süreç olduğunu, sosyal iletişime ve grupla çalışmaya olanak tanıyarak becerilerin gelişmesinde rol oynadığını belirtmektedirler. İlgili literatürde drama yönteminin bireyler arasındaki farklılıklara hoşgörü ile bakabilmeyi sağladığı ifade edilmektedir (Nixon, 1988; O‟Neill,1990; Ömeroğlu 1990; Üstündağ 1994; Fleming, 1995). Drama etkinlikleri sırasında katılımcılar, başkahraman ve diğer karakterlerin karşılaştıkları bir durum tasarlayabilirler ve onların nasıl hissettiklerini hayal edebilirler (Mages, 2006). Bunun yanı sıra drama sürecinde öğrenciler düşüncelerini, anlayıp öğrendiklerini, bilgilerini drama ile bütünleştirip, dramada sunulan problem ve olaylar çerçevesinde karar verme, problem çözme ve olaylara farklı bakış açılarıyla bakabilmeyi başarabilmektedir. Dramada sözlü ve sözsüz iletişim yolları çok farklı şekillerde sunulabildiğinden dolayı farklı durumlarda öğrendikleri bilgiyi tecrübe edebilmekte, böylece bilginin hem transferi hem de kalıcılığı sağlanabilmektedir (Annarella, 1992; Poston-Anderson, 2008). Öğrencilerin drama sayesinde dersi öğrenme isteklerinin, derse olan ilgilerinin, devam ve katılımlarının arttığına dair ifadelerinin yer alması alan yazını tarafından da desteklenmektedir (Fleming, 2008). Dramayla sürdürülen derslerin yürütülme süreciyle ilgili görüşlerin arasında olumsuz olarak ifade edilen görüşlerin olduğu tespit edilmiştir. Bu tür bir ders sürecine alışkın olmayan öğrencilerin ortak olarak belirttikleri ifadeler; disiplinsizlik, şımarma, ayağa kalkma, tahtaya vurma, gürültünün olması, başka şeylerle ilgilenme gibi sıralanabilir. Öğrencilerin aktif rol oynadığı öğrenme yaklaşımlarıyla yürütülen derslerde bu tür durumlarla karşılaşılmasının normal olduğu söylenebilir. Bu durum, yeni olan bu uygulamaya öğretmenin ve öğrencilerin alışkın olmamasından kaynaklandığı şeklinde yorumlanabilir. Öğretmen ve öğrenciler öğrencilerin aktif olarak yürütüldüğü derslere alışkın olmaları durumunda olumsuzlukların süreç içersinde azaltılabileceği ve hatta ortadan kaldırılabileceği düşünülmektedir. 5. SONUÇ ve ÖNERĠLER Araştırma sonucunda elde edilen nitel veriler genel olarak değerlendirildiğinde, yaratıcı drama yöntemiyle öğrencilerin daha iyi öğrendikleri ve konuyu daha iyi anladıkları görülmüştür. Ayrıca, öğrenme sürecinde öğrencilerin merak, heyecan, mutluluk ve derse istek duyma gibi duyguları yoğun olarak yaşadıkları saptanmıştır. Bu bulgular dikkate alındığında yaratıcı drama yöntemiyle, derse ilgi ve isteklerinin yüksek olmasından dolayı başarı düzeylerinin artabileceği söylenebilir. Ayrıca, yaratıcı drama yönteminin uygulandığı sınıf ortamının arkadaşları ile yan yana oturmalarına ve birlikte grup olarak canlandırma yapmalarına olanak sağladığı için arkadaşları ile daha iyi iletişim kurabildiklerini, grup çalışmaları sayesinde arkadaşlarını daha iyi anladıkları ve birbirleriyle paylaştıklarını belirtmişlerdir. Öğrencilerden elde edilen bu nitel veriler değerlendirildiğinde, öğrencilerin derste mutlu oldukları, yaratıcı drama yöntemi ile daha iyi anladıkları ve öğrenebildikleri anlaşılmaktadır. Özellikle ilköğretim düzeyindeki çocukların yaratıcı drama sayesinde konuları oyun yoluyla öğrenmeleri çocukların gelişim özellikleri düşünüldüğünde önemli görülebilir. Buna bağlı olarak yürütülen çalışmanın sonuçlarına yönelik geliştirilen öneriler aşağıdaki gibidir. Geleceğin bilgi toplumunu yakalamak için ilköğretimde itibaren genç nüfusun bilim ve teknolojiye çok daha fazla ilgi duyması sağlanmalı, öğrencilerin bilgili sadece öğrenmeleri değil öğrenilenlerin kavranması ve uygulanması öngörülüyorsa öğrencilerin aktif katılımını sağlayan drama yöntemi öğretim kademelerinde yaygınlaştırılmalı ve özendirilmelidir. Eğitim sistemimizde genellikle kullanılan, öğrencinin aktif katılımını sağlamayan, sadece bilgi aktarımını kapsayan, öğrencinin bilişsel alanın bilgi basamağının gelişimi hedefleyen geleneksel öğretim yöntemlerinden vazgeçilmelidir. Geleneksel öğretim yöntemleri öğrencilerin derse aktif olarak katılımını azalmaktadır. Oysaki araştırmalar öğrencilerin öğrenme ortamındaki uyarıcılarla aktif bir biçimde etkileşime girmesi gerektiğimi ortaya koyduğundan katılımcıların araştırmasına, keşfetmesine, kendi duygu ve düşüncelerini herhangi bir yanlış yapma korkusu olmadan özgürce ifade edebilecekleri sınıf atmosferleri oluşturulmalıdır. Öğretimde kullanılacak yöntemi teknik ve stratejilerin tespiti ve uygulamasına ilişkin olarak öğretmenlere kılavuz kitaplar hazırlanmalı, öğretmenleri bilgilendirici web sayfaları, CD‟ler, kitaplar ve programlar hazırlanmalıdır. Öğretmenlerin drama yöntemini kullanabilmeleri için alan bilgisine sahip olmalarının yanında iyi bir drama lideri olmaları da gereklidir. Bu yüzden Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde öğretmenlere drama konulu hizmet içi eğitim kursları açılmalıdır. KAYNAKLAR Adıgüzel, H. Ö (1993). Oyun Ve Yaratıcı Drama İlişkisi, Ankara: Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Adıgüzel, Ö. (2006).Yaratıcı Drama Kavramı, Bileşenleri Ve Aşamaları, Yaratıcı Drama Dergisi, Sayı:1(17-31). Akın, Meryem. (1993). Farklı Sosyo-Ekonomik Düzeylerdeki İlkokul Üçüncü Sınıf Öğrencilerinin Sosyalleşme Düzeylerine Yaratıcı Drama Eğitiminin Etkisi. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi. Ankara. Akyol, A. K. (2003). Drama Ve Dramanın Önemi (Drama And İts Significance) Türk Egitim Bilimleri Dergisi. Cilt 1, Sayı 2 Annarella, L.A. (1992) Creative Drama İn The Classroom. (Erıcdocument Production Serviceno. ED391206) ASCD Alexandria, 1993.Australia: Oxford University Press. Bar, V. ve Galili, I. (1994). Stages Of Children’s Views About Evaporation. International Journal Of Science Education, 16, 157-174. Ben Zvi, R., Eylon, B., ve Silberstein, J. (1987). Students’visualisation Of Chemical Reaction. Education In Chemistry, 24(49), 117-120. Brooks 1. G. And M. G. Books. The Case For Constructivist Classrooms, Virginia, Buluş-Kırıkkaya, E., Güllü, D. (2008). İlköğretim Beşinci Sınıf Öğrencilerinin Isı-Sıcaklık Ve Buharlaşma-Kaynama Konularındaki Kavram Yanılgıları, İlköğretim Online, 7(1), 15-27. Cassell, C., Buehring, A., Symon, G., Johnson, P. ve Bishop, V. (2005). Qualitative Management Research: A Thematic Analysis Of İnterviews With Stakeholders İn The Field, Report To ESRC Ceylan Soylu, H.(2011). “Yaşamımızdaki Elektrik” Ünitesinde 6.Sınıf Öğrencilerinin Kavram Karikatürleri Kullanımına İlişkin Öğrenci Görüşleri, 2nd International Conference On New Trends İn Education And Their Implications, Bildiri Kitabı, (Ss 1445-1456), Ankara Çam, F., Özkan, E. ve Avinç, İ. (2009) Fen Ve Teknoloji Dersinde Drama Yönteminin Akademik Başarı Ve Derse Karşı İlgi Açısından Karşılaştırmalı Olarak İncelenmesi: Köy Ve Merkez Okulları Örneği, GÜ, Gazi Eğitim Fakültesi Dergisi, Cilt 29, Sayı 2, 459-483. Çepni , S. (2005) Araştırma Ve Proje Çalışmalarına Giriş, (2. Baskı), Trabzon ISBN 975-417000-2. Didiş, N. , Özcan, Ö. ve Abak, M. (2008). Öğrencilerin Bakış Açısıyla Kuantum Fiziği: Nitel Çalışma. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 34, 86-94. Fleming, M. (1995). Starting Drma Teaching, David Fulton Publishers, London. Fleming, M. (2008). Starting Drama Teaching (2nd Ed.). New York: Routledge. Gabel, D. L., Samuel, K. V. ve Hunn, D. (1987). Understanding The Particulate Nature Of Matter. Journal Of Chemical Education, 64(8), 695-697. Gönen, M. ve Dalkılıç, N. U. (1998), Çocuk Eğitimde Drama, İstanbul: Epsilon Yayıncılık. Griffits, A. K. ve Pretson, K. R. (1992). Grade-12 Students’misconceptions Relating To Fundemantel Characteristics Of Atom And Molecüles, Journal Research İn Science Teaching, 29(6), 611-628. Kaf, Ö. (2000). Hayat Bilgisi Dersinde Bazı Sosyal Becerilerin Kazandırılmasında Yaratıcı Drama Yönteminin Etkisi. Ç.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 6(6), 173–184. Kahyaoğlu, H., Yavuzer, Y. ve Aydede, N. M.( 2010). Fen Bilgisi Dersinin Öğretiminde Yaratıcı Drama Yönteminin Akademik Başarıya Etkisi, Türk Eğitim Bilimleri Dergisi,8(3),741-758. Kavcar, C. (1985). Örgün Eğitimde Dramatizasyon. Eğitim Ve Bilim, TED Yayınları, 56, 3241. Kishore R., Agrawal, M. ve Rao, H.R., (2005). Determinants Of Sourcing During Technology Growth And Maturity: An Empirical Study Of E-Commerce Sourcing. Journal Of Management Information Systems. 21(1), 47-82. Lemke J. L.(2001). Articulating Communities: Sociocultural Perspectives On Science Education. VOL. 38, NO. 3, PP. 296- 316 (2001) Mages, Wendy K. (2006).Drama And İmagination: A Cognitive Theory Of Drama 'S Effect On Narrative Comprehension And Narrative Production. Miles, M.B. ve Huberman, A.M. (1994). Qualitative Data Analysis: An Expanded Sourcebook. (2nd Edition). Thousands Oaks, CA: Sage Morgül, M. (1995). Yaratıcı Drama İle Oynayarak Yaşayarak Öğren. İstanbul: Ya-Pa Yayın Pazarlama San. ve Tic. A.Ş. Nixon, J. (1988). Teaching Drama” A Teaching Skills Workbook, Fokus On Education, Mac Millan Education Ltd., Londan .Novenber1999:6-11 Novick, S. ve Nussbaum, J. (1981). Pupils’understanding Of The Particulate Nature Of Matter: Across Age Study. Science Education, 65, 187-196. Okvuran, A. (2001). Okulöncesi Dönemde Yaratıcı Drama. Çoluk Çocuk Dergisi, 3:22-25. O'Neill, C. ve Lambert, A.(1990). Drama Structures A Practical Handbook For Teachers, Heinemann Educational Book Inc. London O‟Neill, C. ve Lambert, A. (1995). Drama Structures: A Practical Handbook For Teachers. Hutchinson, London. Osborne, R. J. ve Cogrove, M. M. (1983). Childrens’conceptions Of The Changes Of The State Of Water. Journal Of Research İn Science Teaching, 20, 825-838. Ömeroğlu, E. (1990). Ana Okuluna Giden Beş Altı Yaşındaki Çocukların Sözel Yaratıcılıklarının Gelişmesine Dramanın Etkisi, Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Yayımlanmamış Doktora Tezi Ankara. Ömeroğlu Turan, E. ve Can Yaşar, M. (1999). Okulöncesi Eğitimde Drama Etkinlikleri. Gazi Üniversitesi Anaokulu/Anasınıfı Öğretmeni El Kitabı. Rehber Kitaplar Dizisi. İstanbul. Ya-Pa Yayın Pazarlama San. Ve Tic. A.Ş. S. 91-110. Öztürk, A. (1999). Öğretmen Yetiştirmede Yaratıcı Drama Yöntemiyle İşlenecek Tiyatro Dersinin Öğretmen Adaylarındaki Sözel İletişim Becerilerine Etkileri. Eğitimde Tiyatroda Yaratıcı Drama, Çağdaş Drama Derneği Bülteni, 3,4: 33-35. Perkins, D. N.(1999). The Many Faces Of Constructivism. Educational Leadership Poston-Anderson, B. (2008). Drama: Learning Connections İn Primary Schools. Punch, K. F. (2005). Sosyal Araştırmalara Giriş: Nicel Ve Nitel Yaklaşımlar. Ankara: Siyasal Kitabevi. Sağırlı, H. E. ve Gürdal, A. (2002). Fen Bilgisi Dersinde Drama Tekniğinin Öğrenci Tutumuna Etkisi, V.Ulusal Fen Bilimleri ve Matematik Eğitimi Kongresi, 16-18 Eylül, ODTÜ, S:86, Ankara. San, İ. (1990) Eğitimde Yaratıcı Drama, Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi, Cilt: 23 (Sayı:2): 573–574. San, İ. (1996). Yaratıcılığı Geliştiren Bir Yöntem Ve Yaratıcı Bireyi Yetiştirme Bir Disiplin: Eğitsel Yaratıcı Drama. Yeni Türkiye Dergisi, 7: 148-160. San, İnci (1998) . Yaratıcı Drama Çalışmalarının Dünü Ve Bugünü. 2. Ulusal Çocuk Kültürü Tiyatroda Yaratıcı Drama Dergisi, ÇDD Yay. S.2, 1999, Ankara. Tuluk, N. (2004). Yaratici Drama. Pivolka, 3 (15), 10-12. Uysal, F. N. (1996). Anaokuluna Giden 5-6 Yaş Grubu Çocuklarda Yaratıcı Drama Çalışmalarının Sosyal Gelişim Alanına Olan Etkisinin İncelenmesi. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara. Üstündağ, T. (1994). Günümüz Eğitimde Dramanın Yeri, Yaşadıkça Eğitim, 9 (37). Üstündağ, T. (1998). Vatandaşlık Ve İnsan Hakları Eğitimi Dersinin Öğretiminde Yaratıcı Dramanın Erişiye ve Derse Yönelik Öğrenci Tutumlarına Etkisi, Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı:14, 133-138. Üstündağ, T. (2002). Temel Eğitimde Drama. Yaratıcı Drama 1985-1995 Yazılar (Edt. H. Ömer Adıgüzel,). Ankara: Naturel Yayınları. Yıldırım, A. ve Şimşek, H. (2011). Sosyal Bilimlerde Nitel Araştırma Yöntemleri. 8. Basım, Ankara: Seçkin Yayınları.
Benzer belgeler
this PDF file - Yaratıcı Drama Dergisi
yöntem, her bir kavram için sınırlı sayıda kategorinin elde edileceği ve bu kategorilerin çalışmada
toplanan verilerin analiz edilmesiyle oluşturulacağı esasına dayanır (Didiş, Özcan & Abak, 2008)....
Yaşam Becerilerinin Kazandırılmasında Yaratıcı Drama Yönteminin
tutum ve düşüncelerini, yorumlarını belirlemek amacıyla gerçekleştirilmiştir. „Maddenin Değişimi‟ konusunun öğretiminde,
yaratıcı drama yönteminin kullanıldığı etkinlikler geliştirilerek, uygulanmı...
Yaratıcı Dramanın Okula Yabancılaşma Yaşayan İlköğretim 5. Sınıf
yaratıcı drama yönteminin kullanıldığı etkinlikler geliştirilerek, uygulanmıştır. Nitel araştırma yaklaşımının kullanıldığı bu
çalışmada veri toplama aracı olarak yarı yapılandırılmış mülakat geliş...
İndir - Yaratıcı Drama Dergisi
tutum ve düşüncelerini, yorumlarını belirlemek amacıyla gerçekleştirilmiştir. „Maddenin Değişimi‟ konusunun öğretiminde,
yaratıcı drama yönteminin kullanıldığı etkinlikler geliştirilerek, uygulanmı...
İngilizce Sözcük Gruplarının Öğretilmesinde Yaratıcı Drama
Bu çalışma, drama etkinlikleriyle yürütülen fen ve teknoloji dersi hakkında İlköğretim 4. sınıf öğrencilerinin algı,
tutum ve düşüncelerini, yorumlarını belirlemek amacıyla gerçekleştirilmiştir. „M...