Aylık Dergi “Tepe`den” Aralık 2015
Transkript
Aylık Dergi “Tepe`den” Aralık 2015
ISSN: 2148-4619 Sayı: 10 ∆ Aralık 2015 Tepe Savunma ve Güvenlik Sistemleri'nin Kurumsal Yayınıdır Bilkent Üniversitesi Güvenlik Müdürü Ahmet Özban: "5 yıldır minimum düzeyde sorunla etkinliklerimizi gerçekleştiriyoruz" Tepe Çağrı Merkezi 5000 m2’lik yeni lokasyonunda hizmette Tepe’de geçen 10 yıla hizmet ödülü Etkinlik güvenliği İçindekiler Odak Etkinlik ve organizasyon güvenliğinde kilit noktalar....2 Söz Müşterinin Bilkent Üniversitesi Tepe'ye emanet......................................6 Vaka Analizi Etkinlik güvenliğinde yaşanabilecek sorunlar..............10 Tepe'den Haberler Tepe’de geçen 10 yıla hizmet ödülü...................................11 2 Tepe'den Tepe Çağrı Merkezi 5000 m2’lik yeni lokasyonunda hizmete girdi..........................................12 Nuran Şahin: “Konforlu ve huzurlu bir ortamda çalışmak sunduğumuz hizmetlere de yansıyor”......17 6 Güvenlik Penceresi Özel güvenlik mevzuatında son gelişmeler..................20 ATO Fuarı gerçekleştirildi.............................................................21 Zaman Yolcusu Şekil değiştiren bombalar .........................................................22 Gelişim Zamanı Neyi, nasıl söylediğimiz sözlerimiz kadar önemli......24 12 Gezgin Beyazla örtülü su cenneti Abant...........................................26 Güvenli Adrenalin Yoldan çıkanların sevdiği spor: Off-Road........................28 Sokaktan Manzaralar Fuarlar, konserler ve benzeri kalabalık etkinliklerde kendinizi güvende hissediyor musunuz?......................32 TEPE’den Tepe Savunma ve Güvenlik Sistemleri San. A.Ş. Yayın Organı Yayın türü: Yerel, süreli, üç aylık dergi Tepe Savunma ve Güvenlik Sistemleri Adına İmtiyaz Sahibi: Levent Güler Sorumlu Müdür: Sanem Subaşı Yayın Koordinatörü: Aylin Tarhan Kuru Editör: Seda Nur Çınar Grafik Tasarım: Kadir Kaymakçı Fotoğraflar: Yusuf Aslan Katkıda Bulunanlar: Ayşe Başcı Yazışma Adresi: Mustafa Kemal Mah. Dumlupınar Bulvarı Tepe Prime No. 266/C-17-24, Ankara Tel: 0 312 248 80 00, Faks: 0 312 248 80 49 Web: www.tepesavunma.com.tr Yapım: Konak Medya Yıldız Posta Cad. Akın Sitesi 3. Blok No: 10 K: 5 D: 54 Gayrettepe İstanbul Tel: 0 212 216 97 00 www.konakmedya.com Renk Ayrımı ve Baskı: Has Matbaacılık Necatibey Cad. Bilecik Pasajı 27/8 Sıhhiye-Ankara Tel: 0 312 231 23 43 Faks: 0 312 394 83 24 editörden Değerli dostlarımız, 10 17 22 Tepe Savunma Ve Güvenlik Sistemleri’nin kurumsal yayını TEPE’den dergisinin 10.sayısıyla birlikteyiz. Bu sayımızın “Odak” konusu, özel toplantı, açılış, fuar, seminer, turne, festival, spor müsabakaları, toplu geziler, konser ve spor faaliyetlerini içeren çeşitli etkinlik ve organizasyonlarda güvenlik detayları üzerine. Etkinlik ve organizasyonların sorunsuzca tamamlanabilmesi için büyük önem teşkil eden güvenliği sağlamada güvenlik görevlilerine büyük rol düşüyor. Tepe Savunma ve Güvenlik ekibi, etkinlik ve organizasyon güvenliği alanında deneyimli kadrosuyla müşterilerinin beklentilerini yerine getiriyor. 20 bin nüfusa sahip olan ve ortalama 1300 etkinliğin gerçekleştirildiği Bilkent Üniversitesi’nin güvenliğinde Tepe Savunma ve Güvenlik Sistemleri’nin tecrübesinden yararlanılıyor. Bilkent Üniversitesi bu çerçevede yeni sayımıza konuk oldu. Tepe Savunma ve Güvenlik’in uzman kadrosuyla oluşturdukları güvenlik önlemlerini, TEPE’den dergisi okurları ile paylaştılar. Vaka Analizi sayfalarında ise, etkinliklerde güvenliği sağlarken karşılaştığımız bir olayı sizler için inceledik. “Tepe’den” bölümümüzün bu sayıdaki konuğu Tepe Çağrı Merkezi. Ankara’da Bilkent Center’da 5000 M2’lik yeni lokasyonuna taşınan, kapasitesi 1000 koltuğa ulaşan Tepe Çağrı Merkezi ve Müşteri Hizmetleri Direktörü Nuran Şahin ile Tepe Çağrı Merkezi’nin yeni yapılanmasının ve verdiği hizmetlerin detaylarını konuştuk. Gelişim Zamanı sayfalarımızda ise iş hayatında etkili iletişimin önemi ve yöntemlerine değindik. Dört mevsim doğanın farklı yüzünü yansıtan Abant da bu sayımızın arasında yerini aldı. Keyifle okumanız dileğiyle… Tepe Savunma ve Güvenlik Sis. San. A.Ş. 26 1 Odak Etkinlik ve organizasyon güvenliğinde kilit noktalar Etkinlik ve organizasyonların sorunsuzca tamamlanabilmesi için büyük önem teşkil eden güvenliği sağlamada güvenlik görevlilerine büyük rol düşüyor. El metal dedektörü, X-ray cihazı gibi ekipmanlarla fiziksel güvenliği destekleyen özel güvenlik ekipleri, etkinlik öncesi hazırlığa saatler öncesinden başlıyor. Özel toplantı, açılış, fuar, seminer, turne, festival, spor müsabakaları, toplu geziler, konser ve spor faaliyetlerini içeren çeşitli etkinlik ve organizasyonlarda güvenliği sağlamanın yolu tüm detaylara dikkat etmekten geçiyor. Genel asayişin sağlanması, davetsiz misafirlere ya da istenmeyen maddelere karşı davetiye giriş kontrolleri, konuk yönlendirme, kalabalık kontrolü veya sergilenen ürün ya da eserlerin korunması amacıyla gerekli ekipler oluşturulup, donanımları sağlanarak güvenlik hizmetlerinin yürütülmesi gerekiyor. Doğru nitelikte 2 Aralık 2015 personel ve doğru teçhizatın kullanılması, görev bölgesinin potansiyel riskler yönünden analiz edilmesi, katılımcılar ve bölge halkının profilinin incelenmesi, organizasyonun hiçbir güvenlik ihlali olmadan tamamlanabilmesi için dikkate alınması gereken başlıca unsurlar arasında yer alıyor. Etkinlik ve organizasyonlarda yoğun olarak karşılaşılan çeşitli risk faktörleri arasında terör faaliyetleri, sabotaj, yangın, hırsızlık, patlayıcı maddeler, kavga, protesto eylemleri, toplu eylemler ve acil durumlar yer alıyor. 3 Odak Alınacak güvenlik tedbirleri bu unsurlara göre yapılacak güvenlik risk değerlendirmesi sonucunda belirleniyor. Günlük organizasyonların güvenliğinin sağlanmasında birçok önemli ayrıntı bulunuyor. Mekanın fiziksel olarak detaylı incelenmesi, güvenlik noktaları ve devriye güzergahlarının belirlenmesi, giriş/ çıkış ya da sadece giriş veya çıkış yapılacak kapıların belirlenmesi, yönlendirme bantları ve/veya bariyerlerin yerleştirilmesi, araçların yönlendirilmesi, kapı metal dedektörü, el metal dedektörü kullanılacak girişlerin belirlenmesi, hazırlanacak güvenlik risk değerlendirmesinde belirleniyor. 4 Aralık 2015 Güvenlik önlemleri saatler öncesinden alınıyor Etkinlik ve organizasyon güvenliği için hazırlık en geç 4 saat önce başlıyor. Organizasyonda görev yapacak güvenlik personelinin, amir ve yöneticilerin; izleyicilerin ve misafirlerin yerlerini almasından en geç 4 saat öncesinden görev yerinde hazır bulunması gerekiyor. Yöneticiler, güvenliği sağlanacak mekanı fiziksel olarak detaylı şekilde inceledikten sonra risk analizini yapıyorlar. Hazırlanan koruma ve risk analizi raporuna göre güvenlik açısından risk teşkil eden bölgelerin tespit edilerek fiziki ve elektronik güvenlik ile desteklenmesi gerekiyor. Hazırlıklar iç ve dış kapı kontrollerinin yanı sıra, dinlemeyi önleme “bilgiyi koruma” (özel toplantılar için), giriş-çıkış metal ve silah tespit dedektör kontrollerini içeriyor. Müşteri memnuniyetini sağlamada eğitimli ve tecrübeli personel farkı ön plana çıkıyor. Öfke kontrolü, Etkinlik ve organizasyon güvenliğinde ana riskler ¬¬ Terör faaliyetleri ¬¬ Sabotaj ¬¬ Yangın ¬¬ Hırsızlık ¬¬ Patlayıcı maddeler ¬¬ Kavga ¬¬ Protesto eylemleri ¬¬ Toplu eylemler ¬¬ Acil durumlar beden dili ve etkili iletişim, 5188 sayılı özel güvenlik hizmetleri kanun kapsamındaki yetki ve sorumluluklar, özel güvenlik formasyonu gibi eğitimleri almış güvenlik personelleri, görev bilinci dahilinde her türlü olaya karşı hızlı ve çözümcü olarak müdahale edebiliyorlar. Fuar, toplantı, konser vb. organizasyonlarda özellikle etkinliğin yapılacağı alanın güvenliğinin tamamen sağlanarak içeri yasaklı maddeler, ateşli ve ateşsiz silahlar, patlayıcı madde girişinin tamamen engellenmesi dikkat edilmesi gereken en önemli noktadır. Katılımcıların yanı sıra etkinliği gerçekleştirecek sanatçı veya VİP kişilerin de güvenliği için hazırlanmış olan risk analizinde bu kapsamda öngörülen tehditlerin de değerlendirilmesi yapılarak gerekli tedbirler alınıyor. Teknolojiye uyumlu ekipmanlar fiziki güvenliğin tamamlayıcısı El tipi metal dedektör, kapı metal dedektörü, X-ray kontrol cihazı, yönlendirme/engelleme bariyerleri, yönlendirme bantları, koruma araçları ve telsiz… Organizasyonların ihtiyacına göre fiziki güvenliği tamamlayıcı ekipman ve teçhizatla tamamlayıcı tedbirler alınıyor. Bu kapsamda tamamlayıcı tedbir olarak CCTV merkezi destekli kamera takip sistemi olayın gerçekleşmeden önceki süreçte tespiti ve gerekli müdahalenin yapılması hususunda önemli rol oynuyor. Bununla birlikte kapı dedektörleri ve X-ray cihazları sayesinde asayişi olumsuz etkileyebilecek ateşli-ateşsiz silahların, hatta patlayıcı maddelerin tespiti ile can ve mal kaybının önüne geçilmesi sağlanıyor. X-ray sayesinde katı maddelerin tespitinin yanı sıra yanıcı ve uçucu sıvı maddelerin de tespiti yapılabiliyor. Tepe Savunma ve Güvenlik, etkinlik ve organizasyon güvenliği alanında deneyimli kadrosuyla müşterilerinin beklentilerini yerine getiriyor. Tepe Savunma ve Güvenlik bu kapsamda; bahar dönemi ile birlikte Bilkent Üniversitesi konser ve etkinlikleri, ODTÜ Vişnelik konserleri, Gazi Üniversitesi jazz konserleri gibi etkinliklerin yanı sıra TEPE Prime’da gerçekleşen açık hava konserleri ve dinletilerde de hizmet veriyor. Tamamlayıcı ekipmanlar hayat kurtarıyor Hazırlanan koruma ve risk analizi raporuna göre güvenlik açısından risk teşkil eden bölgelerin tespit edilerek fiziki ve elektronik güvenlik ile desteklenmesi gerekiyor. Bu tamamlayıcı ekipmanlardan el tipi metal dedektör, kapı metal dedektörü, X-ray kontrol cihazı, yönlendirme/ engelleme bariyerleri, yönlendirme bantları, koruma araçları ve telsiz öne çıkıyor. CCTV merkezi destekli kamera takip sistemi olayın gerçekleşmeden önceki süreçte tespiti ve gerekli müdahalenin yapılması hususunda önemli rol oynuyor. Kapı dedektörleri ve X-ray cihazları sayesinde asayişi olumsuz etkileyebilecek ateşli-ateşsiz silahların, hatta patlayıcı maddelerin tespiti ile can ve mal kaybının önüne geçilmesi sağlanıyor. X ray sayesinde katı maddelerin tespitinin yanı sıra yanıcı ve uçucu sıvı maddelerin de tespiti yapılabiliyor. 5 Söz Müşterinin Bilkent Üniversitesi Tepe Savunma ve Güvenlik’e emanet 20 bin nüfusa sahip ve ortalama 1300 etkinliğin gerçekleştirildiği Bilkent Üniversitesi’nin güvenliğinde Tepe Savunma ve Güvenlik Sistemleri’nin tecrübesinden yararlanılıyor. 5 senedir Bilkent Üniversitesi’nin güvenlik müdürlüğünü yapan Ahmet Özban ile Bilkent Üniversitesi’nin güvenlik sistemi, Tepe Savunma ve Güvenlikle işbirlikleri üzerine konuştuk. 6 Aralık 2015 1986’da 386 öğrenciyle eğitime başlayan Bilkent, bugün 9 fakültesi ve 2 yüksekokuluyla 14 bin 363 öğrenciye eğitim veriyor. 5 bin dönümlük alanda akademik personel, öğrenciler, mevcut şirketlerin çalışanları, teknoloji merkeziyle birlikte 20 bin kişilik bir nüfusun güvenliği Tepe Güvenlik ekibi ve tecrübesiyle sağlanıyor. Yaklaşık 600 bin metrekare kapalı alana sahip üniversitenin bulunduğu alanda yalnızca derslikler ve üniversite yönetim binaları değil lojmanlar, yurtlar ve farklı özel şirketlerin binaları da bulunuyor. Açık kampüs uygulaması olan Bilkent Üniversitesi’ne, kayıt yaptırarak herkes girebiliyor. Üniversite kütüphanesini kullanan dış kullanıcı sayısı 200 bin civarında. Üniversitede hayat 24 saat güvenle devam ediyor Şehrin güvenlik problemlerinden arındırılmış güvenli bir kampüs alanı elde etmek için çalıştıklarını Ahmet Özban belirten Bilkent Üniversitesi Güvenlik Müdürü Ahmet Özban, “Laboratuvarların bir kısmı 24 saat, kütüphane gece 12:00’a kadar hizmet veriyor; özetle kampüste hayat 24 saat devam ediyor. Biz de güvenlik uygulamalarımız ve Tepe’nin tecrübeli güvenlik personeliyle birlikte kampüs içinde yaşayan herkesin gece yarısı da dahil günün 24 saati rahatlıkla ve güvenle yaşayabilmesi için çalışıyoruz” diyor. Ahmet Özban, ormanlık arazinin de geniş yer kapladığı bu alanda, hem kapalı alan hem de açık alan güvenliği sağlamak için hayata geçirdikleri uygulamalardan şu sözlerle bahsediyor: “Güvenli alan oluşturmada tek başına fiziki önlemlerin yeterli olmadığı öngörüldüğünden, 313 kamerayı takip eden Kamera Kontrol Merkezi’ni kurduk. Kampüs içinde hassasiyet gösteren tüm noktalarda kamera kayıt sistemi oluşturuldu. Kamera kayıt sisteminin oluşturulması, geliştirilmesi ve işletimi sürecinde Tepe Savunma ve Güvenlik Sistemleri’nden destek alındı. Kameranın hangi bölgeye ne amaçla konulacağı ve kameradan beklenen görevin ne olduğu konularında Tepe’nin tecrübesinden yararlanıldı. Kameralar sensörlü hale getirilerek yapılan farklı görev tanımlarına göre kameraların güvenlik personeli gibi çalışması sağlanıyor. Buna ek olarak, 7 Söz Müşterinin Özban, kampüs çevresinde de güvenli alan oluşturduklarının altını çiziyor. “Etkinliklerde Tepe Güvenliğin tecrübesiyle sorun yaşamıyoruz” Üniversitede etkinlikler genelde bahar aylarındaki bahar şenlikleriyle artıyor. Özban’ın belirttiğine göre, Bilkent Üniversitesi yıl içerisinde öğrenci kulüpleri ve fakülte başkanlıklarının bir kısmı dış katılıma kapalı olmak üzere ortalama 1500 civarında etkinliğe ev sahipliği yapıyor. güvenlik harekat merkezinde bilgiler depolanıyor, birim amirleri tarafından kontrol ediliyor ve ilgili personele iletiliyor. Güvenlik personelimiz kulaklıkla ortamdan ayrılmadan devriye yaparken, bu bilgi akışını dinleyebiliyor. Kamera kayıtlarını 6 ay, muhabere kayıtlarını 2 yıl süreyle muhafaza ediyoruz.” Kampüse özel güvenlik çağrı hattı Özban’ın belirttiğine göre, kampüste yaşayan herkesin kendi güvenliğinden de sorumlu olduğu 8 Aralık 2015 düşüncesiyle 6666 acil hat merkezi oluşturulmuş. 24 saat herkesin arayabileceği bu hatta yapılan bildirimler sonuçlandırarak ilgili kişiler bilgilendiriliyor. “Ana sorumluluk alanımız içinde olmayan bizi direkt olarak ilgilendirdiğini düşündüğümüz yakın çevremizde ortaya çıkan ve güvenliği ilgilendiren problemlerde (dilenci, satıcı bulunması gibi) kolluk kuvvetleriyle müşterek olarak bölgeden uzaklaştırıyoruz” diyen Etkinliklerde Tepe’nin tecrübeli personelinin katkısı daha da ortaya çıkıyor: “Öğrencilerimiz farklılıklara oldukça saygılıdırlar. Bu yüzden radikal önlemlere yerine özel hayata saygılı olarak, gerektiğinde müdahale anlayışıyla hareket etmenin yeterli olduğunu görüyoruz. Sorunların daha çokdış katılıma açık, alkol alınan ve oldukça kalabalık geçen etkinliklerde olabileceğini gözlemledik. Tepe’nin desteğiyle 5 yıldır minimum düzeyde sorunla etkinliklerimizi gerçekleştiriyoruz. Dışarıdan girişleri kontrollü hale getirmek birincil önlemimiz. Kapalı alan dışındaki yerlerde ise güvenliği sağlamak için devriye ekiplerimiz çalışıyor.” Güvenlik personeli seçiminde de Tepe’nin deneyimli personellerini kadrolarına kattıklarını belirten Özban, etkinlik, konser gibi organizasyonlarda Tepe’den ekstra güvenlik personeli desteği aldıklarını ve yıllardır uyum içinde çalıştıklarına vurgu yapıyor: “Güvenlik Müdürlüğü’nde toplam 119 personel görev yapıyor ve bunun yaklaşık 60’ını Tepe Savunma ve Güvenlik Personeli oluşturuyor. Etkinliklerde Tepe’den ek personel desteği alıyoruz, personel sayımız yaklaşık 200’e çıkıyor.” Üniversiteler düşüncelerin özgür ifade alanlarıdır bakış açısıyla hareket ettiklerini vurgulayan Özban, üniversitede şiddete asla izin vermediklerini belirtiyor: “İnsanların yaşam alanlarına dahil olmadan sadece giriş ve geçiş alanlarına koyduğumuz güvenlik kameralarıyla özel hayatlarına müdahil olmadan güvenliklerini sağlıyoruz. Şiddet içeren durumlarda disiplin soruşturması açılarak çeşitli yaptırımlar getirilmektedir. Öğrencilerimiz de bu yaşam kültürüne sahip olduğundan çok fazla sorun yaşamıyoruz.” Kampüse giren 3 bin yabancı araçla birlikte toplam 8 bin araç bulunuyor. Kampüs içi araç trafiğini kontrol etmek için kurallar oluşturan güvenlik merkezi cezai puanlara göre yaptırımlar uyguluyor. Özban, “Kampüs içi güvenliği sağlamak için araçların güvenliğine ayrıca özen gösteriyoruz. Üniversitelerde bir ilki gerçekleştirerek yaya öncelikli trafik uygulamamızla diğer üniversitelere de örnek olduk. Kamera kontrol sistemimizle ve radar sistemiyle kurallara uymayan araçlara puan sistemiyle ceza uygulanıyor. Puanı aşan araçlar kampüs içine alınmıyor” diyor ve ekliyor: “Plakaları kameralarla takip ediyoruz. Saat 20:00’dan sonra kampüste kalan araçlar tek tek kontrol edilir ve araç pulu olmayanların kaydı alınır, kayda düşmeyenlerin e-devletten hırsızlık kaydına bakılır. Akşam saat 21.00’da ve saat 3:00 da bu kontroller düzenli olarak yapılır. Bugüne kadar herhangi bir olay yaşamadık.” “Kampüsteki farklı yaşam alanlarını tecrübeyle koruyoruz” Kampüs içinde Bilkent Holding’e bağlı birçok şirketin de olduğunu belirten Tepe Savunma ve Güvenlik Operasyon Müdürü Serdar Ünalan, üniversite hayatının yanı sıra iş yaşamının söz konusu olduğunu belirtiyor. Serdar Ünalan, Bilkent Üniversitesi’ne özel verdikleri desteği şöyle özetliyor: “Kampüsün içindeki farklı yaşam alanlarına eğitimli güvenlik personelleriyle güvenlik anlamında destek veriyoruz. Üniversitesinin bahar şenliği gibi geniş çaplı etkinliklerinde 70-80 kişilik ekibimizle özel destek de sağlıyoruz. Kampüsün büyük olması ve açık alan olması güvenlik anlamında zorluklar yaratsa da özellikle giriş noktalarında arttırdığımız denetlemelerle çıkabilecek sorunları en aza indiriyoruz. Alana delici, kesici, patlayıcı maddelerle ve alkollü içeceklerle girmesini engelliyoruz. Kontrol noktalarının dışında ikişerli gruplar halinde devriye noktaları oluşturuyoruz. Ormanlık arazi olduğu için açık alan kontrolü oldukça önemli. Şenliklerin son günü de konserin gerçekleştiği salonda kapalı alan güvenliğini sağlıyoruz. Tüm aramalarda nezaketli ve güleryüzlü davranıyoruz. Bu memnuniyeti sağlayabilmek için Aikido, acil durumlarda hareket tarzı, ilkyardım eğitimi, öfke kontrolü, diksiyon ve etkili iletişim gibi eğitimleri almış uzman personellerimizle hizmet veriyoruz.” 9 Vaka Analizi Etkinlik güvenliğinde yaşanabilecek sorunlar F uar, toplantı, konser vb. organizasyonların güvenle tamamlanabilmesi için güvenlik ekipleri saatler öncesinden hazırlıklara başlıyor. Bahar şenliği gibi büyük çaplı etkinliklerde fiziksel güvenlik ekipmanlarının hepsinden yararlanılamadığı için olumsuz örnekler de yaşanabiliyor ancak zamanında kontrollü müdahaleyle güvenlik sorunlarında çözümde başarı oranı yüksek. Olayın özeti: Bir üniversitesinin bahar şenliklerinde gece saatlerine doğru alkollü içki kullanan 2 grup arasında kavga çıkar. Bölgede devriye görevi yapan güvenlik personeli telsiz anonsu yaparak yeşil alan bölgesinde 2 grup arasında kavga çıktığını bildirir. Olay yerine derhal vardiya amirleri ve yakın devriye kuvvetleri yönlendirilir. Kavga eden iki grup birbirinden ayrılır. Kavgaya neden olan husus analiz edilerek, sürecin sakinleşmesine müteakip olaya muhatap iki tarafın gençleri bir araya getirilerek uzlaştırılarak vukuatın devamı engellenir. Olaya neden olan güvenlik zaafı: Şenlik alanına giriş yapılırken misafirlerin aranması esnasında teslim alınması gereken alkollü içeceklerin tespit edilmiş olması gerekmektedir. Bu uygulama ile yüzde yüz başarı oranı sağlamak, gerekli elektronik güvenlik sistemlerinden yararlanılamadığı için (X-ray) mümkün olmasa da dikkatli arama yapılarak başarı oranı artırabilir. Olayın değerlendirilmesi Olay güvenlik açısından etkili riskler taşımaktadır. Topluluk içerisinde meydana gelecek her türlü olay kargaşa ve kaos ortamı yaratacaktır. Özellikle de kavga durumları çeşitli boyutlarda yaralanma ve hatta ölüm riski taşıdığından kabalık ortamlarda olayı gerçekleştirenlerin olduğu kadar çevredeki insanlar içinde tehlike arz etmektedir. 10 Aralık 2015 Tepe'den Haberler Ali Rıza Kale Okan Mısır Erkan Şahin Halil İbrahim Karaboğa Tepe’de geçen 10 yıla hizmet ödülü Tepe Savunma ve Güvenlik Sistemleri’nde 10'uncu yılını başarıyla dolduran Metin Şahin, Ali Rıza Kale, Okan Mısır, Evren Tüfekçioğlu, Erkan Şahin, İsmail Durgut, Ferhat Çimen, Hanefi Türker, Halil İbrahim Karaboğa’ya hizmet ödülleri verildi. Metin Şahin Ferhat Çimen 1993 yılında Bilkent Holding bünyesinde Özel Güvenlik teşkilatı olarak, Holding ve bağlı şirketlerin özel güvenlik ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla faaliyete geçen Tepe Savunma ve Güvenlik, ülke genelinde 10 binin üzerinde çalışanıyla hizmet veriyor. Evren Tüfekçioğlu İsmail Durgut 11 Tepe'den Haberler Özverili Tepe çalışanlarına takdir ödülü Örnek ve özverili davranışlarıyla Tepe Savunma ve Güvenlik Sistemleri’ni temsil eden çalışanlar takdir belgesiyle ödüllendirildi. Erkan Doğan İstanbul Şirinevler Akbank projesinde çalışan güvenlik görevlisi Erkan Doğan, bankaya gelen şüpheli şahısların hareketlerinden rahatsız olarak onları izledikten sonra güvenlik timlerine şikayette bulundu. Görevlimizin titiz ve dikkatli davranışları sonucunda olası soygunu önlenmiş oldu. Ayhan Bönceoğlu Hatay’ın İskenderun ilçesindeki Akbank projesinde çalışan güvenlik görevlisi Ayhan Bönceoğlu, 21 Eylül’de Hatay’ın Arsuz ilçesinden Belen ilçesindeki ATM’lere para taşıyan nakil aracında görevliydi. Havanın yağışlı olması nedeniyle takla atan araçtan yaralı halde kurtulan güvenlik görevlisi büyük bir sorumluluk ve görev anlayışıyla aracı, içindeki emaneti koruma altına aldı. Polisin ve sağlık ekiplerinin ısrarına rağmen kendi sağlığını ikinci plana atarak İskenderun’dan AKBANK şube müdürü gelinceye kadar bölgeyi terk etmedi. 12 Aralık 2015 Osman Erol-Erkan Akbulut Karya Evleri Sitesi projesinde çalışan güvenlik görevlileri Osman Erol ve Erkan Akbulut’un dikkatli ve disiplinli çalışmaları nedeniyle site yönetimi ve sakinlerinin de takdirini kazandılar. Erhan Seyrek INGBANK projesinde çalışan güvenlik görevlisi Erhan Seyrek, özenli çalışmaları nedeniyle takdir belgesi ile ödüllendirildi. Şevki Çavuşoğlu PMSA-ATA projesinde çalışan operasyon sorumlusu Şevki Çavuşoğlu görev sırasında gösterdiği dikkatli, özenli ve başarılı çalışmaları nedeniyle ödüllendirildi. Arif Coşar INGBANK projesinde çalışan güvenlik görevlisi Arif Coşar, şüpheli kurum personelini belirlemesi ve sahte kimlik tespiti sırasında gösterdiği özenli ve dikkatli davranışı nedeniyle ödüllendirildi. İlhami Elçi INGBANK projesinde çalışan güvenlik görevlimiz İlhami Elçi, telefon ile dolandırıcılık olayını emniyet güçlerine haber vererek büyük bir titizlikle önlemesi nedeniyle takdir belgesi ile ödüllendirildi. Şeyhmus Aktürk ING Bank’ın Adana Küçüksaat şubesinde çalışan güvenlik görevlisi Şeyhmus Aktürk’ün özenli çalışmaları ING Bank Şube Müdürü Sedat San ve ING Bank Çukurova Bölge Sorumlusu Fatih İbici’nin nezdinde ödüllendirildi. Ercan Başkışla, Bayram Daşdan, Ahmet Şahin, Bilgin Karakaş, Uğur Köktentürk, Yasin Yıldırımer, Serkan Topan, Ayhan Bönceoğlu, Şevki Çavuşoğlu Eylül ayında; Mehmet Ali Topan, Osman Erol, Erkan Akbulut, Erkan Doğan, Aytekin Ayna, Mehmet Yıldız, Şeyhmus Aktürk Ekim, Arif Coşar, İlhami Elci, Aziz Alemdar, Erhan Seyrek, Yaşar Uslu Ekim ayında; Aziz Alemdar INGBANK projesinde çalışan güvenlik görevlisi Aziz Alemdar, sahte kimlikle kredi başvurusu yapan kişinin dolandırıcılık durumunu tespit edip emniyet güçlerine haber vermesi nedeniyle ödüllendirildi. Mehmet Ali Topan Akbank projesinde güvenlik görevli olarak çalışan Mehmet Ali Topan’ın şube güvenliğinde gösterdiği üstün görev anlayışıyla verdiği hizmetten dolayı takdir belgesi ile ödüllendirildi. Sıraç Yay, Erkan Çelikkol, Taner Yenilmezer, İsmail Tekin, Turgay Balcı, Sinan Özkan, Yakup Doğan, Sümeyye Bakırcı, Hanife Usta, Fuat Yaşar, Hüseyin Yılmaz Kasım ayında ödül aldılar. 13 Tepe'den Tepe Çağrı Merkezi 5000 m2’lik yeni lokasyonunda hizmete girdi 14 Aralık 2015 Hem Ankara, hem de İstanbul'da faaliyetlerini sürdüren Tepe Çağrı Merkezi, Ankara’da Bilkent Center’da 5000 m2’lik yeni lokasyonunu 11 Kasım Çarşamba günü düzenlenen açılış kokteyliyle hizmete sundu. Açılış konuşmasını Tepe Servis ve Yönetim AŞ Yönetim Kurulu Başkan Vekili Levent Güler’in gerçekleştirdiği törende; açılış kurdelesini Bilkent Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Prof. Abdullah Atalar, Bilgi Teknolojileri Kurumu eski Başkanı Tayfun Acarer ve EnerjiSA Müşteri İlişkileri Müdürü Serkan Torun birlikte kesti. Sesli iletişime ve hoş bir sesin pozitif enerjisine inan Tepe Çağrı Merkezi, açılışını Anatolian Soprano’s grubu ile taçlandırdı. Çağrı Merkezi, Ankara’daki toplam kapasitesini 7500 m2 ve 1000 koltuğa çıkarmış oldu. ODTÜ, Bilkent ve Hacettepe Üniversiteleri'nin tam ortasında yer alan yeni Tepe Çağrı Merkezi, müşterilerine 7/24 hizmet sağlarken, ihtiyacı olan öğrencilere de ek gelir olanağı sunuyor. Törene Bilkent Holding Yönetimi, Meteksan Savunma, Meteksan Matbaa, Tepe İnşaat, Tepe Betopan, Tepe Savunma ve Güvenlik, EnerjiSA Dağıtım ve Perakende şirketleri, Bilenerji, Bilintur, Tepe Mobilya, Tepe Güvenlik A.Ş, Tepe Home, Sports International, Multinet, Bilbak, Cyberpark, Tepe Emlak, Bilkent Center, Tepe Prefabrik yöneticileri katıldı. Yüksek seviyede teknoloji, güçlü bir teknik altyapı ve kalifiye insan kaynağıyla hizmet anlayışı Tepe Servis ve Yönetim A.Ş. Genel Müdürü Canan Çakmakcı, Tepe Çağrı Merkezi’nin kurulduğu günden itibaren, yasal sorumluluklarının da bilinciyle, yüksek seviyede teknoloji, güçlü bir teknik altyapı ve kalifiye insan kaynağıyla hizmet verdiklerini vurgulayarak, “Müşteri memnuniyeti ticaretin en temel yakıtı, vazgeçilmezi. Çağrı merkezi müşteriyle anında Yeni lokasyonla 1000 koltuk kapasitesine ulaşıldı Bilkent Center’daki yeni lokasyon, Tepe Prime’daki Çağrı Merkezi birimiyle çift yedekli olarak hizmet veriyor. Yeni lokasyonu ile birlikte Tepe temas kurabilmek için en etkili araçtır. Müşteriler artık 7/24 ulaşabildikleri, görüş ve taleplerini iletebildikleri markalar ile çalışmayı tercih ediyor. Müşteri temsilcisiyle birebir sağlanan bu sıcak iletişimin yerini hiçbir şey 15 Tepe'den tutmuyor. İlerleyen dönemlerde birçok firma, kurum, kuruluşun da çağrı merkezi hizmetine ihtiyaç duyacağı muhakkak. Çağrı merkezi hizmeti, teknolojik alt yapı ve yetişmiş insan kaynağı gerektiren başlı başına bir uzmanlık alanıdır. Bu sebeple müşteri teması ihtiyacı duyulduğunda, profesyonel ve kalitesi belgelenmiş hizmet sağlayıcılarının tercih edilmesi başarının temeli olacaktır” dedi. Tepe Çağrı Merkezi’nde çağrı merkezi altyapısı, süreçleri, müşteri temsilcileri, müşteri memnuniyeti ve sosyal sorumluluklarla ilgili mevcut durumunun belirli standartlara göre takip edildiğini belirten Çakmakcı, ilgili standartların uygulanmasıyla birlikte, çağrı merkezinin altyapısından müşteri memnuniyetine kadar tüm proseslere yönelik bu kontrolün sunulan hizmete olumlu yansıdığını söyledi. Çağrı merkezi hizmetlerinde EnerjSA, İDO ve Multinet gibi büyük kurumsal firmaların tercih ettiği marka olan Tepe Çağrı Merkezi, teknolojik altyapısı ve kapasite yatırımları ile 2010 yılından bugüne hızlı bir büyüme göstererek sektörün liderleri arasındaki yerini aldı. Sosyal medyada Tepe Servis Tepe Servis ve Yönetim, sosyal ağlarda çalışmalarını takipçileriyle paylaşırken, sosyal ağlar üzerinden gelen sorulara da hızla yanıt veriyor. twitter.com/TepeCagriMrk twitter.com/TepeServis facebook.com/TepeServis 16 Aralık 2015 “Konforlu ve huzurlu bir ortamda çalışmak sunduğumuz hizmetlere de yansıyor” Ankara’da Bilkent Center’da 5000 m2’lik yeni lokasyonuna taşınan, kapasitesi 1000 koltuğa ulaşan Tepe Çağrı Merkezi ve Müşteri Hizmetleri Direktörü Nuran Şahin ile Tepe Çağrı Merkezi’nin yeni yapılanmasının ve verdiği hizmetlerin detaylarını konuştuk. Tepe Çağrı Merkezi kaç yıldır hizmet veriyor? Verdiği hizmet neleri kapsıyor? Tepe Çağrı Merkezi 2010 yılında kurulan henüz genç bir girişim. 5 yıl gibi kısa bir sürede Türkiye’nin önde gelen çağrı merkezlerinden biri haline geldik. Bence bu başarının altında çağrı merkezi çözümlerini profesyonel bir şekilde sunmamız yatıyor. Müşterilerimize profesyonel çağrı merkezi çözümleri üreten bir Nuran ŞAHİN Tepe Çağrı Merkezi ve Müşteri Hizmetleri Direktörü firma olarak; başta dış kaynak kullanım hizmetleri olmak üzere, danışmanlık hizmetleri gibi destek çözümler sunuyoruz. Katma değerli hizmetlerin yanı sıra dış aramalar, tele-satış, teknik servis, şikâyet ve müşteri memnuniyet yönetimi gibi hizmetlerimiz de bulunuyor. Günümüzde firmalar için müşteriyle anında temas kurabilmek çok önemli, bu noktada çağrı merkezleri en etkili çözüm aracı olarak devreye giriyor. Müşteriler artık 7/24 ulaşabildikleri, görüş ve taleplerini iletebildikleri markalar ile çalışmayı tercih ediyor. Müşteri temsilcisiyle birebir sağlanan bu sıcak iletişimin yerini hiçbir şey tutmuyor. Bu çerçevede ilerleyen dönemde çok daha fazla kurum ve kuruluşun sunduğumuz hizmetlere ihtiyaç duyacağını biliyor ve hazırlıklarımızı bu yönde yapıyoruz. Yeni lokasyonumuza bu öngörüyle yatırım yaptık. Tepe Çağrı Merkezi’nin yeni yapılanmasından ve lokasyonundan bahsedebilir misiniz? Bu değişim hizmet kapasitenizi ve kalitesini nasıl etkiledi? İlerleyen dönemlerde birçok firma, kurum, kuruluşun profesyonel bir biçimde sunulan çağrı merkezi hizmetine ihtiyaç duyacağını öngörerek, Ankara’daki toplam kapasitemizi 7500 m2 ve 1000 koltuğa çıkarttık. Bilkent Center’daki yeni lokasyonumuz, Tepe Prime’daki birim ile çift yedekli olarak hizmet verecek. Bu özelliğiyle Tepe Çağrı Merkezi Ankara’nın en büyük çift yedekli çalışan çağrı merkezidir. 17 Tepe'den Odağında “insan” olan bir hizmet sunuyoruz. Bu nedenle çalışanlarımızın bulundukları iş ortamından keyif almalarını sağlayacak şekilde organize olmaya çalıştık. Gayet enerjik ve keyifli bir merkezimiz var. Çalışma arkadaşlarımızın huzurlu ve konforlu bir ortamda mesailerini geçirmeleri, sunduğumuz hizmetlere de olumlu yansıyor. ODTÜ, Bilkent ve Hacettepe Üniversiteleri’nin tam ortasındaki Bilkent Center’da bulunan yeni lokasyonumuzda, konumumuzun da sağladığı olumlu etkiyle ihtiyacı olan öğrencilere ek gelir olanağı sağlayabiliyoruz. Esnek çalışma saatlerinde çalışarak kendini yetiştirmek isteyen herkesi 18 Aralık 2015 operatörlerimiz arasında görmek isteriz. Tepe Çağrı Merkezi’nde çağrı merkezi altyapısı, süreçleri, müşteri temsilcileri, müşteri memnuniyeti ve sosyal sorumluluklarla ilgili çalışmaları kalite standartlarına göre takip ediliyor. Ayrıca çağrı merkezi hizmeti, teknolojik alt yapı ve yetişmiş insan kaynağı gerektiren başlı başına bir uzmanlık alanıdır. Bu sebeple müşteri teması ihtiyacı duyulduğunda, profesyonel ve kalitesi belgelenmiş hizmet sağlayıcılarının tercih edilmesi başarının temeli olacaktır. Kaç kişilik bir ekibiniz var? Ekibinizi nasıl oluşturuyorsunuz? Aramıza katılan yeni arkadaşlarla sayımız 500’leri aştı. TEPE olarak hizmet sektöründe en üst sıralarda, uzun yıllardır hizmet veriyor olmanın büyük avantajını yaşıyoruz. Mevcut çalışanlarımızla uyumlu bir şekilde çalışabilecek ve hizmet verdiğimiz işletmelerin talepleri doğrultusunda eleman seçimi yapmak üzere İK faaliyetlerini sürdürmektedir. İnsan Kaynakları Yönetimi politikamızı Bilkent Holding değerleri doğrultusunda oluşturduk. Eleman seçiminde adayların; yeniliklere ve değişime açık, girişimcilik yeteneğine sahip, enerjik, kendini ve sistemi geliştirmeyi hedefleyen, düşünülen pozisyonla ilgili konuda uzman, bilgi, beceri ve deneyime sahip kişiler olmalarına önem vermekteyiz. Hangi sektörlere hizmet veriyorsunuz? Şu anda enerji, ulaşım, telekomünikasyon, güvenlik, temizlik sektörlerinde (tele-satış, müşteri hizmetleri ve çağrı merkezi alanlarında) faaliyet göstermekteyiz. Kısa sürede ulusal çapta şirketlere hizmet sunmaya başlayan Tepe Çağrı Merkezi’nin referansları arasında Tepe Şirketleri, Türk Telekom, Digitürk, Avea, Bilintur, İDO, Enerjisa ve Multinet yer almaktadır. Kısa sürede sahip olduğumuz kurumsal müşterilerimize yenilerini ekleyecek alt yapı ve insan kaynağına sahibiz. Bu konuda kendimize güveniyoruz. Personelinize ne tür eğitimler veriyorsunuz? Çağrı merkezine yeni başlayan personellere, birimi veya görevi değişen personellere, mesleki görevlerine veya ihtiyaçlarına yönelik olarak eğitim faaliyetleri düzenlenir. Eğitimler kurum iç eğitmenleri veya konusunda uzman dış eğitmenlerden temin edilir. Yeni başlayan personellere özellikle çağrı merkezi dinamikleri, iletişim, stres yönetimi, konuşma kalitesi ve projenin teknik eğitimleri verilmektedir. Yönetici ve aday yönetici kadrolarına ise daha çok yönetimsel eğitim planlamaları yapılmaktadır. (Yöneticilik Liderlik, Koçluk, vb.) Tepe’nin diğer bölgelerindeki çağrı merkezleriyle iletişiminizi nasıl sağlıyorsunuz? Diğer bölgelerde çağrı merkezi ihtiyacı nasıl sağlanıyor? Yeni çağrı merkezi açma planları var mı? Ankara, İstanbul ve Adana’da çağrı merkezi lokasyonlarımız bulunuyor. Tüm bölgelerimizde çok değerli yöneticilerimiz görev almaktadır. Ankara merkezde bulunan yöneticilerimiz her ay düzenli olarak tüm lokasyonlarımızı ziyaret ederek denetim ve kalibrasyon toplantıları düzenliyor. Ayrıca operasyonel kalite standartlarımızı korumak amacı ile her ay düzenli olarak tüm bölgelerde kalite, iletişim, müşteri profilleri, stres yönetimi ve teknik konularda eğitimler düzenlemekteyiz. Bunun dışında gündelik her konuda teknolojinin sunduğu tüm avantajları kullanıyoruz. Çağrı Merkezi’nde çalışmanın zorlukları ve püf noktaları neler? İnsan ilişkilerinin olduğu her sektörde olduğu gibi çağrı merkezi sektöründe de zorluklar mevcut. Her gün yüzlerce çağrı alan bir operatör için sürekli aynı kelimeleri kullanmak belirli bir standardı yakalamaya çalışmak, sürekli kibar olma zorunluluğu, empati kurmaya çalışmak, her çağrıda “Buyurun nasıl yardımcı olabilirim? Yardımcı olabileceğim farklı bir konu var mı?” gibi sürekli birbirini tekrar eden ifadeler kullanmak performansta düşüşlere neden olabilmektedir. Uzun yıllar bu mesleği yapan kişilerde belirli bir zaman sonra mesleki deformasyonlar yaşanması kaçınılmaz hale gelmektedir. Kişilerin performansını yüksek tutabilmek ve bu deformasyonları önleyebilmek amacıyla çeşitli organizasyonlar düzenliyor ve motivasyonlarını arttırmaya çalışıyoruz. Bireysel olarak çalışanlarımızın kendilerini geliştirebilecekleri eğitimler düzenliyoruz. Çağrı merkezinde çalışabilmek için iletişim becerinizin yüksek olması, çözüm odaklı ve sabırlı olmanız gerekmekte. 2016 yılında çağrı merkezi sektörü için beklentileriniz nelerdir? 2016 yılında da sektörün büyümesinin devam edeceğini ve bu büyümeye bağlı olarak rekabetin artacağını düşünmekteyim. Artan rekabet koşulları sebebiyle firmaların iş gücüne daha fazla yatırım yapacağını (eğitim, sosyal haklar vb. ) tahmin ediyorum. Sektörde devam eden bu gelişim ve ilerlemenin ilerdeki yıllarda da artarak devam edecektir. 19 Güvenlik Penceresi Özel güvenlik mevzuatında son gelişmeler Emniyet Teşkilatı 6 bin polis alacak Sayıları 800 bine ulaşan özel güvenlik sektörü temsilcileri mevzuatın düzeltilmesini istiyor. Tüm Özel Güvenlik Dernekleri Federasyonu (TÖGF) Başkanı Bülent Perut ile Hizmet Sektörü İşveren Sendikası Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Doğan Salman, Eğitimlerin artması ve uzmanlaşma için mevzuat düzenlemelerinin yapılması gerektiği görüşünde birleşiyor. Sektör liderleri, “Devlet, özel güvenlik şirketleri ve eğitim kurumlarını bütün olarak görmeliyiz. Sorunların 20 Aralık 2015 analiz edilmesi gerekiyor. Devletle görüşme talebinde bulunacağız. Özel güvenlikçilerin ikinci bir işte çalışamayacağına dair düzenleme yapılmalı. Dünyada özel güvenlik sektöründe bilgi birikimi üreten ve hizmet ihracı yapan işadamları tarafından TİP uzmanlığına göre ayrılıyor. Ciddi şekilde hizmet ihracı yapan şirketler var. Kamu, branşlaşmayı teşvik ederse bu iş hızla olur. Kamunun, ihalelerinde fiyat dışı unsurları da dikkate alması lazım ve uzmanlaşma, kalite ve eğitimi dikkate alan şartnamelere ihtiyacı olsun” diyor. Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) polis memuru olmak isteyen gençleri bünyesine katıyor. Polis Meslek Eğitim Merkezleri’ne 4900 erkek ve 1100 kadın olmak üzere toplam 6 bin öğrenci alınacak. Emniyet Genel Müdürlüğü’ne bağlı Polis Akademisi Başkanlığı bünyesinde eğitim veren Polis Meslek Eğitim Merkezleri (POMEM), lisans mezunu adayların başvurularını önümüzdeki günlerde kabul edecek. 16. Dönem polis meslek eğitimi için POMEM’lere üniversitelerin lisans mezunları başvurabilecek. Lisans mezunları ile birlikte Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından denkliği kabul edilen yurt dışındaki yükseköğrenim kurumlarında eğitim görmüş adaylar da başvuru yapabilecek. Alınacak polis memuru adayı öğrencilerin 1100’ü kadın, 4900’ü erkek öğrencilerden oluşacak. Ön başvurular Polis Akademisi Başkanlığı’na ait www. pa.edu.tr adresinden online olarak 10 - 20 Kasım 2015 tarihleri arasında gerçekleştirilecek. 31 Aralık 2015 tarihi itibari ile 30 yaşından gün almayan adaylar başvuru yapabilecek. Adayların 2014 ve 2015 yılı içinde yapılan KPSS lisans P3 Puan türünden en az 65,000 taban puan alması gerekiyor. Emniyet Teşkilatı personeli şehit veya vazife malulü eş veya çocuklarından KPSS lisans P3 puanı en az 52,000 taban puan şartı aranacak. Trafik Güvenliği, Güvenlik Sistemleri ve Kamu Güvenliği Fuarı ATO’da gerçekleştirildi Trafik Güvenliği, Güvenlik Sistemleri ve Kamu Güvenliği Fuarı ve 6. Karayolu Trafik Güvenliği Sempozyumu ve Sergisi, 12-14 Kasım 2015 tarihlerinde, Ankara Ticaret Odası (ATO) Congresium Kongre ve Fuar Merkezi’nde sektör profesyonelleri, resmi ve yarı resmi kurum ve kuruluşlar, bakanlıklar, Jandarma Genel Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, belediyeler, gönüllü kültür kuruluşları ve dernekler, Tepe Savunma ve Güvenlik ile Tepe Güvenlik’in de katılımıyla gerçekleştirildi. ve uyarı güvenlik sistemleri, plaka ile araç tanıma sistemleri, ses ve görüntü kayıt cihazları, şerit ihlalinde uyarı sistemleri, sinyalizasyon sistemleri, savunma-güvenlik araç ve gereçleri (Toma Aracı, Silah vd.), sivil araç koruma sistemleri (Zırh ve yelek), ışıklı ve sesli ikaz sistemleri, mobil tarama cihaz sistemleri, akıllı devriye sistemi, yüz tanıma sistemi, hibrit ve elektrikli araçlar, karlanmayı ve buzlanmayı önleyici sistemler, emniyetli ulaşım sistemi, bisiklet kiralama sistemlerinin tanıtımları yapıldı. Etkinlikte; takograf sistemleri, simülasyonla olmak üzere; sürücü eğitim sistemleri ve iş makinalarının kullanımı eğitim sistemleri, kamera güvenlik sistemleri, intercom sistemleri, hırsızlık alarm ihbar Uçağa verilen bavulların kilitlerini güvenlik kırabilecek Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHMG) Twitter üzerinden yaptığı bir açıklamayla yolcuların uçak altı bagajlarının güvenlik birimlerince açılıp incelenebileceği gerekçesiyle ’kilitlenmemesi’ gerektiğini duyurdu. Kurum valizlerin kilitlenmesi durumunda ise kilitlerin kırılarak açılacağını belirtti. DHA’nın haberine göre; SHGM tarafından sosyal medyada paylaşılan mesajlarda ayrıca, “Uçak altı kilitli bagajlar gerektiğinde güvenlik birimlerince kilitleri kırılarak açılmak zorunda kalınmakta ve içine not konulmaktadır” dendi. Türkiye’deki tüm havalimanlarında iç ve dış hatlarda yapılacak bu uygulamanın, bu yıl Haziran ayında yapılan “Milli Sivil Havacılık Güvenlik Toplantısı”nda alınan kararlar doğrultusunda, uçak altı bagajların güvenliği programının güncellendiğini belirten bir güvenlik uzmanı bu konuda şunları söyledi: “Güncellenen bu programa göre, ‘Bilet Check-in’ işlemlerinden sonra uçak altına giden bagajların yapılan kontrolleri sonucunda şüphelenilen bagaj için eskiden yolcu valizinin başına getirilerek açtırılıp kontrol ediliyordu. Bu büyük zaman kaybına yol açıyordu. Bu toplantıda alınan karar doğrultusunda şimdi şüpheli olan bagaj, yerinde yetkililer tarafından ve kameralar önünde zorlanarak açılıp kontrol ediliyor. Sonra bir form doldurulup not olarak bagaja konuluyor. SHGM’nin yaptığı bu duyuruda bagajların hepsinin kilitlenmemesinin istenmesi, yolcunun tercihine bırakılması gerekirdi. Bagaj bantlarındaki kilitlenmemiş bagajların bazı bölgelerdeki darbeler nedeniyle kendiliğinden açılma tehlikesi olabilir. Sanırım SHGM buna bir açıklık getirecektir.” 21 Zaman Yolcusu Şekil değiştiren bombalar Soğuk savaşla özdeşleşen atom bombası, ABD’nin Irak işgaliyle gündeme oturan nükleer bomba, araçları imha eden uzaktan kumandalı bombalar ve son olarak yakın zamanda tüm dünyanın tanıştığı canlı bombalar… Olayların aktörleri ve eylemler şekil değiştirse de araç genelde aynı: Bomba. Hidrojen bombası, atom bombası, gaz bombası, ses bombası… Bomba türlerinden sadece birkaçı. Bomba, patlayıcı maddelerin istenilen ortamda, istenilen şekilde ve istenilen zamanda patlamasını sağlamak amacıyla bir kısım unsurların birleştirilmesiyle hazırlanan düzenekler olarak tanımlanıyor. Baruttan TNT’ye Barut doldurulmuş metal küre biçimindeki ilk bombalar top mermisine benziyordu. 16. yüzyılda ilk kez kullanılan ağır ağır yanan bir fitille ateşlenerek patlatılan bu bombalar, düşman siperlerine elle ya da havan topuyla atılıyordu. Farklı tip patlayıcıların keşfedilmesiyle değişik düzenekler ve patlayıcılarla hazırlanan bombalarda en çok kullanılan patlayıcı TNT (trinitrotoluen) 1863 yılında J. Wilbrand tarafından bulunan, formülü C7H5N3O6 olan kimyasal katı bileşik TNT güçlü bir patlayıcı ve patlayıcı özelliğe erişmesi için ateşlenmesi gerekiyor. Japonya’da atom bombasından 200 bin kişi hayatını kaybetti II. Dünya Savaşı'nda denizaltılara karşı kullanılan su bombaları gemiden suya bırakılıyor ve istenilen derinliğe indiğinde patlatıyordu. II. Dünya Savaşı’nda saldırılar su bombalarıyla sınırlı kalmadı. 6 Ağustos 1945’te ABD’nin Japonya’nın Hiroşima şehrine attığı “Little Boy” isimle atom bombası 5 bin tonluk TNT'nin patlayıcı gücüne eşdeğerdi. Resmi kaynaklara göre 140 bin kişinin ölümüne, on binlerce insanın da radyasyondan ağır şekilde etkilenmesine neden olan bu atom 22 Aralık 2015 bombasıyla, kentin yüzde 60'ı haritadan silindi, kent üzerinde 13 kilometrekarelik bir radyasyon bulutu oluştu. Ülkeler arası savaşların yanı sıra aktif eylem yapan terör örgütüne göre eylem şekli değiştiğinden günümüzde de bombaların kullanım şekli farklılaştı. Türkiye’ye baktığımızda 90’larda araçlara yerleştirilen ve aracın çalıştırılmasıyla patlayan bombalarla suikastlar düzenlenirken, uzaktan kumandalı bombalarla da yüzlerce insan hayatını kaybetti. 2003 yılında bomba yüklü araçlarla Beyoğlu ve Şişli’de bulunan iki ayrı sinagoga ve sonrasında Levent’teki HSBC Genel Müdürlüğü’ne ve Beyoğlu’ndaki İngiliz Konsolosluğu’na eş zamanlı yapılan saldırılar intihar saldırısı olarak nitelendirildi. 27 kişinin hayatına kaybetmesine, yüzlerce insanın yaralanmasına yol açan bu saldırıların ardından Türkiye 2013 Reyhanlı saldırısında da bombalı araçlar kullanıldı. 2015 yılında Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) tarafından gerçekleştirilen terör eylemleri intihar bombacılarıyla devam etti. Ve ülkemizde maalesef en son 132 insanın hayatını kaybettiği Ankara Garı katliamı… Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en kanlı terör eylemi olarak tarihe geçen bu patlamanın ardından IŞİD bu kez kasım ayında Paris’te canlı bomba ve silahlarla eylem gerçekleştirdi ve bu eylemlerde 127 kişi hayatını kaybetti. Sadece Türkiye değil IŞİD’in Paris’te yaptığı kanlı terör eylemiyle birlikte tüm dünyada canlı bomba korkusu devam ediyor. Canlı bomba, pimi ateşledikten sonra yapacak pek bir şey yok. 10 saniye içinde patlamayla oluşan basınçla iç organlara zarar veriyor ve etkini artırmak için eklenen bilyeler mesafesine göre vücuda saplanarak zarar veriyor. O yüzden pim çekilmeden müdahale edilmesi şart. Bomba imha uzmanları imha robotu kullanıyor Türkiye’de Kriminal Daire Başkanlığı altında yer alan Bomba İmha ve İnceleme Şube Müdürlüğü’ne bağlı özel eğitim almış bomba imha uzmanları bulunuyor. Uzmanlar 45 kiloluk özel dokumalı kumaştan üretilmiş, basınca ve parçalara karşı mukavemete sahip özel giysiyle şüpheli pakete, bombaya yaklaşıyor. Riske göre sınıflandırılarak müdahale edilen bombalarda, birinci öncelik insan ve canlıların hayatı oluyor. Frekans karıştırıcı cihazları da bombanın uzaktan patlatılma ihtimaline karşın kullanarak paketin yanına giden bomba imha uzmanı düzeneği inceledikten sonra teknik ve teknik olmayan güvenli müdahale yöntemini belirliyor. Eğitimli köpeklerden de önemli destek alan uzman, zemin ve zaman uygunsa bomba imha uzmanı yerine bomba imha robotunu göndererek müdahale ediliyor. Canlı bombanın etkisi neden bu kadar büyük? Emniyet Teşkilatı’nın yaptığı açıklamaya göre, Ankara Garı katliamında RDX ile kuvvetlendirilmiş TNT kullanıldı. Uzmanlardan alınan bilgiye göre, bombada sadece TNT kullanılsaydı patlama anında sadece toz bulutu yükselirdi ancak burada canlı bombanın ateşlemesiyle birlikte alev çıktığı da görülüyor. Bu da bombada RDX’in kullanıldığını gösteriyor. RDX, TNT’den 8 kat daha güçlü bir patlayıcı ve eylemcilerin RDX’i tercih etmelerin başka bir sebebi ise hafif olması. Canlı bomba eylemleri için IŞİD’in özel yelek ürettiği biliniyor. Canlı bombalar patlayıcıyı kol altına koyuyorlar ve insanlara zarar verecek bilyeleri ise ya ön tarafa ya da arka tarafına yerleştiriyorlar. Hedeflerine ise bilye konulan taraflarını dönerek patlamayı gerçekleştiriyorlar. Böylece bombanın insanlarda yarattığı tahribat artıyor. Canlı bombaların kullandığı yeleklerin yaklaşık 20 kilo olduğu tahmin ediliyor. Bunun yaklaşık 4-5 kilosunu patlayıcı, geriye kalan 15 kilo ise bilyelerden oluşur. Canlı bombanın etkisi yere konulan bir bombadan çok daha fazla oluyor çünkü yere konular bombalar ters V etkisi gösteriyor. Eğer bomba bir kişinin üstündeyse yerden en az 1 metre 30 santim yukarıda demektir. Bu da bilyelerin 360 derece ile saçılmasına neden olur ve ölü sayısı artar. 23 Gelişim Zamanı Neyi, nasıl söylediğimiz Yaşadığımız bilgi çağında çoğumuz iletişimi; nasıl konuşup yazılması gerektiğini bildiğimizi düşünsek de, aslında iletişime sandığımızdan daha fazla bağımlıyız ve hata yapmaya fazlasıyla meyilliyiz. Bilginin, fikirlerin, duyguların, becerilerin, simgeler kullanılarak iletilmesi olarak tanımlayabileceğimiz iletişim sayesinde, kendimizi sosyal bir varlık olarak ifade edebiliyoruz. Etkili iletişim ise, özel hayatımızda ve öğrenim sürecimizde olduğu gibi meslek hayatımızda da kendimizi ifade edebilmek, anlatabilmek, karşımızdakini anlayabilmek, çatışmaları önleyebilmek ya da 24 Aralık 2015 yönetebilmek, çıkan problemleri çözebilmek için; kısacası kendimiz ve sosyal çevremizle anlaşabilmemiz için ihtiyaç duyduğumuz temel bir beceri. Her davranışımızla; konuşmamız veya susmamızla, duruşumuzla, oturma biçimimizle kendimizi ifade ediyoruz. Bir başka deyişle çevremize mesaj iletiyoruz. Dolayısıyla iş hayatımızda mimiklerimizin, vücut dilimizin, ses tonumuzun, seçtiğimiz kelimelerin aldığımız sonuç ve tepkilerde büyük etkisi olduğunu yadsıyamayız. Çalışma ortamında kurduğumuz iş ilişkisi duygusal iletişimden öte bir resmiyet taşıyor ve amacı öncelikle işlerin yürütülmesine yönelik. İş iletişimimiz ifade ve içerik bakımından belirli amaçlara uygun olarak yürüyor; telefonu sözlerimiz kadar önemli bilgiyi en hızlı biçimde aktarmak için, mektubu kısa ve temel bilgi içerdiği için kullanıyoruz. İşlerin sağlıklı yürüyebilmesi için de verdiğimiz mesajlarda açık olmamız, net ifadeler kullanmamız önemli. İletişim açık, net ve dolaysız olduğunda para ve emek boşa harcanmamış; sağlıklı, üretken bir iletişim kurmuş oluyoruz. Kim, neyi, nasıl… Etkili iletişimde kimin neyi, nasıl söylediği önem kazanıyor. Konuşma tarzımızın dışında kiminle konuştuğumuz da iletişimde belirleyici oluyor. Çünkü konuşma biçimimiz karşımızdakine göre -ilişkimizin türü, statü farkı, yakınlık derecesi vb- değişkenlik gösteriyor. Dinleyicinin neyi, nasıl anladığı da aynı şekilde önemli. Bu durumda sözlü olmayan ama iletişimde bir o kadar belirleyici olan mimik, beden dili ve söyleyiş biçimimiz, ses tonumuz, vurgumuz belirleyici oluyor. Ne söylendiği kadar -hatta belki daha çok- kimin söylediği ya da nasıl söylediği anlamayı fazlasıyla etkiliyor. Çalışanlar arasında İş yerinde iyi ve etkili iletişim kurulması halinde herkes kendinden ne istendiğini bileceği için bu doğrultuda hareket edecektir. İletişimin sağlıklı yürütülemediği ortamlarda, kişiler arası çatışma çıkma olasılığı yüksek olduğundan huzursuz bir çalışma ortamı oluşması kaçınılmaz. Etkili iletişim sayesinde, çalışanların performansını geliştirmeye ve kendi iş doyumuna katkıda bulunabilmesi ise bir başka olumlu yönü. Çalışanların birbiriyle kurduğu olumlu ilişki iş yerinin başarısında kuşkusuz büyük öneme sahip. İş yapana değer vermenin ve verilen değeri göstermenin çalışanların motivasyonunu artırdığı günümüzde neredeyse herkesçe bilinen bir gerçek. İnsanları motive etmek ise onları hangi dürtülerin daha iyi çalışmaya ittiğini anlamaktan geçiyor. Bu da onların kişisel ihtiyaçlarını anlamak ve daha iyi çalışma koşulları yaratmakla mümkün oluyor. Basit adımlar Çalışma hayatınızda etkili iletişimin temelini aslında çok basit adımlarla atabilirsiniz. ∫∫ İnsanlarla iletişimde gülümseyin. ∫∫ Kendinizi olabildiğince doğru ifade edin. ∫∫ Karşınızdakini ilgiyle dinleyin. ∫∫ Hoşgörülü ve önyargısız olun. ∫∫ Eleştirilere karşı açık olun. ∫∫ İnsanlardan beklediğiniz şekilde davranış gösterin; empati kurun. ∫∫ İşinize istekle gidin, bilgilerinizi geliştirmeye gayret edin. ∫∫ Çalışma arkadaşlarınızla rekabet etmek ve yarışmak yerine dayanışma kurmaya çalışın, gerektiği zaman yardımınızı esirgemeyin. 25 Gezgin Beyazla örtülü su cenneti Abant… Kışın beyaz örtüyle kaplanan gölüyle Abant, dört mevsim gezilmeye değer bir doğa harikası. Abant denilince akla ilk Abant Gölü gelir. Bolu’nun güneybatısında yer alan ve merkeze 32 km uzaklıktaki Abant ilçesinde bulunan bu tatlısu gölü, yılın dört mevsimi eşsiz fotoğraflar veriyor. Tektonik menşeili Abant Gölü büyük bir açık hava rekreasyon alanına sahip olduğundan Tabiat Parkı ilan edilerek 27 yıldır koruma altına alınmış durumda. Abant Gölü Tabiat Parkı; Batı Karadeniz sıradağlarının Karadeniz sahiline paralel ikinci kolunu oluşturan Abant ve Keremali Sıradağlarının kolları arasında yer alıyor. 26 Aralık 2015 İstanbul, Ankara gibi metropollerin keşmekeşinden doğanın sakinliğine kendinizi atmanız için güzel bir fırsattır Abant. Ormanların içinden Abant’a yapacağınız yolculuk sizi bol oksijenli, kışın çevresi beyaz karla örtülmüş göle ulaştırıyor. Sabah saatlerinde Abant’a ulaşıyorsanız sizi serpme köy kahvaltısı seçeneği bekliyor. Abant Gölü’ne giden bol oksijenli yolda sizi pek çok farklı mekan kahvaltı seçeneğiyle bekliyor. Kahvaltıya yetişemeseniz de mevsim ne olursa olsun mangalda sucuk keyfi yapmadan bu doğa harikasından ayrılmayın. 7 km uzunluğundaki gölün çevresini yürüyerek turlayabileceğiniz gibi faytonlarla da gezebilirsiniz. Karla örtülüyken yürümesi biraz zor olsa da temiz hava ve beyazın büyüsü insanı kendine çekiyor. Tabii göl de genelde kış aylarında buz tabakasıyla örtülmüş oluyor, buzun üzerinde yürümek yasak ama oldukça çekici geliyor. Gölün en derin noktası 18 metre… Bu yasağı delip tehlikeli yürüyüşü yapanlara da rastlayabilirsiniz. Tehlikeyi sevmiyorsanız gölün üzerindeki ahşap köprüyle de gölün keyfini çıkarabilirsiniz. Çevresindeki küçük akarsularla beslenen gölün seviyesi, yeraltı sularının zengin olduğu Mart Nisan döneminde 25-30 cm kadar yükseliyor. Gölün çevresi çam, göknar ve kayın ağaçları ile çevrili. Yabani meyve ağaçları ve çiçekler, çeşitli mantarlar ve gölün yüzeyini kaplayan nilüferler ile oldukça zengin bir bitki örtüsüne sahip. Abant'a gelenler pek göremese de göl çevresindeki ormanlarda tavşan, tilki, çakal, kurt, ayı, geyik, karaca, sincap, gelincik, yaban kazları, yaban ördekleri gibi hayvanlar doğal zenginliğe zenginlik katıyor. Abant alabalığı olarak bilinen balık literatüre Salmo trutta abanticus olarak girmiş. Gölde avlanmak yasak unutmayın. Abant Gölü girişinde bulunan ve tamamen ahşap mimaride inşa edilmiş Abant Doğal Yaşam Müzesi’ni de gezmeden geçmeyin. Bu müzede, Abant bölgesinde yaşayan vahşi hayvanların, yetişen bitki ve çiçeklerin örneklerini göreceksiniz. Günübirlik gezi için oldukça güzel bir doğal cennet olan Abant’ta konaklayacaksanız gölün çevresine serpiştirilmiş otellerden birini tercih ederek şömine keyfi yapabilirsiniz. Kış aylarında olduğumuzdan konaklayanlar kayak keyfi de yapabilir ya da uzun uzun şömine başında bir yandan ısınıp bir yandan filmleri aratmayan manzarayı izleyebilirsiniz. Nasıl gidilir? Bolu’ya Ankara veya İstanbul’dan ulaşım oldukça kolay. Otobüsle kolaylıkla gidebileceğiniz gibi kendi aracınızla da Bolu yolundan Abant sapağından ulaşabilirsiniz. Abant'a ulaşmak için öncelikle Bolu'ya gidilmesi gerekiyor. Ankara veya İstanbul'dan, her iki şehirden de Abant'a gidiş için en kısa yol TEM otoyolu. Ankara Abant arası 228 kilometre, araçla ortalama 3 saat sonunda Abant’a ulaşabilirsiniz. Bolu'ya ulaşıldığında TEM otoyolundan Abant Kavşağı'na dönülmesi gerekiyor. Kavşaktan Abant Tabiat Parkı ise 22 kilometre. Abant'a ayrıca Bolu kent merkezinden Abant Birlik dolmuşları kalkıyor. Abant’ta yapmadan dönmeyin ∫∫ Abant Doğal Yaşam Müzesi’ni gezmeden geçmeyin. ∫∫ Göl kenarında ve ormanda dolaşırken bol bol fotoğraf çekmeyi unutmayın. ∫∫ Süslenmiş rengarenk faytonlarla göl etrafında tur atın. ∫∫ Açık havada serpme köy kahvaltısı yapın ve sucuk ekmek keyfini de unutmayın. Mevsimine denk gelirseniz Abant Alabalığı’nın tadına bakın. ∫∫ Karda poşetle kayıp karın keyfini çıkarın. ∫∫ Sarı çiçekli taçlardan almadan dönmeyin. 27 Güvenli Adrenalin Yoldan çıkanların sevdiği spor: Off-Road Off-Road, 4x4 arazi araçları ile doğada zor koşullarda yol aldığınız, derin su geçişleri, çamur ve bataklık parkurlar, dik rampalar gibi zor engelleri geçmeye yönelik yarışlarıyla zevkli bir spor. Off-Road yarışlarında sonucu belirleyen faktör ralli ya da pist yarışlarında olduğu gibi ekibin hızı değil engelleri aşma becerisi. Pilotlar araçlarının kapasitelerini bilip, limitleri zorlarlar. Yarışlarda takla atan ya da devrilen araçlar, sık karşılaşılan olağan görüntülerdir. Bu durumlarda devrilen araç elbirliği ile düzeltilir, kırılan camlar temizlenir ve yarış devam eder. Devrilen araçlar, dik yokuşlar düşünüldüğünde bu sporu herhangi bir zarar almadan atlatmak için önemli detaylara hakim olmak gerekiyor. Dört tekerlekten birden çekişi olan 4x4 off-road araçları ve bünyesinde iki ayrı şanzıman ve diferansiyel sistemi barındırır. Bu araçlar, kullanıcılara standart sürüş keyfinden farklı bir tecrübe sunarken, hem de kamp, piknik, dağcılık, balık tutma gibi doğada gerçekleştirilecek sporları yapmasını kolaylaştırır. Arazi aracını modifiye ederek off-road aracına çevirebilirsiniz. 28 Aralık 2015 Off-Road yaparken dikkat edilmesi gerekenler ¬¬ Off-road'a başlamadan önce mutlaka durup ve oturum şeklinizi uygun hale getirmelisiniz. Yüksek oturumu tercih etmenizde fayda var. Arazide yol alırken mümkün olduğunca kaputun üstünden bakmak ve önünüzde ne olduğunu görmeye çalışmak önemlidir. Gözünüzün gördüğü her yönü mutlaka kollayın. ¬¬ Aracınızın kesinlikle bir yarışa girecekseniz bakımlarının tam olmasına dikkat etmeniz gerekir. Sürüş sırasında, dikkat edilmesi gereken bir husus emniyet kemerlerinizin daima bağlı kalmasıdır. Ani ve hesap edemediğiniz durumlarda süspansiyon sistemi sizi tavana doğru fırlatabilir. Genellikle boyun zedelenmelerine neden olan bu olaydan korunmak için en kesin yol emniyet kemerinin bağlı olmasıdır. ¬¬ Off-road yaparken bir kayaya veya görmediğiniz bir kütüğe lastiğinizin çarpması halinde darbeyi direkt olarak direksiyonda hissedersiniz. Bazen kırılmayla sonuçlanan başparmak yaralanmalarından kaçınmak için başparmaklarınızı direksiyon simidine paralel tutmaya kendinizi alıştırınız. Genellikle iki elinizle direksiyonu sağlam ancak sıkmadan tutmaya özen gösteriniz. Bazı durumlarda tek elinizi kullanarak daha kolay ve etkin manevralar yapılabildiğini göreceksiniz. ¬¬ Yarış esnasında yapılan en büyük hatalardan biri kazanma hırsıyla yapılan dikkatsiz hareketlerdir. krikosu, aracı yükseltip battığı yerden kurtarmak için birebirdir. 3. Birçok yerde telefonlardan ziyade daha yüksek çekim gücü sayesinde daha zorlu koşullarda dahi en yakın arkadaşınız olabilmektedir ve uzun yolculuklarda canınız sıkılmasın diye de diğer takım arkadaşlarınızla sohbet edebilmenize olanak sağlamaktadır. 4. Birçok yerde telefonların çekmeyebileceğini ve arazide birbirinizi kaybedebileceğinizi ya da uzaktan destek olmak isteyebileceğinizi düşünürsek telsiz bir off-road gezisi için vazgeçilmez ekipmanlardan biridir. Rotanızı takip ederken GPS cihazı da size yardımcı olacaktır. 5. Anahtar ve tornavida takımı basit ya da kapsamlı tamiratlar için yanınızda bulunması gerekir. 6. Ayrıca yanınızda su ve enerji verici yiyecekler, yağmurluk, lastik çizme hatta bir polar battaniye bulunması zor durumlarda gerçekten işe yarar. Bunlardan kaçınılmalıdır. Zira off-roadta denge önemli bir konudur. Ancak çoğu zaman hırs bu faktörün göz ardı edilmesini ve sonrasında yaralanmaları beraberinde getirebilir. ¬¬ Amatör olarak yapılan off-roadlar doğal arazide yapılır. Bu tip bir off-road yapıyorsanız doğal araziye zarar vermemeye özen göstermelisiniz. Doğal arazi off-roadlarında en çok yapılan yanlış batan aracı kurtarmak için yapılan çekme işleminde ağaçlara dolanan halatlarla zarar verilmesidir. Olmazsa olmazlar 1. Sadece yol koşulları için üretilmiş lastiklerle çamura ya da kuma girmeye kalkışmamalısınız. En iyi off-road aracı bile hatalı lastik seçimi nedeni ile arazide yeteneklerini tam kullanamaz hale gelebilir. 2. Araçta bulundurmanız gereken ilk donanım iyi bir çeki haladı ve iş eldivenidir. Vinç de arazide kaldığınız zaman ekip üyelerinden sonra en büyük yardımcınız olur. U- kilit ve küreği de unutmamalı. Hi-jack olarak adlandırılan yüksek tampon 7. Bir jerry-can ve yedek yakıt da güvenlik olarak içinizi rahatlatır. Bir engeli aşmak bazen düşündüğünüzden uzun sürebilir. Siz aç kalabilir dayanabilirsiniz ama aracınız bu konuda daha kırılgandır. Yakıtı biterse yerinden kıpırdamaz. 8.WD 40 çok amaçlı bir sprey. Suyun metalden ayrışmasını ve ıslanan distribütörün çabuk kurumasını sağlar. Türkiye ‘de Off-Road rotaları Çoğu zaman bir dağ yamacında bu 29 Güvenli Adrenalin bazense içerisi su dolu bir havuz olabilmektedir. Doğal alanlarda yapılan yarışlarda bir hayli fazladır. Böylesi yarışlarda yarış parkuru kazıklarla diğer alanlardan ayrılır ve sürücülerin kazıkların belirlediği yolu takip ederek yarışmayı tamamlamaları beklenmektedir. Türkiye’deki off-road rotalarından bazıları: Off-Road kulüpleri Organizatör Lisanslı Tescilli Off-Road Kulüpleri size yol gösterecektir. Bunlardan bazıları: ¬¬ 28 OFFROAD - 28 Offroad Spor Kulübü ¬¬ ARDOFF - Ardeşen Offroad Spor Kulübü ¬¬ BEYOFF - Beykoz Offroad Spor Kulübü Derneği ¬¬ BOLOFF - Bolu Doğa Sporları ve Offroad Kulübü Derneği ¬¬ BOOS - Başkent Otomobil Offroad ve Motorsporları Kulübü ¬¬ GİROFF - Giresun Offroad Kulübü Jeep ve Doğa Sporları Derneği ¬¬ İSOFF - İstanbul Offroad Kulübü ¬¬ ANDOFF - Ankara Doğa Sporları ve Offroad Kulübü 30 Aralık 2015 spor yapılabildiği gibi, bazen sahil şeritlerinde de yapıldığını görmek mümkün. Antrenmanlar esnasında kullanılan yollar nispeten yarış güzergahlarına göre daha doğal engellerle doludur. Off-Road yarışlarında ise yarış yapılacak alan genellikle iş makineleri ile engellerle donatılır. Bu engeller bazen bir yükselti, ¬¬ Çat, Elevit, Trovit, Amlakit, Polavit, Polavit Şelalesi 53,68 kilometre - Orta zorlukta yer Çat, Rize ¬¬ Hamidiye - Bahçecik 34,91 kilometre - Sadece profesyoneller yer Hamidiye, Kocaeli ¬¬ Demircikoy Garipce 14,96 kilometre - Zor yer Demirci, İstanbul ¬¬ Kayışdağı 6,4 kilometre - Orta zorlukta yer Büyükbakkal, İstanbul ¬¬ Kındıra-Gölcük-BürnükSaraycık-Köroğlu-KartalkayaSarıalan-Kındıra 89,82 kilometre - Orta zorlukta yer Saraycık, Bolu Tepe'den Haberler Yönetimin Gözden Geçirilme Toplantıları gerçekleştirildi Bilkent Holding bünyesindeki Tepe Savunma ve Güvenlik Sis. San. A.Ş., Tepe Servis ve Yönetim A.Ş. ile Tepe Güvenlik A.Ş.’nin 2015 yılı Yönetimin Gözden Geçirilmesi Toplantıları’nın ikincisi Kasım ayında Ankara Bilkent Otel’de gerçekleştirildi. Yönetimin Gözden Geçirilmesi Toplantıları’nda 2015-2016 bütçe görüşmelerinin yanı sıra, şirketlerin operasyonel performansının değerlendirilmesi yapıldı. İleriye dönük yönetim planları için organizasyon şemasının da çalışıldığı toplantılarda, süreç performans ölçümü ile şirket hedeflerinin takibi, yeni şirket hedefleri, müşteri denetim sonuçları ve memnuniyeti de ele alınan konular arasında yer alıyor. Yasal mevzuatlar, değişiklikler ve uygulamaların da tartışıldığı toplantılarda iyileştirme faaliyetlerine ilişkin öneri ve sonuçlar da görüşülüyor. 31 Sokaktan Manzaralar Fuarlar, konserler ve benzeri kalabalık etkinliklerde kendinizi güvende hissediyor musunuz? Farklı meslek gruplarından insanlara, “Etkinliklerde kendinizi güvende hissediyor musunuz?” diye sorduk. Güvenlik hassasiyetleri ve anlayışları farklı olsa da alınan güvenlik önlemleriyle herkes kendini güvende hissetmek istiyor. Cansu Tandoğan Yaş: 27 Mesleği: Avukat Türkiye’de kendimi genel anlamda güvensiz hissediyorum. Yaşanan son olaylardan sonra özellikle kalabalık grupların olduğu yerlerde herkes gibi ben de tedirginim. Etkinliklerde güvenlik önlemlerinin artırılması gerekiyor. Davetlilerin güvenliğinin sağlanmasında etkinliği düzenleyenlerin de sorumluluğu olduğunu düşünüyorum. Nazlı Ekici Yaş: 33 Mesleği: Bankacı Geçtiğimiz birkaç yıla kadar konser veya futbol maçlarına giderdim ancak son zamanlarda kalabalık ortamlarda bulunmaktan kaçınıyorum. Hepimizin bildiği terör veya toplumsal olaylar salt sebepler değil… Beni kalabalıklardan uzaklaştıran gençlerdeki önlenemez özgüven ve devletin hukuki yaptırımsızlığı! Bireysel özgürlüğünün kısıtlanmaması tabi ki benim de tercih ettiğim bir durum. Ancak gençlerin özgürlük anlayışının sınırının da olmaması endişelendiriyor. Etkinliklerde genelde gençlerin çoğunluğu oluşturduğunu düşündüğümüzde, böyle kalabalıklardan kaçmaktan başka çare bulamıyorum. 32 Aralık 2015 Berkin Bozdoğan Yaş: 32 Meslek: Gazeteci İşim gereği dünyanın birçok ülkesinde katıldığım etkinliklerde farklı mekânlarda oraya has önlemler alındığını görüyorum. Fakat bu önlemlerin mekanik ve insanî faktörler kullanılarak ne kadar kolay aşılabileceğini fark etmek beni yer yer tedirgin ediyor. Elbette %100 güvenlik diye bir şey yok fakat insan hatasından daha az etkilenen güvenlik sistemleri ve protokolleri görmek toplamda daha iyi bir güvenlik anlamına geleceği için daha fazla güven telkin eder. Şeyma Uluçay Yaş: 29 Mesleği: Bankacı Konser, etkinlik vb. gibi kalabalık alanlarda kendimi güvende hissederim ancak bu durum gittiğin etkinliğe göre değişebilir. Beni rahatsız edecek bir durum ya da olayla karşılaştığımda ortamdan uzaklaşmak benim için bir çözümdür. Genel olarak kalabalık ortam beni rahatsız etmese de temkinli olmakta yarar olduğunu düşünüyorum. Uzman görüşü Konser güvenliği, organizasyon güvenliği, etkinlik güvenliği sağlamak belli bir beceri, bilgi, tecrübe, altyapı ve nitelikli insan gücü gerektirir. Konser, balo, eğlence merkezi gibi yerlere gelen insanlar buralarda eğlenmek amaçlı bulundukları için normal hayatlarında dikkat ettikleri birçok tehlike ve tehdit unsuruna buralarda daha az dikkat ederler. Özel güvenlik hizmeti veren şirketlerin bu gibi eğlence etkinliklerinde güvenliği sağlarken mevcut tehlikelerin farkında olabilecek tecrübeye ve insan kalitesine sahip özel güvenlik şirketleri olması gerekmektedir. Bireysel olarak bu işi yapan kişilere bu organizasyonlarda çok rastlanılmakta ama sıkıntılı bir durum oluşuncaya kadar yetkili yasal izinlerini almış bir özel güvenlik firması ile çalışmanın önemi anlaşılmaktadır. Buralar kalabalık yerler olduğu için tek bir kişinin koruma yeteneklerinden daha çok güvenlik organizasyonun da çalışan bütün ekibin nitelikleri daha çok önem taşır. Bunlara dikkat etmeyen organizasyon şirketleri can kaybı, mal kaybı, yasal mevzuata aykırılıktan kaynaklanan maddi ve manevi zararlarla karşı karşıya kalmaktadırlar. 444 15 98
Benzer belgeler
Aylık Dergi “Tepe`den” Eylül 2015
TEPE’den Tepe Savunma ve Güvenlik Sistemleri San. A.Ş. Yayın Organı Yayın türü: Yerel, süreli, üç aylık dergi
Tepe Savunma ve Güvenlik Sistemleri Adına İmtiyaz Sahibi: Levent Güler Sor...