gömük kanin dişlere ortodontik yaklaşım
Transkript
gömük kanin dişlere ortodontik yaklaşım
T.C Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Ortodonti Anabilim Dalı GÖMÜK KANİN DİŞLERE ORTODONTİK YAKLAŞIM BİTİRME TEZİ Stj. Diş Hekimi Ayşegül TÜRKMENOĞLU Danışman Öğretim Üyesi: Prof. Dr. Servet DOĞAN İZMİR-2015 ÖNSÖZ Tez yazım çalışmalarım sırasında benden yardımlarını esirgemeyen değerli hocam Prof.Dr.Servet Doğan’a teşekkürlerimi iletiyorum.Ayrıca beni bugünlere getiren, yaşamımın her alanında yanımda olan canım aileme de teşekkürlerimi sunuyorum. Saygılarımla, İZMİR-2015 Stj.Diş Hekimi Ayşegül TÜRKMENOĞLU İçindekiler ÖNSÖZ........................................................................................................................ ii 1. GÖMÜK DİŞLER ................................................................................................. 2 2.DİŞLERİN GÖMÜK KALMA NEDENLERİNDE TEORİLER ..................... 4 2.1. Ortodontik Teori ............................................................................................... 4 2.2.Filojenik Teori ................................................................................................... 4 2.3.Mendelian Teorisi .............................................................................................. 4 3.1. Lokal Faktörler ................................................................................................. 5 3.2. Sistemik Faktörler ............................................................................................ 5 3.2.1.Prenatal (Doğum Öncesi) Faktörler ........................................................... 5 3.2.2. Postnatal (Doğum Sonrası) Faktörler ....................................................... 6 3.3. Bozuk Gelişimler .............................................................................................. 6 4. GÖMÜK DİŞLERİN YOL AÇTIĞI PROBLEMLER ..................................... 7 5. GÖMÜK DİŞLERE BAĞLI OLARAK GÖZLENEN KLİNİK BULGULAR ...................................................................................................................................... 7 6. ÇENELERDE GÖMÜLÜ KALMA SIRALAMASI ......................................... 8 7.GÖMÜK DİŞLERİN DEĞERLENDİRİLMESİNDE GENEL PRENSİPLER ...................................................................................................................................... 9 7.1 Dişsel Yaş ve Dişsel Yaşın Değerlendirilmesi ................................................. 9 7.2 Hastaların Hekime Başvurma Nedenleri .......................................................... 9 7.3 Cerrahi Tedavinin Zamanlaması ..................................................................... 10 7.4.Teşhise Yönelik Radyografik Yöntemler ....................................................... 11 7.4.1 Periapikal Filmler ..................................................................................... 11 7.4.2 Bitewing Filmler...................................................................................... 12 7.4.3 Oklüzal Film ............................................................................................. 12 7.4.4 Extra-oral Radyografiler .......................................................................... 14 7.4.5 Kanin Dişin Palatinale Veya Vestibüle Yerleşimini Anlamak İçin Çekilen Özel Film (ShiftSketch Metodu) ......................................................... 16 7.4.6 Tomografi ................................................................................................. 16 8. GÖMÜK KANİN DİŞLER ................................................................................. 17 8.1. Kanin Dişlerde Gömüklüğün Etiyolojisi ....................................................... 17 8.1.1. Lokal Sebepler ......................................................................................... 17 8.1.2. Genel ve Sistemik Sebepler .................................................................... 18 8.2 Gömük Kanin Dişlerin Kliniği ....................................................................... 18 8.2.1 Komşu Dişlerde Yer Değişikliği .............................................................. 19 8.2.2 Üst Çenede Gömük Kaninlerin Sınıflandırılması ................................... 20 a) Horizontal ................................................................................................ 20 b) Vertikal .................................................................................................... 20 c) Semivertikal............................................................................................. 20 8.2.3 Radyografik İnceleme .............................................................................. 21 8.3 Gömük Kaninlerde Tedavi Alternatifi .......................................................... 21 8.3.1. Tedavi Seçenekleri .................................................................................. 22 8.3.2. Tedavi Planlamasına Karar Vermeden Önce Teşhise Yönelik Olarak Bakılması Gereken Faktörler ............................................................................ 22 8.3.3. Gömülü Maksiller Kaninlerin Sürdürülmesinde Önemli Faktörler ....... 23 9.OLGU SUNUMU .................................................................................................. 23 KAYNAKLAR ......................................................................................................... 37 ÖZGEÇMİŞ ............................................................................................................. 43 1. GÖMÜK DİŞLER Sürme zamanı geldiği halde normal oklüzyonda yerini alamamış kemik ve yumuşak doku içerisinde bütünüyle veya kısmen kalmış olan dişlere gömük diş denir. İnsanlığın evrimleşmesi ve uygarlığın gelişmesiyle birlikte beslenme şekillerinde meydana gelen değişikliklere de bağlı olarak çeneler küçülmekte ve önemini yitiren özellikle alt akıl dişleri gömülü kalmaktadır.İnsanlar yiyeceklerini daha pişirilmiş ve yumuşak besinlerle yemeğe başlayınca, çiğneme kaslarının fonksiyonları azalmıştır.Bu kasların yapıştığı bölgeler ise zaman içinde atrofiye uğramıştır. Alveoler bölge küçülme oranı diş boyutlarının küçülme oranlarından daha belirgin olduğu için dişler çenelerde daha güç yer bulmakta ve günümüz insanının çenelerinde sıkışıklık, çapraşıklık ve yer darlığı komplikasyonları ortaya çıkmıştır. Yine atrofiye bağlı olarak gözler üzerindeki ve yanlardaki çıkıntılar önemini kaybetmiş, daha silik, az belirgin çıkıntılar haline gelmiştir. Alt çene kemiği angulus bölgesi ve arcus zygomoticus da anatomik olarak aynı şekilde atrofiye uğramak zorunda kalmıştır. Tüm bu nedenlerden dolayı dişler üzerine etki eden kuvvetler azalmış sonuç olarak da alveoler kemik daha az kuvvetli duruma gelmiştir. Bu gerileme ve küçülme ilkel insanlarda görülen belirgin biprognathi durumunun azalmasına yol açmıştır. Yapılan antropolojik araştırmalar sonucu ortaya çıkan verilere göre insana benzer insan öncesi canlıların çene ve dişlerinde yapılan araştırmalarda görülmüştür ki üst ve alt azı dişleri genelde günümüz insanınınkine benzemekle birlikte hacimsel olarak çok daha büyüktür ve geriye doğru gidildikçe hacimleri 2 artmaktadır.Üçüncü büyük azı dişleri her iki çenede de en büyük olan dişlerdir. "Üstünlük, ortama uyabilme, tabiatla mücadelede özel kabiliyet ve buluş yeteneğinin kullanılması"biçiminde tanımlanan modern insan "Homo Sapiens" şeklinde bilinmektedir. Modern insanda kişinin düşünme kabiliyetinin fazlalaşmasının sonucu olarak beyin gelişmesi ve büyümesi diğer bütün canlılardan ve ilkel insandan fazla olmuş; dolayısıyla kafatası özellikle vücudun diğer kısımlarına oranla fazla gelişmiştir. Kafatasının gelişmesinin yanında genel olarak yüz bölgesinde ise gerileme, küçülme ve narinleşme söz konusudur. Dolayısıyla ilkel insanlarda başın önünde gittikçe bir uzantı şeklinde olan yüz günümüz insanında gerilemiş, küçülmüş ve kafatasının altına sokulmuştur. Yüz bölgesinin gerilemesi ve küçülmesine paralel olarak ise yüzü meydana getiren kemik yapıları da küçülmüş narinleşmiştir. Alt çene modern insanda küçülürken; alt çene kemiğinin bazal kısmı bu gerilemeye uymamış sonuç olarak alveoler yapı daha fazla bazal kısım daha az gerilediği için de çene ucu teşekkül etmiştir. . Gömük dişler retansiyon şekillerine göre; a) Kemik retansiyonlu gömük dişler, b) Kısmen kemik, kısmen yumuşak doku retansiyonlu gömük dişler c) Yumuşak doku retansiyonlu gömük dişler olmak üzere genelde 3 grup altında toplanabilirler. 3 2.DİŞLERİN GÖMÜK KALMA NEDENLERİNDE TEORİLER 2.1. Ortodontik Teori Çenelerin normal gelişmesi, büyümesi ve dişlerin erüpsiyon hareketi öne doğru olduğundan bu gelişmeyi engelleyen herhangi bir durum dişlerin gömük kalmalarına sebep olmaktadır. 2.2.Filojenik Teori Uygarlığın ilerlemesine bağlı olarak beslenme şekillerinin değişmesinde çenelerin büyümesi ve gelişmesinde dişlerin erüpsiyonunda yeterli baskı kuvveti oluşmamaktadır. Sonuçta alveoler kemikte de yeterli gelişme ve büyüme olamamaktadır. Aynı şekilde dişlerin erüpsiyon hareketi için yeterli fonksiyonel kuvvet yoktur. Nodine, "2000 yıldan beri insan çenelerinin gelişimini stimule eden etkenlerin azaldığını belirterek insanlar eskisi gibi zorlu ve sert gıda almadıklarından çiğneme kuvveti yeterli olamamakta buna bağlı olarak da çenelerin özellikle alveoler kısmın gelişimi ve dişlerin erüpsiyonu normal yaşında olamamaktadır" demiştir. 2.3.Mendelian Teorisi Heredite söz konusudur. Çocuk organlarının bir kısmını anneden, bir kısmını babadan alır. Eğer annede çene darlığı veya küçük bir çene yapısı mevcut babada ise hacim olarak büyük dişler mevcutsa; çocuk, anneden çene yapısı babadan diş yapısını alacak dolayısıyla yersizlik sorunu ortaya çıkacaktır. Ayrıca deneysel olarak hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalarda teori açık ve net şekilde kanıtlanmıştır. 4 3. GÖMÜKLÜĞE SEBEP OLAN FAKTÖRLER 3.1. Lokal Faktörler a) Yandaki dişin yapı ve dizi bozukluğu nedeni ile oluşturduğu baskı b) Uzun süreli kronik iltihaplanma c) Dişin çevresindeki doku yoğunluğu d) Süt dişlerinin uzun süre düşmemesi e) Çenelerin gelişimlerini tamamlamalarına bağlı olarak ortaya çıkan yer darlığı f) Dişlerin gelişim anomalisi veya germinin başka bir istikamette bulunması g) Dişin sürmesi sırasında anatomik veya patolojik bir engelle karşılaşması h) Enfeksiyon veya apseye bağlı olarak ortaya çıkan nekrozlar i) Çocuklarda ateşli hastalıklar (çiçek, kızıl, kızamık vs.) sonucu kemikte meydana gelen değişiklikler j) Bir kron veya kök malformasyonu sonucu k) Mekanik engeller(kist,tümör,doku hiperplazileri,lokal enfeksiyonlar) l) Travma m) Ortodontik tedavi sonucunun devamlılığı 3.2. Sistemik Faktörler 3.2.1.Prenatal (Doğum Öncesi) Faktörler a) Heredite 5 b) Değişik ırktan birleşen kişilerin çocukları c) Hatalı besleme d) Spesifik enfeksiyonlar (sifilis, tüberküloz gibi) 3.2.2. Postnatal (Doğum Sonrası) Faktörler a) Raşitizm b) Anemi c) Herediter sifilis, tüberküloz d) Ateşli hastalıklar e) Gelişmemiş çenelerde darlık f) Çene ve çevre doku hastalıkları g) Endokrinal hastalıklar h) Travma i) Beslenme bozukluğu(malnutrisyon, vitamin eksiklikleri) 3.3. Bozuk Gelişimler a) Cleidocranial dysostosis: Kafa kemiklerinde kireçlenme bozukluğu mevcuttur. Klavikula teşekkül etmemiştir. Daimi dişlerin sürmemesi ile karakterize bir hastalıktır. b) Oxycephali: Kafatasında sivri bir tepe noktası dişlerde çeşitli anomalilerle karakterize bir durumdur. 6 c) Progeria: Kısa boy, tüy, kıl yokluğu, gri saç ve yaşlı görünüm veren yüz belirtileri mevcut olan bir hastalıktır. d) Achondroplasia: Fetusta başlayan ve kemikleri tutup cüceliğe sebep olan bir hastalıktır. Özellikle kıkırdak teşekkül bozukluğu ile karakterize olması önemlidir. e) Damak yarığı. 4. GÖMÜK DİŞLERİN YOL AÇTIĞI PROBLEMLER Gömük dişte kök erimesi olabilir. Komşu dişlerde kök erimesine neden olabilirler. Trismus yapabilirler. Enfeksiyona neden olabilirler. Odontojenik kist ve tümör oluşumuna neden olabilirler. Ağrı oluşturabilirler. İleride protez uygulamalarında sorun oluşturabilirler. Spontan çene kırıklarına neden olabilirler. 5. GÖMÜK DİŞLERE BAĞLI OLARAK GÖZLENEN KLİNİK BULGULAR Daimi dişin sürme zamanı geçmesine rağmen sürmemesi Bölgedeki süt dişinin halen düşmemesi Palatinal ya da vestibül mukozada kabarıklık Komşu dişlerde konum bozukluğu 7 6. ÇENELERDE GÖMÜLÜ KALMA SIRALAMASI Mandibular yirmi yaş Maksiller yirmi yaş Maksiller kanin Mandibuler kanin Mandibuler premolar Maksiller premolar Maksiller santral Maksiller lateral Üst ve alt kanin dişler sürme sırasında çok uzun bir mesafe almaktadırlar. Üst kanin diş başlangıçta teşekkülüne sinüs maksillarisin üst kısmında gözün altında başlar ve sürme esnasında aşağıya ilerleyip normal oklüzyonda yerini alabilmesi için 33.5mmlik bir mesafeyi katetmesi gerekir. Bu hareket hem uzun hem de yandaki dişlerin de engellemeleri nedeniyle normal olamamakta ve kanin dii normal sürmesini yapamamaktadır. Alt kanin dişleri de aynen üst kaninlerdeki gibidir. Alt kaninlerin başlangıçta alt çenenin bazal kısmında alt kenara çok yakın teşekkülleri sürmeyi geciktirmektedir. Gömülü dişlerin cerrahi işlemle çıkartılmaları çok kolay olabileceği gibi bazen ya çok zor ve ya da komplike olabilir. Operasyondan evvel cerrahi işlemin seyrine karar verebilmek için çıkartılacak gömülü dişi farklı özellikleri ve komşulukları, yani çevresi ile tanımlamak gerekmektedir. 8 7.GÖMÜK DİŞLERİN DEĞERLENDİRİLMESİNDE GENEL PRENSİPLER 7.1 Dişsel Yaş ve Dişsel Yaşın Değerlendirilmesi Diş gelişim dönemini en kolay belirlemenin yolu kök apeksinin kapanmasına bağlı olarak değerlendirmektir. Apeks açık kaldığı ve gelişimine devam ettiği sürece dental papilla ayırt edilebilir, apeks tümüyle kapandığında ise dental papilla ortadan kalkar ve lamina duranın kök çevresince yer aldığı görülür(1).Sürekli dişlerin kök gelişimi erüpsiyonlarından yaklaşık 3 yıl sonra tamamlanır.Bu durumda 9 yaşındaki bir çocukta ilk olarak 3 yıl önce sürmüş olan mandibular kesici dişlerin apeksleri kapanmıştır ve ardından bu durumu mandibular sürekli 1. molarlar takip edeceklerdir (1). Diğer yönden sürememiş bir sürekli diş çok daha fazla kök oluşumu sergilemektedir. Bu dişlerin normal erüpsiyon süreci, süt dişinin kökünde yetersiz rezorpsiyon, normal olmayan bir sürme doğrultusu, supernumerer bir diş, maksimum darlık, dişin erüpsiyon mekanizmasında bir problem gibi değişik faktörlerce engellenmiş olabilir. Mandibular premolar bölgede sıklıkla süt molarların erken çekimine bağlı mukozanın kalınlaşması sonucu premolar dişlerin geç sürdüğü ya da süremedikleri gözlenmiştir. 7.2 Hastaların Hekime Başvurma Nedenleri 9 Hastalar çoğu zaman gömük dişlerinin farkında değillerdir ve sıkıntı, ağrı, şişlik gibi şikayetleri olmadığı sürece hekime başvurmazlar. Genel olarak bir diş hekimi muayenesinde gömük dişin ya da persiste süt dişinin farkına varılır ve ardından bu durum periapikal radyografilerle de doğrulanabilir (1).Hastalar anormal görünümün yer aldığı 2 temel problem için hekime başvururlar. Birincisi, 8-10 yaşlarında tek taraflı maksiller santral dişi, bir yıl ya da daha önce sürmüş ve karşıt taraftaki lateral kesici diş sürerken, sürmesi beklenen diğer santral diş için yeterli yer kalmaması endişesiyle hekime başvurulardır. Genellikle süt santral diş uzun bir süre persiste kalmış ve aileler bu durumun farkında olsalar bile sürememiş santral dişin gömük olabileceğini düşünememişlerdir. İkincisi, 14-15 yaşlarında belirgin bir çürüğün yer aldığı persiste maksiler süt kanin dişin restorasyonu amacıyla hekime başvurulardır.Olguların çok az bir oranında da gömük dişlerin komplikasyonlarıyla ilişkili olarak bazı semptomlara rastlayan hekim, bu durumu fark edebilir (1). 7.3 Cerrahi Tedavinin Zamanlaması Cerrahi tedavinin uygulanabilmesinde gömük dişin gelişim miktarı daha ilk tanı esnasında dikkate alınmalıdır. Erken bir dönemde, küçük yaştaki bir çocuğun radyografisinde görülen supernumerer dişler, odontoma, kist ya da benign tümörler komşu dişlerin normal erüpsiyonunu engelleyecektir. Aynı zamanda bu erken dönem süresince zaman ve yeterli yer sağlanıp dişin doğal erüpsiyonuna izin verilmelidir (1). Dişin erken bir dönemde açığa çıkartılması kuronun ya da ardından kök gelişiminin zarar görmesine neden olabilecektir. Patolojik bir durumun teşhisi dişin gömük kalmasına neden olabilir ve bu durumun tedavi edilmeden beklenilmesi prognozu kötüleştirir. Tedavinin amacı, komşu süt 10 dişlerine ve foliküllere zarar vermeden patolojik durumun ortadan kaldırılması olmalıdır (1). Gömük diş daha geç bir dönemde teşhis edildiğinde ise, sürekli diş artık gömük olarak kabul edilir. Cerrahi tedavinin amacı patolojik durumun ortadan kaldırılması ve ardından da erüpsiyonu gecikmiş sürekli dişin sürdürülebilmesi için uygun şartların yaratılmasıdır (1). 7.4.Teşhise Yönelik Radyografik Yöntemler Dentisyonun radyografik değerlendirilmesi gömük dişlerin teşhisinde ve lokalizasyonunun belirlenmesinde önemli bir tanı aracıdır. Değişik radyografi teknikleriyle; Gömük dişin kuron ve kök apeksinin, komşu dişlere ve dental arka göre konumunun belirlenmesi, Persiste süt dişinin ve komşu dişlerin prognozunun belirlenmesi, Rezorpsiyon varlığında komşu dişlerin durumunun değerlendirilmesi, amaçlanır (2,3,4). Gömülü bir dişin çıkartılmasına karar verildiği anda iyi bir röntgen kontrolü yaparak çekim sırasında ortaya çıkabilecek lokal zorlukları iyice anlamak gerekir. Ya da başka bir dişin röntgenini çekerken gömülü bir diş olduğu tesadüfen saptanabilir ki bu iş için cerrahi girişime başlamadan evvel eğer elimizdeki film dişi tam göstermeye yeterli değilse yeni ve iyi röntgen alarak dişi tam görmemiz gerekir. Mesela ramusa doğru uzanan Klass III horizontal bir diş 7 numara için alınan filmde tam görünmeyebilir. Kök durumu, kök sayısı tam olarak anlaşılmalıdır. Gömülü bir dişin tamamını tam olarak görmeden, çevredeki yapıları tam anlamadan çekime başlanmamalıdır. 7.4.1 Periapikal Filmler 11 Periapikal film yalnızca ilgili dişi ve hemen komşu bölgeyi gösteren filmlerdir. Hasta ağız açıkken mandibular dişlerin oklüzal düzlemleri yere paralel olacak şekilde oturtulur. Film bir hemostat yardımı ile mandibular dişlerin lingual tarafına ilgili bölgeye yerleştirilir ve film ucu 6 numaralı dişin mezial kenarına kadar gelir. Eğer klinik muayenede dişin horizontal olduğundan şüphe edilirse veya başka bir film aşağı yukarı horizontal görüntü verdiyse o zaman dişin tamamını alabilmek için film daha arkaya kaydırılır. Sonra ışın oklüzal yüze paralel, filme dik yerleştirilir. Çoğu kez hastada filmin iyice arkaya yerleştirilmesi ile beliren refleks ve ramus üzerindeki yumuşak dokunun film görüntüsünü engellemesi ile periapikal filmler istenilen neticeyi vermeyebilir. Fakat yinede ektopik olmadıkça rutinde gömülü dişlerin saptanmasında kullanılan film şeklidir. 7.4.2 Bitewing Filmler Klass I ve II vakalarında 2.molar ile 3.moların kronlarının ilişkilerini görmek istersek en gerçek görüntüyü verecek filmler bitewing filmlerdir. 7.4.3 Oklüzal Film Okluzal radyografiler gömük dişlerin bukko-lingual pozisyonlarını belirlemede sık kullanılan bir yöntemdir. Gömük dişin horizontal yönde yerleşimi, diğer komşu dişlerle ilişkili olarak kuronun ve apeksinin pozisyonu değerlendirilebilir. Bu radyografilerde sık karşılaşılan bir problem gömük dişin komşu dişler üzerine süperpoze olabilmesidir (5,4,6,7) Mandibular Ark: 12 Kemik kalınlığının fazla olması nedeniyle, büyük kistler ya da bukko-lingual konumlanmış dişlerden kaynaklı ekspansiyonların yer aldığı durumlar dışında mandibular arktan alınan radyografilerin detayı düşüktür. Maksiller Ark: Maksiller Anterior Okluzal Radyografi: Merkezi ışının geçtiği kemik kalınlığı daha az olduğu için görüntü kalitesi periapikal radyografiler kadar olmasa da mandibulaya göre daha yüksektir (1). Verteks Okluzal Radyografi: Anterior maksillanın gerçek görünümü merkezi ışının santral dişlerin uzun aksına paralel verilmesiyle elde edilir. Işın demetinin kafatası içinde geçeceği yol çok fazla olduğu için görüntünün kalitesinde ve netlikte kayıp yaşanır (1). Daha çok maksiller kaninlerin saptanmasında kullanılır. Periapikal filmler bu amaçla kullanılabildiği gibi özel boyutta oklüzal filmlerde hazırlanır. Film kanin için hastanın ağzına yerleştirildikten sonra ışın üstünden filme dik olarak verilir. Alt molarlar içinde bir periapikal film yeterli olmayabilir. Film dişlerin oklüzal yüzüne yerleştirildikten sonra hastaya ağzını kapatması söylenir böylece film yerinde kalır ve ışın mandibula alt kenarından filme dik verilir. Bukkolingo pozisyonu iyi gösteren filmlerdir. 13 Maksiller anterior okluzal radyografi 7.4.4 Extra-oral Radyografiler Panoramik radyografiler periapikal radyografiler kadar detaylı bir görünüm vermese de tüm dişlerin ve çene kemiklerinin görüntüsü kolayca elde edilir. En önemli özelliği, alt ve üst diş kavislerinin her bölgesine dikey yönde çok dar bir Xışını demetinin ulaşabilmesidir. Bugün ortodontistler panoramik radyografilerden daha nitel bilgiler elde edildiği konusunda görüş birliği içindedirler (2,3,1,6,8). Panoramik radyografilerden, gömük dişlerin bukko-lingual pozisyonları hakkında sınırlı bilgiler elde edilse de; kanin cusp eğimi, lateral kesici diş kökünün distal yarısı ile ilişkisi, palatinal pozisyon için iyi bir bilgi verir (4). Sadece alt ve üst çeneyi bütün halinde gösteren filmlerdir. Bir periapikal bitewing filmdeki kadar çürüğü hassas göstermez ancak komşulukları göstermesi açısından yararlıdır. Panoramik filmler aslında teşhise yardımcı olması açısından çekilmesi gereken filmlerdir. 14 Panoramik radyografi tekniklerinden biri olan Status- X'in ortopantomografiden üstünlüğü; gömük dişlerin bukko-palatinal pozisyonunun tespit edilebilmesi ve azı dişlerine kadar olan süperpozisyonların elimine edilebilmesidir. Arka dişler bölgesinde süperpozisyonlar olabilmekte ancak diş kavisleri daire şekline yaklaştıkça süperpozisyonlar azalmaktadır (9). Ortopantomograf Lateral sefalometrik radyografiler frontal radyografilerle kombine edildiğinde gömük dişlerin lokalizasyonu hakkında doğru bilgiler elde edilir. Frontal radyografiler gömük dişin bukko-lingual pozisyonu kadar bukkolingual aksın eğimi hakkında da doğru bilgiler verir. Lateral sefalometrik radyografiler gömük dişin mesiodistal eğimi ve erüpsiyonu için gerekli vertikal mesafeyi değerlendirmede de kullanılır (3). Lateral film iyi ışın verilmiş bir 15 ekstraoral film, özellikle Klass III vakalarında en doğru görüntüyü verir. Anteroposterior filmler ise gömülü dişin civar yapılarla ilişkisini iyi gösterir. 7.4.5 Kanin Dişin Palatinale Veya Vestibüle Yerleşimini Anlamak İçin Çekilen Özel Film (ShiftSketch Metodu) Gömülü kaninlerin palatinalvestibül, lingualvestibül lokalizasyonu oklüzal filmlerle de anlaşılabilir, ancak üst kaninlerin lokalizasyonunu anlamak için başka bir yöntem de kullanılmaktadır. Bu metodta önce ışın Filme dik gelecek şekilde bir görüntü elde edilir ve gömülü dişin pozisyonu saptanır. Sonra horizontal olarak tüp daha meziale veya distale kaydırılır ve ikinci bir film elde edilir, istenirse daha açılı üçüncü bir film daha çekilir. Eğer tüp meziale ilerletildiğinde gömülü dişin görüntüsü de komşu dişe göre meziale ilerlediyse veya tüp distale eğimlendirildiğinde görüntü distale kaydıysa, yani tüp ile görüntü aynı istikamette yer değiştirdiyse o zaman gömülü diş paletinaldedir. Eğer aksi istikamette ilerleme olduysa o zamanda vestibüldedir. 7.4.6 Tomografi Bilgisayarlı Tomografi (CT) Son zamanlarda bilgisayarlı tomografi yöntemi, palatinal pozisyonlu gömük kaninin özellikle lateral kesici kökünde rezorpsiyona neden olduğu vakalarda, konumunun tam olarak teşhisi için kullanılmaktadır. Aynı zamanda bu teknik görüntüdeki süperpozisyonları elimine ederek geleneksel radyografiler ile tam olarak izlenemeyen yapıları detaylı bir şekilde gösterir (10,11). Her ne kadar bu teknik, gömük ve supernumerer dişlerin teşhisinde mükemmel bir güç ise de; çok fazla dozda radyasyon içerdiğinden özel durumlar dışındaki tüm vakalarda kullanımı doğru değildir (8). Maksillanın yer aldığı seri radyografi kesitlerinde 16 gömük dişin komşu dişlerle olan ilişkisi, kuron ve apeksin pozisyonu, dişin uzun aksının eğimi, dişi çevreleyen kemiğin miktarı, lokal anatomik yapılar, dental gelişimin tüm safhaları uzayın tüm 3 düzleminde doğru olarak değerlendirilir. Bu yöntem ile kök rezorpsiyonunun, özellikle de palatinal ve bukkal kök yüzeylerinde erken bir dönemde teşhisi yapılabilir. (1,11,12,13). Bilgisayarlı tomografi ünitelerinin sayılarının az ve pahalı olmalarına rağmen kullanımları gittikçe artmakta ve bugün ortodonti alanında serbestçe kullanılmaktadır. Özellikle CT yöntemi ile, cleidocranial dysplasia gibi vakalarda birçok gömük dişin pozisyonunun belirlenmesi tedavi planlanması sürecinde ve bir sonraki cerrahi safhada oldukça önemlidir (2,1). Maverna ve Gracco çalışmalarında, gömük dişler ve lokalizasyonları hakkında daha detaylı bilgilere CT ile ulaşıldığını, bu nedenle de kafa-yüz bölgesindeki yapıların incelenmesinde bu metodun kullanılması gerektiğini belirtmişlerdir (14). Schüller ve Freisfeld de komşu dişteki rezorbsiyon büyüklüklerini CT ile ölçmüşlerdir (15). 8. GÖMÜK KANİN DİŞLER 8.1. Kanin Dişlerde Gömüklüğün Etiyolojisi 8.1.1. Lokal Sebepler Gömülü kaninlerin etiyolojisi çok açık değildir ancak multifaktöriyel olduğu düşünülmektedir. Kaninlerin en uzun sürme yoluna sahip olması 17 Ark boyu yetersizliği Diş germinin anormal pozisyonu Travma Patolojik lezyonlar Odontomlar Süpernümerer dişler Alveoler yarık varlığı Kök ucu dilaserasyonu Ankiloz 8.1.2. Genel ve Sistemik Sebepler Bazı endokrin yetersizlikler Ateşli hastalıklar Radyasyon tedavisi İrsiyet 8.2 Gömük Kanin Dişlerin Kliniği Gömük kanin dişler nedensiz baş ve yüz ağrıları ve orbita çevresinde yansıyan ağrıların nedeni olabilmektedirler. Sürmek için bu dişlerin uyguladığı basınç lateral dişte kök rezorpsiyonuna neden olmasının yanında folikülde patalojik değişmelerin ortaya çıkmasına da neden olabilir. Bundan dolayı gömük bir kaninle beraber kronunun çevresinde adenomatoid odontojenik tümör gibi olaylarla karşılaşılabilir. Çekim endikasyonlarının yanında, gömük kanin çekimi için bazı 18 özel koşullar bulunmaktadir(16) : Komşu dişlerde yer değişikliği Üst çenede gömük kaninlerin sınıflandırılması Radyografik inceleme 8.2.1 Komşu Dişlerde Yer Değişikliği Gömük kanin dişin oluşturduğu basınç lateral dişte yer değişikliği veya dişin vertikal ekseninde yer değişikliğine ve nadiren de santral dişte yer değişmesine neden olabilmektedir. Dişteki yer değişikliği daha çok labiale doğru olup palatal yer değişikliği azdır. Bundan dolayı anterior dişlerde özellikle de lateral dişte yer değişikliğine, eksen değişikliklerine, nedensiz ve zamanla meydana gelen labiale doğru hareketler göründüğünde gömük bir kanin dişin varlığından şüphelenerek hastadan radyografi çekmek gereklidir.(17) Operasyon geçirmiş olan ancak alveol yarıkları tedavisiz kalmış ya da cerrahi operasyona rağmen bölgede kemik birleşmesi meydana gelmemiş olan damak yarıklı hastalarda kanin dişler 3 nedenle gömük kalmaktadır. Sürme olanağı bulamazlar ve bundan dolayı daha sonra meydana gelecek komplikasyonların önlenmesi için bu gömük dişlerin operasyon ile çıkartılmaları gerekmektedir. (17) Cerrahi skar nedeniyle bölgede oluşmuş olan fibröz yumuşak doku dişin sürmesini önler. Sürmek için bölgede yeterli kemiğin olmaması dişin hareketine olanak sağlamamakta ve ayrıca gelecekte diş için yeterli destek ve konum da sağlamamaktadır. Yer darlığı ve arkın dar olması dişin sürmesi için alan bırakmamakta ve 19 dişin gömük kalmasına neden olmaktadır. 8.2.2 Üst Çenede Gömük Kaninlerin Sınıflandırılması Klass 1: Gömülü kanin dişleri tamamiyle palatinal tarafta lokalizedirler. a)Horizantal: Gömülü olan kanin dişi lokalize olduğu bölgede bulunan normal diş arkındaki dişlerin ekseniyle dik açı yapacak şekilde veya dik açıya yakın yatay pozisyonda bulunurlar. b)Vertikal: Gömülü olan kanin dişi lokalize olduğu bölgede bulunan normal diş arkındaki dişlerin eksenine paralel olarak palatinal tarafta lokalizedir. c)Semivertikal: Gömülü olan kanin diş ne horizontal ne de vertikal pozisyondadır. Her iki pozisyonun arasında hafif yatay veya hafif vertikal bir pozisyon gösterir. Klass 2: Gömülü kanin dişleri üst çenenin bukkal yani vestibüler tarafında lokalize olmuşlardır. a) Horizontal b) Vertikal c) Semivertikal Bu dişlerinde lokalizasyonları aynen Klass 1 tarifinde yaptığımız gibi açı ve pozisyonlarına göre 3 alt grupta değerlendirilir. Klass 3: Gömülü kanin dişleri üst çenenin vestibüler ve palatinal kısmında aynı anda lokalizedir. Kron palatinaldedir ve kök alveoldaki bitişik dişler arasından geçerek üst çenenin vestibüler yüzeyi üzerinde sonlanacağı gibi bunun tamamen aksi şekilde de lokalize olabilir. Klass 4: Alveoler uzantı içerisinde yer alan gömülü kanin dişleri genellikle 20 yan keser ve birinci küçük azı arasında lokalize olup çoğunlukla vertikal pozisyondadırlar. Klass 5: Dişsiz çenelerde lokalize görülen gömülü kanin dişleri. 8.2.3 Radyografik İnceleme Burada daha önce bahsettiğimiz radyografik yöntemler kullanılarak gerekli tanı konulur. 8.3 Gömük Kaninlerde Tedavi Alternatifi Maksiller kaninler bütün dişler içinde en uzun gelişim periyoduna, en derin gelişim bölgesine ve en zor sürme yoluna sahip dişlerdir ve üçüncü molarlardan sonra en sık gömük kalan dişler olup sürmeleri sırasında cerrahi ekspozisyon ve ortodontik yönlendirmeye sıklıkla ihtiyaç duymaktadır(18) . Maksiler kaninlerin gömülü kalma oranı kızlarda (%1,17) erkeklerden (%0,51) daha fazladır(19) . Maksiller kaninlerin gömülü kalma sıklığı mandibuler kaninlerden önemli derecede daha yüksektir(20) . Gömülü maksiler kaninler labialden (%15) daha çok palatinal (%85) yerleşimlidir(21) ve hastaların %7 ‘inde çift taraflı gömüklük mevcuttur(20). Labial pozisyondaki gömülü maksiler kaninler sıklıkla çeşitli derecelerde çapraşıklıkla kombine maloklüzyonla birlikte gözlenirken, palatal pozisyondaki gömülü maksiller kaninler genellikle çapraşıklıkla beraber gözlenmezler . Eğer 21 arkta yeterli yer mevcutsa labial pozisyonda gömülü maksiler kaninler cerrahi ekspozisyon ve ortodontik tedaviye ihtiyaç duymadan kendiliğinden sürebilir. Ancak palatal pozisyondaki gömülü kaninler nadiren ortodontik müdahale olmadan sürebilir. Palatal pozisyondaki kaninlerin sürmesi hem kalın palatinal kortikal kemik hem de sıkı ve dirençli palatinal mukoza tarafından engellenrnekte ve gömük kalmaktadır.(22). Literatürde gömülü kaninler için birçok tedavi alternatifi sunulmaktadır. 8.3.1. Tedavi Seçenekleri 1. Süt kaninin çekilmesi ve gümük kaninin takip edilmesi. 2. Tedavi etmeksizin periyodik olarak patolojik değişikliklerin takip edilmesi 3. Kaninin cerrahi olarak alınması ve protetik tedavi yapılması 4. Kaninin cerrahi olarak ekspoze edilip ortodontik olarak düzeltilmesi 5. Kaninin ototransplantasyonu 6. Gömülü dişin çekimi ve eş zamanlı dental implant yerleştirilmesi(19,23,24) 8.3.2. Tedavi Planlamasına Karar Vermeden Önce Teşhise Yönelik Olarak Bakılması Gereken Faktörler Hastanın yaşı Genel sağlık durumu Kanin için ark üzerinde yer olup olmadığı 22 Birinci premoların kaninin yerine uygun olup olmadığı Radyografik pozisyonu Hastanın ortodontik tedaviye olan motivasyonu Cerrahiyi kontrendike kılan medikal bir problemin olup olmadığı(25) 8.3.3. Gömülü Maksiller Kaninlerin Sürdürülmesinde Önemli Faktörler Radyolojik inceleme Kaninin açılanması Kaninin yüksekliği Kaninin labiopalatal pozisyonu 9.OLGU SUNUMU OLGU SUNUMU 1 Kliniğimize çapraşıklık şikâyeti ile başvuran 13,5 yaşındaki bayan hastanın yapılan klinik muayenesi sonucunda sağ ve sol Sınıf II molar ilişkiye sahip olduğu ve üst orta hattının sağa doğru 2 mm saptığı görüldü. Hastanın daimi maksiler sağ kanin dişi ağızda gözlenmiyordu (Şekil 1). Radyografik muayene ve palpasyon muayenesi sonucunda daimi kanin dişinin palatinal pozisyonda gömülü olduğu, model analizi sonucunda ise üst çenede 13 mm alt çenede ise 2 mm yer ihtiyacı, 5 mm. overjet ve 1 mm overbite’a sahip olduğu tespit edildi (Şekil 2,3). Lateral sefalometrik filmler üzerinde yapılan ölçümlerde ise hastanın iskeletsel sınıf I ilişkiye, saat yönünde gelişim paternine ve azalmış nazolabial açıya sahip olduğu 23 tespit edildi. Şekil 1. Hastanın tedavi öncesi alınan ağız içi fotoğrafları Şekil 2.Hastanın tedavi öncesi alınan üst çene alçı modelinin oklüzalden görünümü Şekil 3.Hastanın tedavi öncesi . alınan periapikal ve oklüzal filmleri 24 Gömülü kanin dişin ark üzerinde ideal pozisyonuna getirilebilmesi amacıyla üst 1.küçük azı dişlerin çekimini takiben sabit ortodontik tedavi uygulanması planlandı. Ankrajı arttırmak amacıyla üst 1. büyük azı dişlere yerleştirilen bantlara lehimlenen 1 mm. kalınlığında paslanmaz çelik telden bükülerek hazırlanan transpalatinal arkın hasta ağzına yerleştirilmesini takiben 1. küçük azı dişleri çekildi. 1. küçük azı dişlerinin çekiminden yaklaşık 10 gün sonra .018 inch slot genişliğine sahip Omni–Roth braketler yapıştırıldı. .014 inch’lik nikel titanyum ark telleri ile alt ve üst arkların seviyelenmesine başlandı. Üst dişlerin seviyelenmesini takiben cerrahi olarak gömülü kanin dişin üzeri mukoperiostal flep ile kaldırıldı ve diş kronu üzerindeki kortikal kemik düşük hızlı frez yardımıyla uzaklaştırıldı. Kan ve tükrükten izole edilen kron üzerine ortodontik kuvvet uygulamak amacıyla buton yapıştırıldı (Şekil 4). Daha sonra flep önceki pozisyonuna uygun olarak kapatılıp suture edildi. Şekil 4.Butonun yapıştırılması sırasında alınan fotoğraf ve kuvvetin uygulanmaya 25 başladığı seans alınan oklüzal film Cerrahi müdahaleden yaklaşık bir hafta sonra süturlar alındı ve ortodontik traksiyona başlandı. Başlangıç aşamasında .016 inch ve .016 x .016 inch nikel titanyum ark telleri kullanıldı. Üç haftalık periyotlarda yapılan kontrollerde gömülü kanin dişine yapıştırılan butona bağlı çelik tel, üst ark telini palatinale doğru gerdirecek şekilde aktive edildi. Toplam 8 ay süren traksiyon dönemi sonunda gömülü dişin ark üzerinde ideal yerine gelmesi sağlandı. Takiben sırasıyla .016 x .022 inch nikel titanium ve .016 x .022 inch çelik ark teller kullanılarak tedavi bitirildi. Toplam 23 ay süren tedavi sonrasında Sınıf II molar ve Sınıf I kanin ilişki ve ideal bir oklüzyon elde edilmiştir(Şekil 5,6). Şekil 5.Hastanın tedavi sonrası alınan ağız içi fotoğrafları Şekil 6. Hastanın tedavi sonrası alınan üst çene alçı modelinin oklüzalden görünümü. 26 Şekil 7.Hastanın gömülü sağ üst kanin dişinin sürdürülmesi sonrası dişeti seviyesinin daha koronalde yer aldığı görülmektedir. Gömülü kanin sürdürülmesi sonrası dişeti seviyelerinin daha koronalde olduğu durumlarla sıklıkla karşılaşılmaktadır. Bu durumun apikale pozisyonlandırılmış flep tekniği kullanılarak düzeltilmesi gerekebilir. Hastamız estetik olarak dişlerinin görünümünden memnun olduğunu söylediği ve başka bir cerrahi müdahaleyi kabul etmediği için periodontal cerrahi işlem yapılamamıştır (Şekil 7). OLGU SUNUMU 2 Kliniğimize dişlerinin gömük olması ve çapraşıklık şikâyeti ile başvuran 12 yaşındaki bayan hastanın yapılan klinik muayenesi sonucunda sağ ve sol Sınıf II 27 molar ilişkiye sahip olduğu ve üst orta hattının sola doğru saptığı görüldü. Hastanın sağ üst süt kanin dişi ağızda gözlenirken daimi maksiller sağ ve sol kanin dişleri ağızda gözlenmiyordu (Şekil 8). Radyografik muayene sonucunda daimi kanin dişlerinin palatinal pozisyonda gömülü olduğu (Şekil 9), model analizi sonucunda ise üst çenede 6 mm alt çenede ise 3 mm yer ihtiyacı, 2 mm overjet ve 3,5 mm overbite’a sahip olduğu tespit edildi. Lateral sefalometrik filmler üzerinde yapılan ölçümler sonucunda ise hastanın iskeletsel sınıf I ilişkiye, azalmış dik yön boyutlarına ve retrüze üst dudağa sahip olduğu tespit edildi. Şekil 8. Hastanın tedavi öncesi alınan ağız içi fotoğrafları Şekil 9. Hastanın tedavi öncesi alınan panoramik, periapikal ve oklüzal filmleri 28 Üst sağ süt kanin dişin çekimini takiben gömülü kanin dişlerine butonlar yapıştırıldı ve cerrahi müdahaleden yaklaşık iki hafta sonra üst 1. Molar dişlerin distalizasyonu ve gömülü kanin dişlerin sürdürülebilmesi amacıyla distalizasyon vidaları ve kanin dişler bölgesinde heliksleri olan üst müteharrik aparey yapıldı (Şekil 10). Distalizasyon ve ortodontik traksiyon işlemi beraber uygulandı. Hastanın distalizasyon vidalarını 5 günde 1 tur aktive etmesi istendi. Yaklaşık 70–80 g kuvvet uygulayan elastikler ise yemekler hariç tüm gün kullandırıldı. Toplam 5 ay süreyle distalizasyona devam edildi, sonrasında müteharrik aparey üzerindeki vidalar çıkarıldı ve 1. küçük azı dişlerindeki Adams kroşeler distalizasyon amaçlı finger springler ile değiştirildi (Şekil 11). Kanin dişlerin istenilen seviyeye kadar sürmesi için traksiyona işlemine 3 ay daha devam edildi (Şekil12). Gömülü dişlerin sürmesi sırasında hasta tarafından heliks kaynaklı herhangi bir doku tahrişi veya ağrı bildirilmemiştir. Gömülü kanin dişlerinin sürmesini takiben, .018 inch Omni– Roth braketler yapıştırıldı. Sırasıyla .012, .014, .016, .016 x .016 inch nikel titanyum teller ile seviyeleme işlemini yapıldı ve .016*.022 inch nikel titanyum ve paslanmaz çelik teller kulllanılarak tedavi bitirildi. Toplam 17 ay süren tedavi sonrası Sınıf I molar ve kanin ilişki ve ideal bir oklüzyon elde edilmiştir (Şekil 13). 29 Şekil 10. Hastanın tedavinin başlangıcında alınan ağız içi fotoğrafları 30 Şekil 11. Distalizasyon sonrası gömülü dişlerin doğru eğimde sürdürülebilmesi amacıyla helikslerin yönü değiştirilmiştir. Şekil 12. Hastanın kanin dişlerinin sürmesi sonrası alınan ağız içi fotoğrafları 31 Şekil 13. Hastanın tedavi bitiminde alınan ağız içi fotoğrafları. OLGU SUNUMU 3 Hastamız 28 yaşındaki M.A. sol üst kanin bölgesinde bir şişkinlik şikayetiyle Cumhuriyet Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi ADÇ. Hastalıkları ve Cerrahisi AD.’na başvurmuş, yapılan klinik ve radyolojik muayeneler sonucu o bölgede daimi sol üst kanin dişin gömülü olduğu tespit edilmiştir. Alınan anamnez sonucunda hastanın o bölgedeki dişi sallandığı için 3 sene evvel özel bir kliniğe gidip muayene olduğu, sallanan dişinin diş hekimince çekildiği ve herhangi bir radyolojik muayene yapılmadan o boşluğun daha sonra bir köprü ile kapatıldığı öğrenildi. Yapılan ağız içi ve radyolojik muayene sonucu 14, 22, 25 no.lu dişlerde kanal tedavisi; 22-24 arası protetik restorasyon; 15,17 amalgam restorasyon; 18, 24, 28, 38, 46 no.lu dişlerin eksik olduğu ve 23 no.lu dişin de gömülü olduğu görüldü (Şekil 1). 32 Şekil 1. Preoperatif panoramik film. Hastaya gömülü dişinin düzgün bir şekilde sürdürülebilmesi ve diğer problemlerin de çözülebilmesi için ortodontik tedavi görmesi gerektiği anlatıldı. Hasta bir takım kişisel nedenlerden dolayı tedavi göremeyeceğini, eğer mümkünse sadece gömülü dişinin sürdürülmesini değilse çekilmesini istediğini söyledi. Arkta var olan yer ölçüldükten sonra gömülü dişin sığacağı fakat detaylı bir ortodontik tedavi yapılmayacağından, kanin ilişkinin sınıf I olamayacağı öngörüldü. Bunun üzerine Protetik Diş Tedavisi AD. ile yapılan konsültasyon sonucu diş düzgün bir şekilde arkta yerini aldığı taktirde 2 ayak, 3 üyeli mevcut köprüye kanin dişi de ilave etmeye karar verildi 33 Ağızda bulunan 2-4 köprü sökülüp 2 ve 4 no.lu dişler geçici olarak kronlandı. Gömülü kaninin üstü cerrahi olarak açılıp hook bondlandı. Gömülü dişin pozisyonu mezioanguler olduğundan daha çok vertikal ve bir miktar da distal yönde kuvvet uygulanabilecek bir ankraj noktası olan 35 ve 36 no.lu dişlerin kökleri arasına bir mini plak vidası yerleştirildi (Şekil 2). Şekil 2. Gömülü dişe hook bondlanması ve alt çeneye yerleştirilen mini plak vidası. Dişle vida arasına yaklaşık 30 g kuvvet uygulayacak şekilde elastik verilerek; hastaya yemekler harici devamlı takması ve her gün yenisiyle değiştirmesi söylendi. Yaklaşık 2 ay sonra dişin kronu ağız boşluğunda tamamen gözüktü ve 7. ayın sonunda ise diş arkta yerini aldı (Şekil 3). Alınan panoramik radyografide 34 dişin angulasyonunun iyi olduğu görüldü (Şekil 4). Hasta daha sonra protez bölümüne gönderildi ve 3 üyeli sabit porselen restorasyon yapıldı (Şekil 5). Şekil 3. Gömülü dişin 7.ay sonundaki görünümü 35 Şekil 4. Hastanın 7.ay sonundaki panoramik filmi 36 KAYNAKLAR 1. Becker A. The Orthodontic Treatment of Impacted Teeth, London, Martin Dunitz Publishers, 1998. 2. Sağlam A. Tam Gömük Dişlerin İnsidansı, Meydana Getirdikleri Komplikasyonlar ve Çekim Zamanları Üzerine Klinik Ve Radyolojik Bir Araştırma. DoktoraTezi, Atatürk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü,Ağız Diş ve Çene Cerrahisi Anabilim Dalı, 1995. 3. Mitchell L. An Introduction to Ortodontics, New York, Oxford University Press, 1996. 4. Nanda R. Biomechanics in Clinical Orthodontics,Philadelphia, WB Saunders, 1996. 5. Türker M, Yücetaş Ş. Ağız, Diş, Çene Hastalıkları ve Cerrahisi, Ankara, Özyurt Matbaacılık, 1999. 6. Ricketts RM, Bench RW, Gugino CF, Hilgers JJ Schulhof RJ. Part:5 Orthopedics. “Bioprogressive Therapy Book” içinde. Rocky Mountain/Orthodontics, 1979, S:4869. 7. Van der Linden FPGM. Problems and Procedures in Dentofacial Orthopedics, Chicago, Quintessence Publishing Company Incorporated, 1990. 8. Nagpal A, Pai KM, Setty S, Sharma G. Localization of Impacted Maxillary Canines Using Panoramic Radiography. Journal of Oral Science 2009, 51(1), S:3745. 9. Sağlam A. Tam Gömük Dişlerin İnsidansı, Meydana Getirdikleri Komplikasyonlar ve Çekim Zamanları Üzerine Klinik Ve Radyolojik Bir Araştırma. 37 Doktora Tezi, Atatürk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Ağız Diş ve Çene Cerrahisi Anabilim Dalı, 1995. 10. Tantanapornkul W, Okouchi K, Fujiwara Y. A Comparative Study of ConeBeam Computed Tomography and Conventional Panoramic Radiography in Assessing the Topographic Relationship Between The Mandibular Canal and Impacted Third Molars. Oral Surgery, Oral Medicine, Oral Pathology, Oral Radiology & Endodontics 2007, 103(2), S:253-259. 11. Bayrak S, Dalci K, Sari S. Case report: Evaluation of Supernumerary Teeth with Computerized Tomography. Oral Surgery, Oral Medicine, Oral Pathology, Oral Radiology & Endodontics 2005, 100(4), S:65-69. 12. Walker L, Enciso R, Mah J. Three-Dimensional Localization of Maxillary Canines with Cone-Beam Computed Tomography. American Journal of Orthodontics and Dentofacial Orthopedics 2005, 128(4), S:418-423. 13. Zhang X, Zhang JM, Chen SL, Chen JL. Clinical Application of Computer Assisted Technology Based Spiral CT Scan for Locating Impacted Tooth. Hua Xi Kou Qiang Yi Xue Za Zhi 2009, 27(5), S:525-527. 14. Maverno R, Gracco A. Different Diagnostic Tools for the Localization of Impacted Maxillary Canines: Clinical Considerations. Progress in Orthodontics 2007, 8(1), S:28-44. 15. Schüller H, Freisfeld M. Damage to the Remaining Teeth From Displaced Upper Canines. Fortschr Röntgenstr 1992, 157(2), S:107-110 16.Atlas of minor oral surgery ,David A.Mc,GOWAN,Glasgow,İngiltere,1999, S:1552. 17.Gömük ve sürmüş dişlerin çıkartılmaları.Prof.Dr.S.Mehdi 38 JAFARI,TAHRAN,2004, S:61-86. Ağız,diş ve çene cerrahisi/Prof.Dr. Mustafa TÜRKER ve Prof.Dr. Şule YÜCETAŞ 18.Jacoby H.The etiology of maxillary canine impactions. Am J Orthod 1983, 84, S:125-32 19.Bishara SE. Impacted maxillary canines: a rewiev.Am J Orthod Dentofacial Orthop 1992, 101, S:159-171 20.Shroff B. Canine impaction:diagnosis,treatment planning and clinical management.In: Nanda R, editor. Biomechanics in clinical ortodontics.Philadelphia: WB Saunders,pp.1996, S:99-108 21.Fournier A, Turcotte J, Bernard C. Orthodontic considerations in the treatment of maxillary impacted canines. Am J Orthod 1982, 81, S:236-9 22.Tin P,Fine JB.Closed flap technique for surgical management of impacted canines.Columbia Dental review 2000, 5, S:17-20 23.Ericson S, Kurol J.Radiographic assessment of maxillary canine eruption in children Clinical sings of eruption disturbances.Eur J Orthod 1986, 8, S:133-40 24.Sagne S,Lennartsson B, Thilander B. Transalveolar transplantation of maxiilary canines Am J Orthod Dentofacial Orthop 1986, 90, S:149-157 25.Stivaros N, Mandal NA. Radiographic factors affecting the management of impacted upper permanent canines.J Orthod 2000, 27, S:169-73 26. Bishara SE, Kommer DD, Mc Neil MH, et al. Management of impacted canines. Am J Orthod 1976, 80, S:173-90 27.Moyers RE. Handbook of orthodontics, Second Ed, Chicago:Year Book Medical 1963, S:83-8 28.Peck S, Peck L, Kataja M.The palatally displaced canine as a dental anomaly of genetic origin.Angle Orthod 1994, 64, S:249-56 39 29.Pirinen S, Arte S, Apajalahti S. Palatal displacement of canine is genetic and related to congenital absence of teeth. J Dent Res 1996, 75, S:1742-6 30. Rayne J. The unerupted maxillary canine. Dent Pract Dent Rec 1969, 19, S:194204. 31. Becker A. The orthodontic treatment of impacted teeth. Martın Dunitz Ltd 1998,London, S:85-151. 32. Ngan P, Hornbrook R, Weaver B. Early timely management of ectopically erupting maxillary canines. Semin Orthod 2005, 11, S:152-163. 33. Schmidt AD, Kokich VG. Periodontal response to early uncovering, autonomous eruption, and orthodontic alignment of palatally impacted maxillary canines. Am J Orthod Dentofacial Orthop 2007, 131, S:449-455. 34. Vermette ME, Kokich VG, Kennedy DB. Uncovering labially impacted teeth: apically positioned flap and closed-eruption techniques. Angle Orthod 1995, 65, S:23-32. 35.Crescini A, Nieri M, Rotundo R, Baccetti T, Cortellini P, Prato GP. Combined surgical and orthodontic approach to reproduce the physiologic eruption pattern in impacted canines: report of 25 patients. Int J Periodontics Restorative Dent 2007, 27, S:529-537. 36. Ling KK, Ho CT, Kravchuk O, Olive RJ. Comparison of surgical and nonsurgical methods of treating palatally impacted canines, I: periodontal and pulpal outcomes. Aust Orthod J 2007, 23, S:1-7. 37. Aksu M, Taner T. Palatinalde gömülü maksiller kanin dişin tünel traksiyon yöntemiyle tedavisi. Hacettepe Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dergisi 2006, 30, S:48-58. 40 38. Jacoby H. The ‘ballista spring” system for impacted teeth. Am J Orthod 1979, 75, S:143-151. 39. Kalra V. The K-9 spring for alignment of impacted canines. J Clin Orthod 2000, 34, S:606-610. 40. Kim SH, Choo H, Hwang YS, KR. C. Double-archwire mechanics using temporary anchorage devices to relocate ectopically impacted maxillary canines. World J Orthod 2008, 9, S:255-266. 41. Becker A, Zilberman Y. Acombined fixed-removable approach to the treatment of impacted maxillary canines. J Clin Orthod 1975, 9, S:162- 169. 42. Fischer TJ, Ziegler F, Lundberg C. Cantilever mechanics for treatment of impacted canines. J Clin Orthod 2000, 34, S:647-650. 43. Park H, Kwon O, Sung J. Microimplant Anchorage for Forced Eruption of Impacted Canines. J Clin Orthod 2004, 38, S:297-302. 44. Fournier A, Turcotte JY, Bernard C. Orthodontic considerations in the treatment of maxillary impacted canines. Am J Orthod 1982, 81, S:236- 239 45. Bass T. Observations on the misplaced upper canine tooth. Dent Pract Dent Rec 1967, 18, S:25.33. 46. Rayne J. The unerupted maxillary canine. Dent Pract Dent Rec 1969, 19, S:194.204. 47. Vastardis H. The genetics of human tooth agenesis; new discoveries for understanding dental anomalies. Am J Orthod Dentofacial Orthop 2000, 117, S:650656. 48. Jacobs SG. The impacted maxillary canine. Further observations on aetiology, radiographic localization, prevention/interception of impaction, and when to suspect impaction. Aust Dent J 1996, 41, S:310-316. 41 49. The resolution of palatally impacted canines using palatalocclusal force from a buccal auxiliary. Am J Orthod Dentofacial Orthop 1996, 110, S:528-534. 50. Ross LL. Nickel Titanium Closed-Coil Spring for Extrusion of Impacted Canines. J Clin Orthod 1999, 33, S:698-698. 51. Patel S, Cacciafesta V, Bosch C. Alignment Of Impacted Canines With Cantilevers And Box Loops. J Clin Orthod 1999, 33, S:698-699. 52. Fournier A, Turcotte J, Bernard C. Orthodontic considerations in the treatment of maxillary impacted canines. Am J Orthod 1982, 81, S:236-239. 53. McDonald F, Yap WL. The surgical exposure and application of direct traction of unerupted teeth. Am J Orthod 1982, 89, S:331-340. 54. Darendeliler MA, Friedli JM. Treatment of an Impacted Canine with Magnets. J Clin Orthod 1994, 28, S:639-641. 55.Park HS. The use of micro-implants as orthodontic anchorage. Nare Publishing Co., Seoul, Korea, 2001. 42 ÖZGEÇMİŞ 1992 yılında Uşak’ta doğdum.İlköğrenimimi Nihat Dülgeroğlu İlköğretim Okulu’nda tamamladım.2006 senesinde Uşak Şehit Abdülkadir Kılavuz Anadolu Öğretmen Lisesine başladım.2010 senesinde mezun olduktan sonra Selçuk Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesini kazandım.2011 senesinde Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesine yatay geçiş yaptım.Ve öğrenimime burada devam ettim. 43
Benzer belgeler
Gömük dişlerin etiyolojisi, teşhisi ve tedavisi
Gömük dişin horizontal yönde yerleşimi, diğer komşu
dişlerle ilişkili olarak kuronun ve apeksinin pozisyonu
değerlendirilebilir. Bu radyografilerde sık karşılaşılan bir
problem gömük dişin komşu di...