sardunya`dan
Transkript
bülten 2010 >nisan>mayıs>haziran Sektör liderliğimize bir başarı daha ekledik; ISO 10002 Müşteri Memnuniyeti Yönetim Sistemimizi belgelendirdik sardunya’dan eğitim sosyal sorumluluk müşteri röportajı Orta Avrupa’dan bakınca Diversey işbirliği ile “Ekipman Temizliği Eğitimi” Sardunya, tuz tüketimini azaltmaya davet ediyor Garanti Leasing İnsan Kaynakları Müdürü Mehmet Ali Daryal editör Sardunya sektöründe bir ilke imza atarak 5. Belgesini almaya hak kazandı S ardunya, 1997 yılında ISO 9000 Kalite Yönetim Sistemi’nin belgelendirilmesiyle başladığı kalite yolculuğunda 4 yönetim sistemini tüm üretim ve servis mutfaklarında başarıyla uygulayarak 5. Belgesi olan İSO 10002 Müşteri Memnuniyeti - Müşteri Şikayetleri Ele Alma Yönetim Sistemi belgesini almaya hak kazandı. Müşteri memnuniyetini her zaman birinci sırada tutan Sardunya, müşteri şikayetlerinin ele alınması, onlara ulaşma kanallarını genişletme yolunda yaptığı çalışmalarla bu belgeye layık görüldü. Yaz sıcaklarının bastırdığı şu günlerde beslenme şeklimiz sağlığımızı koruyabilme açısından önem kazanıyor. Sıcaklarda kimi gıdanın bol bol tüketilmesi kiminin ise hemen hemen hiç tüketilmemesi gerekiyor. Yaz aylarında özellikle ishal ve kusma vakaları artış gösteriyor. Sardunya bu konuda müşterilerini düşünerek bir takım önlemler aldı. Sardunya’nın yaza özel tedbirlerini bültenimizde okuyabilirsiniz. Sardunya’nın eğitime verdiği önem artık herkesçe bilinen bir konu… Çalışanlarını adeta bir okul niteliğinde eğiten Sardunya’da, Yönetici Becerilerini Geliştirme eğitimlerinden biri daha tamamlandı. 9 Mart-10 Mayıs 2010 tarihleri arasında gerçekleşen eğitimler, 3 Temmuz’da sertifikaların dağıtılması ile son buldu. Ayrıca İSG (İş sağlığı ve güvenliği) konusunu da atlamayan Sardunya, personeline yangın konusunda da eğitim verdi. Verilen uygulamalı eğitimlerle personel alevle karşılaştığında neler yapması gerektiği ve soğukkanlılığını nasıl koruyacağını uzman eğiticiler gözetiminde tatbik etmiş oldu. Gıda güvenliği konusunda en önemli halka- 2 yı oluşturan hijyen konusu ise Sardunya ve Diversey iş birliği ile hazırlanan bulaşık yıkama eğitimleri ile personele bir kez daha uygulamalı ve teorik bilgilerle benimsetilmiş oldu. Müşteri röportajımızı bu sayımızda Garanti Leasing İnsan Kaynakları Müdürü Mehmet Ali Daryal ile gerçekleştirdik. Daryal bizimle çocukluk dönemine kadar uzanan, babasıyla birlikte geçirdiği eski bankacılık dönemleri ve yeme alışkanlıkları hakkında hatıralarını paylaştı. Gerçekleştirdiğimiz bu hoş sohbeti ilerleyen sayfalarımızda bulabilirsiniz. Ar-Ge mutfağımızda bu sayıda yaz aylarına uygun bir ana yemek ve tatlı tarifine yer veriyoruz. Bültenimizin vazgeçilmezi Keyif-kültür köşemizde ise muhteşem manzarasıyla ve lezzetli yemekleriyle Marmaris’te konumlanan Devedaşı Restoran’ı okuyacaksınız. Diyetisyenimiz bizi tuz tüketimi konusunda uyarmaya devam ediyor. Sardunya da sosyal sorumluluk çalışmaları ile bu konuya destek vererek üzerine düşen misyonu gerçekleştiriyor tuz tüketimi hakkında bir bilinç oluşturmaya çalışıyor. Ayrıca Diyetisyenimiz sıcak ve uzun yaz günlerine denk gelen Ramazan Ayı’n da oruç tutarken dikkat edilmesi gerekenleri ufak notlar şeklinde sizlere sunuyor. Ayrıca Genel Müdürümüz Atilla Topuzdağ gerçekleştirdiği Orta Avrupa gezisinden notları ve keyifli izlenimlerini bültenimizde okuyacağız. Hepinize hayırlı Ramazanlar… Yeni sayımızı keyifle okumanızı diliyoruz. Ayşegül Çelik Sardunya Bülten Editörü E-posta: [email protected] içindekiler Adım adım kalite yolculuğumuzda yine başardık! ISO 10002 Müşteri Memnuniyeti Yönetim Sistemimizi belgelendirdik. 6 Sardunya, sektörün kalite liderliği misyonunu yerine getirmede önemli ve başarılı bir adım daha attı. 4 Sardunya’dan • Adım adım kalite yolculuğumuzda yine başardık! ISO 10002 Müşteri Memnuniyeti Yönetim Sistemimizi belgelendirdik. • Orta Avrupa’dan Bakınca • Sardunya’dan yaza özel tedbirler… • Genç Sardunyalı Ali Zincirkıran kayakta 3. oldu • 13 bin kişilik Kurufasulye Şenliği • “Sardunya’da yönetici geliştirme eğitimlerinden biri daha tamamlandı” 14 Müşteri Röportajı Garanti Leasing İnsan Kaynakları Müdürü Mehmet Ali Daryal 16 Tedarikçi Tanıtımı • 18 Sardunya Çalışanlarından Önce can güvenliği! • Diversey işbirliği ile “Ekipman 26 Keyif - Kültür Devedaşı Restaurant 27 Sizin İçin Seçtiklerimiz Okuduk: Saklı Lezzetler “Mutfağa Felsefi Bir Yaklaşım” gözünden Sardunya Yedik: Beyoğlu-Zencefil Cafe • Sardunya Bölge Müdürü Pervin Sezer İzledik: Julie - Julia • Sardunya Satın Alma Müdürü Ayhan Tatlı 19 Sosyal Sorumluluk Sardunya, tuz tüketimini azaltmaya davet ediyor Temizliği Eğitimi” 10 “Erkekler, kadınlardan daha fazla tuzlu yiyor” Sardunya çalışanları ve onların 12 Eğitim • Çevre Laboratuvarı 25 Diyetisyeniniz Diyor ki 20 Hijyen Kalite • 28 Aramıza Katılanlar Nisan – Mayıs - Haziran ayları içerisin de Sardunya Gıda Mutfak İşletmeleri Tic. A.Ş’yi tercih eden firmalar 22 Mutfak Denetim Sonuçları 21 İş Yaşamı Koçluk ve ilişki yönetimi 22 Sardunya’dan Sardunya’dan HSBC Join Up Cafe 23 Sektörel Gündem • İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası • Dünya Çevre Günü çeşitli etkinliklerle kutlandı 24 Arge Mutfağından Arge Mutfağından Tarifler 3 sardunya’dan Sektör liderliğimize bir başarı daha ekledik. ISO 10002 Müşteri Memnuniyeti Yönetim Sistemimizi belgelendirdik. S - Şikayetleri Ele Alma Yönetim Sistemi”ni de 5. yönetim sistemi olarak uygulamaya koydu. 1997 Yılında ISO 9000 Kalite Yönetim Sistemi’nin belgelendirilmesiyle başladığımız kalite yolculuğumuzda sürekli gelişerek, ama ilk günkü heyecanımızı hiç kaybetmeden ilerlemeye devam ediyoruz. 22 Mart 2010 tarihinde TSE tarafından yapılan ön tetkiki başarıyla tamamladığımız 10002 Müşteri Memnuniyeti - Müşteri Şikayetleri Ele Alma Yönetim Sistemi’ne yönelik uygulamalarımız ve saha denetimlerimiz 31 Mart - 01 Nisan 2010 tarihlerinde gerçekleşti. ardunya, sektörün kalite liderliği misyonunu yerine getirmede önemli ve başarılı bir adım daha attı. 4 yönetim sistemini tüm üretim ve servis mutfaklarında başarıyla ve samimiyetle uygulayan Sardunya ailesi “Müşteri Memnuniyeti 4 Bu denetimlerle Sardunya 5. Belgesini almaya hak kazandı ve sektörde bir ilke daha imza attı. ISO 10002 Müşteri Memnuniyeti Müşteri Şikayetleri Ele Alma (MMYS) Yönetim Sistemi nedir? Uluslararası Standartlar Teşkilatı (ISO) tarafından oluşturulmuş, “müşteri memnuniyeti”ni sağlamaya yönelik bir standarttır. Bilindiği gibi ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemlerinde müşteri memnuniyetinin izlenmesi, müşteri şartlarının karşılanmasına yönelik bir sistem kurulumu beklenmektedir. ISO 10002 MMYS ise daha çok müşteri şikayetlerinin ele alınmasına yönelik bir sistemdir. Yani tüm müşteri yetkililerinin, tüketicilerin şikayetlerini iletecekleri kanalların belirlenmesi, bunların bildirilmesi şikayetin alındığına dair geri bildirim yapılması ve alınan aksiyonları şikayetçiyle paylaşılması esasına dayanır. Bu sistemle, şikayetlerin alınması ve çözümlenmesi ile sürekli iyileşmenin sağlanması amaçlanmaktadır. Sardunya ISO 10002 MMYS için neler yaptı? Uygulamalarımız nelerdir? Aslında hizmet sektörünün ve Sardunya kurum kültürünün en olmazlarından birisi müşteri memnuniyetinin sağlanmasıdır. Dolayısıyla bizler yaptığımız işin bir miktar sistematiğini arttırdık, müşteri şikayet algımızı genişlettik, müşterilerimizin / tüketicilerimizin bizlere ulaşacakları kaynakları çoğalttık. Ocak ayında Ümraniye Merkez Mutfak ve uçlarında başlattığımız uygulamalarımızı geliştirerek Mayıs ayında tüm Sardunya geneline yaygınlaştırdık. Projelerimizde gerçekleştirdiğimiz eğitimler sonrasında tüm merkez mutfaklarımız ve uç noktalarda yönetim sistemimiz başarıyla uygulanmaktadır. Sardunya, “Sardunya farkı” ile çalışarak sektör de kalite liderliğine devam edecektir… Nice güzel başarılarımızı sizlerle paylaşmak dileğiyle… 5 sardunya’dan Orta Avrupa’dan Bakınca Atilla Topuzdağ Genel Müdürümüz Atilla Topuzdağ geçtiğimiz günlerde gerçekleştirdiği Orta Avrupa gezisinde edindiği izlenimleri bizlere aktardı. B irkaç yıldır Orta Avrupa’yı ziyaret etmemiştim. Unilever’in “Heillbron” davetinin bunun için iyi bir fırsat olduğunu düşünerek, sözleşmeli yemek temsilcilerinin oluşturduğu bir grupla Düsseldorf bölgesine gittim. Bölgenin en önemli tarım ürünü kuşkonmaz (asparagus) olduğu ve biz de tam “Asparagus Fest”e rast geldiğimiz için restoran ve otel restoranlarının menüsünde envai çeşit kuşkonmaz denemesi ile karşılaştık. Bizim hamsi misali neredeyse turşusundan tatlısına, çeşit çeşit… Yine de bu sevimli sebzeyi çorba, garnitür, hadi bilemediniz omlet ile sınırlı tutmayı tercih ettim. Izgara etin yanında ızgara kuşkonmazı sizlere de tavsiye ediyorum. Bu bölge sebze meyve kalitesi ile Akdeniz ülkesi memleketimizin hiç de gerisinde değil. Tarım ilacı (pesticide) kalıntısı konusunda çok ciddi kontrollerin olduğunu öğrendik. Çeşitlilikte ise şaşırtıcı bir zenginliğe ulaşmışlar. Örneğin, bizim Amasya elmasını aşılayıp geliştirmişler. Bildiğimiz sulu, sert, tatlı, mayhoş Amasya elması, tek fark elmalar standart büyüklükte ve ezik, vuruk yok. Bunun toplama ve sınıflandırma ile ilgili bir yaklaşım olduğu belli. Bu bölgede Karkas dana eti 4 Euro/ kg, markette ise işlenmiş eti 5 Euro’ya bulabiliyorsunuz. Kaba bir hesapla milli geliri bizim iki katımızdan fazla olan bir toplum dana etini neredeyse bizden üçte bir ucuza tüketebiliyor. Domuz, tavuk ve balık fiyatlarının makullüğü ise kıskandıran seviyelerde… Size bu satırları yazdığım saatlerde bir gemi dolusu Angus Danası eti Süveyş Kanalı’nı geçiyordu. İstanbul limanına varması gümrük antrepo işlemleri derken herhalde temmuz ayının ilk haftasında 15 yıl aradan sonra tekrar ithal etle karşılaşmış olacağız. Bunun fiyatlara etkisi ne olacak ve ne kadar sürecek bir bilgimiz yok. Zira ilgili Bakanlık bu konudaki politikasını “spekülasyonu terbiye” şeklinde tanımladı. Yani yapısal bir 6 lük tuz tüketimini kişi başı 6 gr’dan 5 gr’a indirdi. Bunu müteakip, Türkiye Hipertansiyon Derneği’nin yaptığı araştırmanın sonuçları açıklandı. Erkeklerde 19 gr/gün, kadınlarda ise 18 gr/gün. Tavsiye edilen miktarın 4 katı! Problemin birkaç nedeni var. Öncelikle ekmek tüketimimizin fazlalığı… Bir dilim ekmekte ortalama 1 gr tuz var. Sabah kahvaltımız tuzlu ürünlerle başlıyor, peynir, zeytin, hatta sucuk ve tuzlu yumurta. Öğle ve akşam yemeklerinde tadına bakmadan yemeklerimize ve salataya tuzu boca ediyoruz. Hele akşam yemeklerinden sonra elimizi kuruyemişe atarsak, aman aman… Sardunya bir öğün yemek ve 1 dilim ekmeğinizi kesinlikle 4,5gr/kişiyi geçmeyecek şekilde ayarladı. Diğer öğünler ve tuzluklar ise sizin elinizde lütfen dikkat… tedbir söz konusu değil, “bekle ve gör” deniliyor. Yine bugün itibariyle et ürünü işleyen firmalar hammadde bulamaz haldeler, zira politika belirsizliği yüzünden pazarda denge fiyatı oluşamıyor. İthalat devam edecek mi? Yeni ihalenin zamanı ve kotası nedir? En azından bizler bilemiyoruz. Sözleşmeli yemek sektörü çalışanı olarak merak ettiğim bir diğer konu da müşterilerimizin ithal et konusunda takınacağı tavır. 15 yıl önce şartname ve sözleşmelere “ithal et kullanılmayacaktır” koşulu eklenmişti. Fakat bu kez durum farklı… Gelen et Angus! İster misiniz sözleşmeler “Angus’tan başka et yemeyiz” e dönsün. Bekle gör. Şimdilik yöntem bu! Gastronomi dünyasındaki yeni trend daha az tuz, daha az yağ ve daha az şeker. Bu bölgede bu akım hayli taraftar bulmuş idi. İnsan düşünmeden edemiyor. Fransız mutfağının 3 büyük sırrını “tereyağı-tereyağıtereyağı” diye tanımlarlar. Bu yeni trend de Fransız aşçılar ne yapacak veya bizim Döner ustalarımız et terbiyesinde nasıl bir tutum takınacaklar? Sardunya olarak bir aydır pişirdiğimiz yemeklerdeki tuz oranını yüzde “Sardunya bir öğün yemek ve 1 dilim ekmeğinizi kesinlikle 4.5gr/kişiyi geçmeyecek şekilde ayarladı. Diğer öğünler ve tuzluklar ise sizin elinizde lütfen dikkat...” 20, yağ oranını yüzde 10 ve şeker oranını ise yüzde 15 olarak azalttık. Öte yanda yemek salonlarındaki tuzluk ve karabiberliklerin kullanımını değiştirip tek delikli olanını tuzluk olarak tanımladık. Tekrar pahasına nedenini paylaşmalıyım. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tavsiye edilen gün- Düsseldorf bölgesindeki tüm fastfood işletmeleri işletmelerinde aydınlatmanın önemini kavramışlar. Tezgahlar pırıl pırıl gün ışığı aydınlatmalı. (Bu vesile ile bizdeki işletmeci ve mimarlardan rica ediyorum, lütfen Beyoğlu balık pazarındaki manav, balık ve hatta kokoreç tezgahlarına bir göz atınız) Bu bölgedeki şatolarda eskiden pek çok fine-dining restoran varmış. Turizm hareketleri sonucu bunların kalitesi artmış ama sayısı da azalmış. Daha çok turist otobüslerine fix menü çıkaran işletmelere dönmüşler. Bunun da nedeni, bütün Batı da olduğu gibi iş gücü teminindeki güçlük ve maliyetler. Kafelerde sohbetinize dikkat, garson ve komiler arasında pek çok Türk var. Caddelerde restoran ile fast-food arası bir menü ve fiyatta buluşmuş kafelerin sayısı artmış. İstanbul ile bu bölgenin kirasını karşılaştırmak anlamsız olacağı için size bir rakam vermiyorum. Yalnızca şunu söyleyebilirim bizdeki gıda işyeri açma yağmuru o kiralarla sağanağa dönerdi. Gezimin sonunda ülkemizdeki gıda maddelerinin bol , ucuz ve kaliteli Orta Alman mutfağının ise iddiasız olduğu yolundaki kişisel yargılarımı gözden geçirmem gerektiğini öğrenerek döndüm. Esenlikle kalınız. 7 sardunya’dan Sardunya’dan yaza özel tedbirler… Bilindiği gibi sıcaklık artışlarıyla birlikte ishal, kusma gibi çeşitli sağlık problemleri daha sık yaşanmaktadır. Bu bilgiden hareketle Sardunya bünyesinde alacağımız yaza özel tedbirleri, işletmelerinizde risk yaratabilecek noktaları ve bu noktalarda alınması gereken tedbirleri yararlı olacağını düşünerek sizlerle paylaşmak istedik. Sardunya olarak aldığımız tedbirler: • Menülerle risk yönetimi: Bilindiği gibi her yaz risk düzeyi yüksek olan bazı besin gruplarını alt yapı ve sevkiyat süreci nedeniyle menülerimizde yaz ayları boyunca yer vermemekteyiz. • Personel bilinç geliştirme eğitimleri: Tüm işletmelerde sorumlu personelimizi kapsayacak şekilde bilinç geliştirme ve bilgi tekrarlama kapsamında eğitimler planlanmıştır. Hijyen-Kalite Yönetim departmanımızda görevli gıda mühendislerimizce Mayıs ayı içerisinde “Yaz aylarında gıda güvenliği” konulu eğitimler verilmiştir. • Kritik ekipmanlarda bakım: Buzdolabı, benmari gibi gıda güvenliği için kritik olabilecek ekipmanlarımızda kontroller yapılmıştır. • Su depolarının ve sebillerin kontrolü: Sardunya üretim noktalarında 8 depoların temizlik ve bakımları periyodik olarak yaptırılmaktadır. • El yıkama periyodunun arttırılması: Daha önce her yarım saat arayla uyguladığımız el yıkama işlemini yaz ayları boyunca 15-20 dakikada bir olacak şekilde uygulamaya başladık. • Kontrol önlemlerinin arttırılması: Gerek operasyon yöneticilerimiz gerekse hijyen-kalite yöneticilerimiz tarafından işletmelerimize periyodik olarak denetim yapılacaktır. Bu ziyaretlerde işbaşı eğitimleri ile hızla tedbir alınacaktır. Yaz dönemlerinde risk oluşturan kişisel ve kurumsal tedbirler gerektiren bazı noktalara işaret etmek isteriz. Beslenme Yaz aylarında sıcaklıkların yükselmesine bağlı olarak mikrobiyal üreme diğer dönemlere göre daha hızlı olmaktadır. Buna bağlı olarak uygun olmayan koşullarda muhafaza ve servis edilen gıdaların tüketilmesi ciddi gıda zehirlenmelerine neden olabilmektedir. Beslenmeye bağlı sağlık sorunları yaşamamak için; • Hijyen koşullarından emin olunmayan yerlerden gıda satın alınmamalı, tüketilmemelidir. • Özellikle riskli gıdaların (tavuk, et, balık vb.) oda koşullarında beklememiş olmasına dikkat edilmelidir. • Soğuk dolaptan alınan ürünlerde dolapların çalışır durumda olduğundan emin olunmalıdır. Sular Günlük yaşamımızın en önemli ihtiyaçlarından biri olan suyun kalitesi sağlığımız açısından son derece önemlidir. Bilindiği gibi kirli sular Tifo, Hepatit, Noravirüs gibi bulaşıcı hastalıkların yanı sıra gastroenterit hastalıklara da sebep olmaktadır. Su kalitesine yönelik tedbirlerimiz neler olmalıdır? konusunda bilinçlendirilmesi ve takip altında tutulması son derece önemlidir. • Çay ocaklarında kullanılan bardak vb. malzemelerin bulaşık makinesinde yıkanması sağlanmalıdır. Eğer bu sağlanamıyor ise malzemeler, belirli aralıklarla çamaşır suyu kullanılarak hazırlanmış suda bekletilmelidir. Umumi kullanım alanlarının temizliği Toplu olarak kullanılan alanlardaki musluk başı, kapı kolu ve tuvaletler özellikle viral rahatsızlıkların bulaşmasında önemli rol oynayabilmektedir. Bu nedenle; • Tuvaletler, musluk başı kapı kolu gibi umumi kullanım alanlarının temizlik ve dezenfeksiyonu bulaşıcı hastalıkların kontrolü bakımından önemli olmaktadır. • Temizlik personelinin çamaşır suyu kullanarak her gün bu alanları temizlemesi sağlanmalı ve iş programı kontrol edilmelidir. larda oluşan kirlilik, nem oranı ve sıcaklığın artması ile birlikte bakteri, küf, mantar üremesine neden olur. Havalandırma yoluyla bunların ortama üflenmesi binada oturan ya da çalışan kişilerde hasta bina sendromu (SBS) olarak adlandırılan rahatsızlıklara yol açmaktadır. Ayrıca uzmanlar tarafından da, bakımı iyi yapılmayan klimaların filtre sistemlerinde yoğunlaşan buharın oluşturduğu nemli ortamın birtakım bakteriler, mantarlar ve küfler ürettiği ve bu yolla bakteri salgınlarının ortaya çıkabileceği önemle vurgulanmaktadır. Havalandırma kanallarının uzman kurumların önerdiği yöntemlerle temizlenip dezenfekte edilmesi sağlanmalıdır. Klimaların periyodik bakımlarının yapılması ve filtrelerinin belirli periyotlarda temizlenmesi ortam havasının mikrobiyal kalitesi bakımından önemlidir. Sağlıklı günler dileriz. Havalandırmaların temizliği Havalandırma kanalları ve klima- SARDUNYA Gıda Mutfak İşletmeleri ve Ticaret A.Ş. Hijyen- Kalite Yönetim Departmanı • Sağlık Bakanlığı tarafından onaylı ve sertifikalı kurumlardan su temin ediniz. • İşletmenizde tüketilen suyun mikrobiyal kalitesini analizlerle izleyiniz • Depo ve sebillerin temizlikdezenfeksiyonunun uzman kurumlarca yapılmasını sağlayınız. • Resmi, özel kurum yetkilileri ve değişik kaynaklardan edindiğimiz bilgiye göre depo ve sebillerin herhangi bir riske neden olmaması için minimum 6 ay arayla temizlenerek dezenfekte edilmesi sağlanmalıdır. Ekipman - kişisel temizlik Bireysel el temizliği tüm hastalıklardan korunmada en önemli noktalardan birini oluşturmaktadır. • El yıkama işleminde sıvı sabun ve kağıt havlu kullanılmalıdır. • Özellikle çay servisi, damacanaların sebillerle yerleştirilmesi gibi gıda ile temas eden çalışanların el yıkama 9 sardunya’dan Genç Sardunyalı Ali Zincirkıran kayakta 3. oldu Genç Sardunyalı Ali Zincirkıran Ocak, Şubat ve Mart aylarında gerçekleştirilen ISS Gençler Kayak Ligi’nde kayakta Türkiye 3.’sü oldu. Sardunya ailesi olarak Ali Zincirkıran’ı kutluyor, başarılarının devamını diliyoruz… 13 bin kişilik Kurufasulye Şenliği “Sardunya, Cevahir AVM önünde gerçekleştirilen Fairy deterjan lansmanında sunduğu dev yemek hizmetiyle göz doldurdu.” Bir gün süren hazırlıkların ardından yaklaşık 13 bin kişiye 11:30 -17:00 saatleri arasında kurufasulye dağıtan Sardunya bu zor görevin altından başarıyla kalktı. Daha sonra kurufasulye yenen tabakları Fairy deterjan ile yıkayan Sardunya personeli 65 kişilik bir ekiple lansmanda yer aldı. 10 sardunya’dan “Sardunya’da yönetici geliştirme eğitimlerinden biri daha tamamlandı” Sardunya adeta bir yemek ve hizmet şirketi değil de okul gibi çalışıyor. Eğitimler ile bilgi ve becerilerini geliştiren çağdaş personel ve yöneticiler yaratıyor. S ardunya bir okul gibi çalışıyor dedik, çünkü durmak bilmeyen eğitim faaliyetleri o kadar yoğun ki; bazen burada çalışanlar bile “ Biz yemek ve hizmet mi vereceğiz, yoksa eğitim mi alacağız şaşırıyoruz” diyebiliyorlar. Her hafta projelerde tüm personelin katıldığı MPBG (Mutfak personeli beceri geliştirme) eğitimleri, hafta sonları merkez ofislerdeki eğitim salonlarında teknik ve beceri geliştirme eğitimleri, toplantılar, seminerler… Sardunya’da. İşte size 30 Mayıs 2010’da biten YBG (Yönetici Becerileri Geliştirme ) eğitiminden birkaç konu başlığı: • Yemek Sektörü ve Sardunya • Mönü Planlama ve Sağlıklı Beslenme • Uygulamalı Yemek Pişirme ve Sunuş Teknikleri • Değişim Yönetimi ve Etkin Takım Çalışması • Kalite Yönetim Sistemleri ve Uygulamaları • Problem Çözme ve Müzakere Teknikleri • Hizmet Kalitesinde Mükemmellik Daha neler neler, tamamı 32 konu ve güncel bilgi katkıları. Hepsi de uygulamalı ve eğitimcileri de konusunda yetkin ve deneyimli yöneticiler. ve ölçümlemek için 13 Haziran’da da sınavları yapıldı. Başarılı olanlar Sardunya’nın 3 Temmuz’da yapılan geleneksel yaz dönemi Performans Toplantısı’nda sertifikalarını ve ödüllerini aldılar, mutluluklarını tüm arkadaşlarıyla paylaştılar. Şimdi bu bilgili, bilinçli ve deneyimli yöneticiler şevk ve heyecanla sizlere daha iyi ürün ve hizmet vermek için çalışıyorlar. Bilgi ve becerilerini müşteri memnuniyetini arttırmak için ortaya koyuyorlar. Bizler de onları kutluyor ve başarılar diliyoruz. Sözünü ettiğimiz 09 Mart 2010’da başlayan eğitimler 30 Mayıs 2010’da sona erdi. Başarıyı değerlendirmek Hepsi eğitim eksenli çalışmalar. Bir de tüm bunların dışında orta kademe yöneticilerin yetiştirilmesi için yapılan eğitimler mevcut. Bu eğitimler için tam bir akademik çalışma da denebilir. Yaklaşık üç ay sürüyor ve oldukça geniş kapsamlı. Bunu duyan Gıda teknikerleri ve Gıda mühendisleri Sardunya’da çalışmak için can atıyor. Nasıl istemesinler ki; okulda öğrenemedikleri ya da öğrenip uygulama yapamadıkları eğitimlerin her biri 11 eğitim Önce can güvenliği! Sardunya Gıda Mutfak olarak 2010 yılı içerisinde yapılan eğitim planları çerçevesinde İSG ile ilgili çalışmalarımız devam ediyor. 2 010 yılı çerçevesinde I. Dönem planlamış olduğumuz yangın eğitimleri Merkez mutfaklarımız ve taşıma mutfaklarımız için 7-15 Mayıs 2010 tarihlerinde gerçekleştirildi. Risk değerlendirme sonuçları dikkate alındığında yangın tehlikesinin sektör açısından risk boyutu oldukça yüksek. Dolayısıyla hem önleyici tedbirler hem de olası kaza durumunda yapılması gerekenler önem kazanmaktadır. Sektörel risk nedeniyle personele yangın anında yapılacaklar bilgisini davranışa dönüştürecek tedbirler almak zorunluluk halindedir. İş güvenliği çalışmalarımız kapsamında sıklıkla teorik yangın eğitimleri ve bunun yanı sıra periyodik olarak uygulamaya dayalı eğitimler gerçekleştirmekteyiz. Eğitimlerimizde dış kaynaklı uzman eğitimci nezaretinde çalışanlarımız, yangının sıcak yüzüyle karşılaşılıyor ve bizzat kendileri söndürüyorlar... 12 Personelimiz, yangın eğitimleri ile alınan bilgi yanında bir nevi yangınla ve alevle tanışıyor. Bu eğitimlerle personelimize alevle karşılaştığında soğukkanlılığını nasıl koruyacağını öğretmeyi amaçlıyoruz. Teorik bilginin pekişmesi, bilginin davranışa dönüşmesi için yaptığımız bu eğitimleri süreklilik halinde tekrarlamaya devam edeceğiz. Kazasız günler geçirmeniz dileğiyle… Diversey işbirliği ile “Ekipman Temizliği Eğitimi” 2010 Yılı Ekipman Temizliği Konulu eğitimlerimizi Diversey işbirliği ile gerçekleştirdik. esnasında ne tür konularda dikkatli olması gerektiğini öğrenirken; yöneticilerimizde kontrollerin hangi noktalarda yoğunlaşmasının doğru olduğunu, etkinlik açısından bir kez daha değerlendirme fırsatı buldu. Diversey yetkilerince uygulama ve teorik bilgiler içeren eğitimlerin 5 farklı grupla ortalama 250 kişiye verilmesi sağlandı. B ulaşık yıkama işlemi, hijyen (gıda güvenliği) zincirimizde çok önemli bir halkayı oluşturmaktadır. Her alanda personel bilinci yaratmayı amaçlayan Sardunya, Bulaşık Yıkama eğitimlerini bu yıl Diversey firmasıyla birlikte gerçekleştirdi. “Bulaşık yıkamadan sorumlu çalışanlar ve proje yöneticiler” seviyesinde iki farklı formatta hazırlanan eğitim, elde ve makinede bulaşık yıkamanın inceliklerini içermektedir. Böylece çalışanlarımız yıkama 13 müşteri röportajı Garanti Leasing İnsan Kaynakları Müdürü Mehmet Ali Daryal: “Yaşam standartlarımız değişti. ‘Sevdiğimi yerim’ anlayışı artık yerini sağlıklı beslenme alışkanlığına bıraktı.” “Bu sayımızda sizlerle, Garanti Leasing İnsan Kaynakları Müdürü Mehmet Ali Daryal ile finans sektörü ve beslenme alışkanlıkları üzerine gerçekleştirdiğimiz samimi sohbeti paylaşıyoruz.” Öncelikle kendinizden ve firmanızdan bahsedebilir misiniz? Doğma büyüme Garantili sayılırım. 1994 yılından bu yana Garanti’de çalışmaktayım. Garanti Leasing’e geçtiğim dönemde çeşitli zamanlarda firma bünyesine Garanti Factoring ve Garanti Filo eklendi ve dolayısıyla çoğunlukla iki ayrı şirketin İnsan Kaynakları yöneticiliğini üstlendim. Stresin yoğun olduğu bir sektörde çalıştığınızı söyleyebilir miyiz? Finans sektöründeki her firmada olduğu gibi belli düzeyde stres burada da mevcut... Bunlar yönetilebilir stresler muhakkak ama netice de biz mamul bir mal üretmiyoruz. Mamul bir mal üretmediğiniz zaman stres kaynağı olan şeyler genelde iddia temelinde ortaya atılan şeyler oluyor. Nasıl mı? “Biz daha fazla sattık, biz daha karlı sattık” tarzında söylemler gibi. Eğer bir yemek üreticisiyseniz ve onu satıyorsanız iddialarınızın ifadesi daha 14 somut olacaktır; tonaj ya da kap sayısıyla ifade edilebilen değerler. Bizim sektörümüzde bu işin bir mutfağı olmadığı için hem tartışmalar soyut düzeyde kalıyor hem de bir takım tanımları kavramlaştırarak bir mutfak oluşturuyorsunuz. Finans sektörünün mutfağı “operasyondur” diyoruz. Bu anlamda stresi iki şekilde ifade edebiliriz; işletme içi stres, işletme dışı stres. Herk ikisi de bizde oldukça fazladır çünkü en hassas ekonomik durumlardan önce sektörümüz etkilenir. Bulunduğunuz sektörde doğru beslenme alışkanlıklarının iş gücüne etkisi var mı sizce? “Düzenli beslenme” her şeyden önce çok önemli. Öğünleri doğru periyotlarla alabilmelisiniz. Bunu sağladıktan sonra öğünlerinizin içerisinde neler yer aldığı önem kazanıyor. Tüm bunlara titizlikte yaklaştığınızda dışarıdan uzman bir elden yemek hizmeti almak kaçınılmaz oluyor. Birçok avantajı da var bunun. Neticede bu bir uzmanlık işi… Babamın dönemindeki finans sektöründe, her banka şubesinin kendi içinde kadrolu aşçısı olurdu. Babamın çalıştığı bankanın Karaköy şubesindeki aşçıları oldukça güzel zeytinyağlı enginar yapardı ve çocukken gidip yerdim. Çocuklar bankaya götürülürdü babaları tarafından. Böyle bir dünya tabi… Öyle bir dünyadan son derece efektif çalışan banka şubelerine, son derece efektif çalışan şirketlere geldik. Gelişen teknoloji şirketlerde çalışan insan yoğunluğunu bir taraftan azalttı, öteki taraftan uzmanlaştırdı. İnsanların kendilerine daha az vakit ayırabildikleri bir noktaya geldi olay. Benim babam sadece vapura binerek işine giderken şimdi bizler birbirinden uzak yerlerde oturup personel servisleriyle işlerimize gidip geliyoruz. Bu anlamda yaşam standartlarımız değişti. Bu hayatı sürdürebilmek için daha düzenli beslenip insanın kendisine daha iyi bakması lazım. Sevdiğimi yerim anlayışı artık yerini sağlıklı beslenme alışkanlığına bıraktı. Bu bilinci muhakkak tıp dünyası da geliştirdi. Tıbbın gelişmesi ile birlikte de insanlar kendi sağlıklarının daha çok farkına vardılar diyebiliriz. Burada bir kahvaltı hizmeti, öğlen yemeği ve akşam sandviç hizmeti alıyoruz. Bu anlamda doğru beslenme alışkanlığını edinmek çok mühim. Bu iş bu kadar önemli hale geldikten sonra da konu artık sevdiğinizi yemekten çıkıyor. Birilerinin bizim için kalori hesaplaması, bir takım mineral Bu sayı bazen azalıp çoğalabiliyor. Bazı mevsim değişikliklerinde değişiklikler görülüyor. Bu kişiler biraz önce de bahsettiğimiz farklı demografik yapıdaki insanlar. Damak zevki birbirinden farklı 120,130 kişi. Personeliniz alınan yemek hizmetinden memnun mu? Yemek hizmeti komple bir şey, her damak zevkine hitap edemeyebiliyorsunuz bazen. Ancak kurduğunuz ilişkiler çok önemli. Sardunya bunu başarmış durumda. Personelinden çok memnunuz. Bunun yanı sıra belirttiğim gibi hijyen bizim için çok önemli, bu konuda da Sardunya ile herhangi bir sıkıntı yaşamıyoruz. Tüm bunlar bir arada sağlanamazsa yemeğin ne kadar lezzetli olduğu önem teşkil etmiyor. değerlerini, bir takım vitamin oranlarını hesaplaması lazım. Dolayısıyla catering sektörünü sadece şöyle görmemek lazım; firmalar iyi bir alan buldu ve buradan kar sağlıyorlar… Evet, muhakkak ekonominin kuralı bu, ama bir taraftan da toplum içerisinde böyle bir ihtiyaç oluştu. Bu ihtiyaca cevap vermesi beklenen yapılar, örgütlenmeler de oluşacak. Sardunya’da bunlardan bir tanesi… Sardunya’dan kaç kişi için yemek hizmeti alıyorsunuz? Genel Müdürlük’te yemek hizmeti alıyoruz. Aşağı yukarı 120, 130 kişi… Son olarak sizin eklemek istediğiniz konular var mı? Ufak bir önerim olacak benim. Bizim gibi şirketler catering hizmetinde yeniliklerin denenebileceği uygun yerler. Feed-back anlamında olsun, yaş skalası bakımından olsun bu tür denemeler için doğru yerler. Büyük bir şirket gibi maliyet ödeyip; renklilik, çeşitlilik isteyen bir çoğunluk… Bazen özel günler yapılıyor ve değişik yemekler sunuluyor. Bu tür faaliyetler oldukça keyifli ve arttırılabilir. Bir takım farklı reçeteler demografik durum nedeniyle bizim tarzımızda şirketlerde denenebilir. 15 tedarikçi tanıtımı Çevre Laboratuvarı 2000 yılında Kocaeli Üniversitesi FenEdebiyat Fakültesi Kimya Bölümü mezunu olan Aslı Onat Dulkadiroğlu, 2001 yılından itibaren Çevre Laboratuvarı’nda teknik ve operasyonel bölümlerde olmak üzere çeşitli görevlerde yer almış. 2007 yılından bu yana ise Operasyon Müdürlüğü görevini üstlenmiş durumda. Aslı Onat Dulkadiroğlu bizlere Çevre Laboratuvarı’nı tanıttı. Ç evre Laboratuvarları; 1983 yılından beri sağlık sektöründe hizmet sunan ve Türkiye’de ilk ISO 9001 Kalite Belgesine sahip tıbbi tahlil laboratuvarı olan Biruni Laboratuvarı tarafından 1989 yılında kurulmuştur. Laboratuvarlarımızın Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ömer Güzel, aynı zamanda TURKLAB Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı da yürütmektedir. 1989 yılında kurulmuş olan Çevre Laboratuvarları, Türkiye’deki ilk gıda ve endüstriyel analiz laboratuvarı ve uluslararası DIN EN ISO/ IEC 17025:2005 Akreditasyonu’na sahip ilk özel laboratuvardır. 2010 yılı itibariyle de Alman akreditasyon kurumu DAR/DAP ile başladığı akreditasyon sürecine Türk Akreditasyon Kurumu TÜRKAK ile devam etmektedir. Ayrıca Laboratuvarımız Tarım Bakanlığı’ndan onay alan ilk özel laboratuvar ünvanına sahip olup, yetki ruhsat numarası 001’dir. Endüstriyel Analiz Laboratuvarımız ise Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiştir. Ayrıca laboratuvarımız Turklab Kalibrasyon ve Deney Laboratuvarları Derneği üyesidir. 16 60 kişilik deneyimli uzman kadromuz ve geniş cihaz altyapısına sahip enstrümantal analiz, mikrobiyoloji ve analitik kimya laboratuvarlarımız her çeşit gıda ve endüstriyel analiz ihtiyacına cevap verebilecek kapasitededir. Laboratuvarlarımızda 152 adedi akreditasyon kapsamında olmak üzere 1000’den fazla analiz parametresi çalışılmaktadır. Bu analizlerde kullanılan başlıca cihazlarımız arasında ICP-MS, LC-MS, HPLC, GC-MS, GC-ECD/NPD, GC-FID, TOC ve RT-PCR bulunmaktadır. Teknoloji takibinde öncü olan laboratuvarımız, bu cihazlara ilave olarak 2010 yılı içerisinde Dionex IC 3000 iyon kromatograf, Agilent 7700x model ikinci ICP/MS ve tüm insanlığın hayatındaki anlamı çok yüksek olan genetik modifikasyona uğramış ürün (GDO) tespitinde kullanılan Roche Light Cycler 48011 marka cihazları da bünyesine kazandırmıştır. Gıda ve endüstriyel analiz hizmetlerimiz yanında profesyonel denetim kadromuz ile hijyen ve sistem denetimleri de gerçekleştirmekteyiz. Gıda hijyeni konusunda Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nca yayınlanan yönetmelik ve tebliğler durumu hakkında bilgi alabilmekte, geçmişe ait raporlarını sorgulayabilmekte ve veri analizi yaptırabilmektedir. Sistemin kolaylıkları yanında en önemli üstünlüğü, analiz sonuçlarının gizliliğini en üst düzeyde sağlayabilmesidir. ile GMP kurallarına uygun şekilde hazırlanan soru listeleri kullanılarak işletmenin faaliyet alanına uygun, periyodik durum tespit denetimleri yapılmaktadır. Toplu yemek üretim tesisleri, otel ve restaurantlar, fastfood sektörü, zincir marketler gibi gıda üretim, depolama ve pazarlama hizmetleri veren kuruluşlarda ve bu kuruluşlara hammadde ve ürün temin eden tedarikçi firmalarda hijyensanitasyon ve HACCP uygunluk denetimleri gerçekleştirilmektedir. Hijyen denetimleri sırasında veya özel istek üzerine işletmelerden hammadde, yarı mamul, tüketime hazır gıdalar, üretim, kullanma ve içme suyu, havuz suyu, deniz suyu, atık su örnekleri, çalışan personelin ellerinden ve kullanılan ekipmanlardan, riskli görülen diğer noktalardan mikrobiyal uygunluk kontrolü için swab örnekleri, eğitimli, uzman kadromuz tarafından ilgili numune alma tebliğine uygun şekilde alınır ve uygun taşıma koşullarında laboratuvarımıza iletilir. Ayrıca, üretim alanlarında, çalışma ortamlarında vb. mekanlarda ortam havasının kimyasal ve mikrobiyolojik kontrolleri yapılır. Bunların yanında uzman eğitmenlerimiz tarafından aşağıdaki konularda eğitimler verilmekte, sektör gereksinimlerine göre düzenlenmiş özel eği- tim programları hazırlanmaktadır: 1. ISO 22000 eğitimi (sektöre özgü uygulamalı) 2. BRC- Gıda eğitimi 3. ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi Bilgilendirme eğitimi 4. TSE ISO/IEC 17025 eğitimi 5. HACCP, GMP, Hijyen Sanitasyon eğitimleri (teorik ve uygulamalı) 6. Ön Gereksinim Programları – Etik kurallara ve iş ahlakına uygun olarak çalışmak en öncelikli prensibimizdir. Bunun yanında, bilimsel ve standartlara uygun şekilde, optimum maliyet ve sürede hizmet sunarak müşteri memnuniyeti sağlamayı amaçlamaktayız. Kurumsal yapının sürekli gelişimini sağlamak üzere çalışanların gelişimini sağlayıp, başarısını teşvik etmekteyiz. Ulusal ve uluslararası sektörel gelişmeleri güncel olarak izleyip, kazanılan birikimleri hizmet alanına yansıtarak, hizmet verilen kuruluşlara ve kamuoyuna bilimsel doğruları aktarmaya çalışmaktayız. GMP-GHP eğitimi Laboratuvarlarımızda müşterilerimize hızlı sonuç verebilmek, analiz edilebilir veriler elde etmek, bunları müşterilerimizin kullanımına sunmak ve analizlerde izlenebilirliği sağlamak amacıyla Laboratuvar Bilgi Sistemi (LIS – Laboratory Information System) kullanılmaktadır. Bu sistemde analiz sonuçlarına kurumsal müşterilerimiz güvenli şekilde sistemimize giriş yaparak kolayca ulaşabilmekte, analizlerinin mevcut Sisteme dayalı, dinamik ve yenilikçi yönetim felsefesini sürekli kılarak, hizmet kalitesini geliştirmeyi ve uluslararası standartta hizmet sunmayı amaçlamaktayız. 5 yıldır Sardunya Catering ile çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Sardunya Catering ile 2005 yılı itibariyle başlayan işbirliğimiz çerçevesinde yaklaşık 5 yıldır sağlıklı gıda ürünlerinin üretilmesini sağlamak ve tüketim sırasında yaşanabilecek sorunları gidermek amacıyla, üretim ve mutfak alanlarının hijyen denetimleri, hammadde ve mamul analizleri rutin kontroller kapsamında yapılmaktadır. Yapmakta olduğumuz gıda analizleri, hijyen denetimleri ve eğitimler sayesinde yetişecek sağlıklı nesillerin, sağlıklı bir çevrede yaşamasına çevre ve gıda analizleri ile katkıda bulunmak en önemli hedefimiz ve motivasyon kaynağımızdır. 17 sardunya çalışanlarından Çalışanların gözünden Sardunya... Bu sayımızda da çalışanlarının gözünden Sardunya’yı aktarmaya devam ediyoruz. Sardunya’nın iki değerli Müdürü bize kendilerini ve Sardunya’yı anlattı. Sardunya Bölge Müdürü Pervin Sezer Pervin Sezer 2 Haziran 1979 İstanbul doğumlu. Hem kariyer yaparım hem çocuk bakarım” diyen bayan yöneticilerimizden. Bunun kanıtı da birkaç ay sonra aileye katılacak yeni bir birey. Ama Pervin hanımın işine titizliği yine devam ediyor ve yine koşturuyor. Sakin ama azimli bir yapısı var. Uludağ Üniversitesi Gıda Teknolojisi Bölümünü bitirmesine rağmen; Açıköğretim İşletme Fakültesi’ne devam etmiş. Arada fırsat bulup evlenmiş. Ama “Aş-Eş-İş” i hiçbir zaman karıştırmamış. Sezer’in yaşam felsefesi “Nasıl düşünürsen öyle yaşarsın”. 1999 yılında Sardunya ailesine katıldığımda artık hiç bitmeyen okulum başlamıştı. Hiç bitmeyen diyorum çünkü her gün öğrendiklerime yenilerini ekliyorum. Yapı Kredi Bankası Gebze Operasyon Merkezinde Yönetici Asistanı olarak göreve başladım. Farklı projelerde deneyimler kazanarak; Bölge Müdürü Yardımcısı ve daha sonra Bölge Müdürü oldum. Şu an farklı büyüklüklerde 20’ye yakın projeye bakıyorum. Sabah evden çıktıktan sonra günüm nasıl geçiyor anlayamıyorum. Benim gibi her Bölge Müdürü arkadaşımın da amacı yaklaşık 50 bin kişiye hizmet veren Sardunya mutfaklarında aynı standart ve güzelliği sağlamak. Hijyenden kaliteden ödün vermeden misafirlerimize sağlıklı, lezzetli yemekler sunmak. Yemek yemek güzeldir fakat ne kadar güvenilir, ne kadar hijyenik olduğu bizim için oldukça önemlidir. Üretimi yapan işçinin sağlıklı olması, çevreye karşı duyarlılık, eleştirilere açık olmak önem verdiğimiz özelliklerdir. Tüm bunlar bir zincir ve bizim görevimiz bu zincirin kopmamasını sağlamak. Aynı zamanda 11 yıl önce duyduğum heyecanı paylaşan yönetici arkadaşlarıma birçok konuda eğitim veriyorum. Sardunya’nın en beğendiğim, takdir ettiğim özelliği sürekli eğitimin sağlanması. En alt kademede çalışan bir personel bu sistemle alanında istediği en yüksek noktalara gelebiliyor, tabi ki çok çalışarak… Sardunya’da işe ilk başladığımda beni en çok etkileyen şey bir porsiyon yemek için harcanan emek, zaman ve hassasiyet oldu. Dışarıdan bakıldığında kolay gibi görünmesine rağmen oldukça zor bir iş… Gıdanı güvenli tut, çevreni koru, işçiyi koru, misafirleri memnun et, yemek yap, kaliteden ödün verme… Tüm bunlar güçlü bir ekip işi. Eğer iyi bir ekiple çalışıyorsanız şanslısınızdır, daima ilerlersiniz. Tam tersi durumda emek verir yeniden kurarsınız ya da siz de onlarla birlikte çökersiniz. Ben çok şanslı olduğuma inanıyorum. İş hayatıma çok iyi bir yerde başladım çok uyumlu ve başarılı bir ekibe sahibim. Bu ekiple sizlere kaliteli, lezzetli ve hijyenik yemekleri en iyi hizmetle sunmak en önemli amacım. Sevgi ve saygılarımla… Sardunya Satın Alma Müdürü Ayhan Tatlı Ayhan Tatlı, 20 Nisan 1960 İstanbul doğumlu. Ancak, aktif iş yaşamı onu hiç mi hiç yıpratmadığından olacak en az 10-15 yaş daha genç görünüyor. Bir de büyük gurur duyduğu genç bir kızı var. Nasıl gurur duymasın ki; Koç İşletme İktisat ve Uluslararası İlişkileri burslu okumuş, şimdide master yapmak için Fransa/Paris’e gidiyor, babası da çalışmaya devam. Ayhan Tatlı’ nın çalışma yaşamı Sardunya’nın başlangıcı olan Etiler’deki Restaurant ile yaşıt, 1 Aralık 1977. Kurucumuz Sn. Sedat Zincirkıran’dan sonra en kıdemli personelimiz. Hala en aktif ve yoğun çalışan yöneticilerimizden biri… Sardunya’da maliyeti, kaliteyi en çok düşünen yöneticilerden biriyim. Görevim, “Satın Alma”. Ancak Sardunya’daki geçmiş yıllarıma baktığımda yapmadığım iş kalmamış. Fedakarlık örneği olarak şirketin deposundaki kolilerin içinde uyuyakaldığım gençlik günlerimin fotoğrafını gösterirler hep. Hoş! Şimdide saat 04.00 - 05.00’lerde Hal’e gidip sebze, meyve peşinde koşturuyorum. Araştırmayı, en uygun ürünleri, güvenilir firmalardan, en uygun fiyata almayı temel ilke edindim. Bana sorarsanız; Satın Alma Sardunya’nın en önemli departmanlarından biri. Çünkü biz şirketimizi ve müşterilerimizi daha ürün – malzeme alımı yaparken düşünmeye başlıyoruz. Yiyecek sektöründe rakiplerinizden yüksek fiyatlara ürün alıyorsanız; alabileceğinizin en iyisini, eğer altında alabiliyorsanız da en iyiyi en uygun fiyata almak zorundasınız. Güvenilir ve kaliteli ürün veren tedarikçilerle ilişkilerimiz 18 süreklidir. Benim teknolojik ajandamda 20-25 yıldır çalıştığımız firmaların bilgi kütükleri çoktur. İsterse o firmanın yöneticileri emekli olsun. “Güvenli gıda için güvenli hammadde temini şarttır” ilkesini benimseyerek; ülkemizde kendi alanında kaliteli üretim yapan tanınmış firmalar bizim tedarikçilerimizdir. Ayrıca, hammadde ürün analizleri, sertifikaların ve belgelerin de denetimlerini yapmaktayız. İşimi ve insan ilişkilerini seviyorum. İşimdeki titizliğimi ve araştırma becerilerimi yardımcım Nazlı Uzunaksu’ ya da aşıladım. O da benim gibi kılı kırk yarıyor ve iyi yetişiyor, ama beni emekli yapması çok zor. Sağlığım ve enerjim yerinde, siz Sardunya’nın değerli müşterileri için bilgi ve deneyimlerimi paylaşmaya devam edeceğim. Sevgi ve saygılarımla… sosyal sorumluluk Sardunya, tuz tüketimini azaltmaya davet ediyor Yapılan araştırmalara göre ihtiyacımız olanın iki katından fazla tuz tüketiyoruz. Fazla tuz tüketimi; hipertansiyon, kemik erimesi, kalp ve böbrek hastalıklarına neden oluyor. Sardunya gerçekleştirdiği proje ile sağlık için tüketicileri, hayatı değil tuzu azaltmaya davet ediyor. T uz tüketimi oldukça fazla olan ve kalp-damar hastalıklarına yakalanma oranının yüksek olduğu bir ülkeyiz. Yetişkin bir insan için günlük 3-6 gram tuz tüketimi uygun olmasına rağmen araştırmalar ortalama olarak ihtiyacımızın 3 katı, yani 7-15 gram tuz tükettiğimizi gösteriyor. Günlük beslenmedeki tuz tüketimini önemli miktarda düşüren insanların, gelecek 10-15 yıl içerisinde kalpdamar hastalıklarına yakalanma riskinin yüzde 25 oranında azaldığı ve bu kişilerin kalp-damar rahatsızlıklarından ötürü ölme riskinin de yüzde 20 oranında düştüğü görülüyor. Yemek üreticisi bir firma olarak bu konuya seyirci kalmak istemiyor ve böyle bir projeye imza atıyoruz. Başlatmış olduğumuz bu kampanya ile siz tüketicilerimizin dikkatini masum gibi görünen ancak uzun vadede sağlığımızı ciddi anlamda tehdit eden tuz tüketimine çekmeyi hedefliyoruz. Bu amaçla da bazı değişiklikler ve bilgilendirme notları yardımıyla siz tüketicilerimizin ilgilerini bu noktaya yoğunlaştırmaya gayret ediyoruz. Çalışmalarımızla ilgili ufak bir örnek verecek olursak; daha az tuz tüketimi için tuzluk ve biberliklerin yerlerini değiştirerek tüketicilerimizin kendi yemeklerine döktükleri tuz oranını azaltmayı deniyoruz. Projemizde, tuz tüketimini azaltırken lezzetli beslenmeye nasıl devam edileceği konusuna da çözümler üretiyoruz. Eğer hem tükettiğiniz tuz miktarını azaltmak, hem de herhangi bir lezzet sorunu yaşamak istemiyorsanız tuz yerine alternatif olarak sebzeleri ve baharatları tercih edebilirsiniz. Özellikle limon ve limon suyu, kaliteli sirkeler, bazı kurutulmuş baharatlı bitkiler, kırmızıbiber lezzet unsurunu arttırarak tuz isteğini azaltmada yardımcı olabilir. Çiğ sebzeler ve salamuralara tuz katmak doğru değildir. Tüm bitkiler suni gübre ile yetiştirildiği için sebzeler, tahıllar, meyveler tuz içerir. Birlikte inanarak daha sağlıklı bir toplum için; sadece tuz tüketimimizi azaltacağız. Yap›lan araflt›rmalara göre ihtiyac›m›z olan›n iki kat›ndan fazla tuz tüketmekteyiz. Fazla tuz tüketiminin; Hipertansiyona, kemik erimesine ve kalp ve böbrek hastal›klar›na neden oldu¤unu biliyor muydunuz? Sa¤l›¤›n›z için sizi, hayat› de¤il tuzu azaltmaya davet ediyoruz! www.sard unya .com 19 hijyen - kalite yönetim Kalite yolculuğumuz devam ediyor... Kalite yolculuğumuzda iyileştirme ölçütü olarak kullandığımız denetim sonuçlarımızda ana hedefimiz “ istikrarlı bir başarı “ grafiği yakalamaktır. İşletmelerimizin sistem ( ÇYS - İSG ve Kalite) uygulamalarına yönelik denetimlerdeki başarı ortalamaları ( Ocak- Mayıs 2010 ) *Çevre yönetim sistemleri *İş Güvenliği ve İşçi sağlığı konularında entegre olarak denetlemektedirler. Denetim sonuçlarımız “hijyen” (gıda güvenliği) ve sistem ( ÇYS_ İSG ve kalite ) olarak iki farklı şekilde yayınlanmaktadır. Mutfaklarımızın performans değerlendirilmesinde ise her iki sonuçtaki başarısı göz önüne alınmaktadır. 6 aylık dönemlerde bu denetim sonuçları baz alınarak işletmelerimize ödüller verilmektedir. Hijyen-Kalite Yönetim departmanımızda görevli gıda muhendislerimiz periyodik olark işletmelerimizi; *Gıda güvenliği *Kalite yönetim sistemi Kalite yolculuğumuzda iyileştirme ölçütü olarak kullandığımız denetim sonuçlarımızda ana hedefimiz “ istikrarlı bir başarı “ grafığı yakalamaktır. Gıda güvenliği ve diğer yönetim sistemlerimize yönelik eğitimlerimiz Hijyen- kalite yönetim departmanımızda görevli gıda mühendislerimiz projelerimizde çalışanlarımıza yönelik eğitimler vermeye yeni dönemde de yoğun bir şekilde devam etmektedir. Bu eğitimler Hijyen- İSG - Çevre ve kalite yönetim sistemleri içeriklidir. HİJYEN - HACCP - İSG- ÇYS- KYS Denetim Sayılarımız (Ocak- Mayıs 2010 ) 130 20 137 139 139 130 iş yaşamı Koçluk ve ilişki yönetimi Sevtap G. Yasin Bir bireyin kendisi için gerekli olan tüm bilgi ve tecrübeyi yaşamı boyunca kazanması zordur. Çoğu zaman yıllar geçtikçe “Şimdiki aklım olsaydı…’’ denebilir. Koçunuz, sizin şimdiki aklınızı yerinde kullanmanız için katkı sağlar. K oçluk, bireylerin hayatlarını daha ilerilere taşımalarına yardım eder ve bu amaçla yapılandırılmış bir tarz olarak ortaya çıkmıştır. Burada amaç; • İlişkileriniz ve iletişim şekliniz üzerinde farkındalık yaratmak, • Verimli ve motive olmuş ekipler oluşturmak, • İç çatışmalarınızın farkına varıp, yönetmek, • Organizasyondaki kişiler ile konuşamayacağınız endişe ve sorularınızı paylaşıp, tartışabilmek, • Ne ile yüz yüze olduğunuzu anlayabileyecek, güvenebileceğiniz birine sahip olmak, • Bir birey, bir lider olarak gelişiminizi hızlandırmak ve şirketinizi bir üst düzeye taşımak, • Şirketinizde ve içinde bulunduğunuz endüstri alanında saygınlığınızı artırmak, • Şirketiniz ve / veya departmanınıza farklı bir bakış açısı ile bakabilmektir. Koçluk; Özeldir (Kişisel) : Koçluk, siz ve koçunuz arasında sizin ihtiyaçlarınız ve hedeflerinizi karşılayabilecek bir ilişki gerektirir. Koçunuzun işine olan saygısı ve bağlılığı ile birikimlerini, deneyimlerinin ışığında paylaşmak ve bu sayede yaşamınızın bilinçli adımlarınızla kontrolünüz altında olmasını sağlamak temel amaçtır. Bir bireyin kendisi için gerekli olan tüm bilgi ve tecrübeyi yaşamı boyunca kazanması zordur. Çoğu zaman yıllar geçtikçe “Şimdiki aklım olsaydı…’’ denebilir. Koçunuz, sizin şimdiki aklınızı yerinde kullanmanız için katkı sağlar. Hedef odaklıdır: Koçun rolü her durumda gerçekleştirilebilecek hedeflerin düzenlenmesi ve bu hedefleri gerçekleştirmek için çalışmaya odaklanmaya yardım etmektir. Koçun rolü destekleyici biri olmaktır. Hedeflerinizi gerçekleştirirken size yardım eden biri demektir. Bugün danışmanlık firmalarına ihtiyaç duyan şirketler ve organizasyonlara, hedeflerine ulaşmaları için verilen danışmanlık hizmetinin, kişisel yaşam hedeflerine ulaşmak için verilmesi yaşam koçluğudur. Koçluk geçmişinizdeki olayları, problemleri araştırmayı ve ortaya çıkarmayı amaçlayan bir şey değildir. Koç, konuları ortaya koyan ve yorumlayan, terapistlerin yaptığı gibi transa geçirerek ilişkileri geliştiren birisi de değildir. Koç, size bazı özel yetenekleri öğretmeyecektir. Size dosyalarca bilgi vermeyecektir. Koç, sizin gelişiminizi bilgi ve tecrübesiyle destekleyerek kişisel gelişiminize katkıda bulunacaktır. İlişkilerinizi, kariyerinizi, sağlığınızı ve yaşamınızdaki diğer konuları iyileştirmek için temel bilimsel teknikleri nasıl kullanacağınızla ilgili koçluk, diğer bir değişle rehberlik yapacaktır. • Aranızdaki ilişki; karşılıklı işbirliği içinde, yaşam hedeflerinizi gerçekleştirmeniz için size yardım etmeyi hedefleyen bir iş anlaşmasıdır. • Bu; kendinizi, amaçlarınızı, deneyiminizi ve bilinçaltı kaynağınızı ciddiye almanız demektir. Bunun anlamı bazıları için biraz vakit ayırmak, bazılarınız içinse nitelikli vakit ayırmak anlamına gelir. Burada dikkatinizi kendinize vererek amaçlarınızın, süreçlerin ve yararlı gördüğünüz stratejilerin ne olduğunu düşünmeniz ve sıralayarak gözden geçirmenizdir. • Koçluk kendinizi keşfetmenize, olayları ele alış tarzını ortaya çıkarmanıza ve sahip olduğunuz artıları, sınırlarınızın nasıl işlediğini öğrenmenize yardım eder. “Sardunya Üst Yönetimi, yöneticileri ve çalışanlarıyla İlişki Yönetimi ve Koçluk çalışmalarına Nisan ayında başlamış ve halen devam etmektedir.” İş dünyasının çeşitli kademelerinde yöneticiler olarak bizler; asıl anlamıyla çalışanlarımızın performanslarını, yani ‘’iş güçlerini’’, diğer bir deyişle çalışma isteklerini yönetmekteyiz. Başarıda isteklilik yani olumlu motivasyon, başarısızlık dendiğinde ise motivasyon eksikliği yani isteksizlik vardır. İstek ve İsteksizlik her ikisi de duygudur. O halde bizler aslında duygu yönetiyoruz. Peki bu duygular nelerden etkileniyor? Olumlu olarak; ilgiden, takdir edilmekten, onaylanmaktan, bilgilenmekten, kendini gerçekleştirme fırsatlarının verilerek güvenebilmekten, adaletten etkileniyor ve önemsenmek istiyor. Olumsuz anlamda bakarsak; takdir edilmediğini düşündüğünde, önemsenmediğinde, bilgilenme anlamında kurum içinde gelişemediğinde, standartlar ve kriterler konusunda kurum içinde dengeyi hissedemediğinde, kendini gerçekleştirme fırsatı bulamadığında, uyum sağlamakta zorluk çekmekte olduğunda performansı düşüyor. Hemen hemen tüm bu olanakların sağlandığı bir kurum düşünelim. Burada kişisel olarak iş ve özel yaşam dengesi tam olamadığında çalışan olarak performansımız yine düşüyor. Bu da bizlerin zincirleme olarak tüm yaptıklarımızı olumsuz etkiliyor. Bir Koç olarak görevimiz öncelikle kişilerin kendileri hakkında farkındalıklarını arttırmak, gelişim istekleriyle kaynakları arasındaki dengenin anlaşılmasını sağlamak. İş yükü ve işin hızlı yapısı altında kalarak yorgun düştüğümüz kuşkusuz bir gerçek. Bu gerçek duygularımızı yıpratıyor, stres altında bizleri zorluyor. Bu çalışma ile bir nefes durup düşünebilmek, anlaşılmak ve daha kolay anlayabilmek için birlikte düşünmek, tecrübe paylaşmak, zihnimizin rahatlamasını sağlıyor. Bir dinleyen olarak Koç sizi siz olarak kabul ediyor ve kendi özelliklerinizle gelişiminize yön verebiliyor. Çoğu kez önermiyor ama kendinizin fark ederek yol almanıza eşlik ediyor. Danışanla Danışmanın birlikte yürüdüğü bu yolda biz tüm Sardunya ekibi olarak bu programda ayrıca İletişim ve İlişki Yönetiminde ustalık ve Yönetimin temel becerilerinde bilgi paylaşarak tecrübe paylaşarak ustalaşıyoruz. İhtiyaç duyduğunuz tüm kaynaklara sahipsiniz ve iç kaynaklarınız; sizin hedeflerinizi gerçekleştirmeniz için ihtiyaç duyduğunuz kaynaklardır. 21 sardunya’dan Sardunya’dan HSBC Join Up Cafe Dört mevsim kullanılabilen bahçe alanı ile atmosferi benzersiz olan Join Up Café olarak müşterilerimizi ve misafirlerimizi ağırlamaktan büyük onur duyuyoruz. J oin Up Café Restaurant 2009 Nisan ayında HSBC Esentepe Genel Müdürlük binasının giriş katında yeni dekorasyonu ve sakin atmosferi ile müşterileriyle buluştu. Çevreye duyarlı bir bina olarak ön plana çıkan Esentepe Genel Müdürlük binası üst düzey yöneticiler ile birlikte bünyesinde 2 bin çalışanı barındırıyor. Join Up Café sabahları kahvaltı tabağı, omlet ve tost çeşitleri, öğlen yemeklerinde dünya mutfağından 11 çeşit ana yemek, 12 çeşit makarna, 9 çeşit salata, 5 çeşit pizza veya farklı soslarla lezzetlendirilmiş sandviçler ile seçkin tatlar sunuyor. Misafirlerimiz mönüye ilave olarak her güne özel hazırlanan günün mönüsünü veya zeytinyağlı 22 tabağını seçebiliyorlar. Her sabah mutfak ekibimiz tarafından hiçbir katkı maddesi kullanılmadan hazırlanan ekmeklerimiz lezzetli yemeklerimize eşlik ediyor. Misafirlerimiz günün her saatinde özel pastalarımız ile çay, Türk kahvesi, espresso ve buzlu içeceklerin keyfini çıkarırken uzun bir güne başlamadan önce paket yaptırarak yanlarında götürebilecekleri Latte, Cappuccino veya Café Mocha`yı sipariş edebiliyorlar. Hafta içi saat 07:00 ile 19:00 arası hizmet veren ekibimiz gün içerisinde katlara servis ile müşterilerimize daha etkin bir hizmet sunuyor. Genç ve dinamik ekibimiz bütün yiyecek ve içecek seçeneklerini aynı özenle müşterilerimizin masasına taşıyor. sektörel gündem İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası 24. İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası, 04–05 Mayıs 2010 tarihleri arasında, başta özel sektör olmak üzere, Kamu Kurum ve Kuruluşları, Üniversiteler ve Sivil Toplum Kuruluşları’ndan 1200 katılımcı ile Konya’da gerçekleştirildi. İ ş Sağlığı ve İş Güvenliği Genel Müdürü Kasım Özer açılış konuşmasında, iş sağlığı ve güvenliğinin günümüz dünyasının yükselen değeri olduğunu, iş sağlığı ve güvenliği konusunda yeni şeyler yapılması gerektiğini ifade etti. İş sağlığı ve güvenliğinin bir takım oyunu olduğunu, tüm oyuncuların üstün performansla hakkını vererek oynaması durumunda başarıya ulaşmanın mümkün olabileceğini anlatan Özer, ‘’Amacımız iş kazalarını en aza indirmek, meslek hastalıklarını sıfırlamak. Çünkü iş kazaları yüzde 98 önlenebilir, meslek hastalıklarının tamamı ise yok edilebilinir. Bu konuda işçi, işveren, devlet, topyekün arzu ettiğimiz hedefe ulaşmak mecburiyetindeyiz’’ diye konuştu. ‘’Türkiye’de iş kazalarından yılda 4 milyar lira kaybediyoruz. İş kazasında hep görünür maliyet düşünülüyor ancak kapatılan maden ocakları, kaybedilen zaman gibi görünmez maliyetler, görünen maliyetlerin 2 katıdır. Ülkemiz Avrupa’nın en büyük 6. ekonomisidir. Bu övünülecek bir durum ancak iş sağlığı ve güvenliği konusunda diğer ülkelerle kendimizi karşılaştırdığımızda inanın onların çok gerisindeyiz. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müsteşarı Birol Aydemir ise iş sağlığı ve iş güvenliğinin temelde insanın refah ve mutluluğunu amaçladığını, ILO’nun kayıtlarına göre dünyada 2.8 milyar iş gücü bulunduğunu, bu iş gücü içinde her yıl dünyada 2.2 milyon kişinin iş kazası nedeniyle yaşamını yitirdiğini kaydetti. İş kazalarının dünyada en az yaşandığı ülkenin İngiltere olduğunu, Türkiye’deki iş kazalarının İngiltere’nin 20 katı seviyesinde bulunduğunu vurgulayan Aydemir, şunları ekledi: Bizde 100 bin işçiden, 10 kişi her yıl iş kazalarında ölüyor. Bu durum gelişmiş ülkelerde 100 binde 2 civarı, İngiltere’de ise 100 binde birinin altındadır. Bu çok çarpıcı bir gösterge; peki bu tespitleri yapan Bakanlık olarak biz ne yapıyoruz. Çalışma anlayışımızı değiştirmeye çalışıyoruz, bu bir anda olmuyor ancak kararlıyız. Bunun için zihniyet değişikliği gerekiyor. Ancak temel olarak merkezde görülen iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin taşrada görülmesi ilkesini benimsiyoruz.’’ Dünya Çevre Günü çeşitli etkinliklerle kutlandı Her yıl Dünya Çevre Günü’nde birçok etkinlik düzenleniyor. Bunlardan biri de Arnavutköy Belediyesi’nin düzenlediği çevre yürüyüşü… 1 972 yılında İsveç’in Stokholm kentinde yapılan Birleşmiş Milletler Çevre Konferansı’nda alınan bir kararla, 5 Haziran günü Dünya Çevre Günü olarak kabul edildi. Her yıl 5 Haziran Dünya Çevre Günü ve içinde bulunduğu haftada Çevre ile ilgili etkinlikler yapılıyor. Türkiye’nin her yerinde çeşitli etkinliklerle Dünya Çevre Günü kutlamaları yapılıyor. Bunlara bir örnekte Arnavutköy Belediyesi … Arnavutköy Belediyesi “Çevre Haftası” etkinlikleri kapsamında yüzlerce vatandaşın katıldığı bir yürüyüş düzenledi. Arnavutköy girişindeki devlet hastanesi önünden başlatılan yürüyüşe Belediye Başkanı Haşim Baltacı’nın yanı sıra, belediye başkan yardımcıları, Temizlik İşleri ve Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğüne bağlı çalışanlar, İlçe Milli Eğitim Müdürü Arif Dede ve şube müdürleri, emniyet mensupları, Arnavutköy Sosyal Sorumluluk Grubu üyeleri, öğrenciler ve çok sayıda vatandaş katıldı. Belediye Temizlik İşleri Müdürlüğü’ne bağlı araçlarla eşlik edilen yürüyüşte Başkan Baltacı vatandaşlara gül, şapka ve tişört dağıttı. Yaklaşık 1 kilometrelik yürüyüş Belediye Kültür Merkezi’nde sona erdi. Kültür Merkezi’nde de bir program düzenleyen belediye, Tiyatro Alkış grubunca oynanan “Ben Çöp Değilim” adlı oyunu sergiledi. Kültür Merkezi’ndeki programda konuşma yapan Belediye Başkanı Haşim Baltacı, geleceğe daha güzel yaşanabilir bir çevre bırakmak istediklerini, bu amaçla yetişen neslinde çevreye duyarlı olması gerektiğini söyledi. Program Arnavutköy Belediyesi tarafından ilçe genelinde düzenlenen “Okullar Arası Atık Pil Yarışması”nda ilk dörde girenlere sertifika töreniyle devam etti. Belediyece düzenlenen yarışmada ilk dörde giren okullara ayrıca birde “Akıllı Sınıf” hediye edileceği de açıklandı. Program sonunda çevre bilincine yönelik sinevizyon gösteriminin ardından programa katılanlara çevre ile ilgili kitaplar ve DVD’ler hediye edildi. 23 ar-ge mutfağından Ar-Ge çalışmalarımızdan tarifler A r-Ge çalışmalarımız devam ediyor. Aşçılarımız yine siz müşterilerimiz için çok güzel yemekler, tatlılar, çorbalar geliştirdiler. Bu sayımızda Ar-Ge çalış- malarımızdan bir yardımcı yemek ve bir tatlının tarifini sizlerle paylaşıyoruz. Şimdiden afiyet olsun! Sebzeli Arpa Şehriye Pilavı Malzemeler 360 gr Arpa şehriye 70 gr Sıvıyağ 30 gr Çarliston biber 40 gr Çuşka biber 60 gr Domates 50 gr Kuru soğan 30 gr Salça 5 gr Tozşeker 5 gr Bulyon 10 gr Tuz 5 gr Pul biber (Miktarlar 6 kişi içindir) Yapılışı Bir tencerede yağ kızdırılır. Arpa şehriye ilave edilerek altın sarısı olana kadar kavrulur. İnce kıyılmış çarliston ve çuşka biberler ilave edilerek karıştırılır. Bir süre sonra küçük küçük doğranmış domates ve salça ilave edilir. Ayrı bir tencerede ince ince doğranmış kuru soğan kavrularak ilk karışıma eklenir. Tuz, bulyon, pulbiber, şeker ve kaynar su da tencereye konulur. Kaynamaya bırakılır. Kaynama esnasında kıvamı kontrol edilir. Şehriyeler piştikten sonra, pilav biraz dinlendirilir ve servise sunulur. Rulo mozaik pasta Malzemeler Kek için; 1 Su bardağı un ½ Su bardağı toz şeker 1 Paket kabartma tozu 3 Adet yumurta 1 Çay bardağı su 1 Tatlı kaşığı kakao İç malzemesi için; 50 gr Pilarin 20 gr Petibör bisküvi 30 gr File fıstık (Miktarlar 10 kişi içindir) Yapılışı Kekin tüm malzemesi uygun bir kaba konulup çırpma teli ya da mikser yardımıyla çırpılır. Tepsiye dökülerek 160°C’lik fırında ortalama 1 saat pişirilir. Kek soğumaya bırakılır. Kek soğuduktan sonra uygun bir kabın içine ufalanarak konulur. İçine pilarin (pilarin yerine sarelle kullanılabilir), bisküvi ve fıstık eklenir. Hamur haline gelinceye kadar yoğrulur. Rulo haline getirilip 2 cm kalınlığında kesilerek soğuk olarak servis edilir. İsteğe göre üzerine çikolata sos dökülerek de servis edilebilir. 24 diyetisyeniniz diyor ki “Erkekler, kadınlardan daha fazla tuzlu yiyor” Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneğince 2008 yılında yapılan çalışmada, bir kişinin günlük tuz tüketiminin normalde olması gerekenin üç katı üzerinde (ortalama 18 gram) olduğu tespit edilmiştir. T ürk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneğince 2008 yılında yapılan çalışmada, erkeklerin kadınlardan daha fazla tuzlu yediği saptanmıştır. Zeytin, peynir, turşu, salamura ve konserve gıdalar tuz oranı yüksek ve toplumumuz tarafından yoğun tüketilen gıdalardır. Ekmeğimizdeki (ortalama 300 gramlık ekmek) tuz miktarı yaklaşık yedi gram kadar olup günde bir ekmek tüketen birey zaten alması gerekeni fazlasıyla almaktadır. İnsan vücudunun çok düşük oranda sodyum mineraline ihtiyacı vardır. Yüksek miktarda sodyum tüketiminin ciddi sağlık problemlerine neden olduğu bilinmesine rağmen dünyanın birçok yerinde kişiler alması gereken miktardan çok daha yüksek miktarda sodyum tüketmektedirler. Alınan sodyumun bir kısmı besinlerin doğal olarak yapılarından, büyük bir kısmı hazır gıdalardan(% 70), bir kısmı da evde hazırlanan gıdalardan gelmektedir. Türk Hipertansiyon İnsidans Çalışması’na göre, Türkiye’deki hipertansiflerin miktarı dört yılda üç milyon artmış olup, toplumumuzun aşırı tuz tüketimi bu artışın önemli bir sebebi olarak görülmektedir. Yüksek miktardaki tuz tüketiminin ana nedenleri neler? Sağlığımızı gerçek anlamda koruyabilmemiz için doğru beslenme alışkanlıklarını kazanmak çok önemlidir. Bunun içerisinde tuz tüketiminin sınırlandırılması önemli yer tutmaktadır. Ülkemizde insanlar yemeğin tadına bakmadan hemen tuza yönelmektedirler. Normalde tüketilmesi gereken tuz miktarının 3,5 katı kadar fazla tuz tüketilmektedir. Bunun nedeni sık tüketilen besinlerde (ekmek, zeytin, peynir, turşu, konserveler, ketçap vb.) tuz miktarının fazla oluşudur. 2004 yılında 15 milyon olan yüksek tansiyonlu hasta sayısı 2008 yılında 18 milyona çıktı. 4 yılda hasta sayısındaki 3 milyonluk artışta, tuz tüketimin önemli rol oynadığı belirlendi. Besinlerin pek çoğunun içinde bulunan sodyum, vücutta sıvı dengesinin sağlanması ve kan basıncının düzenlenmesinde rol oynayan önemli bir mineraldir. Ancak fazla tuz tüketimi bazı hastalıklar için risk oluşturur. Sedef İkikat “Fazla tuz tüketimi, idrarda kalsiyum atılımını da artırarak kemiklerden kalsiyum kaybına neden olur. Kemiklerden kalsiyum kaybının artışı ise kemik erimesini (osteoporoz) ve kemiklerin kırılma riskini artırır.” Yüksek kan basıncı da fazla tuz tüketimiyle ilişkilidir. Yapılan çalışmalarda her 6 gramlık tuz alımında kan basıncının 8.2 milimetre civarında arttığı gözlemlenmiştir. Ramazanda doğru beslenme için küçük öneriler Ramazanda sağlıklı beslenmek için; •Gece yemek yiyip yatmayın, mutlaka sahura kalkın. •Bol su için •Tatlı olarak sütlü tatlıyı tercih edin. Haftada 2 kez sütlü tatlı diğer günler meyve veya kuru meyveleri tatlı olarak kullanın. •Tüm gün yemeniz gerekenleri tek bir öğüne sığdırmaya çalışmayın. •Meyve ve sebze tüketin. 25 keyif - kültür Marmaris’te Bir Yerel Lezzet Noktası... Devedaşı Restaurant… Adres: Barbaros Cad. No:43 Yatlimanı Marmaris / Muğla Telefon: 0252 412 00 33 Tuna Atalay Y az geldi. Sezonu Marmaris’te açtık. Bir dostumuzun yat limanında açtığı restorana davetliyiz. İlk bakışta yat limanında sıra sıra dizilen restoranlardan biri gibi görünüyor. Tek farkı ismi ‘’Devedaşı’’. Bunu merak edip soruyoruz; devedaşının yerel bir ifade olduğunu ve yıllar önce tam da bu restoranın olduğu burunda bulunan dev gibi kayaların silüetlerinin deveye benzediği için buraya ‘’devedaşı’’ dendiğini ve restoranın da adını buradan aldığını öğreniyoruz. “Devam ediyor dostumuz; “ Eski Marmarisliler iyi bilirler. Devedaşı ile ilgili hepimizin bir anısı vardır. Ancak bugün tam olarak nerdeydi onu bile kestiremiyoruz. Devedaşı Marmaris silüetinin en önemli parçasıydı. Deniz boyunca uzanan ilçenin adeta burnuydu. Marmaris’in burnunu kırdılar. Bir yerin silüeti değiştiriliyorsa bu oranın ruhunun da değişmesi demektir. Keşke imkanımız olsa da denizin dibinden çıkarabilsek ama biliyoruz ki bu imkansız.’’ Devedaşı’nın menüsünü oluştururken de, alışılagelen deniz ürünleri ve mezelere ek olarak, yerel balık lezzetlerine de özellikle yer verildiğini öğreniyoruz. Bunlar, yedibaharlı balık, pirinçli balık, eşkili (ekşili değil) balık gibi lezzetler. Başlangıç olarak gelen ahtapot ızgara ve kalamar tavanın lezzeti 26 ama şefimiz önce kaşıkla suyundan tatmamızı öneriyor, sonrasını ancak ‘’Devedaşı’nda yaşayabilirsiniz… Bizim gibi balığı daha çok ızgara veya tava olarak tüketmeye alışanlar için müthiş yeni bir lezzet kapılarını açıyor… Tatlı olarak ikram edilen dondurmalı parfeyi yerken, ‘’Devedaşı’’’nın , yat limanında sıralanan restoranlardan tek farkının ismi olmadığını anlıyoruz.. Marmaris’e yolunuz düşer ve yat limanında bildiklerinizin ötesinde, nefis bir akşam yemeği yemek isterseniz ‘’Devedaşı’’nın yerel lezzetleri sizi bekliyor… üzerine sohbet derken, ana yemek olarak şefimizin ‘’yedi baharlı balık’’ önerisine çaresiz boyun eğiyoruz(!) Taptaze Marmaris otlarının, erken hasat sızma zeytinyağı ve bilemediğimiz başka lezzetlerin harmanından oluşan salata neredeyse bitmek üzere ve ikincisini sipariş ediyoruz. Büyük bir fırın tepsisinde servis edilen ‘’yedi baharlı balık’’ masaya gelmeden önce burnumuza çalınan nefis baharat kokuları iştahımızı iyice tazeliyor. Yedi adet baharatla ve çeşitli yerel otlarla lezzetlendirilmiş iri bir şaçaklı mercan masamıza geldiğinde bu görsel şöleni bozmak istemiyoruz sizin için Sizin İçin İzledik Julie - Julia Metin Birsen Birbirine benzeyen iki kadının yemek tutkusunu konu alan film, iki gerçek hikayeden yola çıkılarak hazırlanmış. Julie-Julia, farklı zaman dilimlerinde yaşayan ve kendi zaman dilimlerinde benzer mücadeleler vermiş olan iki kadının hikayesini anlatıyor. Bu filmde, zaman ve mekan olarak ayrı olsalar da hayatları iç içe geçmiş iki kadın, tutku ve cesaretle her şeyin başarılabileceğini gösteriyor. Meryl Streep ve Amy Adams’ın başrollerinde yer aldığı film; biyografi, dram, komedi ve romantizm türlerinin bir karşımı niteliğinde. Yönetmen: Nora Ephron Oyuncular: Meryl Streep, Amy Adams, Stanley Tucci, Jane Lynch, Vanessa Ferlito Sizin İçin Yedik Sizin İçin Okuduk Beyoğlu-Zencefil Cafe Saklı Lezzetler “Mutfağa Felsefi Bir Yaklaşım” Ayşegül Çelik Zencefil kendi yemeklerini yaratıyor; hem gelenekten hem modernlikten, hem doğudan hem batıdan besleniyor. Mevsimleri izliyor, hayatı izliyor; müşterileri de onun yemeklerini. Farklı bir beslenme biçimi ve damak tadının yolunu açıyor. Şehrin dört bir yanında açılan baharat ve otlardan ilham alan isimli yerlere öncü oluyor. Şehir, insanları ve dünya değişiyor; sağlıklı beslenme furyaları isim değiştirerek gelip geçiyor. Zencefil ve müşterisi çoğalarak ama bir yandan da hep aynı kalarak birbirlerini kolluyor, gözetiyor, besliyor. Zencefil şehrin ilk sadece sebze yemekleri yapan; ilk ve belki de tek sadece sızma zeytinyağı kullanan; ve yine ilk kendi ekmeğini yapan lokantası. Yemeklerinde baharatlara ve şifalı otlara başrol veren yine ilk lokanta… Zencefil Beyoğlu Kurabiye Sokak’ta… Adres: Kurabiye Sok. No:3 Beyoğlu - İstanbul Telefon: 0212 244 40 82 Yelda Kesova Saklı Lezzetler, bir mutfak kültürü kitabı. Yazarı, bu kültürü felsefi olarak değerlendirmeye çalışıyor. Yemek tarifleri sunmaktan ziyade, pazardaki sebze ve meyvelerin kokularının peşine düşülmesini tercih ediyor ve öneriyor. Geçmişin yemeklerini hatırlayarak en özgün tariflerini de bir tarif olarak değil, bir kültür olarak ortaya koyuyor: “Hayatımın ilk yıllarını annemin ve büyükannemin mutfağında, bu bilge kadınların girer girmez evrenin esasını oluşturan dört elementi; suyu, havayı, ateşi ve toprağı ustalıkla işleyen büyük simyacılara ve rahibelere dönüştüğünü gördüğüm mutfağın kutsal bölümünde, ateşin yanı başında geçirdim.” Laura Esquivel, mutfağın hayatı okumada neredeyse asal bir yer olduğunu anlatmaya çalışıyor bize. Yazara göre, ateşin başında o olağanüstü pagan kökenli yemekler hazırlanırken, aynı zamanda derin ve lezzetli sohbetlerin yapıldığı, diğer insanlarla buluşulduğu, kadınların hikâyelerinin anlatıldığı bir kültürel ocak başıdır mutfak. Saklı Lezzetler’de yer alan bazı bölümlerin başlıkları bile bu kitabın felsefi yaklaşımına işaret ediyor: Ateşin yanı başında, Yaşasın Tanrı! Kahrolsun Şeytan! İki ateş arasında, Saklı lezzetler, Kutsal ekmek, Tanrı’nın dediği olsun, biz de yolumuza devam edelim! Cadı anne. Saklı Lezzetler, mutfağa felsefi bir yaklaşım getiren, üzerinde düşünmeye değer bir kitap. Yazar: Laura Esquivel Sayfa Sayısı: 160 Yayınevi: Can yayınları 27 aramıza katılanlar Nisan – Mayıs - Haziran 2010 dönemi içinde aramıza katılan tüketicilerimiz... 2010 Yılı Nisan – Mayıs - Haziran ayları içerisinde Sardunya Gıda Mutfak İşletmeleri Tic. A.Ş’yi tercih eden firmalar: • Satra Trafik San. Ve İnş. ve Tic. Ltd. • Örkum Tekstil San. ve Tic. A.Ş./ • Sinpaş Gayrimenkul Yatırım Şti. / Ankara Kıraç / İstanbul Ortaklığı A.Ş./ İstanbul • Süperplast Estetik & Plastik • Capıtal Events Turizm ve Tanıtım • Emsan Mutfak Gereçleri San. ve Rekonstrüktif Cerrahi / Nişantaşı / Hizm. A.Ş./ 4.Levent / İstanbul Tic. A.Ş./ Halkalı / İstanbul İstanbul • Lecce Pen Kalemcilik Tic. A.Ş./ • Mavi Çelik Makine Metal San. Tic. • İdol İlaç Dolum San. Ve Tic. A.Ş. Esenler / İstanbul Ltd. Şti./Ankara / Topkapı / İstanbul • Emek Mimari Cam Yapı Sist. İnş. • Doğa Şehircilik İç ve Dış Tic. A.Ş./ • Paşabahçe Cam San. Tic. A.Ş./ San. Tic. Ltd. Şti./Ankara Bakırköy / İstanbul Ankara • Efor Makine San. ve Dış Tic. Ltd. • Kale Kilit ve Kalıp San. A.Ş./ • ETB Elaktronik Tek. Ve Bil. Hiz. Şti./ Ankara Güngören / İstanbul San. Tic. Lt. Şti. / Maslak / İstanbul • Yesan Elektrik San. ve Tic. Ltd. Şti./ • Ulak Amb. Malz. Üretim Paz. İth. • 2T Estetik Merkezi Ltd. Şti./ Okmeydanı / İstanbul İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti./ İstanbul Üsküdar / İstanbul • Grup Ajans Medya İletişim Hizm. • Alarko Carrıer San. Tic. A.Ş./Ankara • KG Mimarlık Ltd. Şti./ Bebek / San. Tic. Ltd. Şti./ İstanbul • Borusan Lojistik Dağıtım Depolama İstanbul • Huwaei Telekominikasyon Dış Tic. Taşımacılık ve Tic. A.Ş./ İstanbul • Ecta Özel Tıp Hizmetleri Ltd. Şti./ Ltd. Şti./ Ümraniye / İstanbul • Özel Baysallar Selimiye Sağlık Ku Şişli / İstanbul • Safa Kabin Mak. İnş. San. Tic. Ltd. rumları Tic. A.Ş./Üsküdar / İstanbul • Moonligh Aydınlatma San. Ve Şti./ Ankara • DL Tekstil Mümessillik San. Dış Tic. Tic. Ltd. Şti./ Ankara • Meka Beton Santralleri Tic. A.Ş./ Ltd. Şti./ Avcılar/ İstanbul • Ülke Çelik Örgü Elek. İnş. Mak. Tek. Ankara • İbrahim Uran Badur İnşaat ve San. İç Ve Dış Tic. Ltd. Şti./ Ankara • Gençcell İletişim Hizm. San. ve Tic. • Yurt İçi Kargo Servisi A.Ş./ A.Ş./ Halkalı / İstanbul • Proje A İnşaat Müh. Müt. Mim. • Ankara Dedeman Holding A.Ş./ • Kırgözler Tekstil Tic. Ve San. Ltd. Proje Dan. Tic. Ltd. Şti./Ankara Esentepe / İstanbul Şti./ Şişli / İstanbul • Age İnşaat ve Tic. A.Ş./ Ankara • Arzum Elektrikli Ev Aletleri San. Ve • Zeynep Mutlu Eğitim Vakfı/ Eyüp / Promak Proses Makine İmalat ve Tic. A.Ş./ Bayrampaşa / İstanbul İstanbul Tic. Ltd. Şti./ Ankara • Yurt İçi Kargo Servisi A.Ş./ • Merih Asansör San. Tic. A.Ş./ • Electrıcfıl Unıfıl Otomotıv San. Tic Bayrampaşa / İstanbul Ankara A.Ş./Dudullu / İstanbul • Muratsal Boru Ve Genişletilmiş • Lichtgitter Izgara San. ve Tic. A.Ş./ • Markom Leo Burnett Reklam Metal San. Tic. A.Ş./ Ankara Ankara Hizm. A.Ş./ Şişli / İstanbul • Aşiyan Otomotiv Isıtma ve • Competence Call Center İstanbul • Mudo Satış Tesisleri Mağazaları Soğutma Sis. San. Tic. Ltd. Şti./ • Çağrı Merkezi A.Ş./ Kağıthane / A.Ş./ Avcılar / İstanbul İkitelli / İstanbul İstanbul Planlama Ltd. Şti./ Taksim / İstanbul Sardunya Gıda Mutfak İşletmeleri’ne Nisan, Mayıs ve Haziran ayları içerisinde toplam 49 firma katıldı ve 3606 kişi daha Sardunya lezzetleri ile tanıştı. afiyet olsun Sardunya Bülten Sardunya Şirketler Grubu Adına Sahibi: Sedat ZİNCİRKIRAN Yapım: TEM Tanıtım Etkinlikleri Merkezi Tel: (0212) 293 22 75 www.temtanitim.com Yönetim Yeri ve Yazışma Adresi: İnkilap Mah. Alemdağ Cad. Site Yolu Ünter Sk. No: 9/7 Müge Ergenç İş Mrk. Ümraniye Tel: (0216) 634 14 60 Fax: (0216) 634 12 60 [email protected] • www.sardunya.com
Benzer belgeler
müşteri röportajı
Diversey iş birliği ile hazırlanan bulaşık yıkama
eğitimleri ile personele bir kez daha uygulamalı ve teorik bilgilerle benimsetilmiş oldu.
Müşteri röportajımızı bu sayımızda Garanti
Leasing İnsan ...
müşteri röportajı
• Hijyen koşullarından emin olunmayan yerlerden gıda satın alınmamalı,
tüketilmemelidir.
• Özellikle riskli gıdaların (tavuk, et,
balık vb.) oda koşullarında beklememiş olmasına dikkat edilmelidi...
Tarladan Çatala Gıda Güvenliği
ardından yaklaşık 13 bin kişiye 11:30 -17:00 saatleri arasında kurufasulye dağıtan Sardunya bu zor görevin altından başarıyla kalktı. Daha sonra kurufasulye yenen tabakları Fairy deterjan ile yıkay...
gündem röportajı
dakikada bir olacak şekilde uygulamaya başladık.
• Kontrol önlemlerinin arttırılması:
Gerek operasyon yöneticilerimiz
gerekse hijyen-kalite yöneticilerimiz tarafından işletmelerimize periyodik ola...