sardunya`dan
Transkript
bülten 2010 >ocak>şubat>mart Gıda maddelerindeki fiyat artışı ve sektöre yansımaları sardunya’dan eğitim sosyal sorumluluk diyetisyen Evinizin ekonomisine katkıda bulunmak ister misiniz? Sardunya’da 2010 yılı eğitim çalışmaları Sardunya “Mavi Bayrak” uygulaması için Tepebaşı Belediyesi’ne destek oluyor Tuz tüketimine dikkat! editör Et ve süt ürünlerindeki fiyat artışı tedirgin ediyor S on günlerde medyayı ve dolayısıyla da toplumu bir hayli meşgul ediyor et, süt ve ürünlerindeki fiyat artışı… Geçtiğimiz senelere göre fiyatlarda önemli bir yükselme söz konusu. Bu artışlar, hayvan besiciliğine yeterince önem verilmemesi, raf fiyatlarının yüksek tutulması gibi nedenlere bağlanıyor. Ekonomiye de oldukça zarar veren bu konunun gözden kaçırılan başka bir boyutu da var; sağlık… Fiyatların yükselmesiyle zaten normal değerlerin altında olan kişi başına düşen et tüketim oranı şimdi daha da aşağı seviyelerde… Vitamin ve protein bakımından zengin olan ve hekimlerce özellikle de belli yaş gruplarında muhakkak tüketilmesi önerilen et, fiyatların artmasıyla giderek tabaklarımızdan uzaklaşıyor. Bu sayımızda Atilla Topuzdağ fiyatlardaki artış konusunu ele alarak sektöre ne tür yansımaları olduğundan bahsediyor yazısında. Ayrıca sektörün şu anki durumuna dikkat çeken Topuzdağ, işverenler için çeşitli çözüm önerileri de sunuyor. Fiyatlardaki artışla birlikte sadece işyerlerinde değil evlerimizde de mutfak bütçelerine dikkat eder olduk. Bu konuyla ilgili olarak da yeni bir bölümümüz olacak artık bülten sayfalarımızda… Sardunya Müşteri İlişkileri Müdürü Canan Hatun bizlere her sayıda mutfak bütçesine katkı sağlayabileceğimiz ipuçları verecek. “İş dünyası” bölümünde hemen herkesin ilgisini çekebilecek bir konu işliyoruz. Liderlik ve iletişim… İş dünyasının önemli liderlerinin konuyla ilgili görüşlerine yer verilen yazıda, liderlik özelliklerinin doğuştan mı geldiği yoksa sonradan mı edinildiği üzerine çıkarımlarda bulunuluyor. Bültenimizde yeni bir bölümün daha müjdesini veriyoruz. “Sardunya çalışanlarından”… Bundan böyle her sayımızda sizlere Sardunya yöneticileri ve çalışanlarını daha yakından tanıtacak, onların gözünden size Sardunya’yı anlatacağız. Karadeniz’i sevenler bilirler... Samsun’un Kızılırmak deltası üzerine kurulu ilçesi Bafra’ nın karafırından çıkma 2 pidesi, ünü İstanbul’a kadar ulaşmış Bafra’ya özgü bir yiyecektir. Merak uyandıran tarafı ise Bafralıların günün her saatinde bu pideyi bolca yiyor olmaları. Keyif-kültür bölümümüzde Bafra ve pidesiyle ilgili ağzınızı sulandıracak ayrıntılar sizleri bekliyor. “Sektörel gündem” bölümümüzde şu sıralar GDO’dan ve hormonlu gıdalardan uzak durmaya çalışanların ilgisini çekecek bir haberimiz var. Organik Pazarlar… Türkiye’nin ve İstanbul’un çeşitli yerlerinde kurulan ve sayıları hızla artan organik pazarlar, sağlıklı beslenmeye özen gösteren kişilerin giderek daha fazla dikkatini çekmeye başlıyor. Meraklıları için bu pazarların kuruldukları yerler ve konseptleri hakkında bazı bilgileri paylaştık. Sardunya sosyal sorumluluklarını unutmuyor ve projelerine hızla devam ediyor. Tepebaşı Belediyesi ile işbirliği yapılan “Mavi Bayrak” uygulaması hakkındaki ayrıntıları “Sosyal sorumluluk” bölümümüzde bulabilirsiniz. Sardunya Bülten’in yine dolu dolu bir içeriğe sahip yeni sayısını keyifle okumanız dileğiyle… Ayşegül Çelik Sardunya Bülten Editörü E-posta: [email protected] içindekiler bülten 2010 >ocak>şubat>mart Gıda maddelerindeki fiyat artışı ve sektöre yansımaları sardunya’dan eğitim sosyal sorumluluk diyetisyen Evinizin ekonomisine katkıda bulunmak ister misiniz? Sardunya’da 2010 yılı eğitim çalışmaları Sardunya “Mavi Bayrak” uygulaması için Tepebaşı Belediyesi’ne destek Gıda maddelerindeki fiyat artışı ve sektöre yansımaları 8 Et, süt ve diğer temel gıda ürünlerindeki fiyat artışları durdurulamıyor. Tarım ve hayvancılık konusunda zengin kaynaklara sahip olan ülkemizde bu tarz sıkıntıların yaşanma nedenleri neler? Tuz tüketimine dikkat! 4 Sardunya’dan 18 Hijyen Kalite • • Gıda maddelerindeki Mutfak Denetim Sonuçları 25 Diyetisyeniniz Diyor ki Tuz tüketimine dikkat! fiyat artışı ve sektöre yansımaları • Tatlıcı Eğitimi Sertifikaları dağıtıldı • Canan Hatun; “Evinizin ekonomisi- • 20 Sardunya Çalışanlarından ne katkıda bulunmak ister misiniz?” Sardunya çalışanları ve onların Sardunya Ailesi olarak 2009 yılını gözünden Sardunya • İSG Temsilcilerimizle buluştuk • Sardunya’dan yeni bir cafe hizmeti 21 Sosyal Sorumluluk Sardunya “Mavi Bayrak” uygulaması için Tepebaşı Belediyesi’ne destek oluyor daha; TEB Café Campus 13 İş Yaşamı Liderlik ve iletişim 14 Eğitim • • Sardunya’da 2010 yılı eğitim • 22 Sektörel Gündem • Organik Pazarlar çoğalıyor • 8 Mart Dünya Kadınlar Günü Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında Tedarikçi eğitimlerimiz devam ediyor gerçekleştirilecek olan Gıda etkinlikleri Makpa - Water Logic 27 Sizin İçin Seçtiklerimiz Sırları Yedik: Şeyhmuz Kebap İzledik: Soul Kitchen 28 Aramıza Katılanlar 2010 Yılı Ocak – Şubat - Mart ayları içerisinde Sardunya Gıda Mutfak İşletmeleri Tic. A.Ş’yi tercih eden firmalar 23 Gıda Ajandası çalışmaları 16 Tedarikçi Tanıtımı Bafra ve Pidesi Okuduk: 99 Sayfada Mutfak değerlendirdik, 2010 yılı planlarımızı oluşturduk. 26 Keyif - Kültür 25 24 Arge Mutfağından Arge Mutfağından Tarifler Sardunya’da 2010 yılı eğitim çalışmaları Unlu mamul firmalarıyla Temel Hijyen Gerekleri ve 2010 beklentilerimize yönelik seminer düzenledik. 14 3 sardunya’dan Gıda maddelerindeki fiyat artışı ve sektöre yansımaları Atilla Topuzdağ Et, süt ve diğer temel gıda ürünlerindeki fiyat artışları durdurulamıyor. Tarım ve hayvancılık konusunda zengin kaynaklara sahip olan ülkemizde bu tarz sıkıntıların yaşanma nedenleri neler? Son günlerde sıkça tartışılan ve catering sektörünü de yakından ilgilendiren gıda fiyatlarındaki artış konusunu irdeleyerek, sektöre etkilerini değerlendirdik. G ıda maddelerinde 2008 ve 2009 yıllarında ortalama yüzde 40’lık bir artış oluştu. Peki bu artış hangi ürünlerde yaşandı? Bu ürünler çoğumuzun evinde sıklıkla kullandığı gıda maddeleri… Kahvaltılık ürünlerden yoğurt ve süt mamullerine, hububat, yağ, pirinç, şekerden piliç ve tavuk etine, donmuş ürünlerden ( aynı mevsimler için ) meyve ve sebzeye kadar en çok kullandığımız 30 ürün... Bu artışların hepsinin ayrı bir hikayesi var. Ancak temelinde iki neden gösterebiliriz. 1.Verimsizlik 2.Arz/talep dengesi Bir yandan nüfus hızla artarken diğer yandan geleneksel tarım ve geleneksel hayvancılıkta arz giderek geriliyor. Bir yandan artan nüfus talebi fiyatların artışına yol açarken öte yandan artan mazot, tohum, gübre maliyetleri bu artışı körüklüyor. Ülkemizde II. Dünya savaşından bu yana, en büyük fiyat/maliyet makası oluştu. Endişe verici husus ise bu makas, mevcut veriler ışığında, “yapısal”… Bir diğer söyleyişle kısa ve orta dönem için iyimser bir gelişme ihtimali çok zayıf. Bu karamsar yaklaşımı destekleyen bir diğer karşılaştırma ise şöyle; gelir dağılımı bir yana, Türkiye’de kişi 4 başına düşen milli gelirin 8 bin USD /kişi –yıl olduğunu kabul edersek, sözleşmeli yemek gıda maliyetleri ile bir kişinin günlük (3 öğün) gıda malzeme gideri 3.7 USD. Yani 1354 USD/kişi –yıldır. Bu da milli gelirin yüzde 17’sine karşılık gelmektedir. Oysa milli gelirin 15 – 20 bin USD bulduğu ülkelerde yıllık gıda malzemesi gideri 800 - 900 USD arasında ve bunun milli gelire oranı da yüzde 4 – 5 civarında. Karşımızdaki oldukça hazin bir tablo… Türkiye 30 - 40 yıl önce kendi kendini besleyebilen bir ülkeydi. ‘’Bu kadar cehalet ancak tahsille mümkün olur’’ dedikleri gibi bir durum yaşanan... Genç bir ülke nüfusu olarak en çok spekülatif bir faaliyette fiyatlar önce durulur sonra da geri gider. seviyeye gelmesi en iyi ihtimalle 5-6 yıl sürebilir. Peki Türkiye’de durum nedir? Modern işletmeciler bugün yatırım kararı alsalar bile bu süre yine aynıdır. Hindistan-Afganistan-İran rotasından gelen kaçak bufalo ve inek –sığır eti ile Romanya, Bulgaristan üzerinden gelen kaçak sığır etleri kırmızı eti 20 bin TL / kg bir fiyatla ‘’şimdilik’’ sabitledi. Bu doğru! Peki ya bu kaçak girişler ‘’bir nedenle’’ azalır ve hatta durursa? Bunun üzerine, bir de turizm ve mangal sezonu ile birlikte et talebinde ilave bir artış olunca durum nereye varır? ihtiyaç duyduğumuz besin maddesi ise süt ürünleri ve kırmızı et. Burada ise sıkıntının boyutları radikal biçimde artıyor. Neredeyse, Japonya’dan sonra dünyanın en pahalı etini yiyen ülkeler grubunda yer alıyoruz. Kısa sürede tek çözüm ithalat gibi görünse de politik nedenler (helal et ve Güneydoğu Anadolu seçim beklentisi) bu yolun da tıkalı olduğunun göstergesidir. “ Peki etteki artış siyasilerin dediği gibi ‘’spekülatif’ bir durum mu? Yemek firmaları zararına satış yapmaya başladı. Pazar payını kaptırmamak, artışların geçici olduğu yanılgısı içinde olmak ama en önemlisi ve bir o kadar da tehlikelisi banka borçları yüzünden frene basamaz halde olmak… Her şeyden önce on binlerce küçük yetiştiricinin nasıl manipüle edildiği merak konusu. Tüm bunlar bir yana, Küçük besici bugün borç harç hayvan sayısını arttırmaya kalksa kesimlik hayvan popülasyonun yeterli bir “ Bu anlamda, karamsar bir gıda maliyeti-beslenme ihtiyacı-yemek fiyatları çelişkisinden kurtuluş orta dönemde de ne yazık ki mümkün görünmüyor. Yemek sanayicisi son 2 yılda müşterisinden yüzde 10 civarında bir fiyat artışı alabildi. Oysa gıda maddelerindeki artış yüzde 40, doğalgaz, elektrik yüzde 20’nin üzerinde… Brüt yüzde 5-10 kar marjı ile çalışan bir sektör bu yükü nasıl kaldıracak? Kaldıramıyor… İflas edenler, iflas korumaya başvuranlar şimdiden 10’lu sayılarla ifade ediliyor. Yemek firmaları zararına satış yapmaya başladı. Pazar payını kaptırmamak, artışların geçici olduğu yanılgısı içinde olmak ama en önemlisi ve bir o kadar da tehlikelisi banka borçları yüzünden frene basamaz halde olmak… Sektörün hali özetle böyle. İşverenlerimizin 3 yoldan birini tercih etmeleri gerekmekte. 1. Yakın bir gelecekte bu ülkedeki krizi diğer ülkelerin karı ile sübvanse edebilen global yabancı sermayeli yemek şirketlerinin tekelci düzenine razı olmak… 2. Kontrolsüz – kalitesiz sağlığa zararlı hammadde kullanımına göz yummak… 3.Yemek firmalarını açık maliyet tabloları ile çalıştırarak gerçekçi fiyatlara birlikte ulaşmak… Müşterilerimizin, çocuklarımızın, çalışanlarımızın, hastalarımızın, yaşlılarımızın sağlığını, sözleşmeli yemek sektörünü ve Türk yemek sanayicilerini koruyabilmek için müşterilerimizi ‘’bilinçli satınalma’’ sürecine davet ediyoruz. Sağlıklı bir gelecek dileğimle. 5 et fiyatlarındaki artış Et fiyatları neden yükseldi? Kırmızı et fiyatlarını değerlendirmek için Rekabet Kurulu İstanbul İrtibat Bürosu önünde bir basın açıklaması yapan Şahin, besiciler, et entegre tesisleri, et ve et ürünleri üretimi yapan şirketlerin kendi aralarında anlaşarak et fiyatlarını yükselttiklerini savundu. ‘’İşletmeler, et fiyatlarına enflasyon oranı üstünde zam yaparak tüketicinin sırtından fahiş fiyatlar ile kar elde ettiler’’ diyen Şahin, kırmızı et fiyatlarının 2005 yılından itibaren kademeli olarak yükselttiğini söyleyerek, bu durumu Rekabet Kuruluna dilekçe ile bildirdiklerini ifade etti. Şahin, dar gelirli ailelerin artışlar sebebiyle kırmızı et tüketimini düşürdüklerini vurgulayarak, yıllık et tüketimi ABD’de 90, Avrupa’da 60 kg iken Türkiye’de bu oranın sadece 12 kg olduğunu belirtti. Beyaz et sektöründe yaşanan spekülasyonlar nedeniyle, Rekabet Kurulunun işletmelere kestiği 28 milyon TL’lik cezanın hemen ardından fiyatların geriye çekildiğini hatırlatan Şahin, şöyle devam etti: ‘’Kırmızı et sektörününde Mayıs ayından beri kademeli olarak fiyatlar yükselmiş, piyasadan büyükbaş hayvanlar toplatılmıştır. Rekabet Kurulunun, gerek TÜİK’in resmi rakamlarını, gerekse Türkiye gerçeğini göz önünde bulundurarak, et fiyatlarının eski hale çekilmesini sağlayacağına, aralarında anlaşmalı ve uyumlu eylem sergileyerek rekabeti engelleyen firmaları tespit ederek cezai yaptırımlar uygulayacağına ve perakende sektörü ile tüketicinin lehine karar vereceğine dair inancımız tamdır.’’ 6 Hayvancılığa hibe destekli proje Süt ve et fiyatlarında son dönemde hızlı fiyat artışları yaşanırken, geçen yıl GAP illerinde uygulamaya konulan yüzde 30-40 hibe destekli süt hayvancılığı projesinin kapsamı, Doğu Anadolu Projesi (DAP) kapsamındaki 16 il için, et hayvancılığı da dahil edilerek genişletildi. DAP kapsamındaki illerde bireysel veya bir arada yapacakları özsermayeye dayalı, en az 50 baş ve üzeri kapasiteye sahip projeli etçi ve kombine ırklarla kurulacak damızlık sığır işletme yatırımlarında, hayvan alımı ile süt sağım makinesi ve soğutma tankı alımlarında yüzde 40, yarı açık ahır yapımında yüzde 30 hibe desteği verilecek. Etin fiyat hikâyesi Et üreticileri, kasaplar ve restoranlar et fiyatlarında büyük artış yaşandığını, önlem alınmazsa bu durumun engellenemeyeceğini belirtiyor. Sektör temsilcilerinden ‘ithalatın öne açılsın’, ‘teşvik verilsin’ açıklamalarına, Tarım Bakanı Mehdi Eker ‘ithalatın önü açılmayacak’ şeklindeki sözleriyle karşı çıkıyor. Et fiyatları Türkiye’de son bir yılda yüzde 70 oranında artış gösterdi. Dana etinin kilogram fiyatı piyasada ortalamada 22 lirayı (15 dolar) buldu. Et, Avrupa ülkelerinde 4-7 Euro (8-14 TL), ABD’de 4 Dolara (6 TL) satılıyor. Et tedarikçileri fiyatların daha da yükseleceğini, hatta 50 liraya kadar çıkacağını öne sürüyor. Et ve Balık Kurumu ise fiyatlardaki bu artışın arkasında spekülatörlerin olduğunu savunuyor. Son durumda evlere et girişi azalırken, restoranlar gramajları küçülttü. Süt fiyatı artırılsın, et ucuzlar! Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Başkanı Gökhan Günaydın, Avrupa’da yaşayanların yılda 75 kilo et tükettiğini, Türkiye’de kişi başına tüketimin 8 kilograma düştüğünü söyledi. Gökhan Günaydın, Türkiye’de artan nüfusa karşın büyükbaş hayvan varlığının 16,9 milyondan 10,9 milyona, küçükbaş hayvan varlığının ise 67,6 milyondan 29,5 milyona gerilediğine dikkati çekti. 2007 yılında süt fiyatlarının 35 kuruşa geriletilmesi sonucu birçok hayvanin kesime gönderildiğini belirten Günaydın, o gün yaşanan tahribatın sonucu olarak et fiyatlarının bugün 30 lira sınırına dayandığını vurguladı. Kırmızı et ithalatı yapılması durumunda fiyatların biraz düşeceğini ancak bunun sorunu uzun vadede daha da büyüteceğini dile getiren Günaydın, çözüm için süt fiyatlarının 70 kuruş civarında tutulmasını önerdi. Ziraat Mühendisleri Odası’nın diğer çözüm önerileri ise, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde uygulanan hayvancılık hibe desteğinin bütün yurda yayılması, dişi ve damızlık kesiminin önlenmesi. TZOB: Et sorununun çözümü üretimde Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, kırmızı et fiyatlarındaki artışın belli bir sürecin sonucu olduğunu, bu sorunun da ithalatla değil, üretimi artırıcı politikalarla çözülebileceğini söyledi. Bayraktar, yaptığı yazılı açıklamada, özellikle iç piyasada az olan küçükbaş canlı hayvan ve etin, Lübnan başta olmak üzere bazı Orta Doğu ülkelerine ihracatının artışıyla birlikte piyasada arz-talep dengelerinin bozulmasının kuzu ve sığır eti fiyatının artmasına yol açtığını belirtti. Krizin kırmızı ette değil, hayvancılıkta olduğunu, sektörde sorunlara yönelik çözümlerin acilen uygulanması gerektiğini vurgulayan Bayraktar, şu önerilerde bulundu: “Konuya ilişkin üretici kadar tüketici de korunmalı, fiyatlardaki aşırı artışa yönelik tedbir alınmalıdır. Kaçakçılığı önlemek için özellikle küçükbaş hayvanlar mutlaka kayıt altına alınmalı ve bu kayıtlar sürekli güncellenmelidir. Dışarıdan hayvan ithal etmek üreticiye darbe vurmaktır. Süt ve et fiyatında istikrarı sağlamak yeterlidir, aksi takdirde üretimi yok edebilirsiniz. Bu nedenle ne tür baskı olursa olsun Bakanlık tarafından üst düzeyde verilen sözler tutulmalı, kesinlikle ithalata izin verilmemelidir.” sardunya’dan Tatlıcı Eğitimi Sertifikaları dağıtıldı Yeni tatlıcı ustalarımız düzenlenen törenle sertifikalarını aldılar. S ardunya’da yemeklerin ana mönüsü genelde çorba ile başlıyor, meyve veya tatlı ile bitiyor. bilinciyle kendi “tatlıcılarını” yetiştirmek için geniş kapsamlı eğitimler düzenliyor. Sardunya çorbalarının lezzetini tüm müşterilerimiz hep takdirle dile getiriyor. Tatlılarını da öyle... Sardunya’da ki tatlıların güzelliğini bu işin ehli olan Usta Tatlıcılara borçluyuz. İşte böyle bir eğitim geçtiğimiz ay tamamlandı. 16 hafta süren Usta Tatlıcı Yetiştirme Eğitimini başarıyla tamamlayanlara törenle sertifikaları verildi. Usta Tatlıcı olmak özel bir bilgi ve beceri gerektiriyor. Sardunya bunun Sertifika töreni görülmeye değerdi. Yeni yetişen Tatlıcı Ustaları kendi yaptıkları tatlıları yöneticilere ikram ederek töreni tatlandırdılar. Onları yetiştiren eğitimcilere de İcra Kurulu Üyesi Sn Atilla Topuzdağ tarafından ödül ve “Teşekkür Belgesi” verildi. Sardunya’nın Operasyon ve Departman Yöneticileri yeni Tatlıcı Ustalarını kutlarken sevinç ve gurur duydular. Bizlere de onların yapacakları güzel ve lezzetli tatlıları yemek düşüyor. 7 sardunya’dan Evinizin ekonomisine katkıda bulunmak ister misiniz? 1 Canan Hatun Sardunya Müşteri İlişkileri Müdürü Canan Hatun bundan böyle bilgi ve deneyimlerini Sardunya Bülten sayfalarında paylaşarak, bizlere ev ekonomisine katkı da bulunacak ipuçları verecek. 8 986 -1990 yılları arasında Kurum Beslenmesi – Gıda Teknolojisi Eğitimi alan Canan Hatun aldığı eğitimi uygulamaya yansıtmak ve kariyer yolculuğuna başlamak için 1991 yılında Sardunya ailesine Proje Yöneticisi olarak katılmış. Sardunya’nın çeşitli projelerinde, departman ve kuruluşlarında Proje Yöneticiliği, Satış Müdür Yardımcılığı, Beslem Satış Yöneti- ciliği ve Bölge Müdürlüğü görevlerinde bulunan Hatun; “Bu görevlerim sırasında yeri geldi mutfaklarda aşçılara yardımcı oldum, yeri geldi mönüleri hazırlayıp yemeklerin lezzet testini yapan çeşnicibaşı oldum. Yeri geldi ustalardan yemek pişirmenin püf noktalarını, ürün ve malzemelerin farklı kullanımının inceliklerini öğrendim” diyor. Gerisini Canan Hatun’un kendi kaleminden okuyoruz. … Bazen müşterilerimizden, misafirlerimizden (sizleri yemek ikram ettiğimiz misafirlerimiz olarak görüyoruz) çok şey öğrendim. Müşterilerimizle her zaman sıcak ilişkiler içerisinde oldum. Bu yönüm yöneticilerimiz tarafından da fark edilmiş olacak ki; 2010 yılının başından bu yana sürdürmekte olduğum Müşteri İlişkileri Müdürü görevindeyim. Bundan böyle sizlerle daha yakın paylaşımlarda bulunabileceğim bültenimizde bana ayrılan sayfalarda yazıyor olacağım. Öncelikle sizlere, “evinizin mutfağında bulunan sıradan yiyecekleri amaçları dışında kullanarak ev ekonomisine katkıda bulunmak ister misiniz” diye sorsam bana ne cevap verirdiniz? “Evet” dediğinizi duyar gibiyim. Ekonomik kriz özellikle ev ekonomimizi etkilemeye devam ederken; paramızı, zamanımızı en verimli şekilde nasıl değerlendiririz konusunu araştırır olduk. Ben de, bundan böyle ekonomik açıdan sizlere destek olmak amacı ile bilgi ve deneyimlerimi (ustalardan kaptıklarımı) sizlerle paylaşmak istiyorum. İşte size birkaç öneri; • yarım kalan şaraplar; sos yapımında, • sirke; boğaz enfeksiyonunu önlemede, • mayonez; saç bakımında kullanılabilir. Nasıl mı? Biraz anlatayım… Yarım kalan şaraplarınız sos yapımında nasıl kullanılır? Kalan şaraplarınızı buz kaplarına koyup dondurun. Aylar sonra bile hala içilebilir olacaktır. Ayrıca makarna sosu içinde daha sonraları kullanabilirsiniz. tuzu bir bardakta ılık suyun içerisinde eritip günde birkaç kez gargara yapın. Sirkenin boğaz enfeksiyonunu önleyici etkileri neler? Mayonez saç bakımında nasıl kullanılır? Sirke boğaz ağrısını geçirebilir. 1 yemek kaşığı sirke ve 1 çay kaşığı Bir parça mayonezle saçınıza ve saç derinize sanki saç kremi kullanıyormuşsunuz gibi masaj yapın. Daha sonra saçlarınızı duş bonesi ile kapatıp yarım saat kadar bekleyin ve şampuan yardımı ile yıkayın. Göreceksiniz saçlarınız mükemmel bir parlaklığa ulaşacak. Başlangıç olarak şimdilik vereceğim bilgiler bunlar. Sizler de, bu köşede ev bütçenize katkı sağlayacak ekonomik deneyimlerinizi lütfen benimle paylaşın. Ben de bir sonraki Sardunya Bülten’ de önermiş olduğunuz ekonomik katkı yöntemlerini yine siz değerli okurlarımla paylaşayım. Katkı ve önerileriniz için şimdiden çok teşekkür ederim. 9 sardunya’dan Sardunya Ailesi olarak 2009 yılını değerlendirdik, 2010 yılı planlarımızı oluşturduk Kalite Yönetim Sistemleri “ sürekli gelişimi” öngörür. Dört yönetim sistemini uygulamakta olan Sardunya, kalite gönüllüsü yöneticileri ile birlikte 2009 yılı verilerini irdeleyerek, 2010 yılında daha kaliteli üretim ve hizmet için neler yapılacağını tartıştı. 10 1 9 Şubat 2010 günü, üst yönetimimizin ve tüm fonksiyonlarımızın üst-orta düzey yöneticilerimizin katılımıyla, teknik performans ve yönetimi gözden geçirme toplantımızı gerçekleştirdik. Kalite, bir birim veya bölüm işi olmadığı için tüm fonksiyonlar kendi bölümlerine yönelik performansları ve hedeflerini paylaştığı toplantımızda, daha iyisi için 2010‘da neler yapmamız gerektiğiyle ilgili planlamalarımızı paylaştık. Gün boyu devam eden toplantımız da İcra Kurulu Başkanımız Sn Sedat Zincirkıran ve İcra Kurulu Üyemiz Sn Atilla Topuzdağ 2009 yılı şirket çalışmalarımızı değerlendirerek “günümüz koşullarında kalite liderliğimizi sürdürme esaslı çalışmalarımızdan ödün vermeden çalışmalarımıza devam edeceğimiz” mesajını tüm yöneticilerimizle paylaştılar. Üst yönetim ve yöneticilerimizin buluştuğu toplantımızda, kalite çalışmalarımızda, finans ve muhasebe yönetimimizden bulaşıkçımıza, satın almamızdan aşçımıza, ofis çalışanlarımızdan yöneticilerimize kadar her çalışanımızın emeği olduğu sonucuna bir kez daha vardık. Hedeflere ulaşmada bir motivasyon aracı olarak gördüğümüz ödüllerimiz yine bu toplantımızın da bir bölümünü oluşturdu. Her 6 aylık dönemde geleneksel olarak yaptığımız gibi mutfaklarımız arasında kategorilere ve denetim performans sonuçlarına göre dönem birincisi mutfaklarımızı açıkladık. Ödüllerimiz sahiplerini buldu. Mutfaklarımız bir sonraki dönem birincisi olmak için sürekli iyileşme esasıyla keyifli bir yarışta çalışmalarını sürdürüyorlar. Öte yandan bu yıl bir ilk olarak “Yılın departmanı” seçilerek, bu departmanımız ödüllendirildi. Departman ve Operasyon Yöneticilerinin katılımının sağlandığı iç müşteri anketi ile yapılan seçimde yarış çok heyecanlı ve mutluluk vericiydi. Bu çalışmayı da geliştirerek gelenekselleştirmeyi planlamaktayız. Sardunya Gıda Mutfak olarak 2010 yılı ana hedefimiz; siz müşterilerimizin beklentilerini karşılayabilmek, sizlere sunduğumuz güvenli, sağlıklı ve lezzetli yemeklerin yanı sıra çevreye ve işçi sağlığına duyarlı bir firma olarak sektörde liderliğimizi devam ettirmektir. sardunya’dan İSG temsilcilerimiz ile birlikte 2009 yılı İSG çalışmalarımızı değerlendirdik, 2010 hedeflerimizi belirledik. İSG Temsilcilerimizle buluştuk T üm işletmelerimizde uygulanmakta olan İş Sağlığı ve Güvenliği yönetim sisteminin temel esaslarından birisi “çalışanların katılımının” sağlanmasıdır. İSG çalışmalarımızda ilk adım, riski belirleme aşamasından itibaren tüm çalışanlarımız sisteme dahil edildi. Ancak dağınık yapımızda sistemin sürekli dinamik işleyişini sağlamak için daha farklı bir yol uygulanmalıydı. Bu yol için sistemi ilk kurduğumuz yıllarda, İSG ve Yangın temsilcilerimizi belirledik. Bu temsilcilerimiz, her mutfağımızda İSG ve yangın risklerini takip edip raporlayacak, aksiyonları takip eden isimler… İSG ve Yangın temsilciliği bir gönüllülük işi. Yani ikiz görev olarak yürütülüyor. Bu arkadaşlarımızın eğitimlerle teknik bilgi ve vizyonlarını arttırdık. İş sağlığı ve güvenliği konularında farklı bir misyon yüklenen temsilcilerimizle iletişimimizi güçlendirmenin İSG risklerimizi azaltmada çok önemli bir rol oynadığını bilmekteyiz. İSG Kurulumuzda yaptığımız değerlendirmenin sonucunda İSG temsilcilerimizle 2009 yılı İSG çalışmalarımızı değerlendireceğimiz, 2010 hedeflerimizi aktaracağımız bir organizasyon düzenlemeye karar verdik. 19 Aralık Ümraniye Bölge, 30 Ocak Hadımköy Bölge ve 27 Şubat Ankara Bölge olacak şekilde üç grupla, ortalama 250 kişinin katıldığı toplantılar organize ettik. Bu oturumlarda “İSG Uygulamalarının Önemi, İSG Kurul Çalışma Sonuçlarımız, İSG Temsilcisi – Yangın Temsilcisi Ne Yapar, İSG Konusunda Türkiye’ de Gelişmeler” konularının işlendiği toplantımızda konuşmacılarımız önemli mesajlar verdiler. Bölge İSG temsilcilerimizin geçmişten günümüze İSG çalışmalarımızı kendi yaşanmışlıkları, bugunkü farkındalıklarıyla birleştirerek paylaşmaları çok etkileyici idi. Her yıl düzenli olarak yapmayı amaçladığımız bu çalışmanın sonuçları beklentimizin üzerinde oldu. Mutfaklarına dönen temsilcilerimiz İSG risk değerlendirmelerini yeniden gözden geçirdi. Önleyici tedbirler yönünde öneriler arttı. 11 sardunya’dan Sardunya’dan yeni bir cafe hizmeti daha… TEB Café Campus C afé Campus, Türkiye Ekonomi Bankası kampus binasında Anadolu yakasının dördüncü şubesi olarak Kasım ayında 1600 TEB çalışanın hizmetine sunulmuştur. Haftanın altı günü hizmet veren kafemiz sabah kahvaltı seçenekleri ile başlayıp tüm gün sıcak ve soğuk içecekler ile birlikte pasta, kek ve kurabiye çeşitleri sunmaktadır. Ekibimiz müşterilerimizin yoğun iş temposuna ayak uydururken kalitesinden odun vermemeyi hedeflemektedir. Yiyecek, içecek menümüz müşterilerimizin fikir ve görüşleriyle yola çıktığımız, araştırma ve geliştirme departmanımız önderliğinde sürekli değişmekte ve bu şekilde müşteri memnuniyetini en üst seviyede tutmaktadır. Mart ayı ile katlara sıcak içecek ve yiyecek hizmeti ile yeni bir servis anlayışını daha sunmaktan mutluluk duyan Café Campus ekibi, müşterilerinin masa başındaki saatlerini daha verimli hale getirme amacı ile bu servisi en iyi şekilde yapmaktadır. Atmosferi ile herhangi bir kafe ortamını aratmayan Café Campus, TEB çalışanlarını en iyi şekilde ağırlamaktan zevk ve onur duyar. 12 iş yaşamı Dünyayı değiştirebilirler, önemli işlerin altına imzalarını atarlar, kalabalık bir insan grubunu peşlerinden sürükleyebilirler… Lider ruhlu insanlar değişimin ve ilerlemenin en önemli faktörü olmuşlardır her zaman. Mücadeleci, öngörüsü yüksek, iletişim yeteneği gelişmiş, sorgulayıcı, paylaşımcıdırlar. Peki bu insanlar doğuştan mı liderdir, yoksa sonradan mı edinmişlerdir bu özellikleri? Liderlik ve iletişim Y önetim ihtiyacının doğduğu ilk yıllardan günümüze ‘’liderlik’’ ve ‘’liderlik becerileri’’ üzerine iş dünyasında pek çok tanım yapılmış ve bu tanımların alt yapılarıyla ilgili hemen her bilim dalıyla bağdaştırılan görüşler sunuldu. Makaleler, yazılar ve kitaplar yazıldı. - Liderlik doğuştandır - Liderlik Tanrı vergisidir Görüşlerinin doğru olmadığı fikri, bugün daha fazla kabul görmekte. Konuyu örnekleyebilmek için Amerikan iş dünyasında 150 lider arasında bir araştırma gerçekleştirilmiş. Buna göre: Araştırmaya katılan liderlerin tamamı ‘’Hayvanlara bakın hiçbiri lider doğmuyor, bunu öğrenerek büyüyor. İnsan da lider doğmaz ve her zaman gelişip değişerek yol alabilir’’ görüşüne katılıyorlar ve liderlik serüvenlerinde bunu kanıtlayan bir geçmiş taşıyorlar. Örn: Mc Donalld’s Corperation’ın Genel Müdürü Michael Quinlan, kesinlikle doğuştan bir lider değildi. Chicago’nun Batı yakasında bir orta sınıf semtinde yetişen Quinlan, 12 yaşındayken çalışmaya başladı. 1963’de Mc Donald’s da çalışmaya başlamadan önce Coco-Cola firmasında genellikle Chicago’nun güneyindeki pek tekin olmayan semtlere kamyon şoförü olarak servis yapıyordu. Quinlan’a en çok övündüğü özelliği sorulduğunda ‘’Her yaşımda iyi bir dinleyiciydim’’ diyor. Loyola Üniversitesi’nin MBA Programını bitirene kadar bu hamburger zincirinde part-time çalışmış, sonra satın alma Müdür Yardımcısı olarak sürekli pozisyona geçmiş ve hemen hemen her bölümde görev almış. Paha biçilmez bir deneyim olarak anlattığı bu yıllarda ‘’İçinde olduğum şirketimle beraber geliştim’’ diye açıklama yapıyor. Quinlan sadece bir örnek. Pek çok örnek verebiliriz. Burada asıl dikkati çeken hemen hepsinin araştıran, meraklı ve sürekli gelişim içinde insanlar olmaları, açık fikirli yapılarıdır. Hiç risk almayan ve korunaklı yol alan değil akıllıca risk alan yeni fikirleri açıklıkla araştıran insanlar bu liderler. Kimisi hiç alanı olmayan, örneğin yatırım konusunda araştırmalar yaparak kendini beslemiş ve söz sahibi olarak yükselmiş. Kimisi de iş akışının gerekliliği içinde görev alıp aynı araştırmaları öylesine derinleştirmiş ki görev tanımı dışında, kurumu için yararlı ve gerekli konularda uzmanlaşarak yoluna daha fazla sorumlulukla devam etmiş. Rahatlık alanından çıkarak, özgür iradesi ile yol alan iş dünyası çalışanı Sevtap G. Yasin mutlak başarıların kahramanı olmuş. Bu tabloda dikkati çeken en önemli temel özelliklerden biri de iletişim konusunda ilkeleri olan bu insanların konuya olumlu tutumla yaklaşması. Örneğin iş dünyasından bir diğer lider William D.Smithburg, daha 1966 yılında bir gıda firmasının kahvaltı bölümünde Genel Müdür iken liderlik konusunda şu görüşleri dile getirmiş: ‘’Bir şirkete girdiğinizde, İnsan Kaynakları bölümü size bir iş tanımı yapar, bunu anlamanızı ister, çünkü bu işi yapacaksınızdır. Okuduktan sonra onu atın. Çünkü eğer kendinizi bununla sınırlı tutarsanız başarısız olursunuz. Asla yaratıcı olamazsınız ve asla “lider” olamazsınız. Bunun ötesine geçmeniz gerekir. Öte yandan sizinle özel olarak konuşacak, size fikir üretme cesareti verecek ve sizi dinleyecek birini bulun ki işinizi derinlemesine anlayacak çalışmalar yapabilesiniz. Eğer bu görüşle akıllı davranır ve bir ürün ya da konu hakkında araştırmalar yaparsanız, bir toplantıda - herkesten çok şey biliyorumduygusunun güvenini taşırsınız. Bu güvenle konuştuğunuz toplantıda kimse sizin 25 mi yoksa 55 yaşında mı olduğunuza bakmaz, otoritenizden ve bilginizden hem faydalanır hem de etkilenir. Burada benim temel ilkem şudur; işleri kolaylaştırın!” Bütün bu görüşler, deneyimlere dayanıyor ve çoğaltmak mümkün. Bir çalışan olarak başladığımız iş yaşamımızda doğru tutumun farkında, işimizle iletişimimiz, çalışanlarla iletişimimiz ve yaşamla olan iletişim bağlarımız bize başarımızı getiriyor ya da ne yaşıyorsak bu noktadaki güçlü yönümüzden veya zayıf yönlerimizden etkilenerek yaşıyoruz. İletişim kişinin kendi iradesi ile üzerinde çalışarak geliştirebileceği bir konu. Dili ve sesi kullanım biçiminin yanında tüm çalışma ekibine, birlikte çalışılan iç ve dış tüm müşterilere, yöneticilere ve yönettiklerimize bakış açımızın değerli bir kaynağa bakarcasına; özelliklerine göre geliştirme ve kıymetlendirme bilinci ile motive edilmesi hedeflenerek yol almak, usta bir liderlik tutumudur. Bu noktada liderlik özelliklerinin temelinde kişisel merakın yattığını ve dağın arkasını görmek isteyen kişilerin daima gelişim gösterdiği gerçeğini unutmayalım. Konumuzla ilgili son sözü Harvard Üniversitesi Profesörü Theodore Levit’e ayırmak istiyorum: ‘’Sadece kendilerine inanan insanlar peşlerine başkalarını takabilirler. Çoğu insanın eksikliği ise kendilerine içlerindeki lideri geliştirme olanağı tanıyacak kadar güvenmemeleridir.’’ 13 eğitim Sardunya’da 2010 yılı eğitim çalışmaları Eğitim çalışmalarına önem vermekten vazgeçmeyen şirketlerin birçoğu için değişim süreci, eğitim yapısını ve içeriğini geliştirme yolunda bir fırsat oluyor. Yönetim trendlerinde “değişime uyum” önemli bir yere sahip. Sardunya’da bu yıl değişime uyumu daha yakından algılayarak; yıllardır süregelen temel programların yanında yeni eğitim projelerini de uygulamaya koyuyor. 14 E ğitimler, değişen yapısal özellikleri ve projelerin farklılıkları dikkate alınarak üç ana başlıkta toplanıyor: 1 – Merkez ofis personel eğitimleri 2 – Operasyon yönetici personel eğitimleri 3 – Operasyon mutfak personeli eğitimleri Amaç, kurum kültürünü güçlendirmek, çalışanlarını öncelikle görevleri doğrultusunda bilgilendirmek ve de çağdaş personel konumuna getirmek. Kurumsal varlığın ve devamlılık anahtarının da bireysel becerileri geliştirmekten geçtiği bir iş ortamındayız. Yapıyı güçlendirmek, yetenekleri yönetmek hepimizin sorumluluğudur. Artan rekabet ortamında stratejik önem kazanacak en önemli konulardan biri de yetenek yönetimi. Potansiyeli ve performansı iyi ayırt etmek ve eğitimle geliştirmek gerekiyor. Bu konularda Sardunya yöneticileri oldukça deneyim kazandı. Deneyimlerin ışığında da bu yılki eğitimlerin çok daha başarılı ve verimli geçeceği dile getiriliyor. Sardunya çalışanları müşteri memnuniyetinde mükemmelliği yakalamak için üç şeyi ön planda tutuyorlar; • Kaliteli üretim • Sunumda farklılık • İlişki yönetiminde samimiyet Bu ilkeleri 2010 yılının planlı eğitimlerinde rahatlıkla görebiliyoruz. İşte size Sardunya Eğitim Kataloğu 2010’dan birkaç eğitim konu başlığı: • Sağlıklı beslenme • Gıda güvenliği yönetim sistemi • Sunum teknikleri ve süslemede yaratıcılık • Mönü planlama • Takım/ekip çalışmasında başarı • Kurum kültürü ve müşteri ilişki leri • Duygusal zeka ve ilişki yöneti mi Tüm eğitim faaliyetlerinin Sardunya’yı daha ileriye taşımasını ve mükemmelliğe ulaşma yolunda başarılı geçmesini dileriz. Tedarikçi eğitimlerimiz devam ediyor Unlu mamul firmalarıyla temel hijyen gerekleri ve 2010 beklentilerimize yönelik seminer düzenledik. S ardunya olarak gıda güvenliğinin sadece kendi mutfaklarımızdaki uygulamalarla sınırlı olamayacağının bilinciyle tedarikçilerimizle de, gelenekselleşen eğitimlerimizi gerçekleştirmeye devam ediyoruz. Tedarikçi günleri kapsamında 2009 yılında ilkini gerçekleştirdiğimiz eğitimimizi, tedarikçilerimizden gelen talep üzerine Ocak ayı içerisinde yeniden gerçekleştirdik. Sardunya Hijyen Kalite Yönetim Sorumlularınca rutin olarak tedarikçilerimize iyileştirme amaçlı ziyaretler ve toplantılar gerçekleştirmekteyiz. Toplam kalite uygulamalarımızın bir sonucu olarak paydaşlarımızın da gelişimini sağlama ilkesinin yanında, firma yetkililerinin eğitim talepleri de dikkate alınmaktadır. Bu noktadan hareketle “birlikte” daha iyiyi üretmek ve sunmak adına, İstanbul Bölge Unlu Mamul tedarikçileriyle bir araya gelerek, “Temel Hijyen Gerekleri” konulu eğitimi gerçekleştirdik. Bu çalışmalarımızı tedarikçilerimizin Sardunya standartlarında üretim ve hizmet şartlarının sağlanması, firmaların kalite çıtalarını yukarı çekmek amaçlarının yanında sosyal bir sorumluluk bilinciyle de gerçekleştirmekteyiz. Eğitim esnasında yapılan paylaşımların tedarikçilerimiz tarafından daha dikkatli şekilde takip edilmesinin, gıda üretim sektörüne gıda güvenliği gereklerini başarıyla yerine getiren bir firma daha kazandırılması açısından son derece önemli olduğunun bilincindeyiz. 15 tedarikçi tanıtımı MAKPA İstanbul Makpa Şirketi 1984 kurulmuş olan Makpa’nın devamı olan üç şirketten biri... Firma kuruluşundan bu yana sayısız mutfak ve çamaşırhane tesisinin kurulumunda yer almış. Gerçekleştirdiği önemli projeler arasında İş Kuleleri, Sabancı Center Mutfakları, TAV İstanbul, Ankara ve İzmir Havaalanları yiyecek içecek bölümleri, Studgard Hava Limanı Terminal 3, Tekfen Tower Mutfakları, Marriot Asia mutfakları yer alıyor. Makpa müşterilerine sunduğu hizmeti; planlama, ekipman seçimi ve fizibilite, ürün temini yani satış ve montaj ile satış sonrası hizmetler olarak dört aşamada değerlendiriyor. 16 Water Logic İşyerinizin ihtiyaçları: • • • • • Arttırılmış işyeri güvenliği Daha az sevkiyat ve iş bölünmesi Daha az bürokrasi Daha az zahmet Daha az yer kaybı Tüm bunlar ve beraberinde daha kaliteli, daha sağlıklı ve daha ekonomik bir su çözümü sizi bekliyor! 60 yıllık ticari geçmişimiz ve dört yıllık hizmet tecrübemizle su ihtiyacınıza bizden daha iyi kimse hizmet veremez ! Yerinde,daha hijyenik,daha kaliteli ve mineral açısından daha zengin,sağlıklı su. Her zaman, her dakika taze, beklememiş... Water Logic’in; micron Carbon Block ve Granular Activated Carbon (GAC) filtresi Klor arıtımında, kurşun ve kist arıtımında, UVF® si (Ultra viyole filtresi) her tür bakteri,virüs ve diğer mikro organizmaların arıtımında NSF/ANSI Standartlarına göre test edilmiş ve %100 başarısı ispatlanmıştır. Biocote, plastiklere uygulanan, uygulandığı yüzeyde mikroorganizma yaşamasını ve üremesini engel- leyen son derece önemli bir hijyen sistemidir.Water Logic’in plastik yüzeylerinde kullanılan BioCote™ kullanıcılar arası hastalık bulaşma riskini ortadan kaldırır. Water Logic size daha güvenli bir hizmeti sadece 3 ayda bir sizi servis için rahatsız ederek sunar. Üstelik her ay saydığınız su faturalarından kurtulur, 3 aydan 3 aya sabit ödeme yaparsınız. 17 hijyen - kalite yönetim Kalite yolculuğumuz devam ediyor... Kalite yolculuğumuzda iyileştirme ölçütü olarak kullandığımız denetim sonuçlarımızda ana hedefimiz “ istikrarlı bir başarı “ grafiği yakalamaktır. Hijyen Kalite Yönetim departmanımızda görevli gıda mühendislerimiz periyodik olarak işletmelerimizi * Gıda Güvenliği * Kalite Yönetim Sistemi * Çevre Yönetim sistemleri * İş Güvenliği ve İşçi sağlığına konularında entegre olarak denetlemektedirler. Denetim sonuçlarımız Hijyen (Gıda Güvenliği) ve Sistem (ÇYS - İSG ve Kalite) olarak iki farklı şekilde yayınlanmaktadır. Mutfaklarımızın performans değerlendirilmesinde ise her iki sonuçtaki başarısı göz önüne alınmaktadır. 6 aylık dönemlerde bu denetim sonuçları baz alınarak işletmelerimize ödüller verilmektedir. İşletmelerimizin SİSTEM ( ÇYS - İSG ve Kalite) Uygulamalarına Yönelik Denetimlerdeki Başarı Ortalamaları ( Ocak-Aralık 2009 ) İşletmelerimizin SİSTEM ( ÇYS - İSG ve Kalite) Uygulamalarına Yönelik Denetimlerdeki Başarı Ortalamaları ( Ocak- Şubat 2010 ) İşletmelerimizin Hijyen ( Gıda Güvenliği ) Uygulamalarına Yönelik Denetimlerdeki Başarı Ortalamaları ( Ocak-Aralık 2009 ) İşletmelerimizin Hijyen ( Gıda Güvenliği ) Uygulamalarına Yönelik Denetimlerdeki Başarı Ortalamaları ( Ocak-Şubat 2010 ) 18 denetim - eğitim HİJYEN - HACCP - İSG- ÇYS- KYS DENETİM SAYILARIMIZ (Ocak- Aralık 2009 ) 99 95 93 95 96 95 96 94 93 96 94 90 92 88 85 85 80 75 70 65 OCAK fiUBAT MART N‹SAN MAYIS HAZ‹RAN TEMMUZ A⁄USTOS EYLÜL EK‹M KASIM ARALIK HİJYEN - HACCP - İSG- ÇYS- KYS DENETİM SAYILARIMIZ (Ocak- Şubat 2010 ) Gıda Güvenliği ve Diğer Yönetim Sistemlerimize Yönelik Eğitimlerimiz Hijyen- Kalite Yönetim departmanımızda görevli Gıda Mühendislerimiz projelerimizde çalışanlarımıza yönelik eğitimler vermeye yeni dönemde de yoğun bir şekilde devam etmektedir. Bu eğitimler Hijyen- İSG - Çevre ve kalite yönetim sistemleri içeriklidir. 19 sardunya çalışanlarından Çalışanların gözünden Sardunya... “Sardunya Çalışanlarından” yeni bir bölüm... Bundan böyle her sayımızda bir çalışanımızı tanıyacak ve onların gözünden Sardunya’yı anlatacağız sizlere. Bu sayımızda Hijyen Kalite Yönetim Müdürü Özgül Açıcı ile Sardunya Bölge Müdürü İbrahim Temiz’i ve çalışmalarını paylaşıyoruz. Sardunya Hijyen Kalite Yönetim Müdürü Özgül Açıcı 27 Eylül 1981 Bartın – Amasra doğumlu olan Özgül Açıcı, her türlü extreme sporları, dans, müzik ile yakından ilgileniyor ve hayatının her anını tüm renkleriyle yaşamayı sevdiğini söylüyor. 2003 yılında Ankara Üniversitesi Gıda Mühendisliği bölümünden mezun olmuş ve lisans süreci biter bitmez Sardunya ailesi içerisinde Hijyen Kalite Yönetim Departmanında görev almaya başlamış. Bu süreç zarfında Türkiye’ de geniş müşteri potansiyeline sahip, gıda güvenliği ve kalite anlayışından ödün vermeyen Sardunya Gıda Mutfak A.Ş.’nin HACCP sistemi referans alınarak, Ankara Üniversitesi’nde “Toplu Tüketim Yerlerinde HACCP Uygulamaları” kapsamında yüksek lisansımı tamamlamış. “Mezuniyetimle birlikte eğitim sürecimi Sardunya’ da devam ettirmekteyim” diyor Özgül Açıcı. Müşteri memnuniyetini en yüksek seviyede tutmayı hedefleyen Sardunya Ailesi içindeki görevim, en başta Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi olmak üzere, Kalite Yönetim Sistemi, İş Sağlığı ve İş Güvenliği Yönetim Sistemi ve Çevre Yönetim Sistemini şirket bünyesinde dinamik tutmak, sürekliliğini sağlamak ve hedefler doğrultusunda sürekli gelişmeye dayalı çalışmalarda bulunmaktır. Bu çalışmalardan bazılarına örnek olarak şirket bünyesinde çalışan tüm mutfak ve departman çalışanlarına eğitimler vermek, üretim ve servis noktalarına iyileştirme esaslı, habersiz denetimlerde bulunmak ve denetim sonuçları doğrultusunda çalışanların eğitim sürecini gerçekleştirmek, tüketicilerin her türlü şikayetlerine hızla düzeltici faaliyet almak ve taleplerine dönüş yapmak yer alıyor. Günde yaklaşık 50 bin kişiye yemek hizmeti veren Sardunya Ailesi ile çalışmak her yönü ile sizi geliştiriyor. Kalite ve insan sağlığını önemseyen müşterilerin tercih ettiği marka olma vizyonu ile yola çıkan ve kaliteyi ilke edinen müşteri portföyü ile çalışan Sardunya, çalışanlarının olaylara kalite gözlüğü ile bakmasını, kalıcı işler çıkarmasını sağlamaktadır. Bundan dolayıdır ki, doğayı ve çalışanının sağlığınıkoruyarak, lezzetli ve sağlıklı yemekleri siz müşterilerimize dün ve bugün de sunduğumuz gibi yarında sunmak üzere tüm Sardunya Ailesi olarak dinamik bir şekilde çalışıyor ve sizlere tarlayı sofranıza getirmekten gurur duyuyoruz. Sevgi ve saygılarımla… Sardunya Bölge Müdürü İbrahim Temiz İbrahim Temiz 29 Ocak 1975 İstanbul doğumlu. Gültepe Endüstri Meslek Lisesi mezunu, evli ve iki kız çocuk babası. Boğaz’ın incisi olarak anılan Sarıyer’de oturuyor ve burada oturmanın avantajlarından birinin, sahil yürüyüşleri ile denizin keyfini çıkarıp yeni haftaya zinde bir şekilde girmek olduğunu söylüyor. 9 yıldır Sardunya ailesinin içinde yer alan İbrahim Temiz bize Sardunya’yı ve çalışmalarını anlattı. Adından söz ettiren, sektörünün en iyisi olan, 24 lokasyona kaliteli ve güleryüzlü catering hizmeti sunan Sardunya Catering ailesinin bir üyesiyim. Roka ile balık, nokta ile virgül gibi ayrılmaz bir bütünün parçası olan siz değerli Müşterilerimizden bu sektördeki emeğin gerçek gücünü almanın haklı gururunu yaşamaktayız. Uzun uzun yolculuklarımızda yol kenarlarındaki tarlalarda ayçiçeklerin, domateslerin, elmaların, nanelerin ve geri kalan her mahsulün sizlerle olan buluşmasını sağlamak, dalındaki tadını hiç bozmadan tabağınıza kadar sunmak ve bunun keyfini, heyecanını yaşamak hizmet sektöründe görev alan bizler için damağımızdaki lezzet gibidir. Nelerden vazgeçtim ama bir senden vazgeçemedim dediğiniz iştahınıza seslendiğinizi duyar gibiyim. Lezzet, hijyen, kalite, güler yüz ve samimiyetle tabağınıza kadar gelerek keyifli dakikalarınıza ve hoş sohbetlerinize ortak oluyoruz. Yıllar şarabı nasıl olgunlaştırır ve ağızda 20 tatlı bir tat bırakırsa işte ben de bardaktaki şarap değil mahsende yer alarak sizlerle buluşmanın yansımasını, yağmurdan sonraki gökkuşağına benzetirim. Sardunya ailesi olarak catering hizmeti ile beraber kendi bünyemizde işçi sağlığı, çevre yönetim sistemi, kalite yönetim sistemi gibi birçok konuda toplantılar yapıyor, her bilgiyi değerlendirip hayata geçirmek için üst yönetim ile paylaşıyoruz. En son uygulamalarımızdan birini örnek verecek olursak; mutfağımızdaki telefonların yanına acil durumlarda çağıracağımız itfaiye, ambulans ile hızlı ve doğru bir iletişim kurabilmek adına bulunduğumuz yerin adres ve telefonlarını asılı bulunduruyoruz. Dünün bugüne, bugünün yarına katacağı tek şey “dumansız hava sahası” diyor ve temiz bir dünya, yeşil bir çevre için; önce birey sonra Sardunya olarak görevlerimizi, doğru ve güvenilir şekilde yerine getirmeye çalışıyoruz. Sevgi ve saygılarımla... sosyal sorumluluk Sardunya “Mavi Bayrak” uygulaması için Tepebaşı Belediyesi’ne destek oluyor Tepebaşı Belediyesi’nin, işletmelerin sağlığa uygunluk ve kalite yönetimi doğrultusunda çevreye duyarlı, müşteri odaklı, tüketici haklarına saygılı ve yüksek standartlar ile çalışmasına yönelik hedefler belirlediği “Mavi Bayrak” uygulamasında, hijyen ve denetim standartlarının oluşturulmasında Sardunya’yı tercih etti. T epebaşı Mavi Bayrak uygulaması için 2010 yılında işbirliği yapılacak firmalardan biri olarak; 250 işyerine, 2000 nitelikli ve tecrübeli personel ile günde 60.000 kişiye taşıma ve yerinde yemek üretim hizmeti sunan firmamızı seçti. Geçtiğimiz günlerde Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü personelleri, Sardunya’yı ziyaret ederek, Kalite Yönetim Direktörü Filis Gergerli ile yapılacak çalışmalar hakkında görüş alışverişinde bulundular. Daha sonra örnek bir işletme olan Sardunya Ümraniye Tesisleri’mizi gezen görevliler gıda işletmelerindeki kritik noktalar hakkında bilgi aldılar. Filis Gergerli konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada; “Bir yerel yönetim olarak Tepebaşı Belediyesi’nin bu tür sosyal sorumluluk projelerine öncü olması bizi çok memnun etti. Hijyen kurallarını prensip edinmiş bir firma olarak Mavi Bayrak uygulaması süresince bu konudaki tecrübelerimizi paylaşmaktan mutluluk duyacağız. Tepebaşı Belediyesi’nin “Mavi Bayrak” uygulamasının diğer yerel yönetimler tarafından da model alınmasını umut ediyoruz.” şeklinde konuştu. 21 sektörel gündem Organik Pazarlar çoğalıyor İlki Şişli Feriköy’de kurulan “Organik Halk Pazarı” şimdi de Antalya, Samsun ve İstanbul’un farklı ilçelerinde hizmete sunuldu. B uğday Derneği ve Şişli Belediyesi ortaklığında kurulan çeşitli sponsorların destek sağladığı Türkiye’nin ilk organik pazarı 2006 yılında Feriköy’de kurulmuştu. İkincisi 20 Aralık 2009 tarihinde Kartal’da kurulan pazarlara hızla yenileri eklendi. Antalya, Samsun, Kadıköy ve şimdi de Beylikdüzü’nde hizmete giren ekolojik pazarlar halkın büyük 8 Mart Dünya Kadınlar Günü D ünya Kadınlar Günü, tüm dünya kadınlarının yaşadığı zorluklar ve kazandıkları başarıların hatırlanması açısından önemli bir gün. 8 Mart tarihinin seçilme nedeni ise kadınların hak mücadelelerinin başladığı 1850’li yılların sonuna dayanıyor. Ülkemizde de birçok ilde çeşitli etkinliklerle hatırlanan Dünya Kadınlar Günü, 8 Mart 1857 tarihinde ABD’nin New York kentinde 40.000 dokuma işçisi kadının greve gitmesiyle başladı. Kadınlar İnsanlık dışı çalışma koşullarını protesto ediyorlardı. Polisle girilen tatsız mücadeleler ve sonrasında çıkan fabrika yangınında 129 kadın işçi can verdi. 26 - 27 Ağustos 1910 tarihinde Danimarka’nın Kopenhag kentinde 2. Enternasyonale bağlı kadınlar toplantısında (Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı) Almanya Sosyal Demokrat Partisi önderlerinden Clara Zetkin, 8 Mart 1857 tarihindeki tekstil fabrikası yangınında ölen kadın işçiler anısına 8 Mart’ın “Dünya Emekçi Kadınlar Günü” olarak kutlanması önerisini getirdi ve öneri 22 ilgisini görüyor. Organik (ekolojik) halk pazarlarında doğa ve insan sağlığına zarar vermeyen, doğal yöntemlerle yetiştirilen taze organik sebze, meyve ve diğer ekolojik ürünler tüketiciyle buluşturuluyor. Toplumda yerleşmiş olan “organik ürün lüks üründür” anlayışını değiştiren Ekolojik halk pazarlarında Mudurnu’dan Karaburun’a, Milas’tan Samandağı’na, Gökçeada’dan Eğirdir’e, Kocaeli’den Adana’ya kadar Türkiye’nin farklı bölgelerinden gelen ürünler satışa sunuluyor. Organik Halk Pazarlarında sertifikalı taze sebze ve meyvelerin dışında kurutulmuş organik ürünler de satılıyor. Bu pazarlarda satıcıların bağırarak satış yapması yasak ayrıca ürünler çevre dostu poşetler ve kese kağıtlarına konularak müşteriye veriliyor. Satılan tüm ürünler sertifikalı, ayrıca ziraat mühendisleri tarafından kontrol ediliyor. Şişli Feriköy’deki Ekolojik halk pazarına gelenler ekolojik ürün alış verişi yaparken çocukları da doğal ahşap malzemeden yapılmış oyuncaklarla oynama olanağı buluyor. Pazarın içinde kurulan çocuk köşesi farklı oyun seçenekleriyle sadece çocukların değil, büyüklerin de ilgisini çekiyor. Ekolojik yaşamla ilgili çeşitli yayınların da bulunduğu halk pazarları aynı zamanda sağlıklı beslenmeden alternatif teknolojilere kadar ekolojik yaşamla ilgili farklı konularda söyleşilerin yer aldığı bir buluşma noktası olmaya da aday. 8 Mart günü tüm dünyada “Kadınlar Günü” olarak kutlanıyor. Bu günde kadınlar için konferans, gösteri ve eğlence gibi çeşitli etkinlikler düzenlenirken, kadınlar arası dayanışma ve kadınların toplumdan beklentileri vurgulanıyor. oybirliğiyle kabul edildi. 1975 yılında Dünya Kadınlar Yılı’nı ilan eden Birleşmiş Milletler Örgütü, Dünya barışının korunması, sosyal gelişim ve temel insan haklarının kullanılması adına 16 Aralık 1977 tarihinde 8 Mart’ı tüm kadınlar için Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanmasını kararlaştırdı. İşte Türkiye’den ve dünyadan önemli başarılara imza atmış kadınlar ve mücadelelerine birkaç örnek… • Türk bisikletçi Semra Yetiş, 2009 yılında ilk defa bisiklette Dünya Şampiyonası’na giden ilk kadın unvanını alarak tarihe geçti. • Marie Curie: Dünyaca ünlü fizikçi… Kemoterapinin temellerini attı. 1903′te Nobel Fizik Ödülü’nü kazandı. • Güney Koreli tırmanışçı Oh Eun Sun, dünyanın 8 bin metreden fazla yüksekliğe sahip 14 zirvesinin 13’üne tırmanma başarısı gösteren ilk kadın dağcı olarak tarihe geçti. • Bursa’nın Yıldırım İlçesi’nde yaşayan 54 yaşındaki Ayşe Mavili, eşini kaybettikten sonra oğlunun hastalığına rağmen mikrokrediyle hayata tutundu. Aldığı 700 TL kredi ile tekstil atölyesi açan Mavili, 2 yılda İran ve Azerbaycanlı firmalarla ihracat anlaşması yapacak kadar işlerini büyüttü. 19 kişiye istihdam sağlayan Mavili’nin yeni hedefi sığınma evi ve cezaevindeki kadınlara destek olmak. • Gabrıelle (Coco) Chanel, Fransız moda yaratıcısı, Birinci Dünya Savaşı yıllarında gemici ceketli, pileli etekli ve şömizye elbiseli kendine özgü, sade çizgisini geliştirdi. “Chanel No.5” adlı parfümü dünyanın en ünlü kokuları arasında yer aldı. • Valentına Tereshkova 1963’te uzaya giden ilk kadın oldu. Tereshkova’nın bulunduğu Vostok 6 uzay mekiği, üç gün uzayda kaldı, dünyanın etrafında 45 defa dolaştı ve Sovyetler Birliği’ne televizyondan naklen yayınlar yaptı. • Nene Hatun, tarihimize “93 Harbi” adıyla geçen Türk-Rus savaşında Erzurum’un Aziziye Tabyası’nda gösterdiği kahramanlıkla adını tarihe yazdıran Türk kadını... gıda ajandası NİSAN MAYIS HAZİRAN 05 - 08 Nisan Basra Gıda Fuarı (“Basrah Food Expo”. Basrah International Airport. Basra, Irak) Bilgi için: Web: www.basrahexpo. com/food.html 2 – 7 Mayıs. 16. Dünya Meyve Suyu Kongresi İstanbul Bilgi için: Meyve Suyu Endüstrisi Derneği, MEYED. Mehmet Şevki Paşa Cad. Koçaklar Apt. No: 22/15 Bostancı, Kadıköy, İstanbul. Tel: (216) 373 2362-373 1562, Faks: (216) 373 1652, E.mail: meyed@ meyed.org.tr, Web: www.meyed.org.tr 6 – 8 Haziran 33. Yıllık Satın Alma Semineri (33rd Annual Purchasing Seminar”. The InterContinental Hotel Kansas City, MO, ABD) Bilgi için: Christina Sullivan. Milling & Baking News, Food Business News. Tel: +1 (816) 756 1000/871, E. Mail: [email protected] 12– 15 Nisan Uluslar arası Tarım Ürünleri Fuarı (Djazagro, Algeria-Maghreb-Africa. 8th The International 6 – 8 Mayıs Uluslararası Hububat Agrofood Exhibition.” Safex ExhibitiEkonomisi Konferansı (INGESA 2010, on Park. Cezayir) International Conference of Grain Bilgi için: Web: www.djazagro.com Economy”. Salzburg, Avusturya) Bilgi için: Institute For Cereal Proces14 – 18 Nisan. VII. Uluslararası Bes- sing. 1040 Wien, Prinz-Eugen-Straße lenme ve Diyeteteik Kongresi- Hilton 14, Avusturya. Tel: +43 (1) 505 33 38, Oteli, İstanbul Faks: +43 (1) 505 33 38-18, Bilgi için: DMR Kongre Organizasyon Hizmetleri Turizm Ltd. Şti. Tel: (312) 8 – 13 Mayıs Uluslararası Et İşleme 442 01 50, Faks: (312) 442 04 10, ETeknolojileri Fuarı (Internationale mail: [email protected]. Leitmesse der Fleischwirtschaft, IFFA 2010. Frankfurt, Almanya) tr, Web: www.dmrturizm.com.tr Bilgi için: Messe Frankfurt. Tel: (212) 296 2626, E.mail: [email protected] – 17 Nisan. 1. Uluslar arası Adriyatik’ten Kafkaslara Geleneksel rankfurt.com, Web: www.iffa.com Gıdalar Sempozyumu - Tekirdağ Bilgi için: Yrd. Do. Dr. İsmail Yılmaz, Sempozyum Sekreteri. Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü, Değirmenaltı Kampüsü 59030 Tekirdağ. Tel/Faks: (282) 293 14 80, E-mail: [email protected], http://traditionalfoods.nku.edu.tr 15 – 18 Nisan. IBATECH’10. Ekmek, Pasta Makineleri, Dondurma, Çikolata ve Teknolojileri Fuarı İstanbul fuar Merkezi, CNR Expo Yeşilköy, İstanbul Bilgi için: Funda Kunduz, Proje Müdürü. Ares Fuarcılık Ltd. Şti. Binbir Çiçek Sok. Nacibey Apt. No:3 D:9 Levent, İstanbul. Tel: (212) 284 11 10, Faks: (212) 284 10 01, E-mail: [email protected], [email protected], Web: www. aresfuarcilik.com 20 – 21 Nisan Sıvı+katı Yağlar Türkiye 2010 Kongresi (OFI Turkey 2010, Oils+Fats Turkey 2010”. Hilton Hotel Convention Centre. İstanbul) Bilgi için: Oils+Fats International, İngiltere. Tel: +44 1737 855 225, E-mail: [email protected], www.oilsandfatsinternational.com 16 - 19 Mayıs Amerikan Yağ Kimyacıları Derneği 98. Yıllık Toplantı ve Sergisi (101th AOCS Annual Meeting & Expo”. Phoenix Convention Center. Phoenix, AZ, ABD) Bilgi için: AOCS Meetings Department. 2710 S. Boulder, Urbana, IL 61802-6996 ABD. Tel: +1 (217) 359 2344, Faks: +1 (217) 351 8091, E.mail: [email protected], www.aocs.org/meetings/annual_mtg/ 8 Haziran Uluslararası Hububat Konseyi 2009 Hububat Konferansı (The International Grains Council, IGC 2010 Grains Conference”. Queen Elizabeth II Conference Centre. Londra, İngiltere) Bilgi için: IGC Secretariat, International Grains Council. 1 Canada Square, Canary Wharf, Londra E14 5AE İngiltere. Tel: +44.20.7513.1122, Faks: +44.20.7513.0630, E.mail: [email protected], http://www.igc.org.uk. 8 30 Haziran – 2 Temmuz Gıda Fabrikası 2010, 5. Uluslararası Geleceğin Gıda Fabrikası Konferansı (Food Factory 2010, the 5th International Conference on the Food Factory for the Future”. Göteburg, Ġsveç.) Bilgi için: SIK (Swedish Institute for Food and Biotechnology), Box 5401 - S 40229 Gothenborg, İsveç. E.mail: [email protected] veya Laval Mayenne Technopole - 6, rue Léonard de Vinci - BP 0119 – 53001 Laval cedex, Fransa. Tel: +33 2 43 49 75 24, Faks : +33 2 43 49 75 76, 20 – 22 Mayıs. Animalia İstanbul 2010, Hayvancılık ve Teknolojileri Uluslararası İhtisas Fuarı İstanbul Fuar Merkezi, Salon 10. Yeşilköy, İstanbul. Bilgi için: HKF Fuarcılık A.Ş. Barbaros Bulvarı, No: 163/2 34349 Beşiktaş, İstanbul. Tel: (212) 216 4010, Faks: (212) 216 3360, E.mail: info@hkf-fairs. com, web: www.hkftradefairs.com, www.animaliaistanbul.com 22 – 26 Mayıs Uluslararası Ekmek, Pasta Ürünleri, Şekerli Mamüller, Taze Makarna ve Pizza Fuarı (SIAB 2010, 9th International Techno-Bake Exhibition”. Verona, İtalya) Bilgi için: Ente Autonomo Fiere di Verona. Viale del Lavoro n.8 - 37135 Verona, İtalya. Tel: +39 045 8298111, Faks: +39 045 8298288, E.mail: info@ veronafiere.it www.veronafiere.it, 23 arge mutfağından ARGE Mutfa€›ndan tarifler S ardunya Aşçıları, Tatlıcıları olarak bizler müşteri memnuniyetini arttırmak ve mutfak kültürümüzü geliştirmek için sürekli ARGE çalışmaları yapıyoruz. ARGE çalışmalarımızın içinde çorbalardan tutun, ana yemekler, börekler, pilavlar, salatalar ve tatlılara kadar her şey var. Geliştirdiğimiz yemekler önce usta Aşçıbaşılarımızın değerlendirmesinden, sonra da menü komisyonunun lezzet testinden ve onayından geçiyor. Ancak en önemli değerlendirmeyi ise siz müşterilerimiz yapıyorsunuz. İşte bu değerlendirmelerden geçerek Master menülerimize alınan yemeklerin tariflerini sizlerle de paylaşmak istiyoruz. Belki bu sayede yemek yapmayı seven müşterimizin mutfak kültürlerinin zenginleşmesine de katkımız olur. Vereceğimiz yemek tarifleri daha önce başka yerde rastlanmamış ve tamamen Sardunya ARGE çalışmasının ürünüdür. Üstelik lezzetini beğendiğimiz bu yemekleri sizlerde aşağıda verdiğimiz tariflerle kolaylıkla yapabileceksiniz. Bu sayımızda ARGE çalışmalarımızdan bir ana yemek ve bir tatlının tarifini sizlerle paylaşıyoruz. Şimdiden afiyet olsun! 24 Padişah Lokumu Tavuklu Kilis Tava Malzemeler 50 gr Toz şeker 40 gr Un 250 ml Süt 10 gr Kakao 30 gr Kremşanti 30 gr Soğuk su 30 gr Hindistan cevizi (Miktarlar 4 kişiliktir) Malzemeler 80 gr Piliç fleto 150 gr Patlıcan 5 gr Çarliston biber 5 gr Çuşka biber 20 gr Kurusoğan 5 gr Salça 10 gr Domates 25 gr Sıvıyağ 2 gr Tuz 5 gr Kaşar peyniri 1 gr Sarımsak 1 gr Pul biber 1 gr Karabiber 2 gr Un 1 gr Tozşeker (Miktarlar 1 kişiliktir) Yapılışı Şeker, un ve kakao bir tencereye konulur. Süt yavaş yavaş eklenerek telle karıştırılır. Orta ateşte, muhallebi kıvamını alıncaya kadar pişirilir. Hindistan cevizi yayılmış tepsiye sıcakken boşaltılıp yayılır ve soğumaya bırakılır. Çukur bir kapta süt ve kremşanti mikser yardımı ile çırpılır. Soğumuş pudingin üzerine yayılır ve dolapta soğumaya alınır. Bıçakla uzunlamasına 2’ye kesilir. Kısa kenarlardan 4 parmak eninde şeritler kesilir. Kesilen parçalar spatula yardımı ile rulo haline getirilerek servis yapılır. Yapılışı Patlıcanlar soyulur, küp şeklinde doğranır ve tavada kızartılır. Piliç fleto kuşbaşı doğranır. Uygun bir tencereye sıvı yağ konulur, küp şeklinde doğranmış soğanlar pembeleşinceye kadar kavrulur. Piliç ilave edilir ve bir süre sotelendikten sonra un ve salça eklenir. Bir miktar su ve baharatlar konularak pişmeye bırakılır. Kızartılmış olan patlıcanlar fırın tepsisine alınır. Pişirilmiş olan piliç, patlıcanların üzerine serpilir. Üzerine domates, çarliston biber, toz şeker en son kaşar peyniri rendesi serpilerek 250 derecede önceden ısıtılmış fırında en fazla 20 dakika pişirilir, servise sunulur. diyetisyeniniz diyor ki Tuz tüketimine dikkat! Son günlerde yabancı basında olduğu kadar ülkemizde de yer bulan bir konu “tuz tüketimi”… Aşırı tuz tüketimi yüksek tansiyon, kalp krizi ve felç riskini tetiklemekle kalmıyor, aynı zamanda mide kanseri ve kemik erimesiyle de kişiyi karşı karşıya bırakıyor. Sedef İkikat T uz; sodyum ve klor elementlerinin bileşiğidir ve sürekli tükettiğimiz bir besin öğesidir. Sodyum ve klor besinlerin doğal bileşimlerinde de bulunmaktadır. Vücudun normal işlevini sürdürebilmesi için sağlıklı bir bireyin günlük 4-6 gr tuz alımı ve yeterli miktar olarak belirlenmiştir. Ayrıca bazı yüksek tuz oranına sahip besinleri de tüketirken dikkatli olunmalıdır. Tuz sürekli olarak gereğinin çok üstünde alınırsa hipertansiyon, ağız içi, yemek borusu ve mide kanser riskini arttırır. Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği tarafından Türkiye’deki tuz tüketimine ilişkin 14 ilde yapılan SALTurkey çalışmasının sonuçları şöyle: 1970 kişinin 24 saat idrarlarının toplanarak tuz tüketimlerinin belirlendiği araştırmada, Türk halkının günlük tuz tüketiminin 18 gram olduğu tespit edildi. Erkeklerin günlük 19.3 kadınların ise 16.8 gram tuz tükettiğinin ortaya çıktığı araştırmada, öğrenim durumu arttıkça tuz tüketiminin azaldığı saptandı. Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü Gıda Güvenliği Daire Başkanlığı uzmanlarınca tuz tüketimine ilişkin hazırlanan raporda ise besinlerin pek çoğunun içinde bulunan sodyumun, vücutta sıvı dengesinin sağlanması ve kan basıncının düzenlenmesinde rol oynayan önemli bir mineral olduğu kaydedilirken; fazla tuz tüketiminin bazı hastalıklar için risk oluşturduğu ifade edildi. Raporda, “Fazla tuz tüketimi, idrarda kalsiyum atılımını da artırarak kemiklerden kalsiyum kaybına neden olur. Kemiklerden kalsiyum kaybının artışı ise kemik erimesini (osteoporoz) ve kemiklerin kırılma riskini artırır” denildi. Yüksek kan basıncının da fazla tuz tüketimiyle ilişkili olduğuna işaret edilen raporda, kan basıncının düzeltilmesi ve yüksek tansiyonunun önlenmesi için lezzetine bakılmadan besinlere tuz eklenmemesi, gıdaların mümkün olduğunca az tuzlu olarak tüketilmesi, tuz içeriği yüksek olan salamura, turşu ve konservelerin seyrek ve az yenilme- si gerektiği belirtildi. Raporda, tuz alımı ile ilgili olarak şunlar kaydedildi: • Besinlerin içinde bulunan doğal tuz (sodyum) bireylerin günlük ihtiyacını karşılar. • Sofra tuzları iyotla zenginleştirilmiştir. Çok az miktarda (1/4 çay kaşığı) iyotlu tuz, günlük iyot gereksinimini karşılamak için yeterlidir. İyot çabuk kayba uğradığından iyotlu tuzlar ışık geçirmeyen kapalı kaplarda saklanmalıdır. • Sağlıklı yaşam kurallarından biri de günlük sodyum ihtiyacını karşılayacak şekilde tuz tüketmektir. Günlük sodyum ihtiyacı 2400 miligramdır. Bu miktar günlük 5 gram civarında tuzla karşılanabilir. • Ev dışında yemek yeniliyorsa az tuzlu yiyecekler tercih edilmelidir. • İshal durumunda suyun yanı sıra tuz da kaybedildiğinden, su ile birlikte bir miktar tuz da alınmalıdır. • Bedensel çalışma sırasında, aşırı sıcak havalarda ya da fazla egzersiz yapıldığında terleme ile sodyum kaybı olduğundan, su ile birlikte tuz tüketimi de bir miktar artırılmalıdır. Tuzu azaltmanin yollari Raporda, tuz tüketimini azaltmanın yolları konusunda da şu öneriler dile getirildi: • Satın alınan ürünlerin etiketleri mutlaka okunmalı, tuzsuz ya da tuzu azaltılmış besinler satın alınmalıdır. • Yemeklerin lezzetini arttırmak için tuz yerine maydanoz, nane, kekik, dereotu, rezene, fesleğen gibi bitkilerle baharatlar kullanılabilir. • Turşu, konserveler, ketçap ve hazır sosların tuz içeriği çok fazladır. Bu besinler fazla tüketilmemelidir. • Sebze ve meyve tüketimi artırılmalıdır. • Daima taze ve az tuzlu veya tuzsuz besinler tercih edilmelidir. • Bol su içilmeli, şişe ve maden sularının sodyum içeriği etiketinden kontrol edilmelidir. Bazı besinlerdeki sodyum oranları Salamura zeytin (5 adet) Dereotu (50 gr) Ekmek (1 dilim) Bisküvi, kraker ( 25 gr) Tavuk eti (50 gr) Yumurta (1 tane) Dana eti (30 gr) Meyveler (100 gr) 225 - 825 600 125 - 150 225 – 375 25 – 28 60 – 65 22 – 25 1-2 25 keyif - kültür Bafra ve Pidesi Tuna Atalay Kara fırında pişirilen Bafra Pidesi, ünü İstanbul’ a kadar ulaşmış Bafra’ya özgü bir pide çeşidi. Sabah kahvaltısından başlayan ve gün boyu devam eden pide keyfi ise Bafralıların vazgeçilmezi… İstanbul’da Bafra Pidesi’nin en iyi adresi olarak “Tokalak Pide”yi verebiliriz. Tokalak Pide Salonu, Yakut Sokak, 58/1 Zeytinlik, Bakırköy 0212 542 78 15 Bafra’da bir pide fırını S amsun, Çarşamba Havaalanı’ndan sonra yaklaşık bir saatlik bir kara yolculuğu ile varılan Bafra, şirin bir Karadeniz ilçesi. Bafra adının Kızılırmak’ın denize açıldığı yerde (M. Ö. 521 yıllarında Fenikeliler zamanında) ticaret gemilerinin yanaştığı koylara kurulan ticaret evlerine Bafira denilmesinden geldiği sanılmakta. Karadeniz’e 20 km uzaklıkta ve denizden yüksekliği 20 m olan Bafra, Kızılırmak deltası üzerine kurulduğu için oldukça verimli topraklara sahip. Kızılırmak’ın denize döküldüğü yerde oluşmuş göller, ırmağın her iki yakasında da yer alıyor. Göllerin çevresi sazlık ve bataklık olduğu için kuşlar için de doğal bir yaşam alanı haline gelmiş. Bafra’da her mevsim, taze sebze ve meyveleri bol ve ucuza bulabiliyorsunuz. İlçede kurulan iki pazarı gezdiğimizde, sebze ve meyvelerin yanı sıra yöresel çeşitli otların da bol miktarda satıldığını gördük. Bu otların nasıl pişirileceğini onları satan teyzelerden kendi şivelerinde dinlemek ise oldukça hoş bir deneyim. Ama biz asıl olarak, ismi Bafra sınırlarını aşmış ‘’ Bafra Pidesi’ni’’ anlatmak istiyoruz. Bafralılar, pide yemeye sabah kahvaltısında başlıyorlar ve bu gün boyu devam ediyor. Bu nedenle, pideciler sabah saatlerinden itibaren çalışmaya başlıyorlar. Çarşı içinde gördüğünüz pidecilerin hangisine girerseniz girin, lezzetli Bafra Pidesi’ni yiyebilirsiniz. Bafra Pidesi’nin olmazsa olmazı, kara fırın denilen odun fırınlarında pişmesi. Soğan ve kıyma, tuz ve karabiber eklenerek kavruluyor. Sonra ince uzun hamurun içine yerleştirilip üstü kapatılıyor ve fırına veriliyor. Kara fırından çıkarılan Bafra Pidesi’nin üzerindeki un, fırça yardımıyla temizleniyor. Soğumadan bıçak yardımıyla ortası açılarak içerisine tereyağı parçacıklar halinde ilave ediliyor. Üzerine de tereyağı sürüldükten sonra, kare ya da baklava dilimleri halinde dilimlenerek servis ediliyor. Bu lezzeti tattığınızda, şöhretinin neden Bafra sınırlarını aştığını anlıyorsunuz. Bafra pazarınından bir görünüm 26 sizin için Sizin İçin Okuduk 99 Sayfada Mutfak Sırları Yelda Kesova Kitapta, bir yemek tutkunu ve binden fazla özel yemek tarifinin kaynağı olan ve Türk mutfağını gerek yurt içinde, gerekse uluslararası alanda başarıyla temsil eden isimlerden Sevim Gökyıldız, mutfak sırları konusundaki bilgilerini okurla paylaşıyor. Söyleşi biçiminde yazılan kitabı aylık yemek dergisi Lezzet’in kurucu editörü olan ve halen yemek kitapları yazan, çevirmenlik ve serbest gazetecilik yapan Nuray Mestci kaleme almış. 99 Sayfada Mutfak Sırları, yemek pişirme konusunda dikkat edilmesi gereken konuları ele alıyor. Top- Yazar : Sevim Gökyıldız Nuray Mestci Sayfa Sayısı: 99 Yayınevi : Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları Kitap, mutfak sırları konusunda aşağıdakiler dahil akla gelebilecek her türlü soruya cevap veriyor. 1. Benmari usulü pişirmek ne demektir? 2. Kırmızı ete en çok hangi baharatlar yakışır? 3. Mayonez yapmanın püf noktaları nelerdir? lam 12 bölümden oluşan kitapta iyi turşu yapmaktan kırmızı et ve balık pişirmeye kadar pek çok konu ile ilgili soruların yanıtları yer alıyor. Şeyhmuz Kebap 4. Hangi balık hangi mevsimde yenmeli? 5. İyi reçel yapmak için nelere dikkat etmek gerekir? Sizin İçin Yedik Canan Hatun Lezzetli kebaplarını, ılık şerbetli ve cevizli tel kadayıfını (tek çeşit tatlı mevcut) yemeden geri dönmemeniz gereken bir yer Şeyhmuz Kebap. Mekana gittiğinizde daha ilk anda sizi bekleyen sıcacık ve içten karşılama yüzünüzü güldürüyor. Mekan sahipleri ve çalışanların samimiyeti, Anadolu insanının evinde misafir ağırlama şeklini anımsatıyor size. Soul Kitchen Şeyhmuz Kebap, Mardin yemekleri ile oldukça ün yapmış, müdavimlerinin sayısını gün geçtikçe artıyor. Her gidişinizde mutlaka tanıdık bir yüzle karşılaşıyorsunuz. Tadını unutamayacağınız Özel Şeyhmuz kebabı, Mardin işi güveç en popüler lezzetlerinden... Yemek sonrasında sunulan çayın o buruk tadı ise nefis! Şeyhmuz Kebap Çemberlitaş, Medre- se sokakta... Sizin İçin İzledik Metin Birsen 2009 Venedik Film Festivali’nde Jüri Özel Ödülü’nü; Uluslararası Hamburg Festivali’nde de “Art Cinema” ödülünü alan Fatih Akın’ın son filmi “Soul Kitchen”ı dünya sinema yazarları “coşkulu”, “espirili”, “abartısız” ve “tavizsiz” kelimeleri ile ifade ediyorlar. Toronto (Kanada) ve Ghent (Belçika) festivallerinde de gösterilen Soul Kitchen, Akın’ın sinemasında duyguların derinliğine, olağanüstü bir sinema ritmi katıp izleyiciyi eğlendiren farklı yapısıyla dikkati çekiyor. Filmde, restoranında sunduğu özensiz ve ucuz yemeklerden para kazanamadığı için başı derde girdiği bir dönemde, sevgilisiyle de hem duygusal hem fiziki olarak arası açılan Zinos’un (Adam Bousdou- kos), “star” bir aşçıyı (Birol Ünel) işe alarak nasıl yeni bir müşteri kitlesine kavuştuğu son derece esprili bir dille anlatılıyor. Filmde işlenen ana tema, gelenekselle yeniliğin ezeli zıtlaşması... Yenilik eğer iyi yönetilirse başarılı oluyor. Almanya’nın Hamburg kentinin eski sanayi bölgesinde hangardan bozma lokanta yeni aşçı sayesinde “hip ve trendy” bir gurme restorana dönüşüyor. Fatih Akın, önceki filmi Duvara Karşı’da rol alan Birol Ünel’in canlandırdığı huysuz ama yaratıcı aşçı Shayn’ı “dünyayı değiştirmeye çalışan bir Don Kişot” olarak tanımlıyor. Yönetmen: Fatih Akın Oyuncular:Moritz Bleibtreu, Birol Ünel, Adam Bousdoukos, Wotan Wilke Möhring Catrin Striebeck, Uğur Yücel, Wotan Wilke Möhring, Dorka Gryllus, Cem Akın 27 aramıza katılanlar 2010 Yılı Ocak – Şubat - Mart ayları içerisinde Sardunya Gıda Mutfak İşletmeleri Tic. A.Ş’yi tercih eden firmalar Sardunya Gıda Mutfak İşletmeleri’ne Ocak, Şubat ve Mart ayları içerisinde toplam 47 firma katıldı ve 3762 kişi daha Sardunya lezzetleri ile tanıştı. • Demokratik Sol Parti Genel • Fzs Reklamcılık Ltd. Şti./ 4. Levent / Madencilik San. Tic. Ltd. Şti. / Merkezi/ Ankara İstanbul Ankara • Nuh Panel Yapı Elemanları Sanayi • Alesta Tekstil Acentacılık San. • Mas Matbacılık San. ve Tic. A.Ş. / ve Ticaret A.Ş./ Küçükyalı / İstanbul ve Tic. Ltd. Şti. / Kağıthane / İstanbul • D2 Tekstil Sanayi ve Ticaret Ltd. İkitelli / İstanbul • Lupo Tekstil San. Tic. Ltd. Şti. / Şti. / Kağıthane / İstanbul • Tatkap Lastik Kaplama İmalat San. Ümraniye / İstanbul • Yöntem Dış Ticaret Ltd. Şti./ Kıraç / ve Tic. A.Ş./ Halkalı / İstanbul • Aydın & Aydın Avukatlık Ortaklığı / İstanbul • Bizteks Tekstil San. ve Dış Tic. Maltepe / İstanbul • Kalmet Metal San. ve Tic. Ltd. Ltd. Şti. / • Tekin Acar Büyük Mağazacılık Şti./ Büyükçekmece / İstanbul Büyükçekmece / İstanbul Tic. A.Ş. / Sarıyer / İstanbul • Özel Usta Güvenlik Hizmetleri Tic. •Anse İşletmecilik Ev Gereçleri İnş. • Eti Pazarlama ve San. A.Ş. / Ankara Ltd. Şti. / Ataköy / İstanbul Tic. A.Ş. / Ankara • Modern Halı San. Tic. A.Ş. / • Akcan Dişli Sanayi ve Ticaret •Halkalı Gümrük Müdürlüğü / Yenibosna / İstanbul Ltd. Şti. / Küçükçekmece / Halkalı / İstanbul • Poliya Polyster San. ve Tic. Ltd. Şti. / • Norm Teknik Malzeme Tic. İnş. San. • Karsan Karadeniz Kimya ve Gıda Avcılar / İstanbul Ltd. Şti./ Kozyatağı / İstanbul San. Ltd. Şti. / Bakırköy / İstanbul • Kiltaş Refrakter Malz. San. ve • Bantaş Nakit ve Kıymetli Mal • Zinox Metal Tasarım San. ve Tic. Tic. Ltd. Şti. / Şişli / İstanbul Taşıma Güvenlik Hizmetleri Ltd. Şti. / • Arsan Kimya San. ve Tic. A.Ş. / A.Ş./ Eyüp / İstanbul Küçükçekmece / İstanbul Hadımköy / İstanbul • İstanbul Park Hilton İnternasyonel • Önder Sigorta ve Reasürans Broker • Elma Plastik Kalıp San. ve Tic. Otel Ltd. Şti./ Maçka / İstanbul liği/ Maslak / İstanbul A.Ş. / Beylikdüzü / İstanbul • Renault Trucks Türkiye/ Ümrani • Okyanus Stand Tasarım ve • Ciner Yayın Holding / Sefaköy ye / İstanbul Uygulama Hizmetleri A.Ş. / – Tuzla – Taksim / İstanbul • Sml Etiket ve Aksesuar Paz. San. ve Yenibosna / İstanbul • Çizgi Telekominikasyon Tic. Ltd. Şti./ Avcılar / İstanbul • Papirus Kağıt San. ve Tic. A.Ş. / Hizmetleri Ltd. Şti. / • Cihan İnşaat/ Kozyatağı / İstanbul Altunizade / İstanbul Mecdiyeköy / İstanbul Ekom Araştırma ve Tanıtım Hiz • Hatko Teknik Donanımlar •Teknomar Mer. Mad. Turz. Hay.San. metleri Dış Tic./ İstanbul 2 birim Mümessillik ve Tic. A.Ş. / ve Tic. Ltd. Şti. / Ankara • Yapaş Zincir Döğme San. Tic. Ltd. Taksim / İstanbul • Korda Kağıt Paz. Ve Tic. A.Ş. / Şti./ Ankara • Prima Havacılık Hizmetleri San. ve Hadımköy • Fizyomed Tıbbi Cihazlar İth. İhr. Tic. A.Ş. / Bakırköy / İstanbul • İntermat Ambalaj Matbaacılık San. San. Tic. Ltd. Şti./ Ankara • Msl Mühendislik Makine Tic. A.Ş. / Hadımköy / İstanbul afiyet olsun Sardunya Bülten Sardunya Şirketler Grubu Adına Sahibi: Sedat Z‹NC‹RKIRAN Editör: Ayflegül Çelik • [email protected] Tasarım: Tufan Baflak • [email protected] Yapım: TEM Tan›t›m Etkinlikleri Merkezi Tel: (0212) 293 22 75 www.temtanitim.com Yönetim Yeri ve Yazışma Adresi: İnkilap Mah. Alemdağ Cad. Site Yolu Ünter Sk. No: 9/7 Müge Ergenç İş Mrk. Ümraniye Tel: (0216) 634 14 60 Fax: (0216) 634 12 60 [email protected] • www.sardunya.com
Benzer belgeler
Tarladan Çatala Gıda Güvenliği
ekonomisine katkıda bulunmak ister
misiniz” diye sorsam bana ne cevap
müşteri röportajı
Sardunya sosyal sorumluluklarını unutmuyor ve projelerine hızla devam ediyor. Tepebaşı Belediyesi ile işbirliği
yapılan “Mavi Bayrak” uygulaması hakkındaki ayrıntıları
“Sosyal sorumluluk” bölümümüz...
müşteri röportajı
fiyatlarındaki artışın belli bir sürecin sonucu olduğunu, bu sorunun da ithalatla değil, üretimi artırıcı politikalarla çözülebileceğini söyledi. Bayraktar, yaptığı
yazılı açıklamada, özellikle iç ...
gündem röportajı
Yönetim Kurulu Başkan Vekilimiz Sn. Atilla
TOPUZDAĞ’ın Food in Life dergisinde yayınlanan
değerlendirmeleri yer almaktadır. Sn. Topuzdağ
verdiği röportajda, Sardunya çiçeğinin özelliklerinin kurum ...