Amaferm ve Mayalar
Transkript
Amaferm ve Mayalar
1 Amaferm ve Mayalar Amaferm Amaferm’in anaerobik rumen mantarları üzerinde doğrudan, rumen bakterileri üzerinde ise hem doğrudan hem de dolaylı etkisi vardır. Amaferm’i, diğer Aspergillus oryzae ürünleriyle karşılaştırıldığında bile emsalsiz kılan da, rumen mantarlarını bu şekilde stimüle etmesidir. Amaferm, mantarların fizyoloji ve morfolojisini geliştirerek daha fazla miktarda ve daha etkin selüloz sindirimi sağlar. Bu özellik, bakteriyel fizyolojinin gelişmesi ve bakteri sayısının artmasıyla da bir araya gelince, yemlerin daha büyük ölçüde sindirilmesini ve yemden yararlanma oranının yükselmesini sağlar. Amaferm, münhasıran hayvan yemlerinde kullanılmak üzere üretilen bir üründür ve seçilmiş bir Aspergillus suşu olan Aspergillus oryzae 458’in fermentasyonu yoluyla elde edilir. Burada suş önemli olmakla birlikte, Amaferm’in ortaya koyduğu neticelerin esas anahtarı, üretiminde kullanılan benzersiz, patentli prosestir. Amaferm, Aspergillus oryzae’nin patentli bir prosedür vasıtasıyla elde edilen kurutulmuş bir ekstresidir ve mikrobiyolojik rumen popülasyonunun normal fizyolojisini stimüle etmek suretiyle rumende etkisini gösterir. Amaferm prosesi, birçok A.O. ve mantar katkısı üreticisinin işinin bittiği noktada başlar. BioZyme firmasının Aspergillus oryzae fermentasyon prosesi, benzersiz metabolitler ortaya çıkarır. Bu metabolitler, efektör molekülleri gibi işlev görerek belirli bazı rumen mantar ve bakterilerinin “hücre döngüsü”nü hızlandırır. Mantarlar bu etkiye sporangium ve motil zoospor adedini, hücre kütlesini (miselyum) ve enzim üretimini arttırarak cevap verir. Bakterilerin reaksiyonu ise çoğalma hızının ve dolayısıyla bakteriyel fizyolojinin artması şeklinde kendini gösterir. Araştırmalar, “geleneksel” Aspergillus oryzae fermentasyonunun, BioZyme prosesiyle aynı metabolitleri üretmediğini göstermiştir. Bu proses, Amaferm üretimi için özel olarak geliştirilmiş ve patent altına alınmıştır. Amaferm’i diğer A.O. ve mantar katkılarından farklı kılan da budur. İlk Kültür Fermentasyonu Prosesi Sıradan AO Ürünleri Spesifik Kültür İzolasyonu İlk Derin Fermentasyon Makimum Misel Büyümesi İlk Filtrat Tanımlanma mış Gelişme Faktörleri Üretimi İkinci Derin Fermentasyon Maksimum Güce Erişim İkinci Filtrat Filtratların Kururtulması, Karıştırılması ve Güçlerinin Test Edilmesi Gelişme Faktörü Aktivatörleri BioZyme’ın kendine özgü iki kademeli fermentasyon prosesinde, spesifik bir Amaferm Aspergillus oryzae suşu, birbirinden farklı iki karbonhidrat-mineral-azot tuzu kültür vasatında çoğaltılır. Bu vasatların her biri, mantarların belirli bir gelişme aşamasına spesifiktir. Prosesin birinci aşaması, mantarlarda maksimum misel gelişimini teşvik ederek benzersiz bir dizi metabolit ortaya çıkarır. İkinci fermentasyon 2 prosesi ise, serbest halde ve diğerinden farklı bir dizi metabolit içeren bir filtrat veya nihai ürün sağlar. Amaferm, günümüzde piyasada bulunan Aspergillus oryzae ürünleri arasında, en fazla araştırmaya konu olmuş olanıdır. Yıllardır devam eden araştırmalar, sahada elde edilen neticeler ve satışlar, Amaferm’in rumen fermentasyonunu, verimliliği ve üretimi şu yollarla geliştirdiğini kanıtlamaktadır: a) Selüloz Sindiriminin Artırılması – Mantar fizyolojisinin stimüle edilmesiyle mantar enzimi üretimi yükselir. Morfolojinin gelişmesi, dallanmanın artması anlamına gelir ki, bu dallanmalar fiziksel olarak selülozun içine doğru gelişerek selülozu parçalarlar. Rumen mantarlarının bu iki fonksiyonunun birlikte artırılmasının sonucunda, selülozun fiziksel parçalanması daha tam bir şekilde gerçekleşir ve aynı zamanda daha fazla bakteriyel tutunma noktası, enzim üretimi ve sindirim sağlanır. Amaferm, başta selülolitik bakteriler olmak üzere toplam bakteri sayısını da doğrudan doğruya stimüle eder. Mantarların morfoloji ve fizyolojisinin geliştirilmesi beraberinde bakteri sayısının da artması, selüloz sindiriminin iyileşmesi neticesini doğurur. b) Kuru Madde Alımının Artırılması – Diyetin selüloz unsurunun daha tam ve daha hızlı olarak sindirilmesi, rumen muhtevasının geçişini hızlandırdığından hayvanın daha fazla yem tüketmesi mümkün olur. Fizyolojik enerji ihtiyacının artışına (süt üretiminin veya ağırlık kazancının arttığı durumlar gibi) paralel olarak kuru madde alımı da artacaktır. Buna mukabil, ilave bir enerji ihtiyacının söz konusu olmadığı hallerde, enerji ihtiyacı daha az yemle karşılanabildiği için kuru madde alımı düşebilir. c) Uçucu Yağ Asidi (VFA) Üretiminin Artırılması – Sindirimin ve bakteri sayısının artması, toplam VFA üretiminin yükselmesi sonucunu doğurur. d) Mikrobiyal Protein Üretiminin Artırılması – Bakteri sayısı ve dallı zincirli yağ asitleri gibi uçucu yağ asitlerinin (amino asit oluşumunun öncülleri) üretiminin artması durumunda, duodenuma hem toplam hem de mikrobiyal protein akışının arttığı bilimsel araştırmalarla kanıtlanmıştır (protein absorbsiyon seviyesi). e) Rumen pH Derecesinin Dengelenmesi – Amaferm, laktat kullanan veya fermente eden temel bakteriler olan Megasphera elsdenii ve Selenomonas ruminantium’un her ikisini de stimüle ederek rumen pH derecesini istikrara kavuşturur (yemlemenin ardından yaşanan pH düşüşü daha hafif olur veya daha kısa sürer). pH derecesinin dengelenmesi, rumen sağlığı ve etkinliğini geliştirir. f) Süt Üretiminin Artırılması (ortama %4’ten fazla) – Kuru madde alımı, protein kullanılabilirliği ve uçucu yağ asidi üretiminin artması sayesinde süt üretimi de yükselir. g) Süt Yağının Artırılması – Rumen pH derecesinin iyileşmesi ve asetat : propiyonat oranının geliştirilmesi neticesinde sütün yağ içeriği artar. Hem mayalar hem de Aspergillus oryzae mantar organizmalarıdır. Hayvan yemlerinde en yaygın şekilde kullanılan maya Saccharomyces cerevisiae’dir. Saccharomyces maya grubuna ait tek hücreli bir mantar organizması, Aspergillus ise çok hücreli bir küf organizmasıdır. Aşağıdaki tablo, mayalar ve küfler arasındaki ilişkiyi göstermektedir: 3 Mantar Organizmaları Maya (Tek Hücreli) Küf (Çok Hücreli) Trichosporon Candida Torulopis Kluveromyces Saccharomyces Hanserula Aspergillus Sporomia Mucor Caecomyces Neocallimastix Orpinomyces Piromyces Anaeromyces Mayalar Mayalar, “fakültatif anaerobik” yani oksiyen olsa da olmasa da hayatta kalabilen ve üreyebilen organizmalardır. Mayaların çoğalması aerobik bir proses olup burada maya organizmaları, etkin bir maya hücresi gelişimi için oksijen ve şekeri oksidatif metabolizma vasıtasıyla karbondioksite ve kullanılabilir serbest enerjiye dönüştürürler. Ancak bira, şarap, viski gibi alkollü içki ve sınai alkol üretimi anaerobik proseslerdir. Anaerobik fermentasyonun etkinliği çok daha azdır. Aşağıdaki tablo, aerobik ve anaerobik çoğalmanın enerji üretimleri arasındaki farkı göstermektedir. Oksijenin mevcut olduğu durumlarda maya organizmalarının bunu hızlı bir şekilde kullandıklarının gözden kaçırılmaması gerekir. Bu durum, şayet rumende serbest oksijen varsa faydalı bir işlev kazanabilir. Ancak anaerobiyoz bir durum varsa, maya organizmaları çok yavaş gelişecektir. Bu sebepten ötürü rumendeki normal maya popülasyonu çok küçüktür. Maya hücrelerinin aerobik ve anaerobik metabolizmasının stokiyometrik denklemleri: Aerobik Çoğalma: 1 glukoz + 6 O2 = 6 CO2 + 6 H2O Anaerobik Fermentasyon: 1 glukoz = 2 CO2 + 2 etanol 686 Kcal serbest enerji 54 Kcal serbest enerji Maya Ürünleri – Aktif Kuru Maya ve Maya Kültürü Aktif kuru maya üretimi, daldırılmış kültür biyoreaktörleri veya aerobik fermentörler kullanılarak gerçekleştirilir. Buradaki hedef, mayalara besin sağlayarak (oksijen, azot, karbonhidratlar) çoğalmalarına ve yeni maya hücresi nesilleri üretmelerine imkan tanımaktır. Aktif kuru maya, yaşayabilirlik (viability) sayımları gram başına 15 ilâ 25 milyar canlı maya hücresi veya koloni oluşturan ünite (cfu) arasında değişen saf, kurutulmuş maya hücrelerinden müteşekkildir. Bu ürün, kurutmada kullanılan prosese bağlı olarak üç fiziksel formda 4 satılmaktadır: granüllü bir toz olan tünel kurutmalı maya, ufak kapsüllere benzeyen akışkan yatak kurutmalı maya (Instant veya Quick Rise maya olarak da bilinir) ve rotolouver’de kurutulmuş küçük boncuk şekilli maya. Canlı hücre maya ürünleri, belirli bir sayıda canlı maya hücresi sağlamak üzere bir seyrelticiyle karıştırılmış, yaşayabilir aktif kuru mayadan oluşur. Aktif kuru maya, gram başına canlı maya hücresi içeriği 15 milyardan az olmayan (1.5 x 1010) ve dolgu maddesi ya da seyreltici içermeyen saf, kuru maya olarak tanımlanır. Neticede, gram başına 5 milyar hücre içerdiğini iddia eden bir canlı hücre ürünü, %20-25 aktif kuru mayadan oluşuyor demektir. Ürünün geri kalan kısmı ise distilasyon yan ürünü çözünür maddeler veya pirinç kavuzu gibi taşıyıcılardan ibarettir. Gerçek maya kültürleri, maya ve fermentasyon esnasında mayanın ürettiği metabolik yan ürünleri içeren kompleks fermente mamullerdir. Maya kültürleri, canlı veya yaşayabilir maya hücresi kaynağı olarak değil, sindirim kanalında bakteriyel gelişmeyi stimüle ettiği bilinen tanımlanmamış fermentasyon faktörleri sağlamak üzere bir besin takviyesi olarak hayvanlara verilir. Aktif kuru maya ve gerçek maya kültürünü birbirinden ayırmak için şu tanımlamalar yardımcı olabilir: Aktif kuru maya, yaşayabilir bir maya hücresi kaynağıdır. Gerçek maya kültürü ise, fermente olmuş bir kültürdür. Maya hücreleri şekerleri fermente ederken metabolik yan ürünler salgılarlar. Alkol, bira üretimindeki maya fermentasyonundan kaynaklanan ekstraselüler metabolitlere iyi bir örnektir. Metabolit profilindeki farklılıklar; ekmek, bira, şarap, viski gibi muhtelif fermente ürünlerin tat ve kokularının niçin birbirinden farklı olduğunu açıklar. Fermente olan vasatın bileşimine ve fermentasyon prosesinin şartlarına bağlı olarak; peptitler, alkoller, ester ve organik asitler de dahil olmak üzere birçok farklı metabolit salgılanır. Mayalar; B vitaminleri (biotin, niasin, pantotenik asit ve tiamin de dahil), mineraller ve amino asitler açısından iyi bir kaynaktır. Bira mayası veya aktif kuru maya gibi tam halde maya hücreleri hayvana verildiğinde, bunların besin açısından sağladığı birincil katkı, maya hücresinin intraselüler biyokimyasalları olan proteinler, peptitler, vitaminler ve minerallerden gelir. Binaenaleyh, bu besinlerin kullanılabilmesi için maya hücresinin lize olması veya parçalanmasıyla hücre muhtevasının sindirim ve absorbsiyona açılması gerekir. Bu da iki şekilde gerçekleşebilir: • Sindirim kanalındaki mikroorganizmalardan kaynaklanan proteaz ve glukanaz enzimleri, hücreleri dışarıdan içeriye doğru hidrolizle parçalayabilir. • Canlı maya hücresi içindeki enzimler, hücre çeperini içeriden dışarıya doğru sindirerek maya hücresinin otolize olmasına yol açabilirler. Kuru bira mayası gibi ölü maya hücreleri verildiğinde ise, intraselüler maya besinlerinin kullanılabilir hale geçebilmesinin tek yolu hidrolizdir. Ancak, canlı maya hücreleri verildiğinde, hücrenin sindirim için parçalanmasında hem hidroliz hem de otoliz rol oynayabilir. Mayalar rumende etkin bir şekilde çoğalmazlar. Zira fakültatif anaeroblar olmaları itibarıyla çok az oksijenli ortamlarda bile çoğalabilirler fakat anaerobik şartlar altında çoğalmaları çok yavaşlar. Birçok bakteri 20-30 dakika zarfında üreyebilir. Maya hücreleri içinse ideal aerobik şartlar altında yaklaşık 4 saatlik bir jenerasyon süresi gereklidir. Oksijen olmadığı takdirde, çoğalma döngüsü çok uzar ve 24 saati aşar. Ayrıca, anaerobik metabolizma, aerobik metabolizmadan çok daha az etkin olup maya çoğalması çok yavaştır. Anaerobik şartlarda 5 zaten çok verimsiz olan çoğalma metabolizması, rumende mevcut diğer organizmalarla gıda veya substrat için yaşanan rekabet yüzünden daha da zorlaşır. Rumen muhtevası, rumeni spesifik hızlarda terk eder. Rumen muhtevasının sıvı kısmı saate yaklaşık %10 oranında devir yaparken katı partiküller yaklaşık %5 oranında rumeni terk eder. Bu rakamlar esas alındığında, rumen muhtevasının tam döngüsünün yaklaşık 20 saat alacağı anlaşılır. Maya hücrelerinin çoğalma döngüsü anaerobik şartlar altında 24 saate kadar uzayabileceğinden, hareket eden rumen muhtevası içinde seyrelerek rumeni terk etmeleri de muhtemeldir. Ayrıca, maya hücresi, karbonhidrat hücre çeperine sahip bir bitki olduğundan, glukanaz ve mannaz enzimleri üreten rumen bakterileri, maya hücresine saldırabilir ve onu lize edebilir (parçalayabilir). Dolayısıyla mayalar, diğer organizmalarla gıda için rekabet mecburiyetine ilaveten, bir de rumen bakterilerinin saldırısı tehlikesiyle karşı karşıyadır. Maya ürünlerinin etki mekanizması; kullanılan mayanın tipine, üretim prosesine, cfu sayısına ve hayvana verilen toplam ürün miktarına göre değişmekle birlikte, bu husustaki genel kanaat aşağıda belirtildiği gibidir: • Rumendeki oksijenin izalesi – Verilen maya ürünü canlı maya hücreleri içeriyorsa, bunlar rumene girdiklerinde oksijen tüketerek rumene daha anaerobik bir durum kazandırmaya yardımcı olacak ve rumenin etkinliğini arttıracaktır. Mayalar, genellikle rumen ortamının çok küçük bir yüzdesini işgal eder ve rumende çok etkin bir şekilde çoğalmaz. Ayrıca, yukarıda da belirtildiği gibi maya hücrelerinin rumende çoğalabileceği de şüphelidir. Tabii ki bu etki mekanizması sadece canlı maya hücresi ürünleri için geçerlidir. • Bakteriyal metabolizmayı değiştirerek rumen pH derecesinin stabilizasyonu – Bu konuda, bazı maya ürünleri kullanılarak yapılmış araştırmalar vardır. • Palatabitenin geliştirilmesi – Maya ürünleri genellikle hoş kokulu olup yemin lezzetini iyileştirmek suretiyle kuru madde alımını artırabilirler. • Ruminal bakteri sayısının artırılması – Yapılan bazı araştırmalar, toplam bakteri sayısında artış olduğunu göstermektedir. • Mayalar, bakteriler için B vitaminleri, amino asitler ve mineraller gibi besinler sağlarlar. Eğer besinler önemli bir etki mekanizması teşkil ediyorsa, hayvana verilen miktar veya dozaj sonuçları etkileyebilir. Literatür gözden geçirildiği takdirde, yukarıda sayılan etki mekanizmalarının, kullanılan Saccharomyces alt türüne, ürünün canlı hücre içerip içermemsine, dozaja ve üretim metoduna bağlı olarak değiştiği görülecektir. Amaferm ve Mayaların Karşılaştırması Her iki ürünün de bakteriyel büyümeyi stimüle eden “tanımlanmamış gelişme faktörleri” (UGF) vardır. Bakteri sayısındaki artış miktarını karşılaştırmanın tek yolu, bilimsel araştırma sonuçlarını mukayese etmektir. Araştırmalar, Amaferm kullanımının toplam yaşayabilir bakteri sayısını neredeyse ikiye katladığını, selülolitik bakteri sayısını ise üç katına kadar artırdığını göstermiştir. Muhtelif maya ürünlerinin sağladıkları stimülasyonun boyutları arasında farklılıklar vardır. Ayrıca, adı belirtilen muayyen bir ürün hakkında yapılan araştırmaların sadece o müstakil ürün için geçerli olduğu ve aynı sınıfa dahil diğer ürünlere teşmil edilemeyeceği önemle hatırda tutulmalıdır. Belirli bir ürünün ne şekilde işe yarayacağını öğrenmenin tek yolu, o ürün üzerinde yapılmış araştırmaları değerlendirmektir. Aşağıdaki tablo, farklı ürünlerin rumen mikroflorası üzerindeki farklı etkilerine iyi bir örnek teşkil etmektedir: 6 Amaferm Ticari AO (A) Ticari AO (B) AO suş 458 Maya Selülolitik Mantar Bakteri Fizyolojisi Stimülasyonu Stimülasyonu 3.2 kat %220 artış 2 ilâ 3 kat Minimal 2 kata kadar 2.5 kat Minimal Test Edilmedi Minimal Artış Yok KM Sindirimi ve KM Alımı Artışı Birçok deneyde Bazı deneylerde Bilinmiyor Cevap Vermedi Birçok deneyde Üretim Prosesi Benzersiz fermentasyon (çok aşamalı) Tek fermentasyon Fazla incelenmemiştir Tek fermentasyon Amaferm, rumen mantarlarını stimüle edici etkisi itibarıyla, günümüzde piyasada bulunan diğer bütün maya ve AO ürünlerinden farklıdır. Amaferm, rumen mantarlarının hem morfoloji hem de fizyolojisini stimüle eder. Rumen mantarlarının selülozu parçalamada kendilerine özgü iki işlevi vardır: 1) Selüloza fiziksel olarak tutunup içine doğru gelişerek bakterilerin selüloza girebileceği ve enzim salgılayarak sindirimi başlatabileceği delikler açarlar. 2) Selülozun parçalanması için gerekli olan temel enzimleri salgılarlar. Rumen mantarları rumendeki en güçlü enzim üreticileri olup selülozun parçalanması sürecinde benzersiz bir görev üstlenirler. Rumen mantarları, ligninle hemiselüloz arasındaki ester bağını kırabilen yegane rumen organizmalarıdır. Amaferm üzerinde yapılan araştırmalar, rumen mantarlarının selülaz üretiminin, Amaferm mevcudiyetinde neredeyse iki katına çıktığını ortaya koymuştur. Rumen mantarlarının bu şekilde stimüle edilmesi, selüloz sindirimi açısından kilit önem taşır. Bakteriler, substratları sindirebilmek için yem maddelerine tutunmak zorundadır, ancak sadece açığa çıkmış bulunan satıhlara tutunabilirler. Bakteri sayısının artmış olası, sindirimin de artması için başlı başına bir sebep teşkil etmez. Fakat, stimüle edilmiş rumen mantarlarının mevcudiyetinde bakterilerin tutunabileceği yüzey büyür ve sonuç olarak sindirim artar. Amaferm, kendi sınıfı içinde en fazla araştırma konusu edilmiş üründür. Esasen, Aspergillus oryzae fermentasyon ekstresi ürünleri hakkındaki araştırma sonuçlarını incelerken çok dikkatli olmak gerekir, zira bunlar çok farklı ürünlerdir. Amaferm, patenti alınmış, çok aşamalı bir proses kullanılarak üretilir. Bugüne kadar Aspergillus oryzae hakkında gerçekleştirilen araştırmaların hemen hemen tamamı Amaferm kullanılarak yapılmıştır. Günümüzde piyasada mevcut bulunan diğer test edilmiş ürünlerin hiçbiri, rumen mantarları üzerinde Amaferm’inki gibi bir etkiye sahip değildir. Aspergillus oryzae ve maya araştırmaları üzerinde Iowa Eyalet Üniversitesi’nden Prof. Kilmer tarafından bir tarama çalışması yapılmıştır. Bu tarama neticesinde, Aspergillus oryzae’nin süt üretimi ve sütün yağ içeriğini mayalara nazaran daha büyük yüzdelerde artırdığı anlaşılmıştır. Burada enterasan olan nokta, Prof. Kilmer’in literatürde rastladığı bütün Aspergillus oryzae araştırmalarının, Amaferm kullanılarak yapılmış olmasıdır. 7 Yayınlanmış Aspergillus oryzae araştırmaları Kilmer 1993 - Aspergillus Araştırması KM Kaba Yem: alımı Protein % Protein % KM alımı %3.5 FCM %3.5 FCM Yağ % Yağ % Kesif Yem Kontrol Uygulama Kontrol Uygulama Uygulama Kontrol Uygulama Kontrol Referans Denigan 1992 35:65 22,6 25,8 32,1 32,6 3,74 3,88 2,92 2,96 22,6 24,1 32,1 31,8 3,74 3,71 2,92 3,03 22,6 23,2 32,1 32,6 3,74 3,85 2,92 2,92 35:65 25,5 22,7 28,2 26,3 3,97 3,63 3,42 3,23 25,5 25,4 28,2 27,3 3,97 4,18 3,42 3,29 Gomez 1987(a) 16,1 16,8 17,8 16,8 Gomez 1987(b) 40:60 37,1 40.4* Gomez 1991 50:50 19,1 19,9 20,5 21,4 2,97 2,93 3,15 3,2 40:60 25,1 25,6 34,1 35,9 3,07 2,91 3,01 2,99 Gomez 1988(a) 40:60 38,7 40.4* Harris 1983 22,8 24,3 24,7 26* 3,55 3,66 Huber 1986 (a) 19 19,9 22,6 23,5 Kellems 1987 (a) 35,6 38,9 36,1 38,2 33,3 34,7 Kellems 1990 21,3 21,3 27,5 28,8 3,73 3,68 Kim 1992 20,2 20,4 31,9 30,4 3,56 3.41* 3,29 3.09* Marcus 1986 29 30,7 3,64 3,77 Sievert 1993 48:52 24,2 24,7 32,6 35,8 3,1 3,09 2,94 2,96 Sievert 1993 50:50 22,9 23,2 30,6 30,5 3,51 3.46* 3,21 3,18 Van Horn 1984 35:65 22,7 23,5 24,2 25,3 3,46 3,3 2,93 2,9 Wallentine 1986 32,5 36.4* 31,4 30,1 Ortalama 22 22,8 30 31 3,5 3,56 3,11 3,08 Bütün deneyler Amaferm kullanılarak yapılmıştır. Yayınlanmış maya araştırmaları Kilmer 1993 - Maya Araştırması Kaba Yem: KM alımı KM alımı %3.5 FCM %3.5 FCM Yağ % Yağ % Protein % Protein % Kesif Yem Kontrol Uygulama Kontrol Uygulama Kontrol Uygulama Kontrol Uygulama Referans Arambel 1990 50:50 21,90 21,80 36,30 35,50 3,33 3,37 2,97 2,94 Bernard 1992 42:58 22,30 22,20 29,10 31,80 3,75 3,59 3,00 2,91 Erasmus 1992 35:65 21,80 23,20 17,90 19,10 3,19 3,19 4,41 3,38 Erdman 1989 40:60 19,60 19,00 25,10 24,30 3,42 3,46 3,44 3,50 Gomez 16,10 17,00 17,80 15,80 Harris 1992 50:50 22,00 22,90 24,90 25,60 3,43 3,38 3,12 3,03 Harris 1992 35,90 36,80 3,16 3,28 2,87 2.93* Harris 1988 20,90 21,40 26,60 27.6* 3,36 3.57* 3,05 2.97** Harris 1990 26,80 25,90 29,90 31,40 3,27 3.41** 3,10 3.15** Hoyos 1987 30,90 32.8*** Quinonez 1988 50:50 22,80 22,60 30,00 30,00 3,26 3,35 Smith 1993 50:50 26,00 24,80 21,90 22,70 3,53 3,27 3,22 3,03 Williams 1991 50:50 16,90 17,70 21,40 20,90 3,61 3,58 3,50 3,29 40:60 17,60 19,20 20,40 23.6* 3,32 3,46 3,35 3,48 Wholt 1991 50:50 27,90 29,00 3,96 3,91 3,23 3,12 Ortalama 21,20 21,50 26,40 *** maya ve AO * P>.05 ** P>.03 *** P>.01 **** Deneyde hem maya hem Aspergillus test edilmiştir (a) Fiili süt verimi 27,10 3,43 3,45 3,27 3,14 8 Araştırmaların Özeti Kilmer'in maya ve Aspergillus oryzae'yi karşılaştıran araştırmasının özeti (bütün deneylerde Amaferm kullanılmıştır). KM alımı Kontrol KM alımı Uygulama %3.5 FCM %3.5 FCM Yağ % Uygulama Kontrol Kontrol Yağ % Ortalama Protein % Protein % Kontrol Uygulama 22 Apergillus deneyinin ortalam. 21,80 22,80 30,00 31,00 3,48 3,56 3,11 3,08 15 Maya deneyinin ortalaması 21,20 21,50 26,40 27,10 3,43 3,45 3,27 3,14 Araştırmaların Sonuçları Arasındaki Ortalama Fark Ortalama Fark AO deneyleri 15 Maya deneyi KM alımı 1,00 0,30 %3.5 FCM 1,00 0,70 Yağ % 0,08 0,02 Protein % -0,03 -0,13 Bibliyografya: Durand-Chauheyras, F., G. Fonty, G. Bertin, 1997, “The use of live yeasts as microbial feed additives for ruminants: effects on rumeen microflora and fermentation and on animal performance”. Bulletin des GTV Aralık 1997 no. 5, B, 576, sayfa 35 – 52 Stone: 1998, “Yeast Products in the Feed Industry” BioZyme Inc. “Araştırma Özeti” Günümüzde hayvan diyetlerinde kullanılmakta olan en azından üç adet farklı Saccharomyces cerevisiae türü mevcuttur. Bunlar, CNCM I-1077, NDYD Sc 47 ve CBS 493.94’tür. Bu mikroorganizmaların birbirinden ayrılmasına dair temel kriterler, bu suşların orijinal sınai uygulama alanına (biracılık, fırıncılık, şarapçılık, vs.), biyokimyasal ve moleküler karakteristiklerine, yaşayabilme potansiyeli olan hücre yoğunluğuna (üretim/işleme tekniklerine bağlı olarak 1010 canlı hücre/g’a kadar çıkabilir) ve çoğalma vasatının preparata dahil olup olmamasına dayanmaktadır. Bu organizmalardan her biri hayvanda farklı sonuçlar ortaya koyar.
Benzer belgeler
MAYA KÜLTÜRÜ
Gerçek maya kültürleri, maya ve fermentasyon esnasında mayanın ürettiği metabolik yan
ürünleri içeren kompleks fermente mamullerdir. Maya kültürleri, canlı veya yaşayabilir maya
hücresi kaynağı ola...