Dergi Sayı No: 20 - Yıldız Teknik Üniversitesi Vakfı
Transkript
Dergi Sayı No: 20 - Yıldız Teknik Üniversitesi Vakfı
YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ YAŞAM VE KÜLTÜR DERGİSİ SAYI 20 / 2016 YTÜ’ye Yıldız Yağdı! 2015’in Yıldızları Ödüllerini aldı Yıldız’ın Yerli Formula Aracı Görücüye Çıktı Limitleri Zorlayan Süper Bilgisayar Endüstrinin Hizmetinde Hayatınıza Huzur ve Güven Katmak İçin Varız. 2010 AVRUPA KÜLTÜR BAŞKENTİ DAVUTPAŞA KONGRE VE KÜLTÜR MERKEZİ YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ DAVUTPAŞA KONGRE VE KÜLTÜR MERKEZİ ulusal ve uluslararası kongre, konferans, seminer organizasyonlarına, kültürel ve sanatsal etkinliklere, canlı ve bant yayın programlarına ev sahipliği yapmaktadır. ,JǵJMJL"EFU4BMPO ,JǵJMJL"EFU4BMPO ,JǵJMJL5PQMBOU4BMPOV 'VBZF"MBO ,VMJTWF5PQMBOU0EBMBS 4BOBUÎ0EBMBS 3FTUPSBOWF5FSBT ,BQBMWF"ÎL0UPQBSL Doğru yerdesiniz 1000 KİŞİLİK SALON ÖZELLİKLERİ ,JǵJMJL4BMPO 5JZBUSP,POHSFWF,POTFS4BIOFTJ 4PO5FLOPMPKJ4FT4JTUFNJ 4JNàMUFOF4JTUFNJWF"EFU,VMBLML "EFU:BLB.JLSPGPOV "EFU5FMTJ[5FMFGPO "EFU%FMFHF.JLSPGPOV 150 KİŞİLİK SALON ÖZELLİKLERİ ,JǵJMJL4BMPO "NöƵFLMJOEF%à[FOJ 4FTWF#BSLPWJ[ZPO4JTUFNJ 40 KİŞİLİK SALON ÖZELLİKLERİ ,JǵJMJL5PQMBOU4BMPOV 4FTWF#BSLPWJ[ZPO4JTUFNJ DAVUTPAŞA KONGRE VE KÜLTÜR MERKEZİ, YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ DAVUTPAŞA KAMPÜSÜ’nde bulunmaktadır. Kongre merkezimize toplu taşıma ile ulaşım metro ve otobüs ile mümkündür. Tel::0212238334000 Fax::0212238334008 Mail::[email protected] YTÜ’ye Yıldız Yağdı! 2015’in Yıldızları Ödüllerini aldı içindekiler Sayı: 20/ 2016 [email protected] Yıldız Teknik Üniversitesi Adına İmtiyaz Sahibi Prof. Dr. İsmail YÜKSEK Rektör Yayın Direktörü Doç. Dr. Zehra YUMURTACI YTÜ İletişim Koordinatörü Genel Yayın Yönetmeni Cihat DEMİR Rektör Danışmanı Yazı İşleri Sorumlusu Uzm. S. Gürkan TUZLU 6 Yildiz Teknik Üniversitesi ve Bursa Teknik Üniversitesi Güçlerini Birleştirdi 7 Enerji Verimliliği Paneli Gerçekleşti 8 Enerji Teknolojileri “Ices 2015”te Masaya Yatırıldı 10 Bugünün Türkiye’sinden Uluslararası Göçmen Dayanışma Günü Üzerine Düşünmek ya da Göçün İnsani Yüzü 12 Savunma Sanayii’nin “Yıldız”ı Parladı 14 High Performance Computing 2015 Zirvesi 16 Türkiye’nin En Hizli Süper Bilgisayarı Teknopark’ta Hizmete Girdi 18 Yıldız, Başarılı Öğrencileri Ödüllendirdi 20 Ulusal Hidrojen Teknolojileri Kongresi 23 YTÜ’ye Yıldız Yağdı! 2015’İn Yıldızları Ödüllerini Aldı 30 Plastiğin 5 Bin Yıllık Serüvenine Bilimsel Bakış: Ulusal Plastik Teknolojileri Sempozyumu 32 Atatürk, YTÜ’de Saygıyla Anıldı 34 Harbiye Askeri Müzesi Yıldızlıları Bekliyor 38 Yıldızlı Ögrenciler İnsan Kaynakları Zirvesi’ne Akın Etti 39 Soğuk Savaş Sonrası Rusya’nın İddialı Dış Politikaları ve Bölgesel Güvenliği Etkileri Konferansı 40 Türkiye’de Şehircilik ve Yıldız’da Şehir ve Bölge Planlama Deneyimi 42 Borsada İstatistik Para Kazanmada Önemli Bir Araç 44 YTÜ ve Beşiktaş İnsan Hakları Kurulu’ndan İnsan Hakları Haftası İçin Ortak Panel 46 Yıldız’ın Yerli Formula Aracı Görücüye Çıktı 48 Yerli Formula Aracı Ulusal Medyanın Gündeminde! Baskı ve Cilt Mega Basım Yayın San. ve Tic. A.Ş Cihangir Mah. Güvercin Cad. No:3/1 Baha İş Merkezi A Blok Kat:2 34310 Haramidere/ İstanbul Tel: 0212 41217 00 Sertifika No: 12026 49 Rüzgar Enerjisi Kulübü World Sustainable Energy Forum’ da Yıldız’ı Temsil Etti 50 Ae2 Project Avrupa’dan Sonra Türkiye’de de En Güvenli Prototip Araç Oldu Bu derginin içeriği Yıldız Teknik Üniversitesi İletişim Koordinatörlüğü tarafından hazırlanır. Ücretsiz dağıtılır. Para ile satılamaz. Yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarına aittir. Reklamların sorumluluğu ise reklam verene aittir. Dergide yayınlanan yazı ve resimler kaynak gösterilmek sureti ile kullanılabilir. 52 Yıldızlı Başarı Haberleri 55 Geleceğin Girişimcileri Yıldız Teknik Üniversitesi’nde Buluştu 56 Tarihi Yarımada’nın Bilimsel Hafızası Yıldız’da Toplanacak Yazı İşleri Uzm. Dr. Neşe ATACI Uzm. Dr. Habibe AKÇAY Uzm. Nagehan Bilge OK Merve KARATAŞ Hasret Gülşen KURULAY Görsel Yönetmen Mehtap KUL Fotoğraf Sabri BAKIŞ Tuncay ATEŞ İsa CANGİR Kapak Fotoğrafı Mehtap KUL Kültür Sanat Sayfası Hasret Gülşen KURULAY Sinema Sayfası Beyza GÜLSEZER Siyami KUTLU Şiir Sayfası Melike KILIÇ İletişim - Koordinasyon Seyma OKUYUCU Gamze PINARBAŞI Harun AKDAĞ Teknik Ekip Uğur MERCAN Vedat ÇOLAK Mustafa YILGIN Rasim ABİŞ Volkan AZMAN 14 88 18 46 74 83 Yıldız’ın Yerli Formula Aracı Görücüye Çıktı Limitleri Zorlayan Süper Bilgisayar Endüstrinin Hizmetinde 22 Uluslararası Triboloji Konferansı 58 İlk Baretlerini Takarak İnşaat Mühendisliği’ne Adımlarını Attılar 60 Uluslararası Bulanık Sistemler Sempozyumu’nun Dördüncüsü Yıldız Teknik Üniversitesi’nde Gerçekleştirildi 62 Hem Sahaya Hem Masaya Hakim Fakülte; YTÜ İnşaat Fakültesi 64 Abdülhamit Araştırma Merkezi Yıldız Saray Sohbetleri İle Çalışmalarını Başlattı 68 Metal Eserlerin Konservasyonu YTÜ İstyam’da Konuşuldu 69 Otomotivde Yeni Teknolojiler Sektör Devleriyle Buluştu 70 Cv’lerini Güncelleyen Yıldızlılar Sektöre Göz Kırptı 72 “Öğretmenler Saygı ve Takdirle Anılmalı” 74 Müzik Kulübü TSM Grubundan Öğretmenler Gününe Özel Konser 76 YTÜ’de Öğrenciden Öğrenciye Programlama Dili Eğitimi 77 YTÜ Vakfı Üyelerimizi Tanıyoruz 78 YTÜ’den Öğrenciye “ Ekmek Arası Kariyer” 80 Engelsiz Yaşam İçin Salona Çıktılar 83 YTÜ Basketbol Takımı Çeyrek Finalde! 84 Dijital Dünyanın Liderleri WWW Zirvesi’ndeydi! 36 50 86 Bulmaca 87 “Kentleşme Sürecinde Çocuk İşçiler” Sergisi 88 1911’den İtibaren Fotoğraflarla “Yıldız” 90 Sanat Gündemi 92 Yıldız Sinema 93 Okurdan Şiir 94 Kitap 96 Basında Yıldız 98 İstanbul’un merkezinde bir asırlık üniversite... 6 Her işin esas hedefine kısa ve kestirme yoldan varmak arzu edilmekle beraber, yolun kabul edilebilir; mantıki ve özellikle ilmi olması şarttır. Merhaba, 2015 yılının ilk aylarında dergimizin bu yeni sayısı ile değerli Yıldızlıları ve kamuoyunu sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Dergimizin bu yeni sayısında girişimci, inovatif ve ekonomik değer oluşturma odaklı 4. Nesil üniversite yolculuğunda teknoparkların önemi ve katkısını sizlerle paylaşmak istiyorum. Teknoparklar, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’nin de en önemli gündem maddelerinden biridir. Özellikle devletimizin 2023 vizyonuna ulaşma sürecinde bilimi, Ar-Ge faaliyetlerini ve teknolojiyi yönetme sürecinde endüstriye ve üniversitelere yeniden bir misyon katan ekonomik faaliyet alanlarıdır. Teknoparkların Türkiye’deki gelişim sürecini değerlendirirsek şu andaki sayısal anlamda Türkiye çapına yayılmasıyla fiziksel büyümesini tamamlamaktadır. Bununla birlikte, yakın bir gelecekte şirketlerin araştırma ve teknoloji tabanlı büyüme stratejilerine de önemli katkılar sağlayacağını öngörüyoruz. Hiç kuşkusuzdur ki, Türkiye’nin büyüyen ve gelişen ekonomisini teknoloji eksenli bir kalkınma perspektifi ile desteklemek, katma değeri yüksek yeni ekonomik alanlara yönelmek, yüksek ve dijital teknolojiyi üretimin her alanına yaygınlaştırarak şirketlerimizin teknoloji tabanlı büyümesini sağlamakta Teknoparkların önemli rol oynayacağı düşüncesindeyim. Esas itibariyle, bu süreçte en etkin aktörün Bilim ve Teknoloji Bakanlığı ve TÜBİTAK aracılığıyla hükümetimizin yani devletimizin olduğunu düşünmekteyiz. İkinci sırada gelen üniversiteler, Teknoparkların kuruluşu ve büyümesi ve Türkiye’nin Ar-Ge potansiyelinin geliştirilmesi aşamalarında çok önemli roller oynamakta ve konuya ilişkin yeni bir akademik ilginin ve gayretin oluştuğunu görmekteyiz. Bu konuda performansını tam olarak ortaya koyamayan şimdilik iş dünyası olduğunu gözlemlemekteyiz. Araştırma ve geliştirme geleneğinin zayıf olduğu, teknolojinin genelde ithal edildiği endüstrimizi yeniden Ar-Ge’ye yönlendirmek konusunda devletin sağladığı birçok ekonomik teşviklerin ve muafiyetlerin olmasına rağmen Batıdaki sermaye hareketi ile mukayese ettiğimizde iş dünyasının Ar-Ge’ye olan ilgisinin ve kaynak kullanımının istenilen seviyede olmadığını görmekteyiz. Türkiye’nin ekonomik kalkınması açısından Teknoparkların şu ana kadarki en önemli rolü sanayici, akademisyen, araştırmacı ve hatta öğrencilerin Ar-Ge ve inovasyon üretim sürecine yaptığı katkı, sağladığı ekonomik avantajlar, bilim desteği ve hatta nitelikli insan gücü potansiyelidir. Türkiye’nin her şeyden önce orta düzeydeki milli gelir sarmalından çıkarak daha yüksek milli gelir noktasına ulaşmasında şu ana kadar yaptığı katkının yanı sıra bundan sonra sayıları artan Teknoparklar ve şirketleriyle daha büyük bir ekonomik çıktı sağlayacağı gözlemlenmektedir. Teknoparkların Türkiye’deki konvansiyonel misyonunun Ar-Ge şirketlerine ev sahipliği yapması ve inovasyona ve teknoloji transferine ev sahipliği yapmasının ötesine geçerek yakın bir zamanda bilimin teknolojiye, teknolojinin ürüne dönüştüğü ve ticarileştiği ve markalaştığı platformlar olarak ekonomiye ve kalkınmaya büyük ivme sağlayacaktır. Ayrıca, Teknoparklar yeni ekonomik düzenin ortaya koymuş olduğu yeni işgücü piyasalarının yani “creative economy” talep ettiği nitelikli insan gücü istihdamının sağlanması açısından da önemli bir rol üstlenmektedir. Başka bir deyişle, teknoparklar gerek bölgesel kalkınmaya gerekse üniversite mezunu nitelikli insan gücüne istihdam sağlayan yeni iş alanları olarak ortaya çıkmaktadır. Dergimizin bu yeni sayısında emeği geçen tüm çalışanlara teşekkür eder, değerli akademik ve idari personelimizi saygıyla selamlar ve sevgili öğrencilerimizi gözlerinden öperim. Prof. Dr. İsmail YÜKSEK Rektör HABER YILDIZ TEKNIK ÜNIVERSITESI VE BURSA TEKNIK ÜNIVERSITESI GÜÇLERİNİ BİRLEŞTİRDİ Bursa Teknik Üniversitesi ve Yıldız Teknik Üniversitesi, eğitimde iş birliği anlaşması yaptı. B ursa Teknik Üniversitesi Yıldırım Kampüsü’nde törenle iş birliği protokolü imzalandı. Yapılan anlaşmaya göre, iki üniversite bilgi, eğitim teknolojileri, öğretim görevlileri ve daha bir çok alanda birbirlerine destek verecek. Bursa Teknik Üniversitesi Rektörü Arif Karademir, “Genç ve dinamik bir üniversiteyiz. Pek çok alanda emin ve hızlı adımlarla ilerlerken, eğitim kalitemizi de sürekli artırıyoruz. Bu süreçte en büyük ihtiyacımız ise tecrübe oluyor. 105 yıllık bir geçmişi olan Yıldız Teknik Üniversitesi ile imzalayacağımız anlaşma sayesinde her alanda bilgi ve tecrübe paylaşımında bulunacağız” dedi. Türkiye’deki üniversitelerin bu tarz iş birlikleri ile kendilerini her alanda geliştirebileceğine işaret 8 eden Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü İsmail Yüksek, “105 yıllık teknik üniversite olarak sanayi ile iş birliklerimiz ve teknolojilerimiz oldukça iyi durumda. Yaptığımız görüşmelerde bu sahip olduğumuz imkanları Bursa Teknik Üniversitesi ile paylaşma kararı aldık. Genç ve dinamik bir yapıya sahip Bursa Teknik Üniversitesi öğrenci sayısının az olmasını büyük bir avantaj haline getirerek eğitim kalitesini yükseltme imkanı buluyor. Bu iş birliğinin iki üniversitenin kaliteli eğitim vermesini sağlayacağına inanıyoruz” dedi. 21-27 aralık verİmlİlİk haftası ENERJİ VERİMLİLİĞİ Y PANELİ GERÇEKLEŞTİ ıldız Teknik Üniversitesi ( YTÜ) Makine Teknolojileri Kulübü (MAKTEK) tarafından, YTÜ Rektörlüğü, İSKAV ve İSKİD desteğiyle düzenlenen Enerji Verimliliği Paneli, YTÜ Beşiktaş Kampüsü Oditoryum ve Sergi Salonu’nda düzenlendi. İklimlendirme ve enerji sektörünün önde gelen firmalarını öğrencilerle buluşturan etkinliğin açılışında konuşan YTÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Faruk Yiğit, sektörün önemli temsilcileri ile öğrencileri bir araya getiren böyle bir etkinliği gerçekleştirdiği için MAKTEK öğrencilerine teşekkür etti. Yiğit, Yıldızlı öğrencilerin üzerinde çalıştıkları tüm projeleri, organizasyonları en başarılı şekilde gerçekleştirdiklerini dile getirdi. Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencilerinin sadece dersteki başarı ve gayretlerin başarıyı getirmeye yetmeyeceğinin farkında olduğunu aktaran Prof. Dr. Yiğit, “Artık sadece derse girerek, öğrenci öğretim üyesi ilişkisiyle 21. Yüzyılın mühendisi olmak mümkün değil. Burada bir paradigma değişikliği yapmamız gerekiyor. Derslerde verilemeyecek konuların bu tarz faaliyetlerle öğrenilmesi alınması gerekiyor. Bu faaliyetler sadece bizim akademik bilgilerimizi artırmakla kalmıyor, aynı zamanda bize iyi bir ekip çalışması nasıl olur onu gösteriyor.” İfadelerini kulandı. YTÜ Makine Teknolojileri Kulübü tarafından bu sene 8.’si düzenlenen Enerji Verimliliği Paneli, ulusal kalkınma ve küresel rekabet edilebilirlik düzeyinin arttırılmasına katkı sağlamak, inovasyon ve AR-GE kültürüne sahip nesiller yetiştirmek vizyonu oluşturmak amacını taşıyor. Panelde, sektörün ileri gelen firmalarından çağrılan konuşmacılar ile ‘İklimlendirme Sektörü ve Hedefleri’, ‘Üniversite-Sanayi İşbirliği’, ‘Enerji Verimliliği’, ‘Dünyada Sektörün Durumu ve Türkiye’ nin Dünyadaki Yeri’, ‘Sektörün Öğrencilerden Bekledikleri ve Fırsatlar’ konu başlıklarında sunumlar yaptı. ENERJİ VERİMLİLİĞİNE DAİR ÜRÜNLER SERGİLENDİ Etkinlik boyunca ayrıca, sergi alanında ısıtma, soğutma, havalandırma tesisat ve yalıtım sanayi ürünleri öğrencilerin ilgisine sunuldu. Öğrenciler çok sayıda firmanın üretip satışa sunduğu ürünleri dikkatle incelerken, firma yetkilileriyle birebir görüşme imkanı da buldu. 9 Etkİnlİk ENERJİ TEKNOLOJİLERİ “ICES 2015”TE MASAYA YATIRILDI Yıldız Teknik Üniversitesi Tarafından Düzenlenen International Conference On Energy Systems 2015’de (Ices 2015) Dünyanın Önemli Üniversitelerinden Enerji Alanında Çalışma Yapmış Akademisyenler Bir Araya Geldi. Etkinlikte Enerji Teknolojilerinin Geldiği Son Nokta ve Uluslararası Çapta İzlenmesi Gereken Polititikalar Değerlendirildi. Y ıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Makine Fakültesi tarafından, YTÜ E-Dergilerinden Journal of Thermal Engineering’in katkıları ve YTÜ Teknopark firmalarında GEOMES Mühendislik Hizmetleri desteğiyle düzenlenen, International Conference On Energy Systems 2015 (ICES 2015 - Uluslararası Enerji 10 Sistemleri Konferansı) dünyanın çeşitli üniversitelerinden dünyaca ünlü akademisyenleri bir araya getirirdi. Uluslararası konferansta enerji alanında çalışma yapan akademisyenler, enerji sistemleri, enerji verimliliği ve enerji teknolojilerinin son geldiği noktayı masaya yatırdı. YTÜ Beşiktaş Kampüsü Oditoryum’da gerçekleştirilen konferansın açılışında konuşan YTÜ Rektör Yardımcısı ve Makine Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Faruk Yiğit, teknolojideki ani değişimlerin ve dünyanın hızlı değişimi enerji sistemlerinde ülkelerin arasındaki ortaklıkların gerekliliği üzerine uluslararası projelerin ortaya çıkmasına sebep olduğunu aktardı. ICES 2015 için farklı ülkelerden gelen araştırmacıların işbirliği içinde yararlı çözüm yolları ve Türkiye’nin kollektif gelişimine katkı sağlayacağına inandığını dile getirdi. Konferans başkanı ve YTÜ Makine Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Zehra Yumurtacı ise, enerji sistemlerindeki gelişmelerin mevcut ve gelecekteki sorunların çözümü için önemli anahtarlardan birisi olduğunu belirtti. ICES 2015’in enerji sistemleri üzerine gerçekleştirilen multidisipliner uluslararası bir konferans olduğunun altını çizen Yumurtacı, konferansın enerjinin dağıtımı, enerji ile bağlantılı alanlardaki yeni gelişmeler, enerji arzının güvenliği gibi konularda önemli birikimler sağlayacağını aktardı. Konferansa, Missouri University of Science & Technology’den Prof. Dr. Ümit Köylü, King Fahd University Of Petroleum and Minerals’den Prof. Dr. Bekir Sami Yılbaşı, University of Ontario Institute of Technology’den Prof. Dr. İbrahim Dinçer, İstanbul Teknik Ünivertitesi’nden Prof. Dr. Mete Şen, University de Lyon’dan Prof. Dr. Hamadiche Mahmoud, Univercity of Delavare’den Prof. Dr.Bingqing Wei, Üniversity of Ruse’den Prof. Dr. Tzvetelin Georgiev, V.N Karazin Kharkov National University’den Prof. Dr. Natallya Kizilova, National Defence University Of Malaysia’dan Prof. Dr. Muhd Zu Azhan Yahya’nın da aralarında bulunduğu dünyaca ünlü akademisyenler davetli konuşmacı olarak katıldı. Etkinlikte ayrıca enerji, enerji teknolojileri, enerji verimliliği konularında 300’ün üzerinde sözlü ve poster sunum yapıldı. 11 18 ARALIK DÜNYA GÖÇMENLER GÜNÜ Prof. Dr. Nurşin Ateşoğlu Güney YTÜ Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Bugünün Türkiye’sinden Uluslararası Göçmen Dayanışma Günü Üzerine 1 DÜŞÜNMEK YA DA GÖÇÜN İNSANI YÜZÜ 8 Aralık, 1990 senesinde BM Genel Kurulu’nun Uluslararası Göçmen İşçiler ve Ailelerinin Haklarını Koruma Konvansiyonu’nu imzaladığı gündür. Ancak 1997’den beri bu tarih, uluslararası kamuoyunun dünya çapında göçmen haklarını tanıdığı gün olarak bilinmekte ve Uluslararası Göçmen Dayanışma Günü olarak kutlanmaktadır. İçinden geçtiğimiz günler, göç ve göçmen meselesinin Türkiye için taşıdığı anlamı 18 Aralık vesilesiyle tekrar düşünmemizi gerektiriyor. Dünya’nın en önemli göç rotalarından biri üzerinde yer alan Türkiye için göçmen meselesi yeni bir olgu değil. Konu Ankara için kimi zaman ulus inşa sürecinin kimi zaman da uluslararası normlara uyum süreçlerinin parçası olarak önem taşımıştır. Uluslararası alanda ise 1930’lardan 1980’lerin sonuna kadar göç/göçmen meselesi söz konusu olduğunda Türkiye göç veren bir ülke olarak algılanmıştı. Her ne kadar bu süre zarfında Türkiye göçün olumlu ayağını (yani göçün ulusal gücü artırıcı ya da destekleyici bir unsur olduğu hususunu) vurgulamaya çalışsa da göç-veren ülkelere yönelik eleştirilerden kendini muaf tutamamıştır. Bu süreçte 12 Türkiye’nin zorlandığı hususlardan birisi de ulusal göç politikaları ile uluslararası göç politikalarını göç veren bir ülke olarak nasıl uyumlandıracağı meselesiydi. Ancak Soğuk Savaş sonrasında yaşanan çeşitli gelişmeler göç meselesi açısından Türkiye’nin konumunu değiştirdi. 1990’lardan itibaren Türkiye, göç veren bir ülkeden göçmenlerin kaldığı ya da başka ülkelere transit geçtiği bir ülke haline geldi. Göç veren ülke konumundan göç alan ülke konumuna geçiş ve Türkiye’nin çevresindeki alanda yaşanan dönüşümlerin hızlı ve radikal olması Türkiye’yi J.M. Hollifield’in makalesinde yer verdiği Yükselen Göç Ülkeleri (The Emerging Migration State) tanımlamasına da yaklaştırdı (JM Hollifield, IMR, 38/3, 2004). 1990’lardan itibaren Türkiye’nin konumunun değişmesine neden olan ve 2000’lerin ilk 15 yılında hız kazanan gelişmeler göçün hem olumlu hem de olumsuz imajını güçlendirmeye olanak sağlıyordu. Bir yandan küreselleşme ile beraber hız kazanan siyasi ve ekonomik liberalleşme, Ankara’nın yabancı yatırıma olan ihtiyacının artması Türkiye’yi göçmenler açısından bir olanak merkezi haline getirmekteydi. Öte yandan eski Sovyet coğrafyasında ve Orta Doğu’da yaşanan siyasi çalkantılar sonucu zorunlu olarak veya daha iyi bir yaşam adına ülkelerini terk etmek zorunda kalanlar için Türkiye bir durak ya da geçiş hattı haline geliyordu. 2000’li yıllar göç ve göçmen meselesi ile karşı karşıya kalan Ankara için önemli bir dönemdi çünkü komşu alanlarda art arda yaşanan krizler (2003 Irak, 2011 Afganistan, 2011-2016 Yemen ve hala ciddi bir biçimde devam eden iç savaş nedeniyle ağırlaşan 2011-2016 Suriye krizleri) Türkiye’nin göç alan ülke konumunu pekiştirmekle kalmadı, aynı zamanda göçün insani boyutunu da gözler önüne serdi. Hollifield’in makalesine geri dönecek olursak, yükselen göç ülkeleri iki farklı göç politikasına yönelebilirler. İlki bugün AB üyesi Yunanistan, Slovenya, Macaristan gibi göç alan ülkelerin uyguladığı ülkeye yönelik göçü durdurmaya veya sınırlamaya yönelik her türlü aracın kullanılmasına yönelik stratejidir. Gerçekten de bugün AB ülkeleri göçü önlemek için ellerinde ne varsa kullanıyorlar; duvar örüyorlar, dikenli tellerle sınırları çeviriyorlar, denizlerde AB’nin göçü sınırlandırıcı ortak güvenlik düzenlemelerini uyguluyorlar. Bu stratejinin mevcut krizler karşısında ne kadar yeterli olduğu tartışma konusu olabilir, ancak kamuoyunu ve bu politikayı benimsemeyen ülkeleri bile rahatsız eden boyutu göçün insani unsurlarını göz ardı etmesidir. Hatta bu bağlamda yaşanan kimi krizler, Akdeniz’de yaşanan farklı trajedilerde gördüğümüz üzere, Avrupa ülkelerinin kendi kamuoylarını da rahatsız etmektedir. Hollifield’in andığı ikinci stratejide ise göç alan ülke göçün kendisine getirebileceği artı değerin altını çizerek açık kapı ya da açık kapı politikasına yakın siyasalar benimser. Soğuk Savaş sonrası dönemde Ankara göç politikalarını bu ikinci yönelim doğrultusunda düzenlemeye çalışmıştır. Ankara ayrıca göç/ göçmenlerden elde edilebilecek artı değeri sadece sosyal ve ekonomik alanla kısıtlamayarak dış politikasında kimi zaman ön plana çıkarttığı etik/normatif yönelimin de bir parçası haline getirmiştir. Bu durum uluslararası göç meselesinin gündemde olduğu kurum ve alanlarda Ankara’nın gündem belirleme gücünü de artırabilir. Bu son beklentinin izini Türkiye-AB ilişkilerinde yeniden ortaya çıkan ivmede de görebiliriz. AB ve Türkiye’nin göç politikalarını nasıl uyumlaştıracakları ve bu süreçte ortaya çıkabilecek güçlük ve fırsatlar daha uzun bir değerlendirmenin konusudur. Ancak belirtilmesi gereken husus, AB üyesi ülkelerin ve AB’nin göçün kendisine ve göçü sınırlandırma politikalarına odaklanırken, Ankara’nın göçü meydana getiren olumsuz koşulların iyileştirilmesine odaklı kapsamlı bir göç politikası geliştirmeyi arzu ediyor olmasıdır. Şurası bir gerçek ki, sınırlarımızın hemen ötesinde yaşanan Irak ve Suriye’deki iç karışıklık ve terör sorunu devam ettiği sürece bölge insanlarının daha iyi ve güvenli bir yaşama duydukları istek ve ihtiyaç azalmayacak. Ne kadar caydırılırsa caydırılsın insanlar daha iyi bir yaşam adına, bazen de sadece yaşamak adına sınırları aşmaya çalışacaklar. Uluslararası göç de bu noktada olumlu ve gelişmeyi artırıcı bir unsur olarak algılanmaktan ziyade trajedilerle beraber anılmaya devam edecek. Bu nedenle göçün caydırılmasından ziyade Ankara’nın üzerinde durduğu gibi insani yönünü görmezden gelmeyen bir bakış açısıyla değerlendirilmesi ve kamuoyuna bu şekilde yansıtılması önem taşıyor. Üniversitemiz dergisi Yıldızlar’ın, 18 Aralık Uluslararası Göçmen Dayanışma günü vesilesiyle bu konuya dikkat çekmiş olması, üniversite ve eğitim kurumlarının bu konuda üstlenebilecekleri önemli rolü bize tekrar hatırlatmıştır. 13 Etkİnlİk “SAVUNMA SANAYİİ”NİN “YILDIZ”I PARLADI Yıldız Teknik Üniversitesi’nde (YTÜ) Düzenlenen “Savunma Sanayi Günleri”nde, Ulusal Savunma Sanayiinde Dışa Bağımlılığın Azaltılması, Yerli Savunma Sanayii Sektörünün Önemli Aktörleri Öğrenci ve Akademisyenlerle Buluştu. Nasa’da Çalışan Türk Astrofizikçi Dr. Umut Yıldız’da Etkinlik Kapsamında Öğrencilerle Bir Araya Geldi, Tecrübelerini Paylaştı. Y TÜ Makine Teknolojileri Kulübü (MAKTEK) tarafından, Makine Fakültesi Dekanlığı, Makine Teknolojileri Kulübü İşbirliği ve Savunma Sanayii Müsteşarlığı, High Tech Port desteği ile düzenlenen Savunma Sanayii Günleri’nin 6.’sı, Davutpaşa Kampüsü Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. “MAZLUMUN YANINDA OLDUĞU İÇİN TÜRKİYE’NİN DÜŞMANI ÇOK” Etkinliğin açılışında konuşan Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü 14 Prof. Dr. İsmail Yüksek, savunma sanayii deyince insanların biraz durakladığını ve tereddüt ettiğini ancak günümüz dünyasında ülkelerin kendilerini savunacak, koruyacak bir sisteme sahip olmaları gerektiğini aktardı. Dünyadaki kaynakların tüm insanlığa yetebileceğini, tüm insanlığın rahat ve huzur içinde yaşayabileceğini vurgulayan Rektör Yüksek, günümüzde malesef kimi ülkelerin kendi halkını daha iyi yaşatabilmek uğruna başka ülkeleri sömürmek ve saldırı amacıyla silahlar üretmekte olduğunu dile getirdi. “Gönül isterdi ki kaynaklarımız silahlar için harcanmasın.” diyen Rektör Yüksek, Türkiye’nin tarih boyunca hep mağdurun, mazlumun yanında durduğunu bunun için de birçok ülke tarafından sevilmeyen ülke konumunda olduğunu vurguladı. Yüksek, “Haklının yanında olursanız, sürekli günümüzde milyarlarca insanın kullandığı internet teknolojisinin de Amerikan ordusunun iletişiminde kullanılan bir teknoloji olarak ortaya çıktığının altını çizdi. SAVUNMA SANAYİNİN DEVLERİ SSG’DE BULUŞTU saldırılara maruz kalırsınız.” ifadelerini kullandı. Türkiye’nin Kıbrıs Barış Harekâtını başlattığı dönemlerde yerli savunma sanayinin öneminin net bir şekilde ortaya çıktığını aktaran Rektör Yüksek, o dönemde harekata karşı olan ülkelerin Türkiye’ye uçak lastiği bile vermediğini ve engellemeye çalıştıklarını aktardı. “UZUN MENZİLLİ FÜZEYİ TÜRKİYE ÜRETİR” Savunma sanayi teknolojisinde milliliğin önemini “Teknoloji başkasının olursa, sürekli onun kontrolünde olursunuz” diye özetleyen Rektör Yüksek, Çin tarafından kazanılan uzun menzilli füze sisteminin ihalesinin iptal edilmesi ve füzenin yerli kaynaklarla yapılacağının açıklanmasını değerlendirdi. Türkiye’nin füze sistemini yapabilecek kapasiteye sahip olduğunu aktaran Rektör Yüksek şöyle konuştu: “Bazen kötü komşu insanı mal sahibi yapar”. Bu açıdan bakarsak aslında ihalenin iptal edilmesi iyi oldu diyebiliriz. Çok bağırdılar, çağırdılar, “Tamam biz yapalım Çin’den de almayalım” dedik. Ülke olarak tabii ki yaparız. Yapamayacağımız hiçbir şey yok. Yeter ki isteyelim. Pırıl pırıl gençlerimiz var. İran bunu yapıyor, Pakistan bunu yapıyor biz niye yapamayalım? Ama önemli olan şudur ki; ülke olarak bizim birlik beraberlik içinde olmamız gerekiyor.” Türkiye’nin savunma sanayi noktasında geldiği noktada ürettiği ürünlerin yüzde 60’ını ihraç ettiğini hatırlatan Rektör Yüksek, bunun da sektör açısından önemli olduğunu sözlerine ekledi. YTÜ Makine Teorisi Sistem Dinamiği ve Kontrol Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Rahmi Güçlü, etkinliğin hem öğrenciler, hem akademik kadro açısından hem de sektör temsilcileri açısından verimli geçeceğine inandığını ifade etti. Konuşmasında savunma sanayi sistemlerinin yerlileştirilmesinin önemine değinen Prof. Dr. Rahmi Güçlü, savunma sanayiine yönelik üniversite bünyesinde yaptıkları çalışmalardan bahsetti. High Tech Port Genel Koordinatörü Hakan Kurt da yaptığı konuşmada, milli savunma sanayi sistemlerinin gelişiminden bahsetti. Kurt, yerli savunma sanayi stratejisinin belirlenmesinde 2004 yılında yapılan Savunma Sanayi İcra Komitesi toplantısında alınan hazır alım projelerinin sonlandırılması kararının önemine işaret etti. Dünyada kullanılan pek çok üst düzey teknolojinin savunma sanayi yatırımı olduğuna işaret eden Kurt, Etkinlik kapsamında Roketsan,TEİ,Aselsan, TÜBİTAK MAM, Tübitak BİLGEM gibi önemli firmaların üst düzey yöneticileri “Milli Savunma Sanayimizin Dünya Pazarındaki Konumu ve Hedefleri”, “Elektronik Harp, Haberleşme ve Bilgi Güvenliği”, “Kimyasal, Biyolojik ve Radyolojik Tehditler”, “Siber Güvenlik” ve “ Milli Silah Sistemleri” gibi önemli konularda sunumlar yaptı. Etkinlik kapsamında ayrıca Savunma Sanayi Müsteşar Yardımcısı Celal Sami Tüfekçi de, Elektronik Harp, Haberleşme ve Bilgi Güvenliği konulu panelde öğrencilerle bir araya geldi. NASA’NIN TÜRK ASTROFİZİKÇİSİNDEN “YILDIZ” SELFIE Etkinlik kapsamında NASA’da çalışan 4 bin AR-GE mühendisi arasındaki Türk mühendislerden birisi olan Dr. Umut Yıldız’da katılımcılarla buluştu. Yaptığı bilimsel çalışmalar ve sosyal sorumluluk projeleriyle takdir toplayan Yıldız, “Yıldız Oluşumu, Büyük Veri ve Uzay Robotları” konulu konuşmasıyla NASA’da yaptığı çalışmalar hakkında detaylı bilgi verdi. Yıldız sunumunun ardından katılımcılardan gelen soruları cevapladı. Öğrencilerin yoğun ilgisiyle karşılaşan Umut Yıldız, etkinliğin sonunda katılımcılarla uzun süre sohbet etti. Yıldız, öğrencilerin selfie talebini de cevapsız bırakmadı. 15 Etkİnlİk HIGH PERFORMANCE COMPUTING 2015 ZIRVESI Yıldız Teknik Üniversitesi, Huawei ve SVR tarafından “Beyond The Limits” teması ile gerçekleştirilen “High Performance Computing 2015 Zirvesi”, endüstrinin değerli marka temsilcilerinin de katılımıyla, zengin içerikli konuşma ve paneller eşliğinde gerçekleşti. 16 G rand Tarabya Otel’de gerçekleştirilen zirvede, Yıldız Teknik Üniversitesi Teknoparkı’nda hizmet veren Türkiye’nin en hızlı Süper Bilgisayar Sistemi hakkında, katılımcılara detaylı bilgi verildi. “TÜRKİYE’Yİ HEDEFLERİNE TAŞIYACAK İNOVATİF ÜRÜNLER HIZLI BİLGİSAYAR SİSTEMLERİ İLE MÜMKÜN OLABİLİR” Zirvenin açılışında konuşan Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek, Türkiye’nin 2023 yılında dünyanın ilk 10 ekonomisine girme hedefini hatırlattı. Bu hedefle birlikte, kişi başına düşen milli gelirin 20 bin dolara yükseltilmesi ve ihracat rakamının 500 milyar dolara ulaştırılmasının da yer aldığını aktaran Rektör Yüksek, bu hedeflerin başarılabilmesinin; değeri yüksek ürünler ortaya koymakla mümkün olabileceğini vurguladı. Bunun için öncelikle bilgi birikimi ve yetişmiş insan kaynağına ihtiyaç olduğunu dile getiren Rektör Yüksek, “Türkiye’nin bu alanlarda büyük bir sıçrama yapması gerekiyor. Türkiye’de 200’e yakın Ar-Ge merkezimiz, 60’a yakın teknoparkımız var. Buralarda çalışan Ar-Ge mühendislerimiz var. Türkiye’nin hedeflerine ulaşabilmesi için 300 bin Ar-Ge mühendisine ihtiyacı var. Şu anda ise 110 bin Ar-Ge mühendisimiz var. Bu açığın kısa süre içinde kapatılması gerekiyor” ifadesini kullandı. İkinci önceliğin ise fiziksel altyapının yükseltilmesinden geçtiğini aktaran Rektör Yüksek, bunu başarabilmenin Süper Hızlı Bilgisayar sistemleri ile mümkün olduğunu bildirdi. Yıldız Teknik Üniversitesi’nde kurulan Yüksek Hızlı Bilgisayar sisteminin Türkiye’nin en hızlısı olduğunu aktaran Rektör Yüksek, Türkiye’nin ihtiyacı olan birçok alanda bu sistemin hizmet vereceğini sözlerine ekledi. HPC BİLİŞİMLE KALKINMANIN DA ANAHTARI OLACAK Huawei Türkiye Enterprise Ülke Müdürü Serdar Yokuş şunları söyledi; “Ülkemizin bilişimle kalkınması yolunda son derece önemli bir girişim olan bu sistemde yer alan süper bilgisayar ile birçok farklı sektörde hizmet hızı ve kalitesi önemli oranda artması hedeflenmektedir. Sunucu, depolama ve servis alanlarını da içeren HPC sistemleri ülkenin küresel rekabet gücünü Türkiye’de öncelikli olarak kamu, eğitim ve sanayi sektörleri tarafından kullanılmaktadır. Yıldız Teknik Üniversitesi, SVR Bilgi Teknolojileri ve Huawei Türkiye, geçen yıl Mart ayında Türkiye’nin en büyük yüksek başarımlı hesaplama sisteminin kurulması anlaşmasını imzalamıştık. Süper bilgisayar ile birçok farklı sektörde hizmet hızı ve kalitesi önemli oranda arttı. High-Performance Computing teknolojisi, çoğunlukla endüstriyel inovasyon, ekonomik rekabet gücünün artırılması ve bilimsel gelişim amacıyla kullanılmaktadır. Bunun yanında açık bulut, özel bulut ve hibrit bulut özelinde bulut bilişime ve büyük veriye daha çok odaklanırken, yazılım konusuna yeni bir bakış açısı getiriyor. Huawei bulutla dönüşümde, depolama ve ağ sistemleri özelinde yepyeni standartlara imza atıyor. Süper bilgisayarlar ile hastalıkların tedavisi için geliştirilen ilaçların analizlerinde daha kısa sürelerde sonuç alabilmek mümkün oluyor. Otomobil sanayisinde de yüksek başarımlı bilgisayarlar üzerinde, çarpışma testleri, dayanıklılık simülasyonları yapılarak, araç tasarımında ne tür değişikliklerin yapılması gerektiği saptanabiliyor. Yıldız Teknik Üniversitesi ve SVR Bilgi Teknolojileri, bilimsel araştırmaya ve teknolojik gelişmelere odaklanmaktadır. Bu yatırım ülkede şu ana kadar yapılmış en büyük HPC yatırımlarından biri olma özelliği de taşıyor.” Etkinlik kapsamında Gebze Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Haluk Görgün “Beyond The Limits High Performance Computing”, TÜBİTAK Bilgem Başkan Vekili Doç. Dr. Hacı Ali Mantar “Büyük Veri’de HPC’nin Önemi”, SVR Genel Müdürü Gamze Ebru Cankul “Türkiye’nin En Hızlı HPC Sistemi”, Huawei Kurumsal İş Çözümleri Satış Çözüm Müdürü İbrahim Erturan “Huawei Sınır Ötesi HPC Çözümleri” konulu sunumları gerçekleştirdi. 17 HABER TÜRKİYE’NİN EN HIZLI SÜPER BİLGİSAYARI TEKNOPARK’TA HİZMETE GİRDİ T ürkiye’nin en hızlı süper bilgisayarı, Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) ortaklığı ile YTÜ Teknoparkı içinde faaliyet gösteren SVR Bilgi Teknolojileri şirketi tarafından, 8 milyon dolar yatırımla kuruldu. Saniyede 147 trilyon işlem yapma kapasitesine ve 5 bin 120 çekirdekli son nesil işlemcilere sahip sistem, dünya sıralamasında da ilk 500 bilgisayar listesini zorluyor. Yıldız Teknik Üniversitesi 18 Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek, Yüksek Performanslı Bilgi İşleme sistemlerinin bilimsel çalışmaların geliştirilmesi, ARGE, İnovasyon ve üniversitesanayi işbirliği açısından son derece önemli olduğunu vurguladı. performanslı bilgisayarı hizmete aldı. Tamamlandığında 30 milyon dolara ulaşması beklenen sistem, film ve reklam sektöründen, otomobil sanayiine ve gemi sanayiine, savunma sanayisinden, veri analizine kadar pek çok alanda 7/24 esasına göre hizmet veriyor. YTÜ Teknoparkı’nda Yıldız Teknik Üniversitesi ortaklığı ve tamamen yerli sermaye ile kurulan SVR Bilgi Teknolojileri A.Ş. şirketi, 8 milyon dolara mal olan yüksek YTÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek, üniversite olarak bilimsel çalışmalarda süper bilgisayardan en üst düzeyde yararlandıklarını aktardı. Rektör Yüksek, Gemi ve maliyet açısından çok ciddi tasarruf sağlayacak” ifadelerini kullandı. SİBER SALDIRILARA KARŞI GÜÇLÜ KORUMA Süper bilgisayarın Bulunduğu sistem odası 7 gün 24 saat kamerayla izleniyor. Siber saldırılara karşı son teknolojiyle korunan sistem odası tamamen yedekli çalışıyor. Enerji kesintilerine ve olağanüstü kaos senaryolarına önlem olarak UPS ve 2 kademeli jenaratör ile desteklenen sistem elektrik kesintilerinden etkilenmeden çalışmalarını sürdürüyor. Türkiye’nin ve dünyanın önemli üniversitelerinden mezun mühendislerin çalıştığı SVR Bilgi Teknolojileri A.Ş.’de sistemin siber saldırılardan korunmasını sağlayan ciddi bir güvenlik duvarı önlemi de bulunuyor. TEKNİK ÖZELİLKLER İnşaat ve Denizcilik Fakültesi, Elektrik -Elektronik Mühendisliği, Kimya -Metalurji Fakültesi, FenEdebiyat Fakültelerinin süper bilgisayar teknolojilerinden en çok faydalanan bölümler olduğunu dile getirdi. gücünün artmasının bu tür sistemlere sahip olma ile doğru orantılı olduğunu aktaran Rektör Yüksek, Türkiye’nin hedeflerine ulaşabilecek sıçramayı da bu ve benzeri teknolojilere yerli olarak sahip olmasıyla mümkün olabileceğini dile getirdi. “YERLİ SANAYİNİN GELİŞMESİNDE ÖNEMLİ” SVR Bilgi Teknolojileri A.Ş. Genel Müdürü Gamze Ebru Cankul ise, “Süper bilgisayarın sistemi sayesinde, uçak, gemi, otomobil tasarımı ve bunların her türlü analizlerinden simülasyon ve çarpışma (dayanıklılık, statik, sürtünme, taşıma, güvenlik ) testlerini yapabiliriz. Türkiye’nin önemli projelerinden olan yerli otomobilin tüm üretim ve test süreçleri, süper bilgisayarın oluşturacağı simülasyonla yapılabilir. Bu sayede üretim aşamasına geçilmeden gerçek bir model oluşturulur. Bu bilgisayar ile tam boy bir gemi simülasyonu yaptık. Süper bilgisayar, zaman Türkiye’nin son yıllarda elde ettiği gelişmenin bir sonraki aşamasına geçebilmesinin yüksek katma değerli ürünler üretebilme becerisine bağlı olduğunu aktaran Rektör Yüksek, süper bilgisayar olarak ifade edilen yüksek hesaplamalı bilgi işleme sistemlerinin bu beceriyi sağlayabilecek bir teknolojik altyapıya sahip olma anlamına geldiğini aktardı. Yüksek teknolojili ve katma değerli ürünleri üreten yerli sanayinin gelişmesi, rekabet Saniyede 147.2 Trilyon işlem Performans Değerleri 290 adet YBH sunucusu İşlemci: 2x E5-2660 v2 @ 2.20GHz (10xÇekirdek/Soket) Çekirdek: 5120 Bellek: 8.2 TB Depolama:76 TB SSD Depolama: 280 TB NL-SAS Performans ağı 56Gbps InfiniBand GPGPU Altyapısı 10 adet GPGPU sunucusu CPU: 4x E7-4820 v2 @ 2.00GHz (8 core/socket) RAM: 64 GB GPGPU: 4x Tesla K20X (2688 cores) Toplam GPGPU çekirdek sayısı: 107.520 19 Etkİnlİk YILDIZ, BAŞARILI ÖĞRENCİLERİ ÖDÜLLENDİRDİ Yıldız Teknik Üniversitesi’nden 2014-2015 Akademik Yılında Dereceye Girerek Mezun Olan ve 2015 Yılında En Yüksek Puanla Üniversiteye Yerleşen Öğrenciler Ödüllendirildi. Y TÜ Davutpaşa Kampüsü 2010 Avrupa Kültür Başkenti Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen törene Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Faruk Yiğit, Prof. Dr. Yusuf Ayvaz, Prof. Dr. Mesut Güner, ödül alacak öğrenciler, aileleri ve akademisyenler katıldı. 20 ve dürüstlükle taçlanmadıkça hiçbir anlam ifade etmediğini unutmayın. Göreceksiniz uzun dönemde kazanan hep siz olacaksınız.” “EĞİTİMDE BAŞARI GÖSTERENLER ÖDÜLLENDİRİLMELİ” Törende konuşan Rektör Prof. Dr. İsmail Yüksek, eğitim alanında başarı göstermiş kişilerin ödüllendirilmesinin asla ihmal edilmemesi gerektiğini söyleyerek, “Çünkü eğitilmiş insanların başarıları ve umutları, bilgisizlerin zenginliğinden daha değerlidir.” dedi. Anne ve babalara da seslenen Rektör Yüksek, bir hadis-i şeriften örnek vererek konuşmasına devam etti. Yüksek, “Peygamber efendimiz ‘Evlat kokusu cennet kokusudur’ diye buyurmuştur. Bu gün cennet kokularınızın mutluluğunu paylaşmak için buradasınız. Sağlıklı toplum ve mutlu yarınlar oluşturmak için sahip olduğumuz en değerli varlıklarımız çocuklarımızdır ifadelerini kullandı. Öğrencilere seslenen Rektör Yüksek, başarılarının öğrencilere açılacak kapıların anahtarları olacağını aktardı ve şunları ekledi: “En uzun yolculukların bile küçük bir adımla başladığını hatırlatarak başarılarınızın sizin için bir son değil, yeni bir başlangıç olduğunu unutmayın. Biliyorsunuz iyi ve başarılı bir insan olmak ayrıcalıktır ve çaba ister. Bunun için çalışmaya devam edin ve başarının iyi ahlak Rektör Yüksek’in konuşmasının ardından ödül törenine geçildi. Törende 2015 yılında bölümlerinden dereceyle mezun olan 186 öğrenci sertifika ve plaketlerini alırken, 2015 yılında en yüksek puanla Yıldız Teknik Üniversitesi’ni tercih eden 30 öğrenciye gram altın hediye edildi. Ayrıca, dereceye giren öğrenciler fakülte ve bölümleri tarafından çeşitli hediyelerle ödüllendirildi. 21 KONGRE H2 ULUSAL HİDROJEN TEKNOLOJİLERİ KONGRESİ Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) ve Hidrojen Teknolojileri Derneği tarafından düzenlenen Ulusal Hidrojen Teknolojileri Kongresi 20-23 Aralık 2015 tarihleri arasında Yıldız Teknik Üniversitesi Beşiktaş kampüsü Oditoryum’da gerçekleşti. E tkinliğin açılışında konuşan YTÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek, enerjinin fazla kullanılması sonucunda doğal kaynakların hızla tükendiği, çevrenin kirlendiği ve enerji için yüksek miktarda para ödendiğinin artık bilinen bir gerçek olduğunu söyledi. Rektör Yüksek, “Ekonomik üretimin ana unsuru olan ve hayat kalitemizi iyileştiren enerjinin kullanımından vazgeçemeyeceğimize göre 22 bilim dünyasına ve sektörel kurumlara düşen görev, farklı enerji kaynaklarına ulaşmak ve onların verimli kullanılmasına öncülük etmektedir.” diye konuştu. DÜNYANIN GELECEĞİ ALTERNATİF ENERJİ KAYNAKLARINDA “Sanayileşme ve nüfus artışıyla birlikte fosil yakıtlarına olan talebin Hidrojen Teknolojileri Derneği yönetim kurulu toplantısı yapıldı. artması beraberinde hava kirliliği, iklim değişikliği, küresel ısınma gibi ciddi sorunlar getirmiştir” diyen Rektör Yüksek, “Fosil yakıt rezervlerinin de sınırlı olması ve hızla tükenmesi bilim ve siyaset çevrelerini alternatif enerji kaynakları arayışına yönlendirmiştir. Fosil yakıtlarının yerini alabilecek ve gelecek vaat eden en iyi alternatif olarak hidrojen enerjisi gösterilmektedir.” şeklinde konuştu. enerji kaynaklarından bağımsız olan, kalıcı bir enerji sistemi oluşturabilir.” şeklinde konuştu. Hidrojen Teknolojileri Derneği Başkanı Prof. Dr. İbrahim Dinçer, kısa bir süre önce gerçekleştirilen Paris Konferansında sıcaklık artışının 1,5 derece ile sınırlandırılıp sınırlandırılamayacağının masaya yatırıldığını belirterek, çevre dostu yakıtlara yönelmenin önemine değindi. Ülkelerin doğal kaynaklarına bağlı olarak, dünyadaki yeni enerji kaynaklarının verimli bir şekilde kullanılması ve yeni enerji teknolojilerinin geliştirilmesi yönündeki çalışmalarına hız verdiğini belirten Rektör Yüksek, “Bu gelişmelere dayalı olarak hidrojen enerjisi, fosil yakıtların yerini alabilecek ve geleceğin yakıtı olabilecek en iyi alternatif olarak karşımıza çıkmaktadır. Hidrojen, kendisi gibi bir enerji taşıyıcısı olan elektrikle birlikte bir ülkenin tüm enerji ihtiyacını karşılayabilecek niteliktedir. Hidrojen ve elektrik, Yenilenebilir enerji kaynaklarının süreklilik konusunda bazı problemleri beraberinde taşıdığını aktaran Dinçer, bu sorununun çözümü için enerji depolama teknolojisinde yeni aşamalara ihtiyaç duyulduğunu dile getirdi. GELECEĞİN ENERJİSİ HİDROJEN Kongre Başkanı ve YTÜ Makine Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Zehra Yumurtacı ise, son yapılan çalışmaların, yenilenebilir enerji kaynakları arasında hidrojen enerjisini geleceğin enerjisi olarak gösterdiğini belirtti. Yumurtacı,“Hidrojenin temel bileşenleri su olduğundan dünyanın her yeri hidrojen deposu ve kaynağı açısından eşit şartlara sahiptir. Hidrojenin yanması sonucunda çıkardığı atık da su buharı ve sudur. Ülkemiz de güneş ve hidrolik enerjisi bakımından potansiyeli oldukça iyi konumdadır.” ifadesini kullandı. Hidrojen teknolojileri konusunda bilimsel, endüstriyel ve sosyal işbirliğini sağlamak ve sürdürülebilir koordinasyonu geliştirmek; hidrojen üretimi, temizlenmesi, depolanması, uygulamaları, modellenmesi, analizi, güvenliği ve stratejileri konularında gerçekleştirilen çalışmaları ulusal düzeyde değerlendirmek; tartışmak, fikir alış verişinde bulunmak ve bu faaliyetlerin hayata geçirilmesinde aracı olmak ve öncülük yapmak amacıyla düzenlenen kongrede, 4 adet davetli konuşma yaptı ve seçilmiş 70 adet önemli çalışma sunuldu. 23 24 YTÜ’YE YILDIZ YAĞDI! 2015’İN YILDIZLARI ÖDÜLLERİNİ ALDI Y ıldız Teknik Üniversitesi İşletme Kulübü tarafından bu yıl 14.’sü düzenlenen Yılın Yıldızları ödül töreni sanat, spor, ekonomi dünyasından önemli isimleri bir araya getirdi. 5 bin öğrencinin oylarıyla belirlenen “Yılın Yıldızları” ödülleri, düzenlenen törenle sahiplerini buldu. Yıldız Teknik Üniversitesi İşletme Kulübü tarafından düzenlenen Yılın Yıldızları Ödül Töreni, 7 Ocak Perşembe günü Yıldız Teknik Üniversitesi’nin Davutpaşa Kampüsü Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. “Türkiye’nin En Prestijli Öğrenci Ödül Töreni” olarak anılan ve Marka Tescil Belgesi ile tescillenen ödül törenine 600 Yıldızlı öğrenci ve çok sayıda davetli katıldı. Törende yılın erkek sanatçısı, kadın sanatçısı, iş kadını, kadın sinema oyuncusu, erkek sinema oyuncusu, en iyi ekonomist, şirket, köşe yazarı, ve tiyatro oyunu gibi 32 kategoride ödüller sahiplerini buldu. Tanem Sivar’ın sunuculuğunu yaptığı gecede Gülçin Ergül sahne performansı ile salonu dolduranları büyüledi. Ödül töreni www.yildiztekniktv.com adresi üzerinden canlı olarak yayınlandı. “YILDIZ OLMAK SORUMLULUK GEREKTİRİR” Törende konuşan Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek, günümüz dünyasında insan olmanın olmazsa olmaz değerleri sevgi, saygı, hoşgörü, empati, sabır, merhamet, paylaşmak gibi değerlerin özlenen değerler haline geldiğini belirterek, Yıldızlıların da bu değerlere sahip bireyler olarak yetiştiğini aktardı. “Yıldız” olmanın kolay bir şey olmadığının altını çizen Rektör Yüksek, dünyanın beklediği barış, özgürlük, insanlara yardım, paylaşmak ve sevgi ortamını oluşturmak için gençlerin gelecekte işlerinin yıldızı olmaları gerektiğini ifade etti. Yılın Yıldızları ödüllerinin artık bir marka olduğunu belirten Rektör Yüksek, böyle önemli organizasyonu başarı ile gerçekleştiren İşletme Kulübü öğrencilerini ve destek verenleri tebrik etti. İşletme Kulübü Başkanı Erdem Türkel de, araştıran, geliştiren, yaratıcı ve girişimci ruhuyla farkını her zaman ortaya koyan Yıldızlı gençlerin, eğitimlerindeki başarılarının yanı sıra sosyal alanda da birçok çalışmaya imza atmış, tabiri caizse kampüslerini kulüpleriyle canlı tutan, kulüpleriyle yaşayan bir okul meydana çıkardığını aktardı. Türkel, konuşmasında organizasyonun yapılmasında verdiği destekten ötürü YTÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek, Genel Sekreterlik, Sağlık Kültür Spor Daire Başkanlığı ve İletişim Koordinatörlüğü’ne teşekkür etti. ACUN’DAN KAHKAHA DOLU SOHBET Öğrencilerin oylarıyla ‘En İyi Tv Kanalı’ seçilen TV8’in sahibi Acun Ilıcalı ödülünü almak üzere geldiği sahnede yaptığı konuşmayla katılımcıları kahkahaya boğdu. Ilıcalı’nın, özellikle üniversite yılları ve bir türlü bitiremediği öğrenciliği hakkında anlattıkları kendisini dinleyenleri uzun süre güldürdü. Ilıcalı konuşmasında gençlere tavsiyelerde de bulundu. 25 2015 YILIN YILDIZLARI ÖDÜLLERİNE LAYIK GÖRÜLEN İSİMLER İSE ŞÖYLE OLDU; 2015 EN BEĞENİLEN İŞ KADINI: GÜLER SABANCI 2015 YILININ YILIN YILDIZLARI ÖDÜLLERİNE LAYIK GÖRÜLEN İSİMLER İSE ŞÖYLE OLDU; 2015 2015 YILININ YILININ EN EN BEĞENİLEN BEĞENİLEN İŞ İŞ ADAMI: KADINI:MURAT GÜLER ÜLKER SABANCI 2015 ŞARKICISI: MABEL MATİZ 2015 YILININ YILININ EN EN BEĞENİLEN BEĞENİLEN ERKEK İŞ ADAMI: MURAT ÜLKER 2015 2015 YILININ YILININ EN EN BEĞENİLEN BEĞENİLEN KADIN ERKEK ŞARKICISI: ŞARKICISI: SILA MABEL MATİZ 2015 ATHENA 2015 YILININ YILININ EN EN BEĞENİLEN BEĞENİLEN MÜZİK KADIN GRUBU: ŞARKICISI: SILA 2015 2015 YILININ YILININ EN EN BEĞENİLEN BEĞENİLEN EKONOMİSTİ: MÜZİK GRUBU:CÜNEYT ATHENABAŞARAN 2015 TİYATRO OYUNCUSU: MERT FIRAT 2015 YILININ YILININ EN EN BEĞENİLEN BEĞENİLEN ERKEK EKONOMİSTİ: CÜNEYT BAŞARAN 2015 2015 YILININ YILININ EN EN BEĞENİLEN BEĞENİLEN KADIN ERKEK TİYATRO TİYATRO OYUNCUSU: OYUNCUSU: ASLI MERTENVER FIRAT 2015 OYUNU:OYUNCUSU: GUGUK KUŞU 2015 YILININ YILININ EN EN BEĞENİLEN BEĞENİLEN TİYATRO KADIN TİYATRO ASLI ENVER 2015 BANA MASAL ANLATMA 2015 YILININ YILININ EN EN BEĞENİLEN BEĞENİLEN SİNEMA TİYATROFİLMİ: OYUNU: GUGUK KUŞU 2015 ÖZÇİVİT 2015 YILININ YILININ EN EN BEĞENİLEN BEĞENİLEN ERKEK SİNEMASİNEMA FİLMİ: OYUNCUSU: BANA MASALBURAK ANLATMA 2015 EVCEN 2015 YILININ YILININ EN EN BEĞENİLEN BEĞENİLEN KADIN ERKEK SİNEMA SİNEMA OYUNCUSU: OYUNCUSU: FAHRİYE BURAK ÖZÇİVİT 2015 FİLMİ: DİRİLİŞ ERTUĞRUL 2015 YILININ YILININ EN EN BEĞENİLEN BEĞENİLEN DİZİ KADIN SİNEMA OYUNCUSU: FAHRİYE EVCEN 2015 DİZİ FİLM OYUNCUSU: 2015 YILININ YILININ EN EN BEĞENİLEN BEĞENİLEN ERKEK DİZİ FİLMİ: DİRİLİŞ ERTUĞRULBARIŞ ARDUÇ 2015 2015 YILININ YILININ EN EN BEĞENİLEN BEĞENİLEN KADIN ERKEK DİZİ DİZİ FİLM FİLM OYUNCUSU: OYUNCUSU: ELÇİN BARIŞ SANGU ARDUÇ 2015 GÜLDÜR GÜLDÜR SHOW 2015 YILININ YILININ EN EN BEĞENİLEN BEĞENİLEN SHOW KADIN PROGRAMI: DİZİ FİLM OYUNCUSU: ELÇİN SANGU 2015 FUTBOL 2015 YILININ YILININ EN EN BEĞENİLEN BEĞENİLEN SPOR SHOWPROGRAMI: PROGRAMI:%100 GÜLDÜR GÜLDÜR SHOW 2015 HABER PROGRAMI: İRFAN DEĞİRMENCİ İLE GÜNAYDIN 2015 YILININ YILININ EN EN BEĞENİLEN BEĞENİLEN SABAH SPOR PROGRAMI: %100 FUTBOL 2015 NAZLI ÇELİK 2015 YILININ YILININ EN EN BEĞENİLEN BEĞENİLEN HABER SABAH SPİKERİ: HABER PROGRAMI: İRFAN DEĞİRMENCİ İLE GÜNAYDIN 2015 SANAT PROGRAMI: GÜNERİ CIVAOĞLU İLE ŞEFFAF ODA 2015 YILININ YILININ EN EN BEĞENİLEN BEĞENİLEN KÜLTÜR HABER SPİKERİ: NAZLI ÇELİK 2015 KANALI: TV8PROGRAMI: GÜNERİ CIVAOĞLU İLE ŞEFFAF ODA 2015 YILININ YILININ EN EN BEĞENİLEN BEĞENİLEN TV KÜLTÜR SANAT 2015 KOÇ HOLDİNG 2015 YILININ YILININ EN EN BEĞENİLEN BEĞENİLEN ŞİRKETİ: TV KANALI: TV8 2015 HOPİ - BOYNER 2015 YILININ YILININ EN EN BEĞENİLEN BEĞENİLEN REKLAM ŞİRKETİ:FİLMİ: KOÇ HOLDİNG 2015 HÜRRİYET 2015 YILININ YILININ EN EN BEĞENİLEN BEĞENİLEN GAZETESİ: REKLAM FİLMİ: HOPİ - BOYNER 2015 ZÜLFÜ LİVANELİ 2015 YILININ YILININ EN EN BEĞENİLEN BEĞENİLEN YAZARI: GAZETESİ: HÜRRİYET 2015 NATIONAL GEOGRAPHIC 2015 YILININ YILININ EN EN BEĞENİLEN BEĞENİLEN DERGİSİ: YAZARI: ZÜLFÜ LİVANELİ 2015 YAZARI: YILMAZ ÖZDİL 2015 YILININ YILININ EN EN BEĞENİLEN BEĞENİLEN KÖŞE DERGİSİ: NATIONAL GEOGRAPHIC 2015 SORUMLULUK DARÜŞŞAFAKA - OLMASA DA OLUR 2015 YILININ YILININ EN EN BEĞENİLEN BEĞENİLEN SOSYAL KÖŞE YAZARI: YILMAZ PROJESİ: ÖZDİL 2015 TOPLUM KURULUŞU: TSK MEHMETÇİK VAKFI 2015 YILININ YILININ EN EN BEĞENİLEN BEĞENİLEN SİVİL SOSYAL SORUMLULUK PROJESİ: DARÜŞŞAFAKA - OLMASA DA OLUR 2015 KANALI:KURULUŞU: POWER FM TSK MEHMETÇİK VAKFI 2015 YILININ YILININ EN EN BEĞENİLEN BEĞENİLEN RADYO SİVİL TOPLUM 2015 MATRAX 2015 YILININ YILININ EN EN BEĞENİLEN BEĞENİLEN RADYO RADYO PROGRAMI: KANALI: POWER FM 2015 GÖKHANMATRAX GÖNÜL 2015 YILININ YILININ EN EN BEĞENİLEN BEĞENİLEN SPORCUSU RADYO PROGRAMI: 26 REKTÖRLÜK ÖZEL ÖDÜLLERİ *Üniversitemizin ülke içi ve ülke dışında yapılan sosyal sorumluluk projelerinde, öğrenci kulüpleri tarafından gerçekleştirilen etkinliklerde ve üniversite gelişimine yapmış oldukları katkılar nedeniyle; Arnavutköy Belediye Başkanı Ahmet Haşim Baltacı Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı Bakırköy Belediye Başkanı Op. Dr. Bülent Kerimoğlu Bayrampaşa Belediye Başkanı Atila Aydıner Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hasan Tahsin Usta Güngören Belediye Başkanı Şakir Yücel Karaman Ümraniye Belediye Başkanı Hasan Can Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen *Üniversitemize Basın ve İletişim mecraında bizzat ve kurumsal olarak gösterdiği yakın ilgi ve desteğinden dolayı; Star Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Nuh Albayrak *Türkiye’ye mimarlık alanında kazandırmış olduğu uluslararası ödüller ve üniversitemizin kampüs yapılanmasına vermiş olduğu destek için; Viatrans Meydanbey Ortak Girişimi Yönetim Kurulu Üyesi Kemal Şener *Yıldız Teknik Üniversitesi Sosyal Sorumluluk amacıyla kurulan mağazalara destek olan ve Yıldız Teknik Üniversitesi de dahil olmak üzere 15 üniversitede mağaza kuran Kızılay Merter Şube Başkanı Ercan Tan 27 YILIN YILDIZLARI KONUŞMALAR bitene kadar öğrenim desteği veriyoruz. Eğer bugün burada refah, güven, huzur içinde yaşıyorsak bunu kahraman Mehmetçiklerimize borçluyuz. Bu ödülü onlara armağan ediyorum. Sloganımızdır “Türkiye Mehmetçiğe, Mehmetçik Türk milletine emanettir.” sabah haberleri ve geceler boyunca yeni haberler peşinde koşturuyoruz. Ertuğrul Albayrak, Alper Atakan, Buluş Akpolat, yönetmenimiz İshak Çiftçi, Ebru Aktaş, Ceren Taşdelen. İki kadın arkadaşımız var aramızda. Medyada da, siyasette de, akademide de, spor dünyasında da, iş dünyasında da kadınların egemen olması gerektiğini düşünüyorum. O zaman dünya daha yaşanır olacak, o zaman savaşlar olmayacak, o zaman daha huzurlu olacak. 2015 Yılının En Beğenilen Kadın Dizi Oyuncusu: Elçin Sangu Herkese merhabalar, öncelikle iyi akşamlar. Çok çok severek yaptığım mesleğimi icra ederken yoluma böyle çok güzel hediyeler bıraktığınız için hepinize çok teşekkür ederim. Çok sağ olun, çok teşekkür ederim. 2015 Yılının En Beğenilen Sivil Toplum Kurumu Ödülü: TSK Mehmetçik Vakfı Adına Emekli Tuğgeneral (Osman Aydoğan) Mehmetçik Vakfı TSK da anayasal görevi sırasında şehit düşen ve ya sakat kalan Mehmetçikler’in kendilerine yada yakınlarına sosyal hizmet sağlamaktır. Mehmetçiklerden sakat kalanlara ömür boyu yardım yapıyoruz. Çocuklarına ise üniversite ve yüksek lisans 28 2015 Yılının En Beğenilen Ekonomisti : Cüneyt Başaran Herkese iyi akşamlar. Ben Bloomberg HT Genel Yayın Direktörü olarak aranızdayım ve İşletme Kulübü’nden bunu almış olmak daha büyük onur benim için. İşletme Kulübü öğrencilerine “Tünelin ucunda ışık var arkadaşlar yılmayınız, çalışınız zor bir dönem bizi bekliyor, ama bu işin hakkından gelebileceğimizi düşünüyorum” diyorum. 2015 Yılının En Beğenilen Sabah Haber Programı Ödülü: İrfan Değirmenci Küçük ama çok çalışkan bir ekiple hazırlanıyor Türkiye’nin 2015 Yılının En Beğenilen Haber Spikeri: Nazlı Çelik Yıllar içerinde pek çok üniversiteden ödül aldım. Ama bu Yıldız Teknik Üniversitesi’nden aldığım ilk ödül. Böyle bir haber aldığımda koşa koşa geldim ve ne mutlu ki bu akşam böyle güzel coşkulu bir kalabalıkla beraberim. Ödüller bizim emeğimizin karşılığı ve bizim için en büyük motivasyon kaynağı. Özellikle sorgulayan, araştıran, ülkesine, bayrağına sahip çıkan gençlerin oyuyla gelmesi çok daha kıymetli, değerli. Çünkü daha büyük bir sevgiye, merhamete, kardeşliğe, sıkı sıkı sarılmaya, çok daha büyük barışa ihtiyacımız var. Bunun için daha çok şarkıya, şiire, coşkuya, aşka ihtiyacımız var. O yüzden bu ödülü almak benim için çok anlamlı. 2015 Yılının En Beğenilen Kadın Sinema Oyuncusu: Fahriye Evcen Ben öğrencilik hayatımı çok kısa bir süre önce bitirdim. O yüzden öğrencilere, akademik dünyaya gerçekten çok büyük bir saygım var ve bir ödülü hele ki birkaç sene içerisinde iki kez alınca bu gurur daha da artıyor. Birkaç sene önce yine sinema dalında en iyi kadın oyuncu ödülünü almıştım, yine İşletme Kulübü’nden çok teşekkür ediyorum, devamını bekliyorum. 2015 Yılının En Başarılı Sporcusu: Gökhan Gönül Benim için burada sizlerin önünden konuşma yapmak 50 bin kişinin önünde futbol oynamaktan çok daha zor. Böylesine güzel bir ödülü bana layık gördüğünüz için hepinize çok teşekkür ederim. 2015 Yılının En Beğenilen Erkek Sinema Oyuncusu: Burak Özçivit Bugün burada olamayacaktım ama son anda bir değişiklik oldu ve sizlerin arasında oldum. ‘Kardeşim Benim’ adında bir sinema filmimiz var bu sene o da vizyona giriyor. İnşallah sinema dalında sizlerle birlikte olurum. Yılın Yıldızları Ödül Töreni’nde en iyi erkek sinema sanatçısı ödülünü ben aldım. Bunu gerçekten yılın yıldızlarına armağan ediyorum, buranın öğrencilerine. Çok teşekkür ediyorum… 2015 Yılının En Beğenilen Erkek Şarkıcısı: Mabel Matiz Yılın Yıldızları’nda ki 2. ödülüm. Burada olmak gerçekten çok güzel. Şarkılarımı ve bu müziği daha çok sevebilmek, daha çok anlayabilmek, hayatta kalalım diye birbirimize daha sıkı sarılalım diye yazıyorum, söylüyorum. Ama kendimi başarmış hissetmiyorum. 2015 Yılının En Beğenilen Erkek Tiyatro Oyuncusu: Mert Fırat Sizlerden bu ödülü almak beni çok mutlu etti. Şimdi biz Didem ile beraber “Sanat Mahal”diye Bursa’da yeni bir kültür merkezi açtık. Bir yandan da Moda Sahnesi‘nde oyunlarımız devam ediyor ve sizler tarafından bunlara işaret ediliyor olmak, fark ediliyor olmak bizleri çok mutlu ediyor, gururlandırıyor. 2015 Yılının En Beğenilen Dizisi: Diriliş Ertuğrul Mehmet Bozdağ: Biz yüzyılda buhranlı dönemlerde geçtiğimiz bu toprakları vatan eyleyen ve 72 millete aynı gözle bakabilme kültürünü bize miras bırakan kahraman ecdadımızın hikayesini anlatmaya çalışıyoruz. 29 2015 Yılının En Beğenilen Radyo Kanalı : Power FM (dj FUNKY C) 5 bin öğrenci oy kullanıyor burada, 2016 senesinin ilk haftasını geride bıraktık, bu bizimi için çok güzel bir moral olacak. Umarız ilerleyen yıllarda yine bizi en iyi radyo olarak seçersiniz. Demek ki biz o stüdyoların içinde bizi acaba dinliyorlar mı? duyuyorlar mı? Dediğimiz o anlarda doğru bir takım şeyler yapıyormuşuz ve siz üniversite öğrencilerinden aldığımız bu ödüller bizim için gerçekten çok önemli. 2015 Yılının En Beğenilen Radyo Programı: Matrax (Zeki Kayhan Coşkun) Bu güzel ve değerli ödül için çok teşekkür ediyorum. Ben bereketi kaçmasın diye saymadım ama 8. kez alıyorum bu ödülü zannediyorum. Burada olmak gerçekten çok keyifli. Ben bu ödülü niye aldığımı gerçekten çok iyi biliyorum. Ben üniversite öğrencilerinin dayanıştığı bir radyo programı yapıyorum 30 2015 Yılının En Beğenilen Spor Programı: %100 Futbol (Güntekin Onay) Bu ödülü birkaç kez kazandık. Yıldız’daki kampüsteydi bu ödül töreni daha kompakt bir salonda yapılıyordu, bu kadar fazla katılım yoktu, bu kadar fazla gelişmemişti. Şimdi bakınca çok daha görkemli, çok daha güzel bir ödül töreni olmuş. Çok teşekkür ediyoruz bu ödülü layık gören sevgili öğrencilere, hepinizin geleceği açık olsun, güzellikler sizinle olsun. 2015 Yılının En Beğenilen Sosyal Sorumluluk Projesi :DarüşşafakaOlmasa da Olur (Hakan Tahiroğlu, Fırat Tekin, Burcak Karakaya) Bazı harcamalar olmasa da olur, ama eğitim olmazsa olmaz. Böyle seslendiğimiz kampanyamızın ülkemizin önde gelen üniversitelerinden YTÜ’nün değerli 5 bin öğrencisinin oylarıyla en beğenilen sosyal sorumluluk projesi seçilmesi bizi çok gururlandırdı. Darüşşafaka Cemiyeti Yönetim Kurulu, çalışanlarımız ve öğrencilerimiz adına bu değerli ödülü almaktan çok mutluyum. Tüm Darüşşafaka ailesinin selam saygı ve teşekkürlerini getirdim. 2015 Yılının En Beğenilen Tiyatro Oyunu: Guguk Kuşu (Deniz Uğur,Engin Demircioğlu,Dorukan Kenger,Yiğit Pakmen) Tüm ekip arkadaşlarımıza ve Çolpan İlhan & Sadri Alışık Tiyatrosu adına herkese çok teşekkür ediyoruz. Çolpan İlhan & Sadri Alışık Tiyatrosunda 20. yılımızı kutluyoruz ve ustalarımızın yaktığı bu ışığı sürdürmeye devam edeceğiz inşallah. Bu gayreti gösterirken böyle takdir görmek gerçekten çok mutlu edici, çok teşekkür ederiz. 2015 Yılının En Beğenilen TV kanalı, TV:8 (Acun Ilıcalı ) Ödül için çok teşekkür ediyorum. Bu ödül benim için çok önemli. Ben burada abiniz olarak şu tavsiyede bulunuyorum. Hayatta bir kere “şu olacağım” deyip onun peşinde koşmayın. Böyle yol almaya çalışırsanız mutluluk gelmiyor. Zaman içerisinde sizi olayların nereye götüreceğine dikkat edin. Yani şu üniversitenin değerini bilin. Olduğunuz her noktada mutlu olmaya çalışın. Ben muhabirken de çok mutluydum. Her zamanda çok gurur duyuyorum muhabirlikten bu noktaya geldiğim için. Şimdi de mutluyum. Mühim olan insanın mutlu olduğu kendi ortamını yaratmasıdır diye düşünüyorum.“Buna konsantre olun” diyorum. 2015 Yılının En Beğenilen Kültür Sanat Programı : Şeffaf Oda (Güneri Cıvaoğlu) Sevgili Yıldız Üniversitesi öğrencileri kardeşlerim, yakamda görüyorsunuz rozet var. Sadece bu günlük değil çünkü beni her yıl buraya bir kere çağırıyorsunuz ben’ de Yıldız Teknik Üniversitesi’ni bitirmiş sayıyorum kendimi. İşletme Kulübü’ne, siz değerli Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencilerine ve Rektör’ümüze de teşekkür ediyorum. 2015 Yılının En Beğenilen Dergisi: National Geographic (Onur Uygun) Herkese çok teşekkür ediyorum. Biz bu dergiyi bayağı küçük ama çalışkan bir ekip olarak çıkarıyoruz ve emeklerimizin karşılığını bu şekilde almak bizi çok mutlu ediyor. 2015 Yılının En Beğenilen Kadın Tiyatro Oyuncusu: Aslı Enver Çok teşekkür etmek istiyorum. Benim için çok önemli bir şey çünkü ilk tiyatro oyunum ve ilk ödülüm. Acun gibi aslında ben okuduğum okulun bölümünün şu an ödülünü alıyorum ve hep de inandım, çok da mutluyum inandığım, vazgeçmediğim için ve size çok teşekkür ediyorum böyle bir ödülü bana layık gördüğünüz için. 2015 Yılının En Beğenilen Gazetesi: Hürriyet (Emre Oral) Herkese iyi akşamlar. Gazetede bir bölümümüz var ödülleri koyduğumuz, buradan gelen yıldızlar orada en önler de parlıyor. Daha öncede almıştık bu ödülü. 5000 öğrencinin oyuyla gelen bu ödül bizim için çok anlamlı çok teşekkür ederiz. 2015 Yılının En Beğenilen Reklam Filmi: Hopi Boyner (Onur Erbay) Öncelikle çok teşekkürler. Biz grup olarak çok hayal eden, hayallerimizin peşinde koşan bir grubuz. Bugüne kadar kurduğumuz hayal bizi Hopi’ye getirdi. Bundan sonra kuracağımız hayallerin Hopi’ye katkısıyla umarım gelecek sene burada olabiliriz. Hayallerimizi ve emeklerimizi ödüllendirdiğiniz için hepinize çok teşekkür ediyorum. 31 Sempozyum PLASTIĞIN 5 BIN YILLIK SERÜVENINE BILIMSEL BAKIŞ: ULUSAL PLASTİK TEKNOLOJİLERİ SEMPOZYUMU Y ıldız Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü öncülüğünde düzenlenen 1. Ulusal Plastik Teknolojileri Sempozyumu, Beşiktaş Kampüsü Oditoryum ve Sergi Salonu’nda gerçekleşti. 15-16 Ekim tarihleri arasında yapılan programın açılışına YTÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Faruk Yiğit, Makine Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ayşegül Akdoğan Eker, Makine Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mihrigül Ekşi Altan ve çok sayıda davetli katıldı. Sempozyumun açılışında konuşan 32 Rektör Prof. Dr. İsmail Yüksek, plastiğin günümüzde hayatın bir parçası haline geldiğini, sanayiden, araç üretimine, suların taşınmasından depolanmasına kadar akla gelebilecek her alanda kullanıldığını aktardı. İnsan hayatına bu kadar giren plastiğin üretilmesinin ve işlenmesinin önemli olduğuna değinen Yüksek, üniversiteler olarak bu gibi konularda yapılan Ar-Ge çalışmalarına daha fazla destek verilmesi gerektiğini belirtti. Konuşmasında Türkiye’nin zor günlerden geçtiğine işaret eden Rektör Yüksek, bu günlerin bir an önce geride kalması ve Türkiye’nin tekrar büyüme hedeflerine odaklanması için üniversitelere, sanayiye, iş dünyasına, öğrencilere, akademisyenlere, işçisine, memuruna, toplumun her noktasındaki insanlara büyük görev düştüğünü ifade etti. Bu işin tek yolunun çalışmaktan geçtiğini aktaran Rektör Yüksek şöyle konuştu: “Çok üreteceğiz, çalışacağız, vatana çalışacağız. Ufak tefek ayrılıklarımızı da birleştireceğiz. Bir halı düşünün, üzerinde birçok desen var. Desenler birbirlerinden ayırt Makine Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mihrigül Ekşi Altan ise, insanoğlunun plastikle serüveninin 5 bin yıl önce Kızıldereli yerlilerin doğal kauçuğu tesadüfen keşfetmesi ile başladığını aktardı. Tarihsel serüvende gelinen noktanın oldukça göz kamaştırıcı olduğunu aktaran Altan, plastiklerin malzeme olarak çeşitli yönlerden yetersiz kaldığı durumlarda ise polimer kompozitlerin çözüm olduğunu dile getirdi. edilebilir mi? Edilemez. Birçok düşünceye sahip insan var. Fikre sahip insan var. Ama bunlar bir halının üzerinde. Birbirleriyle kavga etmemeli, tartışmamalı. Birbirleriyle konuşmalı, ama kavga etmemeli, birbirlerine zarar vermemeleri gereklidir.” Prof. Dr. Ayşegül Akdoğan Eker de, bilim ve teknoloji dünyasına bakıldığında plastik malzemeleri de içeren belli başlı konularda önemli gelişmelerin olduğunun görüldüğünü ifade etti. Plastik teknolojilerinde son dönemde yaşanan gelişmelerin bilim dünyasını heyecanlandırdığını aktaran Eker, “Nanokil vb. katkılarla ısıl, elektriksel ve mekanik özelliklerinin geliştirilmesi ile ısı, enerji ve imalat sektöründe yaşanan önemli gelişmeler, antibakteriyel ve antimikrobiyal özellikte nanotoz katkılarıyla elde edilen polimer ince film çalışmaları, ilaç taşıyan polimer esaslı sistemlerle ilaç (kimya) alanında gelişmeler, biyouyumlu polimer çalışmaları ile gerçekleştirilen implantlar ve apareyler ile tıp (sağlık) alanında gelişmeler bizleri bilim ve teknolojinin geleceği açısından heyecanlandırmaktadır.” ifadesini kullandı. Altan, paylaşarak büyümek ve çoğalmak düşüncesinden yola çıkarak bu sempozyum ile, sektörel ve akademik alanlardaki araştırma ve gelişmelerin paylaşılabileceği, sanayi -üniversite iş birliklerinin sağlanabileceği bir platform ve ortak payda oluşturmayı ümit ettiklerini sözlerine ekledi. İki gün devam eden etkinlik kapsamında plastikler, polimer kompazitler ilgili imalat teknolojileri hakkında hem akademik hem de sektörel konuşmalar ve sunumlar yer aldı. 2 gün boyunca devam eden sempozyumda sektörün önemli sanayi firmalarından 7 davetli konuşmacı özel sunum gerçekleştirdi. Ayrıca, sempozyum çerçevesinde gerçekleştirilen 5 ayrı oturumda 67 bilim insanı, 26 bildiri sunumu yaptı. 33 34 ATATÜRK, YTÜ’DE SAYGIYLA ANILDI Y Anma Cumhuriyetimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Ölümünün 77. Yılında Yıldız Teknik Üniversitesi’nde Düzenlenen Törenle Anıldı. ıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ), Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, ebediyete intikalinin 77. yılında saygıyla andı. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ölümünün 77. yılında Yıldız Teknik Üniversitesi’nin Davutpaşa ve Beşiktaş Kampüsleri’nde düzenlenen programlarla anıldı. Yıldız Kampüsü’nde düzenlenen programa YTÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek ve Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Faruk Yiğit ile Prof. Dr. Yusuf Ayvaz’ın yanı sıra, akademik, idari personel ve öğrenciler katıldı. Atatürk’ün hayata gözlerini yumduğu 09.05’de Rektör Yüksek’in Atatürk büstüne çelenk koyması ve saygı duruşu ile başlayan program Oditoryum’da devam etti. “GELECEĞİ DÜŞÜNEN GENÇLER YETİŞTİRMEK ATATÜRK GİBİ DÜŞÜNMENİN İLK ADIMIDIR” Törende konuşan YTÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek, uygarlık yolunda ilerlenen bu yüzyılda ileriyi görebilen ve daha ileriye gitmeyi amaçlayan, yeni nesiller yetiştirmenin Atatürk gibi düşünebilmenin ilk adımı olduğunu ifade etti. Türk toplumunun her ferdinin üzerine düşen sorumluluğun farkında olması gerektiğini vurgulayan Rektör Yüksek, “Atatürk, sevgi ve saygı uyandırarak Türk milletini çağ ile tanıştırmaya gayret edip varlığını teminat altına almaya yöneltmiş bir liderdir. Ülkemizin en zor anında bile düşünüp ortaya koyduğu milli hedef ve stratejinin hatırlanması, bu tür çabaların anlam ve değerinin çok iyi bilinmesi gerekmektedir.” şeklinde konuştu. Ardından kürsüye çıkan Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Ercan Karakoç, “Milli Mücadele ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk” konulu sunum yaptı. Atatürk Çocukları Koro Gösterisi Konuşmaların ardından YTÜ Sadıka Sabancı Kreşi son sınıf öğrencileri “Atatürk Çocukları” koro gösterisini sundu. Program, YTÜ Sanat Tasarım Fakültesi akademisyenlerinden Yrd. Doç. Dr. Aslıhan Özel, Öğr. Gör. Özer Özel, Öğr. Gör. Levent Kaya ve Ar. Gör. Esra Berkman tarafından sunulan “Atatürk’ün Sevdiği Şarkılar” müzik dinletisi ile sona erdi. Programın ardından Rektör Prof. Dr. İsmail Yüksek, törene katılan kreş öğrencilerine şeker dağıttı. Davutpaşa Kampüsü’nde düzenlenen programda ise, tarihi kışla binası önünde bir araya gelen akademik ve idari personel saatler 09.05’i gösterdiğinde saygı duruşunda bulundu. İstiklal Marşı ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mesut Güner’in Atatürk büstüne çelenk koymasıyla program sona erdi. 35 gezİ HARBIYE ASKERI MÜZESI YILDIZLILARI BEKLİYOR İstanbul Harbiye’de Genelkurmay Askerî Tarih ve Stratejik Etüt (ATASE) Başkanlığına bağlı olarak faaliyetlerini sürdüren Askerî Müze ve Kültür Sitesi Komutanlığı, Yıldız Teknik Üniversitesi ailesini ziyarete bekliyor. Geçtiğimiz günlerde Rektörümüz Prof. Dr. İsmail Yüksek’e gönderdikleri yazıyla Yıldızlıları tarih ve kültür yolculuğuna davet eden Askeri Müze ve Kültür Sitesi Komutanlığı Şişli Harbiye’de Selçuklu’dan Cumhuriyet dönemine kadar geniş bir yelpazede zaman yolculuğu için ziyaretçilerini bekliyor. İ stanbul’un merkezi sayılabilecek bir yerde kurulu olan Askeri Müze ve Kültür Sitesi Komutanlığı, 54 bin metrekarelik bir alan üzerine kurulu. Osmanlı döneminde Mekteb-i Harbiye (Harp Akademileri) olarak da faaliyet gösteren Müze, bu özelliğiyle bulunduğu bölgeye “Harbiye” ismini vermiş. II. Abdülhamid tarafından yaptırılan okul binası, 1936’ya kadar okul, 1964’e kadar Kolordu Karargâhı olarak kullanılmış. Binanın güney bölümü Harbiye Orduevi 36 inşa edilene kadar orduevi olarak hizmet verirken, 1964 yılında asıl binanın askeri müze olarak kullanımına karar verilmiş ve 1966’da restorasyonuna Mimar Prof. Dr. Nezih Eldem tarafından başlanarak, 1991’de bitirilmiştir. 44 SALONDA 82 BİN ESER SERGİLENİYOR Askeri kültür varlıkları kapsamında yaklaşık 82 bin esere ev sahipliği yapan Askeri Müze ve Kültür Sitesi Komutanlığı, 44 salonda yaklaşık 8 bin eser sergileniyor. Eserlerin dönemsel olarak değişiklik gösterdiği müzede, aynı zamanda Atatürk’ün eğitim gördüğü dönemi temsil eden Harbiyeli Atatürk Sınıfı, galeri salonu, tarihi Harbiye Hamamı, Şehitler Galerisi, Müze Tanıtım Alanı bulunuyor. Türk tarihini yaşayan nesillere görsel olarak aktarabilmek ve genç nesillerde kalıcı etkiler bırakabilmek amacıyla iletişim ve bilgisayar teknolojisinden yararlanılan Askeri Müze ve Kültür Sitesi’nde Mehter Multivizyonu, Çanakkale Savaşları’nı anlatan Çanakkale Dioraması ve dokunmatik bilgisayar sistemleri ziyaretçilere sunuluyor. Türk ve dünya tarihi için çok önemli bir olay olan İstanbul’un Fethi sırasında Bizans İmparatorluğu’nun Osmanlı gemilerinin giriş çıkışını kontrol etmek için Haliç’te kullandığı 3400 kg ağırlığındaki zincir de sergilenen eserlerden sadece biri. Türk ulusal tarihinin dünya tarihindeki etkinliğini, kahramanlığını dönemlere göre yansıtmak, hazırlamak, bu konuları belgeleyen “Askeri Kültür Varlıkları”nın korunmasını, sergilenmesini sağlamak amacıyla kurulan Askeri Müze yetkililileri, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün veciz sözünde belirttiği “ Kendi benliğini bilmeyen milletler başka milletlerin avı olur.” sözünden hareketle Yıldızlı öğrencileri müzede ağırlamaktan ve Türk tarihini, Türk Ordusunun kahramanlıklarını tarihsel süreç içerisinde Yıldızlılara anlatmaktan büyük bir mutluluk duyacaklarını belirtiyor. HAFTANIN 5 GÜNÜ MEHTERAN GÖSTERİSİ Dünyanın en eski bandosu olan Mehteran Birlik Komutanlığı, yurt içi ve yurt dışında verdiği konserler ile ülkemizin tanıtımına katkı sağlarken, müzenin açık olduğu her gün 15.00- 16.00 saatleri arasında iki seans hâlinde tarih meraklılarına mehter konseri sunuyor. Çarşamba ve Cumartesi günleri 14.00-15.00 saatleri arasında okçuluk faaliyetinin ziyaretçileri beklediği müzede, ziyaretçiler geleneksel Türk okçuluğu hakkında bilgi edinip, ok ve yay kullanarak atış yapma imkanını buluyor. Askerî Müze; 1 Ocak, Ramazan ve Kurban Bayramı’nın birinci günü ile pazartesi ve salı günleri dışında her gün 09.00-17.00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor. Üniversitelerin lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencileri dahil tüm öğrencilerinden şehit ve gazi yakınlarından, 60 yaş üzerindeki yaşlılardan, engellilerden ve 18 yaş altı ziyaretçilerden, giriş ücreti alınmıyor. Askeri Müze Pazartesi ve Salı günleri dışında haftanın diğer günleri 09.00-17.00 saatleri arasında ziyarete açık. Ayrıca müzenin açık olduğu günlerde 15.00 -16.00 saatleri arasında mehter konseri veriliyor.. Müzede, araçları ile gelenler için otopark bulunuyor. 37 gezİ KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN’A AİT KILIÇ Kabza kaplaması boynuz olan kılıcın, kabartma bitkisel motiflerle bezenmiş balçağı gümüştür. Namlu üzerine altın kakma tekniğiyle yapılmış olan kitabesinden Kanuni Sultan Süleyman için yapılmış olduğu anlaşılan kılıç eğri ve tek ağızlıdır. Ahşap kın deriyle kaplanmış olup kın başı, çamurluk ve bilezikler gümüştür. YAVUZ SULTAN SELİM’E AİT KILIÇ Yavuz Sultan Selim adına yapılmış olan kılıcın kabzası, ahşap üzerine yeşil renkli sürüngen derisiyle kaplanmıştır. Çelik namlusu üzerinde, altın kakma tekniğiyle yazılmış Kufi kitabeler, Şemse, Rumi ve Palmet motifleri görülmektedir. HALİÇ ZİNCİRİ Türk ve dünya tarihi için çok önemli bir olay olan İstanbul’un fethi sırasında Bizans İmparatorluğu’nun Osmanlı gemilerinin giriş çıkışını kontrol etmek için Haliç’te kullandığı zincirdir. Zincir, Bizans imparatoru XI. Konstantin Paleologos’un emri ile Venedikli mühendis Bartolomeo Saligo’ya yaptırılmıştır ve Galata’daki Kastellion burcu ile Sarayburnu’ndaki Eugenios burcu arasına 2 Nisan 1453 tarihinde gerilmiştir. Dövme tekniği ile demirden yapılmış olan zincir yaklaşık 112 metre olup 246 bakla ve bir çapadan oluşmaktadır. Zincire ait her baklanın ağırlığı ortalama 14 kg olup toplam ağırlık yaklaşık 3 bin 400 kg’dır. 38 ORHAN GAZİ’YE AİT MİĞFER Osmanlı Devletinin kurucusu Osman Gazinin oğlu Orhan Gaziye aittir. Osmanlı Devleti Kuruluş Salonu, devletin kuruluşundan İstanbul’un fethine kadar olan dönemi konu almaktadır. Salonda Osman Bey’in beyliğe atanmasıyla ilgili yağlı boya resim, kuruluş devri padişahlarının tabloları ve devlet sınırlarını gösteren harita gibi eserler yer almaktadır. KUMAŞ KAPLI ZIRH GÖMLEK Sadrazam Mahmud Paşa’ya ait kumaş kaplı zırh gömlektir. Fâtih Sultan Mehmet ile birlikte birçok sefere katılmış olan Mahmud Paşa İstanbul kuşatmasında da bulunmuştur. 39 ETKİNLİK YILDIZLI ÖGRENCILER “İNSAN KAYNAKLARI ZİRVESİ”NE AKIN ETTİ Yıldız Teknik Üniversitesi Kalite ve Verimlilik Kulübü Tarafından Bu Yıl Beşincisi Düzenlenen İnsan Kaynakları Zirvesi Çeşitli Üniversitelerden Yüzlerce Öğrenciyle Sektör Temsilcilerini Bir Araya Getirdi. Y ıldız Teknik Üniversitesi Kalite ve Verimlilik Kulübü tarafından bu yıl 5.’si düzenlenen İnsan Kaynakları Zirvesi Beşiktaş Kampüsü Oditoryum’da gerçekleştirildi. Türkiye’nin önemli firmalarından üst düzey yöneticiler ile öğrencileri bir araya getiren etkinliğe Türkiye’nin çeşitli üniversitelerinden yüzlerce öğrenci akın etti. Etkinliğin açılışında konuşan Kalite ve Verimlilik Kulübü Başkanı ve YTÜ Öğrencisi Buse Kalkavan 5. İnsan Kaynakları Zirvesi’nin aylar süren bir çalışmanın ürünü olduğunu belirterek farklı üniversitelerden gelen katılımcılara hoş geldiniz dedi. Etkinlikte konuşulanların henüz eğitim hayatlarına devam eden öğrencilerin kariyer planlamalarında önemli bir yol gösterici olacağını aktaran Kalkavan, katılımcıların 40 sektörün beklentilerini ve ihtiyaçları hakkında daha detaylı bilgi sahibi olurken, insan kaynakları yetkililerinin de gençlerin sektörden beklentileri ve önerilerini dinleme imkanı bulacaklarını aktardı. YTÜ Öğrencisi ve Zirve Koordinatörü Taşkın Cengiz de konuşmasında ekip olarak zirveyi hazırlarken ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştıklarını dile getirdi. Cengiz, “Zirvemizde herkesin kendinden bir şeyler bulacağına ve birikimine katkıda bulunacağımıza eminiz. Projenin her aşamasında benimle birlikte canla başla çalışan takım arkadaşlarıma, desteğini esirgemeyen icra kurulu ve yönetim kurulu üyelerimize sonsuz teşekkür ediyorum.” diye konuştu. Etkinlikte İnsan Kaynakları Uzmanı Selin Yetimoğlu “Üniversite Bittiğinde Aranan Yeni Mezun Olmak” konulu sunumunda öğrencilere, kendilerine hedef belirlemeleri ve bu konuda çalışmaya daha şimdiden başlamaları gerektiğini söyledi. Kariyer Yönetimi konulu konuşma gerçekleştiren Siemens Lojistik Süreç Müdürü Işıl Ergüzel de, artık günümüz dünyasında işe alım süreçlerinde sadece not ortalamalarının dikkate alınmadığını, öğrencilerin kendilerini grup çalışması, organizasyon ve kriz yönetimi gibi konularda da geliştirmesi gerektiğine dikkat çekti. PwC İnsan Kaynakları Uzmanı Ceylin Durubal ise “Global Firmada İnsan Kaynakları” konulu sunumunda, global bir firmada çalışmak isteyenlere tavsiyelerde bulundu. İngilizce’nin mükemmel derecede iyi olması gerektiğini vurgulayan Durubal, yurt dışı deneyimi yapmanın da uluslararası firmalarda çalışmayı önemli şekilde etkilediğini ifade etti. Konferans SOĞUK SAVAŞ SONRASI RUSYA’NIN İDDİALI DIŞ POLİTİKALARI VE BÖLGESEL GÜVENLİĞİ ETKİLERİ KONFERANSI Y ıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Balkan ve Karadeniz Araştırmaları Merkezi (BALKAR) tarafından düzenlenenen konferansta “Soğuk Savaş Sonrası Rusya’nın İddialı Dış Politikaları ve Bölgesel Güvenliği Etkileri” konusu irdelendi. Doç. Dr. Vişne Korkmaz’ın konuşmacı olarak katıldığı konferansta, Türkiye ile Rusya arasında son dönemde yaşanan sorunlar farklı bir açıdan ele alındı. Rektörlük Binası Hünkar Salonu’nda düzenlenecek Konferansta YTÜ İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Vişne Korkmaz, Rusya’nın bölge ve dünya genelinde uyguladığı politika ışığında, Türkiye-Rusya ilişkilerini farklı bir açıdan değerlendirdi. Farklı üniversitelerden akademisyenlerin de yer aldığı çok sayıda davetlinin ilgi gösterdiği konferansta konuşan Doç. Dr. Vişne Korkmaz, tarihsel süreçte oluşan Rusya’nın uluslararası politikalarını ve bu politikalar eşliğinde günümüzde oluşturduğu bölgesel politikaları açıkladı. Rusya’nın Suriye politikası ve son dönemde bölgede askeri ve politik varlığını artırma sebeplerini konuşmasında anlatan Korkmaz, Türkiye ile Rusya arasında, Rusya’ya ait bir savaş uçağının sınır ihlali yapması sonucu Türkiye savaş uçakları tarafından düşürülmesi sonrası oluşan krizin sebeplerini ve gelişebilecek durumları bilimsel bir bakış açısıyla değerlendirdi. Doç. Dr. Vişne Korkmaz konuşmasının ardından dinleyicilerden gelen soruları tek tek cevapladı. Etkinliğe katılan Türkiye’nin çeşitli üniversitelerinden akademisyenler Korkmaz’a Rusya’nın son dönem politikaları hakkında sorular yöneltti. 41 6 KASIM DÜNYA ŞEHİRCİLİK GÜNÜ Fotoğraf: Gökhan KUT TÜRKİYE’DE ŞEHİRCİLİK VE YILDIZ’DA ŞEHİR VE BÖLGE PLANLAMA DENEYİMİ Ş ehir planlama, geniş bir tanımlamayla mekanın fiziki ve sosyal boyutlarını geçmişten bugüne taşıdı ğı tüm bileşenleri ve sorunlarıyla birlikte araştırarak değerlendiren ve geleceğe dönük ekonomik, politik, işlevsel, sosyal ve fiziksel tasarımlar üreterek gelişimine yön veren çok disiplinli bir meslek alanıdır. Dünyada şehir planlama mesleğinin, hızlı ve aşırı sanayileşme sürecinde çöküntü haline gelen kentsel mekanda ortaya çıkan çeşitli çevre problemlerinin kontrol altına alınabilmesi ve sorunların aşılabilmesi için yöntem arayışı sürecinde ortaya çıktığı ifade edilir. Bununla birlikte kent planlamanın sadece liberal mülkiyet eksenli değil aynı zamanda özellikle 19.yy yaşanan ütopist evresinde, sosyalizmle içi içe geçtiği görülür. Kent planlamasının bir disiplin 42 olarak ortaya çıkmasında öncü deneyimlerden ilki İngiltere’de sanayileşmenin sonuçlarıyla boğuşan kentlerde yürütülen sağlık taramaları bulgularını değerlendiren ve kenti sağlıklı hale getirme amaçlı çıkarılan yasaların üretildiği pragmatist yaklaşımlar olarak belirtilir. Diğer önemli öncü deneyim de Paris’te Napoleon III öncülüğünde tüm kentin yıkılıp yeniden inşa edildiği sürecin yaşandığı 19.yy ortasındaki Haussmann deneyimidir. Tüm bu yıkıcı ve yaratıcı deneyimleri takip eden süreçte uygulamalar çeşitli açılardan eleştirilerek geliştirilmiş ve başlı başına çok disiplinli bir meslek ve uğraş alanı olan kent planlama disiplininin temelleri atılmıştır. Türkiye’de de planlama uğraşının bir meslek alanı haline gelmesi Cumhuriyetin modernleşeme ve aydınlanma perspektifiyle birlikte şekillenmiştir. Kentsel mekanın düzenlenmesi ve kontrol altına alınması için Osmanlı döneminde de çeşitli yasal düzenlemeler ve çalışmalar yapılmış olsa da kapsamlı bir meslek alanı olarak tanımlanması ve planlama çalışmalarının başlaması Modern Cumhuriyetin bir ürünü olmuştur. Toplumda ve diğer bilim alanlarında da yaşanan paradigma değişimleri ve kırılmalar planlama alanında da kendini her evrede göstermiştir. Dünyada modernitenin bilim anlayışı perspektifinde gelişen kent planlama, 1970’lere gelindiğinde artık post modern eleştirilerle birlikte kenti çeşitlilik ve farklılıkları üzerinden okuyan, eşitlikçi bir arayış geliştiren bir yandan da akılcı rasyonaliteden iletişimci rasyonaliteye doğru kayan tekniklerle müzakereci bir perspektife oturtmaya çalışan kuramsal yaklaşımlara sahip olmuştur. yerine getirmişlerdir. Yukarıda bahsettiğimiz serüvene sahip planlama mesleği ve planlama çalışmaları günümüzde özellikle afet sakınımı amacıyla başlayan ama daha çok kentsel mekanın değişim değerini arttırma ekseninde faaliyet yürütülen kentsel yenileme odaklı araçsal bir uğraş olarak sunulmaya ve algılanmaya başlamıştır. Mesleğin temel mottosu olan kamu yararını, toplumsal değerleri, evrensel şehircilik ilkelerini ve bilimsel doğruları savunma görevleri şehir plancılarının omuzlarındaki toplumsal bir ödev olarak varlığını sürdürmektedir. Her biri önemli aşamalar olan geçiş süreçlerini özet biçimde andığımız kent planlama deneyimi için günümüzde bir değerlendirme yapılması gerekirse özellikle ilkelerinin ve ödevlerinin anılması gerekecektir. Örneğin bireylerin çıkarları yerine toplumun ortak değerlerini ve çıkarlarını ön plana koyduğu için toplumsal adalet; güç dengesinin egemen olandan değil dezavantajlı toplumsal gruplar açısından güvenceye alma arayışında olduğu için eşitlikçi; karar üretme aşamalarında şeffaf ve katılımcı kurguyu geliştirme arayışında olduğundan demokrasi ideallerinin toplumda yerleşmesi ve birlikte yaşam kültürünün korunması için önemli görevler üstlenmektedir. Günümüzde dünya nüfusunun %54’ünün kentlerde yaşadığı bilinmekte ve bu oranın 2050’ye gelindiğinde %70’lere yaklaşacağı öngörülmekte. Ülkemizde ise bu oran çoktan aşılmış ve günümüzde kentleşme oranı %75’e ulaşmıştır. Bu sebeple kentlileşme hızının artarak devam etmesi kentsel politikaları ve bununla birlikte kentsel ve bölgesel planları hayati bir öneme kavuşturmuştur. Artık yaşam alanlarımızın ve geleceğimizin kıt kaynakların daha doğru kullanılması, doğal değerlerimizin ve dengemizin korunması, kültürel mirasımızın yaşatılarak korunması, yaşam kalitesi düşen kentlerimizin sağlıklı bir çevreye kavuşturulması ve gelecek nesillere dengeli, yaşanabilir bir çevrenin sunulabilmesi için plancıların da bilimsel ve kültürel birikimler açısından donanımlı, vizyon sahibi ve ahlaklı bireyler olmasını gerekli kılmaktadır. Tüm bu gereklilikler sebebiyle planlama eğitiminin ülkemizde seyri ayrıca değerlendirilmeli ve önemsenmelidir. Türkiye’de şehir planlama eğitiminin ilklerine bakılacak olursa 1961 yılında kurulan Orta Doğu Teknik Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü’nün Türkiye’nin ilk planlama bölümü olduğu görülür. Yıldız Teknik Üniversitesi bünyesinde 1973 yılında “Şehir Planlama” yüksek lisans eğitimine başlayan Şehircilik Kürsüsü, 1982 yılında İstanbul’daki Mimarlık Fakülteleri arasında ilk olarak “Şehir ve Bölge Planlama Bölümü”ne dönüşmüştür. Ülkemizde planlama mesleğinin oturtulması ve gelişmesi açısından öncü kurumlarımız önemli görevler Şehircilik ilkeleri ve planlama uygulamaları konusunda meslek alanına önemli katkılar sunan öncü bölümlerden biri olan kurumumuz da 2015-2016 Güz yarıyılı itibarı ile 377 öğrenci ile lisans, 240 öğrenci ile lisans üstü (yüksek lisans + doktora) öğretimini sürdürmektedir ve 34 yılın sonunda 1500 ün üzerinde lisans mezununa sahip olmuştur. Bu sayı Türkiye’deki yaklaşık 6000 plancının 1/4’ini kapsamaktadır. Ülkemizin her köşesinde, farklı kurumlarda hizmet üreten şehir plancılarını ve akademisyenleri yetiştirerek planlama meslek alanında önemli bir yer edinmiştir. İlk kurulduğu 1973 yılından itibaren alındığında 43 yılı aşan eğitim ve öğretim süresinde benimsediği meslek ilkeleri ve belirlediği misyon doğrultusunda tüm çalışma ve etkinliklerini günümüzde toplam 44 öğretim elemanı ile vermektedir. Eğitim kadrosunda 6 profesör doktor, 13 doçent doktor, 8 yardımcı doçent doktor, 3 araştırma görevlisi doktor, 12 araştırma görevlisi, 8 ÖYP kapsamında araştırma görevlisi, 2 uzman doktor bulunmaktadır. Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü adına Bölüm Başkanı Prof. Dr. İclal Dinçer ve Dr. Erhan Kurtarır tarafından kaleme alınmıştır. 43 20 ekİm Dünya İstatİstİk Günü BORSADA İSTATİSTİK PARA KAZANMADA ÖNEMLİ BİR ARAÇ Y Yıldız Teknik Üniversitesi İstatistik Bölümü Tarafından Düzenlenen Dünya İstatistik Günü ve Oryantasyon Etkinliğine Borsa İstanbul ve Sektörün Önemli Firmalarından Profesyoneller Katıldı. Etkinlikte Öğrencilere Tavsiyelerde Bulunan Katılımcılar, Borsa İstanbul’da Para Kazanmanın Sırrının da İstatistikleri Doğru Okumaktan Geçtiğini Vurguladı. ıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) İstatistik Bölümü tarafından düzenlenen etkinlikte, istatistiğin günümüz dünyasında önemine vurgu yapıldı. Borsa İstanbul’da faaliyet gösteren firmaların temsilcilerinin de katıldığı etkinlikte, borsada zengin olmanın da batmanın da en önemli sebebinin istatistikleri doğru okuyabilmek olduğu belirtildi. Yıldız Teknik Üniversitesi İstatistik Bölümü tarafından düzenlenen “Dünya İstatistik Günü ve Oryantasyon” etkinliği gerçekleştirildi. YTÜ Fen Edebiyat 44 Fakültesi Ahmet Karadeniz Konferans Salonu’nda düzenlenen etkinliğe sektörün önemli temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda öğrenci katıldı. Etkinlikte konuşan YTÜ İstatistik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ali Hakan Büyüklü, geçmiş yıllarda “istatistiki yalan söyleme” diye bir kavram olduğunu ancak toplumda istatistik konusunda bilincin artmasıyla birlikte istatistik sonuçların daha dikkatli bir şekilde yorumlanmaya başlandığını aktardı. Büyüklü, istatistik biliminin ülkeler bazında etkin kullanımı uygarlığın bir göstergesi olduğunu belirtti. İSTATİSTİKLERİ İYİ OKURSANIZ BORSA’DA PARA KAZANABİLİRSİNİZ Borsa İstanbul Pay Piyasası Ürün Geliştirme Servis Yöneticisi Dr. Güzhan Gülay da salonda kendisini dinleyen gençlere istatistik biliminin borsada kullanması konusunda önemli ipuçları ve tavsiyeler verdi. Borsa İstanbul’da Endeks hesaplama gibi çeşitli alanlarda istatistiki verileri kullandıklarını vurgulayan Gülay, özellikle günlük olarak alım-satım yaparak işlem yapan yatırımcıların da teknik analiz gibi istatistiki verilere dayanan yöntemlerle para kazanabildiğini belirtti. Gülay, “İstatistiğin doğru kullanımı ve verilerin doğru yorumlanması yatırımcılara para kazanma konusunda çok yardımcı olabilir ancak yanlış yorumlanan veriler yatırımcıların batmasına da sebep olabilir” dedi. kazanç konusunda bazı istatistiklerle çalıştık. Bu makale de bayağı ilgi gördü ve hemen basıldı. Bizim Borsada yatırım yapmamız yasak olduğu için bu bulgulardan yararlanamadık ancak bunu kullanıp önemli karlar elde eden yatırımcıların olduğu da kulağımıza geldi.” şeklinde konuştu. İstatistiğin hayatın hemen her yerinde var olduğunu dile getiren Gülay akademik hayatta da istatistiğin çok önemli olduğunu ve para kazanmaya bile yardımcı olduğunu söyledi. “Örneğin bir çalışmamızda; baktık ki herkes makalesini kapanış fiyatlarıyla yazıyor, biz de ağırlıklı ortalama kullanarak farklı bir durum yarattık ve makalemizi hemen iyi bir dergide bastık. Bir başka çalışmada ise temettü ödenen günlerde yaratılabilecek GÜNÜMÜZDE İSTATİSTİĞİ KULLANMAK ÇOK DAHA KOLAY Ponera Araştırma ve Danışmanlık Analiz ve Modelleme Direktörü Veysel Kamcı da geçmişte istatistiği kullanmanın zor olduğunu ancak günümüz teknolojisi ve paket programlar aracılığıyla daha etkin bir hal aldığını ifade etti. Öğrencilere tavsiyelerde de bulunan Kamcı, paket programlar ve özellikle İngilizce konusunda kendilerini mutlaka geliştirmeleri gerektiğini vurgulayarak, “Gitmek istediğiniz nokta istatistik noktasıysa bir fark yaratmalısınız.” ifadelerini kullandı. Öğrencilerin yoğun ilgi gösterdiği etkinlikte katılım sağlayan 3 öğrenciye de Borsa İstanbul’da “Öğrenci Eğitim Programına” katılım için imkânı sağlandı. Çekilen kura ile 3 öğrenci mesleki olarak kendisini Borsa İstanbul’da geliştirme imkânı buldu. 45 10 aralık dünya İnsan hakları günü YTÜ VE BEŞİKTAŞ İNSAN HAKLARI KURULU’NDAN İNSAN HAKLARI HAFTASI İÇİN ORTAK PANEL Y ıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) İktisadi İdari Bilimler Fakültesi (İİBF) ve Beşiktaş İnsan Hakları Kurulu, 10 Aralık İnsan Hakları Günü dolayısıyla panel düzenledi. Panelde, insan hakları ve hukuk alanında önemli isimler bir araya geldi. YTÜ Beşiktaş Kampüsü Oditoryum’da 14 Aralık 2015 tarihinde düzenlenen etkinliğe YTÜ İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kenan Aydın’ın yanı sıra, Beşitaş Kaymakamı Dr. Abdullah Kalkan, akademisyen, hukukçu ve öğrenciler katıldı. Panelin yöneticiliğini, Türkiye’de 46 ilk kez insan hakları dersini Yıldız Teknik Üniversitesi’nde açan Prof. Dr. Fazıl Sağlam yaptı. Sağlam ayrıca etkinlikte bir bildiri de sundu. Panele Beşiktaş Kaymakamı ve aynı zamanda Beşiktaş İlçe İnsan Hakları Kurulu üyesi olan Dr. Abdullah Kalkan, İlçe Milli Eğitim Müdürü, Emniyet Amiri, diğer daire başkanları, öğretmenlerin yanı sıra liselerde İnsan Hakları ve Demokrasi, Vatandaşlık Bilgisi derslerini görmekte olan kalabalık bir öğrenci topluluğu katıldı. Panelin açılışında konuşan YTÜ İİBF Dekanı Prof. Dr. Kenan Aydın İnsan Hakları Evrensel Bildirisi’nin alt yapısında Magna Carta, Amerika Bağımsızlık Bildirisi ve Fransız Devrimi gibi kazanımların olduğunu, insan haklarının korunmasının sadece hükümetlere bırakılmaması; başta sivil toplum kuruluşları olmak üzere tüm bireylerin hatta uluslar üstü kurum ve kuruluşların işbirliği yapmasının gerektiğini ve sorumluluklarının olduğunu belirtti. Panelde İstanbul Barosu avukatlarından Umut Deniz, bireysel başvuru hakkının kullanılması ile ilgili teknik bilgiler verdi. Anayasa Mahkemesi ve YTÜ İİBF Fakültesi’nden emekli Prof. Dr. Fazıl Sağlam, bireysel başvuru hakkının kullanılmasında karşılaşılan teknik sorunları örnek olaylarla anlattı. İİBF Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Reşat Saroğlu, İnsan Hakları kavramının ortaya çıkışı ve tarihsel gelişim sürecini anlattı. Panelde, İstanbul Barosu avukatlarından Güliz Baykal’da çocuk hakları konusunu, meslek yaşamında üstlenmiş olduğu davalarda karşılaştığı ilginç anekdotlardan bahsederek sundu. Son konuşmacı İİBF öğretim elemanlarından Dr. Ece Öztan ise Kadın Hakları konusunda bilgi verdi. İNSAN HAKLARI KAVRAMININ TARİHSEL GELİŞİMİ Birinci Dünya Savaşı’nda yaşanan büyük acılardan sonra savaşlara son vermek ve barışı devamlı kılmak amacı ile Cemiyet-i Akvam (Milletler Cemiyeti) kurulmuştu. Ancak Cemiyet-i Akvam kalıcı olamadı. 20 yıl kadar kısa bir süre sonra İkinci Dünya Savaşı ile daha büyük acılar, soykırımlar yaşandı. Yaşanan bu acı tecrübelerden sonra devletler daha kararlı bir şekilde barışı kalıcı kılmak için girişimlerde bulundu. Önce savaşlara engel olmak amacıyla dünya çapında kararlar alma yetkisine sahip olan Birleşmiş Milletler kuruldu. 10 Aralık 1948 tarihinde ise Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Kararı niteliğinde İnsan Hakları Evrensel Bildirisi yayınlandı. Bildirinin ilk maddesinde tüm insanların hür ve eşit olarak doğduğu, sırf insan oldukları için dokunulamaz, vazgeçilemez, devredilemez haklara sahip oldukları belirtilmiş, daha sonraki maddelerde ise bu temel kişi hak ve özgürlükleri sayılmıştır. Daha sonra bu bildiride yer alan insan haklarının devletlerin anayasalarına da girdiğini görüyoruz. Dünya tarihinde yeni bir çığır açmış olan, İnsan Haklarının uluslararası düzeyde korunmasını sağlayan bu bildirinin yayınlandığı gün olan 10 Aralık tarihi tüm dünyada İnsan Hakları Günü, 10 Aralık günü başlayan hafta ise İnsan Hakları ve Demokrasi Haftası olarak kutlanmaktadır. İNSAN HAKLARI DERSİ 1998 YILINDA MÜFREDATA EKLENDİ Üniversitemiz, İnsan Hakları Evrensel Bildiri’sinin 50. Yıldönümü olan 1998 yılında Türkiye’de ilk defa İnsan Hakları dersini üniversitenin tüm öğrencilerinin alabileceği seçimlik bir ders olarak açmıştır. Bu dersi AÜ SBF’nin nam-ı diğer Mülkiye Mektebi’nin eski öğretim üyelerinden, Prof. Dr. Fazıl Sağlam veriyordu. Prof. Dr. Fazıl Sağlam Anayasa Mahkemesi Üyesi olduktan sonra bu derse bir süre ara verilse de halen Eğitim Fakültesi’nde bu ders İnsan Hakları ve Demokrasi dersi adıyla devam ettirilmektedir. 47 Etkİnlİk YILDIZ’IN YERLİ FORMULA ARACI GÖRÜCÜYE ÇIKTI Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencileri tarafından tasarlanan ve imal edilen yerli Formula Aracı YTR-02 düzenlenen programla tanıtıldı. Ulusal medyanın yoğun ilgi gösterdiği programın sonunda yerli Formula Aracı, kampüs içinde drift şov yaptı. Y ıldız Teknik Üniversitesi YTU Racing ekibi, İngiltere’nin Silverstone pistinde 8-12 Temmuz tarihleri arasında gerçekleşen Formula Student yarışmasına damgasını vurdu. Farklı bölümlerden 21 lisans öğrencisinin bir araya gelmesiyle oluşan YTU Racing ekibi, bir yıllık çalışma sonucunda danışman hocalarının da desteği ile, Formula Student yarışmasının konsepti olan, tek kişilik açık tekerli bir formula aracının tasarımını ve üretimini gerçekleştirdi. 48 “DÜNYANIN EN PRESTİJLİ MÜHENDİSLİK YARIŞMASINDAN KUPAYLA DÖNDÜLER” Yaklaşık 100 bin lira maliyetle ürettikleri ikinci formula araçları ‘YTR-02’ ile yarışmalara katılan YTU Racing ekibi, 4 gün boyunca devam eden yarışmada 5 zorlu testi başarıyla geçti. Dünyanın en prestijli mühendislik yarışmasında Türkiye’yi başarıyla temsil eden Yıldızlı öğrenciler, ‘En Efektif Medya ve İletişim Ödülü’ ile başarısını kupa ile taçlandırdı. Yıldızlı öğrenciler tarafından tasarlanan ve üretimi tamamen yerli imkanlarla gerçekleştirilen ‘Yerli’ formula aracının lansmanı düzenlenen törenle gerçekleştirildi. Yıldız Teknik Üniversitesi Oditoryum’da düzenlenen törene Yıldız Teknik Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Makine Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Faruk Yiğit, Öztiryakiler A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Tahsin Öztiryaki, çok sayıda akademisyen, öğrenciler ve medya mensupları katıldı. Törende konuşan YTU Racing danışman hocalarından ve Makine Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Alp Tekin Ergenç, 2011 yılında büyük zorluklarla başladıkları Formula Student macerasının, üniversite yönetimi ve kendilerine inanan sanayicilerin desteği sayesinde önemli bir aşamaya geldiğini söyledi. ERGENÇ: YTÜ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİNDE MARKADIR Yarışmaya ilk kez 2013 yılında araçla katıldıklarını anlatan Ergenç, otomotiv konusunda Avrupa’nın en iyi ülkesinin Almanya olduğunu hatırlatarak, “Bir Almanya olmak için tabii ki çok çalışmaya ihtiyacımız var fakat, biz basamakları beşer beşer çıkmalıyız. Bizim bu günkü hedefimiz 135 üniversite arasında öncelikle genel sıralamada ilk 30’a girmek. Bunu başardıktan sonra tabii ki hedefimiz çok daha yukarılarda bir derece yapmak olacak” dedi. “Yıldız Teknik Üniversitesi makine mühendisi yetiştirir ve bu alanda bir markadır” diyen Ergenç, “Bizim bir marka olduğumuzu görmeniz için piyasaya gitmeniz yetiyor. Yıldız Teknik Üniversitesi özellikle Makine Mühendisliği alanında diğer üniversitelere nazaran çok farklı bir konumda. Üretime, üretimden sonraki nihai hedeflerine ulaşma konusunda farklı bir üniversiteyiz. Gençlerimizin inanılmaz istekli olduğunu görmek bizim için ayrıca çok önemli.” şeklinde konuştu. ÖZENER: TEKNOLOJİ DEĞİL, KULLANMAYI BİLEN MÜHENDİS ÖNEMLİ Makine sektöründe en önemli şeyin yetişmiş eleman olduğunu vurgulayan YTÜ Makine Fakültesi Öğretim üyesi ve YTU Racing Danışmanlarından Yrd. Doç. Dr. Orkun Özener ise, “Siz ne kadar tezgâh da getirin, teknoloji de getirin herhangi bir şekilde ilerlemesi mümkün değil. Buradanda çok üst düzeyde yetişmiş ve bilgisayar bilen, teknolojiyi kullanmayı bilen mühendislere ihtiyacımız var ama sadece bunları bilmek de yetmiyor.” ifadelerini kullandı. YTU Racing projesinin bir çok mühendisin arayıp da bulamadığı bir fırsat olduğunu ifade eden Özener törendeki sanayicilere hitap ederek şunları söyledi: “Buradaki öğrenci arkadaşlar sizlere müşteri olarak geldiler. Parça siparişi verdiler, üretim süreçlerinde sizinle birlikte oldular. Bu arkadaşlar sizinle müşteri ilişkisi içerisinde olup bir çok konuda tecrübe edindiler. Bu Türkiye’de bir çok mühendisin arayıp da bulamadığı bir fırsat. Bu arkadaşlar bu süreçleri görüp daha da iyi birer mühendis oldular. Diğer yandan benim savunduğum bir görüş var çok iyi işler çok iyi mühendislerden olmaz çok iyi takımdan olur. Bu arkadaşlar çok farklı kültürlerden bir araya gelip bu takımı yarattılar.” ÖZTİRYAKİ: YTU RACİNG BÜYÜK İŞ BAŞARDI Yerli Formula aracının sponsorlarından Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkan Vekili ve Öztiryakiler A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Tahsin Öztiryaki ise şunları söyledi: “Bu arkadaşların başardığı iş gerçekten çok büyük bir iş. Biz şu anda 2 bin tane öğrenciyle direk temas halindeyiz. Şu anda 600 tane üyemiz var. Bu öğrenciler bizimle birlikte her yere gelecek ve inovasyonu bizzat öğrenecekler. Üniversite sanayi ilişkisini güçlendireceğiz ama bu öğrencilerin mühendis olmadan mühendisi gibi işlerin projelerin her aşamasını gözlemlemelerini sağlamak çok önemli bir konu.” Açılış konuşmalarının ardından aracın tanıtım kokteyline geçildi. Kokteyl sırasında lansmana gelen davetliler, sergilenen Formula aracını yakından inceleme ve bilgi alma imkânı buldu. Kokteylin ardından “Yerli Formula Aracı” kampüs içinde basın mensupları için kısa bir gösteri turu attı. Yerli Formula aracının Mimarlık Fakültesi önünde yaptığı drift şov misafirler ve basın mensuplarının beğenisini kazandı. YTÜ RACİNG MEDYANIN GÜNDEMİNE OTURDU YTU RACİNG’in ikinci aracı YTR-02’nin lansmanına medya büyük ilgi gösterdi. Ulusal çapta yayın yapan televizyon kanalları, gazeteler ve haber ajanslarının yanı sıra çok sayıda sektörel yayın temsilcisi de programı yakından takip etti. 49 HABER YERLİ FORMULA ARACI ULUSAL MEDYANIN GÜNDEMİNDE! 50 Etkİnlİk RÜZGAR ENERJİSİ KULÜBÜ “WORLD SUSTAINABLE ENERGY FORUM” DA YILDIZ’I TEMSİL ETTİ Y ıldız Teknik Üniversitesi Rüzgar Enerjisi Kulübü öğrencileri ve Kulüp Danışmanı Doç. Dr .Zehra Yumurtacı Avusturya Viyana’da beşincisi düzenlenen World Sustainable Energy Forum etkinliğinde okulumuzu temsil etti.Doç. Dr. Zehra Yumurtacı önderliğinde Arş.Gör. Aydın Dönmez ve Arş.Gör. Yakup Karakoyun ‘un katıldığı forumda Rüzgar Enerjisi Kulübünden Elifnur Demirel , Gonca Keskin , Hüseyin Ali Baykut ve Soner Gültekin Yıldız Teknik Üniversitesini temsil etti. 22-24 ekim 2015 tarihinde düzenlenen etkinlikte teknik geziler ve sunumlar gerçekleştirildi. Etkinliğin ilk gününde tükettiği enerjiyi yenilenebilir kaynaklardan üreten Güssing model city biyogaz tesislerine teknik gezi düzenlendi.İlk günün ardından çeşitli ülkelerden gelen katılımcılara Avusturya’ya özel klasik müzik dinletisi sunuldu. Etkinliğin ikinci gününde forum öncesi World Sustainable Energy Institute’da(Dünya Sürdürülebilir Enerji Enstitüsü) açılış kokteyli yapıldı , Grand Wien Hotel’de düzenlenen forumda WSEIN Etkinlik koordinatörü Gökhan Yıldırım’ın yaptığı açılış konuşmasının ardından , Massachusetts Senatörü Marc Pacheco climate and energy , sustainable energy and environment solutions (İklim ve enerji , sürdürülebilir enerji ve çevresel çözümler) konulu sunumunu, University of Technology Vienna (TU Wien) ‘den Prof. Dr. Hermann Knoflacher sustainable mobility and city traffic planning(sürdürülebilir hareketlilik ve şehir trafik planlamaları ) isimli sunumunu, etkinlik yönetim kurulundan Prof. Dr. Karl Lorber Waste to energy and sustainable environment (Enerji israfı ve sürdürülebilir çevre) isimli sunumunu, profesyonel jeolojist Hovey Smith sustainable cities (sürdürülebilir şehirler) isimli sunumunu , University of Natural Resources and Life Sciences Vienna’dan Prof.Dr.Roland Ernest Poms sustainable society (sürdürülebilir toplum ) isimli sunumunu gerçekleştirdi.Yıldız Teknik Üniversitesinden Doç.Dr. Zehra Yumurtacı Renewable Energy Overview (Yenilenebilir enerjiye genel bakış ) isimli sunumunu gerçekleştirerek okulumuzu temsil etti. Etkinliğin üçüncü ve son gününde Viyana şehir turu gerçekleştirilerek etkinlik sonlandırıldı. 51 HABER AE2 PROJECT AVRUPA’DAN SONRA TÜRKİYE’DE DE EN GÜVENLİ PROTOTİP ARAÇ OLDU Shell Türkiye Tarafından İlk Kez Türkiye’de Düzenlenen “Eco-Marathon Türkiye” Yarışmalarında Yıldız Teknik Üniversitesi’nin Ae2 Project Ekibi “Güvenlik” Dalında Ödül Kazandı S hell Türkiye, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) ortaklığında, gençleri daha az enerji ile daha fazla yol kat eden araçlar tasarlayıp üretmeye teşvik etmek amacıyla bu yıl ilk kez düzenlenen “Shell Eco-Marathon Türkiye”de geleceğin mühendisleri yarıştı. Yarışmada Yıldız Teknik Üniversitesi Ae2 Project ekibi “Emniyet” dalında birincilik ödülünü kazınırken, YTÜ ekibi ödülünü İnovasyon Haftası etkinlikleri kapsamında düzenlenen törende aldı. 52 TÜRKİYE’NİN EN EMNİYETLİ ELEKTRİKLİ PROTOTİP ARACI Gençleri geleceğin enerji alternatifleriyle çalışan araçları geliştirmeye, tasarlamaya, üretmeye ve test etmeye teşvik etmek ve enerji verimliliği konusunda toplumsal farkındalığı artırmak amacıyla her yıl Asya, Avrupa ve Amerika kıtalarında ayrı ayrı düzenlenen “Shell Eco-marathon” bu yıl ilk kez Türkiye’de düzenlendi. “Shell Eco-Marathon Türkiye’ adıyla, 27-28-29 Kasım tarihleri arasında, İstanbul’daki TİM Dış Ticaret Kompleksi’nde gerçekleştirilen yarışmalara üniversite ve lise öğrencilerinin kurdukları toplam 13 takım katıldı. Hollanda Konsolosluğu’nun Türkiye İnovasyon Haftası kapsamında İstanbul’a davet ettiği Eindhoven Teknik Üniversitesi öğrencileri de dünyanın ilk modüler elektrikli otomobili olma özelliği taşıyan Nova ile misafir ekip olarak katılımcılar arasında yer aldı. 2015 Haziran ayında Hollanda’nın Roterdam kentinde düzenlenen Shel Eco-marathon Avrupa yarışmalarında 26 farklı ülkeden 198 takım arasından Safety Award (Emniyet Ödülü) kazanarak Avrupa’nın en güvenli prototip elektirikli aracı olmaya hak kazanan Yıldız Teknik Üniversitesi Ae2 Project takımı, yarışların Türkiye ayağında da emniyet ödülünü kazandı. Etkinlikte, Gediz Üniversitesi “İnovasyon”, Ankara Üniversitesi “Tasarım”, Terakki Okulları “Takım Ruhu”, Konya Diltaş Lisesi de “Gelecek Vaat Eden Takım” ödülünü kazandı. YTÜ ekibi ödülünü Türkiye İnovasyon Haftası etkinlikleri kapsamında düzenlenen törenle Shell Türkiye Ülke Başkanı Ahmet Beyaz, TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi ve Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) Başkanı Ömer Burhanoğlu’nun elinden aldı. YTÜ Elektrik-Elektronik Fakültesi öğrencisi ve Ae2 Project Takımı Ekip Lideri Fatih Açıl, sıfır kaza ile en verimli aracı üretmeyi kendilerine amaç edindiklerini ve bu doğrultuda prototip kategorisindeki müsabakanın hava şartları nedeniyle yapılamadığını söyledi. Açıl aldıkları çeşitli güvenlik önlemleri ile emniyet anlamında aldıkları ödül kadar, diğer takımlarda bir nebze bu bilinci yayabilmenin onlar için en büyük ödül olduğunu ve 14 takım, 100 den fazla genç mühendis adayının katılımıyla ilki düzenlenen müsabakanın gelecek yıllarda artarak devam etmesini temenni ettiğini belirtti. 53 HABER YILDIZLI BAŞARI HABERLERI •Yıldız Teknik Üniversitesi Biyomühendislik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mualla Öner Yazıcı, “Gaz Bariyer Uygulamaları için Grafen Benzeri Bor Nitrür (BN) Biyopolimer Nanobiyokompozitleri” adlı projesiyle Türkiye – Fransa Bosphorus Ortak Proje Çağrısı kapsamında desteklenmeye hak kazandı. •Kimya-Metalurji Fakültesi Biyomühendislik Bölüm Başkanı Prof. Dr. İbrahim Işıldak, “Yeni Fotoaktif Polimerler Kullanılarak Stereolitografi Tekniğiyle ile Tam Protez Üretimi” adlı projesiyle 7. Çerçeve Programı Manunet Çağrısı kapsamında Avrupa Komisyonu tarafından desteklenmeye hak kazandı. 54 •Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü öğrencisi İrem Coşkun, Archiprix-TR 2015 Mimarlık Öğrencileri Bitirme Projesi Ulusal Yarışması’nda, “Tuzla’da Deniz Hamamı” konulu Mimari Tasarım 7 projesi ile 3. lük ödülü kazandı. •Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü akademisyenlerinden Araş. Gör. Burcu Tuncer, Dr. Serap Derman ve Doç. Dr. Banu Mansuroğlu 3-6 Kasım 2015 tarihinde Antalya-Belek’te Türk Biyokimya Derneği tarafından düzenlenen 27. Ulusal Biyokimya Kongresi’ne “Diyabet Hastalığında Kateşin Yüklü Plga Nanopartiküllerin Üretimi Ve Karakterizasyonu” isimli bildiri ile katılmış olup, çalışmaları poster bildiri kategorisinde birincilik ödülüne layık görüldü. •Kimya-Metalurji Fakültesi Biyomühendislik Bölümü Doktora öğrencileri Tayfun Acar, Pelin Pelit Arayıcı ve Yrd. Doç. Dr. Zeynep Akdeste Mustafaeva, “Sentetik Peptid Yüklü PLGA Nanopartiküllerinin Sentezi ve Karakterizasyonu” isimli bildiri ile İlaç ve Eczacılık Kurumu tarafından 27-29 Kasım 2015 tarihleri arasında Haliç Kongre Merkezi’nde, İVEK 2. Uluslararası İlaç ve Eczacılık Kongresi kapsamında düzenlenen bildiri yarışmasında birincilik ödülüne layık görüldü. •Hürriyet Hackathon Emlak tarafından 11-13 Aralık tarihleri arasında düzenlenen 42 saatlik kod yazma maratonunda, Yıldız Teknik Üniversitesi Girişimcilik Kulübü Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Kuvaz, Tasarım ve Teknoloji Koordinatörü Mehmet Yurtar ve ekip arkadaşları Sercan Dumansız geliştirdikleri “Optistate” adlı projeyle 2. olmaya hak kazandı. •Makine Fakültesi, Mekatronik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. V. Emre Ömürlü’nün danışmanlığını yaptığı iki proje ödüllendirildi. Mekatronik Mühendisliği öğrencisi Turan Özev ile yürüttükleri “Havadan Kontrol ve Görüntü Aktarımı Amacıyla İHA Tasarımı” adlı proje Tübitak 2241A Sanayi Odaklı Lisans Bitirme Tezi Destekleme Programı’na kabul edildi. Mekatronik Mühendisliği öğrencilerimiz Hakan Altuntaş ve Ece Ebru Kaya ile yürüttükleri , TÜBİTAK 2241B Sanayi Odaklı Lisans Bitirme Tezleri Yarışması’nın ürün geliştirme kategorisinde Havelsan AŞ. , Amega A.Ş., Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı desteğiyle gerçekleştirdikleri “Simülatörlerde Algı Yönetimi Amacıyla Paralel Mekanizmaların Konum Kontrolü” adlı proje ile ikincilik ödülünü aldılar. •İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyelerimiz Yrd. Doç. Dr. Zeynep Işık, “Yapı Bilgi Modellemesi ve Dayanıklı Konut için Retrofit ve Sürdürülebilirlik İçin İşbirliği: Araştırma, Uygulama ve Sosyal İnovasyon için Destek” konulu çalışmasıyla Newton-Kâtip Çelebi Fonu’ndan çalıştay desteği almaya hak kazandı. •Yıldız Teknik Üniversitesi, Kimya-Metalürji Fakültesi, Kimya Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyelerinden Yrd. Doç. Dr. Nil Acaralı ve Prof. Dr. Hanifi Saraç danışmanlığında yürütülen Yüksek Lisans öğrencilerinden Aylin Çakırsoy ve Demet Karapınar’ın, “Helal Jel Üretimi” konusunda hazırladıkları iki poster, International 3rd Halal and Healthy Food Congress’e katıldı ve “Gıda Alanında En İyi Poster Ödüllerini” alarak birinciliği paylaştı. •Makine Fakültesi Mekatronik Mühendisliği Bölümü öğrencisi Hakan Yurt ve Besim Söğüt Yrd. Doç. Dr. Cüneyt Yılmaz danışmanlığında yürüttüğü “Giyilebilir Çok Amaçlı Haptik Kol Geliştirilmesi” adlı projesi TÜBİTAK 2241A Sanayi Odaklı Lisans Bitirme Tezi Destekleme Programı’na kabul edildi. •Mekatronik Mühendisliği Bölümü öğrencileri Sinan Kaya ve Oğuzhan Tuyan’ın, Prof. Dr. Haydar Livatyalı danışmanlığında yürüttükleri “Yüksek Başarımlı Kalıp İçi Etiketleme Robotu” adlı proje, TÜBİTAK 2241A Sanayi Odaklı Lisans Bitirme Tezi Destekleme Programı’na kabul edildi. •TÜBİTAK 1003-Öncelikli Alanlar Ar-Ge Projeleri Destekleme Programı “Sb0207Biyomedikal Görüntüleme Teknolojilerinin İyileştirilmesi Çağrısı” 2. aşama bilimsel değerlendirme kapsamında proje yöneticisi ve yürütücü: Dr. Nurcan Doğan Bingölbali (Gebze Teknik Üniversitesi) ve Proje yürütücü: Yrd. Doç. Dr. Ayhan Bingölbali’nin (Yıldız Teknik Üniversitesi) “Manyetik Parçacık Görüntüleme (MPI) Tekniğine Dayalı Medikal Görüntüleme Cihazının Geliştirilmesi” adlı büyük ölçekli proje (Proje No:155E776) destek almaya hak kazandı. 55 •Sanat Bölümü, Sanat Yönetimi Anabilim Dalı Öğretim Üyelerinden Prof. İlhan Özkeçeci, patenti kendisine ait olan “Tarab” isimli enstrümanla, 28. Uluslararası Asya ve Afrika Ülkeleri Tarih ve Tarihçilik Konferansı kapsamında Saint Petersburg Devlet Üniversitesi Sarkiyat Fakültesi’nde bir resital gerçekleştirdi. Bu doğrultuda Türk Musikisinden seçkilerle dinleyicilerin büyük beğenisini kazanan Prof. İlhan Özkeçeci, Saint Petersburg Devlet Üniversitesi Sarkiyat Fakültesi’nce bir teşekkür belgesi ile onurlandırıldı. •Makine Fakültesi, Mekatronik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erhan Akdoğan’ın danışmanlığını yaptığı iki proje ödüllendirildi. Mekatronik mühendisliği öğrencisi Ahmet Yavuz ile yürüttükleri “Üst Uzuv için Hareket Destekleyici Dış İskelet Robotunun EMG Temelli Kontrolü ” adlı proje TÜBİTAK 2241A Sanayi Odaklı Lisans Bitirme Tezi Destekleme Programı’na kabul edildi. Mekatronik Mühendisliği Bölümü öğrencisi Elif Tuğçe Eyi ile yürüttükleri “Rehabilitasyon Amaçlı Robotlar için Empedans Parametre Tahmini” adlı proje TÜBİTAK 2241A Sanayi Odaklı Lisans Bitirme Tezi Destekleme Programı’na kabul edildi. •Gemi İnşaatı Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Bekir Şener, Hasan Kalyoncu Üniversitesinde 2-3 Aralık 2015 tarihinde düzenlenen HASAT -3 Enerji Teknolojileri AR-GE Proje Pazarı’nda 1. oldu. 56 •İnşaat Fakültesi, Çevre Mühendisliği Bölümü’nde görev yapan Arş. Gör. Emre Oğuz Köroğlu, “Journal of Bioscience and Bioengineering” dergisinde yayınlanan “Electricity Generating Capacity And Performance Deterioration Of A Microbial Fuel Cell Fed With Beer Brewery Wastewater” isimli makale ile Japonya Biyoteknoloji Birliği (Society for Biotechnology, Japan) tarafından 2015 yılının en iyi makalesi (2015 Excellent Paper Award of the Society for Biotechnology, Japan) ödülünü Japonya’da yapılan ödül töreninde aldı. Söz konusu makale YTÜ Bilimsel Araştırma Projesi Koordinatörlüğü tarafından desteklenen 2012-05-02-KAP06 numaralı projeden çıkarıldı. •Mekatronik Mühendisliği Bölümü öğrencisi Ezgi Demirtaş’ın Doç. Dr. V. Emre Ömürlü danışmanlığında yürüttükleri “Arm İşlemci Tabanlı Gömülü Uçuş Kontrol Sisteminin Yapılandırılması” isimli proje TÜBİTAK 2241A Sanayi Odaklı Lisans Bitirme Tezi Destekleme Programı’na kabul edildi. •Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanlığı ve TÖMER Müdürlüğü görevlerini sürdüren Prof.Dr. Yakup ÇELİK, 30 Kasım 2015 - 04 Aralık 2015 tarihlerinde, Çin’de Pekin şehrindeki Minzu University of China (Central University for Nationalities) tarafından yürütülmekte olan “Uluslararası Seçkin Bilim Adamları Üniversitemizde” projesi çerçevesinde Uygur Dili ve Edebiyatı Bölümüne konferanslar vermek üzere davet edildi. Dünyada alanında seçkin bilim insanlarının katıldığı bu proje çerçevesinde öğretim üyemiz; Orhan PAMUK’un Romancılığı ve Türk Edebiyatındaki Yeri, Orhan PAMUK’un Anlatılarında Temalar, Tanzimattan Günümüze Türk Şiiri, Türk Edebiyatında Kadın Yazarlar ve Feminist Söylem ile Roman Kuramı ve Analizleri üzerine beş konferans vermiştir. etkİnlİk GELECEĞİN GİRİŞİMCİLERİ YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ’NDE BULUŞTU 1 Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Girişimcilik Kulübü düzenlediği “YTÜ Global Girişimcilik Günleri’’ ile Global Girişimcilik Haftası’nın önemli etkinliklerinden birine imza attı. 50 ülkede eş zamanlı olarak girişimcilik kültürünün yaygınlaştırılması için düzenlenen etkinliklerin Yıldız Teknik Üniversitesi ayağı, Davutpaşa Kampüsü ElektrikElektronik Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Etkinlikte aralarında DizaynVip Kurucusu ve Avrupa’nın en iyi otomobil tasarımı ödülüne sahip Erbakan MALKOÇ, Türkiye’nin en iyi 25 şirketi arasında yer alan Youth Holding Ceo’su Emrah Kaya, YTÜ TTO Girişimcilik ve Kuluçka Merkezi Yetkilisi Latif Ulu ve TOBB Genç Girişimciler İcra Kurulu Başkanı Abdulsamet Temel’in de bulunduğu alanında kendini kanıtlamış 8 girişimci, gönüllü olarak üniversiteli gençlerle bilgi ve birikimlerini paylaştı. YTÜ Girişimcilik Kulübü Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Kuvaz, yaptığı açılış konuşmasında “Nasıl girişimci oluruz?’’ sorusuna değinerek birçok basamaktan oluşan girişimcilik yolculuğunun ilk adımının “ilham’’ olduğu vurgusunu yaptı. Kuvaz, ikinci adımı ise “iyi bir fikir, hayata geçirme cesareti ve risk alma iç güdüsü’’ olarak özetledi. Katılımcılara YTÜ ÖRKAM onaylı sertifika verilen etkinlik, YTÜ Girişimcilik Kulübü’nün geleneksel etkinliği haline gelerek her yıl kasım ayında girişimciler ile “Bir fikrim var!’’ diyen gençleri bir araya getirmeye devam edecek. Etkinlikte ayrıca, dünya üzerinde milyarlarca dolarlık ticaret hacmine ulaşan online alışveriş sitesi Alibaba.com kuruluş hikayesini anlatan, “Crocodile in the Yangtze” belgeseli izlendi. 57 HABER TARIHI YARIMADA’NIN BILIMSEL HAFIZASI YILDIZ’DA TOPLANACAK Yıldız Teknik Üniversitesi İstanbul Tarihi Yarımada Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin Düzenlediği Tarihi Yarımada Tez Sunum Çalıştayı, Tarihi Yarımada İle İlgili Yapılan Bilimsel Çalışmaları Merkez Hafızasında Toplamayı Hedefliyor. Y ıldız Teknik Üniversitesi İstanbul Tarihi Yarımada Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından düzenlenen “Tarihi Yarımada Tez Sunum Çalıştayı” gerçekleştirildi. İSTYAM’ın Fatih’teki binasında düzenlenen etkinliğe Merkez Müdürü Prof. Dr. Nazlı Ferah Akıncı, akademisyenler, meslek insanları ve öğrenciler katıldı. Çalıştayın açılışında konuşan İSTYAM Müdürü ve Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ferah Akıncı, iki güçlü kurum olan Yıldız 58 Teknik Üniversitesi ve Fatih Belediyesi işbirliği ile kurulan merkezin Türkiye’de ve dünyada ilklerden birisi olduğunu söyledi. “TARİHİ YARIMADA OLMASAYDI İSTANBUL MERKEZ OLMAZDI” Tarihi yarımadanın çok önemli bir ambiyans olduğunu aktaran Prof. Dr. Akıncı, “İnsanların senelerdir yaşadığı, yaşamaktan vazgeçmeyeceği bir alandayız. Kültürel birikimin izlerini okuduğumuz Yarımada, bilim dünyasının da çekim merkezi olmuştur. Biz bu merkez kapsamında birçok çalışma yapıyoruz.” ifadelerini kullandı. Yaptıkları etkinlikle tarihi yarımada ile ilgili yapılmış tüm tezleri bir araya toplamayı hedeflediklerini aktaran Akıncı şunları söyledi: “Biz Tarihi Yarımada’da paylaşıma açık tezleri toparladık, farklı farklı üniversitelerin tezlerini aldık. Ve dedik ki: ‘Bunu bir arada konuşmalıyız, tartışmalıyız ve kurumlarla paylaşmalıyız. Çünkü bütün yapılan tezler maalesef hepimizin de bildiği gibi raflarda kalıyor. Kurumlar, birbirin- den habersiz, aynı konuları işliyor. Biz bu tezleri konuşabileceğimiz, tartışabileceğimiz bir ortamı yakalamalıyız ve bunları diğer kurumlarla paylaşmalıyız.” ifadesini kullandı. Tarihi Yarımada’nın Türkiye’nin önemli markalarından bir tanesi olduğunu aktaran Akıncı, “Tarihi Yarımada olmasaydı İstanbul bu kadar önemli bir merkez olamazdı. İstanbul’un en önemli çekim gücü, birikimi İstanbul Tarihi Yarımada’dır.” şeklinde konuştu. “TARİHİ YARIMADANIN BİLİMSEL HAFIZASI OLUŞACAK” Çalıştay’da yapılan çağrılara olumlu yanıt veren katılımcılar, Tarihi Yarımada ile ilgili yaptıkları bilimsel çalışmaların sunumlarını gerçekleştirdi. Çalışma sayesinde daha önce konuyla ilgili bilimsel çalışma yapan ve özel sektörde görev alan kişilerin gözünden Tarihi Yarımada’nın durumu değerlendirildi. Çalıştayda Lisansüstü eğitimini Yıldız Teknik Üniversitesi’nde gerçekleştirmiş Özcan Kaşlı “Tarihi Yarımada’da Öncelikli Aydınlatmalar ve Tarihi Yarımada’nın İstanbul Silü- etine Gece Etkisinin İncelenmesi”, Duygu Yollu “Mekan Organizasyonu ev biçim Kavramlarının Tarihi Yarımada Örneğinde İncelenmesi”, Tunay Akarsu, “Tarihi Yarımada Silüetinin Kent Kimliğine Etkilerinin Salacak-Harem –Haydarpaşa Bölgesinde İncelenmesi” konulu çalışmalarını sundu. Çalıştayda ayrıca, lisans üstü eğitimini İstanbul Teknik Üniversitesi’nde tamamlamış Müge Aydın, Kamu Yararı Bağlamında Kamusal Mekanlarda Bir Yayalaştırma Örneği: Eminönü Tarihi Yarımada Yayalaştırma Projesi” başlıklı tez çalışmasını, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde tez çalışmasını yapan Adil Kasapsaçkin “İstanbul Tarihi Yarımada’da Bulunan Yeniden İşlevlendirilmiş Kapalı Sarnıçların Malzeme ve Yapay Aydınlatma Yönünden İncelenmesi” konulu tez çalışmasının sunumunu yaptı. Çalıştayda çeşitli üniversitelerin ilgili bölümlerinden katılan akademisyen ve öğrenciler sunum gerçekleştiren katılımcılara güncel konular ile ilgili sorular yöneltti. Düzenlenen ilk çalıştayın ardından çıkan verilerden biri Tarihi Yarımada’nın gündüz fark edilen siluetin gece aydınlatılmasının doğru bir şekilde yapılmasıyla ortaya çıkarılması gerekliliği oldu. Bu yaklaşımda nasıl bir yöntem izlenmesinin ipuçları çalıştayda yer aldı. Ayrıca silüetin arkasına giren görüntülerin de değerlendirilmesi çalışmanın vizyonlu olduğunu ortaya koydu. Çalıştayda Tarihi Yarımada bütününde sarnıçların ortaya çıkartılması ve fonksiyonlandırılması gerekliliğini de ortaya koydu. Etkinlik boyunca bu çalışmaların her aşamasının bilimsel veriler ışığında oluşturulması gerekliliği de vurgulandı. Çalıştayda Tarihi yarımada ile ilgili iyi niyet kapsamında yapılmış çalışmaların yer yer yanlış kullanımlarının sonucu olumsuz vakalar ortaya çıkabildiğine dikkat çekildi. Tarihi Yarımada içine yapılacak her türlü düzenleme, eklemlenecek her yapı, imajını doğrudan etkileyeceği sorumluluğu ile ele alınmalı prensibinin Tarihi Yarımadaya bütün olarak bakılmasının gerekliliğini ortaya çıkardı. Yapılan tez çalışmalarının değerlendirildiği bu çalıştay ile kurulan etkileşimin önemine değinildi ve giderek artacak katılım sayısı ile kazanılan bilgilerin doğru zamanda doğru kurguda hayata kazandırabileceği gerçeği ortaya çıkarıldı. 59 KOnferans ULUSLARARASI 1 TRİBOLOJİ KONFERANSI .Uluslararası Triboloji Konferansı-TurkeyTrib’ (1rst International Conference on Tribology – TURKEYTRIB’15) Yıldız Teknik Üniversitesi, Yıldız Kampüsü Oditoryum’da gerçekleşti. Ülkemizde ilkini gerçekleştirdiğimiz TURKEYTRIB’15 Yıldız Teknik Üniversitesi, Makine Fakültesi, Makine Mühendisliği Bölümü, Otomotiv Anabilim Dalı ve Türk Triboloji Derneği tarafından organize edildi. Triboloji, etkileşim halindeki yüzeylerin hareketi ve ilgili konular ve uygulamaların bilim ve teknolojisi olarak tanımlanabilir. Triboloji sözcüğü Yunanlılardan gelir tribos (Tribein), anlamı 60 sürtme ve logos anlamı çalışma ve bilimdir. Öyleki triboloji sürtünme çalışması veya sürtünme bilimidir. Triboloji alanı birçok disiplinle; makine mühendisliği, malzeme bilimi, mekanik, yüzey kimyası, yüzey fiziği gibi konuları içine alarak, yüzey karakteristiği, sürtünme, aşınma, yağlama, yatak malzemeleri, yağlayıcılar, yağlama sistemlerinin seçimi ve dizaynı gibi birçok konuları içine alan, mühendisliğin hayati önem taşıyan unsurunu oluşturmaktadır. İlk Dünya Triboloji Konferansı (The first WTC World Tribology Congress Congress) 1997 yılında Londra’da düzenlenmiştir. Her 4 yılda bir çeşitli ülkelerde yapılacak konferansın bir sonraki ayağı 2017 Eylül ayında Pekin-Çin’de gerçekleşecek. Aynı zamanda Triboloji konferansları BultribBulgaristan, Serbiatrib-Sırbistan, Balkantrib-Balkanlar, Leeds-Lyon Symposium on Tribology, Ecotrib 2015-İsviçre, ICAT-Hindistan, ASIATRIB conferences vs.. dünyanın çeşitli ülkelerinde düzenleniyor. İlki Yıldız Teknik Üniversitesi’nde gerçekleştirilen Uluslararası Triboloji Konferansı TurkeyTrib’15’e Amerika, Kanada, Japonya, Çin, Hindistan, Tayvan, Fransa, İngiltere, Almanya, Avusturya, Romanya, Bulgaristan, Sırbistan, Polanya, Tunus, Malezya, Yunanistan, İran, Cezayir, Türkiye gibi dünyanın çeşitli ülkelerinden 148 makale ile katılım sağlandı. Konferansta 9 uluslararası davetli konuşmacı sunum yaptı, sözlü makalelerin sunulduğu 16 bilimsel oturum düzenlendi. Konferansın amacı, ülkemizde, tüm üniversite ve kuruluşlarda Triboloji üzerine yapılan bilimsel çalışmalar ile, konferansa farklı ülkelerden katılan farklı üniversite ve kurumlarda yürütülen, araştırılan, yapılan bilimsel çalışmaları, elde edilen deneysel sonuçları tartışmak, fikir alışverişinde bulunmak, ülkemize ve üniversitemize katkı sağlamak olarak belirlendi. Çok disiplinli bir yapıya sahip olan Turkeytrib’15 ile birçok bilimsel fikir bir araya gelmiş, tartışılmıştır. Etkinlik, İstanbul boğazında gerçekleştirilen tekne turu ve Gala Gecesi akşam yemeği ile sona erdi. Yoğun ilgi gören konferans Oditoryumu konferans ve sergi salonu Turkeytrib’15 faaliyetleri ile donatıldı. Web adresimiz: www.turkeytrib.yildiz.edu.tr Emailimiz: [email protected] Prof. Dr. Hakan KALELİ, Organizasyon Komitesi adına; Konferans Oturum ve Organizasyon Komitesi Başkanı Prof. Dr. Hakan KALELİ Yıldız Teknik Üniversitesi, Makine Fakültesi,Makine Mühendisliği Bölümü, Otomotiv Anabilim Dalı, 34349 Beşiktaş-YILDIZ-İstanbul İş Tel: ++90212 383 2833 Cep: ++905324768608 Email:[email protected] [email protected] Onursal Başkan Prof. Dr. İsmail YÜKSEK, (Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü) Organizasyon Komitesi • Prof. Dr. Hakan KALELİ (Konferans Oturum ve Sayın Yalçın AĞAOĞLU (Corfin Lubrication) Organizasyon Komitesi Başkanı) • Prof. Dr. Ayşegül AKDOĞAN EKER (Makine Mühendisliği Bölüm Başkanı) • Assoc. Prof. Dr. Zehra YUMURTACI (Konferans Başkan Yardımcısı) • Prof. Dr. Mehmet Baki KARAMIŞ, Türk Triboloji Derneği • Asst. Prof. Dr. Alper CERİT, Türk Triboloji Derneği 61 ETKİNLİK İLK BARETLERINI TAKARAK İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ’NE ADIMLARINI ATTILAR Yıldız Teknik Üniversitesi Öğrenci Kulüplerinden Yapı Kulübü’nün Gerçekleştirdiği “İlk Baretim” Etkinliğinde İnşaat Fakültesinde Eğitime Başlayan Mühendis Adayı Öğreniciler, Tıp Fakültesi Öğrencilerinin Yaptığı Beyaz Önlük Giyme Törenine Benzer Bir Etkinlikle, İlk Baretlerini Giyerek İnşaat Mühendisliğine Adımlarını Attı. Y ıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) öğrenci kulüplerinden Yapı Kulübü tarafından düzenlenen etkinlikte, YTÜ İnşaat Mühendisliği bölümünü kazanarak kayıtlarını yaptıran öğrenciler eğitim hayatlarına “İlk Baret”lerini takarak başladı. Davutpaşa Kampüsü Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen etkinliğe Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek, STFA İnsan Kaynakları Direktörü Aslı Poçan, İnşaat Fakültesi öğretim üyeleri, genç mühendis adayları ve davetliler katıldı. 62 İlki 2013 yılında Yapı Kulübü tarafından gerçekleştirilen İnşaat Mühendisliği’ni yeni kazanan Yıldızlıların “Mühendisliğe İlk Adım” larını attığı “İlk Baretim” etkinliği 2014 yılında da yine yoğun ilgiyle gerçekleştirilmişti. Bu yıl 3.’sü düzenlenen “İlk Baretim” etkinliği ile, İnşaat Mühendisliğini yeni kazanan öğrenciler aileleri ve hocaları ile mühendisliğe ilk adımlarını attı. Mesleğe attıkları ilk adımda tıpkı Tıp Fakültesi öğrencilerinin beyaz önlük giyme törenleri gibi İnşaat Mühendisliği okuyacak öğrencilerin de beyaz baret takma etkinliği ile mesleklerine motive olmuş şekilde adımlarını atmış oldu. MÜHENDİSLER SOSYALLEŞTİĞİ SÜRECE BAŞARILI OLUR Etkinliğin açılışında konuşan Rektör Prof. Dr. İsmail Yüksek, konuşmasına son dönemde yaşanan terör saldırılarında şehit olan güvenlik görevlileri ile Ankara’da meydana gelen terör saldırısında hayatını kaybeden vatandaşlara Allah’tan rahmet, ailelerine başsağlığı, yaralılara ise şifa dileyerek başladı. Yapı kulübünün yaptığı etkinliğin kendisini çok mutlu ettiğini ifade eden Rektör Yüksek, baret giyme törenlerinin genellikle mezuniyet törenlerinde gerçekleştirildiğini belirterek, Yıldız Teknik Üniversitesi’nde ise daha eğitime başlamadan yapılmasının anlamlı olduğunu söyledi. Yüksek, “Mezun olana kadar işte gençlerimizin ilk üniversiteye başladıklarında ne yapacaklar? Ne olacaklar? Hayalleri ne? Niçin geldiler? 1. ve 2. Sınıfta hemen bir tereddüt içerisine girerler. Niye? Üniversite sınavına hazırlanırken matematik, fizik, kimya eğitimi alırlar. Gelirler yine burada temel dersler. Ya biz niye geldik? ilk 2 yıl içerisinde inşaat mühendisliğiyle ilgili hiçbir şeyle karşılaşmazlar hemen hemen. Dolayısıyla biz gençlerimizi daha ilk günden baretle tanıştıralım da daha sonra da inşaat mühendisliğiyle ilgili kavramlarla tanıştırırız.” şeklinde konuştu. Türkiye’de sosyal bilimcilerin çok güzel konuştuğunu ve iyi ifadeler kullandığını ancak bu konuştuklarını somut ortama dökme konusunda sıkıntı yaşadığını, mühendislerin ise ürün ortaya koyduğunu fakat bunu tam olarak anlatamadığına işaret eden Yüksek, sosyal bilimcilere fen bilimi konusunda destek verilmesi, mühendislerin ise sosyalleştirilmesi gerektiğini aktardı. Yüksek, “İşte bizim kulüplerimiz belki de bunu yapıyorlar çok iyi bir şekilde. Kendilerini ifade edebiliyorlar, arkadaşlık kurabiliyorlar ve bunun gibi onlarca faaliyete imza atarak sosyal bir ortamı gerçekleştiriyorlar.” diye konuştu. “İNOVATİF DÜŞÜNMEYEN TOPLUMLAR BAŞARIYI YAKALAYAMAZ” Dünyadaki değişimin 3 ana unsuru olduğunu aktaran Rektör Yüksek, bunların bilim, teknoloji ve insan olduğunu ifade etti. Yüksek şunları söyledi: “ Eğer bir ülkede bilim yoksa teknoloji yoktur. Bilim olabilmesi için insanın olması lazım. İnsanın da eğitilmesi lazım. Eğitim her şeyin başı. Eğitilmiş toplumlara baktığınızda dünyada, Almanya’sından, Fransa’sına, Japonya’sına bunların eğitim düzeyleri ya da teknolojik gelişimi sağlayan üniversitelere baktığımızda ülkelere baktığımızda bunların eğitim seviyelerinin çok yüksek olduğunu görürsünüz. Japonya’da hemen hemen yüzde 90-95 üniversite mezunu var. Almanya’da yüzde 60-70’lerde. Demek ki eğitim, aslında teknolojiyle değişimle eşdeğer. 21. Yüzyılın ise başarı faktörü şu; girişimci olacağız. İnovatif düşüneceğiz ve AR-GE ye inovasyona önem vereceğiz. Girişimci olmayan bir toplum hiçbir şey yapamaz. İnovatif düşünemeyen veya AR-GE’si olmayan bir toplum da başarıyı sağlayamaz.” İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Berilgen de konuşmasında YTÜ İnşaat Mühendisliği’ni kazanan öğrencileri tercihlerinden ötürü tebrik etti. Berilgen, “Bölümümüzde halen 104 öğretim elemanı bulunmaktadır. Derslerinizde yararlanacağınız 6 laboratuvarımız bulunmaktadır. Bölümümüz Mühendislik Eğitim Programları Değerlendirme ve Akreditasyon Derneği (MÜDEK) tarafından akredite edilmiştir. MÜDEK Avrupa Mühendislik Eğitimi Akreditasyon Ağı’na (ENAFE) VE Qashingtn Accord’a üye olduğundan uluslararası akreditasyona sahiptir. Bu sayede bölümümüz Avrupa ülkeleri ve Amerika’da geçerli diploma verebilmektedir.” şeklinde konuştu. Yapı Kulübü Başkanı Sercan Seğmen ise, kulüp olarak kuruldukları günden bugüne 12 yıldır birbirinden farklı ve anlamlı etkinlikler düzenlediklerini söyledi. Etkinliklerde görev alan, bu etkinliklere katılan üyelerine, teknik geziler ve diğer faaliyetler ile üniversite yaşamlarını ve ders dışı zamanlarını değerli kılarak kariyer yolculuklarında rakiplerinden bir adım önde olmasını gönülden arzu ettiklerini sözlerine ekledi. 63 Sempozyum ULUSLARARASI BULANIK SISTEMLER SEMPOZYUMU’NUN DÖRDÜNCÜSÜ YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ’NDE GERÇEKLEŞTİRİLDİ Yıldız Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü ve Bulanık Sistemler Derneği işbirliği ile düzenlenen 4. Uluslararası Bulanık Sistemler Sempozyumu (Fuzzyss’15), 5 ülke, 18 üniversite, özel firma ve birçok farklı disiplinden katılımcıyı buluşturdu. Y ıldız Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü ev sahipliğinde 5-6 Kasım 2015 tarihlerinde düzenlenen “The 4th International Fuzzy Systems Symposium(Fuzzyss’15)”, 5 farklı ülkeden akademisyen ve sanayi temsilcisini biraraya getirdi. İki gün boyunca devam eden sempozyumda 200 civarında yazarın yer aldığı 85 bildiri sunuldu. Sunulan bildiriler ile Endüstri Mühendisliği, İstatistik, Matematik, Mekatronik, Elektrik-Elektronik Mühendisliği, Kontrol ve Otomasyon, vb. gibi birçok disiplinde bula- 64 nık sistemlerin kullanımına yönelik yenilikler ortaya konuldu. Fransa, Burkina Faso, Tunus, İran ve Türkiye’den çok sayıda akademisyen ve sanayi temsilcisinin katıldığı sempozyum kapsamında ilk kez olarak İran Bulanık Mantık Derneği ile de işbirliğine gidildi. Uluslararası Bulanık Sistemler Sempozyumu, Bulanık Sistemler Derneği’nin öncülüğünde, iki yılda bir farklı bir üniversitenin ev sahipliğinde aynı isimle düzenlenen bir konferanslar dizisidir. Bu sempozyumun dördüncüsü, 5-6 Kasım 2015 tarihlerinde Endüstri Mühendisliği Bölümü tarafından Yıldız Teknik Üniversitesi Beşiktaş Kampüsü Oditoryumu’nda gerçekleştirildi. Düzenleme Komitesi Başkanlığı’nı YTÜ Makine Fakültesi Endüstri Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi ve Bölüm Başkanı Prof.Dr. Coşkun Özkan ve YTÜ Makine Fakültesi Endüstri Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi ve Bölüm Başkan Yardımcısı Doç.Dr. Alev Taşkın Gümüş’ün gerçekleştirdiği Sempozyuma YTÜ Rektör Yardımcısı ve YTÜ Makine Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Faruk Yiğit, Bulanık Sistemler Derneği adına Dernek Başkanı Prof. Dr. Burhan Türkşen ve Dernek Yönetim Kurulu üyesi Prof.Dr. Adil Baykasoğlu’nun yanı sıra yerliyabancı çok sayıda akademisyen, firma temsilcisi ve davetli katıldı. Sempozyumun açılışında sempozyum düzenleme komitesi adına konuşan Doç.Dr. Alev Taşkın Gümüş, bulanık sistemler konusundaki çalışmaların birçok farklı disiplini kapsadığını belirterek, bu tür sempozyumlar ile farklı disiplinleri buluşturarak sinerji yaratmanın önemini vurguladı. Ayrıca, sempozyumda sunulan bildirilerin Iranian Journal of Fuzzy Systems (SCI-Expanded), International Journal of Applied Management Science, Turkish Journal of Fuzzy Systems, Lojistik Dergisi ve Sigma Mühendislik ve Fen Bilimleri Dergisi’nde basılmak üzere değerlendirmeye alınacağını belirtti. Bulanık Sistemler Derneği adına konuşan Dokuz Eylül Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof.Dr. Adil Baykasoğlu, bulanık mantığın tarihçesi ve gelişimi ile ilgili bilgilendirme yaparak, dünyada ve Türkiye’de derneğin görevleri, bulanık mantığın gelişimi ve sempozyum geçmişine yönelik çalışmaları özetledi. Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Faruk Yiğit, bilimin önemini vurgulayan konuşmasında, araştırma ve teknoloji geliştirmenin, ulusal ve uluslararası işbirlikleriyle ülkemize ve insanlığa yararlı teori ve uygulamalar üretmenin gerekliliğine değindi. Ayrıca, sempozyumda davetli konuşmacı olarak Bulanık Sistemler Derneği Başkanı ve TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr. Burhan Türkşen “Tip-2 Bulanık Sistemler” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. 65 Röportaj HEM SAHAYA HEM MASAYA HAKIM FAKÜLTE; YTÜ İNŞAAT FAKÜLTESİ İ Röportaj: Uzm. S. Gürkan TUZLU nşaat Fakültesi’nin tarihi, Yıldız Teknik Üniversitesi’nin tarihi ile özdeş. Üniversite kurulduğu 1911’den itibaren çeşitli adlarda eğitim veren fakülte son kurumsal yapılanmada; klasik mühendislik dallarından İnşaat Mühendisliği Bölümü’nü, geçen yüzyılın başlarından itibaren ayrı bir mühendislik dalı olarak gelişen ve 1949 yılından itibaren 56 eğitim ve öğretim yılını başarı ile tamamlamış olan Harita (Eski adıyla Jeodezi ve Fotogrametri) Mühendisliği Bölümünü ve çevre sorunlarının büyük boyutlara ulaşması ile geçen yüzyılın son çeyreğinde önem kazanmış ve gelişmiş olan Çevre Mühendisliği Bölümünü bünyesinde toplayan “İnşaat Fakültesi” oluşturuldu. Çalışmalarını YTÜ’nün misyon ve vizyon hedefleri doğrultusunda İnşaat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet DEMİR Geçen sayımızda oluşan teknik bir hatadan dolayı röportajımızı tekrar yayımlıyoruz. Okurlarımızdan özür dileriz. 66 PROF. DR. AHMET DEMİR gerçekleştiren İnşaat Fakültesi, mühendislik lisans programlarında, uluslararası düzeyde yarışabilecek mezunlar yetiştiriyor. Türkiye’nin en köklü birkaç İnşaat Fakültesi arasında yer alan Yıldız İnşaat Fakültesi, Mühendislik Eğitim Programları Değerlendirme ve Akreditasyon Derneği (MÜDEK), Mühendislik Eğitim Programları Akreditasyon Kurulu (MAK) tarafından tüm programları ile akredite olan bir fakülte. Gerek akademik kadrosu gerek fiziki şartları ve tamamı öğrencilere açık uluslararası akreditasyona sahip laboratuvarları ile üniversitemizin parlayan Yıldız’ı olan İnşaat Fakültesi dekanımız Prof. Dr. Ahmet Demir Hoca ile konuştuk. Yıldız İnşaat Türkiye’nin önde gelen İnşaat Fakülteleri arasında yer alıyor… Hem çok eski bir üniversite hem de çok interaktif bir yapısı var Yıldız İnşaat’ın. Bu başarı nasıl sağlanıyor? Yıldız Teknik Üniversitesi’nde köklü üniversite kültürü, geleneği ve tecrübe var. Özellikle Cumhuriyet döneminin başlangıcından itibaren bütün imkânlar, kısıtlı olsa da, buralara verilmiş ve o zamanki hocaların özverili çalışmaları ile ciddi bir temel atılmış ve o temel üzerinden bugünkü noktaya gelinmiş. İnşaat Fakültesi olarak siz kendinizi Türkiye’de nerede görüyorsunuz ? Harita Mühendisliği bölümü olarak başarı sıralamasına göre öğrencilerin tercihine bakıldığında 2. durumdayız. İnşaat Mühendislikleri arasında Türkiye’de 4. sıradayız. Çevre Mühendisliği bölümünde ise 5. sıradayız. Hedefimiz en azından ilk 3 de olmak. Verimlilikte şöyle bir kural var. Siz yüzde 50 başarıdan yüzde 60’a çok az bir gayretle çıkabilirsiniz. Ama 90’dan 91’e çıkmak için sarf ettiğiniz, güç, enerji, imkan belki 50’den 60’a çıkıncaya kadar Prof. Dr. Ahmet Demir, 1959 senesinde Uşak Ulubey’de doğdu. İTÜ İnşaat Fakültesinden 1981 senesinde İnşaat Mühendisi olarak mezun oldu. Askerlik görevini ifa ettikten sonra 1983 senesinde Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) İnşaat Mühendisliği Bölümü Hidrolik Anabilim Dalında Araştırma Görevlisi olarak akademik hayata başlayan Demir; 1985 senesinde Y.Lisans, 1990 senesinde de Doktora derecelerini (Su-Çevre) Programından aldı. 1988-1989 yılları arasında Hollanda’nın Delft şehrinde I.H.E.(MS. Sanitary Engineering) kursuna katıldı. 1989 senesinde Çevre Mühendisliği Bölümünün kurulması ile bu bölüme nakil oldu. 1990 da Yardımcı Doçent, 1995 te Doçent, 2002 senesinde de Profesör ünvanı aldı. 2006-2008 seneleri arasında YTÜ Çevre Mühendisliği Bölümü Bölüm Başkanlığı yapan Prof. Dr. Ahmet Demir; 2008 tarihinde atandığı YTÜ İnşaat Fakültesi Dekanlığı görevini İSKİ Genel Müdürü olarak göreve başladığı 04.01.2010 tarihine kadar sürdürdü. İSKİ Genel Müdürlüğü görevinin ardından 25.09.2014 tarihi itibariyle yeniden İnşaat Fakültesi Dekanlığı görevine atanan Prof. Dr. Ahmet Demir, evli ve 2 çocuk babasıdır. harcadığınız enerji ve süre kadar oluyor. Spor müsabakalarında da ligler kurulduğunda bütün takımların hedefi 1. olmaktır. Kimse ikinci, üçüncü olacağım diye yola çıkmaz. Bizim hedefimiz birinci olmak. Hedefimiz inşallah isminde olduğu gibi ‘Yıldız’ olmak. 67 Futboldan örnek verdiniz, amacınızın şampiyonluk olduğunu ifade ettiniz. Peki elinizdeki kadroyu şampiyon olmak için yeterli görüyor musunuz? Kesinlikle yeterli olduğunu düşünüyorum. Öğretim elemanlarımızın çok da özverili olduğunu düşünüyorum. Üniversite olarak biz özellikle Teknopark gibi bazı imkânlara yeni kavuştuk. Bunlar son 3-5 senelik mazisi olan kurumlar. Biz bunları değerlendirerek inşallah birincilik hedefine doğru ilerliyoruz. Öğrencilerin önünde pek çok tercih var. Öğrenci Yıldız İnşaat’ı neden tercih etsin? Burası İnşaat Fakültesi olarak gerek İnşaat Mühendisliği, gerek Harita Mühendisliği, gerekse Çevre Mühendisliği bölümlerinde diğer üniversitelerin bölümlerine göre tarihi geçmişi ile öne geçiyor. Öğretim elemanının kalitesi, bulundurduğu anabilim dalları,nın branşları, laboratuvarları açısından hem geçmişi gerçekten güçlü köklü bir geleneği olan bölümlerimiz 68 bunlar. Şu andaki İnşaat, Harita ve Çevre Mühendisliği bölümünde piyasayla iç içe olan, piyasa derken kamu kurum ve kuruluşları olabilir, özel sektör olabilir, bunlarla projeler çerçevesinde sürekli iç içe olan hocalarımız mevcut. Bu hocalarımız teknolojiyi sürekli takip ediyor. Yurt dışındaki konferanslara, sempozyumlara katılarak, özel sektörle kontakları sürekli sıcak tutarak yeni teknolojilerin üniversitemize getirilmesi ve öğrencilerle buluşmasını sağlıyorlar. Yıldız’dan mezun olmuş ve özel sektör ve kamuda üst düzey görevlerde olan mezunlar var. Onların varlığı da bir avantaj mı? Herhalde insanın doğasında var bu. Herhangi bir takımı tutuyorsanız eğer karşınızdaki kişide o takımın rozetini taşıyorsa, o insanı tanımasanız bile duygusal bir bağ oluşuyor. Yıldız Teknik Üniversitesi’nin köklü tarihi itibariyle ülke sathında kamu ve özel sektörde üst düzey çok sayıda Yıldızlı var. Bunların varlığı mezun öğrencilerimiz için bir avantaja dönüşür diye düşünüyorum. Sürekli söylenen bir söz var, “İTÜ masaya Yıldız sahaya adam yetiştirir” diye… Bu anlattıklarınız Yıldız İnşaat’ın bu çerçeveyi kırdığını ortaya koyuyor… Eskiden böyle bir şey vardı, bizim öğrenciliğimizde. Ben Teknik Üniversite mezunuyum. Yıldız öğrencileri özgüvenleri çok yüksek bir şekilde mezun olur ve genellikle direkt piyasaya atılırmış. Bizim öğrencilerimiz o zaman da hızlı bir şekilde piyasaya adapte olur gidip hemen işini kurup hızlı bir şekilde projelerini gerçekleştirebiliyordu. Ancak son yıllarda özellikle devlet ve özel sektörde üst düzey yönetici ve bürokrat yetiştirdi Yıldız İnşaat… Yani hem sahaya hem masaya hakim mezunlarımız var. Şu anda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Mustafa Öztürk bizim Çevre Mühendisliği bölümümüzün bir hocasıdır. Müsteşar Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Emin Birpınar, bizim Hidrolik bölümümüzdeki bir arkadaşımızdır. Ben İSKİ Genel Müdürlüğü’nde bulundum. İETT Genel Müdürü ve şu anda İBB Genel Sekreteri Hayri Hocamız yine üniversitemizin bir mensubu. Bizim bölümün kurucusu Prof. Dr. Adem Baştürk hocamız vardır; İBB Genel Sekreteriydi, emekli oldu. Benim master ve doktora hocamdır. Bürokraside de çok güçlü bir şekilde mezunlarımız ve hocalarımız bulunuyor. Tübitak, diğer devlet kurumları ve özel sektör ile Yıldız İnşaat hocalarımızın yürüttüğü projeler ne durumda? Fakültemizde yürütülen Devlet Planlama Teşkilatı Projesi var. 20 tane Tübitak, 2 tane AB projesi var şu anda fakültemizde yürüyen. 25 tane Bilimsel Araştırma Projesi var. Toplam 51 tane proje yürüyor şu anda. Bunun haricinde yüzlerce piyasaya yönelik döner sermaye çerçevesinde yürütülen danışmanlık ve kamu kurum ve kuruluşlarıyla da ayrıca proje var. Bu rakamları eski yıllarla kıyas ettiğimizde bırakın fakülte bazında bu rakamları vermeyi belki üniversite bazında bile 1’i 2’yi geçmezdi. Hocam sanırım bu üniversite, devlet ve özel sektörün birbirine bakış açısının değişmesiyle gerçekleşti… Son yıllarda devletimiz bu konuda çok ciddi teşvikler verdi. Bütün üniversite elemanlarını mümkünse proje almaya teşvik eden hatta proje yazmaya bile para veren bir noktaya geldi, bırakın proje almayı… Devletimiz burada şunu söyledi: “Burada öğretilen, anlatılan, öğrencilere aktarılan bilgiler daha da geliştirilerek bilimsel manada patent alabilecek düzeye çıkartılsın.” konferans salonumuz ve 153 adet akademisyen çalışma odası, 33 tane idari personel hizmet alanımız var. Laboratuvarlar sadece dört duvardan ibaret değil. Gerek Çevre, gerek İnşaat ve gerekse Harita Mühendisliğimizin eğitim-öğretim ve araştırmasında kullandığı son sistem cihazlarla donatılmış durumdalar. Öğrenciler de bu imkanlardan faydalanabiliyor mu ? Tabii ki… Biz zaten birebir uygulamayı öğrencilerimizle laboratuvarlarda yaptırtıyoruz. Yıldız Teknik Üniversitesi’nin diğer üniversitelere göre en büyük İnşaat Fakültesindeki avantajı da belki bu. Maalesef laboratuvarların durumu duyuyoruz bazı üniversitelerde nedir? Bu laboratuvarlarda ne belki de resim üzerinden tür çalışmalar yapılıyor? anlatıyorlar. Bizim öğrencilerimiz Bizim fiziki kapasitemize baktığımız birebir aktif bir şekilde deneylerini zaman 40 bin metrekarenin yapıyorlar. üzerinde kapalı alanımız var. 26 tane laboratuvarımız var. Şu anda burada sadece İSTATİSTİKLER Çevre Mühendisliği’nde 12 laboratuvarımız var. İNŞAAT FAKÜLTESİ 12 tane 100 kişilik amfimiz var. 15 AKADEMİK PERSONEL tane 100-150 kişi alacak sınıfımız. Profesör: 29 5 tane bilgisayar laboratuvarı Doçent: 40 50 kişilik ve 26 tane laboratuvar Yrd. Doç. 45 var. 4 tane toplantı salonu, 1 Öğretim Görevlisi: 4 Araştırma Görevlisi: 60 Uzman: 3 İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ: Profesör: 16 Doçent: 20 Yard. Doç: 27 Araş. Gör: 29 Öğretim Görevlisi: 4 HARİTA MÜHENDİSLİĞİ: Profesör: 7 Doçent: 10 Yard. Doç: 9 Araş. Gör: 16 Uzman: 2 ÇEVRE MÜHENDİSLİĞİ Profesör: 6 Doçent: 10 Yard. Doç: 9 Araş. Gör: 15 Uzman: 1 69 HABER ABDÜLHAMİT ARAŞTIRMA MERKEZİ YILDIZ SARAY SOHBETLERİ İLE ÇALIŞMALARINI BAŞLATTI R esmi Gazete’de 9 Şubat 2015 tarihinde yayınlanan yönetmelikle hayata geçen Yıldız Teknik Üniversitesi Sultan II. Abdülhamit Uygulama ve Araştırma Merkezi ilk etkinliğini 13 Ekim 2015 tarihinde gerçekleştirdi. Rektörlük Hünkar Salonu’nda düzenlenen etkinliğe Kültür ve Turizm Bakanı Yalçın Topçu’nun yanı sıra Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek ve çok sayıda akademisyen ile davetli katıldı. Her ay yeni bir konu ve konukla gerçekleşecek Yıldız Saray Sohbetleri’nin ilk buluşmasında son dönem Osmanlı İmparatorluğu ve modern Türkiye tarihi uzmanı ünlü Fransız tarihçi François Georgeon “Sultan Abdülhamid’in Hayali Osmanlı İmparatorluğu’nu Düvel-i Muazzama Hâline Getirmek” başlıklı söyleşiyi yaptı. Büyük ilgi gören söyleşiye akademi, kültür ve sanat camiasından alanında uzman pek çok konuk katıldı. Programın açılışında konuşan Bakan Yalçın Topçu, eğitimden ulaşıma ve haberleşmeye kadar insanlık ve islam dünyası için çok şeyler yaparak, bütün Osmanlı topraklarını telgraf ağıyla donatan Sultan II. Abdülhamid’i iyi anlamak gerektiğini söyledi. Tarihimizi ve tarihi değerlerimizi iyi tanımamız gerektiğine işaret eden Bakan Topçu, Sultan II. Abdülhamid’in netice itibariyle bir insan olduğunun altını çizerek, “Sultan Abdülhamid’in devrine iyi bakmak, onu iyi okumak, o devri iyi anlamak lazım. Eğitimden ulaşıma ve haberleşmeye kadar 70 21 milyon metrekare toprakta her tarafı telgraf ağıyla donattı. Birilerinin hasta, öldü ölüyor, battı batıyor, yıkıldı yıkılıyor diye baktığı koca bir imparatorluğu adeta baştanbaşa imar etti ve unutulmuş köşelere el attı.” ifadelerini kullandı. Tarihi konuların adil ve bilimsel bir şekilde ele alınması gerektiğini vurgulayan Topçu, “Sezar’ın hakkı Sezar’a… Kimseyi putlaştırmayalım ama hiç kimseyi de yerin dibine sokmayalım. İşte orada ilime ve bilime başvuralım.” şeklinde konuştu. Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek de, Sultan II. Abdülhamid Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin II. Abdülhamid’i ve dönemini araştırmak üzere kurulan ‘Türkiye’deki ilk bilimsel araştırma merkezi’ olduğunu belirtti. Sultan II. Abdülhamid’in ikinci oğlu Mehmed Abdülkadir Efendi’ye ait olan ve yakın zamanda restore edilen Şehzade Köşkü’nü Merkez’e tahsis ettiklerini söyledi. Ayrıca Yüksek, II. Abdülhamid dönemi eğitim, ulaşım, teknoloji, imar alanlarında atılan adımları vurgulayarak, II. Abdülhamid Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin dönemin tüm özelliklerini bilimsel bir şekilde inceleyeceğini ve bu alanda katkılı işler yapacağına inandığını ifade etti. Sultan II. Abdülhamid Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ayşe Melek Özyetgin, açılış konuşmasında; Merkezi Türkiye’de bu sahayla ilgili araştırma yapan tüm bilim insanlarını, alan uzmanlarını akademik iş birliğinde bir araya getirecek bir çekim yeri, bir koordinasyon merkezi hâline getirmeyi planladıklarını belirtti. Özyetgin, II. Abdülhamid döneminin Cumhuriyet Türkiye’sine kadar olan siyasal, toplumsal, ekonomik ve kültürel değişimin can alıcı devri olduğunu, ayrıntılı olarak araştırılması, tartışılması, eleştirilmesi ve anlaşılması gereken bir devir olduğunu söyledi. Açılış konuşmalarının ardından Osmanlı Devleti ve Türkiye tarihi konusunda önemli çalışmaları bulunan Fransız Tarihçi François Georgeon “Sultan Abdülhamid’in Hayali: Osmanlı İmparatorluğu’nu Düvel-i Muazzama Hâline Getirmek” başlıklı söyleşiyi gerçekleştirdi. Fransız tarihçinin bilimsel veriler ışığında gerçekleştirdiği konuşmayı katılımcılar büyük bir dikkat ve merakla takip etti. HABER METAL ESERLERİN KONSERVASYONU YTÜ İSTYAM’DA KONUŞULDU K ültür ve Turizm Bakalığı İstanbul Restorasyon ve Konservasyon Merkez ve Bölge Laboratuvarı Müdürlüğü ve Yıldız Teknik Üniversitesi İstanbul Tarihi Yarımada Uygulama ve Araştırma Merkezi işbirliğiyle düzenlenen “II. Tarihi Eserleri Koruma ve Onarım Çalıştayı: Metal Eserler” başlıklı etkinlikte tarihi metal eserlerin restorasyon ve konservasyon çalışmaları tüm yönleriyle ele alındı. Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü İstanbul Restorasyon ve Konservasyon Merkez ve Bölge Laboratuvarı Müdürlüğü ve Yıldız Teknik Üniversitesi İstanbul Tarihi Yarımada Uygulama ve Araştırma Merkezi (İSTYAM) işbirliğiyle metal eserler özelinde düzenlenen ‘II. Tarihi Eserleri Koruma ve Onarım Çalıştayı’ 15-16 Ekim 2015 tarihlerinde İSTYAM’da gerçekleştirildi. Tarihi eserlerin özellikle de metal eserlerin konservasyonu üzerine uzun yıllar emekleri olan Konservatör Behçet Erdal onuruna düzenlenen toplantıya katılan konuşmacılar arkeolojik sahalarda, müzelerde ve mimari yapılarda bulunan metal eserlerin restorasyon ve konservasyon çalışmaları hakkında bilgiler verdi. Çalıştay kapsamında Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’ne bağlı Restorasyon ve Konservasyon Merkez ve Bölge Laboratuvarı Müdürlükleri ile Müze Müdürlüklerinde görevli uzman personelin yanı sıra Yıldız Teknik Üniversitesi, Ankara Üniversitesi, Gazi Üniversitesi, Batman Üniversitesi, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, Institute of Nautical Archaeology (INA), Kültürel Miras ve Doğal Boya Laboratuvarı gibi kurum uzmanlarınca 28 bildiri sunulan çalıştaya çok sayıda restoratör, konservatör, öğrenci ve davetli dinleyici olarak katıldı. Çalıştayın açılışında konuşan Konservatör Uğur Genç, 2014 yılında Eskişehir’de başlanan koruma onarım çalıştayları dizisinin ikincisine katılan herkese hoş geldiniz diyerek bunun gibi toplantıların mesleki bilginin yanı sıra güncel çalışmaların da paylaşılıp tartışılması açısından son derece yararlı olduğuna dikkat çekti. Genç, “Metal eser konservasyonunun bütüncül bir anlayışla ele alınması gerektiği düşüncesiyle tüm süreçleri içeren bir program oluşturmaya gayret gösterdik, umuyorum iki gün süresince burada bulunan herkes verimli zaman geçirir.” şeklinde konuştu. Çalıştayda metal eserlerin; arkeolojik kazı alanlarından kaldırılması ve taşınması, belgeleme çalışmaları, kazı alanlarında ve müzelerde önleyici koruma uygulamaları, aktif koruma ve onarım çalışmaları ile karşılaşılan sorunlar, sergileme ve depolama koşulları, gerçekleştirilen arkeometrik incelemeler ile yeni yaklaşımlar ve gelişmeler, 8 oturumda ele alındı. Çalıştay sonunda söz alan Restorasyon ve Konservasyon Merkez ve Bölge Laboratuvarı Müdürü Ali Osman Avşar, sunulan bildirilerin kitaba dönüştürülerek koruma onarım yayınları arasına kazandırılacağını, bu açıdan da tüm katılımcılara teşekkür ederek emeği geçenleri tebrik ettiğini sözlerine ekledi. Son olarak konuşan İSTYAM Müdürü Prof. Dr. Ferah Akıncı ise yüksek katılımdan dolayı duydukları memnuniyeti dile getirerek bilimsel pek çok toplantının düzenlenmesi için çalıştıklarını ifade etti. Akıncı, tarihi mirasımıza disiplinlerarası bilimsel çalışmaların fazlalığı ve derinliği ile daha çok sahip çıkacağımızı ve gelecek nesillere en doğru bir biçimde mirasın aktarılacağının altını çizdi. 71 ETKİNLİK OTOMOTIVDE YENI TEKNOLOJILER SEKTÖR DEVLERİYLE BULUŞTU Yıldız Teknik Üniversitesi Tarafından Düzenlenen Otomotiv Teknolojisinde Gelişen Teknolojiler Proje Pazarı, Otomotiv Alanında Uzman Akademisyen, Öğrenciler ve Sektör Temsilcilerini Bir Araya Getirdi. Y ıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Teknoloji Transfer Ofisi tarafından düzenenen “Otomotiv Sektöründe Yeni Gelişen Teknolojiler Proje Pazarı”, yeni fikir ve projeleri sektörün liderleriyle buluşturdu. Akademisyen ve sektör temsilcilerinden oluşan jürinin değerlendirdiği projelerden dereceye girenler ödüllerini aldı. Yıldız Kampüsü Oditoryum’da düzenlenen etkinliğe Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. 72 İsmail Yüksek, Gebze Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Haluk Görgün, Elginkan Vakfı Müdürü İlhan Üttü, Yıldız Teknik Üniversitesi Teknopark Yönetim Kurulu Başkanı Erdem Bektaş’ın yanı sıra çok sayıda sektör temsilcisi öğrenci ve akademisyen katıldı. Etkinliğin açılışında konuşan YTÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek, otomotiv sektörünün Türkiye’nin ekonomik ve sanayi gelişimi açısından önemine değindi. Türkiye’de 218’in üzerinde Ar-Ge merkezi 60’ın üzerinde Teknopark bulunduğunu aktaran Rektör Yüksek, bunlardan 70 tanesinin ise sadece otomotiv sektörü ile ilgili çalıştığını vurguladı. “YABANCI ARAŞTIRMACILARI ÜLKEMİZE ÇEKMELİYİZ” Türkiye’nin hedeflediği ilk 10 ekonomiye girme hedefini gerçekleştirebilmesinin yolunun Prof. Dr. Haluk GÖRGÜN Gebze Teknik Üniversitesi Rektörü Ar-Ge ve inovasyondan geçtiğini vurgulayan Yüksek, bu amaca gidebilmek için 300 bin Ar-Ge mühendisine ihtiyaç olduğuna işaret etti. Rektör Yüksek, “Şu anda 110 bin civarında Ar-Ge mühendisimiz var. Bunlardan 70 bini üniversitelerde ders veren nitelikte. 30-40 bin gibi bir kısmı da proje yapıyor.” şeklinde konuştu. Bu sayının tamamlanabilmesi için tersine beyin göçünün yanı sıra kaliteli yabancı araştırmacıların Türkiye’ye kazandırılması gerektiğini aktaran Yüksek, tüm dünyada üniversiteler ve şirketlerin yabancı personelle çalıştığını Türkiye’nin de bu açığını kapatabilmek için nitelikli yabancı araştırmacı ve bilim insanlarını Türkiye’ye çekecek adımlar atması gerektiğini dile getirdi. “OTOMOTİV ÜRETİMİNDE İLK 20, İSTİHDAMDA İLK 10 SIRADAYIZ” Gebze Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Haluk Görgün de, üniversite olarak yaptıkları çalışmalardan bahsetti. Üniversite olarak teknoloji transfer ofisi kurduklarını belirten Görgün, bu süreçte kendilerine mentörlük desteği veren YTÜ Teknoloji Transfer Ofisi’ne teşekkür etti. Otomotiv sektörünün gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin anahtar sektörü olduğunu belirten Görgün, “Bu sektörü sadece ana üretim ve yan sanayi olarak düşünmemek gerekir. Otomotiv sektörünün hem beraberinde sürüklediği demirçelik sektörü, cam endüstrisi, elektronik endüstrisi gibi sektörler hem de hizmet götürdüğü sektörlerle birlikte düşünülmesi gerekir.” ifadelerini kullandı. YTÜ Teknopark Yönetim Kurulu Başkanı Erdem Bektaş ise, yapılan bu tür etkinliklerin en önemli amacının Türkiye’de eksikliği hala devam eden üniversite-sanayi işbirliğinin sağlanması olduğunu belirtti. Teknopark çalışmaları hakkında bilgi veren Bektaş, son yıllarda yapılan yeni çalışmalar sayesinde YTÜ Teknopark’ın Türkiye’nin en büyük teknoparkları arasına girdiğini aktardı. Etkinlikte akademisyen, sektör ve stk temsilcilerinin katıldığı panellerde, “Otomotivde Üniversite Sanayi İşbirliği Modeli”, “Otomotivde Ar-Ge yatırımları” başlıklarında sunumlar yapıldı. DERECEYE GİREN PROJELER ve ÖDÜLLERİ Akademisyen ve sektör temsilcilerinden oluşan jürinin yaptığı değerlendirmede 53 proje arasından dereceye giren projeler belirlendi. 1. proje “Otomotiv Radar Uygulamaları İçin Çoklu Lens Anten Tasarımı” Doç. Dr. Nurhan Türker Tokan – YTÜ / Ödülü: Macbook Air 2. proje “Geri Dönüşüme Dayalı Proses ile Grafen Üretimi ve Otomotiv Plastiklerinde güçlendirici ve hafifletici katkı malzemesi olarak kullanımı” Dr. Burcu Saner Okan - Sabancı Üniversitesi/Ödülü: İPad Air 3. proje ”Karbon Fiber Takviyeli ve Termoset Reçine Matrisli Kompozit Malzemeden Otomotiv Salıncak Kolu Üretimi Emre Yiğitoğlu” - Coşkunoz Metal Form A.Ş./Ödülü: Apple Watch 73 Etkİnlİk CV’LERİNİ GÜNCELLEYEN YILDIZLILAR SEKTÖRE GÖZ KIRPTI Yıldız Teknik Üniversitesi İşletme Kulübü’nün Düzenlediği Etkinlikte, Yıldızlı Öğrenciler Türkiye’nin Lider Firmalarının Üst Düzey Temsilcileriyle Bir Araya Geldi. 74 Y ıldız Teknik Üniversitesi’nde düzenlenen “CV’ni Güncelle” etkinliği Türkiye’nin lider firmalarının üst düzey yöneticilerini öğrencilerle buluşturdu. Yıldız Teknik Üniversitesi İşletme Kulübü, tarafından 10.sunu düzenlenen “CV’ni Güncelle” etkinliği Davutpaşa Kampüsü Elektrik-Elektronik Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Büyük ilgi toplayan etkinlikte, Türkiye’nin önde gelen firmalarının üst düzey yöneticileri katılımcılarla bir araya geldi. Yoğun ilgi çeken etkinliğin oturumlarda, öğrencilere profesyonel hayatlarıyla ilgili ipuçlarını öğrencilerle paylaştı. “GEÇMİŞİ BAZ ALARAK BUGÜNÜ DEĞERLENDİRMEK” Etkinlikte konuşan IBM Genel Müdür Yardımcısı Arzu Türker Yılmaz sunumunun başlığı olan “Karma” kavramının yaşamı üzerindeki etkilerinden bahsetti. Yılmaz, geçmişi baz alarak bugünü değerlendirmenin önemini vurguladı. Şirketlerin devamlılığını ancak hızla gelişen teknolojiyi yakından takip ederek sağlayabileceğini belirten Yılmaz, IBM’nin bu konuda dünyanın önde gelen isimlerinden olduğunu söyledi. Ardından geliştirdikleri “Watson” isimli yapay zeka programının dil öğrenebilmek, kitap okuyabilmek, konuşma diliyle sorulan bir soruyu saniyeler içinde cevaplayabilmek, hatta verilen belirtilerle hastalık teşhisi yapmak gibi son derece üstün yeteneklere sahip olduğundan bahsetti. Konuşmasının sonunda ise Yılmaz öğrencilerin sorularını birebir yanıtladı. GENÇ BİR MARKA OLMAK Nestle Türkiye İçecekler Genel Müdürü İsmail Bütün, etkinlikte katılımcılarla buluştu. “İnsan doğumu 9 ay 10 gün, Nescafe’nin doğumu 2 yıl sürdü.” diyen Bütün, Nestle’nin dünyadaki, Türkiye’deki yeri hakkında katılımcılara bilgi verdi. Stratejik hedefinin gençler olduğunu söyleyen İsmail Bütün, “Lider olmamızın sebebi gençlere hitap etmekten ziyade genç bir marka olmak.” diyerek katılımcılara kahvenin geçmişi ile ilgili bir video izletti ve öğrencilerin sorularını alarak sunumunu sonlandırdı. KARİYERDE DERİNLİK Aselsan İnsan Kaynakları Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Hüseyin Yavuz katılımcılarla buluştu. Konuşmasına Aselsan’ın vizyoner yapısından bahsederek başlayan Yavuz, ’’Kariyerde Derinlik’’ konusu altında katılımcıları bilgilendirdi. Aselsan’ın tamamen özel bir şirket olduğunu belirterek yüzde 61’lik kısmının mühendislerden oluştuğunu ekledi. Aynı zamanda çalışanları yüksek lisans ve doktora yapımına teşvik ederek eğitime verilen önemi vurguladı. “Yaptığımız hiçbir şey taklit veya kopya değildir.’’ sözleriyle özgünlüğe de değinen Yavuz, Aselsan’ın Ankara’daki en büyük altın tüketicilerinden olduğunu belirtti. Hüseyin Yavuz, katılımcılara kariyer haritasından bahsetti. “Daha iyi nasıl yapabilirim?’’ sorusunun motivasyonlarını artıracağını ekledi ve öğrencilerin sorularını yanıtlayarak sunumunu tamamladı. BELİRLİ BİR HEDEFE SAHİP OLMAK CV’ni güncelle etkinliğinin son oturumunda Deloitte Türkiye CEO’su Hüseyin Gürer katılımcılar arasındaydı. Deloitte’nin 30 yıldır Türkiye pazarında bulunduğunu ve 30 yıldır burada çalıştığını belirten Gürer, şirketin genel yapısına kısaca değinerek tecrübelerinden bahsetti. Gürer, kariyerimizi daha önceden planlayıp belli bir stratejiye oturtmamız gerektiğini, dolayısıyla herkesin belli bir hedefe sahip olması gerektiğini vurguladı. “Yeteneklerimiz nerede gelişecekse, hangi alanda kendimizi iyi hissediyorsak o şirkette ve o alanda çalışmalıyız.” diyerek öğrencilerin kendi kariyerlerine yön vermelerinin önemini vurguladıktan sonra katılımcılarla soru cevap şeklinde sunumunu bitirdi. 75 24 KASım öğretmenler günü “ÖĞRETMENLER SAYGI VE TAKDİRLE ANILMALI” Y ıldız Teknik Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde düzenlenen öğretmenler günü etkinliği renkli görüntülere sahne oldu. İlkokul öğrencilerinin öğretmenlere hitaben şiirler okuduğu etkinlikte, YTÜ Sanat ve Tasarım Fakültesi ekibi de sahne alarak mini bir konser verdi. Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek “ Öğretmenler Günü’nde öğretmenleri her kesim ve her kurum saygı ve takdirle anmalıdır” dedi. Yıldız Teknik Üniversitesi Eğitim Fakültesinin düzenlediği etkinlikte 24 Kasım Öğretmenler Günü kutlandı. YTÜ Davutpaşa Kampüsü 2010 Avrupa Kültür Başkenti Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen programa, Yıldız Teknik Üniversitesi rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek’in yanı sıra, Esenler Belediye Başkanı Mehmet 76 Tevfik Göksu, Yıldız Teknik Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Göksel Ağargün, öğretim üyeleri ve çok sayıda öğrenci katıldı. İstiklal Marşı ve saygı duruşunun ardından başlayan program, Sanat ve Tasarım Fakültesi öğretim üyeleri ve öğrencilerinden oluşan ekibin icra ettiği halk müziği konseri ile devam etti. “BAŞ AKTÖRLER ÖĞRETMENLERİMİZDİR” Programda bir konuşma yapan Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek, Atatürk’ün öğretmenlik mesleğinin önemini ifade etmek için söylediği“Memleketi ilim,kültür,iktisat ve bayındırlık sahasında yükseltmek, milletimizin her hususta pek verimli olan kabiliyetlerini geliştirmek, gelecek nesillere sağlam, değişmez ve olumlu bir karakter vermek lazımdır. Bu kutsal amaçları elde etmek için savaşan aydın kuvvetlerin arasında öğretmenler, en mühim ve nazik yeri almaktadırlar.” sözünü hatırlattı. Rektör Yüksek şunları söyledi: “Bir ulusun çağdaş ülkeler düzeyine erişebilmesi; ancak eğitim ve Göksu ise, “Biz ilk emri “oku” olan bir medeniyetin çocuklarıyız. Biz yeryüzündeki insanlığın kendi dramını yaşarken, yeryüzündeki o dramı ortadan kaldıran insanlığa yepyeni bir medeniyeti inşa eden; ‘ya öğreten ol ya da öğrenen ol. Üçüncüsü olursan helak olursun’ diyen bir Peygamberin ümmetiyiz. Bizlere geleceğe bakmayı öğreten; ‘Hikmet müminin yitik malıdır. Nerede bulursa alınmalıdır’ diyen peygamberin ümmetiyiz.” ifadelerini kullandı. “BIKMADAN, USANMADAN, SABIRLA YAPILMALI” öğretimin kaliteli ve bilimsel yöntemlerle yürütülmesi ile mümkün olabilir. Eğitim açısından kalkınma, ülkedeki mevcut insan kaynaklarının geliştirilmesidir. İnsan kaynağını geliştirme ise bir toplumda yaşayan bütün insanların bilgi ve becerilerini geliştirme sürecidir. Bu süreçteki baş aktörler öğretmenlerimizdir.” “SAYGI VE TAKDİRLE ANILMALI” Dünyada her şeyin değer biçilebilir olduğunu, ancak öğretmenlerin eserlerine değer biçilemeyeceğini vurgulayan Rektör Yüksek,”Öğretmenler insanlığın olmazsa olmazlarını da öğrencilere öğretiyor. Eğitime yapılan yatırım, uzun vadede topluma yapılan yatırımdır. Günümüzde öğretmenlik mesleğinden beklentiler gittikçe artmış; öğretmenlerden rehber, araştırmacı ve rol model kişiler olması beklenmektedir. Öğretmenler Günü’nde öğretmenleri her kesim ve her kurum saygı ve takdirle anmalıdır.” şeklinde konuştu. “YA ÖĞRETEN OL YA DA ÖĞRENEN” Etkinlikte konuşan Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Yıldız Teknik Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Göksel Ağargün ise şunları söyledi: “ Sokrates’in “Dünyada her şeye kıymet biçilebilir. Ama öğretmenin eserine kıymet biçilemez.”, Diyojen’in “Yeryüzünde öğretmenlikten daha onurlu bir meslek tanımıyorum.”, Eflatun’un “Yeryüzünde barışı sağlayacak sihirli değnek analarla öğretmenlerin elindedir.” Atatürk’ün “Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden mahrum bir millet, henüz bir millet adını alma yeteneğini kazanamamıştır” sözlerinden de anlaşıldığı gibi öğretmenlik insanlık tarihinin en önemli ve ölümsüz mesleğidir. Öğretmen; insanları eğitmeyi ve öğretmeyi görev edinen, eğitim kurumlarında çocuk ve gençlerin eğitim öğretimlerine rehberlik eden, yön veren ve yaşam hazırlayan kimsedir. Öğretmenlik bıkmadan, usanmadan büyük bir özveri içerisinde sabırla yapılması gereken bir meslektir.” Bayrampaşa İlkokulu öğrencilerinin şiir dinletisi gerçekleştirdiği etkinlik, Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Servet Özdemir’in öğretmenler günü ile ilgili konferansı ile sona erdi. 77 ETKİNLİK MÜZİK KULÜBÜ TSM GRUBUNDAN ÖĞRETMENLER GÜNÜNE ÖZEL KONSER Y ıldız Teknik Üniversitesi Müzik Kulübü bu yıl üniversite çapındaki ilk Türk Sanat Müziği Topluluğunu oluşturdu. Kulüp üyelerinden oluşan korosu ve müzisyenleriyle YTÜ Müzik Kulübü Türk Sanat Müziği Topluluğu, ilk konserini “24 Kasım Öğretmenler Günü”nde verdi. Geçtiğimiz yıllarda, üniversite çapında gerçekleştirilen bir çok farklı etkinlik türüne imza atan YTÜ Müzik Kulübü, üniversitelerde bir ilk olarak müzik yarışması, “Konsept Geceler” adı altında düzenlenerek fenomen etkinlik haline gelen “Karadeniz Gecesi”, bir tek günde onlarca ritim ustasının ağırlandığı vurmalı çalgılar festivali “RhythmFest” ve daha bir çok etkinlikle, Yıldız Teknik Üniversitesi’ni müzikle buluşturdu. Farklı müzik dallarında faaliyetlerini sürdüren YTÜ Müzik Kulübü yeni oluşturduğu TSM 78 topluluğu ile müzik tutkunu öğrencilerin sahne tecrübesi yaşamasını sağladı. Türk Sanat Müziği topluluğu ilk etkinliğini 24 Kasım Öğretmenler Günü’ne özel gerçekleştirdi. Davutpaşa Kampüsü Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen etkinliğe, YTÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek’in yanı sıra, Gebze Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Haluk Görgün ve çok sayıda akademisyen ile öğrenciler katıldı. Konser öncesinde fuaye alanında YTÜ Plastik Sanatlar Kulübü, ebru, kaligrafi ve yağlı boya çalışmalarını sergilediler. Saat 18.00’ı gösterdiğinde Türk Sanat Müziğinin vazgeçilmezlerinden, en sevilen ve bilinen eserlerinden oluşturulan repertuarla, genç müzisyenlerimiz keyifli bir gece yaşattı. Etkİnlİk ÖĞRENCİDEN ÖĞRENCİYE PROGRAMLAMA DİLİ EĞİTİMİ Y ıldız Teknik Üniversitesi’nde (YTÜ) gerçekleştirilen etkinlikte, eğitim teknolojileri konusunda bilgi ve deneyim sahibi öğrenciler, arkadaşlarına eğitim vererek hem kendilerini geliştirdi, hem de mezun olduktan sonra ihtiyaç duyacakları donanımları kazandırdı. Programda“Öğrenciden öğrenciye” Java Programlama dili eğitimi verildi. Eğitim haftada 2 saat olmak üzere 5 hafta içinde 10 saatlik eğitimi başarıyla tamamlayan öğrencilere sertifika verildi. Öğrenciler okulun çeşitli fakültelerinde okuyanlardan oluşurken, eğitimleri ise Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Öğretmenliği okuyan 3.sınıf öğrencileri verdi. Öğrenciden öğrenciye eğitim ile, interaktif ve eğlenceli bir ders ortamı ortaya çıktığı gözlendi. Öğrenciler, eğitmenlerin samimiyetinden memnun olduğunu belirtirken, eğitmenler ise onlara temel düzeyde Java bilgisi öğretebilmiş olmaktan dolayı mutlu olduğunu belirttiler. Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) EBİLTEK Öğrenci Kulübü tarafından düzenlenen ve bu yıl 2.si gerçekleşen Java Programlama Dili eğitimiyle, katılımcılar Java hakkında temel düzeyde bir bilgi sahibi olurken, eğitmenler de deneyim kazandı. 79 Röportaj YTÜ VAKFI ÜYELERİMİZİ TANIYORUZ Röportaj: Ahmet Sarıgül BASRİ AKÇARU Öğrencilik yıllarından bazı önemli kesitlerden söz eder misiniz? İkinci sınıfı tekrar okuyup üçüncü sınıfa geçtiğim yıl, okulda yapılmakta olan Talebe cemiyeti yönetim kurulu üyeliğine seçildim. Başkanımız Makine Mühendisi öğrencisi Ahmet Kabakçı olmuştu. Cemiyetimizin Milli Türk Talebe Birliğine bağlı olduğunu sanıyorum. Yapılan ilk toplantılarda, Bakanlık tarafından okulumuz Lokantasında, fakir öğrencilere yemek fişi veren lokanta Komisyonu Başkanlığı ile o yıllarda okulumuzun Akademiye dönüştürülmesi için yapılmakta olan çalışmalarla benim ilgilenmem istendi. Bu önemli görevi sağ olsun Sayın Hocamız “Vakkas Aykut” un teşvik ve yardımları ile yoğun bir çalışma içinde devam ettirdim. Sonuç olarak bu konuda oldukça yol kat ettik. Ayrıca akademi için Sayın Hocamızın yardımları ile yeni yönetmelik çalışmalarımız devam ederken, bir taraftan da sürekli toplantı ve yürüyüşler tertiplemekle meşgul oluyordum. Bizden sonra okulumuz akademiye dönüştürüldü. 80 1968’de Fransa’da başlayan 70’li yıllarda 1980 ihtilaline kadar süren binlerce insanımızı kaybettiğimiz olayların Ülkemizde öğrenci hareketleriyle geliştiği bilinmektedir. Diğer bir öğrenci örgütü ile rekabetimiz hangi düzeyde idi? Açıklar mısınız? Öğrenci cemiyetleri arasında oldukça saygın bir ilişki vardı. Taraftarları medeni ölçülerde tartışma yaparlar, ancak kavga etmezlerdi. Münakaşaların bir kısmı teneffüslerde yaşanır, bitiminde ise birbirlerine başarı dilekleri temenni edilirdi. Sosyal faaliyetlerinizin size ne gibi etkisi oldu? Bu yüzden sene kaybına uğradınız mı? Yaradılışım itibarıyla sosyal aktiviteler yoluyla okuluma ve topluma hizmet vermekten her zaman mutlu oldum. Nitekim mezuniyetimden sonra sosyal hizmetlerime devam ettim. (TÜRK-İNŞA) Türkiye Resmi Sektör İnşaat Müteahhitleri Sendikasında Yönetim Kurulu üyesi olarak görev yaptım. Emekli olmama rağmen Vakfımızın Ankara Şubesinde yönetim kurulu üyeliği görevini yürütmekteyim. Aynı zamanda Vakfın mütevellisiyim. Diğer sorunuza gelince; geçirdiğim hastalıkların dışında sosyal faaliyetlerin etkisiyle 3 yılımı kaybettim. Ancak, bundan dolayı pişman değilim. Hizmet etmiş olmanın mutluluğunu anılarımla yaşıyorum. Basri Akçaru kimdir? 1961 İnşaat Mühendisliği Bölümü mezunu. DSİ’de Almus barajında başmühendis olarak çalıştı. Ayrıldıktan sonra bazı özel sektör kuruluşlarında ve kendi hesabına faaliyetlerde bulundu. AHMET KABAKÇI Öğrencilik yıllarınızdan kısaca bahseder misiniz? Öncelikle eğitimdeki son basamakta bize hayatın anahtarını veren çok değerli hocalarımıza, başta Okul Müdürü Atıf Tansuğ ile Yardımcıları Ahmet Karadeniz ve Necmettin Tufan olmak üzere tüm hocalarımıza saygı ve minnet hislerimle anarken ölen hocalarımıza rahmet, yaşayanlara sağlıklı ömürler dilerim. İkinci sınıfta, okul içerisinde bulunan yurt yönetimine öğrenci temsilcisi olarak seçildim; Yurt, müdürünün başkanlığında, muhasebecinin muhasip üyeliği ve öğrenci temsilcisi tarafından Döner Sermaye Yönetmeliğine göre yönetiliyordu. Bu göreve yeni başladığım günlerde bazı öğrenciler tarafından kahvaltının kaldırılması isteniyordu. Bu talebin uygulanması için öğrenciler arasında oylama yapılmasına karar verildi. Çok az bir farkla kahvaltının kaldırılmasını isteyenlerin çoğunlukta olduğu görüldü. Ben öğrenci temsilcisi olarak orada, hem oylama zamanına hem de öğrencilerin sosyo-ekonomik ve psikolojik bozukluklarını öne sürerek duruma itirazda bulundum. Oylama tok karnına yapılsaydı sonuç farklı olurdu, bazı arkadaşlarımızın gerek beslenme eksikliği gerekse yaşadığımız dönem itibariyle psikolojik bozuklukları gibi nedenlerle provantoryum ve sanatoryumlara gittiklerini anlatarak tezimi savununca kahvaltının devamına karar verildi. Sosyal aktivite olarak hangi çalışmalarda bulundunuz? Üçüncü sınıfda (1958) Türkiye Milli Talebe Federasyonuna (TMTF) bağlı okulumuzda Talebe Cemiyeti Başkanı seçildim. Cemiyet tüzüğünde yazılı görevlerimiz çerçevesinde; öncelikli olarak ihtiyacı olan öğrenci arkadaşlarımıza kontenjan üstü burs (Milli Savunma Bakanlığı, Demiryolları, P.T.T ve Sümerbank gibi kurumlardan) ve başta Beşiktaş ilçesi olmak üzere büyük firmalardan nakti ve ayni yardımlar temin edilmiştir. Bakanlık ve Kızılay Genel Merkezinden temin edilen ödeneklerle ihtiyaç sahibi arkadaşlarımıza ücretsiz öğle yemeği fişi verilmiştir. Cemiyet tarafından işletilen kantinde; arkadaşlarımızın her türlü ihtiyaçlarını karşılayacak ürünlerin yanı sıra İzmit’ten (SEKA) kağıt sanayiinden müsvettelik kağıt temin edilerek öğrenci arkadaşlarımızın kullanımına sunulmuştur. O yıllarda Kıbrıs meselesi, siyasetin, halkın ve gençliğin yoğun ilgisini çekiyordu. Bu konuda Federasyonun (TMTF) hazırladığı toplantı ve etkinliklere okulumuz adına katılmıştık. Cemiyet olarak Kıbrıs meselesi hakkında yaptığımız bir toplantıya Kıbrıs liderlerinden Dr. Fazıl Küçük davet edilerek konuşmacı olarak katılımı sağlanmış ve görüşlerimizin duyurulmasına olanak sağlanmış oldu. Ahmet Kabakçı kimdir? Makina Mühendisi (1961) Mezuniyetini takiben askerlik görevini yaptı. Devlet Demir Yolları Sivas İşletme Baş Müdürü, Müessese Müdürü, Genel Müdür Yardımcısı görevlerinde bulunduktan sonra da Sivas Demir Makinaları Genel Müdürü pozisyonu ile emekli oldu. Vakfımızın mütevellisidir. 81 ETKİNLİK YTÜ’DEN ÖĞRENCİYE “EKMEK ARASI KARİYER” Yıldız Teknik Üniversitesi İşletme Kulübü’nün Düzenlediği “Ekmek Arası Kariyer” Etkinliğinde, Öğrenciler Sektörün Önemli Firmalarının İnsan Kaynakları Yetkilileri İle Buluştu. Ekmek Arası Sandviç Yapmak Kadar Kolay Bir Şekilde Kariyer İmkânı Sunma Felsefesiyle Gerçekleştirilen Etkinlikte, Şirketlerin İK Yetkilileri İle Öğrenciler Bir Masa Etrafında Toplandı. Y ıldız Teknik Üniversitesi İşletme Kulübü, bu yıl 9.’uncusunu düzenlediği “Ekmek Arası Kariyer” etkinliğinde Türkiye’nin önemli şirketlerinin üst düzey yöneticileri ile gençleri bir araya getirdi. İşletme Kulübü, kariyer etkinliklerine yepyeni bir bakış açısı getirmek amacıyla düzenlediği ‘Ekmek Arası Kariyer’ etkinliğinde, öğrencilere ‘Ekmek Arası Sandviç’ hazırlamak kadar kolay kariyer hazırlama imkanı sunuldu. 3 gün boyunca devam eden etkinlikte, katılımcılar ve Türkiye’nin lider firmalarının 82 İK temsilcileri bir masa etrafında toplandı. Katılımcılar önlerinde yer alan sandviç ve meyve sularının tadına bakarken firma temsilcileriyle samimi bir ortamda kariyer planlamalarını yapma imkânı buldu. “ÇALIŞANLAR GENÇ AMA FİRMAMIZ KÖKLÜ” Etkinliğin birinci günü ilk oturumunda Garanti Bankası İşe Alım Yöneticisi Görkem Kıran Dumlu katılımcılarla buluştu. Dumlu; kendisi, ekibi ve çalıştığı firma hakkında katılımcılara bilgiler verdi ve üniversite öğrencilerine verdikleri önemi belirtti. Dumlu, “Garantili Gelecek” ve “Talent Camp’’ ile ilgili bilgi vermeyi de ihmal etmedi. Dumlu, “Online sınav, video mülakat, online birebir görüşme ve online teklif ’’ ile işe alım sürecinin tamamen ‘Online’a entegre edildiğinden ve bunun kendilerine olan geri dönüşlerinden mutlu olduklarını belirtti. “İÇTEN, SAMİMİ VE DOĞRU YANITLAR” Vestel İnsan Kaynakları Uzmanları Günseli Erdoğan Aracagök; mülakat teknikleri, özgeçmiş oluşturma ve yöneltilen sorulara nasıl cevap verilmesi gerektiğini anlattı. Mülakatta öncelikle katılımcının kişisel yapısını ve kendine güveninin ne seviyede olduğunu tespit ettiklerini ifade eden Aracagök, sonrasında spesifik konulara değinildiğini söyledi. Günseli Erdoğan Aracagök; kesinlikle içten, samimi ve doğru yanıtların verilmesini ve bunların şirket içerisindeki iletişimin de temeli olduğunu söyleyerek mülakat simülasyonu gerçekleştirdi. Aracagök, öğrencilerle birebir mülakat yaptı. “KENDİNİ GELİŞTİRMEK İÇİN NE YAPTIN?” Etkinlikte Ford Otosan İnsan Kaynakları Müdürü Emel Akdemir katılımcılar ile bir araya geldi. Akdemir, özgeçmiş hazırlarken açıklayıcı ve özenli olunması gerektiğini söyleyerek, mülakat canlandırmasıyla bir görüşmede nasıl davranılması gerektiğini anlattı. Akdemir, esprili konuşmasıyla bütün salonu eğlendirdi. Arçelik Group Global İşe Alım ve İşveren Markası Ekibi Takım Lideri Deniz Lostar global sektörün en iyilerinden olduklarını belirtirken şirketin işe alım süreçlerini ve bu süreç içerisinde ne kadar titiz bir çalışma gerçekleştirdiklerini anlattı. Arçelik-LG Klima San. ve Tic. A.Ş.’de İş Geliştirme Yöneticisi Ali Engin Hız ise YTÜ’de geçirdiği öğrencilik yıllarından, Arçelik’e adım attığı ve bu zamana dek süre gelen başarılarla dolu zaman diliminden bahsetti. Procter & Gamble (P&G) İnsan Kaynakları Uzmanı Mısra Meriçten, şirketin işe alım sırasında gerçekleşen mülakatlardan bahsetti. Online ortamdan başlayarak dört aşamada gerçekleşen eleme sistemleriyle yeni mezunlar aldıklarını söyleyen Mısra Meriçten, stres mülakatlarına dikkat edilmesi gerektiğini, mülakatlarda kendine olan güvenin yerinde olmasını ve en önemlisinin de üniversitede geçirilen dört yılın olduğunu söyledi. 1 DAKİKADA MÜLAKAT Aselsan Yetenek Yönetimi Uzmanı Hakan Erdoğan, etkinliğin sonuna doğru tüm öğrencilerle “1 Dakikada Mülakat” adlı bir uygulama yaparak mülakat deneyimi kazandırdı. Konuşmaların sonunda Proje Lideri Çağatay Yılmaz’ın fidan bağış belgesini şirket temsilcilerine takdim etti. 83 84 Spor ENGELSİZ YAŞAM İÇİN SALONA ÇIKTILAR Yıldız Teknik Üniversitesi’nde 3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla düzenlenen Salon Futbolu (FUTSAL) Turnuvası’nda Yıldızlı öğrenciler ile engelli sporcular buluştu. Y ıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Spor Kulübü tarafından 3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla bu yıl 4.sü gerçekleşen Engel Yok Salon Futbol (FUTSAL) Turnuvası Davutpaşa Kampüsü Kapalı Spor Salonu’nda gerçekleştirildi. Engelli Mehteran Takımı ve YTÜ Beden Eğitimi Bölümü Halk Oyunları Topluluğu’nun renk kattığı etkinlikte Engelsiz Akademi Görme Engelliler takımı, Başakşehir Engelli Spor Kulübü, Beşiktaş Engelli Spor Kulübü ve YTÜ Spor Kulübü Futsal takımları karşı karşıya geldi. 4’lü turnuva sonucunda rakiplerini geride bırakan Beşiktaş Engelli Spor Kulübü birinci olurken, Başakşehir Engelli Spor Kulübü ikinci, Engelsiz Akademi Görme Engelliler takımı ise üçüncü oldu. 4’LÜ TURNUVA MAÇLARI Eleme Maçları Başakşehir 5 - 4 Engelsiz Akademi Yıldız Karması 4 - 6 Beşiktaş Final Maçı Beşiktaş 4 - 2 Başakşehir 85 ETKİNLİK YTÜ BASKETBOL TAKIMI T ÇEYREK FİNALDE! ürkiye Üniversite Sporları Federasyonu’nun düzenlediği Türkiye genelinde yaklaşık 180 üniversitenin katılımıyla gerçekleştirilen Basketbol Erkek 1. Lig Türkiye Birinciliği müsabakalarında üniversite takımımız İstanbul A Grubunda yer aldı. Çalışmalarını Beden Eğitimi Bölümü Okutmanı A. Selim Akbıyık’ın idaresinde sürdüren Basketbol Erkek takımımız, Özyeğin Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, İstanbul Ticaret Üniversitesi, Boğaziçi Üniversitesi, Süleyman Şah 86 Üniversitesi, Doğuş Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi ile grup liderliği için mücadele etti. Sporcu öğrencilerimiz Sait Alp Kilercik (Endüstri Mühendisliği), Aykut BURUP (Gemi İnşaat ve Mühendislik), Edin Ramani (Bilgisayar Mühendisliği), Anıl Derman (Matematik Mühendisliği), İhsan IŞIK (Matematik Mühendisliği), Canberk Sevin (Endüstri Mühendisliği), Erşah Hançer (İktisat), Sinan Can Keskin (Bilgisayar Mühendisliği), Yunus Emre Doyan (Elektrik Mühendisliği), Batuhan Karasu (İnşaat Mühendisliği), Ömer Yunus Yükselgün (Fizik), Edin Lubura (Çevre Mühendisliği), Turgut Karatop (Fizik), Çağrı Nakilcioğlu (Biyomühendislik), Mehmet Pektekin (Metalurji ve Malzeme Mühendisliği), Deniz Özgünay (Matematik Mühendisliği), Joel Sancho (İnşaat Mühendisliği), Mehmet Kahraman Özmen (Metalurji ve Malzeme Mühendisliği)’den oluşan Basketbol Erkek takımımız grubundaki ilk maçı 10 Kasım’da Özyeğin Üniversitesi ile oynamış ve çekişmeli geçen maçı 60-57 kazandı. Grubundaki ilk maçı kazanarak moral kazanan takımımız, sırasıyla 18 Kasım’da Doğuş Üniversitesi’ni 69-53, 23 Kasım’da İstanbul Ticaret Üniversitesi’ni 74-70, 25 Kasım’da İstanbul Üniversitesi’ni 76-69, 30 Kasım’da Boğaziçi Üniversitesi’ni 86-81 ve 7 Aralık’ta Süleyman Şah Üniversitesi’ni 69-61 yenerek üst üste 6 galibiyet kazanarak büyük bir başarı gösterdi. 17 Aralık’ta oynadığımız grubun son maçında normal süresi 50-50 eşitlikle biten maçta İstanbul Teknik Üniversitesi’ne 65-62 kaybederek grubu 2. Sırada tamamladı. Grup maçlarının sonunda oluşan sıralamaya göre A grubunu 2. bitiren Üniversite takımımız, B grubunu 3. sırada bitiren Işık Üniversitesi ile çeyrek final müsabakasına çıkacaktır. Çeyrek final maçları 29-31 Mart 2016 tarihlerinde iki maç üzerinden oynanacak. Üniversitemiz Basketbol Erkek takımı öğrencilerimizin verdikleri emek ve gösterdikleri başarı için tebrik ve teşekkür eder, Mart ayında oynayacakları çeyrek final maçlarında başarılar dileriz. Beden Eğitimi Bölümü Başkanlığı 87 Etkİnlİk DİJİTAL DÜNYANIN LİDERLERİ Y WWW ZİRVESİ’NDEYDİ! ıldız Teknik Üniversitesi’nde gerçekleştirilen “WWW Zirvesi” dijital dünyanın liderlerini Yıldızlı öğrencilerle buluşturdu. Etkinlikte son dönemde özellikle gençler arasında yaygın olarak kullanılan sosyal platformlar ve alışveriş sitelerinin üst düzey yöneticileri deneyimlerini aktardı. Yıldız Teknik Üniversitesi İşletme Kulübü tarafından düzenlenen “WWW Zirvesi” etkinliği Davutpaşa Kampüsü ElektrikElektronik Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. 8 oturum olarak gerçekleştirilen etkinlikte dijital pazarlama ve sosyal medyanın önemli firmalarından yetkileri girişimcilik ve dijital dünya ile ilgili deneyimlerini anlattı. ALIŞVERİŞTE DİJİTAL ÇAĞ Etkinlikte konuşan n11.com Pazarlama Müdürü Ömürden Sezgin, “Marka yapmak reklam yapmak değildir. Aklımızda hep ilkler ve en iyiler kalır.” diyerek markanın ne olduğunu tanımladı ve “Markadaki İsmimiz Nasıl Olur?” konusunda katılımcıları bilgilendirdi. Hopi Ürün Yöneticisi Hüseyin Kıran, kısa süre içinde 1 milyon indirme rakamına ulaştıklarını ve bunun önemli bir başarı olduğunu vurgulayarak, markalaşma süreçleri hakkında detaylı bilgi verdi. Müşteri memnuniyeti adına “Özel Kampanyalar” fikrinin öne atıldığını da belirten Kıran, “ÖdülPuan Sistemi”nden söz etti. DİJİTALDE YOL ALMAK Katılımcılarla buluşan UBER Genel Müdürü Neyran Bahadırlı, henüz yeni olsa da dünyada 66 88 ülkede bulunduklarını ifade etti. BlaBlaCar Ülke Müdürü Esin İmer, platformlarının amacından ve nasıl kullanılacağından bahsetti. BlaBlaCar’la yolcu paylaşımı sayesinde ekonomik bir seyahat geçirilebileceğini ve enerji tasarrufu edildiğini vurgulayan İmer, “Bir kaza veya güvensizlik sonucunda sorumluluk üstlenir misiniz?” sorusu üzerine, “Güven sorunu yaşamadık. Sürücülerimiz sıkı sürüş testlerinden geçiyorlar. Ayrıca talepte bulunulursa tüm dünyada kadınlara özel yolculuk mümkün.” cevabını verdi. WEB ile MAĞAZAYI YAKINLAŞTIRMAK WWW zirvesinde öğrencilerle bir araya gelen Teknosa E-ticaret Müdürü Ömer Özkan Şakar, “Omni-Channel Stratejisi” adlı projelerinden bahsetti. Web ile mağazayı yakınlaştırmalarının asıl stratejileri olduğunu belirten Şakar, “Mağazayı giderek dijitalleştirerek sizin satın alma deneyiminizi iyileştirmek, daha keyifli bir tecrübe yaşamanızı ve doğal olarak en temelinde de Teknosa’yı daha fazla ziyaret etmenizi hedefliyoruz.” diyerek konseptin amacı hakkında bilgi verdi. Bulmaca 1 2 4 3 5 6 7 8 9 10 11 Anahtar kelimeyi bulan ve [email protected] adresine gönderen ilk okurumuza sürpriz hediye takdim edilecektir. 1 2 3 4 6 5 7 11 10 8 9 Hazırlayan: Mekin Gani Pehlivan 89 “Kentleşme Sürecinde Çocuk İşçiler” Sergisi Y ıldız Teknik Üniversitesi Sanat, Tasarım Fakültesi akademisyenlerinden Kemal Gök, çocuk işçiler üzerine 20 yıldır sürdürdüğü çalışmayı fotoğraf sergisinde sanatseverlerle buluşturdu. Çocuk işçi sorununun kentleşme olgusundan etkilerinin fotoğraf kareleriyle ortaya konduğu sergi YTÜ Yüksel Sabancı Kültür Merkezi’nde sanatseverlerle buluştu. Çocuk işçiliği sorununun ülkelerin; nüfus, eğitim düzeyi, 90 ekonomik gelişimi, istihdam ve genel kalkınma düzeyleriyle yakından ilgili olduğunu ifade eden Gök, “Gelişmekte olan ülkeler gibi, ülkemizde de çocukların erken yaşta çalıştırmaya başlamalarında ailelerin içinde bulundukları yetersiz ekonomik ve sosyal şartlar en önemli faktörler arasında yer alır. Ailenin geldiği geleneksel sosyal-kültürel çevrenin oluşturduğu bilinç düzeyi etkili olabilmektedir” ifadelerini kullandı. Sergisi ile ilgili bilgi veren Uzman Kemal Gök, “Dünyada milyonlarca çocuk eğitsel, sosyal, kültürel, duygusal gelişmelerine zarar veren ve ulusal yasalarla yâda yasadışı yollar izlenerek uluslararası standartlara uygun olmayan koşullarda çalışmaktadır” şeklinde konuştu.Gök’ün 20 yıllık birikimiyle hazırladığı sergi, 19962015 döneminde; siyah-beyaz negatif filmle yapılan çalışmadan oluşturuldu. Sergideki eserler, başta İstanbul olmak üzere; İzmit, Bursa, İznik, Balıkesir, Nevşehir Avanos, Diyarbakır, Mardin, Mardin Midyat, Batman Hasankeyf, Tunceli, Malatya gibi yerlerde çekildi. Gök, “Kentleşme Sürecinde Çocuk İşçiler” konulu fotoğraf çalışması gerçekliğini kendine özgü üslupla inceliyor. 91 Şevket Sabancı Kütüphanesi 1911’den İtibaren Fotoğraflarla “Yıldız” Mimarlık-Tonoz,1970’ler 1965- Yıldız Üniversitesi yıllarında A Blok Mimarlık Rektörlük Şömineli salon Kimya Labaratuvarı Pembe Köşk 1980 ‘ler Mimarlık 1958-59-Kimya Lab, İbrahim Hakdiyen 6-Kütüphane-okuma salonu 1 Öğrenci Yemekhanesi Sınıflar Kültür sanat KÜLTÜR SANAT 4 mart 1 nİsan 15 mart saat: 20.00 15 mart SAAT:11.00 16 mart SAAT:10.00 16 mart SAAT:11.00 DOÇ .DR. LÜTFÜ KAPLANOĞLU PROJESİ Sergi Adı: Uluslararası Engravist İstanbul Gravürleri Sergisi YER: DR.KADİR TOPBAŞ KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ Seminer Mevlanadan Öğütler 19 mart SAAT: 13.00 19 mart SAAT:18.00 YER: DR.KADİR TOPBAŞ KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ Çoçuk Tiyatrosu Dişler Ve Düşler YER: AKATLAR KM. Binbir Sanat “AŞK BU MU?” Tiyatro Alkış Çoçuk Oyunu 20 mart YER: DR. KADİR TOPBAŞ KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ SAAT: 20.00 Konser İBB Konser, Resul Dindar YER: DR.KADİR TOPBAŞ KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ 20 mart YER:AKATLAR KM. YER: AKATLAR KM Sanat Heryerde - Trio Müzik Dinletisi YER: AKATLAR KM. SAAT: 11.00 Tiyatro Yeni Çizgi Çift Seans 21 mart YER: DR. KADİR TOPBAŞ KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ İstanbul Çoçuk Tiyatrosu Çoçuk Oyunu SAAT:13.00 Özel Etkinlik Nevruz Bayram Etkinliği 17 mart SAAT:11.00 YER: AKATLAR KM 21 mart YER: AKATLAR KM. SAAT: 11.00 Tiyatro Sentez Çoçuk Oyunu 17 mart SAAT: 20.00 YER: DR. KADİR TOPBAŞ KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ 22 mart Saat: 20.00 YER: DR. KADİR TOPBAŞ KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ 23 mart Saat: 17.00 YER: DR. KADİR TOPBAŞ KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ 18 mart SAAT:10.00 94 YER: YTÜ STF İLETİŞİM TASARIMI BÖLÜMÜ Tiyatro Sentez Çoçuk Oyunu Söyleşi Metris Buluşmaları, Destanlaşan Çanakkale, Mustafa Turan YER: EDİRNE KAPI ŞEHİTLİĞİ Kabir Ziyareti Çanakkale Şehitleri Söyleşi Düşünce Ekseni, Prof. Dr. Recep Bozlağan Konser Sanat Her Yerde 23 mart Saat: 11.00 23 mart Saat: 19.00 24 mart Saat: 11.00 24 Mart SAAT:20.30 YER:AKATLAR KM. Maestro Çoçuk Oyunu YER: FULYA SANAT Barış Manço Anma Etkinliği Kokteyl Saat:19.00 Etkinlik Başlangıç 20.00 YER: AKATLAR KM Tiyatro Sentez Çoçuk Oyunu YER: AKATLAR KM. (Ücretsiz) Bu Sahne “İNTERNETTE TANIŞAN ÇİFT” Levent Özdilek 25 mart SAAT:13.00 YER: DR. KADİR TOPBAŞ KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ 25 mart SAAT:19.00 YER: ORTAKÖY KM 26 mart YER: DR. KADİR TOPBAŞ KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ SAAT:13.00 26 mart Masal Gerçek Tiyatrosu “POLLYANNA” Çoçuk Oyunu Söyleşi Şehrin Ajandası, Dr. Nureddin Nebati Çoçuk Tiyatrosu Dersimiz Deprem Dünya Tiyatro Günü YER: İNOVASYON MERKEZİ Aşık Veysel Anma 27 mart YER: AKATLAR KM. (Ücretsiz) SAAT:20.00 İstanbul Komedi Tiyatrosu Aşka Olan Meyilim Senin Yüzünden 27 mart YER: DR. KADİR TOPBAŞ KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ SAAT:20.00 Tiyatro Araba Sevdası 27 mart YER: ORTAKÖY KM. SAAT: 20.30 Kadıköy Halk Eğitim Deneme Sahnesi Oyuncuları “KEŞANLI ALİ DESTANI” 28 mart YER: ORTAKÖY KM. (Ücretsiz) SAAT: 20.00 Donkişot Evet İstiyorum 29 mart YER: DR. KADİR TOPBAŞ KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ SAAT: 13.30 29 mart saat:11.00 28 mart SAAT: 10.00 30 Mart SAAT: 10.00 Dayı Görme Hisset YER: AKATLAR KM. Sarıyer Sanat Tiyatrosu Çocuk Oyunu YER: DR. KADİR TOPBAŞ KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ Kutlu Nebi’nin İzinde YER: DR. KADİR TOPBAŞ KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ Sohbet-Gezi İstanbul Dersleri Süleyman Zeki Bağlan 95 unayakin.com.tr stanbuloyuncakmuzesi.com GİZLİ AŞKLAR Hıfzı Topuz Remzi Kitabevi Sınav Döneminde Anababalık Bu kitap, çocuğunun başarılı olması için, “Çok çalış oğlum/kızım,” demenin ya da tüm maddi olanaklarını seferber etmenin ötesinde bir şeyler yapmak isteyen anababalara yol göstermek amacıyla yazıldı. Her anababa, okul başarısı için çocuğuna yardımcı olmak ister. Ama öğrenme sürecinin bilimsel temellerini kavramadan atılacak her adım, iyi niyetli de olsa, çocuğu engelleyebilir. Başarıya Götüren Aile, sınav döneminde çocuklarına destek olmak için doğru ve etkili yöntemler arayan tüm anababalara kılavuzluk edecek. Geçmiş yılları anımsarken, yaşadıklarımızla hesaplaşma denilebilecek bir yolculuğa çıkarız. Bu yolculukta en çok karşılaştıklarımız, geçmişte yaşanmış aşk ilişkileridir. Bunlar belki de bizi en derinden etkileyen ve yıllar geçse de belleğimizde tazeliğini yitirmeyen anılardır. Gizli Aşklar bir solukta okunan, yaşanmış kısa aşk öykülerinden oluşuyor. Hıfzı Topuz, gençlik yıllarında yaşadığı aşkların yanı sıra yakın dostlarından dinlediği bazı aşk öykülerini de anlatıyor. 1950’li ve 1960’lı yılların Paris ve İstanbul’undan esintiler taşıyan bu öykülerde, temiz gençlik aşklarının ve çoğu zaman platonik ilişkilerin düş kırıklıkları ve burukluklar var... ROMAN ROMAN BAŞARIYA GÖTÜREN AİLE Doğan Cüceloğlu Remzi Kitabevi HAYAL KAHRAMANLARI dir hayal Batman, Temel üzelleştiren ıltısında nın filmini mak, çocukluk dir. Hayatımıza ında, hayal ay sahibidir. masak, ellerini ize çok şey ır. ROMAN KİŞİSEL GELİŞİM KİTAP Yaşamayı Öğrendiğim Gün Laurent GOUNELLE Pegasus Yayınları 50.000 ADET 26.10.2015 14:39 Hayal Kahramanları Sunay Akın Türkiye İşbankası Kültür Yayınları Neden Hayal Kahramanları ? Çocukluğumuzu savunan büyük güçlerdendir hayal kahramanları. Teksas, Zagor, Süperman, Batman, Temel Reis, Şirinler, Casper, vd. gibi hayatımızı güzelleştiren bu çocukluk arkadaşlarımız gözlerimizin ışıltısında hâlâ yaşamaktadırlar. Bir hayal kahramanının filmini izlemek, çizgi romanını ya da kitabını okumak, çocukluk arkadaşlarımıza ayırdığımız zamanlar gibidir. Hayatımıza yön veren ailemiz ve arkadaşlarımızın yanında, hayal kahramanları da kişiliğimizin gelişiminde pay sahibidir. Hayal kahramanları, gözlerinin içine bakamasak, ellerini sıkamasak, bir kez olsun sarılamasak da bize çok şey katan ve öğreten en yakın arkadaşlarımızdır 96 Bir pazar günü güzel havadan faydalanmak için dışarı çıkıyorsunuz. Sokaklarda amaçsızca gezerken yanınıza yaklaşan bir Çingene, falınıza bakmak için birden elinizi yakalıyor. Alt tarafı bir fal, ne olabilir ki… Ama Çingene’nin gözleri bir anda fal taşı gibi açılıyor ve korkudan donakalıyor. Sonunda ağzından tek bir cümle çıkıyor: “Öleceksin!” Tam da hayatında yolunda gitmeyen şeyler için endişelendiği bir zamanda yaşanan bu olay Jonathan’ın gözlerini açar. Ardından Jonathan kendini bulmak için bir yolculuğa çıkar. Bu yolculuk ona yeni kapılar açacak ve artık hayatı hiç de alıştığı gibi olmayacaktır. Ne de olsa hem kendine hem de dünyaya dair bütün bakış açısını değiştirecek deneyimler yaşamış ve sivri yerleri törpülenmiştir…. Bu roman gerçek bilimsel deney ve verilerin çekiciliğini kullanarak kendi varlığımıza, başkalarıyla olan bağlarımıza yeni bir ışık tutup gölgelerimizi aydınlatırken, hayatımıza da taze ve iç açıcı bir nefes getiriyor. Laurent Gounelle’den insana ve insani ilişkilere dair aydınlatıcı, yeni bir roman. “Laurent Gounelle, mutluluk ve sevgi öğretilerinin edebi kralı.” ELLE “Muhteşem bir roman. Umut ve sevgi dolu…” Questions de femme “Dünyaya iyilik getirecek yapıcı bir kitap.” Ouest-France “Hayatın özünün, yaşarken kurduğumuz bağlar olduğunu hatırlatan enfes bir roman.” Metronews Yıldız Sİnefİlİ ASLA PES ETME! Geçen yılın en iyi film ve en iyi yönetmen Oscarlarını alan Alejandro Gonzales Inarritu’dan yine aynı dallarda Oscar’a aday olan yeni filmi “The Revenant (Diriliş)” bir survivor macerası. Film, 28 Şubat 2016 tarihinde Dolby Theatre de Chris Rock’un sunumuyla gerçekleşecek olan 88.Akademi ödüllerinde 12 dalda da aday. Gerçek olaylardan esinlendiği söylenen filmde ölüm kalım savaşının yanında doğanın çetin şartları karşısında kalan insan ruhunun sıra dışı gücünün hikâyesini görüyoruz. Yönetmenin Oscar’ı tekrar almasına çok etkisi olacağı belli muhteşem bir çatışma ve ayı saldırısı sahnelerinden sonra macera birden aksiyonunu kaybetse de oyuncuların performansı ve olağanüstü doğa manzaraları sayesinde sürükleyiciliğini devam ettiriyor. DİRİLİŞ Orijinal Adı: The Revenant Türü: Macera, Dram IMDb Puanı: 8.3 Yönetmen: Alejandro González Iñárritu Oyuncular: Leonardo DiCaprio, Tom Hardy Ülke: ABD Yapım Yılı: 2015 Süre: 156 dk. Bir av sırasında ekibinizden birisi ölümcül bir şekilde yaralanmış olsaydı ve peşinizde sizi öldürmeye çalışan yerlilerin yanında birde çok çetin doğa şartları karşısında kalsaydınız ne yapardınız? Onu ölmeye bırakımıydınız yoksa her şeye rağmen sonuna kadar yanınızda tutup kaleye ulaşmaya mı çalışırdınız? Öykü bu ahlaki ikilemle başlıyor. Yönetmen bu ahlakı ikilemin yansıra bizlere intikam, sevgi, arkadaşlık, doğanın gücünü ve her şeye rağmen pes etmemeyi yeniden hatırlatıyor. Filmde yeni olan ise, anlatımı ve kullanılan sinema dili. Seçilen doğa görüntüleri, çatışmalardaki kamera açıları ve gerçek üstü ayı saldırısı sahnesi sinemasal kurgu olarak tadılası bir film seyrine dönüşmüş. Belki karakterler biraz derinlemesine işlenebilirdi gibi görünse de yönetmen öykünün kendisini anlatmaya çalışmış. Diyalogların az olduğu filmde Leonardo Di Caprio kahramanın yaşadıklarını gözleriyle oynayarak muhteşem bir oyunculuk performansıyla 4 yıldır alamadığı Oscar’ı alacak gibi. “Hoşça kal gardırop, Hoşça kal tepe pencere, Hoşça kal oda !” Emma Donoghue’nun dünya çapında 2 milyon kopyadan fazla satan aynı adlı romanından uyarlanan “Room” 88.Akademi Ödülleri’nde 3 dalda da aday. Bugüne kadar kurban ve sapık filmlerinde, olay örgüsü her zaman sapık tarafındaki eylemlerle işlenirdi. Peki, kurban tarafında anlatımı nasıl olurdu? “Room” bizi Jack ve annesinin bir oda içerisindeki mücadelesine ve gizli dünyalarına götürüyor. Bilinmezliklerin içindeki bu sihirli atmosferi filmin her anında hissediyoruz. Filmin durağanlığı ile beraber aynı derecede giden bir gerilim var. Bu yaşanılan gerilimin yanında anne ve çocuk arasındaki duygu yoğunluğu etkileyici bir şekilde ifade edilmiş. GİZLİ DÜNYA Bütün dünyası ‘Oda’dan ibaret olan Jack 5 yaşına geldiği zaman annesinin ona aslında yaşadığı yerin buradan ibaret olmadığını anlatmasıyla her şey değişiyor. Baştan sona sürükleyici, fazlasıyla duygu yüklü bir film olan “Room”, bu yıl izlenebilecek en iyi drama filmlerinden biri. Brie Larson, bu filmle birlikte takip etmeye değer bir oyuncu olduğunu bir kez daha kanıtladı. Oyunculuğu bizi oldukça etkilemiş olan çocuk karakterin böyle bir performans çıkarmasında yönetmen Lenny Abrahamson’ın başarısını da es geçmemek gerek. Başta söylediğimiz gibi kurbanın gözünden olay örgüsünü seyretmenin keyfini gerilimiyle, duygusuyla, aksiyonuyla görebilirsiniz. Orijinal adı: Room Tür: Dram IMDB Puanı: 8.3 Yönetmen: Leonard Abrahamson Oyuncular: Brie Larson , Jacob Tremblay, Sean Bridgers,William H. Macy , Joan Allen Ülke: İrlanda Yapım Yılı: 2015 Süre: 118 dk. 97 OKUR’DAN ŞİİR KUŞAK GECE 1002 Kaç ağaç vardır insanın ömründe? İşte ilk ağaç uzun bir aradan sonra Bir orman olmak için atılmış ilk tohum Sık yapraklı koyu bir ağaç Bitti masallar,dağıldı çocuklar Dinleyen yok. Düşmüyor elmalar üçer üçer Pireler de bıraktı berberliği Yakıldı tüm beşikler Gece 1002 Otel odası gibi Soğuk yalnızlık Gece 1002 Sokakta adamın biri Sokakta adamın birileri Kimliksizler Herkes kaybetmiş Hisler bile tek kişilik Gece 1002 Masal Bitti… Ve kuş her mevsim değil Her canı istediğinde göç eder (hiçbir ağaca tutunamayan kuş) İşte ikinci ağaç güneşe daha yakın Koyu kahve dalları Sabahın köründe açan yaprakları İşte üçüncüsü epey uzakta Kuşun ilk göçtüğü ağaç o Bütün ağaçlarda farklı güzellikler İşte dördüncü ağaç Böyle bir ağacı daha önce hiç görmemişti kuş Ve sonuncusu arada biri eksik kaldı Kuş orada yaşamak istiyordu Ağaç yaprak döktü Melike Kılıç Cengizhan Koçyiğit Yıldız ailesinin şiir tutkunu gönül dostları, şiirlerinizi [email protected] adresine bekliyoruz. Sevgili ‘’yıldızlar ‘’ dergisi okuyucuları; ‘’BİR ŞİİRDİR YAŞAMAK HER GÜN YENİ MISRALAR EKLEDİĞİMİZ ‘’ dizelerinden yola çıkarak ‘’OKURDAN ŞİİR’’ sayfamızı ilgilerinize sunuyoruz. Hayata dair göndereceğiniz şiirlerle boy verecek, filizlenecek bu sayfa elbette. Şiir tadında yaşayın, şiirle kalın sevgili dostlar. Fakruşuara/KIZKULESİ 98 SÜRGÜN y AŞAMA k çok bilinmeyenli bi denklemmiş yaşamak bir gün önce çok sevdiğini beyaz kefenle uğurlamak henüz 48’inde ve bir gün sonra merhaba demek 49’a binbir soru işaretiyle Sırası mı şimdi Kurduğum hayallerin ortasında gitmek Yoruldum hergün evi temizlemekten Kapıyı aralık birakmaktan Belki gelirsin diye.. Bilemedim Kapı aralikken umutlarımın eşikten bir bir kaçtığını.. Bulamadım nereye koyduğumu Eğer gidersen taze tutacak umudumu... Atamadım bu hikayenin sonunu Satamadım kimseye kokunu.. Korktum.. Dondum Sondum belki de bu hikayeye.. Ve ben insan içine çıktığım zaman Bağırsam kimsenin duymayacağı kadar yalnızdım.. O hayallerimi duymayacak kadar terk etmişti beni Sen göremeyecek kadar kör İnsanlar anlayamayacak kadar uzak Bilirim bu bir tuzak Gittiğin yere gidemem Alır beni içine fırtınan Yutar Ve elimden bir el tutar Gitme.. Gittiğin kadar ölürüm Öldüğüm kadar bölünürüm.. Etme Ettiğin kadar sürünürüm.. Ve ben gittiğin kadar En uzak sevdalara sürülürüm. aynadaki zahir kadar bile değil hakikat şu sahte dünya madema ölmek sonsuzluğa basamak ya sahteyi doldurmak elzem hakikat sevgi ile sevgi mihmandar menzile sevgi aileye, dosta, sevgi vatana, bayrağa sevgi sevgiliye ve sevgiiiii SEVGİYİ DE YARATAN’A çok bilinmeyenli bi denklemmiş yaşamak YAŞAMAK, İLLE DE SEVGİ İLE ÖLÜMÜN EŞİĞİNDE SONSUZLUĞA BASAMAK... f.ş.k. Ali doğan 99 a d n ı Bas z ı d Yıl 100 94 yıldızlar sayı / 19 yıldızlar sayı / 19 95 101 www..com İletişim Koordinatörlüğü “yıldızlarla bir asra atılan imza” 0212 383 31 26-27 www. facebook.com/YıldızEdu www. twitter.com/YıldızEdu A.Rumeli Hisarı Mah,Salih Bey Sk No:6 Hisarüstü-Sarıyer/İstanbul T.0212 287 70 45 - 0212 257 11 10 - 0212 257 17 00 F.0212 257 11 10 www.yildizhisar.com DEĞİŞEN İHTİYAÇLARA ÇOK HIZLI ADAPTE OLAN DÜNYANIN İLK MERKEZ ANAHTARI Huawei Agile Switch S12700: Daha esnek, daha hızlı... Huawei Agile Switch, tam programlanabilir mimarisiyle yüksek hızlı bir Hızlı Gelişim: ENP çipine sahip. Bu sayede kendi modellerinizi ve davranışlarınızı • Donanım tanımlı ağdan yazılım tanımlı ağa doğru gelişim tanımlayabiliyorsunuz. Ayrıca algoritma yapabilme özelliği sayesinde 4 • Daha hızlı hayata geçen işler, daha az yatırım maliyeti kata kadar daha hızlı ve size özel servis imkanına sahip oluyorsunuz. Alışılagelmiş yöntemlerle kaybedilecek zaman yok. Hızlı İşletme: Şirketlerin yaşadığı problemlerin çoğu bağlantıyla ilgili ve • İstikrarlı kullanıcı deneyimi için “kesintisiz hizmet” artık bu sorunlar alışılagelmiş cevaplarla çözüme kavuşamıyor. Hızlı Yönetim: • Tüm ağda güvenlik işbirliğini destekleyen büyük veri analiz desteği • Daha etkin ağ yönetimi için gözle görülür IP kalitesi • Daha basit ağ yönetimi için kablolu ve kablosuz ağ uyumu 444 91 19 e.huawei.com/tr [email protected]
Benzer belgeler
Dergi Sayı No: 19 - Yıldız Teknik Üniversitesi Vakfı
,JǵJMJL4BMPO
5JZBUSP
,POHSFWF,POTFS4BIOFTJ
4PO5FLOPMPKJ4FT4JTUFNJ
4JNàMUFOF4JTUFNJWF"EFU,VMBLML
Yıldızlar Magazine interview - HTMSS Yüksek Teknoloji Mekatronik
ve dijital teknolojiyi üretimin her alanına yaygınlaştırarak
şirketlerimizin teknoloji tabanlı büyümesini sağlamakta
Teknoparkların önemli rol oynayacağı düşüncesindeyim.
Esas itibariyle, bu süreçt...