Tekerlek içi elektrik motoru kullanan elektrikli araçlar için s¨ur¨us
Transkript
Tekerlek içi elektrik motoru kullanan elektrikli araçlar için s¨ur¨us
Uluslararası katılımlı 17. Makina Teorisi Sempozyumu, İzmir, 14-17 Haziran 2015 Tekerlek içi elektrik motoru kullanan elektrikli araçlar için sürüş konforunun parametrik analizi ve iyileştirilmesi A.C. Afatsun∗ Gediz Üniversitesi İzmir S. Solmaz† Gediz Üniversitesi İzmir Özet— Bu çalışmada tekerlek içi motorlor kullanan hibrit ve/veya elektrikli araçlarda sönümlenmemiş kütlenin artışından kaynaklanan etkiler incelenmiştir. Bu amaç doğrultusunda problem bir çeyrek taşıt süspansiyon modeline indirgenmiş ve sönümlenmemiş kütle artışının sürüş konforuna ve yol tutuşu kabiliyetine etkileri incelenmiştir. Artan kütlenin ektileri frekans uzayında incelenmiş ve ISO 2631 standartına göre sürüş konforu seviyesindeki değişimi gözlemlemek için zaman uzayında ISO 8608 standartına göre oluşturulmuş bir yol profili girdisi kullanılarak analizler yapılmıştır. Elde edilen veriler kullanılarak artan sönümlenmimiş kütlenin ektilerini telafi etmek amacıyla süspansiyon ve lastik parametrelerinde değişiklik yapılması yönünde bir çözüm önerilmiştir. S.Ç. Başlamışlı ‡ Hacettepe Üniversitesi Ankara denlerinden kabul edilmektedir [1, p. 44][2]. Otomobiller petrol türevi yakıtların en önde gelen tüketicilerindendir. İstatistiklere göre 2011 yılında A.B.D.’de tüketilen petrolün 71%’i ulaşım sektöründe kullanılmıştır[3]. Petrolün kısıtlı miktarlarda bulunması ve çıkartılmamış rezervlerin de miktarının belirsiz olması nedeniyle son on yılda petrol fiyatları hızlı bir şekilde artmıştır. İstatistikler incelendiğinde son on yılda petrol fiyatlarında 4-5 kata kadar artış görülmektedir[4, p. 15]. Bu veriler otomotiv sektöründe bir değişim işareti olarak görülmüş ve hibrit/elektrikli otomobillerin seri üretimine başlanmasına neden olmuştur. Bu nedenle elektrikli taşıtlar için güç aktarım sistemleri ihtiyacı açığa çıkmış ve beraberinde mühendisler tarafından cevapanması gereken sorular getirmiştir. Konuyla alakalı sorulardan biri de elektrik motorlarının güç aktarım sistemine nasıl entegre edileceğidir. Elektrik motorları içten yanmalı motorlardan çok daha verimlidir ve bu nedenle daha kompakt bir yapıdadır. Bir otomobil tekerine sığacak kadar küçük boyutlarda üretilebilirler. Bu tip motorlara jant-içi motorlar adı verilir ve sönümlenmiş kütlenin azaltılması, toplam ağırlık merkezi konumunun alçaltılması, içten yanmalı motorun kaldırılmasıyla yer kazanılması gibi bazı avantajları vardır. Ancak tekerlerin ağırlığının artmasının bazı istenmeyen yan etkileri vardır. Genel olarak, sönümlenmemiş kütlenin artması sürüş konforunun azalması anlamına gelmektedir[5]. Bu çalışmada hibrit veya elektrikli taşıtlarda jant-içi motorların kullanımından kaynaklanan sönümlenmemiş kütle artışının taşıt dinamiğine etkileri incelenmiştir. Bu amaç doğrultusunda problem bir çeyrek taşıt süspansiyon modeli boyutuna indirgenmiştir. Öncelikle frekans uzayında süspansiyon ve lastik parametreleri değiştirilerek sönümlenmemiş kütle artışının etkileri tolere edilmeye çalışılmıştır. Ardından ISO 2631[6] sürüş konforu standartına göre analizler yapılmış ve zaman uzayında da ISO 8608[7] standartına göre oluşturulan yol profili girdilerinde etkiler gözlemlenerek giderilmeye çalışılmıştır. Elde edilen veriler ışığında süspansiyon ve lastik parametrelerini değiştirme yoluyla sönümlenmemiş kütle artışının yan etkilerinin giderilmesi için bir empirik çözüm önerilmiştir. Çalışma, üç bölüm halinde düzenlenmiştir. Birinci bölümde çeyrek taşıt modeli frekans uzayında incelenmiş ve dikey ivme, süspansiyon genliği ve lastik deformasy- Anahtar kelimeler: Sürüş konforu, tekerlek içi motorlar Abstract— In this paper we study the effects of increased unsprung mass that result from the use of in-wheel electric motors used in hybrid and/or electric drivetrains. For this purpose we reduce the problem to the analysis of the quarter car suspension model to assess how increasing unsprung mass affects the ride comfort and road holding. In order to see the change in the ride comfort level according to ISO 2631 the analysis was done in time domain using random road profile inputs generated according to ISO 8608. Finally we suggest empirical solutions regarding modified suspension and tire parameters to compensate the detrimental effects of increased unsprung mass. Keywords: Ride comfort, hub-motors I. Introduction Günlık yaşantımızda kullandığımız enerjinin büyük bir kısmını fosil yakıtlardan sağlamaktayız. Uluslararası Enerji Ajansı’nın (ing. International Energy Agency) istatistiklerine göre dünyanın enerji rezervinin 81.6%’i fosil yakıttır (32.5%’i petrol, 28.8%’i kömür, 21.3’ü doğal gaz)[1, p. 6]. Hızla artan küresel nüfus ve buna bağlı olarak artan enerji ihtiyacı bugün burun buruna olduğumuz enerji krizlerine yol açmaktadır. Kısıtlı fosil yakıt rezervleri de artan ihtiyacı karşılayamamaktadır. Ayrıca fosil yakıtlara bu kadar yüklenilmesi de küresel ısınmanın en başta gelen ne∗ [email protected] † [email protected] ‡ [email protected] 1 Uluslararası katılımlı 17. Makina Teorisi Sempozyumu, İzmir, 14-17 Haziran 2015 onu bode eğrileri yorumlanmıştır. Ardından süspansiyonlar için hem sürüş konforunu hem de yol tutuşunu iyileştirecek optimum bir sönümleme katsayısı bulunmaya çalışılmıştır. Son olarak analizler ISO 2631 standartına göre yapılarak farklı çözüm yöntemleri önerilmiştir. Hst = II. Çeyrek Taşıt Modeli ve İlgili Denklemeler Htd = −kt ms s2 Xs − Xu = Y Φ (4) Xu −Y −ms mu s4 − (cs ms + cs mu )s3 − (ks ms + ks mu )s2 = Y Φ Burada; Φ = ms mu s4 + (cs ms + cs mu )s3 + (ks ms + kt ms + ks mu )s2 + cs kt s + ks kt Bu fonksiyonlar sırasıyla yol profili ile sönümlenmiş kütlenin dikey ivmesi, süspansiyon genliği ve lastik deformasyonu arasınadaki transfer fonksiyonlarıdır[10, p. 431]. III. Frekans Uzayındaki Analizler Bu kısımda süspansiyon ve lastik parametrelerindeki değişimlerin (3), (4) ve (5)’te verilen transfer fonksiyonları kullanılarak elde edilen bode eğrileri üzerindeki etkileri incelenmiştir. Şekillerde noktalı çizgiler modifiye edilmemiş ÇTM’nin durumunu göstermektedir (parametrelerin kullanılan nümerik değerleri II nolu kısımda verilmişir). Diğer eğrilerde sönümlenmemiş kütle 45 kg’dan 60 kg’a çıkarılmış ve diğer değişen parametreler de lejandda belirtilmiştir. Şekil 1. Analizlerde kullanılan çeyrek taşıt modeli. Analizler için kullanılan çeyrek taşıt modeli (ÇTM) şekil 1’de gösterilmiştir. Kullanılan başlangıç parametreleri şöyledir: ms = 250 kg, mu = 45 kg, ks = 16000 N/m , cs = 1000 Ns/m , ku = 160000 N/m [8, p. 297]. Burada; ms : sönümlenmiş kütle mu : sönümlenmemiş kütle ks : süspansiyon yayı sertliği cs : süspansiyonun sönümleme katsayısı ku : lastik sertliği Analizlerde belli parametrelerin değişiminin ÇTM’nin tepkilerinde yarattığı değişiklikler gözlemlenmiştir. Simülasyonlarda kullanılan hareket denklemleri şöyledir; (1) mu x¨u = ks (xs − xu ) + cs (x˙s − x˙u ) − ku (xu − y) (2) 3 10 Sprung mass acceleration ratio (abs) ms x¨s = −ks (xs − xu ) − cs (x˙s − x˙u ) A. ÇTM Parametrelerinin Sönümlenmiş Kütle İvmesi Üzerindeki Etkileri Bu denklemlerde; xs : sönümlenmiş kütlenin konumu x˙s : sönümlenmiş kütlenin hızı x¨s : sönümlenmiş kütlenin ivmesi xu : sönümlenmemiş kütlenin konumu x˙u : sönümlenmemiş kütlenin hızı x¨u : sönümlenmemiş kütlenin ivmesi y : yol profilinin anlık yüksekliği ÇTM üzerine daha fazla bilgi için bkz. [9, p. 931]. Bu hareket denklemleri kullanılarak türetilen transfer fonksiyonları ise şöyledir; Hsma = cs kt s3 + ks kt s2 s2 Xs = Y Φ 2 10 Unmodified k =8 kN/m s ks=16 kN/m ks=32 kN/m 0 1 10 10 Frequency (Hz) Şekil 2. Süspansiyon sertliğindeki değişimin sönümlenmiş kütle ivmesi üzerindeki etkisi 2, 3 ve 4 nolu şekiller süspansiyon ve lastik parametrelerindeki değişimlerin sönümlenmiş kütle ivmesi üzerindeki etkilerini göstermektedir. Görüldüğü gibi sönümlenmemiş kütledeki artış ikinci doğal frekansı düşürmektedir. Bu da sistemin daha düşük frekanslı girdilerde rezonansa girmesi demektir. (3) 2 (5) Uluslararası katılımlı 17. Makina Teorisi Sempozyumu, İzmir, 14-17 Haziran 2015 3 0 Magnitude (abs) Sprung mass acceleration ratio (abs) 10 2 10 10 Unmodified Unmodified ks=8 kN/m −1 10 c=500 Ns/m k =16 kN/m s c=1000 Ns/m ks=32 kN/m c=2000 Ns/m 0 0 1 10 1 10 10 10 Frequency (Hz) Frequency (Hz) Şekil 5. Süspansiyon sertliğindeki değişimin süspansiyon genliği üzerindeki etkisi Şekil 3. Süspansiyonun sönümleme katsayısındaki değişimin sönümlenmiş kütle ivmesi üzerindeki etkisi Suspension travel ratio (abs) Sprung mass acceleration ratio (abs) 3 10 2 10 Unmodified 0 10 Unmodified kt=80 kN/m c=500 Ns/m kt=160 kN/m c=1000 Ns/m kt=320 kN/m 0 c=2000 Ns/m 0 1 10 1 10 10 10 Frequency (Hz) Frequency (Hz) Şekil 4. Lastik sertliğindeki değişimin sönümlenmiş kütle ivmesi üzerindeki etkisi Şekil 6. Süspansiyonun sönümleme katsayısındaki değişimin süspansiyon genliği üzerindeki etkisi Bode eğrilerinde görüldüğü üzere süspansiyonun sertliğini ve sönümleme katsayısını değiştirmenin ikinci doğal frekans üzerinde hemen hemen hiçbir etkisi yoktur. Lastik sertliğinin artırılması ise düşen ikinci doğal frekansı tekrar artırmakta, ancak yan etki olarak aktarım oranını da artırmaktadır. Bu da bu frekanslarda sürüş konforunun daha da kötüleşeceği anlamına gelmektedir. Bu yüzden süpansiyon veya lastik parametrelerinin değiştirilerek sürüş konforunun eski haline getirilemeyeceği söylenebilir. ileri gözlemlenmiştir. Eğrilerde görüldüğü gibi artan sönümlenmemiş kütle ile süspansiyon genliği için ikinci doğal frekans azalmakta ve o frekanstaki aktarım oranı da artmaktadır. Şekil 5 gösteriyor ki süspansiyon sertliğindeki değişimin ikinci doğal frekans veya o frekanstaki aktarım oranı üzerinde neredeyse hiçbir etkisi olmadığından, süspansiyon yayı sertliğindeki değişimler durumu iyileştirememektedir. Şekil 6’te ise süspansiyonun sönümleme katsayısındaki artışın aktarım oranını ciddi şekilde düşürdüğü görülmektedir. Son olarak lastik sertliğindeki değişimlerin ektilerine bakıldığında (şekil 6), yumuşak lastik kullanmanın yine aktarım oranını düşereceği sonucu çıkarılır. Özetlemek gerekirse, süspansiyonun sönümleme kat- B. ÇTM Parametrelerinin Süspansiyon Genliği Üzerindeki Etkileri 5, 6 ve 7 nolu şekillerde süspansiyon ve lastik parametrelerindeki değişimin süspansiyon genliği üzerindeki etk3 Uluslararası katılımlı 17. Makina Teorisi Sempozyumu, İzmir, 14-17 Haziran 2015 1 Tire deflection ratio (abs) Suspension travel ratio (abs) 10 0 10 0 10 −1 10 Unmodified Unmodified kt=80 kN/m c=500 Ns/m k =160 kN/m t c=1000 Ns/m kt=320 kN/m −1 10 0 1 10 c=2000 Ns/m −2 10 10 0 1 10 Frequency (Hz) 10 Frequency (Hz) Şekil 7. Lastik sertliğindeki değişimin süspansiyon genliği üzerindeki etkisi Şekil 9. Süspansiyonun sönümleme katsayısındaki değişimin lastik deformasyonu üzerindeki etkisi sayısının artırılması ve lastiklerin yumuşatılmasının süspansiyon genliğini azalttığı, bu sayede süspansiyonların daha dar bir alanda barındırılabileceği çıkarımı yapılabilir. Tire deflection ratio (abs) C. ÇTM Parametrelerinin Lastik Deformasyonu Üzerindeki Etkileri 1 10 1 10 0 10 −1 10 Unmodified kt=80 kN/m −2 Tire deflection ratio (abs) 10 k =160 kN/m t 0 kt=320 kN/m 10 0 1 10 10 Frequency (Hz) Şekil 10. Lastik sertliğindeki değişimin lastik deformasyonu üzerindeki etkisi −1 10 Unmodified k =8 kN/m s ks=16 kN/m artışın ikinci doğal frekans civarında lastik deformasyonunu artırdığı görülmektedir. Süspansiyon yayı sertliğinin artırılması ikinci doğal frekanstaki aktarım oranını bir miktar düşürse de, birinci doğal frekansta büyük oranda artırmaktadır. Süspansiyonun sönümleme katsayısındaki artışın her iki doğal frekansta da aktarım oranını düşürdüğü görülmektedir. Ancak iki doğal frekans arasında kalan bölgede artışa sebep olduğundan sönümleme katsayısı için genel yol tutuşunu kötü etkilemeyecek şekilde bir optimum nokta bulunmalıdır. Son olarak şekil 10’e bakıldığında düşük frekanslarda deformasyonların sert lastik kullanımıyla düştüğü görülmektedir. Ancak zaten lastik sertliği arttığı için daha az deforme ks=32 kN/m −2 10 0 1 10 10 Frequency (Hz) Şekil 8. Süspansiyon sertliğindeki değişimin lastik deformasyonu üzerindeki etkisi Bu kısımdaki üç şekil (8, 9 and 10) lastik deformasyonu oranı için bode eğrileridir. Lastik deformasyonu taşıtların yol tutuşu karakteristiğini yansıtan bir ölçüttür. Lastik ne kadar deforme olursa, yani yük altında ne kadar sıkışıtırsa geri açıldığında yol bağlantısının kesilme ihtimali de o kadar yüksek olur. Bode eğrilerine dönüldüğünde sönümlenmemiş kütledeki 4 Uluslararası katılımlı 17. Makina Teorisi Sempozyumu, İzmir, 14-17 Haziran 2015 olsa bile ortaya çıkan kuvvet değişmez. Bu yüzden bu bir iyileştirme sayılamaz. Yüksek frekanslarda ise lastiğin sertleşmesiyle aktarım oranı da artmakta, bu yüzden yol tutuşu büyük oranda kötüleşmektedir. 1.4 1.35 1.3 1.25 D. Optimizasyon eğrisi 1.2 Comfort Bu noktaya kadar incelenen dokuz bode eğrisi değerlendirildiğinde 1.15 daha yumuşak süspansiyon yayı ve daha yumuşak lastik kullanmanın incelenen performans kriterlerini genel an1.1 lamda iyileştireceği söylenebilir. Ancak süspansiyonun X: 0.9951 1.05 Y: 0.9936 sönümleme katsayısı söz konusu olduğunda hem konforu c = 1180 Ns/m 1 hem de yol tutuşunu iyi seviyede tutacak bir optimum nokta gerekmektedir. Bu amaçla konfor ve yol tutuşu için bir op0.95 timizasyon eğrisi çizilebilir [11]. 0.9 0 1 2 3 4 5 6 7 Bu çalışmada optimizasyon eğrisi parametreleri değiştirilmiş Road holding modelin bode eğrisinin altında kalan alan, modifiye edilmemiş referans modelin bode eğrisinin altında kalan Şekil 11. Sürüş konforu ve yol tutuşu arasındaki optimizasyon eğrisi alana bölünmüştür. Eğer oran 1’den büyükse, referans modelin modifiye edilmiş modelden daha iyi olduğu söylenebilir. 1’den küçük olduğunda ise parametrelerde gibi performans metriklerinden biri, diğerinden taviz veryapılan değişkliğin incelenen durumu iyileştirdiği sonucu ilerek daha da iyileştirilebilir. Ancak sönümleme katçıkarılabilir. Bu yöntemi matematiksel olarak şöyle ifade sayısında yapılan bir değişikliğin yol tutuşu üzerindeki etkedebiliriz; isi sürüş konforundan daha belirgin olduğundan, sürüş kon• Jrc , ride com f ort criteria : forunda verilecek küçük tavizlerle yol tutuşu daha büyük oranda iyileştirilebilir. C(Frc , 0, 20) Jrc = C(Frcre f , 0, 20) IV. ISO 2631 Ride Comfort Analysis • Bu kısımda çeyrek taşıt modeli ISO 2631 standartına göre analiz edilmiştir. Bu amaç doğrultusunda denklem 3’te verilen transfer fonksiyonu kullanılarak yol profili boyunca sönümlenmiş kütle dikey ivmesi hesaplanmıştır. Daha sonra bu ivme sinyali Zuo ve Nayfeh [12] tarafından önerilen metod kullanılarak ISO 2631’e uygun olacak şekilde ağırlıklandırılmıştır. En son elde edilen sinyalin karekök ortalaması ISO 2631’e göre sürüş konforu indeksini vermektedir. Sürüş konforu ne kadar düşük olursa aracın o kadar konforlu bir sürüş sağladığı anlamına gelir. Bu analizde kullanılan yol profili girdisi ISO 8608 standartına göre oluşturulmuş ve şekil 12’te gösterilmiştir. II nolu kısımda verilen parametrelerle sürüş konforu ölçüldüğünde indeks 0.8159 çıkmaktadır. Sönümlenmemiş kütle 60 kg’a çıkarıldığında, indeks de 0.8522’e yükselmiştir. Ardından analizler farklı sönümleme katsayısı ve yay sertliği değerleri için tekrarlanmış; her yeni parametre seti için bulunan konfor indeksi referans modelin konfor indeksine bölünerek ”bağıl konfor indeksi” bulunmuştur. Bulunan değerler şekil 13’te bir yüzey grafiği şeklinde gösterilmiştir. Konfor seviyesindeki bozulmanın giderilmesi için bağıl konfor indeksinin 1’e eşit veya 1’den küçük olması gerekmektedir. Şekil 13’te görüldüğü üzere, hem sönümleme katsayısı hem de yay sertliği düşürülerek konfor seviyesi düzeltilebilmektedir. Hangisinde değişiklik yapılacağı tercihe bağlıdır. Ancak yol tutuşu üzerindeki etkilerin de Jrh , road holding criteria : Jrh = C(Frh , 0, 30) C(Frhre f , 0, 30) Burada Frc ve Frh modifiye edilen sistemin farklı sönümleme katsayıları ile frekans tepkisi kazançlarıdır. Frcre f ve Frhre f ise aynı parametrelerin referans modeldeki karşılıklarıdır. Sürüş konforu 0-20 Hz frekansın aralığında; Yol tutuşu ise 0-30 Hz frekansın aralığında incelenmiştir. C : R × R × R → R fonksiyonunun tanımı şöyledir; C(x, f , f¯) = Z f f |x( f )|2 d f Bu yöntem başlangıç parametreleri II nolu kısımda verilen ve sönümlenmemiş kütlesi 60 kg’a çıkartılan araca uygulandığında şekil 11 elde edilir. Bu eğride sönümlenmemiş kütle 45’ten 60 kg’a çıkarıldığında sürüş konforunun da yol tutuşunun da etkilenmemesi için sönümleme katsayısının 1180 Ns/m’ye çıkarılması gerektiği görülmektedir. Yine eğride görüldüğü 5 Uluslararası katılımlı 17. Makina Teorisi Sempozyumu, İzmir, 14-17 Haziran 2015 4 3 3.5 Relative Road Holding Index Road altitude (cm) 2 1 0 −1 3 2.5 2 1.5 1 30 −2 25 −3 −4 500 15 0 50 100 Time (s) 150 200 2.5 1.1 Relative Comfort Index 1.2 2 1.5 X: 868.1 Y: 16.02 Z: 1 0.5 30 X: 1000 Y: 10.28 Z: 1 20 X: 950 Y: 13 Z: 0.9996 1 0.9 0.8 0.7 18 0 16 500 15 14 1000 10 1500 Damping coefficient (Ns/m) 20 25 Suspension Stiffness (kN/m) 1500 Şekil 14. Bağıl yol tutuşu yüzeyi. 3 1 1000 10 Suspension Stiffness (kN/m) Şekil 12. Yol profili girdisi. Relative Comfort Index 0 20 12 Suspension Stiffness (kN/m) Damping coefficient (Ns/m) 10 500 600 700 800 900 1000 1100 Damping coefficient (Ns/m) Şekil 13. Birinci parametre seti için bağıl konfor indeksi yüzeyi. Şekil 15. Şekil 13’in yeniden boyutlandırılmış hali. düşünülmesi bu tercihte belirleyici olmalıdır. Şekil 14 sönümleme katsayısının düşürülmesiyle yol tutuşunun üstel olarak bozulduğunu göstermektedir. Bu bilgi ışığında sönümleme katsayının mümkün olduğunca düşürülmemesi gerektiği sonucu çıkarılabilir. Ancak sürüş konforunu iyileştirmek için süspansiyon yaylarının fazla yumuşatılması da yunuslama ve devrilme hareketlerini kötü etkileyebilir. Bu etkilerin incelenmesi bu çalışmanın kapsamında değildir. Şekil 15’te bozulan sürüş konforunun sönümleme katsayısını 5%, yay sertliğini de 19% azaltarak düzeltilebileceği görülmektedir. Bu yaklaşım ikinci bir parametre setiyle denenebilir. Yeni setteki parametrelerin nümerik değerleri ms = 350 kg, mu = 50 kg, ks = 22000 N/m , cs = 1200 Ns/m , ku = 190000 N/m olarak belirlenmiştir. Bu değerlerle konfor indeksi 0.7059 olarak bulunmuştur. Bozulmanın incelenmesi için sönümlenmemiş kütle 70 kg’a çıkarılmış ve aşağıdaki yüzey elde edilmiştir; Şekil 16 benzer bir yaklaşımla bu set için de durumun düzeltilebileceğini göstermektedir. Sönümleme katsayısındaki 4%’lük ve yay sertliğinde 14%’lük bir düşüşle sönümlenmemiş kütle 70 kg’a çıktığında bile referans modelle aynı konfor seviyesi elde edilebilir. Bu yaklaşım son bir parametre setiyle daha denenmiştir: ms = 300 kg, mu = 60 kg, ks = 20000 N/m , cs = 800 Ns/m , ku = 190000 N/m . Bu değerler konfor indeksi 0.7460 olarak hesaplanmış, ardından mu 75 kg’a çıkarılarak aşağıdaki yüzey buşunmuştur; Bu son set için de sönümleme katsayısı 6.25%, yay 6 Relative Comfort Index Uluslararası katılımlı 17. Makina Teorisi Sempozyumu, İzmir, 14-17 Haziran 2015 1.3 1.2 X: 1100 Y: 19 Z: 1 1.1 1 0.9 0.8 0.7 30 25 1500 20 1000 15 10 Suspension Stiffness (kN/m) 500 Damping coefficient (Ns/m) Şekil 16. İkinci parametre seti için bağıl konfor indeksi yüzeyi. foru ve yol tutuşunu kötüleştirdiğinden sönümleme katsayısı için bir optimum nokta bulunması gerekmektedir. Lastik sertliğine gelince, yumuşak lastik kullanılmasının yüksek frekanslarda üç kriter için de iyi olduğu görülmüşütür. Ancak yumuşak lastiklerin yakıt tüketimini artırmak gibi yan etkileri olabileceğinden, lastikteki değişiklikler de dikkatli yapılmalıdır. Analizlerin ikinci kısmında ise sürüş konforundaki sönümlenmemiş kütledeki artıştan kaynaklanan bozulmanın sönümleme katsayısı veya yay sabitini düşürerek düzeltilebileceği görülmüştür. Bu çalışmada ikisinin birden düşürülmesi önerilmiştir. Ancak III-D ve IV nolu kısımlarda yol tutuşunun, yani güvenliğin kötü etkilenmemesi için sönümleme katsayısının düşürülmemesi gerektiği görüldüğünden bu düşün büyük oranda yay sertliğinde yapılmalıdır. Takriben, sönümleme katsayında 5% ve yay sertliğinde de 10-20% arası bir düşüşle konfor seviyesie eski haline getirilebilir. Relative Comfort Index VI. İlgili çalışmalar 1.3 1.2 1.1 X: 750 Y: 18 Z: 0.9977 1 0.9 0.8 0.7 30 25 1500 20 1000 15 Suspension Stiffness (kN/m) 10 500 Damping coefficient (Ns/m) Şekil 17. Üçüncü parametre seti için bağıl konfor indeksi yüzeyi. Jant-içi motorların taşıt dinamiklerine etkileri literatürde çokça incelenen bir konu olduğundan bu konuda yapılmış diğer kaydadeğer çalışmalardan bahsedilebilir. Örneğin, 2011 yılında Lotus Engineering tarafından Cambridge Üniversitesi’nde yapılan bir sunumda jant-içi motorların sürüş konforuna etkileri bir çok açıdan değerlendirilmiş ve bazı açılarda iyileştirme sağlamak adına daha sert süspansiyonlar kullanılmıştır [13]. Ayrıca konu üzerine 2010 yılında R. Vos tarafıdan Eindhoven University of Technology’de yazılmış oldukça detaylı bir yüksek lisans tezi de mevcuttur [14]. Bahsedilen tezde, bu çalışmada da ortaya konulduğu gibi, jant-içi motorlar kullanıldığında yol tutuşunun sürüş konforundan daha çok etkilendiği sonucuna varılmıştır. Yazar ayrıca süspansiyon parametrelerinin pasif olarak değiştirilmesinin jant-içi motorların istenmeyen yan etkilerini yeteri kadar etkili gideremediğini belirtmiştir. Teşekkür Bu çalışma TUBITAK tarafıdan 113M070 koduyla bütçelendirilen proje kapsamında Gediz Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü ve Hacettepe Üniversitesi Otomotiv Mühendisliği Bölümü’nün imkanları kullanılarak yapılmıştır. Yazarlar adı geçen kurumlara destekleri için teşekkürü bir borç bilir. sertliği de 10% azaltılarak konfor seviyesi eski haline getirilebilmiştir. V. Sonuçlar Bu çalışmada yapılan analizler iki ana kısımda ele alınabilir. İlk kısımda frekans uzayında analizler yapılmış ve belli parametrelerin değiştirilmesiyle ÇTM’nin bazı tepkilerinin iyileştirilebileceği görülmüştür. Özetlemek gerekirse düşük frekanslarda yay sertliğinin düşürülmesinin incelenen üç kriter için de iyi olduğu söylenebilir. Yüksek frekanslarda ise yay sabiti hemen hemen hiçbir değişikliğe neden olmamaktadır. Sönümleme katsayısı süspansiyon genliğini düşürmek için mümkün olduğu kadar artırılmalıdır. Ancak fazla artırılması doğal frekanslar arasında kalan bölgede kon- Kaynakça [1] ”Key World Energy Statistics” IEA.org. http://www.iea.org/publications/freepublications/publication /KeyWorld2013.pdf Erişim tarihi: 08.08.2014 [2] ”Causes of Global Warming” Conserve-Energy-Future.com. http://www.conserve-energy-future.com/GlobalWarmingCauses.php Erişim tarihi: 08.08.2014 [3] ”Primary Energy Consumption by Source and Sector, 2011” U.S. Energy Information Administration - EIA.gov. Erişim http://www.eia.gov/totalenergy/data/annual/pdf/sec2 3.pdf tarihi: 08.08.2014 7 Uluslararası katılımlı 17. Makina Teorisi Sempozyumu, İzmir, 14-17 Haziran 2015 [4] ”BP Statistical Review of World Energy - June 2014” BP Global - BP.com. http://www.bp.com/content/dam/bp/pdf/Energyeconomics/statistical-review-2014/BP-statistical-review-of-worldenergy-2014-full-report.pdf Erişim tarihi: 08.08.2014 [5] Anderson M., Harty D. Unsprung Mass with In-Wheel Motors Myths and Realities. AVEC 2010, 10th International Symposium on Advance Vehicle Control, Loughborough, England, 2010. [6] ”ISO 2631-1:1997 Mechanical vibration and shock – Evaluation of human exposure to whole-body vibration – Part 1: General requirements” ISO.org. https://www.iso.org/obp/ui/#iso:std:iso:2631:-1:ed2:v1:en Erişim tarihi: 31.07.2014 [7] ”ISO 8608:1995 Mechanical vibration – Road surface profiles – Reporting of measured data” ISO.org. https://www.iso.org/obp/ui/#iso:std:iso:8608:ed-1:v1:en Erişim tarihi: 31.07.2014 [8] Rajamani, Rajesh. Vehicle Dynamics and Control. New York: Springer Science+Business Media. 2006 [9] Jazar, Reza N. Vehicle Dynamics: Theory and Applications. New York: Springer Science+Business Media. 2008 [10] Wong, Jo Y. Theory of Ground Vehicles. 3rd ed. New York: John Wiley & Sons, Inc. 2001 [11] Poussot-Vassal C., Spelta C., Sename O., Savaresi S.M., Dugard L. Survey and Performance Evaluation on Some Automotive SemiActive Suspension Control Methods: a Comparative Study on a Single-Corner Model Annual Reviews in Control 36, 1 (2012) 148160. [12] Zuo L., Nayfeh S.A. Low order continuous-time filters for approximation of the ISO 2631-1 human vibration sensitivity weightings. Journal of Sound and Vibration, Volume 265, Issue 2, 7 August 2003, p.459–465. [13] Hurdwell R., Anderson M. Dynamics of Vehicles With In-wheel Motors. http://www2.eng.cam.ac.uk/˜djc13/vehicledynamics/downloads /VDC2011 Hurdwell.pdf Erişim tarihi: 31.11.2014. [14] Vos R. Influence of in-wheel motors on the ride comfort of electric vehicles. M.Sc. Thesis, Eindhoven University of Technology, 2010. 8
Benzer belgeler
Pazar Sepet Analizi için Örneklem Oluşturulması ve - CEUR
Tablo 1’de geçen parametrelerin ayrıntıları ve ispatlarına [5,7,12,13] çalışmalarından ulaşılabilir.
Semi-hermetic Reciprocating Compressors Poluhermetički
Buharlaşma ve yoğuşma sıcaklıkları
doyma noktası şartlarına karşılık gelen
verilerdir (doymuş buhar). R407C gibi,
zeotropik karışımların temel parametreleri
(basınç seviyeleri, likit sıcaklı...
TOBB - ETU Department of Economics IKT 262
p petrolün t zamanındaki fiyatı ve u ise kuyudan t zamanında çıkartılıp satılan petrolün miktarını
göstermektedir. Firmanın kuyudan çıkartılan petrol miktarına bag̃lı maliyet fonksiyonu aşag̃...
magnet k rezonans elastograf ve elast s te problem nde ler
(strain) ve gerilme (stress) de hesaplanabilir. Bu al mada P
sonlu elemanlar y ntemi (SEY) ile z lm ”t r [7].