Ocak-Sayı: 154 - Adalet Bakanlığı
Transkript
Ocak-Sayı: 154 - Adalet Bakanlığı
“SON 12 YILDA İNSAN HAKLARI ALANINDA ÖNEMLİ REFORMLARA İMZA ATTIK” 2’de Seslenis Ocak 2015 Yıl: 13 • Sayı: 154 • Ücretsizdir • ADALET HİZMETLERİNDE İŞBİRLİĞİ Cezaevlerinin terbiye, ıslah ve iş esaslarına göre düzeltilmesi yolundaki hayırlı faaliyetlerin genişletilmesi cemiyete; doğru yoldan saparak hürriyetini kaybetmiş olan binlerce vatandaşı faydalı birer uzuv olarak kazandırmaktadır. Ayda bir çıkar Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü Yayınıdır Somali Adalet ve Anayasal İşler Bakanı F. Sheikh Abdulkadir, bazı temaslarda bulunmak üzere Türkiye’ye geldi. Ziyaretlerde ilk olarak Adalet Bakanı Bekir Bozdağ tarafından kabul edilen konuk Bakan, daha sonra Müsteşar Kenan İpek tarafından onuruna verilen akşam yemeğine katıldı. İki ülke arasındaki işbirliğinin geliştirilmesi konusunda ellerinden geleni yapacaklarını belirten Müsteşar İpek, Bakan Abdulkadir’e el yapımı çini tabak hediye etti. 6’da Ceza infaz kurumlarında sürdürülen çalışmalarda öncelikli hedef ETKİN İYİLEŞTİRME GÜVENLİ KURUM Ceza İnfaz Kurumları Geleneksel Yılllık Değerlendirme Toplantısı Afyonkarahisar’da yapıldı. Ceza İnfaz Kurumlarında yapılan çalışmalarla hedeflerin değerlendirildiği toplantıda önemli konular masaya yatırıldı. 2014 YILI DEĞERLENDİRMESİ Ceza infaz sistemi uygulamalarını değerlendirmek, karşılaşılan tereddütleri gidermek, ceza infaz kurumlarında yaşanan sorunları tartışmak, bu sorunlara ilişkin çözüm önerileri geliştirmek ve ortaya çıkan bu tecrübeyi tüm kurum müdürleriyle paylaşmak amacıyla düzenlenen “Etkin İyileştirme Güvenli Kurum Yıllık Değerlendirme Toplantısı”, 21-23 Ocak 2015 tarihlerinde Afyonkarahisar’da yapıldı YILDIRIM ÖNEMLİ MESAJLAR VERDİ Açılış törenine; Afyonkarahisar Valisi Hakan Yusuf Güner, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcısı Bayram Eray, Afyonkarahisar Adalet Komisyonu Başkanı Şahap Mutlu, Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Fikret Karaçorlu, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdür Yardımcıları Ali Yıldız, Burhanettin Eser ve Mehmet Fatih Belviranlı ile Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü Daire Başkanları, Tetkik Hâkimleri, Kontrolörler Kurulu Başkanı, Şube Müdürleri, Adalet Uzman Yardımcıları ve Ceza İnfaz Kurumu Müdürleri katıldı. 8-9’da Genel Müdür Yıldırım, Kurum saymanları eğitim programında yaptığı konuşmada meslek edindirme çalışmalarına dikkat çekti : “BİR MESLEK KAZANDIRMAK BİR İNSAN KAZANMAKTIR” AMASYA E TİPİNDEN YENİ YAKLAŞIM Ceza infaz kurumları ve personel eğitim merkezlerinin saymanlık biriminde çalışan 550 personele hem teorik hem uygulamalı eğitim verildi. 6’da Herşey çocukların sağlıklı gelişimleri için Ceza infaz kurumlarında bulunan kadınların yanlarında kalan 0-6 yaş arası çocukların sorunları ve ihtiyaçlarının tartışılmasına ve bu konuya KÜÇÜKLERDEN 3 BÜYÜK DAVRANIŞ 7 Enis Yavuz YILDIRIM Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü HEDEFLERİMİZ Ceza infaz kurumlarımız ile denetimli ser- ilişkin çözüm önerilerinin ortaya konulması amacıyla 8 Ocak 2015 tarihinde Ankara Hâkimevi’nde bir çalıştay düzenlendi. 2’de TERİMİN HEDİYESİ KÜTAHYA E TİPİNDEN bestlik kurumlarında sürdürülen eğitim iyileştirme ve meslek edindirme faaliyetleri, hükümlü ve tutuklularımızı tahliye sonrası yaşama hazırlamada en önemli çalışmalarımızın başında gelmektedir. Devamı 3’te MİNİKLERE YENİ YIL 16 SÜRPRİZİ 11 Sayfa 2 Seslenis Ocak 2015 Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Ankara Hâkimevinde düzenlenen İnsan Hakları Kurumu İstişare Toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. “Son 12 yılda İnsan hakları alanında önemli reformlara imza attık” Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Adalet Bakanlığı ile İnsan Hakları Kurumu tarafından ortaklaşa düzenlenen Ankara Hakimevi’ndeki istişare toplantısına katıldı. Toplantıda Adalet Bakanlığı’nın ilgilendiği alanların insan haklarıyla doğrudan ilişkili olduğunu ifade eden Bakan Bozdağ, bu kapsamda İnsan Hakları Kurumu ile büyük bir işbirliği içerisinde çalıştıklarını belirtti. Son 12 yılda insan hakları alanında önemli reformlara imza attıklarını vurgulayan Bozdağ, insan haklarıyla bağdaşmayacak pek çok düzenlemenin kaldırıldığını anlattı. Bozdağ, Anayasa’nın 90. maddesine eklenen düzenlemeyle Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerle iç hukukun çatışması durumunda uluslararası sözleşmelerin üstün tutulmaya başlandığını, bunun devrim niteliğinde bir düzenleme olduğunu söyledi. Kamu Denetçiliği Kurumu ile Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru imkanının getirilmesinin de önemli adımlar olduğunu belirten Bozdağ, 2014 yılı sonu itibarıyla Anayasa Mahkemesine 31 bin 453 bireysel başvuru yapıldığını bildirdi. Bozdağ, Bakanlığa bağlı İnsan Hakları Daire Başkanlığı’nın faaliyete geçtiğini, AİHM’e gidecek bazı davaların kurulan tazminat komisyonuyla karara bağlanarak vatandaşların mağduriyetlerinin giderilmesinin amaçlandığını kaydetti.Türkiye İnsan Hakları Kurumu Başkanlığı’nın da bu herşey çocukların sağlıklı gelişimleri için Ceza infaz kurumlarında hükümlü ve tutuklu olarak barındırılan kadınların yanlarında kalan 0-6 yaş arası çocukların sorunları ve ihtiyaçlarının tartışılması ve bu konuya ilişkin çözüm önerilerinin ortaya konulması amacıyla Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü tarafından 08 Ocak 2015 tarihinde Ankara Hakimevi’nde “Ceza İnfaz Kurumlarında Anneleri ile Kalan Çocukların Sorunları ve Çözüm Önerileri” konulu bir çalıştay düzenlendi. Çalıştayda; konuyla ilgili bilgi, deneyim ve önerilerini paylaşmak üzere bu alanda çalışan akademisyenler, sivil toplum örgütü temsilcileri ve ilgili bakanlık ve kamu kuruluşlarının temsilcilerini bir araya getirmek amaçlandı. Son derece başarılı geçen ve oldukça önemli fikirlerin ortaya konulduğu çalıştaya, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdür Yardımcısı Burhanettin Eser, Dış İlişkiler Daire Başkanı Halil İbrahim Dizman, Eğitim Daire Başkanı Çelebi Yılmaz, Tetkik Hakimi Hümeyra Işık, Başkontrolörler Vedat Erkal ve Vural Sarıömeroğlu, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Sosyolojisi Anabilimdalı Öğretim Üyesi Doç.Dr. Eylem Ümit, Hacettepe Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü’nden Yrd. Doç.Dr. Saniye Kangal ve Dr. Semra Şahin, Eskişehir Anadolu Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölümünden Yrd.Doç.Dr. Semra Saruç, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi İlköğretim Bölümünden Doç.Dr. Ebru Aktan Acar, kamu kurum ve kuruluşları ile sivil toplum kuruluşlarından temsilciler katıldı. Geniş bir katılımcı perspektifi dikkate alınarak düzenlenen çalıştayın ana teması “Ceza infaz kurumunda annesiyle birlikte kalan 0-6 yaş grubu çocuklar” olarak belirlendi. Belirlenen ana tema çerçevesinde 0-6 yaş grubu çocukların ceza infaz kurumunda kalmasının ortaya çıkardığı gelişimsel sorunlar, gelişim dönemine göre bu çocuklara sağlanması gereken temel ihtiyaçlar (eğitim ve psiko-sosyal destek), çocuğun ceza infaz kurumunda annesiyle kalması ihtiyaç duyduğu güvenli ebeveyn desteğini sağlar mı? Bu konuda alternatifler neler olabilir? Kurumlarda bulunan anneler ve çocukları için sağlanabilecek hizmetler, diğer ülkelerin uygulama örnekleri, Ülkemizdeki uygulamanın geliştirilmesi için öneriler, alanla ilgili ortak çalışma yürütülebilecek kurumların tespiti ile sosyal destek sistemleri ve çözüm önerileri konularında görüş ve öneriler ele alındı. Çalıştayda, tüm katılımcılar ve kurumların görüş ve önerilerini içerecek bir rapor oluşturulmasının ardından Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü tarafından, fiziksel düzenleme, mevzuat çalışmaları ve uygulamada iyileştirmeler gibi konularda atılacak adımlar tespit edildi. konudaki önemli adımlardan olduğunu dile getiren Bozdağ, kurumun kamuoyunda yeterince bilinmediğini ancak zaman içinde insan hakları alanında referans bir kurum haline geleceğine inandığını ifade etti. Adalet Bakanlığı ile İngiltere ve Portekiz Adalet Bakanlıklarıyla ortaklaşa yürütülmekte olan Ceza İnfaz Kurumlarında İnfaz Hizmetlerinin İyileştirilmesi Eşleştirme Projesi 7. Yürütme Kurulu toplantısı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü toplantı salonunda gerçekleştirildi. Toplantı öncesinde Genel Müdür Enis Yavuz Yıldırım, Portekiz Proje Lideri Jorge Sanchez Monteiro ile İngiltere Proje Lideri Norman Powell’ı makamında kabul etti. Görüşmede projenin son durumu ve proje konusunda ülkelerin sürdürdüğü çalışmalar konusunda karşılıklı görüş alışverişinde bulunuldu. Genel Müdürlük makamındaki görüşmenin ardından toplantı salonunda heyetler arası görüşmelere geçildi. Genel Müdür Enis Yavuz Yıldırım başkanlığında gerçekleşen toplantıya, Genel Müdür Yardımcısı Ali Yıldız, Dış İlişkiler Daire Başkanı Halil İbrahim Dizman, Eğitim Daire Başkanı Çelebi Yılmaz, Personel Daire Başkanı Turan Kuloğlu,Tetkik Hakimleri, İngiltere Proje Lideri Norman Powell, Portekiz Proje Lideri Jorge Sanchez Monteiro, AB Türkiye Delegasyonu Sektör Sorumlusu Nur Önsoy, Merkezi Finans ve İhale Birimi Sözleşme Yöneticileri Soner Akgümüş ve Selcan Akkaya, AB Bakanlığı Uzmanı İrem Özgür, Proje Yerleşik Eşleştirme Danışmanı Joanne Hill ve proje asistanları ile Proje Bürosu personeli ve tedarikçi firma yetkilileri katıldı. 19 Ocak 2015 tarihinde yapılan açılışta konuşan Genel Müdür Yıldırım, infaz hizmetlerinin iyileştirilmesi noktasında Genel Müdürlük olarak büyük bir gayretle çaba sarfettiklerini, atılan adımların projenin uygulanması noktasında son derece önemli olduğunu kaydetti. Açılış konuşmasının ardından projenin geçmiş üç aylık döneminde yüklenici firma yetkilisi ile proje yerleşik eşleştirme danışmanı tarafından eşleştirme ve tedarik bileşenleri kapsamında gerçekleştirilmiş olan faaliyetlere ilişkin sunum yapıldı. Toplantının ikinci bölümünde, projenin eşleştirme ve tedarik bileşeni ile ilgili şimdiye kadar gelinen aşamada gerçekleştirilmiş olan faaliyetlerden edinilen deneyimlerden ve proje çıktılarından yararlanılarak önümüzdeki dönemlerde gerçekleştirilmesi planlanan faaliyetler hakkında önerilerde bulunulurken proje ile ilgili ortak amaçlar belirlendi. Toplantıda ayrıca Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nün ilgili birimlerinin projenin yürütülmesi sırasında verdiği destek ve katkılarının proje bitiminin ardından sürdürülebilirlik ilkesine uygun biçimde devam etmesi gerektiği belirtildi. Toplantı, soru cevap kısmı ve gelecek üç aylık dönemde gerçekleştirilecek olan faaliyetler hakkında fikir alışverişinin ardından sona ererken, projenin 8. Yürütme Kurulu Toplantısının 20 Nisan 2015’te gerçekleştirilmesi planlanıyor. Yıldırım “ Amacımız infaz hizmetlerinde sorunları minimize etmek” Ocak 2015 Bu çalışmaların her kurumda aynı düzeyde başarıya ulaşması için var gücümüzle çalışıyoruz. Her hükümlü ve tutuklumuzun tahliye sonrası sosyal uyum göstermesi ve birer meslek sahibi olarak istihdama katılması bizim için çok önemli bir başarı olacaktır. Bunu başarabilmek için tüm kurumlarımızla omuz omuza vererek projelerimizi bir bir hayata geçiriyoruz. Bilgi çağının en önemli kuralı olan donanımlı insan gücüne ulaşmanın temelinde eğitimin var olduğunu bilerek, kurumlarımızda öncelikle eğitim çalışmalarına büyük önem veriyoruz. Bunun önemli bir göstergesi olarak da hükümlü ve tutukluların ilköğretimden yüksek lisans ve doktora eğitimlerine kadar tüm eğitim- öğretim faaliyetlerini adım adım takip ediyoruz. Eğitim, kurumlarımızda olmazsa olmazımızdır. Bu süreçte başarıya ulaşma noktasında, mesai arkadaşlarımıza ve tutuklu ve hükümlülerimize önemli görevler düşmektedir. Herkesin, kurumsal çalışmalarda görevli personelimize yardımcı olacağınıza inanıyorum. Değerli mesai arkadaşlarım; zor ve bir o kadar da önemli bir görevi el birliğiyle yürüttüğümüzü bu vesile ile ifade ediyorum. Yapılan hizmetin, klasik devlet memuru anlayışının ötesinde çok özel bir anlayış gerektirdiğini, aslında bir gönül işi olduğunu, aynı zamanda da, insâni ve mesleki olarak çok üst vasıflar gerektirdiğini her ortamda sizlerle bir araya geldiğimizde paylaşıyorum. Ancak; bütün gayretlerimize, iyi niyetli çabalarımıza, problemleri öngörüp çözüm tedbirleri alma konusundaki öngörülerimize rağmen, kurumlarımıza ve kurumlarda meydana gelen hadiselere ilişkin, zaman zaman olumsuz haberler yapıldığını ve adeta ceza infaz alanında son on yılda gerçek değişimin ve dönüşümün üzerinin olumsuz bir genel algı Seslenis Enis Yavuz YILDIRIM Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü HEDEFLERİMİZ yaratılarak örtülmek istendiğini, bu yaklaşım biçiminin de, sîzleri olumsuz etkilediğini görüyor ve biliyoruz. Hemen ifade etmek isterim ki, haberin doğruluğuna ya da yanlışlığına bakmaksızın, bu tür haberler, bizler için aynı zamanda sistemi gözden geçirme ve yeterli gelişimi gösterememiş yada sorunlu kalmış alanları tespit etme noktasında fırsat yaratmaktadır. Bu haberleri ciddiye alıyor ve her haberi içinde yer alan iddialarıyla birlikte inceliyoruz. Bu bizim sadece görevimiz değil ayrıca vicdani sorumluluğumuzdur. Ancak; bu haberler içerisinde tamamen yanlış ya da olaylar tahrif edilerek verilmiş olanları da dahil olmak üzere, hiç birisi kurumsal özgüvenimizi etkilememekte, kurumsal olarak moralimizi bozmamakta, aksine, daha iyisini yapma konusundaki azmimizi artırmaktadır. Çünkü; yaklaşık elli bin personelimizle birlikte, son on yılda infaz sistemimizin geldiği noktayı ve gelişmiş batılı sistemler içerisinde gelmiş olduğumuz yeri biliyoruz. Gelinen bu noktada her bir çalışanımızın büyük payı olduğu gibi, geçmişinden bu güne bu kurumda görev almış, bu gelişmede payı olan ve bu kurumu yönetmiş olanları da minnetle anıyoruz. Bu tür haberler bizlere bir defa daha gösteriyor ki, gerek kurumlarımızın yöneticilerinin, gerekse kurum çalışanlarımızın, infaz personelinden psiko-sosyal servise, eğitim servisine kadar kurumlarımız- AMASYA E TİPİNDEN Amasya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu, 2015 yılı Değerler Eğitimi Etkinlikleri kapsamında planladığı “Her Ay Bir Ünlü Kişi’nin kuruma getirilmesi çalışmasına TV Yapımcısı Dr. Senai Demirci ile start verdi. Amasya Cumhuriyet Başsavcısı Mithat Kutanoğlu ve Kurum Müdürü Kâtip Özen’in destekleri ile ceza infaz kurumuna davet edilen tıp doktoru, yazar, radyo ve televizyon programları yapımcı ve sunucusu Dr. Senai Demirci, Saygı Değeri ayı içerisinde insanın kendine olan saygısı ve bu saygıyı sağlayabilmek için gerekli olan yaşama gücü üzerine eşsiz bir söyleşi ziyafeti sundu. Amasya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu konferans salonunda gerçekleştirilen program Amasya Cumhuriyet Başsavcısı Mithat Kutanoğlu’nun Değerler Eğitimi ile ilgili yaptığı açılış konuşmasıyla başladı. Başsavcı Kutanoğlu; “ 2014 yılında ceza infaz kurumlarında uygulanmaya başlayan Değerler Eğitimi hükümlü ve tutukluların tahliye sonrası hazırlık çalışmalarına yeni bir ivme ve yeni bir bakış açısı kazandırdı. Bunun meyvesini dışarı çıktığınızda alacaksınız. Zaten yapılan eğitim ve iyileştirme çalışmalarının amacı da bu. Bu çalışmalara katkıda bulunmak için davet edilen Dr. Senai Demirci’nin davete icabetinden dolayı teşekkür ediyorum” dedi. TV yapımcısı Dr. Senai Demirci ise konuşmasında cezaevlerinin sınanma yeri olduğunu belirterek; “ İnsan nereden geldiğini bilmeli, insan olmanın önemini kavrayabilmeli. Cezaevleri sınanma yeri. Sınanmayan insanlar YENİ YAKLAŞIM Harçlıklarıyla hediye aldılar Ankara Münevver Öztürk Ortaokulu öğrencileri takdire şayan bir çalışmaya imza attı. Öğrenciler harçlıklarını biriktirerek aldıkları hediyeleri, Ankara Çocuk Eğitimevi’nde bulunan çocuklara takdim etti. Sayfa 3 da her kademede görev yapan her personelimizin, görev sahasına hakim olması, en küçük bir boşluk bırakmadan, sorumluluğunun bilinci içerisinde görev yapması, özellikle Genel Müdürlüğümüzden gönderilen ve her biri öngörü çalışmalarıyla titizlikle hazırlanmış genel yazıların incelenerek, gerekirse bu yazıların idare ve gözlem kurullarında ya da ilgili alt birimlerde yorumu ve tartışmasının yapılıp, bu yazılarda istenen hususlara titizlikle uyulması konularında duyarlılığın üst seviyede tutulması zorunludur. Değerli arkadaşlar, 2015 yılında daha müreffeh, sorunları en aza indirgenmiş, personeli mutlu ve huzurlu bir yapıya kavuşmuş bir aile olmak yolunda hep birlikte çaba göstermeliyiz. Sizlerin alandaki başarısı, hepimizin başarısı olacaktır. Bu büyük ailenin her ferdinin kendi üzerine düşen görevi layıkıyla yapacağından şüphemiz yok. Sizlere olan güvenimiz bizlere bu inancı aşılıyor. Genel Müdürlük olarak her birinizin sorununa çözüm bulabilmek, taleplerini en makul biçimde yerine getirebilmek için çalışıyoruz. Eksiğimiz çok, sorunumuz çok, ama bunlar bizi başarılı olmak için daha çok motive etmeli. Geçtiğimiz ay Afyonkarahisar’da gerçekleştirmiş olduğumuz yıllık değerlendirme toplantısında ceza infaz kurumlarında görev yapan kurum müdürlerimizle bir araya geldik. Hangi kurumun ne sorunu var, hangi kurumda hangi çalışmalar yürütülüyor tek tek inceleme ve değerlendirme fırsatı yakaladık. Bu ve benzeri toplantılar, taşradaki sorunları yakından görebilmek noktasında çok yararlı olmaktadır. Bir dahaki sayıda görüşmek ümidiyle, hepinize hayırlı ve sağlıklı günler dilerim. buraya gelmez. Kendimize nasıl ve niçin saygı duymamız gerektiğini öğretir. Bunları yapabilmek için Cenab-ı Allah’a ve onun yarattıklarına saygı duymamız gerekir. Hz. Yusuf Peygamberin bile peygamber olduğu halde sınanarak cezaevine düştüğünü biliyoruz. Bu nedenle sınanarak geldiğimiz şu ortamda kendimizi bırakmayıp buradaki fırsatları kazanca dönüştürmemiz gerekir” dedi. Kurum idareci ve personeli ile hükümlü tutukluların ilgiyle izlediği etkinlik sonunda, Demirci’den farklı bir grupla söyleşi yapılması için söz alındı. Suça sürüklenen arkadaşlarının topluma kazandırılmasına destek vermek amacıyla harçlıklarını biriktiren Münevver Öztürk Ortaokulu öğrencileri, yeni yıl hediyesi olarak 40 çift halı saha ve spor ayakkabılarını arkadaşlarına takdim etti. Ziyarete Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü Dış İlişkiler Daire Başkanı Halil İbrahim Dizman, Münevver Öztürk Ortaokulu öğretmen ve öğrencileri katıldı. Dış İlişkiler Daire Başkanı Halil İbrahim Dizman ziyarette yaptığı açıklamada “Ankara Çocuk Eğitimevi, suça sürüklenen çocukların örgün ve yaygın eğitimlerinin sürdürüldüğü, iş ve meslek kurslarının yapıldığı, her türlü sosyal ve kültürel faaliyetin toplumun içinde çocukların katılımı ile gerçekleştirildiği yatılı bir okul gibi faaliyet gösteren bir kurumdur. Bu tür ziyaretler ile çocukların sosyal bağları kuvvetlenerek akranları ile etkili iletişim kurmaları kolaylaşabiliyor. Münevver Öztürk Ortaokulu öğrencileri kendi harçlarını biriktirerek arkadaşlarına yeni yıl hediyesi vermek istemişler. Sosyal hayat ile ilgili farkındalık oluşturmak adına bu güzel projeleri için kendilerini kutluyorum” dedi. Ankara Çocuk Eğitimevi Kurum Müdürü Mehmet Aydın etkinlikten büyük mutluluk duyduklarını kaydederek “ Kurumun eğitim faaliyetlerinin yanı sıra suça sürüklenen çocukların salıverildikten sonra da toplumla bütünleşmelerinin sağlanması gerekiyor. Bu topluma ait oldukları duygusunu yerleşmesi adına da bu tür faaliyetler çok anlamlı. Özellikle de akran ziyaretleri kurumda kalan çocuklar için çok çok önemli. Çünkü rol model aldıkları için bu çocuklar tarafından olumlu yönde etkileniyorlar. Bu ziyaretten dolayı Münevver Öztürk Ortaokulu öğrencilerine çok teşekkür ediyorum” dedi. Seslenis Sayfa 4 Ocak 2015 ORDU DS’DE SERTİFİKA SEVİNCİ Ordu Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından suça sürüklenen çocuklar ve denetimli serbestlik tedbiri altında bulunan hükümlülerin suçtan uzak durmalarını başarabilmek, meslek edinmelerini sağlamak ve boş zamanlarını yapılandırmak adına çeşitli etkinlikler düzenlendi. Altınordu Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü, Ordu İş Kurumu İl Müdürlüğü ve Altınordu Gençlik Merkezi Müdürlüğü işbirliği ile çocuklara yönelik açılan ‘Bilgisayar Operatörlüğü Kursu’’ ile Altınordu Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü ve Ordu Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü işbirliği ile denetimli serbestlik tedbiri altında bulunan hükümlülere yönelik açılan “Arı Yetiştiriciliği Kursu” nu başarı ile tamamlayan hükümlülere sertifikaları düzenlenen törenle verildi. Koruma kurulu üyelerinin hazır bulunduğu sertifika töreninde konuşan Denetimli Serbestlik Müdürü Resul Emrah Bilgin: “ Denetimli Serbestlik Müdürlüğü mahkeme kararlarının gereğini yerine getiriyor. Bireylerin sosyal hayata uyumlarını sağlayarak yeniden suç işlemelerini önleyerek, iş ve meslek sahibi olmayanların meslek ve sanat edinmelerini sağlamak adına müdürlükçe çalışmalar yürütüyoruz. Yaptığımız çalışmalarımızda bizlere katkılarından dolayı koruma kurulu üyelerine çok teşekkür ediyoruz” dedi. Denetimli Serbestlik Uzmanı Rukiye Okumuş Armutçu tarafından 2014 yılı içerisinde yapılan çalışmalar hakkında sunum yapıldı. Arı Yetiştiriciliği ve Bilgisayar Operatörlüğü Kursu ve açılması planlanan meslek edindirme kursları hakkında Denetimli Serbestlik Uzmanı Işıl Öztürk tarafından kurul üyelerine bilgi verildi. Koruma Kurulu Başkanı Cumhuriyet Savcısı Veysel Aydın’ın teşekkür konuşmasının ardından koruma kurulu üyeleri, hükümlüler ve çocuklar tarafından memnuniyetle karşılanan tören hatıra fotoğrafının çektirilmesi ile sona erdi. BAFRA DS, UYUŞTURUCU İLE MÜCADELEYE HIZ VERDİ Bafra Denetimli Serbestlik İl Müdürlüğü uyuşturucu madde ile mücadele projesine hız verdi. Bafra Kaymakamlığı, Bafra Belediye Başkanlığı, Bafra Emniyet Müdürlüğü, Bafra Milli Eğitim Müdürlüğü, Bafra İlçe Sağlık Müdürlüğü işbirliği ve Bafra Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nün koordinatörlüğünde uyuşturu- cu ve uyuşturucu maddenin önlenmesine yönelik uyuşturucu ile mücadele projesinin yürütülmesine karar verildi. Proje kapsamında Bafra’daki öğretmenlere, öğrenci ve velilerine, din görevlilerine, muhtarlara seminer verildi. Proje kapsamında 3000 adet el afişi, 2000 adet kapı afişi ve bilboardlarda yayınlanmak üzere büyük boy afiş bastırılarak dağıtımı ya- pıldı. Ayrıca, Uyuşturucu Madde ile Mücadele Projesi kapsamında, ortaokul öğrencilerine, hükümlülere ve vatandaşlara yönelik alanında uzman tiyatro grubu tarafından tiyatro gösterisi de sunularak konunun önemi vurgulanacak. Uyuşturucu ile mücadele projesi Bafra’dan sonra Alaçam, 19 Mayıs ve Yakakent ilçelerini de kapsayacak şekilde devam edecek. BERGAMA DS’DEN EĞİTİME DESTEK Kınık’da hükümlüler Denetimli Serbestlik uygulamasından yararlanarak, cezalarını cezaevinde çekmek yerine kamuya yararlı bir işte çalışma yükümlülüğü ile eğitime destek vererek yerine getiriyorlar. Haklarında çeşitli suçlardan dolayı Kamuya Yararlı Bir İşte Ücretsiz Çalışma yükümlülüğüne dair karar verilen kişiler bu cezalarını okullar, camiler, park ve bahçeler ile diğer kamu kurumlarında yerine getiriyorlar. Türkiye genelinde birçok hükümlünün yarar- lanmak amacı ile Cumhuriyet Başsavcılıklarına bağlı Denetimli Serbestlik Müdürlüklerine başvurduğu uygulama, müracaat eden hükümlülerin günlük belli bir zaman aralığında kamu kurumlarında çalışarak cezalarının infazını tamamlamalarına olanak sağlıyor. Denetimli Serbestlik Müdürlükleri ile işbirliği protokolü bulunan kamu kurumları arasında gerçekleştirilen paydaşlık ile hükümlüler mevcut yeteneklerine göre belirlenen gün ve saatlerde cezalarını yerine getirerek hem cezaevi ortamı dışında ailelerinin yanında olabiliyor hem de kamuya yararlı bir görevi yerine getiriyorlar. Bu kapsamda Bergama Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün Kınık İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ile gerçekleştirmiş olduğu protokol çerçevesinde ilçeye bağlı Taştepe Köyü İlkokulunda görevlendirilen hükümlüler okulun boya badana ve tadilat işlerini gerçekleştirip, her sabah eğitim ve öğretime hazır hale getirilmesi için çalışıyorlar. SİVAS DS’DE İŞ BULMA BECERİLERİ VE SİGARA BAĞIMLILIĞI KONFERANSI Sivas Denetimli Serbestlik Müdürlüğü ile çeşitli kurumlarla ortaklaşa düzenlenen ve yükümlülerin toplumla uyum sürecinin desteklenmesi, yeniden suç işlemelerinin önüne geçilmesinin amaçlandığı konferanslara aralıksız devam ediliyor. Sivas İşkur İl Müdürlüğü ile “İş Bulma Becerileri” konulu konferans düzenlendi. Konferansa katılan katılımcılar, vasıflarına göre İş-Kur alanları ile çeşitli iş yerlerine yönledirildi Sivas İl Sağlık Müdürlüğü ile Sigara Bağımlılığı ve Tedavisi konulu konferans düzenlendi. “Sigara Bağımlılığı ve Tedavisi” konulu konferansta sigaranın zararları anlatılırken anlatılan bilgiler slaytlar ve mini filmlerle desteklendi. Sigaranın zararları anlatılırken içinde 4000 den fazla zararlı madde bulunduğu bu maddelerden bazılarının Karbonmonoksit (Eksoz gazı, kömür sobası), Arsenik (Fare Zehir İmalatında kullanıldığı), DDT, Naftalin ( Böcek ilaçlamada) Aseton ( Kimyasal sökücü), Hidrojen siyanür ( Gaz odaları zehiri), Amonyak (Tuvalet Temizleyici) olduğu, sigaradan sade- ce aktif olarak içenlerin değil pasif içici yani sigara içmediği halde sigara içilen ortamlarda bulunmak zorunda kalanlarında etkilendiği, sigarının içine ayrıca şeker, çikolata, vanilya, karamel, mentol gibi katkı maddeleri de katılarak tadının iyileştirildiği, sigara içenlerin en çok yakalandığı hastalığın kanser olduğu bu nedenle sigaranın günümüzde en ucuz kitle imha silahı sayıldığı, tüm kanserlerin %30 ‘unun, kanserden ölümlerin %50 sinin, akciğer kanserinin %90 ının nedeninin sigara olduğu, günde bir paket sigara içen bir kimsenin içmeyen bir kişiye göre akciğer kanserine yakalanma riskinin 20 kat fazla olduğu, sigaranın ülkemiz ekonomisine de büyük zarar verdiği ülkemizde sigara içen 17 milyon kişinin günde ortalama 70 milyon TL yılda 25,5 milyar TL sigaraya para harcadığını, sigaranın yol açtığı hastalıkların ülke ekonomisine verdiği zararın 2,72 milyar TL olduğu anlatılmıştır. Konferansta ayrıca şubat ayı içerisinde sigara bağımlılığının tedavisinde kullanılan ilaçların ücretsiz olarak Halk Sağlığı Müdürlüklerince dağıtılacağı müjdesi de verildi. Seslenis Ocak 2015 Sayfa 5 VALİLİKLER İLE KAMU HİZMETİ PROTOKOLÜ Şırnak Valiliği ve Kırklareli Valilikleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları arasında yükümlülerin kamu yararına çalıştırılması hususunda bir protokol imzalandı. Protokole göre denetimli serbestlik uygulamasına tabi hükümlüler Valilik tarafından belirlenecek alanlarda kamu görevi alacaklar. 5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 105-A ve 106/3 maddeleri ile 5237 sayılı kanunun 50/1-f maddesi uyarınca verilen “Kamuya Yararlı Bir İşte Çalıştırma” yükümlülüklerinin yerine getirilmesi kapsamında, Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığı ile Şırnak Valiliği arasında 25/12/2014 tarihinde işbirliği protokolü imzalandı. Şırnak Valiliğinde yapılan imza töreninde; Şırnak Valisi Hasan İpek ve Şırnak Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Akif Dönertaş’ın yanı sıra Şırnak Vali Yardımcısı Mustafa Akgül, Şırnak Cumhuriyet Savcısı Osman Akdoğdu, Şırnak Denetimli Serbestlik Müdürü Serkan Günal da hazır bulundu. Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Akif Dönertaş imza töreninde yaptığı konuşmada 1 Haziran 2005 tarihininin Türk Ceza Hukuku açısından milat niteliğinde olduğunu belirterek “Zira bu tarihte yeni ceza yasamız, ceza yargılaması yasamız ve ceza infaz yasamız yürürlüğe girmiştir. Söz konusu yasalar kapsamında Adalet Bakanlığımızın yoğun çalışmaları neticesinde ceza hukuku ve ceza infaz hukukumuzda önemli fonksiyonlar icra eden kurumlarımız ihdas edilmiş olup, bu kurumlarımızdan en önemlilerinden biri Denetimli Serbestlik Müdürlüğüdür. Yeni ceza yasalarımız ile hukuk sistemimizde yer alan kamuya yararlı işte çalıştırma cezasının infazının sağlanması ise Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün en temel görevlerindendir. Haklarında kamuya yararlı bir işte çalıştırma cezası hükmedilen hükümlülerimizin işbirliği yapılan kamu kurumlarında çalıştırılarak cezaları infaz edilmektedir. Bu durum bir yandan da hükümlülerimizi toplumdan soyutlaştırmadan toplum içinde tutarak cezasını infaz etmek suretiyle hükümlülerimizin topluma daha etkin bir şekilde kazanılmasını sağlamaktadır. Öte yandan kamu hizmetlerinin yürütülmesine önemli katkılar sağlamaktadır. İmzalanan bu protokol ile ilimizde kamuya yararlı işte çalıştırma cezalarının etkin ve azami fayda ile infazına yönelik büyük bir katkı sağlanacaktır’’ dedi. Şırnak Valisi Hasan İpek ise yapılan protokolden duyduğu memnuniyeti ifade ederek “Son yıllarda hukuk sistemimize getirilen denetimli serbestlik kavramı, kamu düzeninin devamında kamu menfaati ile özel kişilerin menfaati arasında bir denge oluşturmak bakımından fevkalade güzel hükümler taşımaktadır. Bu bağlamda imzaladığımız protokolle kamu kurumlarının temizliği, ağaçlandırma faaliyetleri gibi alanlarda değerlendirilmesiyle bir taraftan bir müeyyide uygulanırken diğer taraftan da kamu yararı gözetilmiş olacaktır” dedi. Vali Hasan İpek ile Cumhuriyet Başsavcısı Dönertaş tarafından işbirliği protokolünün imzalanmasından sonra, Denetimli Serbestlik Müdürü Serkan Günal Denetimli Serbestlik Uygulamalarına ilişkin sunum yaptı. Kırklareli Valiliği ile protokol Kırklareli Cumhuriyet Başsavcılığı ile Kırklareli Valiliği arasında, Denetimli Serbestlik kapsamında kamuya yararlı bir işte ücretsiz olarak çalışma yükümlülüğü verilen yükümlülerin Kırklareli Valiliğinde, bunun yanı sıra Valiliğe bağlı tüm kamu kurum ve kuruluşlarında çalıştırılmasına yönelik iş birliği protokolü imzalandı. Valilik toplantı salonunda gerçekleştirilen işbirliği protokolü; Kırklareli Valisi Esengül Civelek, Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Ercan, Vali Yardımcısı Hikmet Çakmak, ve Denetimli Serbestlik Müdürü Mustafa Güday’ın katılımıyla; Valiliğe bağlı tüm kamu kurum ve kuruluşları adına Vali Esengül Civelek ile Denetimli SARIKAMIŞ ŞEHİTLERİ Serbestlik Müdürlüğü adına Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Ercan tarafından imzalandı. Kırklareli Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Ercan, ‘Batıda uzun yıllardan beri uygulanan eski hükümlülerin iyileştirilmesini ve topluma kazandırılmalarını amaçlayan denetimli serbestlik hizmetleri ülkemizde 2006 yılından beri uygulanmaya başlamış ve her geçen gün gelişme göstererek devam etmektedir’ dedi. Kırklareli Valisi Esengül Civelek ‘Protokolün yükümlülere çalışma disiplini kazandırarak yükümlülerin kurallara uyma becerilerinin geliştirilmesine ve bu şekilde toplumun huzur ve güvenliğinin arttırılmasına katkı sağlayacağına inanıyorum’ dedi. UNUTULMADI Sarıkamış Şehitlerini anma programı “Asım’ın Nesli Asrın Yürüyüşü” Sarıkamış’ta gerçekleştirildi. Erzurum Denetimli Serbestlik Müdürlüğü personel ve yükümlüleri şehitleriyle yürüdü. Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın organize ettiği anma programına Erzurum Denetimli Serbestlik Müdürlüğü, personel ve yükümlülerinden oluşan 45 kişilik bir grupla katıldı. Erzurum Denetimli Serbestlik Müdürlüğü önünde toplanan grup, Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü’nün program kapsamında tahsis ettiği otobüsle Denetimli Serbestlik Müdürlüğü önünden Sarıkamış’ın Kızılçubuk köyüne hareket etti. Yürüyüşün başlangıç noktası olan Kızılçubuk Köyü’nde toplanan onbinler şehitleriyle yürüdü. 10:50’de başlayan 8,5 Km’lik yürüyüş 15:00’de tamamlandı. Sayfa 6 Seslenis G ündem Ocak 2015 ADALET HİZMETLERİNDE İŞBİRLİĞİ Türkiye ziyareti kapsamında ilk olarak Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ı ziyaret eden Somali Adalet ve Anayasal İşler Bakanı Abdulkadir, daha sonra Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kenan İpek tarafından verilen akşam yemeğine katıldı. Konuk Bakan Abdulkadir, gösterdiği yakın ilgi nedeniyle Müsteşar İpek’e teşekkür etti. Somali Adalet ve Anayasal İşler Bakanı Farah Sheikh Abdulkadir ve beraberindeki heyet Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın davetlisi olarak 6-8 Ocak 2015 tarihlerinde Türkiye’ye geldi. Konuk Bakana ziyaretinde Somali Başsavcısı Ahmed Ali Dahir, Somali Büyükelçisi Mohamed Mursal Sheikh Abdirahman, Bakanlık Müsteşarı Hussein Qasim Yusuf, Bakanlık Danışmanı Ali Ahmed Sharif Osman, Bakanlık Hukuk Başdanışmanı Kamil Abdullahi Mohammed ve Somali Büyükelçiliği Birinci Kâtibi Abdulkadir Mohamed Nur eşlik etti. Konuk Bakan ve beraberindeki heyet ilk olarak Adalet Bakanı Bekir Bozdağ tarafından kabul edildi. Ziyaretten duyduğu memnuniyeti ifade eden Bakan Bekir Bozdağ, Bakan Abdulkadir’i Ülkemizde görmekten büyük mutluluk duyduğunu belirterek, Somali ile Türkiye’nin ilişkilerinin çok güçlü olduğunu kaydetti. TİKA’dan sorumlu Başbakan Yardımcılığı görevinde bulunduğu dönemde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatı gereği pek çok defa Somali’yi ziyaret ettiğini ve orada Türkiye’nin yardımlarını koordine ettiğini ifade eden Bakan Bozdağ, bu anlamda kendisini Somali’ye çok yakın gördüğünü, Somali’nin geçmişteki durumunu ve hâlihazırda yaşadığı değişimi kendisinin de yerinde gözlemleme fırsatı olduğunu anlattı. Her alanda olduğu gibi adli alanda da Türkiye ile Somali arasındaki işbirliğinin geliştirilmesini arzu ettiklerinin altını çizen Bozdağ, bu açıdan konuk bakanın ziyaretinin Türkiye-Somali adli ilişkilerinin geliştirilmesine büyük katkı sağlayacağını söyledi. Konuk Bakanın talep ettiği teknik bir heyetin Somali ile gitmesi ve orada neler yapılabileceği konusunda incelemelerde bulunması hususunun çok önemli olduğunu işaret eden Bozdağ, bu konuda en kısa sürede gerekli hazırlıkları yaparak Somali’ye teknik bir heyet gönderileceğini hatırlattı. Heyetin Somali’deki ihtiyaçların belirlenmesi hem de gereken destek konusunda tespitte bulunacağına değinen Bozdağ, Bakanlık olarak teknik heyetin çalışmasını tamamlamasından sonra gerekli destek ve katkıyı sağlayacaklarını sözlerine ekledi. MÜSTEŞAR İPEK’LE AKŞAM YEMEĞİNDE BİR ARAYA GELDİ Konuk Bakan onuruna Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kenan İpek tarafından Ankara Hâkimevi’nde akşam yemeği verildi. Yemeğe Müsteşar İpek ve Konuk Bakan dışında Müsteşar Yardımcısı Selahaddin Menteş, Genel Müdürler ve bakanlık temsilcileri katıldı. Yemek sırasında, konuk Bakan Abdulkadir ile Müsteşar İpek So- mali yargı sistemi ve adalet hizmetlerinin kapasitesi ile Türkiye’nin adalet alanında Somali’ye olabilecek katkıları konularında fikir alışverişinde bulundu. Türkiye’nin Somali ile adalet hizmetleri alanında geliştireceği işbirliğinin sonuna kadar destekçisi olacaklarını ifade eden Müsteşar İpek, iki ülke arasındaki dostluk ilişkilerinin sağlam temellere dayandığını, işbirliğinin arttırılması noktasında gerekli adımların en kısa sürede atılacağını söyledi. Konuk Bakan Abdulkadir ise Müsteşar İpek’e konukseverliği nedeniyle teşekkür ederek, Türkiye’de sıcak bir ilgiyle karşılaştıklarını, Somali’deki adalet hizmetlerinin geliştirilmesi noktasında Türkiye’den destek beklediklerini belirtti. KONUK BAKAN GENEL MÜDÜR ENİS YAVUZ YILDIRIM’I ZİYARET ETTİ. Somali Adalet Bakanı Bakanı Farah Sheikh Abdulkadir ve beraberindeki heyet daha sonra Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım’ı ziyaret etti. Adlî konularda işbirliği başta olmak üzere, ceza infaz kurumlarının rehabilitasyonu, bölge mahkemelerinin kurulması konularının görüşüldüğü toplantıda, iki ülke arasındaki işbirliğinin geliştirilmesi konusunda mutabakata varılırken, toplantı sonrası konuk heyete ülkemizdeki denetimli serbestlik hizmetleri hakkında bilgi verildi. Genel Müdür Enis Yavuz Yıldırım: “HÜKÜMLÜLERİN TAHLİYE SONRASI İŞ SAHİBİ OLABİLMELERİ İÇİN MESLEK EDİNDİRME VE EĞİTİM FAALİYETLERİ ÇOK ÖNEMLİ” 24 Kasım- 3 Ocak 2014 tarihleri arasında, ceza infaz kurumları ve personel eğitim merkezlerinin saymanlık biriminde çalışan 550 personele mali uygulamalar, mevzuat, kamu ihale uygulamaları ve işyurdu çalışmaları hakkında Maliye Bakanlığı, Sayıştay, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü Kontrolörler Kurulu Başkanlığı ile Adalet Bakanlığı İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığında görevli uzmanlar tarafından hem teorik hem uygulamalı eğitim verildi. Seminere; Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, İşyurtları Kurumu Daire Başkanı Vehbi Kadri Kamer, Kontrolörler Kurulu Başkanı Yusuf Kenan Çağlar, İşyurtları Kurumu Daire Başkanlığında görevli şube müdürleri, adalet uzman yardımcıları ve uzman personel katıldı. Seminerin açılış konuşmasını yapan Genel Müdür Yıldırım; ceza infaz kurumlarında hükümlülerin topluma kazandırılması ve sosyal hayata hazırlanması için çok yönlü çalışmaların yapıldığını, hükümlülerin ceza infaz kurumundan salıverilmelerinden sonra iş sahibi olabilmeleri için eğitim çalışmalarının ve meslek edindirme faaliyetlerinin son derece önemli olduğunu, Ülkemizde bulunan 243 işyurdu müdürlüğü aracılığı ile bu çalışmaların planlı bir şekilde yerine getirildiğini, işyurtlarında 30.000 civarında hükümlünün çalıştığı dikkate alındığında ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlü ve tutukluların önemli bir kısmına çalışma olanağının sunulduğunu, işyurtları kurumunun Ülkemiz ve infaz sistemimiz için çok önemli bir kurum olduğunu, bu kurumun değişen koşullara göre gelişmeleri takip etmesi gerektiğini ifade etti. Genel Müdür Yıldırım, infaz çalışmalarında mevzuatın güncel tutulmasına önem verdiklerini, bu amaçla görevde yükselme konusunda önemli düzenlemelerin yapılarak her unvanda görevde yükselme esaslarının düzenlendiğini kaydederek, 2015 yılının Ocak ayı itibariyle Maliye Bakanlığının kamu kurumları için oluşturduğu SAY 2000 programının uygulanacağını, iki aşamadan oluşan eğitim programının ilk bölümünde bu program hakkında ikinci bölümünde mali mevzuat konusunda bilgi verileceğini ifade etti. Yıldırım, semineri düzenleyenlere, eğitimci olarak katılanlara ve katılımcılara teşekkür etti. Seminerde konuşma yapan İşyurtları Kurumu Daire Başkanı Vehbi Kadri Kamer; 1997 yılında kurulan işyurtları sistemini kuran ve bugünlere gelmesini sağlayanlara teşekkür ettiğini, işyurtları sisteminin son derece iyi kurulmuş, son derece iyi teşkilatlanmış, son derece iyi hukuki ve mali alt yapısının hazırlanmış bir sistem olduğunu, bu sistemde kurum birinci müdürlerinden atölye şeflerine kadar çok sayıda kişinin görev yaptığını, bu sistemde görev yapan saymanların mali uygulamalardan kamu ihale uygulamalarına kadar çok çeşitli alanlarda çalışma yaptığını, bu çalışmaların son derece başarılı bir şekilde gerçekleştirildiğini belirtti. Daire Başkanı Kamer, bugüne kadar olduğu gibi bugünden sonra da işyurdu çalışmalarından istihdam olanaklarına dikkat edilerek olabildiğince fazla sayıda hükümlünün yararlanması, yapılan üretimin veya verilen hizmetin üniversitelerle ve özel sektörle işbirliği içinde sürekli geliştirilmesi, taahhütlerin zamanında ve istenilen kalitede yerine getirilmesi, ürünlerin sağlamlık, estetik ve ekonomik olmasına özen gösterilmesi, çalışan sağlığına ve iş güvenliğine önem verilmesi, işyurdu çalışmalarının tanıtımının hükümlerin topluma kazandırılmasının öneminin ilgili kurumlar ile toplum anlatılması gerektiğini vurguladı. Seslenis Ocak 2015 G ündem Sayfa 7 Üniversiteden ceza infaz kurumuna dokunuşlar Konya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü-tutukluları topluma kazandırma , hayata uyumlarını kolaylaştırma amacı doğrultusunda “Duvar Resmi açılış, halk oyunları, belge takdim ve müzik eğlence programı” düzenlendi. Konya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ile Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi işbirliği protokolü gereği düzenlenen programa Konya Cumhuriyet Başsavcısı Bestami Tezcan, Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Muzaffer Şeker, Konya Cumhuriyet Başsavcı Vekili Adem Önay, Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi Genel Sekreteri Doç.Dr.Sayın Zekeriya Mızrak, Konya Cumhuriyet Savcısı Bekir Sıtkı Yıldırım, Konya İl Milli Eğitim Müdürü Mukadder Gürsoy, Konya Karatay Halk Eğitim Merkezi Müdür Yardımcıları Mehmet Şahin, Mehmet Saraç, Necmettin Erbakan Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç Dr. Barbaros Yalçın, Doç. Dr. Zafer Kurtaslan, Yrd.Doç.Dr. Oğuz Yurttaruk, Araştırma Görevlisi Ahmet Türe, Uzman Kadir Sipahi, Halk Oyunları Grup Başkanı Hüseyin Vehbi Karakaya, Usta Öğreticiler Bekir Baba, Metehan Göleli ile Konya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Yusuf Kafadar, Kurum 2.müdürleri, kurum personeli ile hükümlü ve tutuklular katıldı. REKTÖR: “İYİLEŞTİRME FAALİYETLERİ BİZİM İÇİN ÖNEMLİ” Duvar resminin açılışı ile başlayan program saygı duruşu ve istiklal marşını takiben Konya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurum Müdürü Yusuf Kafadar ile Rektör Prof. Dr. Muzaffer Şeker’in konuşması ile devam etti. Prof Dr. Şener yaptığı konuşmada “Her insan hata üzerine doğar. Hata yapmayan yalnızca Allah’tır. Önemli olan yapılan hatalardan ders almaktır. Biz eğitim ve iyileştirme faaliyetleri kapsamında destek vermeye ve elimizden geleni yapmaya çalışacağız. ÇOCUKLARA MODEL UÇAK EĞİTİMİ Sizlerin geliştiğini ve değiştiğini görmek, sizleri topluma kazandırmak en büyük amacımızdır” dedi. E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ile Necmettin Erbakan Üniversitesi arasında yapılan işbirliği protokolünde aktif olarak görev alan üniversite yönetimi ve öğretim üyelerine teşekkür belgeleri Cumhuriyet Başsavcısı Bestami Tezcan tarafından takdim edildi. İşbirliği protokolünde aktif olarak görev alan Kurum personeli ve Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü çalışanları, Karatay Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü yöneticilerine teşekkür belgeleri Rektör Prof.Dr. Muzaffer Şeker tarafından takdim edildi. OKUR-YAZAR OLDULAR Kurumda devam etmekte olan eğitim-öğretim faaliyetleri çerçevesinde açık ortaöğretim okulu, açık öğretim lisesi, açık öğretim fakültesini bitirmeye hak kazanan hükümlü ve tutuklular da mezuniyet belgelerini törende teslim aldı. Program Halk Oyunları Grup Başkanı Hüseyin Vehbi Karakaya ile usta öğretici Metehan Göleli’nin çalıştırdığı yetişkin ve çocuk halk oyunları gruplarının gösterisiyle devam etti. Oldukça renkli görüntülere sahne olan etkinlikte Üniversite öğrenci müzik topluluğunun yanı sıra kurum hükümlü ve tutuklularından oluşan müzik grubu da sahne aldı. Müzik grubu birbirinden güzel eserleri seslendiriken, izleyenlerden bol bol alkış aldı. KÜÇÜKLERDEN BÜYÜK DAVRANIŞ Değerler Eğitimi Projesi kapsamında Karaman Anafartalar Ortaokulu öğrencileri Karaman M Tipi Kapalı Açık Ceza İnfaz Kurumunda bulunan ağabey ve ablalarına kitap hediye ettiler. Karaman Anafartalar Ortaokulu, idareci ve öğretmenleri Kitap kumbarası kampanyası ile topladıkları kitapları, Kuruma getirerek, Cumhuriyet Savcısı Mehmet Sami Çağla- Türk Hava Kurumu Kocaeli Şubesi ve Kocaeli AKUT Arama Kurtarma Derneği sponsorluğunda Kocaeli 1 Nolu T Tipi Kapalı Ceza infaz Kurumunda çocuk tutuklulara yönelik Model Uçak (ATA) Başlangıç Kursu düzenledi. Türk Hava Kurumu Kocaeli Şube Başkanlığı model uçak rehber öğretmeni İnfaz ve Koruma Memuru İlhan Kayhan tarafından verilen kursa katılım gösteren on (10) kursiyere sertifikaları düzenlenen törenle verildi. Kurs bitiminde çocuk tutuklulara THK ve AKUT arama kurtarma derneği hakkında bilgiler verildi. Kocaeli 1 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda verilen ve ücretsiz olarak düzenlenen Model Uçak Kursu çocukların Sosyal-Bilişsel ve motor becerilerine katkı sağladığı gözlendi. TUĞBA ÖZAY COŞTURDU Kartal H Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü, tutuklu ve personelin moral ve motivasyonunu yükseltmek için sanatçı Tuğba Özay tarafından konser verildi. Kartal H Tipi Kapalı Ceza infaz Kurumu çok amaçlı salonunda personel ile hükümlü ve tutuklulara verilen konserde sanatçı Tuğba Özay hem seçtiği parçalarla, hem de söyleşileriyle nostalji rüzgarı estirdi. Duygusal ve coşkulu parçalarla devam eden program boyunca hükümlü ve tutukluları hem eğlendirdi hem de duygusal anlar yaşattı. Konsere; Kartal Cumhuriyet Savcısı Mustafa Gökçe, Kurum Müdürü Kasım Turna, Kurum 2. Müdürleri, Kurum personeli ile hükümlü ve tutuklular katıldı. yan ile Kurum Müdürü İshak Yıldırım’a teslim ettiler. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Sami Çağlayan, ziyarete gelen öğrencilere ceza infaz kurumları hakkında ve “Adalet-Adil Olma” kavramları hakkında bilgilendirme yaptıktan sonra, öğrenciler ile okul yönetimine anlamlı desteklerinden dolayı teşekkür etti. Okul Müdürü Mehmet Akif Duman; “ Öğrencilerimize ‘Değerler Eğitimi’ faaliyetleri kapsamında bazı değerlerimizi aşılamayı hedefliyoruz. Ceza infaz kurumlarında da “Değerler Eğitimi” faaliyetleri olduğunu öğrenince destek olmak istedik. Öğretmen ve öğrenciler ile yapılan görüşmeler sonucu ‘Kitap Kumbarası’ kampanyası ile topladığımız kitapları, cezaevinde bulunan hükümlü tutuklu kardeşlerimize armağan etmeyi düşündük. Umarım bizim de bir faydamız olur” dedi. KENDİ HALILARINI KENDİLERİ DOKUYOR Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı, E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü ile Şanlıurfa Valiliği ve Haliliye Halk Eğitim Merkezi işbirliğiyle ceza infaz kurumunda kalan kadın kükümlü ve tutuklular için “Kendi Halını Kendin Doku Projesi” başladı. Proje kapsamında çalışmalar son sürat devam ederken, ilk ürünler meyvesini vermeye başladı. Yetkililerden edinilen bilgiye göre, “Kendi Halını Kendin Doku” Projesi için Şanlıurfa E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Eğitim servisi çalışmalara Ekim 2014 tarihinde başladı. Bu proje için Şanlıurfa Valiliği Haliliye Halk Eğitim Merkezi ile işbirliğine gidilirken, Kurumda bir halı atölyesi oluşturuldu. Proje kapsamında Halı Makina Tezgahları ile gerekli malzemeler Haliliye Halk Eğitim Merkezi tarafından karşılandı. Oluşturulan atölyede bugüne dek iki halı dokuma kursu açılırken, kursiyerler başarılı çalışmaları ile birbirinden ortaya çıkardı. Son açılan kursa 18 hükümlü ve tutuklu kadın katılırken, katılımcılardan 13 hükümlü ve tutuklu kadın başarılı olarak, MEB onaylı kurs bitirme belgesi aldı. Proje sayesinde, günün 24 saatini dört duvar arasında geçiren, oldukça fazla boş zamanları bulunan Kadın hükümlü ve tutuklular boş zamanlarını verimli, etkin değerlendirerek hem meslek öğreniyor, hem psikolojik açıdan rahatlıyor, hem kendileri için halı, seccade, kilim vb. dokuyarak mutlu oluyorlar. Dokunan halılar ,ceza infaz kurumu tarafından halıyı dokuyan hükümlü ve tutuklu kadınlaraa hediye ediliyor. Böylece hükümlü ve tutuklular ceza infaz kurumunun olumsuz atmosferinden kurtularak, ruh sağlıkları korunuyor, tekrar topluma kazandırılıyor. Ceza infaz kurumunda bulunan 836 hükümlü tutuklu için şuanda faaliyette olan; klima bakım onarım, seramik karo döşemeciliği, erkek üst giysileri, saç sakal kesimi, bilgisayar işletmenliği, pastacı yardımcısı, halı dokumacılığı, yağlı boya resim, türk halk müziği korosu garip ayağı, halk oyunları şanlıurfa yöresi, voleybol, 1. kademe ve 2. kademe okuma yazma kursları olmak üzere toplam 16 adet meslek ve kültürel kurs bulunuyor. Sayfa 8 Seslenis G ündem Ocak 2015 ETKİN İYİLEŞTİRME Ceza İnfaz Kurumları “Etkin İyileştirme Güvenli Kurum Yıllık Değerlendir Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım toplantının açılışında yaptığı konuşm değinirken, konuşmasında özellikle “İnsan en büyük değerdir” temasına v Afyonkarahisar’da bu yıl 5.si düzenlenen “Etkin İyileştirme Güvenli Kurum” Yıllık Değerlendirme Toplantısında ceza infaz kurumlarının son durumu ile yapılması gereken çalışmalar görüşüldü. 3 gün süren toplantıda ceza infaz kurumları ile ilgili genel durum değerlendirilmesi yapılırken, sorunlar ve çözüm yolları konusunda görüş alışverişinde bulunuldu. C eza infaz sistemi uygulamalarını değerlendirmek, karşılaşılan tereddütleri gidermek, ceza infaz kurumlarında yaşanan sorunları tartışmak, bu sorunlara ilişkin çözüm önerileri geliştirmek ve ortaya çıkan bu tecrübeyi tüm kurum müdürleriyle paylaşmak amacıyla düzenlenen “Etkin İyileştirme Güvenli Kurum Yıllık Değerlendirme Toplantısı”, 21-23 Ocak 2015 tarihinde Afyonkarahisar’da yapıldı. Açılış törenine; Afyonkarahisar Valisi Hakan Yusuf Güner, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcısı Bayram Eray, Afyonkarahisar Adalet Komisyonu Başkanı Şahap Mutlu, Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Fikret Karaçorlu, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdür Yardımcıları Ali Yıldız, Burhanettin Eser ve Mehmet Fatih Belviranlı ile Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü Daire Başkanları, Tetkik Hâkimleri,Kontrolörler Kurulu Başkanı, Şube Müdürleri, Adalet Uzman Yardımcıları ve kurum müdürleri katıldı. Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, gelenekselleşen yıllık değerlendirme toplantısında yaptığı açılış konuşmasında, ceza infaz kurumlarının genel sorunları ile çözüm yolları üzerinde durdu. Genel Müdür Yıldırım; “ Artık gelenekselleşen bir şekilde gerçekleştirdiğimiz ceza infaz kurumlarımızın sorunlarının değerlendirildiği, bir önceki yılın değerlendirmesinin yapıldığı, uygulamada karşılaşılan tererüddütlerle ilgili istişare yapabildiğimiz, bir sonraki yıl için ise stratejiler belirlediğimiz geleneksel toplantımızı açmış bulunuyoruz. Dün itibariyle ceza infaz kurumlarımızda Yüz altmış bin beş yüze yakın hükümlü tutuklu bulunmaktaydı. Bu rakama bakıldığında Avrupa’nın en büyük cezaeviyle karşı karşıya kaldığımızı görüyoruz. Ve yine yoğunluğa bakıldığında açılan ceza infaz kurumları ile birlikte çok ciddi kalabalıklaşma sorunuyla karşı karşıya olduğumuzu da görüyoruz. Bir taraftan alt yapı ile ilgili iyileştirmelere devam ederken fiziki yapının gelişimi ile ilgili gayretler devam ederken hiç şüphesiz bu kalabalığı yönetmek her zamankinden daha önemli ve anlamlı hale gelmiştir. Ceza infaz kurumları yönetiminden hiç şüphesiz mükemmele yakın bir çizgiyi yakalamak zorundayız. Fiziki alt yapıdan kaynaklanan noksanlıkları, kalabalıklaşmadan kaynaklanan problemleri, mevzuatlarla ilgili sorunları, personel yetersizliği ile ilgili konuları, idari kabiliyetlerimiz ve doğru insitiyatiflerle gidermek ve tolere etmek zorundayız. Bu toplantılarla daha ziyade bu sorunları konuşurken idari insiyatiflerle bu sorunların giderilmesi yöntemleri üzerine fikirler oluşturacağız. Bu toplantılarda özellikle alanda doğrudan uygulamalar üzerinden gelen siz değerli yöneticilerimizin görüşlerine de yer vereceğiz. Bu toplantıların en önemli faydası biz bu toplantılarda kendimizi biribirimize anlatacağız. Alanda ne kadar önemli görevler icra ettiğimizin farkındayız. Bir taraftan mevzuat alt yapısı üzerinden doğru insiyatifler kullanırken bir taraftan da daha önce çözümlenmemiş sorunlara birlikte ortak çözümler oluşturmak noktasında fikir alışverişi yapmak zorundayız” dedi. “TÜRK CEZA İNFAZ SİSTEMİ DEĞİŞİYOR” Genel Müdür Enis Yavuz Yıldırım, Türk Ceza İnfaz Sistemi ‘nin sadece şeklen değil ifadede de büyük bir dönüşüm ve değişim yaşadığını belirtti. Genel Müdür Yıldırım; “Türk Ceza İnfaz Sistemi, Avrupa Ceza İnfaz Sistemleri içerisinde en başarılı en iyi sistemlerden birisi olma başarısını göstermiştir. Ziyeret ettiğimiz Ceza infaz kurumlarında kendimize model olarak alabileceğimiz konuların her geçen gün azaldığını görmekten memnuniyet duyduğumuzu ifade etmek istiyorum. Özellikle Avrupa Birliği Projeleri çerçevesinde ziyaret Ocak 2015 Seslenis G ünündem Sayfa 9 E, ETKİN GÜVENLİK rme Toplantısı”nın beşincisi Afyonkarahisar’da yapıldı. Ceza Tevkifevleri mada, Ceza İnfaz Sistemi uygulamaları ile kurumlarda yaşanan sorunlara vurgu yaptı. ettiğimiz ülkelerde alabildiğimizden fazlasını, deneyimlerimizi onlarla paylaşabilmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Çünkü Ceza İnfaz Sistemi son on yıldır hiç durmadan genel sistemin ötesine geçecek şekilde kendini geliştirmiş ve dönüştürmüştür. Bu gelişim ve dönüştürmenin mimarları burada bulunan herkestir. Hepimizin bu dönüşümde payı vardır. Bu toplantının bu bağlamda yararlı geçeceğine inanıyorum” dedi. “FOTOĞRAFA DOĞRU PERSPEKTİFTEN BAKMAYI ÖĞRENECEĞİZ” Genel Müdür Yıldırım, yöneticilik, liderlik, insan kaynakları konularına yer vererek, Ceza İnfaz Kurumlarında iyi noktalara gelindiğini ancak çalışmalarımızın her geçen gün katlanarak devam etmesi gerektiğini vurguladı. Yıldırım; “ Hiç şüphesiz geçtiğimiz yıldan bu yana Ceza İnfaz Kurumları ile ilgili tespitlerimiz var. Bu tespitlerimizi sizlerle paylaşmanın çok önemli olacağını düşünüyorum. Burada fotoğrafı bir de farklı perspektiften görme şansını yakalayacağız. Çünkü bu fotoğrafa hangi açıdan bakarsanız farklı bir şey görüyorsunuz. Başsavcı olarak baktığınız fotoğrafa, ceza infaz kurumu müdürü olarak baktığınızda ya da Ankara’dan baktığınızda farklı görüyorsunuz. Bu toplantıların bir faydası da bizim biribirimize her perspektifi gösterebilmemiz. Çünkü bulunduğumuz yerde verimli hizmet üretebilmenin bir şartı da bu fotoğrafın görmediğimiz yönünü görmemizi sağlamak. Geçtiğimiz yıl yöneticilik ve liderlik üzerinde durmuştuk. Ceza İnfaz Kurumu’nda ciddi bir kalabalıklaşma sorunu var. Bütçe alımlarında çok geniş imkanlara sahip değiliz. Geçmişle kıyaslandığında çok çok iyi durumdayız. Ancak halen daha her düşündüğümüzü uygulayabileceğimiz bir bütçeye sahip değiliz. Alt yapı ile ilgili problemleri, kalabalıklaşma ile ilgili problemleri çözme noktasında sizlere verdiğimiz teçhizatın yetersizliğini biliyoruz. Bu durumda elimizde bir sermayemiz var. O da sizlerin her boş alanı doldurabilecek olan tecrübeleriniz, iyi niyetiniz ve gayretiniz. Bunların hepsine ihtiyacımız var. Ancak bizler biliyoruz ki bu arzu ettiğimiz konuların hepsi her infaz kurumumuzda aynı oranda uygulanmıyor” dedi. “ÖNEMLİ BİR BAŞARI YAKALADIK” Ceza infaz kurumlarında yönetici olmanın diğer kurumlarda yönetici olmakla kıyaslanamayacağının üzerinde duran Yıldırım; “Ceza infaz kurumu yöneticisi olmak diğer herhangi bir kurumda yönetici olmaya benzemiyor. Ceza infaz kurumlarında yönetici olmak hem son derece risklidir hem çok daha üst düzey yöneticilik anlayışını gerektirir. Yani herhangi bir kurumda o kurumla ilgili spesifik bilgileri öğrendikten sonra yönetici olabilirsiniz. Ancak bana öyle bir kurum gösterin ki, bir yönüyle inşaatçı, öteki yönüyle eğitimci, biraz psikolog, beri taraftan meslek uzmanı olacak, öte taraftan insan kaynakları uzmanı olacaksınız, bütçeden yani paradan anlayacaksınız birçok şeye vakıf olacaksınız ve bunlara yön vereceksiniz. Sıradan bir ceza infaz kurumu dahi bazı kurumların bölge müdürlüklerinden daha fazla bütçeyle yönetiliyor. O halde sizlerin üretimi , sizlerin yaptığı hizmet son derece önemli bir hizmettir. Bu yaptığınız önemli görevi vurgulamakta yarar görüyorum. Bugün tüm Türkiye’de bulunan ceza infaz kurumlarımızdaki tüm kalabalıklığa rağmen, tüm alt yapı problemlerimize rağmen, ödenekle ilgili sıkıntılarımıza rağmen, personel yetersizliğimize rağmen, ceza infaz kurum- ları kamuoyunun önüne olumsuz anlamda gelmiyorsa gündeme olumsuz düşmüyorsa bu hepimizin içinde yer aldığı bir başarıdır. Ve bu önemli bir başarıdır emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. “HAZIR ÇÖZÜMLER SUNUYORUZ” Yıllık değerlendirme toplantılarında verilen tavsiyelerin idareciliği kolaylaştıracak nitelikte olduğunun altını çizen Yıldırım; “Bir önceki toplantıda insan kaynaklarını kullanma, liderlik ve yöneticilik konularına özellikle önem vermenizi istemiştim. Buradaki toplantılarda altını çizdiğimiz konular sizlerin idareciliğini kolaylaştıracak hazır çözümlerdir. Ispatlanmış, çözülmüş sorunun tekrar çözümünü aramaya gerek yok. Önünüze hazır çözümler sunuyoruz sizin. Ceza infaz kurumlarımızı iyi yönettiğimizden bahsedebilmek için olmazsa olmazımız, ön şart her anlamda yöneticilerimizin iyi bir iletişim uzmanı olmalarıdır. İletişim, sizin mesai arkadaşlarınızla, mahiyetinizde çalıştırdığınız personelinizle ve adliye ile iletişiminizi kapsıyor. Ceza infaz kurumu müdürü iletişime açık olmak zorunda. Etkili iletişiminin geri dönüşümünü her anlamda alırsınız. Bunu çok iyi yapabilen idareci arkadaşlarımız var. Ancak şunu da belirtmek isterim ki, ceza infaz kurumlarımızda iç iletişim açısından başarılı bir teşkilat değiliz. Çalışma koşulları zorluğu son derece zor kurumları yönetiyoruz. Bu kurumları yönetirken zamanımızın büyük bir bölümünü personelimizle iletişimine ayırmamız gerekiyor. İletişimi kurarken de önyargılardan , komplekslerden ya da görev harici işlerden uzak kalarak profesyonel bir yaklaşım kurmamız gerekiyor” dedi. “İNSAN EN YÜKSEK DEĞERDİR” Ceza infaz kurumları yöneticilerinin temas halinde olan herkes ile iletişimine dikkat etmesi noktasına değinen Yıldırım; “ Mahiyetinizdeki personelinizden, hükümlü tutuklularınıza, birlikte çalıştığınız adliye personeli de dahil temas ettiğiniz herkes en yüksek değerdir. Biliniz ki temas ettiğiniz her insanın ruh dünyasında ciddi bir etki yaratıyorsunuz. Mahiyetinizdeki birilerini çaresiz bırakmak, sorunlarıyla başbaşa bırakmak ve onun çaresiz bir şekilde sizden gelecek çözümleri bekler durumda bırakmak doğru bir yönetilicilik anlayışı değildir. Ceza infaz kurumları sıradan bir kurum gibi çalışamaz. En yüksek disiplinle çalışmak zorundasınız. Ancak disiplin ile iletişimi ayırt edebilme gücüne ve suistimali de önleyecek donanıma sahip insanlarız. Mahiyetinizdeki her birimden insanla üst düzey iletişim kurarak, yaptığınız işe inanarak yaparsanız çalışma arkadaşlarınıza da ulaşılabilir olursunuz.” dedi. Yıldırım, ceza infaz kurumlarındaki sorumlulukların belli bir zaman sonra deformasyonlara sebep olabiliceğine işaret ederek, kurum yöneticilerinin dengelerin ortasında durması gereken ve kurum içerisindeki dengesizlikleri görmesi gereken kişi olduğunu belirtti. Yıldırım; “ Birbirimize yönelik beklentilerimizi burada yönlendirmek ve çözüm yolları geliştirmek zorundayız. ” diye konuştu. Konuşmaların ardından toplantı gündemine geçildi. 3 gün süren toplantıda, ceza infaz kurumlarının genel durumu değerlendirilirken, kurumların sorunları ve çözüm önerileri görüşüldü. Sayfa 10 Seslenis E tkinlik Ocak 2015 VALİ TUTULMAZ’DAN ANLAMLI BAĞIŞ Siirt Valisi Mustafa Tutulmaz, Cumhuriyet Başsavcısı Alparslan Ağcakale Cumhuriyet Savcısı Ramazan Kepoğlu, Alay Komutanı Kurmay Albay Şenol Yeloğlu, İl Emniyet Müdürü Metin Özkan ile birlikte Siirt E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nu ziyaret ederek, incelemelerde bulundu. Heyeti, Kurum Müdürü Hulusi Yenişan, Kurum 2. Müdürleri ve uzman personel ve diğer kurum çalışanları karşıladı. Cumhuriyet Başsavcısı Alparslan Ağcakale ve Kurum Müdürü Hulusi Yenişan rehberliğinde Kurumu gezen heyet, hükümlü ve tutuklu odalarını da ziyaret ederek, hükümlü ve tutuklularla sohbet etti. VALİ TUTULMAZ’DAN KİTAP BAĞIŞI Siirt E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Kütüphanesinde incelemelerde bulunan Vali Mustafa Tutulmaz, okunan kitap sayısı ile ilgili bilgi aldı. Cumhuriyet Başsavcısı Alparslan Ağcakale’nin, hükümlü ve tutukluların Ceza İnfaz Kurumunda bulundukları süreyi kitap okuyarak geçirmelerinin zamanlarını daha verimli ve aktif kıldığını vurgulaması üzerine, Vali Tutulmaz, Valilik tarafından Kurum Kütüphanesine kitap bağışı yapacaklarını söyledi. Kurumda gerçekleştirilen Eğitim Öğretim çalışmalarıyla ilgili bilgi aldı. Kurumda bulunan İnşaat, Mobilya, Elektrik, Resim, Bilgisayar, Terzi Atölyelerini ve Spor Kompleksini de gezen heyet, yapılan faaliyetlerden beğeni ile söz etti. Heyet, ziyaretin son bölümünde revir servisine geçerek, sağlık çalışmaları hakkında bilgi aldı. Vali Tutulmaz, Ceza İnfaz kurumu ziyaretlerine daha çok zaman ayrılması ve bu ziyaretlerin sıklıkla tekrar edilmesi gerektiğine vurgu yaptıktan sonra beraberinde gelen heyet üyeleriyle birlikte kurumdan ayrıldı. ARAŞTIRMACI YAZAR ATALAY “CEZA İNFAZ KURUMLARI GÜNÜMÜZDE EĞİTSEL VE KÜLTÜREL AÇIDAN ÇOK GELİŞTİ” Hakkari Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda 20.01.2015 tarihinde Hakkari Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Görevlisi Araştımacı-Yazar Halil Atalay tarafından Mekke’nin Fethi konulu konferans verildi. Konferansın başında kısa bir konuşma yapan Kurum Vaizi Yılmaz Önal bu tür faaliyetlerin çok önemli olduğunu belirtirken, yoğun katılımdan dolayı tukuklu ve hükümlülere teşekkür etti. Konuşmasını bir muhabbet havasında yapan Öğretim Görevlisi Halil Atalay, özellikle Mekke’nin niçin önemli olduğunu vurgularken, Kabe’nin Mekke’de olduğunu sık sık yineleyip, mekanın değerinin çok büyük olduğunu hatırlattı. Atalay, Mekke’yi her yıl milyonlarca insanın ziyaret ettiğini, bunun yanında ceza infaz kurumlarının günümüzde eğitim ve kültürel açıdan çok geliştiğini ifade ederek “Sizlerin bunu bir fırsata çevirmesi gerektiğini düşünüyorum. Zamanınızı çok okuyarak değerlendirmenizi istiyorum. Bu temennilerle sizleri Allah’a emanet ediyorum” dedi. Konferansın sonunda Atalay kendisinin kaleme aldığı ‘’Hayatımızı Güzelleştiren Görgü Kuralları ve Hayatı Hz. Peygamber’le Yaşamak’’ adlı kitapları tutuklu ve hükümlülere hediye etti. Konferansa, Kurum 2. Müdürü Recep Akyazı, Vaiz Yılmaz Önal, Kurum Öğretmeni Şener Çolak, Sorumlu Başmemur Mehmet Özkan, İmam-Hatip Medeni Kazak, personel ile çok sayıda hükümlü ve tutuklu katıldı. PERSONELDE YEMİN TÖRENİ HEYECANI Artvin Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda adaylık sürelerini tamamlayarak asli memurluğa atanan 9 infaz koruma memuru, 1 aşçı ve 1 kaloriferci için yemin töreni düzenlendi. Kurum yemekhanesinde düzenlenen törene Cumhuriyet Başsavcısı Aydın Turhan, Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu Başkanı Mesut Toktaş, Cumhuriyet Savcısı Yusuf Bahadır Özay, Jandarma Karakol Komutanı Ayhan Kuyumcuoğlu, Kurum Müdürü Osman Yağcı, İdare Memuru Fatih Eraslan, Kurum Psikoloğu Hümeyra Morbel ve tüm personel katıldı. İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından günün anlam ve önemini belirten bir konuşma yapan Cum- huriyet Başsavcısı Aydın Turhan şunarı söyledi “İnfaz ve koruma memurluğu oldukça zor bir iş. Görev süresince adil ve adalet anlayışı içerisinde görev yapmanız gerekiyor. Herkese hayırlı olmasını diliyorum“. Konuşma sonrası yemin edecek personel al bayraklı masa etrafında toplanarak yemin etti. ORGAN BAĞIŞINA BÜYÜK DESTEK Ardahan B Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda Organ Bağışı konulu konferans düzenlendi. Ardahan Cumhuriyet Başsavcısı Recai Bilgin ve Cezaevi Savcısı Volkan Özdemir’in önerileriyle gerçekleştirilen konferansın sunumunu Ardahan İl Sağlık Müdürlüğü doktorlarından İsak Askeroğlu gerçekleştirdi. Konferansa Ardahan Cumhuriyet Başsavcısı Recai Bilgin, Cezaevi Savcısı Volkan Özdemir, Ardahan B Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Nihat Doğan, Kurum 2.Müdürü Mevlüt Altundemir, İdare Memuru Cemil Duzcan ve kurum personelleri iştirak etti. İl Sağlık Müdürlüğü doktorlarından İsak Askeroğlu organ bağışının önemini vurgulayarak; “Ölümünüzden sonra organlarımızın başka bir insan için kullanılmasına izin vermemiz, görmeyen bir insanın görmesini ya da hayatını diyaliz cihazına bağlı olarak sürdüren bir böbrek hastasının hayata dönmesi nasıl güzel birşeydir. Organ bağışının, kan naklinden farkı yoktur. On sekiz yaşını doldurmuş ve doğru ile yanlışı ayırabilme yeteneğine sahip herkesin, başta kalp olmak üzere, akciğer, böbrek, karaciğer ve pankreas gibi organlar; kalp kapağı, göz kornea tabakası, kas ve kemik iliği gibi dokularını bağışlayabilir. Türkiye’de birçok devlet ve üniversite hastanesinde organ bağışı işlemleri yapılabilir. Ayrıca yaşarken yapılabilen (böbrek gibi) organ bağışı türleri de mevcut. Ardahan Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Nihat Doğan kapanış konuşmasında; “ Öncelikle Başsavcımız Recai Bilgin ile Cezaevi Savcımız Volkan Özdemir’e bu organizasyon için çok teşekkür ederim. Ceza İnfaz Kurumumuz Personeli ve Hükümlü/Tutukluları adına oldukça fayda sağlayan bir konferans oldu. Organ Bağışı gibi konferanslar hayati öneme sahip. Bu tip güncel bilgilendirme faaliyetlerinin öncelikle insana ve hayata bakış açılarımızı olumlu yönde değiştiriyor” dedi. Bartın Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda düzenlenen “Göçük” adlı tiyatro oyunu izleyenleri gözyaşına boğdu. “GÖÇÜK” TE GÖZYAŞLARI SEL OLDU Bartın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan hükümlü ve tutuklular ile Ceza İnfaz Kurumu Personeli tiyatro oyununda buluştu. İnfaz ve Koruma Memuru Metin Akdeniz’in yazıp yönettiği “Göçük” isimli tiyatro oyununda duygulu anlar yaşandı. Bartın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu çok amaçlı gösteri salonunda sergilenen ‘Göçük’ adlı tiyatro gösterimini; Bartın Cumhuriyet Başsavcısı Seyfullah Öselmiş, Cumhuriyet Savcısı Mehmet Sırımer, Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Mustafa Dolunay, Bartın Denetimli Serbestlik Müdürü Hüseyin Akkuş, Bartın Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü İzleme Kurulu Üyeleri, Basın Mensupları, Ceza İnfaz Kurumu personeli ile hükümlü ve tutuklular izledi. 3 Mart 1992’de Zonguldak’ın Kozlu ilçesindeki grizu patlamasında hayatını kaybeden 263 madencinin anısına yazılan, madencilerin hayat hikayeleri ile geride bıraktıkları eşleri, çocukları, sevgilileri, anne ve babalarına seslenişlerinin konu alındığı oyunda duygulu anlar yaşandı. Yaklaşık 2 ay süren eğitimin ardından sahneye çıkan ve maden ocağında göçükte kalan 5 madencinin kurtarılmayı beklerken geçirdikleri zamanı sahneleyen hükümlü ve tutukluların performansı, izleyenlerden tam not aldı. Ocak 2015 Seslenis E tkinlik Sayfa 11 KURUMLARDA YENİ YIL ÇEŞİTLİ ETKİNLİKLERLE KUTLANDI MİNİKLERE YENİ YIL SÜRPRİZİ İzmir Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda geçtiğimiz günlerde İzmir Valiliği İl İnsan Hakları Kurulu üyeleri ve Gediz Üniversitesi Çocuk Gelişimi Programı öğretim görevlileri ve öğrencilerinin annesinin yanında kalan çocuklar için düzenlediği yılbaşı etkinliği eğlenceli saatlerin yaşanmasını sağladı. İzmir Cumhuriyet Başsavcı Vekili Yusuf Arslan, Cumhuriyet Savcısı Mustafa Gümüş İzmir Ceza İnfaz Kurumları Kampüsünde görev yapan kurum birinci müdürlerinin de katımıyla gerçekleştirilen programda üniversite öğrencileri kurumda barındırılan çocukları doyasıya eğlendirdi. Kurumda kalan 0-6 yaş çocuklar ve anneleri İl İnsan Hakları Komisyonu üyesi Avukat Nilgün Şentuna ve kuruldaki diğer üyeler tarafından getirilen yiyecek ve içecekleri yerken bir yandan da onlar için hazırlanmış programda palyaçolar ve çeşitli animasyonlarla doyasıya eğlendi. Yeni yıl pastasının kesilmesinin ardından tüm çocuklara getirilen armağanlar verildi. Program sonunda programda emeği geçen kurum ve kuruluşlara katkılarından dolayı günün anısına plaket ve çiçek takdim edildi. ortak paydada buluştu. Antalya E tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü yeni yıl münasebeti ile Üniversite ile ortak bir program düzenleyerek, birlik ve dayanışma mesajı verdi. Akdeniz Üniversitesi Antalya Devlet Konservatuvarı öğrencileri tarafından hazırlan programa Kurum Müdür Vekili Kadir Erbıyık, Eğitimden Sorumlu 2. Müdür Hava Varan, Akdeniz Üniversitesi Antalya Devlet Konservatuvarı Müdür Yardımcısı Berrak Emir Yücel ile diğer kurum personelleri katıldı. Antalya E Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu eğitimden sorumlu 2.Müdür Hava Varan; “ Acı tatlı bir Antalya L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda annesinin yanında kalan 0-6 yaş grubu çocuklara yılbaşı etkinliği palyaço gösterisi ve müzikli eğlence programı düzenlendi. Antalya L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü ile Antalya Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı’nın işbirliği ile gerçekleştirilen etkinlikte eğlenceli anlar yaşandı. Antalya L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Öğretmeni Fatih Uysal; “ Kurumumuzda anne yanında kalan 0-6 yaş grubu Kreşe devam eden çocuklarımıza yönelik Yılbaşı Özel Programı düzenledik. Antalya Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sos- yal İşler Dairesi Başkanlığı da bizlere destek verdi. 25 çocuğun katıldığı müzikli eğlencemizde çeşitli hediyeler vererek unutulmaz bir gün geçirmelerini sağladık. Ayrıca palyaçolar da çocukların ilgisini çekerek daha fazla eğlenmelerine zemin hazırladı” dedi. Kurum Müdürü Şeref Tatlı etkinlik sonrasında, bu etkinlikte yer alan Antalya Büyükşehir Belediyesi etkinlik ekibine katkılarından dolayı çok teşekkür etti. ÖĞRENCİLERDEN YILBAŞI KONSERİ Antalya E Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu ile Akdeniz Üniversitesi Antalya Devlet Konservatuarı yılı geride bıraktık, geçmişi geride bırakıp gelecek için, yeni bir hayat için yeni bir yol arayışına girmeliyiz bu yeni yolun hepimize sağlık ve mutluluklar getirmesi dileğiyle iyi seneler diliyorum. Ayrıca Akdeniz Üniversitesi Antalya Devlet Konservatuarı yönetici ve öğrencilerine bize yaşattıkları muhteşem gün için çok teşekkür ederim” dedi. Konser sonrasında yapılan belge töreniyle 2014 yılında en son tamamlanan kurslara ait belgeler hükümlü ve tutuklulara dağıtılırken , konservatuvar öğrencilerine ise katkılarından dolayı teşekkür belgesi verildi. Seslenis Sayfa 12 Vehbi Kadri KAMER İşyurtları Kurumu Daire Başkanı Örnek Projelerimizden Biri ” Kars Açık Ceza İnfaz Kurumu Modern Besi Çiftliği ve Kesimhane Projesi” İle Örnek Ceza İnfaz Kurumlarımızdan Biri “ Edirne Açık Ceza İnfaz Kurumu” I.Giriş Dünyada ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlülerin topluma kazandırılması konusundaki çalışmalar yoğun bir şekilde devam etmekte, bu anlamda, bir yandan alan araştırmaları, diğer yandan akademik çalışmalar sürdürülmekte, ülkeler edindikleri bilgi ve tecrübeyi diğer ülkelerle paylaşmaktadır. Bu anlamda Ülkemizde hükümlülerin topluma kazandırılması konusunda, son derece önemli ve diğer ülkelere örnek çalışmalar devam etmektedir. Bu ayki yazımda; Dünyaya örnek projelerimizden biri olan ”Kars Açık Ceza İnfaz Kurumu Modern Besi Çiftliği ve Kesimhane Projesi” ile örnek ceza infaz kurumlarından biri olan “ Edirne Açık Ceza İnfaz Kurumu” hakkında bilgi vereceğim. II. Örnek Projelerimizden biri ”Kars Açık Ceza İnfaz Kurumu Modern Besi Çiftliği ve Kesimhane Projesi” Bilindiği gibi Kars ilimiz sahip olduğu geniş mera alanları nedeniyle hayvancılık faaliyetlerinin yoğun yapıldığı şehirlerimizden biridir. Bir yandan Kars ilinin yüksek hayvancılık potansiyelinin geliştirilmesi, diğer yandan ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlü ve tutukluların meslek edinmelerini sağlamak suretiyle topluma kazandırmaları amacıyla bu Proje hazırlanmıştır. Yusuf Kenan ÇAĞLAR Kontrolörler Kurulu Başkanı MOBBİNG Son yıllarda çalışma hayatının en fazla konuşulan konularının başında “mobbing” olarak adlandırılan kavram gelmektedir. Türk Dil Kurumu, mobbing kavramını “Bezdiri” kelimesi ile karşılamış ve “İş yerlerinde, okullarda vb. topluluklar içinde belirli bir kişiyi hedef alıp, çalışmalarını sistemli bir biçimde engelleyip huzursuz olmasına yol açarak yıldırma, dışlama, gözden düşürme” olarak tanımlamıştır. Türkiye Büyük Millet Meclisi Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu tarfından hazırlanan ve 2011 Nisan ayında yayımlanan “İşyerinde Psikolojik Taciz (Mobbing) ve Çözüm Önerileri Komisyon Raporu’na baktığımızda; “Türkiye, adı yeni konmuş olsa da mobbingin yaygın olduğu ülkelerden biridir. Ülkemizde mobbing, kavram olarak bilinmemekte, çoğu zaman günlük iş çatışmalarıyla karıştırılmaktadır. Mobbing, daha çok işverenin, işçinin kendiliğinden işten ayrılmasını sağlamak için başvurduğu yöntemler olarak görülmektedir. Oysa haksız eleştiri, hata bulmak, dışlamak, yok saymak, sosyal toplantılara çağırmamak, odaya girdiğinde konuyu değiştirmek, alay etmek, kılık kıyafetiyle dalga geçmek, masasının üzerinden eşyaları yok etmek gibi davranışlar da psikolojik taciz sayılmaktadır. Mobbingin işyerlerinde yaygın olarak görülmesinin nedenleri arasında işyeri ve var olan yönetimin davranışları, hatalı personel seçimi, işe alım süreci, dönemsel işçi istihdamı, işyerindeki sayılı pozisyonları elde edebilmek için bireyler arasında yaşanan acımasız rekabet, yetersiz liderlik, çatışma çözümü yeteneklerinin zayıflığı ve çatışma yönetimi ya da işlemlerinin yetersizliği, “kapalı kapı” politikasının uygulanması ve hiyerarşik yapının fazlalığı sayılabilir.” şeklindeki çok önemli tespitlere yer veridiği görülmektedir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 5 inci maddesinde; “... kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmak, insanın maddî ve manevî varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmak ” devletin görevleri arasında sayılmıştır. Anayasa ile koruma altına alınan hakların ihlaline yol açması ve çalışma hayatının en önemli sorunlarından birisi durumuna gelmesi nedeniyle, Genel Müdürlüğümüz D üşünce Ocak 2015 Proje 1.000 büyükbaş hayvan kapasiteli modern bir besi çiftliği, 250 büyükbaş kapasiteli kesimhane ve et işleme tesisinden oluşmakta olup, Proje tamamlandığında bölgenin en büyük entegre tesisi haline gelecektir. Bu Proje sadece büyükbaş hayvan yetiştiriciliği ve kesimi ile ilgili olmayıp, tesisten elde edilecek organik atıkların değerlendirilmesi bakımından da örnek bir işletme durumunda olacaktır. Yine bu tesisin faaliyete geçmesi ile; bölgede yürütülen hayvancılık çalışmaları için bir “araştırma geliştirme” yeri olacak, aynı zamanda tesis hayvancılık faaliyetlerinin öğretildiği bir “eğitim merkezi” haline gelecektir. Başka bir açıdan bu Projenin en önemli sosyal etkisi ekonomik nedenler gerekçesi ile Kars ilinden başka illere göç engellenecektir. Kars Açık Ceza infaz Kurumunda bulunan ve cezalarını tamamladıktan sonra salıverilecek Kars ve çevre illerde yaşayacak hükümlüler, bu Proje ile hayvancılık yetiştiriciliği, bakımı ve kesim konularında büyük bir tecrübeye sahip olacaklar, ayrıca bu alandaki en iyi “uygulama örneklerini” öğrenecekledir. Sonuç olarak bu hükümlüler salıverilme sonrasına meslek sahibi olarak güçlü bir şekilde hazırlanacaklardır. Günümüzde Dünyada ve Ülkemizde et ihtiyacı artmakta ve bu kapsamda et ticareti önemini giderek artırmaktadır. Bu anlamda son derece önemli bir talep olup, bu alandaki çalışmalar hayati önemini sürdürmektedir. Bu Proje başka bir anlamda, Ülkemizin ceza infaz kurumları ile diğer kamu kurumlarının et ihtiyacının karşılaması bakımından önem taşımaktadır. Halen bu ihtiyacın bir kısmını Niğde Açık Ceza İnfaz Kurumu tarafından karşılanmakta olup, Kars ilindeki bu tesis faaliyete geçtiğinde ceza infaz kurumları dâhil birçok kamu kurumunun et ihtiyacı bu tesis tarafından karşılanmış olacaktır. Proje 613 dönüm arazi üzerinde gerçekleştirilecek olup, toplam proje alanı 120 dönümdür. Tesiste; 4.400 m2 lik kesimhane, 3.200 m2 lik dört adet besi çiftliği, 1.500 m2lik arıtma ve teknik alan bulunacak ayrıca hasta hayvanlar için 350m2lik revir oluşturulacaktır. Bu tesiste; 1 veteriner, 1 ziraat mühendisi, 1 gıda mühendisi ve 70 hükümlü çalışacaktır. Proje bu yıl başlamakta olup, tesisteki üretimin 2016 yılında başlaması planlanmaktadır. Projenin yatırım ömrü 20 yıl olarak gerçekleşmesi düşünülmektedir. III. Örnek Ceza İnfaz Kurumlarımızdan biri Edirne Açık Ceza İnfaz Kurumu Edirne Açık Ceza İnfaz Kurumu Cumhuriyetin ilk yıllarında askeri birlik olarak kullanılmış, 1949 yılından itibaren açık ceza infaz kurumu olarak faaliyet göstermeye başlamıştır. Kurum, 4.537 dönüm arazi üzerinde tarım ve hayvancılık başta olmak üzere 32 ayrı atölyede hükümlülerin topluma kazandırılmaları için mesleki eğitim çalışmalarını yoğun bir şekilde sürdürülmektedir. Bu ceza infaz kurumunda; 2014 yılında toplam 1.177 hükümlü işyurtları kapsamında aldıkları mesleki eğitimi atölye ve tesislerde pratiğe dönüştürmüş, ücret almış ve sigortaları yatırılmıştır. Tarımsal faaliyetlerde Ülkemizin en güçlü kurumlarından biri olan Edirne Açık Ceza İnfaz Kurumunda geçen yıl; 342.000 kg buğday, 916.000 kg çeltik, 187.274 kg ayçiçeği, 37.171 kg meyve, 104.296 kg sebze, 110.000 kg arpa, 320.000 kg mısır, 4.000 adet ot balyası ve 7.200 adet saman balyası üretilmiştir. 2015 yılında Edirne Açık Ceza İnfaz Kurumunda 1.500 dekara çeltik, 600 dekara buğday, 800 dekara ayçiçeği, 200 dekara arpa, 75 dekara mısır, 100 dekara yonca ekimi planlanmış, ayrıca 75 dekarda meyvecilik, 80 dekarda sebzecilik, faaliyetlerinin devam etmesi kararlaştırılmıştır. Tarımsal çalışmalarda olduğu gibi hayvancılık faaliyetlerinde de önemli başarılara imza atan Edirne Açık Ceza İnfaz Kurumunda 2014 yılında; 1.500 büyükbaş hayvan ile 507 küçükbaş hayvan yetiştirilmiş ve kesimi yapılmış, bu işlemler sonucunda 348.670 kg et, 43.225 kg sucuk, 13.622 kg köfte ve 42.416 kg kavurma üretimi gerçekleştirilmiştir. Edirne Açık Ceza İnfaz Kurumu kanatlı hayvan üretiminde de önemli yatırımlar yapılmış olup, Kurumda 6.413.701 adet yumurta üretimi yapılmıştır. Yine kurumda 1.015 kg bal üretimi gerçekleştirilmiştir. 2015 yılında gıda üretiminde Türk Patent Enstitüsünden “EDAC” markasını alan kurum 2012 yılında İSO 22.000 (Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi) ve OHSAS 18.001 (İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi) sertifikalarını alarak ürün ve kaliteli güvenliği tescillemiştir. Örnek çalışmaları devam ettiren Edirne Açık Ceza İnfaz Kurumunda; Şehir merkezinde bulunan satış mağazası 2010 yılında modernize edilmiştir. Hayvancılık konusundaki çalışmalarını geliştirerek modern besi ahırları ve kesimhane yapılması için proje hazırlanmış, bu proje kapsamında 1.200 büyükbaş ve 2.000 küçükbaş kapasiteli besi ahırlarının ve kesimhane yapımına başlanmış bu çalışmaların bu yıl bitirilmesi planlanmış, Kanatlı hayvan yetiştiriciliği konusunda gerçekleştirilen çalışmalar sonucunda, 3.500 kapasiteli tavuk kümeslerinin kapasitesi 29.000 çıkartılmış, 94.500 olan yumurta üretimi 812.000 e yükseltilmiş, Arazi ıslah çalışmalarına önem verilmiş 3.145 dönüm olan ekilebilir arazi miktarı 3.520 dönüme çıkartılmış, Edirne Adalet Sarayındaki satış mağazası ve 3 kafeteryanın işletilmesine başlanmış ve 60 hükümlüye istihdam olanağı getirilmiş, Trakya Kalkınma Ajansı ile “Elimin Hamuru İle Geleceğe Güvenle” isimli proje kapsamında fırın atölyesi yenilenmiş ve günlük ekmek üretimi 1.500 e yükseltilmiştir.. IV. DEĞERLENDİRME Ülkemiz ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlülerin rehabilitasyonu diğer ifadeyle topluma kazandırılması için yapılan çalışmalar konusunda Dünyada önemli tecrübelere sahip ve örnek uygulamaları olan bir ülkedir. Bu ayki ve önümüzdeki ayki yazılarımda bu çalışmalara önem verilecek, bu yolla örnek uygulamaların Dünya’ya yaygınlaştırılması konusunda bilgilendirme çalışmalarına devam edilecektir. tarafından 2015 yılı Ocak ayı içerisinde gerçekleştirilen kurum müdürleri değerlendirme toplantısında da “mobbing” gündeme getirilmiş ve tüm grupların ortak konusu olarak incelenmiştir. Bilindiği üzere ceza infaz kurumları, 24 saat mesainin sürdüğü, çok yoğun ve stresli bir çalışmanın yapıldığı yerler olması nedeniyle mobbing sınırlarının kolayca aşılabileceği bir ortam sağlamaktadır. Konuyu bu yönüyle değerlendirdiğimizde, çalışanların gerek fiziki gerekse ruhsal olarak sağlıklı olması görevin yerine getirilebilmesi bakımından büyük önem taşımakta, dolayısıyla da mobbing kavramı üzerinde ısrarla durulmasını zorunlu kılmaktadır. Nitekim; İş yaşamımda olumsuzluk yaratan bu duruma, İşyerlerinde Psikolojik Tacizin (Mobbing) Önlenmesi konulu 19/03/2011 gün ve 27879 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2011/2 sayılı Başbakanlık Genelgesi’nde de dikkat çekilmiş ve psikolojik tacizden korunmak amacıyla alınması gereken tedbirler aşağıdaki şekilde sıralanmıştır. 1. İşyerinde psikolojik tacizle mücadele öncelikle işverenin sorumluluğunda olup işverenler çalışanların tacize maruz kalmamaları için gerekli bütün önlemleri alacaktır. 2. Bütün çalışanlar psikolojik taciz olarak değerlendirilebilecek her türlü eylem ve davranışlardan uzak duracaklardır. 3. Toplu iş sözleşmelerine işyerinde psikolojik taciz vakalarının yaşanmaması için önleyici nitelikte hükümler konulmasına özen gösterilecektir. 4. Psikolojik tacizle mücadeleyi güçlendirmek üzere Çalışma ve Sosyal Güvenlik İletişim Merkezi, ALO 170 üzerinden psikologlar vasıtasıyla çalışanlara yardım ve destek sağlanacaktır. 5. Çalışanların uğradığı psikolojik taciz olaylarını izlemek, değerlendirmek ve önleyici politikalar üretmek üzere Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bünyesinde Devlet Personel Başkanlığı, sivil toplum kuruluşları ve ilgili tarafların katılımıyla “Psikolojik Tacizle Mücadele Kurulu” kurulacaktır. 6. Denetim elemanları, psikolojik taciz şikâyetlerini titizlikle inceleyip en kısa sürede sonuçlandıracaktır. 7. Psikolojik taciz iddialarıyla ilgili yürütülen iş ve işlemlerde kişilerin özel yaşamlarının korunmasına azami özen gösterilecektir. 8. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Devlet Personel Başkanlığı ve sosyal taraflar, işyerlerinde psikolojik tacize yönelik farkındalık yaratmak amacıyla eğitim ve bilgilendirme toplantıları ile seminerler düzenleyeceklerdir. Mobbing ile ilgili olarak Gazi Ünüversitesi’nin yapmış olduğu açıklamalara baktığımızda ise; mobbing uygulayan kişiye “tacizci”, mobbing uygulanana ise “magdur” denilmekte, en kısa mobbing süresi 6 ay, ortalama süre 15 ay, sürecin kalıcı ağır etkilerinin ortaya çıktığı dönem ise 29-46 ay olarak belirtilmekte, yaşanan her çatışma ve her anlaşmazlığın mobbing olarak değerlendirilemeyeceği, ancak; bu davranışların ayda birkaç kez tekrarlanması, birbiri ardına birtakım evreler içinde geçmiş olması ve bunun tekrarlama sıklığı ile uzun süre devam etmesi ve davranış tarzlarının kişiye kötü muamele şeklinde olması halinde mobbingten söz edilebileceği ifade edilmektedir. Mobing birbirini takip eden süreçlerden oluşmaktadır. Bir çalışma ortamında herhangi bir sebeple hedef seçilen kişiye; yıldırma, dışlama, gözden düşürme gibi davranışlardan oluşan psikolojik taciz ile başlayan süreç, sonraki aşamalarda saldırgan eylemlerle devam etmekte, bir sonraki aşamada ise mağdur, sorunun kaynağı, problemli kişi ya da akıl hastası olarak damgalanmaktadır. Bu süreçte asıl dikkat çeken husus, tacizci dışındaki diğer personelden de saldırganlığa katılanların olması ve bireyin toplumsal itibarı ile ruhsal durumunu yok edici bir ortam oluşturulmasıdır. Gazi Ünüversitesi’nin açıklamalarına göre mobbing türleri; Düşey Psikolojik Taciz: Üst konumda yer alanların astlarına yönelik olarak gerçekleştirdikleri psikolojik taciz vakalarıdır. Üstler sahip oldukları kurumsal gücü, astlarını ezerek, onları kurumun dışına iterek kullanmasıdır. Yatay Psikolojik Taciz: İşyerinde psikolojik tacizin fail veya failleri, mağdur ile aynı konumdaki iş arkadaşlarıdırlar. Örneğin; eşit koşullar içinde bulunanların çekememezliği, rekabet, çıkar çatışması, kişisel hoşnutsuzluklar gibi. Dikey Psikolojik Taciz: Çalışanın yöneticiye psikolojik şiddet uygulamasıdır. Nadir görülen bir durumdur. Örneğin, çalışanların yöneticiyi kabullenememesi, eski yöneticiye duyulan bağlılık, kıskançlık gibi. olarak belirtilmektedir. Her ne kadar mobbing dendiğinde, toplum tarafından yönetici konumdaki personelin astlarına uyguladığı baskı anlaşılmakta ise de bu eksik bir bilgi olup, her konumdaki personel, diğer konumlardaki personele mobbing uygulayabilmektedir. Mobbing türlerini dikkate alarak ve ceza infaz kurumlarındaki ortamı göz önünde bulundurarak bir değerlendirme yapacak olursak, sadece kurum müdürünün personel üzerinde baskı kuruduğundan şikayet etmenin sorunun halline bir katkı sağlamadığı, artık olaya başka bir gözle bakılmasının gerektiği anlaşılmaktadır. Öncelikle beraber çalıştığımız arkadaşlarımıza ya da astımız durumdaki diğer personele nasıl davrandığımızı, üstlerimiz ile iletişimimiz ve ilşkilerimizin normal olup olmadığını sorguladıktan sonra, hem kendimize yapılanları hem de başka çalışanlara yaptıklarımızı düşünerek bir eleştirde bulunmamız halinde, belki de bugün yakındığımız bir çok sorunu ortadan kaldırabileceğimiz değerlendirilmelidir. Bu değerlendirmeyi yapan her personel, şayet moobinge maruz kaldığına inanıyorsa bundan korunmanın yollarını aramalı, şayet mobbing uyguladığı kanaatini taşıyorsa da bu davranışlarından derhal vezgeçmelidir. Çünkü; psikolojik taciz olarak adlandırılan mobbingin etki ve sonuçları çok yıkıcı bir şekilde ortaya çıkabilmektedir. Yine Gazi Üniversitesi’nin açıklamlarına baktığımızda; Birey üzerindeki etkilerinin; “uykusuzluk, sinir bozukluğu, melankoli hali, yoğunlaşma bozukluğu, sosyal yalıtım, kendini küçümseme ve aşağılama, sosyal uyumsuzluk, çeşitli psikosomatik rahatsızlıklar, depresyon, umutsuzluk ve çaresizlik hissi, sinirlilik, öfke, huzursuzluk ve derin keder hâli” olduğu, Mobbingin; insanın meslekî bütünlük ve benlik duygusunu zedelediği, kişinin kendine yönelik kuşkusunu artırdığı, paronaya ve kafa karışıklığına neden olduğu, kendine güven duygusunu yitirttiği, huzursuzluk, korku, utanç, öfke ve endişe duyguları yaşanmasına neden olduğu, ağlama, uyku bozuklukları, depresyon, yüksek tansiyon, panik atak, kalp krizine kadar giden sağlık sorunları ve travma sonrası stres bozukluğu yaratabildiği, Mağdurun yaşadığı sorunları aile ortamına yansıtması sonucunda aile içi şiddet, huzursuzluk ve çatışmalara sebep olunduğu ve boşanmayla sonuçlanabildiği, Verimlilik bağlamında da yüksek kayıplara sebep olarak; mesleki motivasyonu düşürdüğü, iletişim çatışmaları başlattığı, tükenmişlik duygusu geliştirdiği, işe gitmeme isteğini artırdığı, çalışmak konusunda pişmanlık ve hırs gibi çatışan hisler oluşturduğu, iş ve iş ortamı değiştirme isteği yarattığı, işle ilgili güvensizlik duyulmasına neden olduğu, belirtilmektedir. Bu tespitlerden sonra, mobbing karşısında alınabilecek tedbirlerin neler olduğunu da ortaya koyacak olursak; -Psikolojik yıldırmaya maruz kalan çalışanın, mobbing uygulayan kişiye taciz edici söz ve davranışlarını durdurmasını açıkça söylemesi ve bu konuşmayı yaparken gerekirse tanıklık edebilecek bir kişinin tanıklık etmesini sağlaması, -Çalıştığı kurum yetkilileri ile bu durumu paylaşması, -Yaşadığı olayları, anlamsız emirleri ve uygulamaları yazılı olarak kaydetmesi, -Hem yardımcı olması hem de kanıt oluşturması bakımından gerekiyorsa tıbbi ve psikolojik yardım alması, faydalı olacaktır. Burada son olarak bazı mahkeme kararlarına da yer verilmesinde yarar görülmektedir. Türk Mahkemelerinin mobbingle ilgili ilk kararı, Ankara 8. İş Mahkemesi tarafından 2006 yılında verilmiş olup, bu davada işçi üzerinde sözlü ve yazılı baskı oluşturulması, sürekli yazılı savunma istenmesi ve haksız kınama cezaları verilmesi, duygusal taciz olarak kabul edilmiş ve işveren 1.000-TL manevi tazminat ödemeye mahkûm edilmiş ve bu karar Yargıtay 9. HD. 30.05.2008 günü kararı ile onanmıştır. Bir başka dava ise, öğretim görevlisi olan bir kişinin, amiri durumdaki dekanın baskısına maruz kalması nedeniyle açılmış ve öğrencilerinin laboratuarlardan kovulması, kişinin araştırmalarına ödenek sağlanmaması, asistanlarına kadro verilmemesi ve bir bölüm toplantısında Dekan tarafından odadan kovulması, mobbing sayılmış ve dekan tazminata mahkum olmuş, karar Yargıtay tarafından da onanmıştır. Yargıtay 22. Hukuk Dairesi’nin bir temyiz başvurusunda verdiği bir karar ise, gerekçesi bakımından önem arzetmektedir. Yargıtay 22. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin, davacının mobbing iddialarını şüpheye yer olmayacak şekilde ispat edememesine dayanarak, davanın reddi yönünde hüküm kurmasını hatalı bulmuş ve mahkemelerin “mobbing iddialarında ceza davalarında olduğu gibi şüphe götürmez somut deliller aramasına yer olmadığına” karar vermiştir. Seslenis Ocak 2015 Ali Suat ERTOSUN Yargıtay Üyesi İNTİKAM Uykusu yine kaçmıştı. Gözünden uyku akıyor, ancak uyuyamıyordu. Yatıyor, kalkıyor, sessizce sabahın olmasını bekliyordu ki gün ağarmaya başlamıştı. Elini sigarasına attı. Yattıkları oda çok havasızdı. Havayı daha da kötüleştirmek istemedi, vazgeçti. Arkadaşlarına baktı. Hepsi uyuyordu. Kimi inliyor, kimi horluyor, kimi gülümsüyordu. Konuşanı da vardı. Kim bilir ne rüyalar görüyorlardı. Biliyordu ki hepsi düşlerinde özgürlüğü yaşıyorlardı. Onun kafası karma karışıktı. Cezaevinden hem çıkmak istiyor, hem istemiyordu. Nasıl olsa dönecekti. Bitiremediği bir işi vardı ve onu tamamlamalıydı. * * * İlyas, ilkokula başladığı yıl babasını kaybetmişti. Çok çekmişti anneleri. Cevval bir kadındı. Zayıf bir kişi olan ve sık sık hastalanan babalarının, kalbinden rahatsız olduğu söylenirdi. Yirmi dönümlük bir bağı vardı ve onunla uğraşırdı. Anneleri Halide olmasa, bağın işlerini bile yapamazdı. Bir kış günü, okul dönüşü evin önünü kalabalık görmüş, yaklaşınca babasının öldüğünü söylemişlerdi. Nazlı, dört yaşındaydı. Kendisi, baba nedir biraz bilse de, Nazlı hiç bilmemişti. Adı gibi nazlı bir kızdı. Nahifti. Annesi, “Bu kız babasına çekmiş, çıtkırıldım” derdi. Onu ve kız kardeşi Nazlı’yı anneleri büyütmüştü. Üzüme, pamuğa, ev işlerine gitmiş, çocuklarını kimseye muhtaç etmemişti. Eşinin ölümünden sonra ona sadece otomobil tamircisi olan kardeşi Ramazan yardım etmiş, ilkokulu bitirdikten sonra da İlyas’ı çırak olarak yanına almıştı. Ramazan usta, tatlı sert bir adamdı. Sanayinin en iyi ustası olarak nam yapmıştı. Disipliniyle anılırdı. Çıraklarını yetiştirir, eğitir, kalfalıktan ustalığa geçtiklerinde, dükkân açmalarına yardımcı olurdu. İlyas, kendisinden dört yaş büyük olan Recep’i orada tanımıştı. İlyas, iyi anlaştığı ve ‘kalfa’ dediği Recep’ten de çok şey öğrenmişti. Recep, efendi bir çocuktu. Sık sık İlyas’ların evine gelip gittiğinden, zamanla o da evin bir oğlu gibi olmuştu. Bu geliş-gidişler sırasında Recep’le Nazlı arasında yakınlaşma olmuş, gizliden gizliye birbirlerine sevdalanmışlardı. Recep asker dönüşü kendi işyerini açtıktan sonra, niyetini Ramazan ustaya açmış, onun ön ayak olması ve o sırada Cizre’de jandarma komando olarak askerliğini yapan İlyas’ın da oluruyla Nazlı ile nişanlanmıştı. İkisi de çok mutluydu. Oğullarının zengin bir kızla evlenmesini isteyen Recep’in ailesi bu nişanlanmaya önceleri karşı çıkmışlarsa da, sonradan evet demek zorunda kalmışlardı. Nazlı ve Recep, evlenmek için İlyas’ın terhisini bekliyorlardı. İlyas, sık sık yurtiçi, bazen de sınır ötesi PKK’ya karşı gerçekleştirilen operasyonlara gidiyor; kimi zaman ölümle burun buruna geliyor, ancak vatan görevi diyor, her zorluğa katlanıyordu. Gözü küçüklüğünden beri karaydı. Komutanları onu çok seviyor, zaman zaman da “Aman İlyas, fazla atak olma, emirleri dinle” diye uyarıyorlardı. Bu arada kader ağlarını örmeye başlamıştı. Irak’ta operasyonda bulunduğu sırada birliğini telefonla arayan dayısından gelen, “Recep’in nişanı bozması üzerine çok üzülen Nazlı’nın intihar ettiğini” bildiren telefon hayatını değiştirecekti. İlyas bu telefondan oniki gün sonra haberdar olmuştu. Operasyon dönüşü kendisini çağıran komutanı Halis başçavuş, firar etmeyeceğine söz aldıktan sonra alıştıra alıştıra olayı anlatınca beyninden vurulmuşa dönmüştü. İlyas, tim komutanı Halis başçavuşu çok severdi. Birlikte çok operasyona katılmışlar, sırt sırta savaşmışlar, birbirlerini korumuşlardı. Bir keresinde Halis başçavuş, onu pusuya düşüren bir PKK’lıyı vurarak ölümden kurtarmış; bir başka operasyonda da bu kez İlyas, yaralanan Halis başçavuşu sağlık ekibi gelene kadar yalnız bırakmayarak ilk yardımını yapıp korumuştu. İlyas’ın terhisine yirmi gün kalmıştı. Halis başçavuş’un, “İlyas, söz ver, intikam almayacaksın değil mi?” demelerini geçiştirmiş, askerdeyken nasıl intikam alacağını düşünmeye başlamıştı. Kardeşi aklından çıkmıyordu. “Kadersizim” diyor, gizli gizli ağlıyordu. Kalfası bunu yapmamalıydı. Ne olmuştu da nişanı bozmuştu? Öğrenecek ve kardeşinin kusuru yoksa intikamını alacaktı. Geçmek bilmeyen yirmi gün geçmiş, terhis günü gelmişti. O gün komutanları ve arkadaşları İlyas’ı ve terhis olan diğer askerleri uğurlamış; Halis başçavuş yol emniyeti olmadığından hazırladığı özel bir timle onları Diyarbakır’a kadar götürmüş, ayrılırken de ısrarla, “Aman İlyas’ım, intikam çare değil, ateşten bir gömlektir, sakın intikam almayı düşünme!” diyerek vedalaşmıştı. Manisa’ya gelen İlyas, eve vardığında, hem sevinç hem de hüzünle karşılaşmıştı. Ailesi, onun sağ salim askerliğini bitirmesine seviniyordu. 1990’lı yılların başlarıydı ve PKK terörünün tırmandığı yıllardı. Annesi perişandı. “Gitti Nazlım, yetimim, kara bahtlım, hayatta hiç gülmedi!” diyerek kendisini paralıyordu. Dayısı ve ustası Ramazan, yanlarından ayrılmıyordu. Amacı, İlyas’ı yanında tutarak, onun Recep’e yönelik bir eylemde bulunmasını önlemekti. Kendine de çok kızıyor, “Recep hariç, diğer çıraklarımda yanılmadım. Recep, adam çıkmadı!” diyerek hayıflanıyordu. İlyas, birkaç gün içinde Recep’in, biraz da ailesinin zoruyla Nazlı’yla olan nişanı bozduğunu ve zengin bir ailenin kızıyla nişanlandığını öğrenmişti. Bir hafta sonra yanında çalışmaya başladığı dayısı, devamlı nasihat ediyor, onu dışarıdaki işlere göndermiyor, dükkâna birlikte gelip gidiyorlardı. Kendisini bir türlü toparlayamayan annesinin sağlığı iyice bozulmuş, doktorlar, akciğer kanseri teşhisi koymuşlardı. Hastane, doktor, kemoterapi derken, dokuz ay sonra da ölmüştü. İlyas, intikam ateşiyle yanıyordu. İşi gücü boş vermişti. Dayısının tüm ısrar ve çabalarına karşın kendini işe veremiyor, sadece ve sadece Recep’i öldürmeyi düşünüyordu. Görüştüğü tek kişi komutanı Halis başçavuştu. O, her zaman aynı şeyleri söylüyor, “Dayan İlyas’ım dayan, intikam almak kolay, zor olanı dayanmaktır; kendini ateşlere atma, izin alamıyorum, alsam yanına geleceğim!” diyordu Recep de, yaptıklarını İlyas’ın yanına bırakmayacağını biliyordu. Pişmandı. Ancak olan olmuştu. İlyas’ın eli güçlü, gözü pekti. Sanayide gençler arasında sık sık kavgalar olurdu. Bir defasında kendisini sıkıştıran dört gençten onu, eline geçirdiği bir demir parçasıyla aralarına girip dağıtan İlyas kurtarmıştı. İlyas, gizli yollardan edindiği tabanca ile annesinin 52 mevlidinden sonra Recep’in peşine düşmüş, uygun zamanı kollamaya başlamıştı. Recep, sanki kaderine razı olmuş gibiydi. Herhangi bir tedbir almıyor, sadece geceleri sokağa İNSAN BEYNİNİN MUCİZESİ Bilindiği üzere Japonların zekası, azmi ve çalışkanlığı, diğer halkların ortalamasının üzerindedir. Bununda nedeni bilime çok çok önem vermeleridir. Günün birinde iki japon bilim adamı insan zekasıyla yani beyniyle ilgili olağan üstü bir teori ileri sürmüşler ve bunu bilimsel hale getirmek için çalışmalara başlamışlar. Tek amaçları insandaki beyin gücünün sanılandan çok daha fazla olduğunu ispatlamaktır. Ama çıkan sonuç onları bile hayrete düşürecektir. Bu iki adamın amaçları şudur: Bir insan bulacaklar, ona çok yüklü miktarda para verecekler ama beş yıl sonra gelecekler ve bileğini kesip onun yavaş yavaş nasıl öldüğünü izleyeceklerdir. Dünyada bir çok yer gezmişler, sonunda bu tekliflerini kabul eden birisini bulmuşlar. Adam parayı almış beş yıl boyunca gününü gün etmiş ama sonunda o gün gelmiştir. Bilim adamları alacaklarını tahsile gelmişlerdir. Adamda onlara verdiği sözü tutmuş ölümü kabullenip, buna hazırlanıp bileğini onlara uzatmıştır. Bilim adamları gözlerini bağlayıp, kamerayı kurmuşlar ve bileğini tutup bıçağın kesmeyen tarafıyla bir defada bileğinin üstünden hızlıca geçmişler. Adam biraz sonra yere düşmüş ve 1-2 dakika kıvrandıktan sonra son nefesini vermiştir. Oysa ki adamın bileğinde en ufak bir çizik bile olmamıştır. Bu bilim adamları, yeni bir şeye imza attıkları için sevinirken, otopsiden gelecek olan ölüm raporu onları çok şaşırtacaktır. Kendinizi sonuca hazırlayın çünkü adamın ölüm nedeni “Kan kaybı” dır. Bu da insan beyniyle ilgili daha bir çok şeyin gizli kaldığının göstergesidir. Emrah Altundağ Hatay E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Sayfa 13 E edebiyat çıkmamakla yetiniyordu. İlyas, pervasızdı. Öcünü alacaktı. İntikam duygusu, onun varlığını kaplamıştı. Kimseyi dinlemiyordu. Öç almayı bir hak gibi görüyordu. Recep, sanayiye arabasıyla geliyor, boş bir arsaya park ediyor, yürüyerek dükkânına gidiyordu. Arsanın önünde dolmuş durağı vardı. Kıyafetini değiştiren İlyas, yolcu gibi durakta oturarak Recep’i gözlemiş, kendisini beş altı adım geçince de arkasından, “Kalfa, hesap zamanı geldi!” demiş, geri dönünce de üzerine bir şarjör boşaltmış, daha sonra da karakola teslim olmuştu. Recep ölmemiş, uzun süren tedavilerden sonra sağlığına kavuşmuş; İlyas ise, öldürmeye teşebbüsten tutuklanmış ve sonunda da mahkûmiyetine karar verilmişti. Soruşturma ve kovuşturma aşamalarında İlyas, olayı tüm açıklığıyla anlatmış; Recep de, “İlyas beni öldürmek istemekte haklı, şikâyetçi değilim” demişti. * * * Sayılı gün değil mi? Kapalı, açık derken zaman geçmiş, tahliye günü gelmişti. Foça Açık Cezaevinden tahliye olacaktı. Dayısı Ramazan usta ve eşi ile Halis başçavuş onu bekliyordu. Foça Jandarma Komando Okulu ve Eğitim Merkez Komutanlığı emrine atanan ve üç gün önce görevine başlayan Halis, ona sürpriz yapmıştı. İlyas, dayısının ve yengesinin ellerini öpüp sarılıp koklaştıktan sonra, Halis başçavuşla kucaklaşmıştı. Halis, onları misafir etmiş, daha sonra da gerekli nasihatlerde bulunarak uğurlamıştı. Otuzunu geçen İlyas, yaşlanmış gibiydi. Çok az konuşuyordu. Dayısı ve yengesi bir şey sorarlarsa cevap veriyor, sonra susuyordu. Dayısı, yanlarında kalmasını istediğinden, onun evine gitmişti. Üç-beş gün ziyaretlerle geçmişti. Cuma günü annesinin ve kardeşinin yan yana yattıkları mezarları ziyaret etmiş, bakımsız hâllerini görünce çok üzülmüş, yanında getirdiği çapa ile gerekli bakımlarını yaparak çiçek dikmiş; annesinin evine gittiğinde anıları canlanmış, mahzunlaşmıştı. Ev, viraneye dönmüştü. Bir köşeye oturmuş, uzun uzun düşünerek kader çizgisine isyan etmiş, sonunda aklına yine Recep düşmüştü. Bu adam ailesini mahvetmişti. Yarım bıraktığını tamamlamalı ve Recep’i öldürmeliydi. Ailesi ve arkadaşları, bu kez daha dikkatliydiler. Herkes söz birliği etmişçesine İlyas’ı intikam almaktan vazgeçirmeye çalışıyor, o ise cevap vermiyor, dinlemekle yetiniyordu. Dayısı, “Yeğenim, zamanın geldi, seni evlendirelim, başını bağlayalım, ben yaşlandım, dükkânı sana bırakacağım” diyor, İlyas’ın evlenirse intikam almaktan vazgeçeceğini düşünüyordu. Onun aklı Recep’teydi. Arkadaşları, “Recep’in zengin ailenin kızıyla yaptığı nişanı bozduğunu, anne ve babasıyla görüşmediğini, İzmir’e yerleştiğini, Manisa’ya gelmediğini, adresini bilmediklerini” söylemişlerdi. Bu işin üzerine düşen İlyas, sonunda Recep’in Eşrefpaşa’da oto tamirciliği yaptığını ve evinin de dükkânına yakın olduğunu öğrenmiş, adreslerini de saptamıştı. İlyas, içindeki intikam duygusunu yenemiyordu. Şartla tahliyesinin yanacak olması da umurunda değildi. Kaçakçılardan bir tabanca edinmişti. Sanayide, Cumartesi günleri iş yoksa, dükkânlar öğleden sonra kapatıldığından, dayısına “İşim var” diyerek erken ayrılmış, İzmir’e gitmişti. Dayısının içine kurt düşmüş, bir çare diyerek hemen Halis başçavuşu arayıp Manisa’ya davet etmişti. İzmir Eşrefpaşa’ya giden İlyas, kolaylıkla Recep’in dükkânını bulmuş, yakındaki bir kahvehaneye oturup, gözetlemeye başlamıştı. Dükkânda müşteri olmadığı bir zaman içeriye girerek, Recep’in karşısına dikilmişti. Onu gören Recep, “Geldin mi İlyas? Seni bekliyordum!” deyince; HAYALİ CİHANA DEĞER Osmanlı’nın sadece bir yeniçeri kıyafetiyle Almanları Fransızların elinden ve talanından nasıl kurtardığını gösteren maziden elmas bir tablo: 19. yüzyılda Almanya’nın Mülhaym şehrindeki Ren nehrinin bir yakasında Almanlar, öbür yakasında da Fransızlar oturuyordu. Fransızlar, her sene nehrin Almanlardakı kısmına geçip mahsulün tümünü toplayıp götürüyorlardı. O sıralar, birliğini temin edemeyen güçsüz Almanlar ise buna fazla ses çıkaramıyorlardı tabi. Her sene böyle olunca çareyi Osmanlı Sultanına durumu yazıp, imdat istemekte bulurlar. Mektupta şöyle demektedir: “Fransızlar her sene bize zulmediyor, mahsulümüzü elimizden alıyorlar. Siz ki, dünyaya adalet dağıtan bir imparatorluğun sultanı, İslamiyetin de halifesisiniz. Bizi bu zulümden kurtarın. Asker gönderin. Ürünlerimizi bu sene olsun toplama imkanı saglayın.” Çöküş faslına girildiği bir zamana denk gelen yardim isteğini inceleyen padişah asker göndermeyi mümkün ve gerekli görmez; yalnızca asker elbisesi göndermeyi kafi bulur ve cevabı bir mektupla beraber içi askeri elbise dolu üç çuval yollanır. Şaşkına dönen Almanlar, çuvalı alıp mektubu okurlar: “Fransızlar korkak ademlerdir. Onlara yeniçeri göndermemize gerek yoktur. Yeniçerimizin kıyafetini görmeleri kafidir. Çuval içindeki Osmanlı askerinin elbiselerini adamlarınıza giydirin. Mahsül zamanı, nehrin görülecek yerlerinde dolaştırın. Karşıdan gören Fransızlar için bu kafidir.” Bağ bahçe sahipleri hemen Osmanlı askerinin kıyafetini kapışır. Hasat vakti büyük bir heyecanla yeniçeri kıyafetiyle, nehir kıyısında dolaşmaya başlarlar. Ertesi gün, karşıdan gelen haber, Almanların sevinç çığlıkları atmalarına sebep olur: “Osmanlılardan imdat geldiğini düsünen Fransızlar, korkudan köylerini de terkederek iç kısımlara doğru kaçmaktadırlar. Mahsulünüzü rahatça toplayabilirsiniz. Zulüm sona ermiştir.” Bu olay, Mülhaymlıların gönüllerinde taht kurmuştur. Giydikleri yeniçeri kiyafetlerini, daha sonra Mülhaym’a bağlı Karlsruhe müzesine koyup ziyarete açarlar. Şehrin en yüksek binasına da Osmanlı bayrağı asarlar. Ayrıca, halen olayın yıldönümünde de şehirde bir karnaval düzenleyip hadiseyi temsilen kutlarlar. www.frmtr.com “Geldim kalfa, ben işimi yarım bırakmam!” demiş ve tabancasını çıkarmıştı. Recep, karşı koymuyor, tevekkülle bekliyordu. Bu sırada İlyas’ın gözü duvardaki iki fotoğrafa takılmıştı. Birinci fotoğrafta Recep, bir kadın ve bir erkek çocuğu; diğerinde kendisi ve Recep vardı. Bir masada karşılıklı oturmuşlar, neşe içinde rakı içiyorlardı. Bu resmi hatırlamıştı. Askere gitmeden önce çektirmişlerdi. Recep ona veda yemeği vermişti. İlyas, “Evlendin mi Kalfa?” diye sorunca; ondan, “Evlendim İlyas, bir oğlum var, üç yaşında” cevabını almış, bu sırada içeriye elinde bir çocukla bir kadın girmişti. Fotoğraftaki kadın ve çocuktu. Çocuk koşarak, “Baba” diyerek Recep’e sarılmış, kadın da “Recep, biz annemlere gidiyoruz. Akşam sen de gelirsin. Yemeğe bekliyorlar!” demişti. İlyas, elindeki silahı saklamıştı. Onu müşteri sanan kadın, “Sizi oyalamayalım” diyerek oğlu ile dükkândan ayrılmıştı. İlyas, allak bullak olmuştu. Ne yapacağını bilemiyordu. Süngüsü düşmüş asker gibiydi. Recep’i öldürüp, eşini dul, oğlunu yetim bırakamazdı. O yetimliğin ne olduğunu kendisinden ve kız kardeşinden, dulluğun zorluğunu da annesinden biliyordu. Birden kalktı, “Allah’ından bul kalfa!” dedi ve dükkândan çıktı. Nutku tutulan Recep, kendini bir sandalyeye atmış ve ağlamaya başlamıştı. * * * Recep’in dükkânından çıkan İlyas, Konak’a gitmiş, deniz kenarında uzun müddet oturmuş; bir ara kimseye göstermeden tabancasını denize atarak kafasındaki intikam düşüncelerini orada bırakmış ve sonra da Manisa’ya dönmüştü. Yaşadıklarından çıkardığı dersler onu olgunlaştırmıştı. Dayısının evine vardığında Halis başçavuş da eşiyle oradaydı; merakla bekliyorlardı ve onu arınmış olarak görünce çok sevinmişlerdi. Birlikte yemeğe oturmuşlar, sonra da dayısının ısrarlı soruları üzerine İlyas, o gün yaşadıklarını anlatınca herkes hüngür hüngür, biriken duygularını boşaltarak doyasıya ağlamış ve rahatlamıştı. Kimse konuşmuyordu. Suskunluğu bozan, “Çaylar geldi” diyen yengesi olmuştu. Dayısı, her zamanki gibi konuyu evliliğe getirmiş, İlyas’tan “Evet” cevabı gelince Halis başçavuş, “İlyas, senin sağdıçlığını ben yapacağım” demiş; tedirginlikle başlayan gece neşe içinde bitmişti. Altı ay sonra evlenen İlyas’ın, iki kızı olmuş; onlara Halide ve Nazlı isimlerini vermişti. * * * Güzel Sözler Atiyi karanlık görerek, azmi bırakmak, Alçak bir ölüm varsa, eminim, budur ancak. Mehmet Akif Ersoy Yiğitlik intikam almak değil, tahammül etmektir. William Shakespeare İntikam meyve vermez. O kendini besleyen korkunç bir gıdadır. Schiller Ölüm hepimizin paylaştığı kaderdir. Ölüm, hayatın en iyi ve tek icadıdır. her zaman yeniye yer açar. Yeni sizsiniz. Steve Jobs Seslenis Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü Yayınıdır Ocak 2015 Yıl: 13 Sayı: 154 YAYIN KURULU Ali YILDIZ Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdür Yardımcısı (Yayın Kurulu Başkanı) Çelebi YILMAZ Eğitim Daire Başkanı Alperen ÖZTÜRK Tetkik Hâkimi Ramazan GÜNŞAN Şube Md. (Öğretmen) Habil KANOĞLU Şube Md. (Psikolog) Emrullah ÖZGER (Sosyal Çalışmacı) Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Fatih ŞAFAK Yayın Koordinatörü İlhan GÜLER Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu Adına Sahibi Oktay YILDIRIM Kurum Müdürü Matbaa-Baskı Şefi: Salim KILIÇ - Montaj: Zafer KARAKAYA Dizgi: Hasan KORKMAZ - İsa KİBAROĞLU Baskı: Şeref KARAAĞAÇ - Turan ÇELİK Baskı: Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu Matbaası İletişim: Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü Konya Yolu No. 70 06330 Beşevler/ ANKARA Tel: (0312) 204 17 80 Fax: 312 223 43 91 Yayın Türü: Yerel Süreli Yayın Basım Tarihi: 12.03.2015 www.cte-seslenis.adalet.gov.tr Sayfa 14 E tkinlik Seslenis Ocak 2015 MALTEPE AÇIKTAN İŞ İMKANI Yaptığı birbirinden başarılı faaliyetlerle adından söz ettiren Maltepe Açık Ceza İnfaz Kurumu, hükümlüler için adeta iş kapısı oldu. Kurumdaki bir çok meslek edindirme kursunu tamamlayıp sonrasında uygulamalı olarak üretim çalışmalarına katılan hükümlüler, tahliyeleri sonrası iş sahibi oluyor. Maltepe Açık Ceza İnfaz Kurumu meslek edindirme faaliyetlerini aralıksız sürdürüyor. Maltepe Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü içerisinde yer alan Maltepe Açık Ceza İnfaz Kurumu, hükümlülerin tahliyelerine kadar ki geçen süre içerisinde, çalışarak üretim zincirine katılmalarını imkan sağlayarak, tahliye sonrasında da iş imkanı bulmalarını sağlıyor. Maltepe Açık Ceza İnfaz Kurumunda bulunan 444 hükümlü meslek kazanabilmeleri adına mutfak, çamaşırhane, fırın, metal atölyesi, restaurant, yatak atölyesi, tamir ve bakım atölyesi olmak üzere iç hizmetlerde ve hamaliye/temizlik işleri gibi dış görevlerde çalıştırılıyor. Kampüsün tüm araçlarının bakım ve onarımları tamir ve bakım atölyesinde yapılırken diğer ceza infaz kurumlarından da araç bakım ve onarımı üzerine işler alınıyor ve kurumlar arası yardımlaşma ile karşılıklı fayda sağlanmış oluyor. Mutfakta hafta içi günlük toplam 5564 kişilik yemek çıkarılırken, fırında 20.000 ekmek üretiliyor. Üretilen ekmekler Maltepe Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü yanı sıra Kartal H Tipi Açık ve Kapalı Ceza İnfaz Kurumu, Ümraniye E ve T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumları ve tüm personelin ve ailelerinin ekmek ihtiyacını karşılıyor. Son teknoloji ürünü makinelerle donatılan ve BİRİMLERDEN ÇALIŞMALAR İnfaz Hizmetlerinin İyileştirilmesi Projesi Ceza İnfaz Kurumlarında İnfaz Hizmetlerinin İyileştirilmesi Projesi Adalet Bakanlığı CTE Genel Müdürlüğü bünyesinde 5.500.000 Avro bütçe ile Teknik destek, eşleştirme ve tedarik kontratı ile başladı. İnfaz Hizmetlerinin İyileştirilmesi Projesi; Suçu farklı motivasyonlar ile işlemiş hükümlü-tutukluların farklı suç örüntülerine ilişkin değişkenleri belirlemek ve suç davranışlarına göre sınıflandırmalar yaparak infaz ve rehabilitasyon süreçlerini birey odaklı hale getirmek, ceza infaz kurumu hizmetlerine yönelik işletim standartlarını belirlemek, hassas gruplarla çalışan personele yönelik eğitim müfredatını özelleştirmek ve 37 kurumda akıllı sınıflar oluşturarak uzaktan eğitim sistemi kurmaktır. A- Teknik Destek Bileşeni 1- Türk uzmanlarla birlikte yabancı uzmanlar 20.000 mahkum üzerinde suç davranışları ve motivasyonlarını sınıflandırmak amacıyla bir çalışma yürüteceklerdir. Bu çalışma ile suçların alt türleri belirlenecek olup, çalışma sonucunda ceza infaz infaz kurumları suç sınıflandırılmasında kullanılacak bir isteklendirme değerlendirme envanteri geliştirerek basılan 500 adet el kitabı ceza infaz kurumlarına dağıtılacaktır. 2- Yapılan suç sınflandırması sonucunda farklı suç gruplarından hükümlü ve tutuklulara yönelik etkili ve kapsamlı bir risk değerlendirme aracı oluşturarak, birey odaklı müdahale programları geliştirilecektir. Projenin başlangıç toplantısı 25 Aralık 2014 tarihinde gerçekleştirilmiş olup, projeye resmen başlamıştır. Proje faaliyetlerine başlangıç raporunun tamamlanması sonrası başlanması hedeflenmektedir. B- Eşleştirme (Twinning) Bileşeni Projenin eşleştirme bileşeni kapsamında yer alan faaliyetler İngiltere ve Portekiz Adalet Bakanlıklarının ortaklığında Mart 2013 itibari ile başlamıştır. 1- Personel memnuniyet anketinin geliştirilmesi 2- Ceza infaz kurumu personelinin iş tanımlarının yapılarak mesleki standartlarının geliştirilmesi 3-Uzaktan eğitim sistemi standartları ve çerçevesinin geliştirilmesi 4- Temel eğitim modüllerinin uzaktan eğitim modüllerine dönüştürülmesi 5- Uzaktan eğitim sisteminin materyallerinin geliştirilmesi 6- Hassas gruplar (Kadın, çocuk, yabancı, engelli, yaşlı, hasta, yabancı, terör, ölümcül hasta, akıl hastalığı ve cinsel suçlu gibi) ile çalışan personele yönelik eğitim müfredatı geliştirilmesi ve uzaktan eğitim modülü oluşturulması 7- Uzaktan eğitim sisteminin kurulması C- TEDARİK BİLEŞENİ Genel Müdürlüğümüz tarafından yürütülmekte olan Ceza İnfaz Kurumlarında İnfaz Hizmetlerinin İyileştirilmesi Projesinin tedarik bileşeni kapsamında ceza infaz kurumu personeli eğitim faaliyetleri için 37 sınftan oluşan “Uzaktan Eğitim Sistemi” ve ceza infaz kurumu personelinin ekran eğitimleri için “E-öğrenme Yönetim Sistemi” kurulması planlanmaktadır. Tedarik Bileşeni Kapsamında Planlanan Faaliyetler 1- Genel Müdürlükte bir “Uzaktan Eğitim Merkezi” kurulacaktır. 2- Kurulan bu Uzaktan Eğitim Merkezine bağlı olarak 37 ceza infaz kurumunda uzaktan eğitim sınıfları oluşturulacaktır. 3- Uzaktan eğitim sınıflarında e-öğrenme sisteminde eşleştirme bileşeni kapsamında geliştirilen eğitim modülleri ve hazırlanan animasyonlu eğitim materyalleri uygulanacaktır. 4- Kurulacak uzaktan eğitim sistem üç boyutlu simülasyon eğitimlerinin de verilebileceği senkronize ve asenkronize eğitim sistemine uygun olacaktır. 5- Bir “E-öğrenme Yönetim Sistemi” kurularak aynı anda 5.000 personele ekran eğitimleri atanabilecekti. 6- E-öğrenem Yönetim Sistemi’nde kullanılmak üzere 17 farklı konuda animasyon, 20 farklı konuda video, bir adet simülasyon ve 26 ders konu başlığında toplamda 1.500 adet e-öğrenme ekranı geliştirilecektir. yüksek kapasitede hizmet veren çamaşırhane bölümü saatte 1 ton çamaşır yıkama kapasitesiyle kampüsün ihtiyaçlarını karşılamakla birlikte özel bir temizlik firmasına kiralanarak gelir elde edilmeye devam ediliyor. Maltepe Açık Ceza İnfaz Kurumu atölyelerinde çalıştıktan sonra tahliye olan hükümlülerinin, firma yetkililerince iş sahibi olmaları sağlanıyor. Kurumda çalıştığı süre boyunca ustalık belgesi almaya hak kazanan hükümlüler, denetimli serbestlik müdürlüklerinde bulundukları süreleri de yine cezaevinde iş atölyelerinde çalışarak geçiriyor. CEZA İNFAZ KURUMLARINDA FAALİYETLER DURMUYOR Ceza infaz kurumları, lokomotif gibi çalışan, çalıştıkça üreten, tüm bunları yaparken de hükümlülerin topluma kazandırılmasına, kendilerini toplumun bir parçası hissetmelerine, kendi yeteneklerini fark edebilmelerine, tahliye sonrası hayatlarına var olan yeteneklerini yücelterek, iyi ve olumlu alanlara kanalize ederek yaşamlarını sürdürebilmelerine destek veren bir sanayi gibidir. Ceza infaz kurumlarının yegâne amaçlarından biri şüphesizdir ki hükümlülerin kendilerini toplumdan soyutlanmış, uzaklaştırılmış, işe yaramaz hissetmeleri yerine; kendilerinde var olan fakat kanunların ve toplumun kabul etmediği gücü ve güdüyü kabul edilebilir ve uygun alanlara yönlendirmesine katkı sağlamaktır. Kişilerin hayat karşısında kaybettikleri kontrollerini tekrar kazanabilmeleri adına kendilerine özgüven ve baş edebilme gücü kazandırılarak çaresizlik duygularıyla baş edebilme, kendi yeteneklerinin farkına varabilme, üretebilme, var edebilme ve yeniden var olabilme gücünü kendilerinde hissetmelerini görmek, yaptığımız işin ne denli önemli ve kıymetli olduğunu anlamamıza hizmet ediyor. Eğitim ve iyileştirme faaliyetlerinin çok önemli bir yere sahip olduğu Ceza infaz kurumlarında hükümlülerin kişisel gelişimlerini desteklemek, iç görü yetilerini arttırabilmek, davranışlarının altında yatan duygu ve düşüncelerini keşfedebilmelerine yardımcı olabilmek, ortaya koydukları tutum ve davranışları sorgulama, değerlendirme ve yapılandırma gibi metal işlerinin yoğun kullanıldığı alanlarda kendilerini geliştirmek adına birçok faaliyet yapılıyor. EMEKLİ OLAN PERSONELİMİZ ADI VE SOYADI UNVANI KURUM EM. DURUMU TARİHİ Ö. SALİH ÇİÇEK İKM MALTEPE AÇIK CİK İSTEĞİ ÜZERİNE 08/01/2015 KADİR ÖZDEMİR TEKN.YRD. TOKAT T TİPİ KAPALI CİK YAŞ HADDİ 12/01/2015 ALİ OSMAN ÜRESİN İKM DENİZLİ D TİPİ KAPALI CİK İSTEĞİ ÜZERİNE 12/01/2015 ERTUĞRUL ÖZEL İKM KIRKLARELİ E TİPİ KAPALI CİK İSTEĞİ ÜZERİNE 19/01/2015 BAKİ KARAKAYA İKM ORDU E TİPİ KAPALI CİK İSTEĞİ ÜZERİNE 20/01/2015 DİLAVER KELEŞ İKM TEKİRDAĞ 2 NOLU T TİPİ İSTEĞİ ÜZERİNE 20/01/2015 FEHMİ ALP İKM GAZİANTEP E TİPİ KAPALI CİK İSTEĞİ ÜZERİNE 20/01/2015 HACER YILMAZ İKM SAMSUN E TİPİ KAPALI CİK İSTEĞİ ÜZERİNE 29/01/2015 MEHMET İNCE İKM ÇANKIRI E TİPİ KAPALI CİK İSTEĞİ ÜZERİNE 29/01/2015 MAHMUT ŞENGÜN İKBM SİLİVRİ 8 NOLU L TİPİ KAPALI İSTEĞİ ÜZERİNE 29/01/2015 SABRİ MEYDAN İKM AFYON E TİPİ KAPALI CİK İSTEĞİ ÜZERİNE 29/01/2015 YUSUF ÜLKER İKBM ESKİŞEHİR H TİPİ KAPALI CİK İSTEĞİ ÜZERİNE 29/01/2015 CENGİZ CAMBAZ İKM ANTALYE E TİPİ KAPALI CİK İSTEĞİ ÜZERİNE 29/01/2015 MUSTAFA ÇAKMAKÇI İKM YOZGAT E TİPİ KAPALI CİK İSTEĞİ ÜZERİNE 29/01/2015 HASAN ÇETİNKAYA İKBM ADANA E TİPİ KAPALI CİK YAŞ HADDİ 29/01/2015 RAZİYE YILDIRICI İKBM AFYON E TİPİ KAPALI CİK İSTEĞİ ÜZERİNE 29/01/2015 YADİGAR ÇAY İKM ZİLE M TİPİ KAPALI CİK İSTEĞİ ÜZERİNE 29/01/2015 HASAN KAPTAN İKM SİNOP E TİPİ KAPALI CİK İSTEĞİ ÜZERİNE 29/01/2015 ENVER ERCAN KATİP ÇANKIRI E TİPİ KAPALI CİK İSTEĞİ ÜZERİNE 29/01/2015 Ceza infaz kurumlarında uzun yıllar başarıyla hizmet vererek, emekli olan personelimize teşekkür eder, bundan sonraki yaşamlarında sağlık ve mutluluk dileriz. ARAMIZDAN AYRILAN PERSONELİMİZ ADI VE SOYADI UNVANI ŞÜKRÜ ÖZTÜRK MÜDÜR AHMET AVŞAR İKBM KAMİL ÖZALP İKM İLHAN ÇİFTÇİ ZAKİR AVCI İKM İKM KURUMU ÇORUM L TİPİ KAPALI CİK OSMANİYE 2 NOLU T TİPİ KAPALI CİK MALTEPE 3 NOLU L TİPİ GEMLİK AÇIK CİK CEYHAN M TİPİ KAPALI CİK VEFAT TARİHİ 03/01/2015 28/12/2014 06/01/2015 28/01/2015 03/01/2015 Vefat eden personelimize Allah’tan rahmet, ailelerine, yakınlarına ve mesai arkadaşlarına başsağlığı dileriz. Seslenis Ocak 2015 E edebiyat KARE BULMACA USTALARDAN SEÇMELER Sizler için; Dudaklarımda özgürlük türküsü, İçimde binbir otun kokusu, Kırlarda doyasıya dolaşacağım. Sizler için; Kulaklarımda yağmurun sesi, Yürüyüp voltaya sığmayan mesafeleri İliklerime kadar ıslanacağım. Sizler için dua edip, Sizler için ağlayacağım. Mahpuslar... Mahkumlar... Kapalılar... Haluk MAHMUTOĞULLARI 1950 yılında Erzurum’da doğan Haluk Mahmutoğulları, 1978 yılında İstanbul Hukuk Fakültesinden mezun oldu. Çeşitli yerlerde Cumhuriyet Savcılığı görevlerinde bulundu. 1987 yılında Adalet Bakanlığı’na Tetkik Hakimi olarak atandı. 1996-2005 yılları arasında Adalet Bakanlığı Eğitim Dairesi Başkanlığı görevinde bulundu. 2005 yılında Adalet Bakanlığı Yüksek Müşavirliği’ne getirilmiş olup halen bu görevde bulunmaktadır. 1991 yılında “Elveda İstanbul”, 1996 yılında “Bir Tek Işıktım Binbir Renge Boyandım” adlı şiir kitapları yayımlandı. 1992-1994 yılları arasında bir gurup yazar ve şair ile birlikte Ankara’da “İlkyaz” isimli aylık edebiyat dergisini yayımladılar. Edebiyat ve sanat üzerine çeşitli yazı ve makaleleri edebiyat dergilerinde yayımlandı. Hukuk, ceza ve insan hakları alanında yüzlerce sempozyum ve seminere katılan Mahmutoğulları, bu seminerlerle ilgili bir çok kitabın hazırlanıp yayımlanmasını sağlarken, hukuk alanında makaleleri ve yazıları çeşitli hukuk dergilerinde yayınlandı. Bulmaca: Süleyman ERTEKİN Konya E Tipi Kapalı CİK Öğretmeni laboratuar ortamında değiştirilmesiyle elde edilen genetiği değiştirilmiş organizma.- Bir ülkenin insanlara veya çevreye özgü söyleyiş özelliği.10-)Varlıkların yaptığı işleri ,hareketleri,akış ve durumları zamana , kişiye bağlayarak anlatan sözcük,fiil.-Kısaca İnfaz ve Koruma Memuru. 11-)Anadolu ajansı.-Saz ve bağlama vb. çalgılar gibi inanılmaz güzel bir sesi olan telli türk müziği çalgısı.-Noksan,eksik,fena. 12-)Kısaca İnsan Kaynakları Yönetimi. -1000 kg dan oluşan kütle birimi.-Günümüz şirketlerinde ki tüm baş yönetici iş adamlarına verilen yabancı daha doğrusu ingiliz kökenli bir kısaltmadan oluşan kelime. VEKİL Sizler için; Gözlerime içirip en mavi denizleri, En renkli çiçekleri, En yüce dağları, En geniş ufuklardan seyredeceğim. Sayfa 15 Yukarıdan Aşağıya Soldan Sağa 1-) Arkadaş,yakın dost,ahbap – Gerçek,somut,simgesel olmayan. 2-) Taam,yemek.- Nihayet,bitiş.-Bolluk,rahatlık,varlık içinde yaşama. 3-) şk,od.-Küçük bitki.-Kap ağırlığı. 4-)Şikar,avlanan hayvan,düşmandan ele geçirilen mal, ganimet.-Açık seçik anlaşılır olan,kesintilerden sonra geri kalan miktar.-Bir bağlaç.-Hayvanlardan elde edilen bir besin türü. 5-)Divan veya yerlere serilen renkli ve nakışlı yün dokuma ,yer yaygısı.-Avusturya plaka kodu.-Japonya plaka kodu. 6-)Belçika plaka kodu.-İridyum elementinin simgesi.-Taze sarımsağa çok benzeyen kalın dallı bir yabani sarımsak türünün adı.7-)’Muhteşem Yüzyıl’ dizisinde ‘’Malkoçoğlu’’nu oynayan ünlü oyuncu (Burak .......).- Aşama, merhale. 8-)Ey,ulan anlamında kabaca seslenme ünlemi.-Kuran-ın birbirinden besmele ile ayrılan her bir bölümü.-Tekerlekli araç taşımacılığında kullanılan gemiler. 9-)Genetik özelliklerinin insan eliyle BUNLARI 1-) Yönetmenliğini Camille Delamarre’nin yaptığı 2014 yapımı aksiyon ,suç filmi. 2-) Yoksullara ücretsiz yemek dağıtılan yer.- Ekliptiğinin iki yanında,aşağı yukarı 10 derece genişliğinde içinde güneş’in ve gezegenlerin döndüğü bir gökkubbe kuşağıdır. 3-)Ürünün veya hizmetin patenti olduğunu belirten harf .-Hidrometalurjik zenginleştirme yöntemlerinden uygulaması kolay ve çevreye zarar vermeyen yöntemin adı.- Romanda vaka,hadise ,bir takım olayların dayandığı sebep veya bu sebeplerin yol açtığı sonuç. 4-)”Bu Gece” şarkısının solisti. 5-)İngilizcede hayır.- İlaç,deva. -Vanuatu plaka kodu.- Elli şilinlik tahıl ölçeği,aynı zamanda Mersin’in ilçesi. 6-)Birşeyi hatırlatmak için yazılan kısa yazı, bir şeyin niteliği üzerine edinilen kanı.-İcar, bir konutun,bir mülkün veya taşıt gibi herhangi bir şeyin belli bir bedel karşılığında , bir süre için sahibi tarafından başkasına verilmesi.- Bir nota. 7-) Öbür,diğer,başka. 8-)Utanma duygusu .-Kışın yağar.-Kısaca son kullanma tarihi. 9-)Evde de beslenebilen evcil bir hayvan.İstek,arzu, aynı zamanda Konya’nın bir ilçesi. 10-)Bir işi yapma, yerine getirme.-Kimi aygıtlarda ve işlerde para yerine kullanılan küçük marka.- Bir bağlaç. 11-) Dört kenarı birbirine eşit olan, dördül.-Taneli bir meyve.-Nefesli sazlardan biri. 12-) Sarma,kuşatma,bir şeyin etrafını çevirme.-Yersiz ve karşısındakine dokunacak söz söylemek,gaf yapmak.-Molibden’in simgesi. ÖZLÜ SÖZLER BİLİYORMUSUNUZ Bilimadamlarına gore IQ’nuz ne kadar yüksekse o kadar çok rüya görürsünüz. İnsan vücudundaki en büyük hücre yumurta hücresi, en küçük hücre ise sperm hücresidir. Bir adım atmak icin 200 kasınızı kullanırsınız Mide asidiniz bir jileti eritebilecek güçtedir. İnsan beyin hücresi 5 takım Encyclopedia Britannica’daki bilgileri alabilecek kapasitededir Burnunuzla başparmağınız aynı boydadır. Geçen Sayıdaki Bulmacanın Çözümü İnsan kadere zenginken değil yoksulken inanır. Jordan İlmin verdiği zevk kalıcı ama gösterişsizdir. Platon Çabuk sevenin unutması da çabuk olur. Goethe Önce öğren, sonra düşün. Harris Güçlü anında iyilik yapan, güçsüz anında zorluk çekmez. Sadi SİZDEN GELENLER GEL DİYE YAZMIŞ İzlediğim bir dizinin aşk sahnesinde, Düşündüm seni herkesten gizlice. Tüylerim diken diken oldu, Hayalin canlanınca gözlerimde. Seni düşünüyorum gizlice. Sevenlerin sevgisine vardır saygım, Güzel ismini kalbime yazdım. Uykusuzluğa mahkûm olmuş bedenim. Hasretini çekerken yorgun gözlerim. Saat gecenin üçü olmuş, Göremediğim rüyalar bir bir solmuş. Göz gözü görmezden gelirken, Cana can katan yüreğime dolmuş. Şükür ediyorum Rabbime her gece, Gözyaşlarım yanaklarımdan süzülünce, Seni düşünüyorum gizlice. Sözlerine itimat ettim değil mi? Her şey fani Rabbimdir baki. Gönlümden koparalım unutulmuş listeyi, Kalbime öğrettim seni sevmeyi. Kâğıt kalem bıktı benden, Duygularım geçit vermiyor senden. Bir parçan koparsa yüreğinden, Haberimi alırsın silindim yeryüzünden. Şimdi ruhum zincirlenmiş gökyüzüne, İsmini yazıyorum dalga dalga denize. Hayal kuruyorum olmayacak şeyler, Seni düşünüyorum gizlice, Seni düşünüyorum gizlice. Ramazan KOÇ Trabzon E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu DAHA ÇOK VAR Nehirdir deyip de geçmeyin dostlar, Onunda mutlaka bir kaynağı var, Yaprağı dalından tutup koparan, Onu da doğada bir uçuran var... Bülbüller gelir de konar dallara, Mutlaka yarine öteceği var, Aşıklar ayrılmış varsa diyarda, Aşkına dönüp de koşacağı var, Özlemdir uzağın derin yarası, Kavuşmak diyilen bir merhemi var, Sevgiler samimi candan olursa, Bununda hayatta bir bedeli var... Sağlığı yerinde neşesi sonsuz Halbuki özünde güzel sözler var. Dikenler yeşermiş candır doğaya Mutlaka güllerin açacağı var.. Sevdalar yaşayan hep doyumsuzdur, Gönül saraylarına yatacağı var, Ruhların bedenle aynı kaderi, Aşkları kalplere katacağı var... Arslan ŞENGÜL Çorum L Tipi Kapalı CİK BABA Eğriyi doğruyu öğrettin bana Ben layık olamadım sana AĞLATMA KİMSEYİ Bugün esaret altında olabilirsin. Yarın esaretin son bulabilir. Biliyorum yüzün gülmedi benden yana Önemli olan bedeninin esir oluşu değil, Hakkını helal et ne olur bana Sen yıkılmazdın hep ayaktaydın Hep arkamızdaydın gözümüz aydın Hatada yapsam hep yanımdaydın Hakkını helal et ne olur baba Ufaktım korurdun kollardın beni Bence hep örnek almak isterdim seni Oysa ben oldum hepden serseri Hakkını helal et ne olur baba Elimden tutardın hatırlar mısın Hatıralarımdasın halada varsın Evlatların için hep sen yanarsın Hakkını helal et ne olur baba Oktay GÜRKAL Düzce T Tipi Kapalı CİK Ben nerde yanlış yaptım muhasebesi. Bir defa suç işlemek, Cehaletten sayarım. Tekerrür ahmaklık. Kendini hesaba çekme zamanı, Ağlamayı ilke edinme. Ağlayan gözde vicdan. Ağlamak istemiyorsan, Hak yolu bilip şaşmayacaksın, Şaşmanın bedeli ağır. Dünyada hapishane, ahirette cehennem. Ben derim ki şaşma. Al aklım başına. Dünyada düşme hapishaneye. Ahirette girme cehenneme. Serdal İTAK Rize L Tipi Kapalı CİK VEFASIZ SEVGİLİ Sessiz çığlıklarımı duyuyormusun, Dinliyormusun dalga seslerin karıştığını Yağmurlu günlerde akan göz yaşlarımı Güneşi gibi batışımı görüyor musun Hani sevgimiz sonsuzdu Her günümüz baharda açan çiçekler gibi Tomurcuk güllerin güzelliğinde olacaktı Şimdi güneş battı, karardı her yer Demir parmaklıklar arasında Buz gibi duvarlar ruhumu soğutuyor, Üşüyorum birtane, ölüyorum Güneş yok artık ısıtmıyor Artık ne fayda yardan Birtek var olan yaradan, Ellerim gökyüzüne yönelmiş Rabbim güneşi gönder yeniden Evet doğacağım yeniden Her gece batan, sonra doğan güneş gibi Yine sevgiyle çarpacak bu yürek Göreceksin ey vefasız sevgili. Rukiye ORUÇOĞLU Zonguldak M Tipi Kapalı CİK “SPORU SEÇİYORUM” PROJESİ START ALDI Gaziantep Denetimli Serbestlik Müdürlüğü ve Gaziantep Üniversitesi işbirliğinde başlatılan “Sporu Seçiyorum” Seslenis SP R Projesi hükümlüler tarafından büyük ilgi görüyor. Hükümlülerin topluma kazandırılması, sosyal hayata entegre olmaları, toplumsal duyarlılık ve spor ile sağlıklı bir yaşama yönelik çalışmalar kapsamında; Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün talebiyle, Gaziantep Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Meslek Yüksekokulunun işbirliğinde 96 yükümlü ile ‘’Sporu Seçiyorum’’ projesi hayata geçirildi. Her hafta Çarşamba günleri 2 saat süreyle Beden Eğitimi Öğretim Görevlisi Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Öztürk, Öğr. Gör. Tarkan Tuzcuoğulları ve Beden Eğitimi Meslek Yüksek Okulu öğrencileri eşliğinde; yükümlülere yönelik Bocce, Ayak Tenisi, Mini Futbol, Mini Voleybol, Höl Oyunu, Dart branşların- da spor eğitimleri yapılıyor. ’’Sporu Seçiyorum Projesi’’ ile yükümlülere, spor yaptırılması, boş zamanlarını olumlu bir şekilde değerlendirmeleri, spor kültürüyle tanışmaları, spor kültürünün insan hayatındaki öneminin gösterilmesi ve spor branşlarının özellikleri ile kurallarının öğretilmesi hedefleniyor. Etkinlikler esnasında yükümlülerle yapılan sohbetlerde, bir çoğunun bazı branşlarda ilk kez spor etkinliğinde bulunduğu öğrenilirken, bu etkinliklerin yükümlülerde takım ruhu, birlikte hareket etme, fair play, rakibe saygı duyma, kazananı tebrik etme gibi alışkanlıklar kazandırdığı gözlendi. TERİM’İN HEDİYESİ KÜTAHYA E TİPİNDEN Kütahya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu personeli ile hükümlü ve tutuklular tarafından üretilen el işi işlemeli İstanbul temalı çini tablo, TUFAT Başkanı İsmail Dilber tarafından Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim’e takdim edildi. Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim’e Kütahya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda üretilen çini tablo hediye edildi. Kütahya Ceza İnfaz Kurumu’nda hükümlü ve tutuklular ile personel tarafından üretilen çiniler büyük ilgi görüyor. Özlemlerini, hasretlerini ve güzel duygularını nakış nakış çinilere işleyen hükümlüler ve tutuklular, bu ilgi karşısında büyük mutluluk duyuyorlar. Bunun son örneği geçtiğimiz haftalarda yaşandı. Kütahya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Çini Atölyesi Şefi Murat Çetin ve hükümlüler tarafından yapılan çini üzerine el işi İstanbul manzarası resim tablosu, TUFAT Genel Başkanı İsmail Dilber tarafından satın alınarak, Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim’e hediye edildi. Türkiye Futbol Fedarasyonu ile Türkiye Antronerler Derneği İşbirliğiyle gerçekleştirilen 23.Uluslararası Antrenör Gelişim Seminerine katılan Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim, aldığı hediye karşısında çok mutlu olduğunu, el emeği göz nuru bu hediyelerin paha biçilemez birer eser olduğunu kaydederek İsmail Dilber’e teşekkür etti. Bu haber, hükümlü ve tutuklular ile personelin işine olan sevdası bir kat daha arttırdı. TURNUVA NEFES KESTİ SATRANCIN USTALARI YARIŞTI Silivri 8 Nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumumuzda hükümlü ve tutuklulara yönelik olarak sosyal kültürel ve sportif faaliyetler doğrultusunda bütün koğuşların katılımı ile başlayan Badminton Tu r n u v a s ı n d a İ.P. ve S.U. finale kaldı. Kurum çok amaçlı kapalı spor salonunda yapılan müsabakayı Kurum II. Müdürü Emrullah Akbulut, İdare Memurları, Kurum personeli ile hükümlü ve tutuklular izledi. Oldukça heyecanlı geçen müsabakada rakibine üstünlük sağlayan S.U., Badminton Turnuvasını şampiyon olarak tamamladı. Turnuva şampiyonuna hediyesini takdim eden Kurum 2. Müdürü Emrullah Akbulut “Tutuklu ve hükümlülerin özgüvenlerini kazanmış, kendisine ve çevresine duyarlı, sosyal ve manevi yönden toplumla uyumlu bireyler olmalarına yardımcı olmak, suç ortamından ve suç işlemeyi doğuran nedenlerden uzaklaşmış olarak topluma yeniden kazandırmak günümüz ceza infaz kurumlarının ortak misyonudur.” dedi. Nevşehir Kapalı Ceza İnfaz kurumunda 30 hükümlü ve tutuklunun katılımı ile Satranç Turnuvası yapıldı. Final maçı kurum kütüphanesinde satranç kursu öğretmeni Enver Oğulbalı denetiminde yapıldı. Final maçına kurum öğretmeni Hakan Tokgöz ve kurum psikoloğu Ersin Burçak’da katıldı. Final maçını kazanan hükümlüye satranç takımı ve çini hediye verildi. Hakan Tokgöz turnuva finaline kalan hükümlülere teşekkür ederken, sosyal ve kültürel açıdan tahliye sonra- sı için hükümlü tutukluları topluma kazandırmak için fazlasıyla çalıştıklarını ve çalışmaya devam edeceklerini dile getirdi.
Benzer belgeler
Aralık-Sayı: 141 - Adalet Bakanlığı
Genel Müdürlüğü tarafından 08 Ocak 2015 tarihinde Ankara Hakimevi’nde “Ceza
İnfaz Kurumlarında Anneleri ile Kalan Çocukların Sorunları ve Çözüm Önerileri”
konulu bir çalıştay düzenlendi.
Çalıştayda...
Nisan-Sayı: 145 - Adalet Bakanlığı
Ceza infaz sistemi uygulamalarını değerlendirmek, karşılaşılan tereddütleri gidermek, ceza infaz kurumlarında yaşanan sorunları tartışmak, bu sorunlara ilişkin çözüm önerileri geliştirmek ve ortaya...