Tricia Jenkins - Matbuat Yayın Grubu
Transkript
Tricia Jenkins - Matbuat Yayın Grubu
Matbuat Yayın Grubu: 14 İyidüşün Yayınları: 1 CIA ve Hollywood Tricia Jenkins The CIA in Hollywood: How the Agency Shapes Film and Television by Tricia Jenkins. Copyright © 2012 by the University of Texas Press. All righs reserved. © 2014 Kitabın Türkçe yayın hakları Anatolialit Telif Hakları Ajansı aracılığıyla Matbuat Yayın Grubu’na aittir. Sertifika No: 30908 Çeviren Ertan Yılmaz Editörler Ayça Çiftçi Onur Yılmaz Kapak Tasarımı BEN2 Dizgi Mehmet Yılmaz Baskı ve Cilt Alemdar Ofset ve Matbaacılık 212 544 23 09 Sertifika No: 22953 Kapak Baskısı Ten Ofset 212 482 65 38 ISBN: 978-605-65757-2-3 İyidüşün Yayınları, Matbuat Yayın Grubunun tescilli markasıdır. Bu kitabın tüm yayım hakları saklıdır. Tanıtım amacıyla, kaynak göstermek şartıyla yapılacak kısa alıntılar dışında gerek metin, gerekse görsel malzeme yayınevinden izin alınmadan hiçbir yolla çoğaltılamaz, yayımlanamaz ve dağıtılamaz. Matbuat Yayın Grubu Tic.Ltd. Şti. Asmalımescit Mah. Meşrutiyet Cad. No: 11/3 Beyoğlu 34430 İSTANBUL Tel.: 212 243 63 23 Fax: 212 243 63 26 Online satış: www.matbuat.com.tr [email protected] CIA VE HOLLYWOOD TEŞKİLAT SİNEMA VE TELEVİZYONU NASIL BİÇİMLENDİRİYOR? Tricia Jenkins Çeviren: Ertan Yılmaz İÇİNDEKİLER Giriş 7 1. Başına Buyruklar, Suikastçılar ve Soytarılar: CIA’in Filmlerdeki ve Dizilerdeki Temsilleri 23 2. Kapıları Açmak: CIA Hollywood ile Neden ve Nasıl Çalışır? 47 3. Gerekli ve Yeterli: The Agency ve In the Company of Spies’daki CIA 75 4. Chase Brandon Yılları 99 5. CIA’ın Hollywood’daki Varlığının Hukuki ve Etik Sonuçları 129 6. Hollywood’ta Görmeyi İstediğimiz Son İnsanlar: Emekli CIA Ajanı ve Hollywood Doküdraması 153 Sonuç 177 Bibliyografya 183 Dizin 193 Giriş Birleşik Devletler hükümetine bağlı teşkilatlar kitle iletişim araçlarındaki imajlarını iyileştirmek için uzun süredir eğlence endüstrisi irtibat görevlilerini çalıştırmaktadır. Örneğin FBI (Federal Araştırma Bürosu) radyo programlarındaki, filmlerdeki ve televizyon dizilerindeki imajını iyileştirmek için 1930’larda bir büro kurdu; G-Men (1935), FBI Ajanı (The FBI Story, 1959) ve The F.B.I. (1965-1974) gibi yapımlar bu büronun müdahil olduğu örnekler arasındaydı. FBI’ın ardından bu uygulamayı ilk hayata geçiren 1947’de Savunma Bakanlığı oldu ve günümüzde ise kara kuvvetlerinin, donanmanın, hava kuvvetlerinin, deniz piyadelerinin, sahil güvenliğin, İç Güvenlik Bakanlığı’nın ve Gizli Servis’in ya sinema ve televizyon büroları vardır ya da kadrolarında medyaya asistanlık yapan özel görevlileri vardır. Günümüzde hükümet sağlık merkezleri bile Hollywood ile birlikte çalışmaktadır; örneğin eğlence endüstrisine sağlık ile ilgili öyküler için gerekli bilgilerin sağlanması amacıyla hayata geçirilen ‘Hollywood, Sağlık ve Toplum’ adlı proje, kısmen Hastalık İdare ve Önleme Merkezleri ile Ulusal Sağlık Kuruluşu tarafından finanse edilmiştir. CIA ve Hollywood CIA (Merkezi İstihbarat Teşkilatı) ise 1947’de kurulmuş olmasına rağmen sinema endüstrisiyle resmen ilişki kuran son önemli devlet kurumuydu. Hatta 1990’ların başına dek eğlence endüstrisine dönük temel bir program bile geliştirilmemişti ve CIA’in ilk eğlence endüstrisi irtibat görevlisi olan Chase Brandon göreve alındığında yıl 1996 idi. Belki de Teşkilat’ın sinema ve televizyon alanındaki girişimlerinin görece yeni olması nedeniyle, CIA’in eğlence endüstrisiyle olan işbirlikleri, bu konudaki motivasyonları ve izlediği yöntemler çok az sayıda araştırmacı tarafından incelenmiştir. Ancak Teşkilat’ın bugüne kadar Jag (1995-2005), Devlet Düşmanı (Enemy of the State, 1998), In the Company of Spies (1999), The Agency (2001-2003), Alias (Alias, 2001-2006), 24 (24, 2001-2010), Gizli Ortak (Bad Company, 2002), En Büyük Korku (The Sum of All Fears, 2002), Çaylak (The Recruit, 2003), Covert Affairs (2010 – ) ve Operasyon: Argo (Argo, 2012) gibi yapımlar da dâhil çok sayıda filmin ve televizyon dizisinin içeriğini biçimlendirdiği düşünülünce, bu konu üzerine pek araştırma yapılmamış olması şaşırtıcıdır. Ayrıca CIA yöneticileri Teşkilat hakkındaki fikirlerini etkilemek amacıyla stüdyo yöneticileriyle ve sinema salonu sahipleriyle görüşmeler yapmış ve emekli ajanlar da Sneakers (1992), Zor Baba (Meet the Parents, 2000), Syriana (Syriana, 2005), Kirli Sırlar (The GoodShepherd, 2006), Yargısız İnfaz (Rendition, 2007), Charlie Wilson’ın Savaşı (Charlie Wilson’s War, 2007), Ajan Salt (Salt, 2010) ve Red (Red, 2010) de dâhil olmak üzere çok sayıda filme katkıda bulunmuşlardır. Sonuç olarak bu kitap CIA’in Hollywood’la* olan ilişkisine dair bir dizi önemli soruya yanıt vermeye çalışıyor. Bu sorulardan bazıları şunlardır: CIA sinema endüstrisi içerisinde ne tür bir rol oynamaktadır? CIA hangi yapımlara ne amaçla etkide bulunmuştur? 1990’larda Langley’i** Hollywood ile ilgili kapalı-kapı politikasından vazgeçmesi için hangi olaylar harekete geçirmiştir? Emekli CIA ajanlarının eğlence endüstrisi içindeki rolünün Teşkilat’ın rolünden farkı nedir ve emekli ajanlar neden yoğun bir şekilde hükümetten sert eleştiriler almışlardır? Sinema ve televizyon Teşkilat’ı geleneksel olarak nasıl anlatmıştır? CIA ile Hollywood arasındaki ilişkinin (özellikle de bir demokraside) doğurduğu yasal ve etik meseleler nelerdir? Bu sorulara yanıt vermek için bu kitap CIA’in destek verdiği bazı yapımların detaylı bir metinsel analizini yapıyor ve bu konudaki mevcut aka* Bu kitapta Hollywood kavramı hem Amerikan film endüstrisine ve hem de Amerikan televizyon endüstrisine kestirmeden referans vermek üzere kullanılıyor. ** Burada Langley CIA’in bütününe referans vermek üzere kullanılmaktadır. 8 Giriş demik araştırmalardan ve gazete haberlerinden faydalanıyor. Ancak belki de en önemlisi, CIA ve Hollywood kitabı CIA’in halkla ilişkiler ekibinin, operasyon görevlilerinin ve tarihçilerin yanı sıra yıllardır Teşkilat ile çalışmış olan Hollywood’daki teknik danışmanlarla, yapımcılarla ve senaryo yazarlarıyla yaptığım röportajlardan da yararlanıyor. Bu röportajlar CIA destekli metinlerin karakterinin ve ek olarak bu yapımların perde arkasındaki üretim ekonomisi boyutunun daha iyi anlaşılmasını sağlıyor. Bu kitap önemli bir çalışma; çünkü filmlerin ve dizilerin içeriğinin biçimlenmesine CIA’in aktif olarak müdahil olduğunu çok az insan bilmektedir ve bu insanlar Teşkilat’ın son on beş yıldır bu sektörle nasıl ve neden daha resmi bir ilişki kurduğunu anlayamamaktadır. Ayrıca Matthew Alford ve Robbie Graham’ın belirttiği gibi, “sinemasal propaganda üzerine yapılan akademik tartışmaların neredeyse tamamı geçmişe odaklanır ve birçok yorumcu Hollywood’un Pentagon ile uzun süredir devam eden açık ilişkisine dikkat çekerken, 9/11 sonrası dünyada daha örtük bir şekilde Hollywood üzerinden kurulan etki alanına dair çok az şey yazılmıştır.”1 Gerçekten de, CIA ile ilgili en büyük yanlış kanılardan biri, CIA’in medyada herhangi bir şekilde yer almaktan özellikle kaçındığıdır. Richard Aldrich’in belirttiği gibi, aslında CIA ile ilgili bilgilerimizin büyük kısmı bizzat Teşkilat tarafından kamusal alana sunulan bilgilerdir, çünkü CIA kendi kamusal imajını kontrol altında tutmanın öneminin farkındadır.2 Bu kitap projesi, CIA’in Hollywood’daki bugüne kadar büyük ölçüde gizli kalmış tarihini ortaya koyarak okurları güncel medyayı daha eleştirel bir şekilde tüketmeye teşvik ediyor ve modern dünyada hükümet ile eğlence endüstrisi arasındaki karmaşık ilişkiler üzerine yürüyen akademik tartışmaları ilerletmeyi amaçlıyor. Ancak bu kitabın kapsamına etki eden bir takım kısıtlar da var. CIA şeffaf bir örgüt olmaktan çok uzaktır ve Teşkilat için çalışan birçok insan en basit bilgiler söz konusu olduğunda bile ser verip sır vermemektedir. Diğer yandan CIA sinemacılarla genellikle e-posta ya da mektuplarla değil telefonla iletişim kurmayı tercih ettiği için ve teşkilat belgelerinin çoğu Bilgi Edinme Özgürlüğü Yasası’nın gereklerinden muaf olduğu için, CIA arkasında kanıt niteliği taşıyan belge nadiren bırakmaktadır. Buna ek olarak, Chase Brandon 2006’da CIA’deki eğlence endüstrisi irtibat görevlisi pozisyonundan emekli olduğunda, söylendiğine göre işiyle 1 2 Afford and Graham, “Lights, Camera.” Aldrich, “Regulation by Revelation?,” 17-18. 9 CIA ve Hollywood ilgili her telefon numarasını ve kâğıt parçasını yanında götürmüştür ve bu nedenle ardılı Paul Barry’nin açıkladığı gibi “geçmişten (1995-2006 sonu) hiçbir şey kalmamıştır”, dolayısıyla araştırmacıların teşkilattan talep edip inceleyebilecekleri belgeler iyice azalmıştır.3 Sonuç olarak CIA’in Hollywood’daki tarihi günümüzde yazılı tarihten çok sözlü tarihe dayanmaktadır ve Hollywood’dakilerin hükümetle yaptıkları işbirlikleri konusunda akademik araştırmacılarla konuşmak için aşırı meşgul ya da isteksiz oluşları gerçeğiyle bu durum daha da içinden çıkılmaz hale gelmektedir. Ayrıca CIA’in Hollywood ile olan ilişkilerinde “derin politika” söz konusu olduğu için, yani bu ilişki “gizli güç odaklarının örtük etkileri nedeniyle tam olarak anlaşılamayan faaliyetler”4 içerdiği için, bu kitabın geçtiğimiz on beş yirmi yıl içerisinde CIA’nın filmlere müdahil oluşunu her yönüyle açıkladığını iddia etmesi mümkün değildir. Gerçekten de, bu işbirliklerinin bazıları hiçbir zaman gün ışığına çıkarılamayacak, bazılarınınsa mahiyetinin tam olarak ne olduğu gizli kalacaktır. Buna karşılık bu kitabın yapabileceği ise, CIA’in sinema ve televizyon alanındaki gizli tarihinin önemli bir parçasını açığa çıkarmak, bu tarihin etkisini değerlendirmek ve Hollywood’daki CIA’e dair gelecekteki araştırmaların dayanabileceği güçlü bir temel tesis etmektir. CIA’in Yapısı ve Rolü CIA’in Hollywood ile olan ilişkisinin analizine başlamadan önce, Teşkilat’ın yapısını ve amacını özetlemek ve 1990’lardan önce sinema endüstrisiyle çalışmasının kapsamını aktarmak önemlidir. 1947 tarihli Ulusal Güvenlik Yasası ile CIA (Merkezi İstihbarat Teşkilatı) resmi olarak kuruldu. Başkan Truman tarafından imzalanan bu yasayla, ulusal güvenliği etkileyen istihbaratı çözümleyecek, değerlendirecek ve dağıtacak merkezi bir istihbarat örgütü kurulmuş oldu. CIA’in topladığı istihbarat, orduya ve yürütme ve yargı alanındaki liderlere karar alma süreçlerinde yardımcı olur. Temel olarak Amerikalılar hakkında istihbarat toplayan FBI’dan farklı olarak CIA yalnızca ülke dışında çalışmak üzere kurulmuştur (ancak ABD toprağındaki yabancılar hakkında da istihbarat toplayabilir). Ayrıca CIA’in 3 Paul Barry’den aktaran Jenkins, “How the Central Intelligence Agency Works with Hollywood,” 490-491. Barry’ye göre Chase Brandon bağlantılarını ve dosyalarını özel sektörde kendi Hollywood danışmanlık işini kurmak için alıp götürdü. 4 Alford and Graham, “Lights, Camera.” 10 Giriş “polis gücü kullanma, mahkemeye çağırma ve hukuki yaptırım yetkisi ya da iç güvenlik alanında tanımlı bir faaliyeti” yoktur.5 CIA’in belirlenmiş misyonu başkana ve kongre liderlerine ulusal güvenlik için gerekli istihbaratı sağlamaktır ve Teşkilat aynı zamanda bir takım gizli operasyonlar yürütür. Tarihsel olarak bu operasyonlar, paramiliter faaliyetlerin yanı sıra, barış döneminde bile yürütülen ve düşman rejimleri etkilemeyi ve istikrarsızlaştırmayı hedefleyen propaganda kampanyalarını içermiştir. CIA bu karanlık operasyonları gerektiğinde inkâr edebilmek için gizli ödenekleri kullanır ve bu operasyonlar çoğunlukla tartışmalara konu olsa da, CIA’in bu gizli görevinin başkanın yönetimi altında ifa edildiğini hatırlamak önemlidir. Başkanın açık bir talimatı olmadan, ya da 1960’larda olduğu gibi kongre denetçilerinin bilgisi dâhilinde yasal bir yetkilendirme olmadan CIA’in hiçbir gizli faaliyet yapma izni yoktur. Gizli faaliyetlerini yürütmek ve istihbarat toplamak için CIA, tarihinin büyük kısmı için geçerli olmak üzere dört bölüme ayrılmıştır. Ulusal Gizli Servis’in (eski adıyla Operasyonlar Direktörlüğü) işi Teşkilat’a istihbarat sağlayacak ajanları işe almak ve yetiştirmektir ve bunun yanı sıra “gizli fonlar, eğitim, paramiliter operasyonlar ve propaganda araçlarını kullanarak” yabancı hükümetleri, siyasi partileri ya da liderleri etkilemek ya da devirmek için faaliyet yürütür.6 İstihbarat Direktörlüğü bünyesinde ise olaylar hakkında öngörüde bulunmak ve politikacıları bilgilendirmek için ajanlardan, uydulardan, televizyon ve radyo yayınlarından, haber bültenlerinden, bilimsel yayınlardan vd. gelen istihbaratı bir araya getiren Teşkilat analistleri çalışır. Üçüncü bölüm olan Bilim ve Teknoloji Direktörlüğü uydu görüntülerini, askeri haberleşmeleri, füze nakillerini ve hem yabancı ülkelerde hem de yabancı büyükelçiliklerde dinlenen konuşmaları takip eder. Bu direktörlük aynı zamanda sahadaki ajanların ve görevlilerin kullanmaları için yabancı pasaportlar ve doğum belgeleri de dâhil sahte kimlik ve belgeleri üretmekten sorumludur. CIA’in dördüncü bölümü Destek Direktörlüğü’dür (eski adıyla Yönetim Direktörlüğü). Tarihsel olarak bu departman, CIA’in en büyük bölümünü oluşturur. 1992’de Operasyonlar Direktörlüğü’nde beş bin, İstihbarat Direktörlüğü’nde üç bin ve Bilim ve Teknoloji Direktörlüğü’nde beş bin kişi çalışırken, bu bölümün bünyesinde yaklaşık dokuz bin insan çalışıyordu.7 Bu bölümün çalışanları, İnsan Kaynakları Bürosu ile birlikte Teşkilat’ın maaşlarının ödenmesini ve ofis 5 6 7 Central Intelligence Agency, “About CIA.” Kessler, Inside the CIA, 4. A.g.e., 3. 11 CIA ve Hollywood giderlerinin karşılanmasını idare eder ve para aklama çabalarını yönetir. Bu görevliler aynı zamanda deniz aşırı ülkelerde bulunan ajanlara tıbbi hizmet sağlar, Teşkilat’ın seyahat ve nakliye gereksinimlerini idare eder, giriş belgelerini verir ve Teşkilat’ın çeşitli kurumsal şirketlerdeki endüstriyel ortaklarıyla birlikte çalışır.8 Bu direktörlük ayrıca Teşkilat’ın küresel haberleşme sistemlerini ve enformasyon teknolojisini ve güvenlik altyapısını oluşturmaktan da sorumludur. Eskiden bu direktörlüklerin her biri merkezi istihbarat başkanına bağlıydı. Merkezi İstihbarat Başkanı (MİB) CIA’i yönetir, devlet bünyesindeki diğer istihbarat teşkilatlarını koordine eder ve ABD başkanına dış istihbarat meseleleri konusunda baş danışman olarak hizmet verirdi. Ancak 9-11 Komisyonu’nun Teşkilat’ın yapısına dönük eleştirilerinin ardından Aralık 2004’te Başkan George W. Bush istihbarat teşkilatını yeniden yapılandıran İstihbarat Reformu ve Terörizmi Önleme Yasası’nı imzaladı. Bu yasa merkezi istihbarat başkanının diğer istihbarat teşkilatlarının koordinatörü olarak rolünü ortadan kaldırdı ve onun sorumluluklarını yeni kurulan Ulusal İstihbarat Başkanlığı Bürosu’na devretti. Yasa ayrıca Merkezi İstihbarat Başkanı’nın adını CIA Başkanı olarak değiştirdi. Artık bu kişinin tek işi Teşkilat’ı yönetmek ve politikacılara tavsiyelerde bulunmaktır. CIA başkanının birçok görevinden biri kamuoyuyla iletişim kurmak için halkla ilişkiler direktörünü göreve atayıp onunla çalışmaktır (bkz. Tablo I.1). Bu direktör CIA’in Kamı İşleri Bürosu’nu yönetir. Halkla İlişkiler Bürosu CIA’in iç iletişiminin yanı sıra haber kuruluşlarından, akademisyenlerden ve eğlence sektöründen gelen talepleri idare etmekten sorumludur.9 Bu kitabın amaçları açısından Hollywood ile işbirliklerinin çoğunluğunun Kamu İşleri Bürosu tarafından ya da aracılığıyla yapıldığını, 1996-2008 yılları arasında görev yapan eğlence endüstrisi irtibat görevlilerinin (Chase Brandon ve Paul Barry) bu büronun yönetimi altında çalıştığını ve bu görevlilerin tamamıyla sinemacılara ve roman yazarlarına destek vermek ve onları etki altına almak üzere atandığını vurgulamak önemlidir. Ancak Barry’nin 2008’de görevden ayrılması üzerine Kamu İşleri Bürosu kendini yeniden yapılandırdı. Bu kitabın kaleme alındığı dönemde eğlence 8 9 12 Central Intelligence Agency, “Support to Mission.” Karşılaştırınca, Savunma Bakanlığı çok daha büyük ekibe sahiptir. Savunma Bakan Yardımcısı adına kamu soruşturmalarıyla ilgilenen Jeff Clark’a göre, kendi kamu işleri bürosunda (idari destek ve IT çalışanlarının dışında) kamu işleri profesyoneli olarak görev yapan 93 kişiyle birlikte 123 çalışan bulunmaktadır. Bu sayıya Savunma Bakanlığı’nın her biri kendi kamu işleri bürosuna sahip olan kara kuvvetleri, donanma ve hava kuvvetlerindeki silahlı hizmet branşlarında çalışanlar dâhil değildir. Jeff Clark, yazarla telefonda görüşme, 17 Mart 2010. Giriş endüstrisi irtibat görevlisi pozisyonu halen var olan açık bir pozisyon olsa da, yeni düzenlemeye göre sinemacılara, romancılara ve televizyon yapımcılarına destek olma sorumluluğu artık dört kişiden oluşan bir medyayla ilişkiler ekibine devredilmiştir. Tablo I.1. CIA ve Kamu İşleri Bürosu’nun Yakın Zamanlardaki Başkanları Merkezi İstihbarat (MİB) ve CIA Başkanları Kamu İşleri Başkanı Eğlence Endüstrisi İrtibat Görevlisi Robert Gates 1991-1993 Gary Foster Yok/sorumluluklar medya ile ilişkiler ekibi arasında paylaşılıyor James Woolsey 1993-1995 Kent Harrington Yok/sorumluluklar medya ile ilişkiler ekibi arasında paylaşılıyor Dennis Boxx Chase Brandon (1996’da başladı) George Tenet 1997-2004 Bill Harlow Chase Brandon Porter Goss 2004-2006 Jennifer Millerwise Chase Brandon Michael Hayden 2006-2009 Mark Mansfield Chase Brandon (2007’de ayrıldı)/ Paul Barry (2007-8) LeonPanetta 2009-2011 Paul Gimigliano/ George Little Konum açık duruyor/sorumluluklar medya ile ilişkiler ekibi arasında paylaşılıyor David Petraeus Daha sonra belirlenecek Konum açık duruyor/sorumluluklar medya ile ilişkiler ekibi arasında paylaşılıyor John Deutch 1995-1996 13 CIA ve Hollywood Soğuk Savaş Sırasında Hollywood’daki CIA CIA 1996 yılına kadar bir eğlence endüstrisi irtibat görevlisine sahip olmadığı için birçok insan CIA’in Soğuk Savaş boyunca sinema endüstrisi içerisinde herhangi bir faaliyet yürütmediğini varsaymıştır. Bu varsayım doğru değildir, çünkü başka pozisyonlardaki Teşkilat görevlileri bir takım gizli operasyonları ve propaganda kampanyalarını hayata geçirmek için sinemacılarla birlikte çalışmıştır. Örneğin Hugh Wilford The Mighty Wurlitzer adlı kitabında CIA’in Soğuk Savaş döneminde Hollywood ile yakından ilgilendiğini, çünkü cehalet oranlarının yüksek olduğu ülkelerde demokrasi yanlısı mesajları iletmenin en iyi aracının filmler olduğuna inandığını belirtir. Böylece CIA, endüstri içindeki “fazlasıyla vatansever” ve anti-komünist kişilerle birlikte çalışarak birçok film projesine etkide bulunmayı başarmıştır; bu isimler arasında John Ford, oyuncu John Wayne ve stüdyo yöneticileri Cecil B. DeMille, Darryl Zanuck ve Luigi Luraschi sayılabilir.10 CIA’in 1950’lerde Paramount Stüdyoları’nda ülke içi ve dışı sansürden sorumlu olan Luraschi’yi istihdamı kısa sürse de Teşkilat için verimli oldu. David Eldridge’e göre Luraschi’nin işi yurtdışı pazarları rahatsız edecek imgeleri üretim öncesi ve üretim aşamalarında filmlerden çıkarmaktı. Luraschi özellikle Amerikalıların “saygısız, sarhoş, cinsel açıdan ahlaksız, şiddete eğilimli ya da sorumsuz” olarak betimlendiği sahneleri ve ülke dışına seyahat eden Amerikalıların yayılmacı ya da başka kültürlere duyarsız olarak resmedildiği sahneleri filmlerden çıkarmak için çalıştı.11 Luraschi High Noon (1952) ve The Little World of Don Camillo (1952) gibi sol eğilimli filmlerin ödül almasını engellemek için uğraştı ve sinema profesyonellerinin politik eğilimlerini CIA’e rapor etti.12 Luraschi ayrıca bir takım filmlere “şık giyimli zenciler” yerleştirmek için oyuncu seçimini yöneten kişilerle çalıştı; mesela Sangaree (1953) filmine “özgür bir adam olduğunu ifade eden” replikleri olan “ağır başlı bir zenci hizmetçi” karakterinin yerleştirilmesinde ve Golf Şampiyonu (The Caddy) adlı 1953 tarihli filmde de yine siyahî bir karakterin bir golf sahnesinde yer almasında etkisi oldu.13 Bu değişim, halka bugünlerde kullandığımız ifadeyle “politik doğruluk” aşılama kampanyasının parçası değildi; Alford ve Graham’ın yazdığı gibi, “özellikle Sovyetlerin ırk ilişkileri konusunda düşmanının kötü şöhretini kendi çıkarına kullanmasına engel olmaya” yönelikti.14 10 12 13 14 11 14 Wilford, MightyWurlitzer, 117. Eldridge, “Dear Owen,” 154. A.g.e., 155. A.g.e., 159. Alford and Graham, “Lights, Camera.” Giriş CIA’in bünyesinde yer alan bir beyin takımı olan Politika Koordinasyon Bürosu da filmlerde Sovyet ideolojisini kötülemeye ve komünistlerin Batı’ya dönük ideolojik saldırılarına karşı argüman üretmeye çalıştı.15 1950’lerin başında bu büronun psikolojik savaş ekibinden radyo ve sinema sektörüyle ilgilenmiş olan iki üyesi, George Orwell’in II. Dünya Savaşı öncesindeki komünist politikaları ve Stalin’i kötüleyen alegorik kısa romanı Hayvan Çiftliği’nin film hakları için yazarın dul eşiyle görüşmelere başladı. Tony Shaw’ın Hollywood’s Cold War kitabında belirttiğine göre, Politika Koordinasyon Bürosu bu romanı hem gelişmekte olan ülkelerdeki okuma yazma bilmeyen insanların hem de filmlerin önemli bir kültürel rol oynadığı daha gelişmiş ülkelerdeki sanayi işçilerinin kolayca tüketebileceği bir animasyon filme dönüştürebileceği için seçti.16 Orwell’in sosyalist bir demokrat olması da filmi sağ eğilimli kapitalistlerden ayrıştırdı ve projeye verilen Amerikan desteğini gizlemeye yardım etti. Muhtemelen anlaşmanın finansmanı için arabuluculuk yapan Politika Koordinasyon Bürosu’ndan Carleton Alsop’un da etkisiyle Orwell’in dul eşi Sonia Blair nihayetinde filmin haklarını Louis de Rochement’in yapım şirketi RD-DR’ye satmayı kabul etti.17 De Rochement bu filmin yapımı için bir İngiliz animasyon film şirketiyle anlaştı, çünkü böylece hem yapım maliyetleri düşecekti hem de “filmin yapımında Amerika ne kadar az rol oynarsa filmin propaganda potansiyeli o kadar artacaktı”.18 Bu film hiçbir zaman büyük bir başarı kazanmadıysa da medyadan büyük ilgi gördü. Ayrıca filmde Sovyet karşıtı mesaj verebilmek için Orwell’in kitabının finali değiştirildi ve bu da CIA’in kendisinin filme müdahil olduğunun farkında olmayan izleyicilere kapitalizm yanlısı görüşleri iletmesine yardımcı oldu.19 O kadar ki, Orwell Subverted adlı kitabın yazarı Daniel Leab, CIA’in Hayvan Çiftliği’ndeki (Animal Farm, 1956) rolüyle ilgili söylentilerin belgelenmesinin on yıllar aldığını belirtir, ki bu da CIA’in yürüttüğü faaliyetleri gizlemekte ne kadar yetenekli olduğunu gösterir.20 15 OPC Dışişleri ve Savunma Bakanlıkları yönetiminde çalıştı, ancak idari destek aldığı CIA bünyesinde yer aldı ve sonunda 1951’de CIA’e katıldı. Shaw, Hollywood’s Cold War, 75-79. 16 A.g.e., 75. 17 A.g.e., 76. 18 A.g.e., 77 19 Orwell’in romanın son birkaç cümlesi şöyledir: “Yirmi ses öfkeyle bağırıyordu ve hepsi de birbirine benziyordu. Artık domuzların suratına ne olduğu sorun değildi. Dışarıdaki yaratıklar domuzdan insana ve insandan domuza ve yeniden domuzdan insana benziyordu; ancak zaten hangisinin hangisi olduğunu söylemek imkansızdı.” Orwell’in romanının sonu açık bir şekilde kapitalistlerin (erkekler) ve komünistlerin (domuzlar) yönetimlerini suçlar ve onların insanın durumu üzerindeki etkilerinde çok az fark olduğunu ve mutlak gücün mutlaka yozlaştırdığını öne sürer. Ancak romanın film versiyonu kapitalist çiftçileri final sahnesinden çıkarır ve komünist liderliğe karşı bir ayaklanmayı kışkırtmaya çalışır. 20 Leab, Orwell Subverted, 137. 15 CIA ve Hollywood 1950’lerin sonuna gelindiğinde CIA “dünyanın komünizme eğilimli olduğu düşünülen bölgelerinde yabancı filmlerin dağıtımını gizlice finanse etmekte uzmanlaşmıştı .”21 CIA 1958’de Family Rosary Crusade hareketinin kurucusu Father Patrick Peyton ve armatör J. Peter Grace ile birlikte çalışarak bu başarısını tekrarladı. Grace CIA’den Peyton’un yapımını üstlendiği İspanyolca “dini filmlerin” (rosary films) dağıtımını finanse etmesini istedi, çünkü bu filmler Katolikliği, ailenin birliğini ve ibadet etmeyi destekliyordu ve Grace “komünizme karşı en etkili siperin din olduğuna” inanıyordu.22 CIA başkanı Allen Dulles ve Başkan Yardımcısı Richard Nixon bu öneriyi kabul etti ve Peyton filmlerinin Latin Amerika’nın her yerinde tanınmasını sağlayacak bir pilot program başlatması için Family Rosary Crusade’e 20 bin dolar verildi.23 Kitlelerin görüşlerini etkileyip desteğini kazanmak için uygulanan başka girişimler de oldu. Mesela CIA, kendi bünyesinde çalışan Psikolojik Strateji Kurulu aracılığıyla Frank Capra’yı Why We Fight the Cold War adlı bir film serisini yönetmesi için görevlendirmeye çalıştı (ama bunda başarılı olamadı). Ayrıca CIA sinemacılara filmlerinde kullanmaları umuduyla SSCB’deki koşullar hakkında ayrıntılı bilgi verdi.24 CIA’in kontrolündeki Amerikan Kültürel Özgürlük Komitesi’nin Michael Redgrave’in 1984 (1956) filminin yapımını denetlemesi25 ve Teşkilat’ın The Quiet American adlı romanın 1958 tarihli film versiyonuna olan müdahalesi ise CIA’in daha başarılı girişimleri arasındaydı. Efsanevi bir CIA ajanı olan Edward Lansdale, Sessiz Amerikalı (The Quiet American, 1960) filminin senaryo yazarı ve yönetmeni olan Joseph Mankiewicz’e Graham Greene’in romanındaki Amerikan karşıtlığını filmde tersine çevirmesi ve romanı “tam bir yurtsever filme” dönüştürmesi için özel olarak yardım etti.26 Bu ikilinin yaptığı değişiklikler arasında filmin finalini değiştirmek de vardı; kitaba göre Saygon’da gerçekleşen bombalı bir terörist saldırıdan Amerika’nın desteklediği Albay Thé sorumluyken, filmde bu olay komünistlerin sorumlu olduğu bir saldırı olarak sunuldu. Ayrıca filmde, komünistler Thomas Fowler’ı kandırarak Amerikalı Alden Pyle’ı öldürmesini sağlarlar; sonunda Pyle’ın (romanda olduğu gibi ve filmin sonlarına kadar izleyicilerin düşün21 Shaw, Hollywood’sCold War, 108. Gribble, “Anti-communism, PatrickPeyton, CBC, and the CIA,” 543. 23 A.g.e., 545. 24 Leab, OrwellSubverted, 93. 25 A.g.e. 26 Bushnell, “Paying for the Damage,” 38. 22 16
Benzer belgeler
amerika`nın afganistan`daki gizli savaşı 1979-89
© 2014 Avoiding Armageddon: America, India, and Pakistan to the Brink and Back, by The Brookings Institution
The Brookings Institution Press, Washington DC, USA tarafından lisanslıdır
© 2014 Kitabı...