Bülten 14 - Hindistan Gezi Rehberi

www.hindistangezi.com
14
sitesi bülteni
may›s 2005
her türlü sorular›n›z için : [email protected]
sitemizin istatistik bilgileri için : http://www.hindistangezi.com/stats
De¤erli üyemiz
Bu ayki say›m›zda Muzaffer Özgülefl’in gezi an›lar› dizisi sona eriyor. Nurdan Çak›r’›n yaz›lar›
ise devam ediyor. Bu say›m›zdan itibaren “Sadece Hindistan’da” bafll›¤› ile yeni bir köfle
yay›nlamaya bafll›yoruz. Bu köflede görece¤iniz görüntüler sadece Hindistan’da rastlan›lacak
türden. Bu köflenin ilginizi çekece¤ini umuyoruz.
Sadece Hindistan’da
Bu köflemizde sadece Hindistan’da görülebilecek
görüntüler yay›nl›yoruz.
Bir Dabbawalla
‹ngiltere Prensi Charles, 4 Kas›m 2003 tarihinde Mumbai’deydi.
Churchgate tren istasyonunda flehir içi kumanya kutusu teslimi ifli
yapan “Dabbawalla”lar› ziyaret etti. Dabbawalla’lar her gün 175 bin
yemek kab›n› Mumbai içinde da¤›t›m›n› yapan 5 bin kiflilik bir da¤›t›c›
ordusu. Kendilerine özgü bir kodlama sistemiyle evlerde haz›rlanm›fl
yemekleri birbirine kar›flt›rmadan iflyerlerine, okullara ve sokak
sat›c›lar›na ulaflt›r›yor. Dünyan›n çeflitli üniversitelerinden gelen
araflt›rmac›lar bu kod sisteminin s›rr›n› çözmek için araflt›rmalar
yapm›fllard›. Prens Charles’e gümüfl bir yemek kab›n› hediye eden bir
“dabbawalla” resimde görülüyor.
8 Kas›m 2003
Bir fanatik
Bir Hintli Kriket fanati¤i.
Muzaffernagar - Bihar. Kriket
oyunu Hindistanda adeta bir
dini tören gibi oynan›r. Kriket
mevsiminde dükkanlar
kapan›r, iflyerleri boflal›r. Maça
gidemeyenler televizyon ve
radyolar›n›n bafl›ndad›r.
Milyonlarca kifli yasad›fl›
bahislerle pek çok para
kaybeder ve kazan›r.
2 Kas›m 2003
Bir turist
Bir turist, Pushkar Deve
Festivalinde ›fl›kl› topla gösteri
yap›yor. Dünyaca ünlü bu deve
festivali, kum tepecikleri içinde
deve sürücüleri, Rajastan›n
renkli giysileri içindeki
köylülerin folklor gösterileri ile
her turistin ilgisini çekmektedir.
Bu festival ayn› zamanda
dünyan›n en büyük deve sat›fl
panay›r›d›r.
4 Kas›m 2003
Bir ordu
Hint askerleri
Keflmirdeki
s›n›r hatt›nda
Saichen
buzulunda
e¤itim yap›yor.
Son 20 y›ld›r
Hindistan bu
buzulun
tamam›n› ele
geçirmeye
çal›fl›yor. Hintli
doktorlar
burada
hastalanan
askerlerin tedavileri ile u¤raflmaktan
dünyan›n en iyi “Yükseklik Hastal›¤›”
uzman› oldular.Pakistan ile olan
sorunlar ç›kt›¤›ndan bu yana
Keflmir’in Hindistan taraf›nda 38 bin
kifliden fazla insan öldü¤ü tahmin
ediliyor.
5 Kas›m 2003
Nurdan Çak›r’›n Hindistan Gezi An›lar› -
Amatör yazarlar›m›zdan Nurdan Çak›r, Mart 2004 tarihinde yapt›¤›m›z Hindistan
gezisine ait an› ve izlenimlerini www.amatorceedebiyat.com sitesinde
yay›nlamaktad›r. Bu yaz›lara bültenlerimizde s›ras› ile yer vermekteyiz.
ANAÇ H‹ND‹STAN’IN D‹fi‹ KADINLARI
Bu kadar mı olur iki gözüm! O ne ahenk, o ne salınım... Renklerin fıkırdadığı,
işvenin şakıdığı, dilberlerin alı yeşiliyle buram buram “ben kadınım” dediği güzel
varlıkların ülkesi Hindistan...
8
Hindistan - 4
Kadın olmak, afet-i devran olmak ne güzel şeymiş! Kırmızı ve turuncu renkler
bu kadar özgürce nerede buharlaşır bir dişinin teninde? Hele o pembenin içe baygınlık
veren, duyumsamadan görebildiğin şekerimsi tadı....
Sokakların tozuna toprağına inat, eteklerinde bir dizi yaldızlı nakış ve süt beyazı
ipek şalvar-ı kamîz... Şalvar-ı kamîzin son kenar kıvrımına denk gelen altın ya da
gümüş halhal... O esmer ayakların baş ve orta parmaklarını süsleyen ayak yüzükleri,
ojeli ya da kınalı parmaklar. (Ayak fetişistleri görmesin! Ayak turizmi yapmaya
kalkarlar, Allah sakına..)
Renkler bir kadını bu kadar anlatabilir, renkler bir dişiyi bu denli doğurgan
kılabilir... Neydi kuzum, o İran'ın simsiyah kepenkli hücre mahkumu kadınları?
Siyaha esir çadır mahkumları. Gözüm gönlüm açıldı bu anaç dişiler diyarında... Kadın,
kadın olmanın tüm coşkusuyla soluk alıyor baharat anada. Sarilerin renk cümbüşü
içinde kıvrılan tenleriyle buhur tütsülerin efsunladığı kadınlar...
Bu kadar yakışır bir kadının eline tütsüdanlık. Sabahın erkeninde dükkanını
açan kocasına, oğluna bereket dileyen, dualar söylerken her kapı girişine yakılarak yerleştirilen tütsüler... Sanki,
kendi tenlerini ateşe vermişçesine derin bir doyumla kutsadıkları bereket tanrıları. Yaktıkları tütsüleri havalara
kaldırdıkça şıngırtısıyla melodiler duyumsatan bilezikli kolları. Dişi Hindistan'ın dişi bereket tanrıçaları...
Mücevher bu kadar mı yakışır bir varlığa! Çiçeklerle dizi dizi mücevherleşen gövdeler ve metal, şeffaf taşları
çiçeğe dönüştüren iri siyah gözlü dilberler... En kaba saba gibi görüneninden en nazeninine kadar her dişi ruhu
süsleyip bezeyen, hiç de abartılı durmayan kına nakışlı dövmeler, hızmalar ve üçüncü gözün uyanmışlığı iki kaşın
ortası bindiler. (bindi=üçüncü göz mücevheri)
Fakirlik ve zenginliğin (kast sisteminin) duraksayıp şaşkınlığa uğradığı süslenme sanatının vazgeçilmezi
kadınlar... Ve kadına hakettiği güzelliği fazlasıyla hissettiren, Baharat ananın erkekleri...
Erkekleri doğuran o bereketli topraklar, yeşiliyle, zümrütüyle, parfümündeki esrarıyla, dişi sakız çiçekleri,
lotus çiçeğinin özündeki bal damlacıklarıyla beslenen gül yüzlü kadınlar... Fransız parfümüne sıvanmış batılının
metalimsi rüzgarına hiç benzemeyen, baharat kokulu kadınlar....
Baharatın iştah açan tadıyla doyuran ve doğuran kadınlar, ahh kadınlar güzel kadınlar... Güzel olmaktan başka
seçeneği işaretlemeyen varlıklar!
Renklerin dansettiği bir ülkede duraksadım günlerce, sağıma soluma bakındım, göremediğim sırrı aradım
sessizce... Kulağıma fısıldaşmalar geliyor usulca, sesler
yakınlaştıkça uzatılan bir dizi renk boynuma!
Henüz ergenleşmemiş kızların ellerinde, sakız
çiçekleriyle misk kokulu güllerden bir kolye! Ne
olduğunu anlamaya fırsat bulamadan “Namaste”
mırıltılarıyla omuzlarıma bir kocaman kokulu çiçekten
kolye...
Bir kadın, bir başka kadını kıskanırdı benim
yaşadığım yerlerde! Buralarda, o kıskanmak denen şey
kutsak ittifaka bürünmüş... Kadın, kadının tanrısallığını
kutsadıkça, erkek tapıyor o herkesin kutsadığına!
Darısı bizim oraların başına.
2 Nisan 2004 Amerfort - JAIPUR • Nurdan Çakır
GEZİ ANILARI - 7
Afla¤›daki notlar, 12 fiubat-13 Mart 2004 tarihleri aras›nda, tamam›n› karayoluyla
gerçeklefltirdi¤imiz ‹ran-Pakistan-Hindistan gezimiz s›ras›nda yazd›¤›m mesajlardan olufluyor.
‹nternete eriflebildi¤im flehirlerden yazabildim ve ara bafll›klar o flehirlerin adlar›n› tafl›yor.
Yazd›klar›m› toplu halde yak›n arkadafllar›ma gönderdi¤im için, senli-benli, s›cak ifadeler
kulland›m. Bu yüzden, olur da okurken rahats›zl›k duyarsan›z, flimdiden “sürç-ü lisan ettiysek
affola” diyeyim.
Sorular›n›z ve görüflleriniz için bana yazabilirsiniz
[email protected]
Gezgince selamlar...
Muzaffer ÖZGÜLEŞ
Pushkar
Hindular›n kutsal mekanlar›ndan birindeyiz bugün...
Pushkar'day›z. Ortas›ndaki kutsal göl, hindular›n suya
girip ar›nd›¤› bir yer. Fakat burada, hindudan çok turist
var ve turistlerin (biz de dahiliz bu kalabal›¤›n içine)
ar›naca¤› yok! Avrupa'day›z sanki... Ama di¤er büyük
flehirlerle k›yaslan›nca insan›n kafa dinleyip
rahatlayabilece¤i bir yer. Gel gör ki ben bu yerde
hastaland›m. Daha do¤rusu dün Agra'dan dönerken mide
bulant›s› ve kar›n a¤r›s› 12 saatlik yolculu¤un sonunda
iyice kendini gösterdi. Biraz yat›p dinlendim ve bolca hap
yüklendim. Umar›m toparlan›r›m yoksa Ankara'ya ancak
küllerim gelecek buradan!
Bugünden k›saca bahsetmek isterim size, mesela
Brahma tap›na¤›n›n kap›s›ndaki maymunlardan...
Foto¤raflarda onlardan birisini görüyorsunuz, oysa
onlarcas› vard›. Birbirlerinin s›rt›n› kafl›yor, galiba bitlerini
de ay›kl›yorlard›. Bir tanesi de tap›nak kap›s›ndaki
maymunsu tanr›n›n önünde poz verdi bana. ‹flin baflka
bir komik taraf› da Musti'nin ayn› tap›na¤›n kap›s›ndaki
dilencilerden kafas›na pet flifle yemesiydi. Nedenini
bilemiyoruz!! Fekat en iyisi de fluydu san›r›m... Çekine
çekine girdi¤imiz bir tap›na¤›n içinde befl hindu ve bir
Avrupal› (ki onun da surat›nda flu k›rm›z› boyalardan
vard›) pipo benzeri bir çubuktan bir fleyler
içiyorlardi. Nedir bu dedi¤imizde tütün dediler.
Fakat sonra Musti denedi¤inde, hayat›nda içti¤i
en iyi otlardan oldu¤unu söyledi! Adamlar
tap›nakta acayip tak›l›yordu yani! Vay anas›n›!!!
Pushkar’da
maymunlar
Gün bat›m›nda da Ghat denilen, Ganj
k›y›s›ndakilere benzeyen basamaklara
(beraberimizdeki iki yüz kadar turistle) oturup
gün bat›m›n› ve etraftaki bilumum Hindu'nun ve
Avrupal›'n›n renkli görüntülerini izledik. Üç befl
Devam› sonraki sayfada
Pushkar’da Brahma tap›na¤›
k›z habire iplerin ucundaki tüyleri (yeni moda bir spor mu ne?) çeviriyordu, baz›lar› soyunup
kendilerini kutsal suya b›rak›yordu, kimileri de yan›m›za yanafl›p 'ot laz›m m› abi?' diye
soruyordu...
Yar›n Jaipur'a geçiyoruz. oradan da Amritsar'a, yani Pakistan s›n›r›na. Bu arada, dünkü
Taç Mahal gezisiyle ilgili de bir fley söylemek istiyorum. Foto¤raf göndermeye ne hacet,
o güzelli¤i biliyorsunuz zaten. Fakat art›k Tac Mahal'den ç›kmak üzereyken arkam›z›
dönüp dönüp bakt›¤›m›zda o muhteflem yap›y› görmek çok keyifli ve ilginçti. Bafl›n›z›
çeviriyorsunuz ve Tac Mahal'i görüyorsunuz... Hofl! Çok hofl!!!
PUSHKAR
RES‹MLER‹