Karacabey - Sarten Ambalaj
Transkript
Karacabey - Sarten Ambalaj
SARTEN WORLD 2011 / 02 Sarten Ambalaj iç iletişim yayınıdır 4 ayda bir yayınlanır SARTEN KARACABEY GIDA AMBALAJINDA 1 NUMARA! * Ambalajda bir ilk: Sarten Gebze ambalaj süpermarketi * İhracatta çok uluslu güç * Mehmet Evyap’dan Evyap’ın başarı öyküsü * Ege’nin incisi Ayvalık www.sarten.com.tr Editör Yeniden merhaba! Ailemizin ortak sesi Sarten World’ün ikinci sayısıyla karşınızdayız. Tarımsal gıda ürünlerinde verimli bir yazdı. Müşterilerimizle beraber başarılı bir sezon geçirdiğimize inanıyoruz. İhracatta da kurlardan dolayı hareketli bir dönem yaşadık. Müşterilerimiz ihracatta önemli fırsatlar yakaladı. Biz de hızlı, kaliteli, uygun fiyatlı ve çevreci üretimimizle onları destekledik. Yeni dönemde yine yeni yatırımlarımız olacak. Sarten World’ün ilerleyen sayfalarında okuyacaksınız.. Bursa Karacabey’de çok önemli bir fabrika yatırımı yaptık. Türkiye’de Nestle, Sütaş, Yörsan, Seksüt, Teksüt ve Eker gibi en büyük süt ve süt ürünleri üreticilerinin bir arada konumlandığı bölgede, onların tam ortasında özel bir fabrika kuruyoruz. 2012’nin bahar aylarında üretime başlamasını planladığımız fabrikamızın adı Sarten Dairy Pak olacak. Burada sadece süt ve süt ürünlerine özel plastik gıda ambalajları üreteceğiz. Peynir kaplarından süt şişelerine, bu alandaki üreticilerin ihtiyacı olan her türlü ambalajı, bir gıda fabrikası özeni ve hassasiyetinde sunacağız. Gaziantep Nizip’te de bir yatırım kararı aldık. Nizip Organize Sanayi Bölgesi’nde satın aldığımız 21 bin metrekarelik arsamızda kısa süre sonra yeni bir fabrika inşaatına başlıyoruz. Hedefimiz 2012’de burada 3 konserve hattıyla imalata başlamak. Urfa’daki Tat Konserve’ye, Gaziantep’teki ve Nizip’teki üreticilerine hizmet vermeyi planlıyoruz. Ayrıca buradan Suriye, Ürdün ve Lübnan pazarlarına da üretim yapacağız. Nizip Organize Sanayi Bölgesi, Karkamış sınır kapısına 20 km uzaklıkta bulunuyor. Sonbaharda yine Tüyap’ta gerçekleşecek Uluslararası Ambalaj Fuarı’ndayız. Müşterilerimizle biraraya gelmeyi sabırsızlıkla beklediğimiz bu fuar için çok iyi hazırlandık. Biz, tedarikçilerimiz ve müşterilerimizle büyük bir aileyiz. Başarıya onlarla beraber ulaşacağız. Sarten World’ün bu sayısını da keyifle okuyacağınızı umuyoruz. Sarten World Yayın Kurulu SARTEN WORLD 2011/02 - SARTEN WORLD 1 İçindekiler 04 Sarten’den haberler CEO’muz ASD yönetiminde Eğitim faaliyetlerimiz Gulffood’a katıldık 500 büyük listesinde yükseldik 06 Üretim&Teknoloji/Sarten Karacabey Fabrikası HASEB’Lİ TEK FABRİKA Sarten Karacabey fabrikasının önemli bir özelliği de bir gıda güvenliği belgesi olan HASEB’e sahip olması. Ağırlıklı gıda firmalarının aldığı, bugün pek çok gıda üreticisinin hâlâ sahibi olmadığı bu belgeye Sarten çok önem veriyor. Yeni dönemde bir başka gıda standardı olan BRC IOP belgesi almak için hazırlandıklarını söyleyen Erdal Halil, “Tedarikçisi olduğumuz Nestle, Unilever gibi dünyanın ünlü gıda firmalarının belirlemiş olduğu Sedex standardına da sahibiz. Etik standartların ağırlıkta olduğu bu belgeyi almak için çok önemli denetimlerden geçtik” diyor. 06 Gıdada 1 numara! Sarten’in Silivri ve Manisa’dan sonra üçüncü büyük fabrikası olan Karacabey, bir gıda ihtisas fabrikası olarak faaliyet gösteriyor. Konserve ve salça kutuları üreten Sarten Karacabey fabrikası Tat, Tamek, Tukaş, Dardanel gibi Türkiye’nin önde gelen gıda firmalarına hizmet veriyor. Karacabey, Sarten’in Silivri ve Manisa’dan sonra üçüncü büyük fabrikası. Bir gıda ihtisas fabrikası olarak faaliyet gösteren tesiste konserve ve salça kutuları üreten Sarten, buradan Tat, Tamek, Tukaş, Dardanel gibi Türkiye’nin önde gelen gıda firmalarına hizmet veriyor. Sarten Karacabey Fabrika Müdürü Erdal Halil, Karacabey’in çok özel bir bölge olduğuna dikkat çekiyor ve ekliyor: “Burada müşterilerimizle iç içeyiz. En ufak sorunlarıyla yakından ilgileniyoruz. Birlikte çalışarak, onların işini en az onlar kadar iyi bilmeye gayret ederek hizmet veriyoruz.” 6 Sarten Avrupa’dan Ortadoğu’ya geniş bir coğrafyaya ihracat yapıyor. Hedefte geçtiğimiz yıl 72 milyon doları bulan hacmi, gelecek birkaç yılda 100 milyon doların üzerine taşımak var. Bu hedefi gerçekleştirmede en büyük rol ihracat departmanına düşüyor. Farklı milletlerden 13 kişiden oluşan profesyonel bir ekiple çalışmalarını sürdüren departmanın ise kendine güveni tam. TEKNOLOJI MERKEZI Sarten Karacabey fabrikası aynı zamanda bir teknoloji merkezi. Erdal Halil, “3 adet kolay açılır kapak (KAK) hattımız var. Türkiye’de hiçbir yerde 3 tane birden yok. Günde 1.5 milyon adet 99 çaplı KAK kapak üretebiliyoruz. Bu oldukça yüksek bir teknolojidir. 1kg ve yarım kiloluk salça ya da ton balığı kutularının kapak>> ları farklı bir uzmanlık gerektirir” diyor. SARTEN WORLD - 2011/02 Sarten dünyada bir ilke imza attı. Gemlik’te ilk ambalaj süpermarketini açtı. Bölgedeki irili ufaklı zeytin, turşu ve yemeklik yağ üreticilerini hedefleyen süpermarket, teneke ya da plastik ambalajdan kavanoz kapağına geniş bir ürün gamıyla hizmet veriyor. 12 Çok uluslu güç KESINTISIZ ÜRETIM Sarten Karacabey’de konserve ve salça kutuları üretiyor. Tat, Tamek, Tukaş, Fide gibi çok sayıda irili ufaklı salça üreticisine hizmet veriyor. Ayrıca zeytin bölgesi Gemlik’e çok yakın bir noktada konumlanması nedeniyle bölgedeki yağ ve zeytin üreticileri için de ambalaj üretiyor. Karacabey’deki fabrika bir teneke ambalaj fabrikası. Yazın sezonsal olarak üretimi artıyor. Özellikle nisan-kasım aylarında çok yoğun çalışan fabrikada kışın da üretim durmuyor. Kış aylarında da 3 vardiya çalışan fabrikada, bu dönemdeki üretimin önemli bölümü ihraç ediliyor. Karacabey fabrikasının kapasitesi yıllık 200-250 milyon kutu civarında. Günde 1 milyon adet 1 kg’lık salça kutusu üreten Karacabey fabrikada ayrıca 250 bin adet 5 kg’lık salça kutusu, 10 kg’lık, 3 ya da 2kg’lık salça kutuları yapılıyor. Sarten, Karacabey fabrikasında balık kutuları da üretiyor. Dardanel ve Superfresh gibi markalar için üretim yaptıklarını söyleyen Erdal Halil, “ İngiltere’ye ihracatımız var. Örneğin Tesco için üretim yapıyoruz. Burada ayrıca köşeli bir hattımız da mevcut. Bu hat ile de 17 kg’lık zeytin kutuları üretiyoruz” diyor. Gıdada ambalajında 1 numara! 10 Yerinde alışveriş B ursa sınırları içinde bulunan Karacabey, Türkiye’nin önde gelen gıda üreticilerinin hemen hepsinin üretim tesislerinin bulunduğu çok özel bir bölge. Sarten de 1997 yılından bu yana burada, son teknolojilerle donatılmış fabrikasında gıda şirketleri için teneke kutu üretiyor. Tat, Tamek, Tukaş, Dardanel gibi Türkiye’nin önde gelen gıda üreticilerinin bir numaralı tedarikçisi olarak konumlanıyor. Sarten’in Karacabey’deki fabrikası Erdal Halil’e emanet. Sarten’in kendi bünyesinde yetiştirdiği başarılı yöneticilerden biri olan Halil, 11 yıldır Sarten’de çalışıyor. Kalite güvence sorumlusu olarak işe başlayan Halil, üretimin her kademesinde görev aldıktan sonra 2010 yılının başında Sarten Karacabey fabrikasının fabrika müdürü olarak atandı. Erdal Halil, bugün yıllık 200-250 milyon kutu civarında bir üretimi ve yaklaşık 370 kişilik bir ekibi yönetiyor. Karacabey’in bir gıda ihtisas fabrikası olduğuna dikkat çeken yönetici, “Burada müşterilerimizin üretim tesislerinin tam ortasında bir noktada konumlanıyoruz. Bu bize onlarla iç içe olma imkanı sağlıyor. Birbirimizi çok iyi tanıyor, aynı dili konuşuyoruz” diyor. 2011/02 - SARTEN WORLD 7 12 Departman tanımı / İhracat Çok uluslu güç Sarten Avrupa’dan Ortadoğu’ya geniş bir coğrafyaya ihracat yapıyor. Hedefte geçtiğimiz yıl 72 milyon doları bulan hacmi, gelecek birkaç yılda 100 milyon doların üzerine taşımak var. Bu hedefi gerçekleştirmede en büyük rol ihracat departmanına düşüyor. Farklı milletlerden 13 kişiden oluşan profesyonel bir ekiple çalışmalarını sürdüren departmanın ise kendine güveni tam. Sarten İhracat Direktörü Noemi Ulman Ergün, “İhracatta başarılı olabilmek için sadece iyi bir satıcı olmanız yeterli değil. İhracat yaptığınız pazarın dilini, kültürünü, iş yapma biçimini çok iyi bilmelisiniz. Biz ihracat ekibi olarak ihracat yaptığımız pazarları çok iyi biliyoruz ve çok çalışıyoruz” diyor. 16 Sarten Sırbistan hızlı büyüyor Sarten Balkanlar’daki faaliyetlerini Sırbistan’da kurduğu Sarten Ambalazo doo şirketiyle genişletiyor. Bir temsilcilik ofisiyle işe başlayan Ambalazo, artık 2 milyon Euro’luk satış hacmi hedefleyen güçlü bir şirket. 12 OCAK 2011 / SARTEN WORLD 22 18 Tat kalite ve güvene yatırım yapıyor SARTEN WORLD / 2011 OCAK 13 Tat Konserve Genel Müdürü Güçlü Toker, gıda sektörü için ambalajın kritik önem taşıdığına işaret ediyor. Doğrudan insan sağlığını etkileyen bir sektörde faaliyet gösterdiklerine dikkat çeken yönetici, “Mutlaka problemsiz ürün sunmamız gerekiyor. Standartların belli olması, bu standartların sürekli kontrol edilmesi şart. Bu noktada güvenilir bir tedarikçiye ihtiyaç büyük” diye konuşuyor. Müşterilerimiz / Kozmetik sektörü / Evyap ca genel anlamda yönetim anlayışı, yönetim kalitesi olarak da birbirimizi çok iyi anlıyoruz” diyor. Mehmed Evyap ile Evyap’ın heyecan verici başarı öyküsünü, yeni döneme yönelik plan ve hedeflerini konuştuk: Evyap ne zaman kuruldu? Hikayeniz nasıl başladı? 22 Mehmed Evyap: “Tutkumuz, işimizi iyi yapmaktır” Evyap, sabunculuktan kişisel bakım ve temizlik ürünleri alanında bölgesel bir deve giden yolda, çok sayıda başarı öyküsüne imza attı. Ailenin 3’üncü kuşak yöneticilerinden Mehmed Evyap, başarının temelinde, yaptığını iyi yapma tutkusu olduğunu söylüyor.. “Tutkumuz, işimizi iyi yapmaktır” 1927 yılında Erzurum’da Mehmed Rıfat Evyap tarafından kurulan Evyap, Türkiye’nin önde gelen aile şirketlerinden. Sabunculuktan kişisel bakım ve temizlik ürünleri alanında bölgesel bir deve giden yolda, çok sayıda başarı öyküsüne imza attı. Ailenin 3’üncü kuşak yöneticilerinden Mehmed Evyap, başarının temelinde, yaptığını iyi yapma tutkusu olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Türkiye’den çıkan, Türklerin yönettiği bir şirket olarak daha güçlü ülkelerin şirketleri ve markalarıyla yarışıyoruz. Bizi motive eden, harekete geçiren, heyecan veren iddia budur.” 22 27 Total standartları önemsiyor 2 Dünya devi Total, endüstriyel ambalaj alanında Sarten’in önemli müşterilerinden. Türkiye’de faaliyete başladığı 1992 yılından bu yana Sarten SARTEN WORLD - 2011/02 SARTEN WORLD - 2011/02 E vyap, yıllık 1 milyar TL’ye ulaşan iş hacmiyle kişisel bakım ve temizlik alanında sadece Türkiye’nin değil, yakın coğrafyada bölgenin önde gelen şirketlerinden. Bir aile şirketi olan Evyap’ın üçüncü kuşak temsilcilerinden Mehmed Evyap, iş hacminin yarısının yurtdışından geldiğini, 100’ün üzerinde ülkeye ihracat yaptıklarını söylüyor. “Türkiye’den çıkan, Türklerin yönettiği bir şirket olarak markalarımızla daha güçlü ülkelerin şirketleri ve markalarıyla yarışıyoruz. Bizi motive eden, harekete geçiren, heyecan veren iddia budur” diye konuşuyor. Evyap son 8 yıldır, başta aeresol kutular olmak üzere ambalaj tedarikçisi olarak Sarten ile kesintisiz bir işbirliği içerisinde. Mehmed Evyap, Sarten ile Evyap’ın DNA’larının uyum içinde olduğunu söylüyor. “Sarten ile ilişkimizin başladığı yer, alanındaki uzmanlığı ve liderliğidir. Ayrı- -Evyap 1927’de Erzurum’da, dedem Mehmed Rıfat Evyap tarafından kurulmuş. Mehmed Rıfat Evyap son derece girişimci bir insan. Babası Bağdat’ta kadıymış, dolayısıyla çocukluğunu Bağdat’ta geçirmiş. Sonra orası kaybedilince savaşta tekrar Türkiye’ye, Erzurum’a dönmüşler. Rıfat bey de çeşitli işler denemiş. Girişimciliğinin altını çizmek istiyorum. Örneğin Erzurum’un ilk fotoğraf stüdyosunu açmış. Noterlik yapmış. Babamın ifadelerinden hatırladığım kadarıyla tütün ticareti yapmış. En sonunda da sabun işinde karar kılmış. Ailenin güven duyduğu veya ilham aldığı kişilerden alınan tavsiyeye uyarak sabun işi yapmaya karar vermiş. Evinin bahçesinde, “sergi sabunculuğu” dediğimiz geleneksel sabunculukla ilk kalıp sabunu üretmiş. Evyap’ın başlangıç noktası burası olmuş. Sergi sabunculuğu bugünkünden çok farklı bir teknik. Sabun pişirildikten sonra yere dökülüyor, yerde kurutuluyor, sertleşiyor ve kesiliyor. Yerden kazınarak alınıyor. Mehmed Rıfat bey bu sabunculuğu yapmak için know-how edinme ihtiyacı hissediyor. O dönemde Alman ve Rus sabunculuğu ileride. Rıfat bey Erzurum’da, bir Rus sabun fabrikasında çalışmış Abdullah Hamidov adlı bir Kazak Türkü’nün olduğunu öğreniyor. Onunla telgrafhanede buluşuyor. Sayın Hamidov para istiyor, Rıfat beyde de para tam çıkmıyor herhalde ki eşinin düğünde gelen altınlarını satıp onları Hamidov’a veriyor ve ilk know-how’ı satın alıyor. 1998 yılında, Rıfat bey vefat ettikten 5-6 yıl sonra bir gün yine böyle şirketin ilk günleriyle ilgili bir röportaj yapılıyor. Eski pazarlama koordinatörümüz Ahmet Bey, Rıfat Bey’in eşi Hedise Hanım’a bu olayı soruyor. “Efendim, Rıfat bey ilk sermaye olarak sizin altınlarınızı satmış” diyor. Hedise Hanım, “Ben öyle bir şey bilmiyorum” diye cevap veriyor. Ne kadar üsteleseler “Ben hatırlamıyorum olmadı öyle bir şey” diyor. Röportaj bitince babam Hedise Hanım’a “Anne sen bizi yalancı yerine koydun, doğru değil mi” diye tekrar soruyor. O da “Oğul anlatıp da babanızı küçük düşürmek istemedim” diyor. Bu Anadolu kadınının, büyüklerimizin, asaletine önemli bir örnek. İstanbul’a ne zaman geliniyor? Erzurum üretim için zor bir yer. Türkiye’nin ticaret merkezi olan İstanbul’a uzak, ne >> Sarten’in hem teneke işinde uzmanlığı var hem türkiye ve bölgede bu alanda lider konumda. kapaSite olarak da güçlü. bugün küçümSenmeyecek hacimlerimiz var ve bu hacimleri kapaSite ve uzmanlık olarak bizi tatmin etmeyecek bir iş ortağına emanet edemeyiz. Sarten ile ilişkimizin başladığı yer alanındaki uzmanlığı ve liderliğidir. ayrıca genel anlamda yönetim anlayışı, yönetim kaliteSi olarak da birbirimizi çok iyi anlıyoruz. SARTEN WORLD 2011/02 - SARTEN WORLD 23 KÜNYE B ursa sınırları içinde bulunan Karacabey, Türkiye’nin önde gelen gıda üreticilerinin hemen hepsinin üretim tesislerinin bulunok özel bir bölge. Sarten de 1997 yılından bu urada, son teknolojilerle donatılmış fabrikagıda şirketleri için teneke kutu üretiyor. Tat, , Tukaş, Dardanel gibi Türkiye’nin önde gelen eticilerinin bir numaralı tedarikçisi olarak konıyor. en’in Karacabey’deki fabrikası Erdal Halil’e t. Sarten’in kendi bünyesinde yetiştirdiği baöneticilerden biri olan Halil, 11 yıldır Sarten’de or. Kalite güvence sorumlusu olarak işe başHalil, üretimin her kademesinde görev alsonra 2010 yılının başında Sarten Karacabrikasının fabrika müdürü olarak atandı. Erlil, bugün yıllık 200-250 milyon kutu civarınüretimi ve yaklaşık 370 kişilik bir ekibi yöneKaracabey’in bir gıda ihtisas fabrikası olduikkat çeken yönetici, “Burada müşterilerimitim tesislerinin tam ortasında bir noktada lanıyoruz. Bu bize onlarla iç içe olma imkanı or. Birbirimizi çok iyi tanıyor, aynı dili konuşudiyor. TISIZ ÜRETIM en Karacabey’de konserve ve salça kutuları or. Tat, Tamek, Tukaş, Fide gibi çok sayıda iriı salça üreticisine hizmet veriyor. Ayrıca zeygesi Gemlik’e çok yakın bir noktada konumsı nedeniyle bölgedeki yağ ve zeytin üreticilee ambalaj üretiyor. acabey’deki fabrika bir teneke ambalaj fabriazın sezonsal olarak üretimi artıyor. Özellikle kasım aylarında çok yoğun çalışan fabrikada a üretim durmuyor. Kış aylarında da 3 vardişan fabrikada, bu dönemdeki üretimin önemli ü ihraç ediliyor. Karacabey fabrikasının kapayıllık 200-250 milyon kutu civarında. Günde 1 adet 1 kg’lık salça kutusu üreten Karacabey ada ayrıca 250 bin adet 5 kg’lık salça kutusu, k, 3 ya da 2kg’lık salça kutuları yapılıyor. Sarracabey fabrikasında balık kutuları da üretirdanel ve Superfresh gibi markalar için üreptıklarını söyleyen Erdal Halil, “ İngiltere’ye ihmız var. Örneğin Tesco için üretim yapıyoruz. a ayrıca köşeli bir hattımız da mevcut. Bu hat 7 kg’lık zeytin kutuları üretiyoruz” diyor. OLOJI MERKEZI en Karacabey fabrikası aynı zamanteknoloji merkezi. Erdal Halil, “3 adet kolır kapak (KAK) hattımız var. Türkiye’de hiçrde 3 tane birden yok. Günde 1.5 milyon 99 çaplı KAK kapak üretebiliyoruz. Bu olyüksek bir teknolojidir. 1kg ve yarım kisalça ya da ton balığı kutularının kapak>> rklı bir uzmanlık gerektirir” diyor. 2011/02 - SARTEN WORLD 7 kadi- sıl ed RıbağuinönGiğin Nodıda uyyevimiz et- bir or, ersayaunsadlı nla ara aları or. yıl e ilordiey diyoler or. ne mi” banam- nin >> 30 Barony Universal geleceğe yatırım yapıyor Tesco’dan Boots’a Avrupalı perakende devlerinin bir numaralı tedarikçisi olan Barony Universal, Sarten’in yurtdışındaki önemli müşterileri arasında yer alıyor. 32 Mesut Koyuncu: “Tereciye tere satıyoruz” 60’lı yılların sonunda efsane Eros markasıyla ticaret hayatına adım atan Eren ailesi, bugün tekstilden perakendeye kapsamlı portföyüyle Türkiye’nin önde gelen holdinglerinden. Sarten’in önemli tedarikçilerinden biri olan Modern Ambalaj da bir Eren Holding şirketi. Modern Ambalaj Genel Müdürü Mesut Koyuncu hızlı bir büyüme trendinde olduklarını söylüyor. 35 Inhouse üretim ilmek için sadece iyi bir ltürünü, iş yapma biçimini pazarları çok iyi biliyoruz rici ve ile çalışan şirket, yılda 50 bin tonluk bir kapasiteye sahip. Total Türkiye Lojistik Direktörü Yaşar Taşkıran, “Standartlar bizim için önemlidir” diyor. Sarten, Gemlik’te BP’ye kendi tesisleri içinde “inhouse” üretim yapıyor. Türkiye’de madeni yağ sektöründe başka bir örneği olmayan bu işbirliği, 10 yıldan fazla bir süredir devam ediyor. 36 Plastik ambalaj ve sürdürülebilir çevre Plastik ambalajların diğer tüm ambalajlar gibi kullanımları sonrasında atık üreticileri tarafından kaynağında ayrı olarak biriktirilip belediyenin sistemine verilmesi zorunlu. 38 Sosyal sorumluluk SARTEN WORLD / 2011 OCAK 13 Sarten, Silivri Fatih Mahallesi’ndeki aile yadigarı evi sosyal sorumluluk projesi kapsamında restore ettirdi. 40 En hızlı mavi Sarten, Işıklar Dünya Offshore 225 Şampiyonası’nın İstanbul ayağında yarışan Stihl yarış teknesine sponsor oldu. Kerem Tuncer-Alpay Akdilek pilotajındaki Stihl, şampiyonada kupaları arka arkaya sıraladı. 42 Gezi: Ayvalık Sarten’in hem teneke işinde uzmanlığı var hem türkiye ve bölgede bu alanda lider konumda. kapaSite olarak da güçlü. bugün küçümSenmeyecek hacimlerimiz var ve bu hacimleri kapaSite ve uzmanlık olarak bizi tatmin etmeyecek bir iş ortağına emanet edemeyiz. Sarten ile ilişkimizin başladığı yer alanındaki uzmanlığı ve liderliğidir. ayrıca genel anlamda yönetim anlayışı, yönetim kaliteSi olarak da birbirimizi çok iyi anlıyoruz. SARTEN WORLD 48 English Summary 2011/02 - SARTEN WORLD 23 Muhteşem doğası, denizi, adaları, zengin mutfak kültürüyle Ayvalık, Ege kıyılarının incisi.. Türkiye’de zeytin ve zeytinciliğin de önemli duraklarından biri olan Ayvalık’ta Sarten de butik bir üretim tesisine sahip. İmtiyaz sahibi SARTEN Ambalaj San. ve Tic. A.Ş. adına Zeki Sarıbekir Yayın Kurulu Zeki Sarıbekir Zeren Güzelbahar Sarıbekir Işıl Demirel Editörler Işıl Demirel, Ayşe Işık, Nesrin Kaya Tasarım Tolga Çoruh Fotoğraf Gökhan Çelebi Baskı İDL-TR GROUP Sanatkarlar Sanayi Sitesi Üçüncü ada A Blok No: 212 İkitelli-İstanbul Tel: 0212 671 41 42 İletişim Müjde Kösemen SARTEN Ambalaj San. ve Tic. A.Ş. Merkez Tel : +90 212 275 76 60 Faks : +90 212 272 34 17 Adres : Barbaros Bulvarı, No:68/7 34349 Balmumcu İstanbul / TÜRKİYE E-mail : [email protected] www.sarten.com.tr SARTEN WORLD 46 Life style: Medikal estetik Hızla gelişen estetik sektörünün başroldeki uygulamalarından medikal estetik, zayıflamadan selülit tedavisine, kırışıklık tedavisinden cilt bakımına kadar pek çok rahatsızlıkta uygulanıyor. Medikal estetik uzmanı Dr. Hikmet Gülaçtı, öne çıkan medikal estetik ve akapunktur uygulamalarını anlattı. 2011/02 - SARTEN WORLD 3 Sarten’den Haberler BP’NİN EN İYİ TEDARİKÇİSİ SARTEN BP Gemlik Haber Servisi’nin 20’nci sayısında 2010 yılının en başarılı tedarikçi listesini duyurdu. Listede Sarten Gemlik Plastik 1’inci sırada yer aldı. Sarten BP’nin 36 yıllık kesintisiz ambalaj tedarikçisi. .Bu işbirliği BP ve Castrol’ün birleşmesinden sonra Sarten’in BP Gemlik tesisleri içerisinde BP’nin plastik şişelerini üretmeye başlamasıyla iş ortaklığına dönüştü. Gemlik Fabrika, BP Gemlik Tesisleri içerisinde 2001 yılından beri üretim yapıyor. Kampanyamız ödül aldı HATIRA ORMANI İÇİN İLK ADIM S M arten Gemlik Fabrikası, BP’nin öncülüğünde çevresindeki kuruluşlarla birlikte kurulan Mavi Körfez Yeşil Gemlik Platformu’nun üyesi. Bu platform, her ay üye fabrikaların birinde sırasıyla aylık toplantılar yapıyor, sosyal sorumluluk projeleri üreterek Gemlik’e ve fabrikaların çevresel sorunlarına fayda sağlayama çalışıyor. Platformun başlattığı atık pil toplama kampanyasında tek başına 30 kg atık pil toplayan Sarten çalışanı AYŞE KENAR ödüle layık görüldü. avi Körfez Yeşil Gemlik Platformu ağaç dikme töreni organize etti. Platforma üye fabrikalardan çalışanların ve çeşitli okullardan öğrenci ve öğretmenlerin katılımıyla gerçekleşen törende, sembolik olarak 50 adet fıstık çamı dikildi. Önümüzdeki dönemde aynı alana toplam 2 bin 500 adet fıstık çamı dikilerek Mavi Körfez Yeşil Gemlik Platformu hatıra ormanı haline getirilecek. KÖRFEZ’E ÇIKARMA YAPTIK K örfez Bölgesi’nin, yeme-içme ve hizmet sektörüne yönelik en önemli fuarlarından olan Gulffood 2011’in katılımcıları arasında Sarten de vardı. Bölgenin önemli satış ve kaynak platformu olan fuarda Saeed holünde yer alan Sarten, hem ürün ve hizmetlerini tanıtma imkanı buldu hem de çok sayıda yeni işbirliğine imza attı. Her yıl şubat ayında gerçekleştirilen Gulffood fuarını bu yıl 4 bine yakın ziyaretçi, 152 ülkeden 55 bin satış temsilcisi ziyaret etti. EĞİTİME DEVAM SARTEN WORLD 4 SARTEN WORLD - 2011/02 S arten çalışanlarının eğitimine büyük önem veriyor ve fabrikalarında sürekli eğitimler düzenliyor. Mart ayında Sarten Çorlu fabrikası çalışanları, A sınıfı İş Güvenliği Uzmanı Hasan Uğurlu’dan “Temel İş Güvenliği” eğitimi aldı. Temmuz ayında ise Gemlik Fabrika çalışanlarına, yine Sarten’in iş sağlığı ve güvenliği danışmanı olan Sayın Hasan Uğurlu tarafından “ergonomi” eğitimi verildi. 500 BÜYÜK ARASINDA YÜKSELİŞTEYİZ Sarten Karacabey Fabrika Müdürü Erdal Halil (solda). KARACABEY DEVLET HASTANESİ’NE YENİ CİHAZLAR K aracabey Devlet Hastanesi, hastaneye yeni alınan cihazlarını tanıttı. Tanıtım toplantısında, yeni cihazların alımında hastaneye katkıda bulunan kurum ve kuruluşlar plaketle onurlandırıldı. Son teknolojik yeni cihazların alımına katkı sağlayanlar arasında bulunan Sarten’in plaketini Sarten Karacabey Fabrika Müdürü CEO’MUZ ZEKİ SARIBEKİR ASD YÖNETİMİNDE A mbalaj Sanayicileri Derneği’mizin 9 Temmuz 2011’de geniş katılımla gerçekleştirdiği 10’uncu Olağan Genel Kurulu’nda seçilen yönetim kurulu, 8 Ağustos 2011 tarihinde ilk toplantısını yaptı. Bu ilk toplantıda yapılan görev dağılımında, Naksan Plastik A.Ş. Genel Müdürü Sadettin Korkut’un yönetim kurulu başkanlığı ve Sarten CEO’su Zeki Sarıbekir’in başkan yardımcılığı görevlerini sürdürmelerine karar verildi. Daha önce başkan yardımcısı olan, Aymaksan Ayla Makina A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Ayla ise yeni dönemde sayman üye olarak görev alacak. Erdal Halil aldı. Sarten’in yanı sıra Nestle, Agromar, Trakya Birlik gibi bölgede faaliyeti olan çok sayıda şirketin de alımına destek olduğu cihazlar arasında diş röntgen ve panaromik röntgen cihazı gibi Karacabey Devlet Hastanesi doktorlarının teşhis ve tedavide işini kolaylaştıracak cihazlar bulunuyor. Interpack hareketli geçti H er yıl Almanya’nın Düseldorf kentinde düzenlenen ve ambalaj sektörünün en önemli fuarlarından biri olan Interpack, bu yıl yine hareketli geçti. 12-18 mayıs 2011 tarihleri arasında gerçekleşen fuarın katılımcıları arasında sektörün önde gelen firmaları vardı. Ardagh Group, Crown, Rexam gibi önde gelen global oyuncularla birlikte fuarda çok sayıda Türk şirketi de yer aldı. Sarten geniş ve dikkat çeken bir stantla fuara katılırken, fuar boyunca Amerika’dan Hindistan’a, Kore’den Ortadoğu’ya dünyanın her yanından müşterilerle buluştu. İstanbul Sanayi Odası tarafından her yıl yayınlanan ve temmuz ayında açıklanan 500 Büyük Sanayi Kuruluşu sonuçlarına göre, 2009 yılında 132. sırada olan Sarten, 2010 yılında 127. sıraya yükseldi. Şirketimiz, Türkiye’nin önde gelen iş ve ekonomi dergilerinden Capital’in 500 Büyük Şirket sıralamasında da yine yükselişte. SARTEN WORLD 2011/02 - SARTEN WORLD 5 Üretim&Teknoloji/Sarten Karacabey Fabrikası Gıda ambalajında 1 numara! Karacabey, Sarten’in Silivri ve Manisa’dan sonra üçüncü büyük fabrikası. Bir gıda ihtisas fabrikası olarak faaliyet gösteren tesiste konserve ve salça kutuları üreten Sarten, buradan Tat, Tamek, Tukaş, Dardanel gibi Türkiye’nin önde gelen gıda firmalarına hizmet veriyor. Sarten Karacabey Fabrika Müdürü Erdal Halil, Karacabey’in çok özel bir bölge olduğuna dikkat çekiyor ve ekliyor: “Burada müşterilerimizle iç içeyiz. En ufak sorunlarıyla yakından ilgileniyoruz. Birlikte çalışarak, onların işini en az onlar kadar iyi bilmeye gayret ederek hizmet veriyoruz.” 6 SARTEN WORLD - 2011/02 HASEB’Lİ TEK FABRİKA Sarten Karacabey fabrikasının önemli bir özelliği de bir gıda güvenliği belgesi olan HASEB’e sahip olması. Ağırlıklı gıda firmalarının aldığı, bugün pek çok gıda üreticisinin hâlâ sahibi olmadığı bu belgeye Sarten çok önem veriyor. Yeni dönemde bir başka gıda standardı olan BRC IOP belgesi almak için hazırlandıklarını söyleyen Erdal Halil, “Tedarikçisi olduğumuz Nestle, Unilever gibi dünyanın ünlü gıda firmalarının belirlemiş olduğu Sedex standardına da sahibiz. Etik standartların ağırlıkta olduğu bu belgeyi almak için çok önemli denetimlerden geçtik” diyor. B ursa sınırları içinde bulunan Karacabey, Türkiye’nin önde gelen gıda üreticilerinin hemen hepsinin üretim tesislerinin bulunduğu çok özel bir bölge. Sarten de 1997 yılından bu yana burada, son teknolojilerle donatılmış fabrikasında gıda şirketleri için teneke kutu üretiyor. Tat, Tamek, Tukaş, Dardanel gibi Türkiye’nin önde gelen gıda üreticilerinin bir numaralı tedarikçisi olarak konumlanıyor. Sarten’in Karacabey’deki fabrikası Erdal Halil’e emanet. Sarten’in kendi bünyesinde yetiştirdiği başarılı yöneticilerden biri olan Halil, 11 yıldır Sarten’de çalışıyor. Kalite güvence sorumlusu olarak işe başlayan Halil, üretimin her kademesinde görev aldıktan sonra 2010 yılının başında Sarten Karacabey fabrikasının fabrika müdürü olarak atandı. Erdal Halil, bugün yıllık 200-250 milyon kutu civarında bir üretimi ve yaklaşık 370 kişilik bir ekibi yönetiyor. Karacabey’in bir gıda ihtisas fabrikası olduğuna dikkat çeken yönetici, “Burada müşterilerimizin üretim tesislerinin tam ortasında bir noktada konumlanıyoruz. Bu bize onlarla iç içe olma imkanı sağlıyor. Birbirimizi çok iyi tanıyor, aynı dili konuşuyoruz” diyor. Kesintisiz üretim Sarten Karacabey’de konserve ve salça kutuları üretiyor. Tat, Tamek, Tukaş, Fide gibi çok sayıda irili ufaklı salça üreticisine hizmet veriyor. Ayrıca zeytin bölgesi Gemlik’e çok yakın bir noktada konumlanması nedeniyle bölgedeki yağ ve zeytin üreticileri için de ambalaj üretiyor. Karacabey’deki fabrika bir teneke ambalaj fabrikası. Yazın sezonsal olarak üretimi artıyor. Özellikle nisan-kasım aylarında çok yoğun çalışan fabrikada kışın da üretim durmuyor. Kış aylarında da 3 vardiya çalışan fabrikada, bu dönemdeki üretimin önemli bölümü ihraç ediliyor. Karacabey fabrikasının kapasitesi yıllık 200-250 milyon kutu civarında. Günde 1 milyon adet 1 kg’lık salça kutusu üreten Karacabey fabrikada ayrıca 250 bin adet 5 kg’lık salça kutusu, 10 kg’lık, 3 ya da 2kg’lık salça kutuları yapılıyor. Sarten, Karacabey fabrikasında balık kutuları da üretiyor. Dardanel ve Superfresh gibi markalar için üretim yaptıklarını söyleyen Erdal Halil, “ İngiltere’ye ihracatımız var. Örneğin Tesco için üretim yapıyoruz. Burada ayrıca köşeli bir hattımız da mevcut. Bu hat ile de 17 kg’lık zeytin kutuları üretiyoruz” diyor. Teknoloji merkezi Sarten Karacabey fabrikası aynı zamanda bir teknoloji merkezi. Erdal Halil, “3 adet kolay açılır kapak (KAK) hattımız var. Türkiye’de hiçbir yerde 3 tane birden yok. Günde 1.5 milyon adet 99 çaplı KAK kapak üretebiliyoruz. Bu oldukça yüksek bir teknolojidir. 1kg ve yarım kiloluk salça ya da ton balığı kutularının kapak>> ları farklı bir uzmanlık gerektirir” diyor. 2011/02 - SARTEN WORLD 7 Üretim&Teknoloji/Sarten Karacabey Fabrikası Sarten Karacabey Fabrika Müdürü Erdal Halil, Karacabey’in çok özel bir bölge olduğuna dikkat çekiyor ve ekliyor: “Burada müşterilerimizle iç içeyiz. En ufak sorunlarıyla yakından ilgileniyoruz. Birlikte çalışarak, onların işini en az onlar kadar iyi bilmeye gayret ederek hizmet veriyoruz.” SARTEN WORLD Yunanistan doğumlu Erdal Halil, İzmir 9 Eylül Üniversitesi Endüstri Mühendisliği mezunu. 11 yıldır Sarten’de çalışıyor. İlk kez kalite güvence sorumlusu olarak işe başlayan yönetici, üretimin her kademesinde görev yaptı. 2010 yılının başında da Sarten Karacabey fabrikasında fabrika müdürü oldu (solda). Sarten Karacabey’de fabrika müdür yardımcısı olarak görev yapan Kamil Ersin, Sarten’in yetiştirmekte olduğu profesyonellerden. Ersin, geleceğin fabrika müdürlerinden biri olacak (sağda). Söz konusu KAK kapaklar Sarten’in tüm diğer fabrikalarına buradan üretilip gönderiliyor. Karacabey’de bu yıl bir de yeni hat devreye girmiş durumda. Bu hatla özel tasarımla tenekenin mukavetini artırdıklarını söyleyen Erdal Halil, “Bu sayede hammadde maliyetini de düşürdük. Müşterilerimize daha ucuz ürün sunma imkanı elde ettik” diye konuşuyor. Kolay açılır kapak üretimi de Sarten’de sadece Karacabey fabrikasında yapılıyor. 73, 84, 52, 65 ve 99 çap üretim mevcut. Özellikle 99 çap hattı yepyeni bir teknoloji. Bu teknolojiyi Amerika’dan ithal ettiklerine dikkat çeken Erdal Halil, “Çok hassas çalışan, çok modern bir teknolojiye sahibiz. Kesme ayarları tamamen dijital yapılıyor” diyor. Sarten Karacabey fabrikasında gerçekleştirdiği kolay açılır kapak üretiminin yüzde 65’ini kendi kulla- nıyor. Kalanını da Rusya, Ortadoğu, Afrika, zaman zaman da Avrupa’ya ithal ediyor. “Ambalajsız ihracat olmaz” Karacabey Gemlik limanına yakın olduğu için ihracata da çok uygun bir nokta. Sarten de burada gerçekleştirdiği kapak ve kutu üretiminin önemli bölümünü ihraç ediyor. Erdal Halil, direkt ve endirekt olmak üzere iki tür ihracat yaptıklarını söylüyor ve şöyle devam ediyor: “Direkt ihracat daha çok konserve kutuları oluyor. Yurtdışındaki kendi fabrikalarımıza buradan kapak gönderiyoruz. Ayrıca Baltık ülkelerindeki balık fabrikaları için üretim yapıyoruz. Mısır’a, Cezayir’e, Libya’ya, Lübnan ve Suriye’ye de ihracatımız var.” Diğer yandan Sarten’in yaptığı ürünün içine konulan her şey yurtdışına ihraç edili- ZEKİ SARIBEKİR/SARTEN AMBALAJ CEO’SU “İHRACATIN ÖNÜNÜ AMBALAJLA AÇABİLİRİZ” ENGELLERİ KALDIRALIM Türkiye 500 milyar dolar ihracata gidiyor. Bence desteklenmesi gereken en önemli sektörlerin başında ambalaj geliyor. Bunun için önce ambalajın önündeki engelleri aşmamız, Türkiye’deki sanayicilere ucuz ambalaj verebilmemiz lazım. Tarım ürünleri, kimyasal ürünlerin ihracatı için ambalaj sektörünün mutlaka gelişmesi gerekiyor. Bugün bir pet şişe Türkiye’de Avrupa’dan çok daha pahalı. Oysa ucuzlatırsa nihai ihracatçıların da girdileri ucuzlar ve onların önünü açmış oluruz. BÜYÜMEYE NE KADAR HAZIRIZ? Biz ambalajcılar olarak 10 yılda 5-6 kat büyümeye ne kadar hazırız ona da bakmamız lazım. Sarten bugün 300 milyon dolarlık bir şirket. 8 ŞUBAT 2011 / SARTEN WORLD SARTEN WORLD - 2011/02 2020’de 1 milyar dolar hedefliyoruz. Aslında biz daha da büyük olacağız. Bu yıl yüzde 20 büyüyoruz. İstemesek de büyüyoruz çünkü müşterilerimiz büyüyor. Diğer yandan iç tüketim artıyor. Süpermarketler çoğalıyor. Alışkanlıklar değişiyor. GERİDE KALMAMALIYIZ Eskiden kalıp peynir alırdık, şimdi zeytin peynirde küçük ambalajlı ürüne yönelim var. Perakende sektörü büyüyor. Küçük kasabalara kadar süpermarket zincirleri girecek. Bizim artık bu büyümeyi planlamamız gerekiyor. Bu büyümeye hazırlanmalıyız. Eğer hazırlıklı olamazsak; finansal yapımızı, insan kaynaklarımızı güçlendiremezsek Türkiye’nin büyümesine ayak uyduramaz, geride kalırız. yor. Erdal Halil, “Salça, mısır, peynir, zeytin ambalajsız ihraç edilmez. Bu nedenle gıda ambalajı çok önemlidir. Örneğin turşu üreticisi bir müşterimiz Almanya’ya 40 milyon kavanoz kornişon turşusu yolluyordu. ‘Kornişon Fas’ta üçte bir fiyat, Hindistan’da dörtte bir fiyat ama alanlar gelip bizden alıyorlar’ dedi. Çünkü ne Fas’ta ne Hindistan’da düzgün kavanoz yok. Kırılmayan, parlak kavanoz sadece bizde var. Türkiye’nin şansı Şişecam gibi bir kavanoz üreticisi, Sarten gibi bir kavanoz kapağı üreticisi olmasıdır” diye konuşuyor. Yeni dönem Bundan 6-7 yıl önce Sarten’in Karacabey fabrikası sezonluk bir fabrikaydı. 3 ay çok yoğun çalışılır, kışın tek vardiyaya inilirdi. Ancak özellikle son 3-4 yıldır kışın da artık 3 vardiya çalışılıyor. Sarten yeni dönemde Karacabey fabrikasına bir konser- “AYNI DİLİ KONUŞUYORUZ” Sarten Karacabey fabrikasının en önemli özelliği müşterilerinin tam ortasında konumlanması. Erdal Halil, “Müşterilerimizle tamamen iç içe yaşıyoruz, en ufak sorunlarıyla gidip ilgileniyoruz. Birbirimizi çok iyi tanıyoruz. Müşterilerle bu noktaya gelebilmek için onların yaptığı işi öğrenmemiz gerekti. Onlarla çalışarak, gıda mühendisliği alanında araştırma yaparak öğrendik. Kadromuzda bugün gıda mühendisi de istihdam ediyoruz. Ortak bir dil bulduktan sonra çok iyi bir işbirliği oluyor. Bugün hem kalite seviyemiz hem müşteri memnuniyetimiz oldukça yüksek” diye konuşuyor. ve hattı yatırımı daha yapacak. Erdal Halil, “Geçtiğimiz yıl köşeli hatlarımızı otomatikleştirdik, hızlandırdık. Laklama kapasitemiz yazın 3 ay yetmiyordu, yeni bir lak hattı aldık. Sezondan hemen önce devreye girdi. Sürekli verimlilik, hızlandırma ve iyileştirme çalışmaları yapıyoruz. Aynı makinelerle nasıl daha fazla verim alırız, ona bakıyoruz” diye konuşuyor. Karacabey, gelecekte bugünkünden çok daha önemli bir konuma ulaşacak. Bugün İstanbul’dan feribotla yaklaşık 3.5 saatte ulaşılabilen bölgeye ulaşım, yapımı devam eden köprü ve yeni İstanbul-İzmir karayolu tamamlandığında çok daha kolay olacak. Sarten’in Karacabey’de hali hazırda 370 kişiye varan bir istihdamı var. Erdal Halil, en büyük sıkıntının işçi bulamamak olduğunu söylüyor. “Bölgeye ulaşım kolaylaştığında bu sorun da ortadan kalkacak” diye konuşuyor. S YENİ YATIRIM: SARTEN DAIRY Sarten Karacabey’de 2012 yılından itibaren plastik üretimine de başlayacak. Süt ve süt ürünlerine yönelik her türlü plastik ve enjeksiyon kapları üreten bir fabrika yatırımı planladıklarını söyleyen Sarten CEO’su Zeki Sarıbekir, yeni fabrikayla 50 milyon doların üzerinde ciro hedeflediklerine dikkat çekiyor. Sarıbekir, Türkiye’de bir ilk olacak yeni fabrika yatırımını şöyle anlatıyor: “Karacabey’de fabrikamızın bulunduğu yerde, yürüyüş mesafesinde Nestle’nin fabrikası var. 3 km mesafede Sütaş, 20 km güneyde Sek Süt, biraz ileride Yörsan, Gönen’de Teksüt’ün tesisleri bulunuyor. Kay Süt Eker çok yeni bu bölgeye yeni yatırım yaptı. Türkiye’de süt ve süt ürünleri üreticilerinin tesislerinin neredeyse tamamı Karacabey’de. Biz de burada yeni bir fabrika kuruyoruz. Tamamen plastik ağırlıklı bir üretim tesisi olacak. Yılbaşından sonra bahar aylarında devreye girmesini planladığımız bu fabrikamızın adı Sarten Dairy olacak. Burada plastik peynir, yoğurt kapları, süt şişeleri, ayran şişleri üreteceğiz. Tamamen bir ihtisas fabrikası olacak. Burada çalışacak kişiler daha önce süt ve süt ürünleri fabrikalarında çalışmış, bu fabrikaların kalite anlayışını bilenler görev yapacak. Süt ürünleri ambalajı üreteceğiz ve fabrikamıza girdiğiniz zaman sanki bir süt ya da dondurma fabrikasına giriyormuş gibi hissedeceksiniz. Sadece makinalar yoğurt-ayran değil ambalaj üretecek. Bu yeni fabrikamızı son derece titizlikle, araştırarak yapıyoruz. HASEB standartlarına, gıda yönetmeliklerinin tamamına uygun olmasına gayret ediyoruz. 2011/02 - SARTEN WORLD 9 Yeni Yatırım / Gemlik ambalaj süpermarketi Yerinde alışveriş: ambalaj süpermarketi Sarten dünyada bir ilke imza attı. Gemlik’te ilk ambalaj süpermarketini açtı. Bölgedeki irili ufaklı zeytin, turşu, peynir, bal ve zeytin yağı üreticilerini hedefleyen süpermarket, teneke ya da plastik ambalajdan kavanoz kapağına geniş bir ürün gamıyla hizmet veriyor. S Semih Aksoy, Mehmet Ersöz, Sami Öztürk, Sami Şen 10 SARTEN WORLD - 2011/02 arten, bir “ambalaj süpermarketi” olma vizyonuyla hareket ediyor. Bu vizyon kapsamında müşterilerine ambalajla ilgili her türlü ürünü, en hızlı ve en uygun fiyata sunmak için çalışıyor. Geçtiğimiz yıl bu vizyonun ilk somut örneğini Gemlik’te hayata geçirdi. Bir ambalaj süpermarketi açtı. Sarten’in Gemlik’te açtığı ambalaj süpermarketinden müşteriler, ihtiyaçları olan her türlü ürünü bizzat gelip görüp seçerek ister 1 adet ister 1.000 adet alabiliyor. Gemlik’teki süpermarketin yönetimi Mehmet Ersöz’e emanet. 11 yıldır Sarten ailesinde görev yapan Ersöz, son 5 yıldır Güney Marmara Bölgesi pazarlama ekibinde müşteri temsilcisi olarak görev yapıyor. Ersöz’e yine aynı bölgeden 3 kişilik özel bir pazarlama timi de destek veriyor. Dünyada bir ilk Gemlik’teki süpermarket Sarten’in ambalaj süpermarketi olma vizyonunun ilk somut örneği. Pilot bir proje olarak hayata geçirilen bu market, bugün neredeyse bölgedeki tüm zeytin, turşu ve konserve üreticilerine hizmet veriyor. Mehmet Ersöz, “Ulaşamadığımız noktalara ulaştık. Sarten’in süpermarket anlayışı burada yerleşti ve oturdu” diye konuşuyor. Sarten’in Gemlik’teki ambalaj süpermarketi beklentilerimizin üstünde satış hacmine ulaştı. Nakit çalışan süpermarketten müşteriler, istedikleri ambalaj ürününü ister 1 tane ister 1.000 tane alabiliyor. Burası dünyada da bir ilk uygulama. Ersöz, “İlk kez bir ambalaj süpermarketi açılıyor ve bir ambalaj şirketi kendi ürettiğini doğrudan son kullanıcısına ulaştırıyor” diyor. Mehmet Ersöz, Sarten’in bu projeyi hayata geçirirken iki önemli hedefle yola çıktığını söylüyor ve şöyle anlatıyor: “Birincisi bölgesel çalışan firmalara ulaşmak ve ihtiyacını karşılamak, ikincisi de hayalindeki kutuyu bize anlatamayan müşterilerin gelip istediğini görmesini, görerek yola çıkmasını sağlamak. Burada siparişle de ürün sağlıyoruz.” Hedefte ALO Ambalaj hattı var Sarten Gemlik’teki süpermarketinden şu anda tam 72 noktaya satış yapıyor. Müşterileri ister buraya gelip ürünlerini seçerek alabiliyor isterse bir telefonla Sarten ekibine ulaşıp sipariş veriyor ve ürününü Sarten teslim ediyor. Mehmet Ersöz, önümüzdeki dönemde bir ‘ALO ambalaj hattı’ kurmak hedefinde olduklarını söylüyor. Gemlik’te ilk örneği hayata geçen süpermarketlerin devamının da geleceğini söylüyor. Ersöz, “Şu anda Adana’daki fabrikamızın böyle bir projesi var. Onlara destek veriyoruz. Önümüzdeki birkaç yılda süpermarketlerimizin sayısı artacak” diye konuşuyor. S Sarten, bir “ambalaj süpermarketi” olma vizyonuyla hareket ediyor. Bu vizyon kapsamında müşterilerine ambalajla ilgili her türlü ürünü, en hızlı ve en uygun fiyata sunmak için çalışıyor. Geçtiğimiz yıl bu vizyonun ilk somut örneğini Gemlik’te hayata geçirdi. Bir ambalaj süpermarketi açtı. SARTEN WORLD 11 yıldır Sarten ailesinde görev yapan Mehmet Ersöz, son 5 yıldır Güney Marmara Bölgesi pazarlama ekibinde müşteri temsilcisi olarak çalışıyor. Gemlik’teki süpermarketin sorumluluğunu da o üstleniyor. Yine bölgeden sorumlu pazarlama ekibinden 4 profesyonel daha ona destek veriyor. ÜRÜN GAMINDA NELER VAR? Sarten’in Gemlik’te açtığı süpermarket şu anda gıda sektöründen müşterileri hedefliyor. Şu anda da bölgede bulunan tüm zeytin, turşu ve yemeklik yağ üreticilerine hizmet veriyor. Mehmet Ersöz, Bursa’nın İstanbul’dan sonra en büyük tüketim yeri olduğuna dikkat çekiyor ve şöyle diyor: “Gemlik’te gıda üreticisi kayıtlı 300 firma var. 100 tane de kayıt dışı firma olduğu tahmin ediliyor. Bu bölgede ambalaj satışında çok yüksek miktarlara ulaştık. Pazar lideri konumdayız. Gemlik Bölgesi’ne şu anda yılda 2,5 milyon adet zeytin tenekesi veriyoruz. Bu rakam her yıl yaklaşık yüzde 50 düzeyinde artıyor. 1 milyon adet de turşu tenekesi üretiyoruz. Bu kategoride burada daha çok aile şirketleri faaliyet gösteriyor. Hemen hepsiyle çalışıyoruz.” Sarten’in çok çeşitli bir ürün gamı var. İşe sadece teneke ya da plastik olarak bakmıyor. Kavanoz kapağından enjeksiyon gruplarına Gemlik’teki süpermarkette ürettiği her ürünü doğrudan tüketicisine ulaştırıyor. 2011/02 - SARTEN WORLD 11 Departmanlarımız / İhracat Çok uluslu güç Sarten Avrupa’dan Ortadoğu’ya geniş bir coğrafyaya ihracat yapıyor. Hedefte geçtiğimiz yıl 72 milyon doları bulan hacmi, gelecek birkaç yılda 100 milyon doların üzerine taşımak var. Bu hedefi gerçekleştirmede en büyük rol ihracat departmanına düşüyor. Farklı milletlerden 13 kişiden oluşan profesyonel bir ekiple çalışmalarını sürdüren departmanın ise kendine güveni tam. Sarten Karim Baukhdir, Selen Tabak, Oxana Jelezoglo, Ali Kalan, Ahmad Naser, Seçil Göktaş, Noemi Ulman Ergün, Cihan Çerçi, Nedim İşcan, Selcan Işık, Naima Chmity 12 SARTEN WORLD - 2011/02 İhracat Direktörü Noemi Ulman Ergün, “İhracatta başarılı olabilmek için sadece iyi bir satıcı olmanız yeterli değil. İhracat yaptığınız pazarın dilini, kültürünü, iş yapma biçimini çok iyi bilmelisiniz. Biz ihracat ekibi olarak ihracat yaptığımız pazarları çok iyi biliyoruz ve çok çalışıyoruz” diyor. 2011/02 - SARTEN WORLD 13 Departmanlarımız / İhracat S arten’in gelecek vizyonu net. Gelecek 10 yılda Balkanlar, Doğu Avrupa, Rusya, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’yı kapsayan bölgede güçlü bir ambalaj devi olmayı hedefliyor. Dolayısıyla ihracata büyük önem veriyor. 2010 yılında yakın coğrafyada 72 milyon dolarlık bir hacim yaratan Sarten, her yıl yüzde 15 düzeyinde bir büyümeyle bu rakamı birkaç yıl içinde 100 milyon doların üzerine taşımayı öngörüyor. İlk kez 1998 yılında, Bulgaristan ve Mısır gibi ülkelerle ticaret yapmak üzere yola çıkan Sarten bugün 13 kişiden oluşan profesyonel kadrosuyla önemli bir ihracat tecrübesine kavuşmuş durumda. Hali hazırda Avrupa, Rusya, CIS ülkeleri, Afrika ve Ortadoğu’yu kapsayan geniş bir coğrafyaya ihracat yapıyor ve bu pazarlarda, aralarında Reckitt Benkiser, Henkel ve Unilever gibi çokuluslu devlerin de bulunduğu 250’nin üzerinde irili ufaklı şirkete hizmet veriyor. Sarten’in deneyimli ihracat departmanı son 2 yıldır Noemi Ulman Ergün’e emanet. 11 yıldır Sarten ailesinin bir ferdi olan Ergün, yeni dönem hedefinde yeni pazarların da olduğuna dikkat çekiyor. “Gelecek 5 yılda Kuzey Afrika, Mısır ve Suriye, İran, Irak ve Körfez ülkelerine odaklanacağız” diye konuşuyor. Noemi Ulman Ergün, 11 yıldır Sarten bünyesinde çalışıyor. İhracat departmanının direktörlüğünü ise bundan 2 yıl önce Zeren Sarıbekir’den devraldı. Ergün, “Bugünkü başarımız sadece benim ve sorumluluğumdaki 13 kişilik ekibin başarısı değil. Zeren hanım başta olmak üzere bizden önceki isimlerin de bu noktaya gelmemizde çok önemli katkıları olduğunu unutmamak lazım” diyor. “BİRÇOK DİLİ AYNI ANDA KONUŞUYORUZ” Sarten İhracat Departmanı’nda Türklerin yanı sıra yabancı profesyoneller de görev yapıyor. Örneğin Louai Hboubati ve Ahmad Naser Ortadoğu ve Körfez ülkelerinden sorumlu isimler. Naima Chmity ve Karim Boukhdir, Afrika ve İran pazarlarının sorumluluğunu üstleniyor. Oxana Jelezoglo ise Rusya ve CIS ülkelerinden sorumlu. Noemi Ulman Ergün, “İngilizce, Fransızca, İspanyolca, Arapça, İtalyanca, Rusça biz burada pek çok dili bir arada konuşuyoruz” diyor. Sarten ihracat departmanına destek veren bir de operasyon departmanı var. Burada görev yapan Sarten çalışanları da dahil ihracatın içinde olan herkes mutlaka en az bir yabancı dil biliyor. Noemi Ulman Ergün ihracat departmanını bugünlere taşıyan başarının arkasında ise kültürel uyum olduğunu söylüyor ve şöyle devam ediyor: “Türkiye ya da İstanbul nasıl Avrupa ve Asya arasında bir köprüyse Türkler de hem Avrupa hem Asya kültürünü anlayabilme becerisine sahip. Ben Macaristanlıyım. Bundan 11 yıl önce Arap ülkelerine satış yapamıyordum çünkü oradaki kültürü anlayamıyordum. Ancak şimdi Türkiye’de yaşadıktan, burada evlenip çocuk sahibi olduktan sonra bir anlamda asimile oldum ve şu anda ben de her iki kültürü anlayabiliyorum. Bana göre ihracatta başarılı olabilmek için sadece iyi bir satıcı olmanız yeterli değil. İhracat yaptığınız pazarın dilini, kültürünü, iş yapma biçimini çok iyi bilmelisiniz.” HEDEF 100 MİLYON DOLAR Sarten geçtiğimiz yılı 72 milyon dolar düzeyinde bir ihracat hacmiyle kapattı. Noemi Ulman Ergün 2011 hedefinin 80 milyon dolar olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Gelecek 5 yılda her yıl yüzde 15 düzeyinde büyüme hedefliyoruz. Bu sayede birkaç yıl içinde ihracat hacmimizi 100 milyon doların üzerine taşıyacağız.” Sarten’in ihracat hacmi düzenli olarak artıyor. Ergün, ihracatta ürün odaklı bir yaklaşımı benimsediklerine dikkat çekiyor. “Örneğin aeresol kutularını Rusya başta olmak üzere Avrupa pazarına, gıda kutularını Afrika ve Ortadoğu pazarına ihraç ediyoruz” diye konuşuyor. Rusya, Sarten’in en büyük pazarlarından. Burada bir fabrika yatırımı da bulunuyor. Bugünkü ihracat hacmi 10 milyon dolar düzeyinde olan 14 SARTEN WORLD - 2011/02 Sarten ihracat yaptığı pazarlarda yaklaşık 250 müşteriye hizmet veriyor. Bunların yüzde 60’ını KOBİ’ler oluşturuyor. Geri kalanı da Reckitt Benkiser, Unilever, Henkel gibi çok uluslu şirketlerden oluşuyor. Noemi Ulman Ergün, “Müşterilerimiz arasında 10 milyon dolar cirosu olanlar da var 100 milyon dolar cirosu olanlar da, ama biz hepsini aynı hizmeti vermeye gayret ediyoruz” diyor. Rusya pazarının ardından ikinci büyük pazar 9 milyon dolarlık hacmiyle Bulgaristan. Toplam ihracat hacminin içinde Suriye, Ürdün ve İngiltere de önemli ağırlığı olan diğer pazarlar. Sarten tüm bu ülkelerde bugün yaklaşık 250 müşteriye hizmet veriyoruz. Bunların yüzde 60’ının KOBİ’lerden oluştuğuna dikkat çeken Noemi Ulman Ergün, “Geri kalanı da Reckitt Benkiser, Unilever, Henkel gibi çok uluslu şirketlerden oluşuyor. Müşterilerimiz arasında 10 milyon dolar cirosu olanlar da var 100 milyon dolar cirosu olanlar da, ama biz hepsini aynı hizmeti vermeye gayret ediyoruz” diyor. YENİ PAZARLAR Sarten’in öncelikli hedefi mevcut müşterilerine verdiği hizmetin hem hacmini hem kalitesini yükseltmek. Bunun yanısıra her yıl yeni müşteriler de kazanıyor. Noemi Ulman Ergün, ayrıca yeni pazarlara baktıklarına da dikkat çekiyor. “Son dönemde örneğin Afrika pazarına odaklandık. Benim görüşüm Avrupa pazarının artık doymuş olduğu yönünde. Avrupa’da yüz- de 10-15 oranında büyümek mümkün değil. Burada yüzde 5’lik büyüme çok önemli bir başarı kabul ediliyor. Diğer yandan Avrupa pazarında çok yoğun bir rekabet var. Oysa Afrika ve Ortadoğu gelişmekte olan, yükselen pazarlar ve bu pazarların gerek kültürünü gerek iş yapma biçimlerini anlayan çok fazla rakip yok. Özellikle gıda ve kozmetik alanında çok ciddi potansiyel var. Gana’ya, Nijerya’ya, Kuzey Afrika, Libya’ya geçtiğimiz yıl çok ciddi oranlarda ihracat yaptık. Son dönemde Ortadoğu’da sıkıntı var ama bunun geçici olduğunu, sosyo politik olarak bir iyileşme olduktan sonra bu pazarlarda potansiyelin hızla ortaya çıkabileceğini düşünüyoruz” değerlendirmesini yapıyor. Sarten ihracatta da uygun fiyat anlayışını benimsiyor. Bu nedenle burada da sürekli maliyetlerini kontrol altında tutuyor. Noemi Ulman Ergün şöyle diyor: “Örneğin buradan Suriye ya da Ürdün’e mal gönderirken kamyonları kullanıyorduk. Petrol fiyatları yükselince lojistik maliyetimiz arttı. Bunun önüne kamyon yerine tren kullanarak geçtik.” S SARTEN WORLD 2011/02 - SARTEN WORLD 15 Yurtdışı yatırımlarımız /Sarten Sırbistan Sarten Sırbistan hızlı büyüyor Sarten Balkanlar’daki faaliyetlerini Sırbistan’da kurduğu Sarten Ambalazo doo şirketiyle genişletiyor. Bir temsilcilik ofisiyle faaliyetlerine başlayan ve 2010 yılının mayıs ayında şirketleşen Sarten Sırbistan, Sırbistan pazarının yanısıra Bosna, Karadağ, Hırvistan gibi bölgedeki çok sayıda ülkedeki önemli üreticilere hizmet veriyor. Sarten Ambalazo doo’nun başında 22 yıldır ambalaj sektöründe görev yapan Zoran Milojković var. Tecrübeli yönetici, hedefin bölgede 2 milyon Euro’luk bir satış hacmine ulaşmak ve burada bir fabrika yatırımı yapabilmek olduğunu söylüyor. K üreselleşen dünyada mal ve hizmetlerin dolaşımında sınırlar giderek ortadan kalkıyor. Bugün dünyanın bir ucundan bir diğer ucuna, teknolojinin, lojistik olanakların, akıllı iş modellerinin yardımıyla mal ve hizmet satmak mümkün. Küreselleşme ticarette olduğu kadar insan hayatında da çok önemli değişim ve gelişimlere sahne oluyor. Zoran Milojković 1960 yılında Sırbistan’ın küçük şehirlerinden biri olan Paracin’de doğup büyüdü. Burada okudu, burada evlendi, burada çocukları oldu ve tam 22 yıl yine burada çalıştı. Bugün hala Paracin’de yaşıyor. Evinin hemen yanındaki ofisinden bir Türk şirketinin Balkanlar’daki operasyonunu yönetiyor. Zoran Milojković ilk kez 2008 yılında Sarten ailesiyle tanıştı. Bölgedeki potansiyeli görüp fırsatların peşine düşen Sarten yönetimi, yerel pazarı çok iyi tanıyan Milojković’in deneyimlerinden yararlanmak üzere ondan, temsilci olmasını istedi. Milojković işe evinin bir odasını ofise dönüştürerek başladı. 2 yıl boyunca buradan Sırbistan’da ve Bosna’dan Karadağ’a uzanan bölgedeki pek çok pazarda onlarca müşteriye ulaştı. Sarten’in Balkanlar’daki etkinliğini önemli bir noktaya taşımasına yardım etti. Bu performans sonunda Sarten 2010 yılının mayıs ayında Sırbistan’daki şirketi Sarten Ambalazo doo’yu kurdu. Sarten Ambalazo doo o tarihten bu yana hızlı büyümesini sürdürüyor. Milojković hedefin 5 milyon Euro’luk satış hacmine ulaşmak olduğunu söylüyor. “Kriz bizi biraz yavaşlattı ama 2012 müthiş bir yıl olacak. Bu hedef ulaştığımızda Sarten’in burada artık üretim yapmasını istiyorum. En büyük hayalim Sarten’in 16 SARTEN WORLD - 2011/02 Sırbistan’da da bir fabrika kurması” diye konuşuyor. Zoran Milojković, Sarten’in Sırbistan ve bölgedeki faaliyetlerini, yeni döneme yönelik plan ve hedeflerini Sarten World’e anlattı: İlk adım 2008’de atıldı 2008 şubat ayında Sarten’de Sırbistan temsilcisi olarak çalışmaya başladım. Kısa süre içinde bölgede genişledik. Former Eski Yugoslavya, Karadağ, Bosna ve Hırvatistan pazarlarına da yayıldık. Ulaştığımız hacimle artık Sırbistan’da bir şirket kurmamız gerekiyordu. 2010 yılının mayıs ayında satışlarımızı artırmak ve buradaki şirketlerle işbirliğimizi artırmak üzere şirketimiz kuruldu. Sarten yerel bir üretici haline geldi. Şirketimiz Sırbistan’ın merkezinde Paracin isimli küçük bir şehirde kurulu. Cam fabrikalarının ve en önemli cam ambalaj üreticilerinin yerleşik olduğu Belgrad’a 150 km uzaklıkta bulunuyoruz. Sarten Ambalazo doo’nun açılışından sonra müşterilerimiz tek bir noktadan hem kavanozu hem açılabilir kapağı alabilir hale geldi. Müşteriler memnun Bugün müşterilerimiz arasında Aretol, Novi Sad Inerkomerc, PIC Becej, GMP Enteprises gibi şirketler bulunuyor. Bu şirketler Sırbistan’dan. Ayrıca Bosna ve Hersek’ten Sava Semberija, Fructa Trade gibi şirketlere hizmet veriyoruz. Ribarstvo Rijeka Crnojevića ve Bijelasica Bijelo Polje da Karadağ’dan hizmet verdiğimiz şirketler arasında bulunuyor. Müşterilerimiz ağırlıklı olarak meyve ve sebze üreticileri ile balık endüstrisinden. Sırbistan ve civardaki ülkeler için teneke kutularımızı Sarten Bulgaristan fabrikamız üretiyor. Sarten Bulgaristan ile çok etkin bir işbirliğimiz var. Müşterilerimiz kalitemizden, fiyatlarımızdan ve hızlı teslimat gücümüzden son derece memnun. Sarten bugün bölgede güvenilir bir iş ortağı haline gelmiş durumda. “Şirketimiz Sırbistan’ın merkezinde Paracin isimli küçük bir şehirde kurulu. Cam fabrikalarının ve en önemli cam ambalaj üreticilerinin yerleşik olduğu Belgrad’a 150 km uzaklıkta bulunuyoruz. Sarten Ambalazo doo’nun açılışından sonra müşterilerimiz tek bir noktadan hem kavanozu hem açılabilir kapağı alabilir hale geldi.” Sırbistan ve bölgesindeki satışlarımızı 2 milyon Euro düzeyine ulaştırmayı hedefliyoruz. Yaşanan kriz bu hedefe ulaşmada biraz yavaşlamamıza sebep oldu. Ancak 2012’de Sarten’in Sırbistan’da ve bölgede yüksek bir büyüme yakalayacağını düşünüyorum. Bu hedefe ulaşırsak burada bir fabrika yatırımı yapabileceğimizi öngörüyorum. Sırbistan’da temel hammaddelere erişim kolay, işgücü ucuz var. Ayrıca Sırp hükümeti yeni yatırımcılara önemli destekler veriyor. Diğer yandan Sırbistan ve Rusya bugün ithalat ve ihracat konusunda karşılıklı vergisiz özel bir anlaşmayla çalışıyor. Bu imkandan yararlanıp Rusya’daki fabrikamıza Sırbistan’dan teneke plakaları ihraç etme konusunda çalışmalarımız var. S Zoran Milojković YEREL PAZARIN UZMANI Zoran Milojković 1960’da Paracin’de doğdu. Evli ve 2 çocuk babası. Kragujevac’ta ekonomi okudu. 22 yıl Paracin Sırbistan cam kavanoz fabrikasında görev yaptı. Burada son 7 yılında ticari direktör olarak görev yapıyordu. Milojković “Bu görevim bana Sırbistan, Makedonya, Slovenya, Bosna ve Hersek ile Karadağ pazarlarını yakından tanıma imkanı verdi. Müşterilerle, yerel yönetimlerle ilişkilerimi ve bölgedeki iş anlayışına yönelik bilgi birikimimi şu anda Sarten için kullanıyorum. Bana Sarten gibi büyük bir şirkette çalışma imkanı verdikleri için Sarıbekir ailesine müteşekkirim” diyor. Pazarın potansiyeli büyük Sarten şu anda Sırbistan’da ve bölgede bir aile markası olmuş durumda. Pazarda et ve et ürünleri, peynir, boya ve vernik gibi alanlarda müthiş potansiyel var. Sırbistan bugün Rusya pazarına yönelik gıda ihracatı ve üretiminde önde gelen ülke konumunda. Et ve et ürünlerinde, 73 ve 99 mm’lik teneke kutulara yönelik 40 milyon adetlik bir ihtiyaç var. Sarten olarak bu ihtiyaca cevap verebilmek için yatırımlarımızı sürdürüyoruz. Çalışan sayımızı artırdık. Ayrıca yeni pazarlara yönelik faaliyetlerimiz var. 2011/02 - SARTEN WORLD 17 muzu eskiden kendimiz üretiyorduk, sonra Sarten ile çalışmaya başladık. Şimdi kutularımızın büyük bir çoğunluğunu Sarten’den temin ediyoruz. Kendi tesisimizi de çalıştırmadan bekletiyoruz. Eskiden Sarten yoktu. İşimiz daha zordu. Teneke kutuyu bir yerden almamız gerekiyordu. İthal de edemeyeceğimize göre kendimiz yapmaya mecburduk. Oysa şimdi Sarten işini daha iyi yapıyor, takip ediyor. Sarten ile çalışmak hem kalite, hem maliyet hem lojistik avantajı sağlıyor. Yeni tasarımlarımızı Sarten ile beraber çalışıyoruz. Sarten’in paketleme konusundaki ihtisası bize bu konuda büyük avantaj sağlıyor. Dış piyasaya verdiğimiz ürünler tarafında da aynı şekilde Sarten’in tecrübesinden yararlanıyoruz. Sarten’in yeni makine yatırımları, sahip oldukları standartlar bize ihracat tarafında önemli kapılar açıyor. Örneğin Japonya’ya mal veriyoruz. Japonlar son derece hassas. Biz yıllarca kendimiz yaparak müşteriyi memnun ediyorduk şimdi Sarten vasıtasıyla bu tedariği yapıyoruz ve bundan da oldukça memnunlar. Diğer yandan Sarten ile işbirliğimiz yeni ürün tarafındaki rekabette de bizi güçlü kılıyor. Günümüzde artık yeniliğe açık değilseniz eskiyle sürdürülebilir bir başarı sağlamak mümkün değil. Teneke eski bir teknoloji gibi görünse de burada da kendi içinde çok sayıda yeniliği hayata geçirmek gerekiyor. Sarten de bunu yapıyor. Şu anda sarten ile yüzde 95 teneke tarafında çalışıyoruz. Zaten işimizin büyük tarafı da burası. Ancak plastik alanında da Sarten ile çalışıyoruz. Sarten bu konuda da yatırım yapıyor. Önümüzdeki dönem daha kapsamlı çalışmayı düşünüyoruz. Gıdada ambalaj ne kadar önemli? Çok önemli. Bu alan insan sağlığıyla doğrudan alakalı olduğu için mutlaka problemsiz ürün sunmamız gerekiyor. Standartlar belli olmalı, bu standartlar kontrol edilip bütün ürünlerde uygulanmalı. Bu noktada güvenilir bir tedarikçiyle çalışmak kritik önem taşıyor. Gıda işinde şikayet kötüdür. Bizim için Sarten’den memnuniyetimizin göstergesi müşterilerimizden hiç şikayet almıyor olmamızdır. Diğer yandan bugün Türkiye’de hala paketlemesi ucuz olan, aynı sağlık şartlarını yerine getirmeyen ürünlere rağbet eden önemli bir kesim var. Salçada da son zamanlarda bunu görüyoruz. Pet şişe denen, aslında salçayla hiç uyumlu olmayan, içine koruyucu koyarak rafta yer bulan ürünler var. Salça saftır, içinde katkı maddesi yoktur. Sadece domatesin normal rutubeti uçurulur ve steril bir şekilde doldurulur. İçinde hiçbir katkı maddesi olmaksızın 2 yıl muhafaza edilebi- GIDA SEKTÖRÜNÜN GELECEĞİ PARLAK 100 MİLYAR TL’LİK PAZAR Türkiye’de gıda sektöründe önemli bir merdiven altı üretim var. Bu nedenle pazarın büyüklüğü ile ilgili tahmin yapmak zor. Diğer yandan çok çeşitli alt segmenti olan bir pazardan söz ediyoruz. Et, süt, konserve, şekerleme, tahıl, bakliyat, çikolata, meyve suyu, gazlı gazsız içecek, alkollü içecek gibi pek çok kategori var. En az 100 milyar TL düzeyinden bir büyüklükten söz edilebilir sanıyorum. lir. Ancak plastik şişedeki salçanın içine, hem güneş ışığına açık olduğu hem plastik bir malzemeyle temasta olduğu için koruyucu madde konuyor. Bu da sağlığa zararlı. Dolayısıyla satın alırken alınan ürünün ne olduğuna çok iyi bakmak gerekiyor. Bu da toplumun bilinçlenmesi, gelişmesiyle ilgili bir durum. Bu olursa bizim gibi firmalar da daha iyi, daha sağlıklı ambalaja daha fazla yatırım gayretinde olacaktır. Sadece salçada değil sütte, yoğurtta, ette de aynı problemler var. Yoğurdu açıkta bıraktığınız zaman çok kısa sürede bozulur. Oysa çok uzun süre bozulmayan ürünler var. Bu nasıl oluyor diye bakmak lazım. Avrupa’da bakıyorlar. Örneğin Türkiye’deki likit süt tüketiminin yüzde 95’i UHT yani sterilize süt. Yüzde 4-5’i günlük süt. Avrupa’da ise daha kısa ömürlü ürünler satılıyor. Bizde de öyle olmasını ümid ediyoruz. İHRACAT POTANSİYELİ Türkiye’de son derece geniş bir pazar var. Ancak artık gıda şirketleri tek başına Türkiye pazarına odaklanmıyor. Yakın ya da uzak bölgelere ihracat yapan, ürünlerini dünya fiyatlarıyla rekabet ederek satabilen üreticilerimiz var. Tarımsal üretimi nihai ürüne çevirecek sanayimiz de mevcut. Hammadde ekonomik bir şekilde makinelere girdiğinde Türkiye’de üretilen her ürün dünyanın her yerine satılabilir. SARTEN WORLD 2011/02 - SARTEN WORLD 21 Müşterilerimiz / Gıda sektörü / Tat “Problemsiz ürün için güvenilir tedarikçi şart” Tat Konserve, Türkiye’nin önde gelen gıda devlerinden. 800 milyon TL’ye ulaşan bir cirosu var. Ana markası Tat ile bu rakamın önemli bölümünü salça üretiminden elde ediyor. Ayrıca Sek, Maret, Pastavilla gibi markalarıyla süt ve süt ürünleri, et ve et ürünleri ve makarna gibi gıda sektörünün çeşitli alanlarında da faaliyette. Tat Konserve Genel Müdürü Güçlü Toker, gıda sektörü için ambalajın kritik önem taşıdığına işaret ediyor. Doğrudan insan sağlığını etkileyen bir sektörde faaliyet gösterdiklerine dikkat çeken yönetici, “Mutlaka problemsiz ürün sunmamız gerekiyor. Standartların belli olması, bu standartların sürekli kontrol edilmesi şart. Bu noktada güvenilir bir tedarikçiye ihtiyaç büyük” diye konuşuyor. 18 SARTEN WORLD - 2011/02 G ıda, yükselen sektörlerden… İklim dengelerinin değiştiği, nüfusun arttığı, kaynakların azaldığı son yıllarda adından en fazla söz edilen alanların başında geliyor. Geleceğin stratejik sektörlerinden biri olarak niteleniyor. Türkiye’nin önde gelen gıda devlerinden Tat Konserve, Sarten’in son yıllardaki önemli müşterilerinden. Tat Konserve Genel Müdürü Güçlü Toker, gıda sektöründe gidilecek daha çok yol olduğunu söylüyor. Trendlerin hızla değiştiğine işaret eden yönetici, “Her alanda yenilik var. İnsanlar yemek konusunda ne kadar tutucu olsalar da belli bir yenilik görmek istiyor. Dolayısıyla hem üreticiler hem tedarikçiler ürünlerini nasıl farklılaştıracaklarına, müşterilerine nasıl satacaklarına dair devamlı bir arayış içindeler” diyor. Tat ve Sarten işbirliğinin merkezinde kalite, maliyet avantajı ve lojistik olanaklar var. Güçlü Toker, doğrudan insan sağlığıyla ilgili olan gıda sektörü için ambalajın kritik bir öneme sahip olduğuna işaret ediyor. “Mutlaka problemsiz ürün sunmamız gerekiyor. Standartların belli olması, bu standartların sürekli kontrol edilmesi şart. Bu noktada güvenilir bir tedarikçiye ihtiyaç büyük” diyor. Sarten’in işini iyi bilen güçlü bir iş ortağı olduğunu söyleyen Toker, “Yeni tasarımlarımızı Sarten ile beraber çalışıyoruz. Dış piyasaya verdiğimiz ürünler tarafında da aynı şekilde Sarten’in tecrübesi büyük avantaj sağlıyor. Yeni makine yatırımları, sahip oldukları standartlar bize ihracat tarafında da pek çok imkan getirdi” diye konuşuyor. Tat Konserve Genel Müdürü Güçlü Toker ile Tat’ın mevcut performansını, yeni dönem hedeflerini, Sarten ile işbirliğini konuştuk. Türkiye ambalajlı gıda konusunda Avrupa’nın gerisinden geliyor. Avrupa’da satın alma gücü daha yüksek. Orada insanlar yeni ürüne daha fazla para verebiliyor. Türkiye’de bu, yavaş yavaş gelişiyor. Yeniliğin bir fiyatı var. Fiyat algısı değiştikçe daha çok yenilik göreceğiz. SARTEN WORLD Türkiye’de gıda sektörünün en büyük oyuncularından birisiniz. Tat bugün pazarda nasıl konumlanıyor? Pazar payımız ürünlere göre değişiyor. Toplam ciromuz şu anda 700-800 milyon TL düzeyinde. Türkiye’de gıda sektöründe büyük şirketlerden bir tanesiyiz. Pastavilla, Sek, Maret ve Tat markalarımızla faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Pastavilla makarna yapıyor. Sek süt ve süt ürünleri, Maret et ve et ürünleri, Tat ise salça üretiyor. En ufak işimiz Pastavilla. Toplamda 400 çeşit ürünümüz var. Bunların bazıları zaman içinde yok oluyor. Her yıl 30 yeni ürün piyasaya sunuyoruz. Büyüme performansınız nasıl gelişiyor? Son 4-5 yıldır büyüme miktarlarımızı artırıyoruz. Bu yıl yüzde 20 civarında büyüme öngörüyoruz. Şu anda salça tarafında 3 tane fabrikamız var. Harran Ova’da yeni bir fabrika projemiz var. Bu fabrika devreye girdiğinde 4. fabri- >> 2011/02 - SARTEN WORLD 19 Müşterilerimiz / Kozmetik sektörü / Evyap “Tutkumuz, işimizi iyi yapmaktır” 1927 yılında Erzurum’da Mehmed Rıfat Evyap tarafından kurulan Evyap, Türkiye’nin önde gelen aile şirketlerinden. Sabunculuktan kişisel bakım ve temizlik ürünleri alanında bölgesel bir deve giden yolda, çok sayıda başarı öyküsüne imza attı. Ailenin 3’üncü kuşak yöneticilerinden Mehmed Evyap, başarının temelinde, yaptığını iyi yapma tutkusu olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Türkiye’den çıkan, Türklerin yönettiği bir şirket olarak daha güçlü ülkelerin şirketleri ve markalarıyla yarışıyoruz. Bizi motive eden, harekete geçiren, heyecan veren iddia budur.” 22 SARTEN WORLD - 2011/02 Müşterilerimiz / Gıda sektörü / Tat Gıda sektöründe ambalaj çok önemli. Ürünlerimiz doğrudan insan sağlığını etkiliyor. Bu nedenle mutlaka problemsiz ürün sunmamız gerekiyor. Standartlar belli olmalı, bu standartlar kontrol edilip bütün ürünlerde uygulanmalı. Bu noktada güvenilir bir tedarikçiyle çalışmak kritik önem taşıyor. SARTEN WORLD kamız olacak. Diğer segmentlerdeki üretimlerimizle birlikte toplam fabrika sayımız 7 adet. Hedefimiz müşterilerimize daha fazla alternatif, daha çok yeni ürün sunmak. Bu konuda çalışmalarımız devam ediyor. Şu anda faaliyette olduğumuz işlerde çok ciddi rakamlara ulaşmış değiliz. Örneğin süt ve süt ürünlerinde 250 milyon TL’ye yaklaşan bir ciromuz var. Piyasada bugün 1 milyar TL’lik hacim yaratan üreticiler var. Dolayısıyla daha gidecek yolumuz çok. Bu, her alanda büyüme potansiyelimizin olduğuna işaret ediyor. İhracata da başladınız. Burada yeni dönem hedefiniz ne yönde? İhracat tarafı çok yeni gelişiyor. İhracatımızı artırmak yönünde imkanlarımız büyük. Bu konuda da çalışmalar yapıyoruz, yeni planlarımız var. Bazı girişimlerimiz oldu. Neticelerini alacağız. Daha çok salça-aseptik salça ihraç ediyoruz. Daha çok “business to business” müşterilerimiz var. Ortadoğu’yu en kolay açılacağımız pazar olarak görüyoruz. Avrupa’ya, Rusya ve Uzakdoğu’ya bakıyoruz. Buralarda marka yaratmamız gerekiyor. Fason üretim başka bir iş. Çok yeni Irak pazarına girdik. Türki Cumhuriyetler’de ürünlerimiz daha fazla satılmaya başladı. Afrika öne çıkan bir diğer pazarımız. Buraya ihracatımız salça ve makarna ağırlıklı. Şu anda ciromuzun yüzde 10’u ihracattan geliyor. Yeni dönemde bu oranı daha da artırmak istiyoruz. Önümüzdeki 3-5 yılda yüzde 25-30’e çıkarabileceğimizi düşünüyorum. Sarten ile ne kadar zamandır çalışıyorsunuz? Sarten ile yıllardır çalışıyoruz. Teneke kutu- TRENDLER DEĞİŞİYOR FARKLILAŞMA ÖNEMLİ Her alanda yenilik var. Trendler değişiyor. Bazen daha ufak paketler trend oluyor bazen daha büyük paketler. Kolay açılabilir, baskılı-baskısız gibi ufak tefek de olsa nihai üründe değişiklikler sık sık oluyor. İnsanlar yemek konusunda ne kadar tutucu olsalar da belli 20 SARTEN WORLD - 2011/02 bir yenilik görmek istiyor. Dolayısıyla hem üreticiler hem tedarikçiler ürünlerini nasıl farklılaştıracağına, müşterisine nasıl satacağına dair devamlı bir arayış içinde. Biz örneğin en son geçtiğimiz yıl, en önemli ürünümüz olan salçada yeni bir baskı tasarımına gittik. Son derece de başarılı oldu. AVRUPA’NIN GERİSİNDEYİZ Salça Türk tüketicisi için çok önemli bir ürün. Avrupa’da neredeyse diş macunu kıvamında salça satılıyor. 60-70 gramlık paketler var. Onların tüketim alışkanlıkları farklı. Örneğin orada da ketçap bizdekinden çok daha fazla tüketiliyor. Türkiye ambalajlı gıda konusunda Avrupa’nın biraz gerisinden geliyor. Avrupa’da insanların satın alma güçleri daha yüksek. Orada insanlar yeni ürüne daha fazla para verebiliyor. Türkiye’de bu, yavaş yavaş gelişiyor. Yeniliğin bir fiyatı var. Fiyat algısı değiştikçe daha çok yenilik göreceğiz. ca genel anlamda yönetim anlayışı, yönetim kalitesi olarak da birbirimizi çok iyi anlıyoruz” diyor. Mehmed Evyap ile Evyap’ın heyecan verici başarı öyküsünü, yeni döneme yönelik plan ve hedeflerini konuştuk: Evyap ne zaman kuruldu? Hikayeniz nasıl başladı? E vyap, yıllık 1 milyar TL’ye ulaşan iş hacmiyle kişisel bakım ve temizlik alanında sadece Türkiye’nin değil, yakın coğrafyada bölgenin önde gelen şirketlerinden. Bir aile şirketi olan Evyap’ın üçüncü kuşak temsilcilerinden Mehmed Evyap, iş hacminin yarısının yurtdışından geldiğini, 100’ün üzerinde ülkeye ihracat yaptıklarını söylüyor. “Türkiye’den çıkan, Türklerin yönettiği bir şirket olarak markalarımızla daha güçlü ülkelerin şirketleri ve markalarıyla yarışıyoruz. Bizi motive eden, harekete geçiren, heyecan veren iddia budur” diye konuşuyor. Evyap son 8 yıldır, başta aeresol kutular olmak üzere ambalaj tedarikçisi olarak Sarten ile kesintisiz bir işbirliği içerisinde. Mehmed Evyap, Sarten ile Evyap’ın DNA’larının uyum içinde olduğunu söylüyor. “Sarten ile ilişkimizin başladığı yer, alanındaki uzmanlığı ve liderliğidir. Ayrı- -Evyap 1927’de Erzurum’da, dedem Mehmed Rıfat Evyap tarafından kurulmuş. Mehmed Rıfat Evyap son derece girişimci bir insan. Babası Bağdat’ta kadıymış, dolayısıyla çocukluğunu Bağdat’ta geçirmiş. Sonra orası kaybedilince savaşta tekrar Türkiye’ye, Erzurum’a dönmüşler. Rıfat bey de çeşitli işler denemiş. Girişimciliğinin altını çizmek istiyorum. Örneğin Erzurum’un ilk fotoğraf stüdyosunu açmış. Noterlik yapmış. Babamın ifadelerinden hatırladığım kadarıyla tütün ticareti yapmış. En sonunda da sabun işinde karar kılmış. Ailenin güven duyduğu veya ilham aldığı kişilerden alınan tavsiyeye uyarak sabun işi yapmaya karar vermiş. Evinin bahçesinde, “sergi sabunculuğu” dediğimiz geleneksel sabunculukla ilk kalıp sabunu üretmiş. Evyap’ın başlangıç noktası burası olmuş. Sergi sabunculuğu bugünkünden çok farklı bir teknik. Sabun pişirildikten sonra yere dökülüyor, yerde kurutuluyor, sertleşiyor ve kesiliyor. Yerden kazınarak alınıyor. Mehmed Rıfat bey bu sabunculuğu yapmak için know-how edinme ihtiyacı hissediyor. O dönemde Alman ve Rus sabunculuğu ileride. Rıfat bey Erzurum’da, bir Rus sabun fabrikasında çalışmış Abdullah Hamidov adlı bir Kazak Türkü’nün olduğunu öğreniyor. Onunla telgrafhanede buluşuyor. Sayın Hamidov para istiyor, Rıfat beyde de para tam çıkmıyor herhalde ki eşinin düğünde gelen altınlarını satıp onları Hamidov’a veriyor ve ilk know-how’ı satın alıyor. 1998 yılında, Rıfat bey vefat ettikten 5-6 yıl sonra bir gün yine böyle şirketin ilk günleriyle ilgili bir röportaj yapılıyor. Eski pazarlama koordinatörümüz Ahmet Bey, Rıfat Bey’in eşi Hedise Hanım’a bu olayı soruyor. “Efendim, Rıfat bey ilk sermaye olarak sizin altınlarınızı satmış” diyor. Hedise Hanım, “Ben öyle bir şey bilmiyorum” diye cevap veriyor. Ne kadar üsteleseler “Ben hatırlamıyorum olmadı öyle bir şey” diyor. Röportaj bitince babam Hedise Hanım’a “Anne sen bizi yalancı yerine koydun, doğru değil mi” diye tekrar soruyor. O da “Oğul anlatıp da babanızı küçük düşürmek istemedim” diyor. Bu Anadolu kadınının, büyüklerimizin, asaletine önemli bir örnek. İstanbul’a ne zaman geliniyor? Erzurum üretim için zor bir yer. Türkiye’nin ticaret merkezi olan İstanbul’a uzak, ne >> Sarten’in hem teneke işinde uzmanlığı var hem Türkiye ve bölgede bu alanda lider konumda. Kapasite olarak da güçlü. Bugün küçümsenmeyecek hacimlerimiz var ve bu hacimleri kapasite ve uzmanlık olarak bizi tatmin etmeyecek bir iş ortağına emanet edemeyiz. Sarten ile ilişkimizin başladığı yer alanındaki uzmanlığı ve liderliğidir. Ayrıca genel anlamda yönetim anlayışı, yönetim kalitesi olarak da birbirimizi çok iyi anlıyoruz. SARTEN WORLD 2011/02 - SARTEN WORLD 23 Müşterilerimiz / Kozmetik sektörü / Evyap üretmek ne satmak için uygun değil. Ekonomik açıdan çok dinamik de değil. Mehmed Rıfat Bey 1942 yılında 2. Dünya Savaşı sürerken, bütün İstanbul savaş nedeniyle Alman işgali yaşamaktan korkarken yollara düşüyor. 3 çocuğuyla beraber İstanbul’a geliyor. Savaştan sonra 3 çocuk daha İstanbul’da doğuyor. İstanbul piyasasına atılıyor. İstanbul piyasasında ilk yıllar zorlu geçiyor çünkü burada farklı bir çalışma sistemi ile karşı karşıya kalıyor. Önce bu sisteme adapte olmaya çalışıyor. O dönem Türkiye ekonomisinin de zorlu zamanları.. İstanbul’da rekabet yoğun. Daha sonra çok genç yaşta amcam Fethi Bey ve babam Fikret Bey işe katılıyor. Şirket 1950’li yıllarda ilk kozmetik ürünlerine başlıyor. Krem, traş sabunu, traş kremi üretimi başlıyor. Böylece Evyap ile Sarten’i bir araya getiren ürünlerin de ilk adımları atılmış oluyor. Sonraki yıllar nasıl gelişiyor? Evyap’ın ilk kozmetik ürünü Arko traş sabunu. Türkiye’nin 60-70’li yılları iniş çıkışlarla geçiyor. Bu iniş çıkışlar şirketin performansına da yansıyor. Dolayısıyla bu sıkıntılar içerisinde sancılı bir büyüme süreci devam ediyor. Fakat aile büyüklerimiz mesleğe çok büyük bir adanma gösteriyor. Patron gibi değil ustabaşı gibi çalışıyorlar. Böyle çalışınca zaman içerisinde hep ileri doğru gidiliyor. Yatırımlar artırılıyor. Ailenin son derece mütavazi bir tarzı var, dolayısıyla para kazanılan yıllar paralar yeni yatırımlara döndürülüyor. Yine ailemizin, değerleri gereği vergi kaçırması mümkün değil. Vergiden kaçınma için de teknik bilgi eksiği var. Dolayısıyla kazanılan para hep yatırıma gidiyor. Büyüklerimin bir özel- EVYAP SABUN VE KİŞİSEL BAKIM ALANINDA BÖLGESEL GÜÇLERDEN BİRİ KONUMUNDA. FAALİYET ALANI TÜRKİYE MERKEZ OLMAK ÜZERE, TÜRKİYE’NİN YAKINLARINDAKİ BÜTÜN GELİŞMEKTE OLAN PAZARLAR. POLONYA VE RUSYA’DAN SUDAN’A İNEN, SIRBİSTAN’DAN ARNAVUTLUK, KAZAKİSTAN’A UZANAN BİR COĞRAFYADA EVYAP, KATI SABUN İŞİNİN LİDERİ. SARTEN WORLD liği de mükemmeliyetçilik ve detaycılıktır. Mükemmeliyetçilik ve detaycılık patronun kendisinde olunca fabrika da teknik açıdan, sanayicilik açısından, kalite açısından o dönemin mümkün olan en iyi teknolojisiyle gelişmeye başlıyor. İşi biliyorlar, para oldukça işe yatırıyorlar. İster istemez Evyap’ın bugünkü konumuna doğru yolculuğu, Türkiye’nin ekonomik ortamının sıkıntılarına, istikrarsızlığına rağmen ivmelenerek devam ediyor. Bu yolda şirketin de ailenin de çok sıkıntılardan geçtiği seneler de oluyor tabii. Şirketin tarihinde en önemli dönüm noktaları neler? 1980’den sonra Turgut Özal döneminde, Türkiye’nin hem içindeki hem dışındaki resim değişmeye başlıyor. Daha liberal ekonomi, üretmek daha kolay, ihracata teşvik derken İran-Irak savaşı Evyap’ın dönüm noktalarından biri oluyor. Savaşta İran’daki sanayi tahrip oluyor. İhale açıp sabun satın almak istiyorlar. Evyap ailesi o dönemde bu işin zorluğunu, risklerini göze alıp bu ihalelere katılıyor, kazanıyor ve ilk ciddi ihracatı yapıyorlar. Türkiye’nin esasında, Türk sanayicilerinin yüzde 60’ı ihracat yapmayı ilk kez İran-Irak savaşında öğrenmiştir. Ya İran’ın ya Irak’ın tahrip olan sanayilerinin yerine o ülkelere genellikle devlet kuruluşlarına mal satarak öğrenilmiştir. Evyap buraya yaptığı ihracattan kazandığını da yine işe yatırıyor. 80’lerin sonunda bu kez Sovyetler Birliği ekonomisinde sanayiler tahrip olup büyük dışarıdan alımlar başladığında yine burada da bu ihtiyacı cevaplayan şirket sabunda Evyap oluyor. Bunu da gayet iyi kullanı- “SARTEN İLE DNA’LARIMIZ UYUŞUYOR” 8 YILDIR KESİNTİSİZ İŞBİRLİĞİ Sarten ile 2003 yılından beri sürekli gelişen bir işbirliği içindeyiz. Aradan geçen 8 yıla çok şey sığdı. İşbirliğimiz tenekeyle başladı, son 3 yıldırsa pet ve polietilen şişeler, sıvı sabun bidonları gibi alımlar da yapıyoruz. Sarten özellikle aeresol kutular işimizin can damarlarından. BİRBİRİMİZİ ANLIYORUZ Sarten’in hem alanında uzmanlığı var hem Türkiye’de ve bölgede bu alanda lider konumda. Kapasite olarak da güçlü. Her ne kadar küresel bir şirket olmadığımızı söylesem de bugün küçümsenmeyecek hacimlerimiz var ve bu hacimleri kapasite ve uzmanlık olarak bizi tatmin etmeyecek bir iş ortağına emanet edemeyiz. Sarten 24 SARTEN WORLD - 2011/02 ile ilişkimizin başladığı yer alanındaki uzmanlığı ve liderliğidir. Ayrıca genel anlamda yönetim anlayışı, yönetim kalitesi olarak da birbirimizi çok iyi anlıyoruz. AMBALAJ NEDEN ÖNEMLİ? Perakendecinin rafında çok ürün var. Pahalısı da var, imajlısı da var. Kaliteli bir ambalaj tek başına bir satış sebebi değil ama iyi bir konseptin, iyi bir fikrin içerisinde çok güzel, çekici, yenilikçi bir ambalaj tasarımı sattırıcı faktörlerden biri olabilir. Örneğin duş jelinde şişenin güzel tasarlanmış bir şişe olması önemlidir. Güzel şişeler de bazen yapması zor şişelerdir. Dolayısıyla ambalajda hem iyi bir tasarımın ortaya çıkmasına katkı vermek hem onun güvenilir ve düzenli tedariğini sağlıyor olmak çok önemli. YENİLİĞE AÇIK VE GÜÇLÜ Sarten bugün Türkiye’nin en önemli ambalaj gruplarından biri ve DNA’larımız uyuşuyor. Sarten’in bizim için değerli olan yönlerinden biri de her zaman işine yatırım yapmaya, yeni şeyler denemeye açık ve bunu da yapacak gücü olmasıdır. Ambalaj bugün genel anlamda Türkiye’nin iyi sektörlerinden. Ülkemizdeki ara madde yatırımının azlığı nedeniyle önemli miktarda hammadde ithal etmek durumundayız. Bugün cari açığımızın en önemli nedeni de budur. Ambalaj sektörü bugün belli bir seviyede ama gidecek daha çok yol var. Mehmed Evyap, “Kendimi bildim bileli işin içindeyim” diyor. 21 yaşından beri şirkette tam zamanlı olarak çalışan yönetici, şu anda icra kurulu başkanlığını yürütüyor. Ablası Ayşe Evyap Arın tedarik zincirinden sorumlu grup başkanı ve icra kurulu üyesi olarak görev yapıyor. Kızkardeşleri 25 yaşındaki Zeynep Evyap da kısa süre sonra aile şirketinde göreve başlayacak. yor. Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla beraber bütün komünist blokta serbest ticaret dönemi başlayınca, uluslararası şirketlerin düzenli orduları gelip kurulup orada yer alana kadar Evyap, bir marka bilinirliği sağlıyor. Derken talep geliyor, talebe iyi cevap veren Evyap, Duru markasıyla Türkiye dışında bilinirlik kazanıyor. Sonra Arko markası da bu ülkelere giriyor. ye merkez olmak üzere Türkiye’nin yakınlarındaki bütün gelişmekte olan pazarlar. Polonya ve Rusya’dan Sudan’a inen, Sırbistan’dan Arnavutluk, Kazakistan’a uzanan bir coğrafyada Evyap, katı sabun işinin lideridir. Traş ürünlerinde önde gelen oyunculardan biridir. Yıllık 1 milyar TL civarında bir ciro var. Bu büyüklüğümüzün yarıdan fazlası yurtdışı pazarlardan geliyor. Bugün ihracatta hangi noktaya geldiniz? Toplam kaç ülkeye ihracat yapıyorsunuz? Nasıl bir stratejiyle hareket ediyorsunuz? Yeni dönem planlarınız nasıl? Gelecekte Evyap’ı nerede göreceğiz? Dünyanın 106 ülkesinde sabun satıyoruz ama bir küresel konumdan bahsetmek doğru olmaz. Türkiye’de birkaç parti mal satan kendine ihracatçı diyor. Her yıl biraz satan uluslararasıyım diyor. 15-20 ülkeye satan küresel oluyor. Bizim küresel olma gibi bir durumumuz yok. Evyap sabun ve kişisel bakım alanında bölgesel güçlerden biri. Faaliyet alanı Türki- Biz uzun süre bir sabun şirketi olarak bilindik, bildik, yaşadık. İlk ürünümüz olan sabunumuzun markası Duru uzun süre şirketin önünde gitti. Şimdiyse sabuncu kimliğinden sabunu da içine alan kişisel bakım ve kişisel temizlik şirketi kimliğine gitmeye çalışıyoruz. Bu gidiş için duş jeli, traş kremi, cilt bakımı, bebek bezi ve parfüm gibi işlermiz bizim için önemli. Sabundaki iddiamızdan hiçbir zaman vazgeçmiş >> Dünyada emtialaşma en önemli mesele. Bu, tüketiciye sunulan ürün ve hizmetlerin geniş ölçüde birbirine benzemesi, aynılaşması anlamına geliyor. Durum böyle olunca, hizmet kalitesi arasındaki fark azalıyor ve olay tamamen fiyata bağlı hale geliyor. Her yıl yönetim kalitemizi, ürünlerimizin kalitesini artırmak, hata oranımızı düşürmek, sıfır hataya yaklaşmak durumundayız. Artık daha iyi üreterek, daha verimli olarak fiyat artıramadığımız, kârlılıĞI koruyamadığımız bir dünyanın içerisindeyiz. O halde farklılaşmalıyız. SARTEN WORLD 2011/02 - SARTEN WORLD 25 Müşterilerimiz / Kozmetik sektörü / Evyap Bu yıl ve sonrasında yeni yatırım planınız var mı? değiliz. Bu iddianın arkasını boşaltmaya da hiç niyetimiz yok. Ancak iş dünyasında büyüme hepimizin ekmeği suyu. Büyüme için komşu alanlara doğru geçmek de büyümenin en risksiz, en sürdürülebilir yolu. Sabundan başlayıp sabunun bütün komşu alanlarını içeren kozmetiğe ve diğer hijyenik ürünlere girmiş durumdayız. Katı sabun işi şu anda hala en büyük işimiz. Ciromuzun yarısının hemen altında. Yeni dönemde kişisel bakım ve kozmetikçi kimliğimizin altını daha kalın çizmek istiyoruz. Yeni yatırım planlarımız elbette var. Zaten Türkiye gibi bir ülkede, böyle bir bölgede olup yeni yatırım planınız yoksa sorun var demektir. Bu kötü haber olur. Evyap Grubu’nda şu anda hızlı tüketim kişisel bakım işimizde bebek bezi kapasitemizi genişletmekle meşgulüz. 2011 yılında bir kapasite artışı gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Bebek bezi pazarı büyük ve aynı zamanda çok rekabetçi bir pazar. Bu pazara biz Türkiye pazarını hedef alarak girdik. Türkiye pazarında yoğun bir rekabetle karşılaştık. Bu rekabette ürünümüzü rafta ve pazarda belli bir noktaya getirdik. Bunun yanı sıra da ürünümüzün kalitesiyle yurtdışı pazarlardan da talep aldık. Bu kategoride ayrıca özel marka ve kontrat üretimlerimiz de var. Elbette kozmetik kategorilerimizin içerisinde başka yeni kapasite artışları var. Hızlı tüketim dışında bir işimiz daha var. Evyap’ı tanıyanlar genelde kişisel bakım işleriyle tanıyorlar ama bizim bir de liman işletmeciliği işimiz var. Sabun için en iyi lokasyon deniz kenarıdır. O yüzden biz İzmit’te deniz kenarı arsalar, araziler almıştık. İlerleyen dönemlerde gördük ki sabun fabrikası dağın başında da olur limancılık, lojistik gelişen alanlar. Bu deniz kenarı arazilerde sabun fabrikası yapmak yazık olur dedik ve limancılık işine girdik. Önce depolama ile başladık. Dikey enregrasyondu. Sabunun ana girdisi olan yağları depolamak için bir liman yaptık. Rakiplerimize de hizmet vermeye başladık. Yemeklik yağ üreticilerine de hizmet verdik. Sonraki yıllarda işin içine girince konteyner pazarının da limancılık işinde büyüme vadeden bir pazar olduğunu gördük. Konteyner işletmeciliğine yatırımlar yaptık. Evyap Port şu an Doğu Marmara’nın önde gelen konteyner limanı konumunda. Türkiye’nin de en hızlı büyüyen en dinamik konteyner terminallerinden bir tanesi. Küçük iş diyeceğimiz bir hacmi çoktan aştı. Limancılıkta yatırım bitmez. Burada da yatırım yapmaya devam edeceğiz. S “KENDİMİ BİLDİM BİLELİ İŞİN İÇİNDEYİM” BABAM VE AMCAM ÇOK ÇALIŞTI Ben icra kurulu başkanı olarak görev yapıyorum. Amcam Fethi Bey yönetim kurulu başkanımız. Ailemizin en büyük ferdi olan babam Fikret Bey aile büyüğümüz ve liderimiz. Yönetim kurulu başkanlığı görevinden geçen yıl ayrıldı. Fikret Bey ve Fethi Bey bizde tam ikinci kuşak gibi değiller. İşe çok erken yaşta girmiş olmaları nedeniyle onlar bir nevi bir buçuk kuşaklar. İşin büyüklüğünün keyfini sürmek, gücünü kullanmaktan çok meşakkatini, mücadelesini 26 SARTEN WORLD - 2011/02 yaşadıkları için onlara klasik bir ikinci kuşak dememeliyiz. Çok çalışmışlar. 21 YAŞINDA BAŞLADIM Ben kendimi bildim bileli işin içindeyim. Herhalde üniversitenin son 1-2 yılından itibaren, 21 yaşından beri şirkette tam zamanlı olarak çalışıyorum. Şu anda icra kurulu başkanlığını yürütüyorum. Ablam Ayşe Evyap Arın tedarik zincirinden sorumlu grup başkanı ve icra kurulu üyesi olarak görev yapıyor. Üçüncü kuşak gençleri de bekliyoruz. Kızkardeşim Zeynep 25 yaşında. Üniversiteyi bitirdi. 2 yıl grup dışında çalıştı. Şimdi transfer görüşmeleri sürüyor. Yeni nesil biraz pazarlıkçı.. Ben küçükken yazın, babam saat 9 gibi evden çıkarken ortalıkta yakalarsa tutar kolumdan fabrikaya götürürdü. Gereğinde CEO gereğinde ustabaşı olarak çalıştıkları için çok hareketliydiler, yerlerinde durmazlardı. Ama ben çocuktum, sıkılırdım. O yüzden yaz sabahları babam beni bulamasın diye erkenden evden kaçmaya çalışırdım. Müşterilerimiz / Endüstriyel Ambalaj / Total “Standartlar bizim için önemli” Dünya devi Total, endüstriyel ambalaj alanında Sarten’in önemli müşterilerinden. Türkiye’de faaliyete başladığı 1992 yılından bu yana Sarten ile çalışan şirket, yılda 50 bin tonluk bir kapasiteye sahip. Total Türkiye Lojistik Direktörü Yaşar Taşkıran, “Standartlar bizim için önemlidir” diyor. Ambalajın ve ambalajı kendileri için üreten firmanın belli standartların üzerinde olması gerektiğine dikkat çekiyor. “Kaliteli üretim ve zamanında teslimat bizim için çok önemli. Sarten büyüklüğü, kalitesi ve fiyat avantajı ile en iyi iş ortaklarımızdan” diye konuşuyor. D ünyanın 5’inci büyük petrol ve gaz şirketlerinden Total, 5 kıtada, 130 ülkede arama ve üretim, rafinaj ve dağıtım ve kimya ve petrokimya alanlarında faaliyet gösteriyor. Günlük 2.28 milyon varil ham petrol ve gaz üretiyor. Dünyada 25 adet rafineriyi kontrol eden şirketin yaklaşık 16 bin 300 istasyonu ve 96 bin 400’e yaklaşan çalışanı bulunuyor. Hazar Bölgesi petrolünün Türkiye üzerinden tahliyesini sağlayan BTC Petrol Boru Hattında yüzde 5 hisseyle proje ortağı olarak konumlanan Total, 1992 yılından bu yana Türkiye’de. Yaklaşık 450 istasyonluk dağıtım ağı ve yüzde 6 düzeyindeki pazar payıyla Türkiye’de de akaryakıt, madeni yağ ve LPG pazarının önemli oyuncularından biri olarak konumlanıyor. Total Lojistik Direktörü Yaşar Taşkıran, Total Grubu’nun yeni dönemde Türkiye’de büyüme planında olduğuna dikkat çekiyor. “Şu anda 40 bin tonluk üretimi aşmış durumdayız. Mevcut trend yıl sonunda 50 bin tonlara ulaşabileceğimizi gösteriyor. Yüzde 10’un üzerinde pazar payımız var. Arkadaşlarımız son dönemde çok iyi bir pazarlama faaliyeti yürütüyor. Payımız da giderek artıyor” diye konuşuyor. Yaşar Taşkıran ile Total’in Türkiye’deki performansını, yeni döneme yönelik plan ve hedeflerini, Sarten ile işbirliğini konuştuk: Total ne kadar zamandır Türkiye’de? Performansı nasıl gelişiyor? Total 1992 yılından beri Türkiye’de faaliyetini sürdürüyor. Faaliyet alanı akaryakıt pazarlama, madeni yağ üretimi pazarlama, LPG, otogaz pazarlama. Türkiye’de 500 çalışanımız var. Şu anda yıllık 40 bin tonluk üretimi aşmış durumdayız. Bu yılki trend itibarıyla 50 bin tonlara gidiyoruz. Mevcut trend yıl sonunda 50 bin tonlara ulaşabileceğimizi gösteriyor. Yüzde 10’un üzerinde pazar payımız var. Arkadaşlarımız son dönemde çok iyi bir pazarlama faaliyeti yürütüyor. Payımız da giderek artıyor. Sizin sorumluluk alanınızda neler var? Ben lojistik direktörü olarak madeni yağ tesisimizin dışında tüm akaryakıt terminallerin- >> 2011/02 - SARTEN WORLD 27 Müşterilerimiz / Endüstriyel Ambalaj / Total den sorumluyum. Ayrıca joint venture olarak işlettiğimiz bir LPG depomuz var. Nakliye, taşıma işimiz var. Burada hem akaryakıt hem madeni yağ hem LPG taşımacılığı yapıyoruz. Bir diğer aktivitemiz de teknik müdürlük adı altında Total’in istasyonlar dışındaki tüm projeleri, yatırımları ve bakımları. Bütün bunlar da benim sorumluluğunda. LPG’de 90 adet araçla hizmet veriyoruz. Akaryakıtta dağıtım istasyonlarımıza dağıtım yaptığımız 35 aracımız var. Madeni yağda da dağıtım faaliyetlerimizi sürdürecek sayıda kendi kontrolümüzde olan araçlarımız bulunuyor. Hedefimiz daima ürünü sağlıklı ve emniyetli biçimde son noktaya ulaştırmak. Yeni yatırım planınız var mı? Gelecek hedefleriniz ne yönde? Madeni yağ tarafında sürekli büyüme paralelinde tesisimizde de gerekli yatırımları yapıyoruz. Yeni üretim tankları ilave ediyoruz, depolarımızı büyütüyoruz ya da yeni dolum makineleri alıyoruz. Akaryakıt tarafında bugün iki tesisimizi Shell ile ortak işletiyoruz. Burada bir joint venture yaptık. Bu bugünkü rekabet ortamında biraz soluk almamızı sağlayan bir proje oldu. Yüzde 100 Total’in mülkiyetinde ve işletmesinde olan “INHOUSE ÜRETİM PLANLIYORUZ” Madeni yağın dağıtım noktasına ulaştırılması zorlu bir süreç. En uzak noktadaki dağıtım noktamıza olan yolculukta ambalajın stabilitesini koruması gerekiyor. Bu anlamda da ambalajın kaliteli olmasının ikinci bir önemi ortaya çıkıyor. Yeni dönem için bir projemiz var. Şu anda geldiğimiz hacim itibarıyla ambalajı “inhouse” üretmek istiyoruz. Henüz ne zaman yapacağımız netleşmiş değil ama hedefimiz bu doğrultuda. Bu üretim tarzının bizi birçok konuda rahatlatacağını düşünüyorum. Çünkü buradaki en büyük sıkıntı, ambalajda hava taşıyorsunuz. 20 litrelik bir hacim işgal ettiğiniz bir yerde 20 litre de hava taşıyorsunuz. Samsun ve Gebze tesislerimizi 2010 yılında Sadaş adı altında yapılandırdık. Yüzde 50-50 Shell ile ortak olduk. Marmara Ereğlisi’ndeki butan gaz dediğimiz LPG tesisimiz de bir joint venture uygulamasıdır. Orada da İpragaz ile ortaklığımız var. Günümüzde müşterinin beklediği bir fiyat aralığı var. Bunu sağlayabilmek için her noktada yapılabilecek tüm tasarrufları yapmak durumundasınız. Bu trend gayet tabii dünyanın birçok ülkesinde de böyle. Şirketler ticari olmayan faaliyetlerini optimize edebiliyorlar. Lojistik tarafında, daha emniyetli olabilmesi için akaryakıt dağıtımını mümkün olduğu kadar kendi bünyemizde yapmaya çalışıyoruz. Burada henüz yüzde 50’lilere ulaşamadık. Kullanımımızda olan araçlar maliyet açısından yüksek ama kalite açısından da yüksek. Yeni dönemde araç sayımızı artıracağız. Stratejik olarak ise Total’in faaliyetleri zaten ortada.. Gerek adet istasyon sayısı gerekse hizmet kalitesiyle güçlü bir dağıtım ağına sahip. Bu ağı yeni dönemde daha da genişleteceğiz. Sarten ile ne kadar süredir çalışıyorsunuz? Total’in Sarten’i tercih etmesinin en önemli sebepleri nelerdir? 2009 yılında son sözleşmeyi yaptık ama uzun zamandır birlikte çalışıyoruz. 1992 yılından bu yana Sarten ile muhtelif anlaşmalarda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Yani aslında Total kurulduğu yıldan bu yana Sarten ile stratejik ortaklığını sürdürüyor diyebilirim. Bugün plastik ambalajlar, metal teneke kutular dahil tüm ambalajlarımızı Sarten üretiyor. Yüzde 100 Sarten ile çalışıyoruz. Yarım litreden 7 litreye kadar plastik ambalajlarımızı, 20 litrelik plastik ambalajlarımızı, ağırlıklı olarak 16 kg’lık teneke ambalajlarımızı Sarten üretiyor. Sarten’i seçmemizin en önemli sebebi büyüklüğü… Bu büyüklük nedeniyle kendi içlerindeki optimizasyon bize fiyat avantajı sağlıyor. Kalite sistemlerini kurabilmiş durumdalar ve bu çerçevede de sorun yaşamıyoruz. Temel olarak kaliteli üretim ve zamanında teslimat Sarten ile işbirliğimizi temelini oluşturuyor. Ambalaj sizin için neden, ne kadar önemli? Madeni yağın bir unsuru da ambalajın görünümü. Bunun üzerine muhtelif faktörler ekleniyor. Bizim buradaki üretimlerimiz Fransa’daki tasarımlarla, kalıplarla paralel gerçekleşiyor. Fransa’nın sadece bizim için değil dünya için uygun gördüğü tasarımlarla çalışıyoruz. Pazarlamada ambalajın şekli önemli. Ancak en önemlisi sağlam olması. Tenekede belli standartları tutturabiliyorsunuz ama orada da kaliteyi bir ölçüde kaçırdığınız zaman görsel ya da sızıntı an28 SARTEN WORLD - 2011/02 Tedarikçilerimiz / Modern Ambalaj “Tereciye tere satıyoruz” 60’lı yılların sonunda efsane Eros markasıyla ticaret hayatına adım atan Eren ailesi, bugün tekstilden perakendeye kapsamlı portföyüyle Türkiye’nin önde gelen holdinglerinden. Sarten’in önemli tedarikçilerinden biri olan Modern Ambalaj da bir Eren Holding şirketi. Modern Ambalaj Genel Müdürü Mesut Koyuncu hızlı bir büyüme trendinde olduklarını söylüyor. Son 3 yılda yüzde 50’ye yakın büyüdüklerine dikkat çeken yönetici, “Bunda Sarten gibi hızlı büyüyen müşterilerimizin payı büyük” diyor ve ekliyor: “Müşterilerimizin memnuniyetiyle büyüyoruz. Özellikle bir ambalaj üreticisinin hassasiyeti bizim için çok değerli. Biz aslında tereciye tere satıyoruz.” 32 SARTEN WORLD - 2011/02 Madeni yağ ambalajları için en önemli konu sağlamlık. Bunun için ambalajın ve ambalajı sizin için üreten firmanın belli bir standardın üzerinde olması gerekiyor. Sarten ile çalışmamızdaki kolaylıklardan bir tanesi bu. lamında problem olabiliyor. Plastik ambalajda bu daha büyük problem çünkü üst üste koyduğunuz zaman en alttaki ürünün etkilenmemesi gerekiyor. Dolayısıyla ambalajın ve ambalajı sizin için üreten firmanın belli bir standardın üzerinde olması gerekiyor. Sarten ile çalışmamızdaki kolaylıklardan bir tanesi bu. Kalite kriterlerimizde ambalajın hata oranı tanımlanmış durumda ve bu oranın üzerine çıkma riskimiz yok. Total dünyada nasıl çalışıyor? Dünyanın her yerinde ambalaj tedariği Türkiye’deki gibi lokal üreticilerden mi yapılıyor? Total’in 130 ülkede arama, üretim ve rafinaj faaliyetleri var. Madeni yağ üretimi ya da ambalaj gerektiren ülke sayısı da oldukça fazla. Şu anda Çin’de 3. madeni yağ tesisimizi kuruyoruz. Ambalajın temini, ülkelerin kapasitesiyle ilgili. Türkiye’de her türlü altyapı olduğu için biz burada ambalajı yüzde yüz yerli tedarikçiden temin ediyoruz. Ama bazı ülkelerde uygun kalitede üretim mümkün olmuyor. Bu nedenle ambalajı Avrupa’dan ya da en yakın ülke neresiyse oradan ithal edilebiliyor. Örneğin Sarten ile Rusya’da bir yere küçük bir miktarda ihracat yaptık. Şu anda Türkiye bir sanayi ülkesi görünümüne ulaştı. Bu da tabii maliyetlere olumlu yönde yansıyor ve ihracat gücünüzü artırıyor. Miktar arttıkça aktivitenizi daha rahat optimize edebiliyorsunuz. Rekabet gücünüz yükseliyor. Gelecekte bunu daha net göreceğiz. S SARTEN WORLD 6 BİN KAZASIZ İŞ GÜNÜ HER YERDE RİSK VAR Her lafın başında sürekli emniyet diyoruz ama bunun arkasını da doldurmak gerekiyor. Hayatın olduğu her yerde risklerimiz var. Bu riskleri biz muhtelif şekillerde önlüyoruz. Endüstri kısmına geldiğimiz zaman burada çalışan ekipmanlar ve günlük hayatın içinde sürekli hareket eden insanlar var. Dolayısıyla risk biraz daha fazla. ÖRNEK İŞLETME Çevre anlamında risk yaratmamanız gereken ya da çalışanlarınızın herhangi bir riske uğramamasını arzu ettiğiniz bir sektördeyseniz, her türlü riski mutlaka minimize etmek zorundasınız. Total olarak çok güçlü tedbirler alıyoruz ve bu çabalarımızın karşılığını görüyoruz. Örneğin Menemen tesisimizde 6 bin gündür yani yaklaşık 16 yıldır hiç yaralanmalı kaza olmadı. Bu sektörün esasında riskli olmadığını, tedbirler alınarak bunun sağlanabildiğimizin bir göstergesi. EMNİYET YÖNETİM SİSTEMİ Total Grubu’nun kabul ettiği bir emniyet yönetim sistemi var. 3S IRES adı verilen bu sistemi Türkiye’de de uyguluyoruz. Denetimler yurtdışındaki kuruluşlar tarafından yapılıyor. Bugün Türkiye’deki tesisimizin performansı grubun üzerinde. Gruba rapor ettiğimiz iş kazaları endeksinde geçtiğimiz yıl rakamımızı bozan sadece merkez ofiste çay ocağında olan bir kazaydı. SARTEN DE ÖNEMSİYOR Çevre tarafında yine grubun politikası çerçevesinde tüm tesislerimize ISO 14000 çevre belgesi aldık. Ayrıca bütün tedarikçilerimizin de bu anlayışta olmasını istiyoruz ve bu anlayışta olan firmalarla çalışıyoruz. Bu bizim için tercihten öte bir zorunluluk. Sarten’i de düzenli izliyoruz ve bu konuya önem verdiğini görüyoruz. 2011/02 - SARTEN WORLD 29 Yurtdışı müşterilerimiz / Barony Universal “Geleceğe yatırım yapıyoruz” Avrupa’da Tesco’dan Boots’a perakende devlerinin bir numaralı tedarikçisi olan aerosol dolum şirketi Barony Universal, aerosol kutularını Sarten’den alıyor. Müşterilerinin rekabette farklılaşması hedefiyle çalışan şirket, kaliteli ve hızlı üretiminin yanı sıra katma değerli hizmet anlayışından ötürü Sarten ile başarılı bir işbirliği içerisinde. Barony Universal CEO’su Stewart Shaw, “Gelecek yıl ve sonrası için yepyeni bir ajanda belirledik. Bu ajandayı 14 milyon Euro’luk bir finansal paketle destekleyeceğiz. Hedefimizde büyüme var” diye konuşuyor. B arony Universal 1994 yılında, halen şirketin yönetiminde olan Stewart Shaw tarafından kuruldu. Rusya’nın en büyük aeresol dolum şirketi olan Arnest’in de ana hissedarı olan Kıbrıslı Questbridge şirketi 2007’de şirketin yüzde 85’ini satın aldı. Halen Barony Universal’ın yüzde 15 hissesinin sahibi olan Stewart Shaw, “Barony’nin yakaladığı başarının sırrını “sürekli gelişim” olarak özetliyor. “Sürekli yeni ürünlere, teknolojiye ve en önemlisi insan kaynağına yatırım yaparak işimizi daha ileriye taşımayı amaçlıyoruz” diye konuşuyor. Barony Universal bugün Avrupa’nın en büyük perakende zincirlerinin lider özel marka tedarikçisi konumunda. 2010 yılında yaygın müşteri 30 SARTEN WORLD - 2011/02 tabanına 59 milyon aerosol kutusu dolumu yapan şirkerin faaliyetleri 3 ana bölümde toplanıyor. Üretiminin yüzde 60’ını Tesco, Boots, Morrisons gibi Avrupa’nın önde gelen perakendecilerine yapan şirket, Revlon, FCUK gibi şirketlerle sözleşmeli dolum anlaşmalarının yanı sıra kendi markalarına da sahip. Sarten’in yurtdışındaki önemli müşterilerinden biri olan Barony Universal’ın CEO’su Stewart Shaw ile Barony-Sarten işbirliğini, şirketin yeni dönem planlarını konuştuk: Ambalajda stratejiniz nasıl? -Barony müşterilerinin ihtiyaçlarına yönelik derin bir bilgi birikimine sahip. Buna rağmen pazarın ihtiyacını sürekli yeniden analiz ediyor, E ren Holding’i Lacoste ile tanıyoruz. Dünyaca ünlü markanın lisanslı üreticisi ve Türkiye’deki 50’ye yakın mağazasının işletmecisi olan holding, aslında tekstilin yanında pek çok başka alanda da faaliyet gösteriyor. Modern Ambalaj ile faaliyette olduğu kağıt ambalaj sektörü bu alanlardan biri. 70’li yılların sonundan bu yana kağıt üretimi yapan Eren Holding, bugün bu alanda kurulu kapasitesiyle Türkiye’nin en büyüğü. Kağıt üretiminin tamamlayıcısı olarak kağıt ambalaj sektörüne giren holding, burada da Modern Ambalaj şirketiyle faaliyet gösteriyor. Toplam 5 fabrikasıyla sektörün önemli oyuncularından biri olan şirket, Sarten’in de önemli tedarikçilerinden biri konumunda. Modern Ambalaj Genel Müdürü Mesut Koyuncu ile Eren Holding’in tekstilden kağıt ambalaja faaliyette olduğu sektörlerdeki performansını, yeni döneme yönelik plan ve hedeflerini konuştuk: Ambalaj grubunda 500, kağıt grubunda 1.000 kişiye yaklaşan bir istihdamımız var. Eren Holding bünyesinde ise 4 binden fazla kişi çalışıyor. Taşeronlarımız ve bağlı şirketlerimizle bu rakam çok daha yüksek. tim tesisinde yaklaşık 700 bin ton kağıt üretiyor. Bu kapasitesiyle Türkiye’nin en büyüğü, Avrupa’nın da ilk 10 üreticisinden biri konumunda. Hedefi ise tesislerini yenileyerek 1 milyon tona ulaşmak yönünde. Bu hedefe ulaşıldığında Modern Karton, Türkiye’de rakiplerinin 5-6 kat üzerinde bir kapasiteye sahip olacak. SARTEN WORLD 3 yılda yüzde 50 büyüme 4 kardeşin başarısı Eren Holding aslında işe çok bildiğimiz bir marka ile başladı. 1969 yılında iç çamaşırı markası Eros ile tekstil sektörüne adım attı. Eren ailesi Bitlis’li bir aile. 4 kardeşin; Ahmet, Ziya, Yahya ve İsmail Eren’in kurduğu, hâlâ dördünün aynı odada aynı masanın etrafında çalıştığı bir şirket. Sanayicilikten başka bir şey düşünmeyen, yanlarında hayranlıkla çalıştığım bir aile. Eros günün koşullarında inanılmaz bir reklam yatırımıyla gerek yurtiçinde gerek yurtdışında büyük bir marka olmuş. Tekstilde iplik üretimi, kumaş ve iplik boyama faaliyetleri yapılmış. Şirketimizin CEO’su Ahmet Eren herkesin tekstile yatırım yaptığını görünce farklı bir alanı tercih etmiş ve 70’li yılların sonunda Modern Karton kurulmuş. O zamanlar yıllık 20-30 bin kapasitesi olan bir fabrikayla faaliyet gösteren şirket, bugün 4 ayrı üre- Hedef 1 milyon ton Kağıt ana iş olduktan sonra Eren Holding ambalaj sektörüne yatırım yapmaya karar verdi. Bugün dönüşümlü kağıt dediğimiz son derece çevreci bir üretimimiz var. Topladığımız kağıtları önce kağıda, sonra da oluklu mukavvaya dönüştürüyoruz. İlk önce Çorlu’daki fabrika kuruldu. Akabinde Bursa’daki tesisimizi ortaklı satın aldık. Ardından Manisa fabrikasını kurduk. Ekonomik krizin olduğu 2008’de Kayseri fabrikamız kuruldu. Daha küçük müşterilerimize hitap eden ve yine ortaklı bir yapıya sahip olan Silivri fabrikamızla birlikte şu anda 5 tane ambalaj fabrikamız var. Yılın ikinci yarısında Türkiye’nin en büyük modern oluklu ambalaj fabrikalarından biri olacak Gebze fabrikamızın temellerini atacağız. 2012 yılının ilk çeyreğinde de burada üretime başlayacağız. PM 5 yani beşinci makinemiz son teknoloji ve bu en büyük yatırımımız olacak. PM1 ve PM2 80’lerin, PM3 90’lı yılların teknolojisi. PM4 de son teknolojidir. Şu anda PM1 ve PM2’nin sadece birinde üretim yapıyoruz. Bunları biz teknolojik olarak geri görüyoruz ama Türkiye’deki emsal kağıt fabrikalarının teknolojilerinden daha iyidir. Şimdi PM5’i PM1 ve PM2’nin yerine getireceğiz. Bu sayede 600-700 bin ton düzeyinde olan kapasitemizi 1 milyon tona çıkaracağız. Bugün en yakın rakibimizin üretimi 200 bin düzeyinde değil. 6 yıldır Eren Holding’de çalışıyorum. Daha önce Maliye Bakanlığı’nda hesap uzmanıydım. “AMBALAJ DEĞİL HİZMET SATIYORUZ” KALİTELİ ÜRETİM YAPIYORUZ Herkes ambalaj satabilir, herkes kağıt mukavva satabilir. Birçok üründe de ambalaj maliyeti ürünün maliyetinin yüzde 5’ini geçmeyebilir. Ancak ambalaj, bir tedarik problemi yaratıp üretimi aksatabilir. Biz bu nedenle ambalaj değil hizmet sattığımızı söylüyoruz. Müşterilerimizin en uygun miktarda, en uygun kalitede mal almalarını sağlamak istiyoruz. Düşük gramaj, yüksek mukavemetli kağıt üretebiliyoruz. Avrupalı üreticilerin çok daha yüksek gramajlarla sağlayabildiği dayanıklılığı biz düşük gramajlarla sağlayabiliyoruz. Daha nitelikli, daha kaliteli kağıt üretiyoruz. Bu bizim ambalajdaki verimliliğimizi de etkiliyor. HİJYEN VE ÇEVREYE ÖNEM VERİYORUZ Özellikle gıda sektöründe hijyen çok önemli. Biz bu anlamda Avrupa ve Türkiye’de gerekli tüm kalite denetimlerinden geçtik. Örneğin BRC sahibi çok az şirketten biriyiz. Bunu almak için büyük çaba harcadık. Şu anda Avrupalı bağımsız şirketler düzenli olarak bizi denetliyor. Kalite anlamında çok ciddi yatırımlarımız var. Herkesin fabrika kurduğu 10 milyon dolar gibi bir bedele Çorlu’da bir arıtma tesisi kurduk. Kullandığımız bütün su kaynaklarını yeniden doğaya verebiliyor ya da yeniden kullanabiliyoruz. 2011/02 - SARTEN WORLD 33 yeni trendleri takip ediyoruz. Pazarlama ekibimiz bu doğrultuda ambalaj ve tasarımda yenilikler üzerine kafa yoruyor. Bu çalışmalar gelecekle ilgili fikir sahibi olmamıza imkan veriyor. Dolayısıyla proaktif tedarikçilerle işbirliği yapabilmek bizim için çok önemli. Sarten ihtiyacınızı nasıl karşılıyor? Sarten yeni ürün geliştirme sürecinde bizimle birlikte çalışıyor. Müşterilerimiz bugün, rakiplerinden farklılaşmalarına imkan sağlayacak ürünler istiyor. Bu da ancak tedarikçilerin kendi araştırma geliştirme faaliyetleriyle katma değer sağlayabilmeleriyle mümkün. Sarten başarılı işbirliğimiz boyunca pek çok iş sürecini geliştirmiştir. Önümüzdeki döneme yönelik planlarınız ne yönde? Gelecekte şirketinizi nerede görmek istiyorsunuz? Hedefimizde büyüme var. Bunun için bir genişleme programı üzerinde çalışıyoruz. Önce yeni bir lokasyon bulmak istiyoruz. Bunu sermaye teçhizatı ve işletme sermayesi için 14 milyon Euro’luk bir finansal paketle destekle- yeceğiz. Avrupa pazarında önemli bir değişim var. Pazar koşullarındaki belirsizlik bir yandan tüketici alışkanlıkları değiştiriyor diğer yandan fiyatlar üzerinde önemli baskı yaratıyor. Hammadde marjları baskı altında. Artan petrol fiyatları mal ve hizmetlerin fiyatlarını artırmaya devam ediyor. İş yapma biçimlerimizi yeniden tasarlamak durumundayız. Bu doğrultuda yeni dönem ajandanızda öne çıkan konular neler olacak? Önümüzdeki yıl ve sonrasında inovasyon, yeni ürün ve süreçlerin geliştirilmesi gündemimizin en önemli 2 maddesi olacak. Özellikle yeni müşteriler tarafında önemli bir büyüme hedefliyoruz. Ayrıca büyüme stratejimiz doğrultusunda deneyimli yönetim ekibimizi güçlendirmek için yeni işe alımlar yapacağız. Yeni bilgi teknolojileri altyapımızın uygulamaya geçmesiyle maliyetlerimizi düşüreceğiz. Yakın gelecekte likidite önemli olmaya devam edecek. Sermayedarlarımız gelecek stratejimizi, yeni fonlar yaratarak destekliyor. Ayrıca yönetime, pazardaki fırsatları yakalayabilmemiz için daha hızlı karar alma imkanı veriyorlar. S Önümüzdeki yıl ve sonrasında inovasyon, yeni ürün ve süreçlerin geliştirilmesi gündemimizin en önemli 2 maddesi olacak. Özellikle yeni müşteriler tarafında önemli bir büyüme hedefliyoruz. Ayrıca büyüme stratejimiz doğrultusunda deneyimli yönetim ekibimizi güçlendirmek için yeni işe alımlar yapacağız. SARTEN WORLD HEDEFTE BÜYÜME VAR KAPASİTE ARTACAK Gelecek yıl ve sonrasında aerosol dolum kapasitemizi 65 milyon kutudan 140 milyon kutuya çıkaracağız. Kapasitenin artırılması ve yeni süreçlerin devreye girmesiyle hem gelirlerimizin hem kârımızın artacağını öngörüyorum. MARKALARIMIZA ODAKLANIYORUZ Barony kurulduğundan bu yana Avrupa dışına da üretim yapıyor. Ancak yerel üreticilerin rekabetçi fiyatları nedeniyle önümüzdeki dönemde ihracat hacmimizin artmasını öngörmüyoruz. Ana stratejimiz kendi markalarımızı güçlendirmek yönünde olacak. 2011/02 - SARTEN WORLD 31 Tedarikçilerimiz / Modern Ambalaj GELECEĞİN EREN HOLDİNG’İ HIZLI BÜYÜME Büyüme hızımız çok güçlü. Aile sanayiden aldığını sanayiye harcıyor. Yükselecek trendi iyi biliyoruz. Enerji sektörüne herkesten daha önce girdik. 6-7 yıl önce karar verdik. Çok zor bir yatırım ortamında yatırımlarımızı gerçekleştirdik. Herkes henüz yatırım yaparken biz üretime başladık. HEDEF EN BÜYÜK 10 Ahmet Bey’in ufku gerçekten çok geniş. Gelecekte de aynı başarılı trendi sürdüreceğimizi düşünüyorum. Yeni enerji ve çimento yatırımlarımız olacak. Akdeniz Bölgesi’nde yurtdışına üretim amaçlı büyük bir çimento yatırımı planlıyoruz. Eren Holding’i 5 yıl sonra Türkiye’nin en büyük 10 holdingi içinde konumlandırıyorum. Holdinge mali koordinatör olarak geçtim. 3 yıl bu görevi yaptıktan sonra ambalaj grubuna genel müdür oldum. Göreve başladığımda iki ortaklı Silivri ve Bursa fabrikalarımız vardı. Manisa fabrikamız üretimdeydi. Sektörün 4’üncüsüydük. Son 3 yılda yaklaşık yüzde 50 büyüdük. Sektörde metrekarede ikinci, tonajda üçüncü sıraya geldik. Gebze yatırımımızla birlikte gerek metrekarede gerek tonajda birinciliği alacağımızı düşünüyorum. Sektörün en büyük kağıt üreticisi biziz. Ana hammaddemizi tamamen kendi kaynaklarımızdan sağlıyoruz. Gebze’den sonra da yeni yatırımlarımız olacak. Üçlü bir müşteri yapımız var. Birinci grupta yarı mamul alıcıları var. Bunlar bizden yarı mamul alarak kendileri kutu üretiyor. Burada önemli bir müşteri potansiyeline sahibiz. İkinci grupta piyasanın orta ve küçük ölçekli oyuncuları var. Üçüncü grupta da Sarten gibi büyük kutu tüketicileri bulunuyor. Sarten’in Manisa, Karacabey ve İzmir’deki fabrikalarına yüzde 100 biz hizmet veriyoruz. Hedefimiz bütün fabrikalarının tedarikçisi olabilmek. Gıda sek34 SARTEN WORLD - 2011/02 SARTEN WORLD töründe uzmanlaşmak istiyoruz. Eti, Ülker, Unilever’e büyük miktarda ürün veriyoruz. Kiminde ana tedarikçiyiz, kiminde büyük tedarikçiler arasındayız. Son birkaç yılda bu alana girdik ve hızla yükseliyoruz. Temizlik malzemeleri tarafında da iddialıyız. Burada da yine Unilever grubu ile çalışıyoruz. Büyük grupların tamamına üretim yapıyoruz. Öne çıkan sektörler Eren Holding Eros’un üretimini durdurup markayı sattı ama tekstilden çıkmadı. İplik ve kumaş boyama alanlarında faaliyete devam ediyoruz. Tekstilde çok önemli bir farklılaşma gerçekleştirdik. Biliyorsunuz Türkiye’de Lacoste’u üretiyoruz. Bu üretimi fason olarak değil dünyadaki ender lisanslı üreticilerden biri olarak gerçekleştiriyoruz. Türkiye’deki 50’ye yakın Lacoste mağazasının işleticisi de biziz. Bu anlamda önemli bir perakende ağımız var. Yurtdışında da Rusya ve Türki Cumhuriyetler’de Lacoste’un satış hakkına sahibiz. Buradaki üretimimizi yolladığımız gibi İtalya ya da Fransa’dan ithal ettiğimiz Lacoste ürünlerini de oralarda satıyoruz. Diğer yandan Burberry markasını Türkiye’ye getiriyoruz. Swatch, CK watch grubumuza ait diğer önemli markalardan.Çimento sektöründe de faaliyet gösteriyoruz. Bunun dışında Türkiye’de önemli bir yatırıma imza attık. 1300 megavat büyüklüğünde bir termik santral yatırımı yaptık. Zonguldak Çatalağzı’nda Keban’ın iki katı üretim yapıyoruz. Türkiye’nin elektrik ihtiyacının yüzde 5’ini biz karşılıyoruz. Bu 1.5 milyar dolarlık gurur verici bir yatırım. Özetle kağıt ambalaj, enerji ve perakende ana işlerimiz. Bunların yanında turizmde de yatırımımız var. Bodrum Rixos’un mülkü bize ait. Şimdi İstanbul’da yeni bir otel yatırımı planlıyoruz. S MÜŞTERİLERİMİZLE BÜYÜYORUZ Son 3 yılda yakaladığımız yüksek performansta Sarten gibi hızlı büyüyen müşterilerimizin rolü büyük. Sarten Ambalaj’ın büyüme trendini hayranlıkla izliyoruz. Muazzam bir başarı, tebrik ediyorum. Biz aslında tereciye tere satıyoruz. Bir ambalajcının hassasiyeti çok başka oluyor. Bu hassasiyeti yakalayabilmek bizim için çok değerli. Sarten Ambalaj’ı çok önemsiyoruz. EĞİTİME ÖNEM VERİYORUZ Eren ailesinin önemli bir özelliği de eğitime verdiği önemdir. Kaynaklarının önemli bir kısmını eğitime aktarıyor. Örneğin bugün Bitlis’te tamamen devlete bağışlanacak bir üniversite inşa ediyoruz. Bir rivayete göre Bitlis’te bir üniversite yapılması Atatürk’ün hayali. Eren Holding yakın zamanda bu hayali gerçekleştirmiş olacak. Şu an rektörlük binası bitti. Bunun dışında Koç Lisesi’nin aynısını Bitlis’te inşa ettik. Koç’un burada ne özellikleri varsa aynısı Bitlis’teki okulda da var. Ayrıca oradaki başarılı öğrencilere burslar veriliyor. Inhouse üretim/Sarten Gemlik Fabrika BP için kesintisiz üretim Sarten, dünya devi BP’nin 36 yıllık kesintisiz ambalaj tedarikçisi. Bu işbirliği, BP ve Castrol’ün birleşmesinden sonra 2001 yılında, Sarten’in BP Gemlik tesisleri içinde kurduğu inhouse üretim tesisiyle iş ortaklığına dönüştü. H er sektörde devlerin tedarikçisi olan Sarten, Gemlik’te BP’ye kendi tesisleri içinde “inhouse” üretim yapıyor. Türkiye’de madeni yağ sektöründe başka bir örneği olmayan bu işbirliği, 2001 yılından bu yana, 10 yıldan fazla bir süredir devam ediyor. Sarten aslında dünya devi BP’nin tam 36 yıldır kesintisiz ambalaj tedarikçisi. BP ve Castrol birleşmesinden sonra bu işbirliği, BP Gemlik tesisleri içerisine kurulan özel üretim birimiyle bir iş ortaklığına dönüştü. Sarten Gemlik Fabrika Müdürü Erkan Özmekik, “BP gibi bir dünya deviyle çalışmak bizim için son derece gurur ve mutluluk verici” diyor. BP sağlık, emniyet ve çevre adını verdiği SEÇ politikası gereği iş emniyetine, işçi güvenliğine ve çevreye son derece önem veren bir kuruluş. Özmekik, “Bu kriterler her işten önce geliyor. Tedarikçilerinde de aradığı kriterler arasında SEÇ politikasına tam uyum ilk sırada yer alıyor” diyor. BP tedarikçilerinde ayrıca kaliteli ürünü zamanında teslim etmek, istek ve değişimler karşısında proaktif yaklaşmak becerisini de arıyor. Sarten tüm bu kriterleri sağlayabildiği için uzun yıllardır BP ile işbirliğini başarıyla sürdürüyor. Başarının sırrı: kalite ve güven BP Gemlik tesisleri içerisindeki üretim tesisinde Sarten, madeni yağ şişeleri üretiyor. Üretim süreci, üst düzey teknolojik makineler sayesinde kolay, hızlı ve kaliteli bir şekilde yürütülüyor. Erkan Özmekik, üretim yöntemi olarak plastik şişirme teknolojisi kullanıldığına işaret ediyor. “Yüksek yoğunluklu polietilen granül malzeme plastik şişirme Sarten Gemlik tesisi 2010 yılında BP’nin tedarikçileri arasında “yılın tedarikçisi” seçildi. Sarten Gemlik Fabrika Müdürü Erkan Özmekik, “Bu bizim için çok önemli bir sonuç. Bu sonuç bize müşteri memnuniyetini ifade ediyor. Doğru bir yol izlediğimizi gösteriyor. BP ile olan işbirliğimizin bizleri geliştirdiğini gösteriyor. Hedefimiz her yıl BP’nin en iyi tedarikçisi olmak” diyor. makinelerimizde işlenerek plastik şişe haline geliyor. Yılda 13 milyon adet şişe üretebilme kapasitemiz var” diye konuşuyor. Sarten bugün BP’nin plastik ve teneke ambalajında tek tedarikçisi konumunda. Erkan Özmekik, “Ambalajların üretiminden BP’nin dolum hattına beslenmesine kadar olan süreçte Sarten olarak biz varız” diye konuşuyor. Gemlik Fabrika’da 40 kişilik bir ekip görev yapıyor. Özmekik, 9 Sarten personelinin de BP’nin madeni yağ dolum makinelerinde ambalaj besleme elemanı olarak çalıştığını söylüyor ve ekliyor: “Makine operatörlerimizin tamamı, çalışan toplam personel sayımızın yüzde 55’i kadın.” Gemlik Fabrika Müdürü Erkan Özmekik makine mühendisi. İş hayatına Sarten’de adım attı. 2003 yılında Gebze Fabrika plastik bölümünde üretim şefi olarak çalışmaya başladı. 2006 yılında Gemlik Fabrika’ya üretim şefi olarak atandı. 2008 yılından itibaren de Gemlik Fabrika Müdürü olarak görev yapıyor. 2011/02 - SARTEN WORLD 35 Çevre / Plastik ambalajlar Plastik ambalaj ne kadar çevre dostu? İlk kez II. Dünya savaşında kullanılan plastik ambalajlar, 1950’lilerden beri hızla yaygınlaşıyor. Günümüzde ise hem daha az malzeme ile daha çok üretim yapılabildiği için, hem şekil verme kolaylığından dolayı ambalaj sektörünün gözde hammaddelerinden biri konumunda. Peki plastik ambalaj ne kadar çevre dostu? Çevre Yüksek Mühendisi ve Ambalaj Sanayicileri Derneği Araştırma ve Bilimsel Konular Uzmanı İlkay Kıran Öztürk, “Kullanım sonrasında çevreye etkisinin olmaması insanoğlunun tekelinde” diyor. Bu nedenle ulusal ve uluslararası mevzuata göre geri dönüşümü/ kazanımı mümkün olmayan bir malzemeden ambalajın üretimine izin verilmediğine dikkat çekiyor. A mbalajlar üretimlerinden kullanım ömürlerinin sonuna kadar her aşamada sürdürülebilir bir çevre için çalışan ürünler. Başlıca amaçları ve yapıları itibarıyla üretildikleri noktadan kullanım alanlarına varıncaya kadar içerisindeki ürünü korurlar. Böylelikle ürünlerin kullanıcıya ulaşmadan zarar görmelerini ve kullanılamaz hale gelmelerini engelledikleri gibi ürünün tekrar üretimi sırasında kullanılacak enerji, hammadde ve su gibi girdilerin boşa gitmesini de önlerler. Çevre Yüksek Mühendisi ve Ambalaj Sanayicileri Derneği Araştırma ve Bilimsel Konular Uzmanı İlkay Kıran Öztürk, “Ambalajın, modern hayatın bir vazgeçilmezi olduğu günümüzde, kullanımı sonrasında çevreye etkisinin olmaması iyine insanoğlunun tekelinde” diyor. Bu nedenle ulusal ve uluslararası mevzuata göre geri dönüşümü/kazanımı mümkün olmayan bir malzemeden ambalajın üretimine izin verilmediğine dikkat çekiyor. Günümüzde tüm ambalajlar yüzde 100 geri kazanılabilir malzemelerden üretiliyor. Görevlerini tamamlayan ambalajlar atık haline geldikten sonra ekonomik değeri yüksek ikincil hammaddelere dönüşüyor. Geri dönüşüm terim olarak, kullanım sonrası atık malzemelerin çeşitli fiziksel ve kimyasal işlemlerle hammadde olarak tekrar imalat süreçlerine kazandırılması anlamına geliyor. İlkay Kıran Öztürk, “Eğer oluşan atığın geri dönüşümü fizibıl değilse hali hazırda yeterli bir kalorifik değere sahip oldukları için ısı ve elektrik enerjisi elde etmek amacıyla tek başlarına ya da geri kazanılabilir atıklarla birlikte özel tasarlanmış edilmiş tesislerde yakılması işlemidir” açıklamasını yapıyor. Türkiye ne yapıyor? Türkiye’de ilk olarak 1991 yılında yürürlüğe giren Katı Atıkların Kontrolü Yönetmeliği altında bir bölüm olarak yer alan ambalaj atıklarının yönetimi, 2004 yılında Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü yönetmeliği ismi ile yeni bir yönetmelik haline geldi. Daha sonra 2007 yılında revizyona uğrayarak şu an uygulanan haline ulaştı. İlkay Kıran Öztürk, “Şu sıralar Ambalaj Sanayicileri Derneği olarak bizim de etkin rol oynadığımız Ambalaj Komisyonu tarafından yapılan detaylı çalışmalar neticesinde alınan sonuçlar dikka36 SARTEN WORLD - 2011/02 Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği’ne göre yıllara göre geri dönüşüm hedefleri (%) İlkay Kıran Öztürk te alınarak tekrar bir revizyon sürecine girmiş durumda” diyor. Bu yeni revize edilmiş yönetmeliğin önümüzdeki ay içerisinde yayınlanması bekleniyor. Türkiye’de kullanılmış ambalajların tüketiciler tarafından kaynağında malzeme türlerine göre ve organik atıklardan ayrı olarak biriktirilmesi esas. Konutlardan ve ticarethaneler toplanan bu kullanılmış ambalajlar, lisanslı tesisler tarafından toplanarak yine lisanslı tesislere geri dönüşüm süreci için getiriliyor. Uygulamada olan yönetmeliğimiz her yıl geri dönüştürülecek ambalaj miktarı için bir hedef belirlemekte. Bu rakamlar da yıllara göre artış gösteriyor. Örneğin 2011 yılı için belirlenen hedef her bir ambalaj malzemesi için yüzde 38. Tüketici bilinçleniyor İlkay Koran Öztürk, son yıllarda uygulanan yönetmelikler, tüketicilerin ve sanayicilerin bu konuda daha da bilinçlenmesi ve teknolojik gelişmeler gibi sebeplerle geri dönüşüm miktarları ve verimlerinin oldukça yükseldiğine dikkat çekiyor. “Geri dönüşüm neticesinde elde edilen ikincil hammaddeler gıda ile temas eden ürünler dışında her sektörde yaygın olarak kullanılmakta. Hatta bu ikincil hammaddelerin kullanımı birincil hammaddelerin kullanımına göre maliyetleri de düşürdüğü gözleniyor” diyor. Plastiklerin ambalaj uygulamalarında kullanılmaya başlaması II. Dünya Savaşı dönemine rastlıyor. 1950’li yıllarda yaygın olarak kullanılmaya başlayan plastik ambalajların, 1970’den günümüze kadar artarak ivme kazandığı görülüyor. Hem daha az malzeme ile daha çok ambalaj üretilebileceği için, hem şekil verme kolaylığından dolayı plastikler bugün ambalaj sektörünün gözde hammaddeleri arasında yer alıyor. Plastik ambalajların diğer tüm ambalajlar gibi kullanımları sonrasında atık üreticileri tarafından kayna- Yıllar Cam Plastik Metal Kağıt/Karton 20 2005 32 32 30 2006 33 35 33 30 2007 35 35 35 35 2008 35 35 35 35 2009 36 36 36 36 2010 37 37 37 37 2011 38 38 38 38 2012 40 40 40 40 2013 42 42 42 42 2014 44 44 44 44 2015 48 48 48 48 2016 52 52 52 52 2017 54 54 54 54 2018 56 56 56 56 2019 58 58 58 58 2020 60 60 60 60 ğında ayrı olarak biriktirilip belediyenin sistemine verilmesi zorunlu. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından lisans verilen toplama ayırma tesislerine getirilen kullanılmış ambalajlar burada türlerine göre ayrılıyor. Kaba bir eleme sisteminden geçen plastik ambalajlar ve plastik üzerine geri dönüşüm lisansı almış tesislere iletiliyor. Bu tesislerde kırpılarak daha küçük hacimlere indirildikten sonra yıkama ve kurutma işlemlerine tabii tutuluyor. İlkay Koran Öztürk sürecin devamını ise şöyle özetliyor: “Kırılan parçacıklar yoğunluklarına ve özelliklerine göre ( PET, PE, PVC vb gibi) ayrıldıktan sonra kimyasallarla ikinci yıkamadan geçirilir. Durulama ve metal kontrol işleminden geçtikten sonra extruderlarda işlenerek granül haline getirilir. Oluşan bu granüller gıda ile temas eden malzemeler hariç tüm sektörlerde ikincil hammadde olarak kullanılır.” Plastik ambalaj petrol rafinelerinden çıkan çeşitli ürünlerin petrokimya tesislerinde işlenmesi ile elde ediliyor. Dünyada üretilen toplam petrolün sadece yüzde 4’ü plastik üretimi için kullanılıyor. Plastik üretiminde kullanılan bu oranın ise sadece yüzde 3’ü plastik ambalaj üretiminde kullanılmakta. SARTEN WORLD Yıllara göre Lİsanslı Toplama, Ayırma ve Gerİ Dönüşüm Tesİsİ Sayısı 205 n Toplama Ayırma Tesisi 171 n Geri Dönüşüm Tesisi 69 70 15 13 23 14 31 19 2003 2004 2005 2006 101 81 2007 2011 Kaynak: Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Atık Yönetimi Daire Başkanlığı, 2011 GERİ DÖNÜŞÜMLE DOĞAN YENİ ÜRÜNLER l Plastik ambalajlar kullanımları sonrasında geri dönüştürülerek başka ürünlere dönüşüyor. Örneğin genellikle su, meşrubat ve yağların ambalajlanmasında kullanılan PET geri dönüştürülerek sentetik elyaf, dolgu malzemesi haline gelir. Tekstil, mobilya ve inşaat sektöründe kullanılır. Deterjan kutusu, temizlik malzemeleri gibi ürünlerin ambalajlanmasında kullanılan PE’ler yine geri dönüştürülerek bu ürünlerin ambalajlanmasında kullanılır. Su, sıvı deterjan, sağlık ve kozmetik ürünlerinin ambalajları için kullanılan PVC’den su boruları, zemin kaplamaları ve pencere sistemleri, dolgu malzemeleri gibi çeşitli malzemeler üretilir. l Deterjan kutularının kapakları, margarin ambalajları gibi ambalajların üretiminde kullanılan PP ise kırtasiye malzemeleri ve sentetik halı tabanı olarak karşımıza çıkar. Yoğurt ve margarin ambalajlarında kullanılan PS geri dönüşüm sonrasında yalıtım malzemesi, mutfak gereçleri ve çeşitli levhalar üretilmektedir. 2011/02 - SARTEN WORLD 37 Sosyal Sorumluluk / Restorasyon 38 SARTEN WORLD - 2011/02 Aile yadigarı Sarten, Silivri Fatih Mahallesi’ndeki aile yadigarı evi sosyal sorumluluk projesi kapsamında restore ettirdi. Sarıbekir ailesi’nin büyüklerinin doğup büyüdükleri ve uzun yıllar yaşadıkları evi yenilenenDİ SİLİVRİ’DE ÇOK SAYIDA tarihi yapının bulunduğu Fatih Mahallesi’ne de renk getirdi. Sarten, önümüzdeki dönemde burayı bir müze olarak beldeye kazandırmayı planlıyor. SARTEN WORLD 2011/02 - SARTEN WORLD 39 Sosyal Sorumluluk / Offshore En hızlı mavi Sarten en kaliteli, en hızlı, en uygun fiyatlı ve çevreci misyonuna uygun olarak 2011 Işıklar Dünya Offshore sürat tekneleri yarış sezonunda iki tekneye birden sponsor oldu. Bunlardan biri Kerem Tuncer ile Alpay Akdilek’in pilotajındaki Stihl teknesiydi. Stihl, 13 yarışın 8’ini birincilikle bitirdi, şampiyon oldu. Sarten, müşterilerinden Sora Kimya’nın teknesine de sponsor oldu. Barış Kesme’nin pilotajındaki Sora da ilk sezonu olmasına rağmen gayet başarılı yarışlar çıkardı. Moda Deniz Kulübü’nde Moda Deniz Kulübü Grand Prix adıyla koşulan yarışmada 10 takım 20 sporcu start aldı. Alman, İtalyan, Amerikan ve Türk pilotlardan oluşan sporcuların yarıştığı organizasyon 2 km’lik parkurda 25 tur üzerinden gerçekleştirildi. 40 SARTEN WORLD - 2011/02 Olin Edirne Basketbol Kulübü’ne tam destek 1 995 yılında Edirne Gençlik Spor İl Müdürlüğü bünyesinde kurulan Edirne Gençlik Spor Kulübü’nün basketbol takımı Olin Edirne Basketbol Kulübü, 20082009 sezonundan bu yana profesyonel ligde mücadele ediyor. Ana sponsorluğunu 2007 yılından bu yana Olin Edirne Yağ Sanayi’nin üstlendiği kulüp, diğer köklü birinci lig kulüplerinin yanında oldukça mütevazı kalan transfer bütçesine rağmen profesyonel ve özenli politikasıyla basketbol çevrelerince takdir görüyor. Sarten de son 2 yıldır Olin Edirne Basketbol Kulübü’nü sponsorluğuyla destekliyor. Olin Edirne basketbol takımı bu sezon playoff’a kaldı deplasman maçlarında Sarten formasıyla oynadı 2011/02 - SARTEN WORLD 41 Gezi/Ayvalık Ege’nin incisi Ayvalık Muhteşem doğası, denizi, adaları ve zengin mutfak kültürüyle Ayvalık, Ege kıyılarının incisi.. Türkiye’de zeytin ve zeytinciliğin de önemli duraklarından biri olan Ayvalık’ta Sarten de butik bir üretim tesisine sahip. 42 SARTEN WORLD - 2011/02 Life Style / Medikal Estetik Daha genç ve güzel Hızla gelişen estetik sektörünün başroldeki uygulamalarından medikal estetik, zayıflamadan selülit tedavisine, kırışıklık tedavisinden cilt bakımına kadar pek çok rahatsızlıkta uygulanıyor. Medikal Estetik uzmanı Dr. Hikmet Gülaçtı, medikal estetiğin yanı sıra akupunktur uygulamaları da yapıyor. D aha genç bir görünüme sahip olmak için artık pek çok estetik yöntem uygulanıyor. Bu uygulamaların başında da medikal estetik geliyor. Deri içine uygun ilaçların enjekte edilen yani ameliyatsız olarak yapılan bu uygulamalarla, cilt canlandırmadan dudak şekli değişikliğine, kırışıkların giderilmesinden selülitlerin giderilmesine kadar pek çok problem çözülüyor. Medikal estetik uzmanı Dr. Hikmet Gülaçtı, bu yöntemlerin hangi problemlerde iyi sonuç alındığını anlatırken akupunkturla da özellikle migren gibi ağrıların giderilmesinde yardımcı oluyor. Medikal estetikte son trendler neler? En çok bilinenlerden biri de zayıflamada kullanılan mezoterapidir. Özellikle son yıllarda selülit giderici yöntemlerin başında geliyor. Cilt içine küçük dozlarla enjekte ediliyor. Fransız orijinli bir tedavi ve 12 seanslık bir kür. Ancak bu tedaviden sonra da kişi kendisine özen göstermeye devam etmeli ve bol su içmeli . Beslenmesine dikkat ederek kilo almamalı. 46 SARTEN WORLD - 2011/02 B alıkesir’in güzel beldesi Ayvalık, yaz aylarında deniz tutkunlarının gözdesi olduğu kadar bahar aylarında da havası, suyu ve doğal güzellikleriyle uzun yıllardır gezginlerin mola noktası. Son yıllarda büyük şehirden kaçıp bu güzel sahil kasabasına yerleşenlerin sayısında da önemli artış var. Ege kıyılarında bir Akdeniz kasabası havasına sahip Ayvalık, Antik Çağ’da bir tür yabani ayva anlamına gelen Kidonia olarak anılmış. Bölgeye ilk yerleşenlerinin Midilli’nin Kydona köyünden ya da Girit’in Kydonies bölgesinden gelmiş oldukları söyleniyor. Bugün eski Kydonia olduğu düşünülen alanda, ciddi bir arkeolojik çalışma olmamasına karşın halen antik devre ait bol miktarda çanak çömlek parçalarına rastlamak mümkün. Bu parçalar üzerinden yapılan ön çalışmalar, Helenistik (MÖ 33030) ve Roma (MÖ 30-MS 395) çağlarına ait yerleşim yerleri bulunduğunu işaret ediyor. İlkçağda Misya, Hititler, Frigler, Lidya, Ortaçağ’da Roma İmparatorluğu ve Doğu Roma İmparatorluğu’nun egemenliğinde olan Ayvalık, 14. yüzyıldan itibaren de Osmanlı İmparatorluğu ege>> menliğine girmiş. Kentin dokusu da Osmanlı 2011/02 - SARTEN WORLD 43 Gezi/Ayvalık Ayvalık turizmin yanı sıra zeytinciliğiyle de öne çıkıyor. Dünya zeytin üretici ülkeleri arasında ağaç varlığı açısından 4’ncü, alan açısından da 6’ncı sırada yer alan Ayvalık, zeytinciliğin en yoğun olarak yapıldığı noktalardan. Bölgede irili ufaklı çok sayıda zeytin ve zeytinyağı üreticisi bulunuyor. SARTEN WORLD döneminde bugünkü formunu almış. 19. ve 20. yüzyılın başlarında en parlak dönemini geçiren kentte yaşayan Rum ahalinin, 1821 yılında Yunan ayaklanmasına katılması sonucu ilçenin büyük bir kısmı boşaltılmış, daha sonra dönmelerine izin verilmekle beraber kent eski canlılığına kavuşamamış. Ayvalık’ta bugün birçok tarihi yapının yanı sıra Rumlardan kalma çok sayıda ev ve kilise bulunuyor. 22 adası var Ayvalık, Yunanistan’ın Midilli adasının tam karşısında bulunuyor. Çıplak gözle görülebilen Midilli’ye ulaşım da sadece 45 dakika sürüyor. Çam ormanları ve zeytin ağaçlarıyla ünlü Ayvalık, aslında bir ada- SARTEN AYVALIK S arten 2010 yılında, İzmir yolu 7. Km. Küçükköy’deki TKS Ambalaj’ı bünyesine kattı, gerekli revizyon ve modernizasyonları yaptıktan sonra Ayvalık’ta üretime başladı. Sarten, Ayvalık fabrikasında bugün 43 çalışanıyla 4 ayrı hatta yıllık 10 milyon adet muhtelif ebatlarda dört köşe yağ ve zeytin tenekeleri üretiyor. Ayvalık ve Körfez bölgesinde bulunan butik, büyük yağ ve zeytin firmalarına hizmet veriyor. Sarten bünyesinde 3 lt ve galon kutular da sadece Ayvalık fabrikasında üretiliyor. Bu üretimin de önemli bölümü ihraç ediliyor. Sarten Ayvalık fabrikasının yönetimi Ahmet Ünal Hasdemir’e emanet. İş hayatına 1975 yılında ambalaj sektöründe faaliyet gösteren Botaş’ta pazarlama elemanı olarak başlayan yönetici, 2000 yılında şirket gıdadan çıkınca görevinden ayrılıp Sarten bünyesine katıldı. Temmuz 2000’den bu yana Sarten ailesinin bir ferdi olan Hasdemir, PET ambalaj pazarlama sorumlusu olarak başladığı Sarten’deki kariyer yolculuğunda, 2010 yılından bu yana Ayvalık fabrika müdürü olarak devam ediyor. 44 ŞUBAT 2011 / SARTEN WORLD SARTEN WORLD - 2011/02 Türkiye’de en çok hangi terapiye ilgi var? Mezoterapiyle beraber vakum terapileri de çok ilgi görüyor. Klasik bir tedavi, cilt altındaki yağlı dokuyu ortadan kaldırıyor. Yağ dokusu iyileşiyor bundan sonra da kilo vermek gerekiyor. Bu süre zarfında kafeinli gıdalardan ve tuzdan uzak durulmalı. Kafein, ağızdan alındığında problem ama cilde uygulandığında olumlu etkisi var. Bir de hem kadın hem erkeklerdeki göbek sorunu vakum yöntemiyle tedavi ediliyor. Vakumla beraber masaj ardından da karbondioksit tedavisine geçiliyor. Aslında karbondioksit vücudun sevmediği ama ürettiği bir gaz. Solunumla dakikada 400-500 ml. dışarı atılıyor. Bu oran aktif spor yapıldığında bir litreye kadar çıkıyor. Akupunktur tedavileri en çok hangi amaçta kullanılıyor? Türkiye’de son yıllarda akupunktur, zayıflamada destek olarak kullanılıyor. Akupunkturla iştah kontrol ediliyor. Bununla beraber beslenme planı da uygulamak gerekiyor. Tedavi başladıktan sonra haftada bir, ayda dört-altı kilo civarında kilo kaybına sebep oluyor. Seanslar da kilo durumuna göre değişim gösteriyor. Ayrıca baş ağrısından mideye, reflüye kadar pek çok rahatsızlıkta da etkili bir yöntem. Akupunktur uygulamaları zor mu? Sonuç verme yüzdesi ne kadar? Zayıflama sırasında zaten kilo vermek zor bir dönem ama akupunktur bunu kolaylaştırıyor. İştahı kontrol altına alıyor. Dengeli bir hale getiriyor. Kişi tedaviye düzenli bir şekilde devam ediyorsa, sonucun yüzdesi de o kadar yükseliyor. Ama maalesef çoğu zaman yemek yemek daha cazip oluyor. Akapunkturun migren tedavisinde de kullanıldığını duyduk.. Evet, akupunkturun ağrılardaki başarısı yadsınamaz. Migren ilaçlarla kontrol altına alınmaya çalışılıyor ama bir yerden sonra ilaç da etki etmeyebiliyor. Migrende alınan ilaçlarla, ilk iki hafta ağrı kesiliyor. İlaç, vücudun kendi kendini tamirini durduruyor. Mümkün olduğu kadar ilaçlardan uzak kalmak gerekir. İlaca karşı değilim ama az kullanmak gerekiyor. Oysa 15-20 seanslık bir akupunktur tedavisiyle migrenden kurtulmak mümkün. Bu ağrı o kadar kuvvetli ki, insanın yüzü değişiyor. Başka hangi alanlarda akupunkturu kullanmak mümkün? Migrenin dışında boyun ve sırt ağrılarında da yüksek sonuçlar alınıyor. Yeter ki, hasta gelsin… Öğlen tatillerinde bile 20’şer dakikalık seanslarla yeniden doğmuş gibi oluyorlar. Vücut kendini tamir edebilir, akupunktur da ona yardımcı oluyor. Akupunktur, ayrıca can sıkıntısı, günlük gerilim, depresyon öncesi ve sonrası durumlarda da fayda gösteriyor. Cinsel yaşamda önemli olan libido azlığı cinsel ilişkiye isteksizliğe, erkeklerde enpotansa (ereksiyon olamama) yol açar. Libido azlığı, aynı zamanda yaşam sevincini de azaltıyor. Problem organik sebepli değilse, bu da akupunkturla tedavi edilebilir. Bir medikal estetik yöntemi de botox ve kadınların en çok yaptırdıkları uygulama. Burada hasta ne gibi kriterlere dikkat etmeli? Botox’da şifalı el çok önemli. Yani hekim eli şart. Ayrıca estetik görüş, hastanın tipini tayin edebilme, doğal mı, kaşlar kalkık mı olmalı ya da tam tersi mi tüm bunlara doğru yanıtı bulabilmesi gerekiyor. Hastayla uyumlu olmalı. Yüz estetiği için önemli olan dolgu maddeleri, değerli maddelerdir. Kırışıklık ve çeneye doğru yanak sarkmalarında destek dokusu oluşturur. Yüzdeki sigara izleri veya aşağı doğru olan mutsuz dudak şeklini değiştirebilir. Peki, tüm estetik yöntemlerini sadece kadınlar mı uyguluyor? Tabi ki hayır... Günümüzde erkekler de kadınlar kadar kendilerine bakmayı seviyor. Özellikle aktif iş hayatındaki erkekler, diri ve kırışıksız bir cilt dolayısıyla fit bir görünüme sahip olmak istiyor. Botox, dolgu ve cildi yenileyen tedavilere rağbet gösteriyorlar. Günümüzde erkekler de kadınlar kadar kendilerine bakmayı seviyor. Özellikle aktif iş hayatındaki erkekler, diri ve kırışıksız bir cilt dolayısıyla fit bir görünüme sahip olmak istiyor. Botox, dolgu ve cildi yenileyen tedavilere rağbet gösteriyorlar. SARTEN WORLD AĞRILARA ÖZEL YENİ ÇÖZÜM Dr. Hikmet Gülaçtı, medikal estetik uygulamalarına bir tedavi daha ekledi. Rusya’da geliştirilen bir tedavi yöntemi olan Scennar, ağrılar üzerinde etkili… Uzay yolculukları sırasında gündelik sorunların üstesinden gelebilmek için ilaçsız bir tedavi olan Scennar, TV kumandasına benzer bir alet… Vücuttaki sinir sistemindeki uyarılara benzer uyarılar üreten alet, sinir uçlarındaki iyileştirici kimyasalları açığa çıkartıyor. Boyun, bel ağrılarının yanı sıra bel fıtığında da etkili bir yöntem. 2011/02 - SARTEN WORLD 47 lar topluluğu. Bugün Ayvalık ilçesine bağlı irili ufaklı yaklaşık 22 ada bulunuyor. Bu adaların en büyüğü Alibey ya da diğer ismi ile Cunda adası. Bugün Ayvalık’ın en ünlü lokasyonlarından biri olan Cunda, 1964 yılında bir köprü ile Lale Adası’na, oradan da ilçe merkezine bağlanmış. Bu köprülerden biri aynı zamanda Türkiye’nin ilk boğaz köprüsü olma özelliğini taşıyor. Alibey adası dışındaki tüm Ayvalık adaları 1995 yılında milli park ilan edilmiş ve yerleşim yasaklanmış. Adalar içinde tarihi ve turistik öneme sahip olan bir diğeri ise Tımarhane adası. Bu ada, eski zamanlarda Taşlı Manastır olarak da adlandırılmış. Adaya, Osmanlı İmparatorluğu döneminde Ayvalık’ta yaşayan Rumların içkiyi fazla kaçırması üzerine sert esen rüzgarıyla akıllarını başlarına toplamaları için gönderildikleri bir mekân olduğundan bu ismin verildiği söyleniyor. Turizm gelişiyor Turizm alanında büyük bir potansiyele sahip Ayvalık’ta, başta Şeytan Sofrası olmak üzere çeşitli doğal güzelliklerle birlikte, özellikle eski Rum evleri ve yapılarına dayanan kültür turizmi de gelişmiş durumda. İlçede 1994 yılında yapılan bir çalışmaya göre 1842-1914 yılları arasından kalma toplam 363 bina bulunuyor. Sarımsaklı Plajları ve Cunda’da ise daha çok deniz turizmi var. Ayvalık son yıllarda Ege Adaları’ndan çok sayıda günübirlik misafir de ağırlıyor. Genellikle alışveriş amaçlı yapılan bu ziyaretler ilçeye önemli ekonomik katkı sağlıyor. Ayvalık’ın merkezinde her perşembe günü kurulan büyük pazarda, Midilli başta olmak üzere Yunanistan’dan gelen çok sayıda turiste rastlamak mümkün. S EN ÜNLÜSÜ CUNDA Cunda’nın çarşısına geldiğinizde gözünüze ilk çarpan, sahil boyunca yan yana sıralanmış balık restoranları oluyor. Yine takı, süs eşyası, dekoratif örtü satan tezgahlar da ziyaretçiler için renkli dakikalar yaratıyor. Cunda’nın en önemli simgelerinden biri Taş Kahve. Günün her saatinde kalabalık olan bu yer, yine yıllar önce Rumlar tarafından kahve olarak düşünülerek inşa edilmiş. 650 yıllık yapının en önemli özelliği ise havalandırması, İçerisi ne kadar kalabalık olursa olsun sigara dumanından hiç eser yok. Mübadele yıllarında Rumlardan miras kalan aynalar ve konsollar da önemli dekorlardan. Adanın irili ufaklı manastırları ve kiliseleri var. Bugüne kadar varlığını sürdürebilmiş en büyük kilise 1873 yılında yapılmış olan Taksiyarhis Kilisesi. Çan kısmı Bergama müzesinde sergilenen Ortodoks kilisesinin duvarlarındaki resimler büyük ölçüde zarar görmüş, şu sıralar tarihi kilise restore ediliyor. Cunda’nın en önemli özelliği mutfağı ve özellikle balık restoranları çok ünlü. Sabahın erken saatlerinde ava çıkan balıkçılar gün batımında ağlarını toplayarak adaya geri dönüyor. Yani Cunda’da her gün taze balık yeniyor. Cunda’nın en popüler balığı ise papalina. Ayrıca çok zengin bir meze kültürü olan Cunda’da kalamar dolması, kaşarlı kidonya, beyaz şarap soslu Akivadis, ve enginarlı karidesi mutlaka denemelisiniz. SARTEN WORLD / 2011 ŞUBAT 45 2011/02 - SARTEN WORLD English Summary Production & Technology /Sarten Karacabey Factory Number ONE at food! Karacabey is third biggest factory of Sarten after Silivri and Manisa. Producing tin cans for canned goods and tomato and pepper paste in the facility which works as a food specialization factory, serves Turkey’s leading food coompanies including Tat, Tamek, Tukaş, Dardanel. Sarten Karacabey Factory Manager, Erdal Halil, points out Karacabey region’s unique position and adds: “We are side by side with our customers. We are dealing their slightest problems immediately. We serve our customers by cooperating with them and trying to know their business at least as much as they know.” K aracabey, being in borders of Bursa, is a very special region which hosts almost all production facilities of Turkey’s leading food manufacturers. Since 1997, Sarten has been manifacturing tin cans for food companies in its factory which is equipped with latest technology. Sarten positions itself as number one supplier to Turkey’s leading food manu- 48 SARTEN WORLD - 2011/02 facturers including Tat, Tamek, Tukaş, Dardanel. Sarten’s Karacabey factory is entrusted to Erdal Halil. A successful manager whom trained by Sarten, Mr. Halil has been working for 11 years. Started as quality control officer, Mr. Halil involved in every step of production before appointed as factory manager. Erdal Halil is responsible for annual production of about 200-250 million cans and management of approximetaly 370 personnel. Noting that Karacabey is a food speciality factory, the manager says, “We are positioned at a point which is in the middle of our customers’ production facilities. This allows us to be near them. We know each other very well and speak same language.” Technology center Sarten Karacabey factory is also a technology center. Erdal Halil explains: “We have three lid manufacturing lines. No facility in Turkey has three lid lines. We can manufacture one and a half million 99 diameter lids. This is a very high technology. One kg or half kg tomato paste or tuna can lids require different specilization.” Mentioned lids are being manufactured and sent to other factories of Sarten from here. This year, a new line started to work in Karacabey. Explaining that they improved the tin’s resistance with this line, Erdal Halil says, “Thus we lowered raw material cost and found the oppurtunity to provide cheaper products to our customers.” Sarten’s easily opening lid production is made in only Karacabey factory. 73, 84, 52, 65 and 99 diameters available for production. Especially 99 diameter line is a brand new technology. Noting that the technology was imported from Germany, Erdal Halil says, “We have a very precise and mdern technology. Cutting settings are being made completely digital.” Sarten saves 65% of easily opening lid production for its own use and exports the rest to Russia, Middle East, Africa, and from time to time, Europe. A New Age 6 or 7 years ago, Sarten’s Karacabey factory was a seasonal facility. There was hard work for 3 months, then only one shift in winter. But especially fort he last 3-4 years there are 3 shifts also in winter. Sarten will invest for another conserve line. Erdal Halil explains, “Last year we automated and accelerated our angled lines. Our lacquering capacity wasn’t enough for 3 months of summer, so we bought a new lacquering line. It started to work just before the season. We are constantly studying for efficiency, acceleration and improvement. We are examining ways of achieving efficiency with same machines.” Karacabey will become much more important in future than today. While today it is possible to reach to the region from Istanbul by ferry in 3.5 hours, transportation will be much easier when the bridge and Istanbul-Izmir highway are completed. Sarten currently has 370 personnel employed in Karacabey. Erdal Halil notes that their biggest concern is not being able to find employees. He says “When transportation gets easier, this problem will be eliminated.”. 2011/02 - SARTEN WORLD 49 English Summary Our Customers/Cosmetics/ Evyap “We have a passion for doing best of our job” Founded by Mehmed Rıfat Evyap in Erzurum in 1927, Evyap is one of the prominent family companies. From soapmaking to a regional giant in personal care and hygene products, Evyap has achieved many successes. One of the third generation managers of the family, Mehmed Evyap, says that there is a passion for doing the best behind their success and adds: “We are competing with companies and brands of stronger countries. We are motivated, driven and excited by this competition.” W ith its annual business volume reaching to approximately 1 blilion dollars, Evyap is one of the leading companies working on personel care and hygene not only in Turkey but nearby countries. One of the third generation representatives of the family company, 50 SARTEN WORLD - 2011/02 Mehmed Evyap says half of their turnover comes from abroad and they export over 100 countries, noting “As a Turkish company with Turkish managers, we are competing with companies and brands of stronger countries. We are motivated, driven and excited by this competition.” Evyap has been in a continuous cooperation with Sarten as a package supplier, especially on aeresol can production for 8 years. Mehmed Evyap says that Sarten and Evyap’s DNAs are matching perfectly. “Starting point of our relationship with Sarten is their expertise and leadership in their job. Also we understand each other very well in general management mentality and management quality.” We spoke with Mehmed Evyap about Evyap’s exciting success story, their plans and goals in future: When was Evyap founded? How did your story begin? Evyap was founded in 1927, in Erzurum, by my grand grandfather Mehmed Rıfat Evyap. Mehmed Rıfat Evyap was an entrepreneur. His father was kadi in Baghdad, so he had spent his childhood in there. Once Baghdad was lost in the war, they returned to Erzurum, Turkey. Mr. Rıfat tried various jobs. I want to underline his entrepreneurship. For example he opened first photography studio in Erzurum He became a notary. As far as remember from my father’s accounts, he traded tobacco before finally settling on soap production. He decided so based upon advise given buy people gained trust of and provide inspiration for the family. He produced his first soap bar through traditional soap making technic called “fair soapmaking.”It was the starting point of Evyap. When did he move to Istanbul? Erzurum is a difficult place for production. It was far away from Turkey’s new trade center, Istanbul, and unsuitable both for production and selling.It was also economically stagnant. During World War II, Mehmed Rıfat Bey goes to Istanbul with his 3 kids while the city was under the threat of German invasion. First years in Istanbul was hard because he faces with a different work system. First, he tries to adapt to the system. You have to remember that Turkey was having a hard time economically. Competition in Istanbul was dense. Later, my uncle Fethi Bey and my father Fikret Bey gets involved with the business at a very young age. Company starts to produce its first cosmetics products in 1950’s. So that is the first step in products which bring Evyap and Sarten together. and settle with their armies. Answering the demand efficiently, Evyap achieves recognition with its Duru brand. Then Arko brand enters those countries. Today, we are selling soap to 106 countries in the world. What are your recent plans? Where shall we see Evyap in future? For a long time, we were known and have lived as a soap company. Brand of our first product, Duru was front of company name. Now, we are trying to define our identity as a personal care and hygene company which involves our former identity, soapmaker. Shower gel and skin care categories are important for us. We never forefeitted our claim at soap and we never intend to. But growing is imperative in business world for all of us. Reaching to nearby areas is most risk free and sustainable way of growing. We started with soap and entered all cosmetics and hygene products related to soap. Soap bar is still our biggest job. It provides a revenue just under half of our turnover. We want to underline our personal care and cosmetics identity better. What are the milestones in company’s history? After 1980, in Turgut Özal period, the picture both in and out of Turkey begins to change: economy is more liberal, production is easier, incentives for export; then, IranIraq war becomes a milestone for Evyap. Iran’s industry receives heavy damage at war. They initiate a tender to buy soap. Seeing the difficulties and taking the risks, Evyap family participates, wins and makes its first serious export. Evyap invests its revenue to do more business. In late 80’s, when industry in Soviet Union gets crippled and they start importing goods, Evyap provides their need of soap and manages it quite good. With Soviet Union disbanding and free trade starting in whole communist block, Evyap achieves brand recognition before international corporations arrive 2011/02 - SARTEN WORLD 51 English Summary Our Suppliers/ Modern Ambalaj “We are preaching to the converted” Stepping into business life with legendary Eros brand at late 60’s, Eren family is one of the prominent holdings with its comprehensive portfolio including textile and retail. One of the important supplier of Sarten, Modern Ambalaj is an Eren Holding company. General Manager of Modern Ambalaj, Mesut Koyuncu says that they are in a trend of rapid growth. Pointing out that they achieved almost 50% growth in last 3 years, manager says “It is mostly because of our rapidly growing customers such as Sarten,” and adds: “We are growing with satisfaction of our customers. Especially sensitivity of a packaging manufacturer is valuable for us. Actually, we are preaching to the converted.” W e know Eren Holding by Lacoste. Licensed manufacturer and operator of approximately 50 stores of globally known brand, holding is active in many businesses beside textile. One of these businesses is paper packaging which holding is active via Modern Ambalaj. Producing paper since late 70’s, Eren Holding is biggest company in Turkey with its installed capacity. Working on paper packaging business to complete paper production, holding is active with Modern Ambalaj. One of the biggest players in business with its 5 factories, company is an important supplier of Sarten.. We spoke with Modern Ambalaj General Manager Mesut Koyuncu about Eren Holding’s performance in the sectors from textile to paper packaging, company’s plans and goals in future: Success of 4 brothers Started with a well known brand, Eren Holding entered to textile business in 1969 with Eros underwear brand. Eren family is from Bitlis. Holding is founded by 4 brothers whom are still working in same room, around same table: Ahmet, Ziya, Yahya and İsmail Eren. Entering the market with an amazing publicity investment for its day, Eros became an important brand both domestically and abroad. Activities made in textile business that included were thread production, fabric and thread paint. In late 70’s Modern Karton was founded. Starting in a factory with annual capacity of 20-30 thousands, the company manufactures approximately 700 thousand tons of paper in 4 separate production facilities today. With this capacity, it is Turkey’s biggest manufacturer and one of ten leading manufacturers of Europe. Target: 1 mIllIon tons After paper became its main job, Eren Holding decided to invest in packaging business. First, a factory was founded in Çorlu. Then, we bought our facility in Bursa with a partnership. In 2008 crisis, we built our Kayseri factory before building Manisa factory. We have 5 packaging factories including our Silivri factory which is suited for our smaller customers’ needs and was founded on a partnership. We will lay the foundation of one of Turkey’s biggest modern corrugated package factories in Gebze and we will start production in first quarter of 2012. Our fifth machine, PM 5 is latest technology and it will be our biggest investment. We will increase our capacity from 600-700 thousand tons to 1 million. Today our biggest competitor’s production capacity isn’t even close to 200 thousand. 52 SARTEN WORLD - 2011/02 Our Customers/Food Sector/ Tat “It is essential to have a reliable supplier for products without any problems” One of the Turkey’s leading food giants, Tat Konserve has annual turnover that reaches 800 million Turkish Liras. Company achieves an important part of this amount from tomato and pepper paste production under its main brand, Tat. Company is also active in several branches of food sector such as milk and dairy products, meat and meat products and pasta with brands including Sek, Maret, Pastavilla. The manager points out they are active in a business which effects human health directly saying, “Our products must be without any problem whatsoever. It is essential to have standarts and inspect them constantly. There is much need to a reliable supplier at this point.” F ood is one of the rising businesses. I these recent times where climate conditions change, population increase, sources get scarce, food business is on top of the list of sectors which are discussed greatly. It is qualified as one of the sectors carrying strategic importance.. One of the Turkey’s leading food giants, Tat Konserve is one of the most coustomers of Sarten in recent years. Tat Konserve General Manager Güçlü Toker says that there is much to achieve in food sector. Pointing out rapidly changing trends, manager says, “There is innovation in every area. Although people are conservative about food, they want to see some novelty. Thus, both manufacturers and suppliers are constantly in pursuit of diversifying and selling their products.” Tat and Sarten cooperation has quality, cost efficiency and logistic possibilities in its center. Noting that packaging has critical importance for food sector which directly effects human health, Güçlü Toker says. “Our products must be without any problem whatsoever. It is essential to have standarts and inspect them constantly. There is much need to a reliable supplier at this point.” Pointing out that Sarten is a professional and strong business partner, Toker explains, “We work on our new designs in cooperation with Sarten. Sarten’s experience also provides us great advantage for products we export to foreign market. Their standarts and investment for new machines has brought many possibilities on export.”. 2011/02 - SARTEN WORLD 53 English Summary Our Customers/ Industrial Packaging/ Total “Standards are imperative for us” World giant Total is one of the important customers of Sarten in industrial packaging. Working with Sarten since entering Turkish market in 1992, company has annual capacity of 50 thousand tons. Total Turkey logistics manager Yaşar Taşkıran says “standarts are very important for us,” noting package and package supplier company must be above certain standarts. “Production of good quality and delivery in time are imperative for us. With its scale, quality and cost efficiency, Sarten is one of best business partners.” our marketing crew’s performance is very good; our market share keeps increasing.. When did Total enter to Turkish market? How is its performance improving? -Total resumes its activities in Turkey since 1992. Company focuses on marketing fuel oil, mineral oil, LPG, autogas. We have 500 employees in Turkey. We have just exceeded annual production of 40 thousand tons and current trend is pointing 50 thousand tons by the end of the year. Our market share is above 10%. Recently, 54 SARTEN WORLD - 2011/02 Is there any plan for new investments? What is the direction of your goals for future? With continious growth in mineral oil side, we are making necessary investmens in our facilities. We are adding new production tanks, enlarging our storage areas or purchasing new filling machines. On fuel oil side, we operate both of our facilities in parnership with Shell. We have made a joint venture. This project allowed us to breathe in today’s competitive environment. We reconstructed our Samsun and Gebze facilities which are under 100% ownership and operation of Total under name of Sadaş. We established a 50-50 partnership with Shell. Our LPG facility in Marmara Ereğli is also a joint venture. We have partnership with Ipragaz in there. Today’s customers expect a certain price range. To achieve that, you have to make all the savings you can at all points. This trend is quite natural and worldwide. Companies can optimize their noncommercial activities. Logistically, we are trying to manage fuel oil distribution in-house as much as possible. We couldn’t reach to 50% here yet. Vehicles we use are costly, but they are also of good quality. We will increase our vehicle number. Stratecgically, Total’s activities are obvious. It has a strong distribution network with its station number and servis quality. We are going to expand this network. When did you start working with Sarten? What is the main reason for Total to prefer Sarten? We signed latest agreement in 2009 but we have been working together for a long time. We have been cooperating with Sarten in various agreements since 1992. Actually, I can say that Total is resuming its strategic partnership with Sarten since it has been founded. Today, Sarten produces all our packaging, including plastic packages and tin cans. We are working 100% with Sarten. Our plastic packages from half a liter to 7 liters, 20 liters and especially 16 kg tin packages are produced by Sarten. Most important reason for us behind preferring Sarten is its scope. Thanks to this scope, its internal optimization provides a cost efficiency. They have a built in quality system, so we don’t experience problem in that regard. Basically, quality in production and delivery in time constitutes the base of our cooperation with Sarten. Why, and how is packaging important for you? Another element of mineral oil, is package’s look. Various factors add to it. Our production here are made parallel with designs and casts in France. We are working with designs France deemed suitable not only for us, also for the world. Package’s look is important in marketing. But most important thing is its sturdiness. You can achieve certain standards in tin, but there can be some visual or leaking problems in case you miss quality. This is a bigger problem in plastic package, because when you stack them, the product shouldn’t be effected. So, package and packaging company must be above certain standards. This is one of the conveniences of working with Sarten. Package’s error margin is defined in our quality criteria and we are not under the risk of exceed that margin. Foreign Customers / Barony Universal “We invest in future” Being Europe’s number one supplier of retail giants such as Tesco and Boots, aerosol filling company Barony Universal buys its aerosol cans from Sarten. Aiming to differentiate its customers, the company is in a successful cooperation with Sarten thanks to Sarten’s high quality and fast production and value added service mentality. Barony Universal CEO Stewart Shaw says, “We provided a brand new agenda for next year and beyond. We will support this agenda with a financial package which amounts to 14 million Euro. We aim to grow. Barony Universal was founded in 1994, by Stewart Shaw whom is still at the manager position of the company. Questbridge, which is main shareholder of Russia’s biggest aerosol filling company, bought company’s 85 percent in 2007. Stewart Shaw, who still owns 15 percent shares of Barony Universal, summarizes the company’s success as “constant development. We aim to carry our work further by continuing to invest in new products, technology, and most importantly, human resources.” Barony Universal is leading special brand supplier of Europe’s biggest retail chains. Filled 59 million aerosol cans for its customer base in 2010, company’s activities are seperated in 3 main divisions. Giving 60 percent of its production to Europe’s leading retailers including Tesco, Boots, Morrisons, the company has filling agreements with companies such as Revlon, FCUK in addition to company’s own brands.. We spoke with Barony Universal CEO Stewart Shaw about Barony-Sarten cooporation and company’s future plans. What is Barony Universal doing? Can you tell shortly about your business? Barony was established in 1994 by Stewart Shaw the current Managing Director. Questbridge, a company based in Cyprus which is also the major shareholder in Arnest, the largest aerosol filler in Russia, acquired 85% of Barony’s shares in 2007. Stewart Shaw retains 15%. Barony’s success has been built on a culture of continuous improvement. The company always strives to do things better by investing in new products, technology and importantly its people. As a result, Barony has eveolved to become a leading supplier private label products to some of Europe’s largest retailers. The Barony factory filled in excess of 59 million aerosols in 2010 to its diverse client base. Business is generated from three sectors of the industry being 60% from Major Retailers (Tesco, Boots, Morrisons etc), Contract Filling (Revlon, FCUK etc) and the balance of turnover being attributed to the company’s range of branded products How long have you been working with Sarten? What is your main strategy on packaging? How does Sarten answer your needs? The management at Barony have gained an in depth knowledge of our customers requirements, nevertheless we retain a marketing team which regularly tracks market activity and consumer trands in terms of new formulation as well as packaging and deisgn concepts. This analysis is utlised to deliver insights for future devlopment and it is therefore important to have a partnership with proactive suppliers. Sarten functions as an integeral part our new NPD (new product development) process. Customers aspire to have products which can be clearly differentiated from thier competitors and this is when a good supplier can provide added value through their own in-house R&D. Sarten have upgrade many of their processes during our successfull relationahip. Barony has embarked on an ambitious expansion program which requires the company to relocate to a new home and will be supported with a £14.0million financial package for capital equipment and working capital. The management of Barony accept that a new business agenda is emerging in Europe and that the market environment will remain uncertain, affecting consumer’s habits and resulting in constant pressure on selling prices. Material margins will remain under pressure as gas, being influenced by the price of oil, will continue to rise also forcing up commodity prices. Customers and in particular Supermarkets will no doubt resist any price increases therefore the company’s management have remained prudent when preparing financial forecasts for the expansion of the business. There will be no more “business as usual” as the expansion project to relocate the company to larger premises will become effective later in the year. This will create an environment for innovation, the development of new products and processes as a lead into other sectors of the toiletries market, and in turn generate a substantial increase in turnover from new customers globally. A recruitment campaign will continue with the objective of adding experienced management to strengthen the team which will carry out the growth strategy. The shareholders and the company’s new bank have demonstrated their confidence in the future strategy for the company by providing the funds to facilitate the expansion program. What are your future plans? How much growth are you expecting this year and within next 5 years? 2011/02 - SARTEN WORLD 55 English Summary Department description/Export Multinational Power From Europe to Middle East, Sarten exports to a very wide geography. Their aim is to raise business volume which was 72 million dollars last year to above 100 million dollars in a couple of years. Biggest role in achieving this goal, is of exports department. Working with a professional team of 13 employees of various nationalities, department has full confidence in its performance. Sarten Exports Director Noemi Ulman Ergün says, ‘’In order to be a successful salesman, you have to know the local language, culture, preferably history and way of doing business of the market you are exporting to.’’ S arten’s vision of future is very clear. Company aims to become a powerful packaging giant in the region which constitutes Balkans, Eastern Europe, Russia, Middle East and North Africa in next ten years. Thus, it puts emphasis on export. Created a business volume of 72 million dollars at nearby regions in 2010, Sarten predicts that this amount will be raised in a couple of years by 15 % annual growth. First taking off to trade with countries such as Bulgaria and Egypt in 1998, Sarten has cumulated a huge amount of experience in exporting with its professional personnel of 13. Company exports to a wide geography including Europe, Russia, CIS Countries, Africa and Middle East and provide service over 250 large and small companies including Reckitt Benkiser, Henkel and Unilever. Sarten’s experienced export department has been trusted to Noemi Ulman Ergün for 3 years. ‘’ Behind our successful results is not just a hard work of existing team, but 56 SARTEN WORLD - 2011/02 Zeren Güzelbahar Saribekir from whom I overtook the export department has a significant part in it as well.’’ A member of Sarten family, Ergün points out that company aims to enter new markets, saying, “In five years we are going to focus on North Africa, Egypt and Syria, Iran, Iraq and Gulf countries.” “WE ARE SPEAKING MANY LANGUAGES SIMULTANEOUSLY” Half of the export team consist of foreigners from Syria, Palestine, Tunesia, Marocco, Moldovia , who are in charge of Russia & CIS countries, Middle East & North Africa. Second part of the team are native Turkish, speaking minimum 2 foreign languages and they are responsible for EU, USA markets and logistics. Noemi Ulman Ergün notes, “English, French, Spanish, Arabic... Here, we are talking many languages together. Ergün explains that there is cultural harmony behind the success of export department, adding: ‘’As Istanbul is a bridge between Europe & Asia, Turkish people have the abilitity of easier understanding both Western & Eastern cultures. I am Hungarian, 11 years ago I had difficulties to understand the Middle East mentality but after living in Istanbul for more than a decade, marying and having a child, I assimilated in a way; Now I can understand the culture and I do enjoy to travel for business & private purposes to this region which was in the past too far from my way of thinking..’’ SARTEN WORLD 2011 / 02
Benzer belgeler
Prestij Fabrikası
okuyacaksınız.. Bursa Karacabey’de çok önemli bir fabrika yatırımı yaptık. Türkiye’de Nestle,
Sütaş, Yörsan, Seksüt, Teksüt ve Eker gibi en büyük süt ve süt ürünleri üreticilerinin bir
arada konuml...