anadolu medeniyetinde kuş evleri ve güvercinlikler
Transkript
anadolu medeniyetinde kuş evleri ve güvercinlikler
EURASIAN HOUSE / DOSYA NO:11 / YIL: 2016 ANADOLU MEDENİYETİNDE KUŞ EVLERİ VE GÜVERCİNLİKLER Ömer Rahmi SERİM Ankara Haziran 2016 EURASIAN HOUSE / DOSYA NO:11 / YIL: 2016 EURASIAN HOUSE, insanlık tarihinin kadim kültür ve medeniyetlerine ev sahipliği yapmış olan Avrasya coğrafyasında toplumlararası etkileşimin, duyarlılığın ve dayanışmanın artırılmasını temel hedef edinmiş, Türkiye merkezli entelektüel bir sivil toplum kuruluşudur. EURASIAN HOUSE, kadim kültür ve medeniyetlerin temsilcisi olan Avrasyalı toplumların edebiyat, dil bilim, sanat, şehir mimarisi, arkeoloji, felsefe, tarih, siyaset bilimi ve iktisat alanındaki entelektüel birikimlerinin daha derinlemesine incelenmesi ve tanınması amacıyla kendi coğrafyasındaki ülkeler üzerine / arasında sivil faaliyetler gösterir. Bu kapsamda ilgili ülkelerin üniversiteleri, sivil toplum kuruluşları, resmi kültür merkezleri ya da kültür ataşelikleri ile kurumsal; alanının önde gelen entelektüelleriyle de bireysel düzeyde işbirliği yaparak çeşitli etkinlikler düzenler. EURASIAN HOUSE, Avrasya bölgesinde yer alan her bir ülkenin köklü geçmişine, gelişmişlik düzeyine, öz kültürüne ve içişlerine tam bir saygı içerisinde yaklaşarak kültürel düzeyde karşılıklı tanıma, anlama ve etkileşim kurma sürecini perçinlemeyi amaçlar. EURASIAN HOUSE, sadece Avrasya ülkelerini kapsayan ve Avrasya coğrafyasında işbirliğinin gelişmesini hedefleyen bir sivil toplum kuruluşudur. EURASIAN HOUSE, gerek Türkiye’deki, gerekse bölgedeki hiçbir siyasi düşünceyi ya da grubu temsil etmez; coğrafi anlamda Avrasya menşeli olan her türlü düşünce ve gruba eşit yakınlıkta durur. http://www.eurasianhouse.net/ https://www.facebook.com/eurasianhouse http://tr.linkedin.com/in/eurasianhouse https://twitter.com/EurasianHouse EURASIAN HOUSE çalışma konsepti çerçevesinde araştırma bölgeleri ve alanlarıyla ilintili olan, evrensel insan haklarına aykırı bir içerik taşımayan her türlü yorum, makale, araştırma yazısı, rapor ve kitap çalışmasına açık bir yayın politikasına sahiptir. Dolayısıyla temelini ifade ve düşünce özgürlüğünden alan bu yayın anlayışı, yayınlanan çalışmalardaki yorum ve değerlendirmelerin tamamen yazara ait olduğu, EURASIAN HOUSE’un kurumsal görüşlerini yansıtmadığı gerçeğini inkâr etmez. 2 EURASIAN HOUSE / DOSYA NO:11 / YIL: 2016 ÖMER RAHMİ SERİM KİMDİR? Lisans eğitimini Gazi Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nde tamamlayan Ömer Rahmi Serim, aynı üniversiteye bağlı Eğitim Bilimleri Enstitüsü Tarih Öğretmenliği ile Sosyal Bilimler Enstitüsü Yeniçağ Tarihi Anabilim Dallarında yüksek lisans programlarından mezun olmuştur. Ö. R. Serim’in bugüne kadar kaleme aldığı şiir, deneme ve tahlilleri “Edebi Pankart”, “Hafıza Kaybı”, “İzdüşüm”, “Genç İstikbal” ve “Hece” isimli dergilerde ve Tutanak Gazetesi’nde yayımlanmıştır. Çeşitli sivil toplum kuruluşlarında aktif görevler alan ve aynı zamanda EURASIAN HOUSE Medya Danışmanı olan Ö. R. Serim evli ve bir çocuk babasıdır. Gazeteci olan Serim, hâlihazırda TRT Parlamento Muhabiri olarak görev yapmaktadır. ANADOLU MEDENİYETİNDE KUŞ EVLERİ VE GÜVERCİNLİKLER Önsöz: “Yaratılanı severiz yaratandan ötürü…” Yunus Emre ne güzel demiş… Bu söz ecdadımıza rehber olmuş. Ecdat bu sözden hareketle doğanın çetin şartlarında hayatını sürdürmeye çalışan kuşlara “Kuş Evleri” yapmış. Bu merhamet abidesi mimari şaheserlerin yanı sıra Anadolu’da “Güvercinlik” adı verilen kuşlara özgü başka yapılar da yapılmış. Biz de bu çalışmamızda ülkemizdeki kuşlara özgü bu yapıları işlevleriyle birlikte mimarilerini de ele alarak Türk Folklor Tarihi açısından incelemeye çalıştık. Yapılan araştırmaları belirli bir yöntem dahlinde derlediğimiz bu çalışmamızda belki özgün bilgiler ortaya çıkaramasak da kuşlara özgü yapıları ve güvercinlikleri bir bütün halinde okuyucunun istifadesine sunduğumuzu düşünüyoruz. Kültür hazinemizin pek bilinmeyen bu nadide eserlerine sahip çıkılması için minik bir katkı sunabilirsek ne mutlu bize… Ömer Rahmi SERİM Eurasian House Medya Danışmanı 3 EURASIAN HOUSE / DOSYA NO:11 / YIL: 2016 Kuşlar, İslâmiyet’ten önceki devirlerden beri Türk toplumunda önemli bir yer tutmuş, Türk kültürü ve folklorunda her zaman imgesel bir değer taşımışlardır. Osmanlı Devleti’nde kuşlara özel mimari bir yapı türü olan Kuş Evleri’nin ortaya çıkması, Osmanlı toplumundaki hayvan sevgisinin estetik ifadesidir. Kuş Evleri, 16. ile 19. yüzyıl arasında örnekleri verilen, köşk, saray, cami, mescit, türbe, han, sübyan mektebi, çeşme vb. yapıların duvarlarına oturtulan maket görünümlü minyatür yapılardır. Zarif mimarileri ile göz kamaştıran kuş evleri koca yürekli ecdadımızın adeta küçük hediyesidir kuşlara… Koridor, cumba biçimli çıkıntılar, sütun kabartmalarla yükselen balkonlar, ön yüzünde pencereler, çatılar ve kubbeler bulunduğu için onlara “kuş yuvası” veya “kuş bahçesi” gibi bir adlandırmalar yerine, insanların yaşadığı evlere benzediği için “kuş evi” hatta “kuş köşkü” ve “kuş sarayı” isimleri verilmiştir. Serçe, saka, kırlangıç, kumru, güvercin gibi korunmaya muhtaç kuşlar bu evleri yuva bellemiştir. Kuşlar, yaşamlarını buralarda sürdürür, soğuktan ve tehlikelerden korunur, yavrularını buralarda beslerdi. Kuş evleri, binaların bol güneş alan ve rüzgâr vurmayan cephelerinin ulaşılamayacak yüksekliklerine yerleştirilirdi. 4 EURASIAN HOUSE / DOSYA NO:11 / YIL: 2016 Aslında kuş evlerinin icadı da bir hayli ilginçtir. İlk örnekleri, Osmanlı’daki taş ustalarının tutumluluğu sayesinde ortaya çıkmıştır. Taş yontulurken köşesi kopunca, taşı atmak istemeyen ustalar onu kullanır, böylece tüm taşlar birleştirilince ortada bir oyuk kalırdı. İşte kuş evlerinin ilk örnekleri böyle ortaya çıkmıştır. Zamanla kuş dışkılarının cepheye değmemesi için çıkıntılı kuş evleri yapılmış, yağmurdan korunması için ufak çatılar eklenmiştir. Çoğunluğu taştan, ahşaptan, pek azı da tuğladan yapılan bu evlerin özellikle taştan yapılanları hariç ne yazık ki büyük bir kısmı yok olup gitmiştir. 5 EURASIAN HOUSE / DOSYA NO:11 / YIL: 2016 Ülkemizde İstanbul, Konya, Tokat, Amasya, Kayseri, Ankara, Kastamonu, Niğde, Nevşehir, Antakya, İzmir, Bolu, Bursa, Tekirdağ, Kırklareli, Edirne ve Ağrı Doğubeyazıt’taki tarihi yapılarda kuş evlerinin örneklerini görmek mümkündür 6 EURASIAN HOUSE / DOSYA NO:11 / YIL: 2016 Ülkemizde kuşlara özgü bir diğer yapı türü de “Güvercinlik’lerdir”. Güvercinlik, Kuş Evi ya da Kuşluk adı da verilen bu yapıların yukarıda örneklerini verdiğimiz Kuş Evleri’nden farkı ise daha çok kuşların gübresi, eti, yumurtası ve tüyünden faydalanma üzerine kurulu olmasıdır. Dünyada en erken güvercinlikler M.Ö. 8-7. yüzyıllara aittir. Bu yapılar, kayayı oyarak elde edilen planlı yapılar olup, duvarlarında çok sayıda tünek yuvaları içerir. Hellenistik ve Roma dönemine ait güvercin evleri genellikle kule biçimindedir. İsrail’de; Jericho, Kudüs, Herodium, Mazar, Khirbet Abu Haf, Masada ve Khirbet Aleq gibi yerleşimlerde bulunan bu yapılar genellikle daire planlıdır. Benzer mimariye sahip örneklere, 19. yüzyılda İsfahan’da da rastlamak mümkündür. Bu da farklı coğrafyalarda farklı dönemlerde ortaya çıkan bu yapıların bir ihtiyacın sonucu olduğunu doğrulamaktadır. Zira geçmişte, bağ ve bahçelerden daha lezzetli ürün elde etmek için çok değerli olan güvercin gübresi kullanılmıştır. Hatta Osmanlılar zamanında “koğa” adı verilen bu madde, ihraç edilen ürünlerden biri olmuştur. Bu nedenle bağ ve bahçelerde kullanılan gübre için yabani güvercinler belli bir sisteme göre yetiştirilmeye çalışılmıştır. Gübrenin düzenli toplanabilmesi ve birikmesini sağlayabilmek için güvercinlikler yapılmıştır. Güvercin gübresi, içeriğindeki yoğun potasyum nitrat sebebiyle zaman zaman barut yapımında da kullanılmıştır. Ancak güvercinliklerde beslenen kuşların sadece gübresinden değil aynı zamanda etinden, yumurtasından ve tüyünden de yararlanılmıştır Güvercinliklerde beslenen güvercinlerden kusurlu olanları ya da lezzetli ve pişirildiği zaman yumuşak olduğu için uçma aşamasına gelmiş Palazları yenmiştir. Kayseri yöresine ilişkin araştırmalar yapan Sayın Hüseyin Cömert ile TRT 1’de yayınlanan “Gesi Yöresindeki Güvercinlikler” isimli program için yaptığımız mülakatımızda eski döneme ilişkin şu bilgiyi paylaşmıştır; “Güvercinler senede 3 ya da 4 defa yavrulardı. Lezzetli olduğu için özellikle palazlananları tercih edilirdi. Güvercin temizlendikten sonra kemikleriyle birlikte satırla doğranır, kıyma haline getirilir ve sonrasında da tuz ve çeşitli baharatlar ekilerek oluşturulan et ile mantı, özellikle tepsi mantısı yapılırdı. Güvercinin yumurtasından da yararlanılırdı. Ayrıca nadiren de olsa tüyleri yatak, yorgan, yastık yapmak için de kullanılırdı”. 7 EURASIAN HOUSE / DOSYA NO:11 / YIL: 2016 Tabii yabani güvercin yetiştiriciliğinde yabana atılmaması gereken bir diğer husus da güvercinlerin ekolojik dengeye katkısıdır. Çünkü ürünlere zarar veren böcekleri yiyen güvercinler ekolojik dengenin gizli birer kahramanlarıdırlar. Ülkemizde farklı mimari tarza sahip üç tip güvercinlik bulunmaktadır. 1- Kapadokya bölgesinde bunlara “güvercinlik”, 2- Kayseri’dekilere (özellikle Gesi yöresi) “burç”, 3- Diyarbakır yöresindekilere ise “boranhane” denilmektedir. 8 EURASIAN HOUSE / DOSYA NO:11 / YIL: 2016 Yabani güvercinin yerel ismi Diyarbakır’da “Boran’dır”. Bu nedenle güvercin evine “Boranhane” ismi verilmiştir. Kayseri’deki burçlar ise kesme taştan yapıldığı ve kale burçlarını andıran yapısından ötürü bu ismi almıştır. Kapadokya güvercinlikleri kayalara oyulmuş odacıklar şeklinde iken, Diyarbakır boranhaneleri ise kerpiçten yapılma binalar biçimindedir. Kapadokya bölgesinde güvercinliklere Uçhisar civarındaki vadilerde, Göreme-Kılıçlar ve Güllüdere mevkilerinde, Ürgüp-Üzengi vadisinde, Ortahisar-Balkan Deresi Vadisinde, Nevşehir yakınlarındaki Çat vadisinde ve Soğanlı Vadisindeki yüksek kotlarda yoğun olarak rastlanmaktadır. Bu güvercinliklerin tarihi çoğunlukla 19. yüzyılın sonları, 20. yüzyılın başlarına dayanmakla birlikte, 18. yüzyılda yapılmış örneklere rastlamak da mümkündür. Kapadokya’daki güvercinliklerin pencere açıklıkları etrafındaki süslemelerde yer alan haç motifi, yapıların tarihinin çok eskilere dayandığının bir kanıtı olabileceği gibi eski Hristiyan dönemlerden kalma yapıların daha sonra güvercinliğe dönüştürülmüş olabileceği ihtimalini de taşımaktadır. Ancak Anadolu’da Güvercin yetiştiriciliğinin M.Ö. 3000 kadar gittiği göz önünde bulundurulursa Güvercinliklerin de eş zamanlı olarak oluşmaya başladığı düşünülebilir. Bu da haliyle ilk ihtimali güçlendirmektedir. 9 EURASIAN HOUSE / DOSYA NO:11 / YIL: 2016 Kayalara oyulmuş bir oda şeklinde olan güvercinliklerin içi 5-10 m2 büyüklüğündedir. Odanın dış cephesi güvercinler için giriş kapısı görevini gören oldukça dar 4–5 delikten oluşmaktadır. Odaların içinde duvarlarda kuşların yumurtlaması için açılmış uygun büyüklükte çeşitli oyuklar (nişler) yapılmıştır. Yine oda içinde duvardan duvara uzayan ahşap tünekler yer almaktadır. Böylece yerde biriken gübrenin toplanması kolaylaşmaktadır. Güvercinlikler vadi seviyesinden oldukça yükseklerde kayalar üzerine inşa edilmişlerdir. Böylece güvercinlerin insan ve diğer canlılardan fazla rahatsız olmamalarına özen gösterilmektedir. Diyarbakır yöresinde yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalan boranhanelerin son örnekleri ise Karaçalı (Tilalo) Köyü’nde yer almaktadır. Zira burada sadece 2 tane boranhanenin kaldığı söylenmektedir. Tabi ki bunda yapay gübre kullanımının yaygınlaşmasıyla beraber güvercin gübresine olan ihtiyacın azalması kadar bu yapıların kerpiçten yapılmış olmalarının rolü de göz ardı edilmemelidir. 10 EURASIAN HOUSE / DOSYA NO:11 / YIL: 2016 Dış duvar yüzeylerinde, çatıya yakın ve yüksek bir konumda, çeşitli yönlere bakan güvercinler için giriş delikleri bulunmaktadır. İçinde uzunluk eksenindeki duvarlara dik bir biçimde binen 1,5 – 2 metre aralıklarında iki farklı yükseklik seviyesinde ahşap sırıklar dizilir. Bu sırıklar, üzerine bindikleri duvarların dış kısmına kadar ulaşır. Bu sırıklar, hem iç duvarlarda asılı duran kulplu sepetlerden oluşan güvercin yuvalarına güvercinlerin kademeli erişimini sağlamakta, hem de yüksek kerpiç duvarları birbirine birçok noktadan bağlayarak dayanımlarını arttırmaktadır. 11 EURASIAN HOUSE / DOSYA NO:11 / YIL: 2016 Kayseri’nin Gesi yöresinde yer alan güvercinlikler ise "burç" adı verilen kule tipi taş yapılardır. Bu tip güvercinlikler yurt dışında benzerleri bulunmakla birlikte ülkemizde sadece bu yörede vardır. Ancak Gesi Bağları güvercinliklerinde bulunan yeraltı odası tamamen ülkemize özgüdür. Burçlara göre daha eski olduklarına kesin gözüyle bakılan ve Bizans döneminden kaldıkları tahmin edilen Güvercin Odaları, bir ev odası büyüklüğünde olup, kaya içine oyulmuştur. Güvercin odasının duvarlarında güvercinlerin yuvalık olarak kullanmaları amacıyla açılmış oyuklar bulunmaktadır. Odanın tavanında ise güvercinlerin odaya girip çıkabilmeleri için yaklaşık 1 metre çapında bir delik yer almaktadır. Güvercin odası yeraltında olduğu için dışarıdan bakıldığında görülmez. İnsan girişi yeraltından açılmış bir tünelle sağlanır. Tünel, 5 – 10 metre uzunluğunda olup, bir insanın sığabileceği genişliktedir. Tünel çok belirgin olmayan bir kapı ile ya da taştan bir kapak ile dışarı açılmaktadır. 12 EURASIAN HOUSE / DOSYA NO:11 / YIL: 2016 Kayseri’de Talas, Tavlusun, Derevenk, Gesi, Gürpınar, Kayabağ (Darsiyah), Efkere, Güzelköy (Nize), Mancusun, Ispıdın, Vekse, Ağırnas gibi yerlerde, çeşitli dönemlerde yüzlerce güvercinlik inşa edilmiştir. Gesi’de 10. yüzyıl başlarında yerleşim başlamış, o dönemlerden itibaren de güvercinlerin güvenli olarak yuvalayıp, çoğalmaları ve tarla ile bağlarının verimini artıran gübreleri bırakmaları için bu Güvercinliklerin yapıldığı tahmin edilmektedir. 13 EURASIAN HOUSE / DOSYA NO:11 / YIL: 2016 “Burç” adı verilen kule tipi güvercinliklere gelince; burçlar, 2-3 metre genişliğinde ve zeminden 3-4 metre, oda tabanından ise 7-8 metre yüksekliğinde kule benzeri odacıklar şeklinde inşa edilmiştir. En üstteki taşlar yatay döşenerek ve basamaklı bir yapı oluşturularak kuşların konmaları kolaylaştırılmıştır. Güvercinler kulenin üzerindeki boşluktan içeri girer ve aşağıdaki odaya inerler. Bazı bacaların üst bölümleri basamaklar şeklinde kademelenirken, bazı bacaların ise tek yönde eğimli yapıldığı görülmektedir. Genellikle silindir veya kare planlı olan bu kule¬lerin üstleri güvercinlerin girebileceği şekilde açık bırakılmıştır. Alt tarafından güvercinlik sahibinin yiyecek vermek ve gübre toplamak ama¬cıyla girmesine olanak sağlayan küçük bir kapısı bulunan yapıların içinde güvercinlerin yuva yap¬malarını kolaylaştırmak amacıyla nişler (oyuklar) oluştu¬rulmuştur. 20-30 cm. derinliğindeki güvercin yuvaları, gübre düşüşü sırasında alttaki yuvanın kirlenmesine engel olacak biçimde, kaydırılmış aks üzerinde yer almaktadır. 14 EURASIAN HOUSE / DOSYA NO:11 / YIL: 2016 Duvarlardaki nişler içinde yer alan kayaya oyma çanaklar ve derin tekneler kuşların su ihtiyacını karşılamakla birlikte yıkanmasını da sağlar. Güvercinlerin sık sık su içmesi yedikleri hububat tanelerini sindirmesi açısından önemlidir. Dolayısıyla su çanak ve teknelerinin, kuşların yuvayı benimsemesi açısından ayrı önemi vardır. Güvercin yemi olarak da genellikle çemen otu, delice otu, bezelye, mercimek kullanılmıştır. Hazneye dışarıdan kısa ve sonunda kapı bulunan bir tünel yardımı ile geçilir. Hırsızlık olaylarına ve güvercinleri sansarlara karşı korumak amacı bunda etkili olmuştur. Kapıdan sonra birkaç basamakla haznenin zeminine ulaşılır. Haznenin tabanına biriken gübreler yılda bir kez çuvallarla toplanıp dışarı taşınır. Zamanı gelince de bağ ve bahçelere serpilir. Ayrıca bazılarında yem depolamaya ayrılan serin ve karanlık küçük mekânlar ve buralara ait kapılar yer alır. Güvercinlerin tünemesi için de ahşap hatıllar ve tünek yuvaları vardır. 15 EURASIAN HOUSE / DOSYA NO:11 / YIL: 2016 16 EURASIAN HOUSE / DOSYA NO:11 / YIL: 2016 Gesi yöresindeki bazı güver¬cinlikler içine güneş gi¬rebilecek şekilde hepsi bir yöne bakmaktadır. Böylece güvercinlerin soğuktan etkilenmeleri¬nin önüne de geçilmeye çalışılmıştır. Bazılarının da ağızları vadi içine bakacak şekilde doğu-batı yönünde yerleştirilmişlerdir. Böylece vadinin bir tarafındakiler sabah, diğer tarafındakiler ise akşam güneşini almaktadırlar. Böyle bir yerleşim sayesinde güvercinlerin soğuktan etkilenmelerini en aza indirmenin amaçlandığı anlaşılmaktadır. Kayseri üzerine araştırmalar yapan Sayın Hüseyin Cömert, TRT 1’de yayınlanan “Gesi Yöresindeki Güvercinlikler” isimli program kapsamında verdiği mülakatta sırf Mancusun, Ispıdın, Vekse, Efkere, Darksiyak ve Nize köylerinde toplam 400 civarında güvercinlik bulunduğunu belirtmiştir. Ortalama her güvercinlikte 100-150 arasında güvercin olduğu hesap edilirse, sadece Gesi yöresinde 60 bin civarında güvercinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu basit hesap, yöredeki kuş varlığının geçmişte ne kadar fazla olduğunu göstermesi açısından kayda değer bir örnektir… Benzer şekilde yöre halkından 80 yaşındaki İbrahim Okur amcayla yaptığımız mülakattan edindiğimiz bilgiye göre; özellikle Güvercin Odalarının yapımında zeminin Erciyes’in volkanik tüflerinden oluşması kolaylık sağlamıştır. Çünkü yumuşak kayaç yapı rahatlıkla oyulabilmiştir. İbrahim amca bize güvercin gübresinin ne kadar kıymetli olduğunu anlatırken zamanında Ürgüp yöresindeki üzüm bağlarına bile at ve eşeklerle güvercin gübresi götürüldüğünü söylemiştir. Ülkemizde son yarım asırdır suni gübre kullanımının yaygınlaşması sonucu güvercin gübresi ihtiyacı son bulmuş ve güvercinlikler de işlevini yitirmiştir. Böylece güvercinlik kullanımı hızla azalırken, artan bir şekilde kullanılan tarım ilaçları da güvercinlerin zehirlenmesine ve azalmasına yol açmıştır. Dolayısıyla Kapadokya, Diyarbakır ve Kayseri/Gesi yöresindeki güvercin varlığı da bir hayli azalmıştır. Artık, bağ ve bostanlarda güvercin gübresi kullanılmayınca ne Diyarbakır karpuzu eskisi gibi büyük ve lezzetli, ne de Gesi ve Ürgüp bağlarında yetişen üzümler sulu ve leziz olabilmektedir. 17 EURASIAN HOUSE / DOSYA NO:11 / YIL: 2016 KAYNAKÇA: - Erman GÜVEN, “Şehr-i İstanbul” , Valilik Dergisi Sayı:4, 2005 24 Ocak 2014 tarihli TRT 1 Sabah Aktüel Programı, Muhabir: Ömer Rahmi Serim http://tarihvemedeniyet.org/2014/05/kus-evleri.html http://www.trendmekan.com/mekan/185/0 http://arsiv.ntv.com.tr/news/332944.asp?cp1=1 http://turkishstudies.net/Makaleler/203859777_18%C3%87ora%C4%9FanKarakayaNilay-trh-335-358.pdf http://www.turkishtumblers.com/TGYB/PigeonHouseDiyarbakir.pdf 18 EURASIAN HOUSE / DOSYA NO:11 / YIL: 2016 19
Benzer belgeler
Dökümanı İndir - Eurasian House
EURASIAN HOUSE, insanlık tarihinin kadim kültür ve medeniyetlerine ev sahipliği yapmış olan
Avrasya coğrafyasında toplumlararası etkileşimin, duyarlılığın ve dayanışmanın artırılmasını temel
hedef ...