çalışma özeti
Transkript
çalışma özeti
FİNANSMAN SONRASI AŞAMAYA DAİR RAPOR BAĞIMSIZ ÇEVRE DANIŞMANI (IEC) BAKU-TİFLİS-CEYHAN (BTC) BORU HATTI PROJESİ İKİNCİ ARAZİ ZİYARETİ, HAZİRAN - TEMMUZ 2004 ÇALIŞMA ÖZETİ Bu rapor, finansman sonrası Bağımsız Çevre Danışmanı (IEC) tarafından 28 Haziran ile 10 Temmuz 2004 tarihleri arasında BTC Projesinin Çevre ve Sosyal alandaki taahhütlerin yerine getirilmesiyle ilgili gözlemlemenin Azerbaycan, Türkiye ve Gürcistan’da gerçekleştirilen ikinci saha ziyaretinin sonuçlarını bildirmektedir. Yapılan ilk ziyaret sırasında boru hattı güzergahının yapılması mümkün olan (hava muhalefetinden dolayı) kısmına nazaran daha büyük bir kısmını yapabilmek, bunun yanı sıra ilgili altyapının bulunduğu alanları görebilmek için gerekli zamanı kazanmak amacıyla IEC takımı ziyaretini iki grup olarak gerçekleştirdi. Takımın iki üyesi, Türkiye’yi ziyaret etti, diğer iki üye ise Azeri, Çirağ ve derin kuyuların bulunduğu Güneşli (ACG) Projesinin 1. Aşamasıyla ilgili tesisler dahil olmakla Gürcistan ve Azerbaycan’ı ziyaret etti. ACG Projesinin 1. Aşamasıyla ilgili yapılan incelemelerin sonuçları ayrı bir raporda sunulmuştur. Ziyaret sırasında IEC’nin BTC’nin bünyesindeki üç ülke organizasyonu (Azerbaycan’da, Türkiye’de ve Gürcistan’da), BOTAŞ’la ve EPC müteahhitleriyle görüşmek, dokümantasyonu incelemek , Çevre ve Sağlık taahhütlerinin gerçekleştirilmesinden sorumlu personele soru sormak ve inşaat faaliyetlerini gözlemleme imkanı oldu. IEC, ROW ve birkaç Yerüstü Tesisat (AGI) dahil olmakla birkaç tane şantiyeyi ziyaret etti. Organizasyon ve Kadro: BTC, BOTAŞ ve Müteahhitlere ait çeşitli Çevre ve Sağlık yönetim organizasyonu mevcuttur ve faal durumdadır. BTC düzeyinde her üç ülkede de personel sayısı açısından önemli ilerlemeler kaydedilmiştir. Türkiye’deki BOTAŞ şirketinde de personel sayısı açısından önemli gelişmeler kaydedilmiştir. Gürcistan ve Azerbaycan’da ÇS (Çevre ve Sağlık) ve SÇ (Sağlık ve Çevre) konularından ve inşaattan sorumlu personelin beraber hareket ederek spesifik sorunların çözülmesi yönünde çalışabilmeleri için “Görev Kuvvetleri” yaratılmıştır ve IEC bunu olumlu bir gelişme olarak değerlendirmektedir. Türkiye’de BOTAŞ ile BTC arasındaki çalışma ilişkileri açısından önemli gelişme elde edilmiştir. Türkiye’de Müteahhitlerin personeli ve onların ÇS ve SÇ faaliyetleri için tahsis ettikleri kaynaklarla ilgili sorunlar devam etmektedir. Özellikle Müteahhitlere ait birçok çevre organizasyonunda, toprak restorasyonu çalışmaları için tahsis edilen personel ve ekipmanın yetersizliği mevcuttur. Müteahhitlerin ÇS ve SÇ personelinin araç ve birçok hallerde eğitim yetersizliği ve personelin tecrübesizliği, Türkiye’de kaygı doğuran önemli konular arasındadır. Aynı zamanda problemin büyüklüğünü çalışma alanlarının geniş ve bölünmüş olması daha da artırmakta ve ÇS ve SÇ organizasyonlarının kaynaklarını ve yönetebilme kapasitesini zorlamaktadır. ÇS Dokümantasyonu ve Verilerin Yönetilmesi: Çevreyle ilgili verilerin takibi açısından Proje çapında gelişme sağlanmıştır. Özellikle hali hazırda içme suyunun ve atık suların kalitesini belirlemek için yapılan analizler iş yerlerinin çoğunda daha iyi organize edilmiş ve daha kolay takip edilebilmektedir. Atık suların yönetimi This text is an unofficial translation of the original English text. Only the original text represents the original document prepared by D’Appolonia S.p.A. D’Appolonia S.p.A. does not take responsibility for errors or misrepresentations in the translated text. konusunda gelişmeye hala ihtiyacın duyulmasına rağmen bu yöndeki çalışmalar şimdi daha iyi belgelenmiş durumdadır. Hali hazırda bilgi yönetim sistemleri genellikle kurulmuş durumdadır ve ÇS takımlarının karşılaştığı zorluk, verilerin yorumlanmasından ibarettir ve bu alandaki prosedür veya işlemlerdeki yetersizlikler belirlenerek durum iyileştirilebilir. Çeşitli organizasyonlar tarafından ÇS alanında yürütülen faaliyetleri desteklemek amacıyla hazırlanan dokümantasyonun bir kısmının kalitesiyle ilgili problemler varlığını sürdürmektedir (örneğin Değişiklik Yapma Taleplerinin Yönetimi, çevre prosedürleriyle ilgili dokümanlar v.s.). IEC, BTC’nin konu üzerinde yoğunlaşmasını ve ÇS konularıyla ilgili değerlendirme evraklarının tüm taahhütlere ve uluslararası standartlara uygun olarak hazırlandığının kontrol edilmesine yönelik çalışma yapmasını bir daha tavsiye etmektedir. IEC tarafından incelenecek dokümanlarla ilgili şunu kaydetmek gerekiyor, - eğer BTC, IEC’ye nihai oldukları kabul edilen evrakları sunarsa, bununla denetleme süreci kolaylaştırılmış olacaktır. Atıkların Yönetimi: Bu başlık, Projenin ESAP taleplerine uygunluğu açısından Azerbaycan ve Gürcistan’da, kısmen de Türkiye’de karşılaştığı en büyük zorluğu aksetmektedir Azerbaycan ve Gürcistan’da önemli miktarda atık su üretilmiştir fakat Proje yönetimi, çeşitli kaynaklardan gelen atık suları nihai şekilde yerleştirilmesinin uygun bir biçimde yönetilmesi için gereken planları hazırlamamıştır, halbuki bunun yapılacağı, IEC’nin hazırladığı ilk rapordan sonra beklenmekteydi. Her iki ülkede üretilen zehirli olmayan (iç) atıkların miktarı, Projenin bu atık suları işleme kapasitesini aşmış boyutlardadır ve taleplere uygun olmayan çözümler ele alınmaktadır veya artık gerçekleştirilmiştir. Her ülkede atık sularının işleme tesisleri (ASİT’ler) iyi sonuçlar sağlamamıştır ve taleplere uygun olmayan su boşaltma durumları hala yer almaktadır. Durum, ülkelere göre aşağıdaki şekilde özetlenebilir: Azerbaycan: Kürdemir Kampının Merkezi Atık Toplama Alanında bulunan ve CCIC tarafından işletilen çöp yakma tesisi, BTC’nin Azerbaycan’da yürüttüğü tüm faaliyetleri sonucunda meydana çıkan atık maddelerin (hem tehlikeli, hem de tehlikeli olmayan) işlenmesi için nihai çözüm olarak planlanmıştı. Gerçekte ise bu çöp yakma tesisi ESAP’ta tespit edilen standartlara uygun olarak çalışmamaktadır ve onun aynı zamanda hem tehlikeli, hem de tehlikeli olmayan maddelerin üretilen miktarının işlenebilmesi yönünde pratik olduğu kanıtlanmamıştır. Sonuçta çöp yakma tesisinden çıkan ve test edilmeyen kül ve muhtemelen bazı zararlı atık maddelerini içeren iç (domestic) atıklar Bakü’deki kontrol edilmeyen Balahanı atıklar alanına boşaltılmaktadır. Mevcut olan durum itibariyle, ESAP taahhütlerinden uzaklaşıldığı gözlenmektedir ve bu durum “taleplere kritik derecede uymamama” gibi nitelendirilmektedir. Kamplardaki ASİT’lerin durumunu iyileştirmek için önemli hacimde çabanın sarfedilmesi gerekmektedir, çünkü gereken standartlara birçok yerde ulaşılmamıştır. Taleplere uygun olmayan atık sular, belediyelere ait işleme tesislerine gönderilmiştir ve bu durum kendi kendine Proje standartlarına uymamak demektir. Gürcistan: Merkezi Atık Toplama Alanında bulunan ve SPJV tarafından PSG1 için işletilen çöp yakma tesisi, BTC’nin Gürcistan’da yürüttüğü tüm faaliyetleri sonucunda meydana çıkan tüm yakılabilen atık maddelerin 2 (tehlikeli ve tehlikeli olmayan) işlenmesi için nihai çözüm gibi planlanmıştır. Çöplerin yakılması tam olarak fonksiyonel değildir ve Haziran ayında tesisin üretimi düşüktü – haftada sadece 1-2 ton çöp yakılmaktaydı. Bu problemlerden dolayı yaklaşık 190 ton hacminde yakılabilen atık madde birikmiştir ve Proje, atıkların miktarını Rustavi şehrinin yakınlığındaki belediyeye ait olan ve taleplere uygun olmayan çöp yakma tesisini kullanmakla azaltmaya çalışmıştır. Bunun yanı sıra ziyaretin yapıldığı dönemde Proje yönetimi, Iagludja belediyesine ait atık sahasının kullanılması alternatifide ele alınmaktadır. Mevcut durum, kritik noktaya getirebilecek ESAP taahhütlerine uymama durumunu aksetmektedir. Akhaltsikhe and Tsalka kamplarının faaliyeti başlatıldığı zaman atık suların işlenmesi konusunda işletmeyle ilgili zorluklar meydana çıktı. ASİT’lerin kapasitelerinin atık su hacminin tamamının işlenebilmesi açısından doğru hesaplanmadığı tespit edilmiştir ve bu durum, her üç ülkenin üçü için de geçerlidir. Aynı zamanda IEC’nin birinci raporunda da kaydedildiği gibi Gürcistan’da BTC, yeni ekipman ekleyerek ve taraklı yataklar (reed beds) kurarak prosesin üçüncü kademeden geçmesine yönelik mevcut ekipmanın mühendislik açısından geliştirilmesi için SPJV ile ortak bir çalışma yapmıştır. Bunun sayesinde taleplere uyma seviyesine hemen hemen ulaşılmıştır ve taraklı yatakların (reed beds) kurulması, diğer ülkeler için örnek verecek çok önemli bir gelişme gibi kabul edilebilir. Türkiye: IEC, Projenin atık suların yönetilmesi alanında taahhütlerin yerine getirilmesiyle ilgili önemli gelişmenin sağlandığını tespit etmiştir ve bu, özellikle müteahhitlere ait kamplarda bulunan Atık Maddelerin Merkezi Toplama Alanları için geçerlidir. Atık maddelerin işlenmesi alanında Türkiye daha üstün bir konumdadır çünkü burada taleplere uygun olan Izaydas atık madde işleme tesisi mevcuttur (onun Proje işlerinin yapıldığı yerlerden uzak bir yerde bulunmasına rağmen). IEC, atıkların tamamının Izaydas tesisinde uygun bir biçimde işlendiğini kontrol etmek için sahanın incelemesi ve denetlenmesine yönelik çalışmaların bağımsız kuruluşlar tarafından yapılmasını tavsiye etmektedir. Türkiye’de atık maddelerin yönetilmesi konusundaki esas sorun, süreduran atık maddelerdir (torağın alt tabakalarının ve dolgu olarak kullanılan toprağın fazlalığı) - bunlar sürekli yönetilmemektedir ve büyük miktarda atık madde birikintileri tarafımızdan gözlenmiştir (örneğin PT3’ün yakınlığında bulunan birikintiler gibi). IEC’nin yaptığı en son ziyaretinden sonra atık suların işlenmesi konusunda yeni işleme ünitelerinin eklenmesiyle büyük ölçüde gelişme kaydedilmiştir, fakat bir çok yerlerde taleplere uymayan atık sular hala belediyelere ait işleme tesislerine sevkedilmektedir. Belediye tesislerinin Proje standartlarına uyup uymadığı Proje yönetimi tarafından sürekli kontrol edilmelidir. Müteahhitlerin işlettiği ASİT’ler hazır oluncaya kadar tüm atık sularının belediyelere ait ASİT’lere sevkedildiğini kanıtlayan ve uygun şekilde hazırlanan dökümantasyon mevcut olmalıdır. Atıkların yönetilmesiyle (bu özellikle Gürcistan ve Azerbaycan’a aittir) ve atık suların işlenmesiyle bağlı (her üç ülkeye aittir) diğer önemli bir sorun budur - Proje yönetimi, bu ülkelerde bulunan lisans sahibi işleme tesislerinin Proje standartlarına uymamaları 3 halinde bile onların kullanılmasının genelde mümkün olan bir uygulama gibi kabul etmiştir. IEC, dikkati bu konuya çekmek ister - ülke çapında hayata geçirilen “normal uygulama”, ulusal standartlar, BP Şubesinin uygulamaları, standartları v.s. BTC’nin ESAP taleplerine uymama durumuna geçerlilik kazandırmamaktadır. İçme suyu: İçme suyu olarak tüm kamplarda ve şantiyelerde şişelenmiş suyun kullanıldığı her üç ülkede de gözlenmiştir. Şişelenmiş su bazen sebzelerin yıkanması için de kullanılmaktadır fakat bu bütün her yerde yapılmamaktadır. Kampların çoğunda su işleme sistemleri çalıştırılmaktadır ve içme suyunun kalite tespit testlerinin belgelenmesi konusunda önemli ilerlemeler mevcuttur. Buna rağmen birkaç yerde test sonuçları suyun standart dışı olduğunu göstermiştir ve bundan sonra olayla ilgili nelerin yapıldığı belli değildir. Test sonuçlarına göre suyun standart dışı olduğu tespit edilen yerlerde mutfaklarda kullanma suyu olarak şişelenmiş suyun kullanılması ve bulaşmanın (adeta koliform’lar veya genel heterotropik bakteriler (GHB’ler) söz konusu) kaynağının veya kaynaklarının belirlenmesi ve problemin halledilmesi tavsiye edilmiştir. Türkiye’deki kampların çoğunda yapılan testler, kuyu sularının standartlara uygun olduğunu göstermiştir ve bu yerlerde su kuyulardan temin edilmektedir. Gürcistan ve Azerbaycan’da kampların çoğunda su kuyularının kullanılması durdurulmuştur ve söz konusu kamplar suyu belediye şebekelerinden temin etmektedirler. Su kuyularının kullanıldığı yerlerde, örneğin Gürcistan’daki Akhaltsikhe Kampında ve Azerbaycan’daki Tovuz Kampında, standartlara uygunluk testlerinin bitirilmesi gerekmektedir. Güvenlik: IEC, BTC’nin SÇ organizasyonu tarafından Projenin gerçekleştirilmesi döneminde en sıkı güvenlik standartlarının uygulanması için sarfedilen çabaları bir daha kaydetmek ister. Sahaya yapılan ziyaretler sırasında mesleki ve çalışma güvenliğine dair az sayıda sorunlar tespit edilmiştir ve bunlar şantiyenin güvenlik personeliyle görüşülmüştür; bu görüşmeler sırasında ülkeye özgü özellikler de detaylı şekilde dikkate alınmıştır gerçi bazı sorunlar global karakterli iş uygulamaları ve yerel halkın güvenliğiyle ilgilidir. Çalışma alanlarının bölünmüş olması ve sayısının çokluğu, ÇS ve SÇ bölümlerine ait personel ve kaynakların kapasitesini zorlamaktadır (ulaştırma güvenliği, yerel halkın güvenliği, işçi güvenliği gibi). En büyük risklerden birisini oluşturan durum, daha önce de IEC tarafından tespit edildiği gibi hendeklerin uzunluğunun Proje taahhütlerinde tespit edilen limitleri aşmasıdır. Ziyaret yapıldığı sırada Türkiye arazisinde bulunan hendeklerin toplam uzunluğu 102 kilometreydi ve iki Lot’da (A ve B) Proje limitleri aşılmış durumdaydı (20 km uzunluğunda açık hendek). Ziyaret yapıldığı sıralarda Azerbaycan arazisinde yaklaşık 36 km’lik açık hendek bulunmaktaydı, Gürcistan’la ilgili IEC’ye verilen rakamlarda önemli derecede farklılık olduğu için (EPC müteahhidi tarafından yaklaşık 29 km, BTC tarafından yaklaşık 14 km olarak verilmiştir) orada mevcut olan durumu ESAP limitleriyle (bu iki ülkede 15’er km, kesintisiz 10’ar km olması gerekiyor) karşılaştırarak kesin bir değerlendirme yapmak pratik olarak mümkün olmamıştır. IEC, Proje yönetimini ÇS ve SÇ’nin yönetim kadrosunun inşaat bölümünün yönetimiyle birlikte sürekli ve verimli çalışarak tüm kritik konuları kontrol altında tutmalarını, yerel halkın güvenliği açısından gereken tüm önlemlerin alınmasını için 4 yeterli eğitim, tecrübe ve araçlara sahip olmasının temin edilmesi amacıyla ESAP taahhütlerine uygun olarak gereken tüm adımları atmaya çağırmaktadır. Nakliye işlerinin güvenliği meselesi de problem olarak kalmaktadır ve bunu, Türkiye arazisindeki Lot A’da bulunan Kür nehrinin üzerinde kurulu geçici köprünün çökmesi de sergilemektedir. Bu olay kamu, özel ve Proje kapsamındaki nakliye işlerini olumsuz yönde etkilemiş ve ziyaret yapıldığı sıralarda nakliyenin uzun ve durumu iyi olmayan dolaylı bir yoldan yapılmasını mecbur kılmıştır. Bu yol, Türkiye’yi Gürcistan’la birleştiren ana bağlantılardan birisi haline gelmiştir. Refakat edilmeyen Proje kamyonları Lot B’de de görülmüştür; konvoyların Türkiye arazisinde Proje kapsamında “resmi” olarak kullanılması konusu yönetim kadrosuyla görüşüldüğü zaman ise onların tarafından IEC’ye çelişkili beyanlar verilmiştir. Her üç ülkede de uygun standartların sürekli olarak uygulanmasını sağlamak için Proje yönetiminin, nakliye konvoylarının kullanılmasına ilişkin siyasetine netlik getirmesi ve taşıma güvenliği alanında uygulanan önlem, siyaset ve prosedürlerini tekrar gözden geçirilmesi gerekmektedir. Üçüncü tarafların ROW’ya erişimi, Proje kapsamında sorun olarak kalmaya devam etmektedir. Her üç ülkede de genel bir problemin mevcut olduğu tespit edilmiştir boru hattıyla ilgili çalışma alanlarının uzunluğu, çiftçilerin kullandıkları yolların kesilmesine sebep olmuştur ve dolayısıyla çiftçiler ROW’un [bir kısmının] etrafında dolaşmaya mecbur kalmışlar. Bu durum arzu edilmeyen ve tehlikeli bir durumdur. Ferdi koruma araçlarının (PPE) kullanımı her üç ülkede de genellikle iyi durumdadır, fakat bunun yanı sıra Proje çalışmalarının yapıldığı her yerde aynı seviyede değildir. Örneğin Gürcistan’daki SPJV tesislerinde tulumların giyilmesi talep edilmemektedir, diğer hallede ise kullanılan PPE’ler yapılan işin karakterine uygun değildir (örneğin Azerbaycan’daki arkeologların kullandığı PPE’ler gibi). Kullanılan PPE’lerin yapılan işin karakterine uygun olmasını temin etmek için uygun çalışmaların yapılması gerekmektedir. Toprağın restorasyonu: İlk ziyaret sırasında yapılan gözlemlerde de tespit edildiği gibi üç ülkedeki uygulama ve koşulların farklı olduğu tespit edilmiştir. Her üç ülkede de yapılan incelemeler sırasında toprağın üst tabakasıyla ilgili uygulamanın, birkaç istisna hariç genellikle iyi seviyede olduğu tespit edilmiştir. Görebildiğimiz kadarıyla her üç ülkede de nehir geçitleri iyi seviyede tekrar yerine konmuştur. Aynı zamanda elde edilen gelişmeler açısından önemli farklılıklar tespit edilmiştir. Azerbaycan: Restorasyon Planı (Recovery Plan) uygulandıktan sonra boru hattı inşaatının ön ve arka uçlarının arasındaki farkın giderilmesine yönelik önemli ölçüde gelişme sağlanmıştır. Haziran - Temmuz aylarında yapılan ziyaret sırasında toprağın üst tabakasının yayılması işi 152.4 km’lik kısmında bitirilmişti ve ROW’nun 12 m’lik şeridinde bio-restorasyon işleri başlatılmıştı. Gobustan sahrasının arazisinde bitek örtüsünün restorasyonuna yönelik iddialı planın iyi sonuç vereceği beklenmektedir. Gürcistan: Yaklaşık uzunluğu 42 km olan 12 m genişliğindeki koridor boyunca toprağın geçici restorasyonu sağlanmıştır, fakat restorasyon işlerini önemli ölçüde engelleyen etken, hem BTC, hem de SCP boru hatları inşaatı kapsamındaki hafriyat işleri zamanı gerçekleştirilen kaya patlatma faaliyetleri sonucunda geride kalan taş miktarının büyük olmasıdır. 5 Türkiye: Ziyaretin yapıldığı zaman itibariyle 1,083 km uzunluğundaki hattın sadece 18.5 km’lik kısmında restorasyon yapılmıştır, aynı zamanda toprak restorasyonu işlerinin kalitesinin iyi olduğu tespit edilmiştir. Elde edilen sonuçların böylesine düşük olmasının nedenleri farklıdır, fakat toprak restorasyonu işleri için ister insan gücü, isterse de ekipman açısından çok az kaynağın tahsis edildiği açıktır ve üst yönetim tarafından boru hattı inşaatının “arka plan” faaliyetlerine verilen önemin az olduğu da görülmektedir. NGP hattı boyunca yapılacak [toprak] restorasyonu işleriyle ilgili fikir ayrılığı da Türkiye’deki Lot B’nin gelişmesini hala etkilemektedir. Hali hazırda IEC, NGP boyunca toprak restorasyonuna dair kararın ESAP taleplerine uygun olarak kabul edilmesine çağırmaktadır. Arkeoloji: ROW boyunca tüm arazilerde gerçekleştirilen arkeolojik program her üç ülkede de Proje taahhütlerine uygun şekilde yürütülmektedir. İnşaat grupları, kültürel mirasın korunması için arkeoloji gruplarıyla beraber çalışmak isteğinde olduklarını sergilemişler. Buraya kazı işlerini yürütülebilmesi için arkeologlara makul bir sürenin verilmesi, önemli arkeolojik buluşların bozulmaması için ROW’un genişliğinin kısıtlanması veya güzergahın değiştirilmesi için imkanın verilmesi gibi önlemler de dahildir. İlk raporda kaydedildiği gibi buluşların toplanması, araştırılması, korunması ve sunulmasıyla ilgili sorumluluğu ilgili hükümetler taşımaktadır. BTC Projesi, kültürel mirasın yönetilmesi için önemli miktarda yatırımın yapılmasını ve bu yatırımın uluslararası standartlara uygun olarak yönetileceğini vaat etmektedir. Proje yönetimi, yerel arkeolojik organizasyonların geliştirilmesine yönelik önemli girişimlerde bulunmuştur. Örneğin Proje yönetimi, Azerbaycan’da Proje kapsamında gerçekleştirilen arkeolojik kazı işleri zamanı elde edilen insanoğlu faaliyetine dair önemli objeleri içeren koleksiyonun yönetilmesi amacıyla Arkeoloji Enstitüsü (AAE) için bir geliştirme ve eğitim programı düzenlemiştir. Şunu da kaydetmek gerekiyor ki AAE, tesadüfen yüze çıkabilecek objeleri belirlemek için iki çalışma grubunu araziye göndermiştir ve yapılmakta olan kazı işlerini gözlemlemek amacıyla BTC tarafından ek olarak bir kültürel miras gözlemcisinin görevlendirilmesi gerekmektedir. Bu konuyla ilgili Türkiye’de BTC ile BOTAŞ arasındaki koordinasyonun arttığı kaydedilmiştir. Genel Sonuçlar: BTC ve BOTAŞ’ın ÇS ve SÇ konularından sorumlu personelin tahsis edilmesi konusunda önemli ilerlemenin sağlandığı tespit edilmiştir ve müteahhitlerin personeliyle beraber yürütülen işlerin sonucunda bazı başarılar elde edilmiştir, örneğin Azerbaycan’da ROW [boyunca toprağın] restorasyonu, Gürcistan’da atık su işleme sistemlerinin iyileştirilmesi ve Türkiye’de atıkların yönetilmesi sistemi ve kamp işletmesi alanında gelişmenin sağlanması gibi. Gelişmelerin artmasını engelleyen etken, bir çok müteahhidin ÇS ve SÇ bölümleri bünyesindeki kadro ve kaynak yetersizliğidir. Bunun yanı sıra yapılan gözlemleme ziyareti sırasında vurgulanması gereken üç önemli husus daha tespit edilmiştir. Azerbaycan ve Gürcistan’da atık maddelerin yönetilmesi – Proje kapsamında kurulan çöp yakma tesislerinin uygun şekilde çalışmamaktadır ve Proje yönetimi, atık maddelerin Azerbaycan’daki kontrol edilmeyen atık madde alanlarına boşaltılmasına karar vermiştir. Gürcistan’da Proje yönetimi üçüncü tarafa ait ve lisansı olmayan çöp yakma tesisini kullanmıştır ve biriken iç 6 (domestic) atıkların miktarını azaltmak amacıyla atık maddelerin atıldığı kontrolsüz araziyi kullanmayı planlamaktadır. Bunun gibi uygulamalar, ESAP taahhütlerinden önemli derece uzaklaşıldığını göstermektedir ve “taleplere kritik derecede uymama” gibi sınıflandırılabilir. Toprak restorasyonu – Türkiye arazisinde geçen boru hattının 1,083 km’lik uzunluğunun sadece 18.5 km’lik kısmında toprak restorasyonu işleri yapılmıştır (%2’sinden daha az). NGP hattı boyunca toprak restorasyonuyla ilgili fikir ayrılığı da Türkiye’deki Lot B’nin gelişmesini hala etkilemektedir. BOTAŞ ve BTC’nin, NGP [boyunca toprakların] ESAP taleplerine uygun olarak restore edilmesi yönünde çalışma yapmaları gerekmektedir. Gürcistan’da ROW’nun güzergahı boyunca büyük miktarda oluşan kaya taşlarının yönetilmesiyle ilgili makul bir çözümün bulunması gerekmektedir. ROW boyunca yerel halkın güvenliği – açık hendeklerin uzunluğuyla ilgili sorun kritik boyuta ulaşmıştır. Bu konuyu IEC daha önce ortaya koymuştu ve bu durum, ESAP taahhütlerine “kritik derecede uymama” gibi nitelendirilmektedir. ESAP limitlerine göre Türkiye arazisinde her bir Lot’da 20 km, Azerbaycan ve Gürcistan arazisinde ise 15’er km uzunlukta açık hendeğin olmasına müsaade edilmektedir. Ziyaretin yapıldığı zaman itibariyle taleplere uymamanın derecesi, IEC’ye sunulan rakamlara istinaden aşağıdaki gibidir: Açık hendeklerin uzunluğu Azerbaycan’da yaklaşık 36 km, Türkiye’deki Lot B kısmında yaklaşık 60 km, Türkiye’deki Lot A kısmında ise yaklaşık 25 km, (Lot C’deki 13.6 km’lik kısım dahil olmakla Türkiye’nin genelinde yaklaşık 100 km), Gürcistan’da EPC müteahhidinin verilerine göre 29 km, BTC’nin verilerine göre ise 14 km’dir. ROW üzerindeki çalışma alanlarının bölünmüş olması ve sayısının çokluğu, ÇS ve SÇ bölümlerine ait personel ve kaynakların kapasitesini zorlamaktadır (ulaştırma güvenliği, yerel halkın güvenliği, işçi güvenliği gibi). Proje yönetimi, işçilerin ve yerel halkın güvenliğini sağlamak amacıyla bu konuyu kontrol altına almalı ve yakından takip etmelidir, ESAP taahhütlerini kesin olarak yerine getirmeli ve bunu yapmak için önemli miktarda kaynak tahsis etmelidir. Bu üç konu, çevre, sosyal hayat ve sağlık alanındaki önemli kaygıları aksetmektedir ve dolayısıyla Proje kapsamında üç ülkede yapılması gereken işleri belirtmektedir. 7
Benzer belgeler
YÖNETİM ÖZETİ
ulaşılmamıştır. Atık suyun temizlenmesine dair taleplere uymanın en iyi örneği Gürcistan
Proje takımı tarafından sergilenmiştir, - BTC organizasyonunun doğrudan katkısı sayesinde
STP’lerin performa...