matematik kaygısı ve korkusu ile mücadele yolları
Transkript
matematik kaygısı ve korkusu ile mücadele yolları
55 2nd International Conference on New Trends in Education and Their Implications 27-29 April, 2011 Antalya-Turkey www.iconte.org MATEMATİK KAYGISI VE KORKUSU İLE MÜCADELE YOLLARI Tugay Keçeci, TKS Grup Akademi, Matematikçi-Astronom, [email protected] Özet Bu makalede, öğrencilerin matematik eğitimine ve başarısına dair duydukları korku ve kaygı ile ilgili yapılmış çalışmalar incelenmiş olup, elde edilen sonuçların ışığında, matematiğin yol açtığı kaygının yapısı ve sebepleri hakkında bilgiler verilecektir. Matematik dersinin öğrenciler üzerindeki korku ve kaygı etkileriyle, bu etkilerin giderilmesinde kullanılagelen teknikler ve sonuçlar tartışılacaktır. Son olarak da, öğrenci, öğretmen, okul yönetimi ve velilere bu tür kaygılarla nasıl başa çıkabileceklerine dair bir takım tavsiyeler sunulacaktır. Anahtar Kelimeler: Matematik kaygısı, matematik korkusu GİRİŞ PISA (Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı) 2003’de, Türk öğrenciler matematik alanında sondan 2. sırada yer alarak, diğer ülkelere göre başarısız olmuşlardır (Berberoğlu, 2007). Her ne kadar bir sonraki PISA olan PISA 2009'da bu durum nispeten biraz daha iyi hale getirilmiş olsa da, yine de PISA benzeri diğer ulusal ve uluslararası düzeyde yapılan sınavların sonuçları ve ilgili bilimsel araştırma çalışmaları; ilköğretim düzeyindeki öğrencilerimizin, özellikle matematik alanında yeterince başarılı olamadıklarını göstermektedir. Bu söz konusu durumun önde gelen sebeplerinden biri olarak da öğrencilerin yaşadıkları matematik kaygısı gösterilmektedir (Berberoğlu, 2007 ). Matematik kaygısı, öğrenmeleri olumsuz yönde etkileyen ve öğrencilerde matematiğe karşı olumsuz tutum oluşturan önemli bir duyuşsal faktördür (Tooke ve Leonard, 1998). Matematikçiler ve matematik eğitimcileri için ilgi çekici konu olan matematik kaygısı; Miller ve Mitchell (1994) tarafından, “öğrencilerin matematiği düşündüklerinde endişe içinde kalmalarına neden olan, performanslarını düşüren ve dolayısıyla öğrenmelerini engelleyen mantık dışı korku hali” biçiminde tanımlanmıştır. Bugün gelinen noktada, matematik öğretimi ve matematik becerilerinin kazanılması eskisinden daha da önemli bir hale gelmiştir. Çünkü matematik, gelişen dünyanın düzen ve organizasyonu için öğrenilmesi gereken en güçlü araçtır. Buna karşın özellikle öğrencilerin bugün ve gelecekte, eğitim hayatında ve meslek seçiminde nasıl bir tercihte bulunacağında etkili olabilecek kritik faktörlerden birisi de matematik kaygısıdır (Betz, 1978). KAYGI KAVRAMI VE MATEMATİKSEL KAYGININ TARİHÇESİ Kaygı (Anxiety); tasa ve kuşku deyimleriyle anlamdaş olup, “hekimlik dilinde yürek darlığını doğuran sıkıntı” (Hançerlioğlu, 1978), “algılanan tehdit” (Anshel, 2000), “artmış fizyolojik uyarılmışlık ve subjektif bir endişe” (Cox, Reed, ve Robb, 1997), “gelmesi beklenen bir tehlikeden korkma hali” (Turgut, 1978) ya da “vücudun uyarılmışlığıyla birlikte bulunan sinirlilik, endişe ve sıkıntı duygularıyla ilgili duygusal durum” (Weinberg ve Gould, 2003) olarak da tarif edilebilmektedir. Horn’a göre de “uyarılmışlığın bilişsel boyutu ya da duygusal etkisi” (Horn, 2002) olan kaygı, daha çok içten gelen ve “nedeni açık olmayan korku ya da giderilemeyen isteklerden doğan sıkıntı” (Martens, 1982) olarak kendini göstermektedir. Tüm bu tanımlardan yola çıkarak, kaygı için en genel anlamda; “bireyin sebebini bilmediği ama tehlikeli ve tehdit edici olarak kabul ettiği olaylar karşısında duyduğu huzursuzluk, bir çeşit korku hissidir.” (Öztürk, 1993) denilebilir. Matematik ile kaygı konusunun bir arada incelenmesi ise, ilk olarak Dreger ve Aiken tarafından yapılmıştır. İlk kez “matematik ve aritmetik alanına karşı sergilenen duygusal tepkiler sendromu” (Dreger ve Aiken, 1957) olarak tanımlanmış olan matematik kaygısına dair yapılan ilk çalışmalar, 1950’li yıllarda matematik öğretmenlerinin bireysel gözlemleri ile başlamasına rağmen, matematik kaygısı 1970’li yıllara kadar eğitim araştırmacılarının ilgisini çekmemiştir ( Baloğlu, 2001). Richardson ve Suinn (1972) ise matematik kaygısını, sayıların manipülasyonuna ve matematiksel problemlerin çözümüne mani olan gerginlik ve kaygı duygusu olarak tanımlayıp, konu ile ilgili yoğun araştırmalarda bulunmuşlardır. Günümüzde matematik bilimlerinin öneminin artması ve matematik kullanımının tüm Siyasal Kitabevi, Ankara, Turkey, 2011 ISBN: 978-605-5782-62-7 56 2nd International Conference on New Trends in Education and Their Implications 27-29 April, 2011 Antalya-Turkey www.iconte.org alanlara yayılması ile bu branştaki öğrenci problemleri daha yoğun bir şekilde gözlenmeye başlanmıştır (Zelhart ve Baloğlu, 2001). Her ne kadar yeterince güvenilir kayıtlar olmamasından dolayı matematik kaygısı yüzünden ne kadar kişinin sorun yaşadığı tam olarak bilinemese de (Reynolds, 2003) bugün geldiğimiz noktada, matematik alanında yaşanan en önemli problemlerin başında, öğrencilerin yaşadıkları kaygının geldiğini söyleyebiliriz. Matematiğe karşı oluşturulan olumsuz tutumlar, özellikle öğrencilerde bulunan matematik yeteneklerin ortaya çıkışını etkileyen önemli bir faktör olarak karşımıza çıkmaktadır. Nitekim Hembree (1990)’ de matematik kaygısının, matematik başarısının azalması ve matematikten sakınma gibi matematiğe yönelik kaygının oluşmasına neden olduğunu belirtmiştir. Bu nedenlerden ötürü, matematik kaygısı, çoğunlukla öğreniminin başındaki öğrencilerde oluşan ve çözümü kolay olmayan ciddi bir problemdir (Hannula, 2005). Böyle bir kaygının etkisi altında kalan öğrenciler istenilen düzeyde matematik bilgisi edinememekte ve edindikleri matematiksel bilgileri anlamadan, özümsemeden ve kavramadan, ezberleme yoluna gidebilmektedirler (Işık, Çiltaş ve Bekdemir, 2008). KAYGI ÇEŞİTLERİ VE MATEMATİKSEL KAYGININ YERİ En genel anlamda bakıldığında kaygı; durumluk, sürekli, bilişsel ve bedensel kaygı olmak üzere 4 temel yapıda (Hembree, 1990) incelenebilmektedir. Durumluk kaygı, bireyde gerginlik ve endişe yaratan durumlarda orta çıkan kaygı türüdür. Sürekli kaygı ise, çevrelerindeki doğal uyaranları, genelde sanki tehdit edici bir durum gibi algılama eğilimidir. Bu tutum kişiliğin bir parçası olmuştur. Bilişsel kaygı da, kaygının zihinsel bölümüdür. Kişinin kendi negatif değerlendirmeleri veya başarıyla ilgili olarak negatif beklentileri tarafından ortaya çıkmaktadır. Son olarak bedensel kaygıyı da; doğrudan otonom uyarılmadan gelişen ve kaygı üzerinde etkili olan fizyolojik parametrelerin bir göstergesi olarak tanımlamak mümkündür (Öztürk, 1993). Bu noktada matematiksel kaygı; "matematikle uğraşırken görülen ve fiziksel belirtilerle birlikte ortaya çıkan endişe, korku ve sinirlilik duyguları" olarak (Fennema ve Sherman, 1976) karşımıza çıkmaktadır. Yine matematik kaygısını, günlük ve akademik hayatta matematik problemlerinin çözümüne ve sayıların kullanımına engel olan kaygı ve gerginlik duyulan (Richardson ve Sunni, 1972) veya matematiksel düşünmede öğrencilerin öylece kalakalmalarına neden olan, performanslarını düşüren dolayısıyla da öğrenmelerini engelleyen mantık dış korku hali (Miller ve Mitchel, 1994) olarak da tanımlamak mümkündür. Bu tanımlar ışığında bakıldığında Spielberger’e (1972) ve Baloğlu’na (2001) göre matematiksel kaygı, durumluk ya da içerik–oryantasyonlu kaygı çeşitlerinden biri olarak sınıflanabilmektedir. Zira matematik kaygısı da, yalnızca belli durumlarda mesela matematik derslerinde yaşanan bir olgudur (Spielberger, 1972). Fakat matematik kaygısının türü konusunda literatürlerde farklı görüşler de yer alabilmektedir. Kimi araştırmacılar durumsal kaygı (Docking ve Thronton, 1979; Richardson ve Suinn, 1972), ya da hususiyet kaygısı (Byrd, 1982) veya bir çeşit tavır hali (Aiken, 1976) olduğunu söylerken, kimileri de bu durumu, korku hali (Hendel, 1977; Lazarus, 1974) olarak niteleyebilmektedirler. Matematik kaygısı konusunda yaşanan bir diğer fikir ayrılığı da, kaygının boyutlarına dairdir. Matematik kaygısının bilimsel anlamda ilk incelendiği yıllarda Dreger ile Aiken (1957) ve Richardson ile Suinn (1972) matematik kaygısını tek boyutlu bir yapı olarak tanımlamışlardır. Nitekim o yıllarda Dreger ve Aiken (1957), Taylor Manifest Kaygı Ölçeği (i)’ndeki üç düşük güvenilirlikli maddeyi, üç yeni madde ile değiştirdikten sonra yaptıkları küme (cluster) analizinde, bu üç yeni maddenin bir tek boyutu, “numara kaygısını” ölçtüğünü bulmuşlardır (Baloğlu, 2001). İlerleyen yıllarda yapılan araştırmalarda ise, matematik kaygısının iki (Alexander ve Cobb,1984; Brush, 1976, 1978, 1981; Plake ve Parker, 1982; Rounds ve Hendel, 1980), üç (Alexander ve Martray, 1989; Ferguson, 1986; Resnick 1982) veya daha çok boyutlu (Bessant, 1995; Kazelskis, 1998; Ling, 1982; Satake ve Amato, 1995) olduğu söylenmiştir. Bu boyutlardan bazıları problem çözme kaygısı, değerlendirme kaygısı, matematik test kaygısı, numara kaygısı, matematik öğrenme kaygısı, soyutlama kaygısı, pasif izleme kaygısı ve performans kaygılarıdır (Zelhart ve Baloğlu, 2001). Siyasal Kitabevi, Ankara, Turkey, 2011 ISBN: 978-605-5782-62-7 57 2nd International Conference on New Trends in Education and Their Implications 27-29 April, 2011 Antalya-Turkey www.iconte.org MATEMATİK KAYGISININ SEBEPLERİ Matematik kaygısının sebepleri ile ilgili olarak yapılan araştırmalarda pek çok muhtemel sebepler öne sürülmüş (Lazarus, 1974) ve matematik kaygısının bu belirtilen birçok faktörün etkileşiminden ortaya çıkan genel bir kavram olabileceğinin üzerinde durulmuştur. Bu faktörlerin bir kaçını; matematik alanından kaynaklı faktörler, eğitimsel faktörler, ailelerin tavırları ile ilgili faktörler, kişisel değerler ve genel başarı beklentileri olarak belirtebiliriz. Kaygı sebepleri konusunda olduğu kadar bu sebeplerin genel sınıflandırması konusunda da birkaç görüş öne sürülmüştür. Örneğin “öğrenci–ilişkili, öğretmen–ilişkili ve öğretim–ilişkili sebepler” olmak üzere üç ana başlık altında toplayanlar (Harris ve Harris, 1987) olduğu gibi, matematik kaygısının ana sebeplerinin; “durumsal, kişiliksel ve kişisel sebepler” başlıkları altında toplanması da (Byrd, 1982) yapılmıştır. Bu noktada belirtilen tüm matematik kaygı sebeplerine bakıldığında bizzat matematik eğitiminden kaynaklanan genel sebeplerle birlikte matematik dışında eğitim yöntemi ve öğrenicinin kendisinden kaynaklanmakta olan sebepler olarak 3 ana sınıflandırma başlığı altında bir dağılım gösterdiği öne sürülebilir. Buna göre söz konusu sınıflandırma şu şekilde karşımıza çıkabilmektedir: Şekil 1: Matematik Kaygısı'nın Genel Sebepleri, Byrd'dan (1972) esinlenerek. 1-Alandan Kaynaklanan Genel Sebepler Bunlar, matematik dersi esnasında kullanılan müfredat yapısı ve müfredat sıralaması, matematiksel terimler gibi matematik biliminin içerik yapısından (matematiksel formüller ve terimler vb.) kaynaklanan etkenlerdir (Byrd, 1982; Skiba, 1990; Tobias, 1978).Özellikle okutulan matematik dersinin yapısından dolayı, ülkemizde matematik dersinin zor olduğuna dair yaygın bir kanı olduğu gözlenmektedir (Başar, M., Ünal, M. ve Yalçın, M., 2002). Nitekim ülkemizde ve dünyada binlerce öğrencinin matematik dersini sevmediği, matematikle ilgili kaygılarının olduğu ya da matematikten korktuğu bilinmektedir (Işık, Çiltaş ve Bekdemir, 2008). Bunun altında yatan sebepse matematiğin gerçekten zor olmasından mı, yoksa matematik derslerinde sunulan ders işleme müfredatının, öğrencinin öğrenme yapısına ve kavrama kapasitesine yeterince uyumlu olmamasından mı kaynaklanıyor olup olduğu iyice araştırılmalıdır (Aydın, 2003). Bunun yanında son dönemlerde ilköğretimden başlamak üzere, yaşanan sık sık müfredat değişimleri, öğretmenlerimizin bu yeni müfredatların içeriği hakkında yeterince bilgi sahibi olmamaları ve yeni müfredatlarla ilgili yeterince bilgilendirilmedikleri için uygulamalarda sorunlar yaşadıkları yapılan okul ziyaretlerinde de dile getirilmiştir (Işık, Çiltaş ve Bekdemir, 2008). 2-Eğitim ve Eğitmen Yapısından Kaynaklanan Genel Sebepler Matematik kaygısına sebep olan önemli etkenlerinden birisi de matematik öğretmenlerinin öğrenciler üzerindeki etkileri olduğu öne sürülmüştür (Lazarus, 1974). Özellikle ilk ve orta eğitim seviyelerindeki matematik öğretmenlerinin azımsanmayacak bir kısmının kendilerinin matematik kaygısı taşıdıklarını ve bu kaygıyı bilinçli veya bilinç dışı yollarla öğrencilerine transfer ettikleri iddia edilmektedir (Baydar ve Bulut, 2002). Nitekim bu konuda yapılan başka araştırmacılar da bu tür bir transfer olayının varlığını ispat etmişlerdir (Berebitsky, 1985; Buhlman ve Young, 1982; Chaffee, 1986; Hackett, 1985; Kelly ve Tomhave, 1985). Matematik öğretmenlerinin kaygı düzeylerinin yanı sıra, örneğin otoriter bir öğretim metodu (Fitzgerald, 1997; Harris ve Harris, 1987; Skemp, 1971) gibi olumsuz öğretmen tavırlarının (Shodahl ve Diers, 1984) da matematik kaygısına ve başarı kaybına sebep olan etkenlerden olduğu bilinmektedir. Matematik eğitiminde kullanılan eğitimsel metotlar ise matematik kaygısının bir başka ana sebeplerinden biri olarak bulunmuştur (Bohuslav, 1980; Burton, 1984; Byrd, 1982; Greenwood, 1984; Siyasal Kitabevi, Ankara, Turkey, 2011 ISBN: 978-605-5782-62-7 58 2nd International Conference on New Trends in Education and Their Implications 27-29 April, 2011 Antalya-Turkey www.iconte.org Strawderman, 1985; Williams, 1988). Ezbere dayalı (Buhlman ve Young, 1982; Kogelman ve Warren, 1979) ve gerçek hayatla bağlantısı olmayan (Harris ve Harris, 1987; Zacharias, 1976), matematik problemlerinin çözümünde hızı hedefleyen (Harris ve Harris, 1987) ve tek doğru çözüm yolunu vurgulayan (Byrd, 1982; Kogelman ve Warren, 1979; Tobias, 1978) öğretim metotlarının matematik kaygısını artırdığı tespit edilmiştir. 3-Öğrencinin Kendisi ve Çevresinden Kaynaklanan Genel Sebepler Bu başlık altında değerlendirilecek olan kaygı sebeplerini; bireyin sosyo-psikolojik durumu, matematiğe karşı olan tavrı ve kişinin aile ve yakın çevresinin sergilediği tutum ve davranışlar olarak, ayrı ayrı incelemek mümkündür. Bireylerin psikolojik ve duygusal karakterlerinin matematik kaygısına olan etkisi, sosyo-psikolojik durumu altında incelenebilmektedir. Matematik kaygısı ile ilişkili olabilecek olan bazı kişiliksel faktörler; kişisel–değer (Betz, 1977; Burton, 1979); kişisel–görüş (Adams ve Holcomb, 1986; Gourgey, 1985; Lipsett, 1958), kişisel–güven (Ellman, 1991; Reyes, 1984), kaçınma (Shanklin, 1978) ve bilişsel öğrenim tarzlarıdır (Faust, 1992). Bu aşamada, yaşanan matematik kaygısının psikolojik durum dışında zeka ile olan ilişkisine dair yapılan, az sayıdaki birkaç çalışmada (Buhlman ve Young, 1982; Hartson, 1982), matematik kaygısının zeka düzeyindeki yetersizliklerden ileri geldiği öne sürülmesine karşın, diğer araştırmacılar bu kaygının zeka dışı faktörlerden oluşan bir yapı olduğunu savunmuştur (Hembree, 1990; Zeidner, 1991). Nitekim 1992’de yapılan bir araştırmada (Faust, 1992) matematik kaygısının ne hafızada saklı bilgi miktarı ile, ne de bu bilginin kullanıma geçirilmesi ile herhangi bir ilgisinin olmadığı sonucuna varılmıştır. Zaten söz konusu olan bu araştırmadan da önce, Neale (1969) de matematik ile ilgili problemlerin çoğunlukla yeteneklerle ilgili olmayıp, daha çok tavırlarla ilişkili olduğunu savunmuştur. Bu sebeplerden dolayıdır ki, matematik alanına karşı oluşan bireysel tavırlar, matematik kaygısının en çok incelenen kişiliksel sebeplerinin başında yer almıştır (Adams ve Holcomb, 1986; McLeod, 1992). Bu noktada bahsi geçen sosyo-psikolojik sebeplerin, zihinsel ya da duygu-durumsal bir eksiklik ya da kayıp halinden ziyade, onların matematik alanına yönelik olan tavırlarıyla ilişkili olduğu fikri daha ağır basmaktadır (Betz, 1977; Byrd, 1982). Matematik alanına olan karşı tavırlar ise en genel olarak matematikten “hoşlanma” veya “hoşlanmama” hali olarak incelenmektedir (Olson, 1985). Hadfield ve Maddux (1988) öğrencilerin matematik problemlerine karşı tepkilerinin onların öğrenim tarzına bağlı olarak değişebileceğini açıkladıktan sonra, alan–bağımlı öğrencilerin alan–bağımsız öğrencilerden daha yüksek matematik kaygısı sergilediklerini ki bu sonuç istatistiki anlamda oldukça manidardır bulmuşlardır. Ayrıca Reece ve Todd (1989) da sentezci ve analist düşünce tarzına sahip öğrencilerin daha yüksek oranda matematik kaygısı taşıdıklarını tespit etmişlerdir. (Baloğlu, 2001). Öğrencinin kendisinden kaynaklanan matematik kaygısına dair olan en son değerlendirme de yaş, cinsiyet gibi demografik değişkenler üzerinden yapılmıştır. Matematik kaygısı ile ilgili en sık incelenen demografik faktörler; cinsiyet (Hembree, 1990; Zeidner, 1991), yaş (Richardson ve Suinn, 1972; Sherman, 1980), etnik köken (Tobias, 1991), eğitim branşı (Faust, 1992; Shanklin, 1978), akademik sınıf (Dew ve diğ., 1984); sosyo–ekonomik sınıf (Hackett, 1985) ve son matematik eğitiminden itibaren geçen zaman dilimidir (Brush, 1978; Lazarus, 1974). Bu noktada tek başına en çok araştırılan ama buna karşın hala hakkında net bir sonuca varılamayan en önemli faktör cinsiyet olmuştur. Örneğin bazı araştırmacılar, (Alexander ve Martray, 1989; Benson, 1989; Meece, 1981) kadınların erkeklere oranla daha yüksek matematik kaygısı taşıdığını bulmalarına rağmen, diğer araştırmacılar da (Brush, 1978; Cooper ve Robinson, 1991; Ling, 1982; Olson, 1985) istatistiki anlamda çok belirgin bir farklılık bulamamışlardır. Yaş faktörü de bir başka önemli kişisel değişkendir. Bander ve Betz (1981) matematik kaygısının ergenlik çağında daha belirgin bir şekilde gözlemlendiğini belirtmektedirler. Buna paralel olarak, yaşlı öğrencilerin genç öğrencilere nispeten daha fazla matematik kaygısı taşıdıklarına dair bulgular da vardır (Betz, 1978; Richardson ve Suinn, 1972). Bazı çalışmalarda da, matematik kaygısı bazında yaşlar arasında bu şekilde manidar bir farklılık olmadığı tespit edilmiştir (Hembree, 1990; Zeidner, 1991). Tobias (1976) matematik kaygısının ortaokulun ilk sınıfından itibaren başladığını belirtmesine rağmen, genel olarak araştırmacılar, üniversite öğrencilerinin diğer öğrencilere oranla daha yüksek matematik kaygısı taşıdıklarını rapor etmektedirler (Betz, 1978; Richardson ve Suinn, 1972). Özetle, Siyasal Kitabevi, Ankara, Turkey, 2011 ISBN: 978-605-5782-62-7 59 2nd International Conference on New Trends in Education and Their Implications 27-29 April, 2011 Antalya-Turkey www.iconte.org matematik kaygısı ilkokul yıllarında başlamasına rağmen, en yoğun biçimde üniversite yıllarında ortaya çıkmaktadır. Bunun bir sebebi, üniversite seviyesindeki matematik derslerinin ilk ve orta eğitime oranla daha yoğun ve kapsamlı olması olabilir. Öğrencinin kendisi ve çevresinden kaynaklanan genel sebepler arasında bahsedilen en son etken de, çevrenin sebep olduğu matematik kaygısıdır. Caston (1986), yapmış olduğu bir çalışmada, ailelerin ve öğrencilerin matematiğe karşı tutumları ile öğrencilerin matematik başarıları arasındaki ilişkiyi araştırmış ve 3.sınıf öğrencilerinin matematiğe karşı tutumları yüksek, orta ve düşük performans düzeyleri ve cinsiyetleri arasındaki farkı ortaya koymuştur. Araştırmanın sonuçları, öğrencilerin matematiğe karşı tutumları ile matematik başarısı arasında anlamlı bir ilişki olmadığını göstermiştir. Öğrencilerin matematiğe karşı tutumları ile babalarının bu derse karşı tutumları arasındaki negatif ilişkiyi ise anlamlı bulmuştur. Yani öğrencilerin tutumları olumlu iken babalarının tutumlarının olumsuz olma eğilimi gösterdiğini görmüştür. Bu sebepten dolayı da, farklı matematiksel performans düzeyinde olan 3.sınıf öğrencilerinin matematiğe karşı tutumları arasındaki ilişkiyi anlamlı bulmuştur. Yıldız’ın (1999) “Çocukların Okul Başarısında Aile ve Çevresel Faktörlerin Rolü: Orta İkinci Sınıf Öğrencileri İle İlgili Bir Araştırma” adlı çalışmasında da, İlköğretim okullarına farklı çevreden gelen çocukların okul başarıları araştırılmış ve başarısızlığın sosyo-ekonomik ve kültürel yetersizliklerden kaynaklandığı, anne-babanın eğitim seviyesi yükseldikçe öğrencilerin başarı düzeylerinin yükseldiği belirlenmiştir. Bulgular doğrultusunda, iyi eğitim görmüş anne ve babaların çocukları ile iyi ilişkiler kurabildiği, onların başarı güdüsünü artırabildiği, öğrenci için evde sakin bir çalışma köşesinin bulunmasının öğrencinin okul başarısını artırdığı ve öğrencilerin başarısızlık nedeninin maddi olanaksızlık ve kültürel yetersizlikten kaynaklandığı belirlenmiştir. MATEMATİK KAYGISININ ETKİLERİ Matematik kaygısı ile matematik başarısı arasındaki ilişki matematik kaygısı ile alakadar araştırmacıların en fazla ilgi duyduğu alanların başında gelmektedir (Zakaria ve Nordin, 2008). Buna rağmen matematik kaygısının matematik başarısı üzerindeki spesifik etkileri konusunda hala fikir ayrılıkları görülmektedir. Mesela, bazı araştırmalar matematik kaygısı ile matematik başarısı arasında dikkate değer bir bağlantı bulamamışken, (Boodt, 1980; Llabre ve Suarez, 1985) diğer çok sayıda araştırmada da matematik kaygısının matematik başarısını olumsuz yönde etkilediğine dair ciddi bulgulara rastlanılmıştır (Alexander ve Cobb, 1984; Betz, 1977, 1978; Brush, 1978; Dreger ve Aiken, 1957; Hackett, 1985; Hendel, 1977; Ling, 1982; Richardson ve Suinn, 1972; Tobias ve Weisbrod, 1980). Matematik kaygısının sebep olduğu etkileri, uzun vadeli ve kısa vadeli etkiler olarak iki ana başlık altında incelemek mümkündür (Zelhart ve Baloğlu, 2001). Matematik derslerindeki başarı düşüklüğü, matematik kaygısının en belirgin kısa vadeli etkisidir (Aiken, 1976; Alexander ve Cobb, 1984; Richardson ve Suinn, 1972). Uzun vadeli etkilere gelince, matematik derslerinden kaçınma (Aiken, 1976; Fennema ve Sherman, 1976; Hendel, 1980), kişisel değer azalması, çaresizlik ve kompulsif davranışlar matematik kaygısının bu tür etkilerindendir. Ayrıca, matematik kaygısının bilişsel, duygusal, davranışsal ve fizyolojik etkileri de literatürde rapor edilmiştir. Bilişsel etkilerden bazıları; yanlış kavrama (Gourgey, 1985), çaresizlik ve bilişsel işlemlerde değişikliklerdir (Sovchik ve diğ., 1981). Kendine güvende azalma (Byrd, 1982; Fennema ve Sherman, 1976), zevk almada azalma (Fennema ve Sherman, 1976; Frary ve Ling, 1982), umutsuzluk (Ling, 1982), korkma ve utanma duyguları (Tobias, 1978) da matematik kaygısının bazı önemli duygusal etkileridir. Kompulsif ve katı davranışlar (Sovchik ve diğ., 1981) da en yaygın görülen davranışsal etkilerdir. Konsantrasyon kabiliyetinde azalma, kalp atış hızında yükselme, hızlı soluk alıp verme ve titreme matematik kaygısının sıklıkla görülen fizyolojik etkilerindendir (Baloğlu, 2001). MATEMATİK KAYGISININ TEDAVİSİ Matematiğe genellikle mantığa dayalı soyut bir bilim dalı olarak bakılmaktadır. Fakat buna karşın matematik, birçok insanda yoğun bir duygusallık uyandırmaktadır ve öyle ki, insanlar matematiği ya sevmekte ya da nefret edebilmektedirler (Dede ve Dursun, 2008). Bunun için matematiğe yönelik duyuşsal yaklaşım ile matematiksel düşünme ve öğrenme iç içe geçmiş durumdadır (Hannula, 2005). Bu nedenle kaygı, duygusal alanda matematikle ilişkilendirilen en yaygın problemlerden birisidir (Baloğlu ve Koçak, 2006). Matematik kaygısı 1950’lerden bu yana araştırılmasına rağmen, bu kaygının Siyasal Kitabevi, Ankara, Turkey, 2011 ISBN: 978-605-5782-62-7 60 2nd International Conference on New Trends in Education and Their Implications 27-29 April, 2011 Antalya-Turkey www.iconte.org önlenmesi ve tedavisi ile ilgili çalışmalar, literatürde ancak yakın zamanlarda yer almaya başlamıştır (Tobias ve Weisbrod, 1980). Bu gecikmenin muhtemel sebeplerinden birisi olarak matematik kaygısının erken teşhisindeki zorluklar gösterilmektedir (Lazarus, 1974). Bu noktada matematik kaygısının tedavisinde kullanılabilecek teknikler iki ana başlık altında toplanabilir: Psikolojik danışma teknikleri ve matematik becerisi geliştirme teknikleri (Baloğlu, 2001). Söz konusu genel sınıflandırma, belirtilen matematiksel kaygının yoğunluğu ve türüne bağlı olarak farklı uygulama sahalarına hitap etmektedir. Mathison (1977), psikolojik danışma tekniklerinin matematik kaygısında kullanımını değerlendirmiş ve bu tekniklerin daha ziyade düşük derecede kaygılı ve matematik bilgisi açısından az bir bilgi noksanlığı olan öğrenciler üzerinde etkili olduklarını; aşırı kaygılı veya bilgi seviyesi çok düşük öğrenciler için pek yarar sağlamadığını bulmuştur. Bu noktada en yaygın kullanılan psikolojik danışma teknikleri olarak; sistematik rahatlama (Fitzgerald, 1984; Olson ve Gillingham, 1980), kaygı denetleme (Ellman, 1991; Suinn ve Richardson, 1971), bilişsel yeniden yapılandırma (Mahoney ve Arnkoff, 1978), kendi kendine öğrenim (Meichenbaum, 1977) ve rasyonel olmayan inançların modifikasyonu (Ellman, 1991) tekniklerinden bahsetmek mümkündür. Ayrıca, Oaks (1989) sadece kaygı seviyesini düşürmeye yönelik danışmanlık tekniklerinin uzun vadede faydalı olamayacaklarını ortaya atmış ve kaygı düşürme tekniklerinin bilişsel yeniden yapılandırma teknikleri ile desteklenmesi gerektiğini savunmuştur. Bu bağlamda, Olson ve Gillingham (1980) kas gevşetme yolu ile rahatlama tekniklerinin matematik kaygısını düşürdüğünü, fakat matematik alanına karşı takınılan olumsuz tavırlar üzerinde bir etkisinin olmadığını bulmuşlardır. Sciutto (1996) da davranışsal tekniklerin, matematik kaygısını düşürmede en etkili teknikler olduğunu savunmaktadır. Nitekim yapılan başka araştırmalar da kaygı düşürme ve stres yönlendirme tekniklerinin bilişsel yeniden yapılandırma teknikleri kadar etkili olmadıklarını göstermektedirler (Deitch, 1981; Kagan, 1987). Oaks (1989), öğrencilerin matematik hakkındaki inançlarının “keşfetme teknikleri” yoluyla geliştirilmesini tavsiye etmektedir. Buna benzer bir çalışmada Clute (1984), matematik kaygısı düşük öğrencilerin keşfetme yolu ile öğrenme metodunda daha başarılı olduklarını, fakat matematik kaygısı yüksek olan öğrencilerin daha çok açıklayıcı öğretimden faydalandıklarını bulmuştur. Genshaft (1982) da ortaokul ikinci sınıf öğrencilerinde matematik kaygısını “kendi kendine eğitim” teknikleri kullanarak düşürmeyi başarmıştır. SONUÇ VE ÖNERİLER Çalışmanın başında da belirtildiği üzere, bugün itibariyle, bilhassa yaşanan hızlı teknolojik ve bilimsel gelişmeler ışığı altında, matematik öğretimi ve matematik becerilerinin kazanılması eskisinden daha da önemli bir hale gelmiştir. Zira matematik, hızla gelişmeye devam eden dünyanın düzen ve organizasyonu anlamak ve onu kendine uyumlu hale getirebilmek için öğrenilmesi gereken en güçlü araçtır. Tüm bunların yanında, en basitinden bugün için hala öğrencilerin, tüm eğitim hayatı boyunca sağlayacakları okul başarısında ve meslek seçimlerinde nasıl bir tercihte bulunacağı gibi oldukça kritik konuların tespitinde, matematik başarı düzeyi çok büyük öneme sahip olmaya devam etmektedir. Tüm bu sebeplerden dolayıdır ki, matematik başarısının önündeki engelleri bilmek ve onları kaldırmak, başarılı bir öğrenim hayatı ve iyi bir kariyer için büyük öneme sahip olmaktadır. Bu bahsi gecen başarı engellerinin başında da hiç kuşkusuz matematik kaygısı gelmektedir (Betz, 1978). Konuya dair yapılan araştırmalar (Lazarus, 1974; Aiken, 1976; Anshel, 2000) da göstermektedir ki; matematik kaygısı denilen ve “matematik ve aritmetik alanına karşı sergilenen duygusal tepkiler sendromu” (Dreger ve Aiken, 1957) ya da “sayıların manipülasyonuna ve matematiksel problemlerin çözümüne mani olan gerginlik ve kaygı duygusu” (Richardson ve Suinn 1972) olarak tanımlanan bu durum, üzerinde büyük bir ciddiyet durulması gereken önemli bir problem olarak (Reynolds, 2003) karşımızda durmaktadır. Zira kaygı nedeniyle, matematiğe karşı oluşturulan bu tip olumsuz tutumlar, özellikle öğrencilerde bulunan matematik yeteneklerin ortaya çıkışını da etkileyen önemli bir faktördür (Hannula, 2005). Böyle bir kaygının etkisi altında kalan öğrenciler istenilen düzeyde matematik bilgisi edinememekte ve edindikleri matematiksel bilgileri anlamadan, özümsemeden, kavramadan ezberleme yoluna gidebilmektedirler (Işık, Çiltaş ve Bekdemir, 2008). Siyasal Kitabevi, Ankara, Turkey, 2011 ISBN: 978-605-5782-62-7 61 2nd International Conference on New Trends in Education and Their Implications 27-29 April, 2011 Antalya-Turkey www.iconte.org Bu nedenle, okul dönemleri içinde ve bilhassa ilköğretim süreci esnasında alınan matematik eğitimlerinin, öğrencide kaygı oluşturmayacak şekilde düzenlenmesinin, sonraki süreçler için büyük önem arz ettiği unutulmamalıdır. Bu itibarla özellikle matematik eğitiminin ilk aşamalarında öğrencilerde kaygıya sebep olacak etkenler iyi tespit edilmeli ve etki düzeylerinin azaltılmasına dikkat edilmelidir. Mesela yapılan bazı araştırmalar göstermektedir ki (Hembre, 1990; Jackson ve Leffingwell, 1999; Wood, 1988), öğrenciler tarafından, zamanla sınırlandırılmış matematik sınavlarının kullanılması en fazla kaygıya neden olan faktör olarak görülmektedir. Bu tip sınavların sıklıkla kullanılması yerine, projeler, araştırmalar, ev ödevleri, grup çalışmaları, gelişim dosyası, öz değerlendirme ve gözlem gibi alternatif ölçme araçları kullanılabilir. Mutlaka zamanla sınırlandırılmış sınavlar kullanılacaksa da, öğrenciler bu sınavları kendilerini en rahat ve hazır hissettiklerinde, mümkün olduğunca yeterli zaman verilmiş olarak almalı ya da bu tip sınavların, küçük grup çalışmalarıyla yaptırılması alternatif bir yol sunulmalıdır (Baloğlu, 2001). Söz konusu matematik kaygısının oluşmasında ikinci büyük faktör olarak öğrencilerin matematik dersi esnasında sınıfında hata yapma korkusu olduğu tespit edilmiştir (Zakaria ve Nordin, 2008). Bu konudaki kaygıların en aza indirilmesi noktasında dikkat edilmesi gereken en önemli nokta ise, öğretmenin sergilediği yönetim ve sınıfta oluşturduğu havadır. Nitekim matematik kaygısına sahip olan insanlar üzerine yapılan araştırmalarda, bu insanların olumsuz deneyimleri ile geçmiş matematik öğretmenleri arasında ilişki kurdukları görülmüştür (Frank, 1990; Perry, 2004). Ders öğretmenleri, öğrencilerin yanlış yapma korkularını giderme ve cesurca cevap verebilmelerini sağlama adına, demokratik ve destekleyici sınıf ortamı oluşturmalıdırlar. Bunun yanında bir öğrencinin hata yapmasının hem öğrencinin kendine hem de sınıftaki diğer öğrencilere olan katkısını da göz ardı etmemelidirler. Bu sayede hata yapan bir öğrenci, nerede ve niçin hata yaptığını ve eksikliklerinin neler olduğunu rahatça görebilir ve hatasını hızla giderme yoluna gidebilir. Söz konusu hatalar sınıftaki diğer öğrenciler için de cesaret ve ilham kaynağı olabileceğinden ve bu şekilde diğer alternatif çözüm yoları üretmelerine katkı sağlayacağından, öğrenme üzerine büyük etki sahibi olacaktır. Böylece verilen bir yanlış cevap en azından diğer öğrencilerin o yanlışı tekrarlamasını önlemesi adına bile büyük değere sahip olacaktır. Bir diğer önemli kaygı etkeni de, öğretmenin ders esnasında sergilediği olumsuz tutum ve uygulamalardır (Baydar ve Bulut, 2002). Matematik kaygısına sahip öğrencilerin büyük bir kısmı, öğretmenlerin keskin, sert, aşağılayıcı ve kaba davranışları sonucunda kaygıya sahip olduklarını belirtmişlerdir (Baydar ve Bulut, 2002). Bu veri, Harper ve Daane (1998) tarafında ortaya konulan; “genelde öğrencilerdeki kaygı sınıf öğretmenleri tarafından başlatılmaktadır” sonucu ile örtüşmektedir. Öğretmenin olumsuz tutumundan dolayı, öğrenci önce öğretmenden, sonra dersten ve en sonda da okuldan uzaklaşmaktadır (Baloğlu ve Koçak, 2006). Öğretmenler, sınıf ortamında veya dışında öğrencilerine karşı daima sabırlı, anlayışlı, nazik olmalı, her bir davranışının sonraki süreçler için çok büyük etki sahibi olabileceğini düşünerek davranmalıdır. Kaygıya neden olan diğer bir öğretmen tutumu da; öğretmenin tüm dikkat ve ilgisini bir öğrenci veya grup üzerine odaklamasıdır (Baydar ve Bulut, 2002). Öğretmenin dikkat ve ilgisinin dışında kalan öğrenciler, matematik dersini anlayamadıklarını ve başaramayacaklarını düşünür. Bunu derse karşı ilgisizlik ve başarısızlık takip eder. Böyle durumları engellemek için, öğretmen ders içinde ve dışında her öğrenciye mümkün olduğunca eşit söz hakkı ve sorumluluk vermeye çalışmalıdır. Matematik kaygısının, bilinen genel etkilerinin yanı sıra, uzun vadede çekingenlik, özgüven kaybı, aşağılık duygusu gibi etkileri de olabilmektedir. Bu sebeple, söz konusu matematik kaygısı ne kadar erken teşhis edilir ve tedavisine başlanırsa o oranda da başarı şansı artacaktır. Uzun vadede, aşırı kaygılı öğrencilerin rehberlik servislerine sevki sağlanarak, buralarda bilişsel yeniden yapılandırma gibi daha gelişmiş tekniklerle tedavisine başlanılmalıdır. 1 : The Taylor Manifest Anxiety Scale: Taylor, J. A. (1953). A personality scale of manifest anxiety.Journal of Abnormal and Social Psychology, 48, 285–290, ayrıca bkz. Öner, 1997: 486–487 [Ölçek Öktem (1981) tarafından Türkçeye uyarlanmış, Ünal Karagüven (199) tarafından geçerlik ve güvenirliği sınanmıştır]. Siyasal Kitabevi, Ankara, Turkey, 2011 ISBN: 978-605-5782-62-7 62 2nd International Conference on New Trends in Education and Their Implications 27-29 April, 2011 Antalya-Turkey www.iconte.org KAYNAKÇA Adams, N. A. ve Holcomb, W. R. (1986) “Analysis of the Relationship Between Anxiety About Mathematics and Performance”, Psychological Reports, 59: 943–948. Aiken, L. R. (1976) “Update on Attitudes and Other Affective Variables in Learning Mathematics”, Review of Educational Research, 46: 293–311. Alexander, L. ve Cobb, R. (1984) “Identification of the Dimensions and Predictions of Mathematics Anxiety Among College Students”, Meeting of the Mid–South Educational Research Association’da sunulmuş bildiri , New Orleans. Alexander, L. ve Martray, C. (1989) “The Development of an Abbreviated Version of the Mathematics Anxiety Rating Scale”, Measurement and Evaluation in Counseling and Development, 22: 143– 150. Anshel, M. H., & Wells, B. (2000). “Personal and situational variables that describe coping with acute stress in competitive sport”. The Journal of Social Psychology, 140, 434-450. Retrieved November 17, 2008, from General OneFile database.--http://thesportdigest.com/archive/article/stressing-understanding-and-coping-acute-stressadolescent-athletes-competing-team-sports Aydın, B. (2003) "Bilgi Toplumu Oluşumunda Bireylerin Yetiştirilmesi ve Matematik Öğretimi" Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 14(2) Baloğlu, Mustafa (2001) “How do Previous Mathematics Courses Affect Mathematics Anxiety”, The 8th Annual Research forum of the Sigma Xi, 19 Nisan 2001, Commerce. Baloğlu, M. ve Koçak, R. “A multivariate investigation of the differences in mathematics anxiety. Personality and Individual Differences,” 2006: 40, 1325-1335 Başar, M. - Ünal, M. - Yalçın, M.(2002). "İlköğretim Kademesiyle Başlayan Matematik Korkusunun Nedenleri" Y. Ulusal Fen Bilimleri ve Matematik Eğitimi Kongresi 16-18 Eylül. ODTÜ, Ankara Baydar, S. Cenap – Bulut, Safure (2002), “Öğretmenlerin Matematiğin Doğası ve Öğretimi ile ilgili İnançlarının Matematik Eğitimindeki Önemi”, Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı:23 (2002) Benson, J. (1989) “Structural Components of Statistical Test Anxiety in Adults: An Exploratory Model”, Journal of Experimental Education , 57: 247–261. Benson, J. ve Bandalos, D. L. (1989) “Structural Model of Statistical Test Anxiety in Adults”, H. var der Ploeg ve R. Schwarzer (Ed.), Advances in Test Anxiety Research: 6: 137–154, New York, Lisse/Hillsdale, Swets &Zeitlinger/Erlbaum. Berberoğlu, G. (2007). “Türk Bakış Açısından PISA Araştırma Sonuçları,” Konrad Adenauer Stiftung. (http://www.konrad.org.tr/Egitimturk/07girayberberoglu.pdf) Berebitsky, R. D. (1985) “An Annotated Bibliography of the Literature Dealing With Mathematics Anxiety,” ERIC Document Reproduction Service No. ED 257 684. Bessant, K. C. (1995) “Factors Associated With Types of Mathematics Anxiety in College Students”, Journal for Research in Mathematics Education , 26(4): 327–345. Betz, N. E. (1977) “Math Anxiety: What is it?”, Meeting of the American Psychological Association’da sunulmuş bildiri, San Francisco. Betz, N. E. (1978) “Prevalence, Distribution, and Correlates of Math Anxiety in College Students”, Journal of Consulting Psychology, 25: 151–157. Brush, L. R. (1976) “Mathematics anxiety in college students.” Yayınlanmamış Makale, Wesleyan University. Siyasal Kitabevi, Ankara, Turkey, 2011 ISBN: 978-605-5782-62-7 63 2nd International Conference on New Trends in Education and Their Implications 27-29 April, 2011 Antalya-Turkey www.iconte.org Brush, L. R. (1978) “A validation study of the mathematical anxiety rating scale (MARS)”, Educational and Psychological Measurement, 38: 485–490. Brush, L. R. (1980) “Encouraging Girls in Mathematics: the Problem and the Solution”, Cambridge, Abt Books. Brush, L. R. (1981) “Some Thoughts for Teachers on Mathematics Anxiety”, Arithmetic Teacher, 29 (4): 37–39. Bohuslav, R. V. (1980) “A Method for Dealing With Attitudes and Anxieties in Mathematics,” Ed. D. Practicum, Nova University. Boodt, M. (1980) “The Nature of the Relationship Between Anxiety Toward Mathematics and Achievement in Mathematics”, Dissertation Abstracts International, 40: 5346A. Buhlman, B. J. ve Young, D. M. (1982) “On the Transmission of Mathematics Anxiety”, Arithmetic Teacher, 55–56. Burton, G. (1979) “Regardless of Sex”, Mathematics Teacher, 72: 261–270. Burton, G. (1984) “Revealing Images”, School Science and Mathematics, 3 (3):199–207. Byrd, P. (1982) “A Descriptive Study of Mathematics Anxiety: Its Nature and Antecedents.” Yayınlanmamış Doktora Tezi, Indiana University. Caston, M. (1986) “Parent and Student Attidues Toward Mathematics as They Relate to Third Grade Mathematics Achievement”, Report. Chaffee, D. D. (1986) “An Annotated Bibliography of Material Dealing With Mathematics Anxiety,” ERIC Document Reproduction Service No. ED 277 596. Clute, P. S. (1984) “Mathematics Anxiety, Instructional Method and Achievement in a Survey Course in College Mathematics”, Journal for Research in Mathematics Education, 15: 50–58. Cooper, S. ve Robinson, D. (1991) “The Relationship of Mathematics Self–Efficacy Beliefs to Mathematics Anxiety and Performance”, Measurement and Evaluation in Counseling, 24: 5–11 Dede, Yüksek ve Dursun, Şemsettin (2008) "İlköğretim II. Kademe Öğrencilerinin Matematik Kaygı Düzeylerinin İncelenmesi", Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi XXI (2), 2008, 295-312 Deitch, I. M. (1981) “Cognitive–Behavioral Treatment of Mathematics Anxiety in College Women”, Dissertation Abstracts International, 41: 1584B. Dew, K. M. H., Galassi, J. P. ve Galassi, M. D. (1984) “Math Anxiety: Relation With Situational Test Anxiety, Performance, Physiological Arousal, and Math Avoidance Behavior”, Journal of Counseling Psychology, 31: 580–583. Docking, R. ve Thornton, J. (1979) “Anxiety and the School Experience: Relation With Situational Test Anxiety, Performance, Physiological Arousal, and Math Avoidance Behavior”, Journal of Counseling Psychology, 31 (4): 580–583. Dreger, R. M. ve Aiken, L. R. (1957) “The Identification of Number Anxiety in a College Population”, Journal of Educational Psychology, 48: 344–351. Ellman, J. S. (1991) “An Elaboration Approach to Teach Statistics: Its Effects on Math Anxiety, Attitude, and Achievement,” Yayınlanmamış Doktora Tezi, University of South Dakota. Faust, M. W. (1992) “Analysis of Physiological Reactivity in Mathematics Anxiety,” Yayınlanmamış Doktora Tezi, Bowling Green State University. Fennema, E. ve Sherman, J. A. (1976) “Fennema–Sherman Mathematics Attitude Scale: Instruments Designed to Measure Attitudes Toward the Learning of Mathematics by Females and Males”, JAS Catalog of Selected Documents in Psychology, 6: 31. Siyasal Kitabevi, Ankara, Turkey, 2011 ISBN: 978-605-5782-62-7 64 2nd International Conference on New Trends in Education and Their Implications 27-29 April, 2011 Antalya-Turkey www.iconte.org Ferguson, R. D. (1986) “Abstraction Anxiety: A Factor of Mathematics Anxiety”, Journal of Research in Mathematics Education , 17: 145–150. Fitzgerald, E. E. (1984) “A personalized Approach to Mathematics Anxiety Reduction Among College Students (Algebra),” Yayınlanmamış Doktora Tezi, Arizona State University. Fitzgerald, S. M. (1997) “The Relationship Between Anxiety and Statistics Achievement: A Meta– Analysis”, Yayınlanmamış Doktora Tezi, University of Toledo. Frary, R. B. ve Ling, J. L. (1983) “A Factor Analytic Study of Mathematics Anxiety”, Educational and Psychological Measurement , 43: 985–993. Frank, M.L. (1990) “What myths about Mathematics are held and conveyed by Teachers? Arithmetic Teacher”, 37(5), 10-12. Genshaft, J. (1982) “The Use of Cognitive Behavior Therapy for Reducing Math Anxiety”, School Psychology Review, 11: 32–34. Gourgey, A. F. (1985) “The Relationship of Misconceptions About Math and Mathematical Self– Conception to Math Anxiety and Statistics Performance”, Resource in Education, 20: 7. Greenwood, J. (1984) “My Anxieties About Math Anxiety”, Mathematics Teacher, 77: 662–663. Hackett, G. (1985) “Role of Mathematics Self–Efficacy in the Choice of Math Related Majors of College Women and Men: A Path Analysis”, Journal of Counseling Psychology, 32: 47–56. Hadfield, O. D. ve Maddux, C. D. (1988) “Cognitive Style and Mathematics Anxiety Among High School Students”, Psychology in Schools, 25: 75–83. Hançerlioğlu, O. (1978); Felsefe Ansiklopedisi, Remzi Kitabevi, C.5, İstanbul. Hannula, M. (2005) “Affect in mathematical thinking and learning. The Future of Mathematics Education and Mathematics Learning”. BIFEB Strobl.Austria, August, Harris, A. ve Harris, J. (1987) “Reducing Mathematics Anxiety With Computer Assisted Instruction”, Mathematics and Computer Education, 21 (1): 16–24. Hartson, D. J. (1982) “Cause for Anxiety”, The Times Educational Supplement 3460, 43–4. Hembree, R. (1990) “The Nature, Effects, and Relief of Mathematics Anxiety”, Journal of Research in Mathematics Education , 21 (1): 33–46. Hendel, D. D. (1977) “The Math Anxiety Program: Its Genesis and Evaluation in Continuing Education for Women”, University of Minnesota Measurement Services Center, Minnesota. Horn, T.S. (2002) “Advances in Sports Psychology” (pp 459-493). Champaign, Illinios; Human Kinetics. ---http://www.brianmac.co.uk/articles/article001.htm Işık, Ahmet – Çiltaş, Alper - Bekdemir, Mehmet (2008) “Matematik Eğitiminin Gerekliliği ve Önemi” Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi, (KKEF) Dergisi Sayı: 17, Yıl:2008 Kagan, D. M. (1987) “A Search for the Mathematical Component of Math Anxiety”, Journal of Psychoeducational Assessment, 4: 301–312. Kazelskis, R. (1998) “Some Dimensions of Mathematics Anxiety: A Factor Analysis Across Instruments”, Educational and Psychological Measurement , 58 (4): 623–633. Kelly, W. P. ve Tomhave, W. K. (1985) “A Study of Math Anxiety/Math Avoidance on Pre–Service Elementary Teachers”, Arithmetic Teacher, 51–53. Kogelman, S. ve Warren, J. (1979) “Mind Over Math,” New York, McGraw–Hill. Lazarus, M. (1974) “Mathophobia: Some Personal Speculations”, National Elementary Principal, 53: 16–22. Siyasal Kitabevi, Ankara, Turkey, 2011 ISBN: 978-605-5782-62-7 65 2nd International Conference on New Trends in Education and Their Implications 27-29 April, 2011 Antalya-Turkey www.iconte.org Ling, J. L. (1982) “A Factor Analytic Study of Mathematics Anxiety,” Yayınlanmamış Doktora Tezi, Virginia Polytechnic Institute and State University. Lipsett, L. P. (1958) “A Self–Concept Scale for Children and Its Relationships to Children’s Form of the Manifest Anxiety Scale”, Child Development, 29: 463–472. Llabre, M. ve Suarez, E. (1985) “Predicting Math Anxiety and Course Performance in College Women and Men”, Journal of Counseling Psychology, 32: 283–287. Mahoney, M. ve Arnkoff, D. (1978) “Cognitive and Self Control Therapies”, S. L. Garfield ve A. Bergin (Ed.), Handbook of Psychotherapy and Behavior Change (New York, Wiley and Sons) Martin, A. A. (1980) “The Effects of the Use of the Calculator on Mathematics Anxiety in College Algebra Students”, Dissertation Abstracts International, 41:2485A–2486A. Mathison, M. A. (1977) “Curricular Interventions and Programming Innovations for the Reduction of Mathematics Anxiety.” Meeting of the American Psychological Association’da sunulmuş bildiri, San Francisco.Meece, 1981 McLeod, D. B. (1992) “Research on Affect in Mathematics Education: A Reconceptualization”, D. A. Grouw (Ed.), Handbook of Research on Mathematics Teaching and Learning (New York, Macmillan) içinde: 575–596. Meichenbaum, D. H. (1977) “Cognitive–Behavior Modification: An Integrative Approach”, New York, Plenum Press. Miller, L.D., Mitchell, C.E. (1994). “Mathematics Anxiety and Alternative Methods of Evaluation”, Journal of Instructional Psychology. 21 (4), 353-358. Neale, D. C. (1969) “The Role of Attitudes in Learning Math”, Arithmetic Teacher, 16: 631–640. Oaks, A. B. (1989) “A Cognitive Root to Math Anxiety”, Proceedings of National Conference on Women in Mathematics and the Sciences, Cloud University. Olson, A. T. ve Gillingham, D. E. (1985) “Causes and Correlates of Mathematics Anxiety and Mathematics Achievement: A Path Analytic Approach”, Yayınlanmamış Doktora Tezi, The University of Nebraska. Olson, J. F. (1985) “Causes and Correlates of Mathematics Anxiety and Mathematics Achievement: A Path Analytic Approach” , Yayınlanmamış Doktora Tezi, University of Nebraska. Perry, A.B., (2004). “Decreasing Mathematics Anxiety in College Students”. College Student Journal, 38(2), 321-324. Plake, B. S. ve Parker, C. S. (1982) “The Development and Validation of a Revised Version of the Mathematics Anxiety Rating Scale”, Educational and Psychological Measurement, 42: 551–557. Reece, C. C. ve Todd, R. F. (1989) “Math Anxiety, Attainment of Statistical Concepts, and Expressed Preference for a Formal–Deductive Cognitive Style Among Beginning Students of Researchi”, The Meeting of the Mid–South Educational Research Association’da sunulmuş bildiri, Little Rock, AR. ERIC Document Reproduction Service No.ED 318608. Resnick, J. H., Viehe, J. ve Segal, S. (1982) “Is Math Anxiety a Local Phenomenon? A Study of Prevalence and Dimensionality”, Journal of Counseling Psychology, 29: 39–47. Reyes, L. H. (1984) “Affective Variables and Mathematics Education”, Elementary School Journal, 84: 558–581. Reynolds, J. M. (2003) “The Role of Mathematics Anxiety in Mathematical Motivation: A Path Analysis of the Cane Model. Unpublished Doctoral Dissertation”, The College of Education at the University of Central Florida Orlando, Florida,. Richardson, F. C. ve Suinn, R. M. (1972) “The Mathematics Anxiety Rating Scale: Psychometric Data”, Journal of Counseling Psychology, 19: 551–554. Siyasal Kitabevi, Ankara, Turkey, 2011 ISBN: 978-605-5782-62-7 66 2nd International Conference on New Trends in Education and Their Implications 27-29 April, 2011 Antalya-Turkey www.iconte.org Rounds, J. B. ve Hendel, D. D. (1980) “Measurement and Dimensionality of Mathematics Anxiety”, Journal of Counseling Psychology, 27 (2): 138–149 Satake, E. ve Amato, P. P. (1995) “Mathematics Anxiety and Achievement Among Japanese Elementary School Students”, Educational and Psychological Measurement, 55: 1000–1007. Sciutto, M. J. (1996) “Effects of Behavioral Instruction on Affective Outcomes in Introductory Statistics Courses”, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Hofstra University. Sells, L. (1978) “Mathematics –A Critical Filter”, The Science Teacher, 45 (2): 28–29. Shanklin, G. R. (1978) “Escape From Mathematics Anxiety as a Factor in Major Choice”, ERIC Document Reproduction Service No. ED 204 681. Sherman, J. A. (1980) “Women and Mathematics: Summary of Research for 1977–1979 NIE Grant”, Final Report, Madison, Women’s Research Institute of Wisconsin, Incorporated. Shodahl, S. A. ve Diers, C. (1984) “Math Anxiety in College Students: Sources and Solutions”, Community College Review, 12 (2): 32–36. Skiba, A. (1990) “Reviewing an Old Subject: Math Anxiety”, Mathematics Teacher, 84: 3. Sovchik, R., Meconi, L. ve Steiner, E. (1981) “Mathematics Anxiety of Preservice Elementary Mathematics Methods Students”, School Science and Mathematics, 81: 643–648. Skemp, R. (1971) “The Psychology of Mathematics”, Baltimore, Penguin Books. Spielberger, C. D. (1972) “Current Trends in Theory and Research on Anxiety”, C. D. Spielberger (Ed.), Anxiety: Current Trends in Theory and Research (New York, Academic Press) içinde: 2– 23. Stent, A. (1977) “Can Math Anxiety be Conquered?”, Harvard University Russian Research Center , 3: 40–43. Strawderman, V. W. (1985) “A Description of Mathematics Anxiety Using an Integrative Model”, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Georgia State University. Suinn, R. M. ve Richardson, F. (1971) “Anxiety Management Training: A Non–Specific Behavior Therapy Program for Anxiety Control”, Behavior Therapy,2: 498–510. Öztürk,F.(1993) "Strese Karşı Spor", Artı Bilim ve Kültür Dergisi., Adana, Ocak 1993,31-32 Tobias, S. (1978) “Overcoming Math Anxiety,” New York, Norton. Tobias, S. (1991) “What’s Wrong With the Process?”, Change, 24 (3): 13–19. Tobias, S. ve Weissbrod, C. (1980) “Anxiety and Mathematics: An Update”, Harvard Educational Review, 50 (1): 63–69. Tooke, D.J.L., Leonard, C. (1998). “Effectiveness of a Mathematics Methods Course in Reducing Mathematics Anxiety of Preservice Elementary Teachers”, School Science & Mathematics, 98 (3) 136-142. Turgut, M.F. (1978) "Eğitimde Ölçme ve Değerlendirme", Ankara Weinberg, R.S. & Gould, D. (2003) “Foundations of Sport & Exercise Psychology. Champaign”, IL:Human Kinetics---http://www.medic.usm.my/~ssu/ARTICLES/article_38.htm Williams, W. V. (1988) “Answers to Questions About Math Anxiety”, School Science and Mathematics, 88 (2): 95–103. Yıldız, N. (1999). “Çocukların Okul Başarısında Aile Ve Çevresel Faktörlerin Rolü: Orta İkinci Sınıf Öğrencileriyle İlgili Bir Araştırma”, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul: Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. Siyasal Kitabevi, Ankara, Turkey, 2011 ISBN: 978-605-5782-62-7 67 2nd International Conference on New Trends in Education and Their Implications 27-29 April, 2011 Antalya-Turkey www.iconte.org Zakaria, Effandi ve Nordin, Norazah Mohd (2008), "The Effects of Mathematics Anxiety on Matriculation Students as Related to Motivation and Achievement", Eurasia Journal of Mathematics, Science & Technology Education; Feb2008, Vol. 4 Issue 1, p27-30, 4p Zacharias, J. (1976) “Apples, Oranges, and Abstractions: A Matter of Math”, National Elementary Principal, 56 (1): 20–27. Zeidner, M. (1991) “Statistics and Mathematics Anxiety in Social Science Students: Some Interesting Parallels”, British Journal of Educational Psychology, 61: 319–328. Zelhart, P. F. ve Baloğlu, Mustafa (2001) “Statistical Anxiety: A Detailed Review of the Literature”, Psychological Record, 2001 Siyasal Kitabevi, Ankara, Turkey, 2011 ISBN: 978-605-5782-62-7
Benzer belgeler
PRATĠK MATEMATĠK TEKNĠKLERĠYLE ZĠHĠNDEN YAPILAN
başlamakta okul yılları ilerledikçe maalesef artarak devam etmektedir (Baykul, 1997). Sonuçta
öğrenciler matematiğe karşı olumsuz tutum takınmakta kendilerine güvensizlik geliştirmektedirler.
Dahad...