Kronik hepatit B enfeksiyonu Klinik kavramlar ve etkin müdahaleler
Transkript
Kronik hepatit B enfeksiyonu Klinik kavramlar ve etkin müdahaleler
Kronik hepatit B enfeksiyonu Klinik kavramlar ve etkin müdahaleler Kronik hepatit B enfeksiyonuna müdahale: Neden, ne zaman ve nasıl? Jean-Michel Pawlotsky, MD, PhD Université Paris XII Créteil, Fransa Vaka incelemesi: HBeAg-pozitif bir hasta için tedavi seçenekleri Michael Manns, MD and Katja Deterding, MD Medizinische Hochschule Hannover Hannover, Almanya Vaka incelemesi: HbeAg-negatif hastalık için uzun vadeli antiviral tedavi Cihan Yurdaydin, MD Ankara Üniversitesi Tip Fakültesi Gastroenteroloji Bilim Dali Ankara, Türkiye Bu faaliyet Bristol-Myers Squibb tarafından verilen bağımsız bir tıbbi eğitim hibesi ile desteklenmektedir. İfade edilen görüşler yazara aittir ve içerikle ilgili olarak BMS’nin herhangi bir katkısının veya kontrolünün olmaması nedeniyle zorunlu olarak BMS’nin görüşlerini yansıtmaz. Kronik hepatit B enfeksiyonu Klinik kavramlar ve etkin müdahaleler İçindekiler Kronik hepatit B enfeksiyonuna müdahale: Neden, ne zaman ve nasıl? Jean-Michel Pawlotsky, PhD Tıp Profesörü Hôpital Henri Mondor, Université Paris XII Créteil, Fransa Vaka incelemesi: HBeAg-pozitif bir hasta için tedavi seçenekleri Michael Manns, MD Tıp Profesörü Medizinische Hochschule Hannover Hannover, Almanya 2 10 Katja Deterding, MD Medizinische Hochschule Hannover Hannover, Almanya Vaka incelemesi: HbeAg-negatif hastalık için uzun vadeli antiviral tedavi Cihan Yurdaydin, MD Ankara Üniversitesi, Tıp Fakültesi Gastroentereloji Bilim Dalı Ankara, Türkiye 14 Öğrenim Bu faaliyeti tamamlayan katılımcılar: Kronik hepatit B (KBH) enfeksiyonunun Avrupa’daki epidemiyolojisini ve doğal seyrini açıklayabilecek HBeAg-pozitif ve HBeAg-negatif KBH enfeksiyonunun tedavisinde kullanılan ajanların değerlendirebilecek Direncin klinik sonuçlar üzerindeki etkisini değerlendirebilecek ve tedavi sırasında çıkacak direnci ortadan kaldırmaya yönelik stratejileri tartışabilecektir. Bu faaliyet Bristol-Myers Squibb tarafından verilen bağımsız bir tıbbi eğitim hibesi ile desteklenmektedir. İfade edilen görüşler yazara aittir ve içerikle ilgili olarak BMS’nin herhangi bir katkısının veya kontrolünün olmaması nedeniyle zorunlu olarak BMS’nin görüşlerini yansıtmaz. Kronik hepatit B enfeksiyonu Klinik kavramlar ve etkin müdahaleler Kronik hepatit B virüs enfeksiyonuna müdahale: Neden, ne zaman ve nasıl? Jean-Michel Pawlotsky, MD, PhD Hepatit B virüs enfeksiyonunun epidemiyolojisi ve kronik hastalığın neden olduğu sıkıntılar Kronik hepatit B virüsü (HBV) enfeksiyonunun dünya genelinde 350 milyonun üzerinde insanı etkilediği tahmin edilmektedir.1 Kronik hepatit B (KBH) küresel düzeyde ölüme neden olan ilk on enfeksiyon arasında yer almaktadır.2 Genele göre yaygınlığın düşük veya orta derecede olduğu Avrupa’da, 3.5 milyon kadar kronik HBV taşıyıcısının bulunduğu tahmin edilmektedir.3 Enfeksiyonun yaygınlığı ülkeden ülkeye ve her ülkedeki nüfus gruplarına göre değişiklik göstermektedir. Doğu Avrupa, Rusya ve Akdeniz ülkeleri orta dereceli bir yaygınlığa (%1–8) sahip iken, Kuzey Batı Avrupa’da HBV endemisitesi düşüktür (<%1).4 • Cinsel bakóómdan aktif erkekler, kadónlar, ergenler ve birden çok cinsel partneri olan yetiġkinler • HBsAg-pozitif bireylerin temasóna açók olan ev malzemeleri ve cinsel malzemeler • Arada bir ya da düzenli olarak uyuġturucu kullananlar • HBV enfeksiyonu için endemik olan bölgelerden gelen bireyler, bu bölgelerden gelen evlatlók çocuklar ve ilk nesil göçmenler • Hamile kadónlar • Saálók çalóġanlaró • Hemodiyaliz hastalaró • Póhtólaġma faktör konsantresi alanlar • Cezaevlerinden gelenler • Sebebi bilinmeyen anormal karaciáer test sonuçlaróna sahip kiġiler Hepatit C visürü veya insan baáóġóklók yetmezliái virüsü (HIV) ile enfekte kiġiler Tablo 1. HBV enfeksiyonu için taramadan geçmesi gereken bireyler7 Kuzey Batı Avrupa’da, bireylerin büyük bölümü enfeksiyonlarını yetişkinliğin ilk yıllarında cinsel yollarla veya kirli iğnelerle uyuşturucu enjeksiyonu yoluyla kapmaktadır. Orta derecede endemisiteye sahip bölgelerde, peri-natal dönemde ya da ev içinde enfeksiyonlu maddelere temas yoluyla gerçekleşen bulaşma da kayda değer bulunmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü’ne (WHO) göre, HBV enfeksiyonunun insidansı Batı Avrupanın büyük bölümünde her 100,000 kişi içinde 0–10 arasındayken, Doğu Avrupa ülkelerinde her 100,000 kişi içinde 10–50 arasındadır.5 Ancak, yüksek endemisiteye sahip bölgelerden yapılan göçler Avrupa’daki HBV enfeksiyonunun profilini değiştirmekte, düşük HBV endemisitesine sahip ülkelerde kronik enfeksiyonun yaygınlığı artırmaktadır. Örneğin, yapılan yeni bir araştırmaya göre Fransa’da hepatit B yüzey antijen (HBsAg) pozitifliğinin yaygınlığı 1990’ların başlarında %0.2–0.4 iken bu oran 2003–2004’te %0.65’e çıkmıştır.6 En yüksek taşıyıcılık oranları Sahra-güneyi Afrika’da ya da Ortadoğu’da doğan kişilerde gözlenmektedir (sırasıyla %5.25 ve %2.45). Tablo 1’de HBsAg ve hepatit B kor antikorlarının (anti-HBc) varlığının tespiti için sağlık taramasından geçirilmesi gereken birey grupları gösterilmiştir.7 HBsAg-pozitif bireylerde, karaciğer hastalığının aktif replikasyonunun olup olmadığı tespit edilmelidir. Hastalığın doğal seyri ve hastalığın gidişatını etkileyen faktörler Kronik HBV taşıyıcılığı, altı aylık aralarla yapılan en az iki taramada saptanan, serum içinde HBsAg varlığı olarak tanımlanır.4 Kronik enfeksiyon riski enfeksiyon sırasındaki yaş ile ilintilidir. Peri-natal dönemde enfekte olan çocukların yüzde doksanı kronik enfeksiyon geliştirmekteyken, bu oran çocukluğun ilk yıllarında (1–5) enfekte olanlar için %30 ve yetişkin iken enfekte olanlar için %1–5 olarak gerçekleşmektedir. KBH ciddi sekellerle sonuçlanabilir; bunlar arasında siroz, son dönem karaciğer hastalığı ve hepatoselüler karsinom yer almaktadır. HBeAgpozitif hastalarda beş yıllık kümülatif siroza dönüşme oranı %8 ila %20 arasında değişmektedir.10 Hepatoselüler karsinom riski, sirozlu hastalarda yüksektir (yılda %4–6).11–13 Hastalık ilerledikçe bakım masrafları da ciddi ölçüde artmakta ve ülkeden ülkeye değişiklik göstermektedir. Yapılan yeni bir çalışmada, Fransa’da 2001 yılında KBH için 1093.00 Avro olan yıllık ortalama bakım masrafının, dekompanse siroz hastaları için 8842.00 Avro’ya yükseldiği bildirilmiştir.14 Kronik HBV enfeksiyonunun ilerleyişi birkaç ardıl hastalık aşamasını takip eder (Şekil 1).15 Bununla beraber, hastalar bu aşamaları her zaman doğrusal bir şekilde kaydetmezler. Akut episodun ardından gelen immünotolerant aşama, genellikle hepatit B e antijeninin (HBeAg) varlığı, minimal histolojik aktivite ve semptom yokluğu ile ilişkilendirilen aktif viral replikasyon ve yüksek HBV DNA serum düzeylerine yol açan zayıf host immün cevabı ile karakterize edilir. Bu aşama, özellikle peri-natal dönemde veya çocukluğun ilk zamanlarında enfekte olanlarda, yıllar boyu sürebilir. 15,16 Kronik hepatit B enfeksiyonu Klinik kavramlar ve etkin müdahaleler İmmüno-eliminasyon aşamasında, hostun HBV varlığına karşı verdiği immün cevabın sonucu olarak aktif enflammatuar karaciğer hastalığı meydana gelir. HBV DNA seviyeleri düşer ve kimi zaman dalgalanma gösterir; öte yandan, alanin aminotransferaz (ALT) seviyeleri yükselir ve bu da hepatositlerin immün sistem tarafından yok edildiğine işaret eder. Hepatik hasar ve onarım döngüsü semptomatik hastalığa ve progresif karaciğer hasarına, yani KBH’ye yol açar.16 Kimi KBH hastalarında HBeAg de saptanabilmektedir. Bu hastalar, spontane HBeAg kaybı yaşayabilir ve yılda yaklaşık %1–10 oranında anti-HBe serokonversiyonu gerçekleştirebilir,10,17 ve asemptomatik taşıyıcı durumuna geçebilirler. ømmünotoleran faz HbeAg-pozitif ømmüno-eliminasyon fazÕ HbeAg-pozitif ya da negatif ønaktif hepatit B HbeAg-negatif Serum HBV DNA >105 kopya/mL Serum HBV DNA >105 kopya/mL Serum HBV DNA <105 kopya/mL Normal ALT Sürekli ya da aralÕklÕ olarak yüksek ALT Normal ALT Enfekte kiúiler herhang bir zaman diliminde bir aúamadan baúka bir aúamaya geçebilirler Ancak, Avrupa’da KBH hastalarının çok büyük bölümü HBeAg yönünden negatif ve anti HBe yönünden pozitiftir. Şekil 1. Hepatit B virüs enfeksiyonundaki aşamalar: HBeAg-negatif hastalığa sahip hastaların oranı Avrupa’da yükseliş kaydetmektedir.4,18 HBeAg-negatif hastalık, prekor bölgesinde (1896 pozisyonundaki stop kodon) ve bazal kor promoter bölgesinde (1762 ve 1764 pozisyonlarındaki nükleotid substitüsyonları) gerçekleşen ve HBeAg üretimini durduran veya aşağı yönlendiren mutasyonlar sonucu meydana gelir.19 HBeAg kaybı ya da anti HBe antikorları serokonversiyonu sırasında, doğal tip virüs üzerindeki immün baskı büyük olasılıkla HBeAg-negatif varyantların baskın viral varyantlar olarak seçilmesine yol açmaktadır. HBeAg serokonversiyonu sonrasında, kişiler non-replikatif aşama da denilen “inaktif” HBV taşıyıcı aşamasına girebilirler. İnaktif hastalık, serumda HBsAg varlığı, düşük ya da saptanamayacak düzeyde HBV DNA, normal ALT aktivitesi ve HBeAg eksikliği ile karakterize edilir.4 Buna karşın, söz konusu hastalar hastalığın reaktivasyonu riskiyle karşı karşıyadır; örneğin, immünosupresif ilaçlarla tedavi ediliyorlarsa, ve düzenli olarak muayene edilmeleri gerekiyorsa. Sirozlu inaktif taşıyıcılar da dikkatle izlenmelidir, çünkü bunlar HBV replikasyonu seviyesine bakılmaksızın hepatoselüler karsinom geliştirme riskiyle karşı karşıyadır. Az sayıda inaktif HBV taşıyıcısı spontane HBsAg serokonversiyonu geçirmektedir. Ancak, bu durum yılda %1’den daha az oranda gerçekleşir.20 Kimler tedavi görmelidir? Amerikan Karaciğer Hastalıkları Araştırmaları Derneği (AASLD) tarafından yakın zamanda yayımlanan Uygulama Yönergelerinde gösterildiği üzere, tedaviye başlanmadan önce, hastanın yaşı, karaciğer hastalığının şiddeti, cevap verme olasılığı ve potansiyel yan etkilerin dikkatli şekilde değerlendirilmesi gerekmektedir.21 Risklerin değerlendirilebilmesi bakımından, HBV ile enfekte hastaların sürekli muayeneden geçmesi gereklidir. Yakın ve öngörülebilir gelecekte (5–20 yıl) karaciğerle ilintili morbidite ve mortalite riskinin ve tanımlanmış bir tedavi sürecinin ardından veyahut devam etmekte olan tedavi sırasında sürekli viral supresyon elde etme olasılığının yüksek olması halinde, tedavi endikedir. Aksi durumda, yani ilerideki 20 yıl içinde karaciğerle ilintili morbidite ve mortalite riskinin ve sürekli viral supresyon elde etme olasılığının düşük olması halinde, tedavi endike değildir.21 ALT seviyeleri normal (2 x ULN)’nin üst limitinin iki katından daha fazla ise ya da hasta karaciğer biyopsisinde orta ila ağır hepatite sahipse ve serum HBV DNA seviyesi milimetre başına 20,000 uluslararası birimden (IU) daha yüksek ise, HBeAg-pozitif KBH hastaları tedavi edilmelidir. Kompanse karaciğer hastalığına sahip bireylerde, spontane HBeAg serokonversiyonunun gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesi için tedavi 3–6 ay ertelenmelidir. Diğer yandan, ikterik ALT yanmaları olan hastalar vakit kaybetmeksizin tedavi edilmelidir. 4,21 HBeAg-negatif KBH, 20,000 IU/mL üzerinde HBV DNA seviyesi ve 2 x ULN’den daha yüksek ALT seviyesine sahip hastalar tedavi için düşünülmelidir. Düşük HBV DNA seviyelerine (2000–20,000 IU/mL) ve sınırda, normal veya minimal yükseklikte ALT seviyelerine sahip kişilerde karaciğer biyopsisi düşünülebilir. Bu hasta grubunda, karaciğer biyopsisinde orta dereceli/şiddetli iltihap veya anlamlı ölçüde fibroz görülmesi halinde tedavi başlatılabilir.4,21 Daha önce interferon (IFN) alfa ya da nükleosid/nükleotid analog tedavisine cevap vermeyen hastalar yeniden tedavi edilmelidir. Virolojik ilerleme kaydeden tüm hastalar, alternatif bir tedavi programı uygulanarak kurtarma tedavisine alınmalıdır.21 ALT seviyesi 2 x ULN’den yüksek olan kompanse siroz hastalarında ve normal ve minimal yükseklikte ALT seviyelerine sahip olup serum HBV DNA seviyeleri yüksek olanlarda (>2000 IU/mL) da tedavi seçeneği değerlendirilmelidir. Demokpanse siroz hastalarında, tedaviye derhal başlanmalıdır.21 Kronik hepatit B enfeksiyonu Klinik kavramlar ve etkin müdahaleler Tedavi seçenekleri Halihazırda, Avrupa’da kronik HBV enfeksiyonunun tedavisi için beş ajan lisanslandırılmıştır. Bunlar, alfa IFN’ler (standart IFN alfa, pegeklentili IFN alfa) ve nükleosid/nükleotid analogları (lamivudine, adefovir, entecavir) olarak kategorize edilebilir. Bunların yanı sıra, geliştirilme aşamasında olan çok sayıda ajan bulunmaktadır; bunlar arasında, halihazırda Avrupa Tıbbi Ürünler Değerlendirme Kurumu (EMEA) tarafından değerlendirme aşamasında olan ve çok yakında onaylanması gereken telbivudine de yer almaktadır. Tenofovir ve tenofovir ile emtricitabine’in tek tablet halindeki kombinasyonu, HIV enfeksiyonunda kullanılmak üzere onaylanmıştır ve şu an HBV enfeksiyonunda III. Safha değerlendirmesinden geçmektedir. İnterferon alfa İnterferon alfa 2a veya 2b kronik HBV enfeksiyonunun tedavisinde kullanılan ilk ajandır. Standart IFN alfa tedavisi subkütanöz enjeksiyon gerektirir. HBeAg-pozitif KBH için 16–24 hafta ve HBeAg-negatif hastalık için 48 hafta uygulanır. HBeAg-pozitif KBH konulu IFN çalışmalarına ilişkin bir meta-analizde (toplam n=837 hasta), hastaların %37’sinin 105 kopya/mL’ye kadar HBV DNA supresyonu gerçekleştirdiği, %33’ünün HBeAg kaybı yaşadığı ve %8’inin de HBsAg kaybı yaşadığı, ve bu oranların tümünün plasebo ile ilişkilendirilen oranlardan daha yüksek olduğu bildirilmiştir.22 Uzun vadeli bir takip çalışmasında (medyan 4.7 yıl), katılımcıların %88’inin sürekli antiviral supresyona sahip olduğu bildirilmiştir (HBV DNA <105 kopya/mL).23 HBeAg-negatif KBH’nin kısa vadeli IFN alfa tedavisine cevap verip vermediği bilinmemektedir. Tedavi sonunda hastaların %28–69’unun HBV DNA seviyelerinin 105 kopya/mL’nin altına düşmesine ve ALT seviyesinin normalleşmesine karşın, tedavi dışı cevabın tanımlanması güçtür.24–27 Yapılan bir çalışmada, tedavi sonlandıktan 72 ay sonra, hastaların %27’sinin düşük HBV DNA seviyelerine ve normal ALT seviyelerine sahip olduğu bildirilmiştir.28 Çok yaygın olmasa da, bu hastaların bazıları HBsAg serokonversiyonunu gerçekleştirebilmektedir. Peg-eklentili IFN alfa-2a, gerek HBeAgpozitif gerek HBeAg-negatif hastalarda, 48 hafta süresince haftada bir kez 180 μg Standart IFN alfa Peg-eklentili IFN Peg-eklentili IFN alfa2a alfa2a subkütanöz uygulanma avantajına sahiptir. 180 µg qw 180 µg qw Konvansiyonel IFN’lerin pivotal + lamivudine denemelerinde kullanılanlardan daha hassas 100 mg 48 hafta 48 hafta 12–24 hafta HBV DNA analizleri ile değerlendirilmektedir. HBeAg-pozitif hastalarda, 48 haftalık HBeAg-pozitif kronik hepatit B tedavi neticesinde hastaların %25’inde Serum HBV DNA kaybó* (%) 37 25 69 HBV DNA düzeyi 400 kopya/mL’nin altına HBeAg kaybó* (%) 33 27/28† 30/34† baskılanmış, çalışma grubunun %46’sında HBeAg serokonversiyonu (%) MD 24/27† 27/32† ALT normalizasyonu ve %24’ünde HBeAg HBsAg kaybó* (%) 7.8 3 3 serokonversiyonu elde edilmiştir.29 Ancak, ALT normalizasyonu* (%) MD 39 46 tedavinin sonlandırılmasından 24 hafta Histolojik iyileġme (%) MD 38† 41† sonra HBV DNA seviyesi 400 kopya/mL’nin Cevabón sürekliliái (%) 80–90 MD MD altında olanların oranı sadece %14 HBeAg-negatif kronik hepatit B olmuştur. Takip süresi arttıkça, HBeAg Serum HBV DNA kaybó* (%) 60–70 63 87 serokonversiyon oranları da artmış, tedavinin ALT normalizasyonu* (%) 60–70 38 49 sonlandırılmasından 48 hafta sonra %42 ‡ Histolojik iyileġme (%) MD 48 38‡ olarak gerçekleşmiştir.30 HBeAg-negatif Cevabón sürekliliái (%) 10–20 ~20 ~20 hastalarda, 48 haftalık peg-eklentili IFN alfa *Analizin alt saptama limiti: standart IFN testleri için 20,000–200,000 IU/mL, peg-eklentili IFN testleri 2a tedavisi sonucunda olguların %73’ünde için yaklaġók 50 IU/mL, †48. ve 72. haftalarda cevap, ‡72. haftada karaciáer biyopsisi. HBV DNA seviyeleri 400 kopya /mL’nin altına inmiş ve beş hasta anti-HBs antikorlarına Tablo 2. HBeAg-pozitif ve HBeAg-negatif KBH hastalarında yapılan standart ve peg-eklentili serokonversiyon gerçekleştirmiştir.31 Buna IFN alfa testlerinin sonuçları (ref. 21’den alınmıştır). MD = Mevcut değil. karşın, tedavinin sonlandırılmasından 12 hafta sonra, hastaların yalnız %17’sinde HBV DNA saptanabilir düzeyde görülmüştür.32 Tablo 2’de kronik hepatit B enfeksiyonunun tedavisinde gerçekleştirilen IFN testlerinin sonuçları özetlenmiştir. Nükleosid/nükleotid analogları Nükleosid/nükleotid analogları oral yolla verilir. Ajanlar günde bir kez verilir ve doz ajana göre değişiklik gösterir: lamivudine 100 mg; adefovir 10 mg; entecavir nükleosid kullanmamış hastalarda 0.5 mg, lamivudine-refrakter (lamivudine tedavisine cevap vermeyen) hastalarda 1.0 mg; telbivudine 600 mg. Nükleosid/nükleotid analoglarının tümü, hastaların büyük bölümünde viral supresyon, ALT normalizasyonu, histoloji iyileşmesi ve olumlu klinik sonuçlar ile sonuçlanır. Kronik hepatit B enfeksiyonu Klinik kavramlar ve etkin müdahaleler Nükleosid/nükleotid analogların klinik kullanımı, bunların özgün antiviral potansiyellerine ve direnç profillerine (çapraz direnç dahil) bağlıdır. HBeAg-pozitif hastalarda bir yıllık tedavinin ardından viral yükteki ortalama log10 azalma entecavir’de en yüksek oranda gerçekleşirken (–6.9 log10 kopya/mL), bu oran telbivudine’de –6.5 log10 kopya/mL, lamivudine’de –4.0 ila –5.5 log10 kopya/mL ve adefovir’de 3.5 log10 kopya/mL olarak saptanmıştır.32–34 HBeAg-negatif hastalıkta, 48 haftalık tedavi sonucunda HBV DNA düzeyi, adefovir, lamivudine ve entecavir alan hastaların, sırasıyla, % 51, %61 ve %91’inde 400 kopya/mL’nin altına baskılanmaktadır.34 36 Bu rakamlar karşılaştırma içermeyen çalışmalardan alınmıştır. Uzun vadeli tedavinin cevap verme Lamivudine Adefovir Entecavir Telbivudine oranlarını artırdığını kanıtlayıcı nitelikte günde günde günde günde uzun vadeli veriler de şu an itibariyle ortaya 100 mg 10 mg 0.5 mg 600 mg 48–52 hafta 48 hafta 48 hafta 52 hafta çıkmaya başlamaktadır. Tenofovir sadece HIV enfeksiyonunun tedavisinde kullanılması HBeAg-pozitif kronik hepatit B için onaylanmış olup HBV enfeksiyonunda da Serum HBV DNA kaybó*(%) 40–44 21 67 60 kullanılması için III. Safha klinik testleri devam HBeAg kaybó*(%) 17–32 24 22 26 etmektedir. Tenofovir HBV ile enfekte hastalarda HBeAg serokonversiyonu (%) 16–21 12 21 22 adefovir’den daha etkilidir. <1 0 2 0 ALT normalizasyonu* (%) 41–75 48 68 77 Histolojik iyileġme (%) 49–56 53 72 65 Cevabón sürekliliái (%) 50–80h ~90 69h ~80 HBsAg kaybó*(%) Tablo 3’te kronik HBV enfeksiyonunun tedavisinde gerçekleştirilen nükleosid/nükleotid analog testlerinin sonuçları özetlenmiştir. HBeAg-negatif kronik hepatit B Lamivudine direnci insidansı klinik bir konu olarak kalmaktadır ve bir yıllık tedavinin ALT normalizasyonu* (%) 60–79 72 78 74 ardından hastaların %14–32’sinde, iki yıllık Histolojik iyileġme (%) tedavinin ardından %38’inde ve üç yılın ardından 60–66 64 70 67 %53–76’sında meydana gelmektedir.37 Cevabóón sürekliliái(%) <10 ~5 MD MD Lamivudine direnci ile ilişkilendirilen temel *Analizin alt saptama limiti: standart IFN testleri için 20,000–200,000 IU/mL, peg-eklentili IFN testleri için yaklak 50 IU/mL, †Konsolidasyon tedavisi yok ya da çok ksa süreli. mutasyonlar HBV ters transkriptaz’ının YMDD katalitik motifinde yer almaktadır. Bunlar Tablo 3. HBeAg-pozitif ve HBeAg-negatif KBH hastalarında yapılan standart ve peg-eklentili arasında, M204V (YVDD dizisi), M204I IFN alfa testlerinin sonuçları (ref. 21’den alınmıştır). MD = Mevcut değil. (YIDD) ve nadiren M204S (YSDD) yer alır.38 Ek substitüsyonlar genellikle birlikte seçilir, örneğin, L180M ve V173L. Lamivudine direnci entecavir hassasiyetini azaltır ve M204I (YIDD) substitüsyonu gibi olması halinde telbivudine’e tam direnç kazandırır. Serum HBV DNA kaybó*(%) 60–73 51 90 88 Telbivudine’e karşı direnç, bir yıllık uygulamanın ardından HBeAg-pozitif ve -negatif hastaların, sırasıyla %22’sinde ve %9’unda meydana gelir ve tüm dirençli varyantlar M204I (YIDD) substitüsyonunu taşır.34 Entecavir’e karşı gelişen direnç, 204 pozisyonunda lamivudine direnç substitüsyonlarından oluşan bir dizi (M204V ve M204I), lamivudine’e dirençli varyantların replikasyon kapasitelerini yükselten rtL180M substitüsyonu ve entecavir’in varlığında tam replikasyonu sağlayan entecavir-spesifik substitüsyonların (T184S/A/I/L, S202G/C ve M250I/V) biri ya da birkaçından oluşan üç aşamalı seleksiyon-mutasyon akümülasyon sürecinin bir sonucudur.39 Mototerapi sırasında entecavir direncinin ortaya çıkma (kümülatif) olasılığı daha önce tedavi almamış hastalarda %1.2, lamivudine-refrakter hastalarda üç yıllık uygulamanın ardından %30’lar seviyesindedir.40 Adefovir dipivoxil’e gösterilen HBV dreinci komplekstir. Uzun süreli uygulamaların N236T ya da A181V taşıyan varyantları seçtiği kanıtlanmıştır. Adefovir direncinin oluşum süreci yavaştır, ancak beş yıllık monoterapinin ardından, olguların %29’undan fazlasında adefovir’e dirençli varyantlar seçilmiştir.41 Adefovir’e direnç kazandıran mutasyonlar lamivudine, telbivudine ya da entecavir’e önemli ölçüde çapraz direnç kazandırmamaktadır; bu Saptanamayacak HBeAg kayb duruma istisna olarak, lamivudin’e düşük hassasiyet kazandırabilen A181T düzeyde serum ya da substitüsyonu gösterilebilir. Tenofovir sadece HIV enfeksiyonunun tedavisinde serokonversiyon HBV DNA kullanılması için onaylanmış olup HBV enfeksiyonunda da kullanılması için III. Safha klinik testleri devam etmektedir. Lamivudin, telbivudine ya da entecavir ile in vitro hiçbir çapraz direnç göstermeyen tenofovir için bugüne kadar açık Tedavi son bir direnç mutasyonu teşhis edilmemiştir. HbsAg klirensi CccDNA klirensi noktalar Tedavi bitiş noktaları Kronik HBV enfeksiyonunun tedavisinde, tedavi için bitiş noktalarının tespit Azalm HAI edilmesi son derece önemlidir, çünkü şu an mevcut olan ajanlarla eradikasyon Normal ALT ve fibroz mümkün olamamaktadır. Virolojik, biyokimyasal, serolojik ve klinik bitiş noktalarından yararlanılabilir (Şekil 2). Anti-HBs serokonversiyonu ideal bitiş noktasıdır, ancak bu nadiren elde edilir.4 HBeAg-pozitif KBH hastalarında, Şekil 2. Kronik hepatit B’de tedavi bitiş noktaları Kronik hepatit B enfeksiyonu Klinik kavramlar ve etkin müdahaleler düşük ya da saptanamayacak ölçüde HBV DNA seviyesi ve ALT normalizasyonu ile anti HBe antikorlarına serokonversiyon hedeflenir. Bu hedef kimi HBeAg-pozitif hastalarda kısa vadeli tedavi ile elde edilir. HBeAg-negatif hastalığa sahip hastalarda ve kısa vadeli tedavinin ardından HBeAg serokonversiyonunu gerçekleştiremeyen HBeAg-pozitif KBH hastalarında, hepatik nekro-enflammasyonu azaltacak ve karaciğer hastalığı komplikasyonlarının ortaya çıkmasını engelleyecek ölçüde, sürekli viral supresyon hedeflenir. Tedavi nasıl olmalıdır? Şu an itibariyle, HBV tedavisinin endikasyonları üzerinde tam bir görüş birliğine varılmış değildir. Şematik olarak, HBeAg serokonversiyon olasılığı yüksek olan HBeAg-pozitif hastalarda (viral yükü düşük ve serum aminotransferaz seviyeleri yüksek hastalar gibi) kısa vadeli peg-eklentili IFN alfa tedavisi endikedir. Buna karşın, yakın zamanda, iki ila üç yıl oral nükleosid/nükleotid analog tedavisi yoluyla benzer HBeAg serokonversiyon oranlarının elde edilebileceği (muhtemelen aynı hasta gruplarında) ve daha iyi bir yan etki profilinin görülebileceği gösterilmiştir. 32,42 HBeAg-negatif hastalarda, HBeAg serokonversiyon olasılığı düşük olan HBeAg-pozitif hastalarda ve IFN alfa tedavisi sırasında serokonversiyon gerçekleştiremeyenlerde, nükleotid/nükleotid inhibitörleri kullanılmalıdır. Çoğu vakada, bunların ömür boyu uygulanması gerekmektedir, çünkü bu ilaçlar sadece virüstatik olup viral replikasyon bunların çekilmesinin ardından yeniden başlamakta ve karaciğer hastalığı da ilerlemeye başlamaktadır. Daha önce tedavi görmemiş hastalarda: analogların uzun yıllar boyunca verilecek olması ve lamivudin, adefovir ve telbivudine ile erken dönemde direncin meydana gelme olasılığı göz önünde bulundurulduğunda, çapraz dirençten kaçınılması için bu ilaçların kombine şekilde kullanılması tavsiye edilir; yani, lamivudine ile birlikte adefovir ya da telbivudine ile birlikte adefovir. Ancak, olumlu direnç profili ve uzun süreli takipler ile halihazırdaki yeni veriler dikkate alındığında, entecavir’in orta dereceli fibrozu olmayan hastalarda monoterapi olarak kullanılabilir. Şiddetli enfeksiyonu olan hastalarda, ihtiyatlı olunmalı ve adefovir ile birlikte lamivudine, telbivudine ya da entecavir kullanılmalıdır. Adefovir’e suboptimal cevaplar verenlerde, tenofovir kullanılabilir. Onaylanmış olması kaydıyla, bu kombinasyonlarda tenofovir muhtemelen adefovir’in yerine geçecektir. Lamivudine-refrakter hastalarda, yapılan araştırmalar lamivudine ve adefovir / tenofovir ile yapılan kombinasyon tedavisinin veya entecavir’e geçilmesinin etkili olduğunu bildirmektedir. İleride yapılacak çalışmalar da başka stratejilerin etkisini kanıtlayabilir, örneğin, entecavir ile birlikte adefovir, veyahut onaylandığında, tenofovir.43,44 Tedavi nasıl takip edilmelidir? IFN tabanlı tedavide, tedavi başarısızlığı, tedavi sırasında ya da sonrasında HBeAg serokonversiyonunun gerçekleştirilememesi olarak tanımlanır. Altı aylık tedavinin ardından HBV DNA azalışı orta dereceli ise ya da hiç olmamışsa, bu tür bir başarısızlık beklenebilir. Primer tedavi başarısızlığı olarak da anılan nükleosid/nükleotid analog tedavisine cevap verilmemesi durumu, tedavinin ilk üç ayı içinde 1 log10 HBV DNA’dan fazla düşüş elde edilememesi anlamına gelir. Bazı hastalarda, 3 aylık tedavide 1 log10’dan fazla ancak 2–3 log10’dan az bir düşüşle karakterize edilen suboptimal cevap görülebilir.36 İkincil antiviral tedavi başarısızlığı, daha önce cevap vermiş hastalarda en düşük değerin üzerinde 1 log10’dan daha fazla serum HBV DNA ribaundu ile tanımlanır. Antiviral ilaç direncinin ortaya çıkması, ikincil tedavi başarısızlığının ana sebebidir.45 Klinik uygulamalarda, HBV DNA, ALT ve HBeAg / anti-HBe ölçümleri baz çizgisinde ve daha sonra her üç ayda bir gerçekleştirilmelidir. Şayet bir hastanın ALT yükselmesi olmaksızın birincil ya da ikincil tedavi başarısızlığına sahip olduğundan kuşkulanılıyorsa, bu durum ikinci bir HBV DNA seviye ölçümüyle doğrulanmalıdır. Birincil ya da ikincil tedavi başarısızlığı durumunda, hastanın uyumu, gerekirse ilaç dozajları kullanılarak, değerlendirilmelidir. Uyumlu hastalarda, direnci kanıtlamak ve bilinçli bir tedavi kararı verilebilmesini sağlamak için direnç testi gittikçe daha yaygın şekilde kullanılmaktadır. Bununla birlikte, tedavi kararlarının hastanın direnç profiline uygun şekilde yönlendirilebilmesi için yakın gelecekte konsensüs yönergelerinin yayımlanması gerekecektir. Başarı tedavinin etkileri Şu an mevcut olan tedavi seçenekleri, hepatositlerin nükleüslerindeki kovalent kapalı dairesel proviral DNA’nın (cccDNA) persistansından dolayı, HBV’yi eradike edememektedir. Buna karşın, tedavi müdahalesinin klinik sonuçlar üzerindeki faydalı etkisi çok sayıda araştırmada kanıtlanmıştır.48–48 Niederau ve meslektaşları konvansiyonel IFN alfa tedavisi sırasında HBeAg kaybının çok uzun süreli sağ kalım ve komplikasyonsuz sağ kalım ile ilişkili olduğunu kanıtlamıştır.46 Sirozlu ya da ileri derecede fibrozlu hastalarda lamivudine tedavisinin etkilerini araştıran Liaw ve meslektaşları lamivudine’nin plasebo’ya göre daha düşük hastalık ilerleme insidansı ile ilişkilendirildiğini bildirmiştir. Buna karşılık, lamivudine’e dirençli mutasyon seleksiyonu, lamivudine tedavisinin olumlu faydasını azaltmaktadır.47 Daha yakın zamanda, HBeAg-negatif hastalarda adefovir uygulanmasına ilişkin beş yıllık bir çalışmada, hepatik fibrozda iyileşmeler olduğu bildirilmiştir: 48 Hastaların % 71’i beş yıllık aralıksız tedavinin ardından Ishak fibroz ölçeğine göre bir puandan daha fazla bir düşüş göstermiştir. Kronik hepatit B enfeksiyonu Klinik kavramlar ve etkin müdahaleler Entecavir kullanıldığında histolojik ölçümlerde iyileşmeler görüldüğü de bildirilmiştir. Nükleosid tedavisi almamış hastalarda, 48 saatlik entecavir tedavisi, HBeAg-pozitif ve HBeAg-negatif hastaların sırasıyla %72 ve %70’inde histolojik iyileşme ile ilişkilendirilmektedir (Knodell’in nekroenflammatuar skorunda iki puandan fazla iyileşme ve Knodell fibroz skorunun kötüleşmemesi olarak tanımlanır).35 Diğer yandan, 48 haftalık peg-eklentili IFN alfa 2a tedavisi, HBeAg-pozitif ve HBeAg-negatif hastaların sırasıyla %38 ve %15’inde histolojik iyileşme sağlamaktadır.29,31 Sonuçlar Kronik HBV enfeksiyonu ciddi bir sağlık sorunudur ve Avrupa’da yaklaşık 3.5 milyon kişi kronik enfeksiyona sahiptir. HBeAg-negatif vakalarının sayısı arttıkça hastalığın profili de değişmekte, buna nüfus göçleri de önemli ölçüde etkide bulunmaktadır. Hastalığın ilerleme riskinin azaltılabilmesi bakımından, kronik enfeksiyona sahip kişilerin etkili şekilde tespit edilmesi ve optimal müdahalede bulunulması hayati öneme sahiptir. KBH’nin doğal seyri ve tedavinin etkileri göz önünde bulundurularak geliştirilen veriler ve daha etkili ajanların bulunması sonucunda tedavi paradigmalarında değişiklikler olacaktır. Referanslar 1. Maynard JE. Hepatitis B: Global importance and need for control. Vaccine 1990; 8(Suppl.): S18–20. 2. Hoofnagle JH. Chronic hepatitis B. N Engl J Med 1990; 323: 337–9. 3. Custer B, Sullivan SD, Hazlet TK, et al. Global epidemiology of hepatitis B virus. J Clin Gastroenterol 2004; 38(10 Suppl.): S158–68. 4. de Franchis R, Hadengue A, Lau G, et al. EASL Jury. EASL International Consensus Conference on hepatitis B. Consensus statement (long version). J Hepatol 2003; 39(Suppl. 1): S3–25. 5. World Health Organisation. Hepatitis B incidence Euroregion 1990–2004. Available at: http://data.euro.who.int/CISID/DOC/HepB/HepB_incidence_ euroregion_1990-2004.pps (Accessed June 26, 2007). 6. Meffre C, Le Strat Y, Delarocque-Astagneau E, et al. Prevalence of hepatitis B in France, 2003–2004. J Hepatol 2006; 44(Suppl. 2): S22. 7. McMahon BJ. Selecting appropriate management strategies for chronic hepatitis B: Who to treat. Am J Gastroenterol 2006; 101(Suppl. 1): S7–12. 8. McMahon BJ, Alward WL, Hall DB, et al. Acute hepatitis B virus infection: relation of age to the clinical expression of disease and subsequent development of the carrier state. J Infect Dis 1985; 151: 599–603. 9. Tassopoulos NC, Papaevangelou GJ, Sjorgren MH, et al. Natural history of acute hepatitis B surface antigen-positive hepatitis in Greek adults. Gastroenterology 1987; 92: 1844–50. 10. Fattovich G, Brollo L, Giustina G, et al. Natural history and progression factors for chronic hepatitis type B. Gut 1991; 32: 294–8. 11. de Franchis R, Meucci G, Vecchi M, et al. The natural history of asymptomatic hepatitis B surface antigen carriers. Ann Intern Med 1993; 118: 191–4. 12. Yu MW, Hsu FC, Sheen IS, et al. Prospective study of hepatocellular carcinoma and liver cirrhosis in asymptomatic chronic hepatitis B virus carriers. Am J Epidemiol 1997; 145: 1039–47. 13. Ikeda K, Saitoh S, Suzuki Y, et al. Disease progression and hepatocellular carcinogenesis in patients with chronic viral hepatitis: a prospective observation of 2215 patients. J Hepatol 1998; 28: 930–8. 14. Brown RE, De Cock E, Colin X, et al. Hepatitis B management costs in France, Italy, Spain, and the United Kingdom. J Clin Gastroenterol 2004; 38 (10 Suppl.): S169–74. 15. Lee WM. Hepatitis B virus infection. N Engl J Med 1997; 337: 1733–45. 16. Kao JH & Chen DS. The natural history of hepatitis B virus infection. In: Lai CL, Locarnini S (eds). Hepatitis B virus. London: International Medical Press, 2002: 1612–72. 17. Lok AS. Natural history and control of perinatally acquired hepatitis B virus infection. Dig Dis 1992; 10: 46–52. 18. Zarski JP, Marcellin P, Leroy V, et al. Federation nationale des Poles de reference et des Reseaux Hepatites. Characteristics of patients with chronic hepatitis B in France: Predominant frequency of HBe antigen-negative cases. J Hepatol 2006; 45: 355–60. Kronik hepatit B enfeksiyonu Klinik kavramlar ve etkin müdahaleler 19. Ganem D and Prince AM. Hepatitis B virus infection – natural history and clinical consequences. N Engl J Med 2004; 350: 1118–29. 20. Tang JR, Hsu HY, Lin HH, et al. Hepatitis B surface antigenemia at birth: A long-term follow-up study. J Pediatr 1998; 133: 374–7. 21. Lok AS and McMahon BJ. Chronic hepatitis B. Hepatology 2007; 45: 507–39. 22. Wong DK, Cheung AM, O’Rourke K, et al. Effect of alpha-interferon treatment in patients with hepatitis B e antigen-positive chronic hepatitis B. Ann Intern Med 1993; 119: 312–23. 23. Krogsgaard K. The long-term effect of treatment with interferon-alpha 2a in chronic hepatitis B. The European Study Group on Viral Hepatitis (EUROHEP). Executive Team on Anti-Viral Treatment. J Viral Hepat 1998; 5: 389–97. 24. Manesis EK and Hadziyannis SJ. Interferon alpha treatment and retreatment of hepatitis B e antigen-negative chronic hepatitis B. Gastroenterology 2001; 121: 101–9. 25. Lampertico P, Del Ninno E, Manzin A, et al. A randomized, controlled trial of a 24 month course of interferon alfa 2b in patients with chronic hepatitis B who had hepatitis B virus DNA without hepatitis B e antigen in serum. Hepatology 1997; 26: 1621–5. 26. Oliveri F, Santantonio T, Bellati G, et al. Long-term response to therapy of chronic anti HBe-positive hepatitis B is poor independent of type and schedule of interferon. Am J Gastroenterol 1999; 94: 1366–72. 27. Brunetto MR, Oliveri F, Coco B, et al. Outcome of anti-HBe-positive chronic hepatitis B in alpha-interferon treated and untreated patients: A long term cohort study. J Hepatol 2002; 36: 263–70. 28. Papatheodoridis GV, Manesis E, Hadziyannis SJ. The long-term outcome of interferon-alpha treated and untreated patients with HBeAg-negative chronic hepatitis B. J Hepatol 2001; 34: 306–13. 29. Lau GKK, Piratvisuth T, Luo KX, et al; Peginterferon Alfa-2a HBeAg-Positive Chronic Hepatitis B Study Group. Peginterferon alfa-2a, lamivudine, and the combination for HBeAg-positive chronic hepatitis B. N Engl J Med 2005; 352: 2682–95. 30. Lau GKK, Piratvisuth T, Luo KX, et al. Durability of response and occurrence of late response to peginterferon alfa-2a (40 kD) (Pegasys) one year post-treatment in patients with HBeAg-positive chronic hepatitis B. J Hepatol 2006; 44(Suppl. 2): S23. 31. Lau GK, Bonino F, et al; Peginterferon Alfa-2a HBeAg-Positive Chronic Hepatitis B Study Group. Peginteferon alfa-2a alone, lamivudine alone, and the two in combination in patients with HBeAg-negative chronic hepatitis B. N Engl J Med 2004; 351: 1206–17. 32. Marcellin P, Chang T, Lim S. Increasing serologic, virologic, and biochemical response over time to adefovir dipivoxil 10 mg in HBeAg-positive chronic hepatitis B patients. J Hepatol 2005; 42(Suppl. 2): 31. 33. Chang TT, Gish R, de Man R, et al; BEHoLD AI463022 Study Group. A comparison of entecavir and lamivudine for HBeAg-positive chronic hepatitis B. N Engl J Med 2006; 354: 1001–10. 34. Lai CL, Gane E, Hsu CW, et al. Two-year results from the GLOBE trial in patients with hepatitis B: Greater clinical and antiviral efficacy for telbivudine (LDT) vs lamivudine. Hepatology 2006; 44(4 Suppl. 1): 222A. 35. Lai CL, Shouval D, Lok AS, et al. Entecavir versus lamivudine for patients with HBeAg-negative chronic hepatitis B. N Engl J Med 2006; 354: 1011–20. 36. Hadziyannis SJ, Tassopoulos NC, Heathcote EJ, et al. Adefovir Dipivoxil 438 Study Group. Adefovir dipivoxil for the treatment of hepatitis B e antigennegative chronic hepatitis B. N Engl Med 2003; 348: 800–7. 37. Lai CL, Dienstag J, Schiff E, et al. Prevalence and clinical correlates of YMDD variants during lamivudine therapy for patients with chronic hepatitis B. Clin Infect Dis 2003; 36: 687–96. 38. Allen MI, Deslauriers M, Andrews CW, et al. Identification and characterization of mutations in hepatitis B virus resistant to lamivudine. Hepatology 1998; 27: 1670–7. 39. Tenney DJ, Levine SM, Rose RE, et al. Clinical emergence of entecavir-resistant hepatitis B virus requires additional substitutions in virus already resistant to lamivudine. Antimicrob Agents Chemother 2004; 48: 3498–507. 40. Colonno RJ, Rose RE, Pokornowski K, et al. Four year assessment of ETV resistance in nucleoside-naïve and lamivudine refractory patients. J Hepatol 2007; 46 (Suppl. 1): S294. Kronik hepatit B enfeksiyonu Klinik kavramlar ve etkin müdahaleler 41. Borroto-Esoda K, Arterburn S, Snow A, et al. Final analysis of virological outcomes and resistance during 5 years of adefovir dipivoxil monotherapy in HBeAg-negative patients. J Hepatol 2006; 44(Suppl. 2): S179. 42. Gish RG, Chang TT, de Man et al. Entecavir results in substantial virologic and biochemical improvement and HBeAg seroconversion through 96 weeks of treatment in HBeAg(+) chronic hepatitis B patients (Study ETV 022). Hepatology 2005; 42(Suppl. 1): 267A. 43. Fung SK, Chae HB, Fontana RJ, et al. Virologic response and resistance to adefovir in patients with chronic hepatitis B. J Hepatol 2006; 44: 283–90. 44. Sherman M, Yurdaydin C, Sollano J, et al. Entecavir for treatment of lamivudine-refractory, HBeAg-positive chronic hepatitis B. Gastroenterology 2006; 130: 2039–49. 45. Locarnini S, Hatzakis A, Heathcote J. et al. Management of antiviral resistance in patients with chronic hepatitis B. Antivir Ther 2004; 9: 679–93. 46. Niederau C, Heinteges T, Lange S, et al. Long-term follow-up of HBeAg-positive patients treated with interferon alfa for chronic hepatitis B. N Engl J Med 1996; 334: 1422–7. 47. Liaw YF, Sung JJ, Chow WC, et al. Cirrhosis Asian Lamivudine Multicentre Study Group. Lamivudine for patients with chronic hepatitis B and advanced liver disease. N Engl J Med 2004; 351: 1521–31. 48. Hadziyannis S, Tassopoulos N, Chang TT, et al. Long-term adefovir dipivoxil treatment induces regression of liver fibrosis in patients with HBeAg-negative chronic hepatitis B: Results after 5 years of therapy. Hepatology 2005; 42(4 Suppl. 1): 754A (abstract # LB14). Kronik hepatit B enfeksiyonu Klinik kavramlar ve etkin müdahaleler Vaka incelemesi: HBeAg-pozitif bir hasta için tedavi seçenekleri Michael Manns, MD ve Katja Deterding, MD Giriş Bu vaka incelemesi, ilk geldiğinde HBeAg-pozitif olan ve ilaca karşı direnç dahil olmak üzere belli komplikasyonlar geliştiren bir hasta ile ilgilidir. Bu vaka, kronik hepatit B tedavisine yönelik farklı stratejilerin olumlu ve olumsuz yanlarını ortaya çıkarmaktadır. Vaka raporu ve tartışma Haziran 2002’de hastanenin ayakta tedavi kliniğine kronik hepatit B enfeksiyonu olan 27 yaşında bir kadın alınmıştır. Hastanın 1995 yılından bu yana hepatit B virüsü (HBV) ile enfekte olduğu bilinmekte, ancak bulaşma şekli bilinmemekteydi. Transaminaz seviyeleri oldukça yüksekti: alanin aminotransferaz değeri (ALT) 244 U/L idi (normal aralığı <17 U/L) ve aspartat aminotransferaz (AST) değeri 200 U/L idi (normal aralığı <15 U/L). Hasta, HBsAg-pozitif ve HBeAg-pozitif idi, ve yüksek oranda viremi mevcuttu. Hasta bir tıp öğrencisi olduğundan, Ağustos 2002’de haftada bir PEG interferon alfa 2a 180 µg ile antiviral tedaviye başlanmasına karar verildi. O tarihte, karaciğer biyopsisi yapılamıyordu. HBeAg-pozitif hepatit B’de antiviral tedaviyi başlatmak için karaciğer biyopsisi gerekli midir? Karaciğer biyopsisi, daha çok, tedavi için mevcut yönergeleri tam olarak karşılamayan kişilerde faydalıdır. Uluslararası yönergelerde tavsiye edildiği üzere, karaciğer biyopsisi, HBsAg-pozitif olup HBV DNA seviyeleri 20,000 IU/mL’nin üzerinde olan (105 kopya/mL), (3–6 aylık bir süre için) 1–2 x ULN’lik yüksek ALT seviyelerine sahip olan veyahut HBeAg-pozitif olup HBV DNA seviyeleri >20,000 IU/mL (105 kopya/mL) olan ve 40 yaşın üzerindeki hastalarda düşünülmektedir. Biyopside orta dereceli iltihap veya anlamlı ölçüde fibroz görülmesi halinde, bu tedavi düşünülmelidir.1 Bununla birlikte, bizim vakamızda karaciğer biyopsisine bakılmaksızın tedavi endikeydi, çünkü hasta bir tıp öğrencisiydi ve yüksek HBV DNA seviyeleri infektiviteyi işaret etmekteydi ki, bu durum tıbbi sağlık profesyonellerinin işini kaybetmesine yol açabilirdi. Buna karşın, karaciğer biyopsisi hala çok faydalıdır ve karaciğer hastalığının diğer sebeplerini ortadan kaldırmak için tavsiye edilmelidir. Ayrıca, normal transaminaz seviyelerine sahip hastalar bile siroz geliştirebilir. Bundan ötürü, biyopsinin normal ya da minimal yükseklikte transaminaz seviyelerine sahip hastalarda daha da fazla gerekli olabileceği kanaatindeyiz. Bu hastada interferon bazlı tedavi endike miydi? Aşağıdaki faktörlerin interferon cevabı ile ilişkili olduğu bilinmektedir: transaminaz seviyesinin normal üst limitin en az iki katı (2 x ULN) olması viral yükün düşüklüğü, <200,000 IU/mL (<106 kopya/mL) HBV genotip A daha önce antiviral tedavi alınmamış olması Bizim hastamız bu kriterlerin ikisini karşılıyordu: geçmişte antiviral tedavi almamıştı ve transaminaz seviyeleri >2 x ULN idi. Interferon-alfa’nın HBV replikasyonunun baskılanmasında (supresyon) ve karaciğer hastalığının remisyonunu tetiklemede etkili olduğu kanıtlanmıştır. Beş yıllık bir takip süresinin ardından %20’ye kadar HBsAg klirensi mümkündür.2-5 Yapılan yeni araştırmalarda, HBV genotip A ve B ile enfekte hastaların genotip C ve D ile enfekte olanlara oranla interferon alfa’ya daha iyi cevap verdiği gösterilmiştir.6,7 Peg-interferon alfa, uygulama (veriliş) yönünden daha pratik olması ve viral supresyonun daha sürekli olması avantajlarına sahiptir. Peg-interferon alfa alan hastalar içinde anti-HBe serokonversiyonu geliştirenlerin oranının standart interferon alfa ile tedavi edilenlere göre daha yüksek olduğu kanıtlanmıştır.8 HBeAg-pozitif kronik hepatit B hastaları için Avrupa’da tavsiye edilen peg-interferon alfa tedavi süresi 48 hafta olup halen devam etmekte olan çalışmalarda daha kısa süreli (24 hafta) tedavi konusu değerlendirilmektedir. Interferon ciddi yan etkilerle ilişkilendirilebilmektedir; bunlar arasında, nezle benzeri semptomlar, kilo kaybı, trombositopeni, hipotroidizm ve hipertroidizm, anksiyete, depresyon ve intihar eğilimi yer alır.1 Vaka devam etmektedir Hasta interferon tedavisi sırasında ilerleme kaydetmiş ve tedavi Ocak 2003’te sonlandırılmıştır. Nisan 2003’te, HBV replikasyonu saptanabilir düzeydeydi ve bundan dolayı günlük 100 mg’lık lamivudine antiviral tedavisine başlanmıştır. Kronik hepatit B enfeksiyonu Klinik kavramlar ve etkin müdahaleler Hasta lamivudine tedavisine başlandıktan altı ay sonra hamile kalmıştır. Hasta hamileliğini devam ettirmeye ve lamivudine tedavisini sürdürmeye karar vermiştir. Hamilelik komplikasyonsuz şekilde devam etmiş ve 2004 Baharında sağlıklı bir çocuk dünyaya gelmiştir. Lamivudine tedavisine 2004 yılına kadar aralıksız devam edilmiştir. Haziran 2004’te, hastanın HBV DNA seviyesi 18 x 106 IU/mL’nin üzerine çıkmış, buna karşın transaminaz seviyeleri normal bulunmuştur. Bu durum, tedavi sırasında nadir’e oranla serum HBV DNA seviyelerinin 1 log10 IU/mL’nin üzerinde artırılması anlamına gelmiştir. Serum antiviral dirençli HBV mutantları için test edilmiş ve lamivudine direnci ile ilişkilendirilen L180 M mutasyonu saptanmıştır. Bunun sonucunda, tedavi günde 10 mg adefovir şeklinde değiştirilmiş ve hastanın HBV DNA seviyesi ilerleyen birkaç ay içinde düşüş kaydetmiştir. Hasta, Kasım 2006’da HBV DNA seviyeleri tekrar 3.88 x 106 IU/mL’nin üzerine çıkana kadar günlük 10 mg adefovir almaya devam etmiştir. İlgili tarihte yapılan analiz sonucunda, adefovir direnci ile ilişkilendirilen N236T mutasyonu tespit edilmiştir. Hasta yeniden hamile kalmak istediğinden, tedai sonlandırılmıştır. Hasta karaciğer fonksiyon bozukluğu bakımından klinik ya da biyokimyasal herhangi bir belirti göstermemiştir ve doğum gerçekleştikten sonra bir karaciğer biyopsisinin yapılması ve şayet histolojik fibroz belirtileri görülecek olursa tedavinin yinelenmesi düşünülmüştür. HBeAg-pozitif hepatit B tedavisinde optimal nükleosid ya da nükleotid nasıl seçilmelidir Şu an itibariyle, lamivudine, adefovir, entecavir ve telbivudin (ABD’de ve İsviçre’de) kronik hepatit B hastalarının antiviral tedavisinde kullanılmak üzere lisanslandırılmıştır. Antiviral ajan seçimi aşağıdaki kriterlere dayanmalıdır: etkililik cevabın sürekliliği direnç profili karaciğer hastalığının durumu Tablo 1’de kronik hepatit B hastalarının antiviral tedavisi için lisanslandırılmış olan nükleosid ve nükleotid analoglarının etkililiğini ve buna ilişkin genotipik direncin insidansı gösterilmektedir. % TK I L I L I I H A F TA ( " E ! G P O Z I TI F H A S TA L A R L A ¥ ' R U BU (" 6 $.! $OZU (" E! G !,4 G à N D E B I R K O P Y A M , S E R O K O N V E R S I Y O N N O R M A L I Z A S Y O N U DE FA ' E N O TI P I K DIR ENC IN INS IDA NS , A MIV U DINE : E FFIX ¸ Nà K LEO S ID MG n n Y L L K TE D A V I N I N A R D N D A N ! DE FO V IR DIPIV O X IL ( E PS E R A ¸ Nà K LEO S ID MG Y L L K TE D A V I N I N A R D N D A N Hangi antiviral ajanın kullanılması gerektiğine karar verilirken, emniyet, etkililik ve tedavi sırasında ortaya çıkacak direnç riski göz önüne alınmalıdır. HBeAg-pozitif kronik hepatit B’de, hasta HBeAG serokonversiyonunu gerçekleştirene kadar sürdürülmesi ve anti HBe antikorlarının ortaya çıkmasının ardından en az altı ay süresince ek tedavi uygulanması tavsiye edilir. Antiviral tedavi gören hastalarda, HBV DNA her 3–6 ayda bir ölçülmelidir. 4 EDA V I GÚ R ME MI NA IV E H A S TA L A R D A YL L K TE D A V I N I N A R D N D A N HBeAg-pozitif hepatit B’de lamivudine direnci ne şekilde ortadan kaldırılmalıdır Direnç geliştiğinde, lamivudine monoterapi olarak Y L L K sürdürülmemelidir, çünkü direnç olduğunda TE D A V I N I N 4 E LBIV U DIN E Nà K LEO S ID MG A R D N D A N 3 E BIV O ¸ lamivudine’nin sürdürülmesinin klinik yararı yoktur.12 ( " E ! G P O Z I TI F Ayrıca, kompansatuar mutasyonlar meydana gelebilir " I Y O K I M Y A S A L C E V A P V E R M E D U R U M U F A R K L ó ¥ A L óġM A L A R D A F A R K L ó ġE K I L D E TA N óM L A N M óġTóR TR A N S A M I N A Z ve bunlar sonradan diğer antivirallerin kullanımını S E V I Y E L E R I N I N N O R M A L I Z A S Y O N U V E Y A ! , 4 D à ġàġà E N TE C A V I R V E Y A TE L B I V U D I N E X 5 , . sınırlandırabilir.13 Buna karşılık olarak, adefovir ve Tablo 1. Halihazırda lisanslandırılmış olan antiviral ajanlara gösterilen genotipik direncin entecavir lamivudine’e dirençli hepatit B’ye karşı etkililiği ve insidansı 9,10,11 etkilidir.14 Yapılan yeni çalışmalarda, adefovirin lamivudine ile birlikte “tamamlayıcı strateji” olarak kullanılması gerektiği gösterilmiştir. Yapılan bu çalışmalardan birinde, lamivudine’e ek olarak adefovir alan hastalarda, adefovir monoterapisine geçen hastalara oranla adefovir direncinin daha sık olarak saptandığı görülmüştür.15 Adefovir monoterapisiyle tedavi edilen hastaların yaklaşık %20–30’u tedaviye suboptimal cevaplar verebilmektedir. Bu vakalarda, adefovir monoterapisinden tenofovir monoterapisine geçilmesi etkili bir strateji olabilir, çünkü yakın zamanda yapılan bir pilot denemede, adefovir’den tenofovir’e geçen hastaların neredeyse tümü hızlı bir cevap vermiştir (altı ay içinde).16 % N TE C A V I R " A R A C LUDE¸ Nà K LEO S ID MG Lamivudine direnci ve yüksek viremisi olan hastalarda entecavir de etkilidir (>200,000 IU/mL; >106 kopya/mL). Entecavir tedavisinin biyokimyasal cevap ile ilişkili olduğu kanıtlanmıştır, ancak bu hastalarda entecavir tedavisine direnç riski daha yüksektir; 144 haftalık tedavinin ardından Kronik hepatit B enfeksiyonu Klinik kavramlar ve etkin müdahaleler %15–19’unda entecavir direncinden kaynaklanan genel virolojik ribaund’lar (geri sıçramalar) gözlenmiştir.17 HBeAg-pozitif hepatit B’de adefovir direnci ne şekilde ortadan kaldırılmalıdır? Daha önce lamivudine tedavisi görmemiş hastalarda ikincil adefovir direnci meydana geldiğinde, tedavi entecavir, telbivudine ya da lamivudine olarak değiştirilebilir. Lamivudine ile ön tedavi görmüş hastalarda ikincil adefovir tedavisinin başarısız olması halinde, lamivudine yerine entecavir uygulanabilir. Adefovir ile çapraz dirence girdiği için, tenofovir tavsiye edilmez.13 Hastalarda direnç olasılığı genelde hastaların yaşı, karaciğer hastalığının ağırlığı ve hepatit ateşinin şiddeti ile ilintilidir. Direnci nasıl önleyebiliriz? Antiviral tedavi sadece gerektiğinde kullanılmalıdır. Antiviral tedavinin endikasyonu gözden geçirilmeli ve fayda–risk oranı ölçülmelidir. Hastanın uyumunu desteklemek için, kabul edilebilen ve uygun dozajlar kullanılmalıdır. Önemli bir husus da, optimal antiviral potansiyele sahip ilaçların verilmesidir. Burada sunulan vakada, tedaviye başlandığında adefovir ve entecavir bulunmuyordu. Bugün ise, direncin monoterapi ile çok yüksek insidansı nedeniyle lamivudine monoterapisi tavsiye edilmemektedir. Klinik süreçte, monoterapinin ilk 12 ayını takiben HBV DNA düzeyi 6 log10’dan yüksek ise, alternatif bir antiviral ajan verilmeli, birbiriyle çapraz dirence giren ilaçların kullanımından kaçınılmalıdır. Direncin önündeki genetik bariyerleri maksimize etmek için, zaman içinde düşük direnç insidansına sahip ilaçlar kullanılmalı, öte yandan ardışık monoterapiden ve tedavinin kesintiye uğratılmasından kaçınılmalıdır. Tedavi sırasında ortaya çıkan direncin gelecekte etkili seçeneklerin ortaya çıkması üzerindeki etkileri dikkate alınmalıdır. Eldeki veriler sınırlı olsa da, ilk basamak kombinasyon tedavisi dikkate alınmalıdır. HBeAg-pozitif hepatit B’nin antiviral tedavisi sırasında hamilelik ne şekilde sürdürülmelidir Verilerin yetersiz olması nedeniyle, hamilelik sırasında antiviral tedaviye yönelik genel bir tavsiye verilememektedir. Peg-interferon alfa kontrendikedir. Nükleosid ve nükleotid analoglar sadece anne ve çocuk için riskler dengelendikten sonra, üçüncü trimestr’da kullanılmalıdır. Buna karşılık, HBV ve HIV ile enfekte hastalarda edinilen deneyimler ışığında, lamivudine nispeten emniyetli görünmektedir; öte yandan şu an adefovir ve entecavir için eldeki veriler oldukça sınırlıdır. Sonuç Sonuç olarak, incelediğimiz vaka HBeAg-pozitif hepatit B’nin uzun vadeli tedavisindeki belli problemlere dikkat çekmektedir. Direnç oluşumu antiviral tedavinin etkinliğinin sınırlandırabilmektedir ve karaciğer hastalığını daha da kötüleştirme potansiyeline sahiptir. Etkili antiviral tedavinin planlanması ve uygulanması sırasında, etkililik ve direnç paternlerinin dikkate alınması önem arz eder. Ayrıca, antiviral tedavi sırasında, her üç ila altı ayda bir ilaca karşı direnç gelişip gelişmediğinin takip edilmesi hepatit B hastaları için hayati öneme sahiptir. Referanslar 1. Lok AS & McMahon BJ. Chronic hepatitis B. Hepatology 2007; 45: 507–39. 2. Brunetto MR, Oliveri F, Coco B, et al. Outcome of anti-HBe positive chronic hepatitis B in alpha-interferon treated and untreated patients: a long term cohort study. J Hepatol 2002; 36: 263–70. 3. Papatheodoridis GV, Manesis E, Hadziyannis SJ. The long-term outcome of interferon-alpha treated and untreated patients with HBeAg-negative chronic hepatitis B. J Hepatol 2001; 34: 306–13. 4. Lampertico P, Del Ninno E, Vigano M, et al. Long-term suppression of hepatitis B e antigen-negative chronic hepatitis B by 24 month interferon therapy. Hepatology 2003; 37: 756–63. 5. Manesis EK & Hadziyannis SJ. Interferon alpha treatment and retreatment of hepatitis B e antigen-negative chronic hepatitis B. Gastroenterology 2001; 121: 101–9. 6. Janssen HL, van Zonneveld M, Senturk H, et al. Pegylated interferon alfa-2b alone or in combination with lamivudine for HBeAg-positive chronic hepatitis B: a randomised trial. Lancet 2005; 365: 123–9. 7. Lok AS, Wu PC, Lai CL, et al. A controlled trial of interferon with or without prednisone priming for chronic hepatitis B. Gastroenterology 1992; 102: 2091–7. 8. Cooksley WG, Piratvisuth T, Lee SD, et al. Peginterferon alpha-2a (40 kDa): an advance in the treatment of hepatitis B e antigen-positive chronic hepatitis B. J Viral Hepat 2003; 10: 298–305. Kronik hepatit B enfeksiyonu Klinik kavramlar ve etkin müdahaleler 9. Chang TT, Gish RG, de Man R, et al. A comparison of entecavir and lamivudine for HBeAg-positive chronic hepatitis B. N Engl J Med 2006; 354: 1001–10. 10. Marcellin P, Chang TT, Lim SG, et al. Adefovir dipivoxil for the treatment of hepatitis B e antigen-positive chronic hepatitis B. N Engl J Med 2003; 348: 808–16. 11. Lai CL, Gane E, Liaw YF, et al. Telbivudine (LDT) vs lamivudine for chronic hepatitis B: First-year results from the international Phase III GLOBE trial. Hepatology 2005; 42(4 Suppl. 1): 748A. 12. Liaw YF, Chien RN, Yeh CT. No benefit to continue lamivudine therapy after emergence of YMDD mutations. Antivir Ther 2004; 9: 257–62. 13. Locarnini S, Hatzakis A, Heathcote J, et al. Management of antiviral resistance in patients with chronic hepatitis B. Antivir Ther 2004; 9: 679–93. 14. Peters MG, Hann HH, Martin P, et al. Adefovir dipivoxil alone or in combination with lamivudine in patients with lamivudine-resistant chronic hepatitis B. Gastroenterology 2004; 126: 91–101. 15. Lampertico P, Vigano M, Manenti E, et al. Adefovir rapidly suppresses hepatitis B in HBeAg-negative patients developing genotypic resistance to lamivudine. Hepatology 2005; 42: 1414–9. 16 van Bommel F, Zollner B, Sarrazin C, et al. Tenofovir for patients with lamivudine-resistant hepatitis B virus (HBV) infection and high HBV DNA level during adefovir therapy. Hepatology 2006; 44: 318–25. 17. Colonno RJ, Rose RE, Pokornowski K, et al. Assessment at three years shows high barrier to resistance is maintained in entecavir-treated nucleoside-naïve patients, while resistance emergence increases over time in lamivudine-refractory patients. Hepatology 2006; 44: 229A (Abstract 110). Kronik hepatit B enfeksiyonu Klinik kavramlar ve etkin müdahaleler Vaka incelemesi: HBeAg-negatif hastalık için uzun süreli antiviral tedavi Cihan Yurdaydin, MD Vaka tarihçesi Temmuz 2001’de, 55 yaşında bir kadın bilinen üç yıllık kronik hepatit B için Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi ayakta tedavi kliniğine gelmiştir. Hastanın hepatit B teşhisi, kız kardeşine kronik hepatit B teşhisi konulduğunu öğrendikten sonra yapılmıştır. Yeni teşhis edilen hepatit B’nin bir gastroenterelojist tarafından yapılan muayenesinde, hastanın alanin aminotransferaz (ALT) seviyeleri biraz yüksek (normal üst limitin (ULN) 1.5–2 katı arasında) saptanmasına karşın, iki kez yapılan hibridizasyon testinde HBV DNA seviyesi “saptanamamıştır”. Hasta HBeAg-negatif ve anti-HBe-pozitif idi. Yapılan ultrason muayenesinde karaciğer yapısının ekojenisitesinin yüksek olduğu tespit edilmiştir. Hastanın doktoru, karaciğer enzimlerinin biraz yüksek çıkmasının büyük olasılıkla non-alkolik steato-hepatit’ten kaynaklandığını belirtmiş ve egzersiz ve kilo verme tavsiyelerinde bulunmuştur. Hasta önce biraz kilo vermiş ancak sonra tekrar almış ve kilo vermenin karaciğer biyokimyası üzerinde bir etkisi olup olmadığından emin olmadığını bildirmiştir. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde ilk kez muayene edildiğinde, hasta asemptomatik ve fiziksel muayene sonuçları normal idi. Hasta 1.64 m boyunda ve 71 kg ağırlığında idi (vücut kitle indeksi (VKİ) 26.4). Yapılan laboratuar muayenesinde, ALT seviyesinin 61 U/L (normal değer ≤37 U/L) ve AST (aspartat aminotransferaz) seviyesinin 46 U/L olduğu görülmüştür. Total bilirubin, alkalin fosfataz, gama-glutamil transpeptidaz, protrombin zamanı ve tam kan sayımı normal aralıklar içinde tespit edilmiştir. Hibridizasyon testinde HBV DNA saptanamamış, ancak yapılan bire PCR tabanlı testte 3 x 105 kopya/mL olarak tespit edilmiştir. Seroloji testi sonucunda hastanın HBeAg-negatif ve anti HBe-pozitif olduğu anlaşılmıştır. Karaciğer biyopsisinde ise kronik aktif hepatit beraberinde köprü fibriyosisi görülmüştür (3. Safha fibroz ve Knodell skoruna göre 12 puanlık histolojik aktivite indeksi). Hastaya, o tarihte lisanslı tek nükleosid/nükleotid analog olan lamivudine (günde 100 mg) reçete edilmiştir. Vaka incelemesi HBeAg-negatif hastalık, kronik hepatit B (KBH) enfeksiyonunun doğal seyri içinde ileri bir aşamadır. HBV genomunun prekor ve/ veya kor bölgesinde, mutasyonlu HBV varyantları yaygınlaştığında meydana gelir. Hastalığın bu fazı hastalar ve aynı şekilde klinisyenler için ciddi bir tehlike oluşturur; bunun sebebi, sadece tedavisinin HBeAg-pozitif KBH’den1 daha zor olması değil, aynı zamanda hastalara yanlışlıkla inaktif HBsAg taşıyıcısı teşhisi konulması ihtimalidir. İnaktif HBsAg taşıyıcısı, en az altı ay süreli, bilinen serumda HBsAg pozitiflik geçmişi, sürekli normal serum aminotransferaz’lar, non-proliferatif testlerle saptanamayan HBV DNA ya da PCR-tabanlı testlerde 105 veya 104 kopya/mL’nin altında çıkan HBV DNA seviyesi, ve karaciğer biyopsisinde minimal veya hiç gözlenmeyen nekro-enflammatuar aktivite ile karakterize edilir. Bununla birlikte, karaciğer biyopsisi inaktif HBsAg taşıyıcı durumunun teşhisinde mutlak bir gereklilik değildir.2,3 Bu vakada, teşhis konulduktan sonraki üç yıl boyunca, hastanın gastroenterelojistinin yapılan iki HBV DNA tespitine dayanarak hastanın inaktif HBsAg taşıyıcısı olduğuna kanaat getirdiği tahmin edilmektedir. Peki yanlış teşhisin sebebi neydi? Öncelikle, HBeAg-negatif KBH hastalarının serum HBV DNA seviyeleri genellikle HBeAg-pozitif KBH hastalarından daha düşüktür. Hibridizasyon testleri için yaklaşık Normal dönemler arasÕnda ALT alevlenmeler 105–106 kopya/mL olan son seviyeleri, özellikle HBeAg-negatif 400 KBH hastaları için uygun görünmemektedir. Ayrıca, inaktif 300 HBsAg taşıyıcısı teşhisi tek bir kan tespitine dayandırılmamalı 200 ve bu prensip kronik HBV enfeksiyonunun tüm fazlarında 100 0 esas alınmalıdır. Bu bağlamda, HBeAg-negatif KBH’nin klinik Alevlenme göstermeyen yüksek ALT düzeyleri spektrumunun göz önünde bulundurulması önemlidir. Bilinen 400 üç patern vardır: (i) biyokimyasal ve virolojik remisyonların eşlik 300 ettiği reküran hepatit B şiddetlenmeleri (eksaserbasyonları); (ii) 200 ALT (U/L) süregelen kronik hepatit B; ve (iii) akut şiddetlenmelerin eşlik 100 0 ettiği süregelen hepatit B (Şekil 1).4,5 Alevlenme gösteren yüksek ALT düzeyleri 400 300 200 100 0 0 12 Süre (ay) Şekil 1. HbeAg-negatif kronik hepatit B’nin klinik spektrumu5 24 Birkaç çalışmada, 105 kopya/mL’lik bir serum HBV DNA son seviyesi kullanılırken, bu eşiğin üzerinde ölçümlere sahip hastaların güvenli bir şekilde inaktif HBsAg taşıyıcısı olmaktan çıkarılabilecekleri kanıtlanmıştır.6,7 105 kopya/mL’nin üzerindeki HBV DNA ölçümünün inaktif HBsAg taşıyıcısı olma ihtimalinin güvenilir bir şekilde ortadan kaldırılmasında faydalı olabilmesine karşın, 105 kopya/mL’nin altındaki bir ölçümün, HBeAg-negatif Kronik hepatit B enfeksiyonu Klinik kavramlar ve etkin müdahaleler KBH’nin inaktif taşıyıcılıktan ayırt edilmesindeki faydası daha azdır. Bu durum özellikle teşhis tek bir tespite dayandırıldığında geçerlidir. HBeAg-negatif KBH vakalarının neredeyse yarısı bu eşik kullanılarak, tek seferlik ölçüm yoluyla teşhis dışı kalabilmektedir.7 HBeAg-negatif KBH hastalarının sadece üçte birinin HBV DNA seviyeleri sürekli 105 kopya/mL’nin üzerindedir. Dolayısıyla, tek seferlik HBV DNA ve ALT ölçümlerine dayanan kararlar yanıltıcı olabilir. HBV DNA ölçümlerinin üç farklı zamanda alınmış olsa dahi, 105 kopya/mL’lik eşiğin HBeAg-negatif hastaların %30’unu tespit edemeyebileceği bildirilmiştir. Bu nedenle, 104 kopya/mL’lik HBV DNA seviyesi daha iyi bir eşik seviyesi olabilir. Yapılan bir çalışmada, 3 x 104 kopya/mL son değerinin inaktif HBsAg taşıyıcılarının HBeAg-negatif kronik hepatit B’den ayırt edebileceği bildirilmiştir.6 Buna karşın, Chu ve meslektaşları bu verileri onaylamamış ve bu son değerin inaktif HBsAg taşıyıcılarının %7’ni ve daha önemlisi HBeAg-negatif kronik hepatit B hastalarının %30’unu yanlış sınıflandıracağını bildirmiştir.7 Düşük HBV DNA seviyelerinin klinik anlamlılığı tam netlik kazanmamıştır;8,9 ancak, yapılan çalışmalarda, bu hastalarda hastalığın ilerleyişinin yüksek HBV DNA seviyelerine sahip hastalardan daha yavaş olmasının beklenmesine karşın, bu hastaların yine de progresif karaciğer hastalığına sahip olabileceği onaylanmıştır. Özellikle, HBeAg-negatif KBH ile enfekte hastaların daha uzun süre enfekte olma ihtimalinin olduğu ve dolayısıyla siroza sahip olma olasılığının daha yüksek olduğu dikkate alındığında, doğru teşhis ve dolayısıyla HBeAg-negatif KBH’nin inaktif taşıyıcılıktan ayırt edilmesi önemlidir.10 HBeAg-negatif KBH teşhis edildiğinde, peg-eklentili interferonlar sınırlı bir tedavi süreci ile nükleosid/nükleotid analoguyla uzun süreli tedavinin olumlu ve olumsuz yönleri hasta ile tartışılmalı ve hastanın alacağı tedavi tipi tedaviyi uygulayan doktor ile hastanın ortak kararı olmalıdır. Tedavinin bırakılması ve süresiz bir tedavinin olası hale gelmesi durumunda, hastaların çoğunda relaps görülür. HBeAg-negatif KBH’de tedavi ne zaman başlatılmalıdır? Nükleosid/nükleotid analogları ile tedaviye hangi hastaların daha iyi cevap verdiğine ilişkin veri mevcut mudur? Özel HBV genotipi, ALT seviyesi veya HBV DNA viral yükü olan hastaların tedaviye daha iyi cevap verme ihtimali var mıdır? İnterferon tabanlı tedavi rejimlerinin aksine, HBV genotipinden bağımsız olarak nükleosid/nükleotid analogları genellikle etkilidir;11 buna karşın, bir çalışmaya göre, HBV genotipi ile enfekte olan hastalar, genotip D enfeksiyonu olanlara oranla, lamivudine direnci geliştirmeye daha yatkındır.12 HBeAg negatif KBH hastalarında nükleosid/nükleotid analoglarla tedaviye ne şekilde cevap verildiğine ilişkin prediktif faktörleri araştıran çalışmaların sayısı oldukça azdır. Yapılan yeni bir çalışma, HBeAg-negatif KBH’de tedaviye verilen cevabı öngören baz çizgisi faktörlerinin yüksek ALT, düşük HBV DNA, dişi cinsiyet ve genç yaş olduğunu göstermektedir.13 Buna göre, antiviral tedavi, hastaların HBV DNA düzeylerinin düşük olmasının beklendiği, biyokimyasal alevlenme zamanında başlaması gerekmektedir.14 Bu vakada, hasta o tarih itibariyle mevcut olan tek nükleosid/nükleotid analogu olan lamivudine tedavisine alınmıştır. Nükleosid/nükleotid analog monoterapisi ve özellikle lamivudine ile ilgili endişelerden biri kullanılan ajana karşı direnç geliştirilmesi ihtimalidir. Bundan dolayı, HBV DNA seviyelerinin her 3–6 ayda bir test edilmesi tavsiye olunur. Uyumun önemi vurgulanmalıdır. KBH’nin nükleosid/nükleotid analoglarla tedavisinde gittikçe önem kazanan bir faktör de tedavi sırasında görülen cevap prediktörleridir. Altı aylık (ya da adefovir için 48 haftalık) sürekli tedavinin ardından alınan HBV DNA seviyeleri, cevabı ve viral ilerleme kaydetme olasılığı bulunan ya da dirençli mutant oluşma riskine sahip hastaları öngörebilmektedir.15-17 Tedavi devam ederken HBV DNA seviyesi 104 kopya/mL’den yüksek kalan hastalarda viral direnç riski vardır.15,16 Bu ikinci husus, tedavi optimizasyonunda, özellikle baz çizgisinde ilerlemiş karaciğer hastalığı olan hastaların tedavisinde önemli etkilere sahip olabilir.18 Son olarak, önemli bir konu da nükleosid/nükleotid analoglar ile tedavinin ne kadar sürdürülmesi gerektiğidir. HBeAg-pozitif KBH’de durum oldukça nettir; HBeAg serokonversiyonu iyi bilinen bir son noktadır ve serokonversiyonu izleyen en az altı aylık konsolidasyon fazının ardından tedavi sonlandırılabilir. Durum, HBeAg-negatif KBH’de bu kadar net değildir. Nükleosid/nükleotid analoglarına ya da interferona dayalı tedavinin sona erdirilmesi, genelde, viral ribaund ile ilişkilendirilir. Makul yaklaşımlardan biri, HBsAg kaybının kesin son noktasına (± HBsAg serokonversiyonu) ulaşılana kadar antiviral tedaviye devam edilmesi şeklindedir. Bu kesintisiz son noktada karşımıza çıkan sorun, çok az sayıda hastanın buna ulaşabilecek olmasıdır. Uzun süreli, veyahut süresiz, tedavinin gerekliliği aşikardır. Adefovir dipivoxil ile beş yıl süren tedavinin ardından PCR’da HBV DNA seviyesinin saptanmadığı hastalarda tedavinin sonlandırılmasının etkileri yakın zamanda bildirilmiştir.19 Sözü edilen çalışmanın sonuçları ümit vaat etse de, hasta kohortu nispeten küçüktür ve herhangi bir tavsiye sunulmadan önce daha ileri düzeyde takip ve doğrulama gerekmektedir. Başka kanıtlar ortaya çıkıncaya kadar, HBeAg-negatif hastaların çoğu için uzun süreli tedaviye gerek duyulacaktır. Yukarıda anlatılan hasta lamivudine tedavisine çok iyi cevap vermiştir. Beş yıllık tedavinin ardından, PCR temelli bir testte HBV DNA negatif çıkmaya devam etmektedir ve aminotransferaz seviyeleri normaldir. Beş yıllık tedavi sırasında, özellikle tedavinin ilk yılının ardından en çok üç aylık aralıklarla muayene edilmiştir. Her bir vizitte, hematoloji, biyokimya ve HBV DNA tespiti için kan alınmıştır. Buna karşın, hastaların çoğu bizim hastamız kadar şanslı olamamaktadır. Şöyle ki, hastaların yaklaşık %70’inde dört yıllık lamivudine tedavisi sonucunda, lamivudine direncin göstergesi olan viral ilerleme beklenen bir bulgu olmaktadır.9,10,18 Lamivudine ileride uygulanabilecek tedavi fırsatlarını riske atmaktadır. Toplanan kanıtlar, adefovir’e geçilmesinin değil ama devam etmekte olan lamivudine tedavisine adefovir’in eklenmesinin adefovir direnci riskini azalttığını,20 ve adefovir’e mümkün olduğunca erken, yani, genotipik direnç saptanır saptanmaz klinik ilerlemenin meydana gelmesi beklenmeden, başlanması gerektiğini göstermektedir.21 Entecavir ile ilgili veriler, lamivudine direnci olan hastalarda daha yüksek dozların gerektiğini (günde 1 mg) ve bu hastaların tedavi sırasında ortaya çıkan entecavir direncine daha hassas olduğunu göstermektedir (entecavir direncinden kaynaklanan virolojik ribaund, 2. yılda lamivudine tedavisi görmemiş hastaların %1’inden daha az Kronik hepatit B enfeksiyonu Klinik kavramlar ve etkin müdahaleler bölümünde görülürken, bu oran lamivudine tedavisi görmüş olanlarda 3. yılda %15–19’dur).22 Telbivudine direnci YMDD lokusunun bir parçası olan M204I mutasyonu ile ilişkilidir; buna göre, şayet önceki lamivudine tedavisi sırasında bu mutasyonlar ortaya çıkmış ise, telbivudine’e direnç oluşacaktır.23 Referanslar 1. Rizzetto M. Efficacy of lamivudine in HBeAg-negative chronic hepatitis B. J Med Virol 2002; 66: 435–51. 2. Lok ASF & McMahon BJ; Practice Guidelines Committee, American Association for the Study of Liver Disease. Chronic hepatitis B. Hepatology 2001; 34: 1225–41. 3. de Franchis R, Meucci G, Vecchi M, et al. The natural history of asymptomatic hepatitis B surface antigen carriers. Ann Intern Med 1993; 118: 191–4. 4. Brunetto MR, Oliveri F, Coco B, et al. Outcome of anti-HBe positive chronic hepatitis B in alpha-interferon treated and untreated patients: A long term cohort study. J Hepatol 2002; 36: 263–70. 5. Bonino F & Brunetto MR. Chronic hepatitis B e antigen (HBeAg) negative, anti-HBe-positive hepatitis B: An overview. J Hepatol 2003; 39: S160–3. 6. Manesis EK, Papatheodoridis GV, Sevastianos V, et al. Significance of hepatitis B viremia levels determined by a quantitative polymerase chain reaction assay in patients with hepatitis B e antigen-negative chronic hepatitis B virus infection. Am J Gastroenterol 2003; 98: 2261–7. 7. Chu CJ, Hussain M, Lok AS. Quantitative serum HBV DNA levels during different stages of chronic hepatitis B infection. Hepatology 2002; 36: 1408–15. 8. Bozkaya H, Yurdaydin C, Idilman R, et al. Lamivudine treatment in HBeAg-negative chronic hepatitis B patients with low level viremia. Antiviral Ther 2005; 10: 319–25. 9. Keeffe EB, Dieterich DT, Han SH, et al. A treatment algorithm for the management of chronic hepatitis B virus infection in the United States. Clin Gastroenterol Hepatol 2004; 2: 87–106. 10. Fung SK, Lok AS. Treatment of chronic hepatitis B: Who to treat, what to use, and for how long? Clin Gastroenterol Hepatol 2004; 2: 839–48. 11. Westland C, Delaney W 4th, Yang H, et al. Hepatitis B virus genotypes and virologic response in 694 patients in phase III studies of adefovir dipivoxil. Gastroenterology 2003; 125: 107–16. 12. Zöllner B, Petersen J, Puchhammer-Stockl E, et al. Viral features of lamivudine resistant hepatitis B genotypes A and D. Hepatology 2004; 39: 42–50. 13. Bonino F, Marcellin P, Lau GK, et al. Predicting response to peginterferon alfa 2a, lamivudine and the two combined for HBeAg-negative chronic hepatitis B. Gut 2007 (in press). [24 Nov, 2006, e pub ahead of print: PMID: 17127704]. 14. Hadziyannis SJ & Vassilopoulos D. Hepatitis B e antigen-negative chronic hepatitis B. Hepatology 2001; 34: 617–24. 15. Yuen M-F, Sablon E, Hui CK, et al. Factors associated with hepatitis B virus DNA breakthrough in patients receiving prolonged lamivudine therapy. Hepatology 2001; 34: 785–91. 16. Lai C-L, Leung N, Teo EK, et al. A 1 year trial of telbivudine, lamivudine and the combination in patients with hepatitis B e antigen-positive chronic hepatitis B. Gastroenterology 2005; 129: 528–36. 17. Locarnini S, Qi X, Arterburn S, et al. Incidence and predictors of emergence of adefovir resistant HBV during four years of adefovir dipivoxil therapy for patients with chronic hepatitis B. J Hepatol 2005; 42(Suppl. 2): 17 (abstract). 18. Craxi A & Yurdaydin C. From viral pathobiology to the treatment of hepatitis B virus infection. EASL Monothematic Conference (Istanbul, Turkey, October 6–8, 2005). J Hepatol 2006; 44: 1186–95. 19. Hadziyannis SJ, Sevastianos V, Rapti IN, et al. Sustained biochemical and virological remission after discontinuation of 4 to 5 years of adefovir dipivoxil treatment in HBeAg-negative chronic hepatitis B. Hepatology 2006; 44: 231A (abstract). 20. Fung SK, Chae HB, Fontana RJ, et al. Virologic response and resistance to adefovir in patients with chronic hepatitis B. J Hepatol 2006; 44: 283–90. 21. Lampertico P, Vigano M, Manenti E, et al. Adefovir rapidly suppresses hepatitis B in HBeAg-negative patients developing genotypic resistance to lamivudine. Hepatology 2005; 42: 1414–9. 22. Sherman M, Yurdaydin C, Sollano J, et al. Entecavir for treatment of lamivudine-refractory, HBeAg-positive chronic hepatitis B. Gastroenterology 2006; 130: 2039–49. 23. Lai CL, Leung N, Teo EK, et al; Telbivudine Phase II Investigator Group. A 1 year trial of telbivudine, lamivudine, and the combination in patients with hepatitis B e antigen-positive chronic hepatitis B. Gastroenterology 2005; 129: 528–36. Bu faaliyet Bristol-Myers Squibb tarafından verilen bağımsız bir tıbbi eğitim hibesi ile desteklenmektedir. Quantum House, Maylands Avenue, Hemel Hempstead, Herts, HP2 7DE, UK Tel: +44 1442 210161 Fax: +44 1442 210169 Email: [email protected] Website: www.strategic-consultants.com
Benzer belgeler
Kronik Hepatit B Tedavisinde Kullanıma Yeni Giren ve Girecek Olan
Nükleosid/nükleotid analogların klinik kullanımı, bunların özgün antiviral potansiyellerine ve direnç profillerine (çapraz direnç dahil) bağlıdır.
HBeAg-pozitif hastalarda bir yıllık tedavinin ardın...
5-6 viral hepatit
direnç mutasyonlarıyla beraberken entekavire
karşı yüksek direncin geliştiği yine aynı çalışmalarda in vitro ve in vivo olarak belirlenmiştir. Bu yüzden, entekavirle başlayan tedaviler,
entekavir d...
gebelik ve hbv
Hollanda’da yapılan 10 yıllık bir metaanaliz (1982-1992)
Doğumdaki aşı+HBIG uygulamasının başarısını
aktif olarak etkileyen tek faktör HBV DNA düzeyi
Annedeki HBV DNA düzeyi ;
150 pg/mL den düşük ...