Aliağa Ticaret Odası, Esnaf ve Sanatkârlar Odası ve Şoförler Odası
Transkript
Aliağa Ticaret Odası, Esnaf ve Sanatkârlar Odası ve Şoförler Odası
22 ŞUBAT 2014 CUMARTESİ SAYI: 6053 30 Aliağa Ticaret Odası, Esnaf ve Sanatkârlar Odası ve Şoförler Odası’nın Aliağa Ticaret Odası’nda 1.’sini gerçekleştirdiği ortak yönetim kurulu toplantısından birlik ve beraberlik kararı çıktı. • SAYFA 4’TE Obezite, günümüzün ve geleceğin en önemli sağlık sorunu. Bu nedenle Sağlık Bakanlığı 2014’ü, “Sağlıklı Yaşam ve Hareket Yılı” olarak ilan etti. Aliağa İlçe Sağlık Müdürlüğü çalışanları da “farkındalık” yaratmak adına, her ay toplu olarak katıldıkları bir yürüyüş düzenliyorlar. • SAYFA 4’TE Sosyal sorumluluk projeleriyle sektöründe fark yaratan OPET’in desteğiyle başlatılan ‘Trafik Dedektifleri Projesi’ kapsamında tüm Türkiye’de eğitimler sürüyor. • SAYFA 5’TE • SAYFA 6’DA 2 22 ŞUBAT 2014, CUMARTESİ EKSPRES Günümüz şartlarında aldatmanın tanımı biraz karıştı. Kızların özgür olması, facebook, internet, sosyal ortamlar ve pek kaynaşık iş ortamları... İhaneti ve sınırlarını günümüz şartlarında tekrar değerlendiriyoruz. Kadın ya da erkek... Hiç kimse aldatılmaktan hoşlanmaz. Ancak kişisel tarihimizde küçük ya da büyük, mutlaka bir aldatma hikâyesi vardır. Söz konusu hikâye; bir başkasını görünce duyulan belli belirsiz heyecandan ve küçük, zararsız flörtlerden tutun da, bir başkası için sevgiliyi ya da eşi terk etmeye kadar geniş bir yelpazede düşünülebilir. Acaba neden bize yapılmasından kesinlikle hoşlanmadığımız, hatta karşı karşıya kaldığımızda korkunç bir bunalıma sürüklendiğimiz bu muameleyi en yakınımıza reva görürüz? Cevabı basit! İhanet gerçeği İnsanlık tarihi boyunca var olan ihanet gerçeği aslında doğası itibariyle çok eşli bir varlığın tek eşli bir toplum yapısına sağlamaya çalıştığı uyumun kaçınılmaz firesinden başka bir şey değil. Yani mesele tam olarak bir ‘reva görme’ meselesi sayılmaz. Elbette intikam amaçlı ihanet de sık karşılaşılan bir durum, özellikle kadınlar cephesinde. Ancak bu apayrı bir tartışma konusu! Zira bu tür ihanette, bir başkasından etkilenme ya da hoşlanmadan çok, sevgiliyi ya da eşi cezalandırma isteği, yani karar vererek, planlı programlı aldatma durumu söz konusu.Peki ya dışarıdan son derece uyumlu ve mutlu görünen çiftlerden kulağımıza gelen ibret hikâyelerine ne demeli? Demek ki, bir ilişki yaşarken başka birine ilgi duymak, hatta o kişiyle birlikte olmaya çalışmak, pek de sıra dışı bir zayıflık değil. Ancak sıradan olması, başımıza geldiğinde tepki vermeyeceğimiz anlamına da gelmiyor. İhanetle karşı karşıya kalmak her inşam çok üzer, öfkelendirir, yıpratır, hatta hayata bakış açısını kökten değiştirebilir. Ancak günümüzde başka bir sorunla daha karşı karşıyayız! Neyin ihanet kapsamına girdiğini, hangi davranışı aldatma olarak görüp hangisine hoşgörü göstermemiz gerektiğini belirlememiz gittikçe zorlaşıyor. Yeni ahlaki değerler Zira özellikle bilgisayar teknolojisinin sunduğu yenilikler, iletişim imkânlarının hem çoğalmasına hem de çeşitlenmesine neden oluyor ve biz ne kadar istersek isteyelim, bu imkânların önüne geçemiyoruz. Böylece mesela geçen yüzyılda bir adamın eşini aldatması için başka bir kadınla fiziksel olarak karşı karşıya gelmesi, onunla bizzat tanışması gibi doğal bir önkoşul varken, bugün internet üzerinden sürdürülen iletişim birbirini hiç görmemiş iki insan arasında duygusal bir ilişkinin başlamasına da neden olabiliyor. Ayrıca mesele sadece teknolojiyle de sınırlı değil. mahmure.com’daki araştırmaya göre, Farklı sosyal gruplar, farklı kadın- erkek ilişkileri, eskiye göre çok daha rahat ifade edilen cinsel eğilimler, günümüzün hızla değişen yaşam biçimi bir bütün olarak bize yeni ahlaki değerler dayatıyor. En azından bizi, eski birtakım fikirlerimizi yeniden gözden geçirmeye zorluyor. Kimimiz bu hareketli ortamda prensiplerimize sıkı sıkıya bağlı kalmaya çalışıyoruz, kimimiz ise uyum sağlamak adına bu yeni dünya düzenine daha esnek yaklaşmaya... Kısacası, bir geçiş dönemindeyiz ve ihanette hoşgörü sınırları konusunda kafalar karışık. Yine de, neyin aldatma sayılıp neyin sayılmayacağına, kimi örnekler üzerinden giderek birtakım istatiksel sonuçlarla cevap vermek mümkün. İşte bu örneklerden bazıları... Bakalım günümüz kadını açık fikirli olmayı hangi noktaya kadar başarıyor... İLİŞKİ RESMEN BAŞLAMAMIŞSA, BAŞKA BİRİYLE BİRLİKTE OLMAK ALDATMA SAYILIR MI? Evet: %75 Hayır: %25 İşte size cevaplanması son derece zor bir soru: Jane Austen romanlarında duygusal ilişkinin başlangıcı, erkeğin aşkını itiraf ettiği ve kadının da bu aşkı kabul ettiğini dile getirdiği an olarak kabul edilir, bu klasik sahnenin öncesinde her iki taraf da duygularını gizlerlerdi. Fakat hoşumuza gitsin ya da gitmesin, günümüz ilişkileri bu şekilde ilerlemeyip çok farklı seyirler izleyebiliyor. Artık cinsellik romantizmden sonra gelmiyor; hatta kimi durumlarda romantizmin cinsellikten sonra geldiği (Bakınız: evlilikle sonuçlanan tek gecelik ilişkiler!) bile söylenebilir. Bir süre takılmak Bazı kişiler; ‘erkek arkadaş’ ya da ‘kız arkadaş’ etiketinden hoşlanmıyorlar, kimileri ciddi bir ilişkiye girmeden önce sokak söylemiyle bir süre ‘takılmayı’ tercih ediyorlar, yakınlaşmalar bir anda değil, yavaş yavaş gerçekleşiyor. Peki bu yakınlaşmanın hangi noktası ilişkinin başladığı nokta? ‘Biz neyiz şimdi? Birlikte miyiz, değil miyiz?’ sorusu eşliğinde konuya kafa yoran genellikle kadınlar oluyor. Asıl meselemize dönersek! Yukarıdaki sorunun sorulduğu kadınların yüzde 75’i evet, yüzde 25’i hayır cevabını vermişler. Demek ki kadınlar, ilişkinin adını koyma konusunda erkeklerden daha aceleci davranıyorlar. Daha doğrusu, bütün gereklilikleri, sorumlulukları ve yasaklarıyla ilişki, kadının kafasında erkekten daha önce başlıyor. Erkekse, en azından başlangıçta kendine kaçabileceği serbest bir alan bırakmayı, duygularından emin olmadan önce ‘denemeyi’ tercih ediyor, bu deneme sürecinde başkalarıyla da birlikte olabiliyor ve bunu kesinlikle aldatma olarak tanımlamıyor. Ne olursa olsun, bunun aslında duygularla ilgili bir mesele olduğunu unutmamalıyız, ilişkinin adı konmamış olabilir, dolayısıyla da başka biriyle ilgilenmek aldatma kapsamına girmeyebilir fakat erkeğin, gözünün sizden başka kimseyi görmemesi gereken o ilk günlerde bile farklı seçenekler araması, ilişkinin ileriki aşamaları konusunda kafanızda ister istemez bir soru işareti yaratacaktır. Maddi konularda oldukça şanslısınız uzun zamandır tahsil edemediğiniz bir alacağınız gelebilir. Ev hayatınızı ilgilendiren konular da ise gerginlikler yaşayabilirsiniz. Gökyüzü, iş hayatınızda sizin dışınızda gelişecek aksiliklere işaret etmekte. Beklenmedik ve düşüncesizce yapılan harcamalar zor durumda kalmanıza neden olabilir. Liderlik gücünüz yükseleceği için etrafınızdaki insanlara öncülük yapabilirsiniz, tabi bunun dozunu iyi ayarlamak kaydıyla. Gökyüzü bugün sabah saatlerinde işinizle ilgili önemli gelişmelerin yaşanabileceğine işaret etmekte. Gururunuz okşanacak ve yetenekleriniz için şükredeceksiniz. Gökyüzü bugün, duygularınız ile amaçlarınızın uyum içinde olacağına işaret etmekte. Zor projeler içinde boğuşanlar, başka bir boyutta yardım almış gibi rahatlık hissedeceksiniz. Gökyüzü, oldukça yoğun ve etkin enerjilerin oluştuğu bir iş gününe işaret etmekte. Zihin faaliyetlerini kapsayan herhangi bir olayda yapıcı enerjiler çalışmaktadır. Kendinizi baskı altında hissedecek ve sinirlerinize hakim olmakta bir hayli zorlanacaksınız. Ne olursa olsun sakinliğinizi muhafaza etmeli ve köprüleri yakmamalısınız. Amaçlarınızı biliyorsunuz, planlarınızı uygulayabilirsiniz. Şimdi harekete geçme zamanı Üst pozisyonlardaki insanlara girişimlerinizle etkilerinizi gösterebilirsiniz. Kimi zaman bencilce hareket etmeniz, çevrenizdeki insanlar tarafından hakkınızda yanlış düşünülmesine yol açabilir. Alışkanlıklarınız ya da olaylar karşısındaki tutumunuzu Kendinize dair daha sakin uyumlu bir tavırla yönünüzü belirlemek için doğru bir şekilde kullanabilirsiniz. Gün içinizde değişim ve yeniden yapılanma gücü hissedeceksiniz. Bunlar, yeni bir şeyleri yapılandırmak veya yaratmak için ruhunuzda istekler uyandıracaklardır. Yorgunluktan uzaklaşmak için keyif aldığınız konularla ilgilenerek dinlenmelisiniz, böylelikle daha dinamik bir şekilde oldukça büyük bir başarı elde edebilirsiniz. 22 ŞUBAT 2014, CUMARTESİ 3 EKSPRES Mehmet SARIŞIN [email protected] / twitter.com/mehmetsarisin Aliağa’da 75’lik tacizci... Obezite, günümüzün ve geleceğin en önemli sağlık sorunu. Bu nedenle Sağlık Bakanlığı 2014’ü, “Sağlıklı Yaşam ve Hareket Yılı” olarak ilan etti. Aliağa İlçe Sağlık Müdürlüğü çalışanları da “farkındalık” yaratmak adına, her ay toplu olarak katıldıkları bir yürüyüş düzenliyorlar. Sağlık Müdürlüğü’nden yalına açıklama şöyle: “Obezite (şişmanlık), sağlığı bozacak ölçüde vücutta aşırı yağ birikmesidir. Ülkemizde obzite sıklığı 19 yaş üzeri bireylerde yüzde 30 olarak saptanmıştır. Obezite tedavi edilmediğinde yan etkileri ile yaşam süresini kısaltan, yaşam kalitesini bozan ,organları olumsuz etkileyen kronik bir hastalıktır. Obezite; kalp damar hastalıkları, nörolojik hastalıklar, şeker hastalığı, solunum sistemi hastalığı, mide – karaciğer hastalığı, deri hastalıkları, kanser, dizlerde-eklemlerde bozukluklara, psikolojik rahatsızlıklar gibi bir çok hastalığa yol açmaktadır.” Açıklamada, obezitenin en önemli nedenlerinden biri de hareketsiz yaşam tarzı olduğu belirtilerek şu görüşlere yer verildi: “Obezitesi olan bireylerin doktor ve diyetisyen takibi altında diyet tedavisi uygulamaları, düzenli egzersiz yapmaları gerekmektedir. Sağlıklı yaşam için tüm bireylerin haftanın 4-5 günü ortalama günde 30 dakika tempolu yürüyüşü yaşam tarzları haline getirmelidirler. İnsanın yaşam kalitesini etkileyen ve bir çok hastalığa yol açan obezite nedeniyle, Bakanlığımız 2014 yılını Ege Ajans - Erasmus programı ile Belçika’nın Gent Üniversitesi’ne giden Ege Üniversitesi yüksek lisan öğrencisi Göknur Sürengil’in üç SCI makalesi yayınlandı. Gent Üniversitesi’nde, 4 ay çalışma fırsatı yakaladığını belirten Sürengil, “ Burada yapmış olduğum çalışmalar ile saygin dergilerde 3 SCI makalem yayınlanıp, kaldığım süreyi değerlendiren çalışma yaptığım alanda önemli çalışmaları olan bir profosörden referans mektubuna sahip oldum. Akademik bağlamda düşündüğümde, anadilimizin haricinde Avrupa’nın değerli akademisyenleriyle bir arada çalışmak, farklı kültürlerden gelmiş doktora ve yüksek lisans öğrencileri ile aynı laboratuvarı paylaşmak ve disiplinli çalışma sistemlerini yaşamak cok gurur verici oldu” diye konuştu. Erasmus’a katılacak öğrencilere tavsiyelerde bulunan Sürengil, “İlk olarak bütün Erasmus Programına katılan öğrenciler gibi her üniversite öğrencisinin Erasmus Programına “Sağlıklı Yaşam ve Hareket Yılı “ ilan etmiştir. Bu nedenle sağlık çalışanları farkındalık yaratmak adına her ay birlikte yürüyüş yapmaktayız. 23.02.2014 Pazar günü (yarın) saat:13:30’da Demokrasi Meydanı’nda (Belediye önü) başlayacak yürüyüşümüze tüm Aliağalı kadınları davet ediyoruz. Sağlık Çalışanlarımızla Kadınlarımız birlikte sağlığa yürüyor. Haydi Aliağa Harekete…” katılması gerektiğini söyleyebilirim. Yasayarak edinilebilecek buyuk bir tecrübe. Arkadaşlarıma bu süreçte asla pes etmemelerini öneriyorum. Çalışma konuları veya staj yeri ayarlama konusunda danışabilecekleri tüm kaynaklara danışsınlar. Başka bir ülke ve kültürde karşılaşacakları zorlukların üstesinden geldiklerinde kendilerini daha güçlü hissedeceklerdir” dedi. Her sabah saat 6’da kalkarım ve yürüyüşe çıkarım. Bu sabah da Zeytinli Park’tan geçerek, deniz kıyısına daha doğrusu Aliağa sahil bandına indim. Burası, İzmir’in Kordonboyu’nu aratmıyor diye düşünerek ve derin derin nefes alarak yürümeye devam ettim. Ahtapot avcısı bir arkadaş var, onu her sabah görüyorum, ismini ve resmini istemiyor. Emekli kendisi. TOKİ konutlarında oturuyor. Özelliği, plastik bir kova ile dolaşıyor olması! Kovanın içine ne zaman baksam, kocaman bir ahtapot bana, “Beni kurtar yoksa sana dolanırım” dercesine bakıyor. Emekli ağabeyimiz bu ahtapot avından, emekli maaşından kat kat fazlasını kazanıyor. Aliağa’daki balık lokantalarının bazıları, ahtapot ihtiyaçlarını bizim emekliden gideriyorlar. Laf aramızda, ahtapot, emekli müzayedesinde kilosu 20 liradan gidiyor şu sıralarda... Emekli ahtapotçu kurnaz... Bazan 3-4 gün ahtapot vermiyor restoranlara... Özletiyor kendini ve malının değerini yükseltiyor. Nasıl mı yakalıyor ahtapotları? Sahil şeridinde denizde ne kadar taş, kaya, atık varsa hepsinin nerede olduğunu ezberlemiş. Hangisinin altına ahtapot girerse hissediyormuş. Ucunu görse ahtapotu oradan çıkarmasını da çok iyi biliyormuş. Bir de ahtapot yengeçi çok severmiş ve yengeçi sardıktan sonra emermiş. Kabuklarını da bırakırmış. İşte emekli ağabey, yengeç kırıntılarını gördüğü zaman orada yengeç olduğunu anlıyor ve kendi icadı oltasını oraya salıveriyor. Oltanın ucundaki zokaya takılan mamaya ahtapot hayır diyemiyor ve hop kepçenin içine... Şimdi diyeceksiniz ki yazını başlığına bakarsak, balıkçı mı sapık yoksa ahtapot mu? İkisi de değil! Aliağa’nın köylerinden birinde yaşayan 75 yaşlarında bir adam bu sapık!.. Köyün muhtarı, her sabah kendisini Aliağa’ya getirip, benim turladığım deniz kıyısındaki parka bırakıyormuş. Akşam da alıp götürüyormuş. Ancak bir gün alıp köyüne götürememiş. Araştırmış soruşturmuş, köylüsünü Aliağa Devlet Hastanesi’ne bulmuş. Kapısında da nöbetçi varmış. Bu sapık parkta oynayan erkek çocuklarını taciz ediyormuş. Çocuklardan biri babasına söylemiş. Çocuğun babası ve amcaları, sapığı ertesi gün deniz kıyısında yakalayıp, bir güzel dövmüşler ve denize atmışlar. Sapık bir ay hastanede yattıktan sonra hakim karşına çıkarılmış ama serbest bırakılmış. Dün sabah yine sahildeydi. Muhtar, onu köyden Aliağa’ya getirip, götürmeye devam ediyormuş. Bu haberin kaynağı; Aliağa’nın çok yakından tanıdığı aslen Emirdağlı olan biri. Kimliği bende. Sorarlarsa ifadesi alınmak üzere yetkililere veririm. Aliağa DSP Belediye Başkan Adayı Hakkı Ülkü, dün sosyal paylaşım sitesi facebook’tan yaptığı bir açıklama yaptı: “Değerli arkadaşlar, gemi sökümdeki bazı işverenler, asılsız bazı haberler yaymaktadırlar. (kapatılacak,işsiz kalacaksanız gibi) Ben enayi miyim, aptal mıyım? Bizim sosyal demokratlar olarak en önemli müttefiklerimiz işçilerdir. Sosyal Demokrat partilerin kuruluş amacı taaa sanayi devriminden bu yana emekçilerin haklarını korumaktır. Aliağa’daki EMEK ŞENLİKLERİNİ bunun için yapıyoruz. Uyanık olun, ucuz politikalarla sizi bölmeye korkutmaya çalışanlara gereken cevabı verin. Sevgi ve saygılarımla. sizleri çok seviyorum.” 4 Aliağa Ticaret Odası Meclis Başkanı M. Ender Özer’in başkanlık ettiği toplantıda Aliağa’nın sorunları ele alındı ve karşılıklı görüş alışverişinde bulunuldu. ALTO Başkanı Adnan Saka’nın açış konuşmasıyla başlayan toplantıda Saka, “İlk önce kendimizin yaşamaktan keyif aldığı bir Aliağa oluşturmalıyız; bu düşünceyi de ancak ilçemizin tüm dinamikleriyle birlik ve beraberlik içerisinde olduğumuzda gerçekleştirebiliriz. Bu düşünceden hareketle bugün, arzu ettiğimiz sinerjiyi yakalamak adına güzel bir başlangıcın temelini attık diye düşünüyorum” dedi. Başkan Saka, ilki şubat ayında gerçekleştirilen ve bundan sonra düzenli olarak gerçekleştireceği kararı alınan toplantıların amacının, Aliağa’daki yerel yönetimin tüm unsurlarının ne düşündüklerini belirleyerek, belirlenen ortak görüşü gerekli kurumlara iletmek olduğunu söyledi. Bir bölgenin gelişmesinde ve sorunlarının aşılmasında, yerel yönetim kavramının yalnızca Belediye ve Kaymakamlıkla sınırlı kalmaması gerektiğini belirten Başkan Saka, “Sivil Toplum Kuruluşları, yaşadığı yerin sorunlarını, avantajlarını en iyi bilen ve yaşadığı yerin geleceğinin şekillenmesinde etkin bir şekilde rol alması gereken kurumlardır” diye konuştu. ALTO Meclis Başkanı M. Ender Özer ise, Aliağa’nın en büyük sorunun denetimsizlik ve EKSPRES 22 ŞUBAT 2014, CUMARTESİ Aliağa Ticaret Odası, Esnaf ve Sanatkârlar Odası ve Şoförler Odası’nın Aliağa Ticaret Odası’nda 1.’sini gerçekleştirdiği ortak yönetim kurulu toplantısından birlik ve beraberlik kararı çıktı. plansızlık olduğunu söyledi. Yerel yönetim anlamında meslek odalarının da aktif olarak rol alması gerektiğini belirten Özer, güçlü bir irade oluşturulursa tüm sorunların çözülebileceğini söyledi. Aliağa Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Hüseyin Ekren ve Aliağa Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Salih Yiğitalp ise, sorunların çözümüne yönelik ortak bir görüşün yaratılmasına fırsat sağlayan ve birlik beraberliğimizi arttıracak bir çalışmanın öncülüğünü yapan ALTO Başkanı Adnan Saka’ya böyle bir toplantıyı düzenledikleri için teşekkür ettiklerini belirttiler. Toplantıda gündeme gelen maddeler arasında yer alan küçük sanayi sitesinin alt yapı sorunları konusunda, ALTO tarafından yapılan Aliağa Küçük Sanayi Sitesi Fizibilite Raporunun ilgili kurumlarla paylaşılmasında fayda olacağı görüşüldü. Öte yandan sorunların çözümünün hızlanması için; sanayi sitesindeki kooperatiflerin feshedilerek ‘site yönetimi’ sistemine geçilmesi gerektiği belirtildi. Bununla birlikte toplantıda İzmir caddesinin şuan ki durumuyla esnaf ile halkın taleplerini karşılamadığı ve bölgede yoğun trafiğe neden olduğu konuşulurken, caddeye uygulanacak projenin hızlı bir şekilde hayata geçirilmesi gerektiği ifade edildi. Toplantının kapanış konuşmasını yapan Başkan Saka, “Aliağa Odaları olarak ilçemizde yaşanan sıkıntılara yönelik çözüm önerisi niteliği taşıyan görüşlerinin dikkate alınması konusunda kararlı olacaklarını belirtti. Ayrıca bu ortak toplantıların katılımının genişletilerek periyodik olarak yapılması konusunda görüş birliğine varıldı” diye konuştu. 22 ŞUBAT 2014, CUMARTESİ Sosyal sorumluluk projeleriyle sektöründe fark yaratan OPET’in desteğiyle başlatılan ‘Trafik Dedektifleri Projesi’ kapsamında tüm Türkiye’de eğitimler sürüyor. Ankara, İstanbul ve Bursa’dan sonra İzmir’de devam eden eğitim programı kapsamında Aliağa’daki Trafik Çocuk Eğitim Parkı’nda 7’nci sınıf öğrencilerine yönelik olarak eğitimler gerçekleştirildi. Yaklaşık 300 öğrencinin katıldığı eğitimde çocuk ve gençlerin trafik kurallarını günlük hayatta etkin kullanımları amaçlandı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Polis Eşleri Kaynaşma Yardımlaşma Derneği (PEKAY) ve Uluslararası Polis Birliği Türkiye ortaklığında OPET’in desteğiyle hayata geçirilen ‘Trafik Dedektifleri’ projesi eğitimleri kapsamında bu kez durak İzmir’di. Karşıyaka ve Aliağa olmak üzere iki farklı noktada düzenlenen eğitimlerin ilki sabah Bostanlı Trafik Çocuk Eğitim Parkı’nda gerçekleşti. İzmir Valisi Mustafa Toprak, İzmir Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya, İzmir Milli Eğitim Müdürü Vefa Bardakçı ve OPET Yönetim Kurulu Kurucu Üyesi Nurten Öztürk’ün hazır bulunduğu eğitime yaklaşık 150 öğrenci katıldı. OPEDO organizasyona renk kattı Ankara Emniyeti Trafik Denetim Şube Müdürlüğü’ne bağlı özel eğitim kadrosu tarafından 7’nci sınıf öğrencilerine yöne- rol almalarını sağlayan eğitim, çocuklar tarafından ilgi ile izlendi. Proje için hazırlanan filmler ve eğitim dokümanları çocuklarla paylaşılırken OPET’in maskotu OPEDO da organizasyona renk kattı. Aynı eğitim öğleden sonra ise yaklaşık 150 öğrencinin katılımıyla Aliağa Trafik Çocuk Eğitim Parkı’nda tekrarlandı. “Trafik Dedektifi olmaya hazır mısınız?” İzmir Valisi Mustafa Toprak, konuşmasına çocuklara seslenerek “Trafik Dedektifi olmaya konusunda bu proje kapsamında çok başarılı sonuçlar alacağımıza inanıyorum. Sosyal sorumluluk konusunda ülkemizin en duyarlı şirketlerinden olan OPET’e bu projedeki desteği nedeniyle tebrik ve teşekkür ediyorum” dedi. İzmir Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya ise “Projenin ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Çocuklarımız projemize katılarak trafik güvenliği konusunda doğru bilinçlenirse geleceğimizi kurtarmak için çok önemli bir adım atmış olacağız” diye konuştu. “Trafiği güvenli bir Türkiye” lik olarak gerçekleşen eğitim kapsamında çocuk ve gençlerin trafik kurallarını günlük hayatta etkin kullanımları amaçlandı. İnteraktif bir biçimde düzenlenen ve çocuklara eğitim içeriğinde sorumluluk vererek örnek olaylarda hazır mısınız?” diye başladı. Toprak “Ülkemizde yaşam kalitesinin yükselmesi için siz çocuklara çok iş düşüyor. Trafik konusunda doğru bilinçlenip yakınlarınızı, çevrenizi uyarın. Ülkemizin en önemli sorunlarından biri olan trafik 5 EKSPRES OPET Yönetim Kurulu Kurucu Üyesi ve sosyal sorumluluk projelerinin fikir lideri Nurten Öztürk eğitim sonrası bir konuşma yaptı. “Doğup büyüdüğümüz topraklara olan sorumluluğumuzu yerine getirmeye her zaman hazırız” diyen Öztürk, öğrencileri “Trafiği güvenli bir Türkiye” için Trafik Dedektifleri projesine katılmaya ve sahiplenmeye davet ederek sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugüne kadar OPET olarak sürdürdüğümüz sosyal sorumluluk projelerimizle toplumda fark yaratmaktan hep onur duyduk. Bugün projemizin İzmir’deki açılım günü, trafikten kaynaklanan sorunları çözmek, kazalardan doğacak maddi ve manevi zararları en aza indirmek amacıyla, bugün güçlü proje ortaklarımızla birlikte kalıcı bir etki yarata- cak bu projenin eğitimlerine başlamaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Trafik Dedektifleri projesi ile üç yaşından başlayarak geleceğin sürücü adaylarını, trafik kurallarını tam anlamıyla bilen ve bu konuda sorumluluk alan bireylere dönüştürmeyi hedefliyoruz. Bu proje ile trafik kuralları konusunda farkındalık yaratarak mevcut algıyı değiştirmeyi, böylelikle Türkiye’nin gelecekte trafiği güvenli, ulaşımı konforlu bir ülkeye dönüşmesini amaçlıyoruz. Ülkemizin bu kanayan yarasının çözümü için var gücümüzle çalışacağız.” TÜRKİYE GENELİNDE EĞİTİMLER SÜRÜYOR Trafik Dedektifleri Projesi kapsamındaki eğitimler tüm Türkiye’ye yayılarak devam edecek. Eğitim programının bir sonraki durakları: 24 Şubat Antalya, 25 Şubat Adana, 26 Şubat Gaziantep, 27 Şubat Diyarbakır, 28 Şubat Erzurum ve 4 Mart Konya... Proje kapsamındaki ilk eğitim 100 öğrencinin katılımıyla Ankara Çankaya’da Halide Edip Adıvar Ortaokulu’nda 13 Şubat tarihinde düzenlenmişti. Sonrasında ise 18 Şubat tarihinde İstanbul’da Üsküdar Hezarfen Ahmet Çelebi Ortaokulu ve Çağlayan Ziya Paşa Ortaokulu’nda düzenlenen eğitimlere yaklaşık 250 öğrenci,19 Şubat’ta Bursa Tophane Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi’nde düzenlenen eğitime ise 200 öğrenci katılmıştı. TÜM ÇOCUKLAR ‘TRAFİK DEDEKTİFİ’ OLACAK Trafik Dedektifleri Projesi; 3 yıl içerisinde Türkiye’nin 81 ilindeki okullarda 3-17 yaş arasındaki toplam 1,5 milyon çocuk ve genç ile dolaylı olarak ailelerine trafik bilinci aşılamayı hedefliyor. Proje ile önce öğretmenlerin, daha sonra çocuklar ve gençlerin 9 ana konuda bilinçlendirilerek, trafik kazalarının engellenmesinde kalıcı bir çözüm yaratılması hedefleniyor. Ancak klasik bir eğitimden farklı olarak çocuk ve gençlere ‘Trafik Dedektifi’ unvanı verilerek trafik konusunda bilinçli bir davranış modeli gerçekleştirmeleri sağlanacak. Bu doğrultuda verilecek eğitimler; trafik işaret ve levhaları, emniyet kemeri ve çocuk koruma sistemleri, yaya geçidi, üst ve alt geçit kullanımı, güvenli bisiklet kullanımı, yaya güvenliği, görünürlük, araçta güvenli yolculuk, karşıdan karşıya geçme ve güvenli oyun alanları başlıkları altında düzenleniyor. Proje kapsamında ayrıca; trafik güvenliğinde toplumsal duyarlılığın artırılması, trafik denetimlerinin gerekliliği konusunda kamuoyu algısının güçlendirilmesi, trafik kuralları konusunda farkındalık oluşturulması yoluyla mevcut algıda değişikliğin sağlanması ile trafiği güvenli, ulaşımı konforlu bir ülkeye dönüşüm hedefleniyor. 6 EKSPRES 22 ŞUBAT 2014, CUMARTESİ Hakan Tartan, “Yerel seçimlere gidiyoruz ama hiç proje duymuyorum. İlk defa proje ben açıklıyorum. Oto parktan yeşil alanlara, geriatri merkezinden sağlık turizmine kadar 100 projem var” dedi Konak Belediye Başkanı Dr. Hakan Tartan, İzmir’in her zaman öncü, devrimci, kararlı bir kent olduğunu vurguluyarak, bölünme değil, birleşme yönünde doğru bir değerlendirme yapılacağını ifade ederek şöyle konuştu: “ Bir yerel yöneticinin kamuoyu araştırmalarında iyi çıkıp, yüksek oy oranına ulaşıp da Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na layık görülmesi iyi midir, kötü müdür? Sevindirici değil midir? Bütün çağdaş demokrasilerde tabandan tavana doğru bir yükselme olur. Benim bu konuda kırıcı, incitici hiçbir söylemim olmadı. Ama halka biraz kulak kabartmak gerekir diye düşünüyorum. Bunlar zaman içinde değerlendirilecek konular. Biz kentin sevdalısıyız, biz bu kentin çocuğuyuz. Bu kentin her karışının daha da güzelleşmesi, gelişmesi için çaba gösteriyoruz. O çabamız hep devam edecek. Halk doğruyu ve yanlışı görüyor. Halk sadece benim adamım, senin adamın, ben ben ben… ilkeleriye bu kentin yönetilmesiyle ilgili yanlışları görüyor. Yerel seçimlere gidiyoruz ama hiç proje duymuyorum. İlk defa proje ben açıklıyorum. Oto parktan yeşil alanlara, geriatri merkezinden sağlık turizmine kadar 100 projem var. Ben bunlarla kentin gelişimine katkı sağlayacaktım. Ben geldikten sonra otellerin sayısı 10 kat arttı. Sağlık turizmi adımları başladı. Sağlık hizmeti veren merkezlerin sayısı artırıldı. Biz de buna katkı koyacağız. Tarihi sorunları çözüyoruz; 40 yıldır hizmet götürülmeyen işleri yapıyoruz. İzmir’e hep ilkleri kazandırıyoruz. Avrupa Mimarlık Ödülü’nü bu kente kazandırdık. 3 kez en başarılı belediye başkanı seçildim. Bazı insanları masa başı kararlarla indirebilirsiniz, ama halkın gözündeki ve gönlündeki tahttan indiremezsiniz. Benim o tahttaki yerim duruyor. Ben de halkımı hep AK Parti Aliağa Belediye Başkan Adayı İbrahim Etem Yorulmaz radyo sahil’de Yunus Yeşilöz’ün sunduğu Aliağa’nın Seçimi programına konuk oldu. Katıldığı programda soruları cevaplandıran İbrahim Etem YORULMAZ,”1965 yılının nisan ayında Aşağı Şakran köyünde dünyaya geldim. 1987 senesinde ilk belediyecilik serüvenine başladık. 27 yıllık sürenin 22 yılı belediyenin çeşitli kademelerinde çalışarak geçti ve en sonunda da 2009 mahalli seçimlerde Yeni Şakran Belediye Başkan Adayı olmak için istifa ettim. Ayrıldığım yer Aliağa Belediyesi, ayrıldığım konum ise personel şefliği.49 yaşında Aliağa’yı çok seven bir kardeşiniz bir dostunuzum “diyerek kendisini tanıttı. Belediye başkanlığı yapmak bir amaç mıdır yoksa bir araç mıdır sorusuna ise Yorulmaz şöyle cevap verdi: ” Tüm insanların olduğu gibi hayalleriniz vardır. Hayallerinizin içerisinde ya bireysel hedefleriniz vardır zengin olmak gibi, kariyer sahibi olmak gibi ya da kısa bir ömrün içerisine insanlara sevgiyi, insanlara dostluğu, insanlara hizmeti bilhassa insanların yüzlerindeki tebessüme katkı sağlamak gibi hayalleriniz vardır. İşte benin hayallerim içerisinde de bunlar vardı. İnsanların yüreklerinden bir yerlere yükselindiğini gördüm, öyle öğrendim ben dedemden ve dostlarımdan. Bana anlatı- lanların tüm bu unsurlarında gerçek hayatta bir karşılığının olduğunu gördüm. Yaşadığım, dokunduğum, gözüne baktığım, sohbet ettiğim insanların yüzlerinde tebessüm yaratmanın keyfini sürdüm. Tüm bunları sadece son 5 yıldır yaptığım belediye başkanlığı dönemimde değil daha öncesinde belediyede çalışan bir memur, futbol oynayan, Türk sanat müziği ile ilgilenen, balıkçılık yapan, zeytincilik yapan bir insan olarak beledi- ye başkanlığının ötesinde en önemlisi insan odaklı olarak çalışmanın olduğunu öğrendim. Sizin egonuz veya bulunduğunuz konuma özel olarak arkadaşlarınız, dostlarınız oluşuyorsa artık o koltuk sizi halktan soyutlamaya başlar. Belediye başkanlığı veya diğer makamlar insanların hizmetkârı olabilme noktasında ise karşılığını bulur. Değil ise siz âlemi cihan olsanız hiçbir şeysinizdir. En büyük hile hilesizliktir der Hz. Ali. Bu siyasetten olsun, ticarette olsun yaşadığınız her sistemde bu böyle olmalıdır diye düşünürüm hep. Nazım’ın da dediği yolunda pusuya yattıklarını, arkadan çelme attıklarını bilerek yürümek, yürekten gülerek yürümek. Biz bugüne kadar böyle yürüdük bundan sonra da aynı şekilde yürümeye devam edeceğiz. Aliağa ülkemizin göz bebeği, sanayinin en üst düzeyde oluştuğu bir yer. Dinamik bir yapıya sahip. Nüfusunun ötesinde bir donanıma sahip bir bölge. baş tacı ettim, gönül tahtımda tuttum, bundan sonra da öyle devam edecek.” Tezatlıklarla iç içe yaşayan bir ilçemiz. Aliağa sanayi bölgesi olmasına rağmen istihdam konusunda bir tezatlık söz konusu. Sayın bakanımızın da burada söylediği gibi kimse kusura bakmasın Aliağa’da yaşayan gençlerimizin, insanlarımız istihdamı birinci planda olacaktır. Hayallerimizin en önemli parçası bu.” 22 ŞUBAT 2014, CUMARTESİ İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Torbalı Belediyesi’nin ortak hizmet projesi kapsamında yapımı tamamlanan “Aşık Mahzuni Şerif Cem ve Kültür Evi” törenle hizmete girdi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, halkın büyük katılımıyla gerçekleşen açılış töreninde yaptığı konuşmada, Bornova Atatürk Mahallesi’nde başladıkları cemevi yolculuğunu Altındağ, Çiğli, Güzelbahçe, Selçuk, Foça Bağarası’nın ardından Torbalı’da sürdürdüklerini söyledi. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve bağlı belediyeler olarak, Anadolu’nun inancı olan Alevi toplumunun ibadet etme, inancını yerine getirme, geleneklerini koruma, yaşatma özgürlüğünü korumak üzere yola çıktıklarını belirten Başkan Kocaoğlu, “Çok büyük mesafe aldık. Biz bu işi, başaracağız. İhtiyaç olan her yerde cemevlerini yapacağız. Anadolu’nun zengin bir kültür mozaiği var. Bunu metropol kentlerde de sürdürmek zorundayız” dedi. 17 Aralık operasyonundan sonra ülkenin içinden geçtiği koşullara değinen Başkan Kocaoğlu, “Bu ülke bu şekilde, bu iktidarla gitmiyor. Bu ülkenin insanının, iktidarla problemi var. Bu iktidarın bizlerle, 76 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyla problemi var” diye konuştu. 30 Mart’ta yapılacak yerel seçimlerin önemini hatırlatan Başkan Kocaoğlu, “Yerel seçimlerin ardından, Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimler var. 11 yıllık Adalet ve Kalkınma Partisi’nin yaptığı işler teşhir oldu. 2014 yılı hem yerel yönetimler, hem Cumhurbaşkanlığı hem de genel iktidar için çok önemli. 6 ay içinde bu ülkenin 5 yıllık kaderini belirleyeceğiz. Üretmeyen, korunmayan ekonomi, milletin malı dayanmaz, tükenir. Türkiye zengin bir ülke. Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküş döneminde 3 asırda yaşadığı kapitülasyon sorunu vardı. Bunlar çok başarılı. 11 yılda bu ülkeyi, kapitülasyondan daha kötü bir hale getirdiler” dedi. İzmir şaha kalkacak Büyükşehir’in 2004 yılında Türkiye’nin en borçlu belediyelerinden biriyken hızlı bir şekilde borç ödediğini, yerelde kalkınma modeliyle bugüne geldiğini söyledi. Başkan Kocaoğlu, “Bugün İstanbul kişi başına 20 litre atık suyu, Ankara 4 litre atık suyu arıtırken, İzmir kişi başına 67 litre atık suyu arıtıyor. Bunun anlamı, İzmir İstanbul’dan ve 7 EKSPRES 17 Aralık operasyonundan sonra ülkenin içinden geçtiği koşullara değinen Başkan Kocaoğlu, “Bu ülke bu şekilde, bu iktidarla gitmiyor. Bu ülkenin insanının, iktidarla problemi var. Bu iktidarın bizlerle, 76 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyla problemi var” diye konuştu Ankara’dan kat be kat fazla yatırım yapmış. Nerede çevre, toprak, su hava yatırımı? Bizim bu dertten kurtulmamız lazım. Biz kendi kendine yetebilen ve ayağa kalkabilecek, 5 senede gelişen, önümüzdeki 5 senede şaha kalkacak bir kentiz. İzmir Büyükşehir Belediyesi; sanayiciler, tacirler, çiftçiler, kanaat önderleri hep birlikte 4 milyon İzmirli ayağa kalkınca bu kenti daha da geliştireceğiz” diye konuştu. Havuçla oy alamazsınız İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, 10 yılda Büyükşehir Belediyesi olarak 6 milyar 300 bin lira yatırım yaptıklarını, merkezi hükümetin ise 5 milyar 300 bin lira yatırım yaptığını söyledi. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bu yatırımları yaparken bir kuruşluk mal satmadığını söyleyen Başkan Kocaoğlu, “Hükümet ise milletin malını satmış. Sadece 2012 yılında 37.5 milyar lira İzmirliden vergi almış. Ondan sonra İzmir köy diyorlar! Şimdi bir hava estiriyorlar. Siz bize oy verin, biz size yatırım yapalım. Bunu belli yerlerde anlatabilirsiniz ama İzmirliye anlatamazsınız, İzmirliye havuç gösterip oy alamazsınız. İzmirliyle barışmanız, özür dilemeniz lazım. Siz, İzmir’e ‘faşist, sümüklü, gavur İzmir, ben bu kentin milletvekili olmaktan hicap duyuyorum, bu kentin irfanı eksik, bu İzmir adalet ve Kalkınma Partisi’ne ve Binali Yıldırım’a muhtaç’ dediniz! Özür dilemeniz gerekir. İzmirliye sabah başka, akşam başka görünürsen İzmirliye, İzmirliler buna kanmaz. Biz samimi insanlarız, biz yürekten, gönülden konuşuyoruz. Biz zalimin değil, mazlumun yayındayız. Biz eşin dostun, damadın değil, halkın ve ezilenin yanındayız. İzmirli, bunların yaptığı bu çıkışlara, bu hareketlere 30 Mart’ta bu güne kadar gösterdiği gibi bir duruş gösterecek. Diyecek ki burası İzmir, Ege, efeler diyarı. Burada sen bizi tehditle ‘hizmet yapacağım’ diye kandırıp, ‘oyumuzu alamazsın’ diyecek. Bunu söylemek zorundayız” diye konuştu. Pektaş’a açık destek CHP’nin Konak Belediye Başkan adayı Sema Pektaş’la ilgili görüşlerini de açıklayan Başkan Kocaoğlu, Pektaş’a sahip çıktı. Başkan, “Hakimler, bir simge taşımasın, bir işaret olmasın diye cübbe giyer. Bu laf üretildi, bu laf Atatürk düşmanlığına, bayrak düşmanlığına kadar götürüldü. Sema hanım, Osmanlı bir hanımefendidir. Yıllar önce Manisa’da işkence gören çocukların avukatlığını üstlenen avukat- lardan biri Sema Pektaş idi. Bu hanım, bundan yıllar önce Manisalı çocuklar için can hıraç adalet aradı. Gezi olaylarında da ‘biz de sizi destekliyoruz’ diye tweet atanlar oldu. Sema hanım, sabahlara kadar Gündoğdu Meydanı’ndaydı. Çocukların burnu kanamasın diye. Ben İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olarak, o da ikimiz oradaydık. Samimiyetle konuşulan bir sözden dolayı Sema Pektaş linç edilmeye çalışılıyor. Bir avukat, bir hukukçu olarak, Cumhuriyet Halk Partisi’nden Konak Belediye Başkanı adayı oldu diye linç edilmeye çalışılıyor. Buna kimsenin hakkı yok. Herkes kendi yapacağını, kendi dağarcığındakini söyleyecek. Herkes kendi bildiğini, projesini anlatacak. Ona buna dedikodu yaparak siyaset yapılmaz. Bu siyaset değil, çamur at, izi kalsın politikası” dedi. Basmane çukuruyla ilgili de konuşan Başkan Kocaoğlu, “İki gruba kat karşılığı verildi. Bütün toplum böyle bilir ama nakit para karşılığı satılmıştır. Ben ‘Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez kamu vicdanı yaralanmıştır, belediyenin burada hakkı yenmiştir’ dedim. İki yükleniciyle konuştum, tüm sivil toplum örgütleri destek verdi. Belediyenin hakkını yüzde 12’den 30’a çıkardım, artı para ve otopark kaldı. Bunu kentini, hemşehrisini, milletini seven başkan yapar. Bitmişti iş. 100’ü 250 yaptım. Örneği varsa, çıksın söylesinler” dedi. Kentin kalkınması için dünyanın hiçbir kentinde olmayan fuar alanını Gaziemir’de yaşama geçirdiklerinin altını çizen Başkan Aziz Kocaoğlu, “Proje aşamasında her yere gittik, kapı duvar. Bu kentin bu fuara ihtiyacı var. Kolları sıvadık, A’den Z’ye 400 milyon liralık projeye imza attık. Bunu: bu kentin kalkınması için, çocuklarımıza iş için, ulu önderimize borcumuzu ödemek, onun direktifini yerine getirmek için yapıyoruz” şeklinde konuştu. Manipülasyonlara karşı uyanık olmak gerekliliğini vurgulayan Başkan Aziz Kocaoğlu özetle şunları söyledi: “ Her gün yeni bir haberle, manipülasyonla kafamızı serseme çeviriyorlar. Oyuna gelmeyeceğiz. İmzalı tutanaklar ilçe başkanlıklarına teslim edilinceye kadar sandıklarımıza sahip çıkacağız. Uyanık olacağız ve bu dertten kurtulacağız. Bu dertten kurtulmanın yolu İzmir’de yerel seçimi büyük farkla almaktır”. Torbalı Belediye Başkanı İsmail Uygur ise, 815 milyon liraya mal olan Aşık Mahzuni Şerif Cem ve Kültür Evi’nin maliyetinin 543 milyonluk kısmının İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından karşılandığını hatırlattı. Her zaman kendirline destek olan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’na teşekkür eden Uygur, “Alevi vatandaşlarımız uzun yıllardır özlemini duydukları tesiste, inançlarını geliştirerek sürdürecekler. Tesisin yanı başındaki caminin de alevi-sünni kardeşliğine katkıda bulunacağına inanıyorum. Hayırlı uğurlu olsun” dedi. Anadolu Alevileri Dernek Başkanı İrfan Tepe, Aşık Mahzuni Şerif Cem ve Kültür Evi’nin açılışından dolayı duydukları mutluluğu dile getirdi. Tepe, ‘İzmirimiz’in ve gönlümüzün Aziz’i, hizmet adamı Aziz Kocaoğlu’na çok teşekkür ediyoruz. Allah onu başımızdan eksik etmesin. ‘Adam gibi adam’ Torbalı Belediye Başkanımız Uygur’a da teşekkür ederiz” dedi. İzmir Büyükşehir Belediyesi yaklaşık 815 milyon liraya mal olan projeye 543 milyon 673 bin TL destek sağladı. Toplam 1153 m² inşaat alanı üzerine kurulan ve 2 katlı olarak inşa edilen Mahzuni Şerif Cem ve Kültür Evi’nde bir adet cem salonu, yemekhane, kurban kesim alanı, kafeterya ve bir adet de çok amaçlı salon bulunuyor. 8 Aliağa’da 30 Mart yerel seçimlerine katılacak olan partilerin, Yüksek Seçim Kurulu’na gönderilen belediye başkanı ve meclis üyelerine ait geçici aday listeleri şu şekilde oluştu: 22 ŞUBAT 2014, CUMARTESİ EKSPRES PARTİ ADI SOYADI ÖGRENİM MESLEĞİ DSP BBP AKP DP SP LDP BTP IP HDP CHP MHP HAKKI EMRE İBRAHİM ETEM BAYRAM FATİH AYHAN MUSTAFA SAMİ BİRCAN BARIŞ SERKAN ÜLKÜ KAMA YORULMAZ KARCI ZEYBEKOGLU DOST CANÖZ YAŞAR KARAKAYA EROĞLU ACAR YÜKSEK ORTA YÜKSEK İLK YÜKSEK ORTA İLK İLK ORTA YÜKSEK YÜKSEK E. MİLLETVEKİLİ ESNAF SİYASETÇİ EMEKLİ İŞÇİ MAK. MÜHENDİSİ İŞÇİ ESNAF SERBEST MESLEK İŞSİZ İNŞ. MÜHENDİSİ AVUKAT 22 ŞUBAT 2014, CUMARTESİ 9 EKSPRES ÖZLÜYORUM Meclis’te kabul edilen son torba yasayla, deprem verileri devlet tekeline alındı. Depremlerin büyüklük ve şiddet gibi verilerini kamuoyuna resmi olarak sadece Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) duyuracak. Deprem gözlemi yapan üniversiteler, yerel yönetimler, kurum ve kuruluşlar, verilerini eşzamanlı olarak AFAD’a aktaracak. İllerde afet ve acil durum yönetiminin tüm unsurlarını içerecek şekilde AFAD’ın taşra teşkilatı olarak valiye bağlı il afet ve acil durum müdürlükleri kurulacak. İlin afet ve acil durum hazırlıklarını yapmak, risk azaltma, müdahale ve iyileştirme planlarını işbirliği içinde yapmak, uygulamak ve uygulatmak, bu müdürlüklerin görevleri arasında olacak. AFAD’a 6 bin 511, İçişleri Bakanlığı’na bin 967 yeni kadro tahsis edildi. MHP S. NO ADI SOYADI 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 MEHMEDALİ RAŞİT MURAT EMRİYE HİLKAT ALTAN ŞÜKRÜ RAHMİ AHMET SONER ERDAL ÖZDEN ONUR MEHMET FATİH ONUR ÖZKAN EMRAH BÜLENT ÜSEYİN MUTLU BERKAY SERAP ORHAN ÖZKURT ÖZKAN KUZUMOĞLU ERDOĞAN ÇELİK YILDIRIM ÇAKMAK KESKİNOĞLU ÖTKAN YASEMİN YILDIRIM ALTUNTAŞ ULUDAĞ ÜNAL YALÇINKAYA GÖKKAYA KARAKAŞ DEMİRSAN KANLI GÜLER BOĞA AY 1 2 3 MURAT ENDER FARUK ATİK KILÖREN GÜVERCİN KONTENJAN HDP S. NO ADI SOYADI 1 2 3 4 5 6 7 8 HASAN NAZİRE HAKİM SEMRA AHMET NESRİN RAMAZAN HALİT KARAŞAHİN KEBÜDE DENİZ TUNA ÜÇEK KIRMIZITOPRAK KARAKUŞ YÜCE BAĞIMSIZ S. NO ADI SOYADI 1 NAZAN ÜLKÜ IP S. NO ADI SOYADI 1 2 3 REFAH MUSTAFA VELİ DİRİK DİRİK TÜRK 1 BAHAETTİN DEĞİŞMEZ KONTENJAN 1976 yılında Aliağa’ya geldim. Denizi, kumu doğası bambaşkaydı. Balıkçı iskelesinden taaa arka plajlara kadar, özgürce, ayaklarımızı denize sokup yumuşacık kumsala basa basa gidiyorduk. Bu özgürlük 2002 ye kadar sürdü. Ya şimdi? Plaja girmek parayla, o da belirli bölgeye. Zira az ileride paralı başka bir bölge var. Orasıda paralı. Tuzlamız çıplakdı. Hiç ağaç yoktu. Öğretmeni, öğrencisi, esnafı, işçisi herkes Belediye önderliğinde tuzlamızı ağaçlandırmak için seferber oldu. Gelecek misafirlerimiz, çocuklarımız, sıcak yaz günlerinde kamplarını kurup denize girsinler diye. Şahin tepesi çıplaktı. Ağaçlandırmak için seferber olduk. Ormana dönüştürdük. Oysa yakın zamanda yakıldı. Katledildi. Yalı Mahallesi’de 150 yaşında “Koca Çam” vardı. Bize tarihi anlatıyordu. O da diğerleri gibi katledildi. Yerine beton yığını yapıldı. Belediyemizin karşısında gürül gürül akan su kaynağımız vardı. Suyunu içen Aliağa’ya yerleşiyor terkedemiyordu. Zeytinli Parkımız vardı. Her yer bakımlı çimlendirilmiş, üzerinde çocuklarımız halkımız özgürce dolaşıyordu. Sahil bandımız vardı. Hepimiz özgür ve mutlu bir şekilde dolaşıyor, dostlarımızla buluşuyorduk. Sevenler el eleydi. Köylümüzün işçimizin, esnafımızın, işyerimizin, memurumuzun kısacası tüm halkımızın katılıp coskuyla kutladığı, sanatçıların, yazarların katıldığı tiyatro, konser, qolklorun renk kattığı emek, barış kültür şenliğimiz vardı. Herköyden, her kuruluştan birer futbol takımıız vardı. Kaymakamlık kupası adı altında futbol şenliğimiz vardı. “Termik santrale hayır” diyerek duyarlı halkımızlael ele tutuşup kilometrelerce uzunluğun da zincir oluşturmuştuk. Köfrezimizde Aliağa’lı balıkçıların ağlarını atıpbalık tutuyor nafakalarını çıkarıyorlardı. Taze balık yiyorduk. İşte ben bunları özlüyorum. Nerde kalmıştık diyenlere yeniden coşkuyla tekrar başlamayı özlüyorum. Dostça, sevgiyle kalın. 10 EKSPRES 22 ŞUBAT 2014, CUMARTESİ Takipçileri liderin puan kaybını bekliyor ama Sarı-Lacivertliler de hesap yapıyor. Galatasaray-Beşiktaş derbisinden çıkacak her sonuç Kanarya’ya yarıyor. Elazığ’dan 3 puanla dönmeyi planlayan Yanal’ın öğrencileri, Arena ve Olimpiyat’tan da çekinmiyor Süper Lig’deki fark hesapları her hafta yeni bir boyut kazanırken, Fenerbahçe bu anlamda Kasımpaşa sınavıyla rahat bir nefes aldı. 2 yenilgiden sonra kazanan ve bu kez takipçisi Beşiktaş’a 5, Galatasaray’a ise 6 puan farkla zirvedeki yerini koruyan Sarı-Lacivertliler’in bu haftaki beklentisi ise rakiplerinin kapışmasıyla alakalı. Hiç şüphe yok ki futbolcular dahil tüm Fenerbahçeliler’in ortak temennisi, takipçileri puan kaybedeceği için GalatasarayBeşiktaş maçının berabere bitmesi. Böylece Kanarya, Ela- zığ deplasmanında kazanırsa Beşiktaş’a 7, Galatasaray’a ise 8 puan fark atarak ikinci yarı başlangıcındaki gibi rahatlayacak. Taraftarın tek endişesi Fenerbahçeli taraftarları en çok endişelendiren nokta ise takımın özellikle derbi açısından sıkıntılı fikstürü. Ersun Yanal’ın öğrencileri Beşiktaş’a da, Galatasaray’a da konuk olacak. Ancak oyuncuların bu noktadaki fark hesabı da hazır. Hem Olimpiyat’a hem de Arena’ya yüksek puan farkıyla gidilmesi halinde rakiplerin çok büyük strese gireceğini düşünen Sarı-Lacivertliler, “O zaman beraberlik bile bize yetecek. Biz bu haftayı istediğimiz gibi atlatırsak işlem tamam” diyerek birbirini motive ediyor. 22 ŞUBAT 2014, CUMARTESİ 11 EKSPRES Ağız Kokusu Nasıl Giderilir Soğan kokusu ağızdan nasıl çıkar, ağızdaki sarımsak kokusu nasıl giderilir? -Yarım bardak süt ile ağzınızı yaklaşık bir dakika boyunca çalkalayın. Çalkaladıktan sonra sütü içebilirsiniz. -Bir bardak suyun içerisine bir tatlı kasığı kadar karbonat atıp karıştırınız. Karışımı ağızda çalkalayarak içiniz. -Maydanoz ve karanfil çiğnemekte ağızda oluşan kötü kokuları bastırmakta iyi gelecek yöntemlerden biridir. -Bol naneli veya o tarz sakızları çiğnemekte faydalı olacaktır. 22/02/1848 Paris’te işçiler ayaklandı. İki yıl boyunca Avrupa’yı altüst edecek işçi devrimleri çığırı açıldı. 22/02/1942 Halide Edip Adıvar Sinekli Bakkal romanıyla Cumhuriyet Halk Parti (CHP) Sanat Mükafatını kazandı. 22/02/1945 Elli yıllık evliler için Fatih Halkevi’nde jübile yapıldı. 22/02/1948 Üniversitelerarası Kurul toplandı. Kurul’da Ankara Üniversitesi’ndeki “solcu profesörlerin” üniversiteden uzaklaştırılması kararı alındı. 22/02/1950 Yüksek Seçim Kurulu kuruldu. 22/02/1962 Harp Okulu Komutanı Albay Talat Aydemir ve arkadaşları darbe girişiminde bulundu. 22/02/1980 Afganistan’ın başkenti Kâbil’de Sovyet karşıtı ayaklanmalar üzerine sıkıyönetim ilan edildi. 22/02/1980 Danıştay polis memurlarının örgütü Pol-Der’le ilgili kapatma kararını durdurdu. Danıştay dernek kapatma ve yasaklama kararını idarenin alamayacağını belirtti. 22/02/1986 12 Eylül sonrasının ilk büyük mitingi İzmir’de yapıldı. Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) tarafından düzenlenen mitinge 50 bin işçi katıldı. 22/02/1988 Adalet Bakanı Oltan Sungurlu, cezaevlerinde tek tip elbise giyinme zorunluluğunun kalktığını söyledi. 22/02/1991 Irak kuvvetleri, Kuveyt’teki petrol bölgelerini ateşe verdi. 22/02/1994 Somali’deki görevini başarıyla tamamlayan Türk Birliği yurda döndü. 22/02/2000 Diyarbakır’da olay çıkardığı gerekçesiyle yargılanan İtalyan gazeteci Dino Giovanni Frisullo ifade vermek için geldiği Türkiye’ye alınmayarak sınır dışı edildi. Seri A Sıra 3001-3050 arası numaraları taşıyan gider pusulası kaybolmuştur. . Hükümsüzdür. DİMKO İnşaat mimarlık Taah. San. Tic. Ltd. Şti. Mürekkep Lekesi Deri eşyada: Biraz limon suyuyla lekeyi fırçalayın. Kumaş üzerinde: Dayanıklı kumaşta: Biraz limon suyu ve ılık sütle silin. Durulanınca leke yok olacaktır. Nazik kumaşta: Leke kuruyunca, üzerine talk pudrası dökün. Leke kaybolana kadar fırçalayın. Beyaz çamaşırda: lekenin üzerine sulandırılmış hardal dökün. Yarım saat kadar bekleyip, süngerle lekeli yeri yıkayın. Mobilya üzerinde: Eğer leke tazeyse; sıcak suya çiğ süt (kaynatılmamış süt) veya limon suyu ilave ederek, lekeyi bu karışım ile silin. Leke eskiyse; lekeyi zımpara kağıdı ile kazıyın, daireler çizerek mantar tıpayla parlatın. Cilt üzerinde: Parmaklarınızdaki mürekkep lekelerini domates suyuyla ovarak çıkarabilirsiniz. 19.02.2014 tarihinde nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. Yusuf YAŞAR Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. Şehribanu GÜLTEKİN Nüfus cüzdanımı ve ehliyetimi kaybettim. Hükümsüzdür. Mahmut ÇETİNKAYA EKSPRES KİRALIK-SATILIK-İŞ ARAYANLAR PAŞAM PİDE SALONU ev ve işyerlerine servis yapılır. SİPARİŞ TEL: 616 89 19 - 0535 218 07 50 www.pasampide.com Çiçek Taksi durağında çalışır durumda 35 FF 219 ticari plaka SATILIKTIR. Tel: 0532 432 84 42 - 0506 728 11 50 EKSPRES Atatürk Devlet Hast................... 244 44 44 Behçet Uz Çocuk..................... 489 56 56 Bornova Devlet hast.................. 375 58 58 Bozyaka Eğt. Hast................... 250 50 50 Buca S. D. Hast......................... 452 52 52 Foça Devlet Hast..................... 812 14 29 Göğüs Hastanesi....................... 433 33 33 Karşıyaka Dev. Hast................ 366 88 88 Çiğli Devlet Hast....................... 376 23 23 Menemen Dev. Hast. .............. 832 58 59 Hükümet Caddesinde DEVREN SATILIK DÜKKAN Tel: 0530 488 36 64 Tepecik Devlet Hast. ................ 469 69 69 Sahibinden kiralık ev aranıyor, eşyalı, ev arkadaşlı ya da aile ile ortak kullanım da olabilir. Tel:0507 723 47 69 Atakalp...................................... 483 14 14 Buca Kadın Doğ. ve Çocuk....... 454 01 01 EKOL......................................... 369 89 65 Özel Gazi Hast......................... 421 01 21 SağlıkGrup Başkanlığı......................616 89 89 Aliağa Devlet Hastanesi................. 616 87 87 Dr. A. Armağan GÜLBOY...................616 24 83 Veteriner Hakan ONUR.................. 616 51 55 Diş Hek. Ömer M. SARAÇ.................616 36 00 Diş Hek. Bahadır BİLGENOĞLU.............. 617 14 07 Göz Dr. Ulviye ÖZTÜRK......................616 38 85 Diş Hek. Barış BERKER.................. 616 83 90 Op. Dr. Barış ÇOBAN.........................616 15 44 Diş Hek. Ercüment VANİOĞLU............ 616 99 23 Diş Hek. Özgün ÖZTÜRK...................616 42 33 Diş Hek. Erkan AKDENİZ................ 616 99 00 Diş Hek. Aysel Engin AY....................616 47 03 Diş Hek. C. İhsan SARGUT.............. 616 47 79 Dr. Hayri KUR....................................616 15 31 İlçemizdeki diğer diş hekimleri ve doktorlara www.aliagaekspres.com.tr adresi rehber bölümünden ulaşabilirsiniz. Özel Kent Hastanesi................ 386 70 70 Ege Üniversitesi Hast................ 444 13 83 Dokuz Eylül Üni. Hast. ............ 412 12 12 Sada Hastanesi......................... 832 99 00 20 Şubat 2014: MERKEZ ECZANESİ Kurtuluş Mah. Fevzipaşa Cad. No 107/B TEL: 616 27 07 KURUCUSU: Servet C. MERLA İMTİYAZ SAHİBİ Şahap AVCI YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Nezehat AVCI İDARE YERİ 247 Sk. No 13/A ALİAĞA Tel: 0232 616 12 08 Faks: 616 83 38 BASKI Aliağa Ekspres Gazetesi Matbaası 247 Sk. No 13/A ALİAĞA Tel: 0232 616 12 08 Faks: 616 83 38 YAYIN TÜRÜ: Yerel Süreli Web: www.aliagaekspres.com.tr e-posta: [email protected]
Benzer belgeler
Aliağa`da kiralar neden pahalı? Aliağalı avukatlar “Arabulucu” oldu
yakalamak adına güzel bir
başlangıcın temelini attık diye
düşünüyorum” dedi.
Başkan Saka, ilki şubat ayında
gerçekleştirilen ve bundan
sonra düzenli olarak gerçekleştireceği kararı alınan
toplantıl...
ya besleme hattı, ya dolmuşa kentkart
taleplerini karşılamadığı ve
bölgede yoğun trafiğe neden
Beyanname için ek süre Yelken Yarışlarında Aliağa`nın Gururu
taleplerini karşılamadığı ve
bölgede yoğun trafiğe neden